Learn English Live - English lesson and live chat - FRIDAY MAY 5th 2017 - English questions answered

can you feel the anticipation have you

beklentiyi hissedebiliyor musun

been waiting for a whole week for this

bütün bir haftadır bunun

to happen here we go again

olmasını mı bekliyordun işte tekrar başlıyoruz

well hello there

merhaba

long time no see hi everybody this is

uzun zamandır görüşmüyoruz millet merhaba bu ben

mr. Duncan in England how are you today

bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

are you ok I hope so are you happy I

umarım mutlusundur gerçekten gerçekten

really really hope so here we go again

umarım işte tekrar başlıyoruz YouTube'da

we are back live on the internet live

internette canlı canlı yayına geri döndük bugün

across YouTube it is Friday May the 5th

5 Mayıs Cuma ve

we are now into the month of May so May

şimdi Mayıs ayına girdik Mayıs

has arrived just five days into May

geldi, Mayıs'a sadece beş gün kaldı,

how has the month been for you so far

şimdiye kadar sizin için ay nasıl geçti,

has maybe in a good month so far for you

belki sizin için şimdiye kadar iyi bir ay oldu, benim

it has for me I have been taking it easy

için

over the past week I went over to see my

geçen haftayı sakin geçirdim,

mother during the week I went over to

tatil sırasında annemi görmeye gittim. hafta

the place where I was raised

büyüdüğüm yer olan

the town of Stafford now many people

Stafford kasabasına gittim, şimdi birçok insan

keep asking mr. Duncan we never ever see

bay'a sorup duruyor. Duncan, çocukken

where you used to live where you were

büyüdüğün yerde yaşadığını asla göremiyoruz,

raised as a child can you please show us

lütfen bize

some photographs of your hometown so

memleketinin bazı fotoğraflarını gösterir misin,

here we go this is a photograph actually

işte başlıyoruz, bu bir fotoğraf aslında

I took this during the week when I was

bunu hafta boyunca oradayken çektim.

over in the place I used to live I was

Eskiden

raised in the town of Stafford Stafford

Stafford kasabasında büyüdüm,

now many people think that its Stratford

şimdi birçok insan Stratford'un Stratford

it is not Stratford that is a different

olmadığını, tamamen farklı bir

place altogether I was raised in a place

yer olduğunu düşünüyor Stafford adında bir yerde büyüdüm

called Stafford and there is a view

ve

taken in the local park in Stafford and

Stafford'daki yerel parkta çekilmiş bir manzara var ve

that is Victoria Parr

orası Victoria Parr

mark in the place where I was raised as

işareti,

a child I wasn't raised in that Park

çocukken büyüdüğüm yerde o parkta büyümedim, merak ediyorsun diye

just in case you are wondering no

söylüyorum

nothing like that I was born in Stafford

Stafford'da doğdum,

raised in Stafford and that is my

Stafford'da büyüdüm ve orası benim

hometown but of course now I don't live

memleketim ama tabii şimdi

in Stafford I live in a place called

Stafford'da yaşamıyorum, Much Wenlock adında bir yerde yaşıyorum

Much Wenlock and that is where I am

ve daha önce de belirttiğim

broadcasting to you live from right now

at five minutes past two o'clock on a

Friday afternoon as I've already

gibi, Cuma öğleden sonra saat ikiyi beş geçe size canlı yayın yaptığım yer orası.

mentioned it is the fifth day of May

mayıs günü

isn't the year going quickly don't you

yıl hızlı geçmiyor sizce de

think it's going by so quickly we are

çok hızlı geçmiyor mu

already into May the weather today well

şimdiden mayıs ayına girdik hava bugün iyi

this morning I woke up to the most

bu sabah en

glorious view would you like to see the

güzel manzaraya uyandım evimden manzarayı görmek istermisin

view from my house this morning here it

sabah işte

is so this is the view that greeted me

böyle, bu

this morning when I woke up looking out

sabah uyandığımda

towards Shrewsbury you can see in the

Shrewsbury'ye

distance you can see some buildings in

the far distance that is actually

doğru bakarken beni karşılayan manzara bu.

Shrewsbury and you can also see some of

the landscape you can see lots of

rapeseed that yellow color is actually

sarı rengin aslında

rapeseed growing in the fields so there

tarlalarda yetişen kolza tohumu olduğu çok sayıda kolza tohumu görebilirsiniz,

it was this morning a glorious morning

bu sabah orada muhteşem bir sabahtı,

now during the past few morning's it

şimdi son birkaç sabah saat

around about five o'clock in the morning

beş civarında,

I have been woken up by one particular

belirli bir

sound and that is the sound of bird call

sesle uyandım ve bu kuş ötüşü

now during the late spring and summer

şimdi ilkbaharın sonları ve yaz

months quite often the birds will sing

aylarında oldukça sık olarak kuşlar

all together when the Sun rises so as it

hep birlikte şarkı söyleyecekler Güneş yükseldiğinde

starts to get light outside all of the

dışarısı aydınlanmaya başladığında tüm

birds will sing together we call it the

kuşlar birlikte şarkı söyleyecek biz buna

dawn chorus

şafak korosu diyoruz

have you heard of that dawn chorus and

o şafak korosunu duydunuz ve

that means the moment when all of the

bu, tüm

birds sing as the Sun rises so during

kuşların Güneş doğarken şarkı söylediği an anlamına geliyor, bu yüzden

the past few morning's I have been woken

son birkaç sabah

up by the dawn chorus now this morning I

şafak korosu tarafından uyandırıldım, şimdi bu sabah

was planning to get up early to record

erken kalkıp kuşları kaydetmeyi planlıyordum

the birds singing at the start of today

bugünün başında şakıyor

can you believe it this morning the

inanabiliyor musunuz bu sabah

birds decided that they weren't going to

kuşlar ötmeyeceklerine karar verdiler

sing so I went to a lot of trouble this

ben de bu

morning to wake up very early at around

sabah saat 5 civarında çok erken kalkmak için çok zahmete girdim

about 5 o'clock in the morning and the

ve

birds can you believe it decided this

kuşlar, inanabiliyor musunuz, bu

morning that they weren't going to have

sabah

a door and chorus they were going to be

bir kapı ve koroya sahip olmayacaklarına karar verdiler,

very awkward so sadly there was no dawn

çok garip olacaklardı, bu yüzden ne yazık ki

chorus for me to record this morning

bu sabah kaydetmem gereken bir şafak korosu yoktu ki

which was very annoying so maybe I will

bu çok can sıkıcıydı, bu yüzden belki

have some luck next week let's just see

birkaç tane daha alabilirim. kısmet haftaya bakalım

what happens there shall we for those

neler olacak aramıza yeni

who have just joined me welcome it is

katılanlar hoşgeldiniz

mr. Duncan that is my name you can call

mr. Duncan bu benim adım,

me Duncan if you like and I teach

isterseniz bana Duncan diyebilirsiniz ve ben

English on YouTube and I have done so

YouTube'da İngilizce öğretiyorum ve

for over 10 years you can find my

10 yılı aşkın süredir

YouTube channel right here this is the

YouTube kanalımı burada bulabilirsiniz,

address this is where you will find me

bu adres beni

all the time on YouTube there are over

her zaman bulabileceğiniz yer YouTube'da

500 video lessons and of course don't

500'den fazla video dersi var ve tabii ki

forget you can catch me live every

beni her

single Friday as well 2 o'clock I'm sure

Cuma saat 2'de canlı yakalayabileceğinizi unutmayın, eminim size

you don't need me to tell you because

söylememe gerek yoktur çünkü

this is the live stream that I'm talking

bu benim yaptığım canlı yayın

about so don't forget you can catch me

Bahsediyorum, unutma, beni

live every single Friday and here I am

her Cuma canlı yakalayabilirsin ve işte

right now proving it to you so we saw

şimdi sana bunu kanıtlıyorum,

the view from the window this morning

bu sabah pencereden manzarayı gördük,

what about the live view outside let's

peki ya dışarıdaki canlı manzaraya bir

have a look right now so this is the

bakalım. burası tam

outside of the house right now at this

şu anda evin dışı

very moment in time and a little bit

ve biraz

later on I will be going outside to give

sonra

you some flash words

size bazı flaş kelimeler

and some flash phrases as well so there

ve bazı flaş ifadeler vermek için dışarı çıkacağım, bu yüzden şu anda

it is the live view at the moment that

canlı görüntü var.

is actually live outside in my garden

aslında dışarıda bahçemde yaşıyorum

and a little bit later on I will be

ve biraz sonra

going outside to talk to you live you do

seninle canlı konuşmak için dışarı çıkacağım Karatavuğu

to see the Blackbird then a black bird

görmek için yapacaksın sonra kara bir kuş

just flew I of course the birds are very

uçtu tabii ki kuşlar şu

busy at the moment because many of them

anda çok meşgul çünkü çoğu

now are raising their little chicks so

şimdi küçük civcivlerini yetiştiriyorlar, o kadar

many of them have fledglings to look

çoğunun bakması gereken yavru kuşları var

after of course

tabi ki

as beautiful as nature is there is

doğa ne kadar güzelse doğanın

always a downside to nature so looking

her zaman bir dezavantajı vardır bu yüzden

at the birds and the trees and all the

kuşlara, ağaçlara ve tüm

landscape it's very nice but there are

manzaraya bakınca çok güzel ama

some downsides to nature especially this

doğanın bazı olumsuz tarafları da var özellikle

time of the year

yılın bu zamanında etrafta uçuşan

when there are lots of tiny fledglings

çok sayıda minik yavru

young birds flying around of course I am

kuş varken tabii ki Yırtıcı Hayvanlardan bahsediyorum

talking about the Predators the

Predators birds that prey on other birds

diğer kuşları avlayan Yırtıcı Kuşlar

especially the young birds in this area

özellikle yavru kuşlar yaşadığım bu bölgede

where I live there are lots of birds of

çok sayıda yırtıcı kuş var

prey lots of predators including

akbabalar da dahil olmak üzere pek çok avcı

buzzards

we have many buzzards around here flying

burada etrafta uçan pek çok akbabamız var

around you can normally see them in the

onları normalde

afternoon circling in the sky looking

öğleden sonraları gökyüzünde bir

for their next meal and of course we

sonraki öğünlerini ararken görebilirsin ve tabii ki saksağanlarımız

have Magpies as well Magpies are very

da var saksağanlar çok

mischievous birds so we do have lots of

yaramaz kuşlardır bu yüzden bizde çok sayıda

Magpies also flying around looking for

saksağan var ayrıca

something tasty to eat so besides the

yemek için lezzetli bir şeyler arayarak etrafta uçuyorlar, bu yüzden

nice things in nature there are also

doğadaki güzel şeylerin yanı sıra pek de

some not so nice things and at this time

hoş olmayan şeyler de var ve yılın bu zamanında

of the year when all of the young chicks

tüm civcivler

are flying around they are still getting

etrafta uçuşurken, hala

used to being alive and getting used to

hayatta olmaya ve büyümeye alışıyorlar. çevreye alışıksınız

the

surroundings and of course you might

ve tabii ki saldırmaya ve civcivleri alıp götürmeye hazır

find that there will be many predators

pek çok yırtıcı hayvan olduğunu fark edebilirsiniz.

ready to swoop in and take the young

chicks away I know it's not very

Bunun pek hoş olmadığını biliyorum

pleasant is it but sometimes nature is

ama bazen doğa

rather unpleasant so coming up today we

oldukça nahoştur, bu yüzden bugün ortaya çıkan

have lots of things we have some

birçok şeyimiz var. şimdi 2014'te

excerpts from some of my English lessons

bazı İngilizce derslerimden bazı alıntılar var, hatırlar mısınız,

now way back in 2014 can you remember

that far back can you remember 2014 it

çok eskileri hatırlar mısınız, 2014

was three years ago so yes it was a long

üç yıl önceydi, yani evet, çok uzun

time ago I did a series of English

zaman önceydi,

lessons called mr. Duncan's Maydays and

mr. Duncan's Maydays ve

I did a series of Mayday lessons way

ben 2014'te bir dizi Mayday dersi yaptık

back in 2014 and today I thought it

ve bugün

would be nice to show you one of those

size ders yapılanlardan birini göstermenin güzel olacağını düşündüm

made a lesson because of course we are

çünkü tabii ki

into the month of May May has arrived

Mayıs ayına girdik Mayıs geldi,

so a little bit later on I will show you

yani biraz sonra Size 2014 yılının Mayıs ayı boyunca

one of my made a lessons I did a series

yaptığım bir ders serisini göstereceğim,

of lessons during the month of May in

2014 also we have an excerpt from one of

ayrıca tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı var

my full English lessons there are lots

of full English lessons on my youtube

youtube kanalımda birçok tam İngilizce dersi var

channel 25 full English lessons to watch

25 tam İngilizce dersi

so much information to give you today

bugün size verecek çok fazla bilgi izlemek

and I have such a lot to talk about and

ve konuşacak çok şeyim var ve

don't forget you will also have a chance

unutmayın,

to get involved as well later on when I

daha sonra

open the live chat yes if you are a

canlı sohbeti açtığımda da dahil olma şansınız olacak, evet, eğer

newcomer here let me just explain that

burada yeniyseniz, izin verin Bana

you will have a chance to type your

mesajlarınızı canlı olarak yazma şansınız olacağını açıklayayım, bu

messages to me live it's incredible

inanılmaz,

isn't technology amazing I think so so

teknoloji harika değil bence bu yüzden

the live chat will be open at around

canlı sohbet yaklaşık 2:30 civarında açık olacak,

about about 2:30 about half past 2 is

yaklaşık 2 buçuk, tamamdır

that ok

I hope so talking of Technology how long

umarım öyledir Teknolojiden bahsetmişken elektrikli cihazlarınız ne kadar süre

do your electrical devices last for how

dayanıyor elektrikli cihazlarınız

long do they last for before they break

bozulmadan önce ne kadar dayanıyor

before they break down and what is the

ve şu anda sahip olduğunuz

oldest piece of electrical equipment

en eski elektrikli ekipman nedir

that you have

now when I say electrical equipment or

elektrikli ekipman veya

devices

cihazlar derken çamaşır

I mean household things like washing

yıkamak gibi ev eşyalarını kastediyorum

machines or maybe toasters maybe kettles

makineler veya belki tost makineleri belki su ısıtıcıları

or maybe your stove so how long have

veya belki ocağınız peki elektrikli cihazlarınız ne kadar süre

your or how long do your electrical

devices tend to last and what is your

dayanıyor ve

oldest electrical device the oldest one

en eski elektrikli cihazınız hangisi en

later on today I will be showing you my

eskisi bugün size

oldest electrical device something that

en eski elektrikli cihazımı kullanan bir şey göstereceğim

uses electricity that I've had for a

very long time now the reason why I

çok uzun zamandır sahip olduğum elektrik şimdi

mention this is because this week I went

bundan bahsetmemin nedeni, bu hafta

to see my mother and when I arrived at

annemi görmeye gittiğim ve

my mum's house my mum said that her

annemin evine geldiğimde annemin su

kettle had broken and the disappointing

ısıtıcısının kırıldığını söylemesi ve bunun hayal kırıklığı yaratan

part of that story is that I only bought

kısmı. hikaye şu ki,

that kettle for my mother last year I

o su ısıtıcısını sadece geçen yıl anneme aldım,

actually bought it last year for my

aslında geçen yıl

mother's birthday a year ago and already

annemin bir yıl önce doğum günü için aldım ve su

the kettle has broken it has stopped

ısıtıcısı zaten kırıldı,

working so my question is what is the

çalışmayı durdurdu, bu yüzden sorum şu, harika bir kelime olan

oldest electrical appliance that's a

en eski elektrikli cihaz nedir?

great word isn't it appliance so we can

aparat değil mi yani günlük hayatta

say that something that you use in your

kullandığınız bir şey diyebileceğimiz bir şey

everyday life something that carries out

a task or does something for you and is

bir görevi yerine getiren veya sizin için bir şey yapan ve

powered by electricity we can call it a

elektrikle çalışan bir şey buna bir

device or an appliance appliance

alet veya alet diyebiliriz

excuse me I just had to clear my throat

afiyet olsun sadece zorundaydım boğazımı temizle o zaman bu bugün

then so that is a question coming up

gelecek bir soru da

today also here's a good one here's a

işte iyi bir

great question

soru işte harika bir soru

how well do you get on with your

komşularınızla ne kadar iyi geçiniyorsunuz oh evet komşularınızla

neighbors oh yes how well do you get on

ne kadar iyi geçiniyorsunuz

with your neighbors we all have them we

hepimizde var

all live next door to someone some of us

hepimiz yan kapıda yaşıyoruz birine kimimiz kapı komşusu

live next door to many people some of us

yaşıyoruz kimimiz

don't but we all have someone nearby who

değil ama hepimizin yakınında

lives next to us or near us they are of

yanımızda ya da yakınımızda yaşayan birileri var tabii ki onlar

course our neighbors how well do you get

komşularımız komşularınızla ne kadar iyi

on with your neighbors another question

geçiniyorsunuz başka bir soru da şu

must be how often do you see your

olmalı komşularınızı ne sıklıkta görüyorsunuz

neighbors do you see your neighbors very

komşularınızı çok

often and do you speak to them now the

sık görüyor musunuz ve şimdi onlarla konuşuyor musunuz

reason why I asked this is because I've

bunu sormamın nedeni,

noticed a strange trend in society

certainly here in England that people

özellikle burada İngiltere'de toplumda insanların kendileriyle

don't talk to their neighbors as much as

konuşmadıklarına dair garip bir eğilim fark etmemdir. eskisi kadar komşuyuz

they used to I don't think we are as

friendly as we used to be towards our

komşularımıza karşı eskisi kadar arkadaş canlısı olduğumuzu düşünmüyorum

neighbors so there is another question

bu yüzden

to ask you today how friendly are you

bugün size sorulacak bir soru daha var komşularınıza karşı ne kadar arkadaş canlısısınız

toward your neighbors do you see your

neighbors very often do you see them at

komşularınızı çok sık görüyor musunuz görüyor musunuz

all and if you do see them do you speak

ve eğer onları görürsen

to them and have you ever had a fight

onlarla konuşuyor musun ve komşunla hiç kavga ettin mi hiç

with your neighbor

have you ever fallen out have you ever

had a disagreement with your neighbors

komşularınla ​​bir anlaşmazlık yaşadın mı

ever has it ever happened

hiç oldu mu

you will have a chance to tell me later

anlatma şansın olacak ben daha sonra

on because we will be opening the live

çünkü canlı

chat in a roundabout 11 minutes time

sohbeti 11 dakika dolambaçlı bir kavşakta açacağız

also don't forget today at 3 o'clock I

ayrıca unutma bugün saat 3'te

will be going into my kitchen to make a

mutfağa bir şeyler içmek için gideceğim

drink and I hope you will join me as

ve umarım sen de bana katılırsın o

well

so let's have a look at one of my made a

yüzden hadi derslerimden birine bir göz atın,

lessons this is one of a series of

bu

lessons that I made in 2014 and I did

2014'te yaptığım bir dizi dersten biri ve

these as a way of celebrating the month

bunları Mayıs ayını kutlamanın bir yolu olarak yaptım,

of May so I thought hmmm let's show one

bu yüzden hmmm,

of those May Day lessons today

bugün o Mayıs Günü derslerinden birini gösterelim diye düşündüm.

