English Addict - 138 / Live from England / Express Surprise and Shock

wow what a week what an amazing week what an amazing month we've had so far it has been

vay be ne hafta ne harika bir hafta ne harika bir ay şimdiye kadar geçirdik

incredible oh hello everyone nice to see you here we are back together again and yes we

inanılmazdı oh merhaba millet sizi burada görmek güzel tekrar birlikteyiz ve evet

are live on youtube right now it is sunday afternoon where i am it might be different

şu an youtube'da canlı yayındayız, pazar öğleden sonra burada ben

where you are but we are all here together again yes it is another english addict coming

senin bulunduğun yer farklı olabilir ama yine hep birlikte buradayız evet başka bir ingilizce bağımlısı

to you live from the birthplace of english which just happens to be england hi everybody

size ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı olarak geliyor merhaba millet ben

this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are you feeling happy

ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız tamam umarım mutlusundur

are you happy today i hope you are feeling super duper on this super duper day because

bugün mutlusundur umarım bu süper günde süper kandırılmış hissediyorsundur çünkü hafta sonunun

we have made it all the way to the end of the weekend yes for those wondering who is

sonuna kadar geldik evet

that strange man staring at me from my computer screen or mobile device well my name is duncan

bana bakan o garip adamın kim olduğunu merak edenler için bilgisayar ekranımdan veya mobil cihazımdan peki benim adım duncan

i talk about english i've been doing this forever such a long time do you know how long

ingilizce hakkında konuşuyorum bunu çok uzun zamandır yapıyorum

i've been doing this for

bunu ne kadar süredir yapıyorum biliyor musunuz

some people say too long nearly 15 years i've been here on youtube and yes i am youtube's

bazı insanlar çok uzun diyor yaklaşık 15 yıldır youtube'da bulundum ve evet youtube'un

best kept secret and can i once again say thank you to the algorithms somewhere in california

en iyi saklanan sırrıyım ve bir kez daha kaliforniya'da bir yerde algoritmalara teşekkür edebilir miyim, yanıp

there is a small blue flashing light and that is me

sönen küçük mavi bir ışık var ve bu benim

that's me doing this now

şu anda bunu yapan benim,

so thank you to the youtube algorithms for making sure that hardly anyone ever gets to

bu yüzden youtube algoritmalarına teşekkür ederim içeriğimi neredeyse hiç kimsenin görmemesini sağlamak o kadar da

see my content isn't that nice thank you very much i don't know what to say i'm i'm quite

hoş değil çok teşekkür ederim ne diyeceğimi bilmiyorum gururum oldukça

flattered so here we go again yes we have made it all the way to the end of the week

gururlandım bu yüzden yine başlıyoruz evet sonuna kadar geldik hafta sonu

and also almost the end of the weekend because it's

ve hafta sonunun neredeyse sonu çünkü bugün

sunday

pazar

here we are then yes we are all here together again and it's lovely it's ever so nice it's

buradayız o zaman evet hepimiz tekrar buradayız ve çok güzel her zamankinden

it's really nice being here i must be honest i feel very comfortable and relaxed when i'm

çok güzel burada olmak gerçekten güzel dürüst olmalıyım kendimi çok rahat ve gevşemiş hissediyorum

standing in front of my camera talking to you and it's so nice to have you here again

kameramın önünde durup seninle konuşurken ve tekrar burada olman çok güzel ve

and as i mentioned at the start of the live stream this month has been busy i've been

canlı yayının başında da belirttiğim gibi bu ay meşguldüm

here with you almost every day live and i will be with you until the end of this month

neredeyse her gün canlı yayında seninleydim ve Bu ayın sonuna kadar sizinle olacağım,

which of course will be next sunday so another week of special fabuary live streams coming

ki bu elbette önümüzdeki pazar olacak, bu yüzden bir hafta daha özel fabuary canlı yayınları

your way until next sunday and it will be the last one next sunday so instead of english

gelecek pazara kadar yolunuzda olacak ve önümüzdeki pazar sonuncusu olacak, bu yüzden ingilizce

addict we will actually have the last day of february next sunday mr steve will be here

bağımlısı yerine aslında sahip olacağız şubat ayının son günü önümüzdeki pazar bay steve

of course as usual as he is today oh very nice mr duncan that's very nice of you to

elbette her zamanki gibi burada olacak oh çok hoş bay duncan bunu

say that coming up we're talking about surprise surprise and shock have you ever felt surprised

söylemeniz çok hoş sürpriz sürpriz ve şoktan bahsediyoruz hiç şaşırdınız

have you ever felt shock so that feeling when someone tells you something that feeling you

mı hiç

have when you hear something that you weren't expecting you feel shocked surprised sometimes

beklemediğin bir şey duyduğunda hissettiğin duygu şok oldun şaşırdın bazen

you can have a nice surprise and sometimes are not so nice surprise this week everyone

güzel bir sürpriz yapabilirsin ve bazen o kadar da hoş olmayan bir sürpriz bu hafta herkes

was saying mr duncan we are so shocked and surprised by your appearance because something

bay diyordu duncan, görünüşünüze çok şaşırdık çünkü

has changed something about your appearance mr duncan has changed so this week a lot of

görünüşünüzle ilgili bir şeyler değişti Bay Duncan değişti, bu yüzden bu hafta pek çok

people were shocked and surprised talking of which mr steve had quite a few shocks and

insan şok oldu ve Bay Steve'in geçen hafta epeyce şok ve sürpriz yaşadığı için konuşurken şok oldu ve şaşırdı.

surprises last week because he was celebrating his birthday we also went into the kitchen

onun doğum gününü kutlarken biz de mutfağa gittik

and i gave mr steve an extra special birthday present and i have to be honest with you steve

ve bay steve'e ekstra özel bir doğum günü hediyesi verdim ve size karşı dürüst olmam gerekir ki steve ona

looked quite surprised when i gave it to him do you want to see the picture so here is

verdiğimde oldukça şaşırdı.

one of the photographs from last week here is mr steve you will see him

geçen haftadan fotoğraflar işte steve bey onu

there he is oh mr steve oh there he is mr steve in the kitchen on his birthday having

orada göreceksiniz o oh steve bey oh işte steve bey mutfakta doğum gününde

a lovely time and i also gave him a gift during the live stream and here is the picture of

güzel vakit geçiriyor ve ben de canlı yayında ona bir hediye verdim ve işte resim

mr steve receiving his gift there it is and later on we are going to see that particular

Bay Steve'in hediyesini alması orada ve daha sonra o özel

gift close up but not only that the next day i actually gave steve another present another

hediyeyi yakından göreceğiz, ancak yalnızca ertesi gün Steve'e başka bir hediye daha verdim, başka bir

surprise gift and he will be showing that a little bit later on when we have our super

sürpriz hediye verdim ve o bunu biraz sonra gösterecek Bay

duper live chat with mr steve we're going to find out what it feels like to be

Steve ile süper kandırıcı canlı sohbetimiz var bir

another year older that's all i'm saying hello to the live chat oh we have the live chat

yaş daha yaşlanmanın nasıl bir his olduğunu öğreneceğiz bu kadar canlı sohbete merhaba diyorum oh canlı sohbetimiz var

we must not we must never forget the live chat because without you i would have nothing

unutmamalıyız asla unutmamalıyız canlı sohbet çünkü sensiz

to do on sunday yeah can i say hello to finney deya hello finney finney deya congratulations

pazar günü yapacak bir şeyim olmazdı evet finney deya'ya merhaba diyebilir miyim merhaba finney finney deya tebrikler

guess what you are first on today's live chat oh very nice

tahmin edin bugünün canlı sohbetinde ilk sizsiniz oh bugün

if i seem a little extra surprised and delighted today well there is a reason because yesterday

biraz fazladan şaşırmış ve mutlu görünüyorsam çok güzel bir sebebi var çünkü dün

they are back every year around this time a certain type of food comes back and imagine

her sene bu zamanlar civarında geri geliyorlar, belli bir yiyecek türü geri geliyor ve dün

my surprise when mr steve came back from town yesterday with those things but what are they

Bay Steve o şeylerle kasabadan döndüğünde ne kadar şaşırdığımı hayal edin ama

find out a little bit later on of course if it has something to do with food i am always

biraz sonra ne buluyorlar tabii eğer yemekle bir ilgisi var her zaman

excited i'm always happy but if i have a nice surprise involving food then i'm even more

heyecanlıyım her zaman mutluyum ama yemekle ilgili güzel bir sürprizim olursa o zaman daha da

surprised i'm even more excited so what food has become available again i will give you

şaşırırım daha da heyecanlanırım bu yüzden hangi yiyecek tekrar kullanılabilir hale geldiyse sana bir

a clue it has something to do with easter the festival of easter it has something to

ipucu paskalya ile bir ilgisi var paskalya festivali ile bir ilgisi var bununla bir ilgisi var

do with that can i say hello also to beatriz valentin nice to see you here as well we also

beatriz valentin'e de merhaba diyebilir miyim sizi burada görmek güzel ayrıca bizde de

have rowan sabre i haven't seen you for a while it seems like a long time since i saw

üvez kılıcı var seni bir süredir görmemiştim anlaşılan seni burada görmeyeli uzun zaman oldu

you here vitesse is here as well maria also we have mogmog hello mogmog welcome back nice

vitesse de burada maria da mogmog'umuz var merhaba mogmog tekrar hoşgeldin

to see you back here as well hiroco we also have maria florence and victoria oh and we

seni de burada görmek güzel hiroco ayrıca maria florence ve victoria'mız var oh ve bizde

also have mendes is here today hello lewis i hope you're okay mohsen is here belarusia

de mendes var bugün burada merhaba lewis umarım iyisindir mohsen burada belarusya

is here as well so nice to see you all back today it's also very nice to see that many

da burada bugün hepinizi tekrar görmek çok güzel

of you were joining me during the week as well now i know that everyone has their own

hafta boyunca çoğunuzun da bana katıldığını görmek çok güzel artık herkesin kendi

thing going on in their lives so i always appreciate it when you drop by and say hello

işi olduğunu biliyorum Bu yüzden uğrayıp merhaba dediğiniz zaman her zaman minnettarım

it's lovely as steve said last week we are like a big family and a big english family

Steve'in geçen hafta dediği gibi biz büyük bir aile ve büyük bir İngiliz ailesi gibiyiz

hello rosa hello oh hello betty davis eyes that was a very famous song from the 1980s

merhaba rosa merhaba oh merhaba betty davis eyes bu çok ünlü bir şarkıydı 1980'ler,

by a woman called kim kahns she's got bette davis eyes she's also got betty davis's dentures

kim kahns adında bir kadın tarafından, onun bette davis gözleri var, aynı zamanda betty davis'in takma dişleri var,

yeah hello marcia hello also we have rosa sure i'm saying some of your names twice hello

evet merhaba marcia merhaba, ayrıca rosa'mız var, bazı isimlerinizi iki kez söylüyorum merhaba,

also to hello rosa celia nice to see you here as well and i think we are up to date hello

rosa celia'ya da merhaba, sizi burada görmek güzel ve sanırım güncel bilgilere sahibiz merhaba

also marietta hello sandra gonzalez thank you very much for joining me today yes we

ayrıca marietta merhaba sandra gonzalez bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim evet

are now live from the birthplace of the english language so here it is then what food became

artık ingilizcenin doğum yerinden canlı yayındayız bu yüzden işte o zaman

available again this week it is an item of food that comes around every year at around

bu hafta hangi yiyecekler yeniden kullanılabilir hale geldi her yıl

this time oh dear so nice oh every time i see these i get very excited my mouth starts

bu zamanlarda gelen yiyecekler ah canım çok güzel oh bunları ne zaman görsem çok heyecanlanıyorum ağzım

to water my appetite becomes very strong look at this yes the hot cross buns are back again

sulanmaya başlıyor iştahım çok kuvvetleniyor buna bak evet sıcak çapraz çörekler geri

the hot cross buns are back again they have returned so mr steve came from town yesterday

geldi sıcak çapraz çörekler tekrar geri döndüler bu yüzden bay steve dün kasabadan geldi

and in his little hands he had some hot cross buns so i'm quite pleased very proud i don't

ve küçük ellerinde sıcak çöreği vardı bu yüzden oldukça memnunum çok gururluyum

know why i'm proud because i didn't make them i didn't make these hot cross buns but oh

neden gurur duyuyorum bilmiyorum çünkü onları ben yapmadım Bu sıcak çapraz çörekleri yapıyoruz ama

look at that so today after we finished today's live stream we will be having some hot cross

şuna bir bakın, bugünün canlı yayınını bitirdikten sonra bazı sıcak çapraz

buns they look lovely and they're nice and fresh as well so that coming up after today's

çörekler yapacağız, çok hoş görünüyorlar ve aynı zamanda güzel ve tazeler, böylece bugünün

live stream has finished

canlı akışı bittikten sonra gelecekler

however we are a long way from the end of today's live stream we have a long way still

ancak bugünün canlı yayınının sonuna çok uzağız daha gidecek çok yolumuz var

to go mr steve is coming we have the sentence game as well for those who love playing along

bay steve geliyor sizinle birlikte oynamayı sevenler için cümle oyunumuz da var

you all you have to do is guess the missing words in the sentence game it's easy to play

tek yapmanız gereken içindeki eksik kelimeleri tahmin etmek cümle oyunu oynamak çok kolay

it's also lots of fun as well shall we play spot the white van now yesterday unfortunately

aynı zamanda çok eğlenceli şimdi beyaz minibüsü bul oynayalım mı dün maalesef

we couldn't play it because the weather was so bad but today we have a lovely clear view

hava çok kötü olduğu için oynayamadık ama bugün pencerenin dışında çok güzel ve net bir görüşümüz var bu

outside the window so here we go spot the white van all we have to do is spot the white

yüzden buradayız git beyaz minibüsü tespit et tek yapmamız gereken beyaz

van so look along the road you will see cars going by so all you have to do is spot the

minibüsü tespit etmek bu yüzden yol boyunca bak geçen arabaları göreceksin o yüzden tek yapman gereken beyaz

white van no that's not a white fan and that's not a white van see those are not white vans

minibüsü tespit etmek hayır o beyaz bir yelpaze değil ve o da beyaz bir minibüs değil bak onlar beyaz minibüs değil onlar cip

they are suvs i'm sorry i can't accept suvs it must be a white van any sign of a white

üzgünüm cipleri kabul edemiyorum beyaz bir minibüs olmalı beyaz bir minibüsün herhangi bir işareti

van now i know today is sunday so maybe there aren't many people driving around in their

şimdi bugünün pazar olduğunu biliyorum bu yüzden belki de beyaz minibüsleriyle dolaşan pek fazla insan yoktur

white vans so as we look live into the distance we are waiting patiently for the appearance

yani uzaktan canlı bakıyoruz sabırla

of a white van come on is that a white van no it isn't it's an suv i'm sorry we can't

beyaz bir minibüsün görünmesini bekliyoruz hadi o beyaz bir minibüs hayır o bir jip değil üzgünüm

accept suvs it must be a white van so if you are driving around the much wenlock area today

suv kabul edemiyoruz beyaz bir minibüs olmalı bu yüzden, eğer bugün beyaz minibüsünüzle too wenlock bölgesinde gidiyorsanız,

in your white van can you please now drive along the much wenlock road so we can continue

lütfen şimdi too wenlock yolundan gidebilir misiniz, böylece

with today's live stream that would be very nice thank you very much where are the white

bugünün canlı yayınına devam edebiliriz, bu çok güzel olur, çok teşekkür ederim, beyaz

vans come on it's like it's like waiting for christmas i'm standing here like a fool like

minibüsler nerede hadi bakalım sanki noeli beklemek gibi burada duruyorum aptal gibi aptal gibi

a stupid fool waiting for a white van to come across if anyone sees a white van please scream

beyaz bir minibüsün gelmesini bekliyorum biri beyaz bir minibüs görürse lütfen bağırın lütfen

can you please open your window and shout no it's not fair well is that a white van

pencerenizi açıp bağırır mısınız hayır bu adil değil iyi mi bu beyaz minibüs,

well it's it's almost a white van i think that was a silver van as well did you see

neredeyse beyaz bir minibüs, bence o da gümüş bir minibüstü, gördünüz mü,

that so there was a there was a large van it looked like a delivery van and then there

orada büyük bir minibüs vardı, teslimat minibüsüne benziyordu ve sonra

was a there was like a silver van but it must be a white van

bir gümüş minibüs gibiydi ama o beyaz bir minibüs olmalı

apparently there are no deliveries on sunday according to belarusia and i think you might

görünüşe göre belarusya'ya göre pazar günü teslimat yok ve bence

be right you might actually be right it doesn't look as if we're going to have any white vans

haklı olabilirsiniz aslında haklı olabilirsiniz bugün hiç beyaz minibüsümüz olmayacak gibi görünüyor

today although there might be a white van coming to my house to take me away to the

ancak beyaz olabilir minibüs beni yerel hastaneye götürmek için evime geliyor

local hospital

where are the white vans that's all we need just one white van

beyaz minibüsler nerede hepsi bu sadece bir beyaz minibüse ihtiyacımız var

well i think this must be the most disappointing spot the white van ever there's not even one

bence bu en hayal kırıklığı yaratan nokta olmalı beyaz minibüs hiç sahip olmadığımız bir tane bile yok

we haven't even had one white van we've got lots of birds i can see some sheep in the

bir beyaz minibüs bir sürü kuşumuz var uzaktan birkaç koyun görebiliyorum

distance but no white vans well that was very very disappointing we will wait for five more

ama beyaz minibüs yok bu çok çok hayal kırıklığı yarattı beş saniye daha bekleyeceğiz

seconds and then that's it we will have to abandon the white van game

ve sonra bu kadar beyaz minibüs oyununu terk etmek zorunda kalacağız hayır hayır

no no white vans what a pity what a shame i feel slightly crestfallen crest has fallen

beyaz minibüsler ne yazık ne yazık biraz üzgün hissediyorum tepe düştü tamam

okay fair enough no okay be like that no what no that was a red car

yeterince adil hayır tamam öyle olsun hayır ne hayır o kırmızı bir arabaydı hayır

no no white vans it's not a shame i was looking forward to seeing a white van of course now

beyaz minibüsler ayıp değil beyaz bir minibüs görmek için sabırsızlanıyordum elbette şimdi kamerayı

you can guarantee that the moment that i take the camera off you can guarantee that there

kapattığım anda yanımdan bir

will be lots and lots of white vans going by i think so well that's a shame i was hoping

sürü beyaz minibüs geçeceğini garanti edebilirsin bence çok iyi bu çok yazık

to see some white vans today but no sadly not hello to oh can i say hello to some of

bugün biraz beyaz minibüs görmeyi umuyordum ama hayır ne yazık ki merhaba değil oh, bana yeni katılan yeni canlı sohbetçilerimden bazılarına merhaba diyebilir miyim,

my new live chatters who have just joined me hello edit nice to see you back again francesca

merhaba düzenle, seni tekrar görmek güzel francesca

nice to see you as well we had some lovely pictures sent this week and also some very

da seni görmek güzel, bu hafta gönderilen bazı güzel resimler ve ayrıca etna Dağı'nın çok

dramatic video of mount etna in sicily exploding some wonderful pictures and also messages

dramatik bir videosu vardı. sicilya patlayan bazı harika resimler ve ayrıca mesajlar

this week

bu hafta

vitas well we we might not have any white vans here today but vitesse did see a white

vitas, bugün burada hiç beyaz minibüsümüz olmayabilir ama Vitesse

van near his house so okay i suppose that sh that could count so if you saw a white

evinin yanında beyaz bir minibüs gördü, o yüzden tamam, sanırım bu sayılabilirdi, yani bugün beyaz bir

van today could you please let me know because apparently there aren't any here today there

minibüs gördüyseniz olabilir lütfen bana bildirin çünkü görünüşe göre bugün burada hiç kimse yok

aren't any driving around unfortunately can i say hello also

ne yazık ki ben de merhaba diyebilir miyim

inaki hello inarky you will have to hire your own white van for the next live stream mr

inaki merhaba inarky bir sonraki canlı yayın için kendi beyaz minibüsünüzü kiralamanız

duncan yes you might be right there i might have to do it myself of course this is a special

gerekecek bay duncan evet olabilirsiniz tam orada kendim yapmak zorunda kalabilirim tabii ki bu,

time of year for those sport fans if you are a fan of sport no doubt some of you will be

spor tutkunları için yılın özel bir zamanı, eğer bir spor hayranıysanız, şüphesiz bazılarınız

watching the football because there are some football matches taking place not only that

futbol izliyor olacak çünkü bazı futbol maçları oynanıyor sadece bu değil

there is also tennis taking place it has been taking place all week in australia

bir de tenis oynanıyor avustralya'da bir hafta boyunca yapılıyor

and there it was mr steve and myself playing tennis well almost

ve orada bay steve ve ben tenis oynuyorduk neredeyse

we are here right now live on youtube english addict today i thought we would take a look

