Learn Present Perfect Tense | English Grammar Course

Hi, everyone.

Herkese selam. Ben

I'm Esther.

Esther.

In this video, I'm going to introduce the present perfect tense.

Bu videoda Present Perfect Tense'i tanıtacağım.

This tense can be used to talk about an action that happened in the past,

Bu tense geçmişte olmuş

but when it happened is not very important or it’s unknown.

ama ne zaman olduğu çok önemli olmayan ya da bilinmeyen bir eylemden bahsederken kullanılabilir. Geçmişte başlayan ve günümüzde devam eden

It can also be used to talk about an action that started in the past and continues in the present.

bir eylemden bahsetmek için de kullanılabilir .

We really want to emphasize how long that action has been happening.

Bu eylemin ne kadar süredir devam ettiğini gerçekten vurgulamak istiyoruz .

And finally, we use this tense to talk about a recent action.

Ve son olarak, yakın zamanda gerçekleşen bir eylemden bahsetmek için bu kipi kullanırız .

There's a lot to learn and a lot of important information, so keep watching.

Öğrenecek çok şey ve pek çok önemli bilgi var, o yüzden izlemeye devam edin.

Let's talk about one usage of the present perfect tense.

Present perfect tense'in bir kullanımından bahsedelim .

This tense can be used to talk about an action that happened in the past.

Bu tense geçmişte olmuş bir olaydan bahsederken kullanılabilir .

But when it happened is not important or not known.

Ama ne zaman olduğu önemli değil ya da bilinmiyor.

However, this action is important to the conversation right now.

Ancak, bu eylem şu anda konuşma için önemlidir .

Let's take a look at some examples.

Bazı örneklere bir göz atalım.

The first one says, ‘I have been to Canada.’

İlki, 'Kanada'da bulundum' diyor.

What we do here is we start with the subject, ‘I’.

Burada yaptığımız şey, 'ben' öznesiyle başlamak.

For ‘I’, ‘you’, ‘we’, and ‘they’, we follow with ‘have’.

"Ben", "sen", "biz" ve "onlar" için "sahip" ile devam ederiz.

After that we use the past participle of the verb.

Bundan sonra fiilin geçmiş zaman kipini kullanırız .

In this case, the verb is ‘be’.

Bu durumda fiil "olmak"tır.

And so the past participle is ‘been’.

Ve böylece geçmiş katılımcı 'been'dir.

‘I have been to Canada.’

'Kanada'da bulundum.' Bir

The next sentence says, ‘My cousins have seen the movie.’

sonraki cümle 'Kuzenlerim filmi izledi' diyor.

My cousins is a ‘they’.

Kuzenlerim 'onlar'.

And so again, we follow with ‘have’.

Ve yine 'have' ile takip ediyoruz.

And the past participle of see is ‘seen’.

Ve görmek fiilinin geçmiş ortacı 'görülmüştür'.

‘They have seen the movie.’

"Filmi görmüşler."

Or ‘My cousins have seen the movie.’

Veya "Kuzenlerim filmi görmüşler."

The next example says, ‘Chad has gone home.’

Sonraki örnek, "Chad eve gitti" der.

Chad is a ‘he’.

Chad bir "o"dur.

For ‘he’, ‘she’, ‘it’, we follow with ‘has’.

'he', 'she', 'it' için 'has' ile devam ederiz.

Then, the past participle ‘gone’ is for the verb ‘go’.

O zaman, geçmiş katılımcı 'gone', ' go' fiili içindir.

‘Chad has gone home.’

'Chad eve gitti.'

And finally, ‘My phone has been fixed.’

Ve son olarak, 'Telefonum tamir edildi.'

My phone is an ‘it’.

Telefonum bir 'it'.

Therefore, I use ‘has’.

Bu nedenle, 'has' kullanıyorum.

And then I need the past participle of ‘be’ – ‘been’.

Ve sonra 'be' - 'been'in geçmiş ortacına ihtiyacım var .

‘My phone has been fixed.’

‘Telefonum düzeldi.’ Bir

Let's move on to the next usage.

sonraki kullanıma geçelim.

The present perfect tense is also used to describe an action that started in the past

Present perfect tense, geçmişte başlayıp şimdiki zamanda devam eden bir eylemi anlatmak için de kullanılır

and continues in the present.

.

