ENGLISH ADDICT - Birthday words and phrases / Sunday 16th February 2020 / happy birthday to Mr Steve

do not be fooled by the sunshine now there it is that is a live view out of

şimdi güneş ışığına aldanmayın, pencereden dışarı canlı bir görüntü var

the window but do not be fooled by all of that sunshine because here in the UK

ama tüm o güneş ışığına aldanmayın çünkü burada Birleşik Krallık'ta uzun yıllardır

we have had some of the worst weather for many many years in fact where I'm

en kötü havalardan bazılarını yaşıyoruz aslında nerede

living at the moment where I live I think last night may have been the worst

Yaşadığım şu anda yaşıyorum Sanırım dün gece

weather ever since moving here yeah that's what I'm saying welcome here we

buraya taşındığımızdan beri en kötü hava olabilir evet, hoşgeldin demek istediğim bu,

go it's English addict live lots of things coming up today and of course

başlıyoruz İngiliz bağımlısı canlı bugün pek çok şey geliyor ve tabii ki

it's mr. Steve's birthday as well welcome everyone

bay . Steve'in doğum günü de herkese hoşgeldiniz

yes we are here as live as live can be from the birthplace of the English

evet, İngilizcenin doğum yeri

language that is of course England

olan İngiltere'den olabildiğince canlı olarak buradayız, tabii ki İngiltere'den

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you ok I

herkese merhaba, ben Mr. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

hope so are you happy well are you happy today I

umarım çok mutlusundur peki bugün mutlu musun

really hope so because we have lots of things coming up

Gerçekten öyledir çünkü önümüzde çok şey var

it's mr. Steve's birthday today hmm so Steve will be with us slightly

bu bay. Bugün Steve'in doğum günü hmm, bu yüzden Steve bugün bizimle biraz

different today because we will be talking about Steve's birthday also

farklı olacak çünkü Steve'in doğum gününden, ayrıca doğum günleriyle

words and phrases connected with birthdays and also getting older

bağlantılı kelimeler ve ifadelerden ve ayrıca yaşlanmaktan bahsedeceğiz,

something we all share one thing we all have in common and that is the fact that

hepimizin ortak bir yanı var ve bu da

we are all getting gold yes we are all getting old so I thought today some

biz olduğumuz gerçeği. hepimiz altın alıyoruz evet hepimiz yaşlanıyoruz bu yüzden bugün tam da bu konuyla

interesting words and phrases connected to that very subject also Steve is here

bağlantılı bazı ilginç kelimeler ve ifadeler düşündüm ayrıca Steve burada

and maybe or maybe not he will be showing us some of the gifts that he's

ve belki de bize aldığı hediyelerden bazılarını gösterecek

received we had a lovely day yesterday mr. Steve's mum and also his sister came

güzel bir gün geçirdik dün bay Steve'in annesi ve kız kardeşi

over here yesterday we had a lovely afternoon despite the fact that the

dün buraya geldi,

weather was absolutely awful I can't begin to tell you how bad the weather

hava kesinlikle berbat olmasına rağmen güzel bir öğleden sonra geçirdik. Son 20 saatte havanın ne kadar kötü olduğunu size anlatamam, bu

has been over the past 20 hours so yesterday we went into town the rain was

yüzden dün kasabaya gittik. yağmur

coming down very heavily the wind was blowing strongly and we were walking

çok şiddetli yağıyordu rüzgar kuvvetli esiyordu ve biz

around Much Wenlock fighting our way through the wind and the rain so it was

Wenlock'un etrafında dolaşıyorduk Rüzgar ve yağmurda yolumuza devam etmek için savaşıyorduk bu yüzden

a very hectic very almost unpleasant however we had the most amazing meal at

çok telaşlıydı neredeyse tatsızdı ancak her zamanki yerimizde en harika yemeği yedik

our usual place a big hello to all my lovely friends at the copper kettle we

kocaman bir merhaba tüm sevimli arkadaşlarıma bakır su ısıtıcısında

have a lovely meal yesterday a traditional hotpot if you don't know

dün güzel bir yemek yiyoruz geleneksel bir güveç,

what hotpot is if you've never had a hot pot here in England

güvecin ne olduğunu bilmiyorsanız, burada İngiltere'de hiç güveç yemediyseniz,

English hotpot is amazing it has everything in it it really does and also

İngiliz güveci harika, içinde her şey var gerçekten yapar ve ayrıca

we had a nice chat some gifts were exchanged yesterday as well so yes we

güzel bir sohbet ettik dün de bazı hediyeler değiş tokuş edildi yani evet

had a great day and of course today is the day it is mr. Steve's birthday today

harika bir gün geçirdik ve tabii ki bugün o gün Mr. Bugün Steve'in doğum günü

it really really is so last night a lot of dramatic things happened as well the

gerçekten çok dün gece pek çok dramatik şey oldu ve daha önce de

weather was awful as I've mentioned already I think last

bahsettiğim gibi hava berbattı sanırım dün

night's weather was some of the worst weather I've ever experienced since

geceki hava, buraya taşındığımdan beri yaşadığım en kötü havalardan biriydi.

moving here in fact as I stand here now just to give you an idea of how much

Şimdi burada sadece dün gece ne kadar yağmur yağdığına dair bir fikir vermek için duruyorum o

rain we've had last night we had so much rain I can hear the rain flowing behind

kadar çok yağmur yağdı ki arkamdan akan yağmurun

me past the house so there is a gentle sound of the rain or should I say the

evin yanından geçtiğini duyabiliyorum bu yüzden yağmurun hafif bir sesi var yoksa yağmur mu demeliyim?

water flowing by the house not just that but also last night we had a power cut

evin yanından su akıyor sadece o değil dün gece de elektrikler kesildi bu

so all the electricity went off last night

yüzden dün gece bütün elektrikler kesildi

so mr. Steve and myself we sat in the dark with just one candle lighting up

yani bayım. Steve ve ben karanlıkta odayı aydınlatan tek bir mumla oturduk

the room and we were forced to have a conversation we had to sit and talk of

ve konuşmaya zorlandık oturup konuşmak zorundaydık

course we have no problem doing that normally but last night it was very

tabii ki bunu normalde yapmakta bir sorunumuz yok ama dün gece çok

strange we could hear the rain in the wind outside and inside the house we

garipti ki duyabiliyorduk evin içinde ve dışında rüzgarda yağmur,

were sitting in darkness because there was no electricity so lots of dramatic

karanlıkta oturuyorduk çünkü elektrik yoktu,

things going on last night storm dennis is the name of the storm that we've been

dün gece çok dramatik şeyler oluyor, fırtına dennis

suffering for the past couple of days so storm Dennis and it's still going on

son birkaç gündür çektiğimiz fırtınanın adı, bu yüzden fırtına Dennis ve şu anda dışarıda hala devam ediyor,

outside now so this is the view from the window

yani bu

about an hour ago so have a look this is something I

yaklaşık bir saat önceki pencereden görüntü, bu yüzden bir bakın bu

recorded earlier so there is the view from the window early

daha önce kaydettiğim bir şey, yani

about about one hour ago and now you can see things have changed quite a lot so

yaklaşık bir saat önce erkenden pencereden görüntü var ve şimdi bazı şeyleri görebilirsiniz çok değişti,

let's have a look outside now and you can see it's it's much nicer so the Sun

şimdi dışarıya bir bakalım ve çok daha güzel olduğunu görebilirsiniz, bu yüzden güneş

is now out you can see there are some sheep in the distance oh look some

şimdi çıktı uzakta bazı koyunlar olduğunu görebilirsiniz oh bazı

lovely sheep and also you can see that it is still windy there is still a lot

sevimli koyunlara bakın ve ayrıca hala olduğunu görebilirsiniz rüzgarlı hala çok fazla

of wind blowing around however everything is looking much nicer now

rüzgar esiyor ama şimdi her şey çok daha güzel görünüyor çok şükür şimdi

thank goodness for that that's all I can say thank goodness for that hello to

söyleyebileceğim tek şey bu kadar çok şükür

everyone on the livestream hi thank you for joining me I had a couple of

canlı yayındaki herkese merhaba merhaba bana katıldığınız için teşekkür ederim birkaç

technical problems this morning now it wasn't my fault

teknik sorun yaşadım bu sabah şimdi benim hatam değildi, bu

so that's the reason why I am slightly late again it seems to be a regular

yüzden biraz geç kalmamın nedeni bu, şimdi normal bir

thing now my lateness so I do apologize however a couple of days ago my computer

şey gibi görünüyor, bu yüzden özür dilerim, ancak birkaç gün önce bilgisayarım

had a major update you may have heard this that the Windows 10 platform the

büyük bir güncelleme yaptı, bunu duymuş olabilirsiniz. Windows 10 platformu, günümüzde

operating system in most people's computers nowadays Windows 10 it had a

çoğu kişinin bilgisayarındaki işletim sistemi Windows 10

major update so basically my operating system in my computer was rebuilt from

büyük bir güncellemeye sahipti, bu nedenle temelde bilgisayarımdaki işletim sistemi sıfırdan yeniden oluşturuldu,

scratch so everything had to be reinstalled slowly as the operating

bu nedenle işletim sistemi güncellendiğinden her şeyin yavaşça yeniden yüklenmesi gerekiyordu

system was updated and I didn't realize that it was also make a lot of changes

ve ben farketmedim Ayrıca bilgisayarımdaki ayarlarda birçok değişiklik yaptı,

to the settings in my computer so I had to spend this morning trying to work out

bu yüzden bu sabahı Windows 10'un

all of the changes that the new version of Windows 10 has so that's what I've

yeni sürümünün sahip olduğu tüm değişiklikleri çözmeye çalışmak zorunda kaldım, bu yüzden

been doing this morning besides watching the water flow past my window there is

bu sabah izlemenin yanı sıra yaptığım şey de buydu. penceremin önünden su akıyor

so much water outside I've never seen so much water on the ground to be honest

dışarıda çok fazla su var yerde hiç bu kadar çok su görmemiştim sana karşı dürüst olmak

with you anyway enough of that we have more important things to talk

gerekirse konuşacak daha önemli şeylerimiz var

about because yes we have the live chat all so nice to see many people lots of

çünkü evet canlı sohbetimiz çok güzel birçok insanı canlı sohbette görmek için birçok

people already on the live chat hello to you wherever you are watching in the

insan zaten canlı sohbette merhaba dünyanın neresinde olursanız olun size merhaba

world maybe it is your birthday today perhaps you are celebrating your

belki bugün doğum gününüz belki de doğum gününüzü kutluyorsunuz

birthday also and in a roundabout 15 minutes we will have mr. Steve as well

ve yaklaşık 15 dakika içinde bayımız olacak. Steve de

joining us in the studio because it is it is his birthday today so hello to the

stüdyoda bize katılıyor çünkü bugün bugün onun doğum günü bu yüzden

live chat Oh huafei hello well Faye laughs Ian hello to you guess what you

canlı sohbete merhaba Ah huafei merhaba peki Faye gülüyor Ian size merhaba tahmin edin

are first on today's live chat

bugünün canlı sohbetinde ilk sizsiniz

congratulations to you however technically technically it isn't it

sizi tebrik ederim ancak teknik olarak öyle değil'

isn't huafei who is first in fact I received a message early this morning on

İlk kişi huafei değil aslında bu sabah erken saatlerde

the live stream before I started so here is a lovely message from netra who says

canlı yayında başlamadan önce bir mesaj aldım, bu yüzden işte Netra'dan güzel bir mesaj

many happy returns of the day mr. Steve have a wonderful time with your close

. Steve, yakınlarınızla harika zaman geçirin, bunu

ones well we did that yesterday you are too you too are a wonderful

dün yaptık, siz de harika bir

teacher I may not be able to attend today's live chat

öğretmensiniz, bugünün canlı sohbetine katılamayabilirim,

hence the text here so Thank You netra for your very early message on the live

bu nedenle buradaki metin, canlı sohbetteki çok erken mesajınız için netra'ya teşekkür ederiz.

chat before I even started to stream today so it was already there so thank

ben bugün akışa başlamadan önce, bu yüzden zaten oradaydı, bu yüzden

you very much for your message as well also for Steve's birthday Oh

mesajınız için çok teşekkür ederim ayrıca Steve'in doğum günü için Oh

Belarusian Belarusian has sent a picture of mr. Steve's favorite car at the

Belarusian Belarusian, mr. Steve'in şu anda en sevdiği araba

moment so yes thank you very much for the photograph of the Mercedes for mr.

bu yüzden evet, Mercedes'in fotoğrafı için çok teşekkür ederim .

Steve's birthday I will show it to him later on oh and also thank you very much

Steve'in doğum gününü ona daha sonra göstereceğim oh ve ayrıca

for your other picture as well and this looks like well I think on the left I

diğer resminiz için de çok teşekkür ederim ve bu iyi görünüyor sanırım solda

think that is me with the glasses and on the right I think that is that mr. Steve

sanırım bu gözlüklü benim ve sağdaki de sanırım bu Bay. Steve

I think so with his blue eyes ooh you have captured mr. Steve's blue eyes very

bence mavi gözleri ile ooh Bay'ı yakaladınız. Steve'in mavi gözleri çok

well I must say so thank you Belarusian for those photographs lovely more of mr.

iyi söylemeliyim ki bu fotoğraflar için Beyaz Rus'a teşekkür ederim bay. Marina'da

Steve's birthday coming a little bit later on Marina is here as well

biraz sonra Steve'in doğum günü geliyor, ayrıca burada

Marina happy birthday mr. Steve and hello to mr. Duncan unfortunately it

Marina doğum günün kutlu olsun bayım. Steve ve Mr. Duncan ne yazık ki

isn't my birthday today it is mr. Steve's birthday definitely

bugün benim doğum günüm değil, Mr. Steve'in doğum günü kesinlikle

also it's Sunday

aynı zamanda bugün Pazar

oh Beatrice hello Beatrice nice to see Beatrice

oh Beatrice merhaba Beatrice Beatrice'i

here as well hello mr. Duncan happy Sunday from Argentina and also happy

de burada görmek güzel merhaba bayım. Arjantin'den Duncan mutlu Pazarlar ve ayrıca

birthday to mr. Steve I have a feeling there will be a lot of greetings for

Mr. Steve Bugün Steve için pek çok selamlama olacağını hissediyorum

Steve today because it's his birthday hello flower hello khyber hello also

çünkü bugün onun doğum günü merhaba çiçek merhaba khyber merhaba ayrıca

Maria Oh Maria I'm saying hello to Maria Thank You Maria for joining me today it

Maria Oh Maria Maria'ya merhaba diyorum Maria bana katıldığın için teşekkür ederim bugün gün

is Sunday it's also mr. Steve's birthday by the way

Pazar aynı zamanda bay. Bu arada Steve'in doğum günü,

if you are new to my live stream don't forget you can catch me right here on

canlı yayınımda yeniyseniz, beni

YouTube every Sunday Wednesday and Friday from 2:00 p.m. UK time so that is

her Pazar, Çarşamba ve Cuma günleri saat 14:00'ten itibaren burada, YouTube'da yakalayabileceğinizi unutmayın. Birleşik Krallık zamanı, yani ne zaman

when you can find me on YouTube for those who aren't sure when I'm on so now

açık olduğumdan emin olmayanlar için beni YouTube'da bulabileceğin zaman, bu yüzden artık

you know there are the times Marella hello Duncan

Marella'nın olduğu zamanlar olduğunu biliyorsun, merhaba Duncan,

how is your mum feeling is she feeling better

annen nasıl hissediyor, daha

well I won't talk too much about that at the moment but yes I have sent all of

iyi hissediyor mu, konuşmayacağım şu an bununla ilgili çok fazla şey var ama evet tüm

your best wishes to my mother thank you very much for those lovely kind thoughts

iyi dileklerinizi anneme gönderdim bu güzel düşünce

and comments as well hello black gacha hello to you I'm very intrigued by your

ve yorumlarınız için de çok teşekkür ederim merhaba black gacha merhaba size bu arada isminiz çok ilgimi çekti

name by the way very intrigued ray hello ray zing from Australia Wow now you

çok ilgimi çekti Avustralya'dan ray merhaba ray zing Vay canına şu anda canlı yayınımdaki

might be the most distant viewer at the moment on my live stream so a big good

en uzak izleyici siz olabilirsiniz, bu yüzden Avustralya'ya büyük bir iyilik

eh to Australia I'm sure you get that all the time so ray zing who is watching

eminim bunu her zaman anlıyorsunuzdur, Avustralya'da izleyen ray zing

in Australia nice to see you here today hello Khyber noemi also pal Mira also

güzel bugün sizi burada görmek merhaba Hayber noemi ayrıca dostum Mira da

nice door hello miss nice to see you here today Amit

güzel kapı merhaba bayan bugün sizi burada görmek güzel Amit

hello mr. Duncan hope you are awesome happy birthday to mr. Steve by the way

merhaba bay. Duncan, umarım harikasınızdır, Bay Duncan'ın doğum günü kutlu olsun. Steve bu arada

he is quite young just 100 years old well sometimes Steve feels like he's 100

oldukça genç, sadece 100 yaşında, bazen Steve kendini 100 yaşında gibi hissediyor, bu yüzden

years old so now and again Steve does complain about his aches and pains as we

Steve ara sıra

all do from time to time hello sweetness I'm so glad to see you here again today

hepimizin zaman zaman yaptığı gibi ağrılarından ve sızılarından şikayet ediyor merhaba tatlım, gördüğüme çok sevindim yine buradasın bugün

is a special day because it's mr. Steve's birthday thank you very much so

özel bir gün çünkü bugün Mr. Steve'in doğum günü çok teşekkür ederim

many people wanting to say hello art or art or says hello to mr. Duncan that's

sanata ya da sanata merhaba demek isteyen ya da Mr. Duncan bu

me by the way for those wondering who is that strange man on the computer staring

benim bu arada bilgisayar başında bana çok tuhaf bakan o garip adamın kim olduğunu merak edenler için benim bayım

at me in a very odd way it's me mr. Duncan that's my name I teach English on

. Duncan bu benim adım YouTube'da İngilizce öğretiyorum

YouTube hello mr. Bruno nice to see that you

merhaba bayım. Bruno uçup gitmediğini görmek güzel biliyorum

have not blown away I know I can't begin to tell you how much rain we had last

dün gece ne kadar yağmur yağdığını sana anlatamam

night it was like a monsoon and it it went on all night and it only it only

stopped raining about an hour ago however outside at the moment the

ancak şu anda dışarıda

weather is looking lovely look at that now it's hard to believe how bad the

hava çok güzel görünüyor buna bakın şimdi havanın daha önce ne kadar kötü olduğuna inanmak zor

weather was earlier on but you can see you might be able to see the clouds

ama bulutların

moving by very quickly so it is still very windy outside the studio and there

çok hızlı hareket ettiğini görebilirsiniz, bu nedenle stüdyonun dışında hala çok rüzgarlı ve

is another view and can you see all the sheep in the field oh yes there is some

başka bir manzara daha var ve tarladaki tüm koyunları görebiliyor musunuz oh evet

lovely sheep grazing in the distance so that is the view outside now a lot of

uzakta otlayan sevimli koyunlar var bu yüzden dışarıdaki manzara bu şimdi birçok

people say mr. Duncan we love looking out of your window we might do that

insan bay diyor. Duncan, pencerenizden dışarı bakmayı seviyoruz, bunu daha sonra tekrar yapabiliriz,

again later on

however we have the live chat lots of words and phrases connected with having

ancak canlı sohbetimiz var, doğum gününüzün daha sonra gelmesiyle ilgili birçok kelime ve deyim var,

your birthday coming up later on can I also say a big special thank you - hmm

ayrıca büyük bir özel teşekkür edebilir miyim - hmm

can I say thank you to Petros also Loretta Andre and Olga thank you very

teşekkür edebilir miyim siz Petros'a ayrıca Loretta Andre ve Olga'ya bu ayki

much for your lovely PayPal donations this month very kind of you thank you

güzel PayPal bağışlarınız için çok teşekkür ederim çok naziksiniz çok teşekkür ederim

very much and I know that some of those donations were actually for mr. Steve

ve bu bağışlardan bazılarının aslında bay için olduğunu biliyorum. Steve

yes don't worry I will pass your donations on to mr. Steve I will buy him

evet merak etmeyin bağışlarınızı bey'e ileteceğim. Steve ona

something nice so thank you once again for your lovely support - Petrus Loretta

güzel bir şey alacağım bu yüzden güzel desteğiniz için bir kez daha teşekkür ederim - Petrus Loretta

