ARE YOU AN EARLY BIRD? / English Addict LIVE CHAT & Learning / Sunday 9th JANUARY 2022 - Mr Duncan

yeah oh here we are again hello  everyone nice to see you yes we are back  

evet oh işte yine merhaba herkes sizi görmek güzel evet geri döndük

and it's quite a nice day today i have to be  honest with you we are having some rather nice  

ve bugün oldukça güzel bir gün size karşı  dürüst olmam gerek  hava oldukça güzel   geçiriyoruz

weather today the sun is out there are just  a few clouds in the sky and everything is  

bugün güneş çıktı orada sadece birkaç bulut var gökyüzü ve her şey

rather nice and yes i know i am late for which i  apologize here we go again yes it's english addict  

oldukça güzel ve evet biliyorum geç kaldım bunun için özür dilerim tekrar başlıyoruz evet bu ingilizce bağımlısı

coming to you live from the birthplace of the  english language which just happens to be england

size ingilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den canlı olarak geliyor

oh there you are hi everybody this is mr duncan  in england how are you today are you okay i hope  

oh işte buradasınız merhaba millet bu bay duncan ingiltere'de bugün nasılsınız iyi misiniz umarım

so are you feeling happy today i hope you are  feeling good i hope you have a smile on your face  

bugün mutlu hissediyorsunuzdur umum iyi hissediyorsunuzdur  umarım yüzünüzde bir gülümseme

and a spring in your step talking of which it  really does feel like spring has arrived it  

ve adımlarınızda bir bahar vardır ki bu gerçekten bahar gelmiş gibi hissettirir geldi

feels as if spring is in the air even though  it is it is quite chilly outside very cold  

bahar havasındaymış gibi hissettiriyor, ancak  hava oldukça soğuk olmasına rağmen çok soğuk

in fact i was checking the weather forecast a  little earlier and they said that we might get  

aslında biraz önce hava tahminini kontrol ediyordum ve

some snow this afternoon although at the moment i  i can't see any sign of snow to be honest with you  

bu öğleden sonra biraz kar yağabileceğini söylediler, ancak şu anda yapabilsem de Size karşı dürüst olmak gerekirse herhangi bir kar belirtisi görmüyorum

but here we go again anyway whatever the weather  is going to do i hope you will stay with me for  

ama yine de hava ne yaparsa yapsın yine başlıyoruz umarım

the next two hours yes we are here once again  and my name is duncan i talk about english  

önümüzdeki iki saat benimle   kalırsınız evet bir kez daha buradayız ve benim adım duncan konuşuyorum ingilizce hakkında

i love talking about the english language  you might even say that i am one of those  

ingilizce hakkında konuşmayı seviyorum hatta benim de onlardan biri olduğumu söyleyebilirsiniz

an english addict yes i love the english language  very much and i have a feeling that you do  

bir ingilizce bağımlısıyım  evet ingilizceyi çok seviyorum  ve sizin de sevdiğinizi hissediyorum

as well because that's the reason  why we are here this is the biggest  

çünkü burada olmamızın nedeni bu dünyanın en büyük

the largest english corner in the world  it is honestly if you don't believe me  

en büyük ingilizce köşesi dürüst olmak gerekirse, bana inanmıyorsanız   bana

ask me and i will tell you  the truth this is the biggest  

sorun, size gerçeği söyleyeyim  bu

the largest english corner in the whole world  because it's not just me it's also you as well  

tüm dünyadaki en büyük   en büyük ingilizce köşesi çünkü sadece ben değilim, aynı zamanda siz de

so i hope you will stay with me lots of fun things  to talk about today we are talking about christmas  

bu yüzden umarım benimle kalırsınız bugün konuşacak çok eğlenceli şeyler Noel'den bahsediyoruz Bay

mr duncan that doesn't make any sense why are  you talking about christmas well the reason is  

Duncan bunun hiç bir anlamı yok neden Noel'den bahsediyorsunuz bunun nedeni

because there was another christmas being  celebrated last week if you are one of those  

geçen hafta başka bir Noel kutlanıyorsa eğer

who is celebrating christmas later than many other  people can i say happy christmas to you you know  

Noel'i diğer birçok kişiden daha geç kutlayanlardan birisiniz size mutlu noeller diyebilir miyim

where you are and we will be talking about that a  little bit later on because we have done something  

nerede olduğunuzu biliyorsunuz ve bundan biraz sonra bahsedeceğiz çünkü

special just for those who are celebrating  christmas later all of that coming up in a  

sadece kutlayanlar için özel bir şey yaptık Noel'den sonra bunların hepsi birkaç dakika içinde ortaya çıkacak

few moments mr steve of course will be here as  well yes we've made it all the way to the end of  

Bay Steve elbette burada da olacak evet kendimizi havaya uçurmadan başka bir hafta sonunun sonuna kadar geldik ki bu da

another weekend without blowing ourselves up which  is always nice when you think about it it's sunday

düşündüğünüzde her zaman güzeldir bugünün pazar

oh i'm just drinking some water  

oh ben sadece biraz su içiyorum   kusura bakmayın

excuse me i'm just having a little drink of  water to soothe my throat ah that's better

boğazımı yatıştırmak için biraz  su içiyorum ah bu daha iyi

so we are back together again i hope  you are having a good day where you are  

yani tekrar birlikteyiz umarım bulunduğunuz yerde iyi bir gün geçiriyorsunuzdur

i hope the weekend has gone well and i  suppose i should also say happy new year  

umarım hafta sonu geçmiştir pekala ve sanırım ben de yeni yılınız kutlu olsun demeliyim   yeni yıl için

just in case you haven't received my best wishes  for the new year so can i say happy new year to  

en iyi dileklerimi almadıysanız  bu nedenle size mutlu yıllar diyebilir miyim,

you if you are now celebrating 2022 maybe you are  still celebrating perhaps you are still suffering  

eğer şu anda 2022'yi kutluyorsanız belki hala  kutluyorsunuzdur belki de hala

from the hangover perhaps you had too much to  drink on new year's eve and maybe you are still  

Akşamdan kalma   belki yeni yıl arifesinde içkiyi çok fazla içtiniz ve belki de

feeling under the weather because  you over indulged oh i like that word  

kendinizi aşırı şımarttığınız için kendinizi kötü hissediyorsunuz oh bu kelimeyi sevdim   bu

that is a pretty cool word if you over indulge it  means you do something too much you have done too  

çok güzel bir kelime, eğer aşırı şımartırsanız bir şeyi çok fazla yaptığınız anlamına gelir çok

much of something maybe you've done some some  exercise maybe you went for a run but you went  

fazla bir şey yaptınız belki biraz egzersiz yaptınız belki koşuya çıktınız ama

too far and and now your your legs hurt so you  can say that you over indulged in your exercise  

çok ileri gittiniz ve şimdi bacaklarınız ağrıyor bu yüzden egzersizinizi fazla yaptığınızı söyleyebilirsiniz

perhaps you had too much alcohol to drink  so you over indulged with booze booze

belki çok fazla alkol aldınız içmek bu yüzden içkiyle kendinizi şımartmak için

i love that word when we talk about booze we are  talking about alcohol beer wine spirits booze we  

bu kelimeyi seviyorum içkiden bahsettiğimizde  alkolden bahsediyoruz  alkol bira şarap alkollü içkiler

often use that particular word here in england it  is often used in british english you might notice  

bu kelimeyi burada İngiltere'de sık sık kullanıyoruz sık sık İngiliz İngilizcesinde kullanılıyor

behind me today we have a lovely view the sun is  out everything is looking rather nice and yes that  

bugün arkamda fark edebilirsiniz   güzel bir manzaraya sahip güneş ortada her şey oldukça güzel görünüyor ve evet bu

is a live view behind the house right now looking  out of the windows so whatever happens behind me  

şu anda evin arkasındaki canlı bir görüntü pencerelerden  dışarı bakıyor yani arkamda ne olursa olsun

i have no control over it maybe a dozen naked  people will run across the field behind me perhaps  

üzerinde hiçbir kontrolüm yok belki bir düzine çıplak insan koşarak karşıya geçer arkamdaki alan belki

a large spaceship will come down and  little green men will come out and say

büyük bir uzay gemisi aşağı inecek ve küçük yeşil adamlar çıkıp

like that you see so who knows no one knows what's  going to happen because it's live and spontaneous  

şöyle diyecekler, kim bilir kimse ne olacağını bilmiyor çünkü

at 18 minutes past two on a  sunday hello to everyone hello  

bir pazar günü saat ikiyi 18 geçe canlı ve spontane herkese merhaba

to oh we have the live chat something very  interesting happening on the live chat  

to oh canlı sohbete sahibiz canlı sohbette çok  ilginç bir şey oluyor

oh um very interesting who was first on today's  live chat oh very very intriguing louis mendes  

oh um çok ilginç bugünün  canlı sohbetinde ilk kim vardı oh çok çok ilgi çekici louis mendes

you are first on today's live chat congratulations

bugünün canlı sohbetinde birincisiniz tebrikler

it would appear that louis has a very fast  finger today also hello to oh hello tomek we  

görünüşe göre louis'in çok hızlı bir parmağı var bugün de merhaba oh merhaba tomek'e

have tomek we have mega we have v tess hello  vitas you are not first today unfortunately  

tomek'imiz var mega'mız var v tess'imiz var merhaba vitas bugün ilk değilsiniz ne yazık ki

but better look next time next sunday perhaps  you will be first next week we will have to wait  

ama bir dahaki sefere baksanız iyi olur gelecek pazar belki gelecek hafta birinci olacaksınız beklememiz gerekecek   yine de

and see anyway another next week because we have  today we have this right now that's happening on  

gelecek hafta başka bir hafta görün çünkü bugün elimizde  şu anda  bilgisayar ekranınızda olan buna sahibiz

your computer screen we have to get through this  together hello also olga monisa flower espoire  

bunu birlikte aşmalıyız  merhaba ayrıca olga monisa çiçek espoire

we also have maria i'm saying hello to maria  

ayrıca maria'mız var maria'ya merhaba diyorum

hello maria thanks for joining me as well  claudia is here as well on the live chat today  

merhaba maria da bana katıldığın için teşekkürler claudia burada ayrıca bugün canlı sohbette

very nice to see you florence we have quadi cordia  smart hello quarter smart where are you watching  

sizi görmek çok güzel floransa quadi cordia'mız var  akıllı merhaba çeyrek akıllı nerede izliyorsunuz   şu

at the moment i don't recognize your name so i  am intrigued i want to find out where you are  

anda adını tanımıyorum bu yüzden ilgimi çekti nerede olduğunu öğrenmek istiyorum

quarter smart where are you watching at the  moment oh i have a big special thank you  

çeyrek akıllı nerede şu anda izliyor musunuz  büyük bir özel teşekkürüm var

a wonderful big thank you to make in a few moments  to someone special hello also mohsen magdalena  

birkaç dakika içinde özel birine yapacağınız harika ve büyük bir teşekkür merhaba ayrıca mohsen magdalena

is here as well mary marik's marijux i don't think  i ever say your name right for which i apologize  

burada da mary marik'in marijux'u adınızı hiç doğru söylediğimi sanmıyorum bunun için özür dilerim

daniel daniel villanue oh hello daniel nice to  see you here as well nice to see your face also  

daniel daniel villanue oh merhaba daniel sizi  burada  görmek de  güzel

on your little icon as well next to your name very  nice it's always nice to put a name to a face and  

adınızın yanında küçük simgenizde de yüzünüzü görmek güzel çok güzel bir yüze bir isim koymak ve

also a face to a name for example we had did you  see last week i was talking about this last week  

ayrıca bir yüz örneğin bir isim geçen hafta gördünüz mü geçen hafta bundan bahsediyordum

and this particular thing has inspired both myself  and mr steve if you remember last week i showed  

ve bu özel şey hem kendime hem de bay steve ilham verdi, hatırlarsanız geçen hafta size

you this photograph of the lovely girls getting  together with beatrice marcia claudia and also  

güzel kızların beatrice marcia claudia ile bir araya geldiği bu fotoğrafı göstermiştim ve ayrıca

sandra getting together to have a meet-up a few  days ago well guess what i hopefully along with  

sandra birkaç  gün önce bir buluşma için bir araya geliyor, tahmin edin umarım ne

mr steve will also be arranging some sort of  meet up some sort of get together in the future

Bay Steve ile birlikte şu anda gelecekte bir tür  buluşma ayarlıyor olacak

at the moment and i have to say this at  the moment it is just in the planning stage  

ve bunu şu anda söylemek zorundayım şu an sadece planlama aşamasında

so nothing has been decided there are  no plans yet nothing is is arranged  

yani hiçbir şeye karar verilmedi  herhangi bir plan yok ancak hiçbir şey ayarlanmadı

there are no firm plans at the moment so at the  moment it's all just in here in my little brain  

şu anda kesin bir plan yok, yani şu anda her şey burada, küçük beynimin içinde,

but i think it would be a good idea at some point  to arrange a meet-up a get-together a together  

ama bence öyle olurdu bir noktada

where we can all talk and see each other face  to face wouldn't that be amazing so that is what  

hepimizin konuşabileceği ve yüz yüze görüşebileceği bir buluşma, bir araya gelme ayarlamak iyi bir fikir bu harika olmaz mıydı, bu yüzden şu

i am thinking of at the moment in my brain some  sort of meetup now we've already mentioned paris  

anda beynimde düşündüğüm şey bu bir tür buluşma şimdi Paris'ten

as a possible place to meet up so that that that's  all we've done so far we haven't arranged anything  

olası bir buluşma yeri olarak bahsettik bu yüzden

we haven't booked any flights nothing like that  so at the moment it is just plans things that we  

şimdiye kadar yaptığımız tek şey bu sadece planlar,

are thinking of a possible arrangement a possible  plan something we might do probably not this year  

olası bir düzenlemeyi düşündüğümüz şeyler, olası bir plan, muhtemelen bu yıl yapamayacağımız bir şey

if i was completely honest with you i would  say that we won't be doing it this year  

size karşı tamamen dürüst olsaydım, bunu bu yıl yapmayacağız derdim   bu

so don't get too excited but i think it will  probably it will be something we will do in 2020  

yüzden çok heyecanlanmayın ama bence muhtemelen 2020'de yapacağımız bir şey olacak   bunun

i don't think it's happening this  year and i'm sure you know why  

bu yıl olacağını sanmıyorum ve eminim nedenini biliyorsunuz   yani şu

so at the moment our plans are up in the air  they are just in my brain and mr steve's brain  

anda planlarımız havada, sadece beynimdeler ve Bay Steve'in beyni

but already we have received some interest  in meeting up so one or two of you have  

ama şimdiden buluşmak için biraz ilgi duyduk, bu yüzden bir veya ikiniz  bana

already written to me to say mr duncan  we do want to meet you we want to find  

yazarak Bay Duncan sizinle tanışmak istiyoruz

a lovely place where we can all sit down and have  a chat face to face so we will see what happens  

hepimizin oturup yemek yiyebileceğimiz güzel bir yer bulmak istiyoruz  dedi. yüz yüze konuşun ne olacağını görelim

nothing has been arranged so we did say  paris last week because it's quite close  

hiçbir şey ayarlanmadı bu yüzden geçen hafta  paris dedik çünkü oldukça yakın

so we can fly to paris and if anyone else wants  to join us in paris then we can all meet together  

böylece paris'e uçabiliriz ve başka biri paris'te bize katılmak isterse o zaman hep birlikte

and have a meal and maybe some some of that  lovely french wine oh that sounds nice anyway  

buluşabiliriz   yemek ve belki biraz o güzel Fransız şarabı oh bu kulağa hoş geliyor yine de

that is a long way off nothing has been arranged  nothing has been planned we have no dates nothing  

bu çok uzak hiçbir şey ayarlanmadı  hiçbir şey planlanmadı hiçbir randevumuz yok hiçbir şey

but i can say it will probably happen next  year i'm sorry to say that i hate saying that  

ancak muhtemelen önümüzdeki yıl olacağını söyleyebilirim bunu söylediğim için üzgünüm bunu söylemekten nefret ediyorum

but but we would love to see you this year  but we can't you know why you may have heard  

ama yine de sizi bu yıl görmeyi çok isteriz ancak haberlerde neden

on the news that there are one or  two problems affecting planet earth

dünya gezegenini etkileyen bir veya iki sorun olduğunu duymuş olabileceğinizi bilemeyiz,

so we have mr steve coming in a few moments and  he is doing something slightly different because  

bu nedenle birkaç dakika içinde Bay Steve gelecek ve o biraz farklı bir şey yapıyor çünkü

i know and mr steve knows and quite likely  you know that there are more than one  

biliyorum ve Bay Steve biliyor ve büyük olasılıkla birden fazla

christmas celebrations and that's what we're  talking about with mr steve a little bit later  

Noel kutlaması olduğunu biliyorsunuz ve biraz sonra Bay Steve ile bundan konuşacağız

all of that coming up we are also talking about  birds today oh can i tell you something i don't  

bunların hepsi yaklaşıyor biz de bugün kuşlardan bahsediyorum size çok fazla bahsetmek istemediğim bir şey söyleyebilir miyim

want to give too much away but we met our  new friend yesterday our new little friend  

ama dün yeni arkadaşımızla tanıştık yeni küçük arkadaşımız

and i actually took some video of our new  friend so we will be showing you that our  

ve aslında yeni arkadaşımızın videosunu çektim bu yüzden size yeni arkadaşımızı göstereceğiz

new little friend let's just say our new  friend is small covered with feathers

küçük dostum diyelim ki yeni arkadaşımız küçük tüylerle kaplı

and was very pleased to see  us yesterday so that coming up  

ve dün bizi gördüğüne çok memnun oldu bu yüzden

in a little while right now we are going to say  a big special thank you can i say thank you to  

kısa bir süre sonra çok özel bir teşekkür edeceğiz teşekkürler

federico garminder mendiola that's a great name i  hope i pronounced it right thank you federico for  

federico garminder mendiola'ya teşekkür edebilir miyim bu harika bir isim umarım doğru telaffuz etmişimdir

your lovely donation that i received last week i  didn't mention it on wednesday i was with you live  

geçen hafta aldığım güzel bağışınız için teşekkürler federico çarşamba günü bundan bahsetmedim geçen çarşamba canlı sizinle birlikteydim

last wednesday but i thought i would save it until  today so can i say thank you very much to federico  

ancak bugüne kadar saklamayı düşündüm bu yüzden söyleyebilir miyim Federico'ya

for your lovely donation that i received last week  and i was quite overwhelmed as i always am when i  

geçen hafta aldığım güzel bağışınız için çok teşekkür ederim ve bağışlarınızı aldığımda her zaman olduğu gibi çok duygulandım

receive your donations don't forget everything  i do here on youtube i do it for free i don't  

burada youtube'da yaptığım her şeyi unutmayın ücretsiz yapıyorum pek

a lot of people think i am a millionaire but i'm  not i am a very long way from a millionaire so  

pek yapmıyorum insanların oranı milyoner olduğumu düşünüyor ama değilim bir milyonerden çok uzaktayım bu yüzden

for the past 15 years i've been doing this  for free you don't have to pay me anything  

son 15 yıldır bunu ücretsiz yapıyorum, bana hiçbir şey ödemenize gerek yok

however if you want to make a  donation to help my work continue  

ancak yapmak istiyorsanız işimin devam etmesine yardımcı olacak bir bağış

to keep everything going then just  like federico you can no problem

her şeyin devam etmesi için o zaman tıpkı federico gibi sorun olmaz

thank you once again for your lovely donation and  i do appreciate it very much we are going to take  

güzel bağışınız için bir kez daha teşekkür ederim ve çok minnettarım

a break and then mr steve will be making himself  comfortable but we have something different today  

bir ara vereceğiz ve sonra Bay Steve rahatına bakacaktır ama bugün farklı bir şeyimiz var   şu anda noel'i kutlayanlar

something a little different is happening for  those who are celebrating christmas at the  

için biraz farklı bir şey oluyor

moment and i know what you're thinking mr duncan  we celebrated christmas a long time ago but no  

ve ne düşündüğünüzü biliyorum bay duncan biz noel'i uzun zaman önce kutladık ama hayır

there are some people who are still enjoying  their christmas festivities and we will be  

hala noel'in tadını çıkaran bazı insanlar var şenlikler ve

taking a look at that with mr steve in a few  moments but to take us there we have an excerpt  

birkaç dakika içinde Bay Steve ile buna bir göz atacağız, ancak bizi oraya götürmek için

from one of my full english lessons this  is taken from full english number 27.  

tam İngilizce derslerimin birinden bir alıntımız var, bu tam İngilizce 27 numaradan alınmıştır.