şu anda buradayız youtube'da canlı canlı ingilizce bağımlısı bugün

at some words and phrases connected to being surprised we are looking at shock and surprise

bazı kelimelere ve deyimlere bir göz atmayı düşündüm şaşırmaya bağlı olarak şoka ve şaşkınlığa bakıyoruz

there are many ways of expressing shock and surprise many words we can actually use including

şoku ve şaşkınlığı ifade etmenin pek çok yolu var şaşkınlık dahil gerçekten kullanabileceğimiz pek çok kelime var şaşkınlık

astonishment astonishment the word astonishment means surprise something you were not expecting

kelimesi şaşkınlık beklemediğiniz bir şeyi şaşırtmak anlamına gelir

so the actual emotion is astonishment we can say that you feel astonished you actually

bu nedenle asıl duygu şaşkınlıktır diyebiliriz ki siz şaşırdım gerçekten şaşırdım şaşırdım şaşırdım buna

feel astonished i i'm astonished i'm astonished i can't believe it i feel astonished shock

inanamıyorum şaşırdım şaşırdım şaşırdım

surprise you are beside yourself if you are beside yourself it means you can't believe

kendinin yanındaysan kendinin yanındaysan

what you saw or you heard maybe you heard some news from a neighbour and you can't believe

gördüğüne ya da duyduğuna inanamıyorsun demektir bir komşudan bazı haberler duydunuz ve inanamıyorsunuz,

it you are beside yourself you can also be beside yourself with anger or any strong emotion

kendinizi kaybetmişsiniz, öfke ya da herhangi bir güçlü duyguyla da kendinizden geçebiliyorsunuz,

so a very strong emotion that changes the way you feel maybe it makes you feel surprised

bu yüzden çok güçlü bir duygu, hissetme şeklinizi değiştiriyor, belki

or shocked you can say that you are beside yourself you can be beside yourself with anger

sizi şaşırtıyor ya da şoke ediyor. kendinden geçtiğini söyle öfkeyle kendinden geçebilirsin hayret hayret

amazement the amazement amazement the emotion of feeling shock and surprise quite often

şaşkınlık şaşkınlık şok ve şaşkınlık hissetme duygusu oldukça sık

we will use amazement in a positive way something that you thought was incredible something

şaşırmayı olumlu anlamda kullanacağız inanılmaz olduğunu düşündüğün bir şey

that you thought was surprising in a positive way amazement is the emotion you feel amazed

şaşırtıcı olduğunu düşündüğün bir şey olumlu bir şekilde hayret, hayrete düştüğün duygudur hayret, hayrete düştüğüm

i am amazed that thing is amazing amazed here's another one you are blown away i am blown

o şeye hayret ediyorum, işte bir tane daha hayrete düştün, hayrete düştüm, buna

away i can't believe it the thing that i saw the thing that i heard has left me feeling

inanamıyorum, gördüğüm şey duyduğum şey beni

surprised shocked i am blown away something that makes you feel very surprised you feel

şaşırttı şok oldum seni çok şaşırtan bir şey

flabbergasted i love this word flabbergasted when was the last time you felt flabbergasted

şaşkına dönmüş hissediyorsun bu kelimeyi seviyorum hayrete düşmüş en son ne zaman şaşırmış hissettin

has there been something recently in your life maybe something in your life that has

hayatında son zamanlarda bir şey oldu mu belki hayatında

left you feeling shocked surprised stunned flabbergasted i like that one it's a great

seni şok hissetmene neden olan bir şey şaşırmış şaşkın şaşkın şaşkın birincisi harika bir

word it doesn't sound real but it is real you feel flabbergasted

kelime kulağa gerçekçi gelmiyor ama gerçektir hayrete düşersiniz hayrete düşersiniz

you are astounded astounded if you feel astounded it means you are surprised shocked something

eğer hayrete düşerseniz şaşırırsınız bu şaşırmışsınız demektir şok

that makes you feel quite taken aback a person who is taken aback is a person who is surprised

sizi oldukça afallamış hissettiren bir şey afallamış bir kişidir şaşırıyor hayret

you are astounded maybe you see something that is very impressive maybe you see someone

ediyorsun belki çok etkileyici bir şey görüyorsun belki

with a very good skill or an ability to do something very well you are astounded i am

çok iyi bir beceriye veya bir şeyi çok iyi yapma yeteneğine sahip birini görüyorsun hayretler içinde

astounded at how well you do that you are great you are brilliant i feel astounded

ne kadar iyi yaptığına hayret ediyorum harikasın harikasın hissediyorum hayrete düştün cesursun kendini

you are bold over you feel bold over if you are bowled over by something it means you

cesur hissediyorsun eğer bir şey tarafından ezilirsen bu

are really surprised you are bold over perhaps you go home after work and maybe the house

gerçekten şaşırdığın anlamına gelir belki işten sonra eve gidersin ve belki ev

is dark and you go inside the house and then suddenly all of the lights come on and everyone

karanlıktır ve evin içine girersin ve sonra birdenbire her şey ışıklar yanar ve herkes

is there all of your family and friends and they are giving you a big surprise because

oradadır, tüm aileniz ve arkadaşlarınız ve size büyük bir sürpriz yaparlar çünkü bugün

it's your birthday you see so you get home and you think everything is normal but then

doğum gününüzdür, eve gidersiniz ve her şeyin normal olduğunu düşünürsünüz ama sonra

suddenly the lights come on and everyone says surprise you are bold over you feel so surprised

aniden ışıklar yanar ve herkes sürprizsiniz der. cüretkarsın çok şaşırdın şaşırdın şaşırdın

you are stunned surprised but in a nice way in a very nice way to be bold over you can't

ama güzel bir şekilde cüretkar olmak çok güzel bir şekilde

believe your eyes if you can't believe your eyes quite often this means that you can't

gözlerine inanamıyorsun eğer gözlerine inanamıyorsan bu çok sık güvenemeyeceğin anlamına geliyor

trust your senses you think this can't be real this can't be true this can't be really

bunun gerçek olamayacağını düşünüyorsun bu doğru olamaz bu gerçekten olamaz bu gerçekten

happening you can't believe your eyes you might say oh my god

olamaz gözlerine inanamazsın aman allahım diyebilirsin

you are so surprised and shocked you feel as if you can't control your emotions oh my

o kadar şaşırırsın ve şok olursun ki kontrol edemiyormuş gibi hissedersin duyguların aman tanrım

god really i can't believe you just told me that i can't believe it i am shocked i am

gerçekten inanamıyorum az önce bana bunu söylediğine inanamıyorum şok oldum

surprised i can't believe what you've just said i can't believe what i've just seen many

şaşırdım az önce söylediğine inanamıyorum az önce gördüklerime inanamıyorum

of us will just say what has a reaction quite often we will exclaim our surprise so a reaction

çoğumuz sadece neyin tepkisi olduğunu söyleriz oldukça sık şaşırdığımızı haykırırız bu yüzden bir sürprize verilen tepki

to a surprise will often be in the form of an exclamation you are surprised what i can't

genellikle bir ünlem şeklinde olur şaşırdın neye

believe it i'm shocked what wow

inanamıyorum şok oldum ne vay canına

you've gotta be kidding you've gotta be kidding you must be joking i i don't believe what

' şaka yapıyor olmalısın şaka yapıyor olmalısın şaka yapıyor olmalısın

you're saying you are telling me something that is so surprising i actually can't believe

söylediğine inanmıyorum bana çok şaşırtıcı bir şey söylüyorsun gerçekten

it you've got to be kidding when we say kidding we mean joking we are doing something that

inanamıyorum söylediğimizde şaka yapıyor olmalısın şaka şaka demek istiyoruz

isn't real we are making a joke however if you hear something that is shocking or surprising

gerçek olmayan bir şey yapıyoruz şaka yapıyoruz ancak şok edici veya şaşırtıcı bir şey duyarsanız

maybe you don't believe it because it's so surprising you are so shocked you've got to

belki buna inanmazsınız çünkü bu çok şaşırtıcıdır çok şoktasınız şaka yapıyor olmalısınız buna

be kidding i don't believe it

inanmıyorum

no way

hiçbir şekilde

really no way you are reacting to something that you've heard something that you have

gerçekten hiçbir şekilde tepki vermiyorsun bir şeye tepki veriyorsun duyduğun bir şey duyduğuna

heard that you can't believe it leaves you shocked all you can say is no way

inanamıyorsun seni şok ediyor tüm söyleyebileceğin şey olamaz aman tanrım

oh gosh

now i know what you're going to say there are some people on here who might say mr duncan

şimdi ne yaptığını biliyorum " Bay Duncan artık kimse aman tanrım demiyor" diyebilecek bazı insanlar olduğunu söyleyeceksiniz,

no one no one says gosh anymore maybe 40 or 50 years ago but not now people don't say

belki 40 veya 50 yıl önce ama şimdi değil, insanlar aman

gosh but you might oh gosh so oh gosh is actually a polite way of saying oh god you see so oh

tanrım demiyor ama siz aman tanrım, yani aman tanrım aslında kibar aman tanrım demenin yolu, görüyorsun yani aman

gosh it means you are avoiding saying anything that might be offensive oh gosh i can't believe

tanrım, rahatsız edici olabilecek herhangi bir şey söylemekten kaçındığın anlamına geliyor aman tanrım, buna inanamıyorum

it i'm shocked

now here is something that might be naughty it might be considered swearing bloody hell

şimdi şok oldum burada yaramaz olabilecek bir şey var, lanet olası küfür sayılabilir

you can't believe it you've heard something you've seen something and you are shocked

inanmayın bir şey duydunuz bir şey gördünüz ve şok oldunuz

so you are expressing that feeling of shock and disbelief through your words bloody hell

yani o şok ve inanmazlık hissini sözlerinizle ifade ediyorsunuz kahretsin

it's incredible

bu inanılmaz

oh here we go

oh işte başlıyoruz evet biliyorum eminim

w t f yes i know i'm sure you all know this one don't write it on the live chat please

hepiniz biliyorsunuz bunu canlı sohbete yazmayın lütfen

but you know this one you know what this is quite often people will come onto my live

ama bunu biliyorsunuz bunun ne olduğunu biliyorsunuz oldukça sık insanlar canlı yayınıma gelip bay

stream and they will say mr duncan or they will say what am i watching wtf what is this

duncan diyecekler veya ben ne izliyorum wtf bu

who is that strange man what the fudge what the fudge except that isn't the word so to

kim kim diyecekler o tuhaf adam ne bu şekerleme ne bu şekerleme dışında bu kelime değil bu

express surprise quite often we will we will swear we will say things that we wouldn't

şaşkınlığı ifade etmek için çok sık yemin edeceğiz

normally say quite often when we are surprised or shocked we might do or say things that

normalde şaşırdığımızda ya da şok olduğumuzda çok sık söylemeyeceğimiz şeyleri söyleyeceğiz. veya

we would not normally do or say perhaps you hear something and you can't believe it

normalde yapmayacağımız veya söylemeyeceğimiz şeyler söyleyin, belki bir şey duyarsınız ve buna inanamazsınız, tekrar söyleyin, bana az önce söylediğinize

say that again

what i i can't believe what you've just told me say that again you are surprised normally

inanamıyorum, tekrar söyleyin,

when hearing something you hear some news that you can't believe say that again incredible

bir şey duyunca normal olarak şaşırırsınız. inanamayacağınız bazı haberler bunu söylüyor yine inanılmaz

and one more

ve bir tane daha

of course the most common one when someone does something or says

tabii ki en yaygın olanı biri bir şey yaptığında veya söylediğinde buna inanmıyorum

something i don't believe it i'm so surprised i am so shocked i i can't accept what you've

çok şaşırdım çok şok oldum söylediklerini kabul edemiyorum az önce

just said i can't accept it i i don't believe it i don't believe it i don't believe what

kabul edemediğimi söyledim buna inanmıyorum inanmıyorum

you've just told me i am so surprised and shocked i don't believe it and those are some

bana az önce söylediğin şeye inanmıyorum çok şaşırdım ve şok oldum buna inanmıyorum ve bunlar bazıları Şaşırmış ve şok olmuş

words that we can use to describe feeling surprised and shocked i hope you enjoyed those

hissetmeyi tarif etmek için kullanabileceğimiz kelimeler umarım bunlardan hoşlanmışsınızdır

something a little different for a sunday afternoon talking of different in a few moments

Pazar öğleden sonraları için biraz farklı bir şeyler Birkaç dakika sonra farklı şeylerden bahsediyoruz

we have mr steve coming up with something very different because mr steve comes onto

Bay Steve çok farklı bir şey buluyor çünkü Bay Steve

the live stream every sunday he joins us and yes we are going to have a little chat with

her gün canlı yayına giriyor. pazar günü bize katılıyor ve evet, bundan

mr steve in a few moments from now but first of all to get us all in the mood for improving

birkaç dakika sonra bay steve ile biraz sohbet edeceğiz ama her şeyden önce hepimizi ingilizcemizi geliştirme havasına sokmak için

our english here is an excerpt from one of my full english lessons that you can find

işte tam ingilizce derslerimden birinden bir alıntı.

on my youtube channel this is an excerpt from full english number 35 and then after that

youtube kanalımda bulabilirsiniz bu tam ingilizce 35 sayısından bir alıntıdır ve ondan sonra

yes he is here mr steve is on his way hi everybody and i mean everybody and welcome to another

evet o burada bay steve yolda merhaba millet ve ben herkesi kastediyorum ve başka bir

full english lesson i have so many things to show you today we have no time to do the

tam ingilizce dersine hoş geldiniz gösterecek çok şeyim var bugün tanıtımı yapacak vaktimiz yok zamanım

introduction you might say that i'm pressed for time i'm working against the clock i'm

kısıtlı diyebilirsin zamana karşı çalışıyorum

on a tight schedule i don't have much time so without any more hanging about let's get

sıkı bir programım var fazla zamanım yok bu yüzden daha fazla oyalanmadan hadi

on with today's full english lesson which will start around about

başlayalım hemen hemen başlayacak olan bugünün tam ingilizce dersi ile

now

what is the hardest part of learning english is it the learning of new words maybe the

ingilizce öğrenmenin en zor yanı yeni kelimeler öğrenmektir belki de

grammar used in english is what leaves you the most confused perhaps you feel too shy

ingilizcede kullanılan dilbilgisi kafanızı en çok karıştıran şeydir belki de

to use english in front of other people learning anything new can be quite daunting you might

ingilizceyi karşınızda kullanmak için çok utangaçsınızdır. yeni bir şey öğrenen diğer insanlar oldukça yıldırıcı olabilir

feel intimidated by all the new words all of the grammar rules and even after you have

tüm yeni kelimeler tüm dilbilgisi kurallarından gözünü korkutabilir ve bu konularda uzmanlaştıktan sonra bile o zaman

mastered those then you have to use the language with other people i think it would be fair

dili diğer insanlarla birlikte kullanmak zorundasın bence konuşmak doğru olur

to say that speaking a new language for the first time might make you feel nervous but

ilk defa yeni bir dil seni gergin hissettirebilir ama

there is no need to fear as this is completely normal if you want to improve your spoken

korkmana gerek yok çünkü bu tamamen normal çünkü konuşma ingilizceni geliştirmek istiyorsan

english then why not practice doing it by

neden bunu kendi başına pratik yapmıyorsun

yourself speaking in front of other people can be very

diğer insanların önünde konuşmak çok

scary so first of all you need to get used to the idea of doing it it may seem like a

korkutucu olabilir bu yüzden her şeyden önce bunu yapma fikrine alışmanız gerekiyor, bunu

strange thing to do but practicing in front of a mirror is a great way to build some of

yapmak garip bir şey gibi görünebilir, ancak aynanın karşısında pratik yapmak, o ilk güveni biraz geliştirmenin harika bir yoludur,

that initial confidence get used to your own mannerisms and ways of showing what you are

kendi tavırlarınıza ve yollarınıza alışın.

saying facial expressions and body language are just as important as the words you are

Yüz ifadeleri ve vücut dili, söylediğiniz kelimeler kadar önemlidir.

saying conversation relies as much on eye contact and body movement as the things being

Konuşma, söylenen şeyler kadar göz temasına ve vücut hareketlerine de bağlıdır.

said if you happen to have one of these wonderful devices or one of these wonderful devices

harika cihazlar

then you are well on your way to improving your vocal technique using a recording device

o zaman ses tekniğinizi geliştirme yolundasınız demektir bir kayıt cihazı kullanmak kendi sesinize

can help you to get accustomed or used to the sound of your own voice it might feel

alışmanıza veya alışmanıza yardımcı olabilir

a little strange hearing yourself at first but after a while you will begin to enjoy

ilk başta kendinizi duymak biraz garip gelebilir ama bir süre sonra başlayacaksınız tadını çıkarmak için kendinize olan

it and your confidence will slowly build i suggest you start off with some simple words

güveniniz yavaş yavaş artacaktır, bazı basit kelimeler

and sentences and as you listen to the sound of your own voice you will be able to hear

ve cümlelerle başlamanızı öneririm ve kendi sesinizi dinlerken

where there may be some problems

bazı sorunların olabileceği yerleri duyabileceksiniz

one common problem which can arise concerns the speed of your speech there is no need

endişelere yol açabilecek ortak bir sorun konuşma hızın acele etmene gerek yok

to rush what you are saying give the listener a chance to hear your words of course you

dinleyiciye sözlerini duyması için bir şans ver tabii ki

must also speak clearly so don't rush and don't mumble once you feel confident enough

net de konuşmalısın bu yüzden acele etme ve mırıldanma kendini yeterince güvende hissettiğinde

you can move on to speaking with other people get a few of your friends together or members

devam edebilirsin diğer insanlarla konuşmak için birkaç arkadaşınızı bir araya getirin veya

of your family or even your classmates to listen this will allow you to get used to

aile üyelerinizi ve hatta sınıf arkadaşlarınızı dinleyin bu,

speaking in front of other people and over time your confidence will grow if you have

diğer insanların önünde konuşmaya alışmanızı sağlayacaktır ve zaman içinde kimse yoksa kendinize olan güveniniz artacaktır.

no one to practice with why not join an english language group if there isn't one why not

neden bir ingilizce dil grubuna katılmıyorsunuz, yoksa neden

create your own

kendi grubunuzu oluşturmuyorsunuz?

it's time to take a look at another buzzword a buzz word is a word or phrase that is popular

during a certain period or is often used generally today's buzz word is publicity stunt the phrase

vızıltı kelime tanıtım gösterisidir,

publicity stunt refers to an action carried out to gain attention whilst creating public

tanıtım dublörü ifadesi, yalnızca dikkat çekmek amacıyla

reaction to perform an action or say something for the sole purpose of creating attention

bir eylem gerçekleştirmek veya bir şey söylemek için halkın tepkisini yaratırken dikkat çekmek için gerçekleştirilen bir eylemi ifade eder ve

which in turn creates publicity for those responsible is a publicity stunt the attention

bu da sorumlular için tanıtım yaratır bir tanıtım dublörü dikkat

sort can be either good or bad even bad publicity can generate business an outrageous comment

tür iyi ya da kötü olabilir, hatta kötü tanıtım iş yaratabilir çirkin bir yorum

or an action that provokes criticism might in fact be nothing more than a publicity stunt

ya da eleştiriye neden olan bir eylem aslında bir tanıtım gösterisinden başka bir şey olmayabilir

of course not all attempts for attention are bad a promotion for a new movie or a message

elbette tüm dikkat çekme girişimleri kötü değildir yeni bir film ya da mesaj için tanıtım kafa

posted on a billboard that creates confusion or intrigue might also be just some very clever

karışıklığı veya entrika yaratan bir reklam panosuna asılmak, aynı zamanda çok zekice bir

publicity stunt the main purpose of a publicity stunt is to gain as much attention as possible

tanıtım gösterisi olabilir, bir tanıtım gösterisinin temel amacı, mümkün olduğunca çok yoldan olabildiğince fazla dikkat çekmektir,

in as many ways as possible the word publicity describes the action of promoting a product

tanıtım kelimesi, bir ürünü veya ürünü tanıtma eylemini tanımlar.

