Body Part Idioms - 2 - Learn English Idioms - EnglishAnyone.com

here are some more great body

here are some more great body part idioms from English anyone

burada biraz daha harika vücut

burada bazı daha harika vücut parçası deyimleri var İngilizceden herkes

part idioms from English anyone

part idioms from English anyone . com

bölüm deyimlerİngilizcedenherkes

bölüm deyimler İngilizceden kimse . com

. com

. com

. com a big mouth to have or be a big

. com büyük bir ağza sahip olmak veya büyük olmak

a big mouth to have or be a big

a big mouth to have or be a big mouth means to gossip or tell

büyük bir ağza sahip olmak veyabüyük olmak büyük bir

ağza sahip olmak veya olmak büyük bir ağza sahip olmak veya olmak büyük bir ağza sahip olmak

mouth means to gossip or tell

mouth means to gossip or tell secrets you shouldn't my little

veya olmak anlamına gelir t benim küçük

secrets you shouldn't my little

secrets you shouldn't my little brother has such a big mouth

sırlarım sen yapmamalısınbenim küçük

sırlarım sen yapmamalısın küçük kardeşimin çok büyük bir ağzı var

brother has such a big mouth

kardeşinin çok büyük bir ağzı

brother has such a big mouth he told my mom about her

var kardeşin çok büyük bir ağzı var

he told my mom about her

he told my mom about her surprise party

anneme ondan bahsetti anneme ondan bahsetti

benimkine söyledi anne sürpriz partisi hakkında sürpriz parti sürpriz

surprise party

surprise party cost an arm and a leg something

parti bir kol ve bir bacağa mal olan bir şey

cost an arm and a leg something

birkolve bir bacağa mal olan bir şey bir

cost an arm and a leg something that costs an arm and a leg is

kol ve bir bacağa mal olan bir şey bir

that costs an arm and a leg is

that costs an arm and a leg is very expensive

kol ve bir bacağa mal olan bir şey bir kol ve bir

bacağa mal olan bir şey ve bir bacak çok pahalı çok

very expensive

very expensive this idiom means that you have

pahalı çok pahalı bu deyim bu deyime sahip olduğunuz anlamına gelir

this idiom means that you have

this idiom means that you have to sell your arm and a leg to

bu deyime sahip olduğunuz anlamına gelir

to sell your arm and a leg to

to sell your arm and a leg to get something because it costs

bir şey almanın maliyeti var çünkü bir şeyi

get something because it costs

get something because it costs so much my new car cost an arm

almanınmaliyeti var

çünkü bir şeyi almanın maliyeti çok yüksek çünkü yeni arabam bir kola mal oldu, yeni

so much my new car cost an arm

so much my new car cost an arm and a leg but I look great

arabam bir kola mal oldu, yeni arabam bir kola ve bir bacağa mal oldu ama ben harika görünüyorum

and a leg but I look great

and a leg but I look great driving it

ve bir bacakama harika görünüyorum ve bir bacak ama onu

driving it

driving it a no-brainer a no-brainer is a

sürmek harika görünüyor

a no-brainer a no-brainer is a

a no-brainer a no-brainer is a choice that is so easy

kolay

choice that is so easy

seçim bu çok kolay

choice that is so easy you don't need to think about it

seçim çok kolay onun hakkında düşünmene gerek yok onun

you don't need to think about it

you don't need to think about it because you don't need to think

hakkında düşünmene gerek

yok çünkü düşünmene gerek yok

because you don't need to think

because you don't need to think you don't need to use your brain

çünkü düşünmene gerek yok düşünmene gerek yok

çünkü düşünmene gerek yok beynini kullanmana gerek

you don't need to use your brain

yok beynini kullanmana gerek

you don't need to use your brain should i eat ice cream or shoot

yok beynini kullanmana gerek yok dondurma mı yemeliyim yoksa ateş mi

should i eat ice cream or shoot

should i eat ice cream or shoot myself in the foot

buz yemeliyim kremya da ateş dondurma

yemeli miyim ya da kendimi ayağımdan vurmalı mıyım kendimi ayağımdan kendimi

myself in the foot

myself in the foot sounds like a no-brainer to me

sounds like a no-brainer to me

sounds like a no-brainer to me let your hair down to let your

ayağımdan vurmalı mıyım

let your hair down to let your

saçını salmak saçını salmak saçını salmak saçını

let your hair down to let your hair down means to relax and get

salmak demek gevşemek ve saçını salmak

hair down means to relax and get

hair down means to relax and get comfortable though this

demekgevşemek ve

saçını salmak demek bu kadar

comfortable though this

comfortable though this expression comes from women

rahat olsa da bu kadar

rahat olsa da bu ifadeden geldiği halde rahatlayıp rahatla demek kadınların

expression comes from women

ifadesi kadınlardan gelir ifade, kadınların daha

expression comes from women usually wearing their hair up to

usually wearing their hair up to

usually wearing their hair up to look more professional and

profesyonel görünmek ve daha profesyonel görünmek ve daha profesyonel görünmek için genellikle saçlarını toplamaya kadar genellikle saçlarını toplamaya ve

look more professional and

look more professional and offices

daha profesyonel görünmeye kadar uzanan kadınlardan gelir ve ofisler ofisler

offices

offices both men and women can let their

ofisler hem erkekler hem de kadınlar her

both men and women can let their

both men and women can let their hair down after i finish work I

ikisine de izin verebilir erkekler ve kadınlar

hem erkeklerin hem de kadınların saçlarını açık bırakabilir işim bittikten sonra saçlarımı açık bırakabilirim işim

hair down after i finish work I

hair down after i finish work I like to head to my favorite bar

bittikten

sonra saçlarımı açık bırakabilirim işim bittikten sonra saçlarımı açık bırakabilirim

