Late and Live English - 11th April 2018 - 10pm UK time

dooby dooby dooby dooby do do do a do do do do do biddy do

dooby dooby dooby dooby yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap bidy yap

oh hello there...here we go again is it really Wednesday again already I

oh merhaba orada... işte yine başlıyoruz gerçekten çarşamba mı yine şimdiden

can't believe how fast these weeks are going by hi everybody this is mr. Duncan

bu haftaların ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum millet merhaba ben bu bay. Duncan

in England how are you today are you ok I hope so

İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım

are you happy I really really hope so well how is your week being so far has

mutlusundur gerçekten çok iyi umuyorum haftan nasıl gidiyor şimdiye kadar

it been a good one I really hope it has my week has been quite busy especially

iyi geçti mi gerçekten umarım haftam oldukça yoğun geçmiştir özellikle

during the past 24 hours because yesterday I decided to do something

geçmişte 24 saat çünkü dün oldukça sert bir şey yapmaya karar verdim, bu harika bir

quite drastic that's a great word so I did something yesterday that I consider

kelime bu yüzden dün oldukça sert olduğunu düşündüğüm bir şey yaptım

to be quite drastic I decided to completely change the way my live

Canlı akışlarımın size iletilme şeklini tamamen değiştirmeye karar verdim

streams are delivered to you I decided to use a new encoder so that is what I'm

Yeni bir kodlayıcı kullanmaya karar verdim.

doing tonight I am actually testing something for approval so at the moment

bu gece yaptığım şey aslında onay için bir şeyi test ediyorum bu yüzden şu anda

I'm using this with the possibility of actually using it all the time we might

bunu gerçekten her zaman kullanma olasılığıyla kullanıyorum

say that I am having a trial of this new encoder you can say that I am having a

bu yeni kodlayıcıyı denediğimi söyleyebiliriz Bir

trial so at the moment I am having a free trial of this particular software

deneme yapıyorum, bu yüzden şu anda bu özel yazılımın ücretsiz denemesini yapıyorum

but the only problem was that yesterday we're not when I installed it on my

ama tek sorun, dün onu bilgisayarıma kurduğumda değildik,

computer of course I've never used it before so I had to learn how to use it

tabii ki daha önce hiç kullanmadım, bu yüzden zorunda kaldım nasıl kullanılacağını

in a very short time so I hope nothing goes wrong tonight so if anything does

çok kısa sürede öğren yani umarım bu gece bir şey ters gitmez yani bir şeyler

go wrong I have a very good excuse I think my excuse is much better than that

ters giderse çok iyi bir mazeretim var bence mazeretim bundan çok daha iyi

the burg did you see him yesterday and today

onu dün ve bugün gördün

oh dear and me what he really is in a lot of hot water at the moment to be in

mü canım ve bana gerçekten şu anda çok sıcak suda olduğu şey şu anda

hot water Mark Zuckerberg is in a lot of hot water that means you are in serious

sıcak suda olmak Mark Zuckerberg çok sıcak suda bu da demek oluyor ki başınız ciddi

trouble ooh dear me so at the moment I am using the trial version of this

belada ooh canım o yüzden şu anda bunun deneme sürümünü kullanıyorum

particular encoder and that is what helps me to deliver my live stream to

belirli bir kodlayıcı ve bu, YouTube aracılığıyla size canlı akışımı iletmeme yardımcı oluyor,

you via YouTube so I'm glad to see you here the live chat is very busy already

bu yüzden sizi burada gördüğüme sevindim, canlı sohbet zaten çok meşgul

I can see that the live chat is busy but first of all the most important question

Canlı sohbetin meşgul olduğunu görebiliyorum ama her şeyden önce en önemli soru bu gece

must be what was the weather like tonight well it was a very dull and

hava nasıldı galiba çok kasvetli ve

dismal day we had such a lot of rain today and tonight it was very murky you

kasvetli bir gündü bugün çok yağmur yağdı ve bu gece hava çok bulanıktı

can use the word murky it's a great word that I love that word so if something is

bulanık kelimesini kullanabilirsin harika bir kelime bu kelimeyi seviyorum yani eğer bir şey varsa

murky it is misty it is damp the visibility is not very good it is very

puslu hava puslu nemli görüş mesafesi pek iyi değil çok

murky so there you can see the view this evening that is an actual view taken

puslu yani orada bu akşamki manzarayı görebilirsiniz, bu benim penceremden çekilmiş gerçek bir manzaradır

from my window and you can see that it's very misty in fact the weather during

ve aslında havanın çok puslu olduğunu görebilirsiniz, aslında geçmişteki hava

the past two or three days has been very strange indeed we had some beautiful

iki ya da üç gün gerçekten çok garipti,

sunshine a couple of days ago and then it has done nothing but rain for about

birkaç gün önce güzel bir güneş ışığı gördük ve ardından son 24 saat boyunca yağmurdan başka bir şey yapmadı, bu

the past 24 hours so we've had so much rain and the worst part is we've already

yüzden çok fazla yağmur yağdık ve en kötü yanı, şimdiden yağmur yağdı.

had a lot of rain anyway so you can see out of the window that everything is

zaten çok yağmur yağdı bu yüzden pencereden bakabilirsin her şey

looking very murky very misty very damp and there is another view you can see

çok bulanık çok puslu çok nemli ve başka bir manzara var

looking into the distance can you see the sheep in the distance there are some

mesafeye baktığında görebileceğin koyunları uzaktan görebiliyor musun biraz koyun var ve Pazar günü etrafta

sheep and at the moment there are lots of lovely cute newborn lambs running

koşuşturan bir sürü sevimli yeni doğmuş kuzu olduğu an, bu Pazar

around on Sunday when I do my livestream this Sunday I will let you have a look

canlı yayınımı yaptığımda,

at some of the lovely little lambs that are running around at the moment and

şu anda etrafta koşuşturan sevimli küçük kuzulardan bazılarına bir göz atmanıza izin vereceğim ve

there are so many of them there are lots of lovely cute lambs running around and

orada o kadar çok var ki Etrafta koşuşturan bir sürü sevimli sevimli kuzu var ve

there you can see just how much rain we've had over the past couple of days

orada son birkaç gündür ne kadar yağmur yağdığını görebilirsiniz,

you can see that the water is not draining away it is still there on the

suyun akıp gitmediğini görebilirsiniz,

surface we call this type of water standing water so this water is not

bu su türü dediğimiz yüzeyde hala var duran su yani bu su akmıyor

draining away it isn't going to soak into the ground it is what we call

toprağa batmayacak buna

standing water so this water is not going anywhere

durgun su diyoruz yani bu su bir yere gitmiyor bu

so I have got a little bit of flooding in my garden at the moment not too much

yüzden şu anda bahçemde biraz sel var çok değil çok

but there is some flooding in my garden and there you can see there is a lot of

ama bahçemde biraz sel var ve orada çok fazla

water a lot of water has fallen from the sky in the form of rain oh look there

su olduğunu görebilirsiniz gökten yağmur şeklinde çok fazla su düştü oh bakın

are some lovely daffodils because we can't have a look into my garden without

bazı güzel nergisler var çünkü bakamıyoruz bahçem

looking at the lovely daffodils even though there isn't much sunshine around

güzel nergislere bakmadan şu an ortalıkta pek güneş olmasa da

at the moment it is really really horrible at the moment we are having a

gerçekten çok korkunç şu an

very dull and very dismal April so far but I hope I hope where you are

çok sıkıcı ve kasvetli bir nisan ayı geçiriyoruz şimdiye kadar ama umarım

everything is lovely and if it isn't well maybe by the weekend it will be

her şey neredesiniz güzel ve eğer iyi değilse belki hafta sonu

nice just for you so the live chat is up in running let's have a look let's have

sadece senin için güzel olacak bu yüzden canlı sohbet devam ediyor hadi bir göz atalım

a little look at the live chat and see who is all

canlı sohbete biraz göz atalım ve kim olduğunu görelim hepsi

oh there is some very interesting messages coming through thank you very

oh çok var ilginç mesajlar geliyor çok teşekkür ederim

much mr. Duncan you look like Fidel Castro do I really okay then if you say

bay Duncan, Fidel Castro'ya benziyorsun, gerçekten iyiyim, o zaman öyle derseniz,

so thanks a lot for your messages many messages coming through hello from Iraq

mesajlarınız için çok teşekkürler Irak'tan merhabalar gelen birçok mesaj size

hello to you as well here in Buenos Aires it is very hot and

de merhaba Buenos Aires'te hava çok sıcak ve

they say it will there will be lots of rain in a few hours

çok olacağını söylüyorlar birkaç saat içinde yağmur yağdı

Thank You Belarusian and it's nice to see you here tonight on the live chat

Teşekkür ederim Belaruslu ve bu gece sizi burada canlı sohbette görmek güzel

alice is also here there was a heavy snowfall today in my city can you

alice de burada bugün şehrimde yoğun bir kar yağışı vardı Nisan ayında hayal edebiliyor musunuz

imagine in April well actually I can imagine it because the weather recently

aslında bunu hayal edebiliyorum çünkü son zamanlarda hava

has been very strange the the flowers in your garden are lovely the marvellous

çok tuhaf oldu bahçenizdeki çiçekler çok güzel baharda

flowers even though we have had snowfall in spring Thank You Alice

kar yağmasına rağmen harika çiçekler Teşekkürler Alice

Ahmed is here watching in Algeria also Nicole Joffrey is here I love flowers

Ahmed burada Cezayir'i izliyor ayrıca Nicole Joffrey burada Çiçekleri

very much mr. Duncan Thank You Nicole me too even though sometimes they make me

çok seviyorum bayım. Duncan Teşekkür ederim Nicole bana da, bazen beni

sneeze because I do suffer from hay fever during the summer months

hapşırtsalar da çünkü yaz aylarında saman nezlesi çekiyorum

Anna Rita is here here in Rome we have had a lot of rain the days before now it

Anna Rita burada, Roma'da, önceki günlerde çok yağmur yağdı, şimdi

is cloudy here in Egypt it is clear and the sky is blue

Mısır'da hava bulutlu açık ve gökyüzü mavi

thank you hit BAM hit'em Tareq for your message Morocco is here Thank You

teşekkürler mesajınız için BAM hit'em Tareq'e basın Fas burada Teşekkürler

Mohammed also Elsa from Egypt Alberto thank you very much for saying hello I I

Muhammed ayrıca Mısır'dan Elsa Alberto merhaba dediğin için çok teşekkür ederim

hope you are saying hello there Sergio says right now in Bogota in

Umarım orada merhaba diyorsundur Sergio şu anda Kolombiya'da Bogota'da diyor hava

Colombia it is murky yes it's very murky here very very cool and very damp

bulanık evet burası çok bulanık çok çok serin ve çok nemli

alik is here in Poland we have lots of CERN last week oh lucky you hey people

alik burada Polonya'da geçen hafta bir sürü CERN var oh şanslısınız hey insanlar

please don't talk during the lesson it's already 28 years that I've been trying

lütfen ders sırasında konuşmayın şimdiden 28 yıldır yapmaya çalışıyorum

to understand English well you've come to the right place

İngilizceyi iyi anlayın, doğru yere geldiniz

Alessandro is here your lessons are marvelous is always thank you very much

Alessandro burada dersleriniz harika her zaman çok teşekkür ederim

the weather here in Morocco is cold Oh so it's very cool at the moment in

Fas'ta hava soğuk Oh yani şu anda Fas'ta hava çok soğuk

Morocco very interesting arena is here thank you for joining me again arena

çok ilginç bir arena burada katıldığınız için teşekkürler beni tekrar arenada

nice to see you back ught says it's warm in Germany okay very

görmek güzel seni tekrar görmek güzel Almanya'da hava sıcak diyor tamam çok

nice Alberto is also saying hello hello Alberto I thought you were saying hello

güzel Alberto da merhaba diyor merhaba Alberto merhaba dediğini sandım

but of course I knew you weren't being rude of course not

ama tabii kabalık etmediğini biliyordum tabi ki al Demyan değil

al Demyan says mr. duncan hello from Brazil hello from Sao Paulo in Brazil oh

al Demyan bay diyor. Brezilya'dan duncan merhaba Brezilya'daki Sao Paulo'dan merhaba oh

hello there Silvana says here it is raining where are you Silvana where are

merhaba Silvana burada yağmur yağıyor diyor Silvana şu anda nerede izliyorsun

you watching at the moment rubber says nice to meet you for the first time I am

kauçuk seninle ilk kez tanıştığıma memnun oldum

from the north of Spain says robber kabaah well you are more than welcome

İspanya'nın kuzeyinden geliyorum soyguncu kabaah diyor pekala, hoş geldiniz,

it's great to see you here of course you are more than welcome to join in with my

sizi burada görmek harika, tabii ki canlı yayınıma katılmaktan memnuniyet duyarsınız, bu geceki canlı yayın

live stream you are welcome to make comments about anything you hear during

sırasında duyduğunuz herhangi bir şey hakkında yorum yapabilirsiniz

tonight's live stream and maybe you are new here maybe it is your first time

ve belki burada yenisiniz, belki de bu sizin

joining me on the live chat have you ever seen mr. Steve well in a roundabout

canlı sohbette ilk kez bana katıldığınızda, hiç bay gördünüz mü? Steve Well,

15 or 20 minutes time you will get to see mr. Steve right here live mr. Steve

15 veya 20 dakikalık bir dolambaçlı sürede Mr. Steve tam burada canlı mr. Steve daha

will be coming later on so don't go away

sonra gelecek, bu yüzden gitmeyin

actually I've had a very interesting email come through in fact I've had

aslında çok ilginç bir e-posta aldım, aslında

quite a few interesting emails come through since last Sunday's live stream

geçen Pazar günkü canlı yayından bu yana epeyce ilginç e-posta aldım.

a lot of people were very interested in the conversation that took place between

mr. Steve and myself a lot of people asking mr. Duncan are you married I've

bey arasında geçen konuşma Steve ve ben pek çok insan Mr. Duncan evli misin Son birkaç gün

had so many messages come through during the past few days asking if I'm married

içinde bana evli olup olmadığımı soran o kadar çok mesaj aldım ki,

can I just say now that I'm not married not yet anyway so thanks for that also I

zaten henüz evli olmadığımı söyleyebilir miyim, bunun için teşekkürler ayrıca benden

had a very interesting email from let me just see if I can get it on my phone

çok ilginç bir e-posta aldım. Anna'dan telefonuma alabilir miyim bir bakayım

from Anna hello Anna Anna says can I just make an observation mr. Duncan of

merhaba Anna Anna bir gözlem yapabilir miyim diyor bay. Bay Duncan ile aynı fikirde olmadığınızda, son

course you can no problem from your recent predictions when you disagree

tahminlerinizden elbette bir sorun olamaz

with mr. Steve and you disapprove of his style of performance it looks as if you

. Steve ve sen onun performans tarzını onaylamıyorsunuz sanki birbirinizden hoşlanmıyormuşsunuz gibi görünüyor

don't like each other I feel involved in some sort of domestic

Bir tür ev içi anlaşmazlığın içinde hissediyorum görmemem gereken

dispute something private which I should not see we've loved and appreciate

özel bir şey Sevdik ve takdir ettik Sevdik ve takdir ettik Anna'yı

appreciate inform Anna thank you Anna can I just assure you now that mr. Steve

bilgilendirin teşekkür ederim Anna yapabilir miyim şimdi sizi temin ederim ki bay. Steve

and myself we have known each other for many many years so sometimes we might

ve ben birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz, bu yüzden bazen

make fun of each other we might say things that seem a little bit rude or

birbirimizle dalga geçebiliriz, biraz kaba veya arkadaşça görünen şeyler söyleyebiliriz

friendly but can I just assure you now that there is nothing like that going on

ama şimdi sizi temin ederim ki

in fact everything is SuperDuper in fact so you don't have to worry so

gerçekte böyle bir şey olmuyor. aslında her şey SuperDuper yani çok fazla endişelenmenize gerek yok

much I can assure you that everything is definitely alright so don't worry about

sizi temin ederim ki her şey kesinlikle yolunda

it thank you Anna anyway for your lovely message thank you

very much also I had another message from Danielle Danielle midday Thank You

Danielle öğlen Teşekkür ederim

Danielle Maddy Ross thank you very much I was watching one of your videos and I

Danielle Maddy Ross çok teşekkür ederim videolarından birini izliyordum ve

thought I could ask a question could you please tell me if there are some places

bir soru sorabileceğimi düşündüm, lütfen bana

on the internet where I can learn English through conversation ah well

internette konuşarak İngilizce öğrenebileceğim bazı yerler olup olmadığını söyler misin? bulması

that is something that's not easy to find I will be honest with you now you

kolay olmayan bir şey sana karşı dürüst olacağım, artık beni

know me I will always be honest even if sometimes I might seem a little bit

biliyorsun, bazen biraz açık sözlü görünsem bile her zaman dürüst olacağım

blunt but actually Daniel I will tell you now that the only way you can really

ama aslında Daniel şimdi sana söyleyeceğim ki, gerçekten sohbet edebilmenin tek yolu

get conversation through the internet with another person especially if you

başka bir kişiyle internet, özellikle de

want to talk to a native English speaker is to pay for it you will have to pay so

anadili İngilizce olan biriyle konuşmak istiyorsanız bunun bedelini ödemek zorunda kalacaksınız, bu nedenle

then there are many English teachers on the Internet

internette birçok İngilizce öğretmeni var,

there are many on YouTube as well who will offer to have conversation practice

YouTube'da da birçok kişi üzerinden konuşma pratiği yapmayı teklif edecek

over the Internet but quite often in fact almost all the time they will ask

İnternet, ancak çoğu zaman aslında neredeyse her zaman

for payment and quite often it is quite expensive so they will ask for maybe 40

ödeme isteyeceklerdir ve oldukça sık olarak oldukça pahalıdır, bu yüzden

50 dollars for just maybe one hour or maybe 20 or 30 dollars for just 30

sadece belki bir saat için belki 40 50 dolar veya sadece 30 dakika için belki 20 veya 30 dolar isteyeceklerdir,

minutes so it depends but yes you can find people on the internet you can find

yani duruma göre değişir ama evet internette insanlar bulabilirsin

people who will help you with your conversation English Bert

konuşmanda sana yardımcı olacak insanlar bulabilirsin English Bert

can I just say now they will definitely ask for money I can assure you that they

sadece şimdi söyleyebilirim ki kesinlikle para isteyecekler seni temin ederim ki

will definitely want money so that is something to consider but there are many

kesinlikle para isteyecekler yani bu dikkate alınması gereken bir şey ama

people on the internet who will offer lessons sometimes and this is something

İnternette bazen ders verecek birçok insan var ve bu

that I've already mentioned some English teachers will offer a trial lesson so

daha önce bahsettiğim bir şey, bazı İngilizce öğretmenleri bir deneme dersi verecekler, bu yüzden

they will give you a lesson for free and they they will call this a trial lesson

size ücretsiz bir ders verecekler ve buna deneme dersi diyecekler,

so there it is again the word that I used earlier trial so maybe they will

yani orada yine önceki denemede kullandığım kelime yani belki beğenip beğenmediğinizi

give you one lesson for free just to see if you like it but after that they will

görmek için size ücretsiz bir ders verirler ama ondan sonra

definitely definitely ask for payment there is no doubt about it

kesinlikle ücret isteyecekler buna hiç şüphem yok

I can I can assure you that they will definitely ask for payment the live chat

sizi temin ederim ki kesinlikle ödeme isteyecekler canlı sohbet

is very busy let's have another look shall we

çok meşgul hadi

at the live chat whoo nice to see so many people here

canlı sohbete bir göz atalım mı whoo burada bu kadar çok insan görmek güzel

Saudi Arabia Thank You Mickey you are both great don't worry about the

Suudi Arabistan Teşekkürler Mickey ikiniz de harikasınız yorumlar için endişelenme

comments that's ok Garcia gossiped yeah I don't mind people could ask anything

sorun değil Garcia dedikodu yaptı evet, insanların gerçekten bir şey sorabilmelerini umursamıyorum, bazen

really I do get some very strange questions sometimes mr. Duncan are you

çok garip sorular alıyorum bayım. Duncan,

from the UK or the USA asks lost man well I am English and I am now talking

Birleşik Krallık'tan mı ABD'den misin diye soruyor kayıp adama peki ben İngiliz'im ve şimdi

to you live in England so I'm an English man I speak English

seninle İngiltere'de canlı konuşuyorum bu yüzden ben bir İngiliz adamım İngilizce konuşurum

but don't forget even if a person has an American accent or a British accent

ama bir kişinin Amerikan aksanı olsa bile unutma veya İngiliz aksanı

there is only one English language most of the differences come when we talk

sadece bir İngiliz dili vardır, farklılıkların çoğu

about accents so don't forget that it seems that your encoder is working very

aksanlar hakkında konuştuğumuzda ortaya çıkar, bu yüzden kodlayıcınızın çok

well Thank You Nicole for that this is a new encoder that I installed yesterday

iyi çalıştığını unutmayın, bunun için Nicole'e teşekkür ederim, bu dün yüklediğim yeni bir kodlayıcı,

so I'm still learning how to use it so I hope you can hear me okay and see me

bu yüzden ben Hala nasıl kullanılacağını öğreniyorum, bu yüzden umarım beni iyi duyabiliyorsun ve beni görebiliyorsun

okay oh I was so worried tonight I was really

tamam mı oh bu gece çok endişelendim gerçekten

worried that something would go wrong but so far everything seems to be all

bir şeylerin ters gideceğinden endişelendim ama şimdiye kadar her şey

right and this is much better than my old encoder the encoder that I had

yolunda görünüyor ve bu şu andan çok daha iyi eski kodlayıcım

before was not very reliable let's just say but this particular encoder seems

daha önce sahip olduğum kodlayıcı çok güvenilir değildi diyelim ama bu özel kodlayıcı

much better and that's because it's professional quality that's the reason

çok daha iyi görünüyor ve bunun nedeni profesyonel kalite bu yüzden

why yes there are some classes with some other companies Thank You Aurora yes

evet diğer bazı şirketlerle bazı sınıflar var Teşekkürler Aurora evet

quite often you will have to pay for conversation practice you will

sık sık yapacaksın konuşma pratiği için para ödemek zorundasın

definitely have to pay for it there is no doubt about it

bunun bedelini kesinlikle ödemek zorunda kalacaksın buna hiç şüphe yok

Thank You Wilson Wilson says I can hear you mr. Duncan can you hear me loud and

Teşekkürler Wilson Wilson sizi duyabiliyorum diyor bay. Duncan, beni yüksek sesle ve net bir şekilde duyabiliyor musunuz,

clear though congratulations on your work mr. Duncan I cannot stop

yine de çalışmanız için tebrikler Bay. Duncan

recommending you to everyone I know Thank You Alberto that is very very kind

seni tanıdığım herkese tavsiye etmekten kendimi alamıyorum Teşekkürler Alberto çok çok

of you we are going to talk about a lot of things today we're going to talk

naziksin bugün bir çok şey hakkında konuşacağız

about the uses of the word crash and today I was trying to learn how to use

kaza kelimesinin kullanımları hakkında konuşacağız ve bugün ben bunu yapmaya çalışıyordum

the new encoder that is now delivering this live stream to you and the word

şu anda size bu canlı akışı sağlayan yeni kodlayıcıyı nasıl kullanacağınızı öğrenin ve crash kelimesi,

crash can be used to describe learning something especially if you have to

özellikle bir

learn something very quickly and we can say that you have a crash course crash

şeyi çok hızlı bir şekilde öğrenmeniz gerekiyorsa bir şeyi öğrenmeyi tanımlamak için kullanılabilir ve hızlandırılmış bir

course so a crash course means that you have to learn something very quickly

kursunuz olduğunu söyleyebiliriz. Hızlandırılmış kurs, bir şeyi

with very little preparation so you have to learn something you have to take in a