many of my lovely lessons are available on  my youtube channel mr steve is on his way

güzel derslerimin çoğu şu adreste mevcuttur: youtube kanalım bay steve yolda

oh there you are i've been waiting here for  ages where have you been welcome to another  

oh işte buradasın uzun zamandır burada bekliyorum

full english lesson with me mr duncan  coming to you from the birthplace of  

johnny rotten phil collins billy idol ringo  starr and of course the english language  

johnny rotten phil collins billy idol ringo starr'ın doğum yerinden size gelen benimle başka bir tam ingilizce dersine hoşgeldiniz nerede bay duncan ve tabii ki

i love english so much i might actually  marry it one day mr and mrs english we  

ingilizceyi o kadar çok seviyorum ki bir gün onunla evlenebilirim bay ve bayan ingilizce biz

will be the most elegant guests at the ball  i can see it all now what a wonderful feeling

balonun en zarif konukları olacağız şimdi hepsini görebiliyorum ne harika bir duygu

oh sorry i drifted away there i went into a  daydream i became lost in my thoughts okay  

oh üzgünüm sürüklendim oraya gittim bir hayale daldım düşüncelerimde kayboldum tamam

without any more fantasizing or daydreaming let's  get on with today's full english lesson right

daha fazla hayal kurmadan veya hayal kurmadan hadi bugünün tam İngilizce dersine hemen şimdi devam edelim

now

here's an interesting word that relates is passive  aggressive a passive aggressive person is someone  

pasif agresif ile ilgili ilginç bir kelime pasif agresif bir kişi,

who uses non-direct resistance as a form of  protest or as a means of reacting to something  

doğrudan olmayan direnişi bir biçim olarak kullanan kişidir protesto veya bir şeye tepki verme aracı olarak

a common form of this behaviour is the action of  pretending to misunderstand or feign confusion  

bu davranışın yaygın bir biçimi, yanlış anlıyormuş veya kafa karışıklığı numarası yapıyormuş gibi yapma eylemidir   aptalca davranarak

you avoid confrontation by acting dumb  non-direct confrontation can take the form of  

yüzleşmekten kaçınırsınız doğrudan olmayan yüzleşme, biriyle

silence avoiding contact or refusing  to speak to someone can be described as  

temastan kaçınarak veya konuşmayı reddederek  sessizlik şeklini alabilir

passive aggressive behaviour it is common for  those in long-term relationships to develop  

pasif agresif davranış olarak tanımlanabilir uzun süreli ilişkilerde

patterns of passive aggressive behaviour  the word passive is often used to show  

pasif agresif davranış kalıpları geliştirmek yaygındır pasif kelimesi genellikle

a submissive state whereas aggression is often  seen as being the opposite some see this word  

boyun eğici bir durumu göstermek için kullanılırken, saldırganlık genellikle tersi olarak görülür; bazıları bu kelimeyi

as an oxymoron two words that are used together  but have opposite meanings is an oxymoron passive  

bir oksimoron birlikte kullanılan ancak zıt anlamlara sahip iki kelime bir oksimorondur pasif

aggressive behaviour is generally seen  as a normal part of human interaction  

agresif davranış genellikle insan etkileşiminin normal bir parçası olarak görülür

however it can sometimes be linked to certain  personality disorders to avoid responsibility  

ancak bazen sorumluluktan kaçınmak için belirli kişilik bozukluklarıyla ilişkilendirilebilir

or conflict in a non-compliant way can be  described as passive aggressive behaviour

veya uyumsuz bir şekilde çatışma olabilir pasif agresif davranış olarak tanımlandı,

it's now time to take a look at another  buzzword a buzz word is a word or phrase  

şimdi başka bir terime bakmanın zamanı geldi moda bir kelime belirli bir süre boyunca sıklıkla kullanılan bir kelime veya deyimdir

that is used often during a certain  period of time today's buzz word is

günümüzün popüler kelimesi tarife kelimesi

tariff the word tariff can be used as a noun  or verb as a noun the word tariff is a form  

tarife kelimesi bir isim veya fiil olarak kullanılabilir Tarife kelimesi, denizaşırı ülkelerden ithal edilen malların

of taxation or charge which is added to the  sale of goods imported from overseas if china  

satışına eklenen bir vergilendirme veya harç biçimidir.

wants to sell their goods to the usa then they  will have to pay tariffs on what they export  

the amount of each tariff depends on what  types of goods are being sold high-end or  

ne tür malların satıldığına bağlı olarak, yüksek kaliteli veya

expensive items tend to have a very high tariff  attached to them luxury items such as cars  

pahalı ürünler genellikle çok yüksek tarifelere tabidir  araba gibi lüks ürünler

and valuable commodities sold overseas such  as oil and steel often carry heavy tariffs  

ve denizaşırı ülkelerde satılan petrol ve çelik gibi değerli emtialar genellikle ağır tarifeler taşır

the charge is added as a way of collecting the  lost revenue which would otherwise be generated  

ücret bir yol olarak eklenir aksi halde yurtiçinde elde edilecek olan kayıp gelirin tahsil edilmesi

domestically as a verb tariff is the action of  putting the charge in place a tariff can also be  

bir fiil tarifesi olarak ücretin yerine getirilmesi eylemidir bir tarife aynı zamanda

described as a levy tax toll duty excise it is a  form of export tax the country exporting the goods  

bir vergi olarak da tanımlanabilir yol vergisi tüketim vergisi malları ihraç eden ülkenin ödediği bir ihracat vergisi biçimidir onları

pays a tariff to the country that is importing  them to charge a tariff is to impose a fee  

ithal eden ülkeye bir tarife uygulamak için bir tarife bir ücret uygulamaktır

the tariffs are put in place they  are required they have been enforced

tarifeler konur zorunludur uygulandılar

do you like my garden i must say it looks rather  nice today with all the plants coming into bloom  

bahçemi beğendin mi bugün tüm bitkilerin gelmesiyle oldukça güzel göründüğünü söylemeliyim

did you know that the word plant can be used in  many ways as a verb the word plant means to put  

çiçek   bitki kelimesinin bir fiil olarak birçok şekilde kullanılabileceğini biliyor muydunuz?

something in the ground you place something  in a hole and cover it with soil you bury  

something in the ground you plant something to  push something sharp into the ground is plant  

toprağa keskin bir bitkidir   küçük

you can plant a flagpole to carefully place a  small flower or tree with its roots under the  

bir çiçeği veya ağacı kökleri toprağın altına dikkatlice yerleştirmek için bir bayrak direği dikebilirsiniz   bir çiçek dikersiniz

soil is to plant you plant a flower you plant  a tree you can plant a kiss on another person  

bir ağaç dikersiniz  başka birinin üzerine bir öpücük dikebilirsiniz

to place something where it can easily be found is  to plant the evidence was planted in his apartment  

yapabileceği bir yere bir şey yerleştirmek kolayca bulunabilen bir şey dikmek delili dairesine

by the police as a noun the word plant can  refer to a large factory a person who goes  

polis tarafından dikildi bir isim olarak bitki büyük bir fabrikaya atıfta bulunabilir

undercover to pose as another person is a plant a  certain species of flower or other green foliage  

başka biri gibi görünmek için kılık değiştiren kişi bir bitkidir belirli bir çiçek türü veya diğer yeşil yapraklar

can be described as a plant you can plant a plant  grow a plant nourish a plant or like now you can

bir bitki olarak tanımlanabilir bir bitki ekebilirsin  bir bitki yetiştirebilirsin bir bitkiyi besleyebilirsin veya şimdi olduğu gibi

enjoy a plant

bir bitkinin tadını çıkarabilirsin

hmm and there it was one of my  many youtube lessons that i've  

hmm ve

been making for the past 15 years and  that was a good example of one of them  

son 15 yıldır yaptığım birçok youtube dersimden biriydi ve bu bunlardan birine iyi bir örnek

a full english lesson and you can find them  all on my youtube channel okay here he comes  

tam bir ingilizce dersi ve hepsini youtube kanalımda bulabilirsiniz tamam işte o geliyor

and something slightly different today as you  are about to see as mr steve is on his way

ve bugün biraz farklı bir şey görmek üzeresiniz, çünkü  bay steve yolda,

we are about to do something different i am here  now on camera but appearing in front of your eyes  

biz farklı bir şey yapmak üzereyiz şu anda kamera önündeyim ama

in a few moments something a little different  now we always like to include everyone everyone  

birkaç dakika içinde gözlerinizin önünde beliriyorum   biraz farklı bir şey şimdi her zaman herkesi herkesi dahil etmeyi seviyoruz

wherever you are watching in the world and i know  last week that a lot of people were celebrating  

dünyanın neresinde izliyorsanız izleyin ve biliyorum geçen hafta birçok insan

christmas so i thought we both thought in  fact this was mr steve's idea that we would  

Noel'i kutluyordu, bu yüzden ikimiz de aslında bunun Bay Steve'in

keep the christmas tree up in the house  and that's what we've done so here he comes  

Noel ağacını evde tutma fikri olduğunu düşündük ve biz de öyle yaptık bu yüzden işte geliyor

prepare to see the man himself not only mr  steve but also our lovely christmas tree  

adamı sadece Bay Steve'i değil, aynı zamanda bizim güzel Noel ağacımızı da görmeye hazırlanıyor Geç Noel'i

that we've decided to keep  up as a way of celebrating  

kutlamanın bir yolu olarak devam etmeye karar verdiğimizi,

late christmas because there are more than more  than one christmas celebration did you know that

çünkü birden fazla Noel kutlaması olduğunu biliyor muydunuz Bay

did you know that mr steve we are on oh i didn't  know i was waiting for it i was waiting to listen  

Steve'in gittiğimizi biliyor muydunuz oh bunu beklediğimi bilmiyordum

to your music that normally introduces me so i  was just merrily just in my own little world there  

normalde beni tanıtan müziğinizi dinlemek için bekliyordum bu yüzden neşeyle orada kendi küçük dünyamdaydım

so hello to everybody can you hear me mr duncan  is the microphone working oh it's working that's  

yani herkese merhaba beni duyabiliyor musunuz bay duncan mikrofon çalışıyor mu çalışıyor bu

very good that's very good yes as mr duncan said  we're still celebrating christmas as you can see  

çok iyi bu çok iyi evet bay duncan olarak dedi gördüğünüz gibi hala yılbaşını kutluyoruz

we haven't taken the christmas tree down now i  have taken down a lot of the other decorations  

şu anda yılbaşı ağacını indirmedik diğer birçok süslemeyi kaldırdım

the tinsel the various ornaments and things  that we normally have associated with christmas  

tinsel, çeşitli süs eşyaları ve normalde yılbaşı süsleriyle ilişkilendirdiğimiz şeyler

decorations but we've left the christmas tree up  because we know and mr duncan will go into this in  

ama biz Noel ağacını açık bıraktı çünkü biliyoruz ve Bay Duncan dünyanın başka yerlerinde bu konuya girecek

other parts of the world they're still celebrating  christmas now i know what you're thinking i know  

şu anda hala Noel'i kutluyorlar ne düşündüğünüzü biliyorum ne

what you're thinking it's past the 12 days after  christmas so is it unlucky mr duncan because it  

düşündüğünüzü biliyorum Noel'in üzerinden 12 gün geçti yani şanssız mı bay duncan, çünkü bir

is uh rumored and often said that if you keep your  decorations up after the 12th night which was last  

söylenti vardır ve sık sık şöyle söylenir: geçen hafta olan 12. geceden sonra süslemelerinizi devam ettirirseniz,

week i think it was last thursday then it will  be unlucky but it isn't unlucky because we're now  

sanırım geçen perşembeydi, o zaman şanssız olur ama şanssız değildir çünkü biz şimdi buradayız

into the other calendar with the other countries  so we're still celebrating christmas so we've kept  

diğer ülkelerle birlikte diğer takvime geçtik yani hala noel'i kutluyoruz bu yüzden

the christmas tree up haven't we mr duncan yes  that's what we've done so a lot of people believe  

noel ağacını diktik, değil mi bay duncan evet  bunu yaptık, bu yüzden birçok kişi

that that you must take your christmas decorations  down before the 12th night which actually falls  

noel'inizi kutlamanız gerektiğine inanıyor süslemeler aslında 6 Ocak'a denk gelen 12. geceden önce yapılır,

on on the 6th of january however there are other  people who celebrate christmas at a different time  

ancak noel'i bizden farklı bir zamanda kutlayan başka insanlar da vardır

later than we do and that's what we're going to  talk about for the next few moments so we often  

ve bundan sonraki birkaç dakika boyunca bundan bahsedeceğiz, bu nedenle sık sık

refer to this as the orthodox christmas you  can see it on the screen now orthodox christmas  

atıfta bulunuruz. buna ortodoks noeli olarak şimdi ekranda görebilirsiniz ortodoks noeli

so there are some people who celebrate christmas  at a different time of year and there is a reason  

yani noel'i yılın farklı bir zamanında kutlayan bazı insanlar var ve

for that a very good reason in fact the christmas  festival is celebrated later because the julian  

bunun çok iyi bir nedeni var aslında noel festivali daha sonra kutlanıyor çünkü julian

calendar is observed so do you  understand what that means steve  

takvimi gözetilir, bunun ne anlama geldiğini anlıyor musunuz steve

yes so let's pretend we're in russia  and i'd love to have christmas in russia  

evet öyleyse hadi rusya'da olduğumuzu farz edelim ve noel'i rusya'da kutlamayı çok isterim

and there are other countries mr duncan will  mention them who are celebrating christmas  

ve başka ülkeler de var bay duncan  şu anda noel'i kutlayanlardan bahsetecek

right now well they have just christmas day was i  think a couple of days ago uh but they're still in  

pekala onlar sadece noel günüydü sanırım birkaç gün önceydi uh ama hala

that christmas celebration period and i've often  thought because uh when you look when i look back  

o noel kutlaması dönemindeler ve sık sık düşündüm çünkü uh çocukluğuma dönüp baktığımda

at my childhood at television programs whenever  russia or was depicted on the television whenever  

televizyon programlarında ne zaman rusya veya tasvir edilse ne zaman

we had programs about russia it was always around  christmas time and it always looked so wonderful  

rusya hakkında programlarımız olsa televizyon her zaman noel zamanıydı ve her zaman çok harika

and snowy and colourful and i just wanted to go  there so that's where i'm going to pretend that  

karlı ve renkli görünürdü ve ben sadece oraya gitmek istedim bu yüzden oradaymışız gibi davranacağım

we are we're actually in russia and we're still  celebrating christmas now so i think that's quite  

aslında rusya'dayız ve şu anda hala noel'i kutluyoruz bu yüzden bence bu oldukça

a good thing to do because we like to include as  many people as possible so the christmas festival  

iyi bir şey çünkü mümkün olduğu kadar çok insanı dahil etmek istiyoruz, böylece noel festivali

is celebrated later in some places because the  julian calendar is observed other countries  

bazı yerlerde jülyen takvimine uyulduğu için daha geç kutlanıyor, diğer ülkeler

follow the gregorian calendar such as us so  here in the uk and many parts of the world other  

miladi takvimi takip ediyor bizim gibi burada, İngiltere'de ve dünyanın pek çok yerinde diğer

countries follow the gregorian calendar which is  why christmas is at a different time much earlier  

ülkeler miladi takvimi takip ediyor, bu nedenle  Noel çok daha erken bir zamanda   bu nedenle

because of this we have two christmas celebrations  in fact did you know steve there are more than two  

iki Noel kutlamamız var aslında biliyor muydunuz Steve ikiden fazla

christmas celebrations there are in fact  four different christmas celebrations yes  

Noel olduğunu biliyor muydunuz? kutlamalar aslında dört farklı noel kutlaması var evet

we've had uh fernando who's uh who's mentioned  armenia and serbia uh who must be part of that um  

uh fernando yaşadık kim ermenistan ve sırbistan'dan bahsetti uh bahsettiğimiz o um   takviminin bir parçası olmalı

calendar that we're talking about and uh are  you going to list all the countries that are  

ve uh tüm ülkeleri listeleyecek misiniz

celebrating christmas at the moment or so at  least some of them yes in a few moments yes and so  

şu anda noel'i kutluyorlar en azından bazıları evet birkaç dakika içinde evet ve bu yüzden

so christmas day this year steve was celebrated  on the 7th of january some also celebrated it on  

bu yıl noel günü steve 7 ocak'ta kutlandı bazıları da

the 6th of january so because of the difference so  many people celebrated on the 6th some also on the  

6 ocak'ta kutladı yani aradaki fark yüzünden pek çok insan 6'sında, bazılarında 7'sinde de kutlanıyor

7th as well and as you mentioned just yes this  particular festival is observed in other places  

ve sizin de belirttiğiniz gibi, evet, bu özel festival,

including russia georgia ukraine macedonia  montenegro serbia and also in jerusalem which  

Rusya, Gürcistan, Ukrayna, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Kudüs'te de dahil olmak üzere,

i did not realize i have to be honest with you i  know i'm probably showing my ignorance steve but  

size karşı dürüst olmam gerektiğini fark etmemiştim. muhtemelen cehaletimi gösteriyorum steve ama

have we got anybody watching now who is in one  of those countries that mr duncan has mentioned  

şu anda bizi izleyen, Bay Duncan'ın bahsettiği ülkelerden

uh and are taking time out from their celebrations  to watch us today we want to know are you in  

uh, kutlamalarından zaman ayırarak bizi izleyen birileri var mı bugün bilmek istiyoruz onlardan birinde misiniz?

one of those countries and are you watching us  today we'd love to know well so please tell us  

ülkeler ve bizi izliyor musunuz bugün bilmek isteriz

and finally some more information steve  we've got lots of information here actually  

ve son olarak biraz daha bilgi verin steve burada pek çok bilgiye sahibiz aslında   Konstantinopolis  Bulgaristan   Yunanistan Romanya Antioch İskenderiye yargı alanlarına

other orthodox christians such as those belonging  to the jurisdictions of constantinople bulgaria  

ait olanlar gibi diğer Ortodoks Hıristiyanlar

greece romania antioch alexandria albania cyprus  finland and the orthodox church of america  

arnavutluk kıbrıs finlandiya ve amerika ortodoks kilisesi

amongst others began using the revised julian  calendar which actually matches the gregorian  

diğerlerinin yanı sıra revize edilmiş jülyen takvimini kullanmaya başladı ve bu aslında gregoryen      ile gerçekten eşleşiyor,

one so they actually celebrate their christmas day  on the same day as us so as you can see it's not a  

böylece aslında noel günlerini bizimle aynı gün kutluyorlar, bu nedenle gördüğünüz gibi

simple thing to talk about it can be quite complex  and some people over the years steve have actually  

bunun hakkında konuşmak basit bir şey değil oldukça karmaşık olabilir ve yıllar boyunca bazı insanlar

argued and disputed when christmas should  actually be celebrated according to the various  

Noel'in çeşitli takvimlere göre ne zaman gerçekten kutlanması gerektiğini gerçekten tartıştı ve tartıştı.

calendars of course we know that  uh assuming you you believe in uh  

jesus christ and the birth and all that assuming  you believe all that let's assume you do then  

tüm bunları yaptığınızı farz edelim o zaman

uh i i don't think it actually occurred uh in in  december anyway uh it was just changed was it not  

uh ben bunun aslında aralık ayında olduğunu düşünmüyorum zaten uh sadece değişti

to uh annoy the pagans yes uh mr duncan i think  probably we should be celebrating it in i don't  

paganları kızdırmak için değil miydi evet uh bay Duncan bence  muhtemelen bunu kutlamamamız gerekir' t

know when the actual date is i think it's  mid-summer i think it is actually mid-summer  

gerçek tarihin ne zaman olduğunu bilmiyorum sanırım  yaz ortası, aslında yaz ortası

but it was changed probably hundreds of years  ago i don't know when uh to be in the winter  

ama muhtemelen yüzlerce yıl önce değişti.

uh as you say just to annoy the pagans uh  at the time so i don't know too much about  

putperestler o zamanlar bu konuda çok fazla bir şey bilmiyorum bu konuda çok fazla

that too much more about that but i think that's  uh why it was changed originally well what's  

ama bence bu yüzden başlangıçta iyi değiştirildi

interesting steve is is a lot of different  beliefs and celebrations all became merged  

Steve'in ilginç yanı pek çok farklı inanç ve kutlama hepsi birleşti hepsi

together they all joined together so you have the  worshipers of trees who who believe that trees are  

birleşti hepsi birleşti birlikte, ağaçların yaşayan varlıklar olduğuna inanan ağaçlara tapanlara sahipsiniz

living beings and they often have a festival  around the i think it's the winter solstice  

ve genellikle kış gündönümü civarında bir festival düzenlerler, bu yüzden

so that's the reason why you see so so you can  see the christmas tree became part of christmas  

böyle görmenizin nedeni bu, böylece Noel ağacının Noel'in bir parçası olduğunu görebilirsiniz

because of other beliefs and celebrations and  then of course you had santa claus who is actually  

çünkü diğer inançlar ve kutlamalar ve sonra tabii ki aslında

based on a real person so so you can see how these  things have all come together over the years and  

gerçek bir kişiye dayanan Noel Baba'nız vardı, böylece tüm bunların yıllar içinde nasıl bir araya geldiğini görebilirsiniz ve

that's the reason why we have christmas when we do  and that's the reason why we have trees and santa  

