Learn English with Mr Duncan / Think Outside The Box / What is a publicity Stunt?/ Full English 35

hi everybody and I mean everybody and welcome to

herkese merhaba ve ben herkesi kastediyorum ve

another full English lesson I have so many things to show you today we have no

başka bir tam İngilizce dersine hoş geldiniz bugün size gösterecek çok şeyim var

time to do the introduction you might say that I'm pressed for time I'm

tanıtımı yapacak vaktimiz yok zamanım kısıtlı diyebilirsiniz

working against the clock I'm on a tight schedule I don't have much time so

zamana karşı çalışıyorum sıkı bir programda fazla zamanım yok, bu yüzden

without any more hanging about let's get on with today's full English

daha fazla takılmadan, bugün

lesson which will start around about...

yaklaşık... şimdi başlayacak olan tam İngilizce dersine geçelim

now!

! İngilizce

what is the hardest part of learning English is it the learning of new words

öğrenmenin en zor yanı, yeni kelimeler öğrenmektir

maybe the grammar used in English is what leaves you the most confused

belki de İngilizce'de kullanılan dilbilgisi kafanızı en çok karıştıran şeydir

perhaps you feel too shy to use English in front of other people learning

belki de İngilizce'yi diğer insanların önünde kullanmaktan çok utangaçsınızdır,

anything new can be quite daunting you might feel intimidated by all the new

yeni bir şey öğrenirken oldukça gözünüzü korkutabilir. tüm yeni

words all of the grammar rules and even after you have mastered those then you

kelimelerden, tüm gramer kurallarından gözünü korkutmak ve bunlara hakim olduktan sonra bile,

have to use the language with other people I think it would be fair to say

dili diğer insanlarla birlikte kullanmak zorundasın.

that speaking a new language for the first time might make you feel nervous

gergin

but there is no need to fear as this is completely normal if you want to improve

ama korkmana gerek yok çünkü bu tamamen normal çünkü

your spoken English then why not practice doing it by yourself speaking

konuşulan İngilizceni geliştirmek istiyorsan neden bunu kendi başına pratik yapmıyorsun

in front of other people can be very scary so first of all you need to get

diğer insanların önünde konuşmak çok korkutucu olabilir bu yüzden her şeyden önce

used to the idea of doing it it may seem like a strange thing to do but

buna alışmalısın Bunu yapma fikri, yapılması garip bir şey gibi görünebilir, ancak

practicing in front of a mirror is a great way to build some of that initial

bir aynanın önünde pratik yapmak, ilk baştaki özgüveninizi geliştirmenin harika bir yoludur.

confidence get used to your own mannerisms and ways of showing what you

are saying facial expressions and body language are just as important as the

words you are saying conversation relies as much on eye contact and body movement

konuşma, söylenen şeyler kadar göz temasına ve vücut hareketine de bağlıdır,

as the things being said if you happen to have one of these wonderful devices

bu harika cihazlardan birine

or one of these wonderful devices then you are well on your way to improving

veya bu harika cihazlardan birine sahipseniz, o zaman gelişme yolundasınız demektir.

your vocal technique using a recording device can help you to get accustomed or

Bir kayıt cihazı kullanarak ses tekniğiniz kendi sesinize alışmanıza veya alışmanıza yardımcı olabilir,

used to the sound of your own voice it might feel a little strange hearing

yourself at first but after a while you will begin to enjoy it and your

ilk başta kendinizi duymak biraz garip gelebilir ama bir süre sonra bundan zevk almaya başlayacaksınız ve kendinize olan

confidence will slowly build I suggest you start off with some simple words and

güveniniz yavaş yavaş gelişecektir. bazı basit kelimeler ve

sentences and as you listen to the sound of your own voice you will be able to

cümlelerle başlarsınız ve kendi sesinizi dinlerken

hear where there may be some problems

bazı sorunların olabileceğini duyabileceksiniz, ortaya

one common problem which can arise concerns the speed of your speech there

çıkabilecek yaygın bir sorun konuşma hızınızla ilgili,

is no need to rush what you are saying give the listener a chance to hear your

acele etmeye gerek yok ne söylediğini dinleyene sözlerini duyması için bir şans ver

