Where Confidence Really Comes From - Advanced English Listening Practice - 68

Hi there, I'm drew badger the world's number one english

Merhabalar, Ben Drawr Badger Dünyanın Bir Numaralı İngilizcesi

world's number one english

world's number one english fluency guide and it is a

Dünyanın Bir Numaralı İngilizcesi Dünyanın

Bir Numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi ve Akıcılık Rehberi Ve

fluency guide and it is a

fluency guide and it is a pleasure to welcome you to

Akıcılık Rehberidir ve Sizleri Keyfe Hoş Geldiniz

pleasure to welcome you to

pleasure to welcome you to another advanced listening

sizi başka bir ileri düzey dinleme başka bir ileri

another advanced listening

another advanced listening practice lesson well i sent an

düzey dinleme başka bir ileri düzey dinleme alıştırma dersine hoş geldiniz.

practice lesson well i sent an

practice lesson well i sent an email to my newsletter

email to my newsletter

email to my newsletter subscribers who you know they

subscribers who you know they

subscribers who you know they were actually really excited

were actually really excited

aslında gerçekten heyecanlandıklarını bildiğiniz aboneler aslında

gerçekten heyecanlandılar bunun gerçekten bir olduğunu düşündüler

were actually really excited they thought this was a really

they thought this was a really

they thought this was a really interesting email so i thought i

bunun gerçekten bir olduğunu düşündüler

bunun gerçekten ilginç bir e-posta olduğunu düşündüler bu yüzden

interesting email so i thought i

interesting email so i thought i would share it with everyone

ilginç bir e-posta olduğunu düşündüm bu yüzden ben düşündüm

ilginç bir e-posta bu yüzden herkesle paylaşayım dedim

would share it with everyone

would share it with everyone here again if you'd like to

herkesle paylaşayım tekrar burada

herkesle paylaşayım

here again if you'd like to

here again if you'd like to become a subscriber just click

tekrar buraya gelmek istersen abone olmak istersen tıklaman yeterli

become a subscriber just click

become a subscriber just click on the link in the description

abone ol sadece tıkla

abone ol sadece bu videonun altındaki açıklamadaki linkteki açıklamadaki linke tıklayın

on the link in the description

on the link in the description below this video to do that

below this video to do that

below this video to do that subscribers get lots of free

bu videonun altında bunu yapmak için

bu videonun altında bunu yapmak için aboneler çok şey kazanıyor ücretsiz

subscribers get lots of free

aboneler çok sayıda ücretsiz abone kazanıyor

subscribers get lots of free lessons for me and a lot of tips

benim için birçok ücretsiz ders ve benim için birçok ipucu

lessons for me and a lot of tips

lessons for me and a lot of tips that I don't share here on

dersi ve benim için birçok ipucu

dersi ve burada paylaşmadığım ve

that I don't share here on

that I don't share here on youtube so if that's the way

burada paylaşmadığım birçok ipucu bunun üzerine

burada youtube'da paylaşım yapmıyorum yani eğer youtube böyleyse yani

youtube so if that's the way

youtube so if that's the way you'd like to learn and you want

youtube böyleyse yani bu şekilde öğrenmek istiyorsanız ve istiyorsanız

you'd like to learn and you want

you'd like to learn and you want to learn even more with me you

öğrenmek istersiniz ve

istersiniz öğren ve benimle daha fazlasını öğrenmek istiyorsun

to learn even more with me you

benimle daha da fazlasını öğrenmek için benimle daha

to learn even more with me you can click on the link in the

fazlasını öğrenmek için kutudaki bağlantıya tıklayabilirsin kutudaki

can click on the link in the

can click on the link in the description to do that well the

bağlantıya tıklayabilirsin

açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsin bunu yapmak için o kadar

description to do that well the

description to do that well the lesson that was such an

iyi yapmanın tanımı o kadar iyi

yapmanın tanımı o kadar iyi bir dersti ki o

lesson that was such an

kadar

lesson that was such an important thing such an

dersti o kadar önemli bir şey o kadar

important thing such an

important thing such an interesting lesson that I wanted

önemli bir şey o kadar

önemli bir şey o kadar ilginç bir dersti ki

interesting lesson that I wanted

interesting lesson that I wanted to share with people this was a

ilginç bir ders istedim ki ben insanlarla paylaşmak

istediğim ilginç bir ders istemiştim bu

to share with people this was a

to share with people this was a story about confidence and it

insanlarla paylaşmak içindi

story about confidence and it

story about confidence and it was a story about how to think

was a story about how to think

was a story about how to think about confidence in a different

nasıl düşüneceğimize dair bir hikaye,

bir farklıya olan güven hakkında

about confidence in a different

bir farklıya olan

about confidence in a different way and I thought it was such an

güven hakkında farklı bir şekilde güvenme hakkında nasıl düşüneceğimize dair bir hikayeydi ve bunun böyle olduğunu düşündüm

way and I thought it was such an

way and I thought it was such an important thing again that I

ve bunun böyle olduğunu düşündüm

ve öyle olduğunu düşündüm yine o kadar önemli bir şey ki,

important thing again that I

important thing again that I wanted you to hear that

yine önemli bir şey, ben

yine önemli bir şey, duymanı istedim,

wanted you to hear that

wanted you to hear that information to well this was a

duymanı istedim,

o bilgiyi duymanı istedim, bu bir bilgiydi, bu bir bilgiydi, bu bir

information to well this was a

information to well this was a story it was maybe a few years

bilgiydi, bu bir hikaye belki birkaç yıldı

story it was maybe a few years

story it was maybe a few years ago so i was living in a

hikaye belki birkaç yıldı hikaye

belki birkaç yıl önceydi bu yüzden bir

ago so i was living in a

ago so i was living in a different part of Japan kill to

önce yaşıyordum bu yüzden bir

önce yaşıyordum bu yüzden Japonya'nın farklı bir yerinde yaşıyordum

different part of Japan kill to

farklı bir yere öldür Japonya'nın

different part of Japan kill to Japan at that time and i was out

farklı bölgelerine öldürüyor Japonya'ya öldürüyor o sırada

Japan at that time and i was out

Japan at that time and i was out traveling it was like my wife

Japonya'ya öldürüyor ve o sırada Japonya dışındaydım ve

o sırada Japonya dışındaydım ve seyahat ediyordum sanki karım

traveling it was like my wife

traveling it was like my wife and I and there was another

seyahat ediyordu sanki karım

seyahat ediyordu gibiydi karım ve ben ve bir tane daha vardı

and I and there was another

and I and there was another couple and we went to the mall

ve ben ve bir tane daha vardı ve

ben ve başka bir çift vardı ve alışveriş merkezi

couple and we went to the mall

couple and we went to the mall together and we were just

çiftine gittik ve alışveriş merkezi

çiftine gittik ve birlikte alışveriş merkezine gittik ve sadece

together and we were just

together and we were just standing looking at stuff you

birlikteydik ve biz sadece

birlikte ve biz sadece durup bir şeylere bakıyorduk sen ayakta bir şeylere bakıyorsun ayakta bir

standing looking at stuff you

standing looking at stuff you know it is spending a day

şeylere bakıyorsun biliyorsun bir gün geçirmek olduğunu biliyorsun

know it is spending a day

know it is spending a day together at the mall just doing

bir gün geçirmek

olduğunu biliyorsun alışveriş merkezinde birlikte bir gün geçirmek sadece birlikte alışveriş merkezinde birlikte yapmak

together at the mall just doing

together at the mall just doing something not in anything in

alışveriş merkezinde birlikte bir şeyler yapmak sadece bir şey yapmak hiçbir şeyde

something not in anything in

something not in anything in particular we just had some time

değil bir şeyde

hiçbir şeyde değil özellikle biraz zamanımız vardı sadece belirli bir

particular we just had some time

particular we just had some time to kill so this is a great

zamanımız vardı

sadece harcayacak biraz zamanımız vardı yani bu

to kill so this is a great

to kill so this is a great phrase where you don't really

öldürmek için harika bir şey yani bu

öldürmek için harika bir şey, bu yüzden bu harika bir

phrase where you don't really

phrase where you don't really have anything in particular to

cümle, gerçekten ifade etmediğiniz yerde, gerçekten

ifade etmediğiniz, özellikle hiçbir şeyiniz olmadığında,

have anything in particular to

özellikle bir şeye sahip olduğunuzda,

have anything in particular to do so you're kind of wasting

do so you're kind of wasting

özellikle yapacak bir şeye sahip olduğunuzda, böylece siz bir nevi boşa harcıyorsun

