Natural Speech 1 - Conversational English For Air Travel - Master English Conversation 2.0

welcome to a sample natural

welcome to a sample natural speech lesson from English

örnek bir doğal konuşmaya hoş geldiniz İngilizce'den

örnek bir doğal konuşma dersine hoş geldiniz İngilizce'den

speech lesson from English

speech lesson from English anyone dot-coms master English

konuşma dersi İngilizce'den

konuşma dersi herkes dot-coms ustası İngilizce

anyone dot-coms master English

anyone dot-coms master English conversation English fluency

herkesdot-com ustası İngilizce

herkes dot-com ustası İngilizce konuşması İngilizce akıcılık

conversation English fluency

conversation English fluency training video course this

konuşmasıİngilizceakıcılık

konuşması İngilizce akıcılık eğitimi video kursu bu

training video course this

training video course this lesson will help you use correct

eğitim video kursu bu eğitim video kursu

bu ders

lesson will help you use correct

doğru dersi kullanmanıza yardım edecek

lesson will help you use correct natural sounding words phrases

natural sounding words phrases

natural sounding words phrases and expressions in your

and expressions in your

and expressions in your conversations by examining some

konuşmalarınızdaki ifadeler bazı konuşmaları inceleyerek

conversations by examining some

conversations by examining some common situations and covering

bazı

konuşmaları inceleyerek bazı yaygın durumları inceleyerek ve

common situations and covering

common situations and covering the conversational English

ortak durumları ele alarak ve

ortak durumları ele alarak konuşma İngilizcesi konuşma İngilizcesi konuşma İngilizcesi kalıpları

the conversational English

the conversational English phrases and expressions that

phrases and expressions that

phrases and expressions that native speakers use often in

ve ifadeleri anadili İngilizce olan tümceler ve ifadeler anadili İngilizce olanlarda sık sık kullanın

native speakers use often in

native speakers use often in them in this lesson you'll learn

anadili İngilizce olanlarda sık sık kullanın bu derste onları sık sık bu derste öğreneceksiniz

them in this lesson you'll learn

them in this lesson you'll learn and practice some useful phrases

onları

bu derste öğreneceksiniz bazı yararlı ifadeler öğrenip pratik yapacaksınız

and practice some useful phrases

and practice some useful phrases for air travel

vebazı yararlı ifadeler üzerinde pratik yapacaksınız

ve bazılarında pratik yapacaksınız hava yolculuğu için faydalı ifadeler hava yolculuğu için

for air travel

for air travel let's get started situation one

hava yolculuğu için haydi başlayalım durum bir

let's get started situation one

hadi başlayalım durumbir

let's get started situation one imagine you're at an airport

hadi başlayalım durum bir havaalanında olduğunuzu hayal edin

imagine you're at an airport

imagine you're at an airport check-in counter and ready to

bir havaalanında olduğunuzu hayal edin

bir havaalanında olduğunuzu hayal edin check-in kontuar ve

check-in counter and ready to

check-in için hazır kontuar ve

check-in counter and ready to select your seats

check-in için hazır kontuar ve koltuklarınızı seçmeye hazır koltuklarınızı seçin

select your seats

select your seats you don't care if you have an

koltuklarınızı seçin varsa umursamazsınız ve varsa

you don't care if you have an

you don't care if you have an aisle or window seat but you'd

umursamazsınız bir koridor veya pencere kenarı koltuğunuz varsa ancak

aisle or window seat but you'd

aisle or window seat but you'd like more space for your legs

koridor veya pencere kenarı koltuğunuz varsaancak

koridor veya pencere kenarı koltuğunuz varsa ancak bacaklarınız için daha fazla alan istiyorsanız,

like more space for your legs

like more space for your legs tell me what you'd say at the

bacaklarınız için daha fazla alan

gibi bacaklarınız için daha fazla alan istiyorsanız bana ne istediğinizi söyleyin gişede

tell me what you'd say at the

tell me what you'd say at the counter to ask if there are any

bana ne söyleyeceğini söyle

gişede ne söyleyeceğini soracak

counter to ask if there are any

counter to ask if there are any seats with more room for your

gişe olup olmadığını soracak

gişe olup olmadığını soracak, senin için daha fazla yeri olan koltuk olup olmadığını soracaktım.

seats with more room for your

seats with more room for your legs available i'll give you 10

koltuklarınız için daha fazla alana sahip koltuklar bacaklarınız için daha fazla alana sahip dedi dedi ki dedi ki

legs available i'll give you 10

legs available i'll give you 10 seconds go

great now let's compare what you

great now let's compare what you said

said

said with what a native speaker would

anadili İngilizce olan birinin ne yapacağı ile anadili

with what a native speaker would

with what a native speaker would use in this situation remember

İngilizce olan birinin yapacağı şey ile bu durumda ne kullanacağını hatırla

use in this situation remember

use in this situation remember that you want to sound native

bu durumda kullanmayı hatırla

bu durumda kullanmayı hatırla yerli gibi

that you want to sound native

that you want to sound native while asking for a seat with

görünmek istediğini hatırla ile

oturmak isterken yerli gibi görünmek istemek ile oturmak isterken ile oturmak isterken

while asking for a seat with

while asking for a seat with more legroom a perfect

daha fazla bacak mesafesi olan bir koltuk isterken daha mükemmel bir diz

more legroom a perfect

mesafesi mükemmel

more legroom a perfect expression for this situation

daha fazla diz mesafesi bu durum için mükemmel bir ifade bu durum için

expression for this situation

expression for this situation would be our any exit row seats

ifade bu durum için herhangi bir ifademiz olur çıkış sırasındaki koltuklar

would be our any exit row seats

bizimherhangi bir çıkış sırasındaki koltuklarımız olur, herhangi bir

would be our any exit row seats available are any exit row seats

çıkış sırasındaki koltuklarımız olur, herhangi bir çıkış sırasındaki koltuklar

available are any exit row seats

available are any exit row seats available if you want to get

mevcut mu, herhangi bir çıkış sırasındaki koltuklar

mevcut mu, herhangi bir çıkış sırasındaki koltuklar müsaittir, eğer müsait olmak istiyorsanız, müsait

available if you want to get

available if you want to get more leg room without paying for

olmak istiyorsanız,

müsaitseniz Daha fazla bacak mesafesi için ödeme yapmadan daha fazla diz mesafesi elde etmek istiyorsanız Daha fazla