when water freezes it turns to ice it

su donar buza dönüşür

becomes solid when heat is applied to

katı hale gelir buza ısı uygulandığında

ice it begins to melt the ice melts if

erimeye başlar buz erir eğer

an object is frozen in ice it also

bir cisim buz içinde donarsa aynı zamanda

becomes solid if heat is applied to the

frozen object then it begins to thaw it

donmuş cisme ısı verilirse katılaşır sonra erimeye başlar

thaws out there are some idioms and

orada çözülür İngilizce'de ice ile ilgili bazı deyimler ve ifadeler vardır,

phrases in English that concern ice for

example break the ice

örneğin break the ice,

the phrase break the ice means to begin

break the ice ifadesi bir

something or start something off

şeye başlamak veya bir şeyi başlatmak anlamına gelir

normally this is used in social

normalde bu sosyal

situations if you approach a person you

durumlarda kullanılır, eğer daha önce hiç tanışmadığınız bir kişiye yaklaşırsanız,

have never met before

then you will need to have something to

o zaman ihtiyacınız olacaktır. onlara söyleyecek bir şeyiniz varsa aradaki

say to them you need to break the ice a

buzları eritmeniz gerekir bir

party needs a starting point it needs

partinin bir başlangıç ​​noktasına ihtiyacı vardır

something to break the ice if you are

buzları eritecek bir şeye ihtiyacı vardır eğer

going out on a date with someone then

biriyle çıkacaksanız o zaman hakkında

you need an interesting subject to talk

konuşmak için ilginç bir konuya ihtiyacınız vardır havadan sudan

about small talk can be a form of this

konuşmak bir biçim olabilir of this

ice breaking it is a method of getting a

icebreak it, bir sohbet başlatma yöntemidir

conversation and perhaps even a little

ve hatta belki

bit more underway

biraz daha fazla devam ediyor

another idiom using ice is to be on thin

ice kullanan başka bir deyim, to be on fine

ice this phrase means that a person is

ice'dir, bu ifade, bir kişinin

pushing their look someone is in danger

görünüşünü zorladığı anlamına gelir, birisi

of coming to harm because they are going

zarar görme tehlikesiyle karşı karşıyadır çünkü onlar

too far with something if you keep

bir şeyle fazla ileri gidiyorsanız

pushing your look by taking risks then

risk alarak bakışınızı zorlamaya devam ederseniz

we can say that you are on thin ice we

ince buz üzerindesiniz diyebiliriz

can also say that a person is skating on

aynı zamanda bir kişi ince buz üzerinde kayıyor da diyebiliriz

thin ice this has a similar meaning it

bu benzer bir anlama sahiptir yani

means that if you keep doing the same

sürekli yapıyorsanız demektir. aynı

thing then you will come to harm another

şey o zaman başka bir

phrase is cold as ice we can describe a

ifadeye zarar vereceksin buz gibi soğuk bir

person as being cold as ice if they have

insanı buz gibi soğuk olarak tanımlayabiliriz eğer

no feelings for others this person seems

başkalarına karşı hisleri yoksa bu kişinin

to have no emotions

duyguları yok gibi görünür

a person who hurts other people

emotionally without showing any guilt or

herhangi bir suçluluk veya suçluluk göstermeden diğer insanları duygusal olarak inciten bir kişi

remorse can be described as being as

vicdan azabı buz

cold as ice to receive no positive

gibi soğuk olarak tanımlanabilir

emotion or response from a person or a

bir insandan ya da bir grup insandan olumlu bir duygu ya da tepki alamamak buz

group of people can be described as icy

gibi

or frosty he greeted me with an icy

ya da soğuk olarak tanımlanabilir buz gibi bir bakışla karşıladı beni

stare the reception they gave me was

verdikleri karşılama

frosty then there is see you on the ice

buz gibiydi sonra var bakın buzdasın

this expression means see you out there

bu ifade, orada görüşürüz anlamına gelir,

you might say this before a performance

bunu bir performanstan önce,

to another person who is also taking

aynı zamanda yer alan başka bir kişiye söyleyebilirsiniz,

part the final ice phrase is don't cut

son buz cümlesi don't cut

no ice this phrase means that a person

no ice bu cümle, bir kişinin

or thing has no influence your mind

veya şeyin zihninizi etkilemediği anlamına gelir

cannot be changed and your decision will

değiştirilemez ve kararın değişmez

not be altered your kind words and

nazik sözlerin ve

excuses don't cut no ice with me

mazeretlerin benimle buz kesmeyin bana ne

I have no idea what you're trying to say

söylemeye çalıştığınız hakkında hiçbir fikrim yok

to me I really love technology it's so

teknolojiyi gerçekten seviyorum o kadar

useful

faydalı ki

not to mention cool the only problem

havalı tek sorun

with it is that there are so many words

Bununla birlikte, öğrenilecek ve hatırlanacak çok fazla kelime var,

to learn and remember the formal word

for these phrases is terminology some of

bu ifadeler için resmi kelime terminolojidir,

these words and phrases seem to make no

bu kelimelerin ve ifadelerin bazıları anlamsız görünüyor

sense and are hard to understand we can

ve anlaşılması zor, bu ifadeleri

also use the word jargon to describe

tanımlamak için jargon kelimesini de kullanabiliriz

these phrases many computer experts use

birçok bilgisayar uzmanlar

jargon when they are explaining

something the average person will not

bir şeyi açıklarken jargon kullanırlar, ortalama bir insan

understand what they are talking about

ne hakkında konuştuğunu anlamaz,

could you please explain it to me simply

lütfen bana tüm jargon olmadan basitçe açıklar mısınız,

without all the jargon a person who is

not familiar with a certain subject can

belirli bir konuya aşina olmayan bir kişi,

be described as a layman to simplify a

basitleştirmek için meslekten olmayan biri olarak tanımlanabilir.

subject can be described as putting it

konu, bilgi

into layman's terms in computing there

işlemde meslekten olmayanların terimleriyle ifade etmek olarak tanımlanabilir.

is a lot of jargon to understand this is

Bunu anlamak için pek çok jargon vardır,

one of the reasons why people are put up

insanların

or discouraged from learning about

computing words such as bits and bytes

bit ve bayt

megabytes and terabytes firewalls bitmap

megabayt ve terabayt güvenlik duvarları bitmap geçersiz kılma önyüklemesi gibi bilgi işlem sözcüklerini öğrenmekten vazgeçmelerinin veya bu sözcükleri öğrenmekten vazgeçmelerinin nedenlerinden biri de budur.

override boot reboot copy and paste drag

yeniden başlat kopyala ve yapıştır sürükle

encryption what is the difference

şifreleme

between software and hardware the list

yazılım ve donanım arasındaki fark nedir liste uzar gider

goes on and on

ve

some examples of computer jargon

bazı bilgisayar jargonu örneklerinde bilgi

firewall in computing terms a firewall

işlem terimleriyle güvenlik duvarı güvenlik duvarı bilgisayara girerken

is a system that filters information as

bilgileri filtreleyen bir sistemdir güvenlik

it enters a computer a firewall limits

duvarı bilgileri

the information and the ability to

ve yeteneği sınırlar

access the computer this prevents

bilgisayara erişmek için bu,

unauthorized users from accessing the

yetkisiz kullanıcıların

computer and its contents a firewall can

bilgisayara ve içeriğine erişmesini engeller bir güvenlik duvarı

be in a piece of software or hardware a

bir yazılım veya donanım parçası olabilir bir

computer has the ability to store

bilgisayar bilgi depolama yeteneğine sahiptir

information this is done digitally

bu dijital olarak yapılır

digital information consists of a series

dijital bilgi bir dizi

of ones and zeros the computer is a

birler ve sıfırlardan oluşur bilgisayar

digital machine as it can only read

dijital bir makinedir, çünkü sadece

information in this form a computer

bu formdaki bilgileri okuyabilir, bir bilgisayar

reads information as one being on and

bilgiyi bir açık ve

zero being off this type of information

sıfır kapalı olarak okur, bu tür bilgiler

can also be called a binary system

ikili sistem olarak da adlandırılabilir,

translated it means a 2-fold signal the

tercüme edildiğinde 2 katlı bir sinyal anlamına gelir

simple construction of this system

bu sistemin basit yapısı

allows information to be stored in huge

bin

amounts from the small kilobyte which is

bayt olan küçük kilobayttan,

a thousand bytes right up to the

trilyon trilyon bayt olan

mind-blowing yottabyte which is a

akıllara durgunluk veren yottabayta kadar

trillion trillion bytes or to put it

veya

another way a septillion bytes yes there

başka bir deyişle septilyon bayt evet

is such a word as septillion to show you

septilyon diye bir kelime var. sen

just how large a septillion is counting

bir septilyonun birden ona kadar ne kadar büyük olduğunu saymak

up to it from one would take millions of

milyonlarca

years

yıl sürer beni Rusya'da takip eden

I have received an email from Lena who

Lena'dan bir e-posta aldım

is following me in Russia

Lena asks what the word chav means well

Lena chav kelimesinin ne anlama geldiğini soruyor peki

Lena I'm not sure where you heard this

Lena bu kelimeyi nereden duyduğundan emin değilim

word but it is not one that is used

ama

outside the UK the word chaff is a noun

Birleşik Krallık dışında kullanılan bir kelime değil, chaff kelimesi

that refers to someone in their youth

gençliğinde

who behaves in an unsociable or loutish

asosyal veya kaba davranan

way and often wears fake or genuine

ve genellikle sahte veya gerçek

designer sports clothes it is a very

tasarımcı spor kıyafetleri giyen birini ifade eden bir isimdir, çok

derogatory and offensive term that

aşağılayıcı ve saldırgan bir terimdir.

emerged in the 1990s to call someone a

1990'larda birisine saman demek için ortaya çıktı, konudan

chaff would be seen as appearing better

daha iyi göründüğü görülüyor,

than the subject it is not used much

these days but references to it can

bu günlerde pek kullanılmıyor ama 1990'larda ve 2000'lerin başında yapılan

still be seen in movies and TV

filmlerde ve TV programlarında hala referanslar görülebiliyor,

programmes made during the 1990s and

early 2000s well sadly it is time for me

ne yazık ki zamanı geldi. benim için

to make the jump to light speed and zoom

ışık hızına atlayıp

out of here I hope you have enjoyed this

buradan uzaklaşabilmem için umarım bu Mayday'den keyif almışsınızdır

Mayday and can I say to you all in my

ve hepinize en

best Darth Vader voice boom wolf with

iyi Darth Vader seslendirmemle bum kurt

you all

sizinle birlikte diyebilir miyim tüm

this is mr. duncan in england saying

bunlar bay. duncan ingiltere'de

thanks for watching me teaching you and

beni sana öğretirken izlediğin için teşekkür ediyor ve

of course Tatar for now ok I'm going to

tabii ki şimdilik Tatarca tamam

count to one septillion now see you in a

bir septilyona kadar sayacağım şimdi

few million years time 1 2 3 4 5 6 7 8 9

birkaç milyon yıl sonra görüşürüz 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

10 11 12 13 14 15

12 13 14 15

16:17

16:17

what comes after 17 no shit

17'den sonra ne geliyor hiçbir [ __ ] yok

so there it was one of my made a lessons

yani işte

from way back in 2014 a whole three

tam üç

years ago and you may have noticed in

yıl önce 2014'te yaptığım derslerden biriydi ve

that particular video towards the end I

o videonun sonlarına doğru fark etmiş olabilirsiniz

did mention May the fourth because that

4 Mayıs'tan bahsetmiştim çünkü o

particular made a lesson was broadcast

özel ders yaptım

on the 4th of May and of course that was

4 mayısta yayındaydı ve tabii ki

yesterday

dündü yani

so in 2017 I wasn't making a lesson but

2017 de ders yapmıyordum ama

here I am today on May the 5th so may

işte bugün 5 mayısta yani

the 5th be with you it doesn't quite

5 mayıs sizinle olsun pek işe yaramıyor değil mi bugün

work does it thank you for joining me

bana katıldığınız için teşekkür ederim

today

my name is mr. Duncan I am now live on

benim adım bay. Duncan şu anda YouTube'da canlı yayındayım, saat

YouTube it is coming up towards 2:30 we

2:30'a doğru geliyor, bunun düzenli izleyiciler

all know what that means for those

için ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz,

regular viewers you will know that it

bunun dünya çapındaki web'de

means that we are about to go live

canlı yayına geçmek üzere olduğumuz anlamına geldiğini bileceksiniz

across the worldwide web because it is

çünkü

time to open the live chat don't forget

canlı yayını açma zamanı geldi. sohbet unutma

you will have a chance to type your

mesajlarını canlı yazma şansın olacak

messages live you can ask me questions

bana işimle ilgili soru sorabilirsin temiz

about my work you can ask questions

about anything early as long as it's

olduğu ve çok kaba olmadığı sürece her şey hakkında erken soru sorabilirsin

clean and not too rude also this week

ayrıca bu hafta da

some questions to ask you because I was

sana sormam gereken bazı sorular var çünkü ben

in my hometown of Stafford this week and

bu hafta memleketim Stafford'da ve

also there it is that is my oldest

ayrıca orada bu benim en eski

device that is the oldest piece of

cihazım,

electrical equipment that I own but how

sahip olduğum en eski elektrikli ekipman ama kaç

old is it I will be asking that question

yaşında bu soruyu daha

again later on also I had a visitor

sonra tekrar soracağım, ayrıca bahçemde bir ziyaretçim vardı.

in my garden this week well not exactly

bu hafta tam olarak

in my garden but more towards the back

bahçemde değil ama daha çok

of the garden in fact there were many

bahçenin arkasına doğru aslında

new neighbors at the back of my house

evimin arka tarafında birçok yeni komşu vardı

but what are they they are still there

ama onlar ne onlar

right now I'm not sure if they'll make

şu anda hala oradalar bir ev yapacaklarından emin değilim.

an appearance today but I do have some

bugün göründüm ama hafta boyunca

video footage that I filmed

çektiğim bazı video görüntülerim var, bu

during the week so here we go a question

yüzden şimdi size bir soru soracağız

to ask you right now

what are my new neighbors can you see

yeni komşularım kimler,

one of them they're hiding behind the

onlardan birini görebiliyor musunuz, çalıların arkasına saklanıyorlar

bushes but what is it what is my new

ama bu nedir? yeni

neighbor we will be taking a look at

komşum

those a little bit later on talking of

bunlara biraz sonra

neighbors how well do you get on with

komşulardan bahsederken bakacağız komşularınızla ne kadar iyi geçinirsiniz onlarla

your neighbors how do you get along with

nasıl geçinirsiniz

them do you ever talk to your neighbors

komşularınızla hiç konuşur musunuz

do you ever have conversations with your

komşularınızla hiç sohbet eder misiniz

neighbors have you ever had a fight with

hiç komşularınla ​​kavga ettin mi peki komşularınla

your neighbors so how well do you get on

ne kadar iyi geçiniyorsun

with your neighbors and this week I have

ve bu hafta

had some new neighbors some new

neighbors at the back of my house but

evimin arka tarafında yeni komşularım oldu ama

what are they we will find out a little

onlar neymiş biraz

bit later on also a question to ask do

sonra öğreneceğiz ayrıca bir soru sormam lazım

you like going to the circus have you

sirke gitmeyi sever misin

ever been to the circus I in my

hiç sirke gittin mi ben

childhood used to go to the circus with

çocukluğumda ailemle sirke giderdim

my family my parents used to take me to

ailem beni

the circus but nowadays it would appear

sirke götürürdü ama şimdilerde bir

that lots of people don't like the

çok insan görünüyor artık sirkleri sevmiyorlar,

circus anymore they find certain

practices of not all circuses but some

tüm sirklerin bazı uygulamalarını değil ama

of them to be rather cruel and inhumane

bazılarını oldukça acımasız ve insanlık dışı buluyorlar, bu yüzden

so a little bit later on I will be

biraz sonra

asking you the question do you like

size şu soruyu soracağım:

circuses do you think they are good or

sirkleri seviyor musunuz, iyi olduklarını düşünüyor musunuz?

