English SPEAKING Practice: 8 Conversations for Daily Life

Vanessa: Hi! I'm  

Vanessa: Merhaba! Ben

Vanessa from SpeakEnglishwithVanessa.com.  Do you want to speak with me? Let's do it. 

SpeakEnglishwithVanessa.com'dan Vanessa. benimle konuşmak ister misin? Hadi yapalım. İngilizce

Do you have trouble finding someone to speak in  English with, you know that you need to practice,  

konuşacak birini bulmakta zorlanıyor musunuz , pratik yapmanız gerektiğini biliyorsunuz

but ugh, you just can't find someone  to speak with? Well, never fear. Today,  

ama konuşacak birini bulamıyor musunuz ? Peki, asla korkma. Bugün,

I have a great solution for you. My husband,  Dan, and I have prepared eight conversations  

sizin için harika bir çözümüm var. Kocam Dan ve ben

about daily life. We are going to have a sample  conversation and then it will be your turn to  

günlük hayatla ilgili sekiz görüşme   hazırladık. Örnek bir sohbet edeceğiz ve ardından

practice each of these eight conversations. I  challenge you to watch our sample conversation,  

bu sekiz sohbetin her birini uygulama sırası sizde olacak. Sizi örnek sohbetimizi izlemeye

and then prepare your speaking muscles to answer  my questions and speak out loud. You can do it. 

ve ardından sorularımı cevaplamak ve yüksek sesle konuşmak için konuşma kaslarınızı hazırlamaya davet ediyorum. Bunu yapabilirsin.

And like always, I've created  a free PDF worksheet for you,  

Ve her zaman olduğu gibi, sizin için açıklamadan indirebileceğiniz ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum

which you can download in the description.  It has all of the sample conversations and  

. Tüm örnek konuşmaları içerir ve kendi

you can write out your own sentences for your  conversations, but I highly recommend writing  

konuşmalarınız için kendi cümlelerinizi yazabilirsiniz , ancak

them out and then reading them out loud because  the goal here is to practice speaking. You can  

bunları yazmanızı ve ardından yüksek sesle okumanızı önemle tavsiye ederim çünkü buradaki amaç konuşma pratiği yapmaktır.

click on the link in the description to  download that free PDF worksheet today. 

Bu ücretsiz PDF çalışma sayfasını bugün indirmek için   açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

All right, let's get started with our first  conversation topic, which is vacation. You'll  

Pekala, ilk sohbet konumuz olan tatille başlayalım.

see the sample conversation between Dan and I, and  then it will be your turn to speak. Let's watch. 

Dan ve benim aramdaki örnek sohbeti göreceksiniz ve ardından konuşma sırası size gelecek. Hadi izleyelim.

Dan: Hey, you doing anything fun this summer? 

Dan: Hey, bu yaz eğlenceli bir şey yapıyor musun?

Vanessa: Well, I was going to go backpacking  

Vanessa: Pekala, sırt çantamla

around Europe, but instead, I think I'll just go  camping in some local state parks. What about you? 

Avrupa'yı dolaşacaktım ama onun yerine sanırım bazı yerel eyalet parklarında kamp yapmaya gideceğim. Senden ne haber?

Dan: Well, I was  

Dan:

going to meet my family in Florida for a family  reunion, but that guy canceled. So now I think  

Bir aile toplantısı için Florida'da ailemle buluşacaktım ama o adam iptal etti. Şimdi düşünüyorum da   arka bahçemde

I'm going to have a socially-distanced outdoor  movie night in my backyard. Do you want to come? 

sosyal olarak mesafeli bir açık hava film gecesi yapacağım. Gelmek ister misin?

Vanessa: Sure, that sounds great. Text  

Vanessa: Elbette, kulağa harika geliyor.

me the details and I'll be there. Dan: 

Ayrıntıları bana mesaj olarak gönderin, orada olacağım. Dan:

Great. I'll see you around.  Enjoy your camping trip. 

Harika. Görüşürüz. Kamp gezinizin keyfini çıkarın.

Vanessa: Thanks, I will. See you at the movie night. 

Vanessa: Teşekkürler, yapacağım. Film gecesinde görüşmek üzere.

