How To Say The Right Thing In English At The Right Time

all right him we'll give this a moment  

pekala o, buna bir dakika ayıracağız

YouTube always takes a little bit to get started  I am Drew Badger the founder of englishanyone.com  

YouTube'un başlaması her zaman biraz zaman alır Ben englishanyone.com'un kurucusu Drew Badger

and the English fluency guide it is a pleasure to  welcome you to another live video here on YouTube  

ve İngilizce akıcılık rehberiyim.

this should be an interesting one I know this is  a very common problem for a lot of Learners so  

ilginç bir sorun bunun birçok Öğrenci için çok yaygın bir sorun olduğunu biliyorum bu nedenle

we'll give people a moment to to file in hopefully  some people can join me on the live if not you can  

insanlara başvurmaları için bir dakika vereceğiz umarım bazı kişiler canlı yayında bana katılabilir, eğer siz

always enjoy it later but this video is really  about how to use the right thing at the right  

daha sonra her zaman eğlenebilirsiniz ama bu video gerçekten doğru şeyi doğru zamanda nasıl kullanacağımızla ilgili

time how to say the right thing at the right  time because a lot of Learners have trouble  

doğru zamanda doğru şeyi nasıl söyleyeceğimizle ilgili çünkü birçok Öğrenci

basically for two main reasons Hello salima  nice to see you there uh there's basically a  

temelde iki ana nedenden dolayı sorun yaşıyor Merhaba salima seni orada görmek güzel uh temel olarak

psychological part to learning and the actual  language learning part about actually learning  

öğrenmenin psikolojik bir kısmı vardır ve asıl dil öğrenme kısmı, öğrenmeniz

the vocabulary you need to learn so we're going to  talk about that I'll try to keep the video short  

gereken kelime dağarcığını fiilen öğrenmekle ilgili, bu yüzden bunun hakkında konuşacağız, videoyu kısa tutmaya çalışacağım

and if you have any questions you can let me know  I'll probably cover some things individual but I  

ve herhangi bir sorunuz varsa bana iletebilirsiniz muhtemelen bazı şeyleri ele alacağım bireysel ama ben

will stay around after the video and answer some  more so hopefully this is entertaining for you  

videodan sonra buralarda kalıp biraz daha yanıtlayacağım, umarım bu sizin için eğlenceli olmuştur

uh but the basic idea uh is again thinking about  psychology and also thinking about how you learn  

uh ama temel fikir uh yine  psikoloji hakkında düşünmek ve aynı zamanda nasıl öğrendiğinizi düşünmektir ,

so you can become a much more confident speaker  and you can use the vocabulary you want to want  

böylece çok daha özgüvenli bir konuşmacı olabilirsiniz ve bunu yapabilirsiniz Konuşmalarda kullanmak istediğiniz kelime dağarcığını kullanın

to use uh in conversations uh so talking about  that uh let's talk basically about uh the kind  

uh yani bundan bahsediyoruz uh haydi temel olarak

of core problems that Learners have let me use my  red marker here so the main problem Learners have  

Öğrenciler'in burada kırmızı işaretçimi kullanmama izin verdiği türden temel problemler hakkında konuşalım, böylece Öğrencilerin sahip olduğu ana sorun

uh number one again I mentioned there are two  two basic problems about remembering vocabulary  

uh bir numaralı yine bahsettim kelimeyi hatırlamayla ilgili iki temel sorun vardır

recalling the right vocabulary when you need it in  conversations so the first part is how you learn  

konuşmalarda ihtiyaç duyduğunuzda  doğru kelimeyi hatırlamak  bu yüzden ilk kısım nasıl öğrendiğinizdir  bu yüzden

so we'll just call this learning over here and the  second part as I mentioned already is a psychology  

burada buna sadece öğrenme diyeceğiz ve ikinci kısım daha önce de belirttiğim gibi bir psikoloji

I'll just put aside for that uh so the first  part about this is learning and so if you can  

Ben' Bunun için bir kenara koyacağım, bu yüzden bununla ilgili ilk kısım öğrenmektir ve bu nedenle

imagine most people are learning The Language  by translating the language from their native  

çoğu insanın Dili kendi ana dillerinden çevirerek öğrendiğini hayal edebiliyorsanız,

language so they begin with let's say I'm in Japan  so I can give a Japanese example we just have if  

böylece başlasınlar diyelim ki Japonya'dayım böylece verebilirim elimizdeki Japonca bir örnek, eğer

I'm a Japanese learner of English I begin with a  word or something I want to say in Japanese and  

Japonca İngilizce öğrenen biriysem Japonca söylemek istediğim bir  kelime veya başka bir şeyle başlarım ve

then I translate that into English and so I'm  thinking of a specific word usually I have a  

sonra bunu İngilizceye çeviririm ve bu nedenle belirli bir kelimeyi düşünürüm, genellikle belirli bir   kelimem vardır

specific thing I want to say and then I think how  can I translate this or how can I say or Express  

söylemek istediğim bir şey ve sonra bunu nasıl tercüme edebilirim veya bunu İngilizce olarak nasıl söyleyebilirim veya ifade edebilirim diye düşünüyorum ve bu, diliniz ne olursa olsun

that in English and it works the same way for most  Learners whatever your language is so you could be  

çoğu Öğrenci için aynı şekilde çalışır, böylece

a Spanish speaking English learner or French or  Thai or whatever but again you're trying to think  

İspanyolca konuşan bir İngilizce öğrenen veya Fransızca veya Tayca olabilirsiniz ya da her neyse ama yine kendi

and translate in your native language so usually  what happens because of this learning because most  

ana dilinizde   düşünmeye ve tercüme etmeye çalışıyorsunuz, yani genellikle bu öğrenme nedeniyle olur çünkü çoğu

people are learning English as a second language  and by second language this means they're starting  

kişi İngilizce'yi ikinci dil olarak öğreniyor ve ikinci dil derken bu,

with their native language and learning through  that and then trying to understand or make uh like  

ana dilleriyle başlayıp öğrenmeye başladıkları anlamına geliyor bunun aracılığıyla ve ardından İngilizceye bir çeviriyi anlamaya veya beğendirmeye çalışmak,

a translation into the English language so because  of this they will think more about translating and  

böylece bu nedenle çeviri hakkında daha fazla düşünecekler ve söylemek

trying to find one specific word that they want  to say because they have a specific word in their  

istedikleri belirli bir kelimeyi bulmaya çalışacaklar çünkü zihinlerinde tekrar   belirli bir kelime var

mind again in their native language but in the  actual conversation as I'll show you in just a  

anadillerindedir, ancak gerçek konuşmada, size birazdan göstereceğim gibi, farklı şeyleri

minute there are really many ways to express  different things and so the learning side of  

ifade etmenin gerçekten birçok yolu vardır ve bu nedenle bunun öğrenme tarafı yani

this so the learning side of this is we're trying  to think and translate we have a specific thing we  

bunun öğrenme tarafı, düşünmeye ve tercüme etmeye çalışıyoruz. söylemek istediğimiz belirli bir şey var

want to say and then the psychology the thinking  behind this is that oh no like there's only one  

ve ardından bunun arkasındaki düşünce  psikolojisi şudur: oh hayır, bir

way to express something and if I don't find that  one word I will struggle to speak so you can see  

şeyi ifade etmenin yalnızca bir   yolu vardır ve eğer o tek kelimeyi bulamazsam, konuşmakta zorlanırım, böylece görebilirsiniz

there there are many problems that come from  this there are many reasons why people struggle  

orada   bundan kaynaklanan pek çok sorun vardır, insanların kendilerini ifade etmek için mücadele etmelerinin birçok nedeni vardır, bu nedenle

to express themselves so they again have the  learning issue where they're they're not really  

öğrenme sorunu yaşarlar ve gerçekte her

learning things all in English and so that also  makes it more difficult for them to remember what  

şeyi İngilizce öğrenmezler ve bu da onların ne olduğunu hatırlamalarını zorlaştırır.

they want to say or they're trying to translate  or they have psychological issues basically they  

söylemek isterler veya tercüme etmeye çalışırlar veya temelde psikolojik sorunları vardır   düşünmeye

get stuck trying to think and hesitate as they  remember exactly what they want to say so let's  

çalışırken takılıp kalırlar ve tam olarak ne söylemek istediklerini  hatırladıkları için tereddüt ederler, bu yüzden

think about how we solve this problem so I can  help you think more like a native and use the  

bu sorunu nasıl çözeceğimizi düşünelim, böylece daha fazla  düşünmenize yardımcı olabilirim bir yerli gibi ve

vocabulary you want to use and actually continue  speaking so you don't get stuck in conversations  

kullanmak istediğiniz kelime dağarcığını kullanın ve gerçekten konuşmaya devam edin, böylece konuşmalarda sıkışıp kalmazsınız   bu yüzden konuşmak

so thinking about the problems I want to talk  about vocabulary and how natives think about  

istediğim problemler hakkında kelime dağarcığı ve yerlilerin kelime dağarcığı hakkında nasıl düşündükleri hakkında

vocabulary so the basic idea uh is that as I  mentioned earlier in this video there are many  

yani temel fikir uh ben Bu videoda daha önce bahsetmiştik

ways to express something so we're not thinking  about like when natives want to say something  

bir şeyi ifade etmenin pek çok yolu vardır bu yüzden yerliler bir şey söylemek istediğinde bunu düşünmüyoruz

there are actually many different ways we could  say something and still be correct all right so  

aslında bir şeyi söylemenin ve yine de doğru olmanın birçok farklı yolu vardır o yüzden

let me let me make this point uh let's begin with  just a very general word uh we could start with  

bu noktaya değinmeme izin verin uh haydi başlayalım çok genel bir kelimeyle başlayabiliriz   bakalım bakalım

let's see see I think I have some I wrote down  well actually I have an example I did from my  

bazılarını yazdım aslında   önceki videomdan yaptığım bir örneğim var   kahve

previous video where I was talking about making  coffee so this is talk about making uh espresso  

yapmaktan bahsetmiştim, yani bu yapmak hakkında konuşmak uh espresso

if you have not watched that I recommend you go  back and watch that video after this video but  

izlemediyseniz geri  dönüp bu videodan sonra o videoyu izlemenizi tavsiye ederim ama

this was talking about making espresso and there  was some vocabulary in that video that I didn't  

bu espresso yapmaktan bahsediyordu ve o videoda  bilmediğim   bazı kelimeler vardı, bu

know about so I had never learned that vocabulary  because until I made that video I didn't know  

yüzden o kelime dağarcığını hiç öğrenemedim çünkü o videoyu yapana kadar

anything about how to make an espresso and now  I do so now I actually could I understand what  

espresso yapmakla ilgili hiçbir şey bilmiyordum ve şimdi biliyorum   aslında

people are talking about but it gives a really  good example about how natives learn vocabulary  

insanların ne hakkında konuştuğunu anlayabiliyordum ancak bu, yerlilerin kelime dağarcığını nasıl öğrendiği konusunda gerçekten  iyi bir örnek veriyor

and it proves also what things are correct or what  are you know what people think might be correct  

ve aynı zamanda neyin ne olduğunu da kanıtlıyor bazı şeyler doğru veya ne  biliyor musunuz, insanların doğru olabileceğini düşündükleri

and there are actually more ways of expressing  things than most people think all right so native  

ve aslında bir şeyleri ifade etmenin  çoğu insanın düşündüğünden daha fazla yolu var pekala o kadar yerli

let's say we're a native child we begin with  seeing something from that coffee example and  

diyelim ki yerli bir çocuğuz o kahve örneğinden bir şeyler görerek başlarız ve

in that coffee example there was a like a little  a filter so you have this kind of filter thing  

bu kahve örneğinde küçük bir filtre vardı yani bu tür bir filtre şeyi

with a handle on it and then you pour some coffee  into this thing and then you press it down or you  

üzerinde kulplu var ve sonra bu şeye biraz kahve döküyorsunuz ve sonra onu aşağı bastırıyorsunuz veya

push it down so we'll just begin with the first  word here press so to press the coffee down now  

aşağı itiyorsunuz, böylece yeni başlayacağız buradaki ilk  kelimeyle, kahveyi aşağı bastırmak için çok basın

this is a very simple vocabulary even more simple  than this we could even take it back uh to a  

bu çok basit bir kelime dağarcığıdır  bundan daha basit  hatta onu

more basic vocabulary of just move so if we  imagine we're moving the coffee we're manipulating  

daha basit bir hareket kelime dağarcığına geri götürebiliriz, yani kahveyi hareket ettirdiğimizi hayal edersek

the coffee in some way so we're moving it  a little bit more specific might be press  

kahveyi bir şekilde manipüle ediyoruz, bu yüzden onu biraz daha spesifik olarak hareket ettiriyoruz

because there are lots of different kinds  of movements we could have like push  

çünkü itme   yapabileceğimiz birçok farklı türde hareket olabilir

or we could have a taste lots of different  things we could do but we're just focusing  

veya yapabileceğimiz birçok farklı şeyin tadına bakabiliriz ancak sadece

on this one so we're talking about  pressing it and at this point right here

buna odaklanıyoruz, bu yüzden basmaktan bahsediyoruz ve bu noktada

most natives would say I'm pressing the coffee or  I'm pressing the coffee down pressing the coffee  

çoğu yerli kahveyi sıkıyorum veya kahveyi aşağı bastırıyorum kahveyi

down so there's a little tool that fits right into  this filter and it lets you push the coffee down  

aşağı bastırıyorum yani küçük bir alet var bu filtreye tam olarak oturur ve kahveyi aşağı itmenize

or press so we could say push also here and weak  let's just say this is a pull make that a little  

veya basmanıza olanak tanır, böylece buraya da itin ve zayıf diyebiliriz  bu bir çekmedir bunu

bit easier so you're pushing down the coffee  over here and we're talking about again just  

biraz   daha kolay hale getirin, böylece kahveyi buraya bastırıyorsunuz ve biz' yine biraz

moving some coffee and pressing it into a smaller  space so very simple natives could say that but  

kahve taşımaktan ve onu daha küçük bir alana sıkıştırmaktan bahsediyoruz, bu yüzden çok basit yerliler bunu söyleyebilirdi ama

what was interesting in that video is people who  make espresso they actually use the word Tamp

o videoda ilginç olan şey şu ki, espresso yapan insanlar aslında Tamp

t-a-m-p to Tamp something down to Tamp something  down now I thought this was really interesting  

t-a-m-p kelimesini Bir şeyi Bastırmak için Bir şeyi Bastırmak şimdi Bunun gerçekten ilginç olduğunu düşündüm

because a native speaker would maybe if they  don't know anything about this let's say they  

çünkü anadili İngilizce olan biri belki bu konuda  hiçbir şey bilmiyorsa

don't know what this word is they're still correct  so all of these words all three of these words in  

bu kelimenin ne olduğunu bilmiyorlar diyelim, hala doğrular yani bu kelimelerin üçü de

this little chain here I just call this like  a vocabulary tree a pretty simple idea but you  

bu küçük kelimede zincir burada buna bir kelime ağacı gibi diyorum oldukça basit bir fikir ama

can think about how we go from basic to maybe  a bit more specific to really most specific and  

temelden belki biraz daha özele ve gerçekten en özele nasıl gittiğimizi düşünebilirsiniz ve   bunu

often you'll find this in things like specific  Industries especially the medical profession or  

genellikle belirli Sektörler, özellikle tıp mesleği gibi şeylerde görürsünüz veya

you know whatever whatever it is usually there's a  basic way that a child might describe something a  

bilirsiniz her ne ise, genellikle bir çocuğun bir şeyi  biraz daha spesifik olarak tanımlamasının temel bir yolu vardır,

little bit more specific it's a bit more accurate  and then maybe some like very specific word that's  

bu biraz daha doğrudur ve sonra belki bazı

used for that particular thing but the idea here  is not that like this is incorrect and this is  

o belirli şey için kullanılan çok spesifik bir kelime gibi olabilir, ancak buradaki fikir  o kadar da değil bu yanlış ve bu

correct all of these are correct so all of these  words are correct right so the psychology part  

doğru  bunların hepsi doğru yani tüm bu kelimeler doğru yani

of the vocabulary for most Learners is they're  looking for a specific thing and if they can't  

çoğu Öğrenci için kelime dağarcığının   psikoloji kısmı, belirli bir şeyi arıyor olmaları ve

remember that one they think they're using the  wrong word and so often either they get frustrated  

hatırlayamadıklarında  bunu düşündükleri yanlış kelimeyi kullanıyorlar ve çoğu zaman ya söylemek istediklerini söyleyemedikleri için hayal kırıklığına uğruyorlar

because they can't say what they want to say they  can't find that specific word or they just don't  

o belirli kelimeyi bulamıyorlar veya

remember the specific word they want to say it but  you put a lot of pressure on yourself as a learner  

söylemek istedikleri belirli kelimeyi hatırlamıyorlar ama siz  bir öğrenci olarak kendinize çok fazla baskı yapın

when you're looking for a specific thing if you  only think one thing is correct all right I really  

belirli bir şeyi aradığınızda yalnızca bir şeyin doğru olduğunu düşünüyorsanız

want to make this a simple idea I know it sounds  a little bit complicated but basically all of  

bunu gerçekten   basit bir fikir haline getirmek istiyorum. Kulağa biraz karmaşık geldiğini biliyorum ama temelde hepsi

these words are correct for describing this you're  moving the coffee you're pressing or pushing the  

bu kelimeler bunu açıklamak için doğrudur kahveyi hareket ettiriyorsunuz kahveyi bastırıyorsunuz veya

coffee you're also tamping the coffee so they're  all correct there's nothing incorrect about using  

kahveyi itiyorsunuz aynı zamanda kahveyi sıkıştırıyorsunuz yani hepsi doğru bunlardan herhangi birini kullanmakta yanlış bir şey yok

any of those it's just you're really moving from  less specific to more specific over here and  

sadece gerçekten taşınıyorsunuz burada daha az spesifikten daha spesifike ve

you could get you know even more specific maybe  there's even more professional vocabulary that I  

daha spesifik olarak bilgi sahibi olmanızı sağlayabilirsiniz belki benim   bilmediğim daha fazla profesyonel kelime dağarcığı vardır,

don't know all right so Lewis mentions uh synonym  uh synonymous words or verbs things like that yes  

bu yüzden Lewis uh eşanlamlı uh eşanlamlı kelimelerden veya fiillerden bahseder bunun gibi şeyler evet

but this works for everything so you could have an  animal uh like you could have like bug or insect  

ama bu her şey için işe yarar yani bir hayvanınız olabilir, örneğin böcek veya böceğe sahip olabilirsiniz

or you could have even the particular name of that  insect or you could have like the scientific name  

veya o böceğin belirli bir adına sahip olabilirsiniz veya bunun gibi bir şey için bilimsel adı gibi 'ye sahip olabilirsiniz.

for something like that I think uh let's see  like like a shark a shark is not an insect but  

bir böcek ama

you would have like uh carcaradon or something  like that like that's like the scientific name  

carcaradon veya onun gibi bir şeye sahip olabilirsiniz  bu köpekbalığının bilimsel adı gibi

for the shark that most people would not know so  in this middle area this is where most everyday  

