LIVE ENGLISH LISTENING - 22nd August 2018 - Late and Live lesson - Mr Duncan & Mr Steve

so here we go again another Wednesday night has arrived

işte yine başlıyoruz, bir Çarşamba gecesi daha geldi,

coming up on tonight's live stream mr. Steve will be here showing us something

bu akşamki canlı yayında Mr. Steve burada bize daha önce canlı

that he's never showed anyone on the livestream before and of course I will

yayında hiç kimseye göstermediği bir şeyi gösterecek ve tabii ki ben de

be showing something to you as well the same rules apply something I have

size bir şey göstereceğim, aynı kurallar benim

never shown on the live stream also we'll be talking about our new feature

canlı yayında hiç göstermediğim bir şey için de geçerli, biz de yeni uygulamamız hakkında konuşacağız.

on the live stream our live subtitles we are going to test them out tonight to

canlı yayın özelliği canlı altyazılarımız ne kadar iyi çalıştıklarını görmek için bu gece onları test edeceğiz

see how well they work and of course you are more than welcome to join in on the

ve elbette canlı sohbete katılmaktan memnuniyet duyarız

live chat and you can join us also on our lovely country sidewalk that we are

ve ayrıca sevdiğimiz kırsal kaldırımda da bize katılabilirsiniz. şu anda

taking at the moment after all it's Wednesday night it's just after

alıyoruz sonuçta bugün Çarşamba gecesi

10 o'clock here in the UK and this is late and live English

burada Birleşik Krallık'ta saat 10'dan hemen sonra ve bu geç ve canlı İngilizce

it most certainly is late and live English here we go again

kesinlikle geç ve canlı İngilizce işte tekrar başlıyoruz

and I'm hoping that we have some success tonight with the live subtitles even

ve umarım biraz başarılı oluruz bu gece canlı altyazıyla, altyazıların düzgün çalışmadığına dair

though I have a horrible feeling that they're not working properly already

korkunç bir hisse kapılmama rağmen

even now I know that this isn't going to work out so so that was quick wasn't it

şimdi bile bunun yürümeyeceğini biliyorum, bu yüzden çok çabuk oldu, değil mi

we are now live in the studio mr. Steve will be coming later on and it looks as

şimdi stüdyoda canlı yayındayız bayım . Steve daha sonra gelecek ve görünüşe

if mr. Steve wants a lovely big kiss oh I wonder why I wonder what that's all

göre Mr. Steve çok güzel, kocaman bir öpücük istiyor oh Merak ediyorum neden bunun neyle

about so here we go it is a Wednesday night I hope you are well and happy and

ilgili olduğunu merak ediyorum, işte başlıyoruz, bugün bir Çarşamba gecesi

I hope you are ready for some English hi everybody this is mr. Duncan in England

. Duncan İngiltere'de

how are you today are you ok I hope so are you happy well are you happy I hope

bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur iyi misin mutlusundur umarım yani

so I am feeling very exhausted at the

şu anda kendimi çok yorgun hissediyorum

moment because we've had a very busy day we went for a big walk you may have seen

çünkü çok yoğun bir gün geçirdik büyük bir yürüyüşe çıktık görmüş olabilirsin

the live stream earlier we did a live stream this afternoon during our walk

canlı yayın daha önce bu öğleden sonra yürüyüşümüz sırasında bir canlı yayın yaptık

and to be honest with you I'm a little bit tired my legs are aching everything

ve size karşı dürüst olmak gerekirse biraz yorgunum bacaklarım ağrıyor her şey

feels very very sore let's see if these live subtitles are working this is

çok çok ağrıyor bakalım bu canlı altyazılar çalışıyor mu bu

something that I've been working on for the last couple of days something that

benim ' son birkaç gündür üzerinde çalıştığım bir şey üzerinde çalışıyorum

I've been trying to get working now I'm going to try it one more time this is

şimdi çalışmaya çalışıyorum bir kez daha deneyeceğim bu

something that I've put on my computer and I was trying to be clever but it

bilgisayarıma koyduğum bir şey ve zeki olmaya çalışıyordum ama

looks as if my plan has not turned out because look it's coming up in a

planım gerçekleşmedi çünkü bak

different language I don't know why I want English please give me English I

farklı bir dilde geliyor neden ingilizce istediğimi bilmiyorum lütfen bana ingilizce ver dilin

don't know why the language is coming up in the wrong language but this

neden yanlış dilde geldiğini bilmiyorum ama bu bunu

is something that I am trying to sort out this is a piece of software that

çözmeye çalıştığım bir şey, çalıştırmaya çalıştığım bir yazılım parçası,

I've been trying to get to work in fact it looks as if it's trying to work but

aslında çalışmaya çalışıyor gibi görünüyor ama

it's not doing very well so there that was quick

pek iyi gitmiyor, bu yüzden hızlıydı

that was a very quick test of maybe the most useless piece of software in the

bu çok hızlıydı belki de dünyadaki en işe yaramaz yazılım parçasının testi, bu yüzden

world so that was very short-lived so here we go it is Wednesday night and as

çok kısa sürdü, işte başlıyoruz, Çarşamba gecesi ve

I said I feel so tired tonight I have no energy I really did feel like going to

dediğim gibi, bu gece çok yorgun hissediyorum, hiç enerjim yok, gerçekten yatmak istedim

bed and Steve is complaining as well because he's he's got a bad eye did you

ve Steve o da gözü bozuk olduğu için şikayet ediyor

see the live stream this afternoon so poor mr. Steve has an eye infection

bu öğleden sonraki canlı yayını gördünüz mü zavallı bay. Steve'in bir göz enfeksiyonu var,

so his eye is all swollen it doesn't look very good at all so poor mr. Steve

bu yüzden gözü şişmiş, pek iyi görünmüyor, o kadar zavallı Bay. Steve

is in the wars when we say that someone is in the walls it means that they are

savaşlarda birisinin duvarlarda olduğunu söylediğimizde, bu onların

suffering they are suffering with something or from something so poor mr.

acı çektiği anlamına gelir, bir şeyden ya da çok zavallı bir şeyden acı çekiyorlar bayım.

Steve at the moment is somewhat in the wars so I hope you are well and wow we

Steve şu anda biraz savaş halinde, bu yüzden umarım iyisindir ve vay canına,

have so many things to show you first of all this week we found something in the

size gösterecek çok şeyimiz var, öncelikle bu hafta bahçede bir şey bulduk, bahçenin köşesinde gizlenmiş

garden something very unusual hidden away in the corner of the garden we

çok sıra dışı bir şey

discovered that there is a beehive or bee nest so you can say bee hive which

keşfettik bir arı kovanı veya arı yuvası var yani

is where the bees set up their home and you can also say a bees nest will be

arıların evlerini kurdukları arı kovanı diyebilirsiniz ve ayrıca bir arı yuvası

nest so there it is in my garden lots and lots of bees flying out and flying

yuva olacak diyebilirsiniz yani orası bahçemde bir sürü arı uçup gidiyor

in now these particular bees are worker bees they are collecting the nectar from

şimdi bu belirli arılar işçi arılar

the nearby flowers which we will take a look at it

yakındaki çiçeklerden nektar topluyorlar, buna bir göz atacağız,

moment so you can see that there are many many bees now the thing with bees

böylece çok sayıda arı olduğunu görebilirsiniz, şimdi arılarla ilgili sorun,

is they are quite tame they will only sting you if they see that you are a

oldukça evcil olmalarıdır, sadece sizi sokarlar sizin bir tehdit olduğunuzu görürlerse,

threat so if they think that you are a threat of some sort they will probably

yani sizin bir tür tehdit olduğunuzu düşünürlerse muhtemelen

sting you but bees don't like to sting people because quite often if a bee

sizi sokarlar ama arılar insanları sokmaktan hoşlanmazlar, çünkü çoğu zaman bir arı

stings a person they do risk damaging their own bodies so that's the reason

bir insanı sokarsa kendi vücutlarına zarar verme riski taşırlar. işte bu

why bees will not sting a person unless it's absolutely necessary so that's why

yüzden arılar çok gerekmedikçe insanı sokmazlar bu yüzden eşek

wasps will sting people more readily in fact a couple of weeks ago I got stung

arıları insanları daha kolay sokar aslında birkaç hafta önce beni

by a wasp a wasp decided to sting me and that wasn't much fun I can tell you so

bir yaban arısı soktu bir yaban arısı beni sokmaya karar verdi ve bu pek eğlenceli olmadı Size söyleyebilirim ki,

the WASC the wasp sting left a big mark on my arm it wasn't very nice really to

WASC yaban arısı sokması kolumda büyük bir iz bıraktı, dürüst olmak gerekirse pek hoş değildi

be honest and it was very painful and now you can see the bees are on one of

ve çok acı vericiydi ve şimdi bahçedeki çiçeklerden birinde arıların olduğunu görebilirsiniz

the flowers in the garden and they are collecting all of the pollen you can see

ve onlar bütün polenleri topluyorlar, bakıyorsunuz

that they are actually carrying the pollen in tiny sacks on their legs so

ki aslında polenleri bacaklarındaki minik çuvallarda taşıyorlar yani

there you can see they are gathering all of the pollen and then they take that

orada bütün polenleri topluyorlar ve sonra bunu

back to the nest and then of course it will be turned into delicious lovely I

yuvaya geri götürüyorlar ve sonra tabii ki olacak yani

mean so maybe in about a month's time I might I might have a look under there to

belki yaklaşık bir ay içinde toplayabileceğimiz bal olup olmadığını görmek için altına bir göz atabilirim, bu yüzden

see if there is any honey that we can gather so I hope you enjoyed that

umarım bahçemde

something unusual there is always something going on in my garden I'll be

olağandışı bir şeyler olduğu için beğenmişsinizdir. Size karşı

honest with you there is always something taking place also we have some

dürüst olacağım, her zaman bir şeyler oluyor, ayrıca

flowers coming out at the moment as well besides the bees on the flowers we also

şu anda bazı çiçeklerimiz çıkıyor, çiçeklerdeki arıların yanı sıra,

have some other flowers coming out as well

başka çiçeklerimiz de çıkıyor,

can you see this beautiful flower this is a Japanese

bu güzel çiçeği görebiliyor musunuz? Japon

anenome and you can see that the flowers are

anenomu ve çiçeklerin

looking lovely gorgeous in pink they come out very late in the season and

pembe renkte çok güzel göründüğünü görebilirsiniz, mevsimde çok geç çıkıyorlar ve Ekim ayının

they will stay in flower until the end of October so normally these flowers

sonuna kadar çiçekte kalacaklar, bu nedenle normalde bu çiçekler

will last for a very long time and they are one of my most favorite flowers

çok uzun süre dayanacak ve onlardan biri. en sevdiğim çiçekler

I love the Japanese and enemy I think they are very colorful very vibrant and

Japonları ve düşmanı severim Bence çok renkli çok canlılar ve

they also attract lots and lots of insects so that's another reason why I

aynı zamanda çok ama çok sayıda böceği çekiyorlar bu yüzden bahçemde çok çiçek olmasını sevmemin bir başka nedeni de

like to have lots of flowers in the garden it attracts the insects the

böcekleri,

butterflies the wasps the bees and lots of tiny flies as well you can see there

kelebekleri, eşek arılarını çekiyor. arılar ve çok sayıda minik sinek de görebilirsiniz,

are lots of very small insects on that particular flower so there little look

o çiçekte çok sayıda çok küçük böcek var, bu yüzden bahçeye çok az bakıyoruz,

in the garden I know that we like to look at the nature and today is no

doğaya bakmayı sevdiğimizi biliyorum ve bugün de bir

exception of course I am forgetting one thing what am I forgetting

istisna değil elbette unutuyorum bir şey ne unutuyorum

of course I'm forgetting the live-chat how can I forget the live-chat I can't

tabi ki canlı sohbeti unutuyorum canlı sohbeti nasıl unutabilirim

believe that I've done that so let's have a quick look at the live chat shall

Bunu yaptığıma inanamıyorum o yüzden canlı sohbete hızlıca bir göz atalım olur mu?

we here it comes Oh lots of people on the

Ah,

live chat so let's go back to the beginning who was first on the live chat

canlı sohbetteki bir sürü insan, hadi başa dönelim, canlı sohbette ilk kim vardı

Oh Francisco Francisco congratulations you are first on the live chat and you

Ah Francisco Francisco, canlı sohbette birincisiniz ve

know what that means you get a super-duper round of applause

bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz, süper bir alkış aferin

well done Francisco and congratulations for being first on the live chat in

aferin Francisco ve ikinci sırada canlı sohbette birinci olduğun için tebrikler

second place Alice hello Alice thanks for saying hello also Alex is here hi

Alice merhaba Alice merhaba dediğin için teşekkürler Alex de burada merhaba Alex

Alex am i first no you are not first you are

ben birinci değilim sen birinci değilsin üçüncüsün

third so maybe met better luck next time I

bu yüzden belki bir dahaki sefere daha iyi şansla karşılaşabilirim

don't know what's going on there but Francisco just came first just in front

ne olduğunu bilmiyorum devam ediyor ama Francisco Alice'in hemen önünde birinci oldu

of Alice and Alice just in front of Alex Sheeran is here as well

ve Alice de Alex Sheeran'ın önünde burada

hello Sheeran JC Jordi hello to you thank you very much for your donation

merhaba Sheeran JC Jordi size merhaba

last weekend on the Live Chat thanks for that very kind of you

geçen hafta sonu Canlı Sohbet'te yaptığınız bağış için çok teşekkür ederim bu nazik davranışınız için teşekkürler aranızdan

Louise Mendez hello to you as well nice to see you here also we have Nicole

Louise Mendez merhaba size de sizi burada görmek güzel Nicole

bonsoir mr. Duncan hello to you thanks Nicole for joining us we've had a very

bonsoir mr. Duncan sana merhaba Nicole bize katıldığın için teşekkürler

busy day today and to be honest I'm feeling so tired so please don't be too

bugün çok yoğun bir gün geçirdik ve dürüst olmak gerekirse çok yorgun hissediyorum bu yüzden

surprised if the live stream is very short because I really do feel like

canlı yayın çok kısa olursa lütfen fazla şaşırma çünkü gerçekten

going to bed to be honest I really want to go to bed I have subtitles provided

gitmek istiyorum dürüst olmak gerekirse gerçekten yatmak istiyorum YouTube tarafından sağlanan altyazılarım var

by YouTube it says Alex yes there are live subtitles if you are watching on

Alex diyor evet belirli cihazlarda izliyorsanız canlı altyazılar var

certain devices but this is something that I was just experimenting with just

ama bu sadece

to see if it would work so I might have another play with it later just to see

işe yarayıp yaramayacağını görmek için denediğim bir şey bu yüzden daha sonra sadece çalıştırıp çalıştıramayacağımı görmek için onunla başka bir oyun oynayabilirim

if I can get it to work but earlier it was working I'm not trying to get

ama daha önce çalışıyordu çevirileri almaya çalışmıyorum

translations I'm just trying to get the actual English subtitles to come onto

sadece gerçek İngilizce altyazıların

the screen I'm N or M n is here hello to you hello everyone unfortunately I

ekrana gelmesini sağlamaya çalışıyorum ben' m N veya M n burada herkese merhaba herkese merhaba maalesef

missed two live lessons I was busy but I'm happy

iki canlı dersi kaçırdım meşguldüm ama mutluyum

I'm again in the livestream I hope mr. Steve didn't notice my absence

yine canlı yayındayım inşallah bey. Steve yokluğumu iyi fark etmedi

well I'm N or M n you know mr. Steve he likes to write your names down

ben N veya M'yim n bilirsiniz bayım. Steve isimlerinizi yazmayı seviyor,

he likes to check if you are here if you are present or if you are absent so yes

burada olup olmadığınızı kontrol etmeyi seviyor, orada mısınız yoksa yok musunuz, bu yüzden evet

also we have Rita hello Rita I would love some of the honey and your

ayrıca Rita'mız var merhaba Rita Balın bir kısmını ve

your garden as well oh okay then well maybe I will see what I can do I really

bahçenizi de çok isterim oh tamam o zaman peki belki ne yapabileceğimi görürüm gerçekten

don't want to get stung to be honest now Dino is here how are you I'm from Brazil

sinirlenmek istemiyorum dürüst olmak gerekirse şimdi Dino burada nasılsın ben Brezilyalıyım

thank you for your lessons yes we do have a lot of people watching in Brazil

derslerin için teşekkür ederim evet Brezilya'da bizi izleyen çok insan var.

to be honest we do get a lot of people watching in Brazil Henrique is here

Dürüst olmak gerekirse, Brezilya'da izleyen birçok insan var. Henrique burada

hi mr. Duncan could you explain the difference between within and inside

merhaba bay. Duncan, iç ve iç arasındaki farkı açıklayabilir misiniz,

well to be honest generally they can they can mean the

dürüst olmak gerekirse, genel olarak

same thing something that is within is often contained inside so we describe

aynı anlama gelebilirler, içerideki bir şey genellikle içeridedir, bu yüzden

within to be something that is contained inside so by definition inside has the

içeride, içeride olan bir şey olarak tanımlıyoruz, bu nedenle tanımı gereği içeri

same meaning so they can be used instead of each other how is mr. Steve now will

aynı anlama geliyor böylece birbirlerinin yerine kullanılabilirler, nasıl mr. Steve şimdi

he be your sidekick tonight yes mr. Steve will be here but he's feeling very

bu gece senin yardımcın olacak mı, evet bayım. Steve burada olacak ama dürüst olmak gerekirse kendini çok kırılgan hissediyor, çok

fragile to be honest he's feeling very delicate because he's had a very busy

hassas hissediyor çünkü çok yoğun bir

day we were walking around we had a big walk we had a lovely meal and also we

gün geçirdi etrafta dolaşıyorduk uzun bir yürüyüş yaptık güzel bir yemek yedik ve ayrıca

did a live stream which is now available on my You Tube channel

canlı yayın yaptık. You Tube kanalı

Belarus er is here hello classmates I'm a bit late don't worry that's all right

Belarus er geldi merhaba sınıf arkadaşları biraz geç kaldım merak etmeyin sorun yok

you you haven't missed much although for those who were watching

çok bir şey kaçırmadınız ama

this afternoon did you see Steve with his bad eye Steve has an eye infection

bugün öğleden sonra izleyenler Steve'i kötü gözüyle gördünüz mü Steve'in gözünde enfeksiyon var şu

which he's now getting treatment for yes Steve went to the doctors yesterday and

anda tedavi görüyor evet Steve dün doktorlara gitti ve

now he is taking his his medicine to make his his eye infection go away mr.

şimdi göz enfeksiyonunu geçirmek için ilaçlarını alıyor bay.

Duncan you are the best online teacher when I arrived in England we spent a lot

Duncan, İngiltere'ye geldiğimde en iyi çevrimiçi öğretmensin,

of nights together oh that's great thank you very much what a pleasure to

birlikte çok gece geçirdik oh bu harika, çok teşekkür ederim,

fall asleep with you Thank You Ivo Ivo Ferreira and I'm very pleased to hear

seninle uykuya dalmak ne büyük zevk Teşekkürler Ivo Ivo Ferreira ve derslerimin böyle olduğunu duyduğuma çok sevindim.

that my lessons have helped you thank you very much for your lovely message

sana yardımcı oldum güzel mesajın için çok teşekkür ederim

there's a Duke hello there's a Duke I'm from Spain and I'm going to move to the

bir dük var merhaba bir dük var İspanya'danım ve

UK soon ah you're coming here oh well maybe maybe you can come round for a cup

yakında Birleşik Krallık'a taşınacağım ah buraya geliyorsun oh pekala belki belki bir süreliğine gelebilirsin bir fincan

of tea if you want there's a drink or a drug says I'm coming to the UK any

çay istersen bir içki ya da uyuşturucu var İngiltere'ye geliyorum diyor herhangi bir

advice well I suppose my only advice would be to make sure that your English

tavsiye peki sanırım tek tavsiyem İngilizcenin

is good because then that will help you to be understood as you move around and

iyi olduğundan emin ol çünkü bu hareket ettikçe anlaşılmana yardımcı olur civarında ve

of course it will help you to do things in your everyday life such as buy food

tabii ki yemek satın almak,

ask for directions and other things as well so I hope you have a great time in

yol tarifi istemek ve diğer şeyler gibi günlük hayatınızdaki şeyleri yapmanıza yardımcı olacaktır, bu nedenle, şu

the UK although at the moment the weather isn't very good we've had a lot

anda hava çok iyi olmasa da, Birleşik Krallık'ta harika zaman geçirdiğinizi umuyorum. bugün çok yağmur yağdı,

of rain today as you will be seeing later on now Dino says hi everyone hi to

daha sonra göreceğiniz gibi Dino herkese merhaba diyor

you as well thanks for joining me we also have Pavel hallo Pavel Pavel is

size de merhaba diyor bana katıldığınız için teşekkürler bizde de var Pavel merhaba Pavel Pavel

watching in the Czech Republic oh that's very nice thank you how do you pronounce

Çek Cumhuriyeti'nde izliyor oh bu çok güzel teşekkürler nasıl yapılır sen New Orleans'ı telaffuz ediyorsun

New Orleans I pronounce New Orleans New Orleans New

Ben New Orleans New Orleans'ı New Orleans'ı telaffuz ediyorum

Orleans I hope that helps carry - I don't know what that means the kids are

Umarım bu taşımaya yardımcı olur - Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum çocuklar

not edible okay I don't know what that means to be honest carry des I hope mr.

yenilebilir değil tamam Dürüst olmak gerekirse bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum carry des Umarım bay.

