R U Sincere or 2 FACED? - English Addict eXtra - LIVE Lesson + chat with Mr Duncan in England

It is a hot one day.

Sıcak bir gün.

It's a very hot one, in fact.

Aslında çok sıcak bir olay.

Hello, everyone. Welcome.

Herkese merhaba. Hoş geldin.

We are together once more, joining hands across the world

on a very hot day.

Çok sıcak bir günde dünyanın dört bir yanında el ele vererek bir kez daha birlikteyiz.

I'm just wondering how many times I'm going to say that today is a hot day.

Bugünün sıcak bir gün olduğunu kaç kez söyleyeceğimi merak ediyorum.

It might be quite a few times. In fact.

Birkaç kez olabilir. Aslında.

Hello. Here we go. We are back together once more.

Merhaba. İşte başlıyoruz. Bir kez daha birlikteyiz.

Live is live can be from the birthplace of the English language.

Live is live, İngilizcenin doğum yerinden olabilir.

Thank you for joining me.

Bana katıldığın için teşekkür ederim.

Yes, of course we are coming to you live and direct

Evet, tabii ki size canlı olarak ve direkt olarak

from the birthplace of the English language, which just happens to be.

İngilizcenin doğduğu yerden geliyoruz ki bu tesadüfen oluyor. Aman

Oh, my goodness. I can't believe it.

tanrım. inanamıyorum

It's England.

İngiltere.

Hi. Howdy. Howdy. Ho ho!

MERHABA. merhaba. merhaba. Ho ho!

Do you like that?

Bunu beğendin mi?

That's my new catchphrase.

Bu benim yeni sloganım.

Do you like my new catchphrase? Is it good?

Yeni sloganımı beğendin mi? İyi mi?

No. Okay, then I will stick with the old one.

Hayır. Tamam, o zaman eskisiyle devam edeceğim.

Hi, everybody.

Selam millet.

This is Mr. Duncan in England.

Ben İngiltere'den Bay Duncan.

How are you today?

Bugün nasılsın? İyi misin

Are you okay?

?

I hope so.

Are you feeling good today? Are you feeling happy?

Umarım.

Bugün iyi hissediyor musun? Mutlu hissediyor musun?

I hope you are feeling good and happy on this August day.

Umarım bu Ağustos gününde kendinizi iyi ve mutlu hissediyorsunuzdur . Daha önce

I'm going to say it again because I've just said it twice.

iki kez söylediğim için tekrar söylüyorum.

I'm going to say it one more time and then maybe a few more times after that.

Bir kez daha söyleyeceğim ve ondan sonra belki birkaç kez daha söyleyeceğim.

It's hot. We have a hot wants day.

Bu çok sıcak. Sıcak bir istek günümüz var.

It is now 29 Celsius outside.

Şimdi dışarısı 29 Santigrat.

A glorious August day, I have to say.

Şanlı bir Ağustos günü, söylemeliyim.

We are having the most amazing weather.

En güzel havayı yaşıyoruz.

If you are watching in Europe at the moment, you are probably

Şu anda Avrupa'da izliyorsanız, muhtemelen aynı sıcaklıklara

I think you will be having the same temperatures as well.

sahip olacağınızı düşünüyorum .

I have a strange feeling you will be.

Olacağına dair garip bir his var içimde.

My name is Duncan.

Benim adım Duncan.

I talk about English.

İngilizce hakkında konuşuyorum.

You might say that I am one of those up there, an English addict.

Oradakilerden biri olduğumu söyleyebilirsin, bir İngiliz bağımlısı.

I'm one of those

Ben,

lovely people on the planet Earth

Dünya gezegeninde

who who is a big fan of English.

İngilizce'nin büyük bir hayranı olan o sevimli insanlardan biriyim.

I have to say I like English very much.

İngilizceyi çok sevdiğimi söylemeliyim.

And I have a feeling that you might as well.

Ve içimde senin de olabileceğine dair bir his var.

Before we get going, can I just say, please,

Başlamadan önce şunu söyleyebilir miyim lütfen,

can you click the like button?

beğen butonuna tıklar mısınız?

Please, can you do it now whilst we all remember?

Lütfen, hepimiz hatırlamışken şimdi yapabilir misin? Bu

So please give me a lovely like right now to show you care.

yüzden lütfen ilgilendiğinizi göstermek için hemen şimdi bana güzel bir beğeni verin .

And of course, it also helps me to keep my presence,

Ve tabii ki YouTube'da varlığımı korumama, kendimi tanıtmama da yardımcı oluyor

keep myself known on YouTube,

because as the years go by, it is becoming much harder

çünkü yıllar geçtikçe

to be recognised or found on YouTube

YouTube'a katılan insan sayısı arttıkça YouTube'da tanınmak veya bulunmak çok daha zor hale geliyor

as more and more people join YouTube.

. Şu anda YouTube'da

There are billions, maybe two,

milyarlarca, belki iki,

I think around 2 billion people on YouTube now.

sanırım 2 milyar civarında insan var.

That's a lot of people and quite a few of them have decided to teach English.

Bu pek çok insan ve oldukça azı İngilizce öğretmeye karar verdi.

However, you have to try

Ancak,

and keep yourself known on YouTube.

YouTube'da kendinizi tanıtmaya çalışmalısınız.

It becomes harder and harder as the years go by.

Yıllar geçtikçe daha da zorlaşıyor.

And for me it's especially hard because I've been doing this for for nearly six years.

Ve benim için özellikle zor çünkü bunu yaklaşık altı yıldır yapıyorum.

So it is very hard to do this, you see, and keep yourself well known.

Yani bunu yapmak ve kendinizi iyi bilinir kılmak çok zor.

But if you give me a lovely like, then

Ama bana güzel bir like atarsan, o zaman

everything will be all right.

her şey yoluna girecek.

So go on, click that like button right now.

Öyleyse devam edin, hemen şu beğen düğmesine tıklayın.

Thank you for joining me.

Bana katıldığın için teşekkür ederim.

Yes, we have made it to the middle of the week.

Evet, hafta ortasına geldik.

It's a hot one.

Sıcak bir tane.

So hot.

Çok sıcak.

And here in the studio, it's even hotter.

Ve burada, stüdyoda daha da sıcak.

It must be about 36 degrees in the studio.

Stüdyoda yaklaşık 36 derece olmalı.

And that's hot.

Ve bu çok sıcak.

Yes. It's Wednesday.

Evet. Çarşamba.

Beep, beep, beep,

beep, beep, beep, beep, beep, beep, beep,

Bip, bip, bip, bip, bip, bip, bip, bip, bip

, bip,

beep, beep, beep.

Interview.

bip, bip, bip.

Röportaj.

Wednesday has arrived.

çarşamba geldi

It is another one.

Bu başka bir tane. Yine o

It's another one of those days.

günlerden biri.

I hope you are feeling good today.

Umarım bugün iyi hissediyorsundur.

Has the week been a good week or has it been a bad week?

Hafta iyi bir hafta mı yoksa kötü bir hafta mı oldu?

Can I first of all, say hello to Claudia?

Öncelikle Claudia'ya merhaba diyebilir miyim?

Claudia, of course, one of our regular viewers.

Claudia, elbette, düzenli izleyicilerimizden biri. Buzdolabıyla sorunu olduğu için

I'm not sure if she is going to be here today

bugün burada olacağından emin değilim

because she is having trouble with her refrigerator.

.

Well, what is strange.

Garip olan ne?

Last week, I also had a problem with my refrigerator later.

Geçen hafta, daha sonra buzdolabımda da sorun yaşadım.

Nothing serious.

Önemli bir şey değil.

But, you know, when you open the door, a little light comes on.

Ama bilirsiniz, kapıyı açtığınızda küçük bir ışık yanar.

So you can see all of your lovely food.

Böylece tüm güzel yiyeceklerinizi görebilirsiniz.

Well, last week I opened the refrigerator door,

Geçen hafta buzdolabının kapısını açtım

and the light did not come on.

ve ışık yanmadı.

And I suddenly realised how important it is

Ve aniden

to have a light in your refrigerator.

buzdolabınızda bir ışığın olmasının ne kadar önemli olduğunu anladım.

So I had to change the light bulb.

Bu yüzden ampulü değiştirmek zorunda kaldım.

The only problem is I couldn't find a small one.

Tek sorun, küçük bir tane bulamamam.

So now I have a very powerful

Yani şimdi buzdolabının içinde çok güçlü bir

bright bulb inside the refrigerator.

parlak ampulüm var.

So every time I open the fridge door,

Bu yüzden, buzdolabının kapısını her açtığımda,

I get blasted by a very bright beam of light.

çok parlak bir ışık huzmesiyle karşılaşıyorum.

It's almost too bright, in fact.

Aslında neredeyse çok parlak.

So that's what's happening here.

Demek burada olan bu.

And hello, Claudia.

Ve merhaba, Claudia.

I hope you can join us.

Umarım bize katılabilirsin.

Maybe you are watching or just listening in the background.

Belki izliyorsunuzdur ya da arka planda sadece dinliyorsunuzdur.

