How to Translate Captions / English Addict - 95 / LIVE LESSON / Learn & Smile with Mr Duncan

oh wait a moment I just have to blow my nose excuse me

oh bekle bir dakika burnumu sümkürmek zorundayım kusura bakma

I know this is very unprofessional excuse me get out of my

bu hiç profesyonelce değil biliyorum kusura bakma

nose you horrible pollen oh that's better

burnumdan defol seni korkunç polen oh bu daha iyi

here we go again yes we are all together almost live right now across YouTube yes

tekrar başlıyoruz evet hep birlikte şu anda YouTube'da neredeyse canlı yayındayız evet

welcome it is another English addict live stream

hoşgeldin

coming to you not only from my nose but also from the birthplace of the English

sadece benim burnumdan değil, aynı zamanda İngiliz dilinin doğum yeri

language which just happens to be England

olan İngiltere'den size gelen başka bir İngiliz bağımlısı canlı yayın.

well that wasn't a very professional way to start was it I apologise

I suddenly realised that my nose was blocked up because I'm suffering from

tıkandı çünkü

hay fever anyway enough of my problems hi everybody this is mr. Duncan in

saman nezlesi çekiyorum zaten sorunlarım yetiyor herkese merhaba ben bu bey. Duncan

England how are you today are you okay I hope so

İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım

are you happy I hope so here we are again yes we have made it all away once

mutlusundur umarım yine buradayız evet hepsini bir kez daha atlattık çok şükür yine

more thank goodness we are all here together again we've made it safely

buradayız yine beraberiz

through another week because today we are going to have a great fabulous

bir haftayı daha güvenli bir şekilde atlattık çünkü bugün harika harika harika bir

fantastic Friday

cuma geçireceğiz bugün

it is Friday yes we've made it all the way to the end of the week I hope you're

cuma evet hafta sonuna kadar geldik umarım

feeling good I'm not too bad I had a very nice sleep last night this is my

iyi hissediyorsundur ben çok kötü değilim dün gece çok güzel uyudum bu benim

latest obsession by the way talking about my sleep if I have a good sleep I

son saplantım bu arada uykum hakkında konuşmak eğer iyi bir uyku uyursam

will tell you if I have a bad sleep or a restless sleep I will I will also tell

size söylerim eğer iyi bir uykum yoksa huzursuz bir uykum varsa söylerim ayrıca

you all about it we like to share all sorts of things here on English addict

size her şeyi anlatırım her türlü şeyi paylaşmaktan hoşlanırız burada İngilizce bağımlısı olarak Durin's'de

unlike other people who just talk about adjectives and nouns in Durin's here we

sadece sıfatlar ve isimler hakkında konuşan diğer insanların aksine burada

talk about everything really sometimes we talk about my personal problems

gerçekten her şey hakkında konuşuyoruz bazen benim kişisel sorunlarımdan konuşuyoruz

sometimes we talk about your personal problems and sometimes we talk about the

bazen sizin kişisel sorunlarınızdan bahsediyoruz ve bazen

English language for those who don't know who I am my name is Duncan I talk

bilmeyenler için İngilizce konuşuyoruz kim olduğumu biliyorum adım Duncan

about English I'm on YouTube right now next week can I just say next week we

İngilizce hakkında konuşuyorum şu anda YouTube'tayım önümüzdeki hafta önümüzdeki hafta

have something special next Wednesday a very unusual occurrence it is the 4th

özel bir şeyimiz olduğunu söyleyebilir miyim önümüzdeki Çarşamba çok sıra dışı bir olay

anniversary of my live streams beginning so next week we are actually going to

canlı yayınlarımın 4. yıl dönümü yani önümüzdeki hafta başlıyor aslında

show the first-ever live stream that I did on the actual day that I did it so

yaptığım ilk canlı yayını asıl yaptığım gün göstereceğiz yani

next Wednesday the 15th of July it will be the anniversary and we will sit we

önümüzdeki çarşamba 15 temmuz yıl dönümü olacak ve oturacağız

are all going to sit together and watch the first-ever live stream that I did it

hep birlikte oturup ilkini izleyeceğiz - Yaptığım herhangi bir canlı yayın, o zamanlar

might be good for me as well just to see how how shy and nervous and

ne kadar utangaç, gergin ve

unprofessional I was back then but I have a feeling that for

profesyonellikten uzak olduğumu görmek benim için de iyi olabilir, ancak

years ago I was not blowing my nose live on the stream talking of streams yes we

yıllar önce canlı yayında konuşurken burnumu sümkürmediğime dair bir his var. akışlar evet

are here together again and if you want to have live captions because YouTube is

yine birlikteyiz ve canlı altyazılara sahip olmak istiyorsanız YouTube

so lovely and fluffy Thank You YouTube for letting me have live captions all

çok sevimli ve kabarık Canlı altyazılara sahip olmama izin verdiğiniz için YouTube'a teşekkür ederim tek yapmanız gereken

you have to do is press that button C press C on your keyboard and you can

o düğmeye C basmak klavyenizdeki C'ye basmak

have SuperDuper live captions right now as I talk to you you will see the words

SuperDuper canlı altyazıları şu anda sizinle konuşurken, kelimelerin

come it up come up they will come up on the screen as if by magic talking of

ortaya çıktığını göreceksiniz, sanki sihirle altyazılardan bahsediyormuş gibi ekranda görünecekler,

captions now over the past couple of weeks I've had a lot of people ask about

son birkaç haftadır birçok insan bana sordu.

captions first of all how do I get captions well there are certain ways of

altyazılar hakkında her şeyden önce altyazıları nasıl iyi bir şekilde alabilirim, bunu yapmanın belirli yolları var,

doing that you can actually go up into the corner up there and find the

aslında oradaki köşeye gidip

settings and of course also you can just press C on your keyboard if you are

ayarları bulabilirsiniz ve tabii ki ayrıca izliyorsanız klavyenizdeki C tuşuna basmanız yeterli.

watching on your home computer you can press C and you will get captions as if

ev bilgisayarında C'ye basabilirsin ve sanki sihir yapmış gibi altyazılar alırsın

by magic if you are watching on a mobile device of course you have to do

eğer bir mobil cihazda izliyorsan tabii ki

something slightly different you have to go to your settings and then you can

biraz farklı bir şeyler yapman gerekir ayarlarına gitmen gerekir ve sonra

have captions on so you have to activate the captions normally they will be off

altyazıları açabilirsin, böylece zorundasın altyazıları etkinleştirin, tabii ki zaten görünmeleri için ayarlamadıysanız, normalde kapalı olacaklardır,

unless of course you have already set them to come out but quite often you

ancak çoğu zaman

will have to activate your captions if you are watching on one of your mobile

mobil

devices maybe your phone or your iPad or maybe your galaxy tab if you have one of

cihazlarınızdan birini, belki telefonunuzu veya iPad'inizi veya belki de galaksi sekmenizi izliyorsanız, altyazılarınızı etkinleştirmeniz gerekecektir. Bunlardan birine sahipseniz,

those so I hope that helps you we are also going to talk about

umarım bu size yardımcı olur, ayrıca

something extra right now about captions now subtitles are very useful captions

şu anda altyazılar hakkında ekstra bir şeyden bahsedeceğiz, şimdi altyazılar çok kullanışlıdır, altyazılar

are the most amazing thing ever and they have been around for many years for

şimdiye kadarki en harika şeydir ve zorluk çekenler için uzun yıllardır kullanılmaktadır.

those who have difficulty hearing they can read the captions on the screen it

ekrandaki altyazıları okuyabildiklerini duymak,

gives everyone a chance to to watch and understand what is being shown so

herkese gösterilenleri izleme ve anlama şansı verir, bu nedenle

captions and subtitles are not new they've been around for many many years

altyazılar ve altyazılar yeni değildir, uzun yıllardır ortalıktalar,

perhaps if you are watching a foreign movie you will often see captions at the

belki de yabancı bir film izliyorsanız, sık sık

bottom of the screen and they will help you understand what is being said and

ekranın alt kısmındaki alt yazılara bakın ve bunlar ne söylendiğini anlamanıza yardımcı olacaktır ve

the same thing occurs here on YouTube we also have captions here yes

aynı şey YouTube'da da oluyor burada da alt yazılarımız var evet alt

captions are very useful however one of the big problems especially if you are

yazılar çok kullanışlıdır ancak büyük sorunlardan biri, özellikle de

watching a person who speaks English then the captions will be in English

bir kişiyi izliyorsanız. ingilizce konuşuyor o zaman alt yazılar ingilizce olacak

however what if you want to have your own language on the screen well there is

ama ya ekranda kendi dilinizin olmasını istiyorsanız peki

a way of doing it now can I first of all say that it doesn't work all the time it

şimdi yapmanın bir yolu var her şeyden önce işe yaramadığını her zaman

doesn't work all the time for example I don't think you can do it during the

çalışmadığını söyleyebilirim sürekli çalış mesela canlı yayın sırasında bunu yapabileceğini sanmıyorum

live stream however if you watch my live streams after they are recorded you can

ama canlı yayınlarımı kaydettikten sonra izlersen

do this I'm going to show you very quickly how to do it I hope this is not

bunu yapabilirsin sana nasıl yapılacağını çok hızlı bir şekilde göstereceğim umarım böyledir

too boring but I feel as if it is a very important thing to sort out I think it

çok sıkıcı değil ama halledilmesi çok önemli bir şeymiş gibi hissediyorum bence

is a very important thing to actually talk about so how do you get captions

gerçekten konuşulması çok önemli bir şey bu yüzden nasıl altyazı alıyorsunuz

how indeed that is a very good question

nasıl gerçekten çok iyi bir soru

if I can find my piece of video I hope I've put it here is it here I can't find

eğer kendi parçamı bulabilirsem videonun umarım buraya koymuşumdur burada mı

it sometimes these things disappear and now I can't find it

bulamıyorum bazen bu şeyler kayboluyor ve şimdi bulamıyorum

oh dear well that's odd I'm sure it was here earlier let me just see if I can

ah canım bu çok garip eminim daha önce buradaydı bir bakayım bakalım bulabilecek miyim

find how we can get captions on the screen

ekranda altyazıları nasıl bulabileceğimizi bulabiliriz peki bu

well that's very unusual here we go I found it

çok sıra dışı işte başlıyoruz

it was right in front of me do you ever find yourself doing that you are looking

tam önümde olduğunu buldum kendinizi hiç bir şey ararken buluyor musunuz

for something and you look everywhere except for right in front of your face

ve tam önünüz dışında her yere bakıyorsunuz yüz

and it was it was right in front of me so if you want to have translated

ve tam önümdeydi, bu yüzden altyazıları çevirmek istiyorsanız,

captions here is how you do it let me just show you very quickly so you can

burada nasıl yapacağınızı size çok hızlı bir şekilde göstermeme izin verin, böylece

see a screenshot here and you will see in a moment so there is the caption

burada bir ekran görüntüsü görebilirsiniz ve birazdan göreceksiniz, yani orada

subtitle button and if you go to the settings and then click on captions or

altyazı düğmesi ve ayarlara giderseniz ve ardından altyazılara veya

subtitles and then go to auto translate you will see a list of all of the

altyazılara tıklayıp ardından otomatik çeviriye giderseniz, tüm dillerin bir listesini göreceksiniz,

languages so there you can see I've translated it into Arabic and then you

böylece orada onu Arapçaya çevirdiğimi görebilirsiniz ve sonra

can go back and then you can translate into another language maybe let's have a

gidebilirsiniz geri dön ve sonra başka bir dile çeviri yapabilirsin belki

look at Spanish shall we so here we are now translating into Spanish now perhaps

İspanyolca'ya bir göz atalım mı yani burada şimdi İspanyolca'ya çeviri yapıyoruz şimdi belki

the translation isn't a hundred percent accurate but it will give you a chance

çeviri yüzde yüz doğru değil ama bu size

to understand roughly what I'm saying perhaps you want to watch my videos

kabaca ne dediğimi anlama şansı verecektir. Videolarımı

using Vietnamese captions you just go down to Vietnamese click on the button

Vietnamca altyazı kullanarak izlemek istediğinizi söylüyorum, sadece Vietnamca'ya gidin ve düğmeyi tıklayın

and there look as if by magic you have Vietnamese captions or

ve sanki sihirle Vietnamca altyazılarınız veya

subtitles and there is a huge list of these languages if you want to have

altyazılarınız varmış gibi görünüyorsunuz ve İngilizce istiyorsanız bu dillerin büyük bir listesi var.

English it's very easy you just click on English again

bu çok kolay tekrar ingilizceye tıklayın

and then you have the English captions back so it's quite easy to do I will

ve sonra ingilizce altyazıları geri aldınız bu yüzden yapmak oldukça kolay

show you again very quickly you go to settings you will see subtitles you

size tekrar göstereceğim çok hızlı bir şekilde ayarlara gidin alt yazıları göreceksiniz

press auto translate you go through the list of all of the languages you find

otomatik çeviriye basın tüm listeyi gözden geçirin

the one you want such as Spanish and there it is look it is then translated

İspanyolca gibi istediğinizi bulduğunuz diller ve işte bakın

into Spanish so there are many languages on the list many languages it is very

İspanyolca'ya çevriliyor, bu nedenle listede birçok dil var birçok dil

easy to do as I said it doesn't always work with live streams but you can

yapmak çok kolay dediğim gibi her zaman canlı yayınlarla çalışmıyor ama

convert the live captions on recorded videos I will show you very quickly

kaydedilmiş videolardaki canlı alt yazıları dönüştürebilirsin sana tekrar çok hızlı bir şekilde göstereceğim

again because I think I did it too quickly so here we go let me just show

çünkü çok hızlı yaptığımı düşünüyorum o yüzden işte başlıyoruz

you again you go to subtitles you activate the subtitles you go to

sana tekrar göstereyim alt yazılara gidiyorsun alt yazıları etkinleştiriyorsun

settings and then you open that you click on subtitles and then you see auto

ayarlara gidiyorsun ve sonra sen altyazılara tıkladığınızı açın ve ardından otomatik

translate you click on auto translate and then you will see a whole list of

çeviriyi görürsünüz, otomatik çeviriye tıklayın ve ardından tüm dil listesini göreceksiniz

languages and then all you have to do is pick your own for example if you want

ve ardından tek yapmanız gereken kendi dilinizi seçmek, örneğin

Arabic you can and there it is suddenly everything I'm saying is in

Arapça istiyorsanız, yapabilirsiniz ve işte burada. birdenbire söylediğim her şey

Arabic and you have every almost every language that exists in the world almost

Arapça ve dünyada var olan hemen hemen her dile sahipsiniz, neredeyse

every language is actually available so I hope that's helpful because I have had

her dil aslında mevcut, bu yüzden umarım bu yardımcı olur çünkü dilimi

a lot of people asking why can't I see my language on the captions well that is

neden göremediğimi soran birçok insan oldu. Altyazıları böyle

how you do it you can convert you can auto translate

yaparsınız, çevirebilirsiniz, diliniz ne olursa olsun,

from English into any language whatever your language is

İngilizce'den herhangi bir dile otomatik olarak çevirebilirsiniz,

if it is Spanish maybe French perhaps Chinese Vietnamese maybe Japan Japanese

eğer İspanyolca ise belki Fransızca belki Çince Vietnamca belki Japonya Japonca

you see so any any language Arabic a lot of people have been asking about Arabic

gördüğünüz herhangi bir dil Arapça Arapça çeviriler hakkında soru sormak

translations and that is how you do it so I hope that's helpful it was long

ve bunu nasıl yaptığınızı umuyorum, umarım bu yardımcı olmuştur,

my explanation was long but I hope from now on you will know that you can look

açıklamam uzundu ama umarım bundan sonra

at your own language I interested to see if it works on the live stream as I'm

kendi dilinize bakabileceğinizi bilirsiniz, canlı yayında işe yarayıp yaramadığını görmekle ilgileniyorum. şu an

doing it now so perhaps you could try now to see if it works on the live

yaptığım gibi yayınlayın, belki şimdi canlı yayında işe yarayıp yaramadığını görmek için deneyebilirsiniz

stream but I've never had a chance to do it because of course I'm I'm on the live

ama benim hiç yapma şansım olmadı çünkü tabii ki canlı

stream so it's very hard to test if it works when I'm actually on so I hope

yayındayım bu yüzden çok Aslında açıkken çalışıp çalışmadığını test etmek zor, bu yüzden umarım bu

that's helpful I hope that's helpful any language all of the languages are

yardımcı olur Umarım bu herhangi bir dilde yardımcı olur tüm diller

listed and they are all there I hope you enjoyed that by the way if you like what

listelenmiştir ve hepsi oradadır Umarım bu arada beğenmişsinizdir,

you see don't forget you can subscribe to my You Tube channel don't forget you

gördüğünüzü beğendiyseniz don' You Tube kanalıma abone olabileceğinizi unutmayın İngilizce canlı

can subscribe and set the notifications as well so you never miss another one of

yayınlarımdan hiçbirini kaçırmamak için abone olup bildirimleri de ayarlayabilirsiniz.

