L E A R N with ENGLISH ADDICT - LIVE stream - Sunday 11th April 2021 - Happiness

here we are again yes we are back once more  hello everyone nice to see you again it's  

yine buradayız evet bir kez daha geri döndük herkese merhaba sizi tekrar görmek

nice to be with you on a very strange day here in  england there is a slight gloominess in the air  

güzel ingiltere'de çok garip bir günde sizinle birlikte olmak güzel havada hafif bir kasvet var

however today hopefully i will be able to  bring a little bit of happiness despite  

ancak bugün umarım biraz getirebilirim biraz mutluluk

all of the dark clouds literally  there are dark clouds hanging  

tüm kara bulutlara rağmen tam anlamıyla  önümüzde asılı duran kara bulutlar var

in front of us right now in the in  the distance can you see them oh  

uzakta  onları görebiliyor musun oh

the weather today is a little bit crazy anyway  we are here together once more yes it is english  

bugün hava biraz çılgın zaten yine burada beraberiz evet ingilizce

addict live from the birthplace of the english  language which just happens to be oh england

bağımlı ingilizcenin doğum yerinden canlı yaşıyor ki bu sadece tesadüfen oh ingiltere oh

oh hi everybody guess what this is mr duncan in  england how are you today are you okay i hope so  

merhaba millet bunun ne olduğunu tahmin edin ingiltere'de bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım öyleyse

are you happy are you happy today i  really hope you are feeling good and  

mutlu musunuz bugün mutlu musunuz gerçekten umarım hissediyorsunuzdur bugün iyi ve

happy today because well i am trying to bring  a little bit of sunshine across the internet  

mutlu çünkü internet üzerinden biraz güneş ışığı getirmeye çalışıyorum

now we have sunshine here in england we also have  some dark clouds as well not just real dark clouds  

şimdi burada, İngiltere'de güneş ışığı var ve bazı kara bulutlar da var ve sadece gerçek kara bulutlar   değil,

but also as a general feeling of sadness at  the moment because if you haven't heard already  

aynı zamanda şu anda genel bir üzüntü duygusu olarak çünkü daha önce duymadıysanız

uh we we lost a member of the royal family on  friday so lots of people are feeling a little  

uh biz cuma günü kraliyet ailesinin bir üyesini kaybettik, bu yüzden pek çok insan biraz   mutsuz hissediyor, bu yüzden

unhappy so i am going to try my best to  bring a bit of joy a bit of fun into your  

gününüze biraz neşe biraz eğlence katmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım

day and also into mine as well to be honest  with you a lot of people have been looking  

ve ayrıca benimki de sana karşı dürüst olmak gerekirse pek çok insan

rather unhappy over the past 24 or maybe  48 hours i think it would be fair to say  

son 24 veya belki  48 saat içinde  oldukça mutsuz görünüyor bence şunu söylemek adil olur   bu yüzden

so here we are again yes this is english addict  and for those who don't know who i am because you  

yine buradayız, evet bu bir İngiliz bağımlısı ve kim olduğumu bilmiyorum çünkü

might be watching now you might be thinking who  is this strange man looking at me well my name  

şu anda izliyor olabilirsiniz bu garip adamın kim olduğunu düşünüyor olabilirsiniz bana iyi bakıyor benim adım

is duncan i talk about the english language i've  been doing this forever such a long time how long  

duncan ingilizce hakkında konuşuyorum bunu sonsuza kadar yapıyorum çok uzun zamandır ne zamandır

have you been doing it for mr duncan  oh thank you for asking nearly 15 years  

bunu bay duncan için yapıyordunuz oh yaklaşık 15 yıldır bunu sorduğunuz için teşekkür ederim

it doesn't seem possible but it is true that this  year will be my 15th anniversary teaching english  

bu  mümkün görünmüyor ancak bu yıl benim youtube'da ingilizce öğretmenliğimin   15. yılı olacak

on youtube i can't believe it thank you  for joining me yes we have made it to the  

inanamıyorum bana katıldığınız için teşekkür ederim  evet biz bir

end of another week well some of us have and  also to the end of another weekend yes it is

haftanın daha sonuna geldik, bazılarımız bunu başardı ve ayrıca başka bir hafta sonunun sonuna geldik evet bugün

sunday

pazar

we are back together again nice  to see you here today oh how nice

tekrar birlikteyiz bugün sizi burada görmek güzel oh ne güzel

i know i am only with you once a week so a lot of  people and can i just first of all say thank you  

biliyorum sadece haftada bir kez sizinleyim pek çok kişi ve her şeyden önce

very much for all of your lovely comments about  my full english lessons but also my live streams  

tam İngilizce derslerim ve ayrıca canlı yayınlarım hakkında

mostly about my live streams asking mr duncan  can we have more live streams during the week  

çoğunlukla canlı yayınlarım hakkında yaptığınız güzel yorumlarınız için çok teşekkür edebilir miyim?

one is not enough we need more of you really you  might be one of the very few people on this planet  

biri yeterli değil, sana daha çok ihtiyacımız var gerçekten bu gezegende benden daha fazlasını isteyen çok az insandan biri olabilirsin

who actually wants more of me most people want  to have less of me however last week yes i did  

çoğu insan benden daha azına sahip olmak istiyor ancak geçen hafta evet

upload another full english lesson  there it is there is the thumbnail  

başka bir tam İngilizce dersi yükledim işte burada küçük resim

and all of my full english lessons are available  on my youtube channel there is the latest one  

ve tam ingilizce derslerimin tamamı youtube kanalımda mevcut  en sonuncusu var   tam

we are having a little break from  full english so i've done another five  

ingilizce'ye küçük bir ara veriyoruz, bu yüzden kaçıranlar için beş tane daha yaptım

for those who have missed them  perhaps you don't even realize  

belki siz bile bilmiyorsunuz

that there are some new full english lessons well  guess what there are and i will be making some  

bazı yeni tam İngilizce dersleri olduğunu fark edin, ne olduğunu tahmin edin ve

more a little bit later on in the year however  today yes we are here live on youtube not only me

yıl içinde biraz daha fazlasını yapacağım ancak bugün evet youtube'da canlı yayındayız sadece ben değil

did you see last week's live stream we were  in the garden last week celebrating easter  

geçen haftaki canlı yayını gördünüz mü geçen hafta bahçede

with mr steve yes steve will be here later on we  are going to take a look at one of our classic  

bay steve ile paskalyayı kutlarken  evet steve daha sonra burada olacak

clips of myself and also mr steve in the garage  when we were tidying or trying to tidy the garage  

ben ve ayrıca bay steve'i garajda toplarken veya toplamaya çalışırken  klasik  kliplerimizden birine bakacağız

so that's what we will be looking at later and of  course yes mr steve will be with us live as well  

yani buna daha sonra bakacağız ve tabii ki evet bay steve canlı yayında bizimle olacak

he will be here definitely as i said a little  bit of a sad note this week because we lost  

kesinlikle burada olacak dediğim gibi bu hafta biraz üzücü bir not çünkü

a member of the royal family one of the most  important members of the royal family in fact

kraliyet ailesinin bir üyesini kaybettik kraliyet ailesinin en önemli üyeleri aslında

spring is in the air the blossom has come  out and can you believe at the moment outside  

bahar havasında çiçekler açtı ve inanabiliyor musunuz şu anda dışarıda

the weather is quite crazy at  the moment in fact right now  

hava oldukça çılgın aslında şu anda

believe it or not it is snowing there it is right  now outside we are having snow it is the 11th of  

inanın ya da inanmayın orada kar yağıyor doğru şimdi dışarıda kar yağıyor 11

april and we have snow we have some april snow  now normally in april we will get lots of rain  

nisan ve karımız var biraz nisan karımız var şimdi normalde nisan ayında çok yağmur yağar

but we don't normally get snow at this time  of year so there it is right now that is not  

ama normalde yılın bu zamanında kar yağmaz bu yüzden şu anda orada bu

a recording you are looking at that is actually  now i will put my hand in front of the camera  

baktığınız bir kayıt değil aslında şimdi bunu kanıtlamak için elimi kameranın önüne koyacağım

just to prove it just a moment wait there yes yes  you see there so that that is a live view outside  

sadece bir dakika orada bekleyin evet evet  orada görüyorsunuz, bu dışarıda canlı bir görüntü

as we have snow coming down very weird what a  strange moment of time very unusual weather i hope  

kar geliyorken aşağı çok garip ne garip bir an çok sıradışı hava umarım

you are feeling good today yes mr steve will be  with us a little bit later on here is another view

bugün iyi hissediyorsunuzdur evet bay steve biraz sonra bizimle olacak işte

looking outside the front and now you can see the  snow is really coming down quite heavily i can't  

önden dışarıya bakan başka bir manzara ve şimdi karın gerçekten yağdığını görebilirsiniz oldukça şiddetli

believe it we're having snow why how is that  possible we don't normally get snow in april i  

kar yağdığımıza inanamıyorum neden bu nasıl mümkün olabilir normalde nisan ayında kar yağmayız

will be honest with you however at the moment  we are experiencing a very cold blast of air  

size karşı dürüst olacağım ancak şu anda arktikten gelen çok soğuk bir hava akımı yaşıyoruz

from the arctic so what you are looking  at at the moment outside is arctic weather  

bu yüzden şu anda dışarıda baktığınız kutup havası

which is which is currently coming our way  across the uk right now i can't believe it

şu anda Birleşik Krallık'ta bize doğru gelen kutup havası buna inanamıyorum, şu anda sahip olduğumuz

i'm strangely fascinated by the unusual weather  

olağandışı hava garip bir şekilde büyülendi

we are having right now i i can't begin to tell  you how strange this this is to be looking at snow  

başlayamıyorum size bunun ne kadar garip olduğunu anlatmak için

in early april very weird oh i've just realized we  have the live chat hello everyone hello to those  

nisanın başında kar yağıyor   çok garip oh canlı sohbetimiz olduğunu yeni fark ettim herkese merhaba

who are watching right now on the live chat nice  to see you here as well congratulations to vitas  

canlı sohbette izleyenlere merhaba sizi de burada görmek güzel tebrikler vitas

well done vitas guess what you  are first on today's live chat

aferin vitas bugünün canlı sohbetinde ilk olarak ne olduğunuzu tahmin edin

very nice thank you vitas also we have mr t  

çok güzel vitas teşekkür ederiz ayrıca

mr t from the a team are you sure you are not mad  murdock i don't think you are mr t i think maybe  

a ekibinden bay t   bay t var kızgın olmadığınızdan emin misiniz murdock bence değilsiniz bay t düşünüyorum belki

you are mr m hello beatrice hello also we have  olga hello to olga nice to see you here as well  

siz bay m merhaba beatrice merhaba ayrıca olga'ya sahibiz olga'ya merhaba sizi de burada görmek güzel   bay bruno'ya da

hello also to mr bruno hello bruno mr bruno  watching in switzerland i would imagine you  

merhaba merhaba bruno bay bruno isviçre'de izliyorsunuz

are having some very nice weather or at least  some unusual weather in switzerland as well  

havanın çok güzel olduğunu veya en azından alışılmadık bir havanın olduğunu hayal ediyorum isviçre'de   tüm

across europe in fact we've had some crazy weather  over the past two or three weeks hello also to  

avrupa'da aslında son iki veya üç haftadır çılgın bir hava yaşadık

anarchy nice to see you here as well mohsen  nice to see you back also we have oh luis mendez  

anarşiye de merhaba  sizi de burada görmek güzel mohsen sizi tekrar görmek güzel ayrıca bizde oh luis mendez

is here again thank you very much also pedro  pedro belmont is here as well vitoria also we have

tekrar buradayız çok teşekkür ederim ayrıca pedro pedro belmont da burada vitoria ayrıca

there are some wonderful funny things going on  at the moment on the live chat hmm i wonder hello  

canlı sohbette şu anda harika komik şeyler oluyor hmm merak ediyorum merhaba

also to thomas hello to the czech republic as well  i hope you are having a good weekend where you are  

thomas'a da çek cumhuriyetine merhaba umarım iyi bir hafta sonu geçiriyorsunuzdur neredesin

today we are going to try and keep things happy  a lot of people yesterday i was in town yesterday  

bugün herşeyi mutlu etmeye çalışacağız dün pek çok insan dün şehirdeydim

you may have seen the video clips a few moments  ago and i filmed those in much wenlock town centre  

video klipleri birkaç dakika önce görmüş olabilirsiniz ve bunları Wenlock şehir merkezinde çektim

yesterday a lot of people looking a little bit  gloomy because we had some very sad news here in  

dün birçok insan biraz kasvetli çünkü burada İngiltere'de çok üzücü haberler aldık

the uk so there are people who are not feeling  very happy they are feeling a little mournful  

bu yüzden pek mutlu olmayan insanlar biraz kederli hissediyorlar

but what i would like to do today  if i may i would like to bring  

ama bugün yapmak istediğim şey izin verirsem biraz getirmek isterim hayatınıza

a little bit of cheerfulness and also a  little bit of happiness into your lives i had

neşe ve biraz da mutluluk,

a lovely moment of time on friday i had the  most wonderful moment can you guess what it is  

cuma günü güzel bir an yaşadım en harika anın ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz,

as you know lockdown is slowly coming to an end  here in the uk which means that elderly care homes  

bildiğiniz gibi burada, Birleşik Krallık'ta kilitlenme yavaş yavaş sona eriyor, bu da yaşlılar anlamına geliyor bakım evleri

have now started allowing people to visit but  unfortunately you can only have one visitor  

artık insanların ziyaretine izin vermeye başladı, ancak ne yazık ki yalnızca bir ziyaretçiniz olabiliyor

and my sister went over on friday to  visit my mother who is being taken  

ve ablam cuma günü bakılmakta olan annemi ziyarete gitti

care of she has not been very well however i  was able to say hello to my mother on friday  

onun durumu pek iyi değil ancak anneme merhaba diyebildim cuma günü

through facetime on the phone so that was  amazing i was really pleased not only that  

telefonda facetime aracılığıyla, bu inanılmazdı, gerçekten memnun kaldım

and this is the part that made me really happy  my mum actually spoke to me and i thought that  

ve bu beni gerçekten mutlu eden kısım annem gerçekten benimle konuştu ve bunun

was the most amazing thing so i said hello  to mum she she recognized me on the phone  

en harika şey olduğunu düşündüm, bu yüzden anneme merhaba dedim telefonda beni tanıdı

and she even replied to me and she says she  misses me so i i thought that that was the most  

ve hatta bana cevap verdi ve beni özlediğini söyledi, bu yüzden bunun en

wonderful moment because between you and me and  you know i like to share my experiences with you  

harika an olduğunu düşündüm çünkü aramızda kalsın ve  bilirsiniz deneyimlerimi sizinle paylaşmayı seviyorum

i really thought i really thought in my heart and  in my mind that i would never be able to actually  

gerçekten düşündüm ki gerçekten düşündüm kalbimde ve aklımda aslında

have a conversation with my mum again however  i did on friday she said hello and she told me  

annemle bir daha asla konuşamayacağımı biliyordum ancak cuma günü annem merhaba dedi ve bana

she loves me and that's all i wanted that's all i  want i'm happy and my mum was laughing as well she  

beni sevdiğini söyledi ve tek istediğim buydu tüm istediğim bu mutluydum ve annem de gülüyordu,

even had a big smile on her face so i felt really  good about that and it did put me in a good mood  

hatta yüzünde kocaman bir gülümseme vardı, bu yüzden bu konuda kendimi gerçekten iyi hissettim ve bu beni iyi bir ruh haline soktu

even though at the same time on friday people  were feeling a little unhappy i actually wasn't  

gerçi aynı zamanda cuma günü insanlar biraz mutsuz hissediyorlardı, ben aslında değildim t

i had a big smile on my face because my  mum said hello to me and she recognized me  

yüzümde kocaman bir gülümseme vardı çünkü annem bana merhaba dedi ve beni tanıdı

and i felt very good about that even though it was  it was through the phone because there are still  

ve bu konuda kendimi çok iyi hissettim telefon aracılığıyla olmasına rağmen  çünkü hala

restrictions taking place unfortunately  but yes it did happen and i'm feeling  

kısıtlamalar devam ediyor maalesef ama evet oldu ve

very happy about that that i could see my  mum and i will be doing the same thing next  

annemi görebildiğim için çok mutluyum ve gelecek cuma da aynı şeyi yapacağım

friday as well i will be having a little bit  of face time with my mother who is in hospital

hastanede yatan annemle biraz yüz yüze görüşeceğim,

isn't it nice when something good happens it  might not be a huge thing maybe a moment of  

ne güzel değil mi iyi olur büyük bir şey olmayabilir belki bir

time that brings a smile to your face however as  long as it makes you smile that's all that matters  

an   yüzünüze bir gülümseme getirir ancak sizi gülümsettiği sürece önemli olan budur

sometimes a smile can go a mile it  can really help you to feel better  

bazen bir gülümseme bir kilometre yol kat edebilir gerçekten daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir

hello also to alessandra we have a lot  of people joining the live chat now  

merhaba ayrıca alessandra'ya canlı sohbete katılan pek çok kişi var

nice to see you here we have mr steve we are  talking about words connected to being happy  

sizi burada görmek güzel bay steve'e sahibiz mutlu olmakla ilgili kelimelerden bahsediyoruz

we are going into the garage to look at  one of our classic moments with mr steve

bay steve ile klasik anlarımızdan birine bakmak için garaja gidiyoruz teşekkür

thank you all sotarosa oh rosa says oh that is a  very good word by the way i like that word grumble  

ederim tüm sotarosa oh rosa oh bu çok güzel bir kelime bu arada bu kelimeyi seviyorum homurdanmak homurdanmak bizim söyleyebileceğimiz şeylerden

grumble a person who complains about  things we might say that they grumble  

şikayet eden bir kişi homurdanıyor

i like that word as you know i have a  very strange fascination for unusual  

bu kelimeyi bildiğiniz gibi seviyorum sıra dışı ingilizce kelimelere karşı çok garip bir ilgim var

english words and that is one of  them grumble so a person who grumbles  

ve bu onlardan biri homurdanıyor yani homurdanan kişi

is a person who often complains about things they  might complain all the time i think sometimes

sürekli şikayet edebilecekleri şeylerden sık sık şikayet eden kişidir bence bazen

mr steve likes to grumble about things i can  hear him sometimes when he's on the telephone  

Bay Steve bazı şeyler hakkında homurdanmayı sever bazen ofisinde telefonda konuşurken onu duyabiliyorum

in his office he thinks i can't hear him but  i can i can hear everything he's saying and  

onu duyamadığımı düşünüyor ama  duyabiliyorum, söylediği her şeyi duyabiliyorum ve

he's complaining all about well all sorts of  things to be honest hello to agnaldo hello agnaldo  

her türlü şeyden şikayet ediyor dürüst olmak gerekirse agnaldo'ya merhaba merhaba agnaldo

watching in brazil can i send my best wishes to  you in brazil if you are watching there i know  

brezilya'da izliyorum  brezilya'daysanız size en iyi dileklerimi gönderebilir miyim orada izliyorum biliyorum

i have many viewers watching in brazil  can i also say hello to my new friends  

brezilya'da izleyen birçok izleyicim var  yakın zamanda vietnam'da bana katılan yeni arkadaşlarıma da merhaba diyebilir miyim

who have recently joined me in vietnam  can i also say a special hello to alex d  

ayrıca

who is an english teacher in vietnam and he often  tells his students about my video lessons so can  

vietnam'da ingilizce öğretmeni olan ve sık sık öğrencilerine şunu söyleyen alex d'ye özel bir merhaba diyebilir miyim video derslerim hakkında   size

i say hello to you if you have come here because  of alex d can i say hello a special welcome to you  

merhaba diyebilir miyim  buraya alex d için geldiyseniz  size özel bir merhaba diyebilir miyim

and also if you're watching alex hello to  you as well a special hello from mr duncan  

ve ayrıca Alex'i izliyorsanız size  merhaba diyebilir miyim ayrıca İngiltere'deki Bay Duncan  'dan özel bir merhaba

in england thank you very much for watching  we also have oh hello alessandra we also have  

izlediğiniz için çok teşekkürler bizde de var oh merhaba alessandra bizde de var

oh tomek are you the real tomek are you really  tomic because i'm not sure now you see because  

oh tomek siz gerçek tomek misiniz gerçekten tomicsiniz çünkü artık gördüğünüzden emin değilim çünkü

there is another person who calls themselves mr  t and as as far as i'm concerned he is also tomek  

kendilerine mr t diyen başka biri var ve kadarıyla onun da tomek olduğundan endişeleniyorum

so please who is the real tomek can you now stand  up and say i am the real tomek because i'm getting  

bu yüzden lütfen şimdi ayağa kalkıp gerçek tomek olduğumu söyleyebilir misiniz çünkü

slightly confused to be honest hello john  joseph tan nice to see you here as well

dürüst olmak gerekirse  biraz kafam karıştı merhaba john joseph tan sizi burada görmek güzel

hello also to belarusia hello belarusia nice to  see you here as well just in case you missed it  

ayrıca merhaba belarusya'ya merhaba belarusya sizi  burada görmek güzel belki kaçırmışsınızdır

i got to speak to my mother on friday i said hello  to her through the facetime app so it's not quite  

cuma günü annemle konuşmalıyım ona facetime uygulaması aracılığıyla merhaba dedim bu yüzden

the same as being with someone i know but i could  see my mum and she recognized me and we even spoke  

tanıdığım biriyle birlikte olmakla pek aynı şey değil ama olabilirim annemi gördü ve beni tanıdı ve hatta

to each other and she recognized me she she  saw my face and she said i know who that is  

birbirimizle konuştuk ve beni tanıdı yüzümü gördü ve onun kim olduğunu biliyorum dedi

okay she didn't say that but she did  have a big smile on her face as well

tamam öyle söylemedi ama yüzünde de kocaman bir gülümseme vardı

so richard is here hello richard you are the real  richard that's good i'm i'm pleased to hear that  

yani richard burada merhaba richard sen gerçek richard'sın bu iyi  bunu duyduğuma sevindim

hello alfene nice to see you here as well i did  mention my full english lessons and yes there are  

merhaba alfene seni de burada görmek güzel tam ingilizce derslerimden bahsetmiştim ve evet

some full english lessons and there are some  new ones as well yes new full english lessons  

bazı tam ingilizce dersleri var ve var bazı yenileri de evet yeni tam ingilizce dersleri

which are now available on my youtube channel so  here we go let's have a look at one of my earlier  