Noel'i kutlamamızın nedeni bu  ve bu ağaçlara ve Noel Baba'ya sahip olmamızın nedeni

claus and lots of other things as well including  gifts of course which once again derives from  

ve elbette hediyeler de dahil olmak üzere pek çok başka şey, ki bu da bir kez daha

saint nicholas who was the patron saint of i  think he also was was very kind to children  

zannedersem, aynı zamanda çocuklara karşı çok nazik olan ve çocuklara

he believed in giving gifts to children so  that's how we we got santa claus in the end  

hediye verilmesi gerektiğine inanan aziz Nicholas'tan gelmektedir. Sonunda Noel Baba'yı böyle elde ettik

but i have to say steve the tree is  looking magnificent and i suppose also  

ama şunu söylemeliyim ki Steve ağaç muhteşem görünüyor ve sanırım ayrıca   ağacı

i should mention that mr steve actually did  the tree so steve decorated the tree this year  

gerçekten Bay Steve'in yaptığını söylemeliyim bu yüzden Steve bu yıl ağacı süsledi

so i didn't do it and i have to say  steve you have made a wonderful job  

bu yüzden ben yapmadım ve söylemeliyim ki steve harika bir iş çıkardın

well yes and we're keeping it up now i did  see on the live chat somebody else i can't  

pekala evet ve şimdi devam ediyoruz canlı sohbette başka birini gördüm

remember i was just trying to find it then have  kept their treat up anyway oh and i know a few  

hatırlayamıyorum sadece onu bulmaya çalışıyordum sonra yine de muamelelerini sürdürdüm oh ve işte birkaç

people at work at least one other person where i  work they've kept their christmas tree up because  

kişi tanıyorum   çalıştığım yerde en az bir kişi daha Noel ağaçlarını dik tuttular çünkü   geceleri

well it just looks nice when you're sitting here  at night you switch the tree on it just makes  

burada otururken güzel görünüyor ağacı açarsanız sadece

you feel happier so we are considering keeping  the christmas tree up all year you know we're  

kendinizi daha mutlu hissedersiniz yani Noel ağacını tüm yıl boyunca dik tutmayı düşünüyoruz, biliyorsunuz

tempting fate could be bad luck associated with  it but i mean i don't know i mean we've taken  

kaderi ayartıyoruz, bununla ilgili kötü şans olabilir, ama yani bilmiyorum, demek istediğim,

everything else down maybe we could keep the tree  up mr duncan but take some of the tinsel off or  

diğer her şeyi indirdik, belki ağacı dik tutabiliriz Bay Duncan ama cicili bicili ya da onun

something like that i don't know but it does look  nice and we will seriously consider leaving it  

gibi bir şey bilmiyorum ama güzel görünüyor ve onu

up all year it'll be difficult to dust it though  it'll attract a lot of dust yes and spiders will  

tüm yıl boyunca bırakmayı ciddi olarak düşüneceğiz tozunu almak zor olsa da çok fazla toz çekecek evet ve örümcekler

put all their webs in it uh so i think i think  we probably will end up taking it down because  

tüm ağlarını içine örecekler, bu yüzden bence sonunda muhtemelen onu indireceğiz çünkü

how do you dust a tree how would you keep it  clean that would be a big problem uh mr duncan  

bir ağacın tozunu nasıl alırsınız, onu nasıl temiz tutarsınız bu büyük bir sorun olur uh Bay Duncan   bence

i think and uh i don't know what do you think  do you think we should keep it up a lot well has  

ve uh ben Ne düşünüyorsun  Sence bunu çok iyi sürdürmemiz gerekiyor

anybody else kept their christmas tree up anybody  else watching us still get their christmas tree up  

Noel ağacını diken başkaları Bizi izleyen başka kimse   Hala Noel ağacını diken

and are you considering leaving it  up all year or not please let us know  

ve tüm yıl boyunca bırakmayı düşünüyor musunuz, düşünmüyor musunuz lütfen bize izin verin bilin

uh nobody yet has said that they are in  any of the countries that we've mentioned  

uh henüz hiç kimse Noel'i kutlayanların bahsettiğimiz herhangi bir ülkede olduğunu söylemedi

that who are celebrating christmas and that's  probably because they're busy celebrating  

ve bunun nedeni büyük olasılıkla kutlama yapmakla meşgul olmalarıdır

and they're not on today yes i suppose it's ironic  that we're talking about this and saying hello to  

ve bugün yayında değiller evet sanırım konuşmamız ironik

those celebrating but they are probably not  watching because they're still enjoying the  

kutlama yapanlara merhaba diyorum ama muhtemelen izlemiyorlar çünkü hala

the festive season you see so so maybe yes  i think you have a good point there steve  

gördüğünüz bayram sezonunun tadını çıkarıyorlar yani belki evet bence haklısınız steve

a lot of people already steve a lot of people are  admiring your shirt yes well i've worn this shirt  

birçok insan zaten steve birçok insan gömleğine hayran kaldım evet bu gömleği

before this is a shirt that i i bought in turkey  and i've mentioned it before because people um  

daha önce giydim   bu türkiye'den aldığım bir gömlek ve bundan daha önce bahsetmiştim çünkü

have admired it when i've worn it before i think  i only wore it about two weeks ago so if you look  

daha önce giydiğimde insanlar hayran kalmıştı sanırım  sadece iki hafta kadar giydim önce yani son haftalardaki

back at any of the the previous uh videos in the  last few weeks you will notice that i have been  

önceki uh videolardan herhangi birine bakarsanız,

wearing this shirt particularly as it looks a bit  christmassy and i'm going to sneeze mr duncan i'm  

özellikle biraz noel gibi göründüğü için bu gömleği giydiğimi fark edeceksiniz ve hapşıracağım Bay Duncan hapşırmaya

trying to resist i'm doing the nose pinching  trick okay i will take you off for a second  

çalışıyorum diren burnunu çimdikleme numarası yapıyorum tamam seni bir saniyeliğine

mr steve wants to have a sneeze okay steve  you are you are free to sneeze a lot a lot  

çıkaracağım bay steve hapşırmak istiyor tamam steve sık sık hapşırmakta özgürsün

no you're off now steve steve you're not on  now okay if you want to blow your nose you can  

hayır şimdi boşsun steve değilsin açık şimdi tamam, sümkürmek istiyorsan yapabilirsin

as you can see mr steve still doesn't  listen to me when i'm talking to him  

gördüğünüz gibi, Bay Steve onunla konuşurken beni hâlâ dinlemiyor

and that was supposed to be one of his new  year's resolutions you see that i gave to  

ve bu onun yeni yıl kararlarından biri olması gerekiyordu, benim verdiğimi görüyorsunuz

him a lot of people asking where i am well  i am in the studio but mr steve is standing  

ona pek çok insan nerede olduğumu soruyor, stüdyodayım ama Bay Steve

by the christmas tree we've decided to keep  the christmas tree up as a way of helping  

Noel ağacının yanında duruyor,

those who celebrate christmas later to have  some fun as well and mr steve is back have  

Noel'i daha sonra kutlayanların da biraz eğlenmesine yardımcı olmak için Noel ağacını dik tutmaya karar verdik. ve bay steve geri döndü mü

you had your lovely sneeze i just blew my nose  i managed to suppress it suppress that means to  

güzel hapşırdın az önce burnumu sümkürdüm onu ​​bastırmayı başardım bastırmak demek oluyor olan bir şeyi

reduce the something happening reduce the chance  of something happening or stop it altogether  

azaltmak bir şeyin olma şansını azaltmak veya tamamen durdurmak anlamına gelir

suppress because there's a nice little trick if  you people probably know this if you just do that  

bastırın çünkü muhtemelen güzel bir küçük hile var bunu bilin, bunu

on your nose you can stop a sneeze occurring and  i have been out of the garden so i've probably got  

burnunuza yaparsanız hapşırmayı durdurabilirsiniz ve bahçeden çıktım, bu yüzden muhtemelen

fungal spores stuck in my nose uh from all the  dead matter that's out there so that's probably  

mantar sporları burnuma sıkışmıştır uh, dışarıdaki tüm ölü maddelerden dolayı, muhtemelen

what's causing me to feel like i'm sneezing or  is it just your live streams because every week  

buna sebep olan şey budur hapşırıyormuşum gibi hissediyorum ya da sadece senin canlı yayınların mı?

i seem to have a bit of a sneeze every time we're  on on the live stream i was horrified to see that  

you you were actually up a ladder earlier in the  garden i was up a ladder but no higher than my own  

daha önce bahçede bir merdivene çıkmıştım ama kendi boyumdan daha yüksek değildim tamam bu

height okay uh so i never i like i i don't mind  going up ladders as long as i don't go beyond  

yüzden asla sevmem ben altı fiti aşmadığım sürece merdivenlerden yukarı çıkmakta bir sakınca görmem

six feet sorry six feet you wish all right but  my i always feel safe i i start to get nervous  

üzgünüm altı fit siz dilersiniz ama benim kendimi her zaman güvende hissediyorum i

when i go up ladders if i go beyond what my  own height i don't it's a psychological thing  

merdivenleri çıkarken gerilmeye başlıyorum kendi boyumun üzerine çıkarsam bu psikolojik bir şey değil

because i think that if i fall over from  this height i probably won't do too much  

çünkü bu yükseklikten düşersem muhtemelen fazla bir şey yapmayacağımı düşünüyorum

damage but if you start going higher then  i will probably incur some significant  

hasar ama daha yükseğe çıkmaya başlarsan o zaman muhtemelen önemli bir hasara maruz kalacağım,

damage although i nearly did today i think if you  fell off a ladder from even six foot up and hit  

ancak bugün neredeyse yapıyordum, bence altı fit yükseklikten bir merdivenden düşüp

your head you'd probably end up in hospital which  you don't want to at the moment because there  

kafanı çarparsan muhtemelen hastaneye kaldırılırsın ki bunu yapmazsın şu anda istiyorum çünkü senin yüzünden

aren't many hospital beds because of you know  what okay steve that's great i'm enjoying this  

çok fazla hastane yatağı yok senin yüzünden ne tamam steve bu harika

this report well anyway lots of people are  taught are mentioning i think you brought it  

bu raporun tadını çıkarıyorum pekala pek çok kişiye öğretiliyor sanırım konuyu senin gündeme getirdiğinden bahsediyor

up and talking about our possible meet up that we  we discussed last week and there's a lot of people  

ve olası buluşmamız hakkında konuşuyor üstelik geçen hafta tartıştık ve pek çok insan

saying who think that paris would be a good place  to start now we're only talking about that as a  

Paris'in başlamak için iyi bir yer olacağını düşünüyor. biz sadece bundan bahsediyoruz

first place maybe this year in following years  we'd like to visit every continent i wouldn't  

belki sonraki yıllarda belki bu yıl her yeri ziyaret etmek isteriz kıtada yapmazdım

we must have done good we would yes definitely  we'd like to go to south america we'd like to go  

iyilik yapmış olmalıyız yapardık evet kesinlikle güney amerika'ya gitmek isteriz      Afrika'ya gitmek isteriz

to africa maybe we'd like to go to india steve  to russia we'd like to go all around the world  

belki hindistan'a gitmek isteriz steve rusya'ya gitmek isteriz hepsine gitmek isteriz dünyanın her yerinde

i don't think we're going to be going to all those  places not this year but we'd like to start okay  

bu yerlerin hepsine bu yıl gideceğimizi sanmıyorum ama başlamak istiyoruz tamam

start with paris and make sure you know as long  as there's no trouble as long as we all meet  

Paris'ten başlayın ve bir sorun olmadığı sürece bildiğinizden emin olun, hepimiz bir araya geldiğimiz sürece

there's no trouble still we can expand  other areas of the world stay what  

yine de sorun yok dünyanın diğer bölgelerini genişletebiliriz, kal

oh god sake i'm happy to hear you mr duncan  oh okay well i know because you won't shut up

ne   aman tanrı aşkına, sizi duyduğuma sevindim Bay Duncan oh tamam pekala biliyorum çünkü susmuyorsunuz

steve one of us has got to talk mr duncan steve  yes we're not going to all those places we are we  

steve birimizin konuşması gerek bay duncan steve evet olduğumuz tüm o yerlere gitmiyoruz

are at the moment we're starting small well that's  what i said i didn't say this year yes i said  

şu anda küçük başlıyoruz peki bu yıl demedim evet dedim

we're starting this year yeah maybe don't mention  any other countries because i'm getting emails now  

bu yıl başlıyoruz evet belki başka bir yerden bahsetmeyin ülkeler çünkü şu anda   bu ülkelere ne zaman gideceğimi soran e-postalar alıyorum

asking when i'm going to to those countries  yeah but i've said we're not going this year  

evet ama bu yıl gitmiyoruz

we're not going this year maybe just to one place  yes okay steve i think i was quite clear on that  

bu yıl gitmiyoruz belki sadece tek bir yere evet tamam steve sanırım gitmiştim bu konuda oldukça açık

no need for you to shout at me mr duncan you  wouldn't shut up you're like a wind-up toy  

bana bağırmanıza gerek yok bay duncan susmazsınız kurmalı oyuncak gibisiniz

anyway oh yes the task mr duncan said that they  would drive to paris uh so i think that's very  

neyse oh evet görev bay duncan parise gideceklerini söyledi uh bu yüzden bence bu çok

impressive um so not sure where you are vitas but  you're willing to drive there which i think is uh  

etkileyici um o yüzden nerede olduğundan emin değilim ama oraya arabayla gitmeye isteklisin ki bence bu takdire

admirable uh i think tomic would go um and quite  a few other places francesco has suggested rome  

şayan uh bence Tomic giderdi um ve Francesco'nun Roma'yı önerdiği pek çok başka yer ki

which of course would be a lovely place to meet  uh we'd love to go to rome okay but maybe we'll  

bu da tabii ki buluşmak için harika bir yer olurdu uh Roma'ya gitmeyi çok isteriz, tamam ama belki

stick to paris to start off with because we know  it and it's easy to get to yeah yes but at the  

başlamak için Paris'te kalacağız çünkü bunu biliyoruz ve oraya gitmek kolay evet evet ama şu

moment i have to point out because if you just  tune in and hear us talking about this you might  

anda belirtmem gerekiyor çünkü eğer sadece açıp duyarsanız bunun hakkında konuşurken

assume that we are doing this nothing is planned  because i keep receiving the emails you see  

bunu yaptığımızı varsayabilirsiniz, planlanmış bir şey yok çünkü gördüğünüz e-postaları almaya devam ediyorum

nothing is planned at the moment there is  no plan for meeting up but we are hoping  

şu anda hiçbir şey planlanmadı

to do it probably not this year but it will be  sometime in 2023 so we still have a bit of a wait  

yapmayı umuyoruz   muhtemelen bu yıl değil ama olacak 2023'te bir zaman, bu yüzden hala biraz bekleyeceğiz

i don't know we could all we will  try we'll see what happens mr duncan  

bilmiyorum, elimizden gelenin en iyisini  deneyeceğiz ne olacağını göreceğiz Bay Duncan

okay then steve all the restrictions are  lifted and we can travel anywhere we like  

tamam o zaman Steve tüm kısıtlamalar kaldırılır ve istediğimiz yere seyahat edebiliriz

okay then anyway we need a holiday mr duncan we  haven't had a holiday for many years this is true

tamam o zaman her neyse tatile ihtiyacımız var bay duncan uzun yıllardır tatil yapmadık bu doğru

but i don't think the restrictions are going to  be lifted just yet well let's wait not even steve  

ama kısıtlamaların henüz kaldırılacağını düşünmüyorum pekala bekleyelim steve bile

not even tennis players not even world-class  tennis players are exempt from the rules oh

tenisçiler bile birinci sınıf tenisçiler bile oyuncular kurallardan muaftır oh

well yes yes there's a certain  tennis player having problems in  

pekala evet evet avustralya'da sorun yaşayan belirli  bir tenisçi var

australia um but we won't go into that i wasn't  going to yes if you don't follow the rules in  

ama biz buna girmeyeceğiz  evet'e gitmezseniz   ülkelerdeki kurallara uymazsanız o zaman

in countries then that you can come a cropper if  you come a cropper it means you get into trouble

uygulayabilirsiniz kırpıcı olarak gelirseniz, başınız belaya girecek demektir

mr duncan am i going to stay here for the rest  of the livestream all right am i going to come  

bay duncan canlı yayının geri kalanında burada mı kalacağım pekala

back into the studio well the thing what i've  noticed steve what i've noticed is there is no  

stüdyoya geri geleceğim peki şey ne fark ettim steve ne ben Noel ağacında hiç peri olmadığını fark ettim,

fairy on the christmas tree so i was just  wondering if you would like to climb up onto the  

bu yüzden Noel ağacına tırmanmak isteyip istemediğinizi merak ediyordum

christmas tree get on top of it and and maybe you  could be a fairy now there is a little star but  

ve belki şimdi küçük bir yıldız var ama belki bir peri olabilirsiniz ama

could you just position yourself in front of the  tree as if you are a little angel or maybe a fairy

yapabilir misiniz? küçük bir melek ya da belki bir periymişsiniz gibi kendinizi ağacın önünde konumlandırın, bu

it's more it's going to be difficult mr duncan  because uh well we haven't really got a fairy uh  

daha zor olacak Bay Duncan çünkü uh pekala gerçekten bir perimiz yok uh   ardıç kuşlarımız

we have robins and i think you might be talking  about robin's later we are because we we met our  

var ve sanırım konuşuyor olabilirsiniz robin hakkında sonrayız, çünkü

little friend yesterday we are going to have  a look at that in a few moments where mr steve  

dün küçük arkadaşımızla tanıştık, birkaç dakika içinde Bay Steve'in

rejoins us back in the studio so thanks steve and  once again can i say once more happy christmas to  

stüdyoda bize yeniden katıldığı yere bir göz atacağız, bu yüzden teşekkürler steve ve onlara bir kez daha mutlu noeller diyebilir miyim

those who are celebrating christmas slightly later  than everyone else i hope you had a wonderful time

Noel'i herkesten biraz daha geç kutlayanlar umarım harika zaman geçirmişsinizdir

yeah i hope you enjoyed that some lovely  animals and as you know i love animals very much  

evet umarım bazı sevimli hayvanlardan hoşlanmışsınızdır ve bildiğiniz gibi ben hayvanları çok severim

all the nature that exists around  us is ever so nice actually

etrafımızda var olan tüm doğa aslında çok güzel aslında bu

so the big question is

yüzden büyük soru

the big question is when will the big meet-up  happen we don't know at the moment we're not  

büyük soru şu: büyük buluşma  ne zaman olacak  şu anda bilmiyoruz

sure we don't know but sometime in the future  that's the best we can do really isn't it  

emin değiliz ama gelecekte bir ara yapabileceğimizin en iyisi bu gerçekten değil mi   evet

yes be nice if we could do it this year we will  try and uh obviously we'll make some plans and  

nazik olun bu yıl başarabilirsek deneyeceğiz ve tabii ki bazı planlar yapacağız ve

then let everybody know yeah but it's at the  moment it's more likely to be somewhere european

sonra herkesin bilmesini sağlayacağız evet ama şu anda Avrupa'da bir yerde olma ihtimalimiz daha yüksek

we're going to hitchhike aren't we we're going to  stand at the side of the motorway and we're going  

Otostop çekeceğiz değil mi otoyolun kenarında duracağız ve

to use our thumb to try and get a ride have you  ever tried that by the way have you ever tried  

başparmağımızı kullanarak bir araca bineceğiz hiç denediniz mi bu arada

hitchhiking i remember years ago steve growing  up you would often see people walking by the road  

otostop yapmayı hiç denediniz mi yıllar öncesini hatırlıyorum steve büyürken sık sık yürüyen insanlar görürdünüz karayoluyla

and they would be looking for a lift or a ride to  another place quite often they'd be there on the  

ve bir asansör veya başka bir yere gitmek için bir araç arıyor olurlardı, oldukça sık olarak orada  böyle

road like this i used to give i used to stop and  give people a lift if they were attractive oh uh  

yolda olurlar, eskiden verirdim ve insanları çekiciyseler, oh uh

if you were ugly sorry i didn't stop that was my  no i don't think i think i only ever did it once  

eğer sen çirkindi üzgünüm durmadım o benim hayır sanırım bunu yalnızca bir kez yaptım

people used to do a lot of hitching hitching  by the side of the road that yeah i've got  

insanlar yol kenarında çok fazla otostop çekerdi o evet

to be on camera when i'm doing that hitching  uh sort of i mean it was very common back in  

kamerada olmam gerekiyor o otostopu yaptığımda, yani 1970'lerde çok yaygındı,

the 1970s the olden days and 1980s people  used to hitch a ride all the time because  

eski günler ve 1980'lerde insanlar her zaman otostop çekerdi çünkü

a lot of people then didn't have a car um but of  course most all the most i would say most people a  

o zamanlar pek çok insanın arabası yoktu ama tabii ki en önemlisi çoğu insanın

lot more people have cars now and of course people  don't feel safe hitching lifts anymore because  

artık çok daha fazla insanın arabası olduğunu söyleyebilirim ve tabii ki insanlar artık asansöre otostop çekerken kendilerini güvende hissetmiyorlar çünkü   Bay Stewart gibi

you know if you hitch a lift off a stranger  like mr stewart what's going to happen to  

bir yabancıya otostop çekerseniz size ne olacağını biliyorsunuz

you i think you you've given a good reason  not to do it because steve steve would only  

bence bunu yapmamak için iyi bir neden gösterdin çünkü steve steve

pick you up if you were attractive and i have  to be honest with you that sounds very creepy

seni sadece çekiciysen alırdı ve sana karşı dürüst olmam gerekirse bu kulağa çok ürkütücü geliyor

and there were one or two high-profile cases  of uh people hitching lifts and then you know  

ve bir veya iki yüksek profilli otostop vakası vardı asansörler ve sonra   ortadan

disappearing and never being found again so i  think i don't think i can't remember ever seeing  

kaybolmayı ve bir daha asla bulunmamayı bilirsiniz, bu yüzden sanırım

for years anybody hitching a lift you  used to commonly see lorry drivers  

yıllardır bir asansöre otostop çeken birini gördüğümü hatırlamıyorum.

