Live English Lesson - 29th April 2018 - emoji use - dancing - bromance - similies - grammar

Oh here we go again another two hours of spontaneous chat is on the way as we say goodbye to April

Ah yine başlıyoruz iki saatlik spontane bir sohbet daha yolda Nisan'a veda

and hello to May coming up today lots and lots of topics including what is a bromance

ve Mayıs'a merhaba derken bugün bromance nedir dahil bir sürü konu var bromance

do you know what a bromance is can you explain what a bromance actually is because we've

nedir biliyor musunuz bromance nedir açıklayabilir misiniz? Bromance aslında,

seen a lot of romances take place this week also do you prefer a night in or a night out

bu hafta çok fazla romantizmin gerçekleştiğini gördüğümüz için, ayrıca bir geceyi mi yoksa bir geceyi mi tercih edersiniz,

we'll also be looking at emojis as well do you ever use emojis do you ever use them when

ayrıca emojilere de bakacağız, hiç emoji kullanıyor musunuz?

you are chatting on the internet or on your mobile phone we'll also get a chance to see

İnternetten veya cep telefonunuzdan sohbet ederek de görme şansı bulacağız

mr. Steve using this yes he will show us what what you do with that particular thing and

Sn. Steve bunu kullanarak evet, o belirli şeyle ne yaptığınızı bize gösterecek ve

of course lots of live chat with you as well after all it's just after 2 o'clock here in

tabii ki sizinle bir sürü canlı sohbet de olacak, sonuçta saat 2'den hemen sonra burada Birleşik

the UK it's a Sunday afternoon and this is live English [Music] Dibby Dibby Dibby Dibby

Krallık'ta bir Pazar öğleden sonra ve bu canlı İngilizce [ Müzik] Dibby Dibby Dibby Dibby

oh here we go again Sunday has once more arrived at our door it is knocking it is saying Let

oh işte yine başlıyoruz Pazar bir kez daha kapımızı çalıyor Beni Girmeme izin ver diyor Pazar

Me In I demand to be let in Sunday is here again hi everybody this is mr. Duncan in England

yine burada merhaba millet ben bayım. Duncan İngiltere'de

how are you today are you okay I hope so are you happy are you really happy I hope so it's

bugün nasılsın iyi misin umarım öyle mutlusundur gerçekten mutlusundur umarım yani bir

another week another week has gone by not only that but we are about to say goodbye

hafta daha geçti bir hafta daha geçti sadece o

to April as well bye April bye we will be waving goodbye to April and May the month

da değil nisan'a da veda etmek üzereyiz hoşçakal nisan güle güle diyeceğiz nisan ve mayısa veda ediyor mayıs ayı gelmek

of May is just around the corner ah my goodness I have had such a busy day today it's always

üzere aman tanrım bugün çok yoğun bir gün geçirdim

busy on Sunday because I have to do this you see that's the reason why so it's always a

pazar günleri hep meşgul çünkü bunu yapmak zorundayım anlıyor musun sebebi bu yani her zaman çok çok çok

very very busy day Sunday I hope your Sunday is not as hectic as mine that's a great word

yoğun bir pazar günü umarım pazar gününüz benimki kadar yoğun değildir bu harika bir kelime

hectic if you are having a very hectic day you are having a chaotic day I'm also enjoying

telaşlı eğer çok yoğun bir gün geçiriyorsanız kaotik bir gün geçiriyorsunuz ben de

my cup of coffee I don't know what it is sometimes sometimes the only thing you want in your

kahvemin tadını çıkarıyorum bazen ne olduğunu bilmiyorum bazen gününüzde sizi devam ettirmek için istediğiniz tek şey

day to keep you going is a cup of coffee so that's what I'm doing now thank you mr. Steve

bir fincan kahvedir, bu yüzden şimdi bunu yapıyorum, teşekkürler bay. steve

mr. Steve made me a lovely cup of coffee isn't that nice hmm

bey Steve bana güzel bir fincan kahve yaptı o kadar güzel değil mi hmm

oh very nice it's international dance day did you know that can you dance are you good

oh çok güzel bugün uluslararası dans günü biliyor muydun dans edebilir misin dans etmekte iyi misin

at dancing a dee dee dee dee dee doo dee doo dee doo dee doo dee doo dee doo doo stayin

a dee dee dee dee dee doo dee doo dee doo dee doo dee doo dee doo

alive stayin alive that sort of thing are you good at dancing are you a good dancer

hayatta kalmak hayatta kalmak böyle bir şey dansta iyi misin iyi dansçı mısın

now I remember when I was a child I used to go when I say child by the way I mean teenager

şimdi hatırlıyorum çocukken çocuk derken giderdim bu arada genç demek istiyorum

because now my teenage years seem like my childhood because it's such a long time ago

çünkü artık ergenlik yıllarım benim çocukluğum gibi çünkü çok uzun zaman önceydi,

so when I was a teenager I used to love going to the discos they used to be a pub very close

bu yüzden gençken diskolara gitmeyi severdim, evime çok yakın bir publardı

to my house and on a Saturday night they would have a big disco there and every Saturday

ve bir Cumartesi gecesi orada büyük bir disko olurdu ve her Cumartesi

I would go there and I would strut my stuff on the dance floor I was actually quite good

giderdim Orada ve ben dans pistinde eşyalarımı çalıp dururdum aslında dans etmede oldukça iyiydim

at dancing to be honest would you would you were would you believe that if I said that

dürüst olmak gerekirse

I was good at dancing would you believe me I don't know how is the weather because it

dansta iyi olduğumu söylesem inanır mıydın bana inanır mıydın nasıl olduğunu bilmiyorum hava durumu çünkü hava durumu

wouldn't be live English without talking about the weather let's have a look out the window

hakkında konuşmadan canlı İngilizce olmazdı hadi pencereden dışarı bir bakalım

yes we are going to look out the square window and there it is that in fact is a live view

evet kare pencereden dışarı bakacağız ve işte aslında şu anda dışarıda canlı bir görüntü var

at the moment outside and you can see the weather not too bad it's not raining it is

ve siz bakın hava çok kötü değil yağmur yağmıyor hava

cold though I must say it does not feel like late April it feels like late November to

soğuk ama söylemeliyim ki hava nisan sonu gibi değil dürüst olmak gerekirse kasım sonu gibi geliyor bu

be honest so it's very very cold today very chilly very very cold for the end of April

yüzden bugün çok çok soğuk nisan sonu için çok soğuk çok çok soğuk

because may is just around the corner and during May we normally get nice warm sunny

çünkü mayıs hemen köşeyi dönünce ve Mayıs ayında normalde güzel, sıcak ve güneşli

days but at the moment we are not getting anything anything like that whatsoever and

günler yaşarız, ancak şu anda böyle bir şey alamıyoruz ve

I don't know what's going on so there it is a live view looking out across the hills and

neler olup bittiğini bilmiyorum, bu yüzden tepelerin ve tepelerin ötesine bakan canlı bir görüntü var.

the countryside near where I live and you can see the yellow the yellow fields full

yaşadığım yerin yakınındaki kırsalda ve sarıyı görebiliyorsunuz, kolza tohumuyla dolu sarı tarlalar, şimdi

of rapeseed it would appear that many farmers now actually do grow rapeseed it's become

birçok çiftçinin gerçekten kolza yetiştirdiği anlaşılıyor, bu,

a very popular type of crop now many years ago most of the farmers round here would grow

yıllar önce çok popüler bir mahsul türü haline geldi, buradaki çiftçilerin çoğu

barley and wheat and other kinds of grain and maybe things like sprouts and maybe peas

arpa ve buğday ve diğer tahıl türleri ve belki filizler ve belki bezelye gibi şeyler

but now most of the farmland around here is used for growing rapeseed because it would

ama şu anda buradaki tarım arazilerinin çoğu kolza yetiştirmek için kullanılıyor çünkü

appear that that is where all the money is so it would appear that most of the farmland

tüm paranın orada olduğu anlaşılıyor, bu yüzden buradaki tarım arazilerinin çoğu öyle görünüyor

around here now is being used for growing rapeseed so that is what the yellow is in

şimdi kolza yetiştirmek için kullanılıyor, yani uzakta sarı olan şey bu

the distance and you can see there are lots of fields growing rapeseed very popular now

ve kolza yetiştiren birçok tarla olduğunu görebilirsiniz, şu anda çok popüler, bu

so it is a Sunday afternoon and it wouldn't be Sunday without the live chat so let's have

yüzden bir Pazar öğleden sonra ve canlı sohbet olmadan Pazar olmazdı, o yüzden hadi yapalım

a look at the live chat shall we Derby do oh the live chat there we go hello Arif hello

canlı sohbete bir göz atalım mı Derby yapalım mı oh canlı sohbet oraya gidiyoruz merhaba Arif merhaba

Bella hello Alamgir it is now summer in Bangladesh apparently oh that's good to know Pedro is

Bella merhaba Alamgir şimdi Bangladeş'te yaz, görünüşe göre oh, Pedro'nun burada olduğunu bilmek güzel,

here hello Pedro oh that's some good coffee sook act hello mr. Duncan here in Argentina

merhaba Pedro oh, bu güzel bir kahve dükkanı gösterisi merhaba bay . Duncan burada, Arjantin'de hava

it's cloudy and wet it is not a regular autumn day of course in Argentina you are now having

bulutlu ve yağışlı, normal bir sonbahar günü değil tabii ki Arjantin'de artık

autumn today it is animal day oh and I am animal crazy I get the feeling that you like

sonbaharı yaşıyorsunuz, bugün hayvanlar günü oh ve ben hayvan delisiyim,

animals very much sue kept just like me here in the south of Brazil it is very sunny Thank

hayvanları çok sevdiğinizi hissediyorum sue tıpkı benim gibi burada Brezilya'nın güneyinde hava çok güneşli

You Aurora hello from France a big Bonjour Bonjour - Patricia T Jane is here hello mr.

Teşekkürler Aurora Fransa'dan merhaba büyük bir Bonjour Bonjour - Patricia T Jane burada merhaba bay.

Duncan lots of love from Ankara in Turkey hello T Jen Stran love is watching in Kurdistan

Duncan Türkiye'den Ankara'dan çok sevgiler merhaba T Jen Stran Kürdistan'da aşk izliyor

I reef is in oh he's asking about Czech I don't know what that refers to Saku t' or

Resif içinde oh Çekçe'yi soruyor bunun Saku t' veya Shou Kat ne anlama geldiğini bilmiyorum

Shou Kat I think I pronounced your name right hello to you Alexander is here watching in

sanırım adını doğru telaffuz ettim merhaba İskender burada

Saudi Arabia Pedro Oh mr. Duncan please don't make that noise which noise do you mean what

Suudi Arabistan'da izliyor Pedro Oh mr. Duncan lütfen o sesi yapma hangi sesi kastediyorsun neden bahsediyorsun

are you talking about do you mean my slurping noise the noise I make when I slurp my coffee

benim höpürdetme sesimi kastediyorsun kahvemi höpürdettiğimde çıkardığım ses

mmm I'm here to says Nicole yes I saw you Nicole I saw you pop up on my life chat nav

mmm Nicole evet seni gördüm Nicole seni pop gördüm demek için buradayım hayatım hakkında sohbet nav

Preet is here hello nav Preet I don't think we have spoken before is it your first time

Preet burada merhaba nav Preet Burada ilk defa mı yemek yediğimizi sanmıyorum daha önce konuştuk

here food Marple all sorry flood that's an interesting name is that your real name flood

Marple üzgünüm flood bu ilginç bir isim gerçek ismin Flood

Marple says hello mr. Duncan oh I think it's Patricia I think the name there is actually

Marple merhaba diyor mr. Duncan oh sanırım Patricia Bence oradaki isim aslında

Patricia Patricia Pedro Belmont mr. Duncan drinks his coffee yes I I like to slurp my

Patricia Patricia Pedro Belmont mr. Duncan kahvesini içiyor evet ben kahvemi höpürdetmeyi severim

coffee and quite often when I when I drink something I always like to give a very satisfied

ve sık sık bir şey içtiğimde ben de her zaman çok memnun bir ses vermek isterim.

sound as well would you like to hear my satisfied sound here it comes mmm oh that was nice so

that's the sound I make you are a gentleman mr. Duncan and that noise does not combine

Ses, sizi bir beyefendi yapıyorum Bay. Duncan ve bu gürültü

with you well sometimes I like to have a nice slurp it's nothing like a good slurp and each

seninle pek uyuşmuyor bazen güzel bir slurp yapmayı seviyorum, bu iyi bir slurp gibisi yok ve her biri

is here apparently it's very hot in India 36 degrees my goodness now that that is very

burada görünüşe göre Hindistan'da çok sıcak 36 derece aman Tanrım, bu

hot indeed Manuel is here you are really good at this I learned a lot with you Thank You

gerçekten çok sıcak Manuel buradasın bunda gerçekten çok iyi seninle çok şey öğrendim Teşekkürler

Manuel very kind of you to say so Arif says hello mr. Duncan I like your voice too oh

Manuel çok naziksiniz bu yüzden Arif merhaba diyor bay. Duncan sesini de beğendim oh

that's very kind of you to say thanks a lot so this week of course we had some big news

çok teşekkür etmen çok nazik bu yüzden bu hafta tabii ki

this week with the royal birth so now we have another little royal baby to feed and take

bu hafta kraliyet doğumuyla ilgili bazı büyük haberlerimiz vardı bu yüzden şimdi beslememiz ve bakmamız gereken küçük bir kraliyet bebeğimiz daha var

care of by the way when I say take care and feed I mean the taxpayer of this country will

bu arada kendine iyi bak ve besle dediğimde, bu ülkenin vergi mükellefi

help to feed and look after the new royal baby and we have a name now because last week

yeni kraliyet bebeğinin beslenmesine ve bakılmasına yardım edecek demek istiyorum ve artık bir ismimiz var çünkü geçen hafta

we were trying to guess last Wednesday we were trying to guess what the new baby's name

geçen Çarşamba tahmin etmeye çalışıyorduk yeni bebeğin ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyorduk. isim

would be and apparently it is lui lui so yes I wasn't expecting that I think mr. Steve

olurdu ve görünüşe göre lui lui yani evet, sanırım bay olduğunu beklemiyordum. Steve

guest Arthur I'm sure he made a guess of Arthur which was quite good it was actually a very

konuğu Arthur eminim Arthur hakkında bir tahminde bulunmuştur ki bu oldukça iyi bir tahmindi aslında çok

good guess because one of the other names of the new Royal baby is Arthur so I think

iyi bir tahmindi çünkü yeni Kraliyet bebeğinin diğer isimlerinden biri de Arthur yani bence

mr. Steve was very good there he did very well I was completely wrong because I thought

Mr. Steve orada çok iyiydi o çok iyi iş çıkardı Tamamen yanılmışım çünkü

it was going to be Philip so I really did believe I really did think that the new Royal

onun Philip olacağını düşünmüştüm bu yüzden gerçekten yeni Kraliyet

baby would be called Philip but I was wrong completely wrong no not Philip in fact it

bebeğinin adının Philip olacağını düşündüğüme gerçekten inandım ama tamamen yanılmışım hayır Philip değil aslında o

is lui lui there are quite a few famous people called lui of course there was a famous king

lui lui lui adında epeyce ünlü insan var elbette

many many years ago called lui as well so there are lots and lots of Louise around so

uzun yıllar önce lui adında ünlü bir kral da vardı bu yüzden etrafta bir sürü Louise var bu yüzden

yes a very unusual name I always think I think actually lui comes from friends I think it's

evet çok sıra dışı bir isim her zaman bence aslında düşünüyorum lui arkadaşlardan geliyor sanırım

actually a French name if I'm not mistaken Wow the live chat is very busy let's have

aslında fransızca bir isim yanılmıyorsam vay canına canlı sohbet çok meşgul hadi

another look at the live chat oh my goodness we are talking about emojis today the emotion

canlı sohbete bir daha bakalım aman allahım bugün emojilerden bahsediyoruz

icons that many people use now in their messages when they send emails and when they compose

birçok insanın artık kullandığı duygu ikonlarından e-posta gönderirken ve

their SMS messages so there are many different types of emoji but I think sometimes we use

SMS mesajlarını oluştururken mesajlarını gönderiyorlar, bu yüzden birçok farklı emoji türü var ama bence bazen

emojis at the wrong time or during the wrong moment so sometimes I think we express ourselves

emojileri yanlış zamanda veya yanlış zamanda kullanıyoruz, bu yüzden bazen

very badly when we use emojis so that's something we're going to talk about later because mr.

emoji kullanırken kendimizi çok kötü ifade ettiğimizi düşünüyorum. bu daha sonra konuşacağımız bir konu çünkü mr.

Steve is coming later yes of course he is mr. Steve will be here later on and of course

Steve daha sonra geliyor evet tabii ki o Bay. Steve daha sonra burada olacak ve tabii ki

he will be live as well we have a lot of mr. Steve today to look forward to in fact I think

o da canlı yayında olacak, bir sürü bayımız var. Bugün Steve'i sabırsızlıkla beklemek için aslında sanırım

most of today's live stream we'll be taken up by mr. Steve [Music] [Music] do-do-do-do-do-do-do

bugünün canlı yayınlarının çoğunda Mr. Steve [Müzik] [Müzik] yap-do-do-do-do-do-do

so we are about to say goodbye to April I don't know about you but I think April has

yani Nisan'a veda etmek üzereyiz sizi bilmem ama bence Nisan ayı

been a very very long month it seems to have gone on forever April is it my imagination

çok çok uzun bir ay gibi görünüyor sonsuza dek sürdü Nisan benim hayal gücüm mü

do you think April has been a very long month and I've done so many live streams this month

sizce Nisan çok uzun bir ay oldu ve bu ay o kadar çok canlı yayın yaptım ki bu ay

I've done around about 12 or 13 live streams this month so I think yes sir around about

yaklaşık 12 veya 13 canlı yayın yaptım bu yüzden sanırım evet efendim yaklaşık

12 12 live streams would that be fair so yes I've done quite a few live streams but the

12 12 canlı yayın bu adil olur mu yani evet epeyce canlı yayın yaptım ama

big question is how many live streams will I be doing in May because for me May is going

asıl soru şu ki Mayıs ayında kaç tane canlı yayın yapacağım çünkü benim için Mayıs ayı

to be a very busy month because I have a lovely special guest coming to stay here for a few

çok yoğun bir ay olacak çünkü bir işim var. sevimli özel konuk birkaç günlüğüne burada kalmaya geliyor

days also I am very busy doing some decorating I am renovating the kitchen as regular viewers

ayrıca biraz dekorasyon yapmakla meşgulüm düzenli izleyicilerin farkında olacağı için mutfağı yenilemekle meşgulüm

will be aware of and also other things as well going on so for some reason I don't know

ve ayrıca başka şeyler de oluyor, bu yüzden bir nedenden dolayı bilmiyorum

why May is going to be a very busy month so I'm not sure when I will be on in May I will

neden Mayıs çok yoğun bir ay olacak bu yüzden mayıs ayında ne zaman geleceğimden emin değilim

come up with a schedule and I will put it on to my youtube channel and also I will let

bir program belirleyip youtube kanalıma koyacağım ve ayrıca

you know on Facebook as well there are many ways of getting in touch by the way so you

facebookta da haber vereceğim Bu arada,

can get in touch with me through email also you can get in touch with me on my Facebook

benimle e-posta yoluyla da iletişime geçmenin birçok yolu var, ayrıca Facebook sayfamdan da benimle iletişime geçebilirsin,

page there are many ways and of course you can catch me here every Sunday from 2:00 p.m.

birçok yol var ve tabii ki beni her Pazar saat 2:00'den itibaren burada yakalayabilirsin. öğleden sonra.