çoğu insanın bilmeyeceği bir şeydir bu nedenle bu orta alanda günlük   gündelik konuşmaların çoğunun olduğu yer burasıdır

casual conversational speech is and people who  have specific Industries or other things like that  

ve belirli Sektörlere veya diğer kişilere sahip kişiler bunun gibi şeyler

like technical vocabulary things for computers  or whatever it can be for anything you could  

bilgisayarlar için teknik kelime dağarcığı gibi şeyler veya herhangi bir şey için olabilecek herhangi bir şey

be a zookeeper a computer programmer a doctor  a lawyer everybody's got more specific things  

bir hayvanat bahçesi görevlisi olabilirsiniz bir bilgisayar programcısı bir doktor bir avukat herkesin kullanabileceği daha spesifik şeyler vardır

that they can use all right so the point of me  explaining this is to let you know you don't have  

pekala bunu açıklamamın amacı  size izin vermektir durum için tam olarak doğru kelimeyi

to worry so much about trying to find the exact  right word for the situation all right so just  

bulmaya çalışmak konusunda çok fazla endişelenmenize gerek olmadığını biliyorum, o yüzden sadece

finding something oh he he was moving the coffee  down very simple so if I can't think of exactly  

bir şey bulmak oh o kahveyi çok basit bir şekilde aşağıya taşıyordu, bu yüzden tam olarak

what to say I have two choices number one I can  freak out I can think I I don't know what to say  

ne söyleyeceğimi düşünemezsem ben iki seçeneğim var bir çıldırabilirim düşünebilirim ne diyeceğimi bilmiyorum

or I can kind of move back to get less specific  and try to explain it in maybe it's not perfect  

veya daha az spesifik olmak için geri gidebilirim ve bunu açıklamaya çalışabilirim belki mükemmel

but it's not incorrect okay so this is important  especially for just developing fluency so we don't  

olmayabilir  ama yanlış değil tamam bu yüzden bu önemli özellikle sadece akıcılığı geliştirmek için   yapmak   istemiyoruz

want to uh we don't want to worry about about like  this is incorrect this is correct it's just again  

uh  hakkında endişelenmek istemiyoruz bu yanlış bu doğru bu sadece tekrar

more specific okay and so when you're thinking  about learning the vocabulary I'll explain  

daha spesifik tamam ve bu yüzden kelime öğrenmeyi düşündüğünüzde açıklayacağım

more about uh in in just a moment talking about  learning vocabulary but I wanted to start with  

birazdan kelime öğrenme hakkında daha fazla konuşacağım ama ben psikoloji bölümüyle başlamak istedim,

the psychology part just to show that there are  many natives that don't know this word all right

sadece bu kelimeyi bilmeyen pek çok yerli olduğunu göstermek için pekala

uh yeah so again like tan it's t t amp Tamp  to Tamp something down and so many people  

evet, yani yine tan it t amp Tamp to Tamp gibi bir şeyler ters gitti ve pek çok insan

uh again it's the the the the whole point  here is that natives might know this they  

uh yine buradaki asıl mesele şu ki, yerliler bunu biliyor olabilir

will probably know this but most of them will  probably not know that because it's coming from  

muhtemelen bunu bileceklerdir ancak çoğu muhtemelen  bunu bilmeyecektir çünkü bu

a uh like a specific industry and if you  don't know that thing you just won't know  

belirli bir endüstri gibi bir yerden geliyor ve eğer siz bilmiyorsanız  'o şeyi bileceksin

the vocabulary but these are all basically the  same it's it's a it's basically the same thing  

kelime dağarcığını bilmeyeceksin   ama bunların hepsi temelde aynı  bu temelde aynı şey

okay so we have Tamp down move down press down  push down it doesn't really matter like you I mean  

tamam bu yüzden Tamp aşağı hareket ettirin aşağı basın aşağı itin sizin gibi gerçekten önemli değil demek istiyorum

at this point you're getting into a conversation  and uh you're thinking all right like I have to  

bu noktada bir sohbete giriyorsunuz ve pekala

like know exactly the right word to say something  but the point is you don't and so it can take a  

bir şey söylemek için tam olarak doğru kelimeyi bilmem gerekiyormuş gibi düşünüyorsunuz ama asıl mesele şu ki bilmiyorsunuz ve bu yüzden

lot of pressure off of you you can feel more  relaxed about this because the truth is it's  

üzerinizdeki çok fazla baskıyı alabilir. bu konuda daha  rahat hissedebilirsiniz çünkü gerçek şu ki bu

not about being correct it's just about being more  specific all right now you might think okay I'm  

doğru olmakla ilgili değil, sadece daha spesifik olmakla ilgili, tamam şimdi düşünebilirsiniz

going to like if like I'm pushing something down  and I'm like tasting the coffee obviously those  

bir şeyi aşağı itiyorsam hoşlanacağım ve tadına bakmak gibiyim kahve kesinlikle   bunlar

are uh two different things but in general you can  just think about what's in what's a better or more  

iki farklı şeydir, ancak genel olarak neyin daha iyi veya daha   daha

simple or more basic way of explaining something  that way you can keep the conversation moving okay  

basit veya daha temel olduğunu düşünebilirsiniz bu şekilde  sohbeti devam ettirebilirsiniz  tamam

does everyone understand this I'll go back and  look at comments but I just wanted to talk about  

herkes bunu anlıyor mu geri döneceğim ve yorumlara bakın ama önce    psikoloji hakkında konuşmak istiyorum

psychology first uh because even if you even if  you don't have a big vocabulary the basic idea is  

çünkü geniş bir kelime dağarcığınız olmasa bile  temel fikir

that you're just using what you have and then you  will learn more as you get into conversations and  

sadece sahip olduklarınızı kullanıyorsunuz ve öğrendikçe daha fazlasını öğreneceksiniz. ve

you will feel much more confident about speaking  uh if you're not trying to put pressure on  

konuşma konusunda kendinize çok daha fazla güvenirsiniz uh, eğer kendinize baskı yapmaya çalışmıyorsanız

yourself okay all right hopefully this makes sense  I'll go back and answer some more questions before  

tamam, umarım bu mantıklıdır Önce geri dönüp birkaç soru daha cevaplayacağım

I talk a bit more about learning but nice to see  everybody here let's see here is a good morning  

Öğrenme hakkında biraz daha konuşacağım ama güzel burada herkesi görmek bakalım burada bir günaydın

good afternoon glad to follow your course again  nice uh from from Deutschland a good morning hello  

iyi günler kursunuzu tekrar takip ettiğime sevindim almanya'dan hoşgeldiniz günaydın

from Venezuela from Colombia nice to see you there  sofredo and Jose from Brazil from India all right  

Venezuela'dan Kolombiya'dan sizi orada görmek güzel sofredo ve Brezilya'dan Jose Hindistan'dan tamam

all right I'm an American English teacher and  he definitely knows what he's talking about  

pekala ben' Amerikalı bir İngilizce öğretmeniyim ve ne hakkında konuştuğunu kesinlikle biliyor   evet

yeah I've been doing this a long time yeah  I I know I think I know it pretty well all  

bunu uzun zamandır yapıyorum evet  Biliyorum, sanırım oldukça iyi biliyorum  pekala bakalım, daha hızlı

right let's see so how to build habits to learn  faster I'll talk about that in a second hater

öğrenmek için nasıl alışkanlıklar geliştirilir hakkında konuşacağım ikinci nefret

move down would be another phrasal verb yes  again there are other ways there are many ways  

hareketinde başka bir deyimsel fiil olurdu evet yine başka yollar var

to express this this is just a very basic flow  of what I call a vocabulary tree but the point  

bunu ifade etmenin birçok yolu  bu kelime ağacı dediğim şeyin yalnızca çok temel bir akışıdır ancak

of it is just to show like if you might think  I couldn't remember press down even natives  

amacı   eğer gibi göstermektir   Yerlilere bile bastığımı hatırlayamadım

most natives don't know this vocabulary so natives  don't even know further down on the tree so that  

çoğu yerli bu kelime dağarcığını bilmiyor, bu yüzden yerliler ağacın daha aşağısını bile bilmiyorlar, bu yüzden

make it should make you feel a bit more relaxed  about that like ah it's okay I don't if if natives  

bu sizi bu konuda biraz daha rahat hissettirmeli ah sorun değil gibi Bilmiyorum, eğer yerliler

don't even know this one like it's okay if I don't  remember this particular thing all right uh so I  

bunu bilmiyorlarsa, ben bu belirli şeyi hatırlamasam sorun değil gibi, yani   bir durumu ifade etmek için

think that I can't remember each single verb to  express one situation I feel comfortable if I  

her bir fiili hatırlayamadığımı düşünüyorum.

still use press down coffee then Tamp otherwise  I would never use English that's okay yeah so  

yine de kahveyi bastırın, sonra Tamp'ı kullanın, aksi takdirde İngilizceyi asla kullanmazdım bu sorun değil, yani

again you don't have to feel it's not it's not  about feeling bad about saying this I I would say  

tekrar bunun bunu söylemekle ilgili  kötü hissetmekle ilgili olmadığını hissetmeniz gerekmez Espresso

press down before I made that video about making  espresso I had never I had never heard Tamp used  

yapmakla ilgili o videoyu çekmeden önce aşağı bastırın  derdim Tamp'ın bu şekilde kullanıldığını hiç duymamıştım, bu yüzden

in that way so I know the verb Tamp but I would  not think like oh you're tamping the coffee down  

Tamp fiilini biliyorum ama oh kahveyi sıkıştırıyorsun

and everyone in the four videos I covered use that  same expression everybody said Tamp okay all right

ve ele aldığım dört videodaki herkes aynı ifadeyi kullanıyor, herkes Tamp dedi tamam tamam tamam

do I live in Japan as Thomas yes I do all right  from Brazil here from Anna Ivanka hello again  

mı diye düşünmezdim Thomas olarak Japonya'da yaşıyorum evet iyiyim Brezilya'dan burada Anna Ivanka'dan tekrar merhaba

from India I really appreciate the way you're  talking my brother hello from Haiti and I see  

Hindistan'dan kardeşim  Haiti'den merhaba deme tarzınızı gerçekten takdir ediyorum ve görüyorum

there only listing is Possible English I don't  know what that means maybe you've misspelled  

sadece listeleme var Olası İngilizce Ne olduğunu bilmiyorum belki de orada bir şeyi yanlış yazdığınız anlamına gelir,

something there thank you love your channel  glad to hear it all right so the psychology  

kanalınızı sevdiğiniz için teşekkür ederim, bunu duyduğuma sevindim, bu yüzden psikoloji

part that's the first part about this hopefully  that makes sense uh let me know if it doesn't  

bölümü bununla ilgili ilk bölümdür umarım mantıklıdır, yanlışsa

if there's anything not clear about this again  natives are often thinking because they learn  

bu konuda yine net olmayan bir şey olursa bana bildirin yerliler genellikle düşünürler çünkü ana dillerinde söylemek

they're learning to translate from one learn  like one word or one expression that they want  

istedikleri bir kelimeyi veya bir ifadeyi tek bir öğrenimden çevirmeyi öğrenirler

to say in their native language because they're  thinking about that and then they try to think  

çünkü bunun hakkında düşünürler ve sonra

about what that would be in English and if they  can't remember that or they can't think of what  

bunun İngilizcede ne olacağı hakkında düşünmeye çalışırlar İngilizce ve bunu  hatırlayamazlarsa veya bunun ne olduğunu düşünemezlerse,

that is then they get frustrated so the basic  idea is that you really should be focusing on  

o zaman hüsrana uğrarlar, bu nedenle temel fikir, gerçekten

more basic things and if you can remember the  you know the more interesting one or the more  

daha temel şeylere odaklanmanız gerektiğidir ve  bunu  hatırlayabiliyorsanız, daha ilginç olanı bilirsiniz veya daha   daha

specific one then use that but don't feel bad  if you're using something less specific okay  

spesifik olanı kullanın, ancak kendinizi kötü hissetmeyin daha az spesifik bir şey kullanıyorsanız tamam

it's okay the point is just to keep the  conversation going and to build your  

sorun değil, sadece sohbeti  devam ettirmek ve

confidence your confidence is really important all  right I would say though if you don't really feel  

güveninizi oluşturmak için   güveniniz gerçekten önemlidir, tamam  yine de söyleyebilirim

confident using like any of this stuff even basic  stuff you don't have to spend any time talking  

bu gibi şeylerden herhangi birini kullanırken kendinize gerçekten güvenmiyorsanız, hatta temel şeyleri bile konuşarak zaman harcamak zorunda değilsiniz

I would spend all of my time just getting more  input and that's what we'll talk about right now  

Tüm zamanımı daha fazla  girdi almak için harcardım ve şu anda bunun hakkında konuşacağız

uh in my previous live video I talked  about how you should be getting  

uh önceki canlı videomda

naturally varied review and this is how we're  building uh fluency so we can talk about anything  

doğal olarak çeşitli incelemeler almanız gerektiğinden bahsetmiştim ve bu şekilde akıcılığı geliştiriyoruz, böylece her şey hakkında konuşabiliriz

really talk about any topic and so you're seeing  that there's a connection between these different  

gerçekten herhangi bir konu hakkında konuşabiliriz ve böylece bu farklı   kelimeler arasında bir bağlantı olduğunu görüyorsunuz.

words and so we might have again we have our  little tree here let's see I think I had like  

ve böylece yine burada küçük ağacımız olabilir bakalım, sanırım beğendim

I thought about this idea yesterday because  I had uh like my younger younger daughter we  

bu fikri dün düşündüm çünkü uh küçük küçük kızım gibi biz

were talking about a b like the little the insect  oh man this is going to be a bad picture of a bee  

a b hakkında konuşuyorduk küçük böcek gibi oh adamım bu olacak bir arının kötü bir resmi ol   bu

it's a b here we'll put a stinger on  that all right so you can begin let's  

b burada buna bir iğne koyacağız pekâlâ böylece başlayabilirsiniz

say a little kid they learned this for the  first time and they learn about getting hurt  

küçük bir çocuk bunu ilk kez öğrendi ve incinmeyi öğreniyor

uh or they might even learn a word like  harm or even we'll just put injured

uh veya bir kelime bile öğrenebilirler zarar gibi veya hatta sadece yaralıyı kuyuya koyacağız.

in well I'll just put injury here so they  have hurt or harm or injury usually kids  

Buraya yaralanmayı koyacağım böylece incinmişler veya zarar görmüşler veya incinmişler.

will just say hurt that's probably the first  thing they learn uh like Mommy I got hurt  

all right and then now like mom is trying  to figure out okay what is the what is the  

şimdi annem anlamaya çalışıyor, tamam,

specific problem we have here like is it  a bone problem did you hurt yourself like  

burada sahip olduğumuz belirli sorunun ne olduğunu, kemik sorunu mu, kendini incittin mi, kendini

you cut yourself or something so let's say they  learn the word scrape so they were running and  

kestin mi,

they maybe slipped and they cut their you know  they scraped some of their skin on a sidewalk  

vb. belki kaydılar ve kendilerini kestiler bilirsiniz kaldırımda derilerinin bir kısmını kazıdılar

or something like that now you might even have a  more technical medical term like abrasion abrasion

veya bunun gibi bir şey şimdi aşınma aşındırma aşındırma gibi daha teknik bir tıbbi terim bile kullanabilirsiniz

abrasion but little kids are not worrying about  abrasion nobody says that they're just talking  

ama küçük çocuklar aşınma konusunda endişelenmiyor kimse onların sadece olduğunu söylemiyor

about maybe I got a scrape on my leg or something  all right but what you notice about this is that  

hakkında konuşuyor   belki bacağımda bir sıyrık falan var tamam ama bununla ilgili fark ettiğiniz şey,

is the the the varied review that Learners get so  native native speakers I'm talking about here but  

Öğrencilerin anadili İngilizce olan kişiler haline geldiği, burada bahsettiğim, ancak

Learners can do the same thing when they focus on  a particular topic and they're learning about it  

Öğrenciler aynı şeyi yaptıklarında da yapabilirler belirli bir konuya odaklanıyorlar ve bunu

in different ways just like I talked about  in that espresso video and so when someone  

farklı şekillerde öğreniyorlar, tıpkı o espresso videosunda bahsettiğim gibi ve böylece biri

gets hurt you can use that particular thing but  before talking about a b like oh I got hurt by a  

incindiğinde o belirli şeyi kullanabilirsiniz, ancak a b hakkında konuşmadan önce ah, ben a

b you can say that you got hurt by a bee most  people understand what that means but we learn

b sizi incittim Bir arı tarafından incindiğinizi söyleyebilirsiniz, çoğu insan bunun ne anlama geldiğini anlar, ancak biz

sting for that particular like getting you know  poked by a bee and like the kind of poison or  

sokmayı özellikle bir arı tarafından dürttüğünüzü ve bir tür zehir veya

whatever gets into your into your body and so we  recognize that as sting all right and so the the  

vücudunuza giren herhangi bir şey gibi bildirmek gibi öğreniriz ve böylece bunu  acı pekala ve bu yüzden

Temptation the Temptation the the desire uh when  Learners when English Learners see this they think  

Baştan çıkarma, Baştan çıkarma, arzu uh İngilizce Öğrenenler bunu gördüklerinde

okay Drew like tell me every word and I'll try  to memorize them all do not do that that's not  

tamam Drew bana her kelimeyi söyle ve ben hepsini ezberlemeye çalışacağım bunu yapma,

the point of this video the point of this video is  just just to show you how natives are learning and  

bu videonun amacı  bu değil bu videonun amacı sadece size yerlilerin nasıl öğrendiğini ve   bir şeyi ifade etmenin

that there are almost always uh more than one way  of EX of expressing something all right and we're  

neredeyse her zaman birden fazla yolu olduğunu göstermek ve

really moving from less specific or you can just  say General to more specific and most of the time  

gerçekten daha az belirliden ilerliyoruz veya sadece Genel diyebilirsiniz. spesifik ve çoğu zaman

there are even more specific you could have like  I don't know microderm abrasion even like more  

sahip olabileceğiniz daha da spesifik şeyler var mesela mikroderm aşınmasını bilmiyorum hatta

specific than that so like your skin there if we  can talk about even just the skin by itself like  

bundan daha spesifiktir yani oradaki cildiniz gibi, eğer  sadece cilt hakkında bile konuşabilirsek

the medical terms we would have even different  layers of the skin yeah and I'm not a doctor I  

tıbbi terimler gibi   derinin bile farklı katmanları var evet ve ben doktor değilim bu konuda

didn't I haven't even like studied much biology  about that but I would just talk about skin  

fazla biyoloji çalışmaktan hoşlanmadım ama sadece cilt hakkında konuşurdum

and if I'm talking more specific I might  say oh like your layers of skin but there  

ve daha spesifik konuşuyorsam oh like diyebilirim ancak

are specific terms for that that doctors and  nurses would know like your epidermis so your  

doktorların ve hemşirelerin epiderminiz gibi bilecekleri belirli terimler vardır, yani

Derm meaning like the skin and again this is  not like a medical channel so I don't want  

Derm'inizin anlamı cilt gibidir ve yine bu tıbbi bir kanal gibi değildir, bu nedenle

to start saying a bunch of words and not be  accurate about them but the point is natives  

bir sürü kelime söylemeye başlamak istemiyorum ve onlar hakkında kesin olmamakla birlikte mesele şu ki, yerlilerin

will have a kind of general area around here  and you don't need to feel bad if you don't  

buralarda bir tür genel alanı olacak ve bunları bilmiyorsanız  kötü hissetmenize gerek yok

know these things and you don't even need to  feel bad if you don't know these but you will  

ve bilmiyorsanız  kendinizi kötü hissetmenize bile gerek yok ' bunları bilmiyorum ama belirli bir konuya odaklanırken

learn them as you get more specific examples uh  in in focusing on a particular topic all right  

daha spesifik örnekler elde ettikçe öğreneceksin, pekala   bu nedenle, insanlar hakkında

so if we let's say we watch a few different  YouTube videos about people getting I don't  

birkaç farklı  YouTube videosu izlediğimizi varsayalım.

know scraped by uh I don't know like they get  hurt by different kinds of insects and you will  

Farklı türden böcekler tarafından incindiklerini bilmezler ve

actually hear how people use the general terms I  got hurt I got injured I got harmed and then we  

aslında insanların genel terimleri nasıl kullandıklarını duyarsınız Yaralandım Yaralandım Yaralandım zarar gördüm ve ardından

will talk about the different kinds of things  like you might have a bone break or a scraped  

farklı türde şeyler hakkında konuşacağız örneğin kemiğinizin kırılması veya sıyrılmış

knee or like a concussion where you you know you  hit your head something like that and then you  

veya bir beyin sarsıntısı gibi bildiğiniz kafanıza  böyle bir şey  çarptığınızda                                                                                        .

will learn the different kinds of injuries that  people talk about and you will learn again these  

different ways of saying things all right so the  point is again like the two the two basic ideas  

ikisi gibi iki temel fikir

most important things for this video number one uh  you should be learning everything all in English  

bu video için en önemli şeyler bir numaralı ah her şeyi tamamen İngilizce öğrenmelisiniz

so that you really have a good sense for what  natives are really saying about things and as you  

böylece yerlilerin gerçekte ne söylediğini gerçekten iyi anlamalısınız ve bunu

do that you should be focusing on vocabulary  so that you really understand it very well  

yaparken  buna odaklanmanız gerekir kelime dağarcığı böylece gerçekten çok iyi anlarsınız

okay uh and the second part of that is the  psychology so you you feel better and you feel  

tamam uh ve bunun ikinci kısmı psikolojidir, böylece kendinizi daha iyi hissedersiniz ve

more confident because you're not putting a lot of  pressure on yourself to remember one specific word  

daha güvenli hissedersiniz çünkü belirli bir kelimeyi hatırlamak için kendinize çok fazla baskı uygulamıyorsunuz

and if you can't remember this one just go back up  to the less specific so more General you can look  

ve eğer bunu hatırlayamıyorum daha az spesifik olana geri dönün, böylece daha genele bakabilirsiniz

at that even that there's there's different ways  of saying that I could say less specific or more  

buna daha az spesifik veya daha fazla genel diyebileceğimi söylemenin farklı yolları olsa bile