şu anda youtube kanalımda mevcut, işte başlıyoruz, daha önceki

full english lessons this is taken from  full english number 29 and then after this  

tam İngilizce derslerimden birine bir göz atalım, bu tam İngilizce 29 numaradan alınmıştır ve bundan sonra

yes he is back mr steve is on his way in around  about nine minutes from now don't go away

evet o geri döndü Bay Steve yaklaşık dokuz dakika sonra yola çıkacak, ayrılmayın,

you know the world of english is a fun and  exciting place to be especially today because  

İngilizce dünyasının özellikle bugün olmak için eğlenceli ve heyecan verici bir yer olduğunu biliyorsunuz, çünkü   size doğduğunuz yerden

i'm back with another full english lesson coming  to you from the birthplace of eric clapton kate  

başka bir tam İngilizce dersi ile geri dönüyorum. eric clapton kate

winslet david beckham richard branson and of  course the english language which is the thing  

winslet david beckham richard branson ve tabii ki ingilizce dili ki bu

we all have in common a passionate love of  this lovely thing called english so without  

hepimizin ortak noktası ingilizce denen bu güzel şeye tutkulu bir sevgimiz var, bu yüzden

any more dawdling or annoying holdups let's  get on with today's full english lesson right

daha fazla oyalanmadan veya sinir bozucu bekletmeler olmadan bugünün tam ingilizce dersine başlayalım

now

şimdi

can you see what i have in my hand it's a  hook this might look like a simple object  

elimde ne olduğunu görebiliyor musunuz bu  bir kanca bu basit bir nesne gibi görünebilir

but it has many uses both inside and outside  the house it is useful for hanging things  

ancak evin hem içinde hem de  dışında birçok kullanımı vardır   duvardan veya tavandan bir şeyler asmak için kullanışlıdır

either from a wall or ceiling the word hook can  be used in many ways too as a noun it names a  

kanca kelimesi kullanılabilir  birçok yönden bir isim olarak bir      bir

piece of metal or plastic that is curved at one  end it is an object used for hanging things from  

come in many different shapes and sizes you can  also use a hook to catch a fish you put a hook  

balık yakalamak için bir kanca da kullanabilirsiniz/ kanca takabilirsiniz

on the end of a fishing line an object for hanging  clothes on is also called a hook once more these  

oltanın ucundaki, elbise asmak için kullanılan bir nesneye de yine kanca denir, bunlar

come in many different shapes and sizes a hook can  also describe an eye-catching thing something that  

birçok farklı şekil ve boyutta olabilir.

is used to get attention from people is a hook  for example a sales hook a short swinging punch  

örneğin, bir satış kancası, kısa bir sallanan yumruk

is also a hook as a verb the word hook can mean  the action of attaching two or more hooks together  

aynı zamanda bir fiil olarak bir kancadır, kanca kelimesi iki veya daha fazla kancayı birbirine bağlama eylemi anlamına gelebilir

you can hook one thing to another you can hook  onto something he managed to hook his leg onto  

bir şeyi diğerine bağlayabilirsiniz  onun bacağını kancalamayı başardığı bir şeye  kanca   bir

the branch to prevent himself from falling a  person who has become over-reliant on something  

şeye aşırı bağımlı hale gelen bir kişi, bağımlı hale getirmek

is hooked to hook someone on a thing so as to  get them addicted the person who is addicted  

için birini bir şeye bağlamaya bağımlıdır bağımlı olan kişi bağımlıdır

is hooked my brother became hooked on drugs during  his teen years to lure someone towards something  

kardeşim ergenlik yıllarında birini cezbetmek için uyuşturucu bağımlısı oldu

such as an image a person or a song is hook the  thing in question is attractive it hooks you you  

bir şeye doğru   bir kişi veya şarkı söz konusu olan şey çekicidir sizi bağlar   ilişki başlatmak amacıyla

can hook up with someone to meet a person with  a view to starting a relationship is hook up to  

bir kişiyle tanışmak için biriyle ilişki kurabilirsiniz

connect electrical equipment together with wires  is hook up he came over last night to hook up my  

elektrik ekipmanını kablolarla birbirine bağlamak içindir bağla dün gece

hi-fi speakers to catch something with a hook is  to hook something i hope we will hook ourselves  

hi-fi hoparlörlerimi bağlamak için geldi   kancayla bir şey yakalamak için  bir şeyi asmak için  bir şeyi kancalayacağız   bir

a nice big fish to bend something into a hook  shape is hook he hooked his thumbs under his belt  

şeyi bükmek için güzel bir büyük balık  kanca şeklindedir  başparmaklarını başparmaklarının altına geçirdi kemer

the phrase off the hook means to be no  longer a suspect or to become blameless  

paçayı sıyırmış ifadesi artık  şüpheli olmamak veya suçsuz olmak   anlamına gelir   ve beladan kurtulmak için

and out of trouble his wife's statement got him  off the hook there is also by hook or by crook  

karısının ifadesi onu paçayı kurtarmıştır.

which means to succeed no matter what happens  or whatever it takes i will make this business  

bu işi

grow by hook or by crook to tell a person  to go away you can say sling your hook

bir şekilde büyütür bir kişiye çekip gitmesini söylemek için oltayı asın diyebilirsiniz

it's now time to take a look at another buzz word  a buzz word is a word or phrase that is used often  

şimdi başka bir popüler kelimeye bakmanın zamanı geldi bir vızıltı kelime,

during a certain period or is generally popular  today's buzz word is embargo the word embargo can  

belirli bir süre boyunca sıklıkla   veya genel olarak popüler günümüzün popüler kelimesi ambargodur ambargo kelimesi

be used as a noun and as a verb as a noun embargo  means to block something from being imported from  

isim olarak ve fiil olarak kullanılabilir ambargo  bir şeyin başka bir ülkeden   ithal edilmesini engellemek anlamına gelir

another country an import ban can be described as  an embargo the weapons embargo begins at midnight  

ithalat yasağı  ambargo olarak tanımlanabilir silah ambargosu başlar gece yarısı

a dispute between two nations might result in  an embargo an official ban on all activity is an  

iki ülke arasındaki bir anlaşmazlık ambargoyla sonuçlanabilir  tüm faaliyetlere yönelik resmi bir yasak bir   ambargodur  mahkeme salonunda

embargo there is an embargo on taking photographs  in the courtroom historically an embargo names the  

fotoğraf çekmeye yönelik bir ambargo vardır  tarihsel olarak bir ambargo,

state of ships being unable to enter or leave a  country's port we sometimes include an embargo  

gemilerin bir      bir         limana girememe veya buradan ayrılamama durumunu adlandırır, bazen buna dahil ederiz ambargo

with the word sanction one country might sanction  an embargo on another as punishment an embargo  

bir ülkenin yaptırım olarak yaptırım uygulayabileceği   bir başka ülkeye ceza olarak ambargo

aimed at a country often involves much needed  commodities the most common being oil and gas  

bir ülkeye yönelik bir ambargo   genellikle çok ihtiyaç duyulan emtiaları içerir, en yaygın olanı petrol ve gazdır

the word sanction can also mean a threat to  block or cut off trade as a verb the word embargo  

yaptırım kelimesi aynı zamanda ticareti engelleme veya kesme tehdidi anlamına da gelebilir. fiil ambargo kelimesi

is the action of placing the block a nation  will ban bar limit prohibit restrict stop

bir ulusu bloke etme eylemidir yasaklar bar limit yasakla kısıtla durdur

it's a fact of life that we all have to work  it is how we earn our bread and butter it is a  

hepimizin çalışmak zorunda olduğu hayatın bir gerçeğidir ekmeğimizi nasıl kazandığımızdır bu bir

means to an end we must do it to survive there  are many ways of expressing regular work it is  

amaç için yapmamız gereken bir araçtır hayatta kalmak için düzenli çalışmayı ifade etmenin birçok yolu vardır bu

a job it's an occupation it is your profession it  is your livelihood it's what you do for a living  

bir iştir bu bir uğraştır bu sizin mesleğinizdir geçim kaynağınızdır geçiminizi sağlamak için yaptığınız şeydir

the word profession also helps to name the type  of job you do what is your profession i'm a sales  

meslek kelimesi aynı zamanda yaptığınız işin türünü adlandırmaya da yardımcı olur mesleğiniz nedir ben bir satış

assistant we can also ask what do you do for  a living i work as a sales assistant in a shop  

asistanıyım ne iş yapıyorsun  ne iş yapıyorsun bir mağazada satış asistanı olarak çalışıyorum

we can ask who a person works for this often  relates to a big company or public sector service  

bir kişinin kimin için çalıştığını sorabiliriz bu genellikle büyük bir şirket veya kamu sektörü hizmetiyle ilgilidir

i work at google i work for the fire department  you can work full-time or part-time the average  

google i'de çalışıyorum itfaiye için çalışın tam zamanlı veya yarı zamanlı çalışabilirsiniz Birleşik Krallık'ta

hours worked each week here in the uk is around  40 hours however some people work very long  

her hafta çalışılan ortalama  saat yaklaşık 40 saattir ancak bazı insanlar çok uzun

hours hospital employees might work very long  shifts some workers might have to be on the job  

saatler çalışır hastane çalışanları çok uzun vardiyalarda çalışabilir  bazı işçilerin çalışmak zorunda kalması gerekebilir günün

around the clock the amount of work a person is  willing to do varies a hard working person might  

her saati iş bir kişinin yapmaya istekli olduğu iş miktarı değişir Çalışkan bir kişi

be willing to work long hours while some people  might avoid work at any cost they are work shy  

uzun saatler çalışmaya istekli olabilirken, bazı insanlar ne pahasına olursa olsun çalışmaktan kaçınabilir, çalışmaktan çekinirler

a work shy person might be described  as a layabout slacker bone idol lazy  

çalışmaktan çekinen bir kişi tembel olarak tanımlanabilir tembel kemik idolü tembel

why don't you go out and get a job you're just a  bone idol lazy layabout negative slang terms for  

neden dışarı çıkıp bir iş bulmuyorsun sen sadece bir kemik idolüsün tembel sıradanlık   düzenli iş için olumsuz argo terimler

regular work include daily grind nine to five  rat race daily slog an interesting job can be  

günlük dokuzdan beşe kadar eziyet içerir günlük koşuşturmaca ilginç bir iş

rewarding while adult or an interesting job might  be described as tedious laborious and rewarding  

yetişkinken veya bir çocukken ödüllendirici olabilir ilginç bir iş sıkıcı, zahmetli ve ödüllendirici olarak tanımlanabilir   çok

to work hard you must slog your guts out keep  your nose to the grindstone sweat give your all  

çalışmak için cesaretinizi zorlamalısınız, burnunuzu tere dökmeyin, her şeyinizi verin

having a job is a necessity it is what brings in  your livelihood the income your source of revenue  

bir iş sahibi olmak bir zorunluluktur geçiminizi sağlayan şey geliriniz gelir kaynağınız

your earnings it is a fact of life that we all  have to work it is how we earn our bread in butter  

kazancınız hepimizin çalışmak zorunda olduğu bir yaşam gerçeğidir ekmeğimizi tereyağında nasıl kazandığımızdır

it is a means to an end we must do it to survive  and yes last week i did put another full english  

bu bir amaçtır hayatta kalmak için yapmalıyız ve evet geçen hafta youtube kanalımda başka bir tam İngilizce

lesson on my youtube channel and it is available  to view right now along with all the rest of them

dersi verdim ve şu anda diğerleriyle birlikte görüntülenebilir bak millet

look look everyone it's mr steve and he has  a big smile on his face he's a happy mr steve  

bakın bu Bay Steve ve yüzünde kocaman bir gülümseme var o mutlu bir Bay Steve

oh okay mr duncan hello hello and hello  to everybody out there across the world  

oh tamam bay Duncan merhaba dünyanın her yerinden herkese merhaba ve merhaba   sana olan

would you like some applause to show my  respect to you well you can do i won't say no

saygımı göstermek için biraz alkış istersen yapabilirsin hayır demeyeceğim

i'm clapping everyone out there yes so the  applause the applause are for steve but also  

oradaki herkesi alkışlıyorum evet yani alkış steve için ama

for you as well because you're showing up  because you can stand this you can actually  

aynı zamanda  senin için de çünkü sen ortaya çıkıyorsun çünkü sen buna dayanabilirsin aslında

you can actually sit and watch this  without wanting to i want to say throw up  

gerçekten oturup bunu istemeden izleyebilirsin kus demek istiyorum

yeah the magic of being able to do this mr duncan  never never fails to amaze me uh i mean you  

evet bunu yapabilmenin büyüsü Bay Duncan beni her zaman şaşırtmayı başarıyor uh yani siz

obviously have been as you have mentioned  i've noticed been speaking to your mother  

belli ki bahsettiğiniz gibi olmuşsunuz annenle konuştuğumu fark ettim,

i have via you know video conference or whatever  you want to call it well we use facetime on our  

senin bildiğin video konferans ya da ne demek istersen, iphone'larımızda facetime kullanıyoruz,

iphones it was myself and my sister so not only  was i able to speak to my mum but also she was  

ben ve kız kardeşimdi, bu yüzden sadece annemle değil, o da konuşabildi

able to speak to me she actually recognized me  so i pointed the camera towards my face and this  

benimle konuşabildi beni gerçekten tanıdı bu yüzden kamerayı yüzüme doğru tuttum ve bu   bu

this is a face that once you see it you never  forget it most people when they meet me or  

yüz bir kez gördüğünüzde asla unutmazsınız çoğu insan benimle tanıştıklarında veya   benimle

after they meet me they never forget me they know  exactly who i am and also my name oh you'd expect  

tanıştıktan sonra beni asla unutmazlar bilirler tam olarak kimim ve aynı zamanda benim adım oh

your mother to remember you well i know i know  in her current uh medical condition state okay  

annenin seni iyi hatırlamasını beklersin biliyorum şu anki tıbbi durumunu biliyorum tamam

nevertheless that was very nice to see and in  fact this morning a friend of mine in malaysia  

yine de bunu görmek çok güzeldi ve aslında bu sabah Malezya'daki bir arkadaşım

because we visited there haven't we in the  past many times one of our friends uh azar  

çünkü orayı ziyaret ettik değil mi geçmişte birçok kez bir arkadaşımız uh azar

that's right uh it was his birthday  today yes and what i loved steve  

bu doğru uh bugün onun doğum günüydü evet ve Steve'i sevdiğim şey yıllardır kullanmadığınız işaret

was you were were practicing once again your  sign language that you haven't used for years  

dilinizi bir kez daha çalışıyor olmanızdı

that's true because the friend i have in malaysia  is deaf deaf and dumb actually don't don't  

bu doğru çünkü malezya'daki arkadaşım sağır sağır ve dilsiz aslında

matter i don't think we say i think we do anyway  we don't say we don't say death okay hearingly  

önemli değil söylediğimizi düşünmüyorum bence yine de yapıyoruz demeyiz ölüm demiyoruz tamam işiterek   meydan okuyarak

challenged and vocally challenged person is  that the politically correct way to say it  

ve sesli olarak meydan okunan kişi  bunu politik olarak doğru söylemenin yolu

mr duncan we definitely don't say deaf and  dumb i don't know i i've lost i don't know  

bay duncan kesinlikle sağır ve dilsiz demeyiz, bilmiyorum kaybettim, politik olarak neyin politik olarak

what's politically politically correct and what  isn't anymore and quite frankly i don't care  

doğru neyin artık olmadığını bilmiyorum ve açıkçası umurumda değil

uh because i'm not trying to offend anyone anyway  he can't hear me so it's all right but yes so i  

uh çünkü zaten kimseyi gücendirmeye çalışmıyorum o beni duyamıyor bu yüzden sorun değil ama evet yani

haven't we last went to malaysia how many years  ago well last time the last time i went there  

en son malezya'ya gitmedik mi kaç yıl önce  peki en son gittiğimde orada

steve was actually 2014. so i i made a little  video lesson i actually went to malaysia made  

steve aslında 2014'tü. bu yüzden küçük bir video dersi yaptım aslında malezya'ya gittim

a video lesson in malaysia and it is available  on my youtube channel so i did do that but yes  

malezya'da bir video dersi yaptım ve youtube kanalımda mevcut bu yüzden yaptım ama evet

the first time we went to malaysia was in 1996 and  when was the last time i went the last time you  

malezya'ya ilk gittiğimizde 1996'daydı ve en son ne zaman gittim sen en son gittiğinde

went was the same talk was the same time i went  which was i think it was 2001. i think it was then  

aynı konuşmaydı gittiğim zamanla aynıydı yani sanırım 2001 yılıydı. sanırım o zamandı

and i always remember that because i i came back  after you did and i came back the day before  

ve bunu hep hatırlıyorum çünkü ben geri döndüm

9 11. i i came back on the the 8th is that right  no sorry the 10th of september 2001 and of course  

9 11'den önceki gün. 8'inde geri döndüm, bu doğru  hayır üzgünüm 10 Eylül 2001 ve tabii ki

the next day we had the attacks in new york so  i came back the day before not not that there's  

ertesi gün New York'ta saldırılar oldu, bu yüzden önceki gün döndüm,

any significance in that which there isn't and  i flew out somewhere with work the day after  

hiçbir önemi yok  Olmayan şeyde ve ertesi gün iş için bir yere uçtum

yes but anyway that's beside the point  what i was going to say was that i haven't  

evet ama her neyse meselenin dışında diyeceğim şey şuydu ki

seen my friend in malaysia for 20 years 21 years  but no 20 years exactly and yes we've exchanged  

arkadaşımı Malezya'da 20 yıl 21 yıldır görmedim ama hayır 20 yıl aynen ve evet

emails and photographs but suddenly i said happy  birthday and then he messaged me and i got a a  

e-posta ve fotoğraf alışverişinde bulunduk ama aniden doğum günün kutlu olsun dedim ve sonra bana mesaj attı ve

you know a call on my phone to actually see him  live yes and we haven't done that because i didn't  

onu gerçekten canlı görmek için telefonuma bir çağrı aldım evet ve bunu yapmadık çünkü yapmadım

think because he lives in a part of malaysia where  they don't have very good internet connection so  