UK time and every Wednesday at 10:00 p.m. UK time so I am on quite a lot so we have

İngiltere saati ile ve her Çarşamba saat 22:00'de. Birleşik Krallık zamanı, bu yüzden oldukça yoğunum, bu yüzden

a new Royal baby we'll be talking about emojis later on also are you a good dancer and another

yeni bir Kraliyet bebeğimiz var, daha sonra emojilerden bahsedeceğiz, ayrıca iyi bir dansçı mısınız ve başka bir

question because this week there have been some very big events taking place we have

soru çünkü bu hafta gerçekleşen bazı çok büyük olaylar oldu.

the new Royal baby we also had a lot of positive news from Korea when the two leaders met and

Kraliyet bebeğim, iki lider buluştuğunda Kore'den de pek çok olumlu haber aldık ve

they said hello hello South Korea hello North Korea how are you today I'm not too bad thank

merhaba merhaba Güney Kore merhaba Kuzey Kore dediler bugün nasılsın çok kötü değilim teşekkür

you shall we go for a walk okay so it looks as if North Korea and South Korea are going

ederim yürüyüşe çıkalım tamam öyleyse öyle görünüyor Kuzey Kore ve Güney Kore

to become very good friends but how long will it last for because this has happened before

çok iyi arkadaş olacaksa ama bu daha ne kadar sürecek çünkü bu daha önce de oldu

let us not forget that the leaders of North Korea and South Korea have met in this way

unutmayalım ki Kuzey Kore ve Güney Kore liderleri bu

before it has happened and it has always come to nothing so we will keep our fingers crossed

olay olmadan önce bu şekilde görüştüler ve oldu. her zaman boşa çıkar, bu yüzden parmaklarımızı çapraz tutacağız

and hope that North Korea and South Korea get together and live in harmony we can only

ve Kuzey Kore ile Güney Kore'nin bir araya gelip uyum içinde yaşamasını umacağız, sadece

wish for that and maybe the rest of the world will follow as well who knows and of course

bunu dileyebiliriz ve belki dünyanın geri kalanı da onu takip eder kim bilir ve elbette

we had macron and Donald Trump this week meeting and they were holding hands and they were

makronumuz vardı ve Donald Trump bu hafta buluşuyorlar ve el ele tutuşuyorlardı ve

they were kissing and hugging in fact I think they had quite a bromance going on what is

öpüşüyorlardı ve sarılıyorlardı aslında bence oldukça iyi bir arkadaşlıkları vardı.

a bromance we will be talking all about that later on for those who are regular viewers

you will know that mr. Steve has been busy restoring one who visited one of his chairs

bilecek ki bay Steve, sandalyelerinden birini ziyaret eden birini eski haline getirmekle meşguldü

and it is actually right now in the studio would you like to have a look so here it is

ve aslında şu anda stüdyoda, bir göz atmak ister misiniz, işte burada, yani

so there is mr. Steve's chair you can just see the top of it so that is one of the chairs

Mr. Steve'in sandalyesi, sadece üstünü görebilirsiniz, yani bu, Bay Steve'in sandalyelerinden biri

that mr. Steve has been restoring and as promised last Wednesday here is mr. Steve in the garden

. Steve restore ediliyor ve geçen Çarşamba söz verdiği gibi burada Mr. Steve bahçede

showing us his newly restored chair so here it is the restored chair that belonged to

bize yeni restore edilmiş sandalyesini gösteriyor, burada büyükannem ve büyükbabama ait olan restore edilmiş sandalye, bu

my grandmother and grandfather so it looked awful before so I've polished it I've cleaned

yüzden daha önce berbat görünüyordu, bu yüzden cilaladım,

it and I've been using this old fashioned polish to restore it back to its former glory

temizledim ve bu eski moda cilayı kullanıyorum eski ihtişamına geri döndürmek

so I'm I've also cleaned the seat cover that was on it as well so I'm just going to give

için, ben de üzerindeki klozet kapağını da temizledim, bu yüzden

it a final little polish like that and then I'm going to put the seat cover on which is

ona böyle son bir cila yapacağım ve sonra koyacağım şuradaki klozet örtüsü

over here one clean seat cover so this should fit in

temiz bir koltuk örtüsü yani bu

place there we go voila one restored 100 year old chair a hundred years old this seat is

yerine oturmalı işte başlıyoruz işte restore edilmiş 100 yıllık eski bir sandalye 100 yıllık bu koltuk

can you believe it can you believe it that looks amazing Steve Wow you've done a really

inanabiliyor musun inanabiliyor musun harika görünüyor Steve Vay canına Bu konuda gerçekten

good job of that I feel at a hundred because these chairs were actually sitting in the

iyi bir iş çıkardım, yüz yaşımda hissediyorum çünkü bu sandalyeler aslında

garage and they've been there for over five years just sitting there collecting dust and

garajda oturuyorlardı ve beş yıldan fazla bir süredir orada oturuyorlar, sadece toz topluyorlardı

and I kept saying to Steve I kept saying Steve you got to throw these chairs out because

ve ben Steve'e durmadan Steve'e yapman gerektiğini söylemeye devam ettim. bu sandalyeleri atın çünkü

they're there they're rubbish they rubbish they're junk they're just junk but but Steve's

oradalar onlar çöp onlar çöp onlar hurda onlar sadece hurda ama ama Steve

done a really good job of restoring these chairs it's a great word that why don't you

bu sandalyeleri restore etmede gerçekten iyi bir iş çıkardı, bu harika bir kelime, neden

have a sit on it and see what you think mr. Duncan I'm going to have a little sit down

oturmuyorsunuz? o ve ne düşündüğünüzü görün Bay. Duncan biraz oturacağım, o

there so let's go let's have a go let's hope you don't hit your head on the bush yeah I

yüzden hadi gidelim, hadi gidelim, umarım kafanı çalılara çarpmazsın, evet, bunun için

don't worry about it don't worry it's okay I'm going to sit down on mr. Steve's restored

endişelenmiyorum, endişelenme, sorun değil, gidiyorum. oturun bay Steve'in restore edilmiş

chair what do you think this alright I suppose yes

sandalyesi sizce bu iyi mi sanırım evet

I was asking them yes it feels okay it's not too much a little bit a little bit wobbly

onlara soruyordum evet iyi hissettiriyor çok fazla değil biraz sallanıyor

I must say it's a little bit wobbly wobbly so even though it looks nice I think I think

söylemeliyim ki biraz sallanıyor bu yüzden güzel görünse de bence düşünüyorum

these seats have actually seen better days I think they are quite worn so the seat is

bu koltuklar aslında daha iyi günler gördüler bence oldukça yıpranmışlar bu yüzden koltuk

very wobbly but having said that I think Steve has done a very very good job well there mr.

çok sallanıyor ama Steve'in orada çok çok iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum bay.

Steve and it's it's very good to see that mr. Steve is also using this seat today in

Steve ve bu Bay'ı görmek çok güzel . Steve de bugün stüdyoda bu koltuğu kullanıyor,

the studio as well can you believe this chair is over a hundred years old thank you mr.

bu sandalyenin yüz yıldan daha eski olduğuna inanabiliyor musunuz, teşekkürler bay.

Steve thank you so let's go in now and we wouldn't need we will return you back to the

Steve teşekkür ederim, şimdi içeri girelim ve seni stüdyoya geri götürmemize gerek kalmaz

studio [Music] I must say that chair looks rather nice even though it is a little bit

[Müzik] Söylemeliyim ki sandalye oldukça güzel görünüyor, biraz

wobbly it is a wobbly chair it is unstable so if something is wobbly wobbly it means

sallanıyor olsa da sallanan bir sandalye, bu yüzden dengesiz bir şey sallanıyorsa,

it is unstable it moves very easily it is wobbly we can also use the word rickety oh

dengesiz olduğu anlamına gelir çok kolay hareket eder sallantılı kelimesini de kullanabiliriz cılız oh bu kelimeyi

I like that word something is very unstable it moves easily it has not been put together

sevdim bir şey çok dengesiz kolayca hareket eder

very well you can say that it is rickety oh oh I like that one very much live chat is

çok iyi bir araya getirilmemiştir diyebilirsiniz cılız oh oh bunu çok beğendim canlı sohbet

very busy today by the way we have a lot of people on the live chat so let's have a look

bugün çok meşgul bu arada canlı sohbette çok insan var o yüzden bir bakalım canlı

shall we subtitles are not available on the live stream we are now broadcasting live at

yayında altyazı yok şu anda canlı yayın yapıyoruz

29 minutes past 2:00 on a Sunday afternoon and this is live so there aren't any subtitles

29 Pazar öğleden sonra saat 2:00'yi geçiyor ve bu canlı yayında altyazı yok

we don't have subtitles on live streams and there is a reason for that is because we don't

canlı yayınlarda altyazı yok ve bunun bir nedeni var çünkü

know what we are going to say next so I might say flip-flop spillage underpants ladies in

bundan sonra ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz bu yüzden parmak arası terlik dökülen iç çamaşırı

long dresses you see so you it's very very random so sometimes when you do something

uzun elbiseli hanımlar diyebilirim yani siz çok çok rastgele yani bazen canlı bir şey yaptığınızda

alive it is very random peaches cream with some strawberries see that's completely random

çok rastgele şeftali kreması biraz çilek ile bakın bu tamamen rastgele

a man in the sky flying high waving to everyone he goes by see that's completely random so

gökyüzünde yüksekten uçan bir adam el sallıyor gittiği herkes bunun tamamen rastgele olduğunu yani

there are no subtitles the excessive use of emojis is taking us back to the time when

altyazı olmadığını görüyor emojilerin aşırı kullanımı bizi

we used hieroglyphics yes hieroglyphics is a very old form of writing so instead of using

hiyeroglif kullandığımız zamanlara götürüyor evet hiyeroglif çok eski bir yazı biçimidir bu yüzden

words or letters you would actually use symbols so hieroglyphics yes or things that are like

kelime veya harf kullanmak yerine aslında semboller kullanırsınız yani hiyeroglifler evet veya karaktere benzeyen şeyler

characters so instead of using words satury no in Great Britain there is a new royal baby

bu yüzden satury hayır kelimelerini kullanmak yerine Büyük Britanya'da yeni bir kraliyet bebeği var

but a normal baby has just passed away yes very sad news about little Alfie yes we've

ama normal bir bebek az önce vefat etti evet küçük Alfie hakkında çok üzücü haberler evet

been talking a lot of that here in the UK a lot about that story flood says I agree

bundan çok bahsediyoruz Birleşik Krallık'ta bu hikaye hakkında birçok kişi katılıyorum diyor

but that's how we learn oh I'm not sure what you mean by that maybe you are referring to

ama biz böyle öğreniyoruz oh bununla ne demek istediğinizden emin değilim belki

the emojis I reef please upload subtitles there are no subtitles because this is live

emojilerden bahsediyorsunuzdur lütfen altyazı yükleyin altyazı yok çünkü bu canlı

right now so we can't put subtitles on a live stream however there is good news because

doğru şimdi canlı yayına altyazı koyamıyoruz, ancak iyi haberler var çünkü

later there will be subtitles when the live stream has finished and YouTube will put the

daha sonra canlı yayın bittiğinde altyazılar gelecek ve YouTube altyazıları açacak,

subtitles on so they will be available later after the live stream has been recorded so

böylece altyazılar canlı yayın kaydedildikten sonra kullanılabilecek.

I hope that helps you mr. Steve has done an excellent job of the chair yes I thought so

Umarım bu size yardımcı olur bayım. Steve sandalyede mükemmel bir iş çıkarmış evet ben de

I thought the same thing in fact mr. Steve has done a very good job of the chair do you

öyle düşündüm aslında mr. Steve sandalyeyi çok iyi iş çıkarmış

want to see the chair again there it is there is the chair waiting for mr. Steve to sit

sandalyeyi tekrar görmek ister misin orada sandalye bay beyi bekliyor. Steve'in

on it so if you look very carefully you can see the chair and mr. Steve will be sitting

üzerine oturması için, çok dikkatli bakarsanız sandalyeyi görebilirsiniz ve Mr. Steve

right there in half an hour just under half an hour mr. Steve will be live as as live

yarım saat sonra tam orada oturuyor olacak, yarım saatin biraz altında Bay. Steve canlı olarak canlı olacak, dikkatlice

is it's possible to be really when you consider it carefully Oh No Oh here comes that squirrel

düşündüğünde gerçekten olması mümkün mü Oh Hayır Oh, işte o sincap geliyor,

it's that squirrel again the staring squirrel can you outstare the squirrel go on stare

yine o sincap, gözlerini dikip bakan sincap, sincabı geride bırakabilir misin, devam et,

at the squirrel let's see how long we last yes there it is what are you looking at the

sincaba bak, bakalım ne kadar dayanacağız evet işte ne bakıyorsun

squirrel is looking very angry it is thinking why are you staring at me why did you enjoy

sincap çok sinirli bakıyor neden bana bakıyorsun neden zevk aldın

that did you stare at the squirrel how long did you last if you think you having if you

sincaba baktın mı ne kadar dayandın

think you're having a bad day now if you think your day is going really bad look at this

sanıyorsan sahip olduğunu düşünüyorsan şimdi kötü bir gün geçiriyorsun, gününün gerçekten kötü geçtiğini düşünüyorsan şuna bak

look at this poor look at this poor pigeon look what's going on there what's going on

şu zavallı güvercine bak şu zavallı güvercine bak orada neler oluyor

with that pigeon I don't know what's going on there but it has something very strange

o güvercine ne oluyor orada ne oluyor bilmiyorum ama onda bir şeyler var Boynunda çok garip bir

going on with its neck what is that I spotted this particular pigeon during the week and

şeyler oluyor, bu güvercini hafta boyunca fark ettim ve bunun

I thought that looks very unusual I don't know what what it is it looks like some sort

çok sıra dışı göründüğünü düşündüm. Ne olduğunu bilmiyorum, bir tür

of growth or tumor but I thought it was very very odd the strange thing is that there are

büyüme veya tümöre benziyor ama çok çok fazla olduğunu düşündüm. Garip olan şey,

actually feathers growing on it so yes something very unusual there so if you think you're

üzerinde gerçekten tüylerin çıkması, bu yüzden evet, orada çok sıra dışı bir şey var, bu yüzden

having a difficult day imagine how that pigeon feels a chair for King steve-o please don't

zor bir gün geçirdiğinizi düşünüyorsanız, o güvercinin Kral Steve-o için nasıl bir sandalye hissettiğini hayal edin, lütfen

say that don't say that about mr. Steve please don't call Steve King Steve we will never

öyle söyleme. Bunu bay hakkında söyleme. Steve lütfen Steve'e Kral Steve demeyin,

hear the last of it King Steve can you imagine what the world would be like if mr. Steve

sonunu asla duymayacağız Kral Steve, Bay Steve olsaydı dünyanın nasıl bir yer olacağını hayal edebiliyor musunuz? Steve

was the king dear me it looks like the pigeon has swallowed a ping pong ball yes it does

kraldı canım benim, güvercin pinpon topunu yutmuş gibi görünüyor evet,

look rather unusual look at that I don't know what's going on but I think it's some sort

oldukça sıra dışı görünüyor, ne olduğunu bilmiyorum ama bence bu bir çeşit

of growth or deformity but it's very unusual and this particular pigeon is a regular viewer

büyüme veya şekil bozukluğu ama çok sıra dışı ve bu belirli bir güvercin düzenli bir izleyicidir

Oh a regular visitor actually he might be a regular viewer as well because he often

Oh, düzenli bir ziyaretçi aslında düzenli bir izleyici de olabilir çünkü sık sık

sits in my garden watching me so I don't know what is actually wrong with that pigeon but

bahçemde oturup beni izliyor, bu yüzden o güvercinde gerçekte neyin yanlış olduğunu bilmiyorum ama

it seems okay and I know for a fact that it is a male pigeon it is a male because I've

sorun yok gibi görünüyor ve biliyorum erkek güvercin olduğu gerçeği erkek çünkü

seen him following the female rules so I know for a fact that it is a male nicole says bromance

onu dişi kurallarına uyduğunu gördüm bu yüzden erkek olduğunu kesin olarak biliyorum nicole bromance'in

is a close male friendship yes I think this week we have had a lot of very high-profile

yakın bir erkek arkadaşlığı olduğunu söylüyor evet bence bu hafta çok şey yaşadık çok yüksek profilli

bromances we had the leaders of North and South Korea meeting holding hands and going

bromanslardan Kuzey ve Güney Kore liderlerinin el ele tutuşup

for a very romantic walk and also we had Donald Trump this week meeting with the French president

çok romantik bir yürüyüşe çıkmalarını sağladık ve ayrıca bu hafta Donald Trump'ı Fransa cumhurbaşkanı ile görüştük

and they were getting very very close very personal with each other so yes bromance bromance

ve birbirleriyle çok çok yakınlaşıyorlardı. yani evet bromance bromance

it is a kind of combination of two words so brother and romance bromance so when two men

iki kelimenin birleşimidir yani abi ve romantizm bromance yani iki adam

are very friendly very close they have a special bond you can call that a bromance so quite

çok arkadaş canlısı ve çok yakın olduklarında aralarında özel bir bağ var buna bir bromance diyebilirsiniz yani

a lot of bromance is taking place this week I don't think so hello mr. Duncan could you

bu hafta oldukça fazla bromance gerçekleşiyor ben öyle düşünme merhaba bay Duncan

make an operation on the pigeon I'm not sure about that and I'm not qualified to do operations

güvercin üzerinde bir ameliyat yapabilir misin Bundan emin değilim ve ameliyat yapmaya yetkin değilim

so yes it looks like it's some sort of tumor or growth but it would appear that the pigeon

bu yüzden evet bir tür tümör veya büyüme gibi görünüyor ama güvercin

is doing okay it can it can fly perfectly well and it can feed and it was chasing all

iyi durumda gibi görünüyor olabilir mi mükemmel bir şekilde uçabiliyor ve besleniyor ve

of the lady pigeons around last week every little thing is going to be alright oh I like

geçen hafta tüm dişi güvercinleri kovalıyordu her şey yoluna girecek oh bu

that very optimistic Thank You of gun for that very optimistic I I like people who are

