Irregular Verbs in English – Groups 1 & 2

Hi. My name's Ronnie. I'm going to try and help you do something fantastic for your English

Merhaba. Benim adım Ronnie. Yardım etmeye çalışacağım İngilizcen için harika bir şey yaparsın

grammar, speaking, and general wellbeing. This is a very, very time-consuming and difficult

dilbilgisi, konuşma ve genel refah. Bu çok, çok zaman alan ve zor bir

task that you will have to do when you are learning English. They're verbs.

ne zaman yapmanız gereken İngilizce öğreniyorlar. Onlar fiiller.

We have many verbs in English. We have what are called regular verbs. A regular verb will

İngilizce'de birçok fiil var. Bizde ne var Düzenli fiiller denir. Düzenli bir fiil olacak

end in "ed". For example: "use", "used". So, regular verb. We like to call them "ed" verbs

"ed" ile bitirin. Örneğin: "kullanım", "kullanılmış". Yani, düzenli fiil. Onlara "ed" fiil demeyi seviyoruz.

just to be fancy. So, regular verbs are easy because they all both end in "ed"

sadece fantezi olmak için. Yani, düzenli fiiller kolay çünkü her ikisi de "ed" ile bitiyor

if you have different forms.

eğer farklı formların varsa.

Now, what I'm going to go over today is the difference in forms between simple past and

Şimdi, bugün üzerinden geçeceğim şey basit geçmiş ile formlar arasındaki fark

the past participle. So, we have the simple present tense, which is something like:

geçmiş zaman ortacı. Yani, biz basit var Şimdiki zaman, ki şu ki:

"I eat pizza." When we use simple present, it's something we do every day.

"Pizza yerim." Basit kullandığımız zaman hediye, her gün yaptığımız bir şey.

Then we have what's

O zaman neyimiz var

called the simple past, or you can say past simple. It doesn't matter; it's the same.

basit geçmiş denir ya da geçmiş basit. Önemli değil; aynısı.

So, we have the present tense, we have the past, and we have what's called the past participle.

Yani şimdiki zamanımız var, geçmişimiz var, ve geçmiş zaman ortacı olarak adlandırdığımız şeye sahibiz.

Have you heard of this before? The past participle, it's so difficult for me to say, so I'm going

Bunu daha önce duydun mu? Geçmiş zaman ortacı, söylemek benim için çok zor, bu yüzden gidiyorum

to call it p.p. from now on. So, the past participle, you're going to have to use if

bundan sonra pp olarak adlandırmak için. Yani geçmiş katılmak, kullanmak zorunda kalacaksın

you learn present perfect.

mükemmel hediye öğreniyorsun.

Now, if you don't know what these are yet, that's okay. If you've

Şimdi, bunların ne olduğunu bilmiyorsanız henüz değil, sorun değil. Eğer sen

heard of these before and you know what they are, that's fantastic. Past perfect and all

Bunları daha önce duydunuz ve ne olduklarını biliyorsunuz are, bu harika. Geçmiş ve hepsi geçmiş

the forms of passive voice that we have in English.

pasif ses biçimleri İngilizcemiz var.

If these are new kind of ideas to you, please don't worry, but it's not past, present "prefect"

Bunlar sizin için yeni fikirlerse, lütfen Endişelenme, ama geçmedi, şimdiki "kaymakam"

it's present perfect. We must be perfect. If these are new things for you... I'll get

mükemmel bir hediye. Mükemmel olmalıyız. Bunlar sizin için yeni şeyler ise ...

this spelling right, I promise. There we go, present perfect. If these are new concepts

Bu yazım doğru, söz veriyorum. Oraya gidiyoruz, Etkisi hala süren geçmiş zaman. Bunlar yeni kavramlarsa

to you, don't worry about it. Okay? Just focus on learning these groups, and

Senin için endişelenme. Tamam? Sadece bu grupları öğrenmeye odaklanmak ve

we have a very, very beautiful list of verbs to help you in the resources section on www.engvid.com.

yardımcı olacak çok, çok güzel bir fiil listesine sahibiz www.engvid.com adresindeki kaynaklar bölümünde.

Go there now. You can put it... It's in PDF file, so you can print it out

Şimdi oraya git. Koyabilirsin ... Bu PDF dosyasında, böylece yazdırabilirsiniz

and you can have the list in front of you to memorize, to remember, to help you.

ve listeyi önünde alabilirsin ezberlemek, hatırlamak, sana yardım etmek için.

