LIVE English Lesson - SUN 20th AUGUST 2017 - Learn to Speak English - Grammar / Interactive Chat

hi everybody its mr. Duncan in England it's Sunday afternoon and this is live English

Herkese merhaba, Mr. Duncan, İngiltere'de bugün Pazar öğleden sonra ve bu canlı İngilizce

here we go again

işte yine başlıyoruz,

it is Sunday once more and we are live on YouTube for a Sunday afternoon here

bir kez daha Pazar ve YouTube'da bir Pazar öğleden sonra burada, Birleşik

in the UK five minutes past two o'clock I'm very sorry I think today I was about

Krallık'ta saat ikiyi beş geçe canlı yayındayız Çok üzgünüm sanırım bugün ben yaklaşık

two minutes late I do apologise for that things are a little bit chaotic here

iki dakika gecikti özür dilerim bugün burada işler biraz kaotik olduğu için

today for various reasons not least of all because I've just returned from a

çeşitli sebeplerden dolayı en azından

short break so everything here is a little bit disorganised you know what

kısa bir aradan yeni döndüğüm için buradaki her şey biraz

it's like when you've had a holiday it takes a very long time to get back to

dağınık Bir tatil geçirdim, normale dönmem çok uzun zaman alıyor Tatil

normal do you find that when you've had a holiday when you've had a break away

yaptığınızda,

from your normal routine you normally find that it's very hard to get back

normal rutininizden uzaklaştığınızda normalde geri dönmenin çok zor olduğunu düşünüyor musunuz?

into the normal way of doing things so here we are today it's mr. Duncan that's

işleri yapmanın normal yolu, bu yüzden bugün buradayız, bu bay. Duncan bu

me that is my name is mr. Duncan for those who don't know who I am I am

benim, benim adım bay. Kim olduğumu bilmeyenler için Duncan, ben

Duncan and I teach English right here on YouTube and guess what I have been doing

Duncan'ım ve burada YouTube'da İngilizce öğretiyorum ve tahmin edin ne yapıyorum

this for over ten years I know people don't believe me when I tell them I've

bunu on yıldan fazla bir süredir onlara yaptığımı söylediğimde insanların bana inanmadığını biliyorum.

been teaching English right here on YouTube for almost in fact

YouTube'da

almost 11 years so in October it will be my 11th year on YouTube so I have been

neredeyse 11 yıldır burada İngilizce öğretmek, yani Ekim'de YouTube'da 11. yılım olacak, bu yüzden

here doing this for quite a long time in fact I am one of the original youtubers

oldukça uzun bir süredir buradayım, aslında orijinal youtuberlardan biriyim bunu

did you know that I am so here we go it is a Sunday and it is Lunn Eve English I

biliyor muydunuz? işte buradayız, bugün bir Pazar ve bugün Lunn Eve İngilizce Ben

am live here but also you are live there a little bit later on I will be saying

burada yaşıyorum ama siz de biraz sonra orada canlı yayındasınız

hello to you perhaps who knows so the live chat is now open lots of people

size merhaba diyeceğim belki kim bilir bu yüzden canlı sohbet şu anda birçok kişiye açık

saying hello today I have had a lovely time I've been away I went away for a

merhaba diyerek bugün güzel vakit geçirdim uzaktaydım

few days do you want to know where I went I will show you very briefly where

birkaç günlüğüne gittim nereye gittiğimi bilmek ister misin sana nerede olduğumu çok kısaca göstereceğim Verne Gölü diye

I've been I went away to a place called Lake Verne we Lake Verne we in Wales a

bir yere gittim Verne Gölü biz Galler'de

very beautiful place there you can see the place I was at very scenic very

çok güzel bir yer orada benim bulunduğum yeri görebilirsiniz çok doğal çok

lovely sometimes it's nice to get away sometimes it's nice to escape for a

güzel bazen kaçmak güzel bazen bir

while so I went away for about four days and had a lovely relaxing time and one

süreliğine kaçmak güzel bu yüzden yaklaşık dört günlüğüne gittim ve harika bir dinlenme zamanı geçirdim ve

of the good things about staying in this particular place is that you can't get

bu belirli yerde kalmanın iyi yanlarından biri,

any mobile signal so your mobile phone your cellular phone actually doesn't

herhangi bir cep telefonu sinyali alamamanızdır, bu nedenle cep telefonunuz, cep telefonunuz aslında

work in this particular place so it's great if you want to get away from

bu belirli yerde çalışmaz, bu nedenle her şeyden uzaklaşmak istiyorsanız harikadır. burası gitmek için

everything this is the perfect place to go to so this is the place we will be

mükemmel bir yer, bu yüzden

taking a look at later because I have made a full length lesson right here in

daha sonra bir göz atacağımız yer burası çünkü tam burada Verne Gölü'nde tam uzunlukta bir ders yaptım

Lake Verne we and of course Wales is a very beautiful

biz ve tabii ki Galler çok güzel bir

place indeed I love Wales so much in fact I think that Wales is my most

yer gerçekten de Galler'i çok seviyorum. aslında Galler'in

favorite place in the whole of the UK I think so you can see the scenery there

tüm Birleşik Krallık'ta en sevdiğim yer olduğunu düşünüyorum oradaki manzarayı görebilmeniz için

look at that beautiful scenery Wales is very famous for its scenery also its

o güzel manzaraya bakın Galler manzarası,

sheep and lots of other things as well including very good food so I had a

koyunları ve diğer pek çok şeyiyle çok ünlüdür, ayrıca çok iyi yemek bu yüzden

super time I had a wonderful holiday and a little bit later on we will take a

süper bir zaman geçirdim Harika bir tatil geçirdim ve biraz sonra

look at a lesson all about Wales and in particular Lake Verne we that is the

Galler ve özellikle Lake Verne hakkında bir derse göz atacağız biz orası

place in which I was staying and of course in Wales they have their own

benim kaldığım yer ve tabii ki Galler'de onlar kendi

language Welsh although there is a fear that that particular language is slowly

dilleri olan Galce'ye sahipler, ancak bu dilin yavaş yavaş

fading away it is slowly disappearing but whilst I was staying at Lake Verne

kaybolduğuna dair bir korku var, ancak yavaş yavaş kayboluyor ama ben Lake Verne'de kalırken

away I stayed in a lovely hotel and there were some people there who were

güzel bir otelde kaldım ve orada Galce olan bazı insanlar vardı

Welsh and they were talking at the dinner table in Welch at first I thought

ve onlar konuşuyorlardı. Welch'teki yemek masasında ilk önce

it was another foreign language from maybe Europe or all maybe South America

bunun belki Avrupa'dan belki de tüm Güney Amerika'dan başka bir yabancı dil olduğunu düşündüm,

I wasn't sure but then I realized that it was Welsh so it took me a while to

emin değildim ama sonra bunun Galce olduğunu fark ettim, bu yüzden dinlediğim dilin orijinal olduğunu anlamam biraz zaman aldı.

realize that the language I was listening to at the dinner table was

yemek masasında

actually Welsh being spoken so let's have a look the live chat is also up and

aslında Galce konuşuluyordu, bu yüzden bir bakalım canlı sohbet de aktif ve

running today we have lots of things to do in fact I have a feeling that I have

çalışıyor bugün yapacak çok şeyimiz var aslında

too many things today too many things to talk about we have the flash phrase

bugün çok fazla şeyim olduğu ve konuşacak çok şeyim olduğu hissine kapılıyorum

coming a little bit later on some flash phrases and also flash words we also

biraz sonra bazı flaş ifadeler ve ayrıca flaş kelimeler üzerinde flaş cümlemiz

have the mystery idioms a lot of people now love the mystery idioms they say

var ayrıca gizemli deyimlerimiz de var artık birçok insan burada söyledikleri gizemli deyimleri seviyor

here mister can we really like your mystery idioms

bayım gizemli deyimlerinizi gerçekten beğenebilir miyiz,

so today there will be two more mystery idioms coming today

bu yüzden bugün iki tane olacak bugün daha fazla gizemli deyim geliyor

lots of people already on the live chat thank you very much for joining me today

birçok kişi canlı sohbette zaten bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

let us hope that this week YouTube does not interfere with my live stream

bu hafta YouTube'un canlı yayınıma müdahale etmediğini umalım

because last week I was in the garden with mr. Steve and YouTube cut my

çünkü geçen hafta bey ile bahçedeydim. Steve ve YouTube

livestream of it wasn't my fault it wasn't my problem it was actually

canlı yayınımı kesti benim suçum değildi benim sorunum değildi aslında

YouTube's fault in fact YouTube decided to pull the plug

YouTube'un suçuydu aslında YouTube

on my live stream last week for a very short time so for those watching last

geçen hafta çok kısa bir süre için canlı yayınımın fişini çekmeye karar verdi bu yüzden geçen hafta izleyenler için

week I do apologize so pull the plug that is a very interesting phrase if you

ben özür dile o zaman fişi çek bu çok ilginç bir tabirdir eğer

pull the plug it means you disconnect something so you

fişi çekersen bir şeyin bağlantısını kesersin yani

disconnect one thing from another you pull the plug this particular expression

bir şeyi diğerinden ayırırsın fişi çekersin bu özel ifade

is sometimes used when a person is in a hospital maybe they are very sick maybe

bazen bir kişi hastanedeyken kullanılır belki onlar çok hasta, belki

they are dying and they are on a life-support machine Bing Bing Bing and

ölüyorlar ve bir yaşam destek makinesine bağlılar Bing Bing Bing ve

then perhaps the doctors decide that there is nothing more that can be done

sonra belki de doktorlar yapılabilecek başka bir şey olmadığına karar verirler

and you have to allow the person to die so you pull the plug so instead of being

ve kişinin ölmesine izin vermeniz gerekir, bu yüzden olmak yerine fişi çekersiniz.

Bing you have

Bing,

I pull the plug I hope no one ever has to pull the plug on me my hope it never

fişi çektim Umarım hiç kimse benim fişimi çekmek zorunda kalmaz, umarım bu asla olmaz, bu yüzden

happens so welcome everyone welcome one and all to another live English carnage

herkese hoş geldiniz, canlı İngiliz katliamına hoş geldiniz

'when is here hi mr. Duncan I hope you had a

'ne zaman burada merhaba bay. Duncan umarım

super-duper weekend I have a really good week because I was away on holiday do

harika bir hafta sonu geçirmişsindir. Gerçekten iyi bir hafta geçiriyorum çünkü tatildeydim,

you want to see some more pictures I was at a place called Lake Vyrnwy Lake

daha fazla fotoğraf görmek ister misin Vyrnwy Gölü diye bir yerdeydim

Vyrnwy is famous for a very large lake as its name suggests and also there

Vyrnwy Gölü, adı gibi çok büyük bir gölüyle ünlüdür. öneriyor ve ayrıca

is a very large dam at Lake Vyrnwy you can see it in that particular photograph

Vyrnwy Gölü'nde çok büyük bir baraj var, onu o özel fotoğrafta da görebilirsiniz,

also mr. Steve was hanging around in the hotel although mr. Steve did spend a lot

ayrıca bay. Steve, bay olmasına rağmen otelde takılıyordu. Steve

of time at the bar and there he is there is mr. Steve enjoying a pint of

barda çok zaman geçirdi ve işte orada, Bay. Steve bir bardak biranın tadını çıkarıyor

beer yes mr. Steve does enjoy drinking beer

evet bayım. Steve ara sıra bira içmekten hoşlanıyor,

now and again not often just sometimes so there it is he really does look as if

sık sık değil, sadece bazen bu yüzden orada gerçekten eğleniyormuş gibi görünüyor, o bardak birayla

he's enjoying himself there he looks like he's having a wonderful time with

harika zaman geçiriyor gibi görünüyor,

that that glass of beer so there is mr. Steve enjoying himself there are lots of

bu yüzden Mr. Steve

places to walk around look at that view isn't that lovely so now I think these

etrafta dolaşacak bir sürü yer varken eğleniyor, şu manzaraya bakın o kadar da hoş değil, bu yüzden şimdi bunların

are pine trees so there are lots of pine trees growing around Lake Vyrnwy and

çam ağaçları olduğunu düşünüyorum, bu yüzden Vyrnwy Gölü çevresinde büyüyen bir sürü çam ağacı var ve

as you can see there some of the pine trees have been cut down but lots of

orada gördüğünüz gibi bazı çam ağaçları çok

lovely walks I must admit we did do a lot of walking and of course you can't

güzel yürüyüşler yapıldı ama itiraf etmeliyim ki çok yürüdük ve tabii ki

have a village without a red telephone box and there is a red telephone box

kırmızı telefon kulübesi olmayan bir köy olamaz ve gölün çok yakınında kırmızı bir telefon kulübesi var,

very near to the lake you see a lot of these around London and

çokça görüyorsunuz Londra çevresinde ve

also in some villages so you do see these red telephone boxes around the UK

ayrıca bazı köylerde bunlardan var, bu yüzden Birleşik Krallık'ta bu kırmızı telefon kutularını görüyorsunuz,

although nowadays many of them have been replaced by glass telephone boxes there

ancak günümüzde birçoğunun yerini cam telefon kutuları aldı, orada

they are not is attractive as the old-fashioned red boxes I do love the

eski moda kırmızı kutular kadar çekici değiller Eskiyi seviyorum

old telephone boxes sadly in the place I live there isn't one there isn't a

telefon kulübeleri ne yazık ki yaşadığım yerde yok

telephone box we don't have one and of course we ate a lot of food during the

telefon kulübesi yok bizde yok ve tabi ki tatilde çok yemek yedik yemek yemeden

holiday you you can't have a holiday without eating have you noticed that

tatil yapamazsınız değil mi fark ettim ki

whenever you go away you always tend to eat a lot of food but these particular

ne zaman uzaklaşsan her zaman çok fazla yemek yiyorsun ama bu belirli

types of bread this this bread you can see now in the photograph I think these

ekmek türleri şu anda fotoğrafta görebileceğiniz bu ekmek bence bu

pieces of bread look like booms I think they look like bottoms I think they look

ekmek parçaları bom gibi görünüyor bence dip gibi görünüyorlar bence görünüyorlar

a little bit rude do you think so so there were there are some of the things

biraz kaba olduğunu mu düşünüyorsun yani bazı şeyler vardı,

that we ate some some strange shaped bread which I think looks a little bit

bazı garip şekilli ekmekler yedik ki bence biraz serseri

like bums...bottoms oh well I think that's just my mind to be honest so today lots

gibi görünüyor...dipler oh pekala bence bu dürüst olmak gerekirse sadece benim fikrim bugün

of questions to ask do you ever lose things do you ever lose things have you

sorulacak çok soru var, hiç bir şey kaybettiniz mi, bir şey

ever lost anything valuable and when we say valuable it can mean something that

kaybettiniz mi, değerli bir şey kaybettiniz mi ve değerli dediğimizde,

you treasure or something that is very expensive so when we use the word

değer verdiğiniz bir şey veya çok pahalı bir şey anlamına gelebilir, bu nedenle değerli kelimesini kullandığımızda

valuable valuable can mean more than one thing it can mean something that is very

değerli anlamına gelebilir. birden fazla şey çok pahalı bir şey anlamına gelebilir

expensive or it can mean something that means a lot to you so a valuable item

ya da sizin için çok şey ifade eden bir şey anlamına gelebilir bu yüzden değerli bir eşyanın

can have sentimental value we can say that something has

manevi değeri olabilir bir şeyin

sentimental value so do you ever lose things

manevi değeri olduğunu söyleyebiliriz bu yüzden dürüst olmak gerekirse hiç bir şey kaybedersiniz

to be honest I'm always losing things I am I'm always putting things down and

ben' Hep bir şeyleri kaybediyorum Hep bir şeyleri yere koyuyorum ve

then later I can't find them for example this morning this morning can you

sonra onları bulamıyorum mesela bu sabah bu sabah

believe it I lost my mobile phone I couldn't find it anywhere so I was

inanabiliyor musun cep telefonumu kaybettim hiçbir yerde bulamadım bu yüzden

looking around the house trying to find my mobile phone fortunately I did manage

etrafa bakınıyordum. ev cep telefonumu bulmaya çalışıyor neyse ki

to find it so here it is now in my hand but sometimes we do we do tend to lose

onu bulmayı başardım, bu yüzden işte şimdi elimde ama bazen bir şeyleri kaybetme eğilimindeyiz, bu yüzden

things so do you ever lose things sometimes you can lose things for a

hiç bir şey kaybeder misiniz bazen kısa bir süre için bir şeyler kaybedebilirsiniz

short period of time and sometimes you can lose it or lose something forever

ve bazen onu kaybedebilir veya bir şeyi sonsuza kadar

permanently if you lose something for a short time we can say that you miss

kalıcı olarak kaybedebilirsiniz, eğer bir şeyi kısa bir süre için kaybederseniz, Leigh'i özlediğinizi söyleyebiliriz, Leigh'i

Leigh something you miss Leigh it so miss Leigh means to lose something for a

özlüyorsunuz yani Leigh'i özlemek, çok kısa bir süre için bir şeyi kaybetmek demektir,

very short time miss Leigh so if you miss Leigh something it means you lose

Leigh'i özlerseniz, Leigh'i özlüyorsunuz. bu, kaybettiğiniz anlamına gelir,

it but only for a short time and then you find it again like my mobile phone

ancak yalnızca kısa bir süre için ve sonra onu cep telefonum gibi tekrar bulursunuz,

so this morning i mislaid my mobile phone live-chat is very busy today thank

bu sabah cep telefonumu kaybettim, canlı sohbet bugün çok meşgul,

you very much so many people on the live chat so here we are at 20 past two on a

çok teşekkür ederim, canlı sohbetteki birçok kişi bu yüzden buradayız Pazar öğleden sonra saat ikiyi 20 geçe

