Learn the Top 10 Things to Do in the Summer in the US | Learn American English

Making you learn by having fun.

Eğlenerek öğrenmenizi sağlamak.

It's a thing.

Bu bir şey.

Info-tainment!

Bilgi-eğlence!

Ice!

Buz!

Hi everybody, welcome back to Top Words.

Herkese merhaba, Top Words'e tekrar hoş geldiniz.

My name is Alisha, and today we're going to be talking about...

Benim adım Alisha ve bugün hakkında konuşacağız... Amerika

10 Things to Do in the Summer in the United States.

Birleşik Devletleri'nde Yazın Yapılacak 10 Şey.

So, let's go!

O zaman hadi gidelim!

to travel abroad

yurtdışına seyahat etmek

To travel abroad, to travel abroad...

Yurtdışına seyahat etmek, yurtdışına seyahat etmek...

Abroad means "outside of your country."

Yurtdışı, "ülkenizin dışı" demektir.

So, meaning to travel to a place not the United States, in my case.

Yani, benim durumumda Amerika Birleşik Devletleri olmayan bir yere seyahat etmek anlamına geliyor.

Please don't forget "to" in this expression.

Lütfen bu ifadedeki "to"yu unutmayınız.

So many of my students will say, "This summer I'm going Europe."

Pek çok öğrencim "Bu yaz Avrupa'ya gidiyorum" diyecek.

You need to use "to" before the place.

Yerden önce "to" kullanmanız gerekir.

You do not however, need to use "to" before "there."

Ancak, "oradan" önce "to" kullanmanıza gerek yoktur.

So, like, students sometimes will say, "I want to go to there."

Öğrenciler bazen "Oraya gitmek istiyorum" derler.

You can't do that.

Bunu yapamazsın.

You have to use "to" before the specific name of a place.

Bir yerin belirli adından önce "to" kullanmanız gerekir.

"There" is not a specific place, so you don't need to use "to."

"Orada"nın belirli bir yeri yoktur, dolayısıyla "to" kullanmanıza gerek yoktur.

Keep that one in mind.

Bunu aklında tut.

to relax at the beach

sahilde dinlenmek için

To relax at the beach.

Sahilde dinlenmek için.

Ah that sounds fantastic right now.

Ah, şu anda kulağa harika geliyor.

To relax at the beach.

Sahilde dinlenmek için.

You go to the beach, and you just relax there.

Sahile gidiyorsun ve orada rahatlıyorsun.

You lay in the sun, you go swimming...

Güneşlenirsin, denize girersin...

Maybe you drink a beer, you get a tan...

Belki bir bira içersin, bronzlaşırsın... Sen

If you would like to do that, of course, some people don't.

yapmak istersen tabi bazıları istemez.

You put on sunscreen.

Güneş kremi sürüyorsun.

Whatever it is that you like to do at the beach.

Sahilde yapmaktan hoşlandığınız ne varsa .

You just do that, and enjoy.

Siz sadece bunu yapın ve keyfini çıkarın.

In a sentence, "I would rather relax at the beach than have a really active vacation."

Bir cümleyle, "Gerçekten aktif bir tatil geçirmektense, sahilde dinlenmeyi tercih ederim."

to learn English with EnglishClass101.com

EnglishClass101.com ile İngilizce öğrenmek için

To learn English with EnglishClass101.com.

EnglishClass101.com ile İngilizce öğrenmek için.

Thanks!

Teşekkürler!

So I guess if you are very ambitious this summer, good for you.

Bu yüzden bu yaz çok iddialıysanız, sanırım sizin için iyi.

You can learn English by doing what you're doing now.

Şu anda yaptığınız şeyi yaparak İngilizce öğrenebilirsiniz.

Or I think you can visit, I presume you can visit, the website for more content there, too.

Veya daha fazla içerik için web sitesini ziyaret edebileceğinizi düşünüyorum, ziyaret edebileceğinizi tahmin ediyorum.

"I'm going to put my time to good use and learn English at EnglishClass101.com."

"Zamanımı iyi değerlendireceğim ve EnglishClass101.com'da İngilizce öğreneceğim."

to have a barbeque

Oh yeah, the next one is one of my favorite

Ah evet, sıradaki

things ever to do in summer, wherever I am.

yaz aylarında nerede olursam olayım yapmayı en sevdiğim şeylerden biri.

