How to Start an Online Teaching Business - The Mind of the Entrepreneur - Drew Badger

hey there i'm drew badger the

hey there i'm drew badger the co-founder of English anyone .

hey, buradayım,

hey, buradayım, İngilizce'nin kurucu ortağı, kimse. İngilizce'nin

co-founder of English anyone .

co-founder of English anyone . com

com

com and i'd like to welcome you to

kurucu ortağıkimse .

İngilizce'nin kurucu ortağıkimse . com com com'a hoş geldiniz demek

istiyorum

and i'd like to welcome you to

ve hoş geldiniz demek istiyorum

and i'd like to welcome you to this very important presentation

ve bu çok önemli sunuma hoş geldiniz demek istiyorum

this very important presentation

this very important presentation on the mind of the entrepreneur

bu çok önemli sunum

bu çok önemli sunum girişimcinin zihnindeki bu çok önemli sunum

on the mind of the entrepreneur

girişimcinin

on the mind of the entrepreneur today i have the privilege of

zihninde girişimcinin zihninde bugünün ayrıcalığına sahibim

today i have the privilege of

today i have the privilege of helping you build a successful

bugünün ayrıcalığına sahibim başarılı bir başarılı kurmanıza yardımcı olma ayrıcalığına sahibim

helping you build a successful

helping you build a successful online teaching business because

başarılı bir çevrimiçi öğretim işi kurmanıza yardımcı olma ayrıcalığına sahibim çünkü

online teaching business because

çevrimiçi öğretim işiçünkü

online teaching business because I've learned from so many

çevrimiçi öğretim işi çünkü pek çok kişiden öğrendim

I've learned from so many

I've learned from so many mistakes

Pek çok kişiden öğrendim Pek

çok hatadan öğrendim

mistakes

hatalar hatalar şu anda daha

mistakes I currently help more people

I currently help more people

I currently help more people become confident fluent English

fazla kişiye yardım ediyorum Şu

anda daha fazla kişiye yardım ediyorum

become confident fluent English

become confident fluent English speakers and earn more money

akıcıİngilizce kendine

güvenen akıcı İngilizce konuşanlar haline gelir ve daha fazla para kazanır

speakers and earn more money

konuşmacılar ve daha fazla para

speakers and earn more money than I ever did as a teacher in

konuşmacılar kazanır ve bir öğretmen olarak şimdiye kadar kazandığımdan daha fazla para kazanırım

than I ever did as a teacher in

than I ever did as a teacher in the classroom

bir öğretmen olarak şimdiye kadar kazandığımdan daha fazla para kazanırım

the classroom

the classroom I'm able to teach whenever I

sınıf Ne zaman istersem öğretebiliyorum Ne zaman istersem

I'm able to teach whenever I

I'm able to teach whenever I want wherever I want however I

öğretebiliyorum Ne zaman istersem, nerede istersem, nerede

want wherever I want however I

want wherever I want however I want and can travel the world

istersem, nasıl istersem, nerede istersem, nasıl

istersem, ne zaman istersem öğretebilirim ve dünyayı istediğim gibi gezebilirim.

want and can travel the world

ve isteyerekdünyayı özgürce dolaşabiliyorum

want and can travel the world freely

vedünyayı özgürce özgürce dolaşabiliyorum en iyisi her şeyin en iyisini dört gözle

freely

freely best of all I look forward to

bekliyorum en iyisini dört gözle

best of all I look forward to

best of all I look forward to waking up and building something

bekliyorum

uyanmayı ve bir şeyler inşa etmeyi dört gözle bekliyorum

waking up and building something

waking up and building something a system

uyanmayı ve bir şeyler inşa etmeyi

uyanmayı ve bir şeyler inşa etmeyi dört gözle bekliyorum bir sistem

a system

a system I own each and every day now I'd

bir sistem

bir sistem her gün sahip olduğum bir sistem Şimdi

I own each and every day now I'd

I own each and every day now I'd like to help you do the same

her gün sahip olacağımşimdi

her gün sahip olacağım şimdi her gün aynısını yapmana yardım etmek istiyorum

like to help you do the same

like to help you do the same what I'll teach today are some

aynısını yapmana yardım etmek istiyorum

aynısını yapmanıza yardımcı olmak istiyorum bugün öğrettiklerimden bazıları

what I'll teach today are some

bugün öğrettiklerimden bazıları

what I'll teach today are some of the most important principles

bugün öğreteceklerimden bazıları girişimciliğin en

of the most important principles

of the most important principles of entrepreneurship

önemli ilkelerinin en önemli ilkelerinin en önemli ilkelerinden bazıları

of entrepreneurship

of entrepreneurship I've learned over my early

girişimciliği erken öğrendim erken yaşta öğrendim

I've learned over my early

I've learned over my early career the keys to business

erken kariyerimde öğrendim iş

career the keys to business

kariyerinin anahtarları iş

career the keys to business success in this video you'll

kariyerinin anahtarları iş başarısının anahtarları bu videoda bu videoda başarılı olacaksınız siz

success in this video you'll

success in this video you'll discover the dangerous myth of

Bu videoda başarılı olun, keşfetmenin tehlikeli mitini keşfedeceksiniz, keşfetmenin

discover the dangerous myth of

discover the dangerous myth of the entrepreneur a way of

tehlikeli mitini keşfedeceksiniz,

girişimcinin tehlikeli mitini, girişimcinin bir yolu,

the entrepreneur a way of

the entrepreneur a way of thinking that stops countless

girişimcinin bir düşünme biçimini durduran sayısız

thinking that stops countless

thinking that stops countless people myself included for many

düşünceyi durduran, sayısız

düşünceyi durduran sayısız kişi kendim dahil birçok

people myself included for many

people myself included for many years from building a successful

kişi için kendim dahil birçok kişi için kendim dahil

birçok kişi için uzun yıllar başarılı bir iş kurmaktan

years from building a successful

years from building a successful business

başarılı bir

yıl inşa etmektenbaşarılı bir iş

business

business the number one driver and

işletmesi kurmaktan bir numaralı sürücü ve bir

the number one driver and

the number one driver and benefit of a successful business

numaralı sürücü ve

bir numaralı sürücü ve fayda başarılı bir işletmenin

benefit of a successful business

faydası başarılı bir

benefit of a successful business the one idea that makes success

işletmenin faydası başarılı bir işletmenin faydası başarıyı sağlayan tek

the one idea that makes success

the one idea that makes success business or otherwise possible

fikir başarıyısağlayan tek

fikir başarıyı iş veya başka şekilde mümkün

business or otherwise possible

business or otherwise possible put what I'll share into

işveyabaşka şekildeolası

iş veya başka şekilde mümkün kılan tek fikir

put what I'll share into

put what I'll share into practice and you too will be on

paylaşacaklarımı

uygulamaya koy paylaşacaklarımı uygulamaya koy ve sen de pratikte olacaksın

practice and you too will be on

practice and you too will be on your way to building a

ve sen de

pratikte olacaksın ve sen de inşa etme yolunda olacaksın inşa etme yolunu

your way to building a

your way to building a successful business that can

inşa etme yolunu Milyonların hayatını iyileştirebilen başarılı bir iş Dünya çapında milyonlarca insanın

successful business that can

successful business that can improve the lives of millions of

hayatını iyileştirebilen başarılı bir iş

improve the lives of millions of

improve the lives of millions of people around the world and give

Dünya çapında milyonlarca insanın hayatını iyileştirebilen ve

people around the world and give

dünyanın her yerindeki insanlara ve

people around the world and give you financial freedom

dünyanın her yerindeki insanlara veren ve size veren başarılı bir iş finansal özgürlük

you financial freedom

you financial freedom I know the story of struggle

sen finansal

özgürlük sen finansal özgürlük mücadelenin hikayesini biliyorum mücadelenin

I know the story of struggle

I know the story of struggle intimately

hikayesini biliyorum

mücadelenin hikayesini yakından ve

intimately

intimately because I lived it for so many

yakından biliyorum çünkü onu pek çok kişi için yaşadım

because I lived it for so many

because I lived it for so many years when I first came to Japan

çünkü onu pek çok kişi için yaşadım

çünkü onu pek çok kişi için yaşadım Japonya'ya ilk geldiğim

years when I first came to Japan

years when I first came to Japan to teach English in 2003 and was

yıllar Japonya'yailk geldiğim

yıllar 2003'te İngilizce öğretmek için Japonya'ya ilk geldiğim ve

to teach English in 2003 and was

2003'te İngilizce öğreteceğim ve

to teach English in 2003 and was starting to study business more

2003'te İngilizce öğreteceğim ve daha çok

starting to study business more

starting to study business more seriously

çalışmaya başladığım yıllar iş daha fazla

iş okumaya başlıyorum daha ciddi

seriously

seriously I decided to take on private

ciddi ciddi özel almaya karar verdim özel almaya

I decided to take on private

I decided to take on private students to earn extra money

karar verdim

ekstra para kazanmak için özel öğrenci almaya karar verdim

students to earn extra money

students to earn extra money this did increase my income but

fazladan para kazanmak için

öğrenci fazladan para kazanmak için öğrenci bu benim gelirimi arttırdı ama

this did increase my income but

this did increase my income but at the cost of my time

bu gelirimi artırdıama

bu gelirimi artırdı ama zamanım pahasına

at the cost of my time

at the cost of my time I couldn't see then that I was

zamanım pahasına zamanım pahasına o zaman olduğumu

göremiyordum o zaman

I couldn't see then that I was

I couldn't see then that I was carrying buckets

olduğumu

göremiyordum' o zaman bir boru hattı

carrying buckets

carrying buckets instead of building a pipeline

inşa etmek yerine bir boru hattı

instead of building a pipeline

instead of building a pipeline i also created an innovative

inşa etmek yerine

bir boru hattı inşa etmek yerine kova taşıyan kovalar taşıyan kovalar taşıdığımı görüyorum ayrıca bir yenilikçi yarattım ayrıca bir

