Phrasal Verbs with Run - Visual Guide to Phrasal Verbs from EnglishAnyone.com

let's begin with run

let's begin with run you already know about the kind

hadi koşarak başlayalım koşarak

başlayalım zaten biliyorsunuz tür hakkında zaten

you already know about the kind

you already know about the kind of running you do with your legs

biliyorsunuz tür hakkında zaten biliyorsunuz

koşma türü hakkında zaten biliyorsunuz koşma bacaklarınızla yaptığınız koşma

of running you do with your legs

of running you do with your legs people and many animals with

bacaklarınızla yaptığınız koşma

bacaklarınızla yaptığınız insanlar ve birçok insanlarla hayvanlar ve

people and many animals with

people and many animals with legs can run

insanlarla birçok hayvan ve

bacakları olan birçok hayvan koşabilir

legs can run

legs can run but what else runs an engine may

bacaklar koşabilir

bacaklar koşabilir ama bir motor başka ne çalışabilir ama başka ne

but what else runs an engine may

çalışır bir motor olabilir

but what else runs an engine may not have legs but its parts

ama başka ne çalışır bir motorun bacakları olmayabilir ama parçaları

not have legs but its parts

not have legs but its parts still move in quick repetitive

olmayabilir bacakları varamaparçalarının

bacakları yok ama parçaları hala hızlı tekrarlı hareket ediyor hala

still move in quick repetitive

still move in quick repetitive cycles

hızlı tekrarlı hareket ediyor hala

hızlıtekrarlı döngülerde hareket ediyor

cycles

cycles just like your arms and legs do

döngüler tıpkı kollarınızın ve bacaklarınızın yaptığı gibi tıpkı

just like your arms and legs do

just like your arms and legs do when you run the engine in this

kollarınız ve bacaklarınızın yaptığı

gibi tıpkı kollarınız ve bacaklarınızın yaptığı gibi motoru bunda çalıştırıyorsun motoru

when you run the engine in this

when you run the engine in this taxi is running even though the

bunda

çalıştırdığında bu takside motor çalışıyor taksi çalışmasına rağmen çalışıyor

taxi is running even though the

taxi is running even though the taxi isn't moving the motor

taksi çalışıyor taksi hareket etmemesine rağmen motorlu

taxi isn't moving the motor

taxi isn't moving the motor inside a vacuum cleaner also

taksi hareketetmiyormotorlu

taksi motoru elektrikli süpürgenin içinde hareket ettirmiyor ayrıca

inside a vacuum cleaner also

elektrikli süpürgenin içindede elektrikli

inside a vacuum cleaner also runs this woman is running a

süpürgenin içinde de çalışıyor bu kadın koşuyor koşuyor bu

runs this woman is running a

runs this woman is running a vacuum running motors turn the

kadın koşuyor

koşuyor bu kadın elektrik süpürgesi çalıştırıyor çalışıyor motorlar

vacuum running motors turn the

vacuum running motors turn the hands of a clock and a movie

vakumu çalıştıranmotorları çevir

vakumla çalışan motorları döndürün bir saatin akreplerini ve bir film

hands of a clock and a movie

bir saatin akreplerinivebir film bir saatin

hands of a clock and a movie that's three hours long as a

akreplerini ve üç saat uzunluğundaki bir filmi

that's three hours long as a

that's three hours long as a three-hour running time the

üç saat uzunluğundaki bir üç saat

uzunluğundaki bir üç saat uzunluğundaki bir üç saat uzunluğundaki bir filmde çevirin süre

three-hour running time the

three-hour running time the batteries that power this toy

üç saatlik çalışma süresi

üç saatlik çalışma süresi bu oyuncağı çalıştıran

batteries that power this toy

piller bu oyuncağı çalıştıran piller

batteries that power this toy helicopter also run batteries

bu oyuncak helikoptere güç sağlayan piller aynı zamanda pilleri de çalıştırır

helicopter also run batteries

helicopter also run batteries may not have moving parts but

helikopter ayrıcapilleri

çalıştırır helikopter de çalışır piller hareketli parçalara sahip olmayabilir ama

may not have moving parts but

may not have moving parts but they power a cycle of energy

olmayabilir hareketli parçalar olabilirama

hareketli parçalara sahip olmayabilirler ancak bir enerji döngüsüne güç sağlarlar

they power a cycle of energy

bir enerji döngüsüne güç

they power a cycle of energy when batteries are powering

sağlarlar

when batteries are powering

when batteries are powering something

piller

something

something they're running think of water

çalışırken bir enerji döngüsüne güç sağlarlar

they're running think of water

they're running think of water cycling around our planet in a

akıyorlar suyudüşünüyorlar akıyorlar

suyu düşün gezegenimizin etrafında dönüyor gezegenimizin

cycling around our planet in a

etrafında

cycling around our planet in a similar way moving water runs

dönüyor gezegenimizin etrafında dönüyor benzer şekilde hareket eden su

similar way moving water runs

similar way moving water runs this faucet is dripping this

benzerşekilde akıyorhareket edensu

benzer şekilde akıyor hareket eden su bu musluk damlıyor bu

this faucet is dripping this

this faucet is dripping this faucet is running

musluk damlıyorbu

musluk damlıyor bu musluk akıyor

faucet is running

musluk akıyor

faucet is running now that you have a good

musluk akıyor şimdi bir iyiye sahipsin

now that you have a good

artık bir iyiye

now that you have a good understanding of what run means

sahipsin artık koşmanın ne anlama geldiğini iyi anladığına göre

understanding of what run means

koşmanın ne anlama geldiğini anlamak

understanding of what run means let's see what happens when we

koşmak ne demek bakalım ne oluyor görelim bakalım ne oluyor ne oluyor

let's see what happens when we

let's see what happens when we combine run with other words to

görelim run'u diğer kelimelerle birleştirdiğimizde

combine run with other words to

combine run with other words to form some very useful phrasal

run'u diğer kelimelerle

birleştirdiğimizde run'u diğer kelimelerle birleştirerek

form some very useful phrasal

form some very useful phrasal verbs

çok kullanışlı bir deyim

biçimi oluşturduğumuzda ne oluyor görelim bazı çok yararlı deyimsel fiiller fiiller

verbs

verbs first these flashlights have

fiiller önce bu el fenerlerinde ilk

first these flashlights have

first these flashlights have batteries that run and as the

öncebufenerlerde var

önce bu el fenerlerinde çalışan piller var ve piller çalıştıkça

batteries that run and as the

ve piller

batteries that run and as the batteries run their ability to

çalıştıkça ve piller çalıştıkça pilleri çalıştırma yetenekleri pilleri çalıştırma

batteries run their ability to

batteries run their ability to power the flashlights decreases

yetenekleri pilleri çalıştırıyor el

fenerini çalıştırma yeteneği el fenerinin

power the flashlights decreases

gücünü azaltır el fenerinin gücünüazaltır el feneri azalır demek

power the flashlights decreases instead of saying decrease

yerine azalt

instead of saying decrease

instead of saying decrease though we can combine run with

demek yerine azalt demek yerine azalt demek yerine

though we can combine run with

though we can combine run with another word to express the same

run ile birleştirebilsek de run ile

birleştirebilsek de run ile aynı şeyi ifade etmek için başka bir kelime ile birleştirebiliriz

another word to express the same

another word to express the same idea in a more conversational

aynı fikri ifade etmek için başka bir kelime

aynı fikri daha sohbete dayalı bir

idea in a more conversational

fikirdedaha sohbete dayalı bir

idea in a more conversational way which combination sounds

fikirde daha sohbete dayalı bir şekilde ifade etmek için başka bir kelime

way which combination sounds

way which combination sounds best run up run over run down or

best run up run over run down or

best run up run over run down or run in run down over time the

tükenditükendi ya da

en iyi tükendi aşırı tükendi ya da en iyi tükendi aşırı tükendi ya da tükendi zamanla tükendi zamanla tükendi tükendi

run in run down over time the

run in run down over time the power of a battery runs down

zamanla tükendi pilin gücü tükeniyor pilin gücü

power of a battery runs down

power of a battery runs down until it's completely gone

tükeniyor pilin

gücü tamamen yok olana

until it's completely gone

until it's completely gone so to run something down means

kadar tamamen yok olana kadar tamamen gidene kadar yani bir

şeyi aşağı indirmek demek, bir şeyi aşağı indirmek demek yani bir şeyi

so to run something down means

so to run something down means to decrease reduce or bring it

aşağı indirmek demek azaltmak azaltmak veya getirmek için azaltmak azaltmak

to decrease reduce or bring it

to decrease reduce or bring it lower from this general idea we

veya

azaltmak için getirmek azaltmak veya getirmek anlamına gelir bu genel fikirden daha düşük,

lower from this general idea we

lower from this general idea we get the literal use of run down

bu genel fikirden daha

düşük, bu genel fikirden daha düşük, run down'un gerçek kullanımını elde ediyoruz,

get the literal use of run down

get the literal use of run down the Lions began to eat the zebra

run down'un gerçek kullanımını elde ediyoruz,

run down'un gerçek kullanımını alıyoruz Aslanlar zebrayı yemeye başladı, Aslanlar yemeye

the Lions began to eat the zebra

the Lions began to eat the zebra they had run down the Lions

başladı zebrayı ye

Aslanlar zebrayı yemeye başladı

they had run down the Lions

they had run down the Lions chase the zebra until they

chase the zebra until they

chase the zebra until they captured it and then began to

captured it and then began to

o ve sonra

captured it and then began to eat it

eat it

eat it the idea of running down also

onu yakalamaya başladı ve sonra yemeye başladı onu

ye onu ye

aşağı koşma fikri de

the idea of running down also

the idea of running down also gives us these related but more

aşağı koşma fikride

aşağı koşma fikri de bize bunları verir ama daha fazlası

gives us these related but more

gives us these related but more figurative uses running down

bize bunları veriramadaha fazlası

bize bunları verir ilgili ama daha mecazi kullanımlar aşağı iniyor

figurative uses running down

figurative uses running down this list of cities

this list of cities

this list of cities I think we can find a good

I think we can find a good

I think we can find a good location for our trip

gezi yerimiz gezi

location for our trip

location for our trip reading quickly down this list

konumumuz gezimiz için bu listeyi hızlıca

reading quickly down this list

reading quickly down this list of cities

oku bu listeyi hızlıca

oku bu listeyi hızlıca oku şehirler şehirler şehirler bence

of cities

of cities I think we can find a good

iyi bir yer bulabiliriz

I think we can find a good

I think we can find a good location for our trip

bence iyi bir yer bulabiliriz gezi konumumuz için iyi bir konum gezi konumumuz için