Andre and also Olga and let us not forget also I have my lovely patreon

Andre ve ayrıca Olga ve unutmayalım benim de sevgili patreon destekçilerim var

supporters as well Mika ding also Andrew Juliana Oleg and

Mika ding ayrıca Andrew Juliana Oleg ve

Michael so thank you also for your continuing support on patreon as well so

Michael bu yüzden ayrıca teşekkür ederim patreon'da da devam eden desteğiniz,

thanks a lot for that and don't forget I do everything here on YouTube for free

bunun için çok teşekkürler ve unutmayın, burada YouTube'da her şeyi ücretsiz yapıyorum,

it costs you nothing to watch this not only that oh my goodness

bunu izlemenin size hiçbir maliyeti yok, sadece bu değil, aman tanrım,

I also have a website as well now this particular website is in its early

benim de bir web sitem var artık bu belirli web sitesi daha başlangıç

stages so I will be adding some new things to the website hopefully next

aşamasında bu yüzden umarım önümüzdeki

week as long as life does not become too hectic so I'm hoping to add and also

hafta hayat çok yoğunlaşmadığı sürece siteye bazı yeni şeyler ekleyeceğim bu yüzden web

change some of the things on my website but you can find all of my playlists on

siteme bazı şeyler eklemeyi ve değiştirmeyi umuyorum ama hepsini bulabilirsiniz Çalma listelerimden biri

there so if you want to find out what mr. Duncan is doing on YouTube then my

orada, yani mr. Duncan YouTube'da çalışıyor, o zaman web

website is probably a good place to go to especially if you've never seen my

sitem muhtemelen gitmek için iyi bir yer, özellikle derslerimi daha önce hiç görmediyseniz, işte

lessons before so there it is my website is now up and running and as

web sitem şimdi çalışıyor ve çalışıyor ve

I said I will be making some changes as well to the website over the next few

dediğim gibi bazı değişiklikler yapacağım. web sitesi önümüzdeki birkaç

days thank you also to oh hello to Pedro Pedro Belmont is here today Pedro

gün içinde teşekkür ederim Pedro Belmont'a merhaba bugün burada Pedro

Belmont will he be going away let's find out shall we later

Belmont gidecek mi bakalım daha sonra

thank you very much Satoru no nice to see you here as well apparently it feels

çok teşekkür edecek miyiz Satoru sizi burada görmek hoş değil görünüşe göre

like spring where satury no is sitting it is 22 degrees and I'm on my balcony

öyle hissettiriyor Satürn no'nun oturduğu bahar 22 derece ve ben balkonumda

in front of the blue sea can I just say I feel slightly envious of you sitting

masmavi denizin önündeyim, balkonunuzda oturup denize bakmanızı biraz kıskandığımı söyleyebilir miyim

out there on your balcony looking at the sea but at least you haven't forgotten

ama en azından görmemişsinizdir.

about me so you're still watching me even though you have a lovely view in

beni unuttunuz, bu yüzden önünüzde harika bir manzara olmasına rağmen hala beni izliyorsunuz

front of you hello Angela hello thank you very much for your lovely birthday

merhaba Angela merhaba Steve'e yaptığınız güzel doğum günü tebrikleriniz için çok teşekkür ederim çok teşekkür

greetings for Steve thank you very much also we have sherry hello sherry ma

ederim ayrıca bizde şeri var merhaba şeri ma

cherie more hello also to Pedro again Oh Pedro

cherie daha fazla merhaba ayrıca Pedro'ya tekrar Oh Pedro

is still here he hasn't gone yet pal Mira says my nephew lives in the UK and

hala burada, henüz gitmedi dostum Mira, yeğenimin Birleşik Krallık'ta yaşadığını ve onun

he is exactly like Dennis is that his name so palmyra is your is your nephews

tıpatıp Dennis olduğunu söylüyor, yani adı palmyra senin yeğeninin

name dennis interesting also we have alberto with birthday greetings for mr.

adı dennis ilginç ayrıca doğum günü tebrikleriyle alberto'muz var bay için

steve and we are now up to date with the live chat korchi is here also

steve ve biz şimdi canlı sohbetle günceliz korchi burada ayrıca

ana here in a rome it is warm and sunny I wish it was warm and sunny here well

burada bir roma'da sıcak ve güneşli Keşke burası sıcak ve güneşli olsaydı

we have the sunshine but we don't have any of the war

güneş ışığımız var ama savaş yok

and it is very very cold and wait I can't begin to tell you how dramatic it

ve hava çok çok soğuk ve bekleyin dün gecenin ne kadar dramatik olduğunu size anlatamam o kadar

was last night so many things going on we have the power the electricity went

çok şey oluyor ki elektriğimiz var elektrikler

off and I had to sit with mr. Steve in the dark with a candle and we were just

kesildi ve ben bayla oturmak zorunda kaldım. Steve karanlıkta bir mumla ve biz

we were just talking for ages talking of which we will be doing that soon mr.

sadece uzun zamandır konuşuyorduk, bunu yakında yapacağız Bay.

Steve will be joining us in a few moments and we'll be talking about

Steve birkaç dakika içinde bize katılacak ve

birthday greetings the way in which you can express birthday greetings to your

arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza doğum günü selamlarını ifade edebileceğiniz şekilde doğum günü selamlarından

friends and relations and lots of other things as well meanwhile we will have a

ve diğer pek çok şeyden bahsedeceğiz ve bu arada

look at one of my lessons I have been teaching English on YouTube for many

derslerimden birine bir göz atacağız. YouTube'da uzun

years nearly 14 years and here now is one of my English lessons to give you a

yıllardır yaklaşık 14 yıldır İngilizce öğretiyorum ve şimdi burada

taste of the sort of thing I do right here

yaptığım türden bir şeyin tadına bakmanız için İngilizce derslerimden biri burada

can you see what sort of weather we're having here today well there is poor

bugün burada nasıl bir havanın olduğunu görebiliyor musunuz?

visibility for a start it isn't a clear day by any means it is a foggy day here

başlangıç ​​için görüş zayıflığı var hiçbir şekilde açık bir gün değil burada İngiltere'de sisli bir gün bir şeyi hatırlayamamayı tarif etmek için

in England we can use foggy as an idiom to describe the inability to remember

bir deyim olarak sisli kullanabiliriz en

something we can say I haven't the foggiest idea which means you do not

sisli fikrim olmadığını söyleyebiliriz

remember or you cannot recall a certain event or a piece of information

belirli bir olayı veya bir bilgiyi hatırlamadığınız veya hatırlayamadığınız anlamına gelir

today's fog has been caused by warm and the cold air colliding with each other

bugünkü sis sıcak ve soğuk havanın birbiriyle çarpışmasından kaynaklanır

this fog is made up of tiny particles of moisture you often see fog forming in

bu sis küçük nem parçacıklarından oluşur erken saatlerde sis oluştuğunu sıklıkla görürsünüz

the early morning or evening or as the temperature changes the subject of

sabah veya akşam veya sıcaklık değiştikçe

weather is a fascinating one and for the typical English person such as myself it

hava durumu konusu büyüleyicidir ve benim gibi tipik bir İngiliz için bu, genel günlük konuşmalarda

is a subject that is often discussed in general day-to-day conversation the two

sıklıkla tartışılan bir konudur.

words shown here may look similar but they are in fact very different the

Burada gösterilen iki kelime benzer görünebilir, ancak aslında çok farklıdırlar

words perspective and prospective are often confused that is to say one is

perspektif ve prospektif sözcükleri sıklıkla karıştırılır, yani biri

used instead of the other first of all the word perspective defines the way in

diğerinin yerine kullanılır, her şeyden önce perspektif sözcüğü nesnelerin görülme biçimini,

which things are seen how an object appears depending on its size shape and

bir nesnenin boyutuna, şekline ve göreli durumuna bağlı olarak nasıl göründüğünü tanımlar.

relative distance from other things around it in drawing and painting

çizim ve boyamada

perspective is used to give the illusion of depth and distance we can also use

perspektif, derinlik ve mesafe yanılsaması vermek için kullanılır,

this word to express a person's view of the world as there

bu kelimeyi bir kişinin dünya görüşünü ifade etmek için de kullanabiliriz, çünkü

interview a person's perspective of the world the views and opinions held by us

bir kişinin dünyaya bakış açısı, görüşler ve görüşler ile röportaj yapılır.

all come from our own perspective then there is the word prospective which

hepimiz kendi bakış açımızdan geliyoruz, o zaman gelecekte

means something that is expected or is expecting to be done in the future

yapılması beklenen veya yapılması beklenen bir şey anlamına gelen prospektif kelimesi var, daha sonraki

something that is likely to happen at a later date

bir tarihte olması muhtemel bir şey

is prospective I have a prospective client coming to my office tomorrow so

muhtemel, yarın ofisime gelecek bir müstakbel müşterim var bu yüzden

now there is no need to get these words confused ever again

artık bu kelimeleri bir daha karıştırmanıza gerek yok farklılıkların neler olduğuna dair

I have given you a clearer perspective of what the differences are I have done

size daha net bir bakış açısı sağladım

this for you now and for all the prospective online students who will

bunu şimdi sizin için yaptım ve gelecekte bana katılacak tüm olası çevrimiçi öğrenciler için

join me in the future can you see what I have here this is a saucepan full of

neler olduğunu görebiliyor musunuz? Burada var bu kaynar su dolu bir tencere

boiling water the hot water is producing steam steam is produced when water

sıcak su buhar üretiyor su buharlaştığında buhar üretiliyor

vaporizes normally water vapor cannot be seen but it is possible to show it when

normalde su buharı görülemez ama aşırı sıcaklıklar kullanıldığında bunu göstermek mümkündür

extreme temperatures are used for example when hot vapor meets cool air

örneğin sıcak buhar soğuk havayla karşılaştığında

this is one of the ways in which clouds are formed the process is called

bu bulutların oluşma yollarından biridir sürece

evaporation the word steam can be used in other ways for example a person can

buharlaşma denir buhar kelimesi başka şekillerde kullanılabilir örneğin bir kişi

let off steam this expression means that a person will release their tension and

buharı bırakabilir bu ifade, bir kişinin

pent up energy by doing something the action is normally a physical one such

bir şey yaparak gerginliğini ve bastırılmış enerjisini serbest bırakacağı anlamına gelir. Eylem normalde

as going for a run having a dance or in

koşuya çıkmak, dans etmek veya

extreme cases screaming out loud it would be fair to say that we all need to

aşırı durumlarda yüksek sesle bağırmak gibi fiziksel bir eylemdir.

let off steam at some point it's time to take a look at another part of English

grammar continuing the theme of punctuation that we started in the last

dilbilgisi geçen sonbaharda başladığımız noktalama işaretleri temasını sürdürüyor

fall English today we will take a look at the dreaded apostrophe this

İngilizce bugün korkunç kesme işaretine bir göz atacağız bu

particular punctuation mark is a controversial one as its use has been

özel noktalama işareti tartışmalı bir noktadır, çünkü kullanımı

widely disputed over the years even now there seems to be some confusion over

yıllar boyunca geniş çapta tartışılmıştır, şimdi bile bazı karışıklıklar var gibi görünüyor

how it should be used in general English the apostrophe serves two purposes to

genel İngilizcede nasıl kullanılması gerektiği konusunda kesme işareti, bir

show the possessive quality of something and to show that a word has been

şeyin iyelik niteliğini göstermek ve bir kelimenin

shortened or a sentence has been made shorter in the possessive sense the

kısaltıldığını veya bir cümlenin iyelik anlamında kısaltıldığını göstermek için iki amaca hizmet eder kesme

apostrophe shows that one thing belongs to another for example Duncan's pen

işareti, bir şeyin diğerine ait olduğunu gösterir. örneğin Duncan'ın kalemi jill'in

jill's pencil st. Paul's Cathedral the

kalemi st. Paul Katedrali'nde

apostrophe can come at the end of the possessive word for example the

kesme işareti iyelik fiilinin sonuna gelebilir, örneğin,

teacher's college is over there a commonly confused use of the apostrophe

öğretmen koleji oradadır, kesme işaretinin yaygın olarak karıştırılan bir kullanımı

comes with the word it's the apostrophe here shows the

kelimeyle gelir, burada kesme işareti

contraction of it is it's my birthday today

kısaltmasını gösterir, bugün benim doğum günüm,

when the apostrophe is not used then the possessive tense is being expressed a

kesme işareti olduğunda kullanılmaz o zaman iyelik kipi ifade edilir

mouse has no fur on its tail another common mistake made with the apostrophe

farenin kuyruğunda tüy yoktur kesme işaretiyle yapılan diğer bir yaygın hata da onu sıradan sözcüklerin

is to use it to show the plural of ordinary words this is incorrect

çoğulunu göstermek için kullanmaktır bu

once again the apostrophe is only used when you wish to show

bir kez daha yanlıştır kesme işareti yalnızca göstermek istediğinizde kullanılır

a possessive clause or the contraction of a word or sentence I hope you enjoyed

iyelik eki ya da bir kelimenin ya da cümlenin kısaltılması umarım hoşunuza gitmiştir,

that just a brief example of the sort of thing you can find on my You Tube

bu sadece You Tube

channel and also across my website as well yes I have a website don't you know

kanalımda ve ayrıca web sitemde bulabileceğiniz türden kısa bir örnek evet, bir web sitem var, bilmiyor musunuz?

mmm so here it is Oh a moment we've all been waiting for the moment that well I

mmm işte burada Oh bir an, hepimiz o anı bekliyorduk,

suppose a lot of people are now sitting in front of their computer screens

sanırım pek çok insan şimdi bilgisayar ekranlarının önünde oturmuş

waiting very patiently waiting for something very special to happen because

sabırla çok özel bir şeyin olmasını bekliyor çünkü

mr. Steve is just around the corner are you ready to have mr. Steve on your

bay. Steve hemen köşeyi dönünce Bay'ı almaya hazır mısınız? Steve

screen are you well there is a special thing happening today because it is mr.

ekranınızda iyi misiniz bugün özel bir şey oluyor çünkü o Mr.

Steve's birthday so here he comes everyone it's the birthday boy himself

Steve'in doğum günü, işte o geliyor, doğum günü çocuğunun kendisi,

it's mr. Steve we look like a couple of Jehovah's Witnesses do we here what are

Bay. Steve bir çift Yehova'nın Şahidi gibi görünüyoruz, biz burada ne yapıyoruz

those mr. Duncan Jehovah's Witnesses they are more Mormons all right if we do

baylar? Duncan Yehova'nın Şahitleri, kapı kapı dolaştıklarını görürsek daha çok Mormon olurlar

see them knocking door-to-door but we're not talking about religion no we're not

ama dinden bahsetmiyoruz hayır, bir

talking about religion even though we kind of are Steve can I just thinking

nevi Steve olmamıza rağmen dinden bahsetmiyoruz, sadece

about my birthday Steve yes can you just make yourself go a little higher because

doğum günümü düşünebilir miyim? Steve evet, kendini biraz daha yükseğe çıkarabilir misin, çünkü bunun

I want to show look this what's this this is what I bought for mr. Steve's

ne olduğunu göstermek istiyorum, bu bay için aldığım şeydi. Steve'in

birthday look oh it's mr. Steve's birthday present from me it's a lovely

doğum günü bak oh bu Mr. Steve'in doğum günü hediyesi benden Steve'in doğum günü hediyesi çok güzel bir ipek

silk tie just for your birthday if you if you wear it like that you see

kravat sadece senin doğum günün için öyle takarsan

everyone can see it yes over the shoulder over the shoulder

herkes görebilir

very posh very very nice I don't like that very stylish too flamboyant yes we

evet

both got red ties oh yes a beautiful time all mine is purple mr. Duncan

ikimizin de kırmızı kravatı var oh evet güzel bir zaman benimki mor bayım Duncan

bought more mine's got purple in it mr. Duncan bought with this for my birthday

daha fazla satın aldı benimkinin içinde mor var Bay. Duncan bunu doğum günüm için aldı ve diğer

as he just explained yes along with many other presents

birçok hediyeyle birlikte evet'i açıkladı

because you can Steve is well let's not forget let's let's get this right

çünkü Steve iyi unutmayalım bunu düzeltelim

because Steve is well today he is the the birthday boy yes can you see it now

çünkü Steve bugün iyi o doğum günü çocuğu evet şimdi görebiliyor musun

and what the birthday boys get lots of on their birthdays well they get lots of

ve ne doğum günü çocukları doğum günlerinde çok şey alıyorlar, pek çok

presents cars going maybe also cake cake oh so there is there is a nice cake

hediye alıyorlar arabalar gidiyor belki pasta pasta oh yani güzel bir pasta var

there look do you like that oh how lovely how many candles are that on

orada bak beğendin mi oh ne kadar güzel oradaki mumlar ne kadar güzel bayım

there mr. Duncan not enough don't want to typical we're

. Duncan yeterince değil, tipik olmak istemiyor,

not going to say how old I am no unless you've already told people of course

kaç yaşında olduğumu söylemeyeceğiz, hayır, zaten insanlara söylemedikçe, tabii ki

well I haven't told anyone it's your secret a lady should never mention her

kimseye söylemedim, bu senin sırrın, bir bayan asla yaşından bahsetmemeli,

age exactly never reveal your age and I won't that that's obvious

tam olarak asla açıklamamalı Senin yaşındasın ve ben olmayacağım, bu çok açık,

I've had some lovely cards show us the cards although some of them are a bit

bazı güzel kartlarım oldu, bazıları biraz nemli olsa da bize kartları gösterdi,

damp yes I have already explained Steve that last night we had the worst rain

evet, Steve'e dün gece en kötü yağmuru yağdırdığımızı, şimdiye kadar gördüğümüz en

the heaviest rain that we've had ever well certainly since moving here it was

şiddetli yağmuru zaten açıkladım. buraya taşındığımızdan beri kesinlikle

like a biblical flood it was we went to UM we went to a souvenir shop didn't we

İncil'deki bir sel gibiydi UM'ye gittik bir hediyelik eşya dükkanına gittik

miss Duncan we went to much Wenlock yesterday with

Duncan'ı özlemedik mi dün

my sister and my mother I mentioned this earlier I've already mentioned we had a

ablam ve annemle Wenlock'a çok gittik bundan daha önce bahsetmiştim Bay için güzel bir yemek yediğimizden daha önce bahsetmiştik

lovely meal for for mr. Steve's pre birthday yes so we had a lovely time

. Steve'in doğum günü öncesi evet yani

even though the weather was awful I was going to explain that we went into one

hava kötü olmasına rağmen çok güzel vakit geçirdik.

souvenir shop and there was a model Ark in there hmm when I say Ark I mean a

boat as in Noah's Ark yes mr. don't consider where there Steve don't rush

Bay. nerede olduğunu düşünme Steve acele etme

ahead the animals went in two by two you could have said that afterwards I was

hayvanlar ikişer ikişer girdiler daha sonra

going to explain that the Ark of course in the Old Testament have you believed

Sandığın Eski Ahit'te olduğunu açıklayacağımı söyleyebilirdin

that one of the stories in there talks about a giant flood and all the animals

oradaki hikayelerden birinin konuştuğuna inandın mı dev bir sel hakkında ve

going in there to be to be rescued into the flood subside mr. Duncan so don't we

oraya giden tüm hayvanların kurtarılmak üzere sele batması için mr. Duncan, onlardan

better buy one of those because we might need it later on

bir tane almasak daha iyi olur çünkü bu gece daha sonra ihtiyacımız olabilir

tonight and how right he was because we had water flowing down the back of the

ve ne kadar haklıydı çünkü evin arkasından nehir gibi akan su vardı Şaka

house like a river I'm not joking I've never seen anything like it never and

yapmıyorum böyle bir şey hiç görmedim o asla ve

the field in the back of a house the field you can see actually where the

bir evin arkasındaki tarlada görebileceğiniz tarla aslında

water has overwhelmed the land yes and it's a man I've never seen anything like

suyun toprağı kapladığı yer evet ve o bir adam Hiç böyle bir şey görmedim

it I've had landslides in Wales I really want I really want to show you what it

Galler'de toprak kayması yaşadım Gerçekten istiyorum Gerçekten istiyorum size dışarının nasıl göründüğünü göstermek için

looks like outside I might take some video pictures later and then show them

daha sonra birkaç video fotoğraf çekip

to you on Wednesday but unfortunately we can't do it today

Çarşamba günü size gösterebilirim ama ne yazık ki bugün bunu yapamayız, bu

so the live chat is up and running lots of people want to say happy birthday to

nedenle canlı sohbet devam ediyor ve çalışıyor birçok kişi Bay'a doğum günün kutlu olsun demek istiyor.