i also created an innovative

i also created an innovative book that helps Japanese

yenilikçi yarattım

ayrıca Japonca'ya yardımcı olan yenilikçi bir kitap yarattım

book that helps Japanese

book that helps Japanese children learn to read write and

Japonca'ya yardımcı olan kitap

Japon çocukların okumayı öğrenmelerine yardımcı olan kitap yazma ve

children learn to read write and

children learn to read write and speak the English alphabet in

çocukların okumayı öğrenmelerine yardımcı olan kitap yazma ve

çocukların okumayı öğrenmelerine yardımcı oluyor İngilizce alfabeyi konuşun

speak the English alphabet in

speak the English alphabet in just a few hours I spent nearly

İngilizcealfabeyi

konuşun İngilizce alfabeyi sadece birkaç saat içinde harcadım neredeyse sadece

just a few hours I spent nearly

just a few hours I spent nearly two years designing the book

birkaçsaatharcadım neredeyse

sadece birkaç saat kitabı tasarlamak için yaklaşık iki yıl harcadım

two years designing the book

two years designing the book creating its illustrations and

iki yıl kitabı tasarlamak için

iki yıl kitabı tasarlamak için resimlerini oluşturdum ve

creating its illustrations and

creating its illustrations and even formed a company to get the

resimlerini oluşturdum ve

resimlerini oluşturdum ve hatta ödeşmek için bir şirket kurdum ödeşmek için bir şirket kurdum

even formed a company to get the

even formed a company to get the book published and into online

kitabı basmak için bir şirket kurdum ve çevrimiçi

book published and into online

kitap yayınladımveçevrimiçi

book published and into online bookstores in the end I had a

kitap yayınladım ve çevrimiçi kitapçılarda sonunda bir

bookstores in the end I had a

bookstores in the end I had a beautiful book available on

kitapçım oldu Sonundabir

kitapçım oldu Sonunda güzel bir kitabım oldu

beautiful book available on

beautiful book available on amazon.com

güzel kitap amazon.com amazon.com

amazon.com

amazon.com but very few sales

amazon.com'da mevcut ama çok az satış var

but very few sales

ama çok azsatış var

but very few sales the odd thing about both of

ama çok az satış var ikisiyle ilgili

the odd thing about both of

the odd thing about both of these attempts at turning my

tuhaf olan şey ikisiyle ilgili

tuhaf olan şey bu girişimlerin her ikisiyle ilgili tuhaf olan şey

these attempts at turning my

these attempts at turning my skills into helpful profitable

bu girişimlerimi tersine çevirmek Becerilerimi

yararlı karlı becerilere dönüştürmeye yönelik bu girişimlerimi, yararlı karlı

skills into helpful profitable

skills into helpful profitable businesses is that I thought

becerilere yararlı karlı işlere dönüştürmede,

businesses is that I thought

businesses is that I thought struggling meant i was doing

işletmelerin,

işletmelerin mücadele ettiğim anlamına geldiğini düşündüğüm,

struggling meant i was doing

struggling meant i was doing everything right

mücadele ettiğim anlamına geldiğini düşündüm, mücadele ettiğim anlamına geliyordu. her şey doğru her şey doğru her şey

everything right

everything right I was incredibly frustrated but

doğru İnanılmaz derecede hüsrana uğradım ama

I was incredibly frustrated but

inanılmaz derecedehüsrana uğradımama

I was incredibly frustrated but kept going

kept going

inanılmaz derecede hüsrana uğradım ama devam ettim

kept going trying idea after idea because I

fikir üstüne fikir denemeye devam ettim çünkü fikir

trying idea after idea because I

trying idea after idea because I assumed I was supposed to fail

üstüne fikir

deniyorum çünkü fikir üstüne fikir deniyorum çünkü yapmam gerektiğini sanıyordum başarısız varsayıldı

assumed I was supposed to fail

başarısız olmam gerekiyordu

assumed I was supposed to fail many times before I found

varsayıldım birçok kez başarısız olmam gerekiyordu daha önce

many times before I found

many times before I found success after all

birçok kez buldum daha önce

birçok kez buldum başarıdan sonra başarıdan sonra

success after all

success after all that's how we're told success

tüm

başarıdan sonra başarıdan sonra bize böyle söylendi başarı bize böyle söylendi

that's how we're told success

başarı

that's how we're told success happens isn't it

bize böyle söylenir başarı olmuyor mu olmuyor mu

happens isn't it

happens isn't it in reality i struggled and

olmuyor mu

gerçekte mücadele ettim ve

in reality i struggled and

in reality i struggled and continue to struggle for so long

gerçektemücadele ettim ve

gerçekte mücadele ettim ve çok uzun süre mücadele etmeye devam ediyorum çok uzun süre mücadele etmeye

continue to struggle for so long

continue to struggle for so long because i was making two huge

devam ediyorum bu kadar

uzun süre mücadele etmeye devam ediyorum çünkü iki büyük yapıyordum

because i was making two huge

because i was making two huge mistakes

çünküikibüyük yapıyordum

çünküikibüyük hata yapıyordum hata

mistakes

mistakes the first was failing to take

hatalar ilki birinciyi

the first was failing to take

the first was failing to take advantage of leverage the true

alamamaktı

birinciyi alamamak gerçek kaldıraçtan yararlanamamaktı

advantage of leverage the true

Kaldıracın avantajı

advantage of leverage the true driver of successful businesses

Kaldıracın gerçek avantajı Başarılı işletmelerin gerçek itici gücü Başarılı

driver of successful businesses

driver of successful businesses the only way I could make more

işletmelerin itici gücü Başarılı işletmelerin itici gücü Daha fazla kazanmanın tek yolu Daha

the only way I could make more

fazla kazanmanın

the only way I could make more money personally teaching

tek yolu Kişisel olarak para öğreterek daha fazla para kazanabilmemin tek yolu

money personally teaching

money personally teaching lessons was to teach more

Kişisel olarak

para öğreterek kişisel olarak ders öğretmek, daha fazla

lessons was to teach more

lessons was to teach more students

ders vermekti, dahafazla ders öğretmek, daha

fazla öğrenciye öğrenci öğretmekti,

students

students this meant that I was trading

bu, ticaret yaptığım anlamına geliyordu,

this meant that I was trading

this meant that I was trading time for money and that limited

bu,ticaret yaptığım anlamına geliyordu, bu,

para için zaman ticareti yaptığım anlamına geliyordu ve bu,

time for money and that limited

time for money and that limited the number of students

para için sınırlı zaman ve bu sınırlı

para için zaman ayırdım ve öğrenci sayısını sınırladım öğrenci sayısını

the number of students

the number of students I could help by the number of

yardım edebileceğim öğrenci sayısı yardım edebileceğim öğrenci sayısı yardım

I could help by the number of

I could help by the number of hours in a day and I leverage my

edebileceğim kişi sayısı yardım edebileceğim bir gündeki saat sayısı ve

hours in a day and I leverage my

hours in a day and I leverage my skills by creating videos or

saatlerimi bir günve

bir gündeki saatlerimden yararlanıyorum ve videolar oluşturarak veya

skills by creating videos or

skills by creating videos or some other form of lessons that

videolar oluşturarak beceriler oluşturarak veya

videolar oluşturarak veya başka bir tür ders oluşturarak

some other form of lessons that

some other form of lessons that anyone could learn with at any

herkesin öğrenebileceği başka bir tür ders oluşturarak becerilerimi geliştiriyorum herhangi birinin

