Live English Lesson - SUN 30th July 2017 - Learn to speak English - lies - grammar - recycling

yeah here we go again

evet yine başlıyoruz

it's a Sunday afternoon here in England I don't know what time it is where you

İngiltere'de bir pazar öğleden sonra nerede olduğunuzu bilmiyorum

are because I'm not there hello and welcome hi everybody this is mr. Duncan

çünkü ben orada değilim merhaba ve hoşgeldiniz herkese merhaba ben bay. Duncan

in England how are you today are you okay I hope so are you happy I

İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur umarım

hope so so here we go again it's another live

öyleyse işte yine başlıyoruz bu başka bir canlı

English hasn't the week gone quickly it's gone so fast

ingilizce hafta çabuk geçmedi mi çok hızlı geçti

I can't believe how fast this week has gone on Tuesday I thought the week was

bu hafta ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum Salı günü haftanın

going slowly but then on Thursday I thought the week was going very quickly

yavaş geçtiğini düşündüm ama sonra Perşembe günü haftanın çok hızlı geçtiğini düşündüm, o

isn't that strange so here we are all together and I'm a little bit annoyed

kadar garip değil mi, bu yüzden burada hep birlikteyiz ve bugün biraz sinirliyim

today because I haven't had a good shave I haven't had a very good shave I always

çünkü iyi bir tıraş olmadım Çok iyi bir tıraş olmadım

like to have a shave on a Sunday morning I like to shave my face so I look all

Pazar sabahları her zaman tıraş olmayı severim Yüzümü tıraş etmeyi seviyorum bu yüzden çok

lovely and smooth but today I I don't feel as if I've had a good shave

güzel ve pürüzsüz görünüyorum ama bugün kendimi iyi bir tıraş olmuş gibi hissetmiyorum

I'm sure the men will understand what I mean and maybe some women is will

Eminim erkekler ne demek istediğimi anlayacaktır ve belki bazı kadınlar da anlayacaktır

but today I don't feel as if I've had a good shave some days some days I have a

ama bugün bazı günler iyi bir tıraş olmuş gibi hissetmiyorum bazı günler

lovely shave it feels as if my face is like a baby's bottom

güzel bir tıraş oluyorum yüzüm sanki bir Bebeğin poposu

but today my face feels a little bit rough even though I've had a shave do

ama bugün tıraş olmama rağmen yüzüm biraz pürüzlü geliyor

you know what I mean I'm sure many many men will understand what I mean unless

ne demek istediğimi anlıyor musun eminim birçok erkek ne demek istediğimi anlayacaktır

of course you have a beard in which case you might not know so here we go it is

tabii ki sakalın olmadığı sürece ki bu durumda olmayabilirsin işte başlıyoruz bugün pazar

Sunday it is the end of July tomorrow is the last day of July it's almost time to

temmuz ayının sonu yarın temmuzun son günü

say goodbye to July it's almost time to say to tart to July August is just

temmuz'a veda etmeye az kaldı temmuz'a turta demeye az kaldı

around the corner and of course August well for me August is a special month

ağustos'a az kaldı ve tabii ki ağustos için iyi günler Ağustos benim için özel bir ay

because it's my birthday in August so on the 12th of August I know this is very

çünkü Ağustos'ta benim doğum günüm bu yüzden 12 Ağustos'ta bunun çok

shameless promotion and it does appear it would appear as if I'm trying to get

utanmazca bir promosyon olduğunu biliyorum ve sanki

you to send me gifts and cards but it isn't it's nothing like that

bana hediyeler ve kartlar göndermeni sağlamaya çalışıyormuşum gibi görünüyor ama öyle değil. ' öyle bir şey değil

I'm just mentioning because it's an interesting fact that on August the 12th

sadece bahsediyorum çünkü ilginç bir gerçek ki 12 Ağustos'ta bir

I will be another year older so on the 12th of August it is my birthday I won't

yaş daha yaşlanacağım yani 12 Ağustos'ta benim doğum günüm Doğum

be with you on my birthday I'm very sorry about that I know last year I did

günümde seninle olmayacağım ben bunun için çok üzgünüm geçen sene

my livestream last year on my birthday but this year we won't be but I will be

canlı yayınımı geçen sene doğum günümde yapmıştım ama bu sene olmayacağız ama doğum günümden

with you on the day after my birthday so my birthday is on the 12th of August and

sonraki gün sizlerle olacağım yani doğum günüm 12 Ağustos ve

I will be live on YouTube the following day on the 13th of August don't forget

ben ertesi gün 13 Ağustos'ta YouTube'da canlı yayınla

you can catch me here every Sunday I am live on YouTube every single Sunday from

beni her Pazar burada yakalayabileceğinizi unutmayın. Her Pazar saat 14:00'ten itibaren YouTube'da canlı yayındayım.

2:00 p.m. UK time and here we are once again I think today was I on time today

İngiltere zamanı ve işte bir kez daha buradayız sanırım bugün zamanında gelmiştim bugün

I was actually on time normally I'm two or three minutes late

aslında zamanında gelmiştim normalde iki veya üç dakika geciktim

but today I was actually on time in fact I'm going to write that down because

ama bugün aslında zamanında gelmiştim aslında bunu yazacağım çünkü

that's a very memorable moment Sunday the 30th of July mr. Duncan was actually

bu bir çok unutulmaz bir an 30 Temmuz Pazar Bay. Duncan aslında

live on time oh there we go I will remember that moment forever so

zamanında canlı yayındaydı oh işte başlıyoruz O anı sonsuza kadar hatırlayacağım o yüzden

what's coming today well in a moment I will tell you because we have lots of

bugün ne geliyor birazdan size anlatacağım çünkü

things to come today we have so many things and at 3 o'clock today we have a

bugün gelecek çok şeyimiz var çok fazla şeyimiz var ve bugün saat 3'te biz

special guest in the studio Oh My giddy aunt so we have a lot of things to come

stüdyoda özel bir konuğumuz var ah sersem teyzem bu hafta çok işimiz var

this week I've been very busy I went to visit my mum during the week I went to

çok yoğundum hafta içi annemi ziyarete gittim soran

see my mummy thanks to all those who asked about my mother I get a lot of

herkese teşekkürler annem

people writing to me asking how my mother is my mother is okay thank you

bana yazan bir sürü insan oluyor annem nasıl annem iyi mi

very much I went to see her now when I arrived at my mum's house during the

çok teşekkür ederim onu ​​görmeye gittim şimdi hafta içi annemin evine geldiğimde

week I went to see her and outside was her dustbin the place where she puts all

onu görmeye gittim ve dışarıda çöp kovası vardı bütün çöplerini koyduğu yer

of her rubbish and inside there was a piece of wood inside the dustbin now the

ve içinde çöp kutusunun içinde bir tahta parçası vardı şimdi çöp

reason why the bin was outside her house was because it was being collected to be

kutusunun evinin dışında olmasının nedeni boşaltmak için toplanıyor olmasıydı

emptied but can you believe it the people who take the rubbish away they

ama inanabiliyor musunuz çöpü atan insanlar uzakta

refused to take it they refused because there was a piece of wood inside the bin

çöp kutusunun içinde bir tahta parçası olduğu için reddettiler

so they rejected it and can you believe it they also took a photograph of the

ve buna inanabiliyor musunuz çöp kutusunun içinin de bir fotoğrafını çektiler şaka

inside of the bin I'm not joking this really did happen so

yapmıyorum bu gerçekten oldu yani

a question that I would like to ask today do you think it is fair to enforce

bir soru Bugün sormak istediğim, sizce

recycling now I can see why they did it because they don't want the piece of

geri dönüşümü zorlamanın adil olup olmadığını şimdi anlıyorum.

wood inside the bin they want it to go to a place where it can be recycled but

ama

do you think it's fair to to enforce to force people to bully

insanları

them into recycling their old junk what do you think so that's what happened

eski hurdalarını geri dönüştürmeye zorlamak sizce adil mi?

this week I arrived at my mum's house and the bin was still full and inside

Bu hafta annemin evine geldiğimde çöp kutusu hala doluydu ve içinde

there was a piece of wood so the dust men the refuse collectors refused to

bir parça odun vardı yani çöp toplayıcılar, çöp

take the rubbish away because there was a piece of wood inside the bin so what

kutusunun içinde bir tahta parçası olduğu için çöpü almayı reddettiler, bu yüzden, çöp kutularını

do you think should we enforce recycling should we make people recycle even if it

boşaltmayı reddetmek anlamına gelse bile, insanları geri dönüşüme zorlarsak, geri dönüşümü zorunlu kılmamız gerektiğini ne düşünüyorsunuz? bir

means refusing to empty their bins so what do you think about that so that was

düşünün

what greeted me the other day when I arrived at my mother's house also this

geçen gün annemin evine geldiğimde beni karşılayan oydu bu

week I had to have my chimney swept the chimney at the top of my house had to be

hafta da bacamı temizlettirmek zorunda kaldım evimin tepesindeki bacayı

cleaned now this is something that we used to see a hundred years ago or even

temizlemek zorunda kaldım şimdi bu eskiden gördüğümüz bir şey yüz yıl önce, hatta

two hundred years ago people would come in clean your chimney and about 150

iki yüz yıl önce insanlar gelip bacanızı temizlerdi ve yaklaşık 150

maybe 200 years ago they used to send children up into the chimney to clean

belki 200 yıl önce bacaları temizlemek için çocukları bacaya gönderirlerdi, inanabiliyor musunuz,

the chimneys can you believe it could you imagine if that happened now if we

bunun olduğunu hayal edebiliyor musunuz, şimdi biz olsaydık

sent children up into the chimney to clean them so that I had that done this

çocukları temizlemeleri için bacaya gönderdim, bu yüzden bunu bu hafta yaptırdım, kulağa artık

week it sounds like something that you don't do anymore it sounds like a

yapılmayan bir

profession that doesn't exist but it still does exist there are still people

meslek gibi geliyor ama hala var, hala temizleyen insanlar var

who clean your chimney but it sounds very old-fashioned doesn't it it sounds

baca ama kulağa çok eski moda geliyor değil mi, kulağa

like something that people don't have anymore

insanların artık sahip olmadığı

or they don't have done but people here in the UK still have their chimneys

veya yapmadıkları bir şey gibi geliyor ama Birleşik Krallık'taki insanlar hala bacalarını temizliyor Modası

swept another profession that sounds out of date is cobbler do you know what a

geçmiş gibi görünen başka bir meslek ayakkabı tamircisidir. kunduracı nedir bilir misin

cobbler is a cobbler is a person who repairs shoes now you would think that

kunduracı ayakkabı tamir eden kişidir

nowadays there aren't cobblers but there are

şimdilerde kunduracı yok sanırsın ama kunduracılar var

there are still cobblers in existence and they fix or they mend your shoes so

ve onarıyorlar ya da ayakkabını tamir ediyorlar bu yüzden

in your shoes become worn they will mend them and they are called cobblers

ayakkabının içinde yıpranıyorlar onları tamir edecek ve onlara kunduracı diyorlar

cobblers is also a very rude word but I won't tell you why and I won't tell you

kunduracılar da çok kaba bir kelime ama nedenini söylemeyeceğim ve

what it means not today anyway also the ongoing saga concerning my new

bunun ne anlama geldiğini söylemeyeceğim zaten bugün değil yeni komşumla ilgili devam eden destan

neighbor now the person who lives next door to me

şimdi sırada oturan kişi kapı bana

they recently sold their house so now the house has been sold but I'm now

yakın zamanda evlerini sattılar yani şimdi ev satıldı ama şimdi

waiting for the new neighbor to arrive but it hasn't happened yet so still

yeni komşunun gelmesini bekliyorum ama henüz olmadı bu yüzden hala yanımda

there is no new neighbor living next door to me still nothing but as soon as

oturan yeni komşu yok hala öğrenir öğrenmez sana haber

I find out I will let you know ok ok so what is coming today we have lots of

vereceğim tamam tamam peki bugün neler geliyor

things we have the live chat we have some excerpts from my full English

canlı sohbetimiz var tam İngilizce derslerimden bazı alıntılar var

lessons don't forget I have lots and lots of lessons on my youtube channel

unutma youtube'da çok fazla dersim var kanalım

and all of my lesson playlists are under this video so all of my lessons

ve tüm ders oynatma listelerim bu videonun altında yani tüm derslerim

everything that I've made during the past 10 years yes 10 years I've been on

yaptığım her şey son 10 yılda evet 10 yıldır youtube'dayım

YouTube for over 10 years I am one of the original youtubers did you know that

10 yılı aşkın süredir orijinal youtuberlardan biriyim biliyor muydunuz bunu

and Here I am still doing it in fact in October it will be my 11th

ve İşte hala yapıyorum aslında Ekim ayında YouTube'da 11. yılım olacak bu

year on YouTube so now I've been making my videos for nearly 11 years on YouTube

yüzden yaklaşık 11 yıldır videolarımı YouTube'da yapıyorum buna

can you believe it and I'm still here doing it so if you want to watch any of

inanabiliyor musunuz ve hala buradayım öyleyse eğer derslerimden herhangi birini izlemek istiyorsanız

my lessons you can find all of the playlists under this video and of course

oynatma listelerinin hepsini bu videonun altında bulabilirsiniz ve tabii ki

I also have a YouTube channel the YouTube channel is on your screen

benim de bir YouTube kanalım var YouTube kanalı

now a lot of people ask why do you call it Duncan in China now the reason why I

şu anda ekranınızda birçok kişi soruyor neden Çin'de buna Duncan diyorsunuz şimdi nedeni

call it Duncan in China is because I created this channel whilst living in

Çin'de buna neden Duncan diyorum çünkü bu kanalı Çin'de yaşarken oluşturdum, bu

China so that's the reason why Oh yesterday yes today

yüzden Oh dün evet bugün

mr. Steve and me we did something lovely yesterday do you want to see what we did

bay. Steve ve ben dün çok güzel bir şey yaptık, dün ne yaptığımızı görmek ister misiniz, dün

yesterday we went for a lovely walk into town yesterday and during the walk we

kasabada güzel bir yürüyüşe çıktık ve yürüyüş sırasında evimin

came across the Bulls that live in the back of my house and here they are

arkasında yaşayan Boğalara rastladık ve burada

looking very inquisitive they look very curious they are wondering what is going

çok meraklı görünüyorlar. çok meraklı görünüyorlar neler olup bittiğini merak ediyorlar

on oh look one of them is coming towards me now isn't that lovely yes a very

oh bak şimdi onlardan biri bana doğru geliyor o kadar sevimli değil mi evet çok

curious bull so these are the Bulls that live at the back of my house and in a

meraklı bir boğa yani bunlar evimin arkasında yaşayan Boğalar ve bir

moment mr. Steve is going to start feeding them they look very curious oh

an sonra mr. Steve onları beslemeye başlayacak çok meraklı görünüyorlar oh

there's my favorite that's my favorite bull they're the one with the brown

işte benim favorim bu benim favori boğa

patches on its eyes I think it's such a such a cute bull now they are all coming

gözlerinde kahverengi yamalar olan onlar bence çok tatlı bir boğa şimdi hepsi

down and there is mr. Steve feeding them giving them some leaves from the trees

aşağı iniyor ve işte bay . Steve onları besliyor, ağaçlardan biraz yaprak veriyor,

oh isn't that lovely I love cows and bulls so much they are so lovely there

oh o kadar sevimli değil mi İnekleri ve boğaları o kadar çok seviyorum ki o kadar sevimliler ki inekler ve boğalarda

is something strangely mystical about cows and bulls I think there's something

garip bir şekilde mistik bir şeyler var Sanırım

about their eyes that always makes me feel a little sympathetic I always feel

gözlerinde her zaman beni biraz hissettiren bir şey var sempatik

a little bit sorry for cows I don't know why because they always look so sad

İnekler için her zaman biraz üzülürüm Nedenini bilmiyorum çünkü her zaman çok üzgün görünüyorlar

there is something about their eyes I was talking to Steve last night about

gözlerinde bir şeyler var Dün gece Steve ile bunun hakkında konuşuyordum

this and I said I always think that when I look at a cow it looks as if they want

ve bir ineğe baktığımda hep bunu düşündüğümü söyledim sanki

to say something to me but they can't I don't know why there's something very

bana bir şey söylemek istiyorlar ama söyleyemiyorlar hayvanlarda neden çok garip bir şey var bilmiyorum

strange about animals certain animals when you look at them it seems as if

bazı hayvanlara baktığınızda sanki

they want to say something to you or is it just me

size bir şey söylemek istiyorlarmış gibi geliyor yoksa sadece ben

is that just my imagination aren't they lovely and there is mr. Steve he seems

sadece hayal gücümün güzel değiller mi ve bay var mı? Steve eğleniyor gibi görünüyor,

to be enjoying himself they're feeding the bulls so that's what we were doing

boğaları besliyorlar, bu yüzden dün yaptığımız şey buydu,

yesterday we went for a walk into town and then on the way back we met the

kasabaya yürüyüşe çıktık ve sonra dönüş yolunda

Bulls that live at the back of our house aren't they lovely ah hello mr. bull

evimizin arkasında yaşayan Boğalarla karşılaştık, çok sevimli değiller mi? aa merhaba bay boğa var

there is mr. Steve once again I love their tongues cows have very long

bay Steve bir kez daha dillerini seviyorum ineklerin çok uzun

tongues and they are very rough to the touch Oh aren't they lovely so that's

dilleri var ve dokunması çok sert Ah çok sevimliler değil mi,

what we were doing yesterday we were feeding the cows or should I say bulls

dün yaptığımız da buydu inekleri besliyorduk yoksa boğa mı demeliydim

because they are not lady cows they're actually bulls so that's what they are

çünkü onlar dişi inek değiller onlar Aslında boğalar, yani öyleler işte

I've got a fly in here as well today a very annoying fly in my studio it keeps

bugün burada da bir sinek var stüdyomda çok sinir bozucu bir sinek sürekli

landing on me so I have a feeling that fly is going to be very annoying today I

üzerime konuyor bu yüzden o sineğin bugün çok can sıkıcı olacağını hissediyorum

have a fly in the studio I can't stand flies

İçimde bir sinek var stüdyoda sineklere dayanamıyorum

I nearly got it so live chat is up in running some people do complain they

neredeyse yakalıyordum bu yüzden canlı sohbet çalışıyor bazı insanlar

complain because they say mr. Duncan why do you keep saying hello to people why

şikayet ediyorlar çünkü mr diyorlar. Duncan neden insanlara merhaba diyorsun neden

do you keep saying hello to people all the time well it's because I want to

sürekli insanlara merhaba diyorsun iyi çünkü

that's the reason why I want to Julie G is here so our first hello today goes to

bunu istiyorum çünkü bu yüzden istiyorum Julie G burada bu yüzden bugünkü ilk merhabamız Julie'ye gidiyor

