What's Cooking? / English Addict - LIVE STREAM / Sun 15th Nov 2020 / with Mr Duncan in England

I wonder how much william shakespeare would be worth nowadays if he was paid all of the

royalties for his plays sonnets and all the other things he wrote including many of the

oyunlarının soneleri ve yazdığı diğer her şey dahil olmak üzere

phrases that we use nowadays in english oh my goodness oh hello there here we go we are

bugünlerde İngilizce olarak kullandığımız birçok cümle için tüm telif ücretleri kendisine ödenmiş olsaydı, William Shakespeare'in bugünlerde değeri ne kadar olurdu aman tanrım oh merhaba işte başlıyoruz

here together again yes we've made it to the end of another week and yes it is another

yine birlikteyiz evet bir haftanın daha sonuna geldik ve evet bu başka bir

english addict live from the birthplace of english which just happens to be wow i don't

ingilizce bağımlısı ingilizcenin doğum yerinden canlı canlı ki vay canına ingiltere olduğuna inanmıyorum

believe it it's england

beep beep beep beep beep beep beep hi everybody this is mr duncan in england how are you today

bip bip bip bip bip bip bip herkese merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsın bugün

are you okay i hope so are you happy i hope so i'm feeling tired today i'm going to get

iyi misin umarım mutlusundur umarım bu yüzden bugün yorgun hissediyorum

this out of the way first of all can i just say i'm feeling tired today the reason is

bunu aradan çıkaracağım her şeyden önce şunu söyleyebilir miyim Bugün yorgun hissediyorum

because i didn't go to bed until half past four this morning and it's all your fault

çünkü bu sabah dört buçukta yatağa gitmedim ve hepsi senin suçun senin

it's your fault

suçun buna

can you believe it i did not get much sleep last night because of you i was busy editing

inanabiliyor musun dün gece senin yüzünden fazla uyuyamadım

something that we are going to see today last night we went into the kitchen yes we have

bugün göreceğiz dün gece mutfağa gittik evet daha sonra mutfakta

another 15 minutes of cooking with mr steve in the kitchen coming up later on but i did

bay steve ile 15 dakika daha yemek pişireceğiz ama

have to stay awake almost all night editing it it went on slightly longer than it should

neredeyse bütün gece uyanık kalmam gerekti ve onu düzenlemek biraz daha uzun sürdü

have to be honest it did go on a little bit too long so i managed after spending many

Dürüst olmak gerekirse biraz fazla uzun sürdü bu yüzden

hours sitting in front of the computer i managed to edit the actual video footage down from

bilgisayar başında saatlerce oturduktan sonra gerçek video çekimini

50 minutes down to 15 minutes which took quite a long time so that coming up today yes we

50 dakikadan 15 dakikaya indirmeyi başardım ve bu oldukça uzun sürdü. o bugün geliyor evet

are once more cooking in the kitchen for those who don't know who i am my name is duncan

bir kez daha mutfakta yemek yapıyoruz kim olduğumu bilmeyenler için benim adım duncan

i talk about the english language and i've been doing it forever such a long time do

ingilizce konuşuyorum ve bunu çok uzun zamandır yapıyorum

you know how long over 14 years and still i'm still waiting for my play button from

ne zamandır biliyor musun 14 yılı aşkın süredir hala youtube'dan play butonunu bekliyorum

youtube they haven't sent it to me 14 years almost 900 000 subscribers 76 million views

bana göndermediler 14 yıldır neredeyse 900 000 abone 76 milyon izlenme

no play button it's not very nice is it if you want to complain on my behalf feel free

play butonu yok çok hoş değil benim adıma şikayet etmek istersen çekinmeyin

you can write to youtube and say dear youtube i think it's terrible that mr duncan still

youtube'a yazıp sevgili youtube diyebilirsiniz bence bay duncan'ın duvara asabileceği

doesn't have his play button that that he can hang on the wall and every day he will

oynat düğmesinin hala olmaması ve her gün

walk by and look at it proudly thinking of all those days and nights that he spent preparing

yanından geçip tüm bunları düşünerek gururla ona bakması korkunç youtube videolarını hazırlamakla geçirdiği günler ve geceler

his youtube videos

anyway it looks like it's not going to happen but am i going to complain am i upset am i

zaten olmayacak gibi ama şikayet mi edeceğim üzgün mü moralim bozuk mu evet evet zaten

dispirited yes yes it's not fair anyway as i mentioned we have mr steve coming a little

bu adil değil bahsettiğim gibi biraz sonra steve bey geliyor bugün bir

bit later on we also have the sentence game coming up today i will try to do the sentence

de cümle oyunumuz geliyor bugün cümle

game a little bit earlier today i will try to do it earlier i've had some complaints

oyununu biraz daha erken yapmaya çalışacağım daha erken yapmaya çalışacağım

you see from people saying here mr duncan i wish you would play the sentence game a

burada insanlardan gördüğünüz bazı şikayetler geldi duncan bey keşke cümleyi oynasaydınız gösterinizin bitmesine

little earlier instead of waiting until 20 minutes before the end of your show so we

20 dakika kalaya kadar beklemek yerine oyunu biraz daha erken oynayın, bu yüzden

will try to do it earlier today i will try my best but as you know i cannot control mr

bugün daha erken yapmaya çalışacağız, elimden gelenin en iyisini yapacağım ama bildiğiniz gibi Bay Steve'i kontrol edemiyorum,

steve he is uncontrollable i have tried i've even taken him to the local vet here in much

o kontrol edilemez, denedim bile aldım Wenlock'ta onu buradaki yerel veterinere götürün, bu

wenlock there is nothing they can do about it they've tried everything they've tried

konuda yapabilecekleri hiçbir şey yok, her şeyi denediler,

spraying water in his face but he just won't shut up so mr steve coming later on yes we've

yüzüne su püskürttüler ama susmadı, bu yüzden Bay Steve daha sonra geliyor, evet

made it to the end of not only another week but also another weekend as well yes it's

başardık. sadece bir haftanın değil, bir haftasonunun daha sonuna geldik evet bugün

sunday yeah it's sunday

pazar evet pazar

i hope you're having a good weekend how has it been where you are has it been a good one

umarım iyi bir hafta sonu geçiriyorsunuzdur nasılsınız neredesiniz iyi miydi

or has it been a load of rubbish i don't know you see because i'm not there it's a lovely

yoksa çok mu yoğundu çöp, gördüğünü bilmiyorum çünkü orada değilim çünkü dışarıda güzel bir

day outside i don't know what was going on last night but we had the most horrendous

gün var dün gece neler olduğunu bilmiyorum ama

storm during the night and i was a little worried that my christmas lights would be

gece boyunca en korkunç fırtınayı yaşadık ve Noel ışıklarımdan biraz endişelendim

damaged fortunately they're not but right now outside look at the weather now i can't

Neyse ki hasar görmemişler ama şu anda dışarıda hava durumuna bakın şimdi

believe how lovely it is outside so yes that is for those who are wondering that is actually

dışarının ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum bu yüzden evet merak edenler için bu aslında

a live view right now in england so that's what england looks like out of my studio window

şu anda İngiltere'de canlı bir görüntü yani bu ne ingiltere Görünüşe göre stüdyo penceremden

you can see that autumn is definitely in the air as many of the trees are now losing their

sonbaharın geldiğini görebiliyorsunuz, ağaçların çoğu artık yapraklarını döküyor,

leaves some of them have lost their leaves already so that is the view right now outside

bazıları yapraklarını çoktan kaybetmiş, bu yüzden şu anda dışarıdaki manzara bu,

i hope it is satisfactory if it isn't then i'm not sure what i'm going to do really i

umarım tatmin edicidir, eğer öyleyse o zaman gerçekten ne yapacağımdan emin değilim gerçekten

can't really change the view outside i suppose i could try but i don't think i will be successful

dışarıdaki manzarayı gerçekten değiştiremem sanırım deneyebilirim ama başarılı olacağımı düşünmüyorum

i have no control over that you see yes mr steve will be here what are we cooking in

bunun üzerinde hiçbir kontrolüm yok görüyorsun evet bay steve burada olacak mutfakta ne pişiriyoruz

the kitchen that is the question what are we going to cook in the kitchen today find

sorusu bu bugün mutfakta ne pişireceğiz

out later on but there is a clue a little clue in the thumbnail the photograph that

daha sonra öğreneceğiz ama küçük resimde küçük bir ipucu var

was advertising today's live stream there is a slight clue there you see oh i thought

bugünkü canlı yayının reklamını yapan fotoğraf orada ufacık bir ipucu işte görüyorsun oh

today we would do something else as well something we haven't done for a long time i thought

bugün başka bir şey daha yapalım diye düşündüm uzun zamandır yapmadığımız bir şey

we would have a mystery object would you like a mystery object so we will do that straight

gizemli bir nesnemiz olacağını düşündüm gizemli bir nesne ister misin onu hemen yapalım

away i think here is the mystery object today's mystery object looks something like this oh

ben işte gizemli nesne burada bugünün gizemli nesnesi buna benziyor oh işte şu

there it is it is on the screen right now so today's mystery object i will show it to

anda ekranda, bu yüzden bugünün gizemli nesnesini

mr steve a little bit later on to see what he thinks it might be so there it is today's

biraz sonra Bay Steve'e göstereceğim, onun ne düşündüğünü görmek için o yüzden orada bugünün

mystery object oh but what is it if you don't know well don't worry i will tell you the

gizemli nesnesi ah ama ne olduğunu iyi bilmiyorsan merak etme cevabı

answer later on also i suppose we should take a look at my socks today what socks am i wearing

sonra söylerim ayrıca sanırım bugün çoraplarıma bir bakmalıyız hangi çorapları giyiyorum hadi bir

let's have a look shall we oh they are very colourful socks i have my colourful socks

bakalım ah onlar çok renkli çoraplar benim renkli çoraplarım var

we have yellow blue red green a little bit of navy blue at the end where my toes are

bizde sarı mavi kırmızı yeşil biraz lacivert ayak parmaklarımın

look my feet look very comfortable today i must admit oh oh what's going on oh it looks

göründüğü yerde ayaklarım çok rahat görünüyor bugün itiraf etmeliyim oh oh neler oluyor oh görünüyor sanki

as if my feet are becoming very romantically involved oh what's going on there now come

ayaklarım çok romantik bir hal alıyormuş gibi oh ne oluyor orada şimdi hadi dur şunu

on feet stop it stop doing that there might be adults watching

yapmayı bırak büyükler izliyor olabilir

it's disgusting isn't it did you see what my feet were doing then they were getting

iğrenç değil mi ayaklarımın ne yaptığını görmedin mi o zaman

very amorous oh i like that word the word amorous it describes the action of two people

çok aşık olmaya başladılar oh ben bu kelime gibi aşk kelimesi iki kişinin

showing their affection if you are feeling amorous you want some sort of physical or

sevgilerini gösterme eylemini tanımlar eğer aşık hissediyorsanız bir tür fiziksel veya

romantic contact maybe with a person you have your eye on maybe someone you've seen across

romantik temas istersiniz belki gözünüzün üzerinde olduğu bir kişiyle belki caddenin karşısında gördüğünüz biriyle

the street maybe a beautiful girl or a handsome boy and you've seen them and you wish you

belki bir güzel bir kız ya da yakışıklı bir erkek ve onları gördünüz ve keşke

could be amorous you are feeling amorous or maybe a couple who have been dating for a

aşık olabilseydim diyorsunuz aşık hissediyorsunuz ya da belki

long time maybe when they meet they feel amorous they feel as if they want to experience the

uzun süredir flört eden bir çift belki tanıştıklarında aşk hissediyorlar aşk yaşamak istiyormuş gibi hissediyorlar

feeling of love some people say that love is overrated what do you think so here we

aşk duygusu bazı insanlar aşkın abartıldığını söylüyor ne düşünüyorsun yani

go again yes what is happening with the situation concerning lockdown i don't want to talk about

yine başlıyoruz evet tecrit ile ilgili duruma ne oluyor

it too much but yes we are still in lockdown here in the uk of course you know me i'm very

bu konuda çok fazla konuşmak istemiyorum ama evet hala burada tecrit altındayız uk tabii ki beni bilirsin çok

optimistic i always try to look on the bright side of life whenever i can so don't worry

iyimserim her zaman hayatın iyi tarafından bakmaya çalışırım elimden geldiğince merak etme

i am fine here i don't have any illness i don't have any bugs or viruses so yes i'm

burada iyiyim herhangi bir hastalığım yok böcek veya virüsüm yok bu yüzden evet,

still okay despite the fact that quite a few people now in much wenlock have actually tested

şu anda çok wenlock'ta bulunan epeyce insanın

positive for that thing yes you know what i'm talking about your socks are very beautiful

bu şey için gerçekten pozitif test yapmasına rağmen hala iyiyim evet, neden bahsettiğimi biliyorsun, canlı sohbette çorapların çok güzel,

on the live chat i've almost forgotten the live chat oh i'm very sorry about that i wonder

neredeyse unuttum canlı sohbet oh, bunun için çok üzgünüm,

who was first on today's live chat of course don't forget you are more than welcome to

bugünün canlı sohbetinde ilk kimin olduğunu merak ediyorum elbette unutmayın,

get in touch you can actually get involved right now if you are sitting in front of your

iletişime geçmekten memnuniyet duyarsınız, eğer bilgisayarınızın başında oturuyorsanız, şu anda gerçekten dahil olabilirsiniz.

