Using your 'common sense' - Sensible + Careless - English Addict eXtra / Tuesday 13th December 2022

Here we are again.

Yine buradayız.

We are back together.

Tekrar beraberiz.

And it is another winter's day here

Ve burada,

in the birthplace of the English language.

İngiliz dilinin doğduğu yerde başka bir kış günü.

And you know where that is, don't you?

Ve onun nerede olduğunu biliyorsun, değil mi?

Of course you do.

Tabii ki.

If this is English addict coming to live in direct

Bu, doğrudan İngiltere'den yaşamaya gelen İngiliz bağımlısıysa

from England,

,

then I am

o zaman size

giving you.

veriyorum.

We are back together again.

Tekrar birlikteyiz.

Me and you.

Ben ve Sen.

Together once more. Hi, everybody.

Bir kez daha birlikte. Selam millet.

This is Mr. Duncan in England. How are you today?

Ben İngiltere'den Bay Duncan. Bugün nasılsın? İyi misin

Are you okay? I hope so.

? Umarım. Mutlu hissediyor musun

Are you feeling happy?

?

Are you feeling super duper today?

Bugün süper kandırılmış hissediyor musun?

I really hope you are.

Umarım öylesindir.

My name is Duncan. I talk about English.

Benim adım Duncan. İngilizce hakkında konuşuyorum.

I love English very much.

İngilizceyi çok seviyorum.

You might say that I am one of those up there.

Oradakilerden biri olduğumu söyleyebilirsin.

I am an English addict.

Ben bir İngiliz bağımlısıyım.

And I have a feeling

Ve içimde bir his var

maybe, perhaps

, belki

you might be one of those as well.

sen de onlardan biri olabilirsin. Yine

Here we are again.

buradayız.

Yes. We have made it all the way to the beginning of another week.

Evet. Bir haftanın daha başına kadar geldik.

How has your week been so far?

Şimdiye kadar haftanız nasıl geçti?

Has it been a good week or has it been a load of rubbish so far?

İyi bir hafta mı oldu yoksa şu ana kadar bir sürü çöp mü oldu?

I don't know really.

gerçekten bilmiyorum

We had a lovely day yesterday, by the way.

Bu arada dün çok güzel bir gün geçirdik.

We had some visitors come over and we went for a nice meal.

Bazı misafirlerimiz geldi ve güzel bir yemek yemeye gittik.

Very nice time.

çok güzel zaman

Some lovely food.

Bazı güzel yemekler.

And I tried something yesterday that I haven't eaten for a very long time.

Ve dün çok uzun zamandır yemediğim bir şey denedim.

I had and I know this might upset people

Yaptım ve bunun

if you are a vegetarian or a vegan,

bir vejeteryan veya vegansanız insanları üzebileceğini biliyorum,

turn away now because I'm going to say something that might upset you.

şimdi arkanızı dönün çünkü sizi üzebilecek bir şey söyleyeceğim .

Prepare to be triggered.

Tetiklenmeye hazırlanın.

I had

pheasant yesterday.

Dün sülün yedim.

It was rather nice.

Oldukça güzeldi.

A very strange meat.

Çok garip bir et.

It's it's rather like eating lamb.

Daha çok kuzu yemek gibidir.

I don't know why, but pheasant meat is very strange.

Neden bilmiyorum ama sülün eti çok garip.

It's a little bit like eating lamb, and I'm not sure why, but it was very nice.

Biraz kuzu yemek gibi ve neden olduğundan emin değilim ama çok güzeldi.

Much nicer than the first time I tried pheasant.

Sülün ilk denediğimden çok daha güzel.

We had that somewhere else in much Wenlock,

Bunu Wenlock'ta başka bir yerde yedik

and whilst eating it I noticed that there were lots of hard

ve onu yerken etin içinde çok fazla sert topaklar olduğunu fark ettim

lumps inside the meat and I realised afterwards

ve daha sonra

it was actually the buckshot.

bunun aslında saçmalık olduğunu anladım.

The the things that they used to shoot.

Ateş ettikleri şeyler.

The pheasants were still inside the meat. So.

Sülünler hala etin içindeydi. Bu yüzden.

So whilst I was eating the meat I had to

Bu yüzden eti yerken

spit the buckshot out of my mouth,

ağzımdan saçmayı tükürmek zorunda kaldım,

which made a very interesting sensation to say the least.

bu da en hafif tabirle çok ilginç bir his yarattı .

It's nice to see you here today.

Bugün seni burada görmek güzel.

If you haven't already noticed,

Henüz fark etmediyseniz,

he's not here today.

o bugün burada değil. Ne

We don't have Mr. Steve, unfortunately.

yazık ki elimizde Bay Steve yok.

I'm very sorry about that.

Bunun için çok üzgünüm.

He did say he was going to be here today, but

Bugün burada olacağını söyledi ama

unfortunately,

ne yazık ki,

because sometimes Steve

Steve bazen bazı

forgets things, he forgot that he was meeting up

şeyleri unuttuğu için,

with some of his former work colleagues, people he used to work with.

eski iş arkadaşlarıyla, eskiden birlikte çalıştığı insanlarla buluşacağını unuttu.

So they were going today to have a lovely meal.

Bu yüzden bugün güzel bir yemek yemeye gideceklerdi.

In fact, that's what they're doing right now.

Aslında, şu anda yaptıkları da bu.

Whilst I am here on my own presenting today's live streams.

Ben burada tek başıma bugünün canlı yayınlarını sunarken.

So I'm ever so sorry because of this man.

Bu yüzden bu adam yüzünden çok üzgünüm.

Naughty Mr. Steve.

Yaramaz Bay Steve.

Naughty, naughty, naughty, naughty, naughty.

Yaramaz, yaramaz, yaramaz, yaramaz, yaramaz.

There is no Mr.

Bay

Steve, but he has said he said he's free for the rest of the week,

Steve yok ama haftanın geri kalanında boş olduğunu söyledi,

so hopefully he will be with us on Thursday.

bu yüzden umarım Perşembe günü bizimle olur.

So there will be Mr.

Steve on Thursday. But please don't let that put you off.

Perşembe günü Bay Steve olacak. Ama lütfen bunun seni ertelemesine izin verme.

Please don't go away.

Lütfen gitme.

Please stay with me.

Lütfen benimle kal.

We have an interesting subject to talk about today,

Bugün hakkında konuşacak ilginç bir konumuz var,

something that we all like to think we have,

hepimizin sahip olduğunu düşünmekten hoşlandığı bir konu

but quite a few people don't

ama bugün pek çok insanda

have that particular thing today.

o özel şey yok.

We are talking about common sense being sensible.

Sağduyunun makul olmasından bahsediyoruz. Belki

Maybe be doing things carefully.

işleri dikkatli yapıyor olabilir.

You are doing things in a careful way.

İşleri dikkatli bir şekilde yapıyorsun.

You are thinking, thinking about the thing you are about to do

Düşünüyorsun, yapmak üzere olduğun şeyi düşünüyorsun

and you are using common sense.

ve sağduyunu kullanıyorsun.

We are talking about that later on as well.

Bundan sonrasını da konuşuyoruz.

Yes, we have made it to the start of another week.

Evet, bir haftaya daha başladık.

It's been okay so far.

Şimdiye kadar iyiydi.

Rather enjoyable, in fact.

Aslında oldukça keyifli.

Yes, it's Tuesday.

Evet, bugün Salı.

You pick the PDP DVD, beep, beep, beep, beep, beep, beep, beep, beep, beep.

PDP DVD'sini seçersiniz, bip, bip, bip, bip, bip, bip, bip, bip, bip.

Tuesday has arrived.

Salı geldi.

And yes, it is a super duper one.

Ve evet, süper bir kandırmaca.

I think

Tuesday the

13th of December 2022.

13 Aralık 2022 Salı sanırım.

Not long to go.

Çok kalmadı.

The year is slowly coming to an end.

Yıl yavaş yavaş sona eriyor.

We only have about three weeks left and then we will be into another year, a new year

Sadece üç haftamız kaldı ve sonra bir yıla, yeni bir yıla gireceğiz

and as I always wish every year,

ve her yıl dilediğim

as the old year passes and the new one approaches,

gibi, eski yıl geçip yeni yıl yaklaşırken, bir

I always hope that the following year

sonraki yılın her zamankinden

will be better than the previous one.

daha iyi olmasını diliyorum. önceki.

This year I'm not going to lie.

Bu yıl yalan söylemeyeceğim.

I'm not going to just say anything that's untrue.

Doğru olmayan bir şey söylemeyeceğim.

This year has been pretty awful.

Bu yıl oldukça kötü geçti.

That's all I'm saying for now.

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

But we might have a look back over the year.

Ancak yıl boyunca geriye bir göz atabiliriz.

From your point of view or from my point of view a little bit later on.

Senin bakış açından veya biraz sonra benim bakış açımdan.

Oh, it is lovely outside, by the way.

Oh, bu arada dışarısı çok güzel.

Let's have a little look outside the window because it is very nice at the moment.

Biraz pencereden dışarı bakalım çünkü şu an çok güzel.

Outside.

Dıştan.

Oh, look at that.

Şuna bak.

Now, we had some snow at the weekend,

Şimdi, hafta sonu biraz kar yağdı

but most of the snow has now gone.

ama karın çoğu gitti.

There is a little bit of snow left in certain places, but not much.

Bazı yerlerde biraz kar kaldı ama çok değil.

However, apparently this Sunday it's going to snow

Ancak, görünüşe göre bu Pazar kar yağacak

and they have forecast heavy snow.

ve yoğun kar beklentisi var.

So during Sunday's live stream, we might actually have

Bu nedenle, Pazar günkü canlı yayın sırasında,

some heavy snow during the live stream.

canlı yayın sırasında biraz yoğun kar yağabilir.