or an event for commercial gain the word stunt shows that the thing gaining the attention

ticari kazanç amaçlı bir etkinlik dublör kelimesi, dikkat çeken şeyin tanıtım

was planned and choreographed for the purpose of publicity

amacıyla planlanıp koreografisinin yapıldığını

and there it was one of my full english lessons and all of my lessons are available on my

ve tam ingilizce derslerimden biri olduğunu ve tüm derslerimin youtube kanalımda mevcut olduğunu gösteriyor

youtube channel

hello hello my wonderful friends and mr duncan yes oh how are you today what does that mean

merhaba merhaba harika arkadaşlarım ve bay duncan evet oh bugün nasılsınız bu ne anlama geliyor

is that you okay does that mean i'm not one of your friends well you're more than a friend

iyi misiniz bu sizin arkadaşlarınızdan biri olmadığım anlamına mı geliyor pekala siz bir arkadaştan daha fazlasısınız

mr duncan you know that after my beautiful birthday presents the other day which were

bay duncan geçen gün güzel doğum günü hediyelerimden sonra bunu biliyorsunuz

there for all to see if you missed last week mr steve had his birthday it was also pancake

geçen haftayı kaçırıp kaçırmadığınızı görmek için oradaydınız bay steve'in doğum günü vardı aynı zamanda pankek

day and steve made the most amazing pancakes and i didn't realize it was it was the first

günüydü ve steve en harika pankekleri yaptı ve bunun sizin ilk

time that you'd ever made pancakes it's the first time well it might not have been the

defa pankek yaptığınızı fark etmemiştim. ilk kez eh

first time oh but it certainly is for many many years oh uh mr duncan so uh they were

ilk kez olmayabilir oh ama kesinlikle çok uzun yıllar oldu oh uh Bay Duncan yani uh onlar

nice and it was i just want to say once again how lovely it was to share my special day

iyiydi ve ben sadece bir kez daha özel günümü sizinle paylaşmanın ne kadar güzel olduğunu söylemek istiyordum.

with yourself and everybody else on your wonderful youtube channel yes it was interesting it

ve harika youtube kanalınızdaki diğer herkes evet ilginçti

was quite good fun and also also that i brought you some gifts as well so here is a little

oldukça eğlenceliydi ve ayrıca size bazı hediyeler de getirdim bu yüzden burada

picture of steve enjoying his day there it is so there was steve last week he was in

steve'in gününün tadını çıkardığı küçük bir resim var yani geçen hafta steve vardı o oradaydı mutfakta

the kitchen he looks like he looks like one of the black panthers well of course i'm wearing

kara panterlerden birine benziyor, tabii ki

that t-shirt mr duncan oh yes i'm wearing that t-shirt okay uh giving people a clue

o tişörtü giyiyorum bay duncan oh evet o tişörtü giyiyorum tamam uh insanlara yaşımla ilgili bir ipucu veriyorsun diye

as to my age in case they didn't already know yes there is there is a very slight clue thank

zaten bilmiyordum evet çok ufak bir ipucu var

you everyone saying hello how lovely thank you very much for saying hello to me it's

herkese merhaba diyor teşekkür ederim ne güzel bana merhaba dediğiniz için çok teşekkür ederim

so nice to be here mr duncanville do people want to see the results well first of all

burada olmak çok güzel bay duncanville insanlar öncelikle sonuçları iyi görmek istiyor

i'm going to show you the picture so here are some pictures i'm showing first of all

mu Size resmi göstereceğim, işte size gösterdiğim bazı resimler ilk olarak

from last week so we were in the kitchen we made some i can't remember what they're called

geçen haftadan, bu yüzden mutfaktaydık pankek dediklerini hatırlayamıyorum

pancakes we made some pancakes and then afterwards i i decided to give mr steve an extra present

pankek yaptık ve sonra Bay Steve'e fazladan bir hediye vermeye karar verdim, bu

so in the morning i gave you some chris some birthday presents including this yes including

yüzden sabah sana Chris'e bazı doğum günü hediyeleri verdim bu dahil evet

that we've we've got that steve yes and i gave you something else a surprise gift and

Steve'i aldığımız da dahil evet ve sana başka bir sürpriz hediye verdim ve

you were really emotional you were quite surprised you were not expecting this extra gift i was

sen gerçekten duygusaldın Doldurduğum bu ekstra hediyeyi beklemediğine oldukça şaşırdın,

filling up is that a good yes and i was getting very emotional as well because i i just wanted

bu iyi bir evet ve ben de çok duygusallaşıyordum çünkü sadece

it to be a special day i wanted you to remember this day or the day that we spent together

özel bir gün olmasını istedim, bu günü ya da birlikte olduğumuz günü hatırlamanı istedim.

on your birthday i wanted it to be memorable so now forever when whenever we think of your

doğum gününüzü birlikte geçirdik unutulmaz olmasını istedim bu yüzden şimdi sonsuza kadar ne zaman

60th birthday we will always remember the time we did it live and we'll be able to watch

60. yaş gününüzü düşünsek hep canlı yaptığımız zamanı hatırlayacağız ve

it uh now mr duncan you bought me that model car yes that i had to build myself that's

onu izleyebileceğiz uh şimdi bay duncan bana o modeli aldınız araba evet kendim yapmak zorundaydım bu

it it was so it did require some effort assembly assembly it had to be put together so it was

kadardı bu yüzden biraz çaba gerektirdi montaj montaj bir araya getirilmesi gerekiyordu bu yüzden

in small pieces a kit yes as a kit that's a that's a good one so the car

küçük parçalar halindeydi bir kit evet bir kit olarak bu a bu iyi bir araba bu yüzden arabayı

can you show us the car because mr steve yesterday afternoon he was in his office and he spent

gösterebilir misin arabayı bize çünkü dün öğleden sonra bay steve ofisindeydi ve

all afternoon making this car look at that i have to say that is pretty amazing and the

tüm öğleden sonrayı bu arabaya baktırarak geçirdi, söylemeliyim ki bu oldukça harika ve

doors open yes like that the only thing missing it's got an engine look at that it's all oh

kapılar açılıyor evet böyle tek eksik bir motoru var şuna bak hepsi bu

god i can't get it oh mr duncan there we go it's got an engine uh yes i think it was about

aman tanrım anlayamıyorum oh bay duncan işte başlıyoruz motoru var uh evet sanırım

30 pieces and you had to put them all together including the reflective mirror on the back

30 parça kadardı ve yan aynaların arkasındaki yansıtıcı ayna dahil hepsini bir araya getirmeniz gerekiyordu

of the wing mirrors yeah so even even some of the small detail you had to do yourself

evet yani hatta bazı küçük detayları bile kendin yapmak zorundaydın,

so this of course if anybody doesn't already know what is my favourite car that's it a

bu yüzden tabii ki kimse benim en sevdiğim arabanın ne olduğunu bilmiyorsa, bu bir

ford mustang isn't that just great i just love the parts i love the fact that the doors

ford mustang, o kadar da harika değil mi, sadece parçaları seviyorum, aslında seviyorum kapılar

open i will show you again that particular amazing version i think is from the 1990s

açık size 1990'lardan olduğunu düşündüğüm o harika versiyonu tekrar göstereceğim

and even the dashboard inside yes has has all of the details it's it's just incredible

ve evet içerideki kontrol panelinde bile tüm ayrıntılar var bu sadece inanılmaz bu

that is the most amazing thing it's a long time since i put a model together from kit

en şaşırtıcı şey uzun zamandır bir modeli bir araya getirmeyeli kit

form and it was very enjoyable uh see that that is uh from the 1990s i think that particular

formu ve çok keyifliydi uh bakın bu 1990'lardan kalma bence

version of the mustang yes but wait there steve we haven't finished yet but the next

mustang'ın belirli bir versiyonu evet ama orada bekle steve henüz bitirmedik ama ertesi

day so let's have a close look at that again so this is the one that i i gave to steve

gün ona tekrar yakından bakalım o yüzden bu geçen hafta steve'e verdiğim şey

last week look at that it's amazing so there it is close up that's the one i just showed

bak bu harika bu yüzden yakın çekim bu az önce gösterdiğim sorun değil

that's it okay steve but the next day mr steve received another surprise i had something

steve ama ertesi gün bay steve başka bir sürpriz aldı sakladığım başka bir şey vardı

else hidden away yes another gift which you decided to keep until the next day yeah so

evet başka bir hediye ertesi güne kadar saklamaya karar verdin evet, yani

the day after mr steve's birthday and i told steve to look somewhere and he couldn't believe

Bay Steve'in doğum gününden sonraki gün ve Steve'e bir yere bakmasını söyledim ve bunun

it it was actually another gift so now you can show the gift right so this is another

aslında başka bir hediye olduğuna inanamadı, bu yüzden şimdi hediyeyi doğru gösterebilirsin, yani bu başka bir

ford mustang yes but this is the original ford mustang from around 1967. yeah so we

ford mustang evet ama bu yaklaşık 1967'den kalma orijinal ford mustang. evet,

had we actually have two different versions of the ford mustang two versions so that's

aslında elimizde ford mustang'ın iki farklı versiyonu vardı, iki versiyon yani bu

the early one and this is the later one so not only does mr steve have the nice muscle

ilk ve bu daha sonraki versiyon yani Bay Steve sadece güzel kaslı versiyona sahip değil.

version he also has the one of the early versions of the ford mustang so we actually got two

ayrıca ford mustang'ın erken versiyonlarından biri var, bu yüzden aslında

ford mustangs for mr steve

bay steve için iki ford mustang aldık

this one was already made i didn't have to put this one together but i think i prefer

bu zaten yapılmıştı bunu bir araya getirmek zorunda değildim ama sanırım bunu tercih ediyorum

this one but i like both of them yes but eventually my goal is to have one of my own so so next

ama ikisini de seviyorum evet ama sonunda hedefim kendime ait bir tanesine sahip olmak, bu yüzden gelecek

year mr duncan the third one that you get me has to be a real one i don't think that's

yıl Bay Duncan bana alacağınız üçüncü gerçek olmalı bunun olduğunu sanmıyorum

happening i really don't think so not on my youtube not on my youtube salary well if you

gerçekten öyle düşünmüyorum YouTube'da değil değil

get a million subscribers who knows you might get a massive bonus from youtube no youtube

Youtube'dan büyük bir ikramiye alabileceğinizi bilen bir milyon aboneniz olursa benim youtube maaşım iyi olur.

as i said earlier somewhere in california there is a little blue light flashing a tiny

Daha önce de söylediğim gibi youtube yok Kaliforniya'da bir yerde küçük bir mavi ışık yanıp sönüyor

blue light is flashing on on one of google's servers and that's me that's me but but it

Google'ın sunucularından birinde minik bir mavi ışık yanıp sönüyor ve bu benim ama

that's not me being watched that's the algorithms flashing to make sure that no one sees me

izlenen ben değilim kimsenin beni görmediğinden emin olmak için yanıp sönen algoritmalar bu

beatrice collects model cars oh really yes i didn't know that beatrice says here that

car is amazing i like to collect little model cars well why not get one of those to your

arabalar peki neden onlardan birini koleksiyonunuza almıyorsunuz

collection so there it is again so that's the the later ford mustang that's the one

yani işte yine orada yani bu daha sonraki ford mustang bu

i gave to mr steve on his birthday and here is the one that i gave to him the next day

bay steve'e doğum gününde verdiğim ve işte ertesi gün ona verdiğim

but what i love is the detail i mean that that you could say that that was a real car

ama ne aşk ayrıntıdır, demek istediğim, bunun gerçek bir araba olduğunu söyleyebilirsin,

yes full-sized so it's amazing i was i was really quite impressed with how how good and

evet tam boyutlu, bu yüzden harikaydı, beni ne kadar iyi ve ne kadar ayrıntılı bir şekilde gerçekten şımarttığından gerçekten çok etkilendim,

how detailed well you did really spoil me i did on my birthday if you say that you spoil

doğum günümde yaptım, eğer birini şımarttığınızı söylüyorsunuz, bu

somebody it means that you pay them lots of attention buy them lots of gifts give them

ona çok ilgi gösterdiğiniz anlamına geliyor, onlara bir sürü hediye alıyor, onlara

everything they want yes well nearly everything yes

istedikleri her şeyi veriyorsunuz, evet, neredeyse her şeyi evet, yani evet, bu

so yes so it was it was a wonderful day and i'd say once again it was wonderful to share

yüzden harika bir gündü ve bir kez daha söylüyorum, harikaydı

it with all you as well i uh we've got betty davis on here today yes bette davis eyes i

sizinle de paylaşmak istiyorum i uh bugün burada Betty Davis var evet Bette Davis Eyes

said that to her earlier there was there was a song you see in the 1980s a very famous

ona daha önce 1980'lerde gördüğünüz bir şarkı olduğunu söylemiştim çok ünlü

song i think it was a one-hit wonder i don't remember this lady having any more hits but

bir şarkıydı sanırım -hit merak ediyorum, bu bayanın daha fazla hit aldığını hatırlamıyorum ama o,

she had a hit with something called

she's got bette davis eyes well betty davis eyes is from italy okay and we have a lot

Bette Davis gözleri var, betty davis gözleri İtalya'dan tamam ve İtalya'dan birçok insanımız var

of people from italy and a few people have been commenting on the fact that uh mount

ve birkaç kişi de oldu. Etna Dağı'nın patladığı gerçeğini yorumlayarak

etna has been erupting yes and did you say the other day that you had somebody who lived

evet ve geçen gün

quite close i do to mount etna and in fact sent you a video yeah a picture yes i think

Etna Dağı'na çok yakın yaşayan birinin olduğunu söyledin mi ve aslında sana bir video gönderdi evet bir resim evet sanırım

it was marietta and uh she she lives in sicily and she had some wonderful footage i haven't

o Marietta'ydı ve uh o sicilya'da yaşıyor ve harika görüntüleri var

got it here unfortunately it's not loaded into my system here sadly i just really mind

burada yok ne yazık ki buradaki sistemime yüklenmedi ne yazık ki kulaklarımın dışarı çıkmasını gerçekten umursuyorum

my ears are sticking out i just realized i pulled my hat on so tight my ears were sticking

şapkamı o kadar sıkı çektiğimi fark ettim ki kulaklarım yapışıyordu

out you look like a bat mr duncan uh yes amanda you've been swearing as well have i yes you've

dışarı bir yarasa gibi görünüyorsun bay duncan uh evet amanda sen de küfür ettin mi evet küfür ettin ben

been swearing i haven't been swearing honestly well people have been repeating phrases uh

dürüstçe küfür etmedim insanlar

that you've been using which i think have come quite close to swearing well yes but

senin kullandığını düşündüğüm cümleleri tekrarlıyor küfür etmeye çok yaklaşın evet ama

but sometimes the heck yes well that's okay that's not really swearing and only joking

ama bazen kahretsin evet peki sorun değil bu gerçekten küfür değil ve sadece şaka yapıyorum

uh but were you discussing what were you discussing exactly i was talking about expressing surprise

uh ama tam olarak neyi tartıştığınızı tartışıyor muydunuz ben de

and shock a bit like you last week when mr steve received his gifts from me on his birthday

geçen hafta sizin gibi şaşkınlık ve şoku ifade etmekten bahsediyordum, Bay Steve hediyelerini doğum gününde benden aldı

and also his surprise gift later on and also the other surprise gift that i gave in the

ve ayrıca sürpriz hediyesini daha sonra ve ayrıca ertesi gün verdiğim diğer sürpriz hediye

next day mr steve has had many surprises many nice surprises tomex says don't you think

steve bey birçok sürpriz yaptı birçok güzel sürpriz tomex diyor ki sence

you're worth being spoilt i presume there's a question mark at the end of that or are

şımarmaya değmez misin sanırım sonunda soru işareti var yoksa

you actually saying i'm not worth being spoiled no i think don't you think that you're worth

gerçekten şımarmaya değmediğimi mi söylüyorsun

it yes i do well it is nice sometimes to be spoiled quite often in relationships you might

ilişkilerde

take your husband or wife away somewhere maybe to a nice hotel but of course we can't go

karınızı veya kocanızı bir yere, belki güzel bir otele götürebilirsiniz ama tabii ki

anywhere at the moment can we steve because you know well we yeah we can't go to sicily

şu anda hiçbir yere gidemeyiz, değil mi steve çünkü iyi biliyorsunuz biz evet sicilya'ya etna Dağı'na bakamayız.

to look at mount etna we can't go anywhere it was maria by the way yes maria giovanna

hiçbir yere gidemem maria idi bu arada evet maria giovanna

la rosa yes that's it it was fantastic i wish i could show it again but i haven't loaded

la rosa evet bu kadar muhteşemdi keşke tekrar gösterebilseydim ama

it into the computer meek well also likes ford mustangs now i've i have watched endless

bilgisayara yüklemedim meek peki ford mustangları da seviyor şimdi ben

youtube videos of people test driving forward mustangs it's true do you know it's regarded

İnsanların ileri mustangları test ettiği sayısız youtube videosunu izlediniz, bu doğru, satın

as one of the most dangerous cars you can buy and you want more because it's got a very

alabileceğiniz en tehlikeli arabalardan biri olarak kabul edildiğini ve daha fazlasını istediğinizi biliyor musunuz, çünkü çok

powerful engine and it's rear-wheel drive and it's very light at the back and has this

güçlü bir motoru var, arkadan çekişli ve çok hafif. geri ve bu

propensity that's a big word propensity propensity so is that is that like it is it is liable

eğilime sahip ki bu büyük bir kelime eğilim eğilimi yani şu ki,

to do something or it has a habit of doing something exactly if you if you have a propensity

bir şey yapmakla yükümlü olduğu veya tam olarak bir şey yapma alışkanlığına sahip olduğu gibi, eğer bir

for something it means you are inclined to do it you are very likely at some point to

şeye eğiliminiz varsa, bu sizin eğilimli olduğunuz anlamına gelir. yap bunu bir noktada

do that thing you have a yes i like that i don't know where that came from mr duncan

o şeyi yapma ihtimalin çok yüksek senin sahip olduğun bir evet hoşuma gitti bunun nereden geldiğini bilmiyorum bay duncan

that's why i am you know you know that word steve that word almost deserves a fancy pants

bu yüzden ben bu kelimeyi biliyorsun steve bu kelime neredeyse havalı bir pantolonu hak ediyor

felt a bit embarrassed then mr duncan yes so the propensity that the ford mustang has

biraz utandım o zaman bay duncan evet bu yüzden ford mustang'ın sahip olduğu eğilim

is to lose its back end and uh spin round if you put too much power on in a corner and

arka ucunu kaybetmek ve bir viraja çok fazla güç verirseniz ve

you want one of these death traps but well i think i think that what people do is when

bu ölüm tuzaklarından birini istiyorsanız dönmektir ama bence bunu düşünüyorum insanların yaptığı şey,

they're test driving it they put it on sort of race track mode which switches off all

test sürüşü yaptıklarında onu bir tür yarış pisti moduna alıyorlar ve bu da tüm

the electronic safety devices okay uh so i think if you have it in normal mode on the

elektronik güvenlik cihazlarını kapatıyor tamam uh yani bence yolda normal modda kullanırsanız,

road i don't think it will do that uh but anyway i'm i i i want to find out well the

olacağını sanmıyorum bunu yap ama neyse ben iyi öğrenmek istiyorum

really surprising thing is now there's there is actually actually an electric version of

gerçekten şaşırtıcı olan şey şu ki, aslında ford mustang'ın elektrikli bir versiyonu var,

the ford mustang how did i spit at that version but it isn't really the ford mustang they

o versiyona nasıl tükürdüm ama bu gerçekten ford mustang değil onlar

they've i think even i'm offended by it this this ford mustang that they recently brought

onlar Son zamanlarda çıkardıkları bu ford mustang

out is the worst car i've ever seen but they're using the the ford mustang name on the front

şimdiye kadar gördüğüm en kötü araba ama bir suv olan şeyin önünde ford mustang adını kullanıyorlar

of what is an suv yes it's basically a an all-terrain vehicle but it's not it's not

evet temelde bu bir arazi aracı ama bu

a ford mustang so steve is i have to be careful when i say that i forgot there that steve

bir ford mustang değil, bu yüzden steve, orada unuttuğumu söylerken dikkatli olmalıyım ki steve

gets very emotional don't you okay well people always associate forward mustangs with big