Sunday afternoon and we have lots of people talking on the live chat shrim

canlı sohbette konuşan bir sürü insan var shrim

ibrahim is here hello Sharon thanks for joining me

ibrahim burada merhaba Sharon bana katıldığınız için teşekkürler

also Julie gee hello again Julie nice to see you on the live chat Jamal is here

ayrıca Julie vay merhaba tekrar Julie sizi canlı sohbette görmek güzel Jamal burada

hello Jamal Jamal says hello to everybody of course the reason why you

merhaba Jamal Jamal herkese merhaba diyor tabi ki

are here and why I'm here is to share and also to learn

burada olmanızın ve benim burada olmamın nedeni paylaşmak ve aynı zamanda İngilizce öğrenmek

English as well is it true that the tune at the beginning of your live English

İngilizce canlı yayınınızın başındaki ezginin

was written by you is it true that the tune at the beginning was written by you

sizin tarafınızdan yazıldığı doğru mu baştaki ezgiyi sen mi yazdın

do you mean me no no I didn't write the tune at the beginning the piece of music

beni mi kastediyorsun hayır hayır baştaki ezgiyi ben yazmadım

that you hear at the very beginning was not written by me I wish it was I wish I

en başında duyduğun parçayı ben yazmadım keşke öyle olsaydı keşke ben

could write music so well Nadia is here hello Nadia thanks for joining me today

beste yazabilsem pekala Nadia burada merhaba Nadia bugün bana katıldığınız için teşekkürler

Sunday it is the 20th of August we have one more Sunday to come so next Sunday

Ağustos'un 20'si Pazar önümüzde bir Pazar daha var bu yüzden önümüzdeki Pazar

will be the last Sunday of August and it's been a very busy month for me

Ağustos'un son Pazar günü olacak ve benim için çok yoğun bir ay oldu

because of course last weekend I had my birthday last week and I'm

çünkü tabii ki geçen hafta sonu Geçen hafta doğum günüm vardı ve doğum

still getting messages from people wishing happy birthday even though my

günüm geçen hafta olmasına rağmen hala insanlardan mutlu yıllar dileyen mesajlar alıyorum, bu yüzden aldığım

birthday was last week so thank you very much for for all of the extra birthday

tüm ekstra doğum günü

messages that I've received but it was my birthday over a week ago now so my

mesajları için çok teşekkür ederim ama bir yıldan uzun süredir doğum günümdü. hafta önce şimdi doğum

birthday has gone sadly Nicole is here hi mr. Duncan I'm happy to see you again

günüm ne yazık ki gitti Nicole burada merhaba bayım. Duncan seni tekrar gördüğüme sevindim

I'm happy to see you here well or else I would be doing this for nothing

Seni burada iyi gördüğüme sevindim yoksa bunu boşuna yapardım

Wang Nguyen is here thank you very much for joining me a burqa burka Akhtar's is

Wang Nguyen burada bana burka burka katıldığın için çok teşekkür ederim Akhtar

watching in Turkey hello Turkey I've been to your country twice karyam says I

Türkiye'de izliyor merhaba Türkiye ben' ülkenize iki kez gittim karyam ingilizce

need someone to make conversation with in English well Kareem you've come to

konuşacak birine ihtiyacım olduğunu söylüyor peki Kareem

the right place because everyone here is crazy

doğru yere geldiniz çünkü buradaki herkes

about English hello from Taiwan oh hello Taiwan Ching you Chen is here watching

İngilizceye deli oluyor Tayvan'dan merhaba oh merhaba Tayvan Ching you Chen burada

in Taiwan I have a friend who lives in Taiwan just in case he's watching hello

Tayvan'da izliyor bende var Tayvan'da yaşayan bir arkadaş ne olur ne olmaz diye Hello

bear watching in Taiwan just in case he's

Bear izliyor Tayvan'da

watching ape algol says mr. Duncan good morning good morning to you

Ape Algol izliyordur diye mr diyor. Duncan günaydın size günaydın

Haider is watching in Iraq thank you for joining me today

Haider Irak'ta izliyor bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim

Jamal says good introduction mr. Duncan oh thank you very much for that pal Omer

Jamal iyi bir giriş diyor bay. Duncan oh o arkadaş için çok teşekkür ederim Ömer

says hello mr. Duncan I am Zeinab from Algeria how are you I

merhaba diyor bay. Duncan ben Cezayir'den Zeinab nasılsın

love your lessons thank you very much for that and don't forget all of my

derslerini çok seviyorum bunun için çok teşekkür ederim ve unutma tüm

lessons are on my youtube channel and also you can find all of them underneath

derslerim youtube kanalımda ve ayrıca hepsini

this video so all of my playlists are available under this video right

bu videonun altında bulabilirsin böylece tüm oynatma listelerim bu videonun hemen

underneath this video you can find all of my lesson playlists and there are

altında bu videonun hemen altında tüm ders oynatma listelerimi bulabilirsiniz ve

many of them quite a few so how do you find yourself in the position where you

bunlardan epeyce var, nasıl oluyor da kendinizi bir

lose things have you ever lost anything have you ever lost anything valuable

şeyleri kaybettiğiniz bir konumda buluyorsunuz, hiç bir şey kaybettiniz mi, hiç bir şey kaybettiniz mi,

another question today is what do you do to relax yourself what do you do to

başka bir şey kaybettiniz mi? Bugünün sorusu, kendinizi rahatlatmak için ne yapıyorsunuz, gevşemek için ne yapıyorsunuz,

unwind if you unwind it means you relax you let

eğer gevşerseniz, bu, rahatladığınız anlamına gelir,

yourself go you take some time to relax so what do you do to relax

kendinizi serbest bırakırsınız, rahatlamak için biraz zaman ayırırsınız, bu nedenle rahatlamak için ne yaparsınız

and as a way of helping us to relax we are now going to take a look at a lesson

ve bizim rahatlamamıza yardımcı olmanın bir yolu olarak biz şimdi yaptığım bir derse bakacağız

that I made can you guess where I made it yes you're right I made this

nerede yaptığımı tahmin edebilir misiniz evet haklısınız bu

particular lesson at the place that I was staying at during the week it's true

dersi hafta boyunca kaldığım yerde yaptım bu doğru tamam bu kadar

okay that's it I need a break I've been working all morning and I do

molaya ihtiyacım var Bütün sabah çalıştım ve

deserve a little rest so I'm going to sit back in my chair close my eyes and

biraz dinlenmeyi hak ediyorum, bu yüzden sandalyemde arkama yaslanacağım, gözlerimi kapatacağım ve

think of a place think of somewhere I would love to be right now

bir yer düşüneceğim, şu anda olmak istediğim bir yer düşün,

the daily grind of life can sometimes get too much to bear it is very

hayatın günlük koşuşturması bazen katlanamayacak kadar fazla olmak,

important to make sure that you regularly take a break from your

everyday routine and the stresses and strains that daily life can throw at you

günlük rutininize ve günlük hayatın size getirebileceği stres ve gerginliklere düzenli olarak ara verdiğinizden emin olmanız çok önemlidir,

sometimes you just need to get away from it all and find a place in which to

bazen her şeyden uzaklaşmanız ve kendinize bir yer bulmanız gerekir.

relax of course this is not always possible so if you can't get there in

rahatlamak için elbette bu her zaman mümkün değildir, o yüzden oraya bizzat gidemezseniz

person why not use your imagination

neden hayal gücünüzü kullanmıyorsunuz?

think of a place you have been to before somewhere that gave you pleasure or

remember a happy time from your past that you treasure deeply

while relaxing we can say that you are taking a break

dinlenirken diyebiliriz ki mola veriyorsunuz

you are unwinding you are chilling out you are calming your thoughts you are

gevşiyorsunuz rahatlıyorsunuz düşüncelerinizi sakinleştiriyorsunuz gevşemek için

putting your feet up to unwind to chill to relax

ayaklarınızı uzatıyorsunuz

to rest to put your feet up one of my favorite places to relax and unwinding

rahatlamak için dinlenmek için ayaklarınızı yukarı kaldırıyorsunuz dinlenmek için en sevdiğim yerlerden biri ve Gevşeme

is here at Lake Verne we in Wales

burada, Verne Gölü'nde, biz Galler'de,

this particular area was the subject of one of my earlier lessons and it is a

bu özel bölge daha önceki derslerimden birinin konusuydu ve burası

place that I'm very fond of besides sites there are various sounds that can

benim çok sevdiğim bir yer, ayrıca siteler, rahatlamanıza yardımcı olabilecek çeşitli sesler var,

help you to relax a gentle stream flowing or the calming sound of waves

hafif bir nehir akıyor veya kıyıya vuran dalgaların sakinleştirici sesi

lapping on the shore or the sound of water streaming over a dam

veya bir barajın üzerinden akan suyun sesi

many people consider sleeping to be the most effective way to unwind some people

birçok insan uykuyu gevşemenin en etkili yolu olarak görür, bazı insanlar

like to have a short sleep during the day this is called a nap it is common

gün içinde kısa bir uykudan hoşlanır buna şekerleme denir

for people to take a short power nap during the afternoon do you like to take

insanlar öğleden sonra kısa bir şekerleme yapacaklar

a nap during the day I know I do

gün içinde kestirmeyi seviyor musunuz biliyorum yapıyorum

some people use mind exercises to relax themselves with this practice is called

bazı insanlar kendilerini rahatlatmak için zihin egzersizlerini kullanıyorlar bu uygulamaya

meditation these days meditation is a very popular form of relaxation certain

meditasyon deniyor bu günlerde meditasyon çok popüler bir rahatlama biçimidir belirli

types of music are also good for relaxing too we can describe these

tipler müzik aynı zamanda rahatlamak için de iyidir, bu

sounds as ambient they help to create the mood and atmosphere around you

sesleri ortam olarak tanımlayabiliriz, çevrenizde hoş bir ruh hali ve atmosfer yaratmaya yardımcı olurlar

that was nice okay I've had my wrist too now time to get back to work

tamam, benim de bileğim vardı artık işe dönme zamanı

and there it was I hope that lesson made you feel all relaxed and comfortable it

ve işte oradaydı umarım ders tamamen rahatlamış ve rahat hissetmeni sağladı

certainly did me so how do you relaxed what do you do to relax yourself what do

beni kesinlikle yaptı peki nasıl rahatlarsın kendini rahatlatmak için ne yaparsın

you do in your spare time some people like to go for a walk so even though you

boş zamanlarında ne yaparsın bazı insanlar yürüyüşe çıkmayı sever bu yüzden

are exercising you are still relaxing so there are certain types of exercise that

egzersiz yapıyor olmana rağmen hala rahatlıyorsun yani rahatlatıcı olabilecek belirli egzersiz türleri vardır,

can be relaxing for example going for a walk so I always like to go for a walk

örneğin yürüyüşe çıkmak, bu yüzden kendimi

if I'm feeling a little bit stressed or a little bit unhappy I like to go out

biraz stresli veya biraz mutsuz hissediyorsam her zaman yürüyüşe çıkmayı severim. Yürümenin beni

for a walk and I always find that walking does relax me so what do you do

her zaman rahatlattığını fark ettim, bu yüzden

to relax some people like to listen to music or

bazı insanlar müzik dinlemekten veya

maybe read a book or even go to sleep of course sleeping I think sleeping is

kitap okumaktan hatta

the ultimate form of relaxation I think so so if you sleep there is nothing more

uyumaktan hoşlanırlar. Uyumaktan daha rahatlatıcı bir şey yoktur

relaxing than going to sleep unless of course you have nightmares back to the

tabii ki kabus görmediğiniz sürece

live chat we will be seeing a lot more of Lake Verne we later on in the lesson

canlı sohbete geri dönün Verne Gölü'nü daha çok göreceğiz daha sonra derste

today in the live stream this is live just after 2:30 just after half past two

bugün canlı yayında bu canlı yayın saat 2:30'dan hemen sonra İngiltere'de öğleden sonra iki buçuktan sonra nerede

in the afternoon here in the UK I don't know what time it is where you are

olduğunuzu bilmiyorum

because I'm not there Manuel Manuel says are you I like the lessons that you made

çünkü orada değilim. Manuel Manuel,

about Samuel Johnson and also the origins of the English language

Samuel Johnson hakkında verdiğiniz dersleri ve ayrıca İngilizce dil

can you do more like those lessons please well of course there are lots of

dersleri gibi daha çok yapabilir misin lütfen peki tabii ki youtube

lessons with various themes on my youtube channel but of course I will in

kanalımda çeşitli temalarda birçok ders var ama elbette

the future be making more lessons Ronaldo is here Reinaldo Ronaldo Santos

gelecekte daha fazla ders yapacağım Ronaldo burada Reinaldo Ronaldo Santos

says good morning mr. Duncan and all of your friends I am talking to

günaydın bay diyor. Duncan ve tüm arkadaşların

you from salvador in brazil and i'm always excited to watch mr. Duncan's

seninle Brezilya'daki Salvador'dan konuşuyorum ve Mr. Duncan'ın

videos thank you very much for that you've an you've an crystal is here

videoları çok teşekkür ederim, bir kristaliniz var,

thank you for joining me today another question today is do you ever

bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim, bugün başka bir soru, hiç bir

lose things do you ever lose things maybe your belongings maybe something

şey kaybettiniz mi, bir şeyleri kaybettiniz mi, belki eşyalarınızı belki de

that you've put down and then later you can't find if you lose something for a

bıraktığınız bir şeyi ve sonra kısa bir süre için bir şey kaybederseniz bulamıyorsunuz, orada

short time we can say that you mislay

kaybolduğunuzu söyleyebiliriz,

there it is there is the word mislay so the word mislay means to lose

mislay kelimesi var, bu yüzden mislay kelimesi bir şeyi kaybetmek anlamına gelir, bir

something you lose something but quite often when you mislay something you

şeyi kaybedersiniz, ancak çoğu zaman bir şeyi kaybettiğinizde

find it again later so mislay for example this morning i mislaid my phone

bulursunuz. yine daha sonra, örneğin bu sabah telefonumu kaybettim,

I put it down somewhere and then I couldn't remember where I'd put it so I

bir yere koydum ve sonra nereye koyduğumu hatırlayamadım, bu yüzden daha

found it later I had mislaid my phone so Miss Leigh I

sonra buldum, telefonumu kaybetmiştim, bu yüzden Bayan Leigh'e

was asked to explain that word so there it is just for you Hader Hader says I

bunu açıklamam istendi. kelime işte tam sana göre Hader Hader diyor ki

always lose some things in my room it's very easy to do though isn't it

odamda her zaman bazı şeyleri kaybediyorum bunu yapmak çok kolay ama

especially when you're busy sometimes on a Sunday when I'm running around

özellikle meşgulken bazen bir Pazar günü

preparing this I normally find that I mislay something like put something

bunu hazırlamak için koşturup dururken normalde bulduğum bir şey değil mi Bir şeyi yere koymak gibi bir şeyi yanlış yere koyduğumu

down and then I can't remember where I put it

ve sonra onu nereye koyduğumu hatırlayamadığımı,

perhaps it's my age I don't know so mislay Thank You Jessi for asking me to

belki de bu benim yaşımdır, bilmiyorum, bu yüzden mislay, Jessi'ye evet kelimesini göstermemi istediğin için teşekkür ederim

show the word yes there it is there it was and there it is again

evet orada oradaydı ve oradaydı yine

there it is just in case you didn't see it miss Leigh you miss Leigh something

orda görmemişsindir Leigh hanım Leigh'i özlersiniz bir

you put something down and then you lose it

şeyler koyarsınız sonra kaybedersiniz

hello from Kurdistan sazon is here hello to you as well hello teacher from Brazil

Kürdistan'dan merhaba sazon burada size de merhaba Brezilya'dan merhaba hoca

door eval door eval or door eval thank you very much

kapı eval kapı eval veya kapı eval çok teşekkür ederim

Pedro is here hi Pedro welcome back for a Sunday on this wonderful Sunday the

Pedro burada merhaba Pedro bu harika Pazar gününden bir Pazar gününe tekrar hoşgeldiniz.

weather at the moment would you like to see the weather outside the weather

hava şu anda havayı görmek ister misiniz?

today is not looking great I must admit it's a little bit overcast it's a little

cloudy so there is the view outside so that is today's weather sadly today we

bulutlu yani dışarıda manzara var yani bugünün havası bu ne yazık ki bugün

are not outside we are going to stay in the studio but don't worry because we

dışarıda değiliz stüdyoda kalacağız ama merak etmeyin çünkü

have lots of outdoor views to come later on including mr. Steve mr. Steve will be

daha sonra gelecek çok sayıda dış mekan manzaramız var, Mr. steve bey Steve

here at 3 o'clock as usual oh yes mr. Steve will be here at 3 and

her zamanki gibi saat 3'te burada olacak oh evet bayım. Steve saat 3'te burada olacak ve

he has something special today he is going to talk all about idioms to do

bugün özel bir şeyi var hayvanlarla ilgili deyimler hakkında konuşacak

with animals animal idioms so I've given him some homework III asked him to do

hayvan deyimleri bu yüzden ona biraz ödev verdim III ondan bunu yapmasını istedim

this last night I said mr. Steve would you mind making a list of animal idioms

dün gece bay dedim. Steve, hayvan deyimlerinin bir listesini çıkarır mısın,

so that is what he is doing right now he's very busy preparing so mr. Steve

yani şu anda yaptığı şey bu, hazırlık yapmakla çok meşgul, bu yüzden bay. Steve

will be here at 3 o'clock talking of mr. Steve whilst we were away on holiday mr.

saat 3'te burada olacak ve Mr. Steve biz tatildeyken Mr.

