How to say HELLO! How are you? Greet Americans! English Pronunciation

In this American English pronunciation video, we're going to go over how to greet Americans.

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda, Amerikalıları nasıl selamlayacağımızı ele alacağız.

As some of you know, last time I was here in LA, at the YouTube Space, I made a video

Bazılarınızın bildiği gibi, Los Angeles'ta YouTube Stüdyosu'na en son geldiğimde,

on introducing yourself to people. At the time, I didn't know anybody. Now, I'm back

kendinizi insanlara tanıtan bir video çekmiştim. O zamanlar kimseyi tanımıyordum. Şimdi

again with all the same people. So they're all going to be in this video again saying

yine aynı insanlarla birlikteyim. Yani hepsi yine bu videoda

'hey'.

'hey' diyecekler.

First of all, let's listen to a bunch of different greetings.

Her şeyden önce, bir sürü farklı selam dinleyelim.

>> Hey.

>> Merhaba.

>> Hey, Anthony. >> What's up?

>> Selam Anthony. >> naber?

>> Hey, Rachel.

>> Merhaba Rachel.

>> Whassup Rachel?

>> Naber Rachel?

>> Hey Veronica. >> Hey.

>> Merhaba Veronica. >> Merhaba.

>> Morning, guys. >> Morning.

>> Günaydın çocuklar. >> Sabah.

>> Hi. >> Hey.

>> Merhaba. >> Merhaba.

>> Hey. >> Hey! >> Hello.

>> Merhaba. >> Merhaba! >> Merhaba.

>> Greetings. >> Hey, what's going on?

>> Selamlar. >> Hey, neler oluyor?

>> Hey man. >> What up, doe?

>> Hey adamım. >> Naber, dostum?

You probably noticed a lot of people said 'hey'. This is definitely the most common

Muhtemelen birçok insanın 'hey' dediğini fark etmişsinizdir. Bu kesinlikle

way to greet someone in America. It's pretty casual, and I use it all the time with my

Amerika'da birini selamlamanın en yaygın yolu. Oldukça rahat ve arkadaşlarımla her zaman kullanırım

friends. Hey, hey. Notice the shape of the voice. There's a little curve up, and then

. Merhaba. Sesin şekline dikkat edin . Seste yukarı doğru küçük bir eğri ve ardından

a curve down in the voice. Hey, hey, hey. So basically, it's a stressed word. We start

aşağı doğru bir eğri var. Hey hey hey. Yani temelde, vurgulu bir kelime.

with the H consonant sound and go into the AY as in SAY diphthong. Make sure you drop

H ünsüz sesiyle başlıyoruz ve SAY diphthong'daki gibi AY'ye gidiyoruz.

your jaw enough for the first half of that diphthong. He-e, hey, hey.

O diphthong'un ilk yarısı için çeneni yeterince düşürdüğünden emin ol . He-e, hey, hey.

>> Hey.

>> Merhaba.

>> Hey Veronica. >> Hey.

>> Merhaba Veronica. >> Merhaba.

>> Hey Rachel.

>> Merhaba Rachel.

>> Hey. >> Hey.

>> Merhaba. >> Merhaba.

We also heard 'hi' a few times. Again, it's stressed, so we have that shape of a stressed

Ayrıca birkaç kez 'merhaba' duyduk. Yine vurgulu, bu yüzden vurgulu bir hece şekline sahibiz

syllable, hi. Hi. It begins with the H consonant sound, and we have the AI as in BUY diphthong.

, merhaba. MERHABA. H ünsüz sesiyle başlar ve BUY diphthong'daki gibi AI'ya sahibiz.

Again, make sure you drop your jaw enough for the first half of that diphthong. Hi, hi.

Yine, o diftonun ilk yarısı için çenenizi yeterince düşürdüğünüzden emin olun. Merhaba, merhaba.

>> Hi.

>> Merhaba. BUY diphthong'da

Look at that jaw drop we have on the AI as in BUY diphthong.

olduğu gibi AI'da sahip olduğumuz çene düşmesine bakın .