Steve has a speedy recovery thanks Alice I think he is feeling much better even

Steve hızlı bir şekilde iyileşti teşekkürler Alice Sanırım çok çok yorgun olmamıza rağmen çok daha iyi hissediyor

though we are very very tired because we had a very long walk today we walked for

çünkü bugün çok uzun bir yürüyüş yaptık ve

quite a long distance and so we are both feeling very tired yl y el suit sole tan

oldukça uzun bir mesafe yürüdük ve bu yüzden ikimiz de çok yorgun hissediyoruz yl y el suit sole tan

says I've been watching you since you started broadcasting and I'm overwhelmed

sizi yayına başladığınızdan beri izliyorum ve

to catch you this time it is the first time so greetings to mr. Steve oh thank

bu sefer sizi yakaladığım için bunaldım diyor ilk kez bu yüzden selamlar beye. Steve oh

you very much y al that's very kind of you

çok teşekkür ederim çok naziksiniz bu

so if it's your first time I think I will give you a little blanket balls

yüzden eğer ilk gelişinizse sanırım size küçük [ __ ] vereceğim

a nice round of applause to where al-sultan for being here for the first

Al-sultan'ın ilk kez burada olduğu yere güzel bir alkış vereceğim öyle

time isn't that lovely Gretl says yes I

değil mi sevimli Gretl evet diyor ki

I often fall asleep with you oh okay then yes a lot of people say that the

seninle sık sık uyuyakalıyorum oh tamam o zaman evet birçok insan

sound of my voice makes makes people very sleepy Nell Dino says the Internet

sesimin insanları çok uykulu yaptığını söylüyor Nell Dino internetin

is incredible I agree with you yes the Internet is amazing I must admit I love

inanılmaz olduğunu söylüyor seninle aynı fikirdeyim evet internet harika itiraf etmeliyim ben onu seviyorum

it fernando hello fernando thanks for

fernando merhaba fernando bu gece katıldığınız için teşekkürler

joining tonight we are live on youtube on a Wednesday night the 22nd of August

22 ağustos çarşamba gecesi youtube'da canlı yayındayız

just a few more days and then August will be behind us it will be over

sadece birkaç gün sonra ağustos geride kalacak

hello mr. Duncan nice to be with you t GN t Jenny's here as well

merhaba bayım. Duncan seninle birlikte olmak güzel t GN t Jenny de burada

Sergio says if all your neighbors have black eyes as well no wonder they find

Sergio diyor ki tüm komşularının gözleri de siyahsa

you a bit scary oh I say you've been listening to Steve that's what Steve

seni biraz korkutucu bulmalarına şaşmamalı oh Steve'i dinlediğini söylüyorum Steve

said today he said that the neighbours are all afraid of me they're not

bugün öyle dedi dedi ki komşuların hepsi benden korkuyor

honestly they're not I think Steve was was making a joke there but it would

dürüstçe korkmuyorlar sanırım Steve orada şaka yapıyordu ama

appear that lots of people have taken the joke very seriously yes the summer

görünen o ki birçok insan bu şakayı çok ciddiye almış evet yaz

is coming to an end it's starting to get dark very early now oh dear

bitiyor ve başlıyor şimdi çok erken hava kararıyor canım

the days are already getting shorter can you believe it hello from Moscow a

günler şimdiden kısalıyor inanabiliyor musun Moskova'dan merhaba bir

vessel vassilisa vassilisa nice to see you and a big hello to Moscow and reek

gemi vassilisa vassilisa seni görmek güzel ve Moskova'ya büyük bir merhaba Bir

and reek is it special or a special we normally say special if we want to

emphasize the fact that something is special if we want to single out

şeyin özel olduğu gerçeğini vurgulamak istiyorum,

something we can say especially so I might say this greeting is

özellikle söyleyebileceğimiz bir şeyi ayırmak istiyorsak, bu selamlamanın

especially for you so that means that I am stressing the fact that the thing in

özellikle sizin için olduğunu söyleyebilirim, yani söz konusu şeyin özellikle tek bir yere yönlendirildiği gerçeğini vurguluyorum.

question is directed in one place especially AB dree command says hello I

AB dree komutanı merhaba diyor, ben

am from Somalia thank you very much for joining me and it's nice to see so many

Somali'denim, bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve

people here on the live chat we will rejoin the live chat a little bit later

burada bu kadar çok insanı canlı sohbette görmek güzel, biraz sonra canlı sohbete tekrar katılacağız merak

on don't worry I won't forget you now we are going to take a look at one of my

etmeyin sizi unutmayacağım şimdi derslerimden birine bir göz atacağız

lessons but we do have a lot of things still to come including mr. Steve

ama önümüzde daha çok şey var, Mr. Steve

putting on his raincoat also we will take a look at the walk that we had

yağmurluğunu da giyerek bugün yaptığımız yürüyüşe bir göz atacağız

today we went to a beautiful place and mr. Steve and myself we will show you

güzel bir yere gittik ve Mr. Steve ve ben sana daha önce

something that we've never shown you before so something that we are going to

hiç göstermediğimiz bir şey göstereceğiz yani

show you on camera and then we are going to talk about it as a way of describing

kamera önünde göstereceğimiz bir şey ve sonra bir şeyi tarif etmenin bir yolu olarak onun hakkında konuşacağız

something so don't forget don't forget you can use this livestream as a way of

o yüzden unutma unutma Bu canlı yayını dinlemenizi geliştirmenin bir yolu olarak kullanabileceğinizi unutun

improving your listening and you can do that right now because we are going to

ve bunu hemen şimdi yapabilirsiniz çünkü

take a look at one of my full English lessons and this is taken from full

tam İngilizce derslerimden birine bakacağız ve bu tam

English number five

İngilizce beş

hi everybody and welcome to mr. Duncan's full English number five I thought I

numaradan alınmıştır. . Duncan'ın tam İngilizce beş numarası

would start off today's edition with a selfie just in case you're watching this

Bunu

in 2050 and you don't know what to sell for years I'm not going to tell you and

2050'de izliyorsanız ve yıllarca ne satacağınızı bilmiyorsanız diye bugünün baskısına bir selfie ile başlayayım dedim. Öldüğüm için

you won't be able to ask me in person because I'm dead oh there you are

bana şahsen sorabilme oh işte

hi everybody this is mr. Duncan's full English number five

herkese merhaba bu bay. Duncan'ın tam İngilizce beş numarası

my name is mr. Duncan and I'm ever so pleased to meet you we are all here

benim adım mr. Duncan ve ben sizinle tanıştığımıza çok memnun olduk, hepimiz İngilizcenin

again to take a peek into that wonderful world of English so let us all join

o harika dünyasına bir göz atmak için tekrar buradayız, bu yüzden hepimiz

hands and say the magic words for goodness sake mr. Duncan we haven't got

el ele verelim ve Tanrı aşkına sihirli kelimeleri söyleyelim Bay. Duncan,

all day get on with it

bütün gün uğraşamadık, bugün burada nasıl

can you see what sort of weather we're having here today well there is poor

bir hava olduğunu görebiliyor musun,

visibility for a start it isn't a clear day by any means it is a foggy day here

başlangıç ​​için görüş zayıf, hiçbir şekilde açık bir gün değil, burada sisli bir gün var.

in England we can use foggy as an idiom to describe the inability to remember

İngiltere sisliyi bir şeyi hatırlayamamayı tarif etmek için bir deyim olarak kullanabiliriz en

something we can say I haven't the foggiest idea which means you do not

sisli fikrim yok diyebiliriz, bu da

remember or you cannot recall a certain event or a piece of information

hatırlamadığınız veya belirli bir olayı veya bir bilgi parçasını hatırlayamadığınız anlamına gelir.

today's fog has been caused by warm and cold air colliding with each other

ve soğuk havanın birbiriyle çarpışması

this fog is made up of tiny particles of moisture you often see fog forming in

bu sis, küçük nem parçacıklarından oluşur, genellikle

the early morning or evening or as the temperature changes the subject of

sabahın erken saatlerinde veya akşamları sis oluştuğunu görürsünüz veya sıcaklık değiştikçe

weather is a fascinating one and for the typical English person such as myself it

hava konusu büyüleyicidir ve benim gibi tipik bir İngiliz için büyüleyicidir. genel günlük konuşmada

is a subject that is often discussed in general day-to-day conversation the two

sıklıkla tartışılan bir konudur

words shown here may look similar but they are in fact very different the

burada gösterilen iki kelime benzer görünebilir ama aslında çok farklıdırlar

words perspective and prospective are often confused that is to say one is

perspektif ve ileriye dönük kelimeleri genellikle karıştırılır, yani biri

used instead of the other first of all the word perspective defines the way in

diğerinin yerine kullanılır her şeyden önce perspektif kelimesi

which things are seen how an object appears depending on its size shape and

nesnelerin nasıl göründüğünü tanımlar, bir nesnenin boyutuna bağlı olarak nasıl göründüğü ve çizimde ve resimde etrafındaki

relative distance from other things around it in drawing and painting

diğer şeylere olan göreli mesafesine göre

perspective is used to give the illusion of depth and distance we can also use

perspektif derinlik ve mesafe yanılsaması vermek için de kullanılabilir

this word to express a person's view of the world as their point of view a

Bu kelime, bir kişinin dünyaya bakış açısını kendi bakış açısı olarak ifade eder, bir kişinin

person's perspective of the world the views and opinions held by us all come

dünyaya bakış açısı, hepimizin sahip olduğu görüşler ve fikirler, hepimizin

from our own perspective

kendi bakış açımızdan gelir,

then there is the word prospective which means something that is expected or is

o zaman beklenen veya beklenen bir şey anlamına gelen prospektif kelimesi vardır.

expecting to be done in the future something that is likely to happen at a

gelecekte yapılması muhtemel bir şey

later date is prospective I have a prospective client coming to my office

muhtemeldir yarın ofisime gelecek bir müstakbel müşterim var

tomorrow so now there is no need to get these words confused ever again I have

bu yüzden artık bu kelimeleri bir daha karıştırmanıza gerek yok Size

given you a clearer perspective of what the differences are I have done this for

ne olduğuna dair daha net bir bakış açısı verdim farklar, bunu

you now and for all the prospective online students who will join me in the

şimdi sizin için yaptım ve gelecekte bana katılacak tüm olası çevrimiçi öğrenciler için

future can you see what I have here this is a saucepan full of boiling water the

burada ne yaptığımı görebiliyor musunuz bu kaynar su dolu bir tencere

hot water is producing steam steam is produced when water vaporizes normally

sıcak su buhar üretiyor su buharlaştığında buhar üretiliyor normalde

water vapor cannot be seen but it is possible to show it when extreme

su buharı görülemez, ancak aşırı sıcaklıklar kullanıldığında bunu göstermek mümkündür,

temperatures are used for example when hot vapor meets cool air this is one of

örneğin sıcak buhar soğuk havayla karşılaştığında bu,

the ways in which clouds are formed the process is called

bulutların oluşma yollarından biridir, işleme

evaporation the word steam can be used in other ways for example a person can

buharlaşma denir, buhar kelimesi diğer anlamlarda kullanılabilir. örneğin bir kişinin

let off steam this expression means that a person will release their tension and

stresini atabileceği yollar bu ifade, kişinin

pent up energy by doing something the action is normally a physical one such

bir şey yaparak gerginliğini atacağı ve bastırılmış enerjisini atacağı anlamına gelir; eylem normalde fizikseldir, örneğin

as going for a run having a dance or in

koşuya çıkmak, dans etmek veya

extreme cases screaming out loud it would prefer to say that we all need to

aşırı durumlarda yüksek sesle bağırmak gibi. hepimizin

let off steam at some point it's time to take a look at another part of English

bir noktada stresi atması gerektiğini söylemeyi tercih ederim, İngilizce dilbilgisinin başka bir bölümüne bakmanın zamanı geldi, geçen sonbaharda başladığımız noktalama işaretleri

grammar continuing the theme of punctuation that we started in the last

temasına devam ediyoruz

fall English today we will take a look at the dreaded apostrophe this

İngilizce bugün korkunç kesme işaretine bir göz atacağız. Bu

particular punctuation mark is a controversial one as its use has been

özel noktalama işareti tartışmalı bir işarettir, çünkü kullanımı

widely disputed over the years even now there seems to be some confusion over

yıllar boyunca geniş çapta tartışılmıştır, şimdi bile genel İngilizcede nasıl kullanılması gerektiği konusunda bazı karışıklıklar var gibi görünmektedir,

how it should be used in general English the apostrophe serves two purposes to

kesme işareti

show the possessive quality of something and to show that a word has been

bir şeyin iyelik niteliğini göstermek ve göstermek için iki amaca hizmet eder. iyelik anlamında bir kelimenin

shortened or a sentence has been made shorter in the possessive sense the

kısaltılması veya bir cümlenin kısaltılması

apostrophe shows that one thing belongs to another for example Duncan's pen

kesme işareti bir şeyin diğerine ait olduğunu gösterir, örneğin Duncan'ın kalemi

jill's pencil st. Paul's Cathedral the apostrophe can come at the end of the

jill'in kalem st. Paul Katedrali'nde kesme işareti

possessive word for example the teacher's college is over there a

iyelik fiilinin sonuna gelebilir, örneğin, öğretmen koleji oradadır,

commonly confused use of the apostrophe comes with the word

kesme işaretinin yaygın olarak karıştırılan bir kullanımı kelimeyle gelir,

it's the apostrophe here shows the contraction of it is it's my birthday

burada kesme işareti kısaltmasını gösterir, bugün benim doğum günüm,

today when the apostrophe is not used then the

kesme işareti olduğunda kullanılmaz o zaman

possessive tense is being expressed a mouse has no fur on its tail another

iyelik kipi ifade edilir farenin kuyruğunda tüy yoktur

common mistake made with the apostrophe is to use it to show the plural of

kesme işaretiyle yapılan diğer bir yaygın hata da onu sıradan sözcüklerin çoğulunu göstermek için kullanmaktır

ordinary words this is incorrect once again the apostrophe is only used

bu bir kez daha yanlıştır kesme işareti yalnızca

when you wish to show a possessive clause or the contraction

göstermek istediğinizde kullanılır iyelik eki ya da

of a word or sentence dude dude dude to do I hope you enjoyed that and you can

bir kelimenin ya da cümlenin kısaltılması ahbap ahbap ahbap yapmak umarım bundan hoşlanmışsınızdır ve

watch all of my full English lessons on my youtube channel

tüm İngilizce derslerimi youtube kanalımdan izleyebilirsiniz

dip-dip dip-dip do yes we are live and just to prove it there it is look live

dip-dip dip-dip do yes canlı yayındayız ve sadece kanıtlamak için orda bak canlı canlı canlı

is live can be at just after 25 minutes to 11 oh my goodness it's it's so late

25 dakikadan 11 e kadar olabilir aman allahım çok geç olmuş

all of the neighbors are now in bed fast asleep

tüm komşular şimdi yatakta derin uykuda

but no no I'm still here but I'm not alone someone else is with me as well

ama hayır hayır ben hala burdayım ama yalnız değilim başkası o da benimle

can you guess who it is can you guess does anyone know who is

kim olduğunu tahmin edebilir misin tahmin edebilir misin tam şu anda yanımda kimin durduğunu bilen var mı

standing right next to me now at this very moment

it's mr. Steve here we are again this event it seems like only yesterday that

bu mr. Steve işte yine bu etkinlik burada durduğum daha dün gibi görünüyor

I was standing here but of course it was Sunday and now it's Wednesday and of

ama tabii ki günlerden pazardı ve şimdi çarşamba ve

course we were out and about today during the livestream

elbette dışarıdaydık ve bugün canlı yayın sırasında çok

we were on a lovely walk weren't we we were it was it was delightful because I

güzel bir yürüyüş yapıyorduk değil mi? keyifli miydi çünkü

didn't feel very well yesterday we were going to do it yesterday but of course

dün kendimi pek iyi hissetmiyordum dün yapacaktık ama tabii ki

because of my nasty eye yes then we've we stayed in yesterday I was trying to

benim kötü gözlerim yüzünden evet o zaman dün kaldık

get Steve to agree to have my camera here in the studio zoom right in on his

Steve'e benimkini almayı kabul ettirmeye çalışıyordum. burada stüdyodaki kamera tam gözünü yakınlaştırdı kendini

eye he was feeling very very self-conscious so I thought I said no

çok çok çekingen hissediyordu bu yüzden

okay then but we had a lovely day to day we went to a very nice place and there

hayır dedim tamam o zaman ama güzel bir gün geçirdik çok güzel bir yere gittik ve orada

we can see some shots so we went to a place called Church Stretton

bazı çekimler görebildik Yaşadığımız

which is about 40 minutes away from where we live not not not that far away

yerden yaklaşık 40 dakika uzaklıktaki Church Stretton adlı bir yere gittik, o kadar da uzak değil,

is it no 40 minutes it's probably not even that far mr. Duncan I would say

40 dakika değil, muhtemelen o kadar da değil bayım. Duncan

probably 30 minutes okay but we had a had a lovely time and a nice walk and it

muhtemelen 30 dakika derdim tamam ama güzel vakit geçirdik ve güzel bir yürüyüş yaptık ve hava

wasn't too sunny so we didn't have to put Sun cream on no I still had my hat

çok güneşli değildi bu yüzden güneş kremi sürmemize gerek kalmadı hayır şapkam hala başımdaydı

on and there we are those me walking through the woods there Steve looking

ve işte onlar ben orada ormanda yürüyorum Steve

very looking various I hope you very distant Steve's walking off into the

çok çeşitli görünüyorsun Umarım çok uzaktasın Steve uzaklara doğru yürüyor

distance but look it's a beautiful place and the it's very close to another very

ama bak burası güzel bir yer ve

well known area called the long and yes which is a sort of a series of

uzun denilen çok iyi bilinen başka bir bölgeye çok yakın ve evet ki bu bir çeşit

quite high hills part of the structure Hills group of Hills Hills and there I

oldukça yüksek tepeler dizisi Hills Hills yapısının bir parçası Hills Hills grubu ve orada

am leaning on a on a railing yes I think we can see that trying to to look

bir korkuluğa yaslanıyorum evet sanırım ilgileniyormuş gibi görünmeye çalıştığımızı görebiliyoruz

interested and you of course filmed everything in sight how'd you do mr.

ve tabi ki her şeyi göz önünde filme almışsınız nasıl yaptınız bayım .

Duncan yes I walk on ahead and then I think where's mr. Duncan you know you're

Duncan evet, önden yürüyorum ve sonra düşünüyorum da mr. Duncan biliyorsun,

taking all of the fun out of this walking this is something we've done

bu yürüyüşün tüm eğlencesini alıyorsun, bu bugün yaptığımız bir şeydi

today and my legs are really tired I was saying earlier that I'd I don't

ve bacaklarım gerçekten yorgun, daha önce bunu bu gece yapmak istemez miydim diyordum,

actually feel like doing this tonight I was I was so tired my legs are aching

öyleydim o kadar yorgundum ki bacaklarım ağrıyor

now I was thinking want one evening if we if we have a busy day Steve what I

şimdi bir akşam iste, eğer yoğun bir gün geçirirsek Steve

was thinking of doing we could we could actually just do it sort of sitting down

yapmayı düşündüğüm şeyi gerçekten

on the sofa or or maybe we could get some little beds and we can lie down and

kanepede oturarak yapabilir miydik ya da belki alabilirdik diye düşünüyordum bazı küçük yataklar ve uzanabiliriz ve

actually do the livestream whilst whilst lying down but oh look at the view and

aslında uzanırken canlı yayını yapabiliriz ama manzaraya bakın ve

this is what we had to eat we had a nice meal but we also had a cake as well and

bunu yemek zorunda kaldık güzel bir yemek yedik ama bir de pasta yedik ve

there I am eating a Chelsea burn Chelsea burn we talked about that yet well we

orada bir yemek yiyorum. Chelsea yanıyor Chelsea yanıyor bunun hakkında konuştuk ama yine de

talked about that this afternoon for those who who watch the livestream oh

bu öğleden sonra canlı yayını izleyenler için bunun hakkında konuştuk oh

that's right so in case you didn't that is a particular type of cake it's one of

bu doğru, eğer yapmadıysan diye söylüyorum bu belirli bir pasta türü

my favorites it's a rolled-up bread dough with the currants and raisins in

favorilerimden biri bu bir roll-up ortası kuş üzümlü kuru üzümlü ekmek hamuru ve

the middle and some cinnamon and then you bake it in the oven I put a put a

biraz tarçın ve sonra fırında pişiriyorsunuz

glaze a sugar glaze on top and that's one of my favorites then there you are

üstüne bir sır koyuyorum ve bu benim favorilerimden biri o zaman işte

eating a rocky road it is rocky road and that is absolutely delicious it's full

kayalık bir yol yiyorsunuz kayalık yol ve bu kesinlikle lezzetli

of chocolate and marshmallow and biscuit and chocolate and marshmallow and

çikolata ve hatmi ve bisküvi ve çikolata ve hatmi ve

biscuit oh it's just everything and the bag it's very its high in fat isn't it

bisküvi ile dolu oh bu sadece her şey ve çanta yağ oranı çok yüksek, o

that particular oh my goodness oh that the bag was dripping with grease

kadar özel değil mi aman tanrım oh çanta yağ

dripping with grease because its base just fat it was just a big block of fat

damlayarak damlıyordu gresli çünkü tabanı sadece yağ, temelde ortasına bisküvi doldurulmuş büyük bir yağ bloğuydu

basically with biscuits stuffed in the middle but but I needed my energy look

ama ama enerjime ihtiyacım vardı bak

there it is isn't that lovely look at that mmm I

işte o kadar hoş bir bakış değil mmm

want to take a bite out of the screen it was very well I had a bit of it it

ondan bir ısırık almak istiyorum ekran çok iyiydi bende biraz vardı

gave me indigestion oh that's a shame oh sure we want to know that yes and there

hazımsızlık yaptı oh yazık ah tabi ki bunu bilmek istiyoruz evet ve orada

that obviously been a fire yes we noticed that part of the walk a lot of

belli ki bir yangın çıktı evet o kısmı yürüyüşün bir

the a lot of the bushes were actually burnt so it looks like they had a big

çoğunu fark ettik çalılar aslında yanmıştı, bu yüzden burada büyük bir ateş yanmış gibi görünüyor, öyle

fire here it does I I think that was I think they were gorse bushes which is a

sanırım, bence onlar karaçalı çalılarıydı ki bu,

type of sort of bush with spines on it oh you wouldn't want to walk through it

üzerinde dikenler olan bir tür çalıdır oh içinden geçmek istemezsin

no and that was in there the rectory would now rectory of course is where er

hayır ve oradaydı, papaz evi şimdi papaz evi olacaktı elbette,

where a priest lives or the vicar at so the Church of the local church so

bir rahibin ya da papazın yaşadığı yer yani yerel kilisenin Kilisesi yani

normally the place where that where the vicar will live they call it the rectory

normalde papazın yaşayacağı yer, ona papaz evi diyorlar.