Malezya'nın çok iyi internet bağlantılarının olmadığı bir bölgesinde yaşadığı için

for him to be able to get a video connection  was pretty amazing so 20 years the first time  

video bağlantısı kurabilmesi oldukça şaşırtıcıydı, yani ilk kez 20 yıl

that we were able to communicate but he had to  go because i think it's ramadan at the moment i  

iletişim kurabildik ama o gitmek zorundaydı çünkü bence şu anda ramazan bence

think i'm right it is because they're eight hours  ahead of us that's it is the start of ramadan  

haklıyım çünkü onlar bizden sekiz saat öndeler yani ramazanın başlangıcı bu yüzden

so of course and our friend does observe  that so yeah it was nice so steve had a  

tabii ki ve arkadaşımız bunu gözlemliyor yani evet güzeldi bu yüzden Steve'in bir

sort of conversation i suppose with someone he  hasn't seen for a while or spoken to or sign  

Sanırım bir süredir görmediği veya konuşmadığı veya işaret

language to and i spoke to my mum on friday and  i haven't been able to speak to her for over a  

dili kullanmadığı biriyle bir tür konuşma ve cuma günü annemle konuştum ve onunla bir yılı aşkın bir süredir konuşamıyorum.

year a year ago was the last time i saw my mum so  it was interesting a lot of people talking about  

annemi son gördüğümde ilginçti birçok kişi

the eurovision song contest oh okay apparently  it's in rotterdam this year okay um palmyra's  

eurovision şarkı yarışması hakkında konuşuyor  oh tamam görünüşe göre bu yıl rotterdam'da tamam um palmyra

mentioned it and people are asking about it um  yes you could call it a song festival i don't  

bahsetmişti ve insanlar bunu soruyor um evet buna bir şarkı festivali diyebilirsin ben bilmiyorum

think it's really a festival just a competition  really yes uh probably not the highest quality  

bunun gerçekten bir festival olduğunu düşünmüyorum, sadece bir yarışma gerçekten evet uh muhtemelen en kaliteli

pop it's pop music probably not the highest  quality in the world yes but uh it's designed  

pop değil pop müziği muhtemelen dünyanın en kalitelisi değil evet ama uh

to win a competition so uh it will have  certain characteristics as a result of that but  

bir yarışmayı kazanmak için tasarlandı bu yüzden uh sonucunda belirli özelliklere sahip olacak ama

we used to enjoy watching it because we had a  commentator in the uk that was very sarcastic  

onu izlemekten zevk alırdık çünkü İngiltere'de neler olup bittiğine ilişkin yorumunda çok alaycı bir  yorumcumuz vardı

uh in his commentary of what was going  on and it was very interesting because  

ve çok ilginçti çünkü

what was displayed because it's mainly european  countries but not exclusively european countries  

gösterilen şey esas olarak Avrupa ülkeleri ancak yalnızca Avrupa ülkeleri değil

okay and certain countries always voted against  never voted for us no matter how good we were yeah  

tamam ve bazı ülkeler her zaman aleyhte oy kullandı ne kadar iyi olursak olalım asla bize oy vermedi evet

and we'd never vote for them it was well it's  so much for us we we weren't in the eurovision  

ve biz onlara asla oy vermezdik bu iyiydi bu bizim için o kadar çoktu ki eurovision

song contest i think you mean i mean the uk the uk  but because it's very divisive in the sense that  

şarkı yarışmasında değildik sanırım İngiltere'yi kastediyorsunuz İngiltere ama bu çok bölücü olduğu için, yani

uh countries that like each other will vote  for their contestant and vice versa and if you  

birbirini seven ülkeler kendi yarışmacılarına oy verecek veya tam tersi ve eğer

don't like a country you don't vote vote for them  it's very very political yeah the eurovision song  

bir ülkeyi sevmiyorsanız onlara oy vermezsiniz, bu çok çok politik evet eurovision şarkısı

contest yeah it's very funny to watch to watch  it for example france would never vote for us  

yarışma evet izlemesi çok komik örneğin fransa bize asla oy vermez   hiç

ever okay we probably would vote for them it  was quite it was very interesting to see you  

tamam biz muhtemelen onlara oy verirdik oldukça ilginçti

know the history of countries uh sort of his  historical uh legacies uh uh their bear bearing  

ülkelerin tarihini biliyorsunuz uh bir nevi onun tarihi uh mirası uh uh

forth on the eurovision song contest what old  sort of old hatreds and and all sorts of things  

eurovision şarkı yarışmasındaki ayıları ne eski tür eski nefretler ve diğer türden şeyler

never die do they with some countries and  that used to come that was very obvious in  

asla ölmezler bazı ülkelerle ve bu

the eurovision song contest but it is it is just a  bit of fun it's a bit of fun it's supposed to be a  

eurovision şarkı yarışmasında çok açıktı ama bu sadece biraz. eğlenceli biraz eğlenceli biraz eğlenceli olması gerekiyor

bit of fun and and some of the music some of the  entries to the eurovision song contest are almost  

ve bazı müzikler eurovision şarkı yarışmasına katılanlardan bazıları neredeyse

experimental so so there have been some  very strange weird and wonderful entries  

deneysel, bu yüzden eurovision şarkı yarışmasına bazı çok garip garip ve harika girişler oldu

to the eurovision song contest i can't  remember where it is this year is it  

bu yıl nerede olduğunu hatırlayamıyorum

island did ireland win last year i can't  remember well ross it's rotterdam this year  

geçen yıl ada irlanda kazandı mı tam hatırlayamıyorum ross bu yıl rotterdam bu çok

oh great that's good so ireland won it last  year but they they win it a lot because uh  

iyi yani geçen yıl irlanda kazandı ama çok kazandılar çünkü uh

but they they always seem to win it quite i think  they've won it up many many times people are  

ama onlar her zaman oldukça kazanmış görünüyorlar bence birçok kez kazandılar insanlar

saying i'm talking too quickly yes it's not that  we don't like the eurovision song contest we do  

çok hızlı konuştuğumu söylüyorlar evet bu eurovision şarkı yarışmasını sevmediğimizden değil

like it okay and it has its followings but it  tends to be very political the way people vote  

beğeniyoruz   hoşumuza gidiyor tamam ve takip edenleri var ancak insanların oy verme şekli çok politik olma eğilimindedir   bu

so it did start out as something that was fun  many years i think it started in the late i  

yüzden uzun yıllar eğlenceli bir şey olarak başladı sanırım geç

went to say the late 1950s i think the eurovision  song contest has been happening for a long time  

1950'lerin sonlarında söylemeye gittim sanırım eurovision şarkı yarışması uzun süredir yapılıyor

before it went on television now i might be  wrong about that but yes so so it has it has  

şimdi televizyona çıkmadan önce bu konuda yanılıyor olabilirim ama evet, yani

been around for a long time but i suppose like  anything when you think about it like anything  

uzun süredir ortalıkta dolaşıyordu ama sanırım her şey hakkında düşündüğünüzde var olan herhangi bir şey gibi sonunda

that exists it always becomes a little bit  political in the end i suppose it's very hard to  

her zaman biraz politik hale geliyor sanırım bundan kaçınmak çok zor onu

avoid it it's funny to watch it anarchy  says i can't bear the eurovision song  

izlemek komik anarşi eurovision şarkı

contest and everything around it  maybe it's because i do love music  

yarışmasına ve etrafındaki her şeye katlanamayacağımı söylüyor belki de müziği sevdiğimdendir

very good sergio says it's a substitute for war  yeah i think you're right i always think that  

çok iyi sergio bunun savaşın yerine geçtiğini söylüyor evet bence sen doğru her zaman

the eurovision song contest is like is like a war  with no casualties well i suppose you're hearing  

eurovision şarkı yarışmasının kayıpsız bir savaş gibi olduğunu düşünürüm pekala sanırım bazı şarkıları

might be one of the casualties having to listen to  some of the songs what have i done mr duncan the  

dinlemek zorunda kalan kayıplardan birinin ne yaptığımı duyuyorsunuz bay duncan

chats disappear i don't know i don't know what  you've done steve i don't know what you've done  

sohbetler kayboluyor ne yaptığını bilmiyorum steve ne yaptığını bilmiyorum

steve once again pressing all the buttons oh it  it disappeared and said uh error okay so i pressed  

steve bir kez daha tüm düğmelere basarak oh o kayboldu ve uh error tamam dedi bu yüzden

something and then it disappeared completely error  but yes uh do i know any singers in turkey no i  

bir şeye bastım ve sonra tamamen kayboldu error ama evet ah türkiye'de hiç şarkıcı tanıyor muyum hayır bilmiyorum

don't but i think uh turkey definitely do uh do  they go do they enter the eurovision song contest  

ama bence türkiye kesinlikle

i think they do you don't have to be in europe  to to uh enter the eurovision song contest um  

yapıyor eurovision şarkı yarışması um

but i think turkey definitely do take part um  but i can't think of don't know the names of any  

ama bence türkiye kesinlikle katılıyor um ama aklıma gelmiyor hiçbir  şarkıcının adını bilmiyorum hayır

singers no richard said we need an american  jury well they would probably favor us yes  

richard amerikan  bir jüriye ihtiyacımız olduğunu söyledi eh muhtemelen bizi tercih ederler evet   pekala belki

well maybe yes but they probably would  it'd be very difficult to get an unbiased  

evet ama onlar Muhtemelen

uh judges of the eurovision song contest yes  you really need a neutral country that has no  

eurovision şarkı yarışmasının tarafsız bir jüri üyesini bulmak çok zor olurdu evet gerçekten tarafsız bir ülkeye ihtiyacınız var ve

hatred towards anyone any anyone in europe which  which to be honest with you these days is isn't  

Avrupa'da hiç kimseye kin gütmüyor ki ki bu  bugünlerde size karşı dürüst olmak gerekirse

easy it's not easy to find a neutral country  do you know who used to be the neutral country  

kolay değil tarafsız bir ülke bulmak kolay değil  eskiden kimin tarafsız olduğunu biliyor musunuz

i think it used to be was it switzerland  well it certainly was during world war  

sanırım eskiden isviçre'ydi  eh kesinlikle 2. dünya savaşı sırasındaydı

ii yes it's very interesting that isn't it um but  i don't know how it would be classed now no uh  

ii evet çok ilginç değil mi ama bilmiyorum şimdi nasıl sınıflandırılacağını biliyorum hayır uh

there we go um last year's cancer two years  ago it was run it was won by the dutch  

işte başlıyoruz um geçen yılki kanser iki yıl önce koştu hollandalı kazandı  yani

so hence it being in rotterdam okay  then obviously we didn't have it i don't  

rotterdam'da olduğu için tamam  o zaman açıkçası bizde yoktu

remember that because it's two years ago tomek of  course yeah uh we didn't have one last year yes  

bunu hatırlamıyorum çünkü iki yıl önce tomek tabi  evet uh geçen yıl bir tane yoktu evet   evet yani oh tabii ki

yes so oh of course coronavirus covid it cancelled  is that right yes of course it's strange isn't it  

koronavirüs covid iptal etti  bu doğru mu evet tabii ki garip değil mi

because i still think it's 2020. it doesn't it  just it just feels like 2020 is still happening  

çünkü hala 2020 olduğunu düşünüyorum. sadece 2020 hala oluyormuş gibi geliyor

i i sometimes forget that this is actually a new  year it still feels like i'm i'm living in 2020.  

bazen bunun aslında yeni bir yıl olduğunu unutuyorum, hala 2020'de yaşıyormuşum gibi geliyor.

there we go so uh tomic will be going to that  i would imagine can't be very far from where he  

yaşadığı yerden çok uzakta olmayabilir,

lives so maybe get some tickets and then you can  take some pictures and show us what it's like yes  

bu yüzden belki biraz bilet alabilir ve sonra bazı fotoğraflar çekip bize bunun nasıl bir şey olduğunu gösterebilirsiniz evet

now we were lucky a few years ago we actually got  some tickets to see when when it was here in the  

şimdi birkaç yıl önce şanslıydık aslında burada  İngiltere'de ne zaman olduğunu görmek için biletlerimiz vardı.

uk because the previous year the uk had won but  this is going back a few years to the late 1990s  

çünkü önceki yıl İngiltere kazanmıştı ama bu birkaç yıl öncesine, 1990'ların sonuna kadar gidiyor   yani 1990'ların sonlarında

so it was it was when we won the eurovision song  contest in the late 1990s but we were lucky enough  

eurovision şarkı  yarışmasını kazandığımız zamanlardı ama

to get some tickets not to the actual performance  but the rehearsal for it so we sat through  

gerçek performansa değil bazı biletler alacak kadar şanslıydık ama bunun provası, bu yüzden oturduk

and watched everything and i think i'm sure it  was the year when when donna international won  

ve her şeyi izledik ve sanırım donna International'ın kazandığı yıldı,

i think it was and i think i think that was the  first time a lot of people had heard of i want to  

sanırım öyleydi ve sanırım bu, birçok insanın beni ilk kez duyduğu zamandı

say transsexuals but i apologize if i've got the  wrong pronoun or or name there but i think i think  

transseksüeller demek istiyorum ama orada yanlış zamir veya/veya isim verdiysem özür dilerim ama sanırım

that was the first time people came across that  sort of thing for the first time and since then  

insanlar bu tür şeylerle ilk kez karşılaşıyordu ve o zamandan beri

i suppose things have changed so it was  always seen as as a sort of milestone year  

sanırım  her şey değişti, bu yüzden donna international'ın eurovision şarkı yarışmasına katılması her zaman bir tür dönüm noktası olarak görüldü

when donna international took part in the  eurovision song contest and of course later  

ve tabii ki daha sonra

on there was that that lady with the beard  as well which came careful why well it was

sakallı bayan da vardı, bu yüzden iyi olduğuna dikkat eden sakallı

it was a lady with a beard am i wrong or right  i'm sure someone and i know you will someone will  

bir bayandı [ __ ] yanlış ya da doğru eminim birisi ve senin yapacağını biliyorum

correct me have we been to turkey  yes uh mia's twice yes with twice  

türkiye'ye gittik mi evet uh mia iki kez evet ile iki kez

we have been there we've had uh lovely holidays  in turkey in the south i think it's the south  

orada bulunduk uh güzel tatiller  geçirdik güneyde türkiye'de güney

um pettier yes we went to turkey i i even made a  lesson so i've made an english lesson in turkey  

um pettier evet türkiye'ye gittik hatta bir ders yaptım bu yüzden türkiye'de ingilizce dersi yaptım bu yüzden

as well so watch that yes what number is it what  number is i have no idea what number it is i've  

izleyin evet hangi sayı o hangi  sayıdır hangi sayı olduğu hakkında hiçbir fikrim yok

i've made so many lessons over the years sometimes  i forget but yes i did make a lesson all about  

elimde   var yıllar boyunca çok fazla ders verdim bazen unutuyorum ama evet tatile gitmekle ilgili bir ders yaptım

going on holiday and the holiday i was taking  was in turkey and it is on my youtube channel  

ve gittiğim tatil türkiye'deydi ve youtube kanalımdaydı

so what are we talking about today mr duncan  well besides the eurovision song contest which  

peki bugün ne hakkında konuşuyoruz bay duncan pekala hakkında konuşacağımızı bilmediğimiz eurovision şarkı yarışması

we didn't know we were going to talk about we're  talking about something pleasant today something  

bugün hoş bir şeyden bahsediyoruz

happy i've noticed outside well first of all you  you've been outside digging in the garden again  

mutlu bir şey fark ettim dışarda ilk olarak sen yine dışarıda bahçeyi kazıyorsun

very busy very busy and we noticed that  there were lots of birds around you because  

çok meşgul çok meşgul ve etrafınızda çok sayıda kuş olduğunu fark ettik çünkü

at this time of year many birds are starting to  build their nests they are looking for places  

yılın bu zamanında birçok kuş yuvalarını yapmaya başlıyor

to build their nests and here is a short video  clip that i filmed around three or four years ago  

yuvalarını yapacak yerler arıyorlar ve işte üç veya dört yıl önce çektiğim kısa bir video klip

and in this video you will see that there is  a small bird trying to get into my letterbox

ve bu videoda küçük bir kuşun posta kutuma girmeye çalıştığını göreceksiniz

this is something i've noticed  can you see what's going on here  

bu benim fark ettiğim bir şey burada neler olduğunu görebiliyor musunuz

a pair of long tail tits are currently  trying to build a nest in this letterbox  

bir çift uzun kuyruklu meme şu anda bu posta kutusuna yuva yapmaya çalışıyor

unfortunately they are having a  little bit of trouble getting in

ne yazık ki onlar içeri girmekte biraz sorun yaşıyor

yes the season for building nests  has returned and lots of birds  

evet yuva yapma mevsimi geri döndü ve şu anda pek çok kuş

at the moment are trying to find  things to build their nests with and  

yuvalarını yapacak  şeyler bulmaya çalışıyor ve

and some of them we think some of them  might already have their chicks don't we  

ve bazılarının civcivlerini çoktan almış olabileceğini düşünüyoruz. biz

at least they they're sitting on their eggs yes  because when i was gardening yesterday digging up  

en azından onlar yumurtalarının üzerine oturuyorlar evet çünkü dün bahçeyle uğraşırken

quite a large area of ground that i want to put  down to grass to extend the area of lawn we're  

oldukça geniş bir alanı kazarken çim alanını genişletmek için çimlere döndürmek istiyorum.

making some changes to the garden which we will  be showing i am we will well okay then you are  

göstereceğimiz bahçe ben iyi olacağız tamam o zaman sen

steve steve himself personally not me because i'm  a lazy bugger steve is is laying some new grass  

steve steve'sin şahsen ben değil çünkü ben tembel bir herifim steve bahçenin önüne yeni çimler koyuyor   biz

on the front of the garden we will be we'll  look look at that in a couple of weeks actually  

olacağız bakacağız bakacağız Aslında birkaç hafta içinde

because steve will be very busy with that  meanwhile i was what i was going to say was  

Steve bununla çok meşgul olacak çünkü bu arada ben

the birds when i was digging the soil it was by  a bush and uh these black birds kept coming down  

toprağı kazarken kuşlara bir çalının yanında olduğunu söyleyecektim ve bu siyah kuşlar erkek ve dişi olarak aşağı inmeye devam etti.

the male and female gathering all the worms  that i was uncovering when i was digging and  

kazarken ortaya çıkardığım tüm solucanları ve

a robin as well and taking them in his beak and  her beak well it was mainly the the male i think  

bir ardıç kuşunu da toplayıp gagasına ve onun gaga kuyusuna alıyor, bence esas olarak

the female was sitting on the eggs and the male  was feeding her because he would collect the worms  

erkekti, dişi yumurtaların üzerinde oturuyordu ve erkek onu besliyordu çünkü o solucanları toplardı

and then disappear in the bush thought i couldn't  see him uh and then kept coming out i nearly uh  

ve sonra onu göremeyeceğimi düşünerek çalılıkların arasında kayboldu uh ve sonra dışarı çıkmaya devam etti neredeyse uh

i knew he knocked and he knocked into him uh fell  on him one one day i mean i turn around and he's  

biliyordum kapıyı çaldığını ve ona çarptığını uh bir gün üzerine düştü yani arkamı döndüm ve o

there like a two foot away what i find interesting  what i find interesting is quite often birds will  

orada   iki adım ötede ilginç bulduğum şey ilginç bulduğum şey genellikle kuşlar

if they have to they will come quite close to  other human beings so here's a quick video clip  

zorunda kalırlarsa diğer insanlara oldukça yaklaşırlar, bu yüzden işte hızlı bir video klip

steve we can talk over this so if we look here  you you will actually be able to see a black bird  

steve bunun üzerinde konuşabiliriz, bu yüzden buraya bakarsak siz aslında siyah bir kuşu

gathering some material for its nest and there  it is coming onto the screen from the top  

yuvası için malzeme toplarken görebilecek ve orada üstten ekrana geliyor

and that looks like i can't quite tell that looks  like a female so i think that is actually a female  

ve görünüşe göre bunun dişi gibi göründüğünü tam olarak söyleyemem bu yüzden bunun aslında bir dişi olduğunu düşünüyorum

and look the the blackbird is actually taking some  of the dried i suppose the dried flowers and look

ve bak karatavuk aslında kurutulmuş çiçeklerin bir kısmını alıyor sanırım kurumuş çiçekler ve bak

this bird is taking that yes that's  before i before i cleaned up the wall yes  

bu kuş onu alıyor evet bu ben duvarı temizlemeden önce evet

isn't that amazing so the the little  black bird is actually gathering  

o kadar harika değil mi yani küçük kara kuş aslında

material for its nest and this is sitting i i  think this is a couple of years ago i filmed  

için malzeme topluyor yuvası ve bu oturuyor sanırım bu birkaç yıl önce

this but the same thing has been happening at  the front of the garden as well because there is  

bunu filme aldım ama aynı şey bahçenin önünde de oluyor çünkü

a nest a blackbird nest actually in our front  garden as well and if you would like to see  

aslında ön bahçemizde bir yuva bir karatavuk yuvası var ve eğer

what a blackbird nest looks like there is a  blackbird nest now this is one that was left  

bir karatavuk yuvasının nasıl göründüğünü görmek istersiniz şimdi bir  karatavuk yuvası var  bu yuva

after the chicks had flown so i i didn't interfere  or or invade the nest for those who are worried  

civcivler uçtuktan sonra kalan bir yuvadır, bu yüzden endişelenenler için müdahale etmedim veya yuvayı işgal etmedim   bu yüzden

so i didn't do it myself but perhaps was  this mess mr doe so this was actually just  

yapmadım bendim ama belki de bu dağınıklıktı Bay Doe, yani bu aslında

at the back of the garage where where  there is a large tree that joins a fence  

garajın arkasındaydı, orada bir çitle birleşen büyük bir ağaç

and and you can see that is actually an image of a  blackbird nest but one that is disused and because  

ve bunun aslında kullanılmayan bir karatavuk yuvası görüntüsü olduğunu görebilirsiniz. ve çünkü

of course you should never disturb a nest if  there are chicks inside you should never do that  

tabii ki yuvayı asla rahatsız etmemelisiniz, eğer içinde civcivler varsa bunu asla yapmamalısınız

uh yes marcia says that there was a hummingbird  who's made a nest has made a nest in the plant  

evet marcia bir sinekkuşu olduğunu söylüyor yuva yapmış bitkide yuva yapmış

that is uh by the door in her house maybe by the  front door or the back door so it may be my see  

yani evinin kapısının yanında olabilir ön kapının yanında veya arka kapının yanında, bu yüzden benim görüşüme göre,

you've got a little plant pot or a plant pot with  a plant in it maybe a bush or tree something and  

küçük bir bitki saksınız veya içinde bir bitki olan bir saksınız olabilir, belki bir çalı veya ağaç gibi bir şey ve

this humming a hummingbird has made a nest in  it that sounds we don't get hummingbirds here in  

bu uğultu bir sinek kuşu, içinde bir yuva yapmış gibi ses çıkarır Birleşik Krallık'ta sinek kuşları alamıyoruz

the uk because we're not warm enough the climate  isn't warm enough beautiful birds by the way two  

