IELTS & TOEFL Writing: 5 Common Mistakes

IELTS & TOEFL Yazma: 5 Yaygın Hata

Hi. Welcome again to www.engvid.com. I'm Adam. Today's lesson, we're looking at IELTS and TOEFL,

Merhaba, www.engvid.com 'a tekrar hoşgeldiniz.Ben Adam.Bugünkü dersimizde IELTS ve TOEFL

the writing section, and we're going to look at the five most common mistakes that

yazma bölümüne bakacağız, ve öğrencilerin yazılarını kontrol ettiğimde gördüğüm

I see when I'm checking students' essays. Okay? Now, as usual, for the IELTS and TOEFL

5 yaygın hataya bakacağız.Tamam? Şimdi, herzamanki gibi, IELTS ve TOEFL dersleri için

lesson, I will speak a little bit more natural speed, a little bit faster than usual. If

biraz daha doğal hızda konuşacağım, her zamankinden biraz hızlı.Eğer,

you're a beginner, don't worry. Watch the video, listen, practice your listening. Get

bir acemiyseniz, endişelenmeyin.Videoyu izleyin, dinleyin, dinleme alıştırması yapın.İhtiyacınız

the vocabulary you need.

olan kelime dağarcını edinin

It's all... It's good for everybody, but just a little bit harder. Okay?

Hepsi bu...Herkes için iyi, ama sadece biraz daha zorlu. Ok?

So, now, where do I begin? I check a lot of essays. Okay? People send me their essays,

E n'olacak, şimdi, nereden başlayacağım? Bir çok deneme yazısı kontrol ettim.İnsanlar bana deneme yazılarını gönderdiler,

I check them, I edit them, I tell them what they're doing wrong, and I've come to the

onları kontrol ettim, düzenledim, ne hata yapıyor olduklarını onlara söyledim.Bir çok, insanın yaptığı

realization that there are certain mistakes that many, many people make. So, I want to

var olan kesin hataları fark etmeye başladım.Dolayısıyla, sizlere

tell you five of these common mistakes so that you can avoid making them. Okay?

bu yaygın 5 hatayı söylemek istiyorum, böylece bu hataları yapmaktan kaçınabilin. Ok?

And the first one-and this is the most common mistake that I see-is that you are trying

ve birincisi -ve en çok yaygın olan hata gördüğüm- şudur ki, çok aşırı

too hard. Now, what does this mean? Trying hard is a good thing, right? Yes, it is. But

çabalıyorsunuz.Şimdi, Bu ne anlama geliyor? sıkı çalışmak iyi bir şeydir, Değil mi? evet öyledir. Ama

you're trying too hard to sound impressive. Okay? You're trying to impress the graders

siz etkileyici gibi gelsin diye çok aşırı uğraşıyorsunuz.Tamam?. Bunların değerlendiricilerini etkilemek için

of these... Of these exams, IELTS and TOEFL, you think that by using big words or lots

Bu sınavların, IELTS ve TOEFL, büyük kelimeler ya da çok sayıda deyimler

of idioms, or very, very long sentences that are very complex and have many clauses that

, ya da karmaşık ve birçok cümle içeren çok, çok uzun cümleler kullanarak

you're getting a higher score. In fact, most of the times, you're actually hurting yourselves.

daha yüksek bir not elde edeceğinizi düşünüyorsunuz.Gerçekte, bir çok zaman, aslında kendinize zarar veriyorsunuz.

Why? Because you're using words incorrectly, you're using them inappropriately, meaning

Niçin? Çünkü kelimeleri hatalı olarak kullanıyorusunuz, uygunsuz bir şekilde kullanıyorsunuz, manası

in the wrong context or the wrong usage or in the wrong parts of speech; you're using

yanlış bağlamın içinde ya da yanlış kullanımda ya da söylevin yanlış tarafında;

a verb when you should use a noun, etc. When you write very, very long sentences, quite

bir isim kullanmanız gerekirken, bir fiil kullanıyorsunuz vb. Çok , çok uzun cümleler yazarken, çoğu zaman

often, you have run-on sentences, mean... Meaning you have two independent clauses in

bağlaçsız birleşik cümle (run-on sentences) elde ediyorsunuz, bir cümle içinde iki tane bağımsız tümce elde

one sentence, and no punctuation, and no conjunctions, and then the whole sentence falls apart and

ettiğiniz anlamına gelen ve noktalama işaretleri yok, bağlaçlar yok ve ondan sonra bütün cümlenin kolu kanadı kırılıyor ve

means nothing. And also, a lot of people use idioms because... Yeah, idioms will get you

hiçbir şey ifade etmiyor. Ve bununla birlikte, bir çok insan deyim kullanıyor çünkü... evet, deyimler sana fazladan

extra points, but they're using them incorrectly or in the wrong context. Again, make sure

puan getirecek, ama onları hatalı olarak ya da yanlış bağlamda kullanıyorlar.Bir kere daha, kullandığınız

you know the words you're using, make sure you know the idioms you're using, and shorter

kelimeleri bildiğinizden emin olun, kullandığınız deyimleri bildiğinizden emin olun, ve kısa olan

sentences can actually be better. Simple is often better than complex. If you think about...

