Conversational Business English - English for Customer Service and Call Centers - EnglishAnyone.com

hi there I'm drew badger the

hi there I'm drew badger the world's number one english

merhababenporsuk çizdim

merhaba ben porsuk çizdim dünyanın bir numaralı ingilizcesi dünyanın bir

world's number one english

world's number one english fluency guide and it is a

numaralıingilizcesi dünyanın bir

numaralı ingilizce akıcılık rehberi ve

fluency guide and it is a

fluency guide and it is a pleasure to welcome you to

akıcılık rehberi ve

akıcılık rehberi ve sizi ağırlamaktan mutluluk duyuyorum

pleasure to welcome you to

Sizi ağırlamaktan memnuniyet duymaktan memnuniyet duymaktan memnuniyet duymaktan memnuniyet duymaktan memnuniyet duymaktan mutluluk duyuyorum

pleasure to welcome you to something new on the channel as

kanalda yeni bir şey olarak

something new on the channel as

something new on the channel as I usually do and in the same way

kanalda yeni bir şey olarak

kanalda yeni bir şey olarak genellikle yaptığım gibi ve

I usually do and in the same way

I usually do and in the same way that i recommend you try

genellikle yaptığım şekilde ve

genellikle yaptığım şekilde ve içinde aynı şekilde denemenizi tavsiye ederim denemenizi tavsiye ederim farklı

that i recommend you try

that i recommend you try different things you try using

şeyler denemenizi tavsiye ederim farklı şeyler deneyin

different things you try using

different things you try using your English try using different

farklı şeyler deneyin

farklı şeyler kullanmayı deneyin İngilizcenizi kullanmayı deneyin farklı

your English try using different

İngilizcenizi kullanmayıdeneyin farklı

your English try using different expressions even different

İngilizcenizi kullanmayı deneyin hatta farklı ifadeler kullanmayı deneyin farklı

expressions even different

expressions even different accents until you find something

ifadeler hatta farklı

ifadeler hatta farklı vurgular bir şey bulana kadar aksan bir şey bulana kadar

accents until you find something

accents until you find something that really fits and something

aksan gerçekten uyan bir şey bulana kadar ve

that really fits and something

that really fits and something that really works well for you

gerçekten uyan bir şey ve gerçekten

uyan bir şey ve sizin

that really works well for you

that really works well for you I do the same thing on the

için gerçekten işe yarayan bir şey

aynı şeyi

I do the same thing on the

I do the same thing on the YouTube channel because we have

YouTube kanalında da yapıyorum çünkü

YouTube channel because we have

YouTubekanalımız varçünkü

YouTube channel because we have lots of different learners that

YouTube kanalımız var çünkü birçok farklı öğrencimiz var ve

lots of different learners that

lots of different learners that come to the channel and the most

birçok farklı öğrencimiz var

kanala gelen birçok farklı öğrenicinin ve çoğu

come to the channel and the most

come to the channel and the most of them are at roughly the same

kanala gelir ve çoğu

kanala gelir ve bunların çoğu kabaca aynı seviyededir kabaca

of them are at roughly the same

of them are at roughly the same level usually intermediate

aynıdır kabaca

aynı seviyededir genellikle orta

level usually intermediate

level usually intermediate learners that want to become

seviye genellikle orta

seviye genellikle orta seviye öğreniciler olmak isteyen öğreniciler olmak isteyen

learners that want to become

learners that want to become fluent speakers they have kind

akıcı konuşmacılar olmak isteyen nazik

fluent speakers they have kind

fluent speakers they have kind of different reasons for wanting

akıcı konuşmacılara sahiplernazik

akıcı konuşmacılara sahipler istemek için farklı nedenlere sahipler

of different reasons for wanting

of different reasons for wanting to get fluent

to get fluent

farklı nedenlerle istemek için farklı nedenlere sahipler akıcı olmak istemek için akıcı olmak için akıcı olmak için

to get fluent so some of them maybe it's for

yani bazıları belki bu yüzden bazıları belki bu yüzden

so some of them maybe it's for

so some of them maybe it's for business some of them are just

bazıları belki iş içindir bazıları sadece iş

business some of them are just

business some of them are just for personal reasons maybe

bazılarısadece

iş bazıları sadece kişisel sebeplerden dolayı belki kişisel

for personal reasons maybe

for personal reasons maybe you're over 80 years old like

sebeplerden dolayı belki

kişisel sebeplerden dolayı belki 80 yaşının üzerindesin sanki

you're over 80 years old like

80 yaşının üzerindesin gibi

you're over 80 years old like some of our learners are and

80 yaşının üzerindesin gibi bazı öğrencilerimizin olduğu ve

some of our learners are and

some of our learners are and they just really like learning

bazı öğrencilerimizin olduğu ve

bazılarımızın da olduğu gibi öğrenicilerimiz ve öğrenmeyi gerçekten seviyorlar öğrenmeyi

they just really like learning

they just really like learning for fun

gerçektenseviyorlar eğlenmek için eğlenmek için

öğrenmeyi gerçekten seviyorlar

for fun

for fun so for all of these people we

yani tüm bu insanlar için biz

so for all of these people we

so for all of these people we try to experiment with different

yani tüm bu insanlar için biz yani

tüm bu insanlar için birlikte deney yapmaya çalışıyoruz farklı

try to experiment with different

denemekfarklı denemek

try to experiment with different things and see what people enjoy

farklı şeyler denemek ve insanların şeylerden neyden hoşlandığını görmek

things and see what people enjoy

ve insanların şeylerden neyden hoşlandığını görmek

things and see what people enjoy but in this video i wanted to

ve insanların nelerden hoşlandığını görmek ama bu videoda istedim ama bu videoda istedim

but in this video i wanted to

but in this video i wanted to try something I haven't done on

ama bu videoda istedim yapmadığım bir şeyi

try something I haven't done on

deneyapmadığım bir şeyi dene

try something I haven't done on the channel before I don't

yapmadığım bir şeyi dene kanalda daha önce kanalda daha önce

the channel before I don't

the channel before I don't really talk about business

kanalda daha önce kanalda gerçekten iş hakkında konuşmuyorum

really talk about business

really talk about business english and I'll explain why in

iş hakkında konuşmak

gerçekten iş ingilizcesi hakkında konuşmak ve neden ingilizce açıklayacağım

english and I'll explain why in

ve neden

english and I'll explain why in a minute but this thing because

ingilizce açıklayacağım ve neden bir dakika içinde açıklayacağım ama bu şey çünkü

a minute but this thing because

bir dakika ama bu şey çünkü

a minute but this thing because I continue to get requests for

bir dakika ama bu şey çünkü ben için talep almaya devam ediyor için talep almaya devam ediyorum

I continue to get requests for

I continue to get requests for things like this

things like this

bunun gibi şeyler için talep almaya devam ediyorum bunun gibi

şeyler bunun gibi

things like this I thought it would be a good

iyi olacağını düşündüm

I thought it would be a good

I thought it would be a good idea to bring this up in a video

iyi olacağını

düşündüm getirmenin iyi bir fikir olacağını düşündüm bu bir video

idea to bring this up in a video

idea to bring this up in a video lesson

lesson

fikrinde bunu bir video

fikrinde gündeme getirmek için bunu bir video ders dersinde ortaya çıkarmak için

lesson so we're going to talk about

yani hakkında konuşacağız bu yüzden hakkında

so we're going to talk about

so we're going to talk about what i call conversational

konuşacağız bu yüzden

ne hakkında konuşacağız konuşmalı dediğime konuşmalı dediğim şey

what i call conversational

what i call conversational business English conversational

konuşmalı iş İngilizcesi konuşmalı iş

business English conversational

İngilizcesi

business English conversational business english now one of the

konuşmalı iş İngilizcesi konuşmalı iş ingilizcesi şimdi iş alanlarından biri ingilizce şimdi

business english now one of the

business english now one of the most important things I want you

iş dünyasından biri ingilizce şimdi en önemli şeylerden biri seni istiyorum

most important things I want you

most important things I want you to know about learning business

en önemli şeyler seni

en çok istiyorum İş İngilizcesi öğrenmek hakkında bilmenizi istediğim önemli şeyler

to know about learning business

to know about learning business english and again this is the

İşletme İngilizcesi öğrenmek hakkında bilmeniz

english and again this is the

english and again this is the reason i don't really cover

reason i don't really cover

gerçekten

reason i don't really cover specific business english is

belirli bir iş ingilizcesini gerçekten kapsamamamın nedenini kapsar,

specific business english is

belirli bir işingilizcesidir,

specific business english is because there isn't really well

belirli bir iş ingilizcesidir çünkü gerçekten iyi değildir çünkü gerçekten iyi

because there isn't really well

değildir

because there isn't really well they're kind of two problems the

çünkü gerçekten iyi değildir, bunlar iki tür problemdir

they're kind of two problems the

they're kind of two problems the first one is that there may be

bunlariki çeşitproblem onlar iki çeşit

problemler birincisi, birincisi olabilir,

first one is that there may be

first one is that there may be specific things for your

birincisi olabilir,

specific things for your

specific things for your industry

industry

industry maybe you work at a call center

sizin sektörünüze özel şeyler için spesifik şeyler olabilir.