çünkü yeterince sıcak değiliz iklim yeterince sıcak değil bu arada iki

small eggs how so that'll be very fascinating to  to watch we were we were commenting on on robin's  

küçük yumurta nasıl yani izlemesi çok büyüleyici olacak hakkında yorum yapıyorduk ardıç kuşu

the other day because robins build their nests  in the right on the ground yes in the most  

geçen gün çünkü ardıç kuşları yuvalarını sağda yere, evet en

vulnerable looking places and yet when  they're flying around they've always got to be  

savunmasız görünen yerlere yaparlar ve yine de etrafta uçarken  her zaman

on top of something high up uh they always  perch themselves high up so they can look down  

yüksek bir şeyin üstünde olmak zorundadırlar, uh her zaman kendilerini yükseğe tünerler aşağı bakabilmeleri için kendilerini

they must feel safe but and yet they build  their nests at the lowest point right on the  

güvende hissetmeleri gerekir ama yine de yuvalarını zeminin en alçak noktasına inşa ederler

ground i can't believe that robin's of of all  the things that a bird should not do it is build  

your nest on the ground where cats can easily  get to them and we have a lot of cats around  

kedilerin kolayca ulaşabilecekleri bir yer ve çevremizde çok sayıda kedi var   bu

here so you do see this sometimes you will walk  along the road and suddenly you will see a nest  

yüzden bunu bazen görüyorsunuz yol boyunca  yürüyeceksiniz ve aniden yolun kenarında bir yuva   göreceksiniz

by the side of the road and there are some  chicks inside all waiting to be fed and it's  

ve içinde bazı  civcivler var, tüm bekleyenler beslenecek ve bu

a little robin's nest rosa says that the same bird  that you've just shown which was a long tail tit  

küçük bir ardıç kuşu yuvası rosa az önce gösterdiğiniz kuşun uzun kuyruk baştankarası olduğunu söylüyor

yeah rosa said she has that bird in her window oh  that does the same in her window so maybe i think  

evet rosa penceresinde o kuşun olduğunu söyledi

we did wonder as well whether they were looking at  their own reflection yes because the letterbox is  

kendi yansımalarına bakıp bakmadıklarını da merak ediyorum evet çünkü posta kutusu

very shiny and maybe the window obviously  you can see your reflection in a window  

çok parlak ve belki pencere bir pencerede yansımanızı görebilirsiniz

rosa so maybe uh maybe they're doing the same yes  i think you might be right yes so it might be a  

rosa yani belki uh belki onlar da aynısını yapıyorlar evet  bence haklı olabilirsiniz evet bu yüzden kendisine

male who who thinks there is another male staring  at him so maybe he's fighting his own reflection  

bakan başka bir erkek olduğunu düşünen bir erkek olabilir, bu yüzden belki de kendi yansımasıyla savaşıyor

i've done that a few times to be honest in the  morning when i've looked in the mirror and i don't  

bunu birkaç kez sabahları aynaya baktığımda dürüst olmak gerekirse yaptım ve bakmıyorum

recognize the person staring back and i start you  are you looking at me are you looking at me no  

bana bakan kişiyi tanıyorum ve sana başlıyorum bana mı bakıyorsun sen bana mı bakıyorsun hayır

straight out of taxi driver sergio says that i'm  always beating around the bush that's a very good  

taksi şoförü doğrudan doğruya sergio benim her zaman lafı gevelediğimi söylüyor bu çok iyi

uh yes you never get to the point what would you  call it that that's a um well it's an idiom an  

uh evet asla asıl konuya gelemezsin ne olurdu buna bir um diyorsunuz, bu bir deyim ve deyim,

idiom that's the word i'm looking for you can say  idiom or phrase mr steve often beats around the  

aradığım kelime bu, deyim veya deyim diyebilirsiniz, bay steve sık sık ortalıkta dolaşıyor

bush by the way we are we are one minute away  from flanks of the world and yes i have added  

bu arada, biz dünyanın kanatlarından bir dakika uzaktayız ve evet

a new country sudan hello sudan you asked last  week and i have delivered so we have flags of the  

yeni bir ülke ekledim sudan merhaba geçen hafta sordunuz ve teslim ettim yani

world coming up in around about 50 seconds and  angola wanted to be added in as well angola is  

yaklaşık 50 saniye içinde dünya bayrakları geliyor ve angola da eklenmek istedi angola

there i added that a couple of weeks ago great so  quickly we can quickly describe the idiom beating  

orada   ekledim ki birkaç haftalar önce harika o kadar hızlı bir şekilde lafı dolandıran deyimi hızlı bir şekilde tanımlayabiliriz

around the bush yes it means to take too long to  to get to your point you are explaining something  

evet demek istediğin noktaya gelmek çok uzun sürüyor bir şeyi açıklıyorsunuz

but but you you are not getting to the point of  what you are talking about you are just talking  

ama siz  neden bahsettiğinizin ana noktasına gelmiyorsunuz sadece konuşmak

talking talking without saying what the subject is  being concise yes using few words to explain what  

konunun ne olduğunu söylemeden konuşmak  özlü olmak kısa ve öz olmak  ne   yapmak istediğinizi açıklamak için birkaç kelime kullanmak ne

you want to do what you want to say come on get  on with it and i do tend to do that that is true  

söylemek istediğinizi hadi devam edin ve ben bunu yapma eğilimindeyim bu doğru   bu

that is true beat around the bush anyway no more  beating around the bush now because it is three  

gerçek çalı her neyse artık çalıların etrafında dolanmak yok çünkü

o'clock here in the uk and it's time to take a  look at those lovely fluttering flags of the world

burada İngiltere'de saat üç ve dünyanın dalgalanan o güzel bayraklarına bir göz atma zamanı

did you see your flag if you didn't see your  flag then please let me know and i will add  

bayrağınızı gördünüz mü bayrağınızı görmediyseniz o zaman lütfen bana bildirin ve ben

it to the flags of the world tomek was it tomek  who asked yes i think it was can you oh no sergio  

onu dünya bayraklarına ekleyeyim tomek tomek miydi kim sordu evet bence yapabilir miydiniz oh hayır sergio

sergio said can you please add the jolly roger  which is the skull and crossbones i like that  

sergio dedi ki lütfen jolly roger ekleyebilir misiniz  ki bu kafatası ve kırık kemikler hoşuma gitti

that's a good idea i suppose it is a flag that's  the pirate flag you don't see it very often  

bu bir iyi fikir sanırım bu bir bayrak korsan bayrağı çok sık görmüyorsunuz

and in fact you don't want to see it yes the jolly  roger it's a it's a it's a pirate flag if you're a  

ve aslında onu görmek istemiyorsunuz evet neşeli roger bu bir korsan bayrağı

pirate you will fly one of these yes so i'm i'm  thinking of adding some other flags that that  

bunlardan birini uçuracağım evet bu yüzden ülkelere ait olmayan başka bayraklar da eklemeyi düşünüyorum bu yüzden

aren't flags that belong to countries so there  are lots of other flags as well that you see so i  

gördüğünüz birçok başka bayrak da var bu yüzden

might add some as well maybe the pride flag maybe  the the cnd flag maybe the i don't know flag of  

belki de bazılarını ekleyebilirim gurur bayrağı belki cnd bayrağı belki bilmiyorum bayrağı

what can you think of another funny flag yes  well yeah i don't know whether we want too  

başka bir komik bayrak hakkında ne düşünüyorsunuz evet  pekala evet çok

many funny flags but anyway it's up to you it's  your bag mr duncan it's your bag not necessarily  

fazla komik bayrak isteyip istemediğimizi bilmiyorum ama yine de bu size kalmış, sizin çantanız Bay Duncan bu senin çantan değil ille de

not necessarily funny flags but other flags  that aren't proper flags yes they are still  

komik bayraklar değil ama diğer bayraklar uygun bayraklar değil evet onlar yine de

proper flags but you could uh they wouldn't have a  country underneath they might stand for something  

uygun bayraklar ama yapabilirsin uh onların altında bir ülke olmazdı başka bir şeyi temsil edebilirler başka bir şeyi temsil edebilirler

else we've got an invite oh we've got an invite  we get lots of invites which is lovely yeah uh  

bir davetimiz var oh biz bir davetim var  bir sürü davet alıyoruz ki bu çok güzel evet uh

from my a's or me a's not sure if i've  pronounced your name correctly in turkey  

benimkilerden mi yoksa benden mi emin değilim adınızı türkiye'de doğru telaffuz ettim

invited us to antalya oh yes um so we've  got an invite so we're going to do a tour  

bizi antalya'ya davet etti oh evet um yani bir davet aldık yani biz' dünya turu yapacağız

of the world because we've been invited to  france haven't we brazil brazil all over the  

çünkü fransa'ya davet edildik brezilya brezilya her yerde değil mi

place so we're going to do a world tour not this  year obviously but when everything's calmed down  

yani bu yıl değil tabii ki ama her şey sakinleştiğinde bir dünya turu yapacağız   evet uh o

yes uh then we will i think do a world tour and we  will of course be asking for substantial donations  

zaman biz bir dünya turu yapmayı düşünüyorum ve tabii ki

to fund that trip we will definitely we  will definitely need donations to get  

bu geziyi finanse etmek için önemli miktarda bağış isteyeceğiz kesinlikle dünyayı dolaşacak uçaklara binmek için kesinlikle bağışlara ihtiyacımız olacak

on planes to fly around the world no richard we  will not be putting the nazi flag on there oh yeah  

hayır richard oraya nazi bayrağını asmayacağız oh evet

come on come on you want mr duncan to stay on  air don't you yeah i wouldn't do it anyway what  

hadi hadi bay duncan'ın yayında kalmasını istiyorsun değil mi evet ben zaten yapmazdım ne   steve'in

i like the way steve says it that i might do it i  would not do that no i said that you wouldn't no  

yapabileceğimi söylemesi hoşuma gitti bunu yapmayacağım hayır yapacağını söyledim hayır hayır

i said that you wouldn't yes i want to stay on air  yes valentin we have got the uni the european flag  

yapmayacağını söyledim evet yayında kalmak istiyorum evet valentin üniversitemizin avrupa bayrağı var

on there it is there yes that's you mr duncan did  add that on it is there um so i think chili's on  

orada orada evet bu sensin bay duncan ekledi  üzerinde orada mı um bu yüzden sanırım acı biber yanıyor

there as well i still can't believe you said that  well i can say the word the word is not you no  

orada da bunu söylediğine hala inanamıyorum  pekala kelimeyi söyleyebilirim kelime siz değilsiniz hayır

not you i'm not not everything that happens is  you mr steve no i can't believe you said that that  

siz değilim ben değilim olan her şey sizsiniz bay steve hayır bunu   yapacağınızı söylediğinize inanamıyorum

you would think out there in youtube land that i  would be so insensitive uh what about andorra uh  

youtube ülkesinde çok duyarsız olacağımı düşünüyorum uh peki ya andorra uh

wasn't she the auntie on bewitched wasn't  that art andorra yes that is a european  

büyülenmiş teyze değil miydi o sanat andorra değil miydi evet orası bir avrupa

country okay and we'll look that up well yes  we might get somebody from andorra watching us  

ülkesi tamam ve buna iyi bakacağız evet alabiliriz andorra'dan biri bizi izliyor

um by the way uh just to point out okay that  um on the eurovision song contest okay the the  

bu arada uh sadece şunu belirtmek için tamam  um eurovision şarkı yarışmasında tamam

person with a beard was actually a man apparently  yes uh oh i see the man with a beard dressed as  

sakallı kişi aslında bir erkekti evet uh oh sakallı adamı kadın gibi giyinmiş görüyorum.

a woman i must admit i did not a woman with a  beard i did dressed as a woman i didn't look  

itiraf ediyorum sakallı bir kadın yapmadım kadın kılığına girdim

that closely uh i will be honest how you can get  yourself into trouble well i'm not i don't think  

o kadar yakından bakmadım uh dürüst olacağım başınızı nasıl belaya sokabilirsiniz pek sanmıyorum

i'm in trouble no i know i'm not saying you are  i'm just saying that's how you can if we were sort  

başım belada değil hayır biliyorum öylesin demiyorum sadece böyle yapabilirsin, eğer biz bir

of famous public figures and we was to do you know  say something like that we we would be accused of  

nevi tanınmış tanınmış kişiler olsaydık ve yapacak olsaydık bilirsin böyle bir şey söyleseydik

being sort of politically incorrect or something  uh i mean we'd never get halfway through it any  

politik olarak yanlış olmakla veya başka bir şeyle suçlanırdık uh, demek istediğim, hiçbir zaman yarısına gelemezdik herhangi bir

of our pro they'd all be banned wouldn't they  have half our live lessons would be banned okay  

profesyonelimiz hepsi yasaklanırdı onların yarısı yoksa canlı derslerimizin yarısı yasaklanırdı tamam

i think if we were famous some of the some  of the things that we come out with well i do

sanırım ünlü olsaydık bazı geldiğimiz bazı şeyler çok geçmeden

you will need a whole live stream before long  to show all the life all the flags of the  

tüm canlı yayına ihtiyacın olacak tüm hayatı tüm dünyaya göstermek için dünyanın tüm bayrakları

world says this is actually you're correct  you're right actually this is true because  

bunun aslında sen haklısın diyor haklısın aslında bu doğru çünkü

i've noticed that my flags of the  world has slowly got longer and longer  

fark ettim ki bayraklarım dünya yavaş yavaş uzadı

it used to be about two and a half minutes and  now it's around well just over three minutes  

eskiden yaklaşık iki buçuk dakikaydı ve şimdi yaklaşık üç dakikadan biraz fazla   bu

so i think my flags of the world  is slowly getting longer and longer  

yüzden yeni bayraklar ekledikçe dünya bayraklarım yavaş yavaş uzuyor

as i add new flags rosa says when will you get  to retirement in the uk is there an age well  

rosa ne zaman olacağını söylüyor İngiltere'de  emekli olmanızın bir yaşı var mı

officially it is 65 uh well it used to be  oh it used to be 60 for women and 65 for men  

resmi olarak 65'tir uh eskiden öyleydi  oh eskiden kadınlar için 60 ve erkekler için 65

okay but uh we're in an age of equality now uh so  the ladies have lost out in the uk here because uh  

tamam ama uh artık eşitlik çağındayız uh yani bayanlar Birleşik Krallık'ta burada kaybettiler çünkü uh

it's 65 now for men and women so instead of  lowering the men yes they've actually made  

artık erkekler ve kadınlar için 65 yaşında yani erkekleri düşürmek yerine evet aslında

the women work longer uh you see this is what  happens you wanted equality and i think this  

kadınları daha uzun süre çalıştırdılar uh görüyorsunuz işte olan bu eşitlik istediniz ve bence bu

is a good example of it backfiring yes it really  did backfire yes you see you know now we thought  

iyi bir örnek geri tepti evet gerçekten geri tepti evet görüyorsunuz şimdi biliyorsunuz

the men thought that you would lower it to  the same as women but unfortunately now women  

erkekler bunu kadınlarla aynı seviyeye indireceğinizi düşündük ama ne yazık ki artık kadınlar

ladies you now have to work longer because  you wanted equality well in the uk that is  

bayanlar artık daha uzun çalışmanız gerekiyor çünkü  Birleşik Krallık'ta eşitliği iyi istiyordunuz yani

oh yes i know yes that's very interesting because  there's been a lot of debate about wages disparity  

oh evet biliyorum evet bu çok ilginç çünkü ücret eşitsizliği hakkında pek çok tartışma oldu   Birleşik Krallık'ta aynı işleri yapan

a difference okay between wages of men  and women doing the same jobs in the uk  

kadın ve erkeklerin ücretleri arasında tamam   bir fark var

and it is still the case but not as bad as  it used to be that a man and a woman doing  

ve durum hala böyle ama eskisi kadar kötü değil tam olarak aynı işi yapan bir erkek ve bir kadın

exactly the same job often the man is paid more  yes but the compensation i i suppose you could  

genellikle erkeğe daha fazla maaş alıyor evet ama sanırım

have said for that was that women get to retire  earlier and can take their state pension earlier  

bunun için söyleyebileceğiniz tazminat, kadınların daha erken emekli olduğu ve devlet emekli maaşlarını daha erken alabilecekleriydi

but the wages now are very similar okay i'm not  saying it's completely the same but certainly  

ancak şimdi ücretler çok benzer tamam tamamen aynı olduğunu söylemiyorum ama kesinlikle

the gap has been closed but unfortunately women  now have to retire at 65. so why don't i get paid  

fark kapandı ama ne yazık ki kadınlar artık 65 yaşında emekli olmak zorunda. öyleyse neden

the same as successful women on youtube you  see and that's sexist youtube that's sexism  

youtube'daki başarılı kadınlarla aynı parayı almıyorum ve bu youtube cinsiyetçi, bu cinsiyetçilik

i i don't get as much there are lots of ladies  teaching english on youtube who get more than me  

i i o kadar fazla alma youtube'da İngilizce öğreten ve benden daha fazla alan birçok bayan var

so so that that's unfair that sexist that is  the the problem is that the retirement age well  

yani bu haksızlık o kadar cinsiyetçi ki sorun şu ki emeklilik yaşı

actually the retirement age because when you  get your state pension okay i mean you can  

aslında emeklilik yaşı çünkü devlet emekli maaşını aldığında tamam yani istediğin

retire whenever you like you can draw a pension  from the age of 55 if you've got a you know  

zaman emekli olabilirsin 55 yaşından itibaren emekli maaşı alabilirsin eğer

like a personal pension okay you can draw that  from 55 but you cannot now get a state pension  

bireysel emekli maaşı gibi bir bilgin varsa tamam bunu 55 yaşından itibaren alabilirsin ama şimdi 67 yaşına kadar devlet emekli maaşı alamazsın

until you're 67. well i can't depends on when you  were born uh so they changed it you used to be  