General it's the same way of saying the same thing  there were different different ways of saying the  

aynı şeyi söylemenin aynı yolu vardı aynı şeyi söylemenin farklı farklı yolları, pekala,

same thing all right hopefully this makes sense so  the point is uh as you're learning like a native  

umarım bu mantıklıdır, yani asıl mesele, bir yerli gibi öğrendiğiniz için,

really what natives are doing is they're focusing  on a particular thing and they're reviewing it  

gerçekten yerlilerin yaptığı şey, belirli bir şeye odaklanmak ve onu tekrar tekrar gözden geçirmektir

again and again but in different ways so just like  I did with that uh that coffee the making espresso  

ama farklı şekillerde yani tıpkı benim şu kahveyle yaptığım gibi espresso yapımı

example really if you have not seen that video go  back and watch that video it's really important  

örneği gerçekten o videoyu görmediyseniz geri dönün ve o videoyu izleyin

just to show you what you should be doing and  it's very easy if you're actually doing this  

sadece size ne yapmanız gerektiğini göstermek için gerçekten önemli ve eğer isterseniz çok kolay Aslında bunu

yourself so we learn about making espresso  there are certain things that people learn  

kendin yapıyorsun, böylece espresso yapmayı öğreniyoruz insanların öğrendiği belirli şeyler var

or people use in that situation one example  I talked about in that video uh was we have

veya bu durumda insanların kullandığı bir örnek o videoda bahsettiğim

a uh a machine so this is your espresso  machine here and you put your little  

uh bir makinemiz var mıydı, yani bu sizin espresso makineniz ve siz küçük

filter thing here here's the handle and  there's I guess a coffee cup under that  

filtre şeyini buraya koy, tutamak burası ve sanırım altında bir kahve fincanı var

uh I don't even I don't know how an espresso  machine works but I know a little bit more  

uh ben bile bilmiyorum bir espresso makinesinin

about how kind of making espresso works  but in that video they talked about these  

nasıl çalıştığını Bahsettikleri videoda bunlardan

are four different people uh and making  espresso in in different like slightly  

dört farklı kişi ve espressoyu farklı şekilde, biraz

different ways using slightly different  vocabulary but some of it was the same  

farklı yöntemlerle, biraz farklı kelime dağarcığı kullanarak yapıyorlar, ancak bir kısmı aynıydı

and so one thing they talked about taking this  filter and two people said they want to pop in

ve bu nedenle, bu  filtreyi almaktan bahsettikleri bir şey var ve iki kişi patlatmak istediklerini söyledi

so pop the filter in or pop in the filter and  some people like one guy talked about placing  

filtreyi yerleştirin veya filtreyi açın ve bir adam gibi bazı insanlar

place place the filter in the machine okay and  so again they're like you can put like a basic  

filtreyi makineye yerleştirmekten   söz etti.

example might just be put like we we just talk  about basic things this is one of the first words  

temel şeyler hakkında konuşmak bu,

that little kids learn like put something here  put it down put up you know different expressions  

küçük çocukların öğrendiği ilk kelimelerden biridir buraya bir şey koyun onu bir yere koyun bunun gibi farklı ifadeler bilirsiniz

like that and then we get a little bit more  specific about maybe the speed of something  

ve sonra belki bir şeyin hızı hakkında biraz daha spesifik hale geliriz

or uh maybe like if we do it like violently or  if we're doing it very gently and so we talk  

veya uh belki eğer bunu şiddetli bir şekilde yapıyoruz veya çok nazikçe yapıyorsak ve bu

about popping something in like and maybe we hear  a little clicking sound to show that something is  

nedenle      bir şeyi patlatmak hakkında konuşuyorsak ve belki  bir şeyin

in there and it's fitting where we want it or we  could talk about placing it in there but it's the  

orada   olduğunu ve istediğimiz yere oturduğunu veya hakkında konuşabileceğimizi göstermek için küçük bir klik sesi duyarız oraya yerleştiriyoruz ama bu

same idea all right so as you're learning more  like a native and we do that by focusing on a  

aynı fikir, bu yüzden siz daha bir bir  bir   kişi gibi öğreniyorsunuz ve biz bunu belirli bir konuya odaklanarak yapıyoruz,

particular topic we don't do that by trying to  learn a bunch of random vocabulary from a bunch  

bunu bir    grup   bir          birbirinden       

of different videos so if I'm on YouTube and I'm  trying to learn English I could watch a hero like  

farklı videolar yani YouTube'daysam ve İngilizce öğrenmeye çalışıyorsam  gibi bir kahraman izleyebilirim

10 phrases about the weather here like I don't  know 20 phrasal verbs here is something else I can  

burada hava durumu hakkında 10 ifade, bilmiyorum  gibi 20 deyimsel fiil, burada başka bir şey olabilir

watch these random videos about various vocabulary  or I could pick a particular topic and watch a  

çeşitli konularda bu rastgele videoları izleyebilirim kelime dağarcığı veya belirli bir konu seçip

bunch of videos about that same thing so which  one is going to teach me how to use things and  

aynı şey hakkında bir sürü video izleyebilirim, böylece hangisi bana bir şeyleri nasıl kullanacağımı öğretir ve

help me remember them more easily obviously this  second approach and this is the native approach  

onları daha kolay hatırlamama yardımcı olur, tabii ki bu ikinci yaklaşım ve bu yerel yaklaşımdır

so this is how natives get fluent in their native  language it's how you got fluent in there and your  

yani bu yerliler kendi ana dillerinde nasıl akıcı hale gelirler, siz orada ve kendi ana dilinizde nasıl akıcı hale gelirsiniz

native language and it's the same way you will get  fluent in English all right so again I wanted to  

ve bu aynı şekilde İngilizce'de de akıcı hale gelirsiniz, bu yüzden yine

keep this video quick but now I can take questions  if anybody did not understand any of this just let  

bu videoyu hızlı tutmak istedim, ancak şimdi herhangi biri yaptıysa soruları alabilirim bunların hiçbirini anlamadım sadece

me know in the comments I really want to make  it clear but the point is I will reiterate to  

yorumlarda  bana bildirin  gerçekten netleştirmek   istiyorum ama asıl nokta

this again I will say this I will repeat myself as  you're when you're learning like a student really  

bunu tekrar    tekrar edeceğim bunu söyleyeceğim gerçekten bir öğrenci gibi öğrenirken sizin gibi kendimi tekrar edeceğim

the goal is to think about something in your  native language and then translate that into  

amaç bir şeyi kendi ana dilinizde düşünmek ve ardından bunu İngilizce'ye çevirmektir,

English but we want to stop you from doing that so  you can communicate automatically without having  

ancak bunu yapmanızı engellemek istiyoruz, böylece

to hesitate or forget your words so you should  be learning everything all in English and you  

tereddüt etmeden veya kelimelerinizi unutmadan otomatik olarak iletişim kurabilirsiniz, böylece her şeyi İngilizce olarak öğrenmiş olursunuz ve siz mümkün olduğunca çok kelime öğrenmeye çalışmak yerine daha az kelimeye

become a fluent speaker much faster by focusing  on less by trying to learn fewer words rather  

odaklanarak çok daha hızlı akıcı bir konuşmacı olun

than trying to learn as many words as possible  so you don't become a great speaker by learning  

böylece

more you become a great speaker by focusing  on less and then you can use that vocabulary  

daha fazla öğrenerek harika bir konuşmacı olmazsınız  daha azına odaklanarak harika bir konuşmacı olursunuz ve sonra siz bu kelime dağarcığını

to talk about many different things all right  let me go back through comments if people have  

birçok farklı şey hakkında konuşmak için kullanabilir pekala insanların   soruları varsa  yorumlara geri dönmeme izin verin  devam edin

questions go ahead and post them now or anything  related to this or anything new let me know  

ve bunları  şimdi  veya bununla ilgili  herhangi bir  veya yeni herhangi bir şey  bana bildirin

all right uh let's see if I have all right  Vincent says hi morning Vince in South Africa  

tamam uh, bakalım bende bir sorun var mı Vincent merhaba sabah diyor Güney Afrika'daki Vince

can using phrasal verb make me sound natural  I will people understand me since I live in a  

deyimsel fiil kullanarak beni doğal gösterebilir  Yerli olmayan bir   ülkede yaşadığım için insanlar beni anlayacaktır

non-native country yeah most people can understand  uh phrasal verbs because phrasal verbs are really  

evet çoğu insan deyimsel fiilleri anlayabilir çünkü deyimsel fiiller gerçekten

just combinations of basic verbs uh so I talked in  another video recently about sit down and sit up  

sadece temel fiillerin kombinasyonlarıdır uh yani ben geçenlerde başka bir videoda otur ve kalk hakkında konuştuk

so if you these are things that you can also  as you're talking about something just like in  

yani bunlar aynı zamanda

those espresso videos I used those videos because  I want people to see the action as the people are  

o espresso videolarındaki gibi   bir şeyden bahsettiğiniz için de yapabileceğiniz şeylerse, bu videoları kullandım çünkü insanların eylemi insanlar gibi görmesini istiyorum

talking about what they're doing so if I actually  have something I can put it in something else like  

ne yaptıkları hakkında konuşuyorlar yani eğer gerçekten bir şeyim varsa onu başka bir şeye koyabilirim

I can place it in something or I can pop it  in something like that um and that way people  

onu bir şeye yerleştirebilirim veya şunun gibi bir şeye yerleştirebilirim ve bu şekilde insanlar

can really understand uh what you're saying but  phrasal verbs are usually uh pretty simple the  

ne dediğinizi gerçekten anlayabilir ancak deyimsel fiiller genellikle oldukça basittir,

only thing is if you're talking about something or  using a phrasal verb in a more uh like figurative  

tek şey, bir şey hakkında konuşuyorsanız veya bir deyimsel fiili daha uh mecazi  bir

way so I've given the example before about like a  ship that's going down into the water as a ship is  

şekilde kullanıyorsanız, bu yüzden daha önce örneği suya inen bir gemi gibi verdim. bir gemi

sinking into the water it's going down or going  under we can still use that same vocabulary to  

suya batıyor, batıyor veya batıyor  aynı kelime dağarcığını

talk about a company going bankrupt so there's  actually a bank a bank news story right now in  

iflas eden bir şirket hakkında konuşmak için kullanabiliriz yani aslında  bir banka var bir banka haberi şu anda

America I think like s svb Silicon Valley Bank  was I don't know exactly what happened to it but  

Amerika'da svb gibi düşünüyorum Silicon Valley Bank bendim tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama

it's going under right now and so I can use  that expression for people who understand uh  

şu anda batıyor ve bu yüzden bu ifadeyi,

like if they understand the figurative uses of  phrasal verbs that way but again basic phrasal  

öbek fiillerin mecazi kullanımlarını bu şekilde anlayan insanlar için kullanabilirim, ancak yine de insanların

verbs for describing something physically  people should understand those pretty easily

bir şeyi fiziksel olarak tarif etmek için temel deyimsel   fiilleri anlamaları gerekir

nice to see you there uh I have some fear  talking in English would you give me some  

seni orada görmekten oldukça hoş olanları anlıyorum uh İngilizce konuşmaktan biraz korkuyorum bana bir öneride bulunur musun

suggestion uh says van cat yeah the basic idea  is that you actually don't speak until you feel  

uh van cat diyor evet temel fikir aslında kendinizi rahat hissedene kadar konuşmamanızdır.

comfortable I know that sounds like the the the  traditional advice that most people get is you  

çoğu insanın aldığı geleneksel tavsiye,

should try speaking first and keep speaking and  keep making mistakes until you feel comfortable  

önce konuşmayı denemeniz ve konuşmaya devam etmeniz ve  kendinizi rahat hissedene kadar hatalar yapmaya devam etmenizdir

but that's not what I recommend I actually  think it's much better for you to spend more  

ancak benim tavsiye ettiğim bu değil.

time learning to really feel confident about what  you're saying and then you can start speaking and  

söylüyorsunuz ve sonra konuşmaya başlayabilirsiniz ve

this is also what other linguists like Dr Steven  crash and recommend so the point is where you're  

bu aynı zamanda Dr Steven gibi diğer dilbilimcilerin çarptığı ve önerdiği şeydir, yani asıl mesele   bir

if you don't really understand something and  that could be your grammar or the vocabulary  

şeyi gerçekten anlamadıysanız ve bu dilbilginiz veya kelime dağarcığınız

or pronunciation or maybe you can't hear other  things when natives are saying them in all of  

veya telaffuzunuz olabilir veya belki de bu örneklerin hepsinde yerliler başka şeyler söylerken başka şeyler duyamıyorsunuz,

those examples it just means you don't feel yet  comfortable confident enough about it and this is  

bu sadece bu konuda yeterince rahat hissetmediğiniz anlamına geliyor ve bu

why we really want to learn like a native rather  than learning like a student so when you learn  

nedenle   bir öğrenci gibi öğrenmek yerine gerçekten bir yerli gibi öğrenmek istiyoruz yani

like a student the English as a second language  approach what's happening is you're getting  

bir öğrenci gibi   ikinci dil olarak İngilizce yaklaşımını öğrendiğinizde, olan şu ki

um usually just one way of expressing something  and you're not getting a lot of native examples  

um genellikle bir şeyi ifade etmenin tek bir yolunu  elde edersiniz ve çok fazla yerel örnek   almazsınız

and hearing the variety that we get from real  conversations and so you're not really prepared  

ve gerçek sohbetlerden aldığımız çeşitliliği duyarsınız ve bu yüzden buna gerçekten hazır değilsiniz  bu

for that so if you don't feel confident speaking  don't speak unless you really have to for some  

nedenle konuşurken kendinize güvenmiyorsanız herhangi bir nedenle gerçekten gerekmedikçe konuşmayın asıl mesele şu ki,

reason the point is you should spend all of  your time learning like a native and in the  

tüm zamanınızı bir yerli gibi öğrenerek geçirmelisiniz ve

previous live video I talked about more about  how to do that but this is the general idea so  

önceki     videoda bunun nasıl yapılacağı hakkında daha fazla konuştum ama genel fikir bu yani

if you're not if you don't feel comfortable then  don't speak it's okay don't feel bad about that  

eğer rahat değilseniz o zaman konuşmayın sorun değil bu konuda kötü hissetme   pekala

all right Cove of pentagrams great exercise we'll  apply glad to hear it Lander you are the best  

Cove of pentagrams harika egzersiz başvuracağız Lander, sen en iyi

teacher you were too kind let's see here 's uh how  many Resident I see they're low from Allen Texas  

öğretmensin, çok naziksin, hadi bakalım kaç tane Asistan gördüm Allen Texas'tan düşükler

I like it because it's going to help me have so  many vocabulary words keep it up brother shown  

Sevdim çünkü çok  çok  kelime dağarcığına sahip olmama yardımcı olacak devam et Pekin'den gelen kardeş

from Beijing nice to see you there uh hopefully  I got that I think I get everybody up there  

seni orada görmek güzel uh umarım anladım ki sanırım herkesi oraya topladım   evet önemli olan kelime

yes remember the the point is not to just like  increase your vocabulary the it doesn't matter  

dağarcığınızı artırmak değil,

if you know a lot of words if you can't use them  correctly and confidently so it's much better to  

çok fazla kelime biliyorsanız önemli değil   bunları doğru ve kendinize güvenerek kullanamıyorsanız, bu nedenle

focus on something like until you can use harm  and hurt and injure very well like perfectly  

zarar , incitme ve yaralamayı mükemmel şekilde kullanana kadar  gibi bir şeye odaklanmak çok daha iyidir

don't worry about trying to use other things  like that just say oh I got I got hurt at work  

diğer şeyleri kullanmaya çalışmak için endişelenme bunun gibi  sadece ah anladım deyin işte incindim

all right so that's a pretty general idea maybe  you want to be more specific about that but as you  

tamam, bu oldukça genel bir fikir belki bu konuda daha spesifik olmak isteyebilirsiniz, ancak               ve

learn and hear more examples of different kinds  of injuries then you will feel more confident and  

farklı türde yaralanmalara  ilişkin daha fazla örnek  duydukça  kendinizi daha güvende hissedeceksiniz ve

you will understand those things more but do  not try to just learn a ton of vocabulary and  

bu tür şeyleri daha fazla anlayacaksınız ama anlamayacaksınız    tonlarca kelime öğrenmeye çalışın ve

and you know what are you going to do with that  vocabulary if you can't actually remember it in  

ve konuşmalarda gerçekten hatırlamıyorsanız

conversations or you don't feel confident about  it so you should always try to master something  

veya kendinize güvenmiyorsanız o  kelime dağarcığıyla ne yapacağınızı bilirsiniz, bu nedenle her zaman  basit bir şeyde ustalaşmaya çalışmalısınız

simple and a limited thing just maybe a few words  or something related to a topic and that's why we  

ve sınırlı bir şey sadece belki birkaç kelime veya bir konuyla ilgili bir şey ve bu yüzden

did that exercise with the making espresso really  go back and watch that video if you have not seen  

espresso yapma alıştırmasını yaptık gerçekten geri dönün ve videoyu henüz izlemediyseniz izleyin

it already but we want to focus on something like  making espresso because it will teach you a lot  

ama biz espresso yapmak gibi bir şeye odaklanmak istiyoruz çünkü size birçok

of vocabulary and help you remember that and then  because you focused on that that will help you use  

kelime öğretecek ve bunu hatırlamanıza yardımcı olacaktır ve sonra buna odaklandığınız için

that vocabulary in other things okay so you don't  need to have a big vocabulary to talk talk about  

bu kelime dağarcığını başka şeylerde kullanmanıza yardımcı olacaktır, yani konuşmak için büyük bir kelime dağarcığınızın olması gerekmez

different topics you can use that same vocabulary  talking about different things just like the  

farklı konular hakkında konuşabilirsiniz aynı kelime dağarcığını kullan farklı şeyler hakkında konuşurken tıpkı

phrasal verb example I gave before so if we have a  ship going under we can have a company going under  

daha önce verdiğim deyimsel fiil örneği gibi yani batmakta olan bir gemimiz varsa bir şirketimiz de batabilir

as well I'm using the same vocabulary but talking  about two different things and obviously as you  

aynı kelime dağarcığını kullanıyorum ancak iki farklı şeyden bahsediyorum ve açıkçası daha   daha çok

learn more you will feel much more confident  and you will build your vocabulary naturally  

öğrenirsiniz kendinize çok daha fazla güvenirsiniz ve kelime dağarcığınızı doğal olarak oluşturursunuz

but you can build a vocabulary much faster if  you actually focus on less at first so it sounds  

ancak  başlangıçta  daha azına odaklanırsanız çok daha hızlı bir kelime dağarcığı oluşturabilirsiniz, bu nedenle   tam

like the opposite but most of most of the uh the  the kinds of things that people do in a regular  

tersi gibi görünebilir, ancak çoğu şey  bu türdendir insanların normal bir

conversation or for regular learning I should  say are the opposite of what they should be doing

veya düzenli öğrenme için yaptıklarını söylemeliyim   yapmaları gerekenin tam tersidir bakalım

let's see Rana says hi

Rana merhaba diyor

sir how often you come live yeah I just come  live whenever I feel like it so I've been doing  

efendim ne sıklıkta canlı yayına geliyorsunuz evet ben sadece canım istediği zaman canlı yayına giriyorum bu yüzden yapıyorum

this lately like usually weekly maybe here  and on Instagram as well but I don't have a  

bu son zamanlarda genellikle haftada bir belki burada ve Instagram'da da olabilir ama benim

particular schedule usually it's like Mondays and  Thursdays but I don't I don't have a specific time  

belirli bir programım yok genellikle pazartesi ve perşembe gibi ama benim belirli bir zamanım yok

and sometimes it actually YouTube will not tell  everybody about the video it just depends on you  

ve bazen aslında YouTube herkese bundan bahsetmez video sadece size bağlı

know what they do but if you do miss the starting  uh the start of any video you can go back and  

ne yaptıklarını bilirsiniz ama herhangi bir videonun başlangıcını kaçırırsanız geri dönebilir ve

watch the replay all right uh let's see so Sarah  says sir uh if we watch TV show like friends then  

tekrarını izleyebilirsiniz tamam ah hadi bakalım Sarah efendim ah arkadaş gibi dizi izlersek o zaman

what should we do do you mean that we should watch  one video again and again um watching One Thing

Ne yapmalıyız yani bir videoyu tekrar tekrar izlemeliyiz um One Thing'i izleyerek o