Okay, now it's your turn. Put together all  of these pieces. I'm going to be asking  

Tamam, şimdi sıra sende. Tüm bu parçaları bir araya getirin .

you a question, then I'm going to be pausing. I  don't care where you are living around the world,  

Sana bir soru soracağım, sonra duraklayacağım. Dünyanın neresinde yaşadığın umrumda değil,

my ears are going to be listening to you, then  I'll be replying and I would like you to take this  

kulaklarım seni dinliyor olacak, o zaman cevap vereceğim ve bu

opportunity to speak out loud. If you need to go  back, review this section, do it again and again,  

fırsatı yüksek sesle konuşmanı istiyorum. Geri dönmeniz, bu bölümü gözden geçirmeniz, tekrar tekrar yapmanız

and just gain some more courage, feel free  to do it. This is a wonderful chance to  

ve biraz daha cesaret kazanmanız gerekiyorsa, bunu yapmaktan çekinmeyin. Bu, yüksek sesle konuşmak için harika bir fırsat

speak out loud. Are you ready? Let's do it. Hey, you doing anything fun this summer? 

. Hazır mısın? Hadi yapalım. Hey, bu yaz eğlenceli bir şey yapıyor musun?

That sounds like fun. Have you done that before? 

Kulağa eğlenceli geliyor. Bunu daha önce yaptın mı?

I wish I could take my family on a trip to  Switzerland, but with the travel restrictions,  

Keşke ailemi İsviçre'ye bir geziye götürebilseydim , ancak seyahat kısıtlamaları nedeniyle

I think we're just going to go on a road  trip here in the US instead. Yeah. Well,  

sanırım bunun yerine burada, ABD'de bir karayolu gezisi yapacağız. Evet.

it was nice talking with you. See you later. Hey! What are you up to this weekend? 

Seninle konuşmak güzeldi. Sonra görüşürüz. Hey! Bu hafta sonu ne yapıyorsun?

Nothing much. I'm just going to stay in  and catch up on some chores on Saturday,  

Pek bir şey yok. Cumartesi evde kalıp bazı işleri halledeceğim,

but on Sunday I'm going to meet up  with some of my friends for brunch. 

ancak Pazar günü bazı arkadaşlarımla brunch için buluşacağım.

That sounds fun. Where is  your favorite brunch spot? 

Bu eğlenceli geliyor. Favori brunch noktanız neresi?

I usually go to Sunny Morning Cafe. What about  you? What have you got going on this weekend? 

Genellikle Sunny Morning Cafe'ye giderim. Senden ne haber ? Bu hafta sonu neler yapıyorsun?

I'm kind of a homebody, so I'll  probably just read a book in my hammock. 

Ben bir tür ev insanıyım, bu yüzden muhtemelen hamağımda kitap okuyacağım. Kulağa

That sounds nice. Well, have a  good weekend, enjoy your book. 

hoş geliyor. İyi hafta sonları, kitabınızın tadını çıkarın.

Thanks, you too. Have a good weekend. All right. Are you ready to take  

Sanada teşekkürler. İyi hafta sonları. Elbette.

this to the next level? Let's go. Hey, what are you up to this weekend? 

Bunu bir sonraki aşamaya taşımaya   hazır mısınız? Hadi gidelim. Hey, bu hafta sonu ne yapıyorsun?

How interesting. How often do you do that? 

Ne kadar ilginç. Ne sıklıkla bunu yapıyorsun?

Oh, me? I'll probably go hiking since  the weather is going to be so warm. Well,  

Ben mi? Hava çok sıcak olacağı için muhtemelen yürüyüşe çıkacağım. Pekala,

nice talking to you. Have a good weekend. Hey, you want to grab lunch? 

seninle konuşmak güzeldi. İyi hafta sonları. Hey, öğle yemeği yemek ister misin?

Dan: Sure, but I only have time for a quick  

Dan: Tabii, ama futbol maçımdan önce hızlıca bir şeyler atıştırmak için yalnızca zamanım var

bite before my soccer game. What sounds good? Vanessa: 

. Kulağa hoş gelen nedir? Vanessa:

Hmm. How about pasta? Dan: 

Hmm. Makarnaya ne dersin? Dan:

That sounds great. How about I call it in, you  pick it up and we'll picnic in the park before  

Kulağa harika geliyor. Oyunum başlamadan önce ben arasam, sen alsan ve parkta piknik yapsak nasıl olur

my game starts? Vanessa: 

? Vanessa:

That sounds great. I know a place that's  close by and has great tomato sauce. 