words of course you must also speak clearly so don't rush and don't mumble

tabii ki net de konuşmalısın bu yüzden acele etme ve mırıldanma kendini

once you feel confident enough you can move on to speaking with other people

yeterince güvende hissettiğinde diğer insanlarla konuşmaya geçebilirsin

get a few of your friends together or members of your family or even your

birkaç arkadaşını al birlikte veya ailenizin üyelerini ve hatta

classmates to listen this will allow you to get used to speaking in front of

sınıf arkadaşlarınızı dinlemek, diğer insanların önünde konuşmaya alışmanızı sağlayacaktır

other people and over time your confidence will grow

ve zamanla kendinize olan güveniniz artacaktır, eğer

if you have no one to practice with why not join an English language group if

pratik yapacak kimseniz yoksa neden bir İngilizce dil grubuna katılmıyorsunuz?

there isn't one why not create your own

neden kendi maceranızı yaratmıyorsunuz?

are you an adventurous person do you ever get the urge to seek adventure an

adventurous person might look for excitement and fun in unusual places a

young person might be considered more adventurous than someone much older

although these days that stereotype of the elderly staying indoors all the time

yaşlıların her zaman içeride kaldığı klişesi

is fast becoming a thing of the past there are adventure holidays which cater

hızla geçmişte kalıyor, her yaştan insana hitap eden macera tatilleri var,

for people of all ages disposable income among those of later years has led to a

daha sonraki yıllardakiler arasında harcanabilir gelir, zaten

boom in a world travel among those who have already retired ocean cruising

seyahat edenler arasında bir dünya seyahatinde bir patlamaya yol açtı. uğrak limanlarını ziyaret ederken dünyayı dolaşan emekli okyanus

around the world whilst visiting the ports of call is now proving very

artık emekliler arasında çok popüler olduğunu kanıtlıyor.

popular amongst the retired the phrase port of call simply means the place

where you've stopped at a place where a boat stops at drawing a voyage is a port

of call during my life I have had my fair share of adventure I have traveled

hayatım boyunca maceradan nasibimi aldım

to many far-off places I spent many years working in China as an English

çok uzak yerlere seyahat ettim uzun yıllar çin'de ingilizce öğretmeni olarak çalışarak geçirdim

teacher I have visited Turkey twice which was a really good experience a

türkiye'yi iki kez ziyaret ettim bu gerçekten iyi bir deneyimdi eskiden

place I used to visit often in my younger years was Malaysia more recently

sık sık ziyaret ettiğim bir yer gençlik yıllarım Malezya'ydı daha yakın bir zamanda

I visited Portugal which turned out to be a very active break as you can see

Portekiz'i ziyaret ettim ve burada gördüğünüz gibi çok aktif bir mola oldu.

here I am in the back of a jeep being driven along a bumpy off-road dirt trail

Engebeli bir arazi yolunda sürülen bir cipin arkasındayım

whilst there I also visited a lovely old castle

ve orada da güzel bir yaşlıyı ziyaret ettim.

high up in a Rocky Hill

Rocky Hill'de yüksek kale

some people really love adventure they long to be thrilled their source of

bazı insanlar macerayı gerçekten severler heyecanlanmayı özlerler

adventure normally involves taking some sort of risk

macera kaynakları normalde bir tür risk almayı içerir

the term extreme adventure names the more dangerous pursuits a person might

aşırı macera terimi bir kişinin

want to try personally I prefer to keep my adventures safe and for most of the

kişisel olarak denemek isteyebileceği daha tehlikeli uğraşları ifade eder ben maceralarımı saklamayı tercih ederim Güvende ve çoğu

time on the ground do you have a sense of adventure what was the most

zaman yerdeyken bir macera duygusuna sahip misiniz, şimdiye kadar

adventurous thing you've ever done

yaptığınız en maceralı şey neydi,

it would be fair to say that not everything in life goes our way even the

hayatta her şeyin istediğimiz gibi gitmediğini söylemek doğru olur,

best laid plans can go wrong you might find yourself going back to the

en iyi hazırlanmış planlar bile ters gidebilir. kendinizi en başa dönerken bulabilirsiniz