like to head to my favorite bar

sevdiğim bara gitmeyi severim sevdiğim bara gitmeyi

like to head to my favorite bar let my hair down and enjoy my

severim en sevdiğim bara git

let my hair down and enjoy my

let my hair down and enjoy my evening

evening

evening in over your head to be in over

in over your head to be in over

in over your head to be in over your head means to do something

başının üstünde olmak demek bir şeyi yapmak demektir

your head means to do something

your head means to do something that is too difficult for you

kafanın anlamı senin için

çok zor olan bir şeyi yapmak senin için

that is too difficult for you

çok zor olan

that is too difficult for you this idea comes from being in

senin için çok zor olan bir şeyi yapmak demektir kafanın anlamı bu fikir içinde olmaktan gelir

this idea comes from being in

this idea comes from being in water deep enough to cover your

bu fikirolmaktan gelir

Bu fikir, kendi suyunu kaplayacak kadar derin suda, senin başını

water deep enough to cover your

water deep enough to cover your head

kaplayacak kadar derin

suyun içinde olmaktan geliyor.

head

head I told my friend that I would

Arkadaşıma yapacağımı söyledim Arkadaşıma

I told my friend that I would

I told my friend that I would babysit her ten children but

yapacağımı söyledim Arkadaşıma bakıcılık yapacağımı söyledim on çocuğu ama on çocuğuna

babysit her ten children but

bakıcılık yapıyorama

babysit her ten children but soon realized that i was in over

on çocuğuna bakıcılık yapıyor ama kısa süre sonra bittiğimi fark ettim kısa süre sonra bittiğimi fark ettim

soon realized that i was in over

soon realized that i was in over my head

kısa süre sonra başımı aştığımı fark ettim

my head

my head the upper hand to have the upper

başımın üstünde olmak için elim

the upper hand to have the upper

the upper hand to have the upper hand means to be in control up

üstte olmak el, üstün olmak, üstün olmak, üstün olmak, kontrol altında olmak

demektir.

hand means to be in control up

hand means to be in control up or have the power in a situation

or have the power in a situation

or have the power in a situation when the other chess player made

güç bir durumda diğer satranç oyuncusu yaptığında diğer

when the other chess player made

satranç oyuncusu yaptığında

when the other chess player made a mistake

a mistake

diğer satranç oyuncusu bir hata yaptığında bir

hata bir

a mistake I gained the upper hand

hata ben üstünlük

I gained the upper hand

I gained the upper hand in the blink of an eye

kazandım

üstünlük kazandım göz açıp kapayıncaya kadar üstünlük kazandım

in the blink of an eye

in the blink of an eye something that happens in the

göz açıp kapayıncaya kadar olan bir şey göz açıp kapayıncaya kadar olan bir şey olan bir şey göz açıp kapayıncaya kadar olan bir şey olur göz açıp kapayıncaya kadar olur

something that happens in the

something that happens in the blink of an eye happens

blink of an eye happens

blink of an eye happens incredibly quickly

göz açıp kapayıncaya kadar olur inanılmaz hızlı inanılmaz

incredibly quickly

hızlı

incredibly quickly the thief stole my wallet and

inanılmaz hızlı hırsız çaldı cüzdanım ve

the thief stole my wallet and

hırsız cüzdanımı çaldıve

the thief stole my wallet and vanished in the blink of an eye

hırsız cüzdanımı çaldı ve göz açıp kapayıncaya kadar ortadan kayboldu göz açıp kapayıncaya kadar yok oldu

vanished in the blink of an eye

vanished in the blink of an eye like pulling teeth something

göz açıp kapayıncaya kadar yok oldu diş çekmek gibi bir şey diş

like pulling teeth something

like pulling teeth something that is like pulling teeth is

çekmek

gibi bir şey diş çekmek gibi bir şey diş çekmek gibi, bu diş çekmek

that is like pulling teeth is

that is like pulling teeth is ridiculously difficult to do

gibi, yani diş çekmek

gibi, gülünç derecede zor yapmak

ridiculously difficult to do

gülünç derecede zor gülünç derecede zor

ridiculously difficult to do my daughter will not eat her

kızım onu ​​ yemeyecek

my daughter will not eat her

my daughter will not eat her vegetables getting her to eat

kızım onuyemeyecek kızım

sebzelerini yemeyecek onu alıştırırken

vegetables getting her to eat

vegetables getting her to eat healthy food is like pulling

sebze yemek ona

sebze yedirmek ona sağlıklı yemek yedirmek sağlıklı yemek yemeye benzer

healthy food is like pulling

healthy food is like pulling teeth

sağlıklı yemek çekmeye benzer

teeth

teeth for more free tips lessons and

for more free tips lessons and

for more free tips lessons and videos and to discover the seven

yedi videoyu keşfedin

videos and to discover the seven

videos and to discover the seven secrets to becoming a confident

ve yedi

videoyu keşfedin ve kendine güvenen biri olmanın yedi sırrını keşfedin kendine güvenen biri olmanın sırları kendine

secrets to becoming a confident

secrets to becoming a confident fluent English speaker easily

güvenen akıcı İngilizce konuşan biri olmanın sırları akıcı

fluent English speaker easily

fluent English speaker easily and automatically visit us at

İngilizce konuşan kişi akıcı İngilizce konuşan kişikolayca

akıcı İngilizce konuşan kişi kolayca ve otomatik olarak bizi ziyaret edin

and automatically visit us at

and automatically visit us at English anyone . com

ve otomatik olarakziyaret edinbizi

ve otomatik olarak bizi İngilizce'de ziyaret edin. iletişim