my English live streams it is English on Friday with all of those English addicts

which includes me and quite possibly you as well hello to the live chat I will

muhtemelen siz de canlı sohbete merhaba ben

say hello to you as well hello to everybody I hope you are having a lovely

de size merhaba diyeceğim herkese merhaba umarım güzel bir

day the weather outside is quite nice there is the live view looking over into

gün geçiriyorsunuzdur dışarıda hava oldukça güzel canlı görüntü var uzaklara bakıyorum

the distance the Sun is now out it is official the Sun is out it is shining

güneş şimdi çıktı resmi, güneş çıktı,

across the Shropshire landscape looking very nice today even though the spawning

Shropshire manzarası boyunca parlıyor, bugün çok güzel görünüyor, yumurtlama

it was very dull but then suddenly the Sun came out and everything looks

çok sıkıcı olmasına rağmen, ama sonra aniden güneş çıktı ve her şey çok

lovely so there it is for those wondering where I live I live in a small

güzel görünüyor, bu yüzden nerede yaşadığımı merak edenler için orada yaşıyorum.

town in the countryside called Much Wenlock and that is the view right now

Much Wenlock adlı kırsal kesimde küçük bir kasaba ve şu anda

from my window it's windy it's a windy day as I said hello live chat nice to

penceremden manzara bu, rüzgarlı, rüzgarlı bir gün, merhaba canlı sohbet

see you here is well Oh Mohsen guess what Mohsen congratulations

sizi burada görmek güzel, iyi Oh Mohsen tahmin edin Mohsen,

you are first on today's live chat it's so much nicer having some realistic

bugünün canlı sohbetinde birincisiniz tebrikler biraz gerçekçi alkış almak çok daha güzel

applause I think so now yesterday I was in the garden did you see me yesterday

bence şimdi dün bahçedeydim dün beni gördün mü

we did a livestream we are doing special live streams almost every day not quite

canlı yayın yaptık hemen hemen her gün özel canlı yayınlar yapıyoruz tam olarak

every day for example tomorrow I will have a day off so tomorrow I won't be

her gün değil mesela yarın bir gün izinliyim yani yarın

with you live because I have well I have to have one day free I really do

seninle canlı olmayacağım çünkü iyiyim bir günüm boş olmalı gerçekten öyle yoksa çıldırabilirim

or else I might go crazy is it possible to die

from doing YouTube too much can you do too much YouTube I wonder maybe I might

çok fazla youtube yapmaktan ölmek mümkün mü sen çok fazla youtube yapabilir misin merak ediyorum belki yapabilirim

be that I might be the first person to ever die from doing too much YouTube

çok fazla YouTube yapmaktan ölen ilk kişi olabilirim

hello all so V tests all V tests your finger is a little slower today what's

merhaba hepsi bu yüzden V testleri tüm V testleri parmağın biraz daha yavaş bugün

happened to your finger what have you been doing with what have you been doing

parmağına ne oldu parmağınla ne yaptın

with your finger Vitesse to make it tired no don't answer don't answer that

parmağınla ne yaptın Vitesse onu yormak için hayır cevap verme cevap verme

hello hello TS hello TS oke TS nice to see you here is well watching in

merhaba merhaba TS merhaba TS oke TS sizi burada görmek güzel

Indonesia as I understand many of the bars and clubs and hotels are reopening

Endonezya'da iyi izliyor anladığım kadarıyla Bali'de birçok bar ve kulüp ve otel yeniden açılıyor

in Bali I saw that on the news last night they were talking about Indonesia

gördüm dün gece haberlerde Endonezya hakkında konuşuyorlardı

and many places are reopening there at the moment

ve şu anda birçok yer yeniden açılıyor

hello - Oh Luis Mendez is here hello Luis nice to see you

merhaba - Oh Luis Mendez burada merhaba Luis sizi görmek güzel

maari gau b-trees we also have learn English with Zafar

maari gau b-trees Zafar ile İngilizce de öğrendik

hello Zafar have you found the subtitles and have you tried to translate them

merhaba Zafar buldunuz mu altyazıları ve çevirmeyi denediniz mi

please let me know if you are successful so you can translate the captions on

lütfen başarılı olursanız bana da haber verin ki

recorded videos but I don't know if you can do it on the live video caller biet

kayıtlı videolardaki altyazıları çevirebilesiniz ama canlı görüntülü arama biet üzerinden çevirebilir misiniz bilmiyorum

hello to you what a nice live stream thank you very

size merhaba ne güzel bir canlı yayın çok teşekkür ederim hoş

much you are more than welcome thank you very much for joining me today I do

geldin bugün bana katıldığın için çok teşekkür ederim izleyip bana

appreciate your time you give your time to me by watching and of course I give

zaman ayırdığın zaman için minnettarım

my time to you by teaching what a lovely deal Tanja art hello Tanya I haven't

seen you for a while have you been busy a lot of people suddenly after over

seni bir süredir görmüyorum meşgul müsün birçok insan

three months of being locked in their houses many people now are coming out

üç aydan fazla bir süredir evlerinde kilitli kaldıktan sonra aniden birçok insan dışarı çıkıyor açığa

they are coming out into the the open now they are getting on with their lives

çıkıyorlar şimdi hayatlarına devam ediyorlar

a lot of things going back to normal palmyra says Oh mr. Duncan your poor

Bir çok şey normale dönüyor palmyra diyor ki Oh mr. Duncan, zavallı

nose I know my beautiful little nose a lot of people say that they like my nose

burnunu biliyorum, benim güzel küçük burnumu birçok insan burnumu beğendiğini söylüyor,

they say it's very lovely it's like a little button so my poor

çok güzel olduğunu söylüyorlar, küçük bir düğme gibi, bu yüzden zavallı

nose has been suffering over the past few days with hay fever poor little nose

burnum son birkaç gündür saman nezlesi çekiyor zavallı küçük burun,

it's not fair Mika ODE is here hello Japan how is the weather there have the

değil panayır Mika ODE geldi merhaba Japonya oralarda hava nasıl

storms disappeared I hope things are a little more little karma now a little

fırtınalar geçti umarım işler biraz daha iyidir şimdi biraz

Karma can we have a little bit of calm in the weather

Karma hava biraz sakin olabilir mi

for those watching in Japan b-tree is Richard mammoths hello mammoths

Japonya'da izleyenler için b-tree is Richard mamutlar merhaba mamutlar

I hope you are having a good week as well the weekend is just around the

umarım siz de iyi bir hafta geçiriyorsunuzdur hafta sonu

corner yes a long weekend the weather here is going to be a little bit mixed a

kapıda evet uzun bir hafta sonu burada hava biraz karışık olacak

lot of rain a lot of wind maybe a little bit of sunshine as well not sure what

çok yağmur çok rüzgar belki biraz güneş ışığı Pekala, yarın ne yapacağımızdan emin değilim, şimdi

we're doing tomorrow I've just realized we have no plans for tomorrow I wonder

fark ettim ki, yarın için bir planımız yok, merak ediyorum,

what mr. Steve wants to do tomorrow I have no idea

Bay. Steve yarın yapmak istiyor

I might ask him later hello also Hwang Jung ho tea hello mr. Duncan hello to

Ona daha sonra sorabileceğime dair hiçbir fikrim yok merhaba ayrıca Hwang Jung ho tea merhaba bay. Duncan

you watching in Vietnam hello also Sasuke Irene

Vietnam'da izleyenlere merhaba ayrıca Sasuke Irene

Connell hello Connell thanks for joining me again today

Connell merhaba Connell bugün tekrar bana katıldığınız için teşekkürler

Diana Romano today I am boiling as we say we we have had four seasons in one

Diana Romano bugün İskoçya'da bir günde dört mevsim geçirdik dedikçe içim ısınıyor

day in Scotland as I understand it the weather has been very strange in

anladığım kadarıyla hava çok tuhafmış

Scotland you've had a lot of rain but also quite a lot of sunshine because of

İskoçya'da çok yağmur yağdı ama aynı zamanda kuvvetli rüzgarlar nedeniyle oldukça fazla güneş ışığı aldınız

the strong winds the weather has been changing quite a lot yes I think so

hava oldukça fazla değişiyor evet sanırım bu yüzden

I've always wanted to go to the Outer Hebrides I'm not sure if you can get

her zaman Outer Hebrides'e gitmek istemişimdir emin değilim

internet connection there is there internet connection can someone tell me

internet bağlantısı var mı internet bağlantısı var mı biri bana söyleyebilir mi hiç

have you ever been to the Outer Hebrides very far north and can you get internet

çok uzak kuzeydeki Outer Hebrides'e gittin mi ve internet alabilir misin Outer

is there a good mobile phone signal in the Outer Hebrides

Hebrides'te iyi bir cep telefonu sinyali var mı

I wonder narashima hello to you I feel as if I want to give you some echo naira

acaba narashima sana merhaba hissediyorum sanki sana biraz yankı naira vermek istiyormuşum gibi bunu

I like that I think I think your name goes very well with echo I think so

sevdim sanırım adın yankı ile çok iyi gidiyor bence çok

hello well so Zahra hello Zahra hello also Lali Lali Lali Lali

merhaba peki öyleyse Zahra merhaba Zahra merhaba ayrıca Lali Lali Lali Lali

Bonjour Lali Lali I haven't seen Luis where is Luis Mendez has anyone seen him

Bonjour Lali Lali Luis'i görmedim nerede Luis Mendez onu gören oldu mu hadi

come on Luis where are you I'm waiting here with my arms folded patiently

Luis neredesin Burada kollarımı kavuşturmuş sabırla bekliyorum

waiting for Luis Mendez to pop it in and say hello we also have Sahara Oh

Luis Mendez'in gelip merhaba demesini bekliyorum bizde de Sahara var Oh

apparently this is interesting diana Romano says I live in Scotland in a town

görünüşe göre bu ilginç diana Romano İskoçya'da yaşıyorum diyor

between Glasgow and Edinburgh and I go every day to a park near my home so you

Glasgow ve Edinburgh arasında bir kasaba ve ben her gün evimin yakınındaki bir parka giderim, bu yüzden

have a lot of chances I suppose to go for a walk if you have a lot of greenery

çok fazla şansın var İskoçya yakınlarında çok yeşillik veya park alanı varsa yürüyüşe çıkmayı düşünüyorum

or parkland nearby Scotland I've only been to

İskoçya'ya sadece bir

Scotland once and that was I think it was in 1997 was the last time I went to

kez gittim ve bu sanırım 1997'de İskoçya'ya son gidişimdi

Scotland and that was Edinburgh I went to visit Edinburgh very nice place by

ve o Edinburgh'du Edinburgh'u ziyarete gittim bu arada çok güzel bir yer

the way beautiful town and also many things to see there is an interesting

güzel şehir ve ayrıca görülecek birçok şey var ilginç bir

castle there is a fortress and if you go to see it you will notice that it was

şato var bir hisar var ve gidip görseniz

never finished I'm not joking they never finished it

hiç bitmediğini anlayacaksınız Şaka yapmıyorum hiç bitirmediler yapmaya

they started building it but they never completed it I think they ran out of

başladılar ama bitirmediler sanırım

money hello also we have Melia mr. Duncan if

paraları bitti merhaba bir de Melia bey var bizde. Duncan, eğer

you teach computer programs you will have a good talent to teach it is very

bilgisayar programlarını öğretirsen, öğretmek için iyi bir yeteneğe sahip olacaksın, bu çok

interesting thank you very much I don't normally talk about computers or how to

ilginç, çok teşekkür ederim, normalde bilgisayarlar veya onları nasıl kullanacakları hakkında konuşmam,

operate them I do know how to it but I'm not sure if it would be

nasıl yapılacağını biliyorum ama olur mu emin değilim.

interesting however however I do think it is important to talk about certain

ilginç olabilir ancak yine de

things like how to get subtitles in captions and even more importantly how

altyazıların nasıl alınacağı ve daha da önemlisi

to actually translate and convert them into your own language which i think is

bunları gerçekten çevirip kendi dilinize nasıl çevireceğiniz gibi belirli şeyler hakkında konuşmanın önemli olduğunu düşünüyorum ki bu harika olduğunu düşünüyorum suhara

great suhara hello as zara

merhaba zara'nın

says i have severe depression what should i do well I'm not a person who

dediği gibi ciddiyim diyor depresyon ne yapmalıyım

can treat depression I'm not a doctor or a psychologist I'm nothing like that so

depresyonu tedavi edebilecek biri değilim ben doktor veya psikolog değilim öyle biri değilim o yüzden

my advice would be to go to a doctor and talk to them about it if you are feeling

tavsiyem bir doktora gidip bu konuda onlarla konuşman olacaktır

down unhappy and if it's been going on for a long time I would suggest go and

mutsuz hissetmek ve uzun süredir devam ediyorsa, gidip bir

see someone go and see your doctor and ask them about it fortunately nowadays

doktora görünmenizi ve bunu onlara sormanızı öneririm, neyse ki günümüzde depresyonla

there are many ways of dealing with depression it is a thing that more and

baş etmenin birçok yolu var, bu giderek daha

more people seem to suffer from I even have a my myself myself I had a little

fazla insanın göründüğü bir şey. acı çekmek için kendime bile sahibim

bout many years ago of depression around 2000 certain things were happening in my

uzun yıllar önce 2000 civarında biraz depresyon geçirdim hayatımda bazı şeyler oluyordu

life and I just felt overwhelmed however I was able to eventually find my way out

ve bunalmış hissettim ama sonunda çıkış yolumu bulabildim

I found the light at the end of the tunnel and that's that's what you have

ışığı orada buldum tünelin sonu ve yapman gereken bu, yapman gereken bu, bu yüzden

to do that is what you have to do so we all have down times we all have times

hepimizin kötü zamanları olur, hepimizin

when we feel unhappy but some people they find it very hard to deal with so

mutsuz hissettiğimiz zamanlar olur ama bazı insanlarla başa çıkmak çok zor gelir, bu yüzden

my advice is to go and see someone talk to someone talk to anyone maybe a friend

benim tavsiyem gitmek ve birinin biriyle konuştuğunu görmek herhangi biriyle konuşun belki bir arkadaşınızla konuşun

it is amazing how much talking to someone can actually help maybe a person

birisiyle konuşmanın ne kadar yardımcı olabileceği inanılmaz belki güvendiğiniz bir kişi

who you trust maybe a family member so that would be my advice although don't

belki bir aile üyesi bu benim tavsiyem olur yine de

forget I'm not a doctor and I'm not a psychologist nothing like that

unutma ben doktor değilim ve ben bir psikolog değilim, öyle bir şey değil

but I had my own slight just a very short period where I did have to deal

ama yarın çok karanlık günlerle uğraşmak zorunda kaldığım çok kısa bir süre kendi hafifliğimi yaşadım,

with some very dark days tomorrow are you pleased mr. Duncan how the kitchen

memnun musunuz bayım? Duncan mutfağın

floor has been renovated oh I wish I could take a picture and show you but I

zemini nasıl yenilendi oh keşke bir fotoğraf çekip size gösterebilseydim ama

might do it on Sunday yes we had a lovely man he came to fix our kitchen

bunu Pazar günü yapabilirim evet sevimli bir adamımız vardı mutfağımızın zeminini tamir etmeye geldi

floor his name Phil Philip and he is a carpenter and he did a very good job of

adı Phil Philip ve o bir marangoz ve o zemini tamir etmede çok iyi bir iş çıkardı

repairing the floor part of our kitchen floor decided to collapse because there

mutfak zeminimizin bir kısmı çökmeye karar verdi çünkü

was some damp underneath so the damp has been solved that's gone and now we have

altında biraz nem vardı, bu yüzden nem gitti ve şimdi

some lovely new floor some pieces of wood have been replaced on the floor so

çok güzel yeni bir zemine sahibiz.

yes it's very nice to be able to walk around the kitchen again without fear of

evet

falling into a deep dark hole hello Diana

derin karanlık bir deliğe düşme korkusu olmadan tekrar mutfakta dolaşabilmek çok güzel merhaba Diana

hello - oh hello and Easter ah hello Andy Starr that's very nice mr. Duncan

merhaba - oh merhaba ve Paskalya ah merhaba Andy Starr bu çok hoş bay. Duncan

excuse me but I asked you many times about a song of the Beatles in the town

kusura bakma ama sana defalarca doğduğum kasabadaki Beatles'ın bir şarkısını sordum,

where I was born do you like it in the town where I was

doğduğum kasabadaki şarkıyı seviyor musun,

born is that Yellow Submarine in the town where I was born is it that one we

doğduğum kasabadaki Sarı Denizaltı sadece bizimki mi?