I talked about this in that uh that uh most recent  live video as well but if we think about like the  

son canlı videoda da bundan bahsetmiştim ama bu

kind of one of the the basic the most basic  problem that Learners have is if they try to  

tür temellerden biri gibi düşünürsek Öğrencilerin sahip olduğu en temel sorun,

review something let's say you watch an episode  of Friends at first you're going to get all this  

bir şeyi gözden geçirmeye çalışırlarsa, diyelim ki, Friends'in bir bölümünü önce izliyorsunuz, tüm bu

new information just hitting you like blah and  maybe you will understand uh some of it maybe  

yeni bilgileri anında alacaksınız ve belki anlayacaksınız, uh bir kısmını belki   anlayacaksınız

you will not uh and then so let's say this is  like the first time you watch it so let's say  

hayır ve o zaman bu ilk izleyişiniz gibi diyelim, yani

this is the first time uh second time you watch  it you're going to learn a little bit more so you  

bu ilk izleyişiniz, ikinci izleyişiniz biraz daha fazla öğreneceksiniz, böylece

will maybe remember or more clearly hear certain  things so this is the second time uh third time  

belki hatırlayacak veya daha net duyacaksınız kesin yani bu ikinci sefer uh üçüncü sefer

you will learn like a little bit more and you can  see like your progress is is kind of leveling off  

biraz daha fazla öğreneceksiniz ve ilerlemenizin bir nevi dengelendiğini   görebilirsiniz

so at some point we're getting like this and  we're not we're just watching the same episode  

yani bir noktada bu hale geliyoruz ve biz sadece değiliz aynı bölümü izliyoruz

and we're not really making much progress over  time uh and this is why what I recommend people  

ve zaman içinde pek ilerleme kaydedemiyoruz ve bu nedenle, insanlara

do for naturally varied review if you're going to  focus on only one thing I would actually spend the  

doğal olarak farklı incelemeler için   yapmalarını önerdiğim tek bir şeye  odaklanacaksanız

first day watching the video if there's a lot of  content you might watch it maybe one or two times  

ilk günü videoyu izleyerek geçireceğim çok fazla içerik varsa, belki bir veya iki kez izleyebilirsiniz

um and you could do this on a different day  then I would read it like find the transcript  

um ve bunu farklı bir günde yapabilirsiniz  o zaman ben o bölümün transkriptini   bulurmuşum gibi okurum

of that episode and read that and then I  would just listen to it so you're trying to  

ve onu okurum ve sonra sadece dinlerim böylece siz de

give your brain different ways of of getting  this information so this is naturally varied  

beyninize bu bilgiyi elde etmesi için farklı yollar vermeye çalışıyorsunuz, bu nedenle bu,

review about a particular piece of content  but a better thing to do is like if you find  

belirli bir içerik hakkında doğal olarak çeşitli   bir incelemedir ancak yapılacak daha iyi bir şey, bir

an episode about something let's say it's a  Friends episode about like playing football  

şey hakkında   bir bölüm bulursanız, bunun bir Arkadaşlar bölümü olduğunu varsayalım, oynamak gibi futbol

so they have an episode about that or a Friends  episode about going on a blind date so a blind  

bununla ilgili bir bölümleri var veya bir kör randevuya gitmekle ilgili bir Friends bölümü var, yani bir kör

date means uh like you're blind you don't  know who you're going to be meeting so a  

randevu, uh, sanki körsünüz, kiminle buluşacağınızı bilmiyorsunuz, bu yüzden bir

friend says hey you should like meet my friend  and go on a date together that's a blind date

arkadaşınız hoşlanmalısınız diyor arkadaşımla tanış ve birlikte bir randevuya çık, bu bir tanışma randevusu

I would find uh like YouTube videos talking about  people going on blind dates I would focus on the  

bulabilirim, uh, görücü usulü randevulara giden kişiler hakkında konuşan  YouTube videoları gibi,

particular topic and that will help you understand  uh this episode of friends or whatever that show  

belirli bir konuya odaklanırım ve bu, arkadaşlarla ilgili bu bölümü veya o şov her neyse   anlamanıza yardımcı olur

is much more but uh so the the two things most  people do like they will watch one thing and  

çok daha fazla ama uh yani çoğu insanın sevdiği iki şey, bir şeyi izleyecek ve

maybe try to watch it like again and again but it  gets boring pretty quickly even if you enjoy the  

belki tekrar tekrar izlemeye çalışacaklar, ancak izleseniz bile çok çabuk sıkıcı oluyor

even if you enjoy the show and then they will  try to watch some like a different episode of  

şovdan keyif alsanız bile ve sonra deneyecekler bazılarını o TV şovunun farklı bir bölümü gibi izlemek için, bu yüzden

that TV show uh so focus is the key and you will  over time if you watch 10 different episodes of  

odaklanmak anahtardır ve zamanla  10 farklı  bölüm  arkadaşlarınızla izlerseniz,

friends the kind of things you will you will get  a really good sense for are some vocabulary that  

gerçekten iyi bir fikir edineceğiniz türden şeyler alıştığınız bazı kelimelerdir. tekrar tekrar

get used over and over and over like when people  see each other they're like hi hi Joey or hi you  

insanlar birbirlerini gördüklerinde merhaba derler merhaba Joey veya merhaba sen neyi

know what I don't Rachel I guess I don't  really remember the names of the I haven't  

bilmediğimi biliyorsun Rachel sanırım adlarını gerçekten hatırlamıyorum

seen that show in a long time uh but those  those kinds of things that you will see in  

o programı uzun süredir görmemiştim zaman ah ama o tür şeyleri konuşmalarda tekrar tekrar göreceksin

the in the conversations again and again you'll  remember those more you will get a good sense  

onları daha çok hatırlayacaksın aksanları için daha iyi bir fikir edineceksin

for their accents but a lot of the vocabulary  will be missed because it's it's coming at you  

ama kelime dağarcığının çoğu gözden kaçacak çünkü bunlar sana geliyor

too fast and even if you understand everything  in the show you won't remember that vocabulary  

çok hızlı ve dizideki her şeyi anlasanız bile o kelime dağarcığını

very well so it's much better to take one thing  focus on it but in different ways so you get  

çok iyi hatırlayamayacaksınız, bu nedenle bir şeye odaklanmak çok daha iyidir, ancak farklı şekillerde, böylece

the review of that thing without being bored  that's the point of naturally varied review  

sıkılmadan o şeyin incelemesini alabilirsiniz doğal olarak çeşitli inceleme

hopefully that makes sense all right let's go  back uh let's see so Cove again asked with pop  

umarım bu mantıklıdır pekala geri  dönelim uh bakalım Cove tekrar pop   ile sordu,

in which is the most common position of the direct  object well it it doesn't matter you can you can  

doğrudan nesnenin en yaygın konumu hangisidir peki önemli değil yapabilir misin

some phrasal verbs can be separable like I can pop  something in or I can pop in I can even pop into  

bazı deyimsel fiiller şöyle ayrılabilir olabilir Bir şeyi içeri sokabilirim veya içeri girebilirim Hatta

some place so maybe I'm popping into uh like going  to a store uh so I'm like in in that sense to pop  

bir yere uğrayabilirim, bu yüzden belki uh, bir mağazaya gitmek gibi, uh, yani bu anlamda pop

in just means to go someplace quickly let me pop  into the store to buy something so it's better  

in, sadece hızlı bir şekilde bir yere gitmek anlamına gelir bir şey satın almak için mağazaya uğrarım, bu yüzden kuralın ne olduğunu bildiğimizden emin olmak için doğrudan nesne

not to worry about even a term like well what's  the direct object and what what do we want to  

nedir ve neye sahip olmak istiyoruz gibi bir terim hakkında endişelenmemek daha iyidir

have that like to make sure we know what what the  rule is because natives don't think about it like  

çünkü yerliler düşünmez

that and if you ask a native or regular native  that doesn't know anything about trying to teach  

bunun gibi   ve dili öğretmeye çalışmak hakkında hiçbir şey bilmeyen bir yerli veya normal yerli  birine sorarsanız,

the language they would just think of examples  like okay well you pop in this and maybe I could  

sadece örnekleri düşünürler  tamam pekala bunu açarsınız ve belki

pop in to this thing and that thing and they're  they're looking for different examples of how they  

bu şeye ve şu şeye gelebilirim ve  onu nasıl kullanabileceklerine dair farklı örnekler arıyorlar,

might use it so it's much better to just get more  examples of something rather than trying to think  

bu nedenle kuralın ne olabileceği hakkında düşünmeye çalışmak yerine bir şeyle ilgili daha fazla örnek elde etmek çok daha iyidir,

about what the rule for it might be all right so  for phrasal verbs uh specifically that's a that's  

yani öbek fiiller için uh özellikle bu a bu

an issue a lot of Learners have where they're  thinking about what the rule is so I want to think  

birçok Öğrencinin kuralın ne olduğunu  düşündüğü  bir sorundur, bu yüzden düşünmek istiyorum

okay where does a direct object go can we split up  a phrasal verb or can we not and it's much better  

tamam doğrudan bir nesne nereye gider bir deyimsel fiili bölebilir miyiz veya ayıramaz mıyız ve çok daha iyi

just to hear different examples so even like when  I teach phrasal verbs I try to give them in lots  

sadece farklı duymak örnekler yani ben deyimsel fiilleri öğrettiğimde bile onları

of different ways all right good morning teacher  how to learn to speak English in an environment  

birçok farklı şekilde vermeye çalışıyorum pekala günaydın öğretmenim dışarıda İngilizcenin hiç konuşulmadığı bir ortamda İngilizce konuşmayı nasıl öğrenebilirim

where English is not spoken at all outside yeah  so very good question and a very common question  

evet çok güzel bir soru ve çok yaygın soru

as well the basic idea for people learning  languages is that you really just need native  

ayrıca  dil  öğrenen insanlar için temel fikir, gerçekten yalnızca ana

input so you don't need to actually you don't  you don't become a better speaker by speaking  

girdiye ihtiyaç duymanızdır, yani aslında gerek duymazsınız konuşarak daha iyi bir konuşmacı olamazsınız   Kulağa

I know that sounds it sounds like a funny a funny  thing to say or sounds wrong but the truth is uh  

komik gibi geldiğini biliyorum komik  bir şey veya kulağa yanlış geliyor ama gerçek şu ki, uh

what we really want to do let's say and I  talked about this in my there's a previous  

gerçekten yapmak istediğimiz şey diyelim ve  bundan daha önce

live video if you check my channel it says uh  it's called like if you only have 15 minutes  

canlı videomda bahsetmiştim, kanalımı kontrol ederseniz diyor ki uh  buna sadece 15 dakikanız   varsa denir

to learn do this so I'll just review that video  very quickly but if you only have 15 minutes to  

bunu öğren, böylece o videoyu çok hızlı bir şekilde gözden geçireceğim  ama öğrenmek için   yalnızca 15 dakikanız varsa

learn you have two choices really one is to  listen are really better better not to call  

iki seçeneğiniz var gerçekten bir dinlemek  gerçekten daha iyidir onu aramamak daha iyidir   dinleyin ki

it listen which is more more calling it like  learning actually a better word is experience

bu daha çok ona  öğrenme gibi  denir daha iyi kelime deneyimdir, bu yüzden

so experience the language and then this will  just call it speaking it over here so if I try  

dili deneyimleyin ve sonra buna burada konuşmak denir yani eğer

to speak let's say I'm in a conversation for 15  minutes I might say a few things uh but I'm not  

konuşmaya çalışırsam diyelim ki 15  dakikadır bir sohbetteyim Birkaç şey söyleyebilirim uh ama

really learning unless I hear some new information  from the other person most of the learning comes  

gerçekten öğrenmiyorum diğer kişiden bazı yeni bilgiler duymadığım sürece, öğrenmenin çoğu

from the other person not what I say so what  people think about for learning languages they  

diğer kişiden gelir söylediklerimden değil, bu nedenle insanlar dil öğrenmek için düşündüklerini

think that speaking is practice when actually the  experience of the language is practice and this  

gerçekten dil deneyimi pratik olduğunda konuşmanın pratik olduğunu düşünürler ve bu

just means you're getting a lot more input so if  you have 15 minutes I'd rather watch I don't know  

sadece çok daha fazla girdi alıyorsunuz, bu nedenle 15 dakikanız varsa izlemeyi tercih ederim Bilmiyorum

15 minutes worth of videos all talking about the  same topic and that's going to give me a lot more  

15 dakikalık hepsi aynı konudan bahseden videolar ve bu bana çok daha fazla

information and make me feel much more confident  so that when I do speak I will feel very good  

bilgi verecek ve kendimi çok iyi hissettirecek daha güvenli böylece konuştuğumda kendimi çok iyi hissedeceğim   pekala

about that all right so speaking is not practicing  the language is actually wasting your time uh that  

yani konuşmak pratik yapmak değildir aslında zamanınızı boşa harcıyor  uh

you could be learning more so remember uh like  let's say you're trying to learn a particular  

daha fazla öğreniyor olabilirsiniz bu yüzden unutmayın diyelim  belirli bir dili öğrenmeye çalışıyorsunuz

word you don't want to hear that word just one  time like if I want to hear the word I don't  

o kelimeyi bir kez duymak istemezsin kelimeyi duymak istersem bilmediğim kelimeyi

know like we talked about pop in or the phrase the  phrasal verb pop in so in if I'm speaking I just  

pop in hakkında konuştuk ya da deyim fiili pop in so in eğer konuşuyorsam sadece

use the word like pop in I can actually learn pop  in where I can learn drop in a drop in or drop by  

kullanıyorum pop in gibi kelimeyi gerçekten öğrenebilirim pop  in nerede öğrenebileceğim yerde drop in a drop in veya drop by

these are all different ways of expressing a  particular situation like I'm visiting a store  

bunların hepsi belirli bir  durumu ifade etmenin farklı yollarıdır, örneğin bir mağazayı ziyaret ediyorum

very quickly so I could pop into the store I could  drop in quickly I could drop by the store and  

çok hızlı bir şekilde mağazaya uğrayabileyim hızlı bir şekilde uğrayabilirdim ve

without thinking about it like logically trying  to understand the language I'm looking at all  

bunu düşünmeden, baktığım dili mantıklı bir şekilde anlama yapmadan bu durumda

of these different ways of expressing something  in that situation and the reason we spend all of  

bir şeyi ifade etmenin tüm bu farklı yollarına ve tüm

our time focusing on experience and I use the  word experience because a lot of Learners they  

zamanımızı deneyime odaklanarak geçirmemizin nedenine ve deneyim kelimesini kullanıyorum çünkü birçok Öğrenci tek

say oh like all you have to do is just listen  to the language no no it's not about like only  

yapmanız gereken sadece dili dinlemek hayır hayır bu sadece

listening or only reading the point is just to  get a lot of input so you really understand the  

dinlemek veya yalnızca okumakla ilgili değil, sadece çok giriş almaktır, yani gerçekten

language like a native all right so you're not  just getting a translation of pop in from your  

dili ana diliniz gibi anlayın, yani sadece ana dilinizden pop in'in bir çevirisini almıyorsunuz

native language or something you're actually  experiencing the language the same way a native  

veya dili bir yerlinin yaptığı gibi gerçekten deneyimliyorsunuz

does and you might get that from reading a book so  I might read a book in Japanese and learn some new  

ve bunu bir kitap okuyarak elde edebilirsiniz, bu yüzden ben Japonca bir kitap okuyabilir ve

vocabulary in context but then I should also hear  that same vocabulary in other ways I'm might hear  

bağlam içinde bazı yeni kelimeler öğrenebilirim ama sonra aynı kelime dağarcığını başka şekillerde de duymalıyım

other natives using something or I might listen  on the radio or see something on a TV show so  

diğer yerlilerin bir şey kullandığını duyabilirim veya radyoda dinleyebilirim veya bir TV programında bir şey görebilirim yani

all of these examples are ways that we spend time  experiencing a language so the great news is that  

hepsi bu kadar bu örneklerin çoğu, bir dili deneyimleyerek zaman geçirmemizin yollarıdır, bu nedenle harika haber şu ki   İngilizce

even if you don't live around anyone who speaks  English even if you have no one to practice with  

konuşan birinin yanında yaşamıyor olsanız bile birlikte pratik yapacak kimseniz olmasa bile

or again like what people think about practicing  that's fine because you don't need to practice  

veya yine insanların pratik yapmak hakkında düşündükleri gibi  bu sorun değil çünkü pratik yapmana gerek yok

speaking the practice is all over here this is  the practice okay so the point is it's like uh  

konuşma pratiği burada her yerde bu pratik tamam yani asıl mesele şu ki uh

if you if you think about how natives learn their  language just like how you learned your native  

eğer yerlilerin kendi dillerini nasıl öğrendiğini düşünürseniz tıpkı sizin ana dilinizi nasıl öğrendiğiniz gibi

language young kids are really spending a lot of  time just getting all this input they're listening  

küçük çocukların gerçekten harcadığı çoğu zaman sadece tüm bu girdileri alıyorlar

to other people talk little kids are sitting there  listening to their parents talk to each other  

diğer insanların konuşmalarını dinliyorlar küçük çocuklar orada oturuyor ebeveynlerinin birbirleriyle konuşmasını dinliyorlar

you know all day they listen to things on the  television they don't spend very much time talking  

bilirsiniz bütün gün televizyonda bir şeyler dinliyorlar konuşmaya pek vakit ayırmazlar

but as they get older then they start using what  they know but it's because they have this this  

ancak yaşlandıkça bildiklerini kullanmaya başlarlar, ancak bunun nedeni, dili

really strong Foundation of understanding the  language they've heard a hundred people say pop  

anlama konusunda gerçekten güçlü bir temele sahip olmalarıdır, yüzlerce kişinin "gel", "

in or drop by or do something and so that that  way not only do they feel comfortable using what  

bırak" veya bir şeyler yap dediğini duymuşlardır ve bu şekilde sadece yapmakla kalmazlar. bildiklerini kullanmakta kendilerini rahat hissederler

they know the they're also understanding what  other people are saying okay so you don't you  

ayrıca diğer insanların ne dediğini de anlarlar tamam bu yüzden insanlarla konuşmak için

don't have to worry about uh spending time  uh talking with people it's the experience  

endişelenmenize gerek yok bu

of the language and focusing on things so this is  what we do in fluent for life which you can learn  

dilin deneyimidir ve bir şeylere odaklanır bu, hayat boyu akıcı bir şekilde yaptığımız şeydir ve

more about in the description below this video  there's a link to learn more about that but again  

hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz  bu videonun altındaki açıklamada bununla ilgili daha fazla bilgi edinmek için bir bağlantı var ancak yine

the basic idea is it's just about experience in a  language to really understand something very well  

temel fikir, bir şeyi gerçekten çok iyi anlamak için bir dilde deneyimle ilgili   pekala

all right let's see so I guess continuing that  comment there usually one can feel embarrassment  

bakalım, sanırım bu yoruma devam ettiğinizde genellikle kişi

discomfort using English outside a non-english  environment so how do we develop uh spoken English  

İngilizce'yi İngilizce olmayan  bir ortamın dışında kullanmaktan utanabilir    rahatsızlık hissedebilir, bu yüzden konuşma İngilizcesini nasıl geliştirebiliriz

yeah so again if you do this your spoken English  will start coming out naturally it really is like  

evet, bunu tekrar yaparsanız, konuşma İngilizceniz doğal olarak ortaya çıkmaya başlayacak, gerçekten de öyle

a fun and a relaxing experience because there's  no pressure on yourself when you're learning this  

eğlenceli ve rahatlatıcı bir deneyim çünkü bu şekilde öğrenirken üzerinizde hiçbir baskı yok

way happy days is being an English speaker I feel  very joyful to see another English speaker teach  

mutlu günler İngilizce konuşan biri olmaktır başka bir İngilizce konuşanın YouTube'da canlı İngilizce öğrettiğini görmek beni çok mutlu ediyor vay vay merhaba dediğin gibi

English on YouTube live wow well glad to hear it  as you said hi from Bangladesh and I see you there  

bunu duyduğuma çok sevindim Bangladeş'ten ve sizi orada görüyorum

everyone says sir when I'm speaking to someone I  can understand but it's not easy for me to reply  

anlayabildiğim biriyle konuşurken herkes efendim diyor, ancak benim için   daha erken yanıt vermek kolay değil,

earlier yeah usually it means you haven't had  enough time really really getting more input  

evet genellikle bu, gerçekten daha fazla girdi almak için yeterince zamanınız olmadığı anlamına gelir

and this this is really like the the easy thing to  do for getting uh for getting more experience uh  

ve bu gerçekten dil öğreniminde daha fazla deneyim elde etmek için yapılacak en kolay şey gibi, uh

in language learning it's just getting the input  that you need but the specific way we do that is  

sadece ihtiyacınız olan girdiyi elde etmektir, ancak bunu yapmamızın özel yolu

by getting naturally varied review so you don't  want to just learn one thing from one person and  

doğal olarak çeşitli incelemeler almaktır, böylece yalnızca bir şey öğrenmek istemezsiniz bir kişiden ve

repeat that again and again like most people do  in a regular English class you want to experience  

bunu tekrar tekrar, normal bir İngilizce dersinde çoğu insanın yaptığı gibi,

the language the same way natives do and this  means you're getting like your mother tells  

dili yerlilerin yaptığı gibi deneyimlemek istiyorsunuz ve bu, annenizin size söylediği

you something your father tells you something  your friends and your brother and sister and  

bir şey   babanızın size söylediği bir şey arkadaşlarınızın ve erkek ve kız kardeşiniz,        ve

your teachers and other people people in your  community or on TV will say things and that's  

topluluğunuzdaki veya TV'deki diğer insanlar bir şeyler söyleyecektir ve bu

how you develop a really strong understanding of  the language so that you feel confident speaking  

gerçekten   dili gerçekten güçlü bir şekilde anlamanız böylece konuşurken kendinizden emin hissedersiniz   bu nedenle,

so it's the understanding that leads to confidence  that leads to speech it's not speaking that leads  

konuşmaya götüren güvene götüren anlayıştır  akıcılığı sağlayan şey konuşmak değildir

to fluency okay because if you don't understand  what you're saying you you will just stay kind of  

tamamdır çünkü ne söylediğinizi anlamazsanız,

stuck in a loop of using simple vocabulary over  and over and over again and you never really  

basit kelimeleri tekrar tekrar kullanma döngüsüne takılıp kalırsınız ve asla gerçekten

become a better speaker okay so if you only have  15 minutes a day just get uh spend all your time  

daha iyi bir konuşmacı olamazsınız tamam mı bu nedenle, günde yalnızca 15 dakikanız varsa, tüm zamanınızı odaklanmaya

getting experience rather than trying to trying  to focus on like okay I need to like practice what  

