LIVE ENGLISH - 4th March 2018 - Movies - Snow - Grammar - Mr Duncan - Live Chat - OSCARS

so March has arrived and normally that means that spring is on the way but as

yani Mart geldi ve normalde bu baharın yolda olduğu anlamına gelir ama

you can see it seems like a million miles away from springtime here in the

görebileceğiniz gibi

UK at the moment because we have had even more snow

şu anda burada Birleşik Krallık'ta bahardan bir milyon mil uzakta gibi görünüyor çünkü daha fazla kar yağdı

yes it's freezing cold here in the UK it is supposed to be March can you believe

evet burada Birleşik Krallık'ta dondurucu soğuk Mart olması gerekiyor

it anyway I hope you are feeling warm and

buna yine de inanabiliyor musunuz, umarım

cozy where you are because it's just after 2 o'clock here in the UK it's

bulunduğunuz yerde sıcak ve rahat hissediyorsunuzdur çünkü burada saat 2'den hemen sonra, Birleşik Krallık'ta günlerden

Sunday afternoon and this is live English

Pazar öğleden sonra ve bu canlı İngilizce

Oh are we on already oh my goodness I'm still getting ready can you see can you

Oh, şimdiden başladık aman tanrım Hala hazırlanıyorum görüyor musunuz görüyor musunuz

see because of last week you see because now we are broadcasting in

geçen haftadan dolayı görüyorsunuz çünkü artık yüksek çözünürlüklü yayın yapıyoruz

high-definition apparently people have noticed that my

anlaşılan insanlar tişörtümün ütülenmediğini fark etmişler

t-shirt is not ironed so I am ironing my t-shirt to keep everyone happy so I hope

ben de herkesi bekletmek için tişörtümü ütülüyorum. çok mutluyum umarım

you are satisfied I hope there aren't too many creases in my t-shirt I hope

memnunsunuzdur umarım tişörtümde çok fazla kırışık yoktur umarım

you can hear me because last week we had one or two problems with the sound can

beni duyabilirsiniz çünkü geçen hafta sesle ilgili bir iki sorun yaşadık

you hear me okay if you can't hear me very well please let me know if you can

beni duyabiliyor musunuz tamam duyamıyorsanız beni çok iyi lütfen bana bildirin eğer beni

hear me very well also please let me know because I don't know why sometimes

çok iyi duyuyorsanız lütfen bana bildirin çünkü neden bazen

the sound on here isn't very good and sometimes it is so if you can hear me

buradaki sesin çok iyi olmadığını ve bazen de öyle olduğunu bilmiyorum eğer beni duyabiliyorsanız

okay please let me know oh we can hear you mr. Duncan oh that's good to know

tamam lütfen izin verin biliyorum oh sizi duyabiliyoruz bayım Duncan oh bunu bilmek güzel evet ışıkları biraz kısmama izin verdiğin

yes thank you very much for letting me know that let me just turn the lights

için çok teşekkür ederim kusura bakma

down slightly excuse me I'm just doing some housework here

burada sadece ev işi yapıyorum

that's better I'm not so bright now in many ways so

böylesi daha iyi Şimdi pek çok yönden o kadar zeki değilim o yüzden

here we go oh my goodness what a busy week it has been I don't know where to

işte başlıyoruz aman tanrım ne yoğun bir hafta oldu Nereden

start I don't know where to begin explaining what has happened this week

başlayacağımı bilmiyorum Bu hafta olanları açıklamaya nereden başlayacağımı bilmiyorum şu

we've had so much going on at the moment and also can I just say thank you very

anda çok fazla şey yaşıyoruz ve ayrıca teşekkür edebilir miyim? Hafta boyunca

much for all of your lovely messages during the week because I've started

tüm güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim çünkü

doing my Wednesday night livestream now one or two of you have asked when are

çarşamba gecesi canlı yayınımı yapmaya başladım, bir veya ikiniz ne zaman

you on mr. Duncan I'm going to show you right now when I'm

Mr. Duncan, sana şu anda

on and just up there can you see there they are the dates so they are the dates

açıkken göstereceğim ve tam orada, onların tarihler olduğunu görebilirsin, bu yüzden onlar

that I will be on broadcasting live and you can see them now on the screen so of

benim canlı yayında olacağım tarihler ve onları şimdi ekranda görebilirsin.

course I am with you today as you can see also next week on the 11th the 18th

tabi ki bugün sizlerleyim gördüğünüz üzere önümüzdeki hafta 11 18

and the 25th all of those are Sundays and of course

25 hepsi Pazar günleri ve tabi ki

we are now doing an extra live stream during the week oh yes we are now doing

artık hafta içi ekstra canlı yayın yapıyoruz oh evet şimdi

one on Wednesday the 7th that's this Wednesday of course also the

çarşamba günü yapıyoruz 7'si bu Çarşamba tabii ki ayrıca

14th the 21st and the 28th all of those are Wednesdays so now you know when we

14'ü 21'i ve 28'i de Çarşamba günleri, bu yüzden artık ne zaman

are on so I hope that helps you I hope now you are informed as to when we are

açık olduğumuzu biliyorsunuz, umarım bu size yardımcı olur umarım şimdi YouTube'da ne zaman olacağımız konusunda bilgilendirilirsiniz,

on YouTube next so I'm on on Wednesday and also I am on Sunday as you can see

bu yüzden ben' çarşamba günüyüm ve ayrıca pazar günüyüm gördüğünüz gibi

right now because we are here broadcasting as live as live can be did

şu an buradayız çünkü canlı yayındayız canlı yayındayız

you see me the other day in the snow on March the 1st we had we had lots of snow

geçen gün beni karda gördünüz mü 1 martta kar yağdı bu hafta çok kar yağdı

this week in fact I'm going to mention the snow right now so here we go this is

aslında şu anda kardan bahsedeceğim, o yüzden işte başlıyoruz bu

the beast from the east which was causing quite a lot of chaos this week

doğudan gelen canavar ve bu hafta oldukça fazla kaosa neden oldu,

we had a lot of snow and a lot of strong icy winds as well it was so cold this

çok fazla kar yağdı ve çok fazla güçlü buzlu rüzgar da vardı. bu hafta çok soğuk

week it was freezing cold the snow was coming down very heavily as you can see

hava dondurucu soğuktu gördüğünüz gibi kar çok şiddetli yağıyordu

there there is the view in my garden would you like to see some more snow ok

bahçemde manzara var biraz daha kar görmek ister misiniz tamam

this is the snow as it was falling at it at its most extreme so look at that look

bu kar en uç noktasında yağıyordu yani bak

how fast the snow was coming down it was very snowy indeed and apparently a lot

kar ne kadar hızlı yağıyordu gerçekten çok karlıydı ve görünüşe göre bu karın büyük bir kısmı

of this snow a lot of the cold weather was coming

soğuk havaların çoğu

from Siberia of all places sewing just in case you are watching in Siberia

Sibirya'dan geliyordu her yerden dikiş dikiyor belki Sibirya'da izliyorsunuzdur

please can I say hello to you hello to all those watching in Siberia thank you

lütfen söyleyebilir misiniz merhaba size merhaba sibirya'da izleyen herkese merhaba

very much for joining me today and also thanks a lot for your weather thanks for

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve ayrıca havanız için çok teşekkürler

sending me all of your cold weather we did enjoy it very much

bana tüm soğuk havanızı gönderdiğiniz için teşekkürler biz çok eğlendik bu

so the beast from the east besides that we also had another storm storm Emma

yüzden doğudan gelen canavar yanı sıra biz ayrıca güneyden gelen başka bir fırtına fırtınası daha vardı Emma, ​​bu

which came from the south so first of all we had the eastern storm and then we

yüzden önce doğu fırtınasını yaşadık ve sonra güney

had the southern storm so we've had two storms this week - very bad storms would

fırtınasını yaşadık, bu yüzden bu hafta iki fırtına yaşadık - çok kötü fırtınalar

you like to see the view this morning now at the moment the snow is melting

bu sabahki manzarayı şimdi görmek ister misiniz? şu anda kar

quite quickly because the temperature is beginning to rise so here it is the view

oldukça hızlı eriyor çünkü sıcaklık yükselmeye başlıyor ve işte

this morning in the garden very misty today very murky that's a great word I

bu sabah bahçedeki manzara çok puslu bugün çok bulanık bu harika bir kelime Bu

love that word murky and can you see the footprints in the snow and also

bulanık kelimeyi seviyorum ve kardaki ayak izlerini görebiliyor musunuz ve ayrıca

something else is well in the snow can you see another mark in the snow as

karda başka bir şey daha iyi, karda başka bir işaret daha görebiliyor musunuz, bu

well that is something I will show you later on so there it is the view the

size daha sonra göstereceğim bir şey, yani işte manzara

actual view this morning so the snow is now starting to melt

bu sabahki gerçek manzara, yani kar şimdi erimeye başlıyor

we were busy yesterday outside clearing the snow away we were very busy

biz meşguldük dün dışarıda karı temizlemekle çok meşguldük

yesterday getting rid of all of the snow very busy indeed so how are you today

dün tüm kardan kurtulmakla çok meşguldük gerçekten de bugün nasılsın iyi misin gerçekten

are you ok I really really wish that everything in your world is fine let's

dünyandaki her şeyin yolunda olmasını diliyorum

have a look at the live chat because lots of people are already saying hello

canlı sohbete bir göz atalım çünkü çok Orada zaten merhaba diyor,

there it is the live chat is as live as can be Thank You Hashem Hashem says yes

canlı sohbet olabildiğince canlı Teşekkürler Hashem Hashem evet diyor

mr. Duncan it's very murky hello juku hello also

bay. Duncan çok karışık merhaba juku merhaba ayrıca

Mohammed Cristina hello Cristina Jackson thanks for your message I hope you had a

Mohammed Cristina merhaba Cristina Jackson mesajınız için teşekkürler umarım

wonderful holiday mizune is here watching in Saudi Arabia also Amir hello

harika bir tatil geçirmişsinizdir mizune burada Suudi Arabistan'da izliyor ayrıca Amir merhaba

I'm Amir from India Mohammad sure Cowie is also here as well ught is here

ben Hindistan'dan Amir Mohammad eminim Cowie de burada burada

watching in Germany hello ute I haven't seen you for a long time

Almanya'da izliyorum merhaba ute sizi uzun zamandır görmüyorum

Nima Tula is here hello to you as well Slava is here watching in the Ukraine

Nima Tula da burada size merhaba Slava burada izliyor Ukrayna'da

you look great today much younger Thank You TAS for that let's just say I've had

bugün harika görünüyorsunuz bugün çok daha genç görünüyorsunuz Teşekkürler TAS bunun için diyelim ki yaşadım

a very busy week yesterday I was clearing snow helping some of my

dün çok yoğun bir hafta kar temizliyordum, bazı komşularımın

neighbors clear the snow from their pavements and paths and roads and

kaldırımlarındaki, patikalarındaki, yollarındaki ve

driveways mr. Steve and myself were very busy yesterday hello to jurors who is

araba yollarındaki karı temizlemelerine yardım ediyordum bay. Steve ve ben dün çok meşguldük

watching in Mexico also Hameed hello Hameed how are you today

Meksika'da izleyen jüri üyelerine merhaba da Hameed merhaba Hameed bugün nasılsınız

Fabiano is watching in London hello Fabiano how is the weather in London at

Fabiano Londra'da izliyor merhaba Fabiano şu anda Londra'da hava nasıl

the moment is it still snowy there fortunately the snow is starting to melt

orada hala karlı mı neyse ki kar başlıyor

now here in Much Wenlock hello mr. Duncan how are you you have a

Şimdi burada, Much Wenlock'ta eriyin merhaba bay. Duncan nasılsın

lovely garden Thank You Leonard the garden is quite nice but it takes a lot

güzel bir bahçen var Teşekkürler Leonard bahçe oldukça güzel ama

of work to keep it looking tidy also has now watching in Morocco and soo cactus

düzenli görünmesini sağlamak için çok çalışmak gerekiyor ayrıca şimdi Fas'ta izliyor ve burada soo kaktüs

here hello tsukete nice to see you today we

merhaba tsukete bugün seni görmek güzel bugün seni görmek güzel

can hear you perfectly I don't know what happened last week there was something

seni duyabiliyoruz mükemmel geçen hafta ne olduğunu bilmiyorum

wrong with the sound last week you know when people make videos when people film

geçen hafta sesle ilgili bir sorun vardı bilirsiniz, insanlar video çekerken insanlar film çekerken

one of the things they often forget is the quality the quality

genellikle unuttukları şeylerden biri de

of the sound so they might have a nice picture but quite often they forget how

güzel bir resim elde edebilmek için sesin kalitesi ve kalitesidir ama çoğu zaman

to record the sound now I was watching something with mr. Steve last night and

sesin nasıl kaydedileceğini unutuyorlar, şimdi bay ile bir şey izliyordum. Steve dün gece ve

it was one of mr. Steve shows he sometimes appears on the stage and

bu Mr. Steve bazen sahnede göründüğünü ve

someone normally will videotape they will record the actual show but quite

birisinin normalde video kasete çekeceğini, gerçek şovu kaydedeceğini, ancak

often they will get the camera in the right place and they will film it but

çoğu zaman kamerayı doğru yere getirip filme alacaklarını, ancak

they always forget about the most important thing which is the sound

en önemli şeyi, yani ses

quality a lot of people forget about the sound quality so that is something that

kalitesini her zaman unutuyorlar. Pek çok insan ses kalitesini unutur, yani bu,

many people forget especially when you are filming outside if you are filming

özellikle dışarıda çekim yaparken birçok insanın unuttuğu bir şeydir.

outside there are all sorts of things you have to consider you have to think

about the wind you have to think about all the noise around you so there are

Etrafınızdaki tüm gürültü bu yüzden bir şey

many things to consider when you are filming something and I always think the

çekerken göz önünde bulundurmanız gereken birçok şey var ve ben her zaman

sound is that the most important thing back to the live chat hello mr. Duncan

sesin canlı sohbete geri dönen en önemli şey olduğunu düşünüyorum merhaba bay. Duncan ben

I'm from Pakistan hello to you new Mutulu says please please can you read

Pakistanlıyım size merhaba yeni Mutulu lütfen ismimi okur musunuz diyor bay

my name mr. Duncan well Nima Tula Eddie Bali hello to you Antonio

. Duncan peki Nima Tula Eddie Bali size merhaba Antonio

hello mr. Duncan here is Antonio watching in Brazil hello to Brazil and

merhaba bay. Duncan burada Antonio Brezilya'da izliyor Brezilya'ya merhaba ve

as you know mr. Steve is a very big fan of your country mr. Duncan

bildiğiniz gibi Mr. Steve, ülkenizin çok büyük bir hayranıdır, Mr. Duncan

congratulations on the studio yes everything is going quite well now

stüdyo için tebrikler evet her şey oldukça iyi gidiyor şimdi

things are things are taking shape do you know a book called Animal Farm yes I

işler şekilleniyor Hayvan Çiftliği adlı bir kitap biliyor musunuz evet

do it was written by the same man who wrote

yapıyorum 1984'ü yazan aynı adam tarafından yazılmış

1984 George Orwell Florian hello from Austria Olga is here thanks Olga thank

George Orwell Florian Avusturya'dan merhaba Olga burada teşekkürler Olga Merhaba

you very much for saying hello as well Ladell is here

dediğiniz için de çok teşekkür ederim Ladell burada

Wow so many people are joining me today thank you very much it is so nice to see

Vay canına, bugün o kadar çok insan bana katılıyor ki, çok teşekkür ederim, bu kadar

so many people spending their Sunday afternoon right here with me live on

çok insanın Pazar öğleden sonrasını burada YouTube'da canlı olarak benimle geçirdiğini görmek çok güzel

YouTube Giulio is here hello Giulio watching in Brazil Abu Omar

Giulio burada merhaba Giulio izliyor Brezilya'da Abu Omar

is here laQuan truck is here watching in Viet Nam also Arya is here hello Arya

burada laQuan kamyonu burada Vietnam'da izliyor ayrıca Arya burada merhaba Arya

you know in Chinese when Chinese people get annoyed they always say oh yeah oh

bilirsiniz Çinliler sinirlendiklerinde hep ah evet ah evet derler

yeah Pedro hello Pedro Pedro Belmont is here

Pedro merhaba Pedro Pedro Belmont burada

yes nice Pedro to see you again Animal Farm is a very good book it's also very

evet güzel Pedro seni tekrar görmek için Hayvan Çiftliği çok iyi bir kitap, aynı zamanda çok

horrific as well some horrific things happen in that book in that story

korkunç ve o hikayede o kitapta bazı korkunç şeyler oluyor

Hussein says congratulations for the new computer the quality is better yes I'm

Hüseyin yeni bilgisayar için tebrikler diyor kalite daha iyi evet yeni kaliteden

glad to see that you are enjoying the new quality yes I have put a lot of work

keyif aldığınızı gördüğüme sevindim evet ben Bunu yapmak için çok çaba harcadım

a lot of effort and quite a lot of my money and also your money into doing

ve benim paramın ve ayrıca sizin paranızın büyük bir kısmı

this what is that rabbit on your desk Oh Maria well spotted

masanızdaki tavşan da nedir Oh Maria iyi fark etti

Maria has spotted something on my desk yes can you see it can you see it over

Maria masamda bir şey gördü evet görebiliyor musunuz görebiliyor musunuz

there a little bunny rabbit now I love that that sound it's a little bell so

orada küçük bir tavşancık, şimdi o sese bayılıyorum, bu küçük bir zil, yani evet

yes there is the rabbit a little rabbit made of chocolate because of course

tavşan var, çikolatadan yapılmış küçük bir tavşan, çünkü tabii ki

Easter is on the way many people celebrate Easter around the world I

Paskalya yolda, dünyanın her yerinde birçok insan Paskalya'yı kutlar ben

always get very excited at Easter because it means that we can eat lots of

her zaman çok heyecanlanırım. Paskalya çünkü orada çok fazla çikolata yiyebileceğimiz anlamına geliyor,

chocolate there it is a little chocolate bunny rabbit and it's also gold as well

bu küçük bir çikolata tavşanı ve aynı zamanda altın,

does it if only this was made of actual gold

keşke bu gerçek altından yapılmış olsaydı bu

wouldn't that be nice I think so and of course we have some some little lambs

hoş olmaz mıydı bence öyle ve tabii ki biraz var burada bazı küçük kuzular

here can you see the Lambs we have some lambs as well because here in England

Kuzuları görebiliyor musunuz bizim de bazı kuzularımız var çünkü burada İngiltere'de

the lambing season has just started so already there are some newborn lambs

kuzulama mevsimi yeni başladı ve şimdiden dondurucu soğukta etrafta koşuşturan bazı yeni doğmuş kuzular var bu

running around in the freezing cold that's a bit of a shock isn't it there

biraz şok edici değil mi?

you are you pop out your mother you pop out you flop on the ground and the first

anneni dışarı mı çıkarıyorsun, dışarı fırlarsın, yere düşersin ve ilk

thing you feel is snow it's not a very good welcome to the world is it no it

hissettiğin şey kar olur, bu dünyaya pek hoş bir karşılama değil, öyle değil mi, öyle

isn't so there we go some lovely little animals there some lovely little

değil mi, işte oraya gidiyoruz sevimli küçük hayvanlar oraya biraz sevimli küçük

creatures there is a little lamb sorry my my animal impressions aren't very

yaratıklar küçük bir kuzu var üzgünüm benim hayvan izlenimlerim pek

good we're going into the kitchen soon would you like to join me in the kitchen

iyi değil birazdan mutfağa gidiyoruz mutfakta bana katılmak ister misin

because we are going to cook something yes after last week a lot of people have

çünkü bir şeyler pişireceğiz evet geçen haftadan sonra bir çok kişi

asked could you please do some more cooking in the kitchen so we will be

sordu lütfen mutfakta biraz daha yemek pişirir misin, bu yüzden

doing that very soon yes the snow is on the ground at the moment now you know

çok yakında yapacağız evet şu anda yerde kar var şimdi

what a lot of people mention when it snows they always say that you should be

birçok insanın ne dediğini biliyorsun kar yağdığında her zaman dikkatli olman gerektiğini söylerler. dikkat edin sarı kar

careful you should be beware you should be very very cautious when you are

civarındayken çok çok dikkatli olmalısınız sarı karı

around yellow snow have you ever heard of yellow snow yellow snow let's have a

hiç duydunuz mu sarı kar hadi

look at some yellow snow now shall we here it is so for those who are

biraz sarı kar bakalım şimdi burada mı

wondering what yellow snow is it is actually this can you see it so of

sarı karın ne olduğunu merak edenler için aslında bunu görebiliyor musunuz,

course it's it's when it's when the dog decides to do a little peepee so when

tabii ki köpek biraz çiş yapmaya karar verdiğinde, bu yüzden

the dog has a little pee on the ground on the snowy surface it normally leaves

köpek karlı zeminde yere küçük bir çiş yaptığında normalde

a yellow mark so that's why we always tell people not to eat the yellow snow

sarı bir iz bırakır, bu yüzden insanlara her zaman söylememelerini söyleriz. sarı karı yemek

although why would you eat snow anyway why would you actually eat snow in the

ama yine de neden kar yiyorsunuz ki zaten neden kar yiyorsunuz hiçbir

first place I have no idea and of course this time of year is a difficult time

fikrim yok ve tabii ki yılın bu zamanı

for all of those little animals yes the birds were having a very difficult time

tüm o küçük hayvanlar için zor bir zaman evet kuşlar çok eğleniyorlardı bu hafta zor bir zaman, bunun harika

this week there you can see I think that's a great tit and also some long

bir baştankara olduğunu ve ayrıca bazı uzun

tail tits as well are they're so cute I love long-tailed tits they are so cute

kuyruklu memelerin de çok tatlı olduğunu görebiliyorsunuz.

and lovely so there it was that that is an actual shot from my garden this week

bu hafta bahçemden

with some of the birds in the garden feeding from the peanut feeder and of

fıstık yemliğinden beslenen bazı kuşlarla ve

course at this time of the year especially when it gets very cold many

tabii ki yılın bu zamanında özellikle çok soğuk olduğunda

many birds will sadly die they will perish perish I don't like that word

birçok kuş ne yazık ki ölecek yok olacaklar bu kelimeyi sevmiyorum

perish the word perish means to die so if something perishes if it perishes

mahvolmak kelimesi ölmek demektir, bu yüzden bir şey yok olursa,

quite often we can refer to something that has gone bad

çok sık bozulursa, yemek gibi kötü giden bir şeye atıfta bulunabiliriz,

like food we can say that the food has perished or if a person perishes or an

yiyeceğin telef olduğunu söyleyebiliriz veya bir insan telef olursa veya bir

animal perishes it means that it has died oh look at that

hayvan telef olursa, bu onun öldüğü anlamına gelir. ah bak

now there is the view yesterday on my snowy walk and can you see there is not

şimdi dünkü karlı yürüyüşümde manzara var ve bir bakarmısın

a single car on the road the road was deserted it was empty

yolda tek bir araba yok yol ıssızdı

oh my goodness look how empty the road is it was so quiet yesterday it would

aman allahım bak yol ne kadar boştu dün çok sessizdi

appear that many people yesterday decided to stay at home but yesterday I

Görünüşe göre dün pek çok insan evde kalmaya karar verdi ama dün Bay Ayla

went out for a lovely snowy walk with mr. Steve and also you know what it's

ile güzel karlı bir yürüyüşe çıktım . Steve ve sen de bunun

like you know what happens whenever it snows

nasıl bir şey olduğunu biliyorsun, ne zaman kar yağsa ne olur,

there is always one thing that you want to do there is always one thing that you

her zaman yapmak istediğin bir şey vardır,

have to do on a snowy day when the snow is on the ground there is only one thing

karlı bir günde kar yerdeyken her zaman yapman gereken bir şey vardır, sadece bir tane vardır. yapabileceğiniz bir şey

that you can do

DB DB DB doop-doop how are you today I've got a cup of coffee here but I

DB DB DB doop-doop bugün nasılsınız burada bir fincan kahvem var ama

think it's almost gone cold Thank You mr. Steve for my coffee isn't that

sanırım neredeyse soğudu Teşekkürler bay. Kahvem için Steve o kadar güzel değil, bu

lovely so I've got a cup of coffee here it's

yüzden burada bir fincan kahvem var,

still slightly hot I'm just going to have a drink of coffee I hope you don't

hala biraz sıcak, sadece bir kahve içeceğim, umarım senin için bir sakıncası yoktur hmm

mind hmm Oh delicious now normally I have a lot

Ah, şimdi çok lezzetli, normalde bende çok var

of sugar in my tea but when I have coffee I only have a little bit of sugar

çayımda şeker var ama kahve içtiğimde sadece biraz şekerim oluyor

I don't know why but I always find that very sweet coffee doesn't taste very

neden bilmiyorum ama her zaman çok tatlı kahvenin tadının pek iyi olmadığını düşünüyorum bu

good so I only have a little bit of sugar in

yüzden kahvemde sadece biraz şeker var

my coffee whereas when I have my tea I put too much sugar too much sugar in the

oysa ben çayımı içerken çok fazla şeker koyarım çaya çok fazla şeker

tea mmm did you enjoy my snow angel wasn't it lovely my little snow angel I

mmm hoşunuza gitti mi kar meleğim çok güzel değil miydi küçük kar meleğim

did that yesterday in the garden so mr. Steve today will be here and of course

bunu dün bahçede yaptım yani bayım. Steve bugün burada olacak ve tabii ki

he will be here live I hope you are enjoying today's live English dream

canlı olarak burada olacak Umarım bugün saat 3'te gelecek olan canlı İngiliz rüyasının tadını çıkarıyorsunuzdur

coming up at 3 o'clock of course you know what's coming up at 3 o'clock you

elbette saat 3'te ne olacağını biliyorsunuz

don't need me to tell you at 3:00 today it's mr. Steve it sure is mr. Steve will

size söylememe gerek yok bugün saat 3:00'te ben bay. Steve kesinlikle Bay. Steve

see you today at 3:00 I can't wait so mr. Steve will

bugün saat 3:00'te sizinle görüşecek, o yüzden bekleyemem bayım. Steve

be here at 3 o'clock many people now tune in just to watch

saat 3'te burada olacak, pek çok insan şimdi sadece

mr. Steve they don't want to see me they say mr. Duncan we don't want to watch

Mr. Steve beni görmek istemiyorlar bay diyorlar. Duncan, sizi izlemek istemiyoruz,

you we want to watch mr. Steve he's more entertaining it's not very nice is it

Bay Duncan'ı izlemek istiyoruz. Steve o daha eğlenceli o pek hoş değil o

so let's go into the kitchen shall we after we have been in the kitchen I will

yüzden hadi mutfağa gidelim mi mutfağa gittikten sonra

reveal today's mystery idioms but now we are going to have something delicious to

bugünün gizemli deyimlerini açıklayacağım ama şimdi lezzetli bir şeyler yiyeceğiz aç

eat are you feeling hungry are you I hope so dudu oh hello there

mısın umarım yani dudu oh merhaba

welcome to mr. Duncan's kitchen once more for another tasty snack and guess

hoşgeldiniz mr. Duncan'ın mutfağına bir kez daha lezzetli bir atıştırmalık için gidin ve tahmin edin

what we are having tonight mr. Steve and myself we are going to enjoy a lovely

bu akşam ne yiyoruz bayım? Steve ve ben güzel bir

pizza but not a homemade pizza I will confess that the pizza we are about to

pizzanın tadını çıkaracağız ama ev yapımı bir pizza değil. İtiraf edeceğim ki

eat has been bought from the shops in fact it is a frozen pizza so if there

yemek üzere olduğumuz pizza dükkanlardan alındı, aslında bu donmuş bir pizza.