It's "to have a barbeque."

"Barbekü yapmak" demektir.

Or "to have a BBQ" is also ok.

Veya "mangal yapmak" da tamam.

But "barbeque," usually.

Ama genellikle "barbekü".

"BBQ" is in, like, writing.

"Barbekü" yazıyor gibi.

I love having barbeques with my friends in the summer.

Yazın arkadaşlarımla mangal yapmaya bayılırım .

"Every 4th of July, my family has a big barbeque."

"Her 4 Temmuz'da ailem büyük bir barbekü yapar."

to party all night

bütün gece parti yapmak Bir

The next expression is "to party all night."

sonraki ifade "bütün gece parti yapmak" dır.

To party all night, you don't, it doesn't have to be summer or in the United States

Bütün gece parti yapmak için, yapmazsın, bütün gece parti yapmak için yaz ya da Amerika Birleşik Devletleri'nde olmak zorunda değil

to party all night.

.

Just sayin'.

Sadece söylüyorum'.

Anyway, "to party all night" means to do something you enjoy, presumably with

Her neyse, "bütün gece parti yapmak", muhtemelen

your friends or not, I guess.

arkadaşlarınızla olsun ya da olmasın, hoşunuza giden bir şey yapmak demektir sanırım.

I've partied, like, all night at home.

Bütün gece evde falan parti yaptım.

I tweeted "Pajamas are the best," and then I tweeted a picture of myself really excited

"Pijamalar en iyisidir" diye tweet attım ve sonra

about a cookie and was very embarrassed about that the next day,

bir kurabiye için gerçekten heyecanlandığım ve ertesi gün bundan çok utandığım bir fotoğrafımı tweetledim, bu

so I deleted it in the morning.

yüzden sabah onu sildim.

"Since I won't have school in the morning, I'm going to party all night!"

"Sabah okulum olmayacağına göre, bütün gece parti yapacağım!"

In a different sentence, "I don't like partying all night, I get tired."

Farklı bir cümleyle "Bütün gece parti yapmayı sevmiyorum, yoruluyorum."

I always hit a wall at, like, 3am.

Her zaman saat 3 gibi duvara toslarım.

I'm like, "yay," and then 3am, I'm like "I'm ready to sleep."

"Yaşasın" gibiyim ve sonra saat 3, "Uyumaya hazırım" gibiyim.

to get a tan

To get a tan.

bronzlaşmak için bronzlaşmak için.

To get a tan in some cultures, this is a good thing.

Bazı kültürlerde bronzlaşmak iyi bir şeydir.

In some cultures, this is not a good thing.

Bazı kültürlerde bu iyi bir şey değildir.

It means to sit in the sun or lay in the sun and let the sun change the color of your skin.

Güneşte oturmak veya güneşte uzanmak ve güneşin teninizin rengini değiştirmesine izin vermek demektir.

Be careful, there are two expressions in English There is one, "to get a tan," and another

Dikkatli olun, İngilizce'de iki ifade vardır . Biri "bronzlaşmak", diğeri

is "to get a sunburn."

"güneş yanığı olmak"tır.

So, in US culture anyway, getting a tan means, like, your skin turns, like, a darker, brown color.

Yani, zaten ABD kültüründe, bronzlaşmak, teninizin daha koyu, kahverengi bir renge dönüşmesi anlamına gelir.

But when it turns red, it's bad.

Ama kırmızıya döndüğünde kötüdür.

That means you burned your skin.

Bu, cildinizi yaktığınız anlamına gelir.

So tan, good.

Çok bronz, güzel.

Burn, bad.

Yanmak, kötü.

So, we have two separate words to describe that.

Yani, bunu tanımlamak için iki ayrı kelimemiz var.

In a sentence, "You'll find me poolside, getting a tan."

Bir cümleyle, "Beni havuz başında bronzlaşırken bulacaksınız."

to go hiking

yürüyüşe çıkmak

The next expression is "to go hiking."

Sonraki ifade "doğa yürüyüşüne çıkmak"tır.

So hiking means walking or trekking, usually in a mountain or in a nature setting.

Dolayısıyla yürüyüş, genellikle bir dağda veya doğa ortamında yürüyüş veya trekking anlamına gelir.