beginning and starting from scratch to start from scratch means to begin from

ve sıfırdan başlamak sıfırdan başlamak demek

the most basic point or at the bottom a spark of an idea might eventually lead

en temel noktadan başlamak demektir veya en alttan bir fikir kıvılcımı sonunda

you nowhere so you must begin again you must start from scratch we can also

sizi hiçbir yere götürmez bu yüzden yeniden başlamanız gerekir sıfırdan başlamanız gerekir biz

describe this as starting over you have to start over today's rehearsal was

bunu baştan başlamak olarak da tanımlayabilirsin bugünün provası

awful we'll have to start over tomorrow your efforts might lead nowhere thus

berbattı yarın baştan başlamak zorunda kalacağız çabaların hiçbir yere götürmeyebilir bu yüzden

forcing you to go back to where you started you have to go back to square

seni başladığın yere geri dönmeye zorlayabilir

one my experiment is ruined now I'll have to go back to square one we have

birinci kareye geri dönmelisin benim deneyim mahvoldum şimdi başa dönmem gerekecek

tried everything to solve this problem so it looks like we are back at square

bu sorunu çözmek için her şeyi denedik bu yüzden başa döndük gibi görünüyor

one the origin of this phrase is still unknown

however one theory is that the expression derives from the days when

football matches were reported on the radio numbered squares on a piece of

futbol maçları radyoda rapor edildi, bir kağıt parçası üzerindeki karelerle numaralandırıldı,

paper allowed the listeners to follow where the ball was by saying which

dinleyicilerin topun hangi kare olduğunu söyleyerek topun nerede olduğunu takip etmelerine izin verdi,

square it was in a failed attempt at something might force you to go back to

başarısız bir şey girişimi sizi çizim tahtasına geri dönmeye zorlayabilir,

the drawing board this prototype device clearly doesn't work it looks like we'll

bu prototip cihaz açıkça İş, görünüşe göre

have to go back to the drawing board you will have to begin again you must start

çizim tahtasına geri dönmemiz gerekecek, yeniden başlamanız gerekecek,

from scratch you have to go back to square one you must return to the

sıfırdan başlamalısınız, birinci kareye geri dönmelisiniz,

drawing board as Robert Burns once put it the best laid plans of mice and men

Robert Burns'ün bir keresinde söylediği gibi, çizim tahtasına geri dönmelisiniz. farelerin ve insanların en iyi planlanmış planları

often go awry or as I like to put it if at first you don't succeed try try again

genellikle ters gider veya benim deyimimle, ilk başta başaramazsan tekrar dene,

it's time to take a look at another buzzword a verse word is a word or

başka bir moda kelimeye bakmanın zamanı geldi, bir mısra kelimesi,

phrase that is popular during a certain period or is often used generally

bir şiir sırasında popüler olan bir kelime veya deyimdir. belirli bir dönemde veya genellikle

today's buzzword is publicity stunts the phrase publicity stunt refers to an

günümüzün moda sözcüğü tanıtım dublörleridir, tanıtım dublörlüğü ifadesi, halkın tepkisini çekerken

action carried out to gain attention whilst creating public reaction to

dikkat çekmek için gerçekleştirilen bir eylemi ifade eder veya yalnızca dikkat çekmek amacıyla

perform an action or say something for the sole purpose of creating attention

bir eylem gerçekleştirmek veya bir şey söylemek için,

which in turn creates publicity for those responsible is a publicity stunt

bu da karşılığında onlar için tanıtım oluşturur. sorumlu bir tanıtım gösterisidir

the attention sort can be either good or bad

dikkat çekme türü iyi ya da kötü olabilir

even bad publicity can generate business an outrageous comment or an action that

hatta kötü tanıtım iş yaratabilir çirkin bir yorum ya da

provokes criticism might in fact be nothing more than a publicity stunt of

eleştiriye neden olan bir eylem aslında bir tanıtım gösterisinden başka bir şey olmayabilir

course not all attempts for attention are bad a promotion for a new movie or a

elbette tüm dikkat çekme girişimleri kötü değildir terfi yeni bir film veya

message posted on a billboard that creates confusion or intrigue might also

bir ilan panosunda yayınlanan ve kafa karışıklığı veya entrika yaratan bir mesaj için, aynı zamanda

be just some very clever publicity stunt the main purpose of a publicity stunt is