So I hope you will be able to join us for that

Umarım

on Sunday, next Sunday.

önümüzdeki Pazar, Pazar günü bunun için bize katılabilirsiniz.

And of course, I am with you on Thursday as well.

Ve tabii ki Perşembe günü de sizlerleyim.

We are doing some extra live streams

during the month of December

as a nice way of ending the year.

Yılı güzel bir şekilde bitirmenin bir yolu olarak Aralık ayı boyunca ekstra canlı yayınlar yapıyoruz.

I hope you are having a good day today.

Umarım bugün iyi bir gün geçiriyorsundur.

So far.

Şu ana kadar.

I had a little surprise the other day.

Geçen gün küçük bir sürprizim oldu.

Something lovely came into the garden.

Bahçeye çok güzel bir şey geldi.

A bird, a particular type of bird

Bir kuş,

that I've never had in the garden before, ever.

daha önce bahçemde hiç görmediğim belirli bir kuş türü.

We will be having a look at that in a few moments.

Birkaç dakika içinde buna bir göz atacağız.

A bird that I was so surprised to see.

Görünce çok şaşırdığım bir kuş.

A bird that never, ever comes into our garden.

Bahçemize hiç girmeyen bir kuş.

But at the moment there is one just warm

Ama şu anda sadece sıcak bir tane var

and it appears to have created a little home

ve görünüşe göre arka bahçede kendisi için küçük bir yuva yaratmış

for itself in the back garden because there is lots of food there.

çünkü orada bir sürü yiyecek var.

So I will tell you all about that a little bit later on as well.

Bu yüzden size bundan biraz sonra da bahsedeceğim.

Talking of the live stream, we also have the live chat.

Canlı yayından bahsetmişken, canlı sohbetimiz de var.

It wouldn't be the live stream without you here today.

Bugün sensiz canlı yayın olmazdı.

Can I say hello to the live chats? Who was first?

Canlı sohbetlere merhaba diyebilir miyim? İlk kimdi?

Oh, very interesting.

Çok ilginç.

The champion is back.

Şampiyon geri döndü.

He is back in first place at the top of the pile.

Yığının tepesindeki ilk sıraya geri döndü.

Vitesse, you are first on today's live chat.

Vitesse, bugünün canlı sohbetinde birincisin.

Congratulations to you.

Tebrikler.

It's nice to see you back.

Seni tekrar görmek güzel.

Vitesse, back on the top where you belong.

Vitesse, ait olduğun yere geri dön.

In fact, anyone can be first. Anyone?

Aslında herkes birinci olabilir. Herhangi biri?

I have no favourites, as you know.

Bildiğin gibi favorim yok.

We also have Mohsen, we have Beatrice, we have Francisca.

Ayrıca Mohsen'imiz var, Beatrice'imiz var, Francisca'mız var.

Hello to you as well. Paolo is here.

Sana da merhaba. Paolo burada.

We also have Claudia

Claudia'ya da sahibiz,

here is a question that I did not ask last week, but I'm going to ask it today.

geçen hafta sormadığım bir soru var ama bugün soracağım.

Can you guess what the question is?

Sorunun ne olduğunu tahmin edebilir misin?

Can you Do you know what the question is?

Sorunun ne olduğunu biliyor musun? Bence

I think you do.

yaparsın.

What's cooking, Claudia?

Ne pişiriyorsun, Claudia?

What have you got in the pot?

Tencerede ne var?

What's cooking, Claudia?

Ne pişiriyorsun, Claudia?

Is it something spicy and hot?

Baharatlı ve sıcak bir şey mi?

Is it something salty or not?

Tuzlu bir şey mi, değil mi?

Or Claudia,

Veya Claudia,

What is in the pot?

Tencerede ne var?

Claudia What is in the pot today?

Claudia Bugün tencerede ne var?

Are you cooking something nice?

Güzel bir şeyler mi pişiriyorsun?

Is there something delicious bubbling in your pot?

Tencerenizde köpüren lezzetli bir şey var mı?

Please let me know.

Lütfen bana bildirin.

Today. I would love to find out.

Bugün. Öğrenmeyi çok isterim.

I'm always interested in these things.

Bu işlere her zaman ilgim vardır.

As you know, I love food.

Bildiğiniz gibi, yemeği severim.

If there is one thing I love about this time of year,

Yılın bu zamanında sevdiğim bir şey varsa,

as we head towards Christmas, you know what I'm going to say?

Noel'e doğru giderken ne diyeceğim biliyor musunuz?

Food.

Yiyecek.

It's all about the food.

Her şey yemekle ilgili.

I was saying this yesterday to Mr.

Bunu dün Bay Steve'e söylüyordum

Steve, Sister because that's one of the special guests we had yesterday

, Rahibe çünkü bu, dün

joining us for lunch.

öğle yemeğinde bize katılan özel misafirlerimizden biri.

And I was saying to Steve's sister

Ben de Steve'in kardeşine,

that to be honest with you, Christmas presents

sana karşı dürüst olmak gerekirse, yaşlandıkça Noel hediyelerinin

mean less to me as I get older.

benim için daha az önemli olduğunu söylüyordum.

However, I still

Ancak yine de Noel döneminde

love to eat

yemek yemeyi seviyorum

during the Christmas period.

.

Anything, especially my Christmas dinner.

Herhangi bir şey, özellikle Noel yemeğim. Noel Günü'nde Bay Steve ile

I always love my Christmas lunch on Christmas Day with Mr.

Noel öğle yemeğimi her zaman sevmişimdir

Steve.

.

We normally have brussel sprouts, carrots, parsnips.

Normalde brüksel lahanası, havuç, yaban havucu yeriz.

You have to have parsnips.

Yaban havucu almalısın.

I'm sorry.

Üzgünüm.

You do some people don't like parsnips, including Mr.

Bay Steve System dahil bazı insanlar yaban havucu sevmezler

Steve System, but I think you'll have to have parsnips.

ama bence yaban havucu yemeniz gerekecek.

And of course, traditionally people have Turkey.

Ve tabii ki geleneksel olarak insanların Türkiye'si var.

However, we are having chicken.

Ancak tavuk yiyoruz.

We normally have chicken because to be honest with you, turkey is too big.

Normalde tavuğumuz var çünkü size karşı dürüst olmak gerekirse hindi çok büyük.

There's too much turkey.

Çok fazla hindi var.

There's only two of us on Christmas Day, so it's too much really.

Noel Günü'nde sadece ikimiz varız, bu yüzden gerçekten çok fazla.

And we don't like to waste food.

Ve yiyecekleri israf etmeyi sevmeyiz.

So instead we normally have chicken on Christmas Day

Bunun yerine normalde Noel Günü

instead of turkey.

hindi yerine tavuk yeriz.

I wonder what's

Acaba

Claudia is cooking?

Claudia ne pişiriyor?

Oh, it would appear that Claudia

Oh, görünüşe göre Claudia

is actually doing some baking today.

bugün gerçekten yemek yapıyor.

Very interesting.

Çok ilginç.

So you are baking a cake.

Demek pasta yapıyorsun.

What type of cake Could you please explain?

Ne tür bir pasta açıklar mısınız?

Give me more details, Because now I am really intrigued

Bana daha fazla ayrıntı ver, çünkü şimdi

to find out what is going on.

neler olup bittiğini öğrenmek gerçekten ilgimi çekiyor.

Hello to A.R..

A.R.'ye merhaba.

Hello A.r, who is watching in Morocco.

Fas'ta izleyen A.r'ye merhaba.

I suppose I should say congratulations to you because you are going through

Sanırım seni tebrik etmeliyim çünkü

to the semi-finals of the World Cup.

Dünya Kupası'nda yarı finale çıkıyorsun.

Of course we're talking football, aren't we?

Elbette futboldan bahsediyoruz, değil mi?

We are. We are.

Biz. Biz.

Oh, can I also say hello to

Ah, ben de ona merhaba diyebilir miyim

him? He is.

? o.

You know who I'm talking about?

Kimden bahsettiğimi biliyor musun?

Luis Mendez

Luis Mendez

is here today. Hello, Luis.

bugün burada. Merhaba Luis.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

Nice to see you.

Sizi görmek güzel.

Back on the live chat.

Canlı sohbete geri dönün.

Are you looking forward to Christmas?

yılbaşını dört gözle mi bekliyorsun?

Do you celebrate Christmas? I know not everyone does.

Yılbaşını kutlar mısın? Herkesin yapmadığını biliyorum. Çeşitli nedenlerle

I know there are people who don't celebrate Christmas for various reasons.

Noel'i kutlamayan insanlar olduğunu biliyorum .

Maybe your location, maybe your traditions

Belki bulunduğunuz yer, belki gelenekleriniz

don't include the Christmas festivities.

Noel şenliklerini içermiyor.

However, a lot of people these days do, and they do like

Ancak, bugünlerde pek çok insan bunu yapıyor ve

to celebrate the Christmas period.

Noel dönemini kutlamayı seviyorlar.

Now, to be honest, I like Christmas very much.

Şimdi, dürüst olmak gerekirse Noel'i çok seviyorum.

It is a good chance for people to relax.

İnsanların rahatlaması için iyi bir fırsat.

Maybe it is a good chance to get in touch or contact people.

Belki de insanlarla temasa geçmek veya iletişim kurmak için iyi bir şanstır.

You haven't spoken to for a long time.

Uzun zamandır konuşmuyorsun.

Is it not a good idea? I think so.

Bu iyi bir fikir değil mi? Bence de.

It is something a lot of people do.

Bu birçok insanın yaptığı bir şey.

