Can I Learn English Alone? Can I Learn English At Home?

Hi!

MERHABA! Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Can you learn English alone?

İngilizceyi tek başına öğrenebilir misin?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

A lot of my students ask me, "Vanessa, can I learn to speak English, without living in

Öğrencilerimin çoğu bana "Vanessa,

the U.S. or another English speaking country?"

ABD'de veya İngilizce konuşulan başka bir ülkede yaşamadan İngilizce konuşmayı öğrenebilir miyim?" diye soruyor.

And the answer is, yes.

Ve cevap, evet.

Thanks so much for watching, I'll see you ... ah, just kidding.

İzlediğiniz için çok teşekkürler, görüşürüz ... ah, şaka yapıyorum.

Today I'm going to give you five ways that my students have creatively learned to speak

Bugün size öğrencilerimin kendi ülkelerinde yaşarken

English naturally, without moving to another country, while they're still living in their

başka bir ülkeye taşınmadan yaratıcı bir şekilde İngilizce konuşmayı doğal bir şekilde öğrendikleri beş yolu anlatacağım

home country.

.

If you want to improve your English speaking skills, which is probably why you're here

İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız , muhtemelen bu yüzden

at Speak English with Vanessa, well, you need to speak, right?

Speak English with Vanessa'da bulunuyorsunuz, konuşmanız gerekiyor, değil mi? Konuşmanızı

The main thing that you need to do to improve your speaking, is to speak, but you don't

geliştirmek için yapmanız gereken en önemli şey konuşmaktır, ancak

need to go to a classroom to speak.

konuşmak için sınıfa gitmenize gerek yoktur.

You don't need to pay a private tutor to speak.

Konuşmak için özel ders vermene gerek yok.

In fact, you can speak, mostly for free, in your home country.

Aslında kendi ülkenizde çoğunlukla ücretsiz olarak konuşabilirsiniz .

Today, let's talk about five mostly free ways to start speaking English now.

Bugün, şimdi İngilizce konuşmaya başlamanın çoğunlukla ücretsiz olan beş yolundan bahsedelim . Başka bir ülkeye taşınmadan tek başına

My first tip for learning to speak English alone, without moving to another country,

İngilizce konuşmayı öğrenmek için ilk ipucum

is summarizing.

özetlemek.

This is the only tip that doesn't involve leaving your house, so I hope that it will

Bu, evinizden çıkmayı gerektirmeyen tek ipucu , bu yüzden umarım

be useful to you immediately.

hemen işinize yarar.

This tip is to take an article, any article, and try to summarize it in your own words.

Bu ipucu, bir makaleyi, herhangi bir makaleyi alıp kendi kelimelerinizle özetlemeye çalışmaktır.

Let's take a look at this in action.

Buna eylem halinde bir göz atalım.

Here you can see I am on the popular news website, npr.com.

Burada popüler haber sitesi npr.com'da olduğumu görebilirsiniz .

Well, let's click on this article about the World Cup.

Peki, Dünya Kupası ile ilgili bu makaleye tıklayalım .

"The World Cup, 2018: What's Happened So Far?"

"2018 Dünya Kupası: Şimdiye Kadar Neler Oldu?"

When we see the main article, you can see that there are a lot of great expressions,

Ana makaleye baktığımızda, kullandıkları birçok harika ifadenin,

a lot of great words that they've used, so we can go sentence by sentence.

birçok harika kelimenin olduğunu görebilirsiniz, bu yüzden cümle cümle gidebiliriz.

"The first week of the World Cup is arguably the best."

"Dünya Kupası'nın ilk haftası tartışmasız en iyisi."

Great.

Harika.

We can summarize this and say, "The author thinks that the first week of the World Cup

Bunu şöyle özetleyebiliriz: "Yazar, kendisine göre Dünya Kupası'nın ilk haftasının

is the best, in his opinion."

en iyisi olduğunu düşünüyor."

Excellent.

Harika.

This way, you have summarized, you've used your own words, but you're also speaking out

Bu şekilde özetlediniz, kendi kelimelerinizi kullandınız ama aynı zamanda yüksek sesle,

loud, spontaneously.

kendiliğinden konuşuyorsunuz.