Hello. Also to the live chat. Hello. Live chat.

Merhaba. Ayrıca canlı sohbete. Merhaba. Canlı sohbet.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

Who was first today?

Bugün kim birinci oldu?

Oh, very interesting.

Çok ilginç.

Hello, Beatrice.

Merhaba, Beatrice.

Guess what?

Ne oldu?

You are first on today's live chat.

Bugünkü canlı sohbette birincisiniz.

Well done. A

Tebrikler.

very nice.

Çok iyi.

Well, I have to say, that is

quite remarkable, in fact.

Aslında bunun oldukça dikkat çekici olduğunu söylemeliyim.

Well done, Beatrice. You are first again.

Aferin, Beatrice. yine birinci oldun

Hello. Also Vitesse.

Merhaba. Ayrıca Vitesse.

We also have Zika.

Bizde de Zika var.

Palmira is here as well.

Palmira da burada.

Also? Yes.

Ayrıca? Evet.

Get ready.

Hazırlanmak.

Luis Mendez

Luis Mendez

is here today.

bugün burada.

Hello, Lewis.

Merhaba Lewis.

Thanks for joining us again. Fernando is here.

Bize tekrar katıldığınız için teşekkürler. Fernando burada.

Thank you for your lovely message as well.

Güzel mesajınız için de teşekkür ederim.

Thank you.

Teşekkür ederim.

Also to Petra Rubell.

Ayrıca Petra Rubell'e.

Hello to you.

Merhaba sana.

Also, lots of people already joining me

Ayrıca,

on my midweek live stream.

hafta ortası canlı yayınıma şimdiden birçok kişi katılıyor.

This is a good chance, a good opportunity for me to tell you that on Friday.

Bu iyi bir şans, bunu Cuma günü size söylemem için iyi bir fırsat.

I am with you on Friday.

Cuma günü sizlerleyim.

We have an extra live stream this week because

Bu hafta fazladan bir canlı yayınımız var çünkü Cuma

on Friday

günü

it's my birthday on Friday, so I'm going to be here

benim doğum günüm, bu yüzden burada olacağım

and guess who else is going to be with us? Yes.

ve tahmin edin başka kim bizimle olacak? Evet.

This guy, Mr.

Bu adam, Bay

Steve and myself will be with you.

Steve ve ben seninle olacağız.

I don't know how long it will be for,

Ne kadar sürer bilmiyorum

but we will be with you for a while,

ama bir süre daha sizlerle birlikte olacağız,

maybe a short while or maybe a long while.

belki kısa bir süre, belki de uzun bir süre.

We're not sure yet.

Henüz emin değiliz.

On Friday it is my birthday, so that's

Cuma günü benim doğum günüm, yani

what we are doing on Friday.

Cuma günü yaptığımız şey bu.

Hello, also to Miguel.

Miguel'e de merhaba.

Nice to see you back, Sandra

Seni tekrar görmek güzel Sandra

Gonzales, it's nice to see you joining us again.

Gonzales, tekrar aramıza katıldığını görmek güzel.

Thank you very much for coming back.

Geri geldiğiniz için çok teşekkür ederim.

Hello, Ahmed.

Merhaba Ahmet.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

Mike Delaine, hello to you.

Mike Delaine, sana merhaba.

Thank you for joining us today.

Bugün bize katıldığınız için teşekkür ederiz.

Andrew is here.

Andrew burada.

Hello, Andrew.

Merhaba Andrew.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

And he says, Mr.

Bay

Duncan, your your old catchphrase is better.

Duncan, sizin eski sloganınız daha iyi, diyor.

Okay.

We will keep that bad, but I will not change my catchphrase.

Tamam aşkım.

Bunu kötü tutacağız, ancak sloganımı değiştirmeyeceğim.

Hello.

Merhaba.

Also to 1970, Baby Tran.

Ayrıca 1970'e, Bebek Tran.

Mm. Hello, Mr.

mm. Merhaba,

Duncan from Australia.

Avustralya'dan Bay Duncan.

Now, I'm very jealous at the moment

Şimdi, şu anda çok kıskanıyorum

because in Australia they are having.

çünkü Avustralya'da yaşıyorlar.

Well I suppose it is the same thing

Sanırım

is what we have during winter, which is low temperatures.

kışın sahip olduğumuz şeyle aynı şey, yani düşük sıcaklıklar.

So it's nice and cool at the moment in Australia

Yani şu anda Avustralya'da hava güzel ve havalı,

I feel quite jealous because here it is

oldukça kıskanıyorum çünkü burada

now approaching 30 Celsius in England.

İngiltere'de şu anda 30 Santigrat dereceye yaklaşıyor.

And guess what, as the week goes by, it's going to get hotter.

Ve tahmin edin ne oldu, hafta geçtikçe hava daha da sıcak olacak.

In fact, on Friday here, it might be 35 Celsius.

Aslında, Cuma günü burada 35 Santigrat olabilir. Cuma

On Friday.

gününde.

So I will be celebrating my birthday

Bu yüzden doğum günümü kutlayacağım

and being very hot at the same time.

ve aynı zamanda çok ateşli olacağım.

Thank you.

Teşekkür ederim.

1970, Baby Tran.

1970, Bebek Trans.

Nice to see you here as well.

Seni burada görmek de güzel.

Hello. Also, we have a dad dad car.

Merhaba. Bir de baba baba arabamız var.

Hello to you. A lot of new names.

Merhaba sana. Bir sürü yeni isim.

I have noticed over the last couple of weeks

Son birkaç haftadır, canlı sohbeti izleyen

that we have a lot of new people watching on the live chat.

birçok yeni insanın olduğunu fark ettim .

And it's always nice to see new people joining in.

Ve yeni insanların aramıza katıldığını görmek her zaman güzeldir.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

And don't forget to give me one of these.

Ve bunlardan birini bana vermeyi unutma.

If you don't mind, could you please click the like button

Sakıncası yoksa bu canlı yayının altında bulunan beğen butonuna tıklar mısınız lütfen

which is down there underneath this live stream?

?

Thank you very much for watching me today.

Bugün beni izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

I was feeling quite happy at the weekend because I realised

Hafta sonu kendimi oldukça mutlu hissediyordum çünkü

that I'm not as heavy as I thought I was.

sandığım kadar kilolu olmadığımı fark ettim.

I thought I was putting on a lot of weight, however, not as much as I thought.

Çok kilo aldığımı sanıyordum ama sandığım kadar değil.

So sometimes this happens.

Yani bazen bu olur.

Sometimes you imagine that something is much worse than it really is.

Bazen bir şeyin gerçekte olduğundan çok daha kötü olduğunu düşünürsünüz .

I think we all do it.

Bence hepimiz yapıyoruz.

A good example, of course, is

İyi bir örnek, elbette, kendinizi

when you feel unwell, perhaps you think there is something serious,

iyi hissetmediğinizde, belki ciddi bir şey olduğunu düşünürsünüz,

something seriously wrong with you, maybe a serious illness

sizde ciddi bir sorun olabilir, belki ciddi bir hastalık

or something that you think you may have caught from another person.

ya da başka birinden kapmış olabileceğinizi düşündüğünüz bir şey.

Something is worrying you.

Bir şey seni endişelendiriyor.

But of course, quite often we we will over

Ama elbette, çoğu zaman

imagine or overthink these things and it is possible to do that.

bu şeyleri gereğinden fazla hayal ederiz ya da gereğinden fazla düşünürüz ve bunu yapmak mümkündür.

So I've been worried over the past few months that my weight

Bu yüzden son birkaç aydır kilomun

was getting well,

düzeldiğinden endişeleniyordum, gittikçe

I was getting heavier and heavier, but in fact,

ağırlaşıyordum ama aslında

it turns out that I'm not as heavy as I thought,

düşündüğüm kadar kilolu olmadığım ortaya çıktı,

so I'm only 13 stone.

bu yüzden sadece 13 kiloyum. .

If you want to convert that, you can into whatever you want into pounds.

Bunu dönüştürmek istiyorsanız, istediğiniz şeyi pound'a çevirebilirsiniz.

So a lot of people do use pounds, but here we still use stone.

Pek çok insan pound kullanıyor ama biz burada hala taş kullanıyoruz.

So I'm around 13 stone, which is not too bad

Yani 13 kiloyum,

really, considering that I am a tall person.

uzun boylu bir insan olduğumu düşünürsek bu çok da kötü sayılmaz.

I'm just over six foot

Ben sadece 1.80

tall, nearly 184 centimetres.

boyundayım, yaklaşık 184 santimetre.

So I am quite a tall person so I think my weight is quite reasonable.

Bu yüzden oldukça uzun bir insanım bu yüzden kilomun oldukça makul olduğunu düşünüyorum.

However, I am going to try and lose a little bit of weight.

Ancak, biraz kilo vermeye çalışacağım.

Not too much, but a little bit.

Çok fazla değil, ama biraz.

So I was relieved to find out

Bu yüzden

that I'm not as heavy as I thought.

düşündüğüm kadar kilolu olmadığımı öğrenince rahatladım. Ben ...

