Sports Idioms - Learn English Idioms - EnglishAnyone.com

here are some awesome sports

İşte bazı harika sporlar

here are some awesome sports Indians from English anyone .

İşte bazı harika sporlar Hintliler İngiliz herkesten.

Indians from English anyone .

Hintlilerİngilizlerdenkimse.

Indians from English anyone . com jump off the deep end to

Hintliler İngilizlerden kimse. com derin uçtan atlamak için

com jump off the deep end to

com jump off the deep end to jump off the deep end means to

derin uçtan com

jump off the deep end means to

jump off the deep end means to do something drastic with an

derin uçtan

do something drastic with an

do something drastic with an unexpected result

com'a atlamak

beklenmedik bir sonuçla sert bir şey yapmak

unexpected result

beklenmedik sonuç

unexpected result I really hate my job so I'm

beklenmedik sonuç işimden gerçekten nefret ediyorum bu yüzden

I really hate my job so I'm

I really hate my job so I'm going to jump off the deep end

işimden gerçekten nefret ediyorum bu yüzden

işimden gerçekten nefret ediyorum bu yüzden derinden atlayacağım

going to jump off the deep end

going to jump off the deep end and quit before finding a new

derin uçtan

atlamak ve yenisini bulmadan önce çıkmak ve

and quit before finding a new

and quit before finding a new one

one

one keep your eye on the ball

yenisini bulmadan çıkmak ve

yenisini bulmadan çıkmak

keep your eye on the ball

keep your eye on the ball this is a baseball term it means

bu bir beyzbol terimidir

this is a baseball term it means

bunun bir beyzbol terimi olduğuanlamına gelir bunun bir beyzbol terimi olduğu anlamına gelir

this is a baseball term it means to focus

to focus

odaklanmak odaklanmak odaklanmak demektir

to focus hitting a baseball is one of the

hitting a baseball is one of the

hitting a baseball is one of the hardest things to do in sports

sporda yapılması

hardest things to do in sports

hardest things to do in sports and you must watch the ball

en zor şeyler

sporda yapılması en zor şeyler ve topu izlemeniz gerekir

and you must watch the ball

and you must watch the ball closely to hit it if you keep

vetopu izlemeniz gerekir

ve topa yakından bakmanız gerekir yakından tutarsanız

closely to hit it if you keep

closely to hit it if you keep your eye on the ball and study

vurmak için

yakından tutarsanız topa yakından bakmanız gerekir vur, eğer gözünü topa ayırmazsan ve gözünü topa çalışırsan

your eye on the ball and study

ve

your eye on the ball and study hard you will get fluent in

gözünü topa inceler ve çok çalışırsan, zorda akıcı olursun, zorda akıcı olursun,

hard you will get fluent in

hard you will get fluent in English faster jump the gun

İngilizcede akıcı olursun, daha hızlı silah atla

English faster jump the gun

English faster jump the gun this is an idiom from running it

İngilizcedaha hızlızıpla

İngilizce daha hızlı zıpla bu bir deyimdir from run it

this is an idiom from running it

this bir deyimdir from

this is an idiom from running it means to do something too

run it bu bir deyimdir from

means to do something too

means to do something too quickly because races usually

run

quickly because races usually

quickly because races usually begin with a shot from a gun to

çünküyarışlargenellikle

hızlıdır, çünkü yarışlar genellikle silahla yapılan atışla başlar,

begin with a shot from a gun to

begin with a shot from a gun to begin before the shot is fired

silahla atışla başlar,

silahla atışla başlar, atış yapılmadan önce başlar,

begin before the shot is fired

atış yapılmadan önce başlar,

begin before the shot is fired is to start early and illegally

atış yapılmadan önce başlar erken ve yasa dışı başlamak erken

is to start early and illegally

is to start early and illegally I jumped the gun on buying a

başlamaktır ve

yasa dışı erken başlamaktır ve

I jumped the gun on buying a

I jumped the gun on buying a house before I knew I would get

house before I knew I would get

house before I knew I would get my new job a level playing field

yasa dışı

bilmeden önce eve giderdim yeni işimi bulurdum eşit şartlar yeni

my new job a level playing field

my new job a level playing field a level playing field means that

işim eşit şartlar yeni işim eşit şartlar eşit şartlar eşit

a level playing field means that

a level playing field means that things are equal and fair

şartlar anlamına gelir eşit ve adil

things are equal and fair

things are equal and fair we have a level playing field at

şeyler eşittir ve adil

şeyler eşit ve adildir eşit şartlara sahibiz şirketimizde

we have a level playing field at

we have a level playing field at our company

our company

eşit şartlara sahibiz şirketimizde şirketimizde

our company anyone can get promoted if they

herkes terfi

anyone can get promoted if they

anyone can get promoted if they work hard

edebilirse herkes terfi edebilireğer

herhangi biri terfi alabilirse, eğer çok çalışırsa, çok çalışırsa,

work hard

work hard par for the course this is a

kurs için çok çalışırsa, bu kurs için eşittir,

par for the course this is a

par for the course this is a golf term that means the number

bu kurs için

eşittir, bu bir golf terimidir, yani sayı

golf term that means the number

golf terimi, yanisayı

golf term that means the number of strokes needed to put the

golf terimi anlamına gelir. topu deliğe sokmak için gereken of vuruş sayısını koymak için gereken vuruş sayısı anlamına gelir par