are any people out there who are very keen on making their own pizzas I do

kendi pizzalarını yapmaya çok hevesliyim, özür dilerim

apologize but that's what we're doing tonight we're having pizza and also some

ama bu gece yaptığımız şey bu, pizza yiyoruz ve ayrıca biraz

baked beans I know I know I know what you're going to say you're

kuru fasulye biliyorum biliyorum ne söyleyeceğinizi biliyorum bayım

going to say mr. Duncan you always have baked beans

. Duncan, her zaman kuru fasulye yersin,

do you live on baked beans you seem to have baked beans all the time

kuru fasulye ile mi yaşıyorsun, her zaman kuru fasulye yiyor gibisin,

do you fart a lot how dare you so here we go then let's get on with the meal

çok osurur musun, nasıl cüret edersin, o zaman hadi yemeğe başlayalım,

first of all we need to put some beans into the saucepan so that's what we're

her şeyden önce içine biraz fasulye koymalıyız. tencere, yani

doing first we have our tin of beans there we go

ilk yaptığımız şey bu, fasulye konservemiz var işte

a lovely tin of baked beans now these aren't the expensive baked beans these

güzel bir konserve kuru fasulye gidiyoruz şimdi bunlar pahalı kuru fasulye değil bunlar

are the cheap baked beans because between you and me I don't know if

ucuz kuru fasulye çünkü aramızda kalsın bilmiyorum

you've noticed this but I always find that the very cheap baked beans taste

bunu fark ettiyseniz ama ben her zaman çok ucuz kuru fasulyelerin tadının çok

just as good as the very expensive baked beans I'm sure you know which brand I'm

pahalı kuru fasulyeler kadar iyi olduğunu görüyorum, eminim hangi markadan bahsettiğimi biliyorsunuzdur

talking about yes that one 57 varieties so I always

evet o 57 çeşit bu yüzden ben her zaman

by the very cheap baked beans these are very cheap and you can buy these in

çok ucuz kuru fasülyeler bunlar çok ucuz ve bunları çoklu paketler halinde satın alabilirsiniz

multi packs so not just one you get a packet with four four tins of beans and

yani sadece bir paket değil dört kutu fasulye içeren bir paket alırsınız ve

they are very good value indeed can you see what I've got here as well this is

çok iyi bir değere sahiptirler gerçekten burada ne aldığımı da görebilir misiniz bu

the thing that I'm going to use to stir I will stir the beans with this this is

karıştırmak için kullanacağım şey fasulyeleri bununla karıştıracağım buna

called a spatula that's a very strange word spatula so there it is there is my

spatula denir bu çok garip bir kelime spatula yani işte benim

spatula it looks like something for beating someone maybe across the head or

spatulam birisini dövmek için bir şeye benziyor belki kafasına veya

the bottom but it isn't it is a spatula so first of all I will open the tin of

altına ama bu bir spatula değil, bu yüzden her şeyden önce fasulye konservesini açacağım

beans and I don't like opening tins of beans especially nowadays because they

ve özellikle bugünlerde fasulye konservelerini açmaktan hoşlanmıyorum çünkü

have this annoying ring pull can you see there a ring pull so you have to get

bu sinir bozucu halka çekme var orada bir halka çekme görüyor musunuz, bu yüzden yapmalısınız kapağı

your finger underneath the ring to open the cap and I always think that these

açmak için parmağınızı yüzüğün altına sokun ve her zaman bunların

are quite dangerous because after you open the tin the edge of the lid is very

oldukça tehlikeli olduğunu düşünürüm çünkü tenekeyi açtıktan sonra kapağın kenarı çok

sharp and in the past I have actually cut my fingers I've cut my fingers in

keskindir ve geçmişte parmaklarımı gerçekten kestim parmaklarımı kestim

the past with one of these so let's open the tin of beans first of all I don't

geçmiş bunlardan biriyle geçmiş o yüzden ilk önce fasulye konservesini açalım

like doing this to be honest I am NOT a fan of opening these okay now I will try

dürüst olmak gerekirse bunu yapmaktan hoşlanmıyorum bunları açmanın hayranı değilim tamam şimdi

not to cut my fingers doo-doo-doo just pull the ring it's not as easy as it

parmaklarımı kesmemeye çalışacağım doo-doo-doo sadece halkayı çek göründüğü kadar kolay değil evet bu

looks

yeah that's it I think we've got it there it is okay then it's like it's

kadar sanırım orada bulduk tamam o zaman sanki

like some sort of weapon look at that it looks very lethal so now I will pour the

bir çeşit silah gibi bak çok öldürücü görünüyor bu yüzden şimdi

beans into the saucepan excuse me

fasulyeleri tencereye dökeceğim Özür dilerim,

putting the beans in the saucepan come on then you get get in

fasulyeleri tencereye koyuyorum, hadi o zaman içeri gir,

I love these beans because they they are so thick

bu fasulyeleri seviyorum çünkü çok kalınlar bak kutuda o kadar çok

look you get so many beans in the can look how many beans you get that that I

fasulye oluyor bak kaç tane fasulye alıyorsun ki

think that is very good value so there isn't much sauce but you do get lots of

bence bu çok iyi bir değer yani çok fazla sos yok ama çok

beans so look at that now I will gently and I repeat gently heat the beans up

fasulye çıkıyor bak şimdi yapacağım ve tekrar ediyorum yavaşça

you should never boil the beans never let them boil because it will spoil the

fasulyeleri ısıtın asla kaynatmayın asla kaynatmayın çünkü tadını bozar o

tastes so I will put I will put the beans on a low light and then they will

yüzden ben koyacağım fasulyeleri kısık ateşe koyacağız ve sonra

gently heat up and now we have to sort out the star of the show which is of

hafifçe ısınacaklar ve şimdi gösterinin yıldızını belirlememiz gerekiyor ki bu da

course the pizza pizzas are lovely do you like pizzas I am crazy about pizzas

tabii ki pizzalar çok güzel pizzaları seviyor musunuz Ben pizzalar için deli oluyorum

I I do like the ones that have lots of different types of meat on but mr. Steve

Ben onları seviyorum üzerinde birçok farklı et türü olan ama bay. Steve

isn't very keen on those so there it is you may have seen mr. Steve and myself

bunlara pek hevesli değil, bu yüzden orada görmüş olabilirsiniz Bay. Steve ve ben

walking home the other week with this pizza so we had this pizza the other

geçen hafta bu pizzayla eve yürüyorduk, bu yüzden geçen hafta bu pizzayı

week we bought it from the local supermarket and it's been in the Deep

yerel süpermarketten aldık ve

Freeze for quite a long time so there it is

oldukça uzun bir süredir Deep Freeze'deydi, bu yüzden işte

our super duper four cheese pizza hmm it's making me hungry just thinking

bizim süper kandırılmış dört peynirli pizzamız hmm bu Bunu düşünmek bile beni acıktırıyor,

about it so before I put this in the oven I have

bu yüzden bunu fırına koymadan önce

to put something on this baking tray so there it is a baking tray you normally

bu fırın tepsisine bir şey koymam gerekiyor, yani orada bir fırın tepsisi var, fırında bir şeyler

put things on this when you want to bake something in the oven if you want to

pişirmek istediğinizde normalde üzerine bir şeyler koyarsınız.

heat something up and you want it to heat evenly you normally use a baking

bir şeyi ısıtın ve eşit şekilde ısınmasını istiyorsanız, normalde bir fırın

tray so on the bottom of the baking tray I'm going to put some foil foil and this

tepsisi kullanırsınız, bu nedenle fırın tepsisinin altına biraz folyo folyo koyacağım ve bu

particular foil is made it's made from can you see it it's made from aluminium

özel folyo, alüminyumdan yapıldığını görebiliyor musunuz?

aluminium in American English they pronounce this word aluminum aluminum

aluminium Amerikan İngilizcesinde bu kelimeyi aluminiumluminum olarak telaffuz ederler

but in British English we say aluminium and there it is aluminium so I will put

ama İngiliz İngilizcesinde aluminium deriz ve işte aluminyumdur bu yüzden

some aluminium foil on the baking tray

fırın tepsisine biraz alüminyum folyo koyacağım Fırın tepsisine sahip

I didn't make a very good job of that we have the baking tray

olduğumuz için çok iyi bir iş yapmadım o kadar

isn't that beautiful it's very shiny you can see the light reflecting off the

güzel değil çok parlak folyodan yansıyan ışığı

foil once in my face now just to make sure that the pizza doesn't stick I'm

bir kez yüzüme vurduğunuzda görebilirsiniz şimdi sırf pizzanın yapışmaması için folyoya

going to put a little bit of olive oil on the foil I'm putting I'm putting

biraz zeytinyağı süreceğim ben

olive oil on the foil so when the pizza starts to boil it won't spoil

Folyoya zeytinyağı koyuyorum ki pizza kaynamaya başlayınca yağın birazı bozulmasın, bu kadar

just a little bit of oil that's all you need just a little oil now because this

şimdi biraz yağa ihtiyacınız var çünkü bu

particular pizza is pre-prepared and frozen it will take about 20 minutes to

özel pizza önceden hazırlanmış ve dondurulmuştur. Fırında pişmesi yaklaşık 20 dakika,

cook in the oven so the oven has to be very hot for the pizza to to bake so

yani pizzanın pişmesi için fırının çok sıcak olması gerekiyor, bu yüzden

when you put the pizza in the oven the cheese has to melt and the base of the

pizzayı fırına koyduğunuzda peynirin erimesi ve pizzanın tabanının

pizza has to bake and normally it takes around about 20 minutes but it's very

pişmesi gerekiyor ve normalde yaklaşık yaklaşık 20 dakika ama

important to make sure that the oven is very hot and you always bake the pizza

fırının çok sıcak olduğundan emin olmak çok önemli ve pizzayı her zaman

at the top of the oven at the top all these put the pizza at the top of the

fırının üst kısmında pişiriyorsunuz tüm bunlar pizzayı fırının üst kısmına koyun

oven so let's open the Pete set look at that doesn't that look lovely look at

o yüzden Pete setini açalım bakalım şuna pek hoş görünmüyor

that oh it's Pizza time baby

oh pizza zamanı bebeğim

I will take the plastic off the plate sir it's very important that you

plastiği tabaktan çıkaracağım efendim plastiği çıkarmayı unutmamanız çok önemli

remember to take the plastic off you must remove the plastic or else you

plastiği çıkarmalısınız yoksa

might have a very chewy pizza the plastic is very firm it's very difficult

çok çiğnenebilir bir pizzanız olabilir plastik çok sağlam kesmek çok zor

to cut I will use some scissors so there it is there is the pizza ready to go in

biraz makas kullanacağım o yüzden işte fırında gitmeye hazır pizza var

the oven you have cheese on top you have a selection of cheese there is also some

üstünde peynir var peynir çeşitlerin var ayrıca biraz

tomato puree and inside the crust there is also some tomato sauce as well some

domates püresi ve kabuğun içinde var ayrıca biraz domates sosu ve biraz da

spicy tomato sauce so now I will put this in the oven there I just put it on

baharatlı domates sosu yani şimdi bunu fırına koyacağım orada sadece

the tray and then put the tray and the pizza in the oven

tepsiye koydum ve sonra tepsiyi ve pizzayı fırına koydum

so the pizza is now baking the cheese will melt and the base will start to

pizza şimdi pişiyor peynir eriyecek ve taban

bake it will take about 20 minutes I will bake this for 10 minutes and then I

pişmeye başlayacak yaklaşık 20 dakika sürecek Bunu 10 dakika pişireceğim ve ardından

will turn the pizza round to make sure that it is cooked evenly on both sides

pizzayı çevirerek her iki tarafının da eşit şekilde piştiğinden emin olacağım

the beans are now heating up slowly and I'm going to put whoa can you guess what

fasulyeler şimdi yavaşça ısınıyor ve ben gidiyorum bunun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz

this is it smells very strong and if you eat this normally your breath will smell

çok keskin kokuyor ve bunu normal bir şekilde yerseniz nefesiniz

quite bad yes of course it is our old friend garlic hello garlic how are you

oldukça kötü kokar evet tabii ki bu bizim eski dostumuz

today garlic I love garlic so much I think it's probably because my ancestors

sarımsak çünkü benim atalarım

were French it's true so on my father's side I'm actually a French descent did

fransızdı bu doğru yani baba tarafından ben aslında fransız asıllıyım sen

you know that you didn't so we will put a little bit of garlic in the beans

bilmiyor muydun yani fasulyelerin içine biraz sarımsak koyacağız

actually I put quite a lot in them did you see that it is a good job that mr.

aslında ben epeyce koydum gördün mü bunun iyi bir iş olduğunu Bay.

Steve also likes garlic it's a very good job indeed

Steve ayrıca sarımsağı da seviyor, bu gerçekten çok iyi bir iş, bu

so I will throw this away for recycling there it goes

yüzden bunu geri dönüşüm için atacağım, işte böyle oluyor,

so the baked beans are now heating slowly very gently you mustn't boil

böylece pişmiş fasulyeler şimdi yavaşça çok hafif bir şekilde ısınıyor,

beans and then after 10 minutes I will turn the pizza round

fasulyeleri kaynatmamalısınız ve 10 dakika sonra pizzayı çevireceğim. her iki ucunun da eşit şekilde

I will rotate it to make sure that it cooks evenly on both ends there's

piştiğinden emin olmak için döndürün

nothing worse than a soggy pizza do you hate that do you hate it when the pizza

ıslanmış bir pizzadan daha kötü bir şey yoktur nefret mi ediyorsunuz pizza

is all very soggy and wet and that means it hasn't been cooked evenly so now we

tamamen ıslak ve ıslak olduğunda bundan nefret ediyor musunuz ve bu eşit şekilde pişmediği anlamına geliyor, o yüzden şimdi

will wait for 10 minutes and then I will turn the pizza round

yapacağız 10 dakika bekleyin ve sonra pizzayı çevireceğim.

I'm giving the beans a little stir so the the garlic will mix into the beans

Fasulyeleri biraz karıştırıyorum, böylece sarımsaklar fasulyelere karışacak

and then we will have a beautiful delicious flavor and of course you know

ve sonra güzel ve lezzetli bir tada sahip olacağız ve tabii ki bilirsiniz bayım

what mr. Steve likes to do he likes to put garam masala into the beans as well

. Steve fasulyeye garam masala koymayı da seviyor

unfortunately I don't like garam masala all that much I don't like it in baked

ne yazık ki ben garam masala'yı o kadar sevmiyorum Fırında

beans so mr. Steve always puts his spices on afterwards because I don't

fasulyede sevmiyorum bu yüzden Mr. Steve baharatlarını her zaman daha sonra koyar çünkü

like them okay my dams Animus years we will now take the pizza out of the oven

onları sevmiyorum tamam dayılarım Animus yılları şimdi pizzayı fırından çıkaracağız

and turn it round

ve çevireceğiz evet bak

yes look at that it's coming along rather nicely

çok güzel ilerliyor

so on one end it's going Brown and on the other it isn't so I'm turning the

yani bir ucu Kahverengi oluyor ve diğer yandan öyle değil, çukurları çeviriyorum ve en

pits around to make sure that it Browns all the way around the best pizza is a

iyi pizzanın her tarafının kahverengi olduğundan emin olmak için

hot pizza and of course it has to be cooked just right would you like a piece

sıcak bir pizza ve tabii ki doğru şekilde pişirilmesi gerekiyor pizzamdan bir parça ister misin?

of my pizza if you would like a piece of my pizza all you have to do is answer

Eğer benim pizzamdan bir parça yemek istersen tek yapman gereken

this question where was the first pizza made and I will post a slice of pizza to

ilk pizza nerede yapıldı bu soruya cevap vermek ve sana bir dilim pizza yollayacağım bu ne hayır hayır

you what's that no that's not a good idea apparently according to someone

görünüşe göre oradaki birine göre bu iyi bir fikir değil

over there who is completely invisible you are not allowed to post pizzas

tamamen görünmezsin posta yoluyla pizza göndermene izin verilmiyor

through the mail Bert anyway the question still stands where was the

Bert yine de soru hala duruyor

first ever pizza made if you think you know the answer let me know on today's

ilk pizza nerede yapıldı eğer cevabını bildiğini düşünüyorsan bugünün canlı yayınında bana haber ver

livestream so I think now the pizza is ready so wait there I need my tea towel

bu yüzden pizzanın hazır olduğunu düşünüyorum o yüzden orada bekle ben kurulama bezime ihtiyacım var

because the baking tray will now be very hot so here we go it's time to take the

çünkü fırın tepsisi şimdi çok sıcak olacak bu yüzden başlıyoruz pizzayı fırına götürme zamanı Vay canına bak

pizza the oven

Wow look at fact now that is a perfect pizza I think I made a really good job

şimdi bu mükemmel bir pizza Bence o pizzayla gerçekten iyi bir iş çıkardım.

of that pizza even though it is a pre-prepared one I'm sure lots of people

önceden hazırlanmış bir tane eminim ki bir çok kişi

will complain they will say mr. Duncan how could you buy a pizza from the

şikayet edecek bay diyecekler. Duncan, süpermarketten nasıl pizza alırsın, sıfırdan

supermarket you should make one yourself from scratch that's a great expression

kendin yapmalısın, bu harika bir ifade,

if you do something from scratch it means you do it from the very beginning

eğer bir şeyi sıfırdan yaparsan, bunu en başından yaparsın demektir, o yüzden hadi

so let's serve the pizza shall we so the beans are nice and hot now I am going to

pizzayı servis edelim, fasulyeler güzel ve sıcak olsun şimdi

use the sharp edge to cut the pizza in half so here we go mr. Steve always

pizzayı ikiye kesmek için keskin kenarı kullanacağım, işte başlıyoruz bay. Steve her zaman

likes to have a smaller piece so I have a large piece and mr. Steve has a small

daha küçük bir parçaya sahip olmayı sever, bu yüzden benim daha büyük bir parçam var ve mr. Steve'in küçük bir

piece so let's cut the pizza in half shall we

parçası var, bu yüzden pizzayı ikiye bölelim,

hopefully I won't burn my hands because normally I tend to burn my hands when

umarım ellerimi yakmam çünkü normalde bunu yaparken ellerimi yakma eğilimindeyim, bu yüzden bugün

I'm doing this so I will try not to do it today

yapmamaya çalışacağım, o yüzden

so there you go pizza is now ready I will put the pizza and the beans into

işte pizza şimdi hazır pizzayı ve fasulyeyi

the oven for 10 minutes and then I will serve them to mr. Steve that is my and

10 dakika fırına koyacağım ve sonra beye sunacağım. Steve o benim ve

that one is mr. Steve's and there it is another meal ready to be served and

bu da Mr. Steve'in ve işte servis edilmeye ve yenmeye hazır başka bir yemek

eaten I will now return you back to the studio where we will continue with

şimdi sizi stüdyoya geri götüreceğim,

today's Sunday live English

bugünün Pazar günü canlı İngilizce ile devam edeceğiz canlı yayındayız World Wide Web'in

we are live we are live right across the World Wide Web asphere

tam karşısında bir küre olarak yaşıyoruz

oh hello there it's mr. Duncan in England on a Sunday afternoon here in

oh merhaba işte bayım. Duncan İngiltere'de bir Pazar öğleden sonra burada,

the UK live from my little studio in Much Wenlock as you can see we are

Birleşik Krallık'ta Much Wenlock'taki küçük stüdyomdan canlı yayında gördüğünüz gibi saat

coming up to 10 minutes away from 3 o'clock of course something very special

3'ten 10 dakikaya kadar geliyoruz tabii ki 3:00'te çok özel bir şey

happens at 3:00 I hope you are enjoying today's live English dream coming up at

oluyor. bugünün canlı İngiliz rüyasının tadını çıkarıyorum saat

3 o'clock of course you know what's coming up at 3 o'clock you don't need me

3'te geliyor tabii ki saat 3'te ne olacağını biliyorsunuz

to tell you at 3:00 today it's mr. Steve it sure is

bugün size saat 3:00'te söylememe gerek yok ben bay. Steve kesinlikle

mr. Steve will see you today at 3:00

Bay. Steve bugün saat 3:00'te seni görecek

Dibby Dibby Dibby doop do there I was yesterday playing out in the snow making

Dibby Dibby Dibby doop orada dün karda oynuyordum

my very own snow angel did you enjoy that do you like playing in the snow

kendi kar meleğimi yapıyordum hoşlandın mı karda oynamaktan hoşlanır mısın

some people never see the snow some people have never seen the snow ever

bazı insanlar karı hiç görmez bazı insanlar hiç görmez kar gördü hiç

ever ever would you like to see some snow here is the snow falling this week

hiç burada biraz kar görmek ister miydin bu hafta kar yağıyor

there it is and that was taken from my window this week as the snow came down

işte ve bu hafta kar yağarken penceremden çekildi

yes it was the beast from the east now I mentioned earlier that this bad weather

evet doğudan gelen canavardı şimdi daha önce bahsetmiştim Bu kötü hava

came from Siberia one or two people have said Mr Duncan that's impossible but it

Sibirya'dan geldi bir iki kişi Bay Duncan'a bunun imkansız olduğunu söyledi ama

is true now apparently what happened is that there is a large jet stream that

görünüşe göre şimdi doğru olan şey Sibirya boyunca akan büyük bir jet akıntısı var

was flowing across Siberia and it was very warm and what it's actually done

ve hava çok sıcaktı ve aslında yaptığı şey

it's actually pushed all of the cold air down towards Europe and of course not

aslında itilmişti. Avrupa'ya doğru gelen tüm soğuk hava ve tabii ki

just the UK but also many other parts of Europe were affected as well so yes it

sadece Birleşik Krallık değil, Avrupa'nın diğer birçok bölgesi de etkilendi, bu yüzden evet, bu hafta

definitely was Siberian weather that we picked up this week fortunately it's on

aldığımız kesinlikle Sibirya havasıydı, neyse ki

its way out now we've had rain this morning so the snow is starting to melt

şimdi çıkış yolunda. bu sabah yağmur yağdı kar erimeye başlıyor çok şükür

thank goodness did you enjoy the pizza oh let me just tell you now that Pizza

pizzayı beğendin mi oh şimdi sana pizzanın

was absolutely delicious and I did notice on the live chat a lot of people

kesinlikle lezzetli olduğunu söylememe izin ver ve canlı sohbette birçok insanın

were saying we haven't ever tried pizza with baked beans we've never had it

pizzayı hiç denemediğimizi söylediğini fark ettim kuru fasulye ile

before so maybe next time you have a pizza you could try it with baked beans

daha önce hiç yememiştik, bu yüzden belki bir dahaki sefere pizza yerken kuru fasulye ile deneyebilirsin

and another tip is you can put some garlic in the baked beans Oh trust me it

ve başka bir ipucu da kuru fasulyeye biraz sarımsak koyabilirsin Oh güven bana

will taste absolutely delicious the live chat is very busy

kesinlikle lezzetli olacak canlı sohbet çok meşgul

Abdo we don't have snow in our city whatever

Abdo şehrimizde kar yok her

ever you never ever have snow Roman gladiators had to eat beans apparently

ne olursa olsun asla kar yağmaz Romalı gladyatörler fasulye yemek zorunda kalıyordu görünüşe göre

it makes people stronger and more aggressive thanks for that the weather

bu insanları daha güçlü ve daha agresif yapıyor teşekkürler bunun için Fransa'daki hava Birleşik

in France is similar to that in the UK thank you the French leo for that Eugene

Krallık'takine benziyor teşekkür ederim Bunun için Fransız aslanı Eugene,

says that hat of mr. Steeves makes him look similar to Harry Potter because of

bay şapkasını söylüyor. Steeves, alnındaki Thunderbolt işareti nedeniyle onu Harry Potter'a benzetiyor

the Thunderbolt sign on his forehead Mae is here Thank You Mae Gooden

Mae burada Teşekkürler Mae Gooden

appetite have a good appetite yes I always have a good appetite

afiyet olsun afiyet olsun evet her zaman iştahım iyidir

Tareq says I would love to have some of that pizza I would love to have some of

Tareq çok sevdiğim o pizzadan biraz yemeyi çok isterim diyor o pizzadan biraz al

that pizza Abdo says no but it was not that much

Abdo hayır diyor ama benim için o kadar değildi

for me oh are you wonder about the snow I think you are hello mr. Duncan I

oh karı merak ediyorsun sanırım merhaba bayım. Duncan

received no notification for the live stream really well I did put something

Canlı yayın için bildirim almadım gerçekten iyi Kanalıma bir şey koydum

on my channel I did notify everyone but this is of course this is a big problem

Herkese haber vermedim ama bu tabi ki şu anda yaşadığım büyük bir sorun

that I'm having at the moment with YouTube they are not letting my

YouTube'da

subscribers know when I am live your cheese pizza is very rich mr. Duncan

abonelerime ne zaman haber vermiyorlar Yaşıyorum peynirli pizzanız çok zengin bayım. Duncan

take care of your figure don't get fat mr. Duncan Thank You Nicole for that you

vücuduna dikkat et, şişmanlama bay . Duncan Teşekkür ederim Nicole senin için

mat is here hello Yuma where are you watching at the moment Vina says it

mat burada merhaba Yuma şu anda nereden izliyorsun Vina

never snows where I live where can I just say one thing the snow is very nice

yaşadığım yerde hiç kar yağmadığını söylüyor nerede tek bir şey söyleyebilirim kar çok güzel

don't get me wrong the snow is very nice it's very

beni yanlış anlamayın kar çok güzel çok

enjoyable but sometimes it can be a real pain in the neck but for a lot of the

keyifli ama bazen gerçek bir boyun ağrısı olabiliyor ama çoğu

time it can be actually quite nice

zaman gerçekten çok hoş olabiliyor

dear me did you see mr. Steve fall over then he fell flat on his face

canım ben gördünüz mü bayım. Steve düştü ve sonra yüz üstü düştü

Oh dear me poor mr. Steve yes Steve will be here in around about five minutes

Ah canım ben zavallı bayım. Steve evet Steve yaklaşık beş dakika sonra burada olacak

time right here on live English for a Sunday for those who are wondering when

tam burada bir Pazar günü İngilizce canlı yayında burada olacağımı merak edenler için

