How to Have the Perfect Self Introduction in English | FREE TRAINING

What's your name?

Adınız ne?

My name is Andrea, hi I'm Ethan.

Benim adım Andrea, merhaba ben Ethan.

It's nice to meet you it's great to meet you as well.

Seninle tanışmak güzel, seninle tanışmak da harika.

Hey how's it going I'm Ethan your RealLife English fluency coach and I have a question

Hey, nasıl gidiyor, ben Ethan, RealLife İngilizce akıcılık koçunuz ve size bir sorum var

for you, do you ever feel scared when you have to start

, İngilizce bir konuşma başlatmanız gerektiğinde hiç korktunuz mu

a conversation in English?

?

Or maybe you have an important job interview, or event coming up where you're going to have

Ya da belki önemli bir iş görüşmeniz veya

to perform in English, and you want to feel proud about your presentation?

İngilizce performans sergilemeniz gereken yaklaşan bir etkinliğiniz var ve sunumunuzla gurur duymak mı istiyorsunuz?

Having the perfect introduction in English can help you to feel confident, and this might

İngilizce'de mükemmel bir girişe sahip olmak, kendinize güvenmenize yardımcı olabilir ve bu,

seem like a basic topic, but let me tell you that even if you are an advanced learner,

basit bir konu gibi görünebilir, ancak ileri düzeyde bir öğrenci olsanız bile, bunun üzerinde

it's definitely useful to continue working on this.

çalışmaya devam etmenin kesinlikle yararlı olduğunu söylememe izin verin .

This is something that you're going to have to do all the time.

Bu, her zaman yapmak zorunda kalacağın bir şey.

Whether you're just meeting someone for the first time, you're in a job interview, or

İster biriyle ilk kez tanışıyor olun, ister bir iş görüşmesinde olun, ister

you're on stage at a big event — you're going to have to introduce yourself.

büyük bir etkinlikte sahnede olun, kendinizi tanıtmanız gerekecek.

And, a lot of times, you have to do this without any warning.

Ve çoğu zaman bunu hiçbir uyarıda bulunmadan yapmanız gerekir .

So, it's really important that you're prepared, right?

Yani, hazırlıklı olman gerçekten önemli, değil mi?

And, furthermore, your introduction should be unique to you.

Ayrıca, tanıtımınız size özel olmalıdır.

You shouldn't just say something because some teacher on YouTube told you that it's the

YouTube'daki bir öğretmen size bunun

right thing to say if it's not actually true.

gerçekten doğru değilse söylenecek doğru şey olduğunu söyledi diye bir şey söylememelisiniz.

So, to help you get the preparation that you need to have your personal, perfect introduction,

Bu nedenle, kişisel, mükemmel tanıtımınız için ihtiyaç duyduğunuz hazırlığı almanıza yardımcı olmak için

in this lesson, we will cover:

bu derste şunları ele alacağız:

The vocabulary that you need and the pronunciation of how you can say these like a native would

İhtiyacınız olan kelime dağarcığı ve bunları bir yerli gibi nasıl söyleyeceğiniz

(or how you can expect natives to say them), so you'll understand them then we will cover

(veya nasıl söyleyeceğiniz) yerlilerin söylemesini bekleyin), böylece onları anlayacaksınız, ardından

some tips for perfecting your intro, and understanding some of the differences between British and

girişinizi mükemmelleştirmek ve İngiliz ve Amerikan tanıtımları arasındaki bazı farkları anlamak için bazı ipuçlarını ele alacağız

American introductions, since there are some words that we might use differently and then

, çünkü farklı şekilde kullanabileceğimiz bazı kelimeler var ve

finally of course we'll give you some examples, so you can start using these introductions

son olarak Elbette size bazı örnekler vereceğiz, böylece bu tanıtımları hemen kullanmaya başlayabilirsiniz

right away.

.

And by the way if you are new here every single week we guide you beyond the classroom so

Ve bu arada, eğer burada yeniyseniz, her hafta size sınıfın ötesine rehberlik ediyoruz, böylece

that you can understand fast speaking natives, you can be understood by anyone and you can

hızlı konuşan yerlileri anlayabilirsiniz, herkes tarafından anlaşılabilirsiniz ve tıpkı

connect to the world just like our fan Marcelo who says that he has tried many different

hayranımız Marcelo gibi dünyayla bağlantı kurabilirsiniz. çevrimiçi olarak pek çok farklı

courses online but that our videos are the best resource that he's found in over 30 years

kurs denedi, ancak videolarımızın 30 yılı aşkın İngilizce öğreniminde bulduğu en iyi kaynak olduğunu,

of learning English so I want to invite you to join our community too it's really simple

bu yüzden sizi de topluluğumuza katılmaya davet etmek istiyorum, bu gerçekten çok basit,

just hit that subscribe button and the bell below and you won't miss a single one of our

sadece abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile basın ve kazanacaksınız' Yeni derslerimizin hiçbirini kaçırmayın

new lessons.

.

Hey by the way, we have prepared a special FREE PDF study guide and podcast audio lesson

Bu arada, bu eğitimde öğrendiğin her şeyi hatırlamana ve pratik yapmana yardımcı olmak için indirebileceğin özel bir ÜCRETSİZ PDF çalışma kılavuzu ve sesli podcast dersi hazırladık

that you can download to help you remember and practice everything you learned in this

training.

.

Anytime, anywhere, and take your English fluency to the next level!

Her zaman, her yerde ve İngilizce akıcılığınızı bir sonraki seviyeye taşıyın! Anında erişim sağlamak için

Click the link in the description below to get instant access.

aşağıdaki açıklamadaki bağlantıya tıklayın .

All right so we're going to start off with the most basic of course and this is different

Pekala, elbette en temel olanla başlayacağız ve bu farklı bir

greetings now greetings are different ways that you can say hello.

selamlamadır, şimdi selamlamalar merhaba demenin farklı yollarıdır.

Now hello would be obviously the most basic you can't really go wrong with it but maybe

Şimdi merhaba, açıkçası en basit olanı olurdu, gerçekten yanlış gidemezsin ama belki de

it's not what natives will usually use it's a little bit dry right so let's look first

yerlilerin genellikle kullandığı bir şey değil, biraz kuru, bu yüzden önce eğer bir yerdeyseniz

at some different words that you could use if you're in a more formal situation.

kullanabileceğiniz bazı farklı kelimelere bakalım. daha resmi bir durum

So first off of course you can say hello but you could also depending on the time of day

Yani öncelikle merhaba diyebilirsiniz ama günün saatine bağlı olarak günaydın

you use a different greeting like good morning, good afternoon or good evening now it's probably

, iyi günler veya iyi akşamlar gibi farklı bir selamlama da kullanabilirsiniz, şimdi bunların

pretty obvious the time of day for some of these but maybe less clear for others I hear

bazıları için günün saati muhtemelen oldukça açık ama belki daha az net olabilir diğerleri için

some learners say for example good night because it's night time but actually we use this either

bazı öğrencilerin örneğin gece olduğu için iyi geceler dediğini duyuyorum ama aslında bunu gece

to say goodbye when it's at night so before we are leaving we'll say good night have a

olduğunda veda etmek için kullanıyoruz, bu yüzden ayrılmadan önce iyi geceler

good night or something like that and we might also say it if someone's about to go to sleep

iyi geceler veya bunun gibi bir şey diyeceğiz ve biz ayrıca biri uyumak üzereyse biz de

we're about to go to bed so we'd say good night so if it's dark outside and you're wanting

yatmak üzereyiz bu yüzden iyi geceler deriz yani dışarısı karanlıksa ve sen

to say it as a greeting then it should be a good evening and not good night and then

bunu bir selamlama olarak söylemek istiyorsan o zaman iyi bir akşam olmalı ve değil iyi geceler ve ardından

a note about good afternoon.

iyi günler hakkında bir not. Pek

So I've heard a lot of learners also say good day now this is probably because this is a

çok öğrencinin de iyi günler dediğini duydum, bunun nedeni muhtemelen bunun

direct translation from a lot of languages and it does actually exist in English now

birçok dilden doğrudan bir çeviri olması ve aslında İngilizce olarak mevcut olması, şimdi

they can use it sometimes in the UK.

onu bazen Birleşik Krallık'ta kullanabilmeleridir.

However if you use this in the United States it's going to sound like a really old-fashioned

Ancak bunu Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanırsanız, kulağa gerçekten modası geçmiş gibi gelecek

and it just sounds a little bit unnatural and of course you can shorten any of these

ve kulağa biraz doğal gelmiyor ve elbette bunlardan herhangi birini

by removing good and I would say that's a little bit more informal but it's really okay

iyiyi kaldırarak kısaltabilirsiniz ve bunun biraz daha gayri resmi olduğunu söyleyebilirim ama

in any situation so you would say morning afternoon evening night okay and what about

her durumda gerçekten sorun değil, bu yüzden sabah öğleden sonra akşam gece tamam diyeceksiniz ve peki ya

if you're meeting someone for the first time in a more informal situation maybe you're

biriyle ilk kez daha gayri resmi bir durumda tanışıyorsanız, belki

getting introduced to a friend of a friend or maybe you're in a group of people your

bir arkadaşınızın arkadaşıyla tanışıyorsunuz veya belki de Senin yaşındaki bir grup insanda

age or you're just kind of wanting to give more of a warm introduction what could you

ya da sadece daha sıcak bir giriş yapmak istiyorsun,

say then so first off instead of saying hello we could say something like hey hi or we even

o zaman ne diyebilirsin ki o zaman merhaba demek yerine hey merhaba gibi bir şey söyleyebiliriz ya da

say hiya that's kind of a more modern way of saying it another really common one that

merhaba bile deriz ki bu bir nevi a. Bunu söylemenin daha modern bir yolu, Amerika Birleşik Devletleri'nde kullandığımız gerçekten yaygın olan başka bir yol,

we use in the United States is yo so it'd be like yo how's it going yo what's up and

yani yo nasıl gidiyor yo naber gibi olurdu ve

this I believe it comes from rapper culture actually but nowadays pretty much any young

bunun aslında rapçi kültüründen geldiğine inanıyorum ama bugünlerde hemen hemen her genç

person can use it i would use it a lot with my friends and next we would have what's up

insan bunu yapabilir. bunu arkadaşlarımla çok kullanırdım ve daha önce de söylediğim gibi bir sonraki adımda what's up'a sahip olurduk,

as I said before now a lot of learners get confused with this because they think that

şimdi pek çok öğrencinin kafası karışıyor çünkü

it means the same as how are you but really what's up is used much more as a greeting

bunun nasılsın ile aynı anlama geldiğini düşünüyorlar ama gerçekten ne var ne yok çok kullanılıyor daha çok bir selamlama olarak

and we might use it together with another one like hi, what's up or yo what's up but

ve merhaba, naber ya da yo naber gibi bir başkasıyla birlikte kullanabiliriz ama bu nasılsın diye sormuyor

it's not asking how are you so if someone asks you what's up you wouldn't say I'm good

yani biri sana naber diye sorarsa ben iyiyim demezsin

and you you would actually say something like not much or you could explain what you're

ve sen aslında pek değil gibi bir şey söyleyin veya ne yaptığınızı açıklayabilirsiniz

doing because what's up is actually similar to saying what's happening or what are you

çünkü naber aslında ne oluyor veya ne yapıyorsunuz demeye benzer

doing and in casual situations it's really common for natives to actually shorten this

ve sıradan durumlarda yerlilerin bunu gerçekten kısaltması gerçekten yaygındır,

so instead of saying what's up we would just say sup and that's because you might hear

bu yüzden naber demek yerine biz yapardık sadece sup deyin ve bunun nedeni,

some connected speech there of what's up so we actually just say that really fast and

orada ne olduğuna dair bağlantılı bir konuşma duyabilmenizdir, bu yüzden bunu gerçekten hızlı bir şekilde söyleriz ve

it becomes what's up and we just take the end part sup so that's where that comes from

bu ne oldu olur ve sadece son kısmı sup alırız, bu yüzden bu nereden gelir

and some other ones are like what's crackin' or what's happening like I said before so

ve diğerleri ne gibi olur Daha önce de söylediğim gibi,

we can say what's happening but often we'll drop that G and we'll just say the n sound

ne olduğunu söyleyebilmek için ne olduğunu söyleyebiliriz ama genellikle G'yi bırakırız ve sonunda sadece n sesini söyleriz,

at the end so it becomes what's cracking what's happening uh what's good what's new and I'd

böylece bu, çatlayan şey olur, uh, ne iyi, ne yeni ve ben'

say these are all very common in the united states i'm not sure if Andrea would use them

Bunların hepsinin Amerika Birleşik Devletleri'nde çok yaygın olduğunu söyleyebilirim, Andrea'nın bunları Birleşik Krallık'ta da kullanıp kullanmayacağından emin değilim

as well in the UK but another one that they probably would use in the UK is "what's going

ama muhtemelen Birleşik Krallık'ta kullanacakları bir başkası da "neler oluyor

on."