mr. Stephen thank you for all your birthday wishes there's some some lovely

. Stephen, tüm doğum günü dilekleriniz için teşekkür ederim, üzerinde bazı güzel

emojis on that is that the correct phrase mr. Duncan emojis emoji I've got

emojiler var, bu doğru ifade, mr. Duncan emojisi emojisi

some hearts I've got some musical notes I've got a cake that looks like a

Kalplerim var Bazı notalarım var Mikrofona benzeyen bir pastam var

microphone and hearts of all different colors shapes and sizes flowers no thank

ve farklı renk, şekil ve boyutta kalpler var, hayır, bana

you to everybody who's sending me birthday wishes and standing ovations

doğum günü dileklerini gönderen ve ayakta alkışlayan herkese teşekkür ederim.

says one person yes I haven't performed yet no but yes you normally get a

bir kişi evet henüz performans sergilemedim hayır ama evet normalde

standing ovation after you performed but yes thank you thank you very much before

performans sergiledikten sonra ayakta alkışlanırsınız ama evet teşekkür ederim

I forget Steve we've had a few live donations as well so let me just mention

Steve'i unutmadan çok teşekkür ederim, birkaç canlı bağışımız da oldu, bu yüzden sadece bahsetmeme izin verin

the live donations even though I can't find them there they've all vanished did

canlı bağışlar orada bulamasam da hepsi yok oldular mı

they add up to a million pounds mr. Duncan not yet okay it doesn't have to

toplamları bir milyon lirayı buldu beyler. Duncan henüz iyi değil,

ignore what Steve says I've had some lovely cards well I've had a there Steve

Steve'in söylediklerini görmezden gelmek zorunda değil, bazı güzel kartlarım vardı, evet, oradaydım Steve

Jimmy thank you very much Jimmy in Hong Kong for your lovely donation live on

Jimmy çok teşekkür ederim Hong Kong'daki Jimmy, sohbette canlı yaptığınız güzel bağışınız için

the chat thank you very much to you I also received one earlier as well so

çok teşekkür ederim sana da daha önce bir tane aldım, bu yüzden

sometimes I do miss your donations I don't catch them yes thank you very much

bazen bağışlarını özlüyorum onları yakalayamıyorum evet çok teşekkür ederim

Jimmy and I'm sure there was another one as well let me just make sure because I

Jimmy ve eminim bir tane daha vardı, emin olmama izin ver çünkü

don't want to forget any more there was also there was also Eric as

istemiyorum daha fazla unutmak için Eric de vardı Eric de çok güzel süper etiketiniz

well thank you very much Eric for your lovely super sticker and also your

için çok teşekkür ederim Eric ve ayrıca

donation on the live chat thank you very much so Steve we are we are making an

canlı sohbetteki bağışınız için çok teşekkür ederim Steve biz

impact today I think so especially with our dress look at Steve we look very

bugün bir etki yaratıyoruz bence özellikle elbisemiz Steve'e bak, çok

smart we look like teachers don't we today yeah proper teachers well you

akıllı görünüyoruz, öğretmenlere benziyoruz, değil mi bugün biz, evet, uygun öğretmenler, peki sen

always wear that I look like a proper teacher not just like some person that's

her zaman bunu giyiyorsun, ben düzgün bir öğretmen gibi görünüyorum, sokaktan gelen biri gibi değil

come in off the street Steve today it is Independence Day of

Steve, bugün Bağımsızlık Günü.

Lithuania Wow yes so I'm wearing my Lithuanian watch today so apparently

Litvanya Vay canına evet, bu yüzden bugün Litvanya saatimi takıyorum, bu yüzden görünüşe göre

this is a message I received a couple of days ago saying mr. Duncan you must wear

bu birkaç gün önce aldığım ve bayım diyen bir mesaj. Duncan,

your lifts Lithuanian watch on Sunday so that great how people remember all these

Litvan saatlerinizi Pazar günü takmalısınız ki, insanlar onlara yıllar boyunca verdiğimiz tüm bu

facts and little bits of information which we've given them over the years

gerçekleri ve küçük bilgileri ne kadar iyi hatırlıyorlar

and yes you've contributed towards the GDP of Lithuania yes okay buying it

ve evet, Litvanya'nın GSYİH'sına katkıda bulundunuz, evet tamam, onu satın almak

bomba by what I did because I bought it for you didn't you know okay but yes

bomba tarafından ne yaptım çünkü senin için aldım, bilmiyor muydun tamam ama evet

fancy mate remembering that basically it was a present from mr. Steve it was

süslü dostum, temelde bunun Bay'den bir hediye olduğunu hatırlıyorsun. Steve bunun

explained before me to be do Lord I'm sorry Steve but we really do look like

yapılacağı benden önce açıklandı Tanrım, üzgünüm Steve ama biz gerçekten

Jehovah's Witnesses do we we I look like I should be going from door to door

Yehova'nın Şahitlerine benziyor muyuz?

knocking on people's doors and asking them if they if they've seen the light

ışığı gördüler

whatever they believe one thing's for certain they always look very happy so I

neye inanırlarsa inansınlar kesin olan bir şey var her zaman çok mutlu görünüyorlar bu yüzden bence

think sometimes if you believe something then it makes you happy you've never

bazen bir şeye inanırsan o zaman bu seni mutlu eder hiç

seen an unhappy Mormon is that what you're saying I don't know I've never

mutsuz bir Mormon görmemişsindir söylediğin şey bu bilmiyorum ben' hiç

seen well I did see a Jehovah's Witness once when I was very young

iyi görmedim bir Yehova'nın Şahidini gördüm çok gençken

used to come to the door I was in rented accommodation okay and they must have

kapıya gelirdim kiralık bir evdeydim tamam ve öneriye

thought that I was vulnerable to suggestion you and I was all I'm always

karşı savunmasız olduğumu düşünmüş olmalılar ve ben her zaman

very nice and friend of Sir Steve Steve I'd let people come in and I

çok iyiydim ve Sir Steve Steve'in arkadaşı İnsanların içeri girmesine izin verirdim ve

I always like to hear people talk of what they believe what they want to say

insanların inandıkları, söylemek istedikleri şeyler hakkında konuşmalarını her zaman sevmişimdir

and but they there was one particular day was coming pains don't they okay and

ve ama onlar belirli bir gün yaklaşıyordu, iyi değiller mi ve

he very ill very tired very ill and I think going out on the streets every

o çok hasta çok yorgun çok hasta ve sanırım her gece sokağa çıkmayı denedim

night was I've tried that making him very tired

onu çok yormaya çalıştım

there's many a night I've been out on the street I'm envious of people who are

çok gece oldu sokağa çıktım

happy like that believe in something devoutly and want to spread the message

bir şeylere inanan böyle mutlu insanları kıskanırım dindarca ve mesajı yaymak istiyorum

yeah but it jealousy there there is something you mentioned though you you

evet ama kıskançlık orada bahsettiğin bir şey var ama sen

do often appear vulnerable I think when people see Steve when people see Steve

sık sık savunmasız görünüyorsun Bence insanlar Steve'i gördüklerinde

they see an a vulnerable person a person who they might be able to well exploit

savunmasız bir insan görüyorlar iyi sömürebilecekleri bir insan

I'm not I'm not very guarded with my emotion now this is true whatever I

Duygularıma pek hakim değilim şimdi bu doğru ne düşünürsem

think I usually say Steve is like an open book with his emotions whereas I

düşüneyim Steve duyguları konusunda açık bir kitap gibidir oysa ben

I'm quite closed a lot of people think I'm quite closed with my real feelings

oldukça kapalıyım birçok insan benim oldukça kapalı olduğumu düşünüyor gerçek hislerim

so so when I'm happy and joyous and having fun especially yesterday I was

bu yüzden özellikle dün mutlu ve neşeliyken ve eğlenirken yemek yiyordum

eating I was eating custard out of the out of the the little serving cup much

küçük servis fincanından muhallebi yiyordum

to your sisters horror it's table manners his table manners were very poor

kız kardeşlerinize çok dehşet bu sofra adabı onun sofra adabı çok kötüydü

I must be honest my table manners are not very good sometimes I get very

mecburum Dürüst olmak gerekirse sofra adabım pek iyi değil bazen çok

excited though I get so excited when there is food nearby so mr. Duncan was

heyecanlanıyorum ama yakınlarda yemek varken çok heyecanlanıyorum bu yüzden Mr. Duncan

taking food out off my plate putting the things he didn't like on to mine like

tabağımdan yemeği alıyordu, sevmediği şeyleri kuru üzüm gibi benim tabağıma koyuyordu

the raisins mmm I don't like raisins you had at least half of mums food but I

mmm Kuru üzümü sevmiyorum, annenin yemeğinin en az yarısı sendeydi ama ben

well your mum gave it to me I know if that sounds like I stole her food I

pekala annen onu bana verdi, eğer öyleyse biliyorum onun yemeğini çalmış gibiyim

didn't I guess because yes so and then and then that ps/2 de la resistance okay

çalmadım sanırım çünkü evet öyle ve sonra ve sonra o ps/2 de la direnci tamam

is you licking your knife now anybody watching table manners normally you do

şimdi bıçağını yalıyor musun sofra adabına bakan biri normalde

not lick the knife do you mr. Duncan Alex is nice too

bıçağı yalamazsın değil mi bayım. Duncan Alex de iyi,

it could have been worse I could have licked my plate and I've done that

daha kötü olabilirdi tabağımı yalayabilirdim ve bunu

before in public trust me for a joke oh it's John McEnroe's birthday today as

daha önce herkesin içinde yaptım şaka olsun diye bana güvenin oh bugün John McEnroe'nun doğum günü

well his aim is tennis play is it John McEnroe's birthday apparently a lot of

de amacı tenis oynamak John McEnroe'nun doğum günü mü görünüşe göre bir

women of a certain age have certain desires and dreams about John McEnroe I

Belli bir yaştaki pek çok kadının John McEnroe hakkında belirli arzuları ve hayalleri var

think he was well a tennis players or is that Jimmy Connors

Sanırım o iyi bir tenis oyuncusuydu ya da Jimmy Connors,

I think I'm confusing it with Jimmy Connors Jimmy Connors John McEnroe used

sanırım Jimmy Connors ile karıştırıyorum Jimmy Connors John McEnroe

to lose his temper all the famous for losing his temper you can't be serious

tüm ünlülerde öfkesini kaybederdi sinirini bozduğun için ciddi olamazsın ciddi olamazsın topun

you can't be a serious man that was in the ball was in man he used to smash his

içinde olan adamın içindeydi raketlerini kırardı

rackets didn't he omelet on the tennis court he was a very angry man and he

tenis kortunda omlet yapmaz mıydı çok sinirli bir adamdı ve

used to get reprimanded you know would have a what do they do if you do that

kullandı azarlanmak bilirsin eğer yaparsan ne yaparlar ki öyle yapıyorlar

they they do they take points off you in tennis although I think they they get a

teniste senden puan alıyorlar bence

reprimand I think it's a foul isn't it they call it a foul I think you can be I

kınama cezası alıyorlar bence bu faul değil mi ona faul diyorlar bence olabilirsin bence

think he's been thrown out of matches before no he's behaved so it is John

daha önce maçlardan atıldı hayır o davrandı yani bugün John

McEnroe's birthday what do table manners mean where we talk about table manners

McEnroe'nun doğum günü bazı

we are talking about the way you behave at the table when you are eating so you

do things in a certain way so maybe you don't you don't eat with your mouth open

şeyler belli bir şekilde yani belki sen ağzın böyle açıkken yemek yemezsin

like that well maybe you don't lick the knife or maybe you you if you don't get

belki bıçağı yalamazsın ya da belki sen sen eğer

food around your mouth and that's something I often do so when I enjoy

ağzına yiyecek bulaştırmazsan ve bu benim sık sık yaptığım bir şeydir yemekten zevk aldığımda bunu yap

food I often get food around my mouth so all of the rules that you must follow

Yiyecekleri sık sık ağzıma götürürüm, bu yüzden yemek yerken uymanız gereken tüm kurallara

when you are eating they are called the table manners the way the way you must

sofra adabı denir,

behave at the table you're slightly different in different cultures of

sofrada davranış biçiminiz farklı kültürlerde biraz farklıdır.

course if you eat with a knife and fork you've got to make sure you're using the

Tabii ki bir bıçak ve çatalla yemek yiyorsanız,

correct knife and fork you're each course I always make mistakes I

doğru bıçak ve çatalı kullandığınızdan emin olmalısınız, her ders sizsiniz Ben her zaman hata yaparım Ben her zaman

always make mistakes like sometimes you go to one of these very very posh meals

hata yaparım, bazen bu çok çok lüks yerlerden birine gidersiniz. yemekler

Steve and they have lots of silver lots of silverware lots of cutlery on

Steve ve onların bir sürü gümüşü var, bir sürü gümüş takımı var, masanın üzerinde bir sürü çatal bıçak takımı var

the table and I never know which ones to pick up first outside in you work from

ve ben hangisini önce dışarıdan alacağımı asla bilemiyorum, siz dışarıdan içeriye çalışın, bu

the outside in outside you so you take you should know that mister do you take

yüzden almalısınız, bayım bıçağı alıyor musunuz?

the knife and fork that's on the outside and then move inwards as each course

ve çatal dıştadır ve sonra her tabak geldikçe içe doğru hareket edin,

comes along so the three sets of knives and forks then there'll be different

böylece üç set bıçak ve çatal o zaman farklı

sizes that you then you just use the first ones for the first course and of

boyutlar olacaktır, o zaman sadece ilkini ilk yemek için kullanırsınız ve

course the other one is the the side plate okay your side plate if you're in

tabii ki diğeri yan tabak tamam senin yan tabağın

a table with a lot of people he's always the one on the left of you and some

çok insanın olduğu bir masadaysan o her zaman senin solundakidir ve bazı

people will always say oh is that my plate or your plate it's the one on the

insanlar her zaman ah bu benim tabağım mı yoksa senin tabağın mı derler bu

left and of course you've got to eat delicately haven't you you have and and

soldaki ve tabii ki hassas bir şekilde yemelisiniz değil mi ve

not shovel the food into your mouth no you have to eat slowly

yemeği ağzınıza kürekle atmamalısınız hayır yavaş yemelisiniz kibarca

polite talk with your mouth empty not with it full you know table manners

ağzınızla boş konuşun dolu değil sofra adabı bilirsiniz neyin

what is pleasant what is acceptable yes I won't draw attention to yourself in

hoş neyin kabul edilebilir olduğunu evet kibarca dikkati üzerinize çekmeyeceğim tamam o zaman bağışınız

polite company okay then Thank You Julie G for your

için teşekkürler Julie G

donation as well we've had a lovely donation another live donation I think

they're all for me well actually I think their birthday presents for me but Mr

ama Bay

Duncan's gonna keep that's very nice thank you very much also I was going to

Duncan devam edecek bu çok güzel çok teşekkür ederim ben de

say something else then but I've completely forgotten what it was we're

o zaman başka bir şey söyleyecektim ama ne olduğunu tamamen unuttum

going to look at some words today Steve connected to birthdays so when someone

bugün bazı kelimelere bakacağız Steve doğum günleriyle bağlantılı yani birisi doğum

celebrates their birthday you might give them a present oh it looks as if Steve

gününü kutladığında onlara bir hediye verebilirsiniz oh görünüşe göre Steve

has received some cards I have okay don't get too distracted by the live

bazı kartlar almış bende tamam tamam canlı sohbet dikkatinizi fazla dağıtma hadi

chat let's have a look at Steve's car I always get distracted by the live chat I

Steve'in arabasına bir göz atalım canlı sohbet hep dikkatimi dağıtıyor

have noticed he's the one from my mother there we go so that says son oh look at

farkettim ki o tek annemden oraya gidiyoruz der ki oğlum bak

that there it is son so but the interesting thing about this card is

şuna bak oğlum yani ama bu kartın ilginç yanı

it's actually handmade it's handmade that card

aslında el yapımı o kart el yapımı

I don't know whether my mother made it but it's handmade yes

annem mi yaptı bilmiyorum ama el yapımı evet yani

so it says son however this this type of card reminds me of the sort of car that

diyor oğlum ancak bu tür bir kart bana

you would give to a teenage boy that's it but it doesn't matter because I eat

genç bir çocuğa vereceğin türden bir arabayı hatırlatıyor ama önemli değil çünkü ben yerim

oh and look at that that's a BMW in red in red and it's got a set of tires with

ah ve şuna bak bu kırmızılı bir BMW ve kırmızı bir BMW'si var.

it as well hmm because obviously I'll be driving around

hmm çünkü belli ki

like a lunatic kind of toolbox that's a toolbox for when it goes wrong yes I

çılgın bir alet kutusu gibi dolaşacağım, bu yanlış gittiğinde bir alet kutusu olacak evet

Drive I would every bit too flashy that cardboard would be for me talking of

Sürüyorum Biraz fazla gösterişli olurdum o karton benim için arabalardan bahsederken

cars Steve guess what Belarusian has sent a

Steve tahmin et Belarusian'ın en

picture of one of your favorite oh look at that is that now that I think that is

sevdiğiniz birinin resmini gönderdiğine bakın, buna bakın, bence

that is that a top-of-the-range that looks like a high high range that's I

bu, yüksek bir yüksek menzil gibi görünen sınıfının en iyisi,

think that's a Mossad is CLS nice it says I think you call yes at the top

bence bu bir Mossad, CLS güzel üstte evet dediğinizi düşünüyorum diyor öyle mi oh

does it oh yes it is it's a CLS so that is based on a saloon car a Mercedes

evet bu bir CLS yani bir sedan arabayı temel alan bir Mercedes

decided to make the saloon car look a bit more flashy a bit more coupe a like

sedan arabayı biraz daha gösterişli biraz daha coupe a benzeri yapmaya karar verdi bu

so they shortened the doors made the windows look sorry made the windows look

yüzden kısalttılar kapılar camları üzgün gösteriyordu camları

smaller slopey back when that first came out that was a very caused art of quite

daha küçük ve eğimli gösteriyordu ilk çıktığında bu çok

a stir when that was first released that car because it was a very striking car I

heyecan uyandıran bir sanattı o araba ilk piyasaya sürüldüğünde çünkü çok çarpıcı bir arabaydı

must admit that and I remember years ago you said when you first saw what you

bunu itiraf etmeliyim ve yılları hatırlıyorum önce demiştin ilk gördüğünde

said what a lovely car yes that is a beautiful car it's not the car

ne güzel bir araba evet bu güzel bir araba araba

manufacturers do a lot of now they take a a saloon car and they will make it

üreticilerinin çok yaptığı bir şey değil şimdi bir sedan araba alıyorlar ve onu

look like a coupe a and add a bit more style to it so that is from Belarus eeeh

bir coupe a gibi gösterecekler ve biraz daha fazlasını katacaklar stil o yüzden Belarus'tan eeeh

thank you Belarusian when when do I take delivery yes is what I want to know they

teşekkür ederim Belarusça ne zaman teslim alacağım evet, bilmek istediğim şey,

that that particular car is probably about ten years old I would say at least

o arabanın muhtemelen yaklaşık on yaşında olduğunu söyleyebilirim, en azından o

they've they've restyled it since then but it the new style CLS is

zamandan beri onu yeniden şekillendirdiler o zaman ama yeni stil CLS,

as effective as that original one that one was the one that really caused a lot

orijinali kadar etkili, piyasaya sürüldüğünde gerçekten çok fazla heyecan uyandıran oydu

of quite a stir when it was released a very interest and in fact they set a

ve aslında

whole new trend Mercedes did with that particular thing where you take a saloon

Mercedes'in bu özel şeyle yaptığı yepyeni bir trend oluşturdular. bir sedan

car and turn it into her into a very sleepy curvy sexy looking Cooper yes

arabayı alıp onu çok uykulu, düzgün vücutlu, seksi görünümlü bir Cooper'a dönüştürdüğünüz yer

