Learn English Grammar: THE SUBJUNCTIVE – "I wish..."

Hi. Welcome again to engvid.com.

Merhaba. Tekrardan engvid.com hoşgeldin.

I'm Adam. Today we're going to look at something that I know students sometimes get

Ben Adam. Bugün tanıdığım bazı öğrencilerin kafasını karıştıran

confused about. First of all, students ask me all the time,

şeyden bahsedeceğim. İlk olarak, öğrencilerin bana her zaman sorduğu

'What is the subjunctive, the subjunctive voice in grammar?' First of all let me tell

'Dilek kipi ne, dilek kipi (subjunctive) dil bilgisi kuralı mı? İlk olarak

you there are two different - or three even - different ways of looking at

sana söylemeliyim ki dilek kipinde iki -üç- farklı yol var

the subjunctive. Usually people think, "The doctor recommended he go to hospital".

İnsanlar genelde düşünür," Doktor tavsiye etti o hastaneye gider."

That is one example of the subjunctive.

Dilek kipine bir tane örnek bu.

What I want to look at today is the word "wish",

Bu günün kelimesi olan wish (istemek)

the verb "to wish", and how it is used,

istemek fiili, ve nasıl kullanılır,

because this is sometimes very confusing to students.

çünkü bu öğrencilere bazen çok kafa karıştırıcı gelir.

So, here I have a few examples of how to use the verb "wish".

yani, burada wish(keşke,ummak) fiili nasıl kullanılır bunun için bir kaç örnek vereceğim

"I wish I were rich." "He wishes he were taller." So,

"Zengin olmak isterdim." "O uzun olmak isterdi" yani,

the first thing you notice, I'm using "were",

ilk olarak seninde fark ettiğin gibi, were kullanıyorum

not "was". Now, why? Because.

was değil. Ama, neden? Öyle.

I'm sorry to say it like that,

Böyle dediğim için üzgünüm,

but that's how it is.

ama bu böyle.

Always use "were". Never use "was".

Her zaman were kullan. Asla was kullanma.

I, you, he, she, it, they,

I, you, he, she, it, they

we, "were", always. "I wish it would rain",

we "were " her zaman. "Yağmur yağmasını isterdim."

now here we're talking about an action verb,

şimdi burada bir eylem fiil bahsediyoruz.

"rain", like, "to come down", "rain",

"yağmur" yağması gibi

so we use "would". "Bill Clinton wishes Hillary would be President".

bu yüzden would kullanıyoruz. "Bill Clinton, Hillary'in Cumhurbaşkanı olmasını ister.''

Notice the capital P because President is a title here.

Fark ettin mi P büyük yazıldı çünkü President bir unvan.

It's specific. So, this is called the subjunctive voice.

Belirli bir şey değil. Yani, buna dilek kipi ses denir.

What we are talking about when we use the verb "wish" is a hypothetical.

Bahsettiğimiz fiil kullandığımız "keşke,istemek" bir varsayımdır.

What does hypothetical mean? Hypothetical means imaginary.

Ne demek varsayım? Varsayım demek hayal ürünü-düşsel-

It's not real. So, anytime we use the verb "wish",

Gerçek değil. Yani, ''keşke'' fiilini kullandığımızda

we're talking about something that isn't true and can't be true.

gerçek olmayan ve gerçek olamayacak bir şeyden bahsediyoruz.

If it can be true, you'll probably use the word "hope",

Eğer doğru olabilecek ise muhtemelen kullanacağin kelime "ummak, ümit etmek",

but that's another story. So, how do we construct this? How do we set up

ama bu başka bir hikaye.Peki bunu nasıl inşa etmeliyiz? Cümleyi nasıl

sentences? I'm going to write this down for you in a second and we'll look

kurmalıyız? Şimdi bunu senin için iki saniye içinde aşağıya yazacağım ve

at how to do this.

bunun nasıl olduğuna bakacağız.

First, let's look at how we construct a sentence using "wish".

İlk olarak, "wish" kullanırken cümleyi nasıl inşa ettiğimize bir bakalım.

We begin with our subject, of course,

Tabi ki de öznemiz ile başlıyoruz,

our verb "wish", and then we always have to remember to go one tense back.

fillimiz "wish" ve her zaman hatırlamak gereken; zamanı bir derece geçmiş kipe almak.

What does that mean? If you have a present tense verb in the real situation,

Ne demek bu? Eğer gerçek durumda bir geniş zamanımız varsa,

when you talk about "wish", you talk about simple past.

"wish" hakkında konuştuğun zaman, geçmiş zaman hakkında konuşursun.

