Get Out, Come In, Take On ✨ Most Common Phrasal Verbs (13-15)

Hi everyone. I'm Jennifer from English with  Jennifer. Do you know what a "rut" is? It's  

Herkese selam. Ben English with Jennifer'dan Jennifer. Bir "rut" un ne olduğunu biliyor musun? Bu

a situation that doesn't seem to change. Maybe  it's a set of circumstances or maybe it's the  

değişmeyecek gibi görünen bir durum. Belki bu bir dizi koşuldur veya belki

way you're behaving. In any case, if you get into  a rut, you feel stuck in that situation. How do  

davranış şeklinizdir. Her halükarda, bir rutine girerseniz, kendinizi o durumda sıkışmış hissedersiniz. Nasıl

you get unstuck? Well, there are different tips.  Some suggest starting with small changes. Then  

sıkışıp kalırsınız? Peki, farklı ipuçları var. Bazıları küçük değişikliklerle başlamanızı önerir. Sonra

little by little, you can leave the situation.  Do you have any advice for getting out of a rut?  

yavaş yavaş durumu terk edebilirsiniz. Sıkıntıdan çıkmak için bir tavsiyen var mı?

"Get out" or "get out of" can mean to find a way  out of a bad situation; you escape it. If we find  

"Çık" veya "dışarı çık", kötü bir durumdan bir çıkış yolu bulmak anlamına gelebilir ; ondan kaçarsın

ourselves in trouble, we try to get out of it. If  we get stuck in a rut, we work to get out of it.

Kendimizi   başımız belada bulursak, bundan kurtulmaya çalışırız. Bir rutine takılırsak, oradan çıkmak için çalışırız.

But a more common meaning of this phrasal verb  is to leave or move out of a closed space.  

Ancak bu deyimsel fiilin daha yaygın bir anlamı kapalı bir alandan çıkmak veya bu alandan çıkmaktır.

We get out of bed each morning. Right? And if  someone is in our room making noise while we're  

Her sabah yataktan kalkıyoruz. Sağ? Ve sabahın erken saatlerinde biz hala uyurken odamızda gürültü yapan biri varsa

still sleeping in the early morning, we may say  in a grumpy voice, "Get out. Please get out!"

, huysuz bir sesle "Çık dışarı. Lütfen dışarı çık!" deriz.

"Get out" is intransitive. But "get out  of" requires an object: Get out of bed.  

"Çık" geçişsizdir. Ancak "dışarı çıkmak " için bir nesne gerekir: Yataktan kalkın.

Get out of my room.

Odamdan çık.

"Come in" has multiple meanings. Let's see  which ones you're already familiar with.  

"İçeri gel"in birden çok anlamı vardır. Hangilerine aşina olduğunuzu görelim.

When reports came in about a new type  of virus, everyone became alarmed.

Yeni bir virüs türüyle ilgili raporlar geldiğinde herkes paniğe kapıldı.

There are many talented writers, but not all are  successful. That's where a publisher comes in.

Pek çok yetenekli yazar var, ancak hepsi başarılı değil. İşte burada bir yayıncı devreye giriyor. İçeri

I knocked before I came  in, but you didn't hear me.

girmeden önce kapıyı çaldım ama beni duymadınız.

In sentence A, "come in" means information  or news of some kind has been received.

A cümlesinde "girin", bir tür bilgi veya haberin alındığı anlamına gelir.

In sentence B, "come in" means that  someone becomes part of a conversation  

Cümle B'de "içeri gir", birinin

or a situation in a meaningful way, like a  publisher who can offer something of value.

anlamlı bir şekilde bir konuşmanın veya bir durumun parçası haline gelmesi, örneğin değerli bir şey sunabilen bir yayıncı gibi, anlamına gelir.

In sentence C, "come in" simply means "enter." In  all of these senses, "come in" is intransitive.

C cümlesinde "come in" basitçe "girmek" anlamına gelir. Tüm bu anlamlarda, "içeri gir" geçişsizdir.

How well do you handle a challenge? I think  this is where personality comes in. Some people  

Bir meydan okumayla ne kadar iyi başa çıkıyorsunuz? Bence kişiliğin devreye girdiği yer burasıdır. Bazı insanlar

embrace a challenge. Others avoid it. If you enjoy  taking on a challenge, you're likely ambitious.

meydan okumayı kabullenir. Diğerleri bundan kaçınır. Bir zorluğun üstesinden gelmekten keyif alıyorsanız muhtemelen hırslısınızdır.

"Take on" is a transitive phrasal verb, and  a common meaning is to handle something,  

"Üzerine almak", geçişli bir deyimsel fiildir ve ortak anlamı,

like a challenge, a problem, or a task.

bir meydan okuma, sorun veya görev gibi bir şeyi halletmek'tir.

Take on a lot of responsibility. Take  something on. This phrasal verb is separable.

Çok fazla sorumluluk üstlenin. Üzerinize bir şeyler alın. Bu öbek fiil ayrılabilir.

Have you heard about the "Miracle on Ice"? I  described the event in detail on Instagram,  

"Buzdaki Mucize"yi duydunuz mu? Etkinliği  Instagram'da ayrıntılı olarak anlattım

so be sure to follow me there. Basically, a young  American hockey team took on the more experienced  

bu yüzden beni oradan takip ettiğinizden emin olun. Temel olarak, genç Amerikan hokey takımı

Russian champions at the 1980 Winter Olympics.  They faced a stronger opponent, competed, and won.

1980 Kış Olimpiyatlarında daha deneyimli  Rus şampiyonlarıyla karşılaştı. Daha güçlü bir rakiple karşılaştılar, yarıştılar ve kazandılar.

Here's one more use of "take on." Can you guess  the meaning? In the comedy Mrs. Doubtfire,  

İşte "üstlenmek" kelimesinin bir kullanımı daha. Anlamını tahmin edebilir misiniz ? Bayan Doubtfire adlı komedide

Robin Williams had to take on the speech  and mannerisms of an elderly Englishwoman.

Robin Williams, yaşlı bir İngiliz kadınının konuşmasını ve tavırlarını üstlenmek zorunda kaldı.

The answer is B. "Taking on" can mean you  assume certain qualities or characteristics.

Cevap B'dir. "Üstlenmek", belirli nitelikleri veya özellikleri üstlendiğiniz anlamına gelebilir.

We've now covered the 15 most  common phrasal verbs in English.  

Şimdi İngilizce'deki en yaygın 15 deyimsel fiili ele aldık. Hadi

Let's review. Can you match the  phrasal verbs to their meanings?

gözden geçirelim. Phrasal fiilleri anlamlarıyla eşleştirebilir misiniz?

That's all for now. Please like and  share the video if you found it useful.  

Şimdilik bu kadar. Videoyu yararlı bulduysanız lütfen beğenin ve paylaşın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

YouTube memberships are only $0.99 cents a  month. Get my custom audio GIFs on Emojam,  

YouTube üyelikleri ayda yalnızca 0,99 ABD dolarıdır . Emojam'da özel sesli GIF'lerime,

language tasks twice a week, and exclusive access  to a playlist of recorded member-only livestreams.  

haftada iki kez dil görevlerine ve yalnızca üyelere özel kayıtlı canlı yayınlardan oluşan bir oynatma listesine özel erişim alın.

Click the JOIN button today!

Bugün KATIL düğmesini tıklayın!

Follow me on Facebook, Twitter, and Instagram.  

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin.

And don't forget to subscribe  turn on those notifications!

Ve abone olmayı unutmayın bildirimleri açın!