çok az hazırlıkla çok hızlı bir şekilde öğrenmeniz gerektiği anlamına gelir, bu nedenle bir şeyi öğrenmeniz gerekir,

lot of information in a very short period

çok kısa sürede çok fazla bilgi almanız gerekir, bu nedenle

of time so we call that a crash course but there are some other uses of the

buna hızlandırılmış kurs diyoruz, ancak başka kullanım alanları da var

word crash in crap in fact there are quite a few uses so there is one crash

[ __ ] içinde çarpışma kelimesinin aslında epeyce kullanımı vardır, bu nedenle, bir

course if you have to learn something in a hurry

şeyi aceleyle öğrenmeniz gerekiyorsa

or if you have to absorb or take in a lot of information and learn how to do

veya çok fazla bilgiyi özümsemeniz veya almanız ve bir şeyi bir arada nasıl yapacağınızı öğrenmeniz gerekiyorsa, bir hızlandırılmış kurs vardır.

something in a very short time we can describe that as a crash course so today

çok kısa bir süre bunu hızlandırılmış kurs olarak tanımlayabiliriz, bu yüzden bugün

I had to have a crash course in vmix so I had to learn very quickly how to

vmix'te hızlandırılmış bir kurs almam gerekti, bu yüzden bu özel kodlayıcıyı nasıl kullanacağımı çok hızlı bir şekilde öğrenmek zorunda kaldım

use this particular encoder and I hope only had one day to do it in because I

ve umarım bunu yapmak için sadece bir günüm vardı çünkü

wanted to use it tonight so sometimes I'm very good at learning things very

istedim. bu gece kullanın, bu yüzden bazen bir şeyleri çok hızlı öğrenme konusunda çok iyiyim,

quickly especially when there is a lot of pressure involved to be honest

özellikle de çok fazla baskı olduğunda dürüst olmak gerekirse

something else I want to mention very quickly here is a man who has appeared

başka bir şeyden çok hızlı bahsetmek istiyorum burada son birkaç yıldır haberlerde yer alan bir adam var.

in the news over the past couple of days in fact he was in the news last year as

günler aslında geçen yıl da haberlerdeydi

well but can you tell me why this particular man is in the news why is

ama bu adam neden haberlerde yer alıyor söyleyebilir misiniz

this man in the news at the moment he was also featured quite heavily in the

bu adam şu anda neden haberlerde yer alıyor geçen yıl da haberlerde oldukça yoğun bir şekilde yer aldı

news last year but why can you tell me something to keep you thinking between

ama neden siz? bana

now and the end of the livestream so uses of the word crash there are many in

şimdi ile canlı yayının sonu arasında seni düşündürecek bir şey söyle, bu yüzden crash kelimesinin kullanımları

fact more than you might realize okay let's go back to the live chat because I

aslında tahmin edebileceğinden çok daha fazla, tamam hadi canlı sohbete geri dönelim çünkü

know lots of people really do want to talk to me

pek çok insanın gerçekten konuşmak istediğini biliyorum bana göre

so live chatters there are classic yes I've just read that one sorry I do

canlı sohbetler var klasik evet onu yeni okudum özür dilerim bunun için özür dilerim

apologize for that I can hear you congratulations on your work and also to

işittiğin için seni duyabiliyorum tebrikler ayrıca kaza yapmak fiil

crash can be used as a verb yes you are right you are right

olarak kullanılabilir evet haklısın haklısın

yes crash can be used as a verb you are right yes I'm just trying my

evet kaza yapabilir bir fiil olarak kullanılmalı haklısın evet sadece

best to get this to work just give me a second

bunun işe yaraması için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum sadece bana bir saniye ver

Oh Deary me I think the live chat has stuck ok I

will try to sort that out in a moment for some reason it's not moving on my

ekranımda hareket etmiyor, bu

screen so you will have to give me a moment while I sort that out

yüzden bana bir dakika vermen gerekecek,

there's always something and it was going so well it was going so well hello

her zaman bir şeyler oluyor ve o kadar iyi gidiyordu ki, davaya merhaba kedi merhaba

to sue cat hi Sue cat nice to see you nice to see you and also a basses here

Sue kedi seni görmek güzel seni görmek güzel ve ayrıca burada bir bas

as well hello mr. Duncan hi sam says or hi Tom says mr. Duncan I think the

da merhaba bayım. Duncan merhaba sam diyor veya merhaba Tom diyor ki bay. Duncan,

person that you showed just intends to plant his head on another body really is

gösterdiğin kişinin kafasını başka bir vücuda dikmeye niyetli olduğunu düşünüyorum, gerçekten de

that what you think is that what he's going to do Carradine says thank you

düşündüğün şey, onun ne yapacağını Carradine

very much for the new word you are welcome that's the reason why I am here

yeni kelime için çok teşekkür ediyor hoşgeldin, burada olmamın nedeni bu

recently I've watched your videos about happy and sad it was genius oh thank you

son zamanlarda mutlu ve üzgün hakkındaki videolarınızı izledim bu dahiceydi oh teşekkürler

Garcia for that yes I have made a lesson all about being happy and feeling sad it

Garcia bunun için evet tamamen mutlu olmak ve üzgün hissetmekle ilgili bir ders yaptım bu

is on my youtube channel in fact it is one of my very early lessons I think it

benim youtube kanalımda aslında ilk derslerimden biri

was lesson 5 that I made quite a while ago many many years ago so yes I have

uzun yıllar önce yaptığım 5. ders olduğunu düşünüyorum bu yüzden evet

made many lessons and they are all available on my youtube channel and you

birçok ders yaptım ve hepsi youtube kanalımda mevcut ve

are very welcome to watch those videos in fact they are all there and they are

bu videoları izlemekten memnuniyet duyarız aslında hepsi orada ve onlar

all free they don't cost you anything so nice to see people tonight on the live

hepsi ücretsiz, size hiçbir maliyeti yok, bu gece canlı sohbette insanları görmek

chat yes it was very beautiful your lesson about

çok güzel evet,

happy and sad and also the one about autumn Thank You Alberto for that yes I

mutlu ve hüzünlü ve ayrıca sonbaharla ilgili dersiniz çok güzeldi Bunun için Alberto'ya teşekkür ederim evet, ben

did also make a lesson about the season of autumn in fact I've made one about

de bir ders yaptım. sonbahar mevsimi aslında sonbahar hakkında bir tane yaptım

autumn and also I've made one all about winter as well there is a lesson on my

ve ayrıca tamamen kış hakkında bir tane yaptım

youtube channel where I stand in the snow talking to you all the things I do

youtube kanalımda karda durup seninle konuştuğum bir ders var yaptığım her şeyi

you won't believe it you really won't so uses of the word crash it is a word that

yapmayacaksın inanın gerçekten kaza kelimesinin kullanımları bu çok sık kullanılan bir kelimedir daha

is used often it can be used first of all as I mentioned earlier we can say

önce de belirttiğim gibi her şeyden önce kullanılabilir

crash course so a crash course is something that you have to learn some

hızlandırılmış kurs diyebiliriz yani hızlandırılmış kurs bazı bilgileri öğrenmeniz gereken bir şeydir çok çok hızlı bir şekilde

information that you have to take in very very quickly

kabul etmeniz gerektiğini

I think mr. Steve has just arrived I think he has just returned from his

düşünüyorum bay. Steve yeni geldi sanırım provalarından yeni döndü bayım

rehearsals mr. Steve is rehearsing at the moment he is in a show and he is

. Steve şu anda bir şovda prova yapıyor ve

rehearsing right now so he's just returned so we will see what mr. Steve

şu anda prova yapıyor, bu yüzden daha yeni döndü, bakalım ne olacak Mr. Steve,

has been up to thanks Alberto you are very kind with

Alberto'ya teşekkür etti, mesajlarınız konusunda çok naziksiniz

your messages and thanks to everyone I like the lessons about real life says

ve herkese teşekkürler, gerçek hayatla ilgili dersleri seviyorum diyor

Anna yes I have made quite a few lessons that feature subjects that many people

Anna evet, birçok insanın sizin

can relate to things that you have experienced and I've experienced as well

deneyimlediğiniz şeylerle ilişkilendirebileceği konuları içeren epeyce ders yaptım ve

such as being sad being happy memory so remembering things from your past good

Üzgün ​​olmak gibi mutlu bir anı olarak da deneyimledim, bu yüzden geçmişinizden gelen iyi

things and bad things also reality I've made an English lesson all about reality

şeyleri ve kötü şeyleri hatırlamayı da gerçeklikle ilgili bir İngilizce dersi yaptım

and also I've made a lesson all about the human body so one or two people have

ve ayrıca tamamen insan vücudu hakkında bir ders yaptım. 1-2 kişi bey

said mr. Duncan the man that you showed just is going to

dedi. Duncan, gösterdiğin adam

transplant his head onto another body can you believe that can you believe

kafasını başka bir vücuda nakledecek buna inanabiliyor musun,

that someone is going to have their head taken off and put onto someone else's

birisinin kafasını çıkarıp başka birinin vücuduna koyacağına inanabiliyor musun?

body it's never being done before in the history of medicine and surgery it's

ameliyat

never been done so no human being has ever had their head removed and put onto

hiç yapılmadı, bu yüzden hiçbir insanın kafası çıkarılıp

another body and I know what you're going to say you're going to say mr.

başka bir vücuda takılmadı ve ne söyleyeceğinizi biliyorum bayım.

Duncan what about Frankenstein's monster what about yes Mary Shelley wrote a very

Duncan peki ya Frankenstein'ın canavarı peki ya evet Mary Shelley bir canavar yaratan bir

famous book about a scientist who creates a monster and the scientists

bilim adamı hakkında çok ünlü bir kitap yazdı ve bilim

name is Frankenstein a lot of people actually get the name wrong because they

adamlarının adı

always think that Frankenstein is actually the monster but Frankenstein is

Frankenstein'dır.

actually the scientist so the scientist that created Frankenstein out of lots of

aslında bilim adamı yani Frankenstein'ı birçok

body parts the scientist is called Frankenstein but the monster is just

vücut parçasından yaratan bilim adamına bilim adamına Frankenstein denir ama canavara sadece

called the monster uses of the word crash well if you are a person like me

canavar denir kaza kelimesini iyi kullanır benim gibi

who uses a computer you will know that this word is something that you never

bilgisayar kullanan biriyseniz bunu bileceksiniz kelime, asla kullanmak istemeyeceğiniz bir şeydir,

want to use you never want to use this word if you use a computer in your daily

eğer günlük hayatınızda bir bilgisayar kullanıyorsanız, bu kelimeyi asla kullanmak istemezsiniz

life because crash means your computer has failed or maybe a computer program

çünkü çökme, bilgisayarınızın arızalandığı anlamına gelir veya belki bir bilgisayar programı

has stopped working it has crashed and that's the reason why I'm changing my

çalışmayı durdurdu, çöktü ve bu yüzden ben' Akışımı size

encoder the thing that delivers my stream to you so I have actually decided

ileten şeyi kodlayıcımı değiştiriyorum, bu yüzden aslında

to use another one because my old and coder used to crash all the time so

başka bir tane kullanmaya karar verdim çünkü eski ve kodlayıcım her zaman çökerdi, bu nedenle, bilgisayarınız aniden çalışmayı durdurursa, çökme

there it is another use of the word crash if your computer suddenly stops

kelimesinin başka bir kullanımı var.

working for no reason or maybe a computer program stops working for no

sebep ya da belki bir bilgisayar programı sebepsiz yere çalışmayı durduruyor çöktü

reason we can say that it has crashed you have had a computer crash not a word

diyebiliriz

that I like to use when I'm using my computer to be honest guess who has just

bilgisayarımı kullanırken kullanmaktan hoşlandığım bir kelime değil dürüst olmak gerekirse tahmin edin kim

arrived do you want to know who's just arrived well I will give you a clue

geldi şimdi az önce kimin geldiğini iyi bilmek için size bir ipucu vereceğim

he has just walked through the door and he's about to appear on your screams

kapıdan içeri girdi ve çığlıklarınızda belirmek üzere

oh goodness me I seem to have company I have company here what is going on oh my

aman tanrım bana misafirlerim var gibi burada misafirlerim var neler oluyor aman tanrım

goodness look it's mr. Steve I've appeared like

bak bu bay. Steve Sihir gibi göründüm

magic and of course as usual he's shouting I'm not shouting I won't keep

ve tabii ki her zamanki gibi bağırıyor Bağırmıyorum,

it down mr. Duncan what I've realized is because I'm using my new encoder tonight

bastırmayacağım Bay. Duncan, fark ettiğim şey, bu gece yeni kodlayıcımı kullandığım için

I've realized that this is very sensitive to noise so I've tried to

bunun gürültüye karşı çok hassas olduğunu fark ettim, bu yüzden

adjust it whilst doing the livestream so this is something that I'm actually

canlı yayın yaparken bunu ayarlamaya çalıştım, bu yüzden aslında kullandığım bir şey.

using as a trial so at the moment I have a free trial and the free trial lasts

bir deneme yani şu anda ücretsiz bir denemem var ve ücretsiz deneme

for 60 days that's very generous that's very generous isn't it

60 gün sürüyor bu çok cömert bu çok cömert değil mi cömert

so I generous generous I have 60 days to try this encoder so that's very nice so

cömert Bu kodlayıcıyı denemek için 60 günüm var bu yüzden bu çok güzel yani

it is a trial so I am using it to see whether or not it is suitable for my

bu bir deneme bu yüzden amacıma uygun olup olmadığını görmek için kullanıyorum

purpose and what do you think so far mr. Duncan this is incredible I have to say

ve şu ana kadar ne düşünüyorsunuz? Duncan bu inanılmaz, kimse Oh bay demeden

I'm not being I'm not being paid by them before anyone says Oh mr. Duncan you're

onlar tarafından bana ödeme yapılmadığını söylemeliyim . Duncan,

being sponsored by this company if only I wish I was I tell you I I

bu şirket sana sponsor oluyor keşke keşke olsaydım Sana söylesem benim

don't have any sponsors I have no one sponsoring me can you believe that how

sponsorum yok Bana sponsor olan kimse yok buna inanabiliyor musun bana ne

about me that doesn't count well well that doesn't make sense though

dersin bu iyi sayılmaz bu yapmaz

surely I'm only joking mr. Duncan bought to you in association with mr. Steve mr.

elbette sadece şaka yapıyorum mr. Duncan, size Mr. steve bey

Duncan has been like a kid in a sweet shop today he's been so excited because

Duncan bugün şekerci dükkanındaki bir çocuk gibiydi, o kadar heyecanlandı ki

he's found this new little tool yes I think you've described it that he likes

bu yeni küçük aracı buldu evet, sanırım onu ​​bay oynamayı sevdiğini tarif ettiniz

to play mr. Duncan loves his technology I am and his devices and and and and

. Duncan teknolojisini ve cihazlarını ve ve ve ve

things like that so he's found this new little gizmo gizmo yes I probably a

bunun gibi şeyleri seviyor, bu yüzden bu yeni küçük gizmo gizmo'yu buldu evet ben muhtemelen bir

gizmo it's been program that word that word gizmo

gizmo o kelime gizmo programlandı evet evet

yes yes I get that I can look at that yes that's the reason why it's there

anladım buna bakabilirim evet bu olmasının nedeni

is it a gizmo because yes you smell like a physical thing as a neti well that's

bir gizmo mu çünkü evet bir neti olarak fiziksel bir şey gibi kokuyorsun peki bu iyi bir

fine a gizmo anything that you use that is based on technology and quite often

gizmo.

we say gizmo when we can't remember the name of the actual thing so true we can

o kadar doğru ki diyebileceğimiz bir şey

say Oh in my kitchen I have this thing it's it's a gizmo gizmo that makes

var ki mutfağımda bu şey var bu kahve yapan bir gizmo gizmo

coffee yes like that thing you showed at the weekend oh yes for making the coffee

evet hafta sonu gösterdiğin o şey gibi oh evet kahve yapmak için

shall I fetch it you couldn't think something that you might not think of

getireyim mi aklına gelmeyecek bunun

what's the name of that do you want to see my gizmo he's got lots of gizmos no

adı ne diye düşünme benim aletimi görmek ister misin onda bir sürü alet var hayır siz

I suppose you want me to carry on talking while you've got off into the

mutfağa girerken konuşmaya devam etmemi istersiniz herhalde

kitchen do you mr. Duncan all right then I will

bayım. Duncan tamam o zaman ben de

well I've been out tonight mr. Duncan he's been so excited because as you know

bu gece dışarıdaydım Bay. Duncan çok heyecanlı çünkü bildiğiniz gibi haftalardır

he's been complaining about his encoder for weeks

kodlayıcısından şikayet ediyor

and now he's found this new one it's gonna cost him about 20 pounds a month I

ve şimdi bu yenisini buldu ona ayda yaklaşık 20 sterline mal olacak

think to have it but it's going to work much better and I can see it all looks

sanırım ama çok daha iyi çalışacak ve ben bunu görebiliyorum hepsi

very different but what about the live chat mr. Duncan have you managed to get

çok farklı görünüyor ama peki ya canlı sohbet bay. Duncan,

the live chat working because you know I'd like to look at the live chat have

canlı sohbeti çalıştırmayı başardınız çünkü canlı sohbete bakmak istediğimi biliyorsunuz,

you mr. Duncan got the live chat was not listening to me he's walked up oh it's

bayım. Duncan canlı sohbeti aldı beni dinlemiyordu o yürüdü oh

there oh yes I can see it lost man hi mr. Steve who's lost man Oh like a tool

orada oh evet kaybolduğunu görebiliyorum adamım merhaba bay. Adamı kaybeden Steve Ah bir alet gibi evet evet

yes yes exactly a gizmo so it's something that is used to do something

tam olarak bir gizmo yani bir şeyler yapmak için kullanılan bir şey

but you can't remember the name of it it's usually small like that twizzler

ama adını hatırlayamazsınız, genellikle küçüktür,

that mr. Duncan used in his video to make the coffee with oh you wouldn't

o bay. Duncan videosunda kahve yapmak için kullanmıştı oh

call a computer a gizmo it's too big really

bir bilgisayara alet demezsiniz gerçekten çok büyük

Oh mr. Duncan's come in with it now it's something that you don't really know the

Oh bay. Duncan şimdi onunla geldi, adını gerçekten bilmediğin bir şey, ne

name of it you can't remember what it is but it does something interesting so the

olduğunu hatırlayamazsın ama ilginç bir şey yapar, bu yüzden

word gizmo just means never just means a device or a piece of technology that you

gizmo kelimesi asla sadece bir cihaz veya bir teknoloji parçası anlamına gelmez.

don't know the actual name of so it's something you can't actually

gerçek adını bilmiyorum yani bu aslında adlandıramayacağın bir şey

name so you know what it does but you don't actually know the name of it so

bu yüzden ne işe yaradığını biliyorsun ama aslında adını bilmiyorsun bu yüzden

yes gizmo you say to your friend oh I've got a new gizmo and this is mr. Duncan's

evet gizmo arkadaşına dersin oh yeni bir gizmom var ve bu bay Duncan

well it's not new but it is a gizmo so this is the gizmo that I used I use this

yeni değil ama bu bir gizmo yani bu benim kullandığım gizmo bu

last Sunday to make coffee so you use this to make coffee but really it could

geçen pazar kahve yapmak için kullandım yani siz bunu kahve yapmak için kullanıyorsunuz ama gerçekten

have many names mr. Steve just called it a twizzler

birçok adı olabilir bay. Steve ona az önce twizzler

twizzle er okay yes you just said okay you said offer you said the twizzler but

twizzle dedi er tamam evet sen sadece tamam dedin teklif dedin twizzler dedin ama

it has lots of names so some people might just say oh can you fetch that

çok adı var bu yüzden bazı insanlar ah şu gizmoyu

gizmo the gizmo for making coffee so you might say gizmo for this particular

kahve yapmak için gizmoyu getirebilir misin yani gizmo diyebilirsin bu özel

thing because really it doesn't have a particular name

şey çünkü gerçekten belirli bir adı yok

so you could say gizmo so gizmo another word you can use of course is besides

bu yüzden gizmo yani gizmo diyebilirsiniz tabii ki gizmo'nun yanında kullanabileceğiniz başka bir kelime de

gizmo you can also say gadget yes so gadget is more precise so that does mean

gadget evet diyebilirsiniz yani gadget daha kesindir yani bu

something that does a particular job maybe something for carrying out a

belirli bir şeyi yapan bir şey anlamına gelir iş belki belirli bir görevi yerine getirmek için bir şey

particular task so a gadget quite often a gadget will be a physical thing so

bu yüzden bir alet genellikle bir alet fiziksel bir şey olacaktır, bu yüzden belki

maybe a drill for drilling holes or maybe something for cooking so it will

delik açmak için bir matkap veya belki yemek pişirmek için bir şey olabilir, bu yüzden

be a gadget something that's very useful around the house maybe a microwave oven

bir alet olacaktır, bu yüzden bir alet olacaktır evin her yerinde çok yararlı bir şey belki bir mikrodalga fırın

so your microwave oven is a gadget yes a very useful gadget a knife sharpener yes

yani mikrodalga fırınınız bir alettir evet çok kullanışlı bir alet bıçak bileyici evet yoksa

or will it gadget wear gizmo is something that does a very useful task

alet giyecek mi gizmo çok faydalı bir iş yapan bir şey

but you don't really know what the name is you can't recall or maybe it doesn't

ama adının ne olduğunu gerçekten bilmiyorsunuz hatırlayamıyorsunuz veya belki de hatırlamıyorsunuz

really have a specific name so there I hope that that puts your mind at rest so

Gerçekten belirli bir adı yok, bu yüzden umarım bu kafanızı rahatlatır, bu yüzden evet Steve'in

yes as Steve said I was so excited I really was because this new encoder

dediği gibi çok heyecanlandım gerçekten heyecanlandım çünkü bu yeni kodlayıcı

works very well it works very well indeed

çok iyi çalışıyor gerçekten çok iyi çalışıyor

so I showed a picture earlier Steve this guy do you know why this guy is in the

bu yüzden daha önce bir resim gösterdim Steve bu adam bu adamın şu anda neden haberlerde olduğunu biliyor musun

news at the moment no oh okay never seen him before

hayır oh tamam onu ​​daha önce hiç görmedim bu

that was quick don't know who he is now I don't

hızlıydı şimdi kim olduğunu bilmiyorum

we've had some guesses on the live chat Hey oh right so you haven't given the

canlı sohbette bazı tahminlerimiz olmadı hey oh doğru yani

answer yet then well a couple of people have looks like he's got is he got a

henüz cevabı vermedin o zaman birkaç kişi tıbbi bir sorunu var gibi görünüyor ah

medical condition he has ah I'm thinking Stephen Hawking it's not Stephen who I

bence Stephen Hawking o değil bildiğim Stephen o

know he's not him but I'm thinking maybe the similar condition oh I see maybe no

değil ama düşünüyorum belki benzer durum oh görüyorum belki hayır evet

yes in fact this it was someone I was talking to you about yesterday okay so

aslında bu dün size bahsettiğim biriydi tamam yani evet

yes lost man asks gizmo is a slang word yes we don't actually know where it

kayıp adam sorar gizmo argo bir kelime evet aslında nereden geldiğini bilmiyoruz

comes from so the the origins of the word gizmo are actually unknown it would

yani kelimenin kökeni gizmo aslında bilinmiyor,

appear to have originally occurred in American English but again nobody nobody

orijinal olarak Amerikan İngilizcesinde ortaya çıkmış gibi görünüyor ama yine kimse

really knows nicole says your gizmo looks like something that a dentist

gerçekten bilmiyor nicole gizmonuzun bir diş hekiminin

would use yes to take your teeth I hope you to clean your teeth with maybe it

dişlerinizi almak için evet kullanacağı bir şeye benzediğini söylüyor.

