Adjectives #5 | Intensifiers + Mitigators | Basic English Grammar

Hello students and welcome back to my English course on adjectives.

Merhaba öğrenciler, sıfatlarla ilgili İngilizce kursuma tekrar hoş geldiniz.

In this video, I'm going to talk to you about intensifiers and mitigators.

Bu videoda sizlere yoğunlaştırıcılar ve hafifleticilerden bahsedeceğim.

Now what are those?

Şimdi bunlar nedir?

Don't be scared of by their names.

İsimlerinden korkmayın.

Intensifiers are simply words that will make adjectives stronger.

Yoğunlaştırıcılar, basitçe sıfatları güçlendirecek kelimelerdir.

They will give adjectives more power or more emphasis.

Sıfatlara daha fazla güç veya daha fazla vurgu verecekler.

For example, two very common intensifiers in English are ‘really’ and ‘very’.

Örneğin, İngilizce'de çok yaygın iki kuvvetlendirici "gerçekten" ve "çok" dur.

Mitigators on the other hand, make the adjectives weaker like the words b'rather' or fairly'.

Hafifleticiler ise, b'oldukça' ya da oldukça' sözcükleri gibi sıfatları zayıflatırlar.

But we're gonna go into a little more detail.

Ama biraz daha detaya gireceğiz.

Keep watching.

İzlemeye devam edin.

Let's start with intensifiers.

Yoğunlaştırıcılarla başlayalım.

And I have a list of intensifies for you.

Ve sizin için yoğunlaştırıcıların bir listesi var.

Of course these are not all of them, but it's a good start because they are very common

Tabii ki bunların hepsi değil ama İngilizce'de çok yaygın oldukları için iyi bir başlangıç

in English.

.

Let's have a look.

Bir bakalım.

really This video is really interesting.

gerçekten Bu video gerçekten ilginç.

The adjectives in this sentence is 'interesting' and we make it stronger with the intensifier,

Bu cümledeki sıfatlar 'ilginç'tir ve bunu

‘really’.

'gerçekten' yoğunlaştırıcısıyla güçlendiririz.

It's really interesting.

Bu gerçekten ilginç.

very For example, I'm very happy to learn English.

çok Örneğin, İngilizce öğrendiğim için çok mutluyum.

The adjective is ‘happy’.

Sıfat 'mutlu'.

And we give it more power with the intensifier.

Ve yoğunlaştırıcı ile ona daha fazla güç veriyoruz.

very I am very happy to learn English.

İngilizce öğrendiğim için çok mutluyum.

Other intensifiers include absolutely.

Diğer yoğunlaştırıcılar kesinlikle içerir.

For example, 'Your new dress is absolutely amazing'.

Örneğin, 'Yeni elbisen kesinlikle harika'.

‘extremely’ Like

"aşırı derecede"

‘It's extremely cold outside.”

"Dışarısı çok soğuk."

‘incredibly’ For example, ‘Your son is incredibly smart.’

'inanılmaz' Örneğin, 'Oğlunuz inanılmaz derecede zeki'. 'Tamamen' '

‘completely’ ‘My wallet is completely empty.’

Cüzdanım tamamen boş'.

unusually ‘The classroom was unusually quiet.’

Alışılmadık bir şekilde ' Sınıf alışılmadık derecede sessizdi.'

And finally, ‘enough’.

Ve son olarak, 'yeter'.

‘He isn't old enough to drive.’

‘Araba kullanacak yaşta değil.’

Now for this last sentence, the adjective is old and II intensifier is enough.

Şimdi bu son cümle için sıfat eski ve II kuvvetlendiricisi yeterli.

It's a special case because as you can hear and see, ‘enough’ always comes after the

Bu özel bir durum çünkü duyup görebileceğiniz gibi sıfattan sonra her zaman 'yeter' gelir

adjective.

.

Intensifiers are commonly used with comparative and superlative adjectives.

Yoğunlaştırıcılar genellikle karşılaştırmalı ve üstün sıfatlarla kullanılır.

For example, with comparative adjectives, we often use 'much'.

Örneğin, karşılaştırmalı sıfatlarda genellikle 'çok' kullanırız.

For example, ‘He runs much faster than me.’

Örneğin, "Benden çok daha hızlı koşuyor." "

‘Faster’ is the comparative form of the adjective ‘fast’.