Excellent.

Harika.

This is a great way to summarize.

Bu özetlemek için harika bir yoldur.

You can also do this with spoken questions.

Bunu sözlü sorularla da yapabilirsiniz.

I made a video on my channel previously about learning English with stories, so we're going

Daha önce kanalımda hikayelerle İngilizce öğrenmekle ilgili bir video çekmiştim ,

to take a look at that clip right now.

şimdi o klibe bir göz atacağız. Bir hikayenin

You're going to hear me reading a short part of a story, and then asking a question.

kısa bir bölümünü okuduğumu ve ardından bir soru sorduğumu duyacaksınız.

All of the words that you can use to respond, are in that paragraph, are in that section

Yanıt vermek için kullanabileceğiniz tüm kelimeler o paragrafta, az

that you just heard.

önce duyduğunuz bölümde.

You need to listen accurately, but you just need to summarize and restate, answer the

Doğru dinlemeniz gerekiyor, ancak yalnızca özetlemeniz ve yeniden ifade etmeniz,

question in your own words.

soruyu kendi sözlerinizle yanıtlamanız gerekiyor.

This is a great way to practice speaking at home, but let's practice it right now.

Bu, evde konuşma pratiği yapmanın harika bir yoludur , ama şimdi pratik yapalım.

Let's listen.

Hadi dinle.

Sam felt relieved that someone else was aware of the hectic situation outside the airport.

Sam, havaalanının dışındaki telaşlı durumdan başka birinin haberdar olduğu için rahatlamış hissetti .

Sam told the driver the name of his hostel, which was supposed to be just 15 minutes away

Sam şoföre, havaalanına sadece 15 dakika uzaklıkta olması gereken pansiyonun adını söyledi

from the airport.

.

Question number five.

Beş numaralı soru.

Where did Sam want to go and how far away was it?

Sam nereye gitmek istiyordu ve ne kadar uzaktaydı ?

How far away was it?

Ne kadar uzaktaydı?

Where did he want to go, and how far away was it?

Nereye gitmek istiyordu ve ne kadar uzaktaydı?

So, we need two pieces of information here.

Yani, burada iki parça bilgiye ihtiyacımız var.

You can make a sentence with this in it, anyway you'd like.

İçinde bununla bir cümle kurabilirsin, nasıl istersen.

Sam wanted to go to his hostel that was only 15 minutes away.

Sam sadece 15 dakika uzaklıktaki pansiyonuna gitmek istedi.

So, we could say this in a couple of different ways.

Yani, bunu birkaç farklı şekilde söyleyebiliriz.

You could say, Sam wanted to go to his hostel, and then we could make a new sentence here.

Sam pansiyonuna gitmek istiyor diyebilir ve sonra burada yeni bir cümle kurabiliriz.

It was only 15 minutes away.

Sadece 15 dakika uzaklıktaydı.

Great.

Harika.

We've got a lot of choices, but here I chose to combine these with the word "that."

Pek çok seçeneğimiz var ama ben burada bunları "o" sözcüğüyle birleştirmeyi seçtim.

That's just going to give you another kind of sentence structure that you can integrate

Bu sadece sana İngilizce öğrenimine entegre edebileceğin başka bir tür cümle yapısı verecek

into your English learning.

.

You can take a look at this full lesson up here or in the description or check it out

Bu dersin tamamına buradan veya açıklamadan göz atabilir veya

at the end of this lesson.

bu dersin sonunda göz atabilirsiniz.

Make sure that you are speaking today.

Bugün konuştuğunuzdan emin olun.

Start this right now.

Bunu hemen şimdi başlatın. Başka bir ülkeye taşınmadan

My next tip for learning to speak English, without moving to another country, is to use

İngilizce konuşmayı öğrenmek için bir sonraki ipucum,

websites like meetup.com.

Meetup.com gibi web sitelerini kullanmak.

I can almost guarantee that no matter where you live across the world, there will be a

Dünyanın neresinde yaşıyor olursanız olun,

meet up in your city or near your city, and there's a high chance that there might be

şehrinizde veya şehrinizin yakınında bir buluşma olacağını ve

an English speaking meet up as well.