endüstri endüstri

belki çağrı merkezinde çalışıyorsun

maybe you work at a call center

maybe you work at a call center maybe you're a doctor or a

belki çağrı merkezinde çalışıyorsun belki

çağrı merkezinde çalışıyorsun belki doktorsun ya da belki

maybe you're a doctor or a

maybe you're a doctor or a lawyer or a web designer or

doktorsun ya

da belki doktorsun ya da avukatsın ya da bir web tasarımcısı veya

lawyer or a web designer or

lawyer or a web designer or whatever else you may happen to

avukat veyaweb tasarımcısı veya

avukat veya web tasarımcısı veya başına gelebilecek her ne ise

whatever else you may happen to

whatever else you may happen to be there a specific technical

başına gelebilecek her ne olursa olsun başka ne olursa olsun oradasın belirli bir teknik var mı belirli bir teknik var mı

be there a specific technical

belirli birteknik var

be there a specific technical language that really is kind of

mı belirli bir teknik dil var mı gerçekten bu tür bir

language that really is kind of

language that really is kind of too specific for what we do on

dil gerçekten bu tür bir

dil gerçekten bu kanalda yaptıklarımız için çok özel yaptıklarımız için

too specific for what we do on

too specific for what we do on this channel and I don't really

çok özel yaptıklarımız için çok özel ve

this channel and I don't really

this channel and I don't really want to make something just for

bu kanalda gerçekten yapmıyorum ve yapmıyorum Gerçekten

bu kanal ve ben gerçekten bir şeyler yapmak istemiyorum sırf doktorlar için bir şeyler yapmak

want to make something just for

istiyorum sadece

want to make something just for doctors are just for whatever

doktorlar ne iseler için sadece doktorlar ne

doctors are just for whatever

iseler içinsadece

doctors are just for whatever so I like to keep things broad

doktorlar ne iseler için sadece bir şeyler yapmak istiyorum bu yüzden bazı şeyleri saklamayı seviyorum geniş

so I like to keep things broad

yanikonuları geniş tutmayı seviyorum

so I like to keep things broad enough that lots of people in

bu yüzden konuları yeterince geniş tutmayı seviyorum ki birçok insan

enough that lots of people in

enough that lots of people in different industries can use

yeterince farklı sektörlerden pek çok insan

different industries can use

different industries can use them especially for specific

farklı endüstrileri kullanabilir farklı endüstrileri kullanabilir

farklı endüstrileri kullanabilir onları özellikle belirli konular için kullanabilir

them especially for specific

them especially for specific business purposes but the other

özellikle

onları özellikle belirli iş amaçları için ama diğer

business purposes but the other

business purposes but the other reason that I don't really talk

iş amaçlarıamadiğer

iş amaçları ama gerçekten konuşmamamın diğer nedeni gerçekten

reason that I don't really talk

reason that I don't really talk about quote unquote business

konuşmamamın

nedeni alıntı yapılmamış işlerden gerçekten bahsetmememin nedeni alıntı

about quote unquote business

about quote unquote business english so much is that the

hakkında alıntıyapılmamışiş hakkında alıntı yapılmamış iş

ingilizcesi o kadar fazla ki ingilizce

english so much is that the

english so much is that the truth is that when you're even

o kadar fazla ki

ingilizce o kadar fazla ki gerçek şu ki sen çiftken

truth is that when you're even

truth is that when you're even dealing in a business capacity

bile gerçek şu ki

sen bileyken gerçek şu ki çiftken bir ticari kapasiteyle uğraşmak bir

dealing in a business capacity

dealing in a business capacity with people that you're still

ticari kapasiteyle uğraşmak

insanlarla ticari bir kapasiteyle uğraşmak

with people that you're still

with people that you're still dealing with people

dealing with people

dealing with people lots of people if they try to

lots of people if they try to

lots of people if they try to think about selling to other

birçok insanı dene,eğerdenerse,

birçok insanı, eğer başkalarına satış yapmaya çalışırlarsa, başkalarına satış yapmayı düşün,

think about selling to other

think about selling to other businesses are getting people to

diğer işletmelere satış yapmayı düşün, insanları

businesses are getting people to

businesses are getting people to do things in a business rather

işletmelere yönlendirir, insanları

işletmelere yönlendirir, insanlara bir şeyler yaptırır. iş

do things in a business rather

do things in a business rather than trying to sell to an

bir kişiye

satış yapmaya çalışmaktansa bir kişiye satış yapmaya çalışmaktansa bir işletmede bir şeyler yapmayı tercih eder

than trying to sell to an

than trying to sell to an individual they think they have

bir kişiye satış yapmaya çalışmaktansa bir kişiye sahip

individual they think they have

individual they think they have to sell in a different special

olduklarını düşünürler farklı bir özel

to sell in a different special

satış farklı

to sell in a different special way or you some kind of special

bir özel farklı özel bir şekilde satış veya sen bir tür özel

way or you some kind of special

way or you some kind of special vocabulary and this is the

yolveya senbir tür özel

yol veya sen bir tür özel kelime ve bu kelime

vocabulary and this is the

vocabulary and this is the business English that lots of

dağarcığı

ve bu kelime dağarcığı iş İngilizcesi o çok

business English that lots of

business English that lots of people would like you to learn

işİngilizcesi oçok

iş İngilizcesi birçok insanın öğrenmenizi istediği

people would like you to learn

people would like you to learn so people make money selling

insanlar öğrenmenizi ister insanlar öğrenmenizi ister

böylece insanlar satış yaparak para kazanırlar

so people make money selling

so people make money selling business english courses when

böyleceinsanlar satış yaparak para kazanırlar

böylece insanlar iş satarak para kazanırlar ingilizce kursları ne zaman

business english courses when

iş ingilizcesi kursları ne zaman iş

business english courses when really what you should be using

ingilizcesi kursları ne zaman gerçekten kullanman gereken şey

really what you should be using

really what you should be using is the conversational business

gerçekten kullanman gereken şey gerçekten kullanman gereken konuşma işidir konuşma işidir

is the conversational business

is the conversational business English that I use when I'm just

konuşma işi iş İngilizcesi ben sadece olduğumda kullanıyorum

English that I use when I'm just

English that I use when I'm just doing regular business i'm

Sadece

İngilizce olduğumda kullandığım İngilizce Sadece normal bir iş yaparken kullandığım İngilizce

doing regular business i'm

doing regular business i'm talking with people or I'm

Normal bir iş yapıyorum İnsanlarla konuşuyorum veya

talking with people or I'm

talking with people or I'm sending out emails or anything

İnsanlarla konuşuyorum veyaBen

insanlarla konuşuyorum ya da e-posta gönderiyorum ya da e-posta gönderen herhangi bir şey ya da e-

sending out emails or anything

sending out emails or anything like that so I'm communicating

posta gönderen herhangi bir şey ya da bunun gibi bir şey bu yüzden böyle iletişim kuruyorum bu yüzden böyle

like that so I'm communicating

like that so I'm communicating with people in a professional

iletişim kuruyorum bu

yüzden insanlarla profesyonel bir şekilde iletişim kuruyorum

with people in a professional

with people in a professional way but i'm still being casual

İnsanlarla profesyonel bir şekilde profesyonel bir şekilde ama yine de rahat davranıyorum

way but i'm still being casual

amayine de rahatdavranıyorum

way but i'm still being casual about it

about it

about it and this is one of the really

ama yine de bu konuda bu konuda rahat davranıyorum

ve bu gerçekten olanlardan biri

and this is one of the really

and this is one of the really nice things about English so

vebu dagerçekten

ve bu İngilizce ile ilgili gerçekten güzel şeylerden biri İngilizce hakkında çok

nice things about English so

nice things about English so Japanese as an example this is

güzel şeyler

İngilizce hakkında çok güzel şeyler yani Japonca örnek olarak bu Japonca

Japanese as an example this is

Japanese as an example this is something where you really have

örnek olarak bu

Japonca örnek olarak bu gerçekten sahip olduğunuz bir şeye sahip olduğunuz bir şey

something where you really have

gerçekten

something where you really have a very specific way of

çok özel bir yola sahip olduğunuz bir şeye sahip olursunuz, insanlarla iletişim kurmanın çok özel bir yoluna sahip olursunuz, insanlarla iletişim

a very specific way of

a very specific way of communicating with people

kurmanın çok özel bir yoluna sahip olursunuz,

communicating with people

communicating with people especially in business

özellikle iş dünyasında insanlarla iletişim kurarsınız,

especially in business

özellikle iş dünyasında,

especially in business situations and there's a whole

özellikle iş durumlarında ve bir bütün durum vardır

situations and there's a whole

situations and there's a whole separate level of the language

vebirbütün vardır.