who used to deliver their cargo to wherever it  was going and then they wanted a hitcher lift back  

ve sonra bir otostopla depolarına geri dönmek istediler

to their depot that used to be i don't i never  understood why they didn't drive the lorry back  

ki bu eskiden kamyonu neden geri sürmediklerini hiç anlamadım

but i think in those days there were different  arrangements i don't know why okay but you  

ama sanırım o günlerde farklı düzenlemeler vardı nedenini bilmiyorum tamam ama sen

would often see lorry drivers hitching lifts or  people that had delivered a car if you having  

a new car and it was delivered to your house or  to the dealer then the person that delivered it  

yeni bir arabanız varsa ve evinize veya bayiye teslim edilmişse, onu teslim eden kişi   onun bir asansörü

would want it to hitch a lift back to where they  worked but of course they don't do it that way now  

otostopla çalıştıkları yere geri götürmesini isterdi ancak tabi ki şimdi böyle yapmıyorlar

someone would come with them uh and then give them  a lift back but you know back in the 70s and 80s  

birileri onlarla gelir ve sonra onları geri bırakırdı ama bilirsiniz 70'ler ve 80'lerde

then lots of people were hitching yes professional  people not just people who wanted to to get a free  

o zamanlar pek çok insan otostop çekiyordu evet profesyonel insanlar sadece almak isteyenler değil

ride somewhere but people who were working and had  delivered something and then wanted to get back to  

bir yere bedava yolculuk ama çalışan ve bir şey teslim eden ve daha sonra

where they worked it was quite commonplace  i think also nowadays more people have cars  

çalıştıkları yere geri dönmek isteyen insanlar bu oldukça yaygındı bence ayrıca günümüzde daha fazla insanın arabası var  bu

so they don't actually have to hitchhike but  yes it used to be very very common you would  

yüzden aslında otostop yapmak zorunda değiller ama evet eskiden öyleydi çok çok yaygın olarak

see people traveling around the country and  they would often stand at the side of a road  

ülkeyi dolaşan insanları görürsünüz ve genellikle bir yolun kenarında   baş

using their thumb like this trying to get a ride  alessandra says i would give some people lifts  

parmaklarını kullanarak bir araca binmeye çalışırlardı alessandra bazı insanları arabaya bindireceğimi söylüyor

and i if if a person was hitchhiking i would  give them a lift in the car lulu the 17th uh says  

ve ben eğer bir kişi otostop çekiyorsa yapardım onları arabaya bindir lulu 17. uh diyor

uh more people are hitchhiking than ever before  it's called uber oh i see yes well i suppose  

uh her zamankinden daha fazla insan otostop çekiyor  buna uber deniyor oh anlıyorum evet pekala sanırım

some some people might say that you are taking  your life in your hands by doing that as well  

bazı insanlar bunu yaparak hayatınızı kendi ellerinize aldığınızı söyleyebilir

yes dangerous for a woman christina yes uh yeah  maybe if you were maybe if you were in america  

evet bir kadın için tehlikeli christina evet uh evet  belki olsaydın belki Amerika'da olsaydın

you could carry a gun with you and it wouldn't  be quite so dangerous but yeah it is it is  

yanında silah taşıyabilirdin ve bu  o kadar  tehlikeli olmazdı ama evet bu

far more dangerous for a woman now it is for  a woman to walk alone out at night now he says  

bir kadın için artık çok daha tehlikeli artık geceleri tek başına dışarı çıkan bir kadın diyor ki

in argentina there are many teachers who will  hitchhike in order to to reach their workplace  

arjantin'de iş yerlerine ulaşmak için otostop çekecek birçok öğretmen var ki bu bana

which i find fascinating so maybe in some  places it still happens you don't see it  

büyüleyici geliyor bu yüzden belki bazı yerlerde hala oluyor, siz bunu

very much here and i think steve is right i  think it is mainly because of safety yes there  

burada pek görmüyorsunuz ve ben Steve'in haklı olduğunu düşünüyorum, bunun temel olarak güvenlik nedeniyle olduğunu düşünüyorum evet

were there's been there were a few i don't know  when sort of many a few decades ago many hype  

birkaç tane var mıydı bilmiyorum ne zaman bir kaç on yıl önce pek çok abartılı haber

a few high-profile cases on the news where  people who would hitchhike to lift off somebody  

haberlerde otostop çeken insanların olduğu birkaç yüksek profilli vaka sonunda

you know ended up being murdered so i think it's  sort of nobody recommends that you do that now  

öldürüldüğünü bildiğiniz birini kaldırmak, bu yüzden bence artık kimse bunu yapmanızı tavsiye etmiyor

especially if you're a woman i always my mum used  to tell me all the time my mummy used to say never  

özellikle bir kadınsanız, annem her zaman bana derdi ki, annem her zaman asla

never get into a car or walk off with a stranger  until they've paid me first i don't know what that  

girme derdi önce bana para ödeyene kadar bir yabancıyla araba sürmek veya yürümek

means i'm not sure about that i think my nose i  think my mother was trying to get rid of me of  

people are tomex still talking about meeting up i  think he's very keen yes uh we are keen yeah yeah  

buluşmaktan bahsediyor bence çok hevesli evet ah biz

i can't wait to do it but unfortunately  the rest of the world isn't quite ready

hevesliyiz evet evet   bunu yapmak için sabırsızlanıyorum ama ne yazık ki dünyanın geri kalanı pek hazır değil

we have to wait until normality returns  well i think i don't think that's going  

normale dönene kadar beklememiz gerekiyor eh sanırım istemiyorum bunun

to be too long you know mr duncan i don't think  it will be uh anyway we can't start doing that  

çok uzun süreceğini biliyorsunuz Bay Duncan, olmayacağını sanmıyorum.

or else we will we will be snatched off youtube  yes uh i if we do end up wherever we end up going  

uh around the world paris we're assuming it's  paris you will hear us coming because i will  

dünyanın etrafını dolaşıyoruz paris biz buranın paris olduğunu varsayıyoruz geldiğimizi duyacaksınız çünkü

hire a ford mustang and put it on the loudest  exhaust setting so you will know we've arrived  

bir ford mustang kiralayacağım ve en yüksek egzoz ayarını yapacağım böylece geldiğimizi anlayacaksınız

how are you going to get how are you getting a  ford mustang all the way to paris well i shall  

nasıl gideceksiniz nasıl gidiyorsunuz ta paris'e kadar bir ford mustang

hire it and then get the appropriate papers  oh okay maybe that's a way we can escape the  

kiralayacağım ve sonra uygun belgeleri alacağım oh tamam belki bu gümrükten kaçabilmemizin bir yoludur

customs maybe you'll just be waved through yeah i  don't know what you're on about now i have no idea  

belki sadece el sallanırsın evet ne hakkında olduğunu bilmiyorum şimdi hiçbir fikrim yok

anyway we will see what happens that is in the the  future and as they say you cannot always predict  

her neyse gelecekte ne olacağını göreceğiz ve dedikleri gibi geleceği her zaman tahmin edemezsiniz

the future in fact i think most people can't  predict the future if i was completely honest  

aslında bence çoğu insan geleceği tahmin edemez, eğer size karşı tamamen dürüst olursam,

with you they can't would you like to see  something lovely something nice yesterday  

yapamazlar. dün güzel bir şey görmek ister misiniz güzel bir şey   güzel

we went on a lovely walk and i'm going to have to  ask mr steve to move the ipad because i can't see  

bir yürüyüşe çıktık ve Bay Steve'den ipad'i hareket ettirmesini istemek zorunda kalacağım çünkü

my screen oh right okay mr duncan uh which shall  i just move it there we go that's it steve has  

ekranımı göremiyorum oh doğru tamam Bay Duncan uh hangisini hareket ettireyim işte başlıyoruz işte bu kadar steve

put the ipad right in front of my controls  it's okay no you put it there anyway steve

ipad'i kontrollerimin önüne koydu  sorun değil hayır sen yine de oraya koy

anyway here we have love lovely lovely scenery  and lovely sounds because we were out yesterday  

taking a walk and we met a friend that we met a  few days ago but this time we actually managed to  

birkaç gün önce tanıştık ama bu sefer aslında

do some filming so this is our new little friend  and i'm not going to have any music playing i'm  

biraz çekim yapmayı başardık yani bu bizim yeni küçük arkadaşımız ve bende hiç müzik çalmayacağım

just going to play you the natural sounds that  were happening around us and here it comes now

sadece size etrafta olan doğal sesleri çalacağım biz ve işte şimdi geliyor

so there it was yesterday we went  for a walk and and our little  

yani işte dündü yürüyüşe çıktık ve küçük

friendly robin came to say  hello to us and as a tribute

dost ardıç kuşumuz bize merhaba demek için geldi ve bir saygı duruşu olarak

oh mr yeah we did think that you know maybe that  little robin would follow us home and oh mr duncan  

oh bay evet, belki o küçük ardıç kuşunun bizi eve kadar takip edeceğini bildiğinizi düşündük ve oh bay duncan

there's a robin on me mr duncan  yes is it our friend robin

üzerimde bir ardıç kuşu var bay duncan  evet o bizim arkadaşımız robin mi

i think this one's been stuffed

bence bu doldurulmuş

oh it's just in a poo on you lovely yes this has  come off the christmas tree yes i can't remove  

oh sadece kakası içinde güzelim evet bu yılbaşı ağacından indi evet kaldıramıyorum

it now mr duncan oh there we go i can't believe  there he is steve points out that it's not real

şimdi bay duncan oh işte başlıyoruz inanamıyorum işte Steve bunun gerçek olmadığına işaret ediyor

i think i think most of the viewers  have worked out that that is not real  

bence izleyicilerin çoğu bunun gerçek olmadığını anladı

yes but it was i mean it was an especially  friendly robin especially friendly very  

evet ama demek istediğim özellikle arkadaş canlısı bir robindi özellikle arkadaş canlısı çok   arkadaş

friendly because i don't know why it was that tame  because we were in the middle of nowhere really  

canlısı çünkü neden bu kadar evcil olduğunu bilmiyorum çünkü hiçliğin ortasındaydık gerçekten

it shouldn't have been that tame i'm only assuming  that it was either naturally like that or it has  

bu kadar evcil olmamalıydı, sadece ya doğal olarak böyle olduğunu ya da

been fed by other people on a regular basis and  has become tame because it was just in the middle  

başkaları tarafından beslendiğini farz ediyorum. düzenli olarak ve uysallaştı çünkü

of a forest really yeah it was amazing i know but  uh it was a nice little moment and we've been back  

bir ormanın tam ortasındaydı gerçekten evet, harikaydı biliyorum ama uh bu güzel ve küçük bir andı ve

three times now and every time we stand in this  place where we first saw it and it just appears  

şimdi   üç kez geri döndük ve bu yerde her durduğumuzda ilk kez gördüm ve

out of the out of the woodland so now we started  taking food for it yes so you may have noticed in  

ormanın dışında belirdi, bu yüzden şimdi onun için yiyecek almaya başladık evet yani

that video that the the robin was actually picking  some bread so we actually took some little pieces  

o videoda ardıç kuşunun aslında biraz ekmek topladığını fark etmişsinizdir, bu yüzden aslında biraz küçük ekmek parçaları aldık

of bread and threw it on the ground and then out  of nowhere the robin suddenly appeared so i think  

ve yere fırlattı ve sonra birdenbire ardıç kuşu belirdi, bu yüzden bence

this might be a regular event now we might be  seeing the robin every weekend when we are walking  

bu olağan bir olay olabilir, şimdi her hafta sonu yürürken ardıç kuşu görüyor olabiliriz

we'll capture it and bring it to our garden and  then it can be it can live with us yes all louis  

onu yakalayıp bahçemize getireceğiz ve  sonra bizimle yaşayabilir mi evet tüm louis

is talking about all the good restaurants in paris  my stomach is grumbling can you hear my stomach  

paris'teki tüm iyi restoranlardan bahsediyor midem gurulduyor midemi duyabiliyor musunuz

i'm i'm starving because i haven't eaten today  uh of course louis knows all the best restaurants  

bugün yemek yemediğim için açım restoranlar

the ones that have the best food but don't  charge you a lot of money oh i see sometimes  

en iyi yiyeceğe sahip olan ancak sizden çok fazla para talep etmeyenler oh görüyorum bazen

you eat better in the ones that are not well  known we found a lovely restaurant didn't we uh  

iyi bilinmeyenlerde daha iyi yiyorsunuz güzel bir restoran bulduk değil mi

on the champs-elysees well it  wasn't it was near the louvre  

champs-elysees'de peki o panjura yakın

wasn't it if you remember yes and we were walking  back and we there was this lovely restaurant  

değil miydi   hatırlamıyorsanız evet ve geri dönüyorduk ve orada çok güzel bir restoran vardı

and we had the most delicious beef burgundy  that i've ever had in my life and i remember  

ve hayatımda yediğim en lezzetli burgonya bonfile yedik ve

the name it was called the the red cafe louis  look it up yeah that probably wouldn't be  

adını hatırlıyorum  adı the red cafe louis idi bakın evet bu muhtemelen

well it wasn't that expensive  i wouldn't have said it was  

olmazdı   o kadar pahalı değildi öyle olduğunu söylemezdim

it wasn't over the top expensive it depends it  depends what it depends what you call expensive so  

aşırı pahalı değildi neye göre değişir neye göre değişir ne istediğinize bağlı pahalı diyorlar yani

for some people maybe 10 pounds is too expensive  for some maybe 20 pounds but yes it was reasonable  

bazı insanlar için 10 pound çok pahalı bazıları için belki 20 pound ama evet makuldü

we had what did we have we had beef burgundy yes  with some lovely potatoes as valentine's already  

elimizde ne vardı bizde dana burgonya yedik evet sevgililer günü zaten olduğu gibi bazı güzel patateslerle

pointed out where they serve you mashed potatoes  yes yes they do well that's everywhere we went in  

size patates püresi servis ettikleri yeri işaret etti evet evet iyi iş çıkarıyorlar bu, paris'te gittiğimiz her yerde

in paris we got served mashed potatoes with every  meal it was unexpected and as you know i love  

bize patates püresi servis ediliyordu her öğünde beklenmedik bir durumdu ve bildiğiniz gibi

mashed potatoes so i have a feeling maybe because  i'm part french i have a little bit of french in  

patates püresini severim bu yüzden içimde bir his var belki de kısmen fransız olduğum için bende biraz fransızca var deyim yerindeyse

me as it were so so maybe that is why i love  mashed potatoes so much is it normal louis can  

belki de bu yüzden patates püresini bu kadar çok seviyorum normal mi louis bunu

tell us this anybody else also that's living in  in paris uh is it normal to serve mashed potatoes  

bize söyleyebilir paris'te yaşayan başka biri de uh

with food in in a restaurant in paris i would  say yes because everywhere restaurant we went  

paris'te bir restoranda yemekle birlikte patates püresi servis etmek normal mi derdim evet, çünkü gittiğimiz her restoranda

to we got mashed potatoes that's kind of answering  the question was it because we were they knew we  

patates püresi aldık, bu da bir nevi soruyu yanıtlıyor: İngiliz olduğumuzu bildikleri için mi yoksa bu

were british or is that a normal accompaniment  well are you telling the accompaniment to the  

normal bir refakatçi

meal are you telling me that restaurants in  paris keep mashed potatoes in their restaurant  

mi? İngilizler oraya giderse diye restoranlarında patates püresi bulundururlar

just in case british people go in there i don't  think that's true but it is yes it's it's a  

bunun doğru olduğunu düşünmüyorum ama evet bu

traditional dish there is a type of potato  that they they make it all fluffy don't they  

geleneksel bir yemek patatesin bir türü var hepsini kabarık yapıyorlar değil mi

i know it's absolutely gorgeous and we had it  that night our final night when we stayed in paris  

onlar   biliyorum kesinlikle muhteşemdi ve Paris'te kaldığımız son gecemiz olan o gece oradaydık

and we went to i think it was the red café or  the red restaurant and it was it was very close  

ve bence orası kırmızı kafeye ya da kırmızı restorana gittik ve

to the louvre because we had been walking around  that area and then suddenly we felt quite hungry  

panjura çok yakındı çünkü o bölgede dolaşıyorduk ve sonra aniden çok acıktık   biz de

didn't we well louis louis the uh 17th not  to be mixed up with uh with another louis uh  

17. louis başka bir louis ile

i think it's no it's that yeah um is is  mixing up the red café with café rouge  

karıştırılmamalı mıyız? İngiltere'deki

uh which definitely is a chain of restaurants  in the uk oh yes that's nothing to do with  

restoran zinciri oh evet bunun bununla hiçbir ilgisi

it wasn't the same thing no it was very different  this was quite different but yes you are right  

yok   aynı şey değildi hayır çok farklıydı  bu oldukça farklıydı ama evet haklısın   uh

uh café rouge is uh a chain of restaurants that we  do see in the uk i don't know if they're in other  

café rouge, Birleşik Krallık'ta gördüğümüz bir restoran zinciridir dünyanın diğer   ülkelerinde olup olmadıklarını bilmiyorum

countries in the world and they do serve french  style continental food it is very good maybe we  

ve fransız usulü kıta yemekleri servis ediyorlar, çok iyi belki

were ripped off maybe it was a cafe rouge and they  just changed the name to the red cafe no it wasn't  

dolandırıldık belki bir cafe rouge idi ve adını red cafe olarak değiştirdiler hayır o

it was a little independent place because the  waiters were very attentive and and also one  

Biraz bağımsız bir yer değil miydi, çünkü garsonlar çok dikkatliydi ve ayrıca Paris'e gitmemiz gereken

of one of my best memories of the trip that we  had to paris was when mr steve ordered coffee  

geziyle ilgili en iyi anılarımdan biri, Bay Steve'in

from a waiter and we were sitting on the  street weren't we outside one of the cafes  

bir garsondan kahve sipariş etmesi ve biz sokakta oturuyorduk. Kafelerden birinin dışındaydık

we were near we were near near the the  uh mountain of saints yes or martyrs  

yakınındaydık azizler dağı yakınındaydık evet ya da şehitler

the mountain of martyrs as it's called and we we  were ordering coffee mr steve did such a good job  

şehitler dağı deniyordu ve biz kahve ısmarlıyorduk steve bey çok iyi iş çıkardı

he he said de de de cafe de cafe that was it  wasn't i just remembered suddenly it all came  

dedi de de de cafe de cafe orasıydı, öyle değil miydi sadece hatırladım birdenbire her şey geldi   okulda öğrendiğim

flooding back the little bit of french  that i learned at school served me well

az miktarda Fransızca bana iyi hizmet etti evet evet

yeah i mean you should speak fluent french  because you're you know you're part french yes  

demek istediğim akıcı Fransızca konuşmalısın çünkü sen biliyorsun ki kısmen Fransızcasın evet   um

um yes victoria loves monata so vittori you can  come to paris as well when we all meet up not if  

evet victoria monata'yı seviyor, yani vittori hepimiz buluştuğumuzda sen de paris'e gelebilirsin eğer   evet

when yes uh maybe you can get a lift off vitas  who's driving there well you could all come  

olduğunda uh belki vitas'tan bir araba alabilirsin orada kim iyi kullanıyor  hepiniz

together a car share maybe you could just rent a  coach yes or a bus and you could all come together  

bir araya gelebilir   bir araba paylaşımı belki sadece kiralayabilirsiniz bir antrenör evet veya bir otobüs ve hepiniz bir araya gelebilirsiniz

we could have you could have a big tour or a big  a big party of of people arriving mr duncan's  

büyük bir tura çıkabilir veya büyük bir grup insandan oluşan büyük bir grubun Bay Duncan'ın

french party uh louis says that  it's not normal this is louis mendes  

Fransız partisine gelmesine sahip olabiliriz uh louis bunun normal olmadığını söylüyor, bu louis mendes

because we've got two louis's on now we've got  louis the 17th uh although it's spelt differently  

