The Dos And Don'ts Of English Conversation That You Must Know

Hey in today's English lesson, I'm going to teach you the dos and

Hey, bugünün İngilizce dersinde size

don'ts of English conversations.

İngilizce konuşmalarda yapılması ve yapılmaması gerekenleri öğreteceğim.

Are you ready?

Hazır mısın?

Well, then I'm teacher.

Peki, o zaman ben öğretmenim.

Tiffani let's jump right in.

Tiffani hemen konuya girelim.

So let's start with the dos.

Dos ile başlayalım.

The first do is show interest and be curious as an English learner.

İlk yapılacak şey ilgi göstermek ve İngilizce öğrenen biri olarak meraklı olmaktır.

Your goal is to speak English fluently, like a native English.

Amacınız, ana dili İngilizce gibi akıcı bir şekilde İngilizce konuşmaktır.

So during English conversations, you need to show interest and be curious.

Bu yüzden İngilizce konuşmalar sırasında ilgi göstermeniz ve meraklı olmanız gerekir.

You see, by showing interest, the person will want to continue

Görüyorsunuz, ilgi göstererek, kişi

having a conversation with you.

sizinle sohbet etmeye devam etmek isteyecektir.

Remember English conversation is not just about the words you use are the

İngilizce konuşmanın sadece kullandığınız kelimelerden ibaret olmadığını unutmayın,

expressions, you know, instead it's about truly mastering the conversation

bilirsiniz, bunun yerine anadili İngilizce olanların konuşma becerilerinde gerçekten ustalaşmakla ilgilidir

skills that native English speakers.

.

Again, showing interest and being curious, the person will feel like,

Yine, ilgi göstermek ve merak etmek, kişi "

Hey, you're actually interested.

Hey, gerçekten ilgileniyorsun" gibi hissedecektir.

I want to continue this conversation.

Bu sohbete devam etmek istiyorum. Bununla ilgili

The other thing you need to remember related to this do is that showing

hatırlamanız gereken diğer bir şey de, ilgi göstermenin

interest reveals that you care about what the other person is saying.

karşınızdaki kişinin söylediklerini önemsediğinizi göstermesidir.

When you're having a conversation.

Sohbet ederken.

Remember, you're not talking to a brick.

Unutma, bir tuğlayla konuşmuyorsun.

You're talking to another individual.

Başka biriyle konuşuyorsun.

And when you show that you're interested and curious, they will feel like you care

İlgilendiğinizi ve merak ettiğinizi gösterdiğinizde,

about them and about what they're saying, which will enhance the conversation.

onları ve söylediklerini önemsediğinizi hissedecekler ve bu da sohbeti zenginleştirecektir.

The other thing is being curious means that you can ask questions

Diğer bir şey ise meraklı olmak,

related to what the person is saying.

kişinin ne söylediğiyle ilgili sorular sorabilmenizdir.

I tell this to my students all the time conversation, English

Bunu öğrencilerime her zaman sohbet olarak söylüyorum, İngilizce

conversation is like a tennis match.

sohbet tenis maçı gibidir.

Back and forth, back and forth.

Geri ve ileri, geri ve ileri.

Respond, ask a question, respond, ask a question, respond, ask a question.

Cevap ver, soru sor, cevap ver, soru sor, cevap ver, soru sor.

It shows that you're interested and it shows that you're curious.

İlgilendiğinizi ve merak ettiğinizi gösterir.

The other thing is curiosity also results in you forming your

Diğer bir şey de merak,

own ideas or opinions about the.

hakkında kendi fikirlerinizi veya görüşlerinizi oluşturmanıza neden olur.

So as you're speaking to the individual, ask them questions, let

Bu nedenle, kişiyle konuşurken , onlara sorular sorun,

them know that you're interested in what they're talking about.

konuştukları şeyle ilgilendiğinizi bilmelerini sağlayın.

And as they respond, you'll also start forming your own ideas,

Yanıt verdiklerinde, sohbeti devam ettirecek olan kendi fikirlerinizi oluşturmaya başlayacaksınız

which will keep the conversation.

.

Flowing again, we're talking about mastering English conversation.

Yine akıcı, İngilizce konuşmada ustalaşmaktan bahsediyoruz.

Now the second thing you must do, you must balance give and take.

Şimdi yapmanız gereken ikinci şey, vermek ve almak arasında denge kurmalısınız.