durumlar ve tamamen ayrı bir dil düzeyi vardır, dilin

separate level of the language

separate level of the language that you have to understand if

ayrı düzeyi,

anlamanız gereken dilin ayrı düzeyi, eğer bunu anlamanız gerekiyorsa, bunu

that you have to understand if

that you have to understand if you don't know that then people

anlamanız gerekiyorsa, bunu bilmiyorsanız, o zaman insanlar da

you don't know that then people

you don't know that then people will look at you in a different

anlamaz. bil ki ozaman

tanımadığın insanlar o zaman insanlar sana farklı bir şekilde bakacaklar

will look at you in a different

will look at you in a different way so it's really a much more

sana farklı bir şekilde bakacaklar bu yüzden bu gerçekten çok daha fazla bir yol

way so it's really a much more

way so it's really a much more stark contrast between regular

yani gerçekten çok daha fazla bir

yol yani bu

stark contrast between regular

stark contrast between regular conversational Japanese and then

normal konuşma Japoncası ile sonra

conversational Japanese and then

conversational Japanese and then what's professional but in

konuşma Japoncası ve sonra

konuşma Japoncası ve sonra profesyonel olan ama

what's professional but in

what's professional but in English these two were really

profesyonel olanama

profesyonel olan ama İngilizce olan arasındaki düzenli keskin zıtlık arasında gerçekten çok daha keskin bir zıtlık, bu ikisi gerçekten

English these two were really

English these two were really quite close together so there

İngilizdi,buikisigerçekten

İngilizce bu ikisi gerçekten birbirine oldukça yakındı, bu yüzden orada

quite close together so there

quite close together so there are some really more

are some really more

oldukçayakın, yani oldukça yakın, yani gerçekten biraz daha

fazla var,

bazıları gerçekten daha

are some really more professional sounding things you

fazla, kulağa profesyonelce gelen şeyler, profesyonelce

professional sounding things you

professional sounding things you say but really in order to

söylenen şeyler,

profesyonelce söylediğiniz şeyler ama gerçekten

say but really in order to

say but really in order to persuade people to get people to

söylemek ama gerçekten

söylemek için ama gerçekten insanları ikna etmek için insanları insanları

persuade people to get people to

persuade people to get people to take action whether this is

ikna etmeye ikna etmek için insanları insanları ikna etmeye ikna etmek için insanları insanları insanları harekete geçirmeye ikna etmek için

bu harekete geçin ister

take action whether this is

bu

take action whether this is within your own company or this

harekete geçin ister kendi şirketiniz içinde olsun veya bu

within your own company or this

within your own company or this is clients or customers or

kendi şirketiniz içinde veya bu

kendi şirketiniz içinde veya bu müşteriler veya müşteriler veya müşteriler veya müşteriler veya müşteriler

is clients or customers or

is clients or customers or whomever else you're dealing

veya müşteriler veya başka kiminle muhatap olursanız olun, başka kiminle muhatap olursanız olun,

whomever else you're dealing

whomever else you're dealing with

başka kiminle muhatap olursanız olun.

with

with it's really important to use the

it's really important to use the

it's really important to use the kind of casual or conversational

gündelik veya sohbete dayalı türde

kind of casual or conversational

kind of casual or conversational business english and this is

gündelik

veya sohbete dayalı iş İngilizcesi kullanmak gerçekten önemli

business english and this is

business english and this is where your blending the two of

ikisini

where your blending the two of

where your blending the two of them together

karıştırdığın yer ikisini karıştırdığın yer ikisini birlikte

karıştırdığın yer ikisini

them together

them together so you're able to use things and

birlikte karıştırıyorsun böylece bir şeyleri kullanabiliyorsun ve

so you're able to use things and

böylece bir şeyleri kullanabiliyorsunve

so you're able to use things and people often ask me about this

böylece şeyleri ve insanları sık sık kullanabiliyorsun bana bunu sor

people often ask me about this

people often ask me about this as well is it okay if I use the

insanlar bana sık sık bunu soruyor

insanlar bana sık sık bunu da soruyor aynı şeyi kullanmamda bir sakınca var mı aynı şeyi

as well is it okay if I use the

as well is it okay if I use the things like what i teach and

kullanmamda bir

sakınca var mı öğrettiklerim gibi şeyleri kullanmamda bir sakınca var mı

things like what i teach and

things like what i teach and master English conversation is

öğrettiklerim gibi ve

öğrettiklerim ve ustalaştığım şeyler gibi İngilizce konuşması

master English conversation is

master English conversation is it okay if we use those in

anaİngilizcekonuşması

ana İngilizce konuşmasıdır, içindekileri kullanırsak sorun olur mu,

it okay if we use those in

it okay if we use those in business situations as well and

içindekileri kullanırsak

tamam, bunları iş durumlarında ve

business situations as well and

iş durumlarında kullanırsak tamam durumlarve

business situations as well and yes most of the time it is

iş durumları da ve evet çoğu zaman

yes most of the time it is

yes most of the time it is unless I specifically say in a

evet çoğu zaman

evet çoğu zaman özellikle a'da söylemediğim sürece a'da

unless I specifically say in a

unless I specifically say in a video lesson that it's not so I

özellikle söylemediğim

sürece bir video dersinde özellikle söylemediğim sürece öyle değil ben

video lesson that it's not so I

video lesson that it's not so I thought I would give you one

video dersi o kadar değilben

video dersi öyle değil sana bir fikir vereceğimi düşündüm sana

thought I would give you one

thought I would give you one thing just to test this idea to

bir

fikir vereceğim sana bir şey vereceğim sadece bu fikri test etmek için

thing just to test this idea to

thing just to test this idea to see if people are interested in

sadece bu fikri test etmek için

sadece bu fikri test etmek için, insanların ilgilenip ilgilenmediğini görmek, insanların ilgilenip

see if people are interested in

ilgilenmediğini görmek, insanların

see if people are interested in learning more conversational

daha fazla sohbete dayalı

learning more conversational

learning more conversational business english and if you are

öğrenme, daha

fazla sohbete dayalı iş İngilizcesi öğrenmekle ilgilenip ilgilenmediklerini görmek ve eğer

business english and if you are

business english and if you are i can make some more videos

işİngilizcesi isenizve

iş İngilizcesi iseniz ve eğer öyleysen biraz daha video çekebilirim

i can make some more videos

i can make some more videos about it so if you like this

biraz daha video çekebilirim bununla

ilgili birkaç video daha çekebilirim bu yüzden bunu beğendiyseniz bu konuda bunu

about it so if you like this

about it so if you like this video do

beğendiyseniz yani bu videoyu beğendiyseniz

video do

video yap

video do click that like button do put

video yap bunu tıklayın beğen düğmesi koy beğen düğmesine tıkla beğen düğmesine tıkla yap

click that like button do put

click that like button do put down in the comments below this

altına yorumlara yaz bunun altına

down in the comments below this

yorumlara bu videonun altına

down in the comments below this video about specific situations

yorumlara koy belirli durumlar hakkında

video about specific situations

video about specific situations you like to learn and if it's

video belirli durumlar hakkında

video öğrenmek istediğin belirli durumlar hakkında video ve eğer

you like to learn and if it's

you like to learn and if it's not too specific

öğrenmeyi seviyorsan ve eğer

öğrenmeyi seviyorsan ve eğer çok spesifik değilse

not too specific

not too specific probably the best responses i

çok spesifik değil

çok spesifik değil muhtemelen en iyi yanıtlar i muhtemelen en iyi yanıtlar i muhtemelen

probably the best responses i

probably the best responses i could get our things that I can

en iyi yanıtlar alabildiğim şeyleri alabilirim

could get our things that I can

could get our things that I can help learn a whole bunch of

alabildiğim şeylerimiz,

öğrenmemize yardımcı olabileceğim şeylerimiz bir sürü şey öğrenmemize yardım et

help learn a whole bunch of

help learn a whole bunch of people in different industries

birsürü şey öğrenmemize yardım et

farklı sektörlerden bir sürü insan

people in different industries

farklı sektörlerden insanlar

people in different industries with so this could be customer

farklı sektörlerden insanlar bu yüzden bu müşteri olabilir

with so this could be customer

bu müşteri olabilir

with so this could be customer service and what kinds of things

yani bu müşteri hizmetleri olabilir ve ne tür şeyler

service and what kinds of things

service and what kinds of things they can use

hizmet ve ne tür şeyler

hizmet ve ne tür şeyler kullanabilirler kullanabilirler kullanabilirler

they can use

they can use or when you're dealing with

kullanabilirler veya ne zaman uğraşırken

or when you're dealing with

or when you're dealing with customers or sales or certain

veya ne zamanuğraşırsınız

müşterilerle veya satışlarla veya belirli

customers or sales or certain

customers or sales or certain things like that certain ways of

müşterilerle veya satışlarla veyabelirli

müşterilerle veya satışlarla veya bunun gibi belirli şeylerle veya bunlarla uğraşırken, bunun gibi belirli şeyler, bunun gibi belirli şeyler,