do you think they are bad so that coming

kötü olduklarını düşünüyorsun o yüzden

a little bit later on so here we go

biraz sonra gelecek o yüzden hadi

let's open the live chat it has been a

canlı sohbeti açalım

week since I was here so last Friday I

buraya geleli bir hafta oldu bu yüzden geçen cuma

was doing this and Here I am a week

bunu yapıyordum ve işte bir hafta

later so what has been going on in your

sonra buradayım peki neler oluyor

life maybe you can let me know and

hayatında belki bana haber verirsin ve

please tell me do you ever speak to your

lütfen söyle bana komşularınla ​​hiç konuşur

neighbors do you get on with your

musun

neighbors do you get along well or maybe

komşularınla ​​iyi geçinir misin ya da belki

sometimes perhaps you have the

bazen belki

occasional disagreement with your

komşunla ara sıra anlaşmazlıklar yaşarsın

neighbor

you will have a chance to let me know

bir şansın olur şu anda bana haber vermek için

right now because we are about to open

çünkü

the live chat so the live chat is now up

canlı sohbeti açmak üzereyiz, bu yüzden canlı sohbet şimdi

and running who will be first on today's

çalışıyor ve bugünün canlı sohbetinde ilk kim olacak

live chat I don't know but we are about

bilmiyorum ama öğrenmek üzereyiz,

to find out

so get your fingers typing please

bu yüzden parmaklarınızı yazın lütfen

questions today do you talk to your

bugün sorular komşularınızla konuşuyor musunuz

neighbors do you get along well with

komşularınızla iyi anlaşıyor musunuz en

your neighbors what is your oldest

eski

electrical device

elektrikli aletiniz nedir benim

my oldest electrical device is my old

en eski elektrikli aletim eski çaydanlığım var

kettle there it is we will be seeing the

kettle a little bit later on and what it

çaydanlığı biraz sonra göreceğiz ve ne

not 1 o'clock 3 o'clock today will be

değil bugün saat 3'te sıcak

going live into the kitchen to make a

bir içecek yapmak için mutfağa canlı olarak gireceğiz,

hot drink so here we go we are now on

işte başlıyoruz, şimdi

the live chat we have some people typing

canlı sohbetteyiz, bazı insanlar

their messages if you would like to join

mesajlarını yazıyor, katılmak isterseniz

in feel free it is very easy don't

çekinmeyin, çok kolay

forget if it is your first time here

unutma bugün buraya ilk gelişinse

today please let me know and zonic is

lütfen bana haber ver ve zonic

here

burada

hello and zonic my old electrical device

merhaba ve zonic eski elektrikli cihazım

is a coffee grinder it is about 30 years

bir kahve değirmeni yaklaşık 30 yaşında Vay canına

old Wow

that that's very old and it's still

bu çok eski ve hala

working that's amazing so thank you very

çalışıyor bu harika çok teşekkürler

much for your message and zonic

mesajınız için çok teşekkür ederim ve

sometimes I think I can see sparks

bazen makinenin içindeki kıvılcımları görebildiğimi düşünüyorum

inside the machine my neighbours are

komşularım çok

adorable but they are also a little bit

sevimli ama aynı zamanda biraz

nosy

meraklılar

they are busybodies that's a great

meşguller bu harika bir

expression that if someone is a busybody

ifade, eğer birisi meşgulse

it means they are very nosy they are

bu onların çok meraklı oldukları anlamına gelir

always asking about your business they

sürekli işinizi soruyorlar

are always watching you they are always

sürekli sizi izliyorlar sürekli

gossiping they are a busybody

dedikodu yapıyorlar meşguller bunun

thank you and zonic for that Julie G is

için teşekkür ederim ve zonic bunun için Julie G

here hello Julie

burada merhaba Julie

Eleanor Eleanor Coquina is here hello

Eleanor Eleanor Coquina burada merhaba

Eleanor welcome to the live English

Eleanor beşinci karne Cuma günü canlı İngilizce akışına hoş geldiniz

stream for Friday May the fifth carne

the June is here no you are not first

haziran geldi hayır ilk siz değilsiniz

carne I'm sorry about that mr. Duncan I

bunun için üzgünüm bayım. Duncan

hope you had a nice weekend I had a

umarım güzel bir hafta sonu geçirmişsinizdir, ben harika bir

great week in fact and the weather has

hafta geçirdim aslında ve hava

been quite nice let's have a look

oldukça güzeldi hadi

outside at the moment there is the view

şu anda dışarıya bir bakalım bahçede bir manzara var

outside in the garden

Martha is here hello Martha

Martha burada merhaba Martha

and also Hannah jury perello Hannah jury

ve ayrıca Hannah jürisi perello Hannah jürisi

perello Oh mr. Duncan I think your new

perello Oh bay. Duncan, yeni

neighbors are Cowles you are very near

komşularınızın Cowles olduğunu düşünüyorum, çok yakınsınız, o

very close well then Eugene is here

zaman Eugene burada

hello Eugene welcome back it has been a

merhaba Eugene hoş geldiniz,

week since I was last live on the

internette son canlı yayınımın üzerinden bir hafta geçti

Internet I hope you've had a great week

umarım harika bir hafta geçirmişsinizdir.

anything special happened during the

last week oh by doula

geçen hafta oh by doula

oh by dollar is here hello to you

oh by Dollar burada size merhaba hoşgeldiniz

welcome Lhasa is here as well welcome to

Lhasa da burada

the live chat today Alberto is here mr.

canlı sohbete hoş geldiniz bugün Alberto burada bayım.

Duncan your new neighbors seem to be two

Duncan, yeni komşuların iki kukuletalı görünüyor, bir bakalım mı, hmm peki

cowls let's have a look shall we

hmm well you might be right let's have a

sen haklı olabilirsin,

look

mmm yes it it looks a little bit like a

bir bakalım mmm evet, biraz ineğe benziyor,

cow doesn't it something is hiding in

değil mi, bir şeyler saklanıyor

fact it isn't just one thing it is

aslında sadece değil bir şey bu

actually a group or should I say a herd

aslında bir grup ya da bir sürü

of things and I think I've almost given

şey mi demeliyim ve sanırım neredeyse verdim

it away but yes I have some new

ama evet

neighbours in the back of my house

evimin arkasında yeni komşularım var

some lovely animals

bazı sevimli hayvanlar

are now living just behind my house they

şimdi evimin hemen arkasında yaşıyorlar

arrived last weekend mr. Duncan it is my

geldiler geçen hafta sonu Sn. Duncan

first time here

buraya ilk kez geliyorum

Amory Najib hello - Amory and welcome

Amory Najib merhaba - Amory ve Cuma öğleden sonraki

welcome to my my live English lesson for

canlı İngilizce dersime hoş geldiniz günaydın bay

a Friday afternoon

good morning mr. Duncan I heard the dawn

. Duncan

chorus today but sorry they didn't sing

bugün şafak korosunu duydum ama senin mahallende şarkı söylemedikleri için üzgünüm

in your neighborhood yes I was very

evet çok

annoyed I woke up early this morning

sinirlenmiştim bu sabah erken kalktım

because I wanted to go outside to record

çünkü dışarı çıkıp

the dawn chorus the moment when all of

tüm

the birds sing as the Sun rises but they

kuşların Güneş gibi şarkı söylediği anı kaydetmek için şafak korosunu kaydetmek istedim. kalkar ama

didn't do it today I can't believe it

bugün yapmadılar inanamıyorum

hello mr. Duncan mmm mmm Mohammed says

selam bey. Duncan mmm mmm Muhammed

hello mr. Duncan would you please tell

merhaba diyor bay. Duncan,

us about your three meals to keep fit

well when I talk about keeping fit or

zinde kalmak veya

staying healthy certainly when it comes

sağlıklı kalmaktan bahsettiğimde, formda kalmak için yaptığınız üç öğünü bize anlatır mısınız, kesinlikle

to eating then there are certain things

yemek söz konusu olduğunda, o zaman

that I do all the time so not just at

her zaman yaptığım bazı şeyler var, yani sadece

certain times of the day or during

günün belirli saatlerinde değil veya

certain meals but maybe during all of my

bazı öğünlerde ama belki tüm

meals so for example I don't eat as much

öğünlerimde yani örneğin

fat as I used to so I don't eat much

eskisi kadar yağlı yemiyorum yani artık fazla

meat anymore in fact I only eat meat

et yemiyorum aslında sadece

once a week or maybe twice a week but

haftada bir veya belki haftada iki kez et yiyorum ama

for the rest of the week I don't eat

Haftanın geri kalanında et yemiyorum,

meat although having said that I do eat

fish which some people might say is meat

bazılarının et diyebileceği balık yediğimi söylememe

but it is a lot healthier it is a

rağmen çok daha sağlıklı,

healthy alternative to meat so you can

ete sağlıklı bir alternatif, bu yüzden

have fish instead of meat so there are a

et yerine balık yiyebilirsin, yani var

couple of things that I do in my diet to

Diyetimde beni sağlıklı tutmak için yaptığım birkaç şey

keep me healthy also of course I do a

de tabii ki

lot of walking I like to stay very

çok yürüyüş yapıyorum Çok aktif kalmayı seviyorum

active I get lots of exercise every

Her gün çok fazla egzersiz yapıyorum bu

single day so that is another thing you

yüzden

can do to stay healthy keen Mac says mr.

sağlıklı kalmak için yapabileceğiniz başka bir şey keskin Mac bay diyor

Duncan your new neighbors are cow

Duncan, yeni komşularınız inek

fools you are very near very close mr.

aptalları, çok yakınsınız bay.

Duncan this channel is amazing I am so

Duncan bu kanal harika Çok

grateful says Marcella you are welcome

minnettarım Marcella diyor ki hoşgeldin

Marcella and welcome back I'm glad to

Marcella ve tekrar hoş geldin

see you here today

seni bugün burada gördüğüme sevindim

hello teacher I am back today says Sean

merhaba öğretmen bugün geri döndüm diyor Sean

Vaughn Kaplan we haven't seen you for a

Vaughn Kaplan seni

long time where have you been what have

uzun zamandır görmüyoruz neredesin ne

you been doing mr. Duncan

yapıyordunuz bayım Duncan

I like to watch circuses but without the

sirkleri hayvanlar olmadan izlemeyi severim,

animals so I suppose you mean the

yani sanırım

acrobats who like to swing in the air

havada sallanmayı ve

and do lots of interesting things with

vücutlarıyla pek çok ilginç şey yapmayı seven akrobatları kastediyorsunuz

their bodies as it were but yes I see

ama evet,

what you mean so an zonic like circuses

sirkler gibi bir bölge ama onsuz ne demek istediğinizi anlıyorum.

but without the animals without them so

onlarsız hayvanlar yani

you can have acrobats you can have

akrobatlar olabilir

people doing lots of different things

insanlara birçok farklı şey yaptırabilirsin

including clowns of course

palyaçolar dahil tabii ki

do you like clowns I don't know about

palyaçoları sever misin

you but but I'm a little bit afraid of

seni bilmem ama ben palyaçolardan biraz korkarım

clowns

I find them slightly scary what do you

onları biraz ürkütücü buluyorum ne

think do you like clowns I'm slightly

palyaçoları sever misin palyaçolardan biraz

afraid of clowns I don't know why also

korkarım bilmiyorum neden

today I am asking you about your old

bugün de eski elektrikli aletlerinizi soruyorum size elektriğe taktığınız

electrical devices do you have any

herhangi bir

electrical appliances or things that you

elektrikli alet veya kullandığınız eşya var mı

use that you plug in to the electricity

that you have had for a long time

uzun zamandır var

because I think now this is just my

çünkü bence bu sadece benim

opinion I think that electrical devices

düşüncem Elektrikli cihazların

and electrical appliances are not as

ve elektrikli ev aletlerinin eskisi kadar iyi olmadığını ve bu nedenle iyi

good as they used to as they used to be

so they are not made as well the quality

üretilmediğini ve

of them is not as good as in the past so

kalitesinin iyi olmadığını düşünüyorum. geçmişte olduğu kadar iyi, bu

that's why I showed you my my kettle my

yüzden size su ısıtıcımı

electric kettle so I've had this

elektrikli su ısıtıcımı gösterdim, bu yüzden bu

Ketel for a very long time but how long

Ketel'i çok uzun zamandır kullanıyorum ama ne kadar süredir bende

have I had it for I will tell you later

size daha sonra

back to the live chat mr. Duncan I love

canlı sohbette anlatacağım bayım. Duncan seni seviyorum

you

thank you very much and dresser you are

çok teşekkür ederim ve şifoniyer siz

very kind very kind indeed

çok naziksiniz çok naziksiniz gerçekten

hello mr. Duncan how are you today

merhaba bayım. Duncan bugün nasılsın

nataliehyde hello Natalie

nataliehyde merhaba Natalie seni

nice to see you it is my first time to

gördüğüme sevindim

join you on your Friday English lesson I

Cuma İngilizce dersinizde size ilk kez katılıyorum

am so glad that I've made it Thank You

Geldiğim için çok mutluyum Teşekkürler

Natalie

I had some people asking last week by

Natalie

geçen hafta bu arada soran bazı insanlar oldu

the way they said mr. Duncan we can't

Bay. Duncan

see the live chat now that is because I

canlı sohbeti şu anda göremiyoruz çünkü

don't open it straight away I open it a

hemen açmıyorum

little bit later on so if you are

biraz sonra açıyorum bu yüzden

watching me now on your computer you

şu anda beni bilgisayarınızda izliyorsanız

might need to refresh the page so you

sayfayı yenilemeniz gerekebilir bu yüzden yapmanız gerekir

need to open the page again and then

sayfayı tekrar açın ve

hopefully you will be able to see the

umarım

live chat on the side on the side of

canlı sohbeti

your screen it should be it should be on

ekranınızın yan tarafında görebileceksiniz

this side of your screen the live chat

ekranınızın bu tarafında olmalı canlı sohbet

so one or two people were having

bu yüzden geçen hafta bir veya iki kişi zorluk çekiyordu

difficulty last week getting in touch

with me on the live chat so I hope that

canlı sohbette benimle temasa geçmek, umarım bu

helps mr. Duncan

bay'a yardımcı olur. Duncan

I am Toshi Yuki Toshi Yuki from Japan

ben Toshi Yuki Japonya'dan Toshi Yuki

this week is a holiday and we call it

bu hafta tatil ve biz buna

the Golden Week I have been relaxing

Altın Hafta diyoruz

this week today I went to the circus

Bu hafta dinleniyorum bugün

with my son's well what a coincidence

oğlumun kuyusuyla sirke gittim ne tesadüf

because as I mentioned earlier the

çünkü daha önce de belirttiğim gibi

circus is coming to my area as well now

sirk geliyor benim bölgem de artık

I'm not sure if this particular circus

bu sirkte

has animals as well because lots of

hayvanların olup olmadığından emin değilim çünkü artık pek çok

circuses now do not use animals because

sirkte hayvanlar kullanılmıyor çünkü

many people consider them to be cruel so

birçok insan onları acımasız buluyor, bu nedenle

if you find a circus that has animals

hayvanların gösteri yaptığı bir sirk bulursanız

performing tricks sometimes not always

bazen her zaman değil

but sometimes there is cruelty involved

ama bazen gaddarlık söz konusudur, bu yüzden

so that's probably the reason why

do you like Clarins personally I find

kişisel olarak Clarins'i sevmenizin nedeni muhtemelen budur, dürüst

them a bit a little bit scary to be

olmak gerekirse onları biraz korkutucu buluyorum

honest

hello mr. Duncan from Vietnam says hang

merhaba bay. Vietnam'dan Duncan, dur

Lee this is the first time to watch your

Lee diyor, İngilizce derslerinizi ilk kez izliyorum

English lessons

it seems very useful thank you very much

çok faydalı görünüyor bunun için çok teşekkür ederim

for that Eleanor is here hello Eleanor

Eleanor burada merhaba Eleanor

welcome I am very friendly with my

hoşgeldiniz

neighbors yesterday I gave back a

Dün komşularımdan ödünç aldığım bir tornavidayı geri verdim

screwdriver that I borrowed from my

next-door neighbor we always help each

kapı komşusu biz her zaman

other well that's very nice so you and

birbirimize iyi yardımcı oluruz bu çok güzel yani siz ve

your neighbor are very neighborly that's

komşunuz çok komşusunuz bu

a great word isn't it

harika bir kelime komşuluk değil mi

neighborly so if you are neighborly it

yani eğer komşuysanız bu

means you are very friendly with your

komşularınızla yakınlarda yaşayan insanlarla çok arkadaş canlısı olduğunuz anlamına gelir

neighbors the people who live nearby so

yani

you are a neighborly person neighborly I

sen komşu bir insansın komşu

love that word jarmila is here hello

kelimesini seviyorum jarmila burada

from Algeria a big hello to Algeria it's

Cezayir'den merhaba Cezayir'e kocaman bir merhaba seni

good to see you I don't like my

görmek güzel

neighbors very much but I try my best to

Komşularımı pek sevmiyorum ama

be polite whenever I meet them Thank You

onlarla tanıştığımda kibar olmaya elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum Teşekkürler