çalışmak yerine deneyim kazanmak için harcayın, tamam gibi, ne için pratik yapmayı sevmem gerekiyor, tamam

I'm saying okay the practice is the understanding  uh Ricardo says I am Brazilian nice to see you  

diyorum, tamam, pratik anlayıştır, uh Ricardo Brezilyalı olduğumu söylüyor seni orada görmek güzel

there Ren uh Rena says I'm from Egypt and I want  to learn English from zero because I'm not good  

Ren uh Rena Mısırlıyım diyor ve İngilizceyi sıfırdan öğrenmek istiyorum çünkü bunda iyi değilim

at it please help me well your level is not from  zero it looks like your level is actually pretty  

lütfen bana yardım et seviyen sıfırdan değil, görünüşe göre seviyen aslında oldukça

good but if you are learning from absolute zero I  would get Frederick you can learn more about that  

iyi ama mutlak sıfırdan öğreniyorsanız, Frederick'i alırdım,

in the link in the description below this video  uh but that will it's the world's first way to  

bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıdan bununla ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz uh, ancak bu,

actually teach yourself English all in English  the way natives learn the language so it will  

kendinize İngilizce'yi yerlilerin dili öğrendiği şekilde tamamen İngilizce öğretmenin dünyanın ilk yolu olacak yani deneyimledikçe

teach you pronunciation vocabulary grammar  as you experience and again you're getting  

size telaffuz kelime gramerini öğretecek ve yine

naturally varied review so we're trying to teach  you things in different ways and let you review  

doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorsunuz, bu nedenle size farklı şekillerde öğretmeye çalışıyoruz ve

it in different ways as well audience please don't  forget to click like this Channel and content is  

farklı şekillerde incelemenize izin veriyoruz, izleyiciler lütfen beğen'e tıklamayı unutmayın bu Kanal ve içerik

great like particular class for us all thank you  very much too I'm glad you're enjoying it yes uh  

harika, hepimiz için özel bir ders gibi, hepinize çok teşekkür ederim, ben de beğendiğinize sevindim evet uh

the more people who like this YouTube will send  it out to more people and help me help more people  

bu YouTube'u ne kadar çok kişi beğenirse onu  daha  kişiye  gönderir ve daha fazla kişiye yardım etmeme yardımcı olur

all right Ricardo says don't give up Suresh says  tell us what we should do like which English video  

pekala Ricardo pes etme diyor Suresh bize ne yapmamız gerektiğini söyle mesela hangi İngilizce videoyu

we should watch or what we should read yes again  like for me um the the idea is not about like  

izlemeliyiz veya ne okumalıyız evet tekrar beğen benim için um fikir

telling you what specific information to watch  it's more what do you need for your life what do  

size hangi spesifik bilgileri izleyeceğinizi söylemek değil daha çok ne hayatın için neye ihtiyacın var hayatın için

you need for your life for your life it's not my  life so I'm going to I'm going to need different  

ihtiyacın var hayatın için bu benim hayatım değil bu yüzden

content than other people but whatever that  content is I'm going to focus on that particular  

diğer insanlardan farklı içeriklere ihtiyacım olacak ama bu içerik her ne ise ona odaklanacağım belirli   bir

thing so when I first came to Japan uh and I'm  trying to think about like what what are what are  

şey yani Japonya'ya ilk geldiğimde uh ve

the specific things I need for my life like I need  to I need to understand how to go grocery shopping  

hayatım için ihtiyacım olan belirli şeylerin neler olduğunu düşünmeye çalışıyorum.

and so like I would you know and I've talked  about this in videos before about how I I kind  

Biliyorsun ve daha önce videolarda bundan bahsetmiştim,

of spy on people so I will go you I would go  to coffee shops and pretend like I'm reading  

insanları nasıl gözetlediğime dair bu yüzden sana gideceğim kahve dükkanlarına gider     kitap okuyormuş gibi davranır

a book and and just listen to what other people  are talking about or I would listen to different  

ve sadece diğer insanların konuştuklarını dinlerdim

people ordering things at a restaurant it's not  about having a like a video a specific video  

bir restoranda bir şeyler sipariş eden farklı   kişileri dinlerdim  mesele videoyu beğenmek veya belirli bir videoyu

I need to watch it's more like I want to feel  confident about ordering food from a restaurant  

izlemek değildir   izlemem gerekiyor  daha çok bir restorandan  yemek sipariş etme

or checking into a hotel or something like that so  I want to listen to a bunch of people doing that  

veya bir otele yerleşme veya buna benzer bir şey konusunda kendime güvenmek istiyorum bu yüzden  Bunu yapan bir grup insanı dinlemek istiyorum

I want to see different Natives and how they  express things differently and this is exactly  

Farklı Yerlileri ve onların olayları  nasıl farklı şekilde ifade ettiğini görmek istiyorum ve bu tam olarak

what I did just to show you how this works like  what we do in fluent for life but it was a very  

bunun nasıl çalıştığını  tıpkı bizim yaşam için akıcı bir şekilde yaptığımız gibi  size göstermek için yaptığım şeydi ama öyleydi Espresso'nun nasıl yapılacağı ile

simple uh one kind of one subject example with  how to make that espresso so go back and watch  

ilgili çok   tek tür bir konu örneği, o yüzden geri dönüp

that video and it's just one example of if you  want to learn how to make an espresso and even  

o videoyu izleyin ve bu, espresso yapmayı öğrenmek isteyip istemediğinize ve hatta

if you don't care about making an espresso you  will learn lots of great vocabulary and you will  

yapmayı umursamıyorsanız yalnızca bir örnektir. espresso birçok harika kelime öğrenecek ve   daha fazla örnek

feel more confident about using it as you watch  more examples and you could watch or listen or  

izledikçe   onu kullanma konusunda kendinize daha fazla güveneceksiniz ve izleyebilir, dinleyebilir veya

read or write there are lots of different ways you  can get naturally varied review but the point is  

okuyabilir veya yazabilirsiniz doğal olarak çeşitli incelemeler almanın birçok farklı yolu vardır, ancak

that's how you do it like a native so whenever  you're learning I think the next video I make  

önemli olan   işte böyle bunu bir ana diliniz gibi yapıyorsunuz yani ne zaman öğreniyorsanız, sanırım yapacağım bir sonraki video

will be about how to learn or how to teach English  as a first language that's really what I'm talking  

İngilizce'yi birinci dil olarak nasıl öğreneceğiniz veya nasıl öğreteceğinizle ilgili olacak bu gerçekten burada bahsettiğim şey

about here but most of the problems people have  is because they don't they don't spend enough time  

ancak insanların yaşadığı sorunların çoğu bunun nedeni,

with the vocabulary they're learning so they're  they're always like trying to get new vocabulary  

öğrendikleri kelime dağarcığıyla   yeterince zaman harcamamalarıdır, bu nedenle her zaman yeni kelimeler edinmeye çalışırlar

but then they don't actually remember it and  they just continue to struggle in conversations

ama sonra bunu gerçekten hatırlamazlar ve sadece öğrenmek için çabalamaya devam ederler. sohbetler

all right so the more the better yes then how  many times should we watch like four or five  

tamam yani ne kadar çok o kadar iyi evet o zaman dört veya beş kez gibi kaç kez izlemeliyiz,

times the point is just until you feel confident  if you need to watch something 20 times or like  

mesele sadece kendinize güvenene kadar bir şeyi 20 kez izlemeniz veya bir şeyi

watch 20 different videos to really understand  something then do that it's just like for you  

gerçekten anlamak için 20 farklı video izlemeniz gerekiyorsa o zaman bunu yapın tıpkı sizin için olduğu gibi

personally whatever that is now sometimes I can  teach a lesson and it's really quick I can help  

kişisel olarak her ne ise şimdi bazen bir ders verebilirim ve bu gerçekten hızlıdır

somebody get fluent almost instantly in particular  words and phrases so if I'm helping people like  

birinin belirli kelime ve deyimleri neredeyse anında akıcı bir şekilde öğrenmesine yardımcı olabilirim, bu nedenle eğer insanlara yardım ediyorsam   eğer

if I if I give you just like if you don't know  any English at all and I'm I'm telling the word  

verirsem size sadece eğer verirsem gibi hiç İngilizce bilmiyorsunuz ve ben bu kelimeyi söylüyorum

like like on off on off and I'm just using these  two words and giving you like a visual example on  

gibi aç kapa aç kapa ve sadece bu iki kelimeyi kullanıyorum ve size görsel bir örnek gibi veriyorum on   off on

off on off and I might take something  else like an eraser the Eraser is on  

off ve bir şeyler alabilirim başka bir silgi gibi, Silgi açık   kapalı kapalı pekala

off on off all right so I can also do something  like take like take the Eraser or I take the water  

yani al, Silgiyi al veya suyu al

or I take a pen so I'm using these examples  and I can show you how something works and you  

veya bir kalem al gibi bir şey yapabilirim, böylece bu örnekleri kullanıyorum ve size bir şeyin nasıl çalıştığını gösterebilirim ve

understand it pretty quickly without needing  lots and lots of examples of something and  

bir şey için çok sayıda örneğe ihtiyaç duymadan oldukça hızlı bir şekilde anlıyorsunuz ve

then over time I begin combining these  different words and starting to help  

sonra zamanla bu farklı kelimeleri birleştirmeye başlıyorum ve

you build your fluency so we've learned  on and off and take and now we can do  

akıcılığınızı geliştirmenize yardımcı olmaya başlıyorum, böylece ara sıra öğrendik ve al ve şimdi yapabiliriz

take off take off put on take off put on take  off put on and I'm not going to do it with only  

çıkar çıkar çıkar çıkar çıkar çıkar çıkar giy ve bunu sadece

a marker like I might take off my shirt or take  off my hat or you know something else but the  

bir keçeli kalemle yapmayacağım, mesela gömleğimi çıkarabilirim veya şapkamı çıkarabilirim veya başka bir şey biliyorsun ama

point is I can give you different examples and  until you understand that thing like ah okay I  

önemli olan şu ki sana verebilirim farklı örnekler ve ah tamam gibi bir şeyi anlayana kadar

understand and you can use it fluently that's  when you that's when you can stop and go on to  

anlıyorum ve akıcı bir şekilde kullanabiliyorsanız, o zaman durup

something else so review something as much as you  need to don't feel like it's there's a specific  

başka bir şeye devam edebilirsiniz  bu nedenle bir şeyi istediğiniz kadar gözden geçirin, bir şey varmış gibi hissetmeyin Belirli

number of examples so we usually do like influent  for Life we'll cover one conversation for a month  

sayıda örnek, bu nedenle genellikle bir ay boyunca bir sohbeti ele alacağız    Kulağa

I know that sounds crazy but most people  cannot have like a really good conversation  

çılgınca gelse de çoğu insan gerçekten iyi bir sohbet   yapamaz

uh and talk for half an hour because they like the  conversation just ends so it's much better to take  

ve yarım saat konuşamaz çünkü sohbetin hemen bitmesini isterler bu yüzden zaman ayırmak çok daha iyidir

a time uh and it's not like hours and hours of  learning it's just like 15 20 30 minutes a day of  

ve saatlerce öğrenmek gibi değil, günde 15 20 30 dakika

like listening or watching or reading or writing  something and over the course of the month you get  

dinlemek, izlemek, okumak veya yazmak gibi bir şeydir ve ay boyunca

fluent in that information you become able to have  a good conversation too that's how it works all  

bu bilgilerde akıcı hale gelirsiniz sen de güzel bir konuşma yapabilirsin işte böyle işliyor pekala yani

right so as a matter of fact I couldn't use idioms  and phrase uh it's entirely intricate for me what  

aslında ben deyimleri ve deyimleri kullanamadım uh bu benim için tamamen karmaşık sen

do you think about it without utilizing can I get  a good band score or can I be a native speaker uh  

bunun hakkında kullanmadan ne düşünüyorsun iyi bir grup puanı alabilir miyim ya da anadili olabilir miyim uh

idioms and things like that like I don't spend  a lot of time teaching them uh they're kind of  

deyimler ve bunun gibi şeyler onlara öğretmek için fazla zaman harcamıyorum uh bunlar bir şekilde

they kind of appear naturally in conversations but  often people are not really using a lot of idioms  

konuşmalarda doğal olarak ortaya çıkıyorlar ama çoğu zaman insanlar gerçekten çok fazla deyim kullanmıyor

mean you can often in maybe TV shows or a drama  or something that like the language will be a bit  

sık sık belki TV şovlarında veya bir dizide veya benzeri bir şeyde dil biraz

more expressive because people take time and they  want to write something that sounds interesting  

daha anlamlı olacaktır çünkü insanlar zaman ayırır ve kulağa ilginç gelen bir şeyler yazmak isterler

but in everyday conversation people are just  speaking simply so everything you'll notice  

ancak günlük konuşmalarda insanlar sadece basitçe konuşurlar, böylece her şeyi fark edeceksiniz

this whole video I've been speaking for nearly an  hour and I'm not using any idioms at all I'm just  

tüm bu video yaklaşık bir saattir konuşuyorum ve hiç deyim kullanmıyorum sadece

just speaking plainly and so people would  understand what I'm saying and and again I'm  

açık konuşuyorum böylece insanlar ne dediğimi anlayabilir ve yine

speaking fluently fluently has nothing to do with  the kind of vocabulary you use fluency means how  

akıcı bir şekilde konuşuyorum akıcı bir şekilde hiçbir şey içermiyor kullandığın kelime dağarcığıyla alakalı akıcılık ne kadar

well you can speak alright so I could know 10 000  words in Japanese but if I can't say anything then  

iyi konuşabildiğin anlamına gelir yani Japonca 10.000  kelime bilebilirim ama eğer bir şey söyleyemiyorsam o zaman

I have no fluency in the in the language all  right so don't worry about specific kinds of  

dilde akıcılığım yok tamam o yüzden yapma belirli kelime türleri hakkında endişelenin

vocabulary and spend more time with the basics  rather than trying to uh like remember a whole  

ve bir

bunch of things or learn things too quickly uh  let's see or maybe make a video about this topic

sürü şeyi hatırlamak veya her şeyi çok hızlı öğrenmek yerine temel bilgilerle daha fazla zaman geçirin uh  hadi bakalım veya bu konu hakkında bir video çekelim

oh I could skip it looks like I skipped a  bunch of these you guys are coming in too  

oh atlayabilirim, atlamış gibi görünüyorum bunlardan bir grup siz çok

fast now coming in hot here we go see if I  can go I'm I'm speaking too slowly I think  

hızlı geliyorsunuz şimdi sıcak geliyor işte gidiyoruz bakalım gidebilir miyim çok yavaş konuşuyorum bence   farklı konular için

if you use the same vocabulary or the  phrase level for different topics how  

aynı kelime dağarcığını veya ifade düzeyini kullanırsanız ne kadar

well it fits the situations as  concerned about the collocation  

iyi eşdizimle ilgili durumlara uyuyor

uh I kill I don't understand that question maybe  rephrase that and ask it again next one I see  

uh ben bu soruyu anlamadım belki bunu yeniden ifade edin ve bir sonraki soruda tekrar sorun   bizimle

that you don't use a lot of phrases when you are  talking to us is that how you speak in real life  

konuşurken pek fazla ifade kullanmadığınızı görüyorum bu şekilde konuşuyorsunuz gerçek hayatta

too what do you mean I don't use a lot of phrases  like Woody I'm I'm speaking in phrases right now  

da   ne demek istiyorsun  Woody gibi pek çok ifade kullanmıyorum şu anda tümcelerle konuşuyorum   şu

speaking in phrases right now speaking in phrases  right now so I'm I am not speaking in phrases  

anda tümcelerle konuşuyorum  şu anda tümcelerle konuşuyorum  bu yüzden ben tümcelerle konuşmuyorum bu şekilde

would be speaking like a robot speaking like  that but I speak in phrases I might again it's  

konuşan bir robot gibi konuşurdum ama ben yine olabilirim ifadelerle konuşuyorum bu

not about using particular idioms uh or things  like that the point is just to have a nice flow  

belirli deyimleri veya bunun gibi şeyleri kullanmakla ilgili değil, mesele sadece dilinize güzel bir akış   sağlamaktır

to your language and part of that is just knowing  the language really well so you don't get stuck  

ve bunun bir kısmı da dili gerçekten bilmektir Pekala, takılıp kalmamanız için

Holly says Hi teacher what is the difference  between I do speak and I speak or the difference  

Holly, Merhaba öğretmen, konuşuyorum ve konuşuyorum arasındaki fark nedir veya

between I do appreciate and I appreciate uh  this is a good question often we will add the  

takdir ediyorum ve takdir ediyorum arasındaki fark nedir, uh bu iyi bir sorudur.

due for emphasis and it's it's easier to tell  this when you're listening to someone speak so  

bunu birisini dinlerken söylemek daha kolay, bu yüzden

if let's say my wife is angry at me because  uh she did something nice and I didn't say  

diyelim ki karım bana kızdı çünkü uh güzel bir şey yaptı ve ben

thank you for example so she cooked me a nice  dinner and I'm eating the dinner and it's just  

teşekkür etmedim, örneğin bana güzel bir akşam yemeği pişirdi ve ben yiyorum akşam yemeği ve bu tıpkı

like you know I'm I just enjoy the dinner  uh so much and I'm not like thinking about  

bildiğiniz gibi ben sadece akşam yemeğinin tadını çıkarıyorum uh çok fazla ve bunu

I don't know I just didn't say thank you and  so she's maybe she gets a little bit angry at  

düşünmekten hoşlanmıyorum   Bilmiyorum sadece teşekkür etmedim ve  bu yüzden belki biraz kızıyor

me she says like hey you don't appreciate my  cooking and I say oh no I do I do appreciate  

bana, hey, yemek pişirmemi beğenmiyorsun diyor ve ben de oh hayır, takdir ediyorum,

so in that way I'm using do as an emphasis for  uh like oh actually like I really do so often  

yani bu şekilde do'yu vurgu olarak kullanıyorum uh like oh aslında gibi gerçekten çok sık yapıyorum   biz

when we're when we're using something it's almost  like an argument or we're replying to someone uh  

olduğumuzda bir şey kullandığımızda bu neredeyse bir tartışma gibi olur veya birine yanıt veririz uh

or we could just be saying it as like you know I  really do appreciate you and we're just again it's  

veya bunu sadece sizin  gerçekten takdir ettiğimi biliyormuşsunuz gibi söylüyor olabiliriz ve biz yine

adding emphasis uh to that where we really want  to make it sound even stronger so I appreciate  

bu   gerçekten yaptığımız şeye vurgu ekliyoruz sesini daha da güçlü yapmak istiyorum bu yüzden

what you do I really do appreciate what you do it  just makes it a little bit stronger puts a little  

yaptığınız şeyi takdir ediyorum Yaptığınız şeyi gerçekten takdir ediyorum bu sadece biraz daha güçlü hale getiriyor

bit more emphasis on that but you'll notice in my  in my examples I'm just talking about situations  

buna biraz daha fazla vurgu yapıyor ancak örneklerimde fark edeceksiniz ben sadece durumlar hakkında konuşmak

because this is how natives will describe  vocabulary they're not thinking about grammar  

çünkü yerliler  kelime dağarcığını bu şekilde tanımlayacaklar dilbilgisi   hakkında düşünmüyorlar

rules they're thinking about when we say something  all right so always keep that in mind as you learn  

bir şey söylediğimizde düşündükleri tamam o yüzden öğrenirken bunu daima aklınızda tutun   pekala

all right good questions all around there this is  a darn chat it always messes up and like doesn't  

güzel sorular her yerde bu lanet olası sohbet her zaman ortalığı karıştırıyor ve beğeni   eski yerime

go back to where I was let's see all right so I  do speak I really speak yeah it's basically like  

geri dönmüyor bakalım öyleyse konuşuyorum gerçekten konuşuyorum evet temelde tamam

that all right Suraj again please tell us which  activities we should do every day for improving  