İngilizce konuşma buluşması olma ihtimalinin yüksek olduğunu neredeyse garanti edebilirim. Hangi seçeneklerin mevcut olduğunu görmek için

Let's take a look at the website really quick to see what options are available.

gerçekten hızlı bir şekilde web sitesine bir göz atalım .

Let's go to meetup.com.

Meetup.com'a gidelim.

We can imagine that you don't already have an account, so we'll go down to language and

Halihazırda bir hesabınız olmadığını hayal edebiliyoruz , bu yüzden dil ve

culture.

kültüre ineceğiz.

Type in a big city.

Büyük bir şehir yazın.

How about in Brazil, Sao Paulo.

Brezilya'da Sao Paulo'ya ne dersiniz?

Great.

Harika.

Well, here we have, whoa, 9,000 people, English speakers.

Burada, vay canına, İngilizce konuşan 9.000 kişi var .

This is excellent.

Bu mükemmel.

Click join this group.

Bu gruba katıl'ı tıklayın.

There's no excuse, go and do it.

Bahane yok, git ve yap.

Of course, the more you speak, the better, but I know that a lot of you are busy, I'm

Elbette ne kadar çok konuşursanız o kadar iyi ama çoğunuz meşgul, ben

busy, everyone's busy, right?

meşgulüm, herkes meşgul, değil mi? Bu

So, try to do this at least once a month.

nedenle, bunu ayda en az bir kez yapmaya çalışın.

Use my other speaking tips during the week, all of the other times that you're not going

Hafta boyunca, biriyle fiziksel olarak konuşmayacağınız diğer tüm zamanlarda diğer konuşma ipuçlarımı kullanın,

to physically speak with someone, but if you speak with someone once a month, it really

ancak biriyle ayda bir konuşursanız, bu gerçekten

increases your motivation and it shows you that real world application of speaking English,

motivasyonunuzu artırır ve size konuşmanın gerçek dünyadaki uygulamasını gösterir. İngilizce konuşmak,

being understood, understanding other people, it's so helpful.

anlaşılmak, diğer insanları anlamak çok yardımcı oluyor.

My third tip for improving your English is actually one where you don't need to leave

İngilizcenizi geliştirmek için üçüncü tavsiyem, aslında

your house that much, and it is host an exchange student for a week, a couple of days, a month,

evinizden çok fazla çıkmanıza gerek kalmayan ve bir hafta, birkaç gün, bir ay,

as long as you want, or maybe even host them for dinner.

istediğiniz kadar veya belki de bir değişim öğrencisine ev sahipliği yapmaktır. hatta onları akşam yemeği için ağırlayın.

I've had a couple of students recently send me e-mails and say, "I'm so excited because

Geçenlerde birkaç öğrencim bana e-posta gönderdi ve "Çok heyecanlıyım çünkü

next week a British exchange student is coming over to my house for dinner and we're going

haftaya bir İngiliz değişim öğrencisi akşam yemeği için evime gelecek ve

to be able to talk together."

birlikte konuşabileceğiz. "

In fact, I have three examples of this, that are pretty relevant.

Aslında, bununla oldukça alakalı üç örneğim var .

One of them was one of my Japanese students who invited a 16 year old American student

Bunlardan biri, 16 yaşındaki Amerikalı bir öğrenciyi,

over to his house for a couple of days, so that his 16 year old Japanese daughter could

16 yaşındaki Japon kızı

spend some time with her, but he also was in the house.

onunla biraz vakit geçirsin diye birkaç günlüğüne evine davet eden Japon öğrencilerimden biriydi, ama o da evdeydi.

He was taking them places.

Onları yerlere götürüyordu.

He was surrounded by their English conversations in his home in daily life.

Günlük hayatta evinde İngilizce konuşmalarıyla çevriliydi.

One of my other students from the Philippines, hosted a British exchange student for a couple

Filipinler'deki diğer öğrencilerimden biri, yaz tatilinde bir İngiliz değişim öğrencisini birkaç haftalığına ağırladı

of weeks during her summer vacation, so that she could have some free time and connect

, böylece hem biraz boş vakit geçirip öğrenciyle bağlantı kurabilsin hem de ona

with the student, but also show her places and just enjoy this real conversation.

yerlerini gösterip bu gerçek sohbetin tadını çıkarabilsin.