çünkü biz iki louis var şimdi 17. louis'imiz var uh farklı yazılmasına rağmen

louis we've got louis the 17th and we've  got louis so we've got to be careful we  

louis 17'nci louis'imiz var ve louis'imiz var bu yüzden dikkatli olmalıyız

don't mix them up uh it's not normal to serve  mashed potatoes unless you have asked for it  

onları karıştırmıyoruz uh bu normal değil siz istemedikçe patates püresi servis etmek için   belki

maybe i don't think we do did you ask  for mashed potatoes it was served with it  

yaptığımızı sanmıyorum patates püresi  istediniz  onunla servis edildi

it was served with it they probably  thought british give them mashed potatoes  

onunla servis edildi muhtemelen İngilizlerin onlara patates püresi verdiğini düşündüler

but but surely they would have wouldn't  they have given us chips instead  

ama kesinlikle vermezlerdi' t bize cips yerine   cips verdiler,

chips whatever it was delicious so that's it i'm  having beef burgundy or wherever we go yes i just  

ne lezzetliyse, bu yüzden et burgundy yiyorum ya da nereye gidersek gidelim evet sadece

all i want to do now is go back to paris and  eat some delicious food because i am starving i  

şimdi tek yapmak istediğim paris'e geri dönmek ve lezzetli yemek yemek çünkü açlıktan

haven't eaten any food today but yeah i can tell  but you'll be fading away mr duncan your blood  

ölüyorum bugün hiç yemek yemedim ama evet söyleyebilirim ama gözden kaybolacaksınız bay duncan kan

sugar level will drop you see mr duncan does this  every sunday yes because i'm busy doing preparing  

şekeriniz düşecek görüyorsunuz bay duncan bunu her pazar yapıyor evet çünkü bunu hazırlamakla meşgulüm

this and my computer wasn't working properly again  doesn't prepare properly doesn't prepare doesn't  

ve bilgisayarım çalışmıyordu yine düzgün bir şekilde hazırlamıyor düzgün bir şekilde hazırlamıyor

give himself time to eat such dedication to the  world of english that mr duncan doesn't even eat  

kendine yemek yemek için zaman vermiyor kendini ingilizce dünyasına o kadar adadı ki bay duncan yemek bile yemiyor

uh you do drink but you don't eat yes i need my  water very bad for you mr duncan very bad for you  

uh sen içiyorsun ama yemiyorsun evet benim suyuma çok ihtiyacım var sizin için kötü bay duncan sizin için çok kötü

you know your new health by the way how is  your new health regime you know we talked  

yeni sağlığınızı biliyorsunuz bu arada yeni sağlık rejiminiz nasıl

about our our new year resolutions yes last  week so we did suggest things to each other  

yeni yıl kararlarımız hakkında   konuştuk evet geçen  hafta birbirimize bir şeyler önerdik

and the one that i suggested to you was take  daily exercise a walk how's it going very well  

ve benim önerdiğim sana göre günlük egzersiz yapmak yürüyüş yapmak nasıl çok iyi gidiyor

really yes i feel great i've i i've had a  wonderful start to the year we had a lovely  

gerçekten evet harika hissediyorum yıla harika bir başlangıç ​​yaptım güzel bir

walk yesterday we met mr robin chirping  and singing as we walk by so yes we have  

yürüyüş yaptık dün bay robin ile karşılaştık cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl ve şarkı söyleyerek evet

we i feel great thank you very much by the way  talking of birds steve yes talking of birds ah  

bizde   kendimizi harika hissediyorum çok teşekkür ederim bu arada kuşlardan bahsediyoruz steve evet kuşlardan bahsediyoruz ah   kadınlardan mı

are you talking about women the slang name for  women birds we have some bird phrases phrases  

bahsediyorsunuz  kadın kuşların argo adı kuşlarla bağlantılı bazı kuş deyimlerimiz   var

connected to birds and there you can see look  there is our little robin hello hello mr robin he  

ve orada görebilirsiniz bak oraya bizim küçük robin merhaba merhaba bay robin o

is it's not lovely i say there he is it could be a  she it's definitely a a he because only males sing  

hoş değil mi diyorum o olabilir  o kesinlikle a he çünkü sadece erkekler şarkı söylüyor

but this one has had much of a voice i think  it was i think maybe it had a sore throat  

ama bunun çok sesi var bence öyleydi sanırım belki de bir sesi vardı boğaz ağrısı

or something maybe maybe it's a new you know  maybe it wasn't male or female maybe it was  

ya da başka bir şey belki yeni bir şey bilirsiniz belki erkek ya da kadın değildi belki

something else maybe trans maybe the trans robin  or you know what's the other phrase that we use  

başka bir şeydi belki trans belki trans robin

now mr duncan um i don't know there are lots of  phrases all the various do you mean non-binary yes  

çok deyimler hepsi çeşitli demek istiyorsun non-binary evet

maybe it's a non-binary robin yes because  it was sort of singing but not very much  

belki non-binary robin evet çünkü  bir tür şarkı söylüyordu ama çok fazla değil

but you know you never know maybe the animal  uh kingdom is adopting some of human behaviours  

ama asla bilemezsin belki hayvan uh krallığı bazı insan davranışlarını benimsiyor

um but there you go so we've got bird phrases mr  duncan we have bird phrases so stand by as we have  

um ama buyrun bizde kuş deyimleri var bay duncan bizde kuş deyimleri var bu yüzden beklemede kalın

the first one steve oh this is a good one up with  the lark up with the lark it means you have got  

ilkimiz var steve oh bu çok iyi lark ile lark up the lark

up very early in the morning or you often  get up early so i often get up with the lock  

çok erken kalkmışsınız demektir sabah ya da sen sık sık erken kalkarsın, bu yüzden sık sık kilitle kalkarım

no you don't well no i i wasn't on about me oh  right it's just what's the opposite of getting up  

hayır sen iyi değilsin hayır ben benimle ilgili değildim oh doğru

with the lark i was only joking mr jack i'm just  explaining the sentence up with the lark means you  

ben sadece lark ile cümleyi açıklıyorum, sen

are getting up very early in the morning i get up  every morning with the lark i know i don't before  

sabah çok erken kalkıyorsun anlamına geliyor her sabah lark ile kalkarım, biliyorum daha önce bilmiyorum

you say that he doesn't but that's just an example  you say of the phrase up with the lark it's  

onun yapmadığını söylüyorsun ama bu sadece senin söylediğin bir örnek lark ile ilgili ifade bu

probably one of the it's probably known as a bird  that starts singing very early in the morning yes  

muhtemelen sabahın çok erken saatlerinde ötmeye başlayan bir kuş olarak biliniyor  evet

um and i don't think we've got any larks around  here i've never heard one we might do i don't  

um ve buralarda hiç lark olduğunu sanmıyorum yapabileceğimizi hiç duymadım

think we have we we normally hear black birds  in the morning black birds are normally the the  

normalde sabahları kara kuşları duyduğumuzu sanmıyorum siyah kuşlar normalde

first birds to start singing around this area so i  suppose we could say we are up with the blackbird  

bu bölgede ötmeye başlayan ilk kuşlardır, bu nedenle sanırım karatavuktan bıktığımızı söyleyebiliriz

or just up with the birds you could say yes yeah  so you'll be getting up in the early hours of  

veya sadece kuşlardan bıktığımızı söyleyebiliriz evet deyin evet yani sabahın erken saatlerinde kalkacaksınız

the morning one uh sorry you were getting  up sort of five a.m or something like that  

bir uh üzgünüm sabah beş gibi kalkıyordunuz

you'll be getting up as the the sun is rising  um is is what that phrase means you are up  

güneş doğarken kalkacaksınız um o ifade buydu kütüğe uyandığınız anlamına gelir

with the log yeah here's another one connected  to mornings the early bird catches the worm  

evet işte bir tane daha sabahları erken kalkan solucanı yakalar

the early bird catches catches the worm so again  it means if you do something before other people  

erken kalkan solucanı yakalar yani yine diğer insanlardan önce bir şey yaparsanız

if you get in before other people if you are  first maybe first to arrive or the first person to  

diğer insanlardan önce girerseniz belki  birinciyseniz ilk gelen veya bir şeyi ilk yapan kişi

do something the early bird catches the worm  that means if you if you are prepared or if you  

erken kalkan solucanı yakalar yani eğer hazırlıklıysanız veya

do something before other people then you will be  rewarded yes it's indicating that you're prepared  

başkalarından önce bir şey yaparsanız o zaman ödüllendirilirsiniz evet bu

to put in a bit more effort than somebody else um  my boss when i first started in sales um you know  

biraz koymak için hazır olduğunuzu gösterir başkasından daha fazla çaba um satışta ilk başladığımda patronum um

going back over 30 years now uh in order to see  customers uh then what sales people used to do  

30 yıl öncesine gidiyoruz uh  müşterileri görmek için uh o zaman satış görevlileri ne yapardı   eskiden  gördüğüm

this particular type of customer that i used to  see um then you had to go and put your business  

bu belirli müşteri tipi um o zaman çok erken gidip kartvizitinizi koymak zorundaydınız

card in very early and then when you went back if  you were the first to get your business card in  

ve sonra geri döndüğünüzde, kartvizitinizi sekretere ilk teslim eden sizseniz

to the secretary then you would be the first  person to see that customer you may have to go  

o müşteriyi ilk gören kişi siz olursunuz,

back later you know when they've finished but then  so my boss always used to say to me the early bird  

daha sonra tekrar gitmeniz gerekebilir ne zaman biteceklerini biliyorum ama o zaman bu yüzden patronum bana her zaman derdi ki erken kalkan solucanı

catches the worm he that was a phrase he always  used it's not used very often now but what it  

yakalar o her zaman kullandığı bir deyimdi artık çok sık kullanılmıyor ama bunun

meant was if i'm prepared to get up early and  drive my car you know it could be an hour away and  

anlamı, kalkmaya hazır olup olmadığımdı erkenden arabamı sür, bir saat uzakta olabileceğini biliyorsun ve

put my business card in in front of that customer  then i'll be the first person to see that customer  

kartvizitimi o müşterinin önüne koy o zaman o müşteriyi ilk gören ben olurum

and the first person that sees the customer  usually gets more time and stands more chance  

ve müşteriyi ilk gören kişi genellikle daha fazla zaman alır ve durur görünüşe göre satış yapma şansımız daha fazla  lark

of getting a sale apparently the lark we've got  to move on steve the lark is alouette alouette  

üzerinde ilerlemek için aldığımız  lark steve lark, fransızca alouette alouette

in french right so that's like the  is is that like the nursery rhyme

yani bu gibi çocuk tekerlemesi

gentile halloween yes i've heard  of that don't know what it means  

gentile cadılar bayramı gibi evet duydum bunu bilmiyorum ne bunun anlamı

so maybe the maybe the jaunty alouetta is the  happy lark lots of people talking about uh see  

yani belki de gösterişli alouetta pek çok insanın bahsettiği mutlu şakadır  uh bakın

we've mentioned liking food in paris and of course  you are right all of you that have said that  

paris'te yemek yemeyi sevmekten bahsetmiştik ve tabii ki    dünyanın

you can get lovely food all around  the world yes um so uh but but yes  

her yerinde güzel yemekler yiyebileceğinizi söyleyen hepiniz haklısınız evet um çok uh ama ama evet

it's just it's more reputation and sort of uh sort  of misty sort of paris has always got this sort of  

bu sadece daha fazla itibar ve bir tür puslu türde paris her zaman bu tür bir

reputation hasn't it has been in fact we didn't  get nice food everywhere in paris we went to  

üne sahiptir, öyle değil mi aslında paris'te gittiğimiz her yerde güzel yemek alamadık

a pizza restaurant on the chandelier and it was  the worst pizza i've ever had it wasn't very good  

avizenin üzerinde bir pizza restoranı ve şimdiye kadar yediğim en kötü pizzaydı çok iyi değildi yani evet ille de

so yeah you don't necessarily get good food  but you might think you are but not necessarily  

iyi yemek yiyemezsiniz ama öyle düşünebilirsiniz ama ille de değil

it was a bit sloppy it was horrible it was sloppy  i would have sent it back if i'd known how to  

biraz özensizdi korkunçtu özensizdi bunu fransızca nasıl  yapacağımı bilseydim geri gönderirdim

do that in french but yes it is it is true you  get uh lovely meals in and as as louis has said  

ama evet, güzel yemekler yediğiniz doğru ve louis'in dediği gibi

you've got to know where are the best restaurants  because the touristy ones like on the chandelier  

en iyi restoranların nerede olduğunu bilmelisiniz çünkü turistik olanlar avizeden hoşlanır

they probably can get away with serving rubbish  food because they know the tourists are gonna  

muhtemelen çöp yemek sunmaktan paçayı kurtarabilirler çünkü turistlerin

they're not gonna be coming back their clientele  the people that visit them uh are probably only  

müşterilerini geri dönmeyeceklerini bilirler  onları ziyaret eden insanlar muhtemelen yalnızca

going once and they're going home and so they  probably don't need to worry about having good  

bir kez giderler ve giderler ve bu yüzden muhtemelen

quality food to encourage people to go back  all the time because the locals won't be going  

insanları her zaman geri dönmeye teşvik etmek için kaliteli yemek yeme konusunda endişelenmelerine gerek yoktur çünkü yerel halk

there probably so anyway there you go clientele  that's great because that's a french word  

muhtemelen oraya gitmeyecektir, bu yüzden her neyse, işte müşteriler bu harika çünkü bu Fransızca bir

that means that means customers the patrons  the people who are going in the clientele  

kelimedir   bu, müşteriler patronlar müşteri grubuna giden insanlar

the clients that's where the word client comes  from so bird phrases steve we have another one  

müşteriler müşteri kelimesinin geldiği yer yani kuş deyimleri steve bizde bir tane daha var

this is quite often we do our live streams like  this on a wing and a prayer so you do something  

bu oldukça sık canlı yayınlarımızı böyle  bir kanatta ve dua ederek yapıyoruz, böylece siz de yapın bir şey

but you do it precariously you do it sometimes  we have to cross our fingers and sometimes i  

ama tehlikeli bir şekilde yapıyorsun bazen ellerimizi kavuşturmak zorunda kalıyoruz ve bazen

have to clench my buttocks because sometimes  things go wrong like today you see that's the  

kalçalarımı sıkmak zorunda kalıyorum çünkü bazen  bugün olduğu gibi işler ters gidiyor,

reason why i was late today so sometimes we have  to do this live stream on a wing and a prayer  

bugün geç kalmamın nedeni bu, bu yüzden bazen bu canlı yayını yapmak zorundayız bir kanatta ve bir duada

it's it's all very precarious yes you might not  have had time to do much preparation uh maybe  

her şey çok tehlikeli evet fazla  hazırlık yapmak için vaktiniz olmayabilir  uh belki

the equipment hasn't been set up you just sort  of it's it's it's you're hoping everything will  

ekipman kurulmamıştır siz sadece  bir nevi her şeyin

go all right it means you're unprepared oh you  know mr duncan's doing his live stream today on  

iyi gitmesini umuyorsunuz demektir hazırlıksızsın oh biliyorsun bay duncan bugün canlı yayınını

a wing and a prayer he's just hoping and praying  that it will go right whereas if you were to maybe  

bir kanatta yapıyor ve sadece her şeyin yolunda gitmesini umuyor ve dua ediyor, oysa sen belki de

you were doing a presentation to some customers or  something at work a speech presentation and if you  

bazı müşterilere sunum yapıyordun veya işte bir konuşma yapıyordun sunum ve eğer

did very little preparation you might just  stand up there and just off the top of your head  

çok az hazırlık yaptıysanız, orada durabilir ve

without too much preparation just  talk about whatever the subject was  

çok fazla hazırlık yapmadan sadece konu hakkında konuşabilirsiniz   bunu

you just do it on a wig and a prayer  whereas if you did lots of preparation  

sadece bir peruk ve dua ile yapabilirsiniz oysa çok fazla hazırlık yaptıysanız

did all the research you had notes handouts then  that's the opposite of honouring in a prayer  

tüm araştırmayı yaptın notlar vardı o zaman bu bir duada onurlandırmanın tam tersidir

and of course we all know people that go through  life like that they don't bother preparing very  

ve elbette hepimiz hayattan geçen insanlar biliyoruz ki hazırlanma zahmetine pek    girmezler, bu kadar

much that's it most of the time they're perfectly  all right so so that doing this sometimes it is a  

çoğu zaman tamamen iyidirler yani bazen bunu yapmak

little bit like doing something on a wing and  a prayer see nissa's got me uh interested now  

biraz kanatta bir şeyler yapmak ve bir dua görmek gibi, şimdi Nissa ilgimi çekti

and going to india because he's mentioned he  knows full well that i love a good curry uh  

ve Hindistan'a gitmekten bahsetti çünkü iyi bir köriyi sevdiğimi gayet iyi bildiğini uh

imagine going to india i'm just having curry for  breakfast dinner and tea ah spa i love that mr  

Hindistan'a gitmeyi hayal edin ben sadece kahvaltı, akşam yemeği ve çay için köri yiyorum ah spa Bay

duncan we did that in malaysia here's another  one bird phrases oh this is an interesting one  

Duncan bunu Malezya'da yaptık işte başka bir kuş cümlesi oh bu ilginç bir cümle

so this is all connected to the habits  of birds pecking order the pecking order  

yani bunların hepsi kuşların gagalama alışkanlıklarına bağlı.

so the order of authority or the hierarchy so did  you know in the bird community quite often there  

otorite düzeni veya hiyerarşi yani kuş topluluğunda oldukça sık

is a pecking order there is there is a very strong  boisterous alpha bird and then the pecking order  

bir   gagalama düzeni olduğunu biliyor muydunuz   çok güçlü gürültücü bir alfa kuşu vardır ve ardından  gagalama düzeni

is the birds that come after so so maybe the  first birds to to eat or the first birds to mate  

sonra gelen kuşlardır, bu yüzden belki ilk gelen kuşlar yemek yiyen veya ilk çiftleşen kuşlar

depends on the pecking order so quite  often we use this phrase also in  

gagalama sırasına bağlıdır, bu yüzden bu ifadeyi işyerinde           daha önce de kullanırız,

in the workplace maybe the the boss the supervisor  and then all the other workers are at the bottom  

belki patron, amir ve sonra diğer tüm işçiler en alttadır   bu

so we talk about the pecking order  so this actually does exist in nature  

nedenle hiyerarşi hakkında konuşuruz yani bu aslında doğada

with birds quite often a group of birds will  have something called a pecking order so they  

kuşlarla birlikte oldukça sık olarak bir grup kuşun

don't know that it's a form of hierarchy almost  usually based on which one is the most aggressive  

bir hiyerarşi biçimi olduğunu bilmezler, bu nedenle neredeyse genellikle hangisinin en agresif olduğuna dayalıdır   öyledir

so but in other communities of  animals um like monkeys for example  

ancak diğer hayvan topluluklarında um. örneğin maymunlar

there is yet that the dominant one the one  that's asserted themselves as the dominant male  

henüz baskın olanın kendilerini baskın erkek olarak ilan eden

normally will be the one that gets gets all the  best food uh gets the best mate that sort of thing  

normalde en iyi yiyeceği alan kişi olur uh en iyi eşi alır bu tür şeyler

so yeah that um it's it's connected with you know  birds pecking away at food and it's usually in the  

yani evet bu um bu sizinle bağlantılıdır, bilirsiniz kuşlar yiyecekleri gagalarlar ve genellikle

wild in nature it's the most aggressive person  that gets all the food first but of course we  

doğada  en agresif kişi tüm yiyeceği ilk alan olur, ancak elbette

have that same thing as mr duncan described in  in human behaviour and for example in a wedding  

Bay Duncan'ın insan davranışında ve örneğin bir düğünde  tanımladığı şeyin aynısına sahibiz

i mean if you think about it the bosses in most  companies have probably got there because they're  

yani siz bir düşünün çoğu şirketteki patronlar muhtemelen oraya varmıştır çünkü onlar

the most aggressive and uh the most ambitious how  is a wedding uh well in a wedding you you get the  

en agresif ve en hırslı  bir düğün nasıl  olur bir düğünde

the guests the the the head table will get uh you  know the wedding party the most important people  

konuklar biliyorsunuz  düğün partisi en önemli kişiler

that the bride and bridegroom will probably get  fed first so that's a pecking order it means that  

gelin ve damadın muhtemelen önce besleneceği yani bu bir hiyerarşidir, yani

they get fed first and then everybody else gets  fed afterwards so i wonder where we will be  

önce onlar beslenir ve sonra diğer herkes beslenir bu yüzden nerede olacağımızı merak ediyorum   sizin

your your your your nephew's wedding where  we'll be we'll be grovelling around the tables  

yeğeninin yeğeninin düğünü nerede biz ıvır zıvır için masaların etrafında yaltaklanıyor olacağız bu

for scraps oh by the way we're going to a wedding  this year in june mr steve and myself are going to  

arada bu yıl haziranda bir düğüne gidiyoruz bay steve ve ben

a wedding it's not it's not us by the way before  anyone says it's not us that's not happening  

bir düğüne gidiyoruz bu biz değiliz bu arada bu biz değiliz daha kimse olmaz demeden bize bu olmuyor

but we are going to your your nephew his wedding  so he's married or marrying he's marrying a lovely  

ama biz yeğeninizin düğününe gidiyoruz yani o evli veya evleniyor

canadian girl he lives in canada so they are  they are getting married here and and we we  

kanada'da yaşayan sevimli bir kanadalı kızla evleniyor yani onlar burada evleniyorlar ve biz

have been invited to the wedding but i don't know  where we will sit because normally whenever mr  

düğüne davet edildik ama ben nereye oturacağımızı bilmiyoruz çünkü normalde ne zaman Bay

steve and myself go to anything like a wedding  reception or a party we always we are always put  