well that's a good now I think that is a good description of that car

yes it's sexy yeah a car can't be sexy can't it but that is a car that is is

ama bu bir araba, dört kapı

it's it's designed for people who want four doors but they think a saloon cars

isteyen insanlar için tasarlandı ama sedan arabaları

too boring so they want something with a bit more style hmm and that's that end

çok sıkıcı buluyorlar, bu yüzden biraz daha stil sahibi bir şey istiyorlar hmm ve bu

of the market and of course BMW did it and there everybody else followed and

pazarın sonu ve tabii ki BMW yaptı ve orada diğer herkes takip etti ve

copied in how did the same sort of thing it's mr. Steve's birthday today

kopyaladı, aynı şeyi nasıl yaptı, o da bay. Bugün Steve'in doğum günü elinde

do you have any more cards he's a card from my sister Oh which is a beautiful

başka kart var mı o kız kardeşimden bir kart Oh ki bu güzel bir

car which is telling me she knows I like gardening so that is is saying go out

araba bana onun bahçeyle uğraşmayı sevdiğimi bildiğini söylüyor yani bahçeye çık diyor

into the garden but also oh no that what that is saying is that I was gardening

ama aynı zamanda oh hayır bu ne diyor bahçıvanlıkla uğraşıyordum

and now I've gone inside for a drink yes so it looks as if Steve has taken a rest

ve şimdi bir şeyler içmek için içeri girdim evet bu yüzden Steve yaşlandığı için dinlenmiş gibi görünüyor

because he's getting older you see so he's had to leave his wheelbarrow in the

yani el arabasını bahçede bırakmak zorunda kaldı

garden and he's had to go into the house to have a little rest talking of which

ve eve gitmek zorunda kaldı. biraz dinlenin hangi

Steve when you are celebrating your birthday people might say things to you

Steve'den bahsederek siz doğum gününüzü kutlarken insanlar size bir şeyler söyleyebilirler biliyor olabilirler

might know they might they might say things to you when your birthday arrives

doğum gününüz iyi geldiğinde size bir şeyler söyleyebilirler her şeyden

well first of all let's mention that it is well it is mr. Steve's birthday so

önce şunu belirtelim ki iyi oldu bayım. Steve'in doğum günü çok

happy birthday once again to you Steve okay but we can also say well first of

mutlu yıllar sana bir kez daha Steve tamam ama biz de her şeyden önce iyi ki doğdun

all we can just say happy birthday happy birthday to mr. Steve happy birthday

diyebilirz sadece mutlu yıllar Bay'a doğum günün kutlu olsun. Steve doğum günün kutlu olsun teşekkür ederim

thank you you also we can say happy birthday to you as a song which of

ayrıca sana bir şarkı olarak doğum günün kutlu olsun diyebiliriz ki tabii ki

course we can't singing because we will get a copyright

söyleyemeyiz çünkü bir telif hakkı ihtarı alacağız

strike we will get a copyright strike so we have a believable we have to be

bir telif hakkı ihtarı alacağız bu yüzden inandırıcıyız

careful what we sing on YouTube or a person might just say best wishes to you

ne yaptığımıza dikkat etmeliyiz YouTube'da şarkı söyleyin ya da bir kişi doğum gününüzde size en iyi dileklerimi sunabilir, doğum

on your birthday best wishes on your birthday best wishes to you so it's a

gününüzde en iyi dileklerimle size en iyi dileklerimi sunarım, bu yüzden

nice way of saying congratulations it's a nice friendly way of wishing someone

tebrikler demenin güzel bir yolu, birine doğum gününde iyi dileklerde bulunmanın hoş ve arkadaşça bir yolu, size en iyi dileklerimle

well on their birthday best wishes to you you might also say all the best all

ayrıca her şeyin en iyisi her şeyin

the best so all the best on your birthday all the best for you if a

en iyisini de diyebilir doğum gününüzde her şeyin en iyisi sizin için en iyisi eğer bir

person is leaving the place they work maybe they are retiring you might wish

kişi çalıştığı yerden ayrılıyorsa belki emekli oluyordur ona

them well you might say all the best so it's a nice friendly way of saying I

iyi dileklerde bulunabilirsiniz her şeyin en iyisini diyebilirsiniz bu yüzden güzel bir arkadaş canlısı

hope things go well for you in the future so it is a nice thing to say on

umarım gelecekte her şey senin için iyi gider bu yüzden birinin doğum gününde söylenecek güzel bir sözdür

someone's birthday but also you can use this phrase generally if someone is

ama aynı zamanda bu tabiri genel olarak birisi

going away or maybe you won't be seeing them for a long time you can say can I

uzaklaşıyorsa ya da belki onu uzun süre görmeyeceksen kullanabilirsin

wish you all the best in your new job all the best for your holidays for your

yeni işinizde her şeyin en iyisini diliyorum diyebilirsiniz tatiliniz için en iyisi düğününüz için

wedding if you're not going yes of course the other thing you can say is

gitmiyorsanız evet tabii ki diyebileceğiniz diğer bir şey

many happy returns you can say that you no doubt you you can say that Steve and

çok mutlu yıllar diyebilirsiniz hiç şüphem yok Steve'i söyleyebilirsin ve

guess what oh look at that many happy returns many happy returns of the day of

tahmin et ne oldu oh şuna bir bak, pek çok mutlu dönüş, günün birçok mutlu dönüşü,

the day which of course means that that time will come around again and again

bu, elbette o zamanın tekrar

and again so when we say many happy returns what we are saying is we hope

tekrar geleceği anlamına gelir, bu yüzden birçok mutlu dönüş dediğimizde, söylediğimiz şey Umarız

that you get to live long enough to see another birthday or many more birthdays

başka bir doğum günü veya daha birçok doğum günü görecek kadar uzun yaşarsınız,

so lots of happy birthdays in the future yeah many happy returns of your birthday

bu nedenle gelecekte çok sayıda doğum günü kutlu olsun, evet, doğum gününüzün birçok mutlu dönüşü, bunun gibi daha birçok

we hope that you get to see lots more special days like this one

özel gün görmenizi umuyoruz çünkü

cuz it's mr. Steve's birth you'd only just show them that though too many

bu bay . Steve'in doğumu, onlara yalnızca, çok fazla

happy returns you wouldn't normally write off the day after windy but that's

mutlu dönüş olsa da normalde rüzgarlı günün ertesi günü yazmayacağınızı gösterirsiniz, ancak bu

the full term isn't it yeah I would normally say many happy returns many

tam terim değil mi, evet normalde pek çok mutlu dönüş, pek çok

happy returns for mr. Steve because it is your birthday today

mutlu dönüş derdim bay için. Steve, çünkü bugün senin doğum günün,

are you excited because you don't seem very excited even though I tell you what

heyecanlı mısın çünkü çok heyecanlı görünmüyorsun, ne olduğunu söylememe rağmen, sürüşte

though I'd be excited if I had a Ford Mustang on the drive I know why as well

bir Ford Mustang olsaydı heyecanlanırdım, nedenini de biliyorum

because it was so dramatic last night yes storm Dennis last night rain falling

çünkü geçen çok dramatikti. gece evet fırtına Dennis dün gece yağmur

all night floods we had a power cut if you mentioned that yes so we had a power

bütün gece yağıyor seller elektrik kesintisi yaşadık eğer bundan bahsetseydiniz evet bu yüzden elektrik

cut we had to sit in the dark didn't we about four hours five talking

kesintisi yaşadık karanlıkta oturmak zorunda kaldık değil mi yaklaşık dört saat beş

to each other and you can imagine how stressful that was so it was just Steve

birbirimizle konuşuyoruz ve hayal edebilirsiniz bu ne kadar stresliydi, o yüzden sadece Steve

and me sitting together in the dark just a candle candles keeping us a light keep

ve ben karanlıkta birlikte oturuyorduk, sadece bir mum, mumlar bize ışık tutuyor,

so we could see each other in the dark and and all we did was talk and what did

böylece karanlıkta birbirimizi görebildik ve tek yaptığımız konuşmaktı ve ne

we say but we wanted a cup of tea yes and we said what we have got a camping a

dedik ama bir şey istedik. bir fincan çay evet ve bizde ne var dedik bir kamp bir

gas camping stone yes so small portable camping stove where you put a gas

gaz kamp taşı evet çok küçük portatif kamp ocağı içine bir gaz

cylinder in and you can use it for camping effectively and we bought it

tüpü koyuyorsunuz ve onu etkili bir şekilde kamp yapmak için kullanabilirsiniz ve onu

about seven years ago when we had a power cut here before and we've never

yaklaşık yedi yıl önce satın almıştık. burada daha önce elektrik kesildi ve hiç

had to use it since no because at our cooker is powered by electricity not gas

kullanmak zorunda kalmadık çünkü hayır çünkü ocağımız gazla değil

it's electric so we kept saying well I'm sure the electricity will come on soon

elektrikle çalışıyor bu yüzden iyi deyip durduk yakında elektrik geleceğinden eminim

we won't bother getting that camping stove out hmm and then you went on the

o kampı yapmaya zahmet etmeyeceğiz soba söndü hmm ve sonra

internet and it said that the power wouldn't be back on for at least another

internete girdin ve elektriğin en az

couple of hours hmm so you said or don't get it out as soon as you get it out up

birkaç saat daha gelmeyeceğini söyledi hmm yani elektriği keser kesmez dedin ya da çıkarma tekrar

the power will come back on then you saw the message saying it's gonna be two

yanacak sonra

hours we get the camping Scout stove out I light it put this connect the little

kampçı Scout sobasını almamızın iki saat süreceğini söyleyen mesajı gördün yaktım bunu koydum küçük

cylinder as soon as I lit it the power came on yes in fact you were you were

silindiri yaktığım anda güç geldi evet aslında sen

boiling some water I was boiling some water to make a cup of tea I'm

biraz kaynatıyordun su Bir bardak çay yapmak için su kaynatıyordum

we could have waited and then we could have used the kettle and then suddenly

Bekleyebilirdik ve sonra su ısıtıcısını kullanabilirdik ve sonra aniden

the electricity came back on exactly exactly how I said it and we said how

elektrik geldi aynen benim söylediğim gibi ve

dare they put the electricity back on when we've got the camping stone so we

elektriği ne cüretle koydular dedik. kamp taşına sahip olduğumuzda geri döndük, bu yüzden karanlıkta

couldn't even enjoy or emergency cup of tea in the dark because they because the

acil bir fincan çay bile içemedik çünkü

electricity came back on it then later on we were going to bed but it was Ricky

elektrik geri geldi çünkü daha sonra yatacaktık ama

this rain lashing down and we looked outside there was a torrent and then I

bu yağmur yağan Ricky idi. ve dışarıya baktık bir sel vardı ve sonra

went up upstairs there was water dripping through near one of the windows

üst kata çıktım oradaki pencerelerden birinin yanından su damlıyordu

there and then more water dripping in and in the canoe in the conservatory

ve sonra limonluk alanındaki kanonun içine ve içine daha fazla su damlıyordu

area so we had leaks water leaks were to put buckets underneath yes and but it

bu yüzden sızıntılar vardı su sızıntıları altına kova koymaktı evet ve ama

was flowing press the house like a river there was a river flowing in the back

akıyordu evi bir nehir gibi bastırıyordu arka bahçede akan bir nehir vardı

garden and it was going past the house and around the side of the house past

ve evin yanından geçiyordu ve evin yan tarafından

the studio yeah then into the front garden so and all the water was going I

stüdyoyu geçerek evet sonra ön bahçeye giriyordu ve tüm su ben wellington

went outside with a torch in my wellington boots did you got very

botlarımda meşale ile dışarı çıktım aslında çok heyecanlandınız mı

excited in fact but I wanted to unblock the the drain pipes because the water

ama ben drenaj borularının tıkanıklığını açmak istedim çünkü su

was coming flowing over the drain pipes and not going down because it was full

drenaj borularının üzerinden akıyordu ve aşağı akmıyordu çünkü içi

of moss hmm that had fallen off the roof yeah so I wanted to clear the drain

yosun doluydu hmm çatıdan düştü evet ben de drenaj borularını temizlemek istedim

pipes and I got very wet didn't I mr. Duncan but it's quite exciting going out

ve çok ıslandım değil mi bayım? Duncan, ama oraya gitmek oldukça heyecan verici,

there when when when you've got extreme weather but you were planning commuting

aşırı hava olduğunda ama işe gidip gelmeyi planladığında panikledin,

you were panicking Apollo's not panicking then I was concerned and Eve

Apollo paniklemiyordu, o zaman ben endişelendim ve Eve

was rat steve was literally turned he was running around the house so

fareydi, steve kelimenin tam anlamıyla döndü, evin içinde koşuşturuyordu ve

screaming like a lady abbess and don't be silly mr. Duncan I was just managing

çığlıklar atıyordu. leydi başrahibe ve saçmalamayın bayım. Duncan ben sadece durumu idare ediyordum

the situation mr. Duncan would have done nothing and we'd have woken up in the

Bay. Duncan hiçbir şey yapmazdı ve sabah uyanırdık,

morning with water all over the floor here we go I saw a mouse mr. Duncan

her yer su içindeydi, işte başlıyoruz, bir fare gördüm bayım. Duncan

where well because round the side of your studio there's lots of little mouse

nerede iyi çünkü stüdyonun yan tarafında kışın yaşamaları ve kış uykusuna yatmaları gereken bir sürü küçük fare deliği var

holes where they must live and hibernate in the winter and the water was pouring

ve su

down these holes those are the poor mice fuck well I saw one Mouse there are how

bu deliklerden aşağı akıyordu bunlar zavallı fareler [ __ ] git bir tane fare gördüm

many are living near mr. Duncan studio burrows we need a cat I think to get rid

kaç tane yaşıyor yakın bay Duncan studio burrows bir kediye ihtiyacımız var onlardan kurtulmayı düşünüyorum

of them why with my running swimming in the water so you want to kill

neden suda yüzerken

the little mice that live nearby and they're doing no harm to us you can't

yakınlarda yaşayan küçük fareleri öldürmek istiyorsun ve bize zarar vermiyorlar

get rid of them they're everywhere I know learn in the country you don't

onlardan kurtulamazsın bildiğim her yerdeler taşrada öğren

have to kill them I don't understand why people move to the countryside and then

onları öldürmek zorunda değilsin insanların neden kırsala taşındığını anlamıyorum ve sonra da hayvanları görmek istemiyorsan etraflarındaki

they complain about the animals that are all around them if you don't want to see

hayvanlardan şikayet ediyorlar

animals go and live in the city and you can live amongst well one particular

git şehirde yaşa belli bir hayvanın arasında iyi yaşarsın

type of animal I mean human beings by the way human being a borough says what

yani insanları kastediyorum bu arada insan bir ilçe der ki ne

kind of cake do I like I would say chocolate but I also like almond cake

tür pasta severim çikolata derdim ama bademli pasta da severim

what's that one baked well Bakewell tart Steve likes to have a tart now in a game

o pişmiş ne Pekala Bakewell tart Steve, bir oyunda şimdi bir tart yemeyi seviyor

I've had one for years a Bakewell tart so that is a layer of pastry with a sort

Yıllardır bir Bakewell tart yedim, yani bu, içinde bir çeşit marzipan badem bulunan bir kat hamur işi,

of marzipan almond in it almond sort of bass sweet with with a layer of jam and

badem türü levrek tatlısı, bir kat reçel ve

then some icing on Tom but chocolate cake

sonra Tom'un üzerine biraz krema ama çikolatalı kek

it has a very any cake it has a very nutty nutty taste yes basically anything

çok herhangi bir pastası var çok cevizli bir tadı var evet temelde tatlı olan her şey

sweet to be honest anything your sister bought something ever so nice for you

dürüst olmak gerekirse kız kardeşin senin için çok güzel bir şey satın aldı,

she did yeah let's have a look and look at this look

o aldı evet bir bakalım ve şu görünüme bakalım bu yüzden

at that so this is this is actually very heavy it's made of stone

bu aslında çok ağır, taştan yapılmış,

it's a peak piece of stone yeah but but on the front you can see some farmyard

sivri bir taş parçası evet ama ön tarafta bazı çiftlik

animals all of your family know that we love animals yes especially farmyard

hayvanlarını görebilirsiniz, tüm aileniz hayvanları sevdiğimizi bilir, evet özellikle çiftlik

animals so there you can see a little pig a cow and also a sheep as well all

hayvanlarını orada görebilirsiniz küçük bir domuz, bir inek ve bir de koyun, hepsi

looking over a stone wall and that is used either in the kitchen or on the

taş bir duvarın üzerinden bakıyor ve ya mutfakta ya da

table and for putting hot dishes on yes to protect your table yes so you put it

masanın üzerinde ve sıcak yemekleri koymak için evet masanızı korumak için evet bu yüzden

down your table and and then you put your dishes on top of it I suppose you

masanızın üzerine koyun ve ve sonra tabaklarını üstüne koyarsın sanırım

could describe this as a coaster well I know that or a table or a table

bunu bir bardak altlığı olarak tanımlayabilirsin iyi biliyorum bunu ya da bir masa ya da masa

mat I like a table mat yes something to protect Abel for heat did have some

matı Bir masa örtüsünü severim evet Abel'i ısıya karşı koruyacak bir şey

little coasters that came with it coaster is something that you put your

yanında gelen bazı küçük bardak altlıkları vardı bardak altlığı içeceğinizi üzerine koyduğunuz bir şey,

drink on there it is it's quite nice but the weight I can't believe how heavy

oldukça güzel ama ağırlığı bunun ne kadar ağır olduğuna inanamıyorum bu

this is so thank you very much to Janice actually said to me this morning I

yüzden Janice'e çok teşekkür ederim aslında bu sabah bana dedi ki

nearly didn't give it to you because she I bought them and wanted to keep them

neredeyse sana vermiyordum çünkü o onları ben aldım ve kendime saklamak istedim

myself uh-huh very nice sorry so thank you very

uh-huh çok güzel özür dilerim bu yüzden

much for the present to use that as a weapon and don't forget don't forget

bunu bir silah olarak kullandığım için çok teşekkür ederim ve unutma

also yeah I had a tie I bought a tie for mr. Steve and also

ayrıca unutma evet kravatım vardı kravat aldım Bay. Steve ve ayrıca

for Valentine's Day I got some lovely chocolates didn't I as well I got some

Sevgililer Günü için çok güzel çikolatalar aldım değil mi ben de biraz aldım

as well I got some chocolates so there it is mr. Steve's new tie the channel

biraz çikolata aldım yani işte bayım. Steve'in yeni kanalı

we're at work I want to dump it I don't like it too tight oh really

işteyiz onu bırakmak istiyorum çok sıkı sevmiyorum oh gerçekten evet

yeah that's not what I've heard makes mine yeah makes my neck feel restricted

duyduğum bu değil benimkini yapıyor evet boynumu kısıtlıyor

oh it feels like you're being strangled yes I used to always do the bucking up

oh boğuluyormuşsun gibi hissettiriyor evet eskiden gemimde hep gaza basardım

on my ship but I don't anymore anyway another one or another word

ama artık yapmıyorum zaten şu veya bu kelime

another we can say happy greetings to you happy greetings my greetings to you

başka sana mutlu selamlar söyleyebiliriz mutlu selamlar sana selamlar

birthday greeting so quite often quite often you will write this down so we

doğum günü tebrik o yüzden oldukça sık oldukça sık bunu yazacaksın bu yüzden

don't normally say happy greetings to you you might write it down in a

normalde size mutlu selamlar söylemiyoruz, bunu bir

birthday card or in a letter so can I say happy greetings to you for your

doğum günü kartına veya bir mektuba yazabilirsiniz, bu yüzden size doğum gününüz için mutlu selamlar

birthday or greetings to you for your birthday you are sending a special hello

veya doğum gününüz için size selamlar diyebilir miyim özel bir merhaba gönderiyorsunuz

something nice for your birthday I think Steve is trying to be I'm trying to

güzel bir şey doğum günün için sanırım Steve olmaya çalışıyor

elevate myself shall we let can we let the viewers in on a secret

Kendimi yükseltmeye çalışıyorum İzleyicilere bir sır verebilir miyiz

what's that mr. Steve is standing on top of something to make himself taller only

o Bay? Steve kendini daha uzun göstermek için bir şeyin tepesinde duruyor

because you've got the can they either they leave the candle the the camera

çünkü yapabilir misin ya mumu bırakırlar kamerayı

angled to make yourself look taller you can't make someone look taller with a

daha uzun göstermek için açılı bırakırlar birini kamerayla daha uzun gösteremezsin zaten