computer or your mobile device you can actually get involved you can open the chat box and

veya mobil cihazınızdan gerçekten dahil olabilirsiniz sohbet kutusunu açabilir ve

you can actually send your messages right now at 22 minutes past two o'clock on sunday

mesajlarınızı şu anda 15 kasım pazar saat ikiyi 22 geçe gönderebilirsiniz artık

the 15th of november we are now halfway through november can you believe it so the big question

kasım ayının ortasındayız inanabiliyor musunuz? büyük soru,

is who was first on today's live stream oh hello mohsen oh mohsen you have a very fast

bugünün canlı yayınında ilk kim oldu oh merhaba mohsen oh mohsen çok hızlı bir

finger your finger is very fast congratulations you are first on today's live stream and also

parmağınız var parmağınız çok hızlı tebrikler bugünün canlı yayınında ve ayrıca

the live chat something is annoying me i have i haven't

canlı sohbette birincisiniz beni rahatsız eden bir şey var bende yapmadım

i have something up my nose which is really annoying me i have a a little hair now one

burnumda bir şey var ki bu beni gerçekten sinirlendiriyor şimdi biraz tüyüm var

of the things you find as you get older you find that you get hair in places where you

yaşlandıkça bulduğun şeylerden biri de kılların istemediğin yerlerde çıktığını

don't want it and then of course the places where you do want your hair it disappears

ve sonra tabii ki istediğin yerlerde olduğunu fark ediyorsun saçını istiyorum kayboluyor yok oluyor bu hayattaki

it vanishes it's one of the strange things in life i suppose so you might lose the hair

garip şeylerden biri sanırım bu yüzden

on your head your hair hair head hair your head hair might disappear but fortunately

kafandaki saçı kaybedebilirsin

nature has a backup planner because it will give you hair everywhere else in places where

başka yerlerde

you never thought you could actually get hair i have hair in very strange places on my ears

gerçekten saç çıkacağını hiç düşünmedin kulaklarımda çok garip yerlerde saç var

so not not in my ears but actually on my earlobes so right here here i actually have hair growing

yani kulaklarımda değil ama aslında kulak memelerimde yani burada aslında kulak memelerimden çıkan saçlar var

from my earlobes but of course i also have hair at my nose and today i don't know why

ama tabii ki ben de burnumda kıl var ve bugün neden

there is a little hair in my nose and it is itching it is scratching inside my nose it's

burnumda biraz kıl olduğunu bilmiyorum ve kaşınıyor burnumun içini kaşıyor

very distracting to be honest congratulations mohsin yes you are first on today's live chat

dürüst olmak gerekirse çok rahatsız edici tebrikler mohsin evet bugünün canlı sohbetinde birincisin

vitas vitas you are in second place your finger today was not quite quick enough i suggest

vitas vitas sen ikinci sıradasın parmağın bugün yeterince hızlı değildi

you get some exercises maybe you could do some some press-ups or maybe lift some weights

biraz egzersiz yapmanı öneririm belki biraz şınav çekersin ya da

with your fingers to train them so they will be very fast on your mouse so better look

parmaklarını çalıştırmak için ağırlık kaldırırsın böylece farende çok hızlı olurlar o yüzden baksan iyi olur

next time julie g belarusia is here hello belarusia nice to see you here i i think maybe

bir dahaki sefere julie g belarusia burada merhaba belarusya seni burada görmek güzel bence

you are looking after your father today but it is great to see you here beatriz is here

bugün babana bakıyorsun ama seni burada görmek harika beatriz burada

valeria is here olga is here

valeria burada olga burada

han hello han nice to see you as well oh we have luis mendez is here today hello lewis

han merhaba han ben de seni görmek güzel oh bizde luis mendez bugün burada merhaba lewis

we also have partapp hello partapp is it your birthday again are you having another fake

partapp da var merhaba partapp yine senin doğum günün mü bu arada bugün başka bir sahte

birthday today by the way can i say happy diwali to those who are celebrating the festival

doğum günü mü yaşıyorsun bu arada ışık festivalini kutlayanlara mutlu bayramlar diyebilir miyim

of light i hope you have a nice bright time hello also to tang new win who i believe is

umarım bir gün geçirirsin güzel parlak zaman merhaba ayrıca vietnam'da izlediğine inandığım tang new win'e

watching in vietnam a big shin chao to those watching in vietnam thomas we also have jenny

vietnam'da izleyenlere büyük bir şin chao thomas bizde de jenny

jenny vu i used to work for a girl many years ago the strange thing is i've just thought

jenny vu var uzun yıllar önce bir kız için çalışıyordum garip olan şey şu ki sadece

in my life most of the bosses most of the people i've ever worked for were actually

hayatımda patronların çoğunun yanında çalıştığım insanların çoğunun aslında

women so in my life many years ago we are going back many years i have had many jobs

kadın olduğunu düşündüm bu yüzden hayatımda yıllar önce yıllar öncesine gidiyoruz birçok işim oldu

and and but every time i've done it i've had a female boss what about you does it worry

ve ama her yaptığımda bir kadın patronum oldu, peki ya sen

you if you are a man now i know this is very controversial but if you are a man does it

bir erkeksen bu seni endişelendiriyor mu şimdi bunun çok tartışmalı olduğunu biliyorum ama bir erkeksen

bother you working for a woman now i remember when i was telling people my friends about

bir kadın için çalışmak seni rahatsız ediyor mu şimdi hatırlıyorum insanlara arkadaşlarımdan bahsettiğimi

the fact that i worked for a woman they they said how can you do that how can you work

Bir kadın için çalıştığım gerçeği, bunu nasıl yaparsın dediler,

for a woman now i will be honest with you why it didn't bother me in fact we used to

şimdi bir kadın için nasıl çalışırsın, sana karşı dürüst olacağım, neden beni rahatsız etmedi aslında eskiden

have we used to have quite a lot of laughs actually so it didn't really bother me but

bizde çok vardı kahkahalar aslında o yüzden beni pek rahatsız etmedi ama

yes i could understand maybe some people might object to working for a woman maybe a man

evet anlayabiliyorum belki bazı insanlar bir kadın için çalışmaya karşı çıkabilir belki

who who has his macho image to worry about maybe he he will be a little emasculated by

maço imajı olan bir erkek için endişelenmek belki bir erkek

working for a woman now there is an interesting word emasculate if you emasculate a man you

için çalışmak biraz iğdiş edilir kadın şimdi ilginç bir kelime var iğdiş et bir erkeği hadım edersen

take away his feeling of masculinity so some men will imagine this you see they will think

onun erkeklik hissini elinden alırsın yani bazı erkekler bunu zannederler bak

that if they work for a woman it will take away their masculinity they will be less manly

bir kadın için çalışırlarsa erkekliklerini ellerinden alacaklarını düşünürler eskisi kadar erkeksi olmazlar

as far as i'm concerned that is not true i used to have so much fun with my female bosses

bence bu doğru değil eskiden kadın patronlarımla çok eğlenirdim

i really did we used to i think most of the time we did not do any work i think it's safe

gerçekten eğlenirdik sanırım çoğu zaman hiç iş yapmıyorduk sanırım

to say i think for most of the time we talked and drank coffee

çoğu için söylemem yanlış olmaz konuştuğumuz ve kahve içtiğimiz zaman

very little work took place hello lolly lolly hello also oh hello sidra hello sidra nice

çok az iş oldu merhaba lolly lolly merhaba ayrıca oh merhaba sidra merhaba sidra

to see you here today i'm feeling tired today i'm feeling a little bit sleepy because i

sizi bugün burada görmek güzel bugün kendimi yorgun hissediyorum bugün biraz uykum var çünkü

didn't go to bed until half past four this morning

yatmadım bu sabah dört buçuka kadar kendimi

so i'm feeling a little tired hiroko hello hiroko nice to see you here as well any ideas

biraz yorgun hissediyorum hiroko merhaba hiroko seni de burada görmek güzel herhangi bir fikir

any clues on today's mystery object does anyone know what this is do you know what the mystery

bugünün gizemli nesnesi hakkında herhangi bir ipucu bunun ne olduğunu bilen var mı gizemli nesnenin ne olduğunu biliyor musunuz adını

object is you name it

siz koyun

hello also oh we have uh jovan hello you van i don't recognize your name i am always interested

merhaba ayrıca oh bizde uh jovan merhaba sen van adını tanımıyorum

to find out if it is your first time here i always like to know where you are in the

buraya ilk gelişin olup olmadığını öğrenmekle her zaman ilgilenirim dünyanın neresinde olduğunu her zaman bilmek isterim

world because the world is a big place full of many different people so sometimes it is

çünkü dünya insanlarla dolu büyük bir yer birçok farklı insan bu yüzden bazen

nice to know where you are watching right now you see hello mr duncan oh thank you yo

nerede izlediğinizi bilmek güzel şu anda bakın merhaba bay duncan oh teşekkür ederim yo

van that's very kind of you grace i am saying grace i am saying hello to grace hello gigi

van bu çok naziksiniz lütuf diyorum zarafete merhaba diyorum merhaba gigi

oh mr duncan we like your beard ah now it would appear that the opinion is a little

oh bay duncan sizi seviyoruz sakal ah şimdi görüş

bit divided so some people like my beard and some people don't so quite a few people have

biraz bölünmüş gibi görünüyor bu yüzden bazı insanlar sakalımı beğeniyor ve bazı insanlar o kadar çok değil ki çok az kişi

written to me thank you very much saying mr duncan we like your beard it makes you look

bana yazdı çok teşekkür ederim bay duncan sakalınızı beğendik sizi baktırıyor

very sexy you look like maybe i suppose sean connery he had a beard there are many actors

çok seksi görünüyorsun belki sean connery'nin sakalı olduğunu düşünüyorum günümüzde sakalı olan birçok aktör var

nowadays who have beards and now i have one so some people like my beard and some people

ve şimdi benim sakalım var bu yüzden bazı insanlar benim sakalımı beğeniyor ve bazı insanlar

don't but apparently gigi gigi kane says mr duncan your beard suits you it suits you very

beğenmiyor ama görünüşe göre gigi gigi kane bay duncan sakalınızın yakıştığını söylüyor sana çok yakışıyor

much you look younger and prettier thank you very much i'm not sure if it makes me look

daha genç ve güzel görünüyorsun çok teşekkür ederim beni daha genç gösterip göstermediğinden emin değilim görüyor musun bence

younger see i think this makes me look more mature more older in fact sidra nice to see

bu beni daha olgun daha yaşlı gösteriyor aslında sidra

you here as well today yes we are in the kitchen i suppose i must warn you that today we will

bugün de seni burada görmek güzel evet biz sanırım bugün

be cooking some meat as well so besides vegetables there will be some meat as well in today's

biraz et pişireceğimiz konusunda sizi uyarmalıyım bu yüzden bugünün videosunda sebzelerin yanı sıra biraz da et olacak bu yüzden

video so i should warn you because there might be some vegetarians or vegans out there so

sizi uyarmalıyım çünkü orada bazı vejetaryenler veya veganlar olabilir bu yüzden

i'm just going to say that now i'm going to put it out there right now hello also alessandra

ben sadece şimdi onu oraya koyacağım hemen şimdi merhaba ayrıca alessandra

oh hello ben jaloon again that's very kind of you

oh merhaba ben jaloon tekrar çok naziksiniz

mr duncan can you please send us the picture of the shining lamps of less time the shining

bay duncan lütfen bize daha kısa sürede parlayan lambaların resmini gönderir misiniz

lamps i wonder i wonder what lamps you mean well i have been putting up my christmas lights

lambalar merak ediyorum hangi lambaları kastettiğinizi merak ediyorum

over the past few days so let me just show you over the past few days i have been putting

son birkaç gündür yılbaşı ışıklarımı yakıyorum bu yüzden size son birkaç gündür

my christmas lights there are some of my christmas lights and now they are hanging at the front

yılbaşı ışıklarımı koyuyorum Noel ışıklarımdan bazıları var ve şimdi evimin önünde asılı duruyorlar,

of my house one of the interesting things about christmas lights now this is something

şimdi noel ışıklarıyla ilgili ilginç şeylerden biri, bu

that i did not know but i realized apparently people people can complain they actually can

benim bilmediğim bir şeydi ama görünüşe göre insanların şikayet edebileceğini, aslında

complain about christmas lights so here in the uk there is a law that can be used to

Noel ışıklarından şikayet edebileceklerini fark ettim, bu yüzden burada, İngiltere'de bir yasa var Bu,

stop people from having christmas lights on their house which i think is a little bit

insanların evlerinde Noel ışıkları olmasını engellemek için kullanılabilir, ki bence bu biraz kaba, kim

mean to be honest who who would complain about christmas lights i think christmas lights

Noel ışıklarından kim şikayet eder ki, bence Noel ışıkları

are fantastic they make everything look so beautiful and bright and cheerful and let's

harika, her şeyi çok güzel, parlak ve neşeli gösteriyorlar ve haydi yapalım

face it during these very strange times i think we all need cheering up so no i love

bu çok garip zamanlarda yüzleşin bence hepimizin neşelenmeye ihtiyacı var bu yüzden hayır

christmas lights i like to see the lights flashing and twinkling in fact last week i

noel ışıklarını seviyorum ışıkların yanıp söndüğünü ve parıldadığını görmeyi seviyorum aslında geçen hafta

did a live stream where i was on the roof and i was doing a live stream who remembers

çatıda olduğum bir canlı yayın yaptım ve canlı yayın yapıyordum

the moment last week when mr steve suddenly appeared do you remember i was on the roof

geçen hafta Bay Steve'in aniden ortaya çıktığı anı kim hatırlıyor, çatıdaydım

and then suddenly mr steve appeared at the window and well let's just say he nearly gave

ve sonra aniden Bay Steve pencerede belirdi ve peki diyelim ki

me a heart attack

ever about that mr steve is actually at the there's mr steve can you see mr steve there's

Bay Steve'in aslında orada olduğu hakkında neredeyse bana kalp krizi geçiriyordu. işte bay steve görüyor musunuz bay steve işte

mr steve it would appear that we can't get away from mr steve whatever he's get hello

bay steve bu görünüşe göre bay steve ne yaparsa yapsın ondan uzaklaşamayız merhaba bay

mr steve did i just shock you mr duncan steve just gave me a big shock then i wasn't expecting

steve az önce sizi şok ettim mi bay duncan steve bana büyük bir şok verdi o zaman beklemiyordum

to see mr steve at the window yes you did you did you frightened the life out of me

pencerede bay steve'i görmek için evet yaptın yaptın beni korkuttun o

then are you okay steve

zaman iyi misin steve o

is that fine yes well you should be working i know i'm going back now getting back to

kadar iyi evet peki çalışıyor olmalısın biliyorum geri dönüyorum şimdi işe dönüyorum

work don't get told off yes so we can never get away from mr steve i'm sorry about that

kapalı evet bu yüzden Bay Steve'den asla uzaklaşamayız bunun için üzgünüm bunu

did you see that so there i was last week on the roof putting up my christmas

gördünüz mü yani geçen hafta çatıda Noel ışıklarımı yakıyordum

lights

and of course

ve

of course i am going to show you my christmas lights i haven't turned them on yet i am going

tabii ki size Noel ışıklarımı göstereceğim ben onları henüz yakmadım

to switch my christmas lights on on the 1st of december so the first day of december i'm