Kulağa harika geliyor. Yakınlarda harika domates sosu olan bir yer biliyorum.

Are you ready? Hey! I'm  

Hazır mısın? Hey!

hungry, let's grab lunch.  What's you in the mood for? 

Acıktım, öğle yemeği yiyelim. Ne havasındasın? Kulağa

Oh, that sounds good. Do you know a good place? 

hoş geliyor. İyi bir yer biliyor musun? Kulağa

Oh, that sounds good. Do you want  to eat there or get take-out? 

hoş geliyor. Orada yemek mi yoksa paket servis mi yemek istersiniz?

Great! Let's go. 

Harika! Hadi gidelim.

Hey, Dan. Dan: 

Selam, Dan. Dan:

Hey, Vanessa. Are you excited  for your trip to Rome? 

Selam, Vanessa. Roma geziniz için heyecanlı mısınız?

Vanessa: Yeah, I can't wait. It's such a historic place,  

Vanessa: Evet, sabırsızlanıyorum. Çok tarihi bir yer

but are there any tourist traps I should avoid? Dan: 

ama kaçınmam gereken turist tuzakları var mı? Dan:

Yeah, avoid all the gelato shops except this  one. It's off the beaten path, but trust me,  

Evet, bunun dışındaki tüm gelato dükkanlarından kaçının . Alışılmışın dışında ama güven bana

it's worth it. Vanessa: 

buna değer. Vanessa:

Oh. Thanks for the tip. Any other must-sees? Dan: 

Ah. Bahşiş için teşekkürler. Başka görülmesi gereken var mı? Dan:

Well, the Colosseum is great, but my favorite  thing to do is wander around and see all the  

Kolezyum harika ama en sevdiğim şey etrafta dolaşıp tüm

little chapels. It's usually more  relaxed and less crowded that way. 

küçük şapelleri görmek. Bu şekilde genellikle daha rahat ve daha az kalabalık olur.

Vanessa: Oh, that's good to know. Thanks for the tip. 

Vanessa: Ah, bunu öğrendiğim iyi oldu. Bahşiş için teşekkürler.

Dan: No problem. Enjoy your trip. 

Den: Sorun değil. Yolculuğun tadını çıkar.

Vanessa: I will. 

Vanessa: Yapacağım.

All right. Now it is your turn. I'm going to ask  you some questions about where you live because  

Elbette. Şimdi sıra sende. Size nerede yaşadığınızla ilgili bazı sorular soracağım çünkü

I'm coming to visit. Use the expressions that  you've learned and I can't wait to learn more  

ziyarete geleceğim. Öğrendiğiniz ifadeleri kullanın ve ben de şehriniz hakkında daha fazla bilgi edinmek için sabırsızlanıyorum

about your city. Are you ready to get started? Hi, I'm taking a vacation to your city and I  

. Başlamaya hazır mısın? Merhaba, şehrinize tatile gidiyorum ve

can't wait. Tell me what's the weather like in  the summer? I need to know what I should pack. 

sabırsızlanıyorum. Bana yaz aylarında havanın nasıl olduğunu söyle ? Ne paketlemem gerektiğini bilmem gerekiyor.

That's good to know. Thank you. Well, what's  your favorite thing to do or see in your city? 

Bunu bilmek güzel. Teşekkür ederim. Pekala, şehrinizde yapmayı veya görmeyi en sevdiğiniz şey nedir?

Wow, that sounds really  interesting. So I got to know,  

Kulağa gerçekten ilginç geliyor. Gittiğimde kaçınmam gereken

are there any tourist traps  that I should avoid when I go? 

turist tuzakları var mı ?

Thanks so much for the tip. I look forward to  visiting. I can't wait to see you soon. Bye. 

Bahşiş için çok teşekkürler. Ziyaret etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Seni yakında görmek için sabırsızlanıyorum. Hoşçakal.

Hey, Dan. Dan: 

Selam, Dan. Dan:

Hey, Vanessa. You have a  birthday coming up, don't you? 

Selam, Vanessa. Yaklaşan bir doğum günün var, değil mi?

Vanessa: Yeah, pretty soon. Another trip around the sun. 

Vanessa: Evet, çok yakında. Güneşin etrafında bir tur daha.

Dan: Cool. Do you have any plans for your birthday? 