things like that certain ways of

things like that certain ways of motivating people and these are

insanları motive etmenin belirli yolları ve bunlar

motivating people and these are

motivating people and these are exactly the same kind of

insanları motive ediyor ve bunlar

insanları motive ediyor ve bunlar tamamen aynı türden

exactly the same kind of

exactly the same kind of conversations again that i teach

tamamen aynı türden

tamamen aynı türden konuşmalar yine

conversations again that i teach

conversations again that i teach and master English conversation

konuşmaları öğretiyorum tekrar konuşmaları öğretiyorum

İngilizce konuşmayı öğretiyorum ve ustalaşıyorum ve

and master English conversation

and master English conversation and that I used successfully in

İngilizce konuşmada ustalaşıyorum

ve İngilizce konuşmada ustalaşıyorum ve bu başarılı bir şekilde kullandım

and that I used successfully in

vebaşarıyla kullandım

and that I used successfully in my own business

ve başarıyla kullandım

my own business

my own business so let's get started today I

kendi işim

kendi işim

so let's get started today I

so let's get started today I thought I would kind of take a

thought I would kind of take a

thought I would kind of take a few things that are for customer

Müşteri için olan birkaç şeyi alacağımı düşündüm Müşteri için

few things that are for customer

few things that are for customer service and you can use these

birkaç şey

Müşteri hizmetleri için olan birkaç şey ve bu hizmeti kullanabilirsiniz ve

service and you can use these

service and you can use these whether you're a waitress or

bu

hizmeti kullanabilirsiniz ve bunları kullanabilirsiniz Garson olup olmadığınızı veya

whether you're a waitress or

whether you're a waitress or waiter working at a restaurant

garson olup olmadığınızı veya

garson olup olmadığınızı veya bir restoranda çalışan garson bir

waiter working at a restaurant

waiter working at a restaurant or if you're doing a call

restoranda çalışan garson

bir restoranda çalışan garsonu veya arama yapıp yapmadığınızı

or if you're doing a call

or if you're doing a call service employee job something

veyayaptığınızı bir arama

veya çağrı yapıyorsanız hizmet çalışanı işi bir hizmet

service employee job something

service employee job something like that where you have to deal

çalışanı işi bir

hizmet çalışanı işi bunun gibi bir şey böyle bir şeyle ilgilenmek zorunda olduğunuz yerde böyle bir işlem yapmanız gereken

like that where you have to deal

like that where you have to deal with customer service on the

yerde müşteri hizmetleriyle müşteriyle ilgilenmeniz gereken yer

with customer service on the

with customer service on the phone or if you're sending

telefonla müşteri hizmetleri ile servis üzerinden veya telefonla gönderiyorsanız

phone or if you're sending

phone or if you're sending emails that kind of thing it

veya

telefonla gönderiyorsanız veya e-posta gönderiyorsanız bu tür şeyler e-posta gönderir o

emails that kind of thing it

emails that kind of thing it doesn't really matter even if

tür şeyler e-posta

gönderir o tür şeyler göndermez gerçekten önemli olsa bile gerçekten önemli

doesn't really matter even if

doesn't really matter even if you're talking on the phone but

olmasa bile

gerçekten önemli olmasa bile telefonda konuşuyorsun ama

you're talking on the phone but

telefonda konuşuyorsunama

you're talking on the phone but again these are conversational

telefonda konuşuyorsun ama yine bunlar konuşkan yine

again these are conversational

again these are conversational ways of expressing normal things

bunlar konuşkan

yine bunlar, normal şeyleri ifade etmenin konuşma yollarıdır,

ways of expressing normal things

ways of expressing normal things that you could say in a more

normal şeyleri ifade etmenin yolları,

normal şeyleri ifade etmenin yolları, daha fazlasını

that you could say in a more

söyleyebilirsin,

that you could say in a more professional sounding way but i

daha profesyonel bir şekilde söyleyebilirsin ama ben

professional sounding way but i

professional sounding way but i guess at the base of things at

profesyonelce konuşurumama ben kulağa

profesyonel geliyor ama sanırım şeylerin temelinde

guess at the base of things at

guess at the base of things at the base the most important

tahmin etmeşeylerin temelinde

tahmin etme şeylerin temelinde temelde en önemli

the base the most important

temelen

the base the most important thing you have to remember about

thing you have to remember about

önemli temel sahip olduğunuz şey hakkında hatırlamanız gereken en önemli şey

thing you have to remember about all this is that you're talking

tüm bunlar hakkında hatırlamanız gereken bir şeyi hatırlamak, tüm bunları konuşuyorsunuz, tüm

all this is that you're talking

all this is that you're talking to a particular person number

bunları konuşuyorsunuz, belirli bir numaradan belirli bir kişiye

to a particular person number

to a particular person number one but you should kind of speak

belirli bir kişiye

belirli bir numaraya belirli bir numaralı kişiye konuşuyorsunuz ama bir şekilde konuşmalısın

one but you should kind of speak

one but you should kind of speak with that person how they expect

ama bir çeşit konuşmalısın

ama o kişiyle bir şekilde konuşmalısın, o kişiden nasıl beklediklerini o kişiden

with that person how they expect

nasıl beklediklerini, onunla

with that person how they expect to be spoken to

nasıl konuşulmasını beklediklerini,

to be spoken to

to be spoken to so what this means is that when

konuşulmasını,

konuşulmasını yani bunun anlamı, ne zaman

so what this means is that when

so what this means is that when you're dealing with maybe a

öyleyse bunun ne anlama geldiği, ne zaman yani bunun

anlamı, belki bir şeyle uğraşırken,

you're dealing with maybe a

you're dealing with maybe a casual situation as i am usually

belki bir

sıradan bir durumla uğraşıyorsun, çünkü ben genellikle

casual situation as i am usually

sıradan bir durumdayım.bengenellikle

casual situation as i am usually in business then i'm using

gündelik bir durumdayım, çünkü genellikle iş hayatındayım, o zaman

in business then i'm using

in business then i'm using casual language but if you're

iş hayatında kullanıyorum, o zaman

iş hayatında kullanıyorum, o zaman gündelik bir dil kullanıyorum ama

casual language but if you're

casual language but if you're speaking with someone and

gündelik bir dilseniz ama gündelik bir dilseniz ama eğer ' biriyle konuşuyorsun ve

speaking with someone and

speaking with someone and they're very professional and

biriyle konuşuyorsun ve

biriyle konuşuyorsun ve onlar çok profesyoneller ve

they're very professional and

they're very professional and you you look at their language

çok profesyoneller ve

çok profesyoneller ve onların dillerine bakıyorsun onların

you you look at their language

you you look at their language and they see wow this is a

dillerine bakıyorsun onların

dillerine bakıyorsun ve Vay canına bunun bir olduğunu görüyorlar

and they see wow this is a

and they see wow this is a really very professional person

ve vay bu a olduğunu görüyorlar

ve vay canına bu gerçekten çok profesyonel bir insan olduğunu görüyorlar gerçekten çok profesyonel bir insan gerçekten

really very professional person

really very professional person and they're really trying to use

çok profesyonel bir insan ve gerçekten kullanmaya çalışıyorlar

and they're really trying to use

and they're really trying to use a lot of difficult and very

vegerçekten kullanmaya çalışıyorlar

ve onlar gerçekten çok fazla zor ve çok fazla

a lot of difficult and very

a lot of difficult and very formal language that you should

zor ve çok fazla

zor ve çok resmi bir dil kullanmaya çalışıyoruz ki

formal language that you should

formal language that you should mirror that kind of thing but

bu tür şeyleri yansıtmalısınız ama

mirror that kind of thing but

mirror that kind of thing but again in English

butürşeyleri yansıtmalısınız ama

bu tür şeyleri yansıtın ama yine İngilizce'de tekrar

again in English

İngilizce'de

again in English most people are giving the kind

tekrar İngilizce'de çoğu insan çoğu insanın verdiği türden veriyor

most people are giving the kind

most people are giving the kind of casual business english and

of casual business english and

of casual business english and using those expressions that you

o ifadeleri

using those expressions that you

using those expressions that you would still here in a regular

kullandığın o ifadeleri kullandığın o ifadeleri

kullandığın o ifadeler normal bir sohbette hala burada olur

would still here in a regular

would still here in a regular conversation but it's just in a

normal bir sohbette hala burada olurdu ama bu sadece bir

conversation but it's just in a

conversation but it's just in a business setting so I thought

sohbette ama bu sadece bir

sohbette ama bu sadece bir iş ortamı diye düşündüm

business setting so I thought

business setting so I thought the first one I would give again

iş yeri diyedüşündüm

iş yeri diye düşündüm bu yüzden ilkini verirdim yine

the first one I would give again

the first one I would give again all three of these I'll just

ilkini verirdim yine

ilkini verirdim bunların üçünü birden vereceğim sadece

all three of these I'll just

all three of these I'll just cover three things that are

bunların üçünü de ben'