çok duygusallaşıyor, tamam mı, insanlar her zaman ileri mustangları

five-liter v8 engines uh but of course that form of propulsion wow that form of propulsion

beş litrelik büyüklerle ilişkilendirir v8 motorlar uh ama tabii ki bu itme biçimi vay canına bu tür bir itme içten yanmalı

the internal combustion engine okay uh probably will be gone in the next 20 years yeah well

motor tamam ah muhtemelen önümüzdeki 20 yıl içinde ortadan kalkacak evet pekala

petrol's going in in about seven yes so we probably won't be able to buy these types

benzin yaklaşık yedi yıl içinde çıkacak evet bu yüzden muhtemelen bunları satın alamayacağız

of cars anymore so i'm gonna get one and then i can keep it forever because uh there'll

artık araba türleri var, bu yüzden bir tane alacağım ve sonra onu sonsuza kadar saklayabilirim çünkü uh

only be electric versions and i'm sure that eventually you know within the next five to

sadece elektrikli versiyonlar olacak ve eminim ki sonunda önümüzdeki beş ila

ten years probably in the next five years there will be electric only versions of ford

on yıl içinde muhtemelen önümüzdeki beş yılda orada olacak ford mustang'ın sadece elektrikli versiyonları

mustang probably will never happen in america no okay certainly here and in europe this

muhtemelen amerika'da asla olmayacak hayır tamam kesinlikle burada ve avrupa'da bu

is not this is not a car channel by the way uh well it is today it was my birthday the

değil bu arada bu bir araba kanalı değil uh pekala bugün benim doğum günümdü

other day i can do anything mr duncan yes on your birthday but today is not your birthday

geçen gün her şeyi yapabilirim bayım duncan evet doğum günün ama bugün senin doğum günün değil bu

so all right let's talk english so you can't but i got a few big words in there didn't

yüzden pekala hadi ingilizce konuşalım yani yapamazsın ama orada birkaç büyük kelimem var değil

i you did internal combustion engine and i will explain them all to you later so we are

mi içten yanmalı motor yaptın ve hepsini sana sonra açıklayacağım

talking about surprise and shock mr steve had some big surprises and big shocks last

sürpriz ve şoktan bahsediyoruz bay steve'in geçen hafta bazı büyük sürprizleri ve büyük şokları oldu

week here's a photograph now i want to do something quickly before we have flags of

işte bir fotoğraf şimdi dünya bayrakları olmadan önce hızlıca bir şeyler yapmak istiyorum

the world yes flags of the world coming up well that's all pedro okay yes pedro likes

flags of the world okay steve pedro's still here steve state i i don't want to tell you

dünyanın bayrakları tamam steve pedro hala burada steve state i sana konuşmamanı söylemek istemiyorum

not to speak but please just for a moment now here's an interesting photograph steve

ama lütfen bir an için işte ilginç bir fotoğraf steve

right do you know where this is and also do you know why this photograph is so special

doğru bunun nerede olduğunu biliyor musun ve ayrıca bu fotoğrafın neden olduğunu biliyor musun çok özel

so there is a reason why this photograph is so special so this is something just quick

yani bu fotoğrafın bu kadar özel olmasının bir nedeni var bu yüzden bu sadece hızlı bir şey sadece

just something quick that we're doing notice the word quick steve okay right somewhere

hızlı bir şey bu kelimeye dikkat ediyoruz hızlı steve tamam ingiltere'de bir yerde

in england is it it is in england there's a man without with a with a smart dress it

ingiltere'de mi a'sı olmayan bir adam var şık bir elbise

looks like it was probably was it in the 60s well well what what what do you see well i

görünüyor muhtemelen 60'lardaydı peki ne görüyorsun iyi

see people dressed in collar well there's a steam train for a start but that's the thing

yakalı insanlar görüyorum peki başlangıç ​​için bir buharlı tren var ama

you see you know i don't know why i don't know but you know how did you manage to just

gördüğün şey bu biliyorsun biliyorsun bilmiyorum neden bilmiyorum ama siz nasıl oldu da buharlı trenin

to see the people with clothes on before the steam train well because we still have steam

önünde elbiseli insanları görmeyi başardınız, çünkü biz hala bir

trains on on sort of old railways don't we steam trains are still running as part of

tür eski demiryollarında buharlı trenlerimiz var, değil mi biz buharlı trenler hala bir parçası olarak çalışıyor

the leisure industry i'm already regretting this so you know that my first thought was

eğlence endüstrisinden şimdiden buna pişmanım, bu yüzden ilk düşüncemin

oh is this a fake black and white photo from something that was only like a year ago at

oh bu sadece bir yıl önce Bridge North'ta olan bir şeyden sahte siyah beyaz bir fotoğraf mı

bridge north no but so yes i'm saying it's the 1960s people look very smart that woman's

hayır ama bu yüzden evet 1960'lar olduğunu söylüyorum insanlar çok şık görünüyor

dress there uh yeah you see it's not older than if her skirt had been down to the ground

oradaki kadının elbisesi uh evet görüyorsun eski değil eteği yere kadar inmiş olsaydı

i'd have said 1920 okay so a skirt sort of up to a knee so i'm thinking 1950s or 60s

1920 derdim tamam yani dizime kadar bir etek bu yüzden 1950'ler veya 60'lar diye düşünüyorum

okay am i right well you're kind of right but but why is it special there is something

tamam ben haklı mıyım peki sen biraz haklısın ama neden özel

very incredibly special about this photograph is it the royal train it is not it's nothing

bu fotoğrafta çok özel bir şey var bu kraliyet treni mi bunun

to do with the royal family a lot of people talking about the royal family at the moment

kraliyet ailesiyle bir ilgisi yok pek çok insan kraliyet ailesinden bahsediyor şu anda

for various reasons but everyone's very smart so they're expecting somebody to they're not

çeşitli nedenlerle ama herkes çok akıllı bu yüzden birilerinin

standing at the station so yes it's a special event somebody's coming in that are they somebody

istasyonda durmamalarını bekliyorlar bu yüzden evet bu özel bir olay birisi geliyor

special arriving in that train no but the train is doing something that is both special

o trenle gelen özel biri mi hayır ama tren bir şeyler yapıyor bu hem özel hem

and slightly sad as well uh is it the end of the era of steam well this was during the

de biraz üzücü ah, buhar kuyusu çağının sonu mu bu

end of the steam era however steam trains were still running in certain places okay

buhar çağının sonuydu ama buharlı trenler hala bazı yerlerde çalışıyordu tamam, tamam

we're going to have flags of the world in a second and then afterwards i will tell you

dünya bayrakları olacak bir saniye sonra size

why that photograph is so special i will show you again so this this photograph is very

o fotoğrafın neden bu kadar özel olduğunu anlatacağım size tekrar göstereceğim yani bu fotoğraf çok

special but why why is it so special what is so special about that photo put your guesses

özel ama neden bu kadar özel o fotoğrafın nesi bu kadar özel,

on the live chat if you have any idea please let me know we are coming up to three o'clock

canlı sohbete tahminlerinizi koyun isterseniz bir fikrin var mı lütfen haber ver saat 3'e kadar geliyoruz

steve and of course you know what happens at three o'clock every time three o'clock

steve ve tabii ki biliyorsun her saat 3'te ne olur biliyorsun

comes around we always like to say hello to the world we also like to have a little look

biz her zaman dünyaya merhaba demeyi severiz biz de severiz

at all of the flanks around the world as well you see jimmy from hong kong says that steam

dünyadaki tüm kanatlara da biraz bakın, hong kong'dan jimmy'yi görüyorsunuz, buharlı

train might have been the inspiration for the hogwarts express something to do with

trenin hogwarts için ilham kaynağı olabileceğini söylüyor, harry potter ile ilgili bir şeyler ifade ediyor,

harry potter perhaps interesting here it comes steve are you ready it's three o'clock it's

belki ilginç, işte geliyor steve, hazır mısınız, bu üç saat üçü

seven seconds past three o'clock and now it's time to look at those super duper flags of

yedi saniye geçiyor ve şimdi dünyanın o süper kandırılmış bayraklarına bakma zamanı, bu

the world

so did you see your flag we counted the flags last week there are around 112 i think it's

yüzden bayrağınızı gördünüz mü geçen hafta bayrakları saydık 112 civarında olduğunu düşünüyorum

around 112 flags there if your flag wasn't on there let us know yes and we can do an

orada 112 civarında bayrak var. bayrak orada değildi bize bildirin evet ve bir

edit i will see what i can do i can't make any promises uh miguel had a ford mustang

düzenleme yapabiliriz ne yapabileceğime bakacağım herhangi bir söz veremem uh miguel 1970'te bir ford mustang'a sahipti vay

in 1970 wow yes so you are an ex ford mustang owner sorry to keep going on about forward

evet yani siz eski bir ford mustang sahibisiniz üzgünüm forvet mustanglardan bahsetmeye devam edin

mustangs but somebody on the live chat has had one and i will have one too mr duncan

ama canlı sohbetteki birinin bir tane vardı ve

one day tomic as well because he saw us cooking pancakes it gave him inspiration and he cooked

bir gün benim de olacak Bay Duncan Tomic çünkü bizi krep pişirirken gördü, bu ona ilham verdi ve

some on the same day that we did nice and i hope you enjoyed them did you make them

bizim güzel yaptığımız gün biraz pişirdi. ve umarım beğenmişsinizdir

tomek or or did your wife make them i have a feeling it was your wife i think so we are

tomek mi yaptınız yoksa karınız mı yaptı diye bir his var içimde o sizin karınızdı bu yüzden

talking about lots of things today surprise shock we also have the return of the hot cross

bugün pek çok şeyden bahsediyoruz sürpriz şok bizde de sıcak çapraz çöreklerin dönüşü var

buns as well the hot cross buns are back baby and go on steve just just tell them how surprised

peki sıcak çapraz çörekler geri döndü bebeğim ve devam et steve sadece onlara dün sıcak çapraz çörekleri gördüğümde ne kadar şaşırdığımı

and delighted i was yesterday when i saw the hot cross buns you were surprised and delighted

ve sevindiğimi söyle sen

yesterday when you saw the hot cross buns i was very surprised and incredibly delighted

dün sıcak çapraz çörekleri gördüğünde şaşırdın ve sevindin ben çok şaşırdım ve inanılmaz derecede mutlu oldum

if you let out a little squeal i was squealing like like a little girl you saw them i brought

biraz ciyaklarsan küçük bir kız gibi ciyaklıyordum onları gördün

them in in the bag mr duncan was expecting me to unpack tea cakes yes but in fact the

onları çantaya getirdim bay duncan çay keklerini açmamı bekliyordu evet ama aslında

hot cross buns are in and that excited mr duncan in fact so excited he put one on straight

sıcak çapraz çörekler içeride ve bu heyecanlı bay duncan Aslında o kadar heyecanlandı ki hemen bir tane koydu

away and at it i actually ate one straight away i couldn't i couldn't resist i couldn't

ve hemen bir tane yedim dayanamadım kendimi tutamadım

hold back i didn't even make me one he just put it in the toaster covered it in butter

bana bir tane bile yapmadım tost makinesine koydu üstünü kapattı dünya

and munched it down just before we had the flags of the world i showed you something

bayraklarına sahip olmamızdan hemen önce tereyağına bulayıp yedim albay size bir şey gösterdim albay

colonel i haven't seen connor for a long time hello connell nice to see you again hello

connor'u uzun zamandır görmedim merhaba connell sizi tekrar görmek güzel merhaba

what is the significance of this picture so i'm going to tell you steve this photograph

bu resmin anlamı nedir o yüzden gidiyorum sana söylemek istiyorum steve bu fotoğraf

was actually taken in much wenlock where we live this is the last passenger train ever

aslında wenlock'ta çekildi, bu tren istasyonundan çok ayrılan son yolcu treni vay canına,

to leave much when railway station wow when was that the last one it was on the 21st of

en son 21

july 1962. so one year after you were born wow yes so there it is that is the last ever

Temmuz 1962'deydi. yani senden bir yıl sonra doğmuş vay evet, işte orada,

passenger train leaving much wenlock railway station interestingly the railway station

wenlock tren istasyonundan ayrılan son yolcu treni, ilginç bir şekilde, tren istasyonu

is still there it's now private housing so there are people now living inside the old

hala orada, şimdi özel konutlar, yani artık eski tren istasyonunun içinde yaşayan insanlar var

railway station but the railway line has disappeared so they took the railway line away but you

ama demiryolu hattı kayboldu, bu yüzden aldılar demiryolu hattı uzakta ama

can still walk along the railway line in fact you and i have walked along there many times

yine de demiryolu hattı boyunca yürüyebilirsin aslında sen ve ben orada birçok kez yürüdük orada

we have it'd be nice to see a train going along there though it would i don't think

bir trenin geçtiğini görmek güzel olurdu ama

they would have much control over it as there's no rails so they never even had uh diesel

pek bir şey yapacaklarını sanmıyorum üzerinde kontrol çünkü raylar yok, bu yüzden orada hiçbir zaman dizel trenleri bile olmadı, o

trains there that it was uh you

the last train there was it was a steam train yes so just after that of course the railway

son tren sendin, buharlı trendi evet, bundan hemen sonra tabii ki tren

station closed the the the railway line was torn up so it all went but the the railway

istasyonu kapandı demiryolu hattı parçalandı yani her şey gitti ama tren

station you can still see it and apparently part of the platform is also still visible

istasyonunu hala görebiliyorsunuz ve görünüşe göre platformun bir kısmı da

somewhere but i but i think you have to look very carefully because it's underneath lots

bir yerlerde hala görünüyor ama bence çok dikkatli bakmanız gerekiyor çünkü

of sometime in their last 50s bushes early 60s there was a a massive campaign i can't

çoğu zaman son 50'li yılların çalılarının altında 60'ların başında orada çok büyük bir kampanyaydı,

remember his name now there was a it was it was dr beeching beaching dr beeching was put

şimdi adını hatırlayamıyorum, öyle bir şey vardı ki, dr beeching beaching idi, dr beeching,

in charge of the uh the regulizing or deregulating the railway lines and because of that they

uh, demiryollarının düzenlenmesinden veya serbestleştirilmesinden sorumluydu ve bu nedenle

they decided to also make cutbacks so many railway stations many railway lines actually

onlar da kesintiler yapmaya karar verdiler. birçok tren istasyonu birçok demiryolu hattı fiilen

closed and this was at a very crucial time because of course diesel was starting to be

kapandı ve bu çok önemli bir zamandı çünkü tabii ki dizel de kullanılmaya başlandı ve

used as well so around the 1960s there was a big transition taking place so many railway

1960'larda büyük bir geçiş gerçekleşti, bu yüzden birçok tren

stations closed many railway lines were dismantled they were taken to pieces including the one

istasyonu kapandı birçok demiryolu hattı söküldü. buradaki de dahil olmak üzere parçalara ayrıldı,

here in much wenlock it was closed and that picture that you just saw i will show you

wenlock'ta kapandı ve az önce gördüğünüz o resmi size

again very quickly that's the last ever passenger train leaving much wenlock and you can see

çok hızlı bir şekilde tekrar göstereceğim, bu wenlock'tan çok fazla ayrılan son yolcu treni ve

there are lots of people there waving goodbye as it steams away of course um in this country

orada veda eden birçok insan olduğunu görebilirsiniz. buhar uzak tabii ki bu ülkede

uh railway lines were the predominant means of transport in those years but of course

uh demiryolu hatları o yıllarda baskın ulaşım aracıydı ama tabii ki

they were building roads and people were getting cars and buses so the railway lines became

yollar inşa ediliyordu ve insanlar araba ve otobüs alıyordu, bu nedenle demiryolu hatları

very unprofitable so they had to make considerable cut backs yes uh you know people have debated

çok kârsız hale geldi ve bu nedenle önemli kesintiler yapmak zorunda kaldılar evet uh, insanlar

this over many years because of course it's very difficult now to leave a place like much

bunu uzun yıllardır tartışıyorlar, çünkü tabii ki artık wendlock ve diğer birçok küçük kasaba gibi bir yeri terk etmek çok zor,

wendlock and many other small towns unless you've got a car especially in the countryside

özellikle kırsal kesimde bir arabanız yoksa,

in the countryside because a lot of the bus services have now been cut so unless you drive

çünkü birçok otobüs seferi var. şimdi kesildi yani araba kullanmazsan

you're pretty much stuck here unless you get a taxi do you want to see another interesting

buraya takılıp kalırsın taksiye binmezsen başka ilginç bir fotoğraf görmek ister misin

photograph uh well we're looking at photographs of much wenlock as you know quite often i

uh pekala wenlock fotoğraflarına bakıyoruz biliyorsun sık sık

will do my live streams from the the town square in much wenlock would you like to see

canlı yayınlarımı yapacağım Wenlock'taki kasaba meydanından,

what the town square used to look like go on before they modernized it so here it is

kasaba meydanının modernize edilmeden önce nasıl göründüğünü görmek ister misiniz, yani

this is actually the town square in much wenlock look at that how different it looks blimey

burası aslında Wenlock'taki kasaba meydanı, bakın ne kadar farklı görünüyor, bu

so that is so different so you can see there are no shops there so that the only shop you

yüzden bu o kadar farklı ki orada hiç dükkan olmadığını görebiliyorsunuz yani görebileceğiniz tek dükkan

can see is actually the white building on the right but everything else is isn't there

aslında sağdaki beyaz bina ama diğer her şey orada değil mi

there's a car in the square yes so this actually used to be a car park the main square in much

meydanda bir araba var evet yani bu aslında eskiden bir wenlock'taki ana meydan

wenlock used to actually just be a parking space it's true and you can see there is a

eskiden sadece bir park yeriydi bu doğru ve

little red telephone box there and to give you an idea where i normally stand if you

orada küçük kırmızı bir telefon kulübesi olduğunu görebilirsiniz ve size normalde nerede durduğum hakkında bir fikir vermek için

look to the right you can see a small vars and also it looks like a refuse bin a little

sağa bakarsanız bir küçük çeşitler ve ayrıca bir çöp kutusu gibi görünüyor küçük bir

rubbish bin that is where i normally stand when i'm doing my live streams but look how

çöp kutusu canlı yayınlarımı yaparken normalde durduğum yer ama bak ne kadar

different it looks look how different the appearance is there's no shops there i wonder

farklı görünüyor bak ne kadar farklı görünüm orada dükkan yok merak ediyorum

what that shop is there on the right it looks like a clothes shop that used to be the post

o dükkan ne orada sağda bir giyim mağazası gibi görünüyor,

office so originally in much wenlock that building was actually used as the post office

eskiden postaneydi, o kadar wenlock'ta o bina aslında postane olarak kullanılıyordu

but now it sells clothes and it still does so that still is a clothes shop that particular

ama şimdi giysi satıyor ve hala satıyor, bu yüzden o dükkan hala bir giyim mağazası

shop so there it was so this i think this photograph was taken in the mid 70s the mid

işte oradaydı, sanırım bu fotoğraf 70'lerin ortalarında 1970'lerin ortalarında çekildi,

1970s so you can see it's changed a lot of course the clock is still there i think that's

bu yüzden çok değiştiğini görebilirsiniz tabii ki saat hala orada bence bu

a vauxhall nova is it if anybody knows cars i think that's a small vauxhall i think it's

bir vauxhall nova arabaları bilen biri varsa bence bu bir küçük vauxhall bence

a nova okay so that could be yes that's late 70s early 80s maybe even so just before they

bir nova tamam yani bu olabilir evet 70'lerin sonu 80'lerin başı belki de öyle bile olsa

started to renovate and refurbish the square in much wenlock so it used to be a park a

meydanı çok wenlock'ta yenilemeye ve yenilemeye başlamadan hemen önce yani eskiden bir parktı bir

parking space do you know the date mr duncan i don't know but i think it was i think it

park yeriydi tarihi biliyor musunuz bayım Duncan bilmiyorum ama sanırım

was the the mid mid or maybe late 70s just before they decided to build some new lovely

70'lerin ortaları ya da sonlarıydı, yeni güzel dükkanlar inşa etmeye karar vermelerinden hemen önceydi

shops and then they made the whole area in the square they they allowed people just to

ve sonra tüm alanı meydanda yaptılar ve insanların sadece yürümesine izin verdiler.