My final example is from my personal experience.

Son örneğim kişisel deneyimimden.

A few years ago, I went over to dinner at my friends house, and when I went there, there

Birkaç yıl önce arkadaşımın evine yemeğe gittim ve oraya gittiğimde

were 15 people from 15 different countries.

15 farklı ülkeden 15 kişi vardı.

She had invited tons of people from the local community who didn't have somewhere to eat

Yerel topluluktan akşam yemeği yiyecek yeri olmayan tonlarca insanı davet etmişti

dinner.

.

No family to eat dinner with because they were just visiting or they were studying at

Sadece ziyarete geldikleri veya

the local university or they just wanted other people to connect with.

yerel üniversitede okudukları veya sadece diğer insanların bağlantı kurmasını istedikleri için akşam yemeği yiyecek bir aile yok.

So, she invited these people over to her house for dinner, and do you know what?

Bu insanları evine akşam yemeğine davet etti ve biliyor musun?

The common language was English.

Ortak dil İngilizce idi.

Everyone was sharing these conversations and this dinner in English.

Herkes bu konuşmaları ve bu yemeği İngilizce olarak paylaşıyordu.

Of course, you don't need to have someone actual stay in your home.

Tabii ki, evinizde gerçekten kalacak birine ihtiyacınız yok.

Call the local university and usually, they're more than willing to help their students connect

Yerel üniversiteyi arayın ve genellikle öğrencilerinin yerel bir aileyle bağlantı kurmasına yardımcı olmaya fazlasıyla isteklidirler

with a local family, so that the student feels more integrated and more comfortable.

, böylece öğrenci kendini daha bütünleşmiş ve daha rahat hisseder.

You can host them for dinner once a week, for dinner once a month.

Haftada bir akşam yemeğinde, ayda bir akşam yemeğinde ağırlayabilirsiniz. Konuşmak için yerel bir aileye

You can even just be a contact, if they need a local family to talk with.

ihtiyaçları varsa, sadece bir bağlantı bile olabilirsiniz .

So, go and talk to your local university.

Öyleyse gidin ve yerel üniversitenizle konuşun.

Type into Google, the local student exchange program.

Yerel öğrenci değişim programı olan Google'a yazın .

Try to connect with other people, because being proactive, that means, doing things,

Diğer insanlarla bağlantı kurmaya çalışın, çünkü proaktif olmak, yani bir şeyler yapmak,

not just sitting and passively watching, but going and being proactive, is what's going

sadece oturup pasif bir şekilde izlemek değil, gidip proaktif olmak,

to help you learn to improve your English, without spending thousands of dollars to move

İngilizcenizi geliştirmek için binlerce dolar harcamadan öğrenmenize yardımcı olacak şeydir.

to the U.S.

ABD

My fourth tip is to get involved in your community, specifically places where there might be tourists.

Dördüncü tavsiyem, topluluğunuza, özellikle de turistlerin olabileceği yerlere dahil olmaktır.

For example, maybe there is a festival or event coming up and they need someone to volunteer

Örneğin, yaklaşan bir festival veya etkinlik olabilir ve

to work in the information desk.

bilgi masasında çalışmak için gönüllü olacak birine ihtiyaçları olabilir.

I know for me, when I visited other countries and I needed help finding my way places or

Benim adıma biliyorum, başka ülkeleri ziyaret ettiğimde ve yolumu bulmak için yardıma ihtiyacım olduğunda veya

getting a restaurant recommendation, and I went to the information desk, it was so helpful

bir restoran tavsiyesi aldığımda ve bilgi masasına gittiğimde,

if someone could explain a little bit in English.

birinin İngilizce olarak biraz açıklama yapması çok yardımcı oldu. Kendimi

I felt so comforted and I felt like I could really understand what they were saying.

çok rahatlamış hissettim ve ne dediklerini gerçekten anlayabildiğimi hissettim.