".

Now in the United states if we say this we would say it faster so we say what's going

Şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nde bunu söylersek daha hızlı söyleriz bu yüzden ne oluyor

on what's going on now I'm from the Western United States and maybe you've seen some western

şimdi neler oluyor deriz Ben Batı Amerika Birleşik Devletleri'ndenim ve belki bazı western

films and if you have then you might have heard the greeting howdy now howdy is shortened

filmleri izlemişsinizdir ve izlediyseniz duymuş olabilirsiniz. selamlama howdy now howdy, temelde birini selamlamak veya birine nasıl olduğunu sormak için kullanılan

from how do you do which is an old expression that would be used to basically greet someone

eski bir ifade olan how do you do do you

or also to ask someone how they're doing but nowadays it's just used kind of the same as

do'dan kısaltılmıştır, ancak günümüzde sadece merhaba şimdi ile aynı şekilde kullanılmaktadır. Amerika

hi now it might depend where you go in the United States that you would hear this I probably

Birleşik Devletleri'nde nereye giderseniz gidin bunu duyarsınız, muhtemelen

wouldn't use it so much but maybe in kind of like a fun casual setting with friends

bunu çok fazla kullanmazdım ama belki arkadaşlarla eğlenceli ve rahat bir ortam gibi

then I could say howdy.

o zaman merhaba diyebilirim.

Alright so you have said hello and now maybe you want to ask someone how they're doing

Pekala, merhaba dedin ve şimdi belki birine nasıl olduğunu sormak istiyorsun

but what you probably learned in school is "hi how are you," "I'm fine" which is a little

ama muhtemelen okulda öğrendiğin şey "merhaba nasılsın", "iyiyim" ki bu

bit boring right so maybe you want something to say instead of how are you now how are

biraz sıkıcı değil mi, belki sen şimdi nasılsın yerine söyleyecek bir şey istiyorum

you that's great if you're in kind of a formal situation and you're not so sure exactly what

nasılsın resmi bir durumdaysan ve tam olarak ne kullanacağından o kadar emin değilsen bu harika,

to use you really won't go wrong with that so if you want to say something else that

bunda gerçekten yanlış gitmeyeceksin yani istersen herhangi bir durumda iyi olacak başka bir şey söyle

would be fine in any situation you could say how are you doing or how are you feeling so

nasılsın ya da nasıl hissediyorsun diyebilirsin yani

if you say how are you doing this is basically the same as how are you but it's just a different

nasıl yapıyorsun dersen bu temelde nasılsın ile aynıdır ama bu sadece söylemenin farklı bir

way to say it of course how are you feeling that might mean more like you know how are

yolu elbette nasıl hissediyorsun bu daha çok bildiğin anlamına gelebilir

you actually feeling like what mood are you in so maybe if you see someone and they look

aslında nasıl hissettiğini nasıl hissettiğini nasıl bir ruh halindesin bu yüzden belki birini görürsen ve o havanın altında

like maybe a little bit sick a little bit under the weather you might say that how are

belki biraz hasta görünüyorsa nasılsın diyebilirsin onlar için

you feeling like you're showing some concern for them but this would really be okay also

biraz endişeleniyormuş gibi hissediyorum ama bu başka herhangi bir durumda da gerçekten sorun olmaz

in any other situation and the person could say i'm feeling great or i'm not feeling so

ve kişi harika hissediyorum veya o kadar

great I'm not feeling so good I'm a little bit under the weather and then you could ask

iyi hissetmiyorum diyebilir o kadar iyi hissetmiyorum biraz havanın altında ve sonra

more about that of course now if you want to make this a little bit more informal you

bununla ilgili daha fazla soru sorabilirsiniz tabii ki şimdi bunu biraz daha gayri resmi yapmak istiyorsanız,

could actually take out the R so you could say how you doing or you could drop the G

R'yi gerçekten çıkararak nasıl olduğunuzu söyleyebilirsiniz veya G'yi oraya bırakıp söyleyebilirsiniz

there and say how you doing that's actually a really famous line that comes from joey

nasıl yapıyorsun bu aslında joey ve arkadaşlarından gelen gerçekten ünlü bir replik

and friends and then you could add to the end of any of those today this evening this

ve sonra bugün bu akşam bu öğleden sonra bunlardan herhangi birinin sonuna ekleyebilirsin

afternoon so how are you feeling this evening how are you doing this afternoon and another

peki bu akşam nasılsın nasılsın bu öğleden sonra nasılsın ve

really great one in any situation is how have you been now this means basically since the

gerçekten harika bir tane daha herhangi bir durumda şu an nasılsın bu, temelde

last time I saw you how have you found yourself so we would say this with connected speech

seni son gördüğümden beri kendini nasıl buldun anlamına gelir, bu yüzden bunu

even in a formal situation so in the United States instead of saying how have you been

resmi bir durumda bile bağlantılı konuşma ile söylerdik, bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'nde nasılsın demek yerine

we would probably say have you been how have you been.

biz muhtemelen nasıl oldun, nasılsın diyecektir .

Now let's take a look at some more informal ones that you could use with some closer friends

Şimdi, daha yakın arkadaşlarınızla kullanabileceğiniz daha gayri resmi olanlara bir göz atalım,

now we already kind of looked at how you could change the how are you doing just by taking

şimdi zaten sadece

out the R or maybe dropping the G but what are some other ones that we can use now one

R'yi çıkararak veya belki G'yi bırakarak nasıl yaptığınızı nasıl değiştirebileceğinize baktık ama başka neler var? şu anda kullanabileceğimiz

really great one that we use all the time in the United States is how's it going but

gerçekten harika bir tanesi Amerika Birleşik Devletleri'nde her zaman kullandığımız nasıl gidiyor ama

usually we'd have some connected speech here as well and it would become how's it going

genellikle burada da bazı bağlantılı konuşmalar yapardık ve bu nasıl gidiyor

how's it going.

nasıl gidiyor olurdu.

I use that one all the time with my friends another one that I really like using all the

Bunu arkadaşlarımla her zaman kullanırım, diğeri ise her zaman kullanmayı gerçekten sevdiğim bir başkası

time is how's life and this actually comes from a little bit longer phrase which is how

hayat nasıldır ve bu aslında biraz daha uzun bir ifadeden gelir ki

is life treating you so basically how are you encountering your life right now and basically

hayat sana nasıl davranıyor yani temel olarak hayatınla şu an nasıl karşılaşıyorsun ve temelde

the person might answer everything's great I'm doing awesome or not so good I just lost

kişi her şeyin harika olduğu yanıtını verebilir Harika yapıyorum ya da çok iyi değil işimi yeni kaybettim

my job or maybe something else like that so you're inviting the other person to kind of

ya da belki buna benzer başka bir şey bu yüzden diğer kişiyi

open up the conversation and we'll look a little bit more at that later another really

sohbeti açmaya davet ediyorsun ve biraz bakacağız biraz daha sonra,

similar one you could use is how's everything and another one we use all the time in the

kullanabileceğiniz gerçekten benzer başka bir tane, her şey nasıl?

United States is all's good now this comes from is everything good but we kind of like

shorten it in this way all's good I don't think it's so grammatically correct but we

dilbilgisi açısından çok doğru olduğunu düşünmeyin ama

use it a lot in the United States so that's a really great casual one that you can use

bunu Amerika Birleşik Devletleri'nde çok kullanıyoruz, bu yüzden bu gerçekten harika bir gündelik,

with your friends now how should you respond if someone asks you all is good now you could

şimdi arkadaşlarınızla kullanabilirsiniz, biri size her şeyin yolunda olduğunu sorarsa nasıl yanıt vermelisiniz, şimdi sadece

just say yes but something that you shouldn't do is answer it like how are you so you shouldn't

evet diyebilirsiniz ama yapmaman gereken bir şey, nasılsın diye cevap vermek, böylece

say I'm good and you you should actually probably answer it by explaining what's going on so

ben iyiyim dememelisin ve sen aslında muhtemelen neler olduğunu açıklayarak cevaplamalısın, böylece

you might say yeah I'm really great I just came from going on a run so I have like an

evet, gerçekten harikayım diyebilirsin. koşuya çıkmaktan geldi, bu yüzden

endorphins high or you might say you know things aren't so good my my pet is a little

endorfinlerim yüksek gibi ya da işlerin o kadar iyi olmadığını bildiğini söyleyebilirsin, evcil hayvanım

bit under the weather and I had to take it to the veterinarian now in the UK they have

biraz havasız ve onu şimdi Birleşik Krallık'ta veterinere götürmek zorunda kaldım. her zaman

another really great expression that they use all the time but they will have a different

kullandıkları başka bir harika ifade ama Amerika Birleşik Devletleri'nde farklı bir anlama sahip olacaklar,

meaning in the United States so let's have Andrea explain about this one.

o yüzden Andrea'ya bunu açıklatalım.

In Britain lots of people would ask are you all right except it wouldn't sound like this

Britanya'da pek çok insan iyi misin diye sorardı, ancak kulağa böyle gelmezdi,

they would connect it to say [yoll roit].

[yoll roit] demek için bağlarlardı.

Now in the United States if you ask this are you all right it means that there's something

Şimdi Amerika Birleşik Devletleri'nde buna iyi misin diye sorarsanız, algıladığınız yanlış bir şey var demektir,

wrong that you've perceived maybe that person looks sick maybe they look really sad and

belki o kişi hasta görünüyor, belki gerçekten üzgün görünüyor ve sanki umursadığınızı göstermek

it's kind of like you know you're wanting to show that you care for that person and

istediğinizi biliyormuşsunuz gibi. o kişi için ve

you're asking what's wrong so this is a great one to use in the UK as a greeting but if

neyin yanlış olduğunu soruyorsunuz, yani bu Birleşik Krallık'ta bir selamlama olarak kullanmak için harika bir şey ama

you use it in the United States the answer is going to be very different and we have

bunu Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanırsanız cevap çok farklı olacak ve

two more really great lessons that will teach you kind of how to have these casual conversations

gerçekten harika iki dersimiz daha var. size bu gündelik İngilizce konuşmaları nasıl yapacağınızı öğretecek,

in English so in one I explained to you what are kind of the phrases that you learned in

bu yüzden bir tanesinde okulda öğrendiğiniz ve

school that we don't actually use so much in real life and then the other one is one

aslında gerçek hayatta çok fazla kullanmadığımız kalıpların ne olduğunu size açıkladım ve diğeri bir

that Andrea did on 55 expressions for conversation so those who really complement what you're

Andrea'nın bu derste öğrendiklerinizi gerçekten tamamlayanlar için konuşma için 55 ifade kullandığını

learning in this lesson and I highly recommend that you check them out next.

ve bundan sonra onlara göz atmanızı önemle tavsiye ederim.