1 aralıkta yılbaşı ışıklarımı açacağım yani aralık ayının ilk günü

going to turn my christmas lights on but not yet i think at the moment it's it's a little

yılbaşı ışıklarımı açacağım ama henüz değil sanırım şu an

bit too early to be honest i think it's slightly too early to to actually switch on my christmas

birazcık Dürüst olmak için çok erken Noel ışıklarımı yakmak için biraz erken olduğunu düşünüyorum,

lights even though a lot of people have already done it so here in england can you believe

pek çok insan bunu zaten yapmış olsa da, burada, İngiltere'de

it whilst many people are in their houses and they can't go out a lot of people have

birçok insan evlerindeyken ve gidemezken buna inanabiliyor musunuz? Pek çok insan

decided to celebrate christmas early this year so they've started the festivities much

bu yıl Noel'i erken kutlamaya karar verdi, bu yüzden şenliklere

earlier than normal so that's what they're doing anyway we should have mr steve with

normalden çok daha erken başladılar, bu yüzden zaten yaptıkları da bu, yakında Bay Steve'i yanımıza almalıyız

us soon but we are going to have a little break we're going to have a look at one of

ama biraz ara vereceğiz Bay

my full english lessons for those who are wondering what do you do mr duncan besides

Duncan bunun yanı sıra ne iş yaptığınızı merak edenler için tam İngilizce derslerimden birine göz atacağız.

this well guess what i also talk about the english language as well i talk about different

types of english different words different grammar all sorts of things and also i made

her türlü şey ve ayrıca

a series of lessons called full english and here right now you are going to see an excerpt

tam ingilizce adında bir dizi ders yaptım ve şimdi burada

from one of those lessons and then after yes we have mr steve coming up in just a few minutes

o derslerden birinden bir alıntı göreceksiniz ve sonra evetten sonra birkaç dakika sonra Bay Steve geliyor

time

hmm so oh look at me i'm really going up in the world today i'm climbing the ladder of

hmm yani oh bana bak bugün dünyada gerçekten yükseliyorum başarı merdivenlerini tırmanıyorum

success i'm heading to the top you might describe me as a social climber let's just hope i don't

zirveye doğru ilerliyorum beni sosyal tırmanıcı olarak tanımlayabilirsin umarım

slide back down to the bottom again or even worse fall head first hi everybody and welcome

tekrar dibe kaymam ya da daha da kötüsü önce herkese merhaba ve

to another full english lesson i'm really enjoying the view from up here can you see

başka bir tam ingilizce dersine hoş geldiniz buradan manzaranın tadını çıkarıyorum

me waving to you i hope so here i am once more talking to you from the birthplace of

size el salladığımı görebiliyor musunuz umarım öyleyse burada bir kez daha sizinle ingilizcenin doğum yerinden konuşuyorum

the english language which is of course england so without any more dawdling or dilly dallying

ki bu elbette ingiltere yani daha fazla oyalanmadan veya oyalanmadan

let's get on with today's full english lesson which will start around about now

bugünün tam ingilizce dersine geçelim, bu yaklaşık olarak şu sıralarda başlayacak,

if there's one thing i've learned about english it's that quite often the simplest words have

eğer ingilizce hakkında öğrendiğim bir şey varsa o da çoğu zaman en basit kelimelerin

the most meanings for example you have the words hot and cold in its most common sense

en fazla anlama sahip olduğudur. en yaygın anlamıyla sıcak ve soğuk kelimeleriniz var

the word hot describes something that is of high temperature it is holding a high degree

sıcak kelimesi yüksek sıcaklıktaki bir şeyi tanımlar yüksek derecede

of heat it might be dangerous to touch or drink don't go near the stove it's hot can

ısı tutar dokunması veya içmesi tehlikeli olabilir sobanın yanına gitmeyin sıcaktır

you open a window it's hot in here the word hot can be used in other ways too something

açabilir misiniz bir pencere burası sıcak sıcak kelimesi başka şekillerde de kullanılabilir

that is popular or fashionable can be described as hot something that is in high demand might

popüler veya modaya uygun bir şey sıcak olarak tanımlanabilir yüksek talep gören bir şey

be described as the hottest thing around cycling has become the latest hot health routine this

bisikletle ilgili en sıcak şey olarak tanımlanabilir en son sıcak sağlık rutini haline geldi bu

toy is going to be the hottest item in the shops this christmas something that might

oyuncak bu yılbaşında dükkanların en gözde ürünü olacak

generate a lot of interest can be described as hot we have some new hot properties to

çok fazla ilgi uyandırabilecek bir şey sıcak olarak tanımlanabilir bir deyim olarak size gösterecek bazı yeni sıcak özelliklerimiz var söz

show you as an idiom something might be too hot to handle this means that the thing in

question should be avoided or at least handled with care we can't discuss that topic here

konusu sorundan kaçınılmalı veya en azından dikkatle ele alınmalıdır bu konuyu burada tartışamayız

it's too hot to handle for listen up uk it's time to show local business some love you

dinlemek için çok sıcak uk yerel işletmeye biraz sevgi göstermenin zamanı geldi

can everyone can just leave a google review so give a shout out to local service local

yapabilirsin herkes bir google incelemesi bırakabilir, bu yüzden bir not bırakın yerel hizmete yerel

resilience and that local flavour because google reviews do wonders for places like

dayanıklılık ve o yerel tat çünkü google incelemeleri bu gibi yerler için harikalar yaratıyor, çok fazla baskı altında olduğunuz

this support local businesses you love with a little help from google for us in a stressful

stresli bir durumda bizim için google'dan biraz yardım alarak sevdiğiniz yerel işletmeleri destekliyor.

situation where you are under a lot of pressure we might say that the heat is on the heat

is on for the sales force to reach their targets you can feel the heat which means to be involved

satış ekibinin hedeflerine ulaşması için hararet yanıyor harareti hissedebiliyorsunuz bu da

in a risky or high-stakes situation an attractive person might be hot there were some hot models

riskli veya yüksek riskli bir duruma dahil olmak anlamına geliyor çekici bir kişi seksi olabilir

at this year's fashion show heat can be used as a verb to describe the action of introducing

bu yılki moda şovunda bazı seksi modeller vardı hararetli olabilir bir şeye ısı verme eylemini tarif etmek için bir fiil olarak kullanılır

heat to something you must heat the soup before serving it as a slang word the word heat can

çorbayı servis etmeden önce ısıtmanız gerekir argo bir kelime olarak ısı kelimesi

mean the please as part of a phrase we can use heat to do something in the heat of the

lütfen anlamına gelebilir bir cümlenin parçası olarak ısıyı anın sıcağında bir şeyler yapmak için kullanabiliriz

moment means to act in a spontaneous or unprepared way normally in reaction to something you

kendiliğinden veya hazırlıksız bir şekilde hareket etmek anlamına gelir, normalde bir şeye tepki olarak, anın

do something in the heat of the moment a stolen item that is being passed around can be described

sıcaklığında bir şey yaparsınız, etrafta dolaşan çalıntı bir eşya

as hot i wouldn't buy any jewellery from him it's all hot a person who often loses their

sıcak olarak tanımlanabilir, ondan herhangi bir mücevher almazdım, çok sıcak bir insan sık sık öfkelenen biri

temper can be described as a hot head the word cold can also be used in many ways an

sıcak kafa olarak tanımlanabilir soğuk kelimesi birçok şekilde kullanılabilir

unwelcoming response might be described as cold to be underwhelmed by something can often

istenmeyen bir tepki soğuk olarak tanımlanabilir bir şey tarafından ezilmek genellikle

create a cold response his performance was greeted with cold silence the feeling of being

soğuk bir tepki yaratabilir performansı soğukla ​​karşılandı sessizlik duygusu bir

repulsed or offended by something can be described as cold you feel upset and put off by what

şey tarafından itilme veya gücenme soğuk olarak tanımlanabilir

you saw or heard his humour throughout the evening left me feeling cold you can give

someone a cold stare you look at them with disapproval and disdain as an expression you

might give someone the cold shoulder to shun someone or to choose to ignore a person directly

Birine birinden uzak durması için soğuk davranabileceğiniz veya bir kişiyi doğrudan görmezden gelmeyi seçebileceğiniz ifadesi, yemekten sonra bana

is to give the cold shoulder he tried to approach me after dinner but i gave him the cold shoulder

yaklaşmaya çalıştığı için soğukkanlılığını göstermektir ama ben ona

to make something cold you need to call it the word cool can be used to describe a period

soğuk bir şey yapması için soğuk davrandım, buna kelime demelisin soğukkanlılık, bir şey hakkında fikrinizi değiştirebileceğiniz bir dönemi tanımlamak için kullanılabilir.

in which you can change your mind about something a cooling off period is often allowed so as

to give time for a person to consider what they have done the holiday booking allows

Tatil rezervasyonu,

you a cooling off period of 14 days this means that you have two weeks in which to change

size 14 günlük bir sakinleşme süresi sağlar. bu, fikrinizi değiştirmek için iki haftanız olduğu anlamına gelir,

your mind you might go off the idea you call off the word cool can be used to describe

fikirden vazgeçebilirsiniz, havalı kelimesini iptal edebilirsiniz,

something that creates excitement or is seen as impressive something is cool that's a cool

heyecan yaratan veya etkileyici olarak görülen bir şeyi tanımlamak için kullanılabilir, havalı bir şey, harika bir

bike you've got there for younger people this particular expression might appear old-fashioned

motosikletiniz var. orada daha genç insanlar için bu özel ifade eski moda görünebilir

and not cool during a criminal investigation an inquiry that has no new leads might be

ve bir adli soruşturma sırasında havalı olmayabilir, yeni ipucu olmayan bir soruşturma

described as having gone cold an unsolved crime that occurred many years ago can be

soğumuş olarak tanımlanabilir, uzun yıllar önce meydana gelen çözülmemiş bir suç,

described as a cold case a cold thing can also be described as chilled as an idiom you

soğuk bir vaka veya soğuk algınlığı olarak tanımlanabilir. şey soğuk olarak da tanımlanabilir bir deyim olarak

can chill out or just chill to relax and unwind is to chill i think i'll just stay in tonight

rahatlayabilirsin ya da sadece rahatlamak ve gevşemek için sakinleşmek rahatlamaktır sanırım bu gece burada kalacağım

and chill in front of the television general negativity from a person can be described

ve televizyon karşısında dinleneceğim bir kişinin genel olumsuzluğu

as chilly my new ideas for the next meeting were met with a chilly response the phrase

soğuk olarak tanımlanabilir bir sonraki toplantı için yeni fikirlerim soğuk bir yanıtla karşılandı

come in from the cold means to return to a place or group that had previously rejected

soğuktan gelmek ifadesi daha önce sizi reddeden bir yere veya gruba geri dönmek anlamına gelir tekrar

you you are welcome back and forgiven you have come in from the cold

hoş geldiniz ve affedildiniz soğuktan geldiniz görebiliyor

can you see what i'm doing here i'm trying to find something to watch on television sometimes

musunuz ne burada yapıyorum televizyonda izleyecek bir şey bulmaya çalışıyorum bazen izleyecek

it is hard to find something good to watch i often spend many hours trying to find a

iyi bir şey bulmak zor

decent show to watch i often flick through the channels in the desperate attempt to find

something that catches my eye you flick through the channels you flip through the channels

gözüme çarpan bir şey bulursun kanallar arasında gezinirsin kanallar arasında gezinirsin

you scan up and down the channels many years ago we used to have to get up and go over

kanalları aşağı yukarı tararsın yıllar önce kalkıp televizyonun başına geçmek zorunda kalırdık

to the tv to change the channel these days we can use the remote control this item can

kanal değiştirmek için bu günlerde uzaktan kumandayı kullanabiliyoruz bu öğeyi kontrol etmek

cause a lot of annoyance and frustration as it often gets mislaid has anyone seen the

çok fazla rahatsızlığa ve hüsrana neden olabilir, çünkü çoğu zaman yanlış yere konur,

tv remote it was here on the sofa earlier but now it's gone the tv remote is used to

daha önce burada kanepede duran televizyon kumandasını gören var mı, ama şimdi gitti televizyon kumandası, ses dahil

control all the functions of the television set including the sound level and picture

televizyon setinin tüm fonksiyonlarını kontrol etmek için kullanılıyor seviye ve resim

controls the sound level is called the volume you can turn up the volume to increase the

kontrolleri ses seviyesine ses denir ses seviyesini artırmak için sesi artırabilirsiniz

sound level and turn down the volume if the sound level is too high or too loud in this

ve ses seviyesi çok yüksek veya çok yüksekse kısabilirsiniz bu

case the word volume simply means amount or quantity the level is the volume which controls

durumda ses seviyesi kelimesi basitçe seviyenin miktarı veya miktarı anlamına gelir

the amount of sound coming from the tv a person who likes flicking through the tv channels

televizyondan gelen ses miktarını kontrol eden ses seviyesidir tv kanallarında gezinmeyi seven bir kişi

can be described as a channel hopper if a person watches tv all the time then we might

kanal hopper olarak tanımlanabilir eğer bir kişi sürekli tv izliyorsa

describe them as a tele addict telly is another word for a television set a television can

onu tele bağımlısı olarak tanımlayabiliriz başka bir kelimedir bir televizyon seti için bir televizyona

also be called the gogglebox the word goggle refers to a person's eyes staring at the flickering

gözlük kutusu da denebilir, gözlük kelimesi bir kişinin titreyen resme bakan gözleri anlamına gelir

picture and box refers to the shape of the tv although these days many tv sets are actually

ve kutu televizyonun şeklini ifade eder, ancak bu günlerde birçok televizyon seti aslında

flat and take up very little space television sets come in many different screen sizes from

düzdür ve çok az yer kaplar televizyon Setler,

just a few inches to fit on a small desk right up to the ones that resemble something you

küçük bir masaya sığacak kadar birkaç inçten, bir sinemada bulabileceğiniz bir şeyi andıranlara kadar birçok farklı ekran boyutunda gelir

might find in a cinema

and don't forget there are many many english lessons on my youtube channel they are all

ve unutmayın, youtube kanalımda birçok İngilizce dersi var, hepsi bu.

