SHOW - Basic Verbs - Learn English Grammar

Want to speak real English from your first lesson.

İlk dersinizden itibaren gerçek İngilizce konuşmak istiyorsunuz . EnglishClass101.com'da

Sign up for your free lifetime account at EnglishClass101.com.

ömür boyu ücretsiz hesabınız için kaydolun .

Hi, everybody. My name is Alisha.

Selam millet. Benim adım Alisha.

Welcome back to Know Your Verbs.

Fiillerinizi Bilin'e tekrar hoş geldiniz.

In this episode, we're going to talk about the verb, “show.”

Bu bölümde "göster" fiilinden bahsedeceğiz. Hadi

Let's begin.

başlayalım.

Let's talk about the basic definition of “show.”

“Gösteri”nin temel tanımından bahsedelim.

The basic definition of “show” is to cause or to allow something to be seen.

“Göstermenin” temel tanımı, bir şeyin görülmesine neden olmak ya da izin vermektir.

So, to cause something to be seen or to let something be seen.

Yani, bir şeyin görülmesini sağlamak veya bir şeyin görülmesini sağlamak.

This is kind of the basic use of this verb.

Bu, bu fiilin temel kullanımıdır. O

Let's look at the conjugations then.

zaman konjugasyonlara bakalım.

Present tense, “show,” “shows.”

Şimdiki zaman, "göster", "göster".

Past tense, “showed.”

Geçmiş zaman, "gösterildi."

Past participle tense, “shown.”

Geçmiş zaman kipi, "gösterilen".

Progressive tense, “showing.”

Aşamalı zaman, "gösterme".

Now, let's talk about some additional meanings of the verb, “show.”

Şimdi, "göster" fiilinin bazı ek anlamlarından bahsedelim.

Meaning one is to reveal through your behavior or through your nature.

Anlamı, davranışlarınız veya doğanız aracılığıyla ortaya çıkarmaktır.

So, your nature means just the way you are, to reveal something.

Yani, doğanız tam da olduğunuz gibi, bir şeyi ortaya çıkarmak demektir. Davranış

Examples of this of revealing something through behavior.

yoluyla bir şeyi açığa çıkarmanın örnekleri .

“Her kindness shows her good heart.”

"Nezaketi onun iyi kalbini gösteriyor."

So, her actions, her kind actions shows, is evidence of, reveals her good heart.

Yani hareketleri, nazik davranışları gösteriyor, iyi kalpli olduğunun kanıtı, onu ortaya koyuyor.

Another example, “They showed themselves to be pure evil.”

Başka bir örnek, "Kendilerini saf kötülük olarak gösterdiler."

Hmm, they revealed themselves through something they did to be pure evil.

Hmm, saf kötülük olarak yaptıkları bir şeyle kendilerini gösterdiler .

The second additional meaning for this lesson is to give as is appropriate.

Bu ders için ikinci ek anlam, uygun şekilde vermektir.

So, to give something.

Yani bir şeyler vermek.

Usually, this is not an object, we don't use this to mean giving someone an object but

Genellikle, bu bir nesne değildir, bunu birine bir nesne vermek anlamında kullanmıyoruz, daha

rather giving someone a conceptual thing.

çok birine kavramsal bir şey vermek için kullanıyoruz.

Let's look at some examples of this.

Bunun bazı örneklerine bakalım.

“Show no mercy.”

"Merhamet gösterme."

This means give someone else no mercy.

Bu, başkasına merhamet göstermemek demektir.

“Mercy” is kindness, don't give in to someone else.

“Merhamet” nezakettir, başkasına teslim olma .

“No mercy,” it means be tough.

Merhamet yok, sert ol demektir.

“Show no mercy.”

"Merhamet gösterme."

To a fighter, in the fight, “Show no mercy to your enemy.”

Bir dövüşçüye, dövüşte, "Düşmanına merhamet gösterme ."

So, “Show no mercy,” means give them no kindness, in other words.

Yani, “Merhamet etmeyin”, başka bir deyişle, onlara merhamet etmeyin demektir.

“Show no mercy.”

"Merhamet gösterme." Bir

Another one.

diğeri.

“Show some respect.”

"Biraz saygı göster."

So, meaning give someone else your respect.

Yani, saygınızı başkasına verin anlamına gelir.

Show someone that you respect them.

Birine ona saygı duyduğunu göster.

“Show some respect,” that means give people respect.

"Biraz saygı gösterin", bu insanlara saygı gösterin anlamına gelir .