I was. Very nice indeed.

idim. Gerçekten çok iyi.

Can I say hello to Aruba?

Aruba'ya merhaba diyebilir miyim?

My dad, who is watching in Kurdistan?

Babam Kürdistan'da kim izliyor?

Hello again to you.

Sana tekrar merhaba.

I think I said hello to you.

Sanırım sana merhaba dedim.

Just hello, Angelica.

Sadece merhaba, Angelica.

Oh, hello, Angelica. Nice to see you here.

Ah, merhaba, Angelica. Seni burada görmek güzel.

I love your name, by the way, because it has the word angel.

Bu arada ismini seviyorum çünkü içinde melek kelimesi var.

Yeah, Angelica.

Evet, Angelika.

Very nice.

Çok güzel.

Hello.

Nice to see also Ahmed Jamjoom

Merhaba.

here as well, who I think may be watching in Lanzarote,

a very popular holiday destination.

Çok popüler bir tatil yeri olan Lanzarote'de izliyor olabileceğini düşündüğüm Ahmed Jamjoom'u da burada görmek güzel. Bu ülkeden, İngiltere'den

A lot of people who go on holiday from this country, from England,

tatile giden pek çok insan

they will go to quite often, they will go to Europe.

oldukça sık gidecekler, Avrupa'ya gidecekler. İnsanların seyahat ettiği

There are some very popular places that people travel to.

çok popüler yerler var .

Spain is a very popular holiday destination.

İspanya çok popüler bir tatil yeridir.

A lot of people at the moment are on their holiday.

Şu anda birçok insan tatilde.

They are travelling abroad and Spain

Yurtdışına seyahat ediyorlar ve İspanya, insanların seyahat etmesi için

is one of the most popular places

en popüler yerlerden biri

for people to travel to.

.

And then we have places like I suppose Portugal is also quite popular.

Ve sonra sanırım Portekiz de oldukça popüler gibi yerlerimiz var.

However, a lot of people say that Portugal is more expensive.

Ancak birçok kişi Portekiz'in daha pahalı olduğunu söylüyor.

Spain, certain parts of Spain are quite attractive

İspanya, İspanya'nın belli bölgeleri oldukça cazip

because the hotel rates are not too bad.

çünkü otel fiyatları çok kötü değil.

And also there are lots of British people

Ayrıca

or English people living in certain parts of Spain.

İspanya'nın belirli bölgelerinde yaşayan çok sayıda İngiliz veya İngiliz var.

However, another place

Ancak çok popüler olan bir diğer yer de

that is very popular, of course, is Greece

tabii ki Yunanistan

and many of the Greek islands.

ve Yunan adalarının birçoğu.

I remember many years ago I went to a beautiful island

Yıllar önce Korfu adında güzel bir adaya gittiğimi hatırlıyorum

called Corfu and it's very nice.

ve çok güzel.

The Greek islands are lovely.

Yunan adaları çok güzel.

I suggest that you try one of the Greek islands as well.

Yunan adalarından birini de denemenizi öneririm .

So lots of parts of Europe that you can travel to.

Avrupa'nın pek çok yerine seyahat edebilirsiniz.

Hello.

Also to who else is here today.

Merhaba.

Ayrıca bugün burada olanlara da.

Oh, I see.

Thank you, Angelica. That's very kind of you to say.

Ah anlıyorum.

Teşekkürler Angelica. Bunu söylemen çok nazik.

Sometimes I do notice that certain names

Bazen bazı isimlerin

have other words contained within them,

içinde başka kelimelerin de olduğunu fark ediyorum

and I think Angelica is a very good example of that

ve bence Angelica buna çok iyi bir örnek

because you have the word angel, you see.

çünkü sizde melek kelimesi var, anlıyor musunuz?

I wonder if you are an angel in real life.

Gerçek hayatta bir melek olup olmadığınızı merak ediyorum.

I wonder.

Merak ediyorum.

Maybe. Maybe not.

Belki. Belki değil.

I don't know because I don't know you,

Bilmiyorum çünkü seni tanımıyorum, her

although you are one of my viewers, so I'm sure you are absolutely lovely.

ne kadar benim izleyicilerimden biri olsan da, bu yüzden kesinlikle çok hoş olduğuna eminim.

Today we are talking about one particular subject.

Bugün belirli bir konudan bahsediyoruz. Birine

We are talking about how to behave towards

karşı nasıl

someone in a nice way or a nasty way.

iyi ya da kötü davranılacağından bahsediyoruz.

Words and phrases connected to those types of behaviour.

Bu tür davranışlarla bağlantılı kelimeler ve ifadeler.

So being nice, being a nice person,

Yani iyi olmak, iyi bir insan olmak,

behaving in a nice way or being nasty,

iyi bir şekilde davranmak ya da kötü olmak,

being a nasty person behaving in a nasty way.

kötü bir insan olmak, kötü bir şekilde davranmak.

We will be looking at those things a little bit later on.

Bu konulara biraz sonra bakacağız.

It is the harvest season.

Hasat mevsimidir. Şu anda

There is a lot of harvesting taking place at the moment, so I thought it would be fun

çok fazla hasat yapılıyor , bu yüzden şu anda bu özel bölgenin

to have a look at some of the sights of this particular area at the moment.

bazı manzaralarına bir göz atmanın eğlenceli olacağını düşündüm .

In fact, if you look behind me, you can see there are lots of farmers fields.

Aslında arkama bakarsanız bir sürü çiftçi tarlası olduğunu görebilirsiniz.

Some of them have already been harvested and some of them have not.

Bazıları zaten hasat edildi ve bazıları henüz hasat edilmedi.

So I thought it would be nice to take a little break and have a look

Bu yüzden hasat devam ederken biraz ara verip bu tarlalardan bazılarına bakmanın iyi olacağını düşündüm

at some of those fields

as the harvest continues for.

.

And there it was, some lovely sights of the summer harvest

Ve işte tam da bu anda gerçekleşen yaz hasadının bazı güzel manzaraları

that is taking place at this very moment

in time.

.

You know, it's hot when your computer is telling you that there is a heatwave.

Bilirsiniz, bilgisayarınız size sıcak hava dalgası olduğunu söylediğinde hava sıcaktır. Bu

So that was what I saw this morning on my computer.

sabah bilgisayarımda gördüğüm şey buydu.

When I opened it up, it said Heatwave

Açtığımda, her ihtimale karşı Sıcak Dalgası yazıyordu

just in case.

.

I hadn't noticed that it's very hot.

Çok sıcak olduğunu fark etmemiştim.

So that's how I knew that today was going to be hot

İşte bu yüzden bugünün sıcak geçeceğini biliyordum

because my computer told me,

çünkü bilgisayarım bana söyledi

and as we all know, our computer is never, ever a lie.

ve hepimizin bildiği gibi bilgisayarımız asla ama asla yalan söylemez.

They do not.

Onlar yapmıyor.

Hi, everybody.

Selam millet.

This is Mr.

Duncan for those who have just joined me. Hello.

Bana yeni katılanlar için bu Bay Duncan. Merhaba. İngiltere'de

Thank you for joining me on a very hot day here in England.

çok sıcak bir günde bana katıldığınız için teşekkür ederim .

We are live with a little bit of chat.

Biraz sohbet ile yayındayız.

We like to do that from time to time on Sunday from 2 p.m.

Bunu zaman zaman Pazar günleri saat 14:00'ten itibaren yapmayı seviyoruz.

UK time on Wednesday and this week

Birleşik Krallık saati ile Çarşamba günü ve bu

just this week we have one extra

hafta sadece bu hafta,

live stream on Friday as we celebrate

another trip around the sun for me

benim için güneşin etrafında başka bir geziyi kutladığımız için Cuma günü fazladan bir canlı yayınımız var,

in other words, it's my birthday on Friday, so I will be here and Mr.

başka bir deyişle, Cuma günü benim doğum günüm, bu yüzden burada olacağım ve Bay

Steve will be joining us as well on Friday, having a little bit of fun.

Steve katılacak Cuma günü biz de biraz eğleniyoruz.

And I suppose I should also think and wonder what Mr.

Ve sanırım Bay Steve'in benim için ne alacağını da düşünmeli ve merak etmeliyim

Steve is going to buy for me.

.

I wonder if he's going to buy me something nice.

Acaba bana güzel bir şey alacak mı?

I don't know. I have no idea.

Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok.

He's been very careful this year not to give any clues.

Bu yıl herhangi bir ipucu vermemek için çok dikkatliydi.

So I'm not sure what Mr.

Bay

Steve is going to buy this year for my birthday, so I hope you can join me on Friday.

Steve'in bu yıl doğum günüm için ne alacağından emin değilim, bu yüzden umarım Cuma günü bana katılabilirsiniz. Bir

We can get together, we can celebrate.

araya gelebiliriz, kutlayabiliriz.

We might even open a bottle of champagne,

although I don't think that's a good idea.

Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmesem de bir şişe şampanya bile açabiliriz.