there for you to watch as many times as you want

istediğiniz kadar izlemeniz için orada

hello hello mr duncan hello viewers does he really need an introduction i don't think

merhaba merhaba bay duncan merhaba izleyiciler onun gerçekten bir tanıtıma ihtiyacı var mı bence

you do actually not not anymore would you like a round of applause here he is steve's

artık gerek yok bir alkış ister misiniz burada o steve'in

back i am and it didn't seem that long ago since i was at last on with you mr duncan

arkasında ben varım ve o en sonunda sizinle olduğumdan beri o kadar uzun zaman önce görünmüyordu bay duncan

no uh when was it was it wednesday or thursday well if you remember i was putting up the

hayır ne zamandı, çarşamba ya da perşembeydi, hatırlarsanız

christmas lights and i this is something i showed a few moments ago i'm going to show

noel ışıklarını yakıyordum ve bu birkaç dakika önce gösterdiğim bir şeydi ben

it again because mr steve last week almost you almost gave me a heart attack sometimes

tekrar göstereceğim çünkü geçen hafta bay steve neredeyse bana neredeyse kalp krizi geçirtecektiniz bazen kendi

i'm i'm thinking to myself perhaps steve is actually trying to do that so this is what

kendime düşünüyorum belki steve aslında bunu yapmaya çalışıyor bu yüzden

happened last week a very unusual moment watch very carefully you will see me jump out of

geçen hafta olan buydu çok sıra dışı bir an izle çok dikkatli bir şekilde yerimden fırladığımı göreceksiniz

my skin because steve suddenly appears at the window so take a close look watch my reaction

çünkü steve aniden pencerede beliriyor bu yüzden yakından bakın ben arkamı dönerken verdiğim tepkiyi izleyin

as i turn around and mr steve really just put the willies at me

ve bay steve gerçekten beni çileden çıkardı

ever

sorry about that mr steve is actually at the there's mr steve can you see mr steve there's

bay steve'in aslında orada olduğu için üzgünüm işte bay steve burada bay steve'i görebiliyor musunuz

mr steve it would appear that we can't get away from mr steve whatever is good hello

bay steve'i görebiliyor musunuz iyi olan ne olursa olsun bay steve'den uzaklaşamayacağımız anlaşılıyor merhaba

mr steve you know i'll just shock you mr duncan steve just gave me a big shock then i wasn't

bay steve sizi sadece şok edeceğim bay duncan steve az önce bana büyük bir şok verdi sonra ben değildim

expecting to see mr steve at the window yes you did you did you frightened the life out

Bay Steve'i pencerede görmeyi bekliyorum evet yaptın

of me then are you okay steve

beni korkuttun o zaman iyi misin steve o kadar iyi evet

is that fine yes you should be working i know i'm going back there getting back to work

çalışıyor olmalısın biliyorum oraya geri döneceğim işe geri döneceğim

gonna get told off yes

söylenecek kapalı evet,

so we can never get away from mr steve i'm sorry about that we certainly can't

bu yüzden Bay Steve'den asla uzaklaşamayız, kesinlikle yapamayacağımız için üzgünüm,

ah

so that is what happened last week i like to give you surprises mr duncan as you well

yani geçen hafta olan buydu size sürprizler yapmayı seviyorum Bay Duncan, bildiğiniz üzere

know i've noticed recently though you do this quite a lot well and not intentionally i don't

son zamanlarda fark ettim ama siz de yapıyorsunuz bu oldukça iyi ve kasıtlı olarak değil

know how you do it but when steve i don't know how how he does it i'm sure mr steve

bunu nasıl yaptığınızı bilmiyorum ama steve nasıl yaptığını bilmediğimde eminim ki bay steve

has the power of levitation i'm sure mr steve can actually float above the ground i was

havaya yükselme gücüne sahiptir eminim bay steve gerçekten yüzebilir yerden yukarıda

just taking a break from work the window was shut so you wouldn't have seen me no but i

işe ara vermiştim pencere kapalıydı bu yüzden beni görmezdin hayır ama

thought i'll go and see what mr duncan's doing yeah i looked out of the window and at that

gidip Bay Duncan ne yapıyor bir bakayım dedim evet pencereden dışarı baktım ve o

moment you turned round i hadn't been there for long no but this happens in the house

anda sen döndün yuvarlak uzun zamandır orada değildim hayır ama bu evde de oluyor

as well i'm upstairs or downstairs and then suddenly mr steve will just appear ah without

ben yukarıda veya aşağıdayım ve sonra aniden Bay Steve herhangi bir ses olmadan belirecek ah

any sound maybe it's because you're you're wearing your soft slippers my soft slippers

belki de yumuşak terliklerini giydiğin içindir benim yumuşak terlikler

you see look at the soles on those these are disgusting oh my they're they're very soft

görüyorsun tabanlarına bak bunlar iğrenç aman onlar çok yumuşaklar o yüzden

so take that away i think we've smelled it i think we found out where coronavirus is

al şunu sanırım kokladık sanırım koronavirüsün nereden

coming from they're very so i've had these for years i wore them on stage a few years

geldiğini bulduk çok çok ben Bunları yıllardır giydim, birkaç yıl önce sahnede giydim,

ago uh they're incredibly cheap moccasins they're called but they're incredibly comfortable

inanılmaz derecede ucuz mokasen diyorlar ama inanılmaz rahatlar

but they do have a very soft so we can creep around the house without mr duncan knowing

ama çok yumuşaklar, bu yüzden Bay Duncan'ın haberi olmadan evin içinde sürünebiliriz.

a bit like you you have a very soft soul uh we've got somebody new mariam from georgia

biraz senin gibi çok yumuşak bir ruhun var ah, gürcistan'dan yeni mariam'ımız var

hello marion in georgia can i say hello to you and of course if it is your first time

merhaba georgia'daki marion sana merhaba diyebilir miyim ve tabii ki bu ilk seferinse

i will give you a special warm welcome with a round of applause

sana bir yuvarlakla özel ve sıcak bir karşılama sunacağım alkışlar

hope we haven't embarrassed you marion but it's nice to have new viewers yes um and also

umarım seni utandırmamışızdır marion ama yeni izleyicilerimizin olması güzel evet

you said that you were learning a lot so that's good to know so when you woke up this morning

i bet you didn't realize that you were going to get a round of applause from a couple of

weirdos on the internet i bet you didn't think that this morning when he woke up isn't life

İnternetteki birkaç tuhaftan bir alkış tufanı alacaktık, bahse girerim bu sabah uyandığında hayatın

wonderful how things can happen suddenly i mentioned something earlier steve many years

harika olmadığını düşünmedin, her şey aniden nasıl olabiliyor daha önce bir şeyden bahsetmiştim steve yıllar

ago in some of my jobs many of the jobs that i've done quite often i would work for a woman

önce bazılarında işlerimden birçoğu oldukça sık yaptığım işler bir kadın için çalışırdım

a woman boss a woman boss yes a female boss now some men i'm sure that you've experienced

bir kadın patron bir kadın patron evet bir kadın patron şimdi bazı erkekler eminim

this in your life as well as you've moved around some men don't like working for women

bunu sizin kadar hayatınızda yaşamışsınızdır Etrafta dolaştım bazı erkekler kadınlar için çalışmaktan hoşlanmıyorlar

they find it i suppose the word is emasculating they feel as if it takes away their masculinity

sanırım bu kelimeyi iğdiş edici buluyorlar sanki erkekliklerini alıp götürüyormuş gibi hissediyorlar

they are no longer men so some men don't like that but i have to be honest i have so many

artık erkek değiller bu yüzden bazı erkekler bundan hoşlanmıyor ama dürüst olmak zorundayım

fond memories of working with my female bosses they they would sometimes do very little work

kadın patronlarımla çalışmakla ilgili o kadar çok güzel anım var ki onlar bazen çok az iş yaparlar

sometimes we would all go into the staff room and they would bring shall i just say alcoholic

bazen hepimiz personel odasına giderdik ve

drinks into work don't think that's allowed anymore mr duncan i'm sure it still goes on

işe alkollü içki mi demeliyim artık buna izin verildiğini sanmıyorum bay duncan eminim hala iyi gidiyor benim

well i've i've had lots of female bosses in my time

zamanımda bir sürü kadın patronum oldu

uh i mean many years ago for example i started working in sales i've been in sales for over

uh yani yıllar önce mesela satışta çalışmaya başladım 30 yılı aşkın süredir satıştayım bu yüzden

30 years so i started doing that 30 years ago more than 30 years ago okay and the company

yapmaya başladım 30 yıl önce 30 yıldan daha fazla bir süre önce tamam ve

i worked for then wouldn't employ women full stop can you believe that it was many years

o zamanlar çalıştığım şirket kadınları istihdam etmezdi tam dur inanabiliyor musun işe almadan önce uzun yıllar önceydi

before they employed they just didn't they just didn't like uh uh women working for them

onlar sadece yapmadılar sadece çalışan kadınları sevmediler onlar için

but they were a very traditionalist company but the company i'm working for now is a french

ama çok gelenekçi bir şirketti ama şu anda çalıştığım şirket bir Fransız

company and uh they're very liberal and i've been i've worked for them for 24 years and

şirketi ve çok liberaller ve 24 yıldır onlar için çalışıyorum ve

i've had probably been my favourite ever boss was female definitely i think i think you

muhtemelen En sevdiğim patronum kesinlikle kadındı bence

can have more of a laugh i think you can have more fun and and and you know when your job

daha çok gülebilirsin bence daha çok eğlenebilirsin ve ve bilirsin ki işin

is getting on top of you you've had too much of the job i'm sure you know how that feels

tepetaklak olduğunda işin çok fazlası sendedir bunun nasıl bir his olduğunu bildiğinden eminim

steve hint hint so yeah i think it's great i think i think female bosses are very capable

steve ima ipucu yani evet bence harika bence kadın patronlar

of having fun i think men a male boss has to has to keep his authority doesn't he he

eğlenme konusunda çok yetenekli bence erkekler bir erkek patron otoritesini korumak zorunda değil mi

said i think a male boss or a man who is in charge he is less likely to to lower his professionalism

dedi bence erkek patron veya sorumlu bir adam profesyonelliğini düşürme olasılığı daha düşüktür,

so i quite like it i have no problem with that i don't want to sound woke but i i do

bu yüzden oldukça hoşuma gidiyor bununla ilgili bir sorunum yok uyanık görünmek istemiyorum ama

think it's important to have women and men working in the same place and so what if a

kadınların ve erkeklerin çalışmasının önemli olduğunu düşünüyorum aynı yer ve peki ya bir

woman is a boss it doesn't really matter to me in fact some of my wonderful memories my

kadın patronsa benim için gerçekten önemli değil aslında harika anılarımdan bazıları

most cherished memories of working years ago was working with women i worked with women

yıllar önce çalışmaya dair en değerli anılarım kadınlarla çalışmaktı neredeyse

virtually all the time did they think of you as one of the girls mr duncan maybe that that

her zaman kadınlarla çalıştım onlar düşündüler mi? kızlardan biri olarak siz Bay Duncan belki bu

might be a very fair point yes no that's okay steve i think you're right it's only joking

çok adil bir nokta olabilir evet hayır sorun değil steve bence haklısın sadece şaka yapıyorum önemli olan

i mean the important thing it doesn't matter who you're working for who your boss is it's

kimin için çalıştığın önemli değil kimin için çalıştığın Patron önemli olan

the person that matters not whether they're male female or whatever but it doesn't matter

kişi mi erkek kadın ya da her neyse önemli değil

but i don't i don't i don't agree with that situation where they'd say they'd prefer a

ama umrumda değil erkeği tercih edeceklerini söyledikleri duruma katılmıyorum Bence

man over a woman i i think i think men and women are equally as capable of doing things

bir kadına göre erkekler ve kadınlar işleri eşit derecede iyi yapma konusunda eşit derecede yetenekli

well but also equally as capable of doing things badly you see it's all about the person

ama aynı zamanda kötü şeyler yapma konusunda da aynı derecede yetenekliler.

and in the uk now there's no i don't think any man would have a problem working for a

woman now 30 years ago yes but now things have changed dramatically there are many women

30 yıl önce bir kadın için çalışmak bir sorundu evet ama şimdi işler dramatik bir şekilde değişti

in high-powered jobs we've had a woman prime minister yes here and very soon a vice president

yüksek güçlü işlerde çalışan birçok kadın var bir kadın başbakanımız oldu evet burada ve çok yakında Amerika Birleşik Devletleri'nde bir başkan yardımcısı olacak,

in the united states

you know it's not an issue in the uk anymore and certainly you couldn't you couldn't mouth

biliyorsunuz öyle değil artık İngiltere'de bir sorun ve kesinlikle yapamazsın

any objections because there are laws in place uh to protect people of all sexes and all

herhangi bir itirazda bulunamazdın çünkü her cinsiyetten ve her kategoriden insanı korumak için yürürlükte olan yasalar var.

categories shall we say categories it is that leave it at that we have very strong uh equal

uh eşit

equality uh laws in this country all categories of human beings are welcome yes exactly i

eşitlik uh bu ülkedeki yasalar tüm insan kategorilerine açığız evet kesinlikle hoşuma gidiyor her şey

like it's all about the person anyway and are they good at the job hey we have uh we

insanla ilgili zaten ve işlerinde iyiler mi hey bizde uh

have some fun in the kitchen coming up yes we do and i thought it would be interesting

mutfakta biraz eğleniyoruz geliyor evet yapıyoruz ve ben

to give a little clue but first of all can i show today's mystery object again a mystery

küçük bir ipucu vermenin ilginç olacağını düşündüm ama her şeyden önce bugünün gizemli nesnesini tekrar gösterebilir miyim gizemli bir

object we've had a mystery object earlier so i'm going to show it again see if mr steve

nesne daha önce gizemli bir nesnemiz vardı, bu yüzden onu tekrar göstereceğim bakalım Bay Steve

knows here it is coming on the screen now steve there it is there is there is today's

onun buraya geldiğini biliyor mu? ekranda şimdi steve işte orada bugünün

mystery object now i know what mr steve is going to say i know what you're going to say

gizemli nesnesi var şimdi bay steve'in ne söyleyeceğini biliyorum sen

before you say it is it an ashtray oh okay no i i thought you were going to say you know

söylemeden önce ne söyleyeceğini biliyorum o bir kül tablası oh tamam hayır gideceğini sanmıştım

if you're a man if you are a man in hospital and you need to go for a wee wee

eğer bir erkekseniz bilirsiniz, eğer bir erkekseniz hastanede bir erkekseniz ve bir çiş için gitmeniz gerekir,

yes there's this they're not made of metal this looks very similar doesn't it for to

evet bu var, onlar metalden yapılmış değiller bu çok benziyor, öyle değil mi?