Julie hi Julie thanks for joining me on this Sunday afternoon here in the UK it

merhaba Julie katıldığın için teşekkürler ben bu Pazar öğleden sonra burada Birleşik Krallık'ta saat

is now coming up to 20 past 2:00 in the afternoon on a Sunday lots of things

şimdi bir Pazar günü öğleden sonra saat 2:00'yi 20 geçiyor.

coming up today lots of questions as well questions that I would like to ask

there first of all what is the most boring sport now over the past few days

Son birkaç gündür en sıkıcı spor

here in the UK people have been talking about sport cricket of course was taking

burada, Birleşik Krallık'ta insanlar spor kriket hakkında konuşuyorlar tabii ki

place I think there was there was actually a cricket match taking place

yapılıyordu sanırım dün gerçekten bir kriket maçı vardı

yesterday and also recently we had some golf tournaments and next week here in

ve ayrıca son zamanlarda bazı golf turnuvalarımız vardı ve gelecek hafta burada

the UK the football season starts so next week we have the football season

İngiltere'de futbol sezonu başlıyor, bu yüzden önümüzdeki hafta futbol sezonu

beginning but not everyone likes sport and between you and me some sports are

başlıyor ama herkes sporu sevmiyor ve aramızda kalsın, bazı sporlar

actually quite boring some sports are not very interesting so what do you

aslında oldukça sıkıcı, bazı sporlar çok ilginç değil, sizce

think the most boring sport is I have my own idea I will tell you what it is

en sıkıcı spor hangisi ben? kendi fikrim var ne olduğunu

later but what do you think the most boring sport is not the most exciting

daha sonra anlatacağım ama sizce en sıkıcı spor hangisi en heyecanlı değil

because there are lots of exciting sports that you can take part in and

çünkü katılabileceğiniz ve izleyebileceğiniz bir sürü heyecan verici spor var

watch but what do you think is the most boring sport and between you and me some

ama sizce en sıkıcı spor hangisi? spor ve aramızda kalsın

of them are very very boring indeed also here's an interesting question

bazıları çok çok sıkıcı gerçekten ayrıca işte ilginç bir soru hiç

have you ever injured yourself have you ever caused yourself

kendini yaraladın mı hiç kendine zarar verdin mi bu

injury so to injure yourself is to damaged part of your body if you damaged

yüzden kendini yaralamak vücudunun bir bölümüne zarar vermektir eğer

part of your body we call it an injury so injury is the noun that names the

vücudunun bir bölümüne zarar verdiysen diyoruz bu bir yaralanma yani yaralanma

thing that has been damaged so injury you have an injury you have injured

hasar gören şeyi adlandıran isimdir bu nedenle yaralanma bir yaralanmanız var

yourself some people injure themselves by accident some people injure

kendinizi yaraladınız bazı insanlar kazara kendilerini yaraladı bazı insanlar

themselves on purpose have you ever injured yourself and

kasıtlı olarak kendilerini yaraladılar mı hiç kendinizi yaraladınız mı ve

what's the worst injury you have ever suffered so something that has happened

sahip olduğunuz en kötü yaralanma nedir hiç çok acı çektiniz mi

to your body that has harmed it maybe you have cut yourself by accident maybe

vücudunuza zarar verecek bir şey oldu belki kazara kendinizi kestiniz belki

you have bumped your head or maybe you've broken a bone

başınızı çarptınız veya belki bir kemiğiniz kırıldı

have you ever injured yourself and what was the injury what was the worst injury

hiç kendinizi yaraladınız mı ve yaralanma neydi ve en kötü yaralanma neydi Şimdiye

you have ever suffered I'm going to tell you my worst injury now the worst thing

kadar acı çektiniz size şimdi en kötü yaramı anlatacağım, başıma gelen en kötü şey

that's ever happened to me in the form of an injury when I was a child I was

çocukken yaralanma şeklindeydi

playing in my back garden and I trod on a nail a piece of wood had a nail

arka bahçemde oynuyordum ve bir parça çiviye bastım. ahşabın bir çivisi

sticking out and I trod on the nail I actually trod on it I stepped on a nail

çıkmıştı ve ben o çiviye bastım aslında üzerine bastım bir çiviye bastım

and the nail went into my foot it was very very painful I was screaming like a

ve çivi ayağıma girdi çok çok acı vericiydi bir bebek gibi çığlık atıyordum

baby it was it was most unpleasant so the worst injury I've ever had is

bu çok tatsızdı yani en kötü yaralanmaydı Şimdiye kadar yaşadığım

stepping on a nail I once I once stepped on a nail and the nail went into my foot

bir çiviye basmaktır Bir keresinde bir çiviye bastım ve çivi ayağıma girdi, bu

so what is the worst injury that you have ever had what is it what's the

yüzden şimdiye kadar yaşadığınız en kötü yaralanma nedir, bu nedir, şimdiye

worst injury you have ever suffered we have a mystery guest coming

kadar yaşadığınız en kötü yaralanma nedir? bugün gizemli konuk geliyor

in today we have someone coming in today but who is it I will be asking them the

bugün biri gelecek ama kim o

same question so later on at 3 o'clock we have a special guest coming in and I

aynı soruyu onlara da soracağım bu yüzden daha sonra saat 3'te özel bir konuğumuz gelecek ve ben de

will be asking them the same question what is the worst injury the worst

onlara aynı soruyu soracağım en kötü yaralanma

injury they've ever had in their life Patricia is here hello Patricia Patricia

hayatlarında yaşadıkları en kötü yaralanma Patricia burada merhaba Patricia Patricia

is watching in France a big Bonjour to you welcome along DeRusha Chima says I

Fransa'da büyük bir Bonjour izliyor size hoşgeldiniz DeRusha Chima ben

am Chema or Kaymer from Algeria how are you doing sir I'm doing okay I've had a

Cezayir'den Chema veya Kaymer diyor nasılsınız efendim iyiyim

pretty good week I went to see my mother during the week she's still keeping very

Oldukça iyi bir hafta geçirdim hafta boyunca annemi görmeye gittim hala durumu çok

well thank you very much for asking my tongue my tongue says hello mr. Duncan

iyi çok teşekkür ederim dilime sorduğun için dilim merhaba diyor merhaba bey. Duncan

how are you I'm okay not too bad I can't complain to be honest Maria is here

nasılsın ben iyiyim çok kötü değilim Dürüst olmak gerekirse şikayet edemem Maria burada Maria

Maria I'm saying hello to Maria Pierre is here hello from France Oh lots of

Maria'ya merhaba diyorum Pierre burada Fransa'dan merhaba Oh

people watching in France today very interesting hello from France Irene says

bugün Fransa'da izleyen birçok insan Fransa'dan çok ilginç merhaba Irene

I am a classical musician at our last concert we played a work by Edward Elgar

ben klasik müzisyenim diyor son konserimizde edward elgar'ın bir eserini çaldık

a wonderful piece of work oh I see well of course edward elgar

harika bir eser oh çok iyi görüyorum edward elgar

composed lots of beautiful music and of course he lived not very far away from

çok güzel besteler yaptı ve tabii ki benim yaşadığım yerden çok da uzakta olmayan bir yerde yaşıyordu

from where I live in the sort of Midlands area Pierre thank you very much

Midlands bölgesi Pierre çok teşekkür ederim

Pierre and Irene is here today Nicole is here hello Nicole nice to see you again

Pierre ve Irene bugün buradalar Nicole burada merhaba Nicole seni tekrar görmek güzel

Olga is watching in Moscow lovely to see you how old will you be on your next

Olga Moskova'da izliyor seni görmek çok güzel bir sonraki doğum gününde kaç yaşında olacaksın

birthday Oh a lot of people are very interested in my age I don't know why

Oh birçok insan var Yaşımla çok ilgileniyor

Khaled Fidel says hello mr. Duncan greetings from Egypt it looks as if you

Khaled Fidel neden merhaba diyor bilmiyorum bayım. Mısır'dan Duncan'a selamlar

have had a good shave your beard seems as if it was shaved well I'm not too

iyi bir tıraş olmuşa benziyor sakalın iyi tıraş edilmişe benziyor

sure it doesn't feel very good today I don't feel as if I've had a good shave I

Bugün pek iyi hissetmediğinden pek emin değilim İyi bir tıraş olmuş gibi hissetmiyorum tıraş

don't know what it is some days you have very good shaves and it feels very close

Bazı günler çok iyi tıraş oluyorsun ve çok yakın

and smooth but other days it feels as if you haven't shaved it all I don't know

ve pürüzsüz hissettiriyor ama diğer günler sanki hepsini tıraş etmemişsin gibi geliyor

why that is it's very strange Jamelia is here Thank You Jamelia for

neden bilmiyorum Jamelia çok garip Jamelia'ya bugün bana katıldığın için teşekkür ederim

joining me today we are talking also today about something we all do from

bugün de hepimizin zaman zaman yaptığı bir şeyden bahsediyoruz

time to time sometimes we do it for good reasons and sometimes we do it for

bazen iyi sebeplerle bazen de

selfish reasons lies today we are talking about lies later on we will take

bencil sebeplerle yapıyoruz bugün yalanlar hakkında konuşuyoruz daha sonra alacağız

a look at a lesson all about lies do you ever tell lies do you have a tell lies

yalanlarla ilgili bir derse bak, hiç yalan söyler misin, yalan söyleme hakkın var mı, yalan

do you think it's a good idea to tell lies do you think that sometimes it is a

söylemenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun, bazen

good thing to tell lies so do you ever tell lies and has ever anyone ever told

yalan söylemenin iyi bir şey olduğunu düşünüyor musun, bu yüzden hiç yalan söyledin mi ve hiç oldu mu?

you a lie has anyone ever told you a lie so that's something we'll be looking at

size hiç yalan söyleyen oldu mu size hiç yalan söyleyen oldu mu yani bu

later we will be taking a look at a lesson all about lying right now we are

daha sonra bakacağımız bir konu şu anda tamamen yalan söylemekle ilgili bir derse bakacağız tam ingilizcemden

going to take a look at one of my full English lessons and this is an excerpt

birine bakacağız dersler ve bu

from one of my full English lessons this is taken from full English number five

benim tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntıdır bu tam İngilizce beş numaradan alınmıştır

hi everybody and welcome to mr. Duncan's full English number five I thought I

herkese merhaba ve Mr. Duncan'ın tam İngilizce beş numarası

would start off today's edition with a selfie just in case you're watching this

Bunu

in 2050 and you don't know what to sell for years I'm not going to tell you and

2050'de izliyorsanız ve yıllarca ne satacağınızı bilmiyorsanız diye bugünün baskısına bir selfie ile başlayayım dedim. Öldüğüm için

you won't be able to ask me in person because I'm dead oh there you are

bana şahsen sorabilme oh işte

hi everybody this is mr. Jenkins full English number five my name is mr.

herkese merhaba bu bay. Jenkins tam İngilizce beş numara benim adım bay.

Duncan and I'm ever so pleased to meet you we are all here again to take a peek

Duncan ve ben sizinle tanıştığımıza çok memnun olduk, hepimiz İngilizcenin o harika dünyasına bir göz atmak için tekrar buradayız, bu

into that wonderful world of English so let us all join hands and say the magic

yüzden hepimiz el ele verelim ve

words for goodness sake mr. Duncan we haven't got all day get on with it

Tanrı aşkına sihirli kelimeleri söyleyelim Bay. Duncan, bütün gün uğraşamadık, bugün burada nasıl

can you see what sort of weather we're having here today well there is poor

bir hava olduğunu görebiliyor musun,

visibility for a start it isn't a clear day by any means it is a foggy day here

başlangıç ​​için görüş zayıf, hiçbir şekilde açık bir gün değil, burada sisli bir gün var.

in England we can use foggy as an idiom to describe the inability to remember

İngiltere, bir şeyi hatırlayamamayı tarif etmek için bir deyim olarak sisli kullanabiliriz,

something we can say I haven't the foggiest idea which means you do not

en ufak bir fikrim yok diyebiliriz, bu da

remember or you cannot recall a certain event or a piece of information today is

hatırlamadığınız veya hatırlayamadığınız anlamına gelir veya belirli bir olayı veya bir bilgi parçasını bugün

fog has been caused by warm and the cold air colliding with each other this fog

sis neden olmuştur. sıcak ve soğuk havanın birbiriyle çarpışması bu sis,

is made up of tiny particles of moisture you often see fog forming in the early

küçük nem parçacıklarından oluşur, genellikle

morning or evening or as the temperature changes the subject of weather is a

sabahın erken saatlerinde veya akşamları veya sıcaklık değiştikçe sisin oluştuğunu görürsünüz, hava konusu

fascinating one and for the typical English person such as myself it is a

büyüleyicidir ve tipik bir İngiliz için böyledir. Benim açımdan bu, genel günlük konuşmalarda

subject that is often discussed in general day-to-day conversation the two

sıklıkla tartışılan bir konudur.

words shown here may look similar but they are in fact very different the

Burada gösterilen iki kelime benzer görünebilir ancak aslında çok farklıdırlar.

words perspective and prospective are often confused that is to say one is

used instead of the other first of all the word perspective defines the way in

Diğeri, her şeyden önce, perspektif kelimesi

which things are seen how an object appears depending on its size shape and

nesnelerin nasıl görüldüğünü, bir nesnenin boyutuna bağlı olarak nasıl göründüğünü tanımlar, şekil ve çizim ve resimde etrafındaki

relative distance from other things around it in drawing and

diğer şeylere olan göreli uzaklığı

painting perspective is used to give the illusion of depth and distance we can

perspektif, derinlik ve mesafe yanılsaması vermek için kullanılır.

also use this word to express a person's view of the world as their point of view

ayrıca bu kelimeyi bir kişinin dünya görüşünü kendi bakış açısı olarak ifade etmek için kullanın bir kişinin dünyaya

a person's perspective of the world the views and opinions held by us all come

bakış açısı bizim tarafımızdan tutulan görüşler ve fikirler hepimizin

from our own perspective then there is the word prospective which means

kendi bakış açımızdan gelir, o zaman

something that is expected or is expecting to be done in the future

beklenen veya olacak bir şey anlamına gelen prospektif kelimesi vardır. gelecekte yapılmasını beklemek, daha sonraki

something that is likely to happen at a later date is prospective I have a

bir tarihte olması muhtemel bir şey muhtemeldir, yarın

prospective client coming to my office tomorrow so now there is no need to get

ofisime gelecek bir müstakbel müşterim var, bu yüzden artık

these words confused ever again I have given you a clearer perspective of what

bu kelimeleri bir daha karıştırmanıza gerek yok, size daha net bir bakış açısı verdim ne

the differences are I have done this for you now and for all the prospective

farkları var bunu şimdi sizin için yaptım ve

online students who will join me in the future can you see what I have here this

gelecekte bana katılacak olan tüm online öğrenci adayları için burada neler olduğunu görebiliyor musunuz bu

is a saucepan full of boiling water the hot water is producing steam steam is

kaynar su dolu bir tencere sıcak su buhar üretiyor buhar

produced when water vaporizes normally water vapor cannot be seen but it is

üretildiğinde buhar çıkıyor su buharlaşır normalde su buharı görünmez ama

possible to show it when extreme temperatures are used for example when

aşırı sıcaklıklar kullanıldığında bunu göstermek mümkündür, örneğin

hot vapor meets cool air this is one of the ways in which clouds are formed the

sıcak buhar soğuk havayla karşılaştığında bu, bulutların oluşma yollarından biridir,

process is called evaporation the word steam can be used in other ways for

sürece buharlaşma denir, buhar kelimesi kullanılabilir başka şekillerde,

example a person can let off steam this expression means that a person will

örneğin bir kişi stresi atabilir, bu ifade, kişinin gerginliğini

release their tension and pent up energy by doing

serbest bırakacağı ve birikmiş enerjisini harekete geçireceği anlamına gelir.

the action is normally a physical one such as going for a run having a dance

or in extreme cases screaming out loud it would be fair to say that we all need

Hepimizin bir noktada stresi atması gerektiğini söylemek adil olur,

to let off steam at some point it's time to take a look

at another part of English grammar continuing the theme of punctuation that

İngilizce dilbilgisinin başka bir bölümüne bakmanın zamanı geldi, bugün

we started in the last full English today we will take a look at the dreaded

son tam İngilizcede başladığımız noktalama işaretleri temasına devam edeceğiz. Korkunç kesme

apostrophe this particular punctuation mark is a controversial one as its use

işareti Bu özel noktalama işareti, kullanımı

has been widely disputed over the years even now there seems to be some

yıllar boyunca geniş çapta tartışıldığından tartışmalı bir işarettir, şimdi bile genel İngilizcede

confusion over how it should be used in general English the apostrophe serves

nasıl kullanılması gerektiğine dair bazı kafa karışıklıkları var gibi görünmektedir, kesme işareti bir şeyin

two purposes to show the possessive quality of something and to show that a

iyelik niteliğini göstermek için iki amaca hizmet eder ve iyelik anlamında bir

word has been shortened or a sentence has been made shorter in the possessive

kelimenin kısaltıldığını veya bir cümlenin kısaltıldığını göstermek için

sense the apostrophe shows that one thing belongs to another for example

kesme işareti bir şeyin diğerine ait olduğunu gösterir, örneğin

Duncan's pen Jill's pencil st. Paul's Cathedral the apostrophe can come at the

Duncan'ın kalemi Jill'in kalem st. Paul Katedrali'nde kesme işareti

end of the possessive word for example the teacher's college is over there a

iyelik fiilinin sonuna gelebilir, örneğin, öğretmen koleji oradadır,

commonly confused use of the apostrophe comes with the word it's the apostrophe

kesme işaretinin yaygın olarak karıştırılan bir kullanımı kelimeyle gelir, burada kesme işareti

here shows the contraction of it is it's my birthday today when the apostrophe is

kısaltmasını gösterir, bugün benim doğum günüm, kesme işareti olduğunda

not used then the possessive tense is being expressed a mouse has no fur on

kullanılmaz o zaman iyelik kipi ifade edilir farenin kuyruğunda kürk yoktur kesme işaretiyle

its tail another common mistake made with the apostrophe is to use it to show

yapılan diğer bir yaygın hata da onu

the plural of ordinary words this is incorrect once again

sıradan kelimelerin çoğulunu göstermek için kullanmaktır bu bir kez daha yanlıştır