All right so you're starting a conversation and the other person asks you how are you

Pekala, bir sohbete başlıyorsunuz ve diğer kişi size nasılsınız

or how's it going or any of those other alternatives that we just learned so how should you respond

veya nasıl gidiyor veya az önce öğrendiğimiz diğer alternatiflerden herhangi birini soruyor, bu yüzden nasıl yanıt vermelisiniz,

we already looked a little bit at some but let's look at some other kind of things that

bazılarına zaten biraz baktık ama bazılarına bakalım

you could say if this happens in any situation so the first one obviously would be I'm good

bu herhangi bir durumda olursa başka tür şeyler söyleyebilirsiniz, bu yüzden ilki kesinlikle iyi olurdu

but maybe if you want to sound a little bit more native-like we shorten this a bit so

ama belki biraz daha yerli gibi konuşmak isterseniz bunu biraz kısaltabiliriz, böylece

we might just say I'm good, I'm good so we don't really say that full I sound we just

sadece ben diyebiliriz 'iyiyim, iyiyim, bu yüzden gerçekten tam olarak öyle demiyoruz, sadece

say the I'm good I'm good and of course it really benefits you to learn alternatives

iyiyim, iyiyim' diyoruz ve elbette iyiye alternatifler öğrenmenin gerçekten yararı var,

to good so you could say I'm great, I'm fantastic, I'm amazing, I'm awesome now if you know any

böylece iyiyim diyebilirsin harika, harikayım, harikayım, harikayım şimdi bunlardan herhangi birini biliyorsanız,

of these then it's going to give you a lot more diversity in which to answer with and

o zaman size yanıtlamanız için çok daha fazla çeşitlilik sağlayacak ve

it'll make you sound a bit more natural and of course they have kind of different varying

bu sizi biraz daha doğal yapacak ve Tabii ki,

degrees of how good you feel or how bad you feel so it can kind of offer more subtlety

ne kadar iyi hissettiğinize veya ne kadar kötü hissettiğinize dair farklı değişen dereceler var, bu nedenle

to what you're trying to say now recently on our other channel Learn English with TV

son zamanlarda diğer kanalımızda söylemeye çalıştığınız şeye biraz daha incelik sunabilir TV Dizileri ile İngilizce Öğrenin

Series I did a lesson teaching you better words to say than good and you can check that

Bir ders yaptım size iyiden çok söylenecek daha iyi sözler öğretiyor ve bunu

out also down in the description.

açıklamadan da kontrol edebilirsiniz.

Now similarly how we can use all good as kind of an alternative to how are you we can also

Şimdi benzer şekilde, nasılsın sorusuna bir tür alternatif olarak all good'u nasıl kullanabiliriz, ayrıca

answer that if someone asks you how are you you could say all's good, all's good now you

biri size nasılsın diye sorarsa all's good, all's good diyebilirsiniz, şimdi

can say each individual word all is good or if you want to sound more natural then make

her bir kelimeyi all good' diyebilirsiniz veya eğer kulağa daha doğal gelmek ve ardından kasılmayı yapmak istiyorum,

it the contraction all is good but maybe you're not feeling so great and so you want something

her şey yolunda ama belki de kendinizi o kadar iyi hissetmiyorsunuz ve bu nedenle

to kind of show that that you could use in any situation okay that's something that we'll

herhangi bir durumda kullanabileceğinizi gösterecek bir şey istiyorsunuz, tamam bu

use all the time especially when it's kind of someone that we don't really think they

her zaman kullanacağımız bir şey özellikle de bizim nasıl hissettiğimizi gerçekten umursadığını düşünmediğimiz türden biriyse,

really care how we're feeling we just say I'm good or I'm okay, I'm all right and then

sadece iyiyim ya da iyiyim, iyiyim deriz ve sonra

some other ones you could use maybe if you're not just kind of like average or you really

başkalarını kullanabilirsin belki eğer istersen Sadece ortalama biri değilsin ya da

want to express to that person that maybe you need some consoling you need a good friend

o kişiye gerçekten ifade etmek istiyorsun, belki biraz teselliye ihtiyacın var, iyi bir arkadaşa ihtiyacın var,

then you could say I could be better could be better even we can drop the subject there

o zaman daha iyi olabilirim, daha iyi olabilirim, hatta konuyu oraya bırakabiliriz

or we could say I've been better that means kind of like you know I've had other moments

ya da söyleyebiliriz. Daha iyiydim, bu, bir şekilde, hayatımda şu an olduğumdan daha iyi hissettiğim başka anlar da yaşadığımı bildiğin anlamına geliyor

in my life where I've felt better than I have right now and if you say either of these probably

ve eğer bunlardan herhangi birini söylersen, muhtemelen

the person's going to ask you know what's wrong or what's not so great now the connected

kişi sana neyin yanlış olduğunu soracak veya şimdi o kadar harika olmayan şey,

speech here we wouldn't probably say could be better all like that very stiff like a

buradaki bağlantılı konuşma muhtemelen daha iyi olabileceğini söylemeyeceğiz, bir robot gibi çok sert,

robot we would say could be better could be better so we kind of dropped that d and could

daha iyi olabilirdi, daha iyi olabilirdi diyeceğiz, bu yüzden d'yi bir şekilde düşürdük ve yapabildik

and link it to the b could be better and then in better of course we have that American

ve onu b'ye bağladık. daha iyi olabilirdi ve sonra daha iyi tabii ki elimizde o Amerikan

T so it's not better it's better and another one that you could say similarly to this is

T var, bu yüzden daha iyi değil bu daha iyi ve buna benzer şekilde diyebileceğiniz başka bir tane o

not so great I'm not so great and we would say this as not so great so that's a glottal

kadar da iyi değil, ben o kadar iyi değilim ve bunun o kadar da iyi olmadığını söyleyebiliriz. bu bir gırtlaksı

t and we kind of drop it all together so it kind of becomes not not so great but not so

t ve hepsini bir arada bırakıyoruz, bu yüzden bir nevi o kadar harika değil ama o kadar da

great not so great we might also say for example I'm not feeling so hot that might mean that

büyük değil o kadar da harika değil, örneğin ben o kadar sıcak hissetmiyorum, bu

you're kind of like feeling a little bit under the weather you're feeling a little bit sick

senin biraz sıcak olduğun anlamına gelebilir biraz havanın altında hissetmek gibi, biraz hasta hissediyorsunuz

and of course in the UK they have some answers to this that might be a little bit different

ve tabii ki Birleşik Krallık'ta buna, Amerika Birleşik Devletleri'nde karşılaştığınızdan biraz farklı olabilecek bazı cevaplar var, bu

than what you encounter in the United States so let's take a look in Britain we would respond

yüzden İngiltere'ye bir göz atalım

with very well thank you or can't complain and maybe a bit of a posh one would be splendid

çok iyi bir şekilde teşekkür ederiz veya şikayet edemeyiz ve İrlanda'yı ziyaret ediyorsanız ve birine nasıl olduklarını sorarsanız, belki de biraz gösterişli bir tanesi muhteşem olur, hatta

if you're visiting ireland and you ask someone how they are they might even say to you that

size muhteşem olduklarını bile söyleyebilirler,

they are grand which means that they are great all right and then you're just meeting someone

bu da demek oluyor ki onlar harika pekala ve sonra biriyle

for the first time so what are they going to ask probably they're probably going to

ilk kez tanışıyorsun, bu yüzden ne soracaklar muhtemelen

ask you what's your name so if someone asks you what's your name how should you respond

sana adını soracaklar, bu yüzden biri sana adının ne olduğunu sorarsa nasıl cevap vermelisin?

so of course a classic way that you can respond you can't go wrong with this is just to say

Tabii ki cevap vermenin klasik bir yolu, bu yanlış olmaz, sadece

your name so if someone asks me what's your name I might just say "Ethan and yours?" or

isminizi söylemektir, bu yüzden biri bana adınız ne diye sorarsa, sadece "Ethan ve sizinki?" veya

"Ethan, nice to meet you" but of course someone asks you what's your name you could also say

"Ethan, tanıştığımıza memnun oldum" ama tabii ki birisi sana adının ne olduğunu sorarsa,

"my name is Ethan" but maybe that sounds a little bit unnatural than just saying your

"benim adım Ethan" da diyebilirsin ama bu, adını doğrudan söylemekten biraz daha doğal olmayabilir

name straight up but maybe you're starting the conversation and so you want to ask that

ama belki de başlıyorsundur. konuşma ve bu yüzden

other person their name without necessarily just saying what's your name so I could say

diğer kişiye adını sadece sizin adınızı söylemeden sormak istersiniz, böylece

for example hey my name's Ethan and you and of course another really common one instead

örneğin hey benim adım Ethan ve siz diyebilirim ve tabii ki

of saying my name is or just our name is to say I'm Ethan, Hi I'm ethan what's your name?

benim adım veya sadece bizim adımız demek yerine gerçekten yaygın olan başka bir isim Ben Ethan deyin, Merhaba ben Ethan, adınız nedir?

and then if you're on the phone it's actually completely different because we wouldn't say

ve sonra telefondaysanız, aslında tamamen farklıdır çünkü

my name is or iIm we would actually have to say this is so if someone calls me and i answer

benim adım veya ben demezdik, aslında bunun böyle olduğunu söylememiz gerekirdi, eğer biri beni ararsa ve ben

my phone and I'm wanting to report to them you know who I am then I would say "hi this

telefonuma cevap verirsem ve rapor vermek istersem Onlara kim olduğumu biliyorsun, o zaman "Merhaba bu

is Ethan how can I help you?" or another way that you can say that to me sounds a little

Ethan, sana nasıl yardımcı olabilirim?" derdim. ya da bana biraz

bit more formal is using the word speaking so basically if someone calls me on the phone

daha resmi geldiğini söylemenin başka bir yolu, konuşma kelimesini kullanmaktır, yani biri beni telefonla ararsa

and I'm wanting to announce who I am right away so they know who they've reached then

ve kime ulaştıklarını bilsinler diye hemen kim olduğumu duyurmak istiyorum o zaman

I could say "Ethan speaking" now of course if you do this it's because the person who's

"Ethan konuşuyor" diyebilirim tabii şimdi bunu yaparsan bunun nedeni

calling you don't know them or it's an unknown number or something like that or maybe you

seni arayan kişinin onu tanımamasıdır veya bilinmeyen bir numaradır veya buna benzer bir şeydir veya belki

are using this at work for example so you wouldn't use that for example if you know

bunu örneğin işte kullanıyorsun, bu yüzden yapmazsın. Bunu örneğin

that it's a friend calling you and of course as I mentioned before once someone tells you

bir arkadaşınızın sizi aradığını biliyorsanız ve tabii ki daha önce de belirttiğim gibi biri size

their name or you've both introduced yourself then the correct thing to say in that case

adını söylediğinde veya ikiniz de kendinizi tanıttığınızda o zaman söylenecek doğru şey kibar görünmek

so that you sound polite is nice to me to you now you probably already know that but

güzeldir. bana göre şimdi muhtemelen bunu zaten biliyorsunuzdur ama

a native will pretty much never say nice to meet you we'd say nice to meet you nice to

bir yerli hemen hemen asla sizinle tanıştığıma memnun oldum demeyecektir, biz tanıştığımıza memnun oldum, tanıştığımıza memnun oldum deriz

meet you and just a note here I think kind of depending on the culture that you're in

ve burada sadece bir not, sanırım bir nevi kültüre bağlı olarak düşünüyorum'

you might make this mistake now in the United States and I believe even in the UK if someone

Şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde bu hatayı yapabilirsiniz ve inanıyorum ki Birleşik Krallık'ta bile biri size

asks you your name you shouldn't give your full name so you shouldn't say your first

adınızı sorarsa tam adınızı vermemelisiniz, bu nedenle

and last name both together if someone's asking your name unless they have directly specified

birisi size sorarsa adınızı ve soyadınızı birlikte söylememelisiniz.

what's your first and last name if they're just saying what's your name then the most

adınız ve soyadınızın ne olduğunu doğrudan belirtmedikçe, eğer sadece adınız ne diyorlarsa, o zaman

natural thing that you can do in our cultures is to just say it your first name so make

kültürlerimizde yapabileceğiniz en doğal şey, onu sadece adınızı söylemektir, bu yüzden

sure that you're doing that because otherwise it could sound a little bit unnatural maybe

bunu yaptığınızdan emin olun. çünkü aksi takdirde kulağa biraz doğal gelebilir, hatta belki

it would even sound a little bit too formal or uncomfortable to the person moving on when

biraz fazla resmi veya rahatsız edici gelebilir,

you meet someone for the first time or even if you're in a job interview of course it's

biriyle ilk kez tanıştığınızda ya da bir iş görüşmesinde olsanız bile tabii ki

going to be really important to talk about your work people might ask you where you work

olacak İşiniz hakkında konuşmak gerçekten önemli insanlar size nerede çalıştığınızı

or what you do so let's look at some different ways that you could ask this if you're curious

veya ne yaptığınızı sorabilir, bu nedenle

about that for the other person or ways that you can expect people asking you so first

diğer kişi için bunu merak ediyorsanız veya insanların size sormasını bekleyebileceğiniz yolları merak ediyorsanız bunu sorabileceğiniz bazı farklı yollara bakalım. bu yüzden ilk

off you would of course just say the basic where do you work where do you work or if

önce, elbette temel olarak nerede çalışıyorsunuz, nerede çalışıyorsunuz veya

we're saying this in more of a casual tone or with connected speech as a native would

bunu daha rahat bir tonda veya bir yerli olarak bağlantılı konuşmayla söylüyorsak,

then we could say where do you work where do you work that do you all the time in English

o zaman nerede çalışırsınız, nerede çalışırsınız diyebilirdik. you work that you do you all time İngilizce'de

becomes a ju now if you want a little bit of a different way to ask this that I would

şimdi bir ju oluyor, bunu sormak için biraz farklı bir yol istiyorsanız,

use all the time is what do you do for a living and again we can say what you do for a living

her zaman kullanacağım, yaşamak için ne yapıyorsun ve yine ne yaptığını söyleyebiliriz geçinmek için

what do you do for a living now this basically means you know to be able to live to be able

ne iş yapıyorsun şimdi bu temelde

to get money so that you can live what do you do what's your work that actually pays

para kazanmak için yaşayabileceğini bildiğin anlamına geliyor böylece yaşayabiliyorsun ne yapıyorsun ne iş yapıyorsun

you your salary.

sana maaşını ödeyen.

All right so these are two really great questions to ask but if someone asks you these then

Pekala, bunlar gerçekten sorulması gereken iki harika soru ama biri size bunları sorarsa, o zaman

how should you answer now something kind of interesting in american culture at least is

şimdi nasıl cevap vermelisiniz, en azından Amerikan kültüründe ilginç bir şey,

that when we ask what do you do we're asking about work so really what we do in life is

ne iş yaptığınızı sorduğumuzda iş hakkında soru soruyoruz, bu yüzden gerçekten ne Hayatta yaptıklarımız

very attached to how we make money that's just something I guess about our capitalist

nasıl para kazandığımıza çok bağlı bu, sanırım kapitalist kültürümüzle ilgili bir şey

culture and something that you can kind of expect because probably in your life you do

ve bir şekilde bekleyebileceğiniz bir şey çünkü muhtemelen hayatınızda

more than just work but if someone asks you that in the United States that's what they're

çalışmaktan daha fazlasını yapıyorsunuz ama biri size bunu Amerika Birleşik Devletleri'nde sorarsa sordukları şey bu,

asking so if someone asks you what do you do then the simplest way to answer is by saying

bu yüzden birisi size ne iş yaptığınızı sorarsa, yanıt vermenin en basit yolu

I'm... and then the position that you work in so this of course would be the position

ben...

not the actual verb so I'm a manager at Google, I'm a chef at an Italian restaurant, I'm an

Google'da yöneticiyim, bir İtalyan restoranında şefim,

English teacher, I'm a construction worker so really you can kind of figure out how would

İngilizce öğretmeniyim, inşaat işçisiyim, bu yüzden gerçekten

you call your position and use that in that case but you could kind of say something different

pozisyonunuzu nasıl adlandıracağınızı ve bunu nasıl kullanacağınızı anlayabilirsiniz. o durumda ama farklı bir şey de söyleyebilirsin,

as well you could say I work in and then talk about the area that you work in so you could

ben çalışıyorum diyebilirsin ve sonra çalıştığın alan hakkında konuşabilirsin, böylece

say I work in environmental change, I work in education, I work in the culinary industry

çevresel değişimde çalışıyorum, eğitimde çalışıyorum, mutfak endüstrisinde çalışıyorum

or the hotel industry so in this case you have to think about what is the general area

veya diyebilirsin. otelcilik sektörü yani bu durumda çalıştığınız genel alanın ne olduğunu düşünmelisiniz,

called that you work in maybe you don't work for another person maybe you have your own

belki başka biri için çalışmıyorsunuz, belki kendi

business so you could say I'm an entrepreneur or I have my own business but maybe you're

işiniz var, bu yüzden ben bir girişimciyim veya benim işim var diyebilirsiniz. kendi işiniz ama belki

still studying or maybe you want to not just share your work experience but also your experience

hala okuyorsunuz veya belki sadece iş deneyiminizi değil, aynı zamanda çalışma deneyiminizi de paylaşmak istiyorsunuz, bu nedenle

studying so this usually would be attached more to University of course but first of

bu genellikle daha çok Üniversiteye bağlı olacaktır elbette ama her şeyden önce,

all you could say I study at if it's current or I study that and then say the University

eğer şu anda okuyorum veya okuyorum diyebilirsiniz. Bunu okuyorum ve sonra Üniversite diyorum,

so I would say I studied at the university of Colorado.

bu yüzden Colorado Üniversitesi'nde okuduğumu söyleyebilirim .

You could say I studied at Harvard, I studied at Cambridge or any sort of alternative to

Harvard'da okudum, Cambridge'de okudum veya buna alternatif herhangi bir şey diyebilirsiniz,

this now maybe you want to not just share where you went but also what you studied there

belki sadece nereye gittiğinizi değil, orada ne okuduğunuzu da paylaşmak istersiniz,

so then you should say not I have a title in because that's incorrect and that's kind

o zaman bir başlığım yok demelisiniz çünkü bu yanlış ve bu,

of a translation from other languages but I have a degree in so I would say I have a

diğer dillerden bir tür çeviri ama benim bir derecem var, bu yüzden

degree in International Affairs.

Uluslararası İlişkiler derecem olduğunu söyleyebilirim.

Now maybe I could say that altogether so i have a degree in International Affairs from

Şimdi belki bunu tamamen söyleyebilirim, bu yüzden Colorado Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler derecem var, bu yüzden

the University of Colorado so there we should use from not at so I studied at the University

orada kullanmamalıyız, bu yüzden Colorado Üniversitesi'nde okudum

of Colorado but I have a degree from the University of Colorado now if you say this it's probably

ama şimdi Colorado Üniversitesi'nden bir derecem var diyorsanız bu muhtemelen

talking about an undergraduate or as we would say more colloquially an undergrad now this

bir lisanstan bahsediyor ya da bizim halk dilinde daha çok söyleyeceğimiz gibi bir lisanstan bahsediyor, bu, üniversitenin ilk dört yılından sonra başka bir şey okumak için

means the kind of the base degree that you have to have in order to study anything else

sahip olmanız gereken türden bir temel derece anlamına geliyor, zaten

after those first four years of college it's four years anyway in the United States so

Amerika'da dört yıl var.

then if you want to communicate that you've studied beyond that you might say I have a

Öyleyse, bunun ötesinde çalıştığınızı iletmek istiyorsanız, bir

Master's in so this is the case for me I have a Master's in Marketing maybe you have studied

Master'ım olduğunu söyleyebilirsiniz, bu benim için geçerli Pazarlama Master'ım var, belki

even more than that and you have a Doctorate so you'd say I have a doctorate in or I have

bundan daha fazla çalıştınız ve bir Doktoranız var. doktoram var veya doktoram var diyeceksiniz

a PhD. in now basically both those mean the same things so I have a PhD. in Electrical

. şimdi temelde ikisi de aynı anlama geliyor, bu yüzden doktoram var. Elektrik

Engineering or I have a doctorate in English literature okay so another thing that's very

Mühendisliğinde ya da İngiliz edebiyatında doktoram var tamam bu yüzden çok

common to come up is someone's going to want to know maybe where you came from especially

yaygın olarak ortaya çıkan başka bir şey de birisinin nereden geldiğinizi bilmek isteyeceği, özellikle de

if you're an English learner I actually think it's really great if you have an accent because

İngilizce öğreniyorsanız, aslında bunun gerçekten harika olduğunu düşünüyorum. bir aksan, çünkü

it kind of generates conversation someone will notice that accent it's kind of exotic

bu bir tür konuşma oluşturur, birisi bu aksanın biraz egzotik olduğunu fark edecektir,

so they might be like hey where are you from so if someone asks you where are you from

bu yüzden onlar, hey, nerelisin, bu yüzden biri size nereli olduğunuzu sorarsa,

how should you answer now the most basic one you could say of course is I'm from and then

şimdi nasıl cevap vermelisiniz, tabii ki söyleyebileceğiniz en basit olanı nereliyim ve sonra

say the place so if someone asked me that here I might say I'm from Colorado I'm from

o yeri söyleyin, eğer biri bana burada Colorado'luyum, Amerika

the United States maybe we want something a little bit more interesting so you could

Birleşik Devletleri'ndenim diyebileceğimi sorarsa belki biraz daha ilginç bir şey istiyoruz, bu yüzden

say I was born and raised in Colorado now this basically means that both I was born

doğup büyüdüğümü söyleyebilirsiniz şimdi Colorado'da bu, temel olarak hem

there and I grew up there now if you were born in a place that's different than where

orada doğdum hem de orada büyüdüm anlamına geliyor, eğer büyüdüğünüz yerden farklı bir yerde doğduysanız,

you actually grew up then you could say for example I was born in India but I grew up

o zaman örneğin Hindistan'da doğdum ama

in France.

Fransa'da büyüdüm diyebilirsiniz. .

Now if you say this then that basically means you were born in that first place and then

Şimdi bunu söylerseniz, o zaman bu temelde o ilk etapta doğdunuz demektir ve sonra

in that second place is where you actually have spent most of your life and pay attention

o ikinci yer aslında hayatınızın çoğunu geçirdiğiniz yerdir ve

to the connected speech there of course so born and raised kind of becomes born and raised

oradaki bağlantılı konuşmaya dikkat edin tabii ki o kadar doğup büyümüş bir nevi doğuyor ve

born and raised so that and hooks to the n from born and we kind of drop the d at the

doğup büyüdük, öyle ki ve doğuştan n'ye kancalar ve sonunda d'yi bir nevi düşürürüz,

end so nan born and raised born and raised.

böylece nan doğar ve büyür.

