Conversation Skills: 5 Ways to Say "Don't rush." ⏰ Learn English with Jennifer

Hi everyone. It's Jennifer. You know, in this busy world we often feel the need to move fast.

Herkese selam. Bu Jennifer. Bilirsiniz, bu meşgul dünyada çoğu zaman hızlı hareket etme ihtiyacı hissederiz.

I think sometimes life throws

Bence bazen hayat

problems our way to make us slow down.

bizi yavaşlatmak için önümüze sorunlar çıkarıyor.

There's always a danger when we rush.

Acele ettiğimizde her zaman bir tehlike vardır.

There's a saying in English:

İngilizce'de bir söz vardır:

Haste makes waste.

Acele israftır.

Have you heard that proverb?

Bu atasözünü duydun mu?

It means we tend to waste time and other resources

Bu, acele ettiğimizde zamanı ve diğer kaynakları boşa harcama eğiliminde olduğumuz anlamına gelir

when we rush because rushing often leads to mistakes.

çünkü acele etmek genellikle hatalara yol açar.

Mistakes cost us time and money.

Hatalar bize zaman ve paraya mal oldu.

Haste makes waste.

Acele israf yapar.

Let me share five expressions that basically mean "don't rush."

Temelde "acele etme" anlamına gelen beş ifadeyi paylaşmama izin verin.

First: Not so fast.

Birincisi: O kadar hızlı değil.

This can be used when someone is rushing to make conclusions or rushing in their actions.

Bu, birisi sonuca varmak için acele ettiğinde veya eylemlerinde acele ettiğinde kullanılabilir.

For instance

Örneğin,

Notice how I combined "not so fast" with "wait." You can say: Wait.

"o kadar hızlı değil"i "bekle" ile nasıl birleştirdiğime dikkat edin. Şunu söyleyebilirsiniz: Bekle.

Wait a minute.

Bir dakika bekle.

Wait a second. Not so fast.

Bir saniye bekle. Çok hızlı değil.

Second: Don't get ahead of yourself.

İkincisi: Önüne geçmeyin.

If you're getting ahead of yourself,

Kendinizi aşıyorsanız,

you're not allowing yourself the time needed to think or act properly.

kendinize düzgün düşünmek veya hareket etmek için gereken zamanı vermiyorsunuz demektir.

You can also use this expression to refer to yourself in your own haste. You'll hear something like this in

Bu ifadeyi kendi telaşınız içinde kendinize atıfta bulunmak için de kullanabilirsiniz. Sunumlarda veya derslerde buna benzer bir şey duyacaksınız

presentations or lectures.

.

Third: Hold on there. Hold on there for just a minute.

Üçüncüsü: Orada bekleyin. Orada bir dakika bekle.

This is especially useful when someone is rushing their argument.

Bu, özellikle birisi tartışmasını aceleye getirdiğinde kullanışlıdır.

You can use this with friends or close coworkers.

Bunu arkadaşlarınızla veya yakın iş arkadaşlarınızla kullanabilirsiniz.

It's not rude, but it's not exactly a polite, formal way to tell someone to slow down.

Kaba değil ama birine yavaşlamasını söylemenin kibar ve resmi bir yolu da değil.

Fourth expression: Let's not be hasty. Let's not be too hasty.

Dördüncü ifade: Acele etmeyelim. Çok acele etmeyelim.

This is a little more polite. You could use this in business meetings.

Bu biraz daha kibar. Bunu iş toplantılarında kullanabilirsin.

Suggestions with "let's" are generally less forceful because they sound more inclusive.

"Haydi" ile yapılan öneriler, kulağa daha kapsayıcı geldiği için genellikle daha az güçlüdür.

You're not pointing fingers at anyone.

Kimseyi parmakla göstermiyorsun.

Here's our fifth and final expression:

İşte beşinci ve son ifademiz:

Think before you speak

Konuşmadan önce düşün

The meaning should be clear. I wouldn't say this to a person of authority.

Anlamı açık olmalı. Bunu yetkili birine söylemem.

This is for people you're close to. You have to be close enough to speak this directly.

Bu, yakın olduğun insanlar için. Bunu doğrudan konuşacak kadar yakın olmalısın.

For example, you might give this advice to a friend or a co-worker:

Örneğin, bir arkadaşınıza veya iş arkadaşınıza şu tavsiyeyi verebilirsiniz:

Let's take another quick look at the expressions from this lesson.

Bu dersteki ifadelere hızlıca bir göz atalım.

Well, we'll end here.

Pekala, burada bitireceğiz.

Please remember to like this video if you found it useful. I'll see you again soon for another lesson.

Bu videoyu faydalı bulduysanız lütfen beğenmeyi unutmayın. Yakında başka bir ders için tekrar görüşürüz.

As always, thanks for watching and happy studies.

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar.

Become a member of my learning community. Click the JOIN button to become a member of my YouTube channel English with Jennifer.

Öğrenme topluluğumun bir üyesi olun. Jennifer ile İngilizce YouTube kanalıma üye olmak için KATIL düğmesine tıklayın.

You'll get a special badge,

Özel bir rozet,

bonus posts, on-screen credit and a monthly live stream.

bonus gönderiler, ekran kredisi ve aylık canlı yayın alacaksınız.

Note that YouTube channel memberships are not available in every country at this time.

YouTube kanal üyeliklerinin şu anda her ülkede kullanılamadığını unutmayın.

I'd like to say a very special thank you to the current members of my channel.

Kanalımın mevcut üyelerine çok özel bir teşekkür etmek istiyorum.

Hopefully, more of you will join us for the next live stream.

Umarım, bir sonraki canlı yayında daha fazla kişi bize katılır.

Follow me and gain more practice on Facebook and Twitter. I also have new videos on Instagram.

Beni takip edin ve Facebook ve Twitter'da daha fazla pratik yapın. Instagram'da da yeni videolarım var.

If you haven't already,

Henüz yapmadıysanız,

subscribe to my channel so you get

kanalıma abone olun, böylece

notification of every new video I upload to YouTube.

YouTube'a yüklediğim her yeni videodan haberdar olun.