more leg room without paying for

diz mesafesi için ödemeyapmadan Daha

more leg room without paying for a more expensive seat ask for a

pahalı bir koltuk için ödeme yapmadan Daha pahalı bir koltuk isteyin

a more expensive seat ask for a

a more expensive seat ask for a seat in an exit row an exit row

Daha pahalı bir koltuk isteyin Çıkış sırasında bir koltuk isteyin Çıkış

seat in an exit row an exit row

seat in an exit row an exit row is where there's a door to exit

sırasında bir koltuk isteyin bir çıkış sırasıbirçıkış sırası çıkış

sırasındaki koltuk bir çıkış sırası, çıkış için bir kapının olduğu yerdir,

is where there's a door to exit

is where there's a door to exit the plane so these rows can be

çıkış için bir kapının olduğu yerdir, uçaktan

çıkmak için bir kapının olduğu yerdir, yani bu sıralar uçak olabilir,

the plane so these rows can be

the plane so these rows can be much wider you may be required

bu sıralar da uçak olabilir

uçak bu sıralar çok daha geniş olabilir

much wider you may be required

much wider you may be required to help in an emergency if you

çok daha geniş olmanız gerekebilir

çok daha geniş olmanız gerekebilir acil bir durumda yardım etmeniz gerekebilir acil bir durumda yardım edecekseniz

to help in an emergency if you

to help in an emergency if you sit in an exit row but

acil bir durumda yardım edecekseniz bir çıkış sırasında oturuyorsanız ancak

sit in an exit row but

sit in an exit row but emergencies are pretty unlikely

bir çıkış sırasına oturun ancak

bir çıkış sırasına oturun ancak acil durumlar pek olası değil

emergencies are pretty unlikely

acil durumlar pek olası değil

emergencies are pretty unlikely now try asking are any exit row

acil durumlar pek olası değil şimdi sormayı deneyin herhangi bir çıkış sırası var mı

now try asking are any exit row

now try asking are any exit row seats available after each thing

şimdisormayı deneyinherhangi bir çıkış sırası var mı

şimdi sormayı deneyin her birinden sonra herhangi bir çıkış sırası koltuk var mı

seats available after each thing

seats available after each thing I say to you so you can get used

her şeyden sonra koltuklar

mevcut her şeyden sonra koltuklar müsait sana alışasın diye söylüyorum sana

I say to you so you can get used

I say to you so you can get used to using it

to using it

to using it do you have a request for a

için bir talebiniz

do you have a request for a

do you have a request for a particular seat will

var mı a için bir talebiniz var mı

belirli bir koltuk için bir talebiniz var mı

particular seat will

belirli bir koltukolacak

particular seat will seat near the rear of the plane

belirli bir koltuk olacak uçağın arkasına yakın bir koltuk uçağın

seat near the rear of the plane

seat near the rear of the plane be ok you can select either an

arkasına

yakın bir koltuk uçağın arkasına yakın bir koltuk tamam olacak ya tamam seçebilirsiniz a

be ok you can select either an

be ok you can select either an aisle or window seat very good

tamam seçebilirsiniz ya koridor ya da pencere kenarı seçebilirsiniz çok iyi

aisle or window seat very good

koridor ya dapencere kenarı çokiyi koridor

aisle or window seat very good are any exit row seats available

ya da pencere kenarı çok iyi çıkış sırasındaki koltuklar mevcut mu çıkış sırasındaki koltuklar mevcut

are any exit row seats available

mu

are any exit row seats available situation to next because your

herhangi bir çıkış sırasındaki koltuk mevcut durum sonraki çünkü durumunuz

situation to next because your

sonraki çünkü

situation to next because your trip requires a transfer which

durumunuz sonraki çünkü seyahatiniz bir transfer gerektiriyor hangi

trip requires a transfer which

seyahat bir transfer gerektiriyorhangi

trip requires a transfer which means you'll be visiting an

seyahat bir transfer gerektiriyor bu da

means you'll be visiting an

means you'll be visiting an additional airport before you

ziyaret edeceğiniz anlamına geliyor bir ziyaret edeceğiniz

anlamına geliyor ek bir havaalanını ziyaret edeceksiniz

additional airport before you

ekhavaalanından önce

additional airport before you reach your final destination

ek havaalanından önce son varış noktanıza ulaşmadan önce son varış noktanıza ulaşın

reach your final destination

reach your final destination you're worried that your luggage

you're worried that your luggage

son varış noktanıza ulaşın bagajınız için endişeleniyorsunuz bagajınız için

you're worried that your luggage might need to be rechecked how

endişeleniyorsunuz bagajın yeniden kontrol edilmesi gerekebilir nasıl yeniden kontrol edilmesi

might need to be rechecked how

might need to be rechecked how can you ask the person at the

gerekebilir nasıl yeniden kontrol edilmesi gerekebilir

can you ask the person at the

can you ask the person at the counter if you will need to

resepsiyondaki kişiye nasıl sorabilirsiniz?

counter if you will need to

counter if you will need to recheck your luggage when you

kontuar gerekir bagajınızı tekrar kontrol etmeniz gerekecekse bagajınızı tekrar kontrol ettiğinizde

recheck your luggage when you

recheck your luggage when you transfer without thinking too

bagajınızı tekrar kontrol ettiğinizde çok düşünmeden transfer yaptığınızda fazla

transfer without thinking too

transfer without thinking too much about it just tell me what

düşünmeden transfer

fazla düşünmeden transfer sadece bana bunun ne kadar olduğunu söyle sadece

much about it just tell me what

much about it just tell me what you'd say in this situation i'll

ne

kadar olduğunu söyle bunun hakkında bana bu durumda ne söyleyeceğini söyle

you'd say in this situation i'll

you'd say in this situation i'll give you 10 seconds go

bu durumda söyleyeceğim

bu durumda söyleyeceğim sana 10 saniye vereceğim git sana

give you 10 seconds go

give you 10 seconds go ok now let's compare what you

10saniye ver git

sana 10 saniye ver git tamam şimdi iyi olduğunu karşılaştıralım

ok now let's compare what you

ok now let's compare what you said with what I'm thinking of

şimdi

iyi olduğunu karşılaştıralım şimdi senin söylediğini benim düşündüğüm şeyle söylediğini