only fini illness of marine illness of marine hey you losers well Duke that

hey, siz zavallılar,

will do no more singing mr. Duncan yes I do like that song in the town where I

artık şarkı söylemeyecek olan Duke, Mr. Duncan evet, doğduğum kasabadaki o şarkıyı seviyorum, Sarı Denizaltı

was born is the first line from the song Yellow Submarine I feel as if you are

şarkısının ilk satırı, sanki

testing me I feel as if you are how testing my knowledge I think so

beni sınıyormuşsun gibi hissediyorum, sanki bilgimi nasıl sınıyormuşsun gibi hissediyorum, yani

Belarusian mr. Duncan would you please say happy birthday happy birthday to

Belarusça bay. Duncan lütfen doğum günün kutlu olsun Lucas'a doğum günün kutlu olsun

Lucas happy birthday Lucas it is your birthday

iyi ki doğdun Lucas bugün senin doğum günün

today it is your birthday hip-hip-hooray I hope you enjoyed that

bugün senin doğum günün hip-hip-yaşasın umarım doğum günün

happy birthday Lucas I hope you have a good day it would appear that Belarusian

kutlu olsun beğenmişsindir Lucas umarım iyi bir gün geçirirsin Belarusça görünürdü Ailenizden

it would have it would appear that many people in your family are having a

pek çok kişinin

birthday during July I think so hello also to Lille hello lil nice to

Temmuz ayında doğum günü olduğu anlaşılıyor mu? Lille'e de merhaba merhaba lil

see you back today what is happening today what are we doing we have some

bugün sizi tekrar görmek güzel bugün neler oluyor bugün ne yapıyoruz

unusual English words to look at we will be having a look at those also another

bakacağımız bazı alışılmadık İngilizce kelimeler var. bunlara da bir göz atmak,

thing I mentioned this a few days ago mr. Steve you know who mr. Steve is

bundan birkaç gün önce bahsettiğim başka bir şey bay. Steve kim olduğunu biliyorsun Bay. Steve

surely mr. Steve is the guy who likes to spend that the afternoon sitting on the

kesinlikle bay. Steve, o öğleden sonrayı tuvalette

toilet

something like that so that is that is who mr. Steve is who remembers last week

böyle bir şey oturarak geçirmekten hoşlanan adamdır, bu yüzden o kimdir? Steve, geçen hafta

I did mention that there are some photographs of mr. Steve when he came to

Mr. Steve

visit me in China and today we are going to look at some photographs these are

Çin'de beni ziyarete geldiğinde ve bugün bazı fotoğraflara bakacağız, bunlar

photographs that I've never shown anyone before no one well certainly you have

daha önce hiç kimseye göstermediğim fotoğraflar, kesinlikle

never seen these photographs before so I thought today that's what we would do we

bu fotoğrafları daha önce hiç görmediniz, bu yüzden bugün öyle yapacağımızı düşündüm.

would have something different so I'm going to show you some photographs of

farklı bir şeyimiz olurdu, bu yüzden size

when mr. Steve came to visit me in China whilst I was working out there a lot of

Mr. Steve, ben orada çalışırken Çin'de beni ziyarete geldi, pek çok

people seemed to think that we didn't keep in touch but we did and Steve came

insan bizim iletişimde olmadığımızı düşünüyor gibiydi ama biz iletişim kurduk ve Steve ta

all the way to China to spend some time with me

Çin'e kadar benimle biraz zaman geçirmek için geldi.

hello nor prade hello to you how does it feel to be another year older mm-hmm

bir yaş daha yaşlanmak nasıl bir duygu mm-hmm

hello also to Zayn can you see my comments yes I can I can see your

Zayn'a da merhaba yorumlarımı görebilir misin evet görebilirim senin

comments as you can see I can see them because I just mentioned your comments

yorumlarını senin gördüğün gibi görebiliyorum çünkü az önce senin yorumlarından bahsetmiştim o

so no worries there no problem hello also Oh Luis Mendez everybody Luis

yüzden merak etme sorun yok merhaba ayrıca Oh Luis Mendez millet Luis

Mendez

Mendez

Louis they call him Luis Mendez hi Louis I

Louis ona Luis Mendez diyorlar merhaba Louis

hope you are okay nice to see you to see you very nice

umarım iyisindir seni gördüğüme sevindim gerçekten çok güzel

indeed hello also - oh can I say hello to race

merhaba da - oh yarışmak için merhaba diyebilir miyim

up hello racer nice to see you here as well if it is your first time please let

merhaba yarışçı seni burada görmek güzel pekala, eğer ilk kez yapıyorsanız, lütfen

me know we have strange English words today to look at some weird some strange

bana bildirin, bugün bazı garip bazı

English words so that is what we are doing as well we we normally have rainy

İngilizce kelimelere bakmak için garip İngilizce kelimelerimiz var, bu yüzden biz de bunu yapıyoruz, normalde

season in July in Japan we have had a lot more rain than usual and it's not

Temmuz ayında Japonya'da yağmurlu mevsimimiz var, çok şey yaşadık normalden daha fazla yağmur ve bu iyi değil

good Thank You Mika for letting us know

Mika, havanın çok yağmurlu olduğu Japonya'da işlerin biraz zor olduğunu bize bildirdiğiniz için teşekkürler Mika

things have been a little rough quite rough in Japan with the weather a lot of

rain and now we are up to date we are up to date mr. Duncan you are my favorite

ve şimdi güncel durumdayız bay. Duncan, sen benim favori

teacher like actions and access the things I do and the way in which I

öğretmenimsin, eylemler ve yaptığım şeylere erişim ve bazı

explain things maybe the way I explain things to you nor prod says mr. Duncan

şeyleri açıklama şeklim, belki sana açıklama şeklim, ne de prod diyor ki bay. Duncan

when will we see your studio well it won't be today

stüdyonu ne zaman iyi bir şekilde göreceğiz, bugün olmayacak

because we have other things to do but yes maybe on Sunday I might give you a

çünkü yapacak başka işlerimiz var ama evet belki Pazar günü sana

brief behind-the-scenes view of the studio we will see what happens I might

stüdyonun kısa bir kamera arkası görüntüsünü verebilirim ne olacağını göreceğiz

even do it today if I have time if I remember because my brain my brain isn't

hatta yapabilirim o bugün zamanım olursa hatırlarsam çünkü beynim beynim

as young as it used to be I used to have a young brain a fresh brain but now my

eskisi kadar genç değil eskiden genç bir beynim vardı ama şimdi

brain is old and worn out it's like an old clock

beynim yaşlı ve yıpranmış eski bir saat gibi çalışmaya

that's starting to stop sometimes it ticks and sometimes it talks and

başlıyor durmak için bazen tıkırdıyor ve bazen konuşuyor ve

sometimes it does nothing which is most of the time to be honest

bazen hiçbir şey yapmıyor ki bu çoğu zaman dürüst olmak gerekirse

Zenobia hello Zenobia English is my love well you have come to the right place

Zenobia merhaba Zenobia English benim aşkım pekala doğru yere geldiniz

because we all love English here do you know why because we are all English

çünkü burada hepimiz İngilizceyi seviyoruz neden biliyor musunuz çünkü biz hepimiz İngiliz

addicts yes we are that's what we are we are addicted to the English language

bağımlısıyız evet biz buyuz İngilizceye bağımlıyız

thank you for joining me today how nice would you like to see some nature here

bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim dün bahçede canlı yayınım sırasında hatırlarsanız burada biraz doğa görmek ne güzel olur

is some nature now yesterday if you remember during my livestream in the

dün

garden yesterday the cows came over to say hello but unfortunately I wasn't

inekler merhaba demek için geldi ama maalesef

able to show it because I was well my camera was facing the opposite way so I

gösteremedim çünkü iyiyim kameram ters yöne baktığı için

couldn't turn my camera around however a little bit later about two hours later

kameramı çeviremedim ancak biraz sonra yaklaşık iki saat sonra

yesterday the cows did return do you want to see them they actually came back

dün inekler geri döndü onları görmek ister misin gerçekten

to see me yesterday afternoon I was a bit worried actually because I thought

dün öğleden sonra beni görmeye geldiler aslında biraz endişelendim çünkü

maybe the cows were in a bad mood but there they are look they've all come

ineklerin morali bozuk olabilir diye düşündüm ama işte bak hepsi

over to say hello so this is yesterday after my livestream finished I went out

merhaba demek için gelmişler yani bugün dün canlı yayınım bittikten sonra dışarı çıktım

and the cows had all come to say hello so there is one of them that is that is

ve ineklerin hepsi merhaba demeye gelmişti, bu yüzden onlardan biri var, o da

mrs. Brown I call her mrs. Brown because she's brown hello mrs. Brown or should I

bayan. Brown ben ona hanımefendi diyorum. Kahverengi çünkü o kahverengi merhaba bayan. Kahverengi mi yoksa Bayan Brown mu

say miss Brown now this is this is oh there she is

demeliyim şimdi bu bu oh işte o

hello say hello you look very relaxed there sitting down by my garden fence

merhaba merhaba deyin bahçe çitimin yanında otururken çok rahatlamış görünüyorsunuz

hello we zoomed in and there she is so so that is lady stripe because

merhaba yakınlaştırdık ve işte o çok bayan çizgili çünkü

she has a stripe on her nose and there is there is miss miss brown with her

üzerinde çizgili burnu ve boynuzları olan miss brown var,

horns a lot of people don't realize that cows can have horns and this lady has

birçok insan ineklerin boynuzları olabileceğinin farkında değil ve bu bayanın

some very sharp horns I would not like to be on the receiving end of those

çok keskin boynuzları var, dürüst olmak gerekirse bu boynuzların alıcı tarafında olmak istemem

horns to be honest hello these are such lovely cows and they look

merhaba bunlar çok sevimli inekler ve

very happy at the moment because all of the Flies have disappeared so you will

şu anda çok mutlu görünüyorlar çünkü tüm Sinekler kayboldu bu yüzden

notice there are no flies on the cows because the weather has been so wet and

ineklerin üzerinde sinek olmadığını fark edeceksiniz çünkü hava çok ıslak ve

damp and there oh there is lady stripe we call her lady stripe because she has

nemli ve orada oh orada hanımefendi şerit diyoruz hanımefendi şeridi çünkü

a stripe on the side of her body can you see it so that is lady stripe and she's

vücudunun yan tarafında bir şerit var, bunu görebiliyor musunuz, bu hanımefendi şerit ve

having a little chew of the grass she looks very comfortable and very relaxed

çimleri biraz çiğniyor, köşede çok rahat ve çok rahat görünüyor,

there in the corner I think hello lady stripe are you feeling very relaxed

bence merhaba hanımefendi şerit siz misiniz? orada çok rahat hissediyorum,

there are you going to spend the night there maybe and of course some of the

belki geceyi orada geçireceksin ve tabii ki

other cows also became quite interested in what was going on yesterday in fact

diğer ineklerden bazıları da dün olup bitenlerle oldukça ilgilenmeye başladı, aslında

they were all watching me whilst I was doing my livestream so that was

ben canlı yayınımı yaparken hepsi beni izliyordu, bu

happening yesterday and this happened after my livestream ended they all came

dün oluyordu ve bu benim canlı yayınım bittikten sonra oldu hepsi

over to say hello oh look now there is there is lady black nose because she has

merhaba demek için geldi oh bak şimdi siyah burunlu bayan var çünkü onun

a black nose you see so she also has horns and then eventually all of the

siyah burnu var yani onun da boynuzları var ve sonunda

other cows come over as well because they are very nosy so these are young

diğer tüm inekler de geliyor çünkü onlar çok meraklılar, bu yüzden bunlar genç

cows they are not very old they might be around one maybe one and a half years

inekler, çok yaşlı değiller, bir belki bir buçuk

old so they are quite young cows and one of the things I love about these cows is

yaşında olabilirler, bu yüzden oldukça genç inekler ve bu ineklerle ilgili sevdiğim şeylerden biri de

they are very inquisitive they like looking at what is going on

çok meraklı olmaları, bakmayı sevmeleri. Etraflarında neler olup bittiğini

around them and now you can see all the other cowls are coming over they want to

ve şimdi tüm diğer kapüşonluların geldiğini görebilirsiniz

know what is going on hey what is going on what is all this commotion oh it's

Neler olup bittiğini bilmek istiyorlar hey neler oluyor tüm bu kargaşa nedir oh bu o oh bu kameralı

him oh it's that stupid man with his camera oh oh and there's the other one

o aptal adam oh oh ve bir tane daha var

they're all coming over now hello are you interested in what is going on well

şimdi hepsi geliyor merhaba neler olup bittiğiyle ilgileniyor musun peki merak ediyorsan

if you are wondering this is a live stream I teach English

bu bir canlı yayın ingilizce öğretiyorum

maybe maybe these cows want to learn English from me as well

belki bu inekler de benden ingilizce öğrenmek isterler

well you will have to join in with the live stream come on come and say hello

canlı yayına katıl hadi gel merhaba de ne

aren't they lovely I could watch the cows for a long time for hours and hours

güzel değiller mi inekleri uzun süre

and hours I love going into the garden and watching the cows I don't know why

saatlerce seyredebilirim bahçeye çıkıp inekleri seyretmeyi seviyorum neden bilmiyorum

it is something I always find very relaxing but now it's time to say

her zaman çok rahatlatıcı bulduğum bir şey ama şimdi

goodbye to the cows goodbye bye bye oh I

ineklere veda etme zamanı elveda güle güle oh

couldn't resist showing the cows from the garden they are so nice hello elvis'

inekleri bahçeden göstermeden edemedim çok tatlılar merhaba elvis

hello to you as well they are chewing the cud yes that's right now cows when

size de merhaba geviş getiriyorlar evet bu Şu anda inekler

they eat they can't eat their food straight away they have to have it in

yedikleri zaman yemeklerini hemen yiyemiyorlar

their stomach for a while and then they bring it back into their mouth and they

bir süre midelerinde tutmaları gerekiyor sonra tekrar ağızlarına alıyorlar ve

chew it again so the process of eating for a cow is a very slow process it

tekrar çiğniyorlar yani bir inek için yeme süreci bir çok yavaş bir süreç, yiyeceklerini

takes them a long time to fully digest their food the governor of Khabarovsk

tam olarak sindirmeleri uzun zaman alıyor Habarovsk

region was accused of corruption and also murders in his area does this exist

bölgesi valisi yolsuzlukla ve ayrıca kendi bölgesinde cinayetlerle suçlandı, bu

in Great Britain and that is a very in justing subject when we talk about

Büyük Britanya'da var mı ve bu yolsuzluktan bahsettiğimizde çok haklı bir konu.

corruption it is a word that covers many things so corruption is normally when

birçok şeyi kapsayan bir kelimedir, bu nedenle yolsuzluk normalde

one person does something for another person however there is often an

bir kişinin başka bir kişi için bir şey yapmasıdır, ancak genellikle bir

exchange of things quite often quite often money so money is often exchanged

şeyler değiş tokuş edilir, oldukça sık sık sık para bu nedenle, yolsuzluktan bahsederken para genellikle değiş tokuş edilir,

when we are talking about corruption maybe you are a person who owns a

belki siz bir kişinin sahibi olan bir kişisiniz.

certain company and maybe you want the government to give one of their very big

belirli bir şirket ve belki de hükümetin çok büyük sözleşmelerinden birini size vermesini istiyorsunuz,

contracts to you well you might give some money or some favor to that

o hükümet görevlisine biraz para veya iyilik verebilirsiniz,

government official it does happen it does happen here corruption does happen

burada oluyor, yolsuzluk oluyor,

however here in the UK we are very good at it

ancak burada, Birleşik Krallık'ta çok iyiyiz kulağa

does that sound wrong alright I'm not sure but we are very good at corruption

yanlış geliyor tamam mı emin değilim ama biz bu ülkede yolsuzluk konusunda çok iyiyiz bunu

here in this country we do it very well but now and again people are caught they

çok iyi yapıyoruz ama ara sıra insanlar yakalanıyor

are often caught maybe someone will will film them in secret so they film the

sık ​​sık yakalanıyorlar belki birileri onları gizlice filme alır o yüzden çekerler başka bir kişinin parası

person agreeing to do something for money from another person so corruption

için bir şey yapmayı kabul eden kişi, yani

does happen here but we are quite good at it I will be honest with you and I've

burada yolsuzluk oluyor ama biz bunda oldukça iyiyiz, size karşı dürüst olacağım ve

been living in China in the past and they are terrible at corruption they are

geçmişte Çin'de yaşıyorum ve yolsuzluk konusunda berbatlar, onlar

they are they just do it so openly no one tried to hide corruption in China

onlar Bunu o kadar açık yapıyorlar ki, kimse Çin'deki yolsuzluğu saklamaya çalışmadı, o kadar

they just do it so openly everyone is taking bribes in China and and I can say

açık yapıyorlar ki Çin'de herkes rüşvet alıyor ve bunu

that you see because I've lived there and everyone has a price whatever it is

görüyorsunuz çünkü ben orada yaşadım ve polis ne olursa olsun herkesin bir bedeli var.