Bunların üçünü birden ele alacağım üç şeyi

cover three things that are

cover three things that are related for customer service and

kapsayan üç şeyi kapsayan

üç şeyi kapsayan üç şeyi kapsayan müşteri hizmetleri ile ilgili ve

related for customer service and

related for customer service and the first one is could you give

müşteri hizmetleri ile ilgilive

müşteri hizmetleri ile ilgili ve ilki, ilkini verebilir misiniz?

the first one is could you give

the first one is could you give me a moment

ilkini verebilir misin bana bir dakika verir misin bana

me a moment

bir dakika bana

me a moment or could you give me a minute

bir dakika ya da bana bir dakika verebilir misin ya da bana

or could you give me a minute

bir dakika verebilir misin

or could you give me a minute now any time someone asks you

ya da şimdi biri sana sorduğunda bana bir dakika verebilir misin

now any time someone asks you

now any time someone asks you anything whether you're a waiter

şimdiherzamanbiri sizesoruyor

şimdi ne zaman biri size bir şey sorarsa herhangi bir şey sorar Garson olup olmadığınızı herhangi bir şey Garson olup olmadığınızı şöyle diyelim birisi sorarsa eğer biri sorarsa diyelim birisi i sorarsa diyelim

anything whether you're a waiter

anything whether you're a waiter if like let's say someone asks i

if like let's say someone asks i

if like let's say someone asks i might may I you know can I get

birisi sorarsa belki bilirsin, alabilir miyim, alabilir miyim, biliyor musun,

might may I you know can I get

alabilir miyim,

might may I you know can I get some help over here like you're

bilirsin, burada biraz yardım alabilir miyim, sanki burada

some help over here like you're

some help over here like you're a staff person at a clothing

biraz yardımcısın gibi,

burada biraz yardımcı gibisin, sanki bir bir giyimde personel bir

a staff person at a clothing

a staff person at a clothing store or something like that

giyimde bir

personel bir giyim mağazasında veya o mağazaya benzer bir yerde bir personel

store or something like that

store or something like that where you're on the phone and

where you're on the phone and

where you're on the phone and people are asking you for your

telefondasınız ve insanlar sizden soruyorlar,

people are asking you for your

people are asking you for your time or they're asking you a

insanlarınız sizden soruyorlar,

insanlarınız sizden zamanınızı soruyorlar veya size bir

time or they're asking you a

time or they're asking you a question and maybe you want them

süre soruyorlar veya sizebir

süre soruyorlar veya size bir soru soruyorlar ve belki

question and maybe you want them

soru sorulmasını istersin ve belki

question and maybe you want them to wait for a second you can

soru sorulmasını istersin ve belki bir saniye beklemelerini istersin bir

to wait for a second you can

to wait for a second you can just say oh could you give me a

saniye bekleyebilirsin bir saniye

bekleyebilirsin

just say oh could you give me a

just say oh could you give me a minute

minute

sadeceahdiyebilirsinbana sadece bir söz ver

ohbana bir dakika verir misin dakika dakika

minute and when this blends it becomes

ve bu karıştığında olur

and when this blends it becomes

and when this blends it becomes could jus

vebukarıştığında olur

ve bu karıştığında şu olur jus olabilir jus

could jus

could jus could you give me a minute could

olabilir jus bana bir dakika verebilir misin bana bir dakika verebilir

could you give me a minute could

could you give me a minute could you give me a minute

misin dakika

bana bir dakika verebilir misin bana bir dakika verebilir misin

you give me a minute

you give me a minute or could you give me a moment

bana bir

dakika verebilir misin bana bir dakika verebilir misin bana

or could you give me a moment

bir dakika verebilir misin veya bana bir

or could you give me a moment one of those things

one of those things

dakika verebilir misin veya bana bir dakika verebilir misin

o şeylerden

one of those things could you give me a moment could

biri o şeylerden biri bana bir dakika verebilir misin

could you give me a moment could

could you give me a moment could you give me a minute now you can

bana bir dakika verebilir misin bana

bir dakika verebilir misin bana

you give me a minute now you can

you give me a minute now you can also talk about kind of related

bir dakika verebilir misin şimdi bana bir dakika verebilir misin

bana şimdi bir dakika verebilir misin ayrıca ilgili tür hakkında da konuşabilirsiniz ilgili tür hakkında da konuşabilirsiniz bununla

also talk about kind of related

also talk about kind of related to this is let me check on that

ilgili tür hakkında da konuşun şunu bir kontrol edeyim buna şunu bir

to this is let me check on that

kontrol edeyim

to this is let me check on that let me check on that so as an

buna bir kontrol edeyim şunu bir kontrol edeyim şuna

let me check on that so as an

şuna bir bakayım şuna bir bakayım şuna

let me check on that so as an example i'm in a restaurant on a

örnek olarak ben bir restorandayım mesela

example i'm in a restaurant on a

example i'm in a restaurant on a server there and someone says oh

ben bir restorandayım ordaki bir sunucuda bir restorandayım ve birisi diyor ki oh

server there and someone says oh

server there and someone says oh can I get like a special

sunucu orada ve birisi oh

sunucu orada diyor ve biri diyor ki oh özel bir yemek alabilir miyim

can I get like a special

can I get like a special vegetarian order of this you

özel bir yemek gibi alabilir miyim

bunun özel bir vejetaryen siparişi gibi alabilir miyim bunun

vegetarian order of this you

vejetaryen siparişi bunun vejetaryen siparişi bunun

vegetarian order of this you know noodle dish or something

know noodle dish or something

vejetaryen siparişi bunu bilirsiniz erişte yemeği veya

erişte yemeği bilen bir şey veya

know noodle dish or something like that

like that

erişte yemeği bilen bir şey veya onun gibi bir şey

like that I say Oh could you give me a

Ah, bana bir verir misin, Ah, bana bir

I say Oh could you give me a

I say Oh could you give me a moment let me check on that

verir misin,

Oh, bana bir dakika verir misin, o

moment let me check on that

moment let me check on that let me check on that or the same

anı kontrol etmeme izin ver o

anı kontrol et bunu kontrol etmeme izin ver şunu kontrol edeyim ya da aynısını

let me check on that or the same

kontrol edeyim bunu ya da

let me check on that or the same thing if i'm doing sales all

aynı şeyi kontrol edeyim eğer satış yapıyorsam her

thing if i'm doing sales all

thing if i'm doing sales all over a computer or by email or

şeyi, eğersatış yapıyorsam her

şeyi Eğer bir bilgisayar üzerinden veya e-posta yoluyla veya

over a computer or by email or

over a computer or by email or telephone and someone is asking

bir bilgisayar üzerinden veyae-posta ile veya

bir bilgisayar üzerinden veya e-posta veya telefon yoluyla satış yapıyorsam ve biri telefon soruyor

telephone and someone is asking

telephone and someone is asking a question about something I'm

vebiri

telefon soruyor ve biri benim olduğum bir şey hakkında soru soruyorsa bir

a question about something I'm

şeyle ilgili bir soru,

a question about something I'm asking okay i'm going to answer

sorduğum bir şeyle ilgili bir soruyum, tamam, sorarak

asking okay i'm going to answer

asking okay i'm going to answer them but first let me check on

cevaplayacağımtamam, sorarak

cevaplayacağım tamam, cevaplayacağım ama önce onları kontrol etmeme izin ver

them but first let me check on

them but first let me check on that

ama önce izin ver

onları kontrol et ama önce şuna bir bakayım

that

that so to check on something this

so to check on something this

so to check on something this means to check that finger to

means to check that finger to

means to check that finger to get verification about something

bir şey hakkında bir şey hakkında

get verification about something

get verification about something but again it's a perfectly fine

doğrulama al bir

şey hakkında doğrulama al ama yine mükemmel derecede iyi

but again it's a perfectly fine

but again it's a perfectly fine situation or a perfectly fine

amayine mükemmel derecede iyi ama

yine mükemmel derecede iyi bir durum veya tamamen iyi bir

situation or a perfectly fine

situation or a perfectly fine phrase used for business

durum veya tamameniyi bir durum veya mükemmel derecede iyi

bir durum veya mükemmel derecede iyi bir ifade için kullanılan iş

phrase used for business

deyimi

phrase used for business situations so let me check on

iş durumları için kullanılan iş ifadesi bu yüzden durumları kontrol etmeme izin ver bu yüzden

situations so let me check on

situations so let me check on that for you can i check on that

durumları kontrol etmeme izin ver sizin için kontrol edeyim bunu sizin için kontrol

that for you can i check on that

edebilir

that for you can i check on that for you

for you

for you so again if I'm the server at a

miyim sizin için kontrol edebilir miyim

senin

için tekrar, eğer ben bir lokantada sunucuysam,

so again if I'm the server at a

so again if I'm the server at a restaurant oh let me check on

yine bir restoranda sunucuysam, oh, restoranı kontrol edeyim, oh,

restaurant oh let me check on

restaurant oh let me check on that for you like if you say oh

restoranı kontrol edeyim, oh, kontrol edeyim bunun üzerine senin için beğen diyorsan ah

that for you like if you say oh

that for you like if you say oh I've been waiting for my food

bu senin içinbeğen eğer ahdersen senin için

beğen oh diyorsan yemeğimi bekliyordum yemeğimi

I've been waiting for my food

I've been waiting for my food for 10 minutes do you know where

bekliyordum yemeğimi bekliyordum 10 dakika nerede olduğunu biliyor musun

for 10 minutes do you know where

10 dakika için nerede olduğunu biliyor musun

for 10 minutes do you know where it is or how much longer will it

10 dakika için nerede olduğunu biliyor musun veya ne kadar

it is or how much longer will it

it is or how much longer will it take

take

uzun süreceğini veya ne kadar süreceğini

veya ne kadar süreceğini biliyor musun?