anyone could learn with at any

anyone could learn with at any time

time

öğrenebileceği herhangi bir kişinin

herhangi bir zamanda öğrenebileceği herhangi bir

time I could have helped far more

zamanda çok daha fazla yardım edebilirdim çok daha fazla yardım

I could have helped far more

I could have helped far more people and earn much more with

edebilirdim çok daha

fazla insana yardım edebilir ve insanlarla çok daha fazla kazanabilir

people and earn much more with

people and earn much more with the same amount of time and

ve insanlarlaçok daha fazla kazanabilir

ve kazanabilirdim çok daha fazlası aynı miktarda zaman ve

the same amount of time and

the same amount of time and effort

aynı miktarda zaman ve

aynı miktarda zaman ve çaba çaba

effort

effort this is the power of leverage

çaba bu kaldıracın gücüdür bu

this is the power of leverage

this is the power of leverage leverage is also the main

kaldıracın

gücüdür bu kaldıracın gücüdür kaldıraç aynı zamanda ana

leverage is also the main

kaldıraçtır ana

leverage is also the main benefit of a business because as

kaldıraç aynı zamanda bir işletmenin ana faydasıdır çünkü

benefit of a business because as

benefit of a business because as your system develops and

bir işletmenin yararı olarak çünkü

bir işletmenin yararı olarak çünkü sisteminiz geliştikçe ve

your system develops and

your system develops and improves you can help more and

sisteminiz geliştikçe ve

sisteminiz gelişip iyileştikçe daha fazla yardım edebilir ve iyileşirsiniz Daha

improves you can help more and

fazla yardım edebilir ve

improves you can help more and more people often with less and

iyileşebilirsiniz giderek daha fazla kişiye, genellikle daha az ve

more people often with less and

more people often with less and less effort

daha fazla insanla, genellikle daha az ve daha fazla

insanla, genellikle daha az çabayla, daha

less effort

less effort the business itself can also be

az çabayla, daha az çabayla yardımcı olabilirsiniz.

the business itself can also be

the business itself can also be leveraged to take advantage of

avantajdan yararlanmak için

leveraged to take advantage of

leveraged to take advantage of tax benefits give you more free

kaldıraçlı

vergi avantajından yararlanmak için kaldıraçlı avantaj size daha fazla ücretsiz

tax benefits give you more free

tax benefits give you more free time and ultimately provide

vergi avantajı sağlar size daha fazlaücretsiz

vergi avantajı sağlar size daha fazla boş zaman verir ve nihayetinde zaman sağlar

time and ultimately provide

time and ultimately provide passive income

venihayetinde

zaman sağlar ve nihayetinde pasif gelir

passive income

passive income the second mistake i made though

pasif gelir ikinci pasif gelir sağlar yaptığım hata

the second mistake i made though

the second mistake i made though correctly employing leverage was

ikinci hata olsa dayaptığım ikinci

hata olsa da yaptığım ikinci hata doğru kaldıraç kullanmaktı

correctly employing leverage was

correctly employing leverage was believing a dangerous myth about

doğru kaldıraç kullanmaktı kaldıraç doğru kullanmaktı tehlikeli bir mite

believing a dangerous myth about

believing a dangerous myth about how business success happens a

inanmakla ilgili tehlikeli

bir mite inanmaktı iş başarısının nasıl gerçekleştiğine dair tehlikeli bir mite inanmaktı

how business success happens a

how business success happens a myth were all told

başarı olur

iş başarısı nasıl olur efsane hepsi söylendi efsane

myth were all told

hepsi söylendi efsane hepsi anlatıldı

myth were all told growing up

growing up

büyürken

growing up a myth we see in the news and

büyürken haberlerde gördüğümüz bir efsane ve

a myth we see in the news and

haberlerde gördüğümüz bir

a myth we see in the news and financial press a myth that

efsane ve haberlerde gördüğümüz bir efsane ve finansal basın bir efsane

financial press a myth that

financial press a myth that mutates the idea of business is

finansal basınbirefsane

finansal basın bir efsane bu finansal basın iş fikrini mutasyona uğratır

mutates the idea of business is

mutates the idea of business is profitable service into a

iş fikrini

değiştirir iş karlı bir hizmettir

profitable service into a

profitable service into a complicated trial by fire

karlı birhizmete

karlı bir hizmete karlı bir hizmete karmaşık bir ateş denemesine dönüşür

complicated trial by fire

complicated trial by fire promising years of hardship and

karmaşık Ateşle imtihan

karmaşık ateşle imtihan az umut karşılığında zorluk ve

promising years of hardship and

promising years of hardship and pain in return for little hope

zorluk yılları vaat ediyor ve

zorluk ve acı yılları vaat ediyor az umut

pain in return for little hope

pain in return for little hope of success

karşılığında acı az umut

karşılığında acı az başarı umudu başarı başarı başarı

of success

of success this is what I call the

bu benim

this is what I call the

buna ben bunaderim buna ben buna

this is what I call the dangerous myth of the

derim tehlikeli girişimcinin tehlikeli miti

dangerous myth of the

dangerous myth of the entrepreneur

girişimci girişimcinin tehlikeli miti bu hayalperestin

entrepreneur

entrepreneur it's the story of the dreamer

hikayesi bu rüya görenin

it's the story of the dreamer

it's the story of the dreamer who thinks of a perfect idea

hikayesi bu rüyayı görenin hikayesi mükemmel bir fikir

who thinks of a perfect idea

who thinks of a perfect idea developed independently in a

düşünen mükemmel bir fikir

düşünen mükemmel bir fikri bağımsız olarak geliştiren bir bağımsız olarak

developed independently in a

developed independently in a dining room garage basement or

geliştirenbağımsız olarak

geliştirilen bir yemek odası garaj bodrum veya

dining room garage basement or

dining room garage basement or dorm room releases it to the

yemek odasıgaraj bodrumveya

yemek odası garaj bodrum veya yurt odası yurt odasına bırakır

dorm room releases it to the

dorm room releases it to the world and grows it into a wildly

onu

yurt odasına salıyor onu dünyaya salıyor ve onu vahşi bir dünyaya dönüştürüyor

world and grows it into a wildly

world and grows it into a wildly successful business though this

ve onuvahşi bir

dünyaya dönüştürüyor ve onu çılgınca başarılı bir işe dönüştürüyor, ancak bu

successful business though this

successful business though this myth is the foundation of many

başarılı iş olmasına rağmenbu

başarılı iş olmasına rağmen bu efsane birçok efsanenin temeli olmasına rağmen

myth is the foundation of many

birçok

myth is the foundation of many motivational stories

mitin temelidir birçok motivasyon hikayesinin temelidir motivasyon hikayeleri motivasyon

motivational stories

motivational stories I call it dangerous because it

hikayeleri ona tehlikeli diyorum çünkü ona

I call it dangerous because it

I call it dangerous because it presents a distorted view of how

tehlikeli diyorum çünkü ona

presents a distorted view of how

presents a distorted view of how most business success is really

çarpık bir bakış açısı sunuyor çünkü nasıl

olduğuna dair çarpık bir görüş sunuyor çoğu iş başarısının gerçekte

most business success is really

çoğu işbaşarısı gerçekten

most business success is really happen because of this myth

çoğu iş başarısı gerçekten bu efsane yüzünden olur bu efsane

happen because of this myth

happen because of this myth people believe they must first

yüzünden olur bu efsane yüzünden olur

insanlar önce

people believe they must first

people believe they must first come up with a perfect original

inanmaları gerektiğine inanırlar önce

insanlar inanmaları gerektiğine inanırlar insanlar önce gelmeleri gerektiğine inanırlar mükemmel bir orijinal ile

come up with a perfect original

mükemmel bir orijinal fikir bulurlar ve

come up with a perfect original idea and if they can't think of

mükemmel bir orijinal fikir bulurlar ve eğer bir fikir düşünemezlerse ve

idea and if they can't think of

idea and if they can't think of one

one

one they decide that they're just

eğer bir fikir düşünemezlerse ve bir

tanesini düşünemezlerse buna karar verirler. Sadece

they decide that they're just

karar verirler ki, sadece

they decide that they're just not meant to be entrepreneurs

girişimci olmaları gerekmediğine karar verirler,

not meant to be entrepreneurs

girişimci olmamaları gerektiğine karar verirler,

not meant to be entrepreneurs if they do think of an idea they

eğer bir fikir düşünürlerse, bir

if they do think of an idea they

if they do think of an idea they may spend months or even years

fikir düşünürlerse, yaparlarsa, girişimci olamazlar.