I am on here are the dates can you see them of course I'm here today also next

tarihler onları görebilir misiniz tabii ki bugün de gelecek

week in fact every Sunday I am here but don't forget also here it is a newsflash

hafta aslında her gün buradayım Pazar buradayım ama unutma burası flaş bir haber

I am also here every Wednesday late and live from 10 p.m. UK time and on Sunday

Ben de her çarşamba geç saatlerde buradayım ve saat 10'dan itibaren canlı yayındayım. Birleşik Krallık saati ve Pazar günü

I am here every Sunday 2 p.m. UK time so on Sunday 2 p.m. UK time and on

her Pazar saat 14:00'te buradayım. Birleşik Krallık saati yani Pazar 14:00 Birleşik Krallık saati ve

Wednesday 10 p.m. UK time of course sometimes I will also do spontaneous

Çarşamba günü 22:00 İngiltere zamanı tabii ki bazen spontane canlı yayınlar da yapacağım,

live streams as well surprise live streams like the other day when I

geçen günki gibi sürpriz canlı yayınlar yapacağım, soğuk havada

decided to do a live stream outside in the cold weather as the beast from the

dışarıda canlı yayın yapmaya karar verdiğimde

east was battering the UK yes it was amazing

doğudan gelen canavar İngiltere'yi dövüyordu evet

would you like to see some more would you like to see some more of that ok

harikaydı. biraz daha görmek ister misiniz bundan biraz daha görmek ister misiniz tamam

then here is a bit more this is the garden again so this is taken in the

o zaman işte biraz daha burası yine bahçe yani bu

garden as the snow was falling the wind was blowing and it was quite cold in

bahçede çekildi kar yağarken rüzgar esiyordu ve hava oldukça soğuktu

fact it was freezing and yes it was very difficult to get out of the house we had

aslında donuyordu ve evet evden çıkmak çok zordu

a lot of snow fall over 48 hours many people enjoyed my live stream outside

48 saatin üzerinde çok kar yağdı çok kişi canlı yayınımdan keyif aldı dışarıda

one or two people complained they were saying mr. Duncan that's not much snow

bir iki kişi şikayet ettiler bayım diyorlardı. Duncan o kadar kar yok

why are you complaining about the snow you Mother's boy quite a few people most

neden kardan şikayet ediyorsun annenin oğlu İngiltere'de epeyce insan

of them here in the UK complained about that particular

bu

livestream they said that I was exaggerating about the bad weather but

canlı yayından şikayet etti kötü havayı abarttığımı söylediler ama çok

it was it was terrible it was so windy and cold and the snow was blowing in my

kötüydü rüzgarlı ve soğuk ve kar

face it was an actual blizzard blizzard I love that I love that word so much it

yüzüme doğru esiyordu gerçek bir kar fırtınasıydı bayılıyorum bu kelimeyi o kadar çok seviyorum kar

was a blizzard the snow was blowing across the ground and yes the snow was

fırtınasıydı kar yerde uçuşuyordu ve evet kar

quite deep in some places did you see mr. Steve fall over he fell flat on his

bazı yerlerde oldukça derindi gördün mü Bay. Steve yere düştü,

face talking of mr. Steve he will be here in

Bay'dan bahsederken yüzüstü yere düştü. Steve

a few moments quite a few people want to see the snow angel again it would appear

birkaç dakika sonra burada olacak epeyce insan kar meleğini tekrar görmek istiyor anlaşılan

that the snow angel is very popular of course today we are talking about

kar meleği çok popüler tabii bugün

something else as well we have the US cars taking place tonight the US garz

başka bir şeyden de bahsediyoruz bu gece ABD arabaları yer alıyor ABD garzı

there it is the US cars apparently I have to say it like that because if I

işte ABD arabaları, görünüşe göre bunu böyle söylemek zorundayım çünkü

use the proper word I will be fined for copyright so apparently you are not

doğru kelimeyi kullanırsam telif hakkı nedeniyle para cezasına çarptırılacağım, bu yüzden görünüşe göre onaylanmadıkça

allowed to use the real word unless you have been approved so tonight it's the

gerçek kelimeyi kullanmanıza izin verilmiyor, bu yüzden bu gece

US cars I'm sure you know what I mean by that live from Hollywood the Oscars I

ABD arabalar Hollywood'dan Oscar'lardan canlı yayın

love doing this I hope you're okay on this Sunday afternoon or Sunday morning

derken ne demek istediğimi anladığınıza eminim. saat

or of course Sunday night or maybe perhaps it's tomorrow where you are it

might be coming up to three o'clock the live chat is very busy let's have one

üçe doğru canlı sohbet çok meşgul hadi

last look for this hour mr. Steve's falling over made me laugh and your snow

bu saate son bir kez bakalım bayım. Steve'in düşmesi beni güldürdü ve senin kar

angel you always make me laugh I love you always being so funny and being in

meleğin beni hep güldürüyorsun Seni seviyorum her zaman çok komiksin ve

such a good mood I'm always in a good mood because life

çok iyi bir ruh halindesin Ben her zaman iyi bir ruh halindeyim çünkü hayat

is there to be enjoyed that's what I say anyway the shape of water apparently is

zevk almak için var Shape of Water görünüşe göre

the Best Picture winner so how Roland Harrell and is making a

En İyi Film ödülünü alıyor, bu yüzden Roland Harrell ve The

prediction that the shape of water a movie all about a lady that falls in

Shape of Water tahmininde bulunuyor.

love with a sea creature I'm not making that up by the way will win the best

en iyi

Oscar so which film do you think will win the best Oscar

Oscar peki sence hangi film en iyi Oscar'ı kazanır

morning from Mexico hello from Mexico Nadia thank you Nadia for saying that

Meksika'dan sabah Meksika'dan merhaba Nadia bunu söylediğin için teşekkür ederim Nadia

Nicole no I'm sorry Nicole I can't say the word I'm not allowed to they won't

let me apparently if they if they let if they

görünüşe göre izin verirlerse izin verirlerse

hear me say it they will sue me so I have to say as cars so the US cars are

bunu söylediğimi duyarlarsa beni dava edecekler bu yüzden arabalar olarak söylemeliyim yani ABD arabaları

taking place tonight mr. Steve will be talking all about them in a moment I

bu gece yer alıyor bayım. Steve birazdan onlar hakkında konuşacak, dava edilmemeyi

don't quite know how we are going to manage not being sued because mr. Steve

nasıl başaracağımızı tam olarak bilmiyorum çünkü Bay. Steve, ABD arabaları

is going to be talking a lot about the US cars and lots of words connected with

hakkında çok konuşacak ve

that particular event talking of mr. Steve oh my goodness I can't believe it

o olayla ilgili birçok kelime Mr. Steve aman tanrım, inanamıyorum

mr. Steve is here right now because it's three o'clock

Bay. Steve şu anda burada çünkü saat üç doop

doop doop doop doop do oh yes did you hear me then rushing around ah do you

doop doop doop do oh evet beni duydunuz mu sonra koşuşturuyorum ah yani

mean so here we go it is a Sunday afternoon and look we are getting really

işte başlıyoruz bugün bir Pazar öğleden sonra ve bak gerçekten

cool and sophisticated yes here he is the man who needs no introduction so he

havalı ve sofistike oluyoruz evet işte o tanıtıma ihtiyacı olmayan adamdır, bu yüzden

won't get one it's mr. Steve looking very cool and

bir tane almaz, bu bay. Steve çok havalı ve

sophisticated hey baby

sofistike görünüyor hey bebeğim merhaba

hi there afternoon mr. Duncan it's the star of show and stage mr. Steve what

öğleden sonra bay. Duncan, şovun ve sahnenin yıldızı Mr. Steve bu

what is that is that is that an American accent I don't know I shall refer to a

nedir, bu bir Amerikan aksanı mı bilmiyorum

bit of fun when we start mr. ding I don't know I was on there I couldn't see

Bay'a başladığımızda biraz eğlenceden bahsedeceğim. ding orada olduğumu bilmiyorum

myself on the screen but I can though should I leave this up like this all for

kendimi ekranda göremedim ama yine de bunu bir saat boyunca böyle bırakmalı mıyım

the whole hour you look great well I've been on the catwalk on the red carpet

harika görünüyorsun kırmızı halıda podyumdaydım

I've been nominated for an award really mmm

Gerçekten bir ödüle aday gösterildim mmm

is this breaking news no I'm joking I'm only I only perform on the amateur

bu son dakika haberi mi hayır şaka yapıyorum sadece amatör

dramatic stage I'm not a professional performer I've never been paid to

dramatik sahnede oynuyorum profesyonel bir oyuncu değilim bana hiç

perform well not acting anyway put your glasses back on

iyi performans göstermem için para ödenmedi oyunculuk değil zaten gözlüklerini tekrar tak evet

yeah we look we look like the Blues Brothers you know these are genuine Ray

Blues Brothers'a benziyoruz, biliyorsun bunlar orijinal Ray

Ban sunglasses really mmm they are but I what I didn't buy them I bought them III

Ban güneş gözlükleri gerçekten mmm ama ben onları satın almadım onları aldım III

won them in a raffle really test yes I've never worn them because I think I

onları bir çekilişte kazandım gerçekten test ettim evet onları hiç giymedim çünkü onların

look stupid in them but what do your viewers think should I wear these do

içinde aptal göründüğümü düşünüyorum ama izleyicileriniz bunları giymem konusunda ne düşünüyorlar,

they suit me yes or no I think a lot of thumbs up or a thumbs down I think you

bana uyuyorlar mı evet mi hayır mı bence pek çok beğeni ya da olumsuzluk bence

look really cool there today mr. Steve really cool it come back down to earth

bugün orada gerçekten harika görünüyorsunuz bayım. Steve gerçekten harika, yeryüzüne geri dön, bu

come back down to earth so we had a lot of snow this week again weekend yes

yüzden bu hafta yine çok kar yağdı, hafta sonu evet

can you believe it no I can't actually although the forecast was to be believed

buna inanabiliyor musun hayır, aslında yapamam, tahminin inanılması gerekmesine rağmen, o

then yes and we didn't get as much as we thought for some parts of the UK got it

zaman evet ve biz de inanmadık. Birleşik Krallık'ın bazı bölgeleri için düşündüğümüz kadarını aldık,

a lot worse than we did yes but we still had about maybe three or four inches

düşündüğümüzden çok daha kötü oldu evet ama yine de yaklaşık üç veya dört inçimiz vardı,

especially especially up north especially up north and down south but

özellikle kuzeyde, özellikle kuzeyde ve güneyde, ancak şu

we didn't have as much as we had last time but nevertheless it drifted in

kadarına sahip değildik geçen sefer vardı ama yine de bazı

places up to about eight foot deep and some of the roads were blocked but here

yerlerde yaklaşık 2,5 metre derinliğe kadar sürüklendi ve bazı yollar kapandı ama işte

we go British people as soon as we get a flake

başlıyoruz İngilizler bir kar tanesi alır almaz

of snow we start talking about it in fact do you know what really annoyed me

bunun hakkında konuşmaya başlıyoruz aslında gerçekten ne biliyor musunuz?

this week what mr. Duncan what's up was the news the BBC News who on the top of

bu hafta beni kızdırdı ne bay Duncan naber BBC Haberleri'nin haberiydi, sanki kar tüm dünyada olan en önemli şeymiş gibi

every hour gave 15 or 20 minutes to talking about the snow as if it was the

her saatin başında 15 veya 20 dakika kar hakkında konuşmaya ayırdı.

most important thing happening in the entire world literally 15 or 20 minutes

they have reporters about 5 or 6 reporters in various locations saying or

Kelimenin tam anlamıyla 15 veya 20 dakika, yaklaşık 5 veya Çeşitli yerlerde 6 muhabir ya

how much stove you had here or how bad is it there it went on and on and on and

burada ne kadar sobanız var ya da orası ne kadar kötü dedi ve devam etti ve ben

it was I thought it was a rather over the top well what do you think mr.

biraz abartılı olduğunu düşündüm, ne düşünüyorsunuz bayım?

Duncan well I suppose it's it's important to some people especially if

Duncan pekala, sanırım bazı insanlar için bu özellikle

be you've been affected by the weather so if you've been affected by the the

havadan etkilendiyseniz önemlidir, yani

bad weather then it is important yes but the BBC news a worldwide a world

kötü havadan etkilendiyseniz o zaman önemlidir evet ama BBC haberleri dünya çapında dünyaca

renowned organization spending 15 or 20 minutes on snow and let's face it the

ünlü bir kuruluş 15 harcıyor veya karda 20 dakika ve kabul edelim ki

weren't that many implications of it yes a few people died which is tragic of

bunun pek çok anlamı yoktu evet birkaç kişi öldü ki bu trajik

course but I mean how many people die on the roads every day probably a lot more

tabii ki ama demek istediğim yollarda her gün kaç kişi ölüyor muhtemelen çok daha

many and yes it caused disruption but then a lot of people who were disrupted

fazla ve evet aksamaya neden oldu ama sonra rahatsız olan pek çok insan, hepimizin uyarıldığı

went out on the roads against the advice we were all warned don't go out it's

tavsiyeye karşı yollara çıktı, dışarı çıkmayın bu

dangerous and something like two and a half thousand people were trapped in

tehlikeli ve yaklaşık iki buçuk bin kişi bir

their cars overnight for eight or ten hours on a motorway and they were told

gecede sekiz veya on saat arabalarında mahsur kaldı. Otoyol ve onlara

not to go out their own fault you know my favorite story Steve that my favorite

kendi hatalarından çıkmamaları söylendi, en sevdiğim hikayeyi biliyorsun Steve,

story of the whole event must be when though there were some people stuck on

tüm olayla ilgili en sevdiğim hikaye, bazı insanların otoyolda mahsur kaldığı

the motorway and there was a large lorry containing lots of food from a

ve içinde bir sürü yiyecek bulunan büyük bir kamyonun olduğu zaman olmalı.

well-known bakery right and the driver of the lorry opened the back of the back

malum fırın hakkı ve tırın şoförü

of the actual vehicle opened it up and gave some of the stuff that was in the

asıl aracın arkasını açtı ve tırın arkasında olanların bir kısmını insanlara verdi

back of the lorry to the people stuck sandwiches cakes things like that yep

sandviç yapıştırılan kekler böyle şeyler evet

that I mean that's a lovely gesture yeah I think so to give but really apart from

ben yani bu hoş bir jest evet bence öyle ama gerçekten bir

sort of lorry drivers and and and people needing to really get to their jobs I

tür kamyon şoförü ve gerçekten işlerine gitmeye ihtiyaç duyan insanlar dışında

can't believe - now a thousand people really needed to go out on that

inanamıyorum - şimdi bin kişinin o akşam gerçekten dışarı çıkması gerekiyordu

particular evening on that motorway you know maybe maybe twenty or thirty really

o otoyol bilirsin belki belki yirmi ya da otuzun gerçekten

needs to go the others probably just wanted to see if they could get through

gitmesi gerekiyor diğerleri muhtemelen geçip geçemeyeceklerini görmek istediler

because let's face it it is quite exciting and I can understand that when

çünkü kabul edelim oldukça heyecan verici ve

you've got lots of snow or harsh weather conditions particularly snow because we

çok kar veya sert hava koşulları olduğunda bunu anlayabiliyorum özellikle kar, çünkü

don't get it very often here you want to see if you can just battle your way

burada çok sık kar yağmaz, görmek istersiniz, sadece mücadele edip

through and get to work and say yes oh I made it look I got through the storm

işe koyulup evet diyebilirsiniz, ah, öyle görünmesini sağladım, fırtınayı atlattım,

what's wrong with you lot I'm better than you it's that kind of attitude

senin neyin var, çok daha iyiyim senden daha çok öyle bir tavır

isn't it but of course if you haven't got the right tires on your car you're

değil mi ama tabii ki arabanda doğru lastikler yoksa

not going to go anywhere when it's snowy hmm well that is that is one of your

karlı havalarda hiçbir yere gitmeyeceksin hmm peki orası en sevdiğin

favourite store your favorite subjects isn't it it is there we go we've got off

mağazalardan biri en sevdiğin konular öyle değil mi işte gidiyoruz

with a moan and I don't like to moan Reid well yes I do I do I love to moan

inleyerek inledik ve inlemeyi sevmiyorum Reid iyi evet inlemeyi seviyorum

actually so you don't like to moan that you look if there is an Olympic sport

aslında inlemeyi sevmiyorsun yani bak inlemek için olimpik bir spor var

for for moaning I think you would definitely win I think

bence kesinlikle kazanırsın bence

correct I think so definitely so we have a lot of things to talk about today we

doğru bence kesinlikle bu yüzden bugün konuşacak çok şeyimiz var

have of course something special happening tonight there is the Oscars

elbette bu gece özel bir şey oluyor oscar var

there I've said it you said it I've said we get cut off at any second

orada söyledim sen söyledin ben demiştim her an kesilebiliriz

we might not get cut off but we might we might be sued because live from

kesilmeyebiliriz ama dava edilebiliriz çünkü bu gece Hollywood'dan canlı yayında

Hollywood tonight it's the Oz cars every year we have this

her yıl Oz arabaları var bu

it's the 90th year isn't it the 90th

90. yıl değil mi 90'ıncı yıl 90'ıncı

it's the 90th the 90th year a 90th time the Oscars have been or the Academy

yıl 90'ıncı yıl 90'ıncı kez Oscar'lar ya da Akademi

Awards as they're also known as or used to be known as are presented yeah so if

Ödülleri olarak da bilinen ya da eskiden olduğu gibi sunuluyor evet, yani

you're interested in films and actors and actresses then and directors and all

filmlerle, oyuncularla ve aktrislerle ilgileniyorsanız o zaman ve yönetmenler ve

the other nominations all the other categories that they make awards in then

diğer tüm adaylıklar ödül aldıkları diğer tüm kategoriler sonra

yes sit down for how long sit on for four hours probably it's a very long

evet otur ne kadar uzun dört saat oturun muhtemelen çok uzun bir

program yes it's it's it's very long yes it's about I think it's about two hours

program evet çok uzun evet yaklaşık sanırım iki saat kadar

so you've got nothing else to do tonight then you can sit down and watch that

yani siz Bu gece yapacak başka bir şeyiniz yoksa,

assuming that you're in the right time zone that is otherwise you might be

doğru zaman diliminde olduğunuzu varsayarak oturup bunu izleyebilirsiniz, aksi takdirde

being bared and have to get up to watch it so you've got to be really interested

yasaklanmış olabilirsiniz ve onu izlemek için kalkmanız gerekebilir, bu yüzden gerçekten ilgilenmelisiniz. Bu

in films they go on and on about it I'm moaning again they go on and on about

konuda sürekli devam ettikleri filmler, yine inliyorum, Oscar'lar hakkında durup duruyorlar,

the Oscars though it's the most important thing in the world but I

ama bu dünyadaki en önemli şey ama

suppose it's a distraction away from the horrors that are going on in the world I

sanırım bu, dünyada olup biten dehşetten uzaklaşmak için bir dikkat dağıtıcı.

think that's what it is where it is the distraction away from reality well you

ne olduğunu, gerçeklikten uzaklaşmanın ne olduğunu iyi

know what but but the problem is now have you noticed that all of these

biliyorsunuz, ama sorun şu ki, tüm bu

awards ceremonies they've just become all political now that's true it's so

ödül törenlerinin artık tamamen politik hale geldiğini fark ettiniz mi, bu doğru, bu yüzden bu

tonight all we're going to have is people being very political getting

gece sahip olacağımız tek şey İnsanlar çok politik mi, eğlenceye ne

their point of view across what happened to entertainment entertainment used to

olduğu konusunda kendi bakış açılarını mı alıyorlar? Eskiden eğlence çok

be so much fun everyone would have a good time they would have furn on screen

eğlenceliydi, herkes ekranda iyi vakit geçirirdi

and people would go to see all of these wonderful movies and everyone would go

ve insanlar tüm bu harika filmleri izlemeye giderdi ve herkes giderdi

oh isn't entertainment wonderful it helps us to forget about all of the

oh eğlence harika değil mi,

terrible things in life but now it would appear that every time we have one of

hayattaki tüm korkunç şeyleri unutmamıza yardımcı oluyor ama şimdi görünen o ki,

these awards ceremonies everyone is complaining and moaning and

bu ödül törenlerinden birini her düzenlediğimizde herkes şikayet ediyor, inliyor,

whinging and going on about this and that oh gee I I really do

sızlanıyor ve şundan ve bundan bahsediyor aman tanrım ben ben gerçekten

I want to go back to the to the 70s and 80s when we just went to see movies at

70'lere ve 80'lere geri dönmek istiyorum, sadece sinemaya film izlemeye gittiğimizde

the cinema and that was it and we just enjoyed them for what they were but

ve o kadardı ve onları oldukları gibi beğendik ama

nowadays it's all oh dear political points anyway were moaning a

bugünlerde hepsi ah sevgili politik noktalar zaten biraz inliyordu.

bit we're moaning and moaning my hearted it yes I can still go and watch a film

inliyoruz ve inliyoruz kalbimden evet evet hala gidip bir film izleyebilirim

and we took we were on about Blade Runner last week when we we were yes I

ve geçen hafta Blade Runner hakkındaydık o zamanlar evet bunun

don't think that's got any nominations has it I don't think so no that they

herhangi bir adaylığı olduğunu sanmıyorum var mı sanmıyorum yani hayır, bilim kurgu ile ilgili

rarely give Oscars to anything to do with science fiction that is correct

herhangi bir şeye nadiren Oscar veriyorlar, bu doğru

science fiction movies and also also horror films they rarely get Oscars did

bilim kurgu filmleri ve aynı zamanda korku filmleri, nadiren Oscar alıyorlar

avatar that's not suppose it's sort of science fiction

avatar, bunun bir tür bilim kurgu olduğunu farz etmiyorlar,

well avatar is a science fiction film yes is that get an award or a nomination

avatar bir bilim kurgu filmi, evet bu olsun bir ödül ya da adaylık Tam olarak

I'm not exactly sure I think it did pick something up of course many years ago

emin değilim bir şeyler kaptığını düşünüyorum tabii ki yıllar önce

Star Wars picked up a couple of the original Star Wars way back in the late

Star Wars birkaç orijinal Star Wars aldı

70s picked up an Oscar nomination and a couple of awards as well if I'm not

70'lerin sonlarında bir Oscar adaylığı ve birkaç ödül aldı ayrıca

mistaken when did how long it would take you to dimension Star Wars nah I don't

yanılmıyorsam ne zaman yaptın star wars'ı boyutlandırman ne kadar sürerdi hayır bundan

mention it so every 10 minutes in I don't mention it so much these days

bahsetmiyorum yani her 10 dakikada bir bundan bahsetmiyorum bu aralar

I used to like Star Wars not anymore the original three what are you looking at

star wars'ı severdim artık değil orijinal üç omzunun üzerinden neye bakıyorsun

over your shoulder is there something o'clock oh I see don't worry about the

saat yönünde bir şey var mı oh görüyorum

clock the clock will take care of itself I just look at it it's there and I just

saat için endişelenme saat kendi kendine bakar ben sadece bakarım orada ve ben sadece

wanted to look everyone wants to look at your shirt do you think yeah this one

herkesin görmek istediği bakmak istedim gömleğine bak sence evet

I've worn this before yes it's it's it's one of your more popular shirts and I

bunu daha önce giydim evet bu senin en popüler gömleklerinden biri ve

think the sunglasses really do set the whole thing off let me give you another

bence güneş gözlükleri gerçekten her şeyi ayarlıyor sana başka bir

demo very nice oh no you're supposed to take them off

demo vereyim çok güzel oh hayır sen' onları böyle çıkarmamız gerekiyor,

like this aren't you okay I believe we have some things connected to the event

iyi değil misin, bu gece gerçekleşecek olayla ilgili bazı şeylerimiz olduğuna inanıyorum,

that's taking place tonight tell us all about it Steve yes so yeah sorry if

bize her şeyi anlat Steve evet öyleyse evet,

you're not interested in the Oscars but what I'm going to do hopefully and mr.

