Speak English Fluently — all 6 “D” Sounds | Rachel’s English / English Speaking Lesson

Have you learned how to pronounce D?

D'nin nasıl telaffuz edildiğini öğrendin mi?

Ddd--

Ddd--

Tongue in position, vibrate the vocal cords...

Dil yerinde, ses tellerini titret...

Well, there are actually six different ways that Americans might pronounce that sound.

Şey, aslında Amerikalıların bu sesi telaffuz edebileceği altı farklı yol var.

And today, we're inviting superstar Rachel's English teacher, Tom Kelly,

Ve bugün, süperstar Rachel'ın İngilizce öğretmeni Tom Kelly'yi

to teach you these six different ways.

size bu altı farklı yolu öğretmeye davet ediyoruz.

When you understand them, you'll figure out how you can speak more natural and easy English.

Onları anladığınızda, nasıl daha doğal ve kolay İngilizce konuşabileceğinizi anlayacaksınız.

Tom teaches students in Rachel's English Academy, all day, every day,

Tom her gün Rachel's English Academy'de öğrencilere ders veriyor

and this is part of what he teaches them, so I'm so glad that he's here to do this for us today.

ve bu onlara öğrettiklerinin bir parçası, bu yüzden bugün bizim için bunu yapmak için burada olduğu için çok mutluyum.

We're gonna hand it over to Tom in just a second but before we do,

Bir saniye sonra onu Tom'a teslim edeceğiz ama bunu yapmadan önce,

make sure you subscribe with notifications if you haven't already.

henüz yapmadıysanız bildirimlerle abone olduğunuzdan emin olun.

We make new videos on the English language every Tuesday, and we'd love to see you back here again.

Her salı İngilizce dilinde yeni videolar hazırlıyoruz ve sizi tekrar burada görmek isteriz.

Okay, Tom, take it away!

Tamam, Tom, götür onu!

Hi! I'm Tom Kelly, a Rachel's English teacher with Rachel's English Academy.

MERHABA! Ben Tom Kelly, Rachel's English Academy'de Rachel's English öğretmeniyim.

Today we're going to talk in depth about a sound in American English

Bugün Amerikan İngilizcesinde

that has a lot of different pronunciations. The D consonant.

pek çok farklı telaffuzu olan bir ses hakkında derinlemesine konuşacağız. D ünsüz.

Here are words and two word phrases that all use a different pronunciation of the D sound.

İşte hepsi D sesinin farklı bir telaffuzunu kullanan kelimeler ve iki kelime öbeği.

Dog

Dog

Mad

Mad

Ladder

Ladder

Dad runs.

Baba koşar.

Did you?

yaptın mı

Send me.

Bana gönderin.

Whoa. One letter...six different pronunciations.

Vay canına. Bir harf...altı farklı telaffuz.

Yikes.

Aman Tanrım.

Luckily, there are some guidelines for when to use each one.

Neyse ki, her birinin ne zaman kullanılacağına dair bazı yönergeler var.

So let's get started.

Öyleyse başlayalım.

Now, you may have heard about the Stop T and the Flap T and the True T.

Şimdi, Stop T'yi, Flap T'yi ve True T'yi duymuş olabilirsiniz.

Well, the only difference between the T and D consonant is that the D consonant is voiced

T ve D ünsüzleri arasındaki tek fark, D ünsüzünün sesli,

and the T is unvoiced.

T'nin sessiz olmasıdır.

So that means the D consonant has multiple pronunciations as well!

Bu, D ünsüzünün de birden çok telaffuzu olduğu anlamına gelir!

Let's start with the Classic - the True D.

Klasik - Gerçek D ile başlayalım.

As Rachel teaches in her video on the D consonant,

Rachel'ın videosunda D ünsüzünü öğrettiği gibi,

it is a Stop Consonant.

bu bir Durdurma Ünsüzüdür.

This means that there are two parts to creating a True D.

Bu, True D oluşturmanın iki parçası olduğu anlamına gelir.

First, a stop of the airflow and second, a release.

Birincisi, hava akışının durdurulması ve ikincisi, serbest bırakılmasıdır.

The airflow is stopped by the tongue position.

Hava akışı, dil konumu tarafından durdurulur.

The tongue will come up and the front part will touch the roof of the mouth just behind the top teeth.

Dil yukarı çıkacak ve ön kısım, üst dişlerin hemen arkasındaki damağa değecektir.

It will then pull down to release the air.