walk around there it became a pedestrianized area what are we doing for the rest of this

oralar trafiğe kapalı bir alan haline geldi bu dersin geri kalanında ne yapıyoruz

lesson mr duncan well we have the sentence game coming up of course isn't that great

bay duncan pekala önümüzde bir cümle oyunu var elbette o kadar da iyi değil

also i suppose we should also address the one thing we haven't really mentioned and

ayrıca sanırım gerçekten bahsetmediğimiz bir şeyi de ele almalıyız ve

that is my appearance yes well you're happy well i'm happy i don't know why you're pulling

bu benim görünüşüm evet sen mutlusun ben mutluyum neden suratını asıyorsun bilmiyorum

your face well i was pulling my face because i'm not sure we wanted to talk about it but

ben yüzümü asıyordum çünkü bunun hakkında konuşmak istediğimizden emin değilim ama

anyway i'm only joking yes you are beardless yes you are back to shaving yes uh and a few

neyse ben' sadece şaka yapıyorum evet sakalsızsın evet tıraş olmaya geri döndün evet uh ve birkaç

people have uh yes so it's gone my beard has is no more that's what it used to look like

kişi oldu uh evet bu yüzden sakallarım artık yok eskisi gibi değil

and that's what you look like now in fact if i'm really clever i might be able to get

ve şimdi böyle görünüyorsun aslında eğer ben' Gerçekten zekiyim,

this to appear over my face so we can have a before and after let's see let's see if

bunu yüzüme yansıtabilirim, böylece öncesi ve sonrası olabilir, bakalım

we can do that well interesting yes go on mr duncan okay steve let's just see if i can

bunu iyi yapıp yapamayacağımızı görelim ilginç evet devam et Bay Duncan tamam Steve, bakalım

do it because it might not work okay so now we put that over my face come on come on mr

yapabilir miyim çünkü işe yaramayabilir o yüzden şimdi onu suratıma koyalım hadi hadi bay

duncan you can do it i can do it i know i can do it there it is it looked fine before

duncan yapabilirsin ben yapabilirim biliyorum orada yapabilirim sen görmeden önce güzel görünüyordu bence

you see i think probably on camera the beard looks better but in real life the beard looks

muhtemelen kamerada sakal görünüyor daha iyi ama gerçek hayatta sakal berbat görünüyor, bu

awful

so i think quite often beads look better maybe on camera but in real life it looked awful

yüzden çoğu zaman boncukların belki kamerada daha iyi göründüğünü düşünüyorum ama gerçek hayatta berbat görünüyordu,

i didn't like it and i'm glad it's gone and in fact it was causing you problems because

hoşuma gitmedi ve gittiğine sevindim ve aslında sana sorun yaratıyordu çünkü

you had all sorts of sores uh underneath from where the dye had in fact damaged the skin

sen boyanın aslında cilde zarar verdiği yerden her türlü yara vardı,

you told me your face was bleeding yes well i had all sorts of burns they were like burns

bana yüzünün kanadığını söyledin evet pekala bende her türlü yanık vardı,

on my face from the hair dye so i was i was making my my beard look darker as you can

yüzümde saç boyasından yanık gibiydiler, bu yüzden ben de yapıyordum sakalım fotoğraftan da görebileceğiniz gibi daha koyu görünüyor işte

see from the photograph there it is look again so there is you see so that's before i shaved

tekrar bakın yani işte görüyorsunuz traş olmadan önceydi

and this is now it's like magic satorino going back to that picture of wenlock square okay

ve bu şimdi sihirli satorino gibi wenlock meydanındaki o resme geri dönüyor tamam

satorino says and she must be better at identifying cars than me she says that must be from the

satorino diyor ve o daha iyi olmalı arabaları benden ayırt ederken bunun 1980'lerden olması gerektiğini söylüyor

1980s because there is an old opel corsa oh so yes opal in the uk was vauxhall okay um

çünkü eski bir opel corsa var oh yani evet opal İngiltere'de vauxhall'dı tamam um

i think it was opal in germany but in in the uk we called the same car a vauxhall so i

sanırım almanya'da opaldi ama İngiltere'de aynı arabaya vauxhall adını verdik bu yüzden

thought and it was a call i thought it was a nova but it could be a courser which is

düşündüm ve bu bir çağrıydı, bunun bir nova olduğunu düşündüm ama

a slightly bigger version so i i mean looking at that mr duncan i think that's 1980s really

biraz daha büyük bir versiyon olan bir yarış arabası olabilirdi, bu yüzden o Bay Duncan'a baktığımda bunun 1980'ler olduğunu düşünüyorum gerçekten

definitely okay i'll try and find out because that car is definitely not from the 70s so

kesinlikle tamam deneyeceğim ve öğreneceğim çünkü bu araba kesinlikle 70'lerden değil, bu yüzden

there it is again so i can only see one of the cars clearly though i can't see any of

yine orada, bu yüzden arabalardan yalnızca birini net bir şekilde görebiliyorum, ancak arabaların hiçbirini göremiyorum,

the cars just that one saturino says it's a corsa series two oh okay so did you used

sadece bir saturino bunun bir corsa serisi olduğunu söylüyor iki oh tamam, eskiden

to own one of those maybe that is definitely an 80s car because that'll be front wheel

sahip miydin? bunlardan biri belki de kesinlikle 80'lerin arabası çünkü bu önden çekişli olacak

drive uh so very so they probably the builders were moving in the next day after that photo

uh çok çok bu yüzden muhtemelen inşaatçılar o fotoğraftan sonraki gün hareket ediyorlardı

yes i think it was renovated um jamila thank you very much she says i look 45. that's nice

evet sanırım yenilenmiş um jamila çok teşekkür ederim diyor ben bak 45. bu güzel

and everyone was saying that i look much younger now you do since my beard has made that comment

ve herkes şimdi çok daha genç göründüğümü söylüyordu, çünkü sakalım o yorumu yaptı

uh and prolinku anon says why don't you go to the place where the steam train is and

uh ve prolinku anon neden buharlı trenin olduğu yere gidip

make a lesson good idea good idea yes and then you can make a lesson there and uh then

bir ders yapmıyorsun diyor iyi fikir iyi fikir evet ve sonra orada bir ders yapabilirsin ve sonra

interpose the two pictures into pose and then we can see the difference you mean do a comparison

iki resmi poz haline getirebilirsin ve sonra demek istediğin farkı görebiliriz bir karşılaştırma

yes to a comparison between then and now that's a good idea that is a brilliant idea the only

evet o zaman ve şimdi arasında bir karşılaştırma yapmak için bu iyi bir fikir bu harika bir fikir tek

problem is we can't go anywhere at the moment unless we have a good reason so if mr steve

sorun şu ki, iyi bir nedenimiz olmadığı sürece şu anda hiçbir yere gidemeyiz, yani eğer bay steve

and myself are dancing and having fun on the railway line the police will come along and

ve ben demiryolu hattında dans edip eğleniyorsak polis gelip

say hello what's going on here then oh you should be at home we are now in lockdown do

merhaba der, burada neler oluyor, o zaman oh, orada olmalısın evde şu an tecrit altındayız

you have a good reason for dancing around and having fun with your camera yes and i

etrafta dans etmek ve kameranızla eğlenmek için iyi bir nedeniniz var mı evet ve ben de evet

will say yes we are journalists we are well-known mega stars on youtube and we are we are bringing

diyeceğim biz gazeteciyiz youtube'da tanınmış mega yıldızlarız ve

english to the world and he will say i'm sorry we're going to have to arrest you and then

dünyaya ingilizce getiriyoruz ve Üzgünüm, seni tutuklamak zorunda kalacağız diyecek ve sonra

they take us to the police station but then you can make a video in the police station

bizi karakola götürüyorlar ama o zaman karakolda bir video çekebilirsin

yes and that would be very interesting for our viewers as long as they don't take my

evet ve bu izleyicilerimiz için çok ilginç olurdu.

camera and my mobile phone off me yes uh quite a few people are coming out now and admitting

kameramı ve cep telefonumu benden alma evet uh epeyce insan şimdi çıkıp

that they prefer you without the beer ah you see jesus said that during the week marietta

seni birasız tercih ettiklerini itiraf ediyorlar

i got a lot of people saying mr duncan why have you got rid of your beard do we love

neden sakalını bıraktın

your beard so much it is the most wonderful beard we've ever seen well i mean you may

sakalını çok mu seviyoruz sakalını şimdiye kadar gördüğümüz en harika sakal yani

grow it back at some point uh so yes maybe we will see how much of the finds uh a thousand

bir noktada tekrar uzatabilirsin yani evet belki bakarız ne kadarını bulur uh bin

pounds i think yes and i think also if you're having a party or something like that i think

pound bence evet ve bence ayrıca bir parti veya benzeri bir şey veriyorsanız bence

it's ten thousand pounds so if you get caught breaking any of the rules during lockdown

on bin pound yani tecrit sırasında herhangi bir kuralı çiğnerken yakalanırsanız

you are heavily fined you are punished i don't think you go to prison because that that's

ağır bir şekilde para cezasına çarptırılırsınız cezalandırılmazsınız hapse girdiğini düşünüyorsun çünkü bu

kind of making things worse really isn't it wouldn't it be interesting to get arrested

işleri daha da kötüleştiriyor gerçekten değil mi tutuklanmak ve

and then have your camera on you and make a phone make it make a video uh of the policemen

sonra kameranı yanına alıp bir telefon yapmak onu tanıdığın polislerin videosunu çekmek ilginç olmaz mıydı onların

you know with their with their big helmets on just you to mention the policeman's helmet

büyük kaskları var sadece polisin kaskından bahsetmek için sen sırada

well you know what's next mr duncan at least he didn't mention at least you didn't mention

ne olduğunu biliyorsun bay duncan en azından bahsetmedi en azından

his trenching have you ever been arrested yes yes i haven't i've never been arrested

onun siperinden bahsetmedin hiç tutuklandın mı evet evet tutuklanmadım

ever in my life well not you haven't lived not in this country anyway i won't say what

hayatımda hiç tutuklanmadım peki hayır sen bu ülkede yaşamadın zaten suçun ne olduğunu söylemeyeceğim

the crime was

we all know we all we all know about your your your pest events in your childhood when

hepimiz biliyoruz hepimiz biliyoruz senin hakkında

you were you mean my crime of passion you were going off the rails oh off the rails

tutku suçum raydan çıkıyordun raydan çıkıyordun o

that relates to that photograph of the railway line if you go off the rails it means you

demiryolu hattının o fotoğrafıyla ilgili raydan çıkıyorsan bu,

lose control of your behaviour or your actions you go off the railway off the rails yes we've

davranışlarının veya eylemlerinin kontrolünü kaybediyorsun demektir demiryolundan raydan çıkıyorsun evet biz

all gone off the rails you've got to live haven't you when you're younger i mean no

Her şey raydan çıktı, yaşamak zorundasın, gençken bir zararı olmadı değil mi?

harm came of it no except for the poor shopkeeper who went out of business a week later because

all of his stuff had been stolen that's not true mr duncan i can't believe that's not

çalıntı bu doğru değil bay duncan bunun

true did your mum spank you oh i've been spanked many times since then was your bottom cherry

doğru olmadığına inanamıyorum annen sana şaplak mı attı oh o zamandan beri birçok kez şaplak yedim popon

red like a sports car it was the other night but we won't go into that

bir spor araba gibi kiraz kırmızısıydı geçen geceydi ama girmeyeceğiz bu arada

you're the only person laughing by the way good right what's next move on

gülen tek kişinin sen olduğunu iyi tamam sıradaki

you normally have lots of stuff to talk about no there's nothing so my beard has gone mr

hamlen ne normalde konuşacak çok şeyin var

steve was shocked he was surprised he could not believe it it's a joke alexander it's

bu

a joke it's a joke although i have been arrested i had something lovely to eat just before

bir şaka bu bir şaka tutuklanmış olmama rağmen bugünün canlı yayınına başlamadan hemen önce güzel bir şeyler yedim

starting today's live stream something i discovered about three weeks ago have you ever heard

yaklaşık üç hafta önce keşfettiğim bir şey

of brioche brioche sounds very poo she's very posh it's beautiful french bread and i had

börek börek sesini çok kaka gibi duydunuz mu o çok şık güzel fransız ekmeği ve yedim

one of these just before i started today's live stream and all i can say is i am absolutely

Bunlardan biri, bugünkü canlı yayına başlamadan hemen önce ve tek söyleyebileceğim,

in love with this bread it is the most amazing bread it's very soft soft bread but also it's

bu ekmeğe kesinlikle aşığım, en harika ekmek, çok yumuşak, yumuşak bir ekmek ama aynı zamanda

very sweet because it has lots of butter inside so it's actually bread that's made with butter

çok tatlı çünkü içinde bol miktarda tereyağı var, bu yüzden aslında tereyağlı

flour and everything else eggs i think yes i think eggs are in there as well it's lovely

un ve diğer her şeyle yapılan ekmek yumurta bence evet bence yumurta da orada çok güzel

well lewis is here yes so louis brioche is it what is it a high-class bread in france

lewis burada evet yani louis börek fransa'da birinci sınıf ekmek nedir

i think it is because in the uk if you say that you're eating brioche then that's a sign

bence çünkü börek yediğini söylersen, o zaman bu, Birleşik

of very high class living in the uk and only posh people in the uk would say oh i had brioche

Krallık'ta çok yüksek sınıfta yaşadığının bir işaretidir ve yalnızca Birleşik Krallık'taki lüks insanlar oh, kahvaltıda börek yedim, bu arada

for breakfast you're obsessed with class by the way everything everything i do you always

sınıfa takıntılısın, yaptığım her şey Bunu her zaman

compare it to to whether or not posh people do it but if somebody said to you oh uh you

sosyetik insanların yapıp yapmadığıyla karşılaştırırsın ama biri sana ah uh

know before you bought bought this bread okay somebody said oh have you tried brioche well

bilirsin sen almadan önce bu ekmeği aldın tamam biri dedi ki ah börek denedin mi bende

i've got oh come for dinner we've got brioche well i've heard of it i have heard of it it's

var oh yemeğe gel bizde var börek iyi duymuştum duymuştum

in fact they have it we had some of it when we were in paris they actually served some

aslında onlarda var biz paris'teyken bir kısmını yemiştik aslında şirketinizin bizi götürdüğü

brioche tours to one of the restaurants that they that your company took us to is it seen

restoranlardan birine bazı börek turları yaptılar mı

as a posh bread in france or is it just ordinary bread well lots and lots of different types

fransa'da lüks bir ekmek olarak mı görülüyor yoksa sadece sıradan bir

of bread as well in france because france is the the birthplace of lots of wonderful

ekmek mi?

types of bread and now i feel so hungry thinking about it well i had some friends in birmingham

birmingham'da bazı arkadaşlarım vardı

okay well i still they are still friends they are still friends i'm glad you've sorted that

tamam ben hala onlar hala arkadaş onlar hala arkadaş bunu çözdüğüne sevindim

out well there was a couple and then they split up so they split up now but the one

bir çift vardı ve sonra ayrıldılar bu yüzden şimdi ayrıldılar ama biri

was from france okay but actually it was from french guyana and his mother had a house on

fransa'dandı tamam ama aslında fransız guyanalıydı ve annesinin paris'in varoşlarında bir evi vardı

the outskirts of paris and we used to travel there on holiday okay occasionally actually

ve biz oraya tatile giderdik tamam ara sıra aslında

it was when you were in china okay and uh i was lonely so i went on holiday with my

sen çin'deyken tamam ve uh yalnızdım bu yüzden arkadaşlarımla tatile gittim

friends in birmingham to their house in paris the other outskirts of paris and it was near

birmingham'ı paris'in diğer varoşlarındaki evlerine ve

this little village and we used to we used to uh walk in in the mornings to a lovely

bu küçük köyün yakınındaydık ve biz sabahları uh güzel

blue lingerie and that gorgeous bread great big crusty rolls of bread bring them back

mavi iç çamaşırlarına giderdik ve o muhteşem ekmeğin büyük büyük huysuz ekmek ruloları onları geri getirirdi

and eat them

ve onları ye o

that's why they call it french bread probably i know i used to like going there every every

yüzden fransız ekmeği diyorlar muhtemelen biliyorum eskiden her sabah oraya gidip

morning and getting the bread because you've got to eat it because it goes off very quickly

ekmeği almaktan hoşlanırdım çünkü çok çabuk bozulduğu için yemelisin evet

yes anyway but is louis here is brioche posh bread in france or is it just ordinary bread

yine de ama louis burada börek posh ekmeği fransa mı yoksa sadece sıradan ekmek mi,

i did actually mention this during the week as well and and it is widely available not

bundan hafta boyunca da bahsetmiştim ve ve

only in france but also around the world quite often if you have a meal they will give you

sadece fransa'da değil, aynı zamanda dünyanın her yerinde yaygın olarak bulunur, yemek yerseniz size

a little slice of brioche to go with your salad or maybe if you have a bread selection

gitmeniz için küçük bir dilim börek verirler. salatanızla veya belki bir ekmek seçiminiz varsa,

which is even better for me and that's another thing i love about france and going to paris

bu benim için daha da iyi ve bu, Fransa ve Paris'e gitmeyle ilgili sevdiğim başka bir şey,

is there is so much bread so many different types of bread florence just made her bread

çok fazla ekmek var, çok farklı ekmek türleri floransa ekmeğini yaptı

oh uh people are always cooking and doing things when they're on the livestream i think

oh uh insanlar onlar canlı yayındayken her zaman yemek pişirip bir şeyler yapıyor bence

i think we are a good influence we are good to have on in the background so not not everyone

biz iyi bir etkimiz var arka planda iyi bir etkimiz var bu yüzden herkes

watches us not everyone looks at our beautiful faces quite often people will listen to us

bizi izlemiyor herkes güzel yüzümüze bakmıyor oldukça sık insanlar bizi dinleyecek

whilst they're doing something else maybe going to the toilet or we have the sentence

onlar başka bir şey yaparken belki tuvalete gidiyorlar ya da yakında bir cümle

game coming soon hello tomec and uh maria maria and also uh jimmy jimmy and yeah and

oyunumuz var merhaba tomec ve uh maria maria ve ayrıca uh jimmy jimmy ve evet ve

you're yes as well lewis will you answer my question please pretty please well is brioche

sen de evet lewis soruma cevap verir misin lütfen güzel lütfen iyi börek

a posh bread in france or is it just ordinary bread because here it's seen as er brioche

fransa'da lüks bir ekmek mi yoksa sadece sıradan ekmek mi çünkü burada er börek olarak görülüyor

oh but but all bread all bread is very special in france eating eating is one of the most

oh ama bütün ekmekler fransa'da bütün ekmekler çok özeldir yemek yemek yemek yemek,

amazing things to do if you are in paris because the french love eating very much if you sit

paris'teyseniz yapılacak en harika şeylerden biridir çünkü fransızlar yemek yemeyi çok sever

down with a french family it's six o'clock in the evening i can guarantee that you will

bir fransız ailesiyle oturursanız akşam saat altıda akşam

still be eating your your supper or your evening meal at around about midnight how do you know

yemeğinizi veya akşam yemeğinizi gece yarısı civarında yemeye devam edeceğinizi garanti edebilirim,

the meals go on for a very long time the french are well known for their long meals so the

yemeklerin devam ettiğini nasıl anlarsınız çok uzun bir süredir fransızlar uzun yemekleriyle tanınırlar bu yüzden

meals are very important especially in family in the family and that's of course why there

yemekler özellikle ailede ailede çok önemlidir ve bu yüzden paris'te de bu

are so many restaurants around as well in paris i want to go back to paris can mr steve's

kadar çok restoran var tabii ki paris'e geri dönmek istiyorum can bay steve's

company please give us another holiday i don't think that's going to happen anytime soon

şirket lütfen bize başka bir tatil verin bunun yakın zamanda olacağını sanmıyorum

can we have another free holiday to paris the company i'm working for is struggling

paris'e başka bir bedava tatilimiz olabilir mi çalıştığım şirket

at the moment okay i won't go into that but you probably you probably shouldn't have said

şu anda mücadele ediyor tamam buna girmeyeceğim ama muhtemelen siz muhtemelen

eve that even well i've never revealed the company that i work for so no there's no problem

Eve öyle dememeliydim ama çalıştığım şirketi hiç açıklamadım o yüzden hayır orada bir sorun yok

there but your company knows who you work for they're not watching uh ordinary bread

ama senin şirketin kimin için çalıştığını biliyor izlemiyorlar uh sıradan ekmek

says joe and gigi it's just ordinary bread but here it's seen as as having an attachment

joe ve gigi diyor bu sadece sıradan ekmek ama burada züppe bir değer eki olarak görülüyor

of snob value i don't know why it is though isn't it it is because it's got a french name

neden bilmiyorum ama fransızca bir adı olduğu için değil mi

yeah it's like if you say somebody mentioned french cheese is here and how many different

evet sanki birisi fransız peyniri burada ve kaç tane var demişsiniz gibi

uh types of cheese there are in france yes and if you you know if you were to buy french

fransa'da peynir çeşitleri var evet ve eğer fransız

cheese that again anything that we buy from france here food wise is seen as you would

peyniri alacaksanız, yine burada fransa'dan aldığımız herhangi bir şeyi gıda açısından göreceğimizi biliyorsanız,

be you know a level above everybody else so if you brought gruyere gruyere i've got some

herkesten bir seviye daha iyi bilirsiniz, bu yüzden gruyere gruyere getirdiyseniz bende biraz

gruyere cheese it's all sort of you know you never say people would never put that french

gruyere peyniri var o çok naziksiniz bilirsiniz asla insanlar sizi etkilemeye çalışmadıkça o fransızca kelimeyi asla cümleye koymazlar demeyin evet yani

word into a sentence unless they were trying to impress you yes so you're talking about

people who are pretentious but people do that they drop in french words like like our neighbour

gösterişçi insanlardan bahsediyorsunuz ama insanlar bunu yapıyor düşürüyorlar fransızca kelimelerle, eskiden

who use who used to live around here she was very pretentious everything was posh everything

burada yaşayanları kullanan komşumuz gibi, çok gösterişliydi, her şey gösterişliydi, her şey

was the latest everything was very expensive she had to tell everyone about that kareem

son modeldi, her şey çok pahalıydı, bunu herkese anlatmak zorundaydı kareem,

says that the spanish people the meal is even later oh uh so even more relaxed and laid