Oscar'larla ilgilenmiyorsan özür dilerim ama benim ne' Umarım yapacağım ve mr.

Duncan is going to help me is I've done an A to Z so I've gone through every

Duncan bana yardım edecek, ben A'dan Z'ye yaptım yani

letter of the alphabet we caught you if you say you're doing an

alfabenin her harfini inceledim sizi yakaladık

A to Z it means you take the ABCD etc and then relate it to whatever that

A'dan Z'ye yaptığınızı söylerseniz bu ABCD'yi alıyorsunuz vs. o

subject is so we're talking about the Oscars so I've got a word that relates

konu her ne ise o yüzden Oscar'lardan bahsediyoruz bu yüzden alfabenin her harfi için Oscar'larla ilgili bir kelimem var

to the Oscars for every letter of the alphabet it's gonna be a long haul this

bu uzun bir yol olacak bu

is going to take even longer than the Oscars to go through I think so and put

Oscar'lardan bile daha uzun sürecek aracılığıyla düşünüyorum ve hakkında

their words that we can comment on and talk about and phrases surrounding there

yorum yapabileceğimiz ve hakkında konuşabileceğimiz sözlerini ve oradaki ifadeleri koyun,

so that can't have looked very professional that wasn't very

böylece çok profesyonel görünemezdi,

professional now so a what is a for what does a stand for I'm sure we will get

şimdi çok profesyonel değildi, bu yüzden a nedir, ne anlama gelir ben

suggestions as we do our a to Z so we're going say we're going the Oscars we're

A'dan Z'ye yaptığımız gibi kesinlikle öneriler alacağız, bu yüzden Oscar'lara gidiyoruz diyeceğiz, alfabenin

going through each letter of the alphabet so a is for way is for Academy

her harfini gözden geçiriyoruz, yani a, yol için Akademi için

ooh there we go Academy so the Academy were talking

ooh işte gidiyoruz Akademi yani Akademi tam adını

about with the Oscars to give it its full name is the Academy of Motion

vermek için Oscar'lardan bahsediyorduk,

Picture Arts and Sciences that's what it was originally called back 190 years ago

Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'dir, başlangıçta 190 yıl önce böyle deniyordu,

if anyone can work that out 1930 something 20 something so it was

eğer biri bunu çözebilirse 1930 falan 20 falan, bu yüzden

shortened to the Oscars in 1980 something somebody decided to shorten it

1980'de Oscar'lara kısaltıldı. birisinin onu Oscar'a kısaltmaya karar verdiği bir şey

to the Oscars but so that's the Academy we're talking about the Academy of

ama bu Akademi,

Motion Picture Arts and Science but what is an Academy well it's an institution

Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nden bahsediyoruz ama Akademi nedir, özel bir alanda

of learning a place of study or training in a special field or it these days it's

bir eğitim veya eğitim yeri öğrenme kurumu veya o bu günlerde

often used to denote a school which is above the levels of other

genellikle bu ülkedeki diğer okulların seviyelerinin üzerinde olan bir okulu belirtmek için kullanılıyor,

schools in this country now instead of just having a secondary school we've now

şimdi sadece bir ortaokul yerine artık

got academies and they are special schools and they're less they're better

akademilerimiz var ve bunlar özel okullar ve daha azlar,

in some way and have achieved standards higher than an average school so we're

bazılarında daha iyiler yol ve ortalama bir okuldan daha yüksek standartlara ulaştık, bu yüzden

calling those academies now so it's of course of course some people say that

şimdi bu akademileri çağırıyoruz, bu yüzden elbette bazı insanlar

those types of schools are very elitist yes yes that's right they're only there

bu tür okulların çok elitist olduğunu söylüyor evet evet bu doğru sadece

for those who are maybe wealthy or they come from a certain background or a

belki zengin olanlar için oradalar ya da orada belirli bir arka plandan ya da

certain ethnicity there I say so they are often seen as being for people who

belirli bir etnik kökenden geliyorlar diyorum, bu yüzden genellikle nefret ettiğim insanlar için görülüyorlar,

are I hate I really hate to use this word but privileged well possibly yes

bu kelimeyi kullanmaktan gerçekten nefret ediyorum ama ayrıcalıklı,

and of course what the government has done I think the Labour government

muhtemelen evet ve tabii ki hükümetin yaptığını düşünüyorum İşçi hükümeti

started this a number of years ago in order to try and improve the standards

bunu birkaç yıl önce, okulların akademi statüsüne geçmesine izin verdikleri okulların standartlarını denemek ve iyileştirmek için başlattı,

of schools they allowed schools to become or achieve academy status which

bu da onların bölgedeki bu statüye sahip olmayan

means that they're better than the other schools in the area that haven't got

diğer okullardan daha iyi oldukları anlamına geliyor.

this status and that means that that's going to attract pupils and parents

bu, öğrencilerin ilgisini çekeceği anlamına gelir ve veliler

wanted to send their children to that school because it's got a good

çocuklarını o okula göndermek isterler çünkü belirli konularda

reputation for teaching in subject particular subjects are all subjects and

eğitim verme konusunda iyi bir üne sahiptir ve

of course but that's created problems because teachers want sorry parents want

elbette bu, sorun yaratır çünkü öğretmenler özür dilerim, ebeveynler

to actually go to particular school you've got to live in a geographical

gerçekten gitmek ister. belirli bir okulda, coğrafi bir bölgede yaşamanız gerekir, bu nedenle

area so that raises house prices in some areas yeah you've got to live in a

bazı bölgelerde ev fiyatlarını yükseltir, evet,

particular area near one of these good schools that's it so if you and quite

bu iyi okullardan birinin yakınındaki belirli bir bölgede yaşamanız gerekir, bu yüzden siz ve

often parents will move into the catchment area of that school so just so

ebeveynler sıklıkla o bölgeye taşınırsanız, o kadar. o okulun hizmet alanı, sırf satabilsinler diye

they can sell send their children to that school and that has the side effect

çocuklarını o okula göndersinler ve bu, o bölgedeki evlerin

or knock-on effect of raising the prices of houses in that particular area is it

fiyatlarını artırmanın yan etkisi veya dolaylı etkisi,

problem in some parts of the country believe it or not so yeah so that's

ülkenin bazı bölgelerinde sorun mu, buna inan veya öyle değil evet, bu

Academy but the the the other there's a slightly other different meaning to that

Akademi ama diğerinin biraz daha farklı bir anlamı var.

as well Academy can be a society or institution

Akademi bir toplum veya kurum olabilir,

have distinguished scholars or artists or scientists that aim to maintain

seçkin akademisyenlere veya sanatçılara veya

standards in a particular field very good so for example you have the

belirli bir alandaki standartları çok iyi korumayı amaçlayan bilim adamlarına sahip olabilir, yani örneğin siz

Royal Academy of Arts and this is what the Academy of Motion Picture Arts and

Royal Academy of Arts'a sahip ve Sinema Sanatları ve

Sciences are trying to do it's an institution trying to maintain or raise

Bilimleri Akademisi'nin yapmaya çalıştığı da bu, film endüstrisindeki standartları korumaya veya yükseltmeye çalışan bir kurum, bu yüzden

standards in the film industry so that's what that gives it its precise

ona kesin

definition of course it's quite strange I just mentioned organizations or

tanımını veren de bu tabii ki oldukça garip ben az önce

schools that are for certain people and of course over the years the the Oscars

belirli insanlar için olan kuruluşlardan veya okullardan bahsettim ve tabii ki yıllar içinde Oscar'ların

themselves have been seen as a little elitist as well but that has actually

kendisi de biraz elitist olarak görüldü ama bu aslında değişti

changed anyway I could also stand for the a could stand for all night because

it's on such a long time it feels like end all night if you've got nothing else

o kadar uzun bir zaman ki, bunu izlemek için yapacak başka bir şeyiniz yoksa bütün gece sona ermiş gibi geliyor,

to do watching that so that's a shall we go to

bu yüzden gidelim mi gidelim onun olalım mı

be let's go to be his shall we be giving any suggestions it's good too because

herhangi bir öneride bulunalım mı bu da iyi çünkü

it's gonna it's gonna take us we're gonna be here longer than the Oscars B

bizi alacak Oscar B'den daha uzun süre burada olacağız

is for best oh okay B's for best these aren't the hardest words in the world

en iyisi oh tamam B'ler en iyisi bunlar dünyadaki en zor kelimeler değil

they get more interesting as we go down so bear with us I really hope they get

biz düştükçe daha ilginç hale geliyorlar bu yüzden bize katlanın gerçekten umarım

more interesting I know but look I've got interesting things here the best is

daha ilginç hale gelirler ama bak burada ilginç şeyler var en iyisi

of course the most excellent desirable the top in quality at the top the

tabii ki en mükemmel arzu edilir kalite en üstte

leading the first best picture we're gonna get best picture we're gonna get

lider ilk en iyi resmi alacağız en iyi resmi alacağız

best actor etc and you can use it in all sorts of phrases the food she liked best

en iyi aktörü alacağız vs ve kullanabilirsiniz her türlü ifadede, en çok sevdiği yiyecek,

buy the best you can afford but it also means to outwit or get the better of

alabileceğinizin en iyisini satın alır, ancak aynı zamanda birini alt etmek veya birini daha iyi hale getirmek anlamına da gelir. zekice

somebody Oso best someone so - best can be like an action yes it can be an

action exactly so it can mean to outwit or get the better of all she bested him

alt etmek ya da her şeyden daha iyi olmak anlamına geliyor, onu alt etti, bu

that's sort of used in sort of would you say sort of

bir şekilde kullanılıyor,

what sort of language of urban sort of language also yes any any competitive

ne tür bir kentsel dil türü söyler misiniz ayrıca evet,

situation where one person is trying to get get the best or better yeah to win

bir kişinin en iyisini elde etmeye çalıştığı herhangi bir rekabet durumu veya evet kazanmak

or to outdo somehow knew someone yes and so say you've bested them yes best you

ya da bir şekilde birini alt etmek daha iyi evet ve bu yüzden onları yendiğini söyle evet en iyi sen

best someone so it can be used as a verb exactly very whether that's in the

en iyisi bu yüzden bir fiil olarak kullanılabilir tam olarak çok bunun

Oxford English Dictionary I think you'll find it is oh it might be it might be

Oxford İngilizce Sözlüğünde olup olmadığını sanırım oh olduğunu bulacaksın belki

somewhere on the Internet maybe you thought it was going to be

internette bir yerde olabilir belki

simple but I've come up with something different there yes anyway let's get to

basit olacağını düşünmüşsündür ama ben orada farklı bir şey buldum evet neyse hadi

see very quickly I can see now what what word beginning with C we could use to

çok hızlı bir şekilde görelim şimdi C ile başlayan hangi kelimeyi kullanabileceğimizi görebiliyorum

describe people in show business hmm yes can you think of any Steve charlatan no

şov dünyasındaki insanları tarif etmek için hmm evet herhangi bir Steve şarlatanı düşünebilir misin hayır

a charlatan that's somebody who isn't isn't as they seem I was going to say

bir şarlatan göründüğü gibi olmayan biri kibirli kibirli diyeceğim kibirli kibirli

conceited conceited maybe yes conceited ah I don't know what you thought I was

belki evet kibirli ah ne düşündüğünü bilmiyorum ben bir meydan

going to say out there well I've got I've got a challenge challenge no okay

okumam var diyecektim hayır tamam doğru bir

right something is a challenge it's difficult or demanding it's a difficult

şey bir meydan okuma zor ya da talepkar bu zor

or demanding task so it'll be challenging to stay awake through two

ya da zahmetli bir görev bu yüzden iki saat boyunca uyanık kalmak zor olacak

hours of watching the Oscars or two hours of watching us today that's all

Oscar'lar veya bugün bizi iki saat izlemek

that's always challenging ah right yes it can also be a call to someone to

her zaman zorlayıcı olan tek şey bu ah doğru evet bu aynı zamanda birini bir

participate in a competitive see I'm using the word challenge in different

yarışmaya katılmaya davet etmek olabilir bkz.

ways it sounds obvious challenge we all know what that is

but I'm just showing different ways that you can use it so it can be a call to

ama ben sadece onu kullanabileceğiniz farklı yollar gösteriyorum, böylece bu

someone to participate in a competitive situation I challenge you to a fight

birini rekabetçi bir duruma katılmaya çağırabilir. Sizi bir dövüşe davet ediyorum,

gosh for example you can say that to someone or if it's a game of golf right

örneğin bunu birine söyleyebilirsiniz veya bu bir golf oyunuysa, doğru mu?

I challenge you to a game of golf you say you're good at that I'll challenge

Seni bir golf oyununa davet ediyorum, bunda iyi olduğunu söylüyorsun, sana meydan okuyacağım

you to it and I'll beat you so that's how you can use the word challenge there

ve seni yeneceğim, böylece meydan okuma kelimesini böyle kullanabilirsin,

can a challenge also be a difficulty or something that's been been put in front

bir meydan okuma aynı zamanda bir zorluk olabilir veya daha önce yapılmış bir şey olabilir.

of you that you've got to overcome yes yes that's right that was the first

üstesinden gelmeniz gereken önünüze kondu evet evet bu doğru ilki bir

one is a challenge a difficult or demanding tongue but also you can

meydan okumaydı zor veya talepkar bir dil ama aynı zamanda

challenge someone to compete with you in some way that's it yeah

birisine sizinle bir şekilde rekabet etmesi için meydan okuyabilirsiniz evet bu evet

we often refer to people with physical disabilities as well as being challenged

sık sık atıfta bulunuruz fiziksel engeli olan insanlar hem meydan okunuyor hem de evet

yes this totally challenge you might have a physical disability we can say

bu tamamen meydan okuma fiziksel bir engeliniz olabilir size meydan

that you are challenged you know what's coming next

okunduğunu söyleyebiliriz sırada ne olduğunu biliyorsunuz

no I thought you were going to say Oh mr. mr. stevia are you mentally

hayır bayım diyeceğinizi düşünmüştüm . Bay. stevia zihinsel

challenged why would I say that I don't know but I thought you were going to say

engelli misin neden bunu söyleyeyim ki bilmiyorum ama

that which is cutting first but you said it because I thought you were going to

ilk kesen şeyi söyleyeceğini düşünmüştüm ama bunu söyleyeceğini düşündüğüm için söyledin bu yüzden

so I was going to defuse the situation there but I didn't say it you didn't

durumu orada etkisiz hale getirecektim ama ben söylemedin kabul etmedin bu

okay so it's also a call to justify something so you can for example

yüzden aynı zamanda bir şeyi haklı çıkarmak için bir çağrıdır, örneğin bir

challenge the legality of something so if somebody if your neighbor

şeyin yasallığına itiraz edebilirsin, eğer komşun,

for example trees were growing all over your garden they wouldn't cut them down

örneğin bahçenin her tarafında ağaçlar büyüyorsa, onları kesmezler.

you might challenge them legally in some way or if you thought they said

onlara bir şekilde yasal olarak meydan okuyabilirsiniz veya

something that wasn't correct you can challenge somebody in law can't you it's

doğru olmayan bir şey söylediklerini düşünüyorsanız hukukçu birine meydan okuyabilirsiniz, değil mi bu

a bit like a confrontation that's right challenge to the legality of something

biraz doğru olan bir yüzleşme gibi bir şeyin yasallığına meydan okuma işte başlıyoruz

there we go I think that's it that we said enough about challenge D D is for

bence bu meydan okuma hakkında yeterince konuştuk D D bunun içindir

and I've got notes all over the place here well we can see already what what D

ve burada her yerde notlarım var, D'nin ne

is for can you director there we go that's high definition you see director

için olduğunu zaten görebiliriz yönetmen işte gidebiliriz bu yüksek tanım yönetmeni

ugly nothing nothing's hidden here you can't hide anything you sever one it's

çirkin görüyorsun burada hiçbir şey gizli değil yapabilirsin Jamelia'ya göre en iyisi,

obviously a person in charge of an activity a department or organization a

company director Sales Director Marketing Director financial director or

obviously related to the Oscars it's film director apparently charge of the

görünüşe göre tüm prodüksiyondan sorumlu bir film yönetmeni.

whole production apparently according to Jamelia to best someone is in the Oxford

Oxford Sözlüğünde biri var

Dictionary oh so there it is good good at least they recognize that so what

oh yani orada iyi iyi en azından bunu biliyorlar peki ya eğlence dünyasında

about a yes yes in the entertainment world I'm not

bir evet evet hiçbir

saying anything what are you thinking of nothing okay well moving on in the

şey söylemiyorum ne düşünüyorsun tamam peki

entertainment world you get a lot of these eccentric people yes there are one

eğlence dünyasında ilerliyorsun bu eksantrik insanların çoğu evet

or two eccentric people here right now yes eccentric to define that it's

şu anda burada bir veya iki eksantrik insan var evet eksantrik,

somebody who is unconventional in appearance or behavior you may say you

görünüş veya davranış olarak alışılmadık biri olduğunu tanımlamak için ne olacağını bildiğini söyleyebilirsin

know what's coming you know what's coming come on you may say that mr.

ne olacağını biliyorsun hadi ama bay diyebilirsin.

Duncan is eccentric because he wears a hat all the time see that would be an

Duncan eksantrik çünkü o her zaman şapka takıyor bak bu

example of eccentric we had believe me he does wear a hat all the time you'll

eksantrik bir örnek olurdu bana inanmıştık o her zaman şapka takıyor

never takes it off you're my favorite sheep you are you're my most favorite

onu asla çıkarmayacaksın sen benim en sevdiğim koyunumsun sen benimsin Cedric'in en sevdiği

sheep thing Cedric behave if you had mad hair like a like a Mad Professor hair or

koyun şeyi, Deli Profesör gibi deli saçlara sahip olsaydınız ya da

sticking out all over the place something that's not what you would call

her yere dağılmış olsaydınız, sizin

defined as average behavior or average appearance she would say was eccentric

ortalama davranış ya da ortalama görünüm olarak tanımlayacağınız türden olmayan bir şey, Cedric'in eksantrik davranış olduğunu söylerdi, bu

behavior so that's the ID that that's an interesting word but it also means

yüzden kimlik budur. bu ilginç bir kelime ama aynı zamanda

something that's off-center so it's not just talking about behavior it also

merkez dışı bir şey anlamına da geliyor, bu yüzden sadece davranıştan bahsetmiyor, aynı zamanda

means something that is off-center not circular for example you could describe

merkez dışı, dairesel olmayan bir şey anlamına da geliyor, örneğin Güneş

the the orbits of certain planets around the Sun as eccentric because they don't

etrafındaki bazı gezegenlerin yörüngelerini eksantrik olarak tanımlayabilirsiniz çünkü onlar

go in a in a circle they go in more of an elliptical shape so yes so eccentric

bir daire içinde gitmezler, daha çok eliptik bir şekle girerler, bu yüzden evet, yani eksantrik

doesn't just mean people it means other things so go to go off course to go off

sadece insanlar anlamına gelmez, başka şeyler anlamına gelir, bu yüzden rotadan çıkmak için

course yes it just means not to go in a circle really eccentric it's off-center

rotadan çıkmak için evet, sadece bir daire içinde gitmemek anlamına gelir gerçekten eksantrik, merkezden uzak, normalde

it's a little bit more bent than than it normally is which of course is related

olduğundan biraz daha fazla bükülmüş, bu elbette

to the fact that you describe someone as eccentric because if you looked at a

birini eksantrik olarak tanımlamanızla ilgili çünkü bir

surgery so that the circle is perfect anything it goes outside that is it's

ameliyata bakarsanız, dairenin mükemmel olması için herhangi bir şeyin dışına çıkıyor.

slightly abnormal or different so that's describing an eccentric person I say I

biraz anormal ya da farklı, yani bu eksantrik bir insanı tarif ediyor, yani Hollywood'da pek

think so there are lots of eccentric people in Hollywood I think so

çok eksantrik insan olduğunu söylüyorum, öyle

of acting no there are some there are some very very eccentric people with

davranmayı düşünüyorum, bazıları var, tuhaf davranış özelliklerine sahip çok çok eksantrik insanlar var, bu

strange behavior traits that's right things that they they do some of these

onların doğru şeyleri. bunlardan bazıları

things may be seen as being quite illegal illegal yes yeah exactly

oldukça yasa dışı olarak görülebilir yasa dışı evet evet tam olarak

any behavior which is different than the norm different than what most people are

normdan farklı olan ve çoğu insanın yaptığından farklı olan herhangi bir davranış

doing is is eccentric behavior if you dress in a strange right losing your

eksantrik davranıştır, eğer garip bir şekilde giyinirseniz zaten sesinizi kaybedersiniz, o

voice already then it's eccentric so of course I mean

zaman bu eksantriktir yani Tabii ki demek istediğim,

I always say that no one is really normal because there is no such thing as

her zaman kimsenin gerçekten normal olmadığını söylüyorum çünkü normal diye bir şey yoktur,

normal normal is always subjective so one person's normal is another person's

normal her zaman özneldir yani bir kişinin normali diğerinin

weird but do you get some people they don't you've a really are very different

tuhafıdır ama bazı insanları anlıyor musunuz, onlar sizin değil, gerçekten çok farklı

and stand out as being yeah I mean you can get most eccentricities would be

ve evet olarak göze çarpıyor, yani çoğu eksantrikliği elde edebilirsiniz,

would be fairly benign or fairly innocent almost not and harmless is the

oldukça iyi huylu veya oldukça masum olurdu, neredeyse hiç ve zararsız,

word I'm grappling for yes but that's what you would normally describe and you

evet için boğuştuğum kelimedir, ancak normalde tanımlayacağınız şey budur ve

when you talk about an eccentric person it's they're normally harmless but

hakkında konuşurken siz eksantrik insan normalde zararsızdırlar ama

they're you know they do something different they dress in a strange manner

bilirsin farklı bir şey yaparlar

although the hair is wild or I mean it used to be if you had a beard you were

saçı vahşi olmasına rağmen garip giyinirler ya da yani eskiden sakalın varsa

eccentric but now these days beards are be it's a fairly in well if you have if

eksantriktin ama şimdilerde sakallar iyi bir

you if you had if you are there's a good example people don't wear bowties

örnek var, insanlar artık papyon takmıyorlar mı,

anymore do they very rarely did they ever apart from if you're on a stage but

çok nadiren ayrılıyorlar mı, bir sahnedeyseniz ama

yes but they did so if you go out now with a suit on and wear a bow tie that

evet ama öyle yaptılar Eğer şimdi bir takım elbise ile dışarı çıkarsan ve bir papyon takarsan bu

would be very unusual and people would say you were a slightly eccentric you

çok sıra dışı olur ve insanlar senin biraz eksantrik olduğunu söylerler

know what I want to do Steve oh yeah I want to go into town next Saturday I

ne yapmak istediğimi biliyorsun Steve oh evet önümüzdeki cumartesi kasabaya gitmek istiyorum

went to walk around town I want to walk around in a cape yeah okay if you wore a

yürüyüşe çıktım kasabada bir pelerinle dolaşmak istiyorum evet tamam, eğer bir

cape unusual clothing people would describe you as eccentric yes I think a

pelerin giyersen sıra dışı bir kıyafet giyersen insanlar seni eksantrik olarak tanımlar evet bence bir

cape would be lovely you just you just drape the cape over your shoulder

pelerin çok hoş olurdu sen sadece pelerini omzunun üzerinden geçiriyorsun

and you walk along the road and you go hello i'm cape man i have a cape that

ve yol boyunca yürüyorsun ve sen git merhaba ben pelerin adamım pelerinim var bu da

means i'm very eccentric do you know what I think I think maybe in five or

çok eksantrik olduğum anlamına geliyor ne düşünüyorum biliyor musun belki bundan beş

six years from now I think the Cape will probably be the biggest hottest fashion

altı yıl sonra pelerin muhtemelen oradaki en büyük moda ürünü olacak diye düşünüyorum

item there is everyone will be walking around wearing capes it could well be it

etrafta pelerinle dolaşacak pekala olabilir olabilir her şey olabilir

could happen it could anything's possible

which leads very nicely into F there are quite a few candidates for that little

F'ye çok güzel bir şekilde giden her şey mümkün film dünyasında o küçük Hobbit için epeyce aday var