.peki ne zaman doğduğuna bağlı olamam bu yüzden değiştirdiler sen eskiden

women used to get it at 60 men would get it  at 65 but a few years ago they changed that  

kadınlar 60 yaşında alırdı erkekler 65 yaşında alırdı ama birkaç yıl önce bunu değiştirdiler

and depending on when you were born i can't so  i was born in 1961 so i can't i have to wait  

ve ne zaman doğduğuna bağlı olarak ben yapamam yani 1961'de doğdum bu yüzden

now till i'm 67 and so do women so it's gone up  from for a lot of women it's gone from 60 to 67  

şimdi 67 yaşıma kadar beklemek zorunda kalamam ve kadınlar da öyle yani çoğu kadın için yükseldi  60'tan 67'ye çıktı

okay whereas for men it's gone from 65 to 67  and the younger you are it's going to be even  

tamam oysa erkekler için gitti 65'ten 67'ye ve ne kadar gençseniz, daha da geç olacak, yani çok geçmeden

later so before long you'll be 70. so it's quite  late do you remember when we went used to go to  

70 olacaksınız. bu yüzden oldukça geç oldu, eskiden malezya'ya gittiğimizi hatırlıyor musunuz,

malaysia mr duncan i'm sorry i'm boring you're  talking about pensions this is very boring but  

Bay Duncan, üzgünüm, sizi sıkıyorum emekli maaşlarından bahsediyoruz bu çok sıkıcı ama

if you're nearing the retirement  age though it's quite interesting  

emeklilik yaşına yaklaşıyorsanız Malezya'da oldukça ilginç olmasına rağmen

in malaysia i remember over there they could take  their pension at 55 a state pension yeah i don't  

orada hatırlıyorum 55 yaşında bir devlet emekli maaşı alabilirler evet

know whether that's still the same if we've got  anybody watching in malaysia but it used to be  

bunun hala aynı olup olmadığını bilmiyorum Malezya'da izleyen kimsemiz var ama eskiden

state pension at 55 which shows how wealthy  malaysia must be if they could have afforded  

55 yaşında devlet emekli maaşıydı ki bu, Malezya'nın bunu yapmaya gücü yetseydi ne kadar zengin olması gerektiğini gösteriyordu

to do that and that was in 2000 in the year  2000. okay so interesting be interesting to  

ve bu 2000'de, 2000 yılındaydı. tamam çok ilginç, ilginç olabilir

know what the state retirement age is  for other countries watching us oh dear  

bilmek ne  eyalet emeklilik yaşı bizi izleyen diğer ülkeler içindir ah canım

so yes it's quite late in this country yes but  then we do live a long time so the answer to  

yani evet bu ülkede oldukça geç evet ama o zaman uzun bir süre yaşıyoruz yani

the question seven minutes ago it's now the  same am i beating around the bush mr duncan  

sorunun yanıtı  yedi dakika önce şimdi aynı  lafı dolandırmaya çalışıyorum Bay Duncan

yes that is a classic example of me beating  around the bush taking a long time to answer  

evet bu benim çalıların etrafında dolanıp yanıtlamamın uzun zaman aldığı klasik bir örnektir

what was a very simple question that is a that  is a really big bush by the way a really big one

çok basit bir soru olan bu  bu arada gerçekten büyük bir çalı bu arada

just like the one i was cutting earlier  outside in the garden of course fine  

daha önce dışarıda kestiğim gibi gerçekten büyük bir çalı bahçe elbette güzel

we are we are going to take a look at something  we did in the garage i'm going to india  

garajda yaptığımız bir şeye bakacağız  Hindistan'a gidiyorum

nissan you're getting you get state pension  at 60. 67 here you have to wait now yes  

nissan 60 yaşında devlet emekli maaşı alıyorsun . 67 burada şimdi beklemelisin evet

it's now 67 i think i think in a couple of years  it'll be 80. i think basically they're going to  

şimdi 67 sanırım birkaç yıl içinde 80 olacak. bence temelde

get us all to work until we all just drop dead  at work you know you you're going to go into work  

hepimizi işe sokacaklar ta ki hepimiz işte ölünceye kadar işe gideceğinizi biliyorsunuz

and there's going to be lots of dead people around  you as they're all just falling to the floor so i  

ve gidiyor çevrenizde bir sürü ölü insan var çünkü hepsi yere düşüyor, bu yüzden bence

think that might be the future here in here in the  uk sudan and i hope you liked uh lena hello lena  

burada İngiltere Sudan'da gelecek bu olabilir ve umarım uh lena'yı beğenmişsinizdir merhaba lena

did you see your flag in flags of the world  that was duncan added that in especially for  

bayrağınızı bayraklarda gördünüz mü duncan olan dünya özellikle

you last week okay 65 to retire there  uh okay i'll go so what is it in russia  

sizin için geçen hafta tamam 65 orada emekli olmak için uh tamam gideyim peki rusya'da ne var   günleri

you've said that you're counting the  days a lot of people do count the days so  

saydığınızı söylediniz birçok insan günleri sayıyor yani

how old do you have to be before you can get a  state pension in russia i wonder who's the lowest  

rusya'da devlet emekli maaşı alabilmek için kaç yaşında olmanız gerekiyor en düşük kimin olduğunu merak ediyorum

you weren't going to talk about this today but i'm  interested what's the let's see which country has  

bugün bundan bahsetmeyeceksiniz ama neyle ilgileniyorum bakalım hangi ülkenin

the lowest retirement age before they can take  a state a state pension i'm talking about mr  

en düşük emeklilik yaşına sahip olduğunu görelim devletten emekli maaşı alın, Bay

duncan will be fast asleep uh but yeah and and my  viewing figures are just plummeting are we talking  

Duncan'ın derin uykuda olacağından bahsediyorum ama evet ve benim izleme rakamlarım hızla düşüyor

about prince philip how have you already talked  about that we've already mentioned that steve  

Prens Philip'ten mi bahsediyoruz, Steve'den

ironically today i'm trying to  talk about happiness and positivity  

bugün ironik bir şekilde bahsetmiştik. mutluluk ve pozitiflik hakkında konuşmaya çalışıyorum peki bu

well that's positive getting you getting  your retargeting your pension yes 64 in  

olumlu, emekli maaşınızı yeniden hedeflemenizi sağlıyor    isviçre'de evet 64 bakalım

switzerland let's see which is the lowest i bet  the richest country has the lowest retirement age

hangisi en düşük ben bahse girerim  en zengin ülke en düşük emeklilik yaşına sahiptir

and uh now which was the other country  we remember north sea oil okay uh  

ve uh şimdi diğer ülke hangisiydi hatırlıyoruz kuzey denizi petrolü tamam ah

i think it's the dutch have  got a massive like a trillion  

bence  hollandalıların

euro fund that they built up from north sea oil  and uh so i bet the retirement age is very low  

kuzey denizi petrolünden elde ettikleri bir trilyon    avro gibi devasa bir fonları var ve bahse girerim o ülkede emeklilik yaşı çok düşük

in that country uh because we had no sea or but  we squandered all the money and didn't save any  

uh çünkü denizimiz yoktu veya ama biz tüm parayı çarçur etti ve hiçbirini biriktirmedi

of it uh or it could be norway i'm not exactly  i'm not entirely sure now okay good dutch uh  

uh ya da norveç olabilir tam olarak emin değilim şimdi tam olarak emin değilim tamam iyi hollanda uh

maybe tomic can tell us yes it's it's at least it  is one of the big land masses on the planet earth  

belki tomic bize evet diyebilir en azından o büyüklerden biri dünya gezegenindeki kara kütleleri

uh correct 55 still says pauline wong no doubt  you must be in malaysia i'm i could go there now  

uh doğru 55 hala pauline wong diyor hiç şüphesiz malezya'da olmalısınız şimdi oraya gidebilirim

and retire can i get because well you would have  been retired for five years we should have stayed  

ve emekli olabilir miyim çünkü pekala beş yıl emekli olacaktınız

there mr duncan become citizens of malaysia and  we could have retired at 55 yeah we're living a  

orada kalmalıydık   Bay Duncan Malezya vatandaşı olabilirdik ve 55 yaşında emekli olabilirdik

life of luxury well i i wouldn't have minded that  to be honest i would have loved that i would but  

evet lüks bir hayat yaşıyoruz.

steve didn't want to you see but i did i i could  have lived there i loved it it had everything  

orada yaşayabilirdim, onu seviyordum, her şeye sahipti

i wanted all of the delicious tasty food oh yes  if you ever go to malaysia you must go to penang  

tüm lezzetli ve lezzetli yemekleri istiyordum oh evet bir gün Malezya'ya gidersen Penang'a gitmelisin

and experience some of the the street food  soviet union is 55 for women and 60 for men  

ve sokak yemeklerinden bazılarını deneyimlemelisin Sovyetler Birliği kadınlar için 55, erkekler için 60'tır

that's very good um so i could go there now become  a citizen and retire yes because i am a course 60.  

bu çok iyi yani oraya gidip şimdi vatandaş olabilirim ve emekli olabilirim evet çünkü 60 yaşındayım.   evet

yes although obviously no am i a woman though i  could retire i could have retired at 55. this is  

açıkçası hayır olmasına rağmen bir e emekli olabilirdim ama 55 yaşında emekli olabilirdim. bu

like a monologue it is really isn't it yes but  yes there we go soviet uh citizens being well  

bir monolog gibi, gerçekten değil öyle değil evet ama evet işte sovyet uh vatandaşlar

looked after by their government uh yes that's  well yeah well yes yes 55. yes 60. we've got  

hükümetleri tarafından iyi bakılıyor uh evet bu iyi evet pekala evet evet 55. evet 60. ben

to wait until i'm 67. yes we know you've told us  this uh it seems like a big it's my birthday says  

67 yaşıma gelene kadar beklememiz gerekiyor. evet biliyoruz ki bize bunu söyledi uh büyük gibi görünüyor bu benim doğum günüm diyor

new earth aka our pit oh i see uh it's  not it's not his birthday by the way oh  

yeni dünya aka bizim çukurumuz oh görüyorum uh bu bu bu onun  doğum günü değil bu arada oh

of course i've fallen for it again do i  have to keep reminding you i'm so gullible  

tabii ki yine aşık oldum size  hatırlatmaya devam etmem gerekiyor ben' o kadar safım

that might be the most accurate thing you've  said ever i am the most gullible person that's  

bu şimdiye kadar söylediğin en doğru şey olabilir ben gelmiş geçmiş en saf insanım sen

ever walked you really do you you believe  anything i believe anything anybody tells me  

gerçekten inanıyor musun herhangi bir şeye inanıyorsun birinin bana söylediği herhangi bir şeye

how steve hasn't been tricked or scammed  out of all his money i will never know  

steve nasıl kandırılmadı veya dolandırılmadı parayı asla bilemeyeceğim peki

well we won't go into that but it's  according to santorino in italy it's 80 years  

buna girmeyeceğiz ama italya'daki santorino'ya göre 80 yıl

uh i'm not sure if that's correct  wow um well why aren't you sure  

bunun doğru olup olmadığından emin değilim vay be neden emin değilsiniz

i think i think i'm not sure if i'm reading  saturino's comment correctly oh i see

sanırım emin değilim eğer saturino'nun yorumunu doğru okuyorsam, görüyorum ki

vanch says what is this stream about it's about  

vanch, bu akışın neyle ilgili olduğunu

learning english i think i think they mean in the  in the 80s and the 1980s okay oh yes that's right  

ingilizce öğrenmekle ilgili olduğunu düşünüyorum, bence 80'lerde ve 1980'lerde demek istiyorlar, tamam oh evet bu doğru

who who's retiring when they're 80.  some people retired when they're  

80 yaşında kim emekli oluyor. bazı insanlar

40 years old yes amazing well if you if you win  the lottery i suppose you can retire when you well  

40 yaşında emekli olurlar evet harika iyi eğer piyangoyu kazanırsanız, iyi olduğunuzda emekli olabilirsiniz

after winning the lottery you could retire who who  carries on working i suppose i would if i if i won  

piyangoyu kazandıktan sonra çalışmaya devam eden emekli olabilir, sanırım ben

a lot of money i would carry on doing this i would  i would still do this all the time i've bored john  

kazanırsam  çok para bunu yapmaya devam ederdim bunu yine de yapardım john'u

to tears because he's going off now to read a book  so please stay there are more interesting things  

gözyaşlarına boğdum çünkü o şimdi bir kitap okumaya gidiyor bu yüzden lütfen orada kalın konuşacağımız daha ilginç şeyler

that we will talk about i think sometimes  i think sometimes i think sometimes steve  

bazen düşünüyorum bazen düşünüyorum bazen steve

doesn't quite get what this is about it's it's  not about just mr steve's monologues it's about  

bunun neyle ilgili olduğunu tam olarak anlamıyor bu sadece bay steve'in monologlarıyla ilgili değil

english and i was going to talk about all sorts  of things come on then and it's 20 past three  

ingilizceyle ilgili ve ben her türden konuşacaktım o zaman hadi ve saat üçü 20 geçiyor

no one wants to listen to pension talk well  it was just because it came up you see yes  

kimse istemiyor emeklilik konuşmasını iyi dinlemek için bu sadece ortaya çıktığı içindi evet

a simple question what's the retirement age  in the uk yeah 67 it depends on your age but  

basit bir soru  Birleşik Krallık'ta emeklilik yaşı nedir  evet 67 yaşınıza bağlıdır ama

i don't think any yes anyway that's right  next next thing it depends on your age okay  

herhangi bir evet olduğunu düşünmüyorum zaten bu doğru  bir sonraki şeye bağlı yaşın tamam   ah canım

oh dear i feel exhausted i i really i i want to i  want to eat my little pan or chocolate but you eat  

yorgun hissediyorum ben gerçekten istiyorum küçük tavamı veya çikolatamı yemek istiyorum ama sen

that and i'll carry on talking about retirement  have you seen this obviously these are lovely soft  

onu ye ve ben emeklilik hakkında konuşmaya devam edeceğim bunu gördün mü belli ki bunlar çok güzel yumuşak

it's it's a type of soft bread with chocolate  inside it's called pan or chocolate it is actually  

bu bir tür yumuşak içinde çikolata olan ekmeğe tava veya çikolata denir aslında

a french sweet and it's absolutely delicious  i love them i can't how many have you eaten  

bir fransız tatlısı ve kesinlikle lezzetlidir onları seviyorum şimdiye kadar kaç tane yediniz bilmiyorum bu yüzden

so far so i've eaten six of them so what did you  want to talk about that we still have time to talk  

altı tane yedim, bunun hakkında ne  konuşmak istediniz

about before the sentence game yes because  we have the sentence game coming up soon yes  

Cümle oyunundan önce  hakkında konuşacak vaktimiz var   evet çünkü yakında bir cümle oyunumuz var evet

since sentence game today but we were going  to look at some words to do with positivity  

bugün cümle oyunundan beri ama olumlulukla ilgili bazı kelimelere bakacaktık

we were going into the garage as  well but we don't have time for that  

biz de garaja gidiyorduk ama yapmıyoruz bunun için vaktim yok

because steve was just talking and talking like  lewis lewis hello lewis it is not snooze birthday  

çünkü steve lewis lewis merhaba lewis gibi konuşuyordu ve konuşuyordu bu doğum günü erteleme değil   hayır bence

no i think lewis is pointing out that that  is a trick yes i think i think i think lewis  

lewis bunun bir numara olduğuna işaret ediyor evet bence lewis

is testing your gull ability and uh well  you see the the trouble is snow earth aka uh

martı yeteneğinizi test ediyor ve uh peki görüyorsunuz sorun snow earth, aka uh

what's new earth of the name well just  a few seconds now i can't remember  

adın yeni dünyası nedir pekala birkaç saniye şimdi hatırlayamıyorum   arp bu

arp it's carpet you've now said that you've  had covid but we how can we believe you yes  

halı, şimdi covid geçirdiğinizi söylediniz ama size nasıl inanabiliriz evet

that is the problem if you lie too many times  about something people will just not trust you  

sorun bu, insanların bir şey hakkında çok fazla yalan söylemesine güvenmeyeceksin, ağla

cry wolf you will lose your credibility for  lying i'm going to assume that you have had it  

kurt, yalan söylediğin için güvenilirliğini kaybedeceksin, buna sahip olduğunu varsayacağım

but and i hope that you have  recovered uh but if i find out that um  

ama ve umarım iyileşmişsindir uh ama eğer ben öğren ki um

it's another lie a white lie let's just say a fun  lie okay then we may have to ask the moderators  

bu başka bir yalan beyaz bir yalan hadi eğlenceli bir yalan söyleyelim tamam o zaman moderatörlerden

to step in i don't think pretending to have  corona viruses is is a fun lie to be honest mia  

devreye girmelerini istemek zorunda kalabiliriz korona virüsleri varmış gibi davranmanın  eğlenceli bir yalan olduğunu düşünmüyorum dürüst olmak gerekirse mia

says i have a question i'm feeling shy and  stressed when speaking english what should i do  

sahip olduğumu söylüyor ingilizce konuşurken utangaç ve stresli hissettiğim bir soru ne yapmalıyım

take some deep breaths breathe in slowly for four  seconds and then out for eight seconds do that  

birkaç derin nefes alıp dört  saniye yavaşça nefes alın ve ardından sekiz saniye boyunca nefes verin

three times before you speak just to calm that  actually cuts off the stress response and now  

sakinleşmek için bunu konuşmadan önce üç kez yapın, bu da aslında stres tepkisini keser ve şimdi

here's a sensible answer keep doing it anything  that you start doing that you feel nervous about  

burada mantıklı bir cevap var  yapmaya başladığınız gergin hissettiğiniz

or afraid to do do it realize what you said so  quite often quite often you should face your fears  

veya yapmaya korktuğunuz şeyi yapmaya devam edin, ne söylediğinizin farkına varın, bu nedenle oldukça sık ve sıklıkla korkularınızla yüzleşmeniz gerekir   bu

so if it's something that you've started doing  for the first time something you've started  

nedenle, yapmaya başladığınız bir şeyi ilk kez

doing maybe you feel a little shy and awkward  and it's the same whatever we are talking about  

belki biraz utangaç ve garip hissedersiniz ve her ne hakkında konuşursak konuşalım aynı şey

it's it's a bit like when i started doing my live  streams i felt awkward nervous but i kept doing it  

canlı yayınlarımı yapmaya başladığımda kendimi garip gergin hissettim ama yapmaya devam ettim

i carried on doing it and then suddenly i realized  that i enjoyed doing it so it's the same if you  

yapmaya devam ettim ve sonra aniden bunu yapmaktan zevk aldığımı fark ettim bu yüzden aynı şey

are trying to speak english if you are trying  to gain confidence don't give up keep doing  

İngilizce konuşmaya çalışıyorsan güven kazanmaya çalışıyorsan pes etme yapmaya devam et

it push yourself you have to learn sometimes  to actually push yourself further and further  

kendini zorla bazen kendini gerçekten daha fazla zorlamayı öğrenmelisin ve daha fazla   ama

but of course the deep breaths are okay well if  you yes obviously what mr duncan is saying is  

tabii ki derin nefesler iyidir, eğer  evet, tabii ki Bay Duncan'ın söylediği şey

practice practice practice and eventually you  will develop the confidence then you won't be  

pratik pratik pratik yapmaktır ve sonunda özgüveninizi geliştirirsiniz, o zaman eskisi

as nervous yes but if you feel like really nervous  or tense before you're going to do something  

kadar gergin olmazsınız evet, ancak karşınızda gerçekten gergin veya gergin hissediyorsanız Bir şey yapacaksanız

then that deep breathing exercise can really  work because it cuts off the stress response  

o zaman bu derin nefes egzersizi gerçekten işe yarayabilir çünkü stres tepkisini keser

breathe in slowly for four seconds out for  eight seconds and do that three or four times  

dört saniye boyunca yavaşça nefes alın ve  sekiz saniye boyunca bunu üç veya dört kez yapın

and that will at least calm you and then you can  practice and then you can practice and practice  

bu sizi en azından sakinleştirir ve sonra pratik yapabilirsiniz ve sonra pratik yapabilir ve pratik yapabilirsiniz

and then you won't get stressed that's it as mr  duncan said the more you do something the more  

ve sonra strese girmezsiniz, Bay Duncan'ın dediği gibi, bir şeyi ne kadar çok yaparsanız, o kadar çok   o kadar çok

you enjoy it the more you enjoy it the more you  want to do it and the cycle will then continue  

keyif alırsınız, o kadar çok yapmak istersiniz ve döngü devam eder   ne

what's next mr duncan what's next what's left well  we have flags of the world i was going to quickly  

sonra bay duncan sırada ne var geriye pekala dünya bayraklarımız var hızlıca

look at some flags of the world not flags of the  world because it's in front of me on the screen  

dünyanın bazı bayraklarına bakacaktım dünya bayraklarına değil çünkü ekranda önümde

you can't see this but my screen  has lots of things on it and the  

bunu göremezsiniz ama benim ekranımda üzerinde bir sürü şey var ve

thing that's staring at me now is flags  of the world but it shouldn't be instead  