çok zekice bir

to gain as much attention as possible in as many ways as possible the word

publicity describes the action of promoting a product or an event for

tanıtım hilesi de olabilir. ticari kazanç için bir ürünün veya bir etkinliğin tanıtımını yapma eylemi,

commercial gain the word stunt shows that the thing gaining the attention was

dublör kelimesi, dikkat çeken şeyin tanıtım

planned and choreographed for the purpose of publicity

amacıyla planlandığını ve koreografisini yaptığını gösterir.

do you know someone who thinks outside the box that is a very interesting

Kutunun

phrase to think outside the box means the action of seeing things or doing

dışında düşünen birini tanıyor musunuz? kutu, alışılagelmişe aykırı bir şeyler görme veya bir şey yapma eylemi anlamına gelir;

something that goes against convention a person might create a work of art that

bir kişi,

challenges current ideas and ways of thinking a business might come up with a

mevcut fikirlere ve düşünme biçimlerine meydan okuyan bir sanat eseri yaratabilir; bir işletme,

new way of selling a product or they might even be the one creating the

bir ürünü satmanın yeni bir yolunu bulabilir veya hatta tek olabilir.

product which we revolutionizes the way in which we do something there

developers really know how to think outside the box

geliştiricilerin kalıpların dışında nasıl düşüneceklerini gerçekten bildikleri şekilde devrim yarattığımız ürünü yaratmak, bir şeyi

an original or creative way of doing something can be described as thinking

yapmanın orijinal veya yaratıcı bir yolu,

outside the box or thinking out of the box to come up with a new idea that has

kutunun dışında düşünmek veya kutunun dışında düşünmek olarak tanımlanabilir.

not been tried before is a good example of thinking outside the box to combat

daha önce denenmemiş yeni bir fikir, iklim değişikliğiyle mücadelede alışılmışın dışında düşünmeye iyi bir örnektir

climate change we must all be prepared to think outside the box these forms of

hepimiz alışılmışın dışında düşünmeye hazırlıklı olmalıyız bu

alternative thinking can occur in any area of life the creative arts the

alternatif düşünme biçimleri hayatın her alanında ortaya çıkabilir yaratıcı sanatlar bilimler

sciences music poetry design and business all call for some degree of

müzik şiir tasarım ve iş dünyasının hepsi bir dereceye kadar

thinking differently you must break with convention

farklı düşünmeyi gerektirir gelenekleri kırmalısınız

you must try something new you need to come up with a new idea you will set a

yeni bir şey denemelisiniz yeni bir fikir bulmalısınız

new trend to do this you must think outside the box

bunu yapmak için yeni bir trend oluşturacaksınız alışılmışın dışında düşünmelisiniz

well that is all we have time for today but wait a moment

hepsi bu kadar bugün için zamanımız var ama bir dakika bekleyin, oynamak için

we still have an extra few seconds to play with so here just for you is a

fazladan birkaç saniyemiz var bu yüzden işte size

short poem they said it was going to be wet today they said it was going to rain

kısa bir şiir bugün yağmur yağacağını söylediler yağmur yağacağını söylediler

they forecast a downpour so heavy and harsh but I knew that their guess was in vain

çok şiddetli bir sağanak yağacağını tahmin ettiler ve sert ama tahminlerinin boşuna olduğunu biliyordum

they said it was going to throw it down the clouds would be grey with dread

bulutları aşağı atacağını söylediler korkudan gri olacak

but despite their warnings to stay indoors I hung out my washing instead

ama içeride kal uyarılarına rağmen çamaşırlarımı astım

don't forget to subscribe to my channel and activate the notifications then you

kanalıma abone olmayı ve etkinleştirmeyi unutmayın bildirimler o zaman canlı veya kayıtlı

will never miss another English lesson be it live or recorded stay happy

başka bir İngilizce dersini asla kaçırmazsınız dünyanın neresinde olursanız olun mutlu kalın

wherever you are in the world and I will see you again real soon

ve çok yakında tekrar görüşürüz

this is Misterduncan in the birthplace of English saying thanks for watching

bu, İngilizcenin doğum yerindeki Misterduncan izlediğiniz için teşekkürler diyor

and of course...

ve tabii ki...

ta ta for now .

ta şimdilik ta.