' is only used when you wish to show a possessive clause or the contraction of

' yalnızca bir göstermek istediğinizde kullanılır iyelik cümlesi ya da

a word or sentence so there we go a full English lesson guess what I was doing

bir kelimenin ya da cümlenin kısaltılması yani işte tam bir İngilizce dersi alıyoruz tahmin edin ne yapıyordum

well that was playing I was chasing the fly around the studio trying to catch it

iyi oynuyordum stüdyoda sineği kovalıyordum onu ​​yakalamaya çalışıyordum

I've managed to get it out of the studio now so fortunately the fly has gone

onu ​​stüdyodan çıkarmayı başardım şimdi çok şükür sinek gitti

another full english clip coming later on we are now live on YouTube lots of

başka bir tam ingilizce klip daha sonra gelecek şimdi YouTube'da canlı yayındayız

things to come your way today we have lots of questions as well including what

bugün yolunuza çıkacak pek çok şey var ve

is the most boring sport have you ever injured yourself what is

en sıkıcı spor hangisidir hiç kendinizi yaraladınız mı ne hayatınızda

the worst injury you have ever suffered in your life what is the worst injury

aldığınız en kötü sakatlık şimdiye kadar yaşadığınız en kötü sakatlık nedir

that you've ever had and as I just mentioned what is the most boring sport

ve az önce en sıkıcı sporun ne olduğundan bahsettiğim gibi

I'm getting lots of people sending me their messages and thank you very much

birçok insan bana mesaj gönderiyor ve bir kez daha çok teşekkür ederim

once again also coming up later on at 3 o'clock we have look waiting in the

daha sonra saat 3'te geliyor bakıyoruz köşede bekliyoruz

corner well at the moment there is no one there but at 3 o'clock today we have

şu anda kimse yok ama bugün saat 3'te

a special guest going into the studio he isn't there yet but he will be right

stüdyoya girecek özel bir konuğumuz var o henüz orada değil ama gelecek

here at 3 o'clock in just around about 25 minutes who is it who will it be can

yaklaşık 25 dakika sonra saat 3'te burada ol kim o kim olacak

you guess can you guess who the mystery guest will

gizemli konuğun kim olacağını tahmin edebilir misin

be I was talking about old-fashioned jobs earlier apparently there are many

daha önce eski moda işlerden bahsediyordum görünüşe göre çok var

yes some people do still have cobblers in their countries so we have them here

evet bazı insanlar yapıyor ülkelerinde hala ayakkabıcılar var, bu yüzden burada

people who repair shoes do you know what a milliner is a milliner do you know

ayakkabı tamir eden insanlar var. Bir

what a milliner is do you know what they do if you think

you know what a milliner does it's just one I've just thought of in my head it's

just popped in my head do you know what a milliner does and

şapkacı ne iş yapar biliyor musun ve

also a Cooper do you know what a Cooper does a Cooper it's a type of job I don't

ayrıca bir Cooper Cooper ne yapar biliyor musun Cooper bir Cooper'ın bu tür bir iş

think it exists anymore and of course I mentioned earlier chimney sweeping we

olduğunu sanmıyorum artık ve tabii ki Daha önce baca temizlemeden bahsetmiştim,

still have people who come around to our houses to clean our chimneys but of

hala evlerimize bacalarımızı temizlemek için gelen insanlar var ama

course in Victorian times they used to send children it's true they used to

tabii ki Viktorya döneminde çocukları gönderirlerdi, doğru,

send children up the chimneys to clean all of the set from out of the chimneys

çocukları bacalardan yukarı göndererek tüm seti dışarıdan temizlerlerdi. eskiden bacaları

they used to send them up there not anymore though you'll be pleased to hear

oraya göndermiyorlardı artık, ama artık yapmadığımızı duyunca sevineceksin

we don't do it anymore Pierre says mr. Duncan you have lovely soft skin you are

Pierre, Bay Bay diyor. Duncan çok güzel, yumuşak bir tenin var,

forever forever young mentally and physically oh thank you very much Pierre

zihinsel ve fiziksel olarak sonsuza kadar gençsin oh çok teşekkür ederim Pierre bunun

for that that is very kind of you Estella says barber is another old

için çok naziksin Estella berberliğin başka bir eski

fashioned job yes going to the barber the barber will cut your hair and quite

moda iş olduğunu söylüyor evet berbere gitmek berber saçını kesecek ve oldukça

often also shave you as well so barber we still have barbers here barbers tend

sık sizi de tıraş edin yani berber burada hala berberlerimiz var berberler genellikle

to be people who cut and shave men they cut their hair and shave them Oh lots of

erkekleri kesip tıraş eden insanlar saçlarını kesip tıraş ediyorlar Oh birçok

people reacting to the cows earlier well in fact they're not cows there are

insan daha önce ineklere tepki gösteriyor aslında onlar inek değil

actually bulls there are some bulls in the field Thank You Ari for your message

aslında boğalar var sahada bazı boğalar var Ari mesajınız için teşekkürler Ari

as well the fly has now left the studio I have got rid of it it has gone tatyana

de stüdyodan ayrıldı sinekten kurtuldum gitti tatyana

says I think the most boring sport is chess

bence en sıkıcı spor satrançtır

maybe yes chess is not very exciting to watch but I do believe that it's very

belki evet satranç izlemek çok heyecan verici değil ama

exciting to play so if you are taking part in the game apparently it's very

oynamanın çok heyecan verici olduğuna inanıyorum, bu yüzden oyunda yer alıyorsanız görünüşe göre bu

exciting not for me because I don't know how to play chess I don't play chess

benim için çok heyecan verici değil çünkü satranç oynamayı bilmiyorum Kendim satranç oynamıyorum

myself and yes I think you are right there Tatyana chess is quite boring to

ve evet bence haklısın orada Tatyana satrancı izlemek oldukça sıkıcı

watch I think so Olga says curling seems to be the most boring sport to me

Bence bu yüzden Olga curling'in benim için en sıkıcı spor olduğunu söylüyor

curling I want to cry I want to remember what curling is is curling when you you

curling Ağlamak istiyorum curling'in ne olduğunu hatırlamak istiyorum buzun

push a piece of stone along the surface of ice is that it is that where you you

yüzeyi boyunca bir parça taşı ittiğinizde curling Bu,

push a piece of stone along some ice and then you have to see whose stone gets

bir parça taşı biraz buz boyunca ittiğiniz ve sonra kimin taşının merkeze en yakın olduğunu görmeniz gerektiğidir.

nearest to the center mark is that right am i right there is that what curling is

it sounds boring isn't it so yes it might be one of the most boring sports

evet en sıkıcı sporlardan biri olabilir, bu

so that is the question today what is the most boring sport to watch or

yüzden bugünün sorusu bu, izlemesi veya katılması en sıkıcı spor nedir hiç

participate in have you ever been to Brazil no I've never been to Brazil ever

Brezilya'da bulundunuz mu hayır Brezilya'ya hiç gitmedim hiç

tongue lamb says do you like tennis and I think the most boring sport is rugby

dil kuzusu tenisi sever misin diyor ve Bence en sıkıcı spor rugby

ah Estela has made a suggestion here golf

ah Estela burada bir öneride bulundu golf

is quite boring I think thank you Estella for that

oldukça sıkıcı Bence bunun için Estella'ya teşekkür ederim

hi mr. Duncan how are you I'm watching you from Pakistan thank you uma Umer

merhaba bayım. Duncan nasılsın Pakistan'dan seni izliyorum teşekkürler uma Umer

Farooq is watching Shan Luna juin says businessmen enjoy playing golf yes they

Farooq Shan Luna'yı izliyor juin işadamlarının golf oynamaktan hoşlandığını söylüyor evet işadamları golf

do businessmen it is a common pastime for businessmen and of course people who

oynuyorlar bu işadamları ve tabii ki

think they are very wealthy so if you go to the golf club or if you tell your

kendilerini çok zengin sanan insanlar için yaygın bir eğlencedir. Chung Lam, golf kulübüne gidin veya

friends that you play goal your friends will think you are very

arkadaşlarınıza gol oynadığınızı söylerseniz, arkadaşlarınız sizin çok

sophisticated and maybe quite wealthy Chung Lam says mr. Duncan a while ago I

bilgili ve belki de oldukça zengin olduğunuzu düşüneceklerdir, diyor Bay. Duncan bir süre önce

broke some of my bones that is another question we're asking today

kemiklerimden bazılarını kırdım, bu da bugün sorduğumuz başka bir soru,

have you ever injured yourself so Tong lamina joe says yes while I was

hiç kendini yaraladın mı, bu yüzden Tong lamina joe ben paten kayarken evet diyor,

rollerblading I broke some of my bones oh dear that doesn't sound good does it

bazı kemiklerimi kırdım ah canım bu kulağa hoş gelmiyor değil mi?

I hope you're feeling okay now I hope you have recovered from your broken

Umarım şimdi iyi hissediyorsundur Umarım kırık

bones when you break a bone in your body we call it a fracture fracture so when

kemiklerinden kurtulmuşsundur, vücudundaki bir kemiği kırdığında biz buna kırık kırığı diyoruz, bu yüzden vücudundaki

you break a bone in your body wherever it is in your body we call it a fracture

bir kemiği kırdığında, vücudun neresinde olursa olsun, biz buna kırık diyoruz.

fracture o'Barr omar Wahab says I think the most boring sport is running I think

o'Barr omar Wahab, bence en sıkıcı sporun koşmak olduğunu söylüyor, bu

so a lot of people like watching athletics for example during the Olympic

yüzden pek çok insan atletizm izlemeyi sever, örneğin Olimpiyat Oyunları sırasında,

Games they have lots of athletic events including running so yes some people

koşu da dahil olmak üzere birçok atletik etkinlik vardır, bu yüzden evet, bazı insanlar

might think that that is boring to watch mr. Duncan I don't like sports except

bunun sıkıcı olduğunu düşünebilir izlemek için bay Duncan artistik

figure skating and artistic gymnastics gymnastics gymnastics I think I would be

patinaj ve artistik jimnastik dışında sporları sevmiyorum jimnastik jimnastik jimnastikte

very good at gymnastics because I'm very slim so I think I would be very good at

çok iyi olacağımı düşünüyorum çünkü çok zayıfım bu yüzden jimnastikte çok iyi olacağımı düşünüyorum

gymnastics sort of flipping over and maybe doing the splits I've never tried

takla atmak ve belki yarıkları yapmak I

doing the splits well not intentionally anyway what sport do you like mr. Duncan

Bölmeleri hiç iyi yapmayı denemedim, kasıtlı değil zaten, hangi sporu seversiniz bayım? Duncan

I don't really follow sport very much but the football season is starting next

sporu pek takip etmem ama futbol sezonu önümüzdeki

week we are going into another football season and of course at the moment there

hafta başlıyor başka bir futbol sezonuna giriyoruz ve tabii ki şu anda

are lots of sporting events taking place we have cricket taking place Nicole says

pek çok spor etkinliği yapılıyor, kriket oynanıyor bence

I think the most boring sport is tennis mr. Duncan I have to agree with you it

en çok Nicole diyor sıkıcı spor tenis bay Duncan, seninle aynı fikirdeyim,

is one of the most boring sports to watch I don't think it's very exciting

izlemesi en sıkıcı sporlardan biri İzlemenin çok heyecan verici olduğunu düşünmüyorum bu

to watch that's just my opinion so every year here in the UK we have a big tennis

sadece benim düşüncem bu yüzden burada Birleşik Krallık'ta her yıl Londra'da Wimbledon'da büyük bir tenis

tournament at Wimbledon in London but I don't tend to watch tennis I think

turnuvası düzenliyoruz ama ben tenis izleme eğiliminde değilim bence

tennis is not very exciting to watch but as far as I'm concerned it isn't the

tenis izlemesi çok heyecan verici değil ama bence

most boring sport there is another sport that I think is very very boring to

en sıkıcı spor da değil

watch can you guess what it is Jerry Mouse says hi mr. Duncan what does

Jerry Mouse merhaba diyor mr. Duncan ne demek

what's up mean it means hi what's up what's going on hey what's going on

naber ne anlama geliyor merhaba naber naber hey naber

Antonio good morning everybody Thank You Antonia for joining me today

Antonio günaydın millet teşekkürler Antonia bugün bana katıldığınız için

Bruno Moreno is here as well Patricia says I broke my leg in a skiing accident

Bruno Moreno da burada Patricia kayak kazasında bacağımı kırdım diyor biliyor musunuz

do you know what I can never understand why people ski I don't see the point of

ben İnsanların neden kayak yaptığını asla anlayamıyorum Bunun anlamını anlamıyorum

it because it's such a dangerous sport every single year lots of people get

çünkü her yıl çok tehlikeli bir spor olan birçok insan

injured skiing they fall off and they break a leg or maybe an arm or maybe an

kayak yaparken yaralanıyor ve düşüyorlar ve bir bacağını ya da belki bir kolunu ya da belki bir

arm and a leg or sometimes even worse they they injure their neck or or they

kol ve bir bacağını kırıyorlar ya da bazen daha da kötüsü boyunlarını incitiyorlar veya

they die so I think skiing is a very dangerous sport it's not necessarily

ölüyorlar bu yüzden bence kayak çok tehlikeli bir spor izlemesi sıkıcı değil bence

boring to watch I think it's quite exciting to watch because you don't know

izlemesi oldukça heyecan verici çünkü bir

what's gonna happen next you always expect the person doing the skiing to to

sonraki adımda ne olacağını bilmiyorsun her zaman kişiyi bekliyorsun

fall over to fall over and break something Thank You Patricia for that

düşmek ve bir şeyleri kırmak için kayak yapmak için teşekkürler Patricia bunun için

Simone is here hello I'm Simone from Italy and now I am

Simone burada merhaba ben İtalya'dan Simone ve şimdi

living here in the UK I'm in the UK in Buxton ah

burada Birleşik Krallık'ta yaşıyorum Birleşik Krallık'ta Buxton'dayım ah

very nice part of the world Buxton in Derbyshire I think that fly has come

çok güzel bir parçası Derbyshire'daki dünya Buxton Sanırım o sinek geri geldi Sineği

back I just saw the fly again I think it's

yeni gördüm Sanırım

come back how annoying hello mr. Duncan I am from El Salvador

geri geldi ne kadar can sıkıcı merhaba bayım. Duncan, ben El Salvador'luyum

Thank You Antoniou for saying hello to me as well we have the mystery idioms

Teşekkürler Antoniou bana da merhaba dediğin için bizde gizemli deyimler var merak etme

don't worry I haven't forgot we have the mystery idioms and we are about to

gizemli deyimlerimiz olduğunu unutmadım ve

reveal them because we are now 15 minutes away from three o'clock

onları ifşa etmek üzereyiz çünkü şimdi 15 dakika uzaktayız saat üç

here come the mystery idioms lots of people love watching the the mystery

burada gizemli deyimler birçok insan

idioms they love trying to guess what they are so here they come these are two

sevdikleri gizemli deyimleri izlemeyi sever, ne olduklarını tahmin etmeye çalışırlar, işte geliyorlar bunlar

expressions in English and all you have to do is guess what the mystery idioms

İngilizce'de iki ifadedir ve tek yapmanız gereken gizemli deyimlerin

are what are today's mystery idioms here is the first one so here is today's

ne olduğunu tahmin etmek bugünün gizemli deyimleri işte ilki yani işte bugünün

first mystery idiom all you have to do is say what you see what do you see just

ilk gizemli deyimi tek yapman gereken ne gördüğünü söylemek ne

say what you see and here is today's second mystery it I'm being attacked by

gördüğünü söylemek ve işte bugünün ikinci gizemi bir sinek tarafından saldırıya uğruyorum şu

a fly at the moment there is actually a fly attacking me I'm going to I've got

anda aslında bana saldıran bir sinek var yapacağım

my I've got my little spray bottle here I'm going to spray this fly in a moment

benim küçük sprey şişem var burada birazdan bu sineği sıkacağım ve

to try and get rid of it it's come back so there is today's first mystery idiom

ondan kurtulmaya çalışacağım geri geldi yani bugünün ilk gizemli deyimi var

and he was the second one so they are today's mystery idioms but what are they

ve o ikincisiydi yani onlar bugünün gizemli deyimleri ama

here is the first one and the second one but what are they they are both

burada ne var birincisi ve ikincisi ama bunlar ne ikisi de

well-known expressions in English but what are they I will of course reveal

İngilizce'de iyi bilinen ifadeler ama bunlar ne ben

the answers later on do you ever tell lies do you ever tell fibs fib a fib is

cevapları daha sonra açıklayacak hiç yalan söyledin mi hiç yalan söyledin mi fib fib fib

slang word for lie to lie to fib have you ever

yalandan yalana yalanın argo kelimesidir hiç

told a lie christina is here hello Christina I am new here hello to

yalan söyledin mi christina burada merhaba Christina ben burada yeniyim herkese merhaba

everyone what do we do well the reason why we are here is to learn English and

ne yaparsın burada olmamızın nedeni İngilizce öğrenmek ve

you of course can send your live messages to me we have lots of things

tabii ki bana canlı mesajlarınızı gönderebilirsiniz, bugün birçok şey oluyor,

going on today my name is mr. Duncan and I teach

benim adım bay. Duncan ve ben

English I've been here since 2006 teaching English on YouTube it's true I

İngilizce öğretiyoruz 2006'dan beri buradayım YouTube'da İngilizce öğretiyorum bu doğru ben

am one of the original youtubers hello I'm Omer from the country of the

orijinal youtuberlardan biriyim merhaba ben piramitler ülkesinden Ömer ne demek istediğimi

pyramids do you know what I mean I think I do I think you are in Egypt hello from

anlıyor musun sanırım biliyorum düşünüyorum sen Mısır'da Kolombiya'dan merhaba

Colombia glad to be here Thank You Juan Bello thank you very much

burada olduğuma sevindim Teşekkürler Juan Bello çok teşekkür ederim

me you says hello my name is Mayra and I'm watching in Indonesia

merhaba diyorsun benim adım Mayra ve Endonezya'da izliyorum

please give your greeting to us here I love your accent very much and the way

lütfen bizi buradan selamlayın Aksanınızı ve konuşma tarzınızı çok seviyorum

you talk is very calm and nice to hear thank you very much and a big hello to

çok sakin ve bunu duymak güzel çok teşekkür ederim ve

my row watching in Indonesia just in case you want to get in touch with me

Endonezya'da izlediğim sırama kocaman bir merhaba e-posta yoluyla benimle iletişime geçmek istersin