Hobbit in the world of film it's only got to be worn you know it's fashion you

sadece giyilmesi gerekiyor biliyorsunuz moda bu

know what I was I was gonna say fake fake

biliyorsunuz neydim sahte sahte diyecektim

I don't know I'm good I went for fashion okay fashion obviously there a lot of

bilmiyorum iyiyim moda için gittim tamam moda belli ki sergilenen bir sürü

fashion on display what it's fashion it's a style of dress or customs and of

moda var bu ne moda bu bir giyim tarzı ya da adetler ve

course you will see lots of designers displaying their creativity in dressing

tabii ki bir sürü şey göreceksin tasarımcılar

the stars in the latest their latest creations or as they now become known as

yıldızları en son kreasyonlarıyla giydirme konusunda yaratıcılıklarını sergiliyorlar ya da artık moda olarak bilinmeye başlandıkları için moda

fashions fashion errs so yes it's popular this popular fashion you can say

hataları yani evet bu popüler moda

he or she is a pop is a fashionable person because they wear up-to-date

onun bir pop olduğunu söyleyebilirsiniz modaya uygun bir kişidir çünkü onlar modaya uygun giyinirler. - tarih

clothes will they speak in a fashionable way or they act in a bit in a

kıyafetleri modaya uygun bir şekilde mi konuşacaklar yoksa biraz

fashionable way and of course you can say somebody is old-fashioned or out of

modaya uygun bir şekilde mi hareket edecekler ve elbette birisinin eski kafalı veya modası geçmiş diyebilirsiniz,

fashion hmm if they if they are for example well quite often you would say

hmm, eğer öyleyse, örneğin iyiyse, oldukça sık

that people of a certain age are old-fashioned because they they've they

bunu söylersiniz Belli bir yaştaki insanlar eski kafalıdır çünkü onlar

haven't changed the way they do things maybe you and I when we were in our

şeyleri yapma biçimlerini değiştirmediler belki sen ve ben

twenties were fashionable we wore the latest clothes but now we don't bother

yirmili yaşlarımızda modaydık en yeni kıyafetleri giyerdik ama şimdi

about that so people might describe us as old-fashioned although obviously not

bunu dert etmiyoruz yani insanlar bizi eski kafalı olarak tanımlayabilirler ama bugün öyle olmadığı çok açık iyi

today well how can I be described as old-fashioned today yes well look at me

bugün nasıl eski kafalı olarak tanımlanabilirim evet peki bana bakın evet

yes well I I'm not also looking very fashionable today let me just put my my

ben de bugün pek şık görünmüyorum izin verin

sunglasses on yes there you go you see I look so fashionable look at that very

güneş gözlüğümü takayım evet normal gözlüklerin üstüne güneş gözlüğü takan eksantrik olan o çok havalı çok modaya çok modaya uygun görünüyorum

cool very trendy that's eccentric wearing sunglasses over

the top of normal glasses because most people would be afraid of how they

çünkü çoğu insan nasıl göründüklerinden korkar

looked and I think with eccentric people going back to e again except to

ve bence eksantrik insanlar tekrar e'ye dönerken

eccentric people aren't worried about what people think about them they're

eksantrik dışında insanlar insanların kendileri hakkında ne düşündükleri konusunda endişelenmiyorlar

either not worried or they're not aware and I think most of the time they're not

ya endişelenmiyorlar ya da farkında değiller ve bence çoğu zaman endişelenmiyorlar, bu yüzden aslında

worried so in fact they're not conforming and I hail eccentrics because

uyum sağlamıyorlar ve eksantrikleri selamlıyorum çünkü

there are the people that do what they want to do they don't conform to what

var Yapmak istediklerini yapan insanlar,

society's rules tell them that they should be doing and there might be

toplum kurallarının onlara yapmaları gerektiğini söylediği şeylere uymuyorlar ve

abused verbally for it but they get on with it anyway so Hale the eccentric

bunun için sözlü olarak taciz edilebiliyorlar ama yine de devam ediyorlar, bu yüzden eksantrik Hale öyle

that's what I say but anyway we're on 2f that might be a phrase that's never been

diyorum ama neyse 2f'deyiz bu insanlık tarihinde hiç kullanılmamış bir tabir olabilir selam

used in the history of humanity hail hail the eccentric ha there we go I've

eksantrik selam olsun ha işte

just invented it yes copyright mr. Steve Wright in fashion

onu yeni icat ettim evet telif hakkı mr. Steve Wright'ın modası modası geçmiş oraya melon şapka

out of fashion where there we go wearing a bowler hat would be described as out

takarak gittiğimiz yerde modası geçmiş olarak tanımlanırdı

of fashion remember years ago even when I was growing up whenever you saw people

hatırlayın yıllar önce ben büyürken bile Londra'da ne zaman insanları görseniz

in London there will be a lot of businessmen or people that worked for

orada bir sürü iş adamı veya onun için çalışan insanlar olacaktır.

the banks and they would all have bowler hats not anymore you don't see anyone in

bankalar ve hepsinin melon şapkaları olurdu artık değil melon şapkalı kimseyi göremezsiniz melon şapkalı

a bowler hat the only two people you ever see in bowler hats are people who

sadece iki kişi

are imitating Laurel and Hardy that's it yes yes you can also just to finish on

Laurel ve Hardy'yi taklit eden insanlardır bu kadar evet evet ayrıca modayı bitirmek için de yapabilirsiniz

fashion you can also doesn't just describe your clothing you can work in a

ayrıca sadece kıyafetlerinizi tanımlamazsınız, belirli bir şekilde çalışabilirsiniz,

particular fashion it can be used in that way so you might have a certain way

bu şekilde kullanılabilir, böylece işleri belirli bir şekilde yapabilirsiniz

of doing things and so you work in a particular fashion so that's another way

ve böylece belirli bir tarzda çalışırsınız, bu da

of using it just doesn't always describe your dress another word is mode

onu kullanmanın başka bir yoludur. her zaman elbiseni tarif etmez başka bir kelime modudur

I don't yes I don't like to work in that particular fashion you're right somebody

ben sevmiyorum evet o tarzda çalışmayı sevmiyorum haklısın birileri sana

might do a job similarly a similar job to you but they do it in a different way

benzer bir iş yapabilir ama farklı bir şekilde yaparlar

and until you might say well I don't want to work in that fashion I do it my

ve ben bu şekilde çalışmak istemiyorum diyene kadar, kendi yolumla yaparım,

way so that's F do you want to go on to G

yani bu F, G'ye geçmek ister misiniz

yes let's just have a quick look at the live chat because we're ignoring all of

evet, canlı sohbete hızlıca bir göz atalım çünkü hepsini görmezden geliyoruz.

the nor wonderful viewers I hope it's still

harika izleyiciler umarım hala

working because sometimes the live chat goes off let me just make sure no it

çalışıyordur çünkü bazen canlı sohbet kesiliyor emin olayım

isn't you see it's not working you see I did the right thing there just to make

sure just to make sure it was working so we're just getting the the live chat

yani canlı sohbeti

back on the screen oh I saw some lovely comments there it should be there and

ekrana geri getiriyoruz oh orada bazı güzel yorumlar gördüm orada olmalı ve

yes live chat is on the screen again

evet canlı sohbet tekrar ekranda

Catherine I'm definitely out of fashion perhaps it makes me an eccentric

Catherine Kesinlikle modası geçmiş durumdayım belki de bugünlerde beni eksantrik yapıyor pek

nowadays I don't know well odd unusual weird mode you see ya May there in

bilmiyorum garip alışılmadık garip mod görüyorsun ya Mayıs

Germany has used your word mode as an alternative to fashion mm-hmm I didn't

Almanya'da modaya alternatif olarak senin kelime modunu kullandı mm-hmm

know about that so that that's very good Catherine says she's out of fashion

Bunu bilmiyordum yani bu çok iyi Catherine modası geçmiş diyor

perhaps it makes you eccentric well yes that's it maybe it does but so what just

belki de yapar eksantriksin evet bu kadar belki öyledir ama öyleyse

do what you want to do I think as you get older you stop worrying about

ne yapmak istiyorsan onu yap bence yaşlandıkça

worrying about what people think of you I always remember the I always remember

insanların senin hakkında ne düşündüğü hakkında endişelenmeyi bırakıyorsun

the late great Robin Williams saying that we are all born with a little spark

hepimiz küçük bir

of madness and we should never let it go and I think that's a brilliant

delilik kıvılcımıyla doğarız ve bunun gitmesine asla izin vermemeliyiz ve bence bu harika bir

expression or a lovely lovely quote because that's it we are all a little

ifade ya da çok hoş bir alıntı çünkü

bit crazy we all have our strange ways how Nicole says can you not hide your

hepimiz biraz deliyiz hepimizin tuhaf yolları var Nicole nasıl diyor?

eyes when you put the paper in front of you mr. Steve it does look a little bit

Kâğıdı önünüze koyduğunuzda gözlerinizi saklamayın bayım. Steve, biraz

odd it does look rather odd when you holding the paper up it looks like

tuhaf görünüyor, kağıdı kaldırdığında oldukça tuhaf görünüyor,

because you can't see your eyes you can just see the top of your head the reason

çünkü gözlerini göremiyorsun, sadece başının üstünü görebiliyorsun, bunu

I do it Nicole is because I brought things written on the back little notes

yapmamın nedeni Nicole, bir şeyler getirdiğim için. arkasına yazdığım küçük notlar,

that I've put on the back which little prompts or little extra little bits of

küçük ipuçları veya iletmek istediğim fazladan küçük bilgi parçaları,

information that I want to convey you're giving the game away so I'm giving the

oyunu başkasına veriyorsunuz, bu yüzden

game so that's the reason I hold it up so if I could hold it up but I wouldn't

oyunu veriyorum, bu yüzden elimde tutuyorum yukarı, eğer kaldırabilseydim ama

be able to look directly at the camera because I'm I'm looking at things on the

doğrudan kameraya bakamazdım çünkü arkadaki şeylere bakıyorum, bu

back so all I'll try it I'll try it for the next one how about that so I hold it

yüzden hepsini deneyeceğim bir sonraki için deneyeceğim buna ne dersin, onu

over my mouth and say it how about if I hold it there it's that better that's

ağzımın üzerinde tutup söylesem nasıl olur da orada tutarsam çok daha iyi, bu

worse that looks now that looks weird and eccentric there we go

daha kötü, şimdi garip ve eksantrik görünüyor, işte başlıyoruz,

I'll hold it there and I just look at the note gala gah-la what is garlic can

onu orada tutacağım ve sadece not galasına bakacağım gah-la sarımsak nedir,

you see that yes it's a festive occasion a celebration which obviously is what

görebiliyor musunuz, evet bu bir bayram vesilesi bir kutlama ki belli ki

the Oscars are there are there they're a celebration of all that's happened in

Oscar'lar da orada

the world of film over the past 12 months Cola a gala a big an event a big

son 12 ayda film dünyasında olup bitenlerin bir kutlaması var Cola a gala a büyük bir olay büyük bir

event you can have a gala dinner for example when we and where I work once a

olay bir gala yemeği yiyebilirsiniz örneğin biz ve benim çalıştığım yerde yılda bir kez

year we celebrate the amount of sales the amount of business that we've

satış miktarını,

generated in the year and we have a big gala dinner so everyone from the company

yıl içinde ürettiğimiz iş miktarını kutlarız ve büyük bir gala yemeği yiyoruz, böylece herkes şirketten

will sit down to a meal it means there's usually some entertainment someone's

bir yemeğe oturulması, genellikle bir eğlence olduğu anlamına gelir, birisi

making some speeches and you have a meal at the same time which is pretty much

bazı konuşmalar yapar ve aynı anda yemek yersiniz, bu da

what the Oscars are but gala is also means a sports gathering so you can have

Oscar'lar gibidir, ancak gala aynı zamanda bir spor toplantısı anlamına gelir, böylece yüzebilirsiniz.

a swimming gala so that's a different thing altogether not so much a

gala yani bu tamamen farklı bir şey bir

celebration it's just a sporting event I don't know whether you have football

kutlama o kadar da değil sadece bir spor olayı Futbol

garlis I've never heard of that you don't you have swimming galas hmm

garlisinizin olup olmadığını bilmiyorum hiç duymadım yüzme galalarınız yok mu hmm bu

it's an event but it's a sporting event Catherine Fox says it's actually a big

bir etkinlik ama bu bir spor olay Catherine Fox bunun aslında

event where people are overdressed Thank You Catherine yes yes yes yes like like

insanların aşırı giyindiği büyük bir olay olduğunu söylüyor Teşekkürler Catherine evet evet evet evet tıpkı

the Oscars you see the Oscars is very glitzy very showy that everyone looks

Oscar'lar gibi gördüğünüz gibi Oscar'lar çok gösterişli çok gösterişli ki herkes

very fashionable very beautiful very elegant yes that's the other element of

çok şık çok güzel çok zarif evet bu

a garlotte and you you also dress up very smartly the men want men more

bir garlotte'nin diğer unsuru ve siz de çok akıllıca giyiniyorsunuz erkekler erkeklerin daha

traditionally wear what's called Black Tie which is a which is a black bowtie

geleneksel olarak Siyah Kravat denilen şeyi giymesini istiyor, bu

with a white shirt and a black jacket and yes of course in with the Oscars

beyaz bir gömlek ve siyah bir ceket ile siyah bir papyon ve evet tabii ki Oscar'larda

everyone's dressing in a very fashionable way as well so it's a it's a

herkes çok moda bir şekilde giyiniyor. ayrıca bu

very glitzy event of course a lot of people are trying to get attention as

çok gösterişli bir olay tabii ki birçok insan da dikkat çekmeye çalışıyor, bu

well so that could have been our letter A as well you see a tension a tension of

bizim A harfimiz de olabilirdi, bir gerilim görüyorsunuz,

an attention-seeker I always think that people

bir ilgi arayan gerilimi görüyorum her zaman şunu düşünürüm:

who want to get into show business they want to be a film star or an actor on

şov dünyasına girmek istiyorlar bir film yıldızı ya da sahnede bir oyuncu olmak istiyorlar onlar

the stage they are people who really do want attention yes they've probably got

gerçekten ilgi isteyen insanlar evet muhtemelen

a talent and they're very confident but yes they probably I think some people

bir yetenekleri var ve kendilerine çok güveniyorlar ama evet muhtemelen bazı insanların öyle

are maybe it's not all of them but maybe some of them are seeking attention they

olduğunu düşünüyorum belki hepsi değil ama belki bazıları dikkat çekmek istiyor

like they like to have people say how wonderful they are and how oh darling

insanların ne kadar harika olduklarını ve ah sevgilim

you were wonderful in that role and they like the the plaudits and the floor

senin o rolde harika olduğunu söylemesinden hoşlanıyorlar ve alkışları, yer

dancing and the the congratulations relations and the kind words the

danslarını ve tebrikleri seviyorlar ilişkiler ve nazik sözler

flattering words the awards and when people say that they don't do it for

pohpohlayıcı sözler ödüller ve insanlar bunu yalan söyledikleri için yapmadıklarını söylediklerinde yalan söylüyorlar ve

that they are lying they are lying you get a you get a lot of false modesty a

lot of false modesty in show business where people pretend not to enjoy it but

insanların rol yaptığı şov dünyasında çok fazla sahte tevazu elde ediyorsunuz. eğlenmek için değil ama

really they love it and that happens at work of course I'm in sales and that's a

gerçekten seviyorlar ve bu işte oluyor tabii ki ben satıştayım ve bu

sort of that that's performing in a way but in any type of work environment

bir şekilde performans gösteren bir şey ama her türlü çalışma ortamında

they're always giving awards for for the person that's done the best job and

her zaman kişiye ödül veriyorlar. en iyi işi yaptı ve

everybody wants recognition of some degree particularly in your workplace

herkes bir dereceye kadar takdir edilmek istiyor özellikle iş yerinizde

because it's showing you know it's telling you that you've done a good job

çünkü bu size iyi bir iş çıkardığınızı söylediğini bildiğinizi gösteriyor

and it makes you feel good it makes you work harder anyway we have Mishi Mishi

ve sizi iyi hissettiriyor nasıl olsa daha çok çalışmanızı sağlıyor canlı yayında Mishi Mishi var

on the live chat misha ham says hello mr. duncan please say hello to my little

sohbet misha ham merhaba diyor bay. duncan lütfen küçük

son Hamza please please please hello - Hamza and also hello to me she as well

oğlum Hamza'ya merhaba de

Rob Bella's there I didn't know Bella was from Brazil

yes oh your favorite place my favorite place right here we go then

right so onto a Shh oh no I'm shitting uploading doing it like this again each

bir Şşşt üzerine sıçıyorum yüklemeyi tekrar böyle yapıyorum her

host a person who receives and entertains another as a guest so they're

biri bir başkasını misafir olarak kabul eden ve ağırlayan bir kişiyi ağırlıyor yani misafir oluyorlar

a guest they entertain people another word could

insanları eğlendiriyorlar başka bir kelime

be compare spelt Co MP ER e not Co MP ar e which is a very different word

karşılaştırılabilir Co MP ER e değil Co MP ar e ki bu tamamen farklı bir kelime

altogether yes compare is spelt differently it can be spelt in two

evet karşılaştır farklı yazılıyor iki

different ways and and and of course the differences are very very separate yes

farklı şekilde hecelenebilir ve ve ve tabii ki farklar çok çok ayrı evet

if you're comparing two things you're looking at the differences we're at

iki şeyi karşılaştırıyorsanız aradaki farklara bakıyorsunuz demektir

compare so there's a slightly different stress on the word but on the way that

karşılaştırmada yani kelimede biraz farklı bir vurgu var ama

you say those two words hmm so you would compare something but somebody who's

bu iki kelimeyi söylerken hmm yani bir şeyi karşılaştırırsınız ama

who's presenting and performing is a compare hmm there's a little accent over

sunum yapan ve performans sergileyen biri bir karşılaştırmadır hmm ilk kelimenin üzerinde küçük bir vurgu var

the over the the the first a in that word as well apparently okay they

a bu kelimede de görünüşe göre tamam

introduced performer so that's somebody who's entertaining so you might say

oyuncuyu tanıttılar yani bu eğlenceli biri yani

welcome to the Oscars tonight your host is and do you know who the host is at

bu gece Oscar'lara hoş geldiniz diyebilirsiniz sunucunuz ve bu yıl Oscar'larda sunucunun kim olduğunu biliyor musunuz bayım?

the Oscars this year mr. Duncan I I want to say Ricky Gervais speakers that the

Duncan, Ricky Gervais konuşmacılarına şunu söylemek istiyorum ki,

only time I ever watched the Oscars I've only watched awards ceremonies when

Oscar'ları izlediğim tek sefer sadece ödül törenlerini,

someone who I know will be funny is comparing or hosting so if it's not

komik olacağını bildiğim birinin karşılaştırma veya sunuculuk yaptığı zaman izledim, bu yüzden

Ricky Gervais I won't be watching oh well it is in fact and I wonder if

Ricky Gervais değilse izlemeyeceğim oh pekala gerçekten öyle ve merak ediyorum

anyone is putting that out they know anybody of your viewers know who is

bunu ortaya koyan var mı, izleyicilerinizden herhangi birinin bildiğini biliyorlar,

comparing or hosting the Oscars tonight it's somebody I'd never heard of called

bu gece Oscar'ları kimin karşılaştırdığını veya sunduğunu biliyor, adını hiç duymadığım biri

Jimmy Kimmel Oh Jimmy Kimmel that sounds like with a name like that they've got

Jimmy Kimmel Ah Jimmy Kimmel, kulağa böyle bir isimle benziyor

to be a comedian Jimmy Kimball its Jimbo Kimball yes he's a actually a chat show

komedyen olmalılar Jimmy Kimball Jimbo Kimball evet o aslında bir sohbet programı

host ah he isn't what he is one of the top chat show hosts but not not as high

sunucusu ah o en iyi sohbet programı sunucularından biri değil ama diğerleri kadar yüksek değil

up as some of the others certainly some of the others that have gone over the

kesinlikle bazıları

years like David Letterman and Jay Leno but he's he's still doing it and he's

David Letterman ve Jay Leno gibi yıllar geçmiş diğerleri ama o hala bunu yapıyor ve

still popular lots of his videos on YouTube and

YouTube'daki videolarının çoğu hala popüler ve

of course there are two people called Jimmy to chat show hosts called Jimmy

tabii ki Jimmy adında şov sunucularıyla sohbet etmek için Jimmy adında iki kişi var,

there's Jimmy Fallon okay and Jimmy Kimmel and a lot of people get them both

Jimmy Fallon var tamam ve Jimmy Kimmel ve pek çok insan ikisini de

mixed up and of course what do the the hosts traditionally do they the

karıştırıyor ve elbette ev sahipleri geleneksel olarak ne yapıyorlar,

traditionally now these days is they try to be as confrontational and what's the

şimdilerde geleneksel olarak ne yapıyorlar, o kadar çatışmacı olmaya çalışıyorlar ve

word I'm looking for they're always trying to really make a big impact by

aradığım kelime nedir her zaman deniyorlar tartışmalı bir şey söyleyerek gerçekten büyük bir etki yaratacak,

saying something controversial so yes everyone will be waiting to see a Jimmy

bu yüzden evet, herkes bir Jimmy

Kimmel says anything controversial - can I just say that you won't because now

Kimmel'in tartışmalı bir şey söylediğini görmeyi bekliyor olacak - söylemeyeceğinizi söyleyebilir miyim, çünkü artık son birkaç haftadaki

all of these award ceremonies over the past few weeks have been very safe how

tüm bu ödül törenleri çok güvenliydi nasıl oldu?

have they in very political so there won't be anything that will offend

çok politik olmalılar, böylece kimseyi gücendirecek hiçbir şey olmayacak

anyone it tonight Oscars that's one thing I do know so everything will be

bu gece Oscar'lar bildiğim bir şey var, bu yüzden her şey

very boring everything would be very tame no one will be making any real

çok sıkıcı olacak, her şey çok uysal olacak, kimse gerçek

jokes it would be very very bland and mean a few and very political which of

şakalar yapmayacak, çok çok yumuşak olacak ve birkaçını kastediyorum ve

course takes all the fun out of it what what happened to entertainment

tabii ki tüm eğlenceyi ondan alan çok politik, eğlenceye ne olduysa eğlence insanları

entertainment is there to to entertain people but nowadays it's so depressing

eğlendirmek için var ama bugünlerde o kadar iç karartıcı ki, her şey

it's all been the word is sanitized isn't it where where everything is sort

sterilize edildi, her şeyin sıralandığı yer değil mi? hiçbir yerde

of there are no extremes anywhere this is sort of anyway we're getting people

aşırılık yok bu bir nevi nasıl olsa insanlar

will be accusing us of moaning no that's all we've done today all I've done today

bizi inlemekle suçlayacaklar hayır bugün yaptığımız tek şey bu bugün yaptığım tek şey

as well as especially mr. Steve mr. Steve has moaned a lot today no not me

ve özellikle bay. steve bey Steve bugün çok inledi hayır ben değil

anyway let's keep things upbeat yes please because we're talking about the

zaten hadi her şeyi iyimser tutalım evet lütfen çünkü Oscar'lardan bahsediyoruz

the Oscars and words the eh-2-zed of the Oscars so words that can be related to

ve Oscar'ların eh-2-zed'i yani Oscar'larla ilgili olabilecek

the Oscars but could also could be used in helping to teach people English okay

ama aynı zamanda olabilecek sözler insanlara İngilizce öğretmeye yardımcı olmak için kullanılır tamam

mr. studio get a move on here's another one oh I'm going down

mr. stüdyo harekete geç işte bir tane daha oh

there I think it was Nicole who said don't cover your eyes we're going for

oraya gidiyorum sanırım Nicole'dü gözlerini örtme bunun için gidiyoruz

this one well in in memoriam is that is that word

anı olarak bu kelime bu mu evet

yes in memorial well it's an expression in memoriam it means in memory so what

anma töreninde pekala bu bir hatıra olarak ifade hafızada demektir, bu yüzden

they will do on the Oscars is they will look at all the actors and actresses

Oscar'larda yapacakları şey, geçen yıl içinde ölen tüm aktörlere ve aktrislere bakacaklar

that have died over the past year and they will do what's called an in

ve hatıra denilen şeyi yapacaklar,

memoriam so they will probably show pictures and photographs and little bits

bu yüzden muhtemelen resim ve fotoğraflar gösterecekler ve

of of excerpts from films in which these actresses and actors died and just to

Bu aktrislerin ve oyuncuların öldüğü filmlerden küçük alıntılar ve sadece

show and show appreciation and respect for the work that all these actors and

tüm bu aktörlerin ve

actresses and directors and anybody involved in the film industry whose

aktrislerin ve yönetmenlerin ve film endüstrisinde yer alan ve

famous have sadly passed on over the last 12 months yes I could already guess

son zamanlarda ünlü olan herkesin takdirini ve saygısını göstermek ve göstermek için son zamanlarda 12 ay evet, müziğin ne olacağını zaten tahmin edebiliyordum, bir

what the music will be it will be sort of dan dan dan dan dan do-do-do-do-do

çeşit dan dan dan dan dan yap-do-do-do-do

dan dan dan dan it is around gate issue ready but it is quite sad when you've

dan dan dan dan kapı sorunu hazır ama oldukça üzücü olacak

know he's still going make yourself a cup of tea you are mr. Duncan is singing

yine de kendine bir bardak çay yapacağını bil sen bayım. Duncan

his sad music that story is sad

kendi hüzünlü müziğini söylüyor bu hikaye hüzünlü bir

music there will be sad music I think he went on a bit too long there mister

müzik olacak hüzünlü bir müzik olacak bence biraz fazla uzattı orada bayım

don't commit never Marlene to me there are lots of there are lots of words

Marlene'i bana asla bağlama

related to memoriam of course as memorial which is a which is a building

anıt hangi bir bina

or some kind of statue which is erected to commemorate somebody who's died

ya da bir tür heykel ölen birinin anısına dikildi

mm-hmm there's memorandum yes it's it's all Latin I think it's all Latin there's

mm-hmm muhtıra var evet hepsi Latince bence hepsi Latince

memorandum which is which is a document used to record things memorial we've had

memorandum var memorandum ki bu bir şeyleri kaydetmek için kullanılan bir belgedir anıt biz Geçmişte yaşadım

and of course memory comes from the Latin there as well meaning to be able

ve tabii ki hafıza Latince'den geliyor,

to recall past events yeah so that's what it's all about recording so in

geçmiş olayları hatırlayabilmek anlamına da geliyor evet, yani kayıt yapmakla ilgili olan şey bu, bu yüzden

memoriam is about looking at the people that have died so that's what they will

anılarda ölen insanlara bakmakla ilgili, bu yüzden

be doing on the Oscars tonight of course who died this year famous actors and

yapacakları şey bu Oscar'lar bu gece tabii ki bu yıl kimler öldü

actresses who died over the last 12 months can you remember any mr. dunk I

son 12 ay içinde ölen ünlü aktörler ve aktrisler hatırlar mısınız herhangi bir bay. smaç Son 12 ay içinde

remember any famous actors who have died over the past 12 months I can think of a