şu anda bana bakan şey dünyanın bayrakları ama bunun yerine olmamalı

oh dear i might start doing this by myself by the  way you mean i could escape and have sunday all to  

ah canım bunu kendi başıma yapmaya başlayabilirim bu arada kaçabilir ve pazar gününü tamamen kendime ayırabilirim demek istiyorsun

myself if you want to so maybe okay oh dear we are  talking about being happy today because well we've  

eğer sen çok istiyorum belki tamam canım bugün mutlu olmaktan bahsediyoruz çünkü

had some sad moments this week in the uk on friday  a member of the royal family prince philip passed  

bu hafta İngiltere'de cuma günü bazı üzücü anlar yaşadık kraliyet ailesinin bir üyesi prens philip vefat etti

away and a lot of people were feeling unhappy  not quite i will say this steve it wasn't quite  

ve pek çok insan kendini mutsuz hissediyordu tam olarak değil bu steve'in

the same level as princess diana so i would say  princess diana here and maybe prince philip here  

prenses diana ile pek   aynı seviyede olmadığını söyleyeceğim, bu yüzden burada  prenses diana ve belki de prens philip burada

but princess diana i don't think i've ever seen  anything like that no i don't think we ever will  

ama prenses diana daha önce hiç böyle bir şey gördüğümü sanmıyorum hayır sanmıyorum bir

again maybe when the queen says goodbye maybe  but who knows well i think when when you know  

daha belki kraliçe veda ettiğinde belki ama kim bilir ne zaman

somebody is at the end of their life their natural  life okay then it doesn't come as a surprise  

birinin ömrünün sonuna geldiğini bildiğin zaman normaldir tamam o zaman bu hiç şaşırtıcı olmaz

particularly when that person has just spent four  weeks in hospital yes for a heart condition yes  

özellikle o kişi sadece dört tane geçirmişse kalp rahatsızlığı için haftalarca hastanede evet

and if you're 99. but when said somebody and  when you're 99 that's what i mean but when  

ve 99 yaşındaysanız. ama biri 99 yaşında dendiğinde demek istediğim buydu ama

princess diana died it was a big shock because it  was unexpected and it was violent yeah what what's  

prenses diana öldüğünde bu büyük bir şoktu çünkü beklenmedikti ve şiddetliydi evet ne ne   evet bu kadar

yes that's it okay steve well this is a great  happiness show yes andy well you started it  

tamam steve bu harika bir mutluluk gösterisi evet andy pekala sen başlattın

yes but it wasn't supposed to be you know i wasn't  giving an essay what is the meaning of disparage  

evet ama bilmemen gerekiyordu ben bir makale vermiyordum aşağılamanın anlamı nedir

says nissan yeah go on then steve you used it i  did use it yes it just means if you say something  

nissan diyor evet devam et o zaman steve kullandın ben kullandım evet bu sadece

bad against somebody if you criticize  or say something bad to about somebody  

birine karşı kötü bir şey söylersen birisini aşağılamak için eleştirirsen veya biri hakkında kötü bir şey söylersen

to put someone down yes you disparage  somebody it means you criticize them  

evet birini küçük görürsün bu onları eleştirdiğin anlamına gelir

i just i was just thinking do you remember  there was there was a one of the most craziest  

sadece düşünüyordum hatırladın mı Şimdiye kadarki en çılgın

conspiracy theories ever was that prince philip  was supposed to have arranged the assassination  

komplo teorilerinden biri vardı, prens philip'in suçlandığı prenses diana'nın suikastını düzenlemesi gerektiğiydi,

of princess diana that was he was accused of  that can you believe it there were people out  

buna inanabiliyor musunuz,

there who actually believe that he arranged what  happened on the 31st of august 1997. wasn't that  

dışarıda onun her şeyi ayarladığına gerçekten inanan insanlar vardı. 31 ağustos 1997'de oldu. o ölen birinin

a conspiracy theory put about by the father  of somebody who died also died i don't know  

babası tarafından ortaya atılan bir komplo teorisi değil miydi aynı zamanda öldü bilmiyorum   bence öyle olduğunu

i think you have to know the facts before you  say i think that is but i'm trying to say it  

söylemeden önce gerçekleri bilmeniz gerektiğini düşünüyorum ama ben

without actually saying the name yeah okay uh you  know because few people died in that accident and  

aslında adını söylemeden   söylemeye çalışıyorum evet tamam uh biliyorsunuz çünkü o kazada çok az kişi öldü ve

one person that died father is quite famous  owned a big department store in london okay  

babası ölen bir kişi oldukça ünlü londra'da büyük bir mağazaya sahipti tamam

i think he was the one that came up with that  theory okay which hasn't been prude of course  

bence bu teoriyi ortaya atan kişi oydu tamam ki bu terbiyesizlik değildi elbette   bu

we will be very clear on that okay well steve  will anyway because he'll be the one getting sued  

konuda çok net olacağız, tamam pekala steve zaten yapacak çünkü dava edilecek kişi o olacak

but yeah it's cr but it's one of those one of  those strange conspiracy theories of course  

ama evet bu çok saçma ama bu şu tuhaf  komplo teorilerinden biri elbette

most people now think it isn't true and we don't  think about it anymore but i thought i thought  

şimdi çoğu insan bunun doğru olmadığını düşünüyorum ve artık bunu düşünmüyoruz ama

it was interesting to mention it it's just a  tragic accident so we have some happiness words

bunun sadece trajik bir kaza olduğundan bahsetmenin ilginç olduğunu düşündüm bu yüzden bazı mutluluk sözlerimiz var teşekkür

thank you steve now when we talk about being happy

ederim steve şimdi mutlu olmaktan bahsederken

i really don't feel like it now by the way  we've just been talking about death okay  

gerçekten anlamıyorum şimdi öyle hissetmiyorum bu arada sadece ölümden bahsediyoruz tamam

to be cheerful or full of cheer i like that word  i i like i like meeting people who are cheerful  

neşeli veya neşe dolu olmak bu kelimeyi seviyorum ben neşeli insanlarla tanışmayı seviyorum

and i think these days people take  things far too seriously would you  

ve bence bu günlerde insanlar her şeyi çok fazla ciddiye alıyor

say i think people take things too  seriously we are constantly looking  

diyorsunuz ki insanlar her şeyi fazla ciddiye alıyor, sürekli olarak

for for problems we are looking for for being  maybe offended by something so i think i think  

aradığımız sorunları arıyoruz, belki bir şeye gücenmiş olabiliriz, bence

these days people do try to be offended they  are looking to be upset and offended so to be  

bu günlerde insanlar gücenmeye çalışıyorlar, üzülmek ve gücenmek istiyorlar.

cheerful to always look on the bright side of  things a cheery person smiling happy yes joking  

her zaman olayların iyi tarafından bakmak için neşeli neşeli bir insan gülümseyerek mutlu evet şaka yapıyor

even if inside you're dying inside because  something terrible has happened to you  

içinde  başına korkunç bir şey geldiği için için için ölüyor olsan bile

you can be cheery on the outside and quite often  if you're cheering on the outside if you even if  

dışarıdan neşeli olabilirsin ve sıklıkla dışarıdan tezahürat yapıyorsan

you fake it then it will actually cheer you  up on the inside apparently that's a that's a  

taklit etseniz bile o zaman aslında sizi içten neşelendirecektir görünüşe göre bu bir

a well-known psychological sort of trick okay if  you are very unhappy i bet you pretend to be happy  

iyi bilinen bir psikolojik numaradır tamam eğer çok mutsuzsanız bahse girerim mutlu gibi davranın  tamam

okay and it will actually it will actually  have an effect on your body so maybe better  

ve gerçekten olacak aslında vücudun üzerinde bir etkiye sahip olabilir, bu yüzden belki daha iyi   belki bunu bir ara

maybe you could try that sometime i was waiting  for that mr you could try it sometime steve  

deneyebilirsin, onu bekliyordum, bir ara deneyebilirsin steve,

try to be happy sometimes i can come on the live  stream and smile and be happy and then i'm boosted  

mutlu olmaya çalış bazen canlı yayına gelip gülümseyebilirim ve mutlu olabilirim ve sonra ben

for the rest of the day boosted yes here's  another one it's cheerful the same as joyful  

günün geri kalanı için enerjik   enerjik evet işte bir tane daha neşeli neşeli ile aynı   işte

well here we go we've got it now to feel joy to  be joyous or joyful yes you are full of happiness  

başlıyoruz şimdi neşe hissetmeye sahibiz neşeli veya neşeli olmaya evet mutlulukla dolusunuz   neşeyle dolusunuz neşeyle dolusunuz

you are full of joy to feel joy is to feel  happiness you you are maybe happy about  

mutluluk hissetmektir belki bir konuda mutlusunuzdur

something maybe you've you've discovered  that you are going to have a baby  

belki bir şey keşfetmişsinizdir bir bebeğiniz olacağını

or maybe you are about to adopt a child like mr  steve and myself something like that so you feel  

veya belki bay steve ve benim gibi bir çocuğu evlat edinmek üzeresiniz bunun gibi bir şey bu yüzden

joy you you are joyous sergio's bringing us lots  of joy says he likes iggy pop's happy song it's  

siz  neşe hissediyorsunuz sergio bize bolca neşe getiriyor iggy pop'un mutlu şarkısını sevdiğini söylüyor

nice to be dead to be underground iggy pop iggy  pop is a man who never wears clothes he he's he's  

yeraltında olmak için ölmek güzel iggy pop iggy pop asla kıyafet giymeyen bir adamdır o o o o

whenever you see iggy pop he's he's always  semi-naked i don't know why he well he used  

iggy pop'u ne zaman görseniz o her zaman yarı çıplaktır idon Nedenini iyi bilmiyorum eskiden

to have a nice body but as he's got older it sort  of started to sag a bit he should cover up now but  

güzel bir vücudu vardı ama yaşlandıkça biraz sarkmaya başladı şimdi üstünü örtmeli ama

he's still covered he still insists on showing us  his tattoos even though you can't read them now  

hala örtülü, okuyamamanıza rağmen hala bize dövmelerini göstermekte ısrar ediyor şimdi

that is the problem by the way if you have a  tattoo on your body when you're young it looks  

sorun bu bu arada, gençken vücudunuzda bir dövme olursa

great but when you get older it's sort of it  sort of wrinkles up and it's like a screwed up  

harika görünüyor ama yaşlandığınızda bir tür kırışıyor ve

newspaper you know when you throw a newspaper  away and you you you crunch the newspaper up  

attığınız zaman bildiğiniz berbat bir gazete gibi bir gazete uzağınızda ve siz gazeteyi eziyorsunuz   80

well that's what the tattoo looks like when you're  about 80. the same you've never been asked this  

yaşlarındayken dövmeniz böyle görünüyor. aynı

question before on a live stream okay yeah which  what tooth paste do i use what toothpaste yes

soru size daha önce canlı yayında sorulmadığı gibi tamam evet hangi hangi hangi hangi diş macununu kullanıyorum ne diş macunu evet

obviously i didn't think i was admiring my pearly  whites i didn't think you you used toothpaste well  

açıkçası inci beyazlarıma hayran olduğumu düşünmemiştim diş macununu iyi kullandığını düşünmemiştim

we i use a very cheap toothpaste it's very cheap  the cheapest one you can buy in fact because  

çok ucuz bir diş macunu kullanıyoruz satın alabileceğiniz en ucuzu aslında çünkü

i i don't know i've just got naturally white  teeth they can't help it or strangely enough  

bilmiyorum ben' doğal olarak beyaz dişlere sahibim ellerinden gelmiyor ya da garip bir şekilde

on the camera they don't look white they  look yellow oh i see so is nissa says  

kamerada beyaz görünmüyorlar sarı görünüyorlar oh anlıyorum nissa öyle diyor

niece are suggesting i think niece said  that i need to use a different toothpaste  

yeğenim öneriyor sanırım yeğenim farklı bir diş macunu kullanmam gerektiğini söyledi bence

well i think i think that is actually because of  the lighting in the studio because you were just  

bunun stüdyodaki ışıklandırmadan kaynaklandığını düşünüyorum çünkü sen sadece

the color but my teeth are actually bright white  people have to put sunglasses on normally when  

renkliydin ama benim dişlerim aslında parlak beyaz insanlar benimle konuşurken normal olarak güneş gözlüğü takmak zorunda

they speak to me because all your teeth they're  so white they put sunglasses on and a bag over mr  

çünkü tüm dişlerin o kadar beyaz ki koydular güneş gözlüğü takmış ve bay

steve's head so yes maybe nissa is saying that  my toothpaste is not good enough and my teeth  

steve'in kafasına bir çanta takmış bu yüzden evet belki de nissa diş macunumun yeterince iyi olmadığını ve dişlerimin

of course british people are renowned for having  very bad teeth yes the uh americans in particular  

İngilizlerin çok   çok  kötü  dişleri olmasıyla ünlüdür   evet özellikle amerikalılar

always joke about british teeth because  they had our teeth are all misshapen and  

her zaman ingiliz dişleri hakkında şaka yaparlar çünkü dişlerimizin hepsi şekilsiz ve   tehlikeli

wonky steve don't they yeah all right i'm just  putting that across yes we've got to move on  

steve değil mi evet pekala ben sadece bunu aktarıyorum evet devam etmeliyiz

because we're doing we're doing in english so  then faster move on we're doing an english show  

çünkü yapıyoruz ingilizce yapıyoruz yani o zaman daha hızlı ilerleyelim yapıyoruz bir İngiliz şovu

to be in good spirits ah so this is an interesting  word actually spirits because spirits can refer to  

morali yerinde olmak için ah yani bu ilginç bir kelime aslında ruhlar çünkü ruhlar

your mood or your feeling so a person's mood is  a person's spirit you are in good spirits you are  

sizin ruh halinize veya sizin hislerinize atıfta bulunabilir, bu nedenle bir kişinin ruh hali bir kişinin ruhudur, moraliniz iyidir

in bad spirits and of course spirit can also mean  alcohol as well so i always think that's a great  

moraliniz bozuktur ve tabii ki ruh olabilir aynı zamanda alkol anlamına da gelir, bu yüzden her zaman bunun harika bir

word because to be in good spirits it might be  that you're feeling happy because you are drinking  

kelime olduğunu düşünüyorum çünkü moralinizin iyi olması için içtiğiniz için kendinizi mutlu hissediyor olabilirsiniz

but i always like i like that one okay we  don't need a monologue steve i think that  

ama ben her zaman severim bunu severim tamam monoloğa ihtiyacımız yok steve i bunun bir

is referring to sort of ghostly spirits isn't  it being happy spirits no good spirits your  

tür hayalet ruhlara atıfta bulunduğunu düşünüyorum, mutlu ruhlar değil mi iyi ruhlar,

spirit is your feeling your emotions yes yes  i know yours it's nothing to do with ghosts  

ruhunuz sizin duygularınız evet evet  sizinkinin hayaletlerle ilgisi olmadığını biliyorum

oh i don't know i'm just putting it out there yes  i know only if it's accurate uh yes steve steve hi  

oh bilmiyorum sadece ortaya koyuyorum orada evet yalnızca doğru olup olmadığını biliyorum uh evet steve steve merhaba

iggy pop's getting a mention yes again from  tomic okay then yes he looks great considering  

iggy pop, tomic'ten tekrar  evet  bahsediyor tamam o zaman evet, iyi tükettiği tüm ilaçları göz önünde bulundurarak harika görünüyor

all the drugs he's consumed well that's exactly  what tomex says did you know you've read that  

tomex'in söylediği tam olarak bunu  okuduğunuzu biliyor muydunuz   hayır

no to be upbeat okay not beat up like mr steve  will be completely different if mr steve keeps  

İyimser olun, tamam, Bay Steve gibi dövmeyin tamamen farklı olacak, eğer Bay Steve konuşmaya devam ederse,

talking he's going to be beat up which means to  be punched and hit and hit however if you are  

o dövülecek, yani yumruklanacak, vurulacak ve vurulacak ancak

upbeat it means you are happy and cheerful  you are positive about something exactly

iyimserseniz, bu mutlu ve neşeli olduğunuz anlamına gelir bir konuda pozitifsiniz tam olarak

i'm glad i'm glad you couldn't hear that okay  that's better i've just cleared my throat to be  

bunu duymadığına sevindim tamam  bu daha iyi bir şey hakkında iyimser olmak için boğazımı temizledim neşelisin sen

upbeat about something you are cheerful you you  are happy yes uh the the uh the chancellor was  

mutlusun evet uh uh şansölye

was very upbeat about the economy yes positive  positive it means he's making things sound  

bu konuda çok iyimserdi ekonomi evet pozitif pozitif bu, her şeyi olduğundan daha iyi seslendirdiği anlamına gelir

maybe better than they are okay during the  flags of the world someone said you should have  

belki de  dünya  bayrakları sırasında  iyi olmanız gerektiğini söyledi

the jolly roger well there is the word now  jolly if you are jolly it means you are cheerful  

jolly roger'a sahip olmanız gerektiğini söyledi, şimdi kelime var jolly eğer neşeliyseniz, neşelisiniz

and happy a jolly person and i think everyone  knows someone who is always positive and happy  

ve mutlu bir neşelisiniz demektir kişi ve bence herkes her zaman pozitif ve mutlu olan birini tanıyor

a jolly person a jolly person if you associate  jollyness with sort of laughing a lot and moving  

neşeli bir kişi neşeli bir kişi, eğer neşeyi çok gülmek ve hareket etmekle ilişkilendirirseniz

and sort of jolly sort of it's different to  being happy isn't it it's a different phrase  

ve bir tür neşeli, mutlu olmaktan farklı, bu farklı bir ifade değil mi

well it's a person who is always happy they  have a good character they are they're always  

iyi bir karaktere sahipler her zaman

positive when they walk into the room they  always make the room glow with happiness  

pozitiftirler odaya girdiklerinde odayı her zaman mutlulukla aydınlatırlar   bu arada

we're not talking about steve by the way  definitely not nope not anywhere when  

Steve'den bahsetmiyoruz kesinlikle hayır hiçbir yerde değil

steve goes into the room they have to make  sure that there are locks on the windows

steve odaya giriyor pencerelerde kilit olduğundan emin olmak zorundalar

oh don't they take the locks  off so that i can get out  

oh kilitleri çıkarmazlar mı ki dışarı çıkabileyim

no uh how about are you going to use this phrase  in the pink in the pink well i suppose in the pink  

sanırım pembe

means to be healthy so we often say in the pink  when we are talking about a person's health but  

sağlıklı olmak anlamına gelir, bu nedenle bir kişinin sağlığından bahsederken genellikle pembe renkle deriz, ancak

it is a it is a fair point by the  way to say that a person who is happy  

bu arada mutlu bir kişinin

quite often will feel healthy and we often  think of that happiness and health can be  

sıklıkla sağlıklı hissedeceğini söylemek adil bir noktadır   sık sık mutluluk ve sağlığın

linked together quite closely jolly people are  either on drugs or mentally disturbed says tomic  

birbirine oldukça yakın bir şekilde bağlanabileceğini    düşünürüz neşeli insanlar ya uyuşturucu kullanıyor veya zihinsel olarak rahatsızlar tomik

oh okay then so are you saying that you're not  a very jolly person which one are we well no  

oh tamam o zaman çok neşeli biri olmadığınızı mı söylüyorsunuz hangimiz biz iyiyim hayır  ben

i'm normally i would say i'm normally sort of  not jolly i'm not a jolly person oh you're a bit  

normalde neşeli biri değilim derdim, ben neşeli biri değilim oh sen biraz

you can be a bit depressed morose yes the morose  you often look on the negative side of everything  

biraz depresif olabilirsin evet surat asık sık sık her şeye olumsuz tarafından bakarsın

i do tend to my father said to me you're  a pessimist yes you're a pessimist you are  

babamla ilgilenirim bana kötümser olduğunu söyledi evet karamsarsın evet öyle olduğunu

yes he said that to me when i was about 10. oh i  said 10. you were you were you were pessimistic at  

bana 10 yaşımdayken söyledi. oh 10

10. i remember he i remember him distinctly  saying it to me he said you're a pessimist  

dedim. bunu bana söyleyerek sen karamsarsın dedi

how can you be pessimistic at 10 i don't  know but obviously my father picked up on  