Remember I said that I teach my students English conversation is

Öğrencilerime İngilizce konuşmayı

like a tennis match back and forth.

ileri geri tenis maçı gibi öğrettiğimi söylediğimi hatırlayın.

Give and take, give and take.

Ver ve al, ver ve al.

So it is important to listen during a convers.

Bu nedenle, bir konuşma sırasında dinlemek önemlidir.

But it is also important for you to give your opinion as well.

Ancak fikir belirtmeniz de önemlidir. Sürekli

You don't want to be in the conversation the entire time, just, ah, Mmm.

sohbette olmak istemezsin , sadece, ah, Mmm.

Oh, you want to also give your opinion.

Oh, sen de fikrini söylemek istiyorsun.

It's about balancing giving and taking, listening and speaking.

Vermeyi ve almayı, dinlemeyi ve konuşmayı dengelemekle ilgilidir.

There has to be a balance.

Bir denge olmalı. Bununla ilgili olarak tekrar

Another thing you must remember again, related to this due is that

hatırlamanız gereken bir diğer şey de,

you have to try to balance the amount of time that both of you listen and.

ikinizin de dinlediğiniz süreyi dengelemeye çalışmanız gerektiğidir.

This will result in a smooth conversation.

Bu pürüzsüz bir konuşma ile sonuçlanacaktır.

You don't want to listen for five minutes and only speak for 30 seconds.

Beş dakika dinleyip sadece 30 saniye konuşmak istemezsiniz.

You want there to be a balance.

Bir denge olmasını istiyorsun.

Both of you are listening, and both of you are also giving

İkiniz de dinliyorsunuz ve ikiniz de

your own opinions or ideas.

kendi görüşlerinizi veya fikirlerinizi veriyorsunuz. Konuşma sırasında

There needs to be a balance of give and take during the conversation.

bir verme ve alma dengesi olması gerekir .

Again, we're talking about speaking English like a native English.

Yine, İngilizceyi anadili İngilizce gibi konuşmaktan bahsediyoruz.

Next.

Sonraki.

If the person asks you a question, try to think of another question.

Kişi size bir soru sorarsa, başka bir soru düşünmeye çalışın.

You can ask them as well.

Onlara da sorabilirsiniz.

You give your answer and then you say, Hey, what about you?

Cevabını veriyorsun ve sonra diyorsun ki, Hey, ya sen? dot

How do you feel about.dot?

hakkında ne düşünüyorsun?

You always end your response.

Her zaman yanıtını bitiriyorsun.

End your time by asking the other individual a question you

Karşınızdaki kişiye sizin

want them to know that you are also curious about what they.

de merak ettiğiniz şeyi bilmesini istediğiniz bir soru sorarak zamanınızı sonlandırın.

These are skills you must develop in order to have natural and

Bunlar, doğal ve

real English conversations.

gerçek İngilizce konuşmalar yapabilmek için geliştirmeniz gereken becerilerdir. Konuştuğunuz

It's also important for you to pay attention to the

kişiye dikkat etmeniz de sizin için önemlidir

person you are talking to.

.

This is so you can recognize when they want to speak.

Bu, konuşmak istediklerinde tanıyabilmeniz içindir.

People will give you clues by their body language or their facial

İnsanlar vücut dilleri veya yüz

expressions letting you know, Hey, they like to respond or Hey, they have

ifadeleriyle size ipuçları verecek ve Hey, yanıt vermekten hoşlanıyorlar veya Hey,

a thought or idea about this topic.

bu konu hakkında bir fikirleri veya fikirleri var.

You have to balance, give and take.

Dengelemek, vermek ve almak zorundasınız.

Don't talk too much.

Çok fazla konuşma.

And also don't listen the entire time.

Ayrıca sürekli dinlemeyin.

Balance give and take.

Denge ver ve al.

So do balance, give and take.

Öyleyse dengeleyin, verin ve alın.

The next thing you must do is have something interesting to say.

Yapmanız gereken bir sonraki şey, söyleyecek ilginç bir şeyin olması. Sohbete

You wanna make sure that you can add to the conversation.

ekleyebileceğinizden emin olmak istiyorsunuz .

So if you say something interesting about the topic you're discuss.

Yani, tartıştığınız konu hakkında ilginç bir şey söylerseniz .

The person listening to, you will probably ask for more details.

Dinleyen kişi, muhtemelen daha fazla ayrıntı isteyecektir. Bu

So you have to have your thoughts organized about the topic.

nedenle, konu hakkında düşüncelerinizi organize etmeniz gerekir.