the thing that they give you if you are in bed and you are ma a male but you can't go

ver eğer yataktaysan ve bir erkeksen ama

to the toilet so you have to put you have to put your your pee pee in there and then

tuvalete gidemiyorsan o yüzden koymak zorundasın çişini oraya koymalısın

and then you fill you fill this part up i don't mr duncan but it isn't that that obviously

ve sonra dolduruyorsun bu kısmı dolduruyorsun ben yapmıyorum mr duncan ama bu o değil ki

could not possibly be that it isn't that but they did used to be metal yes they probably

kesinlikle olamaz o değil ama onlar metaldi evet muhtemelen

were in the old days the old days years ago they used to be metal because that would be

eski günlerdeydiler eski günlerde yıllar önce metaldi çünkü bu

easier to to sterilize and keep clean and wouldn't break so if you wanted a number one

sterilize etmesi ve temiz tutması daha kolay olur ve kırılmaz bu yüzden bir numara istiyorsan

if you wanted a wee-wee you might use one of those but this is not that sergio says

çiş yapmak istersen onlardan birini kullanabilirsin ama bu Sergio'nun lazımlık dediği değil

a chamber pot it just not that's a good word chamber pot a chamber pot is is literally

sadece bu iyi bir kelime değil lazımlık bir lazımlık,

a well in traditionally made of porcelain that you would keep under your bed and use

geleneksel olarak porselenden yapılmış, yatağınızın altında saklayacağınız ve evlerimizde sifonlu tuvaletler olmadan önceki günlerde, geceleri yapmanız

to go to the toilet if you needed to do so in the night in the days before we had uh

gerekirse tuvalete gitmek için kullandığınız bir kuyudur.

flushing toilets in our homes well a lot of people had flushing toilets but the problem

pek çok insanın sifonlu tuvaletleri vardı ama sorun

is steve they were outside yes my nan and grandad used to have an outdoor toilet and

şu ki steve dışarıdaydılar evet büyükannem ve büyükbabamın eskiden bir dış tuvaleti vardı ve

so did mine and so when i went to stay with my gran and grandpa they would actually have

benimki de öyleydi ve bu yüzden büyükannem ve büyükbabamla kalmaya gittiğimde aslında

a little pot under the bed where i slept yes so if i needed a wee wee in a night i could

küçük bir otları olurdu. evet, uyuduğum yatağın altında, bu yüzden bir gece çiş yapmaya ihtiyacım olursa

just hop out of bed but but i i didn't like to stand up doing it so what i used to do

yataktan atlayabilirdim ama bunu yaparken ayağa kalkmayı sevmezdim, bu yüzden eskiden yaptığım şey

i used to kneel down next to the chamber mr duncan so i used to do a wee-wee whilst kneeling

yanında diz çökerdim Bay Duncan, bu yüzden diz çökerken çiş yapardım

down because i didn't like to stand up because it would make too much noise and i didn't

çünkü çok fazla ses çıkaracağı için ayağa kalkmayı sevmezdim ve

want anyone else in the house to know that i was having a wee-wee you see so that gives

evdeki kimsenin çiş yaptığımı bilmesini istemezdim. -görüyorsunuz, bu size

you an idea of what kind of child i was too much information mr duncan it's interesting

ne tür bir çocuk olduğum hakkında bir fikir verir çok fazla bilgi Bay Duncan bu ilginç

but we don't have them anymore uh i just i just we out the window tomic makes an interesting

ama artık bizde yok uh ben sadece pencereden dışarı çıktık tomic ilginç bir

point or just in the bed tomic makes an interesting point if a female boss makes you feel emasculated

noktaya değiniyor ya da sadece bed tomic ilginç bir noktaya değiniyor, eğer bir kadın patron sizi iğdiş edilmiş hissettiriyorsa,

it means that you are insecure good point yes well i think many men are insecure i think

bu sizin güvensiz olduğunuz anlamına gelir iyi bir nokta evet pek çok erkeğin güvensiz olduğunu düşünüyorum

so and well i think women are as well yes i think so but i think i mean in that situation

ve pekala kadınların da öyle olduğunu düşünüyorum evet öyle düşünüyorum ama bence demek istediğim

where it is someone of the opposite gender in charge i i think it can bring about insecurity

karşı cinsten birinin sorumlu olduğu bu durumda bence güvensizlik yaratabilir

maybe not maybe not prejudice but that could also be part of the equation you see so yes

belki önyargı değil ama bu da gördüğünüz denklemin bir parçası olabilir yani evet bence

i think it could be could be possible lewis says is it an engine component it does look

bu mümkün olabilir lewis öyle mi diyor bir motor bileşeni,

like it what what part of an engine do you think that might be another look uh is that

öyle görünüyor ki, bir motorun hangi parçasının başka bir görünüm olabileceğini düşünüyorsunuz, uh,

some kind of you know on the pipe that's coming out yes here is that some kind of uh leather

bildiğiniz bir tür borunun üzerinde çıkıyor, evet, burada bir tür deri

or cloth covering or something it is actually covered with leather you are right in that

veya kumaş kaplama veya başka bir şey var. aslında deri kaplı o konuda haklısın

respect but there is a reason for that there is a reason for that can you imagine what

ama bunun bir sebebi var bunun bir sebebi var bunun ne olduğunu söylersen sebebinin ne olabileceğini tahmin edebilir misin bay

the reason might be if you tell me what this is mr duncan will i will i will i know have

duncan bilecek miyim bileceğim

i ever seen one before you haven't in fact these things these are very common in korea

ben daha önce bir tane gördüm sen görmedin aslında bunlar korede çok yaygın

so you might find them quite often in south korea so these are used quite often for a

bu yüzden onları güney korede oldukça sık bulabilirsin bu yüzden bunlar oldukça sık belirli bir şey için kullanılıyor

certain thing and yes it does involve heat well marietta says is it the end part or the

ve evet ısıyı da içeriyor iyi marietta öyle diyor egzoz borusunun uç kısmı veya

last part of an exhaust pipe yes it does look like part of a car it does but in fact it

son kısmı evet, bir arabanın parçası gibi görünüyor ama aslında

isn't we've had a correct answer so it is not a urine bottle for for pee peeing into

doğru bir cevabımız olmadığı için içine işemek için bir idrar şişesi değil.

it is not one of those i'll give the answer in a moment actually we won't keep this going

bunlardan biri değil birazdan cevap vereceğim aslında bunu

too long giovanni says is it something to smoke opium oh no it does look like a does

fazla uzatmayacağız giovanni afyon içmek için bir şey mi diyor oh hayır a gibi görünüyor bu

that does look like something to do with drugs it is nothing illegal okay nothing illegal

uyuşturucuyla ilgili bir şey gibi görünüyor yasadışı hiçbir şey tamam yasadışı hiçbir şey

we would not do that here on this lovely family-friendly show jimmy says it reminds you of a chinese

bunu burada bu sevimli aile dostu şovda yapmazdık jimmy bunun size bir Çin güvecini hatırlattığını söylüyor

hot pot yes it it is it is something that has heat so that is very close i will give

evet bu ısıya sahip bir şey bu yüzden çok yakın,

you the answer right now i'm going to give you the answer because we have lots of other

size cevabı doğru vereceğim şimdi sana cevabı vereceğim çünkü daha bir sürü başka

things we're going in the kitchen in a moment steve and then after that we have the sentence

şeyimiz var birazdan mutfağa gideceğiz steve ve ondan sonra cümle

game so many things to talk about will we get round to the sentence game today before

oyunumuz var konuşacak o kadar çok şey var ki cümleyi toparlayacak mıyız bugün maç

a quarter two four it's unlikely exactly because there's always lots to talk about and it's

çeyrek iki dörtten önce tam olarak olası değil çünkü her zaman konuşacak çok şey var ve

wonderful that you're all putting your comments down we love the feedback please don't stop

yorumlarınızı yazmanız harika geri bildirimleri seviyoruz lütfen durmayın

no unfortunately we can't read them all out i will say that because sometimes it's too

hayır maalesef hepsini okuyamayız ben yapacağım bunu söyle çünkü bazen çok

quick so apologies if we don't read everybody's comment out so the answer to the mystery object

hızlı oluyor bu yüzden herkesin yorumunu okumazsak özür dileriz

before we start cooking in the kitchen is and this is quite surprising something i've

mutfakta yemek yapmaya başlamadan önce gizemli nesnenin cevabı ve bu oldukça şaşırtıcı bir şey daha

never seen before but now i know what it is it is ah

önce hiç görmemiştim ama şimdi ne olduğunu biliyorum bu ah

coffee roaster well somebody got that yes i know i had one correct answer i think i

kahve kavurma makinesi, birisi bunu anladı evet biliyorum bir doğru cevabım vardı sanırım

had yes piccello or purge yes congratulations yes it is a coffee roaster so what you do

evet piccello veya purge yaptım evet tebrikler evet bu bir kahve kavurma makinesi yani yaptığınız şey

is you put the coffee in there and heat it up and it will roast and then out of here

kahveyi oraya koyup ısıtmak ve o kavrulacak ve sonra buradan steve

steve the thing here you pour the coffee beans out so they go in there unroasted and they

şey şuraya kahve çekirdeklerini döküyorsun böylece oraya kavrulmamış olarak giriyorlar ve

come out that end roasted interesting so i've never seen one of these before but apparently

ilginç bir şekilde kavrulmuş olarak çıkıyorlar, bu yüzden bunlardan birini daha önce hiç görmedim ama görünüşe göre

they are very common in korea people use them to roast their coffee beans coachella or pachello

çok yaygınlar kore halkı onları kahve çekirdeklerini koçella veya pachello'yu kavurmak için kullanırlar

we're not sure how to pronounce your name so apologies uh you were you were right yes

adınızı nasıl telaffuz edeceğimizden emin değiliz bu yüzden özür dileriz haklıydınız evet

how big is it mr duncan because we can't get an idea of the size it is it is quite large

ne kadar büyük Bay Duncan çünkü boyutu hakkında bir fikir alamıyoruz oldukça geniştir, bu

so you can imagine putting lots of coffee beans in there and then they roast on on a

yüzden oraya bir sürü kahve çekirdeği koyduğunuzu hayal edebilirsiniz ve sonra

on a flame or on a heat and as they're roasting they they are ready to come out of there so

alevde veya ateşte kavrulurlar ve kavrulurken oradan çıkmaya hazırdırlar, bu yüzden

it's it's in and and out so how big is it that that's the size of a small frying pan

içinde ve ve dışarısı ne kadar büyük ki bu küçük bir tava büyüklüğünde

ah so right i see i'd i thought it was quite small but uh there we go yes yes it's uh good

ah çok doğru anladım oldukça küçük olduğunu düşünmüştüm ama uh işte gidiyoruz evet evet iyi ama

though good i can see that working yes i think it's a good idea actually it's quite a a neat

iyi çalıştığını görebiliyorum evet bence bu iyi bir fikir aslında oldukça zarif bir

invention yes and obviously it's got that uh leather covering over it so that you don't

buluş evet ve belli ki üzerinde uh deri kaplama var, böylece

burn your hands that's it because you've got to grab that end to to turn it over to twist

ellerinizi yakmazsınız, bu kadar çünkü döndürmek için o ucunu tutmanız gerekir,

it so that the coffee beans will come out so there it is there it is that is what the

böylece onu bükersiniz. Kahve çekirdekleri ortaya çıkacak, işte orada,

mystery object actually was we wouldn't know that because we don't roast our own beans

gizemli nesnenin gerçekte ne olduğunu bilmiyorduk çünkü kendi çekirdeklerimizi kavurmuyoruz,

i don't think anybody does that in this country but it did look a little bit like something

bu ülkede kimsenin bunu yaptığını sanmıyorum ama oldu. biraz

from a hospital it did but immediately i thought well that wouldn't work as a urinal collecting

hastaneden alınmış bir şeye benziyordu ama hemen bunun bir pisuar toplama cihazı olarak işe yaramayacağını düşündüm

device because it would just pour out everywhere you know but yes and yeah well obviously it

çünkü bildiğiniz her yere dökülebilirdi ama evet ve evet açıkçası

would have accommodated all sizes as well okay that's interesting so we will be taking

tüm boyutları da barındırabilirdi tamam bu ilginç yani

a break right now we are going to take a break in fact because we're going into the kitchen

şu anda ara vereceğiz aslında mutfağa gideceğimiz için

i spent all night doing this i've edited this video it took me all night i went to bed at

tüm geceyi bunu yaparak geçirdim bu videoyu düzenledim bütün gecemi aldı yattım

4 30 this morning correct because of this video so i hope you enjoy it and i hope it

4 30 bu sabah bu video yüzünden doğru yani umarım beğenirsiniz ve umarım buna değmiştir

was worth it we're going into the kitchen but i suppose the big question is steve what

mutfağa gidiyoruz ama sanırım asıl soru şu Steve neyi

are we going to make well there was a clue in the lesson on thursday yes there is a big

iyi yapacağız bir ipucu vardı perşembe günü ders evet büyük bir

clue coming up yes in fact i've given a couple of clues already today so what is it to find

ipucu geliyor evet aslında bugün zaten birkaç ipucu verdim yani şimdi öğrenecek ne var tamam

out right now

okay here we are once again it's saturday night and we are busy in the kitchen my name

yine buradayız cumartesi gecesi ve mutfakta meşgulüz benim isim

is mr duncan and coming up in a moment mr steve tonight we are going to cook something