‘for’ and since’ are common expressions used with the present perfect tense.

'için' ve beri', şimdiki mükemmel zamanla kullanılan yaygın ifadelerdir.

Let's take a look at these examples.

Bu örneklere bir göz atalım.

‘I have worked there since 2002.’

‘2002’den beri orada çalışıyorum.’

You'll notice we start with the subject.

Konuya başladığımızı fark edeceksiniz.

If it's ‘I’, ‘you’ or ‘we’, we have ‘have’.

"Ben", "sen" veya "biz" ise, bizde "sahip" var.

Then the past participle of the verb.

Sonra fiilin geçmiş ortacı.

In this case - ‘worked’.

Bu durumda - "çalıştı".

What you'll notice here is that we also have ‘since 2002’.

Burada fark edeceğiniz şey, bizim de " 2002'den beri" sahip olduğumuzdur.

This shows when the action started, so with the expression ‘since’, you need to use

Bu, eylemin ne zaman başladığını gösterir, bu nedenle "beri" ifadesiyle

a specific point in time.

belirli bir zaman noktası kullanmanız gerekir. Bir

The next example does the same thing.

sonraki örnek aynı şeyi yapar.

‘You have had a car since last year.’

'Geçen yıldan beri bir arabanız var.'

Again, we use ‘since’, so we have a specific point in time - ‘last year’.

Yine 'beri' kullanıyoruz, bu nedenle belirli bir zaman noktamız var - 'geçen yıl'. Bir

Take a look at the next example.

sonraki örneğe bir göz atın.

‘Anna has liked him for weeks.’

"Anna haftalardır ondan hoşlanıyor."

In this case the subject is ‘Anna’.

Bu durumda özne "Anna"dır.

Which is a ‘she’, and so we use ‘has’.

Bu bir 'o' ve bu yüzden 'has' kullanıyoruz.

Then the past participle ‘liked’.

Sonra geçmiş katılımcı 'beğendi'.

However, at the end of the sentence, we see ‘for weeks’.

Ancak cümlenin sonunda 'haftalarca' görüyoruz.

Not ‘since weeks’.

"Haftalardan beri" değil.

When we use ‘for’, we talk about the duration.

For'u kullandığımızda süreden bahsediyoruz.

We explain how long this action has been true.

Bu eylemin ne kadar süredir geçerli olduğunu açıklıyoruz.

And finally, ‘We have eaten lunch here for 3 months.’

Ve son olarak '3 aydır burada öğle yemeği yiyoruz '.

Again, the sentence ends with ‘for 3 months’.

Yine cümle '3 aydır' ile bitiyor.

So we show the duration.

Böylece süreyi gösteriyoruz. Bir

Let's move on to the next usage.

sonraki kullanıma geçelim.

In addition, the present perfect tense can be used to describe an action that recently stopped.

Ek olarak, yakın zamanda durmuş bir eylemi anlatmak için şimdiki mükemmel zaman kullanılabilir.

Let’s take a look at some examples.

Bazı örneklere bir göz atalım.

‘I have just been to the doctor,’

'Az önce doktora gittim'

So just like for all the other usages, we start with the subject,

Yani diğer tüm kullanımlarda olduğu gibi özne,

‘have’ or ‘has’, and the past participle.

'have' veya 'has' ve geçmiş katılımcı ile başlıyoruz.

But you'll notice here, I used the word ‘just’ between ‘have’ and the verb.

Ama burada fark edeceksiniz, " sahip olmak" ile fiil arasında "sadece" kelimesini kullandım.

‘I have just been to the doctor.’

‘Az önce doktora gittim.’

This shows that it happened very recently.

Bu da olayın çok yakın zamanda olduğunu gösteriyor.

The next example says, ‘James has just seen his new baby.’

Bir sonraki örnek, 'James yeni bebeğini gördü' diyor.

Again, just goes in between ‘have’ or ‘has’ and the verb.

Yine, 'have' veya 'has' ile fiil arasına giriyor. Bir

Take a look at the next example.

sonraki örneğe bir göz atın.

It says, ‘She has already been to China.’

'Zaten Çin'e gitti' yazıyor. '

‘already’ is another word you can use to show that this action recently happened.

Zaten', bu eylemin yakın zamanda gerçekleştiğini göstermek için kullanabileceğiniz başka bir kelimedir.