Jamila I think sometimes sometimes it

Jamila Bence bazen bazen

can be very difficult to get along with

komşularınla ​​geçinmek çok zor olabilir

your neighbors sometimes not always so

bazen her zaman değil bu yüzden

it sounds to me as if Jamila tries to be

bana Jamila arkadaşça davranmaya çalışıyormuş gibi geliyor sanki

friendly

it sounds as if you try to be friendly

whenever you see your neighbors so

komşularını her gördüğünde arkadaşça olmaya çalışıyormuşsun gibi geliyor yani

that's nice

bu güzel

laaser is here mr. Duncan I had an exam

laaser burada Bay. Duncan bir sınavım vardı

or I do or I will have an exam next week

ya da var ya da gelecek hafta bir sınavım olacak

an oral expression exam so we have to

sözlü anlatım sınavı bu yüzden

speak and listen do you have any advice

konuşmalı ve dinlemeliyiz

or tips to prepare well it really

iyi hazırlanmak için herhangi bir tavsiyen ya da ipucun var mı gerçekten sana ne

pens on what they ask you and it depends

sorduklarına bağlı ve

what the questions are but my main

ne yapacağına bağlı sorular ama benim asıl

advice is to make sure that you

tavsiyem, onların size

concentrate on what they are saying to

söylediklerine konsantre olduğunuzdan emin olun,

you so if they are asking you questions

bu yüzden size sözlü olarak soru soruyorlarsa,

verbally listen carefully concentrate

dikkatlice dinleyin,

100% a1a Joe says hello mr. Duncan from

%100 konsantre olun a1a Joe merhaba diyor bay. Vietnam'dan Duncan

Vietnam I am watching you with my friend

sizi arkadaşım

Hangul II we are watching you together

Hangul II ile izliyorum sizi birlikte izliyoruz

so hello to a-1 the Joe and also to hang

yani a-1 Joe'ya merhaba ve ayrıca

Lea as well both of you watching at the

Lea'yı asmak için ikiniz de şu

moment in Vietnam hello there

anda Vietnam'da izliyorsunuz

Lucy's here hello Lucy Lucy is here on

merhaba Lucy burada merhaba Lucy Lucy burada

the live chat hello mr. Duncan from

canlı sohbette merhaba bay. Kolombiya'dan Duncan,

Colombia nice to see you here today

bugün sizi burada görmek güzel kullanışlı kullanışlı

handy handy I love your name by the way

Bu arada adınızı seviyorum

handy Tim Tammy says hello mr. Duncan

kullanışlı Tim Tammy merhaba diyor bay. Duncan

it's nice to see you again every week

seni her hafta tekrar görmek güzel

ooh

ooh

so you are a regular viewer thank you

yani düzenli bir izleyicisin

very much it's nice to see you someone

çok teşekkür ederim seni

else watching in Japan Hiroko

Japonya'da başka birinin izlediğini görmek güzel Hiroko

e Jima Olie Jima

e Jima Olie Jima

Hiroko lagina hi how are you I am

Hiroko lagina merhaba nasılsın ben

Japanese nice to meet you Hiroko welcome

Japon tanıştığıma memnun oldum Hiroko hoşgeldin Cuma öğleden

welcome to my live English stream on a

sonra canlı İngilizce yayınıma hoşgeldiniz, saat

Friday afternoon it is now coming up to

11 minutes to three o'clock at three

üçe 11 dakika kala geliyor,

o'clock we will go into the kitchen to

mutfağa

make a hot drink and I hope you will

sıcak bir içecek yapmak için gideceğiz ve umarım siz

join me as well shall we go outside okay

de bana katılırsınız, olur mu? dışarı çık tamam hadi

let's go outside right now because the

hemen şimdi dışarı çıkalım çünkü

Sun is out well sometimes sometimes the

güneş iyi bazen bazen

Sun is out so let's go outside right now

güneş dışarıda o yüzden hemen şimdi dışarı çıkalım

and the big question is will we be

ve asıl soru şu ki

looking at a flash word

flaş bir kelimeye mi

or a flash phrase and there it is

yoksa flaş bir cümleye mi bakacağız ve işte orada

there is the view outside it looks as if

dışarıdan bakıldığında

the Sun has gone in unfortunately so

maalesef Güneş içeri girmiş gibi görünüyor, bu yüzden

let's go outside right now

hemen dışarı çıkalım

and here we are just to prove that this

ve burada sadece bunun canlı olduğunu kanıtlamak için buradayız,

is live it is now just coming up to ten

şimdi sadece

to three in ten minutes time as I just

on dakika içinde ona üçe geliyor az önce

mentioned we will be going into the

bahsettiğim gibi olacağız

kitchen to make a lovely drink the Sun

güzel bir içecek yapmak için mutfağa giriyorum güneş yeni

has just come out can you see it now

çıktı şimdi görebiliyor musun şimdi

it's all bright and cheerful it is a

her şey parlak ve neşeli

beautiful day out here I must say here

burada güzel bir gün söylemeliyim işte

we go then here is a buzz word and also

başlıyoruz o zaman işte bir vızıltı kelime ve aynı zamanda

a flash word as well can you see it now

bir flaş kelime peki şimdi görebiliyor musunuz,

some people pronounce this word as

bazı insanlar bu kelimeyi abartı olarak telaffuz ediyor

hyperbole or some people pronounce it as

veya bazı insanlar bunu abartı olarak telaffuz ediyor, bu yüzden

hyperbole so it is up to you early

erken dönem size kalmış. Kelimenin

hyperbole is an English noun the word

hyperbole or hyperbole is an English

noun that means an exaggerated statement

or claim that is not meant to be taken

literally people did not realize that

tam anlamıyla anlaşılması amaçlanmadı, insanlar

most of what I said was hyperbole an

söylediklerimin çoğunun abartı olduğunun farkına varmadılar,

overstatement of intention is hyperbole

niyetin abartılması abartı

or hyperbole if we look beyond the

veya abartmanın ötesine bakarsak,

hyperbole the plans have no substance

planların hiçbir özü yok,

some people in authority tend to speak

yetkili bazı kişiler abartı konuşma eğilimindedir

hyperbolically Trump's hyperbole on

Trump'ın göçmenlik konusundaki abartısı

immigration certainly got the attention

kesinlikle

of both the electorate and the media yes

hem seçmenlerin hem de medyanın dikkatini çekti evet

this is very topical it's a very topical

bu çok güncel bu çok güncel bir

word this an exaggerated statement or

kelime bu abartılı bir ifade veya

comment a heavily worded speech or essay

yorum ağır ifadeler içeren bir konuşma veya

that uses words in a heavy-handed way

sözcükleri abartılı bir şekilde kullanan makale

might be described as hyperbole or

mübalağa veya mübalağa olarak tanımlanabilir.

hyperbole so there it is today's first

bugünün ilk

flash word and it is also a buzz word as

flaş kelimesi ve aynı zamanda çok konuşulan bir kelime

well because many people at the moment

çünkü şu anda pek çok insan

are talking all about politics and

tamamen siyaset hakkında konuşuyor ve

hyperbole is something that a lot of

abartma birçok

people have been coming out with

insanın ortaya attığı bir şey.

it is so bright outside it is a very

bright and sunny day it is also very

ve güneşli bir gün aynı zamanda çok

windy as well to come out with something

rüzgarlı da bir şeyle dışarı çıkmak,

if you come out with something it means

eğer bir şeyle dışarı çıkarsan, bir şey söylediğin anlamına gelir, dışarı

you say something you come out and say

it so we can say that you come out and

çıkıp

say something or he came out with it or

bir şey söylediğini söyleyebiliriz ya da o onunla çıktı ya da

she came out with it it means that

onunla çıktı bu, o

person said something they said

kişinin bir şey söylediği anlamına gelir, onlar bir şey söylediler,

something quite often we use it to

describe something that's been said that

bunu çok şaşırtıcı bir şekilde söylenmiş bir şeyi tarif etmek için kullanırız,

is very surprising he just came out with

o sadece onunla çıktı

it mr. Duncan that's my name your

. Duncan bu benim adım

lessons always hit the spot for me thank

dersleriniz benim için her zaman yerinde duruyor

you very much hello sir how are you I

çok teşekkür ederim merhaba efendim nasılsınız

hope you are fine I treat my neighbor

umarım iyisinizdir komşuma

very well I'm always talking with them

çok iyi davranırım onlarla her zaman

very politely says unique Aziz thank you

çok kibarca konuşurum eşsiz diyor Aziz

very much for that thank you and isn't

bunun için çok teşekkür ederim teşekkür ederim

it nice when you get along with your

komşunuzla iyi geçinmek ne güzel değil mi komşunuzla iyi

neighbors if you get along with your

geçinirseniz

neighbors if you are very friendly

toward your neighbor and maybe your

komşunuza karşı çok cana yakınsanız ve belki

neighbor is very friendly towards you

komşunuz size karşı çok cana yakınsa

things are so much nicer don't you think

her şey çok daha güzel değil mi merhaba dersiniz

hello I always talk to my neighbors

every day it is my pleasure

Her gün komşularımla konuşurum zevk alıyorum

Wow so many people now thank you

Vay canına şimdi çok kişi teşekkür ediyor

Sela for that Hamdi says mr. Duncan

Sela bunun için Hamdi bey diyor. Duncan

could you recommend me a methodology

bana metodoloji

teaching book well there are many on the

öğreten bir kitap önerebilir misin peki piyasada pek çok kitap var

market are not really here to promote

gerçekten belirli ürünleri tanıtmak için burada değiller

certain products I have mentioned

certain books in the past but I wouldn't

Geçmişte belirli kitaplardan bahsetmiştim ama

I would like to sit here now

şimdi burada oturup

recommending certain products and Tarn

belirli ürünleri ve Tarn

nella Antonella is here right now mr.

nella'yı önermek istemezdim Antonella şu anda burada bayım.

Duncan I'm very grateful

Duncan,

as I teach English and you in Paris oh

Paris'te İngilizce öğrettiğim için çok minnettarım ve sana Paris'te oh

thank you very much thank you Antonella

çok teşekkür ederim Antonella bunu

for saying that thank you well I think

söylediğin için teşekkürler pekala bence

teachers all have something to offer and

öğretmenlerin hepsinin sunacak bir şeyleri vardır ve

quite often teachers can help other

çoğu zaman öğretmenler diğer öğretmenlere yardımcı olabilir

teachers I think so

bence

Eugene it seems that your new neighbors

öyle Eugene öyle görünüyor yeni komşularınızın

are Bulls I see you can say Bulls or

Boğalar olduğunu görüyorum Boğalar veya

maybe Bullock's so are the mystery

belki Bullocklar diyebilirsiniz yani

animals at the back of my house what are

evimin arkasındaki gizemli hayvanlar

they are they Bullock's are they bulls

Bullocklar ne onlar boğalar mı

or are they cows find out a little bit

yoksa inekler mi biraz

later on ho hyung is here hello teacher

sonra öğren ho hyung burada merhaba öğretmenim

and hello to you Mahmood says I like

ve size merhaba Mahmood

acrobats in the circus but I hate to see

sirkteki akrobatları severim ama hayvanların kötü kullanıldığını görmekten nefret ederim diyor.

the animals used badly I agree with you

they are they are kept for a long time

without food to make them obey yes I

think that is one of the ways that

circuses train their animals to perform

sirklerin hayvanlarını gösteri için eğittiği yöntemler,

so sometimes they will not feed them and

bazen onları beslemezler ve belirli bir numara

then give them food if they perform a

yaparlarsa onlara yemek verirler

certain trick and also sometimes they

ve ayrıca bazen

will use punishment as well so now I'm

ceza da kullanırlar, bu yüzden artık

not a fan of that I don't like that

hayranı değilim, sevmiyorum o da öyle ya sana

either so I agree with you Mahmood go

katılıyorum Mahmood git

hang I think I've just said hello to you

tak sanırım az önce sana merhaba dedim

hello again anta don is here mr. Duncan

tekrar merhaba anta don burada bayım. Duncan

we have many vintage 1960s lamps in our

evimizde 1960'lardan kalma birçok eski lamba var

home recently I discovered online that

Geçenlerde internetten

one of them is very collectible and very

birinin çok koleksiyonluk ve çok

very valuable ah anta Don you should get

çok değerli olduğunu keşfettim ah anta Don bunu

that insured you should maybe ensure

sigortalatmalısın belki emin olmalısın

that especially if it's valuable

özellikle değerliyse

definitely

kesinlikle

Hasaan is here Hasan says hello to mr.

Hasaan burada Hasan merhaba diyor Bay.

Duncan I am watching you from Kenya

Duncan seni Kenya'dan izliyorum

thank you you are great

teşekkür ederim harikasın

thank you very much Hasan for that you

çok teşekkür ederim Hasan bunun için

are welcome and of course I am here to

hoşgeldin ve tabii ki

help you with your English and of course

İngilizcen konusunda sana yardım etmek için buradayım ve tabii ki

the live stream is here for you to to

canlı yayın burada

listen to English being spoken so I

İngilizce dinlemen için var konuştum, bu yüzden

still get some people asking mr. Duncan

hala bazı insanların bay. Duncan

why do you do the live stream for 2

neden canlı yayını 2

hours well I think that doing it for 2

saat yapıyorsun peki bence bunu 2

hours gives everyone a chance to have

saat yapmak herkese

some sort of English environment around

etraflarında bir tür İngilizce ortamına sahip olma şansı veriyor,

them so if you listen to my whole

bu yüzden tüm

English stream for 2 hours then lots of

İngilizce akışımı 2 saat boyunca dinlersen o zaman bir sürü

the English words lots of the English

İngilizce kelimeler duyduğunuz birçok İngilizce

that you hear will hopefully stay in

umarım aklınızda kalır

your head hopefully you will remember

umarım

some of the things that I've said hum Oh

söylediğim bazı şeyleri hatırlarsınız uğultu Oh

dah hello dad hello mr. Duncan thanks

dah merhaba baba merhaba bay. Duncan,

for the advice how we can learn English

İngilizceyi nasıl öğrenebileceğimiz konusunda tavsiyen için teşekkürler

but can you explain who you can say

ama kimlere fırsatlar diyebileceğini açıklayabilir misin fırsatlar

opportunities when I say opportunities I

dediğimde,

suppose from my point of view I mean

sanırım benim bakış açıma göre

opportunities to meet other people maybe

başka insanlarla tanışma fırsatlarını, belki

to practice your English with or maybe

birlikte İngilizce pratik yapma fırsatlarını veya belki

opportunities to discover new things or

yeni şeyler keşfetme fırsatlarını kastediyorum ya da

new ways of learning Alberto I have

Alberto öğrenmenin yeni yolları

always felt pity for clowns I know I

Palyaçolara her zaman acıdım, biliyorum palyaçoları

don't like clowns

sevmem,

I think clowns are a little bit scary

bence palyaçolar biraz korkutucu,

can you see that guy there he looks a

oradaki adamı görebiliyor musun,

bit scary I don't know why I am slightly

biraz korkutucu görünüyor, neden bilmiyorum

slightly afraid of clowns should I be

birazcık Palyaçolardan korkmalı mıyım bundan utanmalı mıyım

embarrassed by that should I be worried

the dimed afraid of clowns they they do

look a bit scary don't you think some

people say the same thing about me

hello from Qatar says Adams family oh I

can see what you've done there

Endişelenmeli miyim? Orada yaptım

do-do-do-do-do do-do-do-do-do longer

-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-do-d

doin

hello mr. Duncan how are you doing today

Duncan bugün nasılsın

from Norway hello to Norway I am doing

Norveç'ten Norveç'e merhaba merhaba

well today I've had a very busy morning

bugün iyiyim bugünün canlı akışı için her şeyi hazırlamakla çok meşgul bir sabah geçirdim

getting everything ready for today's

livestream very busy nataliehyde hello

çok meşgul nataliehyde merhaba

mr. Duncan I'm just okay with my

bay. Duncan, komşularımla aram iyi değil, yani

neighbours I mean I say good morning to

onlara günaydın diyorum

them and that's all I only have very

ve hepsi bu,

good relations with one of my neighbours

komşularımdan yalnızca biriyle çok iyi ilişkilerim var

because they are my best friend

çünkü onlar benim en iyi arkadaşım

Oh Thank You Natalie so at least you

Oh, teşekkürler Natalie, yani en azından

have one neighbor who you get along with

bir komşun var ki, seni seviyorsun iyi

so I think that's a good thing

anlaşalım bence bu iyi

well done I will continue with the live

oldu aferin canlı sohbete devam edeceğim

chat but now we must go into the kitchen

ama şimdi mutfağa gitmemiz lazım mutfağa gidip

it is time to go into the kitchen to

make a drink because it's 3 o'clock

bir şeyler içme zamanı çünkü saat 3 oldu hadi

let's go

gidelim

I must say it is very nice to be back

demeliyim

with you on a Friday afternoon did you

Bir Cuma öğleden sonra tekrar sizlerle birlikte olmak çok güzel

miss me

over the past week I think so perhaps I

Geçen hafta beni özlediniz mi Sanırım bu yüzden

had some complaints about last Friday's

geçen Cuma günkü canlı İngilizce akışıyla ilgili bazı şikayetlerim oldu

live English stream because I didn't do

çünkü

my three o'clock tea break so today I

saat üçte çay molamı bugün yapmadım Saat

thought I would put that right by having

my three o'clock tea break and here it

üçte çay molamı vererek bunu düzeltmeyi düşündüm ve işte

is right now so what are you having to

şimdi burada, ne

drink are you having something nice

içiyorsunuz bugün güzel bir şeyler yiyorsunuzdur

today

I hope so today I'm going to have yes

umarım öyleyse bugün içeceğim evet

you've guessed it I'm going to have some

tahmin ettiniz o

good old-fashioned tea I have my cup

eski moda güzel bir çay içeceğim fincanım

ready there it is my lovely colorful cup

hazır orada benim güzel renkli fincanım

what does your cup look like what does

senin fincanın neye benziyor

the cup that you drink your tea or

çayını veya

coffee from look like what is its

kahveni içtiğin fincan neye benziyor

appearance maybe you could send me a

görünüşü nasıl belki bana

photograph of your tea cup or coffee cup

çay bardağının veya kahve fincanının fotoğrafını gönderebilirsin

the one that you use regularly your

düzenli olarak kullandığın en

favorite tea cup or coffee cup please

sevdiğin çay veya kahve fincanını

send it to me today go on so first of

bana bugün gönder

all as usual we have to put the kettle

on can you see this kettle this kettle

bu çaydanlık bu çaydanlık

is very very old now one of the

çok çok eski

questions I've asked today is what is

bugün sorduğum sorulardan biri, sahip olduğunuz

the oldest electrical appliance or

en eski elektrikli alet veya

device that you own what is it how long

cihaz nedir, ne kadar süredir

have you had it for now this kettle I

sizde bu çaydanlık

have had this kettle for many many years

Bu çaydanlığı birçok kez kullandım uzun yıllar

but can you guess how long I have had it

ama ne kadar süredir bende olduğunu tahmin edebilir misiniz

or I bought this kettle many years ago a

veya bu su ısıtıcısını yıllar önce

very long time ago because during the

çok uzun zaman önce aldım çünkü hafta boyunca

week I went to see my mother and last

annemi görmeye gittim ve geçen

year I bought a lovely new kettle for my

yıl anneme yeni ve güzel bir su ısıtıcısı aldım.