of strokes needed to put the

of strokes needed to put the ball in the hole par for the

deliğe top için

ball in the hole par for the

ball in the hole par for the course is average or expected

par parkurdaki

top için par parkur için par ortalama veya beklenen

course is average or expected

course is average or expected getting things done slowly is

rotaortalamaveyabeklenen

kurs ortalama veya beklenen işlerin yavaş yapılması,

getting things done slowly is

getting things done slowly is par for the course at work

işlerin yavaş yapılmasıdır,

işlerin yavaş yapılması iş yerindeki kursa eşittir

par for the course at work

par for the course at work everyone is so lazy

işteki kursa eşittir

işteki kursa eşittir herkes çok tembeldir herkes

everyone is so lazy

everyone is so lazy behind the eight ball this is a

çok tembeldir

herkes çok tembel sekiz topun arkasında bu bir

behind the eight ball this is a

behind the eight ball this is a pool term that means to be at a

sekiz topun gerisinde bu bir sekiz topun gerisinde

pool term that means to be at a

pool term that means to be at a disadvantage

disadvantage

disadvantage I was behind the eight ball when

Sekiz topun arkasındaydım, sekiz topun arkasındaydım, sekiz

I was behind the eight ball when

I was behind the eight ball when I realized that I'd overslept

topun arkasındaydım,

sekiz topun gerisindeyken, uyuyakaldığımı fark ettiğimde,

I realized that I'd overslept

I realized that I'd overslept and missed my bus a ballpark

uyuyakaldığımı

fark ettim, uyuyakaldığımı ve otobüsümü bir basketbol sahası kaçırdığımı

and missed my bus a ballpark

ve kaçırdığımı fark ettim. otobüsümbirbasketbol sahası

and missed my bus a ballpark figure

ve otobüsümü kaçırdımbirbasketbol sahası figürü figürü

figure

figure a ballpark figure is a general

figürü bir basketbol sahası figürü bir geneldir bir basketbol sahası

a ballpark figure is a general

figürü birgeneldir bir

a ballpark figure is a general estimate of something most

basketbol sahası rakamı bir şeyin genel tahminidir bir

estimate of something most

şeyin en çok tahmin edileni bir şeyinen çok

estimate of something most sports fields are huge

tahmin edileni çoğu spor alanı devasa

sports fields are huge

spor alanlarıdırdevasa

sports fields are huge so we give general numbers about

spor sahaları çok büyüktür, bu yüzden hakkında genel rakamlar veriyoruz, bu yüzden hakkında

so we give general numbers about

genelrakamlar veriyoruz, bu yüzden

so we give general numbers about things like the number of people

insan sayısı gibi şeyler hakkında genel rakamlar veriyoruz,

things like the number of people

things like the number of people in them or the number of hot

insan sayısı gibi şeyler,

içlerindeki insan sayısı veya içlerindeki sıcak sayısı gibi şeyler

in them or the number of hot

in them or the number of hot dogs

dogs

veya içlerindekisıcak köpeklerin sayısı

veya

dogs sold at a game I don't need an

bir oyunda satılan sosisli köpeklerin sayısı

sold at a game I don't need an

Bir oyunda satılana ihtiyacım yok

sold at a game I don't need an exact price for the cost of the

Bir oyunda satılana ihtiyacım yok Maliyet için kesin bir fiyata ihtiyacım yok

exact price for the cost of the

exact price for the cost of the new building

tam fiyat için maliyet için tam

fiyat yeni binanın maliyeti için tam fiyat yeni bina yeni bina

new building

new building just give me a ballpark figure

yeni bina bana sadece

just give me a ballpark figure

just give me a ballpark figure dive in headfirst to dive in

bir basketbol sahası figürü verin

dive in headfirst to dive in

dive in headfirst to dive in headfirst means to do something

dalmak

kafa üstü dalmak kafa üstü bir şey yapmak anlamına gelir kafa üstü bir şey yapmak anlamına gelir

headfirst means to do something

headfirst means to do something impulsively or without thinking

kafa üstü bir şey yapmak anlamına gelir bir şeyi dürtüsel olarak veya düşünmeden veya

impulsively or without thinking

impulsively or without thinking I dovin head first

düşünmeden veya düşünmeden yapmak anlamına gelir

I dovin head first

I dovin head first quit my job and began a one-year

ve işimden bir yıllık

quit my job and began a one-year

quit my job and began a one-year trip of Asia for more free tips

ayrılmaya başladım ve işimdenbir yıllık

ayrılmaya başladım ve daha fazla ücretsiz ipucu için bir yıllık Asya gezisine başladım Daha

trip of Asia for more free tips

fazlaücretsiz ipucu için

trip of Asia for more free tips lessons and videos and to

Asya gezisi Daha fazla ücretsiz ipucu dersi ve videosu için Asya gezisi

lessons and videos and to

lessons and videos and to discover the seven secrets to

derslereve videolara ve

derslere ve videolara ve yedi sırrı keşfetmek için yedi sırrı

discover the seven secrets to

keşfetmek için kendine

discover the seven secrets to becoming a confident fluent

güvenen bir akıcı olmanın yedi sırrını keşfetmek için kendine

becoming a confident fluent

becoming a confident fluent English speaker easily and

güvenen bir akıcı hale gelmek

kolayca kendine güvenen bir akıcı İngilizce konuşan ve kolayca

English speaker easily and

English speaker easily and automatically visit us at

İngilizce konuşanve

kolayca ve otomatik olarak İngilizce konuşan biri olmak bizi ziyaret edin,

automatically visit us at

automatically visit us at English anyone . com

otomatik olarak biziziyaret edin,

İngilizce olarak bizi ziyaret edin. iletişim