Daha hızlı", "hızlı" sıfatının karşılaştırmalı biçimidir.

And to intensify the comparison, we use the intensifier ‘much’.

Ve karşılaştırmayı yoğunlaştırmak için 'çok' yoğunlaştırıcısını kullanıyoruz.

So he runs much faster than me.

Bu yüzden benden çok daha hızlı koşuyor.

We also use ‘a lot’.

Ayrıca 'çok' kullanıyoruz.

For example, ‘This red bag is a lot heavier than this white bag’.

Örneğin, 'Bu kırmızı çanta, bu beyaz çantadan çok daha ağır'.

‘heavier’ is the comparative form of the adjective ‘heavy’.

'ağır', 'ağır' sıfatının karşılaştırmalı biçimidir.

And we make it even more powerful with ‘a lot heavier’.

Ve onu 'çok daha ağır' ile daha da güçlü hale getiriyoruz .

And we also use ‘far’.

Ayrıca 'uzak' kullanırız.

For example, ‘She is far taller than me’.

Örneğin, "Benden çok daha uzun".

‘taller’ is the comparative of ‘tall’.

'uzun', 'uzun' karşılaştırmasıdır.

We make it more powerful with ‘far’.

'Uzak' ile daha güçlü hale getiriyoruz.

‘Far taller than me’.

"Benden çok daha uzun".

Now with superlative adjectives, we can use ‘easily’.

Artık üstün sıfatlarla 'kolayca' kullanabiliriz.

For example, ‘This is easily the best restaurant in town’.

Örneğin, "Bu, şehirdeki en iyi restorandır".

‘best’ is the superlative form of the adjective ‘good’.

'en iyi', 'iyi' sıfatının en üstün halidir.

And we make it even more powerful by saying, ‘easily the best restaurant’.

Ve “en iyi restoran” diyerek daha da güçlü kılıyoruz.

And we also use ‘by far’.

Ve ayrıca 'farklı' kullanıyoruz.

For example, ‘Sarah is by far the smartest girl in class’.

Örneğin, "Sarah sınıftaki açık ara en zeki kızdır".

Let's move on to mitigators.

Hafifleticilere geçelim.

Now mitigators are the opposite of intensifiers.

Şimdi hafifleticiler, yoğunlaştırıcıların zıttıdır.

They weaken the adjectives.

Sıfatları zayıflatırlar.

Let's look at a few examples.

Birkaç örneğe bakalım.

Mitigators include ‘fairly’.

Hafifleticiler "oldukça" içerir.

For example, ‘It's fairly sunny today’.

Örneğin, "Bugün oldukça güneşli".

The adjective ‘sunny’ is weakened by the mitigator ‘fairly’.

'Güneşli' sıfatı, hafifletici tarafından 'oldukça' zayıflatılır.

So it's not sunny. It's a bit less than sunny.

Yani hava güneşli değil. Güneşli olmaktan biraz daha az.

Other mitigator, ‘rather’.

Diğer hafifletici, 'daha doğrusu'.

So when I say, ‘I'm rather tired’, I'm not exactly tired.

Bu yüzden, 'Yorgunum' dediğimde, tam olarak yorgun sayılmam.

I'm a bit less.

Ben biraz daha azım.

The adjective is less powerful because of this ‘rather’.

Sıfat, bu 'oldukça' nedeniyle daha az güçlüdür.

Other example, ‘pretty’.

Diğer örnek, "güzel".

‘It's pretty expensive’.

"Oldukça pahalı".

Which means it's not expensive.

Bu pahalı olmadığı anlamına gelir.

It's a little bit less.

Biraz daha az.

Or 'quite'. Like, ‘The movie was quite good’.

Veya 'oldukça'. 'Film oldukça iyiydi' gibi. Bu 'oldukça' nedeniyle '

The adjective ‘good’ is less powerful because of this ‘quite’.

iyi' sıfatı daha az güçlüdür .

Now be very careful because if you use ‘quite’ with an extreme adjective such as ‘terrible’,

Şimdi çok dikkatli olun çünkü 'oldukça'yı 'korkunç',

‘perfect’, ‘enormous’, or ‘excellent’

'mükemmel', 'muazzam' veya 'mükemmel' gibi aşırı bir sıfatla kullanırsanız,

quite means ‘absolutely’.

oldukça 'kesinlikle' anlamına gelir.