If you would like to volunteer at a festival, volunteer at an event, or maybe there's even

Bir festivalde gönüllü olmak, bir etkinlikte gönüllü olmak isterseniz veya belki

a English pub, or an Irish bar, or an American restaurant, there are probably some English

bir İngiliz barı, bir İrlanda barı veya bir Amerikan restoranı bile varsa, muhtemelen

speakers who work there or who go there.

orada çalışan veya oraya giden İngilizce konuşanlar vardır.

Feel free to enjoy your community, but you can try to be proactive and find those little

Topluluğunuzun tadını çıkarmaktan çekinmeyin, ancak proaktif olmaya çalışabilir ve topluluğunuzdaki o küçük

bits of English in your community and take advantage of it.

İngilizce parçalarını bulabilir ve bundan yararlanabilirsiniz.

My fifth tip is to speak with someone else online, but this one is tricky and I want

Beşinci ipucum, çevrimiçi olarak başka biriyle konuşmak , ancak bu aldatıcı ve

to make sure that you do it correctly.

bunu doğru yaptığınızdan emin olmak istiyorum. YouTube yorumlarına asla,

Do not, never, never write your Skype ID, your WhatsApp phone number, your e-mail address

asla Skype ID'nizi, WhatsApp telefon numaranızı, e-posta adresinizi yazmayın

in the YouTube comments.

. Etrafta dolaşan, bilgilerinizi almaya çalışan

There are plenty of just bots and different things that are going around, trying to take

pek çok bot ve farklı şey var

your information and you're going to get spam calls and spam e-mails.

ve spam aramalar ve spam e-postalar alacaksınız.

It's not a good way to share your information, but also, it's not a good way to connect with

Bilgilerinizi paylaşmanın iyi bir yolu değil, aynı zamanda biriyle bağlantı kurmanın da iyi bir yolu değil

someone.

.

This is what I recommend doing, use the YouTube comments correctly.

Bunu yapmanızı tavsiye ederim, YouTube yorumlarını doğru kullanın. Az önce

Let's imagine that you just watched a video about how to use "should have."

"sahip olmalı" ifadesinin nasıl kullanılacağına ilişkin bir video izlediğinizi düşünelim.

You can watch that here.

Bunu buradan izleyebilirsiniz.

Let's say that someone else wrote a comment and said, "I should have started learning

Diyelim ki başka biri bir yorum yazdı ve "

English with Vanessa earlier."

Vanessa ile İngilizce öğrenmeye daha önce başlamalıydım" dedi.

It's a beautiful sentence, but you also feel like you connect with that sentence.

Güzel bir cümle ama aynı zamanda o cümleyle bağ kurduğunu da hissediyorsun.

You have had the same experience.

Aynı deneyimi yaşadınız. Ne

You think, you know what?

düşünüyorsun, biliyor musun?

I should have started studying English with Vanessa earlier, too.

Ben de daha önce Vanessa ile İngilizce çalışmaya başlamalıydım.

So, you can comment on their comment and say, "Oh, when did you start learning English with

Böylece onların yorumuna yorum yapabilir ve "Oh, Vanessa ile İngilizce öğrenmeye ne zaman başladın

Vanessa?"

?" diyebilirsin.

"I agree, I should have started earlier."

"Kabul ediyorum, daha önce başlamalıydım."

Start a relationship.

Bir ilişki başlat.

Start to connect with them.

Onlarla bağlantı kurmaya başlayın.

Don't immediately say, "Hi, let's speak on Skype," because you know what?

Hemen "Merhaba, Skype'ta konuşalım " demeyin çünkü biliyor musunuz?

It takes a lot of courage to speak with anyone in a second language in English, but to speak

Herhangi biriyle ikinci bir dilde İngilizce konuşmak çok cesaret ister, ancak iletişim

with a total stranger who just threw their contact information at you on the internet,

bilgilerini internette size fırlatan tamamen yabancı biriyle konuşmak ,

it's a pretty low possibility that that's actually going to work out.

bunun gerçekten işe yarama olasılığı oldukça düşüktür.

Even if they're a nice person, it's going to be not as comfortable to connect.

İyi bir insan olsalar bile, bağlantı kurmak o kadar rahat olmayacak.

I recommend just commenting together, start to get to know each other, and maybe after

Sadece birlikte yorum yapmanızı, birbirinizi tanımaya başlamanızı ve belki

four or five or six comments back and forth, then you can start to say, "Hey, do you have

dört, beş veya altı yorumdan sonra "Hey, Facebook'unuz var mı

Facebook?"