a policeman or maybe a person who wants to open a store or maybe a person who

veya belki bir mağaza açmak isteyen bir kişi veya belki de

wants to do something to their house they will quite often have to pay an

evine bir şeyler yapmak isteyen bir kişi, genellikle bir

official some sort of bribe so they can get the favor yes

memura bir tür rüşvet ödemek zorunda kalırlar, böylece iyilik alabilirler, evet

it's true so here in the UK we are very good at bribery and corruption we do it

bu doğru, yani burada Birleşik Krallık'ta biz rüşvet ve yolsuzlukta çok iyiler bunu

very well I'm not sure if that's a good thing

çok iyi yapıyoruz genel olarak bunun iyi bir şey olup olmadığından emin değilim

overall but apparently that's that's the case but there are countries where

ama görünüşe göre durum bu ama

people are useless at corruption they do it so openly they don't even hide it and

insanların yolsuzlukta işe yaramadığı ülkeler var ki bunu o kadar açık bir şekilde yapıyorlar ki saklanmıyorlar bile o ve

that is what I came across in China a bribe well bribe is when you use money

Çin'de karşılaştığım şey buydu rüşvet peki rüşvet, parayı

you use money to get favor from another person so I might give you some money

başka bir kişinin gözüne girmek için kullandığınızda, ben de size biraz para verebilirim

and then you will say nice things about my YouTube channel

ve sonra YouTube kanalım hakkında güzel şeyler söylersiniz,

you see that sort of thing corruption corruption I suppose you might say that

bu tür şeyleri görürsünüz yozlaşma yozlaşma konusunda sanırım

everyone is corrupt in some way but I think if you have power and influence it

herkesin bir şekilde yozlaştığını söyleyebilirsiniz ama bence gücünüz ve etkiniz varsa

is very easy to become corrupt we often say a little power or a great

yozlaşmanız çok kolaydır.

amount of power well quite often they lead to corruption they lead to

yolsuzluk,

something that is illegal hello mr. Duncan and everybody hello

yasa dışı olan bir şeye yol açarlar merhaba baylar. Duncan ve herkes merhaba

rose sir nice to see you here as well thank you very much corruption is just

rose efendim sizi burada görmek güzel teşekkür ederim çok teşekkür ederim yolsuzluk sadece

when people do things for favors corruption so something that should be

insanların iyilik için bir şeyler yapmasıdır, bu nedenle olması gereken bir şey

happening in a certain way is changed because people are making deals or doing

belirli bir şekilde değişir çünkü insanlar anlaşmalar yapıyor veya

things without others knowing I think there there is corruption in all of the

başkaları bilmeden bir şeyler yapıyor Bence tüm dünyada yolsuzluk var

world Thank You Sandra you are right now I'm not saying that we are not corrupt

Teşekkürler Sandra şu anda sensin Bu ülkede yolsuz olmadığımızı söylemiyorum

in this country because we are what I'm saying is we are very good at it it is

çünkü biz bunda çok iyiyiz diyorum Size karşı

not a good thing to say I must be honest with you but yes we do have corruption

dürüst olmam gerektiğini söylemek güzel bir şey ama evet,

in this country but a lot of people are very good at it and they do

bu ülkede yolsuzluk var ama birçok insan bunda çok iyi ve

very carefully and only now and again occasionally people will be found they

çok dikkatli yapıyorlar ve ancak ara sıra insanlar bulunacak ve yolsuzluk yaptıkları ortaya çıkacak.

will be discovered to be corrupt corrupt what a word talking of words we will be

bozuk bozuk ne kelime kelimelerden bahsederken

looking at some strange words in a few moments but first I want to show you

birazdan bazı garip kelimelere bakacağız ama önce size

something I want to share with you an excerpt from one of my full English

bir şey göstermek istiyorum sizinle tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı paylaşmak istiyorum

lessons and then I will be back with you don't worry we will be back live so this

ve sonra geri döneceğim Endişelenmeyin canlı yayına döneceğiz yani bu

is an excerpt from one of my full English lessons full English number ten

benim tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı tam on numara İngilizce

and then we will be back live with some strange English words and we will be

ve sonra bazı garip İngilizce kelimelerle tekrar canlı yayında olacağız ve

looking at mr. Steve some photographs of Steve when he visited me in China way

Mr. Steve, 2006'da Çin'de beni ziyaret ettiğinde Steve'in bazı fotoğrafları, bir

back in 2006

do you have an affinity with something is there something or someone you have

şeyle bir yakınlığınız var mı?

an affinity with the word affinity means a natural liking for or an understanding

of something a natural connection means that you do not have to force yourself

to do it the connection or understanding comes naturally for example to have an

bunu yapmak için kendinizi zorlamanız gerekmez, bağlantı veya anlayış doğal olarak gelir, örneğin sayılarla bir yakınlığınız olması,

affinity with numbers means that you are naturally good at arithmetic a

doğal olarak aritmetikte iyi olduğunuz anlamına gelir, iki kişi arasındaki

relationship can form from the affinity between two people they get along

yakınlıktan bir ilişki oluşabilir,

together naturally without the need to force themselves long-term friendships

doğal olarak bir araya gelirler. kendilerini zorlamak için uzun vadeli arkadaşlıklar

and relationships are often built on a mutual affinity to have an affinity

ve ilişkiler genellikle karşılıklı bir yakınlık üzerine kuruludur bir yakınlığa sahip olmak

could also mean a connection between things with similar characteristics when

aynı zamanda benzer özelliklere sahip şeyler arasında bir bağlantı anlamına da gelebilir

two things relate they have an affinity the affinity shared between animals

iki şey birbiriyle ilişkili olduğunda bir yakınlıkları vardır hayvanlar arasında paylaşılan yakınlık hayvanlar

plants places and languages it's time to take a look at another current buzzword

bitkiler yerler ve diller zamanı gelmiştir başka bir güncel moda kelimeye göz atın

a buzz word is a phrase or sentence that is used frequently or often today's buzz

a vızıltı kelimesi sıklıkla veya sık sık kullanılan bir ifade veya cümledir günümüzün vızıltı

word is engage or engagement the word engage is used a lot these days to

kelimesi meşgul veya nişandır meşgul kelimesi bugünlerde bir şeyi izleyen veya görüntüleyenlerin

express the interest or attention given by those watching or viewing something

ilgi veya dikkatlerini ifade etmek için çokça kullanılmaktadır.

to engage with someone is to connect with them so as to get their attention

Biriyle ilişki kurmak, onların

interest or involvement if you engage with a person then they are more likely

ilgisini çekmek için bağlantı kurmaktır, eğer bir kişiyle iletişim kurarsanız, o zaman

to stay with you a television program must engage with a person or else they

sizinle kalma olasılıkları daha yüksektir, bir televizyon programı bir kişiyle etkileşim kurmalıdır, yoksa

will stop watching movie makers politicians newspaper editors all try to

film yapımcılarını, politikacıları izlemeyi bırakacaktır. gazete editörlerinin tümü, bağlantı kurmak istedikleri kişilerle etkileşim kurmaya çalışarak

keep people interested and involved by trying to engage with those they wish

insanların ilgisini ve katılımını sağlamaya çalışıyor.

to connect with engagement is the action of connecting with something TV

producers are finding it harder to engage with their audience politicians

need to engage more with the young

I don't know about you but I love receiving good news hearing something

"seni tanıyorum ama iyi haberler almayı seviyorum, olumlu bir şey duymak

positive can really perk you up it makes you feel uplifted and warm

seni gerçekten canlandırabilir, seni neşelendirebilir ve sıcak hissettirir, birinin iyi haberlerine şaşırmayı ve sevinci

there are many ways of expressing surprise and joy at someone's good news

ifade etmenin birçok yolu vardır, bu

that's awesome really that's incredible that's amazing fantastic Wow I'm pleased

harika gerçekten bu inanılmaz harika harika harika Vay canına"

to hear that if the good news involves the person telling it to you you can say

İyi haberi size söyleyen kişi içeriyorsa, sizin adınıza

I'm pleased for you congratulations well done good for you you might express

sevindim diyebilirsiniz tebrikler aferin sizin için

complete shock and disbelief at the good news no way you're kidding oh my

iyi habere tam bir şok ve inançsızlık ifade edebileceğinizi duymaktan memnun oldum hiçbir şekilde şaka yapmıyorsunuz aman tanrım

goodness for real I'm speechless there are many ways of expressing joy at

gerçekten iyiyim. birinin iyi haberi karşısında sevincini ifade etmenin pek çok yolu var. en son ne

someone's good news when was the last time you receive some good news how did

zaman iyi bir haber aldın? Buna nasıl

you react to it with surprise shock or disbelief

tepki

can you see what I'm doing here I'm making myself a sandwich a sandwich

verdin ? Kendime sandviç yapıyorum Sandviç

is a very convenient snack you can make one easily you can wrestle up a sandwich

çok uygun bir atıştırmalıktır kolayca yapabilirsiniz Bir sandviçi

very fast to rustle up means to produce or create a meal with little preparation

çok hızlı hazırlayabilirsiniz Hışırdamak çok az hazırlıkla veya zamanla bir yemek üretmek veya oluşturmak anlamına gelir Şu anda birisi

or time you can wrestle up a meal for someone right now I'm wrestling up a

için bir yemek hazırlayabilirsiniz

snack for myself I will cut a couple of slices of bread from this loaf spread

Kendime atıştırmak için güreşiyorum bu somundan birkaç dilim ekmek keseceğim

some butter on each slice then I will add some filling something to go inside

her dilime biraz tereyağı sürelim sonra biraz dolgu ekleyeceğim sandviçin içine girecek bir şeyler bir

the sandwich you can put almost anything inside a sandwich cheese lettuce tomato

sandviçin içine hemen hemen her şeyi koyabilirsiniz peynir marul domates

peanut butter even slices of banana today I'm going to put some jam in this

fıstık ezmeli hatta muz dilimleri bugün bu sandviçe biraz reçel

sandwich some people just eat one slice of bread with something spread on top

koyacağım bazı insanlar üzerine bir şey serpilmiş bir dilim ekmek yer

you can toast a sandwich and enjoy it heated up the sandwich is often

bir sandviçi kızartıp tadını çıkarabilirsiniz.

considered as being a very British snack which is not surprising when you

consider that it was invented by an English man John Montagu the fourth Earl

Bir İngiliz John Montagu tarafından icat edildiğini düşündüğünüzde şaşırtıcı olmayan İngiliz atıştırmalığı, dördüncü

of Sandwich yes sandwich is not only a snack it is also a place

Sandviç Kontu evet sandviç sadece bir atıştırmalık değil, aynı zamanda bir yer

mm I hope you enjoyed that way back in 2015 that is what I was doing

mm Umarım 2015'te bu şekilde beğenmişsinizdir, ben de öyle

2015 oh my goodness that's that's five years ago

2015'te yapıyordum aman tanrım bu beş yıl önceydi

five years ago that was one of my full English lessons you can find many of my

beş yıl önce tam İngilizce derslerimden biriydi

full English lessons on my YouTube channel that's where they are don't

tam İngilizce derslerimin birçoğunu YouTube kanalımda bulabilirsiniz oralarda oldukları yer

forget you can subscribe if you want to you can subscribe you can like and

unutmayın isterseniz abone olabilirsiniz abone olabilirsin beğenebilir ve

subscribe if it makes you feel happy please like and subscribe feel free to

abone olabilirsin eğer seni mutlu ediyorsa lütfen beğen ve abone ol beğenmekten

like yes you can give me a big thumbs up like that or if you want to subscribe

you can keep in touch with all of my new lessons and my live streams all you have

çekinme ve canlı yayınlarım için tek

to do is click Subscribe and don't forget to activate the notifications as

yapmanız gereken abone ol butonuna basmak ve bildirimleri açmayı unutmayın bir daha

well activate the notifications and then you will never miss another one of my

live streams like and subscribe it would be very nice if you could do that very

canlı yayınlarımı kaçırmazsınız like atıp abone olursanız çok iyi olur. bu gerçekten çok

nice indeed so here we are then I was asked earlier can we have a look at your

güzel yani işte buradayız o zaman daha önce bana stüdyonuza bir göz atabilir miyiz diye soruldu

studio well what I've done a few seconds ago I actually took a photograph and

birkaç saniye önce yaptığım şey aslında bir fotoğraf çektim ve

this is a photograph of my studios and I've tried I've tried to get all of my

bu benim stüdyolarımın bir fotoğrafı ve denedim ben Stüdyomun tamamını fotoğrafa yansıtmaya çalıştım, bu yüzden

studio onto the picture so here it is this is what my studio looks like for it

from where I'm looking so you can see what I can see so here it is here is

baktığım yerden stüdyom böyle görünüyor, böylece benim görebildiklerimi görebilirsiniz, işte burada

what my studio looks like for those who are wondering

stüdyom böyle görünüyor merak edenler için

and there it is so that is where I'm standing now you can see the little

ve işte burada, şimdi durduğum yer burası,

yellow line on the floor that is where I have to stand when I'm presenting and

sunum yaparken durmam gereken yerdeki küçük sarı çizgiyi görebilirsiniz ve

you can see there are lots of lights lots of cameras lots of equipment lots

birçok ışık olduğunu görebilirsiniz. kamera sayısı çok sayıda ekipman

of things that I have to use to make sure my live stream looks really nice so

canlı yayınımın gerçekten güzel görünmesini sağlamak için kullanmam gereken birçok şey var yani

there it is for those asking that is what my studio looks like there is a lot

stüdyom böyle görünüyor diyenler için burada bir sürü ekipman var burada bir sürü ekipman var

of equipment in here lots of equipment lots of cameras it also gets very hot in

çok sayıda kamera var burası da çok sıcak oluyor bu

here as well so sometimes I have to open the window but not today my window is

yüzden bazen pencereyi açmam gerekiyor ama bugün değil pencerem

not open because it is quite windy to be honest so there it is now you know that

açık değil çünkü dürüst olmak gerekirse oldukça rüzgarlı bu yüzden işte şimdi biliyorsunuz

is what my studio looks like that is the view that I'm looking at right now I'm

benim stüdyom böyle görünüyor orası şu anda baktığım manzaraya bakıyorum

staring at all of that equipment including my lovely camera there it's oh

tüm o ekipmana bakıyorum, güzel kameram da dahil,

it's three o'clock everyone look at that three o'clock in the UK I don't know

saat üç olmuş herkes bak İngiltere'de saat üçe bakıyor

what time it is where you are but right now it is 3:00 p.m. UK time we are going

Saatin kaç olduğunu bilmiyorum neredesin ama şu an saat 15:00. İngiltere zamanı,

to have a look at some pictures of mr. Steve as I said earlier as well I want

Bay'ın bazı resimlerine bir göz atacağız. Steve daha önce de söylediğim gibi,

to mention this again you can actually have captions on the live stream all you

bundan tekrar bahsetmek istiyorum, aslında canlı yayında alt yazılara sahip olabilirsiniz, tek

have to do is press C on your keyboard this is something quite important I do

yapmanız gereken klavyenizde C'ye basmak, bu oldukça önemli bir şey bence

think this is an important thing to remember and if you want to watch my

bu hatırlanması gereken önemli bir şey ve eğer Kaydedilmiş derslerimi izlemek istiyorsunuz

recorded lessons unfortunately this does not work on the live stream you can only

ne yazık ki bu canlı yayında işe yaramıyor

watch my live subtitles in English however later on you can watch

canlı altyazılarımı sadece İngilizce olarak izleyebilirsiniz ancak daha sonra

everything in your own language and this is what I'm talking about

her şeyi kendi dilinizde izleyebilirsiniz ve bahsettiğim şey bu

so have a look here I will show you again I did show this earlier so you can

yüzden buraya bir göz atın Size tekrar göstereceğim, bunu daha önce gösterdim, böylece

actually activate shuns and there you can see the captions

gerçekten shun'ları etkinleştirebilirsiniz ve orada altyazıların

are now activated but if you want to have if you want to have subtitles in

artık etkin olduğunu görebilirsiniz, ancak sahip olmak istiyorsanız, altyazıların kendi dilinizde olmasını istiyorsanız,

