PHRASAL VERB WORK part 1

This is the Rachel’s English 30-Day Phrasal Verb Challenge!

Bu, Rachel'ın İngilizce 30 Günlük Öbek Fiil Yarışması!

Learn 30 phrasal verbs in 30 days!

30 günde 30 öbek fiil öğrenin!

Jumpstart your vocabulary in 2017.

2017'de kelime haznenize hızlı bir başlangıç ​​yapın.

Today is Day 26 and we're studying phrasal verbs with “work”, day 1.

Bugün 26. Gün ve 1. gün "iş" ile deyimsel fiilleri çalışıyoruz.

We have a lot of phrasal verbs here, so I had to break this video up into two parts.

Burada pek çok deyimsel fiil var, bu yüzden bu videoyu iki bölüme ayırmam gerekti.

Work up has a couple of different meanings.

Çalışmanın birkaç farklı anlamı vardır.

It can mean to become upset.

Üzülmek anlamına gelebilir.

I got all worked up about what my boss said.

Patronumun dediklerine sinirlendim.

Or, you don’t need to get worked up about it.

Ya da bu konuda kafa yormana gerek yok.

But if you work something up, that means to spend time developing it.

Ama bir şey üzerinde çalışırsanız, bu onu geliştirmek için zaman harcamak anlamına gelir.

He worked up a presentation for the conference.

Konferans için bir sunum hazırladı.

Or, we worked up an appetite by doing yard work all day.

Ya da bütün gün bahçe işi yaparak iştah açtık.

I don’t run much now, but I want to work up to a 10K.

Şimdi fazla koşmuyorum ama 10K'ya kadar çalışmak istiyorum.

If you work towards something,

Bir şey için çalışıyorsanız,

that means you’re doing something with a goal in mind.

bu, aklınızda bir hedef olan bir şey yaptığınız anlamına gelir.

We’re working towards a resolution to this problem.

Bu sorunun çözümü için çalışıyoruz.

Or, she’s working towards an early retirement.

Ya da erken emekli olmak için çalışıyor.

Work through. This has a couple of different phrases.

Baştan sona çalış. Bunun birkaç farklı ifadesi var.

It can mean to work without stopping.

Durmadan çalışmak anlamına gelebilir. Son

We’re going to have to work through the night if we’re going to meet our deadline.

teslim tarihimize yetişeceksek, gece boyunca çalışmak zorunda kalacağız.

When you work through something, you’re dealing with a problem and you’re trying to solve it, to make it better.

Bir şey üzerinde çalıştığınızda, bir sorunla uğraşırsınız ve onu daha iyi hale getirmek için çözmeye çalışırsınız.

We use this a lot with relationships.

Bunu ilişkilerde çok kullanırız.

They have a good marriage. They really work through their problems.

İyi bir evlilikleri var. Gerçekten sorunları üzerinde çalışıyorlar.

That means, they talk about their problems, they try to come up with compromises and solutions.

Yani sorunları hakkında konuşurlar, uzlaşmalar ve çözümler bulmaya çalışırlar.

They work through them.

Onlar aracılığıyla çalışırlar.

Work over means to beat up or handle roughly.

Workover, dövmek veya kabaca işlemek anlamına gelir.

The boys really worked over their younger brother.

Oğlanlar gerçekten küçük erkek kardeşleri üzerinde çalıştılar.

Work out. This has a bunch of meanings.

Antrenman yapmak. Bunun bir takım anlamları var.

It can mean to exercise. I’m going to work out around 7.

Egzersiz yapmak anlamına gelebilir. 7 civarında çalışacağım.

That means, maybe I’m going to go to the gym, lift weights, go for a swim, go for a run.

Bu, belki spor salonuna gideceğim, ağırlık kaldıracağım, yüzeceğim, koşu yapacağım anlamına geliyor.

Or, you can also say, she always works out really early in the morning.

Ya da her zaman sabahın erken saatlerinde çalıştığını da söyleyebilirsin.

It can also mean to end successfully.

Başarıyla bitirmek anlamına da gelebilir.

Hey Rachel, how’d your project go?

Hey Rachel, projen nasıl gitti?

There were some problems in the beginning, but it all worked out.

Başlangıçta bazı sorunlar oldu ama her şey yoluna girdi.