would maybe it would polish your teeth look if you could put like a piece of

dişlerini parlatır bak oraya bir bez parçası gibi bir şey koysaydın

cloth on there or something a pass says your words are so useful because I am

sözlerin çok faydalı diyor çünkü

studying the English language my second stage hello from Iraq hello to abbess

ikinci aşama İngilizce çalışıyorum Irak'tan merhaba rahibeye merhaba

you're very young a bass by the way yes picture makes you look very young that

sen çok gençsin bir bas tarafından evet resim seni çok genç gösteriyor bu

is amazing a bass you are just a baby and already you are at the second stage

harika bir bas sen sadece bir bebeksin ve şimdiden İngilizce öğrenmenin ikinci aşamasındasın bu

of learning English that's that's better than me and Steve very advanced in Iraq

benden ve Steve'den daha iyi Irak'ta çok ileri

amazing Saul I can say June is here hi Jude hi Jay it's not June yet though

inanılmaz Saul Haziran burada merhaba diyebilirim Jude merhaba Jay henüz haziran değil ama haziranın gelmesi için

we've gotta wait a little bit longer before June actually arrives gizmo from

biraz daha beklememiz gerekiyor gizmo'dan oh

oh yes there was a character do you remember Steve in the the film

evet gremlin filminde Steve'i hatırlıyor musunuz

gremlin no there was a little cute gremlin called gizmo he was the little

hayır gizmo adında küçük sevimli bir gremlin vardı o gizmo idi

tiny one that everyone wanted to buy as a toy

herkesin oyuncak olarak almak istediği küçük minik, kulağa

does sound like a named gizmo yes so it was actually a character in the film

gizmo adında bir şey gibi geliyor evet yani aslında gremlins filmindeki bir karakterdi evet

gremlins as well yes you are right you are spot on there thank you very much

haklısın tam yerindesin çok teşekkür ederim

mhm for that here it is says hey hey hey readeth it's

mhm bunun için burada yazıyor hey hey hey,

nice to see you here today how are things going with you are they okay I

bugün seni burada görmek güzel, senin için işler nasıl gidiyor, iyiler,

really really hope so so it's a little bit different tonight because I'm using

umarım gerçekten öyledir, bu yüzden bu gece biraz farklı çünkü

some new equipment so I'm just learning how to do it today I had a crash course

bazı yeni ekipmanlar kullanıyorum, bu yüzden nasıl yapılacağını yeni öğreniyorum bugün nasıl kullanılacağına dair hızlandırılmış bir kursa katıldım

in how to use it and it's very complicated as well so it's not easy to

ve aynı zamanda çok karmaşık, bu yüzden kullanımı kolay değil, bu yüzden Bret'ime

use so I've had to put a lot of information into my Bret are you good at

çok fazla bilgi koymak zorunda kaldım, bir

learning things Steve I'm not too bad I'm not too bad but mr. Duncan you love

şeyler öğrenmede iyi misin Steve, ben çok kötü değilim Ben çok kötü değilim ama Mr. Duncan

looking at new technology and seeing how it works

yeni teknolojiye bakmayı ve onun nasıl çalıştığını görmeyi seviyorsun

interestingly enough another word yeah I heard you talking about usage of the

yeterince ilginç başka bir kelime daha evet çarpışma kelimesinin kullanımından bahsettiğini duydum

word crash hmm you can you can describe it someone's a bit boring

okay you can call them a crashing bore ah yes a crashing bore which is somebody

sıkıcı, yani

who's very boring so a person who has a long conversation about nothing in

çok sıkıcı biri, yani özellikle hiçbir şey hakkında uzun bir konuşma yapan

particular and just bores you all the time because they're coming out with

ve sizi her zaman sıkan bir kişi, çünkü

stuff which is either irrelevant to you or hasn't you have no interest of and

ya sizinle alakasız olan ya da hiç ilgi duymadığınız şeylerle çıkıyorlar ve

they have no perception that you're not interested in it but they keep talking

ilgilenmediğinize dair hiçbir algıları yok ama

about themselves and their lives and what they've been doing and you want to

kendilerinden, hayatlarından ve yaptıklarından bahsediyorlar ve siz

get away from them you describe them at all

onlardan uzaklaşmak istiyorsunuz onları hiç tarif etmiyorsunuz o

he's a crashing bore I went to a party last week and I ended up standing next

çok sıkıcı bir partiye gittim geçen hafta ve

to a guy who wouldn't stop talking to me he was a crashing bore yes you can

benimle konuşmayı bırakmayan bir adamın yanında durdum, o tam bir can sıkıcıydı evet,

describe a group of people as crashing boars hmm as well if you went to a party

bir grup insanı yaban domuzları olarak tanımlayabilirsiniz, hmm, eğer bir partiye gittiyseniz

and there were lots of people and they would all have a similar mind but they

ve bir sürü insan olsaydı ve hepsi benzer bir zihne sahip olacaklardı ama

were they talked in a way that you didn't

find interesting you and they're just boring you who described them all as

sizi ilginç bulmadığınız bir şekilde konuşuyorlardı ve sadece sizi sıkıyorlar kim hepsini

crashing balls what a crashing bore they're all talking about their holidays

topları çarpmak olarak tanımladılar ne sıkıcı bir sıkıcı tatillerinden bahsediyorlar

or their babies or something like that you know you could describe them all as

ya da bebekleri ya da onun gibi bir şey, bilirsiniz, hepsini

crashing ball you know you know Steve a lot of people like talk a lot of people

çarpan top olarak tanımlayabilirsiniz, bilirsiniz, bilirsiniz Steve birçok insan konuşmayı sever, birçok insan

like talking about babies I know so we have to be careful yeah but sometimes

bebekler hakkında konuşmayı sever, biliyorum bu yüzden dikkatli olmalıyız evet ama bazen

people go on and on about it too much even though they are incredibly annoying

insanlar devam eder ve bu konuda çok fazla konuşurlar, bazen inanılmaz derecede can sıkıcı olsalar da, bu yüzden

sometimes so crash another use of the word crash

crash kelimesinin başka bir kullanımı,

is to stay it's someone's house yes so you can stay at a person's house if a

birinin evinde kalmaktır, evet, böylece bir kişinin evinde kalabilirsiniz, eğer bir

person allows you to stay at their house overnight maybe without any warning so

kişi bir gece onun evinde kalmanıza izin veriyorsa, belki hiç olmadan uyarı, bu yüzden

maybe you find that you have nowhere to sleep and so you go to your friend's

belki uyuyacak yerin olmadığını anlarsın ve bu yüzden arkadaşının

house and you ask can I crash at your house tonight yes or can I crash at your

evine gidersin ve bu gece senin evinde kalabilir miyim, evet yoksa bu gece senin evinde kalabilir miyim diye soruyorsun,

place tonight so crash in that sense means to stay act

bu yüzden crash bu anlamda kalmak ya harekete geçmek

or stop over or just to sleep maybe on the sofa or the couch or on the floor so

ya da durmak anlamına gelir. ya da sadece kanepede ya da kanepede ya da yerde uyumak, böylece

they crash at your house or you crash at your friend's house so last night I

onlar senin evine çarpar ya da sen arkadaşının evinde kalırsın, bu yüzden dün gece

missed the bus so I had no choice I had to crash at my friend's house so you

otobüsü kaçırdım, bu yüzden başka seçeneğim yoktu, arkadaşımın evinde kalmak zorunda kaldım, bu yüzden sen

crash you stay there overnight you stop for the night normally in an emergency

kaza gece orada kalırsın gece için durursun normalde acil bir durumda

could be for one night or a few nights maybe one or two nights I'm crashing out

bir gece veya birkaç gece olabilir belki bir veya iki gece

at my friend's house that's it so you went out for a late or a party and you'd

arkadaşımın evinde kalıyorum o kadar bu yüzden geç saatlere kadar veya bir parti için dışarı çıktın ve

had too much to drink and you couldn't drive back so you crashed out at your

çok içtin ve geri dönemedin, bu yüzden arkadaşına çarptın, işte bu kadar,

friend's that's it you crashed so how's the live chat doing I realized earlier

canlı sohbet nasıl gidiyor Daha önce fark ettim

that maybe I need to operate the live chat actually on the webpage itself I

ki, canlı sohbeti aslında web sayfasının kendisinde çalıştırmam gerekiyor ben

put this picture on because of my because I love the children and but I am

bu resmi koy çünkü çocukları seviyorum ve ama ben

23 years old thank you abass for explaining that Carradine says

23 yaşındayım açıkladığın için teşekkürler abass Carradine diyor ki

I think you say oh yes crash two cars crashed yes we can use crash in it's

oh evet çarp iki araba çarptı evet

more familiar sentence which is two things hitting each other or running

daha tanıdık olan iki olan cümlede crash kullanabiliriz şeyler birbirine çarpıyor ya da çarpıyor

into each other so yes you can say two cars crashed into each other or of

yani evet iki araba birbirine çarptı diyebilirsiniz ya da

course you can describe the whole event as a crash there was a crash on the road

tabii ki tüm olayı bir kaza olarak tanımlayabilirsiniz dün evimin yakınında yolda bir kaza oldu

near my house yesterday a crash a car crash and then of course you can express

bir kaza bir araba kazası ve sonra tabi ki

what the event was so maybe a car crash or maybe a bus crash or a train crash or

olayın ne olduğunu ifade edebilirsiniz yani belki bir araba kazası veya belki bir otobüs kazası veya bir tren kazası ya da size

I could crash into you yes we can crash into each other that would be like a

çarpabilirim evet birbirimize çarpabiliriz ki bu bir çarpma gibi olurdu bu

bump so maybe we crash had to be a bump but if it was a more severe maybe I was

yüzden belki de kaza yapmak zorundaydık tümsek ama daha şiddetliyse belki

running along the road and or I was on my bike and I hit mr. Duncan really hard

yolda koşuyordum ya da bisikletimle bay'a çarpmıştım. Duncan gerçekten çok sert,

I could you could describe as I'm crashing into him whereas if I just sort

ona çarptığımı tarif edebilirsin, oysa eğer ben bir çeşit ah,

of oh that's just a bump so a bump is is is a very gentle crash yes so you are

bu sadece bir çarpma yani bir çarpma çok hafif bir çarpışmadır evet, bu yüzden

still crashing but gently but but quite often we use the word crash to mean a

hala çarpıyorsun ama nazikçe ama oldukça sık kullanıyoruz çarpma kelimesi

severe in severe impact we hunt objects whereas a bump you can have a bump in

şiddetli veya şiddetli çarpma anlamına gelir, nesneleri avlarız, oysa bir tümsek arabanızda bir tümsek olabilir, daha önce yaşadığınız

your car can't you where you you've had a it's not severe you might have a

yerde olamaz mısınız ve bu şiddetli değil

little dent on your bumper or on one of the panels a minor minor impact so minor

tamponunuzda veya bir tanesinde küçük bir göçük olabilir panellerin küçük bir küçük darbe çok küçük

something that's not very serious so a crash is normally serious and a bump is

bir şey çok ciddi olmayan bir şey bu yüzden bir çarpışma normalde ciddidir ve bir çarpma

normally not very serious you bump into someone or you crash into someone did

normalde çok ciddi değildir birine çarptınız veya birine çarptınız

you enjoy that shall I do it again no although I know he's going to

hoşunuza gitti mi tekrar yapayım mı hayır bilmeme rağmen o gidecek

yeah yes he didn't laugh that eight out of ten he didn't laugh that time so yes

evet evet o on kişiden sekizine gülmedi o zaman gülmedi bu yüzden evet bence

I think we're arguing people think we're arguing sometimes don't they yes i-i've

tartışıyoruz insanlar bazen tartıştığımızı düşünüyor değil mi onlar evet ben-ben-ben-ben-

it I mentioned that earlier Anna Anna wrote during the week and said mr.

ben bahsetmiştim Anna Anna'nın hafta boyunca yazdığı ve mr.

Duncan we are really worried that you and Steve are having fights no maybe you

Duncan, sen ve Steve'in kavga ettiğiniz için gerçekten endişeliyiz hayır belki

have some problem but we don't we've known each other for many years in fact

bir sorununuz var ama biz birbirimizi uzun yıllardır tanımıyoruz aslında

next year how many years will we have known each other next year 30 year 30 30

gelecek yıl birbirimizi kaç yıldır tanıyor olacağız gelecek yıl 30 yıl 30 30

I'm going to write that down because I don't think I don't think people will

Bunu yazacağım çünkü insanların buna

believe it I don't think people will are actually going to believe it perhaps you

inanacağını sanmıyorum İnsanların buna gerçekten inanacağını sanmıyorum belki

could describe our relationship as a crash there we go so for the 83 0 3 0 3

ilişkimizi bir çarpışma olarak tanımlayabilirsiniz, işte başlıyoruz 83 0 3 0 3

times 10 so next year we would have known each other times 3 but for 30

kez 10 yani gelecek yıl birbirimizi 3 kez tanıyacaktık ama 30 yıl boyunca

years yes I can't believe you all have our

evet hepinizin katlanacağına inanamıyorum

crosses to bear yes which is a statement that means we

evet bu hepimizin acı çektiği anlamına gelen bir ifade annem

all suffer my mum said that once we all if you say to somebody or you've got

dedi Bir kere hepimiz birine derseniz ya da

your he's got his crosses to bear or she's got a crosses to bear it means

sizinkine sahipseniz, onun katlanması gereken haçları vardır ya da onun katlanması gereken haçları vardır, bu

that they suffer yes as emits oh my no rods we cannot mention religion again

onların acı çektiği anlamına gelir evet yayarlar oh benim hayır çubuklarım bir daha dinden söz

we're gonna say where it comes from that it's normally said as a joke if you're

edemeyiz diyeceğiz Nereden geliyor, normalde şaka olarak söylenir, eğer

if you've got something that's in your life that is is is unbearable almost

hayatında olan bir şey varsa, yani dayanılmaz, neredeyse

unbearable but you've got to keep putting up with it you say all they've

dayanılmaz ama buna katlanmaya devam etmelisin, sahip oldukları her şeyi söylüyorsun

got their crosses to bear yes so it relates what does it relate to

onların çarmıhlarını taşımak için evet, yani bu neyle ilgili,

it relates really to did Jesus on the cross you know having that big weight to

gerçekten İsa'nın çarmıhta olmasıyla ilgili, biliyorsunuz, taşıyacak o kadar büyük bir yük var

carry around or being on the cross yes well it's it's unbearable so if

ya da çarmıhta olmak, evet, bu dayanılmaz, bu yüzden

something is unbearable in your life you can say I've got my I've got my crosses

hayatınızda dayanılmaz bir şey varsa siz katlanmak zorundayım evet demek istiyorum ki

to bear yes I mean it means you've got to carry a heavy load or a burden a

ağır bir yük taşımanız gerekiyor ya da bir yük bir

burden yes so you can describe a relationship somebody as being a burden

yük evet yani bir ilişkiyi yük olarak tanımlayabilirsiniz, bu

so having mr. Duncan in my life or you could say to somebody yo somebody might

yüzden bay sahip olmak. Duncan hayatımda ya da birine diyebilirsin ki, birisi

help God out you've known it for 30 years who you've got your crosses to

Tanrı'ya yardım edebilir, 30 yıldır biliyordun kime katlanmak zorundasın,

bear haven't you meaning you know he's a bit of a burden I'm joking of course

değil mi onun biraz yük olduğunu bildiğini kastediyorsun şaka yapıyorum tabii ki

oh okay then just just give it give it give a moment for the actual comment to

oh tamam o zaman sadece izin ver gerçek yorumun orada ıslanması için bir dakika ver

soak in there we've all got our crosses to bear

hepimizin acısını çekiyoruz

yes is what is what you often myself but you've just remind you you've just

evet bu senin çoğu zaman yaptığın şey ama sana az önce hatırlattın

reminded me that my mum once said that my mum said it in a youtube video and

annemin bir keresinde annemin bunu bir youtube videosunda söylediğini söylediğini ve o

she says she said that's my that's my son we all have our crosses to bear

benim oğlum o benim oğlum hepimizin katlanmak zorunda olduğumuz sıkıntılarımız var

meaning he's a burden his own mother thinks he's a bird how can anyone say

yani o bir yük kendi annesi onun bir kuş olduğunu düşünüyor kim nasıl

that I'm a burden it's usually said as a joke isn't it well she said it's a joke

ben diyebilir ki dediğini söylediğini hatırlattı 'bir yüküm, genellikle şaka olarak söylenir, iyi değil mi? çok

I like to think so it is it is she was joking

well half joking hmm that's what I'm thinking you say I'm not I'm not too

sure so damn greedy argue we do argue but we soon make up well everyone argues

emin değilim o kadar açgözlüyüm tartışıyoruz ama kısa sürede barışıyoruz herkes tartışıyor

and we all have our points of view if anyone in a relationship says that they

ve hepimizin kendi bakış açısı var bir ilişkide biri

don't have arguments then they are lying Garcia says I love your conversation it

tartışmaları olmadığını söylüyorsa yalan söylüyor demektir Garcia sohbetinizi sevdiğimi söylüyor

is very useful thank you very much I wish you a long life says AB Dario AB

çok faydalı çok teşekkür ederim uzun bir ömür dilerim diyor AB Dario AB

Durham AB Durham Alex thank you very much

Durham AB Durham Alex çok teşekkür ederim

Garcia what's this news about the crash do you mean the stock market crash oh

Garcia bu kazayla ilgili bu haber nedir borsa çöküşünü mü kastediyorsunuz oh

yes well that's something I was coming to you sir Oh see mr. Steve is slightly

evet pekala bu size gelecek bir şeydi efendim Ah bakın bayım Steve biraz

ahead but yes of course the crash go see ya I'm not sure if you're on about the

önde ama evet tabii ki kaza git görüşürüz

crash on the stock market or maybe something more serious I'm not sure oh

borsadaki kazadan mı bahsediyorsun yoksa daha ciddi bir şeyden mi emin değilim

the aeroplane crash oh I see because yes yes yes I think I think there was a

uçak kazası oh anlıyorum çünkü evet evet evet sanırım

plane crash today as well I think in Algeria that's right mister don't so I

bugün de bir uçak kazası oldu sanırım Cezayir'de bu doğru bayım yapma yani ben

didn't I did notice the news earlier I didn't get all of the news but yes I did

haberleri daha önce fark etmedim tüm haberleri alamadım ama evet

I did see something mentioned on the news but I didn't see the whole story

aldım gördüm haberlerde bir şeyden bahsedildi ama hikayenin tamamını görmedim

but I see something about a playing fresh

ama daha önce yeni bir oyunla ilgili bir şey gördüm

earlier but I was just walking through the room so I just heard it mentioned on

ama sadece odada dolaşıyordum, bu yüzden az önce televizyonda bahsedildiğini duydum, bu

the TV so yes a crash can also be on the stock market so when the shares go down

yüzden evet stokta da bir çökme olabilir pazar bu yüzden

such as Mark Zuckerberg Facebook last week his shares went down they didn't

geçen hafta Mark Zuckerberg Facebook gibi hisseler düştüğünde hisseleri düştü

really crash they just dropped slightly but today can you believe it he's

gerçekten çökmediler sadece biraz düştüler ama bugün inanabiliyor musunuz

appeared in this big trial in the US and today his shares went up again

ABD'deki bu büyük davada yer aldı ve bugün hisseleri tekrar yükseldi

incredible they just described a crash on the

inanılmaz, az önce

shares on the stock markets when they go down more than about 20% or something

borsalardaki hisse senetleri yaklaşık %20'den fazla düştüklerinde bir çöküş tanımladılar,

so it's like so they can go down suddenly this this is my bank balance

yani aniden düşebilirler, bu bu benim

this year so this is this is my bank balance in January before I bought all

bu yılki banka bakiyem, yani bu benim banka bakiyem Ocaktan önce

of my new equipment for the studio and there you can see January 1 million 1

stüdyo için tüm yeni ekipmanlarımı satın aldım ve orada Ocak 1 milyonu görebilirsiniz

million I wish that's off at 1 million if it was if it was 1 million I wouldn't

be here doing this now you would because you love doing it I wouldn't be bored

bunu yapmayı seviyorum sıkılmam o

he's any joke I'd be on my on my little speed I said to me many times if you

şaka değil küçük hızımda çalışırdım bana defalarca söyledim eğer

ever made lots of money from being an English teacher on YouTube he'd still

youtube'da ingilizce öğretmeni olarak çok para kazanırsan hala yapmaya devam ederdi

carry on doing it because he loves doing you know I'd quit tomorrow and go and go

çünkü yarın istifa edeceğimi ve gidip

and live on my desert island I'd have to do it I would live next door to Richard

ıssız adamda yaşayacağımı biliyorsun bunu yapmak zorunda kalacağım Richard Branson'ın yan komşusu olacaktım bu