take Oh could you give me a moment

bana bir dakika izin verir misin bana

Oh could you give me a moment

Oh could you give me a moment let me check on that and then

bir saniye verir misin bana

bir saniye izin verir misin bunu kontrol etmeme izin ver sonra bunu kontrol etmeme izin ver sonra bunu

let me check on that and then

let me check on that and then after you say that let me check

kontrol etmeme izin ver ve sonra sen bunu söyledikten sonra izin ver sen bunu söyledikten sonra kontrol edeyim Siz

after you say that let me check

after you say that let me check on that you can reassure people

söyledikten sonra kontrol etmeme izin verin kontrol edeyim, insanlara bu

on that you can reassure people

on that you can reassure people that i will quickly come back

konuda güvence verebilirsiniz, insanlara güvence verebilirsiniz, insanlara

hızlı bir şekilde geri geleceğim konusunda güvence verebilirsiniz,

that i will quickly come back

that i will quickly come back with an answer and i will say I

hızlı bir şekilde geri geleceğim

, hızlı bir şekilde bir cevapla geri geleceğim ve

with an answer and i will say I

bir cevapla ben diyeceğim ve

with an answer and i will say I i will be right back or I will

bir cevapla ben diyeceğim ve hemen döneceğim ya da döneceğim

i will be right back or I will

i will be right back or I will get back to you to be right back

hemen döneceğim ya da hemen

döneceğim ya da size geri döneceğim diyeceğim hemen geri

get back to you to be right back

get back to you to be right back or to get back to you

dön sana geri dön hemen geri dön sana geri dön hemen

or to get back to you

or to get back to you so to reply to reply or to

so to reply to reply or to

so to reply to reply or to respond to someone

geri dön bu

yüzden cevap vermek için cevap vermek veya birine cevap vermek birine

respond to someone

cevap vermek birine

respond to someone this is really just a normal

cevap vermek birine cevap vermek gerçekten normaldir

this is really just a normal

this is really just a normal everyday word you can use to

bu gerçekten normaldir

bu gerçekten normal bir günlük kelimedir

everyday word you can use to

everyday word you can use to reply or to respond but casually

günlük kelime için kullanabilirsiniz

günlük kelime için kullanabilirsiniz yanıtlamak veya yanıtlamak için kullanın, ancak gelişigüzel

reply or to respond but casually

reply or to respond but casually and conversationally even in

yanıtlayın veyayanıt verin, ancak gelişigüzel

yanıtlayın veya yanıt verin, ancak gelişigüzel ve konuşarak bile ve

and conversationally even in

and conversationally even in conversational business English

konuşarak bile

ve konuşma işinde bile konuşarak İngilizce konuşma iş İngilizcesi

conversational business English

conversational business English you can talk about getting back

konuşma iş İngilizcesi geri almak hakkında konuşabilirsiniz konuşabilirsiniz

you can talk about getting back

geri dönmek hakkında,

you can talk about getting back to someone so if someone sends

birine geri dönmek hakkında konuşabilirsiniz, yani biri birine gönderirse, yani biri

to someone so if someone sends

to someone so if someone sends you an email or they ask you a

birine gönderirse, yani biri size bir e-posta gönderirse veya size

you an email or they ask you a

you an email or they ask you a question

question

bire-posta sorarsa veya size bir

e-posta sorarsa veya sizesorarsabir soru soru soru

question you can say oh could you give me

diyebilirsin oh bana verebilir misin diyebilirsin

you can say oh could you give me

you can say oh could you give me a moment let me check on that

oh bana bir dakika verebilir misin diyebilirsin hemen

a moment let me check on that

a moment let me check on that I'll get right back to you or

sana döneceğim ya da hemen sana döneceğim ya da sana döneceğim

I'll get right back to you or

I'll get right back to you or I'll get back to you

ya da sana döneceğim sana geri döneceğim sana geri döneceğim

I'll get back to you

I'll get back to you so i'll check on something for

yani ben' bir şeyi kontrol edeceğim bu

so i'll check on something for

so i'll check on something for you and i'll get back to you

yüzdenbir şeyi kontrol edeceğim bu yüzden

senin için bir şeyi kontrol edeceğim ve sana geri döneceğim sen ve sana geri döneceğim

you and i'll get back to you

you and i'll get back to you so if i go to a shoe store for

sen ve ben sana geri döneceğim yani eğer bir ayakkabı mağazasına bunun için giderim yani

so if i go to a shoe store for

so if i go to a shoe store for example maybe the clerk is there

eğerbirayakkabı mağazasına bunun için gidersem yani

bir ayakkabı mağazasına gidersem mesela belki tezgahtar oradadır örnek

example maybe the clerk is there

example maybe the clerk is there and I say oh do you have this

belkitezgahtar oradadır

örnek belki tezgahtar oradadır ve ah, var mı diyorum bu

and I say oh do you have this

and I say oh do you have this shoe in size 18 or whatever my

veah, bundanvar mı diyorum

ve ah, bu ayakkabının 18 numara ya da her neyse benim 18 numara

shoe in size 18 or whatever my

shoe in size 18 or whatever my shoe size it

ayakkabım ya daher neyse

benim ayakkabım 18 numara ya da ayakkabı numaram ne olursa olsun, bu ayakkabı numaranız

shoe size it

shoe size it and they say Oh could you give

bu

ayakkabı numaranız var mı diyorum ve diyorlar Oh verebilir misin ve

and they say Oh could you give

and they say Oh could you give me a moment let me check on that

derlerOh verebilir misin

derler ve Oh, bana bir dakika verebilir misin, onu kontrol etmeme izin ver, bir

me a moment let me check on that

me a moment let me check on that and I'll be right back we'll be

dakika beni kontrol edeyim,

bir dakika onu kontrol edeyim, hemen döneceğim Olacağım

and I'll be right back we'll be

and I'll be right back we'll be right back or I'll get back to

ve hemen döneceğim hemen döneceğim hemen

döneceğiz ya da hemen arkaya döneceğim

right back or I'll get back to

right back or I'll get back to you

ya da hemen arkayadöneceğim

ya daalacağım sana geri dön sen

you

you so usually when you're replying

çok sık cevap verirken çok

so usually when you're replying

so usually when you're replying or you're responding to someone

sıkcevap verirken çok

sık cevap verirken veya birine cevap verirken

or you're responding to someone

veyabirine cevap veriyorsun

or you're responding to someone if you're physically there you

veya birine cevap veriyorsun eğer fiziksel olarak oradaysan

if you're physically there you

if you're physically there you come right back where you will

fiziksel olarak oradaysan

fiziksel olarak oradaysan hemen geri gelirsin hemen geri

come right back where you will

gelirsin hemen geri gelirsin hemen geri

come right back where you will be right back like the clerk at

gelirsin katip gibi hemen dönersin katip gibi hemen geri dön

be right back like the clerk at

be right back like the clerk at the shoe store

kunduracıdaki katip gibi

the shoe store

the shoe store but if you're in a situation

but if you're in a situation

but if you're in a situation where you're on the phone or

where you're on the phone or

telefondasın ya da

where you're on the phone or email something like that you're

neredesin telefondasın ya da buna benzer bir e-posta gönderiyorsun böyle bir şeye e-posta gönderiyorsun

email something like that you're

email something like that you're talking about replying back to

talking about replying back to

talking about replying back to that person then you will get

o kişi o zaman

that person then you will get

o kişiyi alacaksınsonra

that person then you will get back to them

o kişiyi alacaksın sonra onlara geri döneceksin onlara geri onlara geri dön o

back to them

back to them so let me check with my boss let

yüzden izin ver patronumla görüşeyim

so let me check with my boss let

so let me check with my boss let me check on that and I will get

öyleyse izin ver patronumla görüşeyim izin ver

patronumla kontrol edeyim bunu kontrol etmeme izin ver ve ben de bunu kontrol ettireceğim