Bay Duncan ve birazdan Bay Steve bu gece oldukça lezzetli bir şeyler pişireceğiz

rather delicious in fact it is something we mentioned a couple of days ago on our live

aslında birkaç gün önce canlı yayınımızda bahsettiğimiz bir şey

stream what could it be let's find out with the man himself here he comes it's mr steve

ne olabilir hadi adamın kendisiyle öğrenelim burada o geliyor ben steve

hello everybody welcome to the cookery channel and i'm going to make some cauliflower cheese

merhaba millet aşçılık kanalına hoşgeldiniz ve ben biraz karnabahar peyniri yapacağım

a couple of days ago we actually showed the cauliflower didn't we on the live stream and

bir kaç gün önce aslında karnabaharı canlı yayında gösterdik değil mi ve

what a beauty it is too a beautiful cauliflower what we're going to do is cut it up boil it

ne güzel çok güzel karnabahar ne Yapacağımız onu

in some water and then meanwhile i'm going to make some cheese sauce so that we can pour

biraz suda kaynatmak ve sonra biraz peynir sosu yapacağım ki

that over the top of it when it's cooked and put it in the oven along with which reminds

pişince üstüne dökelim ve birlikte fırına koyalım.

me mr duncan we need to put in our lamb shanks yes because they are going to take approximately

bana Bay Duncan'a kuzu inciklerimizi koymamız gerektiğini hatırlattı evet çünkü

45 minutes to cook so in this goes mr duncan the whole meal we're having tonight is lamb

pişmeleri yaklaşık 45 dakika sürecek bu yüzden Bay Duncan bu gece yediğimiz yemeğin tamamı kuzu incikli

shank potatoes sweet potatoes and also this particular thing which is cauliflower cheese

patatesler tatlı patatesler ve ayrıca bu özel şey karnabahar peyniridir

the potatoes and the sweet potatoes are already in this saucepan which i am now going to place

patatesler ve tatlı patatesler zaten şimdi ocağa koyacağım bu tencerede zaten daha

on the stove i've worked out before that you need to start everything cooking at the same

önce hesaplamıştım her şeyi pişirmeye aynı anda başlamanız gerekiyor

time and then everything will be ready together because that's always the skill which you

ve sonra her şey birlikte hazır olacak çünkü bu her zaman

need as a chef as a cook so that everything is ready at the same time your vegetables

bir şef olarak ihtiyacınız olan beceri aynı zamanda bir aşçı olarak her şeyin hazır olması için sebzeleriniz etleriniz soslarınız

your meat your sauces because you don't want to be waiting 10 minutes for the main course

çünkü fırında ana yemeğin ve sebzelerin pişmesi için 10 dakika beklemek istemezsiniz

to cook in the oven and the vegetables aren't ready or the other way around so we'll say

hazır değil ya da tam tersi o yüzden

so when we talk about courses we are talking about each individual meal so some people

öyle diyeceğiz ki kurslardan bahsederken her bir öğünden bahsediyoruz yani bazı insanlar

have more than one course you might have one course maybe just one meal if you have say

birden fazla kursa sahip olabilir siz bir kursa sahip olabilirsiniz, eğer üç kursa sahipseniz sadece bir öğüne sahip olabilirsiniz.

three courses then it means you are having maybe something to start with maybe something

o zaman bu, belki

as a main meal and then something afterwards as dessert right so let's start cutting this

bir ana yemek olarak bir şeyle başlayacağınız anlamına gelir ve sonra tatlı olarak daha sonra bir şey olur, bu yüzden hadi bu küçük canavarı kesmeye başlayalım, bu yüzden

little beast up so i'm just going to cut off the florets these are called florets right

çiçekçikleri keseceğim, bunlara çiçek denir, bu

so we're cutting up the cauliflower uh make little incisions cross we put cross incisions

yüzden biz karnabaharı kesiyoruz uh çapraz küçük kesikler yapıyoruz sapa çapraz kesikler koyuyoruz

on the stalk why because it cooks quicker because otherwise you will cook the the this

çünkü daha hızlı pişiyor çünkü aksi takdirde bu

bit too quickly and that would still be hard so the outside will be soft but the inside

parçayı çok çabuk pişirirsiniz ve bu yine de zor olur bu nedenle dışı yumuşak olur ama içi

will be too hard that's it and we don't want to overcook the uh outside so that's going

çok sert olsun o kadar ve dışını fazla pişirmek istemiyoruz bu yüzden

in the saucepan being very careful of course not to chop into my fingers yes one of the

tencereye giriyor tabii ki parmaklarımı kesmemeye çok dikkat ediyorum evet

most important things when you're using a knife you must not chop your fingers off for

en önemli şeylerden biri bıçak kullanırken yapmamalısın yeni izleyenler için parmaklarınızı doğrayın

those who have just tuned in yes we are once more in the kitchen we are doing something

evet yine mutfaktayız bu

else tonight we are making well we are having a full meal however mr steve is going to make

akşam başka bir şey yapıyoruz iyi gidiyoruz tok bir yemek yiyoruz ancak bay steve

some of his delicious cauliflower cheese so i'm going to uh i've got half a pint of milk

nefis karnabahar peynirinden biraz yapacak ben de Gidiyorum yarım litre sütüm var ki

which is approximately 300 mils

bu yaklaşık 300 mil

so when we say mills we mean what milliliters milliliters about a third of a litre just

yani değirmen derken mililitre mililitre bunun hemen altında litrenin üçte birini kastediyoruz bu

under that so i should put the the milk on i'm going to use corn flour to thicken the

yüzden sütü koymalıyım gidiyorum Sosu koyulaştırmak için mısır unu kullanmak

sauce because it's much more reliable than using normal wheat flour you don't get lumps

normal buğday unu kullanmaktan çok daha güvenilir olduğu için mısır unuyla topaklanma olmuyor o yüzden

with corn flour so i'm going to mix some into what's left of some of the milk in here that's

burada kalan sütün bir kısmına biraz karıştıracağım bu

too much i think so i want to make a nice little little uh mix before i add the boiling

çok fazla bence bu yüzden şimdi içine kaynar su eklemeden önce güzel bir küçük uh karışımı yapmak istiyorum,

water into it now so how much do i need it's almost like a paste so we go with the corn

bu yüzden ne kadar ihtiyacım var, neredeyse bir macun gibi, bu yüzden mısır unu ile gidiyoruz,

flour you can't go wrong with corn flour if you are making a sauce that you want to thicken

mısır unu ile yanlış gidemezsiniz. koyulaştırmak istediğiniz bir sos yapmak,

because you it's almost impossible to get lumps with corn flour it's just wonderful

çünkü mısır unu ile topaklanmanız neredeyse imkansız, bu harika, bu

so i've just mixed that in with some of the milk that's left in there and then i'm going

yüzden onu orada kalan sütün bir kısmı ile karıştırdım ve sonra

to pour the hot milk on top and it will thicken almost immediately while we're waiting for

sıcak sütü dökeceğim. üstte ve sütün kaynamasını beklerken hemen koyulaşacak

the milk to boil i can cut up the cheese that's going to go in there and we need two to four

oraya gidecek peyniri kesebilirim ve 2-4

ounces which is 50 to 100 grams obviously if it says two to four we're going to put

onsa ihtiyacımız var ki bu 50-100 gram tabii ki 2-4 diyorsa

in four because that makes for a much more tasty sauce i think that's approximately right

dördü koyacağız çünkü bu çok daha lezzetli bir sos yapıyor bence yaklaşık olarak doğru

oh it's nowhere near mr duncan we need more than that we need more than that more cheese

oh bu Mr Duncan'a yakın değil bundan daha fazlasına ihtiyacımız var daha fazla peynir daha fazla

more cheese more more more cheese we want that more more cheese and the milk as you

peynir daha fazla peynir istiyoruz daha fazla daha fazla peynir ve gördüğünüz gibi süt

can see is rapidly coming to the boil oh yes so we want a bit of pepper in there we want

hızla kaynamaya başlıyor oh evet bu yüzden orada biraz biber istiyoruz

to spice up the white sauce a little so i'll add some pepper and i'll also add a little

beyaz sosu biraz baharatlamak istiyoruz bu yüzden biraz biber ekleyeceğim ve ayrıca ekleyeceğim

bit of mustard now this is ready-made mustard but you could add some mustard powder about

biraz hardal şimdi bu hazır hardal ama biraz hardal tozu ekleyebilirsin yaklaşık

half a teaspoon

yarım çay kaşığı

where's my wooden spoon gone mr duncan i had a wooden spoon it's gone where has it gone

tahta kaşığım nereye gitti duncan bey tahta kaşığım vardı gitti nereye gitti

oh i don't know what that's doing there there's my wooden spoon

oh bunun orada ne işi var bilmiyorum işte tahta kaşığım

stir it rapidly

hızlı hızlı karıştır

and it hasn't been quite hot enough to thicken it so we put it back into the saucepan it's

ve kıvamı koyulaşacak kadar ısınmamış bu yüzden tekrar tencereye koyuyoruz işte

all on the go here mr duncan let me put a lid on that and if you say in english you're

hareket halinde bay duncan şunun üzerine bir kapak koyayım ve ingilizce dersen sen' Bu ne

going to put a lid on that what does it mean mr duncan it means you are going to maybe

anlama geliyor Bay Duncan bu, belki bir

stop something from being talked about or maybe put an end to something you can put

şeyin konuşulmasını engelleyeceğiniz veya belki bir şeye son vereceğiniz anlamına gelir,

a lid on something as a way of saying i'm going to bring this to an end i'm not going

gidiyorum demenin bir yolu olarak bir şeyin üzerini kapatabilirsiniz. buna bir son vermek için

to allow anyone to talk about this thing or to to allow it to continue any longer i am

kimsenin bu şey hakkında konuşmasına izin vermeyeceğim ya da daha fazla devam etmesine izin vermeyeceğim,

going to put a lid on it so look at that that's thickened up nicely lovely and we want it

bunun üzerine bir kapak koyacağım, bu yüzden bakın bu güzelce kalınlaştı güzel ve biz onu istiyoruz

nice and thick because we don't want a runny sauce on the uh on the cauliflower no i will

güzel ve kalın çünkü karnabaharın üzerinde akan bir sos istemiyoruz hayır

now add the cheese uh we don't want that we don't want the cheese to go into a really

şimdi peyniri ekleyeceğim uh istemiyoruz peynirin gerçekten

hot sauce we don't want the cheese to cook really no so you just want it to go soft but

acı bir sos olmasını istemiyoruz istemiyoruz peynirin gerçekten pişmesini istiyorum hayır yani sadece yumuşamasını istiyorsun ama

not actually cook i probably should have grated this cheese it would have made it a little

gerçekten pişmemesini istiyorsun muhtemelen bu peyniri rendelemeliydim bu biraz daha

easier but it doesn't matter it doesn't matter the cheese is now going in and look at that

kolay olurdu ama önemli değil önemli değil peynir şimdi gidiyor

oh my goodness i can't wait to eat this the cauliflower doesn't take long to cook uh then

aman allahım bunu yemek için sabırsızlanıyorum karnabaharın pişmesi uzun sürmüyor ah o zaman

the cheese sauce will be ready i'm going to put a little pinch of chili powder in here

peynir sosu hazır olacak buraya da bir tutam pul biber koyacağım

as well now mr duncan didn't see me do this last time only because it'll just give it

şimdi Bay Duncan geçen sefer bunu yaptığımı görmedi çünkü sadece

a little extra spice but i'm hardly going to put anything in because i don't want it

biraz ekstra baharat verecek ama karnabaharın geldiği peynir sosuna baskın gelmesini istemediğim için neredeyse hiçbir şey koymayacağım.

to overpower the cheese sauce the cauliflower has come to the boil your lens might be steaming

Kaynayınca merceğiniz

upstairs it gets very frantic in the kitchen as any mother who cooks being sexist though

üst katta buğulanıyor olabilir mutfakta çok çılgına dönüyor, yemek yapan her anne cinsiyetçi oluyor ama

because fathers cook as well i need to check on the lamb shanks now yes they're cooking

çünkü babalar da yemek yapıyor, şimdi kuzu inciklerini kontrol etmem gerekiyor, evet

away nicely mr duncan so there is something that still needs to be done with this so what

güzelce pişiriyorlar Bay Duncan yani bir şeyler var bunun hala bununla yapılması gerekiyor, bu yüzden

you're going to do eventually is put the cauliflower on a tray or in a container and then steve

sonunda yapacağınız şey karnabaharı bir tepsiye veya bir kaba koymak ve sonra steve

is going to pour the cheese sauce over the top of the cauliflower and then all of that

peynir sosunu karnabaharın üzerine dökecek ve sonra bunların hepsi

will go in the oven so there it is there is the dish that mr steve is going to actually

fırına girin, işte Bay Steve'in aslında

put the cauliflower and also the cheese onto so that is where it's all going to happen

karnabaharı ve ayrıca peyniri üzerine koyacağı tabak var, yani her şey orada olacak,

that is where all the action is going to take place on that little glass dish

tüm hareket orada gerçekleşecek o küçük cam tabak

say manifeek oh if i could just drink that down mr duncan it's almost like fondue ah

manifeek deyin oh onu bir içebilsem bay duncan neredeyse fondü gibi ah evet steve ne

yes do you know what steve i've never tried fondue i have i've never tried it so how's

biliyor musunuz hiç fondü denemedim hiç denemedim yani

the cauliflower coming along cauliflower is now ready now the thing with cauliflower is

karnabahar nasıl geliyor karnabahar şimdi hazır karnabaharın olayı şu ki

it holds a lot of water when it's cooking so it takes a while to get rid of all the

pişerken çok su tutuyor bu yüzden suyunun çıkması biraz zaman alıyor o

water so now i'm going to put it into the dish

yüzden şimdi

ready for the white sauce to be poured on look at that steaming hot cauliflower so now

beyaz sosun dökülmesi için hazır bir kaba koyacağım bak şuna karnabaharın buharı çıkıyor, yani şimdi

the cauliflower is ready to have the cheese sauce poured over it so just to show how stressful

karnabahar, üzerine peynir sosu dökmeye hazır, bu yüzden sadece yemek pişirmenin bazen ne kadar stresli olabileceğini göstermek için

cooking can be sometimes mr steve has decided to have some liquid refreshment

Bay Steve, aksi takdirde alkol olarak bilinen sıvı bir içecek almaya karar verdi

otherwise known as alcohol

ah we probably should be drinking red wine because that would go better with a meal and

ah, muhtemelen kırmızı şarap içmeliyiz çünkü bu yemekle daha iyi giderdi ve

it would make us look sophisticated but we're not sophisticated so we're going to drink

bizi sofistike gösterirdi ama sofistike değiliz, bu yüzden

beer well i am oh speak for yourself

bira içeceğiz, ah, kendi adına konuş, hadi

all right let's get this cauliflower cheese on should we i think steve was going to swear