Because if you remember the last time we did that, I got a little bit drunk

Çünkü bunu en son yaptığımız zamanı hatırlarsanız, biraz sarhoş oldum

and I started saying things

ve

that I probably shouldn't have

when we reached 1 million subscribers about four weeks ago.

yaklaşık dört hafta önce 1 milyon aboneye ulaştığımızda muhtemelen söylememem gereken şeyler söylemeye başladım.

Do you remember that?

Bunu hatırlıyor musun?

And I had a little bit.

Ve bende biraz vardı.

Little, just a little.

Biraz, sadece biraz.

I had a little bit too much champagne.

Biraz fazla şampanya içtim.

And I have to be honest, I don't normally drink alcohol

Ve dürüst olmam gerekirse, normalde

unless it's a very special occasion.

çok özel bir durum olmadıkça alkol içmem.

And that was a special occasion when we reached 1 million subscribers.

Ve bu, 1 milyon aboneye ulaştığımız özel bir gündü. Demek olan

So that's what happened.

buydu.

You see, I was feeling very pleased with myself,

even though I did have slightly too much champagne.

Biraz fazla şampanya içmiş olmama rağmen kendimden çok memnundum.

By the way, you can watch that live stream again.

Bu arada, o canlı yayını tekrar izleyebilirsiniz. Biraz canımı sıksa da

It is still on my YouTube channel, even though it is a little bit embarrassing.

hala YouTube kanalımda .

And there are some things that I said and talked about that

Ve gurur duymadığım, söylediğim ve hakkında konuştuğum bazı şeyler var

I'm not proud of,

,

but I always like to own my own actions.

ama her zaman kendi eylemlerime sahip olmayı severim.

I think that's a good thing, actually.

Bence bu iyi bir şey aslında.

You should always be responsible for your own actions.

Her zaman kendi eylemlerinizden sorumlu olmalısınız.

Even if you make a mistake, even if you get something wrong,

Bir hata yapsanız bile, bir şeyleri yanlış anlasanız bile,

you must always own your mistakes.

her zaman hatalarınızın sahibi olmalısınız.

So I think it is possible to enjoy your success.

Bu yüzden başarınızın tadını çıkarmanın mümkün olduğunu düşünüyorum.

But also sometimes you have to admit when you are wrong or when you've made a mistake.

Ama bazen yanıldığınızı veya bir hata yaptığınızı da kabul etmeniz gerekir.

I think it's very important to do both of those things.

Bence ikisini birden yapmak çok önemli.

So my birthday is on Friday.

Yani doğum günüm cuma günü.

I'm not sure if I'm happy at the moment because of course I am another year older.

Şu an mutlu muyum bilmiyorum çünkü tabii ki bir yaş daha yaşlandım. Fark ettiğim

So and one thing I've

bir şey var

noticed, the older you get,

, yaşlandıkça doğum

the less you enjoy your birthday.

gününüzden o kadar az keyif alıyorsunuz.

So we will see what happens.

Yani ne olacağını göreceğiz.

Hello, single.

Merhaba bekar.

Hello single han fan who says

Merhaba

I am very glad to meet you all on this channel.

hepinizle bu kanalda tanıştığıma çok memnun oldum diyen bekar han hayranı.

Hello to you, sung girl and fan.

Merhaba sana, şarkı söyleyen kız ve hayran.

Nice to see you here.

Seni burada görmek güzel.

Hello also to

Ayrıca merhaba

and I Rita.

ve ben Rita.

Nice to see you here today.

Bugün seni burada görmek güzel.

I wanna thank you very much for joining us today.

Bugün bize katıldığınız için çok teşekkür etmek istiyorum.

I think I saw Claudia

Sanırım

on the live chat.

canlı sohbette Claudia'yı gördüm.

Or did I just imagine it?

Yoksa sadece hayal mi ettim?

Did I just imagine

seeing Claudia because I thought I did.

Claudia'yı gördüğümü sandığım için mi hayal ettim?

Hello, Claudia.

Merhaba Claudia.

Maybe you are just listening and not joining in because a lot of people do like to listen.

Belki sadece dinliyorsunuz ve pek çok insan dinlemeyi sevdiği için katılmıyorsunuz. Bugün

They don't often join in on the live chat

canlı sohbete pek katılmıyorlar,

today we are talking about two types

of behaviour one negative and the other one positive.

biri olumsuz diğeri olumlu iki tür davranıştan bahsediyoruz.

Being a nice person, saying

İyi bir insan olmak,

something nice, behaving in a nice way

güzel bir şey söylemek, iyi bir şekilde davranmak

or being nasty

ya da edepsiz olmak, kötü bir

behaving in a nasty way,

şekilde davranmak,

being rude, unpleasant and not a very nice person.

kaba olmak, nahoş olmak ve pek hoş olmayan bir insan olmak.

We are talking about all of those things and lots, lots more in today's live stream.

Bugünün canlı yayınında tüm bu şeylerden ve çok, çok daha fazlasından bahsediyoruz.

So please don't go away.

O yüzden lütfen gitme.

I hope you will enjoy everything you see

Umarım bugünkü canlı yayında gördüğünüz her şeyden keyif alırsınız

in today's live stream.

.

I really do.

Gerçekten yaptım.

I have noticed over the past few weeks that more and more people

Son birkaç hafta içinde, giderek daha fazla insanın

love that video so much.

bu videoyu çok sevdiğini fark ettim.

So I hope you enjoyed that.

Umarım bundan zevk almışsındır.

The lovely cows at the back of the house.

Evin arkasındaki sevimli inekler.

And yes, there are some cows.

Ve evet, bazı inekler var. Az

Not the same ones that you just saw in the video, some different ones

önce videoda gördüklerinizin aynısı değil,

that are now living at the back of the house in the garden.

şimdi evin arka tarafında, bahçede yaşayan farklı türler.

And they are so lovely.

Ve çok sevimliler.

They came over the other day because they are curious

Geçen gün geldiler çünkü

if you don't know cows very well.

inekleri iyi tanımıyor musunuz diye merak ettiler.

A lot of people are afraid of cows

Pek çok insan ineklerden korkar

and I suppose sometimes

ve sanırım bazen

they can be a little angry, a little ferocious sometimes,

biraz kızgın, bazen biraz vahşi olabiliyorlar,

but genuinely speaking, cows are actually lovely.

ama gerçekten konuşursak, inekler aslında çok sevimli.

They are quite curious creatures.

Oldukça meraklı yaratıklardır.

They are always interested in what is happening around them.

Her zaman etraflarında olup bitenlerle ilgilenirler.

So quite often if I'm in the garden doing something,

Çoğu zaman bahçede bir şeyler yaparken

the cows will often come to the fence and they will watch.

inekler çite gelir ve izlerler.

They will put their heads over the fence and they will try to see what I'm doing.

Başlarını çitin üzerinden geçirecekler ve ne yaptığımı görmeye çalışacaklar.

So that does happen quite often with the cows.

Yani bu ineklerde oldukça sık olur.

Palmira Oh, very interesting.

Palmira Ah, çok ilginç.

And Palmira is going to Spain.

Palmira da İspanya'ya gidiyor.

I hope you will be able to get there

Umarım

without any delays or problems, because flying at the moment

herhangi bir gecikme veya sorun olmadan oraya varabilirsiniz, çünkü şu anda uçmak

is not the easiest thing to do in the world.

dünyada yapılacak en kolay şey değil.

They are lovely.

Onlar sevimli.

Yes, I agree. The cows are very nice.

Evet katılıyorum. İnekler çok güzel.

Something I haven't shown for a long time.

Uzun zamandır göstermediğim bir şey.

Our of course, the sheep.

Tabii ki koyunlarımız.

We sometimes get sheep at the back of the house,

Bazen evin arka tarafında koyun besleriz

but during the past two or three years we have only had cows.

ama son iki üç yıldır sadece ineklerimiz oldu.

I don't know why.

Neden bilmiyorum.

Today we have a subject to talk about

Bugün konuşacağımız bir konu var

and it is one that I suppose

ve sanırım

reveals the good side and the bad side of everyone.

herkesin iyi ve kötü yanlarını ortaya çıkaran bir konu.

I suppose we are all capable of expressing

Sanırım hepimiz

these two actions at some point in our lives.

hayatımızın bir noktasında bu iki eylemi ifade etme yeteneğine sahibiz.

Being nice

İyi olmak

and being nasty,

ve kötü olmak,

which is not so nice.

ki bu pek hoş değil.

You might say that these are opposites.

Bunlar zıt şeyler diyebilirsiniz.

Opposites.

Karşıtlar.

So a nice thing, a nasty thing, something that's nice.

Yani güzel bir şey, kötü bir şey, güzel bir şey.

Something that is nasty.

İğrenç bir şey.

Horrible.

Berbat.

Quite often we use that particular word

Çoğu zaman,

to describe a person's character the way they behave.

bir kişinin karakterini davranış biçimlerini tanımlamak için bu belirli kelimeyi kullanırız.

So first we are looking at being nice.

Yani önce iyi olmaya bakıyoruz. İyi biriysen

The best way to be if you

olmanın en iyi yolu

is nice.

.

It's not always possible, though.

Yine de her zaman mümkün değildir.

It's not always possible to be nice all the time.