location for our trip

location for our trip my health has run down a bit

gezi konumumuz için

sağlığım biraz azaldı

my health has run down a bit

my health has run down a bit lately so I'm getting my body

sağlığım son zamanlarda biraz azaldı bu yüzden

lately so I'm getting my body

son zamanlarda vücudumu alıyorum bu yüzden kendimi alıyorum son

lately so I'm getting my body checked my health has been

zamanlarda vücudum bu yüzden vücudumu kontrol ettiriyorum sağlığım

checked my health has been

checked my health has been getting worse lately so I'm

kontrol edildi sağlığım

kontrol edildi sağlığım son zamanlarda kötüleşiyor bu yüzden son zamanlarda

getting worse lately so I'm

getting worse lately so I'm getting my body checked

kötüleşiyorum bu yüzden son zamanlarda kötüleşiyorum bu yüzden vücudumu kontrol

getting my body checked

getting my body checked I spent two hours running down

ettiriyorumvücudum kontrol edildi bedenim

kontrol edildi İki saatimi aşağı

I spent two hours running down

I spent two hours running down reports at the office

koşarak harcadım Aşağı

koşarak iki saatimi ofiste raporları

reports at the office

reports at the office I spent two hours looking for

incelemek için

I spent two hours looking for

I spent two hours looking for and finally finding reports at

iki saatimi harcadım adresinde

raporları aramak ve sonunda bulmak ve

and finally finding reports at

sonunda raporları bulmak

and finally finding reports at the office

the office

the office now listen to some of the uses

ve sonunda ofiste raporları bulmak için iki saat harcadı ofis ofis ofis

şimdi bazı kullanımlarını dinle şimdi

now listen to some of the uses

now listen to some of the uses of run down in the following

bazı kullanımlarını dinle

şimdi run down'ın bazı kullanımlarını dinle aşağıdaki hikayede

of run down in the following

of run down in the following story

run down aşağıdaki hikayede hikaye hikaye

story

story the organizers of the rodeo

rodeo organizatörleri rodeo

the organizers of the rodeo

organizatörleri

the organizers of the rodeo finally ran down Felix and Jose

rodeo organizatörleri sonunda Felix'i ezdi ve Jose

finally ran down Felix and Jose

finally ran down Felix and Jose after searching for them for an

sonunda Felix'i ezdiveJose

sonunda Felix'i ezdi ve Jose onları aradıktan sonra bir saat aradıktan sonra onları

after searching for them for an

after searching for them for an hour

bir saat aradıktan sonra bitmişlerdi

hour

hour they had run down their

bitmişlerdi onların

they had run down their

they had run down their batteries quite a bit after a

pilleri bitmişti pillerden sonra epeyce bitmişti

batteries quite a bit after a

batteries quite a bit after a long morning at the rodeo

pillerden sonra epeyce rodeoda geçen uzun bir sabahtan biraz sonra rodeoda

long morning at the rodeo

long morning at the rodeo so they've been taking a nap

uzun bir sabah rodeoda

uzun bir sabah yani şekerleme yapıyorlar yani

so they've been taking a nap

so they've been taking a nap running down the list of

şekerleme yapıyorlar yani koşu

listesinde koşarak şekerleme yapıyorlar

running down the list of

running down the list of participants

katılımcı listesinin aşağısında

participants

participants Felix and jose are two of the

katılımcılar

katılımcılar Felix ve jose Felix'ten ikisi ve

Felix and jose are two of the

Felix and jose are two of the best unfortunately though the

jose Felix'tenikisi

ve jose en iyilerden ikisi ne yazık ki en

best unfortunately though the

best unfortunately though the cowboys tried hard to run down

iyisi ne yazık ki

en iyisi ne yazık ki kovboylar koşmak için çok uğraştı aşağı

cowboys tried hard to run down

cowboys tried hard to run down there last cat

kovboylaraşağı inmek için çok uğraştı

kovboylar aşağı koşmak için çok uğraştı orada son kedi orada

there last cat

son

there last cat in the end it was just too

kedi orada son kedi sonunda

in the end it was just too

çok sonundaydı çok

in the end it was just too strong for them

sonunda onlar için çok güçlüydü

strong for them

strong for them now

onlar için

güçlü onlar için şimdi şimdi eğer

now

now if rundown means to decrease

rundown azalmak anlamına geliyorsa rundown

if rundown means to decrease

azalmak anlamına geliyorsa rundown azalmak anlamına geliyorsa bir şeyi

if rundown means to decrease something

something

something what do you think run-up might

azaltmak bir şey bir şey

sizce run-up

what do you think run-up might

what do you think run-up might mean if you guess that it means

ne olabilir sizce run-up

ne olabilir sizce run-up ne anlama gelebilir eğer siz tahmin et bunun anlamı

mean if you guess that it means

demek olduğunu tahmin edersen bunun anlamı olduğunu tahmin edersen bunun anlamına geldiğini

mean if you guess that it means to increase or go higher

tahmin edersen, artırmak veya yükselmek için yükselmek

to increase or go higher

to increase or go higher quickly you're right when you

veya yükselmek için yükselmek

veya hızla yükselmek hızlı olduğunda

quickly you're right when you

quickly you're right when you run up a flag

haklısın

hızlı olduğunda haklısın demektir haklısın bir bayrak koştuğunda bir bayrak

run up a flag

run up a flag you raise it from the bottom of

koş bir bayrak koş

bir bayrak yukarı kaldır onu alttan

you raise it from the bottom of

kaldır onu alttan

you raise it from the bottom of a flagpole to the top

kaldır onu bir bayrak direğinin altından

a flagpole to the top

yukarıya

a flagpole to the top however we don't say that a

bir bayrak direği yukarıya bir bayrak direği üst ancak şunu söylemiyoruz a ancak

however we don't say that a

however we don't say that a battery is running up when one

şunu söylemiyoruz a ancak bir

pilin bittiğini söylemiyoruz bir pilin bitmesi bir

battery is running up when one

battery is running up when one is charging run-up can also mean

pilin şarj olurken bir pilin bitmesi aynı zamanda hücum koşusu anlamına da gelebilir

is charging run-up can also mean

is charging run-up can also mean to approach someone or something

şarj koşusu aynı zamanda birisine veya bir şeye yaklaşmak anlamına da gelebilir birine veya bir şeye

to approach someone or something

to approach someone or something quickly

yaklaşmak

birisine veya bir şeye hızla yaklaşmak hızlı bir şekilde hızlı bir şekilde

quickly

quickly the boy ran up to the ball and

çocuk topa koştu ve

the boy ran up to the ball and

the boy ran up to the ball and kicked it

oğlan koşarak topa koştu topve

çocuk topa koştu ve tekmeledi tekmeledi

kicked it

kicked it we also use run up in a more

tekmeledi onu ayrıca run up in a more

we also use run up in a more

we also use run up in a more figurative way to talk about

ayrıca run up in a more kullanırız

run up hakkında daha mecazi bir şekilde hakkında konuşmak için daha mecazi bir şekilde kullanırız

figurative way to talk about

figurative way to talk about quickly accumulating things like

şeyleri hızlı bir şekilde biriktirmek hakkında konuşmanın mecazi yolu, şeyleri hızlı bir şekilde biriktirmek gibi, para gibi

quickly accumulating things like

quickly accumulating things like money

money

şeyleri hızlı bir şekilde biriktirmek gibi para para

money the country is running up a

ülke tükeniyor a

the country is running up a

the country is running up a massive amount of debt

ülke tükeniyor a

ülkenin büyük miktarda borcu tükeniyor

massive amount of debt

massive amount of debt I ran up a really large bill on

büyük miktarda borç

büyük miktarda borç Gerçekten çok büyük bir fatura geldi

I ran up a really large bill on

I ran up a really large bill on my credit card

Kredi kartımda gerçekten çok büyük bir fatura doldu Kredi kartım kredi

my credit card

my credit card buying drinks for everyone at

kartım herkes için içki ısmarlarken

buying drinks for everyone at

Herkes için içki

buying drinks for everyone at the bar now let's see these uses

ısmarlarken Barda herkes için içki ısmarlarken şimdi bunların çubuğu kullandığını görelim

the bar now let's see these uses

the bar now let's see these uses of run up in action in the

şimdi bunların çubuğu kullandığını görelim

of run up in action in the

of run up in action in the following short story a girl ran

following short story a girl ran

kız koştu

following short story a girl ran up to her twin sister and

kısa hikayenin ardından bir kız koştu ikiz kardeşine,

up to her twin sister and

up to her twin sister and revealed the secret their father

ikiz kardeşine ve ikiz kardeşine gitti ve sırrını açıkladı

revealed the secret their father

revealed the secret their father had just finished building them

had just finished building them

had just finished building them a treehouse for their birthday

onlara doğum günleri için bir ağaç ev inşa etmeyi yeni bitirmişlerdi

a treehouse for their birthday

a treehouse for their birthday but they weren't supposed to

doğum günleri için bir ağaç ev ama yapmamaları gerekiyordu ama

but they weren't supposed to

but they weren't supposed to know about it until the

yapmamaları gerekiyordu

ama öğrenene kadar bunu bilmemeleri gerekiyordu taa ki

know about it until the

know about it until the following day the girls are

ertesi güne kadar kızlar

following day the girls are

following day the girls are definitely excited but their

ertesi günkızlar

ertesi gün kızlar kesin heyecanlı ama

definitely excited but their

kesinlikle heyecanlıama

definitely excited but their mother probably won't be when

kesinlikle heyecanlı ama anneleri muhtemelen anneleri

mother probably won't be when

olmayacak muhtemelen

mother probably won't be when she discovers that her husband

anneleri muhtemelen olmayacak kocasının keşfettiğini keşfettiğinde olmayacak

she discovers that her husband

she discovers that her husband ran up ten thousand dollars

kocasının on bin doları

ran up ten thousand dollars

artırdığını keşfettiğini keşfetti

ran up ten thousand dollars worth of charges on their credit

worth of charges on their credit

worth of charges on their credit card to pay for the new tree

kredi kartıyla yeni ağaç kartını ödemek için

card to pay for the new tree

card to pay for the new tree house

yeniağaç

kartını ödemek için yeniağaç evi

house

ev

house next what's happening here

evi sonraki burada ne oluyor

next what's happening here

next what's happening here cars are running into each other

sonraki burada ne oluyor burada arabalar birbirine giriyor

cars are running into each other

cars are running into each other the basic literal idea of run

arabalar birbirine giriyor diğer

arabalar birbiriyle çarpışıyor koşmanın temel gerçek fikri koşmanın temel

the basic literal idea of run

gerçekfikri koşmanın temel gerçek

the basic literal idea of run into is to enter something for

fikri, bir şeyin içine girmektir, için bir şeye girmektir, içine bir

into is to enter something for

şeye girmektir, boşluk

into is to enter something for the space that something else

için bir şeye girmektir o başka bir şeye boşluk

the space that something else

the space that something else occupies quickly

başka bir şey

başka bir şeyin hızla kapladığı alan

occupies quickly

occupies quickly I ran into my house when it

hızla kaplıyor evime koştuğumda evime

I ran into my house when it

I ran into my house when it started to rain

koştum o sırada

evime koştum yağmur yağmaya başlayınca yağmur yağmaya

started to rain

started to rain I entered my house quickly by

başladı yağmur

yağmaya başladı hızla evime girdim

I entered my house quickly by

I entered my house quickly by running when it started to rain

Hızlı bir şekilde evime girdim koşarak

hızlı bir şekilde evime girdim yağmur başladığında koşarak yağmur yağmaya

running when it started to rain

running when it started to rain colors run into one another when

başladığında koşarak renkler birbirine karıştığında

colors run into one another when

colors run into one another when mixed just as two things can

renkler birbiriyle karıştığında

renkler birbiriyle karıştığında sadece karıştığında iki şey

mixed just as two things can

mixed just as two things can physically enter each other's

karışabilir, tıpkı iki şeyin karışabileceği gibi, tıpkı

iki şeyin fiziksel olarak birbirinin içine girebileceği gibi,

physically enter each other's

physically enter each other's space something can also enter

fiziksel olarak birbirinin alanına girer bir şey uzaya da girebilir bir şey uzaya da