şu karnabahar peynirini alalım, Steve'in gideceğini düşünüyorsak yemin ederim

then will you get a smear then right we just pour the cheese on look at that and of course

o zaman leke çıkar mı o zaman doğru peyniri döküyoruz şuna bak ve tabii ki

the yellow color is caused by the mustard all right we want to cover all the cauliflower

sarı renk hardaldan kaynaklanıyor tamam karnabaharın tamamını kaplamak istiyoruz

steve can i lick my finger from that saucepan you may oh you may that's ready look at that

steve o tencereden parmağımı yalayabilir miyim sen oh şuna bakın

as mr steve slowly gets drunk i'm gonna put those in the oven and uh this will be ready

bay steve yavaş yavaş sarhoş olurken onları fırına koyacağım ve uh bu

in about 15 minutes i think steve just said he's going to put this in the oven

yaklaşık 15 dakika içinde hazır olacak sanırım steve az önce bunu fırına koyacağını söyledi

oh i see so it goes on the bottom

oh anlıyorum öyle alta gidiyor

look at that the lang shank can i just say we we didn't we didn't run around the field

bak şuna bak şuna sadece diyebilir miyim biz yapmadık biz tarlada koşup

chasing the farmers sheep or lambs okay can we can we just be clear on that thank you

çiftçilerin koyunlarını veya kuzularını kovalamadık tamam mı bu konuda açık olabilir miyiz

very much the potatoes are cooked mr duncan so it would appear that the potatoes are now

çok teşekkür ederim patatesler Bay Duncan'ı pişirdim, böylece patatesler şimdi

cooked they're cooked so i will drain the potatoes so now mr steve is draining away

pişmiş gibi görünecek onlar pişmiş, bu yüzden patatesleri boşaltacağım, bu yüzden şimdi Bay Steve patatesleri

the water that was being used to boil the potatoes

kaynatmak için kullanılan suyu boşaltıyor,

so now we are going to make some mashed potatoes very nice i'm very i must admit i'm rather

bu yüzden şimdi biraz patates püresi yapacağız. çok güzelim çok itiraf etmeliyim ki

excited by this i'm going to add a good splodge of butter oh yes because mr duncan likes butter

bu konuda oldukça heyecanlıyım iyi bir parça tereyağı ekleyeceğim oh evet çünkü bay duncan

in his mashed potatoes we also know how mr duncan loves mashed potatoes i love potatoes

patates püresinde tereyağı sever biz ayrıca bay duncan'ın patates püresini ne kadar sevdiğini biliyoruz ben patatesleri severim

anyway so i'm just going to heat that slightly

neyse o kadar az ısıtacağım um bak

um look what i've got here look what i've got here i've got the spoon with some of the

burada ne var bak burada ne var elimde

cheese sauce

peynir sosundan biraz kaşık var aman

oh my goodness

allahım

that is delicious

bu çok lezzetli yaramaz

naughty mr duncan right let's mash the potatoes this is hard work

bay duncan tamam hadi püre yapalım patatesler bu zor bir iş

we could do a little song mr steve is mashing the potatoes to a pulp mr steve is smashing

küçük bir şarkı yapabiliriz Bay Steve patatesleri ezerek hamur haline getiriyor Bay Steve parçalıyor

he's making quiet now there isn't a word that rhymes with it's quite hard work mashing potatoes

şimdi sessizleşiyor bununla kafiyeli bir kelime yok patatesleri ezmek oldukça zor bir iş

yeah and i'd like to give exercise to my left arm what about your right arm i'm using it

evet ve isterim sol koluma egzersiz yapmak için sağ kolunuza ne demeli onu kullanıyorum

it's always very difficult to keep the potato in it's very messy mashing potatoes don't

patatesleri çok dağınık patates püresinde tutmak her zaman çok zor

you think i've noticed

this is very gassy bigger but it's doing the trick it's a bit like you very gassy do you

bunun çok gazlı daha büyük olduğunu fark etmedim mi sanıyorsunuz ama işe yarıyor biraz gazlı gibisin

know with these saucepans that we've got mr duncan i never get the right lid for the saucepan

bu tencerelerle biliyor musun Bay Duncan tencere için doğru kapağı asla bulamıyorum

if you've got a set of saucepans it's always very difficult to to work out just from looking

eğer bir tencere setiniz varsa sadece bakarak

which lid

hangisinin hangisi olduğunu anlamak her zaman çok zordur kapak

fits

kapanır bakalım

let's see if the peas are cooked i don't like overcooked peas now if there's one thing i

bezelyeler pişmiş mi ben bezelyeyi sevmiyorum şimdi eğer sevmediğim bir şey varsa o da

don't like it's overcooked peas

fazla pişmiş bezelye

what have you tried to do so there it is the cauliflower cheese is ready to go with our

ne yapmaya çalıştınız işte karnabahar peyniri nefis yemeğimizin yanına gitmeye hazır

delicious meal of lamb shank potatoes sweet potatoes and also garden peas as well

kuzu incikli patates tatlı patates ve ayrıca bezelye de ben

i anyway we're going to sit down and enjoy our meal now and i will return you back to

neyse şimdi oturup yemeğimizin tadını çıkaracağız ve sizi stüdyoya geri götüreceğim teşekkür

the studio thank you mr steve thank you mr duncan mr steve will now go into the dining

ederim bay steve teşekkür ederim bay duncan bay steve şimdi odaya girecek yemek

room he will lie down on the floor where he will slowly sober up i do it again so there

odası yere uzanacak ve yavaşça ayılacaktır tekrar yapıyorum ve işte

it was i hope you enjoyed that we were in the kitchen last night we were making our

oradaydı umarım beğenmişsinizdir dün gece mutfakta

evening dinner and we had cauliflower cheese and there it is on the screen right now and

akşam yemeğimizi yapıyorduk ve karnabahar peynirimiz vardı ve işte orada şu anda ekranda ve

can i just say mr steve it was absolutely delicious oh now i'm wondering if there is

Bay Steve'in kesinlikle çok lezzetli olduğunu söyleyebilir miyim oh şimdi merak ediyorum,

anyone out there who is going to try and make some cauliflower cheese not at the moment

dışarıda karnabahar peyniri yapmayı deneyecek ve

they've got to watch us first yes don't do it yet we should have given a warning before

ilk bizi izlemesi gereken anda olmayan birileri var mı? evet henüz yapmayın bundan önce bir uyarı vermeliydik

that uh before we showed that clip mr duncan to all vegetarians out there a warning that

uh o klibi dışarıdaki tüm vejetaryenlere göstermeden önce

they might see uh meat cooking parts of dead animals cooking so we do apologize if you're

et pişirirken ölü hayvanların parçalarını pişirirken görebileceklerine dair bir uyarı bu yüzden özür dileriz.

vegetarian i mean we don't eat much meat but we when we do we enjoy it if animals insist

vejeteryan yani biz fazla et yemeyiz ama yediğimizde hayvanlar

on being delicious then what can we do about it people are getting very hungry mr duncan

lezzetli olmakta ısrar ederse bundan zevk alırız o zaman bu konuda ne yapabiliriz insanlar çok acıkıyor bay duncan

very hungry but tomic's all right because his wife is cooking oh good moment so what's

çok acıkıyor ama tomic iyi çünkü karısı yemek yapıyor oh iyi an peki ne

she cooking tomic would like to know what is your wife doing in the kitchen yes valentina

pişiriyor tomic karınızın mutfakta ne yaptığını bilmek istiyor evet valentina

says i that that she liked my apron uh but it didn't match with the shirt now i went

önlüğümü beğendiğini söylüyor ama gömlekle uymadı şimdi

to a lot of effort to look smart yesterday i just say it looked like you were wearing

şık görünmek için çok uğraştım dün sadece pijama giyiyormuşsun gibi göründüğünü söyledim

pyjamas i went to a lot of effort i probably should have worn a contrast i thought you're

çok çaba sarf ettim muhtemelen bir kontrast takmalıydım

going to say a condom like a condo all you ever think about mr duncan a contrast i should

apartman dairesi gibi bir prezervatif söyleyeceğini düşünmüştüm hakkında düşündüğün tek şey Bay Duncan sahip olmam gereken bir kontrast

have had maybe a lighter coloured shirt why would you want to denise why would you want

belki daha açık renkli bir gömleğin vardı neden denise etmek istersin

to wear a condom in the kitchen i don't know i never said that mr duncan that was your

mutfakta neden prezervatif takmak istersin bilmiyorum bay duncan bunun senin

dirty

kirli

two things that look different against each other i don't know uh and but but mr duncan

iki şeyin birbirine karşı farklı göründüğünü hiç söylemedim biliyorum ama ama bay duncan

looked a complete scruff at least i made some kind of effort lovely with my lovely beard

tam bir pislik gibi görünüyordu en azından floresan ışığında sevimli sakalımla sevimli bir çaba sarf ettim

in the fluorescent light it's i the one one thing i will say i will say definitely the

söyleyeceğim tek şey bu kesinlikle

lighting in the kitchen is not great because we have one of those horrible long fluorescent

mutfaktaki aydınlatmanın harika olmadığını söyleyeceğim çünkü şu korkunç uzun flüoresan tüplerden birine sahibiz

tubes and as you know if you are a photographer or a filmmaker like me you will know that

ve bildiğiniz gibi, benim gibi bir fotoğrafçı veya film yapımcısıysanız,

fluorescent light is awful for filming it really is alessandra says i cook cauliflowers

flüoresan ışığın film çekmek için berbat olduğunu bileceksiniz, gerçekten öyle alessandra

almost every day really yes so that's fantastic and the sergio says he likes cauliflower with

neredeyse her gün karnabahar pişirdiğimi söylüyor gerçekten evet yani bu harika ve sergio yumurtalı karnabaharı sevdiğini söylüyor

eggs oh okay then roasted cauliflower with eggs that would be quite a complete meal really

oh tamam o zaman yumurtalı kavrulmuş karnabahar bu oldukça eksiksiz bir yemek olurdu gerçekten bu

that would be you've got the vegetables and you've got protein that's quite a healthy

sebzeler ve protein var bu oldukça sağlıklı bir

meal somebody's asked why have i got a pen in my hand it's because i'm looking at the

yemek birisi sormuş neden benim yedim elimde kalem

live chat and so that i don't forget i'm writing things down it also about the live chat it

canlı sohbete baktığım için ve unutmamak için canlı sohbet hakkında da bir şeyler yazdığımı unutmamak için bu

also gives mr steve something to play with in his hand and if i keep putting it down

aynı zamanda bay steve'in elinde oynayacak bir şey veriyor ve eğer tutarsam yere koyunca

it makes a noise and that annoys mr duncan yes um you do like making lots of noise lewis's

bir ses çıkıyor ve bu Bay Duncan'ı rahatsız ediyor evet çok ses çıkarmayı seviyorsunuz lewis'in

wife makes a cauliflower with a vegetable sauce oh which is uh i think that's like a

karısı sebze soslu karnabahar yapıyor oh bu uh sanırım bu daha

runnier sauce oh i see um it's a bit runny i think and it's got some onions in it and

akışkan bir sos gibi oh görüyorum um biraz cıvık ben düşünün ve içinde biraz soğan ve

a few vegetables and things like that it's it's very very french i would say one of the

birkaç sebze var ve bunun gibi şeyler çok çok fransız diyebilirim

things i did enjoy last night was watching the sauce and the cheese mixed together the

dün gece keyif aldığım şeylerden biri sosu ve peynirin birbirine karışmasını izlemekti

cheese was melting we didn't mention in the video but we did mention it last night whilst

peynir eriyordu biz yapmadık videoda bahsettik ama dün gece

recording that there is a thing called fondue now now i have never this is true i've never

fondü diye bir şey olduğunu kaydederken bundan bahsetmiştik şimdi hiç bu doğru değil

tried fondue ever which is basically melted cheese i believe the word itself means melted

fondü hiç denemedim temelde erimiş peynirdir kelimenin kendisinin fransızcada erimiş anlamına geldiğine inanıyorum

in french so it does originate in french and melted cheese fondue but i've never tried

yani Fransız ve eritilmiş peynir fondü kökenli ama hiç denemedim

it nissa yes nissan says cauliflower is a vegetable which in india comes in the winter

nissa evet nissan karnabaharın hindistan'da kış aylarında gelen bir sebze olduğunu söylüyor

months oh okay and that's the same here because it grows during i think the summer period

oh tamam ve burada da aynı çünkü sanırım yaz döneminde büyüyor

and then it's ready when winter comes along and when you think lots of vegetables and

ve sonra kış geldiğinde hazırdır ve çok fazla sebze düşündüğünüzde ve

normally you they grow and you pick them in the summer yes like peas things like that

normalde onlar büyür ve onları yazın toplarsınız evet bezelye gibi şeyler

uh beans but uh things like cauliflower and broccoli uh tend to be ready at the end of

fasulye gibi şeyler ama karnabahar ve brokoli gibi şeyler sonunda hazır olma eğilimindedir.