?"

"Let's connect."

"Bağlanalım."

"Here's my name on Facebook, let's connect."

"İşte Facebook'ta benim adım, hadi bağlanalım."

Great.

Harika.

You can send them a private message and try to connect.

Onlara özel bir mesaj gönderebilir ve bağlanmayı deneyebilirsiniz.

Also, of course, if they are a beautiful girl or a handsome man, don't be creepy.

Ayrıca tabii ki güzel bir kız veya yakışıklı bir erkekse ürkütücü olmayın.

You know what that is, just be polite.

Bunun ne olduğunu biliyorsun, sadece kibar ol.

A lot of my students in the course, The Fearless Fluency Club, speak together on a daily basis

The Fearless Fluency Club kursundaki birçok öğrencim her gün

in Facebook Messenger, on Skype and Google Hangout, and it's a really great way to connect

Facebook Messenger'da, Skype'ta ve Google Hangout'ta birlikte konuşuyor ve bu,

with each other and learn every day, learn about different cultures and also use English.

birbirleriyle bağlantı kurmanın ve her gün farklı kültürler hakkında bilgi edinmenin gerçekten harika bir yolu. ve ayrıca İngilizce kullanın.

You can join up here if you'd like for $5 for the first month, with the coupon code

İlk ay için 5 $'a, YENİ kupon koduyla isterseniz buradan katılabilirsiniz

NEW.

.

You can connect with tons of really passionate English learners.

Tonlarca gerçekten tutkulu İngilizce öğrenen kişiyle bağlantı kurabilirsiniz.

These are just a few of my top tips for speaking English, learning to speak English, without

Bunlar, İngilizce konuşmak, İngilizce konuşmayı öğrenmek,

going to a classroom, without paying tutor, without moving to the U.S.

sınıfa gitmeden, öğretmene para ödemeden, ABD'ye taşınmadan en iyi ipuçlarımdan sadece birkaçı.

I hope that you can at least take one of these and be proactive.

Umarım bunlardan en azından birini alıp proaktif olabilirsiniz.

Take action today, because do you know what?

Bugün harekete geçin, çünkü ne biliyor musunuz?

Even if you moved to the U.S., even if you lived in the middle of New York City, you

ABD'ye taşınmış olsanız bile, New York şehrinin ortasında yaşıyor olsanız bile,

would still need to be proactive.

yine de proaktif olmanız gerekir. Uzun süredir

I have students who have lived in the U.S. for a long time and they're still struggling

ABD'de yaşayan öğrencilerim var ve dışarı

to learn English, because they don't get out and meet other people.

çıkıp başka insanlarla tanışmadıkları için hala İngilizce öğrenmekte zorlanıyorlar.

Even if you were living in the U.S., it's not a guarantee that you would become fluent.

ABD'de yaşıyor olsanız bile akıcı konuşacağınızın garantisi yoktur.

You need to be proactive, no matter where you live.

Nerede yaşarsanız yaşayın proaktif olmalısınız . İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek

You clicked on this video because you want to improve your English speaking skills, so

istediğiniz için bu videoyu tıkladınız , o yüzden

be kind to yourself and do it.

kendinize karşı nazik olun ve bunu yapın.

Now, I have a question for you.

Şimdi size bir sorum var.

In the comments below this video, let me know, do you have any other creative ways to learn

Bu videonun altındaki yorumlarda bana bildirin,

English, specifically to speak English naturally, without leaving your home country?

İngilizce öğrenmenin, özellikle de İngilizceyi kendi ülkenizden ayrılmadan doğal bir şekilde konuşmanın başka yaratıcı yolları var mı?

Let me know in the comments and let's share some ideas together.

Yorumlarda bana bildirin ve birlikte bazı fikirleri paylaşalım.

Thanks so much for learning English with me and I'll see you again next Friday for a new

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler. Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere

lesson, here on my YouTube channel.

.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free e-book, "Five Steps to Becoming a Confident English

sonraki adım, "Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım

Speaker."

" adlı ücretsiz e-kitabımı indirmek.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.