space something can also enter

space something can also enter the space of something

girebilir

bir şey aynı zamanda bir şeyin uzayına da girebilir uzayın

the space of something

the space of something non-physical the story they're

bir

şey fiziksel olmayan bir şeyin uzayı

non-physical the story they're

non-physical the story they're telling about the huge fish they

fiziksel olmayanhikaye onların

fiziksel olmayan hikayesi

telling about the huge fish they

telling about the huge fish they caught is running into the realm

âleme

caught is running into the realm

yakalandılar âleme koşuyor yakalandılar âlemine koşuyor

caught is running into the realm of the unbelievable

inanılmazın inanılmazın âlemine koşuyorlar

of the unbelievable

of the unbelievable the story they're telling about

anlattıkları hikâyeyi

the story they're telling about

anlatıyorlar anlattıkları

the story they're telling about the huge fish they caught is

hikâyeyi yakaladıkları kocaman balıkları anlatıyorlar

the huge fish they caught is

the huge fish they caught is starting to sound more

yakaladıkları devasa balık

tuttukları devasa balık daha fazla ses çıkarmaya başlıyor daha fazla ses çıkarmaya

starting to sound more

başlıyordaha fazla

starting to sound more unbelievable

ses çıkarmaya başlıyor daha inanılmaz inanılmaz inanılmaz

unbelievable

unbelievable the cost to build a new stadium

inanılmaz yeni bir stadyum inşa etmenin maliyeti

the cost to build a new stadium

yeni bir stadyum inşa etmenin

the cost to build a new stadium could run into the millions

maliyeti yeni bir stadyum inşa etmenin maliyeti milyonlara ulaşabilir milyonlara ulaşabilir

could run into the millions

could run into the millions the cost to build a new stadium

milyonlara ulaşabilir yeni bir stadyum inşa etmenin maliyeti

the cost to build a new stadium

the cost to build a new stadium could reach and enter a range of

yeni bir stadyum inşa etmenin maliyeti

yeni bir stadyum inşa etmenin maliyeti ulaşabilir ve bir menzile girebilir

could reach and enter a range of

could reach and enter a range of numbers in the millions of

ve bir

menzile girebilir bir dizi sayıya ulaşın ve girin milyonlarca

numbers in the millions of

numbers in the millions of dollars

sayı milyonlar

içinde milyonlarca sayı milyon dolar

dollars

dollars note that the ideas of running

dolar

dolar şunu unutmayın

note that the ideas of running

note that the ideas of running up a bill and a bill running

up a bill and a bill running

bir faturave bir fatura

up a bill and a bill running into a large amount of money are

akıyor bir fatura ve bir fatura

into a large amount of money are

büyük miktarda paraya giriyor

into a large amount of money are related but slightly different

related but slightly different

related but slightly different we talked about running a bill

bir fatura

we talked about running a bill

we talked about running a bill up when we want to focus on the

birfaturayı yönetmekten bahsettik

bir faturayı yükseltmekten bahsettik yukarıya odaklanmak istediğimizde

up when we want to focus on the

up when we want to focus on the speed at which the amount is

yukarıya odaklanmak istediğimizde

miktarın olduğu hıza odaklanmak istediğimizde

speed at which the amount is

speed at which the amount is increasing a bill running into a

miktarın olduğu hıza odaklanmak istediğimizde

miktarın artan bir faturaya dönüştüğü hız,

increasing a bill running into a

increasing a bill running into a high range of amounts however is

artan bir faturanın içine aktığı artan bir faturanın

yüksek bir tutar aralığına girdiği, ancak

high range of amounts however is

yüksek tutar aralığıancak

high range of amounts however is concerned with the total amount

yüksek tutar aralığıdır, ancak ilgili toplam tutarla ilgilidir.

concerned with the total amount

concerned with the total amount the actual range of high numbers

toplam tutarla

ilgili toplam tutar Yüksek sayıların gerçek aralığı

the actual range of high numbers

Yüksek sayıların gerçek aralığı

the actual range of high numbers so you can actually run up a

Yüksek sayıların gerçek aralığı, böylece a'yı gerçekten çalıştırabilirsiniz, böylece a'yı gerçekten çalıştırabilirsiniz,

so you can actually run up a

so you can actually run up a bill that also runs into a very

böylece yine çalışan bir faturayı gerçekten yönetebilirsiniz

bill that also runs into a very

bill that also runs into a very high dollar range from the

aynı zamanda

çok yüksek bir dolar aralığına giren çok yüksek bir dolar aralığına da giren bir çok faturaya

high dollar range from the

high dollar range from the literal idea of entering a space

literal idea of entering a space

literal idea of entering a space or range quickly we get the more

veya aralık hızla daha fazlasını elde ederiz

or range quickly we get the more

or range quickly we get the more figurative meaning of meeting

veyahızla değişiriz daha fazlasınıelde ederiz veya

hızlı bir şekilde menzil alırız buluşmanın mecazi

figurative meaning of meeting

figurative meaning of meeting something usually negative or

anlamını karşılamanın mecazi anlamını

genellikle olumsuz bir şeyle veya

something usually negative or

something usually negative or someone unexpectedly

genellikleolumsuz bir şeyle veya

genellikle olumsuz bir şeyle veya biriyle beklenmedik bir şekilde

someone unexpectedly

someone unexpectedly we ran into a traffic jam caused

birisiyle beklenmedik bir şekilde

biriyle karşılaşmanın mecazi anlamıyla karşılaşırız beklenmedik bir şekilde trafik sıkışıklığıyla karşılaştık çünkü

we ran into a traffic jam caused

trafik sıkışıklığıyla karşılaştık

we ran into a traffic jam caused by an accident

trafik sıkışıklığına rastladık kaza nedeniyle kazayla kazayla karşılaştık

by an accident

by an accident we encountered an unexpected

beklenmedik bir olayla karşılaştık beklenmedik bir olayla

we encountered an unexpected

we encountered an unexpected blockage of cars caused by an

karşılaştık bir

tıkanıklık nedeniyle arabaların beklenmedik bir şekilde tıkanmasıyla karşılaştık

blockage of cars caused by an

blockage of cars caused by an accident

arabaların

bir kaza sonucu tıkanması arabaların neden olduğu bir kaza kaza bir

accident

accident we ran into a problem when we

sorunla karşılaştık bir

we ran into a problem when we

we ran into a problem when we discovered a hole in the roof

sorunla karşılaştığımızda bir

sorunla karşılaştığımızda çatıda bir delik keşfettiğimizde

discovered a hole in the roof

discovered a hole in the roof we met an unexpected problem

çatıda bir delik

keşfettik bir delik keşfettik çatıda beklenmedik bir sorunla karşılaştık

we met an unexpected problem

we met an unexpected problem when we discovered a hole in the

beklenmedik bir sorunla karşılaştık

beklenmedik bir sorunla karşılaştık çatıda

when we discovered a hole in the

when we discovered a hole in the roof

roof

bir delik keşfettiğimizde

çatıda bir delik keşfettiğimizde

roof I ran into a friend of mine

çatıda bir arkadaşıma rastladım ben

I ran into a friend of mine

I ran into a friend of mine while at the mall

bir arkadaşımla karşılaştım alışveriş

merkezindeyken bir arkadaşımla karşılaştım alışveriş

while at the mall

while at the mall i unexpectedly met a friend of

merkezindeyken beklenmedik bir şekilde bir arkadaşımla

i unexpectedly met a friend of

i unexpectedly met a friend of mine while at the mall

karşılaştım beklenmedik bir şekildebir arkadaşımla

karşılaştım alışveriş merkezindeyken beklenmedik bir şekilde bir arkadaşımla karşılaştım

mine while at the mall

at the mall

mine while at the mall you can also use the phrasal

mine while the mall deyimini de kullanabilirsiniz deyimi de kullanabilirsiniz deyim

you can also use the phrasal

fiilini de

you can also use the phrasal verb bump into when meeting

kullanabilirsiniz buruştururken fiil buruştururken fiil buruşurken

verb bump into when meeting

buluşurken buruşturur

verb bump into when meeting people unexpectedly as you're

fiili insanlarla tanışırken beklenmedik bir şekilde, siz

people unexpectedly as you're

people unexpectedly as you're probably not actually running

insansınız beklenmedik bir şekilde olarak

beklenmedik bir şekilde insansınız, çünkü muhtemelen gerçekten koşmuyorsunuz, muhtemelen

probably not actually running

probably not actually running when these meetings happen now

gerçekten koşmuyorsunuz, bu toplantılar şimdi olduğunda,

when these meetings happen now

when these meetings happen now see if you can get the idea of

butoplantılar şimdi olduğunda,

şimdi bu toplantılar gerçekleştiğinde, şimdi bir fikir edinip edinemeyeceğinize bakın. aşağıdaki kısa

see if you can get the idea of

see if you can get the idea of run into with the examples in

run into with the examples in

run into with the examples in the following short story when i

öyküde örneklerle koşuşturmaca örneklerle koşuşturmaca örneklerle şu kısa öyküdeyken aşağıdaki

the following short story when i

the following short story when i was out on a country road

kısa öyküde dışarıdayken aşağıdaki kısa öyküde karşılaşma fikrini yakalayıp yakalayamayacağınızı görme fikri köy yolunda

was out on a country road

was out on a country road I ran into three friends of mine

çıktı

köy yolunda çıktı üç arkadaşıma rastladım

I ran into three friends of mine

I ran into three friends of mine on their bikes they explained

üçarkadaşıma rastladım

bisikletlerinde üç arkadaşıma rastladım bisikletlerinde anlattılar

on their bikes they explained

on their bikes they explained that a truck almost ran into

bisikletlerinde anlattılar bir kamyonun neredeyse çarptığını

that a truck almost ran into

that a truck almost ran into them on the road

o bir kamyonunneredeyse

ona çarptığı o bir kamyonun

them on the road

them on the road it's a good thing the bikes were

yolda neredeyse onlara çarptığı o iyi bir şeydi ki

it's a good thing the bikes were

it's a good thing the bikes were safe though because the cost to

bisikletler iyi bir şeydi yine de güvendeydiler, çünkü emniyete almanın maliyeti,

safe though because the cost to

safe though because the cost to fix them could run into the

çünkü

emniyete almanın maliyeti, çünkü emniyete almanın maliyeti, çünkü onları tamir etmenin maliyeti, tamirin içine girebilir,

fix them could run into the

fix them could run into the thousands of dollars

tamirle karşılaşabilirler, hikayelerini duyduktan sonra binlerce doları,

thousands of dollars

thousands of dollars after hearing their story we

binlerce doları,

binlerce doları bulabilirlerdi.