Daha sonra havayı serbest bırakmak için aşağı çekecektir.

Da.

Da.

Da.

Da.

Da.

Da.

The teeth can be together for the D consonant sound,

D ünsüz sesi için dişler bir arada olabilir

but they do not need to be.

ama olması gerekmez.

For example here is the D sound with the teeth together:

Örneğin burada dişlerin bir arada olduğu D sesi var:

Dog.

Köpek.

Day.

Gün.

Diner.

Lokanta.

You may actually find that you get an easier, more relaxed sound when your teeth are not together.

Aslında dişleriniz bir arada olmadığında daha kolay, daha rahat bir ses elde ettiğinizi fark edebilirsiniz.

Dog.

Köpek.

Day.

Gün.

Diner.

Lokanta.

This allows you to keep a looser, more relaxed jaw,

Bu, çenenizi daha gevşek, daha rahat tutmanızı sağlar;

which is great for finding that American English flow, and natural quality.

bu, Amerikan İngilizcesi akışını ve doğal kaliteyi bulmak için harikadır.

Now, this is a voiced consonant, so you will use your vocal cords for the D.

Şimdi, bu sesli bir ünsüz, yani ses tellerinizi D için kullanacaksınız.

And that will be very important later on.

Ve bu daha sonra çok önemli olacak.

Now when do we use the True D?

True D'yi ne zaman kullanırız?

Whenever a D consonant begins a word

D ünsüz bir kelimeye başladığında

or when it begins a stressed syllable in the middle of a multiple syllable word.

veya çok heceli bir kelimenin ortasında vurgulu bir heceye başladığında.

So, let's practice this. Here it is at the beginning: dog, diaper,

Öyleyse, bunu uygulayalım. İşte başında: köpek, bebek bezi,

As the parent of an infant, I use this one a lot,

Bir bebeğin ebeveyni olarak bunu çok kullanıyorum

and the name Debra, like in the song by Beck.

ve Beck'in şarkısındaki gibi Debra adını.

Debra.

Debra.

Debra.

Debra.

Notice that my teeth are not together when I pronounce the D.

D'yi telaffuz ettiğimde dişlerimin bir arada olmadığına dikkat edin.

Dd-- dd-- Debra.

Dd-- dd-- Debra.

In fact, my jaw is loose and relaxed.

Aslında, çenem gevşek ve rahat.

Now this relaxation helps create a more effortless sound

Şimdi bu gevşetme, daha zahmetsiz bir ses yaratmanıza yardımcı olur

and it might help you find a more natural native speaker quality to your D consonant.

ve D ünsüzünüz için daha doğal bir anadil kalitesi bulmanıza yardımcı olabilir.

Now here is the True D in the middle of a word.

Şimdi burada bir kelimenin ortasındaki True D var.

Produce.

Üretmek.

Produce.

Üretmek.

Serendipity.

Tesadüf.

Houdini.

Houdini.

Again, notice my teeth are not closing to help me create this sound, my jaw stays loose.

Yine, bu sesi çıkarmama yardımcı olmak için dişlerimin kapanmadığına dikkat edin, çenem gevşek kalıyor.

Houdini.

Houdini.

Houdini. Da, da.

Houdini. Baba, baba.

Okay, so that's the classic True D consonant sound.

Tamam, bu klasik True D ünsüz sesi.

The sound we think of when we think of the letter D.

D harfini düşündüğümüzde aklımıza gelen ses.

However, that is only the first of our six pronunciations.

Ancak bu, altı telaffuzumuzdan sadece ilki.

So let's talk about number two. The Flap D.

Öyleyse iki numara hakkında konuşalım. Flap D.

Now that sounds similar to a flap T, right?

Şimdi bu bir flap T'ye benziyor, değil mi?

And that is because it is the exact same sound.

Ve bunun nedeni, tamamen aynı ses olmasıdır.

When a D is between two vowel sounds in an unstressed position,

Bir D, vurgusuz bir konumda iki ünlü ses arasında olduğunda,

meaning the following syllable is unstressed,

yani bir sonraki hece vurgusuz olduğunda,

it will be pronounced very quickly, lightly, a very fast, weak version of the True D.

çok hızlı, hafif, True D'nin çok hızlı, zayıf bir versiyonu olarak telaffuz edilecektir.

Now this should sound just like the Flap T

Şimdi bu, tıpkı Flap T

or if you come from a native language that uses a Flap R,

veya Flap R kullanan bir ana dilden geliyorsanız,

where the tip of the tongue bounces quickly off the roof of the mouth,

dilin ucu ağzın çatısından hızla seker,

that is also the same sound.

bu da aynı sestir.