We also heard 'hello'. This is a two-syllable word with stress on the second syllable. da-DA,

Biz de 'merhaba' duyduk. Bu, vurgu ikinci hecede olan iki heceli bir kelimedir. da-DA,

hello. So, it's that second syllable with the up-down shape of the voice. The first

merhaba. Yani sesin yukarı-aşağı şekli ile o ikinci hecedir. İlk

syllable will be pretty flat: he- he-, he-. It begins with the H consonant and has the

hece oldukça düz olacaktır: he- he-, he-. H ünsüzüyle başlar ve

EH as in BED vowel. But this is very quick, he- he-, hello. The second syllable begins

BED ünlüsünde olduğu gibi EH'ye sahiptir. Ama bu çok hızlı, he- he- merhaba. İkinci hece

with the L consonant, so the tongue will come up here, ll, ll, and touch the roof of the

L ünsüz ile başlar, yani dil buraya ll, ll gelecek ve

mouth just behind the teeth. Hello. Then we have the OH as in NO diphthong. Drop your

dişlerin hemen arkasından damağa değecektir. Merhaba. O zaman NO diphthong'daki gibi OH'ye sahibiz.

jaw for the first half of the sound, and make sure you round your lips for the second half.

Sesin ilk yarısında çenenizi bırakın ve ikinci yarısında dudaklarınızı yuvarladığınızdan emin olun.

Hello. Hello.

Merhaba. Merhaba.

>> Hello.

>> Merhaba. OH diphthong'un ikinci yarısı

A little bit of lip rounding here for the second half of the OH diphthong.

için burada biraz dudak yuvarlama .

You may have noticed, some of the guys added 'man'. Hey man.

Fark etmişsinizdir, adamlardan bazıları 'adam' diye eklemiş. Hey dostum.

>> Hey man.

>> Hey adamım.

It's ok to say this only to a man. But you may have noticed that I used the term 'guys'

Bunu sadece bir erkeğe söylemekte sorun yok. Ama bir grup kız için "erkekler" terimini kullandığımı fark etmişsinizdir

for a bunch of girls. So, 'guys' is a little more gender neutral. Hey guys.

. Yani, 'erkekler' biraz daha cinsiyetten bağımsızdır. Hey Millet.

>> Morning guys. >> Morning.

>> Günaydın arkadaşlar. >> Sabah.

Because I was filming in the morning, a lot of people said 'morning' as their greeting.

Sabah çekim yaptığım için birçok insan selam olarak 'sabah' dedi.

This is short for 'good morning'. Simply, 'morning'. Morning. Now, you could say 'afternoon'

Bu 'günaydın'ın kısaltmasıdır. Basitçe 'sabah'. Sabah. Şimdi, o saatlerde "öğleden sonra"

or 'evening' during those times, but it's not nearly as common. Morning.

veya "akşam" diyebilirsiniz, ancak bu o kadar yaygın değildir. Sabah.

>> Morning guys. >> Morning.

>> Günaydın arkadaşlar. >> Sabah.

>> Hey, morning guys. >> Morning.

>> Merhaba arkadaşlar. >> Sabah.

Most greetings involve one of these greeting words: hey, hi, morning, and so on, and often

Çoğu selamlama şu selamlama kelimelerinden birini içerir : hey, merhaba, sabah vb. ve genellikle

a question. The appropriate way to respond is to answer the question, and to ask the

bir soru. Cevap vermenin uygun yolu, soruyu cevaplamak ve

same question yourself.

aynı soruyu kendinize sormaktır.

For example: >> Hey, how are you? >> Good, how are you?

Örneğin: >> Merhaba, nasılsın? >> İyi, nasılsın?

Let's take a look at a few of these exchanges.

Bu borsalardan birkaçına bir göz atalım.

>> Staci, Kristina. Hey! >> Hey, Rach!

>> Staci, Kristina. Hey! >> Selam Rach!

>> How are you guys? >> Oh, it's good to see you!

>> Nasılsınız? >> Oh, seni görmek ne güzel!

>> Yeah, you too! How've you been? >> Good, good.

>> Evet, sen de! Nasılsın? >> İyi, iyi.

>> Hey Scooter. What's up? >> What up doe?

>> Merhaba Skuter. Naber? >> N'aber?

>> Hey Max. What's up? >> Hey, how's it going?

>> Merhaba Maks. Naber? >> Hey, nasıl gidiyor?

>> Good, how are you?

>> İyi, nasılsın?

>> Hey Jenn, hey Frankie. >> Hey.

>> Hey Jenn, merhaba Frankie. >> Merhaba.

>> How are you guys doing today? >> Good. How are you?

>> Bugün nasılsınız? >> İyi. Nasılsın?

>> Not good. >> Good. You're not good?

>> İyi değil. >> İyi. İyi değilsin?

>> Not good. I just broke my phone.

>> İyi değil. Az önce telefonumu kırdım.

>> Hey, what's going on? >> Not much. How are you?

>> Hey, neler oluyor? >> Fazla değil. Nasılsın?

>> Just hanging out. I hear it's your birthday today.

>> Sadece takılıyorum. Bugün senin doğum günün olduğunu duydum .