Steve actually recorded some special flash words would you like to have a

Steve aslında bazı özel flash kelimeler kaydetti, bunlardan birine bakmak ister misiniz?

look at one of mr. Steve's flash words that he recorded at Lake Vyrnwy would

Steve'in Vyrnwy Gölü'nde kaydettiği flaş sözler,

you here it comes so now here is mr. Steve with today's

gelir mi, yani şimdi burada mr. Steve,

first flash word from Lake Vyrnwy and today's first flash word is respite the

Vyrnwy Gölü'nden bugünün ilk flaş kelimesiyle ve bugünün ilk flaş kelimesi repite'dir.

word respite is an English noun that means a period of rest or recuperation

we often seek respite after experiencing something upsetting

or stressful after coming out of hospital he took some well-deserved rest

-size zarar veren

bite after going through something that has taken its toll on you you might need

bir şeyden geçtikten sonra hak edilmiş dinlenme ısırığı

some respite to recover you can offer respite to someone as a way of helping

iyileşmek için biraz dinlenmeye ihtiyacınız olabilir hem uzun hem de kısa süreli mühlet adlarından az önce yaşadıkları her neyse ondan kurtulmasına yardım etmenin bir yolu olarak birine mühlet teklif edebilirsiniz

them recover from whatever they had just gone through respite names both a long

or short period of relief or escape from something respite very nice Thank You

rahatlama ya da bir şeyden kaçış çok güzel bir mühlet Teşekkür ederim

mr. Steve so there was mr. Steve at Lake Vyrnwy at the hotel and we will check

bay. Steve yani Bay vardı. Steve, Lake Vyrnwy'de otelde ve

in with mr. Steve live at 3 o'clock but also we will take a look at some more of

Mr. Steve saat 3'te canlı yayında ama aynı zamanda

mr. Steve's special flash words and also one flash phrase as well a little bit

Mr. Steve'in özel flaş sözleri ve ayrıca bir flaş cümlesi de biraz

later on talking of mr. Steve

sonra Bay'dan bahsederken. steve

mr. Steve mr. Steve you're not exactly you're not exactly playing the piano

bey steve bey Steve tam olarak piyano çalmıyorsun

there are you but this is how you practice you don't practice with the

ama bu şekilde pratik yapıyorsun

keys you practice with the lid down I don't think that's true yes it's true

tuşlarla çalışmıyorsun kapak kapalıyken pratik yapıyorsun bunun doğru olduğunu düşünmüyorum evet bu doğru evet

yes you see with the lid up well

görüyorsun kapak kapalıyken, bugün

it's a Sunday afternoon and we are as live as live can be I'm starting to

bir Pazar öğleden sonra ve olabildiğince canlı yayındayız.

worry about this show because I think mr. Steve is starting to take over my

Bu program için endişelenmeye başlıyorum çünkü sanırım Mr. Steve, canlı yayınımı devralmaya başlıyor

live stream I'm getting a bit worried I'm feeling very threatened to be honest

talking with mr. Steve we have him live yes live in the studio no expense has

. Steve onu canlı yayına aldık evet canlı stüdyoda bugün hiçbir masraftan

been spared today and of course mr. Steve does do this for free just like me

kaçınılmadı ve tabi ki mr. Steve bunu tıpkı benim gibi bedavaya yapıyor, bu

so a little bit later at 3 o'clock in 20 minutes time mr. Steve will be here

yüzden biraz sonra saat 3'te 20 dakikada bayım. Steve burada

right here in the studio live oh my goodness but now we have the mystery

canlı olarak burada stüdyoda olacak Aman Tanrım ama şimdi

idioms to take a look at so here come today's mystery idioms we have two and

bakmamız gereken gizemli deyimlerimiz var, işte bugünün gizemli deyimlerimiz var ve tek

all you have to do is guess what they are here they are so here is the first

yapmanız gereken ne olduklarını tahmin etmek buradalar işte buradalar ilk

mystery idiom you have to guess what it is and also tell me what it means as

gizemli deyim ne olduğunu tahmin etmelisin ve ayrıca bana ne anlama geldiğini de

well so just look at the picture and say what you see say what you see here is

söyle o yüzden sadece resme bak ve ne gördüğünü söyle burada ne gördüğünü söyle

the second the second mystery idiom by the way those hens are mine though those

ikincisi ikinci gizemli deyim bu arada o tavuklar benim ama onlar

are my my hens you can see there so today's mystery idiom so there is the

benim tavuklarım orada görebilirsiniz yani bugünün gizemli deyimi yani

second one and for those who missed it there is the first one but the big

ikincisi var ve kaçıranlar için ilki var ama asıl

question is what what are the mystery idioms if you think you know please tell

soru gizemli deyimler nelerdir bildiğinizi düşünüyorsanız lütfen söyleyin

me Hwang to the juin says please can you say my name well I just did

bana Hwang juin'e lütfen adımı iyi söyler misin diyor az önce

a Marwa is here hello Maura thanks for joining me today

bir Marwa yaptım merhaba Maura bugün bana katıldığın için teşekkürler

manuel thank you very much for your messages today Tias Tia I hope I

manuel bugünkü mesajların için çok teşekkür ederim Tias Tia umarım

pronounced your name right it is my first time watching you live

adını doğru telaffuz etmişimdir bu benim ilk seferim seni canlı izliyorum

I didn't don't catch some of the words but I still try to understand well here

bazı kelimeleri anlayamadım ama yine de iyi anlamaya çalışıyorum burada

is some good advice because this live stream later will be stored on YouTube

bazı iyi tavsiyeler var çünkü bu canlı yayın daha sonra YouTube'da saklanacak,

so later you can watch this live stream again and later on there will be

böylece daha sonra bu canlı yayını tekrar ve daha sonra orada izleyebilirsiniz

subtitles there will be subtitles underneath later so you can watch this

altyazılar olacak altyazılar daha sonra olacak, böylece bu

live stream again and again as many times as you want and also there will be

canlı yayını istediğiniz kadar tekrar tekrar izleyebilirsiniz ve ayrıca

subtitles here later so if you are watching this again on the archive on

burada daha sonra altyazılar olacak, yani bunu tekrar izliyorsanız,

the stored version of this live stream you can find for subtitles underneath so

bu canlı yayının kayıtlı versiyonundaki arşivde akışı altında altyazı bulabilirsiniz, bu yüzden

thank you ts for that message Abdul Krim Abdul Karim says hi mr. Duncan hallo

bu mesaj için teşekkür ederim Abdul Krim Abdul Karim merhaba diyor bay. Duncan merhaba

Abdul thanks for joining me today Varga is here mr. Duncan there are some

Abdul bugün bana katıldığınız için teşekkürler Varga burada bay. Duncan,

crazy people on YouTube I think so who make 24-hour live streams what do you

YouTube'da bazı çılgın insanlar olduğunu düşünüyorum, bu yüzden kim 24 saatlik canlı yayınlar yapıyor,

think about it will you ever try a long live stream now the longest that I've

bu konuda ne düşünüyorsun? Şimdiye kadar

ever been on YouTube on the live stream or in a live stream is I think it's

YouTube'da olduğum en uzun canlı yayında veya canlı yayında uzun bir canlı yayını deneyecek misin? canlı yayın sanırım

about four and a half hours so the longest I've ever been on YouTube live

yaklaşık dört buçuk saat yani YouTube'da en uzun canlı yayın yaptığım süre

is four and a half hours I'm not sure about 24 hours

dört buçuk saat emin değilim 24 saat

would you really watch me if I were to come on to the Internet

eğer ben gelseydim beni gerçekten izler miydin? İnternet

and start a live stream and I said this is mr. Duncan I'm going to stay on for

ve canlı bir akış başlatın ve bu bay dedim. Duncan

24 hours would you really watch that I'm not sure

24 saat kalacağım gerçekten izler misiniz emin değilim dürüst

I think you would be very bored to be honest I think so happy birthday mr.

olmak gerekirse çok sıkılırsınız sanırım doğum gününüz kutlu olsun bayım.

Duncan I wish you all happiness Thank You Mara wah it was actually my birthday

Duncan hepinize mutluluklar dilerim Teşekkürler Mara wah aslında geçen hafta benim doğum günümdü

last week last Saturday was my birthday over a week ago Estella says I have just

geçen Cumartesi bir haftadan uzun bir süre önce doğum günümdü Estella

lost my umbrella I lost it last week yes me too I often lose my umbrella now I'm

şemsiyemi yeni kaybettiğimi söylüyor Geçen hafta kaybettim evet ben de sık sık şemsiyemi kaybediyorum şimdi ben' Size

going to tell you the things that I normally lose so here is my list of

normalde kaybettiğim şeyleri anlatacağım bu yüzden işte normalde

things that I normally lose first of all gloves gloves I always lose my gloves

kaybettiğim şeylerin listesi: öncelikle eldivenler eldivenler Eldivenlerimi her zaman kaybederim

gloves the things you wear on your hands to keep them warm so I often lose gloves

eldivenler ellerimi sıcak tutmak için giydiklerimdir bu yüzden normalde eldivenlerimi sık sık kaybederim

normally I just lose one glove and so I'm left with one glove so I lose one

Sadece bir eldivenimi kaybettim ve bu yüzden bir eldivenim kaldı, bu yüzden bir

glove and I have one glove also umbrellas I have lost so many umbrellas

eldivenimi kaybettim ve bir eldivenim de şemsiyelerim var Hayatımda o kadar çok şemsiye kaybettim ki onları

in my life so many I can't even count them that's how many umbrellas I've lost

sayamıyorum bile bu kadar şemsiyem var' evet şemsiyeleri kaybettik

so yes umbrellas we often leave our umbrellas in a public place maybe on the

şemsiyelerimizi genellikle halka açık bir yerde bırakıyoruz belki

train or on the bus so yes I have lost many umbrellas another thing that I've

trende veya otobüste bu yüzden evet birçok şemsiye kaybettim geçmişte kaybettiğim başka bir şey

lost in the past scarfs the thing you put around your

atkılar kışın boynunuza taktığınız şey

neck in the winter scarf so a scarf is something you wear around your neck and

atkı yani atkı boynunuza taktığınız bir şeydir ve

I've lost scarfs the strangest thing I've ever lost is a shoe how do you lose

ben atkıyı kaybettim şimdiye kadar kaybettiğim en tuhaf şey bir ayakkabı bir ayakkabıyı nasıl kaybedersiniz ki bu şimdiye kadarki en

a shoe that is the strangest thing I've ever

tuhaf şey

lost a shoe how can you lose a shoe there on your feet it's impossible but I

bir ayakkabımı kaybettim nasıl kaybedersiniz orada ayağında ayakkabı olması imkansız ama yürümeme

managed to do it although I was walking I was out walking and it was in a very

rağmen yapmayı başardım dışarıda yürüyordum ve çok

muddy place so there was lots of mud and the ground was very soft and I put my

çamurlu bir yerdeydi bu yüzden çok çamur vardı ve zemin çok yumuşaktı ve

foot into the mud and when I lifted my foot out the shoe was still in the mud

ayağımı çamura soktum ve ayağımı kaldırdığımda ayakkabı hala çamurdaydı bu yüzden

so that's how I lost one of my shoes I lost it by accident it got stuck in

ayakkabımdan birini kaybettim kazara kaybettim

the murder so we have mystery idioms today just in case you missed them here

cinayete saplandı bu yüzden bugün gizemli deyimlerimiz var belki kaçırmışsınızdır işte

they are again I almost sang a song then here you are

yine buradalar Neredeyse bir şarkı söyleyecektim o zaman işte

the mystery idioms today can you solve them well can you there is the second

bugün gizemli deyimler var iyi çözebilir misin ikincisi var

one so they are today's mystery idioms if you think you know what the answers

yani onlar bugünün gizemli deyimleri bu gizemli deyimlerin cevaplarının ne olduğunu bildiğini sanıyorsan

to those mystery idioms are just let me know that's all you have to do so yes I

bana haber ver yeter bunu yapmak zorundasın evet

have lost lots of things many things carve o hyung asks what is the

birçok şeyi kaybettim birçok şeyi oydum o hyung

difference between loose and lose well first of all we have lose and loose so

gevşetmek ve kaybetmek arasındaki farkın ne olduğunu soruyor her şeyden önce kaybetmek ve kaybetmek var bu yüzden

these two words look very similar and also they they sound almost the same so

bu iki kelime çok benzer görünüyor ve aynı zamanda kulağa neredeyse aynı geliyor yani

first of all this word sorry this word lose lose and this word loose loose

her şeyden önce bu kelime üzgünüm bu kelime kaybetmek kaybetmek ve bu kelime gevşek gevşek

loose loose loose loose so this word Lou News means something vanishes you have

gevşek gevşek gevşek gevşek yani bu Lou News kelimesi bir şeyin yok olduğu anlamına gelir

something and then suddenly you can't find it you lose it

ve sonra aniden onu bulamazsın onu kaybedersin kaybolan bir

something that vanishes something that disappears something you can't find you

şey yok olan bir şey bulamazsın

have lost you lose it and then there is loose loose something that is loose if

kaybettiğini kaybedersin ve sonra gevşek gevşek bir şey gevşek

something is loose it means it moves easily it is loose it is easy to move

bir şey gevşekse bu kolayca hareket ettiği anlamına gelir gevşektir gevşek bir şeyi hareket ettirmek kolaydır

something that is loose for example you can have a loose tooth so if one of your

örneğin sallanan bir dişiniz olabilir bu yüzden

teeth is moving around in your mouth we can say that you have a loose tooth

dişlerinizden biri ağzınızda hareket ediyorsa, sallanan bir dişiniz olduğunu söyleyebiliriz,

so there they are two words lose loose lose loose I hope that helps thank you

yani iki kelime var kaybetmek gevşek kaybetmek gevşek umarım bu yardımcı olur

very much carve ohan for your question simona asks mr. Duncan did you write the

çok teşekkür ederim simona'nın sorduğu sorunuz için carve ohan . Duncan

poem at the beginning of your lesson the answer to that is yes the poem that I

şiiri dersin başında yazdın mı bunun cevabı evet

read at the beginning of every lesson I always read it well for that for the

her dersin başında okuduğum şiiri her zaman iyi okurum bunun için

past few weeks I have read this particular poem here it comes now this

son birkaç haftadır bu özel şiiri okudum işte geliyor şimdi bu kendi

is the poem that I wrote by myself some people complain that English is a pain

kendime yazdığım bir şiir, bazı insanlar İngilizce öğrenmenin bir acı olduğundan şikayet ediyor

to learn remember and recite some people they fuss they curse moan in Custer they

bazı insanları hatırla ve oku Size

have to stay up all night well people don't whine because things will be fine

I can promise you that in a flash for there's a man about town who will help

hemen söz verebilirim, çünkü kasabada

you calm down and ease all your worries in - you'll find him on the net

sakinleşmenize ve tüm endişelerinizi gidermenize yardımcı olacak bir adam var - onu internette bulacaksınız

yes he's easy to get just a few clicks away that's all so people I shouted

evet, sadece birkaç tıklama ötede olması kolay, hepsi bu kadar insanlar ben

again till I'm blue if you're learning English here's what you must do

yine bağırdım mavi olana kadar İngilizce öğreniyorsanız işte yapmanız gerekenler

tap this short address and click with your mouse be you at Annette bar or

bu kısa adrese dokunun ve farenizle tıklayın Annette barda veya

alone in your house there's no course of action that could be finer youtube.com

evinizde yalnız olun youtube.com

slash Duncan in China and there it is my youtube channel address many people ask

slash Çin'de Duncan ve işte benim youtube kanal adresim birçok kişi

why do you call your YouTube channel Duncan in China well the reason is

neden YouTube kanalınıza Çin'deki Duncan adını verdiğinizi soruyor çünkü bunun nedeni,

because many years ago I used to live in China and I created this YouTube channel

uzun yıllar önce Çin'de yaşıyor olmam ve bu YouTube kanalını

whilst living in China so that's the reason why that is the reason why my

Çin'de yaşarken oluşturmuş olmamdır.