So let's say that you're currently living in Canada you've been there for a while you

Diyelim ki şu anda Kanada'da yaşıyorsunuz, bir süredir oradasınız,

still have your accent so you're talking with someone and they ask hey where are you from

hala aksanınız var, bu yüzden biriyle konuşuyorsunuz ve nerelisiniz diye soruyorlar,

you could say well I'm originally from Japan or I'm originally from Germany and this is

pekala ben Japonya'danım veya aslen Japonya'lıyım diyebilirsiniz. Aslen Almanya'lıyım ve bu,

a great way to say that you came from that country but now you currently live in this

o ülkeden geldiğinizi ancak şu anda bu

place and then similarly maybe you want to continue the conversation here so if someone

yerde yaşadığınızı söylemenin harika bir yolu ve benzer şekilde belki sohbete burada devam etmek istersiniz, bu yüzden biri size nereli

asks you where you're from you say well I'm originally from Japan but I've been living

olduğunuzu sorarsa aslen Japonya'lıyım ama

here in Canada for five years so that would be kind of the formula so for example for

beş yıldır burada Kanada'da yaşıyorum, bu bir tür formül olurdu, örneğin

me I'm originally from Colorado in the United States but I've been living in Barcelona for

benim için aslen Amerika Birleşik Devletleri'nde Colorado'luyum ama yaşıyorum

three years.

Üç yıldır Barselona.

Okay so we've talked about work, we've talked about where you come from now maybe you want

Tamam, işten bahsettik, şimdi nereden geldiğinden bahsettik, belki

to have a little bit more of a fun conversation you don't want to talk about work but you

biraz daha eğlenceli bir sohbet etmek istersin, iş hakkında konuşmak istemezsin ama

want to talk about things that you enjoy doing when you're not working so these would be

sevdiğin şeyler hakkında konuşmak istersin. çalışmadığın zamanlarda yapmaktan zevk al, bunlar

your hobbies so when you want to ask someone about this probably the most common thing

senin hobin olur, bu yüzden birine bunu sormak istediğinde muhtemelen en sık sorulan şey

would be what do you like to do in your free time so if someone asks this of course you

boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın, yani birisi bunu sorarsa tabii ki

can say "in my free time I like to play golf," "In my free time I really like playing video

söyleyebilirsin "Boş zamanlarımda golf oynamayı severim", "Boş zamanlarımda video oyunları oynamayı gerçekten severim

games," "in my free time I like reading."

", "Boş zamanlarımda kitap okumayı severim."

But if someone asks you what do you like doing in your free time you probably don't want

Ama biri size boş zamanınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız diye sorarsa, muhtemelen

to answer that way right so let's look at some more interesting ways you could answer

bu şekilde cevap vermek istemezsiniz, o yüzden hadi daha ilginç yollara bakalım, her şeyden önce cevap vermekten zevk alıyorum

first of all you could say I enjoy so I enjoy golf, I enjoy reading, I enjoy learning languages

bu yüzden golften zevk alıyorum diyebilirsiniz. okumaktan zevk alıyorum, dil öğrenmekten zevk alıyorum

another really great way that you can say this is I'm an avid or I'm a voracious so

başka bir harika yol da buna ben hırslıyım veya doymak bilmezim diyebilirsin yani

this means that you are passionate about that thing so I could say for example I'm an avid

bu senin o konuda tutkulu olduğun anlamına gelir bu yüzden örneğin ben hevesli bir

reader or I'm a voracious cooker like I really like spending time in the kitchen so really

okuyucuyum diyebilirim ya da doymak bilmez bir aşçıyım, mutfakta vakit geçirmeyi gerçekten seviyorum, bu yüzden gerçekten

American way you could say this is by saying I'm big on something so you could say I'm

Amerikan tarzı diyebilirsiniz ki, bir şeyde büyük olduğumu söyleyerek,

big on surfing or I'm big on science fiction and in the UK they have some other interesting

sörf yapmakta ya da bilimde büyük olduğumu söyleyebilirsiniz kurgu ve Birleşik Krallık'ta

ways you can say this so let's have Andrea show those to you.

bunu söylemenin başka ilginç yolları da var, o yüzden Andrea sana bunları göstersin.

We might say I'm keen on I'm into or I'm interested in all right so we're coming to the end of

Meraklıyım ya da ilgileniyorum diyebiliriz tamam o halde

the introduction here maybe you're at an event or maybe you have just met someone started

burada tanıtımın sonuna geliyoruz belki bir etkinliktesiniz ya da belki yeni tanışmışsınızdır

talking to someone but you aren't feeling so much like you want to continue talking

birisiyle konuşmaya başlamışsınızdır ama o kişiyle konuşmaya devam etmeyi pek de istemiyor gibi hissediyorsun,

to that person this might happen for example just because you feel like you're not vibing

örneğin bu, sırf

with that person like you aren't really hitting it off these all kind of mean the same thing

o kişiyle pek iyi hissetmiyormuşsun gibi hissettiğin için olabilir, sanki gerçekten toparlamıyormuşsun gibi, bunların hepsi demek. aynı şey,

that there isn't chemistry there or maybe you're at an event like a networking event

orada kimya olmaması ya da belki bir ağ oluşturma etkinliği gibi bir etkinliktesiniz

and you're wanting to meet some other people so how can you politely tell that other person

ve başka insanlarla tanışmak istiyorsunuz, bu nedenle diğer kişiye

that I've enjoyed meeting you but now I want to go talk to other people so of course in

sizinle tanışmaktan keyif aldığımı nasıl kibarca söyleyebilirsiniz ama şimdi ben gidip diğer insanlarla konuşmak istiyorum bu yüzden tabii ki

the USA we are very polite so you should always use things like please thank you and sorry

ABD'de çok kibarız bu yüzden her zaman lütfen teşekkür ederim ve özür dilerim gibi şeyler kullanmalısınız bu yüzden

so first off you could start off by saying sorry, sorry it's been really nice to meet

ilk önce özür dilerim, özür dilerim sizinle tanışmak gerçekten çok güzel

you but now I want to go talk to that person but my friend is waiting for me but I really

ama şimdi diyerek başlayabilirsiniz Gidip o kişiyle konuşmak istiyorum ama arkadaşım beni bekliyor ama gerçekten

have to go because I have another commitment now if you want a really formal way to answer

gitmeliyim çünkü şimdi başka bir taahhüdüm var, eğer buna gerçekten resmi bir şekilde cevap vermek istiyorsanız,

this we could say I have a prior engagement now that's a really great expression that

önceden bir işim var diyebiliriz şimdi bu gerçekten harika Kullanabileceğiniz ifade,

you can use that means that you have some other plans that you made before so now you

daha önce yaptığınız başka planlarınız olduğu anlamına gelir, bu yüzden şimdi

have to leave so for example if you are finishing up the conversation you said I'm really sorry

gitmeniz gerekir, örneğin sohbeti bitiriyorsanız gerçekten üzgünüm dediniz,

I've enjoyed meeting you but I have a prior engagement and I really have to go now another

sizinle tanışmaktan zevk aldım ama önceki nişan ve gerçekten şimdi gitmeliyim

really great way to say this is I have to excuse myself now we wouldn't say have to

bunu söylemenin gerçekten harika bir başka yolu da şu: kendimi mazur görmeliyim şimdi

so much here we'd probably say hafta hafta so I have to excuse myself and then you can

burada çok fazla olması gerektiğini söylemezdik muhtemelen hafta hafta derdik bu yüzden kendimi mazur görmeliyim ve sonra siz bir

kind of give the excuse or you can just leave it at that so you can say sorry I have to

mazeret söyle ya da öylece bırakabilirsin, böylece özür dilerim diyebilirsin,

excuse myself it was nice meeting you let's talk again sometime or please excuse me my

kendimi mazur görmeliyim, buluşmak güzeldi, bir ara tekrar konuşalım ya da lütfen beni affet,

friend is waiting for me and I have to go a more casual way for example if you want

arkadaşım beni bekliyor ve ben daha rahat bir yere gitmeliyim. örneğin,

to talk about a prior engagement is you could say I'm running late I'm running late for

önceki bir nişan hakkında konuşmak istersen, geç kalıyorum diyebilirsin,

something so I'm running late to pick my kid up from school so I really have to go now

bir şeye geç kalıyorum, bu yüzden çocuğumu okuldan almak için geç kalıyorum, bu yüzden gerçekten şimdi gitmeliyim

I'm running late for another event that I signed up for so I have to go and a more casual

ben' Kaydolduğum başka bir etkinliğe geç kalıyorum, bu yüzden gitmeliyim ve bunu söylemenin daha rahat bir

way even to say this is I have to run that means that you're really busy or you have

yolu, koşmam gerek, bu gerçekten meşgul olduğun veya

something else that you have to get to and you have to go now and as I mentioned with

gitmen gereken başka bir şeyin olduğu anlamına gelir. şimdi gitmelisin ve

any of these you kind of want to do it in a polite way so you should always say of course

bunlardan herhangi birinde bahsettiğim gibi, bunu kibar bir şekilde yapmak istiyorsun, bu yüzden her zaman tabii ki

as i said sorry and it was great meeting you and maybe if it was a good connection then

özür dilerim demelisin ve seninle tanışmak harikaydı ve belki iyi bir bağlantı olsaydı o zaman

you want to do something like ask for that person's phone number like can I send you

o kişinin telefon numarasını istemek gibi bir şey yapmak istiyorsun mesela sana

a whatsapp sometime can I get your LinkedIn can I get your card if you want to get their

bir ara whatsapp gönderebilir miyim LinkedIn'ini alabilir miyim kartvizitini almak istersen senin kartını alabilir miyim

business card or you could give them yours so any of these would be kind of appropriate

veya sen kendi kartvizitini verebilir misin ki bunlardan herhangi biri olur biraz uygun

and it's a really kind of classy way a really great way that you can leave without being

ve bu gerçekten klas bir yol, kabalaşmadan ayrılabileceğiniz gerçekten harika bir yol

rude and then just finally let's end this section by talking about some different contexts

ve son olarak, bazı farklı bağlamlar

and things that you might need to know in those contexts for doing a different type

ve bu bağlamlarda bir şey yapmak için bilmeniz gerekebilecek şeyler hakkında konuşarak bu bölümü bitirelim. farklı türde bir

of introduction or having to say some different kinds of phrases so first off you might bump

tanıtım veya bazı farklı türde sözler söylemek zorunda kalmak, bu nedenle ilk önce biriyle karşılaşabilirsiniz,

into someone you might casually see someone that you have not seen for a long time and

uzun süredir görmediğiniz birini gelişigüzel bir şekilde görebilirsiniz ve

in this case we have some different sorts of greetings so first off we might say long

bu durumda bazı farklı türlerde selamlamalarımız var, bu yüzden ilk önce biz uzun

time no see that means it's been a really long time since you've seen that person and

zamandır görüşmüyorum diyebilir, bu, o kişiyi göreli gerçekten çok uzun zaman oldu demektir ve

then we might say what's new that means what has happened since I last talked to you we

sonra yeni olan şey, yani sizinle son konuşmamdan bu yana neler olduğu anlamına gelebilir,

might also say what have you been up to but we have some really great connected speech

ayrıca neler yaptığınızı da söyleyebiliriz ama Burada muhtemelen kullanacağımız gerçekten harika bağlantılı bir konuşmamız var

here that we'd probably use or that if you hear a native say it they would say what have

ya da bir yerlinin bunu söylediğini duyarsanız, ne yaptınız neler

you been up to what have you been up to another thing we saw before is how's life how's life

yaptınız daha önce gördüğümüz başka bir şey hayat nasıl hayat

now this is always really great if you haven't seen someone in a long time now let's say