öyle Suraj yine lütfen bize İngilizcemizi geliştirmek için her gün hangi aktiviteleri  yapmamız gerektiğini söyleyin

our English because it's confusing some blogger  says that we should listen and read and speak in  

çünkü bazı blog yazarları İngilizce dinlememiz, okumamız ve İngilizce konuşmamız gerektiğini söylüyor

English but no one yeah yeah again uh watch the  the 15 minute video uh and watch even the the  

ama kimse evet evet yine uh 15 dakikalık videoyu izleyin uh ve hatta

previous video the the the video the live video I  did before this one which is I think how to speak  

önceki videoyu izleyin bu videodan önce yaptığım canlı video

fluently about almost anything what was the  name of that video but the basic idea is that  

o videonun adı neydi ama temel fikir şu ki,   bir

you focus on something and when people say well  you should read or you should write it's it's a  

şeye odaklanırsınız ve insanlar iyi dediğinde okumalı veya yazmalısınız, bu

combination of all of those things it's just what  do you need to really understand something that's  

tüm bunların bir   kombinasyonudur, sadece bir şeyi gerçekten anlamak için neye ihtiyacınız var, o

it so if you think about how you learned your  native language you got examples from TV or radio  

yüzden ana dilinizi nasıl öğrendiğinizi düşünürseniz, TV veya radyodan örnekler alırsınız

or reading them or your parents told you there are  lots of different ways you can get information so  

veya bunları okursunuz veya ebeveynleriniz size bilgi edinmenin birçok farklı yolu olduğunu söyledi, bu yüzden

don't worry about like I only need to do this  or this blogger said this or whatever I don't  

sadece bunu yapmam gerekiyor veya bu blog yazarı bunu söyledi veya her neyse bununla

waste your time with that just think about how  you learned your native language and even think  

zamanınızı boşa harcamayın sadece ana dilinizi nasıl öğrendiğinizi düşünün ve hatta bugün ana

about how you learn new words and phrases in your  native language today you might learn something by  

dilinizde yeni kelime ve deyimleri nasıl öğrendiğinizi düşünün haberlerde duyarak bir şey öğrenebilirsiniz

hearing it on the news and then you hear other  people talking about it it's usually naturally  

ve sonra diğer insanların onun hakkında konuştuğunu duyarsınız, bu genellikle doğal olarak

varied review so one person says something and  if they maybe teach you some new vocabulary you  

çeşitli bir incelemedir, bu nedenle bir kişi bir şey söyler ve size yeni kelimeler öğretirse

will just forget it even in your native language  but when you start hearing that vocabulary for  

ana dilinizde bile onu unutursunuz ama ne zaman bu kelime dağarcığını

many different people maybe it becomes a trend in  you know whatever Society or fashion or something  

birçok farklı insan için duymaya başlarsınız   belki  bir trend haline gelir cemiyet veya moda veya başka bir şeyi bilirsiniz

that's where you really start remembering it  it's because you've got naturally varied review  

onu gerçekten hatırlamaya başladığınız yer burasıdır çünkü doğal olarak çeşitli incelemelere sahipsiniz   pekala

all right teacher thank you very much for Clear  explanation in your tips I have to leave have a  

öğretmenim Net  açıklama için çok teşekkür ederim tavsiyeleriniz gitmem gerekiyor

good day all right well enjoy thank you for  joining us all right let's see make uh all  

iyi günler pekala iyi eğlenceler bize katıldığınız için teşekkürler

right I've been learning English for about five  years I feel like in kind of plateau what can I  

do to go to the next level uh good question Fanny  the people are people are trying to learn more  

bir sonraki seviyeye uh güzel soru Fanny insanlar daha fazla öğrenmeye çalışıyor

usually to get to the next level in English  when they should be trying to focus more on  

genellikle İngilizcede bir sonraki seviyeye geçmek için

uh on a limited amount of vocabulary so most  people again uh and I talked about that in uh  

sınırlı bir kelime dağarcığına daha fazla odaklanmaları gerekirken   uh  yani çoğu kişi tekrar uh ve ben konuştuk bununla ilgili uh

another live video about uh exposure awareness and  ownership these are the three different basically  

maruz kalma farkındalığı ve  sahiplik hakkında başka bir canlı videoda bunlar üç farklı temelde   akıcı bir konuşmacı olurken

the three different levels that you go through  as you become a fluent speaker and uh if you are  

geçtiğiniz üç farklı seviye ve uh eğer

if you're if you're kind of if you know  information but you're not speaking very  

iseniz   eğer iseniz... bilgileri biliyorsunuz ama çok

well it means you're stuck at the awareness level  and this is for specific vocabulary so there might  

iyi konuşmuyorsunuz, bu farkındalık düzeyinde takılıp kaldığınız anlamına gelir ve bu belirli bir kelime dağarcığı içindir, bu nedenle

be some things that you can speak about and  other things that you cannot speak about so  

hakkında konuşabileceğiniz bazı şeyler ve hakkında konuşamayacağınız başka şeyler olabilir, bu nedenle

fluency isn't really in the whole language it's  just in different things and the same thing with  

akıcılık değildir gerçekten bütün dilde bu sadece farklı şeylerde ve benim için aynı şey

me even as a native speaker I can talk very well  about some things but other things that I don't  

anadili olarak bile bazı şeyler hakkında çok iyi konuşabilirim  ama diğer

know very well I can't talk about them very well I  can kind of pretend I do I suppose like talk about  

pek iyi bilmediğim şeyler hakkında çok iyi konuşamam ben Yapıyormuşum gibi davranabilirim, sanırım hakkında konuşmayı seviyorum

I don't know physics or something like that but  I wouldn't I wouldn't be able to speak very well  

Fizik falan bilmiyorum ama çok iyi konuşamazdım

or give a speech about that thing so if you're  if you can understand what I'm saying and you  

veya o şey hakkında bir konuşma yapamam, yani eğer öyleysen  eğer ne dediğimi anlayabilirsin ve

know a lot of English but you're still just  at the awareness level but you're not at the  

çok fazla İngilizce biliyorsun ama hala sadece farkındalık düzeyindesin ama dili bir yerli gibi kullanıp manipüle edebileceğin kendine

ownership level where you really feel confident  where you could use and manipulate the language  

gerçekten güvenebileceğin sahiplik düzeyinde değilsin. o zaman

the way a native does then you just need to spend  more time getting more naturally varied review  

daha doğal olarak çeşitli incelemeler almak için daha fazla zaman harcamanız gerekiyor

this is the kind of thing we do in fluent for  life all right these uh the comments are piling  

bu bizim ömür boyu akıcı bir şekilde yaptığımız türden şeyler tamam bunlar uh yorumlar

up let's see if I can get through these what do  you think about learning two idioms at the same  

birikiyor bakalım bunları aşabilecek miyim iki tane öğrenmek hakkında ne düşünüyorsun deyimler aynı

time uh well it doesn't matter about idioms or  anything other whatever the vocabulary happens  

zamanda deyimler veya başka herhangi bir şey önemli değil kelime dağarcığı ne olursa olsun kelime öğrenirken

to be I would you an interesting thing  happens when you're learning vocabulary

ilginç bir şey olur

uh the fir the first way is you have like  one word and you're learning it in different  

uh köknar ilk yol yaklaşık bir kelimeniz var ve siz kelimeyi farklı

contexts or different ways so like my mom  says the word and my dad says the word and  

veya farklı şekillerde öğreniyorum, yani kelimeyi annem  söylüyor ve babam  söylüyor ve

I hear it in a TV show and I hear it on the  radio so it's the same word but I'm hearing  

Ben onu bir TV programında duyuyorum ve radyoda  duyuyorum yani aynı kelime ama ben

it in different ways and all of these make  it more memorable for me the other way you  

duyuyorum   farklı yollar ve bunların tümü benim için onu daha akılda kalıcı kılıyor, diğer şekilde

can do that is where you have kind of a  group of vocabulary uh and they develop  

yapabileceğiniz şey, bir tür kelime dağarcığınızın olduğu yerdir ve

a network together so we had the example  before about like like pop in or drop in  

birlikte bir ağ geliştirirler, bu yüzden daha önce örneğimiz vardı, pop in veya drop in gibi

and because you're learning all of these together  it helps you to make them even more memorable and  

ve bunların hepsini bir arada öğrendiğiniz için, onları daha da akılda kalıcı hale getirmenize yardımcı olur ve

maybe you only use pop in but you will understand  the others for maybe if natives are using those  

belki yalnızca açılır pencereyi kullanırsınız, ancak diğerlerini anlarsınız  için, belki de yerliler bu

words and phrases all right so these are the two  the two general ways that people learn but the the  

kelimeleri ve deyimleri kullanıyorsa, tamam yani bunlar ikisi insanların öğrendiği iki genel yol, ancak

thing that connects these is the naturally varied  review so you're getting more and more examples of  

bunları birbirine bağlayan şey, doğal olarak çeşitli incelemelerdir; bu nedenle,

something rather than like learning this word and  then going to something completely different so if  

bu kelimeyi öğrenip sonra tamamen farklı bir şeye gitmek yerine   bir şey hakkında gittikçe daha fazla örnek alıyorsunuz, yani

the if you're talking about learning two different  idioms or whatever uh if they're connected to each  

eğer   konuşuyorsanız iki farklı deyim öğrenmek hakkında ya da her neyse, eğer bunlar birbiriyle bağlantılıysa,

other then that's helpful because you might like  hear different natives talking about things with  

o zaman bu yardımcı olur çünkü farklı yerlilerin farklı deyimlerle bir şeyler hakkında konuşmasını isteyebilirsiniz

different idioms there are lots of idioms that  can describe the same situation in different ways

aynı durumu farklı şekillerde tanımlayabilen birçok deyim vardır,

all right see here all right Ellen again uh when  all of a sudden I have to speak English I said the  

tamam buraya bakın pekala Ellen tekrar uh birdenbire İngilizce konuşmak zorunda kaldığımda

verb wrong but I notice it right away obviously  I can't correct it immediately but I noticed my  

fiili yanlış söyledim ama hemen fark ettim açıkçası hemen düzeltemem ama

mistakes with your recommendation uh uh Elena did  you watch the the uh the making espresso video  

senin tavsiyenle ilgili hatalarımı fark ettim uh uh Elena videoyu izledin mi uh espresso yapma videosu

because there's a part where a native speaker  makes a mistake and he corrects himself in that  

çünkü bir bölüm var ki anadili İngilizce olan biri hata yapar ve o videoda kendini düzeltir ve

video and he just says sorry and that's all he  says and so he's he was talking about putting  

sadece özür diler ve tüm söylediği bu olur ve bu yüzden

uh coffee grounds into a uh into a filter and  then pouring the water over it and saying that  

kahve telvesini bir filtreye koymaktan bahsediyordu ve sonra üzerine suyu dökerek ve

the water like starts on the inside and goes  to the outside and he was like ah sorry it  

su içeriden başlayıp dışarı gidiğini ve ah pardon,

starts on the outside and goes to the inside so  it's okay to correct yourself in a conversation  

dışarıdan başlayıp içeriye gittiğini, yani bir konuşmada kendinizi bu şekilde düzeltmenizde bir sakınca olmadığını söylemek

in that way and it that can make you feel more  confident if you just say oh sorry I meant this  

ve sadece özür dilerim, bunu kastetmiştim   dersen

and you can even just say sorry just use  that simple word and then say the correct  

ve hatta özür dileyebilirsin, sadece bu basit kelimeyi kullan ve sonra

thing you want to say and don't make a big deal  out of it like oh my God I said the wrong thing  

söylemek istediğin doğru şeyi söyle ve olayı büyütme sanki aman Tanrım yanlış bir şey söyledim

just sorry I was you know because natives  make mistakes all the time too it happens

sadece özür dilerim ben sendim çünkü yerliler her zaman hata yaparlar da olur ah haydi bakalım

uh let's see Sam says I'm learning English over  2.5 years I don't have any problem to speak uh  

Sam 2,5 yıldan fazla İngilizce öğrendiğimi söylüyor Konuşmakta herhangi bir sorunum yok ah

non-en English because news speakers but when it  comes to Native I've become zero to communicate  

-en İngilizce çünkü haber spikerleri ama iş Yerli'ye geldiğinde iletişim kurmakta sıfır oldum   ki

which I do to focus on that please it depends on  what the issue is uh so I don't have any problems  

buna odaklanmak için yapıyorum lütfen sorunun ne olduğuna bağlı uh bu yüzden konuşmak için herhangi bir sorun yaşamıyorum

to speak to ah you mean non-native non-native  English speakers um so the the issue is either  

ah sen hayır demek istiyorsun -anadili İngilizce olmayan  um yani sorun ya

confidence where like and this is a Learners can  have all these different psychology issues about  

güvendir ve bu bir Öğreniciler   bazı insanların   iyi İngilizce konuşan anadili olmayan biriyle konuşmaktan    daha emin hissetmelerini  öğrenmekle ilgili tüm bu farklı psikoloji sorunlarına sahip olabilir

learning some people feel more confident speaking  with natives rather than a non-native who speaks  

good English so like in my case let's say I  have a friend uh who's a like a native Japanese  

yani benim durumumda diyelim ki anadili Japonca olan bir arkadaşım var uh

speaker and maybe I make some mistakes in the  conversation I'm speaking to that person like  

ve belki konuşmada bazı hatalar yapıyorum o kişiyle konuşuyorum yani

I don't feel bad about that but I might feel bad  if I'm speaking to another non-native speaker of  

bu konuda kötü hissetmiyorum ama eğer yaparsam kötü hissedebilirim Anadili Japonca olmayan başka biriyle konuşuyorum

Japanese and they're Japanese is like way better  than mine so it depends on the the person and it  

ve onlar Japonca benimkinden çok daha iyi bu yüzden kişiye bağlı ve bu

really depends on what your particular issue is  um part of it could be if it's not the psychology  

gerçekten sizin özel sorununuzun ne olduğuna bağlı ve eğer bu psikoloji değilse bunun bir parçası olabilir

thing about just how you feel about that uh the  other issue is that the vocabulary and speech  

bunun hakkında ne hissettiğinizle ilgili bir şey diğer sorun şu ki, kelime dağarcığı ve konuşma

is actually different so Natives and non-natives  typically speak differently they learn differently  

aslında farklıdır, bu nedenle yerliler ve yerli olmayanlar genellikle farklı konuşurlar, farklı öğrenirler

they use different vocabulary they communicate  in a different way they sound different so the  

iletişim kurdukları farklı kelimeleri kullanırlar farklı şekilde ses çıkarırlar, yani

languages are almost two different languages like  the language you learn in school rather than the  

diller  gerçek yerlilerin konuşmalarda kullandığı dilden ziyade okulda öğrendiğiniz dil gibi neredeyse iki farklı dil,

language that real natives use in conversations  so depending on what your issue is if you could  

bu nedenle, sorununuzun ne olduğuna bağlı olarak,

be more specific about that typically uh both  the the confidence thing just really like you  

bu konuda daha spesifik olabilirseniz, genellikle her ikisi de güven konusu tam olarak sizin gibi

you for confidence in any issue really I  just recommend people feeling confident  

güven için sizsiniz gerçekten herhangi bir konuda kendilerine güvenmelerini tavsiye ediyorum

um if they if they already know the vocabulary  and they feel very good about that the confidence  

um eğer kelime dağarcığını zaten biliyorlarsa ve güven

issue is just remembering the value that you can  bring to a conversation even if you're just being  

konusunun sadece bir sohbete katabileceğiniz  değeri hatırlamak olduğu konusunda çok iyi hissediyorlarsa

being a good listener for someone else and so  this is a very important Point like you don't  

başkası için iyi bir dinleyici ve bu nedenle bu çok önemli bir Noktadır, örneğin

have to feel nervous in a conversation like maybe  you'll say the wrong thing or something if you're  

bir konuşmada gergin hissetmeniz gerekmez, örneğin

just trying to be a good listener for someone  else because that's a really valuable thing if  

yalnızca başka biri için iyi bir dinleyici olmaya çalışıyorsanız yanlış bir şey veya başka bir şey söylersiniz çünkü bu gerçekten değerli bir şeydir, eğer

you can obviously provide good information as  well or some advice or something that's great  

açıkça iyi bir bilgi veya bazı tavsiyeler veya harika bir şey   sağlayabiliyorsanız,

too but just try to remember that value keep  that in your mind but the language learning  

ancak bu değeri hatırlamaya çalışın, bunu aklınızdan çıkarmayın, ancak güvenin dil öğrenimi

side of confidence just comes from getting lots  more examples and so that if you're not spending  

tarafı sadece çok daha fazla örnek almaktan gelir ve yani

enough time with native speakers or native speech  so you don't need to be with native speakers you  

anadili İngilizce olan kişilerle veya anadili konuşmasıyla yeterince zaman geçirmiyorsanız anadili İngilizce olanlarla birlikte olmanıza gerek kalmaması için

just need examples of native speech like we  give in fluent for life but that's the kind of  

sadece bizim ömür boyu akıcı bir şekilde verdiğimiz anadili konuşması örneklerine ihtiyacınız var ama bu

thing that you can do and improve your speaking  without having anyone to practice with but you  

sizin yapabileceğiniz türden bir şey pratik yapacak kimse olmadan konuşmanızı yapın ve geliştirin, ancak

will build your confidence and vocabulary that  way as well too uh uh all right let's see here  

özgüveninizi ve kelime dağarcığınızı bu şekilde de geliştireceksiniz uh uh pekala, hadi burada görelim

uh all right so you you are like a train  of thoughts which gives as many ideas on  

uh pekala, nasıl olduğu konusunda birçok fikir veren bir düşünce treni gibisiniz

how to learn thank you glad to hear it uh uh you  are mean you are mean oh do you mean do I mean  

öğrenmek teşekkür ederim duyduğuma sevindim uh uh sen  kabasın demek istiyorsun oh demek mi demek istiyorsun   demek istediğim mi demek istiyorsun

are you saying I'm mean to should we practice the  first days listening and reading as an example uh  

ilk günlerde örnek olarak dinleme ve okuma alıştırması yapmalı mıyız uh

the point the goal is really just to understand  something the same way natives do so you feel  

amaç gerçekten sadece bir şeyi yerlilerin yaptığı gibi anlamak, böylece

confident about using it so you don't have to  you don't really like practice it in the same  

onu kullanmak konusunda kendinize güvenirsiniz, böylece bir enstrümanı pratik yaptığınız gibi pratik yapmaktan gerçekten hoşlanmazsınız

way that you practice an instrument and I talked  about that I think in that uh 15 minute video as  

ve ben bundan bahsettim, bence bu uh 15 dakikalık video

well but just to cover that again for new people  uh learning to speak a language is not the same  

da   ama bunu yeni insanlar için tekrar anlatmak için uh bir dili konuşmayı öğrenmek,

thing as learning to play an instrument I know  some people use that analogy sometimes but they're  

bir enstrüman çalmayı öğrenmekle aynı şey değildir  biliyorum bazı insanlar bu benzetmeyi bazen kullanır ama onlar

really different things uh learning to play a song  on a piano is like there's a correct thing and a  

gerçekten farklı şeyler, uh çalmayı öğrenmek piyanoda bir şarkı, sanki doğru bir şey ve

specific order that you play the song and either  you play it correctly by following that song  

belirli bir sıra varmış gibi şarkıyı çalarsınız ve ya o şarkıyı takip ederek doğru çalarsınız

Or you do not but in language in communication  it's Dynamic so you need to be able to respond  

Ya da yapmazsınız ama iletişim dilinde Dinamiktir, yani yanıt verebilmeniz gerekir

to people and you really don't know exactly what  other people are going to say every conversation  

insanlar ve siz diğer insanların tam olarak ne söyleyeceğini gerçekten bilmiyorsunuz, her konuşma

is unique in that way so it's much better for you  to spend time really understanding the language  

bu açıdan benzersizdir, bu nedenle,

rather than trying to like repeat and speak  certain words like you think you're practicing so  

sevdiğinizi düşündüğünüz gibi belirli kelimeleri tekrar edip konuşmaya çalışmak yerine dili gerçekten anlamak için zaman harcamanız sizin için çok daha iyidir. pratik yapıyoruz bu yüzden bu

the practice time again as I mentioned earlier in  this video it really comes from you getting lots  

videoda daha önce bahsettiğim gibi tekrar pratik yapın, bu gerçekten sizin konuşma pratiği yapmaya çalışmak yerine

more input the same way a native would rather  than you trying to practice speaking so the  

bir yerlinin yapacağı gibi çok   daha fazla girdi almanızdan gelir, bu nedenle

real practice comes from the input not from you  trying to repeat things to yourself or to others

gerçek uygulama sizden değil  girdiden gelir kendinize veya başkalarına bir şeyler tekrarlayın

uh

uh pekala

all right good morning from  India morning from South Korea  

Hindistan'dan günaydın Güney Kore'den sabah

hello from Colombia good morning I see people from  all over the world here uh Akil so how do you know  