çok iyimserliği sevdim Silahın bu çok iyimserliği için teşekkür ederim

very optimistic I like that by Apollo says yes brother and romance equals bromance we

I Ben çok iyimser olan insanları seviyorum Apollo'nun dediği gibi evet kardeş ve romantizm eşittir kardeşlik

have had quite a few bromances this week hello teacher min Nam Wang is here hello to you

bu hafta epeyce kardeşlik yaşadık merhaba öğretmen min Nam Wang burada sana

as well we are now going to take a look at one of my full English lessons shall we do

da merhaba şimdi tam İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız.

that I think that's a very very good idea and this is an excerpt from full English number

Bunun çok çok iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum ve bu tam İngilizce 5 numaradan bir alıntı

5 [Music] [Music] hi everybody and welcome to mr. Duncan's full English number five I

[Müzik] [Müzik] herkese merhaba ve Mr. Duncan'ın tam İngilizce beş numarası

thought I would start off today's edition with a selfie just in case you're watching

this in 2050 and you don't know what to sell for years I'm not going to tell you and you

Bunu 2050'de izliyorsanız ve yıllarca ne satacağınızı bilmiyorsanız diye bugünün baskısına bir selfie ile başlayayım dedim. Öldüğüm

won't be able to ask me in person because I'm dead oh there you are hi everybody this

için bana şahsen sorabilme oh işte herkese merhaba bu

is mr. Duncan's full English number five my name is mr. Duncan and I'm ever so pleased

bay. Duncan'ın tam İngilizce beş numarası benim adım mr. Duncan ve ben

to meet you we are all here again to take a peek into that wonderful world of English

sizinle tanıştığımıza çok memnun olduk, hepimiz İngilizcenin o harika dünyasına bir göz atmak için tekrar buradayız, bu

so let us all join hands and say the magic words for goodness sake mr. Duncan we haven't

yüzden hepimiz el ele verelim ve Tanrı aşkına sihirli kelimeleri söyleyelim Bay. Duncan

got all day get on with it [Music] can you see what sort of weather we're having here

bütün gün uğraşamadık [Müzik] bugün burada nasıl bir havamız olduğunu görebiliyor musunuz, başlangıç

today well there is poor visibility for a start it isn't a clear day by any means it

için görüş zayıf, hiçbir şekilde açık bir gün değil,

is a foggy day here in England we can use foggy as an idiom to describe the inability

hava sisli burada İngiltere'de bir gün bir şeyi hatırlayamamayı tarif etmek için bir deyim olarak sisli kullanabiliriz

to remember something we can say I haven't the foggiest idea which means you do not remember

en ufak bir fikrim yok diyebiliriz, bu da hatırlamadığınız

or you cannot recall a certain event or a piece of information today's fog has been

veya belirli bir olayı veya bir bilgi parçasını hatırlayamadığınız anlamına gelir bugünün sisi dağıldı

caused by warm and cold air colliding with each other this fog is made up of tiny particles

birbiriyle çarpışan sıcak ve soğuk havanın neden olduğu bu sis, küçük nem parçacıklarından oluşur,

of moisture you often see fog forming in the early morning or evening or as the temperature

genellikle sabahın erken saatlerinde veya akşam saatlerinde sis oluştuğunu görürsünüz veya sıcaklık

changes the subject of weather is a fascinating one and for the typical English person such

değiştikçe hava konusu büyüleyicidir ve tipik bir İngiliz için büyüleyicidir.

as myself it is a subject that is often discussed in general day-to-day conversation the

benim gibi bu, genel günlük konuşmalarda sıklıkla tartışılan bir konudur.

two words shown here may look similar but they are in fact very different the words

Burada gösterilen iki kelime benzer görünebilir ancak aslında çok farklıdırlar.

perspective and prospective are often confused that is to say one is used instead of the

other first of all the word perspective defines the way in which things are seen how an object

perspektif kelimesi her şeyden önce nesnelerin nasıl göründüğünü tanımlar, bir nesnenin

appears depending on its size shape and relative distance from other things around it in drawing

boyutuna bağlı olarak nasıl göründüğü ve çizimde ve resimde etrafındaki diğer şeylerden göreli uzaklığı şekil ve

and painting perspective is used to give the illusion of depth and distance we can also

perspektif, derinlik ve mesafe yanılsaması vermek için kullanılır.

use this word to express a person's view of the world as their point of view a person's

bu kelimeyi bir kişinin dünya görüşünü ifade etmek için de kullanabilir, kendi bakış açısı olarak bir kişinin

perspective of the world the views and opinions held by us all come from our own perspective

dünyaya bakış açısı hepimizin sahip olduğu görüşler ve fikirler hepimizin kendi bakış açımızdan gelir,

then there is the word prospective which means something that is expected or is expecting

o zaman beklenen veya beklenen bir şey anlamına gelen prospektif kelimesi vardır.

to be done in the future something that is likely to happen at a later date is prospective

gelecekte yapılmasını bekliyor, daha sonraki bir tarihte olması muhtemel bir şey olası, yarın

I have a prospective client coming to my office tomorrow so now there is no need to get these

ofisime gelecek olası bir müşterim var, bu yüzden şimdi bu

words confused every game I have given you a clear perspective of what the differences

kelimeleri karıştırmanıza gerek yok, her oyunda size net bir bakış açısı verdim farklar nelerdir

are I have done this for you now and for all the prospective online students who will join

bunu şimdi sizin için yaptım ve gelecekte bana katılacak olan tüm online öğrenci adayları için

me in the future

can you see what I have here this is a saucepan full of boiling water the hot water is producing

burada neler olduğunu görebilir misiniz bu kaynar su dolu bir tencere sıcak su buhar üretiyor

steam steam is produced when water vaporizes normally water vapor cannot be seen but it

buhar üretiliyor su buharlaştığında normal olarak su buharı görülemez ama

is possible to show it when extreme temperatures are used for example when hot vapor meets

bunu göstermek mümkündür aşırı sıcaklıklar kullanıldığında örneğin sıcak buhar

cool air this is one of the ways in which clouds are formed the process is called evaporation

soğuk havayla karşılaştığında bu bulutların oluşma yollarından biridir bu sürece buharlaşma denir

the word steam can be used in other ways for example a person can let off steam this expression

buhar kelimesi buhar olabilir başka şekillerde kullanılır, örneğin bir kişi stresi atabilir bu ifade,

means that a person will release their tension and pent up energy by doing something the

bir kişinin bir şey yaparak gerginliğini ve bastırılmış enerjisini serbest bırakacağı anlamına gelir;

action is normally a physical one such as going for a run having a dance or in extreme

eylem normalde fizikseldir, örneğin koşuya çıkmak, dans etmek veya aşırı

cases screaming out loud it would be fair to say that we all need to let off steam at

durumlarda çığlık atmak gibi yüksek sesle hepimizin

some point it's time to take a look at another part of

bir noktada stresi atması gerektiğini söylemek adil olur İngilizce dilbilgisinin başka bir bölümüne bakmanın zamanı geldi Geçen sonbaharda başladığımız noktalama

English grammar continuing the theme of punctuation that we started in the last fall English today

işaretleri temasına devam ediyoruz İngilizce bugün

we will take a look at the dreaded apostrophe this particular punctuation mark is a controversial

bir göz atacağız Korkunç kesme işaretinde, bu özel noktalama işareti tartışmalıdır,

one as its use has been widely disputed over the years even now there seems to be some

çünkü kullanımı yıllar içinde geniş çapta tartışılmıştır, şimdi bile genel İngilizcede

confusion over how it should be used in general English the apostrophe serves two

nasıl kullanılması gerektiği konusunda bazı kafa karışıklıkları var gibi görünmektedir, kesme işareti iyelik

purposes to show the possessive quality of something and to show that a word has been

niteliğini göstermek için iki amaca hizmet eder. bir kelimenin

shortened or a sentence has been made shorter in the possessive sense the apostrophe shows

kısaltıldığını veya bir cümlenin iyelik anlamında kısaltıldığını göstermek için kesme işareti

that one thing belongs to another for example Duncan's pen jill's pencil st. Paul's Cathedral

bir şeyin başka bir şeye ait olduğunu gösterir, örneğin Duncan'ın kalemi jill'in kalem st. Paul Katedrali'nde

the apostrophe can come at the end of the possessive word for example the teacher's

kesme işareti iyelik fiilinin sonuna gelebilir, örneğin, öğretmen

college is over there a commonly confused use of the apostrophe comes with the word

koleji oradadır, kesme işaretinin yaygın olarak karıştırılan bir kullanımı kelimeyle gelir,

it's the apostrophe here shows the contraction of it is it's my birthday today when the apostrophe

burada kesme işareti kısaltmasını gösterir, bugün benim doğum günüm, kesme işareti

is not used then the possessive tense is being expressed a mouse has no fur on its tail another

olduğunda kullanılmaz o zaman iyelik kipi ifade edilir farenin kuyruğunda tüy yoktur

common mistake made with the apostrophe is to use it to show the plural of ordinary words

kesme işaretiyle yapılan diğer bir yaygın hata da onu sıradan sözcüklerin çoğulunu göstermek için kullanmaktır

this is incorrect once again the apostrophe is only used when you wish to show a possessive

bu bir kez daha yanlıştır kesme işareti yalnızca göstermek istediğinizde kullanılır iyelik

clause or the contraction of a word or sentence [Music] doo-doo-doo I hope you enjoyed an

eki ya da bir kelimenin ya da cümlenin kısaltılması [Müzik] doo-doo-doo Umarım bugünkü

excerpt from one of my full English lessons today we are talking all about emojis lots

tam İngilizce derslerimin birinden bir alıntıyı beğenmişsinizdir, tamamen emojilerden bahsediyoruz

of people use emojis now in their day to day life if they are communicating through a computer

birçok insan artık emojileri günlük hayatlarında kullanıyor hayat bilgisayar aracılığıyla iletişim kuruyorlarsa

maybe they are sending an email or maybe an instant message through their phone an SMS

belki bir e-posta gönderiyorlar belki telefonlarından bir anlık mesaj bir sms

message or maybe they are sending a message through whatsapp emojis have become very very

mesajı gönderiyorlar belki de whatsapp aracılığıyla bir mesaj gönderiyorlar emojiler çok çok

popular but have they made as lazy when it comes to communicating also sometimes and

popüler hale geldi ama iş geldiğinde çok mu tembelleştiler? bazen iletişim kurmak da var ve

this is something that I think so it is a kind of personal opinion I think that quite

bu bence bir tür kişisel görüş Bence

often people use them inappropriately so they use them at the wrong moment so perhaps they

insanlar sıklıkla bunları uygunsuz bir şekilde kullanıyorlar, bu yüzden yanlış zamanda kullanıyorlar, bu yüzden belki

are replying to some bad news maybe a person sends them a message with some terrible news

bazı kötü haberlere yanıt veriyorlar, belki bir kişi onlara bir e-posta gönderiyor. bazı korkunç haberler içeren bir mesaj

and then that the other person replies by just sending an emoji an emotional icon with

ve ardından diğer kişinin sadece bir emoji göndererek yanıt vermesi, birinin ağladığı duygusal bir simge

someone crying maybe a smiley face but instead of smiling it is crying so I think sometimes

belki gülen bir yüz ama gülümsemek yerine ağlıyor, bu yüzden bazen

we can use emojis in the wrong way or maybe we rely on them too much so what do you think

emojileri yanlış şekilde kullanabileceğimizi düşünüyorum veya belki de güveniyoruz onlar üzerinde çok fazla, bu yüzden daha

we'll be talking about that later on mr. Steve apparently I didn't know this but mr. Steve

sonra bunun hakkında ne konuşacağımızı düşünüyorsunuz bay. Steve görünüşe göre bunu bilmiyordum ama mr. Steve

is very interested in emojis please don't ask me why but mr. Steve has a strange fascination

emojilerle çok ilgileniyor lütfen nedenini sormayın ama bayım. Steve'in emojilere karşı garip bir hayranlığı var

for emojis we will be finding out what that is all about let's have a look outside we

bunun neyle ilgili olduğunu öğreneceğiz hadi dışarıya bir bakalım

have another view outside now this is a live view pointing in a different direction oh

dışarıda başka bir görüşümüz var şimdi bu farklı bir yönü gösteren canlı bir görüntü oh bak

look I think I can see some blue sky there is some blue sky above the mountains and hills

sanırım orada biraz mavi gökyüzü görebiliyorum uzaktaki dağların, tepelerin ve ormanların üzerinde biraz mavi gökyüzü

and forests in the distance can you see there is a little bit of blue sky we might actually

görebiliyor musunuz biraz mavi gökyüzü var

get some sunshine today so there it is a live view looking out across the beautiful Shropshire

bugün gerçekten biraz güneş ışığı alabiliriz bu yüzden

landscape on this Sunday afternoon live on YouTube we are live look it is now coming

bu Pazar öğleden sonra canlı yayında güzel Shropshire manzarasına bakan canlı bir görüntü var. YouTube'da canlı yayındayız bakın saat

up to ten minutes away from three o'clock mr. Steve will be here in ten minutes of course

üçe on dakika kaldı efendim. Steve on dakika içinde burada olacak tabii ki

we also have you as well on the live chat so let's have a look once again Lois says

canlı sohbette siz de varsınız, bu yüzden bir kez daha bakalım Lois,

Oh Lois your name is Lois just like the new the new Prince mr. Duncan do you think that

Oh Lois, adınız Lois, tıpkı yeni gibi yeni Prens mr. Duncan,

all countries in the world should give up nuclear bombs why must some bully others this

dünyadaki tüm ülkelerin nükleer bombalardan vazgeçmesi gerektiğini düşünüyor musunuz, neden bazıları diğerlerine zorbalık yapmalı, bu

is a very controversial subject but I think one of the things and this might sound very

çok tartışmalı bir konu ama bence şeylerden biri ve bu çok

strange but one of the big turning points in world peace came about with the development

garip gelebilir ama dünya barışındaki en büyük dönüm noktalarından biri geldi.

of nuclear weapons now I know what you're going to say mr. Duncan you crazy man how

nükleer silahların geliştirilmesi hakkında şimdi ne söyleyeceğinizi biliyorum bayım. Duncan seni deli adam

could you say that but you might find that because the superpowers of the world now have

bunu nasıl söylersin ama bunu dünyanın süper güçleri artık

possession of weapons of mass destruction and when we say mass destruction we mean hundreds

kitle imha silahlarına sahip olduğundan ve kitle imha dediğimizde

of thousands of people you might say that the world has become a more peaceful and more

yüzbinlerce insanı kastettiğimiz için dünyanın bir hale geldiğini söyleyebilirsin. nükleer silah kullanma tehdidi nedeniyle daha barışçıl ve daha

settled place because of the threat of of the use of nuclear weapons so so I think in

yerleşik bir yer bu yüzden

a very strange way and you will probably disagree or agree I don't know but I think maybe the

çok garip bir şekilde düşünüyorum ve muhtemelen katılmayacaksınız ya da katılacaksınız Bilmiyorum ama sanırım

world has become a more stable place and maybe a more peaceful place although at the moment

dünya daha istikrarlı bir yer haline geldi ve belki daha barışçıl bir yer, ancak şu anda

it might not seem like it so that's my thought on it so yes I'm not I'm not a fan of nuclear

öyle görünmeyebilir, bu yüzden benim düşüncem bu, yani evet, nükleer silahların hayranı değilim

weapons but for some reason from a strategic point of view it does appear to be something

ama nedense stratejik bir bakış açısından öyle görünüyor

that stops human beings from getting to too crazy there we go I've said it greetings from

insanoğlunun çok çılgına dönmesini engelleyen bir şey olmak işte başlıyoruz Mısır'dan selamlar dedim

Egypt Oh Amory wall D is here yes another one of my regular viewers it's nice to see

Ah Amory duvarı D burada evet düzenli izleyicilerimden biri daha

there are people coming back every week because at the moment YouTube is changing the way

her hafta geri gelen insanlar olduğunu görmek güzel çünkü an YouTube

it gives out or distributes videos and certainly live streams so yes you will find that there

videoları ve kesinlikle canlı yayınları dağıtma veya dağıtma biçimini değiştiriyor, bu nedenle evet,

are some changes taking place and of course YouTube last week celebrated its 13th year

bazı değişikliklerin olduğunu göreceksiniz ve tabii ki YouTube geçen hafta 13. yılını kutladı

13 years now I am now into my 12th year on YouTube so my lessons have been around almost

13. yıl şimdi YouTube'da 12. yılıma giriyorum yani derslerim neredeyse

for the same amount of time as YouTube I am against any kind of weapon says Ricardo Bartleby

YouTube ile aynı süre boyunca ortalıkta dolaşıyor Her tür silaha karşıyım diyor Ricardo Bartleby,

says people are relying too much on emojis and they are losing the ability to use complex

insanların emojilere çok fazla güvendiklerini ve karmaşık bir dil kullanma yeteneklerini kaybettiklerini söylüyor

language yes it's almost I think it's almost too simple it is oversimplified you are making

evet neredeyse bence neredeyse çok basit aşırı basitleştirilmiş

things too basic so yes I I think in a strange sort of way I do agree with that that way

şeyleri çok basit yapıyorsun bu yüzden evet bence garip bir şekilde bu düşünce tarzına katılıyorum

of thinking and also I think sometimes people use emojis inappropriately so they use them

ve ayrıca bence insanlar bazen emojileri uygunsuz bir şekilde kullanıyor bu yüzden onları

at times when when they really shouldn't be using them so that's what I think anyways

gerçekten kullanmaları gereken zamanlarda kullanıyorlar Onları kullanmıyorum, bu yüzden zaten öyle düşünüyorum, bu yüzden

so they are phone now I'm not saying that emojis are not fun because they are they are

şimdi onlar telefon. Emojilerin eğlenceli oldukları için eğlenceli olmadığını söylemiyorum

fun but you will find that they can be used too much or too often so maybe that is just

ama onların çok fazla veya çok sık kullanılabileceğini göreceksiniz, bu yüzden belki de budur. yine

again another thought so maybe some of you might think oh no it's good fun but I think

başka bir düşünce, belki bazılarınız oh hayır, çok eğlenceli olduğunu düşünebilir ama bence

sometimes emojis are used at the wrong time and maybe if a person is informing you of

bazen emojiler yanlış zamanda kullanılıyor ve belki biri sizi

something that is very sad so instead of writing you will just send an emoji to them which

çok üzücü bir şeyden haberdar ediyorsa, yazmak yerine sadece bir mesaj gönderebilirsiniz.

from my point of view is is quite inappropriate so mr. Steve will be talking all about that

Benim açımdan oldukça uygunsuz olan emoji onlara, bu yüzden bay. Steve bundan

a little bit later on also we were in the garage again this week mr. Steve was changing

biraz sonra bahsedecek, ayrıca bu hafta yine garajdaydık bayım. Steve

the oil in his lawnmower something very exciting coming your way after three o'clock so please