Harika. Doğum günün için bir planın var mı?

Vanessa: Yeah. I'm  

Vanessa: Evet.

going to have a big birthday bash. I would love  for you to come. I can send you an invitation. 

Büyük bir doğum günü partisi yapacağım. Gelmeni çok isterim. Sana bir davetiye gönderebilirim.

Dan: That sounds fun. Do you need me to bring anything? 

Dan: Kulağa eğlenceli geliyor. Bir şey getirmeme ihtiyacın var mı?

Vanessa: You can bring your  

Vanessa:

favorite party game and a big appetite for cake.  All the other details will be in the invitation. 

En sevdiğiniz parti oyununu ve büyük bir pasta iştahınızı getirebilirsiniz. Diğer tüm detaylar davetiyede yer alacaktır.

Dan: Sounds great. I'll be there. 

Dan: Kulağa harika geliyor. Orada olacağım.

Vanessa: Great. See you then. 

Vanessa: Harika. Sonra görüşürüz.

Okay. You watched the sample  conversation. Now it's time to  

Tamam aşkım. Örnek sohbeti izlediniz. Şimdi

take a deep breath and practice this  yourself. Are you ready? Let's get started. 

derin bir nefes alma ve bunu kendiniz uygulama zamanı. Hazır mısın? Başlayalım.

Hey, a little bird told me that your  birthday is coming up. Do you have any plans? 

Hey, küçük bir kuş bana doğum gününün yaklaştığını söyledi. Senin bir planin var mi?

That sounds like fun. Is it a birthday  tradition or is that something new? 

Kulağa eğlenceli geliyor. Bu bir doğum günü geleneği mi yoksa yeni bir şey mi?

Cool. I would love to come. Can I bring anything? 

Serin. Gelmeyi çok isterim. Bir şey getirebilir miyim?

Great. I'll be there. I can't wait to  celebrate another trip around the sun. 

Harika. Orada olacağım. Güneşin etrafında başka bir geziyi kutlamak için sabırsızlanıyorum.

Hi, Dan. Is that your dog? I  thought you were a cat person. 

Merhaba Dan. Bu senin köpeğin mi? Senin bir kedi insanı olduğunu sanıyordum.

Dan: Hey,  

Dan: Selam,

Vanessa. I'm an animal lover, but Fluffy is  not mine, I'm just walking him for a friend. 

Vanessa. Ben bir hayvan aşığıyım ama Fluffy benim değil, onu bir arkadaş olarak gezdiriyorum.

Vanessa: Oh, got you. Is he friendly? Can I pet him? 

Vanessa: Oh, anladım. O arkadaş canlısı mı? Onu sevebilir miyim?

Dan: Yes, he's friendly. You can pet him,  

Dan: Evet, arkadaş canlısı. Onu sevebilirsin,

but watch out, he drools. Vanessa: 

ama dikkat et, salyaları akıyor. Vanessa:

Oh, good to know. Well, I'll stick to my  non-drooling cats. Oh, but good boy, Fluffy. 

Ah, öğrendiğim iyi oldu. Pekala, salyaları akmayan kedilerime sadık kalacağım . Oh, ama iyi çocuk, Fluffy.

Dan: I'm going to walk him at the  

Dan:

park to play fetch, want to come? Vanessa: 

Getirmesi için onu parkta gezdireceğim, gelmek ister misin? Vanessa:

Sure. All right.  

Tabii. Elbette.

Are you ready? Take a deep breath. Let's do it. Hi. I didn't know you had a pet. What kind is he? 

Hazır mısın? Derin bir nefes al. Hadi yapalım. MERHABA. Evcil hayvanın olduğunu bilmiyordum. O ne tür?

Interesting. How long have you had him? 

İlginç. Ne zamandır ona sahipsin?

That's so nice. I've been thinking about getting  one, too. What do you like to do with him? 

Bu çok hoş. Ben de bir tane almayı düşünüyordum. Onunla ne yapmaktan hoşlanırsın?

Thanks for your help and nice to meet you. Dan: 

Yardımınız için teşekkürler ve tanıştığımıza memnun oldum. Dan:

Hey, Vanessa. Where are you working these days? Vanessa: 

Selam, Vanessa. Bu günlerde nerede çalışıyorsun? Vanessa:

Oh, hey, Dan. I run an online business so I  can work from anywhere. It's pretty great. 