It becomes an intensifier.

Yoğunlaştırıcı olur.

For example, ‘She is quite gorgeous.’

Örneğin, 'O oldukça muhteşem'.

Means she is absolutely gorgeous.

Kesinlikle muhteşem olduğu anlamına gelir.

It's more powerful because of the intensified ‘quite’.

Yoğunlaştırılmış 'oldukça' nedeniyle daha güçlü.

So be very careful when you use ‘quite’ because depending on the adjective that you

Bu yüzden 'oldukça' kullanırken çok dikkatli olun çünkü seçtiğiniz sıfata göre

choose, it has a different meaning.

farklı bir anlamı vardır.

And it can be either an intensifier or a mitigator.

Ve bir yoğunlaştırıcı veya bir hafifletici olabilir. Hadi

Let's move on.

devam edelim.

Just as intensifiers, mitigators can be used with comparative adjectives.

Yoğunlaştırıcılar gibi hafifleticiler de karşılaştırmalı sıfatlarla birlikte kullanılabilir.

Let's look at a few examples.

Birkaç örneğe bakalım.

We can use ‘a bit’.

'Biraz' kullanabiliriz.

For example, ‘He's a bit faster than me’.

Örneğin, 'Benden biraz daha hızlı'.

When you say, “He's a bit faster than me,”

"Benden biraz daha hızlı" dediğinizde,

it's less powerful than “He's faster than me.”

"Benden daha hızlı" den daha az güçlüdür.

So ‘a bit’ mitigates. It weakens ‘faster’.

Yani 'biraz' hafifletir. 'Daha hızlı' zayıflar.

Same goes for ‘rather’.

Aynısı 'daha ziyade' için de geçerli.

For example, ‘This dress is rather nicer than that dress’.

Örneğin, 'Bu elbise şu elbiseden daha güzel'.

It weakens the comparison - the nicer.

Karşılaştırmayı zayıflatır - daha güzel.

And finally we can say, ‘slightly’.

Ve son olarak 'biraz' diyebiliriz.

For example, ‘My car is slightly older than your car’.

Örneğin, 'Benim arabam senin arabandan biraz daha eski'.

So it's just a little bit older than your car.

Yani senin arabandan biraz daha eski.

It's weak because of this mitigator.

Bu hafifletici nedeniyle zayıf.

Let's now move on to practice.

Şimdi uygulamaya geçelim.

I want things to be very clear so I have a few example sentences for you guys.

Her şeyin çok net olmasını istiyorum, bu yüzden sizin için birkaç örnek cümlem var.

And I want you to tell me if you see an intensifier or a mitigator.

Ve bir yoğunlaştırıcı veya hafifletici görüp görmediğinizi bana söylemenizi istiyorum .

Let's have a look.

Bir bakalım.

First, ‘It's a very interesting game’.

Birincisi, 'Bu çok ilginç bir oyun'.

Now what's the adjective in that sentence?

Şimdi bu cümledeki sıfat nedir?

‘interesting’ of course.

"ilginç" tabii ki.

What about ‘very’.

Peki ya 'çok'.

Is it an intensifier or a mitigator?

Yoğunlaştırıcı mı yoksa hafifletici mi?

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

It's an intensifier of course.

Tabii ki bir güçlendirici.

It's a very interesting game.

Bu çok ilginç bir oyun.

It's more powerful thanks to this ‘very’.

Bu 'çok' sayesinde daha güçlü.

The second sentence, ‘She cooks fairly good pasta’.

İkinci cümle, 'Oldukça iyi makarna pişiriyor'.

Now the adjective in this sentence is ‘good’.

Şimdi bu cümledeki sıfat 'iyi'.

I'm sure you know.

Eminim biliyorsundur.

What about ‘fairly’?

Peki ya 'adil'?

Is it an intensifier or a mitigator?

Yoğunlaştırıcı mı yoksa hafifletici mi?

It's a mitigator guys.

Bu bir hafifletici arkadaşlar.

The adjective ‘good’ is less powerful because of ‘fairly’.

'İyi' sıfatı, 'oldukça' nedeniyle daha az güçlüdür.

‘She cooks fairly good pasta’.

"Oldukça iyi makarna pişiriyor".

The third example, ‘He's quite brilliant at speaking English’.