mum and can you believe already it is

inan

broken down it has gone kaput

çoktan bozuldu bozuldu

but this kettle here I bought this many

ama buradaki su ısıtıcısı bunu

many years ago can you guess how old

yıllar önce aldım tahmin edebilir misiniz

this kettle is so now I have filled my

bu çaydanlık kaç yaşında yani şimdi

lovely trusty kettle up there it is can

güzel güvenilir çaydanlığımı doldurdum orada

you see it only a little water because

sadece biraz su görebiliyor musunuz çünkü

I'm only making tea for me so there it

ben sadece kendime çay yapıyorum bu yüzden

is the kettle is now on and yes I am

çaydanlık açık ve evet bugün

going to put a lot of sugar in my tea

çayıma çok şeker koyacağım

only two spoons of sugar today because

sadece iki kaşık şeker çünkü kendimi

I'm feeling very good

çok iyi hissediyorum

and of course I will get the milk ready

ve tabii ki yapacağım sütü hazırla

I have the milk on standby hi it's such

beklemede sütüm var merhaba

a glorious day here in England I hope

burada İngiltere'de çok güzel bir gün umarım

the weather is OK where you are

hava iyidir nerede

did you see what I did then I nearly put

ne yaptığımı gördün sonra neredeyse

the milk in first but of course most

önce sütü koyuyordum ama tabii ki çoğu

people like to put the milk in after the

insan koymak ister sudan sonra süt giriyor, bu

water so I put the water in first and

yüzden önce suyu koyuyorum ve

then I add the milk

sonra sütü ekliyorum

some other questions today do you like

bugün başka sorular sirkleri seviyor musunuz

circuses now over the past few years

son birkaç yılda

circuses have become very unpopular

sirkler pek popüler olmadı

mainly due to the fact that quite a few

çünkü pek çoğu sirk

of them are cruel to animals or at least

hayvanlara karşı acımasız ya da en azından

they have been discovered to have been

cruel to animals so what do you think do

hayvanlara karşı acımasız oldukları keşfedildi, bu yüzden ne düşünüyorsun

you think circuses are a good thing have

sirklerin iyi bir şey olduğunu düşünüyorsun

you ever been to a circus

hiç sirke gittin mi

now I remember many years ago I went to

şimdi hatırlıyorum uzun yıllar önce

a circus with my parents and I always

ailemle sirke gitmiştim ve her zaman

remember at the end they went around

hatırlıyorum, sonunda

taking pictures of the audience and you

seyircilerin fotoğraflarını çektiler ve çok küçük bir misina

could have a picture taken holding a

ile bir fotoğraf çektirebilirdiniz,

very baby line an actual lion a baby

gerçek bir aslan, bir bebek

lion I'm not joking so a little baby

aslan, şaka yapmıyorum, bu yüzden küçük bir bebek

line you can actually have your

ipi, aslında kendi

photograph taken with I don't think that

fotoğrafınızı çektirebilirsiniz. ile

happens anymore though I can already

artık bunun olduğunu sanmıyorum, ancak

hear people asking mr. Duncan what's the

insanların bay'a sorduğunu duyabiliyorum. Duncan,

difference between the pronunciation of

lion and line so I hope you can hear the

aslanın ve çizginin telaffuzu arasındaki fark nedir, umarım farkı duyabilirsiniz, bu yüzden

difference

so lion and line line lion there is a

aslan ve çizgi çizgi aslan arasında

difference honestly so now I will brew

gerçekten bir fark var, bu yüzden şimdi

the tea so we have to wait for a few

çayı demleyeceğim, bu yüzden

seconds for the tea to brew what are you

çayın demlenmesi için birkaç saniye beklememiz gerekiyor. demlemek

having today are you having something

bugün ne yiyorsun güzel bir şey mi yiyorsun

nice if you just joined me its mr.

bana yeni katıldıysan mr.

Duncan on YouTube live for a Friday

Duncan bir Cuma

afternoon yes I'm back baby of course I

öğleden sonra YouTube'da canlı yayında evet geri döndüm bebeğim elbette

have had some complaints people have

insanların söylediği bazı şikayetlerim var

said mr. Duncan we miss you on Tuesday

bay. Duncan seni salı günü özledik

why don't you do Tuesday and Friday

neden salı ve cuma yapmıyorsun

because we miss you so much

çünkü seni çok özledik

I'm very touched by your messages by the

bu

way now the reason why I did too

arada mesajlarından çok duygulandım şimdi benim de

during April was just as a special treat

nisan ayında böyle olmamın sebebi sadece özel bir muamele

but of course now we have returned to

ama tabii ki şimdi

just one live stream each week but who

her hafta sadece bir canlı yayına geri döndük ama kim

knows who knows what will happen next

bilir gelecek

month hmm we'll have to wait and see

ay ne olacağını kim bilebilir hmm bekleyip görmemiz gerekecek evet evet poşet çayımı

yeah I'm dunking my tea bag so there's

batırıyorum bu yüzden bak

is look I think my tea is ready so we

sanırım çayım hazır bu yüzden biz

just put a bit of milk in and give it a

sadece biraz süt koyun ve iyice

good stir and of course I mustn't forget

karıştırın ve tabii ki

to put the milk back in the fridge there

sütü buzdolabına geri koymayı unutmamalıyım,

is nothing worse than milk that is gone

ekşimiş sütten daha kötü bir şey yoktur, bu

sour so there we have it

yüzden işte

today's refreshing cup of tea at 3

bugünün serinletici fincan çayımız var.

o'clock what are you having are you

saat 3 ne yiyorsunuz

having something nice and don't forget

güzel bir şeyler mi yiyorsunuz ve

to send me your photographs of your

bana

favourite cup or mug yes we're going back

en sevdiğiniz kupanın veya kupanın fotoğraflarını göndermeyi unutmayın evet stüdyoya geri dönüyoruz

into the studio now

şimdi oldu yaptı yaptı yaptı yaptı yaptı

it did it did it did it did a ha ha and

ha ha ve

we are back oh I am running around today

geri döndük ah bugün

like a a blue bottomed fly I had to clean

mavi dipli bir sinek gibi koşturup duruyorum bu arada onu temizlemek zorunda kaldım

that up by the way I can't say arse you

[ __ ] diyemem bak

see they won't let me so what are you

izin vermiyorlar ne

drinking now what are you drinking I'm

içiyorsun şimdi ne içiyorsun ben'

having my tea as you can see and cool

çayımı gördüğünüz gibi içiyorum ve serin

blimey that's hot so what are you

blimey bu sıcak peki

drinking today

bugün ne içiyorsunuz ve

and what are you drinking your tea in do

çayınızı ne içiyorsunuz

you have a favourite cup or a favorite

favori fincanınız veya favori

mug so this is my favourite cup

kupanız var mı yani bu benim en sevdiğim fincan

I've had this cup for many years and it

bu fincanı bunun için içtim uzun yıllar ve

is very very cherished so this is my

çok çok değer verildi bu yüzden bu benim

cherished cup I would be heartbroken

değerli kupam Bu kupaya kötü

heartbroken and devastated if anything

bir şey olursa kalbim kırılır ve harap olurum bu

bad happened to this mug so I always

yüzden

treat this cup very carefully I always

bu bardağa her zaman çok dikkatli davranırım

put it away safely so it doesn't get

kırılmaması için her zaman güvenli bir şekilde kaldırırım

broken so do you have a favourite cup or

yani favori bir fincanınız veya

a favourite mug

favori bir kupanız var mı, sıcak bir içecek

something you like to drink from when

içerken içmeyi sevdiğiniz bir şey,

you have a hot drink maybe you could

belki

send me a photograph is that a good idea

bana bir fotoğraf gönderebilirsiniz, bu iyi bir fikir, bu

so I have my phone here ready to take

yüzden telefonum burada

your email so please send me an email

e-postanızı almaya hazır, bu yüzden lütfen bana bir mesaj gönderin e-posta

there it is you can see it just down

orada, hemen aşağıda görebilirsiniz,

there there is my email address at the

altta benim e-posta adresim var,

bottom so perhaps you can send me a

bu yüzden belki bana

photograph of your favourite cup the

en sevdiğiniz fincanın bir fotoğrafını gönderebilirsiniz,

thing that you like to drink your tea or

çayınızı veya

maybe your coffee from and of course if

belki kahvenizi içmeyi sevdiğiniz şey ve tabii ki

you have a very old electrical device

isterseniz çok eski bir elektrikli aletin var

something that you've had for many years

yıllardır sende olan bir şey

maybe you can send me a photo

belki bana

half of that as well so earlier we had a

onun da yarısının fotoğrafını gönderebilirsin bu yüzden daha önce

look at my kettle

su ısıtıcıma bir baktık

we saw it just in the kitchen my kettle

tam mutfakta gördük su ısıtıcım

is very old but how old is my kettle so

çok eski ama nasıl çaydanlığım eski yani

there it is my trusty kettle can you

işte benim güvenilir çaydanlığım tahmin edebilir misin

guess

biliyorum bugün

I know I'm asking a lot of questions

çok soru soruyorum

today and can you guess where this

ve bu

kettle was made which country it was

çaydanlığın nerede yapıldığını hangi ülkede

made I think you'll be quite surprised

yapıldığını tahmin edebilir misin öğrenince epey şaşıracaksın

to find out where it was made and also I

nerede yapıldı ve ayrıca bence

think you'll be very shocked to find out

how old this kettle is and it still

bu su ısıtıcısının kaç yaşında olduğunu ve hala

works perfectly it still works as well

mükemmel şekilde çalıştığını öğrenince çok şaşıracaksınız ve hala

and as good as the day I first bought it

ilk aldığım günkü kadar iyi çalışıyor

so any electrical appliance so an

yani herhangi bir elektrikli cihaz yani

electrical appliance it's a great word

elektrikli bir cihaz bu harika bir kelime,

that appliance something that is useful

cihaz kullanışlı bir şey,

something that you that carries out a

sizin bir

task of some sort is an appliance to

tür görevi yerine getiren bir şey, uygulanacak bir cihaz, bir şey

apply is to do or carry out or to expect

yapmak veya gerçekleştirmek veya bir

something to happen it is an appliance

şeyin olmasını beklemek,

appliance to do something mr. Duncan

bir şey yapmak için bir cihazdır bay. Duncan,

this is David from Tenerife in Spain I

bu İspanya Tenerife'den David

love your lessons thank you David Calero

Derslerinizi seviyorum teşekkürler David Calero

thank you very much Trung Nguyen is here

çok teşekkürler Trung Nguyen burada

watching in Vietnam I think Eleanor my

Vietnam'da izliyor Sanırım

son's best friend is a son of my

oğlumun en iyi arkadaşı Eleanor

next-door neighbor and they have been

kapı komşumun oğlu ve

growing up together so you have a very

birlikte büyüyorlar yani

strong connection with one of your

komşularınızdan biriyle çok güçlü bir bağınız var bu

neighbors that's great

harika Bunun

Thank You Eleanor for that Gabby is here

için Eleanor'a teşekkür ederim Gabby burada

hello Gabby

merhaba Gabby

hi from Brazil I love your lessons you

merhaba Brezilya'dan derslerinizi seviyorum rica ederim

are welcome thank you very much Rasheed

çok teşekkür ederim Rasheed şu

is watching in Morocco at the moment

anda Fas'ta izliyor

thanks for joining me today

bana katıldığınız için teşekkürler bugün

Friday afternoon it is May the 5th 2017

Cuma öğleden sonra 5 Mayıs 2017

Alberto

Alberto

marhaban to all people from the Arabic

marhaban Arapça

speaking countries who are watching mr.

konuşan ülkelerden Mr.

Duncan Mahara ban Lhasa is here as well

Duncan Mahara ban Lhasa da burada

saying Mahara ban is well oh I see quite

Mahara yasağının iyi olduğunu söylüyor oh Mahara

a lot of people saying that can I say it

yasağının iyi olduğunu söyleyebilir miyim diyen pek çok insan görüyorum

is well Mahara ban did I pronounce it

right I'm sure you will let me know

doğru telaffuz ettim mi

Ching Nagi says hello mr. Duncan from

Ching Nagi merhaba diyor bayım .

Hong Kong hello from the Ukraine from

Hong Kong'dan Duncan Ukrayna'dan merhaba

you Russ or hello to you as well and a

Russ veya size de merhaba ve

big hello to the Ukraine

Ukrayna'ya büyük bir merhaba

hello I am also from Ukraine as well

merhaba Ben de Ukrayna'danım ve

a dorium Durack Wow a lot of people

bir dorium Durack Vay canına

watching in Ukraine today hello from

bugün Ukrayna'da izleyen birçok insan Tokyo'dan merhaba

Tokyo says gern Matt Samara

diyor gern Matt Samara

hello gern and a big hello to everyone

merhaba gern ve Japonya'da izleyen herkese büyük bir merhaba

watching in Japan Wow

Vay canına, şu anda

I have people watching all around the

dünyanın her yerinden izleyen insanlar var,

world at the moment it's very exciting I

bu çok heyecan verici

have to say new doing hyung is here the

Yeni şeyler yapmak zorundayım hyung burada,

oldest electrical appliance we still

hala evimizde bulundurduğumuz en eski elektrikli alet

keep in our house is an iron ah for

bir demir ah

ironing your clothes I see it still

kıyafetlerinizi ütülemek için görüyorum ki hala

works perfectly though it is being used

mükemmel çalışıyor,

although it has been used for more than

ancak

two decades so your iron is over 20

yirmi yılı aşkın bir süredir kullanılıyor olmasına rağmen ütünüzün 20 yıldan daha eski olması

years old

that's incredible Wow thank you very

inanılmaz Vay canına, çok teşekkür ederim

much Deborah Mancini says hello mr.

Deborah Mancini merhaba diyor bay.

Duncan what do you think about listening

Duncan, uykuda dinlemek hakkında ne düşünüyorsun,

during sleep this is something I've

bu

mentioned before and I I think there is

daha önce bahsettiğim bir şey ve bence

some benefit not a hundred percent now I

şimdi yüzde yüz değil, bazı faydaları var bence uyurken bir

think it is possible to learn things

şeyler öğrenmek mümkün,

whilst sleeping you can listen to

something using headphones so maybe you

kulaklık kullanarak bir şeyler dinleyebilirsin, belki

can listen to another language that

yapabilirsin öğrenmekte olduğunuz başka bir dili dinleyin,

you are learning if you are learning

eğer

another language it can be any language

başka bir dil öğreniyorsanız, herhangi bir dil olabilir,

it doesn't have to be English and you

İngilizce olması gerekmez ve

could use a tape or maybe your computer

bir teyp veya belki bilgisayarınızı

or your iPod and you can play something

veya iPod'unuzu kullanabilirsiniz ve uyurken bir şeyler çalabilirsiniz

whilst you sleep so yes I think there is

yani evet Bence

there is some validity but I'm not sure

bir geçerliliği var ama

if it's a hundred percent but I think it

yüzde yüz olup olmadığından emin değilim ama bence

can be helpful so if you want to listen

yardımcı olabilir yani

to something while sleeping maybe not a

uyurken bir şeyler dinlemek istersen belki

hundred percent but I think it can be of

yüzde yüz değil ama bence

benefit maybe you can listen to my live

faydası olabilir belki

stream for two hours whilst sleeping no

uyurken iki saat boyunca canlı yayınımı dinleyebilirsiniz, hiçbir şey yapmıyorum

doin T says mr. Duncan I love your

diyor mr. Duncan aksanına bayılıyorum

accent

thank you very much although I don't

çok teşekkür ederim

talk like the Queen a lot of people say

Kraliçe gibi konuşmasam da birçok insan

that I sound like the queen honestly I

sesimin kraliçe gibi çıktığını söylüyor dürüst olmak gerekirse sesim kraliçe

don't sound like the queen hello this is

gibi değil merhaba bu

the Queen of England here are you having

İngiltere Kraliçesi burada tatil mi yapıyorsun

a good day one hopes so Vandy Lee is

iyi günler umarım Vandy Lee

here hello to all from Hong Kong from

burada Rusya'dan Hong Kong'dan herkese merhaba şu

Russia we have quite a few people

watching at the moment in Russia that

anda Rusya'da o

gel is here bonsoir

jeli izleyen epeyce insan var bonsoir

monster danke thank you very much

monster danke çok teşekkür ederim

I think that was French of course this

bence bu Fransızcaydı tabii ki bu

weekend we have the the final election

hafta sonu biz Fransa'nın

taking place for the new leader of

yeni lideri için son seçimler yapılıyor

France who will it be this time next

haftaya bu zamanlar kim olacak

week we will know hello dear teacher I

bileceğiz merhaba sevgili öğretmenim

am watching you in Greece man Oh Liesl

sizi Yunanistan'da izliyorum adamım Oh Liesl

is watching now from Greece a big hello

şimdi Yunanistan'dan izliyor size büyük bir merhaba

to you I have been to Greece in the past

Yunanistan'da geçmişte

I have been to the the beautiful island

güzeller güzeli Korfu adasında bulundum

of Corfu oh very beautiful very nice

oh çok güzel çok güzel

Hasan Abdi is watching in Kenya thank

Hasan Abdi Kenya'da izliyor

you very much for saying hello again

tekrar merhaba dediğin için çok teşekkür ederim

oh one no Joe says mr. Duncan I talked

oh biri yok Joe diyor bay. Duncan

to my neighbor

komşumla

usually because they are my cousin

genellikle kuzenim oldukları için konuşurdum bu

that's very interesting so you live next

çok ilginç yani

door to one of your relatives I like

akrabalarından birinin yanında yaşıyorsun

that

Julie G is watching my neighbor my

Julie G'nin komşuma göz kulak olmasını seviyorum

neighbor I don't know which one steals

komşum

my leaflets from my letterbox sometimes

Bazen posta kutumdan broşürlerimi hangisinin çaldığını bilmiyorum

he or she gives it back after several

birkaç gün sonra geri verir

days but sometimes not

ama bazen

when you say leaflets do you mean

broşür derken mektupları kastetmiyor musunuz

letters because in in this country it is

çünkü bu ülkede

actually a crime to steal other people's

başkalarının gönderilerini çalmak aslında suç.

post so if you if you go into someone's

letterbox

and steal their letters it is actually a

aslında

crime here in the UK Sallie B says hello

burada Birleşik Krallık'ta bir suç Sallie B merhaba diyor

mr. Duncan thank you for your use for

bay. Duncan, dersler için kullandığınız

lessons and the time you have given us

ve bize iyi ayırdığınız zaman için teşekkür ederim,

well I do give everything away for free

her şeyi bedavaya veriyorum,

everything you see is free of charge

including this but of course you are

bu da dahil olmak üzere gördüğünüz her şey ücretsizdir, ancak elbette

more than welcome to make a donation you

can make a donation on patreon and also

bağışta bulunabilirsiniz. patreon ve ayrıca dilerseniz

you can make a live donation today on

bugün canlı sohbette canlı bağışta bulunabilirsiniz

the live chat if you do so wish to

because don't forget I do all of this

çünkü unutmayın tüm bunları

for free all of my time I give for free

ücretsiz yapıyorum tüm zamanım boyunca ücretsiz veriyorum

I make my lessons for free I post them

derslerimi ücretsiz yapıyorum onları yayınlıyorum

on YouTube for free so everything is

YouTube ücretsiz, böylece her şey

given away vinilo Vanille doe says hello

verilir vinilo Vanille doe merhaba diyor

mr. Duncan how are you I'm great today

bay. Duncan nasılsın bugün harikayım

because the weather is super hey mr.