What I want you do is I want to introduce you to-doo, doo, doo, doo-group one and two

Yapmamı istediğim şey tanıtmak istiyorum doo, doo, doo, doo grubu bir ve iki

of irregular verbs. Once you do this, there's also a video on group number three, which

düzensiz fiiller. Bunu bir kere yaptıktan sonra ayrıca grup üçe ait bir video

is the most difficult. So we're starting with the easiest ones, yay. And again, this is

en zor olanıdır. Yani başlıyoruz en kolay olanları, yay. Ve yine, bu

groups one and two. You can find them, a list of these on the resources section.

bir ve iki grupları. Onları bulabilirsin, bir Kaynaklar bölümünde bunların listesi.

So, past participle, I will now call p.p. Yay. We have the present tense, simple past

Yani, geçmiş zaman ortacı, şimdi arayacağım pp Yuppi. Şimdiki zaman, basit bir geçmişe sahibiz

or past, and then the past participle. The first group is the most delicious. It's the

veya geçmiş, ve sonra geçmiş zaman ortacı. ilk grup en lezzetli olanıdır. Bu

best because we don't have to change anything. Woo-hoo. So, if in the present tense the verb

en iyisi çünkü hiçbir şeyi değiştirmek zorunda değiliz. İşte oldu. Yani, şimdiki zamanda fiil varsa

is "cut", the past tense is "cut", and so is the past participle or the p.p. So, we

"kes" ise, geçmiş zaman “kes” demektir ve Geçmiş zaman ortacı mı yoksa pp öyleyse, biz

have: "cut", "cut", "cut". For example, if we use present tense: "I cut the pizza."

var: "kes", "kes", "kes". Örneğin, eğer şimdiki zamanı kullanıyoruz: "pizzayı kestim."

If we use past tense, I can say: "Yesterday, I cut the grass." And if I wanted to use the

Geçmiş zaman kullanırsak şunu söyleyebilirim: "Dün, Çimleri kestim. "Ve eğer kullanmak istersem

past participle, let's say I want to use present perfect, I can say: "The grass has been cut."

geçmiş zaman ortacı diyelim ki şimdi kullanmak istiyorum Mükemmel diyebilirim: "Çimen kesilmiş."

So, we don't need to change the verb. These are some examples of verbs that we don't have to change.

Yani fiili değiştirmemize gerek yok. Bunlar bazı değiştirmek zorunda olmadığımız fiillere örnekler.

So, these are the easiest, and probably your favourite. We have: "cost", "hit", "hurt",

Yani, bunlar en kolay ve muhtemelen sizin favori. "Maliyet", "Vur", "Acı",

ow. So if you... Something hits you, you are hurt. "Let", "put", "quit".

ah. Yani eğer ... Bir şey sana çarpacaksa, canın yandı "Bırak", "koy", "bırak".

If the simple past is "shut", what do you think the past participle would be?

Basit geçmiş "kapat" ise, ne yapar Geçmişteki katılımcının olacağını mı düşünüyorsun?

It's the same, so this would also be "shut". So, I could say: "I shut the door.",

Aynı şey, bu yüzden bu "kapat" da olurdu. Böylece şunu söyleyebilirim: "Kapıyı kapattım".

"The door was shut.", or:

"Kapı kapandı." Ya da:

"The door has been shut." And in the last one we have the word "bet". Again, we don't

"Kapı kapandı." Ve sonunda birinde "bet" yazdık. Yine yapmayız

have to change it, so it's: "bet", "bet", "bet". I bet you like this lesson. Yeah? Okay?

değiştirmek zorunda, bu yüzden: "bahis", "bahis", "bahis". Bahse girerim bu dersi beğenmişsindir. Evet? Tamam?

So these ones are the easiest and the most fun because they don't have to change. Whew.

Yani bu olanlar en kolay ve en çok eğlenceli çünkü değiştirmek zorunda değiller. Whew.