Branson so in the morning when I wake up I'd open my window and there's Richard

yüzden sabah uyandığımda penceremi açardım ve

Branson over on his Island and I'd say morning Richard morning how is it going

adasında Richard Branson var ve ben sabah Richard sabahı nasıl gidiyor

how's your virgin is your virgin okay that virgin yes because he owns virgin

bakiren senin bakiren tamam o bakire evet çünkü onun bakiresi var

you see his company I don't know what you thought so so yes so if I but I'm

onun şirketini görüyorsun ne düşündüğünü bilmiyorum o yüzden evet bu yüzden eğer ben ama ben

not a millionaire so January there's my money in January hundred pounds that's

bir milyoner değilsem, Ocak ayında param var Ocak ayında yüz pound, bu

more like it yes a hundred pounds January February then March March went

daha çok evet yüz pound Ocak Şubat sonra Mart Mart

like that and you bought the new computer and I bought the new computer

böyle gitti ve sen yeni bilgisayarı aldın ve ben yeni bilgisayarı aldım

and all this new equipment and now I have this new encoder which

ve tüm bu yeni ekipman ve şimdi

I've got as a free trial but in 60 days I will have to decide whether I want to

ücretsiz deneme olarak sahip olduğum bu yeni kodlayıcıya sahibim ama 60 gün içinde

buy it and this is very expensive because it's professional it's a

onu satın alıp almayacağıma karar vermem gerekecek ve bu çok pahalı çünkü profesyonel,

professional quality encoder so this is used by many people who do professional

profesyonel kalitede bir kodlayıcı, bu yüzden bu tarafından kullanılıyor profesyonel yayıncılık yapan bir çok kişi

broadcasting so I hope hope it's we or a professional broadcaster mr. Duncan I

yani umarım biz veya profesyonel bir yayıncıyızdır bay bey. Duncan,

mean you can call you a professional broadcaster am i a professional course

sana profesyonel bir yayıncı diyebilirsin, ben profesyonel bir kurs muyum,

am i a professional broadcaster yes I think you are you're broadcasting

profesyonel bir yayıncı mıyım, evet bence sen, evet,

yeah to lots of people around the world and you do it very well and you get a

dünyadaki birçok insana yayın yapıyorsun ve bunu çok iyi yapıyorsun ve

small amount of money for it so yes you are a professional broad I'm not sure if

bunun için küçük bir miktar para alıyorsun. yani evet profesyonel bir kadınsın

a small amount of money means you're professional well usually the definition

küçük bir miktar paranın profesyonel olduğun anlamına gelip gelmediğinden emin değilim genellikle

of a professional is somebody who gets paid to do so yeah badly so yeah so if

bir profesyonelin tanımı bunu yapmak için para alan biridir evet çok kötü yani evet yani eğer

you're an amateur then you could be doing the same thing but not being paid

amatörsen o zaman aynı şeyi yapıyor olabilirsin ama

for a professional he's someone who's being paid Oh if someone falls in love

bir profesyonel için para almıyor olabilirsin o para alan biri Ah eğer biri aşık olursa

can you say he is crushed crashed on her that's very different I think you're

ona çarptığını söyleyebilir misin bu çok farklı bence

confusing the word crush crush you can have a crush on someone

ezmek ezmek kelimesini karıştırıyorsun yapabilirsin birine aşık oluyorsun

which means you you like someone you find them attractive you look at them

yani birini seviyorsun onu çekici buluyorsun

from a distance you love them in your heart a person who maybe doesn't know

uzaktan bakıyorsun onu kalbinde seviyorsun onu sevdiğini belki de bilmeyen bir insanı seviyorsun

that you do love them you have a crush on them you feel as if you love them so

ona aşık oluyorsun öyle hissediyorsun eğer onları seviyorsanız,

yes we can say that you have a crush on them yes not to crash I am from Algeria

evet onlara aşık olduğunuzu söyleyebiliriz evet kaza yapmayalım Cezayirliyim kazayı bize

thanks a lot for your foot for telling us about the crash oh yes well I did

anlattığınız için çok teşekkürler ayağınız için oh evet pekala

hear about it I didn't hear any more details I just heard that there was

duydum duydum duymadım daha fazla ayrıntı az önce bir

something happening and that was it because I I was running around getting

şeyler olduğunu duydum ve o buydu çünkü

ready to do this I think there's about 230 people have died so died I think and

bunu yapmaya hazırlanmak için etrafta koşuşturuyordum sanırım yaklaşık 230 kişi öldü bu yüzden öldüler sanırım ve

I think they're mostly soldiers I seem to know I don't know anyway we won't

sanırım onların çoğu asker Biliyor gibiyim bilmiyorum Her neyse,

comment too much on that because I think that's still breaking news but

bunun hakkında çok fazla yorum yapmayacağız çünkü bence bu hala son dakika haberi ama

interestingly enough I'd be interested to know that any survived is because

yeterince ilginç bir şekilde hayatta kalanların olduğunu bilmek ilgimi çekerdi, çünkü hayatta kalanların olabileceğini

they seem to indicate early that there was could have been survivors

erken belirtiyor gibi görünüyorlar

hmm anyway we will see what happened a miracle we will see what happens with

hmm yine de biz ne olduğunu göreceğiz bir mucize ne olduğunu göreceğiz

that Pedro mr. Duncan do you mind if I ask a

Pedro Bay. Duncan bir soru sormamın sakıncası var mı

question does YouTube pay something for you dude

YouTube senin için bir şey ödüyor mu ahbap

does YouTube pay me in the early days of YouTube I used to get paid I used to

YouTube bana YouTube'un ilk günlerinde ödeme yapıyor mu Eskiden

make some revenue from my videos but not anymore because YouTube has changed the

videolarımdan biraz gelir elde ederdim ama artık değil çünkü YouTube bu

way it works so in the past I used to be able to earn a salary not a big one but

yolu değiştirdi çalışıyor yani geçmişte çok yüksek olmayan bir maaş alabiliyordum ama

nowadays no not not very much at all I think I think it's fair to say that

şimdilerde hayır pek değil bence

YouTube doesn't pay me well does it pay me virtually anything anymore would that

YouTube bana iyi maaş vermiyor desem doğru olur artık bana hemen hemen her şeyi veriyor mu

be fair to say Steve you just about I would say that you are you just about

Steve sen demek adil olur mu tam ben senin

cover your overheads yes I just about I'm just about able to buy a new pair of

genel giderlerini karşılamak üzere olduğunu söylerdim

jeans twice a year a new pair of trousers just about break-even as we say

-biz dediğimiz

so you're not making money but you're not losing money well losing money this

halde para kazanmıyorsun ama para kaybetmiyorsun iyi para kaybediyorsun bunu

this doing this costs me money I don't I don't actually I'm not a millionaire

yapmak bana paraya mal oluyor yok yok yok aslında ben milyoner değilim bu yüzden

because of this I know a lot of people on the internet think that if you do

biliyorum İnternetteki birçok insan,

YouTube and you have lots of viewers that people will will be paying you lots

YouTube'u yaparsanız ve çok sayıda izleyiciniz varsa, insanların size çok

of money but no it doesn't happen all the time it's very very rare in fact so

para ödeyeceğini düşünüyor ama hayır, bu her zaman olmuyor, aslında çok çok nadir, yani

not everyone on YouTube who has some sort of success is earning a lot of

YouTube'da izleyen herkes değil bir tür başarısı çok

money trust me and don't forget I've been doing this for over eleven years so

para kazanmaktır, bana güvenin ve unutmayın, bunu on bir yılı aşkın süredir yapıyorum, bu nedenle

I've seen YouTube change from one thing to another from something that was fun

YouTube'un eğlenceli,

and exciting and thrilling and of course you could do it and earn a living to

heyecan verici ve heyecan verici bir şeyden başka bir şeye dönüştüğünü gördüm. tabii ki bunu yapabilir ve

something that's very corporate and very changeable very fickle

çok kurumsal ve çok değişken çok kararsız bir şeyle hayatını kazanabilirsin

and of course people like me now don't really count on YouTube we are not

ve tabii ki benim gibi insanlar artık YouTube'a pek güvenmiyorlar biz

really important so in the past when YouTube was a much smaller thing people

gerçekten önemli değiliz bu yüzden geçmişte YouTube çok daha küçük bir şeyken

like me were supporting YouTube we were keeping YouTube going but now of course

benim gibi insanlar YouTube'u destekliyordu YouTube'u devam ettiriyorduk ama şimdi tabii ki hurda yığınına

I am thrown on the scrap heap Oh mr. Duncan

atıldım Oh bay. Duncan

he wasn't be so down about it well I'm not being doubt about it it's just a

bu konuda o kadar moralini bozmamıştı. Bundan şüphem yok, sadece bir

pedro asked the question and I answered it you shouldn't have asked that

Pedro soruyu sordu ve ben de cevapladım

question Pedro well you can admit I thought it was mr. Duncan would be

. Duncan

getting upset no no I'm not upset at all which is why it's why though it's why

üzülürdü, hayır hayır, hiç üzülmüyorum, bu yüzden bu yüzden size bağış yapan

they you've got some very kind people that donate to you that says I have side

çok nazik insanlar var, benim tarafım

that is so important because without that you wouldn't be able to keep going

çok önemli, çünkü o olmadan yapamazdın' Hiç devam edemiyorum

at all I have some lovely patreon yes donations and also I have donations

bazı güzel patreonlarım var evet bağışlar ve ayrıca

sometimes on my paypal so I do all of this for free I don't do this because I

bazen paypalımda bağışlarım oluyor bu yüzden bunların hepsini bedava yapıyorum bunu

want to be a millionaire I do this because I love doing it and I love doing

milyoner olmak istediğim için yapmıyorum bunu yapıyorum çünkü ben bunu yapmayı seviyorum ve bunu

it for you so that's the reason why I do this I'm not trying to be one of these

senin için yapmayı seviyorum, bu yüzden bunu yapmamın nedeni bu, her zaman gördüğün bu kaçık gençlerden biri olmaya çalışmıyorum,

wacky teenagers that you see all the time well you're not a teenager say you

genç

couldn't be that's it thank you Steve see see Steve is being nasty to me I'm

değilsin, olamayacağını söyle. o teşekkür ederim Steve bak bak Steve bana kötü davranıyor Ben

not being nasty I'm just I'm just showing you the light in the mood see

kötü davranmıyorum ben sadece sana havanın ışığını gösteriyorum bak

how nasty stranger lighten the mood see how nasty he's being to me because I'm

ne kadar iğrenç yabancı ruh halini hafifletiyor bak onun bana ne kadar kötü davrandığını gör çünkü ben' Ben

always accused of bullying Steve so tonight mr. Steve is bullying my own

her zaman Steve'e zorbalık yapmakla suçlandım, bu yüzden bu gece Bay. Steve kendi sırtıma zorbalık yapıyor

back yes I think so well and truly somebody said that they've got a crush

evet bence çok iyi ve gerçekten birisi

in their teacher in a memory I can't how you pronounce your name I'm very sorry

bir anısında öğretmenlerine aşık olduğunu söyledi Adını nasıl telaffuz ettiğini anlayamıyorum çok üzgünüm

crush on T on your teacher yes a lot of people have have crushes on their

T öğretmenine aşık oldum evet a pek çok insan öğretmenlerine aşık oldu

teachers I'm reward e I'm reward he had a crush

Ben ödülüm e Ben ödülüm o öğretmenine aşık oldu mu

on his teacher did you ever have a crush on your teacher because I remember the

sen hiç öğretmenine aşık oldun çünkü

other day you were having a conversation with someone I can't remember who at the

geçen gün biriyle sohbet ettiğini hatırlıyorum. düğünde kim olduğunu hatırlamıyorum

wedding Oh at the wedding last week you were talking to someone and you said

Oh geçen hafta düğünde biriyle konuşuyordun ve

that you had a on one of your teachers what was what

öğretmenlerinden biriyle ilgili olduğunu söyledin

was her name and I can't remember now oh okay was a well it was a long time

adı neydi ve şimdi hatırlayamıyorum oh tamam bir kuyuydu o bir uzun zaman

ago I was I think maybe 16 at the time feelings awakening as they do at that

önce sanırım belki 16 yaşındaydım o sırada duygular o yaşta olduğu gibi uyanıyordu

age mmm she was a French we had a teacher come over from France to teach

mmm o bir Fransızdı bize Fransızca öğretmek için Fransa'dan gelen bir öğretmenimiz vardı

us French yeah and I think now I was probably 14 or 15 well I'll tell you

evet ve sanırım şimdi muhtemelen 14 veya 15 yaşındaydım pekala ben Size

what it was it was 1976 mmm the hot summer of nineteen said Mademoiselle

ne olduğunu anlatacağım 1976 mmmm on dokuzun sıcak yazı Matmazel

Fabri her name Oh Mademoiselle Bridget Sabra I remember her name even though

Fabri'nin adını söyledi Ah Matmazel Bridget Sabra Adını garip olsa da hatırlıyorum

strange you can even remember her first name I can and that she was French and

siz onun ilk adını bile hatırlayabiliyorum ve onun Fransız olduğunu ve

I've got a picture of her oh my goodness I've got a picture of her still I think

ben Fransız olduğunu onun bir resmi var aman tanrım bende onun bir resmi var hala sanırım

every every boy at school was in love with this French teacher it doesn't have

okuldaki her erkek bu Fransızca öğretmenine aşıktı

a hole in it does it because she was obviously an attractive she was

bunda bir delik yok bunu yapıyor çünkü belli ki çekici bir kızdı

obviously a woman from France she was probably about 21 she was attractive she

belli ki Fransa'dan bir kadın, muhtemelen 21 yaşlarındaydı, çekiciydi,

spoke with this sexy French accent Oh boring every man at school and every boy

bu seksi Fransız aksanıyla konuşuyordu Ah, okuldaki her erkek sıkıcıydı ve her erkek ona

was in love with her it is true that the French are very sexy they're the accent

aşıktı, Fransızların çok seksi olduğu doğru, onlar aksanlı

and they are very charming did you know that I'm part French unbelievable I am I

ve onlar çok çekiciler biliyor muydunuz, kısmen Fransızım inanılmaz Ben moralim

I'm down so on my on my father's side I am actually a French descent you know

bozuk yani babamın tarafındayım ben aslında Fransız kökenliyim

it's true so that's probably the reason why I'm so charming probably the reason

bunun doğru olduğunu biliyorsunuz bu yüzden muhtemelen bu kadar çekici olmamın nedeni bu muhtemelen

why you smell well the French have got a reputation apologies anyone from France

neden güzel kokuyorsun Fransızların bir ünü var Fransa'dan

for watching all I can say is your fake laugh is getting better

herkes izlediği için özür dilerim tek söyleyebileceğim sahte gülüşün iyileşiyor

they have got a reputable of a joke that they you know sometimes maybe they don't

onların saygın bir şakaları var ki bazen bilirsin belki bilmezler

know it feel free Steve feel free to tell or wider arm deodorant you know

rahat hisset Steve, kol deodorantını söylemekten çekinmeyin ya da daha geniş bir kol deodorantı biliyorsunuz,

it's a bit of a joke that we say that about French people

Fransızlar hakkında söylediğimiz biraz şaka, o şaka yapmıyorsa biz

when he won't he joking we I'm not saying I'm English people British Pierce

İngiliz olduğumu söylemiyorum İngiliz Pierce

also Steve Steve is that what's happening to a whole

da Steve Steve bu ne bir bütün oluyor tamam o zaman

okay then hole okay yes you certainly are but anyway I did she didn't smell

delik tamam evet kesinlikle öylesin ama yine de koklamadım

she was absolutely beautiful and she had exquisite Chanel perfume on and yes I

o kesinlikle güzeldi ve üzerinde enfes Chanel parfümü vardı ve evet

can still see you now very very clearly I wrote her a letter

seni şimdi hala çok çok net bir şekilde görebiliyorum ona bir mektup yazdım

I've still got the letter you were stalking her she wrote me a letter back

ben' onu takip ettiğin mektubu hala elimde, geri döndüğünde bana Fransa'dan bir mektup yazdı

from France when she went back yes Steve was a stork apparently French people

evet Steve bir leylekti görünüşe göre Fransızlar

find our accent sexy as well if we try to speak French to a French person they

aksanımızı da seksi buluyorlar bir Fransızla Fransızca konuşmaya çalışırsak

find that very attractive just as when French people speak English we find it

bunu çok çekici buluyorlar tıpkı Fransızların İngilizce konuştuğunda onu

attractive because it is also sexy the French accent see if I were to talk to

çekici bulduğumuz gibi Fransız aksanı da seksi olduğu için sizinle böyle konuşsaydım bakın bayım

you like this mr. Duncan would you find me attractive

. Duncan beni çekici bulur muydunuz

but she wasn't Welsh I'm just trying to do an accent Oh mr. Duncan you are very

ama o Galli değildi Ben sadece aksan yapmaya çalışıyorum Oh bay. Duncan, sen çok

good English teacher what was that bit I'll be hard to stop

iyi bir İngilizce öğretmenisin, o biraz da neydi, şimdi durdurmakta zorlanacağım,

now I've been thinking that I'm practicing a Spanish accent at the

şu anda bir İspanyol aksanı çalıştığımı düşünüyordum,

moment option you'd have to keep shouting my normal voice scissor your no

seçenek bağırmaya devam etmen gerekir, benim normal sesimi makasla, senin

voice that's that's that's you I'm projecting to the back of this room to

sesin yok işte bu sensin bu odanın arkasına, izleyen her kimse için projeksiyon yapıyorum

whoever is watching I think you've offended every French

sanırım muhtemelen her fransızı gücendirdin

person probably but then they can have a go at us back you know for our fish and

ama sonra bize saldırabilirler balık ve

chips yes they can have a go but I'm never watching me again yeah thanks to

cipslerimizi bilirsin evet alabilirler git ama beni bir daha asla izlemeyeceğim evet,

Steve anyone from France watching well I'm not it's just a joke well say

Fransa'dan Steve sayesinde herkes iyi izliyor ben bu sadece bir şaka değilim,

something funny to work back yeah but you said it's a joke and then he carried

geri çalışmak için komik bir şeyler söyle evet ama sen bunun bir şaka olduğunu söyledin ve sonra o

on insulting them I'm not insulting it's a joke you said you said it's just a

onları aşağılamaya devam etti ben aşağılayıcı değil şaka dedin dedin sadece

joke but they all smell oh yeah okay then well no you say it's just a joke eh

şaka dedin ama hepsi kokuyor oh evet tamam o zaman pekala hayır sen bunun sadece bir şaka olduğunu söylüyorsun eh işte bu

that's what that's what that is it the joke that people make ha ha

insanların yaptığı şaka bu ha ha

do you want me to go mr. Duncan what's the live chat saying come look at the

gitmemi ister misin Bay. Duncan canlı sohbet ne diyor gel

live chat what the hell is hockey huh French people speak with that that sort

canlı sohbete bak hokey de ne halt ediyor ha Fransızlar o

of nasal accent yeah that's true that's nothing I'm not offensive all I

tür genizden gelen aksanla konuşuyor evet bu doğru bu hiçbir şey saldırgan değilim tek

can say is that whoever that woman was you had the crush on she escaped she

söyleyebileceğim o kadın her kimseydiniz aşık oldu kaçtı kaçtı

escaped she really did have a have a lucky escape merrier tomorrow

gerçekten yaptı mutlu bir kaçış yaşadı yarın

she had a lucky escape I have to get repeating myself I have to keep

şanslı bir kaçış yaşadı kendimi tekrar etmeliyim

repeating myself because Steve talks over me for those wondering on Oh see

kendimi tekrar etmeye devam etmeliyim çünkü Steve merak edenler için benim hakkımda konuşuyor Oh bak

like that that you see that's what I'm on about what's the difference Nicole

öyle mi sen Bak, Nicole'ün

says between crash and crush I think we've just because I thought I just said

çarpışma ve ezilme arasındaki farkın ne olduğu hakkında düşündüğüm şey bu. Sanırım biz sadece

that crash is two things bashing into each other with with a lot of force yes

çarpışmanın iki şeyin çok fazla güçle birbirine çarpması olduğunu söylediğimi düşündüğüm için

well well its impact ah fresh crush is to crumple yes one thing becomes another

evet pekala etkisi ah taze ezmek ezmektir evet bir şey

of due to pressure so crush is to put pressure on something to make it smaller

basınç nedeniyle başka bir şeye dönüşür yani ezmek bir şeyi küçültmek

or to compact it or to make it compact yes you crush them like if you if you if

veya sıkıştırmak veya kompakt hale getirmek için baskı uygulamaktır evet onları ezersiniz eğer

a car is crushed when it goes into those those those when though and that when

bir araba ezilirse

they're recycling a car and it gets crushed in those into it into a block so

bir arabayı geri dönüştürdüklerinde ve bir bloğa girenlerin içinde eziliyor, böylece

they put the car inside and then it crushes yes it crushes the car and then

arabayı içeri koyuyorlar ve sonra eziliyor evet arabayı eziyor ve sonra

it comes out like a big cube so that would be yes so that's a yes so the

bir gibi çıkıyor büyük küp yani bu evet olur yani bu bir evet yani

other use of the word crush we discussed of course was being in love having a

ezilme kelimesinin diğer kullanımı elbette aşık olmaktı, birine

having a sort of a being in love with somebody

bir çeşit aşık olmak

so besides crash there is also crush but they do tend to have very different very

yani çarpışmanın yanı sıra ezilme de var ama eğilimliler çok farklı çok

different we had a car crush and another use of the word crash because I haven't

farklı bir araba çarpması yaşadık ve kaza kelimesini başka bir şekilde kullandık çünkü

finished with these there are still some more can you believe it you can also

bunlarla bitirmedim hala biraz daha var buna inanabiliyor musun davet edilmeden

show up it's someone's party without being invited so if you arrive at a

birinin partisi olduğunu da gösterebilirsin yani gelirsen bir

party but you weren't invited like mr. Steve does all the time

partide ama sen bay gibi davet edilmedin. Steve her zaman

he always crash his other people's parties because he

diğer insanların partilerini mahveder çünkü o

never gets invited anywhere so crash you can crash someone's party so you can say

hiçbir yere davet edilmez bu yüzden birinin partisini mahvedebilirsin böylece

a birthday party crasher or a wedding crasher

doğum günü partisini bozan veya düğün bozan diyebilirsin

so they crash they go there or funeral crasher funeral crasher does anyone do

böylece onlar oraya giderler veya cenazeyi bozan cenazeyi bozan herkesi yapar

that have you ever been to a funeral that

bunu yaptın mı hiç

wasn't wasn't anyone you know you know or knew have you ever just been - yeah

tanıdığın veya tanıdığın biri olmayan bir cenazeye gittin mi hiç - evet

just you can wake up in the morning and just go oh I've got nothing to do today

sadece sabah uyanıp gidebilirsin oh bugün yapacak hiçbir şeyim yok

I think I'm just going to go to a random person's funeral has it ever been doing

Sanırım rastgele bir kişinin cenazesine gideceğim, bu hiç

so especially if you're that you're also dead so maybe you can turn up in the

böyle oldu mu, özellikle de sen de ölüysen, belki tabuta girebilirsin

coffin and then they can put the person who's supposed to be there in the ground

ve sonra olması gereken kişiyi koyabilirler. orada yerde ol

and then you sneak in with your coffin and then they put you in the ground as

ve sonra tabutunla gizlice içeri giriyorsun ve sonra seni de toprağa koyuyorlar,

well so maybe you can crash a funeral the way your mind works mr. Duncan it's

böylece belki aklının çalıştığı şekilde bir cenaze töreni yapabilirsin bay. Duncan

very bizarre very bizarre I'm still waving good morning to Richard Branson

çok tuhaf çok tuhaf Big Island'ımdan Richard Branson'a hala günaydın diyorum,

from my Big Island well he could give you a donation morning Richard by the

sana bir bağış verebilir sabah Richard bu

way if Richard Branson is watching could you please make a donation to my PayPal

arada Richard Branson izliyorsa PayPal hesabıma bağışta bulunabilir misin lütfen

account I need mr. Duncan thank you very much so crash so to turn up at someone's