said with what I'm thinking of

said with what I'm thinking of for this situation remember that

düşündüğüm şeyle

bu durum için düşündüğüm şeyle karşılaştıralım bunun için hatırla

for this situation remember that

durum bunu unutmayın,

for this situation remember that you want to sound native while

bu durum için unutmayın ki yerli gibi görünmek

you want to sound native while

you want to sound native while checking to see if your luggage

istediğinizde yerli gibi görünmek istediğinizde

checking to see if your luggage

checking to see if your luggage needs to be rechecked a perfect

bagajınızın mükemmel bir şekilde yeniden kontrol edilmesi gerekip gerekmediğini görmek için bagajınızın kontrol edilip edilmediğini kontrol ederken yerli gibi görünmek istediğinizde bunu unutmayın. yeniden

needs to be rechecked a perfect

needs to be rechecked a perfect expression for this situation

kontrol edilmesi gerekiyoramükemmel yeniden kontrol edilmesi

gerekiyor bu durum için mükemmel bir ifade bu durum için

expression for this situation

expression for this situation would be with my luggage go

ifade bu duruma ilişkin ifade bagajımla birlikte olur go

would be with my luggage go

would be with my luggage go through to my destination

bagajımla birlikte olur go

bagajımla birlikte gideceğim yere kadar gideceğim yere doğru olur

through to my destination

through to my destination well my luggage go through to my

bagajım kuyuma doğru bagajım kuyuma gidiyor bagajım kuyuma gidiyor

well my luggage go through to my

well my luggage go through to my destination go through is a

bagajım geçeceğim yere gidiyor go through bir

destination go through is a

destination go through is a phrasal verb that means to pass

varış noktasıdır gothrough bir

varış noktasıdır go through bir deyimsel fiildir, yani öbek fiili geçmek anlamına gelir

phrasal verb that means to pass

phrasal verb that means to pass from one place to another or to

bir yerden başka bir yere veya

from one place to another or to

from one place to another or to start and end and experienced by

bir yerden başka bir yere veya

bir yerden başka bir yere geçmek veya başlangıç ​​ ve bitiş ile

start and end and experienced by

start and end and experienced by asking if your luggage will go

başlangıçvebitiş tarafından deneyimlenenve

başlangıç ​​ve bitiş tarafından deneyimlenen ve deneyimlenip deneyimlenmediği anlamına gelen deyimsel fiil geçirmek. bagaj gidecek bagajınız gidecek mi diye

asking if your luggage will go

asking if your luggage will go through to your destination the

soracak bagajınız gidip gitmeyecek diye soracak

through to your destination the

through to your destination the person at the check-in counter

person at the check-in counter

person at the check-in counter will understand exactly what you

sayaç tam olarak ne

will understand exactly what you

will understand exactly what you mean and you sound like a native

anlayacaksın tam olarak ne anlayacaksın

tam olarak ne demek istediğini anlayacaksın ve yerel bir anlam gibi konuşuyorsun ve

mean and you sound like a native

mean and you sound like a native speaker now try asking will my

ana

dili gibi konuşuyorsun ve şimdi anadili gibi konuşuyorsun şimdi sormayı dene

speaker now try asking will my

speaker now try asking will my luggage go through to my

konuşmacım olacak mışimdisormayı deneyecek misin

şimdi sormayı dene bagajım bagajıma gidecek mi bagajıma geçecek benimle gideceğim yere kadar

luggage go through to my

luggage go through to my destination with me after each

benimle her varış noktasından sonra benimle her

destination with me after each

destination with me after each thing I say to you so you can

varış noktasından sonra benimle her varış noktasından sonra sana söylediğim her şeyden sonra

thing I say to you so you can

thing I say to you so you can get used to using it it looks

sana söylediğimi düşünebilirsinböylecesen

sana şunu söyleyebilirim ki kullanmaya alışabilesin

get used to using it it looks

get used to using it it looks like you'll be transferring in

like you'll be transferring in

like you'll be transferring in Spain on your way to Germany

İspanya'da Almanya'ya giderken

Spain on your way to Germany

Spain on your way to Germany here are your luck

İspanyaAlmanya'ya

giderken İspanya Almanya'ya giderken işte şansın işte

here are your luck

here are your luck eggs you may have to show these

şansın yumurtaları bu yumurtaları göstermen gerekebilir

eggs you may have to show these

bu

eggs you may have to show these when you collect your bags

yumurtaları göstermen gerekebilir çantalarınızı alırken bunları gösterin çantalarınızı alırken

when you collect your bags

when you collect your bags is there anything else I can

çantalarınızı alırken yapabileceğim başka bir şey var mı

is there anything else I can

is there anything else I can help you with today

yapabileceğim başka bir şey var mı

bugün size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı bugün size yardımcı olabilirim

help you with today

help you with today very good well my love

bugün size yardımcı olabilirim çok iyi aşkım

very good well my love

çok iyi aşkım

very good well my love go through to my destination

go through to my destination

çok iyi aşkım hedefime git

hedefime git hedefime git

go through to my destination situation three now you're on

üçüncü durum şimdi üçüncü durumdasın şimdi

situation three now you're on

situation three now you're on the plane in the middle of your

üçüncü durumdasın şimdi uçaktasın uçağınızın ortasında uçağınızın ortasında

the plane in the middle of your

the plane in the middle of your flight and a cabin attendant

uçağınızın ortasında ve bir kabin görevlisi

flight and a cabin attendant

uçuş ve bir kabin görevlisi

flight and a cabin attendant brings the cart full of drinks

uçuş ve bir kabin görevlisi içki dolu arabayı getiriyor

brings the cart full of drinks

brings the cart full of drinks to your seat

arabayı dolu içecek getiriyor

arabayı dolu getiriyor içecekler koltuğunuza koltuğunuza koltuğunuza

to your seat

to your seat the cabin attendant asks you

kabin görevlisi size soruyor kabin

the cabin attendant asks you

the cabin attendant asks you what you'd like but you don't

görevlisi size soruyor

kabin görevlisi ne istediğinizi soruyor ama siz istediğinizi yapmıyorsunuz

what you'd like but you don't

ama

what you'd like but you don't know what your options are

istediğinizi de yapmıyorsunuz gibi ama seçeneklerinizin ne olduğunu bilmiyorsunuz seçeneklerinizin neler olduğunu biliyorsunuz