cümleler aslında daha iyi olabilir.Basit karmaşıktan sıklıkla daha iyidir.Eğer düşünürseniz

As an analogy, if you think about cooking, the more spices you put into the dish, the

bir benzeşim olarak, eğer yemek pişirme hakkında düşünürseniz, ne kadar çok baharat koyarsanız yemeğin içine

less you taste the actual meat or the actual core of the dish. Simple is best.

o kadar az gerçek etin tadını alırsınız ya da yemeğin özünü.Basit en iyisidir.

Let me give you an example. Here are two sentences. Okay? Let me read them to you.

Size bir örnek vermeme izin verin.Burada iki cümle var.ok? Size onları okumama izin verin.

"The CEO", Chief Executive Officer, like the head of the company... "The CEO's tenure at the company

"CEO", Yönetim kurulu başkanı, şirketin başı gibi... "CEO'nun şirketteki görev süresi

was abbreviated due to his reluctance to integrate more females into upper managerial posts,

üst yönetim makamlarına daha fazla kadın entegre etmeye gönülsüzlüğünden ötürü kısaltıldı,

thereby drawing the ire of the Board who consequently relieved him of his duties."

bu nedenle yönetim kurulunun öfkesini çekerek görevlerinden alındı.

Now, this sentence is perfectly okay. It's grammatically correct, all the words are being used correctly, but

Şimdi, bu cümle kusursuzca tamam.Gramere uygun şekilde doğru.Bütün kelimeler doğru olarak kullanılıyor, ama

if you can write a sentence like this the way that I wrote it here, then you don't need

eğer buraya yazdığım bu biçime benzer bir cümle yazabiliyorsan, sonrasında IELTS ya da TOEFL hakkında

to worry about the IELTS or the TOEFL; your English is obviously very high level. If you

endişelenmene gerek yok. Senin İngilizcen apaçık çok yüksek seviyededir.Eğer bunu

can do this, then this test will be very easy for you.

yapabiliyorsan, ondan sonra test senin için çok kolay olacaktır.

However, a lot of people, a lot of test-takers try to write this sentence, and then they

Bununla birlikte, bir çok insan, bir çok sınava giren bu cümleyi yazmayı dener, ve ondan sonra

end up making many, many mistakes. They don't use this word correctly: "abbreviated", they

bir yığın hata yapmayla sona erdirirler.bu kelimeyi doğru olarak kullanmazlar:"abbreviated" ,

say: "abbreviation". Okay? That's the more common thing of it. "Abbreviated" means made

"abreviation" derler.Ok? O, bunların arasında en yaygın şey."Abbreviated" kısaltmak anlamına

shorter. Okay? "Reluctance", hesitance, like not really wanting to. This word: "ire". I

gelir.Ok? "Reluctance", terrüddüt, gerçekten istememek gibi. Bu kelime, "ire".Ben

write all the time, I write for a living. I never use this word "ire", because it's

her zaman yazarım.Geçimimi sağlamak için yazarım.Asla bu kelimeyi kullanmam "ire" çünkü çok

so old-fashioned. And also, it's a small word. Right? So you don't need many syllables, you

eski moda.Ve aynı zamanda çok küçük bir kelime.Doğru mu? Dolayısıyla senin çok heceye ihtiyacın yok,

don't need very rare words. You need to be simple, you need to get your message across.

senin çok ender bulunur kelimelere ihtiyacın yok.Senin basit olman gerek, Senin mesajını karşı tarafa geçirmen gerek

The most important part of the test is: Answer the question. They give you a task, answer

Testin en önemli parçası soruya cevap vermektir.Sana görev verirler, cevapla

it. Answer it clearly, concisely. Means: Use fewer words, not more words. If you can say

Anlışılır bir şekilde cevapla, az ve öz olarak: anlamı: daha az kelime kullan, daha fazla kelime değil.Eğer aynı şeyi

the same thing in fewer words, get the message across, make it clear, make the reader interested,

daha az kelime içerisinde söyleyebilirsen, mesajı öbür tarafa geçir, anlaşılır yap, okuyucuyu ilgili hale getir,

then you'll get higher points than if you write something like this. Okay?

ondan sonra yüksek puanları alacaksın şayet bunun gibi birşey yazarsan. Ok?