So, M-A-D-D-E-R, madder, madder.

Yani, M-A-D-D-E-R, daha çılgın, daha çılgın.

This word has a Flap D whereas,

Bu kelimenin Flap D'si varken

M-A-T-T-E-R as in 'What's the matter?'

M-A-T-T-E-R 'Sorun nedir?'

Matter, those words are pronounced exactly the same.

Matter, bu kelimeler tamamen aynı şekilde telaffuz edilir.

Madder with a D, madder, and matter with a T, matter.

D ile madder, madder ve T ile madde, madde.

As in: No one is madder than me that English spelling is so unhelpful.

İçinde olduğu gibi: İngilizce yazımın çok yararsız olduğu için kimse benden daha deli değil.

Now, this sound is used within words like: madder, ladder, riddle, cradle, buddy, academy.

Şimdi bu ses kök boya, merdiven, bilmece, beşik, kanka, akademi gibi kelimelerin içinde kullanılıyor.

It's also used when linking a word that ends with a D into a word that starts with a vowel or a diphthong,

Ayrıca, D ile biten bir kelimeyi ünlü veya iki ünlü ile başlayan bir kelimeye bağlarken de kullanılır,

like: had a-- I had a great time!

örneğin: had a-- Harika vakit geçirdim!

Had a-- had a--

Good idea.

İyi fikir.

That's a good idea!

Bu iyi bir fikir!

Good idea.

İyi bir fikir.

Notice the D in 'idea' is a True D, a little stronger and clearer

'Fikir'deki D'nin Gerçek bir D olduğuna dikkat edin,

because it's at the beginning of a stressed syllable.

vurgulu bir hecenin başında olduğu için biraz daha güçlü ve net.

Idea.

Fikir.

That's a good idea.

Bu iyi bir fikir.

That's a good idea.

Bu iyi bir fikir.

Sad about--

Üzgünüm--

I'm sad about English not being a phonetic language.

İngilizcenin fonetik bir dil olmadığı için üzgünüm.

Sad about--

Üzücü-- Tamam

Okay, that brings us to the Stop D, or more accurately the unreleased D.

, bu bizi Stop D'ye veya daha doğrusu yayınlanmamış D'ye getiriyor.

The unreleased D is similar to a Stop T.

Yayınlanmamış D, Stop T'ye benzer.

Remember, that there are two parts to a stop consonant,

Durdurma ünsüzünün iki bölümü olduğunu,

there's the stop of airflow, and there's the release.

hava akışının durduğunu ve yayın var.

For an unreleased D, or a Stop T, all you have is the stop of the airflow, you do not release the air.

Yayınlanmamış bir D veya Stop T için sahip olduğunuz tek şey hava akışını durdurmaktır, havayı serbest bırakmazsınız.

So how can you tell whether you are using a Stop T or a Stop D?

Peki Stop T mi yoksa Stop D mi kullandığınızı nasıl anlarsınız?

And how will a listener be able to tell?

Ve bir dinleyici nasıl anlatabilir?

Earlier, I told you to remember that you use your vocal cords for the D consonant sound.

Daha önce, D ünsüz sesi için ses tellerinizi kullandığınızı hatırlamanızı söylemiştim.

Here is where that becomes very important.

İşte burası çok önemli hale geliyor.

It's very common for non-native speakers to have issues with the unreleased D.

Anadili olmayanların yayınlanmamış D ile ilgili sorunları olması çok yaygındır.

It very often sounds exactly like a Stop T for them, but it shouldn't.

Çoğu zaman onlar için tam olarak bir Stop T gibi geliyor, ama öyle olmamalı.

For the Stop T you use a very brief stop of airflow and sound.

Stop T için çok kısa bir hava akışı ve ses durdurma kullanırsınız.

SAT, for instance, sat, sat, sat there--

SAT, örneğin, oturdu, oturdu, oturdu--

This means that you can actually make the stop T without lifting the tongue up

Bu, dili üst dişlerin arkasına kaldırmadan gerçekten T durmasını yapabileceğiniz anlamına gelir

behind the upper teeth. Sat, sat, sat there-- sat there--

. Sat, oturdu, oraya oturdu-- oraya oturdu--

You cannot do that for the unreleased D.

Bunu yayınlanmamış D için yapamazsınız.