It's appropriate as is appropriate so you might hear this if you're speaking to a person

Uygun olduğu kadar uygundur, bu yüzden sizden daha yüksek bir kişiyle konuşuyorsanız bunu duyabilirsiniz

higher up than you.

.

“Show some respect to your boss,” “Show some respect to your grandfather,” maybe.

"Patronuna biraz saygı göster", " Büyükbabana biraz saygı göster" belki.

Meaning 3.

Anlam 3.

A very common meaning is to teach or to instruct.

Çok yaygın bir anlam öğretmek veya talimat vermektir.

To teach or to instruct.

Öğretmek veya talimat vermek.

This is a very common one that I hear.

Bu duyduğum çok yaygın bir şey.

Lots of people make mistakes with.

Birçok insan hata yapar.

They use the verb, “teach” but in English, it's better to use show.

“Öğretmek” fiilini kullanıyorlar ama İngilizce'de show kullanmak daha iyi.

Let's look at some examples.

Bazı örneklere bakalım.

“Can you show me how to this?”

"Bunun nasıl yapıldığını bana gösterebilir misin?"

In this way, “show” actually means teach.

Bu şekilde, “göster” aslında öğretmek anlamına gelir.

In other words, “Can you teach me how to do this?”

Başka bir deyişle, "Bunu nasıl yapacağımı bana öğretir misin ?"

But, it's more common that we say, “show,” instead of “teach.”

Ancak, "öğretmek" yerine "göster" dememiz daha yaygındır.

Another example.

Başka bir örnek.

“My coworker showed me how to use the new software.”

"İş arkadaşım bana yeni yazılımı nasıl kullanacağımı gösterdi ."

So, “My coworker showed me how,” means my coworker taught me how to use the new software.

Yani, "İş arkadaşım bana nasıl yapılacağını gösterdi", iş arkadaşım bana yeni yazılımı nasıl kullanacağımı öğretti anlamına gelir.

Finally, meaning 4 for this lesson is to exhibit something artistic work.

Son olarak, bu ders için anlam 4, sanatsal bir çalışma sergilemektir.

Examples.

Örnekler.

“I'm showing some pieces at an art gallery this weekend.”

"Bu hafta sonu bir sanat galerisinde bazı parçalar gösteriyorum ."

So, “I'm showing,” means we're using it in the progressive tense, “I'm showing,”

Yani, "Gösteriyorum", bunu ilerici zamanda kullandığımız anlamına gelir , "Gösteriyorum",

“I plan to show some things at an art gallery this weekend.”

"Bu hafta sonu bir sanat galerisinde bazı şeyler göstermeyi planlıyorum ."

Okay, second example sentence, “Have you ever shown your work?”

Tamam, ikinci örnek cümle, “ Hiç eserini gösterdin mi?”

“Have you ever shown your work?”

“Çalışmanızı hiç gösterdiniz mi?”

means have you ever exhibited your work like in a gallery somewhere.

yani hiç bir yerde bir galeride olduğu gibi çalışmalarınızı sergilediniz mi?

“Have you ever shown your work?”

“Çalışmanızı hiç gösterdiniz mi?”

So, shared your work in a professional setting.

Bu nedenle, çalışmalarınızı profesyonel bir ortamda paylaşın.

Now, let's move on to some variations of the verb, “show.”

Şimdi, "göster" fiilinin bazı varyasyonlarına geçelim.

“To show up” is the first variation.

"Göstermek" ilk varyasyondur.

There are actually two meanings I want to talk about in this lesson, “to show up.”

Aslında bu derste bahsetmek istediğim iki anlam var , “göstermek”.

One means to arrive somewhere.

Bir yere varmak demektir.

Some example sentences of “show up.”

"Göstermek" için bazı örnek cümleler.

“He hasn't shown up to work today,” meaning he has not yet to come to work.

"Bugün işe gelmedi", yani henüz işe gelmedi.

“He hasn't shown up to work today.”

"Bugün işe gelmedi." Bir

Another one.

diğeri.

“They never show up on time,” so, they never arrive on time.

"Asla zamanında gelmezler", bu yüzden asla zamanında varmazlar.

The second meaning of “show up” is to make someone else look bad or to make someone

“Göstermek”in ikinci anlamı, başkasını kötü göstermek veya

feel embarrassed, “to show someone up.”

utandırmak, “göstermek”tir.

Examples of this.

Bunun örnekleri.