If maybe there is a person in your life to whom you haven't spoken

Belki hayatında

for a long time, perhaps this is a good opportunity to do it.

uzun süredir konuşmadığın biri varsa, belki de bu onu yapmak için iyi bir fırsattır.

Maybe you can mend

Belki

a relationship, or maybe you can fix

bir ilişkiyi düzeltebilirsin ya da belki

the difference between you and another person.

seninle başka biri arasındaki farkı düzeltebilirsin.

And this time of year is always a very good opportunity

Ve yılın bu zamanı, bir sorunu düzeltmek için her zaman çok iyi bir fırsattır

to make amends, to fix a problem.

.

Maybe a person you've stopped talking

Belki konuşmayı bıraktığın biri

to, maybe you've had an argument in the past.

, belki geçmişte tartıştığın biri.

I always think Christmas time is a good time to get in touch with people

Her zaman Noel zamanının

with whom you have not talked to for a long time.

uzun süredir konuşmadığınız insanlarla temasa geçmek için iyi bir zaman olduğunu düşünürüm.

What do you think of that? A good idea or not?

Bunun hakkında ne düşünüyorsun? İyi bir fikir mi değil mi?

Hello, Mila, Mila slovene sky.

Merhaba Mila, Mila sloven gökyüzü.

I hope I pronounce your name right.

Umarım adını doğru telaffuz ederim.

Christmas is my favourite holiday season.

Noel benim en sevdiğim tatil mevsimidir.

I think so.

Bence de.

What are the special things about Christmas?

Noel ile ilgili özel şeyler nelerdir?

Of course, is it happens in winter, and winter

Tabii ki, kışın olur ve eğer havanız soğuksa, karınız varsa kış

can be quite a magical time of year if you have the cold weather, if you have snow.

yılın oldukça büyülü bir zamanı olabilir .

I always think that Christmas has a much deeper meaning.

Her zaman Noel'in çok daha derin bir anlamı olduğunu düşünürüm .

If there is snow around, I think so.

Etrafta kar varsa, bence öyle.

So I'm looking forward to that.

Bu yüzden bunu dört gözle bekliyorum.

Hopefully there will be some snow as well.

İnşallah kar da olur.

Hello, also to Palmero.

Palmero'ya da merhaba.

Oh, apparently

Oh, görünüşe göre

Claudius says the cake is now ready.

Claudius pastanın artık hazır olduğunu söylüyor.

Now I will put the kind of loonie in the oven

Şimdi fırına bir çeşit deli koyacağım

and it is stuffed with eggplant

ve içi patlıcan

and mozzarella cheese.

ve mozzarella peyniri ile doldurulacak.

I am jealous right now.

Şu an kıskanıyorum. Şu anda

Can you see my face is going green as I stand here now, I'm becoming very envious

burada dururken yüzümün yeşile döndüğünü görebiliyor musun , çok kıskanıyorum

because that sounds absolutely delicious.

çünkü kulağa kesinlikle lezzetli geliyor.

I love eggplant, I love melted cheese.

Patlıcanı severim, eritilmiş peyniri severim.

I love cannelloni as well.

Ben de cannelloni'yi seviyorum.

So that's a type of I suppose it's a type of pasta

Yani bu bir çeşit sanırım aynı zamanda bir çeşit makarna

as well. So very nice.

. Çok çok güzel. Kulağa

That sounds lovely.

hoş geliyor.

I really just sound good.

Gerçekten iyi konuşuyorum.

I am officially 100% jealous now.

Artık resmen %100 kıskandım.

Definitely.

Kesinlikle.

Hello. Eat it. Hello.

Merhaba. Ye bunu. Merhaba.

Eat it.

Ye bunu. En

My favourite festive season is Christmas.

sevdiğim bayram mevsimi Noel'dir.

I think so.

Bence de.

I think it's a good time of year.

Bence yılın iyi bir zamanı.

I think a lot of people want to sample your cooking.

Bence birçok insan yemeklerinizi tatmak istiyor.

I have a feeling, Claudia, that you might be a very good cook.

İçimde çok iyi bir aşçı olabileceğine dair bir his var Claudia. Fırınınızdan veya tencerenizden

And that is the reason why I often mention your oven or your pot.

sık sık bahsetmemin nedeni de budur .

Because I am always interested to find out what you are doing.

Çünkü ne yaptığınızı öğrenmek her zaman ilgimi çekmiştir .

Beatriz As

Beatriz Beatriz'in

Beatriz says, I like

dediği gibi,

Christmas celebrations, although it's a bit sad at 12:00 when we cheer

Noel kutlamalarını severim ama saat 12:00'de biraz hüzünlü olsa da tezahürat yaptığımızda ve

and we feel sad because my father and mother are not with us anymore.

babam ve annem artık aramızda olmadığı için üzülürüz.

But it's lovely to know that my brother is with me.

Ama kardeşimin benimle olduğunu bilmek çok güzel.

I always say that this time of year is a good time

Her zaman söylerim, yılın bu zamanı,

to think of those who are no longer with you and also those

artık yanınızda olmayanları ve ayrıca

who are still here with you,

hala yanınızda olanları düşünmek için iyi bir zamandır,

especially if it's someone that you've lost touch with.

özellikle de bağlantınızı kaybettiğiniz biriyse. Bu

So I always think at this time of year it is good to get in touch.

yüzden her zaman yılın bu zamanında temasa geçmenin iyi olduğunu düşünürüm.

Contact someone, maybe a person you haven't spoken to for a long time,

Biriyle, belki de uzun süredir konuşmadığın biriyle iletişime geç,

but you keep thinking I must contact that person one day.

ama bir gün o kişiyle iletişime geçmem gerektiğini düşünüyorsun.

I want to get back in touch with them.

Onlarla tekrar iletişime geçmek istiyorum.

Now is the opportunity to do it.

Şimdi bunu yapma fırsatı.

I always think Christmas is a good time to do it.

Her zaman Noel'in bunu yapmak için iyi bir zaman olduğunu düşünürüm.

But yes, I agree with you, Beatriz.

Ama evet, sana katılıyorum Beatriz.

It is a strange time of year, especially if you spend your time

Yılın garip bir zamanı, özellikle de zamanınızı geçmişte akrabalarınızla geçirdiyseniz

or you did spend your time in the past with your relatives,

ya da geçirdiyseniz ki,

which, to be honest with you, most of us have when you think about it.

dürüst olmak gerekirse, bunu düşündüğünüzde çoğumuzun başına gelir.

So I think it is a good

Bu yüzden bunun iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum

opportunity.

. Geçmişte biriyle yaşadığınız

It is a good opportunity to fix those differences that you've had with someone in the past.

farklılıkları düzeltmek için iyi bir fırsat .

I always think it's a good opportunity and we all do it, including me.

Her zaman bunun iyi bir fırsat olduğunu düşünürüm ve ben de dahil hepimiz bunu yaparız.

There are people in my life who I don't speak to anymore,

Hayatımda artık konuşmadığım insanlar var

or maybe someone I've lost contact with, especially people from my past.

ya da belki iletişimimi kaybettiğim biri var, özellikle geçmişimden insanlar.

I've always wanted to contact them.

Her zaman onlarla iletişim kurmak istemişimdir.

Of course, sometimes it is not possible to contact them because you've

Elbette, bazen

you've lost their details, or maybe they've moved

bilgilerini kaybettiğiniz için veya

or changed their phone number.

telefon numaralarını değiştirdikleri veya taşıdıkları için onlarla iletişim kurmak mümkün olmuyor.

And I know what you're thinking.

Ve ne düşündüğünü biliyorum.

You're thinking, Mr. Duncan.

Düşünüyorsunuz, Bay Duncan.

I would imagine a lot of people do that with you.

Birçok insanın bunu seninle yaptığını hayal ediyorum.

They change their phone number, so.

Telefon numaralarını değiştiriyorlar, yani.

So you can't get in touch with them.

Bu yüzden onlarla iletişime geçemezsiniz.

I know what you're thinking out there in YouTube land.

YouTube diyarında ne düşündüğünüzü biliyorum. Bu

How dare you?

ne cüret?

So we have a very busy live chat today.

Bu yüzden bugün çok yoğun bir canlı sohbetimiz var.

Thank you for joining me.

Bana katıldığın için teşekkür ederim.

I had a lovely surprise in the garden.

Bahçede çok güzel bir sürprizim oldu.

Would you like to see something really amazing?

Gerçekten harika bir şey görmek ister misiniz?

Maybe not amazing to you,

Belki senin için şaşırtıcı değil,

but to me it was quite amazing.

ama benim için oldukça şaşırtıcıydı.

I had a little visitor.

Küçük bir ziyaretçim vardı.

In fact, the bird in question is still in the garden.

Aslında söz konusu kuş hala bahçededir.

It has spent the past three days in the garden feeding

Son üç gününü bahçede beslenerek geçirdi

and it looks very comfortable in the garden.

ve bahçede çok rahat görünüyor.

Would you like to have a look at it?

Bir göz atmak ister misin?

Here it is.

İşte burada.

Here is the bird that I've never had before.

İşte daha önce hiç sahip olmadığım kuş.

But now it has appeared

Ama şimdi

after ten years of living here,

burada on yıl yaşadıktan sonra ortaya çıktı,

I have never seen this particular bird before. But

bu kuşu daha önce hiç görmemiştim. Ama

it's here.

burada.

Finally, it has arrived.

Sonunda geldi.

It has decided to come and say hello to me.

Gelip bana merhaba demeye karar verdi.

Oh, look at that. There it is.

Şuna bak. İşte burada.

So that is a very unusual bird.

Yani bu çok sıra dışı bir kuş.

It is black and white and it is called a pied wagtail.

Siyah beyazdır ve alaca kuyruksallayan denir.