Her zaman güzel olmak her zaman mümkün değildir.

Life sometimes can put a lot of pressure on you,

Hayat bazen üzerinizde çok fazla baskı oluşturabilir,

so sometimes it isn't easy being nice.

bu yüzden bazen kibar olmak kolay değildir.

When we talk about being nice, we are talking about being sincere

İyi olmaktan bahsettiğimizde

to be sincere, pleasant,

samimi, hoş,

thoughtful, clean and generous.

düşünceli, temiz ve cömert olmaktan bahsediyoruz.

So pleasant.

çok hoş

I suppose the word pleasant can be used, can be used to describe a person

Sanırım hoş kelimesi kullanılabilir, bir kişiyi

and the way they behave or their character.

ve davranışlarını veya karakterini tanımlamak için kullanılabilir.

It can also describe an event as well.

Aynı zamanda bir olayı da tanımlayabilir.

So it's worth remembering that the word pleasant

Bu nedenle, hoş kelimesinin

can also describe not just a person's behaviour or their actions.

sadece bir kişinin davranışını veya eylemlerini de tanımlayamayacağını hatırlamakta fayda var.

It can also describe a thing, an event,

Bir şeyi, bir olayı,

a day you might have, a pleasant day

geçireceğiniz bir günü,

you might have a pleasant time.

keyifli vakit geçirebileceğiniz güzel bir günü de anlatabilir.

Something that is enjoyable is pleasant.

Keyif veren bir şey hoştur.

But also we can say that a person who is nice

Ama aynı zamanda iyi huylu bir kişinin

is a person who is sincere,

samimi,

thoughtful, generous and pleasant

düşünceli, cömert ve

to be good natured.

iyi huylu olması hoş olan bir insan olduğunu söyleyebiliriz.

So we might describe a person who is nice

Yani

if they have a good nature.

iyi bir doğası varsa iyi olan bir insanı tanımlayabiliriz.

So it's a very interesting phrase to be good natured.

Yani iyi huylu olmak çok ilginç bir tabir.

If a person is good natured, it means they are often kind.

Bir kişi iyi huylu ise, genellikle nazik olduğu anlamına gelir.

They show consideration, they have a good character,

Düşüncelidirler, iyi karakterlidirler,

they are good natured.

iyi huyludurlar.

I would describe her as good natured.

Onu iyi huylu olarak tanımlardım.

So that is the way you can use that particular phrase in a sentence.

Bu, belirli bir cümleyi bir cümlede kullanmanın yolu budur .

A nice person shows kindness

İyi bir insan nezaket

or consideration, so a nice person with a good character

ve düşünce gösterir, bu nedenle iyi karaktere sahip iyi bir insan da

will often show kindness and consideration.

genellikle nezaket ve düşünce gösterir.

The general terms for exhibiting a nice character

Güzel bir karakter sergilemenin genel tabiri

is kindness.

nezakettir.

Consideration.

Düşünce.

A nice person will show both of those things.

İyi bir insan bu iki şeyi de gösterir.

Consideration is a way of showing a person

Dikkat, diğer insanlar hakkında düşünen bir kişiyi göstermenin bir yoludur

who thinks about other people.

.

To be considerate is to think of others.

Düşünceli olmak, başkalarını düşünmektir.

She always sends me a birthday card.

Bana her zaman bir doğum günü kartı gönderir.

What a considerate thing to do.

Ne kadar düşünceli bir davranış.

So you could use the word nice as well.

Yani güzel kelimesini de kullanabilirsiniz.

She always sends me a birthday card.

Bana her zaman bir doğum günü kartı gönderir.

What a nice thing to do to be considerate.

Düşünceli olmak ne güzel şey.

To show that you care

Önemsediğini göstermek

is nice.

güzel.

It is a nice thing to do.

Bu güzel bir şey.

You can say nice things

Güzel şeyler söyleyebilirsin

and also you can give nice things.

ve güzel şeyler de verebilirsin.

He always has something nice to say about you.

Senin hakkında her zaman söyleyecek güzel şeyleri vardır. Bir

Something they are saying they are doing something.

şey yaptıklarını söylüyorlar.

It is an action. They are saying something that is nice.

Bu bir eylemdir. Güzel bir şey söylüyorlar.

He always has something nice to say about you.

Senin hakkında her zaman söyleyecek güzel şeyleri vardır. Doğum günümde

She gave me a nice present

bana güzel bir hediye verdi

for my birthday.

.

There is no coincidence there.

Orada tesadüf yok.

You might see a few birthday examples today.

Bugün birkaç doğum günü örneği görebilirsiniz. Güzel bir şey söyleyebilmek için

You might see a few mentioning birthdays so you can say a nice thing.

doğum günlerinden bahseden birkaç tane görebilirsiniz .

You can give something that is nice.

Güzel bir şey verebilirsiniz. Her

They are both things that show that you care.

ikisi de önemsediğinizi gösteren şeylerdir.

You are considerate.

Düşüncelisin.

A pleasant moment can be described as nice.

Keyifli bir an güzel olarak tanımlanabilir.

It was so nice to see all the family last week.

Geçen hafta bütün aileyi görmek çok güzeldi.

So a nice event, a nice occasion.

Yani güzel bir olay, güzel bir fırsat.

It was something that was pleasant, enjoyable,

Keyifli, keyifli,

something that everyone enjoyed.

herkesin keyif aldığı bir şeydi.

We had a nice day out last week.

Geçen hafta güzel bir gün geçirdik. Geçen hafta

We had a pleasant,

keyifli,

nice, enjoyable, lovely

güzel, keyifli, güzel bir

day out last week.

gün geçirdik.

So there are many synonyms you can use in that particular phrase,

Dolayısıyla, belirli bir ifadede kullanabileceğiniz pek çok eşanlamlı var ,

but quite often we will just say Nice.

ancak çoğu zaman sadece Güzel diyeceğiz.

Something was enjoyable, it was pleasant, it was nice.

Bir şey keyifliydi, hoştu, güzeldi.

A joyous happy moment is

Neşeli mutlu bir an

nice.

güzeldir.

That is a nice photograph of us all together.

Bu hep birlikte güzel bir fotoğrafımız.

So when you look at a photograph, sometimes when you see photographs, maybe an event

Yani bir fotoğrafa baktığınızda, bazen bir fotoğraf gördüğünüzde, belki bir etkinlik

or a party, something that you attended,

ya da parti, katıldığınız bir şey,

maybe you have a family reunion,

belki bir aile birleşiminiz var,

maybe your family gets together

belki aileniz bir araya geliyor

and maybe it hasn't happened for a long time.

ve belki de uzun zamandır olmadı.

So you will take some photographs and then later you will look at that photograph

Yani bir kaç fotoğraf çekeceksin ve sonra o fotoğrafa bakacaksın

or you will look at the photographs

ya da fotoğraflara bakacaksın

and you will remember that nice moment.

ve o güzel anı hatırlayacaksın.

So a nice moment, a joyous moment can be described as nice.

Yani güzel bir an, keyifli bir an güzel olarak nitelendirilebilir.

It was something that you will remember.

Hatırlayacağınız bir şeydi.

And what better way of remembering a nice moment

Ve güzel bir anı hatırlamanın

and taking a photograph of that special event?

ve o özel olayın fotoğrafını çekmenin daha iyi bir yolu var mı?

Good fortune or a welcome moment

İyi bir şans ya da bir karşılama anı

can be described as nice.

güzel olarak tanımlanabilir.

Something good that comes your way, something good

Yoluna çıkan iyi bir şey, yoluna gelebilecek iyi bir şey

that might come your way.

.

It might become true.

Gerçek olabilir.

It might happen.

Olabilir.

It would be nice to see you all again.

Hepinizi tekrar görmek güzel olurdu.

It would be nice

to win the lottery.

Piyangoyu kazanmak güzel olurdu.

It would be very good fortune.

Bu çok iyi bir şans olurdu.

It would be a welcome moment.

Hoş bir an olurdu.

Something that I hope will happen in the future

Gelecekte olmasını umduğum bir şey

is a nice thing.

güzel bir şey.

Good fortune

to give a compliment to someone.

Birine iltifat etmek iyi şans.

You might say something nice to another person,

Başka birine güzel bir şey söyleyebilirsin,

a nice comment, a compliment.

güzel bir yorum, bir iltifat.

You say something nice to a person.

Bir insana güzel bir şey söylüyorsun.

He always says nice things about you.

Senin hakkında hep güzel şeyler söylüyor.

It is nice of you to say that.

Bunu söylemen çok güzel.

Something pleasant, something nice that a person has said

Hoş bir şey, bir kişinin

maybe about your character, maybe about something you've done,

belki karakteriniz hakkında, belki yaptığınız bir şey hakkında, belki

maybe your clothes or maybe your house.

kıyafetleriniz veya belki de eviniz hakkında söylediği güzel bir şey.

Anything that is connected with you,

Sizinle bağlantılı herhangi bir şey,

a nice word is a compliment

güzel bir söz, bir şey ya da biri

to sing your praise

about or of someone

so you can sing your praise about something or someone.

hakkında övgülerinizi söyleyebilmeniz için birisini ya da birini övmek için yapılan bir iltifattır.