çim biçme makinesinin yağını değiştiriyordu, çok heyecan verici bir şey saat üçten sonra size geliyor, bu yüzden lütfen

don't go away the live chat as usual is very busy so I don't want to ignore you thanks

gitmeyin, her zamanki gibi canlı sohbet çok meşgul, bu yüzden sizi görmezden gelmek istemiyorum

guys says Pedro Oh Pedro is very busy today yes on the live chat Thank You Pedro yes the

çocuklar, teşekkürler diyor Pedro Oh Pedro bugün çok meşgul evet canlı sohbette Teşekkürler Pedro evet

only problem at the moment as I'm reading the live chat is that YouTube has changed

şu anda canlı sohbeti okurken tek sorun YouTube'un

its algorithms again and that's the reason why you might notice that a lot of my notifications

algoritmalarını yeniden değiştirmiş olması ve bu nedenle bildirimlerimin çoğunun çalışmadığını fark etmiş olabilirsiniz.

are not being sent anymore so when I do a live stream or if I put something on the internet

artık gönderiliyor, bu yüzden canlı yayın yaptığımda veya internete bir şey koyduğumda

you might find that well many people won't be informed they won't be told about it so

birçok kişinin bilgilendirilmeyeceğini fark edebilirsiniz, bu yüzden

this is something that is causing a lot of difficulty certainly for me it is rather annoying

bu kesinlikle çok fazla zorluğa neden olan bir şey.

that when I come on live very few of my subscribers are told about it and this causes all sorts

Canlı yayına girdiğimde abonelerimden çok azının bundan bahsetmesi benim için oldukça can sıkıcı ve bu

of problems especially for me because when I do my live streams and it takes a long time

özellikle benim için her türlü soruna neden oluyor çünkü canlı yayınlarımı yaptığımda ve

to put these live streams together it isn't just a few moments of time it takes a very

bu canlı yayınları bir araya getirmek uzun zaman alıyor. sadece birkaç dakikalık bir zaman değil çok

long time and of course lots of effort and of course lots of money as well it costs me

uzun bir zaman alıyor ve tabii ki çok çaba ve tabii ki çok paraya da mal oluyor

money to do this can you believe it you might not believe it but it's free for you but from

bunu yapmak bana paraya mal oluyor inanabiliyor musun inanmayabilirsin ama ücretsiz sen ama

my end I have to pay for all of this so that's that's the strange part and reward he says

benim açımdan tüm bunların parasını ödemek zorundayım o yüzden garip olan kısım ve ödül de bu

I did not receive a notification from YouTube yes this is a big problem at the moment a

YouTube'dan bildirim almadım diyor evet bu şu anda büyük bir

big problem a lot of people are complaining about it emojis can sometimes complement the

problem bir çok kişinin şikayet ettiği büyük bir problem o emojiler bazen

message yes I think they can be used in a fun way but sometimes I think they are used

mesajı tamamlıyor evet bence eğlenceli bir şekilde kullanılabiliyor ama bazen uygunsuz kullanıldığını düşünüyorum

inappropriately they are used at the wrong time so that's what I think anyway I'm reward

yanlış zamanda kullanılıyor yani öyle düşünüyorum zaten ben ödülüm

e says I've just followed you on Facebook yes I have a Facebook page I also have an

e yeni takip ettim diyor Facebook'tasın evet benim bir facebook sayfam var benim de bir

email address in fact you can see on the screen right now there is my email address going

e-posta adresim var aslında şu anda ekranda gördüğünüz e-posta adresim tam şu anda

across the screen at this very moment and don't forget my live English lessons are every

ekranda dolaşıyor ve unutmayın canlı ingilizce derslerim her

Sunday from 2 p.m. UK time and Wednesday at 10:00 p.m. UK time so there you can see on

pazar öğleden sonra 2'den itibaren Birleşik Krallık saati ve Çarşamba saat 22:00'de. İngiltere saati yani orada

the screen the times and of course if you wish to make a small donation you can do that

saatleri ekranda görebilirsiniz ve tabii ki küçük bir bağış yapmak isterseniz bunu

to my paypal address and there it is now on the screen thanks also to my lovely lovely

paypal adresime yapabilirsiniz ve işte şimdi ekranda sevgili

patreon yes I never forget your generosity thank you once again to my lovely patreon

patreonum sayesinde evet asla unutmam cömertliğiniz sevgili patreon destekçilerime bir kez daha teşekkür ederim

supporters there you can see your names behind me thank you very much to my lovely patreon

orada isimlerinizi arkamda görebilirsiniz sevgili patreon destekçilerime de çok teşekkür ederim sizin sayenizde

supporters as well because of you I am able to keep going with this thank you so much

buna devam edebiliyorum çok teşekkür ederim

I really do appreciate it so we have mr. Steve just oh my goodness just five minutes before

gerçekten minnettarım yani elimizde bay var Steve, aman tanrım, Bay'dan sadece beş dakika önce

mr. Steve comes on are you excited I really really hope so sue cat says on the subject

. Steve hadi heyecanlı mısın Gerçekten öyle umuyorum ki sue kedi emojiler konusunda diyor ki

of emojis sometimes people share sad news about animal cruelty and the viewers will

bazen insanlar hayvanlara yapılan zulümle ilgili üzücü haberler paylaşıyor ve izleyiciler

choose the wrong emoji maybe they will use a thumbs up or a happy face yes this is the

yanlış emojiyi seçecek belki başparmak yukarıya ya da mutlu bir surat kullanacaklar evet bu

problem sometimes you can accidentally use the wrong one yes you are right thank you

sorun bazen yanlışlıkla yanlış olanı kullanabilirsin evet haklısın teşekkür ederim bunun

sue cat for that ts says mr. Duncan makes running text that is very cool yes you can

için kediye dava aç diyor mr. Duncan çok havalı metinler yazıyor evet,

see underneath now all the information that you need to follow my YouTube lessons lewis

şimdi altında YouTube derslerimi takip etmeniz için gereken tüm bilgileri görebilirsiniz lewis

says it is true mr. duncan because today the notifications just arrived but you are there

bunun doğru olduğunu söylüyor bay. duncan çünkü bugün bildirimler geldi ama sen

already i know i don't know what's going on with the youtubes at the moment now mr. steve

zaten oradasın biliyorum şu anda youtube'larda neler oluyor bilmiyorum şimdi bayım. steve

always says duncan you shouldn't say bad things about youtube but i think sometimes you have

her zaman duncan'a youtube hakkında kötü şeyler söylememen gerektiğini söyler ama bence bazen

to complain you have to make a stand do you agree with me so mr. steve is just preparing

şikayet etmelisin karşı koymak zorundasın benimle aynı fikirde misin bay. Steve

himself we will also be watching mr. steve changed the oil on his lawnmower and can i

kendini hazırlıyor biz de izleyeceğiz Mr. steve çim biçme makinesinin yağını değiştirdi ve

just tell you now it is as exciting as it sounds really it's it's absolutely scintillating

şimdi size bunun kulağa heyecan verici geldiğini söyleyebilir miyim?

in fact i think in the past 13 years of youtube i think mr. steve changing the oil in his

Steve'in

lawnmower might be the most exciting thing ever on youtube ever a lot of people asking

çim biçme makinesinin yağını değiştirmesi youtube'daki şimdiye kadarki en heyecan verici şey olabilir, pek çok insan

about how much do I pay well I have to pay lots of subscriptions I have to buy software

ne kadar ödeyeceğimi soruyor, çok sayıda abonelik ödemem gerekiyor, yazılım satın almam gerekiyor,

I have to keep my studio maintained there are lots and lots of things I have to use

stüdyomun bakımını orada tutmam gerekiyor. pek çok şey orada

cloud storage for all of the things that I create there there is a lot of time and expense

yarattığım her şey için bulut depolamayı kullanmak zorundayım bunu yapmak için çok fazla zaman ve masraf gerekiyor bu

that goes into doing this so that is something that I always like to to mention because a

yüzden bu her zaman bahsetmekten hoşlandığım bir şey çünkü pek

lot of people don't realize that this actually does cost money to produce and I give it all

çok insan bunu kullanmıyor Bunu üretmenin aslında paraya mal olduğunun farkındayım ve hepsini

away for free it costs you nothing whatsoever it's true so mr. Steve is just one minute

bedavaya veriyorum, size hiçbir maliyeti yok, bu doğru, bu yüzden Mr. Steve sadece bir dakika

away oh are you excited I really really hope so so stand by for mr. Steve he will be here

uzaklıkta oh heyecanlı mısın gerçekten gerçekten umarım öyledir, bu yüzden bay için beklemede kalın. Steve yakında burada olacak

soon also today we are going to talk about hopefully if we have time what is a simile

bugün de umarım zamanımız olursa benzetmenin ne olduğu hakkında konuşacağız.

a simile what is a simile or a figure of speech so that is something else we are going to

talk about later maybe you have some examples of similes so a simile or figure of speech

benzetme örnekleri yani bir benzetme veya mecaz

we will take a look at those later on also another quick question before Steve arrives

bunlara daha sonra bakacağız ayrıca Steve gelmeden önce başka bir hızlı soru daha:

do you prefer to have a night in or a night out now these two sentences or expressions

geceyi dışarıda mı yoksa dışarıda mı geçirmeyi tercih edersin şimdi bu iki cümle veya ifade

mean to stay at home or to go out somewhere and enjoy some entertainment or maybe a nice

evde kalmak anlamına mı geliyor veya bir yere çıkmak ve biraz eğlencenin veya belki güzel bir

meal so if you have a night in it means you stay at home maybe you watch the television

yemeğin tadını çıkarmak, böylece bir gece geçiriyorsanız, evde kaldığınız anlamına gelir, belki partnerinizle televizyon seyredersiniz

with your partner and snuggle up on the sofa or perhaps you have a night out which means

ve kanepeye kıvrılırsınız veya belki de dışarıda bir gece geçirirsiniz, bu da şu anlama gelir: bir yere

that you go out somewhere you go out you have and night out or you can have a night in very

çıkıyorsun, dışarı çıkıyorsun ve gece dışarıdasın ya da

very nice to be honest with you and I'm going to ask mr. Steve this in a moment as well

sana karşı dürüst olmak gerekirse çok çok güzel bir gece geçirebilirsin ve ben baya soracağım. Steve bunu da bir ara

I think maybe it's my age but I prefer a night in I like to sit down at night and relax in

bence yaşım belki ama geceyi evde geçirmeyi tercih ederim geceleri oturup dinlenmeyi daha önce de

the past as I mentioned earlier I used to go out all the time especially during my teenage

belirttiğim gibi eskiden özellikle ergenlik yıllarımda sürekli dışarı çıkardım

years I used to go everywhere I used to go to the local disco and dance which is very

kullanırdım her yere gitmek için eskiden yerel diskoya giderdim ve dans ederim ki bu

suitable for today because it's International Dance Day can you dance the big question is

bugün için çok uygun çünkü Uluslararası Dans Günü dans edebilir misin büyük soru

can mr. Steve dance [Music] the Dibby Dibby Dibby do mr. Steve is on his way oh yes because

can bey. Steve dance [Müzik] the Dibby Dibby Dibby do mr. Steve yolda oh evet çünkü

it's just after three o'clock in fact we are slightly late today what was that noise I

saat üçten hemen sonra aslında bugün biraz geç kaldık az önce duyduğum o ses neydi

just heard then it sounded like mr. Steve doing an impression of a goldfish now the

sonra mr. Steve bir akvaryum balığı taklidi yapıyor,

first thing I'm noticing already is that that chair is very very squeaky mr. Steve is here

şimdiden fark ettiğim ilk şey şu ki sandalye çok çok gıcırdıyor Bay. Steve burada

hello ah hello mr. Duncan here we are again yes on Sunday we must stop meeting like this

merhaba ah merhaba bayım. Duncan yine buradayız evet Pazar günü böyle buluşmayı bırakmalıyız

in fact we are having our own special you might say we are having our own special bromance

aslında kendi özel partimizi yapıyoruz diyebilirsiniz ki bizim kendi özel bromance'imizi yapıyoruz

a little bit of a bromance I think that's what I reckon anyway you mean the bromance

birazcık bir bromance düşünüyorum zaten bence bromance'ı şu

as as in the bromance between President Trump and Emmanuel macron and the bromance between

şekilde kastediyorsunuz Başkan Trump ile Emmanuel Macron arasındaki dostlukta ve şapkalı adamlara

the the North and South Korean leader holding hat men have been holy hands a lot world leaders

sahip Kuzey ve Güney Koreli liderler arasındaki dostlukta olduğu gibi, pek çok dünya lideri

kissing take getting dandruff of each other's shoulders there's been a lot of sort of man-on-man

öpüşerek birbirlerinin omuzlarından kepek alıyor, pek çok erkek karşı karşıya geldi. -man

action going on which is not what we normally expect by the outside France really by the

aksiyon devam ediyor ki bu normalde Fransa dışından beklediğimiz gibi değil gerçekten bu

way Steve you in case you're wondering that why there's no split-screen today it's because

arada Steve sen bugün neden bölünmüş ekran olmadığını merak ediyorsan bunun nedeni

it's not working very well so I have to reset it so today we are using cuts today so we

çok iyi çalışmadığı için sıfırlamam gerekiyor bu yüzden bugün kesimler kullanıyoruz, bu nedenle

are cutting between mr. Steve there he is and me oh it's either you or me not both of

baylar arasında kesim yapıyoruz. Steve işte o ve ben oh ya sen ya da ben

us at the same time so that's it so we are cutting today we don't have the split screen

ikimiz aynı anda değiliz o yüzden bugün kesiyoruz bölünmüş ekrana sahip değiliz

but don't worry the split screen will be back next week but I think it looks more like television

ama merak etmeyin bölünmüş ekran gelecek hafta geri gelecek ama Bence daha çok televizyona benziyor,

you see if you have the cut it looks almost like you're watching TV am I on I don't remember

eğer kesime sahipseniz, neredeyse televizyon izliyormuşsunuz gibi görünüyor, açık mıyım?

I'm on or off the big question though it mr. Duncan is have you had something to eat today

Duncan, bugün bir şeyler yedin mi

because last week if you remember anyone watching mr. to disappear after through the livestream

çünkü geçen hafta Mr. Yavaş akıştan sonra kaybolmak

and he came back stuffing his face full of his cinnamon crunches but have you had anything

ve yüzünü tarçın gevrekleriyle doldurmak için geri döndü ama

to eat can I just say my breakfast is still here it's right next to me wait there a second

yemek için bir şeyiniz var mı, kahvaltımın hala burada olduğunu söyleyebilir miyim, tam yanımda olduğunu söyleyebilir miyim, orada bekle,

let me just show you it's true last week I didn't have anything to eat and my stomach

sadece bunun doğru olduğunu göstermeme izin ver geçen hafta hiçbir şey yemedim ve midem

was making a very loud noise but this week I still have it this is my breakfast does

çok gürültülü bir ses çıkarıyordu ama bu hafta hala var bu benim kahvaltım

it look delicious look at that does that just look like the most disgusting thing you've

lezzetli görünüyor mu bak şuna bak bu şimdiye kadar yediğin en iğrenç şeye benziyor mu

ever seen it looks like baby food it looks like baby food yes that isn't what are you

gördüm bebek mamasına benziyor bebek mamasına benziyor evet bu ne değil

sure you've eaten that or is it already been through you mr. Duncan what a disgusting thing

emin misiniz onu yemişsiniz yoksa zaten başınıza mı geldi bayım Duncan, söylemek ne kadar iğrenç bir şey bay

to say mr. Steve it doesn't look very appetizing it doesn't it does it does look a bit like

. Steve pek iştah açıcı görünmüyor değil mi biraz

vomit appetizing it doesn't look like something you'd want to eat hmm so mr. Steve you have

kusmuk iştah açıcı gibi görünüyor yemek isteyeceğiniz bir şeye benzemiyor hmm yani bayım. Steve

been very busy this week very busy so have you shown any videos I have been up to this

bu hafta çok meşguldün çok meşgul o yüzden bu haftaya kadar yaptığım videoları gösterdin mi

week yet I showed the video of you restoring the chair and now you are sitting on it let

ama ben senin sandalyeyi tamir ederken videonu gösterdim ve şimdi sen üzerinde oturuyorsun

me show the viewers as mr. Steve demolishes the studio that's

bey olarak izleyicilere göstereyim. Steve, sandalye olan stüdyoyu yıkıyor

the chair oh goodness me that moved the chair I'll put it back in the same spot don't worry

aman Tanrım, sandalyeyi hareket ettiren ben, aynı yere geri koyacağım merak etmeyin bayım

mr. Duncan he worries about me moving things in case I'm not sitting right look thanks

. Duncan, doğru oturmuyorsam diye bir şeyleri hareket ettireceğim konusunda endişeleniyor,

as a camera okay can I just explain can I just explain I spend hours blocking those

kamera olarak teşekkürler, tamam, açıklayabilir miyim, sadece açıklayabilir miyim, sadece açıklayabilir miyim?

cameras now when we say blocking it means you get everything right so everything is

in the place where you want it to be and sometimes it takes a very long time to block a camera

olmasını istediğiniz yer ve bazen bir kamerayı engellemek çok uzun zaman alıyor,

so mr. Steve has just moved the chair it took me about an hour and a half it didn't take

bu yüzden bay. Steve sandalyeyi biraz önce hareket ettirdi, benim yaklaşık bir buçuk saatimi aldı bu

you an hour and a half mr. Duncan you exaggerate it anyway it looks fine I can see the screen

sizin bir buçuk saatinizi almadı Bay. Duncan yine de abartıyorsun iyi görünüyor ekranı görebiliyorum

it's very squeaky it's it's it's gonna hear it moving it's terrible it's also not very

çok gıcırtılı hareket ettiğini duyacak korkunç ayrıca çok

comfortable so we may go back to the the black chair the back the black chair that I can

rahat değil bu yüzden siyah sandalyeye geri dönebiliriz arkadaki siyah sandalye uyuyabilirim

fall asleep in but that is a little oh yes there's no there's no lumbar support that

içeri ama bu biraz ah evet yok hayır o sandalyede bel desteği yok

chair that other chair is so comfortable it's comfortable my arms are free because I haven't

diğer sandalye çok rahat kollarım serbest çünkü

got these annoying armrests so I can just move my arms around express myself however

bu sinir bozucu kolçaklarım yok bu yüzden kollarımı hareket ettirebiliyorum kendimi istediğim gibi ifade edebiliyorum

I want I'm not sure if that's a good idea never mind so what are we talking about today

Bunun iyi bir fikir olup olmadığından emin değilim, boşver, bugün neden bahsediyoruz, bu

so you haven't shown you're going to show the video be changing the oil in the lawn

yüzden videoyu çim biçme makinesindeki yağı değiştirirken göstereceğinizi göstermediniz, bu

mower that's scintillating viewing in a few moments we will bottle a ting we will watch

parıldayan bir kaç dakika içinde izleyeceğiz şişe bir ting izleyeceğiz

mr. Steve it might be the most exciting thing ever to appear on YouTube but we are going

bay. Steve, YouTube'da yer almak şimdiye kadarki en heyecan verici şey olabilir ama biz

to watch mr. Steve change the oil in his lawnmower yes it's not a DIY show you might be forgiven