Üçüncü örnek, "İngilizce konuşmada oldukça parlak".

The adjective is ‘brilliant’.

Sıfat 'parlak'.

Now just a hint.

Şimdi sadece bir ipucu.

It's an extreme adjective.

Bu aşırı bir sıfat.

‘brilliant’ is a very strong adjective, so what about ‘quite’?

'parlak' çok güçlü bir sıfat, peki ya 'oldukça'?

Is it an intensifier or a mitigator?

Yoğunlaştırıcı mı yoksa hafifletici mi?

It is an intensifier of course because the adjective is extreme.

Sıfat aşırı olduğu için elbette bir şiddetlendiricidir .

I hope you got that.

Umarım buna sahipsindir.

Next example.

Sonraki örnek.

‘She's a bit younger than I am’.

'Benden biraz daha genç'.

The adjective is actually a comparative adjective in this sentence.

Sıfat aslında bu cümlede karşılaştırmalı bir sıfattır .

‘younger’

'genç' '

'a bit' acts as a mitigator of course.

biraz' hafifletici rol oynuyor tabii ki.

And finally, ‘My dog is much fatter than my cat’.

Ve son olarak, 'Köpeğim kedimden çok daha şişman'.

Again, it's a comparative adjective - ‘fatter’.

Yine karşılaştırmalı bir sıfat - "şişman".

And what about ‘much’?

Peki ya 'çok'?

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

Intensifier, mitigator?

Yoğunlaştırıcı, hafifletici?

It's an intensifier.

Bu bir yoğunlaştırıcı.

It's much fatter than my cat.

Benim kedimden çok daha şişman.

Good job guys.

İyi iş beyler. Hadi

Let's move on.

devam edelim.

Let's go through the sentences again and focus on pronunciation.

Cümleleri tekrar gözden geçirelim ve telaffuza odaklanalım.

Please repeat after me.

Lütfen benden sonra tekrar et.

It's a very interesting game.

Bu çok ilginç bir oyun.

One more time.

Bir kez daha.

It's a very interesting game.

Bu çok ilginç bir oyun.

Good.

İyi.

Second example.

İkinci örnek.

She cooks fairly good pasta.

Oldukça iyi makarna pişiriyor.

She cooks fairly good pasta.

Oldukça iyi makarna pişiriyor.

Third example guys.

Üçüncü örnek arkadaşlar.

He's quite brilliant at speaking English.

İngilizce konuşma konusunda oldukça zekidir.

One more time.

Bir kez daha.

He's quite brilliant at speaking English.

İngilizce konuşma konusunda oldukça zekidir.

Moving on.

Hareketli.

She's a bit younger than I am.

Benden biraz daha genç.

She's a bit younger than I am.

Benden biraz daha genç.

And finally, my dog is much fatter than my cat.

Ve son olarak, köpeğim kedimden çok daha şişman.

My dog is much fatter than my cat.

Köpeğim kedimden çok daha şişman.

Excellent guys.

Mükemmel çocuklar.

Thank you guys for watching the video.

Videoyu izlediğiniz için teşekkür ederim.

I hope this has helped.

Umarım bu yardımcı olmuştur.

Now using intensifiers and mitigators takes practice.

Artık yoğunlaştırıcıları ve hafifleticileri kullanmak pratik gerektirir.

A lot of practice.

Çok pratik.

But I'm sure you can do it and it's worth it.

Ama eminim ki bunu yapabilirsin ve buna değer.

It will make a true difference to your speaking skills.

Konuşma becerilerinizde gerçek bir fark yaratacaktır.

Thank you for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

See you next time.

Bir dahaki sefere görüşürüz.

Thank you guys for watching my video and for watching this English course on adjectives.

Arkadaşlar videomu izlediğiniz ve sıfatlarla ilgili bu İngilizce kursu izlediğiniz için teşekkür ederim.

If you want to see more videos on adjectives and

Sıfatlar ve diğer şeyler hakkında daha fazla video görmek istiyorsanız

other things please show us your support.

lütfen bize desteğinizi gösterin.

Click ‘like’, subscribe to the channel,

Beğen'e tıklayın, kanala abone olun,

put your comments below

aşağıya yorumlarınızı yazın

and share the video with your friends.

ve videoyu arkadaşlarınızla paylaşın.

Thank you and see you.

Teşekkürler ve görüşürüz.