know what your options are

know what your options are what can you ask to find out

seçeneklerinizin neler olduğunu öğrenmek için ne sorabilirsiniz

what can you ask to find out

öğrenmek için ne sorabilirsiniz

what can you ask to find out what kinds of beverages are

ne tür içeceklerin ne olduğunu öğrenmek için ne sorabilirsiniz

what kinds of beverages are

what kinds of beverages are available i'll give you 10

içecekler

ne tür içecekler var sana 10 tane vereceğim sana 10 tane vereceğim sana 10

available i'll give you 10

available i'll give you 10 seconds go

saniye vereceğim git

seconds go

seconds go ok now let's compare what you

saniye git

saniye git tamam şimdi neyin iyi olduğunu karşılaştıralım şimdi neyin

ok now let's compare what you

ok now let's compare what you said with what I'm thinking of

uygun olduğunu karşılaştıralım şimdi neyin uygun olduğunu karşılaştıralım ne söylediğini düşündüğüm şeyle söylediğin şeyle

said with what I'm thinking of

said with what I'm thinking of for this situation remember that

söylediğin şeyle bu durum için düşündüğüm şeyle söyledin bunu hatırla

for this situation remember that

for this situation remember that you want to sound native as you

budurum için bunu

hatırla bu durum için istediğin gibi doğal görünmek istediğini hatırla yerli gibi

you want to sound native as you

you want to sound native as you asked what drinks are offered a

görünmek

istediğiniz gibi yerli gibi görünmek istediğinizde hangi içeceklerin sunulduğunu sordunuz a

asked what drinks are offered a

hangiiçeceklerin sunulduğunu sordunuz a

asked what drinks are offered a perfect expression for this

hangi içeceklerin sunulduğunu sordunuz bu

perfect expression for this

perfect expression for this situation one you can actually

mükemmel ifade için mükemmel bir ifade için bu

mükemmel ifade için bu durum için gerçekten

situation one you can actually

situation one you can actually use anytime you're offered

bir durum belirtebilirsinizgerçekten bir

durum olabilir gerçekten kullanabileceğiniz herhangi bir zamanda size teklif edildiğinde kullanın size sunulan herhangi bir zamanda kullanın size

use anytime you're offered

use anytime you're offered something to eat or drink would

yiyecek veya içecek bir şey teklif edildiğinde kullanın

something to eat or drink would

something to eat or drink would be what do you have what do you

yiyecek veya içecek bir şey olur mu

yiyecek veya içecek bir şey olur ne yaparsınız ne yaparsınız sen nesin neye

be what do you have what do you

be what do you have what do you have this question is simple

sahipsin neye

sahipsin neye sahipsin neye sahipsin bu soru basit

have this question is simple

have this question is simple enough

bu soru basit

bu soru

enough

enough so what I'd like you to do is

yeterince basit bu yüzden senden yapmanı istediğim

so what I'd like you to do is

so what I'd like you to do is focus on your pronunciation

şeysenden yapmanı

istediğim şey, telaffuzuna odaklanman telaffuzuna

focus on your pronunciation

focus on your pronunciation what do you have what do you

odaklanman telaffuzuna

odaklanman nelerin var nelerin var nelerin var nelerin var nelerin var nelerin var nelerin var

what do you have what do you

what do you have what do you have what do you have what do

nelerin var var mı neye sahipsin neye

have what do you have what do

have what do you have what do you have what do you have now

sahipsin neye sahipsin neye

sahipsin neye sahipsin neye sahipsin neye sahipsin şimdi neye sahipsin neye sahipsin

you have what do you have now

you have what do you have now I asking what do you have after

şimdi neye sahipsin şimdi neye sahipsin ne var soruyorum sonra

I asking what do you have after

neye sahipsinvar mı diye

I asking what do you have after each thing I say so you can get

sorduktan sonra elinde ne var söylediğim her şeye sahipsin böylece her dediğimi anlayabilirsin böylece

each thing I say so you can get

each thing I say so you can get used to using it may I offer you

kullanmaya alışabilirsin teklif edebilir miyim teklif edebilir miyim

used to using it may I offer you

kullanmaya alışabilirsin teklif edebilirmiyim

used to using it may I offer you a drink today

eskiden kullanırdın sana bir içki ikram edebilir miyim bugün bir içki bugün bir içki

a drink today

a drink today would you care for something to

would you care for something to

would you care for something to drink

drink

drink can I interest you in a beverage

can I interest you in a beverage

bir içecekte ilginizi

can I interest you in a beverage very good what do you have a

çekebilir mi çok iyi ne var

very good what do you have a

very good what do you have a situation for next you finished

çok iyi ne var ne var

çok iyi ne var ne var bir sonraki için bitti durum bir

situation for next you finished

situation for next you finished your flight and are at your

sonraki için bitti

durum bir sonraki için bitti uçuşunuz bitti ve

your flight and are at your

your flight and are at your destination you bring your bags

uçuşunuzda ve

uçuşunuzda ve varış noktanızdasınız çantalarınızı varış noktasına getiriyorsunuz çantalarınızı varış noktasına

destination you bring your bags

destination you bring your bags to the airport exit and just

getiriyorsunuz

çantalarınızı havalimanı çıkışına ve sadece

to the airport exit and just

to the airport exit and just have to clear or pass customs

havalimanı çıkışınavesadece

havalimanı çıkışına getiriyorsunuz ve sadece temizlemeniz gerekiyor ya da geçmek gümrükten geçmek ya da geçmek zorunda gümrükten geçmek ya da geçmek zorunda

have to clear or pass customs

have to clear or pass customs tell me what you'd say to the

tell me what you'd say to the

tell me what you'd say to the customs agent to explain that

gümrükten geçmek ya da geçmek zorunda gümrükten geçmek zorundasın

customs agent to explain that

customs agent to explain that you don't have anything that

gümrük memuruna açıkla ki elinde hiçbir şey yok sende

you don't have anything that

you don't have anything that needs to be checked or reported

yok kontrol edilmesi

veya raporlanması gereken bir şey yok kontrol edilmesi veya

needs to be checked or reported

needs to be checked or reported I'll give you 10 seconds go

raporlanması gereken

kontrol edilmesi veya rapor edilmesi gerekiyor vereceğim sen 10 saniye git

ok let's compare what you said

ok let's compare what you said with what I'm thinking of for

tamamdediklerinizi karşılaştıralım

tamam dediklerinizi benim düşündüğüm şeyle benim

with what I'm thinking of for

with what I'm thinking of for this situation remember that you

düşündüğüm şeyle bu durum için düşündüklerimi karşılaştıralım sizi hatırla

this situation remember that you

this situation remember that you want to sound native while being

budurumu hatırla

bu durum, kibar olurken yerli gibi görünmek isterken yerli gibi görünmek istediğinizi unutmayın ki