For the unreleased D, you want that same brief stop of airflow

Yayınlanmamış D için, hava akışının aynı kısa durmasını istersiniz,

but because it's a voiced consonant, your vocal cords will still be producing sound.

ancak bu sesli bir ünsüz olduğu için ses telleriniz hala ses üretecektir.

Sad, sad.

Üzgünüm, üzgünüm.

sad there--

orada üzgün--

sad there--

orada üzgün--

Do you hear that voiced quality for the unreleased D?

Yayınlanmamış D'nin ses kalitesini duyuyor musunuz?

Sad. Dddd--

Üzgün. Dddd--

Here's the stop T and the unreleased D back-to-back:

İşte T durağı ve yayınlanmamış D arka arkaya:

Sat.

Cmt.

Sad.

Üzgün.

Sat.

Doygunluk.

Sad.

Üzgün.

Sat.

Doygunluk.

Sad.

Üzgün.

Because you're continuing to use your vocal chords for the unreleased D,

Ses tellerinizi yayınlanmamış D için kullanmaya devam ettiğiniz için,

the vowel sound will seem longer in the word SAD,

sesli harf SAD,

sad, than it does in SAT, sat.

sad kelimesinde SAT, sat kelimesinden daha uzun görünecektir.

Sad.

Üzgün.

Sat.

Doygunluk.

I sat there waiting.

Orada oturup bekledim.

I sat there waiting.

Orada oturup bekledim.

I'm sad there won't be snow on Christmas.

Noel'de kar yağmayacağı için üzgünüm.

I'm sad there won't be snow on Christmas.

Noel'de kar yağmayacağı için üzgünüm. Orada

Sat there--

oturdu--

sad there--

orada üzgün-- Orada

Sat there--

oturdu-- orada

sad there--

üzgün--

So the thing to remember about the difference between the stop T and the unreleased D,

T durağı ile yayınlanmamış D arasındaki fark hakkında hatırlanması gereken şey,

is that the stop T is a complete stop of airflow and sound.

T durağının hava akışının ve sesin tamamen durması olmasıdır.

But the unreleased D is only a stop of airflow.

Ancak yayınlanmamış D, hava akışının yalnızca bir durağıdır.

Your vocal cords continue vibrating and making sound.

Ses telleriniz titreşmeye ve ses çıkarmaya devam eder.

When do we use the unreleased D?

Yayınlanmamış D'yi ne zaman kullanırız?

You can use this D when the D comes at the end of a phrase:

D bir cümlenin sonuna geldiğinde bu D'yi kullanabilirsiniz:

I'm really mad.

Gerçekten kızgınım.

I'm really glad.

Cok sevındım.

Mad.

Kızgın.

Glad.

Memnun.

You can also use it when the D is followed by a consonant sound,

D harfinin ardından ünsüz bir ses geldiğinde

and you want to link the words together.

ve kelimeleri birbirine bağlamak istediğinizde de kullanabilirsiniz.

Good night.

İyi geceler.

Good, good night.

İyi iyi geceler.

Made money.

Para kazandı.

Made money.

Para kazandı.

Fried food.

Kızarmış yiyecekler.

There's two in a row. Fried food.

Arka arkaya iki tane var. Kızarmış yiyecekler.

Fried food.

Kızarmış yiyecekler.

Now, you may be wondering what about when the D consonant comes at the end of a word,

Şimdi, D ünsüzünün bir kelimenin sonuna gelmesinin ne olacağını merak ediyor olabilirsiniz,

but it's in a cluster, like friend or send, or held?

ancak bu bir kümede, arkadaş veya gönder veya tutulan gibi mi?

When it comes after the dark L, as in held, or called,

Tutulan veya çağrılan gibi karanlık L'den sonra geldiğinde,

you can use this unreleased D there as well.

bu yayınlanmamış D'yi orada da kullanabilirsiniz.

Held the baby.

Bebeği tuttum.

Held.

Tutulmuş.

Held the baby.

Bebeği tuttum.

Hold my bag.

Çantamı tut.

Hold.

Tutmak.

Hold my bag.

Çantamı tut.

Called the restaurant.

restoranı aradı.

Called.

İsminde.

Called the-- called the restaurant.

Restoranı aradım.

However, when you have this D after the N consonant,

Bununla birlikte, N ünsüzünden sonra bu D'ye sahip olduğunuzda,

it's more common to use another form of D.

D'nin başka bir biçimini kullanmak daha yaygındır.

The dropped D, our fourth pronunciation.