bir fikir düşünürler bir fikir düşünürler aylar hatta yıllar

may spend months or even years

harcarlar aylar hatta yıllar geçirirler

may spend months or even years working on it in seclusion often

inzivada aylarca hatta yıllarca onun üzerinde çalışırlar çoğu zaman inzivada bu fikir üzerinde

working on it in seclusion often

çalışırlar çoğu zaman inzivada

working on it in seclusion often with nothing more than a hope

inzivada çalışırlar çoğu zaman umuttan başka bir şey

with nothing more than a hope

with nothing more than a hope that people will purchase their

olmadan bir umuttan

başka bir şey olmayan bir umuttan başka bir şey değil, insanların satın alacaklarını ummaktan başka bir şey değil

that people will purchase their

that people will purchase their finished product or service in

finished product or service in

finished product or service in the end if their creation

the end if their creation

the end if their creation produces little interest or

sonunda, yarattıkları çok az ilgi üretiyorsa veya çok

produces little interest or

produces little interest or sales they decide that the

az ilgi üretiyorsa veya

çok az ilgi veya satış üretiyorsa, satışların

sales they decide that the

sales they decide that the initial idea must not have been

ilk fikrin ilk fikir olmaması gerektiğine karar verdikleri satışların

initial idea must not have been

initial idea must not have been that great

ilk fikir olmaması gerektiğine karar verirler. o kadar büyük o kadar harika o kadar harika ki

that great

that great so they returned to the drawing

çizime geri döndüler ve

so they returned to the drawing

so they returned to the drawing board and begin the cycle again

çizime geri döndüler ve çizim tahtasına geri döndüler ve döngüye yeniden başladılar

board and begin the cycle again

board and begin the cycle again because i believe this myth I

tahta ve döngüye yeniden başladılar tahta

ve döngüye yeniden başladılar çünkü bu efsaneye inanıyorum ben

because i believe this myth I

because i believe this myth I focused more on thinking up

çünkübenbuefsaneye inanıyorum

çünkü bu efsaneye inanıyorum daha çok yukarı doğru düşünmeye

focused more on thinking up

focused more on thinking up original ideas like my book for

odaklandım daha çok yukarı

düşünmeye odaklandım daha çok orijinal fikirler bulmaya odaklandım orijinal fikirler için benim kitabım gibi orijinal

original ideas like my book for

original ideas like my book for Japanese children then on

fikirler için benimkitabım

gibi orijinal fikirler için önce japon çocukları için kitabım sonra

Japanese children then on

Japanese children then on listening to what my market

japon çocukları üzerine

Japon çocuklarında daha sonra kendi pazarımdakileri dinlemede benim

listening to what my market

listening to what my market really needed

pazarımda olan şeyleri

dinlemede pazarımın gerçekten ihtiyacı olan şeyleri dinlemede

really needed

really needed I spent years working on various

gerçekten ihtiyacım olan şeylerde

I spent years working on various

I spent years working on various projects with no understanding

Yıllarımı çeşitli projelerde çalışarak geçirdim Çeşitli projelerde yıllarca çalışarak geçirdim. anlayış

projects with no understanding

projects with no understanding of how I'd actually make money

yok

projeleri nasıl gerçekten para kazanacağımı anlamadım aslında nasıl

of how I'd actually make money

of how I'd actually make money from them

from them

para kazanacağımı

onlardan nasıl para kazanacağımı iş

from them it felt like business success

başarısı gibi hissettirdi

it felt like business success

it felt like business success was out of my control

iş başarısı gibi hissettirdi

iş gibi hissettirdi başarı kontrolüm dışındaydı kontrolüm dışındaydı

was out of my control

was out of my control despite having struggled for so

kontrolüm dışındaydı bunun için çabalamama

despite having struggled for so

despite having struggled for so long enduring many years of

rağmen bunun için mücadele etmeme rağmen

bu kadar uzun yıllara katlanmama uzun yıllara

long enduring many years of

long enduring many years of frustration and failure though I

katlanmama uzunyıllar boyunca

uzun yıllara dayanan hayal kırıklıklarına ve başarısızlıklara rağmen Hayal

frustration and failure though I

kırıklığı ve başarısızlık Yine de

frustration and failure though I did possess one thing I'd like

hayal kırıklığı ve başarısızlık istediğim bir şeye sahip olmama rağmen sahip olmak istediğim

did possess one thing I'd like

bir şeye sahip olmama rağmen sana

did possess one thing I'd like to give you now that enabled me

şimdi vermek istediğim bir şeye sahiptim, bu da

to give you now that enabled me

to give you now that enabled me to continue on my journey and

sana vermemi sağladı, şimdibu dabeni mümkün kıldı

şimdi size, yolculuğuma devam etmeme ve

to continue on my journey and

to continue on my journey and ultimately learn how to build a

yolculuğuma devam etmeme ve

yolculuğuma devam etmeme ve nihayetinde nasıl inşa edileceğini öğrenmeme ve nihayetinde

ultimately learn how to build a

ultimately learn how to build a successful business more than

nasıl inşa edeceğimi öğrenmeme ve nihayetinde

başarılı bir işten daha başarılı bir iş kurmayı öğrenmeme olanak sağladı.

successful business more than

successful business more than business skills are tactical

Başarılı iş, işletme becerilerinden çok taktiksel

business skills are tactical

iş becerileridir,taktiksel iş becerileri

business skills are tactical information about how to write

taktiksel bilgilerdir, bilgilerin nasıl yazılacağına ilişkin bilgilerin

information about how to write

information about how to write sales copy build websites or

nasıl yazılacağına ilişkin bilgilerin nasıl yazılacağına ilişkin taktiksel bilgilerdir.

sales copy build websites or

sales copy build websites or advertise the one thing most

en çok

advertise the one thing most

advertise the one thing most responsible for me finally

reklamı yapılantekşey en çok reklamı yapılan tek

şey benden sorumlu nihayet

responsible for me finally

benden sorumlu nihayet benden

responsible for me finally achieving success was knowledge

sorumlu nihayet başarıya ulaşmak bilgiydi

achieving success was knowledge

achieving success was knowledge of a single life principle

başarıya ulaşmak bilgiydi

başarıya ulaşmak tek bir yaşam ilkesinin tek bir

of a single life principle

of a single life principle what I call the insight to

yaşam ilkesinin

tek bir yaşam ilkesinin bilgisiydi içgörü dediğim şeye içgörü dediğim şey

what I call the insight to

what I call the insight to introduce the insight i'll share

introduce the insight i'll share

introduce the insight i'll share a story as you listen

a story as you listen

a story as you listen see if you can discover the

dinledikçe hikaye bak keşfedebilecek misin bak

see if you can discover the

see if you can discover the insight for yourself when I'm

keşfedebilecek misin bak

kendin için içgörü keşfedebilir misin ben

insight for yourself when I'm

insight for yourself when I'm finished I'll reveal the insight

kendin için içgörü olduğumda

kendin için içgörü olduğumda bitirdiğimde içgörüyü ortaya çıkaracağım

finished I'll reveal the insight

bittiiçgörüyü açıklayacağım bitti

finished I'll reveal the insight explain why it's so important

içgörüyü açıklayacağım neden bu kadar önemli olduğunu

explain why it's so important

explain why it's so important and help you begin living it for

açıklaneden bu kadar önemli olduğunu açıkla

neden bu kadar önemli olduğunu açıkla ve onu yaşamaya başlamana yardım et ve onu yaşamaya

and help you begin living it for

and help you begin living it for yourself

başlamana yardım et

ve yaşamaya başlamana yardım et kendin kendin kendin

yourself

yourself one morning a monkey trainer

bir sabah bir maymun terbiyecisi

one morning a monkey trainer

bir sabah birmaymun terbiyecisi

one morning a monkey trainer brought a basket full of bananas

bir sabah bir maymun terbiyecisi bir sepet dolusu muz

brought a basket full of bananas

brought a basket full of bananas to feed his monkeys as he

getirdi

bir sepet dolusu muz getirdi maymunlarını

to feed his monkeys as he

to feed his monkeys as he presented the bananas

beslemek için bir sepet dolusu muz getirdi maymunları muzları sunarken muzları

presented the bananas

presented the bananas he explained to the monkeys that

sundu muzları sundu maymunlara

açıkladı maymunlara

he explained to the monkeys that

he explained to the monkeys that each would receive three bananas

açıkladı maymunlara her birinin üç muz alacağını açıkladı her

each would receive three bananas

each would receive three bananas in the morning and for later in

birinin sabah üç muz alacağını ve

in the morning and for later in

sabahın ilerleyen saatlerinde ve sabahın ilerleyen saatlerinde ve akşamın

in the morning and for later in the evening

the evening

ilerleyen saatlerinde akşamın ilerleyen saatlerinde akşam bunu

the evening hearing this the monkeys became

duyunca maymunlar bunu duymaya başladı maymunlar bunu

hearing this the monkeys became

hearing this the monkeys became angry

angry

duymaya başladımaymunlar kızdı kızgın

angry they each wanted for bananas not

kızdı her biri muz istedi her

they each wanted for bananas not

they each wanted for bananas not three immediately

biriistemedimuz için değil her

biri muz için istedi üç değil hemen

three immediately

three immediately very well the monkey trainer

üç hemen

üç hemen çok iyi maymun terbiyecisi çok iyi maymun terbiyecisi çok iyi maymun

very well the monkey trainer

very well the monkey trainer said smiling at the monkeys

terbiyecisi dedi ki maymunlara gülümseyerek dedi maymunlara

said smiling at the monkeys

said smiling at the monkeys i'll give you each for bananas

gülümseyerek

dedi maymunlara gülümseyerek sana vereceğim dedi her biri muz için

i'll give you each for bananas

i'll give you each for bananas now and three tonight with that

sana her birinimuz için vereceğim

şimdi her birinize muz için vereceğim ve bu gece üç tane bununla

now and three tonight with that

now and three tonight with that the monkeys were satisfied this

şimdi veüç bu gece bununla

şimdi ve bu gece üç bununla maymunlar tatmin oldu maymunlar

the monkeys were satisfied this

tatmin oldubununla

the monkeys were satisfied this story though short and simple

maymunlar bu hikaye tatmin oldu ama kısa ve basit

story though short and simple

story though short and simple illustrates a very important

hikayekısave basit olsa da

kısa ve basit hikaye olsa da kısa ve basit çok önemli bir şeyi gösteriyor çok önemli bir fikri