şimdi nasıl bu birini uzun süredir görmediyseniz her zaman gerçekten harikadır şimdi diyelim ki

you're at the supermarket and you bump into someone so if this happens maybe you feel

süpermarkettesiniz ve birine çarptınız bu olursa belki

a little bit awkward I usually feel pretty awkward in those situations and you're kind

biraz garip hissedersiniz ben genellikle bu durumlarda oldukça garip hissederim ve siz Bir

of in the middle of your shopping and you're just wanting to continue without having to

nevi alışverişinizin ortasındasınız ve çok fazla konuşmanıza gerek kalmadan devam etmek istiyorsunuz, o zaman

talk too much so what should you do so you don't get tied up talking to that person for

o kişiyle uzun süre konuşmaya bağlı kalmamak için ne yapmalısınız?

a long time well we talked about already ways that you can kind of excuse yourself so you

kendini mazur görebileceğin yollar yani

should always say you know "Hi how's it going?" and kind of be polite but then you can kind

her zaman bildiğini söylemelisin "Merhaba nasıl gidiyor?" ve kibar olun ama sonra koşmam gerektiğini

of use those things like saying I have to run I have another thing that I have to do

söylemek gibi şeyleri kullanabilirsiniz Bundan sonra yapmam gereken başka bir şey var

after this sorry I'm kind of in a hurry and something you might say is it was great to

üzgünüm biraz acelem var ve diyebileceğiniz bir şey harikaydı

see you or it is great to see you either in the present or in the past kind of like right

seni görmek ya da seni şimdi ya da geçmişte görmek harika, ayrılmadan hemen önce olduğu gibi,

before you're leaving you could say it was really great to see you let's catch up some

seni görmek gerçekten harika diyebilirsin, hadi

other time now before we move on to those success tips which are really going to help

bu başarılara geçmeden önce başka bir zaman görüşelim Şimdiye kadar

you to put everything that we've learned so far into practice and to feel really confident

öğrendiğimiz her şeyi uygulamaya koymanıza ve girişinizi kullanırken gerçekten kendinize güvenmenize gerçekten yardımcı olacak ipuçları

using your introduction.

. Size

I want to tell you a little bit about our power learning week now this is a fantastic

biraz güç öğrenme haftamızdan bahsetmek istiyorum, şimdi bu,

way to continue learning the English that natives really use in our everyday conversations

yerlilerin günlük konuşmalarımızda gerçekten kullandıkları İngilizceyi öğrenmeye devam etmenin harika bir yolu,

plus it's going to help you to feel really confident with both your listening and your

ayrıca hem dinlerken hem de konuşurken ve konuşurken kendinize gerçekten güvenmenize yardımcı olacak.

speaking and of course the best part is it's 100% free so you can learn more about that

Tabii ki en iyi yanı, %100 ücretsiz olmasıdır, böylece bu konuda daha fazla bilgi edinebilir

and sign up all you have to do is click up here or down the description below.

ve kaydolabilirsiniz, tek yapmanız gereken burayı veya aşağıdaki açıklamayı tıklamak.

Alright so now we have our tips for success that are going to help you put everything

Pekala, şimdi her şeyi uygulamaya koymanıza yardımcı olacak başarı için ipuçlarımız var,

into practice so the first tip that I have for you is you should actually create a script

bu yüzden sizin için sahip olduğum ilk ipucu, gerçekten bir senaryo oluşturmalısınız,

now you should actually write down what is your perfect introduction what is the introduction

şimdi gerçekten mükemmel girişinizin ne olduğunu yazmalısınız.

that is unique to you that you really want to use when you meet someone new and maybe

Bu, yeni biriyle tanıştığınızda gerçekten kullanmak isteyeceğiniz size özgü bir şeydir ve

you could actually have several of these they use depending if you're in a more formal situation

daha resmi bir durumda olup olmadığınıza bağlı olarak,

if you are going to have to talk about yourself in a job interview or one that you want to

bir işte kendinizden bahsetmek zorunda kalacaksanız, belki de bunlardan birkaçına sahip olabilirsiniz. Röportaj veya

use more if you are meeting new people that are your age if you're out at the bars or

daha fazla kullanmak istediğiniz biri, yaşınızdaki yeni insanlarla tanışıyorsanız, barlardaysanız veya

if you're kind of meeting friends of friends so really whether you are more advanced or

arkadaşlarınızın arkadaşlarıyla tanışıyorsanız, yani gerçekten ister daha ileri seviyede olun ister

at a more basic level something that can be really useful to do is to first write it in

daha basit Seviyede gerçekten yararlı olabilecek bir şey, önce

your native language now usually i'm not a big fan of translating but in this case I

ana dilinizde yazmaktır, şimdi genellikle çevirmenin büyük bir hayranı değilim ama bu durumda

think it can be really valuable because you know exactly how you might want to say things

bunun gerçekten değerli olabileceğini düşünüyorum çünkü tam olarak nasıl söylemek isteyebileceğinizi biliyorsunuz. şeyleri

in a really specific way in your native language that might be hard for you to start out in

ana dilinizde gerçekten özel bir şekilde, şimdi İngilizce'ye başlamanız zor olabilir,

English now I've actually used this even when I'm learning a new language and it's the first

bunu yeni bir dil öğrenirken bile kullandım ve

week that I'm learning it to already be able to start speaking I'll actually write out

bunu öğrendiğim ilk hafta zaten konuşmaya başlayabilmem için aslında

my introduction by writing it in English first and then translating it and usually I keep

girişimi önce İngilizce yazıp sonra çevirerek yazacağım ve genellikle

it pretty simple because I don't want to learn crazy vocabulary yet but this is really fantastic

oldukça basit tutuyorum çünkü henüz çılgınca kelimeler öğrenmek istemiyorum ama bu gerçekten harika

because after seven days of learning the language I can already start a very basic conversation

çünkü yedi gün sonra dili öğrenme konusunda biriyle çok basit bir sohbete başlayabilirim ki

with someone which when I'm starting out that's really important to build my confidence so

bu, başladığımda kendime olan güvenimi oluşturmak için gerçekten önemlidir, bu nedenle

if you're more basic or if you want to learn another language I highly recommend that but

daha basitseniz veya başka bir dil öğrenmek istiyorsanız bunu şiddetle tavsiye ederim ama

even if you're at more of an intermediate advanced level for what we've learned today

eğer bugün öğrendiklerimiz için daha çok orta ileri seviyedesin

I think this is super important now one of the reasons that this is so crucial is because

bence bu şimdi çok önemli

when you give your introduction usually you won't have warning so you need to be able

to be spontaneous it needs to sound really natural so having that script and then practicing

Spontane olabilmek için kulağa gerçekten doğal gelmesi gerekir, bu yüzden o senaryoya sahip olmak ve sonra pratik yapmak,

it is going to help you to in any situation give that introduction in a really natural

her durumda bu girişi gerçekten doğal ve

casual way and then this way you can focus more on the connection with the other person

rahat bir şekilde yapmanıza yardımcı olacaktır ve bu şekilde, bağlantıya daha fazla odaklanabilirsiniz. diğer kişi

so what's really important here is to think about what are the questions that you're going

yani burada asıl önemli olan size sorulacak soruların ne olduğunu düşünmek

to be asked so of course if you're going into a job interview you should research a little

yani tabii ki bir iş görüşmesine gidiyorsanız biraz araştırmalı ve

bit you should obviously know things about the company so that you can actually talk

tabii ki şirket hakkında bir şeyler bilmelisiniz. böylece

about how you'll fit well with the company and we can do another lesson of course talking

şirkete nasıl uyum sağlayacağınız hakkında gerçekten konuşabilirsiniz ve elbette

more about English specifically for those job area views but what we've learned today

bu iş alanı görüşlerine özel olarak İngilizce hakkında daha fazla konuşarak başka bir ders yapabiliriz, ancak bugün öğrendiklerimizin

I think can already be really helpful and by doing the scripting exercise you'll feel

şimdiden gerçekten yardımcı olabileceğini düşünüyorum. senaryo yazma alıştırmasını yaparken,

a lot more confident in that situation so if you're thinking also about more of a casual

bu durumda kendinizi çok daha güvende hissedeceksiniz, bu nedenle daha rahat bir sohbeti de düşünüyorsanız,

conversation if you're going out to the bars if you're meeting up with some friends then

barlara gidiyorsanız, bazı arkadaşlarla buluşuyorsanız, o zaman

you're going to want to think about what is the more informal natural and native language

sizsiniz. Kullanmanız gereken daha resmi olmayan doğal ve yerel dilin ne olduğunu düşünmek isteyeceksiniz, bu

that you'll need to use so we've already looked at some of these today so people might ask

yüzden bugün bunlardan bazılarına zaten baktık, böylece insanlar size

you like where are you from what do you do for a living what are your hobbies or what

nerelisiniz, ne iş yapıyorsunuz gibi sorular sorabilir. hobilerin neler ya da

you like to do in your free time and maybe you have a job interview or you meet new people

boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın ve belki bir iş görüşmen var ya da işte yeni insanlarla tanışıyorsun

at work or you're going to an event or something like that and you need some more business

ya da bir etkinliğe ya da onun gibi bir şeye gidiyorsun ve biraz daha iş

English so if that's the case then I highly recommend we just created on our other channel

İngilizcesine ihtiyacın var yani eğer öyleyse Bu durumda, diğer kanalımızda TV

a lesson teaching you business English with TV series, so it's really fun really practical

dizileriyle size iş İngilizcesi öğreten bir ders oluşturmamızı şiddetle tavsiye ederim , bu yüzden gerçekten eğlenceli, gerçekten pratik

and I'll link that down in the description below now don't just write out the script

ve aşağıdaki açıklamada bunun bağlantısını vereceğim, şimdi sadece senaryoyu yazmayın

and then don't touch it at all you need to really practice you need to get this down

ve o zaman ona hiç dokunma gerçekten pratik yapman gerekiyor bunu ezberlemen gerektiği

pat which means that you're getting it by heart and a really great way to do this so

anlamına geliyor ve bunu yapmanın gerçekten harika bir yolu böylece

that it comes out natural because maybe you have it memorized but you really have to think

doğal bir şekilde ortaya çıkıyor çünkü belki ezberlemişsindir ama

about it is to actually record yourself and listen to yourself and by doing this over

gerçekten kendinizi kaydetmeniz ve kendinizi dinlemeniz gerektiğini düşünmeniz gerekiyor ve bunu tekrar tekrar yaparak ve

and over again and maybe trying with different questions try mixing up the order then it's

belki farklı sorularla deneyerek sırayı karıştırmayı deneyin, o zaman

going to start coming out much more natural and it's just going to feel like a part of

çok daha doğal gelmeye başlayacak ve öylece gidiyor Bir parçanız gibi hissetmek,

you so you won't have to even think about it it's just anytime someone asks you what

böylece bunu düşünmek zorunda kalmayacaksınız, tam da birisi size ne iş

do you do for a living or what do you do outside of work what do you do in your free time you'll

yapıyorsunuz ya da iş dışında ne yapıyorsunuz, boş zamanlarınızda ne yaparsınız diye sorduğunda. Neye

know right away what you're supposed to answer and let's not just talk about this why don't

cevap vermeniz gerektiğini hemen bilin ve bunun hakkında konuşmayalım, neden

you actually pause the video write out a quick script it doesn't have to be very long right

videoyu durdurmuyorsunuz, hızlı bir senaryo yazın, şu anda çok uzun olmasına gerek yok

now and share it down in the comments below to introduce yourself and myself and the community

ve aşağıdaki yorumlarda paylaşın. kendinizi, kendimi ve topluluğu

that way can kind of help you out and give you some feedback.

bu şekilde tanıtmak size bir şekilde yardımcı olabilir ve size geri bildirimde bulunabilir.