the rectory First Church of England isn't it of course we're talking about

İngiltere değil tabii ki

here yeah I guess so and this is that this is a walk that's laughs it's very

burada bahsettiğimiz yer evet sanırım öyle ve bu gülünç bir yürüyüş bu çok

me it's very near it's very near to one of the the churches there's not not very

benim çok yakın kiliselerden birine çok yakın buradan çok da

far away from here so yeah a church Stretton if you ever come to the UK

uzak değil yani evet bir kilise Stretton, eğer Birleşik Krallık'a gelirseniz,

because we had someone earlier Steve who said that they were actually coming to

çünkü daha önce İngiltere'ye geldiklerini söyleyen Steve'imiz vardı,

the UK yes to live did you see it Oh to live no I haven't been watching because

evet yaşamak için gördünüz mü Ah yaşamak için hayır İzlemedim çünkü

I was on the phone to my mother oh I came on live telling her about my Paulie

oradaydım anneme telefon ah canlı yayına geldim ona benim Paulie'mi anlattım

I oh so what did your mum suggest have it removed yes just go to the doctors

ben oh peki annen ne önerdi aldırmak için evet sadece doktorlara git

and out there put some leeches on it and they will suck the infection out mmm I

ve üzerine sülük tak ve enfeksiyonu emecekler mmm ben

don't like the sound of that mr. Duncan is that what you mean she thought I'd

' Bayın sesini beğenmedim. Duncan, ne demek istiyorsun, benim

got it because I've been feeding the cows on the back field and I hadn't

kaptığımı düşündü çünkü arka tarlada inekleri besliyordum ve

washed my hands and rubbed my eyes but it wasn't that no the garden I don't

ellerimi yıkamamıştım ve gözlerimi ovmamıştım ama bahçede değil

that you got it from the cow I think something went into your eye and then

inekten kaptığını düşünüyorum gözüne bir şey kaçtı ve sonra

it's obviously become sort of very dirty under the arms

belli ki koltuk altları çok kirlendi yumrukların

your fists you keep telling people but I look at can we just clear this up once

insanlara söyleyip duruyorsun ama bakıyorum bunu bir kez ve sonsuza kadar temizleyebilir miyiz

and for all I didn't I didn't punch Steve it's very

ben yapmadım Steve'e yumruk atmadım bu çok

tempting sometimes very tempting but I didn't I didn't punch

cezbedici bazen çok cezbedici ama yumruk

I didn't pinch Steve at all yeah out of violent man are you

atmadım Steve'i hiç çimdiklemedim evet

as I said earlier as I said on the livestream today when we were out

daha önce de söylediğim gibi bugün canlı yayında söylediğim gibi şiddetli adamsın sen biz

walking I never leave any marks no not really I like I like your shirt by the

yürüyüşe çıktık hiç iz bırakmadım hayır pek sevmiyorum gömleğini beğendim bu arada

way it's old thing I just threw it on it's very good

eski bir şey giydim çok iyi

shall we have a look at something else it happened today because it did start

başka bir şeye bakalım mı bugün oldu çünkü

raining didn't it it did start to rain in fact there were a couple walking

yağmur başladı değil yağmur yağmaya başladı aslında önümüzde yürüyen bir çift vardı onlar

ahead of us while they were behind us and then they were we let them by and

arkamızdaydı ve sonra onları bıraktık ve

going up this hill towards the summit of the long wind the summit the top and

bu tepeye doğru uzun rüzgarın zirvesine doğru çıktılar zirveye çıktılar ve

they suddenly turned back and it was starting to rain and they wanted to get

aniden geri döndüler ve yağmur yağmaya başlamıştı ve

back before they got wet like the rain didn't turn out to be that bad but

ıslanmadan geri dönmek istediler, sanki yağmur o kadar da kötü geçmemiş gibi ama

nevertheless I thought I should protect myself against the rain so what mr.

yine de kendimi yağmurdan korumam gerektiğini düşündüm, peki ne efendim.

Steve did he went into his bag and he found something very useful

Steve çantasına girdi mi ve orada çok faydalı bir şey buldu

there is mr. Steve going off up the hill wearing his big plastic bag

. Steve elinde büyük plastik çantasıyla tepeden iniyor

yes it is live and what we are trying to do tonight I've been trying to get

evet canlı yayında ve bu gece yapmaya çalıştığımız şey, çalışan bir şey elde etmeye çalışıyordum bende

something working I've got I've got some new software but it was a complete

yeni bir yazılım var ama bu tam bir

disaster Steve oh dear a complete disaster

felaketti Steve ah canım tam bir felaket

so I'm going to try it one more time now I tried to put this on the screen but

bu yüzden şimdi bir kez daha deneyeceğim bunu ekrana koymaya çalıştım ama

but all of the words that were coming up just didn't make any sense and then

ağzımdan çıkan tüm kelimeler hiçbir anlam ifade etmiyordu ve sonra

someone said Mr Duncan it looks like Spanish so we will try one more time

biri Bay Duncan öyle görünüyor dedi İspanyolca gibi, bu yüzden burada bir kez daha deneyeceğiz,

here it is oh okay it still appears to be Spanish I hello

oh tamam, hala İspanyolca gibi görünüyor Merhaba,

how bizarre it's very strange why is it coming up in Spanish mr.

ne kadar tuhaf, neden İspanyolca geliyor bayım?

Duncan I don't know it doesn't even make any sense

Duncan Bilmiyorum

technology I told you before mr. Duncan do not rely on technology but anyway

size daha önce anlattığım teknolojinin bir anlamı bile yok Mr. Duncan teknolojiye güvenmiyor ama yine de

back to the rain poncho this is quite fascinating though I'm I'm quite

yağmur pançoya geri dönersek, bu oldukça büyüleyici olsa da

fascinated to see what this does on the screen because it doesn't make any sense

bunun ekranda ne yaptığını görmekten oldukça etkilendim çünkü o

I've got that poncho here mr. Duncan oh okay mr. Stephens mr. Steeves got the

pançoyu burada tutmanın hiçbir anlamı yok bayım. . Duncan oh tamam bayım. Stephens bey Steeves pançoyu aldı

poncho the rain poncho in fact we showed this in when we wrote went too late

yağmur pançoyu aslında bunu gösterdik yazdığımızda Verne çok geç gitti biz

Verne we didn't we we went to Lake Verne we and we had these in the bag we have

yapmadık Lake Verne'e gittik biz ve çantamızda bunlar vardı yağmur

these in the bag just in case it rains just in case but it didn't but today it

yağar diye çantada bunlar var sadece belki ama koymadı ama bugün taktım ve

did and I put it on and we thought we'd make a little funny video why don't you

biraz komik bir video yapalım dedik neden sen

put it on it you won't you put it on now I'm a bit hot so it comes in this little

koymuyorsun şimdi koymayacak mısın biraz sıcak yani bu küçük çantanın içinde geliyor

bag and obviously it's got a resealable top so the idea is you can actually the

ve belli ki yeniden kapatılabilir bir üst kısmı var yani fikir şu ki aslında

idea is you can actually fold this up and put it back in the back yes however

bunu katlayıp arkaya koyabilirsiniz evet ancak yine de bir

well let's have a go however there is a problem I'm sure we can do it mr. Duncan

deneyelim ancak bir sorun var Yapabileceğimizden eminim, Mr. Duncan bunu

I've got to get this this into this bag yes I think they get it right they it

bu çantaya koymalıyım evet bence doğru anladılar

can't be that difficult listen are you going

o kadar zor olamaz dinle gidiyor musun

do we have a camera that I don't know about there we go we can reuse this you

bilmediğim bir kameramız var mı oraya gidiyoruz bunu yeniden kullanabiliriz

see and next time it rains I think I deserve some applause for that mr.

Görüyorsunuz ve bir dahaki sefere yağmur yağdığında, sanırım bu bay için biraz alkışı hak ediyorum.

Duncan

Duncan

don't don't touch the equipment you can never touch my equipment what you

ekipmana dokunma ekipmanıma asla dokunamazsın

actually deserve are some badly translated captions I don't know what's

aslında hak ettiğin şey kötü tercüme edilmiş bazı alt yazılar Neler olduğunu bilmiyorum

going on why why is that coming up just like a mess it's French is it French I'm

neden bu bir karmaşa gibi geliyor Fransız mı Fransız ben'

not sure what that is what why is why is this translation tool why is it coming

bunun ne olduğundan emin değilim neden bu çeviri aracı neden

up all over the place I don't know but I think you should abandon it I think so I

her yerde karşımıza çıkıyor bilmiyorum ama bence onu bırakmalısın

think we will fade that out we'll do a bit more testing forgives a bit more

biraz daha fazla test biraz daha fazla

tests I know I only started testing it today so I think I should have waited

testi affeder biliyorum daha bugün test etmeye başladım bu yüzden beklemeliydim

but there we go that'll do I'll put that back in the bag and we can use it next

ama işte böyle olur onu çantaya geri koyacağım ve bir sonraki

time we go that's great isn't it that really that really looks great it is

gidişimizde kullanabiliriz harika değil mi gerçekten harika görünüyor canlı sohbete

would you like to have a look at the live chat No

bir göz atmak ister misiniz Hayır

okay good night everybody good night goodbye one day by rank there's no live

tamam iyi geceler herkese iyi geceler bir gün sıra sıra hoşçakal canlı

chat of course I want to look at the live chat mr. Duncan okay have you been

sohbet yok tabii ki canlı sohbete bakmak istiyorum Bay. Duncan tamam, dikkatimi dağıtmayayım

keeping it away so I don't get distracted okay Gretel's laughing yes I

diye uzak tutuyorsun tamam Gretel gülüyor evet hoşuma

liked as soon as the camera goes on me I like to mess around and have you got

gitti kamera üzerime gelir gelmez ortalığı karıştırmayı seviyorum ve

anything else that I messed around and today to show the viewers later on or is

bugün izleyicilere göstermek için dağıttığım başka bir şey var mı? daha sonra mı yoksa bu mu

that it oh you did something very unusual where you pretended to be an

oh çok alışılmadık bir şey yaptın ve kızgın bir genç gibi davrandın

angry youth do you remember that yes I saw I saw these railings and I thought

hatırlıyor musun evet gördüm bu korkulukları gördüm ve düşündüm ki

oh I could just go along there with a big stick that you used to do when

oh eskiden yaptığın gibi büyük bir sopayla oraya gidebilirim

you're at school to annoy everybody okay so here's mr. Steve acting really

okuldayken herkesi sinirlendirmek için tamam, işte bay. Steve, büyük bir sopayla

tough as he goes along the side of some railings with a large stick

bazı parmaklıkların yanından geçerken gerçekten sert davranıyor, işte

that's it that's it I thought it was well ten seconds I was

bu kadar, on saniye olduğunu düşündüm,

amazingness that was amazing that's like Rockford well it is actually for that

harikaydı, harikaydı, Rockford gibiydi, aslında o

poncho but when the poncho was in the bag too big to start off with it was

panço için ama panço içerideyken çanta başlamak için çok büyük,

folded very neatly and very tightly hmm so I think it would be virtually

çok düzgün ve çok sıkı katlanmış hmm bu yüzden onu

impossible to get it back in there hmm see Gretel says I have to have a round

oraya geri sokmanın neredeyse imkansız olacağını düşünüyorum hmm bakın Gretel bir alkış almam gerektiğini söylüyor

of applause Oh Manila is DC is says good night oh no

Oh Manila DC iyi diyor gece oh hayır

good night there but she said good night okay well done so Kara gestured it's

iyi geceler orada ama o iyi geceler dedi tamam aferin bu yüzden Kara

Spanish oh I see there's Fernando says earlier today I spotted in the window of

İspanyolca olduğunu işaret etti oh görüyorum ki bugün erken saatlerde Fernando diyor

the local bakery what they call an English pudding oh okay

yerel fırının penceresinde İngiliz pudingi dedikleri şeyi gördüm oh tamam

I'd like to take a picture to send to you but sadly I haven't I didn't have my

almak istiyorum sana göndermek için bir resim ama maalesef yok

mobile phone with me English pudding I don't know what that could be

cep telefonum yanımda değildi ingiliz pudingi bunun ne olabileceğini bilmiyorum

there's no such thing here called English pudding

burada ingiliz pudingi diye bir şey yok

we don't have English pudding so I'm intrigued I'm very intrigued so if you

bizde ingiliz pudingi yok o yüzden ben Meraklandım, çok meraklandım, bu yüzden

see it again Fernando take a picture send it to me and maybe we will be able

tekrar görürsen Fernando bir fotoğraf çek bana gönder ve belki

to identify it exactly using ah our twin brains we will

ikiz beyinlerimizi kullanarak tam olarak tanımlayabileceğiz ah,

put our brains together to make one complete super brain and then maybe we

beyinlerimizi bir araya getirerek tam bir süper beyin oluşturacağız ve o zaman belki

can work out what it is ah look Carrodus just at the top there

ne olduğunu çözebiliriz ah bak en tepedeki Carrodus kötü gözümü

has given some some good advice on how to treat my bad eye a magic cure put on

nasıl tedavi edeceğime dair bazı iyi tavsiyeler verdi sihirli bir tedavi

a warm come compress okay with camera arty which of course is what was

sıcak gel kompresi tamam kamera gösterişli ile tabii ki

recommended on the NHS of website what are you using an old sock well I was

önerilen buydu NHS web sitesinde eski bir çorabı ne kullanıyorsunuz? Ben

using an old when it was a clean sock Steve was using an old sock he was

eski bir çorabı kullanıyordum, o temiz bir çorapken Steve eski bir çorabı kullanıyordu,

soaking the sock it's an old sport sock

çorabı ıslatıyordu, bu eski bir spor çorabıydı

and then he soaked it in warm water and put it on his eye well I haven't got a

ve sonra onu ılık suda ıslattı ve koydu. gözündeki şey benim

flannel I haven't got a proper there's a cloth I'm not sure if a song anyway I

pazenim yok uygun bir bezim yok bir şarkı var mı emin değilim zaten daha da

think it was making it worse the doctor told me not to do that despite the

kötüleştirdiğini düşünüyorum doktor tavsiyeye rağmen bunu yapmamamı söyledi

advice on the NHS website which is our health service here their website says

Sağlık hizmetimiz olan NHS web sitesi burada kendi web sitesinde

if you get a bad eye like this put a warm towel on it with hot water but the

böyle bir göz rahatsızlığınız varsa üzerine sıcak suyla ılık bir havlu koyun diyor ama

doctor said don't do that if anything you should put cold water on it's okay

doktor bunu yapmayın bir şey varsa soğuk su koyun tamam

the opposite the opposite but anyway there we go everyone's got their own

tersi dedi tam tersi ama neyse işte gidiyoruz herkesin kendi

ideas but I I thought it was working hmm raybert from Kurdistan is here says hi

fikirleri var ama ben işe yaradığını düşündüm hmm Kürdistan'dan raybert burada merhaba diyor

oh that's nice Sergio says a hooligan presume he means me that's Steve here we

oh bu güzel Sergio bir holigan zannediyor o beni kastediyor o Steve

go here's Steve again Nicole I am tired Nicole I feel drained here's something

işte başlıyoruz işte yine Steve Nicole yorgunum Nicole Tükenmiş hissediyorum işte burada bir şey var, işte

right here's Steve again being a hooligan neighbours I'm sure at some

Steve yine holigan komşular olarak, eminim bir

point everyone has done that at some point well I tell you what I used to do

noktada herkes bunu yapmıştır bir noktada, size eskiden ne yaptığımı anlatıyorum,

I used to put little lollipop sticks on my bicycle and then when he rode the

bisikletime küçük lolipop çubukları koyardım ve sonra o bisiklete bindi

bike the lollipop stick would rattle on the spokes of the wheel oh yes what does

lolipop çubuğu tekerleğin parmaklıklarında takırdadı oh evet

Jeff say there he's got in the use of the word set yes like how mr. Steve

Jeff orada ne diyor set kelimesini kullanıyor evet nasıl bay. Steve

snuck in set in the live stream okay when did you do that did I I don't know

canlı yayında sete gizlice girdi tamam bunu ne zaman yaptın?

I don't remember that maybe maybe you said we are going to set off did you say

that he's saying I snuck in a use of the word set I sneaked at him yes

set ona gizlice girdim evet

snuck very that the correct use there Jeff very well done

sızdım çok doğru kullanım orada Jeff çok iyi yaptı

how I got that in I don't remember saying that there we go

bunu nasıl anladığımı hatırlamıyorum işte başlıyoruz

I don't remember saying it so I'm just at all

dediğimi hatırlamıyorum bu yüzden ben tam olarak

you must have been sending me a message over the Internet

sen olmuş olmalısın bana internet üzerinden bir mesaj gönderiyor

Jeff for me to use the word set I must have pick that up and then use it

jeff set kelimesini kullanmam için onu almalı ve sonra kullanmalıyım

but I don't even see I don't even remember doing it

ama görmüyorum bile bunu yaptığımı hatırlamıyorum bile o yüzden

so snuck is the past tense of sneak so you sneak you have snuck you snook so

snuck sneak kelimesinin geçmiş zamanı yani sen sinsi sinsi sinsi var sinsi sinsi

sneak is the actual active and snuck is the past tense so you sneak in you snuck

gerçek aktiftir ve sinsi geçmiş zaman yani sen gizlice girersin sen gizlice içeri girersin

in it's quite interesting it is sorry thank you very much for that Jeff very

oldukça ilginç Üzgünüm bunun için çok teşekkür ederim Jeff çok

unusual sweetness Mitra says hello there mr. Duncan and my lovely mr. Steve will

sıra dışı bir tatlılık Mitra merhaba diyor bayım. Duncan ve sevgili bayım. Steve

have will have less of that I've got a new fan look and so his sweetness Mitra

bundan daha azına sahip olacak, yeni bir hayran görünümüne sahibim ve bu yüzden tatlılığı Mitra'ya

right look we've got ire seller from Egypt watching let's have a look oh yes

doğru bakın, Mısır'dan gelen satıcıyı izliyoruz, hadi bir bakalım oh evet

- ayah hello ayah and also to Valentin Valentin

- ayah merhaba ayah ve ayrıca Valentin Valentin

mr. Deng Cohen you can try to set up a default language

bay. Deng Cohen canlı altyazılarınız için varsayılan bir dil ayarlamayı deneyebilirsiniz YouTube'da

for your live subtitles I will try although having said that there are live

canlı altyazılar olduğunu söylememe rağmen deneyeceğim

subtitles on YouTube but I was just playing with something today because I

ama bugün bir şeyle oynuyordum çünkü

noticed it and I thought I would try and use it but it would appear that it

fark ettim ve deneyip kullanmayı düşündüm ama

doesn't really work because whenever I put it on the screen it makes no sense

gerçekten işe yaramadığı anlaşılıyor çünkü ne zaman ekrana koysam hiçbir anlam ifade etmiyor

Fernando is going to send us the picture of that English pudding oh yes I can't

Fernando bize o İngiliz pudinginin resmini gönderecek oh evet

wait to see that Louis Lewis Mendes said that he used to

Louis Lewis Mendes'in söylediğini görmek için sabırsızlanıyorum benim

annoy somebody like I did on the on the the railings oh you the same thing to

korkuluklarda yaptığım gibi birini kızdırırdım oh sen

annoy somebody and that's where that's what people used to do at school

birini kızdırmakla aynı şeyi yaparsın ve insanların okulda yaptığı şey de

yeah it is to go all the way along side the the railings with a big stick making

buydu evet büyük bir sopayla parmaklıkların yanından sonuna kadar gitmek

this loud noise to annoy everybody yes and suddenly I must have done that when

herkesi sinirlendirmek için bu yüksek ses evet ve birdenbire bunu ben daha gençken yapmış olmalıyım

I was younger just so Steve even though he's older for the average teenager by

tam da bu yüzden Steve ortalama bir genç için

many many years he still likes to do this

uzun yıllar daha yaşlı olmasına rağmen hala bunu yapmaktan hoşlanıyor

I love the way you walk so what can you please take us through that what is that

Yürüme şeklini seviyorum bu yüzden ne yapabilirsin lütfen bizi o

walk it was supposed to be a sort of a a defiant sort of thuggish schoolboy sort

yürüyüşün ne olduğunu anlayın bir tür meydan okuyan bir tür haydut okul çocuğu bir tür

of rebellious walk a sort of what it was supposed I was going to say vandal oh

asi yürüyüş olması gerekiyordu bir tür olması gerekiyordu vandal diyeceğim oh

thank you all yob mulana DC says that too watching from Taiwan and says that

hepinize teşekkür ederim yob mulana DC bunu da söylüyor izliyor Tayvan'dan ve

she enjoys watching it so thank you very much indeed

onu izlemekten keyif aldığını söylüyor, bu yüzden gerçekten çok teşekkür ederim

Thank You melona and it's very kind of you to say look Valentin Valentin Agha

Melona teşekkür ederim ve bak Valentin Ağa nota

clef go ups that go back slightly give me a second

anahtarı git yukarılar biraz geri git bana bir saniye ver

Steve I only have one pair of hands ah and if Jeff is watching he will notice

Steve Sadece bir çift elim var ah ve eğer Jeff izliyorsa,

that Valentin has offered up a use of the word set mr. Duncan

Valentin'in mr. Duncan, hayatın altyazıları için

you can try to set up a default language for your life subtitles thank you very

varsayılan bir dil ayarlamayı deneyebilirsin, çok teşekkür ederim

much Valentin I did two uses of the word set I did just read that out did you

Valentin, set kelimesini iki kez kullandım, az önce bunu okudum,

yes all right so you're paying no you're paying no attention Chun Doong says hi

evet, pekala, yani ödüyorsun, hayır, hiç dikkat etmiyorsun Chun Doong merhaba diyor

oh I'll get from Magadan oh yes that's right

oh Magadan'dan alacağım oh evet bu doğru tabii ki merhaba

of course hello Olga hello to you who's five five five five five watching us

Olga merhaba sana kim beş beş beş beş beş bizi

from Egypt that's two people watching us from Egypt we have a lot of people

Mısır'dan izliyor bu bizi Mısır'dan izleyen iki kişi

watching in Egypt I would tell you now I will tell you now where we have a lot of

Mısır'da izleyen çok insan var yapardım şimdi söyle sana şimdi söyleyeceğim çok sayıda

people watching we have over the past couple of months we now have a lot of

insanın izlediği yerler son birkaç aydır

people watching in India Wow a lot of people watching in India so if you are

Hindistan'da izleyen çok fazla insan var Vay canına Hindistan'da pek çok insan izliyor yani

watching in India can I say a big hello to all those who have started watching

Hindistan'da izliyorsanız Hindistan'da izlemeye başlayan herkese büyük bir merhaba diyorum

in India and I know because I can check you see I can check to see how many

ve biliyorum çünkü sizi kontrol edebiliyorum,

people are watching in certain countries and we do now have a lot of people

belirli ülkelerde kaç kişinin izlediğini kontrol edebiliyorum ve şu anda izleyen çok sayıda insan var,

watching that's realistic in India Nicole is asked me is my day Lia still

bu Hindistan'da gerçekçi. Nicole bana benim günüm mü diye sordu Lia hala

alive yes it is but it's not looking its it's not looking good I've got some

yaşıyor evet öyle ama iyi görünmüyor biraz

flour got about four flowers on it now maybe we'll show that on Sunday we are

un aldım üzerinde dört çiçek var şimdi belki Pazar günü

of course coming towards the end of summer and and many plants and flowers

elbette ki ona doğru geldiğimizi gösterebiliriz yaz sonu ve birçok bitki ve çiçek

will start to wither away and and they will prepare for the onset of autumn and

solmaya başlayacak ve sonbahar ve kış başlangıcına hazırlanacaklar,

winter we don't think about that so you must refer Mustafa

bunu düşünmüyoruz, bu yüzden canlı derse

from Iraq my first time to attend the live lesson but I always listen to your

ilk kez katılmam için Irak'tan Mustafa'yı yönlendirmelisiniz ama ben

lessons even when I'm asleep Thank You Mustafa I thank you and welcome if it's

ben uyurken bile derslerini her zaman dinliyorum teşekkürler Mustafa teşekkür ederim ve hoşgeldin

your first time to actually say hello I think that deserves a round of applause

ilk kez merhaba diyorsan bence

well I'm just pretending vassilisa says it's a pleasure to hear real English yes

bu bir alkışı hak ediyor İngilizce evet

thank you very much and with lots of new people hmm

çok teşekkür ederim ve bir sürü yeni insanla hmm

poor as is from Greece Salonika in Greece have we had anybody from Greece

fakir Yunanistan'dan olduğu gibi Selanik Yunanistan'dan

before you we do have viewers in Greece but not many I'll be honest with you we

sizden önce Yunanistan'dan kimsemiz oldu mu Yunanistan'da izleyicilerimiz var ama çok değil Size karşı dürüst olacağım bizde

don't have a lot of people watching in Greece few people in Turkey quite a few

yok Yunanistan'da izleyen pek çok insan Türkiye'de çok az insan

into Turkey very popular and of course we've been to Greece to Corfu we've been

Türkiye'ye çok popüler ve tabii ki Yunanistan'a gittik, Korfu'ya

to Turkey as well and a turkey call from that twice we went went to a beautiful

da gittik ve oradan iki kez bir türkiye aradık, güzel bir yere gittik.

Greek island I've got a fly buzzing around me there is there is I'm glad

Yunan adası Etrafımda vızıldayan bir sinek var orada var

you've noticed Steve there is a fly that's in the studio and I think it is

Steve fark etmene sevindim Steve stüdyoda bir sinek var ve sanırım

trying to hijack the live stream there it is it's always some insect in here

canlı akışı kaçırmaya çalışıyor orada her zaman bir böcek oluyor burada bay

mr. Duncan only explanation thank you very much Gretl says he looked like my

Duncan'ın tek açıklaması çok teşekkür ederim Gretl

nephew when walked around any Baba I'm not sure what that means I think

herhangi bir Baba'nın yanında dolaşırken yeğenime benzediğini söylüyor Bunun ne anlama geldiğinden emin değilim Bence onlar gerçekten

they're on about you really again they're on about this

yine seninle ilgili bu konuda tartışıyorlar

oh I Steve this somebody said earlier that

oh ben Steve bunu birisi daha önce söyledi

I can't remember what they said now maybe you could no I won't ask you to go back

şimdi ne dediklerini hatırlayamıyorum belki hatırlayabilirsin hayır senden geri gitmeni istemeyeceğim

there's two flies in here mr. Duncan two flies as two flies yes is that a wrapper

burada iki sinek var bayım. Duncan iki sinek gibi uçar evet, uçmak için bir ambalajın adı gibi görünen bir ambalaj kağıdı

that sounds like the name of a wrapper to fly Jeff says it's time to split

Jeff

firewood for the winter oh dear it's very true yeah but we don't bother

kış için yakacak odun ayırma zamanının geldiğini söylüyor ah canım bu çok doğru evet ama

doing that we're very lazy so we just order our firewood and it comes already

bunu yapmaya zahmet etmiyoruz çok tembeliz bu yüzden yakacak odunlarımızı sipariş ediyoruz ve çoktan

chopped up yes we don't we don't want axes around the house here because

doğranmış olarak geliyor evet, burada evin etrafında balta istemiyoruz çünkü

mister you know mr. Duncan he's quite a violent man

bayım, bilirsiniz bay. Duncan, o oldukça şiddetli bir adam, evin

I don't want an axe lying around the house here's something I want to talk

etrafında bir balta olmasını istemiyorum, işte Steve hakkında konuşmak istediğim bir şey,

about Steve what what year is this now well we're in 2018 mr. Duncan its 2018

bu hangi yıl, şimdi 2018'deyiz bay. Duncan 2018'de

and we live in the United Kingdom and you would think that people would be

ve Birleşik Krallık'ta yaşıyoruz ve insanların

aware now of basic things basic hygiene standards hygiene standards wouldn't you

artık temel şeylerin farkında olacağını düşünürdünüz temel hijyen standartları hijyen standartları

say well Nicole is talking about nasty food in India so million people oh no it

Nicole Hindistan'da kötü yiyeceklerden bahsediyor, bu yüzden milyon insan oh hayır

was a flood sorry that was a float I was a flood yes to do with food can you

öyleydi sel pardon o bir seldi ben seldim evet yemekle ilgili buna

believe it a million people were displaced so that that's a million

inanabiliyor musun bir milyon insan yerinden edildi yani bu bir milyon demek

that's a million people having to to move from one place to another a million

bir milyon insan bir yerden başka bir yere taşınmak zorunda kalıyor bir milyon

people can you even imagine what that must be like

insan ne olduğunu hayal edebiliyor musun öyle olmalı

it must be oh it's it's obviously tragedy I hope but yeah I hope nobody's

oh bu bariz bir trajedi umarım ama evet umarım kimse

have been nobody's died oh they have yes I think about 80 no I think it's

olmamıştır kimse ölmemiştir oh evet sanırım 80 civarı hayır sanırım

actually for the last time I heard I think it was 400 good grief 400 so it's

son kez duydum sanırım 400 geçmiş olsun 400 bu yüzden

terrible yes the some of the worst storms for many years in fact and it's

korkunç evet, yıllardır en kötü fırtınalardan bazıları aslında ve

been crazy this year the weather all around the world including here we've

bu yıl çılgıncaydı, burası da dahil olmak üzere dünyanın her yerinde hava çılgınca

had we've had a crazy summer of hot weather and we it was like the Sahara in

sıcak bir yaz geçirdik ve biz Sahra gibiydik

certain parts of the UK was that hot yes have you been to Moscow

İngiltere'nin bazı bölgeleri o kadar sıcaktı evet Moskova'ya gittin mi

vassilisa no I haven't but I would love to go we've never been to Russia he's

vassilisa hayır gitmedim ama gitmeyi çok isterim Rusya'ya hiç gitmedik o

the most annoying fly in here me I will have to get my big shoes keeps landing

buradaki en sinir bozucu sinek benim büyük ayakkabılarımı almam gerekecek kafama konmaya devam ediyor

on my head bite it feels like he's biting me I'm

ısırıyor beni ısırıyormuş gibi hissediyorum beni

not surprised you know everything is attracted to me

her şeyin çektiğini bildiğine şaşırmadım

even flies even flies so as I was saying before you started talking all over me

sinekler bile sinekler yani dediğim gibi daha önce de söylediğim gibi üzerimde konuşmaya başlamadan

you would think that basic hygiene standards would be would be taken as

temel hijyen standartlarının olacağını düşünürdünüz

understood these days so imagine my surprise the other day

bu günlerde anlaşıldığı gibi kabul edin geçen günkü şaşkınlığımı

look at this ah this looks like we go to the toilet quite a lot because this is

buna bakın ah bu çok tuvalete gidiyoruz gibi görünüyor çünkü bu

this is a lot of toilet paper you see when I see an offer and offer in a

çok fazla tuvalet kağıdı bir süpermarkette bir teklif ve teklif gördüğümde görüyorsunuz

supermarket and offer a sale that was 16 rolls for four pounds for a good deal

ve

four pounds for all of this yes that's amazing it was anyway it was it was a

tüm bunlar için dört pound karşılığında 16 ruloluk bir satış teklif edin, evet bu şaşırtıcıydı, zaten

lot cheaper than normal so when I see these offers I buy them because you know

normalden çok daha ucuzdu, bu yüzden bu teklifleri gördüğümde onları satın alıyorum çünkü

you've got to use this stuff haven't you look it's landed on your head wait there

sizi biliyorsunuz' bu şeyi kullanmalıyım bakmadın mı kafanın üstüne düşmüş bekle orda

did you know it's still flying around I'm not very annoying I'm now trying

biliyormusun hala ortalıkta uçuyor çok sinir bozucu değilim şimdi çok

such an aggressive fly oh do you okay yes as you were saying you think that

agresif uçmaya çalışıyorum oh sen iyi misin evet dediğin gibi

you know I wouldn't I wonder why this is going to come to an end soon what the

bildiğini sanırdım ben yapmazdım acaba neden bu yakında sona erecek

world the livestreams why did you say that yes you would think in this day and

dünya ne canlı yayınlar neden öyle dedin evet bu

age people know how to use toilet paper yes you would think that people would

devirde insanlar tuvalet kağıdı kullanmayı biliyor diye düşünürsün evet düşünürdün insanların

know how to use toilet paper normally I would say your mother would teach you

normalde tuvalet kağıdını nasıl kullanacaklarını bileceklerini söylerdim, annen sana

how to use toilet paper out to use toilet paper so by the time you're old

tuvalet kağıdını nasıl kullanacağını öğretirdi, böylece

enough to go to a supermarket and buy toilet paper then by that stage you've

bir süpermarkete gidip tuvalet kağıdı alacak yaşa geldiğinde o aşamada tuvaleti

sort of got the hang of how to use toilet how to use how to use taller you

nasıl kullanacağını biraz anladın uzun boylu nasıl kullanacağını öğrendin

wouldn't think that you would need instruction you

talimata ihtiyacın olacağını

think that you would need instructions how to wipe your bum exactly so imagine

düşünmedin kıçını tam olarak nasıl temizleyeceğine dair talimatlara ihtiyacın olacağını düşündün bu yüzden baktığımda ne kadar şaşırdığımı hayal et

my surprise when I looked at the back of this packet and take a close look it

bu paketin arkasında ve yakından bakın,

actually tells you on the back how to wipe your bottom look at that now I

aslında size arkada poponuzu nasıl sileceğinizi anlatıyor, şimdi buna bakın,

can't believe it look use three to four sheets per wipe wipe it from the front

göründüğüne inanamıyorum, silme başına üç ila dört sayfa kullanın, önden

to the back and until clean get all the poo off you use one or two and ryx wash

arkaya silin ve temiz olana kadar tüm kakayı çıkarın bir veya iki tane kullanın ve ryx yıkayın

let's pat dry with toilet tissue pat dry host of a friend at school called pat

tuvalet kağıdıyla kurulayalım kurulayın okuldaki bir arkadaşın ev sahibi

dry so can you actually believe that steve that's just because i can't

kurulayın yani steve'e gerçekten inanabiliyor musunuz çünkü

believe that this is something that is real i can't it's actually telling you

bunun olduğuna inanamıyorum yapamayacağım gerçek bir şey, aslında size bu tuvalet kağıdı paketinin

how to wipe your bottom on the back of this packet of toilet paper

arkasına kıçınızı nasıl sileceğinizi anlatıyor,

if you you would think that if you are you're intelligent enough to be an evil

eğer bir şeytan olacak kadar zeki olduğunuzu düşünürseniz,

you've actually got to the point in your life when you've got enough money you've

gerçekten yapmak zorundasınız. Hayatınızdaki nokta, yeterince paranız olduğunda,

got a job you've got enough money to be able to go to the supermarket and buy

bir işiniz olduğunda, süpermarkete gidip

your own toilet paper yes then you think you wouldn't need to be told how to use

kendi tuvalet kağıdınızı alabilmeniz için yeterli paranız olduğunda, evet o zaman size söylenmesine gerek kalmayacağını düşünürsünüz. nasıl kullanılacağını

you think by now that you would all know how to do that who is buying toilet

şimdiye kadar hepinizin bunu nasıl yapacağını bildiğini düşünüyorsunuz kim tuvalet

paper thinking oh how do I use that this is very complicated how do I use it

kağıdı alıyor diye düşünüyor ah nasıl kullanırım bunun çok karmaşık olduğunu nasıl kullanırım keşke

I wish there are instructions on the back of this to tell me how to use this

bunun arkasında bana anlatacak talimatlar olsa bunu nasıl kullanacağım

because I I was I was actually putting it in my ears I I thought this was to go

çünkü ben öyleydim aslında kulaklarıma koyuyordum bunun

into your ears but apparently on the back here it says that that you actually

senin kulaklarına girmek için olduğunu düşünmüştüm ama görünüşe göre burada arkada

wipe your bottom with it so that's amazing so really amazing thank you very

kıçını onunla gerçekten sildiğin yazıyor yani bu harika çok gerçekten harika teşekkür ederim çok

much andrex for telling us how to use toilet for telling us how to how to use

andrex bize tuvaleti nasıl kullanacağımızı anlattığı için tuvalet kağıdını nasıl kullanacağımızı söylediği için çok fazla

toilet paper because what they're really trying to do didn't notice that they're

çünkü gerçekten yapmaya çalıştıkları şey

they're trying to get you to buy a second product oh yes they're trying to

sizi ikinci bir ürün almaya ikna etmeye çalıştıklarını fark etmediler oh evet

get you to buy some wipes because they're saying that toilet paper

sana biraz mendil aldırmaya çalışıyorlar çünkü tuvalet kağıdının

is not enough uh you've got to use some kind of wipe okay wipe as well so

yetmediğini söylüyorlar uh bir çeşit mendil kullanmalısın tamam silin de yani

they're actually saying that their their basic product is no good

aslında temel ürünlerinin hayır olduğunu söylüyorlar iyi

exactly you can't have that you've got to also have some washlets yes so

tam olarak sahip olamazsın buna da biraz bulaşık deterjanı almalısın evet yani

those are those are washlets so I think they're just wet wipe set probably

bunlar bulaşık deterjanı bu yüzden bence onlar sadece ıslak mendil seti muhtemelen

what we would call wet wipes but but it is we found that very humorous yes I

ıslak mendil dediğimiz şey ama ama bunu çok komik bulduk evet

can't so I couldn't believe it can it can anybody there now wherever you are

yapamam bu yüzden inanamadım şu anda nerede olursanız olun

and whatever country you are living in please go and look at your toilet paper

ve hangi ülkede yaşıyorsanız oradaki herhangi birinin yapabileceğine lütfen gidin ve tuvalet kağıdı

packing I think this is only in the UK see if it tells you on the back

ambalajınıza bakın bence bu sadece Birleşik Krallık'ta var bakın size söylüyor mu arkadan

howdy because what we want to know is how do you use toilet paper in different

merhaba, çünkü bilmek istediğimiz, farklı ülkelerde tuvalet kağıdını nasıl kullandığınız, bizim

countries is it different what we have to how you would use it in this clip

bu klipte kullandığınızdan farklı mı,

well we know it isn't because we travel to other countries and I know that's why

biliyoruz ki başka ülkelere seyahat ettiğimiz için değil ve ben biliyorum bu yüzden

I'm just joking I'm being funny I assume I'm saying you know let's compare

sadece şaka yapıyorum komik oluyorum sanırım

instructions on toilet paper for example in Egypt okay or in India or in anybody

tuvalet kağıdı üzerindeki talimatları karşılaştıralım, örneğin Mısır'da tamam veya Hindistan'da veya

watching now Russia other instructions on the back of your packet of toilet

şu anda Rusya'yı izleyen herhangi birinde paketinizin arkasındaki diğer talimatlar tuvalet

paper please tell us you know I like what's that I like my favorite toilets

kağıdı lütfen bize bildiğinizi söyleyin nelerden hoşlandığımı seviyorum en sevdiğim tuvaletler

are the ones that are in Malaysia because they have those little Jets of

Malezya'dakiler çünkü o küçük su jetlerine sahipler yani yukarı çıkan

water so so they they have a little jet of water that comes up and and also some

küçük bir su jetleri var ve ayrıca

of them have a little shower next to the toilet so you can actually have a little

bazıları tuvaletin yanında küçük bir duş al, böylece alt katta biraz duş alabilirsin,

little downstairs shower whilst whilst you're in the very high genic very good

sen çok yüksek jenikteyken çok iyi, bu yüzden

so they have those in Malaysia so I like that idea I like that very much they

Malezya'da olanlar var, bu yüzden bu fikri beğendim, çok beğendim,

should have those here but it's amazing I for many years I thought that people

bunlara sahip olmalılar burada ama bu inanılmaz Uzun yıllar boyunca

here are becoming a little more stupid so we have to be told now how to do this

buradaki insanların biraz daha aptal hale geldiğini düşündüm, bu yüzden şimdi bize bunu nasıl yapacağımızın anlatılması gerekiyor

how to use toilet paper done we are in the United Kingdom because obviously you

tuvalet kağıdını nasıl kullanacağımız Birleşik Krallık'tayız çünkü belli ki

could probably sue that company if somebody used it the wrong way and got

muhtemelen o şirketi dava edebilirsiniz eğer biri onu yanlış bir şekilde kullanırsa ve

an infection they could probably sue and Rex and say oh well you didn't make

bir enfeksiyon kaparsa, muhtemelen dava açabilir ve Rex'e ve oh pekala,

plain how I had to use it how did you get it I was stuffing them up inside

onu nasıl kullanmak zorunda olduğumu açıklamadın, nasıl anladın onları kendi içlerine dolduruyordum, tamam belki

themselves okay instead about perhaps they were just leaving them there or

onlar yerine onları orada

something and so what and Rex are doing there is covering this because don't

falan bırakıyorlardı ve Rex ve Rex'in orada yaptığı şey bunu örtbas etmek çünkü unutma,

forget when McDonald's do Reverend years ago somebody suing McDonald what's

McDonald's yaptığında Rahip yıllar önce biri McDonald's'a dava açtı

McDonald's got to do it toilet paper only if you'd let me talk and finish the

McDonald's ne yapmalı tuvalet kağıdı sadece konuşmama ve bitirmeme izin verirsen

I don't know that was set the sentence and then he would see what at point I

Cümlenin bu olduğunu bilmiyorum ve sonra ne yapmaya

was trying to make I don't know what company where is this going

çalıştığımı görecekti Hangi şirkette bu nereye gidiyor bilmiyorum Size

well I'll tell you McDonald's were sued about ten years ago okay because

McDonald's'a yaklaşık on yıl önce dava açıldığını söyleyeceğim tamam çünkü

somebody burnt their lips their mouth on the coffee and they sued McDonald's

birisi ağzını kahveden ağzını yaktı ve

because they said McDonald's didn't warn them that the coffee was hot

McDonald's'ı kahvenin sıcak olduğu konusunda uyarmadığını söyledikleri için dava ettiler.