your only language you go to the settings of captions and then you go to

altyazı ayarlarına gidin ve sonra

auto translate and you can actually have your own language there is a list of

otomatik çeviriye gidersiniz ve aslında kendi dilinize sahip olabilirsiniz, bir dil listesi vardır,

languages so there is an example Arabic so Arabic you can choose Arabic if you

yani bir örnek Arapça vardır, bu nedenle Arapça, isterseniz Arapça'yı seçebilirsiniz

want and if you want to choose another language just go back to the list and go

ve başka bir dil seçmek istiyorsanız, sadece listeye geri dönün ve

through them perhaps you want to see I don't know Spanish maybe you want to see

onları incele belki görmek istersin ben İspanyolca bilmiyorum belki

Spanish captions and there we go and then if you want to have a look at

İspanyolca altyazılı görmek istersin ve işte başlıyoruz ve sonra

another language maybe you are living in Vietnam and you are watching my live

başka bir dile bakmak istersen belki Vietnam'da yaşıyorsun ve canlı yayınlarımı izliyorsun

streams recorded live streams you might want to have Vietnamese or you have to

Kaydedilmiş canlı yayınlar Vietnamca olmasını isteyebilir veya

do is go to that and there it is you have the actual translation on the

yapmanız gereken oraya gitmektir ve işte ekranda gerçek çeviri vardır, bu

screen so I hope that is helpful for those who are asking about the captions

yüzden altyazıları soranlara yardımcı olacağını umuyorum,

there you go Thank You Beatriz well mr. Duncan your

işte başlıyorsunuz Teşekkürler Beatriz peki bay Duncan

studio is so complete congratulations and thank you for offering us all your

stüdyonuz çok eksiksiz tebrikler ve tüm teknolojinizi bize sunduğunuz için teşekkür ederiz sorun değil

technology that's okay Beatriz I hope it was interesting I hope so racer says

Beatriz Umarım ilginçti, bu yüzden yarışçı diyor ki

sometimes the captions will appear before you even say it so the captions

bazen altyazılar siz söylemeden önce görünür, bu yüzden altyazılar ben o şeyi

will appear before I say the thing that I'm going to say I will tell you why

söylemeden önce görünür

that happens now when I do my live stream there is a slight delay there is

Şimdi canlı yayınımı yaptığımda bunun neden olduğunu size söyleyeceğim, hafif bir gecikme var,

a delay of around 30 seconds so what you are seeing now is me 30 seconds ago so

yaklaşık 30 saniyelik bir gecikme var, bu yüzden şimdi gördüğünüz şey 30 saniye önceki benim, bu yüzden

this is not coming out of your screen live completely there is a short delay

bu çıkmıyor ekranınızın tamamı canlı yayında 30 saniyelik kısa bir gecikme var,

of 30 seconds which allows YouTube to add the captions but sometimes because

bu da YouTube'un altyazıları eklemesine izin veriyor, ancak bazen

the captions can come up very quickly it would appear that the captions know what

altyazılar çok hızlı gelebildiğinden, altyazılar ne

I'm going to say before I say it which is impossible of course unless

söyleyeceğimi ben söylemeden önce biliyor gibi görünüyor. imkansız tabii ki

there is someone at YouTube who is psychic so that's the reason why

YouTube'da psişik biri olmadığı sürece bu yüzden

sometimes the captions come up before I say the thing that I say because there

bazen altyazılar ben söylediğimi söylemeden önce geliyor çünkü

is a slight delay we call it latency latency just means

hafif bir gecikme oluyor buna gecikme gecikmesi diyoruz sadece

delay so there is a slight delay between me saying this and it's appearing on

gecikme anlamına geliyor yani hafif bir gecikme oluyor Bunu söylemem ve ekranınızda görünmesi arasındaki

your screen the delay is around 30 seconds which means of course it takes

gecikme yaklaşık 30 saniyedir, bu da söylediklerime

another 30 seconds for you to reply to what I've said so I hope that helps a

yanıt vermenizin 30 saniye daha sürdüğü anlamına gelir, umarım bu

little confusing because technology quite often is a confusing thing shall

biraz kafa karıştırıcı olur çünkü teknoloji genellikle kafa karıştırıcıdır. şey,

we have a look at some strange words would you like to see some strange

bazı garip kelimelere bir göz atalım mı, bazı garip İngilizce kelimeler görmek ister misiniz tamam,

English words okay five past three on a Friday thank you very much for your

bir Cuma günü üçü beş geçiyor güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim,

lovely messages thb Nam says hello mr. Duncan I've watched you for years your

Nam merhaba diyor bay. Duncan, seni yıllardır izliyorum,

channel is doing great I am glad to hear

kanalın harika gidiyor, benim adıma büyük harflerle yazılanları duyduğuma sevindim,

for me the caps the captions appear afterwards says Michael or Mikkel maybe

daha sonra altyazılar Michael veya Mikkel diyor, belki

the captions will guess what you are going to say next okay then mr. Steve's

altyazılar bundan sonra ne söyleyeceğinizi tahmin eder, tamam o zaman bay. Steve'in

underpants smell like cherry blossom

iç çamaşırı kiraz çiçeği gibi kokuyor

I don't think anyone at YouTube knew I was going to say that I don't think so

YouTube'daki hiç kimsenin bunu söyleyeceğimi bildiğini sanmıyorum, o yüzden

here we go there's some unusual English words would you like to have a look at

işte başlıyoruz bazı alışılmadık İngilizce kelimeler var

some unusual English words there are many strange words in the English

bazı alışılmadık İngilizce kelimelere bakmak ister misiniz çok fazla var İngilizcede garip kelimeler

language and here are some of them right now would you like to have a look at our

ve işte bunlardan bazıları şu anda ilk garip İngilizce kelimemize bir göz atmak ister misiniz işte

first strange English word here it is on your screen right now oh very nice we

şu anda ekranınızda oh çok güzel

have the word capricious capricious an interesting word

kaprisli kaprisli ilginç bir kelime olan

a person who is capricious might be impulsive they might also be

bir kişi kelimemiz var. kaprisli düşünmeden hareket edebilirler aynı zamanda öngörülemez olabilirler

unpredictable a person who changes their behavior or their habits quite quickly

davranışlarını veya alışkanlıklarını

over time might be described as capricious a capricious person you are

zaman içinde oldukça hızlı değiştiren bir kişi kaprisli olarak tanımlanabilir kaprisli bir kişi

describing their personality the way they behave a capricious person is a

kişiliğini davranış biçimleriyle tanımlarsınız kaprisli bir

person who is sometimes unreliable fickle fickle person is a person who

kişi bazen güvenilmez olan bir kişidir dönek dönek kişi, bir

often changes their mind about things maybe they change the thing that they

şeyler hakkında sık sık fikrini değiştiren kişidir belki sevdikleri şeyi değiştirirler

like maybe they are crazy about a certain popstar but then a few weeks

belki belirli bir popstar için deli olurlar ama birkaç hafta

later they change their mind they they then say oh I don't like him anymore I

sonra fikirlerini değiştirirler sonra ah onu sevmiyorum derler artık

like him instead they are quite capricious a capricious person is a

ondan hoşlanıyorum onun yerine oldukça kaprisli kaprisli bir kişi

person who often changes their mind they are changeable here's another one

sık sık fikrini değiştiren bir kişidir onlar değişken

we are looking at strange English words oh this is an interesting one I like

this word erudite erudite once again a very unusual word a word that you might

not have seen before an erudite person we are describing that type of person

bilgili bir kişinin daha önce görmemiş olabileceği bir kelime, bu tür bir insanı tarif ediyoruz,

maybe a person who is knowledgeable or maybe they have studied maybe a

belki bilgili bir kişi veya belki

particular subject or maybe they know a lot about also all types of subjects

belirli bir konu üzerinde çalışmış veya belki de her tür konu hakkında çok şey biliyorlar.

they are an erudite person they are cultured intellectual maybe

bilgili kişi onlar kültürlü entelektüeller belki

knowledgeable they have a lot of information stored in their brain they

bilgilidirler beyinlerinde çok fazla bilgi depolanmışlardır

are perhaps highly educated they have a lot of knowledge about all sorts of

belki yüksek eğitimlidirler her türlü şey hakkında çok fazla bilgiye sahiptirler

things we might describe that person as erudite they are a knowledgeable person

o kişiyi bilgili olarak tanımlayabiliriz onlar bilgili bir insandır

they know a lot about all sorts of things

çok şey bilirler her türlü şey hakkında

children can be capricious you are right yes

çocuklar kaprisli olabilir haklısın evet

I think children are very capricious they can change their minds about things

bence çocuklar çok kaprisli şeyler hakkında

quite often I think so here is another English word now this is a word that

oldukça sık fikirlerini değiştirebilirler bence bu yüzden işte başka bir ingilizce kelime şimdi bu

people often say to me it's true they say mr. Duncan I think this word is very

insanların bana sık sık söylediği bir kelime bu doğru onlar bay söyle Duncan bence bu kelime

suitable for you the word is suave a suave person what

senin için çok uygun kelime tatlı tatlı bir insan ne

does it mean though if you are suave it means you are smooth a smooth talking

anlama geliyor ama eğer tatlıysan bu senin yumuşak olduğun anlamına gelir düzgün konuşan biri sofistike

person may be a person who is sophisticated maybe you have a certain

bir insan olabilir belki belli bir

way of doing things that have a charming characteristic maybe you like doing

yapma tarzın var çekici bir özelliği olan şeyler belki

things that make people feel happy or people who feel valued you say nice

insanları mutlu eden veya değer verilen insanları hissettiren şeyler yapmaktan hoşlanıyorsun güzel şeyler söylüyorsun sofistikesin belki

things you are sophisticated maybe you are a courteous person you are suave

nazik birisin tatlı tatlısın

suave sometimes we use this word negatively as well we might use it in a

bazen bu kelimeyi olumsuz olarak da kullanırız kullanabiliriz

in a negative way if a person is being too suave you might say they are being

olumsuz bir şekilde, eğer bir kişi çok nazik davranıyorsa, onun

too charming or maybe they are being a little false or fake with their charm so

çok çekici olduğunu söyleyebilirsiniz veya belki biraz sahte veya çekicilikleriyle sahte davranıyorlar, bu nedenle tatlı olan

a person who is suave is often a person who is sophisticated charming polite

bir kişi genellikle sofistike, çekici ve kibar bir kişidir.

they have a lovely way about them a suave person they are suave hello Donna

onlar hakkında hoş bir tavırları var tatlı bir insan tatlı insanlar merhaba Donna

hello Donna I am here but I have changed my profile picture oh yes I can see it

merhaba Donna buradayım ama profil resmimi değiştirdim oh evet bunu görebiliyorum

it's very small on my screen but yes I can see you have a new picture so is

ekranımda çok küçük ama evet yeni bir resmin olduğunu görebiliyorum yani öyle

that you is that your picture thank you very much for sending it I have received

bu senin resmin gönderdiğiniz için çok teşekkür ederim bu

some lovely emails by the way with some photographs and pictures so thank you

arada bazı fotoğraf ve resimlerin olduğu güzel e-postalar aldım bu yüzden çok teşekkür ederim

very much of course I won't show them here unless you ask me to do it but

tabi ki siz istemedikçe onları burada göstermeyeceğim ama

thank you I really do appreciate sometimes sometimes it's nice to put a

teşekkürler seni gerçekten takdir ediyorum bazen isme bir surat koymak güzel oluyor

face to the name so I see lots of names but sometimes it

bu yüzden bir sürü isim görüyorum ama bazen isimle

is nice to have a face that goes with the name I think so

uyumlu bir yüze sahip olmak güzel bence

here's another word we are looking at strange English words at the moment oh

işte başka bir kelime, garip İngilizce kelimelere bakıyoruz an oh

okay that is an interesting word you may or may not have heard of this English

tamam bu ilginç bir kelime bu İngilizce kelimeyi bir öykücüden önce duymuş olabilirsiniz veya duymamış olabilirsiniz

word before a raconteur rocontour a person well we often describe a

raconteur as a person who is a speechmaker

maybe they give speeches they are a storyteller they are a conversationalist

konuşkan

some people are very good at talking some people can think of lots of

bazı insanlar konuşmakta çok iyidirler bazı insanlar

different subjects to talk about very quickly they are very good at expressing

çok hızlı bir şekilde konuşmak için pek çok farklı konuyu düşünebilirler kendilerini ifade etmekte çok iyidirler hikayeler anlatmakta

themselves a person who is very good at telling stories so maybe a person who

çok iyi olan bir kişi bu yüzden belki

tells you a story in very interesting and engaging way that

size çok ilginç bir şekilde bir hikaye anlatan bir kişidir ve ilgi çekici bir şekilde,

might be described as a raconteur a raconteur they are a person who is very

bir öykücü bir öykücü olarak tanımlanabilecek ilgi çekici bir şekilde, onlar

good at telling stories a wreckin tool I'm not sure if I am a raconteur I'm not

öykü anlatmakta çok iyi bir insandır, bir yıkım aracıdır, öykücü olup olmadığımdan emin değilim,

sure maybe you are perhaps you are very good at telling stories maybe a funny

emin değilim, belki öylesindir belki de çok iyisindir hikaye anlatmak belki

situation that happened in your life perhaps you have to stand up in front of

hayatında başına gelen komik bir durum belki

a group of people and talk about a certain subject or maybe some

bir grup insanın karşısına çıkıp belirli bir konu hakkında konuşmak zorundasın ya da belki

experiences that you've had in your life you are a raconteur I like that word it

hayatında yaşadığın bazı deneyimler sen bir öykücüsün bu kelimeyi seviyorum

sounds French hello Zainab I pray to the Lord to protect you

kulağa Fransızca geliyor merhaba Zainab Tanrı'ya seni

from all evil and harm well that's very kind of you thank you very much for that

tüm kötülüklerden ve zararlardan koruması için dua ediyorum bu çok naziksiniz bunun için çok teşekkür ederim bunun için çok teşekkür ederim bu çok

thank you that's lovely Andy says I oh I think

güzel Andy diyor ki ben oh bence

actors many actors are very good at telling stories I think so you often

aktörler birçok aktör hikaye anlatmakta çok iyi ben bence çoğu kez

find actors a person who acts for a living are very good at telling stories

aktörleri geçimini sağlamak için oyunculuk yapan bir kişinin hikaye anlatmakta çok iyi olduğunu

because they are good at expressing things I think so Luis Mendez says

çünkü bir şeyleri ifade etmekte iyi olduklarını düşünüyorum Luis Mendez öykücü diyor

raconteur my father was a raconteur but in

babam öykücüydü ama

Portuguese it is called a contour a contour a person who is speaking in a

Portekizcede buna kontur a kontur bir kişi denir kim

very interesting and engaging way they are very good at doing it a big Bonjour

çok ilginç ve ilgi çekici bir şekilde konuşuyor bunu yapmakta çok iyiler Fransa'dan büyük bir Bonjour

from France hello Carrie nice to see you here we are looking at some interesting

merhaba Carrie seni burada görmek güzel bazı

some interesting English words here's another one oh I like this one now this

ilginç İngilizce kelimelere bakıyoruz işte bir tane daha oh bunu beğendim şimdi bu

is something we might hear from time to time if we are talking about

a successful and wealthy person so maybe a person who is wealthy maybe they have

başarılı ve varlıklı bir insandan bahsediyorsak zaman zaman duyabileceğimiz bir şey yani belki zengin olan bir kişinin

a lot of money and they will engage in this thing this thing called altruism

çok parası vardır ve bu şeyle meşgul olacaklardır bu fedakarlık denen şey

altruism a person who does this can be described as altruistic an altruistic

fedakarlık bunu yapan bir kişi yapabilir özgeci olarak tanımlanabilir özgeci bir

person takes part or does something that might be described as altruism altruism

kişi özgecilik olarak tanımlanabilecek bir şeye katılır veya yapar özgecilik diğerkâmlık

a person who is in selfless a selfless person who puts other people ahead of

içinde olan bir kişi diğer insanları kendisinin önüne koyan özverili

themselves maybe a person who is willing to give money to other people without

bir kişi belki de hiçbir şey istemeden diğer insanlara para vermeye istekli bir kişi

wanting any reward so to do something without wanting reward you do something

ödül yani ödül istemeden bir şey yapmak için bir şeyi

selflessly you do something without wanting reward so something is done I'll

özverili bir şekilde yaparsınız ödül istemeden bir şey yaparsınız yani bir şey yapılır Ben

truest eclis altruism it describes selflessness a person who

gerçek eclis özgeciliği

does something for other people but they do it without wanting any reward or

diğer insanlar için bir şeyler yapan ama bunu herhangi bir ödül veya tanınma istemeden yapan bir kişiyi özveri olarak tanımlar.