If the real situation is simple past,

Gerçek durum geçmiş ise,

the "wish" would be past perfect,

"wish" geçmiş zaman hikayesi (past perfect tense) olur.

because it's two pasts back.

çünkü iki derce geçmişe alırsın

Future, again, would become "would".

Gelecek Zaman'da ''would'' olur

Let's look at these examples.

"Right now, I am not rich." This is the real situation.

"Şuan da, zengin değilim" Bu bir gerçek durum.

This is the fact. So, "I wish I were rich".

Bu bir gerçek olay. "Zengin olmak isterdim"

The "am" present becomes "were" past.

"am" şimdiki zamanı "were" geçmiş zamanına dönüşür

Again, remember, always "were", never "was".

tekrardan, hatırla, her zaman "were", asla "was" :D

That's the main thing to remember with "wish".

"wish" ile ilgili hatırlaman gerek temel esas bu.

High school, "I didn't study hard in high school.

Lisede, " lisede sıkı çalışmadım."

I was a very bad student." You are a very good student.

Çok kötü bir öğrenciydim. " Sen iyi bi öğrencisin."

That's why you come here, right? I didn't study hard in high school,

O yüzden buraya geldin, öyle değil mi? Lisede sıkı çalışmıyordum,

so "I wish I had studied harder",

yani " Sıkı çalışmak isterdim",

simple past, past perfect. I go one step back.

geçmiş zamanda, geçmiş zamanın hikayesinde. Bir adım geri gideceğim.

"It will by dry tomorrow", like,

"yarın kuru olacak", gibi,

"The air will be very dry,

"hava çok kuru olacak,

sunny, hot, etc." Two ways that I can speak about it.

güneş, sıcak, vb." bunun hakkında iki şekilde konuşabilirim.

I can wish it would rain.

Yarının yağmurlu olmasını isteyebilirim.

I can use the action verb,

Eylem fiili kullanabilirim.

but the "will" becomes "would".

ama "will" "would" olmalı.

Or "I wish it would be rainy tomorrow." If I want to maintain the "be"

ya da " yarının yağmurlu olmasını isterim." Eğer "be" fiilini kullanmak istiyorsam

verb, I still use the "would".

yine "would" kullanıyorum.

I just add the "be", go to the adjective "rainy",

sadece "be" ekledim, ''rainy" sıfatına yönelik olarak.

and talk about the hypothetical situation.

ve bu durum hakkında varsayalım.

So, again, two very important things to remember about using "wish".

yani, tekrardan, "wish" hakkında iki tane çok önemli şeyi hatırlaman gerekiyor.

One, anything you say with the "wish" verb is not real.

birincisi, "wish" fiili ile söylediğin bir şey gerçek değildir.

Two, anything you say with the "wish" verb you're going back one tense from the

İkincisi, ''wish'' fiiliyle beraber söylediğin şeyi gerçek durumdan bir derece geçmişe alacaksın

real situation, and always remember "were" not "was".

ve unutma ''was'' değil ''were'' kullan !

That's the main thing. So some of you will be taking whatever test,

Temel şey bu. Yani alacağın hangi sınav olursa

you're taking, IELTS, TOEFL, etc.

IELTS, TOEFL, etc

- TOEIC. The subjunctive, this is a very common question on any test that has

TOEIC. Dilek kipi, bu en çok yaygın olan her hangi bi sınavdaki sorudur

a grammar section. It's almost guaranteed you'll have one question about "wish",

bi dil bilgisi bölümünde. Hemen "wish" hakkında bir soru garanti edersin ,

and this especially is what they will be testing you on,

ve bu özellikle hangi test olursa olsun

the "were" not the "was".

"were"kullan ,"was" değil.

Now, many native speakers will say,

Şimdi, ana dili ingilizce olanlar diycektir ki

"I wish I was rich." You know what? That's okay for them to say.

"I wish I was rich". biliyor musun, bu onlar için sorun değil..

They're native English speakers. It's not correct.

Ana dili ingilizce olanlardır onlar. Ama doğru değil.

You want to be correct, you will say "were".

Doğru olmak istiyorsan, "were" kullanırsın.

If you're not exactly clear about all this,

Eğer tam olarak anlamadıysan

go to engvid.com. There's a quiz.

engvid.com git. Test var orada.

You can have more examples and test yourself and ask questions there.

Orada daha çok örnekler ve kendini sınav yapabileceğin ve sorularını sorabileceğin yer var.

See you soon. Thanks.

yakında görüşürüz. Teşekkürler.