Let's look at this sentence:

Bu cümleye bakalım.

"The CEO's time was cut short because he wouldn't promote

CEO'nun görev süresi yarıda kesildi çünkü kadınları tepe pozisyonlara doğru desteklememesi

women to top positions, which angered the Board who then fired him."

daha sonrasında onu kovan yönetim kurulunu kızdırdı

Okay, look at the two sentences. This sentence means exactly the same thing as this sentence.

Ok.Bu iki cümleye bakın.Bu cümlenin anlamı, bu cümleyle tam olarak aynı şey

Much shorter, much simpler words, much more direct delivery of the message. Now, "tenure", "time", same

Daha kısa, daha sade kelimeler, daha fazla direkt mesajın teslimi.Şimdi, "tenure", "time"

thing. Tenure's a nice word, but if you're not going to use it correctly, then you're

aynı şey, "Tenure" hoş kelime, ama eğer doğru olarak kullanamayacaksan, sonrasında

going to lose points; not gain points. Better to write "time", and get the message across,

puanlar kaybedeceksin; puanlar kazanmayacaksın. "time" yazmak ve mesajı karşıya geçirmek ,

than to write "tenure" and use a word incorrectly, which means you don't actually know it, and

"tenure" yazmak ve kelimeyi yanlış kullanmaktan daha iyi, aslında anlamını bilmediğin anlamına gelen, ve

you make the whole sentence confusing to the reader. So you're actually doing two bad things.

okuyucuya tüm cümleyi kafa karıştırıcı yapmaktan.Böylece aslında iki kötü şey yapıyorsun.

We call this a "double-whammy", in case you need extra expressions.

Biz buna "a double-whammy" deriz, ekstra tabir lazım olur diye.

A double-whammy means

A double-whammy

you're hurting yourself twice. Okay? So don't do that.

kendinizi iki defa incittiğiniz anlamına gelir.Ok? Öyleyse bunu yapmayın.

"Ire", just say "angered". Now, if you can use the word "angered", this is a high-end word.

"Ire", sadece "angered" diyin.Bu şartlarda, "angered" kelimesini kullanabilirsen, bu bir yüksek kalitede kelimedir.

Now, you're thinking: "Angry? 'Angry' is not a high-end word." Yes, but I didn't

Şimdi siz düşünüyorsunuz."angry?" "angry" yüksek kalitede bir kelime değildir.Evet, ama ben

say "angry". I said "angered". If you could show the graders that you know this word so

"angry" demedim.Ben "angered" dedim. Eğer siz bu kelimeyi onu bir fiil olarak nasıl kullanılacağınız kadar iyi bildiğinizi bildiğinizi değerlendiricilere gösterebilirseniz

well that you know how to use it as a verb... Because most people don't. Most people only

gösterebilirseniz, Çünkü bir çok insan yapmaz.Çoğu insan sadece

know "angry" or "anger", the noun. Very few people use this word as a verb. Use this word

"angry" ya da "anger" ı bilir, isim olan.Çok az insan bu kelimeyi bir fiil olarak kullanır.Bu kelimeyi

as a verb, and you have your high-end vocabulary, you get your extra points. Use "ire" incorrectly

bir fill olarak kullanın ve yüksek kalitede kelime dağarcığınız olsun, ekstra puan kazanın."Ire" ı hatalı olarak kullanın

and you're actually losing points. Okay? Same idea, fewer words, simple words, the message

ve gerçekten puan kaybedin.Tamam? Aynı fikir, daha az kelime, basit kelimeler, mesaj

is clear and to the point.

sade ve noktaya doğru

Now, for some reason people love this idiom:

Şimdi, bazı sebeplerden dolayı insanlar bu deyimi seviyor:

"a double-edged sword". Everything is a double-edged sword.