want to sound native while being

want to sound native while being polite

polite

polite so you can clear customs quickly

gümrük işlemlerini hızlı bir şekilde

so you can clear customs quickly

halledebilmeniz için gümrük işlemlerini hızlı bir şekilde yapabilmeniz için

so you can clear customs quickly a great way to say this would be

gümrük işlemlerini hızlı bir şekilde yapabilmeniz için bunu söylemenin harika bir yolu

a great way to say this would be

a great way to say this would be I've got nothing to declare I've

Bunu söylemenin harika bir yolu bu, şunu

söylemenin harika bir yolu olurdu: Beyan edecek hiçbir şeyim yok Beyan edecek hiçbir şeyim yok Beyan edecek hiçbir

I've got nothing to declare I've

I've got nothing to declare I've got nothing to declare to

şeyim yok Beyan edecek hiçbir şeyim yok beyan etmek beyan edecek bir şeyim

got nothing to declare to

yok beyan edecek bir şeyim

got nothing to declare to declare something means to

yok beyan etmek bir şeyi beyan etmek bir şeyi beyan etmek demektir bir şeyi beyan etmek bir şeyi beyan etmek

declare something means to

declare something means to report or reveal something

demektir bir şeyi bildirmek veya ifşa etmek bir şeyi

report or reveal something

report or reveal something publicly and officially you

bildirmek veya ifşa etmek bir şeyi alenen ve resmi olarak bildirmek veya ifşa etmek siz

publicly and officially you

alenen ve resmi olarak siz

publicly and officially you usually receive a customs

alenen ve resmi olarak siz genellikle siz bir gümrük almak

usually receive a customs

usually receive a customs declaration form on a plane

genellikle bir gümrük almak

genellikle bir gümrük beyannamesi formu almak uçakta

declaration form on a plane

declaration form on a plane during an international flight

beyanname formu uçakta

beyan formu uluslararası bir uçuş sırasında

during an international flight

during an international flight if you have nothing to declare

uluslararası bir uçuş sırasında

uluslararası bir uçuş sırasında beyan edecek bir şeyiniz yoksa beyan edecek bir şeyiniz yoksa uçakta beyan formu

if you have nothing to declare

if you have nothing to declare though you can pass through

beyan edecek bir şeyiniz yoksa geçebiliyorsunuz

though you can pass through

though you can pass through customs

gerçigeçebiliyorsunuz gerçi gümrükten

customs

customs quickly now try using the

hızlı bir şekilde geçebiliyorsunuz gümrük gümrüklerini şimdi hızlı kullanmayı deneyin şimdi

quickly now try using the

quickly now try using the expression I've got nothing to

hızlı kullanmayı deneyin şimdi ifadesini kullanmayı deneyin yapacak hiçbir şeyim yok

expression I've got nothing to

expression I've got nothing to declare with me after each thing

ifadeettim

söyleyecek bir şeyim yok benimle beyan edecek bir şeyim yok her şeyden sonra

declare with me after each thing

declare with me after each thing I say to you so you can get used

benimle beyan ether şeyden sonra benimle

beyan et sana söylediğim her şeyden sonra

I say to you so you can get used

alışman için sana söylüyorum alışman için

I say to you so you can get used to using it are you bringing

sana söylüyorum yani kullanmaya alışabilirsin, kullanmaya mı getiriyorsun, kullanmaya mı getiriyorsun,

to using it are you bringing

to using it are you bringing anything for sale into the

satışa bir şey mi getiriyorsun,

anything for sale into the

anything for sale into the country

satılık bir şeye,

ülkeye satılık bir şeye,

country

country are you carrying currency with a

ülke ülke a ile para

are you carrying currency with a

are you carrying currency with a combined value of ten thousand

mı taşıyorsun? a ile para birimi Birleşik

değeri

combined value of ten thousand

combined value of ten thousand dollars or more

on bin dolar veya daha fazla olan on bin birleşik değeri olan bir para birimi mi taşıyorsunuz? Tehlikede olan var mı? Tehlikede olan var mı?

dollars or more

dollars or more do you have any endangered

do you have any endangered

do you have any endangered animals in your pocket

cebindeki

animals in your pocket

animals in your pocket very good

hayvanlar cebindeki hayvanlar cebindeki hayvanlar

çok iyi çok iyi çok

very good

very good I've got

iyi bende var

I've got

I've got to declare situation five now

beşinci durumu ilan etmeliyim şimdi

to declare situation five now

to declare situation five now let's say you just arrived at a

beşinci durumu ilan etmek için şimdi

beşinci durumu ilan etmek için şimdi diyelim ki bir noktaya geldiniz

let's say you just arrived at a

let's say you just arrived at a meeting after a short overnight

Diyelim ki bir toplantıya yeni geldiniz Diyelim ki

kısa bir gecelik toplantıdan sonra toplantıya yeni geldiniz Kısa bir

meeting after a short overnight

gecelik toplantıdan sonra

meeting after a short overnight flight you're tired and a

Kısa bir gecelik uçuştan sonra yorgunsunuz ve bir uçuştan sonra

flight you're tired and a

flight you're tired and a colleague asks you why you're

yorgunsunuz ve bir uçuştan sonra

yorgunsunuz ve bir meslektaşınız size neden olduğunuzu soruyor meslektaşınız size