Bay ihtiyacım var . Duncan çok teşekkür ederim bu yüzden birinin

party without being invited you crash the party yes yes so yes there are so

partisine davet edilmeden gelmek için partiyi mahvediyorsun evet evet yani evet

many uses of this word did you really did you realize not as many uses as

bu kelimenin o kadar çok kullanımı var ki set kelimesi kadar çok kullanımının olmadığını gerçekten fark ettin mi

there are for the word set oh dear yes maybe this Sunday so don't forget we are

ah canım evet belki bu pazar yani unutma

back on Sunday I'm sure it's written down here some some way so Sunday 2:00

pazar gününe döndük eminim burada bir şekilde yazıyordur yani Pazar 14:00.

p.m. UK time and of course every Wednesday at 10:00 p.m. and that's what

Birleşik Krallık saati ve tabii ki her Çarşamba saat 22:00'de. ve

you're watching right now so I will be back on Sunday but will we get round

şu anda izlediğiniz şey bu, bu yüzden Pazar günü geri döneceğim ama toparlanacak mıyız

will we actually have time on Sunday to talk about the word set because it's I

gerçekten Pazar günü set kelimesi hakkında konuşmak için zamanımız olacak mı çünkü

think it's six times now we were going to do it and we've

sanırım altı kez şimdi bunu yapacaktık ve biz

had to cancel it because we we completely ran out of time we had we had

İptal etmek zorunda kaldık çünkü zamanımız tamamen tükendi

no time left going into the Oxford English Dictionary

Oxford İngilizce Sözlüğüne girmek için hiç zamanımız kalmamıştı

yeah there are about 464 uses of the word set

evet set kelimesinin yaklaşık 464 kullanımı var bu

it's true it's the most it's the word with the most definitions in English

doğru en çok o en çok tanımı olan kelimedir

language so I'm going to do them all on Sunday hmm all 464 my goodness it's

İngilizce yani hepsini Pazar günü yapacağım hmm hepsi 464 Aman Allahım

going to be very quick so Sunday's livestream will be about 16

çok hızlı olacak bu yüzden Pazar günkü canlı yayın yaklaşık 16

hours long if we did if we did 10 please don't do your math we could do we could

saat olacak eğer yaparsak 10 yaparsak lütfen matematiğinizi yapmayın biz yapabiliriz

always do a year on uses of the word set so yes if every Sunday we spent a few

set kelimesinin kullanımları üzerine her zaman bir yıl yapabiliriz, bu yüzden evet, her Pazar

moments talking about set we could probably talk about set until next year

set hakkında birkaç dakika konuşsaydık, muhtemelen gelecek yıl 2019'a kadar set hakkında konuşabilirdik,

until 2019 in fact we could talk about it until until we leave Europe until

aslında Avrupa'dan ayrılana kadar bunun hakkında konuşabiliriz

bricks it happen we could yes yes oh well we get round to it there that's the

tuğlalara kadar Olur olabiliriz evet evet oh pekala oraya gideriz

question will we what you're used to talking about uses of the word set oh I

soru bu mu siz küme kelimesinin kullanımları hakkında konuşmaya alışkın mısınız oh ben

thought you were talking about bricks it's all the time we get around to

tuğlalardan bahsettiğinizi sanıyordum her zaman

talking about it everyone would have looked it up will we now know two good

hakkında konuşuruz herkes buna bakardı, şimdi iki iyi soru bilecek miyiz, set hakkında

questions there will we ever get to talk about set and will we ever leave Europe

hiç konuşacak mıyız ve Avrupa'yı hiç terk edecek miyiz

and we will it ever happen to very interesting questions life chat is on

ve çok ilginç sorular olacak mı hayat sohbeti açık

I'm so pleased that this encoder is working well done to V so V mix Thank

Bunun için çok memnunum kodlayıcı iyi çalışıyor V yani V mix

You V mix your your encoder is working very well so far who is the man in front

Teşekkürler V mix kodlayıcınız şu ana kadar çok iyi çalışıyor bayın önündeki adam kim?

of mr. Duncan the man in front of mr. Duncan yes is there anyone in front of

Bay Duncan'ın önündeki adam. Duncan evet önümde kimse var mı

me somewhat mr. cocoa in Poland mr. cocoa who is the man oh maybe who is the

biraz bayım? Polonya'da kakao mr. kakao adam kim ah belki bey'in

man next to mr. Duncan don't you know who I am

yanındaki adam kimdir. Duncan, kim olduğumu bilmiyor musun, onun kim olduğunu

don't you know who that is that's mr. Steve mr. Steve is a famous actor in

bilmiyor musun, bu Bay. steve bey Steve Wolverhampton'da ünlü bir aktör o Wolverhampton'daki

Wolverhampton he's the most famous actor in Wolverhampton it's true I'm not

en ünlü aktör bu doğru şaka yapmıyorum

joking your your name is from 10 hole to Bush spree I've upset

adın 10 delikten Bush çılgınlığına

Bennett oh I do apologize why about making jokes about French people yes

make a joke about us yes it's very easy to do I'm very easy

bizim hakkımızda şaka evet bunu yapmak çok kolay benim yapmak çok kolay

to do what about our our fish and chips yes say yes say are you English people

balıklarımız ve cipslerimiz ne olacak evet evet deyin siz İngiliz misiniz

your fish and chips tastes tastes like it's been scraped off the bottom of a

balık ve cipslerinizin tadı bir

whale's and British anus British people always criticized for their their

balinanın ve İngiliz anüsünün dibinden kazınmış gibi tadı İngilizler her zaman

uncouth bad manners particularly their football teams British people complain

görgüsüz kötü tavırları nedeniyle eleştirildi, özellikle de futbol takımları İngilizler

all the time so so we're not perfect mr. Duncan I am

her zaman şikayet ediyor, bu yüzden mükemmel değiliz bayım. Duncan ben

from curry beta Kirit curry debita I hope I pronounced that right you are

curry beta Kirit curry debita'danım umarım doğru söylemişimdir birlikte harikasınız

great together thank you very much ruff I full Rafaela

çok teşekkür ederim ruff tam Rafaela

thank you very much you are welcome mr. Coco says hello mr. Steve oh so now you

çok teşekkür ederim hoşgeldiniz bayım. Coco merhaba diyor bay. Steve oh yani şimdi

have been formally introduced hello mr. Coco hello mr. Coco this is

resmen tanıştırıldınız merhaba bayım. Coco merhaba bey Coco bu

mr. Steve mr. Steve mr. mr. Coco yes mr. Duncan I'm mr. Duncan hello mr.

Bay. steve bey steve bey Bay. Coco evet bay. Duncan ben bayım. Duncan merhaba bayım.

koroa we've all gotten mister in front of our name mr. Coco mr. Duncan mr.

koroa hepimiz ismimizin önünde bay aldık bay. koko bey Duncan bey

Duncan mr. Duncan missed mr. Coco mr. Steve mr. Coco mr. Coco mr. Duncan and

Duncan bey Duncan, Bay'ı kaçırdı. koko bey steve bey koko bey koko bey Duncan ve

mr. Steve there's mr. Coco do you like do you like chocolate wait there I

Mr. Steve işte bay. Coco sever misin çikolata sever misin bekle daha

haven't finished introducing him so mr. Coco can I just introduced you to

onu tanıtmayı bitirmedim yani bay. Coco sizi

everyone else who is on YouTube watching at the moment around the world it's it's

YouTube'da şu anda dünyanın dört bir yanından izleyen herkesle tanıştırabilir miyim, bu

a very big family to be honest and that's how I view this I always view

dürüst olmak gerekirse çok büyük bir aile ve ben buna böyle bakıyorum. Bunu her zaman

this as a big family getting together to have a weekly reunion a big meet up

büyük bir ailenin haftalık olarak bir araya gelmesi olarak görüyorum. dünyanın herhangi

somewhere in the woods somewhere around the world who have a giant English live

bir yerindeki ormanda bir yerlerde büyük bir buluşma, hepimizin fiziksel olarak hazır bulunduğu dev bir İngilizce canlı

English lesson where we're all physically present this guy you know

İngilizce dersi veren bu adam,

this guy here he wants to who is he come on he wants to take his head off and

bu adamı burada tanıyorsunuz, kim olduğunu görmek istiyor, haydi haydi, kafasını uçurmak istiyor ve

Transplant it onto someone else's body it's never hello Oh oh yes I remember

Başkasının vücuduna nakletmek asla merhaba değil Oh oh evet

you telling me about him now yes we were talking about this yesterday we went on

şimdi bana ondan bahsettiğini hatırlıyorum evet dün bundan bahsediyorduk

a big walk and I was talking about this guy who last year was saying that he was

büyük bir yürüyüşe çıkmıştık ve ben geçen yıl gideceğini söyleyen bir adamdan bahsediyordum.

going to have his head transplanted onto another body

kafasını başka bir vücuda nakletti

but then the story disappeared and no one talked about it for ages and then

ama sonra hikaye kayboldu ve kimse bunun hakkında uzun süre konuşmadı ve sonra

this week apparently he's going to go ahead with it

bu hafta görünüşe göre devam edecek

haha oh dear I'm sorry about that I I'm sorry he's going to go ahead that's a

haha ​​oh canım bunun için üzgünüm ben üzgünüm o gidecek ileride bu bir

joke with it but it wasn't supposed to be a joke it isn't a joke but it just

şaka ama şaka olmaması gerekiyordu ama

happens to have the word head in it so no sorry it's not a sick joke not like

içinde kafa kelimesi var bu yüzden kusura bakmayın bu iğrenç bir şaka değil bay gibi değil

mr. Steeves insults not really I'm not really insulting anyone so yes so what

. Steeves gerçekten hakaret etmiyor Ben gerçekten kimseyi aşağılamıyorum bu yüzden evet ne

do you think you're saying miss we all have a little bit of a joke with each

dediğini düşünüyorsun bayan hepimizin birbirimizle biraz şakası var

other okay you gotta be able to take a joke in life okay we're trying to forget

tamam hayatta bir şakayı kaldırabilmelisin tamam biz

that bit now but you'd brought it out not me no it's like a sour tasting now

şimdi o parçayı unutmaya çalışıyorum ama sen ortaya çıkardın ben değil hayır bu ekşi bir tat gibi şimdi

what's going to happen with this this this Mandy's a new body it's gonna have

buna ne olacak bu Mandy yeni bir beden

a new body because he suffers with a very terrible illness which which

yeni bir bedene sahip olacak çünkü o çok korkunç bir hastalıktan mustarip.

destroys all the nerves I believe the nerves in his spine so

tüm sinirleri yok ediyor bence omurgasındaki sinirler bu yüzden

what he wants to do he wants to be the first person to have his head taken off

ne yapmak istiyor kafasını çıkarıp

and put onto someone else's body I'm guessing the other person I don't know

başkasının vücuduna taktıran ilk kişi olmak istiyor diğer insanı tahmin ediyorum

how that works I'm not sure if they're swapping the heads are they actually

nasıl olduğunu bilmiyorum kafaları değiştirip değiştirmediklerinden emin değilim

swapping the heads around so one person will be on his body and he will be on

kafaları gerçekten değiştiriyorlar mı yani bir kişi kendi vücudunda olacak ve o

somebody else's body I'm not sure how it's gonna work there I'm not being it

başka birinin vücudunda olacak Orada nasıl çalışacağından emin değilim Kulağa

sounds like I'm being very flippant but I'm not I'm just interested who is going

çok küstahlık ediyormuşum gibi geliyor ama değilim sadece kimin

to be the body donor so so you know do you because I would imagine you've got

vücut donörü olacağıyla ilgileniyorum, yani biliyorsun, çünkü

to be dead to be the donor but how do you plan that how do you plan that

donör olmak için ölmüş olman gerektiğini düşünürdüm ama bunu nasıl planlıyorsun bunu nasıl planlıyorsun

because your body has to be in good condition so this is what we talked

çünkü vücudunun iyi durumda olması gerekiyor yani

about yesterday you and I we I said well it's a body that he wants surely the

dün konuştuğumuz şey buydu sen ve ben iyi dedim bu onun istediği bir vücut kesinlikle

body will have to be in very good condition so it can't be something

vücudun çok iyi durumda olması gerekecek durum bu yüzden

that's been involved in a car accident because it'll be all smashed up it'll be

bir araba kazasına karışmış bir şey olamaz çünkü hepsi paramparça olacak

worse than the body is in now so he wants a body that's in perfect condition

vücudun şu an olduğundan daha kötü olacak bu yüzden mükemmel durumda olan bir vücut istiyor

so no diseases it can't it can't have anything serious like cancer or anything

bu yüzden hastalık yok kanser gibi ciddi bir şeye sahip olamaz

because again the body is it is important they should be certain

çünkü yine vücut önemlidir,

conditions that will apply but if it if it don't know well if it's enough to

geçerli olacak belirli koşullar olmalıdır, ancak eğer iyi bilmiyorsa, öldürmeye yeterli olup olmadığını

kill you tell me a fatal illness that isn't that serious brain tumor ah yes

bana ölümcül bir hastalık söyleyin. o ciddi beyin tümörü ah evet

very good well then so I would imagine that the illness has to be above the

çok iyi o zaman hastalığın boynun yukarısında olması gerektiğini düşünürdüm

neck because that's the bit they're taking off so I know this is a strange

çünkü çıkardıkları kısım bu yüzden bunun hakkında konuşulacak garip bir şey olduğunu biliyorum

thing to talk about but it fascinates me it really is fascinating I get I get

ama beni büyülüyor gerçekten büyüleyici Anlıyorum,

really excited about these sorts of stories because it's amazing so this guy

bu tür hikayeler beni gerçekten heyecanlandırıyor çünkü bu inanılmaz, bu yüzden bu adamın

is going to have his head taken off and put onto another body only he it could

kafası çıkarılacak ve başka bir vücuda takılacak, ancak o

be someone who died in a car accident who who really you know I had a severe

bir araba kazasında ölen biri olabilir, gerçekten tanıdığınız biri Kafama şiddetli bir

blow to the head yes the head would would have to be damaged body still you

darbe aldım evet, kafanın hasar görmesi gerekirdi, yine de

couldn't have all the the liver and the guts all smashed up as well no it'd be

tüm karaciğeri ve bağırsakları parçalamış olamazsınız, hayır

no good that's it so the doctors or no they were looking for a doubt they're

iyi olmaz, bu yüzden doktorlar ya da hayır Bir şüphe arıyorlardı,

looking for somebody where they obviously they're that they're dead but

birini arıyorlar, belli ki öldüler ama

the body is still awake maybe they're gonna have a lottery maybe you have to

ceset hala uyanık, belki bir piyango yapacaklar, belki de

draw a number so cuz it stabbed in the neck apparently this is happening in

bir sayı çekmeniz gerekiyor, çünkü o bıçaklanmış. boyun görünüşe göre bu Rusya'da oluyor,

Russia so the guy is Russian and I think the doctor performing it has already

bu yüzden adam Rus ve bence bunu yapan doktor zaten

done similar transplants with animals I might be wrong but I'm sure he's done it

hayvanlara benzer nakiller yaptı, yanılıyor olabilirim ama eminim ki

with a monkey I'm sure he's practiced on something

bir maymunla yaptı, eminim bir şey üzerinde pratik yaptı

he's actually managed to transfer the head from one monkey is that true to

aslında bir maymunun kafasını aktarmayı başardı, bu doğru, evet internette

another yes there are pictures on the internet I'm sure everyone is googling

resimler var eminim herkes

now all of these things the monkeys swinging in the tree the monkey

şu anda tüm bunları google'da arıyor maymunlar ağaçta sallanıyor maymun

afterward the monkey wasn't swinging anywhere no I think it lived for about

daha sonra maymun hiçbir yerde sallanmıyordu hayır Sanırım

ten minutes and then snuffed it all I can say is this poor man must be so

on dakika kadar yaşadı ve sonra söndürdü tek söyleyebileceğim bu zavallı adam o kadar

unhappy that he's willing to risk going through this procedure it's never been

mutsuz olmalı ki bu prosedürü uygulama riskini almaya istekli

done before very brave it's not very I don't see

daha önce hiç yapılmadı çok cesurca değil

this happening very often in the future I don't think you're going to have sort

Bunun olduğunu görmüyorum gelecekte çok sık olarak doktorlara gidecek türden insanlara sahip olmayacağınızı düşünüyorum

of people going along to the doctors and they just they just slice your head off

ve onlar sadece kafanızı kesip

and put it on another body like like a scarecrow they're doing miracles with

başka bir vücuda koyuyorlar, tıpkı bir korkuluk gibi birlikte mucizeler yaratıyorlar

with science at the moment yes III don't think that's going to be well who knows

şu anda bilim evet III bunun iyi olacağını düşünmüyorum gelecekte kim bilir her

in the future they come as anything's possible they can't even cure the common

şey mümkünmüş gibi geliyorlar nezleyi bile iyileştiremiyorlar yani

cold so so how are they gig in transplant

nasıl nakil kalplerinde çalışıyorlar

hearts yes but that's is yes but that's different I know it's different but it's

evet ama bu evet ama bu farklı biliyorum farklı ama bu

just saying it's just one little part of your body I know it's important but

sadece vücudunun sadece küçük bir parçası olduğunu söylüyor bunun önemli olduğunu biliyorum ama

hearts are very magic things because did you know that you can take a cell from a

kalpler çok sihirli şeyler çünkü bir kalpten bir hücre alıp

heart and put it onto a little slide and it will still beat you can still see the

küçük bir slayda koyabileceğinizi biliyor muydunuz? hala atıyor hala kasın

muscle beating yes I knew that well I'm not saying you didn't did I say

attığını görebiliyorsunuz evet bunu çok iyi biliyordum yapmadınız demiyorum bilmiyordum dedim ya siz

that you didn't know it did you guys do you know any point then did I say mr.

bir anlam biliyor muydunuz o zaman bay dedim?

Steve doesn't know that but you you tried to say that because they haven't

Steve bunu bilmiyor ama siz soğuk

cleared the common cold they can't transplant a head but we can't give

algınlığını temizlemedikleri için kafa nakledemeyeceklerini ama

common core but we can transplant organs yes and we can we can so hands back on

ortak çekirdek veremiyoruz ama organları nakledebiliriz evet ve yapabiliriz ellerimizi de yapabiliriz demeye çalıştınız. işte bu kadar

that's it well hands still still it they can actually attach a person's hand back

iyi eller hala hala bir kişinin elini geri takabilirler

on but but it's much simpler oh well of course it's just it's just a hand I'm

ama ama çok daha basit oh pekala tabii ki sadece bir el ben

not I mean we you can't compare your hand to your brain well I'm not arguing

değilim demek istiyorum ki elinizi beyninizle kıyaslayamazsınız pekala,

with you obviously it's difficult it probably won't work yet he must be

seninle tartışmıyorum açıkçası zor, muhtemelen işe yaramayacak ama

deeply des even though even there were some people you might not notice the

derinden des olmalı, bazı insanlar olsa bile

difference if they if it didn't work because I'm saying that they're a bit

işe yaramasalar farkı fark etmeyebilirsin çünkü söylüyorum ki

stupid like 30 years 30 years of this Oh see we're joking we're not really

30 yıl gibi biraz aptallar 30 yıl böyle Ah bak şaka yapıyoruz gerçekten

arguing right

tartışmıyoruz doğru bence

I think if that guy of the head transplant gets his aim it will be a

o kafa nakli yapan adam amacına ulaşırsa

great scientific revolution but I think it's impossible because it's a very

büyük bir bilimsel devrim olacak ama bence bu imkansız çünkü bu çok

complex transplant yes I've seen some photographs some diagrams some drawings

karmaşık bir nakil evet bazı fotoğraflar gördüm bazı diyagramlar

of how they're going to do it and it's very very complicated they have to

bunu nasıl yapacaklarına dair bazı çizimler ve çok çok karmaşık

attach all of the tubes to his neck and then they're going to chop his head off

tüm tüpleri boynuna takmaları gerekiyor ve sonra doğrayacaklar kafasını uçurup

and put it in a freezer Steve well yes they'd have to they're putting it in a

dondurucuya koydu Steve evet, ciddi bir hasar

freezer to make sure that there isn't any any serious damage but I'm not I'm

olmadığından emin olmak için dondurucuya koymaları gerekirdi ama emin değilim,

not sure I don't I hope that the person who puts their lunch in the freezer that

yapmadığımdan emin değilim' Umarım o gün öğle yemeğini dondurucuya koyan kişinin kafası

day doesn't get confused and take the wrong thing Nicole says we shall mr.

karışmaz ve Nicole'ün söylediği yanlış şeyi almaz.