We're going to go into group two. Group two is okay, because we only have to change one

İkinci gruba gireceğiz. İkinci grup tamam, çünkü sadece birini değiştirmek zorundayız

time now. So, if we have the present tense, section A, all we're doing to make it past

şimdi zamanı. Eğer şimdiki zamana sahipsek, bölüm A, geçmişte kaldırabilmek için yaptığımız her şey

or use the past participle, is we're changing it, and all of these ones are going to have

veya geçmiş zaman ortacı kullanın, değişiyoruz o ve bunların hepsine sahip olacaklar

a "d" ending. So, present tense we have "sell", "sold", and "sold". I hear a lot of people

bir "d" biter. Öyleyse, şimdiki zaman "sattık", "satıldı" ve "satıldı". Çok insan duyuyorum

doing this: "Sell, sold, sold", so they're saying: "sell", "sold", "sold". If you repeat

Bunu yapmak: "Sat, sat, sat", yani onlar diyerek: "sat", "sat", "sat". Tekrarlarsan

it in your head, it will help you remember it. We have "tell", "told", "told"; "feed"...

kafanın içinde, hatırlamana yardımcı olacak. "Söyleyelim", "Söylendi", "Söylendi"; "Yem" ...

Do you know what "feed" means? "Feed" means you give food to someone, like a dog or a

"Yem" in ne demek olduğunu biliyor musunuz? "Yem" anlamına gelir birine köpek ya da köpek gibi yiyecek veriyorsun

baby, mostly those guys. So the past simple is "fed" and the past participle is also "fed".

Bebeğim, çoğunlukla o adamlar. Yani geçmiş basit "beslenir" ve geçmiş zaman ortacı da "beslenir".

We have "pay", you got to give me money, we have the past: "paid". What do you think the

"Paramız" var, bana para vermelisin geçmişi var: "ücretli". Ne düşünüyorsun

past participle is? You guessed it, it is, again: "paid", because these don't change.

geçmiş zaman ortacı? Sen tahmin ettin, öyle tekrar: "ödedi", çünkü bunlar değişmiyor.

And the last one we have "find", it's going to change to "found", "found", good, guys,

Ve son bulduk "bulduk", gidiyor "Bulunanlar", "Bulunanlar" olarak değiştirmek için iyi, beyler,

good. So, all of these ones here, when we change them, it's going to end in a "d".

iyi. Yani, tüm bu olanlar, ne zaman biz onları değiştirin, bir "d" ile bitecek.

On to part B. These next group of verbs, they're going to end in a "t". So we have:

B bölümüne. Bu bir sonraki fiil grubu, "t" ile bitecekler. Böylece sahibiz:

"deal", "dealt", "dealt". A deal, if you play cards, you can deal the cards, or you can say the

"anlaşma", "anlaşma", "anlaşma". Bir anlaşma, eğer oynarsan kartları, kartları dağıtabilir veya

cards were dealt. This means something was given out to each person. We have:

kartlar dağıtıldı. Bu bir şey ifade ediyor Her kişiye verildi. Sahibiz:

"feel", "felt", "felt", has to do with your feelings. "I feel happy.", "I felt sad yesterday."

"hisset", "keçe", "keçe", seninle ilgili duygular. "Mutlu hissediyorum", "Dün üzgün hissettim."

"Keep", "kept", "kept". So, "keep" is something that you cherish. For example:

"Saklamak sakladı sakladı". Yani, "devam et" beslediğin bir şey. Örneğin:

"I keep all of my cards." or: "I kept everything you gave me.",

"Tüm kartlarımı saklıyorum." veya: "Ben Bana verdiğin her şeyi sakladım. ",

"I have kept the receipt."

"Makbuzu sakladım."

We have: "leave",

Elimizde: "ayrılmak",

hmm. This is "left". What do you think the past participle is?

hı. Bu "kaldı". Sen ne Geçmiş katılımcının olduğunu mu düşünüyorsun?

Doesn't change. It's "left".

Değişmez. "Sol" kaldı.

Yay. And then we have "meet", "met", and again "met". So, all of these ones, all we're doing

Yuppi. Ve sonra "tanıştık", "tanıştık" ve tekrar "Met". Yani, bunların hepsi, yaptığımız her şey

is we're changing from the present to the past and the p.p., these two are going to

şimdiki zamandan geçmiş ve pp, bu ikisi olacak

be the same. These ones end in "t". We've got one more. You okay?

aynı Ol. Bunlar "t" ile bitiyor. Bir tane daha var. İyi misin?

The last one, we're going to change the vowel in the middle to a "u". So we have:

Sonuncuyu değiştireceğiz. ortasında bir "u" ile ünlü. Böylece sahibiz:

"dig", "dug", and "dug". "Dig" means you get a shovel...