YouTube channel has that name so now you know back to the live chat there are so

YouTube kanalımın bu isme sahip olmasının nedeni bu, yani artık canlı sohbete döndüğünüzü biliyorsunuz,

many people on today thank you very much everyone for joining me today

bugün o kadar çok insan var ki bugün bana katıldığınız için herkese çok teşekkür ederim

nicolai asks mr. Duncan do you understand the Welsh language no I don't

nicolai bay'a sorar. Duncan, Galce dilini anlıyor musun, hayır,

it's very difficult to understand and many of the sounds in the Welsh language

anlamıyorum, anlamak çok zor ve Galce dilindeki seslerin çoğu

are very different so the Welsh language has some very unique sounds and many of

çok farklı, bu nedenle Galcenin bazı çok benzersiz sesleri var ve

these particular sounds are made in the throat they are very good glottal they

bu özel seslerin çoğu gırtlakta çıkıyor. gırtlakları çok iyi,

are very far back in your mouth or even in your throat

ağzınızda ve hatta boğazınızda çok gerideler, bu

so the Welsh language is a very unusual language also the other thing that if

nedenle Galce çok alışılmadık bir dildir, ayrıca

you read Welsh if you look at Welsh words that are written down you will

Galce okursanız, yazılan Galce kelimelere bakarsanız,

find that they often use consonants they use many many consonants in there in

onların genellikle ünsüzler kullanırlar orada birçok ünsüz kullanırlar kelimelerinde

their words very few vowels so yes the Welsh

çok az sesli harf

language is a very interesting language but I can't understand any I can't

vardır yani evet Galce çok ilginç bir dil ama hiçbirini anlamıyorum

understand any Welsh and of course don't forget the longest name of a place is

Galce anlamıyorum ve tabii ki en uzun ismi unutma Bir yerin bir kısmı

actually a Welsh town and no I'm not going to try

aslında bir Galler kasabasıdır ve hayır

to pronounce it because it's very difficult Gabrielle is sending me a

onu telaffuz etmeye çalışmayacağım çünkü bu çok zor Gabrielle bana gecikmiş bir

birthday greeting belated you see belated that is a word that I mentioned

doğum günü selamı gönderiyor, görüyorsunuz gecikmiş bu geçen hafta bahsettiğim bir kelimeydi,

last week if something is belated it is late you are doing it late

eğer bir şey geciktiyse geç yapıyorsun geç oldu

it is belated Thank You Gabrielle apparently my birthday and Gabrielle's

teşekkür ederim Gabrielle görünüşe göre benim doğum günüm ve Gabrielle'in

birthday are both in the same month oh what a coincidence hello teacher

doğum günü ikisi de aynı ayda oh ne tesadüf merhaba hocam

I am Robair from Kurdistan in Iraq I know that I do have a lot of people now

ben Irak Kürdistan'dan Robair, biliyorum ki şu anda izleyen çok insan var

watching in Iraq thank you very much for joining me today

Irak bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

Italy is here hello Italy thanks for joining me today

İtalya burada merhaba İtalya bugün bana katıldığınız için teşekkürler

do you like my Renaissance hair oh I see yes on your icon on your little profile

Rönesans saçımı beğendiniz mi oh evet görüyorum simgenizde küçük profil simgenizde

icon your haircut is very interesting yes it it looks like something from the

saç kesiminiz çok ilginç evet

Renaissance I think you're right Thank You Manuel for that

Rönesans bence haklısın

Aurora robber says I like to listen to music when I relax so what do you do to

Aurora soyguncusu için teşekkürler Manuel rahatladığımda müzik dinlemeyi severim diyor peki rahatlamak için ne yapıyorsun

relax how do you relax yourself what do you do to unwind and I think it's very

kendini nasıl rahatlatıyorsun gevşemek için ne yapıyorsun ve bence bu çok

important I can't stress this enough I think it's very important that you all

önemli yapabilirim Bunu yeterince vurgulayın bence hepinizin

have some time to relax this is a very common problem for people who are

rahatlamak için biraz zaman ayırması çok önemli bu

learning maybe a new language or a new skill it is very easy to overdo it to do

belki yeni bir dil veya yeni bir beceri öğrenen insanlar için çok yaygın bir sorun Aşırıya kaçmak çok kolay çok

it too much so you must remember to take breaks you must remember to relax when

fazla yapmak mola vermeyi unutmamalısın

you are learning something new and that of course includes English as well shall

yeni bir şey öğrenirken dinlenmeyi unutmamalısın ve buna İngilizce de dahildir elbette

we have a look at another one of mr. Steeves flash words

Mr. Steeves'in flaş sözleri

here is another one of mr. Steve's flash words and don't forget in five minutes

burada bir başka bay. Steve'in flaş sözleri ve unutma beş dakika içinde elimizde

we have mr. Steve in the studio live and now here is mr. Steve with today's

bay var. Steve stüdyoda canlı yayında ve şimdi Mr. Steve,

second flash word from Lake Vyrnwy yesterday's second flash word is

Vyrnwy Gölü'nden bugünün ikinci flaş kelimesiyle dünkü ikinci flaş kelime

improvised the word improvised is an English verb that means to perform

doğaçlamadır, doğaçlama kelimesi İngilizce bir fiildir, doğaçlama yapmak için

something with little or no preparation to improvise means to make something up

çok az hazırlık yaparak veya hiç hazırlık yapmadan bir şeyi gerçekleştirmek anlamına gelir, doğaçlama yapmak, gelişigüzel bir şekilde ilerlerken bir şeyler uydurmak anlamına gelir. Herhangi bir

as you go along in an off-the-cuff manner without warning I was asked to

uyarıda bulunmadan benden

perform a song so I just got up there and improvised to do something with the

bir şarkıyı çalmam istendi, bu yüzden oraya yeni çıktım ve

limited resources or without the necessary tools is to improvise I didn't

sınırlı kaynaklarla veya gerekli aletler olmadan bir şeyler yapmak için

have a hammer so I just improvised with a lump of wood the word improvisation is

doğaçlama yaptım. doğaçlama kelimesi, bir

the noun that names the action of improvising to create something at the

şeyi yaratmak için doğaçlama eylemini,

same time as performing it is to improvise it is spontaneous and

aynı zamanda onu gerçekleştirmek doğaçlama yapmaktır, spontane ve

unrehearsed improvised

provasız doğaçlama olarak adlandıran isimdir

Oh mr. Steve you did that so well and there is the place that we will be

Oh mr. Steve bunu çok iyi yaptın ve orada daha sonra daha çok göreceğimiz bir yer var,

seeing more of later we will see more of that place later on because there is a

daha sonra o yeri daha çok göreceğiz çünkü

lesson that I made about I think I made it about three or four years ago now

hakkında çıkardığım bir ders var, sanırım onu ​​yaklaşık üç veya dört yıl önce yaptım

maybe even longer all about the place in which I stayed last week Lake Verne we

belki şimdi hatta geçen hafta Verne Gölü'nde kaldığım yerle ilgili her şey daha da uzun sürdü biz

in Wales back to the live chat very soon we have mr. Steve live in the studio so

Galler'de çok yakında canlı sohbete geri döndük Mr. Steve stüdyoda yaşıyor yani

not on video he will be live here and today we are going to take a look at

videoda değil burada canlı yayında olacak ve bugün bazı hayvan deyimlerine bir göz atacağız

some animal idioms we are almost an hour into today's full English stream and can

bugünün tam İngilizce akışının neredeyse bir saatindeyiz ve buna

you believe it I can't believe today our English stream is already one hour old

inanabiliyor musunuz bugün İngilizcemize inanamıyorum akış zaten bir saat eski zaman

doesn't time go quickly it really does back to the live chat

hızlı geçmiyor gerçekten canlı sohbete geri dönüyor

Bobby is this Bobby is this or Bobby Isis says it is I like to relax whilst

listening to good music I think so I think one of the best ways to relax is

Rahatlamanın bir yolu

to to lie down and listen to some of your favorite music may be something

uzanıp en sevdiğiniz müziklerden bazılarını dinlemektir,

very romantic or something very soft and gentle and then you can go to sleep

çok romantik bir şey veya çok yumuşak ve yumuşak bir şey olabilir ve sonra

whilst listening to your favorite song so yes that's a very good suggestion

en sevdiğiniz şarkıyı dinleyerek uyuyabilirsiniz, bu yüzden evet bu çok iyi bir öneri

Marwa says I like to go to the beach and walk to relax and also also I like to

Marwa diyor ki ben rahatlamak için sahile gitmeyi ve yürümeyi severim ve ayrıca ben de

eat chocolate

çikolata yemeyi severim çikolata

me too I really do like eating chocolate it is a good way to relax but I think

yemeyi gerçekten severim rahatlamak için iyi bir yol ama bence

maybe after eating chocolate you should go for a walk you should

belki çikolata yedikten sonra yürüyüşe çıkmalısın

hello mr. Duncan I love you thank you very much lots of lovely messages coming

merhaba bayım . Duncan seni seviyorum çok teşekkür ederim bugün bir sürü güzel mesaj geliyor bizi izleyen

through today we have a lot of people watching if I don't read your message

çok insan var mesajını okumazsam özür dilerim

out I do apologize if I miss your message please don't get angry because I

mesajını kaçırırsam özür dilerim lütfen kızma çünkü

do sometimes get people saying ear mr. Duncan why did you ignore my message I

bazen kulak bay diyen insanlar Duncan neden mesajımı görmezden geldin

don't ignore messages but sometimes the live chat is moving very quickly and

Mesajları görmezden gelmiyorum ama bazen canlı sohbet çok hızlı ilerliyor ve bu nedenle

because of that I can't read everyone's messages kin when Yi is watching in

Yi Myanmar'da izlerken herkesin mesajlarını okuyamıyorum kin

Myanmar hello to kin win ye I once got into trouble for pronouncing Myanmar as

Myanmar'ı Maya ma olarak telaffuz etmek için

Mayan ma I got a lot of people saying mr. Duncan you've got it wrong it's not

birçok insanın mr. Duncan yanlış anladın,

my and ma it's Myanmar so hello to kin win ye who is watching in Myanmar so

benim ve annem değil, Myanmar bu yüzden Myanmar'da izleyen akrabalara merhaba, bu yüzden

it's three o'clock and we all know what that means

saat üç ve hepimiz bunun ne anlama geldiğini biliyoruz,

well this is all very exciting there is nothing like presenting a live show a

bunların hepsi çok heyecan verici, sunmak gibisi yok canlı yayın

lot of people say it's very stressful personally I think it's great I get very

birçok kişi kişisel olarak çok stresli olduğunu söylüyor bence harika

excited just before I start my live stream I always feel very excited I have

Canlı yayınıma başlamadan hemen önce çok heyecanlanıyorum Her zaman çok heyecanlı hissediyorum

butterflies butterflies in my stomach so it's live English for a Sunday

Midemde kelebekler uçuşuyor bu yüzden bir Pazar

afternoon and now joining me live in the studio we saw him earlier on videotape

öğleden sonra canlı İngilizce ve şimdi bana katılıyor stüdyoda canlı yayında onu daha önce video kasette gördük

but now he is live in the studio yes he's back by popular demand it's mr.

ama şimdi stüdyoda canlı yayında evet yoğun talep üzerine geri döndü ben mr.

Steve haha hello hello I'm back baby now that's what you call an introduction yes

Steve haha ​​merhaba merhaba geri döndüm bebeğim şimdi buna tanışma diyorsunuz evet

well thank you very much for inviting me once again mr. Duncan to appear on your

pekala beni bir kez daha davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim bayım. Duncan'ın

live English show I'm very happy to do so this is turning into a quite a

canlı İngilizce şovunuza çıkmasından çok mutluyum, bu yüzden bu oldukça

regular appearance I hope I hope people like me appearing in your in your show I

düzenli bir görünüme dönüşüyor umarım benim gibi insanlar sizin şovunuzda yer alır,

mean you haven't had any complaints yet have you not yet know how good most of

demek istediğim, henüz herhangi bir şikayetiniz olmadı değil mi? Bay hakkında yapılan yorumların çoğunun ne kadar iyi olduğunu henüz bilmiyorum

the comments about mr. Steve most of the comments about you have been very very

. Steve senin hakkındaki yorumların çoğu çok çok

favorable but good but I'm pleased to hear it huh I'll try not to not to say

olumlu ama iyi ama bunu duyduğuma sevindim ha

things that I shouldn't do and you just keep today at the script as you have

yapmamam gereken şeyleri söylememeye çalışacağım ve sen bugün olduğu gibi senaryoya devam et

told me to do no only joking we're live and we're we're we're saying whatever we

bana sadece şaka yapma dedi canlı yayındayız canımız ne istiyorsa onu söylüyoruz

like and whatever we want to say you know we're not going to offend of course

ve ne söylemek istiyorsak rencide etmeyeceğimizi biliyorsun tabi ki keşke

I wish this was scripted I wish we had a script we have no script this is not

bunun yazılısı olsaydı keşke bir senaryomuz vardı senaryomuz yok bu

free rehearsed now last week we were out in the garden weren't we

bedava değil prova yaptık geçen hafta bahçedeydik değil mi evet evet bahçede

yes yes we were working hard with with our tools in the garden and I was

aletlerimizle çok çalışıyorduk ve

showing everybody the various tools and the names of the tools that we use

herkese çeşitli aletleri ve isimlerini gösteriyordum

commonly in the garden and of course afterwards I was out there using them as

bahçede yaygın olarak kullandığımız aletler ve tabii ki sonrasında onları kullanıyordum

I have been yesterday as well not this morning though because it's a the

dün olduğu gibi bu sabah da değil çünkü

weather's not so good today so I've been inside today

bugün hava pek iyi değil bu yüzden bugün içerideydim

yes and of course YouTube did something last week didn't they they sabotage they

evet ve tabii ki YouTube geçen hafta bir şey yaptı değil mi

sabotage our livestream yes yes because when when we came back or when you came

canlı yayınımızı sabote ettiler evet evet çünkü geri döndüğümüzde veya stüdyoya geri döndüğünüzde

back into the studio there were lots of messages from people saying that they

insanlardan yapamayacaklarını söyleyen bir sürü mesaj geliyordu.

couldn't they did you only saw about half of what we did in the garden which

bahçede yaptıklarımızın yarısı

was a bit disappointing what was panicking

biraz hayal kırıklığıydı neyin panikledi

yes thankin where are you I thought you'd gone but you hadn't we hadn't we

evet teşekkür ederim neredesin sandım ama gitmemiş miydik

were still there so hopefully you were able to watch our little piece in the

hala oradaydık umarım küçük parçamızı izleyebilmişsindir

garden afterwards because it was all recorded - it's all there still to see

daha sonra bahçede çünkü hepsi kaydedildi - hepsi hala orada görmek için

yes fortunately I don't know how it happened but YouTube cut the livestream

evet neyse ki nasıl olduğunu bilmiyorum ama YouTube geçen hafta canlı yayını kesti

off last week but it still managed to record it so that's the reason why I

ama yine de kaydetmeyi başardı, bu yüzden

know it was YouTube's fault it wasn't my fault some people thought it was me

olduğunu biliyorum YouTube'un suçu benim suçum değildi bazı insanlar

pressing the wrong buttons but it wasn't my fault it was YouTube and they

yanlış düğmelere bastığımı düşündüler ama benim hatam değildi YouTube'du ve

cut us off and I don't know why maybe maybe they are trying to tell us

bizi kestiler ve neden bilmiyorum belki

something we have to wrap them over the knuckles don't worry I will be so I set

bize bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar. onları parmak boğumlarına sarmak zorundayım merak etme yapacağım bu yüzden

you some homework didn't I yes you did so what we gonna look at today well you

sana ödev verdim değil mi evet yaptın yani bugün bakacağımız şeyi benden

asked me to have a look at some some common phrases idioms a proverbs as you

bazı yaygın deyimlere bir göz atmamı istedin deyimler a atasözleri

will phrases that contain references to animals and I had an idle look you know

hayvanlara göndermeler içeren ifadeler ve ben boş boş baktım biliyorsunuz

a couple of minutes for we came on no and that's preparation for you and there

birkaç dakika geldik çünkü hayır ve bu sizin için bir hazırlık ve

are literally hundreds of these have you have you asked your viewers to to come

bunlardan tam anlamıyla yüzlerce var izleyicilerinizden gelmelerini istediniz mi

up with some suggestions or phrases containing animal animals yet or are we

henüz hayvan hayvanları içeren bazı öneriler veya deyimler veya

going to do that during this I haven't yet huh but we have asked some of our

bunu yapacak mıyız bu sırada henüz yapmadım ha ama bazı sorularımızı sorduk

questions I'm going to ask you the questions I've been asking today first

bugün size sorduğum soruları ilk önce size soracağım Bir

of all do you ever lose things mr. Steve yes I do yes I'm always losing things I

şeyleri kaybedersiniz bayım. Steve evet yaparım evet her zaman bir şeyleri

don't lose I don't lose things like keys I've got a very strict way of

kaybederim kaybetmem anahtar gibi şeyleri kaybetmem

I always put keys in the same place certain things money I don't lose things

like that but I'll often do that the common thing of having too much on your

böyle ama sık sık yaparım, aklında çok fazla şey var

mind and you come downstairs for something and you've forgotten what

ve sen bir şey için aşağı iniyorsun ve

you've come downstairs for so I tell out to lose things but I tend to forget

aşağıya ne için geldiğini unutuyorsun, bu yüzden bir şeyleri kaybetmeni söylüyorum ama nerede olduğunu unutma eğilimindeyim

where I've what I'm doing at any moment of time cause my mind is is is is

Herhangi bir anda yaptığım şeye sahibim çünkü aklım şu:

focusing on too many things at once I think I tend to think I'll lose things

aynı anda çok fazla şeye odaklanmak, öyle olursam bir şeyleri kaybedeceğimi düşünmeye eğilimliyim, o

if I are then to put things away like in the shed or in in the the garage and I

zaman bir şeyleri barakada olduğu gibi kaldıracağım ya da garajda ve

think oh yes I'll remember where that is but sort of six or nine months later you

sanırım ah evet onun nerede olduğunu hatırlayacağım ama altı ya da dokuz ay sonra belli bir yere

think you're being clever by putting it in a certain place and then you can't

koyarak zekice davrandığını düşünüyorsun ve sonra

remember where you put it often it's best to just stick them in any way

nereye koyduğunu hatırlayamazsın Çoğu zaman onları herhangi bir şekilde yapıştırmak en iyisidir

really because you often can't find it later on anyway so mr. C do you wrap it

çünkü daha sonra zaten bulamayacaksınız, bu yüzden bay. C hepsini toparlar mısın,

all up it's mr. Steve often rabbiting on miss lays things so miss lay there is a

bu bay. Steve sık sık miss lay'e laf atıyor, bu yüzden miss lay

word that we were looking at earlier it's a very interesting word mislay so

daha önce baktığımız bir kelime var, bu çok ilginç bir kelime mislay,

if you miss lay something you put something down and then later you can't

eğer bir şeyi atlarsanız bir şeyi yere koyarsınız ve daha sonra

remember where you put it so this morning I couldn't find my mobile phone

onu nereye koyduğunuzu hatırlayamazsınız, bu yüzden bu sabah cep telefonumu bulamadim