And the reason why it's called a wagtail is because its tail

Kuyruksallayan olarak adlandırılmasının nedeni ise kuyruğunun

will wag up and down.

aşağı yukarı sallanmasıdır.

You might be able to see it doing it.

Bunu yaparken görebilirsiniz.

So this is a pied wagtail and it is an unusual bird

Yani bu alaca kuyruksallayan ve alışılmadık bir kuş

and the strange thing is

ve garip olan şu ki,

we never get them here where I live.

onları benim yaşadığım yerde asla bulamıyoruz.

However, in much Wenlock there is a large field, a large recreation area,

Bununla birlikte, Wenlock'un çoğunda geniş bir tarla, büyük bir rekreasyon alanı,

a large field where during the summer months there are many, many wacky tales.

yaz aylarında birçok tuhaf masalın olduğu geniş bir tarla vardır.

But we never get them here.

Ama onları asla buraya alamıyoruz.

Where I live.

Yaşadığım yer.

So imagine my surprise a couple of days ago when I saw one in the garden.

Birkaç gün önce bahçede bir tane gördüğümde yaşadığım şaşkınlığı hayal edin.

Very lovely bird.

Çok sevimli kuş.

It's slightly larger than a sparrow

Bir serçeden biraz daha büyüktür

and as you can see, it tends to move around very quickly.

ve görebileceğiniz gibi çok hızlı hareket etme eğilimindedir.

It's not the easy bird or the easiest bird to actually film.

Aslında filme çekmesi kolay kuş ya da en kolay kuş değil.

It's not very easy to film.

Film çekmek çok kolay değil.

You have to keep moving your camera around all the time because it never stays still.

Kameranızı her zaman hareket ettirmeniz gerekir çünkü o asla sabit kalmaz.

As you can see, it is a very active bird but is beautiful.

Gördüğünüz gibi çok aktif bir kuş ama çok güzel.

Isn't that lovely?

Bu çok hoş değil mi?

So I was quite surprised to see

Bu yüzden

this particular bird in the garden

bahçede bu özel kuşu görünce oldukça şaşırdım

because I've never had one before.

çünkü daha önce hiç sahip olmadım.

So imagine my excitement

Heyecanımı bir düşünün

and I think this particular bird

ve bence bu kuş

has made itself very comfortable in the garden because there is a lot of food that I've put out

bahçede çok rahat etti çünkü son birkaç gündür dışarı çıkardığım çok fazla yiyecek var

over the past few days, and that is one thing many birds need at this time of year.

ve bu, yılın bu zamanında birçok kuşun ihtiyaç duyduğu bir şey. .

They really do rely on human beings

leaving out peanuts, seeds,

Yer fıstığı, tohum,

suet and all sorts of other things as well.

içyağı ve diğer her türlü şeyi dışarıda bırakan insanlara gerçekten güveniyorlar.

So there it is, a little unexpected visitor to my garden,

İşte burada, bahçeme beklenmedik bir ziyaretçi ,

a little pied wagtail, if not lovely.

sevimli olmasa da küçük bir alaca kuyruksallayan.

What a cute

Ne kadar sevimli

little bird it is.

küçük bir kuş.

I hope you enjoyed that.

Umarım bundan zevk almışsındır.

They are really nice. Actually.

Onlar gerçekten güzel. Aslında.

They're very hard to film.

Onları filme almak çok zor.

I always think the Pied Wagtail is very similar to Mr.

Her zaman Pied Wagtail'in Bay Steve'e çok benzediğini düşünmüşümdür

Steve.

.

It never stops moving around.

Hareket etmeyi asla bırakmaz.

It's very hard to film because it keeps moving.

Devamlı hareket ettiği için filme almak çok zor. Miller, asla

It never stays still for very long,

çok uzun süre hareketsiz kalmadığını

Miller says.

söylüyor.

The Pied Wagtail is really cute.

Pied Wagtail gerçekten çok tatlı.

Yes, they are lovely birds, very unusual birds.

Evet, sevimli kuşlar, çok sıra dışı kuşlar.

And they have some very strange little habits.

Ve bazı çok garip küçük alışkanlıkları var.

It's a pity that we don't get them here during the summer,

Yazın onları buraya alamamamız üzücü,

but if I go over the hill

ama evimin arkasındaki tepenin üzerinden geçersem

that the back of my house and if I go into much Wenlock, they are everywhere,

ve Wenlock'a çok gidersem, her yerdeler, yazın bir

lots of them during the summer.

sürü.

But we never get them here on this side of Wenlock Edge.

Ama onları Wenlock Edge'in bu tarafında asla bulamayız .

Unfortunately.

Maalesef.

Paul Mara

Paul Mara Bu

I think you are right, by the way, Palmira,

arada haklısın Palmira,

I don't think the pheasant that you ate the other day is the same one that you see in your garden.

geçen gün yediğin sülünle bahçende gördüğün sülün aynı değil bence.

No, I don't think so.

Hayır, sanmıyorum.

I think it's a very different one at this time of year, during the month of December.

Bence yılın bu zamanında, Aralık ayında çok farklı.

It is legal.

yasaldır.

It is allowed.

İzin verilir.

You can do it, you can shoot pheasants.

Yapabilirsin, sülün vurabilirsin.

So during the month of December, there are certain days

Yani Aralık ayı boyunca sülün avlayabileceğiniz belirli günler vardır

when you can actually shoot pheasants.

.

And that's one of the reasons why people have pheasant at Christmas time,

İnsanların Noel zamanında sülün yemelerinin sebeplerinden biri de budur,

because it's one of the only times of the year that you can actually hunt

çünkü bu, sülünleri fiilen avlayabileceğiniz

or kill pheasants.

veya öldürebileceğiniz yılın tek zamanlarından biridir.

Whenever I see the birds.

Kuşları ne zaman görsem.

Mr. Duncan, I always think of you. Thank you, Claudia.

Bay Duncan, her zaman sizi düşünüyorum. Teşekkürler Claudia.

That's very kind of you to say.

Bunu söylemen çok nazik.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

I know I've mentioned this today already, but I'm going to mention it again.

Bugün bundan daha önce bahsettiğimi biliyorum, ama tekrar bahsedeceğim.

Yes, we are.

Evet öyleyiz.

I think next Sunday

Sanırım gelecek Pazar

it will be one week before that special day.

o özel günden bir hafta önce olacak.

I've already mentioned it.

Zaten bahsetmiştim.

And I you know what I'm talking about.

Ve neden bahsettiğimi biliyorsun.

It's coming.

O geliyor.

The holidays are coming.

Tatiller geliyor.

Christmas is on the way. Mhm.

Noel yolda. Mhm.

Christmas time is coming.

Noel zamanı geliyor.

Are you ready.

Hazır mısın.

I know one person who is not ready and that person is Mr.

Hazır olmayan bir kişi tanıyorum ve o kişi Bay

Steve.

Steve.

He said he's not ready for Christmas.

Noel için hazır olmadığını söyledi.

He hasn't brought any presents yet

Henüz hiç hediye getirmemiş olması

which is a little bit

worrying for me actually.

beni biraz endişelendiriyor aslında.

And I'm,

Ve ben,

I'm slightly worried, slightly worried

biraz endişeliyim,

that Steve has not bought any presents at the moment.

Steve'in şu anda herhangi bir hediye almamış olmasından biraz endişeliyim.

And one of the other reasons why I'm worried is because there

Endişelenmemin diğer nedenlerinden biri de bu ay bir

there are lots of strikes, lots of industrial action taking place this month.

sürü grevin, bir sürü endüstriyel eylemin olması .

We have the postal workers, we have drivers,

Postacılarımız var, şoförlerimiz var,

we have possibly nurses going on strike.

muhtemelen greve giden hemşirelerimiz var.

Lots of people are going on strike.

Pek çok insan greve gidiyor.

They are taking industrial action.

Endüstriyel eylem yapıyorlar.

They are protesting because they want a pay rise.

Maaş zammı istedikleri için protesto ediyorlar.

And also who else?

Ayrıca başka kim var?

Train drivers, bus drivers, although I think

Tren makinistleri, otobüs makinistleri zannetsem de

I think the bus drivers have actually reached an agreement.

otobüs makinistleri aslında bir anlaşmaya varmışlardır.

So I don't think they're going on strike.

Bu yüzden greve gideceklerini sanmıyorum.

But the train drivers definitely are going on strike.

Ama tren makinistleri kesinlikle greve gidiyor.

So there is a lot of industrial action

Dolayısıyla, Noel'e giden pek çok endüstriyel eylem

taking place leading up to Christmas.

gerçekleşiyor.

Lots of people protesting about their low wages.

Birçok insan düşük maaşlarını protesto ediyor.

They want a pay increase.

Ücret artışı istiyorlar.

So that is also one thing that is worrying people as well.

Bu da insanları endişelendiren bir şey.

Hello Edith

Merhaba Edith

Eade It says Pheasant Soup is a very delicious meal.

Eade Sülün Çorbasının çok lezzetli bir yemek olduğunu söylüyor.

Sounds nice.

Yes, well I had pheasant with mashed potatoes and vegetables, Very nice.

Kulağa hoş geliyor.

Evet, patates püresi ve sebzeli sülün yedim, Çok güzel.

We went to a lovely place, not very far away from where I live, in fact.

Aslında yaşadığım yerden çok da uzakta olmayan güzel bir yere gittik.

And yes, it was lovely.

Ve evet, çok güzeldi.

We had a lovely time meeting up with Mr.

Bay

Steve's sister and also his brother in law as well.

Steve'in kız kardeşi ve aynı zamanda kayınbiraderi ile buluşarak çok güzel zaman geçirdik.

So all four of us went to a lovely place.

Böylece dördümüz de güzel bir yere gittik.