>> It is, actually. >> Happy birthday, Rachel.

>> Aslında öyle. >> Doğum günün kutlu olsun Rachel.

>> Thank you.

>> teşekkür ederim.

>> How are you? >> Fabulous.

>> Nasılsın? >> Muhteşem.

>> As always!

>> Her zamanki gibi!

>> Hey Aaron. >> Hey, how are you doing?

>> Merhaba Harun. >> Selam, nasılsın?

>> Good, how are you? >> Good.

>> İyi, nasılsın? >> İyi.

How are you. We heard this two ways. Once with the word 'are' stressed. How are you?

Nasılsın. Bunu iki şekilde duyduk. Bir kere 'var' kelimesi ile vurgulanmıştır. Nasılsın?

>> How are you guys? [3x]

>> Nasılsınız? [3x]

How are you? But most of the time, you'll hear it with that word reduced. How are you?

Nasılsın? Ancak çoğu zaman, bu kelimeyi azaltılmış olarak duyacaksınız. Nasılsın?

>> How are you? [6x]

>> Nasılsın? [6x]

>> Great, how are you? [3x]

>> Harika, nasılsın? [3x]

How are you? So, in that case, make sure it's really short, er, er, er, how-er, how-er you.

Nasılsın? Bu durumda, gerçekten kısa olduğundan emin olun, er, er, er, nasılsa, nasılsınız.

How are you, da-DA-da. How are you, da-da-DA.

nasılsın, da-DA-da. nasılsın, da-da-DA.

The most common response to this phrase is 'good'. You might sometimes hear 'great'.

Bu ifadeye verilen en yaygın yanıt 'iyi' dir. Bazen 'harika' kelimesini duyabilirsiniz.

One person even said:

Hatta bir kişi şöyle dedi:

>> How are you? >> Fabulous.

>> Nasılsın? >> Muhteşem.

>> As always!

>> Her zamanki gibi!

And unfortunately, one person said 'not good', because her phone had just broken.

Ve ne yazık ki bir kişi, telefonu yeni bozulduğu için 'iyi değil' dedi .

>> You're not good? >> Not good. I just broke my phone.

>> İyi değil misin? >> İyi değil. Az önce telefonumu kırdım.

Another question we heard was 'how's it going?' So we're contracting 'how is', how's, how's.

Duyduğumuz bir diğer soru da 'nasıl gidiyor?' Yani 'nasıl', nasıl, nasıl' sözleşmeleri yapıyoruz.

So just put a Z sound there at the end of 'how'. The next word begins with a vowel,

Bu yüzden 'nasıl'ın sonuna bir Z sesi koyun . Bir sonraki kelime bir sesli harfle başlar,

so the Z should link those two words together. How's it, how's it, how's it going? Notice

bu nedenle Z bu iki kelimeyi birbirine bağlamalıdır. Nasıl, nasıl, nasıl gidiyor?

the Stop T at the end of 'it'. We're not releasing it: how's it going. So, just hold the air

'it'in sonundaki Stop T'ye dikkat edin. Onu yayınlamıyoruz: nasıl gidiyor? Yani, sadece

for a second, and then release again. You can either end with the NG consonant, ng,

bir saniye havayı tutun ve sonra tekrar bırakın. NG ünsüz, ng

or with the N consonant, nn. Goin', goin'. It's a little more casual, but that's ok.

veya N ünsüz, nn ile bitirebilirsiniz. Gidiyor, gidiyor. Biraz daha gündelik, ama sorun değil.

How's it going, how's it goin'.

Nasıl gidiyor, nasıl gidiyor.

>> How's it goin'? >> It's goin'.

>> Nasıl gidiyor? >> gidiyor.

>> Hey, how's it goin'?

>> Hey, nasıl gidiyor?

Da-da-DA-da. How's it going. Again, the answers here will be good, great, not bad, etc.

Da-da-DA-da. Nasıl gidiyor. Yine, buradaki cevaplar iyi, harika, fena değil vb.

What's up? This is answered just like 'what's going on?' Usually 'nothing' or 'not much',

Bu, 'neler oluyor?' Genellikle 'hiçbir şey' veya 'fazla bir şey yok'

but you can say what you're doing in that moment. You can hear this as 'tsup', with

ama o anda ne yaptığınızı söyleyebilirsiniz . TS indirgemesi ile bunu 'tsup' olarak duyabilirsiniz

the TS reduction. We also heard it as 'whassup', where the T was dropped altogether. Whassup.

. Ayrıca T'nin tamamen bırakıldığı 'naber' olarak da duyduk . naber.