I thought they'd spilt it down themselves well I something like that

but they sued McDonald's because the they said the coffee was hot and it

kahve sıcaktı ve

burnt them and there was no warning on the coffee I mean you know everybody

onları yaktı ve kahvenin üzerinde herhangi bir uyarı yoktu yani herkesin

knows coffee is gonna be hot so you have to be pretty stupid so they're obviously

kahvenin sıcak olacağını bildiğini biliyorsunuz, bu yüzden oldukça aptal olmalısınız, bu yüzden açıkça öyleler ki, o zamandan beri

just so all companies since then now feel as though they have to put

tüm şirketler artık sanki bitmiş gibi hissediyorlar.

everything on their product in order to protect themselves against that fly is

Bu sineğe karşı kendilerini korumak için her şeyi ürününe koymak

really annoying mr. day how do they get in here

gerçekten can sıkıcı bir durum. gün buraya nasıl giriyorlar

well I subjected to the toilet they sent some invitations out earlier I've

iyi tuvalete maruz kaldım daha önce bazı davetiyeler gönderdiler

invited me these are actually invited flies I actually invited them I sent

beni davet ettim aslında davet edilmiş sinekler onları gerçekten davet ettim

little telegrams out some little bumblebees took them and they invited

küçük telgraflar gönderdim bazı küçük yaban arıları onları aldı ve

the Flies to the studio tonight so they're having a little tour of the

Sinekleri odaya davet ettiler bu gece stüdyodalar bu yüzden stüdyoda küçük bir tur yapıyorlar

studio yes maybe's got it yes so maybe says I don't think there will be

evet belki anladı evet bu yüzden belki

different style of wiping no I think I think no Jimmy that we did not buy the

farklı bir silme tarzı olacağını düşünmüyorum hayır bence hayır Jimmy mendilleri almadığımızı düşünüyorum

wipes I think I think bottoms are pretty much the same everywhere in the world

sanırım ben Bence popolar dünyanın her yerinde hemen hemen aynı

Rockford said and Rex is the toilet paper for beginners I think so

Rockford dedi ve Rex yeni başlayanlar için tuvalet kağıdı Sanırım öyle

Jeff says that in the hills is it California Jeff is I can't remember now

Jeff diyor ki tepelerde Kaliforniya mı Jeff mi Şimdi hatırlayamıyorum

I don't know they use newspaper but we used to at home if we ran out of

Gazete kullandıklarını bilmiyorum ama evde

if we ran out of toilet paper at home when I was a kid we used to just get

tuvalet kağıdımız biterse evde tuvalet kağıdı biterdi ben çocukken sadece gazetelerden alırdık

copies of of the newspapers and we used to tear them into strips and then we

şeritler halinde yırtardık sonra kullanırdık

would use we would use newspaper and that's not very good although it came in

kullanırdık gazete ve bu pek iyi değil ama

very useful if you if you had a bit of constipation because then you could sit

biraz kabızlığınız varsa çok işinize yaradı çünkü o zaman

on the toilet for a very long time so you could read the toilet paper before

tuvalette çok uzun süre oturabilir ve kullanmadan önce tuvalet kağıdını okuyabilirdiniz

you used it Nicole said that she's using leaves oh okay

Nicole kullandığını söyledi bırakır ah tamam

and of course that that's what you do isn't it if you get caught out if you're

ve tabi ki yaptığınız da bu değil mi eğer yakalanırsanız

away from civilization you're on a long walk say today for example we were on a

medeniyetten uzaktaysanız uzun bir yürüyüştesiniz diyelim bugün mesela

long walk and suddenly I had to go to the toilet we you would use the leaf

uzun bir yürüyüşteydik ve birden ben gitmek zorunda kaldım tuvalete biz yaprağı kullanırdın

wouldn't you I'm not I'm not going to have a poo in Church Stretton

değil mi ben yapmıyorum Church Stretton'da kaka yapmayacağım

yeah but sometimes but you're not there but it woods and imagine yours in a wood

evet ama bazen ama sen orada değilsin ama orman ve seninkini bir ormanda hayal et

somewhere it's suddenly you've got the urge to go to the toilet and you can't

aniden tuvalete gitme dürtün var ve

possibly make it back in time to a toilet do you just hold it in yeah but

tuvalete zamanında yetişemezsin, sadece tutabilir misin evet ama

if you couldn't but but you just I don't know you just put your finger up there

yapamazsan ama ama sen bilmiyorum sadece koydun Parmağınızı orada yukarıya

you might have duck when you would use a leaf so that's what Nicole is suggesting

bir yaprak kullandığınızda ördek olabilir, bu yüzden Nicole'ün önerdiği şey bu,

but make sure you get the right leaf because you might accidentally get a

ancak doğru yaprağı aldığınızdan emin olun çünkü yanlışlıkla

nettle you see if you use a nettle and you wipe with the nettle that could be

ısırgan otu alabilirsiniz ısırgan otu kullanırsanız ve ısırgan otu ile silerseniz bu olabilir

very very uncomfortable Alex but Wilde says that they were using toilet paper

Alex çok çok rahatsız oldu ama Wilde tuvalet kağıdı gazete kullandıklarını söylüyor

newspaper but I suppose it's a form of recycling Hey do you remember do you

ama sanırım bu bir tür geri dönüşüm Hey hatırlıyor musun eskiden alabildiğin

remember that toilet paper that you used to be able to get it was like it was

tuvalet kağıdı

like really slippery cyber e eyes or toilet paper yeah it's horrible it was

gerçekten kaygan siber gibiydi e gözler veya tuvalet kağıdı evet korkunçtu

it was this is ordinary paper now you wouldn't want to wipe your bottom with

öyleydi bu sıradan bir kağıttı şimdi bununla kıçını silmek istemezdin

that would you well not not now we're not at this very moment no what I'm

değil mi şimdi olmaz tam şu anda değiliz hayır demek istediğim şu

saying is that normal paper you wouldn't want to

normal kağıt,

well the toilet paper that when we drew up was the the main toilet paper that

tuvalet kağıdını iyi yıkamak istemezsiniz, biz çizdiğimizde etraftaki ana tuvalet kağıdı buydu,

was around was was basically like that but it was even tougher it was like I

ama daha da zordu, sanki

don't know what it was made of it was it was just it was like grease proof paper

ne yapıldığını bilmiyorum. sadece yağlı kağıt gibi miydi

well it was actually what it was they they medicated it with that it was

yani ilaçlamışlardı aslında

supposed to be more hygienic it was revolting but it was all slippery

daha hijyenik olması gerekiyordu iğrençti ama kaygandı

you couldn't there was nothing you couldn't get any you couldn't get any

alamadığınız şey yoktu alamadığınız şey Herhangi bir

grip nothing soaked into it you're gonna go in too far now you couldn't get any

kavrayamadıysan içine hiçbir şey ıslanmadıysa çok ileri gideceksin şimdi herhangi bir kavrayışa sahip olamıyorsun ve

grip so quite often your hand would slip and then well though there would be more

sık sık elin kayıyor ve o zaman daha fazlası olsa bile

there would be more pool on your fingers than there was on the actual toilet

üzerinde daha fazla havuz olurdu. parmaklar gerçek tuvalet

paper and that's no good is it newspaper says Valentin hello Valentin hello

kağıdının üzerinde olduğundan daha fazla parmak ve bu iyi değil gazete diyor ki Valentin merhaba Valentin merhaba

Valentina probably unhealthy for toilet affairs yes because I would imagine your

Valentina tuvalet işleri için muhtemelen sağlıksız evet çünkü

your your bottom will end up black with the ink from the paper I love the phrase

poponun kağıttan çıkan mürekkeple siyah olacağını hayal ediyorum Bu ifadeyi seviyorum

toilet affairs yes that's very good phrase so you could say I'm just going

tuvalet işleri evet bu çok güzel bir ifade bu yüzden sadece odadan çıkıyorum diyebilirsin

out of the room I need to take care of some toilet affairs I love that that a

Bazı tuvalet işleriyle ilgilenmem gerekiyor

liaison in a toilet you tell me we better not go down that route it is very

Bir tuvalette bir irtibat görevlisinin bana o yoldan gitmesek daha iyi olacağını söylemesine bayılıyorum çok

important this information about toilet paper is put on the back exactly it's

önemli tuvalet kağıdıyla ilgili bu bilgiler arka yüzüne konulmuştur kesinlikle

vital we cannot live without instructions on how to use toilet paper

hayati önem taşımaktadır tuvalet kağıdının nasıl kullanılacağına dair talimatlar olmadan yaşayamayız

yes you could also use it to blow your nose and also you can also use it to to

evet bunu burnunuzu sümkürmek için de kullanabilirsiniz ve aynı zamanda

get dead flies off the windscreen of your car perhaps if you buy a box of

ölü sinekleri uzaklaştırmak için de kullanabilirsiniz arabanızın ön camı belki bir kutu mendil alırsanız

tissues maybe that'll have instructions on it from now on to tell you how to how

belki bundan sonra üzerinde size

do you blow your nose with a tissue that's it I need to be told

bir mendille burnunuzu nasıl sümküreceğinizi anlatan talimatlar olacaktır bu kadar söylenmesi gerekiyor evet

yeah I'm think I know that's it so and Rik's know who makes a Kleenex make

sanırım ben öyle olduğunu biliyorum ve Rik bir Kleenex'i kimin kağıt mendil yaptığını biliyor, bu Birleşik Krallık'ta

tissues don't that's a common brand in in the UK Kleenex tissues I'm going to

yaygın bir marka değil mi Kleenex mendilleri

write to them and say that I've had a bad nose infection and I've got tissue

Onlara yazacağım ve kötü bir burun enfeksiyonu geçirdiğimi ve aldığımı söyleyeceğim

all down inside my nose and the reason is I didn't know how to use the tissues

burnumun içine doku dolu ve sebebi şu ki ben dokuları doğru kullanmayı bilmiyordum

properly and I'm suing you for not having instructions on how to use

ve size doku kullanma talimatı vermediğiniz için dava açıyorum

tissues I was putting them into my eyes yeah that's right maybe that's what you

gözümün içine sokuyordum evet doğru belki de öyle

did into my mouth you know my nose is running but I I

ağzıma girdi burnumun aktığını biliyorsun ama

didn't know what to do with it and there were no instructions I'm suing you

onunla ne yapacağımı bilemedim ve talimat yoktu seni dava ediyorum

because I got it I got all my esophagus was blocked up with tissues their

çünkü anladım çünkü yemek borumun tamamı dokularla tıkalı

esophagus yes that's it yeah the tube that runs from your the

yemek boruları evet bu kadar evet gırtlağınızın arkasından midenize kadar uzanan tüp

back of your throat down to your stomach yes we know what it is I'm just

evet biz onun ne olduğunu biliyoruz sadece belki

explaining in case people don't know or you know it's a word that probably

insanlar bilmiyor diye açıklıyorum ya da siz bilirsiniz bu muhtemelen

people wouldn't be familiar with it's not something it would normally learn as

insanların aşina olmayacağı bir kelime normalde

part of an English lesson no absolutely and certainly you wouldn't you wouldn't

bir İngilizce dersinin parçası olarak öğreneceği bir şey değil hayır kesinlikle ve kesinlikle yapmazsınız

find English teachers talking about how to white your bottom it would appear

İngilizce öğretmenlerinin poponuzu nasıl beyazlatacağınızdan bahsettiğini bulamazsınız

that Nicole is really enjoying tonight's live stream very interesting topic that

Nicole bu geceki canlı yayından gerçekten keyif alıyor gibi görünüyor o makaledeki çok ilginç konu

paper is very rigid says George yes this is a yes I think I think this is the

çok katı diyor George evet bu bir evet bence

paper that this is the paper that we grew up with now I don't imagine as well

bu kağıt şu anda birlikte büyüdüğümüz kağıt

that the if you were to use a newspaper the ink and not only would it make your

bottom black the the ink would probably give you cancer cancer of Uranus I would

poponu siyah yapar mı mürekkep muhtemelen seni kanser yapar Uranüs kanseri diye

think because that ink is probably not a good place to be putting in sensitive

düşünürdüm çünkü o mürekkep muhtemelen vücudunun hassas bölgelerine koymak için iyi bir yer değil gazetedeki

parts of your body black ink from newspaper probably cause cancer I would

siyah mürekkebi muhtemelen kansere neden olur diye

think although although although in some cases it might actually improve the

düşünürdüm yine de bazı durumlarda

newspaper reblog wants to know how can I get to America oh it's very difficult

gazete reblog'unu gerçekten iyileştirebilse de Amerika'ya nasıl gidebileceğimi bilmek istiyor oh bu çok zor

it's a very long way it's I'm afraid that the the new president there isn't

çok uzun bir yol Korkarım oradaki yeni başkanın

isn't letting people in very easily know well we're not in America by the way I

insanları içeri almasına pek izin vermiyor Amerika'da olmadığımızı kolayca biliyorum, bu arada

get the feeling that free vlog thinks we are in the United States but we are not

ücretsiz vlog'un Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğumuzu düşündüğü hissine kapılıyorum ama biz

we are live from England Maori where is the Duncan I think we should go to

İngiltere'den canlı yayın yapmıyoruz Maori, Duncan nerede, bence Amerika'ya gidip

America and sell down and teach English from there or you probably get more

satış yapmalıyız ve oradan İngilizce öğretin veya muhtemelen canlı yayından daha fazla gelir elde edersiniz, bu yüzden

revenue from the live stream so we're here in in England yeah now we're not

burada, İngiltere'deyiz evet şimdi gelmedik,

come you did you actually forget where you

aslında nerede olduğunuzu unuttunuz mu, o

were then I did yes we are here in England that's it yes we are a very long

zaman ben unuttum evet burada, İngiltere'deyiz bu kadar evet

way from America so we are we are not in the United States we are in England I

Amerika'dan çok uzaktayız, bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'nde değiliz, İngiltere'deyiz,

believe you have something to show us Steve I do

bize gösterecek bir şeyin olduğuna inanıyorum Steve,

good now this is something we were going to do on Sunday but we didn't have time

şimdi iyiyim, bu Pazar günü yapacağımız bir şeydi ama olmadı. zamanımız var

because we ran out of time there was not enough time time ran out the time was

çünkü zamanımız tükendi yeterli zaman yoktu zaman tükendi zaman

very short we had no time to do it fly is biting me no it isn't it's cuddling

çok kısaydı bunu yapacak vaktimiz yoktu uçmak beni ısırıyor hayır

you it's not a mystery object because as I reveal to the camera but this is

seni kucaklıyor değil mi gizemli bir nesne değil çünkü ifşa ettiğim gibi kamera ama bu

something we were going to do on Sunday but there is something very very creepy

Pazar günü yapacağımız bir şey ama bunda çok çok ürkütücü ve ürkütücü bir şey var

and eerie about this something very almost I want to use the word psychic

neredeyse psişik psişik kelimesini kullanmak istiyorum

psychic yes so something very strange happened ah I

evet bu yüzden çok garip bir şey oldu ah

asked Steve on Sunday to choose something at random anything anything

Pazar günü Steve'den bir şey seçmesini istedim rastgele herhangi bir şey

for the live stream to show and then Steve came to me and said oh I'm going

canlı yayının göstermesi için herhangi bir şey ve sonra Steve yanıma geldi ve ah

to use this on the live stream now I couldn't believe it and the reason why

bunu şimdi canlı yayında kullanacağım dedi buna inanamadım ve bunun nedeni

is because the night before I had a dream about doing that feature

önceki gece bir rüya görmemdi sahip olduğum bu özelliği yapmak hakkında

I had sometimes I do sometimes I dream my live streams and then that gives me

bazen yapıyorum bazen canlı yayınlarımı hayal ediyorum ve sonra bu bana

ideas of things to do on the live stream so some of the things that you see on

canlı yayında yapılacak şeyler hakkında fikir veriyor, bu yüzden burada gördüğünüz bazı şeyler

here are actually creations of my dreams believe it or not so you dreamt although

aslında benim hayallerimin yaratımları, ister inanın ister inanmayın. rüya gördünüz, ancak

some people might say that they are nightmares

bazı insanlar bunların kabus olduğunu söyleyebilir,

so I dreamt of the very thing that Steve chose yeah and I had no idea that he was

bu yüzden Steve'in seçtiği şeyi rüyamda gördüm evet ve onun seçeceği hakkında hiçbir fikrim yoktu

going to choose that I have no way of actually proving that the dream took

rüyanın iyi gerçekleştiğini gerçekten kanıtlamanın hiçbir yolu yok seni

place well I saw your face but my real shocked I was actually physically

gördüm yüzüm ama asıl şokum aslında fiziksel olarak şok olmuştum

shocked I was so shocked because I dreamt that Steve had this thing in his

çok şok olmuştum çünkü rüyamda bu şeyin Steve'in elinde olduğunu gördüm

hand and it's random I could I couldn't have known that he would have chosen

ve bu rastgele olabilir miydi bunu seçeceğini bilemezdim

that so Steve is going to show you something that he's never shown before

bu yüzden Steve sana bir şey gösterecek daha önce hiç

on a live stream why am i sharing it again I've just said it's something that

canlı yayında göstermediğini neden tekrar paylaşıyorum bunun

we've never shown before so you have something you've never shown okay you

daha önce hiç göstermediğimiz bir şey olduğunu söyledim yani sende hiç göstermediğin bir şey var tamam

can tell us what it's all about I'm white and I believe you also have a

bize bunun neyle ilgili olduğunu anlatabilirsin ben beyaz ve sanırım sizin de

have a sentence as well here it is ladies and gentlemen boys and girls this

bir cümleniz var burada bayanlar ve baylar beyler ve kızlar bu gösterdiğim

is the object that I'm showing should I show it against a different background

nesne farklı bir arka planda göstereyim mi

there we go it is a it's made of porcelain and it's a white elephant as

işte başlıyoruz bu porselenden yapılmış ve gördüğünüz gibi beyaz bir fil

you can see it's got a nice little trunk but it can be used it was a gift to me

küçük hoş bir gövdesi var ama kullanılabilir, bana bir hediyeydi

and it can be used to make tea say you put the tea bag in there or the real tea

ve çay yapmak için kullanılabilir, çay poşetini veya gerçek çayı oraya koyun

and then you would make yourself a nice cup of tea but why what is the

ve sonra yaparsınız kendine güzel bir fincan çay ama neden

significance of this elephant a nice clothes a nice clothes view in goes the

bu filin önemi ne güzel bir kıyafet güzel bir kıyafet manzara içeri

tea in goes the hot water nice cup of tea lifted up then let people see it

çay giriyor sıcak su güzel çay fincanı yukarı kaldır o zaman bırak insanlar

well they can see it mr. Duncan so there we go it's a white elephant it was given

iyi görsünler görsünler bayım. Duncan işte bu beyaz bir fil,

to me as a gift after a show I was in because when we're in shows we often

içinde bulunduğum bir şovdan sonra bana hediye olarak verildi çünkü şovdayken

give each other gifts and this was a white elephant given to me from the show

birbirimize hediyeler veririz ve bu bana şovdan sonra verilen beyaz bir fildi.

after we finished the King and I and the significance of I'll put it down now mr.

bitirdim King and I ve önemini şimdi aşağıya bırakacağım mr.

Duncan because I don't want to I don't want to drop it what is the significance

Duncan çünkü bunu bırakmak istemiyorum

well in in Thailand and in other countries my and ma India then the white

Tayland'da ve diğer ülkelerde benim ve annem Hindistan'ın önemi nedir, o zaman beyaz

elephant has quite a lot of significance and in the story that I was in in this

filin oldukça fazla önemi vardır ve içinde bulunduğum hikayede

in this show the King of Siam is given a white elephant because if you normally

bu şovda Siyam Kralı'na beyaz bir fil veriliyor çünkü normalde

elephants aren't white they like a gray color ah yes

filler beyaz değillerse gri rengi severler ah evet

but the tradition is that if you find a white elephant and they do exist they're

ama gelenek şu ki beyaz bir fil bulursanız ve gerçekten de varlarsa

not completely white then you must give it to the king of Thailand okay because

tamamen değillerdir. beyaz o zaman Tayland kralına vermelisin tamam çünkü o

then I got the country right no yes yes I never it was called Siam and I getting

zaman ülkeyi doğru anladım hayır evet evet asla Siam olarak adlandırılmadı ve

mixed up this island yeah that's right I I missed the old word for Thailand yes I

bu adayı karıştırıyorum evet bu doğru Tayland için eski kelimeyi özledim evet

know but I couldn't remember then right for that exact minute there and so if

biliyorum ama ben orada tam olarak o dakikayı hatırlayamadım ve bu yüzden

you find a white elephant roaming in the forest you give it to the king and it's

ormanda dolaşan beyaz bir fil bulursanız onu krala verirsiniz ve bu

good luck and apparently that hat happens in Burma as well and there that

iyi şanstır ve görünüşe göre bu şapka Burma'da da oluyor ve orada

it's a sort of a right elephants are quite rare so when you see them there

bir çeşit doğru filler oldukça nadirdir, bu yüzden onları orada gördüğünüzde

good luck and I think even today the king of Burma has white elephants and so

iyi şanslar ve bence bugün bile Burma kralının beyaz filleri var ve

does the king of Thailand still have white elephants because it's a sign of

Tayland kralının hala beyaz filleri var çünkü bu

good luck I might be wrong there but I look like a PDA told me that the king of

iyi şansın bir işareti, orada yanılıyor olabilirim ama ben Görünüşe göre bir PDA bana

Burma still has a white elephant and so today in fact I think he's got five and

Burma kralının hala beyaz bir fili olduğunu söyledi ve bu yüzden aslında bugün beş tane olduğunu düşünüyorum ve

so does he the king of Thailand so it's a sign of good luck but in Indian

Tayland kralı da öyle, bu bir şans işareti ama

culture as Thailand by the way I'm showing you where Thai lenders in Indian

bu arada Hint kültüründe Tayland gibi Taylandlıların Hint

culture and Hindu culture of a little more precise I can't see without my

kültüründe ve Hindu kültüründe nerede olduğunu gösteriyorum biraz daha kesin gözlüklerim olmadan göremiyorum

glasses then it's sacred the white elephant is

o zaman kutsaldır beyaz fil

sacred so this is we're talking of the the Indian elephant or the Asian

kutsaldır yani bu Hint fili veya Asyalı filden bahsediyoruz

elephant there's two types of elephants there's an African elephant as well but

fil iki çeşit fil vardır bir de afrika fili vardır ama

we're talking about this fly mr. Duncan is driving me mad ah you've put it here

biz bu sinekten bahsediyoruz bayım. Duncan beni çıldırtıyor ah onu buraya koydun

haven't you deliberately to annoy me well sorry what it's just freely

beni kasten kızdırmak için değil mi özür dilerim bu bedavaya

something that you believe I've done I've actually put a fly in the room so

yaptığımı sandığın bir şey aslında odaya bir sinek koydum o yüzden

that was given to me as for good luck mr. white elephant is good luck you do

o bana verildi iyi şanslar gelince Sn. beyaz fil iyi şanslar,

you do come up with some very strange ideas you use Steve thinks I've trained

bazı çok garip fikirler buluyorsunuz, kullanıyorsunuz Steve,

this fly to attack him because apparently every now and then

bu sineği ona saldırmak için eğittiğimi düşünüyor çünkü görünüşe göre arada sırada

like one in a thousand or 100 million elephants or something a very pale and

bin veya 100 milyon filden biri veya benzeri bir şey çok solgun ve

this is true so today they're not if somebody's got very pale skin and eyes

bu doğru, bu yüzden bugün değiller, eğer birisinin bir insan olarak çok soluk teni ve gözleri varsa,

as a human you mean Albina Albee no they're not

Albina Albee'yi kastediyorsunuz, hayır onlar

actually Albie no elephants although they could be it's an actual specific

aslında Albie fil değiller, ancak olabilirler, ancak bu

type of elephant which is quite rare so there we go

oldukça nadir görülen belirli bir fil türüdür. gideriz,

that's the story which I could have done in half the time I think so but white a

zamanın yarısında yapabileceğim hikaye buydu sanırım ama beyaz beyaz bir

white elephant there we go so so this this particular thing make the eye

fil işte gidiyoruz yani bu özel şey göz

infection I'm blaming that so this this was a gift was it it was a gift because

enfeksiyonuna neden oluyor Suçluyorum yani bu bir hediyeydi öyleydi bir hediye çünkü