Düşen D, dördüncü telaffuzumuzdur.

We just don't say it. We drop it.

Sadece söylemiyoruz. Bırakıyoruz.

So if I say: This is my friend, Mike.

Öyleyse, bu benim arkadaşım Mike dersem.

You noticed that I dropped the D sound.

D sesini düşürdüğümü fark ettiniz.

Frien. Mike-- Friend. Friend.

arkadaşım. Mike-- Arkadaş. arkadaş.

This is my friend, Mike.

Bu benim arkadaşım Mike.

This is very common when words that end in an ND cluster link into a following consonant sound.

Bu, bir ND kümesiyle biten kelimeler aşağıdaki ünsüz sese bağlandığında çok yaygındır.

Even when a word that ends in ND is plural, you can usually drop the D.

ND ile biten bir kelime çoğul olsa bile, genellikle D'yi bırakabilirsiniz. Eller,

Hands, minds, ponds, winds, sounds.

zihinler, göletler, rüzgarlar, sesler.

All of those, dropped D.

Bunların hepsi, D'yi düşürdü.

Now you'll also hear this with words that end in ED

Artık bunu, ED ile biten sözcüklerde,

when the consonant sound before the ED ending is voiced.

ED'den önceki ünsüz ses verildiğinde de duyacaksınız.

Let's take a look at some examples.

Bazı örneklere bir göz atalım.

Named, named me--

Adlandırıldı, adlandırıldı--

In casual speech, you will hear native speakers drop the D here and say.

Gündelik konuşmada, anadili İngilizce olanların buraya D harfini bırakıp söylediklerini duyacaksınız.

Name me-- name me--

Beni adlandır-- beni adlandır--

The context helps the listener know that it is named.

Bağlam, dinleyicinin adın verildiğini bilmesine yardımcı olur.

Here's a clip of someone doing this.

İşte bunu yapan birinin bir klibi.

And I said it means 'splendid'. You named me splendid? Why did you change that?

Ben de 'muhteşem' anlamına geldiğini söyledim. Bana muhteşem mi dedin? Bunu neden değiştirdin?

Named me--

Muhteşem mi

splendid?

?

And I said it means 'splendid'. You named me splendid? Why did you change that?

Ben de 'muhteşem' anlamına geldiğini söyledim. Bana muhteşem mi dedin? Bunu neden değiştirdin?

Another example: lived, lived there--

Başka bir örnek: yaşadı, orada yaşadı--

Again, native speakers will drop the D here.

Yine, anadili İngilizce olan kişiler burada D'yi bırakacaktır.

Live there, live there.

Orada yaşa, orada yaşa.

Even in formal situations like this:

Bunun gibi resmi durumlarda bile:

So when you lived in Carpinteria, you've lived there all this time--

Carpinteria'da yaşarken, tüm bu süre boyunca orada yaşadınız--

lived there--

all this time--

tüm bu süre boyunca orada yaşadınız--

So when you lived in Carpinteria, you've lived there all this time--

Yani Carpinteria'da yaşarken, tüm bu süre boyunca orada yaşadınız--

Dropping the D won't happen all the time in these situations.

Bu durumlarda D'yi düşürmek her zaman olmaz.

You will hear native speakers release the D sound very quickly, and lightly in these situations as well.

Bu durumlarda da anadili İngilizce olan kişilerin D sesini çok hızlı ve hafif bir şekilde çıkardığını duyacaksınız. Bana isim verdi-- bana isim

Named me-- named me-- me, me.

verdi-- ben, ben. orada

Lived there-- there, there. Lived there--

yaşadı-- orada, orada. Orada yaşadı--

But the Drop D is so common, we do have to talk about it.

Ama Drop D o kadar yaygın ki, bunun hakkında konuşmamız gerekiyor.

Now, number five, that quick light release of the D consonant, that I just mentioned, named me-- me, me,

Şimdi, beş numara, az önce bahsettiğim, D ünsüzünün hızlı hafif salınımı, bana-- ben, ben,

is another pronunciation. I call this the mini release.

başka bir telaffuz. Ben buna mini yayın diyorum.

This happens when the D consonant is linking into a consonant sound,

Bu, D ünsüz bir ünsüz sese bağlandığında olur

and is not unreleased, but is released incredibly quickly and lightly.

ve serbest bırakılmaz, ancak inanılmaz derecede hızlı ve hafif bir şekilde serbest bırakılır.

Often because it would actually be more difficult to pronounce as an unreleased D.