Duncan and I switch heads Nicole would you really like to look look look like

Duncan ve ben kafa değiştiriyoruz Nicole fiziğimle gerçekten bana benzemek ister miydin benim gibi görünmek

me with my physique my terrible terrible body no Nicole I don't think so I tell

korkunç korkunç vücudumla hayır Nicole sanmıyorum o yüzden

you what would be good we could all we could always be be sort of we could

sana neyin iyi olacağını söylüyorum her zaman olabileceğimiz her şey olabiliriz bir nevi olabiliriz

always have our heads put inside jars that's what people believe in the future

her zaman kafalarımızı kavanozların içine sokalım, insanların gelecekte buna inandıkları şey,

we will all just be heads inside jars talking so that would be amazing you

hepimiz kavanozların içindeki kafalar olacağız ve bu harika olurdu,

won't be able to do much you know you won't be able to go for a walk you just

fazla bir şey yapamayacaksın, biliyorsun yürüyüşe çıkamayacaksın

have to sit there in the jar and watch everyone else walking around and

kavanozda oturup diğer herkesin etrafta dolaşmasını izlemelisiniz ve

probably feel very very depressed and you wouldn't be able to even do anything

muhtemelen kendinizi çok çok depresif hissedeceksiniz ve bu konuda hiçbir şey yapamazsınız, çünkü

about that for some people some people are having their whole bodies

bazı insanlar için bazı insanlar tüm vücutlarını

cryogenically frozen yes cryogenically oh Christ

kriyojenik olarak donduruyor evet kriyojenik olarak oh Tanrım

well cryogenically wheezing cryogenically does mean freezing but yes

peki kriyojenik hırıltı donma anlamına geliyor ama evet

anyway we're going off subject here I don't know the subject what a boring

neyse burada konudan çıkıyoruz konuyu bilmiyorum ne sıkıcı

topic what is the subject I want to talk about head transplants that's pretty

konu nedir kafa naklinden bahsetmek istiyorum çok

cool I don't know why I thought you met off another subject not that you wanted

güzel olmuş bilmiyorum neden düşündüm başka bir konudan bahsettin, kaza

to talk about heads over the word crash yes well yes sort of related yes

kelimesi üzerine kafalar hakkında konuşmak istemedin evet pekala evet bir nevi ilgili evet

this was a car crash that that and there they can transplant the donate their

bu bir araba kazasıydı ve orada vücutlarını nakledebilirler

body yes but I've already said big Nancy said what I think have you listened to

evet ama çoktan söyledim büyük Nancy dedi Ne düşünüyorum,

the previous 25 women in here I said that you wouldn't use a body from a car

buradaki önceki 25 kadını dinledin mi Araba kazasından kalan bir cesedi kullanmayacağını söyledim

crash because the chances are that it would be too badly damaged but they

çünkü çok ağır hasar görmüş olma ihtimali var ama onlar

would assess that wouldn't they the doctors would assess what you need is a

bunu değerlendireceklerdi, değil mi doktorlar ihtiyacın olan şeyin mükemmel bir vücut olduğunu değerlendir,

perfect body which means you have to have a volunteer someone is going to

yani bir gönüllüye sahip olmalısın, birisi

have to volunteer to die so this bloke can have a body that's what I think

gönüllü olarak ölmek zorunda kalacak, bu yüzden bu herifin bir vücuda sahip olabilmesi için

honestly now I think it will be a prisoner no I'm being serious people

dürüstçe düşündüğüm şey bu, şimdi bir mahkum olacağını düşünüyorum, hayır ben oluyorum ciddi insanlar şaka yaptığımı

think I'm joking I'm not I I'm this is about as serious as I can get in my life

sanıyor ben değilim ben bu benim hayatımda alabildiğim kadar ciddi

I think they will use a prisoner or someone who is he thinks I'm joking but

sanırım bir mahkum veya şaka yaptığımı sandığı birini kullanacaklar ama bu

it's a mistake a prisoner and say sorry mate

bir mahkum ve üzgünüm dostum

yes but they do there are many prisoners who are maybe on death row or they are

evet ama yapıyorlar belki ölüm hücresinde olan veya

facing a very long prison sentence okay and they offer to to allow medical

çok uzun bir hapis cezasıyla karşı karşıya olan birçok mahkum var tamam ve

research to be done on them maybe maybe yes you could be right there mr. ding I

üzerlerinde tıbbi araştırma yapılmasına izin vermeyi teklif ediyorlar belki belki evet tam orada olabilirsiniz bayım . ding

am right because I've seen it happen physically not not for real but on TV

haklıyım çünkü fiziksel olarak gerçekleştiğini gerçek değil ama televizyonda tıbbi deneyler

there's been programs about people doing medical experiments and and they get

yapan insanlarla ilgili programlar var ve

volunteers from prisons so people who are in prison and they are trying to

hapishanelerden gönüllüler alıyorlar, bu yüzden hapishanede olan insanlar

redeem themselves for the crime that they committed so this is a point that

kendilerini suçtan kurtarmaya çalışıyorlar taahhüt ettikleri için bu,

I'm trying to make albeit in a very long way we discussed capital punishment in

çok uzun bir yoldan da olsa belirtmeye çalıştığım bir nokta,

countries a few weeks ago didn't we yes but now I'm the point I'm making is that

birkaç hafta önce ülkelerde ölüm cezasını tartıştık, evet değil mi ama şimdi söylemek istediğim şu ki,

certain countries are probably killing thousands of prisoners a year I don't

kesin ülkeler muhtemelen yılda binlerce mahkumu öldürüyor

whether to mention the countries again but there were two countries that came

ülkeleri tekrar söyleyip söylemeyeceğim bilmiyorum ama listenin başında iki ülke vardı ah

top of the list oh is this a repair office is the replay

bu bir tamirhane mi

of that lesson of people who were actually executed every year well China

her yıl fiilen idam edilen o dersin tekrarı Peki Çin

China executes many people they do and apparently in China they also harvest

Çin yaptıkları birçok insanı infaz ediyor ve görünüşe göre Çin'de organları da topluyorlar, bu

the organs as well so there you go America

yüzden işte Amerika Amerika yılda 22'den

America doesn't execute many people any more than 22 a year 22 about 22 in China

fazla insanı idam etmiyor 22 Çin'de yaklaşık 22,

it's about 22 an hour maybe he wants so the chat the bloke he's Russian nothing

saatte yaklaşık 22 belki istiyor yani sohbet herif o Rus hiçbirşey

my legs are aching my legs are aching that's all I can a ste used to me so

bacaklarım ağrıyor bacaklarım ağrıyor tek yapabildiğim

this poor man there there's his picture again well but I can see it there you

bu bana alıştı bu yüzden bu zavallı adam işte yine onun resmi ama ben onu orada görebiliyorum sen

can see it okay so he wants to get a new body

görebiliyorsun tamam o yüzden istiyor yeni bir ceset al

he's Russian is he he's in a hurry yes so they must execute people in Russia I

o Rus acelesi var evet bu yüzden Rusya'da insanları infaz etmeleri gerektiğini

would imagine so somebody there then that's it's probably no shortage of

hayal ediyorum yani orada birileri o zaman bu muhtemelen ceset sıkıntısı yok

bodies did you just say to me they might execute people in Russia I think they

az önce bana Rusya'da insanları infaz edebileceklerini mi söylediniz Sanırım

still have capital punishment in Russia yes remember yes it's pretty well known

hala yapıyorlar Rusya'da idam cezası var evet hatırlayın evet

if they're not top of the list though in terms of numbers and all execute no I

listenin en üstünde olmasalar da oldukça iyi biliniyor ve hepsi infaz ediliyor hayır bence bu

think it's China Iran I think they're top of the list you know what I'm sure

Çin İran Bence listenin başındalar ne olduğumu biliyorsunuz tabi ki

they execute people in Russia but I don't think they do that I don't think

rusya'da infaz ediyorlar ama bunu yaptıklarını zannetmiyorum bence o

it's that many and you know I'm sure the Pope is Catholic I'm going to go in a

kadar çok değil ve biliyorsun eminim papa katoliktir

minute if you're going to insult me mr. death and bears bears often take poos in

hakaret edeceksen bir dakika sonra gideceğim ben bayım ölüm ve ayılar ayılar ormanda sık sık kaka yaparlar

the woods hey look it's half 11:00 I'm going to

hey bak saat yarım 11:00

bed you know sulking are you I'm just joking I can never tell nowadays a nasty

yatağa gidiyorum biliyorsun somurtuyor musun sadece şaka yapıyorum bugünlerde bana kötü bir şey söyleyemem

to me don't you think no I'm not being nasty I shall just wish we shall have a

sence de hayır ben' İğrenç değilim sadece keşke

fight in the garden after midnight I'll smash up this gadget oh okay

gece yarısından sonra bahçede kavga etsek bu aleti parçalayacağım oh tamam

haha guys rigid up there I'm certainly : I wish I'm good wish I could switch you

haha ​​çocuklar sert orada Kesinlikle : Keşke iyi olsam keşke seni kapatabilsem

off so live chat i chat yes okay that's what just said so is own echo in here

canlı sohbet sohbet ediyorum evet tamam az önce söylenen buydu yani burada kendi yankım var

people wouldn't that people wonder why I get so mr. Duncan is reading a lot of

insanlar neden bu kadar bay olduğumu merak etmezler mi? Duncan bir sürü

fiction books that's what they're trying to do yes yes science fiction well it

kurgu kitabı okuyor, yapmaya çalıştıkları şey bu evet evet bilim kurgu kulağa

sounds like science fiction but it looks like it's going to actually you know if

bilim kurgu gibi geliyor ama öyle görünüyor ki gerçekten olacaksa bileceksin, eğer

it does happen maybe you know I know I wouldn't say no to a new body yes oh yes

olursa belki biliyorsun, biliyorum söylemezdim yeni bir bedene hayır evet oh evet

you know I can understand that yes imagine just being a being able to just

bunu anlayabiliyorum evet sadece sahip olduğunuzdan

get a new body one that's better than the one you've got yes may be enhanced

daha iyi olan yeni bir bedene sahip olabileceğinizi hayal edin evet

in certain areas you know I would like to try what's that but what about a

bazı alanlarda geliştirilebilir, bilirsiniz, isterim Deneyin o ne ama peki ya

woman's body mr. doe I would like a woman I would like to be transplanted to

kadın vücudu Mr. bir kadın isterim

a woman's body not because I want to be a woman but I just I just want to know

bir kadın vücuduna nakledilmek isterim kadın olmak istediğim için değil ama sadece

what it feels like to actually get out of bed in the morning and you look down

sabah yataktan kalkıp aşağıya bakmanın nasıl bir his olduğunu bilmek istiyorum

and in it's a completely different landscape it's completely different so

tamamen farklı bir manzara, tamamen farklı, bu

so when you're a man everything's pretty pretty boring until you get down there

yüzden bir erkek olduğunuzda, oraya inene kadar her şey oldukça sıkıcı ve

and then there's there's a hello hello but with a woman there's there's lots

sonra bir merhaba var ama bir kadınla,

and lots of stuff going on already just below the neck you know it's like oh

zaten hemen altında çok ama çok fazla şey oluyor. boyun bilirsin sanki ah

you've got something to look at but with a man it's very boring very boring and

bakacak bir şeyin var ama bir erkekle çok sıkıcı çok sıkıcı ve

as you get older of course your stomach gets really big and then you can't see

yaşlandıkça tabii ki miden gerçekten büyüyor ve sonra

what's under is you can't see what's underneath anyway you can't see what's

altında ne olduğunu göremiyorsun yani göremiyorsun altında ne var nasılsa altında ne olduğunu göremiyorsun

underneath there you have to lift it all up oh my goodness st. mr. Duncan we

hepsini yukarı kaldırmalısın aman allahım st. Bay. Duncan, aşağı inmek için

don't want to know about that to get down it not I'm not talking about me but

bunu bilmek istemiyoruz, benden bahsetmiyorum ama sanki

sounded like you were no I'm not talking about me I'm talking about other men

sen öyleymişsin gibi geldi, hayır, benden bahsetmiyorum, diğer erkeklerden bahsediyorum,

some of us look after ourselves anyway the point I'm making is yes I would like

bazılarımız zaten kendimize bakarız. Demek istediğim, evet, sırf iyi sunacağı

to have my head transferred onto a woman's body just just for the adventure

macera için kafamın bir kadının vücuduna nakledilmesini istiyorum,

that it would present well it was nice knowing you mr. Duncan 30 years bye go

sizi tanımak güzeldi Bay. Duncan 30 yıl güle güle

on then clear off one day you Martin come on

sonra bir gün defol git sen Martin hadi bu

tonight doesn't like it I would imagine Martin is a friend of mine Martin from

gece bundan hoşlanmıyor Martin'in benim bir arkadaşım olduğunu hayal ediyorum İngiltere'den Martin

England England just explaining to everybody else we don't get many people

diğer herkese İngiltere'den pek fazla insanın

from England watching is and my friend sometimes comes and watches us and I

izleyemediğini açıklıyor ve arkadaşım bazen gelir ve bizi izler ve ben

haven't seen him tonight it's been on twice that's the zoo cat says I wake up

onu bu gece görmedim iki kez açıktı bu hayvanat bahçesindeki kedi uyanıyorum

and see the kilos the kilos what does that mean you wake up and see the kilos

ve kiloları görüyorum diyor bu ne anlama geliyor sen uyan ve kiloları görüyorsun

what what are you suggesting what are you suggesting they're sooo kept I don't

ne öneriyorsun ne öneriyorsun o kadar tutulmuşlar

know I'm not going into that Danielle says you both are making me remember

bilmiyorum o konuya girmiyorum daniel ikinizin de bana

some black mirror episode really Thank You Danielle for that

black mirror bölümünü hatırlattığınızı söylüyor gerçekten teşekkür ederim danielle bunun için

Danielle Maddy Ross yes I'm sure that it sounds like something you might see in

danielle maddy ross evet eminim öyledir

in episodes of Charlie brookers black mirrors oh I see where I can see it all

Charlie Brookers'ın siyah aynalarının bölümlerinde görebileceğiniz bir şey gibi oh hepsini nerede görebileceğimi görüyorum

now I wake up and see the kilos I have to lose ha ha ha

şimdi uyanıyorum ve vermem gereken kiloları görüyorum ha ha ha evet

yes mr. Duncan does that every morning as well your fake laugh is terrible by

bayım. Duncan da bunu her sabah yapıyor, senin sahte gülüşün berbat bu

the way just a la it's not it's it's terrible it's it's you should go and

arada sadece ala bu korkunç değil, gidip

work on your fake laugh I want to see a good I want to hear a very good fake

sahte gülüşün üzerinde çalışmalısın İyi bir gülüş görmek istiyorum Çok iyi bir sahte kahkaha duymak istiyorum

laugh on Sunday yes Rosa I've got to start work I've got to be up at 7:30 in

Pazar evet Rosa işe başlamam lazım sabah 7:30'da kalkmam lazım

the morning it's now 11:30 s past my bedtime okay

şimdi uyku vaktim 11:30 geçti tamam ipucu ipucu bayım

hint hint mr. Duncan wrap up this live stream

. Duncan bu canlı yayını tamamlayabilirim ve devam

mind you I could just go and you could carry on I don't have to be here I

edebilirsin unutma, burada olmam gerekmiyor

suppose so I need to prepare yes half 7:00 I'll get up an hour start work at

sanırım bu yüzden hazırlanmam gerekiyor evet yarım 7:00 Bir saat kalkıp sekiz buçukta çalışmaya başlayacağım yani

half eight that's nice well I'm working from home tomorrow so

güzel peki yarın evden çalışıyorum yani

you know it's flexible oh you're except you're at home tomorrow

esnek olduğunu biliyorsun oh sen yalnız yarın evdesin ben evet o yüzden

I am yes so I'll be disturbing you so if mr. Steve's boss is watching right now

seni rahatsız edeceğim bayım Steve'in patronu şu anda izliyor

mr. Steve is at home tomorrow and between you and me he doesn't get up

bay. Steve yarın evde ve aramızda kalsın,

until quarter to midday mr. Dingle you're trying to get me into

öğlene çeyrek kalaya kadar kalkmayacak Bay. Dingle, başımı belaya sokmaya çalışıyorsun,

trouble it's terrible he he doesn't get up and when he gets up he just sits down

bu korkunç, kalkmıyor ve kalktığında sadece merdivenlerden aşağı oturup

stairs watching morning television he loves loose women but a half 12 I can

sabah televizyonu izliyor, gevşek kadınları seviyor ama yarım 12 ne

have what how can i watch morning television at half 12 wrong mr. Duncan

alabilirim, sabah televizyonunu nasıl izlerim yarıda 12 yanlış mr. Duncan

wrong yeah but the program that you're

yanılıyor evet ama izlediğiniz program

watching started before midday so you normally catch it just before midday you

öğlenden önce başladı, bu yüzden normalde öğlenden hemen önce yakalarsınız, bu yüzden

see so it's morning I'm reward he says she wants to lose

sabah, ödülüm, kilo vermek istediğini söylüyor,

weight oh I see well I was being very polite there unlike mr. Steve who

oh, iyi görüyorum, orada bayın aksine çok kibar davrandım. .

doesn't want to lose weight for me of course I'm just perfect am reward he

Benim için kilo vermek istemeyen Steve elbette ben sadece mükemmelim ödülüm

says so what do you call it when the car has a crash because the driver lost

diyor o yüzden araba çarptığında buna ne diyorsunuz çünkü sürücü

control at the wheel whilst driving well I think you've just said it yourself

iyi sürerken direksiyon hakimiyetini kaybetti sanırım sen yaptın az önce kendin söyledin

they lose control that the car goes out of control so if you lose control of

kontrolü kaybediyorlar araba kontrolden çıkıyor yani bir şeyin kontrolünü kaybedersen

something that means the thing you are trying to control goes out of control

bu kontrol etmeye çalıştığın şeyin kontrolden çıktığı anlamına gelir

it's very hard to explain that so I hope I hope I look at that I hope I explained

bunu açıklamak çok zor o yüzden umarım buna bakarım umarım

it suitably mr. Coco mm-hmm work out eat less you will lose weight it is as

uygun şekilde anlatmışımdır hocam Coco mm-hmm çalış az ye kilo verirsin bu kadar

simple as that it is as simple as that if you work out if you exercise

basit bu kadar basit eğer spor yaparsan

regularly and if you don't eat too much and if you it's it's a scientific

düzenli spor yaparsan ve fazla yemezsen ve bu bilimsel bir

equation it's about eating bad food fatty food too much chocolate like mr.

denklemse Mr.

Steve last week he was eating so much chocolate because of Easter if you if

Steve geçen hafta Paskalya nedeniyle çok fazla çikolata yiyordu, eğer

you use more energy than you take in you will lose weight because that is just a

aldığından daha fazla enerji kullanırsan kilo verirsin çünkü bu sadece bir

law of physics it's a law of science it's a fact

fizik kanunu bu bir bilim kanunu bu bir gerçek

so take yeah if you take in more energy than you're using you will put weight on

yani al evet eğer alırsan harcadığından daha fazla enerji ağırlık vereceksin

here's a good guy less energy then you here's a good guide it's a very it's a

işte iyi bir adam daha az enerji o zaman sen iyi bir rehber bu çok çok çok

very it's a very rough guide but I'm gonna say now if what comes out of you

kaba bir rehber ama şimdi söyleyeceğim senden çıkan

is less than what goes in you will get fat

daha azsa içeri girenden daha şişmanlayacaksın

if what what can I carry on your own about to go on then yes so if more comes

eğer kendi başına ne taşıyabilirsem devam etmek üzere o zaman evet yani daha fazlası

out then what goes in what do you mean comes out when you go for a poo yeah but

çıkarsa o zaman içeri giren ne demek kaka yapmaya gittiğinde dışarı çıkıyor evet ama

it you realize that that you you realize that was pointing down towards you no I

anladın mı bunun seni işaret ettiğini fark ediyorsun hayır bence bu

think that's really no I'm just trying to make a point

gerçekten hayır sadece bir noktaya değinmeye çalışıyorum

but it's it's a rough point very rough oh that's good well thanks a lot now you

ama bu kaba bir nokta çok kaba oh bu çok iyi çok teşekkürler şimdi

say something and I will I will stop you halfway through it's alright no it's not

bir şey söylersin ve ben duracağım yarı yoldasın sorun yok hayır sorun değil sen sen sen sen sen

alright suggesting that you you you you you you couldn't leave me me are you

beni bırakamazsın demek istiyorsun

suggesting that what you should do is compare what you eat the quantity you

ne yediğini yediğin miktarla kıyaslayıp

eat in and then look at the quantity that comes out what is a relationship

sonra çıkan miktara bakmak olduğunu mu ima ediyorsun ikisi arasında nasıl bir ilişki var 1968'de

between the two doesn't that hit for Lulu in 1968 you you you are you trying

Lulu'ya vuran değil mi sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen sen misin

to suggest there's a relationship between the amount of food you take in

you the amount of waste you produce you you you you there might be a vague

belirsiz

relationship yes well I'm just using it as a rough guide

ilişki evet pekala ben onu sadece kaba bir kılavuz olarak kullanıyorum,

you see so if you I'd be a bit how are you going to measure that well you don't

görüyorsunuz, bu yüzden biraz sorarsanız, bunu nasıl iyi ölçeceksiniz,

measure it physically so it's just a guide in weight losing here in in in

fiziksel olarak ölçmüyorsunuz, bu yüzden bu sadece burada kilo vermede bir rehber

terms of about losing weight I've never heard of somebody trying to advise you

kilo verme açısından, birinin size kilo vermenizi tavsiye etmeye çalıştığını hiç duymadım,

to lose weight saying well look at what you take and what you take what comes

ne aldığınıza ve ne aldığınıza bakın ne çıkıyor,

out you might be you might be completely off that wasn't what I said I see he

tamamen kapalı olabilirsiniz, söylediğim bu değildi Bakıyorum,

said I didn't say that arguing we're really arguing now as a

tartışmanın şu anda kaba bir rehber olarak gerçekten tartıştığımızı söylemediğimi söyledi, aman

rough guide oh my goodness how do you get through a deaf guy carry on get

tanrım, sağır bir adamın nasıl üstesinden gelirsin, devam et, biri

through a day without being killed by someone I have a speak to anyone thank

tarafından öldürülmeden bir günü geçir, kimseyle konuşamam, teşekkür ederim.