via email or maybe you want to follow me on Facebook

ya da belki beni Facebook'ta takip etmek istersin

here come the details

işte ayrıntılara gel

to badoo badoo so here we go it is a Sunday afternoon welcome thanks for

badoo badoo işte başlıyoruz, bugün bir Pazar öğleden sonra hoş geldiniz

joining me today it's mr. duncan live from England with

bugün bana katıldığınız için teşekkürler, ben bay. duncan İngiltere'den

another live English stream I'm just waiting for the fly to come back so I

başka bir canlı İngilizce akışıyla yaşıyor Sadece sineğin geri gelmesini bekliyorum böylece

can spray it this is my new way of getting rid of flies so what I do I

püskürtebilirim bu benim sineklerden kurtulmanın yeni yolu bu yüzden ne yapmalıyım

spray this at the fly and then the fly is stunned and then I can pick the fly

bunu sineğe püskürtüyorum ve sonra sinek sersemledim ve sonra sineği alıp

up and put it outside and then after a few moments it will fly away because I

dışarı koyabilirim ve birkaç dakika sonra uçup gidecek çünkü

don't really like killing animals I don't like killing flies or any animal

hayvanları öldürmeyi gerçekten sevmiyorum Sinekleri veya herhangi bir hayvanı öldürmeyi sevmiyorum bu

for that matter so I use this little spray now to to stun the fly and then I

yüzden bu küçük şeyi kullanıyorum şimdi sineği sersemletmek için püskürtün ve sonra onu

can get rid of it safely without killing it so that's what I like to do these

öldürmeden güvenli bir şekilde kurtulabilirim, bu yüzden bugünlerde yapmayı sevdiğim şey bu,

days hello mr. Duncan I am watching from Katara says body med row thanks for

merhaba bayım. Duncan, Katara'dan izliyorum, body med row diyor,

joining me today it's live English all away and at 3 o'clock

bana katıldığınız için teşekkürler, bugün her yerde canlı İngilizce var ve saat 3'te

we have a special mystery guest today joining us I will be asking the mystery

bugün bize katılan özel bir gizemli

guest about their worst injury that is one of the questions I'm asking everyone

konuğumuz var. bugün herkese sorduğum sorular

today in fact have you ever injured yourself what's

aslında hiç kendinizi yaraladınız mı şimdiye

the worst injury you have ever suffered and of course we have the mystery idioms

kadar yaşadığınız en kötü yaralanma nedir ve tabii ki kaçırmışsınızdır diye bugün gizemli deyimlerimiz var

today just in case you missed them there they are there is the first one at least

oradalar en azından ilki var

and the second one is there so what are today's mystery idioms there are two and

ve ikincisi orada, yani bugünün gizemli deyimleri nelerdir, iki tane var ve

they are well known English expressions but what are they if you think you know

bunlar iyi bilinen İngilizce ifadelerdir, ancak bunlar nelerdir, bildiğinizi düşünüyorsanız,

leave a comment in the chat box it is live English all away today have you

sohbet kutusuna bir yorum bırakın, bugün canlı İngilizce, bugün hiç

ever told a lie I like lying because it is very furna

yalan söylediniz mi? yalan söylemeyi çok seviyor çünkü çok furna

says and dinner I say nicole says mr. Duncan

diyor ve akşam yemeği diyorum nicole diyor mr. Duncan

I can see that there are cows on your desk yes can you see the little cow

masanızda inekler olduğunu görebiliyorum evet küçük ineği görebiliyor musunuz

there there is a cow and there is a little baby cow a baby cow is called a

orada bir inek var ve küçük bir inek yavrusu var yavru bir ineğe

calf calf would you like to see one of my interesting visitors in the garden

buzağı denir buzağıdaki ilginç ziyaretçilerimden birini görmek ister misiniz bahçe

this week I had some very interesting visitors in my garden and here is one of

bu hafta bahçemde çok ilginç ziyaretçilerim oldu ve işte onlardan biri

them right now so here is a little visitor I had in my garden I was very

şu anda bahçemde küçük bir ziyaretçim vardı Çok

fortunate because I was able to film it can you see what it is

şanslıydım çünkü onu filme alabildim.

sniffing and nibbling in my garden it is of course a rabbit I had a little rabbit

bahçemde kemirmek tabi ki bir tavşan bu hafta bahçemde küçük bir tavşanım oldu

in my garden this week the rabbit was spending the morning having a nibble I

bu hafta tavşan sabahı kemirerek geçiriyordu

love that word nibble so as we go closer you can see the rabbit in detail I love

Bu kemirmek kelimesini seviyorum yani yaklaştıkça tavşanı daha detaylı görebilirsin

rabbits ears they are so lovely and their eyes always look deep and

tavşan kulaklarını seviyorum çok sevimliler ve gözleri her zaman derin ve

mysterious oh isn't that cute so there was a visitor to my garden this week a

gizemli görünüyor oh o kadar sevimli değil mi bu yüzden bu hafta bahçeme bir ziyaretçi geldi

little rabbit we have lots of rabbits around here and many of the farmers

küçük bir tavşan buralarda bir sürü tavşan var ve

around where I live they often shoot the rabbits and that's the reason why this

yaşadığım yerdeki çiftçilerin çoğu sık sık vuruyorlar tavşanlar ve bu

rabbit is hiding in my garden because lots of the farmers find the rabbits

tavşanın bahçemde saklanmasının nedeni bu çünkü birçok çiftçi tavşanları

quite annoying they see them as vermin so they often shoot the rabbits but this

oldukça sinir bozucu buluyor onları haşarat olarak görüyorlar bu yüzden sık sık tavşanları vuruyorlar ama bu

rabbit is now safe in my god so there is one of the visitors to my

tavşan artık tanrım içinde güvende bu yüzden tavşanlardan biri var

garden this week I have lots of interesting visitors in my garden would

bu hafta bahçeme gelen ziyaretçiler bahçemde pek çok ilginç ziyaretçi var bahçeme gelen

you like to see another very interesting visitor to my garden here we go

çok ilginç başka bir ziyaretçi görmek ister misiniz burada

something slightly smaller so here is another visitor in my garden in fact

biraz daha küçük bir şeye gidiyoruz yani burada bahçeme başka bir ziyaretçi geliyor aslında

lots of visitors can you see what is happening here there is a swarm of ants

pek çok ziyaretçi görebiliyor musunuz ne burada oluyor kaldırımın altından bir karınca sürüsü

coming up from underneath the pavement and some of the ants have wings they are

geliyor ve bazı karıncaların kanatları var onlar

flying ants now this normally happens every single year during the summer

uçan karıncalar şimdi bu normalde her yıl yaz

months the ants start to swarm they move to another place and you can see some of

aylarında olur karıncalar sürü halinde başka bir yere taşınırlar ve siz karıncalardan bazılarına bakın

the ants they have wings they are flying ants they will fly away and they will

kanatları var onlar uçuyor karıncalar uçup gidecekler ve

start new nests you can see them off taking off there they are flying away

yeni yuvalara başlayacaklar onları görebilirsin orada uçup gidiyorlar

can you see the ants flying away so this happened in my garden during the week it

happens once a year normally on a very hot day all of the ants will suddenly

yılda bir kez olur normalde çok sıcak bir günde tüm karıncalar birdenbire

swarm they will come out from their nests and they will swarm some of the

yuvalarından çıkarlar ve sürü olurlar bazı

ants have wings and some of them don't so the ones that have wings will fly

karıncaların kanatları vardır bazılarının yoktur yani kanatları olanlar uçar

away they will fly off and they will start new nests

uzağa uçacaklar ve yeni yuvalara başlayacaklar böcekleri sever misiniz

do you like insects some insects are very scary such as spiders talking of

bazı böcekler çok korkutucudur

flies I have a fly in my studio at the moment I have a fly that keeps flying

örneğin örümcekler sineklerden bahseder

around my head annoying me we have mr. Steve coming in a moment yes

Bay. Steve birazdan geliyor evet

today's mystery guest is mr. Steve so now you know a lot of people wondering

bugünün gizemli konuğu Mr. Steve, artık birçok insanın

who the mystery guest was today or is it will be mr. Steve yeah a lot of people

bugünkü gizemli konuğun kim olduğunu yoksa Bay mı olacağını merak ettiğini biliyorsun. Steve evet, pek çok insan

have been asking where is mr. Steve so he is now on his way to the studio he

Mr. Steve şimdi stüdyoya gidiyor

will be here very shortly Pedro Belmont is here hello Pedro when I

çok kısa bir süre sonra burada olacak Pedro Belmont burada merhaba Pedro ben

was 12 I broke my arm during a match of football during a football match I think

12 yaşındayken futbol maçı sırasında kolumu kırdım futbol maçı sırasında sanırım demek istediğin

you mean I remember it was very painful I think so I'm very lucky because I've

çok acı verici olduğunu hatırlıyorum Sanırım çok şanslıyım çünkü

never broken any of my bones I've never broken anything in my body so no part of

hiç kemiğimi kırmadım Vücudumun hiçbir yerini kırmadım bu yüzden vücudumun hiçbir yeri

my body has ever been broken honestly nothing not a single part of my body has

kırılmadı dürüstçe hiçbir şey vücudumun tek bir parçası

ever been broken so Pedro says when I was 12 I broke my arm during a football

bile kırılmadı Pedro diyor ki ben 12 yaşındayken bir futbol maçı sırasında kolumu kırdım

match I remember it was very painful yes I think so so what is the most serious

çok acı verici olduğunu hatırlıyorum evet öyle düşünüyorum peki şimdiye kadar yaşadığınız en ciddi yaralanma nedir

injury that you've ever had have you ever injured yourself by accident and

hiç kazara kendinizi yaraladınız mı ve

what's the worst injury you have ever suffered as I mentioned earlier I have

en kötü yaralanma nedir daha önce bahsettiğim gibi acı çektiniz mi

had one terrible accident in my life and that's when I I stepped on a nail

hayatımda bir kez korkunç bir kaza geçirdim ve o zaman bir çiviye bastım ve

so a nail went into my foot and that happened when I was a child and it was

ayağıma bir çivi girdi ve bu ben çocukken oldu ve tavsiye

very painful indeed not to be recommended to be honest not to be

edilmemek gerçekten çok acı vericiydi dürüst olmak gerekirse

recommended

curling are someone else is now mentioning curling Zafira got zephyr

curling tavsiye edilmiyor başka biri curlingden bahsediyor şimdi Zafira zephyr

agate I hope I pronounced your name right

agate aldı umarım adını doğru telaffuz etmişimdir curlingi

I find curling a very boring sport curling I'm pretty sure it's when you

çok sıkıcı bir spor buluyorum curling Eminim

you move a large stone across ice so you try to get the piece of stone near to

büyük bir taşı buz üzerinde hareket ettirdiğin zaman öyledir taş parçasını merkeze yaklaştırmaya çalışıyorsunuz

the center I think that's what it is curling I have a feeling that they

bence kıvrılma bu

normally play that during the Winter Olympics

what is the difference between your country and Vietnam as far as the time

difference Jang Tran I think the difference between the UK

Bence İngiltere

and Vietnam is I think it's about eight hours I think the difference is eight

ve Vietnam arasındaki fark bence yaklaşık sekiz saat Bence fark sekiz

hours mr. Duncan Zhu Li ji says when I was a child I

saat bay. Duncan Zhu Li ji, çocukken

always told the truth but many people accused me of being a liar it hurt me

her zaman doğruyu söylediğimi söylüyor ama birçok insan beni yalancı olmakla suçladı, bu beni

very much so I have now learned to lie sometimes well

çok incitti, bu yüzden şimdi yalan söylemeyi öğrendim bazen iyi

some people say that lying is a bad thing some people believe it is terrible

bazı insanlar yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu söyler, bazı insanlar inanır korkunç,

it is evil even some people say that to tell a lie is evil but of course

hatta bazı insanlar yalan söylemenin kötü olduğunu söylüyor ama tabii ki

sometimes it is good to tell lies sometimes it is acceptable to tell lies

bazen yalan söylemek iyidir, bazen yalan söylemek kabul edilebilir, bu

so we have a guest coming into the studio very shortly a special guest but

yüzden çok kısa bir süre sonra stüdyoya bir konuğumuz gelecek, özel bir konuk ama

who will it be who is it

kim kim olacak

dude it's a Sunday afternoon and it's mr. Duncan live on YouTube hello to you

ahbap, bir pazar öğleden sonra ve bu bay. Duncan YouTube'da canlı merhaba şimdi size merhaba,

now I've had a couple of messages come

through today asking where my previous live streams are now I have deleted some

bugün önceki canlı yayınlarımın şimdi nerede olduğunu soran birkaç mesaj aldım,

of my older live stream lessons now the reason why I've done that is because

eski canlı yayın derslerimden bazılarını şimdi sildim, bunu yapmamın nedeni

well it all concerns YouTube to be honest it's all about how YouTube reads

iyi çünkü Dürüst olmak gerekirse her şey YouTube'u ilgilendirir, her şey YouTube'un görüntülemeleri nasıl okuduğu

the views and the amount of time that people spend watching the videos and

ve insanların videoları izlemek için harcadıkları süre ile ilgilidir ve bugünlerde

because of the very strange nature of YouTube nowadays I have deleted a lot of

YouTube'un çok garip doğası nedeniyle

my older live streams and the reason is because of the way that the algorithms

eski canlı yayınlarımın çoğunu sildim ve bunun nedeni şu: YouTube'daki algoritmaların okunma şekli, bunu

on YouTube are read so that's the reason why I've done that so I do apologize to

yapmamın nedeni bu,

those who have been disappointed by that action I'm very sorry about that but it

bu eylemden dolayı hayal kırıklığına uğrayanlardan özür dilerim, bunun için çok üzgünüm ama

will all make sense soon lots of changes will be happening soon on my channel and

yakında her şey anlam kazanacak birçok değişiklik yakında kanalımda ve

also with my live streams as well lots of things will be taking place

canlı yayınlarımda da olacak

over the next two or three months so keep a lookout for that right guess what

önümüzdeki iki üç ay boyunca pek çok şey gerçekleşecek, bu yüzden saat

it's 3 o'clock just after 3 o'clock in fact and in the studio now we have a

3'ten hemen sonra saatin kaç olduğunu doğru tahmin edin. aslında ve şimdi stüdyoda

special guest it's true I'm not joking there is someone in the studio that I

özel bir konuğumuz var bu doğru şaka yapmıyorum stüdyoda tanışmanızı istediğim biri var o

would like you to meet he was going to be the mystery guest but many people

gizemli konuk olacaktı ama birçok kişi "

were saying ëi mr. Duncan who's the mystery guest today so yes you all know

ben bayım" diyordu. Bugünün gizemli konuğu Duncan, yani evet hepiniz

who it is here he is it's mitt Oh mr. Steve mr. Steve Oh

onun kim olduğunu biliyorsunuz, o bir eldiven Oh bay. steve bey Steve Oh oh evet

oh yes I was hello hello nice to see you yes

merhaba merhaba seni gördüğüme sevindim evet

what are you doing I was just what I've been in the garden I'll

ne yapıyorsun bahçede olduğum gibiydim

just get rid of this hat let's keep the Sun off my head and then I just thought

sadece bu şapkadan kurtulacağım hadi güneşi kafamdan uzak tutalım ve sonra düşündüm ki

I'd come in so I wanted a break because it's quite tiring when you're weeding

ben İçeri girdim, bu yüzden bir ara vermek istedim çünkü siz bahçedeki yabani otları temizlerken oldukça yorucu oluyor Sadece arabalarımla ilgili gelişmeleri

the garden I thought I'll just read catch up on my cars and so here I am and

okuyacağımı düşündüm ve işte buradayım ve tesadüfen

I happened to be in front of a camera I didn't think was was possible I don't

bir kameranın önündeydim ama yapmadım. Bu mümkün müydü bilmiyorum

know how I've managed to wander in you're looking very well thank you very

İçeride dolaşmayı nasıl başardım çok iyi görünüyorsun çok teşekkür ederim

much yes that's the the fresh air and the sunlight you're looking SuperDuper

evet bu temiz hava ve güneş ışığı bakıyorsun SuperDuper buna

fit to that there's no way I'll get sixty point two miles per gallon to that

uygun hiçbir yolu yok ben' galon başına altmış virgül iki mil gideceğim

I'll tell you what what have you got there in your hand yeah where it's a car

sana elinde ne olduğunu söyleyeceğim evet nerede bu bir araba

magazine do you like cars I do indeed yes I like reading about

dergisi arabaları sever misin gerçekten severim evet araba

cars driving cars and but not crashing them definitely are you sure about that

kullanan ama çarpmayan arabalarla ilgili okumayı severim

I have crashed one car in the past because today I tell you what we're

geçmişte bir araba çarptığımdan kesinlikle emin misin çünkü bugün sana bugün ne yaptığımızı söylüyorum soruyu

doing today we're asking the question we're asking have you ever injured

soruyoruz hiç kendini yaraladın mı

yourself or what is the worst injury that you've ever had oh yeah they've

ya da aldığın en kötü yaralanma nedir hiç oldu oh evet

done that already well I'm asking it all day today okay

bunu zaten iyi yaptılar bugün bütün gün soruyorum tamam

now can I ask you the same question do you mind no I'm not at all it's not

şimdi aynı soruyu sana sorabilir miyim sakıncası yoksa hayır hiç değilim

personal is it no no it happened you want to know what my worst injury is

kişisel değil mi hayır hayır oldu sen istiyorsun en kötü yaramın ne olduğunu biliyorum en

what is the worst injury did you even ever had what what's the worst thing

kötü yaralanmanın ne olduğunu hiç yaşadın mı vücudunun başına gelen en kötü şey

that's ever happened to your body probably was car related yes I had a

muhtemelen arabayla ilgiliydi evet

nasty car accident when I was about 24 in in a triumph tr7 a triumph tr7 with

24 yaşlarındayken bir zafer tr7 a zaferinde kötü bir araba kazası geçirdim tr7 bununla kulağa

that that sounds like a very sporty car it was it was quite fast it and but it

çok sportif bir araba gibi geliyor, oldukça hızlıydı ve ama bu

wasn't my fault I was over no I was going over the brow of a hill on the

benim hatam değildi, ben bittim hayır, kır yolunda bir tepenin yamacından geçiyordum

country lane and as soon as I got it was pitch dark soon as I got over that brow

ve onu alır almaz Tepeyi aştığım anda zifiri karanlık, tepeden tırnağa bana doğru gelen

the hill there was a car coming head on straight towards me have you got

bir araba vardı,

something behind your back it looks as if I've tied your hands together

arkanızda bir şey mi var?