Mr. Steve çim biçme makinesinin yağını değiştiriyor evet bu bir kendin yap şovu değil bunun

for thinking that this turned into a DIY show find you the last week we were cleaning spark

bir kendin yap şovuna dönüştüğünü düşündüğünüz için affedilebilirsiniz sizi geçen hafta

plugs and sharpening the blade so it makes sense that we should change the oil this week

bujileri temizliyor ve bıçağı keskinleştiriyorduk, bu yüzden yağı değiştirmemiz mantıklı bu hafta

using that device that looks like it's probably something for : ik irrigation yes it the thing

muhtemelen şunun için bir şeymiş gibi görünen şu cihazı kullanıyorum : ik sulama evet o şey

the thing with the the syringe it looks like it looks like something you would use to put

şırıngayla olan şey

you know up your bottom or maybe to feed a big animal but it isn't we will take a look

kıçını belli etmek için veya belki büyük bir hayvanı beslemek için kullanacağın bir şeye benziyor ama Bugün de buna bir göz atacağız değil mi

at that in a moment also today Steve I thought it'd be fun to to take a look at similes as

Steve Benzetmelere olduğu kadar benzetmelere de bakmanın eğlenceli olacağını düşündüm

well as simile because these are used quite often in English and I thought today we would

çünkü bunlar İngilizce'de oldukça sık kullanılıyor ve bugün bahsedeceğimizi düşündüm.

mention some of those so can you off the top of your head just straight away Steve can

bunlardan bazılarını hemen kafanızdan atabilirsiniz Steve aklınıza

you think of any any similes well our figures figures of speech but you didn't tell me you

herhangi bir benzetme gelebilir mi?

were going to do this mr. Duncan so you thrown me in at the deep end I always like to throw

Duncan bu yüzden beni derin uca attın Dürüst olmak gerekirse Steve'i her zaman

Steve in at the deep end to be honest so why don't you start off by giving an example and

derin uca atmayı severim, o yüzden neden bir örnek vererek başlamıyorsun ve

then that might jog my memory Galen similes similes are used at actually a lot in English

sonra bu hafızamı canlandırabilir Galen benzetmeleri aslında İngilizce'de pek çok doğrudan konuşma dışında

it might be the most common form of expression other than direct speech so I will give you

en yaygın ifade biçimi olabilir, bu yüzden size

a little example now of a simile here we go as stubborn as so as stubborn as a mule yes

şimdi küçük bir benzetme örneği vereceğim, işte katır kadar inatçıyız evet tabii ki

of course yes so that is a figure of speech or a simile you are comparing one thing to

evet yani bu bir figür konuşma veya benzetmede bir şeyi

something else but not necessarily as a connected thing so the two things that you are mentioning

başka bir şeyle karşılaştırıyorsunuz ama mutlaka bağlantılı bir şey olarak değil, bu nedenle bahsettiğiniz iki şey

are not directly connected so as stubborn as and of course we can say a mule mule mules

doğrudan bağlantılı değil, o kadar inatçı ki ve elbette katır katır diyebiliriz

because sometimes but always say I think mules get a very bad publicity I think they get

çünkü bazen ama her zaman bence katırların tanıtımı çok kötü bence

a lot of bad press to be honest I think mules are lovely have you known many mules in your

katırların sevimli olduğunu düşünüyorum zamanında çok katır tanıdın mı

time I've met a couple of mules mu L e mules a mule like they're a bit like donkeys aren't

birkaç katırla tanıştım biraz eşeğe benziyorlar, değil mi,

they it must be a particular type of donkey I think a mule isn't it it's probably something

belirli bir eşek türü olmalılar, katır değil mi, muhtemelen

like a castrated donkey or something like that I don't know maybe somebody can look

hadım edilmiş eşek gibi bir şey ya da onun gibi bir şey, bilmiyorum belki birileri

that up for us I think it's a donkey that can't reproduce somehow like that I see because

bizim için buna bakabilir Sanırım bir şekilde üreyemeyen bir eşek olduğunu görüyorum çünkü

because they've cut something off I'm not entirely sure but we could we could do with

bir şeyi kestiler çünkü tam olarak emin değilim ama

somebody looking that up and then putting it on that I can we put the live chat up today

birinin buna bakıp sonra onu takmasını sağlayabilirdik. canlı sohbet bugün

mr. doe oh you can see the live chat in a moment would Steve gets so upset because he

bay. ahh ahh canlı sohbeti birazdan görebilirsin Steve

can't see the live chat I like all the adulation you see let's have another look at a asila

canlı sohbeti göremediği için çok üzülüyor Gördüğün tüm övgüleri seviyorum hadi bir asil benzetmeye bir kez daha bakalım

simile simile it's not easy to say he's another one Steve as light as a bulb no no that too

onun başka biri olduğunu söylemek kolay değil Steve bir ampul kadar hafif hayır o kadar çok

similar as light as a feather see so something that is not heavy it doesn't weigh much something

benzer bir tüy kadar hafif bakın yani ağır olmayan bir şey çok ağır değildir

that is very very easy to lift you can say that it is as light as a feather you could

kaldırması çok çok kolay olan bir şey onun tüy kadar hafif olduğunu söyleyebilirsiniz

pick somebody up couldn't you and then that would be a compliment to say to them oh you're

seçebilirsiniz birileri yukarı çıkamadı ve o zaman bu onlara bir iltifat olur oh sen

as light as a feather yes that's how quite often how that expression is used I think

bir tüy kadar hafifsin evet bu ifade bu kadar sıklıkla kullanılır Bence

they would be very pleased if you pick someone up and they said you are as light as a feather

birini tavlarsan çok memnun olurlar ve onlar tüy kadar hafifsin dedi, o

so that's where you can use that particular I didn't know that was called a simile this

yüzden o özel yeri orası kullanabilirsin buna benzetme dendiğini bilmiyordum buna

is similes similes or ex I've got one then for you a figure of speech I've got one which

benzetmeler benzetmeler ya da eski bende bir tane var o zaman senin için bir mecaz bende var az önce

is the opposite of the one you just used so you said as light as a feather I've got one

kullandığının tam tersi yani tüy kadar hafif dedin bende var bir tane

as heavy as as heavy as as heavy as I want to say well I suppose you could say as heavy

ağır kadar ağır kadar ağır iyi demek istiyorum sanırım

as a stone or as heavy as lead heavy as lead that's the common expression because lead

taş kadar ağır yada taş kadar ağır diyebilirsin Kurşun kadar ağır kurşun bu yaygın bir ifadedir çünkü kurşun

of course is a very heavy metal so if you say something's as heavy as lead so you might

elbette çok ağır bir metaldir bu yüzden bir şey kurşun kadar ağırdır dersen

pick somebody up and say oh you're as heavy as lead yes well they wouldn't like that or

birini yerden kaldırabilirsin ve ah sen kurşun kadar ağırsın evet pekala bundan hoşlanmazlar ya da

they might say you Aras had heavy as an elephant yes heavy as a stone would be would be fine

Aras'ın fil kadar ağır olduğunu söyleyebilirler, evet taş kadar ağır olurdu, iyi olurdu evet

yes but heavy as lead as the is the common ones who are going for the the exaggeration

ama kurşun kadar ağır, sıradan insanlar en

that what's the heaviest metal but it's not lead but her led is certainly a very heavy

ağır metalin kurşun değil de kurşun olduğu abartısına kapılırlar. led kesinlikle çok ağır bir

metal here's another one Steve as strong as an ox yes actually there's a couple here here

metal işte bir tane daha Steve öküz kadar güçlü evet aslında burada bir çift var

you could use yes as strong as an ox another animal another animal ox is of course a very

kullanabilirsiniz evet öküz kadar güçlü başka bir hayvan başka bir hayvan öküz elbette çok

strong animals with strong shoulders for plowing fields and pulling things so as strong as

güçlü bir hayvan ve tarla sürmek için güçlü omuzları var ve şeyleri bir öküz kadar güçlü çekmek

an ox or you can also say as strong as steel okay yeah that's a stronger steel so steel

veya çelik kadar güçlü diyebilirsiniz tamam evet bu daha güçlü bir çelik yani çelik

is a very strong material so a strong as steel or as strong as a mr. Steve of course if we

çok güçlü bir malzemedir çok güçlü bir çelik kadar güçlü veya bir mr kadar güçlü. Steve tabii ki

go for the that as weak as as weak I was gonna say something rude then well I think it can

bunu zayıf kadar zayıf olarak seçersek, kaba bir şey söyleyecektim, o zaman bence

be used in a rude way so strong as an ox strong as steel and then we've got as weak as actually

kaba bir şekilde kullanılabilir, bir öküz kadar güçlü, çelik kadar güçlü ve o zaman gerçekte olduğu kadar zayıfız.

I'm trying to think I haven't got that one here as weak as water oh yes sir that's what

Burada su kadar zayıf olana sahip olmadığımı düşünmeye çalışıyorum oh evet efendim,

I should have said yes water as weak as water so if you're describing the the strength of

evet, su kadar zayıf su, yani bir şeyin gücünü tarif ediyorsanız,

something maybe a drink or may drink or maybe something that has no taste maybe it it should

belki bir içecek ya da içilebilir. ya da belki tadı olmayan bir şey belki de

have flavor yes but it doesn't you can say it's his weakest water so this is water but

tadı olmalı evet ama değil onun en zayıf suyu diyebilirsin yani bu su ama

let's let's pretend it's some kind of alcoholic drink and there's not much alcohol in it I

bir çeşit alkollü içki olduğunu farz edelim ve içinde çok fazla alkol yok ben

would drink it at all that's as weak as water but some more in gosh there is a rude expression

içerim hiç de su kadar zayıf ama biraz daha tanrım, benzetmenin kullanımı için kaba bir ifade var evet kadar

for the use the use of the simile as weak as yes I think it describes sort of as as

zayıf Bence bu bizim kadar

weak as we we is that is that what you're talking about I think excrement is comes in

zayıf bir şekilde tanımlıyor biz olduğumuz bu senin ne olduğun hakkında konuşurken dışkının oraya girdiğini düşünüyorum, öyle

there doesn't it as well yes yes okay then ih okay or is thickens yeah here's another

değil mi evet evet tamam o zaman ih tamam veya kalınlaşıyor evet işte

one Steve we'll have a couple more and then we're going to watch mr. Steve repair his

bir tane daha Steve birkaç tane daha içeceğiz ve sonra mr. Steve

lawnmower it as me does that me is it as fit as mr. Steve there it is as fit as let's put

çim biçme makinesini benim yaptığım gibi tamir ediyor, bu benim kadar uygun mu? Steve işte bu kadar uygun hadi

this on the live chat shall we yes we haven't seen the live chat alert but don't give the

bunu canlı sohbete koyalım evet canlı sohbet uyarısını görmedik ama

answer so let's go on the live chat and have a look so as fit as Oh as fit as weak as a

cevap vermeyin o yüzden canlı sohbete gidelim ve bir göz atalım Oh as bir

kitten there's a good one sir that that's actually that's a very good one as weak as

kedi yavrusu kadar zayıf iyi bir tane var efendim bu aslında çok iyi bir kedi yavrusu kadar zayıf aferin

a kitten well done Matt I like that one also as fit as yes bye and also fit as a fiddle

Matt Bunu beğendim evet güle güle ve keman kadar fit

Tomic as fit as a fiddle as fit as a fiddle a fiddle of course is a type of violin so

Tomic keman kadar fit fit as a fiddle a keman elbette bir tür kemandır, bu yüzden

where that expression comes from probably would be very interesting to look up I'm sure

bu ifadenin nereden geldiğine bakmak muhtemelen çok ilginç olacaktır, eminim ben

we've had this before I looked it up and I can't remember this seems very familiar it

bakmadan önce buna sahiptik ve hatırlayamıyorum çok görünüyor tanıdık geliyor

does seem very familiar you could be as fit as a dog of course yes but the sort of common

çok tanıdık geliyor bir köpek kadar zinde olabilirsin tabii ki evet ama

use of that simile or is it an idiom as well fit as a fiddle well it kind of is but it's

bu benzetmenin yaygın kullanımı ya da bir deyim mi keman kadar iyi uyuyor ama

important in it in English grammar it's actually strictly described as a similar as fitted

İngilizce dilbilgisinde önemli Aslında kesinlikle takılmış bir kumaşa benzer olarak tanımlanıyor, bunu

cloth well I haven't heard that one I've not I've not heard of that one either van says

duymadım, bunu duymadım, minibüsün de

that and and so does mr. weighty I like I don't know how to pronounce your first name

bunu söylediğini duymadım ve bay da öyle. ağır Seviyorum İlk adını nasıl telaffuz edeceğimi bilmiyorum

Oh Amory Oh Amory I like Bella's poor as a Churchmouse yes that's a good one that's a

Oh Amory Oh Amory Bella'nın yoksulluğunu bir Kilise Faresi olarak seviyorum evet bu iyi bir ifade bu

quite an old-fashioned expression because people that go to church are usually poor

oldukça eski moda bir ifade çünkü kiliseye giden insanlar genellikle fakirdir

or often can be described as that so if you're poor as a Churchmouse you really are poor

ya da çoğu zaman kiliseye giderler. Tomic'e göre bir Kilise Faresi kadar fakirseniz, şimdi gerçekten fakirsiniz

now according to Tomic Tomic says as fit as a fiddle actually comes from the shape of

Tomic

a violin Oh interesting you're in good I see yes yes the curves yes of a violin that's

keman şeklinden bir keman kadar zinde olduğunu söylüyor Ah ilginç, iyi durumdasın görüyorum evet evet eğriler evet ilginç bir keman

interesting so you're not actually going but by the sound that a violin makes but actually

yani aslında gidiyorsun ama kemanın çıkardığı sese göre ama aslında

its appearance which is very curvaceous like a woman's body yes it has a very feminine

görünüşü bir kadın vücudu gibi çok kıvrımlı evet çok kadınsı bir

curve to it I think so that's very good yes I like that one that's that's quite good actually

kıvrımı var bence bu çok iyi evet beğendim bu oldukça iyi aslında

I like that very much so it's live English one more and then we will look at mr. Steve

bunu çok beğendim bu yüzden bir kez daha canlı İngilizce ve sonra mr. Steve

changing the oil here we go happy as a clam I've heard that one before as cold as what

yağı değiştiriyor burada midye kadar mutlu gidiyoruz Bunu daha önce duymuştum ne kadar soğuk

that's because you want me to tell you or do you want yes as cold as a cucumber oh no

çünkü sana söylememi istiyorsun yoksa evet salatalık kadar soğuk mu istiyorsun oh

no that's not right it's a cool as a cucumber that's it as cold as ice yes a person who

hayır bu doğru değil bu kadar soğuk bir salatalık buz kadar soğuk evet

is as cold as ice so what does that mean Steve that's you could describe that person as frosty

buz kadar soğuk bir kişi yani bu ne anlama geliyor Steve bu kişiyi soğuk olarak

as well somebody who's emotionally very thoroughly shut-in and when you approach them they don't

da tanımlayabilirsiniz duygusal olarak tamamen içine kapanık biri ve onlara yaklaştığınızda bunu yapmıyorlar.

smile they don't they don't respond in the usual way you would expect people to respond

gülümsemiyorlar her zamanki gibi cevap vermiyorlar insanların sosyal ortamlarda cevap vermesini beklersiniz

in social situations yes with a warm friend hello how are you they're just very cold they

evet sıcak bir arkadaşla merhaba nasılsınız sadece çok soğuklar

don't want to talk to you very shut off so they don't have much in the way of personality

sizinle konuşmak istemiyorlar çok kapalı bu yüzden kişiliğe pek sahip değiller

yes it could be temporary there might just be in a bad mood but usually you describe

evet bu geçici olabilir sadece kötü bir ruh hali içinde olabilirler ama genellikle

someone as cold as ice when they're probably that is their personality all the time so

birini buz gibi soğuk tanımlarsınız, oysa muhtemelen kişiliği her zaman böyledir, bu yüzden

they don't laugh very much their expression remains very very neutral or Stern hmm and

yapmazlar' çok gülmezler ifadeleri çok çok nötr kalır veya Stern hmm ve

you would also describe them as frosty yes because obviously it's a bit like ice itself

siz onları soğuk olarak da tanımlarsınız evet çünkü açıkçası biraz buzun kendisi bu yüzden

so water is flowing but when it freezes it goes it describes the rigid expression yes

su akıyor ama donunca gidiyor katı ifadeyi açıklıyor evet

we use cold just to mean something that is uncaring or that shows no sympathy a cold

soğuk kullanıyoruz sadece umursamayan veya sempati göstermeyen bir şey demek soğuk bir

thing a cold person they give off no no warmth through their personality so yes that's very

şey soğuk bir insan kişilikleri aracılığıyla hiçbir sıcaklık yaymazlar bu yüzden evet bu çok

good it might be could be because they're that they're very uncomfortable socially or

iyi olabilir sosyal olarak çok rahatsız oldukları için olabilir veya

maybe they just don't like other people we're getting lots now on the live chat by the way

belki onlar sadece diğer insanları sevmiyorum bu arada canlı sohbette çok şey alıyoruz bu arada

oh but we will do that in a moment because we have something more exciting we do to do

oh ama bunu birazdan yapacağız çünkü yapacak daha heyecan verici bir şeyimiz var

because during the week you were very busy weren't you Steve what could be more exciting

çünkü hafta boyunca çok meşguldün değil mi sen Steve bir videodan daha heyecan verici ne olabilir ki

than a video you're you are about to show this video might be and I'm going to say this

göstermek üzeresin bu video olabilir ve bunu söyleyeceğim abartmıyorum bu

I'm not exaggerating this might be the most exciting video ever to appear on YouTube this

YouTube'da gösterilen en heyecan verici video olabilir bu

is mr. Steve I've just got to calm down here this is mr. Steve changing the oil in his

mr . Steve, sakinleşmem lazım, ben Bay. Steve

lawnmower hello mr. Steve hello mr. Duncan so what are you up to today well I'm going

çim biçme makinesinin yağını değiştiriyor merhaba Mr. Steve merhaba bayım. Duncan bugün ne yapıyorsun peki

to use this device that we showed on Wednesday to change the oil in the lawnmower just to

Çarşamba günü gösterdiğimiz bu cihazı sadece başka bir şey için kullanılmadığını kanıtlamak için çim biçme makinesindeki yağı değiştirmek için kullanacağım, bu

prove that it's not being used for any anything else so I'll get on with it shall I mr. Duncan

yüzden devam edeceğim ben bayım Duncan,

so here we go now I haven't used this before I usually tip it up so the oil in this particular