Steve ve ben bir düğün resepsiyonu veya parti gibi bir şeye gitsek, her zaman

on the table with all the other misfits so we've  noticed this haven't we we've noticed this when  

diğer tüm uyumsuzlarla masaya konuruz, bu yüzden bunu fark ettik, değil mi? bunu fark ettik

we go to weddings we're sort of put on a table uh  let's say with don't want to be unkind but when  

düğünlere gittiğimizde bir çeşit masaya konuruz uh kaba olmak istemeyiz ama   düğünde

we're we're on a table with the least important  people at the wedding yes normally all the weirdos  

en az önemli  kişilerle bir masadayız evet normalde hepsi tuhaflar

well we of course are weirdos yes uh but anyway  no you see my uh mother is coming with us so i  

biz elbette tuhafız evet uh ama yine de  hayır görüyorsunuz annem bizimle geliyor bu yüzden

think she will elevate us automatically onto  a more important table not that we're bothered  

bizi otomatik olarak daha önemli bir masaya yükselteceğini düşünüyorum rahatsız olduğumuzdan değil   yine de

i'd rather stay in the shadows anyway quite  frankly but of course then mr duncan being a  

gölgelerde kalmayı tercih ederim oldukça açıkçası ama tabii ki o zaman bay duncan

famous uh english teacher on youtube you'll  probably be sitting right by the bride and  

youtube'da ünlü bir ingilizce öğretmeni olarak muhtemelen ününüz nedeniyle gelin ve damadın yanında oturuyor olacaksınız

bridegroom because of your fame yes i i actually i  i can let you in on a surprise i'm actually going  

evet ben aslında ben size bir sürpriz yapabilirim aslında yapacağım

to jump out of the cake so when when the wedding  cake is put on the table i'm actually going to  

pastadan atla yani düğün pastası masaya konduğunda aslında

jump out of the cake and say surprise everyone  it's really my party it's my show not yours  

pastadan atlayıp herkesi şaşırt diyeceğim bu gerçekten benim parti benim şov senin değil

yes we'll have to restrain maybe we could  do a live stream at the wedding and upstage  

evet dizginlememiz gerekecek belki yapabiliriz düğünde ve sahne arkasında canlı yayın yap

all the guests yes valentin says are  you are you just amongst the losers  

tüm konuklar evet valentin sen kaybedenler arasında mısın

everybody knows uh you know a wedding  there's always a table of yes the sort  

herkes bilir uh sen bir düğünü bilirsin her zaman bir evet masası vardır

of misfits and losers that's us so and people  are you know there's always people that you  

uyumsuzlar ve kaybedenler bu biziz ve insanlar biliyorsun her zaman

you don't want to be on that table do you because  uh there are certain families that are always put  

o masada olmak istemediğiniz insanlar vardır, çünkü her zaman bir araya getirilmiş belirli aileler vardır

together and then there's people that may come on  their own or people that you know just odd people  

ve sonra kendi başlarına gelebilecek insanlar veya tanıdığınız sadece tuhaf insanlar

that you just want to put them all together on  the table you just want all the triple makers and  

sadece istediğiniz insanlar vardır. hepsini masaya koymak için tüm üçlüleri ve

all of the weirdos together on one table so you  can control them easier so that's why we always  

tüm tuhafları tek bir masada bir araya getirmek istiyorsunuz, böylece onları  daha kolay kontrol edebilirsiniz, bu yüzden her zaman

end up we are always put on the table with all of  the weirdos yes which brings me on to an apology  

sonunda biz her zaman tüm tuhaflarla birlikte masaya konuruz evet bu da beni bir özür dilemeye getiriyor

i should apologize now if you  have ever sat at a table with us

bizimle bir masaya oturduysanız şimdi özür dilemeliyim size

i have news for you you are also a weirdo so  there you go so if you ever want to find out  

haberlerim var siz de bir tuhafsınız bu yüzden  işte bu yüzden

how weird you are if you ever go to a wedding and  you are at a table with us you know that you are  

ne kadar tuhaf olduğunuzu öğrenmek isterseniz   bir düğüne git ve bizimle bir masadasın,

officially a weirdo louis xvi has said i  understand i've been seated at a table like that  

resmi olarak bir tuhaf olduğunu biliyorsun xvi.

now you know if you potentially could cause  embarrassment at the wedding you know you're  

going to be on that table usually at the  back somewhere uh you know out of harm's way  

o masada genellikle arka tarafta bir yerde olursun zarar görmemek için bilirsin

so that you can't cause embarrassment you you know  there are always family members that have to be  

böylece utanmaya neden olmazsın biliyorsun her zaman davet edilmesi gereken aile üyeleri vardır

invited because if they weren't invited you know  they're part of the family so you have to invite  

çünkü onlar seni davet etmemişlerse onların ailenin bir parçası olduğunu bilin, bu yüzden

everybody from a family don't you normally there's  you don't have to invite everybody but there are  

bir aileden herkesi davet etmelisiniz, normalde herkesi davet etmek zorunda değilsiniz ama

always going to be some people that there might  be children of important relatives in the wedding  

her zaman bazı insanlar olacaktır, ailede önemli akrabaların çocukları olabilir. düğün

they have to be invited but stuck  on a table yeah out of sight  

davet edilmeleri gerekiyor ama bir masaya takılıp kalıyorlar evet gözden ırak

out of mind so so so that is it you see so we  are going to a wedding it's it's steve's nephew  

akıldan

who's getting married and i'm only going for  the food i'm only going there for the food you  

oraya sadece yemek için gidiyorum, beni

know me i will go to anything anything if there is  food involved i mean i used to get crash funerals  

bilirsiniz, işin içinde yemek varsa her şeye giderim, yani eskiden cenaze törenlerine katılırdım   cenazelere sırf

i used to sneak into funerals just for the food  just for the food the the little party that  

yemek için gizlice girerdim sırf yemek için, o küçük parti,

people have afterwards after a funeral i just  sneak in and eat some of the food and say um  

insanlar daha sonra bir cenazeden sonra gizlice içeri girerim ve yiyeceklerin bir kısmını yerim ve um

well i've got to go now oh is that the time  oh um my condolences and i'm out of here

şimdi gitmem gerek oh o zaman  oh um başsağlığı dilerim ve buradan gidiyorum

yes so we will be going to that we we we will  do some filming i'm sure we will do some filming  

evet öyleyse oraya gideceğiz derim biz biraz çekim yapacağız eminim biraz çekim yapacağız

yes uh because we will sit at the centre we will  sit at the sad table and we will do a little video  

evet uh çünkü merkezde oturacağız üzgün masaya oturacağız ve küçük bir video çekeceğiz

and we will show all the other people at the table  victoria is looking forward to the live stream at  

ve masadaki diğer tüm insanlara göstereceğiz victoria canlı yayını dört gözle bekliyor

the we probably won't do a live stream i don't  think so i don't think your sister will let us  

muhtemelen canlı yayın yapmayacağız sanmıyorum  bu yüzden kız kardeşinin bize izin vereceğini sanmıyorum   hayır

no i think we'll probably be stopped  uh but uh and i think it would be um  

sanırım muhtemelen durdurulacağız uh ama uh ve bence um  biliyorsunuz  gelin ve gelinin sahneye çıkmasına saygısızlık saygısızlık

you know it wouldn't be a good thing to do  disrespectful disrespectful to upstage uh  

yapmak iyi bir şey olmaz uh   evet

the bride and bride yes anyway can we have some  more bird phrases yes you can here we go oh i  

neyse biraz daha kuş deyimi alabilir miyiz evet yapabilirsiniz işte başlıyoruz oh

like this one a bird in the hand is worth two  in the bush so something you have something you  

bunu beğendim elde bir kuş iki değerindedir yani sahip olduğunuz bir şey

possess quite often is something more valuable  than something you are trying to get because you  

genellikle sahip olduğunuz bir şeydir elde etmeye çalıştığınız bir şeyden daha değerlidir çünkü

have it you have it there don't you yes so it's  yours you have it so maybe if you have 20 pounds  

ona sahipsiniz orada var değil mi evet yani o sizindir o yüzden belki sizde varsa Elinizde 20 pound

in your hand some lovely money but you're standing  outside the bank but you can't have that money  

güzel bir para ama bankanın önünde duruyorsunuz ama o paraya sahip olamıyorsunuz o para

that money unfortunately is not yours but the  money in your hand you do have a bird in the hand  

ne yazık ki sizin değil ama elinizdeki para elinizde bir kuş var

is worth two in the bush yes sometimes  it's best to keep what you've got  

iki değerinde evet bazen başka bir şey elde etmeye çalışmaktansa sahip olduklarınızı elinizde tutmak en iyisidir

rather than to try and get something else because  if you fail at getting the extra thing that you  

çünkü fazladan istediğiniz şeyi elde edemezseniz

want you might lose what you already have  you might lose everything so remember a bird  

zaten sahip olduklarınızı kaybedebilirsiniz her şeyi kaybedebilirsiniz, bu yüzden unutmayın eldeki bir kuş

in the hand is worth two in the bush this is a  phrase for people who don't like taking risks um

bu risk almayı sevmeyen insanlar için bir deyim um

all right okay yes laura says you are delicious  weirdos thank you yes and thomas says is it  

pekala tamam evet laura lezzetli olduğunuzu söylüyor tuhaflar teşekkürler evet ve thomas

because we play for the other team or is it just  because we're oddballs it's both it's both it's  

diğer takım için oynadığımız için mi yoksa sadece biz oynadığımız için mi diyor Tuhafız her ikisi de bu sorunun

the answer to that let's just say we go against  all conventions not just one or two but we just  

cevabı diyelim ki tüm geleneklere karşı çıkıyoruz sadece bir veya iki değil sadece

go through the whole list so if there is anything  that you are supposed to do or s or supposed to  

tüm listeyi gözden geçiriyoruz yani yapmanız gereken veya yapmanız gereken herhangi bir şey varsa

how you are supposed to behave or observe the the  things you are supposed to do the social confines  

nasıl yapmanız gerektiği yapmanız gereken şeyleri gözlemlemeniz veya davranmanız gerekiyor sosyal sınırlar   görgü

the etiquette quite often we will break them all  at some point so not in a rude way we're not rude  

kuralları oldukça sık bir şekilde hepsini çiğneyeceğiz bu yüzden kaba bir şekilde değil kaba değiliz

people don't get me wrong oh no but we are weird  we're a little strain and when it comes to you  

insanlar beni yanlış anlamasın oh hayır ama biz tuhafız biraz gerginiz ve iş size gelince

know if people will know this if your families  are very traditional and they live by very  

eğer aileleriniz çok gelenekselse ve çok

fixed rules and ways of behaving anybody in that  family that doesn't behave in that way maybe they  

sabit kurallara ve o ailede öyle davranmayan herkese davranma biçimlerine göre yaşarlarsa, insanlar bunu bilip bilmeyeceklerini bilin belki onlar

don't dress uh the way that that family thinks  you should dress maybe you don't say you know you  

o ailenin düşündüğü şekilde giyinmezler belki de bildiğini söylemezsin

don't some families don't like to tell me jokes so  if you don't fall into that and certainly if you  

bazı aileler bana fıkra anlatmaktan hoşlanmaz, bu yüzden  buna düşmezsen ve kesinlikle

uh you know play for the other team as tomic  said uh in a family where nobody else does  

Tomic'in dediği gibi, başka kimsenin oynamadığı

or where that way of life is frowned upon or not  looked at as or they don't understand it then uh  

veya bu yaşam tarzının hoş karşılanmadığı veya öyle bakılmadığı veya anlamadıkları bir ailede diğer takım için oynamayı biliyorsanız, o zaman uh

exactly then um you know it you can it's very  difficult at times this and you know these finders  

tam olarak o zaman um, bilirsiniz bazen bu çok  zor olabilir ve bu bulucuların

have been ignored and cut out of social situations  but as long as you've got each other it's  

göz ardı edildiğini ve sosyal ortamlardan dışlandığını  bilirsiniz ancak birbirinize sahip olduğunuz sürece sorun

right okay that was like a ted talk by the way  we reacquainted ourselves with some food that we  

tamam bu bir ted konuşması gibiydi bu arada kendimizi biraz yiyecekle yeniden tanıdık

haven't had for a long time this week we had some  juicy delicious [ __ ] yes and i don't know why  

bu hafta uzun süredir yemediğimizi, sulu lezzetli [ __ ] yedik evet ve neden bilmiyorum

i remember years ago we used to have [ __ ] all  the time didn't we have them every friday or most  

yıllar önce hep [ __ ] yerdik her cuma yemez miydik ya da çoğu

fridays yes and um yes we used to have them  with mashed potatoes and peas it's fresh they  

cuma günleri evet ve um evet onları patates püresi ve bezelye ile yerdik, tazedirler   donmuş olarak gelirler,

come frozen you put them in the oven for about  three quarters of an hour and they're made from  

onları yaklaşık dörtte üç saat boyunca fırına koyarsınız ve bunlar

awful pork and awful which is the sort of gum  kidneys kidneys kidneys liver some meat lots of  

berbat domuzdan yapılır ve berbat, ki bu da bir tür sakız böbrekler böbrekler böbrekler karaciğer biraz et çok fazla   çok fazla

lots of meat sauce but they are lovely  we used to have them as a kid my mother  

et sosu ama çok güzeller çocukken onlardan yerdik   çocukken annem

used to always serve to me as a child that  explains a lot yes so here you can see two [ __ ]  

bana hep hizmet ederdi bu çok  çok şey açıklar evet yani burada iki tane görebilirsiniz [ __ ]

one two there on the front of the box there's  four in the packet there's two there and another  

kutunun önünde bir iki orada dört tane var pakette iki tane var ve diğer

two here so there's six [ __ ] all together i  didn't say that i didn't say steve i as as you  

iki burada yani altı tane var [ __ ] hep birlikte yaşlanınca senin yaptığın gibi steve i demediğimi söylemedim yiyeceklerin içindeki

do when you get older you tend to look at all the  ingredients in in food okay and i've discovered  

tüm bileşenlere bakma eğilimindesiniz tamam ve ben

that these um there's virtually no nutrition  in this product at all it you would think uh  

bunların um bu üründe neredeyse hiç besin olmadığını keşfettim,

that uh it says pork [ __ ] on there yes uh they  would be high in protein but in fact there was  

uh   orada domuz eti [ __ ] yazıyor evet uh onlar yüksek olurdu proteinde ama aslında

there was hardly any protein in them at all it's  mainly sort of okay see products and gravy okay  

içlerinde neredeyse hiç protein yoktu esas olarak tamam ürünlere ve soslara bakın tamam

steve but they're still nice i wasn't planning  on talking this long about our meal but yes so  

steve ama yine de güzeller yemeğimiz hakkında bu kadar uzun konuşmayı planlamıyordum ama evet

so if you've never tried them they are quite nice  i do like them they're nice with mashed potatoes  

öyleyse   öyleyse onları hiç denemediniz oldukça güzeller onları seviyorum patates püresi

mashed potatoes and also some peas as well so  yes in fact we made a video where we were cooking  

patates püresi ve ayrıca biraz bezelye ile güzel oluyor bu yüzden evet aslında yemek yaptığımız bir video yaptık

these did you we've actually got a video on you  remember we've got a video on my youtube channel  

bunları yaptın mı gerçekten bir videomuz var video sizinle hatırlayın youtube kanalımda

called cooking with [ __ ] and yes that's what  we were doing we were cooking some [ __ ] Louis  

[ __ ] ile yemek yapmak adlı bir videomuz var  ve evet yaptığımız şey buydu [ __ ] Louis

the 17th has given you a lovely donation  a lovely donation has come through  

17'nci size çok güzel bir bağışta bulundu  çok güzel bir bağış geldi

oh thank you very much louis xiv 17th  louis the 17th thank you very much wow  

oh çok teşekkür ederim 17. louis 17. louis çok teşekkür ederim vay canına

a lovely donation come through on the live chat  thank you i do appreciate it yes thank you that  

canlı sohbette çok güzel bir bağış geldi  teşekkür ederim minnettarım evet teşekkür ederim

will be put to good use it will be used for this  it will not go into my pocket it will go into this  

iyi bir şekilde kullanılacak bunun için kullanılacak gitmeyecek cebime girecek   bunun

keeping this running hopefully forever and  ever we could buy two packs of [ __ ] yes  

sonsuza kadar devam etmesini umuyorum ve iki paket [ __ ] alabiliriz evet

but we won't be we won't be no that's for the  live stream not for my not for my consumption  

ama olmayacağız hayır olmayacağız bu canlı yayın için değil benim için değil benim tüketimim için değil

your highness says louis yes well yes  because we're in the presence of royalty  

sizin majesteleri louis evet pekala evet der çünkü kraliyet ailesinin huzurundayız

obviously so i feel as if i should  bow or maybe curtsy like a pretty girl  

bu yüzden güzel bir kız gibi eğilmem veya reverans yapmam gerektiğini hissediyorum

whereabouts are you in the world uh louis the  17th please tell us are you in well i'm going to  

dünyanın neresindesin uh 17. louis lütfen bize iyi olup olmadığını söyle' gidiyorum   gidiyorum

i'm going to i'm going to america well i'm  going to say friends because it says yes yeah  

amerika'ya gidiyorum pekala arkadaşlar diyeceğim çünkü evet evet diyor

i want to say france yes but please tell us where  you are we'd love to know although the donation  

fransa'ya evet demek istiyorum ama lütfen bize nerede olduğunuzu söyleyin bağış   olsa da bilmek isteriz

is in us dollars so you might be in the usa you  might be just a fan of of royalty the aristocracy  

ABD doları cinsinden, böylece ABD'de olabilirsiniz sadece kraliyet ailesi aristokrasisinin hayranı olabilirsiniz

your highness what happened to louis the 17th  

ekselansları 17. Louis'e ne oldu

don't know did he lose his head uh yes we'll  have to uh we'll have to look that one up  

kafasını mı kaybetti bilmiyorum uh evet  zorunda kalacağız uh sahip olacağız ona bakmak için

we have some more bird bird phrases i almost  forgot what we were doing then uh many of our  

daha fazla kuş öbeğimiz var, neredeyse  ne yaptığımızı unutuyordum, o zaman uh

lovely viewers have been suggesting ones as well  to us so here's another one feather your nest  

sevimli izleyicilerimizin çoğu bize bir tane de öneriyor, bu yüzden işte bir tane daha tüylerinizi diken diken edin   yuvanızı

if you feather your nest it means you are doing  things to make yourself comfortable quite often  

tüylerseniz, bu demektir ki parayla ilgili olarak sık sık kendinizi rahat ettirecek şeyler yapmak

concerning money so maybe your salary your your  wages the money you earn you may maybe you put  

yani belki maaşınız maaşınız kazandığınız para belki

some of the money aside you save it you are  feathering your nest you are doing something  

paranın bir kısmını kenara ayırırsınız yuvanızı yumuşatıyorsunuz

to make yourself more comfortable in life quite  often connected with money you feather your nest  

hayatta kendinizi daha rahat hale getirmek için bir şeyler yapıyorsunuz oldukça sık sık parayla bağlantılı olarak yuvanı kuşanırsın

i like that phrase very nice very nice indeed  here's another one also connected to nests  

bu sözü beğendim çok güzel çok güzel gerçekten işte bir tane daha yuvalarla ilgili

fly the nest right so this is when a person  leaves home they leave home maybe a child  

yuvayı doğru uçur yani bu, bir kişi evden ayrıldığında evden ayrılır belki bir çocuk

decides to leave home and why are you laughing  mr duncan i don't know i i i'm not sure if fly  

evden ayrılmaya karar verir ve neden gülüyorsunuz bay duncan bilmiyorum ben yuvayı uçurup uçurmayacağımdan emin değilim evet bu

the nest yes that's usually i mean parents use  that phrase to say when their children have left  

genellikle ebeveynler çocukları gittiğinde bu ifadeyi kullanır demek istiyorum

um i flew the nest when i was 18. i couldn't  wait to go i heard your mum threw you out  

um 18 yaşımdayken yuvayı uçurdum. annenin seni dışarı attığını duydum

quite the opposite i think she'd have  had me back any day but of course  

tam tersi bence herhangi bir gün beni geri alabilirdi ama elbette  eninde

you know you have to leave home eventually  most most people leave home eventually  

sonunda evden ayrılman gerektiğini biliyorsun eninde sonunda çoğu insan evden ayrılır

uh and you know it's probably a healthy thing  because in nature that's what you would do um  

uh ve bunun muhtemelen sağlıklı bir şey olduğunu biliyorsun çünkü doğada böyle yaparsın um

nothing wrong with living living at home of course  with your parents and a lot of people have to do  

evde yaşayarak yaşamakta yanlış bir şey yok tabii ki anne babanla  ve pek çok insan bunu yapmak zorunda

that now because particularly in the uk it's too  expensive to rent or buy a house for young people  