İspanyolların yemeğin daha da geç olduğunu söylüyor oh uh bu yüzden daha rahat ve rahatım bu hoşuma

back i like that well um i used to work for a french company okay and uh we used to visit

gitti um eskiden bir fransız şirketinde çalışıyordum tamam ve uh

the head office from time to time okay and when we did and we went for lunch their lunch

zaman zaman merkez ofisi ziyaret ederdik tamam ve yaptığımızda ve öğle yemeğine gittiğimizde öğle yemeği

breaks went on for about two hours i like it uh where yes but then they work for later

molaları sürüyordu. yaklaşık iki saat hoşuma gitti evet ama sonra daha sonra çalışıyorlar daha sonra

they work until later so we get what half an hour for lunch but whenever we went out

çalışıyorlar bu yüzden öğle yemeği için yarım saat alıyoruz ama ne zaman öğle

for lunch there it went on for about two hours two hours lunch i like that i'm talking 20

yemeği için dışarı çıksak yaklaşık iki saat sürdü öğle yemeği iki saat hoşuma gitti ben 20

years ago so maybe things have changed but that lifestyle in france uh has been put under

yıl öncesinden bahsediyorum, bu yüzden belki bir şeyler değişti ama Fransa'daki bu yaşam tarzı,

people are trying to make reforms aren't they i think the government out there to change

insanlar reform yapmaya çalışıyorlar, bence hükümet

the way of life and people are fighting against it and i think you should well the french

yaşam biçimini değiştirmek için orada değil mi ve insanlar buna karşı savaşıyor ve Bence sen de Fransız

government the french government have not had much success with keeping the gotta believe

hükümetinin Fransız hükümetini tutma konusunda fazla bir başarısı olmadı İnanmalıyım

it wait there steve

orada bekle Steve bekle

wait there we're there a moment i was saying something then see i i love i love the fact

oradayız bir an bir şey söylüyordum sonra bak

steve has absolutely no concept of when one person is talking you don't say anything else

Steve'in kesinlikle hiçbir konsepti olmadığı gerçeğini seviyorum bir kişi konuşurken başka bir şey söylemezsin o kişi

until they've stopped like like this well just carry on i've stopped now yes i always

bu şekilde susana kadar devam et şimdi sustum evet her zaman

made a point of it you needn't have done what i said is not important come on carry on Louis

bir noktaya değindim benim dediğimi yapmana gerek yok önemli değil hadi devam et Louis

is going anyway

nasılsa gidiyor

he's going to have some brioche okay what what made you surprised pedro just said where

biraz çörek yiyecek tamam seni ne şaşırttı Pedro dedi ki

are flags of the world oh you missed them you missed them you missed them you should

dünyanın bayrakları nerede ah onları özledin onları özledin onları özledin

have been here on time three o'clock no pedro i think was here earlier then i think he went

saat üçte burada olmalıydın hayır pedro sanırım daha önce buradaydı sonra sanırım gitti

off mm-hmm and now he's come back and he's missed flags at the moment three o'clock three

mm-hmm ve şimdi geri geldi ve şu anda saat üçte bayrakları kaçırdı ben

o'clock i'll have to watch it after we finish you have to be here at three o'clock to see

bitirdikten sonra izlemem gerekecek sen olmak zorundasın saat üçte

those flags of the world bye lewis we are going to play the sentence game in a moment

dünyanın bayraklarını görmek için güle güle lewis birazdan cümle oyunu oynayacağız

saturino likes palatone bread rosetta i like i like the sound of cochia i like the sound

saturino palatone ekmeği rosettayı seviyorum cochia'nın sesini seviyorum

of that panelo and sardar nuolo i'm sure i pronounced that wrong but any bread to be

o panelo ve sardar nuolo'nun sesini seviyorum i yanlış söylediğime eminim ama dürüst olmak gerekirse herhangi bir ekmek herhangi bir

honest any bread any type of bread i will eat it i will stick it in my mouth pedro is

ekmek herhangi bir ekmek yiyeceğim onu ​​ağzıma sokacağım pedro

in the kitchen oh okay may i suggest that you get a television in your kitchen television

mutfakta oh tamam mutfağa televizyon almanı önerebilir miyim televizyon

or or whatever device you're watching mr duncan on take it into your kitchen just just just

veya ya da mr duncan'ı hangi cihazda izliyorsanız mutfağınıza götürün

take your mobile phone or or if you have a tablet device or a laptop just put it in your

cep telefonunuzu alın ya da tablet bilgisayarınız ya da dizüstü bilgisayarınız varsa mutfağınıza koyun

kitchen and then turn the volume turn the sound right up and then you can enjoy the

ve ardından sesi açın sesi tam açın ve o zaman

flanks of the world now pedro says he was in the bathroom which is it well if you went

dünyanın yan taraflarının tadını çıkarabilirsin şimdi pedro banyoda olduğunu söylüyor ki bu iyi mi

to the bathroom i hope you washed your hands before going into the kitchen yes i don't

tuvalete gittiysen umarım mutfağa gitmeden önce ellerini yıkamışsındır evet

want to know really i don't want to know pedro whatever you were doing in the bathroom please

gerçekten bilmek istemiyorum Pedro'yu bilmek istemiyorum, banyoda ne yapıyordun lütfen

keep it to yourself bette davies eyes is going as well she had bette davis eyes let's play

kendine sakla, Bette Davies'in gözleri de gidiyor, onun da Bette Davis gözleri vardı, hadi

flags of the world shall we again not flags of the world the sentence game the sentence

flags of the world oynayalım mı, yine flags of the world cümle oyunu cümle

game i'm getting confused i think i think my do you remember the fable of samson

oyunu i kafam karışıyor sanırım sanıyorum samson masalını hatırlıyor musun

oh yes with the long hair he had long hair and then delilah came along and cut his hair

oh evet uzun saçlı uzun saçları vardı ve sonra delilah gelip saçını

off and he lost all of his strength well i think i think my my ability to do this was

kesti ve tüm gücünü iyiden iyiye yitirdi sanırım sanırım benim bunu yapma yeteneği

in my beard i think i think i developed some sort of superpower but then i shaved my beard

sakalımdaydı sanırım bir çeşit süper güç geliştirdim ama sonra sakalımı kazıdım

off and now i've lost it it's gone i'm like superman when they took his powers away do

ve şimdi onu kaybettim gitti süpermen gibiyim onun güçlerini ellerinden aldıklarında

you remember when they took his powers away but they didn't really take it away because

hatırlıyor musun ne zaman güçlerini elinden aldı ama gerçekten almadılar çünkü

he did a switcheroo he he he had them on the outside and he was inside but he switched

bir değişiklik yaptı, onları dışarıda tuttu ve o içerideydi ama gücünü değiştirdiler

it around because they thought they were taking his power away but in fact instead he took

çünkü gücünü aldıklarını düşündüler ama aslında onun yerine aldı

their power away it's brilliant fascinating yes i'm glad you enjoyed that i seem to remember

güçlerini alıp götürüyorlar, harika, büyüleyici evet, beğendiğinize sevindim,

him going all sort of weak yes he was pretending was he yes he was pretending to be weak what

onun bir şekilde zayıfladığını hatırlıyor gibiyim evet numara yapıyordu öyle miydi evet zayıfmış gibi davranıyordu neydi o

was it kryptonite that's tonight that's it the superman does not like kryptonite it's

kriptonit bu gece olan buydu süpermen bundan hoşlanmıyor kriptonit

like kryptonite to him anyway plagues are the like he's saying flags of the world i've

ona kriptonit gibi geliyor zaten vebalar onun söylediği gibi dünya bayrakları bende var

i've got flags of the world now lodged in my head it's got into your head he has as

dünya bayrakları şimdi kafamın içine yerleşmiş senin kafana girmiş o

long as that's all he gets into here we go then and we have coming up right now for your

yeter ki buraya girdiği tek şey bu biz o zaman git ve senin

entertainment and your enjoyment and your highfaluting edification we have

eğlencen, zevkin ve gurur verici eğitimin için şimdi geliyoruz,

the sentence game

cümle oyunumuz var,

i thought this might have caught tomic out uh being earlier than normal but he's wide

bunun normalden daha erken olması nedeniyle canını yakmış olabileceğini düşündüm ama o tamamen

awake

uyanık,

is it is it early we are a bit earlier than normal i think with flags of the world but

erken mi, biz biraz normalden daha erken dünya bayraklarıyla düşünüyorum ama lanet

you see damn those flags of the world even steve even steve can't stop thinking about

olsun o dünya bayraklarını görüyorsun steve bile

those flags of the world descendants game i think we are earlier than usual with the

bu dünya bayraklarını düşünmeden edemiyor torunları oyunu sanırım

sentence game we don't normally start it for another 10 minutes at least pedro's going

cümle oyunuyla her zamankinden daha erkendeyiz. Normalde 10 dakika daha başlat, en azından Pedro

there it's going you see no flags of the world he's going but they're they're what they were

oraya gidiyor, gidiyor, dünyanın bayraklarını görmüyorsun, gidiyor ama onlar

flaggers of the world if we said we'll show it again towards the end would you stay i

dünyanın bayrakçılarıydılar, eğer sonuna doğru tekrar göstereceğiz deseydik. kalırmıydın

don't think so it's off to the bathroom again yes i don't know why i don't know why pedro

sanmıyorum o yüzden tekrar tuvalete gitti evet neden bilmiyorum pedro neden

keeps going to the bathroom see you later pedro hi and also anyone else who is leaving

sürekli tuvalete gidiyor sonra görüşürüz pedro merhaba ve ayrıca giden başka kimse

i don't blame you here we go say that here we go right we have the sentence game and

yok suçla seni işte gidiyoruz diyoruz işte başlıyoruz doğru cümle oyunumuz var ve tek yapman gereken

all you have to do is tell me the missing words from the sentences it's quite easy you

bana cümlelerdeki eksik kelimeleri söylemek oldukça kolay

see it it's not too hard but then it's not too easy sometimes you have to think a little

görüyorsun çok zor değil ama sonra çok kolay değil bazen biraz düşünelim

bit about it marcia's going as well bye-bye see you later marcia look out for the look

marcia da gidiyor güle güle sonra görüşürüz marcia kendine iyi bak

out for a good sunday to everyone in the family okay this family we can all why don't we all

ailedeki herkese iyi pazarlar tamam bu aile yapabiliriz neden hepimiz

meet up do you know we ought to have like a we ought to all book a hotel somewhere really

buluşmuyoruz biliyor musun Hepimiz gerçekten bir yerde bir otel rezervasyonu yapmalıyız

and all meet up one day mr duncan's uh family around the world will organize a location

ve hepimiz bir gün Bay Duncan'ın dünyanın dört bir yanındaki ailesi bir yer ayarlayacak

a central location and then we'll all meet up how about that do we keep our clothes on

merkezi bir yer ve sonra hepimiz buluşacağız buna nasıl devam edeceğiz? giyin lütfen

please okay then that's good i'm okay then yes i like the idea of that that's a good

tamam o zaman bu iyi ben iyiyim o zaman evet bu fikri beğendim bu iyi bir

idea paris would be nice paris might be expensive yes let's find somewhere yes by the way russia

fikir paris güzel olur paris pahalı olabilir evet hadi bir yer bulalım evet bu arada rusya

never been to russia we're not paying for it can we just point out maybe youtube will

rusya'ya hiç gitmedi parasını ödemiyoruz belki youtube'un

sponsor an idea why don't you suggest it to youtube that we have like an english conference

bir fikre sponsor olacağını belirtebilir miyiz neden youtube'a bunu bir ingilizce konferansı gibi önermiyorsunuz

no no one they're not going to do that they have no interest in people who teach english

hiç kimse yapmayacaklar ingilizce öğreten insanlarla hiç ilgilenmiyorlar

unless you ha unless you're sexy valentin says what about a zoom meeting a zoo meeting

siz sürece ha seksi değilsen valentin yakınlaştırma toplantısına ne dersin hayvanat bahçesi toplantısına ne dersin oh

oh zoom yeah i keep thinking you say zoo meeting so we all go to the local zoo and meet there

yakınlaştırma evet hayvanat bahçesi toplantısı dediğini düşünmeye devam ediyorum bu yüzden hepimiz yerel hayvanat bahçesine gidip orada buluşalım

tomic wants us to cover the costs of travel we can't even cover the costs of our own travel

tomic seyahat masraflarını karşılamamızı istiyor yapamayız kendi seyahatimizin masraflarını bile karşılıyor

look yeah this isn't a real ford mustang this is all we can afford sort of little little

bak evet bu gerçek bir ford mustang değil bu paramızın yettiği tek şey küçük küçük

metal cars and that took months of saving didn't it they're little models yeah that

metal arabalar ve tasarruf aylar aldı değil mi onlar küçük modeller evet bu arada

came out of my own pocket by the way anyway it didn't come from your donations i had to

kendi cebim zaten senin bağışlarından gelmedi

save up for those little cars i had to sell my body on the street and yeah in much wenlock

o küçük arabalar için biriktirmek zorunda kaldım bedenimi sokakta satmak zorunda kaldım ve evet birçok wenlockta

i had to stand outside the spa shop and at your age you don't get much you know income

kaplıca dükkanının önünde dikilmek zorunda kaldım ve senin yaşında çok fazla

coming in i don't get that i have to give lots of refunds

geri ödeme yapmam gerektiğini anlamıyorum belki

maybe we can do it maybe we can do i know if we get lots of donations yeah we can do

yapabiliriz belki yapabiliriz biliyorum çok fazla bağış alırsak evet

a tour of the world we can go to every country in flags of the world yeah and then say oh

dünya turu yapabiliriz dünyanın bayraklı her ülkesine gidebiliriz evet ve sonra ah biz

we're at this hotel how come and then people can come and say hello how can all of your

bu oteldeyiz diyebilir ve sonra insanlar gelip merhaba diyebilir tüm fikirleriniz nasıl

ideas always cost a lot of money you never have an idea that doesn't mean bankrupting

her zaman çok paraya mal olabilir, asla bir fikriniz olmaz beni iflas ettirmek anlamına gelmez

me maybe someone will leave me a lot of money or you one day and then we'll have the funds

belki birileri bana ya da sana çok para bırakır bir gün ve sonra

to travel the world meeting everybody from our extended family what you mean someone

dünyayı dolaşacak paramız olur geniş ailemizden herkesle tanışırız ne demek istiyorsun biri

has to die so we can do it i think that's terrible what i think that might be the worst

ölmeli ki bunu yapabilelim ben bence bu korkunç bir şey bence bu

thing you've ever said yeah but you listen back later to that what you've just said yes

şimdiye kadar söylediğin en kötü şey olabilir evet ama az önce söylediğin şeyi daha sonra tekrar dinle evet

but let's assume that the person that dies has led a long healthy productive life uh

ama ölen kişinin uzun, sağlıklı, üretken bir hayat sürdüğünü varsayalım

and they wanted to die because they were elderly and it was just their time to go okay steve

ve onlar yaşlı oldukları için ölmek istediler ve tam da gitme zamanları gelmişti tamam steve

they leave us you know like millions of pounds you know that filter that you switch on sometimes

bizi terk ettiler biliyorsun milyonlarca pound gibi biliyorsun açtığın o filtre bazen bir

it stops you from saying things can you can you please switch it on because you need to

şeyler söylemeni engelliyor yapabilir misin yapabilir misin lütfen açabilir misin çünkü

do that right now the sentence game everyone here it is a sentence game all you have to

bunu şimdi yapmalısın cümle oyunu herkes burada bu bir cümle oyunu tüm

do is fill in you have to give me the missing words so here is the first one right now something

yapman gereken eksik kelimeleri bana vermek zorundasın o yüzden işte ilki şu an bir şey o bir

it from something that man is something something so this is just random words random words

şeyden bir şey o adam bir şey bir şey yani bu sadece rastgele kelimeler rastgele kelimeler

so there is the theme here something it from something that man is something something

yani burada tema var o bir şeyden bir şey o adam bir şey

and you can see there are some some letters and also you can see the the number of letters

ve bazı harfler olduğunu görebilirsin ve ayrıca harflerin sayısını da görebilirsin

so the first missing letter has four the first word has four missing letters two missing

böylece ilk eksik harfin dört tane var ilk kelimede dört eksik harf var iki eksik

letters three missing letters and four missing letters so there it is all you have to do

harf üç eksik harf ve dört eksik harf var bu yüzden yapmanız gereken tek şey bugün

is give me the answer to the first sentence game today tomex agreed that a zoom meeting

bana ilk cümle oyununun cevabını vermek

would uh like valentin might be a very good idea well that's something to think about

iyi fikir pekala bu düşünülmesi gereken

there is a problem with zoom what's that well first of all you have to pay for it

bir şey zoom ile ilgili bir sorun var ne o kadar iyi her şeyden önce bunun için para ödemeniz gerekiyor bu

so anyone who wants to use it out there would have cheap would have to yes but he's still

yüzden onu dışarıda kullanmak isteyen herkes ucuza sahip olabilir evet ama yine de

going to pay for it i wouldn't if someone said to me hello you you need to buy something

parasını ödeyecek birisi bana merhaba dese,

so you can join in on our zoom meeting our zoom meeting and i would say no i don't want

yakınlaştırma toplantımıza katılabilmen için bir şey satın alman gerekiyor ve ben de hayır,

to well not even if you wanted to see them well we there are there are other methods

istemiyorum, onları iyi görmek istesen bile hayır derdim. başka yöntemler de var sende

aren't the free methods you don't have yes but you can't yes i know but if everyone uses

olmayan ücretsiz yöntemler değil evet ama yapamazsın evet biliyorum ama herkes

different things you can't do it it becomes very confusing well that's what i'm saying

farklı şeyler kullanırsa yapamazsın çok kafa karıştırıcı oluyor yani demek istediğim bu ücretsiz olan

if we if there are other platforms that are free yes that everyone could use yes but they

başka platformlar varsa evet herkesin kullanabileceği evet ama onlar kadar iyi

don't work as well so like for example um skype doesn't work very well because if you

çalışmıyorlar yani örneğin um skype pek iyi çalışmıyor çünkü

have bad connections then everything just becomes a mess that's the problem everyone

kötü bağlantılarınız varsa o zaman her şey bir karmaşaya dönüşüyor sorun bu o

has to then have the the same level of internet connection once you have a poor internet connection

zaman herkesin aynı düzeyde internet bağlantısına sahip olması gerekir bir yerde zayıf bir internet bağlantınız olduğunda

somewhere then everything goes goes wrong it's gonna be zoom then do you gotta pay for

her şey ters gider yakınlaştırma olacak o zaman bunun için ödeme yapmanız gerekiyor mu

it i don't think it zooms i think you can get free versions anyway is there anyone is

yakınlaştırdığını düşünmüyorum ücretsiz sürümler alabileceğinizi düşünüyorum her neyse

anyone giving an answer they are they are indeed good so uh

cevap veren var mı onlar gerçekten iyiler yani uh

v tess got two words correct no sorren

v tess iki kelimeyi doğru söyledi hayır üzgünüm merhaba

hello soren oh very good can you see soren i can yes um pretty good yep yep that looks

soren oh çok iyi soren görebiliyor musun evet evet um oldukça iyi evet

to me to be very close if not right on the button yes i think you've got it spot on very

bana çok yakın görünüyor düğmenin üzerinde değilse evet bence çok iyi noktayı yakaladın

good

uh bad nose i don't think it's a bad nose this is not a bad nose but still good yes

uh kötü burun bunun kötü bir burun olduğunu düşünmüyorum bu kötü bir burun değil ama yine de iyi evet

obviously atomic held back for that one uh but as usual what happens is that a few people

belli ki atomik bunun için geri çekildi uh ama Olağan olan şey, birkaç kişinin

get one or two of the words correct and that helps other people to get the full sentence

bir veya iki kelimeyi doğru anlaması ve bu diğer insanların tam cümleyi anlamalarına yardımcı oluyor

uh yeah there we go yeah pretty good i think we've got some correct answers well florence

uh evet işte başlıyoruz evet oldukça iyi sanırım bazı doğru cevaplarımız var peki florence

says zoom is free they don't have to pay for it where they are oh well maybe sometimes

yakınlaştırmanın ücretsiz olduğunu söylüyor onlar oldukları yerde bunun bedelini ödemek zorunda değilsiniz oh pekala belki bazen

as well you can get a trial version so there can be free versions but maybe because you

bir deneme sürümü alabilirsiniz, böylece ücretsiz sürümler olabilir ama belki

pay no tax or maybe maybe that the the arrangement is different in your country but here we have

vergi ödemediğiniz için veya belki düzenleme ülkenizdeki farklı olabilir ama burada

to pay for zoom you can't use it for free unfortunately hello to the live chatters and

zoom için para ödemek zorunda kalıyoruz ücretsiz kullanamıyorsunuz ne yazık ki canlı sohbetlere merhaba ve

we have a lot of answers

bir sürü cevabımız var

thank you very much for your lovely answers here we go would you like the answer now mr

güzel cevaplarınız için çok teşekkür ederim işte başlıyoruz cevabı ister misiniz şimdi bay

cockerel is standing by here he comes

horoz burada duruyor o geldi

thank you very much mr k hello mr cockerel so someone was the first to get it completely