şimdi başlıyoruz, bunu daha önce kullanmamıştım, genellikle bu makinedeki yağ

machine goes in and out of this one little filler so I've got something to put the old

bu küçük dolguya girip çıkıyor, bu yüzden eski yağı koyacak bir şeyim var

oil in and I've got the new oil there so let's see if this works now it's a bit messy and

ve ben oraya yeni yağ koydum, bakalım işe yarayacak mı şimdi biraz dağınık ve

I've got the gloves on because I'm sure and I haven't got the best clothes on either I

eldivenleri giydim çünkü eminim ve üzerimde de en iyi kıyafetler yok.

shouldn't really be changing oil in a nice shirt like this but let's have a go oh this

bunun gibi güzel gömlek ama hadi deneyelim oh bu

is exciting oh yes it's working mr. Duncan look at that so mr. Steve what is that particular

heyecan verici oh evet işe yarıyor bayım. Duncan şuna bakın, bayım. Steve,

thing called this is a syringe and I'm hoping there's about 400 mil inside this lawnmower

buna bir şırınga denen özel şey nedir ve umarım bu çim biçme makinesinin içinde yaklaşık 400 mil vardır,

it's proving quite difficult to pull on it well hope you don't have any accidents this

onu çekmek oldukça zordur, umarım bu kadar iyi bir kaza yapmazsınız,

good this could be interesting all right I'm gonna get rid of some of it I think it's stuck

bu ilginç olabilir tamam mı? bir kısmından kurtulacağım sanırım bir

on something whoa let's have a go let's get rid of some of it there we go so you are basically

şeye yapışmış whoa hadi bir deneyelim hadi bir kısmından kurtulalım işte başlıyoruz yani temelde

sucking the oil out of the lawnmower and then putting the old oil into the container that's

çim biçme makinesindeki yağı emiyorsunuz ve sonra eski yağı o kaba koyuyorsunuz

it this is rather fascinating I must say for those who have just tuned in you are watching

Sunday live English with mr. Steve and mr. Duncan mr. Steve at the moment is taking the

Mr. Steve ve bay. Duncan bey Steve şu anda

old oil out of his lawnmower contrary to what you may be thinking this is not a video about

çim biçme makinesinin eski yağını alıyor, düşündüğünüzün aksine bu ev bakımıyla ilgili bir video değil,

home maintenance it's actually is it an English lesson there's quite a certainly quite a lot

aslında bir İngilizce dersi,

of pressure to take this out you can see how dark it is so we know that

bunu çıkarmak için kesinlikle çok fazla baskı var. bakın ne kadar koyu bu yüzden

this is old oil yes it's it's almost black so how does the oil become dirty what happens

bunun eski yağ olduğunu biliyoruz evet neredeyse siyah yani yağ nasıl kirleniyor ne oluyor

well the engine the piston is going up and down very fast in the engine and it's slowly

motor piston motorda çok hızlı inip çıkıyor ve yavaş yavaş

very slowly wearing away the the cylinder and as it does that very small particles of

çok yavaş aşınıyor silindir ve bunu yaparken çok küçük

metal come off very fine and this is what causes the oil to go dark of course the oil

metal parçacıkları çok ince çıkıyor ve yağın kararmasına neden olan şey bu tabii ki yağ

is lubricating the engine and stopping it from seizing up I could have probably done

motoru yağlıyor ve tutukluk yapmasını engelliyor Muhtemelen daha

with a wider bore tube on here now I'm keeping it a note of hammer what what that's full

geniş bir boru ile yapabilirdim şimdi burada bir çekiç notası tutuyorum ne bu ne

up I know I've got all the all the old oil out it's gonna take quite a while actually

dolu ne dolu biliyorum tüm eski yağı çıkardım epey zaman alacak aslında

there is an interesting expression in English when you describe a person as being a little

ingilizcede bir insanı şöyle tarif ettiğinizde ilginç bir tabir var biraz

oily person who is oily maybe they are very smug or smarmy or maybe they are disingenuous

yağlı bir insan olarak, belki çok kendini beğenmiş veya ukala veya samimiyetsizler,

we can describe them as being a little bit oily welcome to the most scintillating video

onları biraz yağlı olarak tanımlayabiliriz, YouTube'daki en ışıltılı videoya hoş geldiniz,

on YouTube it's mr. Steve emptying the old oil from his lawnmower it's as exciting as

bu bay. Steve'in çim biçme makinesindeki eski yağı boşaltması göründüğü kadar heyecan verici

it sounds I think it's quite apt actually because this week it is the 13th birthday

Bence oldukça uygun çünkü bu hafta YouTube'un 13. doğum günü

of YouTube and the first ever video that was uploaded was just someone visiting the zoom

ve yüklenen ilk video zum'u ziyaret eden birisiydi

so I think it's quite fitting that this particular video or this particular livestream is going

bu yüzden oldukça uygun olduğunu düşünüyorum bu özel video veya bu özel canlı yayın

out in the same week because this is about as interesting as visiting the zoo and looking

aynı hafta içinde çıkıyor çünkü bu, hayvanat bahçesini ziyaret etmek ve

at some big elephants so how is it going mr. steve-o it's proving harder work than I thought

bazı büyük fillere bakmak kadar ilginç, peki nasıl gidiyor bayım? steve-o, düşündüğümden daha zor bir iş olduğunu kanıtlıyor, daha

I need a tube with a with a larger bore because I need to apply a lot of oh that's always

büyük çaplı bir tüpe ihtiyacım var çünkü çok fazla uygulamam gerekiyor oh, bu her zaman

nearing the end how do you know it's nearly finished well I can't suck any more oil and

sona yaklaşıyor, neredeyse bittiğini nereden biliyorsun, daha fazla yağ ememiyorum ve

shit so when no more oil comes out then you know that that's nearly it I could almost

kahretsin, daha fazla petrol çıkmadığında, bunun neredeyse bittiğini biliyorsunuz,

hear the people on the internet right now clicking away from this live stream thinking

şu anda internetteki insanların bu canlı akıştan uzaklaşarak

what are they doing what what what exactly are they doing so after you've done this Steve

ne yaptıklarını ve tam olarak ne yaptıklarını düşündüklerini duyabiliyordum. bunu yaptı Steve

you will then put some new oil in the lawnmower I will do right let's put the new oil in using

sonra çim biçme makinesine biraz yeni yağ koyacaksın Doğru yapacağım hadi bu huni hunisini kullanarak yeni yağı koyalım

this funnel funnel but I'm gonna clean it make sure there aren't any bits of dirt that

ama yağa bulaşabilecek herhangi bir kir parçası olmadığından emin olacağım

will get into the oil and damage the engines I like the word funnel it's a fun word for

huni kelimesini seviyorum metanol için eğlenceli bir kelime bu

methanol so how much oil do you have to put in this engine hold about I think it's about

yüzden bu motora ne kadar yağ koymanız gerekiyor bekleyin yaklaşık

2 or 300 milliliters 2 or 300 milliliters we don't want to overfill it no I would imagine

2 veya 300 mililitre 2 veya 300 mililitre fazla doldurmak istemiyoruz hayır

too much oil is just as bad as too little yes so that's the dipstick the dipstick the

Çok fazla yağın çok az kadar kötü olduğunu düşünürdüm evet yani yağ çubuğu bu,

oil has to be between those two marks I love that word by the way dipstick we can use dipstick

yağ çubuğu bu iki işaretin arasında olmalı Yağ çubuğu bu arada bu kelimeyi seviyorum,

in British English to mean a foolish person or an idiot if you think someone is an idiot

İngiliz İngilizcesinde yağ çubuğunu aptal bir kişi anlamında kullanabiliriz veya aptal birisinin aptal

or foolish you can say oh you are such a dipstick make sure I put in the new oil in and not

veya aptal olduğunu düşünüyorsan diyebilirsin oh sen tam bir yağ çubuğusun eski yağı değil yeni yağı koyduğumdan emin ol

the old oil yes that would be funny that would be rather funny if mr. Steve put the old oil

evet bu komik olurdu bu oldukça komik olurdu eğer bay. Steve eski yağı

back into the engine that would be very funny it looks as if mr. Steve is about to finish

motora geri koydu bu çok komik olur sanki mr. Steve işini bitirmek üzere

because he's now replacing the oil cap ok job done the old oil has been removed and

çünkü şimdi yağ kapağını değiştiriyor tamam iş bitti eski yağ çıkarıldı ve

the new oil has been put in so this will now be okay for the rest of the summer and we

yeni yağ konuldu bu yüzden bu artık yazın geri kalanında sorun olmayacak ve

will now return you back to the studio dooby-dooby-doo did you enjoy that oh my goodness that was

şimdi sizi eski haline geri döndüreceğiz studio dooby-dooby-doo bundan hoşlandınız mı aman tanrım bu

so exciting I I can't begin to tell you how exciting that was and mr. Steve it looks it

çok heyecan vericiydi Size bunun ne kadar heyecan verici olduğunu anlatamam ve bayım. Steve görünüyor sanki

looks as if it looks as if steve has fallen asleep oh is it finished where am i oh oh

Steve uyuyakalmış gibi görünüyor oh bitti mi neredeyim ben oh oh oh

oh the live stream right I am I I'm not sure I'm not sure Steve if you should be making

canlı yayın doğru muyum ben emin değilim Steve ile

fun of it because you you are actually in the video that's true but they we did get

dalga mı geçiyorsun aslında videoda sen olduğun için bu doğru ama

a couple of words out of that didn't be somebody who's oily and what was the other one a dipstick

onlardan birkaç kelime aldık yağlı biri değildi diğeri neydi yağ çubuğu

says he who could be described as a dipstick a person who is a dipstick a person who's

diyor kim yağ çubuğu olarak tanımlanabilecek bir kişi yağ çubuğu

a bit stupid a bit a bit a bit of an idiot always playing pranks yes well just just a

biraz aptal bir insan biraz aptal biraz aptal her zaman şakalar yapıyor evet peki sadece

stupid person it's open post and intelligent you can say oh oh yes oh here you did such

aptal bir insan bu açık gönderi ve zeki diyebilirsin oh oh evet oh burada çok

a stupid thing there what off you you are such a dipstick yes yeah if you were to yes

aptalca bir şey yaptın orada ne var? sen tam bir yağ çubuğusun evet evet eğer evet her

mix things up the wrong way do something that should be done oh let's say for example you

şeyi yanlış bir şekilde karıştıracaksan yapılması gereken bir şeyi yap oh diyelim ki sen

you you using milk in your tea and you put it in the oven by mistake oh what a dipstick

çayında süt kullanıyorsun ve yanlışlıkla fırına koyuyorsun oh ne ah yağ çubuğu

it's actually you don't want to be described as that it's not a very nice expression I

aslında öyle tarif edilmek istemezsin çok güzel bir tabir değil

did that the other day I actually yeah it's true Steve I actually went to put the milk

geçen gün öyle yaptım aslında evet doğru steve aslında sütü koymaya gittim

and not in the oven but I went to put it in the microwave because I thought I was putting

fırına değil ama koymaya gittim mikrodalga çünkü

it in the fridge sometimes I do these strange things at the moment I mean I'm sure I'm losing

buzdolabına koyduğumu sanıyordum bazen şu anda böyle garip şeyler yapıyorum yani eminim

my mind a bit you know I'm sure I am so you dipstick mister don't Steve do you prefer

biraz aklımı kaybediyorum biliyorsun eminim öyleyim yani sen yağ çubuğu bayım yapma Steve çünkü

cuz I already know what the answer to this question is do you prefer a night in or a

bu sorunun cevabını biliyorum zaten geceyi içeride mi yoksa

night out so well I prefer a bit of both I think I wouldn't want to stay in every night

dışarıda mı tercih edersin çok iyi ikisinden de biraz tercih ederim sanırım her gece evde kalmak istemem

that would be a bit boring and as you know I am out at least two or three nights a week

bu biraz olur sıkıcı ve bildiğiniz gibi haftada en az iki ya da üç gece dışarıdayım

anywhere doing various things yes I'm not you know disco dancing can we still use that

çeşitli şeyler yapıyorum evet disko dansı yapmıyorum hala bu

expression okay I'm not I'm not out clubbing necessarily I haven't done that for a few

ifadeyi kullanabilir miyiz tamam değilim kulüpte gezmiyorum mutlaka var' Bunu birkaç

years although I do want to you know I miss that I want to go out for a good night out

yıldır yapmadım, yine de bilmeni isterim ki dışarı çıkıp iyi bir gece geçirmek,

have a few drinks and have a good dance and you know just just let my hair down well it's

birkaç içki içmek ve iyi bir dans etmek istediğimi ve bilirsin, sadece saçımı iyi bir şekilde salıver, bu

strange strange Steve because today today's international dance day is it it is actually

garip garip Steve çünkü bugünün uluslararası dans günü aslında

international dance day and I was talking about that earlier because we used to go I

uluslararası dans günü ve bundan daha önce bahsediyordum çünkü eskiden giderdik

remember during the early 1990s you and I used to go out every weekend we used to go

1990'ların başında sen ve ben her hafta sonu dışarı çıkardık

to Birmingham and we go we go to a disco didn't wouldn't we yeah we go to the clubs you know

Birmingham'a giderdik ve giderdik diskoya giderdik değil mi evet biz gençtik bildiğiniz kulüplere giderdik bir

we were young once we used to go clubbing when we were in our twenties yeah it was good

zamanlar yirmili yaşlarımızdayken gece kulüplerine giderdik evet çok

fun you know in the days when people could smoke in club so uh you know that was that

eğlenceliydi bilirsiniz, insanların sigara içebildiği günlerde kulüp yani uh biliyorsun bu

used to be do you remember that mr. Duncan we used to go go dancing and you'd absolutely

eskidendi, hatırlıyor musun Bay. Duncan eskiden dansa giderdik ve sen kesinlikle

come back stinking of smoke because everyone was smoking about three-quarters of the people

duman kokmuş olarak geri dönerdin çünkü herkes kulüplerdeki insanların yaklaşık dörtte üçü sigara içerdi

in clubs used to smoke we didn't of course it's just wrong but it's it's very weird how

biz içmezdik tabii ki bu yanlıştı ama bu çok tuhaf

we just never even questioned it you'd come home and you'd be just you would stink of

biz nasıl sadece Bunu hiç sorgulamadım bile eve gelirdin ve sadece

smoke smoke and sometimes amyl nitrate I don't know about that mr. Duncan the other thing

duman dumanı ve bazen amil nitrat kokardın onu bilmiyorum bayım. Duncan, diğer bir şey de,

is I mean do you remember I used to get so worried because I worried about these things

hatırlıyor musun, eskiden çok endişelenirdim çünkü

about the noise of the music damaging your ears because it does damage your ears it's

müziğin gürültüsünün kulaklarınıza zarar vermesi konusunda endişelenirdim çünkü kulaklarınıza zarar verir,

a bit like the Sun the more you're exposed to the Sun the more you your skin gets damaged

biraz Güneş gibi, maruz kaldıkça güneş tenin ne kadar zarar görürse,

it's the same with noise the more you exposed to loud noise the more your ears will be damaged

gürültü de aynı şey yüksek sese ne kadar çok maruz kalırsan kulakların o kadar çok zarar görür

so I didn't I don't want to be deaf when I'm 80 you'll have to go around with a hearing

yani ben istemedim 80 yaşıma geldiğimde sağır olmak istemiyorum İşitme cihazıyla dolaşmak için,

aid so I used to get these little wax plugs which are designed for use on building sites

inşaat alanlarında kullanılmak üzere tasarlanmış,

they're made of wax and ice to put them in my ears so it would cut out about 80% of the

balmumu ve buzdan yapılmış bu küçük balmumu tıkaçlarını kulaklarıma takardım, böylece sesin yaklaşık %80'ini keserdi.

volume of the of the music so let's see when I'm 80 let's see if I've still got all my

müziğin sesi o yüzden 80 yaşıma geldiğimde bir bakalım hala tüm duyumlarıma sahip miyim hayır

hearing no I'm not sure I said I think you're losing your your hearing now to be honest

emin değilim dedim sanırım şimdi işitme duyunu kaybediyorsun dürüst olmak gerekirse bence

I think you're losing your hit your hearing sturdy mr. Duncan you need to speak up that's

kaybediyorsun Vuruşunuz işitme duyunuz sağlam mr. Duncan, konuşman gerekiyor,

it yes I've noticed that so yes I think because you you like going out and sometimes you like

evet, fark ettim, evet, çünkü sen dışarı çıkmayı seviyorsun ve bazen

staying in but personally I prefer just to stay in now I like I like the feeling especially

evde kalmayı seviyorsun ama kişisel olarak ben sadece şimdi evde kalmayı tercih ediyorum, özellikle kış aylarında bu duyguyu seviyorum

during the winter months I don't feel like going out at night during the winter months

Kış aylarında geceleri dışarı çıkmak istemiyorum,

I like just to close the curtains and if the fire is going you have a nice little fire

sadece perdeleri kapatmayı seviyorum ve eğer ateş sönüyorsa, odayı sıcak tutmak için odanın köşesinde küçük bir ateş yakıyorsunuz

in the corner of the room keeping the room warm and as there's something lovely about

ve kapatmanın güzel bir yanı var.

closing the curtains and being all snuggly and warm during the winter months that is

perdeler ve kış aylarında sımsıkı sarılmak ve sıcacık olmak bu

true yeah there are times yes I mean I prefer to have more nights in and out we've got friends

doğru

who every I mean particularly the weekend I don't like to really go anywhere at the

weekend because you've worked hard during the week so I just like to sort of relax in

hafta sonu herhangi bir yere gidin çünkü hafta boyunca çok çalıştınız, bu yüzden hafta sonu bir nevi rahatlamak istiyorum

at the weekend but we've got friends who every weekend they're going somewhere to visit friends

ama her hafta sonu arkadaşlarını veya ailesini ziyaret etmek için bir yere giden

or family or somebody's coming to visit them which it's fine you know some people like

veya birisinin ziyarete geldiği arkadaşlarımız var. Sorun değil, bazı insanların

that high level of social activity but yeah I do i I've got friends in Birmingham and

bu yüksek düzeyde sosyal aktiviteyi sevdiğini biliyorsun ama evet, ben Birmingham'da arkadaşlarım var ve

I used to go over there regularly the weekend and we used to go out for a night out I do

hafta sonları düzenli olarak oraya giderdim ve bir gece dışarı çıkardık,

miss that at times but so maybe you know the summer coming I might I might sneak off on

özlüyorum bu bazen ama belki yazın geldiğini bilirsiniz,

weekend mr. Duncan and go for a nice night out somewhere that wouldn't surprise me okay

hafta sonu gizlice kaçabilirim bayım. Duncan ve beni şaşırtmayacak bir yerde güzel bir gece geçirmeye git tamam tamam biliyorsun ben

over you know I'm a few drinks you you we can say a person sometimes as a joke we might

birkaç içki içiyorum sen sen bir insan diyebiliriz bazen şaka olarak

describe a person as a dirty stop-out I don't mean a dirty stop-out well a dirty stop-out

bir insanı pis bir stoper olarak tanımlayabiliriz ben bilmiyorum t pis bir mola anlamına gelmez kirli bir stop-out

doesn't necessarily mean something bad it just means you you might say oh I didn't get

mutlaka kötü bir şey anlamına gelmez, sadece ah

home from the nightclub until 3 o'clock in the morning and then the person who they're

gece kulübünden saat 3'e kadar eve gelmedim diyebileceğiniz anlamına gelir ve sonra gelen kişi

talking to might might say oh you dirty stop-out oh yes but what they're hinting at is that