camera trust me anyway yes some more phrases he knows all the tricks of the

bana güven evet biraz daha fazla cümle daha iyi söylemesi için ticaretin tüm püf noktalarını biliyor

trade to make him say better it is true I've learned all the

doğru bu doğru tüm yolları öğrendim

ways all the lights on you or the or the most flattering light if light is

tüm ışıklar üzerinizde veya ya da en pohpohlayıcı ışık ışık

fluttering this is the same light by the way flattering light is a light that

dalgalanıyorsa bu aynı ışık bu arada pohpohlayıcı ışık ütüleyen bir ışıktır

irons out get rid of all your of blemishes yes and makes you look younger

tüm kusurlarınızdan kurtulun evet ve

well more attractive in the professional term we call it a beauty light have you

profesyonel anlamda daha genç ve daha çekici görünmenizi sağlar biz buna güzellik ışığı diyoruz

heard of that I have so it is a technical expression for light that is

duydunuz mu bende var yani ışık için teknik bir ifade

very flattering to a person's face but when you're out and about if you're in a

bir insanın yüzüne çok yakışır ama dışarıdayken, örneğin bir restorandaysanız ve o

restaurant for example and you've got those annoying overhead lights those

sinir bozucu tepe lambalarınız varsa, o

spot liners and if one of those is on your head you would say that was

spot astarlarınız varsa ve bunlardan biri başınızın üzerindeyse, bunun

unflattering light as it casts shadows on your face if you've got lights from

kötü olduğunu söylersiniz. yukardan gelen ışıklar varsa yüzünüze gölge düşürdüğü kadar hafif,

above whereas if you're sitting opposite of window the lights flooding in and

oysa pencerenin karşısında oturuyorsanız ışıklar içeri akıyor ve

evenly lighting your face and you said describe that as a flattering light a

yüzünüzü eşit şekilde aydınlatıyor ve siz bunu pohpohlayıcı bir ışık olarak gölgelere neden olan bir ışık olarak tanımlayın

light that causes shadows mmm the harsh overhead light yeah is unflattering and

mmm sert tepe ışığı evet, kötü ve

makes you look older and nobody wants that well it what it does it highlights

sizi daha yaşlı gösteriyor ve kimse bu kadar iyi olmasını istemiyor,

all of the the Lions and also the shape of your face so all of the shadows will

tüm Aslanları ve ayrıca yüzünüzün şeklini vurguluyor, böylece tüm gölgeler

appear however if you have light in front of you that is diffused then you

görünecek, ancak önünüzde ışık varsa dağınık o zaman

will look like this you will look handsome and beautiful just like me and

böyle görüneceksin tıpkı benim ve bayım gibi yakışıklı ve güzel görüneceksin

mr. Steve another one oh here's a good one you can also say warm wishes on your

. Steve bir tane daha oh işte güzel bir tane de doğum gününüzde sıcak dilekler diyebilirsiniz dilekler dilekler

birthday wishes wishes so the wishes are kind true they are sincere you are

yani dilekler nazik doğrular samimiler

sending your warm wishes or of course you could say warmest wishes yes

sıcak dileklerinizi gönderiyorsunuz veya tabii ki en sıcak dileklerinizi söyleyebilirsiniz evet size

can I send you my warmest wishes on your birthday so yes it's a nice be from one

en sıcak dileklerimi gönderebilir miyim doğum gününüzde yani evet, bir arkadaştan diğerine olmak güzeldir

friend to another maybe mmm I think so interesting when do you put love in a

belki mmm bence çok ilginç, ne zaman birine sevgiyi bir

card to somebody but a happy birthday love from or happy Christmas love for

karta koyarsınız ama doğum günün kutlu olsun sevgisi veya mutlu Noel sevgisi çünkü

that's interesting because some people automatically put that on to everybody

bu ilginç çünkü bazı insanlar bunu otomatik olarak koyar herkese

and other people only use the word love to maybe their partner family members

ve diğer insanlar sadece aşk kelimesini belki eş aile üyeleri için kullanıyorlar

but if you've got a good friend you might put love from interesting because

ama eğer iyi bir arkadaşın varsa sevgiyi ilginç yerine koyabilirsin çünkü

I had a card from somebody hmm who is in the choir that I'm in okay and normally

koroda olan birinden bir kart aldım hmm kim benim için uygun ve normalde her yıl

she always sends me a birthday card every year and she normally just puts

bana her zaman bir doğum günü kartı gönderir ve normalde sadece şunu koyar,

from so if he just puts happy birthday from and then the name

yani eğer sadece doğum günün kutlu olsun ve sonra isim

that's quite formal yeah that's a very formal way of putting it but this year

oldukça resmi evet bu çok resmi bir ifade şekli ama bu yıl

she put love from no I didn't and love doesn't mean doesn't mean love in terms

sevgisini koydu hayır ben yapmadım ve aşk aşk anlamına gelmez romantik aşk açısından aşk anlamına gelmez

of romantic love in that case if it's a friend that sends you a card opposed

o durumda eğer bir arkadaş sana kart gönderiyorsa

love from it just means they're very if they're very fond of you yes

aşka karşı ondan sadece çok oldukları anlamına gelir eğer seni çok seviyorlarsa evet

it doesn't mean that you know I didn't lead that in the card as meaning there

bu, kartta buna liderlik etmediğimi bildiğin anlamına gelmez, yani

was some emotional love she doesn't she doesn't want to marry you doesn't want

duygusal bir aşk vardı, o evlenmek istemiyor, sen

to have a relationship with me just but it was just a nice thing to say

benimle bir ilişki yaşamak istemiyorsun, ama öyleydi.

sometimes when you yes mean that you really like somebody so I think quite

bazen evet dediğinizde birinden gerçekten hoşlandığınızı kastettiğinizde söylenecek güzel bir şey bu yüzden bence

often with women you might see women sending birthday cards to each other and

kadınlarda oldukça sık olarak kadınların birbirlerine doğum günü kartları gönderdiklerini görebilir ve

they might put love in your heart however if a man sends a birthday card

kalbinize sevgi koyabilirler ancak bir erkek bir doğum günü kartı gönderirse

to another man first of all I don't think that happens very often I don't

her şeyden önce bunun çok sık olduğunu düşünmüyorum

think men normally send birthday cards to each other unless of course they are

erkeklerin normalde birbirlerine doğum günü kartı gönderdiklerini düşünmüyorum tabii ki göndermiyorlar

I don't how I've never had a birthday card off a man unless I was well I know

nasıl bilmiyorum ben daha önce hiç bir erkekten doğum günü kartı almadım ben olmadıkça iyiydi biliyorum

I haven't so now you're right there and if you did oh I think I have but if you

yapmadım o yüzden şimdi tam oradasın ve yaptıysan sanırım yaptım ama yapsaydın

did it would just say from yes and then the now you know you might get Christmas

sadece evet derdi ve o zaman şimdi

cards from a man yes so a man might send the Christmas card to another man and

bir erkekten Noel kartları alabileceğini biliyorsun evet yani bir adam Noel kartını başka bir adama gönderebilir ve "

say Oh Merry Christmas mate say see you next

Mutlu Noeller dostum, seneye görüşürüz" diyebilir,

year however you don't normally say

ancak normalde

the birthday card to another man unless of course it's a relative it's very

doğum günü kartını başka bir erkeğe söylemezsiniz, tabii ki bu bir akrabanız değilse, bu çok

unusual and couples might say if though if the female in the relationship broke

sıra dışıdır ve çiftler şöyle diyebilir: eğer öyleyse ilişkideki kadın

the card and it was one couple to another couple they might put your thumb

kartı bozdu ve bir çiftten başka bir çifte başparmağını koyabilirlerdi, bu

on that so if you're if you're romantically involved be you a man woman

yüzden eğer romantik bir ilişkiniz varsa bir erkek kadın

woman man man woman man woman man man woman dog man woman octopus dog man

kadın erkek erkek kadın erkek kadın erkek erkek kadın köpek erkek olun kadın ahtapot köpek erkek

woman then you might you might do that what I think people somebody hasn't did

kadın o zaman bunu yapabilirsin bence insanlar birinin

marry their dog didn't they in this country we have to be careful what we

köpeğiyle evlenmediğini düşünüyorlar bu ülkede ne söylediğimize dikkat etmeliyiz değil mi

say here sorry Steve said that not me I think it's happening sorry you may have

üzgünüm Steve öyle dedi ben değil sanırım oluyor başına

happened but we have to be careful on YouTube I'm sorry I'm sorry YouTube

gelmiş olabilir ama YouTube'da dikkatli olmalıyız Üzgünüm YouTube özür dilerim o

he was Steve that said that not me please don't take my partnership away

Steve'di bunu söyleyen ben değilim lütfen ortaklığımı elimden alma

please so yes some people might want to marry their dog but but we don't we

lütfen bu yüzden evet bazı insanlar köpekleriyle evlenmek isteyebilir ama ama biz

don't support it here on YouTube because well YouTube might get a little bit

bunu burada YouTube'da desteklemiyoruz çünkü YouTube

funny about it you see I think it you can legally do it I think in some parts

bu konuda biraz komik olabilir, bence bunu yasal olarak yapabilirsiniz bence dünyanın bazı yerlerinde

of the world yeah not here though somebody maybe it's

evet burada değil ama birileri olabilir

in America I don't know I think that was probably in America it probably was in

Amerika'da bilmiyorum, sanırım bu muhtemelen Amerika'daydı, muhtemelen

America but anyway next go on oh my goodness mr. Duncan dude what do you

Amerika'daydı ama her neyse, bundan sonra devam edin aman tanrım bayım. Duncan dostum ne

want to say you see what happened then mr. Steve had nothing else to say I

demek istiyorsun sonra ne olduğunu gördün mü? Steve'in söyleyecek başka bir şeyi yoktu Buna

can't believe it I can't believe that just happened so when you have a

inanamıyorum Bunun birdenbire gerçekleştiğine inanamıyorum bu yüzden bir

birthday party because some people do have birthday parties don't they Steve

doğum günü partiniz olduğunda çünkü bazı insanların doğum günü partileri vardır değil mi Steve Ben parti

I'm not having one you might ask them to blow out the candles and make a wish

vermiyorum onlardan vermelerini isteyebilirsiniz mumları üfle ve bir dilek tut

you might ask them to blow out the candles and make a wish

onlardan mumları üfleyip bir dilek tutmalarını isteyebilirsin

but why what what is that for Steve why do we do that it's just tradition okay

ama neden bu nedir Steve için neden bunu yapıyoruz ki bu sadece bir gelenek tamam

but there is a reason for it and maybe you're tellers yes

ama bunun bir nedeni var ve belki sen veznedarlar

well you blow out the candles and you make a wish as you

evet, mumları üflüyorsunuz ve

blow out the candles so you are doing something that hopefully will bring good

mumları üflerken bir dilek tutuyorsunuz, bu yüzden gelecekte iyi şans getireceğini umduğunuz bir şey yapıyorsunuz, bu

luck in the future so it's a bit like I don't know it's a bit like something

yüzden biraz bilmiyorum gibi, bu biraz da olabilecek bir şey gibi

that might be superstition even so I'm sure in the past people were

Yine de batıl inanç olun, eminim geçmişte insanlar mumu üflerken batıl inançlara sahiptiler

superstitious about when they blow out the candle

and I wouldn't be surprised if those two things are actually connected somehow

ve bu iki şeyin bir şekilde birbiriyle bağlantılı olması beni şaşırtmaz,

so you blow out the candle and I suppose before electricity you would blow out

bu yüzden mumu söndürürsünüz ve sanırım elektrikten önce üflersiniz.

the candle at night but maybe before you blew out the candle maybe you said a

gece mumu söndür ama belki mumu söndürmeden önce belki bir

prayer or you made a wish so you would survive the night without dying maybe so

dua ettin ya da geceyi ölmeden atlatmak için bir dilek tuttun belki çok

be extreme but I'm just thinking no I'm thinking out loud this is how my brain

aşırı olabilir ama ben sadece düşünüyorum hayır sesli düşünüyorum bu beynim nasıl

works maybe you need to do some research yes well maybe I will but yes that's

çalışıyor belki biraz araştırma yapmalısın evet pekala belki yapacağım ama evet bu

what we traditionally do certainly here in the West I don't know whether it

kesinlikle burada, Batı'da geleneksel olarak yaptığımız şey,

happens in other countries you have somebody brings you your your cake to

başka ülkelerde oluyor mu bilmiyorum, birisi sana pastanı masaya getiriyor

the table with all the candles lit and we've done that too I've done that too

tüm mumlar yanıyor ve biz onu da yaptık, bunu da yaptım,

you haven't done and then you better can that make a wish Steve people have

sen yapmadın ve o zaman bir dilek tutsan iyi olur Steve halkının

birthday cakes in other countries I know but I don't know the question I'm asking

başka ülkelerde doğum günü pastaları var biliyorum ama soruyu bilmiyorum

is is there a tradition in your country to blow out the candles and say make a

Ülkenizde mumları üfleyip bir dilek tut deme geleneği var mı diye soruyorum.

wish I don't know if that's in every country in the world well I would just

in certain countries so I'm sure there is food involved I have a feeling that

there has to be food come on if you're having a birthday party you have to have

yemek olması gerektiğine dair bir his var hadi ama eğer bir doğum günü partisi veriyorsan

food and has to be a big cake and maybe some candles as well Nesta says that

yemek yemelisin ve büyük bir pasta olmalı ve belki birkaç mum da olmalı Nesta

they have three wishes oh so we only get one wish here you're

onların üç dileği olduğunu söylüyor oh yani biz sadece burada bir dilek tut

gonna get one so where are you Nesta seven one two four which country are you

bir tane alacaksın yani neredesin Nesta yedi bir iki dört hangi

in we're gonna go that we will yes we can have three wishes so what would your

ülkedesin gideceğiz ki gideceğiz evet üç dileğimiz olabilir o yüzden Steve'in ne isterdi

Steve okay so imagine now you you have a cake in front of you with lots of

tamam öyleyse şimdi sahip olduğunu hayal et önünde bir sürü mum olan bir pasta

candles and you are going to blow those candles you are going to give it the

ve sen o mumları üfleyeceksin ona gelmiş geçmiş

biggest blow ever ah I know you to breathe in you have to have lots of

en büyük darbeyi

puffs so you have to let that big puff out and blow those candles completely

vereceksin söndür ve mumları tamamen söndür

out so they're not lit anymore what would your wish be I wouldn't tell

ki artık yanmasınlar dileğin ne olurdu

you because when you make a wish you have to keep it to yourself oh I see you

sana söylemezdim çünkü bir dilek tuttuğunda bunu kendine saklamalısın oh görüyorum ki

have to keep that wish to yourself otherwise it will never come true

bu dileği kendine sakla yoksa asla gerçekleşmeyecek

hmm so you make a wish but you make it to yourself because if you blurt it out

hmm yani bir dilek tutarsın ama kendi kendine yaparsın çünkü bunu

to everybody hmm the energy is lost of that of that wish so if you make that

herkese söylersen hmm o dileğin enerjisi kaybolur yani bu

wish it goes somewhere into the universe okay and then will eventually come back

dileği yaparsan evrenin bir yerine gider tamam ve sonra sonunda

to you but if you tell everybody it dissipates the the energy of the wish

sana geri dönecektir ama herkese söylersen dileğin enerjisini dağıtır

okay it's like sometimes it's like when they say you shouldn't always tell

tamam bu bazen sanki

everybody what your plans are for the future because when you do that you

gelecekle ilgili planlarını her zaman herkese söylememelisin çünkü bunu yaptığında

somehow lose the energy of what's happening in that in that wish all that

bir şekilde kaybedersin o dilekte olan şeyin enerjisi, tüm bu

desire or that goal hmm so I'm not going to tell you what my wish is but you can

arzu ya da o hedef hmm yani size dileğimin ne olduğunu söylemeyeceğim ama

probably guess okay it's got four wheels and it'd probably be in red and would

muhtemelen tahmin edebilirsiniz, dört tekerleği var ve muhtemelen kırmızı renkte olacak ve

have an 8 cylinder engine off and would maybe come from the other side of the

8 silindirli bir motora sahip olmak ve belki de dünyanın diğer ucundan gelebilirdi, bu

world okay so we are talking about a Ford Mustang that probably would be on

yüzden muhtemelen dilek listemde olacak bir Ford Mustang'den bahsediyoruz.

my wish list I think it well if you only have one wish you don't have a list

liste

unfortunately this is an Amazon right in Malaysia here hello to Malaysia where oh

maalesef burası Malezya'da bir Amazon, burası Malezya'ya merhaba, oh bu

so I stayed in my universities hostel and my parents had just paid me a visit

yüzden üniversitemin pansiyonunda kaldım ve ailem beni ziyarete geldi

and brought me it brought me a cake and I blew out I blew out the candles and

ve bana bir pasta getirdi ve ben üfledim mumları üfledim ve

made a wish this is tradition in Malaysia right so there we go

yaptım bir dilek bu Malezya'da bir gelenek, yani işte başlıyoruz, işte

so there we go so I think a lot of countries around the world have a very

başlıyoruz, sanırım dünyadaki birçok ülkede

similar thing with food and maybe a cake even in China I remember when I was in

yemek ve belki de pasta konusunda çok benzer şeyler var Çin'de bile hatırlıyorum Çin'deyken hatırlıyorum

China I know I know we can't get through one of these

biliyorum ben Çin'deyken Çin'den bahsetmeden bu canlı yayınlardan birini geçemeyeceğimizi biliyorum

live streams without me mentioning China when I was in China my first birthday

Çin'de kutladığım ilk doğum günüm

that I celebrated in China I had three birthday parties on the same

Aynı gün üç doğum günü partisi vardı, bu

day so I had to go to three birthday parties and I had to have I actually

yüzden üç doğum günü partisine gitmem gerekti ve ben Gerçekten

blew out three birthday cakes did you have any puffs left I I was completely

üç tane doğum günü pastası üfledim hiç üflemen kaldı mı Nefesim tamamen

out of puff I had no more breath left inside me because I was blowing blowing

tükendi İçimde artık nefes kalmamıştı çünkü doğum

continually blowing all day on my birthday Thank You Nestor Nestor's from

günümde bütün gün sürekli üflüyordum Teşekkürler Nestor Nestor

Malaysia from Argentina hello Argentina so where you get three

Malezya'dan Arjantin'den merhaba Arjantin yani

wishes on from on your birthday cake so I'm going to Argentina because you can

doğum günü pastanızdan üç dilek alıyorsunuz, bu yüzden Arjantin'e gidiyorum çünkü burada Birleşik Krallık'ta yaptığınızdan

you get three times as many wishes as you do here in the UK so next year when

üç kat daha fazla dilek alabilirsiniz, yani gelecek yıl

it's Steve's birthday this time next year by the way mr. Steve will be older

Steve'in doğum günü olduğunda gelecek yıl bu zamanlar yol bey Steve

next year it's a big one that's sorry Steve is having a big birthday next year

gelecek yıl daha da büyüyecek, üzgünüm Steve'in gelecek yıl büyük bir doğum günü olacak

because it's a big age next year isn't it it's it's an age you must not think

çünkü gelecek yıl büyük bir yaş, öyle değil mi, yaşını düşünmemen gereken bir

of age big cecelia judy has watched all your live videos from 2016 17 18 and 19

yaş büyük cecelia judy tüm canlı videolarını izledi 2016'dan itibaren 17 18 ve 19

yes well I started making them I started making my live streams in 2016 that's

evet onları yapmaya başladım Canlı yayınlarımı 2016'da yapmaya başladım, o

when I started doing the live lessons however I did start making my videos in

zaman canlı dersler yapmaya başladım ama videolarımı 2006'da yapmaya başladım,

2006 so this year it is actually my 14th year on YouTube when you watch did you

yani bu yıl aslında YouTube'da 14. yılım. izle art arda

binge watch mr. Duncan's live streams

izledin mi bay Duncan'ın canlı yayınları

secede yeah that's what you do when you when you watch say a television series

ayrılıyor evet, bir televizyon dizisi izlediğinizde yaptığınız şey bu,

hmm and there are lots of programs episodes episodes and you watch all of

hmm ve bir sürü program bölüm bölüm var ve

them are once over over a long period of time say in one night you call it binge

hepsini uzun bir süre boyunca bir kez izliyorsunuz, bir gecede buna tıkınırcasına diyorsunuz