I was looking everywhere for it and I couldn't find it so we could say that I

her yerde aradim ve bulamadim ki

i mislaid the phone I lost it for a short time and then I found it again so

telefonu kaybetmisim kisa bir sure icin kaybetmisim sonra tekrar buldum deyip bir

you can lose things you can miss lay things and of course you can lose things

seyler kaybedesiniz Sıradan şeyleri kaçırabilirsin ve tabii ki

permanently have you ever lost anything valuable mr. Steve um I'm trying to

kalıcı olarak da kaybedebilirsin, hiç değerli bir şey kaybettin mi bayım? Steve um,

think now I lost anything valuable I can't think of an example off the top of

şimdi değerli bir şeyimi kaybettiğimi düşünmeye çalışıyorum,

my head about anything I've lost maybe maybe you can tell me something I've

kaybettiğim herhangi bir şey hakkında aklıma bir örnek gelmiyor, belki bana kaybettiğim bir şeyi söyleyebilirsin,

lost have you ever if you're a didn't you

hiç eğer' senin

have a somebody try to steal your car once yes they did yes oh yes several

arabanı çalmaya çalışan biri olmadı mı bir kez evet yaptılar evet oh evet birkaç

times that's happened lose you didn't lose I lost my mother's engagement ring

kez oldu kaybetmek sen kaybetmedin annemin nişan yüzüğünü kaybettim

okay play shouldn't I shouldn't reveal that in case she's watching no please

tamam oynamamalı mıyım bunu ifşa etmemeliyim o izliyor hayır lütfen lütfen

please tell me now now this is it this crowd we won't go

bana şimdi söyle şimdi bu bu kalabalık mı

into that as I want to reveal that this is an exclusive everyone mr. Steve is

buna girmeyeceğiz çünkü bunun özel bir şey olduğunu açıklamak istiyorum herkese bay. Steve

now going to tell us it's confession time with mr. Steve mr. Steve is going

şimdi bize Bay ile günah çıkarma zamanının geldiğini söyleyecek . steve bey Steve annesinin nişan yüzüğüyle

to confess to the world what he did with his mother's engagement ring Oh what

ne yaptığını dünyaya itiraf edecek Ah ne

happened well I don't know I was very young at the time going through drawers

oldu iyi bilmiyorum O zamanlar çok gençtim

in my mother's bedroom or something like

annemin yatak odasındaki çekmeceleri ya da

through your mother's draw yes the drawers that contain things you know not

annenin çekmecesi gibi bir şeyi karıştırıyordum evet çekmeceler bildiğiniz şeyler var

not underwear that which is of course drawers is also an expression for

iç çamaşırı değil yani çekmece olan tabi ki iç giyim tabiri de iç giyim tabiri

underwear but I wasn't going through my mother's underwear he would go through a

ama ben annemin iç çamaşırını açmıyordum o

mother's hot water now now I was going through the drawers the cupboards in in

annenin sıcak suyundan geçerdi şimdi ben çekmeceleri karıştırıyordum dolapların

in the bedroom and I think I found some rings and tried them on took them

içinde yatak odasında ve sanırım birkaç yüzük buldum ve denedim onları

outside and lost one of them in the garden I found it again later on but I

dışarıda çıkardım ve birini bahçede kaybettim daha sonra tekrar buldum ama onu

don't think she ever realized I had lost it

kaybettiğimi fark ettiğini hiç sanmıyorum

oh I see so about a week it was only missing for a short time only missing

ah, görüyorum ki yaklaşık bir hafta oldu sadece kısa bir süre için kayıptı sadece

for a short time I dropped it somewhere and I couldn't find in the garden and it

kısa bir süre için kayıp onu bir yere düşürdüm ve bahçede bulamadım ve tekrar

took me a while to dig in to find it again and put it back back before

bulmak için kazmam ve kimse fark etmeden geri koymam biraz zaman aldı.

anybody knew about it but yes that could have been nice obviously that's all

ama evet bu güzel olabilirdi açıkçası

revealed now is out of 40 years later or 50 years later just in case mr. Steve's

şimdi ortaya çıkanların hepsi 40 yıl sonra veya 50 yıl sonra, her ihtimale karşı bay. Steve'in

mother is watching now hello there I think she is but my sister could well be

annesi şimdi izliyor merhaba, sanırım öyle ama kız kardeşim de

watching and she might tell my mother Sam no no I don't have to call my sister

izliyor olabilir ve anneme Sam'e hayır hayır, daha sonra kız kardeşimi aramak zorunda olmadığımı söyleyebilir,

later so the secret is now out that mr. Steve mr. Steve when he was a child he

bu yüzden sır şimdi ortaya çıktı o bay. steve bey Steve çocukken

lost he mislaid his mother's engagement ring for a short time but then it was

kaybetmiş annesinin nişan yüzüğünü kısa bir süreliğine kaybetmiş ama sonra

found again thankfully yes what put it this way my mother's never said where's

tekrar bulunmuş çok şükür evet ne bu hale annem hiç demedi

my engagement ring you know maybe she'll go never look back

nişan yüzüğüm nerede hani belki gider bir daha bakmaz

I think actually I think this could be a new feature on the live stream every

ben bence aslında bunun canlı yayında yeni bir özellik olabileceğini düşünüyorum her

week we have to confess to something maybe our viewers also you can confess

hafta bir şey itiraf etmeliyiz belki izleyicilerimiz de

to something out there confess and also we can confess to something I'm

orada bir şey itiraf edebilir ve ayrıca bir şey itiraf edebiliriz ben

going okay because you've been very honest I'm going to confess to something

tamam gidiyorum çünkü sen çok dürüsttüm şu anda bir şeyi itiraf edeceğim

right now I'm going to tell you something that I've never told anyone

sana daha önce kimseye söylemediğim bir şey söyleyeceğim

ever not even me this is something that I've never mentioned ever I did

bana bile bu hiç bahsetmediğim bir şeydi bir

something once which is very embarrassing just to know one time if

keresinde çok utanç verici bir şey yaptım sadece bir kez bilmek için

you want to know what it is go on tellers whence I was coming back

ne olduğunu bilmek istersen veznedarlara git

from London I was on the train it was very late at night and I was very hungry

Londra'dan dönerken trendeydim gece çok geç oldu ve çok açtım

and the train was almost deserted there was there was no one on the train the

ve tren neredeyse boştu orada yoktu trende biri

train was empty although earlier the train had been very busy so hmm on the

tren boştu, ancak daha önce tren çok meşguldü, bu yüzden hmm trende

train near to where I was sitting I noticed that there was a packet of

oturduğum yere yakın bir yerde bir paket cips olduğunu fark ettim Amerika'da

crisps maggot of potato chips as they say in America so in America they call

söylendiği gibi patates cipsi kurtçuk yani Amerika'da diyorlar

them potato chips and here we call them crisps now I saw that the packet was

onlara patates cipsi ve işte onlara cips diyoruz şimdi paketin

half-eaten so there were some crisps still in the packet can you guess what I

yarısının yendiğini gördüm bu yüzden paketin içinde hala biraz cips vardı tahmin edin ne yaptım

did I actually ate someone else's discarded food there you go now that is

aslında başka birinin atılan yemeğini yedim işte şimdi bu a bu a

a that's a pretty big confession that's oh that's a really big confession to

oldukça büyük bir itiraf bu oh bu gerçekten büyük bir itiraf bence

make I think so so that's something I did I'm not proud of it but I was very

öyle yani yaptığım bir şeydi bununla gurur duymuyorum ama çok

hungry so I actually ate someone else's food baby that it being left on the on

açtım bu yüzden aslında başka birinin yemeğini yedim bebeğim

the train because I was so hungry perhaps somebody else would is this

trende bırakılıyor çünkü O kadar acıktım ki, belki başka biri bu kadar

common that maybe perhaps other people had done this anybody else out there who

yaygın olurdu, belki başka insanlar bunu yaptı,

has eat and discarded food maybe even gone in the bin and eaten a piece of

yemek yiyip çöpe atan, hatta çöp kutusuna giden ve

half-eaten pizza that someone has left behind well well the only reason why I

birinin geride bıraktığı yarısı yenmiş pizzayı yiyen başka herhangi biri. Cipsleri yememin tek nedeni

ate the crisps was because it was in a packet so I assume that the crisps must

bir pakette olmasıydı, bu yüzden cipslerin

must still be clean so that's the reason why I ate them from the packet so if it

hala temiz olması gerektiğini varsayıyorum, bu yüzden onları paketten yememin nedeni buydu, eğer

was food that was just sitting on the table like a piece of pizza

masanın üzerinde duran yiyecekse bir parça pizza

or a bit of I don't know a bit of hot dog I wouldn't have done that I wouldn't

ya da biraz gibi ben biraz sosisli sandviç bilmiyorum bunu yapmazdım ki

have eaten that but because the crisps were in the packet I thought hmm well

onu yemezdim ama cipsler paketin içinde olduğu için hmm iyi diye düşündüm

I'm feeling hungry maybe I can just take those crisps out and they were still

acıktım belki o cipsleri çıkarabilirim ve hala

fresh so there you go I've eaten food off other people's

tazeydiler, bu yüzden işte diğer insanların tabaklarından yemek yedim,

plates people often give me their their food because I've got quite a healthy

insanlar genellikle yemeklerini bana verir çünkü yemeğe karşı oldukça sağlıklı bir

appetite for food and often people can't finish their food and they give it to me

iştahım var ve çoğu zaman insanlar veremiyor onların yemeğini bitir bana veriyorlar ben de

and I finish it off for them you're there all the time my mother does that a

onlar için bitiriyorum sen hep ordasın annem bunu çok yapıyor

lot actually you are literally a human dustbin she

aslında sen tam bir insan çöp kovasısın

doesn't say that right oh right behind you winding you up I'm just conscious

öyle demiyor ah hemen arkanda seni kurutuyor Sadece

that I might be saying things I may regret later yes I'm sure you will be

sonradan pişman olabileceğim şeyler söylüyor olabileceğimin bilincindeyim evet eminim siz de öyle olacaksınız

I'm sure you are and I sure I'm sure you have so what are

ve eminim ki sizde de vardır yani

we looking at today then mr. Steve ah we are looking at words or phrases idioms

bugün neye bakıyoruz o zaman bayım. Steve ah hayvanlara atıfta bulunan kelimelere veya deyimlere bakıyoruz deyimler

expressions that contain references to animals so would you like to give us

hayvanlara göndermeler içeren ifadeler bu yüzden bize bazı örnekler vermek ister misiniz

some examples now there are literally hundreds of these for example a fish out

şimdi bunlardan tam anlamıyla yüzlerce var örneğin sudan çıkmış balık

of water a fish out of water refers to a situation where somebody is

a sudan çıkmış balık birinin olduğu bir durumu ifade eder rahatsız

uncomfortable unprepared or unsuitable for for example me standing here live in

hazırlıksız ya da uygunsuz mesela ben burada canlı yayında kameranın önünde duruyorum

front of the camera you could say I was like a fish out of water

sudan çıkmış balık gibiydim diyebilirsiniz belki

maybe or you might say might not say that I like a fish out of water you

ya da sudan çıkmış balığı severim diyemezsiniz

might sound quite comfortable but if for example you were suddenly asked to to do

çok rahat konuşabilirsiniz ama örneğin, aniden

some public speaking and you've never done it before and it was very

bir topluluk önünde konuşma yapmanız istendiyse ve bunu daha önce hiç yapmadıysanız ve bu çok

uncomfortable you could and you were very bad at it and it was a bit

rahatsız ediciyse, bunu yapabilirdiniz ve bunda çok kötüydünüz ve bu biraz

embarrassing people might say that you look like a fish out of water or you

utanç vericiydi, insanlar sizin bir balığa benzediğinizi söyleyebilirler. sudan çıkmış ya da

might even say yourself that you felt like a fish out of water

kendinizi sudan çıkmış balık gibi hissettiğinizi bile söyleyebilirsiniz.

obviously it's referring to the fact that a fish when is not in the water is

uncomfortable so you know that's one phrase it's it's a bit like going to a

place maybe if you travel abroad just yes yes definitely yes you could travel

belki yurtdışına seyahat edersen sadece evet evet kesinlikle evet

abroad to a foreign country where the cultures are different everything's

yurtdışına kültürlerin farklı olduğu yabancı bir ülkeye seyahat edebilirsin ve her şey farklı olabilir

different and you could feel like a fish out of

ve sudan çıkmış balık gibi hissedebilirsin

water definitely that's a good I like that one that's a great one okay another

kesinlikle bu iyi Bunu beğendim bu harika bir tamam başka

one please another one a leopard can't change its spots

bir lütfen bir tane daha bir leopar lekelerini değiştiremez

now that refers to the fact that then it's an ocean really that people can't

şimdi bu, o zaman bunun bir okyanus olduğu ve insanların

really change their nature it's an ocean so you might not necessarily ascribe to

doğalarını gerçekten değiştiremeyeceği gerçeğine atıfta bulunur, bu bir okyanustur, bu yüzden

that idea but for example if someone's naughty if they're a robot for example

bu fikre mutlaka atfedemezsiniz, ancak örneğin biri yaramazsa örneğin bir robotsa,

there could be a thief or a murderer or something like that or somebody that

bir hırsız, katil veya buna benzer bir şey olabilir veya

that commits adultery is cheating on their partner you might say that this is

zina eden biri eşini aldatıyor olabilir, bunun

something they may always tend to do because the behavior is something that

her zaman yapmaya eğilimli olabilecekleri bir şey olduğunu söyleyebilirsiniz, çünkü davranış bir şeydir. ille de değiştiremezler

they can't necessarily change they might want to change it but it's part of their

değiştirmek isteyebilirler ama bu onların

nature so you would say that a leopard can't change its spots so what a thief

doğasında var bu yüzden bir leopar lekelerini değiştiremez diyeceksiniz yani hırsız

will always be a thief or a murderer always be a murderer you might that's

her zaman hırsız ya da katil her zaman katil olabilir diyebilirsiniz.