"iki tarafı keskin kılıç". Herşey bir "a double-edged sword"

The problem with a double-edged sword is that there's two sides to it, and most

"iki tarafı keskin kılıç" ile ilgili problem şu ki onda iki taraf var, ve çoğu insan

people don't realize that. Right? If you're going to use an idiom, make sure you're using

bunu farkına varmaz.Doğru mu? Eğer bir deyim kullanacaksanız, onu doğru bir

it correctly. So, this idiom, "a double-edged sword" means that something, or a situation,

şekilde kullandığınızdan emin olun.Dolayısıyla, bu deyim, "a double-edged sword" şu anlama gelir; bir şey ya da bir durum

or an action has both a positive side and a negative side. So if you're going to use

durum bir olumlu tarafa ve bir olumsuz tarafa sahiptir.Dolayısıyla eğer bu deyimi kullanacaksanız

this idiom, you better explain to the reader: What is the positive, what is the negative?

okuyucuya bir açıklama yapmanız iyi olur:olumlu nedir, olumsuz nedir?

Okay? So, this sentence is a double-edged sword. If you can write it like this, then

Tamam?. Pekala, bu cümle bir iki tarafı keskin kılıç.Eğer bu şekilde yazabiliyorsan, sonrasında

yeah, you're getting a bonus point. But on the other side of it, if you write... If you

evet, ekstra bir puan kazanıyorsun.Ama bunun diğer tarafında, eğer ... eğer

make any mistakes in it, you're losing points. So be very careful with vocabulary, extra

herhangi bir hata yaparsan, puan kaybediyorsun.Dolayısıyla kelime dağarcığıyla çok dikkatli ol, ihtiyacın olmayan

words that you don't need, and idioms.

ekstra kelimelerle ve deyimlerle

Now, another thing: Long, complicated sentences. They don't need to be. Remember I said they're

Şimdi, başka bir şey:Uzun, karışık cümleler.Öyle Olmak zorunda değiller.Hatırlayın Söylemiştim onlar bağlaçsız

run-on sentences? Now, another thing you have to worry about is redundancy. This is a big

bağlaçsız birleşik cümleler, Şimdi, başka bir şey endişelenmeniz gereken şudur ki "artık bilgi". Bu büyük bir

word, but I'll write it here. If something is redundant, it means it's unnecessary.

kelime, ama buraya yazacağım.Eğer bir şey artıkbilgi ise o gereksiz demektir.

"The CEO's tenure at the company", now, here you noticed I put "at the company". Here... Here,

"CEO'nun şirketteki görev süresi" şimdi işte farkediyorsun buraya "at the company" koydum. Burada... Burada

I didn't put "the company". Why? A CEO is a head of a company, it's understood that

"the company" koymadım.Neden? bir CEO bir şirketin başıdır, bu anlaşılır ki

the time at the company. I don't actually need to say it. If you can use three words

o zamanlarda şirkettedir.Bunu söylemeye aslında ihtiyacım yok.Eğer 3 kelime kullanabiliyorsan

to say something, don't use five. If you can use five, don't use 10. Less is more, just

bir şey söylemeye, 5 tane kullanma.Eğer 5 kelime kullanabiliyorsan, 10 tane kullanma, bir şeyin azı iyidir.

like when you're putting on makeup. Another analogy, there, for you. Okay? So, this is

tıpkı makyaj yapma gibi. Başka bir benzeşim buda sizin için.Tamam, Pekala

the most common mistake. Let's look at a few more.

Bu en fazla yaygın hatadır.Hadi birkaç tane daha bakalım.

Okay, so now we're a little bit busy, here, but I'll squeeze everything into one shot

Ok, pekala, şimdi bir parça meşguluz, burada, ama hepsini tek seferin içine sıkıştıracağım

so it's much easier for you. What I'm going to do, I'm going to begin by looking at a

böylece sizin için daha kolay olacak.Ne yapacağım?, IELTS'de ya da TOEFL'da size verilecek olan

very classic task, either IELTS or TOEFL will give it to you. "Parents make the best teachers."

çok klasik görevlere bakarak başlayacağım "ebeveynler en iyi öğretmenliği yapar"

Do you agree or disagree? Okay. You had your introduction, we're talking about parents,

Katılıyor musunuz ya da katılmıyor musunuz? Tamam!. Girizgahını yaptın.Ebeveynler hakkında konuşuyoruz

we're talking about education, we're talking about children. Some people believe that parents

eğitim hakkında konuşuyoruz, çocuklar hakkında konuşuyoruz.Bazı insanlar ebeveynlerin en iyisi olduğuna

are the best, some people believe teachers are the best. I think that... I agree that

inanır, bazıları öğretmenlerin en iyisi olduğuna, ben şöyle düşünüyorum, ben şuna katılıyorum

parents are the best teachers. Okay, your introduction's done.

ebeveynler en iyi öğretmenlerdir.Ok, girizgahın yapıldı.