We had something to eat.

Yiyecek bir şeyimiz vardı.

We had a very long chat.

Çok uzun bir sohbetimiz oldu.

I don't know why, but the last two times,

Neden bilmiyorum ama son ikisinde,

twice recently, we've met each other.

yakın zamanda iki kez karşılaştık.

We've all met up together and all we've been doing is talking non-stop.

Hepimiz bir araya geldik ve tek yaptığımız durmaksızın konuşmak.

We seem to have so much to talk about.

Konuşacak çok şeyimiz var gibi görünüyor.

We really do.

Gerçekten yapıyoruz.

Can I say hello to I want to say hello to Iraq.

Irak'a merhaba demek istiyorum.

Can I say hello? Hi Iraq.

Merhaba diyebilir miyim? Merhaba Irak.

Shehab Ahmad is here.

Shehab Ahmad burada.

Hello to you, Shehab, and I hope you're feeling good today.

Sana merhaba Shehab, umarım bugün kendini iyi hissediyorsundur.

Live from England, you can see behind me that is the view at the moment.

İngiltere'den canlı, arkamda şu anki manzarayı görebilirsiniz.

From the window you can see there is some snow.

Pencereden biraz kar olduğunu görebilirsiniz.

Can you see that?

Bunu görebiliyor musun?

And also there there is still some snow, not much. But

Ayrıca hala biraz kar var, çok değil. Ancak

on Sunday,

Pazar günü,

if you join on Sunday, you might see snow falling.

Pazar günü katılırsanız kar yağdığını görebilirsiniz.

Heavy snow, apparently.

Görünüşe göre yoğun kar.

So it looks as if we are going to get a lot of snow on Sunday.

Bu yüzden Pazar günü çok kar yağacak gibi görünüyor.

And I hope you will stick around to find out.

Ve umarım öğrenmek için buralarda kalırsın.

We are looking at a certain subject today.

Bugün belli bir konuya bakıyoruz.

We are looking at common sense words

and phrases connected to being sensible.

Mantıklı olmakla bağlantılı sağduyulu kelimelere ve deyimlere bakıyoruz.

Maybe if you have to follow a certain procedure,

Belki belirli bir prosedüre uymanız gerekiyorsa,

maybe you have to follow certain safety rules.

belki de belirli güvenlik kurallarına uymanız gerekir.

Quite often it involves using

Çoğu zaman sağduyu kullanmayı içerir

common sense.

.

And for those missing Mr.

Ve bugün Bay Steve'i kaybedenler için

Steve today, don't worry, he has promised to be

endişelenmeyin, umarım Perşembe günü bizimle olacağına söz verdi

with us, hopefully

on Thursday.

.

So I will be back with you on Thursday.

Bu yüzden Perşembe günü sizinle birlikte olacağım.

Oh Mr.

Ah Bay

Dunk Good Thursday as well.

Dunk Size de iyi Perşembeler.

And yes, next Sunday.

Ve evet, gelecek Pazar.

Also, we are here with you.

Ayrıca, burada seninleyiz.

Hopefully you will join us because I know next Sunday it is also

Umarım bize katılırsınız çünkü gelecek Pazar günü aynı zamanda

the World Cup final.

Dünya Kupası finali olduğunu biliyorum.

Who will be playing?

Kim oynayacak?

Who will be in the final?

Finalde kim olacak?

Who do you think will be in the final?

Sizce finalde kim olur?

A lot of people are saying that who is the favourite at the moment

Pek çok insan şu anda kimin favori olduğunu söylüyor

because most of the favourites have been knocked out.

çünkü favorilerin çoğu elendi.

I know Morocco are playing in the semi-final, all but who else is playing?

Fas'ın yarı finalde oynadığını biliyorum ama başka kim oynuyor?

Who else?

Başka kim? İngiltere

Anyone I know who isn't

dışında tanıdığım biri var mı

England?

?

Oh, definitely not playing in the World Cup.

Oh, kesinlikle Dünya Kupası'nda oynamıyorum.

They will not be in the final, unfortunately.

Maalesef finalde olmayacaklar.

That's a pity.

Ne yazık.

I have to say.

Söylemek zorundayım.

That is a shame.

Bu bir utanç.

It is a real, real shame.

Bu gerçek, gerçek bir utanç.

As I always say in any competition,

Her müsabakada dediğim gibi

may the best team win, whoever it happens to be.

kim olursa olsun iyi olan kazansın.

So we are looking at a certain subject today.

Yani bugün belli bir konuya bakıyoruz. Sağduyuyla bağlantılı

I hope you will stick with me as we go through words

sözcükleri ve deyimleri incelerken umarım benimle kalırsın

and phrases connected to common sense.

.

Common sense is something we like to think we all have.

Sağduyu, hepimizin sahip olduğunu düşünmeyi sevdiğimiz bir şeydir. Bahse girerim

I bet you do.

yaparsın. Bahse girerim

I bet you think that you have a lot of common sense.

çok fazla sağduyunuz olduğunu düşünüyorsunuz.

Common sense is the way of thinking

Sağduyu,

logically, quite often about the things you are going to do,

genellikle yapacağınız şeyler hakkında,

maybe things that require a certain amount of care

belki belirli bir dikkat

or consideration or maybe safety.

veya dikkat gerektiren şeyler veya belki de güvenlik gerektiren şeyler hakkında mantıklı düşünme yoludur.

We often

use the phrase common sense.

Sağduyu ifadesini sıklıkla kullanırız.

The phrase common sense relates to the process of logical

Sağduyu ifadesi, mantıksal

or sensible thought.

veya mantıklı düşünce süreciyle ilgilidir.

So I suppose in any situation you might say that there is a certain amount of common sense

Bu nedenle, herhangi bir durumda, sahip olmamız gereken belirli bir sağduyu olduğunu söyleyebilirsiniz

that we have to have, or maybe we have to think in a certain way

veya belki de

before we do a particular task, something we are going to do.

belirli bir görevi, yapacağımız bir şeyi yapmadan önce belirli bir şekilde düşünmemiz gerektiğini söyleyebilirsiniz.

Quite often you have to think about the safety issues.

Çoğu zaman güvenlik konularını düşünmeniz gerekir.

Is it safe to do that particular thing?

Belirli bir şeyi yapmak güvenli mi?

Do I need to take care?

ilgilenmem gerekiyor mu?

Do I need to have some extra precautions?

Ekstra önlemler almam gerekiyor mu?

Precaution.

Önlem.

I like that word, by the way.

Bu arada bu kelime hoşuma gitti.

Precaution.

Önlem.

When we talk about the word precaution,

Önlem kelimesinden bahsettiğimizde, güvenlik önlemlerinizi sağlamak için

it means you are doing something in a certain way to ensure

belirli bir şekilde bir şeyler yapıyorsunuz demektir

your safety precautions.

.

You are wary of the dangers

Tehlikelere karşı temkinlisiniz

and quite often you will have to take precautions during that time.

ve çoğu zaman bu süre zarfında önlem almanız gerekecek.

So the phrase

Dolayısıyla

common sense relates to the process of logical

sağduyu ifadesi, mantıksal

or sensible thought,

veya mantıklı düşünce süreciyle ilgilidir

and that is way we often define it.

ve onu genellikle bu şekilde tanımlarız.

The obvious methods of doing something

Bir şeyi yapmanın bariz yöntemleri

normally mean that common sense is being used.

normalde sağduyunun kullanıldığı anlamına gelir. Bu

So the obvious method of doing

nedenle,

something quite often are the safest.

bir şeyi oldukça sık yapmanın bariz yöntemi en güvenli olanıdır.

Some thing that you are going to do normally involves

Normalde yapacağınız bazı şeyler,

following certain rules or procedures,

belirli kurallara veya prosedürlere uymayı içerir

and many of those procedures involve being safe.

ve bu prosedürlerin çoğu güvenli olmayı içerir.

So obvious things,

Çok bariz şeyler,

clear things, things that are easy to remember.

net şeyler, hatırlaması kolay şeyler.

If you are going to do something that is risky or dangerous,

Riskli veya tehlikeli bir şey yapacaksanız,

there are often things you have to consider

genellikle göz önünde bulundurmanız gereken şeyler vardır,

the obvious methods of doing something

bir şeyi yapmanın bariz yöntemleri

normally mean that common sense is being used.

normalde sağduyunun kullanıldığı anlamına gelir.

But of course, as we will find out later, not everyone uses common sense.

Ama elbette, daha sonra öğreneceğimiz gibi, herkes sağduyu kullanmıyor.

Sometimes people forget or they just

Bazen insanlar, uyulması gereken

ignore the safety procedures

güvenlik prosedürlerini unuturlar veya

to observe.

görmezden gelirler.

The safest way of doing something

Bir şeyi yapmanın en güvenli yolu,

means that common sense will be practised.

sağduyunun uygulanacağı anlamına gelir.

So you are following certain rules.

Yani belirli kurallara uyuyorsunuz.

So if you are doing something that may or may not be dangerous.

Yani tehlikeli olabilecek veya olmayabilecek bir şey yapıyorsanız. Bu

So even if the thing appears to be safe, maybe sometimes

yüzden, her şey güvenli görünse bile, belki bazen

you have to think about what you are doing and how you are going to do it.

ne yaptığınızı ve bunu nasıl yapacağınızı düşünmeniz gerekir.

Or of course you might be doing something dangerous like this.

Ya da elbette böyle tehlikeli bir şey yapıyor olabilirsiniz.

Maybe you are going to climb a tree

Belki de

because you want to cut some of the branches off.

bazı dallarını kesmek istediğin için bir ağaca tırmanacaksın.

Many people do this and many people every year fall from trees.

Birçok insan bunu yapıyor ve her yıl birçok insan ağaçlardan düşüyor.