goodness for that again let me explain just as a rough guy this isn't

aman tanrım, kaba bir adam olarak tekrar açıklamama izin ver, bu

scientific this is just a very this is just a very rough guide

bilimsel değil, bu sadece çok bu sadece çok kaba bir rehber

carry on and just read more goes in they what comes out you put weight on and

devam et ve sadece daha fazlasını oku, içinden ne çıkıyorsa kilo alıyorsun ve

you're on about energy well just generally just generally from physical

gidiyorsun enerji hakkında, sadece genel olarak sadece genel olarak fizikselden,

that the the stuff the the bulk of the food and and the crap that comes out the

yiyeceğin büyük kısmı ve ve diğer uçtan çıkan saçmalık,

other end yes it means it's going into your body

evet, vücudunuza girdiği anlamına gelir,

so things that you eat are absorbed and you get fat you get fat that's the point

böylece yediğiniz şeyler emilir ve şişmanlarsınız. aman tanrım, amacım bu, aman

I'm making oh my god that was supposed to be a very small comment that you just

tanrım, bunun çok küçük bir yorum olması gerekiyordu, öylece

throw away and forget about think that's used is them as a guide I did I didn't

atıp unutuyorsun, bunun bir rehber olarak kullanıldığını düşündüm,

say it was I just said it's just something that I think about it's a it's

öyleydi demedim, sadece öyle dedim hakkında düşündüğüm bir şey bu

it's a thing that just helps you to think about if not putting so much food

sadece düşünmenize yardımcı olan bir şey, eğer vücudunuza çok fazla yiyecek koymazsanız bu

into your body that's it that's true if you eat less if you use more energy than

doğru, daha az yerseniz, aldığınızdan daha fazla enerji kullanırsanız,

you're taking in you'll lose weight we said that earlier yes or no and that

kaybedersiniz kilo daha önce evet ya da hayır demiştik ve

there's no relationship between what you're taking and and you and you your

aldığınız şey ile siz ve

feces you waste there's no relationship there as if you were to eat lots of

dışkınız arasında hiçbir ilişki olmadığını söyledik, orada hiçbir ilişki yok sanki dışkı derken çok lif yiyecekmişsiniz gibi o

fiber when you say feces if you were shit then

zaman boktan olsaydınız Kaka

if you were to poop poop you like the word poop if you to eat lots of fiber in

yapsaydın kaka kelimesini seversin Diyetinde kalori değeri olmayan çok fazla lif yersen

your diet which has no calorific value then you would produce more waste I wish

daha fazla atık üretirdin Keşke

you hadn't spoil them and and thus I wonder why YouTube and he doesn't want

onları bozmasaydın ve bu yüzden YouTube ve o neden merak ediyorum

to give me man I wonder why YouTube doesn't pay me

Bana vermek istiyorum adamım, YouTube'un artık bana neden ödeme yapmadığını merak ediyorum,

anymore I wonder why but if we if we look at the poop that's on the internet

neden merak ediyorum ama eğer internetteki kakaya bakarsak

and they're getting paid and you're not for all this good work that you're doing

ve onlar para alıyorlar ve siz bu kadar iyi iş için değilsiniz. sen yapıyorsun

I'm not as everybody you know what the problem is I I think I do need to have

ben herkes gibi değilim problemin ne olduğunu biliyorsun sanırım

that body dress what I know what you're going to say sorry I know what you're

o vücuda sahip olmam gerekiyor ne diyeceğini biliyorum üzgünüm ne

going to say let me just say there doesn't know what I'm going to say Oh

söyleyeceğini biliyorum izin ver sadece söyleyeyim ne diyeceğimi bilmiyorsunuz Ah

what oh why do you keep making noises that doesn't make any sense

ne oh neden anlamsız sesler çıkarıyorsunuz

Oh

Ah

I know what you're going to say miss Duncan mr. Duncan you see things that no

ne söyleyeceğinizi biliyorum Bayan Duncan Bay. Duncan öyle şeyler görüyorsun ki hayır

I'm going to say that maybe I good night everybody good knives oh let's look at

belki söyleyeceğim herkese iyi geceler iyi bıçaklar oh hadi

the chat what I'm trying are you on the spectrum are you anywhere on that

sohbete bakalım ne deniyorum spektrumda mısın o

spectrum I think you are I think you mean over 30 years I think you really

spektrumda herhangi bir yerde misin sanırım öylesin sanırım demek istiyorsun 30 yılı aşkın bir süredir gerçekten

are on the spectrum somewhere right let me just say what I was thinking is maybe

spektrumun bir yerinde olduğunu düşünüyorum doğru, sadece düşündüğüm şeyi söylememe izin ver, belki de

Oh carry on there let me stop you I'm trying my best what sue said she's

Oh, devam et, seni durdurmama izin ver, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, sue ne dedi, senin

having so much fun watching you fighting watching us fighting and laughing

kavga etmeni izlerken çok eğleniyor, bizi izlerken kavga etmek ve gülmek

there's no fighting that'll be later outside on the lawn naked we're gonna

kavga yok daha sonra dışarıda çimlerde çıplak olacağız

get we're gonna get oiled up and wrestle on the lawn outside if I'm not here on

yağlanacağız ve dışarıdaki çimlerde güreşeceğiz Pazar günü burada olmazsam

Sunday you know what's happened yes and you might you might notice a big a big

ne olduğunu biliyorsun evet ve yapabilirsin bahçede büyük bir höyük fark edebilirsiniz,

sort of mound in the garden yeah in the shape of a body and that's probably

evet, bir vücut şeklinde ve orası muhtemelen

where mr. Steve will be so as I was saying what what I think what what I

Bay. Steve, söylediğim gibi olacak, düşündüğüm şeyi, kafamı bir kadının vücuduna naklettirseydim

think would be a good idea is if I did have my head transplanted onto a woman's

iyi bir fikir olacağını düşündüğüm şeyi

body and then YouTube would take more notice of me as an English teacher

ve YouTube'un bir İngilizce öğretmeni olarak beni daha fazla dikkate alacağını

because that would appear to be the criteria of being an English teacher now

çünkü bu görünürdü YouTube'da İngilizce öğretmeni olmanın kriteri olmak için artık

on YouTube you have to have big boobies big big boobies and you have to put lots

büyük memelere sahip olmalısın büyük memelere sahip olmalısın ve çok

of makeup on and you have to be very sexy so YouTube is only interested in

fazla makyaj yapmalısın ve çok seksi olmalısın, bu yüzden YouTube artık sadece

sexy ladies now YouTube is no longer interested in people like me they're

seksi bayanlarla ilgileniyor YouTube artık YouTube değil benim gibi insanlarla ilgileniyorlar

interested in the sex appeal that's how basic that's how shallow YouTube has

seksi çekicilikle ilgileniyorlar işte bu kadar basit YouTube bu kadar sığ hale

become maybe you could just wear a wig yeah and you know some enhancement

geldi belki sadece bir peruk takabilirsin evet ve biraz geliştirme biliyorsun

what's that exercises know where some robbed or some false breasts I could

bu egzersizler ne biliyor musun bazı soyulmuş veya bazı sahte göğüsleri

just put some balloons under my jumper and call yourself mrs. Duncan

koyabilirim kazağımın altına biraz balon koy ve kendine bayan de. Duncan,

miss miss Duncan or miss Duncan like last week when I was the bride

Bayan Duncan veya Bayan Duncan, geçen hafta gelinken olduğu gibi, bundan

I did enjoy that actually a little bit too much so there we go the live chat is

gerçekten biraz fazla zevk aldım, bu yüzden canlı sohbet

still up and running let's have a look shall we

hala devam ediyor ve çalışıyor, bir göz atalım,

we're going in a moment by the way don't worry you don't have to put up with this

birazdan gidelim mi? bu arada merak etmeyin bu histerik kahkahaya daha fazla katlanmak zorunda değilsiniz bayım

much longer that's hysterical laughter mr. Steve

. Steve

we've got to sex it up we need we need we need to be more sexy we've got a sex

seksi yapmalıyız ihtiyacımız var daha seksi olmalıyız daha seksi olmalıyız

it up I just undo a few buttons here here we go maybe if I wore a week mr.

sadece birkaç düğmeyi geri alıyorum işte başlıyoruz belki bir hafta giyseydim bayım.

Duncan if we had hey I don't know why you're doing that because the live chat

Duncan olsaydı hey Bunu neden yaptığınızı bilmiyorum çünkü canlı sohbet

is on the screen oh I say so nobody can see you how about people could imagine

ekranda oh kimse sizi görmesin diye söylüyorum ya insanlar bunu hayal edebilsin

it I'm sure they can't the the things that nightmares are made of

eminim o şeyleri yapamazlar kabuslar merhabadan yapılır

hello - hello please say hello to me I am watching in Turkey yes you know yes

- merhaba lütfen bana merhaba deyin ben türkiyede izliyorum evet bilirsiniz evet

in celle be watching in Turkey and we've been to Turkey twice we have mr.

celle de türkiyede izliyoruz ve biz türkiyeye iki kez gittik bayım.

Duncan's dinner lesson about Turkey Odin a lesson in Turkey about taking holidays

Duncan'ın Türkiye hakkında akşam yemeği dersi Odin Türkiye'de tatil yapmak hakkında bir ders

taking holidays yes mr. Duncan is still a virgin lady yes I will be wearing

tatil yapmak evet bay. Duncan hala bakire bir hanımefendi evet

white at my wedding because I'm I am untouched untouched completely I am that

düğünümde beyaz giyeceğim çünkü ben el değmemişim tamamen el değmemişim ben

you believe anything mr. Koko says a nice sexy body will be

siz bir şeye inanırsınız bayım . Koko, güzel ve seksi bir vücudun

more advertised Abul yes maybe maybe I should get I should have a sex change

reklamının daha fazla olacağını söylüyor Abul evet belki de cinsiyet değiştirmeliyim belki de

maybe I should have some some cosmetic surgery to make me look like a pretty

güzel bir hanımefendi gibi görünmem için biraz estetik ameliyat olmalıyım

lady and then YouTube will take notice of me again ah maybe one day it will all

ve sonra YouTube beni yeniden fark edecek ah belki bir gün hepsi

be mine again Danielle you've got to go to bed I've got to go to bed as well I'm

benim olacak Danielle sen yatmalısın ben de yatmalıyım

very tired mr. Duncan's keeping me up late you know what I like about the live

çok yorgunum bayım. Duncan beni geç saatlere kadar ayakta tutuyor ekrandayken canlı sohbetin nesini sevdiğimi biliyorsun

chat when it's on the screen because I can pick my nose and no one knows it

çünkü burnumu karıştırabiliyorum ve kimse bunu bilmiyor

Daniel said he sent you an email okay yes yes I read it earlier yes don't

Daniel sana bir e-posta gönderdiğini söyledi tamam evet evet daha önce okudum evet

know daddy Ross where are you from he from Spain that

bilmiyorum baba Ross nerelisin o İspanya'dan

Spanish yes Daniel I actually read your email out earlier I read it out at at

İspanyolca evet Daniel E- postanı daha önce okudum

the start of the program and I answered your question as well about how to learn

Programın başında okudum ve İngilizceyi nasıl öğreneceğim

English or how to practise conversation with other people yes so if Daniel

veya diğer insanlarla nasıl konuşma pratiği yapacağımla ilgili sorunuzu da yanıtladım. evet öyleyse Daniel

watches this lesson yes it's gone on yes afterward you'll have to do that because

bu dersi izlerse evet devam etti evet sonra bunu yapmak zorunda kalacaksın çünkü dürüst olmak gerekirse

I'm not going to repeat it all again to be honest we love you as you are please

hepsini tekrar etmeyeceğim seni olduğun gibi seviyoruz lütfen

don't change a thing Thank You tsukete I think tsukete is a

hiçbir şeyi değiştirme Teşekkürler tsukete Bence tsukete

fan of seven does that mean there's there are suit cats all the way from one

yedi hayranı, bu birden

up to 76 yes why why why is it sook at 77 maybe sook at is one of 77 clones oh

76'ya kadar takım elbise kedileri olduğu anlamına mı geliyor evet neden neden 77'de sook belki de sook 77 klondan biri oh

it can't be your age because you do not do the picture that does not make sure

bu senin yaşında olamaz çünkü

Steve's drunk sook at 77 in Argentina so where are the other 76 of you yes when

Steve'in Arjantin'de 77 yaşında sarhoş olduğundan emin olmayan resmi yapmıyorsunuz, peki diğer 76'nız neredesiniz evet

you were born in 1977 yes my gosh you you will be very young then I think the

1977'de doğduğunuzda evet aman tanrım çok genç olacaksınız o zaman

picture there I think maybe that is true so Daniel is going to bed but there is

sanırım oradaki resim belki bu doğrudur, yani Daniel yatacak ama bugünkü canlı yayının

an answer to your question at the start of today's live stream Daniel Daniel is

başında sorunuzun bir yanıtı var

Brazilian and Lizbeth lives in Barcelona so that answers that question

thank you very much oh I see that's her oh the day you were born it was the date

doğduğun gün doğduğun gündü

you were born by the by the way Steve yes on Friday it's the 13th are you

bu arada Steve evet cuma ayın 13'ü

scared no oh well Daniel I easy I am you might not know because I had mentioned

korktun mu hayır oh pekala Daniel ben kolayım bilmiyor olabilirsin çünkü

this before because I do this amateur dramatics I am playing the part of

bundan daha önce bahsetmiştim çünkü bu amatör dramaları yapıyorum

somebody who's supposed to be Spanish Caribbean is it the village

İspanyol Karayipli olması gereken birinin rolünü oynuyorum, orası köy mü?

I'm playing the part of a pirate oh and he's got to speak English with a Spanish

stroke sort of Colombian accent which obviously is very close to Brazilian so

you could help me on that on how to speak English because I want to speak

İngilizceyi nasıl konuşacağım konusunda bana yardımcı olabilir çünkü

English in in in a in a Spanish accent

İngilizceyi

to put it into proper English Steve wants to learn Spanish accent when

uygun bir İngilizceye dönüştürmek için bir İspanyol aksanıyla konuşmak istiyorum Steve İngilizce konuşurken İspanyol aksanı öğrenmek istiyor

speaking English yes that's it as you said that that's it

well I'm not sure about that and I've been practicing so I'm going to do this

Bundan emin değilim ve pratik yapıyorum, bu yüzden bunu

one week and people can tell me whether it sounds authentic or not that will

bir hafta yapacağım ve insanlar bana bunun gerçek olup olmadığını söyleyebilirler, bu

probably be our that will be our last ever live stream I think but that's

muhtemelen bizim olacak, bu bizim son canlı yayınımız olacak sanırım ama bu

interesting that you think a varnish person but I want to speak in broken

senin cilalı bir insan olduğunu düşünmen ilginç ama ben kırık dökük bir İngilizce ile konuşmak istiyorum

English I want to speak in in in the way a Spanish person would speak English I

Bir İspanyol'un İngilizce konuşacağı şekilde konuşmak istiyorum Ben

was gonna say I think you're already doing the broken English very well

zaten kırık İngilizce'yi çok iyi yapıyorsun

apparently oh it looks like we've got a new fan oh goodness me this is the first

görünüşe göre öyle olduğunu söyleyecektim sanki yeni bir hayranımız var aman allahım

time that I've watched you and you guys are great what days do you broadcast you

sizi ilk defa izliyorum ve harikasınız hangi günler yayın yapıyorsunuz

can catch us on Wednesday that's of course tonight Wednesday from 10:00 p.m.

bizi çarşamba yakalayabilirsiniz tabi ki bu akşam çarşamba saat 22:00 dan itibaren

UK time and on Sunday we are also here every Sunday from 2:00 p.m. UK time so

Birleşik Krallık saati ve Pazar günleri de her Pazar saat 14:00'ten itibaren buradayız. İngiltere saati yani bulunduğunuz yerdeki

you have to check the time difference where you are but yes

saat farkını kontrol etmelisiniz ama evet

Wednesday night 10:00 p.m. UK time Sunday afternoon 2:00 p.m. UK time so

Çarşamba gecesi 22:00. Birleşik Krallık saati ile Pazar öğleden sonra 14:00 Birleşik Krallık zamanı yani

twice a week you get us twice a week oh my goodness yes in can you give me some

haftada iki kez, bizi haftada iki kez alıyorsunuz aman tanrım evet, bana

advice about the Erasmus programme I don't quite I don't quite know what

Erasmus programı hakkında tavsiye verebilir misiniz?

you're on about there okay 77 says she was born in

in 64 1964 you are oh you are slightly slightly older than me but slightly very

64 1964 doğumlusun sen oh sen benden biraz daha büyüksün ama

very much younger than Steve only a few years a few yes so we're the same

Steve'den biraz çok çok çok daha gençsin sadece birkaç yıl birkaç evet bu yüzden aynı

generation the same age yes oh here we go mr. Steve can you say instantly in

nesiliz aynı yaştayız evet oh işte başlıyoruz bay. Steve anında

Spanish ah no okay I'll go on Tiamo me amor I love you my love that Spanish is

İspanyolca söyleyebilir misin ah hayır tamam devam edeceğim

it diem Oh Mia more a rocket roll your R's TMO Mia more what you got to roll

your R's in but that didn't sound like it that sounds like you were pushing a

'Kulağa

big poo out thank you soon cat it's a do you have to it I don't think all Spanish

büyük bir kakayı dışarı itiyormuşsun gibi geliyor, teşekkür ederim yakında kedi bu bir zorunda mısın Tüm İspanyolların olduğunu düşünmüyorum

I don't think all regions are Spain or in South America you roll your R's but I

Tüm bölgelerin İspanya olduğunu düşünmüyorum veya Güney Amerika'da R'lerini yuvarlarsın ama

think maybe the majority I don't know yes I think it's it's part of a other of

bence belki çoğunluk bilmiyorum evet bence bu başka bir

an accent so I think with some accents you might stress certain sounds so I

aksanın parçası bu yüzden bazı aksanlarla belirli sesleri vurgulayabileceğinizi düşünüyorum bu yüzden

think with the letter R you might roll roll you see like that

R harfiyle roll roll roll yani

so Oh mr. Duncan can roll his arse very well I'm not very good at it but I'm

böyle görüyorsunuz yani Ah beyefendi Duncan kıçını çok iyi çevirebiliyor Ben bunda pek iyi değilim ama

getting better that just sounds like an angry dog I never and I roll my eyes I

daha iyi oluyorum ki kulağa kızgın bir köpek gibi geliyor asla ve gözlerimi deviriyorum

have to write this great effort family's genetic Daniel says you sound Italian

Bu büyük çabayı yazmam gerekiyor ailenin genetiği Daniel İtalyan gibi konuştuğunu söylüyor

yeah that's your Spanish yes that's it yes yes what that's that's the problem

evet bu senin ispanyolcan evet bu kadar evet evet sorunum bu ne

I'm having I'm trying to I'm trying to sound Spanish but quite I'm actually

just starting to sound Italian and that's what I'm because it they they're

quite close to me when I'm trying to sound Spanish I keep sounding Italian

İspanyolca konuşmaya çalışırken bana oldukça yakınsın, İtalyanca konuşmaya devam ediyorum

but nevermind I have to go to Spain to learn the Spanish accent yes sir but

ama boşver İspanyol aksanını öğrenmek için İspanya'ya gitmem gerekiyor evet efendim ama

I've been looking on YouTube interestingly enough and I've been

YouTube'a yeterince ilginç bir şekilde bakıyorum ve

watching people yeah who are Spanish trying to learn English

insanları izliyorum evet İspanyollar İngilizce öğrenmeye çalışıyor

and I'm listening to them talking in talking English so I'm getting lots of

ve ben onların İngilizce konuşurken konuşmalarını dinliyorum bu yüzden pek çok

tips and hints yes it's amazing what you can find on YouTube I mean there are

ipucu ve ipucu alıyorum evet YouTube'da bulabilecekleriniz harika yani

some people I've heard there are some people who actually teach English on

orada olduğunu duyduğum bazı insanlar var YouTube'da gerçekten İngilizce öğreten bazı insanlar,

YouTube can you believe it they actually spend a lot of their time standing in

gerçekten zamanlarının çoğunu kameraların önünde durarak geçirdiklerine

front of cameras and they talk in talking talk in English and they talk

ve İngilizce konuşarak konuştuklarına ve

for a very long time sometimes for two hours and then they help people with

çok uzun bir süre, bazen iki saat konuştuklarına ve sonra insanlara yardım ettiklerine inanabiliyor musunuz?

their English but they don't get paid anything they don't get any money for it

İngilizceleri var ama hiçbir ücret almıyorlar bunun için para almıyorlar

they just do it because they love it can you believe that there are people

sadece sevdikleri için yapıyorlar bunu YouTube'da hiçbir şey yapmadan yapan insanlar olduğuna inanabiliyor musunuz

out there on YouTube who do that for nothing for nothing

incredible cat there we go teh not t teh yes so not like t to take a more yes is

inanılmaz kedi biz git evet o yüzden daha fazlasını almaktan hoşlanmıyorum evet öyle tamam mı

that like okay am i right there forget that right so you can't so care doesn't

oradayım unut bunu doğru yani yapamazsın yani

care mean what okay okay no I'm just there we go te oh I know I'm

umursamaz ne anlama geldiğini umursama tamam tamam hayır ben sadece oradayım gidiyoruz te oh biliyorum

just talking about something else there are there are that isn't the only word

sadece başka bir şeyden bahsediyorum orada var İspanyolca dilindeki tek kelime bu değil evet

in the Spanish language yes okay the EON pet there is there is cat hair okay

tamam EON evcil hayvanı var kedi tüyü var tamam

which means sorry what I'm just looking at su cat oh and also the other one I

bu da üzgünüm ne demek su kedi oh ve ayrıca sevdiğim diğer şey de

like is porfavor pop of all pop of all which means please please yes well done

pop of all pop of all pop yani lütfen lütfen evet aferin

welcome oh I think I think I might I might give up teaching English I think I

hoşgeldin oh sanırım İngilizce öğretmekten vazgeçebilirim Sanırım

might start teaching Spanish I'm quite good at it one word well no two words

İspanyolca öğretmeye başlayabilirim Ben oldukça iyiyim o bir kelime, iki kelime yok,

you speak Spanish you must mutate to word mr. kogo is trying to say it tell

İspanyolca konuşuyorsunuz, bay kelimesini değiştirmelisiniz. kogo

us something there mutate I think you've done that already Steve I can't read it

bize orada bir şey söyle mutasyona uğrat bence bunu zaten yaptın Steve

all it's used all on the screen you've definitely already mutated roll the

hepsini okuyamıyorum ekranda kullanılıyor kesinlikle mutasyona uğrattın

screen mr. Duncan I wish I could we have to wait for it to move because I see we

ekranı döndür bayım Duncan keşke hareket etmesini beklemek zorunda kalabilseydik çünkü görüyorum ki

have a new system so we have to wait for the live chat to move I

yeni bir sistemimiz var bu yüzden canlı sohbetin hareket etmesini beklemeliyiz I

I can't actually change this we have to wait for it to move across the screen

Aslında bunu değiştiremem ekran boyunca hareket etmesini beklemeliyiz

could someone else please send a message on the live chat so it moves no it's

başka biri lütfen canlı sohbete bir mesaj gönderebilir mi, böylece hareket eder, hayır,

like I can wait I can wait so anyway gives you a nice little

bekleyebileceğim gibi, bekleyebilirim, bu yüzden yine de size hoş bir

vibration this does poorer for poorer for second row my ass you sound like an

titreşim verir, bu ikinci sıra için daha fakir için daha fakir kıçım, kızgın bir köpek gibi konuşuyorsunuz, öyle

angry dog so are you saying that Spanish people all shout because that didn't say

mi? İspanyolların hepsinin bağırdığını söylüyorum çünkü bu,

you don't have to shout what any people are very I've got to be

herhangi bir insanın ne olduğunu bağırmak zorunda olmadığınız anlamına gelmiyordu.