watching it's like eating lots of food you binge

izlemek çok yemek yemek gibi yemek yemek için

on food it means you eat a lot over on period of time yes to consume something

tıkınırcasına yemek yemek zaman içinde çok yemek yemek demektir evet

in a large amount over a certain period normally a short period of time so maybe

belli bir süre içinde çok miktarda bir şey tüketmek normalde kısa bir süre yani belki

you watch a TV show but you watch 10 episodes in in one night so you sit

bir dizi izliyorsunuz ama izliyorsunuz Bir gecede 10 bölüm yani

there do you know which TV shows started binge watching it was his breaking bad

orada oturuyorsunuz, hangi dizilerin art arda izlemeye başladığını biliyor musunuz, onun kırılması kötüydü,

it was Breaking Bad was the TV show that's responsible for binge watching it

Breaking Bad art arda izlemekten sorumlu olan TV dizisiydi,

was the first TV show that people sat down and watched lots and lots of

insanların oturup çokça izlediği ilk TV programıydı ve

episodes of including us because you watch one episode of a program and it

bizi dahil eden birçok bölüm çünkü bir programın bir bölümünü izliyorsunuz ve

leaves you with a cliffhanger at the end so a cliffhanger mm-hmm do you want to

sonunda sizi bir uçurum bırakıyor, bu yüzden bir uçurum mm-hmm

explain that missing cliffhanger is an ending that has suspense so there is

eksik uçurumun gerilim içeren bir son olduğunu, yani

something that keeps you in suspense you want to find out what happens next you

bir şey olduğunu açıklamak ister misiniz? sizi merakta tutar, sonra ne olacağını öğrenmek istersiniz,

can't wait so at the end of an episode of for example Breaking Bad Walter White

bekleyemezsiniz, örneğin Breaking Bad'in bir bölümünün sonunda Walter White

is in his little lab and then some suddenly there's a knock at the door and

küçük laboratuvarındadır ve sonra aniden kapı çalınır ve

Walter he wasn't expecting anyone to come round so there is a knock at the

Walter o değildi. Kimsenin gelmesini beklemiyorum, bu yüzden

door Walter looks surprised and who is it and he

kapı çalınıyor Walter şaşırmış görünüyor ve

says I wonder who it is if she don't connect him that up no I'm not making it

kim o ve kim olduğunu merak ediyorum diyor, eğer onu bağlamazsa hayır uydurmuyorum

up I'm just trying to hey your explained cliffhanger so the only thing that

ben sadece açıkladığın uçurumdan selam vermeye çalışıyorum, bu yüzden

leaves you in suspense so Walter White is wondering who is at the door and he's

seni merakta bırakan tek şey bu yüzden Walter White kapıda kimin olduğunu merak ediyor ve

got his gas mask on because he's making he's making crystal meth in his lab so

gaz maskesini takmış çünkü laboratuvarında kristal meth yapıyor, bu yüzden

he gets a wonder who was at the door and that's it then suddenly that the episode

kim olduğunu merak ediyor kapıda ve işte o zaman aniden bölüm

ends that doesn't sound like much of a cliffhanger do want to find out but it

sona eriyor, kulağa pek bir uçurum gibi gelmiyor, öğrenmek istiyor ama

might have been some gangsters or maybe or maybe Gus fring the cliffhanger a

bazı gangsterler olabilirdi veya belki veya belki Gus uçurumu fırlattı, bir uçurumcu

cliffhanger would a cliffhanger would have been the door burst open and

olurdu bir uçurum olurdu kapı patladı ve

somebody came in there with a gun and then it the credits went up yeah that

biri silahla içeri girdi ve sonra krediler arttı evet bu

would be a cliffhanger not and knock at the door well it doesn't

bir uçurum olurdu değil ve kapıyı çal

sound very exciting and I might think oh well I'll wait till next week before

pek heyecan verici gelmiyor ve şöyle düşünebilirim oh peki şuna kadar bekleyeceğim gelecek hafta bir

watching the next episode oh I would want to know who was at the door Anna

sonraki bölümü izlemeden önce oh kapıda kimin olduğunu bilmek isterdim Anna

Anna says especially with this walk Walter White he never got anyone coming

Anna özellikle bu yürüyüşle Walter White'ın evine hiç kimseyi getirmediğini söylüyor,

round to his house who was nice they were always trying to kick the door down

kim iyiydi, her zaman kapıyı

or smash the windows and steal his money that he kept under his floorboards my

tekmelemeye veya kırmaya çalışıyorlardı

favorite episode of Breaking Bad is when when Walter White put all of the money

Breaking Bad'in en sevdiğim bölümü, Walter White'ın

in the washing machine because it got wet and he had to dry all of the money

ıslandığı için tüm parayı çamaşır makinesine koyduğu ve çamaşır makinesindeki tüm parayı kurutmak zorunda kaldığı zamandır.

in the washing machine and there's a wonderful shot that the camera appears

harika bir çekim var, kamera

to be inside the washing machine looking out and you can see the money going

çamaşır makinesinin içindeymiş gibi görünüyor ve etrafta dolaşan parayı görebiliyorsunuz

around and that's another reason why I loved Breaking Bad because of the the

ve bu da sinematografi nedeniyle Breaking Bad'i sevmemin bir başka nedeni, yani

cinematography so the way it was photographed I used to I used to love

eskiden olduğu gibi fotoğraflanma şekli.

watching it just to see how how it was actually filmed yes Beatrice says as

sadece nasıl çekildiğini görmek için izlemeyi seviyorum evet Beatrice de

also mentioned that in Argentina you have three wishes before you blow out

belirtildiği gibi Arjantin'de mumları söndürmeden önce üç dileğinizin olduğunu söylüyor

the candles good and anna says of course Aladdin

ve anna tabii ki

the genie grants you three wishes when he comes out of the the the urn or

cin Aladdin dışarı çıktığında size üç dilek hakkı veriyor diyor. vazo ya da

the pot it's it's a lamp a lamp and lamp yes Aladdin is a genie that lives in a

çömlek bu bir lamba bir lamba ve lamba evet Aladdin bir lambada yaşayan bir cin ve lambayı

lamp and you rub the lamp and out pops the landing have you ever get three I

ovuşturuyorsunuz ve sahanlıktan çıkıyor hiç üç tane aldınız mı

know what you're going to say mister have you never had mr. Duncan have you

Ne söyleyeceğinizi biliyorum bayım hiç bay olmadın Duncan,

ever had a Ladin and you get three wishes so Argentina gets three wishes

hiç bir Ladin'in oldu mu ve senin üç dileğin var yani Arjantin'in üç dilek hakkı var,

just like Aladdin grant you three wishes so Aladdin you you have to pick him up

tıpkı Aladdin'in sana üç dilek hakkı vermesi gibi, Aladdin'i eline almalısın

and you have to give him a good rub so as you rub him he will suddenly appear

ve onu iyice ovmalısın, böylece onu ovduğunda aniden

in front of you in a big puff of smoke and he will say hello my name is Aladdin

büyük bir duman bulutu içinde karşınıza çıkacak ve merhaba diyecek benim adım Aladdin

and I will give you three wishes thank you very much for releasing me from the

ve size üç dilek dileyeceğim beni sihirden kurtardığınız için çok teşekkür ederim

magic that sort of thing

Theo dang says after blowing out the candles are making a wish do people

Theo dang'ın mumları üfledikten sonra söylediği bu tür şeyler bir dilek tutmak insanlar

usually push your head down into the birthday cake what they might do

genellikle kafanı doğum günü pastasının içine doğru iterler ne yapabilirler

I've never had my head I've had my head pushed down that would be fun in many

Başımı hiç eğdirmedim Başımı aşağı eğdirdim bu pek çok yönden eğlenceli olurdu

directions maybe they would splat the cake in your face it doesn't sound very

belki pastayı suratına çarparlardı kulağa pek

nice and also the candles might go into your eyes you might actually lose your

hoş gelmiyor ve ayrıca mumlar gözünüze kaçabilir aslında gözünüze

eyesight because of the candles going into your eyes so I don't like the sound

giren mumlar nedeniyle görme duyunuzu kaybedebilirsiniz bu yüzden bunun sesini sevmiyorum

of that no I don't think you should ever push someone's face into a birthday cake

hayır bence asla birinin gözünü itmeyin yüzünü bir doğum günü pastasının içine sokan

Nesta says it's actually difficult to think of three wishes before blowing out

Nesta, bir mumu söndürmeden önce üç dilek düşünmenin gerçekten zor olduğunu söylüyor.

a candle I should imagine it would be I mean one is one is bad enough you what

you'd want time wouldn't you if somebody's just suddenly thrust a

birthday cake under your nose your stomach yes my stomach's rumbling I'm

burnunun dibinde bir doğum günü pastası miden evet midem gurulduyor acıktım

hungry and asked you to make I mean one wish

ve senden yapmanı istedim demek istediğim

you could probably think of one way I can think of quickly I can think of two

bir yol düşünebilirsin hızlıca düşünebilirim şimdi iki tane düşünebiliyorum

now but neat but needing to think of three that puts you on the spot that

ama güzel ama düşünmem gerekiyor üçü sizi o noktaya getirir, bu size onu

gives you a bit of pressure to think of it and what happens if you don't um yeah

düşünmeniz için biraz baskı verir ve düşünmezseniz ne olur um evet, o

I can understand that nester I like a bit of pressure sir which TV series do

nester'i anlayabiliyorum, biraz baskıyı severim efendim,

you like the most at the moment we have been watching the expanse science

en çok hangi diziyi seviyorsunuz? Geniş bilim

fiction we like we also we also like better call Saul which is kind of

kurgu izlediğimiz an, seviyoruz, ayrıca

connected to Breaking Bad and that starts soon once again it's it's back

Breaking Bad ile bir nevi bağlantılı olan ve kısa süre sonra yeniden başlayan Saul'u aramayı daha çok seviyoruz, geri döndü, sıkıcı olduğunu

he thinks it's boring very plodding I like it I like I like better call Saul

düşünüyor, çok ağır ilerliyor, beğendim, beğendim, daha çok seviyorum Saul'u

in some ways it's better than breaking bad because it has some interesting

bazı açılardan aramak, kötü olmaktan daha iyidir çünkü

aspects of the past and also the present so I quite like that way of telling a

geçmişin ve aynı zamanda şimdiki zamanın bazı ilginç yönleri vardır, bu yüzden

story where you are in the past but also sometimes you are in the present so I

geçmişte olduğunuz ama aynı zamanda bazen şimdiki zamanda olduğunuz bir hikayeyi bu şekilde anlatmayı çok seviyorum.

quite like that so that's what we're watching at the moment two TV shows the

böyle yani şu anda izlediğimiz şey bu, iki TV geniş gösteriyor

expanse and also better call Saul Pat you says what is Aladdin

ve ayrıca Saul Pat'ı arasan iyi olur Aladdin nedir diyorsun

yeah we've explained that it's a genie that lives in a lamp that's

evet onun bir lambada yaşayan bir cin olduğunu açıkladık

his name and his nature says I am Aladdin what do you wish yes did Disney

onun adı bu ve doğası diyor ki ben [ __ ] Aladdin ne dilerdin evet Disney, orijinal Disney klasiği Aladdin'in

there was a recent live-action remake of the original Disney classic Aladdin and

yakın zamanda bir canlı aksiyon versiyonu vardı ve

Will Smith believe it or not Will Smith was the genie why not why not indeed

Will Smith ister inan ister inanma

he always rips me up the wrong way aha mr. Dalton you're not a fan of Will

. Dalton, Will Smith hayranı değilsiniz, değil mi

Smith are you mr. Duncan is not your most popular actor popular you know

bayım? Duncan senin en popüler aktörün değil popüler biliyorsun

you're not a fan you're not a fan of rules no I don't mind Will Smith but is

hayran değilsin kuralların hayranı değilsin hayır Will Smith umurumda değil ama

in too many films there's someone else Vladimir says I'm from I thought you

çok fazla filmde var başka biri var Vladimir diyor ki ben seni sanmıştım

said Venus and Ville Vilnius thanks for Oh Vladimir's from via

dedi Venüs ve Ville Vilnius için teşekkürler Oh Vladimir Vilnius aracılığıyla

Vilnius Vilnius Vilnius I'm just thinking the planet Venus you okay there

okay you're not having a stroke are you oh this is the watch you see this watch

has come all the way from Lithuania the capital of Lithuania is what and

Litvanya, Litvanya'nın başkenti ne ve

oh go on I'm guessing it's Vilnius Vilnius if it isn't we're going to look

devam edin, sanırım bu Vilnius Vilnius, değilse

really stupid yeah this Lithuanian watch is well first of all it's from Lithuania

gerçekten aptal görüneceğiz evet, bu Litvanya saati her şeyden önce Litvanya'dan

and also it's the Independence Day of Lithuania today apparently so will you

ve aynı zamanda Bağımsızlık Günü. Bugün Litvanya görünüşe göre

can well somebody confirm for us that Vilnius is the capital of Lithuania just

biri bize Vilnius'un Litvanya'nın başkenti olduğunu doğrulayabilir mi sırf aptal gibi

so that we don't look stupid my stomach is really rumbling that's because I've

görünmeyelim diye midem gerçekten gurulduyor çünkü

only had breakfast today and a couple of biscuits and it's six hours since I had

bugün sadece kahvaltı yaptım ve birkaç bisküvi yedim ve altı oldu

last had anything to eat Steve there are some good phrases here

En son bir şey yememin üzerinden saatler geçti Steve burada bazı güzel sözler var

when we get older no one wants to get older however there are many ways of

yaşlanınca kimse yaşlanmak istemez ama

getting older and still staying happy so I always think and I think Steve

yaşlanmanın ve yine de mutlu kalmanın birçok yolu var bu yüzden her zaman düşünürüm ve sanırım Steve de

agrees with me getting older is not necessarily a bad thing as you get older

benimle aynı fikirdedir. daha yaşlı olmak kötü bir şey değil, yaşlandıkça

I suppose you learn more things you become wiser well in theory you become

sanırım daha fazla şey öğreniyorsun teoride daha akıllı oluyorsun daha

wiser however there is a lovely phrase in English we can say that you are

akıllı oluyorsun ama ingilizcede güzel bir söz var bir

another year older but not any wiser yes that said as a as a sort of a humorous

yaş daha büyüksün diyebiliriz ama daha akıllı değil evet dedi şaka gibi esprili bir

comment as a joke I'm a year older but I'm not any wiser yes and the inference

yorum olarak bir yaş büyüğüm ama daha akıllı değilim evet ve buradaki çıkarım,

there is that you keep repeating the same mistakes I've learnt nothing always

aynı hataları tekrarlayıp durduğundur, öğrendiğim hiçbir şey

did when you were younger I've learned nothing from Russian ships particularly

senin gençken her zaman yapmadığını öğrendim ben Rus gemilerinden özellikle hiçbir şey öğrenmedim

yeah so I like that one another year older but not any wiser so you keep

evet, bu yüzden bir yıl daha büyük olmasını seviyorum ama daha akıllıca değil, bu yüzden

making the same mistakes again and again oh here's yes how mirror Vilnius is

aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam ediyorsunuz oh işte evet, Vilnius

indeed the capital of Lithuania oh so we made an educated guess that paid off we

gerçekten de Litvanya'nın başkentinin aynası oh bu yüzden eğitimli bir tahminde bulunduk ödedik kaçtık

escaped yeah we escaped the humiliation of looking like a couple of divs Firenze

evet birkaç divs gibi görünmenin aşağılanmasından kurtulduk Firenze

is I'm sorry if I pronounced your name incorrectly says that if we ever want a

isminizi yanlış telaffuz ettiysem özür dilerim diyor ki eğer bir

cup of Turkish coffee which we have had we've had Turkish coffee and we went to

fincan Türk kahvesi istersek Türk kahvesi içmişizdir ve

Turkey and Turkish tea as well it's very strong I think it's a bit like expresso

türkiye'ye gittik ve türk çayı da çok sert bence biraz expresso gibi bence evet o

I think yes so well we can go to London no prisoners has must have a coffee shop

kadar iyi londra'ya gidebiliriz hiçbir mahkumun bir kahve dükkanı falan olmalı

or something though how exciting we haven't been to London for a decade

gerçi londra'da ne kadar heyecan verici bulunmadık on yıldır

fret prick princess do you have a coffee shop in London that might be a good

huysuz hıyar prenses

excuse for going down to London this is something I'd like to do this year when

Londra'ya gitmek için iyi bir mazeret olabilecek bir kahve dükkanınız var mı bu bu yıl hava düzeldiğinde yapmak istediğim bir şey

the weather gets better I would like to go down to London and we could do we

Londra'ya gitmek istiyorum ve

could go together and do a special live lesson in London

birlikte gidebilir ve Londra'da özel bir canlı ders yapabilirdik

but also we could also go to the princess and have a cup of Turkish

ama aynı zamanda prensese gidip bir fincan Türk

coffee that would that would boost our energy I like this

kahvesi içebilirdik, bu enerjimizi yükseltirdi Bu

of that brilliant Will Smith yes because Will Smith used to be in a

harika Will Smith'i beğendim evet çünkü Will Smith Eskiden bir

comedy show didn't he before he became a famous serious actor used to be in the

komedi şovundaydı, değil mi, ünlü bir ciddi aktör olmadan önce

Fresh Prince of bel-air that was right so he was he was quite

Bel-Air'in Taze Prensi'ndeydi, bu doğruydu, o yüzden oldukça

funny in that I was quite like watching it I'm not a fan of Will Smith and it I

komikti, onu izlemekten oldukça hoşlandım ben Will Smith hayranı değilim ve bunu

can I you have to be careful nowadays though this is the problem so if you say

yapabilirim Bugünlerde dikkatli olmalısın ama sorun bu yani

you don't like a black actor you are instantly a racist but I just don't like

siyahi bir aktörden hoşlanmadığını söylersen anında ırkçı oluyorsun ama ben sadece