ölen ünlü aktörleri hatırlıyorum

couple of British actors but not not not anyone that would be sort of Hollywood

Birkaç İngiliz aktör düşünebilirim ama Hollywood'a yakışır birini değil

worthy well John Hurt died of course that was that lame ass actor yes of

John Hurt öldü tabii ki o topal aktördü evet tabii ki

course last year I keep forgetting that because John Hurt John Hurt is one of my

geçen yıl bunu unutup duruyorum çünkü John Hurt John Hurt

most favorite actors and it's still hard to believe that he's gone it's a bit

en sevdiğim aktörlerden biri ve onun gittiğine inanmak hala zor biraz

like David Bowie it's a bit like him it's hard to believe that he's gone but

David Bowie gibi biraz ona benziyor gittiğine inanmak zor ama

he went in 2016 so he actually went two years ago Roger Moore Roger Moore last

2016'da gitti yani aslında iki yıl önce gitti Roger Moore Geçen yıl Roger Moore

year yes Raj Anand Raj it more but while he's not actually James Bond he's just

evet Raj Anand Raj daha çok ama o aslında James Bond olmasa da o sadece

an actor that plays James Bond but they do you think everybody knew that I meant

James Bond'u oynayan bir aktör ama onlar bunu kastettiğimi herkesin bildiğini mi sanıyorsunuz

that yes an Arri tyler moore not all ages Roger Moore but she was a famous

evet bir Arri tyler moore her yaştan Roger Moore değil ama ünlü bir

actor yes she was also the head of an M T M television she produced a lot of

aktördü evet aynı zamanda bir MTM televizyonunun başkanıydı 1970'ler ve 80'lerde pek çok

memorable comedy programmes during the 1970s and 80s Jerry Lewis as well

unutulmaz komedi programı yaptı Jerry Lewis ve

yes Jerry Lewis not everyone's cup of tea

evet Jerry Lewis herkesin çayı değil hayır

no not everyone's cup of tea but I think Jerry Lewis is a brilliant actor and it

herkesin kupası değil çay ama bence Jerry Lewis harika bir aktör ve

just so happens that I have a movie here that has Jerry Lewis starring in it is a

öyle oluyor ki burada Jerry Lewis'in oynadığı bir filmim var bir

coincidence yes there it is Marty yes so there it is yes so it is Jerry Lewis he

tesadüf evet işte o Marty evet yani işte evet yani Jerry Lewis o

played that the part of somebody who was annoyed if he played that that that role

oynadı Birinin o rolü çok iyi oynarsa sinirlenen kısmı,

very well when he was annoyed at somebody that that sort of pent-up anger

birine kızdığında, içinde tuttuğu bu tür bir bastırılmış öfke,

that he was sort of holding inside he had that redeem that emotion on his face

yüzünde o duyguyu telafi eden bir şeye sahipti.

it was just yes however he had a certain way of playing certain roles

evet ancak belirli rolleri oynamanın belirli bir yolu vardı

yes which did you know that Jerry Lewis actually made a whole movie a movie it

evet, Jerry Lewis'in aslında bütün bir filmi bir film yaptığını biliyor muydunuz, bu

cost him a lot of money I think he financed it himself and when he saw the

ona çok paraya mal oldu sanırım filmi kendisi finanse etti ve

movie that he'd made he hated it so much he ordered that the movie should never

yaptığı filmi görünce ondan o kadar nefret etti ki, filmin hiçbir zaman

ever be shown by ryley one anywhere is that right it's true he actually made a

ryley one tarafından hiçbir yerde gösterilmemesini emretti, bu doğru, aslında bir

movie it was it was apparently going to be his his masterpiece and he made it

film yaptı, görünüşe göre onun başyapıtı olacaktı ve yaptı

and he realized it was just an awful awful film quite depressing the clown

ve bunun sadece olduğunu anladı korkunç korkunç bir film ağlayan palyaçoyu oldukça üzüyor

who cried it's called so he's never been shown it's never been shown no one has

adı bu yüzden ona hiç gösterilmedi hiç kimse

ever seen it all the way through it's never been released and and he hated the

baştan sona izlemedi hiç vizyona girmedi ve

film so much he never he never allowed it to be released

filmden o kadar nefret etti ki asla izin vermedi. vizyona girecek

maybe he maybe will be released now but this by the way is a brilliant movie

belki şimdi çıkacak ama bu arada bu harika bir film

Robert De Niro and also Jerry Lewis Martin Scorsese of course directing a

Robert De Niro ve ayrıca Jerry Lewis Martin Scorsese tabii ki

very famous director and a good movie so I thought I'd mentioned movies today

çok ünlü bir yönetmenin yönetmenliğini yapıyor ve iyi bir film bu yüzden bugün filmlerden bahsettiğimi düşündüm

because we are talking about the Oscars yes we've got the Oscar fever

çünkü biz Oscar'lardan bahsetmek evet, Oscar ateşi var Oscar

Oscar fever so here's another J we're up to J in the eh-2-zed of Oscar and

ateşi, bu yüzden işte başka bir J, Oscar ve Akademi Ödülü ile ilgili kelime veya deyimlerin eh-2-zed'inde J'ye kaldık,

Academy Award related words or phrases so we're up to J and J is standing for

bu yüzden J'ye kaldık ve J

oh just kidding Nicole I'm going to try this down here up here

oh sadece şaka yapıyorum Nicole için duruyorum Bunu burada deneyeceğim

just kidding so while I put just kidding I don't know because last year if you

sadece şaka yapıyorum bu yüzden sadece şaka yapıyorum bilmiyorum çünkü geçen yıl

remember the phrase just kidding means that's read this out to indicate a

sadece şaka yapıyorum ifadesini hatırlarsanız, bu bir ifadeyi belirtmek için bunu okuyun anlamına gelir

statement that is not to be taken seriously a joke just kidding last year

ciddiye alınmamalı şaka şaka geçen yıl

if you remember they awarded I think it was Best Picture to one particular film

ödül verdiklerini hatırlarsanız sanırım bu belirli bir film için En İyi Filmdi

and then had to had to famously correct it and said well no it's not you

ve sonra ünlü bir şekilde düzeltmek zorunda kaldım ve iyi dedi hayır değil sende yoktu

didn't haven't got that award after all it's this it's this other film that got

o ödül sonuçta bu ödülü alan başka bir film

it instead they said it was lala land yes and they read the wrong movie out

onun yerine bunun lala land evet olduğunu söylediler ve yanlış filmi okudular

that read the wrong movie it wasn't lala land it was actually a film called

o yanlış filmi okudular lala land değildi aslında ay ışığı adlı bir filmdi

moonlight so in fact just kidding the reason I put that on for the Jay is that

yani aslında sadece Şaka yapıyorum, Jay için bunu takmamın nedeni, bu gece

they're obviously going to make a joke of it tonight and whoever they award the

açıkça bir şaka yapacakları ve

best movie to they're gonna say oh just kidding no not you after let me just say

en iyi filmi kime verirlerse versinler, oh sadece şaka yapıyorum hayır sen değil, sonra ben söyleyeyim

there will be no jokes tonight's Oscar ceremony will be the

olacak diyecekler. şaka olmasın bu akşamki Oscar töreni gelmiş geçmiş

most bland and boring and soulless thing ever

en yavan, sıkıcı ve ruhsuz şey olacak tamam mı

okay mr. Duncan your new computers on fire just kidding ah oh there we go

bayım? Duncan yeni bilgisayarların yanıyor şaka yapıyorum ah işte başlıyoruz işte böyle

that's how you use just kidding I just heard ha I just had a heart

kullanıyorsun şaka şaka Sadece duydum ha az önce kalp

attack Lynn oh wait there he didn't really think I meant that did you oh my

krizi geçirdim Lynn oh orada bekle gerçekten öyle demek istediğimi düşünmedi değil mi aman tanrım

goodness I think I I think I got mr. Duncan there

sanırım ben ben Bay aldığımı düşünüyorum. Duncan orada,

I actually thought my computer was on fire then oh that's it that's yes you

aslında bilgisayarımın yandığını düşündüm, o zaman oh işte bu, evet, buna

can be used to so you can use it in a jokey way like that and as soon as so if

alışabilirsin, böylece onu böyle şakacı bir şekilde kullanabilirsin ve

you say something that like I could say oh oh oh mr. Duncan your hats on fire oh

öyle bir şey söyler söylemez, oh oh oh mr diyebileceğim . Duncan şapkalarınız yanıyor oh

and as soon as you see their reaction and that they're shocked by something

ve tepkilerini gördüğünüz anda ve onlara söylediğiniz bir şey karşısında şok olduklarını

that you said to them or or your shoelace is undone you can throw your

veya veya ayakkabı bağınızın çözüldüğünü görür görmez ayakkabı bağınızı atabilirsiniz.

shoelace is undone they look down it isn't it's all just kidding just a sort

şaka bir

of a jokey funny way because you can get thumped in the face for for going too

tür şaka gibi komik bir şekilde çünkü diğer şeyle çok ileri gittiğin için suratına yumruk yiyebilirsin,

far with the other thing that's what I'm thinking of doing now

şimdi yapmayı düşündüğüm şey bu, sana doğru gidip

going over to you and giving you a big clout it can also be used to soften a

sana büyük bir nüfuz vermek de kullanılabilir

direct insult but the person really means it

doğrudan bir hakareti yumuşatmak ama kişi bunu gerçekten kastediyor, bu

so you rather than do something as a joke you can insult somebody and then

yüzden şaka olarak bir şey yapmaktansa birine hakaret edebilirsin ve sonra

when you see that they're getting a bit upset you just say oh just kidding but

onların biraz üzüldüğünü gördüğünde sadece şaka yapıyorum dersin ama

in fact you really meant it so here I could say Oh mr. Duncan oh is that what

aslında bunu gerçekten kastetmişsindir bu yüzden burada Oh bay diyebilirim. Duncan oh,

you decided to wear today I'm never gonna believe I'm never gonna

bugün giymeye karar verdiğin şey bu mu, asla inanmayacağım,

believe anything you say ever again I get as I was saying mr. Duncan is that

bir daha asla söyleyeceğin hiçbir şeye inanmayacağım, dediğim gibi anlıyorum Bay. Duncan,

what you decided to put on today I eat it's a bit of an insult because

bugün giymeye karar verdiğin şey, ben yiyorum, bu biraz aşağılayıcı çünkü

he's a bit scruffy dressed and then you and then when he looks a bit upset you

o biraz dağınık giyiniyor ve sonra sen ve sonra biraz üzgün göründüğünde

go oh just kidding but in fact you meant it

gidiyorsun, şaka şaka ama aslında ciddiydin,

oh you put on a bit of weight haven't you oh just kidding

giydin biraz kilo değil mi ah şaka yapıyorum

although you weren't kidding because they have put on weight ah so you're

ama kilo aldıkları için şaka yapmıyordun ah yani

insulting them but softening the blow mm by saying just kidding so there'll be

onları aşağılıyorsun ama şaka yapıyorum diyerek darbeyi yumuşatıyorsun o yüzden

careful how you use that one but do you know what you were saying then sort of

onu nasıl kullandığına dikkat et ama ne dediğinin farkında mısın o zaman

went round in a circle it kept going round around it's like what are those

bir çemberin içinde döndü bir çemberin içinde dönüp durdu sanki o

little child's toys you know where a train goes round the track again and

küçük çocuk oyuncakları da neyin nesiydi bir trenin rayda tekrar tekrar döndüğü yerde

again your your dialog thing was just going round and round in circles was it

senin diyalogun sadece dönüyordu ve Daireler içinde

okay I'll see it on the replay because obviously we watch this afterwards

tamam mıydı Tekrar oynatımda göreceğim çünkü bunu sonradan izliyoruz

because we're so concerned with laughing at ourselves I'm wondering how how well

çünkü kendimize gülmekle o kadar ilgileniyoruz ki ne kadar iyi göründüğümüzü merak ediyorum

we've looked how well we've performed that we'll watch the whole thing no I'm

ne kadar iyi performans gösterdiğimizi ' Hepsini izleyeceğim hayır

just kidding I'm just kidding you have done it again

sadece şaka yapıyorum Şaka yapıyorum yine yaptın

P we're up to P what time is it no I can do this I'm gonna get through these

P saat kaçta P'ye kaldık hayır bunu yapabilirim

quickly halfway through the alphabet yeah do you

Alfabenin yarısında bunları çabucak halledeceğim evet Farkında mısınız, Oscar

realise will will still be on when the Oscars begin

başladığında hala yayında olacak

P is for there we go plant a kiss at this rate we'll be doing will be doing

P, çünkü oraya gidiyoruz bu oranda bir öpücük ekeceğiz,

the commentary oh this is K not people because the commentary for the Oscars

yorumu yapacağız oh bu K insanlar değil çünkü Oscar yorumu

it's K we're up to welcome K welcome to the 2018 Oscars who will win an award

bu K biz' K'yi karşılamaya hazırız 2018 Oscar'larına hoş geldiniz kim bir ödül kazanacak

who will go home tonight with one of those

kim bu gece o

prestigious Oscar Awards not us that's what sir join me your host don't go mr.

prestijli Oscar Ödüllerinden biriyle evine gidecek biz değil efendim katılın bana sunucunuz gitmeyin bay.

Duncan for the 2018 Oscars you gotta be a bit more enthusiastic than that anyway

Duncan 2018 Oscar'ları için bundan biraz daha hevesli olmalısın yine de

Ches for kis I'm giving it some gravitas plant a kiss so I'm is that a kiss I've

Ches for kis Ona biraz ağırbaşlılık veriyorum bir öpücük ekiyorum yani ben bu bir öpücük

said plant a kiss because that's an expression which means to to go over to

Bir öpücük dik dedim çünkü bu

somebody unexpectedly and enthusiastically and give them a

beklenmedik ve coşkulu bir şekilde birine gidip onları

kiss on the lips are on the cheek or somewhere and that of course is what

dudaklarından, yanaklarından veya herhangi bir yerden öpmek ve elbette bu

often happens to the presenters or two people on normally beautiful actresses

genellikle sunucuların veya normalde güzel aktrislerde iki kişinin başına gelen şeydir,

somebody will the presenter or somebody will go up to them and plant a kiss they

biri sunucu olacak veya biri yukarı çıkacak onları ve bir öpücük konduruyorlar

say there will be no kisses tonight you can't do it anymore you can't you can't

bu gece öpücük olmayacağını söylüyorlar artık yapamazsın

shake hand no they won't be doing that there won't be any kissing taking place

el sıkışamazsın hayır yapmayacaklar bu gece öpüşme olmayacak

tonight trust me baby the expression plan to kiss means just a suddenly

güven bana bebeğim, öpme planının anlamı, birdenbire,

unexpectedly I think they will all be wrapped in

beklenmedik bir şekilde, sanırım hepsi

cling film and they'll all be in sort of little vacuum sealed jars just to make

streç filme sarılacak ve her ihtimale karşı kimsenin yanlışlıkla diğerine dokunmadığından emin olmak için hepsi bir tür küçük vakumlu kavanozlarda olacaklar.

sure that no one accidentally touches the other person just in case it's used

of a Harvey Weinstein if Harvey Weinstein well there's so many now I've

bir Harvey Weinstein kullanılmış, eğer Harvey Weinstein, eğer Harvey Weinstein o kadar çok var ki,

lost count how many are there now Harvey Weinstein the the the house of

sayımı kaybettim, şimdi kaç tane var Harvey Weinstein,

cards guy yes so yeah if you go up to somebody and plug one interestingly

iskambil evi adam evet yani evet, birine gidip ilginç bir şekilde

aware that you know the other one on the other guy with the legis we're talking

onu bildiğinizin farkında olarak birini takarsanız diğeri bacaklı diğer adam hakkında

over each other the other the other guy with the legs legs yeah he's been

birbirimiz hakkında konuşuyoruz diğer bacak bacaklı diğer adam evet o

accused and then there's the other guy that sometimes wears a hat he's been

suçlanıyor ve sonra bazen şapka takan diğer adam var o

accused and then that you know their name there's the other guy that

suçlanıyor ve sonra adını biliyorsun

sometimes wears his shoes and sometimes he doesn't and sometimes he goes for a

bazen ayakkabılarını giyen ve bazen giymeyen ve bazen bir

walk on the beach to think things over he's been accused so many people have

şeyler düşünmek için kumsalda yürüyüşe çıkan başka bir adam var o suçlandı o kadar çok insan

been accused so there'll be no kissing tonight not without prior consent no

suçlandı ki bu gece önceden izin alınmadan öpüşme olmayacak hayır hiçbir

nothing you can't do anything anymore you can't hold a door open for a woman

şey artık hiçbir şey yapamazsın bir kadın için kapı açık tutamaz

cunt harassment anyway that's harassment do you know where it comes from

[ __ ] tacizi zaten bu tacizdir biliyor musun

plan to kiss I have no idea I look this up it meet but the idea is that that

öpüşmek plandan nereden geliyor hiçbir fikrim yok buna bakarım buluşurum ama fikir şu ki toprağa tohum

you're planting something like a like a seed in soil so you you kiss somebody in

gibi bir şey ekiyorsun ve

the hope that something will grow from it

ondan bir şey çıkması umuduyla birini öpüyorsun

oh yeah that's the idea for a relationship so something will grow all

oh evet, bir ilişkinin fikri bu yani bir şeyler büyüyecek

right it's called the lawsuit we'll see you in court

tamam buna dava denir görüşürüz mahkemede

Oh mr. Duncan right we're up to L L is for leading role predictable maybe but

Oh bay. Duncan haklı, LL'ye bağlıyız Başrol için tahmin edilebilir belki ama başrol

it's the obviously leading role is the most important role in the case of a

bir film söz konusu olduğunda en önemli roldür,

film it's the leading actor or the leading actress or you could your your

başrol oyuncusu veya başrol oyuncusudur ya da

daughter could take the leading role in the school play for example another word

kızınız başrolü alabilir. örneğin okul oyununda

for the the leading actor or actress is the the principal not to be not to be

başrol oyuncusu veya aktris için başka bir kelime müdür'dür, kulağa tamamen aynı gelen

confused as to different words that sound exactly the same

farklı kelimelerle karıştırılmaması için

this principle which is the the person who takes the leading role spelt PRI n c

bu ilke başrolü üstlenen kişidir, PRI n c olarak yazılır

IP al if you'd wrote these down by the way it would have been but I've thought

IP al, eğer bunları bu arada yazsaydın, ama iyi düşündüm,

well we're gonna run out of time or principle with PL e on the end that's

sonunda PL e ile zamanımız veya prensibimiz tükenecek, bu

definitely gonna happen yes thing altogether so the principal

kesinlikle olacak, evet, tamamen bir şey yani ana

role right so that's it I think it's also an important part I can't even read

rol doğru yani bu da bence önemli bir kısım

my own writing I'm gonna go like that now let's move on we know what leading

kendi yazımı bile okuyamıyorum öyle gideceğim şimdi devam edelim başrolün ne olduğunu biliyoruz

role is a leading role is just the person who's in the film for most of the

başrol sadece çoğu zaman filmde olan kişidir

time it is yes like me I I I'm the leading role in this live stream because

zaman evet benim gibi ben ben bu canlı yayında başrol benim çünkü

I'm on the screen more than he is yes I'm more of a supporting role and I'll

ekranda ondan daha çok ben varım evet ben daha çok yardımcı bir rolüm ve

come on to that later no just a you're just a guest

buna daha sonra geleceğim hayır sadece bir sen sadece bir misafirsin

a sidekick yes it might not necessarily be the star of the show that might give

bir yardımcısın evet şovun yıldızı olmayabilir

me one of those later I might give you a sidekick later here we go music moments

daha sonra bana onlardan birini verebilir sana daha sonra bir yardımcı verebilirim işte başlıyoruz müzik anları

there's an expression a music moment of music moments I saw you

bir ifade var bir müzik anı müzik anları gördüm sen ne bu ne bu

what's that what what is that it's a notable or memorable song or performance

dikkate değer veya akılda kalıcı bir şarkı veya performans

okay so it's just a phrase that's used a music moment for example Michael Jackson

tamam yani bu sadece bir müzik anı için kullanılan bir cümle, örneğin Michael Jackson

doing his moonwalk it is a notable as a notable music

ay yürüyüşünü yapıyor, dikkate değer bir müzik anı olarak kayda değer,

moment yes there are lots of music sort of notable performances and they'll

evet çok fazla müzik türü var kayda değer performanslar ve

they'll talk about these in the Oscars yeah right

Oscar'larda bunlar hakkında konuşacaklar evet doğru n

n is for nominee or nominees right that's the person who's officially

aday veya adaylar içindir doğru bu kendilerine belirli

suggested that they should get a particular award they are nominated for

bir ödülü almaları gerektiğini resmen öneren kişidir

a position or honor or for an election for example so the Oscar nominees these

bir pozisyona veya onura veya bir seçime aday gösterilirler mesela oscar adayları bunlar yetkililer

are the people who are selected by officials to win an award there might be

tarafından ödül almak için seçilen kişilerdir

five four or five of them of one of them will get an award so your name is put

beş tane olabilir dördünden beş tanesinden biri ödül alacak yani senin adın öne çıkıyor

forward her name is put forward on a list but it

onun adı bir listede öne çıkıyor ama

might not be that you could be nominated to be a chairman of a local committee or

yerel bir komitenin başkanı olarak aday gösterilemezsin ya da bir şey

you could nominate yourself to do to do something I nominate myself as leader of

yapmak için kendini aday gösteremezsin, kendimi bu örgütün lideri olarak aday gösteriyorum,

this organization you can do that a lot of people don't don't try and get rid of

birçok insanın denemediğini yapabilirsin ve senden kurtulmak

you that's a bit it's a bit big-headed I nominate mr. Duncan as the best teacher

biraz bu biraz kibirli Bay'ı aday gösteriyorum. Duncan dünyanın en iyi öğretmeni olarak

in the world wears a hat I'm not sure is that is that is that a real thing no

şapka takar bunun gerçek bir şey olduğundan emin değilim hayır ben

I've just made it up but yeah that's what you can do you can nominate

uydurdum ama evet yapabileceğin şey bu her şeyi aday gösterebilirsin

anything where's my award I want an award give me one now give me

ödülüm nerede ben istiyorum ödül bana bir tane ver şimdi

the award I need your best teacher award haven't you shown that in previous you

ödülü ver senin en iyi öğretmen ödülüne ihtiyacım var daha önce

had a best teacher award anyway we're coming on to oh I'm waiting oh I made

en iyi öğretmen ödülünü aldığını göstermedin mi nasılsa geliyoruz oh bekliyorum oh bunu

that myself that is true we did oh is for what can only be one thing

kendim yaptım bu doğru biz mi oh, yine tek bir şey olabilir,

again I can think of wisest for Oscar Oh Oscar which is just and the Academy

Oscar için en akıllıca düşünebildiğim şey için Oh Oscar, adil ve Akademi

Awards or the Oscars they're interchangeable but where did this word

Ödülleri veya Oscar'lar birbirinin yerine geçebilir ama bu kelimenin

come from Oscar is obvious well anybody now do you know mr. Duncan no you're

Oscar'dan nereden geldiği açık, peki şimdi herkes biliyor mu? Bay. Duncan hayır, iyi bildiğimi

here to tell us I know well I'm just sort of you know rather than just me

söylemek için buradasın, sadece benim

talking about it it's an Oscar it's a kind of an acronym but it's not not a

bahsetmekten ziyade bildiğin gibiyim, bu bir Oscar, bu bir tür kısaltma ama

proper an acronym is that right no it literally is a name because that is a

uygun bir kısaltma değil, doğru mu, hayır, kelimenin tam anlamıyla bir isim çünkü bu bir

man's name Oscar there are various actually nobody really knows Oh

erkek ismi Oscar çeşitli var aslında kimse gerçekten bilmiyor Oh

where it came from but the the the the sort of leading theory yeah is that

nereden geldiğini ama önde gelen bir teori evet,

there was somebody called Margaret Hugh ik who was a librarian worked back in

Margaret Hugh ik adında 1930'larda kütüphaneci olan biri varmış.

the 1930s I think for the Academy Awards and she said that the award which they

Akademi Ödülleri için düşünüyorum ve

gave which is that obviously like a gold figure of a man isn't it looks like her

verdikleri ödülün altın bir adam figürü gibi olduğunu söyledi,

uncle Oscar and the idea is that she said that and it's stuck and then from

amcası Oscar'a benzemiyor mu ve fikir şu ki, bunu söyledi ve sıkıştı ve sonra oradan Oscar'lara

there on they called the Oscars the Oscars because the actual award that's

Oscar adını verdiler çünkü verilen gerçek ödül

given away look like somebody's uncle but there are other theories that's just

birinin amcası gibi görünüyor ama başka teoriler de var ki

one it would be a man wouldn't it yes you do realise now we're gonna have to

bu sadece bir erkek olurdu değil mi evet şimdi anlıyorsunuz

have Oscars that they'd are for the different genders so you'll have to have

Oscar'ları almamız gerekecek onlar 'd farklı cinsiyetler içindir, bu yüzden

a lady Oscar and it won't be an Oscar it'll be I don't know I'm trying to

bir bayan Oscar'ınız olması gerekecek ve bu bir Oscar olmayacak Bilmiyorum Oscar Marjorie'ye

think of a female name that sounds like Oscar Marjorie that's awesome you think

benzeyen bir kadın adı düşünmeye çalışıyorum.