recognition you do it selflessly selfish acts a selfish action

özverili bir şekilde bencil davranır bencil bir eylem

something that helps people but without wanting any reward so you might describe

insanlara yardım eden bir şey ama herhangi bir ödül istemeden

certain people I suppose people like Bill Gates some people say that he is

belirli insanları tanımlayabilirsiniz sanırım Bill Gates gibi insanlar bazı insanlar onun fedakar olduğunu söyler

altruistic however I'm not sure how true that is because of course he is a

ancak bunun ne kadar doğru olduğundan emin değilim çünkü elbette o o bir

multi-billionaire and a lot of people do talk about his generosity so I'm not

multi-milyarder ve pek çok insan onun cömertliğinden bahsediyor, bu yüzden

sure if his actions can be described as altruistic because he does like getting

eylemlerinin fedakar olarak tanımlanıp tanımlanamayacağından emin değilim çünkü onunla

the glory that goes with it Oh Sergey

birlikte gelen zaferi elde etmeyi seviyor Oh Sergey

is here hello Sergio nice to see you here today

burada merhaba Sergio seni görmek güzel bugün burada

Kevin Kevin Cardenas hello Kevin hi mr. Duncan why are you in that beautiful why

Kevin Kevin Cardenas merhaba Kevin merhaba bay. Duncan neden o kadar güzelsin neden

aren't you in the garden I'm not in the garden today because the weather is a

bahçede değilsin Bugün bahçede değilim çünkü

little bit rough outside we've had a lot of wind and it is a little bit cold can

dışarıda hava biraz sert, çok rüzgar aldık ve hava biraz soğuk

you believe it outside he was the view outside it's actually quite cold it does

inanabiliyor musun? dışarısı o dışarıdaki manzaraydı aslında oldukça soğuk aslında

not feel like summer to be honest it doesn't feel like summer at all so that

yaz gibi gelmiyor açıkçası yaz gibi gelmiyor yani

is the view outside and there is the other view looking into the distance

dışarıdaki manzara bu ve şu anda uzaklara bakan başka bir manzara var

right now and you can see the Sun is now out you can even see the clouds you can

ve siz yapabilirsiniz bak güneş şimdi çıktı bulutları bile görebilirsin tarlada

see the shadows of the clouds moving across the field and that gives you an

hareket eden bulutların gölgelerini görebilirsin ve bu sana havanın

idea of how windy it is it's very windy you can see the shadows of the clouds on

ne kadar rüzgarlı olduğu hakkında bir fikir verir hava çok rüzgarlı çimlerin üzerinde bulutların gölgelerini görebilirsin

the grass because the clouds are moving by very fast because today is windy so I

çünkü bulutlar çok hızlı hareket ediyor çünkü bugün rüzgarlı,

hope that answers your question that is the reason why I am in the studio today

umarım bu sorunuzu cevaplar, bugün stüdyoda olmamın nedeni bu,

an altruistic person has a heart of gold they do things selflessly I think so

fedakar bir insanın altın gibi bir kalbi vardır, her şeyi özverili bir şekilde yaparlar bence çok

very good here's another one oh I like this word some people believe

çok iyi işte bir tane daha oh Bu kelimeyi seviyorum bazı insanlar

that life has lots of things prepared for you sometimes perhaps if you do a

hayatın sizin için hazırladığı pek çok şeyin olduğuna inanıyor bazen belki

good thing in your life maybe good things will come here is a word that

hayatınızda iyi bir şey yaparsanız belki buraya iyi şeyler gelir

describes all of those things and the word is serendipity have you ever heard

tüm bunları anlatan bir kelime ve tesadüf kelimesi hiç gördünüz mü?

of this word it is a very poetic word a poetic word that means destiny or fate

bu kelimeyi duymuştum bu çok şiirsel bir kelimedir kader anlamına gelen şiirsel bir kelime

or something that lies ahead that is waiting to happen so maybe people look

ya da kader ya da ileride gerçekleşmeyi bekleyen bir şey bu yüzden belki insanlar

in their life for for their their paths or road your fate

hayatlarında yollarını ya da kaderini ararlar,

some people describe karma as a type of fate so the things you do to other

bazı insanlar karmayı bir diğer insanlara yaptığınız şeyler eninde

people will eventually come back to you so some people do believe in karma

sonunda size geri dönecek, bu nedenle bazı insanlar karmaya inanır

serendipity is the fate that lies ahead the things that happen in your life the

tesadüf önünüzde yatan kaderdir hayatınızda olan şeyler

things that are on the road ahead as you go through life serendipity I like that

siz içinden geçerken önünüzdeki yolda olan şeyler hayat şans bu

word we are looking at some strange words today but this one is a word that

kelimeyi beğendim bugün bazı garip kelimelere bakıyoruz ama bu

is used quite often this is a word that is used quite often when we are talking

oldukça sık kullanılan bir kelime bu kader hakkında konuşurken oldukça sık kullanılan bir kelime kader

about fate destiny karma do you believe in destiny do you believe that your fate

karması kadere inanıyor musun inanıyor musun Kaderinin

is already ahead do you believe that if you do something good in your life

şimdiden önünde olduğuna inanıyor musun hayatında iyi bir şey yaparsan

then maybe good things will come your way and of course the opposite if you do

belki iyi şeyler yoluna girecek ve tabii ki tam tersi

bad things maybe bad things will come your way in the future

kötü şeyler yaparsan gelecekte kötü şeyler de olabilir

Sergio Oh Thank You Sergio that is very poetic thank you serendipity has brought

Sergio Oh Teşekkürler Sergio çok şiirsel teşekkür ederim rastlantı

us all together I like that one yes maybe that is a very good way of looking

hepimizi bir araya getirdi Bunu beğendim evet belki bu çok iyi bir bakış açısı işte

at it very good way of looking at that here is another one oh this is

buna başka bir bakış oh bu

especially for those who are living in France

özellikle içinde yaşayanlar için Fransa

trust me this is this is a word that is used in English honestly I'm not joking

bana güvenin bu İngilizcede kullanılan bir kelime dürüstçe Şaka yapmıyorum

it is definitely a word that is used in English even though it sounds French but

bu kesinlikle Fransızca gibi görünse de İngilizcede kullanılan bir kelime ama

it is a word that is used in English monitor has gone off it is tour-de-force

İngilizcede kullanılan bir kelime monitör kullanımdan kalktı tour-de-force

tour-de-force when we talk about a tour de force it means a performance or some

tour-de-force, tour de force hakkında konuştuğumuzda, bu, büyük bir beceri veya başarı ile yapılan bir performans veya bir tür başarı anlamına gelir;

sort of achievement that is done with great skill or accomplishment so a tour

bu nedenle, tour

de force is something that is done with success skill and great accomplishment

de force, başarı becerisiyle yapılan bir şeydir ve büyük başarı

you are very good at doing a certain thing it is a tour de force

belli bir şeyi yapmakta çok iyisin bu tam bir güç gösterisi

thank you for your messages I'm getting lots of messages coming through today by

mesajların için teşekkür ederim bugün çok fazla mesaj alıyorum bu

the way it's very busy today tour de force of course as you can see it is it

arada bugün çok meşgul

is French yes tour de force tour de force now the translation is feat of

Fransızca evet tour de force tour de force şimdi çeviri

strength so your feat of strength something you have done with great

güç marifetidir yani güç marifetiniz büyük bir

accomplishment or great maybe courage as well sometimes doing

başarıyla veya büyük belki cesaretle yaptığınız bir şey bazen güç

something difficult to have a feat of strength means that you can overcome

marifetine sahip olmak için zor bir şey yapmak üstesinden gelebileceğiniz anlamına gelir

lots of difficulties or things that might lie ahead tour de force I like

pek çok zorluk ya da önümüzde bekleyen şeyler zorlayıcı olabilir Bunu sevdim bunu

that one I like it a lot so it is it is amazing how many words that actually

çok beğendim bu yüzden gerçekten

well this is actually French you see so this is French but we do use it in

iyi olan bu aslında Fransızca olan kaç kelime olması şaşırtıcı yani bu Fransızca ama biz onu İngilizce kullanıyoruz

English so the actual French words are used there is no translation it is

yani gerçek Fransızca kelimeler kullanılıyor çeviri yok bu

tour-de-force a great accomplishment you have put great work or a lot of effort

tour-de-force büyük bir başarı bir şeye çok emek veya çok çaba sarf ettiniz

into something and you have succeeded a tour de force I like that we will have I

ve bir tour de force başardınız hoşuma gidiyor ki sahip olacağız

think we've got three more and then we are going to look at some photographs

sanırım biz Üç tane daha var ve sonra bazı fotoğraflara bakacağız

but they are no ordinary photographs they are mr. Steve and myself taken 14

ama bunlar sıradan fotoğraflar değiller, baylar. Steve ve ben 14

years ago when Steve came to see me in China so we are going to look at that

yıl önce Steve Çin'de beni görmeye geldiğinde çekildik bu yüzden buna bakacağız

don't go away don't go away putting a lot of effort

gitme uzağa gitme bir şey için çok fazla çaba sarf etmek

into something is a tour de force with great accomplishment here's another word

büyük başarı ile güç gösterisidir işte başka kelime

oh this is a word that I might use some times to describe mr. Steve crotchety

oh bu bazen bay'ı tarif etmek için kullanabileceğim bir kelime. Steve huysuz

a person who is crotchety a crotchety person I love that word it's nice to say

huysuz bir insan huysuz bir insan Bu kelimeyi seviyorum

crotchety you describe a person as being crotchety if they are miserable a person

huysuz demek güzel bir insanı mutsuzsa huysuz olarak tanımlıyorsunuz

who often complains or moans maybe a mean-spirited person might be described

sık sık şikayet eden veya inleyen bir kişi belki kötü ruhlu bir kişi

as crotchety a crotchety old man he is a person who is miserable bad-tempered

huysuz ve huysuz olarak tanımlanabilir yaşlı adam o sefil bir insandır huysuz huysuz huysuz

moody and friendly cantankerous Oh see now that is also an unusual word in

ve arkadaş canlısı huysuz Oh, şimdi bakın bu da İngilizcede alışılmadık bir kelime huysuz

English cantankerous a person who is crotchety is miserable

bir kişi huysuz sefildir

quite often they are bad-tempered they are crotchety my next-door neighbor

oldukça sık onlar huysuz onlar huysuz yan komşum

lives on his own and he is very crotchety his crotchety character here's

kendi başına yaşıyor ve çok huysuz onun huysuz karakteri işte bir

another one oh we have we have a we have two words not just one oh very nice

tane daha oh elimizde bir tane var iki kelimemiz var sadece bir değil oh çok güzel

conjugate conjugate and also ruminate now these are two very interesting words

eşlenik ve ayrıca geviş getiriyor şimdi bunlar iki çok ilginç kelime

conjugate and ruminate so if we look at the words well if you conjugate it means

eşlenik ve geviş getiriyor yani bakarsak kelimelerde eşlenik yaparsan, düşündüğün anlamına gelir,

you you think you consider you muse I like that word you use you reflect on

düşünürsün, ilham alırsın, kullandığın o kelimeyi seviyorum hayatında olup bitenleri yansıtırsın,

what has happened in your life you think about the things that have happened

olmuş şeyler hakkında düşünürsün,

maybe you consider a certain situation or maybe you are considering where your

belki belirli bir durumu düşünürsün veya belki düşünürsün hayatın nereye

life is going mmm ponder there's another word I think I actually used ponder a

gidiyor mmm düşün başka bir kelime daha var sanırım

couple of weeks ago as one of my strange words ponder think you are a person who

birkaç hafta önce düşününce kullandım, çünkü garip kelimelerimden biri düşün düşün

likes to cogitate cogitate and the other word of course is ruminate as well which

düşünmeyi seven bir insansın düşün düşün düşün ve diğer kelime de tabii ki ruminasyon yani ruminasyon

means the same thing so ruminate is also the same word it

aynı şey yani ruminasyon da aynı kelime aynı

means the same thing you think about something carefully you ruminate you

anlama geliyor bir şey hakkında

cogitate ruminate you think carefully about something you think carefully

dikkatlice düşünüyorsun derin derin

about a certain situation you consider something you ponder the possibilities

düşünüyorsun derin derin düşünüyorsun

in your life what can I do where will I be in the future you think

yap ben gelecekte nerede olacağım

about it you conjugate you ruminate you think about something finally one more

onu ​​düşünürsün konjuge edersin uzun uzun düşünürsün bir şey düşünürsün sonunda bir tane daha oh

oh yes we have two words again two more words together fiery fiery or scorching

evet iki kelimemiz daha var birlikte iki kelimemiz daha ateşli ateşli veya kavurucu

so when we say that something is fiery we can say that it is burning it is hot

bu yüzden bir şeyin ateşli olduğunu söylediğimizde şunu söyleyebiliriz yanıyor sıcak

it is maybe similar to a fire maybe there is heat coming from something and

belki ateşe benziyor belki bir şeyden ısı geliyor ve

it is fiery maybe something is actually on fire

ateşli bir şeyi

fiery you might describe the scene of a fire as being fiery

something is on fire it is ablaze

scorching is to heat something up in a same way in a very similar way something

aynı şekilde çok benzer bir şekilde ısıtmak bir şey ateşlidir

is fiery it is capable of burning something scorching it is very hot a

kavurucu bir şeyi yakmaya muktedirdir çok sıcaktır

fiery pit is a hot pit a scorching pit maybe there is a fire taking place a

ateşli bir çukur sıcak bir çukurdur kavurucu bir çukur belki bir

fire is burning in the pit it is fiery it is scorching it is very hot so there

yangın meydana gelmektedir çukur ateşli kavurucu çok sıcak yani işte

we have it we have some words for you to look at you can write them down you can

bizde var bakmanız için bazı kelimeler var onları yazabilirsiniz

watch this live stream again and of course you can make a note of those

bu canlı yayını tekrar izleyebilirsiniz ve tabii ki o kelimeleri not edebilirsiniz

words and that is the beauty of doing this you can watch this lesson as many

ve işte bunu yapmanın güzelliği de bu dersi istediğiniz kadar izleyebilirsiniz daha

times as you want you could have captions later and as I mentioned

sonra altyazı alabilirsiniz ve daha önce de belirttiğim gibi

earlier you can also translate the captions into your own language mr.

altyazıları kendi dilinize de çevirebilirsiniz efendim.

Duncan do you like horse riding I did many years ago yes I have ridden a horse

Duncan ata binmeyi sever misin Yıllar önce yaptım evet ata bindim

it's not an easy thing to do one of the things I always notice about getting on

bu kolay bir şey değil ata binerken her zaman fark ettiğim şeylerden biri

a horse is you you suddenly realize you realize suddenly how big they are when

sizsiniz aniden ne kadar büyük olduklarını fark ettiğinizi anlıyorsunuz

you're sitting on top of them it feels like if you are very high up and that is

üstlerinde oturuyormuşsunuz gibi bir his çok yüksekteymişsiniz gibi hissettiriyor ve

one of the reasons why people who fall off horses are often badly injured I

atlardan düşen insanların genellikle kötü şekilde yaralanmasının sebeplerinden biri de bu

think so this is English addict we are with you

bence bu bir İngiliz bağımlısı

for another half an hour another half an hour of this and then I will go tomorrow

yarım saat daha sizinleyiz başka bir yarım saat sonra yarın gideyim ben

I'm not here I'm having one day off so tomorrow is my off day if you want to

burada değilim 1 gün izinliyim yani yarın izin günüm

send me an email by the way you can write to me you can also follow me on

bana mail atmak istersen bu arada bana yazabilirsin beni de takip edebilirsin Facebook'ta da

Facebook as well and if you want to help my work continue

ve işimin sonsuza dek devam etmesine yardımcı olmak istiyorsanız,

forever and ever you can also make a donation

ayrıca bir bağışta bulunabilirsiniz

mmm Friday afternoon we are here together sharing our love of the English

mmm Cuma öğleden sonra burada birlikte İngilizce sevgimizi paylaşıyoruz

language English addict don't forget you can catch my lessons my English addict

İngiliz bağımlısı unutma derslerimi yakalayabilirsin İngiliz bağımlım

lessons are Sunday Wednesday and Friday however as I mentioned already we're

dersler pazar çarşamba ve cuma ancak daha önce de belirttiğim gibi

doing some extra live streams I will be here on extra days including Monday

fazladan canlı yayınlar yapıyoruz pazartesi salı ve perşembe dahil fazladan günlerde burada

Tuesday and Thursday so I am here six days a week with of

olacağım bu yüzden haftanın altı günü buradayım tabii ki

course Saturday as my free day I don't know what I'm doing tomorrow I have no

boş günüm cumartesi yarın ne yapacağımı bilmiyorum

plans for tomorrow so I'm not sure what is going to happen but I'm sure mr.

yarın için bir planım yok bu yüzden ne olacağından emin değilim ama eminim bay.