çünkü hava süper hey bayım.

Duncan says Gideon hello Gideon and

Duncan, Gideon'a merhaba Gideon diyor ve

welcome welcome to my live chat today

bugünkü canlı sohbetime hoş geldiniz

Victoire mr. Duncan

. Duncan

nice to see you this part of your garden

sizi görmek güzel bahçenizin bu kısmı

is very beautiful thank you very much we

çok güzel çok teşekkür ederim

will be going outside again in a few

birkaç dakika içinde tekrar dışarı çıkacağız hadi

moments let's have a look at

an excerpt from one of my full English

tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntıya bir göz atalım

lessons this is taken from full English

bu tam İngilizce

number 19 and in it I discuss many

19 numaradan alınmıştır ve İçinde pek çok

different subjects Oh little floater in

farklı konuyu tartışıyorum Ah gözümdeki küçük uçuşan

my eye

there you go floating by why do you

uçup gidiyorsun neden

never stay a while always too shy to

hiç bir süre durmuyorsun her zaman

show your smile Oh little floater in my

gülümsemeni göstermekten

peripheral view how often I've tried to

çekiniyorsun

look at you but I know that you are very

Çok utangaç olduğunu biliyorum

shy because when I look your way you run

çünkü sana baktığım zaman koşup saklanıyorsun

and hide

here's a word that when looked at

burada bir kelime var ki bakınca

appears unreal this word is a real word

gerçek dışı geliyor bu kelime gerçek bir kelime

but its appearance seems odd as it

ama görünüşü tuhaf geliyor çünkü

contains many consonants the word is

birçok ünsüz harf içeriyor bu kelime

unbeknownst this word is a British

habersiz bu kelime bir

variation of unbeknown they both have

Bilinmeyen'in İngiliz varyasyonu her ikisi de

the same definition which is to be

aynı tanıma sahiptir:

unaware of certain information to do

belirli bir bilgiden habersiz olmak,

something without being seen by anybody

kimse tarafından görülmeden bir şey yapmak,

an unknown thing is unbeknownst or

bilinmeyen bir şey bilinmez veya bilinmeden

unbeknown without knowledge is

unbeknownst an action that has taken

bilinmez,

place but is not known about is

gerçekleşmiş ancak hakkında bilinmeyen bir eylemdir.

unbeknownst to someone the word itself

Birisi için, kelimenin kendisi,

is a variation of the now archaic and no

şimdi arkaik olan ve

longer used word be known whenever we

artık kullanılmayan kelimenin bir varyasyonudur. Ne zaman

talk about the things we have done in

geçmişte İngilizcede yaptığımız şeyler hakkında konuşsak,

the past in English there are certain

words we must use to show that this is

bunun geçmiş zaman kipini kullanarak böyle olduğunu göstermek için kullanmamız gereken bazı kelimeler vardır. kafa

so using past tense may seem confusing

karıştırıcı görünüyor

but with practice it is quite easy to

ama pratikle,

master if we are talking about something

we did in the past but no longer do now

geçmişte yaptığımız ama artık yapmadığımız bir şeyden bahsediyorsak, ustalaşmak oldukça kolaydır, o zaman eskiden

then we say used to I used to travel by

otobüsle seyahat ederdim Eskiden güvendiğim

bus I used to belong to a rock band I

bir rock grubuna aittim

used to trust you we are clearly showing

that something we did in the past is no

geçmişte yaptığımız bir şeyin

longer done we can also show that

artık yapılmadığını açıkça gösteriyoruz ayrıca

something was done in the past for a

geçmişte belirli bir süre için bir şey yapıldığını da gösterebiliriz

certain period of time in this case we

bu durumda

can use did I did yoga for a few months

kullanabiliriz mi geçen sene birkaç ay yoga yaptım

last year I did some voluntary work last

ben geçen yaz bazı gönüllü işler yaptım

summer

we use the word went when talking about

past movement or travel I went to Turkey

geçmiş hareketlerden veya seyahatlerden bahsederken "gitti" kelimesini kullanırız

for my holiday I went to visit my

tatilim için Türkiye'ye gittim İskoçya'daki arkadaşlarımı ziyarete gittim

friends in Scotland other words include

başka bir deyişle Noel'de

always and

her zaman ve var hep

have I always stay with my friends at

arkadaşlarımla kalırım

Christmas I have always taken care of

hep kendime iyi baktım bu cümlelerde

myself I have always been keen on nature

her zaman doğaya düşkündüm bu

in these sentences we are showing that

the habit is still continuing it is

alışkanlığın hala devam ettiğini gösteriyoruz

still going on you have not stopped

hala devam ediyor

doing it here is a good example of an

bunu yapmaktan vazgeçmediniz burada

English word that is often used

genellikle yanlış kullanılan İngilizce bir

incorrectly the word paraphrase is one

kelimeye güzel bir örnek tefsir,

that is often misused

sıklıkla yanlış kullanılan bir

it is on occasion placed within a

kelimedir, bazen yanlışlıkla bir cümleye yerleştirilir.

sentence by mistake to paraphrase

something means to change the wording of

a sentence so as to make it clearer to

emphasize the meaning of something might

require you to paraphrase you reword a

sentence so as to make it appear more

Daha net görünmesini sağlamak için,

clear teachers often paraphrase

sentences so as to allow their students

öğrencilerinin

to recognize the important points of a

bir konunun önemli noktalarını fark etmelerini sağlamak için öğretmenler genellikle cümleleri başka kelimelerle ifade eder.

subject to express something in as clear

a way as possible might require some

paraphrasing to take place even here in

my English lessons

I often paraphrase so as to ensure that

my explanations come across as clearly

açıklamalarımın

as they can many people believe that to

olabildiğince net bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için başka sözcüklerle ifade etme, birçok kişi başka kelimelerle

paraphrase is to shorten a sentence this

ifade etmenin bir cümleyi kısaltmak olduğuna inanır, bu

is not true to emphasize and clarify a

doğru değildir, bir cümleyi vurgulamak ve açıklığa

sentence is to paraphrase the word

kavuşturmak, kelimeyi değiştirmek anlamına gelen

originates from the Greek word para

Yunanca para kelimesinden gelir.

which means modification and phrasing

ve

which means tell

can you see what I'm doing here I'm

moving these empty plastic bottles to

bu boş plastik şişeleri

the recycling box at the back of my

evimin arka tarafındaki geri dönüşüm kutusuna taşıyorum,

house

they will then be collected by the local

daha sonra yerel

recycling plant and taken to a place

geri dönüşüm tesisi tarafından toplanacak ve bir yere

where they will be melted down and

götürülecekleri yere götürülecek. eritilip geri

reused to recycle is the process of

dönüştürülmek üzere yeniden kullanılması,

reusing something over and over these

bir şeyin tekrar tekrar kullanılması sürecidir

days recycling is carried out all around

geri dönüşüm tüm

the world almost anything can be

dünyada gerçekleştirilmektedir hemen hemen her şey geri dönüştürülebilir

recycled

the most commonly recycled materials

en yaygın olarak geri dönüştürülen malzemeler

include water paper and plastic many

arasında su, kağıt ve plastik yer alır, birçok

electrical devices can now be recycled

elektrikli cihaz artık

to most metallic objects are also

çoğu kişiye geri dönüştürülebilir metalik nesneler de

recyclable from discarded cans right up

atılan teneke kutulardan kullanılmayan arabalara kadar geri dönüştürülebilir.

to disused cars many things these days

Bu günlerde pek çok şey

can be recycled we often hear the word

geri dönüştürülebilir.

sustainable used when discussing

recycling this word refers to the action

of maintaining a balance between the use

and replacement of materials needed for

the manufacturing of everyday items

sustainable forests and sustainable

sürdürülebilir ormanlar ve sürdürülebilir

oceans being the two most common places

okyanuslar,

where things such as wood gas and oil

odun gazı ve petrol gibi şeylerin bulunduğu en yaygın iki yerdir

are found

I haven't mentioned any proverbs for a

Uzun zamandır herhangi bir atasözünden bahsetmedim, bu

long time so today I would like to put

yüzden bugün

this right here is a great proverb if it

bunu tam buraya koymak istiyorum harika bir atasözü eğer

ain't broke don't fix it this is a great

bozulmadıysa, düzeltmeyin, bu, bir

way of expressing that if something

şey

works fine and is running smoothly with

iyi çalışıyorsa ve

no problems then don't make any changes

sorunsuz çalışıyorsa, üzerinde herhangi bir değişiklik yapmayın, zaten iyiyse herhangi

to it

do not make changes to something if it

bir şeyde değişiklik yapmayın, bunu ifade etmenin harika bir yoludur.

is already ok it is very tempting to

alter something just for the sake of it

Bir şeyi sadece onun uğruna değiştirmek çok caziptir,

just for something to do it would appear

sadece yapılacak bir şey için,

that the human condition is to always

insanın durumu, zaten

look for problems even when there are

non to find so if you decide to make

changes to something that is already

var olan bir şeyde değişiklik yapmaya karar verirseniz, bulunamayacak olsa bile her zaman sorun aramak şeklinde görünür.

working smoothly then don't be too

sorunsuz çalışıyor o zaman

surprised if someone approaches you and

birisi size yaklaşıp

says if it ain't broke don't fix it

bozuk değilse tamir etmeyin tamam çalışıyorsa kendi haline

if it works okay just leave it alone

bırakın sadece kendi haline

just leave it alone just leave it alone

bırakın bozuk değilse kendi haline bırakın derse çok şaşırmayın

if it ain't broke don't fix it it's a

Düzeltmeyin, onu

great proverb that I love it

sevdiğim harika bir atasözü bu

so I hope you enjoyed that that was an

yüzden umarım beğenmişsinizdir bu

excerpt taken from one of my full

tam

English lessons the lessons are complete

İngilizce derslerimden birinden alınmıştır dersler eksiksiz

and unedited on my youtube channel

ve düzenlenmemiş olarak youtube kanalımda

full English lessons one to twenty five

tam İngilizce dersleri birden yirmi beşe kadar

and later this year I am hoping to make

ve bu yıl sonra

some new full English lessons don't

Yeni tam İngilizce dersleri yapmayı umuyorum,

forget on my youtube channel there are

unutmayın youtube kanalımda

over 500 videos many English lessons on

500'den fazla video var ve YouTube kanalımda birçok İngilizce dersi var

my YouTube channel and of course you can

ve tabii ki

catch up with my live streams as well in

canlı yayınlarımı da

case you missed them any of them they

kaçırırsanız diye takip edebilirsiniz. bunların

are all there on my youtube channel so

hepsi youtube kanalımda var bu yüzden

we have had an email

through on the phone from Tashi

Tashi

Tashi Leakey Tasha Ikki watching in

Tashi Leakey Tasha Ikki'nin Japonya'da izlediğinden telefonla bir e-posta aldık,

Japan so let's have a look I asked you

hadi bir bakalım Senden

to send me a photograph of your favourite

bana en sevdiğin

cup or mug so there is my favourite cup

kupanın veya kupanın bir fotoğrafını göndermeni istedim. en sevdiğim fincan

this is the cup that I always have my

bu, her zaman

coffee and tea in so there it is my

kahvemi ve çayımı içtiğim fincan, bu yüzden bu benim

lovely cup and here is Tashi Ikki who I

sevimli fincanım ve işte

think is watching in Japan so there is

Japonya'da izlediğini düşündüğüm Tashi Ikki, bu yüzden

Tashi eqi's mug

Tashi eqi'nin kupası var,

it's a lovely cup a very friendly

bu sevimli bir fincan, çok arkadaş canlısı

looking character I think that is a

görünen bir karakter Bence bu

well-known character in Japan Rika Rika

Japonya'da iyi bilinen bir karakter Rika Rika

kuma I think it says or Rilla Rilla kuma

kuma diyor ya da Rilla Rilla kuma

a well-known character very cute looking

çok sevimli görünen tanınmış bir karakter

it's not Hello Kitty before anyone says

Hello Kitty değil diyen önce Hello

so it isn't Hello Kitty that's that's

Kitty değil yani Hello Kitty değil bu

another character altogether back to the

tamamen başka bir karakter

live chat lev is here hello lev thanks

canlı sohbete lev burada merhaba lev

for joining me today i am saying a big

bugün bana katıldığınız için teşekkürler İsrail'den büyük bir

hello from israel thank you very much

merhaba diyorum çok teşekkür ederim

and it's nice to see you here today

ve bugün sizi burada görmek

thank you very much it's a windy day

çok güzel çok teşekkür ederim burada güneş çıkmış olmasına rağmen rüzgarlı bir gün var

here even though the Sun is out it's

very windy so there it is a live view

çok rüzgarlı, bu yüzden şu anda dışarıda canlı bir görüntü var,

outside at the moment that is what the

weather is doing right now the Sun is

şu anda havanın yaptığı şey bu, Güneş

out again it keeps going in behind the

yine çıktı, Yunanistan'da bulutların arkasına girmeye devam ediyor, çaya

clouds in Greece we rarely put milk in

nadiren süt koyarız

the tea says Manolis mana little so we

Manolis mana biraz diyor, bu yüzden

rarely put milk in the tea in Greece I

nadiren Yunanistan'da çayın içine süt koyun

have been to Greece and I know for a

Yunanistan'da bulundum ve

fact that if you go to some of the

kesin olarak biliyorum ki bazı restoranlara giderseniz

restaurants they will serve the tea

çayı siyah servis edecekler

black so without the milk so yes I think

yani sütsüz yani evet bence

you're alright well of course you're

iyisin tabii ki sen'

right because you live there Natalie

Haklısın çünkü orada yaşıyorsun Natalie,

says Mr Duncan I used to have a favorite

Bay Duncan diyor ki, eskiden favori bir

cup it was a star

kupam vardı, bu

our Wars Cup but now it's broken there's

bizim Wars Cup'ımızın bir yıldızıydı ama şimdi kırıldı, sevdiğiniz bir

nothing worse than breaking something

şeyi kırmaktan daha kötü bir şey olamaz, ister

that you love be it a cup or maybe

bir fincan, ister

something special or unique maybe a

özel veya eşsiz bir şey, belki

little statue or a vars something that

biraz heykel ya da vars kolayca kırılan bir şey

breaks easily something that you

treasure and then one day it's broken

değer verdiğiniz bir şey ve sonra bir gün kırılır

there's nothing worse if you want to

daha kötüsü olamaz

send me a photograph of your cup or your

bana fincanınızın ya da kupanızın bir fotoğrafını göndermek isterseniz

mug please feel free and do you get

lütfen çekinmeyin ve komşularınızla iyi geçinir misiniz?

along with your neighbors that is one of

the questions I'm asking today how do

bugün sorduğum sorular komşularınla ​​aran nasıl,

you get on with your neighbors do you

get along with them are your neighbors

onlarla iyi geçiniyor musun, komşuların arkadaş

friendly are you friends with your

canlısı mı, komşularınla ​​arkadaş mısın,

neighbors I always think that it's best

her zaman en iyisinin

to get along with your neighbors because

komşularla iyi geçinmek olduğunu düşünürüm, çünkü

maybe one day you will need them to help

belki bir gün ihtiyacın olur

you with some situation maybe inside

bazı durumlarda size yardım etmeleri için belki

your house you might fall down the

evinizin içinde merdivenlerden düşebilir

stairs or have an accident and then you

veya bir kaza geçirebilirsiniz ve o zaman

will need your neighbors to help you so

komşularınızın size yardım etmesine ihtiyaç duyacaksınız, bu yüzden

I always think it is a good idea to stay

her zaman komşularınızla dost kalmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum

friendly with your neighbors because you

çünkü

never know one day you might need them

asla bilemezsiniz bir gün sizin onlara ihtiyacınız olabilir

and they might need you mr. Duncan my

ve onların da size ihtiyacı olabilir bayım. Duncan benim

mug is almost one liter in capacity so

kupamın kapasitesi neredeyse bir litre, bu yüzden

your mug holds one liter that is a big

kupanız bir litre tutuyor, bu büyük bir

cup of tea Thank You Victor

çay bardağı.

for that and your big cup I love it lad

gel says in a world full of lions and

tigers entertaining the masses have you

ever seen a wolf performing in a circus

hiç bir sirkte gösteri yapan bir kurt gördüm

I have never seen a wolf perform in a

Bir sirkte hiç bir kurt gösterisi görmedim

circus

never definitely not mr. Duncan I think

asla kesinlikle değil bay. Duncan, su

your kettle is made in

ısıtıcınızın Çin'de yapıldığını düşünüyorum,

China thank you Peter let's have a look

teşekkür ederim Peter, bir bakalım,

so there it is there is my old kettle

orada benim eski su ısıtıcım var

but where was it made and how old is it

ama nerede yapılmış ve kaç yaşında,

so this is probably my oldest electrical

bu muhtemelen benim en eski elektrikli

device I've had it for many years so how

cihazım. yıl, yani kaç

old is it you can see that it doesn't

yaşında olduğunu anlayabilirsiniz,

look very stylish it doesn't look very

çok şık görünmüyor, çok

modern it does look a little

modern görünmüyor, biraz

old-fashioned it's made by a company

eski moda görünüyor,

called Phillips who were around and well

çevrede olan Phillips adlı bir şirket tarafından yapıldı ve iyi ki

they were very popular in the 1970s and

onlar çok popülerdi. 1970'ler ve

1980s let's go back to the live chat

1980'ler canlı sohbete geri dönelim

don't forget you can send me your

unutmayın fotoğraflarınızı bana

photographs to my email address the

e-posta adresime gönderebilirsiniz

email address is just there can you see

e-posta adresi orada görebiliyor musunuz

it just there any more email messages

başka e-posta mesajları şu

not at the moment nothing new okay if

anda değil yeni bir şey yok tamam

you want to send me a photograph of one

isterseniz Bana bardaklarınızdan veya kupalarınızdan birinin fotoğrafını göndermek için

of your cups or mugs maybe something

belki de

that you have owned for a long time so

uzun süredir sahip olduğunuz bir şey,

for example here is my cup I have had

örneğin işte benim fincanım

this for many years or perhaps you have

Bunu yıllardır kullanıyorum veya belki de

an electrical device an electrical

elektrikli bir aletiniz var, elektrikli bir

appliance that you've owned for many

aletiniz var. uzun yıllardır sahip olunan

years perhaps you could send a

belki

photograph of that as well mr. Duncan I

onun da bir fotoğrafını gönderebilirsiniz bayım. Duncan su

think you'll cut your kettle your kettle

ısıtıcınızı keseceğinizi düşünüyorum çaydanlığınız

was made in the Netherlands

Hollanda'da yapıldı

no it wasn't hammered are high why hat

hayır dövülmedi yüksek neden şapka neden

why do you put your whatsup number this

whatsup numaranızı koyuyorsunuz bu

is easy I think you mean whatsapp I

kolay bence whatsapp demek istiyorsunuz ben

don't use whatsapp I don't use it that's

whatsapp kullanmıyorum ben kullanmıyorum Kullanmayın bu

why that's why I don't have a whatsapp

yüzden whatsapp

number because I don't use whatsapp I

numaram yok çünkü whatsapp kullanmıyorum su

think your kettle was made in china says

ısıtıcınızın Çin'de yapıldığını düşünüyorum Kenneth diyor

Kenneth

and also Peter says China as well no no

ve ayrıca Peter da Çin diyor hayır hayır o

it it was not made in China this is now

Çin'de yapılmadı bu şimdi

wife from Saudi Arabia and hello to mr.