after hearing their story we

after hearing their story we decided to run into the city and

onlarınhikayesini duyduktan sonra biz onların

hikayesini duyduktan sonra şehre koşmaya karar verdik ve

decided to run into the city and

decided to run into the city and get lunch

şehre koşmaya karar verdik ve şehre koşup öğle yemeği yemeye karar verdik öğle yemeğini al

get lunch

get lunch next would you say that time

öğle yemeğini al sonra o zaman söyler misin

next would you say that time

next would you say that time represented by the sand looks

sonraki zaman söyler misin

sonra kumla temsil edilen zamanın

represented by the sand looks

represented by the sand looks like it's running in running off

kumla temsil edildiğigörünüyor kumla temsil edildiği

gibi göründüğünü söyler misiniz

like it's running in running off

like it's running in running off running over or runnin out of

running over or runnin out of

running over or runnin out of this hourglass

bu kum saatinin üzerinden geçmek veya bu kum saatinden kaçmak

this hourglass

this hourglass yep it's running out

yep it's running out

yep it's running out it's running out of the upper

it's running out of the upper

it's running out of the upper section of the glass to run out

section of the glass to run out

section of the glass to run out means to exit quickly expire or

camın bir bölümünün tükenmesi

camın bir bölümünün bitmesi hızlı bir şekilde çıkmak anlamına gelir sona ermek veya

means to exit quickly expire or

hızlı bir şekilde çıkmak anlamına gelir veya

means to exit quickly expire or be exhausted

hızlı bir şekilde çıkmak anlamına gelir sona ermek veya tükenmek tükenmek tükenmek

be exhausted

be exhausted notice the related meanings of

tükenmek

notice the related meanings of

notice the related meanings of run out in these examples

bu örneklerde tükendi ile ilgili anlamlar tükendi

run out in these examples

buörneklerde

run out in these examples I had to run out to the store to

tükendi bu örneklerde tükendi Mağazaya koşmak zorunda kaldım

I had to run out to the store to

I had to run out to the store to buy a few things I had to leave

buy a few things I had to leave

buy a few things I had to leave my home quickly and go to the

bir kaç şey almak için çıkmak zorunda kaldım

birkaç şey almak için çıkmak zorunda kaldım hızlıca evimden çıkıp evime gitmek zorunda kaldım ve

my home quickly and go to the

my home quickly and go to the store to buy a few things

hızlıca evime gidip birkaç şey almak için mağazaya gitmek zorunda kaldım

store to buy a few things

store to buy a few things what will we do if we run out of

birkaç

şey satın almak için bir kaç şey saklıyoruz tükenirsek ne yapacağız tükenirsek ne yapacağız petrol biterse ne yapacağız petrol

what will we do if we run out of

what will we do if we run out of oil

oil

oil what will we do if we exhaust

tükenirse

ne yapacağız tükenirsek

what will we do if we exhaust

what will we do if we exhaust our supply of oil

ne yapacağız Tüketiyoruz

ne yapacağız Petrol tedariğimizi tüketirsek Petrol tedariğimiz

our supply of oil

our supply of oil I need to renew my driver's

Petrol ikmalimizi Şoförümü yenilemem gerekiyor

I need to renew my driver's

I need to renew my driver's license before it runs out next

Ehliyetimi yenilemem gerekiyor Ehliyetimi bitmeden yenilemem gerekiyor Bir sonraki

license before it runs out next

license before it runs out next month

ehliyetim bitmeden sonraki

ehliyetim bitmeden gelecek ay ay ay ehliyetimi

month

month I need to renew my driver's

yenilemem gerekiyor

I need to renew my driver's

I need to renew my driver's license before it expires next

ehliyetimi yenilemem gerekiyor ehliyetimi süresi dolmadan yenilemem gerekiyor sonraki ehliyetin süresi

license before it expires next

license before it expires next month now

dolmadan bir sonraki

ehliyetin süresi dolmadan önümüzdeki ay şimdi ay şimdi

month now

month now watches these uses of run out

ay şimdi izliyor tükenen saatlerin bu kullanımları

watches these uses of run out

tükenen saatlerin

watches these uses of run out appeared together in the

bu kullanımları tükenen saatlerin bu kullanımları birlikte

appeared together in the

appeared together in the following short story

ortaya çıktı birlikte ortaya

çıktı aşağıdaki

following short story

following short story oh no i've run out of some

kısa öyküde birlikte ortaya çıktı

oh no i've run out of some

oh no i've run out of some things I need to make dinner

bazı şeylerim bitti

oh hayır bazı şeylerim bitti akşam yemeği yapmam lazım akşam yemeği

things I need to make dinner

yapmam lazım akşam

things I need to make dinner can I borrow the keys to your

yemeği yapmam lazım senin anahtarlarını ödünç alabilir miyim senin

can I borrow the keys to your

anahtarlarını ödünç alabilir

can I borrow the keys to your car so I can run out quickly and

miyim ödünç alabilirim arabanın anahtarları çabuk bitebileyim ve

car so I can run out quickly and

araba çabuk bitebileyim ve araba çabuk

car so I can run out quickly and get the ingredients I need the

get the ingredients I need the

get the ingredients I need the food's already cooking and

bitebileyim ve malzemeleri alabileyim

food's already cooking and

food's already cooking and time's running out before the

yemekpişiyor ve

yemek pişiyor ve zaman daralıyor

time's running out before the

time's running out before the store closes

süre dolmadan

süre dolmadan önce mağaza

store closes

kapanmadan önce mağaza kapanıyor sıradaki

store closes next let's say you're driving in

diyelim ki bir sonraki sırada araba kullanıyorsunuz diyelim sonraki sırada

next let's say you're driving in

araba kullanıyorsunuz diyelim

next let's say you're driving in your car leaves the road with

siz' arabanızda sürerken

your car leaves the road with

your car leaves the road with your car be running over running

arabanızla yoldan çıkıyor

arabanızla yoldan ayrılıyor arabanızla yoldan

your car be running over running

your car be running over running off running under or running out

ayrılıyor arabanız ezilirken üzerinden geçiyor arabanız

off running under or running out

off running under or running out of the road your car would be

üzerinden geçiyor yolun

altından koşarken veya yoldan çıkarken arabanız

of the road your car would be

of the road your car would be running off the road and when

yoldan çıkacaktı arabanız yoldan çıkacaktı

arabanız yoldan çıkacaktı ve yoldan

running off the road and when

running off the road and when you're driving off the road

çıkarken ve yoldan çıkarken ve siz araba sürerken yoldan

you're driving off the road

you're driving off the road you're off-roading notice that

çıkıyorsunuz yoldan çıkıyorsunuz yoldan çıkıyorsunuz off

-road yapıyorsunuz

you're off-roading notice that

you're off-roading notice that when you run out you leave an

off-road yaptığınızı fark edin

off-road yaptığınızı fark edin bitince

when you run out you leave an

when you run out you leave an enclosed area like a box or

ayrıldığınızı fark edin

tükendiğinde terk edersin ve bittiğinde bir kutu gibi kapalı bir alandan çıkarsın veya

enclosed area like a box or

enclosed area like a box or building when you run off by

bir kutu gibi kapalı bir alandanveya

bir kutu gibi kapalı bir alandan veya binadan kaçtığında binadan kaçtığında binadan kaçtığında

building when you run off by

building when you run off by contrast you leave an uncovered

aksine kaçtığında açık bir

contrast you leave an uncovered

contrast you leave an uncovered area like a road or park

kontrast bırakın açık bir

kontrast bırakın bir yol veya park alanı gibi açık bir alan bırakın bir

area like a road or park

area like a road or park generally the idea of runoff is

yol veyapark

alanı gibi bir yol veya park

generally the idea of runoff is

generally the idea of runoff is to leave an area or make

bir alanı terk etmek veya

to leave an area or make

to leave an area or make something else leave quickly

bir alanı terk etmekveya

bir alanı terk etmek veya başka bir şeyi hızlı bir şekilde terk etmek başka bir şeyi

something else leave quickly

something else leave quickly here are a few literal uses of

hızlı bir şekilde terk etmek

başka bir şeyi hızlı bir şekilde terk etmek

here are a few literal uses of

here are a few literal uses of runoff the bear ran off the

akıntı ayı kaçtı akıntıdan kaçtı ayı akıntıdan kaçtı ayı kaçtı

runoff the bear ran off the

runoff the bear ran off the water runs off the rocks

su kayalardan akıyor

water runs off the rocks

su kayalardan akıyor

water runs off the rocks I ran off some covers of the

su kayalardan akıyor bazı örtüleri kaçırdım

I ran off some covers of the

I ran off some covers of the book i quickly printed some

bazı örtüleri kaçırdım

kaçtım kitabın bazı kapaklarını hızlıca yazdırdım bazı

book i quickly printed some

kitaplarıhızlıca yazdırdım bazı

book i quickly printed some covers of the book

kitapları hızlıca yazdırdım kitap kapaklarının bazı kapaklarını kitabın kapaklarının bazı kapaklarını

covers of the book

covers of the book now listen for the different

şimdi farklıyı dinle şimdi

now listen for the different

farklıyı dinle

now listen for the different meanings of runoff in the

şimdi ikinci akışın farklı anlamlarını dinle

meanings of runoff in the

meanings of runoff in the following short story the

aşağıdaki kısa öyküde ikinci tur anlamında ikinci akışın anlamları aşağıdaki

following short story the

following short story the criminals had already run off

kısa öykü aşağıdaki

kısa öykü suçlular çoktan kaçmıştı

criminals had already run off

criminals had already run off before the police arrived they

suçlularçoktan kaçmıştı

suçlular polis gelmeden önce çoktan kaçmışlardı polis gelmeden onlar polis gelmeden onlar

before the police arrived they

before the police arrived they had been running off thousands

polis gelmeden

önce onlar polis geldi onlar kaçıyordu binlercesi

had been running off thousands

kaçıyordu binlercesi sahte

had been running off thousands of counterfeit dollars with a

dolarlarla binlerce sahte doları kaçıyordu çalıntı bir matbaa ile sahte dolarlarla

of counterfeit dollars with a

of counterfeit dollars with a stolen printing press the ink

stolen printing press the ink

stolen printing press the ink they were using was still

kullanıyorlardı hala

they were using was still

they were using was still running off the printing press

kullanıyorlardı kullanıyorlardı hala kullanıyorlardı

matbaadan

running off the printing press

akıyor matbaadan

running off the printing press and into a bucket on the floor

akıyor matbaadan akıp yerdeki bir kovaya

and into a bucket on the floor

ve yerdeki bir kovaya

and into a bucket on the floor when the police arrived

ve yerdeki bir kovaya polis geldi polis geldiğinde polis geldiğinde

when the police arrived

when the police arrived next if runoff means to leave

polis geldi sıradaki eğer ikinci tur bir sonraki gitmek anlamına geliyorsa ikinci tur bir sonraki terk anlamına geliyorsa ikinci tur

next if runoff means to leave

next if runoff means to leave quickly

quickly

hızlı bir şekilde hızlı bir şekilde ayrılmak anlamına geliyorsa sence kaçma ne anlama geliyor

quickly what do you think run on means

what do you think run on means

sizcekaçma neanlama geliyor sence

what do you think run on means if you guess that it means to

ne düşünüyorsun koşmak anlamına geldiğini tahmin ederseniz bunun anlamına geldiğini tahmin ederseniz bunun anlamına geldiğini tahmin ederseniz bunun anlamına geldiğini tahmin ediyorsanız burada

if you guess that it means to

if you guess that it means to stay or continue your right here

kalma veya devam etme hakkınız burada

stay or continue your right here

stay or continue your right here are too literal uses of run on

kalma veyadevam etmehakkınız burada

kalma veya devam etme hakkınız burada koşmanın çok gerçek kullanımlarıdır.