illustrates a very important

illustrates a very important idea

gösteriyor çokönemli bir fikri gösteriyor fikir

idea

idea your interpretation of

fikri sizin yorumunuz

your interpretation of

your interpretation of experiences is far more

deneyimlerin yorumunuz çok daha fazla

experiences is far more

experiences is far more important than the experiences

deneyimçok daha fazla

deneyim deneyimlerden çok daha önemlidir deneyimlerden

important than the experiences

important than the experiences themselves whether the monkeys

önemlidir deneyimlerin

kendilerinden önemlidir maymunların

themselves whether the monkeys

kendileri mi maymunların

themselves whether the monkeys received three bananas in the

kendileri mi maymunlar aldıklarında üç muz aldılar mı

received three bananas in the

received three bananas in the morning and four in the evening

sabahları üç muz ve akşamları dört muz aldılar

morning and four in the evening

ve

morning and four in the evening or four bananas in the morning

akşam dört ve akşam dört ya da sabah dört muz ya da

or four bananas in the morning

or four bananas in the morning and three in the evening they

sabah

dört muz ya da sabah dört muz ve akşam üç muz onlar ve akşam üç

and three in the evening they

and three in the evening they were still receiving the same

onlar

ve akşam üç hala alıyorlardı aynısı

were still receiving the same

were still receiving the same number of bananas to use a more

alıyorduk yine aynısı alıyorduk yine

aynı sayıda muz alıyorduk daha fazla

number of bananas to use a more

number of bananas to use a more relevant example let's say you

sayıda muzkullanmak daha fazla

sayıda muz kullanmak daha alakalı bir örnek diyelim

relevant example let's say you

relevant example let's say you realize you've lost your wallet

ilgili örnek diyelim

ilgili örnek diyelim siz farkettiniz diyelim' cüzdanını kaybettin cüzdanını kaybettiğini

realize you've lost your wallet

realize you've lost your wallet at that moment you have the

fark ettin cüzdanını

kaybettiğini fark ettin o anda cüzdanını kaybettin o

at that moment you have the

anda var

at that moment you have the choice to view the event as

o anda var olayı bir seçim olarak görme seçeneğin var

choice to view the event as

choice to view the event as positive or negative setting off

olayı bir seçim olarak görme seçeneğin var

olayı olumlu ya da olumsuz olarak gör,

positive or negative setting off

positive or negative setting off a string of emotional responses

olumlu ya da olumsuz olarak belirle,

olumlu ya da olumsuz olarak belirle, bir dizi duygusal tepkiyi başlat, bir

a string of emotional responses

a string of emotional responses that guide your actions for the

dizi duygusal tepki,

eylemlerini yönlendiren bir dizi duygusal tepki, eylemlerine rehberlik eden,

that guide your actions for the

that guide your actions for the rest of the day

eylemlerine rehberlik eden bir dizi duygusal tepki günün geri kalanında günün geri kalanında

rest of the day

rest of the day however you feel though you're

günün geri kalanında nasıl hissediyorsan öyle hissediyorsun nasıl

however you feel though you're

hissediyorsan öyle

however you feel though you're correct

correct

hissediyorsun doğru olduğun halde doğru olan

correct everything that happens in your

her şeyi düzelt senin

everything that happens in your

everything that happens in your life is a choice . it may be

içinde olan her şey olan her şey senin olan

her şeyde hayatınızda olan bir seçimdir. belki de

life is a choice . it may be

life is a choice . it may be that the person who finds your

hayat bir seçimdir.belki de

hayat bir seçimdir.

that the person who finds your

that the person who finds your wallet becomes a trusted friend

cüzdanınızı bulan kişinin güvenilir bir

wallet becomes a trusted friend

wallet becomes a trusted friend and adviser turning a seemingly

arkadaş cüzdanı haline gelmesi,

güvenilir bir arkadaş

and adviser turning a seemingly

and adviser turning a seemingly unfortunate situation into a

ve danışmana dönüşmesi olabilir. görünüşte talihsiz bir durumdan

unfortunate situation into a

unfortunate situation into a fortunate one maybe not the

talihsiz bir duruma talihsiz bir duruma talihli bir duruma belki

fortunate one maybe not the

fortunate one maybe not the point is that in the moment you

talihli olmayana belki talihli olmayana

point is that in the moment you

point is that in the moment you can never know for sure

asla kesin olarak bilemez asla kesin olarak bilemez asla kesin olarak bilemez o halde

can never know for sure

can never know for sure so why choose to complicate

neden karmaşıklaştırmayı seçiyorsunuz, öyleyse

so why choose to complicate

neden karmaşıklaştırmayı seçiyorsunuz,

so why choose to complicate things with a negative attitude

neden olumsuz bir tavırla işleri karmaşıklaştırmayı seçiyorsunuz

things with a negative attitude

things with a negative attitude almost certainly turning a

olumsuz bir tavırla şeyler neredeyse

almost certainly turning a

almost certainly turning a neutral experience into a

kesinlikle

Nötr bir deneyimi nötr bir deneyime dönüştürmek neredeyse kesin olarak

neutral experience into a

neutral experience into a negative one

nötr bir deneyime dönüştürmek negatif bir

negative one

negative one you see there is no such thing

negatifbir

negatif bir gördüğünüz gibi bir şey yok gördüğünüz gibi bir şey yok

you see there is no such thing

you see there is no such thing as an independent experience

gördüğünüz gibi bir şey yok bağımsız bir deneyim

as an independent experience

diye bir şey yok bağımsız birdeneyim

as an independent experience your life is an unending stream

olarak bağımsız bir deneyim hayatınız bitmeyen bir akıştır hayatınız

your life is an unending stream

bitmeyen bir akıştır

your life is an unending stream of events each connected to the

hayatınız her biri of olaylarına bağlı olayların bitmeyen bir akışıdır

of events each connected to the

of events each connected to the next

next

next so logically you can't consider

so logically you can't consider

so logically you can't consider any one event as good or bad

o kadar mantıklı düşünemezsin o kadar mantıklıdüşünemezsin

herhangi bir olayı iyi ya da kötü olarak düşünemezsin

any one event as good or bad

herhangi birolayıiyi ya da

any one event as good or bad because successful people do not

kötü olarak düşünemezsin çünkü başarılı insanlar yapmaz

because successful people do not

because successful people do not see things that appear negative

çünkü başarılı insanlar yapmaz

çünkü başarılı değildir insanlar negatif görünen şeyleri görmezler negatif görünen

see things that appear negative

see things that appear negative as actually negative they don't

şeyleri görürler negatif

görünen şeyleri aslında negatif olarak görürler aslında negatif olarak

as actually negative they don't

as actually negative they don't stop themselves along the road

görmezler

aslında negatif olarak görmezler yol boyunca kendilerini durdurmazlar

stop themselves along the road

yol boyunca kendilerini durdururlar

stop themselves along the road to success

başarıya giden yolda kendileri

to success

to success they take responsibility

sorumluluk alıyorlar

they take responsibility

they take responsibility maintain calm and because they

sorumluluk alıyorlar sorumluluk alıyorlar sakin kalıyorlar

ve çünkü

maintain calm and because they

maintain calm and because they don't know what positive thing

sakin kalıyorlar ve sakin

kaldıkları için ve olumlu şeyin ne olduğunu bilmedikleri için

don't know what positive thing

don't know what positive thing might come from a seemingly

olumlu şeyin ne olduğunu bilmiyorlar

Olumlu bir şeyin ne olabileceğini bilmek Görünüşte gelebilir

might come from a seemingly

Görünüşte gelebilir Görünüşte

might come from a seemingly negative experience

olumsuz bir deneyimden gelebilir Negatif deneyim

negative experience

negative experience go on to achieve with a desire

Negatif deneyim Bir arzu ile başarmaya devam et

go on to achieve with a desire

go on to achieve with a desire to fail is to stop walking on a

Bir arzu ile başarmaya devam et

Başarısız olma arzusu ile başarmaya devam et başarısız olmak için yürümeyi bırakmak