me check on that and I will get

ve

me check on that and I will get right back to you

right back to you

bunu kontrol ettireceğim ve hemen sana geri döneceğim,

right back to you so this is a really casual

hemen sana geri döneceğim, yani bu gerçekten sıradan bir şey

so this is a really casual

so this is a really casual simple way conversationally of

yani bu gerçekten sıradan bir şey

yani bu gerçekten rahat ve basit bir yoldur konuşma olarak

simple way conversationally of

simple way conversationally of having a business interaction

basit bir şekilde sohbet olarak

basit bir şekilde konuşma olarak bir iş etkileşimine sahip olmanın bir

having a business interaction

having a business interaction where your again you're being

iş etkileşimine

sahip olmanın bir iş etkileşimine sahip olduğu yerde yine olduğunuz yerdesiniz yine olduğunuz yerdesiniz

where your again you're being

where your again you're being formal you're being polite but

tekrar olduğunuz yerdesiniz resmi kibarsın ama

formal you're being polite but

formal you're being polite but you're still being

resmikibarsınama resmi

kibarsın ama yine de kibarsın hala konuşuyorsun

you're still being

you're still being conversational and the most

hala konuşkansın ve en

conversational and the most

konuşkanveen

conversational and the most important part about

konuşkan ve en önemli kısım hakkında

important part about

important part about conversational business english

önemli kısım hakkında

önemli kısım hakkında konuşmalı iş İngilizcesi

conversational business english

konuşmalı işİngilizcesi

conversational business english is that you're using the

konuşmalı iş İngilizcesi şu an

is that you're using the

kullandığınız şey şu ki konuşma İngilizcesini

is that you're using the conversational English that

kullanıyorsunuz o konuşma İngilizcesi o

conversational English that

conversational English that actually native speakers would

konuşma İngilizcesi o aslında anadili İngilizce olan kişiler

actually native speakers would

aslında anadili İngilizce olan kişiler

actually native speakers would use and the more like as an

kullanırdı ve daha çok bir

use and the more like as an

use and the more like as an example if I'm talking to

kullanım olarak vedaha çok bir

kullanım olarak ve daha çok bir örnek olarak konuşuyorsam örnekle

example if I'm talking to

example if I'm talking to someone i know pretty quickly

konuşuyorsam

örnekle konuşuyorsam örnekle çok çabuk tanıdığım biri çok

someone i know pretty quickly

someone i know pretty quickly when i'm on the phone with

çabuk tanıdığım

biri çok çabuk tanıdığım biri

when i'm on the phone with

when i'm on the phone with someone in a call center for

telefonda olduğumda telefonda

olduğumda

someone in a call center for

someone in a call center for customer service or something

çağrı merkezinde biriyle telefonda konuşurken

bir çağrı merkezindeki biri için müşteri hizmetleri veya bir şey

customer service or something

customer service or something like that where they are because

müşteri hizmetleri veya bir şey

müşteri hizmetleri veya bunun gibi bir şey nerede oldukları için çünkü öyle

like that where they are because

like that where they are because of the language that they use so

oldukları yerde çünkü öyle

oldukları yerde kullandıkları dil dolayısıyla

of the language that they use so

kullandıkları dil nedeniyleyani

of the language that they use so it really doesn't matter about

kullandıkları dil o yüzden gerçekten önemli değil gerçekten önemli

it really doesn't matter about

it really doesn't matter about the accent so much usually I can

değil

aksanla ilgili gerçekten önemli değil o kadar çok genellikle

the accent so much usually I can

the accent so much usually I can tell ok this person is in

aksanı o kadar iyi bilirim ki

aksanı o kadar çok yapabilirim genellikle ben söyle tamam bu kişi

tell ok this person is in

tell ok this person is in America where they are in India

söyletamambukişiiçeride

söyle tamam bu kişi Amerika'da, Hindistan'da neredeler

America where they are in India

America where they are in India or there in the Philippines or

Amerika'daneredeler Hindistan'da Amerika'da neredeler Hindistan'da

veya orada Filipinler'de veya

or there in the Philippines or

or there in the Philippines or wherever they are

veyaoradaFilipinler'deveya

veya orada Filipinler'de veya nerede olurlarsa olsunlar, her nerede olurlarsa olsunlar, her nerede olurlarsa olsunlar, ama

wherever they are

wherever they are but it's the language they use

kullandıkları dil

but it's the language they use

but it's the language they use that I'm really listening to

ama kullandıkları dil

ama kullandıkları dil, gerçekten dinliyorum,

that I'm really listening to

gerçektendinliyorum, gerçekten

that I'm really listening to so if they say oh I will respond

dinliyorum o halde ah derlerse cevap vereceğim yani ah derlerse

so if they say oh I will respond

cevap vereceğim yani ah derlerse hemen cevap vereceğim veya

so if they say oh I will respond quickly or i will reply back to

hızlıca cevap vereceğim

quickly or i will reply back to

quickly or i will reply back to you then I know they're learning

veya

hızlıca cevap vereceğim veya size cevap vereceğim o zaman seni öğrendiklerini biliyorum o zaman seni

you then I know they're learning

you then I know they're learning that more formal English and

öğrendiklerini biliyorum

o zaman daha resmi İngilizceyi ve

that more formal English and

daha resmi İngilizceyi ve

that more formal English and that's what they have to use but

daha resmi İngilizceyi öğrendiklerini biliyorum ve kullanmaları gereken şey bu ama

that's what they have to use but

that's what they have to use but if they want to address me in a

kullanmaları gereken şey bu ama

kullanmaları gereken şey bu ama eğer bana hitap etmek istiyorlarsa

if they want to address me in a

a ile bana

if they want to address me in a conversational way a way that

hitap etmek istiyorlarsa a ile bana

conversational way a way that

conversational way a way that makes me feel more relaxed way

sohbet tarzında hitap etmek istiyorlarsa rahat yol

makes me feel more relaxed way

makes me feel more relaxed way that that me that them like

beni daha rahat hissettiriyor beni daha

rahat hissettiriyor şu şekilde ki ben onların şundan hoşlandıkları o benden onların şundan

that that me that them like

that that me that them like slipping over my words here but

hoşlandıkları şu benden burada benim

slipping over my words here but

slipping over my words here but a way that makes me sound more i

sözlerimin üzerinden geçmekten hoşlanıyorlar ama burada benim sözlerimin üzerinden geçiyorlar ama

burada benim sözlerimin üzerinden geçiyorlar ama sesimi daha çok çıkaran bir yol, sesimi

a way that makes me sound more i

a way that makes me sound more i guess more comfortable and

daha çok çıkaran bir yol, sesimi daha çok çıkaran bir

yol, sanırım daha rahat ve

guess more comfortable and

guess more comfortable and enjoying that conversation

sanırım daha rahat ve

sanırım daha rahat ve o sohbetten zevk almak o sohbetten zevk

enjoying that conversation

enjoying that conversation having a much more pleasant

almak o sohbetten zevk almak çok daha keyifli bir şey

having a much more pleasant

having a much more pleasant experience the more native they

yaşamakçok

daha hoş bir deneyim yaşamak çok daha hoş ne kadar doğal yaşarlarsa o

experience the more native they

experience the more native they sound and the more casual and

kadardoğal

deneyimler o kadar doğal ve daha rahat ve kulağa daha rahat ve daha

sound and the more casual and

sound and the more casual and conversational the more I can

rahat ve daha rahat ve

daha rahat ve daha konuşkan ne kadar daha fazla sohbet edebilirim

conversational the more I can

conversational the more I can enjoy that

enjoy that

konuşabildikçe daha fazla zevk alabilirim tadını çıkar tadını çıkar ki bu

enjoy that so when you're using these

so when you're using these

yüzden bunları kullanırken yani

bunları kullanırken yani

so when you're using these phrases and expressions it's

bu cümleleri ve ifadeleri kullanırken bu

phrases and expressions it's

phrases and expressions it's important to mirror the kind of

ifadeleri ve ifadeleri bu

ifadeleri ve ifadeleri yansıtmak önemlidir.