I was in the king and I the show and in the show the King of Siam is given a

ben kraldaydım ve şovda ve şovda Siyam Kralına

gift as a white elephant or a white elephant is found

beyaz bir fil olarak bir hediye veriliyor ya da beyaz bir fil bulunuyorsa

no please and that's a sign of good luck please didn't tell us that all over

hayır lütfen ve bu bir şans işaretidir lütfen bize söylemedi tekrar tekrar

again he dies in the show which yeah okay wouldn't think that was good luck

şovda ölüyor ki evet tamam bunun iyi şans olduğunu düşünmezdim ama

but spoilers but it's a although that's a show it's actually true that's that's

spoiler ama bu bir şov olmasına rağmen aslında doğru bu

what they used to do in fact I think they still do yes

onların eskiden yaptıkları şeydi aslında bence hala yapıyorlar evet bu

so the white elephant or an elephant that appears white it's not actually

yüzden beyaz fil ya da beyaz görünen bir fil, aslında

white it's just I just said it appears wise that's what I'm saying

beyaz değil, sadece akıllıca göründüğünü söyledim, öyle

so it isn't why it appears to be why didn't get rid of that giant version of

görünüyor ki, neden ekrandaki o dev versiyonumdan kurtulmadım?

me on the screen it's putting me off list it there's the screens all over the

beni listeden çıkarıyor, burada her yerde ekranlar var

place here and there's one zoomed in I look like the size of an elephant but

ve yakınlaştırılmış bir tane var Bir fil büyüklüğünde görünüyorum ama

there's a phrase in English as a phrase in English mr. Duncan yeah it

İngilizce'de bir cümle var, İngilizce'de bir cümle olarak mr. Duncan evet

nikohl says is it now B no elephant well according to where I looked it up it can

nikohl diyor ki şimdi B fil yok iyi baktığım yere göre

be an albino elephant but it doesn't have to be and usually it isn't there is

albino fil olabilir ama olması gerekmiyor ve genellikle yok her

a every sometimes just there are these white elephants appear mm-hmm

zaman bazen sadece bu beyaz filler var görünüyor mm-hmm

they just appear they just appear porcelain teapot that's correct

onlar sadece görünüyorlar sadece porselen çaydanlık bu doğru

Mohammed and that's somebody else from Egypt hello porcelain white elephant yes

Muhammed ve bu Mısır'dan başka biri merhaba porselen beyaz fil evet

Asian and African elephant what's the difference

Asya ve Afrika fili fark nedir

I think the Asian elephant is slightly smaller and the African elephant is a

Bence Asya fili biraz daha küçük ve Afrika fili

bit bigger I believe and giving you a clue what he is yes they are they are

biraz daha büyük I inan ve sana onun ne olduğuna dair bir ipucu veriyor evet onlar

slightly different I think the Asian elephant is smaller and it's and it was

biraz farklı bence Asya fili daha küçük ve

used a lot apparently for Wars and used on the land a lot I think the Asian

görünüşe göre Savaşlar için çok kullanılmış ve karada çok kullanılmış bence Asya

elephant is easier to sort of train as a sort of a working animal the ears one's

fili daha kolay ayıklanabilir bir tür çalışan hayvan olarak trenin kulakları birinin daha

got bigger ears what has one has large ears that they flap around and the

büyük kulakları var neyinin büyük kulakları var etrafında sallıyorlar ve

others have very small ears that they are doing who remembers the Disney film

diğerlerinin yaptıkları çok küçük kulaklar kim Disney filmi

Dumbo and they are actually remaking that as a live-action movie and it's

Dumbo'yu hatırlıyor ve aslında bunu bir film olarak yeniden yapıyorlar. canlı aksiyon filmi ve

going to be released later this year so you will believe that elephants can fly

bu yılın sonlarında gösterime girecek, bu yüzden fillerin oraya uçabileceğine inanacaksınız

there we go Alice yes that's an interesting fact there my and ma had a

Alice gidiyoruz Alice evet bu ilginç bir gerçek orada benim ve annemin bir

royal family yes and and and there are L symbols or emblems of long life or good

kraliyet ailesi vardı evet ve ve L sembolleri veya uzun amblemler var hayat ya da iyi

luck mm-hmm Hindu culture they're quite revered as well apparently sacred is the

şanslar mm-hmm Hindu kültürü oldukça saygı görüyorlar ve görünüşe göre kutsal,

word Alice says the Thailand's royal family does not have a white elephant at

Alice'in Tayland kraliyet ailesinin şu anda beyaz bir fili olmadığını söylediği kelime

the moment oh right okay of course there is another use of white elephant yes

oh doğru tamam elbette beyaz filin başka bir kullanımı var evet

it's a phrase in English the phrase white elephant if you say something's a

bu İngilizce'de bir cümle beyaz fil ifadesi bir şeyin

white elephant it's a it's usually a building or some kind of project and

beyaz bir fil olduğunu söylerseniz, bu genellikle bir bina veya bir tür projedir ve inşa edilmesi

it's something that costs an awful lot of money to build and then has really no

çok fazla paraya mal olan ve

use after it's built yeah so somebody probably usually somebody who's very

inşa edildikten sonra gerçekten hiçbir faydası olmayan bir şeydir, evet yani birisi muhtemelen genellikle kendine çok

confident got a lot of money a big ego an industrialist well think oh I want to

güvenen birinin çok parası var büyük bir egosu var bir sanayici iyi düşünsün oh ben

build this giant building and I'll fill it full of full of companies and all

bu dev binayı inşa etmek istiyorum ve onu şirketlerle dolduracağım ve

this sort of thing and they build it cost them a fortune and then nobody

bu tür şeyler ve bunu inşa etmeleri onlara çok pahalıya mal oldu servet ve sonra kimse

wants to use it there are those in China a white elephant so it's

onu kullanmak istemiyor Çin'de beyaz bir fil var, bu yüzden inşa etmesi

something that costs a lot of money to build and then is is useless and the

çok paraya mal olan bir şey ve sonra işe yaramaz ve

owner then probably tries to get get rid of it can you think of an example of a

sahibi muhtemelen ondan kurtulmaya çalışır, bir örnek düşünebilir misiniz?

white elephant well there are many white elephants there well for example in

beyaz bir fil kuyusu orada pek çok beyaz fil var, örneğin

China there are lots of cities that have lots of buildings that have been

Çin'de pek çok şehir var, inşa edilmiş çok sayıda bina var

constructed they've been put up and no one is living in them so they are now

ve bunlarda kimse yaşamıyor, bu yüzden şimdi

standing there empty they are white elephants well the in America when the

orada boş duruyorlar.

everyone's heard of the Empire State Building yes well that was a white

Herkes Empire State Binasını duyduğunda Amerika'da beyaz fillerdi evet, o

elephant after it was first built it cost a fortune to build and hardly any

ilk inşa edildikten sonra beyaz bir fildi, inşa etmesi bir servete mal oldu ve neredeyse hiçbir

companies wanted to move into it and it was many decades apparently before it

şirket oraya taşınmak istemedi ve görünüşe göre on yıllar geçti. daha önce

had full occupancy as they say and so it was described at the time as a white

dedikleri gibi tam doluluk yoktu ve o zamanlar beyaz bir fil olarak tanımlanıyordu

elephant hmm I mean it's a famous building now of course so something that

hmm yani şimdi ünlü bir bina tabi yani işe

is seen as useless or something that seems like a huge waste of money can be

yaramaz olarak görülen bir şey veya çok büyük bir para kaybı gibi görünen bir şey

described as a white elephant Belarusian says yes I remember going to the cinema

tarif edilebilir Belaruslu beyaz bir filin evet demesi gibi Dumbo'yu izlemek için sinemaya gittiğimi hatırlıyorum o

to see Dumbo that was the first time I went to see a movie I was about five

ilk kez bir film izlemeye gitmiştim yaklaşık beş

years old oh okay so you have fond memories of that particular film English

yaşındaydım oh tamam yani o filmle ilgili güzel anılarınız var İngiliz

mage well Marge says ghost town in China yes they've not seen that heaven here

büyücü pekala Marge hayalet diyor Çin'de bir kasaba evet burada o cenneti görmediler

yes well when I first went to China there are lots of buildings that were

evet ben Çin'e ilk gittiğimde

empty at that time the buildings were being put up and that was way back in

o zamanlar boş olan bir sürü bina vardı binalar yapılıyordu ve bu 2003'teydi

2003 wera dad says I've been watching your

wera babam diyor ki ben

videos for a long time finally I can contact with you mr. Duncan reah

uzun zamandır videolarınızı izliyorum sonunda sizinle iletişime geçebildim murat bey Duncan reah

okay REO quoi - hello to you and I think because it's your first time to contact

tamam REO quoi - sana merhaba ve sanırım benimle ilk kez iletişime geçtiğin için sanırım

me I think you can have a round of applause

bir alkış alabilirsin

there you go welcome I hope you have a nice time here we've talked about some

hoşgeldin umarım iyi vakit geçirirsin burada

very strange things and we've seen some very strange things tonight haven't we

çok tuhaf şeyler konuştuk ve bu gece bazı çok garip şeyler gördük, değil mi

Steve we have some very strange things indeed

Steve, gerçekten de çok garip şeyler yaşıyoruz aman

oh my goodness that was amazing that was incredible I can't believe

tanrım, bu inanılmazdı, inanılmazdı

Steve actually did that

Steve'in gerçekten yaptığına inanamıyorum,

it is a Wednesday night here in the UK it's now just after 11:30 at night and

bugün Birleşik Krallık'ta bir Çarşamba gecesi. şimdi gece 11:30'dan hemen sonra ve

this is live English on a Wednesday late in live and mr. Steve has decided to

bu, Çarşamba günü geç saatlerde canlı İngilizce ve mr. Steve

model his amazing raincoat though the reason I put it on is to protect myself mr.

harika yağmurluğunun modelini yapmaya karar verdi, gerçi onu giymemin nedeni kendimi korumaktı Mr.

duncan against this fly that's buzzing around your studio oh and

duncan stüdyonun etrafında vızıldayan bu sineğe karşı oh ve

it seems to be landing on me and then biting me you know I'm putting this on

sanki üzerime konuyor ve sonra beni ısırıyor biliyorsun bunu

for that I think it looks quite nice you know what I suggest I think you should

bunun için giyiyorum bence oldukça güzel görünüyor ne önerdiğimi biliyorsun

you should put that over there like that and maybe maybe you could glue it shut

oradaki bunun gibi ve belki onu yapıştırabilirsin

duncan what are you trying to do to me you trying to suffocate me no I would

duncan bana ne yapmaya çalışıyorsun beni boğmaya çalışıyorsun hayır bunu

never do that there's that fly I can see it there oh no it's very hot so hot

asla yapmam o sinek var onu orada görebiliyorum oh hayır burası çok sıcak çok sıcak

under here mr. Duncan can you get it useless

Bay. Duncan işe yaramaz hale getirebilir misin

thanks very much just to prove that I was wearing it I shall now take it off I

çok teşekkür ederim sırf onu taktığımı kanıtlamak için şimdi çıkaracağım sanırım

think we know you're wearing it we have eyes did you enjoy that I did so we've

taktığını biliyoruz gözlerimiz var zevk aldın mı ben yaptım bu yüzden

done a lot of things today I'm gonna be honest with you Steve I am absolutely

çok şey yaptık bugün sana karşı dürüst olacağım Steve, kesinlikle

bushed tired but you're stood I'm just lightening up and to be honest I'm

yorgunum ama sen ayağa kalktın, sadece hafifliyorum ve dürüst olmak gerekirse,

really annoyed at that fly that a fly is starting to annoy me now Jeff says I look

şu anda bir sineğin beni rahatsız etmeye başlamasına gerçekten sinirlendim Jeff diyor ki ben

like a condom it looks like a giant condom there is no answer to OMG what do

prezervatif gibi görünüyor dev bir prezervatif gibi görünüyor OMG'ye cevap yok OMG'ye cevap yok

we know about Morocco says free vlog I know that the food is gorgeous yes now

Fas hakkında ne biliyoruz ücretsiz vlog diyor Yemeklerin muhteşem olduğunu biliyorum evet şimdi

let me think Moroccan food there are there are a lot of tasty things in

Fas yemekleri var Fas'ta çok lezzetli şeyler olduğunu düşünmeme izin verin

Morocco yes the food is probably only one of them and the food is quite nice

evet yemek muhtemelen bunlardan sadece biri ve yemek de oldukça güzel

as well Moroccan food right now let me think

Fas yemeği şu

now it looks like couscous but is it couscous is that Moroccan couscous

anda kuskusa benziyor ama kuskus Fas

couscous which is sort of looks like little bits fine pieces of wheat think

kuskus mu ki bu bir nevi küçük küçük buğday parçaları gibi görünüyor

couscous it might be maybe you can tell us free vlog I had a friend at school

kuskus olabilir belki bize ücretsiz vlog anlatabilirsin Okulda kuskus adında bir arkadaşım vardı o

called couscous he was an exchange student was he from Morocco mr. don't

değişim öğrencisiydi o Faslı mıydı bayım.

know that's it just end the joke there that's it

bilmiyorum bu bu sadece şakayı orada bitir üzerinde

don't don't dwell on it don't dwell on the joke I don't get it greetings from

durma üzerinde durma şaka üzerinde durma anlamıyorum İskoçya'dan selamlar

Scotland alessandro duce Oh Scotland good news we know that what are

alessandro duce Oh İskoçya iyi haber, senin ne olduğunu biliyoruz biz

you eating haggis as we speak only the nice little flag as well that's nice

sadece güzel küçük bayrağı konuştuğumuz için haggis yemek de bu güzel

Alessandro's where are you from are you from Scotland are you visiting Scotland

Alessandro nerelisin İskoçya'dan mısın İskoçya'yı mı ziyaret ediyorsun

I think Alessandro does not sound very Scottish yeah it is we were right there

Alessandro'nun sesi pek İskoç gelmiyor evet tam oradaydık

we go free vlog we were a couscous is from Morocco okay then so that put that

bedava vlog atıyoruz kuskustuk Fas'tan tamam o zaman pançoyu koy

poncho but what have you done to this live you given it something I'll get my

ama bu canlıya ne yaptın ona bir şey verdin ben

big I've got my big device that you can you can get the Flies with it's it's

büyük cihazımı alacağım

Casablanca was that in Morocco then yes of course

Fas o zaman evet tabii ki

Humphrey Bogart was in Casablanca Casablanca famous film here's looking at

Humphrey Bogart Casablanca Casablanca ünlü filmindeydi işte sana bakıyor

you kid did he actually say that no there we go play it again Sam he didn't

çocuk gerçekten hayır dedi mi tekrar oynayalım Sam o da

say that either yes what is the name of the object which

evet demedi

kills the flies ah well we've got we've got an electrified

sinekleri öldüren cismin adı nedir ah, elimizde

some electric fly killer haven't we mr. Duncan we have landed on my head again I

elektrikli bir sinek öldürücü var, değil mi bay? Duncan yine kafamın üstüne düştük

don't think that's the one we're gonna have to smash this studio up to get this

Bunu almak için bu stüdyoyu parçalamamız gerekeceğini sanmıyorum

I can't believe this these flies are really good with them why are they

Bu sineklerin onlarla gerçekten iyi olduğuna inanamıyorum neden

attacking you we're going to move this white elephant over they can't see down

sana saldırıyorlar biz bu beyaz fili hareket ettireceğim aşağıyı göremeyecekler

there so it's nice yes thanks we're on the scream oh I'll do that again then

bu yüzden güzel evet teşekkürler çığlık atıyoruz oh bunu tekrar yapacağım o zaman

I'm going to move this white elephant down here

bu beyaz fili buraya daha

safer you know what I think is making them crazy I think it's actually the

güvenli bir şekilde taşıyacağım ne düşündüğümü biliyorsun onları çıldırtıyor bence aslında

lights I think that the bright lights are making the flies go a little bit

ışıklar bence parlak ışıklar sinekleri biraz çılgına

crazy something like sticking something into

çeviriyor

me you should be so lucky I'm in Scotland

for my holidays well come down too much hemlock and visit yes Casablanca is in

ve ziyaret edin evet Kazablanka

Morocco yeah there we go come down and see us we don't mind we don't get many

Fas'ta evet oraya gidiyoruz ve bizi görüyoruz umursamıyoruz

people coming to see us because they're all scared of mr. Steve why because it

bizi görmeye pek fazla insan gelmiyor çünkü hepsi Bay'dan korkuyor. Steve neden onun yüzünden, çünkü

because of his because of his big freaky eye my mad prancing around the various

onun büyük, acayip gözü yüzünden, benim çılgınlığım kırsalın çeşitli yerlerinde zıplıyor

parts of the countryside and in Shropshire we went we went for an Indian

ve Shropshire'a gittik,

meal last night in a way we did we should stop fidgeting with things we've

dün gece yaptığımız gibi bir Hint yemeğine gittik, yaptığımız şeylerle oynamayı bırakmalıyız

got Alice and Ross from Italy we went for a very oh wait there a second I'm

İtalya'dan Alice ve Ross'u aldık bir süreliğine gittik oh bekle bir saniye o

gonna I'm gonna get that fly I've got a spare hat you're gonna get the not many

sineği alacağım Yedek bir şapkam var senin alacaksın pek çok

people realize that I have actually two of these hats look this is I'm letting

insan bende aslında iki tane olduğunu fark etmez bu şapkalar bak bu

you in on a secret now I actually have two of these hats so there isn't just

sana bir sır veriyorum şimdi aslında bu şapkalardan iki tane var yani sadece

one there are two so I have a standby hat so there you go

bir tane yok iki tane var o yüzden bir yedek şapkam var o yüzden buyurun

but these these flies are paying in here it is this could be the nestle object so

ama bu sinekler burada para ödüyor bu, yuva nesnesi olabilir, bu yüzden

this is the thing that we use and mr. Duncan it's electric yes it sends about

kullandığımız şey bu ve bay. Duncan bu elektrikli, evet,

20,000 volts through this piece of metal and so you get the fly and then it

bu metal parçasının içinden yaklaşık 20.000 volt gönderiyor ve bu yüzden sineği alıyorsun ve sonra

electrocutes the fly let me see if you can get it mr. Duncan oh you missed I'm

sineği elektrik çarpıyor, bakayım onu ​​alabilecek misin Bay. Duncan oh kaçırdın ben işe yaramazım

useless you know I am absolutely the lights I think it is

biliyorsun ben kesinlikle ışıklarım

the light yes well you've got two hats on mr. dim the lights are attracting

Bence bu ışık evet pekala iki şapkanız var bay. loş ışıklar

them if we keep very quiet everyone please please be quiet psyching I can

onları çekiyor eğer çok sessiz olursak herkes lütfen sessiz olsun psyching

get this fly there it is

what held away again how do they do that I hate flies so much these are mad

these are mud flies finished we better get it before we go mrs. honey heads no

biz gitmeden önce bayan tatlım kafalar hayır hayır değil

no it's not I don't want to be electrocuted I've got a bad eyes it is

elektrik çarpması istemiyorum gözlerim kötü elektrik çarpması

electrocuted electrocuted yes any more about anything more about white temp do

elektrik çarpması evet artık beyaz sıcaklık hakkında başka bir şey hakkında

that mr. Duncan I don't my eye I don't want it to get worse this is great shall

bunu yapın bay. Duncan, gözüm görmüyor, daha kötüye gitmesini istemiyorum, bu harika,

we just stay on all night Ingrid Bergman was in Casablanca we talked about Ingrid

bütün gece kalalım mı Ingrid Bergman Kazablanka'daydı geçen gece Ingrid Bergman hakkında konuştuk

Bergman the other night and it was sooo cat that got the name right she was in

ve adı sooo kediydi.