to fail is to stop walking on a

to fail is to stop walking on a path because some experience

başarısız olmak için bir yolda yürümeyi bırakmaktır çünkü bazı deneyim

path because some experience

path because some experience looks negative frustrating more

yoluçünkübazıdeneyim

yolu bazı deneyimler

looks negative frustrating more

looks negative frustrating more difficult to you yet

olumsuz göründüğü içindaha çok olumsuz

görünüyor

difficult to you yet

difficult to you yet how do you really know that a

senin için ama senin için

zor ama bunu

how do you really know that a

how do you really know that a mistake or frustration isn't

gerçekten nasıl biliyorsun a bunu gerçekten nasıl biliyorsun

mistake or frustration isn't

mistake or frustration isn't part of something positive that

part of something positive that

part of something positive that will lead you to your ultimate

olumlu bir şeyin bu kısmı

olumlu bir şeyin sizi nihai amacınıza götürecek olan kısmı sizi

will lead you to your ultimate

will lead you to your ultimate goal

nihai amacınıza götürecektir sizi nihai hedefinize götürecektir hedef hedef

goal

goal the truth as hard as it may be

ne kadar zor olursa olsun gerçek

the truth as hard as it may be

the truth as hard as it may be to believe at times is that life

ne kadarzor olursaolsun

gerçek Bazen inanmak ne kadar zor olsa da,

to believe at times is that life

to believe at times is that life is merely how you see it

bazen hayata inanmak,

hayatın sadece senin nasıl gördüğün olduğuna inanmaktır, sadece onu

is merely how you see it

nasılgördüğündür,

is merely how you see it you may not be able to control

sadece onu nasıl gördüğündür. kontrol etmek

you may not be able to control

you may not be able to control the world around you but you

seni kontrol edemeyebilirsin

çevrendeki dünyayı kontrol edemeyebilirsin ama sen

the world around you but you

the world around you but you always have the power to decide

çevrendeki dünyayıamasen

çevrendeki dünyayı ama her zaman karar verme gücün var

always have the power to decide

always have the power to decide how you think feel and react

her zamankarar verme gücün

her zaman gücün var nasıl düşündüğüne karar vermek nasıl hissettiğine ve tepki verdiğine nasıl hissettiğine ve tepki verdiğine nasıl hissettiğine ve tepki

how you think feel and react

how you think feel and react that's the real secret to

that's the real secret to

that's the real secret to success because I understood the

success because I understood the

success because I understood the insight struggles and

verdiğine karar vermek içgörü mücadeleleri ve

insight struggles and

içgörümücadeleleri ve

insight struggles and frustrations did not cause me to

içgörü mücadeleleri ve hayal kırıklıkları beni hayal kırıklığına uğratmadı,

frustrations did not cause me to

frustrations did not cause me to quit

hayal kırıklıklarına neden olmadı, bırakmama neden olmadı,

quit

quit I could have seen them as

bırak, onları, görebildiğim gibi,

I could have seen them as

I could have seen them as negative but I didn't the

görebildiğim gibi,

olumsuz olarak da görebildiğim gibi görebilirdim ama Olumsuz yapmadım

negative but I didn't the

ama

negative but I didn't the insight is especially important

olumsuz da yapmadım ama yapmadım içgörü özellikle önemlidir

insight is especially important

içgörü özellikle önemlidir

insight is especially important for entrepreneurs and business

içgörü özellikle girişimciler ve iş dünyası için

for entrepreneurs and business

for entrepreneurs and business owners because we don't leave

girişimciler için ve iş

girişimciler ve işletme sahipleri için önemlidir çünkü ayrılmıyoruz

owners because we don't leave

owners because we don't leave the typically ordered com lives

sahiplerçünkü

sahipler bırakmıyoruz çünkü tipik olarak sıralanan iletişim yaşamlarını terk etmiyoruz

the typically ordered com lives

the typically ordered com lives of employees

tipik olarak sıralanan iletişim yaşamları

of employees

of employees employees are pieces of a larger

employees are pieces of a larger

employees are pieces of a larger machine performing systematic

daha büyük bir makine sistematik makine gerçekleştiriyor sistematik

machine performing systematic

machine performing systematic actions that aren't subject to

eylemler gerçekleştiren sistematik eylemlere tabi olmayan

actions that aren't subject to

actions that aren't subject to much change

eylemlere tabi olmayan çok fazla değişikliğe tabi olmayan eylemlere çok

much change

fazla değişiklik çok

much change the life of an entrepreneur by

fazla değişiklik bir girişimcinin hayatına göre bir girişimcinin hayatını değiştiriyor

the life of an entrepreneur by

the life of an entrepreneur by contrast can be like a tiny ship

bir girişimcinin hayatına göre zıtlık küçücük bir gemi gibi olabilir

contrast can be like a tiny ship

zıtlık küçücükbir gemi gibi olabilir zıtlık fırtınalı

contrast can be like a tiny ship in a stormy sea you experienced

bir denizde küçücük bir gemi gibi olabilir

in a stormy sea you experienced

in a stormy sea you experienced tremendous highs and lows things

fırtınalı birdenizde deneyimlediniz

fırtınalı bir denizde muazzam inişler ve çıkışlar yaşadınız şeyler

tremendous highs and lows things

tremendous highs and lows things beyond your control toss you

muazzam inişler ve çıkışlar

muazzam inişler ve çıkışlar kontrolünüz dışındaki şeyler sizi

beyond your control toss you

beyond your control toss you around

around

kontrolünüzün dışına savurur sizi kontrolünüzün dışına savurur

around you could be a move away from

etrafınızda savurur sizden bir hareket olabilir sizden

you could be a move away from

bir

you could be a move away from tremendous achievement or

hareket uzaklaşabilir sizden bir hareket olabilir muazzam başarı veya

tremendous achievement or

tremendous achievement or catastrophe at any moment

muazzam başarı veya

muazzam başarı veya her an felaket her

catastrophe at any moment

catastrophe at any moment without the ability to control

an

felaket her an felaket Kontrol edemeden kontrol edemeden kontrol edemeden

without the ability to control

without the ability to control how you feel about experiences

deneyimler hakkında ne hissettiğini

how you feel about experiences

how you feel about experiences you will never develop the

deneyimler

hakkında nasıl hissettiğini asla geliştirmeyeceğiniz deneyimler

you will never develop the

you will never develop the foundation you need for success

asla geliştirmeyeceksiniz

başarı için ihtiyacınız olan temeli asla geliştirmeyeceksiniz

foundation you need for success

başarı için

foundation you need for success in business

ihtiyacınız olan temel

in business

in business beyond entrepreneurship the

beyond entrepreneurship the

beyond entrepreneurship the insight is very applicable to

içgörüye çok

insight is very applicable to

insight is very applicable to language learners

uygulanabilir içgörüye

dil öğrenenler için çok uygun

language learners

language learners I teach the insight to my

I teach the insight to my

I teach the insight to my personal students because they

personal students because they

personal students because they also experience great highs and

yüksekler ve

also experience great highs and

also experience great highs and lows setbacks and frustrations

aynı zamandabüyükzirveler deneyimleyin ve

aynı zamanda büyük inişler ve çıkışlar yaşayın aksilikler ve hayal kırıklıkları

lows setbacks and frustrations

lows setbacks and frustrations on their way to fluency

alçak aksilikler ve hüsranlar

alçak aksilikler ve hayal kırıklıkları akıcılığa giden yolda

on their way to fluency

on their way to fluency like those who are successful in

başarılı olanlar

like those who are successful in

like those who are successful in business people who get fluent

gibi başarılı olanlar gibi akıcılığa giden yolda

iş hayatında başarılı olanlar akıcı iş adamları akıcı iş

business people who get fluent

adamları akıcı

business people who get fluent in another language aren't any

iş adamları başka bir dilde akıcı olanlar başka

in another language aren't any

in another language aren't any more intelligent than those who

dildedeğiller

başka dilde olanlar daha zeki olanlardan daha zeki değiller

more intelligent than those who

more intelligent than those who don't

don't

yapmayanlardan daha zeki olanlar, yapmayanlardan daha zekidirler,

don't they just don't stop when they

sadece

they just don't stop when they

they just don't stop when they experience frustration as they

durmadıklarında durmazlar, sadece durmadıklarında, sadece

hayal kırıklığı yaşadıklarında durmazlar,

experience frustration as they

experience frustration as they work towards their goals

deneyimledikçe hüsran yaşarlar. Hedefleri için çalışırken hayal kırıklığı Hedefleri için çalışırlar Hedefleri için çalışırlar

work towards their goals

work towards their goals the best part about the insight

İçgörünün en iyi yanı

the best part about the insight

İçgörünün en iyi yanı

the best part about the insight is that it's something everyone

İçgörünün en iyi yanı,

is that it's something everyone

is that it's something everyone has access to

herkesin erişebileceği bir şey olmasıdır.