it's don't good master Duncan said you will stand in front of the camera can I

kameranın önünde

just point out that I am NOT holding Steve hostage can you just show your

Steve'i rehin almadığımı belirtebilir miyim, sadece

hands just to prove it there we go because there's no mid actually looked

kanıtlamak için ellerini gösterebilir misin, işte başlıyoruz çünkü orta yok aslında sanki gizlice

as if if is if I'd sneaked up and tied your hands together back you just relax

yaklaşıp ellerini bağlamışım gibi görünüyordu birlikte geri birlikte rahatlayın, o halde

so what happened though so so you were going over the brow of a hill the brow

ne oldu, yani bir tepenin alnının üzerinden geçiyordunuz, kaş şuradaki

over here over here last that yes the top just going over the top but the brow

son o evet tepe sadece tepenin üzerinden geçiyor ama kaş

is right at the top isn't that this isn't English

tam tepede, bu öyle değil mi 't English

I better say what this is English and if I would explain you can say what you

Bunun İngilizcenin ne olduğunu söylesem iyi olur ve eğer açıklarsam ne istediğinizi söyleyebilirsiniz

want going over the top just at the top of the hill the brow went over saw some

tepenin tam üstünde tepeden geçerken kaşlar uçtu bazı

car headlights coming straight towards me BAM

araba farlarının doğruca bana doğru geldiğini gördü BAM

and that was it didn't know much about it sort of bit of a daze he was

ve o kadardı 'bunun hakkında çok şey biliyorum biraz

overtaking it was actually a doctor he was drunk as we found out later okay

sersemletiyordu sollıyordu aslında bir doktordu daha sonra öğrendiğimize göre sarhoştu tamam

please don't please don't say his name oh I don't know his name oh that's good

lütfen yapma lütfen onun adını söyleme oh adını bilmiyorum oh bu iyi,

I'm very pleased to hear that we're talking 30 years ago oh okay

30 yıl önce konuştuğumuzu duyduğuma çok sevindim oh tamam,

excuse my age away and over the brava hill and yes hit head-on I was doing

yaşımı bağışlayın ve brava tepesini aştım ve evet kafa kafaya

about 50 he was doing that probably about the same it was quite a serious

yaklaşık 50 yapıyordum, muhtemelen aynısını yapıyordu, oldukça iyiydi ciddi bir

accident I injured my neck broke my ankle

kaza boynumu incittim ayak bileğimi kırdı

oh and and got some compensation I have to add back again but yes no I was had a

oh ve biraz tazminat aldım tekrar eklemek zorundayım ama evet hayır

cast on for six weeks and you know the usual it wasn't could have been a lot

altı hafta alçılıydım ve bilirsiniz her zamanki gibi değildi çok

more serious but I was driving this triumph tr7 which was a very strong car

daha ciddi olabilirdi ama Çok güçlü bir araba olan bu zafer tr7'yi kullanıyordum.

it was in the days when we were building in the early days when we were building

İlk günlerde,

cars for the strict American crash safety standards and this car was built

katı Amerikan çarpışma güvenliği standartlarına göre arabalar ürettiğimiz ve bu araba

like a tank and it it was stood the accident variable when you say it was

bir tank gibi inşa edildiği ve ayakta durduğu günlerdeydi.

built like a tank what do you mean very star right built like a tank

bir tank gibi inşa edildi derken kaza değişkeni ne demek istiyorsunuz?

means it was built very strongly like a tank which is a big heavy object

so some trouts something that's built sturdily or is erdély was very very

çok

sturdy yes and they used to import these cars

sağlam evet ve bu arabaları Amerika'ya ithal ederlerdi

to America but in America they had very strict crash safety regulations which

ama Amerika'da bizimkinden çok daha katı olan çok sıkı çarpışma güvenliği düzenlemeleri vardı, bu

was much tougher than ours so in order for this car to be sold in America was

yüzden bu arabanın Amerika'da satılabilmesi için

built in England it had to be much stronger than the average English or

İngiltere'de üretildiği için çok daha güçlü olması gerekiyordu. ortalama bir İngiliz veya

British car and it was and it and it was you know the other car was like a

İngiliz arabasıydı ve öyleydi ve oydu ve diğer araba bir

concertina it was completely nobody was badly injured and gathered the worst

akordeon gibiydi, tamamen kimse ağır şekilde yaralanmamıştı ve en kötü

acts with Mayank of it got over that and here to tell the tale but but you you

eylemlerini Mayank ile topladı, bunun üstesinden geldi ve hikayeyi anlatmak için burada ama ama ama

would like to reiterate that it wasn't your fault

bunun senin hatan olmadığını tekrarlamak istersin

it wasn't my fault yeah would you say that you are a good driver everybody

benim hatam değildi evet

thinks they're a good driver don't they well everybody does but I'm all about

iyi bir sürücü olduğunu söyler misin

you who do you think you're a good driver yes of course now I I have it on

sen kimsin iyi bir sürücü olduğunu sanıyorsun evet elbette şimdi

good authority that you took your advanced driver's test I did yes that

ileri düzey ehliyet sınavına girdiğine dair sağlam bir bilgim var evet yaptım bu

that's a test that can be taken here I'm sure the countries have it as run in the

burada girilebilecek bir sınav Birleşik

UK you can take the advanced or danced depending on how you wish to pronounce

Krallık'ta, bunu nasıl iyi telaffuz etmek istediğinize bağlı olarak ileri sürüş yapabilir veya dans edebilirsiniz, evet diyebilirim,

that well I would say that yes I would say that you are quite a good driver I

oldukça iyi bir sürücü olduğunuzu söyleyebilirim, bu

think so I'm quite calm I do lose my temper from time to time that we all do

yüzden oldukça sakinim, zaman zaman öfkeleniyorum Hepimizin yaptığı zaman,

I can't imagine you losing your temper I do on the road really so you broke your

senin öfkeni kaybettiğini hayal edemiyorum, yolda gerçekten bu yüzden

ankle how is your ankle now it's okay I can't run on it but it's okay well so

bileğini kırdın, bileğin nasıl şimdi sorun değil, üzerinde koşamam ama sorun değil, o

what do you do when you go running do you just hop I just hop on one leg yes

zaman ne yaparsın? koş koş sen sadece zıpla ben tek ayak üzerinde zıpla

along the street yes that that's the after a number of years when you've had

an injury like that to a joint it tends to get worse as you get older yes I

think this happens a lot with fractures if you break us if you break a bone in

kırıklarda çok olur bizi kırarsanız vücudunuzdaki bir kemiği kırarsanız

your body if you break a bone in your body you quite often find that later in

vücudunuzdaki bir kemiği kırarsanız bunun yaşamınızın ilerleyen dönemlerinde size sorun çıkaracağını çok sık görürsünüz

life it will give you problems it will be painfully or it will ache or maybe

acı verici olur veya ağrır veya belki

you won't be able to use the joint anymore so so that's the thing that's

kazanırsınız eklemi artık kullanamayacaksınız yani

happening now so so because of your accident 30 years ago you are you're

şu anda olan şey bu yani 30 yıl önceki kazanızdan dolayı

still feeling the effect of it yes not see it's not serious I can still get on

hala etkisini hissediyorsunuz evet görmüyorum bu ciddi değil hala idare edebiliyorum

with my life but yes it the jointers is not as as it was before which means I

hayat ama evet, eklemler eskisi gibi değil, bu da geçmiş yaralanma nedeniyle

can't run on it put a lot of weight on it because of the the past injury so yes

üzerine çok fazla ağırlık koyamayacağım anlamına geliyor, bu yüzden evet

these injuries come back to bite you do they what does that mean come back to

bu yaralanmalar sizi ısırmak için geri geliyor, onlar bu ne anlama geliyor?

bite you yes these are it these it whatever you better explain that it

seni ısırmak için geri gel evet bunlar bunlar mı her neyse açıklasan iyi olur

means that everything that happened in the past you forget about it but it's

geçmişte olan her şeyi unutursun ama

having an effect like this injury so something was going on and then it's

bu yaralanma gibi bir etkisi var yani bir şeyler dönüyordu ve sonra bu

just an expression that means it's affecting you something that affecting

sadece bir ifade seni etkiliyor geçmişi etkileyen bir şey

the past will now affect you again in the future could be sometime in the

şimdi seni gelecekte tekrar etkileyecek gelecekte bir ara olabilir

future so it comes back to comes back to bite you that's a great reminding you

yani geri gelip seni ısırmaya geliyor bu sana

that it's still there I think that's what if I explained that if you did

hala orada olduğunu hatırlatmak harika

quite a good job yes it normally it means an action that happens at a

oldukça iyi bir iş çıkardınız evet normalde bu,

certain point of time and then later reoccurs or or has ceramic assumptions

belirli bir zamanda gerçekleşen ve daha sonra tekrar ortaya çıkan veya seramik varsayımları olan

or has some other consequence as a consequence so maybe for example you

veya sonucu olarak başka bir sonucu olan bir eylem anlamına gelir, bu yüzden belki örneğin

tell a lie and you think that you've got away with it but now later that lie

bir yalan söylersiniz ve öyle düşünürsünüz. paçayı sıyırdın ama şimdi o yalan

comes back to bite you somebody finds out hmm they find out that you've lied

seni ısırmak için geri geliyor birileri hmm bir şey yalan söylediğini anlıyor evet

something yes exactly talking of lies we're talking about lies

tam olarak yalanlardan bahsediyoruz bugün yalanlardan bahsediyoruz

today do you ever lie mr. Steve do you ever tell lies I think yes do you know

hiç yalan söylediniz mi bay. Steve hiç yalan söyledin mi bence evet biliyormusun

just the hesitation there every one and I tempted to say no but of course that

oradaki herkes sadece tereddüt ediyor ve ben hayır demeyi ayarttım ama tabii ki bu bir

would be a lie so I think we all lie from time to time and we do so some

yalan olurdu bu yüzden sanırım hepimiz zaman zaman yalan söylüyoruz ve yapıyoruz bu yüzden bazı

people are very good at lying whilst other people are not very good at lying

insanlar çok yalan söylemekte iyiyken diğer insanlar yalan söylemekte pek iyi değilken

would you say that you are good at lying yes I'm very good I'm very good at lying

siz yalan söylemekte iyi olduğunuzu söyler misiniz evet ben çok iyiyim ben yalan söylemekte çok iyiyim

yes that's that's quite interesting with people are lying they often they often

evet bu oldukça ilginç, insanlar yalan söylüyorlar sık ​​sık

give themselves away by body language or things they do that's it so sometimes

kendilerini ele veriyorlar vücut diliyle veya yaptıkları şeylerle yani bazen

when a person is lying they might they might touch their nose or they might

bir insan yalan söylerken burnuna dokunabilir veya

their mouths or they might link ups theory something like that or they might

ağzına dokunabilir veya bağlantı teorisine benzer bir şey yapabilir veya

put a very large blanket over their head and then lie or not look directly at you

başlarına çok büyük bir battaniye örtebilir ve sonra Yalan söyle ya da doğrudan sana bakma

that's it I think your your show is very good mr. Duncan is excellent yes are you

bu kadar bence şovunuz çok iyi bayım. Duncan mükemmel evet

lying them were you lying about that I was I was pretending to like okay I'm

onlara yalan mı söylüyorsun bu konuda yalan mı söylüyordun ben seviyormuş gibi yapıyordum tamam

going to very good I'm going to throw you in the deep end now what is that hey

çok iyi olacağım şimdi seni derinlere atacağım şimdi bu ne hey

if you throw someone in the deep end what does that mean that means you don't

birini atarsan derin uç bu ne anlama geliyor bu, onlara söylediğin bir şeyi

give them any preparation for doing something you said I want you to do this

yapmaları için herhangi bir hazırlık yapmadığın anlamına geliyor, bunu yapmanı istiyorum

like like if you were to be if you were trying to learn to swim and you threw

sanki yüzmeyi öğrenmeye çalışıyordun ve

someone in the deep end they would have to figure out how to stay afloat so they

birini derin uca attın boğulmamak için suda nasıl duracaklarını bulmaları gerekirdi yani olay

didn't drown so though that's that's where it comes from but of course it

oradan geliyor ama tabii ki kameraya eğitimsiz olarak mı

could be like you're throwing me in the deep end by saying will you appear on

çıkacaksın diyerek beni derinlere atıyor gibi olabilir.

camera as an untrained person I've got to somehow adapt to what I'm doing and

Yaptığım şeye bir şekilde uyum sağlamam gereken kişi ve

but you know I've got a look in the camera and said of over to you so throw

ama bilirsiniz, kameraya bir baktım ve size dedim ki, onlara

some of the deep-end giving them give them a task to do they've never done

biraz derin uç verin, onlara yapmaları için bir görev verin

before that it just is totally out there that's it and so if you if you spring

Daha önce hiç yapmadım, bu tamamen orada ve bu yüzden eğer

something on a person without them preparing for its a tan each I think

bir kişinin üzerine bronzlaşmaya hazırlanmadan bir şey fırlatırsanız, sanırım

I've been bitten the girl where are you itching at the moment leg is I think

kız ısırıldım şu anda nerede kaşınıyorsunuz bacak bence

it's a I think isn't fly bitten me are you sure it was an itchy leg definitely

bu bir bence sinek ısırmadı mı beni kaşıntılı bir bacak olduğundan emin misin

definitely okay then we can confirm that I believe you have a word for us yes I

kesinlikle tamam o zaman onaylayabiliriz ki bizim için bir sözün var evet var

do I've got three is it a flash word or a flash phrase it's a flash word okay

bende üç tane var bu bir flaş sözcük mü ya da flaş bir cümle bu bir flaş kelime tamam

then so off you go right here we go just make sure everyone can see that yes yes

o zaman hemen gidin hemen gidiyoruz herkesin bunu görebildiğinden emin olun evet evet yapabiliriz oh

we can oh I can't read it now right infringe

şimdi okuyamıyorum doğru ihlal

it's an English verb everybody see that yes yes yes we can the word infringed is

bu İngilizce bir fiil herkes görüyor evet evet evet biz İhlal edilen kelimesi, aşmak

a verb that means to overstep or break and agreed law or restriction to

veya çiğnemek anlamına gelen bir fiil olabilir mi ve mutabık kalınan yasayı veya kısıtlamayı ihlal etmek,

infringe is to interfere with or to go over and agreed limitation

müdahale etmek veya üzerinde anlaşmaya varılan sınırlamayı aşmak

or to go against the terms of an agreement for example these musicians

veya bir anlaşmanın şartlarına aykırı hareket etmek olabilir mi, örneğin bu müzisyenler

have infringed my copyright the newspaper reporter infringed my privacy

benim telif hakkımı ihlal etti gazete muhabir mahremiyetimi ihlal etti

the word infringement is the noun that names the act of infringing another

ihlal kelimesi ihlal etme eylemini adlandıran isimdir başka bir

example this is clearly an infringement of copyright laws to infringe is to

örnek bu açıkça telif hakkı yasalarının ihlalidir ihlal etmek kırmaktır karşı

break contravene disobey flout interfere intrude invade undermine violate etc

gelmek itaatsizlik küstahlık müdahale araya girmek işgal baltalamak ihlal vb

infringe you see I could stay here for ages and infringe on your lesson you are

ihlal etmek görüyorsunuz burada yıllarca kalabilirim ve dersini ihlal ediyorsun

constantly interrupting and overstepping the mark you could never infringe on me

sürekli kesintiye uğruyorsun ve sınırı aşıyorsun beni asla ihlal edemezsin

but I could I could go on and on and on it interrupt you and go against what

ama devam edebilirdim ve devam edebilirdim ve sözünü kesebilir ve benden yapmamı istediğin şeye karşı gelebilirim ki bu

you've asked me to do which is read out a few words and I could go do more than

birkaç kelime okunur ve bundan daha fazlasını yapabilir

that and take over and I've been fringing on our prior agreement do you

ve görevi devralabilirdim ve önceki anlaşmamızı çiğniyordum biliyor musun

know a couple of weeks ago I went I went to the dentist right I think you told me

birkaç hafta önce dişçiye gittim doğru sanırım bana bundan bahsetmiştin

about that I remember that I went to the dentist and the dental hygienist she was

gittiğimi hatırlıyorum diş hekimi ve diş hijyenisti

so rude to me she gave me a telling-off she would she got quite angry with me

bana o kadar kaba davrandı ki bana azarladı şimdi bana çok kızar mıydı acaba

now I'm just wondering today because you have quite nice teeth that's it give us

bugün merak ediyorum çünkü çok güzel dişlerin var o kadar bize

a smile get close to the camera so we can see it yes they rather nice yes not

bir gülümseme ver yakınlaş kamera böylece görebiliriz evet oldukça hoşlar evet

too bad they look very completion for an English person who's English people are

çok da kötü değiller bir İngiliz için çok tamamlayıcı görünüyorlar, İngilizler

renowned for having bad teeth I don't know why that is but then I think I

kötü dişleriyle ünlüdür, bunun neden olduğunu bilmiyorum ama bence

think that's Americans though a lot of Americans think that British people have

bu Amerikalılar için çok fazla Amerikalıların oranı, İngilizlerin

terrible teeth now let's let's have a look at my team not far off let's have a

korkunç dişleri olduğunu düşünüyor, hadi çok uzakta olmayan ekibime bir bakalım, dişlerime bir bakalım, işte

look at my teeth so here's an here my teeth and mr. Steve me

burada dişlerim ve bay. Steve beni

mr. Steve so who do you think has the nicest teeth between mr. Steve and

bay Steve peki sence baylar arasında en güzel dişler kimde? Steve ve

myself who do you think who do you think has the nicest eath because mr. Steve

ben sizce kimin en güzel yemeği yediğini düşünüyorsunuz çünkü bay. Steve

always shows off he says I went to the dentist today and they didn't say

her zaman gösteriş yapar, bugün dişçiye gittiğimi söyler ve

anything to me they just cleaned my teeth and that was it

bana hiçbir şey söylemediler, sadece dişlerimi temizlediler ve hepsi bu kadardı, oysa diş hijyenistim beni

whereas I get a lot of hassle from my dental hygienist she really gives me a

çok rahatsız ediyor, o bana gerçekten

hard time so who has the nicest teeth between me and mr. Steve mr. Steve give

zor anlar yaşatıyor. benimle bay arasındaki en güzel dişlere sahip . steve bey Steve

us a smile and and me so who has the nicest teeth thank you very much mr.

bize bir gülümseme ver ve ben de en güzel dişlere sahip olan çok teşekkür ederim bayım.