colleague asks you why you're

colleague asks you why you're not looking your best

neden olduğunuzu soruyor meslektaşınız size neden en

not looking your best

not looking your best what could you say to tell them

iyi şekilde görünmediğinizi soruyor

what could you say to tell them

what could you say to tell them that you took a flight very late

onlara çok geç uçağa bindiğini söyle çok geç

that you took a flight very late

that you took a flight very late in the evening I'll give you 10

uçağa bindiğini

akşam çok geç uçağa bindiğini söyle sana akşam 10 vereceğim

in the evening I'll give you 10

in the evening I'll give you 10 seconds go

sana

akşam 10 vereceğim sen 10 saniye git

ok let's compare what you said

tamamsöylediklerinizi karşılaştıralım tamam hadi söylediklerinizi

ok let's compare what you said with what I'd use in this

with what I'd use in this

with what I'd use in this situation remember that you want

bunda kullanacaklarımla karşılaştıralım

situation remember that you want

situation remember that you want to sound native while saying

durum, gece

to sound native while saying

to sound native while saying that you had a late night flight

geç saatlerde uçuş yaptığınızı, gece

that you had a late night flight

that you had a late night flight in this situation you could

geç saatlerde uçuş yaptığınızı, bu durumda,

in this situation you could

budurumda yapabileceğinizi söylerken yerli gibi konuşmak istediğinizi hatırlayın

in this situation you could smile and say I caught a red-eye

Bu durumda gülümseyip kırmızı göz gülümsemesi yakaladım diyebilir ve

smile and say I caught a red-eye

smile and say I caught a red-eye i caught a red-eye a red-eye

kırmızı göz gülümsemesi yakaladım diyebilir ve kırmızı göz

yakaladım kırmızı göz yakaladım kırmızı göz

i caught a red-eye a red-eye

i caught a red-eye a red-eye flight is an overnight flight or

yakaladım kırmızı göz yakaladım diyebilir misiniz?kırmızı göz kırmızı göz

yakaladım kırmızı göz uçuşu gece uçuşudur veya

flight is an overnight flight or

uçuş gece uçuşudur veya uçuş

flight is an overnight flight or one that starts late at night

gece uçuşudur veya gece geç saatlerde başlar gece

one that starts late at night

one that starts late at night and arrives early the next

geç saatlerde başlar gece

geç saatlerde başlar ve ertesi gün erken gelir

and arrives early the next

and arrives early the next morning

ve ertesi gün

erken gelir ve ertesi sabah erkenden gelir

morning

morning these are called red eyes

bunlara kırmızı göz denir bunlara

these are called red eyes

these are called red eyes because they make your eyes

kırmızı göz denir

because they make your eyes

because they make your eyes tired and irritated you can take

tired and irritated you can take

yorgun ve sinirli alabilirsin

tired and irritated you can take a plane or you can catch one

yorgun ve sinirli alabilirsin uçağa binebilirsin ya da uçağa yetişebilirsin ya da uçağa

a plane or you can catch one

a plane or you can catch one like you catch a taxi but the

yetişebilirsin

ya da taksiye biner gibi yakalayabilirsin ama

like you catch a taxi but the

taksiye binersin gibi ama

like you catch a taxi but the idea of catching something

bir taksiye binmeniz gibi ama bir şeyi yakalama fikri bir şeyi

idea of catching something

idea of catching something implies that it was a bit

yakalama fikri bir

şeyi yakalama fikri bunun biraz olduğunu ima eder,

implies that it was a bit

biraz olduğunu ima eder,

implies that it was a bit difficult to get or you got it

elde etmenin biraz zor olduğunu veya

difficult to get or you got it

difficult to get or you got it suddenly or unexpectedly now try

elde etmenin zor olduğunuveyaelde ettiğinizi ima eder.

elde etmesi zor veya aniden veya beklenmedik bir şekilde şimdi dene

suddenly or unexpectedly now try

aniden veya beklenmedik bir şekildeşimdi

suddenly or unexpectedly now try using the expression i caught a

aniden veya beklenmedik bir şekilde dene ifadesini kullanmayı dene a yakaladım ifadesini

using the expression i caught a

using the expression i caught a red-eye with me after each thing

kullanarak yakaladım a ifadesini

kullanarak her kırmızı şeyden sonra benimle kırmızı göz yakaladım

red-eye with me after each thing

red-eye with me after each thing I say to you so you can get used

-herşeyden sonra benimle

göz göze gel sana söylediğim her şeyden sonra benimle kırmızı göz alışman için sana

I say to you so you can get used

I say to you so you can get used to using it

söylüyorumalışman için

sana söylüyorum kullanmaya alışman için kullanmaya alışman için vay canına, vay canına, vay,

to using it

to using it wow you look like you haven't

wow you look like you haven't

wow you look like you haven't slept

yokmuş gibi görünüyorsun, vay canına,

uyumamış gibi görünüyorsun, uyudun, uyudun, bunu alabildin mi, bunu

slept

slept were you able to get that

alabildin mi, bunu alabildin mi,

were you able to get that

were you able to get that earlier flight

önceki uçuşa yetişebildin mi, önceki uçuşa yetişebildin mi?

earlier flight

earlier flight it looks like you made it here

önceki uçuş buraya gelmiş gibi görünüyor buraya

it looks like you made it here

it looks like you made it here just in time

gelmiş gibi görünüyor buraya

tam zamanında varmış gibi görünüyor tam zamanında tam

just in time

just in time very good i caught a red-eye

zamanında çok iyi kırmızı göz yakaladım

very good i caught a red-eye

very good i caught a red-eye situation six

çok iyikırmızı göz yakaladım

çok iyi kırmızı göz durumu yakaladım altı

situation six

durum altı

situation six finally let's say you're out

durum altı nihayet çıktınız diyelim

finally let's say you're out

finally let's say you're out having dinner with some people

nihayet çıktınız diyelim sonunda diyelim ki dışarıda

bazı insanlarla akşam yemeği yiyorsunuz bazı insanlarla akşam yemeği yiyor

having dinner with some people

having dinner with some people after a very long international

bazı insanlarla akşam yemeği yiyor bir süre sonra çok uzun

after a very long international

after a very long international flight

flight

bir uluslararası uçuştan sonra çok

uzun bir uluslararası uçuştan sonra çok uzun bir uluslararası uçuştan sonra

flight you're having trouble staying

uçuş uçuşta kalmakta zorlanıyorsunuz kalmakta

you're having trouble staying

you're having trouble staying awake as this is when you'd

zorlanıyorsunuz

uyanık kalmakta zorlanıyorsunuz çünkü bu,

awake as this is when you'd

awake as this is when you'd normally be sleeping take a

uyandığınız zamandır çünkü bu, uyanacağınız zamandır.