All right so let's move on to the next tip so let's say that you're a bit like me and

Pekala, bir sonraki ipucuna geçelim, diyelim ki biraz benim gibisin ve

you're introverted and you feel a little bit shy especially when you are in situations

içine kapanıksın ve özellikle bir

where you're meeting a lot of new people in a short amount of time so in these cases it

sürü yeni insanla tanıştığın durumlarda biraz utangaçsın. kısa bir süre, bu nedenle bu durumlarda

can be really useful to not just depend on talking about yourself but actually ask the

sadece kendiniz hakkında konuşmaya güvenmek yerine

other person more about themselves so center the conversation around that other person

diğer kişiye kendileri hakkında daha fazla soru sormak gerçekten yararlı olabilir, bu nedenle sohbeti diğer kişi etrafında odaklayın,

that way you kind of get over your shyness because you're not having to do all this speaking

bu şekilde utangaçlığınızı yenersiniz çünkü siz Tüm bunları konuşmak zorunda değilsiniz

because of course if you just jump into reciting your script that you've practiced then maybe

çünkü tabii ki pratik yaptığınız senaryonuzu okumaya başlarsanız o zaman belki

the other person will get bored maybe it still doesn't sound very natural and you're just

karşınızdaki kişi sıkılır belki yine de kulağa pek doğal gelmeyebilir ve sadece

talking about yourself something that is true of everyone is everyone loves talking about

kendiniz hakkında konuşuyorsunuzdur. herkes için geçerli olan bir şey, herkesin kendisi hakkında konuşmayı sevmesidir, bu

themselves so use this to your advantage really practice those different questions and really

yüzden bunu kendi avantajınıza kullanın, gerçekten bu farklı soruları uygulayın ve

show a genuine interest in that other person now of course you can add to your script some

o diğer kişiye gerçekten gerçek bir ilgi gösterin, şimdi elbette senaryonuza

really interesting questions maybe you can kind of relate to some different things about

gerçekten ilginç bazı sorular ekleyebilirsiniz belki nazik olabilirsiniz Kendinizle ilgili bazı farklı şeylerle ilişki kurmak,

yourself so you could say hey I studied environmentalism what do you think about environmentalism,

böylece diyebilirsiniz ki, ben çevrecilik okudum, çevrecilik hakkında ne düşünüyorsunuz,

what do you think about climate change or different things like that that are going

iklim değişikliği hakkında ne düşünüyorsunuz veya bunun gibi farklı şeyler, sizin de

to kind of spark some different conversation that you're also going to be interested in

farklı bir sohbeti ateşleyecek.

speaking about and something that can really save you in these situations is the question

hakkında konuşmak ilginizi çekecektir ve bu durumlarda sizi gerçekten kurtarabilecek bir şey, nasılsınız sorusudur, bu nedenle

how about you how about you so there's some connected speech there as well and you can

orada da bazı bağlantılı konuşmalar vardır ve

always ask that if the other person's asking you a lot of questions then you can kind of

diğer kişi size çok fazla soru soruyorsa bunu her zaman sorabilirsiniz. o zaman

keep turning the conversation back towards that other person and they're going to feel

konuşmayı diğer kişiye çevirmeye devam edebilirsin ve

a lot more comfortable speaking with you and of course if you are like me that you're introverted

seninle konuşurken çok daha rahat hissedecekler ve tabii ki benim gibi içe dönüksen,

I created a really in-depth lesson talking about this with a bunch of different tips

gerçekten derinlemesine bir konuşma dersi oluşturdum. bunun gibi herhangi bir durumda size çok yardımcı olacak bir dizi farklı ipucu ile bu konuda, bu

that will help you a lot in any situation like this so I highly recommend you check

yüzden

out that later by clicking up here or down the description below the third tip is to

daha sonra buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayarak üçüncü ipucuna

not stress out about whether you need to use formal or informal language now in british

ihtiyacınız olup olmadığı konusunda strese girmemeniz gerektiğini kontrol etmenizi şiddetle tavsiye ederim. İngiliz ve Amerikan kültüründe artık resmi veya resmi olmayan dili kullanın

and american culture nowadays there is a divide between formal and informal english but it's

Bugünlerde resmi ve gayri resmi İngilizce arasında bir ayrım var ama bu giderek

getting smaller all the time so even when you're at work a lot of times people will

küçülüyor, bu nedenle siz işteyken bile çoğu zaman insanlar

use informal language and just to give you an example of this i see a lot of english

resmi olmayan dili kullanacak ve sadece size vermek için Buna bir örnek olarak,

learners that use sir a lot or madam now these words aren't actually so common in the united

efendim veya hanımefendi kelimelerini çokça kullanan İngilizce öğrenen pek çok kişi görüyorum, bu kelimeler Amerika Birleşik Devletleri'nde aslında o kadar yaygın değil

states and it can even sound kind of weird it can make the other person feel uncomfortable

ve hatta kulağa biraz garip gelebilir, diğer kişiyi rahatsız hissettirebilir

because it's just too formal so if you go into a job interview do not be saying Sir,

çünkü bu sadece fazla resmi o yüzden bir iş görüşmesine giderseniz sizinle

Sir, Sir to the person who's interviewing you you could use Mr. and say their last name

görüşen kişiye beyefendi demeyin beyefendi deyip soyadlarını söyleyin

if you want to give a bit more formality but to be honest I almost never use this word

biraz daha formalite vermek istiyorsanız ama dürüst olmak gerekirse neredeyse bu kelimeyi asla kullanmayın

sir now the exception to this might be if you're in the service industry so for example

bayım şimdi bunun istisnası hizmet sektöründeyseniz olabilir, yani örneğin

if you're working as a waiter or you're working as a clerk at some sort of store then you

garson olarak çalışıyorsanız veya bir tür mağazada katip olarak çalışıyorsanız, o zaman "

might say can "I help you Sir?" and this kind of just adds a bit of politeness but in general

can " diyebilirsiniz. yardımcı olayım hocam?" ve bu tür sadece biraz kibarlık katıyor ama genel olarak

do not use this word very much do not be overusing it because it will make people feel uncomfortable

bu kelimeyi çok fazla kullanmayın aşırı kullanmayın çünkü bu insanları rahatsız edecektir

now how can you know whether to use informal or formal language so you're at a conference

artık gayri resmi mi yoksa resmi bir dil mi kullanacağınızı nasıl bilebilirsiniz ki böylece bir noktadasınız. konferans

or you are at your job and you're not sure is this a place where I should be using formal

ya da iş başındasınız ve burasının resmi

language or informal language really the best way that you can figure this out is by listening

dili mi yoksa gayri resmi dili mi kullanmam gerektiğinden emin değilsiniz gerçekten bunu anlamanın en iyi yolu,

to other people what language are they using are they using more of the formal language

diğer insanları dinlemek, hangi dili kullanıyorlar? bugün size verdiğim resmi dili daha fazla kullanarak mı yoksa

I gave you today or are they using more colloquial language and by kind of observing this and

daha çok günlük dilde mi kullanıyorlar ve bunu gözlemleyerek ve

observing the situations that they're in who they're talking to then you get a lot more

kiminle konuştukları durumları gözlemleyerek,

comfortable in these different situations with which words you should be choosing as

bu farklı durumlarda çok daha rahat olursunuz. söylediğim gibi hangi kelimeleri seçmelisin

I said if you sound too formal you can make people feel uncomfortable but if you're in

eğer çok resmi konuşuyorsan insanları rahatsız edebilirsin ama eğer

doubt it's probably a bit safer to use that formal language because you also don't want

şüphen varsa muhtemelen o resmi dili kullanmak biraz daha güvenlidir çünkü

to come across as rude and I could talk a ton more about this so if you want us to make

kaba ve kaba görünmek istemezsin. Bu konuda daha tonlarca konuşabilirim, bu yüzden

a lesson on informal versus formal language and when you should use each then just give

resmi olmayan ve resmi olmayan dil hakkında bir ders yapmamızı ve her birini ne zaman kullanmanız gerektiğini istiyorsanız, o zaman

this lesson a like to let me know and finally let's talk about some things that you should

bu dersi beğenerek bana haber verin ve son olarak kullanmamanız gereken bazı şeyler hakkında konuşalım.

not talk about some things to avoid of course depending on the culture you're in certain

kaçınılması gereken bazı şeyler hakkında konuşmak tabii ki içinde bulunduğunuz kültüre bağlı olarak bazı

questions are okay and certain questions are not okay so one thing for example in American

sorular tamam ve bazı sorular uygun değil bu yüzden örneğin Amerikan kültüründe bir şey,

culture is that I'll see compared to other cultures we will not generally ask people

diğer kültürlere kıyasla göreceğim, genellikle insanlara sormayacağız.

about their marriage unless it actually kind of comes up naturally now if someone says

evlilikleri hakkında, tabii ki şimdi doğal olarak ortaya çıkmıyorsa, biri

blah blah my wife or blah blah my husband then of course you can say oh you're married

falan filan karım veya falan filan kocam derse, o zaman elbette ah evlisin diyebilirsin

and you can ask questions about that but it should not just be kind of like a direct question

ve bununla ilgili sorular sorabilirsin ama bu sadece bir tür olmamalı neyle ilgilendiğini bildiğin gibi doğrudan bir soru gibi

like you know what are you interested are you married because that other person might

evli misin çünkü diğer kişi bunun seni

kind of feel like you know that's none of your business so of course this is why it's

ilgilendirmediğini bildiğini düşünebilir, bu yüzden elbette bu yüzden

really important to know the culture and to know what is okay and what's not okay and

kültürü bilmek ve neyin iyi olduğunu bilmek gerçekten önemli ve Neyin yanlış olduğu ve

even like when you go to the United States for example if you are in certain areas there's

hatta Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiğinizde olduğu gibi, örneğin belirli bölgelerdeyseniz,

places where certain things might be more formal so for example if you go to the south

bazı şeylerin daha resmi olabileceği yerler vardır, bu nedenle örneğin Amerika

of the United States it's probably a little bit more formal and there's more of these

Birleşik Devletleri'nin güneyine giderseniz, muhtemelen biraz daha resmidir. ve bu

questions that you shouldn't ask and maybe if you go to the north of the United States

sorulardan sormamanız gereken daha çok şey var ve belki Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeyine giderseniz

then really anything is okay so it's going to depend a lot even on the subculture of

o zaman gerçekten her şey yolundadır, bu yüzden içinde bulunduğunuz Amerika Birleşik Devletleri alt kültürüne bile bağlı olacaktır.

the United States that you're in or the subculture of the UK or really anywhere else that you

Birleşik Krallık'ın alt kültürü veya gerçekten başka herhangi bir yere

go so again really try to observe this but let's look at some of those things that you

giderseniz gidin, bu yüzden tekrar gerçekten gözlemlemeye çalışın ama söylememeniz veya sormamanız gereken bazı şeylere bakalım, bu yüzden

should not say or not ask about so first of all other than asking about marriage you should

her şeyden önce evlilik hakkında soru sormak dışında

not ask people their age especially women because this can be seen as offensive we would

insanlara sormamalısınız. yaşları, özellikle kadınlar, çünkü bu saldırgan olarak görülebilir,

probably see this as not so important or relevant anyway because you can kind of see more or

muhtemelen bunu o kadar da önemli veya alakalı olarak görmezdik çünkü

less what age someone is and maybe if the other person asks you for some reason or maybe

birinin aşağı yukarı kaç yaşında olduğunu görebilirsin ve belki diğer kişi sana bir nedenden dolayı sorarsa veya belki eğer

if it's because of something really surprising like if the person has a bunch of gray hair

gerçekten şaşırtıcı bir şey yüzündendir, örneğin, kişinin bir tutam beyaz saçı varsa

but then they say "oh I'm studying university at blah blah" you might say how old are you

ama sonra "ah ben üniversitede filan okuyorum " derler, siz kaç yaşındasınız diyebilirsiniz

because maybe they're younger than you think they are but in general this is something