Or you can sing your praise of someone.

Ya da birisini övmek için şarkı söyleyebilirsin.

You are saying a nice thing.

Güzel bir şey söylüyorsun.

You are saying something that will compliment that person.

O kişiyi iltifat edecek bir şey söylüyorsun.

Maybe they are not even there.

Belki orada bile değiller.

Maybe you are talking about that person, but they are not there.

Belki o kişiden bahsediyorsun ama orada değiller.

You will say nice things.

Güzel şeyler söyleyeceksin.

She was singing your praise at the party last night.

Dün geceki partide senin övgülerini söylüyordu.

That means she was saying nice things about you.

Bu senin hakkında güzel şeyler söylediği anlamına geliyor.

If a person sings your praise, it means they are saying nice things about you.

Biri seni övüyorsa, senin hakkında güzel şeyler söylüyor demektir.

The critic

Eleştirmen,

was singing their praise about the show.

gösteri hakkında övgülerini söylüyordu.

So they are they are saying nice things.

Yani güzel şeyler söylüyorlar.

Their comments are nice.

Yorumları güzel.

They are making compliments.

Övgü yapıyorlar.

Something that is nice, nice things said in general.

Güzel bir şey, genel olarak güzel şeyler söylendi.

Chit chat can be called pleasantries.

Chit sohbeti hoş sohbet olarak adlandırılabilir.

So quite often in a social situation, when you get together with other people,

Bu yüzden oldukça sık olarak sosyal bir durumda, diğer insanlarla bir araya geldiğinizde,

you will often have a chat,

sık sık sohbet edersiniz,

maybe in a place where you are all meeting or gathered

belki hepinizin toplandığı veya toplandığı bir yerde

together, you might have a general conversation.

, genel bir konuşma yapabilirsiniz.

Sometimes we call this small talk, so nice conversation.

Bazen buna küçük sohbet diyoruz, çok güzel sohbet.

Nothing too heavy, nothing too difficult,

Çok ağır bir şey yok, çok zor bir şey yok,

nothing that will cause conflict.

çatışmaya neden olacak hiçbir şey yok.

We call them pleasantries chit chat,

Biz bunlara hoş sohbetler,

nice conversations.

hoş sohbetler diyoruz.

So there we have looked at being nice

Yani iyi olmaya baktık

and of course with everything in life

ve tabii ki hayatta her şeyin

there are opposites.

zıttı var.

Hello to the live chat.

Canlı sohbete merhaba.

Oh, we do have a lot of people here today.

Oh, bugün burada bir sürü insan var.

VP phone, Tavi says.

Başkan Yardımcısı telefonu, diyor Tavi.

I have a very nice friend.

çok güzel bir arkadaşım var

He is always helpful.

O her zaman yardımcı olur.

I will talk to other people in a nice way.

Diğer insanlarla güzel bir şekilde konuşacağım.

A lot of people describe Steve as nice.

Pek çok insan Steve'i hoş biri olarak tanımlar.

They say Mr.

Bay

Steve is so nice.

Steve'in çok hoş olduğunu söylüyorlar.

Not always. Sometimes.

Her zaman değil. Bazen.

Sometimes he can be a little bit moody.

Bazen biraz karamsar olabiliyor.

If I was honest with you.

Sana karşı dürüst olsaydım.

Nasty.

Edepsiz.

Here we go, then.

İşte başlıyoruz o zaman.

I don't know why I sound so pleased about that

Bu edepsiz olmaktan neden bu kadar memnun olduğumu bilmiyorum,

being nasty, which, of course, is the opposite

ki bu elbette

of being nice to be nice

iyi olmanın nahoş

to be nasty.

olmak için iyi olmanın zıttıdır.

To be nasty is to be rude, spiteful,

Kötü olmak, kaba, kin dolu,

hateful and deceitful.

nefret dolu ve aldatıcı olmaktır.

Maybe you hide something away from another person.

Belki başka bir kişiden bir şeyler saklarsın.

Maybe you say things about a person when they are not around.

Belki de etrafta yokken bir insan hakkında bir şeyler söylüyorsun .

You are being deceitful,

Hile yapıyorsun,

you are being spiteful, you are saying bad things,

kincisin, kötü şeyler söylüyorsun,

something that is not pleasant.

hoş olmayan şeyler.

You are being rude.

Kaba davranıyorsun.

Of course we can also describe an events

Elbette bir olayı

or a situation as being nasty,

ya da durumu kötü,

something that happened that was unpleasant.

hoş olmayan bir şey olarak da tanımlayabiliriz.

We can describe as a nasty moment or a nasty event.

Kötü bir an ya da kötü bir olay olarak tanımlayabiliriz.

It was not very pleasant.

Çok hoş değildi.

There is no need to be nasty to my friends.

Arkadaşlarıma kötü davranmana gerek yok.

He is a nasty person.

O pis bir insan.

We might describe a person as nasty

Bir kişiyi

if they are often unfriendly or rude to other people.

genellikle düşmanca davranıyorsa veya diğer insanlara kaba davranıyorsa kötü olarak tanımlayabiliriz.

No, some things said in

Hayır, öfkeyle söylenen bazı şeyler

anger is nasty.

nahoştur.

You might shout, you might swear,

Bağırabilirsin, küfür edebilirsin,

you might say something really bad.

gerçekten kötü bir şey söyleyebilirsin.

In a moment of anger,

Bir anlık öfkeyle

he lost his temper and said some nasty things.

kendini kaybetti ve bazı kötü şeyler söyledi.

Maybe he was insulting other people.

Belki de başkalarına hakaret ediyordu.

Maybe he was making personal comments about other people.

Belki de diğer insanlar hakkında kişisel yorumlar yapıyordu.

Or maybe he was just swearing and being rude.

Ya da belki sadece küfür ediyor ve kaba davranıyordu.

Another one

to exhibit rudeness

Kabalık

or unkindness is nasty.

veya nezaketsizlik sergileyen bir başkası iğrençtir.

To be nasty about a person to exhibit rudeness.

Bir kimse hakkında edepsizlik sergilemek hakkında edepsizlik yapmak.

And quite often I've been in many situations

Ve oldukça sık olarak,

where someone has been rude, rude,

birinin kaba, kaba davrandığı,

someone has said something unkind.

birinin kaba bir şey söylediği birçok durumda bulundum.

Or maybe I've been in a place such as a restaurant and I'm trying to eat a lovely meal

Ya da belki restoran gibi bir yerdeydim ve başka biriyle güzel bir yemek yemeye çalışıyorum

with another person.

.

And then at the next table there is someone who is talking loudly.

Ve sonra yan masada yüksek sesle konuşan biri var.

Maybe they are on their cell phone and they keep talking loudly.

Belki cep telefonlarındalar ve yüksek sesle konuşmaya devam ediyorlar.

They are interrupting everyone else.

Diğer herkesin sözünü kesiyorlar.

They are disturbing the peace.

Huzuru bozuyorlar.

You might say that that person is rude.

O kişinin kaba olduğunu söyleyebilirsin.

They are a nasty person and not very nice.

Onlar kötü bir insan ve çok hoş değiller.

All she can do is be nasty to everyone.

Yapabileceği tek şey herkese kötü davranmak.

A person who is nasty might be rude and unpledged

İğrenç bir kişi, kaba ve sözsüz

and also unkind.

ve aynı zamanda kaba olabilir.

A bad or unpleasant moment is nasty.

Kötü ya da nahoş bir an kötüdür.

As I mentioned a few moments ago, you can have a nasty moment,

Birkaç dakika önce bahsettiğim gibi, kötü bir an yaşayabilirsiniz,

something that is unpleasant, something you have to bear or live with.

hoş olmayan bir şey, katlanmak veya birlikte yaşamak zorunda olduğunuz bir şey.

During that period of time,

Bu süre zarfında,

there was a moment where things got nasty,

işlerin kötüye gittiği bir an,

a moment where things became unpleasant.

işlerin tatsız hale geldiği bir an oldu.

You can say that there was a nasty moment.

Kötü bir an olduğunu söyleyebilirsin.

Something unpleasant occurred

to say bad things about someone.

Birisi hakkında kötü şeyler söylemek hoş olmayan bir şey oldu.

To others, it's to say nasty things behind their back.

Diğerlerine göre, arkalarından kötü şeyler söylemektir.

This is something that many people do,

Bu birçok insanın yaptığı bir şey

and I'm sure you know someone who has done that to you.

ve eminim ki bunu sana yapan birini tanıyorsundur.

Maybe they pretend to be your friend,

Belki arkadaşın gibi davranıyorlar

but then they go away and they talk about you.

ama sonra gidiyorlar ve senin hakkında konuşuyorlar.

But they say negative things.

Ama olumsuz şeyler söylüyorlar.

They talk about you in a bad way.

Senin hakkında kötü konuşuyorlar.

They say nasty things.

Kötü şeyler söylüyorlar.