careful I've already upset friends yeah you're gonna be keV what I say today

I've already lost all of our French viewers animated very very lively

Fransız izleyicilerimizin tamamını şimdiden kaybettik animasyonlu çok çok canlı

speakers and they speak very fast who said that no they do Spanish people

konuşmacılar ve çok hızlı konuşuyorlar kim hayır yaptıklarını söylediler İspanyollar

speak that the language is lends itself to being able to communicate and talk

dilin çok hızlı iletişim kurabilmeye ve konuşmaya elverişli olduğunu söylüyor

very fast ly firstly very fast yes but as the fastly well-known well-known

ilk önce çok hızlı evet ama hızla iyi bilinen iyi bilinen

English word fastly yes I believe that's true

İngilizce kelime hızla evet bunun doğru olduğuna inanıyorum, halbuki

whereas we draw our words out a lot I think I think you're being I think

biz kelimelerimizi çokça ortaya koyuyoruz sanırım öyle yapıyorsun bence

you're being very stereotypical it's a bit like no I've read about it yeah can

çok basmakalıp davranıyorsun biraz hayır gibi bu konuda okumuştum evet yapabilir

I just can I actually get to the end of a sentence tonight I'm really looking

miyim gerçekten bu gece bir cümlenin sonuna gelebilir miyim

forward to actually starting a sentence and completing it without you sort of

Gerçekten bir cümleye başlamayı ve sen otobüsteki

interjecting in a way that looks like a nutter on the bus okay right what was I

bir kaçık gibi görünen bir şekilde araya girmeden onu tamamlamayı dört gözle bekliyorum tamam doğru neydi ben

saying doesn't matter it's very similar to the

söylemenin önemi yok,

way it's very similar to the way in which Italians are seen as being very

italyanların

aggressive when they speak but it isn't true

konuşurken çok agresif olarak görülmesine çok benziyor ama bu doğru değil, bu

so Italians are already sorry always they always they're always made

yüzden italyanlar zaten her zaman üzgünler, her zaman onlar her zaman

fun of for being very loud and aggressive when they're speaking but

alay ediliyorlar konuşurken çok gürültülü ve agresif oldukları için ama

it's not actually true at out the Italian language is very beautiful to

aslında doğru değil İtalyanca dinlemek çok güzel

listen to it's a beautiful language just like Spanish and French and of course

İspanyolca ve Fransızca gibi güzel bir dil ve tabii ki

English okay yes I'm just reading I thought I thought Steven Garcia says

İngilizce tamam evet sadece okuyorum diye düşündüm Steven Garcia

that I was just speaking Spanish I thought for a moment someone have

İspanyolca konuştuğumu söylüyor sandım Bir an birisi

removed your head but I have to do something with the British tea yes I

senin kafanı kaldırdı sandım ama İngiliz çayıyla bir şeyler yapmalıyım evet

think in Spanish it sits at the tongues on the roof of the mouth I think with

sanırım İspanyolcada dillerin damağının üzerine oturuyor sanırım

the tea yeah sir yeah I think it's like that isn't it

çay evet efendim evet sanırım öyle değil mi evet bu

yes it's it's the sound of T is syllabic it's very so if if the sound of a letter

T'nin sesi heceli çok yani eğer bir harfin sesi

is is very it has a very high frequency it's syllabic so it's very high it's

çok ise frekansı çok yüksek heceli yani çok yüksek

like the letter S see I'm saying nothing I'm not shouting I'm laughing so hard

gibi S harfi bak hiçbir şey söylemiyorum Bağırmıyorum

because of your lovely comments now that's a good fake laugh did you like

senin güzel yorumların yüzünden çok gülüyorum şimdi bu iyi bir sahte gülüş beğendin mi

that I think my fake laugh is better than your Steve no that was good though

benim sahte gülüşüm senin Steve'inden daha iyi bence hayır bu iyiydi gerçi

I thought I thought my fake laugh is much better than Steve's steve has a

ben sahte gülüşümün Steve'inkinden çok daha iyi olduğunu düşündüm steve'in

very good sense of humor oh yes you've got to laugh you have sometimes there's

çok iyi bir mizah anlayışı var oh evet gülmek zorundasın bazen başka

no choice or just a bit say as mr. Duncan would say I would say laugh mr.

seçeneğin yok ya da sadece biraz söyle bay. Duncan derdi ki ben de güleyim bayım.

Duncan would say laugh yes okay so what's your point

Duncan güle evet tamam derdi ki amacın ne

I'm just saying because the two different ways of pronouncing the word

sadece söylüyorum çünkü gülmek ve gülmek kelimesini telaffuz etmenin iki farklı yolu var

laugh and laugh but you didn't say there are two ways you said as mr. Duncan says

ama siz bay olarak söylediğiniz iki yol olduğunu söylemediniz. Duncan

I never because you pronounce laugh as a laugh for why don't you just say as some

asla çünkü gülmeyi kahkaha olarak telaffuz ediyorsun çünkü bazı

people why don't matter yes it does sound the point so you're

insanlar neden önemli değil diye söylemiyorsun evet bu kulağa mantıklı geliyor bu yüzden

picking on me now you're making fun of my my Stafford accent yes mr. kogo

şimdi benimle dalga geçiyorsun benim Stafford'umla dalga geçiyorsun aksan evet bay kogo

that's interesting some languages speak faster but they

bu ilginç bazı diller daha hızlı konuşur ama

don't necessarily pass any more information because sometimes the words

daha fazla bilgi iletmezler çünkü bazen kelimeler

are longer aren't they that's it interesting what mate what what I always

daha uzundur değil mi dostum ilginç değil mi her zaman

remember is when I was living in China you would hear people having

hatırladığım şey ben Çin'de yaşarken insanların

conversations in the cafes and restaurants and I always used to think

sohbet ettiğini duyardın kafelerde ve restoranlarda ve ben her zaman

that they were fighting or arguing about something but in fact they weren't but

onların bir şey hakkında kavga ettiklerini veya tartıştıklarını düşünürdüm ama aslında öyle değillerdi ama

sometimes when you hear Chinese people speaking as certainly in a public place

bazen Çinlilerin kesinlikle halka açık bir yerde konuştuğunu duyduğunuzda, kulağa

they speak in a way that sounds not always but sometimes as if they're

her zaman değil ama kulağa hoş gelen bir şekilde konuşuyorlar. bazen sanki tartışıyorlarmış gibi ve

arguing and I would say to my friend I would say what what are they fighting

arkadaşıma ne

about and he would say they're not fighting

hakkında tartıştıklarını söylerdim ve o da kavga etmediklerini

they're just having a conversation but but the way they were speaking the pace

sadece sohbet ettiklerini söylerdi ama konuşma biçimleri zamanın hızını

of the speech and the words that as they were coming out sounded very aggressive

konuşma ve sözler kulağa çok agresif geliyordu,

so I suppose it's very similar to what I said earlier about Italian Italian

bu yüzden sanırım daha önce İtalyanca İtalyan dili hakkında söylediklerime çok benziyor, kulağa

language it sounds quite aggressive but yes

oldukça agresif geliyor ama evet,

what mr. Coco said is right sometimes you need to use more words to say one

ne bay. Coco haklı dedi bazen bir cümleyi söylemek için daha fazla kelime kullanman gerekir

sentence so for one thing that you say in English you might use three or four

yani İngilizce söylediğin bir şey için üç veya dört

words but in maybe Italian you might need to use nine or ten words so yes

kelime kullanabilirsin ama belki İtalyancada dokuz veya on kelime kullanman gerekebilir yani evet

that's it very good pretty pretty cool Raffy a few sorry says can I say

bu çok iyi oldukça hoş Raffy birkaç özür dilerim

something in Portuguese I will have a go I've no idea so you're going to be

Portekizce bir şey söyleyebilir miyim diyor Deneyeceğim hiçbir fikrim yok bu yüzden

laughing I'll make it larger so mr. Steve can see with his old eyes so let's

güleceksin Büyüteceğim o yüzden bay. Steve yaşlı gözleriyle görebilir, o yüzden

have a go at saying it looks like Chinese ooh um hirato got it so you'd

Çinliler ooh um hirato'nun anlamış gibi göründüğünü söylemeye çalışalım, bu yüzden

have to shout why are you shouting just you know where people practice English

neden bağırıyorsun diye bağırmak zorundasın, sadece insanların İngilizce pratik yaptığı yerleri biliyorsun,

they don't scream at the top of their voice someone Corrado gap so I might be

en tepeden bağırmazlar. onların sesi birisi Corrado boşluğu bu yüzden

wrong there that is the T pronounced like a TS it sounds like you're speaking

orada yanılıyor olabilirim bu T bir TS gibi telaffuz ediliyor sanki

in tongues you're not possessed by the devil are you

dillerde konuşuyorsunuz şeytan tarafından ele geçirilmemişsiniz

probably let's try again so Steve say sue a metal gate oh yes Bob we don't

muhtemelen tekrar deneyelim bu yüzden Steve diyor ki metal bir kapıyı dava edin oh evet Bob

know I don't know Portuguese I hope it's not rude

bilmiyoruz Portekizce bilmiyorum Umarım kaba değildir

they probably easy no probably rude isn't it I hope we haven't just told

muhtemelen kolay Hayır muhtemelen kaba değil mi Umarım

someone to fornicate with their mother yes we'll probably be cut off now so

birisine annesiyle zina yapmasını söylememişizdir şimdi öyle

said something that will be picked up by the algorithms issue we've said

bir şey söyledik ki algoritma sorunu tarafından anlaşılacak

something in Portuguese that's very offensive what does it mean that we've

bir şey söyledik Portekizce çok saldırgan bir şey

just said please Rafael Rafael it's your fault what have we just said so what

söyledik az önce lütfen Rafael Rafael bu senin hatan dedik ne anlama geliyor az önce ne dedik peki ne dedik Birisinin ne anlama geldiğini

have we just said how stupid it is just to just to say that without even knowing

bile bilmeden bunu söylemek ne kadar aptalca, bu

what it means somebody tellers so it's a suit um Greta get oh yeah I wouldn't

yüzden bu bir takım elbise um Greta olsun oh evet,

keep saying it do we know what it means I'm not too sure about the grotto but

bunun ne anlama geldiğini biliyor muyuz, mağaradan pek emin değilim ama

I'm not but great I think it might be something like great great guessing I

Ben harika değilim ama bence harika gibi bir şey olabilir harika tahmin etmek

think it means you are a great person I don't know just think I'm just hoping

harika bir insan olduğun anlamına geliyor bilmiyorum sadece düşünüyorum sadece

that's what it means what a noisy conversation it is a Visa Visa Steve

bunun ne anlama geldiğini umuyorum ne kadar gürültülü bir konuşma bu bir Vize Vizesi Steve

keeps looking at the clock yes I'm going to bed okay bye well again just that

saate bakmaya devam ediyor evet ben yatağa gidiyorum tamam hoşçakal yine o kadar

quick oh I see I thought that was a hint what a noisy conversation

çabuk oh anladım bunun bir ipucu olduğunu düşündüm ne kadar gürültülü bir konuşma

what do you mean noisy is it noisy you mean yes lots of chattering going on

ne demek istiyorsun gürültülü mü gürültülü mü demek istiyorsun evet bir sürü gevezelik oluyor

you mean busy busy yes it's a very busy conversation maybe maybe a little noisy

meşgul demek meşgul evet çok yoğun bir konuşma belki biraz gürültülü

as well maybe oh I see so it's Gatto equals cat oh dear yes I have a horrible

de olabilir oh anlıyorum yani Gatto eşittir kedi oh canım evet

feeling that this might be something rude please please please please don't

bunun kaba bir şey olabileceğine dair korkunç bir his var içimde lütfen lütfen lütfen lütfen yapmayın lütfen yapmayın

please don't be please Greta is grateful oh I see okay then oh so you are a

ol lütfen Greta minnettar oh anlıyorum tamam o zaman oh sen

grateful cat oh you are a grateful cat soo ohm is that I am the cat is very

minnettar bir kedisin oh sen minnettar bir kedisin soo ohm şu ki ben kedi çok

grateful I am a grateful cat okay it's not a sentence I thought I would say

minnettar Ben minnettar bir kediyim tamam bu gece söylemeyi düşündüğüm bir cümle değil

tonight no I'm a very grateful cat exchange opinions oh yes we are

hayır ben çok müteşekkir bir kediyim fikir alışverişinde bulunuyorum oh evet

certainly exchanging lots of opinions tonight

kesinlikle bu gece pek çok fikir alışverişinde bulunacağız ne garip

what what's strange what is strange here is that we started off talking about a

burada garip olan şu ki

man who wanted to chop his head off and put it on another person's body that's

kafasını uçurmak ve başka birinin vücuduna koymak isteyen bir adam hakkında konuşmaya başladık işte

that's where all this started and now we are talking about about grateful cats I

tüm bunların başladığı yer burası ve şimdi minnettar kedilerden bahsediyoruz,

don't know how he got from that's like the wonder of being live on YouTube it

nasıl olduğunu bilmiyorum, YouTube'da canlı olmanın harikası gibi,

is a live chat is that we can go from one subject to another we are alive and

canlı bir sohbet, bir konudan diğerine geçebiliyoruz. canlı ve

and we can entertain and educate and find out and be educated from other

eğlendirip eğitebiliriz ve diğer insanlardan bir şeyler öğrenebilir ve öğrenebiliriz

people yes so we share we share what little knowledge we have about the world

evet bu yüzden dünya hakkında sahip olduğumuz azıcık bilgiyi paylaşıyoruz

and you can share your knowledge with us so we all learn something we all learn

ve siz de bilginizi bizimle paylaşabilirsiniz ki hepimiz bir şeyler öğrenelim hepimiz

something from each other it's called sharing

birbirimizden bir şeyler öğrenelim diğerlerine paylaşım denir

yes Mark Zuckerberg that's what it's all about you share with each other

evet Mark Zuckerberg işte bütün mesele bu birbirinizle rızaya dayalı olarak paylaşmanız

consensually consensually so words people agree you don't steal people's

yani insanların hemfikir olduğu sözler insanların

information and then sell it and then go oh don't take facebook away from me I

bilgilerini çalıp sonra satıp sonra gitmeyin oh facebook'u benden almayın

really enjoy being a billionaire I'm going to cry now 64 billion he's word

olmaktan gerçekten zevk alıyorum bir milyarder şimdi ağlayacağım 64 milyar o bunu

does it for billion go take facebook away from me because it's a it's a been

milyar için yapıyor sözü git facebook'u benden al çünkü bu

floated on the stock market so in theory they could vote him off the board they

borsada işlem görüyor bu yüzden teoride onu yönetim kurulundan oylayabilirler

could he really wants to keep that job I don't know whether he's got a majority

gerçekten isteyebilirler çoğunluk hissesine sahip olup olmadığını bilmiyorum belki

share maybe he has a part-time job maybe he works in McDonald's the weekend

yarı zamanlı bir işi vardır belki hafta sonu McDonald's'ta çalışır

practice your tea in your are right I will do right I'm going I'm going

çayın senin içinde antrenman yaparsın haklısın yapacağım doğru gidiyorum gidiyorum

yes Steve I need to get ready for the morning and I've got to go up at half

evet gidiyorum steve Sabah için hazırlanmam gerekiyor ve saat

7:00 so I'm getting not very much sleep I've got a busy day tomorrow I'm going

7:00'de çıkmam gerekiyor, bu yüzden pek uyuyamıyorum yarın yoğun bir günüm var gidiyorum

I'm going to gatecrash a funeral tomorrow I'm going to someone's funeral

cenazeyi mahvedeceğim yarın birinin cenazesine gidiyorum

I don't know who they are I'm just going to go out tomorrow I'm going to get to

kim olduklarını bilmiyorum yarın dışarı çıkacağım

the nearest cemetry and I'm going to just visit or

en yakın mezarlığa gideceğim ve birinin cenazesini ziyaret edeceğim ya da

attend a funeral of someone I don't know because I've got nothing really to do

katılacağım bilmiyorum çünkü yarın gerçekten yapacak bir şeyim yok

tomorrow so I might as well do that it sounds like fun I'm hoping to do

bu yüzden yapabilirim ki kulağa eğlenceli geliyor yarın yapmayı umuyorum

tomorrow haven't you got a pair for Sunday's live lesson no it only takes me

Pazar günkü canlı ders için bir çiftiniz yok mu hayır sadece

20 minutes doesn't it takes ages so we're going now look at that it's it's

20 dakikamı alıyor asırlar sürmüyor mu şimdi gidiyoruz bak şuna

just after midnight I know I know I can tell my calves are aching from standing

gece yarısından hemen sonra biliyorum biliyorum ayakta durmaktan baldırlarımın ağrıdığını anlayabiliyorum sesin kısılıyor

up the voice is going hoarse your calves are aching I didn't know you owned cows

baldırların ağrıyor sahip olduğunu bilmiyordum inekler buzağılar

calves is methods my calves down here because a calf of course is a baby cow

yöntemler benim buzağılarım burada çünkü bir buzağı elbette bir yavru inek

as well it is do you have comic heroes in the UK like

de öyle Birleşik Krallık'ta ABD'deki gibi çizgi roman kahramanlarınız var mı

the US has yes we have we have super Ted who is a teddy bear with superpowers and

evet bizde süper güçleri olan bir oyuncak ayı olan süper Ted'imiz var ve

also we have banana man it's true we have heard them you've never heard of

ayrıca biz muz adam var doğru onları duyduk muz adam adını hiç duymadın muz

banana man no banana man is very famous he used to have his own TV show banana

adam yok muz adam çok ünlü bir zamanlar kendi TV şovu vardı

man there's banana man there's Danger Mouse

he's like a spy so he's not really a superhero he's a spy and he lives in a

bir casus ve

postbox in London and he solves crimes that are committed by by the claw

Londra'da bir posta kutusunda yaşıyor ve pençe tarafından işlenen suçları çözüyor pençe

there's this evil evil person called the claw and he he he always tries to get

denen şeytani bir şeytan var ve o her zaman

back it Danger Mouse and at the end of every episode he always says I'll get

onu geri almaya çalışıyor Tehlike Fare ve her bölümün sonunda her zaman

you next time Danger Mouse next time it's not really not really a cartoon

bir dahaki sefere seni yakalayacağım diyor Danger Mouse bir dahaki sefere gerçekten bir çizgi film

hero I think in the same way as a superhero by demand yes no I just said

kahramanı değil talep üzerine bir süper kahramanla aynı şekilde düşünüyorum evet hayır sadece öyle

he wasn't I did say that I said he's not a superhero he's a spy okay oh I'm glad

olmadığını söyledim onun bir süper kahraman olmadığını söylediğimi söyledim o bir casus tamam oh

to see mr. Steve is paying as much attention as he normally does well I've

Bay'ı gördüğüme sevindim. Steve normalde yaptığı kadar ilgi gösteriyor ben

been out tonight so performing well no that's not let's not get too carried

bu gece dışarıdaydım o yüzden performansım iyi

away you've been out

let's leave it at that shall we so please drink lots of water to keep your

voice in good condition yes there's nothing here well there is that's your

ses iyi durumda evet burada bir şey yok peki orası senin

water well it's not my water anyway I am definitely going to bathe that's not my

suyun kuyu benim suyum değil zaten ben kesinlikle yıkanacağım o benim

water it's from the tap bye bye bye bye everyone

suyum değil musluktan güle güle herkes

I'm going now I just want some evidence there is some evidence there is water

ben şimdi gidiyorum sadece kanıt istiyorum oraya burada su olduğuna dair bir kanıt var

here I'll see you in the morning see you later Steve I bye bye and that's

sabah görüşürüz sonra görüşürüz Steve hoşça kal ve bu

mr. Steve gone almost so we're going now it's five minutes past 12:00 I've been

bay. Steve neredeyse gidiyordu, şimdi gidiyoruz, şimdi saat 12:00'yi beş dakika geçiyor

on for two hours I've been on for two hours and five minutes can you believe

İki saattir çalıyorum İki saat beş dakikadır dinliyorum inanabiliyor musun

it so I'm going now it's gone midnight and it's time for me to say goodbye I

şimdi gidiyorum gece yarısı gitti ve saat hoşçakal deme zamanım

hope you've enjoyed tonight's livestream lots of things going on lots of things

umarım bu geceki canlı yayından keyif almışsınızdır bir sürü şey olup bitiyor

to talk about and to remember you can watch the livestream later maybe

konuşacak ve canlı yayını daha sonra belki

tomorrow sometime when it is reached on YouTube please give me my give me some

yarın bir ara YouTube'a ulaştığında izleyebileceğinizi hatırlamak için lütfen bana biraz verin

fingers crossed TS is going for a job interview tomorrow at the British

parmak çapraz TS yarın İngiliz Büyükelçiliği'nde bir iş görüşmesine gidiyor, bu

Embassy so TS I will keep my fingers crossed for

yüzden TS yarın İngiliz Büyükelçiliği'ndeki mülakatı için sizin için parmaklarımı çapraz tutacağım, bu yüzden

you for tomorrow's interview at the British Embassy so good luck with that

iyi şanslar

this is mr. Duncan saying good night I hope you've enjoyed today's livestream

bu Bay. Duncan iyi geceler diyor, umarım bugünün canlı yayınını

wherever you are watching in the world Rossa says please don't go well I have

dünyanın neresinde izliyorsanız beğenmişsinizdir Rossa lütfen iyi gitmeyin diyor

been here for two hours I've been standing here talking to you for over

iki saattir buradayım iki saatten fazladır burada durup sizinle konuşuyorum

two hours can you believe it thank you a visa Thank You mr. Coco hope to see you

inanabiliyor musunuz bu teşekkür ederim bir vize Teşekkür ederim bay. Coco

again thank you Belarus yeah thank you am reward ero sir TS Anna

tekrar görüşmek dileğiyle Belarus'a teşekkür ederim evet teşekkür ederim ödülüm ero efendim TS Anna

thank you very much for watching and of course I am back on Sunday at 2 p.m. UK

izlediğiniz için çok teşekkür ederim ve tabii ki Pazar günü saat 14:00'te dönüyorum. İngiltere

time with 2 hours of live English on Sunday we will be talking more about the

saati ile Pazar günü 2 saat canlı İngilizce ile başka bir vücuda nakledilmek isteyen adam hakkında daha fazla konuşacağız

guy who wants to have his transplanted onto another body and also

ve ayrıca

hopefully we'll get to talk about the uses of the word set I will see you then

umarım set kelimesinin kullanımları hakkında konuşacağız. Bu gece

I'm very pleased to see that the encoder has also worked tonight very nice

kodlayıcının da çalıştığını görmekten çok memnun oldum çok güzel

this is mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for following me

bu bay. İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, beni takip ettiğiniz için teşekkürler,

thanks for watching me tonight and of course until the next time we meet here

bu gece beni izlediğiniz için teşekkürler ve tabii ki bir dahaki sefere burada internette buluşana kadar evet, sırada

on the Internet yes you know what's coming next don't you

ne olduğunu biliyorsunuz,

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yok mu 8-)