Suudi Arabistan'dan eş ve Bay'a merhaba.

Duncan hello nawaf who is now watching

Duncan merhaba nawaf şu anda

in Saudi Arabia I had some new neighbors

Suudi Arabistan'da izliyor Bu hafta bazı yeni komşularım oldu

this week because today we are talking

çünkü bugün

all about neighbors I had a new neighbor

tamamen komşulardan bahsediyoruz yeni bir komşum oldu

in fact I had many new neighbors this

aslında bu hafta birçok yeni komşum oldu yeni

week would you like to have a look at my

komşularıma bir göz atmak ister misiniz?

new neighbors ok let's have a look right

tamam şimdi bir bakalım,

now

so there they are some new neighbors at

the back of my house quite a few people

evimin arkasında yeni komşular var epey kişi

guessed correctly mr. Duncan are they

doğru tahmin etti bay. Duncan onlar

bulls do you now have some balls at the

boğa mı şimdi evinin arkasında biraz taşak var mı evet var

back of your house yes I do and there

ve işte oradalar

they are can you see them aren't they

onları görebiliyor musun

lovely they are so cute I love the one

sevimli değiller çok tatlılar

with the brown around its eyes oh and

gözlerinin etrafında kahverengi olana bayılıyorum oh ve

look can you see that that bull it's

bak can inekler

having a scratch there's something I've

noticed about cows and also bulls they

ve ayrıca boğalar hakkında fark ettiğim bir şey var, onlar

do like scratching so I think I think

kaşınmayı severler, bu yüzden sanırım

they must get very itchy during the day

gün içinde çok kaşınıyorlar,

so they're at the back of my house my

bu yüzden evimin arka tarafındalar,

new neighbors they joined me last

yeni komşularım geçen

weekend the farmer came to the field and

hafta sonu bana katıldılar, çiftçi tarlaya geldi ve

he he left these lovely animals behind

bu sevimli hayvanları geride bıraktı,

aren't they cute oh there they are look

sevimli değiller mi oh işte bak

having a little scratch there's nothing

küçük bir sıyrıkları var,

worse than having an itch that you can't

kaşıntıdan daha kötü bir şey yok, bu

get to so there they are scratching

yüzden oradalar Kaşınıyorlar

getting rid of their itches I don't know

Kaşıntılarından kurtulmak için

why I've noticed that cows and sheep yes

İneklerin ve koyunların evet koyunların

sheep as well they also get very itchy

da çok kaşındığını neden fark ettiğimi bilmiyorum çok

are they beautiful so lovely

güzeller mi çok

you

güzelsiniz

so well done to all those who correctly

guessed that my new neighbors are a herd

yeni komşularımın bir

of bulls they are actually very young

boğa sürüsü aslında çok genç

bulls they're not very old now this is

boğalar artık çok yaşlı değiller bu hakkında

something that I hate talking about I

konuşmaktan nefret ettiğim bir konu

don't like to talk about this particular

subject but every year there are new

animals in the back of the house

sometimes there are sheep but more often

koyunlar var ama çoğu

than not quite often there are Bulls now

zaman Boğalar var şimdi

the farmer who puts the Bulls in the

Boğaları tarlaya koyan çiftçi

field allows the Bulls to to eat and to

Boğaların yemesine,

grow and to get large and sadly after

büyümesine ve büyümesine izin veriyor ve ne yazık ki bundan sonra

that he sells them for slaughter so

onları kesim için satıyor, bu yüzden

that's the hard bit that's the hard part

zor olan bu. zor olan kısım bu

now I always try to resist I always try

şimdi hep direnmeye çalışıyorum

not to get too attached to the animals

at the back of my house especially the

evimin arka tarafındaki hayvanlara, özellikle de

bulls because I know that they will

boğalara her zaman fazla bağlanmamaya çalışıyorum çünkü biliyorum ki

eventually be sent away they will

eninde sonunda gönderilecekler eninde

eventually be sent off to be slaughtered

sonunda kesilmek üzere gönderilecekler

for meat so whatever your view is

et, yani bakış açınız ne olursa olsun,

whatever your point of view is about

meat whether it's good to eat animals or

et hakkındaki bakış açınız ne olursa olsun, hayvan yemenin iyi olup

not that is a fact of life that some

olmadığına bakılmaksızın, bazı

people do eat meat so those poor little

insanların et yediği hayatın bir gerçeğidir, bu yüzden

bulls that you saw in the garden at the

bahçede arka tarafta gördüğünüz zavallı küçük boğalar

back of the house just now a year from

ev bundan bir yıl sonra

now they will be sent to market so maybe

pazara gönderilecekler bu yüzden belki

not this year I think they're too young

bu yıl değil bence şu anda çok genç

at the moment but next year so we might

ama gelecek

see the next year so there might still

yıl bu yüzden gelecek

be alive next year hopefully let's keep

yılı görebiliriz bu yüzden gelecek yıl hala canlı olabilir umarım devam edelim

our fingers crossed

parmaklarımızı çarpıtalım

shall we so there they are the new

mı yani orada onlar yeni

visitors the new neighbors to my

ziyaretçiler evimin arkasındaki yeni komşular bayım

at the back of my house mr. Duncan at my

. Duncan benim

home I don't have a favorite cup but my

evimde favori fincanım yok ama

grandmother's home I do have one

büyükannemin evinde bir tane var bunun için

thank you live for that so you don't

canlı teşekkür ederim yani

have a favorite cup at your house but at

sizin evinizde favori fincanınız yok ama

your grandmother's you do

büyükannenizin evinde

hello mr. Duncan I am a rash from

merhaba bay. Duncan Afganistan'dan gelen aceleci biriyim

Afghanistan but now I live in the United

ama şimdi Birleşik

Kingdom in Liverpool hello to you and a

Krallık'ta Liverpool'da yaşıyorum ve size merhaba ve

big hello to everyone watching in

Liverpool'da izleyen herkese büyük bir merhaba

Liverpool because I know I have some

çünkü

students who are watching my videos and

videolarımı izleyen bazı öğrencilerim olduğunu biliyorum ve

they do live in Liverpool Deborah says

onlar Liverpool'da yaşıyorlar Deborah diyor

is your kettle made in Italy no it is

ki çaydanlığınız İtalya'da yapıldı hayır

not it isn't

değil

Pedro massa mr. Duncan the photo on your

Pedro massa mr. Duncan'ın

wall behind you of the rocket you mean

arkanızdaki duvardaki fotoğrafı roketin

that and the explosion is that a

kastettiği ve patlamanın

reference to the u.s. and North Korea

ABD'ye bir gönderme olduğu. ve Kuzey Kore

maybe maybe not

belki

Mahmood or Mahmood yes I got it right

Mahmood veya Mahmood olmayabilir evet ilk seferde doğru anladım

the first time

Mahmood I think your kettle was made

Mahmood Sanırım çaydanlığınız

about 25 years ago let's have a look so

yaklaşık 25 yıl önce yapıldı bir bakalım

there is my kettle it is a very old

benim su ısıtıcım çok eski bir

electrical appliance but how old is it

elektrikli alet ama kaç yaşında yani

so thank you my mood for your guests

Moog Allah is watching in India at the

Moog Allah şu anda Hindistan'da izliyor

moment hello Moog Allah and welcome of

merhaba Moog Allah ve hoşgeldiniz

course I have people watching all around

tabii ki dünyanın her yerinden izleyen insanlar var YouTube derslerimi

the world so many countries watching my

izleyen birçok ülke var

YouTube lessons can you see them all so

onları

many countries around the world watching

dünya çapında birçok ülkenin izlediğini görebilir misiniz?

me

ben

they are watching my youtube videos and

youtube videolarımı izliyorlar ve

of course my live streams as well I am

tabii ki canlı yayınlarımı da izliyorlar ben

here every Friday from 2 p.m. UK time

her cuma saat 14:00'den itibaren buradayım. İngiltere saatiyle

you can catch me on YouTube live every

beni her

Friday from 2 p.m. UK time I am here for

Cuma saat 14:00'ten itibaren YouTube'da canlı yakalayabilirsiniz. İngiltere saati

just another 15 minutes Oh mr. Duncan

15 dakika daha buradayım Oh bay. Duncan

it's not fair hello mr. Duncan I really

bu adil değil merhaba bayım. Duncan

love your lessons we are very close with

derslerini gerçekten seviyorum komşularımızla çok yakınız

our neighbors and we are like a family

ve biz bir aile gibiyiz bu hiç

it's not nice I like that we always

hoş değil her zaman

share the afternoon drinking tea

ikindi çayını

together says Leena John thank you very

birlikte içmemizi seviyorum Leena John çok teşekkür ederim diyor bu

much so some neighbors are very close

yüzden bazı komşular çok yakın

they they see each other every day

birbirlerini görüyorlar her gün

whilst others are very distant they they

diğerleri çok uzakken diğerleri

don't talk to each other I'm very lucky

birbirleriyle konuşmuyorlar çok şanslıyım

because my neighbors are quite friendly

çünkü komşularım oldukça cana yakın

so on one side I have some lovely

yani bir yanda çok sevimli

neighbors and on the other side I also

komşularım var diğer yanda da

have a very friendly neighbor as well so

çok cana yakın komşularım var peki

I'm very lucky

ben çok şanslıyım

Trung Nguyen says I think your kettle

Trung Nguyen su ısıtıcınızın

was made in China no it was not it

Çin'de yapıldığını düşünüyorum hayır

wasn't made in China a rash says mr.

Çin'de yapılmadı diyor kızarıklık diyor bay.

Duncan why don't you read my message I

Duncan neden mesajımı okumuyorsun ki okudum sandım

thought I did did I read your message

okudum mesajınızı

earlier I thought I did anyway hello a

daha önce okudum yine de yaptığımı düşündüm merhaba bir

rash don't worry I am not ignoring you

kızarıklık merak etmeyin sizi görmezden gelmiyorum

Paz l'épée says hola mr. Duncan from

Paz l'épée hola bay diyor. İspanya'dan Duncan

Spain oui

oui

we like the Sun in the sky oh you

biz gökyüzündeki güneşi seviyoruz oh

meaning me are like the Sun in the sky

demek istiyorsun ki ben gökyüzündeki güneş gibiyim

thank you for existing isn't that nice

var olduğun için teşekkür ederim o kadar da güzel değil mi

thank you very much

çok teşekkür ederim

Paz thank you that's very kind of you

Paz teşekkür ederim çok naziksin beni

I'm very very moved by your comment

çok çok duygulandırdın yorumunuz

thank you very much

çok teşekkür ederim

Deborah mr. Duncan I'm a nerd of the

Deborah mr. Duncan ben bir çaydanlık ineğiyim

kettle and I have a beautiful Russell

ve çok güzel bir Russell

Hubbs limited-edition kettle so in other

Hubbs sınırlı sayıda üretilen su ısıtıcım var yani başka bir

words you are you are very keen on

deyişle su ısıtıcılara çok meraklısın

kettles do you collect them is it your

onları topluyor musun

hobby Thank You Deborah can darker is

hobin mi Teşekkürler Deborah can darker

here as well thank you can darker for

da burada teşekkürler

saying hello on this lovely Friday

Bu güzel Cuma

afternoon sod has written to say that my

öğleden sonra merhaba dediğin için daha da karamsar olabilirsin herif

exam paper did not go well today I'm

bugün sınav kağıdımın iyi gitmediğini yazdı. Korkarım

afraid that I will fail and perhaps I

başarısız olacağım ve belki de onu yeniden denemek

will have to wait for one year to

için bir yıl beklemem gerekecek.

reattempt it well we will have to wait

beklemek

and see Cora is in Morocco and it is

ve görmek Cora Fas'ta ve

your first time here hello Cora and

buraya ilk defa geliyorsunuz merhaba Cora ve

welcome welcome to my lovely live

hoşgeldiniz güzel canlı

English stream everyone and I mean

İngilizce akışıma hoş geldiniz millet ve demek istediğim

everyone is welcome Munir muniya is

herkes hoş geldiniz Munir muniya

watching today I am very happy to watch

bugün izliyor Sizi izlemekten çok mutluyum bayım

you mr. Duncan that's okay and you are

. Duncan sorun değil ve sen de

very welcome to watch me as well Ben

beni izleyebilirsin Ben

Lauer Cheney says hello hello Ben

Lauer Cheney merhaba diyor Ben

can I call you Ben is that ok I hope so

seni arayabilir miyim Ben o kadar iyi umarım öyledir

mr. Duncan what's your kettle made in

bay. Duncan çaydanlığınız Almanya'da ne yaptı,

Germany so there it is my very old

işte benim çok eski su

kettle I've had this kettle for many

ısıtıcım bu su ısıtıcıyı uzun

years and it still works perfectly

yıllardır kullanıyorum ve hala mükemmel çalışıyor

it still works brilliantly it is in

hala harika çalışıyor

perfect condition

mükemmel durumda

it hasn't broken once so how many years

bir kez bile kırılmadı, bu yüzden kaç yıldır

have I had my kettle mr. Duncan Masoud

kullanıyorum çaydanlığım vardı bay Duncan Masoud

says you also didn't read my message

benim mesajımı da okumadığını söylüyor

Masoud III don't ignore people honestly

Masoud III insanları görmezden gelme dürüstçe Ben

I don't I don't like to ignore people

insanları görmezden gelmeyi sevmiyorum

sometimes I miss the messages because

bazen mesajları kaçırıyorum çünkü

the live stream and the live chat moves

canlı yayın ve canlı sohbet

very quickly very fast indeed mr. Duncan

çok hızlı ilerliyor gerçekten çok hızlı Bay. Duncan,

you are my inspiration thank you very

sen benim ilham kaynağımsın, çok teşekkür ederim,

much

Thank You Brooker for your lovely

Brooker güzel mesajın için

message I do appreciate I love it when

minnettarım,

you write to me I love hearing from you

bana yazmanı seviyorum

it always makes my day very happy and of

course it makes everything I do

worthwhile mr. Duncan how did your live

. Duncan canlı dersin nasıl

lesson work do we have to ask random

çalıştı rastgele sorular mı sormak zorundayız

questions or do you always have a

yoksa her zaman

specific topic name Anja it is actually

belirli bir konu adın mı var Anja aslında

everything so sometimes I talk about

her şey bu yüzden bazen

certain topics or certain subjects maybe

belirli konulardan veya belirli konulardan bahsediyorum belki

sometimes we look at some of my English

bazen İngilizce derslerime bakıyoruz

lessons and of course sometimes you will

ve tabi bazen

ask me questions as well so anything you

bana da soru soracaksın o yüzden ne

want really anything you want hi from

istersen gerçekten ne istersen mısır'dan merhaba bana

Egypt what is your advice for me to

learn American accent

amerikan aksanı mı yoksa

or British accent I cannot tell you what

ingiliz aksanı mı öğrenmem için tavsiyen nedir sana ne

you should do it is your choice

yapman gerektiğini söyleyemem bu senin seçimin

it is your choice which one do you

senin seçimin birini mi

prefer which one do you prefer it's up

tercih edersin hangisini tercih edersin sana kalmış

to you I think your kettle is older than

sanırım senin çaydanlığın benden daha eski

me says Cora maybe it is you might be

diyor Cora belki

right there mr. Duncan

orda olabilirsin bayım Duncan

I wrote that your kettle might be 22 or

Çaydanlığının 22 ya da

maybe 25 years old you are not very far

belki 25 yaşında olabileceğini yazdım, çok uzakta değilsin

off

Natalie thank you Natalie for that

Natalie

jean-pierre is here hello from Brazil I

jean-pierre için teşekkür ederim Natalie burada Brezilya'dan merhaba

love the way you teach thank you very

Öğretme şeklini seviyorum çok teşekkür ederim çok teşekkür

much let's have a look at one of my ask

ederim hadi bir tanesine bakalım benim sorum

mr. duncan lessons before we go we only

bay duncan derslerine gitmeden önce sadece

have another 10 minutes so here is an

10 dakikamız daha var, bu yüzden size

excerpt from one of my ask mr. duncan

sorduğum bir sorudan bir alıntı bay. duncan

lessons and this is available on my

dersleri ve bu,

youtube channel along with many other

diğer birçok ingilizce dersiyle birlikte youtube kanalımda mevcuttur

english lessons as well hi everybody

herkese merhaba, ben

this is mr. duncan in england how are

bay. duncan ingiltere'de

you today are you ok I hope so are you

bugün nasılsın iyi misin umarım öyle

happy I hope so Here I am all relaxed

mutlusundur umarım öyledir bay

and calm after last week's terrible

drama when my video editing computer

decided to die on me just as I was

making last week's edition of ask mr.