Ah, merhaba Dan. Herhangi bir yerden çalışabilmem için çevrimiçi bir iş yürütüyorum . Oldukça harika.

Dan: Wow. What's that like? 

Vanessa: Well, I help students learn English  

Vay canına. Bu nasıl bir şey?

Vanessa: Öğrencilerin İngilizce öğrenmelerine

and speak with confidence. It's my dream job,  but I have to be careful to avoid burning out. 

ve güvenle konuşmalarına yardımcı oluyorum. Bu benim hayalimdeki iş, ancak tükenmişliği önlemek için dikkatli olmalıyım.

Dan: Oh, that's awesome, but I understand. 

Dan: Oh, bu harika, ama anlıyorum.

Vanessa: What about you? 

Vanessa: Ya sen?

Dan: Well, unfortunately, I just got  

Dan: Ne yazık ki,

laid off at the coffee shop when they closed,  but I got a job working part-time at a hotel. 

kahve dükkanı kapandığında işten çıkarıldım, ancak bir otelde yarı zamanlı çalışan bir iş buldum.

Vanessa: Oh, man, that's a bummer. Have you ever  

Vanessa: Oh, adamım, bu bir serseri. Hiç

worked in marketing? I'm looking for someone to  help if you want to side-gig behind the scenes. 

pazarlama alanında çalıştınız mı? Sahne arkasında yan iş yapmak istersen yardım edecek birini arıyorum.

Dan: That'd be great. Tell me more about it. 

Dan: Bu harika olur. Bana bunun hakkında biraz daha bahset.

Vanessa: I wonder if Dan will  

Vanessa: Dan'in

get the job in marketing working for Vanessa. All right. Now it is your turn. Let's imagine  

Vanessa için çalışan pazarlama işini alıp alamayacağını merak ediyorum. Elbette. Şimdi sıra sende.

we were at a gathering and the  host said, "Oh, Vanessa, this is,  

Bir toplantıda olduğumuzu ve ev sahibinin "Ah, Vanessa, bu

your name," and we get introduced to each other  and then the host leaves. Here, we need to have  

senin adın" dediğini ve birbirimizle tanıştırıldığımızı ve ardından ev sahibinin ayrıldığını düşünelim. Burada

some small talk. So I ask you, so tell me what do  you do? And now it's your turn to talk. Go ahead. 

biraz havadan konuşmamız gerekiyor. O yüzden sana soruyorum, söyle bana ne yapıyorsun? Ve şimdi konuşma sırası sende. Devam etmek.

And what's that like? Do you enjoy your work? 

Ve bu nasıl bir şey? İşinden hoşlanıyor musun?

Oh, me? Oh, I run an online English business  where I teach English online to students around  

Ben mi? Oh, dünyanın her yerindeki öğrencilere çevrimiçi İngilizce öğrettiğim bir çevrimiçi İngilizce işletmesi işletiyorum

the world. It's really my dream job. I feel pretty  lucky. Well, good luck with your work. I'm so glad  

. Gerçekten hayalimdeki iş. Kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Peki, işinizde bol şanslar. Tanıştığıma   çok memnun oldum,

to meet you and I'll talk to you later. Bye. Hey, Dan. You watched anything good lately? 

sonra konuşuruz. Hoşçakal. Selam, Dan. Son zamanlarda iyi bir şey izledin mi?

Dan: Oh, hey, Vanessa. Yeah,  

Dan: Ah, merhaba, Vanessa. Evet,

I just started a new show. I like it so much,  I binged the whole first season last night. 

yeni bir şov başlattım. O kadar beğendim ki, dün gece ilk sezonun tamamını izledim.

Vanessa: Oh, it must be good. What's it about? 

Vanessa: İyi olmalı. Bu ne hakkında?

Dan: Oh, it's kind  

Dan: Oh, mahallelerinde uzaylıları keşfeden arkadaşlar hakkında

of a coming of age sci-fi adventure story  about friends who discover aliens in their  

bir tür  büyüme bilimkurgu macera hikayesi

neighborhood. Vanessa: 

. Vanessa:

Oh, I think I've heard of that show, is that  the one with the girl that has superpowers? 

Ah, sanırım o şovu duydum, süper güçleri olan kızın olduğu şov mu?