10 yaşında nasıl karamsar olabilirsin bilmiyorum ama belli ki babam 10

that how can your spirit be crushed at the age  of 10. amazing i can still remember him saying  

yaşında ruhun nasıl ezilebilir  bunu anladı.

that and so i thought well okay if that's  what you're saying i am that's what i'll be  

o yüzden ben de tamam düşündüm, eğer söylediğin buysa, ben buyum,

uh so i've lived up to that ever since  yes you're doing a very good job of it you  

yani o zamandan beri buna uydum, evet, bu konuda çok iyi bir iş çıkarıyorsun,

could say my father though was a was an eternal  optimist he was a very optimistic person he was  

yine de babam diyebilirsin sonsuz bir iyimserdi o çok iyimser bir insandı o   o

he was a glass half full kind of guy  yes whereas i'm a glass half empty no no  

bardağın yarısı dolu bir adamdı evet oysa ben bardağın yarısı boşum hayır   bardağınız

your glass is empty and smashed on the floor  true that is true and you've cut your fingers  

boş ve yere çarptı doğru bu doğru ve siz'

on the broken glass yes there's no water it never  was no water the glass is broken and and steve's  

kırık camda parmaklarınızı kestiniz evet su yok asla su yoktu bardak kırıldı ve steve'in

got lots of cuts all over his fingers so that's  that's john mike if you've got any drugs then  

parmaklarının her yerinde bir sürü kesik var yani bu john mike eğer uyuşturucunuz varsa o zaman

i'll come over and we can we can get jolly right  that that means all sorts of things but anyway

ben geleceğim ve biz neşeli olabiliriz bu her türlü anlama gelir ama yine de ve

and maybe we can join uh sergio as well okay so  it's not the uh lesson i had planned by the way  

belki uh sergio'ya da katılabiliriz tamam yani bu benim planladığım ders değil bu arada

a bubbly person we all know someone who is bubbly  i suppose you could use the word jolly as well so  

neşeli bir insan hepimizin tanıdığı neşeli biri Neşeli kelimesini de kullanabileceğinizi varsayalım, yani

a person who is jolly they are bubbly they are  always happy they always have a smile on their  

neşeli bir kişi şen şakraktır her zaman mutludur   her zaman   yüzlerinde bir gülümseme vardır

face yes anarchy there's a good i'm upbeat  about the end of the pandemic good one i like  

evet anarşi iyi bir şey var ben iyimserim pandeminin sonu hakkında iyi bir şey beğendim

yes that's it and we are slowly coming out of  it now so tomorrow can you believe it tomorrow  

evet bu kadar ve şimdi yavaş yavaş bundan çıkıyoruz yani yarın inanabiliyor musunuz yarın

all of the shops are opening i i believe  that the pubs and the bars are going to  

tüm dükkanlar açılıyor inanıyorum ki barlar ve barlar da

start opening as well over the next few days so  yes everything is slowly turning it is slowly  

önümüzdeki birkaç gün içinde açılmaya başlayacak yani evet her şey yavaş yavaş dönüyor yavaş yavaş

going back to normal slowly so things are changing  here positively and yes many people are now upbeat  

normale dönüyor, bu yüzden burada işler olumlu yönde değişiyor ve evet birçok insan artık

about it they all have a positive outlook and  that is the opposite zoutika of beat up yes which  

bu konuda iyimser   hepsinin olumlu bir bakış açısı var ve bu hırpalamak yes'in zoutika'sıdır, bu da

means to physically hit somebody yes until they  probably fall on the floor and can't move so yes  

birine fiziksel olarak vurmak anlamına gelir evet muhtemelen düşene kadar evet yerde ve hareket edemiyor yani evet   tam

sort of the opposite a happy person is often  optimistic an optimistic person might be described  

tersi mutlu bir insan genellikle iyimserdir iyimser bir kişi

as happy or positive like steve just said about  his father quite optimistic i think i am quite  

mutlu veya pozitif olarak tanımlanabilir  Steve'in az önce babası hakkında söylediği gibi oldukça iyimser bence ben oldukça

optimistic i'm upbeat i have my moments where  things get me down like youtube never promoting me  

iyimserim iyimserim ben youtube gibi şeylerin beni üzdüğü anlarım var beni asla tanıtmıyor

and making everyone damn you youtube damn you damn  you youtube damn you and the bbc stealing my ideas  

ve herkesin sizi lanetlemesine neden oluyor youtube kahretsin lanet olsun youtube size ve bbc'nin fikirlerimi çalmasına neden oluyor

yes oh yes anyway have you spoken about that  already we haven't no well we can do that another  

evet oh evet her neyse bunun hakkında konuştunuz mu zaten yapmadık iyi yapamayız bunu başka bir

time maybe that's not very upbeat the bbc hello  bbc if you're watching bbc have stolen one of my  

zaman yap belki bu bbc için pek iyimser değildir merhaba bbc eğer bbc izliyorsan fikirlerimden birini çaldı

ideas and they're using it okay i can't believe it  so hello hello if there is a bbc producer watching  

ve kullanıyorlar tamam inanamıyorum bu yüzden merhaba merhaba bbc'de izleyen bir bbc yapımcısı varsa

at the moment could you please stop stealing my  ideas and making you making them your own everyone  

bir an lütfen fikirlerimi çalmayı ve onları kendinize mal etmeyi bırakır mısınız herkes   fikirlerinizi çalıyor herkes beni izliyor  fikirlerimi alıyorlar

steals your ideas they do everyone watches me  they take my ideas and then they use them and and  

ve sonra kullanıyorlar ve   asıl can

the really annoying part is they have more more  success well it's like live streams you were the  

sıkıcı kısım, daha fazla  başarı elde etmeleri, yani canlı yayınlar gibi canlı yayın yapan

first i think you must have been the first person  ever to do a live stream i was i was well i wasn't  

ilk kişi sensin bence ilk kişi sen olmalısın ben iyiydim

the first but i was certainly the first person to  do regular and certainly in the uk regular live  

ilk değildim ama kesinlikle düzenli ve kesinlikle İngiltere'de düzenli canlı

streams and lots of people have uh have copied you  yes uh so it is a bit annoying i will be honest  

yayınlar ve çekilişler yapan ilk kişiydim insanların yüzdesi seni kopyaladı evet uh yani bu biraz sinir bozucu iyimser

with you anyway to be optimistic you always go  further says inaki yes you see i believe all this  

olmak için sana karşı dürüst olacağım   her zaman daha ileri gidersin inaki evet görüyorsun tüm bunlara inanıyorum

because if you are optimistic then i mean a lot of  there is a saying i can't remember how the saying  

çünkü iyimsersen o zaman çok  demek istiyorum bir sözdür, nasıl

goes okay but somebody who was a philosopher  was questioned when they were you know getting  

olduğunu hatırlayamıyorum, ama filozof olan biri, tanıdığınız

on in years old old and said to them uh you  know he said i spent my entire life thinking  

yaşlarındayken sorgulandı ve onlara dedi ki, uh, bilirsiniz, tüm hayatımı düşünerek geçirdim dedi,

uh everything was going to go wrong and one or two  times in the last 70 years it did in other words  

uh her şey ters gidecek ve son 70 yılda bir veya iki kez yaptı, başka bir deyişle

most of the time it doesn't go wrong so why stop  carry on worrying about the the things that are  

çoğu zaman ters gitmez, o halde neden yanlış gidecek şeyler hakkında endişelenmeyi bırakın, asıl sorun bu

going going to go wrong the thing that's the  difference between you and me yes i when whenever  

seninle benim aramdaki fark evet ben ne zaman

we plan something like a holiday or do anything  then i'm always thinking of what could go wrong  

tatil gibi bir şey planlasak veya herhangi bir şey yapsak o zaman hep neyin yanlış gidebileceğini düşünüyorum

because i think i've got to plan for all those  things that are going to go wrong whereas you  

çünkü bence ters gidecek tüm o şeyleri planlamam gerekiyor oysa sen

just sort of dive in yes oh it'll be fine well  sometimes you just got to do it or else you  

bir nevi dalın evet oh iyi olacak pekala bazen bunu yapmalısınız yoksa

well first of all for your own mental health  because if you keep doing that you're going to go  

her şeyden önce kendi akıl sağlığınız için çünkü bunu yapmaya devam ederseniz

a little bit crazy in your head because you won't  be able to cope with it here's another one steve  

biraz delirirsiniz  kafa çünkü bununla başa çıkamayacaksın işte bir tane daha steve

one more and then we have the sentence game  to be jovial jovial i actually love this word  

bir tane daha ve sonra neşeli neşeli olmak için cümle oyunumuz var aslında bu kelimeyi seviyorum

and can you believe that this word has a very  interesting source where it actually came from  

ve bu kelimenin gerçekten geldiği yerde çok  ilginç bir kaynağa sahip olduğuna inanabiliyor musun dan

you'll never guess but it's a great word  welcome okay then i don't know i don't know okay  

asla tahmin edemezsin ama bu harika bir kelime hoşgeldin tamam o zaman bilmiyorum bilmiyorum tamam

to be jovial yes jovial well  we know it means somebody who's  

neşeli olmak evet neşeli iyi  bunun

laughs yes and uh tells jokes and yeah  who's happy um their mood is good yes  

gülen evet ve şakalar yapan ve evet ruh halinden mutlu olan biri anlamına geldiğini biliyoruz iyi evet

but a jovial person the word itself comes  from the planet jupiter yes i thought so

ama neşeli bir insan kelimenin kendisi jüpiter gezegeninden geliyor evet ben de öyle düşündüm

did you like how i did that mr duncan i'm always  happy as you know when i'm on these nice anyways  

nasıl yaptığımı beğendiniz mi bay duncan ben her zaman mutluyum zaten bu güzellerdeyken

as i was saying before steve shouted over me  jupiter is where it comes from because apparently  

steve'den önce söylediğim gibi bana bağırdı jüpiter nereden geliyor çünkü

people born under that planet sign apparently tend  to be very happy so that's how it became known as  

görünüşe göre o gezegen burcunda doğan insanlar çok mutlu olma eğilimindeler, bu yüzden neşeli olarak bilinmeye başlandı

jovial because people born under the sign  of jupiter when people believed in planets  

çünkü insanlar gezegenlerin

having your your own their own sort of  force or their own influence influence  

kendi gezegenlerine sahip olduğuna inanırken jüpiter burcunda doğan insanlar. bir tür kuvvet veya kendi etkileri

astrology yeah so yes so i mean you talk about  i've heard astronomers talking about the jovian  

astrolojiyi etkiler evet yani evet yani yani siz gökbilimcilerin jovian atmosferi hakkında konuştuğunu duydum tamam

atmosphere okay so jovian jovial or jovian refers  to Jupiter in some way okay all right it's it's  

yani jovian jovial veya jovian bir şekilde Jüpiter'i ifade ediyor tamam tamam tamam

strange how you know these things now afterwards  i knew it all along i just i didn't want to steal  

bunları nasıl bildiğiniz garip her şeyi şimdi sonra baştan beri biliyordum sadece çalmak istemedim

your thunder steal your thunder there's  a good idiom for you mr duncan very good  

gökgürültüsü gökgürültüsünü çaldı işte sizin için iyi bir deyim bay duncan çok iyi harika işte

excellent here we go then it's time to play  the sentence game we have some positive  

başlıyoruz o zaman cümle oyununu oynama zamanı bazı olumlu

things coming up right now because it's  time to play the sentence game everyone

şeyler geliyor şu an yukarı çünkü cümle oyunu oynama zamanı millet

what's that noise that's me slapping  mr steve's bottom if only no

bu gürültü nedir, benim Bay Steve'in poposuna tokat attığım, keşke

all right valentin has said jovinon  lissette bovee i don't know what that means  

hayır, pekala valentin jovinon lissette bovee dedi, bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum

yeah but anyway sentence game happy words is it  today mr duncan happy words we have some happy  

evet ama yine de cümle oyunu mutlu sözler bugün mü? bay duncan mutlu sözler

words to help us along through the weekend and as  as a new week approaches as well so the sentence  

hafta sonu boyunca bize yardımcı olacak bazı mutlu    sözlerimiz var ve yeni bir hafta da yaklaşırken, cümle

game happy words without any more delay it's  impossible to be happy all the time life has  

oyunu mutlu sözler daha fazla gecikmeden her zaman mutlu olmak imkansızdır, hayatın

its ups and downs yes we're not suggesting that  we should be happy all the time only when you're  

inişleri ve çıkışları vardır evet Her zaman sadece siz

on mr duncan's live stream then it is compulsory  for you to be happy well i always say it's sorcery  

Bay Duncan'ın canlı yayındayken mutlu olmamız gerektiğini önermiyoruz, o zaman mutlu

well i always say it's easier to be miserable than  happy so i i think it takes a lot more effort to  

olmanız zorunludur. bence

be positive and use that energy in a positive way  than to be miserable and sad and sit down in the  

pozitif olmak ve bu enerjiyi pozitif bir şekilde kullanmak, sefil ve üzgün olup

chair so you might sit down and think what's the  point oh i think it's easier to stop to retreat  

sandalyeye oturup oturup ne anlama geldiğini düşünmekten çok daha fazla çaba gerektiriyor oh bence geri çekilmeyi bırakıp durmak daha kolay

it's easier just to sit down and give up so most  people who are successful have at some point  

Oturup pes etmek daha kolay, bu yüzden başarılı olan çoğu bir noktada

suffered from from maybe being unhappy about their  lives they've had to pick themselves up and move  

hayatlarından mutsuz olmaktan dolayı acı çektiler, kendilerini toparlamak ve ilerlemek zorunda kaldılar,

forward i mean i've learned from that myself  i have been through a situation very similar  

yani bundan kendim öğrendim  buna çok benzer bir durum yaşadıysanız,

to that you see where you think well it's easier  just to sit down and and forget about things and  

iyi düşündüğünüzde gördüğünüz gibi, sadece oturup bir şeyleri unutmak ve

think what's the point it's much more effort  much more that there is much more effort needed  

ne anlamı var diye düşünmek çok daha fazla çaba

to continue and be positive but the rewards can  be very good uh there we go yes have you finished

devam etmek ve olumlu olmak için çok daha fazla çaba gerektiğini   düşünmek daha kolaydır, ancak ödüller çok iyi olabilir evet başlıyoruz evet bitirdiniz mi

uh zuzika you do join in on the live  streams yes many times so i don't know  

uh zuzika canlı yayınlara katılıyorsunuz evet birçok kez bu yüzden

what you mean by your comment there  you must join in it is compulsory yes  

yorumunuzla ne demek istediğinizi anlamadım katılmalısınız zorunlu evet

here we go then the first sentence game we've only  got 15 minutes so we have to make these faster  

işte başlıyoruz o zaman ilk cümle oyununda sadece 15 dakikamız var, bu yüzden bunları daha hızlı yapmalıyız

we're not suggesting that people always  have to be positive we're not suggesting  

insanların her zaman pozitif olması gerektiğini önermiyoruz   bu

that that's how you've always got to be no  but we're just talking about the words yes  

şekilde her zaman hayır olmanız gerektiğini önermiyoruz ama biz' sadece evet   kelimelerinden bahsediyoruz

i think a few people seem to think that we're  suggesting that you've always got to be happy  

sanırım birkaç kişi sizin her zaman mutlu olmanız gerektiğini önerdiğimizi düşünüyor

that's impossible the minute i come off this live  stream i become depressed he goes into the corner  

bu canlı yayından çıktığım anda bu imkansız depresyona giriyorum o odanın köşesine gidiyor

of the room and starts crying his eyes eye he  cries like a baby and uh that's it when i'm not  

ve gözleri göz bebek gibi ağlıyor ve uh bu

on the live stream this is on the live well what  you see here is not what is the norm in real life  

canlı yayında ben yokken bu canlıda burada gördüğün gerçek hayatta norm olan bir şey değil

steve is very dull very dull person dollar's  dishwasher still absolutely dulled up

steve çok sıkıcı çok sıkıcı biri Dollar'ın bulaşık makinesi,

unless you give me drugs and then i'm happy  i'm only joking i'm only joking why do you  

bana uyuşturucu vermediğiniz sürece hala kesinlikle körelmiştir ve ben sadece şaka yapıyorum, sadece şaka yapıyorum, neden

keep saying that i'm joking i'm joking two  glasses of wine though and i'm i'm i'm anyone's

iki bardak şarapla şaka yaptığımı söyleyip duruyorsunuz ve ben ben kimseninim

i'm joking if you say that if somebody  says oh two glasses of wine how many ones  

şaka yapıyorum eğer biri oh iki bardak şarap kaç tane   derse bu herhangi

it means that you will sleep with anyone  that's what that means isn't it we're  

biriyle yatacağın anlamına gelir bu demek oluyor ki biz

teaching english well you're not really  i don't know what you're teaching now  

ingilizceyi iyi öğretiyoruz' gerçekten  şu anda ne öğrettiğinizi bilmiyorum

it isn't english it isn't it is not english  here we go then the first sentence game  

ingilizce değil bu ingilizce değil  işte başlıyoruz o zaman ilk cümle oyunu

coming up now oh and these are positive  things positive happy things positive positive

şimdi geliyor oh ve bunlar olumlu şeyler olumlu mutlu şeyler olumlu olumlu

is that the death sign language for positive  i don't know i'll have to ask my friend you're  

ölüm işaret dilinin pozitif olduğunu bilmiyorum arkadaşıma sormam gerekecek sen

the sign language expert i've forgotten  it all yeah i think that's happy all our  

işaret dili uzmanısın hepsini unuttum evet bence bu ne mutlu hepimiz

happy is birthday yesterday and this one  is friend i know friend is this friend  

dünkü doğum günün kutlu olsun ve bu arkadaş ben bil arkadaş bu arkadaş

and this one is how much for the whole night  that's american sign language which is what  

ve bu bütün gece için ne kadar bu amerikan işaret dili ki bu

they use in malaysia we've got our own version  of course obviously we can't copy everybody else  

onların   malezya'da kullandıkları şey bizim kendi versiyonumuz var tabii ki başkalarını kopyalayamayız

have to have our own complicated version and  it's just like the same reason we drive on the  

kendi karmaşık versiyonumuz olmalı ve  dünyanın her yerindeki

opposite side of the road to most people  around the world just to be awkward okay  

çoğu insana  yolun karşı tarafından sadece garip olmak için gitmemizin aynı nedeni gibi, tamam

right steve sentence game happy words get on  with it you always something so much something  

doğru steve cümle oyunu mutlu sözler devam onunla her zaman çok fazla bir şey

yes it's been on here for about three minutes i  didn't even realize you you don't realize anything  

evet yaklaşık olarak buradaydı üç dakika ben senin farkına bile varmadım sen hiçbir şeyin farkında değilsin   bilmiyorum

i don't know i don't i just don't know how steve  gets gets through life why why why haven't you  

bilmiyorum sadece steve hayatın üstesinden nasıl gelir bilmiyorum neden sen

what i think we've already got the answer oh okay  then you're always something so much something  

bizim zaten düşündüğümüz şeyi neden anlamadın? cevabı aldım oh tamam o zaman sen her zaman

to something so nissa got the first word right i  think oh no yes the second rule yes concentrate uh

bir şeye karşı çok fazla bir şeysin yani nissa ilk kelimeyi doğru söyledi bence oh hayır evet ikinci kural evet konsantre uh

and lewis got that and beatrice got the  second word victoria i think it's probably  

ve lewis bunu anladı ve beatrice ikinci kelimeyi aldı victoria bence muhtemelen bu kelimeyi

got the whole thing there yes yes i think a  lot of people have actually got that right  

aldı her şey orada evet evet bence  pek çok insan bunu doğru anladı

nitram got it right yes i think  i think victoria and nitram were  

nitram doğru anladı evet bence  victoria ve nitram

close that yes they were first and  also nessar also had two of the words  

yakındı, evet onlar ilkti ve ayrıca nessar da iki kelimeye sahipti

and also beatrice had one of the words okay steve  we can't delay i wonder if we can get can we get  

ve ayrıca beatrice'de bir tane vardı kelimelerin tamam steve erteleyemeyiz acaba alabilir miyiz

seconds there we've got minutes hours and minutes  can we get seconds no because then we could then i  

saniyeler alabilir miyiz orada dakikalarımız var saatler ve dakikalar saniyeler alabilir miyiz hayır çünkü o zaman alabiliriz o zaman

could see how quickly okay people were getting  it after each other so there we go that's it  

insanların ne kadar çabuk iyi anladığını görebilirim işte bu kadar

i don't know what steve's talking about here  we go here's the answer steve mr cockerell oh  

steve'in burada neden bahsettiğini bilmiyorum  işte cevap steve Bay Cockerell oh

it's not the usual [ __ ] this or not this  one looks bigger what's the answer mr duncan  

bu her zamanki [ __ ] değil bu bu  daha büyük görünüyor cevap nedir bay duncan

pregnant pause there the answer is uh and  congratulations to those who got it right

hamile duraksama cevap uh ve doğru anlayanları tebrik ederim,

you always bring so much joy to everyone do  i you always well not you you always bring  

herkese her zaman çok neşe getiriyorsun, sen her zaman iyisin sen değil,

so much joy to everyone a person who wherever  they go whoever they are meeting they always  

herkese her zaman çok neşe getiriyorsun, nereye giderlerse gitsinler, kiminle tanışırlarsa karşılaşsınlar, her zaman

bring a little bit of positivity with them they  always brighten up the room they make things  

biraz neşe getiriyorlar pozitiflik onlarla her zaman odayı aydınlatırlar her şeyi

ever so nice here's another one steve we are doing  these quickly so we are talking about happy words  