When you say something interesting, the person is naturally going

İlginç bir şey söylediğinizde, karşınızdaki kişi doğal olarak

to ask you more questions.

size daha fazla soru soracaktır.

Hey, really?

Gerçekten mi?

That's what you think.

Bu senin düşüncen.

What about.dot do they're going to want more details?

Peki ya daha fazla detay isteyecekler mi? Konu hakkında söylenecek

So think of something interesting to say about the topic.

ilginç bir şey düşünün .

Another thing to remember related to this.

Bununla ilgili hatırlanması gereken başka bir şey.

Is the more interesting a conversation is the longer the conversation will be.

Bir sohbet ne kadar ilginçse, sohbet o kadar uzun olacaktır.

Your goal is to speak English like a native English speaker.

Amacınız, anadili İngilizce olan biri gibi İngilizce konuşmaktır.

Your goal is to have a natural English conversation that flows smoothly.

Amacınız, sorunsuz bir şekilde akan doğal bir İngilizce sohbeti yapmaktır.

Well, when you say something interesting, it makes the conversation more interesting

Pekala, ilginç bir şey söylediğinde, bu sohbeti daha ilginç hale getirir

and it will go on and on and on.

ve devam eder, devam eder.

So remember, have something interesting to.

Bu yüzden unutmayın, ilginç bir şeyiniz olsun.

In order for a conversation to flow.

Sohbetin akması için. Sohbete

Well, you must be thinking of what you can add to the conversation.

neler ekleyebileceğinizi düşünüyor olmalısınız .

This goes back to the second, do balancing, give and take.

Bu, ikinciye geri döner, dengeleme yapın, verin ve alın. Sohbeti ilginç hale getirmek için

What can you add to the conversation to make it interesting.

sohbete neler ekleyebilirsiniz?

And also remember, remember that in order to be interesting, the information

Ayrıca unutmayın, ilginç olması için

must connect to the listener in some.

bazılarında bilginin dinleyiciye bağlanması gerektiğini unutmayın.

You're not just thinking about the topic from your own perspective.

Konuyu sadece kendi bakış açınızdan düşünmüyorsunuz. Konuştuğunuz kişiyi de

You want to make sure you're thinking about the person

düşündüğünüzden emin olmak istersiniz

you're speaking with as well.

.

Hey, how does this connect to this individual?

Hey, bunun bu kişiyle nasıl bir bağlantısı var ?

This is how you really keep the conversation going and keep it

Sohbeti gerçekten bu şekilde sürdürürsünüz ve

flowing like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi akışını sürdürürsünüz.

So doing these things will help you really master English convers.

Yani bunları yapmak, İngilizce konuşmalarda gerçekten ustalaşmanıza yardımcı olacaktır.

Now, even though there are three important things to do, there are also three

Şimdi, yapmanız gereken üç önemli şey olduğu gibi ,

important things that you must not do.

yapmamanız gereken üç önemli şey daha var.

The first is don't dominate.

Birincisi, hükmetme.

You see, the first thing to remember is to never dominate the conversation.

Hatırlanması gereken ilk şey, sohbete asla hükmetmemek. Konuştuğunuz kişi ile

It is important to make sure there is a balance between you

aranızda bir denge olduğundan emin olmanız önemlidir

and the person you are speaking.

.

This is so important.

Bu çok önemli.

You need to make sure both of you are contributing to the conversation.

İkinizin de sohbete katkıda bulunduğundan emin olmalısınız.

So don't dominate here.

O yüzden buraya hakim olma. Hakim

Dominating actually shows that you don't care about the other person's opinion.

olmak aslında karşınızdaki kişinin fikrini umursamadığınızı gösterir.

And when someone is in a conversation with another individual, that really is

Ve birisi başka bir kişiyle sohbet ederken, bu

not making them feel important or making them feel that their important ideas are.

onlara gerçekten önemli hissettirmiyor ya da fikirlerinin önemli olduğunu hissettirmiyor.

They're not going to want to continue the conversation.

Sohbete devam etmek istemeyecekler.

So pay attention.

O yüzden dikkat et.

It's not just about the words and expressions you use.

Bu sadece kullandığınız kelimeler ve ifadelerle ilgili değil.

You must master these techniques.

Bu tekniklere hakim olmalısınız.

So don't dominate.

Bu yüzden hakim olma. Bununla

The other thing to remember related to this is people don't want to

ilgili unutulmaması gereken bir diğer şey ise, insanların

have conversations with people who dominate the conversation.

sohbete hakim olan kişilerle sohbet etmek istememeleridir.