Will Smith he annoys me I don't know why there's something sort of smug and

Will Smith'i sevmiyorum o sinir bozucu ben onda neden kendini beğenmiş ve sırıtan bir şey var bilmiyorum

smirky about him I don't know why but his confidence not because he's black

neden bilmiyorum ama kendine güveni zenci olduğu için değil

okay he's just a very confident person it is possible to dislike someone well

tamam o sadece kendine çok güvenen biri birisinden hoşlanmamak mümkün iyi

you've drawn attention to it I'm not I'm just I'm just yes but we live in 2020 I

dikkat çekmişsin Değilim Ben sadece sadece evet ama 2020'de yaşıyoruz

don't I don't know if you've noticed Steve but we live in a world where

Bilmiyorum fark ettin mi Steve ama herkesin öfkelenmek istediği bir dünyada yaşıyoruz

everyone is looking to be outraged coffee shop in Tooting huh that's it

Tooting'deki kahve dükkanı ha işte bu kadar

we're all right we're going now come on Steve let's go now yeah would take us

iyiyiz şimdi gidiyoruz hadi Steve hadi şimdi gidelim evet oraya

about two and a half hours to drive there I don't suppose you're open today

arabayla gitmemiz yaklaşık iki buçuk saat sürerdi sanırım bugün açıksın

though we can get a train we could but our but we can't because we've got

ama trene binebiliriz ama bizim ama yapamayız çünkü Dennis fırtınası nedeniyle

travel disruption all over the UK because of storm Dennis there are no

Birleşik Krallık'ın her yerinde seyahat kesintisi var

trains the planes weren't taking over cancered lots of flight Oh God and

tren yok uçaklar kanserli çok sayıda uçuşu üstlenmiyordu Aman Tanrım ve

probably there are no trains either no trains and my sister drove back from

muhtemelen tren yok ya tren yok ve benim Abla

here last night and there was a tree right across the road oh so it did it

dün gece buradan geri döndü ve yolun tam karşısında bir ağaç vardı oh yani

block the road yes it blocked the road so what did your

yolu kapattı mı evet yolu kapattı peki kardeşin ne yaptı üzerinden

sister do did she did not try to drive over it there was a small gap by the

geçmeye çalışmadı yanında küçük bir boşluk vardı

ditch and she just managed to drive round I told her to go on the motorway

hendek ve o sadece arabayı sürmeyi başardı, ona otoyola gitmesini söyledim,

she drove her lovely actually decided together back roads and nearly got

güzelini sürdü, aslında arka yollara karar verdi ve neredeyse bir

flattened by a tree she drove for a lovely expensive car into a ditch one

ağaç tarafından dümdüz oldu, çok güzel, pahalı bir araba için bir hendeğe sürdü,

that into a ditch she managed to drive around

bir hendeğe girmeyi başardı

Jamelia says Will Smith is one of my favourite actors he does he just doesn't

Jamelia'nın etrafında dolaşmak Will Smith'in en sevdiğim oyunculardan biri olduğunu söylüyor o yapıyor sadece

do it for me I'm sorry he doesn't do it for me I just I just find him slightly I

benim için yapmıyor üzgünüm o benim için yapmıyor ben sadece onu biraz buluyorum

don't know what I remember reading an article with Will Smith and all he

ne olduğunu bilmiyorum Will Smith ile bir makale okuduğumu hatırlıyorum ve tek

kept talking about was wanting to rule the world in being the president of the

bahsettiği şey, ABD başkanı olarak dünyaya hükmetmek istemekti,

USA you did say that I thought it was a little just slightly arrogant that's all

bunun biraz kibirli olduğunu düşündüğümü söylemiştin, hepsi bu

but but I just just when I see a movie with Will Smith in the other one the

ama ben tam bir gördüğümde Will Smith'le film diğerinde

rock I don't know what the appeal of the rock is I haven't seen the rock the rock

rock Rock'ın çekiciliğinin ne olduğunu bilmiyorum Rock the rock'ı görmedim hayır

no it's an actor oh it's not it's a film it is a film as well there is a film

o bir aktör oh bu bir film değil bu bir film aynı zamanda bir film var

called The Rock with Sean Connery and I think it's Nicolas Cage is it Nicolas

Sean Connery ile The Rock adlı film ve bence bu Nicolas Cage mi Nicolas

Cage but also but also the rock is a wrestler he used to be a wrestler and

Cage mi ama aynı zamanda rock da bir güreşçiydi eskiden güreşçiydi ve

now he's an actor and he seems to be in a new movie every week every week there

şimdi o bir aktör ve her hafta yeni bir filmde oynuyor gibi görünüyor

seems to be a new movie starring the rock but I just find him a very horrible

rock'ın oynadığı yeni bir film var gibi görünüyor ama onun ekranda çok korkunç bir

presence on screen and it's not because he's a wrestler I don't have anything

varlık olduğunu görüyorum ve bunun nedeni güreşçi olduğu için değil,

against wrestlers before anyone gets outraged Oh mr. Duncan you don't like

kimse öfkelenmeden önce güreşçilere karşı hiçbir şeyim yok . Duncan sen

wrestlers are you anti wrestler no I'm not anti wrestler you're just having an

güreşçileri sevmiyorsun sen güreş karşıtı mısın hayır ben güreşçi karşıtı değilim sen sadece fikir sahibi oluyorsun ben sadece ben sadece

opinion I just I just I just find him slightly annoying when he's on screen

ekranda olduğu zaman onu biraz sinir bozucu buluyorum

sorry some people say that about me Brennan

üzgünüm bazı insanlar benim hakkımda böyle diyor Brennan

says when when we come to London hmm when we announce it assuming we do then

ne zaman diyor Londra'ya geliyoruz hmm anons ettiğimizde öyle varsayarsak

reminders because we'll probably forget reminders that you've got this coffee

hatırlatırız çünkü muhtemelen

shop in Tooting and we will make a trip tan k4 cup of Turkish coffee it is tan

Tooting'de bir kahve dükkanınız olduğuna dair hatırlatmaları unutacağız ve

Kay's birthday tomorrow so happy birthday happy birthday for tomorrow tan

yarın Kay'ın doğum günü olduğu için bir fincan Türk kahvesi içerek bir gezi yapacağız. doğum günün kutlu olsun yarın için doğum günün kutlu olsun tan

tan okay happy birthday is anybody watching today who also is their

tan tamam doğum günün kutlu olsun bugün izleyen var mı aynı zamanda

birthday today hey John McEnroe know who's watching who is John McEnroe

bugün onların doğum günü hey John McEnroe kimin izlediğini biliyor John McEnroe kim

watching he might be he might be sitting there now with his tennis racquet in his

izliyor olabilir o şu an elinde tenis raketi ile orada oturuyor olabilir hoşuma gitti

hand I like Will Smith holding his balls and saying you can't be serious man

Will Smith [ __ ] tutuyor ve ciddi olamazsın diyor adam

you call yourself an English teacher man and he throws his tennis racquet at his

kendine İngilizce öğretmeni adam diyorsun ve tenis raketini

computer screen and tan says

bilgisayarının ekranına fırlatıyor ve bronzluk

travel to Malaysia to meet your fans we've been to Malaysia many times even

fanlarınla ​​buluşmak için Malezya'ya git diyor biz bile birçok kez Malezya'ya gittik

Asia many times but not for many years I know Malaysia very well the last time

Asya'yı birçok kez ama uzun yıllardır değil Malezya'yı çok iyi tanıyorum en son

I was there was in 2014 beautiful place penang penang and also

2014'te oradaydım güzel bir yer penang penang'dı ve ayrıca

Kuala Lumpur and KL people call it KL in the know that's it okay yeah that's it

Kuala Lumpur ve KL insanları oraya KL diyorlar biliyorlar bu tamam tamam evet bu

and also you went to where was it you went to panko panko ah very nice nice

ve sen de gittin nereye gittin panko panko ah çok güzel güzel

Island yeah that was lovely so low English says the rock is one of my

ada evet çok güzeldi çok düşük ingilizce rock'ın en sevdiğim filmlerden biri olduğunu söylüyor bu

favourite movies so he likes the rock as in the movie but also there is the rock

yüzden filmdeki gibi rock'ı seviyor ama aynı zamanda

who is a former wrestler I think his real name is Dwayne Johnson which isn't

eski bir güreşçi olan rock da var ben gerçek adının Dwayne Johnson olduğunu düşünüyorum ki bu tam olarak

quite the same really isn't it somebody called Dwayne but his other name is the

aynı değil gerçekten biri Dwayne demiyor mu ama diğer adı

rock so his real name is Dwayne so I can see why I understand now why he changed

rock yani gerçek adı Dwayne yani şimdi neden adını neden The olarak değiştirdiğini anlayabiliyorum. İngiltere'nin

his name to the rock that she wants you to do live streams from different parts

farklı yerlerinden canlı yayınlar yapmanızı istiyor,

of the UK well yes unfortunately mr. Duncan doesn't drive I don't drive and

evet maalesef bay. Duncan araba kullanmıyor Ben araba kullanmıyorum ve

also well traveling around takes a long time and also you have to spend money

ayrıca etrafta dolaşmak uzun zaman alıyor ve ayrıca etrafta seyahat ederken para harcamanız gerekiyor

when you travel around you can't travel around for free maybe I could do a live

bedava dolaşamazsınız belki

stream from local parks so I could just sleep in the park at night like a

yerel parklardan canlı yayın yapabilirim bu yüzden ben geceleri parkta evsiz bir insan gibi uyuyabilir

homeless person yeah like it like a like a vagrant

evet bunu bir serseri gibi

person or a homeless person as that says that we have your word see that's it you

veya evsiz biri gibi severiz çünkü bu sizin sözünüzü aldığımızı söylüyor, işte bu kadar,

see we've said we're going to go so we're now committed committed to a

gideceğimizi söyledik, bu yüzden biz 'Artık bir

Turkish coffee we definitely are committed there should be committed we

Türk kahvesine bağlıyız, kesinlikle kararlıyız, orada olmalıyız,

should be committed which means if people want to know what that means

bağlı olmalıyız, yani insanlar ne olduğunu bilmek istiyorsa, bunun anlamı,

it means that if somebody says you should be committed it means you're a

biri size bağlı kalmanız gerektiğini söylüyorsa, bu

bit mad and they think you should be locked up in a home yes or a mental

biraz kızmışsınız demektir ve bir eve kapatılman gerektiğini düşünüyorlar evet ya da bir akıl

asylum a mental hospital a mental hospital

hastanesine bir akıl hastanesine bir akıl hastanesine artık

we have asylums anymore we don't have asylums now unless of course you are

akıl hastanelerimiz var artık sığınma evlerimiz yok tabii ki

escaping punishment from overseas well we have I'm feeling hungry mr. Duncan

denizaşırı ülkelerden cezadan kaçmıyorsan bizde var aç hissediyorum bayım . Duncan

okay and it is my birthday I still have a million other words to show you for

tamam ve bugün benim doğum günüm Doğum günün için sana gösterecek bir milyon kelime daha var

your birthday here's what you will be saying this time next year a year from

işte bundan bir yıl sonra bu zamanlar ne söyleyeceksin

now Steve this is what Steve will be saying one foot in the grave next year

Steve bu Steve'in gelecek yıl mezarda bir ayağının altındayken söyleyeceği şey bu

because it's mr. Steve's big birthday nerdy I'm thirty you wish just times

çünkü bu bay Steve'in büyük doğum günü ineği, otuzumdayım, sadece

that by to one foot in the grave is a way of saying that a person is very old

bir ayağının mezarda olmasını dilersin, bu bir kişinin çok yaşlı olduğunu söylemenin bir yoludur,

they are close to the end of their life so now they have not both feet in the

hayatlarının sonuna yaklaşmışlardır, bu yüzden artık iki ayağı da mezarda değildir.

grave but one foot in the grave they are they are getting older they have one

ama bir ayak çukurda onlar yaşlanıyorlar onların bir

foot means you you've got far less years ahead of you then you've got behind you

ayağı var demektir önünüzde çok daha az yıllar var demektir o zaman arkanızdasınız evet bu

yes so you're not quite dead but you're not far off you've got to be solo says

yüzden tam olarak ölmemişsiniz ama çok da uzakta değilsiniz solo olmalısın, rock'ta

you've got to be pretty self-confident to call yourself at the rock hmm that's

kendine güvenmen gerektiğini söylüyor hmm bu

true but of course if you're a wrestler you've got to be confident so calling

doğru ama tabii ki bir güreşçiysen kendine güvenmelisin, bu yüzden

yourself the rock is going to intimidate your opponent you know it's all fake

kendine rock demek gidiyor rakibini sindirmek için biliyorsun hepsi sahte hepsi

it's all fake it's all fake rocks they're not really wrestling by the way

sahte hepsi sahte kayalar aslında güreşmiyorlar bu arada sadece birbirlerinin

they're just they're just jumping on top of each other and rolling around they're

üzerine atlıyorlar ve yuvarlanıyorlar

not they're not really wrestling okay so Allah says that they would call

değiller değiller gerçekten güreş tamam yani Allah diyor ki onlar

themselves the pebble click the pebble I would call myself the the the

kendilerine çakıl taşı derler çakıl taşına tıkla ben kendime

feather-duster the grain of sand I am the feather

tüy silici kum tanesi derdim ben tüy

duster yo Steve you might be you might be over the hill over the hill if you

siliciyim yo Steve sen olabilirsin tepenin üzerinde olabilirsin tepenin üzerindeyse

are getting older if you are becoming old then we might say that you are now

yaşlanıyorsun, eğer yaşlanıyorsan, o zaman artık

over the hill over the hill it means your unfashionable your ideas are

tepenin üzerindesin diyebilirz, bu senin modası geçmiş demektir, fikirlerin modası geçmiş,

out-of-date your way of thinking and behaving is out-of-date old fashioned or

düşünce ve davranışların modası geçmiş, modası geçmiş veya

old old fashioned never heard it used like that over the

eski eski moda hiç duymadım yokuş yukarı böyle kullanıldığını

hill yes it means you're you're a bit clap down you you're wearing out

evet biraz alkışlıyorsun demek oluyor

physically mentally yes yes all your parts have stopped working now women

fiziksel olarak yıpranıyorsun evet evet tüm organların artık çalışmayı bıraktı kadınlar

often complain about what happens to their bodies as they get older but can I

sık ​​sık başlarına gelenlerden şikayet ediyorlar yaşlandıkça vücutları ama

just say something to you now and it might be a little shocking but men also

şimdi size bir şey söyleyebilir miyim ve bu biraz şok edici olabilir ama erkekler de yaşlandıkça

have problems with their bodies as they get older things happen don't they Steve

vücutlarıyla ilgili sorunlar yaşıyorlar, değil mi Steve

Steve can tell us all about it because you've gone through quite a lot

Steve bize her şeyi anlatabilir çünkü siz' Oldukça fazla

of it haven't you I just don't know what do you mean mister don't can I I'm as

şey yaşadım, değil mi, ne demek istediğinizi anlamıyorum bayım, yapamam, eskisi kadar

fit and as young-looking as I was and I was 21 mm okay then so as you get older

formda ve genç görünümlüyüm ve 21 mm idim, tamam o zaman yaşlanıyorsun

especially man not just women I know women have their changes but also men

özellikle erkekler sadece kadınlar değil kadınların da değiştiğini biliyorum ama erkeklerin de yaşlandıkça

also things start going wrong with their bodies as they get older some of them

vücutlarında bir şeyler ters gitmeye başlıyor bazıları

are really quite disgusting to be honest we never talk about it

dürüst olmak gerekirse gerçekten çok iğrenç oluyor bu konuda hiç konuşmuyoruz

there's a good expression if your ought you are a man you you know what I mean

iyi bir tabir var eğer senin bir erkeksen ne demek istediğimi biliyorsun,

don't you know Palmyra says am I feeling in the pink Oh

bilmiyor musun Palmyra pembe mi hissediyorum diyor Ah

in the pink if you feel in the pink it means you're feeling very happy and and

pembe pembe içinde hissediyorsan bu kendini çok mutlu, kendinden

confident and buoyant and you've got a pink rosy cheeks yes because you're

emin ve neşeli hissediyorsun ve sen' pembe yanakların var evet çünkü

happy and you're having a lovely time yes

mutlusun ve güzel vakit geçiriyorsun evet

normal it means healthy yes are you in the pink healthy yes I would say you are

normal sağlıklı demek evet pembe

feeling fit and healthy you are in the pink so over-the-hill means a person is

sağlıklısın evet zinde ve sağlıklı hissettiğini söyleyebilirim tepe, bir kişinin yaşlandığı anlamına gelir,

getting older here's another one Steve are you past it you are past it you're

işte bir tane daha Steve onu geçtin mi onu geçtin

saying I am past it yes well I'm not saying you are but it might be something

diyorsun ben onu geçtim evet öyle demiyorum ama bu

a person will say to a person who is getting older you might say you were

bir kişinin bir kişiye söyleyeceği bir şey olabilir kim yaşlanıyor geçti diyebilirsin

past it maybe you go on a walk with your friend and he's walking behind you in

belki arkadaşınla yürüyüşe çıkarsın ve o

his

out of breath you might say to him I think you're past it mate I think you

nefes nefese arkandan gelir ona diyebilirsin ki geçtin dostum sanırım geçtin artık

are past it it means you can't do that thing anymore yeah you are unable to do

o şeyi yapamayacağın anlamına gelir, evet artık yapamayacaksın

it anymore because you are past it being invited to nightclubs as you get older

çünkü bunu geçtin yaşlandıkça

you might say somebody might invite you to a nightclub and you might say oh I'm

biri seni gece kulübüne davet edebilir diyebilirsin ve oh ben geçtim diyebilirsin

past it I'm past all that now in other words

Ben bunların hepsini geçtim artık yani

you've reached a certain age where you don't want to do a particular thing

belli bir yaşa geldin artık belli bir şeyi yapmak istemiyorsun

anymore or you can't do it yes you might have been I don't know a a long-distance

ya da yapamıyorsun evet yapmış olabilirsin uzun mesafe bilmiyorum

runner or you might you might have done marathons or you might have been a

koşucu olabilirsin ya da maraton yapmış olabilirsin ya da

sports person where you played tennis or or a vigorous game like squash and

tenis ya da squash gibi kuvvetli bir oyun oynadığın bir sporcu olabilirdin ve

somebody might say oh do you remember when you used to say play squash where

birisi ah, yıllar önce squash oyna dediğini hatırlıyor musun

all those years ago and you then might say well now I'm past it now you too old

ve sen o zaman diyebilirsin ki şimdi geçtim artık sen çok yaşlısın

you can't do it in you knows oh I need any any activity that it requires a lot

bunu yapamazsın biliyorsun oh benim çok fazla enerji ve güç gerektiren herhangi bir aktiviteye ihtiyacım var

of energy and strength you might be too old to do it are you going out for lunch

bunu yapmak için çok yaşlı olabilirsin dışarı mı çıkıyorsun öğle yemeğinde

as Cecilia no we're not we went out yesterday yes we're having

Cecilia olarak hayır değiliz dün dışarı çıktık evet dün

nobody said happy birthday to me yesterday but yeah we did I hung as

kimse bana doğum günün kutlu olsun demedi ama evet yaptık Beatrice olarak takıldık ki

Beatrice that because of the flattering light do you do realize that people in

pohpohlayıcı ışık yüzünden sokaktaki insanların bunu

the street don't know it's your birthday I don't know what you were were you

yapmadığının farkında mısın? Doğum günün olduğunu bilmiyorum, ne olduğunu bilmiyorum,

expecting strangers just to come up to you and say hey my mother my sister they

yabancıların sana gelip hey annem kardeşim demelerini mi bekliyordun,

did we said happy birthday we gave you bloody cards and I offense I gave you

iyi ki doğdun dedik, sana kanlı kartlar verdik ve gücendim, sana

this lovely tie this tie is mr. Steeves gift I gave it to ya so then so yes we

bu güzel kravatı verdim. bu kravat bay Steeves hediyesini sana verdim o yüzden evet

did we did say happy birthday yesterday how dare you how dare you how dare you

dün doğum günün kutlu olsun dedik nasıl cüret edersin nasıl cüret edersin nasıl cüret edersin

Lee it's it's Lee's mother's birthday today

Lee bugün Lee'nin annesinin doğum günü

yes mm-hmm I've got wonderful skin okay thank you

evet mm-hmm harika bir cildim var tamam teşekkür ederim

except next year mr. Steve will be an old codger yes so this is not a friendly

sıradaki hariç yıl bay Steve yaşlı bir kodlayıcı olacak evet bu yüzden bu dostça bir

thing this is not a nice thing this is this is almost like an insult but you

şey değil bu hoş bir şey değil bu neredeyse bir hakaret gibi ama

might describe an old person you might see an old man walking along the road

yaşlı bir insanı tarif edebilirsiniz, yolda yürüyen yaşlı bir adam görebilirsiniz

and he looks frail and old and you might describe them as an old codger old

ve o çelimsiz görünüyor ve yaşlı ve onları eski

fashioned wearing old fashioned clothes yeah not finding it difficult to walk

moda giysiler giyen eski moda eski moda giysiler evet yürümeyi zor bulmuyor evet

yes maybe not particularly nice person an old codger hmm just an elderly person

belki pek iyi biri değil yaşlı bir morina hmm sadece yaşlı bir kişi

an elderly man so do you moans a lot elderly people

yaşlı bir adam bu yüzden çok inliyor musunuz yaşlı insanlar

tend to moan a lot early and complain that's what I find him and yeah an old

eğilimli çok erken inledim ve şikayet ettim, onu bulduğum şey buydu ve evet, yaşlı bir

codger I usually said usually a man isn't it yes quite often and also a

morgucu, genellikle bir erkek, evet, oldukça sık değil mi ve ayrıca

person who's just looks old frail maybe they're they're just sitting there on

sadece yaşlı, zayıf görünen bir kişi, belki de orada öylece oturuyorlar dedim.

their own in the park feeding the pigeons something like that

kendi parkta güvercinleri beslemek gibi bir şey

Oh another one here Steve another one around diese an old geezer so when we

Oh burada bir tane daha Steve etrafta bir tane daha yaşlı bir moruk ölüyor yani biz

say an old geezer well first of all in British English the word geezer means

yaşlı bir moruk iyi dediğimizde her şeyden önce İngiliz İngilizcesinde moruk kelimesi adam anlamına gelir

man ah so when we say geezer in British English we mean man so in a slang word

ah yani İngiliz İngilizcesinde moruk dediğimizde argo bir kelimeyle adamı kastediyoruz

yes it is I suppose but an old geezer is an old man

evet öyle sanırım ama Amerikan İngilizcesinde yaşlı bir moruk yaşlı bir adamdır

however in American English and this is interesting in American English the word

ve bu Amerikan İngilizcesinde ilginçtir

geezer does mean an old man right so when we say geezer when we say it in

moruk kelimesi yaşlı bir adam anlamına gelir, bu yüzden moruk dediğimizde bunu söylediğimizde