Steve always looked after my teeth have you all my life which is why they're

Steve her zaman dişlerime baktı, hayatım boyunca sen varsın, bu yüzden oldukça

quite good that they're very very white I've got lots of other car magazines

iyiler, çok çok beyazlar.

here cuz I don't just have if in case people think that I only read what car I

sadece hangi arabayı okurum okumam

don't I read auto car ok Auto Express ok which is the sort of lower end of the

otomobil arabasını okurum tamam Auto Express tamam ki bu piyasanın bir nevi alt tarafı

market but quite please note drop the bag as the car magazine which is the

ama oldukça lütfen not edin

sort of the elite elite magazine Oh Oh drop it please please don't drop the

elit elit dergisinin bir türü olan araba dergisi olarak çantayı bırakın Oh Oh bırak onu lütfen lütfen dergileri yere düşürmeyin

magazines on the floor it's a bit too late now to say that I know but because

artık bunu bildiğimi söylemek için biraz geç ama çünkü

you've already done it but thanks so what's new in the world of cars I do new

zaten yaptınız ama teşekkürler yani araba dünyasındaki yenilikler

in the electric cars that's do we have electric cars yet we've got a few of

elektrikli arabalarda yenilikler yapıyorum bu mu biz? elektrikli arabalarımız var ama bizde onlardan birkaç tane var

them and what six well we've got there's a few if you've got a lot of money you

ve elimizdeki altı tane de var, eğer çok paranız varsa

can buy a Tesla which it's a very is an American car but they cost sort of

bir Tesla satın alabilirsiniz ki bu çok bir Amerikan arabası ama bir nevi maliyeti var.

upwards of sixty seventy thousand pounds you know this week in the UK they

altmış yetmiş bin poundun yukarısında bu hafta İngiltere'de biliyorsunuz

announced that by 2040 finish but never mind

2040'a kadar biteceğini duyurdular ama boşverin

by 2040 there won't be any cars that run on petrol or diesel being sold that's

2040'a kadar benzinli veya dizelle çalışan hiçbir araba satılmayacak,

what I said 2040 I don't know if I'll still be

ben de öyle dedim 2040 bilmiyorum eğer O zaman hala araba kullanacağım ama

driving then but yes so as I was saying before you

evet, yani daha önce de söylediğim gibi,

infringed on my dialogue you can buy a very expensive Tesla for about eighty

diyaloğumu ihlal etmeden önce çok pahalı bir Tesla'yı yaklaşık seksen

thousand pounds or you can buy a Nissan Leaf which is much cheaper either way

bin pound'a alabilirsin ya da çok daha ucuz olan bir Nissan Leaf alabilirsin, her iki şekilde de

you can't go very far on them because they only take you about 150 miles if

gidemezsin onlardan çok uzaktalar çünkü sizi sadece 150 mil kadar götürüyorlar, eğer

that before you need to charge up so where it's going to be interesting to

şarj etmeniz gerekiyorsa,

see how they develop the electric car to be as practical as a petrol or diesel

elektrikli arabayı benzinli veya dizel araba kadar pratik olacak şekilde nasıl geliştirdiklerini görmek ilginç olacak,

car mmm personally I can't see it happening but there you go I had a

mmm kişisel olarak yapabilirim' t olduğunu görmüyorum ama işte benim

special guest and did you see this special guest in the garden this week

özel bir konuğum vardı ve bu hafta bahçede bu özel konuğu gördünüz mü

did you see it was it a cow it was a it was a rabbit oh yes a rabbit we had a

gördünüz mü o bir inek miydi o bir tavşandı oh evet bir tavşan tavşanımız vardı

rabbit in the garden this week and I was filming the rabbit it was in the garden

Bu hafta bahçede tavşanı çekiyordum ve daha önce de

hiding from the farmer as I mentioned earlier other farmers are out and about

bahsettiğim gibi bahçede çiftçiden saklanan

at the moment shooting the rabbits once you've got one rabbit it won't be long

tavşanı çekiyordum.

before you've got a lot of rabbits as we all know about rabbits and their habits

Hepimizin bildiği gibi bir sürü tavşanımız var tavşanlar ve onların alışkanlıkları

rabbits and their habits they do like to procreate yes they like to yes they like

tavşanlar ve onların alışkanlıkları üremeyi severler evet severler evet

to get down and get jiggy as they say did you know that the word rabbit can

dedikleri gibi aşağı inip sallanmayı severler tavşan kelimesinin

also be used as a slang phrase as well a slang word so there it is rabbit so the

de olabileceğini biliyor muydunuz? argo bir kelime olarak da kullanılır yani işte tavşan yani tavşan

word rabbit yeah in cockney English so if you rabbit

kelimesi cockney ingilizcesinde evet yani eğer tavşansan

it means you talk too much now can you see where I'm going here if you taught

bu çok fazla konuştuğun anlamına gelir şimdi burada nereye gittiğimi görebilir misin eğer kendi

yourself if you talk too much am I talking about myself maybe I'm not if

kendine konuşursan kendimden çok fazla bahsediyorum belki de değilim, eğer

you rabbit it means to talk too much or to talk excessively so I think we will

bunun çok fazla konuşmak veya aşırı konuşmak anlamına geldiğini düşünürseniz, sanırım izin vereceğiz

let mr. Steve go how about you don't new you're anything else no that's okay you

bay. Steve git, yeni olmana ne dersin, başka bir şeysin hayır sorun değil,

can go back into the garden I believe there are some wee

bahçeye geri dönebilirsin Bazı küçük

kids that the purpose is over there are some weeds that need pulling up yes

çocukların amacının bittiğine inanıyorum, temizlenmesi gereken yabani otlar var

there are yes and there they there they need a lot of a lot of strength in your

evet var ve var oradalar parmaklarına çok fazla güç vermeleri gerekiyor çok şükür

fingers thank goodness you didn't injure your fingers no I didn't actually I'm

parmaklarını incitmedin hayır aslında incitmedim

gonna get them to eat first and then I'm gonna go back into the garden and pull

önce onları yemelerini sağlayacağım sonra bahçeye geri döneceğim ve

out some weeds and just tidy everything up a bit that sounds fun so I'll put my

biraz yabani ot çıkar ve kulağa eğlenceli gelen her şeyi biraz topla, böylece şapkamı tekrar takacağım,

hat back on put your hat back on there we go took a

şapkanı tekrar tak oraya gidiyoruz

long time on holiday why did it take so long then to put that hat on oh it was

tatil uzun sürdü o zaman şapkayı takmak neden bu kadar uzun sürdü oh ta

all the way down there yes it's like you're having trouble finding your head

aşağılardaydı evet kafanı bulmakta zorlanıyor gibisin

isn't it silly but you've got to keep the sun off your head do a little got

aptalca değil mi ama güneşi kafandan uzak tutmalısın biraz

any hair no I think it's a great looking hat otherwise you get you know cancer on

saçın var hayır bence başka türlü harika görünen bir şapka bilirsin kafanda kanser

your head don't want that okay and on that cheerful note right yes on that

bunu isteme tamam ve o neşeli notayla doğru evet o

happy cheerful positive note we will say goodbye to mr. Steve see you again later

mutlu neşeli olumlu notla bayla vedalaşacağız. Steve, daha sonra tekrar görüşürüz,

just to let you know there's two other words here I'm sure mr. Duncan's gonna

sadece burada iki kelime daha olduğunu bildirmek için eminim bayım. Duncan

handle those very well later so thank you for the invitation and good luck

bunları daha sonra çok iyi halledecek, bu yüzden davetiniz için teşekkür ederim ve

with the rest of the show and I'm off back into the garden see you later

gösterinin geri kalanında iyi şanslar ve ben bahçeye geri dönüyorum, sonra görüşürüz

bye-bye bye-bye mr. Steve and there he goes mr. Steve has left the building

güle güle bay bay. Steve ve işte gidiyor bay. Steve binayı terk etti

some would say good riddance and some wouldn't I hope you enjoyed that

bazıları geçmiş olsun derdi, bazıları hoşlanmazdı umarım beğenmişsinizdir

something different today something different at 3 o'clock we are talking

bugün farklı bir şey farklı bir şey saat 3'te farklı bir şey

about lies today do you ever tell lies we are now going to take a look at a

bugün yalanlardan bahsediyoruz hiç yalan söyler misiniz şimdi bir göz atacağız yalan

lesson all about telling lies do you ever tell lies hi everybody this is mr.

söylemekle ilgili bir ders hiç yalan söyler misin millet merhaba, ben bay.

Duncan in England how are you today are you ok

Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you happy I hope so in this lesson we will take a look at

umarım mutlusundur umarım bu derste

another dark side of our behavior the act of telling lies

davranışlarımızın başka bir karanlık yönüne göz atacağız yalan söyleme eylemi

the word lie means to say something or to make someone believe something that

yalan kelimesinin anlamı bir şey söylemek veya birisini ikna etmek doğru olmayan bir şeye inanmak,

is not true there are many reasons why we tell lies

yalan söylememizin birçok nedeni vardır,

but the two most common reasons are because we want to protect either

ancak en yaygın iki neden,

ourselves or another person close to us

kendimizi veya bize yakın olan başka bir kişiyi korumak istememizdir; birbiriyle

there are many words connected to and which mean telling lies such as betray

bağlantılı ve yalan söylemek anlamına gelen birçok kelime vardır, örneğin ihanet hile

cheat con deceive delude dishonest dupe Tulsa feign fib hoodwink

dolandırıcılığı aldatma aldatmaca dürüst olmayan kandırma Tulsa numarası yapma fib kandırmaca

missing for mislead pretend swindle trick and untruth there is a short idiom

yanıltmak için kayıp numara yapma dolandırma hile ve gerçek dışı yalan söyleme eylemini anlatan kısa bir deyim var

that describes the act of lying we pull the wool over somebody's eyes you lied

birinin gözlerinin üzerine perde çekiyoruz bana yalan söyledin

to me you pulled the world over my eyes

dünyayı gözlerimin üstüne çektin

why do we really lie sometimes we need to lie to avoid a difficult situation or

neden gerçekten yalan söylüyoruz bazen zor bir durumdan kaçınmak için ya da birini

to prevent us from hurting or offending someone we call this type of deception a

incitmekten ya da gücendirmekten kaçınmak için yalan söylememiz gerekir, bu tür bir aldatmacaya

white lie so telling a lie may not always be a bad thing or so we would

beyaz yalan deriz, yani yalan söylemek her zaman kötü bir şey olmayabilir ya da

like to believe here are two examples of white lies you cannot see your best

burada iki örnek olduğuna inanmak isteriz beyaz yalanlar bu gece en yakın arkadaşını göremezsin

friend tonight because you are going out with someone from work you do not want

çünkü işten biriyle çıkıyorsun

to hurt your friend so you say that you are going to visit your family for

arkadaşını üzmek istemiyorsun bu yüzden akşama aileni ziyarete gideceğini söylüyorsun

supper you eat the last cream cake but you don't want to seem like a greedy

son kremalı pastayı yiyorsun ama yapmıyorsun Açgözlü biri gibi görünmek istemiyorum

person so instead you say that the dog ate it

bu yüzden onun yerine köpeğin onu yediğini söylüyorsunuz hiç

do you ever tell lies have you ever been caught lying did anyone ever lie to you

yalan söylüyor musunuz hiç yalan söylerken yakalandınız mı size hiç yalan söylendi mi

of course there is one big problem with lying and that is being found out or

elbette yalan söylemenin büyük bir sorunu vardır ve bu ortaya çıkarılmaktır veya

caught telling a lie even a white lie can get you into serious trouble because

yalan söylerken yakalanmak beyaz bir yalan bile başınızı ciddi belaya sokabilir çünkü

if you are caught doing it the other person will not trust you anymore they

bunu yaparken yakalanırsanız diğer kişi artık size güvenmeyecektir aldatılmış

will feel cheated disappointed and foolish a person who tells lies is

hissedecekler hayal kırıklığına uğramış ve aptalca yalan söyleyen kişiye

called a liar they are dishonest they can also be called a cheat or a fever

yalancı denir dürüst değildirler yapabilirler aynı zamanda hilekarlık ya da ateş olarak da adlandırılabilir

there is a phrase in English that goes honesty is the best policy this means

İngilizce'de dürüstlük en iyi politikadır diyen bir söz vardır, bu, bugün bitirmeden önce

that it is better to try and be honest with other people

even if what you say may hurt or upset them

söyledikleriniz onları incitecek ya da üzecek olsa bile diğer insanlara karşı dürüst olmaya çalışmanın daha iyi olduğu anlamına gelir.

before I finish today I would like to say a special hello to my new friends

watching in China India Italy South Korea Thailand the Netherlands and yet

Çin Hindistan İtalya Güney Kore Tayland Hollanda'da izleyen yeni arkadaşlarıma özel bir merhaba demek istiyorum ve

now I will see you all again soon honestly I promise that is not a lie

yine de yakında hepinizi tekrar göreceğim dürüst olmak gerekirse söz veriyorum bu bir yalan değil

cross my heart this is mr. duncan in england saying but

kalbimden bu bay. İngiltere'de duncan diyor ama

i for now

ben şimdilik

hmm so there it was one of my English lessons from way back in 2008 can you

hmm yani orada 2008'deki İngilizce derslerimden biriydi

believe it so many years ago nine years ago that lesson was made all about

inanabiliyor musun çok yıllar önce dokuz yıl önce o ders tamamen

telling lies do you ever tell lies have you ever told an untruth sometimes lying

yalan söylemekle ilgili yapıldı hiç yalan söyledin mi hiç yalan söylemek bazen

can be okay sometimes lying can be acceptable we call acceptable lying a

doğru olabilir bazen yalan kabul edilebilir olabilir biz kabul edilebilir yalana

white lie a white lie so when you lie but the lie is not harmful we call it a

beyaz yalan beyaz yalan diyoruz yani yalan söylediğinde ama yalan zararlı değil biz ona

white lie hello son says mr. Steve your accent is very British I think so well

beyaz yalan diyoruz merhaba oğlum diyor bay. Steve aksanınız çok İngiliz bence çok iyi

mr. Steve is British that's the reason why Kathryn fogs asks was the doctor

Bay. Steve İngiliz, Kathryn Foss'un doktorun

still able to care after mr. Steve yes I think that he had to spend some time

Bay'la hala ilgilenip ilgilenemeyeceğini sormasının nedeni bu. Steve evet, ayak bileğini dinlendirmek için biraz zaman harcaması gerektiğini düşünüyorum

resting his ankle but his ankle got better his ankle is now okay but

ama ayak bileği düzeldi, ayak bileği şimdi iyi ama

sometimes it does give him a little bit of discomfort

bazen onu biraz rahatsız ediyor

Gwen below says I injured my knee severely yes your knees I think knees

Gwen aşağıda dizimi ciddi şekilde yaraladığımı söylüyor evet dizlerin sanırım dizlerin

are a part of your body that you tend to forget you tend to ignore but I think

Vücudunuzun unutmaya meyilli bir bölgesini görmezden gelme eğilimindesiniz ama bence

knees are very important parts of the body I injured my knee severely when I

dizler vücudun çok önemli bölgeleri 15 yaşımdayken dizimi ciddi şekilde yaraladım

was 15 I rode a bike down a very steep hill I did it without breaks

Çok dik bir yokuştan aşağı bisiklet sürdüm Ara vermeden yaptım

thinking back it was a very foolish thing to do

Geçmişi düşünerek yapmak çok aptalca bir şeydi

Thank You Gwen yes we tend to ignore our knees we take them for granted we just

Teşekkürler Gwen evet dizlerimizi görmezden gelme eğilimindeyiz onları hafife alıyoruz sadece

say I have knees I will ignore them but as you get older you will realize just

dizlerim olduğunu söylüyoruz onları görmezden geleceğim ama yaşlandıkça

how important and how fragile your knees are mr. Duncan it is a great idea to

dizlerinizin ne kadar önemli ve ne kadar kırılgan olduğunu anlayacaksınız Bay. Bay Duncan'ı dahil etmek harika bir fikir

involve mr. Steve in your lessons very much for that when Oh Jean Santos

. Steve, derslerinizde bunun için çok fazla, Oh Jean Santos sizi yenmek için

says some something that comes back to beat you yes we can say beat or of

geri gelen bir şey söylediğinde, evet yendi diyebiliriz veya

course we can say bite so something that comes back to bite you some thing that

elbette ısırmak diyebiliriz ki, geçmişte yaptığınız bir şey sizi ısırmak için geri gelsin sorun yaratmak

you did in the past that comes back to create problems hi hi mr. Duncan I'm

için geri geliyor merhaba merhaba bay. Duncan Küba'lıyım Vay canına

from Cuba Wow I don't have many people watching in

Küba'da izleyen çok insan yok

Cuba so a big hello to everyone watching in Cuba oh but now I live in Miami in

bu yüzden Küba'da izleyen herkese kocaman bir merhaba oh ama şimdi Florida'da Miami'de yaşıyorum

Florida oh I see so you used to live in Cuba

oh görüyorum ki eskiden Küba'da yaşıyordunuz

Hannah gwee Hannah gwee Perello thank you very much for your comment today

Hannah gwee Hannah gwee Perello bugünkü yorumun için çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

thank you very much Jean Santos says I can lie very well but

Jean Santos çok iyi yalan söyleyebileceğimi söylüyor ama

I'd rather say or tell the truth nice teeth

doğruyu söylemeyi veya söylemeyi tercih ederim güzel dişler

guys says Julie G oh so Julie thinks that we both have nice teeth that's good

çocuklar Julie G diyor oh yani Julie ikimizin de güzel dişleri olduğunu düşünüyor bu iyi