uyanık olduğun gibi uyanık normalde uyuduğun zamandır a

normally be sleeping take a

normally be sleeping take a moment and tell me what you'd

normal olarak uyuyor ol

normal olarak uyuyor ol bir dakika dur ve bana ne anladığını söyle ve bana

moment and tell me what you'd

moment and tell me what you'd say to explain to people that

ne

anladığını söyle ve bana açıklamak için ne söyleyeceğini söyle diyen insanlara

say to explain to people that

açıklamak için diyen insanlara açıklamak için insanlara

say to explain to people that you're tired and disoriented

açıklamak için yorgun ve şaşırmışsınız

you're tired and disoriented

you're tired and disoriented because of the different time

yorgun ve şaşırmışsınız çünkü farklı zaman nedeniyle

because of the different time

because of the different time zone you're in i'll give you 10

farklı zaman nedeniyle

farklı zaman dilimi nedeniyle içindesin sana 10 bölge vereceğim içindesin sana

zone you're in i'll give you 10

zone you're in i'll give you 10 seconds go

10 bölge vereceğim içindesin

seconds go

seconds go ok let's compare what you said

with what I'm thinking of for

with what I'm thinking of for this situation remember that you

çünkü

bu durum için düşündüğüm şeyle seni hatırla

this situation remember that you

this situation remember that you want to say you're tired because

budurumu hatırlasen

bu durumu hatırla yorgun olduğunu söylemek istediğini çünkü yorgun olduğunu

want to say you're tired because

want to say you're tired because your body thinks it's in a

söylemek istediğini

çünkü vücudunun yorgun olduğunu söylemek istediğini hatırla a'da olduğunu düşünüyor vücudunuz a'da olduğunu düşünüyor

your body thinks it's in a

your body thinks it's in a different timezone a great

vücudunuz farklı bir zaman diliminde olduğunu düşünüyor çok farklı bir zaman diliminde harika

different timezone a great

different timezone a great expression for this situation

farklı bir zaman diliminde bu durum için harika bir ifade bu durum için

expression for this situation

expression for this situation would be I've got jet lag

ifade bu durum için ifade olurdu jet lag'ım var

would be I've got jet lag

Bendejet lag var

would be I've got jet lag I've got jet lag you've taken a

olur bende jet lag var bende jet lag var sen aldın ben

I've got jet lag you've taken a

I've got jet lag you've taken a jet or some kind of airplane and

jet lag oldum sen aldın

ben jet lag oldum sen jet falan aldın bir tür uçak ve

jet or some kind of airplane and

jet veya bir tür uçak ve

jet or some kind of airplane and you're experiencing the lag

jet veya bir tür uçak ve gecikmeyi deneyimliyorsunuz

you're experiencing the lag

gecikmeyi

you're experiencing the lag between where you are and what

deneyimliyorsunuz nerede olduğunuz ile

between where you are and what

between where you are and what your body is used to to cure jet

nerede olduğunuz ve nerede olduğunuz

arasındaki gecikmeyi yaşıyorsunuz sizsiniz ve vücudunuzun jet lag lag lag'ı iyileştirmeye alışkın vücudunuz

your body is used to to cure jet

your body is used to to cure jet lag

lag

lag it's a good idea to stay awake

jet lag lag

lag'ı iyileştirmeye alışkındır uyanık kalmak iyi bir fikir uyanık kalmak

it's a good idea to stay awake

it's a good idea to stay awake in the new location even if it's

iyi bir fikir uyanık kalmak

iyi bir fikir yeni yerinde olsa bile uyanık kal

in the new location even if it's

in the new location even if it's not very comfortable now try

yeni yerinde olsa bile

çok rahat olmasa da şimdi dene pek rahat değil

not very comfortable now try

şimdi dene

not very comfortable now try using the expression I've got

pek rahat değil şimdi ben ifadesini kullanarak sahip olduğum ifadeyi kullanmayı dene

using the expression I've got

using the expression I've got jet lag after each thing I say

ben'

jet lag'im var tabirini kullanıyorum her şeyden sonra

jet lag after each thing I say

jet lag after each thing I say to you so you can get used to

jetlag diyorumher

şeyden sonra jet lag diyorum sana her söylediğimden sonra jet lag diyorum sana

to you so you can get used to

to you so you can get used to using it you're doing alright I

alışasın diye sana alışsın diye

onu kullanmaya alışabilirim iyi yapıyorsun onu

using it you're doing alright I

using it you're doing alright I think it's about three in the

kullanıyorum seniyi yapıyorsun onu

kullanıyorum sen iyi yapıyorsun sanırım saat üç civarı sanırım saat

think it's about three in the

think it's about three in the morning where you came from

üç civarı

düşünüyorum saat üç civarı geldiğin yerde

morning where you came from

geldiğin sabahtan geldiğin sabahtan

morning where you came from I guess you weren't able to

geldiğin yere sanırım yapamadın

I guess you weren't able to

I guess you weren't able to sleep on the plane to get used

sanırım

uyuyamadın sanırım uçakta uyuyamadın alışmak için

sleep on the plane to get used

sleep on the plane to get used to the time here in Brazil huh

uçakta uyu

uyumaya alışmak için uçakta burada Brezilya'daki zamana alışmak için ha burada Brezilya'daki

to the time here in Brazil huh

zamana ha burada

to the time here in Brazil huh don't you feel great after

Brezilya'daki zamana ha sonra harika hissetmiyor musun sonra

don't you feel great after

don't you feel great after traveling halfway around the

harika hissetmiyor musun yolun yarısını geçtikten sonra harika hissetmiyor musun yolun

traveling halfway around the

yarısında dolaşırken yolun yarısını dolaşırken dünyanın yarısını

traveling halfway around the world

world

dolaşırken dünya dünya

world very good

çok iyi çok

very good

very good I've got jet lag finally here's

iyi

çok iyi jet lag oldum sonunda işte

I've got jet lag finally here's

I've got jet lag finally here's a quick quiz to test your memory

jet lag oldum nihayet işte

jet lag oldum sonunda işte hafızanızı test etmek için hızlı bir sınav

a quick quiz to test your memory

hafızanızı test etmek için hızlı bir sınav

a quick quiz to test your memory respond to what you here with

hafızanızı test etmek için hızlı bir sınav burada olana cevap verin

respond to what you here with

respond to what you here with what you've just learned

burada olana cevap

burada öğrendiklerinizle cevap verin az önce öğrendiklerinizi öğrenin

what you've just learned

what you've just learned would you like an aisle or

koridor mu yoksa koridor mu istiyorsunuz veya

would you like an aisle or

would you like an aisle or window seat are any exit row

koridor veya pencere kenarı mı istiyorsunuz herhangi bir çıkış sırasındaki pencere koltuğu herhangi bir