çok güzel yaparlar işte bir tane daha steve bunları hızlıca yapıyoruz bu yüzden mutlu sözlerden bahsediyoruz

your something of something is very something and  this is something people say about me sometimes

sizin bir şeyiniz çok önemli ve bu insanların benim hakkımda söylediği şeyler bazen

uh well yes well it was good that you  had a try to tk and i'm sure some of you  

uh iyi evet pekala tk yapmaya çalışmanız iyi oldu ve eminim bazılarınız   şu

you you did get one of the words uh right uh

kelimelerden birini anladınız uh doğru uh hmm

hmm interesting cocks don't lay eggs they do  not cocks do not lay eggs i can i can verify  

ilginç horozlar yumurtlamazlar horozlar yumurtlamaz i yapabilir miyim doğrulayabilir

ah yes definitely return of uh a previous  champion i like the fact that tomek is tomic  

ah evet kesinlikle bir önceki şampiyonun dönüşü tomek is tomic  'in

has now changed his name back yes but we were  assuming that t was yeah but it was uh it was well

şimdi adını evet olarak değiştirmesi hoşuma gitti ama biz  bunun evet olduğunu varsayıyorduk ama öyleydi uh iyiydi uh evet

uh

yes uh well yes it's sort of correct tomic  but you've got some of the spellings wrong and

uh pekala evet bu biraz doğru tomic ama bazı yazım yanlışlarınız var ve

i think one of those words is spelled  differently in american than it is in english yes  

bence bu kelimelerden biri amerikan dilinde ingilizce'den farklı şekilde heceleniyor evet

this would be this is actually a little  bit of a trick as well because there are  

bu aslında biraz  hile olabilir çünkü

some differences in the spelling so some of  you might not be spelling the word correctly  

bazı farklılıklar var  imla dolayısıyla bazılarınız kelimeyi doğru hecelemiyor olabilir

because there is a difference between british  english and american english with the spelling  

çünkü İngiliz İngilizcesi ile Amerikan İngilizcesi arasında yazım açısından bir fark vardır

you see yes and you've got to use the english  version in order to get it to come to six letters  

evet görürsünüz ve altı harfe gelmesini sağlamak için İngilizce  sürümünü kullanmanız gerekir

yes the british english we're talking about  the middle one middle yeah that's it so yes

evet bahsettiğimiz ingiliz ingilizcesi  ortadaki bir orta evet bu kadar evet

vitoria victoria 100 correct so  yes tomic you you and uh all right

vitoria victoria 100 doğru yani evet tomic sen ve uh pekala um

um interesting as too many letters yes interesting  is too long i think it's got 11 letters  

ilginç çünkü çok fazla harf var evet ilginç çok uzun bence 11 harf var

yes so a lot of people now getting this right well  done well done to those who are getting this right  

evet yani a şimdi pek çok insan bunu doğru yapıyor aferin bunu doğru yapanlara aferin

and if you don't know the answer well i  will give you the answer in a moment and  

ve eğer cevabı iyi bilmiyorsanız size birazdan cevabı vereceğim ve

then you will know what it is so there is  always something to learn interesting is 11  

o zaman bunun ne olduğunu bileceksiniz yani her zaman bir şeyler vardır ilginç öğrenmek

letters not 10. that's why just  um yes a few people put that

10 değil 11 harftir. bu yüzden sadece um evet birkaç kişi bunu koydu

oh well that's interesting yeah yes valeria oh  yes your suggestion definitely fits yes impressive  

oh peki bu ilginç evet evet valeria oh  evet öneriniz kesinlikle uyuyor evet etkileyici

that's a good one so it does have ten letters  however in this situation we are talking about  

bu iyi bir harf yani on harf var ancak bu durumda biz

a person's character having an effect  on other people you see so if it has a  

bir kişinin karakterinin gördüğünüz diğer insanlar üzerinde bir etkisi olduğundan bahsetmek, bu nedenle

positive effect on other people you  might find that your your happiness  

diğer insanlar üzerinde olumlu bir etkiye sahipse, sizin mutluluğunuzun

or your good mood can actually make other  people feel happy as well around you

veya iyi ruh halinizin aslında etrafınızdaki diğer insanları da mutlu hissettirebileceğini görebilirsiniz,

so what's the answer mr duncan i think  we have it okay mr cockerel mr cockerel

yani cevap nedir bayım duncan bence anladık tamam Bay Horoz Bay Horoz

answers please the answer coming up right now for  those who don't know the answer is yes your sense  

cevaplar lütfen cevabı bilmeyenler için hemen şimdi geliyor cevabı evet sizin

of humour your sense of humour sense of humour  yes a person's ability to make other people feel

mizah anlayışınız mizah anlayışınız mizah anlayışınız evet bir kişinin diğer insanlara hissettirme yeteneği

happy or amused so your sense of humour the things  that you find funny the things that make you laugh  

mutlu ya da eğlenceli yani mizah anlayışınız komik bulduğunuz şeyler sizi güldüren şeyler

is your sense of humour so maybe the things you  say and do the things that are funny that you do  

sizin mizah anlayışınızdır bu yüzden belki de söylediğiniz şeyler ve yaptığınız komik şeyler

make other people feel happy as well and then  everyone else in the room feels happy also  

diğer insanları da mutlu hissettirir ve sonra odadaki diğer herkes de mutlu hissediyor

your sense of humor is very infectious what  makes you laugh or what makes somebody else  

mizah anlayışınız çok bulaşıcıdır sizi  güldüren veya başka birini

laugh and if something's infectious then we know  what that word means now we've had a whole year of  

güldüren şey  ve bir şey bulaşıcıysa, o zaman bu kelimenin ne anlama geldiğini artık biliyoruz    bulaşıcı hastalıklarla dolu koca bir yıl geçirdik, bu yüzden

infectious diseases so it's in particular one it's  interesting that you can use the word infectious  

özellikle ilginç bulaşıcı kelimesini

in other ways so we often think of diseases as  being infectious but anything that spreads can  

başka şekillerde kullanabilirsiniz bu nedenle genellikle hastalıkları bulaşıcı olarak düşünürüz ancak yayılan herhangi bir şey

be infectious maybe a person's character may  be that it can have an effect on other people  

bulaşıcı olabilir belki bir kişinin karakteri diğer insanlar üzerinde etkili olabilir

it can be infectious it just means that if say  for example you're laughing and joking then that  

bulaşıcı olabilir o sadece demek ki örneğin gülüyorsun ve şaka yapıyorsun o zaman bu

rubs off onto other people there's another way to  say it it means it you you somehow you induce that  

diğer insanlara da yansıyor bunu söylemenin başka bir yolu var demek ki sen bir şekilde

sense of humour in other people you pass it  on do you it's like an infectious disease yes  

diğer insanlarda bu mizah duygusunu uyandırıyorsun onu aktarıyorsun sence bu bir tür bulaşıcı hastalık evet

i'm just explaining oh yes i've just i'm agreeing  

sadece açıklıyorum oh evet sadece katılıyorum

in ways that other people might understand so when  when was the last time you rubbed off on someone  

diğer insanların anlayabileceği şekilde  yani en son ne zaman birine bulaştınız

but that's another if something if you say  for example yes that's it mike your sense  

ama bu başka bir şey ise örneğin evet dersen o kadar mike senin

of humour might rub on rub off onto somebody  else it just means somebody else picks it up  

mizah anlayışın başka birine bulaşabilir bu sadece başka birinin onu kaptığı anlamına gelir

oh it's english i don't have to be rude about  it it's just funny disgusting it's funny when  

you say things steve i don't know why it's  just funny let's have one more before we go  

neden sadece komik gitmeden önce bir tane daha yiyelim

synonym of contagious that is correct lewis yes so  uh contagious something that spreads i don't think  

bulaşıcının eşanlamlısı bu doğru lewis evet yani uh bulaşıcı yayılan bir şey sanmıyorum

we really had a winner in that last one tomek sort  of inspired everybody yes but that's good but that  

o sonuncusunda gerçekten bir kazananımız vardı tomek herkese ilham verdi evet ama bu iyi ama bu

means everyone everyone on the live chat can work  together and everybody else then somebody else  

canlı sohbetteki herkesin birlikte çalışabileceği anlamına gelir ve diğer herkes sonra bir başkası

got the spelling correct victoria i think uh so uh  well done to everyone yes vitas is falling asleep

doğru victoria'yı buldu bence uh çok uh herkese aferin evet vitas uykuya dalıyor

well uh maybe it's vetas is bedtime are you tired  vitesse i wonder yes but you wouldn't say you  

belki de vetas yatma vakti yorgun musunuz vitesse merak ediyorum evet ama bunun mizah anlayışınızın bulaşıcı olduğunu belirten

wouldn't say that is a particular phrase that  your sense of humour is infectious you wouldn't  

özel bir ifade olduğunu söylemezsiniz

say contagious you wouldn't you wouldn't use the  word contagious that is only used in connection  

bulaşıcı demezsiniz sadece hastalıkların yayılmasıyla bağlantılı olarak kullanılan bulaşıcı kelimesini kullanmazsınız

with spread of diseases but infectious can be  used in that context okay you wouldn't say your  

ama bulaşıcı bu bağlamda kullanılabilir, tamam

sense of humour is is contagious you wouldn't say  you can no you can't you can't actually say that  

mizah anlayışınızın bulaşıcı olduğunu söylemezsiniz söylemezsiniz yapamazsınız hayır söyleyemezsiniz hayır hayır

no no no no it's contagious it really is honestly  you gotta you gotta trust me yes something that  

hayır bulaşıcıdır gerçekten dürüsttür bana güvenmelisin evet

is contagious it can be something like a person's  sense of humour or their or their their their mood  

bulaşıcı olan bir şey bir kişinin mizah anlayışı veya ruh hali gibi bir şey olabilir

can be contagious it's contagious or maybe a  certain type of game or maybe a fashion you  

bulaşıcı olabilir bu bulaşıcı veya belki belirli bir oyun türü veya belki bir moda

can say that it's contagious that's why we talk  about viral videos so when something goes viral  

bulaşıcı olduğunu söyleyebilirsin bu yüzden viral videolardan bahsediyoruz bu yüzden bir şey viral olduğunda

it spreads just like a disease maybe maybe maybe  i'll give you that mr duncan thanks infectious  

tıpkı bir hastalık gibi yayılıyor belki belki belki size Bay Duncan'a teşekkür ederim bulaşıcı

is the one that's commonly used let's move on  contagious he can use that as well trust me please  

yaygın olarak kullanılan videodur hadi devam edelim bulaşıcı o onu da kullanabilir güven bana lütfen

trust me i don't know why steve doesn't trust  i trust you i trust you here's another one then  

güven bana steve neden güvenmiyor bilmiyorum sana güveniyorum sana güveniyorum işte bir tane daha o zaman

i i i it was on the screen but then i  took it away someone's already got it  

ekrandaydı ama sonra onu aldım başkası çoktan aldı

really yes how can you get that i've only had  it on the screen for five seconds here we go  

gerçekten evet bunu nasıl anlayabilirsin ekranda beş saniye tuttu işte başlıyoruz   ben

i am very something with the something of your  something we have nine seven and eight letters

sizin bir şeyinizle çok ilgiliyim  bir şeyimiz dokuz yedi ve sekiz harf var

a few people got surprised correct  so maybe something you are pleased  

birkaç kişi şaşırdı doğru  yani belki hoşunuza giden bir şey

about maybe something that you feel that you  want to i don't know give a compliment about  

belki de yapmak istediğinizi hissettiğiniz bir şey iltifat etmeyi bilmiyorum   ben

i am very something with the something of your  something especially when you're buying something  

sizin  bir şeyinizle çok ilgiliyim özellikle bir şey satın alırken   yani

so there is the clue oh well in that case it's  a little clue is that correct there mr duncan

ipucu var oh peki bu durumda bu küçük bir ipucu doğru mu Bay Duncan bu

is that correct that's looking good yes who  is that victoria victoria yes that's looking  

doğru mu bu iyi görünüyor evet kim o victoria victoria evet bu görünüyor

very good well done victoria victoria nice i was  going i was going to give you a fancy pants then  

çok iyi aferin victoria victoria güzel gidiyordum  sana şık bir pantolon verecektim o zaman   bu

that's a good one yes yawning is contagious  says vitesse yes it is true watch watch

iyi bir şey evet esnemek bulaşıcıdır vitesse diyor evet bu doğru izle

this we've just made a million people yawn well  perhaps not that many 122 people don't talk about  

bunu izle biz' az önce bir milyon insanı güzelce esnettirdim belki de 122 kişinin kaç kişinin bunu ele vermemeniz gerektiği hakkında konuşmadığı kadar değil Bay

how many people you mustn't give that away mr  duncan we don't talk about how many people are  

Duncan kaç kişinin izlediği hakkında konuşmuyoruz

watching it's that's what you always say to me  it's too late well i think we've got an answer  

bana her zaman söylediğiniz şey bu çok geç sanırım bir cevabımız var

good and the first person to get it right  victoria victoria congratulations well done  

iyi ve doğru bulan ilk kişi victoria victoria tebrikler aferin

and i suppose we should have mr cockerel  for the last time today the final time

ve sanırım Bay Horoz bugün son kez almamız gerekiyor

so this is in connection with purchasing something  buying something yes here we go the answer is  

bu yüzden bu bir şey satın almakla bağlantılı bir şey satın almak evet başlıyoruz cevap

oh i am satisfied with the quality of your  products i am very satisfied with the quality of  

oh ürünlerinizin kalitesinden memnunum ürünlerinizin kalitesinden çok memnunum memnunsunuz mutlusunuz  bir

your products you are satisfied you are happy  a person who is satisfied with something is  

şeyden memnun olan kişi

happy they are happy with it they feel  pleased i am very pleased with the quality  

mutludur ondan memnundur onlar Memnun hisset sattığın şeylerin kalitesinden çok memnunum

of the things that you are selling i am very  satisfied with the quality of your products steve  

ürünlerinizin kalitesinden çok memnunum steve

that is it just about gonna do it for today it's  just about time for us to say goodbye can you  

bugünlük bu kadar yeter bizim için vedalaşmanın tam zamanı

believe it it's gone very quickly again i don't  know how it happens but it went about as quickly  

inanabiliyor musun yine çok çabuk geçti nasıl olduğunu bilmiyorum ama

as my working life up to now leading to retirement  yeah although if you were living in malaysia  

şimdiye kadarki çalışma hayatım kadar hızlı devam etti ve emekliliğe yol açtı evet gerçi Malezya'da yaşıyor olsaydınız

you would have retired five years five years  of blissful retirement five years ago i know  

beş yıl emekli olurdunuz beş yıl mutlu emeklilik beş yıl daha önce biliyorum

that would have been lovely we could be living  in malaysia now sampling all of that beautiful  

bu çok güzel olurdu şimdi malezya'da yaşıyor olabilirdik  şimdi tüm o güzel

cuisine yes that's what i call it anyway yeah we  had some lovely meals yes lovely to see you all  

mutfağın tadına bakıyoruz evet ben buna öyle diyorum evet güzel yemekler yedik evet bugün hepinizi görmek güzel

today and i hope you have a lovely week and  i look forward to seeing you again next week  

ve umarım güzel bir hafta geçirirsiniz ve haftaya tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum

yes we will be back next sunday from 2 p.m uk time  i think we will wrap it up together actually steve  

evet önümüzdeki pazar İngiltere saatiyle 14:00'ten sonra döneceğiz sanırım birlikte bitireceğiz aslında steve

okay yes it's very i know it's radical  radical yes it's very unusual we don't  

tamam evet bu çok radikal radikal evet çok sıra dışı

normally do this but we will wrap up together  and i hope you've enjoyed today's live stream  

normalde yapmayız bunu ancak birlikte toparlayacağız ve umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

and we will be back yes as i said next sunday 2  p.m uk time there is the time now on the screen  

ve geri döneceğiz evet dediğim gibi önümüzdeki pazar 14:00 İngiltere saati şu anda ekranda

to p.m uk time and we are now going  to have a cup of tea and a tea cake  

p.m uk saatine kadar zaman var ve şimdi gidiyoruz bir fincan çay ve bir çay keki

because unfortunately already they've stopped i  can't believe this they've already stopped making  

çünkü ne yazık ki çoktan bıraktılar buna inanamıyorum ellerinde

hot cross buns they have i was very disappointed  and so were a lot of other people in the bakery  

sıcak çapraz çörek yapmayı çoktan bıraktılar çok hayal kırıklığına uğradım ve fırındaki diğer birçok insan da öyleydi

yesterday yes a lot of people were complaining  yesterday weren't they they were saying why  

dün evet dün pek çok insan şikayet ediyordu, neden

can't we still have hot cross buns we want hot  cross buns and of course the reason is because  

hala sıcak çapraz çörekler alamıyoruz, sıcak çörekler istiyoruz ve tabii ki bunun nedeni

they've got a cross on them okay only normally  available at easter let's not do that again but  

üzerlerinde haç olması, tamam sadece normalde paskalyada bulunur demiyorlar mıydı? bunu bir daha yapmayalım ama

yes but every year i suggest to them why don't you  just call them spice buns and not put a cross on  

evet ama her yıl onlara neden onlara  baharatlı çörekler deyip üzerlerine   bir çarpı işareti koymadığınızı öneriyorum

them and then you could carry on selling them  and everyone would be happy yeah or maybe maybe  

ve sonra onları satmaya devam edebilirsiniz ve herkes mutlu olur evet veya belki

you could make special ones for every religious  festival yes for every and then you could always  

yapabilirsiniz her dini bayram için özel bayramlar yapın evet her biri için ve sonra her zaman

have them you could put a different symbol on the  front that's true just call them spice buns spice  

onlara sahip olabilirsiniz cepheye farklı bir sembol koyabilirsiniz bu doğru onlara baharatlı çörekler baharatlı

buns yes i like spicy buns but maybe they were  worried about the sales of of their tea cakes  

çörekler evet ben baharatlı çörekleri severim ama belki de satışları konusunda endişeliydiler çay kekleri   düşüyor tamam belki yine de

going down okay maybe you wouldn't you know anyway  we're going yes i thought we were anyway i thought  

bilmezsin gidiyoruz

lovely to be here and uh lovely to see you all  and well i can't see you lovely to see all your  

comments okay and have a as i say have a lovely  week and see you next week yes we are going now  

yorumlar tamam ve dediğim gibi iyi bir hafta geçirin ve haftaya görüşürüz evet şimdi gidiyoruz

this is mr duncan and mr steve in the birthplace  of the english language saying thank you very much  

bu, İngilizcenin doğum yeri olan  Bay Duncan ve Bay Steve,

for watching us today we will see you next sunday  from 2 p.m uk time and of course until the next  

bugün bizi izlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz. pazar İngiltere saatiyle 14.00'ten ve tabii ki bir dahaki

time we meet from mr steve that's me and mr  duncan you know what's coming next yes you do

sefere Bay Steve'den bu ben ve Bay Duncan'dan sonraki görüşmemize kadar sırada ne olacağını biliyorsunuz evet şimdilik bunu yapın

ta ta for now