has access to

has access to you don't need to have a

erişimi olması size

erişimi var sahip olmanıza gerek yok a

you don't need to have a

you don't need to have a graduate degree lots of money or

ihtiyacınız yok a ihtiyacınız

yok yüksek lisans derecesine sahip olmanıza gerek yok çok para veya

graduate degree lots of money or

graduate degree lots of money or any other advantage to

yüksek lisans derecesine çok para veya

yüksek lisans derecesine çok para veya herhangi başka bir avantaja başka bir avantaja başka bir avantaja

any other advantage to

any other advantage to understand and benefit from this

bunu anlamak ve bundan yararlanmak

understand and benefit from this

understand and benefit from this important principle

important principle

important principle you just need to accept

you just need to accept

you just need to accept responsibility for success or

ya da

responsibility for success or

başarının sorumluluğu ya da başarı ya da

responsibility for success or failure because the insight

başarısızlığın sorumluluğu çünkü içgörü

failure because the insight

başarısızlığıçünkü içgörü

failure because the insight prevented me from quitting

başarısızlığı çünkü içgörü benim bırakmamı

prevented me from quitting

prevented me from quitting which I did consider doing many

engelledi, bırakmamı

engelledi, yapmayı düşündüğüm pek çok şeyi yapmayı düşündüm, yapmayı düşündüğüm

which I did consider doing many

pek çok şeyi

which I did consider doing many times i was able to continue

çoğu kez devam edebildim

times i was able to continue

times i was able to continue learning and discover what I now

kez devam edebildim

kez devam edebildim öğrenmeye devam edebildim ve şu anda öğrendiklerimi keşfedebildim ve şimdi

learning and discover what I now

learning and discover what I now know about actually building a

öğrendiklerimi keşfedebildim ve aslında bir

know about actually building a

bilgi oluşturmak hakkında aslında bir

know about actually building a successful business

bilgi oluşturmak hakkında şu anda bildiklerimi keşfedebildim başarılı bir iş kurmak

successful business

successful business the turning point for me was

başarılı bir iş

başarılı bir iş benim için

the turning point for me was

the turning point for me was when I decided to follow only

dönüm noktası benim için

dönüm noktasıydı sadece takip etmeye karar verdiğimde sadece

when I decided to follow only

when I decided to follow only the advice of those who'd

takip etmeye karar verdiğimde

sadece tavsiye edenlerin tavsiyelerine uymaya karar verdiğimde benim için dönüm noktasıydı d gerçekten

the advice of those who'd

the advice of those who'd actually build successful

actually build successful

başarılı olanların tavsiyesi gerçekten başarılı olanların tavsiyesi gerçekten

actually build successful businesses money touches

başarılı olanların tavsiyeleri aslında başarılı işler kuranların tavsiyesi

businesses money touches

businesses money touches everyone's life

everyone's life

everyone's life so everyone feels qualified to

so everyone feels qualified to

so everyone feels qualified to have an opinion about it

herkes kendini bu konuda fikir sahibi olmaya ehil hissediyor bu konuda

have an opinion about it

fikri var bu

have an opinion about it unfortunately this means it's

konuda fikri var ne yazık ki bu ne yazık ki bu şu

unfortunately this means it's

anlama geliyor ne yazık ki

unfortunately this means it's easy to be led astray by

bu demek ki

easy to be led astray by

easy to be led astray by well-meaning individuals who

kolay yoldan çıkarılmak kolay yoldan çıkarılmak

kolay iyi yoldan saptırılmak -inşaat hakkında çok az şey bilen

well-meaning individuals who

iyi niyetli kişiler

well-meaning individuals who know very little about building

inşaat hakkında çok az şey biliyorlar

know very little about building

know very little about building businesses

inşaat hakkında çok

az şey biliyorlar işletmeler işletmeler

businesses

businesses I know I certainly had been it

biliyorum kesinlikle yaşadım biliyorum kesinlikle

I know I certainly had been it

I know I certainly had been it made perfect sense to visit a

oldum

biliyorum kesinlikle Bir fırını ziyaret etmek çok mantıklı mıydı Bir

made perfect sense to visit a

made perfect sense to visit a baker if I had questions about

fırıncıyı ziyaret etmek çok mantıklı mıydı Fırıncı hakkında sorularım varsa

baker if I had questions about

baker if I had questions about bread or consult a doctor if I

Fırıncı hakkında sorularım varsa Ekmek hakkında sorularım varsa veya bir doktora danışırsam

bread or consult a doctor if I

bread or consult a doctor if I had concerns about health but

Ekmek veya bir fırıncıya danışırsam doktor

ekmek yersem veya bir doktora başvurursam sağlıkla ilgili endişelerim vardı ama

had concerns about health but

sağlıkla ilgili endişelerim vardı ama

had concerns about health but until only recently that same

sağlıkla ilgili endişelerim vardı ama yakın zamana kadar aynıydı yakın zamana kadar

until only recently that same

until only recently that same logic never transferred to my

aynıydı ancak

yakın zamana kadar aynı mantık benim mantığıma hiç aktarılmadı

logic never transferred to my

logic never transferred to my study of business

mantığıma asla aktarılmadı

mantık hiçbir zaman işletme çalışmama aktarılmadı

study of business

study of business the successful people i began

the successful people i began

the successful people i began learning from all had a few core

learning from all had a few core

learning from all had a few core things in common they knew how

Ortak şeyleri nasıl biliyorlardı

things in common they knew how

things in common they knew how to persevere in the face of

Ortak şeyleri nasılbiliyorlardı

Ortak şeyleri nasıl biliyorlardı Karşısında nasıl sebat edeceklerini biliyorlardı

to persevere in the face of

to persevere in the face of adversity they understood the

Zorluklar karşısında sebat etmeyi biliyorlardı

adversity they understood the

adversity they understood the power of leverage

Sıkıntıyı anlıyorlardı

Sıkıntıyı anlıyorlardı Gücünü anlıyorlardı kaldıraç

power of leverage

gücü kaldıraç gücü

power of leverage they rejected the dangerous myth

kaldıraç gücü tehlikeli efsaneyi reddettiler

they rejected the dangerous myth

tehlikeli efsaneyi reddettiler

they rejected the dangerous myth of the entrepreneur in favor of

tehlikeli girişimci efsanesini reddettiler girişimci lehine

of the entrepreneur in favor of

girişimci lehine

of the entrepreneur in favor of a far more logical approach to

girişimci lehine çok daha mantıklı bir yaklaşım lehine

a far more logical approach to

a far more logical approach to business at all but guarantees

çok daha mantıklı bir yaklaşım lehine

iş için çok daha mantıklı bir yaklaşıma yaklaşım hiç ama hiç işi garanti eder ama

business at all but guarantees

hiç

business at all but guarantees success

işi garanti eder ama başarıyı garanti eder başarı

success

success when i began to build English

ingilizce geliştirmeye başladığımda başarı ingilizce

when i began to build English

when i began to build English anyone . com

geliştirmeye başladığımda

herkes ingilizce oluşturmaya başladığımda.

anyone . com

anyone . com my current English education

herhangi biri .

herhangi biri . com şu anki İngilizce eğitimim şu anki

my current English education

my current English education business I harness the power of

İngilizce eğitimim şu

anki İngilizce eğitimim işim İşin gücünden yararlanıyorum İşin

business I harness the power of

business I harness the power of leverage by building systems to

gücünden

yararlanıyorum Birden fazla kişiye hizmet verecek sistemler oluşturarak kaldıraç sağlayacak sistemler

leverage by building systems to

oluşturarak kaldıraç gücünden yararlanıyorum Kişisel olarak yardım edebileceğimden

leverage by building systems to serve more people than I could

serve more people than I could

serve more people than I could personally help

daha fazla kişiye hizmet edebilirdim

Kişisel olarak yardım edebileceğimden daha fazla kişisel yardım

personally help

personally help I created videos and lessons

Kişisel olarak yardım etmek için videolar ve dersler oluşturdum

I created videos and lessons

I created videos and lessons anyone could enjoy anytime

Videolar ve dersler oluşturdum Herkesin her zaman keyif alabileceği videolar ve dersler oluşturdum