Let's get into the first body paragraph. So, first, I'm going to read this to you. This

Hadi birinci esas paragrafa girelim. pekala, ilk olarak size okuyacağım.Bu

is not a complete paragraph, but you'll get the idea.

tamamlanmış bir paragraf değil, ama fikri edineceksiniz

"Firstly, parents know their child best, including what he likes and doesn't like, such as books he likes to read, or favourite

"İlk olarak, ebeveynler çocuklarını en iyi bilir, nelerden hoşlandığını ya da hoşlanmadığını da içeren, mesela okumaktan hoşlandığı kitapları ya da favori

science topics. Parents can also talk to the child's teachers and find out from them how

fen bilgisi konusunu.Ebeveynler ayrıca çocuğun öğretmenleriyle konuşabilir ve

to help him at home. They can also monitor how much TV he watches, and cutting down on

ona nasıl evde yardım edileceğini ortaya çıkartabilir.Onlar ayrıca ne kadar TV izleyeceğini gözlemleyebilir, ve bunu azaltmak

this might help his concentration."

yoğunlaşmasına yardım edebilir

And on and on. Okay? I didn't give you the full paragraph.

ve devam eder, ve devam eder.Tamam? size bütün paragrafı vermedim.

Not necessary; you'll understand what I'm getting at.

Gerek yok, neye geleceğimi anlayacaksınız

So, common mistake number two: No topic sentence. If you look at this example, I don't know

Pekala, yaygın hata no iki:konu cümlesi olmaması.Eğer bu örneğe bakarsanız.

what this paragraph is about. Right? A topic sentence is your introduction sentence to

Paragrafın ne hakkında olduğunu bilmiyorum.Doğru mu? "bir konu cümlesi" sizin paragrafa giriş

the paragraph. It's very important to remember that one paragraph has one central idea. Okay?

cümlenizdir.bir paragrafın bir merkez fikiri olduğunu unutmamak çok önemlidir.Tamam?

This central idea must be presented right at the beginning of the paragraph so the reader

Bu merkez fikir tam olarak paragrafın en başında sunulmalıdır ki böylelikle okuyucu

knows what to expect. So, in this sentence, we're talking about parents know their child,

ne beklenti içinde olacağını bilir.Peki, bu cümlede, biz ebeveynlerin çocuklarını tanıdıkları hakkında konuşuyoruz

they know what he likes and what he doesn't like, they know what books he likes, they

neyden hoşlandıklarını neyden hoşlanmadıklarını biliyorlar, hangi kitaptan hoşlandıklarını biliyorlar, hangi

know what science topics he likes. What is this paragraph about? Is it about books? Is

fen bilgisi konusundan hoşlandıklarını biliyorlar.Bu paragraf ne hakkında? kitaplar hakkında mı?

it about choosing his books or choosing his science topics? Is it about parents know their

kitaplarını seçme veya fen bilgisi konusunu seçme hakkında mı? ebeveynler çocuklarını tanır hakkında mı?

child? Is it about what he likes, what he doesn't like? I'm assuming that it's: Parents

nelerden hoşlanır, nelerden hoşlanmaz hakkında mı? Sanırım bu şu: Ebeveynler

know their child best. Okay? So it's about the parents' knowledge of the child. That

çocuklarını en iyi tanır.Tamam? Pekala, bu ebeveynlerin çocukları hakkındaki bilgileriyle ilgili..O,

is what this paragraph is about. That is why they are the best teachers, because they know

bu paragrafın hakkında olduğu şey.O, onların neden en iyi öğretmen olduğu, çünkü onlar

their child. Put a period here, and then start with your reasons. This is your topic sentence.

çocuklarını tanıyorlar.Buraya bir nokta koyun, ve sonra nedenleriniz ile başlayın.Bu sizin konu cümleniz.

This is what the paragraph is about. Stop, start giving me your support; start elaborating

Bu pragrafın ne hakkında olduğudur.Dur, bana dayanak vermeye başla; ayrıntıyla donatmaya başla

on this key point, and giving me the details, reasons, examples, etc.

bu kilit noktasında, ve bana detayları ver, nedenler, örnekler, vb.

Too many ideas. So, this basically goes in line with the topic... No topic sentence.