çünkü özellikle Birleşik Krallık'ta gençler için bir ev kiralamak veya satın almak çok pahalı   bu

so they have to go back and live with their  parents that's happening a lot shows the  

yüzden onlar geri dönüp ebeveynleriyle yaşamak, bu çok fazla oluyor, İngiltere'de

state of things uh when it comes to affordable  housing in the uk yes i suppose it depends how  

uygun fiyatlı konut söz konusu olduğunda durumun   durumunu gösteriyor evet, sanırım kaç

old you are so if you're 18 25 28 and you're  still at home i think that's okay yes why not  

yaşında olduğunuza bağlıdır, yani 18 25 28 yaşındaysanız ve hala  ev bence sorun değil evet neden olmasın

but you i i suppose if you're if you're  much older then it might seem a little  

ama siz sanırım çok  daha yaşlıysanız o zaman biraz

strange perhaps i was i was looking this up um  the relative cost of a house now is that twice  

tuhaf görünebilir belki ben bunu araştırıyordum um bir evin göreli maliyeti şimdi iki katı

what it was sort of 30 years ago because the  price of house price inflation has gone up so much  

30 yıl kadar önceydi, çünkü ev fiyatı enflasyonunun fiyatı

over the years i mean just to get on the  ladder now you need i i remember when when  

yıllar içinde çok arttı, yani sadece merdivene çıkmak için şimdi ihtiyacınız var i hatırlıyorum ne zaman

i had my when i bought a flat my first  place i bought a flat in wolverhampton  

bir daire satın aldığımda ilk yerim bir daire satın almıştım wolverhampton'da bir daire

and it cost roughly twice what my annual wages  were and i wasn't earning i was only in a  

ve yıllık maaşımın kabaca iki katına mal oluyordu ve ben kazanmıyordum sadece  bilirsiniz

you know average well relatively low paid job  at the time i think i was earning about 10 000  

ortalama nispeten düşük ücretli bir işte çalışıyordum  o zamanlar sanırım yılda yaklaşık 10.000   kazanıyordum.

a year back in that would have been the mid  1980s and the flat that i bought was 20 000  

1980'lerin ortalarıydı ve satın aldığım daire 20 000

pounds in fact i think it was less than that but  now if i was to buy that flat in wolverhampton now  

aslında bence bundan daha azdı ama şimdi wolverhampton'daki o daireyi şimdi satın alacaksam

i mean imagine in the uk being able to get a  house now for twice what your annual pay was  

demek istediğim, Birleşik Krallık'ta şu anda iki  defa bir  ev alabildiğimi hayal edin yıllık maaşın ne kadardı

it would be very very difficult i don't think  you can be very difficult i don't think you can  

çok çok zor olurdu bence  çok zor olabilirsin yapabileceğini sanmıyorum

here's another one steve jobs scaring people tomic  is what yes what's that oh yes oh tomek standing  

işte başka bir steve jobs korkutan insanları korkutuyor  ne evet o nedir oh evet oh tomek

up for us if we get somebody saying anything nasty  to us oh well you see um they're not likely to say  

bizi savunuyorsa birinin bize kötü bir şey söylediğini görürüz, ah, görüyorsunuz,

anything nasty they're just likely not to talk to  us at all we that's the treatment that we usually  

kötü bir şey söylemeleri pek olası değil, sadece bizimle hiç konuşmamaları muhtemel, biz genellikle bize böyle davranıyorlar, bizi görmezden

get they just ignore us they just ostracize we're  just ignored they ostracize so that so this is  

geliyorlar, sadece dışlıyorlar biz görmezden gelindiler dışlandılar bu yüzden bu

what happens a lot though i mean we're not going  to be all victim don't worry we're not doing that  

çok sık olan bir şey ama yani hepimiz kurban olmayacağız merak etmeyin bunu yapmıyoruz biliyorum

i know it's 2020 we will make ourselves we  will make our presence known i know it's  

2020'de kendimizi yaratacağız varlığımızı ortaya koyacağız biliyorum

2022 and everyone wants to be a victim but we're  not doing that we're not going oh poor me nobody  

2022 ve herkes kurban olmak istiyor ama bunu yapmıyoruz gitmiyoruz ah zavallı ben kimse

wants to sit with me we're not doing that we do  we don't do self-pity we stand up for ourselves  

benimle oturmak istemiyor bunu yapmıyoruz bunu yapıyoruz kendimize acımayız biz kendimiz için ayağa kalk

laura's going because she wants to do some cooking  and she's going out to get some wood for her stove  

laura biraz yemek yapmak istediği için gidiyor ve sobası için biraz odun almaya gidiyor

we'd like to know what you're cooking what you're  going to cook yes of course before you go please  

ne pişirdiğini bilmek istiyoruz ne pişireceksin  evet tabii ki gitmeden önce lütfen

tell us what you're going to cook uh oh this  is all making mr duncan very hungry i know i'm  

söyle bize ne pişireceksin uh oh bunların hepsi Bay Duncan'ı çok acıktırıyor, biliyorum   Hindistan'da sığır

starving the talk of um of beef burgundy of of  of curries in india and obviously we've got laura  

eti burgundy veya köri konuşmasına açlıktan ölüyorum ve belli ki laura

now cooking on her stove and [ __ ] i could just i  could eat a [ __ ] right now i would love to dive  

şu anda ocağında yemek pişiriyor ve [ __ ] şu anda  bir [ __ ] yiyebilirim

into a [ __ ] i really would i can't wait i maybe  we should buy some more from the supermarket  

bir [ __ ] içine dalmayı çok isterim gerçekten beklerdim belki süpermarketten biraz daha almalıyız

so if there's one thing i really want to sink  my teeth into at the moment it's a lovely big  

yani bir şey varsa gerçekten şu anda  dişlerimi geçirmek istiyorum bu çok güzel, büyük

juicy [ __ ] palmeira makes a good comment  about the cost of weddings now yes they cost  

sulu [ __ ] palmeira şimdi düğünlerin maliyeti hakkında  iyi bir yorum yapıyor  evet çok pahalı   korkunç pahalı

awful they're expensive don't do it just just save  the money do it spend it on something else just go  

yapma sadece parayı biriktir  harca harca başka bir şey için

to the registry office and say i do and i do and  then that's it it's done and save all that money  

sicil dairesine gidip yaparım ve yaparım deyin ve o iş biter ve tüm o parayı biriktirin

don't get into debt by having a wedding you  might get divorced a year later and all that  

bir düğün yaparak borca ​​girmeyin bir yıl sonra boşanabilirsiniz ve tüm o

money you've spent on your wedding was was just  a waste a lot of people borrow the money and  

parayı Düğününüze harcadınız sadece bir israftı pek çok insan borç para alıp

then have to pay it back over many years yeah  whereas when for example my mother got married  

yıllar içinde geri ödemek zorunda kaldı evet oysa örneğin annem evlendiğinde

she said she bought a dress off somebody else  for a very very cheap price who didn't want  

başka birinden çok çok ucuza bir elbise aldığını söyledi istemeyen fiyat

their who had previously got married uh  and then they would make their own food  

daha önce evlenmiş olanlarını uh ve sonra kendi yemeklerini yapıp

and take it to hirah hall and all the relatives  made the food and took it to the wedding uh i  

hirah salonuna götürürlerdi ve tüm akrabalar yemeği hazırlayıp düğüne götürürlerdi uh i i

i just you know which is what they do in  a lot of countries now still but in the uk  

sadece ne yaptıklarını bilirsiniz şu anda birçok ülkede hala yapılıyor ama İngiltere'de

people spend a fortune like 20 30 000 pounds is  the average amount of money to spend on a wedding  

insanlar bir düğüne harcanacak ortalama para miktarı olan 20 30 000 sterlin gibi bir servet harcıyorlar

because they pay everybody else you know they  spent a lot a lot of money on the dress on the  

çünkü bildiğiniz herkese para ödüyorlar onlar elbiseye çok para harcadılar

restaurant on the hotel uh which i suppose is nice  if that's what you want but i prefer to just cook  

otelin   restoranında uh, bence bu güzel eğer istediğin buysa ama ben sadece kendi yemeğimi pişirmeyi tercih ederim

my own food keep it simple have people come round  keep it simple and just have a lovely time that's  

basit tut insanların gelmesini sağla basit tut ve güzel vakit geçir

it because people like to show off don't they  yeah because that's what it's really about it's  

o kadar çünkü insanlar gösteriş yapmayı sever değil mi evet çünkü asıl mesele bu

about saying well our wedding is better than your  wedding our wedding was big we had lots of lovely  

bizim düğünümüzün sizin düğününüzden daha iyi olduğunu söylemekle ilgili.

big things and your wedding was small and you had  small things yes it's all about trying to to do  

one thing better than the people that invited you  to their wedding yeah you know you want to sp you  

seni düğünlerine davet eden insanlardan daha iyi bir şey yap evet biliyorsun konuşmak

want to shut it's basically showing off you know  if if you have a grand hotel where your wedding is  

istiyorsun kapatmak istiyorsun bu temelde gösteriştir biliyorsun eğer düğünün olduğu yerde büyük bir otelin varsa

uh and you've got an orchestra there or something  like that then you know effectively it's it's a  

ve orada bir orkestran varsa veya bunun gibi bir şey, o zaman etkili bir şekilde bunun bir   olduğunu anlarsınız

and of course wedding venues know exactly what  buttons to press to get you to uh they've got  

ve tabii ki düğün mekanları sizi almak için tam olarak hangi düğmelere basacaklarını bilirler

all these things on offer things and they're  basically saying to you look look how you can  

tüm bu şeyleri teklif ederler ve temelde size bak bak nasıl yapabileceğini söylerler

impress all your guests by having this or that  you could have an orchestra here you could have a  

tüm misafirlerinizi şu veya bu şekilde etkileyebilirsiniz burada bir orkestranız olabilir bir

singer you could have you could have the upgraded  meal indoor fireworks all that sort of thing yes  

şarkıcınız olabilir iyileştirilmiş bir yemek iç mekanda havai fişekler tüm bu tür şeyler evet

exactly and it's all about showing off really  i mentioned earlier that you can go for a meal  

tam olarak ve hepsi gösteriş yapmakla ilgili gerçekten daha önce bahsetmiştim

after a funeral and yes there is such a thing here  in the uk we often have something called a wake  

bir cenazeden sonra yemek yemeye gidebilir   ve evet burada  İngiltere'de böyle bir şey vardır, genellikle cenazeden sonra gelen cenaze   denen bir şey vardır

which comes after the funeral and people will go  to another place and they will stand around and  

ve insanlar başka  bir yere  giderler  ve etrafta dikilirler ve

they will eat food and talk about the person who  is no longer there so so yes you can if you are  

yemek yerler ve konuşurlar artık orada olmayan kişi hakkında yani evet, eğer

if you are very clever you can find out where  the people are going afterwards and then you can  

öyleysen   çok akıllıysan daha sonra  insanların nereye gittiğini öğrenebilirsin ve ardından

just go in there and say yes yes i am a relative  of the the young lady and they say no it was a man  

oraya gidip evet evet ben o kişinin akrabasıyım diyebilirsin genç bayan ve hayır o bir erkekti derler

oh okay then uh whatever where's the  food tomex really standing up for us  

oh tamam o zaman uh her neyse yemek tomex'i nerede gerçekten bizim için

today where are the sausage rolls yes and  giving us lots of compliments he says that  

bugün sosisli rulolar nerede evet ve bize bir sürü iltifat ederek

we're like two exotic colourful birds and he  also says a comic which i like i cannot stand  

iki egzotik renkli kuş gibi olduğumuzu söylüyor ve o ayrıca hoşuma giden bir çizgi roman diyor

uptight conservative self-righteous people  no no neither can we i'd rather no exactly i  

gergin muhafazakar kendini beğenmiş insanlara katlanamıyorum hayır hayır biz de tercih ederim hayır tam olarak ben sadece

just want we just like down to earth ordinary  people who know how to have a good time yes  

istiyoruz sadece iyi vakit geçirmeyi bilen ayakları yere basan sıradan insanları seviyoruz evet

and haven't got any sort of pretences or heirs  and graces about them trying to pretend there's  

ve olmadı' Tıpkı insanların kendileri gibi olmak gibi belirli bir şekilde davranmaya çalışmadıkları bir şey varmış gibi davranmaya çalışmalarıyla ilgili herhangi bir iddia veya varis ve zarafet yok.

something they're not trying to behave in a  certain way just like people to be themselves  

that's what that's what i want to be i just  want to be myself and not try and cover up or  

denemek ve örtbas etmek veya

hide my behaviour in order to try and impress  yes other people so that's what that's what i  

davranışımı gizlemek evet başkalarını etkilemek evet, bu yüzden

always say about myself what you see is what you  get this is not an act this is me you're seeing me  

kendim hakkında her zaman söylediğim şey bu, ne görüyorsanız onu anlıyorsunuz  bu bir rol değil, bu benim, beni görüyorsunuz

and that's one of the reasons why your mother  likes me because i don't pretend to be anything  

ve bu bir annenin benden başka bir şeymiş gibi davranmadığım için beni sevmesinin sebeplerinden biri,

else your mother always says i like being with  duncan because you know you know what he's you  

annen her zaman Duncan'la birlikte olmaktan hoşlandığımı söyler çünkü onun ne olduğunu biliyorsun sen bilirsin bu

know that's the real person you know that's what  it's really like and it is this is what i really  

gerçek kişidir, bilirsin, bu gerçekten böyledir ve öyledir

like in real life a couple of few people have  asked about the cost of housing it's expensive  

gerçek hayatta gerçekten sevdiğim şey bu, birkaç kişi konutun maliyetini sordu   İngiltere'nin

all over the uk pretty much i mean it used to be  cheaper the further north you went but that even  

her yerinde pahalı, yani eskiden daha kuzeye gittikçe daha ucuzdu ama bu bile

that's starting to even up now london of course  is the most expensive it is yes i think i think  

şimdi dengelenmeye başlıyor londra tabii ki en pahalısı evet bence   bence

i think the average house uh certainly if you're  trying to live in the centre of london i think  

ortalama bir ev uh kesinlikle londra'nın merkezinde yaşamaya çalışıyorsanız bence

the houses or maybe apartments or flats start from  maybe two or three hundred thousand but that's  

evler veya belki apartman daireleri belki iki veya üç yüz binden başlar ama bu

something very basic but the average is much  higher than that and so it's not unusual to find  

çok basit bir şey ama ortalama bundan çok  daha yüksek ve bu nedenle

small houses with maybe one bedroom going or being  asked for at the price of a million pounds plus  

belki bir yatak odalı küçük evlerin bir milyon pound artı  fiyatına gitmesi veya istenmesi alışılmadık bir durum değil artı   buna

can you believe it so very small houses maybe just  one bedroom in the center of london maybe one of  

inanabiliyor musunuz çok küçük evler belki sadece bir londra'nın merkezindeki yatak odası belki   londra'daki modaya

the fashionable places in london a million pounds  yeah i mean here it's i i would say the house  

uygun yerlerden biri bir milyon pound evet demek istediğim,

prices here where we live are probably built  slightly but around the average maybe slightly  

burada yaşadığımız ev   fiyatları muhtemelen biraz inşa edilmiş  ancak ortalama civarında belki ortalamanın biraz

below the average because the further into rural  areas you go into the countryside the property  

altında çünkü kırsal kesime doğru daha fazla kırsala gittiğiniz bölgelerde mülkün

tends to come down in price so i would  say it's pretty average where we live here  

fiyatı düşme eğilimindedir, bu yüzden burada yaşadığımız yerde oldukça ortalama olduğunu söyleyebilirim,

but inevitably if you go into  towns and cities like in any  

ancak dünyanın herhangi bir yerindeki gibi kasabalara ve şehirlere giderseniz kaçınılmaz olarak

part of the world the cost of the  uh housing will go up substantially

barınma maliyeti artacaktır. önemli ölçüde

but not here average i would say here average  yes yes it's we're quite lucky here because the  

ama burada ortalama değil burada ortalama diyebilirim evet evet burada oldukça şanslıyız çünkü

house prices are much lower and it's it's  not it's not what i would call a popular  

ev fiyatları çok daha düşük ve orası herkesin yaşamak istediği londra'nın aksine popüler bir  bölge olarak adlandıracağım şey değil ama

area around here unlike london where everyone  wants to live but of course since the pandemic  

elbette pandemiden bu yana

a lot of people are wanting to move out of the  cities into the countryside and that has put the  

birçok insan şehirlerden taşraya taşınmak istiyor ve bu da

prices up in this area where we live they've gone  up quite a lot i've noticed a lot of people not  

yaşadığımız bu bölgede fiyatların oldukça yükselmesine neden oldu, pek çok insanın öyle olmadığını fark ettim

so much here because it's a long way from london  but uh some house prices for example on the south  

burada çok çünkü londra'dan çok uzakta ama bazı ev fiyatları, örneğin

coast in devon and cornwall the house prices have  gone up like twice huge amounts because people  

devon ve cornwall'daki güney kıyısındaki ev fiyatları iki kat büyük miktarlarda arttı çünkü insanlar   artık

are thinking they want to work from home more  now and thus they want to move out of the city  

evden daha fazla  çalışmak istediklerini düşünüyorlar ve bu yüzden istiyorlar şehir dışına taşınmak

and have a nicer or what they perceive to be a  nicer way of life more out in the countryside yes  

ve kırsal kesimde daha güzel veya daha güzel olarak algıladıkları bir yaşam biçimine sahip olmak evet

can i say hello to bella hello bella nice to see  you back i haven't seen you for a while it seems  

bella'ya merhaba diyebilir miyim merhaba bella seni tekrar görmek güzel seni bir süredir görmedim görünüşe

like a long time since i've seen bella on the live  chat very nice very nice to see you here today oh  

göre   bella'yı canlı sohbette görmeyeli uzun zaman olmuş gibi görünüyor bugün sizi burada görmek çok güzel çok güzel oh   bu

by the way i suppose this is a good moment to  mention that i do have a new lesson coming up  

arada sanırım bu hafta boyunca yeni bir dersim olduğunu söylemek için iyi bir an.

during the week it will be published on wednesday  so can i just say that a couple of times just to  

çarşamba günü yayınlanacak bu yüzden sadece

make sure wednesday a new lesson will be  published and there will be a new lesson  

çarşamba günü yeni bir dersin yayınlanacağını ve

published every wednesday and of course we  are with you as usual on sunday if you like  

her çarşamba günü yeni bir dersin yayınlanacağını  garantilemek için birkaç kez söyleyebilir miyim ve tabii ki isterseniz her zamanki gibi pazar günü de sizlerleyiz

watching us why not subscribe why not click the  subscribe button and also don't forget to like  

bizi izliyorsunuz neden abone olmuyorsunuz neden abone ol düğmesini tıklamıyorsunuz ve ayrıca beğenmeyi   unutmayın ve

as well like what you see if you like what  you see so a new lesson coming on wednesday  

gördüğünüzü beğendiyseniz beğenin  yani çarşamba günü yeni bir ders geliyor

uh manisi yes i think certainly switzerland  somebody was asking what's the most expensive  

uh manisi evet bence kesinlikle isviçre birisi ne olduğunu soruyordu dünyanın en pahalı

country okay in the world certainly  switzerland would be up there because  

ülkesi tamam isviçre kesinlikle orada olacaktır çünkü

uh i know from i've always wanted to go  to switzerland but it's very expensive so  

uh biliyorum her zaman isviçre'ye gitmek istemişimdir ama çok pahalı yani

it's what it is for us wanting to go into europe  switzerland would be a very expensive place to go  

avrupa'ya gitmek bizim için bu kadar isviçre çok pahalı bir yer olurdu gitmek için   ama

but um yes one of the most expensive  places in the world to live is singapore  

evet, dünyada yaşamak için en pahalı  yerlerden biri Singapur

they they're right houses incredibly expensive  the cost of living very high but it's also a very  

haklılar evler inanılmaz derecede pahalı yaşam maliyeti çok yüksek ama aynı zamanda çok

affluent place as well so singapore one of the  most expensive places in the world to live have  

varlıklı bir yer, yani Singapur dünyanın en pahalı  yerlerinden biri yaşanacak dünya

we finished with the the the bird phrase no i'll  write that i was going to say because i was going  

kuş cümlesini bitirdik hayır yazacağım çünkü

to mention some of the ones that other people have  yes we have another one now stone the crows and as  

diğer insanların sahip oldukları bazılarından bahsedecektim evet şimdi kargaları taşlayan bir tane daha var ve

you can see there is an exclamation mark because  it is something you normally say stone the crows  

senin gibi orada bir ünlem işareti olduğunu görebilirim çünkü  bu normalde kargaları taşla dediğiniz bir şeydir

if you are expressing shock or surprise  something you can't believe you are expressing  