important to mirror the kind of

important to mirror the kind of people you are you should maybe

netür

insanlar olduğunuzu yansıtmak için önemli türü yansıtmak önemli ne tür insanlar olduğunuzu yansıtmak için yapmalısınız belki olduğunuz

people you are you should maybe

people you are you should maybe check with your company or

insanlar sizolmalısınız belki olduğunuz kişiler

belki şirketinize danışmalısınız veya

check with your company or

check with your company or whatever in your business

şirketinize danışmalısınız veya

şirketinize danışmalısınız veya işinizle ilgili her ne ise

whatever in your business

işinizde ne olursa olsun

whatever in your business capacity whatever that happens

işinizde ne olursa olsun kapasite ne olursa olsun kapasite ne

capacity whatever that happens

capacity whatever that happens to be but just remember in

olursa olsun

kapasite ne olursa olsun ama sadece hatırla ama

to be but just remember in

to be but just remember in general in English

general in English

sadece hatırla genel olarak İngilizce

genelİngilizce

general in English conversational business english

genel İngilizce konuşma iş İngilizcesi

conversational business english

conversational business english is a great way to communicate

konuşmalı işingilizcesi

konuşmalı iş ingilizcesi iletişim kurmanın harika bir yoludur iletişim kurmanın

is a great way to communicate

harika bir

is a great way to communicate it's exactly how I communicate

yoludur tam olarak bu şekilde iletişim kuruyorum tam olarak bu şekilde

it's exactly how I communicate

it's exactly how I communicate I'm still professional but i'm

iletişim kuruyorum

tam olarak bu şekilde iletişim kuruyorum Hâlâ profesyonelim ama

I'm still professional but i'm

I'm still professional but i'm using native language that most

ben'hala profesyonelimama hala

profesyonelim ama anadili kullanıyorum ki

using native language that most

using native language that most people can understand and so

çoğu insanın anlayabileceği ve insanların

people can understand and so

anlayabileceği veböylece

people can understand and so that way i developed a really

insanların anlayabileceği ve bu şekilde geliştirdiğim ana dili en çok kullanan anadili a gerçekten

that way i developed a really

that way i developed a really good

good

good rapport with people and that

buşekildegeliştirdim a gerçekten

buşekilde insanlarlagerçekten iyi iyi

iyi bir ilişki geliştirdim ve bu

rapport with people and that

rapport with people and that helps me develop better

insanlarla bu yakınlık ve

insanlarla bu yakınlık daha iyi gelişmeme yardımcı oluyor

helps me develop better

helps me develop better relationships with them

daha iyi gelişmeme yardımcı oluyor

onlarla daha iyi ilişkiler geliştirmeme yardımcı oluyor onlarla

relationships with them

ilişkiler

relationships with them well if you have enjoyed this

onlarla iyi ilişkiler iyi eğer bu kadar keyif aldıysan

well if you have enjoyed this

well if you have enjoyed this video again do give it a like if

bu kadar keyif aldıysan bu kadar

keyif aldıysan bu videodan tekrar keyif aldıysan videoya bir kez daha like at eğer

video again do give it a like if

video again do give it a like if you have any questions

videoya tekrar bir like ver eğer herhangi bir sorunuz varsa like atın

you have any questions

you have any questions remember i will be right back

herhangi bir sorunuz varsa herhangi bir sorunuz varsa unutmayın

hemen döneceğim

remember i will be right back

remember i will be right back where I will come right back

hatırlayınhemen döneceğim

hatırlayın hemen döneceğim yere hemen döneceğim yere hemen geri

where I will come right back

where I will come right back let me check on that for you or

geleceğim hemen geri

geleceğim yere sizin için bir bakayım ya da izin ver

let me check on that for you or

let me check on that for you or let me check on that and could

senin için kontrol

edeyim ya da izin ver senin için kontrol edeyim

let me check on that and could

let me check on that and could you give me a moment could you

you give me a moment could you

you give me a moment could you give me a moment could you give

bana bir dakika verir misin bana bir dakika verir misin bana

give me a moment could you give

give me a moment could you give me a minute and i will look

bir

dakika verir misin bana bir dakika verir misin bana bir dakika bakar mısın bana

me a minute and i will look

me a minute and i will look forward to seeing you in the

bir dakika bakar mısın bana bir dakika verir misin görüşmek dileğiyle bir

forward to seeing you in the

forward to seeing you in the next video if you have any

sonraki videoda görüşmek dileğiyle bir sonraki videonuz varsa bir

next video if you have any

next video if you have any questions or comments again to

sonraki videonuz varsa sorularınız veya yorumlarınız varsa tekrar

questions or comments again to

soru veya yorumlarınıza tekrar

questions or comments again to put them down in the comments

soru veya yorumlara tekrar yoruma yazmak için

put them down in the comments

yoruma yazın

put them down in the comments section below become a

section below become a

section below become a subscriber if you haven't

aşağıdaki yorum bölümüne yazın aşağıdan bölüm olun

aşağıdan abone olun abone değilseniz abone olun abone

subscriber if you haven't

subscriber if you haven't already

already

already share this video and let me know

değilseniz abone olun zaten

bu videoyu zaten paylaşıyorum ve bu

share this video and let me know

share this video and let me know that you do enjoy it so i can

videoyu paylaşmama izin ver ve

bu videoyu paylaşmama izin ver ve bundan zevk aldığını bilmeme izin ver ki ben de senin bundan

that you do enjoy it so i can

that you do enjoy it so i can make more if you believe you

zevk alman içinyapabilirim ki ben de senin bundan

zevk alman için ben daha fazlasını yapabileyim daha

make more if you believe you

make more if you believe you enjoyed this and i look forward

fazlasını yapacağınıza inanıyorsanız daha fazlasını yapacağınıza inanıyorsanız

bundan keyif aldığınıza inanıyorsanız ve bunu keyifle izlemeyi dört gözle bekliyorum ve bundan keyif almayı dört

enjoyed this and i look forward

enjoyed this and i look forward to seeing you in the next video

gözle

bekliyorum ve bir sonraki videoda görüşmek

to seeing you in the next video

to seeing you in the next video assuming we make more of these

üzere sizi bir sonraki videoda

görmek için sabırsızlanıyorum bir sonraki videoda, bunlardan daha fazlasını yaptığımızı varsayarsak,

assuming we make more of these

assuming we make more of these have a fantastic date

bunlardan daha fazlasını yaptığımızı varsayarsak,

bunlardan daha fazlasını yaptığımızı varsayarsak, harika bir randevunuz olsun, harika bir randevunuz olsun, harika bir randevunuz

have a fantastic date

have a fantastic date bye-bye

olsun, güle güle güle

bye-bye

bye-bye did you know that most English

güle, çoğu İngilizceyi biliyor muydunuz?

did you know that most English

did you know that most English learners have just one major

İngilizce öğrenenlerin çoğunun yalnızca bir ana öğrenicisi olduğunu biliyor muydunuz sadece bir ana öğrenicisi

learners have just one major

learners have just one major fluency frustration that stops

var tek bir ana akıcılığı

var akıcılığı durduran tek bir ana akıcılık sıkıntısı var

fluency frustration that stops

fluency frustration that stops them from enjoying conversations

akıcılığı durduran hayal kırıklığı onların konuşmalardan zevk almalarını engelleyen

them from enjoying conversations

them from enjoying conversations and becoming a successful

konuşmalardan

zevk almalarını engelleyen hayal kırıklığı konuşmalar ve başarılı olmak

and becoming a successful

and becoming a successful speaker for you it might be your

ve başarılı olmak

ve başarılı bir konuşmacı olmak sizin için konuşmacınız olabilir sizin için

speaker for you it might be your

speaker for you it might be your accent or that you hesitate to

konuşmacınız olabilir aksanınız olabilir veya aksan kullanmaktan çekinmeniz

accent or that you hesitate to

accent or that you hesitate to think and translate in your head

veya

aksan söylemekten çekinmeniz veya düşünmekten ve kafanın içinde tercüme etmekten çekinme kafanın içinde

think and translate in your head

think and translate in your head before you speak

düşün ve

tercüme et konuşmadan önce

before you speak

konuşmadan önce

before you speak whatever your biggest learning

konuşmadan önce en büyük öğrenmen ne olursa olsun en büyük

whatever your biggest learning

whatever your biggest learning frustration maybe we've prepared

öğrenmen ne olursa olsun

en büyük öğrenme hayal kırıklığın ne olursa olsun belki biz hayal kırıklığını hazırladık belki

frustration maybe we've prepared

frustration maybe we've prepared specific advice just for your

biz

hayal kırıklığını hazırladık belki de sadece sizin özel tavsiyeniz için

specific advice just for your

specific advice just for your situation to help you finally

özel tavsiyeniz için sadece sizin durumunuz için nihayet size yardımcı olacak

situation to help you finally

situation to help you finally reach your English learning

durumnihayet size yardımcı olacak

durum nihayet İngilizce öğrenmenize ulaşmanıza yardımcı olacak özel tavsiyeler hazırladık İngilizce öğrenmenize

reach your English learning

reach your English learning goals

ulaşma

İngilizce öğrenmenize ulaşmaöğrenme hedefleri hedefler

goals

goals click on the link in the upper

hedefler üstteki linke tıklayın

click on the link in the upper

click on the link in the upper right of this video to turn your

bu videonun sağ üstündeki linke üstteki linke tıklayın

right of this video to turn your

right of this video to turn your biggest learning weakness into a

bu videonun sağ üst kısmındaki linke tıklayın bu videonun sağınadönün

bu videonun sağına dönün en büyük öğrenme zafiyetinizi

biggest learning weakness into a

biggest learning weakness into a strength and start getting fluid

en büyük öğrenme zayıflığından en büyük öğrenme zayıflığına

bir güce dönüş ve sıvı gücü kazanmaya başla ve

strength and start getting fluid

strength and start getting fluid two three or even ten times

sıvı

gücü kazanmaya başla ve sıvı olmaya başla iki üç hatta on kez

two three or even ten times

iki üç hattaonkez

two three or even ten times faster

iki üç hattaon kat daha hızlı sıvı almaya başla