Çok fazla fikir, böylelikle, bu temel olarak konunun hatlarıyla uyuyor...konu cümlesinin olmaması

So then, okay, they know what he likes, what he doesn't like, his books, etc. They can

Peki öyleyse, tamam, nelerden hoşlandığını hoşlanmadığını biliyorlar, kitabı vs.bununla birlikte

also talk to the child's teachers and find out how they can help him. Okay, that's another

Çocuğunun öğretmeniyle konuşabiliyorlar ve ona nasıl yardım edebileceğini ortaya çıkartabiliyorlar. Tamam, Bu diğer

way they can do. So, teachers have nobody to ask. Or maybe they have the parents. Who

bir yol onların yapabildiği.Pekala, öğretmenlerin soracağı hiç kimse yok.Ya da belki onlar ebeveynlere sorabilir.

knows? So, parents know their child best, parents can talk to the child's teachers,

Kim bilir? Pekala, ebeveynler çocukları için en iyisini bilir, ebeveynler çocuklarının öğretmeniyle konuşabilir,

they can find... They can monitor how much TV he watches, so they can... This is something

bulabilirler...ne kadar tv izlediğini gözlemleyebilirler, böylece onlar...Bu onların yapabileceği

else they can do. Doesn't have anything to do with what he likes or doesn't like. They

başka bir şey.Başka onun hoşlanıp hoşlanmadıklarıyla alakalı bir şey yok.Onlar

can concen-... They can help his concentration by cutting down on TV. Too many ideas, here.

yapa...TV izlemesini kısarak konsantre olmasına yardımcı olabilirler.Bir çok fikir, burada

Now, too many ideas is not a bad thing if each idea is expanded on, you elaborate, you

Şimdi, çok fazla fikir kötü bir şey değil eğer her bir fikir üzerine açılıyorsa, sen detaylandırıyorsan, sen

explain why this is important, and you have to connect. Right? Every sentence must flow

neden bunun önemli olduğunu açıklıyorsan, ve onları bağlamalısın.Doğru mu? Her cümle

in terms of ideas, logically, from one idea to the next. So, here, this... This sentence

fikirler açısından akmalı, mantıklı olarak, bir fikirden sonrakine.Peki, burada, bu...Bu cümle

and this sentence really have no connection. Here, we're talking about what he likes; here

ve bu cümle gerçekten bağlantısı yok.Burada, biz nelerden hoşlandığı hakkında konuşuyoruz, burada

about what they can do with their teachers. Two completely separate ideas, not connected

öğretmenleriyle neler yapabileceğinden.İki tamamen ayrı fikir, bir şey vasıtasıyla

by anything. Okay? Next, they can talk about TV. They can cut down on TV. Okay. What does

bağlantılı değil.Tamam? Sonra, onlar TV hakkında konuşabilir.TV izlemeyi kısabilirler.Tamam, Bunun çocukların öğretmenleriyle

that have to do with talking to the child's teachers? Nothing. Again, no connection. Different

konuşmakla ne alakası var ki? Yok.Tekrar, bağlantısızlık, farklı

idea. So the reader is going:

fikir.Böylelikle okuyucu gidiyor.

"Umm, what are you trying to do here? Like, what...? What is the purpose of this essay?

"Hımm, Burada ne yapmaya çalışıyorsun? Ne gibi...? bu yazının amacı ne?

What is the purpose of this paragraph?" The point is you're

Bu paragrafın amacı ne? mesele şu ki,

trying to support your idea, why you think parents are the best teacher.

sen niçin ebeveynlerin en iyi öğretmen olduğu fikrini desteklemeye çalışıyorsun,

Don't just throw in ideas.

fikirleri içine fırlatmayın sadece

Which brings us to point number four: Good point... So, you're making good points. There's

bizi 4 numaralı noktaya getiren: iyi tespit.Pekala, iyi tespitler yapıyorsunuz.Fikirlerle

nothing wrong with the ideas, here; they're actually quite good, quite strong in terms

ilgili herhangi bir hata yok, burada; onlar epeyce iyi aslında, epey güçlü fikrinizi

of supporting your opinion. But then you don't give me any examples. Okay? For example, if

desteklemesi açısından.Ama sonra bana hiç örnek vermezsin.Ok? Örneğin, eğer

you're talking about books, this is like already the second sentence, you're talking about

kitaplar hakkında konuşuyorsan, bu zaten ikinci cümledeki gibi.ne tür kitaplardan

what books he likes, what science he likes... For example, if a child likes dinosaurs, the

hangi bilim dalından hoşlandığı hakkında konuşuyorsun...Örneğin, eğer bir çocuk dinazorlardan hoşlanıyorsa,

parents can then go buy him a dinosaur set, a model set, or books about dinosaurs, or

ebeveynler sonrasında gidip ona bir dinazor seti alabilir. bir model seti, ya da dinazorlar hakkında kitaplar ya da

they can take him to the museum to see... The Natural History Museum to see how dinosaurs

onu müzeyi ziyarete götürebilirler...Doğal Tarih müzesi, dinazorlar nasıl evrim

evolved, and died, and etc. Or if you're talking about TV, well, what's wrong with TV? TV can

geçirdi ve öldü ve vs.diye görmeye.Ya da eğer TV hakkında konuşuyorsan, şey, TV ile ilgili yanlış olan ne?