It's not fun.

Bu eğlenceli değil.

It's not interesting.

İlginç değil.

So don't dominate the conversation, pay attention to the person

Bu yüzden sohbete hakim olmayın, konuştuğunuz kişiye dikkat edin

you're speaking with and remember.

ve unutmayın.

Dominating the conversation.

Sohbete hakim olmak.

It also shows that your listening skills are not good when you just talk,

Ayrıca sadece konuştuğunuzda,

talk, talk, talk, talk, talk, talk, and you dominate the conversation.

konuştuğunuzda, konuştuğunuzda, konuştuğunuzda, konuştuğunuzda, konuştuğunuzda ve sohbete hakim olduğunuzda dinleme becerilerinizin iyi olmadığını gösterir.

It actually reveals that your listening skills are not where they

Aslında dinleme becerilerinizin

need to be, because if your listing skills were good, you'd want to hear

olması gereken yerde olmadığını ortaya koyuyor, çünkü listeleme becerileriniz iyi olsaydı,

what the other person has to say.

diğer kişinin ne söylemesi gerektiğini duymak isterdiniz.

So remember, don't dominate when you are having a conversation with.

Bu yüzden unutmayın, biriyle sohbet ederken hükmetmeyin.

The next thing to remember is don't talk more than you listen.

Hatırlanması gereken bir sonraki şey, dinlediğinden daha fazla konuşma.

The second thing to remember is that listening skills are an important

Hatırlanması gereken ikinci şey, dinleme becerilerinin

part of effective communication.

etkili iletişimin önemli bir parçası olduğudur.

In other words, listening attentively will actually help you

Diğer bir deyişle, dikkatle dinlemek aslında

to master English conversation.

İngilizce konuşmalarda ustalaşmanıza yardımcı olacaktır.

You've probably never heard this before.

Muhtemelen bunu daha önce hiç duymadınız.

Listening can actually help you speak better.

Dinlemek aslında daha iyi konuşmanıza yardımcı olabilir. Dikkatle

You see, here's the thing listening attentively will help you understand

dinlemek,

people better when you understand people you'll know how to organize your

insanları daha iyi anlamanıza yardımcı olacak, insanları anladığınızda,

thoughts to connect to that person.

o kişiyle bağlantı kurmak için düşüncelerinizi nasıl düzenleyeceğinizi bileceksiniz.

Which will make the conversations more interesting.

Bu da konuşmaları daha ilginç hale getirecek.

The other thing you have to remember, again, not talking more than you

Hatırlamanız gereken diğer bir şey de, dinlediğinizden daha fazla konuşmamak

listen, as you listen, you actually improve your English ability because

, dinledikçe aslında İngilizce becerinizi geliştirirsiniz çünkü

you are taking in new information.

yeni bilgiler edinirsiniz.

Your brain is processing new information.

Beyniniz yeni bilgileri işliyor.

Then you're developing your thoughts or ideas in response to what you just heard.

O zaman az önce duyduklarınıza yanıt olarak düşüncelerinizi veya fikirlerinizi geliştiriyorsunuz.

And then you're responding.

Ve sonra cevap veriyorsun.

This will help you speak English better.

Bu, İngilizceyi daha iyi konuşmanıza yardımcı olacaktır.

So don't talk more than you listen.

Bu yüzden dinlediğinden daha fazla konuşma.

And remember if you listen.

Ve dinlersen unutma.

Well, the other person will also want to listen to you.

Diğer kişi de sizi dinlemek isteyecektir.

It's a give and.

Bu bir ver ve.

When they see, wow, you you're paying attention to me.

Vay canına, seni gördüklerinde bana dikkat ediyorsun.

I also want to listen to you and they'll let you speak and also express your ideas

Ben de sizi dinlemek istiyorum ve konuşmanıza ve fikirlerinizi ifade etmenize izin verecekler

and the conversation will flow better.

ve konuşma daha iyi akacak.

So don't talk more than you listen.

Bu yüzden dinlediğinden daha fazla konuşma.

Another don't that you must remember.

Hatırlamanız gereken başka bir şey yok.

Don't I interrupt.

Bölmeyeyim mi?

The third thing to remember is to never interrupt.

Hatırlanması gereken üçüncü şey, asla araya girmemektir.

This is because interrupting someone or suddenly stopping them

Bunun nedeni, birinin sözünü kesmek veya aniden durdurmak

is rude and can stop a conversation.

kabalıktır ve konuşmayı durdurabilir.