I think it's one of the most common things that people do in that garden

Bence o bahçede

when we are talking about accidents and mishaps.

kazalardan ve aksiliklerden bahsederken insanların yaptığı en yaygın şeylerden biri bu.

Falling, I think is the most common.

Düşme, bence en yaygın olanı.

Falling from trees or maybe falling from a roof.

Ağaçlardan düşmek veya belki bir çatıdan düşmek.

If you are on top of the roof, you can fall from roof.

Çatının tepesindeyseniz, çatıdan düşebilirsiniz.

Maybe you are not being safe, maybe you are not using common sense.

Belki güvende değilsiniz, belki de sağduyunuzu kullanmıyorsunuz.

You are doing something risky or dangerous.

Riskli veya tehlikeli bir şey yapıyorsun.

You might have an accident.

Bir kaza geçirebilirsin.

I suppose.

Also, people might fall from ladders as well.

Sanırım.

Ayrıca, insanlar da merdivenlerden düşebilir.

So that's another thing where a person

Yani bu, bir kişinin

might not observe the safety procedures.

güvenlik prosedürlerine uymayabileceği başka bir şeydir.

They will not use their common sense and quite often they will end up having an accident.

Sağduyularını kullanmayacaklar ve çoğu zaman bir kaza geçirecekler.

Unfortunately,

Ne yazık ki

Claudia says, Mr.

Claudia, Bay

Steve did something very risky the other day.

Steve'in geçen gün çok riskli bir şey yaptığını söylüyor.

He did. He went off in the snow.

O yaptı. Karda gitti.

He was driving to one of his concerts that he was performing it

Konserlerinden birine arabayla gidiyordu

and and we had quite a lot of snow, to be honest.

ve dürüst olmak gerekirse epeyce kar yağdı.

We did have a lot of snow that fell.

Çok fazla kar yağdı.

And Mr.

Steve went out in the car and I was very worried about him.

Ve Bay

Steve arabada dışarı çıktı ve ben onun için çok endişelendim.

But he was safe. He was safe.

Ama o güvendeydi. Güvendeydi.

Safe and sound, as they say.

Güvenli ve sağlam, dedikleri gibi.

Hello, Christina.

Merhaba Christina.

Hello to you as well.

Sana da merhaba.

Hello also to Huang Trong.

Huang Trong'a da merhaba.

Hello, Mr.

Merhaba,

Duncan from Vietnam.

Vietnam'dan Bay Duncan.

Hello to Vietnam.

Vietnam'a merhaba.

It's nice to see you here today.

Bugün seni burada görmek güzel.

We are talking about commonsense.

Biz ortak akıldan bahsediyoruz.

To think before doing something risky will require

Riskli bir şey yapmadan önce düşünmek,

common sense to be observed,

sağduyunun gözlemlenmesini,

to think before doing something risky.

riskli bir şey yapmadan önce düşünmeyi gerektirecektir.

As I just mentioned, Mr.

Az önce bahsettiğim gibi, Bay

Steve, the other day, he was driving his car and there had been a lot of snow falling,

Steve geçen gün arabasını kullanıyordu ve çok kar yağıyordu, bu

so the roads were covered with slippery cold snow

yüzden yollar kaygan soğuk karla kaplıydı

and I thought that Steve was taking a risk.

ve Steve'in risk aldığını düşündüm.

I really did.

Gerçekten yaptım.

So quite often you have to think before

Bu yüzden çoğu zaman

doing something dangerous or risky.

tehlikeli veya riskli bir şey yapmadan önce düşünmeniz gerekir.

It will often require common sense to be observed.

Genellikle gözlemlenmesi için sağduyu gerektirecektir.

So quite often we use the word observe to mean

Bu nedenle, gözlemleme kelimesini sık sık,

follow you follow a certain rule

belirli bir kurala

or you follow a certain list of instructions.

veya belirli bir talimat listesine uymanıza uymak anlamında kullanırız.

You observe those lists, you look at them, you read them,

O listeleri gözlemlersiniz, bakarsınız, okursunuz,

you remember them, and then you follow them.

hatırlarsınız ve ardından takip edersiniz.

You observe the rules.

Kurallara uyuyorsunuz.

So to think before doing something risky, of course, not everyone does that.

Yani riskli bir şey yapmadan önce düşünmek elbette bunu herkes yapmıyor.

Not everyone thinks before doing something risky.

Riskli bir şey yapmadan önce herkes düşünmez.

Quite often people will do things and they will take no precautions

Çoğu zaman insanlar bir şeyler yapar ve hiçbir önlem almazlar

whatsoever.

.

Here's a good one.

İşte iyi bir tane.

An activity, as I mentioned earlier, an activity done

Bir aktivite, daha önce de belirttiğim gibi, yukarıdan yapılan bir aktivite,

high up requires some level of safety and common sense.

bir ölçüde güvenlik ve sağduyu gerektirir. Yukarı çıktığınız

Anything that means

anlamına gelen herhangi bir şey

you are going up,

,

maybe you are climbing a ladder or a tree, maybe you are going up onto the roof.

belki bir merdivene veya ağaca tırmanıyorsunuz, belki çatıya çıkıyorsunuz.

Maybe you are cleaning the windows on the outside side

Belki de dış taraftaki camları temizliyorsunuz

and you have to climb a ladder.

ve merdiven çıkmanız gerekiyor.

All of those things are dangerous.

Bütün bu şeyler tehlikelidir.

They are dangerous activities, an activity done

Bunlar tehlikeli faaliyetlerdir, yukarıdan yapılan bir faaliyet

high up requires some level of safety and common sense.

bir miktar güvenlik ve sağduyu gerektirir.

You have to think before you do it.

Bunu yapmadan önce düşünmek zorundasın.

Do I need to do that thing?

O şeyi yapmam gerekiyor mu?

Is it important?

Önemli mi?

Do I need to be careful?

Dikkatli olmam gerekiyor mu?

Do I have to take care

a dangerous sport or activity?

Tehlikeli bir spor veya aktivite ile ilgilenmem gerekiyor mu?

So maybe something that you want to do, maybe a certain pastime or a certain sport.

Yani belki yapmak istediğin bir şey, belki belli bir eğlence ya da belli bir spor.

Quite often in sport there are dangers.

Sporda oldukça sık tehlikeler vardır. Bu sporları yaparken

There are parts of your body that might be damaged, injured,

vücudunuzun zarar görebilecek, yaralanabilecek bölgeleri var,

you might be seri ously injured doing these sports.

ciddi şekilde yaralanabilirsiniz.

So there are moments where you have to take care.

Bu yüzden dikkatli olmanız gereken anlar vardır.

You have to use common sense.

Sağduyunuzu kullanmalısınız.

A dangerous sport or activity will require special clothing

Tehlikeli bir spor veya aktivite, özel kıyafet

or equipment to be used.

veya ekipman kullanılmasını gerektirecektir.

So I suppose a good example is your head.

Sanırım iyi bir örnek senin kafan.

Your brain does not like being banged around.

Beyniniz etrafa çarpılmaktan hoşlanmaz.

It does not like receiving impacts.

Darbe almayı sevmez.

And a common problem

Ve sık görülen bir problem,

if you enjoy your head or if you bang

kafanızın tadını çıkarırsanız veya kafanızı bir yere çarparsanız

your head, or if you knock your head on something,

veya kafanızı bir şeye vurursanız, beyin

you can suffer something called concussion, which is literally

sarsıntısı adı verilen, kelimenin tam anlamıyla

where your brain moves around your skull

beyninizin kafatasınızın etrafında hareket ettiği

and it can cause damage to the nerves.

ve sinirlere zarar verebileceği bir duruma maruz kalabilirsiniz. .

And it's not a good thing to have.

Ve sahip olmak iyi bir şey değil.

Concussion is not a good thing to have.

Beyin sarsıntısı iyi bir şey değil.

That's one of the reasons why they they always say if you've enjoyed your head in some way,

Bir şekilde kafanın tadını çıkardıysan,

if you've taken a blow or

bir darbe aldıysan ya da

maybe something has hit you on the head

kafana bir şey çarptıysa

and you feel a little unwell, you must never go to sleep.

ve kendini biraz kötü hissediyorsan asla uyumamalısın demelerinin sebeplerinden biri de budur. .

They always advise that and if you feel unwell after hitting your head,

Her zaman bunu tavsiye ederler ve kafanızı vurduktan sonra kendinizi iyi hissetmezseniz,

you should always go to a hospital or seek some sort of medical attention.

her zaman bir hastaneye gitmeli veya bir tür tıbbi yardım almalısınız.

So there are

many sports, many activities that will require

Yani özel kıyafet veya kullanılacak ekipman

gerektirecek birçok spor, birçok aktivite var

special clothing or equipment to be used.

.

I'm sure you can think of quite a few.

Eminim epeyce düşünebilirsiniz.

This is where we talk about the negative side of common sense.

Sağduyunun olumsuz yönünden bahsettiğimiz yer burasıdır.

It is not good to expect a person to use common sense,

Bir insandan sağduyulu olmasını beklemek iyi değildir,

so never assume that a person is going to be sensible.

bu yüzden asla bir insanın mantıklı olacağını varsaymayın. Asla

Never assume

that a person is going to follow common sense.

bir kişinin sağduyuyu takip edeceğini varsaymayın.

Quite often we do things without thinking.

Çoğu zaman düşünmeden bir şeyler yaparız.

Sometimes we do things without

Bazen

following any common sense.

herhangi bir sağduyuya uymadan bir şeyler yaparız.

Maybe we are going to do something risky.

Belki de riskli bir şey yapacağız.

Maybe we are going to do something that we haven't thought through.

Belki de hiç düşünmediğimiz bir şey yapacağız .