Or, their marriage didn’t work out. They got divorced after 10 years.

Ya da evlilikleri yürümedi. 10 yıl sonra boşandılar.

We also use it in math, or when calculating something.

Ayrıca matematikte veya bir şeyi hesaplarken de kullanırız.

It works out that the train is actually the most expensive option.

Trenin aslında en pahalı seçenek olduğu ortaya çıktı.

Or, I can’t work out this calculus problem.

Ya da bu matematik problemini çözemiyorum.

Work. A lot of people have a really hard time with this word.

İş. Birçok insan bu kelimeyle gerçekten zor anlar yaşıyor. Hadi

Let’s figure it out.

çözelim.

We begin with a W consonant, where the lips are in a tight circle.

Dudakların dar bir daire içinde olduğu bir W ünsüz ile başlıyoruz.

Ww. Then we have the R vowel and consonant.

Ww. Sonra R sesli ve ünsüzümüz var.

Just one sound, rr. Wor-.

Tek bir ses, rr. Wor-.

So the lips go from being really rounded to being a little less rounded, but still flared.

Böylece dudaklar gerçekten yuvarlak olmaktan biraz daha az yuvarlak hale gelir, ancak yine de genişler.

Worrr

Worrr

The tongue tip is forward for the W, put pulled back and up for the R. Wor-,

W için dil ucu ileri, R için geri çekilip yukarı kaldırılır. Wor-,

So the tongue tip isn’t touching anything for the R sounds. Worrrrrrr.

Yani R sesleri için dil ucu hiçbir şeye değmez. Üzgünüm.

Hold out the R when practicing words. It really does help solidify the tongue position.

Kelimeleri çalışırken R'yi basılı tutun. Dil pozisyonunu sağlamlaştırmaya gerçekten yardımcı oluyor.

Worrrrrrr-k.

Üzgünüm.

For the K, the tongue tip can come back down.

K için dil ucu geri gelebilir.

The back part of the tongue lifts up and touches the soft palate, then releases, kk.

Dilin arka kısmı yukarı kalkar ve yumuşak damağa dokunur, sonra serbest kalır, kk.

Work. Work.

İş. İş.

I often see people trying to drop their jaw too much for this word.

Sık sık insanların bu kelime için çenelerini çok fazla düşürmeye çalıştıklarını görüyorum.

wuh-uh... wuhh---

wuh-uh... wuhh---

Wor- wor-

Wor- wuh-

Watch all of the jaw positions. You really don’t need to drop your jaw.

Tüm çene pozisyonlarına dikkat edin. Gerçekten çeneni düşürmene gerek yok.

W-or-k. Work.

İş. İş.

So simple, very minimal jaw drop.

Çok basit, çok az çene düşmesi.

Work. Work.

İş. İş.

To catch all of the videos in this 30-day challenge,

Bu 30 günlük yarışmadaki tüm videoları yakalamak için

be sure to sign up for my mailing list, it’s absolutely FREE.

posta listeme kaydolduğunuzdan emin olun, tamamen ÜCRETSİZDİR.

And definitely subscribe to my YouTube channel and LIKE Rachel's English on Facebook.

Ve kesinlikle YouTube kanalıma abone olun ve Facebook'ta Rachel'ın İngilizcesini BEĞENİN.

Click the links in the description.

Açıklamadaki bağlantıları tıklayın.

This 30-day challenge is leading up to a phrasal verbs course

Bu 30 günlük meydan okuma, 1 Şubat'ta çevrimiçi okulumda kullanıma sunulacak bir deyimsel fiiller kursuna yol açıyor.

that will be available on my online school on February 1.

Rachel’s English Academy is a collection of online courses focusing on English conversation,

Rachel's English Academy, İngilizce konuşma, telaffuz ve dinlediğini anlamaya odaklanan bir çevrimiçi kurslar koleksiyonudur

pronunciation, and listening comprehension.

.

You will understand Americans better and speak better English with these courses.

Bu kurslarla Amerikalıları daha iyi anlayacak ve daha iyi İngilizce konuşacaksınız.

Visit rachelsenglishacademy.com to sign up and get started today.

Kaydolmak ve bugün başlamak için rachelsenglishacademy.com adresini ziyaret edin.