Konuştukları şey ah sen pis bir duraksama oh evet diyebilirler ama ima ettikleri şey onların

they had a let's just say a liaison a sexual encounter got a casual relationship that's

bir ilişkisi olduğunu söyleyelim cinsel bir karşılaşmanın sıradan bir ilişkisi var

what they mean by a dirty stop-out yeah I I think we get what you mean to be honest

kirli bir moladan kastettikleri şey bu evet sanırım bugün dürüst olmak gerekirse

a one-night stand today mr. Steve we're talking about something else first of all before we

tek gecelik bir ilişkiden ne demek istediğinizi anladık bayım. Steve her şeyden önce başka bir şeyden bahsediyoruz

go on to anything else we are talking all about emojis emojis because emojis are very

başka bir şeye geçmeden önce emojilerden bahsediyoruz çünkü

popular now lots of people like to use emojis in their day-to-day communication and so I

emojiler artık çok popüler

thought it would be fun to talk about it now one of the things that I would like to mention

şimdi bunun hakkında konuşmak eğlenceli olurdu, öncelikle bahsetmek istediğim şeylerden biri,

first of all is that I think and this is just my opinion I think people use them too much

bence ve bu sadece benim görüşüm, bence insanlar onları çok fazla kullanıyor

and quite often at the wrong time they use them inappropriately so in appropriately so

ve çoğu zaman yanlış zamanda uygunsuz bir şekilde kullanıyorlar. bu yüzden uygun bir şekilde,

they used them at times when they probably shouldn't use them so maybe you get a message

muhtemelen kullanmamaları gereken zamanlarda kullandılar, bu yüzden belki size

from someone who is giving you bad news or maybe you see a post on Facebook and it's

kötü haber veren birinden bir mesaj alırsınız veya belki Facebook'ta bir gönderi görürsünüz ve bu

very bad news and the person just replies by by putting a sad face or maybe a sad face

çok kötü bir haberdir ve kişi sadece yanıt verir. Üzgün bir surat veya belki de

that has tears coming out or maybe sometimes even even a thumbs up which which is completely

gözyaşlarının aktığı üzgün bir surat veya hatta bazen bir başparmak yukarıya koyarak ki bu tamamen kafa

confusing because that means they like the bad news so I think quite often we we misuse

karıştırıcıdır, çünkü bu onların kötü haberleri sevdikleri anlamına gelir, bu yüzden bence sıklıkla yanlış kullanıyoruz

or we just forget that sending emojis in response to maybe bad news or sad information MA might

veya göndermeyi unutuyoruz. belki kötü haberlere veya üzücü bilgilere yanıt olarak emojiler MA

not actually be a good way to go yes well shall we describe should we talk about the

aslında gitmek için iyi bir yol olmayabilir evet peki

the definition and where it comes from yes and that that will explain perhaps why there

tanımdan ve nereden geldiğinden bahsetmeli miyiz açıklayalım mı evet ve bu belki de

well some people perceive them as being overused so there we go that's how you spell it emoji

bazı insanların neden orada iyi algıladığını açıklayacaktır. fazla kullanıldıkları için işte gidiyoruz emojiyi böyle hecelersiniz

or I put the s in there for the plural if it's more than one image of we're talking

ya da birden fazla resim varsa çoğul için s koyarım

about a group of emojis there actually I do grams and I'll explain that in a minute I've

orada bir grup emojiden bahsediyoruz aslında gram yapıyorum ve açıklayacağım bir dakika içinde

got the conex got a card for that one ideograms and Smiley's used in electronic messages and

conex'e bir kart aldım elektronik mesajlarda ve web sayfalarında kullanılan ideogramlar ve Smiley'ler için

webpages we probably all know what they are but I thought I'd I define it they're designed

muhtemelen hepimiz ne olduklarını biliyoruz ama tanımlayayım dedim

really as time-saving ways to express feelings or moods because quite often in a text it's

gerçekten zaman kazandırıcı olarak tasarlandılar Duyguları veya ruh hallerini ifade etmenin yolları, çünkü çoğu zaman bir metinde tam olarak ne demek istediğinizi tam olarak

very difficult to get across exactly what you mean the full meaning the the emotion

anlamak çok zordur, duygunun tam anlamı

into the text because it's very commonly you people send you text and you can very easily

metne girer, çünkü çok yaygın olarak insanlar size metin gönderir ve

miss read it because they write it in a certain way and they don't explain exactly what the

okumayı kolayca kaçırabilirsiniz çünkü onlar belirli bir şekilde yazın ve duygunun tam olarak ne olduğunu açıklamıyorlar ki bu

the emotion is which of course you can normally read the emotion if you're talking to somebody

tabii ki normalde duyguyu okuyabilirsiniz, eğer biriyle

face to face you can see whether they're joking or whether being serious or or whatever the

yüz yüze konuşuyorsanız şaka mı yoksa ciddi mi yoksa ciddi mi olduklarını anlayabilirsiniz. veya duygu ne olursa olsun,

emotion is it is loaded in with that particular expression but of course on an email it's

o belirli ifadeyle yüklüdür, ancak elbette bir e-postada

very difficult sorry on a text it's very difficult to express that and you want it to be quick

çok zordur, üzgünüm bir metinde bunu ifade etmek çok zordur ve hızlı olmasını istersiniz,

the whole point of text is it's got to be quick so emojis have come about as a way of

metnin tüm amacı hızlı olması gerektiğidir. bu yüzden emojiler, metninizin duygusal içeriğindeki duygunun tam olarak ne olduğunu çok hızlı bir şekilde anlamanın bir yolu olarak ortaya çıktı,

very quickly getting across exactly what the emotion of the emotional content of your text

is right so it it comes from Japanese the the e comes from picture in Japanese and moji

yani Japonca'dan geliyor, e Japonca'da resimden geliyor ve moji

comes from character and it started from Japanese mobile phones had these loaded into them in

karakterden geliyor ve Japonca'dan başlıyor. cep telefonları bunları

around 1999 that's where it started and it's now of course part of popular culture all

1999 civarında onlara yükledi, orası burada başladı ve şimdi tabii ki tüm dünyada popüler kültürün bir parçası, bu

over the world so the the translation is literally electric character while it comes from the

yüzden çeviri tam anlamıyla elektrikli karakter, e'den geliyor

the e comes from the Japanese character meaning picture so picture so so picture character

Japonca karakter anlamına gelen resim yani resim yani resim karakter

picture cat yes it's a sort of picture character and if we look at the and I said they were

resim kedi evet bu bir çeşit resim karakter ve eğer onlara bakarsak ve onların bir ideogram olduğunu söyledim bu yüzden

an ideogram so I used the word ideogram so what is an ideogram comes from the word idea

ideogram kelimesini kullandım yani ideogram nedir fikir kelimesinden gelir

so an ideogram is a graphic symbol that represents an idea or concept so you can see therefore

yani ideogram grafik semboldür bu bir fikri veya kavramı temsil eder, böylece

that the emoji is something that is expressing something in this case really emotional content

emojinin bir şeyi ifade eden bir şey olduğunu görebilirsiniz, bu durumda metnin gerçekten duygusal içeriği

of the of the text but a but that's how it started off but emojis have now that there's

ama a ama böyle başladı ama emojiler artık

a thousands of them thousands of emojis for so it's a form of communication that really

binlerce var ki binlercesi var Bu yüzden,

anyone in the world can recognize so you can put a smiley face on and everybody around

dünyadaki herkesin tanıyabileceği bir iletişim şeklidir, böylece üzerine bir gülen surat koyabilirsiniz ve dünyanın her yerindeki herkes

the world will understand what that means whatever language if you put a vegetable on

bunun ne anlama geldiğini anlayacaktır.

there or if you put a picture of a gun which is another popular emoji these days and everyone

Bu günlerde başka bir popüler emoji olan bir silahın ve herkes

knows what that means so it's just a form of expression a fast quick way of expressions

bunun ne anlama geldiğini biliyor, bu yüzden bu sadece bir ifade biçimi, hızlı ve hızlı bir ifade biçimi,

a traffic sign it is an ideogram or a pictogram which is something with a picture in so that's

bir trafik işareti, bir ideogram veya piktogram, içinde resim olan bir şey, bu yüzden

really all it is and there are lots of different categories or genres of of emoji you've got

gerçekten hepsi bu. öyle ve pek çok farklı emoji kategorisi veya türü var

the popular I think it all started with the faces didn't it smiley face sad face yes happy

popüler olana sahipsin bence her şey yüzlerle başladı değil mi gülen yüz üzgün yüz evet mutlu

face well if you notice I've got one on my t-shirt of course every Sunday I have a giant

yüz peki fark ettiysen bende bir tane var t-shirt tabi ki her pazar tişörtümde dev bir

emoji on my on my t-shirt and you can you can see you can see also it's there as well

emoji var ve görebiliyorsunuz görebiliyorsunuz aynı zamanda orada da o yüzden

so emojis so yes there you go so that there is this is probably the first emoji the the

emojiler yani evet işte bu yüzden var bu muhtemelen ilk emoji

first emotional icon that was used which is just basically the smiley face and this isn't

kullanılan ilk duygusal simge, temelde gülen surat ve bu

a new thing this was around in the 1960s so 1960s 1970s then it faded away and then it

yeni bir şey değil, bu 1960'larda, yani 1960'larda, 1970'lerde, sonra gözden kayboldu ve sonra

became popular again in the late 80s and 90s we have a certain type of music called acid

80'lerin sonlarında ve 90'larda yeniden popüler oldu. asit ev müziği denen belli bir müzik türü

house music so yes so this bit became a very popular symbol and of course with the the

yani evet yani bu bit çok popüler bir sembol haline geldi ve tabii ki

rise of people using the internet and computers and then of course our lives are so busy we

internet ve bilgisayar kullanan insanların artmasıyla ve sonra tabii ki hayatımız o kadar meşgul ki

don't have time to send messages and reply to people anymore so we just send emojis yes

gönderecek vaktimiz olmuyor artık insanlara mesaj gönderiyor ve cevap veriyor, bu yüzden sadece emojiler gönderiyoruz evet

because often you get text from people don't you and they might just it might be very brief

çünkü insanlardan sık sık metin alıyorsunuz, değil mi ve çok kısa olabilirler, sadece

they might just say thanks or or okay but do you don't know whether they're saying okay

teşekkür veya tamam diyebilirler ama olup olmadıklarını bilmiyor musunuz? tamam diyorsun

or whether they're saying okay or whether they're going yeah you don't know what the

ya da tamam mı diyorlar ya da gidiyorlar mı evet, duygunun ne

emotion is so often you can miss read it and then you can start worrying all what to that

olduğunu o kadar sık ​​bilmiyorsun ki okumayı kaçırabiliyorsun ve sonra o

person you know did I say some did I offend them and then you reply back something but

tanıdığın kişiye ne söyledim mi diye endişelenmeye başlayabilirsin. onları kırdım mı ve sonra bir şeye cevap veriyorsun ama

if you were okay and then smiley face or I mean lol's a common one to put lots of last

eğer iyiysen ve sonra gülen surat ya da demek istediğim, şaka yapmak için yaygın bir şey

but but now there are thousands and thousands there are different categories so you can

ama şimdi binlerce ve binlerce farklı kategori var, bu yüzden bir

have ones for whether you can have ones with animals on them all sorts of things they also

tane alabilirsin. üzerlerinde hayvanlar olanlara sahip olabilirsiniz, her türden şey, ayrıca

vary a lot between different platforms so like Apple and Google Facebook different mobile

Apple ve Google Facebook gibi farklı cep

phone companies their emojis may all actually slightly differ but there is an emoji code

telefonu şirketleri gibi farklı platformlar arasında çok farklılık gösterirler, emojileri aslında biraz farklı olabilir, ancak bir emoji kodu vardır,

there are approved emojis and lists of them so it become quite a quite a big quite a big

onaylanmış emojiler ve listeleri vardır. onlar, bu yüzden oldukça büyük, oldukça büyük bir kuyu haline geldi,

well I would say business probably going too far breeds become quite a a huge area to talk

işlerin muhtemelen çok ileri gittiğini söyleyebilirim, ırklar hakkında konuşmak için oldukça büyük bir alan haline geliyor

about but yeah we I've got people at work who every time they send any kind of message

ama evet, işte, her türlü mesaj gönderdiklerinde

will always put emojis on some people don't use any other people what about 6:00 on after

yapacak insanlar var. bazı insanlara her zaman emoji koyarım başkalarını kullanmam gönderdikleri her mesajdan sonra saat 6:00'da

every text they send and I got one from somebody the other day because I know somebody who

ve geçen gün birinden bir tane aldım çünkü

is working in Canada and of course there was that horrific terrorist incident in Canada

Kanada'da çalışan birini tanıyorum ve tabii ki o korkunç terörist vardı

last week and I asked somebody who knows them are they all right and they texted back to

Geçen hafta Kanada'da bir olay ve bilen birine onların iyi olup olmadığını sordum ve bana mesaj attılar ve

me and said yes they're fine terrible incident and then after it they put like a downturned

evet iyiler dediler korkunç bir olay ve ardından

face which I thought was a little inappropriate bearing in mind the the the gravity of that

yüzü sanki biraz uygunsuz olduğunu düşündüğüm bir şekilde yüzünü buruşturdu.

of that particular situation so yes they can often be used in the wrong way yes sort of

o belirli durumun ciddiyetine dikkat edin, bu yüzden evet, genellikle yanlış şekilde kullanılabilirler, evet,

inappropriately greatly yes I think so I think you know I think it happens more commonly

uygunsuz bir şekilde, büyük ölçüde evet, bence bu yüzden bildiğinizi düşünüyorum, bence bu

than we actually even realize like so ago yes I was looking for that's it I was just

bizim aslında fark ettiğimizden daha yaygın oluyor, daha önce böyle evet Aradım işte bu kadar Sadece

showing some on the screen as well as some examples these are popular emojis here's one

ekranda bazı örnekler ve bazı örnekler gösteriyordum bunlar popüler emojiler işte

here that people use a lot at work is the thumbs up sign so if you look there on the

burada insanların iş yerinde çok kullandığı başparmak yukarı işareti bu yüzden

screen now there are lots of you've got the let's have a look at the top you so you got

şimdi ekrana bakarsanız çok şey var üstünüze bir bakalım siz

like the smiley face but it looks like the person is laughing slightly we could try to

gülen surat gibisiniz ama kişi hafifçe gülüyor gibi görünüyor

guess what these actually mean then yes they're not numbered so we'll just go from the top

bunların gerçekte ne anlama geldiğini tahmin etmeye çalışabiliriz o zaman evet numaralandırılmamışlar bu yüzden biz sadece yukarıdan yukarıdan soldan

from the top from left to right is that sound good yeah so slightly smiling smiley face

sağa doğru git o ses iyi evet çok hafif gülen gülen yüz

smiling but not smiling a lot slightly embarrassed I think the other one is the next one to that

gülen ama çok gülmeyen biraz utanmış sanırım diğeri ondan sonraki

slightly annoyed slightly sad and then we have the person crying and then the person

biraz sinirlenmiş biraz üzgün ve sonra elimizde ağlayan kişi ve sonra

next to that is it's like that sweating laughing so much that they're actually perspiring they're

yanındaki kişi şu gibi terliyor gülüyor o kadar çok terliyorlar terliyorlar

sweating yes the next one surprised not sure what that is yes surprise the next one is

evet bir sonraki şaşırdı bunun ne olduğundan emin değil evet sürpriz bir sonraki

maybe dizzy or really really not confused but they are so happy they are dizzy with

belki başı dönüyor ya da gerçekten kafası karışık değil ama o kadar mutlular ki

happiness the next one is just the next one I think is a minion a minion dunno what that

mutluluktan başları dönüyor bir sonraki tam bir sonraki sanırım bir minyon bir minyon bilmiyorum bunda sorun yok

is okay next one is a cool person if sunglasses cool looking cool in sunglasses and so on

sıradaki kişi havalı bir insansa güneş gözlüğü havalı güneş gözlüğüyle havalı görünüyor falan ben

I'm not going to name all of these we might be here until 6 o'clock tonight if we did

değilim Hepsinin adını söyleyeceğim, bu gece saat 6'ya kadar burada olabiliriz, eğer

that well they've all got specific names they do actually have specific names and I think

o kadar iyi yaparsak hepsinin belirli isimleri var, aslında belirli isimleri var ve bence

that is now the problem when there were only about a dozen it was obvious what they meant

şimdi sorun sadece bir düzine kadar varken bu. ne demek istedikleri açıktı

but if you look at those just for the just expressions of the human face a lot of those

ama bunlara sadece insan yüzünün sadece ifadeleri için bakarsanız, birçoğunun

you would have trouble actually interpreting what they really meant so because there are

gerçekte ne anlama geldiğini yorumlamakta sorun yaşarsınız, çünkü

so many now it's it's very difficult to you know what does that really mean plus if it's

artık çok fazla var, ne anlama geldiğini bilmek çok zor bu gerçekten artı

in a text they're quite small you can't often see see them you can see the smiley face that's

bir metindeyse, oldukça küçükler, sık sık göremezsiniz, gülen yüzü görebilirsiniz, bu

obvious you can see the sad face the thumbs up but some of them now are so vague you can't

bariz, üzgün yüzü görebilirsiniz, başparmak yukarıya, ama şimdi bazıları o kadar belirsiz ki, ' Sana ne söylemeye

really understand what what they are trying to say to you yes I was I was going to say

çalıştıklarını gerçekten anlamıyorum evet, söyleyecektim

and and sort of them of course don't make any sense of whatsoever it's just like you've

ve ve tabii ki onlar hiçbir anlam ifade etmiyor, tıpkı

got sort of emojis that are just like fruit like a melon or or an apple or a banana so

meyve gibi olan bir çeşit emojiye sahip olman gibi. bir kavun veya bir elma veya bir muz gibi, yani

some of them don't even seem to have any obvious use but you mentioned earlier that the one

bazılarının bariz bir kullanımı yok gibi görünüyor, ancak daha önce

that's like a gun and did you know now if you send that to someone it can be seen as

silah gibi olandan bahsetmiştiniz ve şimdi bunu birine gönderirseniz görülebileceğini biliyor muydunuz?