"kazmak", "kazdık" ve "kazmak". "Dig" kürek aldığın anlamına gelir ...

I can draw a shovel. I can't draw a shovel.

Kürek çizebilirim. ben kürek çizemiyorum.

"Dig" means you make a hole. So I'm going to try to draw a shovel again. There we go.

"Kazmak", bir delik açacağınız anlamına gelir. Bu yüzden gidiyorum tekrar kürek çekmeye çalışmak için. Oraya gidiyoruz.

If you're digging a hole, the past tense is "dug", and again, the past participle is "dug".

Bir delik kazıyorsanız, geçmiş zaman "kazdık" ve yine, geçmiş zaman ortacı "kazdık" dır.

We have "hang", "hung", and "hung". You guys might have heard this a lot, for example,

"Asmak", "asmak" ve "asmak" vardır. Siz çocuklar Mesela bunu çok duymuş olabilirsiniz.

maybe your friend says: "Hey, do you want to hang out?" Or they say:

belki arkadaşın şöyle der: "Hey, ya sen takılmak ister misin? "

-"What did you do yesterday?" -"Oh, I hung out with Bob."

-"Dün ne yaptın?" - "Bob'la takıldım."

Okay. So, we use this one a lot nowadays.

Tamam. Yani bunu kullanıyoruz Bugünlerde bir tane.

We also have: "stick", "stuck", this one doesn't change. So what do you think this is? If this

Ayrıca bizde: "çubuk", "sıkışmış", bu yok değişiklik. Sence bu ne? Eğer bu

is "stick", these two are the same, we're going to say: "stick", "stuck", "stuck".

"çubuk", bu ikisi aynı, biz Söyleyeceğim: "sopa", "sıkışmış", "sıkışmış".

Are you stuck in traffic? This means you can't go, you can't drive your car anywhere. And

Trafikte sıkışıp kaldınız mı? Bu yapamazsın demek git, arabanı hiçbir yere süremezsin. Ve

the last one, this might happen to you if a wasp comes-"zzz"-and stings you, we have:

sonuncusu, eğer bir başınıza bu olabilir yaban arısı geliyor "zzz" -ve canınız yanıyor, biz:

"sting", "stung", do you know the past participle? It's the same. It's going to be "stung".

"acı", "acı", geçmiş zaman ortasını biliyor musun? Aynısı. "Stung" olacak.

"Sting", stang, "stung".

"Sting", stang, "acı".

If it helps you to make little songs or little rhymes, little things that help you remember

Küçük şarkılar yapmanıza yardımcı oluyorsa tekerlemeler, hatırlamanıza yardımcı olan küçük şeyler

these verbs, that'll be really, really good for you. Unfortunately, I'm not really a musician.

bu fiiller, gerçekten çok iyi olacak sen. Ne yazık ki, ben gerçekten bir müzisyen değilim.

I'd like to write a song about it, but you can do that. Write a song about this, send

Bununla ilgili bir şarkı yazmak istiyorum ama sen bunu yapabilir. Bununla ilgili bir şarkı yaz, gönder

it on the comments. It'd be great. Look in the resources section. There's lists of these

yorumlarda. Harika olurdu. İçine bak kaynaklar bölümü. Bunların listesi var.

verbs to help you out so you can form your song. Group two, we have to change only one

size yardımcı olmak için fiiller şarkı. İkinci grup, sadece birini değiştirmeliyiz

time. It changes the present to the past, but the past and the past participle are the

saati. Şimdiki zamanı geçmişe değiştirir, ancak geçmiş ve geçmiş zaman ortacı

same; three different groups. And my favourite, group number one, we don't have to change

aynı; üç farklı grup. Ve favorim grup 1, değiştirmek zorunda değiliz

the verbs. Check out group number three, the most difficult one. Once you get that, it'll

fiiller. Üç numaralı gruba bakın, en zor olanı. Bunu aldıktan sonra, olacak

be so much better for you.

senin için daha iyi ol.

I hope you have fun, I hope you have learned regular "ed" verb,

Umarım eğlenirsin, umarım Düzenli "ed" fiilini öğrendim,

and I hope that I have taught you about the past participle and simple past.

ve umarım sana öğretmişimdir Geçmiş zaman ortacı ve basit geçmiş.

Making life easier for you, one step at a time.

Hayatı kolaylaştırmak sen, her seferinde bir adım.

I'm Ronnie. Good bye.

Ben Ronnie Güle güle.