Kolombiya'dan merhaba günaydın burada  dünyanın her yerinden insanlar görüyorum uh Akil,

a new word could be used correctly in different  topics for example very good but not very rain ah  

yeni bir kelimenin farklı  konularda doğru şekilde kullanılabileceğini nereden biliyorsunuz? örnek çok iyi ama çok yağmurlu değil ah

like it's heavy rain ah you could say very rainy  you could do that but again you you get that from  

şiddetli yağmur gibi ah çok yağmurlu diyebilirsin bunu yapabilirsin ama yine bunu

getting lots of different examples about something  and you don't you don't that's why natives

bir şey hakkında birçok farklı örnek elde etmekten alırsın ve yapmazsın, bu yüzden yerliler

is again another another difference between  learning uh again the English as a second  

yine İkinci dil olarak İngilizce'yi yeniden öğrenmek arasındaki diğer bir başka fark da

language approach in English as a first  language efl which is what I teach so what  

birinci dil olarak İngilizce'ye yaklaşım efl ki bu benim öğrettiğim şey yani

an ESL student will begin with a vocabulary  like a word or phrase so like the word very  

bir ESL öğrencisi bir kelime veya kelime öbeği gibi bir kelime dağarcığıyla başlayacak yani kelimeye çok benziyor

but the word very doesn't mean anything by  itself it only means something in a situation  

ama kelime çok tek başına bir şey ifade etmez, yalnızca bir durumdaki bir anlama gelir

and that's why natives begin with a situation  and think about like how we might use vocabulary  

ve bu nedenle yerliler bir durumla başlar ve bu durumda kelime dağarcığını nasıl kullanabileceğimizi düşünürler

in that situation so I might know a friend  he can lift a lot of weight he's like very  

böylece bir arkadaşımı tanıyor olabilirim çok fazla ağırlık kaldırabilir, çok sever

strong or a friend of mine who  eats very well he's very healthy

güçlü ya da çok iyi yemek yiyen bir arkadaşım o çok sağlıklı

okay and so native kids they learn  very in situations like this they  

tamam ve bu yüzden yerli çocuklar bu gibi durumlarda çok şey öğrenirler

don't learn they don't get a  vocabulary word and then try  

öğrenmezler bir kelimeyi anlamazlar ve sonra

to like like if I were to translate this  uh in a Japanese it could be like uh uh

bunu tercüme edersem beğenmeye çalışırlar uh bir Japonca'da şöyle olabilir

but it's not always like that like it  could be like sugoku or there's other  

ama her zaman böyle değildir sugoku gibi olabilir veya duruma bağlı olarak bunu

different ways I could describe  it depending on the situation  

tanımlayabileceğim başka   farklı yollar da vardır

okay so the the goal is not to not to begin  with vocabulary the point is to begin with  

tamam yani amaç kelime dağarcığıyla başlamamak değil nokta durum   ile başlamak

situation and hear all the different ways that  people describe something this is why we spend  

ve insanların bir şeyi tanımladığı tüm farklı yolları duymak  bu nedenle

time on vocabulary now to a lot of people they  think well I don't want to do that because well  

şimdi   pek çok insan için iyi düşündükleri kelime için zaman harcıyoruz.

that's like only focusing on one word but if  you think about it if you really pay attention  

eğer düşünürseniz, gerçekten dikkat ederseniz

it's not just one word you're learning like very  strong very healthy I'm doing things in different  

bu tek bir kelimeden ibaret değil, çok güçlü, çok sağlıklı gibi öğreniyorsunuz. Ben bazı şeyleri farklı

ways I'm making it easier for people to understand  things and so you're learning all of these small  

şekillerde yapıyorum, insanların bazı şeyleri anlamasını  kolaylaştırıyorum ve böylece siz de her şeyi öğreniyorsunuz dilin bu küçük

pieces of the language and you're learning to use  them fluently and then when you go to talk about  

parçalarından ve bunları akıcı bir şekilde  kullanmayı öğreniyorsunuz ve sonra

something else the conversation becomes easier  all right so we don't begin with the word this is  

başka bir şey hakkında konuşmaya başladığınızda  konuşma daha kolay hale geliyor peki bu kelimeyle başlamayız bu

again thinking like a student we begin with the  situation and think about what we might use in  

yine bir öğrenci gibi düşünmeye başlarız durumla ve bu durumda ne kullanabileceğimizi düşünün

that situation uh and you could even use uh like  a different word like you could be instead of very  

uh ve uh gibi farklı bir kelime kullanabilirsiniz, çok   yerine olabilir,

it could be like incredibly or stupendously or  something like that we could use like an adverb  

inanılmaz veya hayret verici olabilir veya böyle bir şeyi tanımlamak için bir zarf gibi kullanabiliriz

to describe something else and and about like an  action rather than a noun or something like that  

başka bir şey ve hakkında bir isimden ziyade bir eylem veya onun gibi bir şey gibi   tamam

all right but the point is we focus  on situations rather than vocabulary  

ama mesele şu ki kelime dağarcığından çok durumlara odaklanıyoruz   pekala

all right how's our time doing well already  been going 70 minutes 70 minutes all right  

zamanımız nasıl gidiyor zaten  70 dakika 70 dakika tamam

for example okay we got that one I mean to say  phrasal verbs instead of phrases which I feel  

örneğin tamam anladık şunu kastediyorum ifadeler yerine  deyimsel fiiller demek istiyorum

you don't use a lot of Yes again like free I I  try to communicate simply uh and I want to make  

çok fazla kullanmadığınızı hissediyorum.

sure I'm understood with a lot of basic phrases  and actually because uh non-natives don't know a  

çünkü yerli olmayanlar pek

lot of phrasal verbs it can be confusing for some  people so in Native conversation I will use more  

çok deyimsel fiil bilmezler, bu bazı insanlar için kafa karıştırıcı olabilir, bu nedenle Yerel konuşmada daha fazla

phrasal verbs but in uh in like kind of lessons  like this I really want to make it easy for  

deyimsel fiil kullanacağım ama bunun gibi benzer derslerde gerçekten insanlar için kolaylaştırmak istiyorum

people to understand so what's interesting is that  non-native English Learners they often know more  

ilginç olan şu ki, anadili İngilizce olmayan öğrenciler genellikle daha

advanced vocabulary but they don't know simple  phrasal verbs that can express that same thing but  

gelişmiş kelime dağarcığını bilirler ancak aynı şeyi ifade edebilecek basit fiil fiillerini bilmezler, ancak biz

we we try to teach them those things that's what  we do in fluent for life for the other programs  

onlara yaşam için akıcı bir şekilde yaptığımız şeyleri öğretmeye çalışıyoruz diğer programlar için

we have essem says well it is a good night in  Turkey but for you having a beautiful day well  

bizde essem eh, türkiye'de iyi bir gece, ama senin için güzel bir gün geçiriyorsun,

hope you're enjoying your day too uh please tell  me when you're coming on Instagram uh yeah again  

umarız sen de günün tadını çıkarırsın, uh lütfen bana instagram'a ne zaman geleceğini söyle uh evet yine

it's not scheduled I just kind of do it usually  like in Japan uh Mondays and Thursdays lately  

programlanmadı ben bunu genellikle Japonya'da olduğu gibi yapıyorum uh Pazartesi ve Perşembe günleri son zamanlarda

uh good morning thank you you're doing great open  a box what do you do if uh what to do if I often  

uh günaydın teşekkürler harika iş çıkarıyorsun bir kutu aç ne yaparsın sık sık

forget to use the correct verb tense and add an  S after noun when speaking Yeah so you're talking  

doğru fiil zamanını kullanmayı ve bir S eklemeyi unutursam ne yapmalıyım isimden sonra konuşurken Evet yani

about subject verb agreement this is something  natives struggle with as well the only way to  

özne-fiil uyuşmasından bahsediyorsunuz bu yerlilerin mücadele ettiği bir şeydir ve bunu aşmanın tek yolu

get past that is to get lots of examples and so  this is what like my my two both of my daughters  

çok sayıda örnek elde etmektir ve yani benim iki kızımın ikisi de

um you know they have they have trouble with  or like they're kind of going through that  

um siz sorun yaşadıklarını biliyorlar veya bir şekilde bu süreçten geçiyorlar gibi   büyük

process my older daughter is now through it but  my younger daughter is like learning like mouses

kızım şimdi bu süreçten geçiyor ama küçük kızım fareler gibi öğreniyor, bu yüzden

so saying very simple sentences like this mouses  like cheese and so she's got like the grammar  

bunun gibi çok basit cümleler söylemek fareler  peynir gibi ve bu yüzden o şuna sahip: dilbilgisi

structure right but she's learning ah okay we  don't say mouses we say mice for this and so  

yapısı doğru ama o öğreniyor ah tamam fareler demiyoruz bunun için fareler diyoruz ve bu yüzden

this is one of the things that you get as you  get lots of review and this is why I don't try  

bu, çok inceleme aldıkça elde ettiğiniz şeylerden biri ve bu yüzden

to teach her a bunch of advanced vocabulary and  advanced grammar until she's really got this stuff  

ona pek çok şey öğretmeye çalışmıyorum gelişmiş kelime dağarcığı ve ileri dilbilgisi, ta ki bu şeyleri gerçekten anlayana kadar

down and so I can tell when she feels confident  because she speaks more kind of with uh she speaks  

ve böylece ne zaman kendine güvendiğini anlayabiliyorum çünkü o daha kibar konuşuyor uh

like very very proudly when she says something  correct she's like Daddy Daddy like now she can  

bir şeyi doğru söylediğinde çok çok gururla konuşuyor o şimdi Baba Baba gibi, şimdi diyebiliyor   fareler peynir gibi fareler peynir

say it mice like cheese mice like cheese and I say  very good you're right and then I might repeat it  

gibi ve ben çok iyi haklısın diyorum ve sonra

back like yes mice do like cheese again that Dew  putting that Dew in there for the emphasis mice  

tekrarlayabilirim   evet fareler peynirden yine o Çiy vurgu için o Çiy'i oraya koyuyor fareler peynir

do like cheese you're correct all right so if  you're not feeling confident about something it  

gibi yap haklısın tamam yani bir konuda kendinize güvenmiyorsanız bu

just means you need to go back and spend more  time with it uh she says uh when to use just  

geri dönüp onunla daha fazla  zaman geçirmeniz gerektiği anlamına gelir uh uh ne zaman kullanılacağını söylüyor sadece

and only uh go to my search englishanyone.com and  Justin only I have a post specifically about that  

ve sadece uh aramama englishanyone.com ve Justin sadece benim özel olarak bir yayınım var bununla ilgili

all right good night it's 11 in Brazil fan again  maybe this is only one silly question but can I  

pekala iyi geceler Brezilya'da yine 11 hayranı belki bu sadece aptalca bir soru ama  tek

do I improve my speaking alone I mean sometimes I  don't have the opportunity to talk with someone uh  

başıma konuşmamı geliştirebilir miyim, yani bazen biriyle konuşma fırsatım olmuyor uh

but I time to time to listen yes Fanny the the  point here is that you you actually get fluent  

ama zaman zaman dinlemek için evet Fanny buradaki asıl nokta şu ki sen aslında

alone that that's what everybody should be doing  so you don't have to feel bad that's not a silly  

tek başına akıcı konuşabiliyorsun herkesin yapması gereken bu yani kötü hissetmene gerek yok bu aptalca bir

question uh all you have to do is spend more  time getting native input so you spend more  

soru değil uh tek yapman gereken yerel girdi almak için daha fazla zaman harcamak

time focusing on things and as you understand  it better you will feel more confident about  

şeylere odaklanmak için daha fazla zaman harcayın ve daha iyi anladığınızda, onu kullanma konusunda kendinize daha fazla güvenirsiniz,

using it that's how you get fluent that's how it  works so don't worry about going out and meeting  

bu şekilde akıcı hale gelirsiniz, bu yüzden dışarı çıkıp pratik yapmak için insanlarla tanışma konusunda endişelenmeyin,

people to practice with that's not how you get  fluent you get fluent just by understanding the  

bu şekilde akıcı olmazsınız sadece dili daha iyi anlayarak akıcı olun,

language better so it's much better to spend time  understanding the language more rather than trying  

bu yüzden dili kullanmak için insanlarla tanışmaya çalışmaktansa dili anlamak için zaman harcamak çok daha iyidir, bu

to meet people to to use the language so only when  you feel confident then you speak all right uh  

nedenle yalnızca  kendinize güvendiğiniz zaman o zaman

Magno says good from uh good evening from Brazil  what uh does a feature what what does mean Feature  

pekala konuşursunuz. Brezilya bir özellik ne anlama geliyor Özellik   Özellik

Feature time feature time I don't know I need  some context for that good morning from Taiwan  

süresi özellik süresi Bilmiyorum Tayvan'dan gelen o günaydın için  bazı bağlamlara ihtiyacım var

I see there Alice Sean again can you recommend  some teaching materials you mean like as a as a  

Orada görüyorum Alice Sean yine bir   öğretmen olarak demek istediğiniz  bazı öğretim materyalleri önerebilir misiniz?

teacher for other people teaching the language  what do you mean if you mean for teaching I'm  

dili öğreten diğer insanlar için ne demek istiyorsun öğretmek için

going to make a video I think the next live video  I do here on Instagram probably this Thursday so  

bir video yapacağım sanırım bir sonraki canlı video burada Instagram'da yapacağım muhtemelen bu Perşembe yani

in three days I'll be talking about how to teach  English as a first language but if you're talking  

üç gün içinde nasıl öğretileceği hakkında konuşacağım Birinci dil olarak İngilizce, ancak

about teaching materials like just look for  something that um natives can understand or  

ana dili İngilizce olanların anlayabileceği  veya

Learners can understand at least 80 to 90 percent  of and you should be teaching all in English  

Öğrencilerin en az yüzde 80 ila 90'ını  anlayabileceği  gibi öğretim materyallerinden bahsediyorsanız ve tamamen İngilizce öğretiyor olmanız gerekir

uh if you have not downloaded Frederick download  that you can get that in the link below this video  

uh, Frederick'i indirmediyseniz bunu bu videonun altındaki bağlantıdan edinebileceğinizi indirin

uh but again like the the material is really just  the same stuff that natives would be using so you  

uh ama yine de malzeme gerçekten yerlilerin kullandığı şeylerin aynısı yani siz   tek

focus on one thing we want to teach colors we're  going to give you a bunch of different lessons  

bir şeye odaklanın renkleri öğretmek istiyoruz size bir sürü vereceğiz

about color so it's going to be different people  speaking and it's going to be maybe more for kids  

renkle ilgili farklı dersler   yani farklı insanlar konuşacak ve belki daha çok çocuklar için

or whatever that whatever that level is but it  just depends on what the uh the particular age  

veya her neyse o seviye olacak, ancak bu yalnızca belirli bir yaşa

or the ability level is so as again I can I  can understand uh every conversation even the  

veya yetenek düzeyinin ne olduğuna bağlıdır, böylece tekrar yapabilirim Her konuşmayı

native speaker very well but I am understanding  your every talks right now but I can't speak  

anadili olarak çok iyi anlayabiliyorum ama şu anda her konuşmanızı anlıyorum ama konuşamıyorum

just like you give me some tips please yes so  again same idea the the reason you're at you're  

tıpkı sizin gibi bana bazı ipuçları verin lütfen evet yani yine aynı fikir neden buradasın

at the awareness level but not the ownership  of the ownership level so you're looking for  

farkındalık düzeyinde, ancak sahiplik düzeyinde sahiplik düzeyinde değil, bu nedenle

more rather than focusing on on what you already  have which is it's it's it's like a problem that  

zaten sahip olduğunuz şeye odaklanmak yerine   daha fazlasını arıyorsunuz, yani bu,

affects everybody in every way of life so if you  can master that if you can if you can review what  

hayatın her alanında herkesi etkileyen bir sorun gibi, yani bunda ustalaşabilirseniz eğer yapabilirsen ne   yaptığını  gözden geçirebilirsen

you what you know already you will become a fluent  speaker so no need to find anything new all right  

zaten bildiklerini akıcı konuşmacı olacaksın yani yeni bir şey bulmaya gerek

yes but don't it's not like daily speaking  is not is not going to get you there  

yok tamam  evet ama bu günlük konuşma gibi değil  seni oraya götürmeyecek

like you can you can do that if you like  you've probably tried doing that already uh but  

yapabileceğin gibi isterseniz bunu yapabilirsiniz muhtemelen bunu yapmayı denemişsinizdir uh ama

really it's more about really understanding the  vocabulary very well okay thank you very much I've  

gerçekten daha çok kelime dağarcığını çok iyi anlamakla ilgili tamam tamam çok teşekkür ederim

been following for a long time let me introduce  your baby on a video and you went missing for  

uzun süredir takip ediyorum bebeğinizi bir video ile tanıştırayım ve

a while yes I was working on the app so I was  working on the app and while we're getting that  

bir süredir kayıptınız evet uygulama üzerinde çalışıyordum bu yüzden uygulama üzerinde çalışıyordum ve biz bunu

out to new people and testing it now I'm back  doing more videos it's about from Yokohama my  

yeni insanlara ulaştırıp test ederken şimdi geri döndüm Yokohama hakkında daha fazla video çekiyorum

uh my wife's uh younger sister lives in actually  I think she moved but she used to live in yokama  

eşiminkiyle ilgili uh küçük kız kardeş aslında burada yaşıyor sanırım taşındı ama eskiden yokama'da yaşıyordu   öğrencilere İngilizce öğretirken

do you think the teacher's accent matters  when teaching the students English uh  

öğretmenin aksanının önemli olduğunu düşünüyor musunuz uh   uh

uh it depends on what the accent is and what  the student is trying to learn but in general  

aksanın ne olduğuna ve öğrencinin ne öğrenmeye çalıştığına bağlıdır, ancak genel olarak

I recommend people learn with multiple accents  so like this is what we do in fluent for life  

ben insanlara birden çok aksanla öğrenmelerini tavsiye edin yani bizim yaptığımız gibi hayat için akıcı

you're not just listening to me over and over  again you should be listening to people from  

beni sadece tekrar tekrar  dinlemiyorsunuz

you know America and different American accents  different voices men and women and people from  

Amerika'dan ve farklı Amerikan aksanlarından farklı seslerden, erkeklerden, kadınlardan ve insanlardan insanları dinlemelisiniz

all over the country or people from England or  Canada or New Zealand so it's not really about  

ülkenin her yerinden veya İngiltere'den, Kanada veya Yeni Zelanda'dan gelen insanlardan, yani bu gerçekten

one particular accent and I think more and more  it's helpful to listen to different non-natives as  

belirli bir aksanla ilgili değil ve bence doğru konuştukları sürece farklı yerli olmayanları dinlemenin giderek daha yararlı olduğunu düşünüyorum

long as they're speaking correctly because people  often have those experiences where they will be  

çünkü insanlar genellikle bu aksanlara sahiptir olacakları deneyimler

maybe they have to meet some non-native speakers  and it can be more difficult to understand them  

belki anadili olmayan bazı kişilerle tanışmak zorunda kalabilirler ve onları anlamak daha zor olabilir   bu nedenle,

so Again Naturally varied review is the key the  more the more different examples you get in varied  

çeşitli örneklerde ne kadar farklı örnekler elde ederseniz

examples uh the easier it is for students to  understand how to write sentences in English  

öğrenciler için o kadar kolay olur. İngilizce cümlelerin nasıl yazılacağını anlamak için

well just copy other sentences that should be  should be pretty good Fannie again great advice  

sadece olması gereken diğer cümleleri kopyalayın oldukça iyi olmalı Fannie yine harika bir tavsiye   bu

so we don't I know we can't count advice you can  count pieces of advice so we can say great advice  

yüzden bilmiyoruz tavsiyeleri sayamayacağımızı  siz  tavsiyeleri sayabilirsiniz böylece harika tavsiyeler verebiliriz

I know this is a common thing that people confuse  but we don't say advice is we just say advice all  

bunun insanların kafasını karıştıran yaygın bir şey olduğunu biliyorum ama biz tavsiye demiyoruz, sadece tavsiye diyoruz,

right keep calms is high there and Suresh tell me  the detail then what do you mean by review sir uh  

tamam, sakin olun ve Suresh bana ayrıntıları anlatın, o zaman inceleme ile ne demek istiyorsunuz efendim uh   Saati

Watch the watch the like the the if you only have  15 Minutes video uh on this channel so go back and  

izleyin, beğenin Bu kanalda yalnızca  15 Dakikalık videonuz varsa, geri dönün ve

watch that about getting naturally varied review  the previous live video also talks about that  

doğal olarak çeşitlenmekle ilgili incelemeyi izleyin önceki canlı video da bundan bahsediyor

um maybe I'll and and watch the uh that espresso  video as well so the most recent uh regular  

um belki o espresso videosunu da izlerim, böylece en son uh normal

not live video but just a recorded video I made  but watch that it will help you understand what  

canlı video değil, yalnızca benim yaptığım kayıtlı bir video ancak izleyin,

naturally varied review is and it will give you a  very simple example of that but the point is not  

doğal olarak çeşitli incelemelerin ne olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır ve size bunun  çok basit bir örneğini verecektir, ancak önemli olan

only watching videos it's just uh like any kind  of uh like any kind of content and in different  

yalnızca video izlemek değil, her türden gibidir her tür içerik gibi ve farklı

ways so it could be something you listen to or  read the point is just to make sure you really  

şekillerde, yani dinleyebileceğiniz veya  okuyabileceğiniz bir şey olabilir, amaç sadece bir şeyi gerçekten   anladığınızdan emin olmaktır,

understand something so you don't you don't become  fluent by translating from one language into  

böylece bir dilden  İngilizce'ye çeviri yaparak akıcı olmazsınız.