Steve has something wonderful planned for us to do tomorrow

Steve'in yarın yapmamız için harika bir planı var,

talking of mr. Steve for those who don't know many years ago I spent quite a few

Mr. Bilmeyenler için Steve uzun yıllar önce

years a long time in China teaching English I lived there I worked there and

Çin'de İngilizce öğretmek için epeyce uzun bir zaman geçirdim orada yaşadım orada çalıştım ve

I had quite a lot of success there as well

orada oldukça fazla başarı elde ettim ayrıca

a lot of people have asked mr. Duncan what happened though when mr. Steve was

birçok insan bayım sordu. Duncan ne zaman oldu Bay. Steve

in England and you were in China what happened what happened did something

İngiltere'deydi ve sen Çin'deydin ne oldu ne oldu bir şey oldu mu

happen maybe maybe you had an argument and you

belki tartıştın ve

wanted to get as far away from Steve as possible that is not so you will be

Steve'den olabildiğince uzaklaşmak istedin bu öyle olmadığını

pleased to hear so here are some photographs proving this is proof that

duymaktan memnun olacaksın bu yüzden işte kanıtlayan bazı fotoğraflar bu kanıtı

mr. Steve did come to China to see me he actually did visit me in 2006 and before

mr. Steve beni görmek için Çin'e geldi, aslında 2006'da beni ziyaret etti ve

anyone says anything yes mr. Steve does look very young and

kimse bir şey demeden evet bayım. Steve gerçekten çok genç görünüyor ve ben

also I look very young because it was 14 years ago 14 years ago so here we go

de çok genç görünüyorum çünkü bu 14 yıl önceydi 14 yıl önceydi, işte başlıyoruz

this is a set of pictures a group of photographs

bu bir dizi resim,

during mr. Steeves visit to me in china are you ready oh dear here is the first

Mr. Steeves Çin'de beni ziyarete hazır mısın canım işte ilk

photograph so here is myself and mr. Steve together on a very cold day you

fotoğraf işte ben ve bayım. Steve çok soğuk bir günde birlikte,

might notice behind us on this photograph you will see that there is a

bu fotoğrafta arkamızda fark etmişsinizdir,

lake behind us which is actually frozen completely so the lake behind us is

arkamızda aslında tamamen donmuş bir göl olduğunu göreceksiniz, bu yüzden arkamızdaki göl

actually frozen solid and there it is so that is it yes I know mr. Duncan you

aslında donmuş ve işte orada, öyle mi evet biliyorum Bay. Duncan,

look so young and mr. Steve looks so young so there is Steve visiting me in

çok genç görünüyorsunuz ve Mr. Steve çok genç görünüyor, bu yüzden Steve

China 14 years ago and I remember when he came it was freezing cold because it

14 yıl önce Çin'de beni ziyarete geldi ve o geldiğinde havanın buz gibi olduğunu hatırlıyorum çünkü

was during I think it was in January January 2006 when Steve came so we were

Steve'in geldiği sanırım Ocak 2006'daydı, bu yüzden

still in the middle of winter in the place where I was living and it was

hala kışın ortasındaydık. yaşadığım yer ve hava

freezing cold so there is Steve and myself together and you can see Steve

dondurucu soğuktu yani Steve ve ben yan yanayız ve Steve'in güneş gözlükleriyle

was looking very cool and sophisticated in his sunglasses and I'm also wearing

çok havalı ve sofistike göründüğünü görebilirsiniz ve ben de güneş

my sunglasses because the Sun was out it wasn't warm in fact I remember Steve

gözlüklerimi takıyorum çünkü güneş dışarıdaydı ve sıcak değildi. aslında Steve'in

saying why is it so cold and it was it was around I think it was around minus

neden bu kadar soğuk olduğunu söylediğini hatırlıyorum ve o civarlardaydı sanırım yaşadığım yerde

10 maybe minus 12 12 below zero in the place I lived here's another picture so

sıfırın altında eksi 10 belki eksi 12 12 civarındaydı işte başka bir resim, yani

these are photographs of mr. Steve when he came to visit me in China he was a

bunlar bayın fotoğrafları. Steve Çin'de beni ziyarete geldiğinde

photograph taken in this is actually in my house Steve is I think he was sending

bu aslında benim evimde çekilmiş bir fotoğraftı

some emails to his family so here's the next photograph so there is Steve he's

on my computer in my my little office space in my house

Evimde bir ofis alanı vardı

and I think I think he was actually sending some emails to his family

ve sanırım ailesine bazı e-postalar gönderiyordu

because they were really worried about Steve coming to China they weren't sure

çünkü Steve'in Çin'e gelmesinden gerçekten endişeleniyorlardı

whether Steve would be safe but he was he was safe everything was alright we

Steve'in güvende olup olmayacağından emin değillerdi ama o güvendeydi her şey yolundaydı biz

had a lovely time tamarah says you seem to be so young and

vardık güzel bir zaman tamarah çok genç ve yakışıklı göründüğünü söylüyor

handsome oh thank you very much I know I used to

oh çok teşekkür ederim

be very handsome many years ago but not anymore

yıllar önce çok yakışıklı olduğumu biliyorum ama artık değil

here's another photograph this is mr. Steve once more in one of my classes

işte başka bir fotoğraf bu bay. Steve bir kez daha derslerimden birinde

would you like to see Steve with some of my students there he is

Steve'i bazı öğrencilerimle birlikte görmek ister misiniz, o

so mr. Steve once again he looks so happy doesn't he and yes you can see all

çok bay. Steve bir kez daha çok mutlu görünüyor, değil mi ve evet tüm

of my students so this is one of my classes that I used to teach so they are

öğrencilerimi görebiliyorsunuz yani bu benim öğrettiğim derslerimden biri yani onlar

actually my students behind Steve and most of my students were girls there

aslında Steve'in arkasındaki benim öğrencilerim ve öğrencilerimin çoğu kızdı

were many girls in my school and many of the students that I taught were were

birçok öğrenci vardı okulumdaki kızlar ve öğrettiğim öğrencilerin çoğu

actually girls they seem to be quite fascinated by mr. Steve I think they are

aslında kızlardı, görünüşe bakılırsa Bay'dan oldukça etkilenmişlerdi. Steve bence

looking at his head I don't know why because you do get bald Chinese people

kafasına bakıyorlar Nedenini bilmiyorum çünkü Çinliler kel oluyor

Chinese people can be bald as well it is not just something that Western people

Çinliler de kel olabiliyor bu sadece Batılılarda olan bir şey değil

have and there is Steve oh it looks as if Steve is trying to use his mobile

ve Steve var oh görünüşe göre Steve deniyor cep telefonunu kullanmak

phone but of course as we all know mr. Steve is not very good at working

ama tabii ki hepimizin bildiği gibi Mr. Steve teknolojiyi çalıştırmada pek iyi değil,

technology so even 14 years ago Steve seemed very confused by mobile phones

bu yüzden 14 yıl önce bile Steve'in cep telefonlarıyla kafası çok karışmış görünüyordu, o

even though back then 14 years ago cell phones were actually quite simple

zamanlar 14 yıl önce cep telefonları aslında oldukça basit

devices I love mr. Steeves face he looks really

cihazlardı . Steve'in yüzü olanlardan gerçekten kafası

confused by what is going on here's another one we are looking at some

karışmış görünüyor burada bir tane daha

photographs of Steve when he was in China anis is mr. Steve your brother or

Steve'in Çin'deyken çekilmiş bazı fotoğraflarına bakıyoruz anis bay. Steve kardeşin veya

friend he's my best friend he is my soul mate and there he is standing on a

arkadaşın o benim en iyi arkadaşım o benim ruh eşim ve orada

street corner in China and if you look in the distance you can see there is KFC

Çin'de bir sokak köşesinde duruyor ve uzaktan bakarsanız orada KFC olduğunu görebilirsiniz Eskiden

I used to spend many hours in that KFC sometimes I would ride on my bicycle

o KFC'de uzun saatler geçirirdim bazen yapardım KFC'ye kadar bisikletimle giderdim

all the way to KFC and I would have some chicken I would have some mashed potato

ve biraz tavuk yerdim Biraz patates püresi yerdim oh

oh yes I really used to love KFC mashed potato with gravy oh I could eat some of

evet eskiden KFC soslu patates püresini gerçekten severdim oh bundan biraz yiyebilirim

that now I really do miss that so KFC yes though that there was KFC in China

şimdi onu gerçekten özlüyorum yani KFC evet gerçi

14 years ago not many not many and of course we did eat a lot of food while

14 yıl önce Çin'de KFC vardı, çok değil ve tabii ki Steve benimleyken çok fazla yemek yedik

Steve was with me and there you can see there is Steve at a Chinese buffet so

ve orada bir Çin büfesinde Steve olduğunu görebilirsiniz, böylece bir

you can see there was lots of food laid out and Steve is helping himself to some

sürü yemek olduğunu görebilirsiniz. dışarıda ve Steve lezzetli Çin sebzeleri için kendine yardım ediyor

delicious Chinese vegetables and you can see there is quite a selection of food

ve oldukça geniş bir yemek yelpazesi olduğunu görebilirsiniz

there there is some hot food cold food there are some vegetables also noodles

orada biraz sıcak yiyecek soğuk yiyecek var bazı sebzeler ve ayrıca erişte

needless to say whilst Steve was with me we did eat a lot of food as you will see

Steve yanımdayken söylemeye gerek yok biz çok yedik daha sonra göreceğiniz gibi yemek

later

would you like to see mr. Steve sitting on a camel

mr görmek ister misiniz? Steve bir devenin üzerinde oturuyor,

this is mr. Steve he is on a camel he is riding on the back of a camel I

bu Mr. Steve o bir devenin üzerinde o bir devenin sırtında biniyor Şaka

I'm not joking he is very Steve looking very happy I don't know why I'm not sure

yapmıyorum o çok Steve çok mutlu görünüyor Nedenini bilmiyorum

if he's excited or terrified I'm not quite sure let's zoom in slightly let's

Heyecanlı mı yoksa korkmuş mu emin değilim Tam olarak emin değilim biraz yakınlaştıralım daha

have a closer look ah yes there he is yes I'm not sure if he looks happy or

yakından bakalım ah evet orada evet mutlu mu yoksa biraz korkmuş mu emin değilim

slightly afraid I I love the expression on the camels face can you see the camel

devenin yüzündeki ifadeyi seviyorum deveyi görebiliyor musunuz

it does not look very happy I think the reason is because it has mr. Steve

pek mutlu görünmüyor bence sebebi Bay sahip olduğu içindir. Steve

sitting on its back so that was taken at one of the the area's thiet

sırtüstü oturuyor, bu da bölgenin hırsızlarından birinde çekildi.

I don't know it was like an area that was giving some flavour of the mongolian

Bilmiyorum, burası moğol

lifestyle so this was an area quite close to where I lived in China here's

yaşam tarzının tadına varan bir bölgeydi, bu yüzden burası Çin'de yaşadığım yere oldukça yakın bir bölgeydi, işte

another one so there is mr. Steve outside a traditional Mongolian yurt so

başka bir yer. bir yani bay var Steve geleneksel bir Moğol yurdunun dışındadır, bu nedenle o

that particular house is called a yurt it is a traditional Mongolian house it

eve yurt denir, bu geleneksel bir Moğol evidir,

looks like a large tent which is because it is basically and that actually was a

büyük bir çadıra benzer, çünkü temelde ve aslında bir

restaurant so what Steve is standing outside there is a restaurant we

restorandır, bu yüzden Steve'in dışarıda durduğu şey aslında bizim bildiğimiz bir restorandır. biraz sonra göreceğiniz gibi

actually went in there to eat some food as you will see next so there is Steve

oraya yemek yemeye gitti, bu yüzden Steve

eating some mutton and if you ever go to Inner Mongolia you will eat lots of

biraz koyun eti yiyor ve İç Moğolistan'a giderseniz çok

mutton I don't know why but a lot of people do eat mutton in China especially

koyun eti yiyeceksiniz Nedenini bilmiyorum ama özellikle Çin'de birçok insan koyun eti yer.

in Inner Mongolia

İç Moğolistan'da

another picture of Steve so all of these photographs are 14 years old 14 years

Steve'in başka bir resmi yani bu fotoğrafların hepsi 14 yaşında 14 yıl

ago now this is something I never want to see mr. Steve doing mr. Steve with a

önce şimdi bu asla görmek istemediğim bir şey bayım . Steve mr yapıyor

bow and arrow no I don't think so I don't know why whenever I see that

Ok ve yayı olan Steve hayır Sanmıyorum yani o fotoğrafı ne zaman görsem neden bilmiyorum

photograph I always feel a little worried I don't know why it just seems

biraz endişeleniyorum Neden bilmiyorum

strange seeing mr. Steve carrying carrying a weapon I would never trust

Bay'ı görmek garip geliyor. Steve, asla güvenmeyeceğim bir silah taşıyor,

mr. Steve with anything especially a bow and arrow

Bay. Steve herhangi bir şeyle, özellikle ok ve yayla,

I think so hello Donna hello also Irene I haven't forgotten

bence bu yüzden merhaba Donna merhaba, Irene de seni unutmadım,

about you barong says you look so young yes well

barong çok genç göründüğünü söylüyor, evet,

it was fourteen years ago that's probably the reason why here's mr. Steve

on dört yıl önceydi, muhtemelen burada olmasının nedeni bu, Bay. Steve

he wants to phone his mother he was trying to get through to his mother on

annesini aramak istiyor telefonda annesine ulaşmaya çalışıyordu

the phone but unfortunately none of the phones would work they were all broken

ama ne yazık ki telefonların hiçbiri çalışmıyordu hepsi bozuktu bu yüzden

so there is Steve trying his best he's shouting Martha Martha

Steve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor Martha Martha diye bağırıyor

obviously you enjoyed a lot of that time together I did well can you believe it I

belli ki o zamandan çok keyif almışsın birlikte iyi yaptım inanabiliyor musun

hadn't seen Steve for nearly three years so I actually hadn't seen Steve for

Steve'i yaklaşık üç yıldır görmemiştim, bu yüzden aslında Steve'i

nearly three years here's another photograph of Steve in

yaklaşık üç yıldır görmemiştim işte Steve'in sokakta başka bir fotoğrafı

the street and there is an old gentleman who is watching Steve

ve Steve'i izleyen yaşlı bir beyefendi var

he seems very interested in mr. Steve

gibi görünüyor bey çok ilgilendi Steve

maybe he thinks that mr. Steve is one of his long-lost grandsons I don't know so

belki de Mr. Steve, uzun süredir kayıp olan torunlarından biri, tanımıyorum, bu yüzden

they're once again mr. Steve standing on the street corner looking rather

onlar bir kez daha Mr. Steve sokağın köşesinde durmuş oldukça

embarrassed I don't know why but he he did feel a little uncomfortable for two

utanmış görünüyordu, neden bilmiyorum ama iki nedenden dolayı biraz rahatsız hissediyordu:

reasons one he was well one of the very few Westerners in the city where I was

Birincisi, yaşadığım şehirdeki çok az Batılıdan biriydi

living and also people would often stare they would look a little bit like the

ve ayrıca insanlar sık ​​sık onlara dik dik bakarlardı. biraz

elderly gentleman behind mr. Steve he is looking at us because he's interested

bay'ın arkasındaki yaşlı beyefendiye benzeyebilirdi. Steve bize bakıyor çünkü

he's intrigued because we're not Chinese and in the city where I was working not

ilgileniyor ilgi duyuyor çünkü biz Çinli değiliz ve çalıştığım şehirde çok

many people were Western he would very rarely see Caucasian white foreigners he

fazla insan Batılı değildi Kafkasyalı beyaz yabancıları

would very rarely see it here's another one cheer up Steve

çok nadiren görürdü onu çok nadiren görürdü işte bir tane daha neşelendirin Steve

he doesn't look very happy there I have a feeling that we we might we may have

orada pek mutlu görünmüyor içimde bir his var ki

just had an argument I think so I think I think we just had an argument about

az önce tartışmış olabiliriz sanırım bu yüzden sanırım az önce bir konuda tartıştık

something but there is Steve and there are some lovely ladies walking by I

ama Steve var ve yanımdan yürüyen çok güzel bayanlar var

noticed one of them is wearing a face mask and that was 14 years ago so as you

birinin yüz maskesi taktığını fark ettim ve bu 14 yıl önceydi, yani

can see in China people have been wearing face masks for many years so not

Çin'de görebileceğiniz gibi insanlar yıllardır yüz maskesi takıyor, bu yüzden sadece

just now because of you know what but for many years people have been wearing

şimdi sizin yüzünüzden değil ama uzun yıllardır insanlar

face masks quite often you will see people wearing face masks I did when I

yüz maskesi takıyor sık sık yüz maskesi takan insanları göreceksiniz

was living in China I would often see people wearing face masks here's another

Çin'de yaşarken yaptığım yüz maskesi takan insanları sık sık görürdüm işte başka bir

picture there's mr. Steve looking very fresh he

resim var bay. Steve çok taze görünüyor 14 yıl önce

looks so fresh and young although it was 14 years ago so there is a special place

olmasına rağmen çok taze ve genç görünüyor, bu yüzden işçi salonu denen özel bir yer var, bu yüzden

that is called the workers hall so it is named after

all of the workers it is a place where people would go to be entertained with

tüm işçilerin adını taşıyor, insanların çeşitli eğlencelerle eğlenmek için gittikleri bir yer.

various things I think there was actually a cinema in there as well so

şeyler bence orada aslında bir sinema da vardı yani

they would have lots of performances in that place and I think there was also a

orada çok performansları olurdu ve bence bir de

cinema don't worry he was the final photograph here is the last photograph

sinema vardı merak etmeyin o son fotoğraftı burası son fotoğraf merak

don't worry you don't have to look at anymore

etmeyin 'Artık bakmam gerekiyor

and this is where Steve was saying goodbye this is at the airport just as

ve burası Steve'in vedalaştığı yer burası tam

Steve was about to leave terrible I felt so upset I can't begin to tell you how

Steve gitmek üzereyken havaalanında çok kötü hissettim O kadar üzüldüm ki Steve İngiltere'ye döndüğünde ne kadar üzüldüğümü size anlatamam.

sad I felt when Steve went back to England but the good news was I went to

ama iyi haber şu ki,

England a couple of weeks later so actually I went across to see Steve in

birkaç hafta sonra İngiltere'ye gittim, bu yüzden aslında

England a couple of weeks after this photograph was taken

bu fotoğraf çekildikten birkaç hafta sonra İngiltere'de Steve'i görmeye gittim ve

so I spent I think I spent maybe three weeks in England and then I came back to

sanırım İngiltere'de üç hafta geçirdim ve sonra geri döndüm.