sor

Duncan fortunately I still have my

Duncan neyse ki hala

little laptop so a big cheer for my

küçük dizüstü bilgisayarım var, bu yüzden dizüstü bilgisayarım için büyük bir tezahürat tamam bu kadar

laptop

okay that's enough I have some of your

yeterli, tekrar

email questions and comments to read out

okumak için bazı e-posta sorularınız ve yorumlarınız var, bu yüzden

again so without any more waiting for

daha fazla beklemeden

that let's have our first question for

bugünün ilk sorumuzu öğrenelim,

today is it better to learn English

öğrenmek daha mı iyi?

through watching movies with or without

Altyazılı veya altyazısız film izleyerek İngilizce

subtitles this interesting question

bu ilginç soru, Arjantin'de

comes from Rodrigo marketing who lives

yaşayan Rodrigo marketing'den geliyor,

in Argentina as you are no doubt aware I

eminim ki

use subtitles in all of my lessons they

tüm derslerimde altyazı kullanıyorum, bunlar temel İngilizce bilgisine

act as a guide for those who have a

sahip olan ve şimdi dileyenler için bir rehber görevi görüyor.

basic grasp of English and now wish to

advance further while watching a movie

Bir film izlerken daha fazla ilerlemek için,

you will find subtitles useful for

getting used to the fast pace of English

İngilizce

speech and dialogue and accustomed to

konuşma ve diyalogların hızlı temposuna alışmak ve İngilizce'de

the many different accents which exist

bulunan birçok farklı aksana alışmak için altyazıları yararlı bulacaksınız,

in English

some people find certain American

bazı insanlar bazı Amerikan

accents hard to follow

aksanlarını takip etmeyi zor bulurlar,

subtitles allow you to closely study the

altyazılar yakından çalışmanıza olanak tanır.

words on the screen as they are spoken

Ekrandaki kelimeler konuşulurken

subtitles serve a very important role

altyazılar çok önemli bir role hizmet ediyor

and are an invaluable tool for those

ve İngilizce'nin daha hızlı sunumuna alışanlar için paha biçilmez bir araç.

adjusting to the faster paced delivery

of English after a while you can start

Bir süre sonra

listening to the words without the

kelimeleri altyazısız dinlemeye başlayabilir

subtitles and see how much you can

ve ne kadar anladığınızı görebilirsiniz.

understand while watching my lessons you

derslerimi izlerken

can cover or hide the subtitles or just

altyazıları kapatabilir veya gizleyebilirsiniz ya da sadece

simply listen to the sound test yourself

ses testini

regularly this is not a quick solution

düzenli olarak kendiniz dinleyebilirsiniz, bu hızlı bir çözüm değildir

and just like any other learning

ve diğer herhangi bir öğrenme

exercise it will take time so to answer

alıştırması gibi zaman alacaktır, bu nedenle sorunuzu yanıtlamak için

your question subtitles are very useful

altyazılar çok faydalıdır

and they do provide a great aid to those

ve İngilizce dinleme ve anlama becerilerini gerçekten geliştirmek isteyenlere büyük bir yardım sağlıyor, bu yüzden

who really want to improve their English

listening and comprehension skills

so there it was an excerpt from one of

my ask mr. Duncan lessons and they are

sorum Mr. Duncan dersleri ve onlar

available to view on my youtube channel

youtube kanalımda görüntülenebilir,

just in case you don't know what the

channels name is there it is there is

kanalın adının ne olduğunu bilmiyorsanız diye

the address there is now no excuse for

adres var artık sahip olduğum

not knowing where you can find all of my

tüm derslerimi nerede bulabileceğinizi bilmemek için hiçbir mazeret yok

lessons I have had quite a few emails

epeyce e-posta

come through I'm not going to have a

geldi

chance to read all of these I should

hepsini okuma şansım olmayacak

warn you now so please don't complain

seni şimdi uyarmalıyım o yüzden lütfen şikayet etme

Deborah hello Deborah

Deborah merhaba Deborah

Deborah has sent me a photograph of her

Deborah bana kupasının bir fotoğrafını gönderdi

mug let's have a look so here is

hadi bir bakalım buraya

Deborah's favorite cup eventually it's

Deborah'ın en sevdiği kupa sonunda

downloading you see do to do to do very

indiriliyor görüyorsun yapmak için yapmak için çok

slow I have a horrible feeling that my

yavaş yapmak için içimde telefonumun çok yavaş olacağına dair korkunç bir his var

phone is going to be very slow oh I like

oh bunu beğendim evet

this yes this is very good so here is

bu çok iyi yani işte

there we go I like that look at that

başlıyoruz o bakışı beğendim

life is like riding a bike to keep your

hayat bisiklete binmek gibidir dengeni korumak için

balance you must keep moving ah I do

hareket etmeye devam etmelisin ah bunu

like that that's a lovely expression as

seviyorum bu da güzel bir ifade bu harika

well if you don't mind me saying that's

söylememde bir sakınca yoksa işte

great so there it is a mug with an

expression on the front I like that

önünde sevdiğim ifade olan bir kupa var Bunun için

Thank You Deborah

teşekkürler Deborah

for that let's have a look at two more

iki fotoğrafa daha bakalım

I've had lots come through I can't look

Çok şey yaşadım

at all of them I'm very sorry

hepsine bakamam çok üzgünüm

please don't shout at me fast face Sal

lütfen bana bağırma hızlı surat Sal

has sent two pictures let's have a look

iki resim gönderdi hadi bakalım bir bakalım

shall we

mı

these are two of my most favourite cups

bunlar benim en sevdiğim bardaklardan ikisi

oh yes actually they look very delicate

if you don't mind me saying they look

very fragile especially the one on the

right look at that isn't

are they beautiful I do like the one I

do like the one on the right that's very

sağdaki hoşuma gitti çok

beautiful

güzel bu

so there are a couple from Faisal thank

yüzden Faysal'dan bir çift var

you very much for that and I do I'm very

bunun için çok teşekkür ederim ve

attracted to the one on the right that

sağdaki çok ilgimi çekti

looks very beautiful it looks very old

çok güzel görünüyor çok eski görünüyor

maybe very valuable I don't know

belki çok değerli Bilmiyorum çok

thank you very much so these are your

teşekkür ederim bunlar en

favorite cups it's a very interesting

sevdiğiniz bardaklar çok ilginç bir

subject and now now yeat now yeat who

konu ve şimdi evet şimdi evet kim

too has also sent a picture mr. Duncan

de resim gönderdi bayım. Duncan

this is my favourite mug on which a very

bu, üzerinde çok

beautiful Chinese calligraphy is printed

güzel bir Çin kaligrafisinin basılı olduğu en sevdiğim kupa,

which means people from a far far away

yani

in this world are all related to me this

bu dünyanın çok uzaklarından gelen insanların hepsinin

proverb inspires me a lot and that comes

benimle akraba olduğu anlamına geliyor, bu atasözü bana çok ilham veriyor ve bu şu

from now yeat now yeat who - or should I

andan geliyor evet şimdi yeat kim - ya da yapmalıyım

say Nils there it is let's have a look

Nils işte orada bir bakalım bakalım ona

let's see if we can get close to that

yaklaşabilecek miyiz

it's disappeared now typical there it is

yok oldu şimdi tipik orası

very nice so there is the mug can you

çok güzel yani kupa var görebiliyor musunuz

see it and it has on the side a Chinese

ve yanında bir Çin atasözü var

proverb

so however far away people are we are

ne kadar uzak olursa olsun insanlar

all related I love that yes that's a

hepimiz akraba mıyız bunu seviyorum evet bu

nice expression I like that as well very

güzel bir ifade onu da çok beğendim çok

interesting and let's have a look at one

ilginç ve hadi bir tane

more Mathias Mathias says Mr Duncan I

daha bakalım Mathias Mathias diyor Bay Duncan en

have attached my favorite mug it is from

sevdiğim kupayı ekledim o

the place in which I work let's have a

çalıştığım yerden bir

look Matias let's have a look at your

bak Matias

mug before we finish did

bitirmeden önce kupana bir bakalım mı

my phone is very slow today I apologize

bugün telefonum çok yavaş özür dilerim daha hızlı daha hızlı

faster faster Crider queda quaid yeah

that's what they say in Chinese you see

Chinese for faster hurry up hurry up

okay

I don't know why this one isn't loading

bu yüklenmiyor

it doesn't want a load come on I have to

yük istemiyor hadi

go in a moment okay I don't know why

birazdan gitmem lazım tamam bilmiyorum neden

that's not opening let's try again

açılmıyor tekrar deneyelim lütfen

please open please

aç lütfen hadi

come on lovely phone please open the

güzel telefon aç

photograph for me here it comes oh yes

benim için fotoğrafı aç geliyor oh evet

very interesting there it is I'm not

çok ilginç işte

sure if that's a mug or a cup it looks

bunun bir kupa mı yoksa

like a cup to me maybe a glass cup what

bardak mı olduğundan emin değilim bana bir bardak gibi geliyor belki bir cam bardak ne diyor

does it say though does it say British

ama İngiliz mi

maybe it says British I don't know

diyor belki İngiliz diyor bilmiyorum

that's very nice thank you very much for

çok güzel bunun için çok teşekkür ederim bunun için çok teşekkür ederim

that thank you matheus for that I'm

matheus

sorry if I didn't show yours but we are

seninkini göstermediysem özür dilerim ama ne yazık ki zamanımız azalıyor

sadly running out of time it is almost

neredeyse

time to go so how old is my kettle

gitme zamanı bu yüzden çaydanlığım kaç yaşında

my kettle is dududududududu 26 years old

çaydanlığım dududududududu 26 yıl eski

I kid you not this kettle is 26 years

Şaka yapıyorum, bu su ısıtıcısı 26 yaşında değil,

old I bought it many many many many

çok uzun

years ago so there it is still working

yıllar önce satın aldım, bu yüzden hala

perfectly and where was it made that was

mükemmel çalışıyor ve nerede yapıldı,

the other question I asked it was made

sordum diğer soru

in Poland I don't know if that's

Polonya'da yapıldı mı bilmiyorum bu

surprising but that particular kettle

şaşırtıcı ama bu su ısıtıcısı

was made in Poland and it has been

Polonya'da yapıldı ve

working perfectly

mükemmel bir şekilde çalışıyor,

it still works perfectly after 26 years

26 yıl sonra hala mükemmel bir şekilde çalışıyor

incredible so that is the answer to the

question how old

where's mr. Duncan's kettle so now you

. Duncan'ın çaydanlığı yani artık

know back to the live chat it's almost

canlı sohbete döndüğünüzü biliyorsunuz, neredeyse

time to say goodbye we are just

vedalaşma zamanı geldi,

approaching four o'clock in fact we have

saat dörde yaklaşıyoruz, aslında

just passed four o'clock just slightly

saat dördü biraz önce geçtik

mr. Duncan sadly we've got to feed

bayım. Duncan ne yazık ki

ourselves all I see is this in reference

kendimizi beslememiz gerekiyor tek gördüğüm,

to the animals at the back of my house

evimin arka tarafında

that eventually will go for slaughter

sonunda kesime gidecek olan hayvanlarla ilgili olarak

yes I think so many people like eating

evet bence

meat including me are I do eat meat not

ben de dahil olmak üzere pek çok insan et yemeyi seviyor, et

always but I must admit I do rather like

her zaman değil ama İtiraf etmeliyim ki

eating meat hi from Egypt what is your

Mısır'dan gelen et yemeyi daha çok seviyorum, senin

best oh I think I've read that one

en iyin hangisi oh sanırım bunu zaten okudum,

already about whether to speak with

American or British accent it is up to

Amerikan aksanıyla mı yoksa İngiliz aksanıyla mı konuşacağım sana kalmış

you Ben Lauer who's Cheney says mr.

Ben Lauer kim Cheney diyor bay.

Duncan you can say Ben it's okay thank

Duncan, Ben'e sorun yok diyebilirsin, bunun

you very much for that it is almost time

için çok teşekkür ederim,

for me to go mr. Duncan what are you

benim için neredeyse gitme zamanı geldi bay. Duncan

doing at the weekend well tomorrow of

hafta sonu ne yapıyorsun peki yarın

course I will be going into town to have

tabii ki bir

my usual lunch on a Saturday you're

cumartesi günü her zamanki öğle yemeğimi yemek için kasabaya gideceğim canın

welcome to join me just in case you feel

like it 26 years old mr. Duncan I can't

26 yaşındaymış gibi hissedersen diye bana katılabilirsin. Duncan yapamam

but I can't believe your kettle is 26

ama çaydanlığın 26

years old oh my goodness mr. Duncan says

yaşında olduğuna inanamıyorum aman tanrım bayım. Duncan

pecchì your kettle is older than me yes

pecchì çaydanlığın benden daha eski olduğunu söylüyor evet

but not older than me unfortunately it

ama benden eski değil ne yazık ki

was made in 1991 a very very long time

1991'de yapıldı çok çok uzun zaman

ago that's when I bought it I bought it

önce ben onu o zaman satın almıştım

all those years ago in 1991 mr. Duncan

onca yıl önce 1991'de satın aldım bay. Duncan

why did you ignore me I like your

neden beni görmezden geldin

lessons very much Villar

Derslerini çok seviyorum Villar

slav has written that I haven't ignored

slav seni görmezden gelmediğimi yazmış

you honestly I don't ignore people

dürüstçe insanları görmezden gelmiyorum

sometimes I miss your name maybe from

bazen

the live chat but I don't ignore people

canlı sohbetten ismini özlüyorum ama insanları görmezden gelmiyorum yani

so can I just put that right mr. Duncan

yapabilir miyim sadece doğru söyle bayım Duncan

I don't believe that Phillips is a very

Phillips'in Hollanda'dan çok iyi bilinen bir marka olduğuna inanmıyorum

well-known brand from the Netherlands

but Phillips Kachina is from China yes

ama Phillips Kachina Çin'den evet

but that particular kettle that I just

ama az önce

showed you was made in Poland this

size gösterdiğim su ısıtıcısı Polonya'da yapıldı bu su

kettle is thank you very much

ısıtıcısı çok teşekkür ederim

this kettle is half as old as you are

bu su ısıtıcısı yarı yarıya senin kadar yaşlı bayım

mr. Duncan Thank You Matthew for that

Duncan Teşekkür ederim Matthew bunun için

thank you for reminding me older than me

bana benden daha yaşlı olduğunu hatırlattığın için teşekkür ederim

as well

says Ahmed yes it's a very old kettle

Ahmed diyor ki evet bu çok eski bir su ısıtıcısı bayım

mr. Duncan I was so close with the age

. Duncan Çaydanlık konusunda yaşıma çok yakındım

about the kettle but my answer Poland

ama cevabım Polonya

was correct did you say Poland I didn't

doğruydu Polonya mı dedin

see that oh okay then Thank You Natalie

bunu görmedim oh tamam o zaman bunun için teşekkürler Natalie

for that it is time for me to go we have

benim gitme zamanım geldi

gone five minutes past the finish time

bitişi beş dakika geçtik zaman bu yüzden

so it is time for me to say goodbye I

benim veda zamanım geldi

hope you've enjoyed the past hour or

umarım son bir saatten keyif almışsınızdır yoksa

should I say two hours in five minutes I

beş dakikada iki saat mi demeliyim saat

have been here since two o'clock don't

ikiden beri buradayım

forget I am back next Friday

unutma gelecek cuma

next Friday 2:00 p.m. UK time every

gelecek cuma 2: 00:00 İngiltere saatiyle her

Friday I am live for two hours next week

Cuma iki saat canlı yayındayım önümüzdeki hafta

we will have the mystery idioms next

gizemli deyimler gelecek

week I will show you them now shall I

hafta onları şimdi göstereceğim

show you them now but these are the

şimdi göstereyim mi ama bunlar

mystery idioms that I will be showing

you next week but let's have a little

gelecek hafta size göstereceğim gizemli deyimler ama hadi bir bakalım

look at them now

onlara biraz bakın şimdi

here they come so there is the first

işte geliyorlar yani ilk

mystery idiom and there is the second

gizemli deyim var ve ikincisi var

one so those are the mystery idioms for

yani bunlar gelecek Cuma için gizemli deyimler

next

Friday but the big question is what are

ama asıl soru şu ki

they

I'm going now thank you very much see

onlar ne

şimdi gidiyorum çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

you Martha bye Edward

görüşürüz Martha güle güle Edward

bye satury no bye Vandy good bye to

güle satury hayır güle güle Vandy, lhasa'ya güle güle

lhasa Sally thank you for your wonderful

Sally harika dersin için teşekkür ederim

lesson Liddell thank you you're very

Liddell teşekkür ederim, rica ederim

welcome no problem it is my my pleasure

sorun değil, benim için zevktir,

your kettle is very robust robust I love

çaydanlığın çok sağlam sağlam

that word robust something that's very

Sağlam kelimesini seviyorum çok

solid and strong it is hard to damage

sağlam ve güçlü bir şey zarar vermek zor

your break is very robust I love that I

molan çok sağlam haftaya görüşürüz diye seviyorum

will see you next week

this is mr. Duncan in the birthplace of

bu bay. Duncan,

the English language saying bye from a

İngiliz dilinin doğum yerinde, çok güneşli bir İngiltere'den veda ediyor

very sunny England and there is the view

ve

at the moment that is actually the live

şu anda manzara var, bu aslında

view outside I didn't have a chance to

dışarıdaki canlı görüntü.

say or to give you another flash word

Size başka bir flaş kelime söyleme ya da verme şansım olmadı,

today we ran out of time unfortunately

bugün tükendik. maalesef bunun için

I'm very sorry about that I hope you

çok üzgünüm umarım

will join me next Friday I will be with

gelecek cuma bana katılırsın

you again to do this all over again can

bunu tekrar yapmak için tekrar seninle olacağım buna inanabiliyor musun

you believe it

so I hope you will join me next Friday

umarım önümüzdeki cuma bana katılırsın

this is mr. Duncan saying thanks for

bu bay. Duncan,

watching me talking to you live and of

seninle canlı konuşmamı izlediğin için teşekkür ediyor ve

course you know what's coming next

tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyorsun

yes you do...ta ta for now 8-)

evet biliyorsun... şimdilik ta ta 8-)