çünkü belki düşündüğünüzden daha gençtirler ama genel olarak bu, önce

that's better to avoid unless the other person brings it up first and then once again marriage

diğer kişi gündeme getirmedikçe ve sonra bir kez daha evlilik, o kişiye zaten

is something that you probably should not ask about unless you already are pretty close

oldukça yakın değilseniz

to that person or they bring it up but of course it's fine if you want to tell other

veya onlar konuyu açmadıkça, muhtemelen sormamanız gereken bir şeydir, ancak elbette sorun değil. diğer

people that you're married or tell them about your wife or husband people won't really find

insanlara evli olduğunuzu söylemek veya onlara karınız veya kocanızdan bahsetmek istiyorsanız, insanlar

that at all weird or rude or offensive and then two other subjects that you should try

bunu gerçekten tuhaf, kaba veya saldırgan bulmayacaklardır ve diğer kişi getirmedikçe kaçınmanız gereken diğer iki konudan kaçınmalısınız.

to avoid unless the other person brings it up but even in these cases I would usually

up up ama bu durumlarda bile genellikle

try to steer the conversation in a different direction would be politics and religion now

sohbeti farklı bir yöne yönlendirmeye çalışırdım, şimdi siyaset ve din olabilir,

of course these people can have very different opinions and really it's probably when you're

tabii ki bu insanlar çok farklı görüşlere sahip olabilir ve gerçekten de muhtemelen

just getting to know someone it's not where you're wanting to go you're not wanting to

birini yeni tanımaya başladığınızda bunun yeri değil. Gitmek istiyorsun,

go to a place that's really conflictual so I would highly recommend that you avoid those

gerçekten ihtilaflı bir yere gitmek istemiyorsun, bu yüzden hararetli tartışmalara girmekten gerçekten hoşlanmıyorsan bu konulardan kaçınmanı şiddetle tavsiye ederim

topics unless you really like getting into heated debate.

.

All right so as promised just to wrap up this lesson I'm going to give you some examples

Pekala, söz verdiğim gibi bu dersi bitirmek için size

that will help you in writing your own script so first off let's put everything that we

kendi senaryonuzu yazmanıza yardımcı olacak bazı örnekler vereceğim, bu yüzden önce bugün incelediğimiz her şeyi

looked at today together so my introduction might look like this so I would say that my

bir araya getirelim, böylece tanıtımım şöyle görünebilir, bu yüzden ben

name is Ethan I'm from Durango, Colorado.

adımın Ethan olduğunu söylerdi, Colorado, Durango'luyum.

I currently live in Barcelona I studied at the University of Colorado I have a Masters

Şu anda Barselona'da yaşıyorum Colorado Üniversitesi'nde okudum

in Marketing I have my own company, I'm the CMO of RealLife English in my free time I

Pazarlama alanında Master derecem var Kendi şirketim var, boş zamanlarımda RealLife English'in CMO'suyum Koşmayı egzersiz yapmayı

like running exercising meditating and singing I'm an avid reader traveler and language learner

meditasyon yapmayı ve şarkı söylemeyi severim Hevesli bir okuyucu gezginiyim ve dil öğrenen

now that probably sounds to you a little bit robotic right it doesn't sound so natural

şimdi bu sana muhtemelen biraz robotik geliyor değil mi, kulağa o kadar doğal gelmiyor

and probably if I came up to you and I started speaking like that you'd be like okay I'm

ve muhtemelen sana yaklaşıp öyle konuşmaya başlasam tamam diyeceksin, gidip

gonna go talk to someone else but let's look at how we can kind of put that together in

başka biriyle konuşacağım ama hadi bunu

a more natural flowing way so that first way that I gave you is really great for writing

daha doğal ve akıcı bir şekilde nasıl bir araya getirebileceğimize bakalım, böylece size verdiğim ilk yol,

out a script and for knowing how to answer different questions but if you have to give

bir senaryo yazmak ve farklı soruları nasıl yanıtlayacağınızı bilmek için gerçekten harika, ancak

it as a presentation for yourself then you're wanting to do it in more of a flowing way

bunu şu şekilde vermek zorundaysanız Kendiniz için bir sunum, o zaman bunu daha akıcı bir şekilde yapmak istiyorsunuz,

right so let's try this.

o yüzden bunu deneyelim.

Hey there, I'm Ethan I was born and raised in Colorado where I studied International

Merhaba, ben Ethan Colorado'da doğup büyüdüm ve

Affairs at the University of Colorado, I now currently live in Barcelona, I have a Master's

Colorado Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler okudum, şu anda Barselona'da yaşıyorum, Pazarlama alanında yüksek lisansım var

in Marketing and I have my own company called RealLife English where I'm the CMO.

ve RealLife English adında kendi şirketim var. CMO'dayım.

In my free time I like exercising running meditating and singing and I'm also an avid

Boş zamanlarımda egzersiz yapmayı, meditasyon yapmayı ve şarkı söylemeyi seviyorum ve aynı zamanda hevesli bir

reader language learner and anytime I can I love to travel now that seems so much more

okuyucu dil öğrencisiyim ve ne zaman istersem seyahat etmeyi sevebilirim, şimdi bu çok daha

natural, right?

doğal görünüyor, değil mi?

So I highly recommend that you try it that way write out your script and then kind of

Bu yüzden, senaryonuzu bu şekilde denemenizi ve ardından kendinizi sunmak zorunda kalmanız durumunda senaryoyu

see how you can put it in more of a flowing natural way in case you have to present yourself

nasıl daha akıcı ve doğal bir şekilde ifade edebileceğinizi görmenizi şiddetle tavsiye ederim.

now let's take a look at how Andrea would say this in a little bit more British way.

biraz daha İngiliz tarzı.

Hi everyone I'm Andrea and I'm a Legal graduate from London but I now live in Barcelona.

Herkese merhaba ben Andrea ve Londra'dan Hukuk mezunuyum ama şimdi Barselona'da yaşıyorum.

I've worked as a teacher for the last 10 years and I enjoy dancing and playing tennis.

Son 10 yıldır öğretmen olarak çalışıyorum ve dans etmeyi ve tenis oynamayı seviyorum.

And now finally let's see what this looks like when two people actually meet each other

Ve şimdi nihayet iki insan birbiriyle tanıştığında bunun nasıl göründüğüne bakalım, bu

so Andrea and I have done kind of a skit for you let's take a look.

yüzden Andrea ve ben sizin için bir tür skeç yaptık, bir göz atalım.

Hey, how's it going?

Hey! nasıl gidiyor?

Hi I'm great thanks, how are you I'm doing fantastic what's your name my name's Andrea,

Merhaba, harikayım teşekkürler, nasılsınız harikayım, adınız ne benim adım Andrea, merhaba ben

hi I'm Ethan it's nice to meet you it's great to meet you as well so where are you from

Ethan, sizinle tanıştığıma memnun oldum, ben de sizinle tanıştığıma memnun oldum, bu yüzden neredensiniz

Andrea so my family's actually from Cyprus but I was born and raised in London oh that's

Andrea, ailem aslında nerelidir? Kıbrıs ama ben Londra'da doğdum ve büyüdüm oh bu

so great I was born in Durango Colorado but I'm currently living here in Barcelona oh

harika Durango Colorado'da doğdum ama şu anda burada Barselona'da yaşıyorum oh

cool and what are your hobbies well I really like in my free time whenever I can to do

harika ve hobilerin neler peki Boş zamanlarımda elimden geldiğince egzersiz yapmayı gerçekten seviyorum

exercise to go out running I like singing oh wow yeah and of course learning languages

dışarı koşmayı seviyorum şarkı söylemeyi seviyorum oh vay evet ve tabii ki dil öğrenmek

oh great well I really love dancing and I enjoy singing but I'm not very good at it

oh harika dans etmeyi gerçekten seviyorum ve şarkı söylemekten zevk alıyorum ama bunda pek iyi değilim ve

and I also really like reading and going out to restaurants with friends and trying new

ayrıca okumayı ve arkadaşlarla restoranlara gitmeyi ve yeni şeyler denemeyi gerçekten seviyorum

places because I love lots of different cultures foods.

yerler çünkü birçok farklı kültürün yemeklerini seviyorum.

I feel completely the same so what do you do for a living?

Tamamen aynı hissediyorum, bu yüzden yaşamak için ne yapıyorsun?

Well I'm actually a teacher I actually studied law at university but later on I decided to

Aslında ben bir öğretmenim, aslında üniversitede hukuk okudum ama daha sonra

have a career change because I wasn't enjoying it so much and I've been working as a teacher

kariyer değişikliği yapmaya karar verdim çünkü bundan pek zevk almıyordum ve

for over 10 years now and I really love it it's so great that you found something you're

10 yılı aşkın süredir öğretmen olarak çalışıyorum ve gerçekten seviyorum Tam olarak tutkulu olduğunuz bir şeyi bulmanız o kadar harika

passionate about exactly because it's such an important part of your life and I didn't

çünkü bu hayatınızın çok önemli bir parçası ve ben

see myself working as a lawyer all my life it just wasn't for me makes sense.

hayatım boyunca kendimi bir avukat olarak görmedim, bu benim için mantıklı değildi.

How about you?

Peki ya sen?

I have my own company and I'm the CMO it's called RealLife English oh wow that sounds

Kendi şirketim var ve ben CMO'yum, adı RealLife English oh vay, kulağa

so cool, yeah!

çok havalı geliyor, evet!

I actually I studied International Affairs at the University of Colorado but it had nothing

Aslında Colorado Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler okudum ama

to do with that and more recently I got a Master's in Marketing oh cool that sounds

bununla hiçbir ilgisi yoktu ve daha yakın zamanda Pazarlama alanında Master derecesi aldım, oh harika, kulağa

really interesting.

gerçekten ilginç geliyor.

So what does your company do?

Peki şirketiniz ne yapıyor?

My company helps English learners to go beyond the classroom and to live English in their

Şirketim, İngilizce öğrenenlerin sınıfın ötesine geçmelerine ve İngilizceyi hayatlarında yaşamalarına yardımcı olur

life.

.

Oh wow that sounds really interesting I'll have to check it out!

Vay canına, kulağa gerçekten ilginç geliyor, kontrol etmem gerekecek!

Well it's been really great meeting you Andrea I'm actually going to go try and meet some

Pekala, seninle tanışmak gerçekten harikaydı Andrea, aslında gidip

other people here there as well.

burada başka insanlarla da tanışmayı deneyeceğim.

Okay well it was really nice meeting you as well and I hope to see you again.

Tamam, ben de seninle tanışmak gerçekten güzeldi ve seni tekrar görmeyi umuyorum.

All right so now you put it to practice because none of this is any good unless you actually

Pekala, şimdi pratik yapın çünkü gerçekten kullanmadığınız sürece bunların hiçbiri işe yaramaz, bu yüzden

use it so write out your script and share it down in the description below so me and

senaryonuzu yazın ve aşağıdaki açıklamada paylaşın, böylece ben ve

the community can give you some feedback on that and now it's time to go beyond the classroom

topluluk size bu konuda geri bildirimde bulunabiliriz ve şimdi tam zamanı sınıfın ötesine geçmek

and live your english aww yeah!

ve İngilizcenizi yaşamak için aww evet!

What is up guys I'm Ethan your RealLife English fluency coach and in today's lesson we are

Naber çocuklar ben Ethan, RealLife İngilizce akıcılık koçunuz ve bugünün dersinde

going to talk about six things that you need to do every day in order to improve your english

İngilizce iletişim becerilerinizi geliştirmek için her gün yapmanız gereken altı şey hakkında konuşacağız

communication skills.

.