yap yani bir

do so you're kind of wasting time this is to have time to

nevi israf ediyorsun yap yani bir

time this is to have time to

time this is to have time to kill time to kill anyway so we

nevi zaman harcıyorsun zaten

kill time to kill anyway so we

kill time to kill anyway so we were in the mall but when we got

öldürme zamanı bu yüzden zaten öldürmek için zaman öldürüyoruz bu yüzden alışveriş

merkezindeydik ama vardığımızda alışveriş

were in the mall but when we got

were in the mall but when we got there we had to park and this

merkezindeydik ama oraya vardığımızda park etmek zorunda kaldık ve bu

there we had to park and this

there we had to park and this parking lot was kind of tricky

orada park etmek zorunda kaldık ve bunu

oraya park etmek zorundaydık ve bu park yeri biraz zorlayıcıydı park yeri biraz zordu park yeri

parking lot was kind of tricky

parking lot was kind of tricky it was a really old parking lot

biraz zordu gerçekten eski bir park yeriydi gerçekten

it was a really old parking lot

it was a really old parking lot and it was almost like a maze so

eski bir park

yeriydi gerçekten eski bir park yeriydi ve öyleydi neredeyse bir labirent gibiydi

and it was almost like a maze so

and it was almost like a maze so you didn't really know where

ve neredeyse bir labirent gibiydi

ve neredeyse bir labirent gibiydi bu yüzden

you didn't really know where

you didn't really know where your car was things weren't

gerçekten nerede olduğunu bilmiyordun gerçekten nerede olduğunu bilmiyordun arabanın

nerede olduğunu gerçekten bilmiyordun bazı şeyler

your car was things weren't

your car was things weren't clearly labeled and the levels

senin değildi araba şeyler

senin araban değildi şeyler açık bir şekilde etiketlenmemişti ve seviyeler

clearly labeled and the levels

clearly labeled and the levels weren't exactly lined up

açıkça etiketlenmiş ve seviyeler

açıkça etiketlenmişti ve seviyeler tam olarak sıralanmamıştı tam olarak

weren't exactly lined up

weren't exactly lined up properly it was a really weird

sıralanmamıştı tam olarak

düzgün bir şekilde sıralanmamıştı gerçekten tuhaftı

properly it was a really weird

properly it was a really weird parking lot and so all of us we

doğrusu gerçekten tuhaftı

doğrusu gerçekten tuhaf bir park yeriydi ve bu yüzden hepimiz

parking lot and so all of us we

parking lot and so all of us we got out of the car and walked

park yeriydik ve bu yüzden hepimiz

park yeriydik ve bu yüzden hepimiz arabadan indik ve yürüdük arabadan indik

got out of the car and walked

got out of the car and walked into the mall but none of us

ve yürüdük

arabadan indik ve alışveriş merkezine yürüdük ama hiçbirimiz alışveriş merkezine

into the mall but none of us

girmedik ama hiçbirimiz alışveriş

into the mall but none of us remembered where the car was so

merkezine girmedik ama hiçbirimiz arabanın nerede olduğunu hatırlamadık

remembered where the car was so

arabanın nerede olduğunu çok

remembered where the car was so when we had to go back to the

hatırladık arabanın nerede olduğunu çok hatırladık

when we had to go back to the

when we had to go back to the car we had to walk and we were

arabaya geri dönmek zorunda olduğumuzda yürümek zorundaydık ve

car we had to walk and we were

car we had to walk and we were looking and trying to figure out

arabaydık yürümek zorundaydık ve

arabaydık yürümek zorundaydık ve arıyorduk ve deniyorduk

looking and trying to figure out

bakmak ve bulmaya çalışmak

looking and trying to figure out where the car was but nobody

arabanın nerede olduğunu bulmaya çalışmak ama kimse

where the car was but nobody

where the car was but nobody knew exactly where was so before

arabanın nerede olduğunu anlamaya çalışmak ama kimse

arabanın nerede olduğunu ama kimse tam olarak nerede olduğunu bilmiyordu bu yüzden daha önce tam olarak nerede olduğunu

knew exactly where was so before

knew exactly where was so before we were going to leave the mall

biliyordu bu yüzden daha önce

tam olarak nerede olduğunu biliyordu daha önce AVM'den çıkacaktık

we were going to leave the mall

we were going to leave the mall and go back into the parking lot

AVM'den çıkacaktık

AVM'den çıkıp tekrar otoparka girecektik ve tekrar

and go back into the parking lot

and go back into the parking lot we were standing in front of the

otoparka girip tekrar

otoparka dönecektik önümüzde duruyorduk

we were standing in front of the

we were standing in front of the door to the parking lot there's

önünde duruyorduk

otoparkın kapısının önünde duruyorduk

door to the parking lot there's

door to the parking lot there's like a couple of different doors

otoparkın kapısı var

otoparkın kapısı var birkaç farklı kapı gibi

like a couple of different doors

bir çift farklı kapı gibi

like a couple of different doors or elevators we didn't even

birkaç farklı kapı gibi veya hatta yapmadığımız

or elevators we didn't even

or elevators we didn't even remember what floor we were

asansörler ya da bile yapmadığımız

asansörler ya da hangi katta olduğumuzu hatırlamadığımız bile asansörler

remember what floor we were

remember what floor we were on and we were just standing

hangi katta olduğumuzu hatırlayın

ve sadece üzerinde duruyorduk

on and we were just standing

on and we were just standing there for about a minute trying

ve sadece

üzerinde duruyorduk ve biz bir dakika kadar orada duruyorduk bir

there for about a minute trying

dakika kadar orada deniyorduk

there for about a minute trying to remember hey do you remember

bir dakika kadar orada deniyorduk bir dakika kadar hatırlamaya çalışıyorduk hey hatırlamayı hatırlıyor musun hey hatırlamayı hatırlıyor

to remember hey do you remember

to remember hey do you remember where we went or trying to

musun hey nereye gittiğimizi veya

where we went or trying to

where we went or trying to remember something and then I

nereye gittiğimizi veya denediğimizi hatırlıyor musun

nereye gittiğimize ya da bir şeyi hatırlamaya çalışıyorum ve sonra

remember something and then I

remember something and then I just said I think it's this way

bir şey hatırlıyorum ve sonra

bir şey hatırlıyorum ve sonra dedim ki sanırım bu şekilde dedim sadece

just said I think it's this way

just said I think it's this way let's go and then I just started

bu şekilde olduğunu düşünüyorum dedim sanırım bu şekilde gidelim ve sonra yeni başladım hadi

let's go and then I just started

gidelim ve sonra yeni başladım hadi

let's go and then I just started walking I just picked the door

gidelim ve sonra yürümeye başladım Yürürken kapıyı seçtim Yürürken kapıyı

walking I just picked the door

walking I just picked the door and started walking into it and

seçtim kapıyı seçip içine doğru

yürümeye başladım ve içeri doğru

and started walking into it and

and started walking into it and then I decided okay we're gonna

yürümeye başladım ve

içeri doğru yürümeye başladım ve sonra tamam yapacağımıza karar verdim

then I decided okay we're gonna

sonra tamam yapacağımıza karar verdim

then I decided okay we're gonna walk this way and then everybody

sonra tamam karar verdim bu yoldan yürüyeceğiz ve sonra herkes

walk this way and then everybody

walk this way and then everybody followed me now it was just a

bu yoldan yürüyecek ve sonra herkes

bu yoldan yürüyecek ve sonra herkes beni takip etti şimdi bu sadece bir

followed me now it was just a

followed me now it was just a weird thing I was like okay I

takipti ben şimdi sadece bir

beni takip ediyordum şimdi sadece garip bir şeydi tamam gibiydim

weird thing I was like okay I

weird thing I was like okay I like it this way i was tired of

garip şey tamam gibiydim garip şey tamam gibiydim böyle hoşuma gitti bıktım

like it this way i was tired of

like it this way i was tired of talking about it we're not going

böyle sevmekten bıktım böyle böyle

bunun hakkında konuşmaktan yoruldum bunun hakkında konuşmayacağız

talking about it we're not going

talking about it we're not going to figure out anything just

bunun hakkında konuşmayacağız hiçbir şey çözemeyeceğiz sadece bir

to figure out anything just

to figure out anything just sitting here discussing the idea

şey çözmek için sadece burada oturup tartışarak bir şey çözmek için fikir

sitting here discussing the idea

sitting here discussing the idea so we might as well get movie so

burada oturmuş fikri tartışıyor

burada oturmuş fikri tartışıyor bu yüzden film çeksek iyi olur bu yüzden film çeksek iyi olur bu yüzden

so we might as well get movie so

so we might as well get movie so I thought okay let's just start

film çeksek iyi olur diye düşündüm tamam hadi başlayalım diye düşündüm

I thought okay let's just start

I thought okay let's just start moving and I walk into that door

tamam hadi başlayalım diye

düşündüm tamam hadi hareket etmeye başlayalım ve hareket ederek o kapıya giriyorum

moving and I walk into that door

ve o kapıya

moving and I walk into that door and I start looking around that

hareket ederek giriyorum ve o kapıya giriyorum ve etrafa bakmaya

and I start looking around that

and I start looking around that level but there was no car so he

başlıyorum ve etrafa bakmaya başlıyorum

ve o seviyeye bakmaya başlıyorum ama araba yoktu yani o

level but there was no car so he

düzdü ama araba yoktu yani o

level but there was no car so he couldn't find the car and I said

düzdü ama araba yoktu bu yüzden

couldn't find the car and I said

couldn't find the car and I said okay we're kind of stuck again

arabayı bulamadı ben de

arabayı bulamadım dedim ve ben de arabayı bulamadım dedim ve tamam dedim bir nevi yine takıldık

okay we're kind of stuck again

okay we're kind of stuck again we're standing around and I said

tamam yine biraz sıkıştık

tamam biraz takıldık yine ortalıkta duruyoruz ve etrafta

we're standing around and I said

we're standing around and I said wait I think it's this way and I

duruyoruz dedim ve

etrafta duruyoruz dedim ve bekle dedim sanırım bu şekilde ve ben

wait I think it's this way and I

wait I think it's this way and I just said that like without you

bekle sanırım bu şekilde ve

bekliyorum sanırım bu şekilde ve ben sadece bunu sensiz gibi söyledim sensiz gibi

just said that like without you

dedi sadece sensiz gibi

just said that like without you know with a straight face

düz bir yüzle biliyorum

know with a straight face

know with a straight face so this idea of saying something

düz bir yüzle biliyorum

düz bir yüzle biliyorum yani bu bir şey söyleme fikri

so this idea of saying something

yani bu bir şey söyleme fikri

so this idea of saying something with a straight face just means

yani bu bir şeyi düz bir suratla söyleme fikri sadece düz bir suratla anlamına gelir sadece

with a straight face just means

with a straight face just means like this like like I'm not

düz bir suratla şu anlama gelir ben böyle değilim gibiyim gibi böyle

like this like like I'm not

like this like like I'm not smiling I'm not laughing i'm not

değil gibi

gülmüyorum gülmüyorum

smiling I'm not laughing i'm not

smiling I'm not laughing i'm not joking i'm saying it with a

gülmüyorum

gülmüyorum gülmüyorum şaka yapmıyorum şaka ile söylüyorum şaka yaparak

joking i'm saying it with a

joking i'm saying it with a straight face so i was very

söylüyorum bunu

asık suratla söylüyorum yani çok

straight face so i was very

straight face so i was very serious i said i think it's this

asık suratlıydım o yüzden çok

asık suratlıydım yani çok ciddiydim

serious i said i think it's this

serious i said i think it's this way so I walked to another

dedim bu kadar

ciddi dedim bence bu kadar ciddi dedim düşünüyorum bu yol bu yüzden başka bir

way so I walked to another

way so I walked to another section of the parking lot and

yöne yürüdüm bu yüzden başka bir yöne yürüdüm bu yüzden

park yerinin başka bir bölümüne ve

section of the parking lot and

section of the parking lot and it's still still the car we were

otoparkın bir bölümüne ve

otoparkın bir bölümüne yürüdüm ve bu hala bizim olduğumuz araba hala hala

it's still still the car we were

it's still still the car we were looking for was not there

araba biz

hala aradığımız araba oradaydı aradığımız araba orada değildi

looking for was not there

looking for was not there so again I have failed for the

aradığımız orada değildi bu yüzden yine başarısız oldum bu yüzden yine

so again I have failed for the

so again I have failed for the second time to lead us to the

başarısız oldum bu yüzden yine

ikinci kez bize liderlik etmekte başarısız oldum

second time to lead us to the

second time to lead us to the car but then for a third time I

ikinci kez bizi arabaya

götürmek için ikinci kez ama sonra üçüncü kez

car but then for a third time I

car but then for a third time I said wait I think it's this way

arabam ama sonra üçüncü kez

arabam ama sonra üçüncü kez bekle dedim sanırım bu şekilde

said wait I think it's this way

said wait I think it's this way sighs still was trying to take

dedim bekle ben sanırım böyle

dedi bekle bence bu şekilde iç çekişler hala iç çekmeye çalışıyordu

sighs still was trying to take

sighs still was trying to take us in a different direction and

hala iç çekmeye çalışıyordu

hala bizi farklı bir yöne ve

us in a different direction and

bizi farklı bir yöne ve

us in a different direction and I didn't know exactly where the

bizi farklı bir yöne götürmeye çalışıyordu ve ben yapmadım' Tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum Tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum

I didn't know exactly where the

I didn't know exactly where the car was but luckily for me

Arabanın tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum ama neyse ki araba benim içindi ama neyse ki benim için

car was but luckily for me

car was but luckily for me anyway we found the car on the

arabaydı ama neyse ki benim için neyse ki arabayı bulduk

anyway we found the car on the

anyway we found the car on the third tribe now we're walking

nasılsa bulduk araba her

neyse arabayı üçüncü kabilede bulduk şimdi

third tribe now we're walking

third tribe now we're walking around the parking lot we

üçüncü kabilede yürüyoruz şimdi

üçüncü kabilede yürüyoruz şimdi park yerinde dolaşıyoruz park yerinde

around the parking lot we

around the parking lot we finally found the car and people

dolaşıyoruz

park yerinde sonunda arabayı bulduk ve insanlar

finally found the car and people

sonunda arabayı buldular ve insanlar

finally found the car and people were very happy they're

were very happy they're

were very happy they're impressed that i was able to

sonunda arabayı buldular ve insanlar çok mutluydular

çok

mutluydular çok mutluydular etkilendikleri için etkilendim yapabildiğim için

impressed that i was able to

impressed that i was able to find the car but really I was

etkilendim yapabildiğim için etkilendim arabayı buluyordum ama gerçekten

find the car but really I was

find the car but really I was just testing a bunch of

arabayı buluyordum ama gerçekten

arabayı buluyordum ama gerçekten sadece bir demet test ediyordum

just testing a bunch of

sadece bir demet test ediyordum sadece

just testing a bunch of different options trying to

bir grup farklı seçeneği deniyordum farklı

different options trying to

different options trying to figure out what was there and

seçenekleri deniyordum farklı seçenekleri anlamaya çalışıyordum orada ne vardı ve

figure out what was there and

figure out what was there and when I was riding back so my

orada ne olduğunu anla ve

orada ne olduğunu anla ve ben geri dönerken yani benim

when I was riding back so my

geri giderken yani benim

when I was riding back so my friend and I mine are two wives

geri giderken yani arkadaşım ve ben benim iki eş

friend and I mine are two wives

friend and I mine are two wives you know we're sitting in the

arkadaşım ve ben benimki iki eşler

arkadaş ve ben benimki iki karım biliyorsunuz arabada oturuyoruz

you know we're sitting in the

you know we're sitting in the car so I was in the front seat

biliyorsunuz

arabada oturuyoruz bu yüzden arabanın ön koltuğundaydım bu yüzden arabanın

car so I was in the front seat

car so I was in the front seat the passenger seat and I was

ön koltuğundaydım

yani Ön koltukta yolcu koltuğundaydım ve ben

the passenger seat and I was

the passenger seat and I was talking with him and he was

yolcu koltuğundaydım ve ben

yolcu koltuğundaydım ve onunla konuşuyordum ve o onunla

talking with him and he was

talking with him and he was amazing he was saying wow I

konuşuyordu ve o

onunla konuşuyordu ve o harika, vay canına,

amazing he was saying wow I

amazing he was saying wow I can't believe you were so

harika diyordu vay diyordu hayret o vay diyordu inanamıyorum

olduğuna

can't believe you were so

can't believe you were so confident about knowing where

inanamıyorum öyle olduğuna

confident about knowing where

confident about knowing where the car was even though you know

inanamıyorum nerede olduğunu

bilmek konusunda kendinden bu kadar eminsin

the car was even though you know

arabaydı bildiğin halde arabaydı bildiğin halde

the car was even though you know you would like maybe not known

istersin belki bilinmez

you would like maybe not known

you would like maybe not known where it was and I honestly said

istersin belki bilinmez istersin belki

bilinmezdi ve ben dürüstçe nerede

where it was and I honestly said

where it was and I honestly said I didn't really know but i

olduğunu söyledim ve dürüstçe

nerede olduğunu söyledim ve Dürüst olmak gerekirse, gerçekten bilmediğimi söyledim ama

I didn't really know but i

I didn't really know but i thought you know like if we're

gerçekten bilmiyordum ama

gerçekten bilmiyordum ama bildiğini sanıyordum, eğer bildiğimizi

thought you know like if we're

thought you know like if we're gonna go like I actually thought

sanıyorsak, bildiğini

sanıyorsak, eğer biliyorsak gibi gerçekten gideceğimi sandığım gibi gideceğim aslında gideceğimi düşündüğüm gibi

gonna go like I actually thought

gonna go like I actually thought it was over here and so I had

gideceğimi gerçekten burada sandığım gibi ve bu yüzden buradaydı

it was over here and so I had

it was over here and so I had confidence about that but I kind

ve bu yüzden

buradaydı ve bu konuda kendime güvenim vardı ama biraz

confidence about that but I kind

güvenim vardı bununla ilgili ama buna

confidence about that but I kind of thought about this process

of thought about this process

güvenim var ama bu

düşünce süreci hakkında bu düşünce süreci hakkında bir

of thought about this process for a while and again this

süre düşündüm ve yine bu

for a while and again this

for a while and again this happened a few years ago but I

bir süreliğine ve yine bu

bir süreliğine ve yine bu birkaç yıl önce oldu ama

happened a few years ago but I

happened a few years ago but I was a few days ago I was going

Birkaç yıl önce olmuştum ama

birkaç yıl önce olmuştum ama birkaç gün önce gidiyordum

was a few days ago I was going

Birkaç gün önce gidiyordum

was a few days ago I was going out on a video shoot and i

birkaç gün önceydi video çekimine çıkıyordum ve videoya çıkıyordum

out on a video shoot and i

out on a video shoot and i thought when i was driving i was

bir video çekimine çıktım ve araba sürerken düşündüm, araba

thought when i was driving i was

thought when i was driving i was so I was riding in a bus to go

sürerken

düşündüm, bu yüzden gitmek için bir otobüse biniyordum, bu yüzden

so I was riding in a bus to go

gitmek için bir otobüse biniyordum.

so I was riding in a bus to go to a different section of Japan

Japonya'nın farklı bir bölgesine,

to a different section of Japan

to a different section of Japan as well and we pulled into the

Japonya'nın farklı bir bölgesine ve yine Japonya'nın

farklı bir bölgesine gitmek için otobüse biniyordum ve kuyuya girdik ve

as well and we pulled into the

as well and we pulled into the bus parking lot and there were

kuyuya girdik

ve otobüsün otoparkına girdik. ve

bus parking lot and there were

bus parking lot and there were lots of buses and this was just

otobüs park yeri vardı ve

otobüs park yeri vardı ve bir sürü otobüs vardı ve bu sadece bir

lots of buses and this was just

lots of buses and this was just parking lot that reminded me of

sürü otobüstü ve bu sadece bir

sürü otobüstü ve bu sadece park yeriydi ve bana park yerini hatırlattı

parking lot that reminded me of

bu da bana

parking lot that reminded me of that story but I thought it was

park yerini hatırlattı bu bana o hikayeyi hatırlattı ama

that story but I thought it was

that story but I thought it was such an interesting thing

o hikaye olduğunu düşündüm ama

o hikaye olduğunu düşündüm ama çok ilginç bir şey olduğunu düşündüm çok ilginç bir şey çok

such an interesting thing

such an interesting thing because at the time the friend

ilginç bir şey çünkü o zamanlar arkadaş

because at the time the friend

because at the time the friend of mine was impressed by my

çünkü o zamanlar arkadaş

çünkü o zamanlar arkadaşım benimkinden etkilendi

of mine was impressed by my

of mine was impressed by my boldness and my confidence but

benimkinden etkilendi benimkilerden etkilendi

cesaretimden ve

boldness and my confidence but

özgüvenimden etkilendi ama cesaretim ve özgüvenim ama

boldness and my confidence but really i was thinking like okay

cesaretim ve özgüvenim ama gerçekten

really i was thinking like okay

really i was thinking like okay I just want to figure out where

tamam gibi düşünüyordum gerçekten tamam gibi düşünüyordum

gerçekten tamam diye düşünüyordum sadece nerede olduğunu bulmak istiyorum sadece nerede olduğunu bulmak istiyorum

I just want to figure out where

I just want to figure out where it is where the car is and we're

sadece arabanın nerede olduğunu bulmak istiyorum ve biz orası

it is where the car is and we're

it is where the car is and we're really not going to do anything

arabanın olduğu yer ve biz de

orası araba ve biz gerçekten hiçbir şey yapmayacağız gerçekten hiçbir

really not going to do anything

really not going to do anything just standing around talking

şey yapmayacağız gerçekten hiçbir

şey yapmayacağız sadece durup konuşuyoruz sadece etrafta

just standing around talking

konuşuyoruz

just standing around talking we've got to move somewhere so

sadece durup konuşuyoruz bir yere taşınmamız gerekiyor o yüzden

we've got to move somewhere so

we've got to move somewhere so even if we don't know where

gitmeliyiz bir yere taşın o zaman bir yere taşınmalıyız bu yüzden

nereye gideceğimizi bilmesek bile

even if we don't know where

even if we don't know where exactly to go we should begin

tam olarak nereye gideceğimizi bilmesek bile tam olarak gitmeye başlamalıyız

exactly to go we should begin

exactly to go we should begin moving such that we can by

gitmeye tam olarak başlamalıyız öyle hareket etmeye başlamalıyız ki öyle hareket edelim ki öyle

moving such that we can by

moving such that we can by process of elimination and this

hareket edelim ki öyle hareket edelim ki eleme süreciyle ve bu

process of elimination and this

process of elimination and this is another great English

is another great English

eleme süreciyle ve bu

eleme süreciyle ve bu başka bir harika İngilizce,

başka bir harika İngilizce,

is another great English expression by process of

başka bir harika İngilizce ifade ile

expression by process of

ifade süreci ifade süreci eleme

expression by process of elimination so you eliminate the

süreci ile yani elemeyi ortadan kaldırırsınız

elimination so you eliminate the

elimination so you eliminate the things that are not correct so

böylece

elemeyi ortadan kaldırırsınız böylece doğru olmayan şeyleri yani

things that are not correct so

doğru olmayanları yani

things that are not correct so that hopefully you find the one

that hopefully you find the one

doğru olmayanları elersiniz ki umarım doğru olanı bulursunuz

inşallah bulursun

that hopefully you find the one that is correct in the case of

inşallah doğru olanı bulursun o durumda

that is correct in the case of

that is correct in the case of the parking lot maybe it's not

doğru şu durumda

doğru o park yerinde belki orası

the parking lot maybe it's not

the parking lot maybe it's not floors one two and three but

otopark değil belki

otopark değil belki de değil katlar bir iki ve üçüncü katlar ama

floors one two and three but

katlar bir iki ve üçüncü katlar ama

floors one two and three but because you eliminated those

katlar bir iki ve üçüncü ama onları elediğiniz için çünkü bunları elediniz çünkü o katı ortadan kaldırdınız çünkü

because you eliminated those

because you eliminated those floor for is where your car

arabanızın katı,

floor for is where your car

floor for is where your car probably is that kind of thing

arabanızın

katı muhtemelen arabanızın olduğu yerdir bu tür bir şey

probably is that kind of thing

probably is that kind of thing so that's by process of

muhtemelen bu tür bir şeydir

muhtemelen bu tür bir şeydir yani bu süreç gereği yani bu süreç gereği yani bu eleme süreci ile bir şeyi

so that's by process of

so that's by process of elimination doing something by

elimination doing something by

elimination doing something by process of elimination but i

eleme yoluyla yapmak

eleme yoluyla bir şeyler yapmak eleme

process of elimination but i

process of elimination but i assumed when I was thinking

süreci ile bir şey yapmak eleme ama

eleme sürecim ama varsayardım düşünürken varsayardım düşünürken

assumed when I was thinking

assumed when I was thinking about it like i just said yeah

varsayardım düşünürken sanki onun hakkında evet dedim sanki

about it like i just said yeah

about it like i just said yeah just really thought the car was

onun hakkında evet dedim gibi az önce evet dedim gibi sadece gerçekten arabanın olduğunu düşündüm

just really thought the car was

just really thought the car was over here maybe I remembered

arabanın gerçekten burada olduğunu düşündüm belki

burada hatırladım belki burayı hatırladım belki

over here maybe I remembered

over here maybe I remembered something or I was trying to

bir şey hatırladım veya bir şey yapmaya çalışıyordum

something or I was trying to

something or I was trying to explain why i thought it

veya

bir şey yapmaya çalışıyordum veya neden öyle düşündüğümü açıklamaya çalışıyordum

explain why i thought it

explain why i thought it happened but kind of years later

neden olduğunu düşündüğümü açıkla neden olduğunu düşündüğümü açıkla ama

yıllar sonra

happened but kind of years later

happened but kind of years later and even thinking about it when

oldu ama yıllar sonra

oldu ama yıllar sonra ve hatta bunu düşündüğümde ve hatta

and even thinking about it when

ne zaman düşündüğümü

and even thinking about it when I was pulling into that bus stop

ve hatta içine çekerken bunu düşündüğümü açıkla o otobüs durağına

I was pulling into that bus stop

I was pulling into that bus stop and the reason i was so excited

giriyordum o otobüs durağına giriyordum

o otobüs durağına giriyordum ve bu kadar heyecanlanmamın sebebi

and the reason i was so excited

and the reason i was so excited to share this with newsletter

ve bu kadar heyecanlanmamın sebebi

ve bu kadar heyecanlanmamın sebebi

to share this with newsletter

bunu haber bülteniyle paylaşmak için haber bülteniyle

to share this with newsletter subscribers and do you hear on

paylaşmak için bunu haber bülteni aboneleriyle ve aboneleri duyuyor musunuz ve

subscribers and do you hear on

subscribers and do you hear on youtube is that the process of

aboneleri duyuyor musunuz ve youtube'da duyuyor musunuz, youtube'un süreci şu ki

youtube is that the process of

youtube is that the process of confidence

youtube süreci, güven

sürecinin

confidence

güven

confidence it really had nothing to do with

güveninin gerçekten bununla hiçbir ilgisi olmadığını

it really had nothing to do with

it really had nothing to do with trying to make a correct choice

gerçekten bununla hiçbir ilgisi yoktu,

doğru bir seçim yapmaya çalışmakla gerçekten hiçbir ilgisi yoktu,

trying to make a correct choice

trying to make a correct choice the process of confidence or the

doğru bir seçim yapmaya çalışmak,

doğru bir seçim yapmaya çalışmak, güven süreci veya güven süreci

the process of confidence or the

the process of confidence or the reason I was confident to make a

veya

güven süreci veya sebep Bir sebep oluşturacağımdan emindim Bir sebep göstereceğimden emindim Kararı olsa

reason I was confident to make a

reason I was confident to make a decision even if it might have

bile karar vereceğinden emindim Kararı olsa

decision even if it might have

decision even if it might have been incorrect and the same

bile

yanlış olsa bile ve aynısı

been incorrect and the same

been incorrect and the same thing I do now even if I make a

yanlıştı ve aynısı

yanlıştı ve şimdi yaptığım aynı şeyi şimdi bir

thing I do now even if I make a

thing I do now even if I make a decision now that might not be

şey yapsam bile şimdi yapıyorum bir

şey yapsam bile şimdi yapıyorum bir karar versem bile şimdi bu karar olmayabilir bu şimdi

decision now that might not be

decision now that might not be correct

karar olmayabilir şimdi doğru olmayabilir doğru olmayabilir

correct

correct the reason I have confidence

güven duymamın nedeni güven duymamın

the reason I have confidence

the reason I have confidence about what I'm doing is because

nedeni güven duymamın nedeni

yaptığım şeyle ilgili çünkü

about what I'm doing is because

yaptığım şeyle ilgili çünkü

about what I'm doing is because i can understand the process

yaptığım şeyle ilgili çünkü süreci anlayabiliyorum

i can understand the process

süreci anlayabiliyorum

i can understand the process itself and know that the process

Sürecin kendisini anlayabilirim ve sürecin kendisinin olduğunu bilebilirim ve

itself and know that the process

itself and know that the process is what's going to get me

sürecin kendisinin

beni elde edecek olan şey olduğunu biliyorum, beni

is what's going to get me

is what's going to get me eventually to my goal so i might

eninde sonunda hedefime ulaştıracak olan şeydir, bu yüzden

eventually to my goal so i might

sonunda yapabilirim hedefim bu yüzden

eventually to my goal so i might be wrong the first or the second

sonunda hedefime ulaşabilirim bu yüzden yanlış olabilirim birinci veya ikinci

be wrong the first or the second

be wrong the first or the second or even third or even like many

yanlış olabilirim birinci veya ikinci

yanlış olabilirim birinci veya ikinci hatta üçüncü hatta birçokları gibi hatta

or even third or even like many

or even third or even like many other times but if I continue to

üçüncüsü gibi hatta birçokları gibi

hatta üçüncüsü gibi hatta diğer birçok zaman gibi ama

other times but if I continue to

other times but if I continue to do it i believe in the process

diğer zamanlara devam edersem ama

diğer zamanlara devam edersem ama yapmaya devam edersem sürece inanıyorum bunu yap

do it i believe in the process

do it i believe in the process itself and i have confidence in

sürece inanıyorum

bunu yap sürecin kendisine inanıyorum ve ben kendine güveniyorum

itself and i have confidence in

ve kendime güveniyorum

itself and i have confidence in the process rather than

ve

the process rather than

the process rather than individual decision so when you

bireysel karardan ziyade sürece değil sürece güveniyorum bu yüzden bireysel karar verdiğinizde yani

individual decision so when you

individual decision so when you ask people or you try to try to

bireysel karar verdiğinizde yani insanlara sorduğunuzda veya

ask people or you try to try to

ask people or you try to try to explain to people how to develop

sormaya çalıştığınızda insanlara veya

insanlara sormaya çalışıyorsunuz veya insanlara nasıl geliştirileceğini açıklamaya çalışıyorsunuz insanlara nasıl geliştirileceğini açıklayın

explain to people how to develop

explain to people how to develop confidence

confidence

insanlara güvenin nasıl geliştirileceğini açıklayın

güven

confidence one of the things i explain to

güven açıkladığım şeylerden biri

one of the things i explain to

one of the things i explain to people and after I understood

açıkladığım şeylerden biri insanlara

anlattığım şeylerden biri ve insanları anladıktan sonra ve

people and after I understood

people and after I understood this idea i started sharing this

insanları anladıktan sonra ve bu fikri anladıktan sonra bu fikri paylaşmaya başladım

this idea i started sharing this

this idea i started sharing this with more people and people

bu fikri paylaşmaya başladım bunu daha fazla insanla ve

with more people and people

with more people and people really understood the idea that

daha fazla insanla paylaşmaya başladım

daha fazla insanla ve insanlar gerçekten fikri anladılar fikri

really understood the idea that

really understood the idea that like oh you can be confident in

gerçekten anladılar

fikri gerçekten anladılar gibi oh kendine güvenebilirsin like oh kendine

like oh you can be confident in

like oh you can be confident in general and then you can have

güvenebilirsin

like oh genel olarak kendine güvenebilirsin ve sonra

general and then you can have

general and then you can have the ability to make bold

genel olabilirsin ve sonra

genel olabilir ve sonra cesur olma yeteneğine sahip olabilirsin cesur olma

the ability to make bold

yeteneğine sahip olabilirsin

the ability to make bold decisions or difficult decisions

cesur kararlar verme yeteneği veya zor kararlar

decisions or difficult decisions

decisions or difficult decisions but but

kararlar

veya zor kararlar

but you might fail them knowing that

you might fail them knowing that

you might fail them knowing that the process itself is going to

sürecin kendisinin sürece gideceğini bilerek onları yüzüstü bırakabileceğinizi, sürecin

the process itself is going to

the process itself is going to get you where you want to go in

kendisinin gitmenin

sizi gitmek istediğiniz yere götüreceğini, sizi

get you where you want to go in

gitmek istediğiniz yere götüreceğini,

get you where you want to go in the end so the only reason that

sizi gitmek istediğiniz yere götüreceğini son bu yüzden tek sebep son bu yüzden

the end so the only reason that

the end so the only reason that you would lose confidence is if

tek sebep son bu yüzden güveninizi kaybetmenizin

tek nedeni,

you would lose confidence is if

you would lose confidence is if you just decided to quit in the

güveninizi kaybetmenizdir, eğer

güveninizi kaybederseniz, sadece bırakmaya karar verdiyseniz,

you just decided to quit in the

you just decided to quit in the middle of the process now I

sadece bırakmaya karar verdiniz

sürecin ortasında bırakmaya karar verdiniz şimdi

middle of the process now I

middle of the process now I would have lost all my

sürecin ortasındayım şimdi

sürecin ortasındayım şimdi tüm güvenimi kaybederdim

would have lost all my

would have lost all my confidence if after the second

tüm güvenimi kaybederdim eğer ikinci

confidence if after the second

confidence if after the second time I failed to find the card

güvenden sonraysa eğer sonra ikinci

güven eğer ikinci seferden sonra kartı bulamamışsam

time I failed to find the card

time I failed to find the card said well well I guess I'm just

zaman kartı bulamamışsam

kartı bulamamışsam iyi demiş kartı bulamamışım iyi demiş sanırım iyi söylemişim sanırım

said well well I guess I'm just

said well well I guess I'm just stupid i don't know where the

iyi söylemişim sanırım ben aptalım aptalın nerede olduğunu bilmiyorum aptalın nerede olduğunu

stupid i don't know where the

stupid i don't know where the car is but because if I continue

bilmiyorum aptalın

nerede olduğunu bilmiyorum ama çünkü devam edersem

car is but because if I continue

araba olur ama çünkü devam edersem

car is but because if I continue to keep moving people around no

araba olur ama çünkü devam edersem araba olur insanları hareket ettirmeye devam etmek hayır

to keep moving people around no

to keep moving people around no it's this way

insanları hareket ettirmeye devam etmek hayır

insanları hareket ettirmeye devam etmek hayır bu şekilde bu

it's this way

it's this way no it's this way and hopefully

şekilde bu şekilde

hayır bu şekilde ve umarım hayır bu şekildedir

no it's this way and hopefully

no it's this way and hopefully we figure out some kind of thing

ve umarım hayır

bu şekildedir ve umarım bir şekilde çözeriz bir şeyin

we figure out some kind of thing

we figure out some kind of thing at the end if we find the car

bir kısmını çözeriz sonunda

bir çeşit şeyi çözeriz sonunda arabayı bulursak eğer

at the end if we find the car

sonunda arabayı bulursak

at the end if we find the car then i win and that's kind of

arabayı bulursak o zaman ben kazanırım ve bu bir nevi o

then i win and that's kind of

then i win and that's kind of even though it's showing that me

zaman ben kazanırım ve bu bir nevi o zaman

ben kazanırım ve bu bir bakıma o beni gösteriyor olsa da

even though it's showing that me

o beni gösteriyor olsa da ben olduğumu

even though it's showing that me I'm I've made a mistake or I've

gösterse de ben bir hata yaptım ya da ben bir hata

I'm I've made a mistake or I've

yaptım hata yaptım ya da ben

I'm I've made a mistake or I've made some made some errors along

bir hata yaptım ya da yaptım bazı hatalar yaptım

made some made some errors along

made some made some errors along the way in the end I reach the

bazı hatalar yaptım

bazı hatalar yaptım yol boyunca bazı hatalar yaptım sonunda yola ulaştım

the way in the end I reach the

the way in the end I reach the car and so that's the thing i'd

sonunda ben

yola ulaş sonunda arabaya ulaşıyorum ve bu benim

car and so that's the thing i'd

arabam olacak ve bu yüzden

car and so that's the thing i'd like to share with you today

like to share with you today

like to share with you today when you're thinking about

arabam bu ve bu yüzden bugün sizinle paylaşmak istediğim şey bu

bugün sizinle paylaşmak istiyorum

when you're thinking about

when you're thinking about getting fluent and being able to

Akıcı olmayı ve

getting fluent and being able to

akıcı olabilmeyi ve

getting fluent and being able to just have more confident

just have more confident

akıcı olabilmeyi ve sadece daha fazla özgüvene sahip olabilmeyi ve sadece daha

fazla özgüvene sahip olmayı düşündüğünüzü düşündüğünüz zamanı düşündüğünüzde bugün sizinle paylaşmak için

just have more confident conversations it's not about

daha güvenli konuşmalar yapmak sohbetlerle ilgili değil sohbetlerle ilgili

conversations it's not about

değil

conversations it's not about being able to use a particular

belirli bir şeyi kullanabilmekle ilgili değil belirli bir

being able to use a particular

being able to use a particular word correctly at that time

kelimeyi o anda doğru kullanabilmek belirli bir kelimeyi o anda doğru kullanabilmek o anda

word correctly at that time

word correctly at that time although that's a great thing if

doğru kelimeyi o anda doğru kullanabilmekle ilgili harika bir şey

although that's a great thing if

eğer bu harika bir şey olsa da eğer bu

although that's a great thing if you can do it really the

harika bir şey olsa da gerçekten

you can do it really the

you can do it really the important thing is to understand

yapabilirsen gerçekten yapabilirsin gerçekten

yapabilirsin önemli olan anlamaktır önemli olan

important thing is to understand

anlamaktır

important thing is to understand the process of using a couple

önemli olan anlamaktır bir çifti kullanma süreci bir

the process of using a couple

the process of using a couple different things even now if i

çifti kullanma süreci

bir çifti kullanma süreci şimdi bile

different things even now if i

different things even now if i want to explain something in

farklı şeyler varsa şimdi bile

farklı şeylerse şimdi bile bir şeyi açıklamak istiyorsam bir şeyi

want to explain something in

want to explain something in Japanese I may not know exactly

açıklamak istiyorsam bir

şeyi açıklamak istiyorum Japonca Japoncayı tam olarak bilmeyebilirim Japoncayı tam olarak

Japanese I may not know exactly

bilmeyebilirim Tam olarak

Japanese I may not know exactly how to say it right the way I

nasıl söyleyeceğimi bilmeyebilirim Tam olarak

how to say it right the way I

nasıl söyleyeceğimi Tam olarak nasıl

how to say it right the way I want to say it or I may even

söyleyeceğimi Söylemek istediğim şekilde nasıl söyleyeceğimi veya hatta

want to say it or I may even

want to say it or I may even have the same problem in English

söylemek istiyorum ya da

söylemek bile isteyebilirim ya da İngilizce'de aynı problemim bile olabilir İngilizce'de aynı problemim var

have the same problem in English

have the same problem in English maybe there's a word I'm

İngilizce'de aynı problemim var belki bir kelime var ben belki

maybe there's a word I'm

maybe there's a word I'm thinking of I can't quite I

bir kelime var ben belki bir kelime var düşündüğüm

bir kelime Tam olarak hatırlayamıyorum

thinking of I can't quite I

thinking of I can't quite I can't quite remember a

Tam olarak düşünemiyorum Tam olarak hatırlayamıyorum Tam olarak

can't quite remember a

hatırlayamıyorum Belirli

can't quite remember a particular word I want to use in

bir kelimeyi tam olarak hatırlayamıyorum I

particular word I want to use in

particular word I want to use in a situation and it's more

belirli bir kelimeyi kullanmak istiyorum

belirli bir kelimeyi kullanmak istiyorum bir durumda kullanmak istiyorum ve bu daha çok

a situation and it's more

a situation and it's more important for me to just think

bir durum ve bu daha çok

bir durum ve benim için sadece önemli olduğunu düşünmek benim

important for me to just think

important for me to just think like okay I'm trying to express

için daha önemli sadece

benim için önemli olduğunu düşünmek benim için sadece tamam gibi ifade etmeye çalışıyorum

like okay I'm trying to express

tamam gibi ifade etmeye çalışıyorum

like okay I'm trying to express an idea and i will continue

tamam gibi ifade etmeye çalışıyorum bir fikir ifade etmeye çalışıyorum ve bir fikre devam edeceğim ve

an idea and i will continue

an idea and i will continue pushing it that thing i will

bir fikre devam edeceğim ve onu zorlamaya devam edeceğim

pushing it that thing i will

pushing it that thing i will continue trying until I get to

o şey o şeyi

zorlayacağım o şeyi denemeye devam edeceğim

continue trying until I get to

continue trying until I get to the actual solution i want now

denemeye devam edene kadar denemeye

devam edeceğim asıl çözüme ulaşana kadar şimdi

the actual solution i want now

the actual solution i want now that could be me using some

gerçek çözümü istiyorum şimdi istiyorum

gerçek çözümü şimdi istiyorum şimdi bu olabilir bazılarını kullanıyorum ben

that could be me using some

olabilirim bazılarını kullanıyorum ben olabilirim

that could be me using some language that i know some words

bazı kelimeleri biliyorum

language that i know some words

language that i know some words or expressions or I could be

bazı kelimeleri bildiğim bir dili

bazı kelimeler veya ifadeleri bildiğim bir dil veya olabileceğim veya

or expressions or I could be

ifadeler veya olabileceğim veya

or expressions or I could be trying to express something and

ifadeler veya yapabileceğim dil bir şeyi ifade etmeye çalışmak ve bir

trying to express something and

trying to express something and then somebody else maybe finish

şeyi ifade etmeye çalışmak ve bir

şeyi ifade etmeye çalışmak ve sonra başka biri belki bitirir sonra başka

then somebody else maybe finish

then somebody else maybe finish my sentence or they helped me

biri belki bitirir sonra başka biri belki

cümlemi tamamlar veya bana cümleme yardım ettiler veya cümleme

my sentence or they helped me

my sentence or they helped me you know complete whatever it is

yardım ettiler

veya bana sen yardım ettiler biliyorum tamamlayın her ne ise

you know complete whatever it is

you know complete whatever it is I want to say by giving me a

bilirsiniz tamamlayın her ne ise bilirsiniz tamamlayın söylemek istediğim her neyse

bana a vererek

I want to say by giving me a

I want to say by giving me a particular word or phrase so

söylemek istiyorum bana a vererek

söylemek istiyorum bana belirli bir kelime veya deyim vererek yani

particular word or phrase so

particular word or phrase so often even in your native

belirli bir kelime veya deyim vererek o kadar

belirli bir kelime veya kelime öbeği o kadar sık ​​ki ana dilinizde bile

often even in your native

sık sık ana dilinizde bile

often even in your native language you know this maybe

language you know this maybe

sık sık ana dilinizde bile bunu biliyorsunuz belki

dil biliyorsunuz bu belki

language you know this maybe you're having a conversation

dil bunu biliyorsunuz belki sohbet

you're having a conversation

you're having a conversation with someone you're trying to

ediyorsunuz sohbet ediyorsunuz

siz' konuşmaya çalıştığınız biriyle sohbet ediyorsunuz birisiyle yapmaya çalıştığınız

with someone you're trying to

with someone you're trying to think of a word and then the

biriyle bir kelime düşünmeye çalışıyorsunuz ve sonra

think of a word and then the

bir kelime düşünüyorsunuz ve sonra

think of a word and then the other person says it is AI yes

bir kelime düşünüyorsunuz ve sonra diğer kişi bunu söylüyor AI evet

other person says it is AI yes

other person says it is AI yes that's the word I was thinking

diğer kişi bunun AI olduğunu söylüyor evet

diğer kişi bunun AI olduğunu söylüyor evet düşündüğüm kelime buydu

that's the word I was thinking

that's the word I was thinking out so it's no different from

düşündüğüm kelime bu

düşündüğüm kelimeydi bu yüzden dışarıdan farklı değil

out so it's no different from

out so it's no different from your native language or when

yani dışarıdan farklı değil

yani bu anadilinizden farksız veya

your native language or when

your native language or when speaking in English but the

anadilinizde veya

anadilinizde veya ingilizce konuşurken ama

speaking in English but the

speaking in English but the point is to respect the process

ingilizce konuşmak ama

ingilizce konuşmak ama önemli olan süreç

point is to respect the process

point is to respect the process itself and the confidence is a

noktasına saygı duymaktır sürece saygı duymaktır sürecin kendisi ve güven bir

itself and the confidence is a

itself and the confidence is a process of continuing to try

kendisidir ve güven bir

kendisidir ve güven denemeye devam etme sürecidir denemeye devam etme süreci farklı şeyleri

process of continuing to try

process of continuing to try different things and that you

denemeye devam etme süreci ve

different things and that you

different things and that you should be confident in the

farklı şeyler ve

farklı şeyler ve yapman gereken kendine güvenmeli kendine

should be confident in the

should be confident in the process rather than trying to be

güvenmeli kendine güvenmeli sadece belirli bir işi kullanarak emin olmaya

çalışmaktansa süreç olmaya çalışmaktansa

process rather than trying to be

process rather than trying to be confident in just using a

süreç olmaya çalışmaktansa sürece güvenmeli ama

confident in just using a

confident in just using a particular work but if you are

eğer

particular work but if you are

particular work but if you are confident about the process

belirli bir iş iseniz ama eğer

özel bir iş iseniz ama eğer süreçten eminseniz

confident about the process

süreçten

confident about the process itself that's going to help you

eminseniz sürecin kendisinden eminseniz bu size yardımcı olacaktır bu size

itself that's going to help you

itself that's going to help you really become more common

kendi başına yardımcı olacaktır bu gerçekten daha yaygın hale gelmenize yardımcı olacaktır

really become more common

daha yaygın hale gelmek

really become more common what about using particular word

gerçekten daha yaygın hale gelmek peki ya belirli bir kelimeyi kullanmak peki ya

what about using particular word

what about using particular word so it's kind of a backwards way

belirli bir kelimeyi kullanmak hakkında ya

belirli bir kelimeyi kullanmak hakkında yani bu bir nevi geriye doğru bir yol yani bu bir

so it's kind of a backwards way

so it's kind of a backwards way of thinking about confidence but

nevi geriye doğru bir yol yani bu güven hakkında düşünmenin ama

of thinking about confidence but

of thinking about confidence but it's a really important idea and

düşünmenin bir nevi geriye dönük yolu güven hakkında ama

güven hakkında düşünmek ama bu gerçekten önemli bir fikir ve

it's a really important idea and

bu gerçekten önemli bir fikir ve

it's a really important idea and i hope you begin thinking that

bu gerçekten önemli bir fikir ve umarım bunu

i hope you begin thinking that

i hope you begin thinking that way because really it's a

düşünmeye başlarsınız umarım öyle düşünmeye

başlarsınız umarım bu şekilde düşünmeye başlarsınız çünkü gerçekten bu bir

way because really it's a

way because really it's a fantastic way to build up the

yol çünkü bu gerçekten bir

yol çünkü gerçekten harika bir yol oluşturmanın

fantastic way to build up the

fantastic way to build up the confidence whether you're trying

harika bir yolu

ister özgüven oluşturmaya çalışıyor olun

confidence whether you're trying

confidence whether you're trying to speak a second language or

ister

ikinci bir dil konuşmaya çalışın ister özgüven oluşturmaya çalışın veya

to speak a second language or

ikinci bir dil konuşmak veya

to speak a second language or you want to find your car in a

ikinci bir dil konuşmak veya arabanızı bir yerde bulmak istiyorsunuz

you want to find your car in a

you want to find your car in a crazy parking lot or anything

arabanızı bir yerde bulmak istiyorsunuz

arabanızı çılgın bir park yerinde bulmak istiyorsunuz veya herhangi bir

crazy parking lot or anything

crazy parking lot or anything else

çılgın park yerinde veya herhangi bir

çılgın park yerinde ya da başka herhangi bir şey

else

else well that's the end of this

bu kuyunun sonu bu kuyunun sonu bu kuyunun

well that's the end of this

well that's the end of this lesson I hope you have enjoyed

sonu bu dersin sonu umarım dersten zevk almışsındır umarım dersten

lesson I hope you have enjoyed

lesson I hope you have enjoyed it take confidence knowing that

zevk almışsındır umarım zevk almışsındır

it take confidence knowing that

it take confidence knowing that the system does work the only

sistemin çalıştığını bilmenin güven gerektirdiğini, sadece

the system does work the only

sistem çalışır, sadece

the system does work the only time again it doesn't work is if

sistem çalışır, sadece bir kez daha çalışmazsa, tekrar işe

time again it doesn't work is if

yaramazsa,

time again it doesn't work is if you choose to quit and if you

tekrar işe yaramazsa eğer bırakmayı seçersen ve eğer

you choose to quit and if you

you choose to quit and if you don't quit you just keep

bırakmayı seçersen ve eğer bırakmayı

seçersen ve eğer bırakmıyorsan, sadece devam et, sadece bırakma, sadece devam et,

don't quit you just keep

don't quit you just keep continuing you'll figure out

sadece devam et, devam etmeyi anlayacaksın

continuing you'll figure out

continuing you'll figure out some way to do it eventually you

devam etmeyi anlayacaksın bunu yapmanın bir yolunu bulacaksın eninde sonunda bunu

some way to do it eventually you

some way to do it eventually you will reach the place you want to

yapmanın bir yolunu bulacaksın eninde sonunda bunu yapmanın bir

yolunu bulacaksın sonunda istediğin yere ulaşacaksın istediğin

will reach the place you want to

will reach the place you want to go whether that's being able to

yere ulaşacaksın istediğin

yere ulaşacaksın gitmek ister misin gidebilmek mi gidebilmek mi bir

go whether that's being able to

go whether that's being able to express something the way you

şeyi ifade ettiğin gibi ifade edebilmek bir şeyi

express something the way you

express something the way you want to express it or to arrive

istediğin gibi ifade edebilmek mi yoksa varmak mı

want to express it or to arrive

want to express it or to arrive at a particular destination

ifade etmek istiyorsun yoksa varmak mı

ifade etmek veya belirli bir varış noktasına belirli bir

at a particular destination

at a particular destination well that's it for this lesson

varış noktasında belirli bir varış noktasına varmak istiyorum bu ders bu kadar iyi bu ders bu kadar

well that's it for this lesson

well that's it for this lesson if you have enjoyed it to click

peki bu ders bu kadar hoşunuza gittiyse tıklayın hoşunuza gittiyse beğendiyseniz

if you have enjoyed it to click

if you have enjoyed it to click that like button become a

tıklayın

beğen butonuna tıklayın beğen butonu olun bu

that like button become a

that like button become a subscriber to the YouTube

beğen butonu olun youtube'a abone olun

subscriber to the YouTube

youtube abone olun

subscriber to the YouTube channel and i look forward to

youtube kanalına abone olun ve

channel and i look forward to

channel and i look forward to seeing you in the next video bye

kanalı sabırsızlıkla bekliyorum ve

kanalı sabırsızlıkla bekliyorum ve ben bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakal bir

seeing you in the next video bye

seeing you in the next video bye bye

sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakal bir

sonraki videoda görüşmek üzere

bye

hoşçakal

bye to continue learning click on

öğrenmeye devam etmek için tıklayın öğrenmeye

to continue learning click on

devam etmek için tıklayın

to continue learning click on the link in this video to

öğrenmeye devam etmek için tıklayın bu videodaki linke tıklayın

the link in this video to

the link in this video to download speak English naturally

linke bu videodaki

bağlantıya gitmek için İngilizce konuş doğal olarak

download speak English naturally

download speak English naturally our free guide to speaking and

indir İngilizce doğal olarak konuş

indir İngilizce konuş doğal olarak ücretsiz konuşma rehberimiz ve

our free guide to speaking and

our free guide to speaking and sounding like a native English

ücretsiz konuşma rehberimiz ve

ücretsiz konuşma kılavuzumuz ve anadili İngilizce gibi konuşma ve

sounding like a native English

sounding like a native English speaker the guide reveals the

anadili İngilizce gibi konuşma

anadili İngilizce olan biri gibi ses çıkaran rehber konuşmacıyı ortaya çıkarıyor rehber konuşmacıyı ortaya koyuyor

speaker the guide reveals the

speaker the guide reveals the three most important kinds of

rehber en önemli üç tür konuşma İngilizcesinin

three most important kinds of

three most important kinds of conversational English you must

en önemli üç türünü ortaya koyuyor konuşma İngilizcesi yapmalısınız konuşma

conversational English you must

İngilizcesi yapmalısınız

conversational English you must learn if you want to sound

konuşma İngilizcesi öğrenmeniz gerekiyorsa öğrenmeniz gerekiyor ses çıkarmak istiyorsan öğren ses çıkarmak istiyorsan

learn if you want to sound

learn if you want to sound native and will help you

öğren yerli gibi görünmek istiyorsan

native and will help you

native and will help you experience instant improvement

yerli ve yerli olmana yardım edecek ve

anında gelişme

experience instant improvement

experience instant improvement in your fluency and speaking

deneyimi yaşamana yardım edecek anında gelişme deneyimi

akıcılığında ve akıcı konuşmanda

in your fluency and speaking

ve konuşmanda anında gelişme

in your fluency and speaking confidence to download your FREE

akıcılığınız ve konuşma güveniniz ÜCRETSİZ indirmek için güveniniz ÜCRETSİZ

confidence to download your FREE

confidence to download your FREE guide on a mobile device click

indirmek için güveniniz ÜCRETSİZ

rehberinizi mobil cihaza indirmek için

guide on a mobile device click

kılavuza mobil cihazda tıklayın

guide on a mobile device click on the link in the upper right

kılavuza mobil cihazda tıklayın sağ üstteki bağlantıya tıklayın

on the link in the upper right

on the link in the upper right of this video to download your

üst kısımdaki bağlantıya bu videonun

sağ üst kısmındaki bağlantının hemen üzerinde

of this video to download your

bu videonun sizinkini indirmek için bu videonun sizinkini indirmek için bir

of this video to download your FREE guide from a computer click

bilgisayardan ÜCRETSİZ rehberinizi indirmek için

FREE guide from a computer click

bilgisayardan ÜCRETSİZ rehbere tıklayın

FREE guide from a computer click on the link in the lower right

bilgisayardan ÜCRETSİZ rehbere tıklayın alttaki linke tıklayın

on the link in the lower right

on the link in the lower right of this video i look forward to

bu videonun sağ alt kısmındaki bağlantının hemen sağ alt tarafındaki bağlantının üzerinde

of this video i look forward to

of this video i look forward to seeing you in the guide

bu videoyu dört gözle bekliyorum

bu videoyu dört gözle bekliyorum sizi rehberde görmeyi dört gözle bekliyorum