anyone could enjoy anytime

anyone could enjoy anytime anywhere

anywhere

anywhere the lessons I sell have

sattığım dersler var sattığım

the lessons I sell have

the lessons I sell have automated sales systems so I

dersler varsattığım

dersler var sattığım dersler var otomatik satış sistemlerim var yani

automated sales systems so I

automated sales systems so I don't need to physically

otomatiksatışsistemlerim var yani

otomatik satış sistemlerim var yani fiziksel olarak ihtiyacım

don't need to physically

yok fiziksel olarak ihtiyacım

don't need to physically distribute lessons or teach

yok fiziksel olarak ders dağıtmaya ihtiyacım yok ya da öğret

distribute lessons or teach

distribute lessons or teach classes and my students are all

dersleri dağıt ya da öğret

dağıt dersleri ya da öğret dersleri ve öğrencilerimin hepsi

classes and my students are all

classes and my students are all over the world

sınıf ve öğrencilerimin hepsi

sınıf ve öğrencilerim dünyanın her yerinde dünyanın her yerinde

over the world

over the world everything I do in my business

işimde yaptığım her şey işimde

everything I do in my business

yaptığım her şey

everything I do in my business also begins not with my own

her şey Yaptığım iş de kendimle değil kendi işimle başlar

also begins not with my own

also begins not with my own ideas but with the learners

kendi fikirlerimle değil öğrenenlerin fikirleriyle başlar ama

ideas but with the learners

ideas but with the learners I serve each and every lesson

öğrenenlerin fikirleriyle başlar her ders

I serve each and every lesson

I serve each and every lesson solve a particular problem and

veririmher ders veririm

Her derse hizmet ediyorum, belirli bir sorunu çözüyorum ve belirli

solve a particular problem and

solve a particular problem and everything I create is virtually

birsorunu çözüyorum ve

belirli bir sorunu çözüyorum ve yarattığım her şey, yarattığım hemen hemen her şeydir,

everything I create is virtually

everything I create is virtually guaranteed to be profitable

yarattığım her şeyin neredeyse karlı olması garantilidir,

guaranteed to be profitable

guaranteed to be profitable because it's co-created with my

karlı

olması garantilidir, çünkü karlı olması garantilidir. benim ile birlikte yaratılmıştır

because it's co-created with my

çünkübenim ile birlikte yaratılmıştır

because it's co-created with my students

students

students the takeaways from this

çünküöğrencilerimle birlikte yaratılmıştır öğrenciler

öğrenciler bundan çıkarımlar bundan çıkarımlar

the takeaways from this

the takeaways from this presentation are the following

bu sunumdan çıkarımlar aşağıdaki sunumlardır

presentation are the following

presentation are the following one

aşağıdaki

sunumlardır bir

one

one how you think is the strongest

sonraki nasıl

how you think is the strongest

how you think is the strongest indicator of your future success

nasılhissettiğini kontrol edebiliyorsan nasıl hissettiğini kontrol

indicator of your future success

indicator of your future success if you can control how you feel

edebiliyorsan kontrol

if you can control how you feel

if you can control how you feel about situations and view the

edebiliyorsan nasıl hissettiğini kontrol edebiliyorsan nasıl hissettiğini

kontrol edebiliyorsan durumlar hakkında nasıl hissettiğinizi ve

about situations and view the

about situations and view the seemingly disastrous as

ilgili durumları nasıl gördüğünüzü ve ilgili durumları nasıl değerlendirdiğinizi ve

görünüşte felaketi

seemingly disastrous as

görünüşte felaketi

seemingly disastrous as potentially beneficial

potansiyel olarak yararlı potansiyel olarak

potentially beneficial

potentially beneficial you will be well prepared for

yararlı

potansiyel olarak yararlı olarak gördüğünüzü iyi hazırlayacaksınız sizin

you will be well prepared for

için iyi hazırlanmış olacaksınız

you will be well prepared for the entrepreneurs journey to to

iyi hazırlanmış olacaksınız girişimciler için yolculuk girişimcilere yolculuk

the entrepreneurs journey to to

the entrepreneurs journey to to become successful learn from

girişimcilere yolculuk başarılı olmak için öğren başarılı ol

become successful learn from

become successful learn from those who are where you'd like

başarılı ol kimlerden öğren istediğin yerde olanlardan istediğin yerde olanlardan istediğin yerde

those who are where you'd like

those who are where you'd like to be

to be

olanlardan öğren'

to be remember that advice is often

nasihatin çoğu kez şunu hatırlayın: nasihatin çoğu

remember that advice is often

remember that advice is often worth what you pay for it

zaman

nasihatin ödediğinize değdiğini hatırlayın onun için ödediğinize değer onun için

worth what you pay for it

worth what you pay for it three to build a successful

ödediğinize değer üçü başarılı bir tane oluşturmak için

three to build a successful

three to build a successful business act like an

üçübir tane inşa etmek için başarılı

üç başarılı bir iş kurmak için bir iş gibi davranın bir

business act like an

business act like an entrepreneur

işgibi davranın bir girişimci

gibi davranın girişimci

entrepreneur

entrepreneur listen to your market and build

girişimci pazarınızı dinleyin ve inşa edin

listen to your market and build

listen to your market and build systems you can leverage to

pazarınızı dinleyin ve inşa edin

pazarınızı dinleyin ve sistemler kurun sistemler için

systems you can leverage to

systems you can leverage to serve more people with less

yararlanabileceğiniz sistemler için yararlanabileceğiniz sistemler

daha fazla kişiye daha azla hizmet etmek için kaldıraç kullanabilirsiniz daha az çabayla daha fazla kişiye hizmet

serve more people with less

serve more people with less effort

edin daha fazla insana

daha az eforla hizmet edin efor

effort

effort if you're an English Learner

İngilizce öğrenen biriyseniz

if you're an English Learner

if you're an English Learner would like to discover the

İngilizce öğrenen iseniz

İngilizce öğrenen iseniz neleri keşfetmek istersiniz

would like to discover the

would like to discover the insight for yourself and become

kendi içgörünüzü keşfetmek ve kendi içgörünüz haline gelmek ve kendiniz için

insight for yourself and become

insight for yourself and become a confident fluent speaker click

içgörü haline gelmek ve kendine güvenen akıcı bir konuşmacı olmak istiyorum kendine güvenen akıcı bir konuşmacıya tıklayın kendine

a confident fluent speaker click

a confident fluent speaker click on the link in this video or in

güvenen akıcı bir konuşmacıya tıklayın bu videodaki bağlantıya veya bağlantıdaki bağlantıya tıklayın

on the link in this video or in

on the link in this video or in the description below this video

bu videoda veya

bu videodaki bağlantıda veya bu videonun altındaki açıklamada

the description below this video

the description below this video to learn more about our six

altımız hakkında daha fazla bilgi edinmek için

to learn more about our six

to learn more about our six month

altımız hakkında daha fazla bilgi edinmek için

altı aylık aylık

month

month english fluency training video

İngilizce akıcılığımız hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu videonun altındaki açıklama bu videonun altında eğitim videosu

english fluency training video

ingilizceakıcılığı eğitim videosu

english fluency training video course finally i'm considering

ingilizce akıcılığı eğitim videosu kursu sonunda kursu düşünüyorum sonunda

course finally i'm considering

course finally i'm considering creating a new kind of business

kursu düşünüyorum sonunda yeni bir iş türü kurmayı düşünüyorum

creating a new kind of business

yeni bir iş türü oluşturma

creating a new kind of business english course one that would

yeni bir iş türü oluşturma ingilizce kursu

english course one that would

english course one that would help entrepreneurs current

İngilizcekursubir

İngilizce kursu girişimcilere yardımcı olacak bir kurs şu anki

help entrepreneurs current

yardım girişimcilere şu anki yardım girişimcilere

help entrepreneurs current business owners employees and

mevcut işletme sahipleri çalışanlar ve

business owners employees and

işletme sahipleriçalışanlarve

business owners employees and english learners learn more

işletme sahipleri çalışanlar ve İngilizce öğrenenler daha fazla öğreniyor ingilizce

english learners learn more

english learners learn more about business success if you're

öğrenenler daha fazla

öğreniyorlar ingilizce öğrenenler iş başarısı hakkında daha fazla şey öğreniyorsa '

about business success if you're

about business success if you're interested in such a course

iş başarısıyla

ilgiliysen iş başarısıyla ilgiliysen böyle bir kursla ilgileniyorsanız böyle bir kursla

interested in such a course

ilgileniyorsanız

interested in such a course click on the link in this video

böyle bir kursla ilgileniyorsanız bu videodaki bağlantıya tıklayın

click on the link in this video

click on the link in this video or in the description below this

bu videodaki bağlantıya tıklayın

bu videodaki bağlantıya tıklayın video veya bunun altındaki açıklamada veya

or in the description below this

or in the description below this video to learn

bunun altındaki

açıklamada veya bu videonun altındaki açıklamada öğrenmek için video öğrenmek için video öğrenmek için veya yardımcı

video to learn

video to learn or it's been a pleasure helping

or it's been a pleasure helping

olmak bir zevkti veya yardımcı olmak

or it's been a pleasure helping you learn and I wish you the

bir zevkti veya öğrenmenize yardımcı olmak bir zevkti ve ben öğrenmenizi dilerim

you learn and I wish you the

you learn and I wish you the best

best

veöğrenmenizi dilerim

ve girişimcilik yolculuğunda devam ettikçe devam ederken sizeen iyi en iyi dileklerimle

best as you continue along the

as you continue along the

as you continue along the entrepreneurs journey