just a couple of examples but often a friend will say that to you won't they

sadece birkaç örnek ama genellikle bir arkadaşınız size şunu söyler,

if if your partners you found out your partner's cheating on you and you're

eğer partnerleriniz partnerinizin sizi aldattığını öğrenirseniz ve siz

upset and they've done it once I did it twice but you're sticking by them but

üzülürseniz ve onlar bunu bir kez yapsalar, ben iki kez yaptım ama siz ama senin yanında kalıyorum

you but in the hope that they will reform touching a few nerves here I

ama reform yapacaklarını umarak burada birkaç sinire dokunarak,

can't say your friend might say well I would leave them if I were you because a

arkadaşının iyi diyebileceğini söyleyemem, senin yerinde ben olsam onları bırakırdım çünkü bir

leopard can't change its spots so if a person has a certain habit or a certain

leopar lekelerini değiştiremez, bu yüzden bir kişi varsa belli bir alışkanlık ya da belli bir

way of behaving sometimes it's very hard to change the yes they might want to but

davranış şekli bazen değiştirmek çok zor evet onlar isteseler de

they might not be able to you me might not believe that you might think people

yapamayabilirler ben sana inanmayabilirler insanların

can change some people can change of course they can but maybe they can't

değişebileceğini düşünebilirsin bazı insanlar değişebilir tabi ki değiştirebilirler ama belki yapamazlar

maybe that leopard can't change his spots okay so that's two so far we're on

belki o leopar beneklerini değiştiremez tamam yani bu iki şimdiye kadar

to wolves now I'm going sheep's clothing' about I'm explaining these

kurtların üzerindeyiz şimdi koyun kılığına giriyorum bu

tubes okay let's just take it down a step got 45 minutes left right a wolf in

tüpleri açıklıyorum tamam hadi bir basamak aşağı inelim 45 dakika kaldı sağda

sheep's clothing what do you think that means well it's a person who hides

koyun kılığına girmiş bir kurt bunun ne anlama geldiğini düşünüyorsun iyi niyetli bir

malicious intent under the guy is of kindness yeah so that's somebody

adamın altında kötü niyet saklayan bir adam iyi niyetlidir evet yani bu

who appears to be nice on the outside but in fact is is is hiding something

dışarıdan iyi görünen biri ama aslında kötü bir şey saklıyor ki koyun postuna bürünmüş

bad that they want to do to underneath a wolf in sheep's clothing what are you

bir kurdun altına yapmak istiyorlar

saying this well they often say that that salespeople often refer to being

bunu ne güzel söylüyorsunuz sık sık satış elemanlarının

wolves in sheep's clothing and then I don't want to disparage any particular

koyun postuna bürünmüş kurtlardan bahsettiklerini söylüyorlar ve o zaman bunun herhangi bir dalını kötülemek istemiyorum

branch of it but quite often you either that people might be trying to sell you

ama oldukça sık siz de insanlar size

something that's that's inappropriate for you or overpriced what animal does

sizin için uygun olmayan veya yüksek fiyatlı bir şey satmaya çalışıyor olabilir orada hangi hayvanla

you marry there disparage yes that mean disparage that means - well you're the

evlenirsiniz aşağılama evet bu aşağılama anlamına gelir - peki siz

new English teacher you tell them they're just it means to say something

yeni İngilizce öğretmenisiniz onlara sadece bir şey söylemek için olduklarını söyleyin

bad about somebody that isn't necessarily true yes if you sort of

biri hakkında kötü, bu mutlaka doğru değildir evet, eğer bir şekilde

criticize or if you say bad things or you run them down you say bad things

eleştirirseniz veya kötü şeyler söylerseniz ya da onları aşağılarsanız, biri hakkında kötü şeyler söylersiniz, onları küçük

about someone we can say that you disparage them you criticize them you

gördüğünüzü söyleyebiliriz, onları eleştirirsiniz, onları

you bring them down yes yeah very good top dog top dog total dog there's

aşağılarsınız evet evet çok iyi en iyi köpek en iyi köpek tam köpek

another one I've seen on my list here a person who dominates or is victorious

burada listemde gördüğüm bir tane daha var, hükmeden veya muzaffer olan bir kişi

the winner really the top dog so you might have a group of people at work

kazanan gerçekten en iyi köpek, bu nedenle iş yerinde bir grup insanınız olabilir,

salespeople for example and the one of them always comes out on top it always

örneğin satış görevlileri ve bunlardan biri her zaman zirveye çıkarsa her zaman

has the highest sales you could say they're the top dog whatever we restore

en yüksek satışları yapar zirvedekiler diyebilirsiniz ne yaparsak yapalım

to there should be a series on television I think in prison the person

televizyonda bir dizi olmalı bence hapishanede

who is the who is the the dominant person in prison is referred to as the

baskın olan kişiye atıfta bulunulur

top dog I wouldn't know about Lowe Eve though I wouldn't think in prison not

en iyi köpek olarak Lowe Eve'i bilmezdim ama

yet anyway the opposite of that of course is the underdog the person that

yine de hapishanede olduğunu düşünmezdim zaten bunun tam tersi elbette güçsüzdür

never really wins always comes second or third they might keep trying but they're

asla gerçekten kazanmayan kişi her zaman ikinci veya üçüncü olur denemeye devam edebilirler ama onlar'

they're always they're always coming further down the rankings so they're the

onlar her zaman sıralamada daha aşağılara iniyorlar, bu yüzden

underdog that's quite interesting so you have top dog and yes a leader and then

zayıf olan onlar, bu oldukça ilginç, bu yüzden en iyi köpeğiniz ve evet bir lideriniz var ve sonra

you have underdog and that's the person it's always at the bottom or always

zayıf arkadaşınız var ve bu kişi her zaman en altta veya her zaman

being being put upon tries hard but never quite makes it the end

olmakta olan kişidir. çok uğraşır ama asla tam olarak bitirmez

people tend to particularly in the in in England people tend to think

insanlar özellikle İngiltere'de mazlumları sevgiyle düşünme eğilimindedirler, onlara

affectionately of underdogs that they're not they're not treated as being bad or

kötü ya da

or poor they're quite often seen as heroes they are actors they're trying

fakir muamelesi yapılmaz, oldukça sık olarak görülürler kahramanlar aktörlerdir

hard they're trying their best but they never quite make it and in British

çok çalışıyorlar ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar ama asla tam olarak başaramıyorlar ve İngiliz

English coach so that's always looked upon quite favorably but not and not so

İngilizcesi koçunda bu her zaman oldukça olumlu karşılandı ama değil ve o kadar da değil

much I don't think in America where as the top dog is where it's all about

Amerika'da zirvenin nerede olduğunu düşünmüyorum köpek her şeyin olduğu yer orası

there I want to get myself into trouble but there I don't want to be in the

Başımı belaya sokmak istiyorum ama orada köpek kulübesinde olmak istemiyorum

doghouse there's another expression I think isn't that one top bitch I don't

başka bir ifade var bence o en iyi [ __ ] değil mi bahse girmem pekala evet

bet they could well be yes sure in America there's as a phrase it's top

emin olabilirler Amerika bir cümle olarak var, en iyi

bitch I don't know maybe we've got anyone in America watching now they

[ __ ], bilmiyorum belki Amerika'da izleyen birileri var,

could they could tell us more others are in the doghouse that's the other word

bize daha fazlasını söyleyebilirler, diğerleri köpek kulübesinde, bu başka bir kelime, köpek

like that was brush they were using in the doghouse that refers to somebody

kulübesinde kullandıkları fırçaydı.

who's being so shamed through bad behavior and if your dog is behaving

kötü davranış nedeniyle çok utanan birini ifade eder ve köpeğiniz

badly you tell it to go in its kennel or the doghouse and if you've behaved badly

kötü davranıyorsa, kulübesine veya kulübesine gitmesini söyleyin ve eğer çok utanç verici bir şekilde davrandıysanız,

shamefully then you could say that you have been put in the doghouse if you're

o zaman köpek kulübesine konulduğunuzu söyleyebilirsiniz. işte

badly performing at work or you say something horrible to somebody at work

kötü performans gösteriyorsun ya da işte birine korkunç bir şey söylüyorsun

you would be your colleagues could put you in the doghouse

meslektaşların olurdun seni köpek kulübesine koyabilirdi bu

well that's just an expression of course we're all expressions you are sort of

sadece bir ifade elbette biz hepimiz ifadeleriz sen bir nevi sen başın

you you are in trouble you are being punished maybe you came home late the

beladasın cezalandırıldınız belki önceki gece eve geç geldiniz

night before yes your wife or husband you came home late drunk is angry and

evet karınız veya kocanız eve sarhoş geldiniz sinirli ve

they refused to talk to you they will ignore you the next day because you've

sizinle konuşmayı reddettiler ertesi gün sizi görmezden gelecekler çünkü

been very very naughty he's done something wrong so you will be in the

çok çok yaramazlık yaptınız o yanlış bir şey yaptı yani siz yapacaksınız köpek kulübesinde ol

doghouse like that one day do you have any more

bir gün daha var mı

I've got one here let the cat out of the bag let the cat out of the bag that's to

burada bir tane var kediyi çantadan çıkar kediyi çantadan çıkar bu

carelessly reveal a secret and actually I look this one up because I thought

dikkatsizce bir sırrı ifşa etmek ve aslında buna baktım çünkü

referred to a cat coming out of a bag and and which you think would be very

atıfta bulunulduğunu düşündüm bir çantadan çıkan ve çok

upset and would be scratching you and a lot of that sort of thing but it doesn't

üzüleceğini ve sizi tırmalayacağını düşündüğünüz bir kediye ve bunun gibi pek çok şeye ama atıfta bulunduğu

refer to that parent it refers to and it's related to the phrase pig in the

ebeveyne atıfta bulunmaz ve domuz ifadesiyle ilgilidir.

poke OS ooh yeah so if you let the cat out of the bag it refers to it well as a

dürtme işletim sistemi ooh evet, bu yüzden kediyi çantadan çıkarırsanız, buna

sense of carelessly revealed a secret about something but it refers to the

dikkatsizce bir şey hakkında bir sırrı ifşa etme duygusu anlamına gelir, ancak

fact that in ancient days if you were going to market you wanted to sell a pig

eski günlerde pazara gidecekseniz satmak istediğiniz gerçeğini ifade eder. bir domuzu

you would carry it in a bag but then you would try it as the bit first for

bir çantada taşırdın ama sonra biraz denerdin mesela

example you didn't have something as valuable as a pig in that bag you had a

o çantada domuz kadar değerli bir şey yoktu

cat which was worth less but you soldier to that person but they

daha az değerli bir kedin vardı ama o kişiye askersin ama o eşyayı

looked inside the bag before they bought that particular item and they discovered

almadan önce çantanın içine bakmışlar ve

instead of a pig inside there there was a cat and as you let the cat out of the

içinde bir domuz yerine bir kedi olduğunu keşfetmişler ve kediyi çantadan çıkardığınızda o sırrı

bag you've revealed you even found out about that secret well so that's what it

bile öğrendiğinizi ortaya çıkarmışsınız, yani bu kadar

refers to that is one heck of an explanation thank you very much for

buna atıfta bulunmak harika bir açıklama, bunu açıkladığınız için çok teşekkür ederim

explaining that because even I didn't know that well yes and an example of

çünkü ben bile bunu iyi bilmiyordum evet ve buna bir örnek,

that would be for example if you were you took a sick day from work but you

örneğin siz olsaydınız işten hasta bir gün izin aldınız ama

won't really sink and then somebody one of your colleagues saw you in town at a

yapmayacaksınız gerçekten batar ve sonra iş arkadaşlarınızdan biri sizi kasabada bir

cafe because they were on holiday and then you could say all that's let the

kafede tatilde oldukları için görmüş ve sonra kediyi çantadan çıkaran her şeyi söyleyebilirsiniz.

cat out of the bag I've been discovered so to reveal a secret or something that

you would see talk about or say yes they might then go to work and tell your boss

hakkında konuşun ya da evet deyin, daha sonra işe gidip patronunuza

that you weren't really off sick at all so that's let the cat out of the bag Wow

gerçekten hasta olmadığınızı söyleyebilirler, bu yüzden kediyi çantadan çıkaralım Vay canına

yes exactly Andrew andrew has left a message asking

evet tam olarak Andrew andrew bir mesaj bıraktı

how long have we known each other Oh blimey yes a long time oh my goodness

ne kadar zamandır tanıdığımızı soran birbirinize allah kahretsin evet uzun zamandır aman allahım

a long time do you want to do you want to answer this question or shall I your

uzun zamandır yapmak ister misiniz bu soruyu cevaplamak ister misiniz yoksa

answer the question thank you Thank You mr. Steve 20-hour days we have known

soruyu cevaplayayım mı teşekkür ederim teşekkür ederim bayım Steve 20 saattir birbirimizi tanıyoruz Size

each other if I told you that we've known each other since the 1980s

birbirimizi 1980'lerden beri tanıdığımızı söylesem

yes would you believe me would you would they I don't know I'm not sure yet but

evet bana inanır mıydınız İnanır mıydınız Bilmiyorum Henüz emin değilim ama

yes we've known each other for many years from the from the late 1980s we've

evet tanıyorduk 1980'lerin sonlarından beri

known each other yes so that I roundabout about 28 years

birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz evet yani yaklaşık 28 yıldır dolambaçlıyım

I think it's 28 days a years and eight nine days yes so that's a very long time

sanırım yılda 28 gün ve sekiz dokuz gün evet yani bu çok uzun bir zaman

yes thank you Andrew for your question and thanks also to for making me feel

evet sorunuz için teşekkürler Andrew ve ayrıca beni çok yaşlı hissettirdiğin için teşekkürler

very old are you going to say the exact day and what was special about the day

tam günü ve o günle ilgili özel olan şeyi söyleyecek misin

no we will keep that for another lesson we'll keep that for another time we

hayır onu başka bir ders için saklayacağız onu başka bir zaman için saklayacağız

don't want to we don't want to let too many cats out of the bag or is it the

istemiyoruz istemiyoruz' Çantadan çok fazla kedi çıkarmak istemiyorum ya da

elephant in the room maybe what does that mean the elephant in the room that

odadaki fil mi, belki bu ne anlama geliyor odadaki fil,

means a big thing that everybody knows about but feels uncomfortable to discuss

herkesin bildiği ama tartışmaktan rahatsız olduğu büyük bir şey anlamına geliyor,

it might be uncomfortable to reveal that fact for example somebody at work always

bunu ifşa etmek rahatsız edici olabilir. aslında mesela işte birileri hep

turns up drunk or late but it might be an appropriate for in a group of people

sarhoş ya da geç geliyor ama bir grup insanda bu

to to talk about everybody knows that this person in this room in this meeting

toplantıda bu odadaki bu kişinin

is is drunk but how do you bring that up it's difficult so it's the elephant in

sarhoş olduğunu herkesin bildiği hakkında konuşmak uygun olabilir ama bunu nasıl gündeme getiriyorsunuz? zor yani odadaki fil

the room it's the thing that everybody knows about but nobody's really talking

herkesin bildiği ama kimsenin

about because it's uncomfortable to talk about it I think so that's a great

bahsetmediği şey çünkü onun hakkında konuşmak rahatsız edici bence bu harika bir

expression in fact that was one of my mystery idioms about three weeks ago

ifade aslında bu yaklaşık üç hafta önceki gizemli deyimlerimden biriydi

but it so I think that's a great link into today's mystery idioms here they

ama öyle Bence bu, günümüzün gizemli deyimleriyle harika bir bağlantı burada onlar, hadi

are let's have a look at the mystery idiom right so here they are mystery

gizemli deyime bir bakalım, işte onlar

idiom number one and here is mystery idiom number two and yes they are my

bir numaralı gizemli deyim ve işte iki numaralı gizemli deyim ve evet onlar benim

hens the hens you can see are mine so they are today's mystery idioms shall we

tavuklarım, görebildiğiniz tavuklar benim öyleyse onlar günümüzün gizemli deyimleridir,

have a look at mr. Steve playing the piano again did you like

bay'a bir bakalım mı? Steve yine piyanoyu çalıyor beğendin mi

that earlier we I was I was showing a clip earlier of mr. Steve and you were

daha önce biz Mr. Steve ve sen piyano

you were pretending pretending to play the piano I wa

çalıyormuş gibi yapıyordunuz, ben

mr. Steve mr. Steve you're not exactly you're not exactly playing the piano

bayım. steve bey Steve tam olarak piyano çalmıyorsun tam olarak piyano çalmıyorsun işte böyle

there are you this is how you practice you don't practice with the keys you

pratik yapıyorsun tuşlarla pratik yapmıyorsun

practice with the lid down I don't think that's true

kapak kapalıyken pratik yapıyorsun

yes it's true you see within it up well

bunun doğru olduğunu düşünmüyorum evet doğru içinde görüyorsun yukarı iyi

mm we are live it's mr. Duncan and of course mr. Steve is still here with us

mm canlı yayındayız bu mr. Duncan ve tabii ki Mr. Steve hala burada bizimle

hello yes you could say it's interesting you could say that when it comes to

merhaba evet ilginç diyebilirsin konu

playing the piano I feel a bit like a fish out of water so what were you doing

piyano çalmaya gelince kendimi biraz sudan çıkmış balık gibi hissediyorum diyebilirsin yani orada ne yapıyordun

there you were pretending to play the piano you had the lid down I was

piyano çalıyormuş gibi yapıyordun sahip olduğun kapak aşağı

pretending to play yes and I thought that I'd get away with it but you had

oynuyormuş gibi yapıyordum evet ve bundan paçayı sıyıracağımı düşündüm ama

the camera there and reveal that I was faking mm-hmm

kamera oradaydı ve numara yaptığımı ortaya çıkardın mm-hmm

but I do know for a fact that you you you used to learn you used to practise

ama bir gerçeği biliyorum ki sen sen sen eskiden öğrenirdin kullandığını

the piano many years ago I can't play a little I can't play a little but not

yıllar önce piyano pratiği yapmak için biraz çalamam biraz çalamam ama

very much so if I practice more I'm sure I will be able to play very well but I

çok değil bu yüzden daha fazla çalışırsam çok iyi çalabileceğime eminim ama

can't play very well well you know what they say you know what they say practice

çok iyi çalamam ne derler bilirsin ne derler bilirsin pratik yapmak

makes perfect it does but you have to practice for many years to play the

mükemmelleştirir yapar ama

piano well anyway mr. Steve thank you very much for your company you have been

yine de iyi piyano çalmak için yıllarca pratik yapmalısın bayım. Steve, arkadaşlığın için çok teşekkür ederim

here for 26 minutes oh I think that's the longest ever I think so about eight

26 dakikadır buradasın oh sanırım bu şimdiye kadarki en uzun süre sanırım bu yüzden yaklaşık sekiz

minutes of that was you're explaining cat out of the bag

dakikası çantadan kediyi açıklıyordun

cat out of the bag yes I'm quite happy too I did look these things up before we

çantadan kediyi açıklıyordun evet ben oldukça ben de mutlu oldum, başlamadan önce bunlara baktım