çok teşekkür ederim bay k merhaba bay horoz yani birisi tamamen

right yes it looks like sauron was first you are brilliant but sure i got most of them

doğru anlayan ilk kişiydi evet görünüşe göre sauron ilkti sen harikasın ama eminim çoğunu ben aldım

uh beatrice got a couple so yeah everyone's worked as a team and got it correct that man

uh beatrice bir çift aldı yani evet herkes bir takım olarak çalıştı ve doğru anladım o adam

is bad news yeah if you say somebody is bad news we haven't put the answer up yet you're

kötü haber evet eğer birinin kötü haber olduğunu söylersen cevabı henüz koymadık

getting you're getting slightly in the head am i getting ahead of yourself the answer

biraz kafanı karıştırıyorsun kendini aşıyor muyum cevap onu al

is

take it from me that man is bad news so if we describe a person as bad news what are

ben o adam kötü haber yani bir kişiyi kötü haber olarak tanımlarsak

we actually saying steve so we're saying that they are bad it's it's a bit it's a sort of

aslında ne diyoruz steve bu yüzden kötü olduklarını söylüyoruz bu biraz bu bir çeşit

um what would you how would you describe that it's a sort of well if a person is bad news

um ne dersin bunu nasıl tarif edersin peki bir insan kötü haber ise,

it means they will only bring grief and and bad things into your life if you become involved

bu onların hayatına sadece keder ve kötü şeyler getirecekleri anlamına gelir, eğer

with them is it a slang phrase yes yes it's an idiom you're bad news you are sad man's

onlara bulaşırsan argo bir ifade mi evet evet bu bir deyim sen kötü habersin üzgünsün adamın

bad news don't go out with him so that means that he'll do something to you that will upset

kötü haberi don 'onunla çık ki bu, sana bir noktada seni üzecek bir şey yapacağı anlamına gelir,

you at some point they will bring something bad into your life if you become connected

eğer onlarla bağlantı kurarsan hayatına kötü bir şey getirecek,

with them so if you involve them in your life you will have a lot of problems a lot of difficulties

yani onları hayatına dahil edersen, pek çok sorun pek çok zorluk

a bit like what happened to me with mr steve you see they they said to me they warned me

biraz Bay Steve ile benim başıma gelenler gibi, bakın bana dediler beni uyardılar

they said no that mr steve he's bad news and i had to learn the hard way and now i'm i'm

hayır dediler, Bay Steve o kötü bir haber ve ben zor yoldan öğrenmek zorunda kaldım ve şimdi ben

paying the price

bedelini ödüyorum

uh but who told you that's what i want to know

ama sana kim söyledi bunu bilmek istiyorum kim

who told you who told you i was bad news i think it was your mum probably

söyledi sana kim söyledi kötü haber sanırım

right next one oh we have another one yes another sentence game so that was the answer

sıradaki annendi oh bir tane daha var evet bir cümle oyunumuz daha var yani cevap buydu

take it from me that man is bad news do not get involved with him because you will suffer

benden al bu adam kötü haber ona bulaşma çünkü

the consequences here's another one here's our second sentence game steve we've got some

sonuçlarına katlanacaksın işte bir tane daha işte ikinci cümle oyunumuz steve

very clever people on here by the way they're answering questions that people are putting

burada çok zeki insanlar var, bu arada soruları cevaplıyorlar. koyuyoruz

okay steve we haven't had time to no we're playing the sentence game in the house we

tamam steve hayır'a vaktimiz olmadı evde cümle oyunu oynuyoruz

are that's what i mean but here we go then random words i like to something you what

demek istediğim bu ama işte başlıyoruz sonra rastgele kelimeler bir şeyi seviyorum seni

i like to something you to something nice something and something i hope this is clean

beğendiğim bir şeyi seni güzel bir şeye ve umarım bu temizdir,

even i don't care even i can't remember what this is i i i created this and i can't remember

umrumda bile değil, bunun ne olduğunu hatırlayamıyorum i i bunu ben yarattım

what the answer is i like to something you to something nice something and something

ve cevabın ne

i hope this is not i hope this is not

olduğunu hatırlayamıyorum. umarım bu

oh rude oh apparently because zoom is becoming by paying money we started downloading google

ah ayıp değildir ah görünüşe göre zoom para ödeyerek oluyor google'ı indirmeye başladık

oh google meet ah oh apparently google have their own version now called google meet is

oh google Meet ah oh görünüşe göre google'ın şimdi google Meet olarak adlandırılan kendi sürümü var

that it must be very similar to microsoft teams could well be yes so they've all done

microsoft ekiplerine çok benzer olmalı evet olabilir yani

it now because everyone is at home and everyone is working from home lots of companies now

artık hepsi yaptı çünkü herkes evde ve herkes evden çalışıyor artık birçok şirket

are trying to develop their own teams works very well we use that at work we use zoom

kendi ekiplerini geliştirmeye çalışıyor çok iyi çalışıyor bunu iş yerinde zoom

and teams there's another sentence you will never hear the end of

ve ekipler kullanıyoruz bir cümle daha var asla duymayacaksınız sonu

yes oh dear what no takers yet no no answers no answers i like to something you to to something

evet ah canım ne alıcı yok henüz hayır cevap yok cevap yok hoşlandığın bir şeye

nice something and something well if nobody gets it it's going to be up to you to remember

güzel bir şeye ve iyi bir şeye eğer kimse anlamıyorsa

what it is well i'll remember when i see the answer i've got the answer but it's down there

ne olduğunu hatırlamak sana kalmış iyi ne zaman hatırlayacağım cevabı görüyorum cevabı aldım ama orada aşağıda

it's it's underneath the table so i i can't actually remember it

masanın altında bu yüzden gerçekten

i can't i like just something you so we have t five letters we have s nine letters we have

hatırlayamıyorum sadece bir şeyi sevemem yani bizde t beş harf var bizde s dokuz harf var

n three letters and we have a five letters thomas come up with a suggestion for the first

n üç harf ve elimizde beş harf var thomas ilki için bir öneri buldu

one atomic is now oh okay then that's good hmm good so far so good i like it

atomik şimdi oh tamam o zaman bu iyi hmm şimdiye kadar iyi çok iyi

to turn you to something nice new and all right all right yes we've got two suggestions

sizi yeni ve güzel bir şeye dönüştürmeyi seviyorum ve pekala pekala evet biz'

for the first word we've got treat by tomic or we've got tempt by victoria uh yes uh thomas

ilk kelime için iki önerimiz var tomic tarafından tedavi ettik veya victoria tarafından ayartıldık uh evet uh thomas

come up with the second word i think well it's at least a suggestion for it yes so the

ikinci kelimeyi buldu bence bu en azından onun için bir öneri evet bu yüzden

first one i think i think the first one is easy to be honest i think the first word might

ilkini düşünüyorum ilk kelime kolay bence dürüst olmak gerekirse ilk kelime

be easy maybe you want to give something to someone to make them feel better maybe it's

kolay olabilir belki birine kendini daha iyi hissettirecek bir şey vermek istiyorsun belki bu

a special occasion in fact i've already said this today i've actually used a lot of this

özel bir durum aslında bunu daha önce bugün söyledim aslında kullandım bu

sentence already i've just remembered by the way i've just remembered what this is i think

cümlenin çoğunu zaten hatırladım bu arada bunun ne olduğunu yeni hatırladım

tomic's sort of

tomic'in

throwing words in there okay to help people to get the whole sentence so atomic knows

kelimeleri oraya atması tamam insanların tüm cümleyi anlamalarına yardımcı olmak için tamam o yüzden atomik

what it is i think so oh sora hamasha i like to taste you because i'm hungry yes okay we've

ne olduğunu biliyor bence çok oh sora hamasha seni tatmayı seviyorum çünkü açım evet tamam

all been there well we've all been there maybe you have steve maybe you have

hepimiz oradaydık hepimiz oradaydık belki steve belki sende var

i think people need to look at what tomex put for the first two work the first two words

bence insanlar tomex'in ilk iki iş için ne koyduğuna bakmalı ilk iki kelime

because what about mr duncan tatiana also has something there that's interesting you

çünkü bay duncan tatiana'nın da orada ilginç bir şeyi var.

have to keep that you have to make sure that if you if you go down you won't get the new

messages i am doing that i know what i'm doing mr duncan i've been doing this for about five

Bay Duncan'ı yapıyorum, bunu yaklaşık beş

years but because you see look that's tomic already said that earlier you see you see

yıldır yapıyorum ama bakın, bu tomic zaten Steve'in ne yaptığını gördüğünüzü daha önce söylediğini söyledi,

what steve does he keeps going back and looking at earlier messages yeah but then i know how

sürekli geri dönüyor ve önceki mesajlara bakıyor evet ama sonra nasıl

to get back to the recent we might have to sort this out in a moment with a fight in

döneceğimi biliyorum. son zamanlarda bunu bahçede kavga ederek bir anda halletmek zorunda kalabiliriz

the garden i'm going to challenge mr steve to a fight and mackie's getting hungry

Bay Steve'e bir kavgaya meydan okuyacağım ve Mackie acıkıyor

alessandra says better late than never i don't think that's the answer hmm interesting other

alessandra geç hiç olmamasından iyidir diyor cevabın bu olduğunu düşünmüyorum hmm ilginç diğer

yes yes we might have to give the answer because because no one is getting the answer to this

evet evet cevabı vermek zorunda kalabiliriz çünkü kimse bunun cevabını alamıyor çünkü

one

well we've got two have uh if we say uh the first time i've already said i've yes i've

ikimiz var uh dersek uh ilk kez zaten söyledim evet evet

just said treat okay is that right that is right yes and then the second word something

sadece tedavi dedim tamam bu doğru bu doğru evet ve sonra ikinci kelime bir şey

that's it

bu

ah

ah

yes rawan asks why have you changed the background well the background today is different because

evet rawan arka planı neden değiştirdin diye sorar peki bugün arka plan farklı çünkü

this is english addict you see today we are doing english addict so the background today

bu ingilizce bağımlısı bugün gördüğünüz ingilizce bağımlısı yapıyoruz yani bugün

behind me is different but tomorrow it will be back it will be back to the 28 days of

arka plan ben farklı ama yarın geri dönecek şubatın 28 gününe geri dönecek

february yes i am back tomorrow i am with you every day during this month but fortunately

evet yarın dönüyorum bu ay boyunca her gün sizinleyim ama neyse ki

next week next sunday will be the last day of february oh sorry you're very close

önümüzdeki hafta önümüzdeki pazar şubatın son günü olacak oh üzgünüm çok yakınsın

ah yeah you've just got the last word wrong because it begins with an a yes yes you are

ah evet sadece son kelimeyi yanlış anladın çünkü bir evet evet

very close you are so close you are it's like when mr steve parks his car sometimes he's

çok yakınsın çok yakınsın çok yakınsın sanki bay steve arabasını park ederken bazen o

he's very close to the other car very close except for the one time when he hit a car

diğer arabaya çok yakın yakın, wenlock'ta bir arabaya çarptığı bir sefer hariç, geri

in much wenlock he was reversing and he well that's because you were jabbering away do

geri gidiyordu ve o şey, çünkü sen gevezelik ediyordun, dikkatimi

you remember distracting me do you remember when you drove your car into another car it

dağıttığını hatırlıyor musun, arabanı başka bir arabaya sürdüğünde hatırlıyor musun,

was into it yes i do remember and everyone drove into another mercedes it made an incredibly

evet hatırlıyorum ve herkes başka bir mercedes'e bindi inanılmaz derecede

loud noise everyone came out there was no damage so i just drove off we just pretended

yüksek bir ses çıkardı herkes dışarı çıktı hasar yoktu bu yüzden sadece sürdüm fark

not to notice

etmemiş gibi yaptık

yes han you've got the right word there at the end okay that's good there we go we've

evet han sonunda doğru kelimeyi söyledin tamam bu iyi işte gidiyoruz biz

got it okay can somebody put the full sentence together please i'd like to something you

tamam anladım biri tam cümleyi bir araya getirebilir mi lütfen sana bir şey yapmak istiyorum

to so actually what's weird steve is i was saying something there and it is actually

yani aslında garip olan şey şu ki steve orada bir şey söylüyordum ve aslında

something that is correct that's that's weird i've only just realized my mistake so i was

doğru olan bir şey bu garip ben daha yeni fark ettim hata bu yüzden

saying something you see and the missing word is something sorry if i pronounced that incorrectly

gördüğünüz bir şeyi söylüyordum ve eksik kelime bir şey özür dilerim bunu yanlış telaffuz ettiysem özür dilerim bay

sorry mr duncan mr steve i really have to go now mohsen is going well we will be back

duncan bay steve gerçekten şimdi gitmem gerekiyor mohsen iyi gidiyor geri döneceğiz

well i will be back tomorrow anyway so don't worry we've got the answer map

nasılsa yarın döneceğim o yüzden yapma merak etme cevabı bulduk map

monop has put all the clues together and come up with the right answer there it is pretty

monop tüm ipuçlarını bir araya getirdi ve doğru cevabı buldu orada oldukça

good i like to treat you to something nice now and again

iyi sana ara sıra güzel bir şey ısmarlamaktan hoşlanıyorum

the answer is coming up on your screen i think we have the answer already i like to treat

cevap ekranda beliriyor sanırım bizde var Cevap zaten

you to something nice now and again so if something happens now and again it means it

sana ara sıra güzel bir şey ısmarlamayı seviyorum bu yüzden ara sıra bir şey oluyorsa bu arada sırada oluyor demektir

happens occasionally yes not always now and again sometimes occasionally not we visit

evet her zaman değil ara sıra bazen ziyaret etmiyoruz

we like to visit this town now and again we like to have every so often we like to go

bu kasabayı şimdi ve tekrar ziyaret etmeyi seviyoruz ara sıra

out to a restaurant now and again not always i think we've got time for one more we might

bir restorana gitmeyi seviyoruz ara sıra değil her zaman değil bence bir tane daha yemek için zamanımız var hatta iki tane bile sıkıştırabiliriz

even squeeze two yes now and again means not that frequently maybe i would say three two

or three times a year i would say if you wanted to put a figure on it we like to visit this

bir rakam koymak istersen derdim ki bu restoranı ara sıra ziyaret etmeyi seviyoruz

restaurant every now and again not always sometimes maybe every two or three months

her zaman değil bazen belki iki veya üç ayda bir evet işte

yes here we go here's another one steve another sentence game

başlıyoruz başka bir steve başka bir cümle oyunu

it's not a something something until we something on the something something oh i think words

bu bir şey değil bir şey ta ki biz bir şey bir şeyde bir şey oh bence kelimeler

five missing words in this sentence but it is a sentence you might use in business ah

bu cümlede beş eksik kelime var ama bu iş hayatında kullanabileceğiniz bir cümle

tomic says is every now and then equivalent to now and again yes every now and then every

now and then every now and again yeah occasionally occasionally sometimes so yes well well well

evet ara sıra ara sıra çok evet pekala pekala ah iyi dikkat

uh well pointed out you can use both phrases oh my goodness i can't believe it maura has

çekti iki cümleyi de kullanabilirsin aman tanrım maura'nın

got it right that that must be a record that might be the fastest answer to the sentence

haklı olduğuna inanamıyorum bu rekor oyundaki cümle oyununa en hızlı cevap olabilecek bir rekor olmalı

game in the history of the sentence game oh my goodness i i'm surprised i i'm flabbergasted

cümle oyununun tarihi aman allahım şaşırdım şaşırdım şok oldum

i i'm shocked i i can't believe it i can't believe my eyes i believe yeah oh my goodness

inanamıyorum gözlerime inanamıyorum inanıyorum evet aman allahım aman

oh my goodness miura matarcini matatini very good i can't believe wow already i unfortunately

allahım miura matarcini matatini çok güzel vay canına inanamıyorum ne yazık ki

my my cockerel just went to sleep i have to wake it up now with my hand

horozum az önce uyudu onu şimdi elimle uyandırmalıyım bay horozu uyandır

wake up mr cockerel we can go no further it's already been solved that's it that was that

daha fazla gidemeyiz zaten çözüldü bu oydu bu

was brilliant i don't know what to say i'm i'm blown away

harikaydı i don't ne diyeceğimi biliyorum, şaşırdım, noktalı çizgide bununla açıklamak için çok şey

it is not a done deal until we sign on the dotted line a lot to explain with this one

imzalayana kadar bu bitmiş bir anlaşma değil, bu

so a done deal is something that you've both agreed on so if you are making a deal with

yüzden bitmiş bir anlaşma, ikinizin de üzerinde anlaştığınız bir şeydir, bu yüzden eğer yapıyorsanız birisiyle yapılan bir anlaşma

someone normally it is a done deal when both parties and both people agree it's definitely

normalde bu bitmiş bir anlaşmadır, iki taraf ve her iki kişi de hemfikir olduğunda bunun kesinlikle

going to happen yes because we both agree it's a deal a done deal it's a done deal so

gerçekleşeceği konusunda hemfikiriz çünkü ikimiz de bunun bir anlaşma olduğu konusunda

you might want to go and buy a car say a ford mustang or you know i still don't know how

hemfikiriz mustang ya da biliyorsun, bunu nasıl yaptığını hala bilmiyorum

you did that and uh how did you get that so fast i know we'd like to know i think she's

ve bunu nasıl bu kadar hızlı yaptın, biliyorum bilmek isteriz, bence

reading your mind oh she's very clever reading my mind if you do a deal it means you work

o senin aklını okuyor oh çok zeki, eğer bir anlaşma yaparsan benim aklımı okuyor

out a price for something doesn't it this is what my mind by the way here is here is

bir şeyin fiyatını hesaplıyorsunuz değil mi bu benim aklım bu arada burası

a representation of my mind hello hello is there anyone there hello hello i'm all alone

benim fikrimin temsili merhaba merhaba kimse var mı merhaba merhaba

in here is there anyone there hello hello i think maura did this one all on her own

burada yapayalnızım kimse var mı merhaba merhaba Bence Maura bunu kendi başına yaptı,

no help from anybody yeah brilliant uh so a deal if you say you're going to do a deal

kimseden yardım almadan, evet harika, yani bir anlaşma, bir anlaşma yapacağınızı söylerseniz,

it means you you negotiate with somebody to come up with a price yes so i might go to

bu, bir fiyat bulmak için biriyle pazarlık yaptığınız anlamına gelir, evet, bu yüzden gidebilirim

the ford garage and say i want to buy that ford mustang and they say well it's it's 40

ford garajı ve o ford mustang'ı satın almak istediğimi söylüyorlar ve bunun 40

000 pounds and i say well i'll pay 30 000 for it and they say no that's too low uh 35

000 pound olduğunu söylüyorlar ve bunun için 30 000 pound ödeyeceğimi söylüyorum ve hayır bu çok düşük uh 35 diyorlar

and i say all right agreed and then we say it's a done deal i'm definitely going to buy

ve tamam kabul ediyorum ve sonra Bitti diyoruz, kesinlikle

it the deal is i'm getting it for 35. it was 40. okay it's a done deal i'm going to definitely

alacağım, anlaşma şu ki, 35'e alıyorum. 40'dı. başka

buy it but of course i've got to do something else haven't i you have to sign on the dotted

bir şey yap, değil mi, noktalı çizgiyi imzalamak zorundasın

line yes which means you are putting your signature to a contract or something you have

evet, bu, bir sözleşmeye veya kabul etmen gereken bir şeye imza atıyorsun demektir, bu yüzden

to agree to so if you sign on the dotted line it means you are putting your signature on

noktalı çizgiyi imzalarsan, bir şeye imza atıyorsun demektir.