Patricia says I think mr. Duncan has the nicest teeth thank you very much for

Patricia diyor bence bay Duncan'ın en güzel dişleri var,

that miss shunt says you both have nice teeth

bu bayan şant için çok teşekkür ederim, ikinizin de güzel dişleri olduğunu

Olga thinks that mr. Duncan your teeth are whiter but mr. Steeves are better

söylüyor Olga, Bay Duncan senin dişlerin daha beyaz ama bayım. Steeves daha iyi

formed do you know in the United States that people there think that all British

biçimlidir, Amerika Birleşik Devletleri'nde biliyor musunuz, oradaki insanlar tüm

people have bad teeth I don't know why that's true but some British people do

İngilizlerin dişlerinin kötü olduğunu düşünüyor bunun neden doğru olduğunu bilmiyorum ama bazı İngilizlerin

have terrible teeth but others have nice teeth so I don't think that's

korkunç dişleri var ama diğerlerinin güzel dişleri var bu yüzden bence öyle değil

necessarily true

mutlaka doğrudur

mr. Steve you have better teeth oh you have better teeth mr. Duncan oh I see

bay Steve daha iyi dişleriniz var oh daha iyi dişleriniz var bayım. Duncan oh,

to be honest you have better teeth mr. Duncan Thank You Reggie for that Andrew

dürüst olmak gerekirse daha iyi dişleriniz olduğunu görüyorum Bay. Duncan, Reggie'ye Andrew'un

asks mr. Steve can you repair your car by yourself I think Steve is very

Mr. Steve arabanı kendi başına tamir edebilir misin Steve bence

knowledgeable about cars he knows a lot about cars but I'm not sure if he ever

arabalar hakkında çok bilgili, arabalar hakkında çok şey biliyor ama

takes his car apart and then puts it back together again but I think he does

arabasını parçalarına ayırıp tekrar bir araya getirdiğinden emin değilim ama bence

do some some minor repairs to his car now in a game so yes I think he knows

biraz yapıyor arabasında küçük onarımlar artık bir oyunda bu yüzden evet bence o

how to repair a car as long as as long as it's simple as long as it's something

bir arabayı nasıl tamir edeceğini biliyor basit olduğu sürece basit olduğu sürece çok basit bir şey olduğu sürece

very simple I absolutely love mr. Steve's way of speaking and by the way

kesinlikle seviyorum bay. Steve'in konuşma tarzı ve bu arada

mr. Steve's teeth are nicer in my opinion Thank You Jamelia for that thank

Mr. Steve'in dişleri bence daha güzel Bunun için Jamelia'ya teşekkür ederim

you very much so you think that mr. Steve has nicer teeth than me okay fair

çok teşekkür ederim bu yüzden bay. Steve'in benden daha güzel dişleri var, tamam

enough are you going to buy a new car mr. Steve asks Leena I think mr. Steve

yeterince adil, yeni bir araba alacak mısınız bayım? Steve, Leena'ya sorar, sanırım bay. Steve

is getting a new car later this year I think he is I don't know what sort but

bu yılın sonunda yeni bir araba alacak sanırım ne tür bilmiyorum ama

maybe he will come back another time and tell us all about his new car tatata mr.

belki başka bir zaman geri gelir ve bize yeni arabası tatata bay hakkında her şeyi anlatır.

steve says amazing door thank you very much for that something very different

steve harika kapı diyor bunun için çok teşekkür ederim çok farklı bir şey

today we have the mystery idioms I will be giving you the answers to these later

bugün gizemli deyimlere sahibiz bunların cevaplarını daha sonra vereceğim bu

so here are today's mystery idioms but what are they what are today's mystery

yüzden işte bugünün gizemli deyimleri ama bunlar nelerdir bunlar bugünün gizemli

idioms there is the first one and there is the second one - mystery idioms but

deyimleri nelerdir ilki var ve ikincisi var - gizemli deyimler ama bunlar

what are they there is the first one

nedir birincisi

if you think you know the answers please let me know on the live chat when I tell

cevapları bildiğinizi düşünüyorsanız lütfen yalan söylediğimde canlı sohbette bana bildirin

lies I often become very red and embarrassed so I rarely tell lies

Çoğu zaman çok kızarırım ve utanırım bu yüzden nadiren yalan söylerim

says Patricia some people think that lying is okay as long as the lie is a

diyor Patricia bazı insanlar, yalan beyaz bir yalan olduğu sürece yalan söylemenin sorun olmadığını düşünür,

white lie so a white lie is something that's you say this is untrue but not

bu yüzden beyaz bir yalan sizin söylediğiniz bir şeydir, bu doğru değil ama zararlı değil,

harmful sometimes a white lie can be a good

bazen beyaz bir yalan iyi bir şey olabilir

thing yes mr. Duncan telling lies without

evet bayım. Duncan

blinking the eyes it means someone tells lies without feeling any guilt thank you

gözlerini kırpmadan yalan söylüyorsa bu, birisinin herhangi bir suçluluk hissetmeden yalan söylediği anlamına gelir.

hello son for that it is very hard to lie

some people are are not good liars some people are terrible liars and when they

lie sometimes they touch their nose or maybe they they blink a lot or maybe

belki çok göz kırpıyorlar ya da belki

they they touch their face so some people are not very good at lying sin K

yüzlerine dokunuyorlar bu yüzden bazı insanlar yalan söylemekte pek iyi değil sin K

is watching in Turkey please say hello to me hello sin K watching in Turkey and

Türkiye'de izliyor lütfen bana merhaba deyin merhaba Sin K Türkiye'de izliyor ve

of course I have been to Turkey in the past respect says hello I am your fan

tabii ki geçmişte Türkiye'de bulundum saygı merhaba diyor ben senin

from Russia please say hello to me hello respect and thank you for joining me

Rusya'dan hayranınım lütfen

today olga has made a guess at one of the

mystery idioms thank you very much for that psychologists say that people start

telling lies in their childhood after they have passed the age of three years

bana merhaba de üç yaşını geçtikten sonra

old they do it to conceal bad actions Thank You Lena for that yes I think most

kötü davranışlarını gizlemek için bunu yapıyorlar Lena'ya teşekkür ederim bunun için evet bence çoğu

people lie even I have told lies in the past so sometimes I lie but quite often

insan yalan söyler geçmişte ben de yalan söylemişimdir bu yüzden bazen yalan söylerim ama çoğu zaman

my lies are white lies I tell lies sometimes to protect

yalanlarım beyaz yalanlardır bazen

other people or maybe to protect myself so that's the main reason why most

başkalarını korumak için ya da belki de kendimi korumak için yalan söyler, bu yüzden çoğu insanın yalan söylemesinin ana nedeni budur

people tell lies Zorin says I have the answers to the

Zorin, gizemli deyimlerin cevaplarına sahibim der.

mystery idioms the first one is are you a mouse or a man are you a man or a

mouse and the second one is is it on camera no both of those are incorrect

ikincisi kamerada mı yok ikisi de yanlış ikisi de

I'm sorry about that they are both wrong so there they are today's mystery idioms

yanlış olduğu için üzgünüm o yüzden işte günümüzün gizemli deyimleri

what is the most boring sport what is the most boring sport to watch or

en sıkıcı spor hangisi izlemesi veya katılması en sıkıcı spor hangisi

participate in there are many boring sports around one of the most boring

orada var olduğunu düşündüğüm en sıkıcı sporlardan birinin etrafındaki birçok sıkıcı spor

sports that I think exists is golf I think golf might be this is just my

golf bence golf olabilir bu sadece benim

opinion by the way I think golf is probably the most boring sport to watch

görüşüm

another sport that's very boring to watch is fishing watching people fish

insanlar balık tutuyorlar

they're not actually doing anything they're just sitting by a river they're

aslında hiçbir şey yapmıyorlar sadece bir nehrin kenarında oturuyorlar

not actually doing anything so if you watch someone fishing in a river or a

aslında hiçbir şey yapmıyorlar bu yüzden bir nehirde veya gölette balık tutan birini izlerseniz

pond that can be very boring to watch mr. Duncan you missed my question could

izlemesi çok sıkıcı olabilir bay. Duncan sorumu kaçırdın,

you explain why you said earlier it still does exist and not it still exists

neden daha önce onun hala var olduğunu ve hala var olmadığını

well it's just another way of saying it it still does exist it still does exist

söylediğini açıklayabilir misin?

or it does still exist so you are basically expressing the same thing AB

AB

AB made a guess at one of the mystery

AB gizemli deyimlerden birinde bir tahminde bulundu

idioms thank you very much for that mr. Duncan from Medellin in Colombia I

bunun için çok teşekkür ederim bayım. Kolombiya Medellin'den Duncan

love your classes and I'm very excited to learn more and more thanks for

Derslerinizi seviyorum ve daha fazlasını öğrenmek için çok heyecanlıyım her şey için teşekkürler

everything thank you very much watching in Medellin

Medellin'de izlediğiniz için çok teşekkür ederim

it's less less Lizz Lizz it Barela or Barrera thank you very much for that I

daha az Lizz Lizz it Barela veya Barrera bunun için çok teşekkür ederim

hope I pronounced your your name right there

umarım adınız orada

fishing is a hobby and not a sport actually can you believe it fishing is a

balık tutmak bir hobidir ve spor değildir aslında balık tutmanın bir

sport you can compete with other people when you are fishing so yes fishing

spor olduğuna inanabiliyor musunuz balık tutarken diğer insanlarla rekabet edebilirsiniz yani evet balık tutmak

actually can be a sport did you know that

aslında bir spor olabilir Jamelia'nın

Jamelia says I never lie I don't like it when people lie well there are things

asla yalan söylemem dediğini biliyor muydunuz? ' insanlar iyi yalan söylediğinde,

that people say that are untrue that can be very harmful or damaging so yes

insanların söylediği doğru olmayan ve çok zararlı veya zarar verici olabilecek şeyler vardır, bu yüzden evet

sometimes lies can be very bad sir you didn't see my comment maybe not maybe

bazen yalanlar çok kötü olabilir efendim yorumumu görmediniz belki de

there's a reason why I didn't see it because there are lots of messages today

görmememin bir nedeni vardır' Görmüyorum çünkü bugün canlı sohbette çok fazla mesaj var

on the live chat so if you would like to write to me because I do have an email

bu yüzden bana yazmak istersen çünkü bir e-posta

address and also I am on Facebook as well you can write to me or you can

adresim var ve ben de Facebook'tayım, bana yazabilirsin veya

follow me

beni takip edebilirsin,

it's live English on a Sunday afternoon and it's mr. Duncan alive on YouTube

bu canlı Bir Pazar öğleden sonra İngilizce ve o Mr. Duncan YouTube'da yaşıyor

thank you very much for joining me today I hope you've enjoyed today's lesson

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim umarım bugünün dersinden keyif almışsınızdır

lots of things happening today we had mr. Steve at three o'clock did you see

bugün bir çok şey oluyor bay. Steve saat üçte gördünüz mü

mr. Steve he came in today to join me on the livestream talking about his

bay? Steve bugün canlı yayında bana katılmak için geldi ve

interests in cars and also his very serious injury that he had 30 years ago

arabalara olan ilgisinden ve ayrıca 30 yıl önce geçirdiği çok ciddi yaralanmasından bahsetti,

this is Mohammed watching your movie from Pakistan we have a great quote that

bu Muhammed Pakistan'dan filminizi izliyor.

goes don't ask questions if you want to hear no lies yes

yalan duymak istemezsin evet

sometimes if you ask a question maybe the other person doesn't want to answer

bazen bir soru sorarsan belki karşındaki kişi cevaplamak istemez bu yüzden yalan söyler yani

it so instead they will lie so if you don't

ask questions you will hear no lies thank you very much for that so yes I

soru sormazsan yalan duymazsın bunun için çok teşekkür ederim yani evet

did see your message there it is thank you for joining me today

Mesajını gördüm orada bugün bana katıldığın için teşekkür ederim

Antonio says I think chess is the most boring sport but it is very difficult to

Antonio diyor ki satrancın en sıkıcı spor olduğunu düşünüyorum ama oynaması çok zor

play and to play it stimulates the intelligence I think so I think you are

ve zekayı canlandırıyor bence bu yüzden

right there yes watching chess can be very boring but

tam oradasın evet satranç izliyorsun çok sıkıcı olabilir ama bence

playing chess I think is very stimulating it stimulates the brain I

satranç oynamak çok teşvik edici beyni canlandırıyor bence

think you are right I used to think that tennis was boring but once I learned the

haklısın eskiden tenisin sıkıcı olduğunu düşünürdüm ama

rules I didn't consider it that way anymore I think it's a bit like

kuralları öğrendiğimde artık o şekilde düşünmedim sanırım biraz öyle

volleyball volleyball is not very interesting to watch although it's very

voleybol voleybol izlemesi pek ilgi çekici değil ama

hard to play thank you who I am for that what is the relation between you and mr.

oynaması çok zor teşekkürler ben kimim bunun için sizinle bayım arasındaki ilişki nedir?

Steve so many people ask what our relationship is I don't know why you're

Steve pek çok insan ilişkimizin ne olduğunu soruyor Neden bu

so interested it's like I'm some sort of celebrity ooh

kadar ilgilendiğini bilmiyorum sanki ben bir tür ünlüyüm ooh

very nice the most hurtful injury that I've ever had was when I fell on my head

çok güzel Şimdiye kadar yaşadığım en acı verici yaralanma kafamın üstüne düştüğüm zamandı.

I don't like the sound of that to be honest I had seven stitches in my head

sesi pek hoşuma gitmedi doğrusu kafamda yedi dikiş vardı aman

oh my goodness yes sometimes if you injure yourself sometimes you might cut

allahım evet bazen kendini yaralarsan bazen

your skin and sometimes the cut is very large so if you have a very large cut on

derini kesebilirsin ve bazen kesi çok büyük yani çok büyük bir kesiğin varsa

your body sometimes they have to stitch the cut to make it close hmm sounds very

vücut bazen kesiği kapatmak için dikmek zorunda kalıyorlar hmm kulağa çok

painful I have never had stitches in my life I have never had any injury

acı veriyor Hayatımda hiç dikiş almadım hiç yaralanmadım

stitched up or sewn up the stitches that you have are called sutures sutures

dikildi veya sahip olduğunuz dikişlere dikiş denir dikişler

that's a very interesting word lots of people now chatting on the live chat

bu çok ilginç bir kelime çok Bugün canlı sohbette sohbet eden insanların oranı,

today because of course it is your live English that's the reason why I am here

çünkü tabii ki bu sizin canlı İngilizceniz, bugün burada olmamın nedeni bu, dikişleriniz alındıktan sonra

today I am here for you after your stitches have been taken out

sizin için buradayım,

you will have something called a scar scar so scar is the mark that is left

yara izi denen bir şey olacak, bu nedenle yara işareti yara

after the injury is healed up scar yes thank you the French Leo for that is

iyileştikten sonra kalan yara izi evet teşekkür ederim Fransız Aslanı bunun için

chess a sport well it is yes it's if if you are competing against another person

satranç bir spordur evet evet başka birine karşı yarışıyorsanız

it is a sport yes or of course a game a game Zee ha or Zahir Zahir Hussein says

bu bir spordur evet veya tabii ki bir oyun bir oyun Zee ha veya Zahir Zahir Hussein diyor masa tenisi masa tenisi

ping pong watching ping pong is very tedious I think so yes ping pong or

izlemenin çok sıkıcı

Table Tennis yes not very exciting to watch but very difficult to play very

competitive I think it's a very competitive sport ping-pong yes

it is a sport there is a world competition it is the brain sport I

bir dünya yarışması beyin sporu

don't know what that refers to maybe it refers to chess I'm not too sure thank

bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum belki satranca atıfta bulunuyor olabilir pek emin değilim bunun

you own Dantonio for that what is the

için kendi Dantonio'ya teşekkür ederim

meaning of bad liar from Selena Gomez do you mean a song are you talking about a

Selena Gomez'den kötü yalancının anlamı nedir bir şarkıdan mı bahsediyorsun bir

song but liar if a person is a bad liar it means they are not very good at doing

şarkıdan mı bahsediyorsun ama yalancı bir insan kötü bir yalancıysa bu onun bunu yapmakta pek iyi olmadığı anlamına gelir bu yüzden yalan

it so they are not very good at lying they are a bad liar they are bad at

söylemekte pek iyi değildirler kötü bir yalancıdırlar yalan

lying they are terrible at lying they can't lie convincingly Thank You mr.

söylemekte kötüdürler yalan söylemekte berbattır yapabilirler İnandırıcı bir şekilde yalan söylemeyin Teşekkürler bay.