However, ‘already’ can also be moved to the end of the sentence.

Ancak, 'zaten' cümlenin sonuna da taşınabilir. Bu

So it's perfectly fine to say, ‘She has been to China already.’

yüzden, 'O zaten Çin'e gitti' demek gayet iyi.

And in the last example, ‘We have recently visited Tom.’

Ve son örnekte, 'Yakın zamanda Tom'u ziyaret ettik.'

Again, you can put this word between ‘have’ or ‘has’ and the verb.

Or you can also put it at the end of the sentence.

Veya cümlenin sonuna da koyabilirsiniz.

‘We have visited Tom recently.’

‘Geçenlerde Tom’u ziyaret ettik.’

Let's move on.

Devam edelim. Şimdi şimdiki mükemmel zamanın

Let's take a look at the negative form of the present perfect tense.

olumsuz biçimine bir göz atalım .

Here are some examples.

İşte bazı örnekler.

The first one says, ‘I have not been to Europe.’

İlki, 'Avrupa'ya gitmedim' diyor .

What you'll notice in the first sentence is that we simply put a 'not' between ‘have’ and ‘been’.

İlk cümlede fark edeceğiniz şey, ' olmak' ile 'olmak' arasına basitçe 'değil' koyduğumuzdur. '

‘I have not been to Europe.’

Avrupa'ya gitmedim.'

You can also use a contraction and say ‘I haven't been to Europe.’

Bir kısaltma kullanarak 'Avrupa'ya gitmedim' diyebilirsiniz.

The next sentence says, ‘It has not rained for 3 months.’

Sonraki cümle '3 aydır yağmur yağmadı' diyor.

Again, we put the ‘not’ between the ‘has’ and the verb.

Yine 'yok'u koyuyoruz. 'has' ve fiil arasında.

‘It has not rained for 3 months.’

‘3 aydır yağmur yağmadı’.

Here we have a time expression to show the duration.

Burada süreyi gösteren bir zaman ifademiz var .

The next example says, ‘Teddy hasn't driven for 2 years.’

Bir sonraki örnek, 'Teddy 2 yıldır araba kullanmıyor' diyor .

We used the contraction here for ‘has’ and ‘not’ – ‘hasn't’.

Burada "var" ve "değil" - "hasn't" için kısaltma kullandık.

And then we use the time expression ‘for 2 years’ at the end of the sentence.

Sonra da cümlenin sonunda '2 yıl için' zaman ifadesini kullanırız.

And finally, the last sentence says, ‘My sons haven't played soccer since 2010.’

Ve son olarak, son cümle ' Oğullarım 2010'dan beri futbol oynamadı' diyor.

We see another contraction here for ‘have not’ – ‘haven't’.

Burada ' haven' - 'haven't' için başka bir kısaltma görüyoruz.

‘My sons haven't played soccer since 2010.’

‘Oğullarım 2010’dan beri futbol oynamıyor’.

This time expression uses ‘since’.

Bu sefer ifade ‘beri’ kullanıyor.

And so we mention a specific point and time.

Ve böylece belirli bir nokta ve zamandan bahsediyoruz. Hadi

Let's move on.

devam edelim.

Now let's take a look at the ‘have’ or ‘has’ question form of the present perfect tense.

Şimdi şimdiki zamanın "sahip" veya "sahip" soru biçimlerine bir göz atalım.

Take a look at the board.

Tahtaya bir göz atın.

The first sentence says, ‘Mike has eaten lunch.’

İlk cümle, 'Mike öğle yemeği yedi' der.

That is a statement.

Bu bir ifadedir.

Now to turn it into a question, it's quite easy.

Şimdi bunu bir soruya dönüştürmek oldukça kolay. Tek

All you have to do is put ‘has’ at the beginning.

yapman gereken başına 'has' koymak .

Then you follow with the subject and then the past participle.

Ardından konuyu ve ardından geçmiş katılımcıyı takip edersiniz.

You'll notice that the placement of the past participle doesn't change.

Geçmiş ortacın yerleşiminin değişmediğini fark edeceksiniz .

We've simply changed the order of the first 2 words.

Sadece ilk 2 kelimenin sırasını değiştirdik. '

‘Has Mike eaten lunch?’

Mike öğle yemeği yedi mi?' '

‘Has Mike eaten lunch?’