Unpleasant things to say bad things about someone to others

Birinin hakkında kötü şeyler söylemek, başkalarına kötü şeyler söylemek,

is to say nasty things behind their back.

onların arkasından kötü şeyler söylemektir.

He was quite nasty about you on the phone.

Telefonda senin hakkında çok kötü konuştu.

So if another person is having a telephone conversation

Bu nedenle, başka bir kişi başka biriyle telefon görüşmesi yapıyorsa

with someone else but you are not involved,

ve siz dahil değilseniz,

that person might say nasty things about you.

o kişi sizin hakkınızda kötü şeyler söyleyebilir.

They are saying things that are unkind.

Hoş olmayan şeyler söylüyorlar.

We can describe this type of person as two faced

Bu insan tipini iki yüzlü olarak tanımlayabiliriz

and once again, I will say this,

ve bir kez daha söyleyeceğim,

I'm sure we have all come across.

eminim hepimiz karşılaşmışızdır.

We've all met people who are

Hepimiz

two faced.

iki yüzlü insanlarla tanışmışızdır.

They will be nice to you when they see you.

Seni gördüklerinde sana iyi davranacaklar.

Oh, hello. Hi.

Oh merhaba. MERHABA.

It's nice to see.

görmek güzel

Oh, I love being with you.

Ah, seninle olmayı seviyorum.

You're such a lovely person in real life.

Gerçek hayatta çok sevimli bir insansın.

It's great. It's great to know you.

Bu harika. seni tanımak harika

But then when they go away and they talk to other people, they say horrible things.

Ama sonra gidip başka insanlarla konuştuklarında korkunç şeyler söylüyorlar.

They say nasty things about you.

Senin hakkında kötü şeyler söylüyorlar.

Oh, that Mr. Duncan. Oh, I don't like him.

Ah, şu Bay Duncan. Onu sevmiyorum.

Oh, dear.

Ah hayatım.

Oh, no, I don't like him at all.

Hayır, ondan hiç hoşlanmıyorum.

Oh, no, I don't like the way he he behaves.

Oh, hayır, davranışlarından hoşlanmıyorum.

He's always talking about English.

Hep İngilizce konuşuyor.

He seems to like English too much.

İngilizceyi çok seviyor gibi görünüyor.

He's not a very good English teacher.

O çok iyi bir İngilizce öğretmeni değil.

He's not very good.

O pek iyi değil.

He's not? No. No.

O değil? Hayır. Hayır.

But then when they see you,

Ama sonra seni gördüklerinde

they will say nice things to your face.

yüzüne güzel şeyler söyleyecekler.

A person is being nasty.

Bir kişi kötü davranıyor.

They are being two faced.

İki yüzlü oluyorlar.

They are saying one thing to you, but other things behind your back

Size bir şey söylüyorlar, ama

to pretend to like someone and then say bad or nasty

birinden hoşlanıyormuş gibi yapmak için arkanızdan başka şeyler söylüyorlar ve sonra

things about them when they are absent.

onlar yokken onlar hakkında kötü ya da çirkin şeyler söylüyorlar.

She is such a to

O,

face a person who has two faces

iki yüzlü bir insan

as a person who will say something nice to you

olarak, size iyi bir şey söyleyen

but then something bad about you when you are absent.

ama sonra yokken hakkınızda kötü bir şey söyleyen bir insan olarak karşı karşıya kalacak.

My work colleagues are all two faced.

İş arkadaşlarımın hepsi iki yüzlü.

They will pretend to like you when they see you.

Seni gördüklerinde senden hoşlanıyormuş gibi yapacaklar.

But then when they go to the break room

Ama sonra öğle yemeği saatinde dinlenme odasına gittiklerinde

during their lunch hour,

they will all sit and they will say bad things about you.

hepsi oturacak ve senin hakkında kötü şeyler söyleyecekler.

They are being two faced.

İki yüzlü oluyorlar.

Not a very nice way to be.

Olmanın pek hoş bir yolu değil.

If I was honest with you

to criticise someone unfairly,

Birini haksız yere eleştirmek konusunda sana karşı dürüst olsaydım,

you are just saying that to be

sen sadece

nasty a person might criticise you.

kötü biri olarak birinin seni eleştirebileceğini söylüyorsun.

A person might say something mean or nasty

Bir kişi

about the clothes you wear or maybe the way you do something.

giydiğiniz kıyafetler veya belki de bir şeyi yapma şekliniz hakkında kaba veya nahoş şeyler söyleyebilir.

They criticise you, but really

Seni eleştiriyorlar, ama aslında

they're just

sadece

being nasty, they're just being a nasty person.

edepsiz davranıyorlar, sadece edepsiz bir insan oluyorlar.

They just want to say mean horrible things to you.

Sadece sana korkunç şeyler söylemek istiyorlar. Kötü

They are criticising you because they want to be

olmak, birine karşı kin beslemek istedikleri için sizi eleştiriyorlar

nasty,

to be spiteful towards someone.

.

We often think of children.

Çoğu zaman çocukları düşünürüz.

I have to be honest, whenever I think of a person being spiteful,

Dürüst olmam gerekirse, ne zaman bir insanın kinci olduğunu düşünsem,

I often think it is a childish behaviour.

bunun çocukça bir davranış olduğunu düşünüyorum.

It is a way of behaving in a childish way.

Çocukça davranmanın bir yolu.

So when you behave in a spiteful way,

Bu nedenle, kinci bir şekilde davrandığınızda,

it just means you are being mean and nasty

bu sadece, çoğu zaman sebepsiz yere birine kaba ve kötü davrandığınız anlamına gelir

to someone quite often for no reason.

.

Children can be very spiteful towards each other.

Çocuklar birbirlerine karşı çok kinci olabilirler.

Maybe one child has an ice cream, but the other child wants it and they try to take it.

Belki bir çocuğun dondurması var ama diğer çocuk onu istiyor ve almaya çalışıyorlar.

And if the other child does not give it to them, they will say horrible things.

Ve eğer diğer çocuk onlara vermezse korkunç şeyler söyleyecekler.

They will be spiteful maybe a person who doesn't share something with other

Kinci olacaklar Belki başkalarıyla bir şey paylaşmayan bir kişi,

people might be described as being spiteful

to do something nasty, hateful,

kötü bir şey yapmak için kinci, nefret dolu,

mean spirited or vile.

huysuz veya aşağılık olarak tanımlanabilir.

That is a very strong word.

Bu çok güçlü bir kelime.

It's only a sure word, but the word vile

Bu sadece kesin bir kelime, ama aşağılık kelimesi

means a person who is so horrible.

çok korkunç bir insan anlamına geliyor.

They are vile.

Onlar aşağılık.

They have a horrible character.

Korkunç bir karakterleri var.

They are nasty, mean,

Kötü, kötü,

spiteful.

kincidirler.

They are vile.

Onlar aşağılık.

It's a great word,

Harika bir kelime,

although I don't think anyone wants to be called vile.

ama kimsenin aşağılık olarak anılmak istediğini düşünmüyorum.

It's not good.

Bu iyi değil.

Never, never

Gerçekten,

call someone vile

unless they are really, really horrible.

gerçekten korkunç olmadıkça asla, asla birine aşağılık demeyin.

Finally, to turn nasty.

Son olarak, çirkinleşmek için.

To turn nasty if something suddenly becomes unpleasant.

Bir şey aniden tatsız hale gelirse çirkinleşmek.

So if one thing changes from being pleasant

Dolayısıyla, bir şey hoştan nahoşa değişirse

to unpleasant,

,

we can say that it has turned nasty

çirkinleşmenin

to turn nasty to suddenly become unpleasant.

birdenbire tatsız hale gelmesinin çirkinleştiğini söyleyebiliriz.

The weather turned nasty later.

Hava daha sonra kötüleşti.

Things might turn nasty later

İşler daha sonra kötüleşebilir,

the mood started to turn nasty.

ruh hali kötüleşmeye başladı.

It became unpleasant.

Tatsız hale geldi.

So maybe in the morning you go for a walk and the sun is shining and everything is lovely.

Belki sabah yürüyüşe çıkarsınız ve güneş parlar ve her şey çok güzeldir.

But then you hear on the weather forecast

Ama sonra hava tahmininde daha

that later it will rain.

sonra yağmur yağacağını duyarsınız.

You might say, I will go for a walk in the morning because in the afternoon

Sabah yürüyüşe çıkacağım, çünkü öğleden sonra

the weather is going to turn nasty, it is going to turn bad,

hava bozulacak, kötüleşecek,

it is going to become un pleasant.

tatsızlaşacak diyebilirsiniz.

So there are many ways of using the words nice and nasty.

Yani güzel ve çirkin kelimelerini kullanmanın birçok yolu var .

And I think we are all capable

Ve sanırım hepimiz

from time to time of being a little bit

zaman zaman biraz edepsiz

nasty, a little bit mean, I suppose.

, biraz huysuz olabiliyoruz, sanırım.

Also it depends on our mood.

Ayrıca ruh halimize bağlı.

If you are in a good mood, then maybe you will be nice.

İyi bir ruh halindeyseniz, o zaman belki iyi olacaksınız.