are too literal uses of run on

run on'un çok gerçek kullanımları

are too literal uses of run on I hope this performance doesn't

run on'un çok gerçek kullanımları Umarım bu performans öyle olmaz

I hope this performance doesn't

Umarım bu performans

I hope this performance doesn't run on for much longer because i

olmaz Umarım bu performans çok daha uzun süre devam etmez çünkü

run on for much longer because i

çok daha uzun süre koşarımçünkü

run on for much longer because i need to go to the bathroom

koşarım çok daha uzun süre çünkü tuvalete gitmem

need to go to the bathroom

gerek tuvalete gitmem

need to go to the bathroom I hope this performance doesn't

gerek tuvalete gitmem gerek

I hope this performance doesn't

I hope this performance doesn't continue for much longer because

continue for much longer because

çok daha uzunçünkü

continue for much longer because i need to go to the bathroom

çok daha uzun süre devam et çünkü tuvalete gitmem gerekiyor

i need to go to the bathroom

i need to go to the bathroom I just asked the guy what time

tuvalete gitmem gerekiyor

tuvalete gitmem gerekiyor adama ne zaman

I just asked the guy what time

sordum adama ne zaman

I just asked the guy what time it was but he ran on and on

sordum adama ne zaman zamandı ama o koştu ve devam etti ama

it was but he ran on and on

it was but he ran on and on about his colorful shirt

koştu ve

koştu ama o renkli gömleği hakkında koşturup durdu

about his colorful shirt

about his colorful shirt I just asked the guy what time

renkli gömleği hakkında

renkli gömleği hakkında adama sadece ne zaman

I just asked the guy what time

sordumadama ne olduğunu sordum zaman

I just asked the guy what time it was but he continued to speak

adama sadece saatin kaç olduğunu sordum ama konuşmaya devam etti

it was but he continued to speak

öyleydiamakonuşmaya devam etti ama

it was but he continued to speak about his colorful shirt

renkli gömleği hakkında konuşmaya devam etti

about his colorful shirt

about his colorful shirt here's another related literal

renkli gömleği hakkında işte başka bir ilgili yazı

here's another related literal

işte başka bir ilgili yazı

here's another related literal use of run on this portable

run on this portable kullanımı

use of run on this portable

run onthis portable

use of run on this portable drill runs on batteries

kullanımı run on bu taşınabilir matkap pille çalışır matkap pille çalışır matkap pille çalışır

drill runs on batteries

drill runs on batteries this portable drill continues to

bu taşınabilir matkap devam ediyor bu taşınabilir

this portable drill continues to

this portable drill continues to operate with battery power

matkap devam ediyor

bu taşınabilir matkap ile çalışmaya devam ediyor pil gücü

operate with battery power

operate with battery power this enormous truck actually

pil gücü ile çalışır

pil gücü ile çalışır bu muazzam kamyon aslında

this enormous truck actually

bu devasa kamyon aslında bu

this enormous truck actually runs on water not oil this

devasa kamyon aslında su ile çalışıyor yağ değil bu

runs on water not oil this

su ile çalışıyor yağ değil bu

runs on water not oil this enormous truck is actually

su ile çalışıyor yağ değil bu devasa kamyon

enormous truck is actually

enormous truck is actually powered by water not oil now

aslında çok büyük

kamyon aslında muazzam kamyon aslında su ile çalışıyor yağ değil artık

powered by water not oil now

powered by water not oil now watches these uses of run-on

su ile çalışıyor artık yağ

değil su ile çalışıyor artık yağ değil artık saatler run-on saatlerin bu kullanımları

watches these uses of run-on

watches these uses of run-on appear together in the following

run-on

saatlerin bu kullanımları aşağıda birlikte görünüyor run-on'un bu kullanımları aşağıda birlikte

appear together in the following

appear together in the following short story

görünüyoraşağıdakiler

aşağıdaki kısa öyküde bir arada görünüyor kısa öykü

short story

short story I love to let you run on all

kısa öykü Her şeye koşmana izin vermeyi seviyorum

I love to let you run on all

I love to let you run on all afternoon telling me about each

Tüm öğleden sonra koşmana izin vermeyi seviyorum bana her öğleden sonrayı anlatmak

afternoon telling me about each

her

afternoon telling me about each of your favorite foods but I'm

öğleden sonrayı bana anlatmak en sevdiğiniz yiyeceklerden her biri ama ben en

of your favorite foods but I'm

sevdiğiniz yiyeceklerdenimama en

of your favorite foods but I'm running late so unfortunately we

sevdiğiniz yiyeceklerdenim ama geç kalıyorum bu yüzden ne yazık ki geç kalıyoruz bu yüzden maalesef

running late so unfortunately we

running late so unfortunately we can't let our meal run on for

geç kalıyoruz bu yüzden ne yazık ki öğünümüzün kaçmasına izin veremiyoruz

can't let our meal run on for

can't let our meal run on for much longer

can 'yemeğimizi devam ettirelim çünkü

yemeğimizin çok daha

much longer

much longer but when we leave i can give you

uzun süre devam etmesine izin veremem ama ayrıldığımızda sana verebilirim

but when we leave i can give you

but when we leave i can give you a ride home in my car that runs

amaayrıldığımızda sanaverebilirim

ama ayrıldığımızda seni eve bırakabilirim arabamda

a ride home in my car that runs

eve giden arabamda

a ride home in my car that runs on biofuel

eve giden arabamda biyoyakıtla çalışan arabamda biyoyakıtla biyoyakıtta

on biofuel

on biofuel you now know what run off and

artık neyin

you now know what run off and

you now know what run off and run on me

kaçtığını ve neyin kaçtığını biliyorsun ve

artık neyin kaçıp kaçtığını biliyorsun koşmak

run on me

bana koşmak bana koşmak

run on me so what do you think it means to

ne anlama geliyor sence bu

so what do you think it means to

so what do you think it means to run away the literal meaning of

ne

run away the literal meaning of

anlama geliyor sence

run away the literal meaning of runaway is to leave quickly by

kaçmak ne demek koşarak hızla ayrılmaktır, koşarak hızla

runaway is to leave quickly by

ayrılmaktır, koşarak

runaway is to leave quickly by running often with the

hızla ayrılmaktır, sık sık

running often with the

running often with the additional meaning of escaping

koşarak, sık

sık koşarak, kaçmanın ek anlamı ile,

additional meaning of escaping

additional meaning of escaping from something here are too

kaçmanın

ek anlamı, burada bir şeyden kaçmanın ek anlamı, burada da bir

from something here are too

from something here are too literal examples of runaway the

şeyden kaçmaktır.

burada bir şeyden çok gerçek anlamda kaçma örnekleri kaçmanın

literal examples of runaway the

gerçek

literal examples of runaway the two qualities ran away before we

örnekleri kaçmanın gerçek örnekleri iki nitelik biz

two qualities ran away before we

two qualities ran away before we could catch them

ikinitelik

kaçmadan önce kaçtı biz iki nitelik onları yakalayamadan kaçtık onları

could catch them

could catch them the bear ran away with a piece

yakalayabilirdik

onları yakalayabilirdik ayı bir parça ile kaçtı

the bear ran away with a piece

the bear ran away with a piece of meat

ayı bir parça ile kaçtı

ayı bir parça et ile kaçtı et et et

of meat

of meat runaway can have the same basic

kaçak aynı temel kaçak olabilir

runaway can have the same basic

aynıtemel

runaway can have the same basic meaning as runoff

kaçak aynı temel anlama sahip olabilir ikinci akış anlamı ile aynı temel anlama sahip olabilir

meaning as runoff

meaning as runoff but run away is used more than

runoff ama runaway şundan daha fazla kullanılırken

but run away is used more than

but run away is used more than leaving for extended periods of

runaway şundan daha çok kullanılır ama runaway uzun

leaving for extended periods of

leaving for extended periods of time

süreler için ayrılmaktan daha çok kullanılır.

time

time an animal that runs off will

an animal that runs off will

kaçan

an animal that runs off will probably return again shortly

bir hayvan muhtemelen tekrar geri dönecek mi kısa bir süre sonra

probably return again shortly

muhtemelen tekrarkısa bir süre sonra

probably return again shortly the more figurative meaning of

muhtemelen tekrar kısa bir süre sonra geri dönecek mi daha mecazi anlamın

the more figurative meaning of

the more figurative meaning of runaway is to leave permanently

daha mecazi anlamı daha mecazi

anlamın daha mecazi anlamı kalıcı olarak kaçak bırakmaktır sürekli

runaway is to leave permanently

kaçak bırakmaktırsürekli

runaway is to leave permanently escaping a situation like a

kaçak bırakmaktır bir durumdan kalıcı olarak kaçmak gibi bir

escaping a situation like a

escaping a situation like a teenager running away from home

durumdan kaçmak gibi bir durumdan kaçmak gibi bir

durumdan kaçmak bir genç gibi evden kaçan

teenager running away from home

teenager running away from home riding the freight train the boy

genç evdenkaçan

genç evden kaçan yük trenine binen çocuk yük trenine binen çocuk

riding the freight train the boy

yük trenine

riding the freight train the boy ran away from home when his

binen çocuk koştuğu yük trenine binen çocuk evden kaçtı onunki

ran away from home when his

ran away from home when his parents said he couldn't get

evden kaçtı onunki

evden kaçtı

parents said he couldn't get

parents said he couldn't get married

married

anne babası alamadığını söyleyince anne babası alamadığını söyledi anne babası

evlenemeyeceğini söyledi

evli evli

married riding the freight train the boy

yük trenine biniyor oğlan yük trenine

riding the freight train the boy

riding the freight train the boy escaped his home not intending

biniyorçocuğu

eğitmek yük trenine binerek çocuk evinden kaçtı niyetinde değil

escaped his home not intending

escaped his home not intending to return when his parents said

evinden kaçtı niyetindedeğil

evinden kaçtı ailesi geri dön dediğinde geri dönmeye niyeti yok

to return when his parents said

to return when his parents said he couldn't get married now

ailesi geri

dön dediğinde ailesi şimdi evlenemeyeceğini söylediğinde

he couldn't get married now

he couldn't get married now watches these uses of runaway

o evlenemezdişimdi

evlenemezdi şimdi izliyor kaçak saatlerin bu kullanımları

watches these uses of runaway

watches these uses of runaway appear together in the following

kaçak

saatlerin bu kullanımları aşağıda birlikte görünüyor kaçak saatlerin bu kullanımları aşağıda birlikte

appear together in the following

appear together in the following short story

görünüyor aşağıdaki kısa öyküde birlikte görünüyor kısa öykü

short story

short story Sally wasn't the same after her

kısa öykü Sally ondan sonra aynı değildi

Sally wasn't the same after her

Sally wasn't the same after her dog ran away she had forgotten

Sally ondan sonra aynıdeğildi

Sally köpeği kaçtıktan sonra aynı değildi

dog ran away she had forgotten

köpeğin kaçtığını unutmuştu

dog ran away she had forgotten to close the gate that kept it

köpeğin kaçtığını unutmuştu kapanmasını sağlayan kapıyı kapatmayı unutmuştu

to close the gate that kept it

to close the gate that kept it in the yard

in the yard

in the yard Sally's even thought about

Sally'nin Sally'yi düşündüğü bile Sally'nin

Sally's even thought about

Sally's even thought about running away because she's been

kaçmayı düşündüğü için bile düşündü çünkü o

running away because she's been

running away because she's been so sad

kaçıyordu çünkü çok üzgün olduğu için kaçıyordu.