Murder on the Orient Express she was where is she tonight sue cat Addison

Doğu Ekspresinde Cinayet'teydi o bu gece neredeydi kedi Addison'a dava açtı

what Ingrid Bergman

Ingrid Bergman ne

ladies and gentlemen Ingrid Bergman the cows are sacred in India - that is

bayanlar ve baylar Ingrid Bergman inekler Hindistan'da kutsaldır - bu

correct Ingrid Bergman is here on TV Nicole saw

doğru Ingrid Bergman burada televizyonda Nicole

an Indian woman breastfeeding a baby deer interesting what's wrong with that

Hintli bir kadının yavru bir geyiği emzirdiğini gördü ilginç nesi var bunda sorun yok bu

that's perfectly okay that's that's normal for around here we live in the

normal çünkü buralarda kırsalda yaşıyoruz buralarda olan

countryside you want to see some of the things that happen around here Martin's

bazı şeyleri görmek istiyorsun Martin

here and he says that the Flies must find his attractive it must be my eye

burada ve diyor ki Sinekler onu çekici bulmalı benim gözümden olmalı

they must think they can they can land and put the eggs in there I think it's

onlar düşünmeli inebilirler ve yumurtaları oraya koyabilirler bence bu

Steve's breath Alice says we're using the electric flying catch they're trying

Steve'in nefesi

to lay eggs in his mouth they think it's a corpse

it's probably my bad breath mosquitos of work go on get it mr. Duncan oh he's got

alınca bay Duncan oh o var o var o var o var onda

he's got it he's got it he's got one of them look there's the other one

bir tane var bak diğeri var bak

look there's the other one on there quickly get it Oh

diğeri orada var çabuk anla

have you got both of them you've got one of them this oh I can throw a burning

ikisine de sahip misin sende bir tane var oh atabilirim yanan

fly Oh mr. Duncan you don't have to it's dead I think it's dead oh that's that's

sinek Oh Mr. Duncan, buna gerek yok, öldü bence öldü oh bu

barbaric okay it's dead your fly problem has been solved but not who though this

barbarca tamam öldü uçma problemin çözüldü ama kim değil

- yes I've just I've just got them both have you had them both the other one

- evet ben sadece ikisini de aldım sizde ikisini de aldınız mı diğeri

then it's on the floor it's no it's now a small black crisp we can relax at last

yerde o zaman hayır şimdi küçük siyah bir gevrek rahatlayabiliriz sonunda

look there's a dead fly I wonder if that's ever been done before live on air

bak ölü bir sinek var daha önce canlı yayında yapıldı mı merak ediyorum

Oh

oh

one dead fly and there's another dead fly you do realize I'm now going to hell

bir ölü sinek ve başka bir ölü sinek var farkındasın ben' Şimdi

for killing these flies you were going to hell anyway so I wouldn't worry okay

bu sinekleri öldürdüğüm için cehenneme gideceğim, sen zaten cehenneme gidecektin, bu yüzden endişelenmem tamam, o

so there we go every leg missing the evidence I don't think he's too worried

zaman kanıtları kaçıran her bacak oraya gidiyoruz

about losing a leg to be honest no oh that's it well now we kill the flies

Dürüst olmak gerekirse bir bacağını kaybetmekten çok endişelendiğini düşünmüyorum hayır oh bu kadar Pekala, şimdi sinekleri öldürüyoruz,

we've got to go though you realize we'll probably be shut down now by YouTube for

gitmemiz gerekiyor, ancak canlı yayında cinayet işlediğimiz için muhtemelen şimdi YouTube tarafından kapatılacağımızın farkındasınız,

committing murder live on air factually killed something live on air mr. Duncan

aslında canlı yayında bir şeyi öldürdü Mr. Duncan

yeah that that will that will send the algorithms through to somebody in you

evet, bu, algoritmaları içinizdeki birine gönderecek,

choose a big light flashing in YouTube headquarters now fly killed live on

YouTube genel merkezinde yanıp sönen büyük bir ışık seçin, şimdi YouTube videosunda canlı olarak uçarak öldürüldü,

YouTube video you will probably shut you down look the one thing the most

muhtemelen sizi kapatacaksınız, bakın en

important thing is the Flies will no longer be attacking you

önemli şey, Sineklerin artık yapmayacağı sana saldırıyor

Chandrika says finally the buzzing will stop well unfortunately mr. Duncan will

Chandrika sonunda vızıltıların ne yazık ki duracağını söylüyor bay. Duncan

carry on talking so the buzzing will not stop ah do you see what I did there mr.

konuşmaya devam edecek, böylece vızıltı durmayacak, ah, orada ne yaptığımı görüyor musunuz, Mr.

Duncan I did see what I think you need some of this how do you use it have no

Duncan, buna ihtiyacın olduğunu düşündüğüm şeyi gördüm, bunun bir kısmına ihtiyacın olduğunu nasıl kullanıyorsun,

idea this is the bloodthirsty livestreams as Alice goodness me we've

bunun kana susamış canlı yayınlar olduğu hakkında hiçbir fikrin yok, aman tanrım, biz

just we've just had mass murder here in the studio feel to fly one the one thing

sadece burada stüdyoda toplu katliam yaptık, uçmak için bir tane hisset

I've noticed is when you zap them they smoke I do yes that's quite powerful

fark ettiğim şey, onları vurduğunuzda sigara içiyorlar evet, bu oldukça güçlü, evet,

that is you know yeah the fly still in there and the fly

sinek hala orada ve sinek

still always gone so gory oh right well mr. Duncan how long are we going to stay

hala her zaman çok kanlı, oh pekala bayım . Duncan daha ne kadar

on live I don't know I think you're still alive I think well the name of the

canlı yayında kalacağız bilmiyorum hala hayattasın sanırım

insect that smells very bad when you smash it mr. Steve says Nicole I don't

parçalayınca çok kötü kokan böceğin adı bayım . Steve diyor ki Nicole

know I've never heard of that one before Carlos says it's a funny way of learning

Bilmiyorum bunu daha önce hiç duymadım Carlos İngilizce öğrenmenin komik bir yolu olduğunu söylüyor

English yes it's making a funny noise free vlog says marry your daughter to me

make sure what we haven't got a daughter sorry it was a sacred fly very precious

üzgünüm kutsal bir sinekti

in Tim bucha says surgeon all I can say is I hope they're an acreage fly I hope

Tim bucha çok değerli cerrah diyor ki tek söyleyebileceğim şey umarım bir dönümlük sineklerdir umarım sineğin olduğu

there are no countries watching where the fly is say yes or else I am in big

yerde izleyen ülke yoktur evet der yoksa başım büyük

trouble because if you notice Steve didn't do anything he got me to do it so

belada çünkü fark ederseniz Steve bana yaptırdığı hiçbir şeyi yapmadı, o yüzden güzel bir surat

I'm the one that's there's going to be a pretty face I'm not a pretty face look

olacak olan benim

at me My yes there's glasses but about the glasses I need to put those on

stinkbug stinkbug never heard of that one if it was a white fly that would

pis böcek pis böcek bunu hiç duymadım beyaz bir sinek olsaydı

have been sacred that would have been lucky but it's a black fly so I've never

kutsal olurdu şanslı olurdu ama bu siyah bir sinek bu yüzden boya

seen a white fly unless it's been sprayed with paint so we still have

püskürtülmediği sürece beyaz bir sinek görmedim, bu yüzden hala

viewers I'm sure we do they're fascinating because you know we've just

izleyicilerimiz var ben' Eminim büyüleyiciler çünkü

literally had murder here in the studio I have a look why don't you go down the

burada stüdyoda kelimenin tam anlamıyla cinayet işledik. Bir bakayım. Neden hayatın akışına inmiyorsun?

lifestream bit more you know you know years years from now people are going to

be talking about me and they're going to say that mr. Duncan he wouldn't kill a

benim hakkımda konuşuyorlar ve onlar bunu bay diyecekler. Duncan o bir

fly I've got news for you actually yes I would especially if they're annoying mr.

sineği bile öldürmez size haberlerim var aslında evet yapardım özellikle sinir bozucuysalar bayım.

Steve because I have to protect him you see from everything from everything that

Steve çünkü onu korumam gerekiyor,

might harm him and that includes flies these were mad flies sure definitely

ona zarar verebilecek her şeyden ve sinekler de dahil olmak üzere her şeyden görüyorsun, bunlar çılgın sineklerdi kesinlikle

your lights they're probably very high in you

senin ışıkların muhtemelen çok yüksek

light so we're probably our skin is aging I probably ought to wear Sun cream

ışıkta, bu yüzden muhtemelen cildimiz yaşlanıyor muhtemelen yapmalıyım Güneş kremi sürmek

and I'm in this studio mister don't because there's lights if that's doing

ve ben bu stüdyodayım bayım yapmayın çünkü ışıklar var, eğer

that if that is though if your lights are doing that to the Flies what are

bu yapıyorsa, eğer sizin ışıklarınız Sineklere bunu yapıyorsa,

they doing to us I don't understand well because if it's sending the Flies mad

onların bize ne yaptıklarını pek iyi anlamıyorum çünkü eğer Sinekleri çılgına çeviren

minded they've got these big eyes ever no they go right across their head so

bu büyük gözlere sahipler hiç hayır kafalarının tam karşısından geçiyorlar yani

maybe the light is so bright is just making them go mad yes their eyes are a

belki ışık o kadar parlak ki onları çıldırtıyor evet gözleri

cold compound eyes they're not actually eye is they're actually little cells are

soğuk bileşik gözler aslında göz değiller öyle mi' aslında küçük hücrelersiniz

you the clever one mr. Duncan do you remember the film called the fly where

akıllı olan sizsiniz bayım Duncan, sinek adlı filmi hatırlıyor musunuz,

it was an experiment this scientist was trying to to do teleportation wasn't

bu bilim adamının ışınlanma yapmaya çalıştığı bir deneydi

they and unfortunately a fly got into the into the chamber with him and when

ve ne yazık ki onunla birlikte odaya bir sinek girdi ve

he teleported into the other chamber he was he was half fly half man it was very

diğer odaya ışınlandığında o da oydu. yarı uçar yarı insan çok

good film it was half fly half Jeff Goldblum yes was he in that film you're

iyi bir filmdi yarı uçuk yarı Jeff Goldblum evet o filmde miydi sen

a savage says Alex you are you should be ashamed of yourself fancy killing poor

bir vahşisin diyor Alex sen kendinden utanmalısın zavallı

defenseless flies well there are people on the planet who today have done far

savunmasız sinekleri öldürmeyi hayal et pekala gezegende bunu yapan insanlar var bugün

worse than that yes but that's where it starts mr. Duncan you kill flies today

bundan çok daha kötüsünü yaptık evet ama her şey burada başlıyor bayım. Duncan bugün sinek öldürürsün pekala

well no a couple of days ago you punched me in the eye now you've killed two

hayır birkaç gün önce gözüme yumruk attın şimdi iki

flies what's going on yeah but I'm looking I'm not going to chase human

sinek öldürdün ne oluyor evet ama bakıyorum

beings around with this am i yes tea ass has just arrived I'll tell you you've

bununla etrafta insan kovalamayacağım öyle mi evet çay [ __ ] yeni geldi sana söyleyeyim

missed you've missed something tonight you've missed a lot of miss murder

kaçırdın bu gece bir şey kaçırdın çok miss cinayet kaçırdın

you've you've missed lots of interesting chat about toilet paper and how to use

tuvalet kağıdı ve nasıl kullanılacağı hakkında bir sürü ilginç sohbet kaçırdın

it we've we've had some live flies although

bizde bazı canlı sineklerimiz oldu, ancak artık

they're not live anymore unfortunately but Steve Steve made me do it he did he

canlı değiller maalesef ama Steve Steve bunu bana

made me do it he forced me you saw it we've come an

yaptırdı o yaptı o bana yaptırdı

enabler we have evidence we have evidence

well TS we were going now we are going in a moment you have to watch the live

şimdi gidiyoruz birazdan gidiyoruz biz

stream

non-live after we've gone believe me you would be well worth watching I probably

gittikten sonra canlı yayını canlı izlemeniz gerekiyor inanın bana izlemeye değer

cut to about halfway through I would cut to this point where you just join in I

Ben

would just go right to this point which which is basically the end with 11

sadece bu noktaya giderdim ki bu temelde 11

minutes 12 minutes as I'll have when we're staying on - 12 minutes away from

dakika 12 dakika ile biter, kaldığımız zaman sahip olacağım - gece yarısından 12 dakika uzakta

midnight that's quite useful cuz I've gotta take my my tablets midnight which

bu oldukça yararlı çünkü gece yarısı tabletlerimi almam gerekiyor ki bu

ones the antibiotics for my eye infection I've got to take my tablets as

göz enfeksiyonum için antibiyotikler

well for my brain you've run out of those years ago yes that's it the Flies

beynim için tabletlerimi de almalıyım o yıllar önce tükendi evet bu Sinekler şu anda

have very strong vision unlike me at the moment hmm but not not strong enough for

benim aksime çok güçlü görüşe sahip hmm ama yeterince güçlü değil Önümüzdeki 12 dakikada

anything else to talk about how are we gonna eat out the next 12 minutes mr.

nasıl dışarıda yiyeceğiz hakkında konuşacak başka bir şey yok mu?

Dean I was going to talk about some some strange English words that eat yes eek

Dean Bazı garip İngilizce kelimelerden bahsedecektim, evet evet eek

okay then eek Alti yes if you eat something out it means you keep it going

tamam sonra eek Alti evet eğer bir şeyi dışarıda yersen bu muhtemelen olması gerekenden daha uzun süre devam ettirdiğin anlamına gelir bu yüzden

for longer than it probably should do so we've got ten minutes probably well

on dakikamız var muhtemelen iyi

probably 11 minutes to go and we find ourself in a situation where we've got

muhtemelen 11 dakikalar kaldı ve kendimizi

to somehow fill those 11 minutes so rather than just end now we'll just eat

bir şekilde bu 11 dakikayı doldurmamız gereken bir durumda buluyoruz, yani şimdi bitirmek yerine sadece yemek yiyeceğiz, böylece

get out so we'll just there we go we've used that word previously that we used

hemen gideceğiz, bu kelimeyi daha önce kullandık

it last week didn't we mr. Duncan well I just used it because I learnt how to use

geçen hafta kullandık değil mi beyler Duncan ben sadece kullandım çünkü nasıl

it last week we'd thanks to mr. Duncan we did we use this last week on Sunday

kullanılacağını geçen hafta öğrendim Bay Duncan'a teşekkür ederiz. Duncan bunu geçen hafta Pazar günü kullandık

we should have idioms with flies yes that's a good idea that's what we'll do

sineklerle ilgili deyimlerimiz olmalı evet bu iyi bir fikir

Alice will have idioms with flies I'm going to write that down now idioms how

Alice'in sineklerle ilgili deyimleri olacak Şimdi bunu yazacağım deyimler deyimleri nasıl

do you spell idioms mr. Duncan how many joking you don't know how to spell idiom

hecelersiniz bay. Duncan ne kadar şaka yapıyorsun, deyimleri sineklerle nasıl yazacağını bilmiyorsun,

idioms with flies that's what we'll do as no flies on you mr. Duncan there's

üzerinizde sinek olmaması için yapacağımız şey bu Bay. Duncan işte

one you see I've just thought of one straight up I mean we've eked out a

bir tane var, hemen aklıma bir tane geldi, demek istediğim, bunun için

whole minute on that very soon we will have to fly ah yes

koca bir dakika harcadık çok yakında uçmamız gerekecek ah evet,

which means we'll have to go away are we doing Sunday's show now

bu da gitmemiz gerektiği anlamına geliyor, şimdi Pazar gününün şovunu mu yapıyoruz?

do you have sticky insect in your garden no we don't have stick insects in the UK

bahçenizde yapışkan böcek var mı hayır Birleşik Krallık'ta sopa böceklerimiz yok onlar

they they don't I mustn't survive Steve sometimes says that I'm like a

yok hayatta kalmamalıyım Steve bazen benim yapışkan gibi olduğumu söyler o

sticky more when he was younger he was very thin and so I used to say he looked

gençken çok zayıftı ve çok Onun

like a stick insect yes used to call me a mantis yes because your arms look like

bir sopa böceğe benzediğini söylerdim evet eskiden bana peygamberdevesi derdi evet çünkü kolların peygamberdevesinin kolları gibi

the arms of a praying mantis I do have very long arms you do they were quite

skinny it was nice you know so some strange words so eek means to

yani eek

make something less longer but we looked at that last week which is so we have

bir şeyi daha kısa yapmak anlamına geliyor ama geçen hafta buna baktık yani

something else here's here's an interesting word Steve gasm gasm a very

başka bir şeyimiz var burada ilginç bir kelime Steve gasm gasm çok

unusual word engagement gazaam so what does gasm mean gazaam means well if you

alışılmadık bir kelime nişan gazaam peki gasm ne demek gazaam

are buying a house yes example and this is allowed in the UK not in Scotland so

bir ev alıyorsanız iyi demektir evet örnek ve buna İskoçya'da değil Birleşik Krallık'ta izin veriliyor, yani bugün

the person that was watching in Scotland today if you if you go to buy a house

İskoçya'da izleyen kişi bir ev almaya giderseniz

and you you there somebody comes to buy your house say you would say we wanted

ve siz oradaysanız biri evinizi almaya gelir ve

to sell this house mr. Duncan and somebody came along and said yes I want

bu evi satmak istediğimizi söylersiniz Bay. Duncan ve biri geldiler ve evet

to buy your house and then you have to sort out a time when you sign all the

evinizi satın almak istiyorum dediler ve sonra tüm belgeleri imzaladığınız bir zamanı belirlemeniz gerekiyor

papers and it becomes legal but literally on the day that they might

ve bu yasal hale geliyor ama tam anlamıyla

have agreed with you to buy your house and sign all the papers they can

sizinle evinizi satın almak için anlaşabilecekleri gün ve tüm evrakları imzalarlar

suddenly turn around and say no I don't want it anymore and that's called that's

bir anda dönüp hayır artık istemiyorum diyebilirler ve buna

an example of a Bagas UMP no it isn't where isn't it no isn't that Gizem if

Bagas UMP örneği denir hayır değil nerede değil mi hayır o Gizem değil mi eğer

you are if you let me carry on that story all right I just love the sound of

öyleysen o hikayeye devam edeyim tamam mı sadece sesine bayılıyorum

your voice gossip means to to actually take a

dedikodu aslında

higher profit from another person what I was about to say so like I did like your

başka bir kişiden daha fazla kar elde etmek anlamına geliyor söylemek üzere olduğum şey hoşuma

your sentence was whining oh yes that's it that's right so I've sort of got it

gitti cümlen sızlanmaktı oh evet bu doğru Yani ben biraz

wrong so if you accept an offer for your house and then someone else comes a

yanlış anladım yani eğer eviniz için bir teklifi kabul ederseniz ve daha sonra başka biri

with a better offer that's it you date you change their mind at the last moment

daha iyi bir teklifle gelirse o zaman çıkarsınız son anda fikrini değiştirirsiniz o yüzden

so instead of giving the house to you they give it to the person who made the

evi size vermek yerine verirler daha

higher offer and that action is called gasm so yes someone comes along and they

yüksek teklifi yapan kişiye ve bu eyleme gasm denir yani evet biri gelir ve

offer more money for the property have a sort of right you were nearly right I

mülk için daha fazla para teklif ederler bir tür hakkın var neredeyse haklıydın

was on the way so I am blaming the other so how long have you been an estate

yoldaydım bu yüzden diğerini suçluyorum peki nasıl uzun süredir

agent never so there we go another one it was about house buying so I was right

emlakçı değilsin, o yüzden başka bir taneye gidiyoruz ev satın almakla ilgiliydi bu yüzden haklıydım sen

you were I won't ask you this time I'll just do it myself

sormuyordun bu sefer sana sormayacağım sadece kendim yapacağım keçi keçi

goat goat goat that means to encourage somebody to do something

keçi bu birini yapmaya teşvik etmek anlamına gelir bir şey

yes you're right so if you goat you're actually tempting a person you are

evet haklısın yani eğer bir kişiyi gerçekten cezbediyorsan,

actually encourage them or enticing them to do something that may be bad yes so

aslında onları kötü olabilecek bir şey yapmaya teşvik ediyorsun ya da ayartıyorsun evet, böylece

you can go to someone into doing something quite often we will use it in

birine bir şeyi yapması için oldukça sık gidebilirsin, bunu bir yerde kullanacağız

a negative way to mean to get someone to do something bad like mr. Steve goaded

Bay gibi birine kötü bir şey yaptırmanın olumsuz yolu. Steve

me into killing those flies he goaded me so Steve goaded me gold to get someone

beni o sinekleri öldürmeye teşvik etti, beni kışkırttı, bu yüzden Steve, birine bir şey yaptırmak için beni altınla kışkırttı,

to do something quite often something bad say for example we were in lovely

oldukça sık kötü bir şey, örneğin

Church Stretton today and we saw this lovely building and I said Mr to mr.

bugün güzel Church Stretton'daydık ve bu güzel binayı gördük ve ben Bay bay dedim.