window seat are any exit row

window seat are any exit row seats available

çıkış sırasındaki

pencere koltuğu var herhangi bir çıkış sırasındaki koltuk var mı koltuklar mevcut

seats available

seats available your flight was 16 hours long

koltuklar mevcut uçuşunuz 16 saatti uçuşunuz

your flight was 16 hours long

your flight was 16 hours long wasn't it I've got jet lag

16 saatti

uçuşun 16 saat sürdü değil mi Jet lag oldum

wasn't it I've got jet lag

değil miJet lag oldum

wasn't it I've got jet lag are you bringing any alcohol or

değil mi Jet lag oldum alkol alıyor musun yoksa

are you bringing any alcohol or

getiriyor musunalkol ya da

are you bringing any alcohol or tobacco over the import limit

herhangi bir alkol veya ithal limiti üzerinde tütün getiriyor musunuz İthalat limiti

tobacco over the import limit

tobacco over the import limit I've got no

üzerinde

tütün ithalat limiti üzerinde tütün bende yok yok beyan etmem var beyan etmek

I've got no

I've got no to declare would you like

ister misiniz

to declare would you like

to declare would you like something to drink

beyan etmek ister misiniz bir şeyler içmek ister misin bir şeyler içmek içecek bir şeyler ne

something to drink

something to drink what do you have

var ne var ne

what do you have

var

what do you have you look really tired did you

ne var çok yorgun görünüyorsun gerçekten

you look really tired did you

you look really tired did you just arrive this morning I

yorgun

görünüyorsun gerçekten yorgun görünüyorsun gerçekten bu sabah mı geldin ben

just arrive this morning I

buna yeni geldimsabah daha

just arrive this morning I caught a red-eye your bags are

bu sabah geldim kırmızı gözle yakalandı çantalarınız

caught a red-eye your bags are

caught a red-eye your bags are all checked

kırmızı gözle

yakalandı çantalarınız kırmızı gözle yakalandı çantalarınızın hepsi kontrol edildi hepsi

all checked

all checked is there anything else I can

kontrol

edildi yapabileceğim başka bir şey var mı

is there anything else I can

is there anything else I can assist you with all my luggage

yapabileceğim başka bir şey var mı

bagajımla ilgili size yardımcı olabileceğim başka bir şey var, tüm bagajımla ilgili size yardımcı olabilirim,

assist you with all my luggage

assist you with all my luggage go through to my destination

tüm bagajımla ilgili olarak size yardımcı olabilirim, gideceğim yere doğru ilerleyin,

go through to my destination

go through to my destination well

hedefime doğru ilerleyin, pekala, pekala,

well

well this lesson the natural speech

bu ders doğal konuşma

this lesson the natural speech

this lesson the natural speech lesson is just one part of the

bu dersdoğal konuşma

bu ders doğal konuşma dersi dersin sadece bir kısmı dersin sadece

lesson is just one part of the

lesson is just one part of the complete English fluency

bir kısmı

tam İngilizce akıcılığının sadece bir kısmı tam

complete English fluency

complete English fluency training program of master

İngilizceakıcılığı tam

İngilizce akıcılık eğitim programı ana eğitim programı ana eğitim

training program of master

training program of master English conversation too . o to

programıana

eğitim programı ana İngilizce konuşma konuşma fazla . o da

English conversation too . o to

English conversation too . o to begin learning with the complete

İngilizce konuşmaya.oda

İngilizce konuşmaya. o tam olarak öğrenmeye başlamak için tam olarak öğrenmeye başlayın tam olarak öğrenmeye

begin learning with the complete

begin learning with the complete master English conversation too

başlayın İngilizce konuşmada ustalaşın ve

master English conversation too

master English conversation too . o program so you can start

İngilizce konuşmada

ustalaşın çok fazla İngilizce konuşun. o program, böylece başlayabilirsiniz

. o program so you can start

. o program so you can start understanding native English

.oprogram,böylecebaşlayabilirsiniz

. o program anadili İngilizce'yi

understanding native English

anlamaya anadiliİngilizce'yi anlamaya

understanding native English speakers and speaking fluent

anadili İngilizce olan kişileri anlamaya ve akıcı

speakers and speaking fluent

speakers and speaking fluent English confidently without

konuşmacılar konuşmaya ve akıcı

konuşmacılar konuşmaya ve akıcı İngilizce konuşmaya başlayabilmeniz için İngilizce olmadan güvenle İngilizce

English confidently without

English confidently without hesitating or translating in

olmadan kendinize güvenerek tereddüt etmeden

veya tercüme etmeden tereddüt etmeden

hesitating or translating in

hesitating or translating in your head during conversations

veya

kafanızda tercüme ederek tereddüt etmeden veya tercüme ederek başlayabilmeniz için program konuşmalar

your head during conversations

sırasında kafanız konuşmalar sırasında kafanız konuşmalar sırasında

your head during conversations click on the link in this video

bu videodaki bağlantıya tıklayın

click on the link in this video

click on the link in this video or in the description below this

bu videodaki bağlantıya

tıklayın bu videodaki bağlantıya veya bunun altındaki açıklamada

or in the description below this

veya bunun altındaki açıklamada

or in the description below this video i look forward to helping

veya bu videonun altındaki açıklamada bulunan bağlantıya tıklayın yardım videosunu sabırsızlıkla bekliyorum yardım

video i look forward to helping

video i look forward to helping you become a fluent speaker

videosunu sabırsızlıkla bekliyorum akıcı bir konuşmacı olmana yardım etmeyi dört gözle bekliyorum

you become a fluent speaker

you become a fluent speaker quickly and i'll see you in the

akıcı bir konuşmacı olursun

hızlı bir şekilde akıcı bir konuşmacı olursun ve yakında görüşürüz

quickly and i'll see you in the

quickly and i'll see you in the lessons

veyakında görüşürüz

çabuk vederslerde görüşürüz dersler

lessons

lessons bye-bye

dersler güle güle