You don't want to interrupt individuals.

Bireylerin sözünü kesmek istemezsiniz.

This is not something you want to do during a conversation.

Bu, bir konuşma sırasında yapmak isteyeceğiniz bir şey değildir.

People don't want to talk to someone who constantly interrupts them, stops them

İnsanlar sürekli sözünü kesen,

in the middle of their thought or in the middle of them expressing their idea.

düşüncelerinin ortasında onları durduran ya da fikirlerini ifade ederken durduran biriyle konuşmak istemezler.

Don't interrupt people.

İnsanların sözünü kesmeyin.

Interrupting someone shows that you are not listening to them.

Birinin sözünü kesmek, onu dinlemediğinizi gösterir.

So you need to be patient again, we're talking about having conversations

Yani yine sabırlı olmanız gerekiyor,

like a native English speaker, and also it hinders the flow of conversation

anadili İngilizce olan biri gibi sohbet etmekten bahsediyoruz ve aynı zamanda konuşmanın akışını da engelliyor

because it shows that you think your words are more important and that

çünkü bu, sözlerinizin daha önemli olduğunu düşündüğünüzü gösteriyor ve bu da

will stop a conversation from moving.

sohbetin ilerlemesini engelliyor.

So remember the three dos and the three dots and you'll start

Bu yüzden üç dozu ve üç noktayı hatırla ve

mastering English conversation like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi İngilizce konuşmada ustalaşmaya başlayacaksın.

I really hope you enjoy today's lesson.

Umarım bugünün dersinden zevk alırsınız.

Don't forget that if you want to join me and so many other individuals

Bana ve daha pek çok kişiye katılmak

and speak English like a native go to English fluency plan.com.

ve anadiliniz gibi İngilizce konuşmak istiyorsanız English fluency plan.com'a gitmeyi unutmayın.

We'll see you there.

Orada görüşürüz.

And as always remember to speak English.

Ve her zaman olduğu gibi İngilizce konuşmayı unutmayın.

You still there you know what time it is?

Hala orada mısın, saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's story read time.

Hikaye okuma zamanı.

A, I said it's story.

A, hikaye dedim.

Read time.

Okuma zamanı.

All right.

Elbette.

So in today's lesson, I explained the dues and don'ts for English conversations.

Bu yüzden bugünün dersinde, İngilizce konuşmalar için yapılması gerekenleri ve yapılmaması gerekenleri açıkladım. Size

I want to tell you about something that happened to me that dealt

başıma gelen ve

with English conversations.

İngilizce konuşmalarla ilgili bir olaydan bahsetmek istiyorum.

So this happened, woo.

Yani bu oldu, woo.

At least nine years ago, I was in South Korea and I had went

En az dokuz yıl önce Güney Kore'deydim ve

to lunch with one of my friends.

bir arkadaşımla öğle yemeğine gitmiştim.

She was also a missionary English teacher and we went to this really good Indian

Aynı zamanda misyoner bir İngilizce öğretmeniydi ve gerçekten çok iyi bir Hint

restaurant, the food, absolutely amazing.

restoranına gittik, yemekler kesinlikle harika.

So we had our food and we were just sitting there talking

Böylece yemeğimizi yedik ve orada oturmuş konuşuyor

and eating at the same.

ve aynı anda yemek yiyorduk.

And a topic came up and we started giving our ideas or opinions on the topic.

Ve bir konu gündeme geldi ve konu hakkında fikirlerimizi veya görüşlerimizi açıklamaya başladık.

Now my friend was giving her opinion and then I gave mine.

Şimdi arkadaşım fikrini söylüyordu ve sonra ben de benimkini verdim.

But after I gave my opinion, I could see that my friend's

Ama fikrimi söyledikten sonra arkadaşımın

breathing started to change.

nefesinin değişmeye başladığını görebiliyordum.

She was breathing harder and I could see that her facial

Daha hızlı nefes alıyordu ve yüz

expression was changing as well.

ifadesinin de değiştiğini görebiliyordum.

And she started speaking at a faster pace and I could sense that she was

Ve daha hızlı konuşmaya başladı ve

a little bit irritated and upset.

biraz sinirli ve üzgün olduğunu hissedebiliyordum.

Now as I was watching her and listening to her, I started speaking to myself and also

Şimdi onu izlerken ve dinlerken kendi kendime konuşmaya ve

praying God what's going on right now.