We haven't thought about the consequences of that action.

Bu eylemin sonuçlarını düşünmedik. Bu

So it is not good to expect a person to use common sense

nedenle,

as they will often try to avoid observing it.

çoğu zaman gözlemlemekten kaçınmaya çalışacakları için bir kişinin sağduyu kullanmasını beklemek iyi değildir.

And it is true.

Ve bu doğru.

I suppose, one of the worst offenders

Sanırım, sağduyuyu takip etmemenin en kötü suçlularından biri

of not following common sense.

.

I'm sure you know what I'm going to say.

Eminim ne söyleyeceğimi biliyorsundur.

Of course we are talking about young people.

Tabii ki gençlerden bahsediyoruz.

Quite often young people will do things, dangerous

Oldukça sık olarak gençler tehlikeli olabilecek,

things that are reckless things that might be risky.

pervasız ve riskli olabilecek şeyler yapacaklardır.

Young people quite often will not think

Gençler genellikle

of the consequences and

sonuçları düşünmezler ve

that can lead

bu da

to to all sorts of terrible things happening.

her türlü korkunç şeyin olmasına yol açabilir. Bu

So it is not good to expect a person to use common sense

nedenle,

as they will often try to avoid observing it.

çoğu zaman gözlemlemekten kaçınmaya çalışacakları için bir kişinin sağduyu kullanmasını beklemek iyi değildir.

And I think that's true.

Ve bence bu doğru.

Even adults, many adults

Yetişkinler bile, birçok yetişkin bir

will try to find a way around doing something.

şeyi yapmanın bir yolunu bulmaya çalışacak.

Maybe there is something on your roof that you want to fix and you think,

Belki çatınızda düzeltmek istediğiniz bir şey vardır ve

I will just go up onto the roof.

ben çatıya çıkacağım diye düşünürsünüz.

I'm going to go on top of the roof and I'm going to fix that problem.

Çatıya çıkacağım ve bu sorunu çözeceğim.

You might not even consider the danger of doing it.

Bunu yapmanın tehlikesini düşünmeyebilirsin bile.

You might not even consider the risks.

Riskleri dikkate bile almayabilirsiniz.

You just think I'm going to do that right now.

Şu anda bunu yapacağımı düşünüyorsun.

It does happen.

Olur.

And that's why accidents happen so often.

İşte bu yüzden kazalar çok sık oluyor.

It is the reason why.

Nedeni bu.

So here are some examples of not following

İşte sağduyuyu takip etmemenin

common sense, not using common sense.

, sağduyuyu kullanmamanın bazı örnekleri.

So we have examples including climbing a tree

Bu yüzden emniyet kemeri olmadan ağaca tırmanmak gibi örneklerimiz var

without a harness.

.

So quite often people will go up into trees, they will climb trees

Çoğu zaman insanlar ağaçlara çıkarlar,

maybe for a sense of fun or adventure.

belki eğlence ya da macera duygusu için ağaçlara tırmanırlar.

They want to have a little bit of danger

Biraz tehlike

or risk and they will climb a tree.

veya risk almak istiyorlar ve bir ağaca tırmanacaklar.

But of course, the problem with climbing trees is quite often

Ama elbette, ağaçlara tırmanmanın sorunu, sıklıkla

you might think that you can climb trees much better than you really can

ağaçlara gerçekte olduğundan çok daha iyi tırmanabileceğinizi düşünmeniz

and you might end up falling and injuring yourself.

ve sonunda düşüp kendinizi yaralamanızdır.

And I did it once as a child.

Ve bunu çocukken bir kez yaptım.

I was a teenager.

Ben bir gençtim.

I was a young lad and I was climbing a tree one day and I slipped.

Genç bir delikanlıydım ve bir gün bir ağaca tırmanırken kaydım.

One of the branches snapped and I fell

Dallardan biri kırıldı ve ben

all the way down to the ground and it was not much fun.

yere düştüm ve bu pek eğlenceli olmadı.

I will be honest with you.

sana karşı dürüst olacağım

I was lucky not to break anything, to be honest.

Dürüst olmak gerekirse hiçbir şeyi kırmadığım için şanslıydım.

So climbing a tree without a harness or

Yani bir ağaca emniyet kemeri olmadan tırmanmak ya da

and this is another one that people do sometimes I know in certain countries

ve bu insanların bazen yaptığı başka bir şey. Bazı ülkelerde

the rules are different,

kuralların farklı olduğunu biliyorum

but riding a motorcycle

ama

without a helmet, without any safety equipment

kasksız, kafanızda herhangi bir güvenlik ekipmanı olmadan motosiklete binmek

on your head, dangerous, risky.

tehlikeli, riskli.

It is common sense to make sure that you protect

certain parts of your body, including your head.

Başınız da dahil olmak üzere vücudunuzun belirli bölgelerini koruduğunuzdan emin olmanız sağduyulu bir davranıştır.

Maybe your hands, and also your knees.

Belki ellerin ve ayrıca dizlerin.

Because I used to ride a motorcycle many years ago.

Çünkü yıllar önce motosiklet kullanırdım.

I used to ride a motorbike all over the place.

Her yere motosikletle giderdim.

And I always had to observe certain safety

Ve her zaman belirli güvenlik

procedures, certain items of clothing, especially

prosedürlerine, belirli giysilere, özellikle

helmet, a crash helmet.

kask, bir çarpma kaskına uymam gerekiyordu.

I would often were, to be honest, how those the live chat.

Dürüst olmak gerekirse, canlı sohbetin nasıl olduğu konusunda sık sık olurdum.

Don't worry, I haven't forgotten you. Don't worry.

Merak etme seni unutmadım. Merak etme.

I know you are still there.

Hala orada olduğunu biliyorum.

So common sense often involves

Dolayısıyla sağduyu genellikle

following certain safety procedures.

belirli güvenlik prosedürlerini takip etmeyi içerir.

The most common accidents occur

En yaygın kazalar,

when common sense was not practised,

sağduyu uygulanmadığında,

when it was not followed, when people were thinking

takip edilmediğinde, insanlar

It won't happen to me.

Benim başıma gelmez diye düşündüklerinde meydana gelir.

The only problem with thinking like that is quite often it will happen to you.

Böyle düşünmenin tek sorunu, bunun sıklıkla başınıza gelmesidir.

We become reckless.

Pervasız oluyoruz.

We don't think of the consequences, especially when we're young.

Özellikle gençken sonuçlarını düşünmüyoruz.

It's true.

Bu doğru.

Common sense often relates

Sağduyu genellikle

to being sensible and taking care,

mantıklı olmak ve dikkatli olmakla ilgilidir

or it can relate to general safety rules.

veya genel güvenlik kurallarıyla ilgili olabilir.

So with many things, especially in your work environment

Yani pek çok şeyle, özellikle iş ortamınızda

and I'm sure you have come across this, I have in my life,

ve eminim buna hayatımda rastlamışsınızdır,

there might be certain places where you work

çalıştığınız belirli yerler

or certain jobs that you do, where you have to be safe.

veya yaptığınız belirli işler olabilir, burada güvende olmanız gerekir.

You have to follow common sense, maybe a dangerous job.

Sağduyunun peşinden gitmelisin, belki de tehlikeli bir iş.

Maybe if you work on a building site.

Belki bir şantiyede çalışıyorsanız.

There are many hazards, many dangers, many things that could

Pek çok tehlike, pek çok tehlike, pek çok şey olabilir

or if you are careless, if you don't follow common sense,

veya dikkatsiz olursanız, sağduyunuzu takip etmezseniz,

you might find that you have an accident

bir kaza geçirdiğinizi

or even worse.

veya daha kötüsünü bulabilirsiniz.

Here are some ways of following the rules

İşte kurallara ve sağduyuya uymanın bazı yolları

and also following common sense.

.

For example, climbing a ladder.

Örneğin, bir merdivene tırmanmak.

If you go up a ladder, you have to make sure that someone at the bottom is holding onto it.

Bir merdivene çıkarsanız, aşağıdan birinin merdiveni tuttuğundan emin olmalısınız.

They are holding the ladder that is common sense.

Sağduyu olan merdiveni tutuyorlar.

Maybe if you are cooking something, Claudia,

Belki bir şeyler pişiriyorsan Claudia,

I'm talking to you.

seninle konuşuyorum.

Maybe you are cooking something in the kitchen.

Belki mutfakta bir şeyler pişiriyorsundur.

Maybe you have something cooking in the oven or on the stove.

Belki fırında veya ocakta pişen bir şeyler vardır .

You have to make sure that you pay attention.

Dikkat ettiğinizden emin olmalısınız.

Don't forget about it.

Bunu unutma.

It is common sense,

Sağduyudur,

simple logic, common sense.

basit mantıktır, sağduyudur.

If you are about to do something dangerous or risky, you have to make sure that you have

Tehlikeli veya riskli bir şey yapmak üzereyseniz, doğru ekipmana sahip olduğunuzdan emin olmalısınız

the right equipment.

.

You also have to make sure that you check the equipment.

Ayrıca ekipmanı kontrol ettiğinizden emin olmalısınız.

One of the most common safety checks,

En yaygın güvenlik kontrollerinden biri,

of course, is before a plane takes off.

elbette, bir uçak kalkmadan öncedir.

Quite often the pilot and the co-pilot will have to sit

Çoğunlukla pilot ve yardımcı pilot bir süre oturmak zorunda kalacak

for a period of time and they will go through lots of checks.

ve birçok kontrolden geçeceklerdir.

They will go through a procedure where they check everything

to make sure that the plane is functioning properly before it takes off.

Kalkıştan önce uçağın düzgün çalıştığından emin olmak için her şeyi kontrol ettikleri bir prosedürden geçecekler.