came on but she just said well I did because I actually was wrong in in my

ama o sadece iyi yaptığımı söyledi çünkü aslında

interpretation of that phrase so I'm glad I looked it up before before coming

bu cümleyi yorumlamamda yanılmışım, bu yüzden

on and talking about it live to literally millions of people you should

gelmeden ve canlı olarak bunun hakkında konuşmadan önce ona baktığım için memnunum. kelimenin tam anlamıyla milyonlarca insan

always check your sources definitely mine is tomato mine was Google oh very

kaynaklarını her zaman kontrol etmelisin kesinlikle benimki domates benimki Google'dı oh çok

interesting faces hope it was right anyway mr. Steve we will see you next

ilginç yüzler umarım doğru olmuştur zaten bayım . Steve haftaya görüşürüz

week okay will will you oh I'm being invited back again yes you are coming

tamam mı yapacaksın oh tekrar davet ediliyorum evet

back by popular demand because I have already lots of people here saying hello

yoğun talep üzerine geri geliyorsun çünkü şimdiden burada Bay'a merhaba diyen bir sürü insan var

to mr. Steve so Mary M and armored and Helena Oh Helena apparently says I like

. Steve yani Mary M ve zırhlı ve Helena Oh Helena görünüşe göre ben de

chocolate too nor we like chocolate we love chocolate mister

çikolatayı severim diyor ne de biz çikolatayı severiz çikolatayı severiz bayım

and and me Oh chocolate I had also Lena says hello to mr. Steve you have lots of

ve ben Ah çikolata bende de vardı Lena baya merhaba diyor. Steve çok

hands hello hello to everyone that said hello to me thank you very much ed in al

elin var merhaba bana merhaba diyen herkese çok teşekkür ederim ed Al

Nahas says when I was a child my family lost me for a full day so yes sometimes

Nahas ben çocukken ailem beni tam bir gün boyunca kaybetti bu yüzden evet bazen

children can go missing quite often in the supermarket so when the parents are

çocuklar süpermarkette oldukça sık kaybolabiliyor bu yüzden ebeveynler çocuklarıyla

walking around the supermarket with their child sometimes the child might

birlikte süpermarkette dolaşırken bazen çocuk

might wander away might win her off so yes that can happen so opening I would

uzaklaşabilir onu kazanabilir yani evet bu olabilir yani açılış bence

think right frightening fortunately he was found so that's good news well II

doğru korkutucu neyse ki o bulundu yani bu iyi haber pekala II

says I want to learn English please help well you have come to the

İngilizce öğrenmek istiyorum diyor lütfen yardım edin

right place a well well a leandro you have come to the right place because

doğru yere geldiniz alelade doğru yere geldiniz çünkü

only English is what we do we will see you next week mr. Steve okay I'm off I

bizim yaptığımız sadece İngilizce önümüzdeki hafta görüşürüz bayım. Steve tamam ben gidiyorum,

don't want we gonna do now I'm just lost bereft not having to appear live with

şimdi yapmak istemiyorum, sadece seninle canlı görünmek zorunda olmadığım için kendimi kaybettim

you but bereft or so bereft bereft what does that mean bereft I'm upset upset

ama yoksun ya da çok yoksun, bu ne anlama geliyor?

you are beside yourself yeah with grief yes you are bereft but I've gone next

keder evet yoksun ama gelecek hafta sabırsızlıkla beklemeye gittim

week to look forward to that's it you got next Sunday right next Sunday to

bu kadar önümüzdeki pazar sabırsızlıkla bekleyeceksin hemen önümüzdeki pazar

look forward to at long as you don't get any complaints and decide not to have me

herhangi bir şikayet almadığın ve beni almamaya karar verdiğin sürece hayır

on no there are no complaints maybe i'll fakely yeah play another musical

yok şikayetler belki sahte olarak başka bir müzik

instrument maybe our fakely perform on the violin I'm not that I've got it

aleti çalacağım belki de sahte olarak keman çalacağız, onu ihlal ettiğimden değil,

violate that's we can find other instrument for me to fakely perform on

benim için sahte olarak çalacağım başka bir enstrüman bulabiliriz

we have a tambourine here ah right well I could probably do that that doesn't

burada bir tefimiz var ah pekala ben muhtemelen yapabilirdi bu

take much playing that's very easy I don't think you have to mime a

çok çalma gerektirmez bu çok kolay dürüst olmak gerekirse tef taklidi yapmanız gerektiğini düşünmüyorum bence tef

tambourine to be honest I think a tambourine is very easy to play

çalması çok kolay özür dileriz

we are sorry suik good luck with the rest of the lesson thank you very much

suik dersin geri kalanında bol şans teşekkürler çok canlı

livelesson and i shall see you all next week

derssiniz ve haftaya görüşürüz

parting is such sweet sorrow by mr. Duncan bye everyone see you next week

ayrılık çok tatlı bir hüzün bay tarafından Duncan millete güle güle haftaya görüşürüz

bye bye bye bye there he is gone that was mr. Steve live

güle güle o gitti o baydı. Steve

on my livestream for almost half an hour and apparently lots of people now enjoy

neredeyse yarım saat boyunca benim canlı yayınımda yaşıyor ve görünüşe göre pek çok insan artık

watching mr. Steve Miriam says when I was young I lost my ring too

mr. Steve Miriam ben gençken ben de yüzüğümü kaybettim diyor

ah you also lost a ring just like mr. Steve did when he was little

ah sen de aynı bay gibi yüzüğünü kaybettin. Steve küçükken yaptı bu hafta bulunduğum yerle

would you like to see a lesson all about the place I was in this week I was at a

ilgili bir ders görmek ister miydiniz?

place called Lake Verne we Lake Vyrnwy which is in Wales now this is not the

Verne Gölü ve Vyrnwy Gölü denen bir yerdeydim, şimdi Galler'de, bu

whole lesson this is not the complete lesson this is just an excerpt from the

dersin tamamı değil bu dersin tamamı değil bu tam dersten sadece bir alıntıdır

full lesson you can find the link to the lesson underneath this video so

dersin bağlantısını bu videonun altında bulabilirsiniz yani

underneath this video is the link to the full version of this lesson

bu videonun altında bu dersin tam sürümünün bağlantısı var

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

herkese merhaba ben bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

are you ok I hope so are you happy I hope so

umarım çok mutlusundur umarım

Here I am on my short summer break taking a well-deserved rest at Lake

öyledir Kısa yaz tatilimdeyim ve Galler'deki Vyrnwy Gölü'nde hak ettiğim dinlenmeyi yapıyorum

Vyrnwy in Wales and you are very welcome to join me

ve bana katılmanızı rica ederim

Lake Vyrnwy lies to the south of the Snowdonia mountains in an area known as

Vyrnwy Gölü yatıyor Snowdonia dağlarının güneyinde, Montgomery olarak bilinen bir bölgede,

Montgomery sure just like many parts of Wales it consists of wide-open

kesinlikle Galler'in birçok yerinde olduğu gibi,

countryside with lush green hills and many cattle farms the lake itself makes

yemyeşil tepeler ve birçok sığır çiftliği ile geniş açık kırsal alanlardan oluşur.

up a large part of the Nature Reserve and Country Estate the Nature Reserve is

Tabiatı Koruma Alanı,

a haven for tourists hikers cyclists and bird watchers who come to this beauty

spot each summer to get away from life in the busy towns and cities for a while

her yaz yoğun kasaba ve şehirlerdeki hayattan bir süreliğine uzaklaşmak için bu güzel noktaya gelen turistler, yürüyüşçüler, bisikletçiler ve kuş gözlemcileri için bir cennettir.

the village is very small and only consists of a few houses a cafe some

gift shops and an Information Center

dükkanlar ve bir Bilgi Merkezi

the lake itself is artificial it is in fact a reservoir which was constructed

gölün kendisi yapay aslında bir rezervuar

towards the end of the 19th century construction of the large dam began in

19. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilen büyük barajın inşaatı 1881'de başladı

1881 and it took seven years to complete

ve

the feat of constructing this enormous structure took many months of designing

bu muazzam yapıyı inşa etme başarısının tamamlanması yedi yıl sürdü. Yakalanan

keeping the millions of gallons of water captured

milyonlarca galon suyu tutmak için aylar süren bir tasarım,

would need a very tall and wide building indeed it would also have to be strong

çok uzun ve geniş bir binaya ihtiyaç duyacaktır, gerçekten de sağlam olması gerekir. Rezervuarın

there are two very noticeable features of the reservoir the first being the

çok belirgin iki özelliği vardır; ilki,

tall tower which from afar looks a little like something from a fairy tale

uzaktan biraz bir şeye benzeyen uzun kuledir bir peri masalından

the purpose of this tower is to strain the water before it makes its way along

bu kulenin amacı, suyu su kemeri boyunca ilerlemeden önce süzmektir.

the aqueduct an aqueduct is a pipe or channel used for transferring water over

long distances the aqueduct from Lake Fern we is mostly

hidden underground the straining tower is not open to the public

halka açık olmayan

the other very obvious feature at Lake fern way is of course the dam this is

Lake fern yolundaki diğer çok belirgin özellik, elbette barajdır, bu

what keeps all the water in place the dam is 44 meters high from the bottom of

tüm suyu yerinde tutan şeydir, baraj vadinin tabanından 44 metre yükseklikte

the valley and is 39 meters thick at the base water is constantly being released

ve taban suyunda 39 metre kalınlıktadır.

from the dam so as to prevent the nearby river Vyrnwy from drying out between

Yakındaki Vyrnwy nehrinin kurumasını önlemek için sürekli olarak barajdan salınan

five and ten million gallons of water is released through this valve every day

beş ila on milyon galon su her gün

when the water level of the reservoir becomes too high this whole side of the

rezervuarın su seviyesi çok yükseldiğinde bu vanadan salınır. Çevredeki arazinin su tutmasını önlemek için fazla su sürekli olarak salındığından,

dam is transformed into a huge foaming waterfall as the excess water is

büyük bir köpüren şelaleye dönüşür,

steadily released so as to prevent the surrounding land from becoming

waterlogged it is common for people to confuse the word dam with dike they are

insanların baraj kelimesini setle karıştırması yaygındır,

actually not the same thing a dam is used to keep water in it

aslında bir barajın içinde su tutmak için kullanıldığı şey değildir.

captures the water while a dike is used to keep water out it is often used as a

suyu tutarken bir bent suyu dışarıda tutmak için kullanılır genellikle

defense against the sea when the tide is unusually high

gelgit alışılmadık derecede yüksek olduğunda denize karşı bir savunma olarak kullanılır

Wales is well known for its stunning scenery its expansive green valleys and

Galler büyüleyici manzarasıyla tanınır, geniş yeşil vadileri ve

the Rolling Hills play host to countless wild animals but no creature is more

Rolling Hills sayısız vahşi hayvana ev sahipliği yapar ancak

commonly seen here in Wales than the sheep

burada Galler'de koyunlardan daha yaygın görülen bir canlı yoktur, birçok sürünün

the distinctive white dots created by the many flocks are a common sight here

yarattığı ayırt edici beyaz noktalar, burada

especially during springtime when the Lambs are born this period is called the

özellikle Kuzuların doğduğu ilkbaharda yaygın bir manzaradır, bu döneme kuzulama mevsimi denir

lambing season

and there it is the place I stayed at last week Lake Vyrnwy in Wales Lake

ve orada kaldığım yer geçen hafta Galler'deki Vyrnwy Gölü'nde Vyrnwy Gölü o dersin

Vyrnwy if you want to see the full version of that particular lesson the

tam sürümünü görmek istiyorsanız,

whole lesson is available on my youtube channel I have just placed it in the

dersin tamamı youtube kanalımda mevcut

live chat as well so the link to the full version of my Lake

Canlı sohbete de yerleştirdim, bu yüzden benim tam sürümünün bağlantısı Lake

Vernie lesson my lesson is in the live chat and also it is underneath this

Vernie dersi benim dersim canlı sohbette ve ayrıca daha sonra izlersin diye bu videonun altında var

video just in case you are watching later on we have the mystery idioms

today here they are in all their glory

bugün gizemli deyimlerimiz var burada tüm ihtişamlarıyla buradalar

so there is the first mystery idiom but what is it what is it what could it be

yani ilk gizemli deyim var ama nedir bu ne bu ne olabilir

and there is the second one they are both well-known expressions in English

ve ikincisi var, ikisi de İngilizce'de iyi bilinen ifadelerdir

and of course that particular idiom relates to an animal and earlier on we

ve elbette bu belirli deyim bir hayvanla ilgilidir ve daha önce

had mr. Steve mr. Steve was here earlier talking all about idioms to do with

bayımız vardı. steve bey Steve daha önce burada hayvanlarla ilgili deyimlerden bahsediyordu,

animals do you know any animal idioms do you know any idioms connected to animals

herhangi bir hayvan deyimi biliyor musunuz, hayvanlarla ilgili herhangi bir deyim biliyor musunuz,

one of my favorite is straight from the horse's mouth something that comes

favorilerimden biri doğrudan atın ağzından, doğrudan gelen bir şey

directly or something that comes from the source of the news so a reliable

veya haberin kaynağından gelen bir şey yani güvenilir bir

source or the person who is directly involved they will tell another person

kaynak veya doğrudan müdahil olan kişi başka birine anlatacaklar

about what happened it came straight from the horse's mouth

olayı direk atın ağzından geldi

that is another expression that involves animals so back to the live chat I

yani hayvanları içeren başka bir tabir o yüzden canlı sohbete geri dönelim

haven't mentioned anyone for a long time because we've had mr. Steve here today

uzun zamandır kimseden bahsetmedim çünkü Bay geçirdik. Steve bugün burada

hada is here thank you very much for this live lesson you are welcome Mika

hada burada bu canlı ders için çok teşekkür ederim hoşgeldiniz Mika

odhh is here hi mica thanks for joining me today nice to see

odhh burada merhaba mica bugün bana katıldığınız için teşekkürler

you here I want to visit whales someday well who knows who knows you might have

sizi burada görmek güzel Bir gün balinaları ziyaret etmek istiyorum kim bilir şansınız olabilir kim bilir

the chance to visit a beautiful place a wonderful place and also a place that I

güzel bir yeri ziyaret edin harika bir yeri ve aynı zamanda

have a lot of fond memories for if you have fond memories of a place then you

çok güzel anılarım olan bir yeri

might you might often find yourself relaxing whilst thinking of those things

so how do you relax what do you do to relax when you are dreaming about

something from the past maybe a nice moment from your life maybe you will

geçmişten bir şeyin hayalini kurarken rahatlamak için yap belki hayatından güzel bir anı belki de geçirdiğin

dream about that wonderful summer holiday you had I like to think about

o harika yaz tatilini hayal edeceksin

the things that I've done in my life that have given me pleasure I like to

hayatımda yaptığım ve bana zevk veren şeyleri düşünmeyi seviyorum

daydream sometimes I think daydreaming is a very good way of relaxing you can

Bazen hayal kurmayı severim, hayal kurmanın rahatlamanın çok iyi bir yolu olduğunu düşünüyorum, yapmak

think about the things you would like to do you can have a few fantasies playing

istediğiniz şeyler hakkında düşünebilirsiniz, kafanızda oynayan birkaç fanteziniz olabilir,

in your head so that also is a very good way to relax I believe we have a flash

bu da rahatlamanın çok iyi bir yolu olduğuna inanıyorum. mr'den flaş bir

phrase from mr. Steve mr. Steve has a flash phrase coming right now so here is

cümle steve bey Steve'in şu anda flaş bir cümlesi var, işte

mr. Steve with today's flash phrase from Lake Vyrnwy

bay. Steve, Vyrnwy Gölü'nden bugünün flaş ifadesi ile bugünün

today's Flash word is out of the woods the sentence out of the woods is an

Flash kelimesi ormanın dışındadır the ormanın dışında cümle,

English phrase that means to be safe and no longer in danger you can relax now we

güvende olmak ve artık tehlikede olmamak anlamına gelen İngilizce bir ifadedir.

are out of the woods the phrase out of the woods is used as

orman,

an idiom to show that an unpleasant situation or possible danger has passed

hoş olmayan bir durumun veya olası bir tehlikenin geçtiğini göstermek için bir deyim olarak kullanılır.

of course it is possible to say that you are not out of the woods yet which means

that things are still bad for example his condition is improving but he's not

out of the woods yet the phrase out of the woods refers to

ormanın dışında ama ormanın dışında ifadesi,

finding your way out of a large forest you are no longer lost or in danger you

büyük bir ormandan çıkış yolunu bulmak anlamına gelir artık kaybolmazsın veya tehlikede değilsin

are out of the woods

ormanın dışındasın

mhmmm so there it was another well that was actually a flash phrase from mr.

mhmmm yani orada başka bir kuyu vardı, bu aslında mr'den flaş bir cümleydi. .