And we even heard one person say 'whadup'. So what was he doing here? He dropped the

Hatta bir kişinin 'naber' dediğini duyduk. Peki burada ne yapıyordu?

S sound, so now the T came between two vowel sounds. So it was a Flap T, sounding like

S sesini düşürdü, şimdi T iki sesli harfin arasına girdi . Yani bir Flap T'ydi, sesi

a D. Whadup.

D. Whadup'a benziyordu.

>> What's up.

>> Naber.

>>Whassup, Rachel?

>>Naber, Rachel?

>> Hey, Brysi. What's up? >> Oh hey Rachel. What's up?

>> Selam Brysi. Naber? >> Merhaba Rachel. Naber?

>> Hey Scooter. What's up? >> Whadup doe?

>> Merhaba Skuter. Naber? >> N'aber?

I hope this was helpful. The next time you see someone you know, don't be afraid to go

Umarım bu yardımcı olmuştur. Tanıdığınız birini bir daha gördüğünüzde,

up and start a conversation. A huge thanks to everybody who was in this video.

yukarı çıkıp bir konuşma başlatmaktan korkmayın. Bu videoda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Staci and Kristina both have awesome how-to channels. Staci does knitting tutorials, and

Staci ve Kristina'nın her ikisinin de harika nasıl yapılır kanalları var. Staci örgü dersleri veriyor ve

Kristina, paper crafts. Aaron makes awesome skateboarding videos. Anthony does music reviews.

Kristina kağıt el işleri yapıyor. Aaron harika kaykay videoları çekiyor. Anthony müzik eleştirileri yapıyor.

Don does children's music. Evan makes awesome drawing tutorials.

Don çocuk müziği yapıyor. Evan harika çizim dersleri veriyor.

>> Whassup Rachel's English. How you all doing, people? This is Evan, from your channel Cartoon

>> N'aber Rachel'ın İngilizcesi. Nasılsınız millet? Ben, Cartoon Block kanalınızdan Evan

Block. Showing kids how to do their thing, drawing and sketching and all that. Veronica

. Çocuklara işlerini nasıl yapacaklarını göstermek, çizim yapmak, eskiz yapmak falan. Veronica'nın

has great travel videos on California. Rose and Eman both have great makeup and style

Kaliforniya hakkında harika seyahat videoları var. Rose ve Eman'ın her ikisinin de harika makyaj ve stil

channels. Fabulous. Qban Guy does sketch comedy. Sarah's crafting channel is awesome. Chris

kanalları var. Efsanevi. Qban Guy skeç komedisi yapıyor. Sarah'nın el işi kanalı harika. Chris

and Hilah work on HilahCooking, a great cooking channel. Billy does awesome children's music

ve Hilah, harika bir yemek pişirme kanalı olan HilahCooking'te çalışıyor . Billy kuklalarla harika çocuk müziği yapıyor

with puppets. You met one of the puppets in one of my other videos. Brysi mixes rap with

. Diğer videolarımdan birinde kuklalardan biriyle tanışmıştınız . Brysi, kanalında rap ile

video games on his channel. Jason does comedy sketches on his channel. Scooter has some

video oyunlarını birleştiriyor. Jason, kanalında komedi skeçleri yapıyor. Scooter'ın

great 100 lists on his comedy channel. Max No Sleeves never wears sleeves in his comedy

komedi kanalında harika 100 listesi var. Max No Sleeves, komedi kanalında asla kolsuz giymez

channel. MissJennFabulous has a nail channel, where she did teach me a different way to

. MissJennFabulous'ın tırnaklarımı boyamanın farklı bir yolunu öğrettiği bir tırnak kanalı var

paint my nails. And Pete is a video producer behind the scenes on several different YouTube

. Ve Pete, birkaç farklı YouTube kanalında perde arkasında bir video yapımcısıdır

channels.

.

>> Yeah, what does that mean? What does 'doe' mean?

>> Evet, bu ne anlama geliyor? "doe" ne anlama geliyor?

>> 'Doe' is a...urban term, which can mean 'though'. However, you just add it for that

>> 'Doe', 'gerçi' anlamına gelebilen kentsel bir terimdir . Ancak, sadece bu

emphasis onto the end of sentences. >> Pretty much anything?

vurgu için cümlelerin sonuna eklersiniz. >> Hemen hemen her şey?

>> It's like an exclamation point, almost. >> Can you say it again?

>> Neredeyse bir ünlem işareti gibi. >> Tekrar söyleyebilir misin?

>> Whadup doe!

>> Vay canına! Hepsi

That's it, and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .