Feeling Shy? Here's How To Have Your First English Conversation! Overcome Speaking Fear!

Hi there. I'm Drew Badger, the founder of EnglishAnyone.com, and in this video, I'd

Merhaba. Ben EnglishAnyone.com'un kurucusu Drew Badger ve bu videoda

like to help you have your very first conversation. Now, if you've already been having conversations

ilk konuşmanızı yapmanıza yardımcı olmak istiyorum. Şimdi, zaten insanlarla sohbet ediyorsanız

with people, that's fantastic. You will probably learn some interesting new vocabulary you

, bu harika. Muhtemelen konuşmalarınızda kullanabileceğiniz bazı ilginç yeni kelimeler öğreneceksiniz

can use in your conversations. But this video in particular, is really specifically for

. Ama özellikle bu video , özellikle

people who are still feeling very nervous but they want to speak. Maybe they have chances

hala çok gergin hisseden ama konuşmak isteyen insanlar için. Belki konuşma şansları var

to speak, but they just don't take those chances, so I have some learners, I get lots of emails

ama bu şansları değerlendirmiyorlar, bu yüzden bazı öğrencilerim var,

from people about they have to communicate with people at their work, or maybe they have

insanlardan iş yerindeki insanlarla iletişim kurmaları gerektiğine veya belki

to give a presentation, or talking to customers and clients, or they have to just in everyday

bir sunum yapmaları gerektiğine dair çok sayıda e-posta alıyorum. veya müşterilerle ve müşterilerle konuşmak veya sadece günlük

situations where they're talking with maybe the teacher of their children at school and

durumlarda, belki okuldaki çocuklarının öğretmeniyle konuşmak zorundalar ve

they have to communicate with them, or just people at a party, or all kinds of situations

onlarla iletişim kurmak zorundalar, veya sadece bir partideki insanlarla veya her türlü durumda

where in, as a native speaker, you wouldn't even think about these things.

Ana dili İngilizce olan biri olarak, bunları düşünmezsiniz bile.

I would go talk to my child's teachers at school and have no problem. But this situation

Çocuğumun okuldaki öğretmenleriyle konuşmaya giderdim ve hiçbir sorun yaşamazdım. Ancak bu durum birçok insan için

can be incredibly frustrating and really scary for a lot of people, so I wanted to talk about

inanılmaz derecede sinir bozucu ve gerçekten korkutucu olabilir , bu yüzden

how to have your first conversation, and really what I was doing because I struggled with

ilk konuşmanızı nasıl yapacağınız ve gerçekten ne yaptığım hakkında konuşmak istedim çünkü

this a lot. I'll just tell a few stories about this from when I was learning. I came to Japan

bununla çok mücadele ettim. Bununla ilgili öğrendiğim zamandan birkaç hikaye anlatacağım .

in 2003, to study Japanese gardening, if you didn't know that already about me. I was incredibly

2003 yılında Japonya'ya Japon bahçıvanlığı okumak için geldim, eğer benim hakkımda bunu zaten bilmiyorsanız. Buraya geldiğimde

shy about speaking because I didn't know any Japanese when I got here. I knew just a few

hiç Japonca bilmediğim için konuşmaktan inanılmaz derecede çekiniyordum .

written characters that I had practiced, but I did not know anything other than konnichiwa

Pratik yaptığım birkaç yazılı karakteri biliyordum ama konnichiwa dışında hiçbir şey bilmiyordum

and I couldn't even say that very well. I remember the first time I had to give a self-introduction

ve bunu bile çok iyi söyleyemedim. Japonya'da ilk kez kendimi tanıtmam gerektiğini hatırlıyorum

here in Japan, I was working as a teacher in a school, and I had to go to the Board

, bir okulda öğretmen olarak çalışıyordum ve Eğitim Kurulu'na gidip

of Education and stand in front of maybe 50 people, just regular office workers were there

sadece normal ofis çalışanı olan belki 50 kişinin önünde durmak zorunda kaldım. orada

just working at the Board of Education. Everyone is staring at me, and I'm looking

sadece Talim ve Terbiye Kurulu'nda çalışıyorlardı. Herkes bana bakıyor, ben de

around, and I had practiced this speech. I was, "My name is Drew, and I'm from America,

etrafa bakıyorum ve bu konuşmayı uygulamıştım. "Benim adım Drew, Amerika'lıyım

and I like gardening". I said something basically like that. But I remember I, it's almost like

ve bahçeciliği severim" dedim. Temelde böyle bir şey söyledim . Ama hatırlıyorum, neredeyse

my brain or my words just kind of disappeared. I think, maybe I said something, but my mind

beynim ya da kelimelerim bir şekilde yok oldu. Sanırım, belki bir şey söyledim ama aklım

was almost in a different place, like it was trying to escape the situation. Maybe you've

neredeyse farklı bir yerdeydi, sanki bu durumdan kaçmaya çalışıyor gibiydi. Belki

had a situation similar to that. But when I was standing there in front of these people

buna benzer bir durum yaşamışsındır. Ama bu insanların önünde

feeling really nervous and shy about that, I was so excited. I was just thinking like,

gerçekten gergin ve utangaç hissederek dururken çok heyecanlandım. Sadece,

please, I want this to be over. I want this to be over. After it was finished, I can see

lütfen, bunun bitmesini istiyorum, diye düşünüyordum. Bunun bitmesini istiyorum. Bitirdikten sonra

people smiling at me, some people laughing because I've made some mistakes.

insanların bana gülümsediğini, bazı insanların bazı hatalar yaptığım için güldüğünü görebiliyorum.

That was a pretty challenging situation for me. Usually I'm just fine speaking English

Bu benim için oldukça zorlayıcı bir durumdu . Genellikle insanların önünde İngilizce konuşmakta iyiyimdir

in front of people because that's my native language. But of course, when you're moving

çünkü bu benim ana dilimdir. Ama tabii ki

to a new place and you have to give a speech, it can be frustrating and challenging and

yeni bir yere taşındığınızda ve bir konuşma yapmanız gerektiğinde, bir grup insanın önünde durup konuşmak,

very scary for people, even in their native language to stand in front of a group of people

ana dillerinde bile insanlar için sinir bozucu, zorlayıcı ve çok korkutucu olabilir

and speak. I have no problem doing that now, but it took a lot of practice for me to get

. Şu anda bunu yapmakta bir sorunum yok ama oraya ulaşmak benim için çok pratik gerektirdi

there, especially in Japanese. Now, another situation, this is another weird thing I did,

, özellikle Japonca'da. Şimdi, başka bir durum, bu yaptığım başka bir garip şey

but I was really nervous about taking taxis or taking buses in Japan. I was worried about

ama Japonya'da taksiye binmek veya otobüse binmek konusunda gerçekten gergindim.

doing these things because it was really confusing. I didn't know how to get from one place to

Bunları yapmaktan endişelendim çünkü gerçekten kafa karıştırıcıydı. Bir yerden bir yere nasıl gideceğimi bilmiyordum

the other because I would look at the bus, and it was all characters in Japanese, and

çünkü otobüse bakardım ve hepsi Japonca karakterlerdi ve bu

so I couldn't read anything, and I was too scared to talk to the driver or to ask anybody.

yüzden hiçbir şey okuyamıyordum ve şoförle konuşmaya veya konuşmaya çok korkuyordum. kimseye sormak için

I only took trains or walked everywhere, so I knew what the train was. I could look, okay,

Sadece trene bindim ya da her yere yürüdüm, bu yüzden trenin ne olduğunu biliyordum. Bakabilirdim, tamam,

the name was written in English. I knew the train is only going one direction and it has

isim İngilizce yazılmıştı. Trenin tek yöne gittiğini biliyordum ve

just a few stops that I know where to get off and I don't have to speak to anyone. I

nerede ineceğimi bildiğim birkaç durağı var ve kimseyle konuşmak zorunda değilim.

was really nervous and I definitely ignored, well not really ignored, I guess I would say

Gerçekten gergindim ve kesinlikle görmezden geldim, aslında görmezden gelmedim, sanırım

I avoided lots of speaking situations, and I know a lot of my students do that too. Here's

pek çok konuşma durumundan kaçındığımı söyleyebilirim ve birçok öğrencimin de bunu yaptığını biliyorum. İşte

what I did to overcome that, and I think this'll be helpful for a lot of people, even just

bunun üstesinden gelmek için yaptığım şey ve bunun daha fazla pratik yapmak isteseniz bile birçok insan için yararlı olacağını düşünüyorum

if you want to have more practice. Especially if you have a situation where you need to

. Özellikle de insanlarla iletişim kurmanız gereken bir durumla karşı karşıyaysanız

communicate with people or you just maybe see people around and you have chances to

ya da sadece etrafınızdaki insanları görüyorsanız ve konuşma şansınız varsa

speak but you don't take them. Then, maybe after that's finished you have,

ama bunları kabul etmiyorsanız. Sonra, belki bu bittikten sonra,

like I talked in previous video about negative self-talk, so you feel frustrated with yourself.

önceki videoda olumsuz kendi kendine konuşma hakkında konuştuğum gibi, kendinle ilgili hüsrana uğramış hissedersin.

"Why didn't I take that opportunity? I knew I should have said something to that person.

"Neden bu fırsatı değerlendirmedim? O kişiye bir şeyler söylemem gerektiğini biliyordum. İngilizce pratik

It would've been a great opportunity to practice my English, but I didn't." You lose an opportunity

yapmak için harika bir fırsat olabilirdi ama yapmadım." Bir fırsatı kaybedersiniz

and then you feel a little bit bad about that. To overcome this, the thing that I found was

ve sonra bunun için kendinizi biraz kötü hissedersiniz. Bunun üstesinden gelmek için

most helpful for me, was talking to complete strangers. Now, the reason I decided to do

benim için en yararlı bulduğum şey, tamamen yabancılarla konuşmaktı. Şimdi, bunu yapmaya karar vermemin nedeni, çok uzun süre

this is because I knew I wouldn't have to be in a situation for them or a situation

onlar için bir durumda ya da onlarla bir durumda olmak zorunda kalmayacağımı bilmemdi

with them for very long. So, actually I got a almost kind of too friendly with people.

. Yani, aslında insanlarla neredeyse fazla arkadaş canlısı oldum.

Walking around my neighborhood, I would be out. I just started saying hello to everyone

Mahallemde dolaşırken, dışarıda olurdum. Bulabildiğim herkese merhaba demeye yeni başladım

I could find, and I actually teach this to my daughter now, or I will. Both of my daughters,

ve bunu gerçekten şimdi kızıma öğretiyorum ya da öğreteceğim. Her iki kızım da,

my younger daughter's still just one year old, but my older daughter now, she walks

küçük kızım daha bir yaşında, ama büyük kızım şimdi

around and she says hello to people and they're always surprised.

etrafta dolaşıyor ve insanlara merhaba diyor ve onlar hep şaşırıyorlar.

They say, "Oh," and usually they say hello back. Some people do not, and she always says,

"Ah" derler ve genellikle merhaba derler . Bazı insanlar yapmaz ve o her zaman

"Hey, they didn't say hello back to me". I say, "Well, sometimes people are not going

"Hey, bana merhaba demediler" der. "Bazen insanlar

to say hello, but it's important for you to continue doing that". Again, the reason I

merhaba demeyecek ama bunu yapmaya devam etmen senin için önemli" diyorum. Yine,

teach her to do this is because I want her to not be shy about using her voice in public,

ona bunu öğretmemin nedeni, ister Japonca ister İngilizce olsun , toplum içinde sesini kullanmaktan çekinmemesini istemem

whether it's in Japanese or English. We say hello sometimes or just konnichiwa or whatever,

. Bazen insanlara merhaba diyoruz ya da sadece konnichiwa ya da her neyse

to people. But, if you're in a situation where you can just say hello to someone, even that

. Ama birine sadece merhaba diyebileceğiniz bir durumdaysanız, o

little, just a quick hello or nice weather or something like that, if you have that opportunity,

kadar kısa da olsa, sadece hızlı bir merhaba veya güzel hava veya buna benzer bir şey, eğer bu fırsata sahipseniz,

that's going to be your real chance to develop a conversation. Even if nothing happens from

bu sizin bir karakter geliştirmek için gerçek şansınız olacaktır. konuşma. Bundan hiçbir şey olmasa bile

that, you will not see that person again likely, and you don't have to worry about that.

, o kişiyi bir daha muhtemelen görmeyeceksiniz ve bunun için endişelenmenize gerek yok.

What's interesting is that people often feel the most nervous when they're around the people

İlginç olan, insanların genellikle

who are most important to them. It's interesting. Even now for me, my Japanese is really good

kendileri için en önemli olan insanların yanındayken en gergin hissetmeleridir. İlginç. Şimdi bile benim için Japoncam gerçekten iyi,

when I'm just talking to people I don't know. But if I'm at home with my wife, it changes

tanımadığım insanlarla konuşurken. Ama evde karımla birlikteysem,

my brain a little bit. Has that ever happened to you, where you have to talk when you're

beynimi biraz değiştiriyor. Bu hiç başınıza geldi mi,

around your friends or people you know, you care more about what they think. It's going

arkadaşlarınızın veya tanıdığınız insanların yanındayken konuşmak zorunda olduğunuzda, onların ne düşündüğünü daha çok önemsiyorsunuz.

to be a greater, maybe feeling, if you're feeling a bit nervous about that. Because

Bu konuda biraz gergin hissediyorsan, bu daha büyük, belki de bir duygu olacak.

you care more about these people, you care more what they think about you. That changes

Bu insanları daha çok önemsediğiniz için, onların sizin hakkınızda ne düşündüklerini daha çok önemsiyorsunuz. Bu,

the way you think and it will also change the way you speak. Use that understanding

düşünme şeklinizi değiştirir ve aynı zamanda konuşma şeklinizi de değiştirir. Dışarı

to go out and start practicing with people you don't know.

çıkıp tanımadığınız insanlarla pratik yapmaya başlamak için bu anlayışı kullanın .

This is why, when I often get mails from people, they're doing customer service or they work

Bu nedenle, müşteri hizmetlerinde veya otelde falan çalışan insanlardan sık sık e-posta aldığımda

at a hotel or something, I say these jobs are perfect for people who want to improve

, bu işler İngilizcelerini geliştirmek isteyenler için mükemmel diyorum

their English because you're getting new customers that come in, new clients, new people, new

çünkü gelen yeni müşteriler alıyorsunuz. yeni müşteriler, yeni insanlar, yeni

guests, and all of these people are going to give you the chance to say something, maybe

konuklar ve tüm bu insanlar size bir şeyler söyleme şansı verecek, hatta belki de

even just one phrase that you can practice again and again with all these different people.

tüm bu farklı insanlarla tekrar tekrar pratik yapabileceğiniz tek bir cümle bile.

None of them will know that you said the same thing to 20 other people. Now, there's actually

Aynı şeyi 20 kişiye daha söylediğini hiçbiri bilmeyecek. Şimdi, aslında

a funny episode of the Simpsons where this happens. There is Bart and Homer. These are

Simpsonlar'ın bunun olduğu komik bir bölümü var . Bart ve Homer var. Bunlar

the two main characters or the father and son part of the Simpson's family and they

iki ana karakter veya Simpson ailesinin baba ve oğul kısmı ve

are at an auto show. This is a place where you can see lots of cars.

bir otomobil fuarındalar. Burası çok sayıda araba görebileceğiniz bir yer.

There's usually attractive women, beautiful women with maybe bathing suits or something

Genelde çekici kadınlar var, belki mayo falan giyen güzel kadınlar

on. They have some really nice clothing, revealing clothing, so you can see something. The woman

. Gerçekten güzel kıyafetleri var, açık kıyafetleri var, böylece bir şeyler görebilirsiniz. Kadın

will be draped over the car. This is a really great expression in English too, to be draped

arabanın üzerine örtülecek. Bu, İngilizce'de de gerçekten harika bir ifade,

over something. If you think about drapes, I've got some curtains behind me over here.

bir şeyin üzerine örtülmek. Perdeleri düşünürsen, arkamda birkaç perde var.

This is the studio where I record, and people actually come do ballet and things like that.

Burası kayıt yaptığım stüdyo ve insanlar aslında bale ve bunun gibi şeyler için geliyor.

There's a giant mirror behind that. Anyway, to be draped over a car, usually you have

Bunun arkasında dev bir ayna var. Her neyse, bir arabanın üzerine örtülmek için, genellikle

some new car, and then you have the beautiful woman lying down on top of it. They show a

yeni bir arabanız olur ve sonra güzel bir kadın onun üzerine uzanır.

scene where a man walks up and he says, "Oh, do you come with the car?" Then the woman

Bir adamın yürüdüğü bir sahneyi gösteriyorlar ve "Ah, arabayla mı geliyorsun?" Sonra kadın

laughs. She says, "Oh you". Then the next guy comes up, he says, "Oh, do you come with

gülüyor. "Ah sen" diyor. Sonra bir sonraki adam geliyor, "Ah, araba ile mi geliyorsun

the car?" She says, "Oh you." It's really interesting

?" "Ah sen" diyor.

to see people just, they don't realize it's not really being clever. That woman has heard

İnsanları görmek gerçekten ilginç, bunun gerçekten zekice olmadığının farkında değiller. O kadın

that phrase from hundreds of men probably even in that same day, but to each individual

bu sözü muhtemelen aynı gün içinde yüzlerce erkekten duymuştur, ama her bir

guy, he thinks he's being clever. Anyway, that's just a side little story there. But

erkeğe karşı zekice davrandığını düşünür. Her neyse, bu sadece küçük bir yan hikaye. Ama

I hope it proves that point, where if you're in a situation where you can talk to people

umarım bu noktayı kanıtlar, tanımadığınız insanlarla konuşabileceğiniz bir durumdaysanız

you don't know, the people you don't know are going to be a lot better for you, for

, tanımadığınız insanlar sizin için çok daha iyi olacak,

practicing your English and for being able to improve because you're not feeling so nervous

İngilizce pratik yapmak ve geliştirebildiğin için çünkü ne düşündükleri konusunda çok gergin hissetmiyorsun

about what they think. Use that as an opportunity to get your first conversation in, even if

. Bunu ilk konuşmanızı yapmak için bir fırsat olarak kullanın ,

it's just saying hello or nice weather we're having or got the time? Instead of saying,

bu sadece merhaba demek veya güzel hava olsa bile zamanımız var mı?

"Do you have the time?" you can say "Got the time?", like asking someone if they've got

"Vaktiniz var mı?" demek yerine. "Zamanınız var mı ?" diyebilirsiniz, tıpkı birine zamanlarının olup olmadığını sormak gibi

the time. Or if you smoke, another great way to meet people actually is just asking people

. Veya sigara içiyorsanız, insanlarla tanışmanın başka bir harika yolu da insanlara

if they have a light. You can say, "Got a light? Got a light?" Like a cigarette lighter,

ateşleri olup olmadığını sormaktır. " Işık var mı? Işık var mı?" diyebilirsiniz. Çakmak gibi,

got a light? You can talk to other people who are standing

ışık var mı? Dışarıda duran diğer insanlarla konuşabilirsiniz

outside, and usually smokers are happy to talk with somebody else who's standing there.

ve genellikle sigara içenler orada duran başka biriyle konuşmaktan mutlu olurlar.

But it could be just a good opportunity for you to say hello, just to practice your English.

Ama sadece İngilizce pratik yapmak için merhaba demek için iyi bir fırsat olabilir.

This will build your confidence so you can start saying more things, and then you can

Bu, kendinize olan güveninizi artıracak, böylece daha fazla şey söylemeye başlayabileceksiniz ve sonra geri

practice things that you come back and use that, those expressions with the people who

gelip bunları,

you do care a lot more about and that you see more often. So, if you're feeling nervous

çok daha fazla değer verdiğiniz ve daha sık gördüğünüz insanlarla bu ifadeleri kullanabileceğiniz şeyler üzerinde pratik yapabilirsiniz. Bu nedenle, eğer

about that, if you have lots of opportunities where you get to maybe say hello to someone,

bu konuda gergin hissediyorsanız, birine merhaba diyebileceğiniz birçok fırsatınız varsa,

you see a native speaker or you have some opportunity, just take that opportunity and

anadili İngilizce olan birini görürseniz veya bir fırsatınız varsa, bu fırsatı değerlendirin ve

say hello. It's really easy when you just begin something. I know one of my students

merhaba deyin. Bir şeye yeni başladığınızda gerçekten çok kolay. Öğrencilerimden birinin

sent me a mail, his name is Kevin, great student of mine, so he was really worried about speaking.

bana bir e-posta gönderdiğini biliyorum, adı Kevin, harika öğrencim , bu yüzden konuşmaktan gerçekten endişeliydi.

He had actually lived in Ireland for a while, and he didn't improve his speaking at all,

Aslında bir süre İrlanda'da yaşamıştı ve

even though he was surrounded by native speakers for three months. He was from France. He came

üç ay boyunca anadili İngilizce olanlarla çevrili olmasına rağmen konuşmasını hiç geliştirmedi. Fransa'dandı.

back and he decided to go to Australia, or maybe it was New Zealand. Now I forget. One

Geri döndü ve Avustralya'ya gitmeye karar verdi ya da belki de Yeni Zelanda'ydı. Şimdi unutuyorum.

of those two countries. But, he went down there and he realized the stuff I'm talking

Bu iki ülkeden biri. Ama oraya gitti ve bahsettiğim şeylerin

about, about mindset is really important. It's not just the vocabulary habits. How you

, zihniyetin gerçekten önemli olduğunu anladı. Bu sadece kelime bilgisi alışkanlıkları değil. Nasıl

think also, because if you know a lot but you're too scared to speak, then all of that

düşünürsün, çünkü çok şey biliyorsan ama konuşmaktan çok korkuyorsan, o zaman tüm bu

vocabulary won't matter. They won't help you do anything. He decided on a plane, he was

kelimelerin bir önemi olmaz. Hiçbir şey yapmana yardım etmeyecekler. Uçakta karar kıldı,

just going to turn to the person next to him and say, how are you?

hemen yanındaki kişiye dönüp nasılsın diyecekti.

Just a really simple way of getting a conversation started. Then he said he had the longest English

Bir sohbeti başlatmanın gerçekten basit bir yolu . Sonra hayatında yaptığı en uzun İngilizce

conversation he'd ever had. That was amazing. Again, just because he was thinking about,

konuşmayı yaptığını söyledi. Bu harikaydı. Yine, sadece düşündüğü için,

not like kind of worrying about that, about how am I going to feel or what if they laugh

bunun için endişelenmek gibi değil, nasıl hissedeceğimi ya da

at me or something like that? He cared enough to ask how the other person was doing and

bana gülerlerse ya da onun gibi bir şeyi? Diğer kişinin nasıl olduğunu soracak kadar umursadı ve

that's a surprising thing, and people are saying, "Oh well, yeah, I'm doing all right.

bu şaşırtıcı bir şey ve insanlar , "Ah, evet, iyiyim.

Then, the conversation begins from there. To have your first conversation, get out,

Sonra, sohbet oradan başlıyor. İlk sohbetinizi yapmak için, Dışarıda,

think about people you can actually communicate with that you don't see very often or that

gerçekten iletişim kurabildiğiniz, çok sık görmediğiniz veya

you've actually never seen before. All the people that you see, even just starting with

aslında daha önce hiç görmediğiniz insanları düşünün.Gördüğünüz tüm insanlar, sadece merhaba ile başlasanız bile

hello, that really becomes just a great conversation right there.

, bu gerçekten orada harika bir sohbete dönüşür. .Bunu

Then after that's done, you can really talk yourself up. To talk yourself up, this is

yaptıktan sonra gerçekten kendinle konuşabilirsin.Kendini anlatmak için, bu

again that self-talk, but this is an expression that means to say good things about yourself.

yine o kendi kendine konuşmadır, ama bu kendin hakkında iyi şeyler söylemek anlamına gelen bir ifadedir.Başkalarını da her

You can also talk other people up as well where you're saying, "Yeah, he's a good guy.

yerde konuşabilirsin. "Evet, o iyi bir adam.

She's really good at playing the piano," or something like that. You're giving praise

Piyano çalmada gerçekten çok iyi" ya da onun gibi bir şey. Birini övüyorsun

to someone. You're talking them up, so to talk someone up. Talk yourself up. "Oh, I

just said something. I had a conversation with that person, even if it was only just

. O kişiyle sohbet ettim, sadece bir

saying, hello." The things you say to yourself will get you more motivated to speak more,

merhaba demekten ibaret olsa bile." Kendi kendine söylediğin şeyler seni daha fazla konuşmak için motive edecek

and it will really just unlock your voice. Well that's it. I don't want to give you too

ve gerçekten sesini açacak . Size çok

much information, but hopefully that was helpful for you. I know ,the people I almost care

fazla bilgi vermek istemiyorum ama umarım işinize yaramıştır.Biliyorum ki

most about are those that really know a lot. They really study, but they're just really

en çok önemsediğim insanlar gerçekten çok şey bilen insanlardır.Gerçekten çalışıyorlar ama

still feeling too nervous about speaking. Think about that. Get out, find some people

hala bu konuda çok gergin hissediyorlar. konusma.Bunu dusunun.dışarı cikin daha once gordugunuz hatta belkide gormediginiz

that you see, maybe never even seen before, and say hello to them, and see what happens.

birkac kisiyi bulun ve onlara merhaba deyin ve neler olacagini görün

Well, that's it for this lesson. I hope you have enjoyed it. Again, my name is Drew Badger.

. benim adım Drew Badger.

I am the founder of EnglishAnyone.com, where we help people become confident-fluent English

İnsanların kendine güvenen ve akıcı İngilizce konuşanlar olmalarına yardımcı olduğumuz EnglishAnyone.com'un kurucusuyum.

speakers. Not only teaching them the words they need to use, but also how to think more

Onlara sadece kullanmaları gereken kelimeleri öğretmekle kalmıyor , aynı zamanda

positively about themselves and their English so they can become great speakers. If you'd

kendileri ve İngilizceleri hakkında nasıl daha olumlu düşünebileceklerini de öğretiyoruz. harika konuşmacılar olabilirler.

like to learn more about that, you can click on the link in the upper-right of this video

Bununla ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz, bu videonun sağ üst kısmındaki bağlantıya

or on the link in the description below this video, and that will tell you more about the

veya bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz;

fluency course. This is our most popular, best-selling program which gives you some

akıcılık kursu Bu, size hızlı kazanımlar sağlayan en popüler, en çok satan programımızdır

quick wins. This means things that are going to make you

. Bu, sizi ilk seferinde başarılı kılacak şeyler anlamına gelir

successful the first time. From the first day you begin using the program, you start

. Programı kullanmaya başladığınız ilk günden itibaren

learning lots of great vocabulary, but we also transform you as a speaker. The longer

pek çok harika kelime öğrenmeye başlıyorsunuz ama aynı zamanda sizi bir konuşmacı olarak dönüştürüyoruz. Uzun

term thing, I know fluency doesn't just happen overnight, so that's why we teach a lot of

vadeli olan şey, akıcılığın bir gecede gerçekleşmediğini biliyorum , bu yüzden birçok

great things, a lot of great vocabulary that you can use immediately, the first day you

harika şey öğretiyoruz, öğrenmeye başladığınız ilk gün hemen kullanabileceğiniz birçok harika kelime dağarcığı

start learning. But over time, as you work through the lessons, you actually develop

. Ancak zamanla, dersler üzerinde çalışırken,

into a fluent speaker just by following the simple steps. It's really a great program,

sadece basit adımları izleyerek gerçekten akıcı bir konuşmacı haline gelirsiniz . Bu gerçekten harika bir program

and I would be really excited to welcome you to it if you're not in there already. Well,

ve henüz orada değilseniz, sizi bu programa davet etmekten büyük heyecan duyarım. Bunu yapmak için

you can click on the link in the upper- right to do that. If you'd like to learn more about

sağ üstteki bağlantıya tıklayabilirsiniz .

just improving your English, becoming a more competent speaker and you want to keep learning

Sadece İngilizcenizi geliştirmek, daha yetkin bir konuşmacı olmak hakkında daha fazla bilgi edinmek ve hemen şimdi öğrenmeye devam etmek istiyorsanız

right now, just do these three simple things. 1. Click on this link to subscribe to my YouTube

, bu üç basit şeyi yapmanız yeterli. 1.

channel for over 500 free videos. 2. Click on this link to download my #1 eBook

500'den fazla ücretsiz video için YouTube kanalıma abone olmak için bu bağlantıya tıklayın. 2. Hızlı akıcılık için 1 numaralı e-Kitap rehberimi ÜCRETSİZ indirmek için bu bağlantıya tıklayın

guide to fast fluency, FREE! And… 3. Click here to watch the most popular video

! Ve… 3. YouTube'da İngilizce akıcılığıyla ilgili en popüler videoyu buradan izlemek için buraya tıklayın

on English fluency here on YouTube!

!