Marjorie sounds like Oscar a Julie the Julie's how about that one

Marjorie'nin kulağa Oscar gibi geldiğini düşünüyorsun ve Julie the Julie's ya şuna ne dersin

the Julie of Julie's that's sound like some sort of illness I'll have to I've

Julie of Julie's kulağa bir tür hastalık gibi geliyor Yapmak zorunda kalacağım tamam

got it all right wrap to pee we're going fast now he is a performer I've got a

İşemek için sarın hızlı gidiyoruz şimdi o bir oyuncu

touch of the Julie's please perform a lots of performers all trying to outdo

Julie'nin dokunuşuna sahibim lütfen Oscar törenlerinde birbirini alt etmeye çalışan birçok oyuncuyu canlandırın

each other in the Oscar ceremonies lots of performers in all the films are we

tüm filmlerdeki birçok oyuncu

still on so it's just is anyone watching we're continuing with the eh-2-zed Oscar

hala devam ediyor mu yani sadece izleyen var mı eh ile devam ediyoruz -2-zed Oscar ile

related words or phrases this is proving to be as exciting as tonight's Oscars a

ilgili kelimeler veya ifadeler bu, bu geceki Oscar'lar kadar heyecan verici olduğunu kanıtlıyor bir

person who entertains an audience is that is simply what a performer is actor

seyirciyi eğlendiren bir kişi, bu sadece bir oyuncudur, aktördür, şarkıcıdır,

singer entertainer he's a brilliant performer mr. Duncan you're a brilliant

şovmendir, o mükemmel bir oyuncudur bay. Duncan, sen harika bir

performer pretend that's it that so that's a performer we all know what that

oyuncusun, öyleymiş gibi davran, yani bu bir oyuncu, hepimiz bunun ne olduğunu biliyoruz,

is now here we're getting a little

burada biraz

complicated here q Q what do you think we could have for Q mr. day a lot of

karmaşıklaşıyoruz q S Sence Q için ne yapabiliriz? gün Hollywood'da pek çok

people in Hollywood yes go on questioning questionable morals of the

insan evet film endüstrisinin sorgulanabilir ahlakını sorgulamaya devam ediyor

film industry ah you see questioning they are clever

ah, sorgulamayı görüyorsun zekiler evet görüyorsun

yes see you had me thinking you were going one way and you went a completely

beni bir yöne gittiğini düşündürttün ve sen tamamen

different way I definitely went another way

farklı bir yola gittin ben kesinlikle başka bir yola gittim

so you weren't thinking of qualitative then that said Q what I've actually got

yani sen değildin 'nitelikli düşünüyorum o zaman Q' dedi aslında neye

to look I'm sorry if there is one word if there is one word that I would never

bakmam gerekiyor Eğer bir kelime varsa özür dilerim şov dünyası veya Hollywood hakkında konuşurken asla aklıma gelmeyeceğim bir kelime varsa

think of when you talk about show business or Hollywood qualitative yes

qualitative and well and because I put qualitative up oh I can't it's all back

niteliksel evet niteliksel ve iyi ve kalitatif koyduğum için yapamam, hepsi Fransızca'ya geri dönemiyorum,

to French very difficult for me a lot to align this qualitative and quantitative

bu kalitatif ve kantitatifi hizalamak benim için çok zor,

what's the difference because these are these two phrases often get mixed up the

çünkü bunlar bu iki ifade genellikle karışıyor,

reason I put qualitative is because that's really what the Oscars are really

kalitatif koymamın nedeni, çünkü bu gerçekten Oscar'ların gerçekten ne olduğunu

some people would probably argue with me there but this is something concerned

bazı insanlar orada muhtemelen benimle tartışacaklardır ama bu nicelikle değil nitelikle ilgili bir şey evet tamam

with quality not quantity yes okay so it's it's it's research

yani bu, bir şeyin

looking at the overall picture of something now when I say picture I don't

genel resmine bakmak araştırması şimdi resim dediğimde

mean I don't mean films so its quantitative right is looking into the

kastetmiyorum filmler demek ki niceliksel hakkı ayrıntıya bakmak,

detail the detail know what your love Rigo is

ayrıntıya bakmak aşkının ne olduğunu biliyor

oh I know exactly what mrs. because I use the word so is this like bio physics

oh, tam olarak ne olduğunu biliyorum bayan. çünkü kelimeyi kullanıyorum, yani bu biyo fizik

or chemistry these are words which I use that their scientific phrase of place

veya kimya gibi mi, bunlar kullandığım kelimeler, bugün onların bilimsel ifadesi

today I just wanted frivolous fun world no no

you're not having that with me I would just wanted like glitz and glamour and

ve

spotlight no the other way I'm doing that by the way you also be spell

spot ışığı hayır başka bir şekilde bunu yapıyorum bu arada sen de büyü

performer wrong have i yes oh dear you missed the are out oh well you'll

icracısısın yanlış yaptın mı evet oh canım dışarıyı kaçırdın oh pekala

have to kick me off I haven't performed very right under today right so

beni kovmak zorunda kalacaksın bugün pek doğru performans göstermedim değil mi yani

quantitative qualitative is looking at the overall you're not going into any

nicel nitelik genele bakıyor,

detail about something so if you if you want to do a research project at work

bir şey hakkında herhangi bir ayrıntıya girmiyorsunuz, bu nedenle iş yerinde bir araştırma projesi yapmak istiyorsanız

okay or you want to do some scientific research then you start off with

tamam veya biraz bilimsel araştırma yapmak istiyorsanız o zaman

qualitative research which means that you're not going into any detail about

nitel araştırma ile başlamalısınız ki bu şu anlama gelir: proje hakkında herhangi bir ayrıntıya girmiyorsunuz,

the project you're just looking at ideas around it and then later on you start

sadece etrafındaki fikirlere bakıyorsunuz ve sonra daha sonra

going into far more detail and getting data real data hard facts and figures

çok daha fazla ayrıntıya girmeye başlıyorsunuz ve veriler elde etmeye başlıyorsunuz, gerçek veriler, somut gerçekler ve rakamlar

and that's the quantitative for this no you can't say if you do surveys or polls

ve bunun nicel boyutu bu, hayır yapamazsınız' Anketler veya yoklamalar yaparsanız

or everyone by these are often use in everyday speak you also will do a

veya herkes bunları günlük konuşmada sıklıkla kullanırsa,

project at work well it's that qualitative or quantitative yes okay I

iş yerinde de bir proje yapacağınızı söylemeyin, bu o kadar niteliksel veya nicelikseldir evet tamam

don't want quantity if I just want I don't want you to go into very much

nicelik istemiyorum, eğer istersem sadece sizi istemiyorum çok fazla

detail so you would say that's qualitative and if you go into lots of

ayrıntıya girmek için bunun nitel olduğunu söyleyebilirsiniz ve çok fazla

detail and get lots of facts and figures about it then that's the quantitative

ayrıntıya girerseniz ve bununla ilgili birçok gerçek ve rakam elde ederseniz, o zaman bu onun nicel

side of it like it's a bit like in economics they have their had

yönüdür, tıpkı ekonomide olduğu gibi,

quantitative quantitative easing I'm not sure if that's the same thing right

nicel niceliksel gevşemeleri vardır. Bunun aynı şey olup olmadığından emin değilim,

we're up to our which is red carpet red carpet

kırmızı halı kırmızı halı

okay mr. Duncan I think we all know what you're thinking about pets a red carpet

tamam mı bayım? Duncan, sanırım hepimiz evcil hayvanlar hakkında ne düşündüğünüzü biliyoruz,

I won about nowadays it is used for sort of VIPs celebrities actors actresses if

bu günlerde kazandığım bir kırmızı halı, bir tür VIP'ler için kullanılıyor, ünlüler, oyuncular, aktrisler,

you walk the red carpet it basically means you and a very important person I

kırmızı halıda yürürseniz, bu temelde siz ve çok önemli bir kişi anlamına geliyor.

think I just shut you off then did you I think I just turned your microphone down

kapattın mı sandın mikrofonunu

by accident do you want me to start again no hey don't red carpet what she's

yanlışlıkla kapattım tekrar başlamamı ister misin hayır hey kırmızı halı yapma onun

only used by royalty on sort of heads of state in ceremonial occasions what's

sadece kraliyet ailesi tarafından törenlerde bir tür devlet başkanlarında kullandığı bu nedir

this Duncan switch me off what's Zed can you give us ZD s is supporting star

Duncan beni kapat Zed nedir bize verir misin ZD ler yardımcı yıldız o benim

that's me you're the star I'm supporting star so it's important role but not as

yıldız sensin ben yardımcı yıldız yani rol önemli ama

important as the leading actor okay we've got more but supporting role

başrol kadar önemli değil tamam bizde daha çok yardımcı rol

supporting star but if you supporting role or supporting star they can be used

yardımcı yıldız var ama sen destekliyorsan rol veya yardımcı yıldız

interchangeably a country can have a supporting role for example the United

birbirlerinin yerine kullanılabilirler, bir ülke destekleyici bir role sahip olabilir, örneğin

States played an important supporting role in the negotiation so it can't

ABD müzakerelerde önemli bir destekleyici rol oynadı, bu nedenle

doesn't have to be just a person it can be right trailer

sadece bir kişi olmak zorunda değil, doğru olabilir fragman

t is for trailer which is a short excerpt from a film that's where I'll be

t bir filmden kısa bir alıntı olan fragman için

living next week at regular vehicle I'll be living in the garden in a trailer so

önümüzdeki hafta normal araçta yaşayacağım yer bir karavanda bahçede yaşayacağım yani bu

that's a trailer short excerpt of a it's also a vehicle which is is it towed

bir fragman kısa bir alıntı aynı zamanda bir araç yani çekili mi

by another vehicle or in American a trailer is equivalent to a caravan in

başka bir araç tarafından veya Amerika'da bir römork, İngilizce'de bir karavana eşdeğerdir,

English so it's a sort of a mobile home that you can pull around but I didn't

bu yüzden çekebileceğiniz bir tür mobil ev ama

realize this it's a person that trails as well so somebody that lags behind

bunun da bir insan olduğunu fark etmemiştim, bu yüzden geride kalan biri, birinin gerisinde kalıyor.

somebody it's a bit slow a trailer you write U is for underdog that's me

biraz yavaş bir fragman yazıyorsun U zayıf olan içindir, bu benim

underdog I competitive thought a competitor thought to have little chance

zayıf olanım Rekabetçi bir rakibin

of winning a competitor thought to have little chance of winning so you for

kazanma şansının düşük olduğunu düşündüğü bir rakibin kazanma şansının düşük olduğunu düşündüğü için,

example you could say that a horse is you could say that horse or whatever

örneğin bir atın olduğunu söyleyebilirsin, o at diyebilirsin ya da

that horse's name is or they're the underdog so they're not going to win and

o atın adı her neyse ya da onlar zayıf taraf, bu yüzden kazanamayacaklar ve

then suddenly they do win everybody likes to see the underdog

sonra aniden kazanıyorlar herkes zayıf olanı görmekten hoşlanıyor, kazanması

the person that's not expected to win to actually win everybody loves that yes

beklenmeyen kişi, aslında kazanması beklenmiyor, herkes buna bayılıyor, evet,

the the underdog is the person who seems very pathetic or very weak or maybe that

zayıf olan çok acınası veya çok zayıf görünen kişi veya belki

they get a lot of sympathy from people yes I think maybe today I feel a lot

insanlardan çok fazla sempati görüyor evet bence bugün spor etkinliklerinde kendimi çok güçsüz hissediyorum.

like an underdog in sporting events we used that we the underdog in particular

English is always is always sort of celebrated after often more than the

Kazananlardan sonra genellikle daha fazla kutlanırdı, bu yüzden

winners so we were for example in skiing we're always very poor it would go back

örneğin kayaktaydık, her zaman çok fakirdik, Kış Olimpiyatlarına geri dönerdik,

to the Winter Olympics we had somebody called Eddie the Eagle Edwards

Eddie the Eagle Edwards işe

useless it used to sit skiing but but we said he was the underdog the person that

yaramazdı, kayak yaparken otururdu ama biz onun güçsüz olduğunu söyledik

took part in the competition but wasn't expecting to win because they're not

yarışmaya katılan ama kazanmayı beklemeyen kişi çünkü

very good at it but sometimes they just might pull it off and you really root

bunda pek iyi değiller ama bazen bunu başarabilirler ve gerçekten onları desteklersiniz

for them you want them to win wait when did when did we mention the Olympic

kazanmalarını istersiniz bekleyin ne zaman oldu ne zaman bahsettik

Games today yes last week okay right but going late V is video on-demand video on

bugün Olimpiyat Oyunları evet geçen hafta tamam doğru ama geç kalıyorum V istek üzerine video

demand you can explain that one is there a few youtubes all about is no like

talep üzerine video olduğunu açıklayabilirsin biri var birkaç youtube

vidi-vidi VOD house or together good V that's an infectious disease I'm

vidi-vidi VOD evi gibi değil ya da birlikte iyi V bu bulaşıcı bir hastalık ben

all wet video-on-demand and that's just a phrase used over YouTube that's

Tamamen ıslak talep üzerine video ve bu sadece talep üzerine video olan YouTube'da kullanılan bir ifade,

video-on-demand it's just you click on it and it's there mr. steve has made me

sadece siz onu tıklıyorsunuz ve orada bay. steve beni

wet W is for Western eyes because the Oscars are a lot of people accused sort

ıslattı W Batılı gözler içindir çünkü Oscar'lar birçok insanı, diğer ülkelerde

of programs like this which may be shown in other countries as as westernization

gösterilebilecek bu tür programlarla suçlanır, batılılaşmak

so to westernize is to adopt or be influenced by the culture economics or

yani batılılaşmak, kültürün ekonomisini veya politikasını benimsemek veya onlardan etkilenmek olarak gösterilebilir.

politics of Europe or America so a lot of people get upset about this because

Avrupa ya da Amerika bu yüzden pek çok insan buna üzülüyor çünkü

they don't particularly our country we've been really affected by by by sort

onlar özellikle bizim ülkemiz değil, biz Batı kültüründen gerçekten etkilendik, biz

of Western what we are talking about we are Western culture I'm talking about

Batı kültürüyüz,

Americanism yet here in the West we are here in Western culture we've been

Amerikancılıktan bahsediyorum henüz burada Batı, Batı kültüründe buradayız,

affected by Western culture I was getting confused with something else

Batı kültüründen etkilendik, ama başka bir şeyle karıştırıyordum

though but where do you think you are at the West it's America Europe where do

ama Batı'da nerede olduğunu düşünüyorsun, burası Amerika Avrupa, şu

you think you are at the moment people maybe in in other countries might get

anda nerede olduğunu düşünüyorsun insanlar belki içinde diğer ülkeler

upset about westernization they sees this creep of a sort of the culture of

batılılaşma konusunda rahatsız olabilirler, Amerika ve Avrupa kültürünün bu sürünmenin bir tür dünyaya

America and Europe spreading throughout the world right

yayıldığını görüyorlar,

extra nearly there X is obviously for X Factor what X is X Factor this is

neredeyse orada X açıkça X Faktörü için X ne X Faktörü bu

something which a lot of the actors and performers and directors have in

birçok aktörün ve Hollywood'da sanatçılar ve yönetmenler

Hollywood it's this undescribable quality that makes somebody special The

birini özel yapan bu tarif edilemez kaliteye sahipler

X Factor something that an element something that you can't put into words

but you just know they've got something special and there's a television program

of course in the UK called The X Factor which is being exported all around the

X Faktörü denir ve tüm dünyaya ihraç edilir

world yes which just looks at that very close

evet bu sadece çok yakından bakar oh

oh the X Factor is kind of that mystical thing that makes you thing makes you

X Faktörü sizi bir şey yapan mistik bir şeydir, sizi

stand out from all the rest yes something undefinable something

diğerlerinden farklı kılar evet tanımlanamaz bir şey

something that you you just can't put into words sometimes why is for your

bazen kelimelere dökemiyorum neden senin için

III can hear a lot of people around the world doing that today a wide open mouth

III bugün dünyanın dört bir yanından birçok insanın bunu yaptığını duyabiliyor geniş bir ağız

Oh showing all the fillings probably them hmm are you and it just means of

Oh tüm dolguları gösteriyor muhtemelen onlar

why it's something that's wide and open doesn't have to be your mouth it can be

açık ağzın olmak zorunda değil

used to describe anything that's let's open and wide this might upset people

herhangi bir şeyi tarif etmek için kullanılabilir hadi açalım ve genişleyelim bu insanları üzebilir bu

that's another why do Weis I've got Yankee okay just slow down a

başka neden Weis Yankee'ye sahibim tamam sadece

bit Steve its toe down a bit I can't take all of this in how about this one

biraz yavaşla Steve ayak parmağını biraz indirebilirim' Bunların hepsini al, buna ne dersin

Yankee yeah American it's American what's that got to do with the Oscars it

Yankee evet Amerikalı Amerikan bunun Oscar'larla ne ilgisi var pek

hasn't well it's American the the Oscars are American so I've just put why I

iyi değil Amerikan Oscar'lar Amerikan bu yüzden neden

couldn't think of another wise or wise for Yankee which is just another word

başka bir bilge düşünemediğimi koydum veya Kuzey Amerika'dan biri için başka bir kelime olan Yankee için akıllıca

for somebody from North America of course it can be seen as a bit slightly

elbette biraz aşağılayıcı olarak görülebilir

derogatory but hopefully nobody will be upset by that so you can't think of

ama umarım kimse buna üzülmez, bu yüzden

another another thing to do with really are you sure well I had to wise so that

yapacak başka bir şey düşünemezsiniz gerçekten emin misiniz? eh ben de akıllanmalıydım ki

that's another one or youth could be youth because youth is celebrated in in

o da başka bir şey ya da gençlik gençlik olabilir çünkü gençlik filmde kutlanır herkesin herkesin

in film everyone's what everyone wants to see all the youthful young beautiful

görmek istediği şey tüm genç genç güzel

actress is an actress let me tell you what happens in films in the movie

aktris bir oyuncudur size film endüstrisindeki filmlerde neler olduğunu anlatayım

industry it's it's actually exploited they exploit youth and also they exploit

aslında sömürülüyor gençliği sömürüyorlar ve aynı zamanda

beauty yes hmm but that's youth is an important factor

güzelliği de sömürüyorlar evet hmm ama bu gençlik önemli bir faktör

right we're up to the last one in our ages ed I can't wait to see what does go

doğru yaşımızın sonuna geldik ed Neyin gideceğini görmek için sabırsızlanıyorum hadi

let's just hold for a second because this has been a very strange one today I

bir saniye bekleyelim çünkü bugün çok garip oldu

didn't realize that this would become such a fiasco I did warn you such a

bunun böyle bir fiyaskoya dönüşeceğini fark etmemiştim seni böyle bir

fiasco yes always it's been alright we still on I don't know anyone watching

fiyasko konusunda uyarmıştım evet her zaman sorun yoktu biz hala yayındayız izleyeni tanımıyorum

hopefully not the Oscars will be starting in a minute they're almost

umarım oscarlar başlamaz bir dakika sonra neredeyse

we're almost clashing with the Oscars right we need a drum roll for Zed Annie

Oscar'larla çatışıyoruz doğru, Zed Annie için bir davula

I need a I need a I need a bread roll are you hungry

ihtiyacımız var Bir ekmek rulosuna ihtiyacım var, aç mısın

yeah actually I'm starving I've got can you see what I've got here just to

evet, aslında ben açım, alabilir miyim? bak konuyu biraz değiştirmek için burada ne var,

change the subject slightly we're gonna hold on the Z for a moment

bir an için Z'yi tutacağız

everyone's waiting for the dead yesterday we cleared our neighbor's

herkes ölüleri bekliyor dün komşumuzun

driveway and look what she gave us oh she gave us some some lovely homemade

garaj yolunu açtık ve bak bize ne verdi oh bize güzel ev yapımı

scones homemade scones and delicious they are - that gorgeous such an effort

çörekler verdi ev yapımı çörekler ve lezzetliler - o kadar muhteşem bir çaba

wasn't it cleaning cleaning the snow away that when we came in we were so

karı temizlemedi ki içeri girdiğimizde o kadar

hungry we act 4 of them straight off yes we do we at them and she gave us some

açtık ki hemen 4 tanesini harekete geçirdik evet onlara yapıyoruz ve bize

jam some homemade jam and also some cream as well it was gorgeous screaming

biraz reçel verdi ev yapımı reçel ve ayrıca biraz krema da muhteşemdi, çığlık atıyorduk,

it was we just stuff them down our gobs we get them very quickly very quickly

onları sadece ağzımıza tıkıyorduk, onları çok çabuk alıyoruz, çok çabuk,

anyway let's have Zed mr. Steeves a to Zed

yine de hadi Zed bay. Steeves a to Zed

a to Zed or if you're watching in the United States

a to Zed veya Amerika Birleşik Devletleri'nde

A to Z I like it mr. Duncan so Zed the last one here it is got any

A'dan Z'ye izliyorsanız, hoşuma gitti bay. Duncan bu yüzden Zed burada sonuncusu

suggestions of what Zed could be I think it could be

Zed'in ne olabileceğine dair herhangi bir öneri var Bence bu çılgınca olabilir

zany zany very good it could be zany which means crazy or mad so if you are

çok iyi olabilir bu çılgınca olabilir yani deli ya da deli demektir yani çılgınsan

zany you are very wild you are wacky you are outrageous and what any suggestion

çok vahşisin kaçıksın çirkinsin ve

from any of the viewers zany know though there are one or two suggestions most of

çoğu izleyicinin bildiği bir veya iki öneri olmasına rağmen lütfen

them are please can you please disconnect your internet forever mr.

internetinizi sonsuza kadar keser misiniz bayım?