Duncan why don't you spray paint all over the front of that building go on

Duncan neden şu binanın ön tarafına sprey boya sıkmıyorsunuz, devam edin

mr. Duncan and you say no I'm not gonna do that that's bad that's bad I said go

Bay. Duncan ve sen hayır bunu yapmayacağım diyorsun bu kötü bu kötü dedim devam et

on it'll be fun go on oh why you a chicken come on do it mr. Duncan okay

eğlenceli olacak hadi oh neden sen bir tavuksun hadi yap şunu bay. Duncan tamam

and I could be that would be an example of goading you into doing something that

ve ben seni bir şeyi yapmaya zorlamak için bir örnek olabiliriz, evet,

yes we should otherwise what for example if you were children hmm and children

aksi halde yapmamız gereken, örneğin çocuk olsaydın hmm ve çocuklara

are always told by their parents not to play on a rail on railway lines because

her zaman ebeveynleri tarafından demiryolu hatlarındaki raylarda oynamamaları söylenir, çünkü

it's dangerous yes it's very dangerous very dangerous don't do it we're not

bu tehlikelidir. evet çok tehlikeli çok tehlikeli yapma

saying play on railway lines no but other

demiryolu hatlarında oyna demiyoruz hayır ama diğer

children will goat children will go to their friends into running across the

çocuklar keçi çocuklar arkadaşlarının yanına koşarak

railway line yes because it'll be they say oh go on your chicken run across

demiryolu hattından karşıya geçecekler evet çünkü onlar olacak ah devam edin tavuk koşarak onların üzerinden geçmezlerdi,

them they wouldn't run across the lines I wouldn't normally do it

normalde yapmazdım, bu yüzden

so that's goading some so please don't don't play on the railway line each I'm

bazılarını kışkırtır, bu yüzden lütfen demiryolu hattında oynamayın,

itching sir it's that fly where of those flies beam did they go your trouser leg

kaşınıyorum efendim, o sinek, o sineklerin olduğu yer paçalarınızı

very hot in here mr. Duncan so so today I go did I go did mr. Steve into being a

çok mu sıcak tuttular buraya bay bay Duncan bu yüzden bugün gittim mi gittim mi mr. Steve

little naughty mr. Steve you are you are so so naughty doing you goaded me into

biraz yaramaz olmaya Bay. Steve o kadar yaramazsın ki beni

putting that rain poncho on as well and and and made me prance up and down in in

o yağmur pançoyu da giymeye teşvik ettin ve

a picturesque beauty spot I didn't force you to do that you did it on you did it

pitoresk bir güzellik noktasında beni aşağı yukarı zıplattın.

yourself you did it without any goading that God myself I think you actually

kendin yaptın bunu hiçbir zorlama olmadan yaptın ki Tanrı'nın kendisi bence gerçekten

goaded yourself

kendini kışkırttın

you're never right you are never right

asla haklı değilsin asla haklı

you goaded me into doing that mr. Duncan okay that I didn't want to do it at all

değilsin beni bunu yapmaya zorladın bay. Duncan tamam,

five minutes away from midnight and we are coming towards the end of the

gece yarısına beş dakika kala bunu yapmak istemedim ve canlı yayının sonuna doğru geliyoruz,

livestream I hope you've enjoyed this we will be going at midnight because well

umarım bundan keyif almışsındır, gece yarısı gideceğiz çünkü

basically I am so tired we've had a very busy day we'll leave you with something

temelde çok yorgunum çok yoğun bir gün geçirdik sizi bir şeyle baş başa bırakacağız

yes look sorry Oh Alice says is goed the same as egg on yes yes it is yes you

evet kusura bakmayın ah alice diyor ki yumurta atmakla aynı şey evet evet bu evet siz keçi

goat someone you egg them on egg them on you encourage them to do it entice

birisini yumurtlarsınız onları yumurtlarsınız onları bunu yapmaya teşvik edersiniz baştan çıkarırsınız

induce yes entice induce goad egg on yes egg on a cottage is probably yeah egg on

evet evet yumurta üzerinde bir kulübede yumurta muhtemelen evet yumurta bunun için kullanılan bir deyimdir, bu

is the idiom for it so we we had a lovely drive today now lots of people

yüzden bugün güzel bir sürüş yaptık, şimdi birçok insan

like seeing mr. Steve Drive so here we go yes sorry sorry what M

Bay'ı görmekten hoşlanıyor. Steve Drive işte başlıyoruz evet özür dilerim ne M

Seska Osmo yes is traveling to England tomorrow Oh

Seska Osmo evet yarın İngiltere'ye gidiyor Ah

and going to Buckinghamshire whoo to visit their daughter what is the weather

ve Buckinghamshire'a kızlarını ziyarete gidiyoruz hava ne

like cloudy yes it's very cloudy and and towards the

bulutlu gibi evet hava çok bulutlu ve ve

end of the week it's going to get quite chilly quite cold so we've had all of

haftanın sonuna doğru gidiyor oldukça soğuk olsun oldukça soğuk, bu yüzden

the hot sunshine now and it looks as if summer is coming to an end but it is

şimdi tüm sıcak güneş ışığına sahibiz ve görünüşe göre yaz sona eriyor ama

quite cold maybe a little bit of rain as well but it's been very warm today so

oldukça soğuk, belki biraz yağmur da yağıyor ama bugün çok sıcaktı, bu yüzden

you'll need to as we always advise anybody coming to England you will need

siz gerekir, çünkü İngiltere'ye gelen herkese her zaman tavsiye ederiz,

to put all sorts of clothes in you need to put short sleeve things in you'll

her türlü kıyafeti giymeniz gerekir, kısa kollu şeyler giymeniz gerekir,

need to put long sleeve and you'll need jumpers because you never know what the

uzun kollu giymeniz gerekir ve kazaklara ihtiyacınız olacaktır, çünkü havanın nasıl gittiğini asla bilemezsiniz.

weather's going to be like from one day to the next you never know in England

bir günden diğerine İngiltere'de asla bilemezsiniz

mm-hmm but Buckinghamshire is a very posh very nice part of England

mm-hmm ama Buckinghamshire İngiltere'nin çok lüks çok güzel bir parçası

Buckinghamshire we have a lovely time what were you going to say mr. Duncan I

Buckinghamshire harika zaman geçiriyoruz ne diyecektiniz bayım. Duncan,

was going to say that mr. Steve is a very good driver

Bay Duncan'ı söyleyecektim. Steve çok iyi bir sürücüdür,

lots of people get very alarmed and scared when they see the view of the

birçok insan biz arabayla giderken yolun görüntüsünü gördüklerinde çok paniğe kapılır ve korkarlar, bu yüzden

road as we drive along so I thought I would show something from today so this

bugünden bir şey göstereyim dedim, bu yüzden

is today as we were driving back from church Stretton and it's a very nice

bugün Stretton kilisesinden dönerken ve bu bir çok güzel bir

area lots of lovely trees so we are now driving along the road and you can see

bölge bir sürü sevimli ağaç bu yüzden şimdi yol boyunca ilerliyoruz ve

that the cars are coming in the wrong direction you could see on the road

arabaların yanlış yönde geldiğini görebilirsiniz yolda görebiliyordunuz

there is the number 30 on the road and that means that is the speed limit you

yolda 30 numara var ve bu hız sınırı anlamına geliyor normalde bir yerleşim bölgesinde

cannot go over 30 miles an hour normally in a residential area 40 now

saatte 30 milin üzerine çıkamazsınız 40 şimdi

it's gone up to 40 now it's 40 everyone's got their lights on because

40'a çıktı şimdi 40 herkesin ışıkları yandı çünkü yağmur yağmaya

it started to rain it got very dark hmm turning coming up to the right please

başladı hava çok karardı hmm dönüş sağa geliyor lütfen

answer that question says Val Sultan but what was the question what was the

soruyu cevaplayın diyor Val Sultan ama soru neydi

question Val Val Sultan we can't answer the

soru neydi Val Val Sultan

question if we don't know what it is maybe it's somewhere back there can we

soruyu cevaplayamayız eğer ne olduğunu bilmiyorsak belki oralarda bir yerlerdedir

look for a red head if we can find it we will answer that question before we go

kızıl kafa arayabiliriz bulabilirsek cevaplarız gitmeden önce

we've got two minutes ask the question again please to save us having to keep

iki dakikamız var soruyu tekrar sorun lütfen bizi

going back because sometimes we can't read all the messages out we just

geri dönmek zorunda bırakmaktan kurtarın çünkü bazen tüm mesajları okuyamayız sadece

haven't got time I can't find it I can't find it Steve no can't see anything

zamanımız olmaz onu bulamıyorum ben yapabilirim' t bulamıyorum Steve hayır orada hiçbir şey göremiyorum

there Martin yes Martin Martin yes Martin we've been wearing those

Martin evet Martin Martin evet Martin o

sunglasses a lot an awful lot they ran behind you

güneş gözlüklerini çok fazla takıyoruz arkanızdan koştular

if you look at some of the past lives the live streams the last two we've been

geçmiş yaşamlardan bazılarına bakarsanız canlı yayınlar son iki biz'

wearing them yes and you know we found them very useful indeed we've used them

onları giyiyordum evet ve biliyorsun onları çok faydalı bulduk gerçekten onları

in little videos that we've made and there you go we've got them on now I

yaptığımız küçük videolarda kullandık ve işte onları taktık şimdi

haven't got mine on okay I won't put it on then look 30 seconds mr. Duncan 30

benimkini takmadım tamam takmayacağım tak sonra 30 saniye bak bayım Duncan 30

seconds to go it's okay we started late don't worry so there we go yes these

saniye kaldı tamam geç başladık merak etmeyin işte gidiyoruz evet bu

sunglasses came in very useful we wore them last

güneş gözlükleri çok işe yaradı geçen

week when we went on holiday on the beach and we are wearing them now

hafta sahilde tatile gittiğimizde taktık ve gördüğünüz gibi şimdi takıyoruz

as you can see ah well I can't see because I'm wearing the sunglasses while

ah peki Göremiyorum çünkü güneş gözlüğü takıyorum ya da

or Val Sultan says when I was in England I would bathe that was bathing when I

Val Sultan ben İngiltere'deyken banyo yapardım diyor, ben

was England when I was in England I can't read because of the sunglasses way

İngiltere'deyken banyo yapıyordum İngiltere'deyken güneş gözlüğü yüzünden okuyamıyorum.

there when I was in England I would bathe or I was bathing or I bathed when

İngiltere'deydim yıkanırdım ya da banyo yapıyordum ya da yıkandım yıkanmak derken

you say bathe do you mean sunbathe if you sunbathe it means you lie in the

güneşlenmek mi demek istiyorsun güneşlenirsen güneşte yattığın anlamına gelir eğer

Sun if you bathe it means also you can go into the water and bathe and of

yıkanırsan bu aynı zamanda suya girip yıkanabileceğin anlamına gelir ve

course if you wash yourself we you bathe so actually the word bathe has has many

tabii ki eğer kendini yıka biz yıkanırız yani yıkanmak kelimesinin pek çok

meanings and many uses could have been sunbathing because we've had such lovely

anlamı vardır ve pek çok kullanımı güneşlenmek olabilir çünkü o kadar güzel bir

weather that person could have been sunbathing yeah thank you that was quick

havamız vardı ki o kişi güneşlenebilirdi evet teşekkür ederim bu hızlıydı

that's very good yes eating some chocolate oh really yes

bu çok iyi evet biraz çikolata yemek oh gerçekten evet

that's not fair Geoff we haven't got any chocolate nearby oh look Rach can ask

bu adil değil Geoff yakınlarda hiç çikolatamız yok oh bak Rach

would anyone marry me that's a very interesting offer I don't think anyone

biri benimle evlenir mi diye sorabilir bu çok ilginç bir teklif

has ever asked someone to marry them certainly a random person no no well we

kimsenin birine kendisiyle evlenme teklif ettiğini sanmıyorum kesinlikle rastgele biri hayır hayır biz

won't be marrying you well I don't know then send us a picture Oh Steve might be

kazandık Seninle iyi evlenmiyorum bilmiyorum o zaman bize bir resim gönder Oh Steve

up for it yes we I want to see pics stats and and also how much money you've

buna uygun olabilir evet biz resim istatistiklerini ve ayrıca ne kadar paran olduğunu görmek istiyorum

got III must admit this this actual livestream has become and I've got to

III kabul etmeliyim ki bu gerçek canlı yayın şu hale geldi ve

say I'm willing to I'm willing to to put up with let's say less good looks for

Söylemeliyim ki buna razıyım Katlanmaya hazırım Daha az yakışıklılığı daha çok

more money what what what's going on I'll trade our trade good looks for

para için söyleyelim neler oluyor neler oluyor Ticaretimizi yakışıklılığı

money so mr. Steve is looking for someone with lots of money that would

parayla değiş tokuş edeceğim bu yüzden bayım. Steve çok parası olan birini arıyor, öyle

appear to be it now I'd never do that okay it looks

görünüyor ki şimdi öyle gibi görünüyor Bunu asla yapmam Tamam, görünüş

would always come first okay yeah I'm quite sure what's going on

her zaman önce gelir tamam evet,

now it's before money I just want to see pictures you know someone says can you

şimdi ne olduğundan oldukça eminim, paradan önce geldi Sadece fotoğraflarını görmek istiyorum biliyorum birisi

know anybody there my mind you they're probably not honor about us it could be

oradaki birini tanıyor musun diyor, bence onlar muhtemelen bizim için onur duymuyorlar

anybody on the line I know that they're asking us know if they were asking us to

hattaki herhangi biri olabilir biliyorum bize sorduklarını biliyorlar, bize

marry them and I think they would ask us see here on Sunday Belarusian Oh someone

onlarla evlenme teklif edip etmediklerini ve sanırım bize sorarlardı Pazar günü buraya bakın Beyaz Rusça Ah birisi

asked about my t-shirt earlier this is a lovely t-shirt that was given to me many

daha önce tişörtümü sormuştu bu bana yıllar önce verilen güzel bir tişört

years ago this this came all the way from langkawi in malaysia just to prove

bu ta Malezya'daki Langkawi'den sırf

you've been there well I I was there but someone went to langkawi and they

orada iyi olduğunuzu kanıtlamak için geldi ben öyleydim orada ama birisi langkawi'ye gitti ve

actually bought this for me I thought it was quite nice sir I've had this since

aslında bunu benim için satın aldılar, oldukça hoş olduğunu düşündüm efendim, bunu 1997'den beri yaşıyorum,

1997 it looks like it twenty years I've got threadbare mr. ding it isn't

görünüşe göre yirmi yıldır eskimiş bayım var. ding eski

threadbare there's nothing wrong with wearing out there's nothing wrong with

püskü değil, giymekte yanlış bir şey yok,

this t-shirt as long as I don't lift my arms up don't lift your arms up mr.

bu tişörtte yanlış bir şey yok, ben kollarımı yukarı kaldırmadığım sürece, kollarınızı yukarı kaldırmayın bay.

Duncan we don't want to see that horror he's got hold mr. Duncan wears t-shirts

Duncan, sahip olduğu dehşeti görmek istemiyoruz Bay. Duncan tişört giyiyor

and so they literally wear out we don't want to see that who do you think you

ve bu yüzden kelimenin tam anlamıyla yıpranıyorlar, kim olduğunuzu görmek istemiyoruz

are Madonna she was 60 last week Madonna every year any videos of Madonna

Madonna geçen hafta 60 yaşındaydı Madonna her yıl Madonna'nın her videosunda

she's always had her arms up showing her armpits don't know why but anyway well

kollarını kaldırmış koltuk altlarını gösteriyor değil neden olduğunu biliyorum ama neyse evet

yes in 1986 by by Alice not recently idioms for flies yes I've got it here

1986'da Alice tarafından yakın zamanda değil sinekler için deyimler evet burada buldum sinek

fly idioms I've written it down look at that oh yes that's very clear we could

deyimleri yazdım bak buna bak oh evet bu çok açık

all fly okay then they're going now buh-bye Olga bye bye bye she sent us a

hepimiz uçabiliriz tamam o zaman şimdi gidiyorlar güle güle Olga güle güle bize

couple of hearts and hearts that's very nice yes and hopefully my eye will be

birkaç kalp ve kalp gönderdi bu çok güzel evet ve umarım gözüm

better yes that one of the Flies has just been resurrected from the dead no

daha iyi olur evet Sineklerden biri ölümden dirildi hayır bu

that's not the Flies that's the electricity about to go off electricity

Sinekler değil bu elektrik vermek üzere elektriği kes

I think our electricity go quickly just the lights just flashed I think I think

bence elektriğimiz çabuk kesilsin sadece ışıklar yanıp söndü sanırım

our electricity is about yes oh we better go quickly

elektriğimiz yaklaşık evet oh çabuk gitsek iyi olur hoşçakal

goodbye I'm gonna get well obviously yes but that's because we kill

those two flies oh my goodness did you see that the electricity went off very

iyileşeceğim belli ki evet ama bunun nedeni o iki sineği öldürdüğümüz için aman tanrım Çin'den birinin elektriğin çok parlak gittiğini görün

bright somebody from China but we're just going all right then I'm just I'm

ama biz sadece iyi gidiyoruz o zaman ben sadece

more worried about the electricity going off to be honest oh my gosh yes

elektriğin gitmesinden daha çok endişeleniyorum dürüst olmak gerekirse aman tanrım evet

what we're in a third-world country here tonight okay that's that's great I'm

ne üçüncü bir dünyadayız ülke bu gece burada tamam bu harika Üçüncü dünya

sorry to anyone watching in a third-world country but that was Steve

ülkesinde izleyen herkes için üzgünüm ama o Steve'di ben

not me goodbye Marty we're going now hello Pedro yes stop saying hello Steve

değil elveda Marty şimdi gidiyoruz merhaba Pedro evet merhaba demeyi bırak Steve vedalaşıyoruz

we're saying goodbye please let us say goodbye because I think we are about to

lütfen vedalaşmamıza izin ver çünkü sanırım

lose TS is getting ready for work I think we're about to lose the power bye

kaybetmek üzereyiz TS işe hazırlanıyor bence gücü kaybetmek üzereyiz güle güle

bye OTS the like day work did you see the lights flickering it actually did

OTS gün gibi iş ışıkların titreştiğini gördünüz mü gerçekten

happen wow that was great from Mexico that was creepy bye bye Mexico

oldu vay canına Meksika'dan harikaydı ürkütücüydü güle güle Meksika

maybe it's the spirit of those flies come back to haunt me

belki de o sineklerin ruhu bana musallat olmak için geri dönmüştür

Pedro we're going now they're going now sorry Pedro Pedro has just arrived good

Pedro şimdi gidiyoruz onlar şimdi üzgünüm Pedro Pedro

night Martin we've been on for two hours and relaxed so no one's marrying me well

geldi iyi geceler Martin iki saattir beraberiz ve rahatladık bu yüzden kimse benimle evlenmiyor peki

we want to see pictures yes but you are missing one important point Steve what's

resimleri görmek istiyoruz evet ama önemli bir noktayı kaçırıyorsun Steve o ne bence biz

that I think we're wet is a man I'm open to offers okay then Hwang is going to

ıslak bir adam tekliflere açığım tamam o zaman Hwang

school Rai is saying goodbye bye gentlemen says Muhammed papilla nage

okula gidiyor Rai vedalaşıyor beyler diyor Muhammed papilla nage

says bye bye Mika ode hello Mika how are things in Japan because I

diyor güle güle Mika ode merhaba Mika Japonya'da işler nasıl çünkü şu anda

believe you are having a big big tornado at the moment either one there is a

büyük bir kasırga yaşadığınıza inanıyorum ya bir

tornado or typhoon so there are lots of terrible bad really awful storms at the

kasırga ya da tayfun var yani şu anda çok sayıda korkunç kötü gerçekten korkunç fırtınalar var

moment nikka AG nicaragua i could say it tonight i couldn't say it the other

nikka AG nikaragua i yapabilirim bu gece söyle söyleyemedim geçen

night Nicaragua I thought it says goodbye I

gece Nikaragua elveda diyor sandım

thought it was Azerbaijan you couldn't say robot says that he's a cute guy well

Azerbaycan sandım robot diyemezsin tatlı adam diyor peki

send us a picture it's just very odd no don't send us a picture please don't

bize bir resim gönder çok garip hayır gönderme bir resim lütfen

send us a picture it's bad enough already I think YouTube are going to

bize bir resim göndermeyin zaten yeterince kötü bence YouTube

come round personally and take my computer away no just you

kişisel olarak gelip bilgisayarımı alacak

know take into account the I isn't normally like this

no hmm although that is the best bit a swollen eye is the best part of mr.

biraz şişmiş bir göz, Bay'ın en iyi kısmıdır.

Steve just me wood versus past tense yes Wood says vile why not while a

Steve just me wood geçmiş zamana karşı evet Wood aşağılık diyor neden olmasın bir

sultan I'll send Thunder I'm going I'm going delirious now I think you should

padişah iken Thunder'ı göndereceğim Gidiyorum şimdi çılgına dönüyorum bence

just go to be honest shall we go would yes would you would

dürüst ol gidelim mi gider misin evet

you go it's the present tense yes that's it would would you well it

gider miydin şimdiki zaman evet bu olur muydu peki

can be also asked if if you you actually ask a request or a question so would you

gerçekten bir istek veya soru sorarsan sorulabilir yani

like to come to my house would you would you so you are actually offering

evime gelmek ister misin yani gerçekten teklifte bulunuyorsun

offering right would you like go you keep keeping me on

doğru mu istersin git beni onun üzerinde tutmaya devam et

him mr. Duncan okay to go by going now to tar for now guitar for now I'll say

bayım. Duncan tamam git şimdi tar'a git şimdilik gitar şimdilik

that to you I say to everybody else's fate to me nobody can see is no make us

sana şunu söyleyeceğim diğer herkesin kaderi bana kimse göremez bizi

bigger mr. Duncan make is bigger Mary there's no answer to that and don't

büyütmez bayım. Duncan'ın yaptığı daha büyük Mary bunun bir yanıtı yok ve

forget we want we want pictures of the car yes robot cars want pictures please

unutma, istiyoruz arabanın resimlerini istiyoruz evet robot arabalar resim istiyor lütfen

are you okay pictures stats how much money run the bank all that sort of

iyi misin resimler istatistikler bankayı ne kadar yönetir tüm bu tür

thing all the important things having a stroke

şeyler tüm önemli şeylere sahip olmak şimdilik bir vuruş

tada for now bye Steve now you faded me off I'm just trying to work out what to

tada Steve şimdi beni unutturdun sadece seninle ne yapacağımı çözmeye çalışıyorum

do with you I think I think we will we will have lot one last look admit it mr.

sanırım son bir kez daha çok görüşeceğiz kabul edin bayım.

Steve being very unruly

Steve çok asi davranıyor,

that's it mr. Steve has gone he has disappeared and I'm going to disappear

bu kadar bay. Steve gitti o ortadan kayboldu ve ben

in her because I'm not quite sure what is actually happening to be honest did

onun içinde kaybolacağım çünkü gerçekte ne olduğundan tam olarak emin değilim dürüst olmak gerekirse

you see the lights they were going off and coming back on again it was very

ışıkları söndürüp tekrar açtıklarını gördünüz mü çok

very scary I think it's the ghosts of those two flies Thank You Gretel

çok korkutucuydu bence bu iki sineğin hayaletleri Teşekkürler Gretel

thank you Shirin thanks for everyone who has got involved we've been on for two

teşekkürler Shirin katılan herkese teşekkürler iki

hours in five minutes time flies are very well done there whale whale suit

saattir beş dakikadır çalışıyoruz orada zaman sinekleri çok iyi iş çıkarıyor balina balina kostümü

al-sultan very well done so I will see one Sunday we are here Sunday 2:00

al-sultan çok iyi yapılmış yani ben yapacağım bir Pazar gör buradayız Pazar

o'clock UK time 2:00 p.m. for those who are wondering let's have a look on the

saat 2:00 Birleşik Krallık saatiyle 14:00. merak edenler için

screen live English every Sunday 2:00 p.m. UK time and every Wednesday 10:00

her pazar saat 14:00'de İngilizce canlı ekrana bir göz atalım. Birleşik Krallık saati ve her Çarşamba

p.m. UK time and I will see you then I hope you have a great week

22:00 İngiltere zamanı ve görüşürüz o zaman umarım harika bir hafta geçirirsiniz,

enjoy the rest of your week mr. Steve is on holiday at the moment so he is

haftanızın geri kalanında iyi eğlenceler bayım. Steve şu anda tatilde, bu yüzden kendini

feeling very relaxed almost too relaxed to be honest so see one Sunday this is

çok rahatlamış hissediyor, neredeyse dürüst olamayacak kadar rahatlamış durumda

mr. duncan in the birthplace of English saying thanks for watching and of course

. duncan, İngilizcenin doğum yerinde izlediğiniz için teşekkürler diyor ve tabii ki bunu

well do I have to say it I suppose I do until the next time we meet here on the

söylemem gerekiyor mu, sanırım bir dahaki sefere burada,

world wide web that is the Internet to some people this is mr. Duncan saying...

dünya çapındaki ağda, yani bazı insanlar için İnternet'te buluşana kadar, bu bay. Duncan diyor ki...

ta ta for now 8-)

ta ta şimdilik 8-)