Mike öğle yemeği yedi mi?'

And you can answer by saying ‘Yes, he has.’ or ‘No, he hasn't.’

Ve 'Evet, yedi' veya 'Hayır, yemedi' diyerek cevap verebilirsiniz

The next sentence says, ‘They have watched the video.’

.

This is a statement.

Bu bir ifadedir.

If we want to turn it into a question, again, we change the order of the first two words.

Soruya çevirmek istersek yine ilk iki kelimenin sırasını değiştiriyoruz.

‘Have they…?’

'Onlar…?'

And the past participle verb stays in the same place.

Ve geçmiş katılımcı fiil aynı yerde kalır.

‘Have they watched the video?’

‘Videoyu izlediler mi?’

‘Have they watched the video?’

‘Videoyu izlediler mi?’

You can answer this question by saying, ‘Yes, they have.’

Bu soruyu ‘Evet izlediler’

or ‘No, they haven't.’

ya da ‘Hayır izlemediler’ şeklinde cevaplayabilirsiniz.

Good job, guys.

Aferin çocuklar. Hadi

Let's move on.

devam edelim.

Now, I'll briefly introduce how to ask WH questions in the present perfect tense.

Şimdi, şimdiki mükemmel zamanda WH sorularının nasıl sorulacağını kısaca tanıtacağım .

Take a look at the board.

Tahtaya bir göz atın.

I have ‘where’, ‘what’, ‘who’, and ‘how’.

'Nerede', 'ne', 'kim' ve 'nasıl' var.

These go at the beginning of the question.

Bunlar sorunun başında gider.

Let's take a look at the first example.

İlk örneğe bir göz atalım.

‘Where has Tim been?’

"Tim neredeydi?"

You'll notice we followed the WH word with ‘has’ or ‘have’.

WH kelimesini "has" veya "have" ile takip ettiğimizi fark edeceksiniz.

In this case, I used ‘has’ because the subject is ‘Tim’, and Tim is a ‘he’.

Bu durumda 'has' kullandım çünkü özne 'Tim' ve Tim bir 'o'.

And then we followed that with the past participle of the verb.

Ve sonra bunu fiilin geçmiş ortacıyla takip ettik .

‘Where has Tim been?’

'Tim neredeydi?'

And I can answer by saying, ‘Tim has been home.’

Ben de 'Tim evdeydi'

or ‘Tim has been on vacation.’

veya 'Tim tatilde' diyerek cevap verebilirim.

Something like that.

Bunun gibi bir şey. Bir

The next question says, what countries have you visited?

sonraki soru, hangi ülkeleri ziyaret ettiğinizi söylüyor.

I can answer by saying, ‘I have visited China.’

' Çin'i ziyaret ettim'

or ‘I have visited Mexico.’

veya 'Meksika'yı ziyaret ettim' diyerek cevap verebilirim.

You can also use the contraction ‘I’ve’.

Ayrıca 'I'm' kısaltmasını da kullanabilirsiniz. "

‘I've visited China.’

Çin'i ziyaret ettim." Bir

The next question says, ‘Who has she talked to?’

sonraki soru "Kiminle konuştu ?" sorusuna

You can answer by saying, ‘She has talked to her mom.’ or ‘She has talked to her teacher.’

" Annesiyle görüştü" veya "Öğretmeni ile görüştü" şeklinde yanıt verebilirsiniz. ,

The next question says, ‘How long have you been married?’

'Ne kadar süredir evlisiniz?' '

‘I've been married for 3 years.’

3 yıldır evliyim.'

That's one answer that you can give.

Verebileceğiniz cevaplardan biri bu.

Great job, everybody.

Harika iş çıkardınız millet. Hadi

Let's move on.

devam edelim.

Excellent job, everyone.

Mükemmel iş, millet.

You just learned about the present perfect tense.

Şimdiki mükemmel zamanı öğrendiniz.

There was a lot to learn, but you did a wonderful job.

Öğrenecek çok şey vardı ama harika bir iş çıkardın.

Keep studying English.

İngilizce öğrenmeye devam et.

I know that it’s hard, but you’ll get better with time, effort, and practice.

Zor olduğunu biliyorum ama zaman, çaba ve pratikle daha iyi olacaksın. Bir

I’ll see you in the next video.

sonraki videoda görüşürüz.