“I think you showed up the boss in that meeting.”

"Sanırım o toplantıda patronu sen gösterdin ."

“To show up” means you made the boss look bad or maybe you embarrassed the boss.

"Göstermek", patronu kötü gösterdiğiniz veya belki de patronu utandırdığınız anlamına gelir.

“You showed up the boss,” or “you showed the boss up,” both are okay to use.

"Patronu gösterdin" veya " patronu gösterdin" ifadelerinin her ikisi de kullanılabilir.

Another example of this.

Bunun başka bir örneği.

“Quit trying to show me up.”

"Beni göstermeye çalışmaktan vazgeç."

In other words, quit trying to do something better than me and make me look bad.

Başka bir deyişle, benden daha iyi bir şey yapmaya çalışmaktan vazgeç ve beni kötü göster.

So, “show up” has two meanings.

Yani “göster”in iki anlamı vardır.

The second variation is “to show your cards” or “to show one's cards.”

İkinci varyasyon "kartlarını göstermek" veya "kişinin kartlarını göstermek" tir.

“To show your cards” or “to show one's cards” has two meanings.

“Kartlarını göstermek” veya “kartlarını göstermek ” iki anlama gelir.

One of which is the same as the basic meaning we introduced at the beginning of this lesson.

Bunlardan biri, bu dersin başında tanıttığımız temel anlamla aynıdır. Bir kart oyunu oynuyorsanız,

“To show someone else the cards you are holding,” if you're playing a card game.

"Elinizdeki kartları başkasına göstermek için ".

So, like if you have a 2 and a 4 and a 6 or whatever.

Yani, 2 ve 4 ve 6'nız varsa veya her neyse.

You “show,” you cause your cards to be seen by someone else.

"Gösterirsiniz", kartlarınızın başka biri tarafından görülmesine neden olursunuz.

However, there's another meaning of “show your cards.”

Ancak, "kartlarını göster"in başka bir anlamı daha var .

“To show your cards” means to reveal your plan for something.

“Kartlarınızı göstermek”, bir şey için planınızı ortaya çıkarmak anlamına gelir .

So, let's look at some examples of this.

Öyleyse, bunun bazı örneklerine bakalım.

“He showed his cards when he quit the company.”

“Şirketten ayrılırken kartlarını gösterdi.”

In other words, his plan was revealed, he revealed his plan when he quit the company.

Yani planı ortaya çıktı, şirketten ayrılınca planı ortaya çıktı.

He decided to stop working there.

Orada çalışmayı bırakmaya karar verdi.

His plan was revealed through his actions.

Planı, eylemleriyle ortaya çıktı.

Another example.

Başka bir örnek.

“We shouldn't show our cards too soon.

“Kartlarımızı çok erken göstermemeliyiz.

Our competitors might jump on the opportunity.”

Rakiplerimiz bu fırsatı değerlendirebilir.”

So, “We shouldn't show our cards too soon,” meaning we shouldn't reveal our plan too soon

Yani, "Kartlarımızı çok erken göstermemeliyiz", yani

because our competitors might jump or might take the opportunity.

rakiplerimiz sıçrayabilir veya fırsatı değerlendirebilir diye planımızı çok erken açıklamamalıyız.

So, those are a few meanings of the verb, “show.”

Yani, bunlar "göster" fiilinin birkaç anlamıdır.

Quite different from just allowing something to be seen.

Bir şeyin görülmesine izin vermekten oldukça farklı . "Göster"

There are many different uses of the verb, “show.”

fiilinin birçok farklı kullanımı vardır .

If you have any questions or you know some other meanings, please show them to your classmates

Herhangi bir sorunuz varsa veya başka anlamlarını biliyorsanız, lütfen bunları sınıf arkadaşlarınıza gösterin

and show them to us in the comment section for sure.

ve mutlaka yorum bölümünde bize gösterin .

Of course, if you liked the video, please make sure to give it a thumbs up, subscribe

Elbette videoyu beğendiyseniz, lütfen beğendiğinizden emin olun,

to our channel and check us out at EnglishClass101.com for some other good resources.

kanalımıza abone olun ve diğer bazı iyi kaynaklar için EnglishClass101.com'da bize göz atın. Fiillerini Bil'in

Thanks very much for watching this episode of Know Your Verbs and I will see you again

bu bölümünü izlediğiniz için çok teşekkürler,

soon. Bye.

yakında tekrar görüşürüz. Hoşçakal.