Steve recorded in the place I was staying in and also mr. Steve was

Steve, kaldığım yerde kayıt yaptı ve ayrıca mr. Steve

hanging around although shall we have a look at the

ortalıkta dolanıyordu ama fotoğraflara bir göz atalım mı

photographs because there is one particular photograph that caught my eye

çünkü gözüme çarpan belirli bir fotoğraf var

not that one yes that one there is mr. Steve what is he doing there it looks as

o değil evet o bir de bay. Steve orada ne yapıyor sanki

if he's it looks as if he's enjoying a pint of beer so now and again mr. Steve

bir bardak biranın tadını çıkarıyormuş gibi görünüyor, bu yüzden ara sıra bay. Steve

just like having a drink of beer but not always last week did you see mr. Steve

sadece bira içmeyi severdi ama geçen hafta her zaman değil, Bay'ı gördünüz mü? Steve

last week he was so excited to be on the live stream last week he was in the

geçen hafta canlı yayında olduğu için çok heyecanlıydı geçen hafta

garden just in case you've missed last week's live stream it is available right

bahçedeydi geçen haftaki canlı yayını kaçırırsanız diye şu anda

now to watch on my youtube channel you can watch it Thank You Claudio for

youtube kanalımda var izleyebilirsiniz izleyebilirsiniz Claudio'ya teşekkürler

making a guess at one of today's mystery idioms thank you very much for that

bugünün gizem deyimlerinden birinde tahminde bulunmak limon ağacı için çok teşekkür ederim bugünün gizem deyimleri için

lemon tree has also made some guesses for

de bazı tahminler yaptı işte

today's mystery idioms here they are again I will give you the answers to

yine buradalar bugünün

these mystery idioms before the end of today's stream so don't worry I will not

akışı bitmeden size bu gizemli deyimlerin cevaplarını vereceğim o yüzden yapmayın kusura bakmayın

leave you without giving you the answers so there is a second one and there is

cevapları vermeden bırakmayacağım o yüzden bir ikincisi var bir de

the first one to be honest I think these are a little easy I've made them

birincisi var açıkçası bunlar biraz kolay oldu

slightly easy this week I don't know why because I've been on holiday I'm feeling

bu hafta biraz kolaylaştırdım neden bilmiyorum çünkü ben tatildeyim kendimi

very generous you see you can ask me for anything now anything because I'm

çok cömert hissediyorum anlıyor musun şimdi benden her şeyi isteyebilirsin çünkü güzel kısa tatilimden

feeling I'm feeling so relaxed after my lovely short break Eugene is here Eugene

sonra kendimi çok rahatlamış hissediyorum Eugene burada

has an expression connected to animals raining cats and dogs is an idiom that's

köpekler

connected to animals yes raining cats and dogs it is raining very heavily the

hayvanlarla ilgili bir deyimdir evet kedi ve köpek yağmuru çok şiddetli yağmur yağıyor

rain is coming down very fast we can say that it is raining cats and dogs

yağmur çok hızlı yağıyor diyebiliriz ki yağmur yağıyor kedi ve köpek

Claudio Thank You Claudio for your guests at today's mystery idioms andrew

Claudio Claudio bugünkü gizemli deyimlerde misafirleriniz için teşekkür ederim andrew

is here very active today in the live chat andrew is Jamelia is here

burada çok bugün canlı sohbette aktif andrew Jamelia burada

oh hello Jamelia I didn't see you there I'm sorry I didn't see you I'm not

oh merhaba Jamelia seni orada görmedim kusura bakma seni görmedim görmezden gelmiyorum

ignoring you don't worry thank you very much for joining me I love to sit around

merak etme bana katıldığın için çok teşekkür ederim seviyorum

and do nothing every time I want to relax so that is what Jamelia does I

ne zaman rahatlamak istesem oturup hiçbir şey yapmamak Jamelia'nın yaptığı da bu,

must admit sometimes I like to just sit in the

itiraf etmeliyim ki bazen sadece sandalyede oturmayı seviyorum,

chair relax do nothing sometimes I like to stare out of the window and watch the

hiçbir şey yapmamayı seviyorum bazen pencereden dışarı bakıp

animals in the garden talking of animals during my holiday I saw something very

bahçedeki hayvanların konuşmasını izlemeyi seviyorum tatilim sırasında hayvanların arasında çok ilginç çok özel bir şey gördüm

interesting very special would you like to see it now

onu ​​şimdi görmek ister misiniz

here is something very unusual now the room I was staying in at Lake Vyrnwy

burada çok sıra dışı bir şey şimdi Vyrnwy Gölü'nde kaldığım odanın

had a very interesting view but also living just above the window there were

çok ilginç bir manzarası vardı ama aynı zamanda pencerenin hemen üzerinde yaşayan

Housemartins can you see them there can you see all

Housemartins can onları orada görüyor musun

of the Housemartins flying around so just above the window of the room that I

tüm Housemartin'lerin etrafta uçtuğunu görebiliyor musun odanın penceresinin hemen üzerinde

was staying in lots of Housemartins were living right above my head and you can

kalıyordum ki bir sürü Housemartin başımın üstünde yaşıyordu ve

see them they're all flying around there were loads of them there must have been

onları görebilirsin hepsi etrafta uçuşuyor orada bir sürü

around about a hundred of them all flying around and of course Housemartins

yaklaşık yüz tane olmalı ve hepsi etrafta uçuşuyor ve tabii ki Housemartinler

quite often live in large nests made of mud and they normally build these under

genellikle çamurdan yapılmış büyük yuvalarda yaşarlar ve normalde bunları

the eaves of roofs so you will often see Housemartins build their nests on the

çatıların saçaklarının altına yaparlar, bu nedenle Housemartins'in yuvalarını genellikle yan

side of houses as their name suggests so there is something I saw during my stay

taraflara yaptığını görürsünüz. evler, adından da anlaşılacağı gibi, Vyrnwy Gölü'nde kaldığım süre boyunca gördüğüm bir şey var, etrafta

at Lake Vyrnwy lots of Housemartins were flying around

bir sürü Housemartin uçuyordu,

we are coming towards the end of today's livestream ten minutes to go it's mr.

bugünün canlı yayınının bitmesine on dakika kaldı, bay.

Duncan live as live can be back to the live chat

Duncan canlı olarak canlı canlı sohbete geri dönebilir

oh okay lots of people wanting to get involved amra wardi has also made

oh tamam, dahil olmak isteyen birçok insan amra wardi de

guesses to today's mystery idioms thanks a lot for that

bugünün gizemli deyimlerine dair tahminlerde bulundu, bunun için çok teşekkürler

Miriam Miriam is here could I ask how many times do you go

Miriam Miriam burada, her birini kaç kez canlı yayına gittiğinizi sorabilir miyim

live each week I am here every Sunday there you go

hafta ben her pazar buradayım buyrun

can you see now on the screen I am here every Sunday from 2:00 p.m. UK time so

bakalım şimdi ekranda görüyor musunuz ben her pazar saat 14:00 den itibaren buradayım İngiltere saatiyle

you can catch me on youtube live Sunday 2:00 p.m. UK time and of course I will

beni YouTube'da canlı yakalayabilirsiniz Pazar 14:00. İngiltere zamanı ve tabii ki

be here next week I will be back with you once again tomorrow something is

haftaya burada olacağım Yarın bir kez daha sizinle birlikte olacağım

happening to a famous landmark in London do you know what it is

Londra'daki ünlü bir dönüm noktasına bir şey oluyor yarın ne oluyor biliyor musunuz

something is happening tomorrow tomorrow big bed in London the famous bell that

yarın Londra'da büyük yatak

rings across London is to fall silent so tomorrow

Karşıda çalan ünlü çan Londra sessizleşecek, bu yüzden yarın Londra'da

Big Ben the famous bell that rings across London will fall silent tomorrow

çalan ünlü çan Big Ben yarın susacak

because the clock tower is about to undergo lots of essential maintenance

çünkü saat kulesi çok sayıda temel bakım

and renovation so from tomorrow Big Ben will fall silent and it will fall silent

ve yenilemeden geçmek üzere, bu nedenle yarından itibaren Big Ben susacak ve

for four years apparently for years so whilst the work takes place the bell

dört yıl boyunca sessiz kalacak görünüşe göre yıllardır, bu yüzden çalışma yapılırken

above the clock tower will not ring however the Bell will still ring out

saat kulesinin üzerindeki zil çalmayacak, ancak Yılbaşı gecesi gibi resmi törenlerde zil yine de çalacak, bu

during formal okay such as New Year's Eve so New Year's Eve

nedenle Yılbaşı gecesi

we will still have the famous boom-boom the famous chimes of Big Ben but for

hala ünlü boom-boom'a, ünlü çanlara sahip olacağız. Big Ben ama

most of the time it will be silent and for those who are wondering the clock

çoğu zaman sessiz olacak ve saat kulesini merak edenler için

tower the building itself is called the Elizabeth clock tower and Big Ben is the

binanın kendisine Elizabeth saat kulesi deniyor ve Big Ben

name of the Bell so the Bell inside the clock tower is

Bell'in adı bu yüzden saat kulesinin içindeki Bell'e

called Big Ben a lot of people think that the clock tower is called Big Ben

Big Ben deniyor. birçok insan saat kulesinin Big Ben olarak adlandırıldığını düşünür

but it isn't it's actually the name of the Bell inside the clock so the thing

ama aslında saatin içindeki Çanın adı değildir, bu yüzden çalan şeyi

that chimes the thing that rings is Big Ben it is the actual Bell and the tower

çalan şey Big Ben'dir, bu gerçek Çandır ve kule

the clock tower is called the Elizabeth clock tower it used to be

saattir. kuleye Elizabeth saat kulesi denir, eskiden

called the Stephenson clock tower but then they changed the name as a way of

Stephenson saat kulesi olarak adlandırılırdı ama sonra Kraliçe Elizabeth'i kutlamanın bir yolu olarak adını değiştirdiler.

celebrating Queen Elizabeth's I think it was her Golden Jubilee in 2012 if I'm

Sanırım 2012'deki Altın Jübile idi, yanılmıyorsam

not mistaken I've probably got that wrong the

muhtemelen anladım.

Elizabeth clock tower and the Bell is called Big Ben and Big Ben will fall

Elizabeth saat kulesinin yanlış olması ve Çanın Big Ben olarak adlandırılması ve Big Ben'in

silent tomorrow so actually from tomorrow

yarın susması yani aslında yarından itibaren

Big Ben will not be chiming it will not be ringing except of course for

Big Ben'in çanı çalmayacak, tabii ki

important occasions so the Bell will still ring out during formal occasions

önemli durumlar dışında çalmayacak, bu nedenle Bell resmi durumlarda çalmaya devam edecek

such as New Year's Eve so there it is something to talk about something to

Yeni Yıl Arifesi gibi, bu yüzden orada konuşacak bir şey var,

discuss an interesting topic back to the live chat

ilginç bir konuyu tartışmak için bir şey hakkında konuşmak için canlı sohbete geri dönün

because we only have five minutes to go Mika in Japan says to relax myself I

çünkü gitmek için sadece beş dakikamız var Japonya'da Mika rahatlamamı söylüyor Bugün

always go for a walk and enjoy the nature today I visited one of the dams

her zaman yürüyüşe çıkıyorum ve doğanın tadını çıkarıyorum Tokyo'daki barajlardan birini ziyaret ettim

in Tokyo oh I see do they have dams in Tokyo I suppose

oh görüyorum ki Tokyo'da barajları var mı Sanırım varlar

they do there is water there is water nearby quite often they will build a dam

yakınlarda su var sık ​​sık suyu tutmak için bir baraj inşa ederler

to hold the water in and normally the water is used for drinking so normally

ve normalde su içmek için kullanılır yani normal

the water will be processed and it will be used for drinking andrew is here

su işlenecek ve içmek için kullanılacak andrew burada

Andrew you've been very busy today on the live chat I must say Maria is going

Andrew bugün canlı sohbette çok meşguldün Söylemeliyim ki Maria gidiyor

Maria see you next week I hope goodbye Maria

Maria haftaya görüşürüz umarım hoşçakal Maria

goodbye farewell parting is sweet sorrow adèle trod says I wish you a nice week

hoşça kal veda ayrılık tatlı bir hüzündür adèle trod iyi haftalar dilerim bey diyor

mr. Duncan you are welcome I will be here next week of course mr. Steve will

Duncan rica ederim haftaya burada olacağım tabii ki bayım. Steve

also be here next week live in the studio also saying goodbye is Lina Thank

ayrıca gelecek hafta burada stüdyoda canlı olarak veda edecek veda edecek Lina

You Lina for saying goodbye and thank you for spending your time with me today

Hoşçakal dediğin için Lina'ya teşekkür ederim ve bugün benimle zamanını geçirdiğin için teşekkür ederim

no Big Bear Big Ben will fall silent for four years

Big Bear yok Big Ben dört yıl boyunca sessiz kalmayacak

not four months four years so not until 2021 will it ring regularly Xena says

dört ay değil dört yıl o yüzden olmasın 2021'e kadar düzenli çalacak mı Zeyna güle güle diyor

bye have a good week thank you very much let's have a look at today's mystery

iyi haftalar çok teşekkür ederim bugünün gizemli deyimlerine bir göz atalım hadi

idioms let's have a look so the mystery idioms

gizemli deyimlere bir bakalım bence

I think today's mystery idioms were very easy

bugünün gizemli deyimleri çok kolaydı

they were very easy so let's have a look at the answers shall we so there is the

onlar çok kolaydı o yüzden bir bakalım cevaplarda yapalım mı yani birincisi var

first one the first mystery idiom many people got this right and the answer is

ilk gizemli deyim birçok kişi bunu doğru bildi ve cevap

all in the same boat or of course in the same boat all in the same boat

hepsi aynı kayıkta ya da tabi ki aynı kayıkta hepsi aynı kayıkta

the meaning to be in the same situation to share the same dilemmas and

aynı durumda olmanın anlamı birbirimizle aynı ikilemleri ve

difficulties as each other we are all in the same boat so to be in the same boat

zorlukları paylaşıyoruz hepimiz aynı gemideyiz yani aynı gemide olmak

to be in the same situation and the second mystery idiom here it comes

aynı durumda olmak ve ikinci gizemli deyim işte geliyor

but what is the answer a lot of people got this right well done thank you very

ama cevap nedir birçok insan bunu doğru anladı iyi tamam çok teşekkür ederim

much and the answer is take the bull by the horns take the bull by the horns the

ve cevap boğayı boynuzlarından tut

meaning to take control of something that is hard to do or face to deal

decisively with a tough or dangerous situation is to take the bull by the

horns if you take the bull by the horns it means you take control of a situation

boynuzlar boğayı boynuzlarından tutarsanız, kararlı bir şekilde başa çıkmak için bir durumun kontrolünü elinize aldığınız anlamına gelir

to deal decisively ah I love that word decisively if you deal with something

ah bu kelimeyi kararlı bir şekilde seviyorum

decisively you do it with a lot of intention you do it with a lot of

intention so there it is that is it for today two hours have gone so

işte bu kadar bugün iki saat çok

quickly don't you think I don't know why but these two hours seem to go by

çabuk geçti sence neden bilmiyorum ama bu iki saat

quicker and quicker every single week I will see you next Sunday don't forget I

her hafta daha çabuk geçiyor sanki gelecek pazar görüşürüz unutma ben

am with you next Sunday and every Sunday from 2 p.m. UK time I hope I hope you

Önümüzdeki Pazar ve her Pazar saat 14:00'ten itibaren sizlerleyim. İngiltere zamanı Umarım

have had a good time thank you very much I've just had a super chat donation from

iyi vakit geçirmişsinizdir çok teşekkür ederim Andrew'dan süper sohbet bağışı aldım az önce

Andrew thank you very much Andrew for your live donation that's very kind of

Andrew canlı bağışınız için çok teşekkür ederim

you on the super chat thank you very much

süper sohbette çok naziksiniz çok teşekkür ederim Küfür ettiğini

although I didn't hear you swear I didn't see any swearing today on your

duymadım bugün sohbetinde küfür görmedim

chat but thank you anyway thank you so much for your donation don't forget you

ama yine de teşekkür ederim bağışın için çok teşekkür ederim bu özelliğin varsa

can make live donations right here on on the super chat if you have this feature

hemen burada süper sohbette canlı bağış yapabileceğini unutma

if you have this feature here you can use the super chat that's it there is no

Burada bu özelliğe sahipseniz, süper sohbeti kullanabilirsiniz, işte bu

more we are out of time for a clock has arrived Thank You Ching Nagi Thank You

kadar, artık zamanımız kalmadı, bir saat geldi Teşekkürler Ching Nagi Teşekkürler

Eugene thank you very much for joining me thanks also to mr. Steve for joining

Eugene, bana katıldığınız için çok teşekkür ederim, ayrıca Mr. Steve de bugün katıldığınız için

in today as well thank you for your company for the past two hours Carvel

son iki saattir şirketiniz için teşekkür ederim Carvel

hyung says goodbye thank you amra wardi Thank You Julie armored and we have time

hyung veda ediyor teşekkür ederim amra wardi Teşekkürler Julie zırhlı ve

for one more one more goodbye who will it be

bir kez daha zamanımız var hoşçakal kim olacak

who will the final goodbye be isn't it exciting

kim olacak son veda olacak '

the final good-bye today is Ahmed Ahmed Hoffman and Oh carve Oh hyung as well

Bugünkü son veda heyecan verici, Ahmed Ahmed Hoffman ve Oh carve Oh hyung da

see you next week this is mr. Duncan in the birthplace of

haftaya görüşürüz, bu bay. İngilizcenin doğum yerindeki Duncan,

English saying thank you very much for watching me talking to you live I will

seninle canlı konuşurken beni izlediğiniz için çok teşekkür ederim diyor

see you next week have a super-duper week have a

haftaya görüşürüz süper bir hafta geçirin

great time and of course stay safe

iyi eğlenceler ve tabii ki şimdilik sağlıcakla kalın ta ta

ta ta for now 8-)

8-)