China I returned to China after staying there for three weeks so I hope you

Çin'e orada üç hafta kaldıktan sonra Çin'e döndüm, umarım

enjoyed that some photographs something different

beğenmişsinizdir, bazı fotoğraflar daha önce

photographs that have never been seen before the first time I've ever shown

hiç görülmemiş farklı fotoğraflar onlara ilk kez gösterdim,

them so I hope you will you enjoy that

umarım beğenirsiniz

mr. Duncan the beard suits you really please can we not talk about beards

bay. Duncan sakal sana çok yakışıyor lütfen sakallar hakkında konuşmayalım mı sakal

I'm not going to grow a beard because now my beard is white you see so if like

bırakmayacağım çünkü artık sakalım

if I grew a beard now it would be completely white I would look like

beyaz resimler

father Christmas thank you so much for the pictures thank you Andy

için çok teşekkür ederim Andy rica ederim

you are welcome they are personal pictures private pictures but now you've

bunlar kişisel resimler özel resimler ama şimdi Steve Çin'de beni görmeye geldiğinde

had a chance to see what happened when Steve came to see me in China I would

ne olduğunu görme şansın oldu

love to go back to Asia there are many parts of Asia that I would love to visit

Asya'ya geri dönmek isterdim çok var Asya'nın Japonya dahil ziyaret etmek istediğim bölgeleri

including Japan I would love to visit Japan Vietnam as well I would love to go

Japonya'yı da ziyaret etmeyi çok isterim Vietnam'ı da Vietnam'a gitmeyi

to Vietnam and visit there wouldn't that be amazing wouldn't that be super if I

ve orayı ziyaret etmeyi çok isterim bu harika olmaz mıydı süper olmaz mıydı eğer

could do that alessandra we really enjoyed those

bunu yapabilseydim alessandra biz gerçekten

photographs thank you very much I hope you enjoyed them I will be going in a

fotoğrafları beğendim çok teşekkür ederim umarım beğenmişsinizdir

few moments but don't worry I am back with you on Sunday don't forget you can

birazdan gideceğim ama merak etmeyin pazar günü tekrar sizlerleyim unutmayın

catch me on Sunday Wednesday and Friday from 2 p.m. UK time that is when I am

beni pazar çarşamba ve cuma 14:00'dan itibaren yakalayabilirsiniz. Birleşik Krallık zamanı,

with you on YouTube but of course as I've already mentioned I'm doing some

YouTube'da sizinle birlikte olduğum zamandır ama tabii ki daha önce de belirttiğim gibi

extra live streams on Monday Tuesday and Thursday so you actually get me you get

Pazartesi Salı ve Perşembe günleri ekstra canlı yayınlar yapıyorum, bu yüzden beni gerçekten anlıyorsunuz

me live six days a week during July but I won't be with you tomorrow because I

Temmuz boyunca haftanın altı günü beni canlı yayınlıyorsunuz ama ben yarın seninle olmayacağım çünkü

am having the day off it will be my off day tomorrow well look at the for you

izin günüm olacak yarın benim izin günüm olacak peki dışarıdaki sana bak az önce dışarıda

outside I've just noticed the weather outside is incredible look at that

havanın inanılmaz olduğunu fark ettim bak şu

it's looking rather nice now the Sun is that is actually shining

an oldukça güzel görünüyor Güneş şu aslında parlıyor hava

it is very windy but look oh my goodness I really want to go outside that's what

çok rüzgarlı ama bak aman allahım gerçekten dışarı çıkmak istiyorum

I'm doing after I finished today's livestream I am going outside I'm going

bugünkü canlı yayını bitirdikten sonra yaptığım şey bu dışarı çıkıyorum

to sit outside and have a cup of tea in the garden and there is another live

dışarıda oturup bahçede bir bardak çay içeceğim ve yaşadığım manzaranın

view just to give you a another taste of the scenery where I live I hope you

başka bir tadına varabilmeniz için başka bir canlı görüntü daha var

enjoyed that it's been a busy one today we've looked at some unusual words we've

looked at some unusual photographs of mr. Steve we've looked at one of my full

. Steve, tam İngilizce derslerimden birine baktık

English lessons we've talked about all sorts of things today Thank You Maria

bugün her türlü şeyden konuştuk Teşekkürler Maria

Thank You mr. Duncan for sharing your memories thank you very much I have many

Teşekkürler Mr. Duncan anılarınızı paylaştığınız için çok teşekkür ederim

memories of all of the times that I spent during my years working in China I

Çin'de çalıştığım yıllar boyunca geçirdiğim tüm zamanlara dair birçok anım var

had a great time actually you can watch this again

gerçekten harika zaman geçirdim bunu tekrar izleyebilirsiniz

don't forget this livestream can be watched again there will be captions on

unutmayın bu canlı yayın tekrar izlenebilir orada olacak

the recorded live stream and don't forget also you can translate the

Kaydedilmiş canlı yayında altyazılar ol ve unutma ayrıca

captions into your own language if you want to see the translation you can

altyazıları kendi diline çevirebilirsin çeviriyi görmek istersen yapabilirsin

Aamir Ollie asks do you play music like the piano or guitar no I don't I don't

Aamir Ollie piyano veya gitar gibi müzik çalıyor musun diye soruyor hayır yapmıyorum

play any musical instruments I admire anyone I admire all those who can play a

Herhangi bir müzik aleti çalmam Herkese hayranım Bir müzik aleti çalabilen herkese hayranım

musical instrument I love it especially the piano the piano seems like a very

Onu özellikle piyanoyu seviyorum piyano çalması çok zor bir şey gibi görünüyor Sana karşı

hard thing to play I will be honest with you Dan Diana says I am going to eat my

dürüst olacağım Dan Diana benim yiyeceğimi söylüyor

scones and then I will go to the park it sounds like you have a busy afternoon I

çörekler ve sonra parka gideceğim, yoğun bir öğleden sonra geçirmişsin gibi görünüyor

hope the weather is nice where you are Diana and have a lovely walk as well

umarım Diana olduğun yerde hava güzeldir ve güzel bir yürüyüş

Jade ah now Jade makes a very interesting point and this is something

yaparsın Jade ah şimdi Jade çok ilginç bir noktaya değiniyor ve bu bahsettiğim bir şey

that I mentioned when I was in China I don't

Çin'deyken, Çin'deki garip şeylerden biri olan

like to see animals being badly treated one of the strange things in China and

hayvanlara kötü davranıldığını görmekten hoşlanmıyorum ve

this is something I noticed Chinese culture has a very strange relationship

bu, Çin kültürünün hayvanlarla çok garip bir ilişkisi

with animals certain animals are seen as majestic almost sacred whilst other

olduğunu fark ettiğim bir şey.

animals are seen as disposable and so that's something that I I found very

tek kullanımlık olarak görülüyor ve bu yüzden kabullenmeyi çok zor bulduğum bir şey

hard to come to terms with and yes I know mr. Steve was sitting on the back

ve evet biliyorum Bay. Steve

of a camel however many people do use camels as transport especially in

bir devenin sırtında oturuyordu ancak birçok kişi özellikle Moğolistan'da ulaşım aracı olarak develeri kullanıyor, bu

Mongolia so camels are often used as forms of

nedenle develer genellikle ulaşım aracı olarak kullanılıyor,

transport thank you very much for your company how can i master how can I study

şirketiniz için çok teşekkür ederim nasıl ustalaşabilirim nasıl

and master in English yes service well English is something you have to do

İngilizce çalışıp ustalaşabilirim evet hizmet iyi İngilizce her gün yapmak zorunda olduğun bir şey

every day as I always say you have to make English part of your life something

çünkü her zaman söylüyorum İngilizceyi hayatının bir parçası yapmalısın

you do every day learn new words every day you have to slowly build on your

her gün yaptığın bir şey her gün yeni kelimeler öğren her gün yavaş yavaş

English day by day it takes time but you must make time for yourself so you can

İngilizceni geliştirmelisin bu zaman alır ama yapmalısın İngilizce öğrenmek için kendine zaman ayır

learn English studying English learning new words listening to while listening

İngilizce öğren yeni kelimeler öğren

to me you can listen to me this is a good way of improving your English

beni dinlerken dinle beni dinleyebilirsin bu İngilizceni geliştirmenin iyi bir yoludur bu köri gibi

listen to someone talking in English like this curry asks were you able to

İngilizce konuşan birini dinle

speak Mandarin I did learn some Chinese yes I did have to learn although I

Mandarin konuşabiliyor musun diye soruyor Biraz Çince öğrendim evet öğrenmek zorundaydım ama

wasn't very good at reading Chinese to be honest I wasn't very good at reading

dürüst olmak gerekirse Çince okuma konusunda pek iyi değildim

li'l says every country has slaughter houses where animals are

li'l her ülkede hayvanlara

treated terribly yes well once again this is something that

korkunç muamele edilen mezbahalar olduğunu söylüyor evet yine iyi bu,

is very hard to talk about in one situation because around the world many

tek bir durumda konuşması çok zor bir şey çünkü dünya çapında birçok

countries eat animals they are they are killed somehow so the way animals are

ülke hayvanları yiyor, onlar bir şekilde öldürülüyorlar, bu yüzden hayvanlara

treated we often think of animals as being treated humanely or in humanely I

davranış şekli genellikle hayvanlara insanca ya da insanca davranıldığını düşünüyoruz.

might talk about those words on Sunday two interesting words humane and

Pazar günü kelimeler iki ilginç kelime insancıl ve

inhumane they are antonyms they are opposites five minutes

insanlık dışı zıt anlamlıdırlar zıttırlar beş dakika

thank you Nord thank you yes see thanks a lot mr. Duncan I enjoyed it I hope you

teşekkür ederim Nord teşekkür ederim evet bakın çok teşekkürler bay. Duncan çok eğlendim umarım beğenmişsindir

did thanks for all of your lovely messages today it's been a good one have

tüm güzel mesajların için teşekkür ederim bugünkü güzel bir mesajdı

you ever been to as Becca Stan I've never been there I've never been as

Becca Stan olarak hiç gittin mi Ben oraya hiç gitmedim Becca Stan olarak hiç gitmedim

Becca Stan there are many places around the world that I've never been to that I

dünyada birçok yer var daha önce hiç gitmediğim için

would love to visit mr. Steve wants to go to Brazil he's very keen on on

ziyaret etmeyi çok isterim mr. Steve Brezilya'ya gitmek istiyor Brezilya'yı ziyaret etmeye çok hevesli

visiting Brazil he likes the idea of that I would like to go back to France

benim de Fransa'ya geri dönmek istemem fikrinden hoşlanıyor

as well I would like to go back to France and have a look at some of the

Fransa'ya geri dönüp

other areas the other regions in France

diğer bölgelere bir göz atmak istiyorum Fransa'da

Thank You Duncan today was lovely enjoy your afternoon with Steve yes I am going

Teşekkür ederim Duncan bugün Steve ile öğleden sonranızın tadını çıkarmak güzeldi evet

to make a cup of tea for mr. Steve in his office he's busy upstairs in his

Bay için bir fincan çay yapacağım. Steve ofisinde, üst katta

office working so yes I will be giving mr. Steve a cup of tea and I might sit

ofisinde çalışmakla meşgul, bu yüzden evet, Bay'a vereceğim. Steve bir fincan çay ve ben

outside because the sun is shining it's very windy but I can't resist I have to

dışarıda oturabilirim çünkü güneş parlıyor hava çok rüzgarlı ama dayanamıyorum

go outside I want to go out and sit in the Sun I want to feel the Sun on my face

dışarı çıkmak zorundayım dışarı çıkıp güneşte oturmak istiyorum güneşi yüzümde hissetmek istiyorum

a Morales says I have to go now see you later the place where I was staying at

Morales şimdi gitmeliyim sonra görüşürüz diyor kaldığım

or living in was a region of China called Inner Mongolia so it was actually

ya da yaşadığım yer Çin'in İç Moğolistan denen bir bölgesiydi yani aslında

part of China but they describe it as an autonomous area it is part of China

Çin'in bir parçasıydı ama özerk bölge olarak tanımlıyorlar Çin'in bir parçası

however it has its own it's its own government if you want to say that so we

ama var kendi kendi kendi hükümeti yani öyle demek isterseniz biz

think of it as a as a region of China but it was also or is an autonomous

onu Çin'in bir bölgesi olarak düşünüyoruz ama aynı zamanda otonom bir

region as well thank you very much to Luis Mendez who was trying to say

bölgeydi veya öyledir de herkese veda etmeye çalışan Luis Mendez'e çok teşekkür ederim.

goodbye to everyone I will be going in a moment moment just a couple of minutes

Birazdan gideceğim, sadece birkaç dakika

and then I'm going I hope you've enjoyed today's livestream and I will see you on

ve sonra gidiyorum umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir ve Pazar günü görüşürüz,

Sunday don't forget Sunday right here 2 p.m. UK

Pazar gününü unutma, tam burada, saat 14:00'te. İngiltere

time and mr. Steve will be here as well sharing some of his wisdom maybe we will

saati ve mr. Steve de burada bilgeliğinin bir kısmını paylaşacak belki

see thank you Anna thank you tomorrow Thank You Mohsen

görürüz teşekkür ederim Anna teşekkür ederim yarın teşekkür ederim Mohsen teşekkür ederim

thank you also to Palmero thank you - lolly lolly Thank You Eleanor thanks for

Palmero'ya da teşekkür ederim teşekkür ederim - lolly lolly teşekkür ederim Eleanor

an interesting stream I hope you've enjoyed it there is lots here for you to

ilginç bir akış için teşekkür ederim umarım beğenmişsinizdir burada izleyeceğiniz çok şey var,

watch lots for you to learn from and lots for you to enjoy I hope you do see

öğreneceğiniz çok şey var ve eğleneceğiniz çok şey var umarım

one Sunday take care everyone I'm going now this is mr. Duncan in the

bir Pazar günü görürsünüz herkese iyi bakın ben şimdi gidiyorum bu bay.

birthplace of English saying have a great Friday enjoy Saturday do something

İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, harika bir Cuma geçirin, Cumartesinin tadını çıkarın, ilginç bir şeyler yapın,

interesting go outside but don't forget to stay safe because we are not out of

dışarı çıkın ama güvende kalmayı unutmayın, çünkü

the woods yet if you get my meaning and of course until the next time we

henüz tehlikeden çıkmadık, eğer ne demek istediğimi anladıysanız ve tabii ki burada bir dahaki sefere

meet here on YouTube you know what's coming next yes you do

buluşana kadar. YouTube'da sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yapıyorsunuz 8-)