so sad

so sad hopefully her dog will return

çok üzgün çok

üzgünüm umarım köpeği geri döner

hopefully her dog will return

umarım köpeğigeri döner

hopefully her dog will return soon

umarım köpeği yakında geri döner birazdan

soon

soon next have a look at the water

suya bir bak sonra

next have a look at the water

next have a look at the water running into this glass

suya bir bak

sonra bu bardağa akan suya bir bak

running into this glass

buna akan suya cam

running into this glass what happens when the water

bu bardağa akarsa ne olur su

what happens when the water

ne olur su

what happens when the water exceeds the space inside the

ne olur su içindeki boşluğu aştığında ne olur su

exceeds the space inside the

exceeds the space inside the glass the water runs over the

bardağın içindeki boşluğu aşar su camın üzerinden akar

glass the water runs over the

glass the water runs over the top of the glass of course the

su camın üzerinden akar

su bardağın üstünden akar tabii ki

top of the glass of course the

top of the glass of course the water that runs over the top of

bardağın üstünden tabii ki

bardağın üstünden tabii ki suyun üstünden akan

water that runs over the top of

water that runs over the top of the glass also runs down the

su bardağın üstünden akarken aşağı da akar

the glass also runs down the

the glass also runs down the side of the glass but we want to

camaynı zamanda

camın kenarından da aşağı doğru akıyor ama

side of the glass but we want to

side of the glass but we want to focus just on the idea of

camın yanından geçmek istiyoruzama

camın yanından geçmek istiyoruz ama sadece odaklanma fikrine odaklanmak istiyoruz

focus just on the idea of

focus just on the idea of running over right now

sadece

odaklanma fikrine sadece şu anda üzerinden geçme fikri üzerine, şu anda üzerinden

running over right now

geçmek, şu anda üzerinden

running over right now the basic literal meaning of run

geçmek, şu anda koşmanın temel gerçek anlamı, koşmanın

the basic literal meaning of run

temel gerçek anlamı,

the basic literal meaning of run over is to cross a point or move

koşmanın temel gerçek anlamı, bir noktayı geçmek veya üzerinden geçmek,

over is to cross a point or move

over is to cross a point or move over the top of something

birnoktayı geçmektirveyahareket etmek,

bir noktayı geçmek veya bir şeyin üstünden geçmektir, bir şeyin

over the top of something

üstünden bir şeyin üstünden bir şeyin üstünden

over the top of something quickly

quickly

hızlı bir şekilde hızlı bir şekilde su üzerinden akıyor su

quickly the water is running over the

the water is running over the

the water is running over the top of the rock

üzerinden akıyor

su kaya tepesinin üstünden akıyor

top of the rock

top of the rock the water is flowing quickly

kayanın tepesinden su hızla akıyor

the water is flowing quickly

the water is flowing quickly over the top of the rock

su hızla

akıyor su kayanın

over the top of the rock

over the top of the rock the rabbit got run over a

tepesinden hızla akıyor

the rabbit got run over a

the rabbit got run over a vehicle hit and drove on top of

bir

tavşanın üzerinden geçti bir aracın üzerinden geçti ve

vehicle hit and drove on top of

vehicle hit and drove on top of the rabbit from this basic idea

çarptı ve aracın üstüne sürdü aracın üstüne

çarptı ve sürdü aracın üstüne çarptı ve sürdü bu temel fikirden tavşana bu

the rabbit from this basic idea

temel fikirden tavşana

the rabbit from this basic idea we moved to figuratively

bu temel fikirden tavşana taşındık mecazi olarak

we moved to figuratively

we moved to figuratively exceeding something non-physical

taşındıkmecazi olarak

taşındık mecazi olarak fiziksel olmayan bir şeyi aşmak

exceeding something non-physical

exceeding something non-physical the meeting at the warehouse ran

fiziksel olmayan bir

şeyi aşmak fiziksel olmayan bir şeyi aşmak geç

the meeting at the warehouse ran

the meeting at the warehouse ran over so we finished late

over so we finished late

over so we finished late the meeting at the warehouse

bitti

bu yüzden geç bitirdik depodaki

the meeting at the warehouse

the meeting at the warehouse exceeded the time planned for it

toplantı depodaki toplantı

depodaki toplantı planlanan süreyi aştı planlanan süreyi

exceeded the time planned for it

exceeded the time planned for it so we finished late the

aştı bunun için

planlanan süreyi aştı bu yüzden geç bitirdik bu

so we finished late the

so we finished late the construction is running over

yüzden geç bitirdik

bu yüzden geç bitirdik inşaat bitiyor

construction is running over

construction is running over budget

budget

inşaat bitiyor inşaat bitiyor

inşaat

budget so we'll need to ask for more

bütçeyi aşıyor bütçe bütçe bu yüzden daha fazlasını istememiz gerekecek bu yüzden daha

so we'll need to ask for more

so we'll need to ask for more money the construction is

fazlasını istememiz gerekecek

bu yüzden inşaat için daha fazla para istememiz gerekecek

money the construction is

paradır inşaat paradır

money the construction is exceeding the budget so we'll

inşaat bütçeyi aşıyor bu yüzden

exceeding the budget so we'll

exceeding the budget so we'll need to ask for more money now

bütçeyi aşacağızöyleyse

bütçeyi aşacağız bu yüzden daha fazla para istememiz gerekecek şimdi daha

need to ask for more money now

fazla para istememiz gerekiyorşimdi

need to ask for more money now watches these uses of run over

daha fazla para istememiz gerekiyor şimdi izliyor bu kullanımları izlenmeli izle

watches these uses of run over

bu kullanımları izlenmeli izlemelerin

watches these uses of run over up here together in the

bu kullanımları buraya kadar birlikte yukarıda burada birlikte

up here together in the

up here together in the following short story

yukarıda burada birlikte aşağıdaki kısa öyküde

following short story

kısa öykünün ardından kısa öykünün

following short story my day has been going from bad

ardından kısa öykünün bu kullanımları günüm kötüden gidiyor

my day has been going from bad

my day has been going from bad to worse

günümkötü gidiyordu

günüm kötüden kötüye, daha

to worse

to worse I wasn't ready at work so my

kötüye,

daha kötüye gidiyordu işte hazır değildim bu yüzden

I wasn't ready at work so my

I wasn't ready at work so my presentation ran over then I had

işte hazır değildim bu yüzden

işte hazır değildim bu yüzden sunumum bitti sonra

presentation ran over then I had

presentation ran over then I had to run over to the parking lot

sunumum bittisonra

sunumum bitti sonra park yerine koşmak zorunda kaldım

to run over to the parking lot

to run over to the parking lot at the end of the day because it

günün sonunda park yerine koşmak için park yerine koşmak zorunda kaldım çünkü

at the end of the day because it

günün sonundaçünkü

at the end of the day because it was raining on my drive home

günün sonunda çünkü eve giderken yağmur yağıyordu eve giderken yağmur yağıyordu eve

was raining on my drive home

was raining on my drive home I ran over a cat and at home

giderken bir kedinin üzerinden geçtim ve evde

I ran over a cat and at home

bir kedinin üzerinden geçtimveevde

I ran over a cat and at home while i was distracted by a fire

bir kedinin üzerinden geçtim ve evde yangın dikkatimi dağıtırken yangın dikkatimi dağıtırken

while i was distracted by a fire

while i was distracted by a fire burning my computer

bilgisayarımı

burning my computer

yakıyor bilgisayarımı

burning my computer the water in the bathtub ran

yakıyor bilgisayarımı yakıyor küvetteki su aktı küvetteki su aktı

the water in the bathtub ran

the water in the bathtub ran over

küvetteki suaktı üst üste

over

over next can you guess what word

sonrakini tahmin edebilir misin

next can you guess what word

next can you guess what word goes with run in this scene

sıradaki kelimeyi tahmin edebilir misin

sıradaki kelimeyi tahmin edebilir misin hangi kelimenin bu sahnede koşmak ile gittiğini tahmin edebilir misin

goes with run in this scene

goes with run in this scene through two guys are running

bu sahnede koşmak ile gider

bu sahnede iki adam koşarak geçiyor

through two guys are running

ikiadam koşarak geçiyor

through two guys are running through a canyon to run through

iki adam bir kanyonda koşuyorlar bir kanyonda koşmak bir

through a canyon to run through

through a canyon to run through something means to move quickly

kanyondakoşmak

bir kanyonda koşmak bir şeyin içinden geçmek hızlı hareket etmek demektir bir şey

something means to move quickly

something means to move quickly through it from one side to the

hızlı hareket etmek

demektir bir şey hızlı bir şekilde bir taraftan

through it from one side to the

through it from one side to the other or from start to finish

diğer tarafa geçmek demektir içinden geçerek

bir taraftan diğerine veya baştan sona

other or from start to finish

other or from start to finish here are a few literal uses of

diğerineveyabaştan sona

diğerine veya baştan sona burada birkaç gerçek kullanım burada

here are a few literal uses of

here are a few literal uses of run through in spring a river

birkaçgerçekkullanım burada birkaç

gerçek kullanım run through in ilkbaharda bir nehir

run through in spring a river

run through in spring a river runs through this desert in

akar bahardabirnehir

akar ilkbaharda bir nehir akar bu çölde akar bu çölde akar bu çölde akar

runs through this desert in

runs through this desert in spring a river flows from one

baharda bir nehir akar bir pınardan bir

spring a river flows from one

spring a river flows from one side of this desert to the other

nehir akarbir

pınardan bir nehir akar bir pınarın bir yanından akar bu çölün diğer

side of this desert to the other

side of this desert to the other the bike chain runs through the

tarafına bu çölün diğer

tarafına bu çölün diğer tarafına bisiklet zinciri geçiyor

the bike chain runs through the

bisiklet zinciri içinden geçiyor bisiklet zinciri vites değiştiriciden geçiyor

the bike chain runs through the derailleur the bike chain passes

bisiklet zinciri vites değiştiriciden geçiyor

derailleur the bike chain passes

derailleur the bike chain passes quickly through the derailleur

bisiklet zinciri vites

değiştiriciden geçiyor bisiklet zincir, vites değiştiriciden

quickly through the derailleur

quickly through the derailleur move or he'll run you through

hızla geçer vites değiştirici

move or he'll run you through

move or he'll run you through with his sword move or he'll

hareket yoluyla hızlıca vites

with his sword move or he'll

with his sword move or he'll stab you with his sword

değiştiriciden geçerya da o

kılıcıyla hareket edecek ya da o seni kılıcıyla

stab you with his sword

bıçaklayacak seni kılıcıyla

stab you with his sword we can also apply this idea of

bıçaklayacak seni kılıcıyla bıçaklayacak

we can also apply this idea of

we can also apply this idea of moving quickly through a

a

moving quickly through a

hızlı hareket ederek

moving quickly through a physical space to moving quickly

a fiziksel alandan hızlı hareket ederek

physical space to moving quickly

physical space to moving quickly through an activity or

hızlı hareket etmeye fiziksel alandan hızlı hareket etmeye

through an activity or

through an activity or exhausting a resource if you run

exhausting a resource if you run

exhausting a resource if you run through the book

bir kaynak kitabı gözden geçirirseniz kitabı gözden geçirirseniz

through the book

through the book you may miss something important

önemli bir şeyi kaçırabilirsiniz

you may miss something important

you may miss something important if you read the book hastily you

önemli bir şeyi kaçırabilirsiniz

kitabı aceleyle okursanız önemli bir şeyi kaçırabilirsiniz siz

if you read the book hastily you

kitabı aceleyle

if you read the book hastily you may miss something important

okursanız siz kitabı aceleyle okursanız siz önemli bir şeyi gözden kaçırabilir önemli bir şeyi gözden

may miss something important

kaçırabilir

may miss something important the teacher runs through the

önemli bir şeyi gözden kaçırabilir öğretmen üzerinden

the teacher runs through the

the teacher runs through the example again to ensure everyone

geçer öğretmenüzerinden

geçer öğretmen herkesin tekrar örnek olmasını sağlamak için tekrar örnek verir

example again to ensure everyone

example again to ensure everyone understands the teacher briefly

herkesin anlamasını sağlamak için öğretmen

understands the teacher briefly

understands the teacher briefly summarizes and explains the

kısaca öğretmeni kısaca anlar

anlıyor öğretmeni kısaca özetliyor ve açıklıyor özetliyor ve

summarizes and explains the

summarizes and explains the example again to ensure everyone

özetliyor ve örneği tekrar açıklıyor herkesin anlamasını sağlamak için tekrar herkesin