So common sense can also relate

Dolayısıyla sağduyu,

to safety procedures

güvenlik prosedürleriyle

as well.

de ilgili olabilir.

Not following common sense might be described

Sağduyuya uymamak

as reckless,

pervasız,

foolish, stupid,

aptalca, aptalca, güvensiz,

unsafe,

treacherous,

haince,

dangerous, foolhardy.

tehlikeli, çılgınca olarak tanımlanabilir.

I like that last one.

Sonuncusu hoşuma gitti.

Now, maybe you've never heard of that one. Foolhardy.

Şimdi, belki bunu hiç duymadın. çılgın.

A person who is foolhardy

Çılgın bir kişi, bir

is a person who does things without thinking them through.

şeyleri derinlemesine düşünmeden yapan bir kişidir .

Or maybe they don't take precautions.

Ya da önlem almıyorlar.

Maybe they don't use common sense.

Belki de sağduyu kullanmıyorlar.

I you might say that Mr.

Bay

Steve, the other day when he went out in the car

Steve'in geçen gün

after the snow had fallen,

kar yağdıktan sonra arabasıyla dışarı çıktığında,

you might say that Mr.

Bay

Steve was foolhardy.

Steve'in gözü pek olduğunu söyleyebilirsiniz.

He was doing something that might be seen as dangerous.

Tehlikeli olarak görülebilecek bir şey yapıyordu.

Something risky can be described as foolhardy.

Riskli bir şey çılgınlık olarak tanımlanabilir.

I like that one.

Bunu beğendim.

It's an interesting word.

Bu ilginç bir kelime.

So if that's a new word,

Yani bu yeni bir kelimeyse,

if you've never seen that word before, please let me know.

bu kelimeyi daha önce hiç görmediyseniz, lütfen bana bildirin.

Common sense

Sağduyu

can be described as reasonable,

makul,

rational, coherent,

rasyonel, tutarlı,

logical,

mantıklı,

sound, practical,

sağlam, pratik,

sensible.

mantıklı olarak tanımlanabilir.

So all of these words describe common sense.

Yani bu kelimelerin hepsi sağduyuyu tanımlar.

You are doing something that you have thought about.

Düşündüğünüz bir şeyi yapıyorsunuz.

You have given it a lot of thought.

Bunu çok düşündün.

You have prepared yourself for doing it.

Bunu yapmak için kendini hazırladın. Riskli veya tehlikeli bir

You have decided to do something

şey yapmaya karar verdiniz

risky or dangerous, but

ama

also you have done things that will make sure that if something goes wrong,

aynı zamanda bir şeyler ters giderse

you are not injured or killed.

yaralanmayacağınızı veya ölmeyeceğinizi garanti edecek şeyler yaptınız. Bazen yapmasak da

It's always good to use common sense, even though sometimes we don't.

sağduyuyu kullanmak her zaman iyidir .

Here we go.

When in doubt, if you are not sure if you are uncertain,

İşte başlıyoruz.

Şüpheye düştüğünüzde, emin değilseniz emin değilseniz, şüpheye

when in doubt, use common sense

düştüğünüzde sağduyunuzu kullanın

and don't take risks.

ve risk almayın.

I know it's very easy to say, Mr. Duncan.

Söylemesi çok kolay biliyorum Bay Duncan.

It's easy to say that, but in real life we all like to take risks.

Bunu söylemek kolay ama gerçek hayatta hepimiz risk almayı severiz.

Sometimes,

Bazen,

as many people say, there is a great proverb

birçok insanın söylediği gibi, harika bir atasözü vardır

It is better to be safe than sorry quite often.

Güvende olmak sık sık üzgün olmaktan iyidir.

It is better to be safe and follow

Güvende olmak ve

common sense than to be reckless

sağduyuyu takip etmek, pervasız olup başını

and get into trouble.

belaya sokmaktan daha iyidir.

It is better to be safe than sorry,

Üzgün ​​olmaktansa güvende olmak daha iyidir

and I think that is a good way of ending today's live stream.

ve bence bu, bugünkü canlı yayını bitirmenin iyi bir yolu .

Whatever you are doing, especially if it's something dangerous

Her ne yapıyorsanız yapın, özellikle tehlikeli

or risky, maybe, maybe it's something connected to climbing high up.

veya riskli bir şeyse, belki, belki de yukarı tırmanmakla bağlantılı bir şeydir.

Or perhaps you are doing something with electricity.

Veya belki de elektrikle ilgili bir şeyler yapıyorsunuzdur.

That's another one.

Bu başka bir tane.

Many people every year, they are injured and sometimes killed

Her yıl birçok insan, risk aldıkları için elektrik yüzünden yaralanıyor ve bazen ölüyor

because of electricity, because they've been taking risks.

.

They haven't been careful.

Dikkatli değiller.

It is better to be safe than sorry

common sense thinking

before you do something and

Bir şey yapmadan önce sağduyulu düşünmektense güvende olmak daha iyidir ve

was today's subject.

bugünün konusuydu.

I hope you enjoyed it.

Umarım eğlenmişsindir.

Looking at doing things

that might be dangerous or risky.

Tehlikeli veya riskli olabilecek şeyleri yapmaya bakmak.

And I suppose in our day to day lives there are situations or moments

Ve sanırım günlük hayatımızda

where you will do something without taking care.

umursamadan bir şeyler yapacağınız durumlar veya anlar oluyor.

Maybe if it's something you have to do in a hurry, or maybe if it

Belki acele etmeniz gereken bir şeyse, belki

if it is something unexpected, maybe you have to make a repair

beklenmedik bir şeyse, belki

to something very quickly and you don't have time to think.

bir şeyi çok hızlı bir şekilde onarmanız gerekiyor ve düşünecek vaktiniz olmuyor.

Sometimes you don't

Bazen

use common sense.

sağduyunu kullanmıyorsun.

I think it is true that quite often in life we do take risks.

Hayatta sıklıkla risk aldığımızın doğru olduğunu düşünüyorum .

I think so.

Bence de.

Beatrice says.

Beatrice diyor.

Driving whilst using your mobile phone,

Cep telefonunuzu kullanarak araba kullanmak,

that is something many people do.

birçok insanın yaptığı bir şeydir.

I sometimes when I'm driving around with Mr.

Bazen Bay Steve'le dolaşırken

Steve, if Mr.

Steve is driving the car and I'm looking out of the window,

,

arabayı Bay Steve kullanıyorsa ve pencereden dışarı bakıyorsam,

I see many people on the motorway travelling at high speed

otoyolda yüksek hızda giden birçok insan görüyorum

and they're talking on their phone so they have one hand on the steering wheel

ve telefonlarıyla konuşuyorlar. yani bir elleri direksiyonda,

and the other hand they're holding their phone and they're driving

diğer elleriyle telefonlarını tutuyorlar ve

sometimes at 60 or maybe 70 miles an hour

bazen saatte 60 belki de 70 mil hızla gidiyorlar

and they're talking on the phone like this.

ve telefonla bu şekilde konuşuyorlar.

No problem.

Sorun değil.

Everything's all right.

Her şey yolunda.

I'll be fine.

İyi olacağım.

No, you won't,

Hayır, yapmayacaksın,

especially if the police catch you.

özellikle de polis seni yakalarsa.

Thank you very much for your company today.

Bugün şirketiniz için çok teşekkür ederim.

It's very nice to see you All here again, joining me live.

Hepinizi tekrar burada görmek, canlı olarak bana katılmak çok güzel. Bu arada

You can watch this again, by the way, later on.

, bunu daha sonra tekrar izleyebilirsiniz.

You can watch this all over again with captions as well.

Bunu altyazılı olarak da tekrar tekrar izleyebilirsiniz.

I will see you on Thursday.

Perşembe günü görüşürüz.

That is when I'm back with you on Thursday from 2 p.m.

İşte o zaman, Perşembe günü saat 14:00'ten sonra sizinle birlikteyim.

UK time. And yes,

İngiltere saati. Ve evet,

Mr. Steve will be here on Thursday.

Bay Steve Perşembe günü burada olacak.

Definitely.

Kesinlikle.

I've told him, I've said Mr.

Ona söyledim, Bay

Steve, you have to be here on Thursday.

Steve dedim, perşembe günü burada olmanız gerekiyor.

You must be here because everyone is missing you.

Burada olmalısın çünkü herkes seni özlüyor.

So Steve will be back with us on Thursday as well,

Yani Steve de Perşembe günü bizimle olacak

and I will see you then as well as well.

ve ben de seninle o zaman görüşeceğim.

Take care of yourself.

Kendine dikkat et.

Enjoy the rest of your Tuesday.

Salı gününüzün geri kalanının tadını çıkarın.

I hope you've had a good time today and we will get together

Umarım bugün iyi vakit geçirmişsinizdir ve

and enjoy the English language once more on Thursday.

Perşembe günü bir kez daha bir araya gelip İngilizcenin tadını çıkaracağız.

This is Mr. Duncan saying thanks for watching.

Bay Duncan, izlediğiniz için teşekkür ediyor.

Don't forget to give me a like as well a lovely like

Bana da bir beğeni vermeyi unutmayın, güzel bir beğeni

can go a long way it really can

uzun bir yol kat edebilir, sizi gerçekten

see you on

Thursday and of course until the next time we meet you know what's coming next.

Perşembe günü görebilir ve elbette bir dahaki sefere görüşene kadar sırada ne olacağını bilirsiniz.

Yes you do Take care of yourself.

Evet, kendine iyi bak.

Stay happy.

Mutlu kal.

Keep that smile upon your face.

Yüzünüzdeki o gülümsemeyi koruyun.

And of course...

Ve tabii ki...

ta ta for now.

şimdilik ta ta.