American English we are saying an old person an old man in English in British

Amerikan İngilizcesinde, İngiliz İngilizcesinde yaşlı bir adam a yaşlı adam deriz,

English jeez it just means man that's it we have to qualify it by putting old in

bu sadece adamım anlamına gelir, adamım işte bu kadar, yaşlıyı öne koyarak nitelendirmeliyiz

front life has no guarantees as Theo because

Theo olarak hayatın hiçbir garantisi yoktur çünkü erkek

their brother passed away before their fifties so life has no guarantees no no

kardeşleri ellili yaşlarından önce vefat etti, bu yüzden hayat garantisi yok hayır hayır

you don't know you don't know what's around the corner luck of the draw when

bilmezsin köşede ne olduğunu bilmezsin iş

it comes to your genetic makeup live every day as if it's your last because

genetik yapına gelince çekiliş şansı her gününü son gününmüş gibi yaşa çünkü

one day you will be right an old biddy says solo an old biddy that's it so you

bir gün haklı çıkacaksın eski bir çırak der ki solo yaşlı bir fahişe bu yüzden evet

use the word yes an old woman so an old geezer or an old codger is a man an old

kelimesini kullanırsınız, yaşlı bir kadın yani yaşlı bir moruk veya yaşlı bir morina bir erkektir bir yaşlı bir

biddy is a woman mmm quite often we will say old biddy or an old believed old hag

fahişe bir kadındır mmm oldukça sık olarak yaşlı bir fahişe veya yaşlı bir yaşlı cadıya inanılan yaşlı bir

old hag a hag and all vide is just an old person but it you wouldn't want to

cadıya yaşlı bir cadı deriz ve tüm videolar sadece yaşlı bir insan ama

be described its you might describe somebody as an old busy oh she's a bit

tarif edilmek istemezsin, birini yaşlı bir meşgul olarak tanımlayabilirsin oh o biraz

of an old biddy so she you know somebody you sort of are old and a bit mony and

yaşlı bir teklifçi yani birini tanıyorsun sen bir çeşit yaşlısın ve biraz paralısın ve

just an elderly person an old hag might be also old and ugly an old hag is

sadece yaşlı bir insan yaşlı bir cadı da yaşlı ve çirkin olabilir yaşlı bir cadı

somebody who's let themselves go let their appearance go so the hair is all

kendini bırakmış, görünüşünü bırakmış, böylece saçları tamamen

greasy and and their skin has not been looked after somebody you might also

yağlı ve ciltleri bakım görmemiş kişidir.

describe that if you were being unkind to somebody hmm who was not elderly but

hmm yaşlı olmayan ama

was say in their forties or fifties okay you might describe a woman as an old hag

kırklı ya da ellili olduğu söylenen birine kaba davranmayın tamam bir kadını yaşlı bir cadı olarak tanımlayabilirsiniz

if she puts too much makeup on dyes her hair too dark and puts lots of makeup on

eğer o çok fazla makyaj yapıyorsa saçını çok koyu boyar ve size çok fazla makyaj yaparsa o diyebilirsiniz

you might you might say she looks like an old hag okay that would be an unkind

yaşlı bir cadıya benziyor tamam, bunu söylemek kaba bir

thing to say but you might say that I love the way we are actually teaching

şey olurdu ama

everyone today to use horrible expressions I think this this one might

bugün herkese korkunç ifadeler kullanmayı öğretme şeklimizi sevdiğimi söyleyebilirsin bence bu bu

be the worst one a wrinkly a wrinkly a person who is old their skin will be all

en kötüsü olabilir bir buruşuk ve buruşuk bir insan ciltleri tamamen

wrinkly so you might describe a person who is old as wrinkly or a ring

kırışık olacaktır, bu nedenle yaşlı bir kişiyi kırışıklı veya yüzük

Klee so a wrinkly person is a person who has a wrinkly skin quite often as you

Klee olarak tanımlayabilirsiniz, bu nedenle kırışıklı bir kişi, yaşlandıkça oldukça sık bir cilde sahip olan bir kişidir.

get older your skin I've noticed with Steve just not not many but one or two

çok değil ama bir iki

wrinkles and also even me around my eyes I have I have some small

kırışık ve ayrıca benim bile gözlerimin çevresinde var bende var bazı küçük

fine wrinkles laughter lines that's what you called laughter lines see I've got

ince kırışıklıklar kahkaha çizgileri işte buna kahkaha çizgileri dedin kahkahalarım var

laughter like we don't laugh Steve's your happy person no one does that much

sanki biz gülmüyoruz steve senin mutlu kişin kimse gülmüyor bu kadar

laughing thank you very much I'm getting hungry mr. Duncan and we've got to go

güldüm çok teşekkür ederim acıktım bay Duncan ve yürüyüşe çıkmalıyız evet

for a walk yes we're going to live a look at the forward so there is a lonely

ileriye bir bakış yaşayacağız yani ıssız

road I don't mean a car no okay a Ford is that water that passes across a road

bir yol var Arabadan bahsetmiyorum hayır tamam bir Ford yolun üzerinden geçen sudur

yes and you have to drive through it but when we've had lots of rain so it's

evet ve içinden geçmek zorundasınız ama çok yağmur yağdığında, bu yüzden

going to be very deep yes and we want to go and have a look and come back for a

çok derin olacak evet ve gidip bir göz atmak ve sıcak bir çapraz topuz için geri gelmek istiyoruz,

hot cross bun so when we say Ford we mean it's actually a road that has a

bu yüzden Ford dediğimizde, aslında bunun bir

river flowing over it it's a the way around what did I say you said a river

üstünden nehir geçen yol bu bir yol ne dedim ben altından yol olan bir nehir dedin

with a road under it yes it's a road that has a river going across it yeah

evet üzerinden nehir geçen bir yol evet

sometimes they build roads in this country and they don't always there's a

bazen bu ülkede yollar yapılır ve yapılmaz her zaman bir

river but they don't always build the road a bridge over the road because the

nehir vardır ama yolu her zaman yolun üzerine bir köprü yapmazlar çünkü

river only flows at certain times some of the time it'll be dry but other times

nehir sadece belirli zamanlarda akar, bazen kurur, ancak diğer zamanlarda

it won't be but it might be a road that's not used that often so it's the

olmaz ama bu bir yol olabilir. o kadar sık ​​kullanılmadı, bu yüzden

count counts or haven't spent money on putting a bridge over there so you'll

sayım önemlidir veya oraya bir köprü inşa etmek için para harcamamıştır, bu nedenle

see a sign saying Ford and you've just got to be careful when you drive through

Ford yazan bir işaret göreceksiniz ve sadece üzerinden geçerken

it that you don't flood your car basically the same spelling as the car

su basmamaya dikkat etmelisiniz. arabanız temelde araba ile aynı hecelenmiş

have you got any more words left yes and we've had some negative ones that's have

başka kelimeniz kaldı mı başka kelimeniz kaldı mı evet ve bazı olumsuz kelimeler yaşadık ve

some positive ones ah sprightly a person who is sprightly so

this is something nice and positive so I wanted to end on something positive you

bazı olumlu olanlar da var olumlu bir şey

see so a person who is sprightly has lots of energy lots of vitality

görüyorsunuz, bu yüzden neşeli bir kişinin çok fazla enerjisi var, çok fazla canlılığı

they have lots of energy they they appear to have youth even though they

var, çok fazla enerjileri var, yaşlı görünmelerine rağmen genç görünüyorlar,

look older they still have a lot of energy so we can say that they are very

hala çok fazla enerjileri var, bu yüzden çok neşeli olduklarını söyleyebiliriz

sprightly yes somebody who is elderly maybe 70 or 80 years of age but they've

evet yaşlı biri belki 70 veya 80 yaşında ama

got lots of energy and youth about them as you say they go on long walks they've

onlarda çok fazla enerji ve gençlik var, uzun yürüyüşlere çıktıklarını söylediğin gibi

just got lots of energy I can't see that I will be sprightly when I'm older maybe

sadece çok fazla enerjileri var Ne zaman neşeli olacağımı göremiyorum Ben daha yaşlıyım belki

they usually skinny as well yeah you're not very sprightly now true except when

onlar da genellikle zayıftır evet canlı yayında olduğum zamanlar dışında pek canlı değilsin

I'm on the livestream yes you have a lot of energy so sprightly a person who is

evet çok enerjiksin çok neşeli bir insan çok enerjik

sprightly a person who has lots of energy also you can have an attitude as

bir insan sen de çok enerjiksin bir tavır alabilirsin

well as you get older you can be young at heart young at heart so you might be

yaşlandıkça genç olabilirsin kalbe genç kalbe genç yani

old looking on the outside waiting but your heart your spirit remains young yes

dıştan görünen yaşlı olabilirsin ama kalbin ruhun genç kalıyor evet

and you have a positive outlook on life I would say I look young on the outside

ve hayata pozitif bakıyorsun derim ben bakarım dıştan genç

but I thought so no I'm not wouldn't say I was young a town maybe you're the

ama düşündüm ki hayır ben gençtim demezdim belki sen tam tersisin

you're the reverse I think Steve is old at heart so he's young but he he feels

Steve'in özünde yaşlı bu yüzden genç ama hissediyor,

and behaves and reacts to things like like an elderly person okay I think

davranıyor ve tepki veriyor yaşlı bir insan gibi şeylere tamam bence

you're the reverse but yes some people describe me as young at heart because

sen tam tersisin ama evet bazı insanlar beni kalben genç olarak tanımlıyor çünkü

people can't believe how old I am so they're younger just says something

insanlar kaç yaşında olduğuma inanamıyorlar bu yüzden onlar daha genç sadece bir şey söylüyor ve

which leads me to explain that yes yesterday we did my sister my mother

bu da beni evet olduğunu açıklamaya itiyor dün yaptık ablam annem

came over to visit and we went out for a lovely meal

ziyarete geldi ve güzel bir yemek için dışarı çıktık

hmm we did we had a nice little reunion yesterday it was rather nice in fact my

hmm yaptık küçük güzel bir buluşma yaptık dün oldukça güzeldi aslında

legs are aching mr Turner my back say kiss is the final one then you could be

bacaklarım ağrıyor Bay Turner sırtım öpücüğün son olduğunu söylüyor o zaman

full of life full of life energy full of life full of high joy de vivre yes yes

hayat dolu olabilirsin hayat dolu enerji hayat dolu yüksek neşe dolu yaşama evet evet

you you're elderly but you live life to the full yes you enjoy life you

sen yaşlısın ama hayatı dolu dolu yaşıyorsun evet hayattan zevk alıyorsun

take a breath and youth you feel grateful to still be alive don't waste

bir nefes alıyorsun ve gençlik hala hayatta olduğun için minnettar hissediyorsun

any of your time on silly things like watching too much television yes or

çok fazla televizyon izlemek evet ya da geçmişinizden

worrying about things that you needn't worry about small insignificant moments

küçük önemsiz anlar için endişelenmenize gerek olmayan şeyler için endişelenmek gibi aptalca şeylerle zamanınızı boşa harcamayın,

from your past is life to the full so that somebody who who maybe samples all

hayat dolu dolu böylece belki birileri tüm

the delights of life well into their old age that's it and doesn't give up that's

zevklerini tadabilir. Hayat onların yaşlarına kadar iyi gidiyor ve pes etmiyor işte bu kadar

it I suppose you could be it you could be any age and be full of life because

Her yaşta olabilirsin ve hayat dolu olabilirsin çünkü hayat dolu

I've met some young people who are not full of life they are actually quite

olmayan bazı gençlerle tanıştım, aslında oldukça

morose and unhappy so just because you're young it doesn't mean that you

asık suratlı ve mutsuz yani sadece genç olman

are going to always be happy and be full of life just as I suppose being old

her zaman mutlu ve hayat dolu olacağın anlamına gelmez, tıpkı sanırım yaşlı olmak cansız

doesn't mean that you you will be lifeless Belarusian Anna both say that

olacağın anlamına gelmediği gibi

you are young at heart oh you are thank you very much is that for me oh thank

Kalbin genç oh sen çok teşekkür ederim bu benim için oh

you anyway Steve I have a feeling you want to go I think we should because we

yine de teşekkürler Steve gitmek istediğine dair bir his var içimde bence gitmeliyiz çünkü duvarımızı aşacaksak

haven't got much time left if we're going through our wall go it is getting

fazla zamanımız kalmadı git

dark outside let's have a look outside because it's quite it's quite

dışarısı hava kararıyor hadi dışarıya bir bakalım çünkü

interesting out there today so the Sun is now out yes

bugün oldukça ilginç, bu yüzden güneş şimdi çıktı evet dün gece

it is hard to believe how bad the weather was last night it was absolutely

havanın ne kadar kötü olduğuna inanmak zor kesinlikle

awful oh look there's some sheep in the lovely the distance oh there's some

berbattı oh bak güzelim yerde birkaç koyun var mesafe oh

lovely sheep and yesterday we bought something yesterday didn't we Steve do

sevimli koyunlar var ve dün dün bir şey aldık değil mi Steve

you want to see something really cute have you shown it yet no oh look this is

gerçekten sevimli bir şey görmek istiyor musun daha gösterdin mi hayır oh bak bu

something we bought yesterday in Much Wenlock we couldn't resist because it's

dün Much Wenlock'ta satın aldığımız bir şey karşı koyamadık çünkü o

so cute it it's so cute Steve actually bought this so isn't that lovely that is

o kadar sevimli ki o kadar sevimli Steve bunu gerçekten satın aldı o kadar sevimli değil mi bu

a big fluffy sheep isn't that great I absolutely adore this sheep so this is a

büyük, kabarık bir koyun o kadar da harika değil mi Bu koyuna kesinlikle bayılıyorum yani bu, bir evde yaşayan

new addition to our family of animals that live in a house manager E our

hayvan ailemizin yeni üyesi müdür E

collection of stuffed animals and menagerie is a collection of animals I

Doldurulmuş hayvanlar ve hayvanat bahçesi koleksiyonumuz bir hayvan koleksiyonu,

think this one is being overstuffed look how fat this sheep is that is a very

bence bu aşırı doldurulmuş, bakın bu koyun ne kadar şişman, bu çok

fact sheep eating too much grass right mr. Duncan are you going I'm going so

gerçek bir koyun çok fazla ot yiyor, değil mi bayım? Duncan gidiyor musun Gidiyorum

thank you all for your birthday wishes and see you again next year probably see

doğum günü dilekleriniz için hepinize teşekkür ederim ve seneye tekrar görüşmek üzere muhtemelen

you next week yes ah probably not actually mr. Tonko

haftaya görüşürüz evet ah muhtemelen aslında değil bay. Tonko

really I'll explain afterward to you there might be no mr. samba we won't be

gerçekten size daha sonra açıklayacağım bay olmayabilir. samba

here next Sunday no mr. Steve next son that I've been

önümüzdeki Pazar burada olmayacağız hayır bay. Steve sıradaki oğlum

invited to a party Oh a birthday party I'm going to live life to the full okay

bir partiye davet edildim Ah bir doğum günü partisi Hayatı dolu dolu yaşayacağım tamam

I wonder doesn't know yet no I don't know this is this is news to while you

merak ediyorum henüz hayır bilmiyorum bu sen varken haber mi

were on live I got an invite in fact it was a Saturday but I can't go on

canlı davet aldım aslında cumartesiydi ama

Saturday because I've got a concert Saturday night I'm going to go on Sunday

cumartesi gidemiyorum çünkü cumartesi akşamı konserim var onun

instead okay then so you want our everybody thank you for all let me see

yerine pazar günü gideceğim tamam o zaman siz bizimkini istiyorsunuz herkese teşekkürler her şey için teşekkürler

you in two weeks thank you for all the information and well I'm going to go and

iki hafta sonra görüşürüz tüm bilgiler için teşekkürler ve ben gidip

eat something and then we're going for a walk bye bye bye I know is mr. Steve mr.

bir şeyler yiyeceğim ve sonra yürüyüşe çıkacağız güle güle biliyorum bay. steve bey

Steve has gone I have to move I have to move the thing that he was standing on

Steve gitti, hareket etmem gerekiyor, onun üzerinde durduğu şeyi hareket ettirmem gerekiyor, bu

so so can you believe it today we actually got mr. Steve to stand on

yüzden inanabiliyor musunuz bugün gerçekten Mr. Steve

something is it my sheep lovely I think this sheep is really lovely

bir şeyin üzerinde durmak benim koyunum mu sevimli Bence bu koyun gerçekten çok güzel çok

very nice it's almost time for me to go I can't believe it it's almost time to

güzel neredeyse gitme zamanım geldi inanamıyorum buna neredeyse veda zamanı geldi

say goodbye I hope you've enjoyed today's livestream

umarım bugünkü canlı yayından

something slightly different we were celebrating mr. Steve's birthday you can

biraz farklı bir şey beğenmişsinizdir biz Bay'ı kutluyorlardı. Steve'in doğum gününde

have an Irish stew oh I like the sound of that yesterday we had hotpot which is

bir İrlanda yahnisi yiyebilirsin oh bunun sesini seviyorum dün çok

a lovely traditional English meal very nice Martha Pollan says goodbye to mr.

güzel bir geleneksel İngiliz yemeği olan güveç yedik çok güzel Martha Pollan Bay'a veda ediyor.

Steve Steve has gone I will be back with you for those wondering I will be back

Steve Steve gitti merak edenler için geri döneceğim

with you on Wednesday don't forget back with you on Wednesday 2 p.m. UK time and

çarşamba günü yine sizlerle olacağım çarşamba günü saat 14:00'te yeniden sizlerle olmayı unutmayın. İngiltere saati ve

also don't my new website for those who don't know

ayrıca bilmeyenler veya henüz görmemiş olanlar için yeni web sitemi yapmayın

or haven't seen it yet there is actually a new website and you can see it right

aslında yeni bir web sitesi var ve şu

now there it is so my new website has all of my lessons my playlists lots of

anda orada görebilirsiniz yani yeni web sitemde tüm derslerim var benim Oynatma listeleri

other fun things as well and over the next few days I will be adding some new

başka birçok eğlenceli şey de var ve önümüzdeki birkaç gün içinde

features to the websites because I've been so busy over the past few days for

web sitelerine bazı yeni özellikler ekleyeceğim çünkü son birkaç gündür o kadar meşguldüm ki bunun için

which I apologize such a busy time a very busy month indeed thank you Chris

özür dilerim çok yoğun bir zaman çok yoğun bir ay gerçekten teşekkür ederim sen Chris

Dale Thank You Beatriz thank you also to Rosa

Dale Teşekkürler Beatriz Rosa Jamelia'ya da teşekkürler

Jamelia Luis Mendez hello Luis I didn't say hello to you earlier I apologize for

Luis Mendez merhaba Luis sana daha önce merhaba demedim bunun için özür dilerim çok

that so a big bozo - Luis also - Noemi thank you very much for all of your

büyük bir salak - Luis ayrıca - Noemi tüm güzel mesajların için çok teşekkür ederim

lovely messages I think mr. Steve has had a lovely

sanırım Bay. Steve harika bir

birthday we are now going to have a cup of tea and a hot cross bun if you want

doğum günü geçirdi, şimdi bir fincan çay ve sıcak çapraz çörek yiyeceğiz, eğer

to find out more about hot cross buns I might talk about that on Wednesday I

sıcak çapraz çörekler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, bunun hakkında Çarşamba günü konuşabilirim,

hope you can join me on Wednesday 2:00 p.m. UK time thank you all so Lois

umarım Çarşamba günü bana katılabilirsiniz: 2:00 öğleden sonra. İngiltere zamanı hepinize teşekkür ederim Lois

Cecilia ma Maria thank you very much I am going now this is mr. Duncan in the

Cecilia ma Maria çok teşekkür ederim şimdi gidiyorum bu bay. Duncan,

birthplace of English saying thank you for watching me today I really

İngilizcenin doğduğu yerde bugün beni izlediğiniz için teşekkür ediyor.

appreciate your company on this Sunday and you know what's coming next until

Bu Pazar günü bana eşlik ettiğiniz için gerçekten minnettarım ve YouTube'da bir dahaki sefere buluşana kadar sırada ne olduğunu biliyorsunuz,

the next time we meet here on YouTube

stay safe stay happy and stay young at heart

güvende kalın, mutlu kalın ve

ta ta for now 8-)

şimdilik kalbinizde genç kalın 8 -)