Çoğu zaman, yayınlanmamış bir D olarak telaffuz edilmesi aslında daha zor olacağından.

This is most common when the D sound links into words that start with the R, Y, or W sounds.

Bu, D sesinin R, Y veya W sesleriyle başlayan kelimelerle bağlantılı olduğu durumlarda en yaygın olanıdır.

Some examples: dad runs-- dad runs-- dad runs-- runs--

Bazı örnekler: baba koşar-- baba koşar-- baba koşar-- koşar--

Very quick release.

Çok hızlı bırakma.

It would actually be more difficult to hold the D sound here.

D sesini burada tutmak aslında daha zor olurdu.

Dad runs-- dad runs--

Baba koşar-- baba koşar--

That's difficult. It's much easier to very quickly and lightly release it.

Bu zor. Çok hızlı ve hafifçe serbest bırakmak çok daha kolay.

Dad runs-- runs-- dad runs--

Baba koşar-- koşar-- baba koşar--

But hear how quick and quiet that D sound is.

Ama D sesinin ne kadar hızlı ve sessiz olduğunu duyun.

It is even lighter than a Flap D.

Flap D'den bile daha hafiftir.

Dad runs-- dad runs--

Baba koşar-- baba koşar-- daha çılgın-- daha

madder-- madder--

çılgın--

dad runs--

baba koşar--

Here are some other examples:

İşte başka örnekler:

Bad weather--

Kötü hava--

Bad weather--

Kötü hava--

Good year--

İyi yıl--

Good year--

İyi yıl--

Tried yoga--

Denedim yoga--

Tried yoga--

Tried yoga--

Ted walks--

Ted yürür--

walks--

yürür--

Ted walks--

Ted yürür--

Code Red--

Kırmızı Kod--

Code Red--

Kırmızı Kod--

Paid you--

Sana ödedim-- sana

paid you--

ödedim--

Oh, wait. Paid you-- That one sounds different.

Oh, bekle. Sana ödedim-- Bu kulağa farklı geliyor.

We've arrived at our sixth and final D pronunciation.

Altıncı ve son D telaffuzumuza geldik.

When it can become a JJ as in jump consonant.

Atlama ünsüzünde olduğu gibi bir JJ haline gelebildiği zaman.

This happens when an ending D consonant links into the Y consonant of the words you or your.

Bu, biten bir D ünsüzünün siz veya sizin kelimelerinin Y ünsüzüne bağlanmasıyla gerçekleşir.

We tried your cookies.

Kurabiyelerinizi denedik.

We tried your cookies.

Kurabiyelerinizi denedik.

Would you like some?

Biraz ister misin?

Would you like some? Would you?

Biraz ister misin? Yapar mısın?

Tried your--

Denedim--

Could you say that again?

Bunu tekrar söyleyebilir misin?

Could you? Could you?

Yapabildin mi? Yapabildin mi?

Now, this only happens with the words you and your, and you do not need to do this.

Şimdi, bu sadece sen ve senin kelimelerinde oluyor ve bunu yapmana gerek yok.

Some native speakers will do this, and some will not.

Bazı ana dili İngilizce olan kişiler bunu yapacak ve bazıları yapmayacak.

You can use the JJ: We tried your cookies.

JJ'yi kullanabilirsiniz: Çerezlerinizi denedik.

Or you can use the Y consonant: We tried your cookies.

Veya Y ünsüzünü kullanabilirsiniz: Kurabiyelerinizi denedik.

Tried your-- tried your--

Denedim-- denedim-- Her

Both will sound natural and great.

ikisi de kulağa doğal ve harika gelecek.

Hey! We did it. We made it through the six pronunciations of D.

Hey! Yaptık. D'nin altı telaffuzunu yaptık.

The True D, the Flap D, the unreleased D, the dropped D,

True D, Flap D, yayınlanmamış D, bırakılan D,

the mini release D, and the D that becomes JJ as in jump.

mini sürüm D ve atlamada olduğu gibi JJ olan D.

Tom, thank you so much for this lesson, and thank you for joining me here.

Tom, bu ders için çok teşekkür ederim ve burada bana katıldığın için teşekkür ederim.

Be sure to subscribe if you haven't already.

Henüz abone değilseniz abone olmayı unutmayın.

We make new videos on the English language every Tuesday,

Her salı İngilizce dilinde yeni videolar hazırlıyoruz

and we'd love to see you back here.

ve sizi tekrar burada görmek isteriz. Hepsi

That's it and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.