example again to ensure everyone

example again to ensure everyone understands will keep running

örnek almasınısağlamak için

tekrar herkesin anlamasını sağlamak için koşmaya devam edecek anlıyor

understands will keep running

understands will keep running through this scene until it's

koşmaya devam edecek anlıyor

bu sahne bitene kadar bu sahne boyunca koşmaya devam edecek

through this scene until it's

through this scene until it's perfect

sahne

bitene kadar bu sahne mükemmel olana kadar mükemmel

perfect

perfect we'll continue to rehearse this

mükemmel olana kadar bunun provasına devam edeceğiz bunun

we'll continue to rehearse this

provasına devam edeceğiz bunun provasına devam edeceğiz

we'll continue to rehearse this scene until it's perfect

mükemmel olana kadar bu sahnenin provasına devam edeceğiz

scene until it's perfect

scene until it's perfect she ran through all of the money

mükemmel olana

kadar mükemmel olana kadar tüm sahnelerden geçti

she ran through all of the money

she ran through all of the money she'd save for her two week

tüm parayı gözden geçirdi

tüm parayı gözden geçirdi iki haftası için biriktireceği tüm parayı

she'd save for her two week

she'd save for her two week vacation on the third day

iki haftası için biriktirdi

iki haftalık tatili için biriktirdi üçüncü gün tatilinde

vacation on the third day

vacation on the third day she quickly spent all of the

üçüncügün tatilinde

üçüncü gün tüm parayı hızla harcadı

she quickly spent all of the

she quickly spent all of the money she'd save for her two

tüm

parayı hızla harcadı iki parası için biriktirdiği parayı hızla harcadı

money she'd save for her two

money she'd save for her two week vacation on the third day

iki haftalık tatili için biriktireceği iki parası için biriktirdi üçüncü gün

week vacation on the third day

week vacation on the third day now

haftatatiliüçüncügünde

haftatatiliüçüncügünde şimdi

now

now watches these uses of run

artık koşu saatlerinin bu kullanımlarını izliyor koşu

watches these uses of run

saatlerinin bu kullanımları

watches these uses of run through appear together in the

koşu saatlerinin bu kullanımları baştan

through appear together in the

through appear together in the following short story

sona birlikte görünüyor sonraki kısa öyküde birlikte görünüyor

following short story

following short story I've already told the story of

takip eden kısa hikaye

takip eden kısa hikaye hikayesini zaten

I've already told the story of

I've already told the story of how I became able to run through

anlattım hikayesini

zaten anlattım

how I became able to run through

how I became able to run through the tunnel really fast but all

hikayesini zaten anlattım tünelden gerçekten hızlı ama tüm

the tunnel really fast but all

tüneldengerçektenhızlıama tüm

the tunnel really fast but all run through the story again for

tünelden gerçekten hızlı ama hepsi hikayenin içinden tekrar geçiyor

run through the story again for

run through the story again for you

hikayenin içinden geçmek için tekrar

hikayenin içinden geçmek için senin için tekrar hikayenin içinden geçiyorsun sen

you

you I began by running through many

birçoklarının arasından koşarak

I began by running through many

I began by running through many books on speed racing to learn

başladım koşarak başladım birçok

kitaptan başlayarak hız yarışlarıyla ilgili birçok kitabı gözden geçirerek başladım

books on speed racing to learn

books on speed racing to learn how to get faster

hız yarışlarıyla ilgili kitapları öğrenmek için

hız yarışlarıyla ilgili kitapları öğrenmek için nasıl daha hızlı olunacağını öğrenmek için

how to get faster

how to get faster i also created a training

nasıl daha

hızlı olunacağını öğrenmek için ayrıca bir eğitim oluşturdum ayrıca bir

i also created a training

i also created a training program in a forest that I ran

eğitim oluşturdum

ben de bir ormanda bir eğitim programı oluşturdum koştuğum bir ormanda

program in a forest that I ran

program in a forest that I ran through every day to strengthen

programkoştuğum

bir ormanda program her gün koştuğum bir ormanda program her gün güçlenmek için her

through every day to strengthen

through every day to strengthen my legs

güngüçlenmek için

her gün bacaklarımı güçlendirmek için bacaklarım

my legs

my legs finally I spent many days

bacaklarım nihayet birçok gün geçirdim

finally I spent many days

finally I spent many days running through the city to

sonundabirçok gün geçirdim

nihayet en hızlı koşucu olmak için şehir içinde koşarak şehir içinde koşarak şehir içinde koşarak birçok gün geçirdim

running through the city to

running through the city to become the fastest runner in the

become the fastest runner in the

become the fastest runner in the world

world

world finally what's happening here

finally what's happening here

finally what's happening here a man ran across a natural rock

nihayet burada neler oluyor

nihayet burada ne oluyor bir adam doğal bir kayanın üzerinden koştu bir

a man ran across a natural rock

a man ran across a natural rock bridge the literal meaning of

adam doğal bir kayanın üzerinden koştu bir

adam doğal bir kaya köprünün üzerinden geçti köprünün gerçek anlamı köprünün

bridge the literal meaning of

bridge the literal meaning of run across means to reach and or

gerçek

anlamı köprünün gerçek anlamı karşıya geçmek veya

run across means to reach and or

karşıya geçmek, ulaşmak ve/veya

run across means to reach and or cross or cover an area quickly

karşıya geçmek anlamına gelir ve/veya üzerinden geçmek anlamına gelir ve bir alana ulaşmak ve/veya karşıya geçmek veya alanı kaplamak için bir araç bir alanı hızla

cross or cover an area quickly

cross or cover an area quickly this dog is running across a

geçmek veya bir alanı kaplamak için bir alanı

hızlı bir şekilde geçmek veya kaplamak anlamına gelir

this dog is running across a

this dog is running across a frozen lake

bu köpek karşıya geçiyor bu köpek karşıya geçiyor

bu köpek karşıya koşuyor donmuş bir göl

frozen lake

donmuş göl

frozen lake it's not safe to run across the

donmuş göl karşıdan karşıya geçmek güvenli değil karşıdan karşıya

it's not safe to run across the

it's not safe to run across the street here because of the

geçmek güvenli değil

burada cadde yüzünden burada

street here because of the

caddeden dolayı

street here because of the streetcars the related

burada caddeden dolayı tramvaylardan dolayı ilgili tramvaylar

streetcars the related

ilgili

streetcars the related figurative meaning of run across

tramvaylardan karşıya geçmek güvenli değil koşmanın ilgili mecazi anlamı koşmanın

figurative meaning of run across

mecazi anlamı koşmanın mecazi anlamı bir şeyi

figurative meaning of run across is to find or discover something

bulmak ya da keşfetmektir bir şey

is to find or discover something

bulmak ya da keşfetmektir bir şey bulmak ya da keşfetmektir

is to find or discover something unexpectedly think of moving

beklenmedik bir şekilde hareket etmeyi düşün beklenmedik bir şekilde hareket etmeyi

unexpectedly think of moving

unexpectedly think of moving quickly while doing something

düşün beklenmedik bir şekildehareket etmeyi

düşün yaparken hızlı hareket etmeyi düşün bir

quickly while doing something

şeyi hızlı bir şekilde yaparken bir şeyi hızlı bir şekilde yaparken bir şeyi yaparken ve

quickly while doing something and crossing the area where some

bazılarının olduğu alanı

and crossing the area where some

and crossing the area where some object is as you watch these

geçmek ve bazılarının olduğu

alanı geçmek ve bazı

object is as you watch these

object is as you watch these next examples they ran across a

nesnelerin olduğu alanı geçmek

next examples they ran across a

sonraki örneklerlekarşılaştılar

next examples they ran across a bunch of rare books when

sonraki örneklerle karşılaştılar bir sürü nadir kitapla karşılaştılar ne zaman bir sürü

bunch of rare books when

bunch of rare books when cleaning the abandoned house

nadir kitap ne zaman bir sürü

nadir kitap terkedilmiş evi temizlerken

cleaning the abandoned house

cleaning the abandoned house we ran across a great street

terk edilmiş evi temizlerken

terk edilmiş evi temizlerken harika bir caddede

we ran across a great street

we ran across a great street market while on our bus tour of

koştuk karşıdan karşıya geçtik harikacadde

otobüsle pazar turumuz sırasında harika bir sokak pazarıyla karşılaştık

market while on our bus tour of

market while on our bus tour of the city the students ran across

otobüsle pazar turumuz sırasında

otobüsle şehir turumuzda öğrenciler şehri baştan başa koşturdu

the city the students ran across

the city the students ran across some useful websites when

öğrenciler

şehri dolaşarak öğrenciler bazı yararlı web siteleriyle karşılaştı

some useful websites when

some useful websites when working on their project run

bazı yararlı web siteleri ne zaman

bazı yararlı web siteleri projelerinde çalışırken projelerinde çalışırken

working on their project run

working on their project run across is similar to run into

projelerinde çalışırken runcross, runcross'a benzer,

across is similar to run into

across is similar to run into but while run into is used more

runcross'a benzer, run into'a benzer, ancak while run into daha çok kullanılır

but while run into is used more

but while run into is used more for meeting people and

amarastlamak daha çok kullanılırken,

rastlamak ise daha çok insanlarla tanışmak için ve

for meeting people and

insanlarla tanışmak için ve

for meeting people and potentially negative situations

insanlarla ve potansiyel olarak olumsuz durumlar ile karşılaşmak için kullanılır, potansiyel olarak olumsuz durumlar,

potentially negative situations

potentially negative situations run across is used more for

potansiyel olarak olumsuz durumlar, run-cross daha çok

run across is used more for

run across is used more for positive encounters and finding

run-cross için kullanılır, daha çok

run-cross için kullanılır olumlu karşılaşmalar ve

positive encounters and finding

olumlu karşılaşmalar bulma ve

positive encounters and finding objects you would run into a

olumlu karşılaşmalar bulma ve nesneleri bulma için daha fazlası

objects you would run into a

objects you would run into a friend but you would run across

friend but you would run across

friend but you would run across the lost keys

kayıp anahtarlar

the lost keys

the lost keys you've been looking for just

kayıp anahtarlar kayıp

anahtarlar aradığın sadece

you've been looking for just

you've been looking for just think of physically running

think of physically running

aradığın sadece

think of physically running across some keys on your floor

fiziksel olarak koşmayı düşün

across some keys on your floor

yerinizdeki tuşlar, yerinizdeki

across some keys on your floor and running into the space your

bazı tuşlar boyunca ve boşluğa koşuyor ve sizin ve boşluğa koşuyor ve sizin ve arkadaşınızın kapladığı alana koşuyor,

and running into the space your

and running into the space your friend occupies ultimately the

eninde sonunda arkadaşınız kaplıyor, en

friend occupies ultimately the

friend occupies ultimately the speed of your motion is

sonunda

arkadaşınız kaplıyor, en sonunda, hareketinizin hızı,

speed of your motion is

speed of your motion is important when deciding which

hareketinizin hızıdır.