being offensive or you or as a threat exactly so so if you use the gun emoji you have to

saldırı olarak mı yoksa siz mi yoksa tehdit olarak mı tam olarak bu yüzden silah emojisini kullanırsanız

be careful how you use that because it might be taken as a threat and of course the other

bunu nasıl kullandığınıza dikkat etmelisiniz çünkü bu bir tehdit olarak algılanabilir ve tabii ki

one is a knife as well mmm so yes you have to be careful what you put in your messages

diğeri de bıçaktır mmm yani evet sen mesajlarınıza ne yazdığınıza dikkat etmelisiniz

because it is so easy to be misunderstood don't you think you'd put that you could put

çünkü yanlış anlaşılmak çok kolaydır, ciddi olmadığınızı göstermek için

the gun sign and then after it's smiley face so to show that you weren't being serious

silah işaretini ve ardından gülen surat koyabileceğinizi düşünmez miydiniz?

but maybe they're happy because they're coming around to use a gun on you well there we go

ama belki de mutludurlar çünkü sana silah kullanmak için geliyorlar, işte gidiyoruz,

you see and the emojis now are being misunderstood rooms the whole point of having them in the

görüyorsun ve emojiler artık yanlış anlaşılıyor odalar, ilk etapta onlara sahip olmanın tüm amacı,

first place that you would help to give context to the message that you were sending to somebody

bağlam sağlamaya yardımcı olacaksın birine gönderdiğiniz mesaj

yes so I want to say it's lazy it's lazy communication it's it's just like oh you're having a busy

evet, bu yüzden tembel olduğunu söylemek istiyorum, tembel iletişim, tıpkı oh yoğun bir

day and you just go oh I'll just send a smiley face and you're not really even reading the

gün geçiriyorsun ve sen gidiyorsun oh ben sadece bir gülen surat göndereceğim ve sen gerçekten değilsin mesajı okurken bile

message you're just acknowledging the message by just sending a smiley face or a little

sadece gülen bir yüz veya küçük bir

puppy dog or a cat with a little pink bow or you're just gonna send that and maybe the

yavru köpek veya küçük pembe fiyonklu bir kedi göndererek mesajı kabul ediyorsunuz ya da sadece onu göndereceksiniz ve belki de

person has just told you that their their whole family has been killed in a car accident

kişi size tümünün kendisinin olduğunu söylemiştir. Ailen bir araba kazasında öldü

and you're sending a smiley face back I don't think you know you'd have to be pretty or

ve sen ona gülen bir surat gönderiyorsun

a thumbs-up you'd have to be either to be very nasty to do something like that or you

Bir şey yapmak için çok çirkin olmak için güzel ya da başparmak yukarıya olmak zorunda olduğunu bildiğini sanmıyorum öyle ya da sen

go oh your dog is oh so my dog has just oh my dog has just oh let me just let me just

git oh köpeğin oh yani köpeğim sadece oh köpeğim sadece oh izin ver sadece

send a smiley face and a couple of thumbs up you know and then the person receives in

bir gülen surat ve birkaç başparmak yukarı göndereyim ve sonra kişi

that they were telling you that their dog has just died and you've sent them a smiley

sana söylediklerini alır köpeklerinin yeni öldüğünü ve onlara gülen bir

face and in two thumbs up but you wouldn't do that would you might do it by accident

surat gönderdiğinizi ve iki başparmak yukarıya koyduğunuzu ama bunu yapmazsınız, kazara yapabilir

or by accident you might be you might hit the wrong button you might mistake one for

veya kazara olabilirsiniz, yanlış düğmeye basabilirsiniz, bir hata yapabilirsiniz

another yes yes that's how your site but yeah yes so so it came out her live chat say mr.

başka bir evet evet siteniz böyle ama evet evet yani onun canlı sohbeti çıktı mr.

Duncan let's have a look at the live chat because the live chat is oh it's very very

Duncan canlı sohbete bir göz atalım çünkü canlı sohbet şu anda çok çok

busy at the moment Rosa says I look thin yeah you do look very nice today the way your you're

meşgul Rosa zayıf görünüyorum diyor evet bugün çok güzel görünüyorsun bu şekilde

dressed because because you're sitting upright in that chair so you're not you're not sort

giyiniyorsun çünkü çünkü onun içinde dik oturuyorsun sandalye bu yüzden

of slouching you're not relaxed in the chair you look you look very stiff yeah it's a stiff

kambur durmuyorsun sandalyede rahat değilsin çok sert görünüyorsun evet sert bir

chair though actually you actually look very slim you know yes a couple of people are commenting

sandalye ama aslında çok ince görünüyorsun biliyorsun evet Nicole dahil birkaç kişi yorum yapıyor

including Nicole and I think Xavier is is hinting at the same thing that your smiley

ve bence Xavier, gülen

face looks like it's been damaged in the washing machine I think that is is that just the style

yüzünün çamaşır makinesinde hasar görmüş gibi göründüğüyle aynı şeyi ima ediyor. Bence bu, sadece

of that particular t-shirt believe it or not this is actually how I bought this t-shirt

o tişörtün tarzı, ister inanın ister inanmayın, aslında ben bunu böyle satın aldım. t-shirt

this is actually how it looked so so the idea is it looks as if it's been damaged or faded

aslında böyle görünüyordu, bu yüzden fikir, sanki çamaşır ipinde hasar görmüş veya solmuş gibi görünüyor

in the washing line but this is actually how I bought it this is actually the appearance

ama aslında ben böyle aldım, aslında orijinal görünümü bu, bu

of it originally so it's a bit like bear buying a pair of jeans that are that have been deliberately

yüzden biraz ayı satın alıyor gibi kasıtlı olarak

had hold put in them or faded on patches on the on the thighs or the knees yes so in other

içlerine sıkıştırılmış veya uyluk veya dizlerdeki yamalar üzerinde solmuş bir kot pantolon evet yani başka bir deyişle kasıtlı olarak giyilmiş

words it's deliberately designed to look like it's worn it's what you're saying that's it

gibi görünmek için tasarlandı

well can you believe that some people buy jeans brand new jeans they will pay sixty

bazı insanların yepyeni kot pantolon aldıklarına inanıyorlar, delik olan

or seventy pounds for a pair of jeans that that have holes in them and yes I know and

bir kot pantolon için altmış ya da yetmiş pound ödeyecekler ve evet biliyorum ve

a worn they're all damaged and they have holes in them and they spend about 70 pounds on

giyildi hepsi hasarlı ve içlerinde delikler var ve yaklaşık para harcıyorlar

a pair of jeans that that have fallen to pieces and that's what they look like when they are

Parçalanmış bir kot pantolon için 70 pound ve yeni olduklarında böyle görünüyorlar

new because they call it stressed stressed that's it clothes stressed closes stressed

çünkü ona stresli stresli diyorlar, stresli kot

jeans so you're wearing a stressed t-shirt which is designed to look like it's it's it's

pantolonu kapatıyor, bu yüzden tasarlanmış stresli bir tişört giyiyorsunuz. eskimiş gibi görünüyor

old yes so this particular t-shirt has been has been stressed yes you're right this particular

evet bu yüzden bu özel tişört vurgulandı evet haklısın bu özel

t-shirt has been made to look as if it's actually worn yeah which it does it certainly does

tişört sanki gerçekten giyilmiş gibi görünmek için yapıldı evet ki giyiyor kesinlikle yapıyor

it certainly gives the impression we didn't have any mystery idioms today but they are

kesinlikle öyle izlenimi veriyor bugün hiç gizem deyimimiz yoktu ama

back next week so for those who are worried that the mystery idioms have stopped don't

gelecek hafta geri gelecekler yani gizemli deyimlerin sona ermesinden endişe edenler için merak etmeyin

worry about it oh okay then so let's have another simile shall we another couple of

oh tamam o zaman bir benzetme daha yapalım o

similes go on then because we're talking about similes a simile is a figure of speech here's

zaman bir iki benzetme daha yapalım mı benzetmelerden bahsediyoruz çünkü benzetme bir mecazdır işte bir

another one Steve as tough as we could should we see what the live-chat comes up with as

tane daha Steve elimizden geldiğince sert canlı sohbetin ne getirdiğini görmeliydik

well let's have already tell us tough as Buddhists oh I was gonna get the live chat up as tough

hadi bize Budistler kadar zor demiş olduk oh anlayacaktım canlı sohbet kadar sert evet bir

as yeah there's another one but don't say it don't say it let's have a look shall we

tane daha var ama söyleme onu söyleme hadi bir bakalım bakalım

so as tough as what apparently Louis says people these days have a lot of money and

Louis'nin dediği kadar sert miyiz bu günlerde insanların çok parası var ve

they change their clothes every single day well not me most of my clothing is very old

her seferinde kıyafetlerini değiştiriyorlar gün peki ben değil kıyafetlerimin çoğu çok eski

I mean this this t-shirt my smiley t-shirt this one is ten years old I've had this t-shirt

yani bu bu tişört benim gülen tişörtüm bu on yıllık bu tişörtü

for over 10 years has he washed it in that time I have washed it Steve how dare you Tom

10 yılı aşkın süredir giyiyorum o zamanlar yıkadı mı ben yıkadım Steve ne cüretle Tom

makes laughing at the fact that I said let your hair down because I haven't got any hair

saçını serbest bırak dediğim gerçeğine gülüyor çünkü komik olan hiç saçım yok

that was funny and that did make me laugh as well when mr. Steve says let let your hair

ve bu beni de güldürdü Bay. Steve saçlarını

down I've got nothing to let down yes as what was the expression we had as tough as tough

bırak diyor Hayal kırıklığına uğratacak hiçbir şeyim yok evet şu anki kadar sert ve sert ifademiz neydi sen

as now you said as tough as boots ah but there is a more common one which is oh well done

çizme kadar sert dedin ah ama daha yaygın bir tane var o da aferin

Bella Bella has got it right you can also say as hard as nails yes as tough as nails

Bella Bella doğru anladıysa aynı zamanda çivi kadar sert evet çivi kadar sert

or as hard as nails as hard as nails a person who has no emotion or might be a person who

veya çivi kadar sert veya çivi kadar sert diyebilirsiniz duygusuz bir insan veya çok güçlü bir insan olabilir

is very strong and they don't they don't break their emotion very easily they don't cry easily

ve yapmazlar yapmazlar duygularını çok kolay kırarlar kolay kolay ağlamazlar

you might describe them as being as hard as nails or of course as tough as nails that's

onları çivi kadar sert veya tabi ki çivi kadar sert olarak tanımlayabilirsiniz bu iyi bu iyi bir evet epey

good that's good one yes there are quite a few actually let's have one more and then

var aslında hadi bir tane daha yiyelim ve sonra

we are going we are gonna go in about three or four minutes mr. Steve can you see it as

gidiyoruz yaklaşık üç veya dört dakika içinde gidecekler, bayım. Steve bunu olabildiğince

bright as let's see if anyone else comes up with it with with anything first as bright

parlak görebilir misin, bakalım başka biri ilk önce

as thank you says why why is tough as nails well because nails are tough nails are very

teşekkür edecek kadar parlak bir şey bulabilecek mi, neden neden çivi kadar sert, çünkü çiviler serttir, çiviler çok

tough you can you can hit them they can they can be hit and knocked into pieces Rambow

serttir, yapabilirsin, onlara vurabilirsin, yapabilirler Vurulup parçalara ayrılabilirler Rambow

you could say that but that's not a common one that's used as toughest rambo as bright

bunu söyleyebilirsin ama bu, Bay Rambo kadar parlak en sert rambo olarak kullanılan yaygın bir şey değil

as mr. Steve's head oh thanks a lot nice arm ache that's actually quite funny bright as

. Steve'in kafası oh çok teşekkürler güzel kol ağrısı aslında oldukça komik

a button yes yes well done as bright as I can says Jamila as bright as a button so let's

bir düğme kadar parlak evet evet aferin elimden geldiğince parlak Jamila bir düğme kadar parlak o yüzden

put it up on the screen so people can see as bright as a button but that's the common

bunu ekrana koyalım ki insanlar bir düğme kadar parlak görebilsin ama bu,

answer to that that particular phrase but what does it mean it just means somebody who's

o belirli ifadeye verilen genel cevaptır, ancak bu ne anlama geliyor, sadece

alive very very happy and bright and welcoming and just a lovely person yeah right as a button

yaşayan biri çok çok mutlu ve parlak ve misafirperver ve sadece sevimli bir insan evet bir düğme kadar

they are as bright as a button some people say that I am as bright as a button yes you

parlaklar, bir düğme kadar parlaklar bazı insanlar diyor ki ben bir buton kadar parlakım evet

could describe you as bright as a button so one more as full as as full as as full as

seni bir buton kadar parlak tarif edebilirsin yani bir tane daha dolu buton kadar dolu

anybody no let's let's put that on the live chat shall we I don't know that one as full

herkes kadar dolu hayır hadi bunu canlı sohbete koyalım mı bilmem o kadar dolu İngilizce'de

as what it is a well-known figure of speech in English as full as what yes psycho says

iyi bilinen bir mecaz ne kadar dolu ne evet psikopat

why button well that's because buttons and usually quite bright and shiny hmm so the

neden düğme iyi diyor bunun nedeni düğmeler ve genellikle oldukça parlak ve parlak hmm yani

expression bright as a button just means somebody who's shiny and bright like a button it's

parlak bir düğme ifadesi sadece bir düğme gibi parlak ve parlak olan biri anlamına geliyor

an old-fashioned expression because buttons were would have been on clothes would have

eski moda bir ifade çünkü düğmeler giysilerde olurdu,

been something rare because you'd have to have money to go to the a door for to have

nadir bir şey olurdu çünkü giysilerinizde düğmeler olması için kapıya gitmek için paranız olması gerekirdi

buttons on your clothes yes and bright as a button just means something that's just

evet ve bir düğme kadar parlak, sadece bir şey anlamına gelir.

bright shiny like a button made of silver so we have some guesses as full as a glass

gümüşten yapılmış bir düğme gibi parlak parlak bu yüzden bazı tahminlerimiz var bir bardak kola kadar dolu Bunu

of coke I've never heard that one Julia Oh Julia is going by Julia see you later we're

hiç duymadım Julia Oh Julia gidiyor Julia sonra görüşürüz

going anyway in a moment a lot of people are suggesting things that you could use but what

nasılsa gidiyoruz birazdan bir çok insan kullanabileceğin şeyler öneriyor ama

we're doing is giving the common version of what would be used well Bella has got it right

bizim yaptığımız şey, neyin kullanılacağının ortak versiyonunu vermek.

as she as full as an egg oh it's full as an egg yes a horse as full as an egg there it

is yes a great expression as full as an egg if you have eaten a lot of food and someone

evet yumurta kadar tok bir ifadedir eğer çok yemek yemişseniz ve birisi

might say would you like some more you might reply oh no I'm is full as an egg it means

daha fazla ister misiniz diyebilir oh hayır yumurta kadar tokum

I can't eat anything else nothing else at all maybe that's because an egg within an

başka bir şey yiyemem demektir başka bir şey belki de bunun nedeni, yumurta kabuğu içindeki bir yumurta,

eggshell you can't get anything more in that egg shell only the egg that's inside so if

o yumurta kabuğunda daha fazlasını alamazsınız, yalnızca içindeki yumurta, yani

you're that fall you couldn't put anything else in I think that's where that probably

o sonbahardaysanız, başka bir şey koyamazsınız, bence muhtemelen burada

comes from I think so so that's it so Saturday sadly mr. Steve it's time for us to go it's

geliyor. bence öyle yani cumartesi ne yazık ki mr. Steve, bizim için gitme vakti geldi,

time for us to go once again won't be another fascinating hour with you mr. Duncan I must

bizim için bir kez daha gitme vakti geldi, sizinle büyüleyici bir saat daha geçmeyecek Bay. Duncan

say it's it's gone so fast it has and I've learned something and I look forward to Wednesday

söylemeliyim ki çok hızlı geçti ve bir şey öğrendim ve çarşambayı dört gözle bekliyorum

yes and we can do more of the live chat and I shall pop back from whatever I'm doing and

evet ve canlı sohbetten daha fazlasını yapabiliriz ve her ne yapıyorsam bırakıp geri geleceğim ve

see you about sort of half 10:00 we will of course be back on Wednesday night and you

seninle bir nevi görüşürüz yarım 10:00 tabii ki çarşamba akşamı geri döneceğiz ve şu anda

can see the times coming up on the screen right now Sunday 2:00 p.m. UK time and Wednesday

ekranda gelen saatleri görebilirsiniz pazar 14:00. İngiltere saati ve Çarşamba

10:00 p.m. UK time every single week there might be some changes during May because we

22:00 Birleşik Krallık saati her hafta Mayıs ayı boyunca bazı değişiklikler olabilir çünkü

have a very busy month coming don't we Steve we've got a lot going on this month a lot

çok yoğun bir ay geliyor, değil mi Steve bu ay çok şey olacak çok şey var

going on we have a special guest coming to stay I think I shall guess I've got a lot

kalacak özel bir konuğumuz var sanırım ben Sanırım

of redecorating to do so we will be doing line and I'm in a play and mr. Steve is performing

yapacak çok fazla tadilatım var, bu yüzden sıra yapacağız ve ben bir oyundayım ve bay. Steve

in a play so May will be a very very busy month indeed so we'll we'll see you later

bir oyunda performans sergiliyor, bu yüzden Mayıs ayı gerçekten çok çok yoğun bir ay olacak, bu yüzden görüşürüz

Steve alright mr. Duncan nice to see you a nice to see you all and hope you learned some

Steve pekâlâ bay. Duncan sizi görmek güzel hepinizi görmek güzel ve umarım

new words and expressions before Wednesday mmm catch you later bye there he goes mr.

Çarşambadan önce bazı yeni kelimeler ve ifadeler öğrenmişsinizdir mmm görüşürüz sonra görüşürüz bay bay gidiyor.

Steve has gone he has left the room well it at least he's leaving the room I hope you've

Steve gitti o odadan çıktı peki en azından odadan çıkıyor umarım

enjoyed today's live stream it's time to go I will see you on Wednesday and you can email

bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir gitme zamanı çarşamba görüşürüz bana mail atabilirsin

me don't forget and of course if you wish to send a donation to my paypal you are more

unutma ve tabi ki dilersen paypal'ıma bağış göndermek için memnuniyetle karşılayabilirsiniz

than welcome to more than welcome no problem I won't stop you so this is mr. Duncan saying

sorun değil sizi durdurmayacağım bu yüzden bu bay. Duncan,

thanks for following me thanks for joining in on the live chat this whole live stream

beni takip ettiğiniz için teşekkürler, canlı sohbete katıldığınız için teşekkürler, bu canlı yayının tamamı daha

will be available later hopefully the subtitles will be there I will see you later this is

sonra mevcut olacak, umarım altyazılar orada olur, sizi sonra göreceğim, bu

mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for watching me today and of course

bay. İngilizcenin doğum yerindeki Duncan bugün beni izlediğiniz için teşekkür ediyor ve tabii ki

you know what's coming next as we approach 4 o'clock

saat 4 ta taya yaklaşırken sırada ne olduğunu biliyorsunuz

ta ta for now 8-)

şimdilik 8-)