be very educational. But for your purpose, you want to give the example. If the child

TV çok eğitici olabilir.Ama senin amacın için, sen örnek vermek istersin.Eğer çocuk

is watching too many cartoons or is watching violent movies, he's not going to be able

çok fazla çizgifilm izliyorsa ya da şiddet içeren filmler izliyorsa, matematik ödevine

to concentrate on his math homework. Right? Or if his imagination is getting carried away,

konsantre olamayacaktır.Doğru mu? Ya da eğer onun hayal gücü coşarsa,

how's he going to concentrate on his science lessons?

Nasıl fen bilgisi derslerine konsantre olacak?

So, give me the points, yes, make sure that you give me concrete examples.

Pekala, bana konuyu verin, evet, somut örnekler verdiğinizden emin olun.

"Concrete" meaning give me a real thing, something I can actually hold onto. The dinosaur set,

somutun anlamı bana gerçek bir şey verin, birşey fiilen tutabileceğim. Dinazor seti

concrete example. Cartoons on TV, concrete examples. Okay? Make sure you support your

somut bir örnek.TV deki çizgifilm somut bir örnek.Ok ?nedenlerinizi

reasons with examples. Make sure you support your argument with reasons. Everything has

örneklerle desteklediğinizden emin olun.Görüşünüzü nedenlerle desteklediğinizden emin olun, herşey

to be connected. Better to take only one or two of these ideas, expand on them, and give

bağlantılı olmalı.bu fikirlerden sadece bir ya da iki tanesini ele alarak, onları açmanız ve bana örnekler

me examples to support them to make them stronger. Okay? So, this is the general idea about the

vermeniz onları desteleyerek daha güçlü hale getirmeniz daha iyi.Pekala bu paragraflarla ilgili genel düşünce

paragraphs in body one, body two. Same thing for body two. You're going to a new topic,

esas paragraf 1, esas paragraf 2. Esas paragraf 2 için de aynı şey . Yeni bir konuya doğru gidiyorsun

introduce it with a topic, make sure you have the transition between paragraph, body paragraph

onu bir konu içerisinde tanıt, paragraf, esas paragraf1 ve 2 arasındaki geçişe sahip olduğundan emin ol

one and two, topic sentence, reason you think so, example, maybe another point,

, konu cümlesi, neden öyle düşündüğün, örnek, belki başka bir nokta

go on to your conclusion.

sonucuna doğru devam et.

Now, this one, the last one. This is actually a bit of a pet peeve. I'll explain this expression.

Şimdi, bu, sonuncusu.Bu aslında biraz başlıca bir şikayet konusu.Bu ifadeyi açıklayacağım

A "pet peeve" is something that you find really annoying. Right? Something that happens all

bir "pet peeve" rahatsız edici bulduğunuz birşeydir.tamam? Birşey herzaman

the time, and it really bothers you. So I've had many students, and I've explained to them

olan ve gerçekten sizi sıkar.Pekala, birçok öğrenci edindim, ve onlara

this point-I'm going to explain to you in a second-and I say: "Don't do this." And then

bu noktayı açıkladım.- size de birazdan açıklayacağım- "bunu yapmayın" dedim.Ve sonra

their next essay, they do it again; and then their next essay, they do it again. Like,

bir sonraki yazılarında bunu tekrar yaptılar, ve bir sonrakinde, yine yaptılar.Şunun gibi

you say: "Don't do it, don't do it", and they do it, and they do it. So, what is the problem?

sen söylersin" bunu yapmayın, bunu yapmayın" ve onlar yaparlar, yaparlar.Pekala, Problem nedir?

Once you have your opinion, once you've decided agree or disagree, say so once. Okay? Use

birkez fikrini edindiğinde, birkez aynı fikirde olup olmadığına kararını verdiğinde, bunu bir kez söyle.Tamam?

this pronoun: "I agree", "I think", "I believe", "In my opinion" one time in the entire essay.

bu zamiri kullan:"ben bu fikre katılıyorum" "benim görüşüm" " ben inanıyorum" "benim düşünceme göre" bir kere bütün yazı içinde

Do not say: "I think" two, three, four times. Don't say it twice in the introduction, and

2, 3, 4 defa söyleme: "görüşünde olmak" Girizgahta iki kere söyleme ve

then again in the conclusion. Say it one time in the introduction if that's where your thesis is

sonrasında tekrar sonuç bölümde de.Bir kere söyle girizgahta eğer orası senin tezinin olduğu yer ise

- that's it, you're done. Don't use the word: "I", "my", "me", "mine" any more in your essay.