hareketinizin hızı önemlidir karar verirken hangisinin

important when deciding which

important when deciding which phrasal verb to use if you're

önemli olduğuna karar verirken hangisinin

önemli olduğuna karar verirken hangi deyimsel fiilin kullanılacağına karar verirken

phrasal verb to use if you're

phrasal verb to use if you're walking

deyimsel fiilseniz kullanılacak

deyimsel fiilseniz kullanılacaksa yürüyorsanız

walking

walking you might come across or

yürürken karşılaşabilirsiniz veya

you might come across or

siz rastlayabilirsiniz veya

you might come across or unexpectedly encounter a lake

karşılaşabilirsiniz veya beklenmedik bir şekilde bir gölle karşılaşabilirsiniz

unexpectedly encounter a lake

unexpectedly encounter a lake if you're moving quickly though

beklenmedik bir şekilde bir gölle karşılaşabilirsiniz

beklenmedik bir şekilde bir gölle karşılaşabilirsiniz hızlı hareket ediyorsanız ama

if you're moving quickly though

if you're moving quickly though you run across the lake now

hızlı hareket ediyorsanız yine de hızlı hareket ediyorsanız gölün üzerinden koşarken şimdi koşarsınız

you run across the lake now

you run across the lake now watches these uses of run across

gölün karşısındaşimdi sen koşarak

gölün karşısına geçiyorsun şimdi izliyor run-cross saatlerinin bu kullanımları

watches these uses of run across

run-cross saatlerinin bu kullanımları

watches these uses of run across appeared together in the

run-cross'un bu kullanımları aşağıdaki

appeared together in the

appeared together in the following short story i was

kısa öyküde birlikte göründüler birlikte göründüler aşağıdaki kısa öyküde birlikte göründüler

following short story i was

kısa öyküyü takipediyordum

following short story i was running across a field of dried

aşağıdaki kısa hikaye kurumuş bir tarlada koşuyordum

running across a field of dried

kurumuş bir tarlada koşuyordum

running across a field of dried grass in Africa when i ran

Afrika'da bir kuru ot tarlasında koşuyordum Afrika'da ot koştuğumda

grass in Africa when i ran

grass in Africa when i ran across a leopard

Afrika'da çimen koştuğumda

across a leopard

across a leopard I had already run across some

bir leopara karşı leopara rastladım bazılarına zaten rastlamıştım zaten

I had already run across some

I had already run across some other animals earlier but the

rastlamıştım bazılarına daha önce başka hayvanlarla karşılaşmıştım ama

other animals earlier but the

other animals earlier but the leopard was the cool

diğer hayvanlardaha önce ama

diğer hayvanlar daha önce ama leopar havalı

leopard was the cool

leopard was the cool list I just hope the leopard

leopardıhavalı leopardı havalı

leopardı havalı listeydi umarım leopar

list I just hope the leopard

list I just hope the leopard doesn't run across me later when

listesiUmarımleopar

listesi Umarım leopar daha sonra karşıma çıkmaz daha sonra karşıma

doesn't run across me later when

doesn't run across me later when it's looking for something to

çıkmaz daha sonra karşıma çıkmaz bir şey ararken bir

it's looking for something to

şey arar

it's looking for something to eat

aradığına yiyecek bir şeyler yemek

eat

eat now for a last review

şimdi ye son bir gözden geçirme için

now for a last review

now for a last review answer the following questions

şimdison bir gözden geçirme için

şimdi son bir gözden geçirme için aşağıdaki soruları cevaplayın

answer the following questions

aşağıdaki soruları

answer the following questions using what you've learned in

cevaplayın öğrendiklerinizi kullanarak

using what you've learned in

using what you've learned in this video

öğrendiklerinizi kullanarak aşağıdaki soruları cevaplayın bu videoda bu videoda öğrendim, yerel bir

this video

this video what's a native way of saying

söylemenin yerel yolu nedir,

what's a native way of saying

what's a native way of saying that there's no food left in

yemek kalmadı demenin yerel bir yolu nedir, yemek kalmadı,

that there's no food left in

that there's no food left in your kitchen because you ate it

yemek kalmadı,

mutfağınızda yemek kalmadı çünkü siz yediniz. o

your kitchen because you ate it

your kitchen because you ate it all

senin mutfağınçünkü onuyedin

mutfağınçünkü hepsiniyedin hepsini

all

all you've run out of food

yiyeceğin bitti yiyeceğin bitti

you've run out of food

you've run out of food what are you doing when you're

yiyeceğin bitti ne yapıyorsun ne zaman

what are you doing when you're

what are you doing when you're running up a bill on your credit

ne yapıyorsunsen

ne yapıyorsun kredi kartına fatura geliyor kredi kartına

running up a bill on your credit

running up a bill on your credit card

fatura

geliyor

card

card you're spending a lot of money

kart kartına çok para harcıyorsun

you're spending a lot of money

you're spending a lot of money I could say that I accidentally

çok harcıyorsun para

çok para harcıyorsun yanlışlıkla söyleyebilirim ki

I could say that I accidentally

I could say that I accidentally met an old friend of mine from

yanlışlıkla söyleyebilirim yanlışlıkla okuldan

met an old friend of mine from

eski bir arkadaşımla tanıştım

met an old friend of mine from school on a vacation or that I

okuldan eski bir arkadaşımla tanıştım diyebilirim bir tatile ya da tatilde okula gittiğime ya da

school on a vacation or that I

school on a vacation or that I had what

tatilde okula gittiğime ya da sahip olduğum şeye sahip olduğum şeye sahip olduğum

had what

had what I'd run into an old friend of

eski bir arkadaşa

I'd run into an old friend of

I'd run into an old friend of mine from school on a vacation

rastladığım eski bir arkadaşa

rastladığım eski bir arkadaşa rastladığım okuldan arkadaşım tatilde benimki okuldan tatilde benimki

mine from school on a vacation

mine from school on a vacation what are you doing when you

okuldan tatilde ne yapıyorsun sen

what are you doing when you

ne yapıyorsun sen ne yapıyorsun

what are you doing when you explain a plan again

bir planı tekrar anlatınca ne yapıyorsun bir

explain a plan again

planı tekrar açıkla

explain a plan again summarizing it quickly you're

bir planı tekrar açıkla hızlı bir şekilde

summarizing it quickly you're

summarizing it quickly you're running through the plan

özetliyorsunuz hızlı bir şekilde özetliyorsunuz

hızlı bir şekilde özetliyorsunuz planın üzerinden geçiyorsunuz planın içinden

running through the plan

running through the plan how might i accidentally find

geçiyorsunuz planın

içinden geçerken yanlışlıkla nasıl bulabilirim

how might i accidentally find

how might i accidentally find some lost pictures in my home

yanlışlıkla nasıl bulabilirim kazara bazı kayıp resimleri nasıl bulabilirim ev evimde

some lost pictures in my home

some lost pictures in my home I might run across them while

bazıkayıp resimler

evimde bazı kayıp resimler onlara rastlayabilirim ama ben onlara rastlayabilirim temizlik yaparken onlara rastlayabilirim

I might run across them while

I might run across them while cleaning wolves would try to do

cleaning wolves would try to do

kurtlar temizlik yapmaya çalışırdı temizlik kurtlarıyapmaya çalışırdı

cleaning wolves would try to do what

what

what when chasing a deer

temizlikkurtları neyapmaya çalışırdı

ne ne olur

bir geyiği kovalarken bir geyiği kovalarken

when chasing a deer

when chasing a deer run it down the wolves would try

bir geyiği kovalarken onu ezip geçerdi kurtlar

run it down the wolves would try

onu ezmeye çalışırdıkurtlar onu ezmeye çalışırdı

run it down the wolves would try to run the deer down

kurtlar

to run the deer down

to run the deer down what's the more conversational

geyiği ezmeye çalışırdı

geyiği ezmeye çalışırdı ne kadar sohbete dayalı

what's the more conversational

what's the more conversational way of saying that you'll

ne kadar sohbete uygun ne

kadar sohbete dayalı ne demenin daha sohbete dayalı yolu şunu söylemenin bir yolu:

way of saying that you'll

way of saying that you'll quickly print many copies of a

hızlı bir şekilde

quickly print many copies of a

quickly print many copies of a menu

birçok kopyasını yazdıracağınızı söylemenin bir yolu

bir menü

menu

menu you'll run off many copies of a

menü

menüsü birçok kopyası tükenecek a'nın

you'll run off many copies of a

you'll run off many copies of a menu

birçokkopyası tükenecek a bir menünün

birçok kopyası tükenecek bir menünün birçok kopyası tükenecek

menu

menu what probably happened to the

what probably happened to the

what probably happened to the dead dog in the middle of the

dead dog in the middle of the

dead dog in the middle of the busy street

ölünün ortasında köpek ölünün ortasında

köpek işlek caddenin ortasında işlek cadde meşgul cadde

busy street

busy street it probably got run over someone

muhtemelen birinin üzerinden geçti muhtemelen birinin üzerinden geçti muhtemelen

it probably got run over someone

birinin üzerinden geçti muhtemelen birinin üzerinden geçti

it probably got run over someone probably ran over the dog

muhtemelen köpeğin üzerinden geçti muhtemelen

probably ran over the dog

köpeğin üzerinden geçti

probably ran over the dog how else could you say that the

muhtemelen köpeğin üzerinden geçti başka nasıl diyebilirsin ki

how else could you say that the

how else could you say that the vehicle is powered by orange

başka nasıl diyebilirsin ki başka nasıl

diyebilirsin ki aracın turuncu gücü var aracın gücü

vehicle is powered by orange

vehicle is powered by orange juice

turuncu

aracıngücü portakal

juice

juice you could say that it runs on

suyuyla çalışıyor üzerinde çalıştığını söyleyebilirsin

you could say that it runs on

you could say that it runs on orange shoes the vehicle runs on

üzerinde çalıştığını söyleyebilirsin

turuncu ayakkabı üzerinde çalıştığını söyleyebilirsin araç turuncu ayakkabı üzerinde çalışır araç

orange shoes the vehicle runs on

orange shoes the vehicle runs on orange juice a dog that doesn't

turuncu ayakkabı üzerinde çalışır araç portakal suyu üzerinde çalışır portakal suyu vermeyen bir köpek bir

orange juice a dog that doesn't

orange juice a dog that doesn't like its owner might try to do

köpek

portakal suyu yapmazsa sahibinden hoşlanmayan bir köpek sahibinin yapmaya çalışabileceği

like its owner might try to do

like its owner might try to do what

gibi yapmaya çalışabilir sahibinin yapmaya çalışabileceği şeyi yapmaya

çalışabilir

what

what run away

ne

kaçar

run away

kaçar

run away the dog might try to run away

kaçar köpek kaçmaya çalışabilir

the dog might try to run away

the dog might try to run away excellent work

köpek kaçmayı deneyebilir

köpek kaçmayı deneyebilir mükemmel iş mükemmel iş mükemmel

excellent work

excellent work keep reviewing and using what

iş gözden geçirmeye ve neyi kullanmaya devam et

keep reviewing and using what

gözden geçirmeye ve neyi kullanmaya devam et

keep reviewing and using what you've learned in your writing

incelemeye devam et ve yazında öğrendiklerini yazında öğrendiğini kullanmaya devam et

you've learned in your writing

you've learned in your writing and conversations and you'll

yazılarınızda ve konuşmalarınızda öğreneceksiniz ve siz

and conversations and you'll

ve konuşmalarınızda vesiz

and conversations and you'll master these phrasal verbs in no

ve konuşmalarda ustalaşacaksınız ve bu fiil öbeklerini no

master these phrasal verbs in no

master these phrasal verbs in no time

master olmadan öğreneceksiniz bu phrasal verbs in no

master bu phrasal fiilleri kısa zamanda bir

time

time see you in the next video

sonraki videoda görüşmek üzere