So, in a sentence, "I used to go hiking with my family every summer."

Yani bir cümleyle "Her yaz ailemle yürüyüşe giderdim."

That's roughly true.

Bu aşağı yukarı doğrudur.

In this sentence, "I'm going to hike the Pacific Crest Trail."

Bu cümlede, "Pacific Crest Trail'de yürüyüş yapacağım."

to work a part-time job

part-time bir işte çalışmak

The next expression is to work a part-time job.

Sonraki ifade part-time bir işte çalışmaktır. Özellikle

To work a part-time job is very common if you're a student, especially.

öğrenciyseniz, yarı zamanlı bir işte çalışmak çok yaygındır .

So, when you have your summer vacation, it's a chance for you to earn a little bit

Yani yaz tatiliniz olduğunda

of money by working at a part-time job.

part-time bir işte çalışarak biraz para kazanmanız için bir şans.

In a sentence, "Unfortunately, she can't go because she has

Bir cümleyle "Maalesef

to work at her part-time job."

part-time işinde çalışmak zorunda olduğu için gidemiyor."

Wow, when I was a teenager, I had a part-time job at a golf course.

Vay canına, gençken bir golf sahasında yarı zamanlı bir işim vardı.

Yeah, because I was on the golf team at school.

Evet, çünkü okulda golf takımındaydım.

Very convenient, lovely experiences.

Çok uygun, güzel deneyimler.

A+ everybody.

A+ herkes.

to have fun with friends

arkadaşlarla eğlenmek için

To have fun with friends.

arkadaşlarla eğlenmek için.

Also something that you do not need to only do in summer, but which you can do anytime.

Ayrıca sadece yaz aylarında yapmanıza gerek olmayan, her zaman yapabileceğiniz bir şey.

We're having fun now, aren't we?

Şimdi eğleniyoruz değil mi?

Yay!

Yay!

So "to have fun with friends" is to just enjoy time with your friends.

Yani "arkadaşlarla eğlenmek" sadece arkadaşlarınızla zamanın tadını çıkarmaktır.

It's great.

Bu harika.

In a sentence, "I love having fun with my friends whenever I can."

Bir cümleyle, "Elimden geldiğince arkadaşlarımla eğlenmeyi seviyorum."

"He has fun with friends, but he doesn't do much else."

"Arkadaşlarıyla eğleniyor ama başka pek bir şey yapmıyor."

to attend summer school

yaz okuluna gitmek

The next one is "to attend summer school."

Sıradaki "yaz okuluna gitmek".

To attend summer school usually has kind of a bad image in, I feel, in the US, anyway.

Yaz okuluna gitmenin genellikle ABD'de kötü bir imajı var, zaten hissediyorum.

Because it sounds like maybe you missed something in regular school.

Çünkü normal okulda bir şeyi kaçırmış olabilirsin .

But for some people, maybe there's a special course they want to attend,

Ama bazı insanlar için, belki katılmak istedikleri özel bir kurs vardır,

or like a special internship program, or just something special, extra that they would like to study.

ya da özel bir staj programı gibi, ya da sadece özel bir şey, okumak istedikleri fazladan şeyler.

In a sentence, "I hated going to summer school when I was a kid."

Bir cümleyle "Çocukken yaz okuluna gitmekten nefret ederdim."

"Since I failed the class, I'll have to attend summer school."

"Dersten kaldığım için yaz okuluna gitmem gerekecek."

So those are 10 things that you can do in the summer in the US.

Bunlar yaz aylarında ABD'de yapabileceğiniz 10 şey .

Or in many other countries, I think.

Ya da başka birçok ülkede sanırım.

If there's something that you like to do in the summer in your country, or in any country

Yaz aylarında ülkenizde veya herhangi bir ülkede yapmaktan hoşlandığınız bir şey varsa

for that matter, let us know in the comments.

, yorumlarda bize bildirin.

So thanks very much for watching this episode of Top Words.

Top Words'ün bu bölümünü izlediğiniz için çok teşekkürler.

Please be sure to like this video. And subscribe if you haven’t already.

Lütfen bu videoyu beğendiğinizden emin olun. Ve henüz abone olmadıysanız abone olun.

We will see you again soon for more fun stuff.

Daha eğlenceli şeyler için yakında tekrar görüşürüz.

Bye!

Hoşçakal!