Dan: Yeah, that's the one. I can't  

Dan: Evet, o.

believe you haven't seen it yet. Vanessa: 

Henüz görmediğinize inanamıyorum. Vanessa:

Yeah, I read the book, and I think the show would  just ruin it for me. The book is always better,  

Evet, kitabı okudum ve bence şov benim için onu mahveder. Kitap her zaman daha iyidir,

right? Dan: 

değil mi? Dan:

Well, that's true, but I was on  the edge of my seat the whole time. 

Bu doğru, ama her zaman koltuğumun kenarındaydım.

Vanessa: Oh. Well, do you want to borrow the book? 

Vanessa: Ah. Peki, kitabı ödünç almak ister misin?

Dan: Yeah, I'd love to. See you around. 

Dan: Evet, çok isterim. Görüşürüz.

Vanessa: See you later. 

Vanessa: Sonra görüşürüz.

All right. Now it's your turn. Let's imagine that  we work in the same office together and we're  

Elbette. Şimdi senin sıran. Aynı ofiste birlikte çalıştığımızı ve

walking around during our break time. I'm going  to ask you a question and we're going to have a  

teneffüs saatlerimizde dolaştığımızı düşünelim. Size bir soru soracağım ve

little casual chit-chat conversation about  movies and TV shows. This is an extremely  

filmler ve TV şovları hakkında küçük bir sohbet edeceğiz. Bu, son derece

common casual conversation topic. Are you ready?  All right. Let's go on our break at the office. 

yaygın bir gündelik sohbet konusudur. Hazır mısın? Elbette. Ofisteki molamıza gidelim.

Hey, I'm thinking about watching a movie this  weekend. Do you have any recommendations? 

Hey, bu hafta sonu bir film izlemeyi düşünüyorum . Herhangi bir tavsiyen var mı?

What kind of movie is that? 

Bu ne tür bir film?

Oh, what's the premise? 

Ah, öncül nedir? Kulağa

That sounds great. Thanks for the recommendation.  I'm not much of a movie buff, so I always like  

harika geliyor. Tavsiye için teşekkürler. Film meraklısı değilimdir, bu yüzden

hearing what other people recommend.  Well, thanks so much. See you later. 

diğer insanların ne önerdiğini duymak her zaman hoşuma gider. Çok teşekkürler. Sonra görüşürüz.

Well, congratulations. You just had eight  natural English conversations and you spoke  

Tebrikler. Az önce sekiz doğal İngilizce konuşma yaptınız ve

out loud. You did it. Remember, you can always  go back and review this video as many times as  

yüksek sesle konuştunuz. Sen yaptın. İstediğiniz zaman geri dönüp bu videoyu istediğiniz kadar inceleyebileceğinizi unutmayın

you need to. I'm here to help you practice your  speaking skills and speak confidently. And now,  

. Konuşma becerilerinizi geliştirmenize ve kendinize güvenerek konuşmanıza yardımcı olmak için buradayım. Ve şimdi,

I have a question for you. Let me know in the  comments if you enjoyed the style of video and  

size bir sorum var. Videonun stilini beğendiyseniz ve

if I should do some more lessons like this.  I would love to hear your feedback and don't  

buna benzer birkaç ders daha yapmam gerekirse yorumlarda bana bildirin. Geri bildiriminizi duymak isterim ve bugünün dersi için

forget to download the free PDF worksheet  for today's lesson. You can review all of the  

ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın . Tüm

sample sentences and you can write out your  own answers to these questions and practice  

örnek cümleleri inceleyebilir ve bu sorulara kendi cevaplarınızı yazıp

saying them out loud. You can click on the link  in the description to download the free PDF today. 

yüksek sesle söyleme alıştırması yapabilirsiniz. Ücretsiz PDF'yi bugün indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Well, thank you so much for learning English with  me and I'll see you again next Friday for a new  

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim. Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için görüşmek üzere

lesson here on my YouTube channel. Bye. The next step is to download the free  

. Hoşçakal. Sonraki adım,

PDF worksheet for this lesson. With this free  PDF, you will master today's lesson and never  

bu ders için ücretsiz   PDF çalışma sayfasını indirmektir. Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve

forget what you have learned, you can be a  confident English speaker. Don't forget to  

öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız; kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

subscribe to my YouTube channel for a  free English lesson every Friday. Bye.

Her Cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.