Duncan I'm sure that's not the case surely we haven't been boring anything

Duncan eminim ki durum bu değil kesinlikle hiçbir şeyi sıkmadık

but anyone coming up with any I want a suggestion from somebody as to what Zed

ama herhangi biri herhangi bir şeyle gelirse Zed'in neleri

could be noticed oh yes Catherine says zest I am full of zest

fark edebileceğine dair birinden bir öneri istiyorum oh evet Catherine şevk diyor Ben hayatın şevkiyle doluyum teşekkür

there life thank you very much okay then zest yes energy is that what it is

ederim çok tamam o zaman lezzet evet enerji şu ki

zest energy yes you've got a little bit of pizzazz about you oh is that the word

lezzet enerjisi evet sende biraz canlılık var oh kelime bu

but no that isn't the word you know the thing you're doing now

ama hayır bu kelime değil bildiğin şu anda yaptığın şey

Tellis could be zealous couldn't I yes what is Ellis you're the English teacher

Tellis olabilir gayretli olamam değil mi evet Ellis nedir sen İngilizce öğretmenisin bunu biliyorsun

know it you like the word you just said all Zell if somebody just suggested

kelimeyi seviyorsun az önce söyledin hepsi Zell eğer biri az önce

zealous yes well I'm afraid you're all wrong it is in fact zinger zinger

gayretli önerdiyse evet pekala korkarım tamamen yanılıyorsun bu aslında zinger zinger

there we go that's something that the host of the show will be making lots of

orada gidiyoruz bu, programın sunucusunun bu gece çokça yapacağı bir şey, buna

tonight assuming he's allowed to they won't be age look can I just say now

izin verildiğini varsayarsak, yaşlanmayacaklar bak, şimdi söyleyebilirim ki, bu gece

don't don't bother watching the Oscars tonight it will be so mistaken it will

Oscar'ları izlemeye zahmet etme, çok yanlış olacak

be sterile there won't be any jokes there will be no laughter it'll be all

kısır olun şaka olmayacak kahkaha olmayacak sadece

I'm going to stand up for my home mr. Duncan stop being so Boyle's person to

evim için ayağa kalkacağım bayım. Duncan, Boyle'un kişisi olmayı bırak

what I've got to say here zinger I'm a I'm a millionaire telling people sitting

burada söyleyeceklerime kulak ver ben bir milyonerim kanepelerinde oturan insanlara

on their sofas how to live listen to me Oh

nasıl yaşayacaklarını söylüyorum beni dinle

have you finished mr. Jenner I'm a poor millionaire we still going on I'm gonna

Bitirdin mi bayım. Jenner ben zavallı bir milyonerim, hala devam ediyoruz,

cut him off I'm gonna go over there and Twitter with his knobs right zinger

onun sözünü keseceğim, oraya gideceğim ve onun topuzlarıyla Twitter, sağ zinger, bu

there'll be none of that tonight a striking or amusing remark or retort

gece bunların hiçbiri olmayacak, çarpıcı veya eğlenceli bir yorum veya

quite often a put-down remark he opened his speech with a series of zingers hmm

oldukça sık bir karşılık küçük düşürücü söz konuşmasına bir dizi zingerle başladı hmm

so yes it's just you say something and also it can be used if somebody says

yani evet sadece bir şey söylüyorsunuz ve ayrıca biri

something derogatory to your hurtful to you you immediately spring back with a

sizi incitecek şekilde aşağılayıcı bir şey söylerse kullanılabilir, hemen amiral bir ifadeyle geri dönüyorsunuz ve bu

commodore phrase which really puts them down and surprises them with the speed

onları gerçekten aşağılıyor ve

of your of your very fast reply and that is a zinger you and they shut them up

çok hızlı yanıtınızın hızıyla onları şaşırtıyor ve bu bir çılgınlık ve onları kapatıyorlar,

they they're quiet they can't say anything they're just so surprised by

sessizler, hiçbir şey söyleyemiyorlar,

what you've come back to them with so you call that a zinger but it also can

onlara geri döndüğünüz şeye çok şaşırıyorlar. buna zinger diyorsunuz ama aynı zamanda

be an outstanding thing or person as well that is what I think Bella actually

olağanüstü bir şey veya kişi de olabilir bence Bella'nın az önce

has just put there let me just see them get the live chat back up Bella

oraya koyduğu şey bu, canlı sohbeti geri almalarını görmeme izin verin Bella

yes zynga a noun North American informal a striking or amusing remark hoping a

evet zynga bir isim Kuzey Amerika resmi olmayan bir çarpıcı veya eğlenceli bir konuşma umut eden bir

speech Zynga synonyms include witticism quip

konuşma Zynga eşanlamlıları arasında nüktedanlık quip

joke more an outstanding person more an outstanding person or things I don't

şaka daha çok seçkin bir kişi daha seçkin bir kişi veya şeyler var

know what that means oh that doesn't seem to make sense that

bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum oh bu

last bit as inga of a shot oh I see something that's very outstandingly

son derece mantıklı görünmüyor oh ben birinin yaptığı çok olağanüstü bir şey görmek evet,

someone's done yes as in luck in golf you can say a zinger of a of a show that

golfte şans eseri olduğu gibi, bir şovun zingerini söyleyebilirsin,

was a zinger of it means a very good shot of a you unexpected I've been very

bunun zingeri olan bir şovun çok iyi bir atışı anlamına gelir beklenmedik ben çok

good but you can also use it in in sort of you if you talk sort of a more urban

iyiydim ama siz de kullanabilirsiniz senin gibi, eğer daha şehirli konuşursan,

speak more sort of urban what would be another way of using the word urban sort

daha şehirli konuşursan, şehirli kelimesini kullanmanın başka bir yolu ne olurdu?

of yes it's used in most sort of people who are ready with it with it young I'm

always hearing I'm always hearing teenagers nowadays talking about being

işitme Bugünlerde gençlerin

with it there yes but it a singer can be is is a remarkable phrase often made

onunla orada olmaktan bahsettiklerini hep duyuyorum evet ama bu bir şarkıcı olabilir, genellikle

with an exaggerated hand missus the 1960s man or phrase hey man I'm really

abartılı bir şekilde missus the 1960's man veya deyimiyle yapılan dikkat çekici bir ifadedir hey adamım ben gerçekten

with it and with it I'm so down there that's not quite what I meant

onunlayım ve onunla ben O kadar aşağıdayım ki tam olarak kastettiğim bu değil zaten

anyway it's a it's a it's a remark as zinger remark so it's an unexpected or

bu bir o bir o bir o bir şevkli bir söz yani beklenmedik

or very prominent remark but it's done at the same time with it with an

veya çok belirgin bir söz ama aynı zamanda şehirli

exaggerated hand gesture which young people urbanites

gençlerin yaptığı gibi abartılı bir el hareketi ile yapılıyor.

were often use yes exactly so you might I don't know somebody might say oh a

sık sık evet'i tam olarak kullanın, belki ben bilmem birisi diyebilir ah bir

girl might count up come up to you and unexpectedly and and you're with all

kız sayabilir ve beklenmedik bir şekilde size gelebilir ve siz tüm

your friends and she might say oh oh here's my number call me and then she'll

arkadaşlarınızla birliktesiniz ve o diyebilir ki oh oh işte numaram beni ara ve sonra o

go off and all your friends will go zinger or something

patlayacak ve tüm arkadaşlarınız zinger falan olacak

ah there we go that's an urban zinger mr. Duncan has gone back in his chair

ah işte başlıyoruz bu bir şehir zingeri bay. Duncan sandalyesine geri gitti o da

what what was that it was a zinger can we can we just have that in slow motion

neydi o bir zinger sesiydi bunu sadece ağır çekimde

or phrase I want to see that head with an exaggerated hand move can you just do

veya ifadeyle alabilir miyiz abartılı bir el hareketi ile o kafayı görmek istiyorum

that one more time before we go I'm not sure that I can recreate that I I'm not

gitmeden önce bunu bir kez daha yapabilir misiniz ben Bunu yeniden yaratabileceğimden emin değilim

sure that anyone could ha ha zinger

Herhangi birinin

that's strangely surprising and slightly upsetting at the same time I don't know

garip bir şekilde şaşırtıcı ve aynı zamanda biraz üzücü bir habere sahip olabileceğinden emin değilim

how you make me look trendy and up-to-date no with it it looks as if

Beni nasıl modaya uygun ve güncel gösterdiğinizi bilmiyorum hayır öyle görünüyor ki

you're having some sort of seizure anyway we've done it we're done that's

bir çeşit nöbet geçiriyorsun zaten biz yaptık onu bitirdik bu

the A to Z Zynga well apparently you know young people do that with their

A'dan Z'ye Zynga pekala görünüşe göre gençlerin bunu arkadaşlarıyla yaptığını biliyorsun

friends this it's been a very strange couple of hours I've enjoyed it okay you

bu çok garip bir kaç saat oldu ben Eğlendim tamam,

might be in the minority so the Oscars are taking place tonight but don't

azınlıkta olabilirsiniz, bu yüzden Oscar'lar bu gece yapılacak ama

bother watching because it's going to be so boring no do it what's your rerun go

izlemeye zahmet etmeyin çünkü çok sıkıcı olacak, hayır tekrarınız nedir

back to YouTube and watch us do this or whatever just watch this tonight instead

YouTube'a geri dönün ve bizi bunu yaparken izleyin ya da her neyse sadece izleyin bu gece

of the Oscars just put this on yeah watch this this is more entertaining

Oscar'lar yerine bunu koyun evet izleyin bu daha eğlenceli

because it will be so sterile so boring no I'm sure it won't be you know here's

çünkü çok kısır çok sıkıcı olacak hayır eminim siz olmayacaksınız işte

the award Oh mr. Duncan I can't make any jokes I've been told that I can't make

ödül burada Oh bayım. Duncan şaka yapamam bana

any jokes you're putting the mood down you don't have humor anymore in

şaka yapamayacağım söylendi moralimi bozuyorsun artık eğlencede mizah yok

entertainment I think that will be I think Jerry what's-his-face

sanırım bu olacak sanırım jerry onun suratı ne

no he's named Terry I don't know what was that what was his name Jimmy Jimmy

hayır onun adı Terry Bilmiyorum adı neydi Jimmy Jimmy Jimmy

Jimmy I've wanted to say Jimmy Nail but that's that that's a performer from the

Jimmy Nail demek istedim ama bu 1980'lerden bir oyuncu

1980s what's his name again Jimmy Kimmel that is it there are two Jimmy's you see

adı ne yine Jimmy Kimmel o iki tane var Jimmy'nin sen bakın

there are two Jimmy's Jimmy Kimmel I think he will he will because when

iki tane var Jimmy's Jimmy Kimmel yapacaktır çünkü

somebody stands up to perform no I think that they

biri hayır yapmak için ayağa kalktığında bence onlar elektrik şoklu birinden

less than somebody maybe with with with an electric shocker

daha az olabilir

maybe he's wired up to the mains and if he starts to say anything inappropriate

belki elektrik prizine bağlanmıştır ve uygunsuz bir şey söylemeye başlarsa

they'll they'll give him an electric shock look they will tell him before he

ona elektrik şoku verecekler, devam etmeden önce

goes on they'll say look Jimmy look we're also so serious now entertainment

söyleyecekler, bak Jimmy bak biz de artık çok ciddiyiz eğlence artık

is no longer about having fun or enjoying yourself so go out there don't

eğlenmek ya da eğlenmekle ilgili değil, o yüzden dışarı çıkmayın.

make any jokes just read from the autocue read the words that we've told

Şaka yapmayın sadece otocudan okuyun

you to say and don't forget no humor just that's what tonight's Oscars will

size söylediğimiz kelimeleri okuyun ve mizah yapmayı unutmayın sadece bu gecenin Oscarları

be so bland so boring so vanilla no one will watch it you heard it here first

çok yavan çok sıkıcı olacak bu yüzden kimse izlemeyecek ilk siz burada duydunuz

you heard it here first I predict it it'll just be lots of people making

ilk siz duydunuz tahmin ediyorum

political statements for a couple of hours oh no one's going to remember who

birkaç saatliğine birçok insan siyasi açıklamalar yapacak oh kimse

won them the awards no are they what did she say was Oprah there will Oprah be

onlara ödülleri kimin kazandığını hatırlamayacak hayır onlar ne dedi o Oprah mıydı Oprah mı olacak Oprah ne olacak

what do you think Oprah will be there tonight isn't she the richest woman in

Oprah'ın bu gece orada olacağını düşünüyorsun, Kraliçe dışında dünyanın en zengin kadını değil mi,

the world apart from the Queen she's worth a lot of money isn't she Oprah yes

çok para ediyor, Oprah değil mi, evet

apparently she's going to be the new president of the USA

görünüşe göre ABD'nin yeni başkanı olacak

Thanos comment there things can only gonna make any comment I'm sure she

Thanos orada yorum yapabilir. herhangi bir yorum yapacağım Eminim

would be very very good she's a very sensible lady and that's all I'm going

çok çok iyi olacaktır o çok mantıklı bir hanımefendi ve tüm

to say so basically just just anyone now anyone now do you think I could be the

söyleyeceğim bu yani temelde sadece şimdi herhangi biri şimdi ABD başkanı olabileceğimi düşünüyor musunuz

president of the USA no why well you're not American for a start

hayır neden iyi başlangıç ​​için Amerikalı değilsin

be American I suppose so I think that's one of the rules but then Donald Trump

sanırım Amerikalı ol yani sanırım kurallardan biri bu ama o zaman Donald Trump

is is Scottish descendant descendant yes Barack Obama was descended from

İskoç soyundan geliyor evet Barack Obama

somewhere else but you have to have been actually I think I don't know what the

başka bir yerden geldi ama aslında olmuş olmalısın bence ben değilim kuralların ne olduğunu biliyorsun

rules are B you have to be an American citizen you have to be born in the USA I

B Amerikan vatandaşı olmak zorundasın ABD'de doğmak zorundasın bence evet

think yes I think you do you where say Obama born in the USA do you like my

sanırım sen nerede diyorsun Obama ABD'de doğdu Bruce Springsteen'imi seviyor musun

Bruce Springsteen I was just ignoring it Bruce Springsteen

Bruce Springsteen'i

always sounds like he's got a sore throat probably because he has we're

hep görmezden geliyordum boğazı ağrıyor gibi geliyor muhtemelen çünkü var çünkü

running over again if you did it gives you a sore throat just to listen to him

tekrar üzerinden geçiyoruz eğer yaptıysanız boğazınız ağrıyor sırf onu dinlemek için

I think I think I think Bruce Springsteen always goes around with some

cough sweets some sweets to help his throat he's an all-american guy he was

gırtlağını o tam bir amerikalı adam o

born anyway it's time to go I've enjoyed I've I can't begin to tell you and I

doğdu nasılsa gitme zamanı geldi keyif aldım size anlatamam ve bugün

can't begin to tell you how much I've enjoyed today I've just I was just

ne kadar keyif aldığımı size anlatamam sadece

bringing some wind up there I'm burping I'm glad you've enjoyed it I have to mr.

oraya biraz rüzgar getiriyordum geğiriyorum beğendiğine sevindim bayım.

Duncan I can't begin to explore Express I really can't

Duncan Ekspres'i keşfetmeye başlayamıyorum Gerçekten

well I hope that we have entertained your viewers today and also that they

yapamam umarım bugün izleyicilerinizi eğlendirmişizdir ve ayrıca daha önce

have learned something new that they didn't know before I think I think it

bilmedikleri yeni bir şey öğrenmişlerdir sanırım sanırım

can I just say I think today's live stream has taught a lot of people a

olabilir sadece düşünüyorum diyebilirim bugünkü canlı yayın birçok kişiye

lesson I think they've learned a lesson today don't click on YouTube knows do

ders verdi sanırım bugün bir ders aldılar YouTube'a tıklamayın bilir

click I do click on mr. Duncan anyway we're going now it's time to say goodbye

tıklayın ben tıklıyorum mr. Duncan her neyse gidiyoruz şimdi veda zamanı

Georgia see the snow angel one more time let's have the snow angel one more time

Georgia kar meleğini bir kez daha gör hadi kar meleğini bir kez daha yiyelim

and then we're going

ve sonra gidiyoruz bunu

did you like that Steve I did I thought it was I thought it was very good of

beğendin mi Steve Yaptım öyle sanmıştım Çok sanmıştım iyi

course I was filming it so well not really you told me what to do I held the

tabi ki çok iyi çekiyordum aslında sen bana ne yapacağımı söyledin kamerayı tuttum

camera but yes we made several attempts and we did well on the walking on the

ama evet birkaç deneme yaptık ve dönüşte yürüyüşte iyi iş çıkardık

way back but the snow the snow was so deep you couldn't properly do the angel

ama kar o kadar derindi ki çekemezsin meleği düzgün yapın,

so we redid it when we got back home it's a good job we didn't leave it did

böylece eve döndüğümüzde yeniden yaptık, iyi bir işti bugün öyle bırakmadık

today because the snow is virtual melting it's been raining that's true

çünkü kar neredeyse eriyor yağmur yağıyor bu doğru

yes this the snow is almost gone I I'm amazed that the snow lasted for such a

evet bu kar neredeyse bitmek üzere Ben şaşırdım kar o kadar

short time it all came down so fast and so furiously and you know what I wanted

kısa sürdü ki her şey çok hızlı ve çok şiddetli bir şekilde yağdı ve bugün ne göstermek istediğimi biliyorsunuz,

to show today I wanted to show that there was actually a movie made here in

aslında burada bir film yapıldığını göstermek istedim.

Much Wenlock do shall I do that quickly go on there was actually a movie made

Aslında

here in Much Wenlock called mention that before clockwise and here are some

burada Much Wenlock'ta yapılmış bir film denir ve bundan önce saat yönünde bahsedin ve işte bazı

pictures now this is this is a photograph taken from the movie so this

resimler şimdi bu filmden çekilmiş bir fotoğraf yani bu

is actually taken from the movie clockwise and there you can see in the

aslında filmden saat yönünde çekilmiş ve orada filmde görebilirsiniz

movie there is the guild hall the guild hall here in Much Wenlock and that's

lonca var burada, Much Wenlock'taki lonca salonuna gidin ve bu,

taken from the movie clockwise would you like to see another picture go on okay

filmden saat yönünde çekilmiş, devam eden başka bir resim görmek ister misiniz?

so here is another scene and there is john cleese well-known actor and there

he is next to the raven hotel which is right here in Much Wenlock and of course

burada, Much Wenlock'ta ve tabii ki

there is another shot so there it is there is the raven hotel and you can see

başka bir çekim var, yani orada, kuzgun oteli var ve

the phone box and that's a famous scene where john cleese is trying to make a

telefon kulübesini görebilirsiniz ve bu, john cleese'in bir

phone call and he can't get his money into the phone box that cars an austin

telefon görüşmesi yapmaya çalıştığı ve telefonunu alamadığı ünlü bir sahnedir. austin arabaları telefon kulübesine para atıyor bu

by the way it's an Austin it's an old British make of car that no longer

arada o bir austin artık var olmayan eski bir ingiliz marka araba

exists I think this movie was made in about 1980 about 1980 would you like to

sanırım bu film 1980'lerde çekildi 1980'lerde

see The Raven how it looks now because things have changed a lot over the years

kuzgun'un şimdi nasıl göründüğünü görmek ister misin çünkü bazı şeyler yıllar içinde çok değişti

so the telephone box all those telephone boxes are no longer

bu yüzden telefon kulübesi tüm o telefon kutuları artık

there because there is a new building so let's have a look at what it looks like

orada değil çünkü yeni bir bina var o yüzden şimdi nasıl göründüğüne bir bakalım

now and there it is now today oh look at that

ve işte bugün burada oh bak şu

the telephone box is out there's another building yes that is now the kitchen so

telefon kulübesi dışarıda başka bir bina var evet orası artık mutfak yani

that's the kitchen area of the Raven hotel so let's have a look at the past

burası Raven otelinin mutfak alanı o yüzden geçmişe tekrar bir göz atalım

again so here it is in the past in the movie clockwise Much Wenlock is featured

yani burada geçmişte kaldı filmde saat yönünde Filmde çok fazla Wenlock yer alıyor

in the movie and there it is now as you can see the phone boxes have gone no

ve işte orada şimdi görebileceğiniz gibi telefon kutuları gitti hayır

they did that film achieve any awards do you think of the Academy I don't think

yaptılar o film herhangi bir ödül aldı mı sizce Akademi

it did it's actually a British film made in Britain so it's a British film I'm

not sure if it picked up any Oscars I don't think so though one of the one of

herhangi bir Oscar aldı sanmıyorum ama

the awards that's given out I think there are 25 awards given out I believe

verilen ödüllerden biri olsa da sanırım 25 ödül var sanırım

one of them is best foreign foreign film hmm so they do have a category for a

bunlardan biri en iyi yabancı yabancı film hmm yani yabancı kategorileri var

foreign film that's normally that's normally foreign language yes exactly

film normalde bu normalde yabancı dil evet tam olarak

foreign language it won't be English then will it no it won't be it won't be

yabancı dil ingilizce olmaz o zaman olmaz mı hayır olmaz

English should be in a different language

ingilizce olmaz başka bir dilde olmalı

there you go do you want to see my impression of someone it's someone from

gitsin biri hakkındaki izlenimimi görmek istermisin

the from the 1980s here we go this is the 19th so from the 1980s you see that

1980'lerden biri işte başlıyoruz bu 19'uncu yani 1980'lerden itibaren

that's what they used to do in movies they would always look at over the top

filmlerde hep böyle yaparlardı

of their sunglasses normally a beautiful woman would do that it's time to go it's

normalde güzel bir kadın yapardı bunu yapma zamanı git

time to say goodbye thanks Steve Thank You mr. Duncan I was going to say

hoşçakal deme zamanı teşekkürler Steve teşekkürler bay. Duncan

we'll see you next week but you're not here next week I'm not there is no mr.

haftaya görüşürüz diyecektim ama haftaya burada değilsin ben yokum bayım yok

Steve next week which is why I've done all that today no it's Mother's Day

Steve haftaya Steve, bu yüzden bugün bütün bunları yaptım hayır, bugün Anneler Günü

and next Sunday so I am off to see my mother yes you're not off to see your

ve gelecek Pazar bu yüzden annemi görmeye gidiyorum evet

mother you're going to stay here and do a show I have to I have to stay here

anneni görmeye gitmiyorsun burada kalıp bir gösteri yapacaksın ben zorundayım burada kalmalıyım

someone has to do this you see even though you're going off gallivanting

birisi bunu yapmak zorunda bunu gör sen gezerken bile

you're going to see your mum because she'll

anneni göreceksin çünkü

she'll smack your bottom if you don't go over there it's true Steve's mom still

oraya gitmezsen kıçına şaplak atacak bu doğru Steve'in annesi hala

smacks his bump he's naughty right so obviously I'm going to see my mother

poposuna şaplak atıyor, o yaramaz, bu yüzden belli ki annemi göreceğim

see you obviously you're not you're gonna stay here I have to do this yes I

seni göreceksin belli ki burada kalmayacaksın bunu yapmak zorundayım evet başka

have no choice take a week off I won't you are so dedicated to your your pupils

seçeneğim yok bir hafta izin almayacağım dünyanın her yerindeki öğrencilerine kendini o kadar adadın ki

all around the world yes I even give up time with my mummy mr. Duncan is going

evet anneme bile zaman ayırıyorum bayım. Duncan

to be here but I'm going to see my mother so I will see you all in two

burada olacak ama ben annemi göreceğim bu yüzden hepinizi iki hafta sonra göreceğim

weeks - no you're not gonna see my mother I might do though you're gonna

- hayır siz annemi görmeyeceksiniz Yapabilirim ama sen

see her I might go and see you you just said I'm going to see your muddler did I

onu göreceksin ben gidip seni görebilirim az önce senin çamurcuyu göreceğim dedin, tamam tamam tamam hayır

all right okay no you're not going to see my mother how

annemi görmeyeceksin, annemi

does it make any sense if you go to see my mother

görmeye gitmenin ne anlamı var ki bu

that will still make your mother angry I think you're going to see your mother I

yine de anneni kızdıracak bence sen' anneni göreceğim ben

am going to see my mother you are correct just in case my mum's watching

annemi göreceğim haklısın annem izliyorsa

if my mum's watching mr. Steve isn't coming to see you next week so yeah okay

annem izliyor mr. Steve gelecek hafta seni görmeye gelmeyecek o yüzden evet tamam annen izliyor diye

get so excited your mother's watching Steve's not coming to see you next Steve

çok heyecanlan

is actually going to his mother's oh dear is it me or is it hot in here it's

getting hot we're going now I'll see you on

şimdi gidiyorum

Wednesday we will be here Wednesday night of course Wednesday night late and

çarşamba günü görüşürüz çarşamba gecesi burada olacağız tabii ki çarşamba gecesi geç ve

live yeah I just quickly remind you of the dates because a lot of people want

canlı evet size hızlıca tarihleri ​​hatırlatıyorum çünkü birçok insan

to know what the dates are so there they are the dates for all of the live

tarihlerin ne olduğunu bilmek istiyor bu yüzden tarihler orada

streams during March so now you should know see you later Steve bye bye bye bye

Mart ayı boyunca tüm canlı yayınlar yani şimdi bilmelisiniz ki daha sonra görüşürüz Steve bye bye bye bye

probably we won't see you in two weeks on happy English well you will be here

muhtemelen sizi iki hafta sonra görmeyeceğiz mutlu İngilizce pekala çarşamba günü burada olacaksınız

on Wednesday I meant on Sunday yes but okay yes I'll be a problem of you here

Pazar gününü kastetmiştim evet ama tamam evet ben' burada senin problemin olacak

probably be here on Wednesdays you will be here on Wednesday I will be coming

muhtemelen çarşamba günleri burada olacaksın çarşamba günü burada olacaksın

back from a rehearsal okay then so there we go that's good bye bye - are you

provadan döneceğim tamam o zaman işte başlıyoruz güle güle -

gonna I gonna go and then you're gonna close the show yourself put your

gidecek misin ben gidip sonra kapatacaksın şov kendin

sunglasses down I think I better because that's better I seem to be able to have

güneş gözlüklerini indir bence daha iyi çünkü böylesi daha iyi

problems pronouncing words at them probably because I've been talking

onlara kelimeleri telaffuz etmekte sorun yaşıyor gibiyim muhtemelen

continuously for over an hour you see like I've worked very hard because like

bir saatten fazla süredir aralıksız konuştuğum için çok sıkı çalıştığımı görüyorsun çünkü

I've worked very hard today mr. Duncan you certainly have

ben bugün çok çalıştım bay bay Duncan kesinlikle var

I think the Oscars are starting in a minute

bence Oscarlar bir dakika sonra başlıyor

this rate anyway we'll see you later Steve bye bye

bu hızla nasılsa sonra görüşürüz Steve bye bye

that's mr. Steve he's gone I think he's been gone for years to be honest he's

bu bay. Steve o gitti sanırım yıllardır yok dürüst olmak gerekirse

been completely gone I'm going now see you on Wednesday evening Wednesday night

tamamen gitti Şimdi çarşamba akşamı çarşamba akşamı

10 p.m. UK time for late and live English and of course I'm back next week

22:00'de görüşürüz. Geç ve canlı İngilizce için İngiltere zamanı ve tabii ki haftaya geri döndüm,

this is mr. Duncan saying thanks a lot for watching me we didn't have time for

bu bay. Duncan beni izlediğiniz için çok teşekkür ederim gizemli deyimler için vaktimiz yoktu

the mystery idioms but they will be here next week but there will be no mr. Steve

ama haftaya burada olacaklar ama bay olmayacak diyor.

next Sunday something which we can all be quite pleased about this is mr.

Önümüzdeki Pazar Steve, bundan hepimizin oldukça memnun kalabileceği bir şey, Bay.

Duncan in the birthplace of the English language saying thanks for watching me

İngiliz dilinin doğum yerindeki Duncan, bugün sizinle konuşurken beni izlediğiniz için teşekkür ediyor

talking to you today and of course you know what's coming next

ve tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyorsunuz evet,

yes you do...

yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)