şu anda olanlar için Tanrı'ya dua etmeye başladım.

My friend looks upset.

Arkadaşım üzgün görünüyor.

I'm not sure why she's upset.

Neden üzgün olduğundan emin değilim.

And I was listening to what she was saying, but also paying

Ve söylediklerini dinliyordum ama aynı zamanda

attention to her body language.

vücut diline de dikkat ediyordum.

Now, remember I said, the important thing you must do is to listen

Şimdi, söylediğimi hatırlayın, yapmanız gereken önemli şey,

when you are having a conversation.

sohbet ederken dinlemektir.

And during that time, as I was trying to figure out why she was getting upset, God

Ve o sırada, onun neden üzüldüğünü anlamaya çalışırken, Tanrı

reminded me of a Bible verse that I had.

bana İncil'den elimde olan bir ayeti hatırlattı.

The Bible verse says a soft answer, turns away wrath.

İncil ayeti yumuşak bir cevap diyor, gazabı geri çeviriyor.

Basically when you respond softly, when someone is getting upset

Temel olarak, yumuşak bir şekilde yanıt verdiğinizde, birisi sinirlendiğinde

and you respond calmly, that will help the person calm down as well.

ve sakince yanıt verdiğinizde, bu, kişinin de sakinleşmesine yardımcı olacaktır.

But you have to recognize what's happening.

Ama neler olduğunu kabul etmelisin.

So my friend was getting a little bit hyped.

Bu yüzden arkadaşım biraz gergindi.

She was getting upset and it was my turn to speak.

Sinirleniyordu ve konuşma sırası bendeydi.

She stopped.

Durdu.

And now again, it was my turn.

Ve şimdi yine sıra bendeydi.

and I responded, I was very calm.

ve cevap verdim, çok sakindim.

I said, you know, I, I didn't realize that what I said affected you in that way.

Dedim ya, ben, söylediklerimin seni bu şekilde etkilediğinin farkında değildim.

And I'm sorry for that.

Bunun için üzgünüm.

And I do think that this.dot dot and I continued having the conversation,

Ve this.dot dot ile konuşmaya devam ettiğimizi düşünüyorum

but my voice stayed here very calm.

ama burada sesim çok sakin kaldı.

And immediately my friend went from here to.

Ve hemen arkadaşım buradan gitti.

Immediately she calmed down and I realized that communication is

Hemen sakinleşti ve iletişimin

not just about the words you use.

sadece kullandığınız kelimelerden ibaret olmadığını anladım. Aynı zamanda

It's also about how you speak your tone of voice, your facial expressions, your

nasıl konuştuğunuz , ses tonunuz, yüz ifadeleriniz,

body language, because I was seeing so much happen as I listened to her words,

vücut diliniz hakkında çünkü sözlerini dinlediğimde çok şey olduğunu görüyordum,

her body language was telling me so much.

vücut dili bana çok şey anlatıyordu.

So when you're in a conversation, make sure you listen, attentively,

Bu nedenle, bir sohbetteyken, dikkatlice dinlediğinizden emin olun, o konuşurken

pay attention to the person as they're speaking so that when you respond, your

dikkatinizi ona verin, böylece yanıt verdiğinizde

response matches what they said to you.

yanıtınız, onun size söyledikleriyle eşleşir.

Either to calm them down, to encourage them, to make them happy.

Ya onları sakinleştirmek için, onları cesaretlendirmek için, onları mutlu etmek için.

Your response can have a big effect on the individual you're speaking to or.

Yanıtınız, konuştuğunuz kişi üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir veya.

So never forget conversation is not just about the words you use.

Bu yüzden sohbetin sadece kullandığınız kelimelerden ibaret olmadığını asla unutmayın. Diğer

It's about paying attention to the other person and responding

kişiye dikkat etmek ve söylediklerine cevap vermekle ilgilidir

to what they have said.

.

Now.

I hope the story encouraged you.

Şimdi.

Umarım hikaye sizi teşvik etmiştir.

If you ever get into a little bit of a disagreement with your friend,

Arkadaşınızla biraz anlaşmazlığa düşerseniz,

remember speak calmly, softly and slowly, and your friend will calm down.

sakin, yumuşak ve yavaş konuşmayı unutmayın, arkadaşınız sakinleşecektir.

Hope you enjoyed this story.

Umarım bu hikayeyi beğenmişsinizdir. Bir

I'll talk to you in the next lesson.

sonraki derste seninle konuşacağım.