English you get fluent by understanding English  in English and really understanding that so you  

İngilizce'yi İngilizce olarak anlayarak ve gerçekten anlayarak akıcı hale gelin, böylece   bunu

spend time with the language until you understand  that and then you can do that in different ways so  

anlayana kadar dille zaman geçirin ve ardından bunu farklı şekillerde yapabilirsiniz, böylece

it could be your listening or writing or reading  or whatever lots of different ways to do that so  

dinleme, yazma veya okuma veya bunu yapmanın pek çok farklı yolu olabilir. bu yüzden

watch those videos again the the previous video  right before this one so the and that one is like  

o videoları tekrar izleyin önceki video  bundan hemen önce yani ve o

how to speak fluently in different situations and  then you've got the if you only have 15 minutes to  

farklı durumlarda nasıl akıcı konuşulur gibi ve o zaman   öğrenmek için yalnızca 15 dakikanız varsa

learn video and if you're looking for a specific  video with an example of naturally varied review  

videoyu ve arıyorsanız belirli bir video ve doğal olarak çeşitli inceleme   örneği

from and that's just one kind of that review  is that espresso video so if you watch just  

ve bu incelemenin yalnızca bir türü , espresso videosudur, yani izlerseniz

go to my channel and look at the content on the  channel either the recorded videos or the live  

kanalıma gidin ve kanal  içeriğine bakın; kayıtlı videolar veya canlı

ones but you should see in the recorded videos  the most recent video is the one about how to  

videolar Kaydedilmiş videolarda görmelisiniz en son video

make espresso with naturally varied review so what  we're doing is giving you different examples of  

doğal olarak çeşitli incelemelerle espresso'nun nasıl yapılacağı ile ilgili videodur, bu nedenle size   aynı içeriğin   farklı örneklerini veriyoruz;

that same the same content so the naturally varied  review again it doesn't mean uh like only listen  

uh, sadece dinle

or something like that it just means you take  something and really focus on it in different  

veya bunun gibi bir şey, bu sadece  bir şeyi  alıp ona farklı

ways because number one it will be boring if  you just repeat something and number two it  

şekillerde odaklanmanız anlamına gelir çünkü birincisi,  bir şeyi tekrarlarsanız sıkıcı olur ve ikincisi

won't really help you understand the language  better just to hear something again and again  

dili daha iyi anlamanıza gerçekten yardımcı olmaz sadece bir şeyi tekrar tekrar duyun

you need to hear it in different situations here  used by different speakers all right so that will  

burada farklı durumlarda  duymanız gerekir farklı konuşmacılar tarafından kullanılır, tamam, bu

improve your listening and your pronunciation and  your fluency automatically and that's what leads  

dinlemenizi, telaffuzunuzu ve akıcılığınızı otomatik olarak geliştirir ve bu

to your confidence in speech okay so you don't  have to spend time trying to speak you become a  

konuşma konusunda kendinize güvenmenizi sağlar, tamam yani  yapmak zorunda değilsiniz konuşmaya çalışarak zaman geçir

fluent speaker by understanding the language well  so even if you don't live in an English-speaking  

dili iyi anlayarak akıcı bir konuşmacı olursun yani İngilizce konuşulan bir

country or you don't know anybody who can speak  English anything like that that's not actually a  

ülkede yaşamıyor olsan veya İngilizce konuşabilen birini tanımıyorsan bu tür şeyler aslında

problem for you all you have to do is just keep  getting more input you can do this by yourself  

senin için sorun değil tek yapmanız gereken daha fazla girdi almaya devam etmek

as I show in that espresso video or it's much  faster obviously if you have someone to help you  

o espresso videosunda gösterdiğim gibi bunu kendiniz yapabilirsiniz veya

understand the language and guide you through  the process this is what we do in fluid for  

dili anlamanıza  yardım edecek ve süreç boyunca size rehberlik edecek birisine sahipseniz çok  çok daha hızlıdır bizim yaptığımız şey bu ömür boyu sıvı

life but if you'd like to learn more about that  you can click on the link in the description uh  

ama bununla ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz uh

Judah says you are the best thank you for your  time it's my pleasure all right Suresh what is  

Judah en iyisi olduğunuzu söylüyor zaman ayırdığınız için teşekkür ederim benim için zevk tamam Suresh

the difference between these words proposal and  suggestion it can as a good question again it  

bu kelimeler arasındaki fark nedir teklif ve öneri iyi bir soru olarak tekrar beğenebilir

like and this is another thing that natives  understand by thinking about the situation  

ve bu yerlilerin durum hakkında düşünerek anladıkları başka bir şeydir

if you let's say for work so in this professional  situation if you have a proposal for someone it  

iş için diyelim ki bu profesyonel durumda birine bir teklifiniz varsa bu

could mean like something you actually write out  or you type out and it's like a formal proposal  

gerçekten yazdığınız bir şey gibi olabilir dışarı veya yazarsınız ve bu resmi bir teklif gibi   bunu

where you're saying like like we want to do this  we want this work and this is how much we will  

yapmak istiyoruz gibi diyorsunuz bu işi istiyoruz ve bu kadar

charge uh that would be writing a proposal whereas  a suggestion is just hey here's something maybe  

ücretlendireceğiz uh bu bir teklif yazmak olurdu oysa bir öneri sadece hey işte bir şey belki

you should think about doing that like if I go to  a restaurant and I think oh you should you should  

bunu bir restorana gidersem gibi düşünmelisiniz ve bence ah

serve this kind of food at your restaurant I'm  giving them a suggestion all right so it depends  

bu tür yiyecekleri restoranınızda   sunmalısınız onlara bir  öneri veriyorum bu nedenle bu

on the situation but typically a proposal is a  stronger and more formal word uh than a suggestion  

duruma göre değişir, ancak genellikle bir teklif bir öneriden daha güçlü ve daha resmi bir kelime

and this is why we like we propose marriage so a  man is proposing to a woman and we don't say like  

ve bu nedenle, bir erkek bir kadına evlenme teklif ederken evlenme teklif etmeyi seviyoruz ve   Benimle

I suggest you marry me I'm like proposing to you  so we think about it and again rather than looking  

evlenmeni öneriyorum, sana evlenme teklif etmek istiyorum  bu yüzden şunu düşünüyoruz kelime dağarcığına tek başına bakmak yerine

at the vocabulary by themselves try to understand  them from the situations and the more times you  

onları durumlardan anlamaya çalışın ve ne kadar çok

hearing the more times you hear that the  easier it is to understand these things  

duyarsanız o kadar çok duyarsınız ki bu şeyleri anlamak o kadar kolay olur tamam

all right uh I guess proposal is business  related and suggestion is pretty similar to  

uh sanırım teklif işle ilgili ve öneri tavsiyeye oldukça benzer

advice yeah but again remember it's not it's  not only about like business or not business  

evet ama yine de unutmayın ki mesele sadece iş gibi veya iş değil değildir

because you can have suggestions and proposals  in business you might propose something again  

çünkü iş hayatında önerileriniz ve teklifleriniz olabilir

even just in a casual way in a business meeting  like in a business situation does anyone have any  

bir iş toplantısında olduğu gibi bir iş toplantısında olduğu gibi  tekrar bir şeyler önerebilirsiniz   bir iş durumunda olduğu gibi kimse yapar mı? Herhangi bir

uh any proposals or any ideas or something but  typically proposal is a little bit more formal  

herhangi bir teklifiniz veya herhangi bir fikriniz veya başka bir şeyiniz olabilir, ancak tipik olarak teklif biraz daha resmi

maybe a little bit more advanced a little  bit stronger than than suggest you but you  

belki biraz  daha gelişmiş, size önermekten biraz daha güçlüdür ancak   bir şey önerebilirsiniz.

might propose something I propose we do this so  you're just you're offering it's a suggestion in  

teklif etmek

that situation but remember the situation is  the important thing not the vocabulary so the  

bu durumda bir öneridir, ancak durumun önemli olduğunu unutmayın kelime dağarcığı değil bu nedenle

situation is more important than the vocabulary  okay and we can usually think of different ways  

durum kelime dağarcığından daha önemlidir tamam ve farklı şeyler söylemek istediğimizde genellikle bir şeyi ifade etmenin farklı yollarını düşünebiliriz   uh

uh to express something when we when we want to  say different things oh my goodness it's 11 30.  

aman tanrım saat 11 30.

all right uh thanks for the answer yes uh no  problem glad to hear a kill difference between  

pekala cevap için teşekkürler evet uh hayır sorun   ısı sıcak sıcak ve sıcaklık arasındaki öldürücü farkı duyduğuma sevindim

heat hot warm and temperature please all right I'm  going to start letting people Google this stuff  

lütfen pekala insanların bu şeyleri Google'da aramasına izin vermeye başlayacağım   bu yüzden

so again like rather than rather than me like  tell you the meaning of words it's much better  

tekrar yerine beğen benden sözcüklerin anlamlarını söylemekten çok daha iyi   tıpkı araştırın

just like look it up type that into Google  and see uh like what do you get from these  

bunu Google'a yazın ve bu   farklı örneklerden ne elde ettiğinizi görün, örneğin

different examples like heat in in what you're  talking about like and if you look you'll find  

bahsettiğiniz şeyde ısınma gibi ve eğer bakarsanız siz'

some interesting examples like an animal in heat  or we're talking about like the heat temperature  

kızgınlıktaki bir hayvan gibi bazı ilginç örnekler bulacaksınız veya ısı sıcaklığından bahsediyoruz

uh or we're talking about how hot something is  like how hot versus how spicy look for these  

uh veya bir şeyin ne kadar sıcak olduğundan bahsediyoruz ne kadar sıcak ve ne kadar baharatlı gibi görünüyor bu

different examples and start if you go deep and  learn learn more of those and spend time getting  

farklı örneklere bakın ve derine inip öğrenirseniz başlayın bunlardan daha fazlasını öğrenin ve daha akıcı bir konuşmacı olmanıza yardımcı olacak

that naturally varied review about those things  that will help you become a more fluent speaker I  

bu şeyler hakkında doğal olarak çeşitli incelemeler almak için zaman harcayın

know it sounds like I'm being lazy it's like well  just drew Give me a definition of it but you don't  

tembellik ediyormuşum gibi geldiğini biliyorum sadece çizmiş gibiyim Bana bir tanımını verin ama siz anlamıyorsunuz

actually get fluent that way so you won't remember  the vocabulary just by getting a definition of it  

aslında bu şekilde akıcı olun, böylece yalnızca bir tanımını alarak kelime dağarcığını hatırlamayacaksınız

you really need to understand from situations and  how they help you remember the vocabulary that way  

durumlardan gerçekten anlamanız gerekir ve bunların kelime dağarcığını bu şekilde hatırlamanıza nasıl yardımcı olduğunu   pekala

all right uh when will you upload this  video well it's already up uh and it will be  

uh bu videoyu ne zaman yükleyeceksin, zaten bitti uh ve bu

uh as soon as I uh finish this video which will  be very soon I will just set it live and it  

uh ben bu videoyu bitirir bitirmez, ki bu çok  yakında  onu canlı yayına koyacağım ve

should take a moment but it'll be available for  people to watch just like the other live videos  

bir dakikanızı alacak ancak diğer  canlı videolar gibi  insanların izlemesi için uygun olacak   as to

I have a doubt as to when to use the phrase  as to in sentences I sometimes uh feel it as  

ifadesini cümlelerde ne zaman kullanacağımdan şüphe duyuyorum bazen bunu

redundant well it's just it's again there  are different ways you might use it for  

gereksiz buluyorum ama yine öyle farklı şekillerde kullanabilirsiniz

one example I might say like as to that topic  or about that topic or concerning that topic  

bir örnek için şunu söyleyebilirim mesela o konuyla ilgili olarak veya o konuyla ilgili olarak veya bununla ilgili olarak konu

that's just one way of using it but again getting  that naturally varied review hearing different  

bu, onu kullanmanın yalnızca bir yoludur, ancak yine farklı

people use that and seeing when they might  use that expression uh like you can just do  

kişilerin bunu kullandığını duymak ve bu ifadeyi ne zaman  kullanabileceklerini görmek  doğal olarak değişen incelemeyi elde etmek için, uh,

a Google search for as to examples and then  you get like sentence examples of that that  

örneklerle ilgili olarak bir Google araması yapabilirsiniz ve ardından bunun gibi cümle örnekleri alırsınız o

particular vocabulary and then try to look at like  a hundred of those and then you will actually feel  

belirli kelime dağarcığı ve ardından bunlardan yüz tanesi gibi bakmaya çalışın ve o zaman

much more confident about that uh Sam Walton  again just wanted to stop by say hi you are the  

bu konuda kendinize çok daha fazla güvenin hissedeceksiniz uh Sam Walton yine bir uğrayıp merhaba demek istedim siz en

best Mr Drew thank you it's my pleasure all right  well look at that I got through all the comments  

iyisisiniz Bay Drew teşekkür ederim bu benim için bir zevk pekala pekala bak şuna bak tüm yorumları okudum   çok iyi

very good is it possible to pass like an  American do you mean pass like for people  

bir Amerikalı gibi geçmek mümkün mü? İnsanların

to think you were American based on how you speak  then yeah it's possible depending on you know how  

nasıl konuştuğunuza bağlı olarak sizin Amerikalı olduğunuzu düşünmesini mi kastediyorsunuz?

well you learn how much of the language you know  that kind of thing yeah but it takes a while it  

bildiğiniz dilin bu tür bir şey evet ama bu biraz zaman alıyor

takes a lot of a lot of review a lot of a lot of  naturally varied review all right yeah yeah it's  

çok fazla inceleme gerektiriyor  çok doğal olarak çeşitli inceleme tamam evet evet

possible but again it depends on you know you as a  person and and what your goals are and who you're  

bu   mümkün ama yine de sizi bir kişi olarak tanımanıza bağlı ve ve hedeflerin neler ve kiminle

trying to pass you know pass with I would say all  right well that's enough for me I'm going to lose  

geçmeye çalışıyorsun, biliyorsun, geç, tamam derdim, bu benim için yeterli,

my voice and I'm getting hungry over here it's  time for me to sit down I need some water too  

sesimi kaybedeceğim ve burada acıkıyorum, benim için oturma zamanı aşağıda benim de biraz suya ihtiyacım var

and says thank you oh thank you too glad to hear  it it's my pleasure to help you guys out there  

ve teşekkür ederim diyor, çok teşekkür ederim, bunu duyduğuma sevindim sizlere yardımcı olmak benim için bir zevk

uh hopefully you have improved if you know other  people who are still struggling by learning the  

uh,

English as a second language approach and they'd  like to learn more like a native so they can  

ikinci dil olarak İngilizce yaklaşımını öğrenmekle hala mücadele eden başka insanlar tanıyorsanız umarım iyileşmişsinizdir ve onlar bir yerli gibi daha çok öğrenmek istiyorlar ki   bir yerli

speak like one please send them to my videos  say drew sent you drew says come on over and  

gibi konuşabilsinler lütfen onları videolarıma gönder draw'ın gönderdiğini söyledraw'ın gelin ve

watch some videos and enjoy and start improving  like a native all right again hopefully you've  

bazı videolar izleyin ve keyfini çıkarın ve bir yerli gibi gelişmeye başlayın, tamamdır umarım siz'

understood this uh go back we're we're a far away  from what I was talking about at the beginning of  

bunu anladık geri dönün, bu videonun başında bahsettiğim şeyden  çok uzağız,

this video but just to give a last Quick recap  of that for trying to learn vocabulary so you  

ancak kelime öğrenmeye çalıştığınız için bunun son bir Hızlı özetini vermek için

can use it in different situations uh part of  this is psychology and part of this is just  

farklı durumlarda kullanabilirsiniz ah bunun bir kısmı psikoloji ve bunun bir kısmı da sadece

learning like a native but go back and watch the  beginning of that uh the beginning of this video  

ana dili gibi öğrenmek ama geri dönün ve bunun  başlangıcını uh bu videonun başlangıcını izleyin

um and really we want to help you make sure that  you feel confident about about the vocabulary  

um ve biz gerçekten kendinize güvendiğiniz  kelime hakkında   emin olmanıza yardımcı olmak istiyoruz

you're using so spend more time with less  vocabulary really feel confident about using  

Kullanıyorum, bu yüzden daha az  kelime dağarcığıyla daha fazla zaman harcayın  onu kullanma konusunda kendinize gerçekten güvenin

it and then you can start moving on to other  things or using what you know with other people  

ve ardından başka şeylere geçmeye veya bildiklerinizi diğer insanlarla kullanmaya başlayabilirsiniz   pekala

all right I think that's it thanks for taking  time with us yeah it's my pleasure yeah it's  

bence bu kadar bize zaman ayırdığınız için teşekkürler evet bu benim zevkim evet

not that easy to pass off as a native it depends  you can you don't have to necessarily be like a  

bir yerli gibi görünmek o kadar kolay değil, bu duruma göre değişir bir yerli gibi olmanıza

native and know everything but uh I would focus  more on like the kinds of people you speak with  

ve her şeyi bilmenize gerek yok ama ben daha çok konuştuğunuz türdeki insanlara

uh and and even using simple vocabulary uh can  let can can kind of connect you with with those  

uh ve hatta basit kullanmaya odaklanırdım kelime dağarcığı uh can  can can  sizin gibi kişilerle bir şekilde bağlantı kurmanızı sağlayabilir,

people like you might know a reference to a TV  show or something and that's that's much better  

bir TV şovuna veya başka bir şeye atıfta bulunabilir ve bu,

for just having a connection with people rather  than trying to like have everything sound exactly  

her şeyin tam olarak

like a native so that's very impressive to people  as well but I do that in Japanese sometimes so  

yerli gibi olmasını sevmeye çalışmaktansa   insanlarla bağlantı kurmak için çok daha iyidir. yani bu insanlar için de çok etkileyici ama bunu bazen Japonca yapıyorum yani   sırf görünüşüm yüzünden Japoncam mükemmel olsa

nobody will ever think I'm Japanese even if my  Japanese is perfect just because of how I look  

bile kimse Japon olduğumu düşünmeyecek

but I can have good conversations with people and  when I know a reference to someone they're like oh  

ama insanlarla iyi sohbetler edebiliyorum ve bir referans bildiğimde birine şöyle derler: oh

you know about that like that's that's the thing  they're interested in it's not really about me  

bunu bilirsiniz  onların ilgilendikleri şey bu bu gerçekten benimle ilgili değil

uh trying to be a perfect speaker all right I'll  leave you with that go back and watch this video  

uh mükemmel bir konuşmacı olmaya çalışmak pekala, sizi bununla baş başa bırakacağım geri dönün ve bu videoyu

again and do go uh watch that 15 minute one and  also the espresso video if you have not watched  

tekrar izleyin   ve git uh 15 dakikalık olanı izle ve ayrıca espresso videosunu izlemediysen

that already it really is a good example of uh  if you focus on something you can learn a lot  

zaten bunun gerçekten iyi bir örneği uh  bir şeye odaklanırsan çok şey öğrenebilirsin

and you really will build your vocabulary much  faster by focusing on things rather than trying  

ve gerçekten odaklanarak kelime dağarcığını çok daha hızlı oluşturacaksın

to trying to learn a whole bunch of things that  you forget all right if you'd like to learn more  

bir sürü şeyi öğrenmeye çalışmak yerine, tamam unutuyorsunuz,

about learning like a native get fluent for life  and also Frederick you can learn more about those  

bir yerli gibi öğrenmek hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız hayat için akıcı olun ve ayrıca Frederick, buradaki bağlantılara tıklayarak bunlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

by clicking on the links in the description below  this video and I'll see you next time bye bye

bu videonun altındaki açıklama ve bir dahaki sefere görüşürüz bye bye