Duncan you are the best believe me Thank You Reggie

Duncan sen en iyisisin inan bana Reggie'ye teşekkür ederim bunun

for that shall we have another video clip we are now going to take a look at

için başka bir video klip çekelim mi şimdi

one of my full English lessons in fact what you are about to watch is an

tam İngilizce derslerimden birine bakacağız aslında birazdan izleyeceğiniz şey

excerpt from not one but two of my full English lessons now at the start of

bir değil iki dersten bir alıntı. tam İngilizce derslerim

today's live stream I talked about my trip to my mother's house now when I

bugünün canlı yayınının başında şimdi annemin evine yaptığım geziden bahsettim şimdi

went to my mum's I noticed that there was a piece of wood in her dustbin and

annemin yanına gittiğimde çöp kutusunda bir tahta parçası ve çöp

the dust man the refuse collectors hadn't taken the bin they hadn't emptied

toplayıcıların sahip olmadığı toz adam olduğunu fark ettim. çöp kutusunu aldılar, boşaltmadılar

it and they rejected it they said that they weren't going to take it because my

ve reddettiler, almayacaklarını söylediler çünkü

mother had put some wood in the dustbin so do you think it is fair to force

annem çöp kutusuna biraz odun koymuş, bu yüzden

people to recycle in the following clip we are going to have a look at me

aşağıdaki klipte insanları geri dönüşüme zorlamanın adil olduğunu düşünüyor musunuz? bana bir göz atacağız

talking all about recycling

tamamen geri dönüşümden bahsediyorum

can you see what I'm doing here I'm moving these empty plastic bottles to

burada ne yaptığımı görüyor musunuz Bu boş plastik şişeleri

the recycling box at the back of my house

evimin arkasındaki geri dönüşüm kutusuna taşıyorum

they will then be collected by the local recycling plant and taken to a place

sonra yerel geri dönüşüm tesisi tarafından toplanacaklar eritilip geri dönüştürülmek üzere yeniden kullanılacakları bir yere götürülürler,

where they will be melted down and reused to recycle is the process of

reusing something over and over these days recycling is carried out all around

bu günlerde bir şeyin tekrar tekrar kullanılması işlemidir geri dönüşüm dünyanın her yerinde gerçekleştirilmektedir hemen hemen

the world almost anything can be recycled

her şey geri dönüştürülebilir

the most commonly recycled materials include water paper and plastic many

en yaygın olarak geri dönüştürülen malzemeler arasında su, kağıt ve plastik yer alır.

electrical devices can now be recycled to most metallic objects are also

elektrikli cihazlar artık çoğu metalik nesneye geri dönüştürülebilir, ayrıca

recyclable from discarded cans right up to disused cars many things these days

atılan teneke kutulardan kullanılmayan arabalara kadar geri

can be recycled we often hear the word sustainable used when discussing

dönüştürülebilir.

recycling this word refers to the action of maintaining a balance between the use

and replacement of materials needed for the manufacturing of everyday items

günlük eşyaların üretimi için gerekli malzemelerin kullanımı ve değiştirilmesi

sustainable forests and sustainable oceans being the two most common places

sürdürülebilir ormanlar ve sürdürülebilir okyanuslar,

where things such as wood gas and oil are found

odun gazı ve petrol gibi şeylerin bulunduğu en yaygın iki yer,

if you remember in the previous full English lesson I talked about recycling

hatırlarsanız, önceki tam İngilizce dersinde evde geri dönüşümden bahsetmiştim.

at home do we have the clip do we have the clip you know the clip from my last

klibe sahip klibe sahibiz klibe sahibiz klibe sahibiz klibi son

full english lesson do you have the clip do you have it do you have the clip do

tam ingilizce dersimden klibi biliyorsunuz klibi var mı klibi var mı klibi var mı

you have the clip well after that segment was shown I received thousands

klibi o bölüm gösterildikten sonra aldınız binlerce aldım o

what's that not thousands how many of them was it

binlerce olmayan nedir kaç kişi

hundreds not hundreds how many was it how many people complained how many how

yüzlerce değil yüzlerce kaç kişi şikayet etti kaç kişi şikayet etti kaç kişi

many six just six that's all well since that segment was posted I have received

altı sadece altı bu bölüm yayınlandığından beri her şey yolunda

six complaints from people saying that I should have first crushed the plastic

İnsanlardan önce plastik şişeleri kırmam gerektiğini söyleyen altı şikayet aldım

bottles before placing them into the recycle box so just for you here is a

onları geri dönüşüm kutusuna koyuyorum, bu yüzden sadece senin için burada

bottle I crushed earlier

daha önce ezdiğim bir şişe var

well hello there fancy seeing you here how lovely it is

merhaba merhaba seni burada görmek ne güzel

to see you again my name is mr. Duncan welcome to another full English lesson

seni tekrar görmek ne güzel benim adım bay. Duncan başka bir tam İngilizce dersine hoş geldiniz,

this is the 20th edition and look the son has decided to come out for us isn't

bu 20. baskı ve bakın oğlum bizim için dışarı çıkmaya karar verdi,

that nice of course most of my English lessons are made right here in England

o kadar da güzel değil mi?

the birthplace of rugby the Beatles George Formby Stan

Laurel Sir Isaac Newton the motorised vacuum cleaner

Laurel Sir Isaac Newton, motorlu elektrik süpürgesi

Boy George the Bronte sisters and of course the English language which is as

Boy George the Bronte kardeşler ve tabii ki

always the star of the show so without any more pontificating hesitation

her zaman olduğu gibi gösterinin yıldızı olan İngilizce, bu yüzden daha fazla ahkam

dawdling or beating about the bush let's get started with today's full English

kesmeden ya da lafı dolandırmadan bugünün tam İngilizce

lesson right

dersine başlayalım. yeni bir şeye

is there anything worse than starting something new could there be a more

başlamaktan daha kötü bir şey olabilir mi, bir şeyi ilk kez

nerve-wracking feeling than doing something for the first time being new

yapmaktan daha sinir bozucu bir duygu

to or at something must be one of the hardest situations to find yourself

olabilir mi?

having to deal with perhaps you've just started a new job or begun to learn a

yeni bir iş veya yeni bir beceri öğrenmeye başlamış olabilirsiniz,

new skill maybe you are using that acquired skill for the first time in a

belki de edindiğiniz bu beceriyi gerçek bir durumda ilk kez kullanıyorsunuz, koşullar

real situation whatever the circumstances being new it's something

ne olursa olsun, yeni bir şey

can be tough a person who's just recently started doing something new can

zor olabilir, yeni bir şey yapmaya yeni başlayan bir kişi

be described as a newbie or a newcomer they are new at the job a person without

acemi olarak tanımlanabilir veya yeni gelenler işte yeniler tecrübesiz bir kişi çevreci

experience can be described as being green they are just starting out that

olarak tanımlanabilir o kişi yeni başlıyor

person is a novice a beginner they are learning the ropes which means that the

acemidir acemidir ipleri öğreniyorlar bu da

person in question is a trainee he or she is learning how to do something a

söz konusu kişinin bir stajyer olduğu anlamına gelir öğreniyor bir şeyin nasıl yapılacağını

trainee is a person who learns while they watch another person working they

stajyer başka bir kişinin çalışmasını izlerken öğrenen kişidir

can also be described as an apprentice

çırak olarak da tanımlanabilir

here's an interesting word that you might not have seen before

burada daha önce görmemiş olabileceğiniz ilginç bir kelime

the word is portmanteau this word has more than one definition as a noun it

portmanteau bu kelimenin isim olarak birden fazla tanımı var seyahat ederken giysi taşımak için kullanılan

means a large leather bag or suitcase used for transporting clothes whilst

büyük deri çanta veya valiz anlamına gelir,

traveling however the word portmanteau also has another meaning which is the

ancak portmanteau kelimesinin başka bir anlamı da vardır, yani dilbilimde yeni bir şey oluşturmak için bir araya getirilmiş

combination of two separate things that have been joined together to form

iki ayrı şeyin birleşimidir.

something new in linguistics a portmanteau is a word formed by

combining or morphing two words together for example the words brench Cineplex

iki kelimeyi bir araya getirmek, örneğin brench Cineplex

email for tonight infomercial motel Podcast and smog are all types of

e-posta bu gece için infomercial motel Podcast ve smog kelimeleri portmanteau'nun tüm türleridir

portmanteau the word portmanteau itself derived from the combination of two

portmanteau kelimesinin kendisi iki

French words which means that portmanteau is itself a combination of

Fransızca kelimenin kombinasyonundan türetilmiştir, bu da portmanteau'nun kendisinin

two separate words Dibby Dibby do to do to be Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby

iki ayrı kelimenin bir kombinasyonu olduğu anlamına gelir Dibby Dibby do dibby olmak için dibby dibby dibby dibby dibby

Dibby du there it was full English lesson I'm just looking at one of mr.

dibby du orda tam ingilizce dersi vardı ben sadece bir tanesine bakıyorum mr.

Steve's car magazines this is one of the car magazines that he left behind

Steve'in araba dergileri bu, Bay Steve'i kaçırdıysanız geride bıraktığı araba dergilerinden biridir

if you missed mr. Steve earlier don't worry you can watch this livestream all

. Steve daha önce merak etmeyin, bu canlı yayını daha

over again later on because it will be saved on YouTube now if you are looking

sonra tekrar tekrar izleyebilirsiniz çünkü şimdi YouTube'a kaydedilecek, arıyorsanız, daha

if you are searching for my older my earlier live streams they have now been

eski canlı yayınlarımı arıyorsanız, artık

deleted from YouTube and this is because of the algorithms that decide on which

YouTube'dan silindiler ve bunun nedeni YouTube'da hangi videoların tanıtılacağına karar veren algoritmalardan biri, bu

videos are promoted on YouTube so I have deleted some not all but some of my

yüzden daha eski canlı yayınlarımın hepsini olmasa da bazılarını sildim

older my earlier live streams but the good news is I will be keeping some of

ama iyi haber şu ki,

my recent live streams they will stay on my YouTube channel and of course there

son canlı yayınlarımdan bazılarını tutacağım, YouTube kanalımda kalacaklar ve tabii ki çok yakında youtube kanalımda da

will be lots of new English lessons coming as well very soon on my youtube

pek çok yeni İngilizce dersi olacak,

channel as well so look out for that lots of things happening over the next

bu yüzden önümüzdeki birkaç hafta boyunca pek çok şeyin olacağına dikkat edin

few weeks mr. duncan is my answer correct to your mystery idioms I did

bay. duncan senin gizemli deyimlerine cevabım doğru

post it three times but you didn't answer me thank you very much hello son

3 kez gönderdim ama bana cevap vermedin çok teşekkür ederim merhaba oğlum

the answers to our mystery idioms are coming very shortly so please stay tuned

gizemli deyimlerimizin cevapları çok yakında gelecek o yüzden lütfen takipte kalın

for that there is the day's first mystery idiom

günün ilk gizemi var deyim

and here is the second one but what are they the answers coming very soon

ve işte ikincisi ama cevaplar ne çok yakında

because we are coming towards the end of today

çünkü bugünün sonuna doğru geliyoruz

live stream it's gone very fast again just another five minutes

canlı yayın yine çok hızlı gitti sadece beş dakika daha

and then I am out of here I hope you've enjoyed everything today giong Tran Wong

ve sonra buradan çıkıyorum umarım her şeyi beğenmişsinizdir bugün giong Tran Wong

says I hate athletics Oh some people like watching athletics

atletizmden nefret ettiğimi söylüyor Ah bazı insanlar atletizm izlemeyi severken

whilst others do not Estela says most sports are tedious to

diğerleri sevmez sıkıcı

watch tedious something that is boring to watch something that seems to go on

for a very long time without anything happening can be described as tedious

olduğu kadar sıkıcı

something tedious is boring I love your channel says and sell and

bir şey sıkıcıdır diyor ve

sell MMO and sell ammo thank you very much for that Nikolai is here hello

MMO satıp satıyorum ve cephane satıyorum diyor ve Nikolai burada olduğu için çok teşekkür ederim merhaba Nikolai

Nikolai haven't seen you for a while Nikolai has made a guess for today's

seni bir süredir görmüyorum Nikolai bugünün gizemli deyimleri için bir tahminde bulundu

mystery idioms

Jamelia says how lucky you are to be living so close to nature I live in a

Jamelia nasıl diyor doğaya bu kadar yakın yaşadığın için şanslısın ben bir şehirde yaşıyorum

city and I quite envy you well you don't have to be jealous because of course

ve seni çok kıskanıyorum kıskanmana gerek yok çünkü tabii ki

maybe in the future you can live somewhere in the countryside or away

gelecekte kırsalda veya kasabadan veya şehirden uzakta bir yerde yaşayabilirsin Bunun için

from the town or city Thank You Jamelia for that Maria says oh yes you you are

Jamelia'ya teşekkür ederim Maria diyor ki oh evet sen de haklısın aferin

also correct well done almost you are almost correct should I say almost Thank

neredeyse haklısın neredeyse demeliyim

You Maria for your guests for today's mystery idiom i I've got some of your

Maria bugünün gizemli deyimi için misafirlerin için teşekkür ederim i

deleted live lessons downloaded but not all of them ok Andrew that's all right

Silinmiş canlı derslerinden bazılarını indirdim ama hepsini değil onlardan tamam Andrew

no problem I have deleted many of my live streams from the past mainly due to

sorun değil sorun değil Geçmişteki canlı yayınlarımın çoğunu sildim çünkü

the fact that YouTube or should I say the algorithms on YouTube often act in a

YouTube ya da YouTube'daki algoritmalar genellikle

very unfair way so all I'm saying so that's the reason

çok adaletsiz bir şekilde hareket ediyor mu demeliyim, bu yüzden tek söylediğim bu.

why that that's the reason why I have to decide to delete a lot of my live

Canlı yayınlarımdan birçoğunu silmeye karar vermemin nedeni bu,

streams the old ones but you can watch this live stream later no problem

eskiler ama bu canlı yayını daha sonra izleyebilirsiniz sorun değil

it's alright and hopefully later there will be subtitles as well a lot of

ve umarım daha sonra altyazılar da olur ve birçok

people forget about the subtitles but they are there Juan Bello mr. Duncan in

insan unutur altyazılar ama oradalar Juan Bello mr. Duncan

my opinion the most boring sport is the shotput the only thing is all they are

bence en sıkıcı spor gülle atma tek yaptıkları şey

doing is throwing a heavy sphere yes it's just a big heavy ball and they

ağır bir küre fırlatmak evet bu sadece büyük bir ağır top ve

throw it from their shoulder shot put yes it's not very interesting is it not

onu omuzlarından fırlatıyorlar gülle atma evet çok ilginç değil

very exciting having said that you do you do need to be a very strong person

çok heyecan verici değil bunu yapmak için çok güçlü bir insan olman gerektiğini söyledim,

to do it so I think the most boring sport is golf and maybe also fishing as

bu yüzden bence en sıkıcı spor golf ve belki de balık tutmak

well fishing is not very very interesting to watch you don't see many

da balık tutmak pek ilginç değil,

TV shows talking about fishing do you hang van says mr. Duncan could you tell

hakkında konuşulan pek çok TV programı görmüyorsun balık avı mı asarsınız minibüse bay der. Duncan

me how to say newcomer to a new company he or she is not the beginning not the

bana yeni bir şirkete yeni gelen kişinin kariyerinin başlangıcı olmadığını nasıl söyleyeceğimi söyleyebilir misiniz,

beginner of his or her career if someone has been working for a long time with a

eğer birisi bir şirkette uzun süredir çalışıyorsa,

company we can say that they are a long time employee so long time they are a

onun uzun süredir çalışan olduğunu söyleyebiliriz. çok uzun süredir

long time employee that means they have been with the company for many years

uzun süredir çalışıyorlar, bu da uzun yıllardır şirkette oldukları anlamına geliyor,

long the juin says England is the birthplace of football so do you like

juin İngiltere'nin futbolun doğum yeri olduğunu söylüyor, bu yüzden

playing football I don't play football and to be honest I don't watch much

futbol oynamayı seviyor musunuz, futbol oynamıyorum ve dürüst olmak gerekirse sevmiyorum çok

football either so we have come to the end of today's livestream oh my goodness

futbol izleyin de bugünün canlı yayınının sonuna geldik aman allahım

those two hours went very quickly before I go

o iki saat çok çabuk geçti ben gitmeden önce

let's have the answers to today's mystery idioms the first mystery idiom

bugünün gizemli deyimlerinin cevaplarını alalım ilk gizemli deyim

quite a few of you got this right well don't smell a rat it is a well

epey çoğunuz bunu doğru anladınız da yapmayın Sıçan kokusu almak iyi

known English expression to smell a rat the meaning is to sense that something

bilinen bir İngilizce deyimdir sıçan kokusu almak anlamı bir şeyin

is not right to suspect that something is not what it seems is to smell a rat

doğru olmadığını hissetmek bir şeyin göründüğü gibi olmadığından şüphelenmek sıçan kokusu almak

that's a great expression and the second expression today's second mystery idiom

harika bir ifade ve ikinci ifade günümüzün ikinci gizemli deyimi

is the camera never lies ah very interesting so the camera never

kamera asla yalan söylemez ah çok ilginç yani kamera asla

lies the meaning a photo in its raw form is a true representation of the subject

yalan söylemez anlamı ham haliyle bir fotoğraf konunun gerçek bir temsilidir

we often say that the camera never lies it means that what appears on the

sık ​​sık kameranın asla yalan söylemediğini söyleriz bu fotoğrafta görünenin

photograph is the truth so there we go - mystery idioms have been solved did you

gerçek olduğu anlamına gelir yani işte buradayız git - gizemli deyimler çözüldü

get the right I hope so it's time for me to go unfortunately we

doğru anladın mı umarım benim gitme zamanım gelmiştir ne yazık ki zamanımız doldu saat

are right out of time it is just after 4 o'clock Thank You Olga Thank You Mika

4'ten hemen sonra Teşekkürler Olga Teşekkürler Mika

thank you long the doin apparently Meeker says I broke one of my fingers

teşekkürler uzun iş görünüşe göre Meeker diyor Çocukken parmaklarımdan birini kırdım

when I was a child and it still hurts during the rainy days yes during the

ve yağmurlu günlerde hala acıyor evet

damp weather so when the weather is damp maybe your broken bone or the bone that

nemli havalarda yani hava nemli olduğunda belki kırılan kemiğiniz veya

was broken starts to hurt good bye to Maria goodbye to the French

kırılan kemiğiniz ağrımaya başlıyor güle güle Maria'ya hoşçakal Fransız

Leo goodbye to Yi Xiao Ming goodbye to Elinor thank you very much for joining

Leo, Yi'ye veda Xiao Ming, Elinor'a veda, bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

me today mr. Duncan saying goodbye I will see you

bayım. Duncan hoşçakal diyor

very soon this is mr. Duncan in the birthplace of

çok yakında görüşürüz bu bay. İzlediğiniz

the English language saying thanks for watching thanks also to mr. Steve for

için teşekkürler diyen İngiliz dilinin doğum yerindeki Duncan'a ayrıca Mr. Steve

joining me today I hope you enjoyed that I will be back

bugün bana katıldığın için umarım

with you next Sunday don't forget you can catch me every Sunday from 2 p.m. UK

gelecek Pazar tekrar seninle olacağım için beğenmişsindir, unutma beni her Pazar saat 14:00'ten itibaren yakalayabilirsin. İngiltere

time thank you very much it's been a very interesting day I hope you have

zamanı çok teşekkür ederim çok ilginç bir gün oldu umarım

enjoyed it thank you shear a blade I didn't say anything today so I'm going

beğenmişsinizdir teşekkürler bıçağımı kırpın bugün bir şey söylemedim bu yüzden

to say Tatar for now and that comes from Peter in Brazil thanks for watching me I

şimdilik Tatarca diyeceğim ve bu Brezilya'daki Peter'dan geliyor izlediğiniz için teşekkürler ben

will see you next week this is mr. Duncan in the birthplace of

haftaya görüşürüz bu bay İngiliz dilinin doğum yerindeki Duncan,

the English language saying thanks for watching me talking live to you and of

sizinle canlı konuşmamı izlediğiniz için teşekkür ediyor ve

course you know what's coming next yes you do ta ta for now 8-)

tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyorsunuz evet, şimdilik ta ta yapacaksınız 8-)