If you are in a bad mood, then perhaps you won't be so nice

Kötü bir ruh halindeyseniz, o zaman belki de diğer insanlara karşı o kadar iyi olmayacaksınız

to other people.

.

Can I say hello to the live chat?

Canlı sohbete merhaba diyebilir miyim?

Oh, Claudia is here. Claudia.

Ah, Claudia burada. Claudia.

Claudia, it's so nice to see you here today.

Claudia, bugün seni burada görmek çok güzel.

Someone can be nasty to you, but if you have a good ego or character,

Birisi size kötü davranabilir ama iyi bir egonuz veya karakteriniz varsa,

someone can say anything, but you will not take it personally.

birileri her şeyi söyleyebilir ama siz bunu kişisel algılamazsınız.

Well, this is something you have to learn, especially if you are

Bu, öğrenmen gereken bir şey, özellikle de

in the public eye.

halkın gözündeysen.

So a person who is well-known or famous,

Yani tanınmış veya ünlü bir kişi,

a person who puts their personality

kişiliğini

or their character on show for other people to see

veya karakterini başkalarının böyle görmesi için sergileyen bir kişi, her

like this,

you will sometimes, not always.

zaman değil, bazen yapacaksınız.

Sometimes people will say bad things about you.

Bazen insanlar senin hakkında kötü şeyler söyler.

They will say mean things, horrible things about you.

Senin hakkında kötü şeyler, korkunç şeyler söyleyecekler.

But if you do this, if you show yourself to other people,

Ama bunu yapıyorsanız, kendinizi başkalarına gösteriyorsanız,

if you are in the public eye,

halkın gözü önündeyseniz,

then you have to make sure that you can

o zaman

stand or bear or take

dayanabileceğinizden, dayanabileceğinizden veya

criticism.

eleştiriye tahammül edebileceğinizden emin olmalısınız.

People can be nasty.

İnsanlar kötü olabilir.

Some people say that the Internet is a nasty place to be.

Bazı insanlar internetin kötü bir yer olduğunu söylüyor.

Well, yes, maybe sometimes.

Şey, evet, belki bazen.

But quite often it can also be a nice place to be.

Ancak çoğu zaman güzel bir yer de olabilir.

Like here, for example, on my live chat,

Burada olduğu gibi, örneğin, canlı sohbetimde,

I am back with you on Friday.

Cuma günü tekrar sizlerleyim.

Don't forget this Friday I am with you looking for donations on Friday as well.

Bu Cuma'yı unutmayın, Cuma günü de bağış için yanınızdayım.

Something I don't do very often, but I am doing it on Friday.

Çok sık yapmadığım bir şey ama bunu Cuma günü yapıyorum.

We're having a special donation day as well to get my

Çalışmalarımın olabildiğince uzun süre devam etmesi için özel bir bağış günü de yaşıyoruz

my work to continue for as long as possible.

.

Because don't forget, I do this for free.

Çünkü unutma, bunu bedava yapıyorum.

Everything I do is free.

Yaptığım her şey bedava.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

Phuong Pham.

Phuong Pham.

Oh, hello, Phuong Pham.

Merhaba, Phuong Pham.

A person who has two faces or is two faced?

İki yüzlü mü yoksa iki yüzlü mü?

Yes. You are talking about the attributes that are characteristic.

Evet. Karakteristik özelliklerden bahsediyorsunuz .

So a person who is two faced

Yani iki yüzlü insan,

is a person who behaves in two ways

iki şekilde davranan insandır,

when they are with you, they say nice things

yanındayken güzel şeyler söyler

and when they are away from you, they will say bad things about you.

, senden uzaktayken senin hakkında kötü şeyler söyler.

They will say nasty things about you.

Senin hakkında kötü şeyler söyleyecekler.

Hello, Saddam official.

Merhaba, Saddam yetkilisi.

I am over the moon today.

Bugün ayın üzerindeyim.

I wonder why.

Nedenini merak ediyorum.

Why are you over the moon?

Neden ayın üzerindesin?

Has something nice happened? I hope so.

Güzel bir şey mi oldu? Umarım.

Yes, I am back on Friday.

Evet, Cuma günü dönüyorum.

Something different as we approach 3:00 here in the UK.

İngiltere'de saat 3:00'e yaklaşırken farklı bir şey.

I am about to say goodbye.

veda etmek üzereyim.

I hope you've enjoyed this live stream.

Umarım bu canlı yayını beğenmişsinizdir.

You can watch it again.

Tekrar izleyebilirsiniz.

Yes, all of this will be available once more.

Evet, tüm bunlar bir kez daha mevcut olacak.

Don't forget.

unutma

Also to give me a like as well, please

Ayrıca bana da bir beğeni vermek için, lütfen bu videonun altında

click that like button which is down there

bulunan beğen düğmesine tıklayın, bu

underneath this video

that would be ever so nice.

çok güzel olur.

Thank you for your company.

Şirketiniz için teşekkür ederiz.

I am now going to leave my studio and I'm going to go

Şimdi stüdyomdan ayrılacağım ve

somewhere cool.

havalı bir yere gideceğim.

Maybe I will open my fridge door.

Belki buzdolabımın kapısını açarım.

Maybe I will go to the refrigerator and open the door

Belki buzdolabına gidip kapıyı açacağım

and maybe I will climb inside

ve belki de içine tırmanacağım

because I think at the moment that is the coolest place in the house.

çünkü şu an evin en havalı yeri orası diye düşünüyorum.

Oh, thank you very much, Angelika, for your donation right now.

Oh, çok teşekkür ederim Angelika, şu anda yaptığın bağış için.

Well, we will we will be doing donations on Friday, but thank you very much, Angelika.

Cuma günü bağış yapacağız ama çok teşekkür ederim Angelika.

That is very kind.

Bu çok kibar.

You have actually started the ball rolling.

Aslında top yuvarlanmaya başladınız.

It's a great expression.

Bu harika bir ifade.

If a person starts the ball rolling, it means you started something off.

Bir kişi topu yuvarlamaya başlarsa, bu bir şeye siz başlamışsınız demektir.

You've started it.

Sen başlattın.

It has proceeded.

Devam etti.

You have made it start.

Başlamasını sağladınız.

You have started the ball rolling.

Topu yuvarlamaya başladınız.

It is a great expression.

Bu harika bir ifade.

Thank you very much for your company.

Şirketiniz için çok teşekkür ederim.

Thank you. Once again, Angelika. That's very kind of you.

Teşekkür ederim. Bir kez daha, Angelika. Çok naziksiniz.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

Thank you.

Also to Palmira and also Vitesse as well.

Teşekkür ederim.

Ayrıca Palmira'ya ve ayrıca Vitesse'ye.

We also have who else was here today?

Ayrıca bugün burada başka kim vardı?

Louis, of course. Louis Mendez.

Tabii ki Luis. Louis Mendez.

I hope you are staying cool in France.

Umarım Fransa'da sakin kalıyorsunuzdur.

We have a hot week ahead.

Önümüzde sıcak bir hafta var. Merak edenler için

It is now 30, 30 Celsius here

İngiltere'de şu anda 30, 30 Santigrat

in England for those wondering and apparently

ve görünüşe göre

apparently by the end of the week, it's going to be even hotter

hafta sonuna kadar Cuma günü daha da sıcak olacak

on Friday, maybe 35

, Cuma günü belki 35,

or even 36 Celsius on Friday.

hatta 36 Santigrat.

So we will see what happens.

Yani ne olacağını göreceğiz. Burada olanlara

Thank you also to

da teşekkür ederim

who else is here.

.

Thank you also to Fernando.

Fernando'ya da teşekkür ederim.

Thank you also to Mohsin.

Muhsin'e de teşekkür ederim.

Hello, Mohsin.

Merhaba Muhsin.

I don't think I said hello to you today.

Bugün sana merhaba dediğimi sanmıyorum.

Hello, Mohsin.

And once again, congratulations on your new arrival in your family.

Merhaba Muhsin.

Ve bir kez daha, ailenize yeni gelişiniz için tebrikler.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

I'm going now.

Şimdi gidiyorum.

Enjoy the rest of your week.

Haftanın geri kalanının tadını çıkarın.

Enjoy the rest of your day.

Günün geri kalanının tadını çıkar.

And if you can, please take all

Ve eğer yapabilirsen, lütfen hepsini al

this. Mr.

Duncan, in the birthplace of English, saying, thanks for watching.

. Bay

Duncan, İngilizcenin doğduğu yerde, izlediğiniz için teşekkürler, diyor.

See you on Friday

Cuma günü saat

for my birthday party

live from 2 p.m.

14:00'ten itibaren canlı yayında doğum günü partimde görüşmek üzere.

UK time.

İngiltere saati.

And of course Mr.

Ve tabii ki Bay

Steve will also be with us as well.

Steve de bizimle olacak.

And you know what's coming next.

Ve sırada ne olduğunu biliyorsun.

Yes, you do.

Evet yaparsın.

Until the next time we meet right here.

Bir dahaki sefere burada buluşana kadar.

ta ta for now.

Şimdilik ta ta.