something that will now bind you you are now in that contract you are now tied to that

bu artık sizi bağlar artık o sözleşmedesiniz artık o

contract when you sign on the dotted line normally where you have to sign there are

sözleşmeye bağlısınız normalde imzalamanız gereken noktalı çizgiye imza attığınızda

dots i'm just explaining that but that can be used that's can be used literally or figuratively

noktalar var ben sadece bunu açıklıyorum ama bu kullanılabilir bu kelimenin tam anlamıyla kullanılabilir veya mecazi olarak

can't it because you don't necessarily have to sign on a dotted line for everything that

olamaz, çünkü bugünlerde değil bugünlerde yapmadığınız her şey için mutlaka noktalı bir çizgiyle imzalamak zorunda değilsiniz, bu

you do no not nowadays not nowadays so you can use that to mean signing on the dotted

yüzden bunu noktalı çizgide imzalamak için kullanabilirsiniz

line uh how else could you use that figuratively i.e not literally um maybe if you just make

uh bunu mecazi olarak başka nasıl kullanabilirsiniz yani kelimenin tam anlamıyla değil belki

an agreement with someone we haven't agreed yet we haven't we haven't signed on the dotted

birisiyle bir anlaşma yaparsan henüz anlaşmadık henüz noktalı çizgi üzerinde imzalamadık bu

line yet so so that might just be a verbal agreement yes so you're not actually signing

yüzden bu sadece sözlü bir anlaşma olabilir evet yani aslında

anything at all but you are making it making an agreement sometimes verbally you will agree

hiçbir şey imzalamıyorsun hiç yapmıyorsun ama bir anlaşma yapıyorsun bazen sözlü olarak

face to face so you might still use it as a figure of speech you might say yes we've

yüz yüze anlaşacaksın yani bunu bir mecaz olarak kullanabilirsin evet diyebilirsin

signed on the dotted line we've signed on the dotted line maura says the secret is watching

noktalı çizgide imzaladık noktalı çizgide imzaladık maura sırrın

mr duncan's videos yeah i think so modest i agree with you no modesty from mr duncan

mr duncan'ın videolarını izlemek olduğunu söylüyor evet çok mütevazi düşünüyorum sana katılıyorum mr duncan'dan tevazu yok güven

trust me if you keep watching me and listening to me you will be the best english speaker

bana eğer beni izlemeye ve dinlemeye devam edersen en iyi ingilizce konuşan sen olacaksın

well okay maybe the second best english speaker after me but well done well done that's good

pekala tamam belki benden sonra en iyi ikinci ingilizce konuşan ama aferin aferin bu iyi bence aldık

i think we have shall we have i think we can squeeze one more you got another one prepared

yapalım mı sanırım bir tane daha sıkıştırabiliriz sen bir tane daha hazırladın bir tane

i have another one prepared a bonus yes so i'm going to squeeze one more in as the vicar

daha hazırladım bir tane daha ikramiye hazırladım evet bu yüzden papazın dediği gibi bir tane daha sıkıştıracağım

said to the actress here we go

aktris işte gidiyoruz

oh i was laughing at the response to uh maura's statement that the secret is watching mr duncan's

oh Maura'nın sırrın Bay Duncan'ın dersini izlemekte olduğu şeklindeki açıklamasına gülüyordum

lesson yes it is i think it is she's crying with laughter yes now those are tears of joy

evet sanırım kahkahadan ağlıyor evet şimdi bunlar sevinç gözyaşları mı yoksa sevinç

or is it tears of joy yes it's tears of joy right so here we go fingers at the ready are

gözyaşları mı evet bu gözyaşları neşe tam bu yüzden işte başlıyoruz parmaklar hazır hazır mısın

you ready so well it's already there it's on the screen already that something really

çok iyi zaten orada zaten ekranda o bir şey gerçekten bir şey

something me for something so this is a way of expressing surprise so this is this do

benim için bir şey yani bu şaşkınlığı ifade etmenin bir yolu yani bu bu yüzden

you think you should give any clues well well it doesn't really matter i'm only joking um

herhangi bir şey vermeli misin? ipuçları önemli değil gerçekten önemli değil sadece şaka yapıyorum um

sometimes you tell me to give clues and then when i give clues you tell me not to give

bazen bana ipucu vermemi söylüyorsun ve sonra ipucu verdiğimde bana ipucu vermememi söylüyorsun

clues oh people are getting too clever that's not good that's not bad that's a good thing

oh insanlar çok zeki oluyor bu iyi değil kötü değil bu iyi

tomek says are verbal agreements legally binding in the uk i would say not no i don't think

tomek'in söylediği şey, sözlü anlaşmaların İngiltere'de yasal olarak bağlayıcı olup olmadığını söylerdim hayır

any anywhere so the problem with verbal agreements is only you know that you did it and only

hiçbir yerde düşünmüyorum bu yüzden sözlü anlaşmalarla ilgili sorun, bunu yalnızca sizin yaptığınızı bilmeniz ve yalnızca

the other person knows that they did it so they can deny that you did it they can say

diğer kişinin yaptığını bilmesi ve böylece bunu yapabilmeleri senin yaptığını inkar edebilirler

no i didn't i didn't give a verbal agreement i never made an agreement verbally so that's

hayır yapmadım sözlü bir anlaşma yapmadım sözlü bir anlaşma yapmadım bu

why it's always best to sign something so sometimes signing on the dotted line is the

yüzden bir şeyi imzalamak her zaman en iyisidir bu yüzden bazen noktalı çizgiyi imzalamak bunu

best way to to make a deal or sign some sort of agreement but in uh in sort of uh you would

yapmanın en iyi yoludur bir anlaşma ya da bir tür anlaşma imzalayın ama uh bir nevi

many years ago obviously when my father grew up in the 1930s 40s 15 1930s okay he was born

uzun yıllar önce babam büyüdüğünde 1930'larda 40'larda 15 1930'larda tamam o

around 1930. uh all you would need to do if you were doing business with anyone would

1930 civarında doğdu. herhangi biriyle iş

be to shake their hand yes and you would shake somebody's hand and that was morally a binding

elini sıkmak olurdu evet ve birinin elini sıkardın ve bu ahlaki olarak bağlayıcı bir

agreement okay if you broke that you were breaking you know a social etiquette law it

anlaşmaydı tamam eğer çiğnediysen bir sosyal görgü kurallarını çiğnediğini biliyorsun bu

was a gentleman's agreement you shook hands with somebody that was it if you went against

bir centilmenlik anlaşmasıydı birisiyle el sıkışırdın öyleydi buna karşı çıkarsan zaten

that you would be seen as a very bad person anyway steve that doesn't really happen we've

çok kötü biri olarak görülürsün steve bu gerçekten olmuyor steve bu gerçekten olmuyor

got answers coming through right okay look jimmy from hong kong has got it jimmy from

cevaplarımız doğru geliyor tamam bak hong kong'dan jimmy aldı

hong kong really jimmy from hong kong that was quite a difficult one if that's correct

hong kong'dan jimmy gerçekten hong kong'dan jimmy oldukça zor, eğer bu doğruysa,

jimmy from hong kong has got it how is that possible yes that's it jimmy from hong kong

Hong Kong'dan jimmy anladı, bu nasıl mümkün olabilir, evet bu, Hong Kong'dan jimmy doğru

has got it right not wrong you are not wrong jimmy from hong kong you are right and everything

anladı yanlış değil yanlış değilsin Hong Kong'dan jimmy haklısın ve her şey

is super duper but that doesn't make sense to me

süper kandırılmış ama bu değil

that answer mr duncan doesn't it no why would a nerd knock you for six no you no it's correct

Bu cevap bana mantıklı gelmiyor Bay Duncan, hayır, neden bir inek sizi altı saniye vursun, hayır, hayır, bu doğru,

then afterwards

sonra doğru,

oh i know it's correct but you have to look above there it is yeah there yeah that's that's

ama yukarıya bakmanız gerekiyor, evet, orada evet, bu

yes but nerds don't usually no light it isn't nerd no that that that is what i see it's

evet ama inekler genellikle ışık tutmaz inek değil hayır, gördüğüm şey bu

there i can see the word there oh that's sora as well we have sora as well you see that

orada kelimeyi görebiliyorum oh bu sora bizde de sora var

jimmy says yes and then underneath oh i see oh right that's what i couldn't see

jimmy'nin evet dediğini görüyorsunuz ve sonra altında oh ben bak ah işte bu benim iyi göremediğim şeydi göremedim

well i couldn't see it but then later on jimmy well jimmy's put nerd three times you say

ama sonra jimmy peki jimmy üç kez inek koydu sen

that's okay maybe it's a spelling mistake sometimes when you type quickly that nerd

sorun değil diyorsun belki de bazen hızlı yazarsan o inek

really yes it is funny though well that is funny because uh that that's the nerd's revenge

gerçekten evet komik ama pekala bu komik çünkü bu ineğin intikamı bu ineğin intikamı

it's the nerd that normally gets beaten up because a nerd is somebody who was seen as

normalde dayak yiyen inektir çünkü inek aynı zamanda görülen biridir

as well somebody like you really makesh says mr duncan i don't know what to call you you

sizin gibi biri gerçekten Bay Duncan diyor ki ben size ne diyeceğimi bilmiyorum

can call me anything to be honest because most people do mr duncan i don't know what

arayabilirsiniz dürüst olmak gerekirse, çoğu insan Bay Duncan'ı aradığı için size ne

to call you should i call you duncan or sir you can call me mr duncan that's all right

diyeceğimi bilmiyorum, size Duncan mı yoksa efendim mi demeliyim, bana Bay Duncan diyebilirsiniz,

mr duncan not a problem it doesn't bother me or just duncan but but your channel you

sorun değil Bay Duncan sorun değil, beni rahatsız etmez ya da sadece Duncan ama senin kanalın

are known as mr duncan duncan that's fine that something really something me for something

bay duncan duncan olarak tanınıyor bu iyi bir şey gerçekten bir şey için bir şey benim için bir şey

the answer is coming up now incredible that's amazing oh jimmy was correcting himself he

cevap şimdi geliyor inanılmaz bu harika oh jimmy kendini düzeltiyordu

put jesus as much to say he made a silly mistake oh i see uh but it's funny it's funny i thought

aptalca bir hata yaptığını söyleyecek kadar İsa'yı koydu oh anlıyorum uh ama komik çok komik düşündüm

i thought maybe that was one of the missing words i can assure you jesus was not one of

belki de eksik kelimelerden biri buydu sizi temin ederim İsa

the missing words that's something really something me for jesus here we go here's the

eksik kelimelerden biri değildi bu gerçekten İsa için benim için bir şey işte başlıyoruz işte

answer bingo yes that news really knocked me for six so if you are not for six it means

cevap bingo evet bu haber beni gerçekten etkiledi altı yani altıda değilsen

you are shocked by something it is a great expression that means to be shocked by something

bir şey tarafından şok oldun demektir bu harika bir ifade bir şey tarafından şok olmak anlamına gelir

you can't believe what's happened you are surprised you are shocked you can't believe

ne olduğuna inanamazsın şaşırırsın şok olursun

it i wonder where that comes from knocked for six things to do with boxing i think it's

inanamazsın buna nerede acaba altı vuruştan geliyor boksla ilgili şeyler sanırım

to do with cricket ah if you are no yes if you are knocked for six i think it means you

kriketle ilgili

are out you are out no if you well maybe it's the shock at getting a six yes because is

altı evet çünkü kriketten

it do you get six points when you knock it out of the don't ask me about we don't know

nakavt ettiğinizde altı puan alıyor musunuz bilmiyorum hakkında bana soru sorma

i i know nothing about cricket all i know in cricket is you have you have the stumps

kriket hakkında hiçbir şey bilmiyorum kriket hakkında bildiğim tek şey sende var güdülerin var

and you have to have something down your underpants to protect your delicate parts from the ball

ve sahip olmak zorundasın narin bölgelerini toptan korumak için iç çamaşırının altına bir şey

yes if you hit the ball over the boundary you get six don't you six points for that

evet, eğer topa sınırın üzerinden vurursan altı alırsın, bunun için altı puan alırsın,

i don't know so maybe that's the shock so that news not me for six yes uh in other words

bilmiyorum yani belki de şok budur, bu yüzden haber altı için ben değil evet ah başka bir deyişle

you were really shocked and surprised by that news yes so uh jimmy you got it right but

bu habere gerçekten şok oldun ve şaşırdın evet yani uh jimmy doğru anladın ama

you also made us laugh by using the word nerd which fits yes but a nerd should we explain

aynı zamanda inek kelimesini kullanarak bizi güldürdün ki bu evet ama inek inek nedir açıklayalım mı

what a nerd is well a nerd is just it's actually an insult really it's an insult it's an insult

inek sadece inektir bu aslında bir hakaret gerçekten bir hakaret bu bir hakaret

it's a person who is clever they often read books they like to study all the time and

zeki bir insandır genellikle okumaktan hoşlandıkları kitapları okurlar ve her zaman çalışmaktan hoşlanırlar ve

they are very knowledgeable but often which means which means that i am not a nerd which

çok bilgilidirler ama çoğu zaman bu, benim inek olmadığım anlamına gelir,

means they're often seen as targets by bullies at school yes and so the concept of a nerd

yani onlar genellikle okuldaki kabadayılar tarafından hedef olarak görülüyor evet ve bu nedenle bir inek kavramı birine

knocking somebody for six yes uh it would appear that steve doesn't want to go today

altı kez vuruyor evet uh, Steve bugün gitmek istemiyor gibi görünebilir,

we're five minutes over three minutes but well done jimmy very fast to get that right

üç dakika yerine beş dakikayız ama aferin jimmy çok hızlı o doğru

astonished said zuzika yes astonished i was astonished shocked surprised i was knocked

şaşırdı dedi zuzika evet hayrete düştüm şaşırdım şoka uğradım

for six that news really surprised me yes it did i'm surprised that we've come to the

altıya vuruldum bu haber beni gerçekten şaşırttı evet yaptı şaşırdım

end of we were knocked for six when maura got the answer for that that uh previous sentence

sonuna geldiğimize altıya vurulduk maura bunun cevabını aldığında o önceki cümle

game just no clue no i'm just saying that i was not for six the fact that maura got

oyunu hiçbir ipucu yok hayır sadece altı için olmadığımı söylüyorum Maura'nın

that very quickly would be another example of how to use that phrase i can't believe

bunu çok çabuk anlaması bu ifadenin nasıl kullanılacağına başka bir örnek olurdu inanamıyorum

i john i just want to go back to bed that's it steve is that it's time to go and do what

john sadece gitmek istiyorum yatağa dönüş bu kadar steve, şimdi

we are going into the kitchen mr steve is going to make a cup of tea and also we have

gidip ne yapacağımızı mutfağa gidiyoruz bay steve bir fincan çay yapacak ve ayrıca

hot cross buns today i like my buns hot and crust i really do and mr steve is going to

bugün sıcak çapraz çöreklerimiz var çöreklerimi sıcak ve kıtır kıtır seviyorum gerçekten ve bay steve

drive around the garden in his i'm going to start it up later in his ford mustang listen

onunkiyle bahçede dolaşacak onu daha sonra ford mustang'ıyla çalıştıracağım

to the engine he has two i've got two yes he has two ford mustangs now wow actually

motoru dinle onda iki tane var bende iki tane var evet onun iki ford mustang'ı var şimdi vay canına aslında

i like this colour i like this you would call this blood red this colour blood red okay

bu rengi beğendim bu şekilde bu kan kırmızısı diyeceksiniz bu renge kan kırmızısı tamam

uh which is probably the colour you your your turn after you spin off the road and crash

uh muhtemelen bu renk siz yoldan çıkıp kaza yaptıktan sonra sıra sizde ön

there'll be lots of blood red across the dashboard right mr duncan i'm gonna go into the kitchen

panelde bolca kan kırmızısı olacak değil mi bay duncan ben gidiyorum mutfağa

uh lovely to see you all today and to interact with you all and have fun and i'll see you

bugün hepinizi görmek ve hepinizle etkileşim kurmak ve eğlenmek çok güzel ve

in a few minutes yes and i will be going into the living room to watch columbo yes i wonder

birkaç dakika içinde görüşürüz evet ve columbo izlemek için oturma odasına gideceğim evet

which episode they are showing today will it be one of the william shatner episodes

hangi bölümü gösteriyorlar merak ediyorum bugün william shatner bölümlerinden biri mi olacak

or will it be the one with leonard nimoy isn't that strange that two people from star trek

yoksa leonard nimoy ile mi olacak o kadar garip değil mi star trek'ten iki kişinin

both appeared in columbo as villains at different times not really see leonard nimoy was the

farklı zamanlarda kötü adam olarak columbo'da görünmesi leonard nimoy'u gerçekten görmemek

doctor the bad doctor and william shatner was a tv actor in one of them and also the

doktor kötü doktordu ve william shatner bir televizyon oyuncusuydu ve diğerinde de

other one i can't remember what he was in the other one wasn't he wasn't he a manager

diğerinde ne olduğunu hatırlayamıyorum o bir yönetici

or something like that was he a radio oh yes well done he was a radio presenter surprised

ya da onun gibi bir şey değil miydi o bir radyo muydu oh evet aferin o bir radyo sunucusuydu şaşırdın

you didn't remember that having been one yourself he was actually a right-wing radio presenter

kendin de bir radyo sunucusu olduğunu hatırlamadığın için aslında sağcı bir radyo sunucusuydu

fascinating i'm sure people are fascinated there are lots of people anyway let's you're

büyüleyici

doing what my mother always does when she speaks to me we always say bye-bye we're off

benimle konuşur biz hep güle güle deriz biz gidiyoruz

bye-bye bye see speak to you tomorrow oh uh just before you get and uh do do you get that

güle güle görüşürüz yarın seninle konuşuruz

when you speak to your parents on the phone sometimes or somebody you just think it's

been a long conversation and you make all your goodbyes then just before you put the

uzun bir konuşma olduğunu düşünürsün ve tüm vedalaşmalarını yaparsın sonra telefonu kapatmadan hemen önce ah um

phone down they say oh um did you see you separate all right yes and then you have to

gördün mü ayrıldın tamam mı evet ve sonra

buy them oh just before you go um do you find that some people said carry on the conversation

onları satın almalısın oh gitmeden hemen önce um bunu biraz buldun mu insanlar sohbeti bitmesini

well beyond the point where you wished it had ended i'm feeling that now right that's

dilediğin noktanın çok ötesinde devam ettir dediler, şimdi doğru

happening now actually with you right are you going to fade me out uh i don't know what

olanın şu anda seninle olduğunu hissediyorum, beni unutturacak mısın uh

to do with you no just just just walk away it's not very professional well i don't think

seninle ne yapacağımı bilmiyorum hayır sadece sadece çekip git o kadar profesyonel değil pekala

any of this today has been very good if i just sort of sink down slowly yes where are

bugün bunların hiçbirinin çok iyi olduğunu düşünmüyorum eğer yavaşça batarsam evet nereye

you going steve is it my birthday my knees all my knees i couldn't get back up then he

gidiyorsun steve bu benim doğum günüm mü dizlerim tüm dizlerimi alamadım geri dön o zaman

can't do it he's too old it's because i've been standing here for an hour see well no

yapamaz o çok yaşlı çünkü bir saattir burada duruyorum iyi bakın hayır

i was getting all the logs in mr duncan i carried all the logs in there was about 200

bay duncan'daki tüm günlükleri alıyordum orada tüm günlükleri taşıdım yaklaşık 200

of them that we had delivered the other day and i've carried them all up the steps into

tane vardı geçen gün teslim ettim ve hepsini evin arka tarafındaki merdivenlerden yukarı taşıdım

the back of the house and going up and down carrying these logs has made my knees ache

ve bu kütükleri taşıyarak inip çıkmak dizlerimin ağrımasına neden oldu, 60'ı

this is what happens you see when you pass 60. to be honest it was happening when i was

geçtiğinizde gördüğünüz şey bu.

40. right bye-bye

40 yaşımdayken güle güle

what can you say except for that was mr steve he's gone now he's gone into the kitchen to

ne diyebilirsiniz ki o Bay Steve'di şimdi gitti mutfağa

make some heart cross buns i hope you've enjoyed today's live stream it has been anything but

kalpli çörek yapmak için gitti umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir hiç

enjoyable and i hope you've enjoyed the experience thank you marietta thank you all so vitas

eğlenceli olmadı ve ben umarım bu deneyimi beğenmişsinizdir teşekkürler marietta hepinize teşekkürler çok vitas

thank you beatrice sandra i am going now but don't worry because i will be back tomorrow

teşekkürler beatrice sandra şimdi gidiyorum ama merak etmeyin yarın

i'm back tomorrow 2 p.m uk time it will be day 22 of 28 days of february tomorrow live

döneceğim yarın 14:00 İngiltere saatiyle 22/28 gün olacak şubat günleri yarın canlı

monday 2 p.m uk time that's it i hope you've enjoyed today's live stream it has been interesting

pazartesi 14:00 İngiltere saati bu kadar umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir ilginçti eğlenceliydi

it's been fun i have had a big smile on my face and so is mr steve thank you for your

yüzümde kocaman bir gülümseme oldu ve bay steve de öyle şirketiniz için teşekkür ederim ilginiz

company thank you for giving up your time today and i will see you later on i will give

için teşekkür ederim bugün vaktinizi ayırıyorum ve sizi daha sonra göreceğim

you a few moments to say goodbye to each other catch you later see you tomorrow 2 p.m uk

birbirinize veda etmeniz için birkaç dakika vereceğim sonra görüşürüz yarın 14:00 İngiltere saati

time this is mr duncan in the birthplace of english saying thanks for watching see you

bu bay duncan ingilizcenin doğum yerinde izlediğiniz için teşekkürler görüşürüz

tomorrow and of course until the next time we meet here on youtube

yarın ve tabii ki bir dahaki sefere burada youtube'da buluşana kadar

ta ta for now

şimdilik ta ta