-bu kadar-yaptın. "ben" "benim" "bana" "benimki" kelimeleri kullanma daha fazla yazında.

The only time you can repeat the personal pronoun is if you have a very personal task

Kişi zamirlerini tekrar edebileceğin tek zaman, eğer çok kişisel bir görev sorusu

question. Would you prefer to live in the city or the country? Okay, in that case, you

alman halindedir.Şehirde mi yoksa taşrada mı yaşamayı tercih ederdiniz? ok.bu durumda, "ben" "bana" ya da "benim" i

can use "I", or "me", or "my" a few times, but even then, you don't need to, so don't.

birçok zaman kullanabilirsin, ama o zaman bile, ihtiyacın yok, o yüzden yapma

One time, give me your opinion, that's it; don't give me any more.

Bir kere, bana fikrini ver, bu kadar; daha fazla bana verme.

Now, what happens is I see quite often in the introduction, I see people say:

Şimdi, Olan şudur, epey sıklıkla girizgahta görüyorum, insanların dediğini görüyorum

"I think that A, B, C, which is why I believe C, D, E, F." Whatever.

"A, B, C görüşündeyim ki benim niçin C, D, E, F ye inandığım, herneyse

Well, what is your thesis?

Güzel, Nedir senin tezin?

Is it the first one or the second one? Right? Usually it will be a bit clear what you're

birincisi midir yoksa ikincisi midir? Tamam? Genelikle biraz daha açık olacaktır ne

trying to say, but the fact that you say two opinions makes your thesis weak, because I'm

söylemeye çalıştığın, ama gerçek şu ki, sen iki görüş söylüyorsun tezini zayıflatan, çünkü emin

not sure. You're not taking a very firm stance. If you think A, B, C, which is why you believe

değilim.Sağlam bir duruş almıyorsun.Eğer senin A, B, C görüşün, senin niçin D, E, F'ye inandığın ise

D, E, F - well, you only think A, B, C, which is not a very strong support for D, E, F or

güzel, sen sadece A, B, C'yi düşünüyorsun D, E, F, için çok güçlü bir dayanak olmayan, ya da

believing D, E, F. Have one firm expression: "I think" something, done. Support it the

D, E, F'ye inanmak için. Bir tane sağlam ifade edin: "birşey görüşündeyim", Bitti.Onu yazının

rest of the essay. In the conclusion, you can restate that opinion, but you don't have

geri kalanında destekle.Özetlersek, görüşünü yeniden ifade edebilirsin, ama şöyle

to say: "That is why I think", "In conclusion, I think this because that". No.

dememelisin "Şu benim niçin düşündüğümdür" "Sonuç olarak, ben bunu düşünüyorum çünkü şu". Hayır.

"In conclusion, parents make the best teachers for several reasons,

"Sonuç olarak, ebeveynler en iyi öğretmenlerdir bir çok sebepten dolayı,

including knowledge of their child and" whatever your second body paragraph was.

çocuklarına ait bilgileri içeren" her ne idiyse ikinci esas paragrafın.

I don't know. Everybody has different ideas.

Bilmiyorum.Herkesin farklı fikirleri var.

One time in the whole essay, that's it.

Bir kere bütün yazında, bu kadar.

So, these are the five common mistakes people make. Try to avoid them.

Pekala, Bunlar 5 yaygın hataydı insanların yaptığı.Onlardan kaçınmaya çalışın.

Your score will go up right away, I can promise you that. If you have any questions, come to www.engvid.com,

Notun anında yukarıya doğru gidecektir.Bunun sözünü sana verebilirim.Eğer herhangi bir sorunuz olursa, www.engvid.com'a gelin

you can ask me questions in the forum. I will put a quiz to make sure you understand the

forumda bana soru sorabilirsiniz.Oraya küçük bir test koyacağım, anahtar konuları anladığınızdan emin

key concepts, here. If you need extra help, please visit my site, www.writetotop.com,

olun diye, eğer ekstra yardıma ihtiyacınız olursa lütfen sitemi ziyaret edin, www.writetotop.com,

I have a lot of useful tips for writing there as well; subscribe to my YouTube channel;

bir çok faydalı ipucum var orada da; Youtube kanalıma abone olun;

and come back soon. I'll see you then. Bye.

ve yakında tekrar geri gelin.Sonra görüşürüz, Hoşçakalın