şok veya sürpriz ifade ediyorsanız inanamayacağınız bir şey  şaşkınlığınızı ifade ettiğinize

your astonishment stone the crows i can't believe  it so it's often used as an exclamation you could  

kargalara taş inanamıyorum bu nedenle genellikle bir ünlem işareti olarak kullanılır ünlem

have said today uh mr steve appeared uh not in  the studio but in a separate part of the house  

bugün söyleyebilirdiniz uh Bay steve stüdyoda değil, evin ayrı bir bölümünde göründü

done the crows stoned i wasn't expecting that  stone the crow something you're not expecting  

kargalar taşlandı beklemiyordum o  karga taşı beklemediğiniz bir şey   bu

so you can't i mean it's not used that often  these days but i presume that if you were to  

yüzden öyle demek isteyemezsiniz bu günlerde pek sık kullanmıyorum ama tahmin ediyorum ki

throw stones at crows that would be unexpected and  thus that's where the phrase may well come from

kargalara taş atarsanız bu beklenmedik bir durum olur ve bu yüzden deyim buradan gelebilir

here's a little bit of um oh yeah birds have you  got have you got this one mr donald i know which  

biraz um oh evet kuşlar sizde  var mı sizde var mı bu bir bay donald hangi

one you're going to say i i don't think i've  got that one john mentioned that one earlier  

söyleyeceğinizi biliyorum  onu  aldığımı sanmıyorum john daha önce bahsetti

yes you can kill two birds with one stone  yes thank you for that john that's a good  

evet bir taşla iki kuş vurabilirsiniz evet o john için teşekkürler bu iyi   eğer

one if you're still watching yes so that means  to do something effectively or more effectively  

sizseniz hala izliyor evet yani bu, bir şeyi planladığınızdan daha etkili veya daha etkili bir şekilde yapmak anlamına gelir,

than you had planned so you can kill two  birds with one stone you are doing something  

böylece bir taşla iki kuş vurabilirsiniz

that will achieve more than  one thing it will bring  

birden fazla şeyi başaracak bir şey yapıyorsunuz bu

some extra benefit that you weren't expecting  and yes for example you might decide that you  

beklemediğiniz bazı ekstra faydalar getirecektir ve evet örneğin

want to go out and buy a new pair of trousers for  example or buy go and buy some clothes from a shop  

dışarı çıkıp yeni bir pantolon almaya veya gidip bir mağazadan kıyafet almaya karar verebilirsiniz

but that one trip only achieves one thing whereas  if you were on the way there or on the way back  

ancak bu bir yolculuk yalnızca bir şeyi başarır, oysa  yolda veya yoldaysanız çok önce

go and visit a relative or a friend then you've  done that same trip but you've achieved two things  

gidin ve bir akrabanızı veya bir arkadaşınızı ziyaret edin, ardından aynı geziyi  yaptınız ancak iki şeyi başardınız

so you've killed two birds with one stone so  that's using time efficiently or you're not  

yani bir taşla iki kuş vurdunuz, yani bu zamanı verimli kullanıyor veya

just using all that petrol for one journey  so yes kill two birds birds with one stone  

tüm o benzini kullanmıyorsunuz bir yolculuk için yani evet iki kuş vurun bir taşla kuş

use the same amount of effort but achieve  two or more things with it at the same time  

aynı çabayı kullanın  ancak onunla aynı anda iki veya daha fazla şey elde edin

so that's a good one yes kill two  birds with one stone here's another one  

yani bu iyi bir evet evet bir taşla iki kuş vurun işte bir taş daha

ah you might have a flight of fancy a  flight of fences have a lot of those yes  

ah sahip olabilirsiniz hayal gücü uçuşu çitlerde bunlardan çok var evet   bu

so maybe you go off into a fantasy world maybe you  are daydreaming or thinking of something you would  

yüzden belki bir fantezi dünyasına giriyorsunuz belki hayal kuruyorsunuz veya yapmak isteyeceğiniz bir şeyi düşünüyorsunuz,

like to do that may be impossible so a flight  of fancy is when you imagine doing something  

bu imkansız olabilir, bu nedenle hayal uçuşu bir şey yaptığınızı hayal ettiğiniz zamandır

but maybe it is something that will never happen  but you still feel as if you would like to do it  

ama belki de asla olmayacak bir şeydir ama yine de bunu yapmak istiyormuş gibi hissediyorsunuz

one day you daydream you think about something you  have a flight a fancy it's a bit like me wanting  

bir gün hayal kuruyorsunuz bir şey düşünüyorsunuz  bir uçuşunuz var ve hayal kuruyorsunuz bu biraz benim

a a forward mustang that could be described  as a flight of fancy it's something that uh i  

bir forvet mustang istemem gibi hayal uçuşu bu, uh

often daydream about and want but probably won't  happen uh it could happen but it probably won't  

sık sık hayal ettiğim ve istediğim ama muhtemelen gerçekleşmeyecek uh olabilir ama muhtemelen olmayacak

yeah it's a flight of fancy it's like saying you  want to meet a beautiful person and get married  

evet bu bir hayal uçuşu, güzel biriyle tanışıp evlenmek istediğini söylemek gibi

i've got a friend who who's always  saying that they want to be he's  

ben' her zaman olmak istediğini söyleyen bir arkadaşın var,

never got married and he wants to meet this  particular girl with has got this particular  

hiç evlenmedi ve bu belirli bir şekle sahip bu belirli kızla tanışmak istiyor,

shape figure does this particular job has these  very sort of strict uh ideas about what he wants  

bu özel işi yapıyor mu, ne istediğine dair çok katı fikirleri var

in a girl in a woman and it is just a flight  of fancy because it's never going to happen  

bir kadında kız ve bu sadece bir hayal uçuşu çünkü bu asla

uh because in life things like that don't  happen that's it you're asking for too much  

gerçekleşmeyecek çünkü hayatta böyle şeyler olmuyor işte bu kadar çok şey istiyorsun

you're asking for too much it's a flight of  fantasy here we go we've got two more okay  

çok fazla şey istiyorsun bu bir fantezi uçuşu işte başlıyoruz iki tane daha var tamam

we forgot to go yes before we go well well i was  10 minutes late you see right so i was 10 minutes  

gitmeyi unuttuk evet gitmeden önce pekala 10 dakika geciktim haklısınız yani 10 dakika

late so we do have a little naughty mr duncan yes  well naughty computer yeah you're expecting mr  

geciktim bu yüzden biraz yaramazlığımız var bay duncan evet pek yaramaz bilgisayar evet siz' Bay

duncan's live stream to start bang on two o'clock  is a flight of fancy well don't complain to me  

Duncan'ın canlı yayınının saat ikide patlamaya başlamasını bekliyorum bir hayal uçuşu, bana şikayet etmeyin

complain to my computer so that's all i can say  here's another one connected to birds to be chirpy  

bilgisayarıma şikayet edin, tüm söyleyebileceğim bu kadar işte kuşların cıvıl cıvıl olmasıyla bağlantılı bir tane daha

a person this describes a person's character or  the way they behave their characteristic chirpy  

bu bir kişiyi tarif ediyor kişinin karakteri veya davranış biçimleri karakteristik cıvıl cıvıl

a person who's often happy quite optimistic about  the future they will look forward to things they  

genellikle mutlu olan bir kişi gelecek hakkında oldukça iyimser şeyler için sabırsızlanıyorlar

are chirpy hi hello there nice to see you again  i hope you're feeling good today i i feel really  

cıvıl cıvıl merhaba merhaba sizi tekrar görmek güzel umarım bugün iyi hissediyorsunuzdur

chirpy it's like a bird that's chirping singing  it's something that you like it's something that  

cıvıl cıvıl hissediyorum cıvıl cıvıl bir kuş gibi cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl bir kuş gibi .

you're attracted to it's something that makes  you feel happy so if people are if you describe  

somebody as chirpy it means they're like a  bird that's singing you know they're happy  

mutlusun

and therefore you're happy and everybody's happy  at the same time yes chirpy just feeling good  

ve bu nedenle mutlusun ve herkes mutlu aynı zamanda evet cıvıl cıvıl sadece iyi hissediyor   ve

and outgoing and confident and just in a  good mood and expressing that to everyone  

dışa dönük ve kendinden emin ve sadece iyi bir ruh hali içinde ve bunu çevrendeki diğer herkese  ifade etmek

else around you person is chirpy buoyant that's  another one buoyant they are happy bella says  

kişi cıvıl cıvıl canlı bu başka bir neşeli onlar mutlu bella diyor

dreaming of meeting both of you in person is a  flight of fantasy well maybe not when we go on  

ikinizle de şahsen tanışmayı hayal etmek bir fantezi uçuşu, belki biz

our world tour anyway but yes which we're not  if you're yeah i can understand why you would  

dünya turumuza çıktığımızda değil ama evet ki değiliz  eğer öyleyseniz  eğer

say that if you're living a long way away and the  chances of us coming to your country are probably  

yaşıyorsanız neden  bunu söylediğinizi anlayabiliyorum çok uzakta ve ülkenize gelme şansımız muhtemelen

less because it's a long yes i could see how you  would describe that but you know all good things  

daha az çünkü çok uzun bir evet bunu nasıl tarif edeceğinizi görebiliyordum ama tüm iyi şeyleri bilirsiniz

sometimes come to those who wait yes and  not everything is a fantasy not everything  

bazen bekleyenlere gelir evet ve her şey bir hayal değildir her şey değil

is a flight of fancy sometimes things  can come true you might win the lottery  

bir hayal uçuşudur bazen bazı şeyler gerçekleşebilir piyangoyu kazanabilirsin

here's the final one as the crow flies as  the crow flies it is the shortest distance  

işte sonuncusu kuş uçuşu kuş uçuşu

between two places so as the crow flies we  are saying that that is the direct route  

iki yer arasındaki en kısa mesafe yani kuş uçuşu bunun doğrudan yol olduğunu söylüyoruz

so you are not taking the road you are not going  all around the mountains you are going straight  

yani yolu kullanmıyorsunuz dağların etrafından dolaşmıyorsunuz düz

from one place to another you are measuring  the distance as the crow flies directly  

bir yerden bir yere gidiyorsunuz mesafeyi doğrudan kuş uçuşu olarak ölçüyorsunuz

without going all around the lanes and the roads  yes people sometimes use that ex they might say oh  

tüm şerit ve yolların etrafından dolanmadan evet insanlar bazen bunu kullanıyor olabilir ah   bir

the next village is is five kilometers away  and you might say is that as the crow flies  

sonraki köy beş kilometre uzakta ve şöyle diyebilirsiniz: kuş uçuşu

meaning is that you know if you walked  over the fields and everything and went  

anlamı, tarlaların ve her şeyin üzerinden geçip

on a straight line uh because that that's  a different measure to how far it would be  

düz bir çizgide gittiğinizi bilirsiniz çünkü bu, ne kadar uzak olduğunun farklı bir ölçüsüdür

on a road so yes as the crow flies uh the most  direct the shortest route to a destination  

bir yolda olurdu yani evet kuş uçuşu uh en çok yönlendiren bir varış noktasına giden en kısa rota

probably not always the route that you could  take but the shortest route nonetheless  

muhtemelen her zaman izleyebileceğiniz rota değil ama yine de en kısa rota   yani kuşlarla

so there they were some lovely phrases connected  to birds can i say once again a big thank you  

ilgili bazı güzel ifadeler vardı bir kez daha söyleyebilir miyim çok teşekkür ederim

a very big thank you for the special donation  that came through last week from federico federico  

geçen hafta federico federico

garmendia mendiola for your lovely donation thank  you so much that has made me very happy and my  

garmendia mendiola'dan gelen özel bağış için çok teşekkür ederim güzel bağışınız için çok teşekkür ederim bu beni çok mutlu etti ve

work will be able to continue for much longer  because of that so thank you very much federica  

işim çok daha uzun süre devam edebilecek çünkü Bu nedenle federica

for your super duper donation and if you want  to make a donation there it is my paypal account  

süper kandırdığınız bağışınız için çok teşekkür ederim ve bağış yapmak isterseniz orası benim paypal hesabım

my paypal address for all of your donations and  of course you can also make donations right here  

tüm bağışlarınız için paypal adresim ve tabii ki burada da bağış yapabilirsiniz

live on on the super chat of course for louie the  17th today yes louis the 17th thank you very much

süper sohbette canlı yayında elbette 17. louie için bugün evet 17. louis çok teşekkür ederim

what could i say our our king  yes king louis yes king Louie

kralımıza ne diyebilirim ki evet kral louis evet kral Louie

yes uh bella we will make you chirpy once we come  to brazil i think so and of course you know that  

evet uh bella Brezilya'ya geldiğimizde sizi cıvıl cıvıl yapacağız öyle düşünüyorum ve tabii ki biliyorsunuz ki

was the first place i always said i wanted to  go uh to to brazil wasn't it but that was only  

her zaman Brezilya'ya gitmek istediğimi söylediğim ilk yerdi, öyle değil mi ama bu yalnızca   artık

to meet a certain person who we don't see very  often anymore but could well be still watching  

çok  sık görmediğimiz ama hala izliyor olabileceğimiz belirli bir kişiyle tanışmak içindi

it's only because you don't show flags of  the world that's the that's the only reason  

bunun tek sebebi sen izlemediğin için dünyanın bayraklarını gösterin bu tek sebep bu

we don't see this person anymore okay but lovely  and it was lovely to be with you all today are  

bu kişiyi artık görmüyoruz tamam ama sevimli ve bugün hepinizle birlikte olmak çok güzeldi

we wrapping up mr duncan in a moment um you you  might be able to notice that the oh the christmas  

Bay Duncan'ı bir anda toparlıyoruz um siz bunu fark edebilirsiniz ah

tree in the other room for those who missed it  earlier here it is here is the christmas tree  

diğer odadaki yılbaşı ağacı onu kaçıranlar için daha önce işte burada yılbaşı ağacı

again oh isn't that lovely and now you can see  the lights are really shining because we are now  

yine oh o kadar güzel değil mi ve şimdi ışıkların gerçekten parladığını görebilirsiniz çünkü şimdi

losing the light outside it's starting to get  dark and there you can see the christmas tree  

dışarıdaki ışığı kaybediyoruz başlıyor hava kararmak ve orada Noel ağacını görebilirsiniz   Noel ağacını herkesten biraz daha geç kutlayanlar

we still have the christmas tree up for all those  who are celebrating christmas slightly later than  

için hala Noel ağacımız var, bu

everyone else so i thought we would do that today  and i thought it went very well and let's hope  

yüzden bunu bugün yapalım düşündüm ve çok iyi gittiğini düşündüm ve umalım

it's not bad luck thank you mr steve for holding  the fort and doing such a wonderful job of of  

kötü şans teşekkürler bay steve kaleyi elinde tuttuğunuz ve

your live link from the christmas tree can i just  mention tomic has mentioned a very appropriate  

noel ağacından canlı bağlantınızı harika bir şekilde yaptığınız için tomic'in kuşlarla bağlantılı çok uygun bir

um phrase connected with birds oh okay that in  fact is very much connected with what we've been  

um ifadesinden bahsettiğini söyleyebilir miyim oh tamam bu aslında kuşlarla çok bağlantılı

talking about today about the sort of people  that we like to be with and the sort of people  

bugün birlikte olmaktan hoşlandığımız  ve

that we all are i think on our on this live  stream uh birds of a feather flock together  

hepimizin    bu canlı yayında olduğumuz türde insanlar hakkında konuştuğumuz şey, uh kuş tüyü bir araya akın ediyor

yes ah very good i like that one very good phrase  and very pertinent very relevant to today because  

evet ah çok iyi hoşuma gitti çok güzel bir cümle ve bugünle çok alakalı, çünkü   ilişkilendirmeyi sevdiğimiz

we've been talking about the sort of people that  we like to associate with uh and it is true that  

tür insanlardan bahsediyoruz ve    aynı

people with asset with the same behaviours  the same mindset the same outlook on life  

davranışlara                     .  .

tend to end up being friends and uh  associating with each other yes and  

sonunda arkadaş olmak ve birbirleriyle ilişki kurmak evet ve

birds of a feather stick or flock together yes  people like-minded people and the people lovely  

tüylü kuşlar bir araya gelir veya akın eder evet benzer düşünen insanlar ve

people that we have on our live stream i we always  say this even afterwards are the sort of people  

canlı yayınımızda sahip olduğumuz sevimli insanlar i her zaman bunu daha sonra bile söyleriz

that have the same outlook on life that we do and  they're just open honest down-to-earth people and  

hayata bizimle aynı bakış açısına sahip insanlar ve sadece açık dürüst ayakları yere basan insanlar ve

we love you all yes we often talk about you  we do we often talk about lewis and claudia  

hepinizi seviyoruz evet sık sık sizden bahsediyoruz yaparız sık sık lewis, claudia

and christina we often talk about everyone  we we we often talk about palmyra and nassar  

ve christina hakkında konuşuyoruz herkes biz biz sık sık palmyra ve nassar

atomic and tomic so we do it we often talk about  it all of you we can't mention everybody maria

atomik ve tomik hakkında konuşuruz bu yüzden bunu sık sık  hepiniz hakkında konuşuruz hepiniz maria herkesten söz edemeyiz maria

we often talk about you during our normal life if  we're we're sitting having a meal we do yes we're  

normal hayatımızda sık sık sizden bahsederiz, eğer oturuyorsak  yemek yapıyoruz evet

chatting because i think we are all like-minded  people just like just like you are friends or  

sohbet ediyoruz çünkü bence hepimiz aynı fikirde insanlarız tıpkı sizin gibi arkadaş veya

close family yes yes we often say oh did what  about did you see the comment by such and such  

yakın aileyiz evet evet sık sık diyoruz ah?

we often talk about you quite a lot  outside the live stream and it's just  

senin hakkında canlı yayının dışında oldukça fazla  ve

as i say every week it's lovely to be here and  mr duncan has created this lovely community of  

her hafta söylediğim gibi burada olmak çok güzel ve bay duncan bu sevimli arkadaşlar  topluluğunu yarattı

friends you are all friends yeah and uh valued  people to know and we love doing it we do  

hepiniz arkadaşsınız evet ve insanların tanımasına değer veriyorsunuz ve biz bunu yapmayı seviyoruz, yapıyoruz

so on that note i'm going to say my goodbyes for  today i hope you've enjoyed today's live stream  

bu nedenle  bugün için vedalaşacağım umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

and i look forward to seeing you all again next  week thank you mr steve we will see you next  

ve önümüzdeki  hafta hepinizi tekrar görmeyi dört gözle bekliyorum teşekkürler bay steve önümüzdeki

sunday from 2pm uk dime don't forget we are  together every single sunday don't miss it  

pazar saat 14:00'ten itibaren görüşürüz uk dime don' her pazar birlikte olduğumuzu unutmayın, kaçırmayın

and there's mr steve it's almost  time to go thank you mr steve for  

ve işte Bay Steve neredeyse gitme vakti geldi  çimleri biçtiğiniz için teşekkürler Bay Steve

for cutting the grass it's almost time to say  goodbye i hope you've enjoyed today's live stream  

vedalaşmaya az kaldı umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

and it's almost time to go i think it is  starting to rain we might be getting some rain  

ve neredeyse zamanı geldi git bence yağmur başlıyor biraz yağmur yağabilir

or even some snow later on oh fancy pants  thank you for your company i will see you  

veya daha sonra biraz kar yağabilir oh süslü pantolon şirketin için teşekkür ederim görüşürüz

next sunday don't forget there will also be a  new lesson which will be published on wednesday  

gelecek pazar  unutma yeni bir ders yayınlanacak çarşamba günü

so from now on there will be a new lesson every  wednesday that will be posted on my youtube  

yani bundan sonra her çarşamba günü youtube  kanalımda yayınlanacak yeni bir ders olacak

channel and of course we will be back together  next week as well i'm going to leave you with  

ve elbette önümüzdeki hafta da yeniden birlikte olacağız sizi

my lovely little robin my new friend that i met  yesterday we have seen the robin quite a few times  

sevimli küçük robin'imle baş başa bırakıyorum yeni arkadaşım o dün tanıştım robin'i epeyce gördük

and yesterday i decided to do a little bit of  filming so i will leave you with with our little  

ve dün biraz  çekim yapmaya karar verdim bu yüzden sizi küçük

feathery friend and i will see you next week  thanks for your company stay happy stay cheerful  

tüylü arkadaşımızla baş başa bırakacağım ve haftaya görüşürüz  eşlik ettiğiniz için teşekkürler mutlu kalın mutlu kalın neşeli kalın

keep that smile upon your face as you move around  the human race and i will see you very soon and  

devam insan ırkı arasında dolaşırken yüzünüzdeki o gülümseme ve sizi çok yakında göreceğim ve

of course until the next time we meet here on  youtube you know what is coming next yes you do

tabii ki burada  youtube'da bir dahaki sefere görüşene kadar sırada ne olacağını biliyorsunuz evet şimdilik yapacaksınız

ta ta for now