the growing season so they're ready for winter and brussels sprouts because they can withstand

büyüme mevsimi yani kışa hazırlar ve brüksel lahanası çünkü

the cold temperatures and stay on the plant they are very hardy yes which is good because

soğuğa dayanabilirler ve bitki üzerinde kalabilirler çok dayanıklıdırlar evet bu iyidir çünkü

it means you get some vegetable all year round in in all the different seasons i mean you

tüm yıl boyunca ve tüm farklı mevsimlerde biraz sebze almanız anlamına gelir yani

couldn't grow a lettuce in winter you have to grow a lettuce in favourable conditions

kışın marul yetiştiremezsin uygun koşullarda marul yetiştirmek zorundasın

whereas cauliflower brussels sprouts broccoli can withstand a frost and in fact they taste

oysa karnabahar brüksel lahanası brokoli dona dayanabilir ve aslında daha

better afterwards people have asked what was i doing with the peas yes well mr steve was

sonra tadı daha iyi olur insanlar bezelyelerle ne yaptığımı sordular evet peki bay steve

stabbing the peas for a very long time i was just trying to get one on the end of the knife

bıçaklıyordu bezelyeleri çok uzun bir süre bıçağın ucundan almaya çalışıyordum

i missed the dunk duncan thought he'd have a bit of fun with that yes it did go on for

smaç duncan'ı kaçırdım bununla biraz eğleneceğini düşündü evet

a very long time but then that might have been my editing you see mary alba says chocolate

çok uzun bir süre devam etti ama sonra bu olabilir benim düzenlememdi mary alba hiç denemediğim çikolata

fondue i've never tried now there are places you can go to steve there are restaurants

fondü diyor şimdi steve gidebileceğiniz yerler var restoranlar var

and they have that the the chocolate waterfall and all of the chocolate just falls down the

ve çikolata şelalesi ve çikolatanın tamamı

side of this this never-ending flow that's a bit different and you can put things inside

bunun yanına düşüyor bu asla -bitiş akışı biraz farklı ve içine bir şeyler koyup yiyebilirsiniz

and and eat it but i have had chocolate fondue mr duncan really yes it's melted and you get

ama çikolata fondü yedim bay duncan gerçekten evet eridi ve

uh sweet things like marshmallows on a fork soft marshmallows stop it and you put them

uh tatlı şeyler oluyor çataldaki marshmallow gibi yumuşak marshmallow durdurun ve siz onları

in oh oh my goodness i i tell you something i i'm starting to feel very hungry so this

içine koyun oh aman tanrım sana bir şey söyleyeceğim çok acıkmaya başladım bu

might be a regular thing we might do something every week where we're doing something in

normal bir şey olabilir her hafta bir şeyler yapabiliriz mutfakta bir şeyler yapıyoruz beğendin mi

the kitchen do you like it do you like it would you like to see more of it or maybe

istermisin daha fazlasını veya belki daha

less of it mojo says um ipa beer yes yes i i like that particular it's not a brand it's

azını görün mojo diyor ki um ipa birası evet evet bunu seviyorum belirli bir marka değil bu

a particular type of beer okay a class would be an pacific uh beer it's called uh and uh

belirli bir bira türü

i've always i've always liked that so yes um fondue is fantastic it's usually made of

Bunu her zaman sevmişimdir, bu yüzden evet fondü harikadır, genellikle

melted for tina cheese and some people have asked what cheese did we put in the cauliflower

tina peyniri için eritilmiş peynirden yapılır ve bazı insanlar karnabahar peynirine hangi peyniri koyduğumuzu sordular,

cheese it was a british cheese called cheddar which is a hard cheese with a strong flavour

çedar adında, güçlü bir tada sahip sert bir peynir olan bir İngiliz peyniriydi

yes a very mature cheddar it has to be strong cheese or else you don't get the flavour anyway

evet a çok olgun kaşar sert peynir olmalı yoksa zaten tadı alamıyorsun

steve we were looking at cauliflowers would you like to see

steve karnabaharlara bakıyorduk görmek ister

would you like five interesting facts all about the cauliflower no well tough because

misin karnabaharla ilgili beş ilginç gerçek hiç zor değil çünkü

that's what we're doing now so just for today we have five interesting facts about the cauliflower

yaptığımız şey bu şimdi sadece bugün için karnabahar hakkında beş ilginç gerçekimiz var bugün

five fun facts concerning the vegetable we were cooking today well in fact there were

pişirdiğimiz sebzeyle ilgili beş eğlenceli gerçek aslında

two vegetables there was one cooking it and one being cooked i do these live streams for

iki sebze vardı biri onu pişiriyor diğeri pişiriyordu bu canlı yayınları boşuna yapıyorum

nothing here we go then five fun facts because you know what's happening now where we're

işte başlıyoruz o zaman beş eğlenceli gerçek çünkü ne olduğunu biliyorsunuz şimdi nereye

going to be late we're going to be late with the sentence game i'm going to get complaints

geç kalacağız cümle oyununa geç kalacağız şikayetler alacağım

i can feel them coming now i can i can sense lots of angry people typing on their keyboards

şimdi geldiklerini hissedebiliyorum bir sürü kızgın insanı hissedebiliyorum klavyelerinde

saying mr duncan you stupid idiot where is the sentence game so five interesting fun

yazarak mr duncan seni aptal salak cümle oyunu nerede yani karnabahar hakkında beş ilginç eğlenceli

facts about the cauliflower did you know that the cauliflower is a type of cabbage yes no

gerçek karnabaharın bir lahana türü olduğunu biliyor muydunuz evet hayır

you didn't because last night you said you didn't know what it was what it actually was

bilmiyordunuz çünkü dün gece bilmediğinizi söylediniz aslında neymiş karnabaharda

well the leaves on the outside that we don't eat in the cauliflower you probably you probably

yemediğimiz dış yapraklar muhtemelen

saw me tearing off the outer leaves yes they look a bit like cabbage they you probably

beni dış yaprakları koparırken görmüşsünüzdür evet biraz lahanaya benziyorlar muhtemelen

can eat them yes

onları yiyebilirsiniz evet

but don't just in case so that's the first one the cauliflower is a type of cabbage i

ama yapmayın' t her ihtimale karşı karnabahar bir lahana türü ilki yani

mean it's very interesting very interesting very interesting indeed another one okay let's

çok ilginç çok ilginç çok ilginç gerçekten bir tane daha tamam hadi bir

have a look at another one if i can get it to come up here we go

tane daha bakalım eğer bulabilirsem buraya gelir

it takes a while faster it's all mechanical you see we have everything is steam powered

gideriz daha hızlıyken tamamen mekanik gördüğünüz gibi burada her şey buhar gücüyle çalışıyor

here unfortunately right oh the the centre

ne yazık ki doğru oh merkez

the white centre is really a flower head albeit immature so it is actually a flower so you

beyaz merkez gerçekten bir çiçek başı ama olgunlaşmamış bu yüzden aslında bir çiçek bu yüzden

you imagine a flower when it's young before it actually opens out right so the actual

gençken bir çiçeği açmadan önce hayal ediyorsunuz tam yani

centre the white part of a cauliflower is actually the flower head is so it is actually

karnabaharın asıl merkezi beyaz kısmı aslında çiçek başıdır yani aslında

part of a flower but it's the immature flower so wonder what it would look like if you let

bir çiçeğin parçasıdır ama olgunlaşmamış bir çiçektir bu yüzden

it grow and develop into a proper flower yes well i would imagine like anything it will

büyümesine ve düzgün bir çiçeğe dönüşmesine izin verirseniz nasıl görüneceğini merak ediyorum evet pekala Herhangi bir şey gibi,

it will eventually go to seed so the it might become a flower it might grow in a certain

sonunda tohuma gideceğini, böylece bir çiçeğe dönüşebileceğini, belirli bir

way so you do often see vegetables that have been left in the ground too long and and we

şekilde büyüyebileceğini hayal ediyorum, bu nedenle, toprakta çok uzun süre kalmış sebzeleri sık sık görüyorsunuz ve

will often say that they have gone to seed so it means you can't use them anymore for

sık sık şunu söyleyeceğiz: tohuma gittiler, bu onları artık yemek pişirmek için kullanamayacağınız anlamına gelir

cooking because they've gone too far they are too mature well uh broccoli does that

çünkü çok ileri gittiler, çok olgunlar, ah brokoli bunu yapar,

if you get an old piece of broccoli it looks like it's gone off a bit you can sort of see

eğer eski bir brokoli parçası alırsanız, biraz bozulmuş gibi görünür.

small little flower heads in amongst it so that must be similar so the white of a cauliflower

arasında küçük küçük çiçek başları görüyorum, bu yüzden benzer olmalı, karnabaharın beyazı

is actually a flower head i didn't know that there we go here's another one oh okay then

aslında bir çiçek başıdır, işte bir tane daha olduğunu bilmiyordum oh tamam o zaman

the in english the name cauliflower derives from the word col so it's actually an old

ingilizcede karnabahar adı türemiştir. kelime col yani aslında eski bir

english word which literally means cabbage right okay so that's the reason why we say

ingilizce kelime bu kelimenin tam anlamıyla lahana anlamına geliyor tamam tamam bu yüzden karnabahar dememizin nedeni bu yüzden

cauliflower so it used to be cauliflower flour of the cabbage you see so it all works you

eskiden lahananın karnabahar unuydu yani hepsi işe yarıyor görüyorsun

see it all works interesting facts mr duncan in english the name cauliflower derives from

hepsi işe yarıyor ingilizce ilginç gerçekler mr duncan karnabahar adı,

the word col which means cabbage it is an english word there are of course other derivations

lahana anlamına gelen col kelimesinden türemiştir, bu İngilizce bir kelimedir, elbette

as well in other languages before anyone says not that we use that word anymore no well

başka dillerde de başka türevler vardır, daha önce kimse bu kelimeyi artık kullanmıyoruz demiyor,

it's archaic so we don't actually use the word cult anymore even though it remains in

arkaik, bu yüzden aslında kelimeyi kullanmıyoruz. kült artık karnabahar kelimesinde kalmasına rağmen

the word cauliflower yes you see you you're actually learning something today with me

evet, aslında bugün benimle bir şey öğreniyorsunuz

here's another one steve the cauliflower belongs to a range of vegetables known as brassica

işte bir tane daha steve karnabahar,

which is related to swedes and also mustard and i believe rapeseed as well if i'm not

isveçliler ve ayrıca hardalla ilgili olan ve ayrıca hardalla ilgili olan ve kolza tohumuna inanıyorum. ayrıca

mistaken so the cauliflower belongs to a range of vegetables known as brassica so brassica

yanılmıyorsam karnabahar, brassica olarak bilinen bir dizi sebzeye ait, yani brassica

brassica does that include

brassica

cabbages yes and i think maybe please don't quote me but maybe maybe brussels sprouts

lahanaları da içeriyor evet ve bence belki lütfen benden alıntı yapmayın ama belki belki brüksel lahanası

yes brussels sprouts are in there and probably broccoli as well so they all have a very distinct

evet brüksel lahanası oradadır ve muhtemelen brokoli de var, bu yüzden hepsinin çok farklı bir

appearance now yes oh one more fact mr duncan one more fact i know steve is very eager to

görünümü var şimdi evet oh bir gerçek daha Bay Duncan bir gerçek daha biliyorum Steve

move on here we go and this is something that we mentioned last night but unfortunately

devam etmeye çok hevesli İşte başlıyoruz ve bu dün gece bahsettiğimiz bir şey ama ne yazık ki

i i edited mr steve's moment out

ben Bay Steve'inkini düzenledim bir an hayır

no you did oh did you yes you did you did mention it yes that's it i remember it around

yaptın oh yaptın mı evet söyledin bahsettin mi evet bu kadar hatırladım

about three o'clock this morning i was editing all of that and i didn't go to bed until half

bu sabah saat üç sularında hepsini düzenliyordum ve

past four this morning because of that video yes the fifth fun fact about the cauliflower

bu sabah dört buçuktan önce yatmadım çünkü o videonun evet karnabaharla ilgili beşinci eğlenceli gerçeği

the small white segments of the cauliflower are called florets florets small flowers so

karnabaharın küçük beyaz bölümlerine çiçekçikler denir küçük çiçekler yani

floret means a tiny flower quite often in french you will say something that is small

çiçekçik küçük bir çiçek anlamına gelir Fransızca'da oldukça sık küçük bir şey söyleyeceksiniz,

it will obviously it will often end with it so something that is small maybe a small or

belli ki çoğu zaman onunla bitecek yani küçük bir şey, belki küçük veya

short piece of music might be a minuet is that a good example i think so definitely

kısa bir müzik parçası bir minuet olabilir, iyi bir örnek bence kesinlikle yani

so a minuet is literally something that lasts for around a minute a minuet a small short

bir minuet kelimenin tam anlamıyla yaklaşık bir dakika süren bir şeydir bir dakika küçük kısa bir

time or maybe a short piece of classical music so there it was that was it did you enjoy

süre veya belki kısa bir parça klasik müzik yani işte bu kadardı o steve'den hoşlandınız mı sorun değil

that steve that's all right five interesting fun facts about our friend the humble cauliflower

dostumuz mütevazi karnabahar hakkında beş ilginç eğlenceli gerçek evet

yeah mr steve wants to talk about the lamb shanks only because uh giovanni romano oh

bay steve sadece kuzu incikleri hakkında konuşmak istiyor çünkü uh giovanni romano oh

hello giovanni uh says what is the recipe for the lamb shank well oh dear we cheated

merhaba giovanni uh ne diyor kuzu incik tarifi eh canım biz biraz hile yaptık

a bit there we did we cheated because i didn't make the sauce for the lamb shank uh it was

orada biraz hile yaptık çünkü incik için sosu ben yapmadım uh

pre-packaged and you just take it out of its plastic packet package put it into a dish

önceden paketlenmişti ve siz sadece plastik paketinden çıkarıp poşete koyun çanak

and put it in the oven because if you make lamb shank from the raw lamb you have to cook

ve fırına koyun çünkü çiğ kuzudan kuzu incik yaparsanız

it for about three or four hours yes to make it tender yes so the sauce and everything

yaklaşık üç veya dört saat pişirmeniz gerekir evet yumuşaması için evet yani sos ve

came with it it was a mint sauce mint it's very popular to have mint with lamb in the

onunla birlikte gelen her şey bir nane sosuydu nane çok İngiltere'de kuzu ile nane yemek popüler

uk but a sweet mint sauce with lots of fat in there because lamb is a very fatty meat

ama içinde çok fazla yağ bulunan tatlı bir nane sosu çünkü kuzu çok yağlı bir et, bununla

it's a lovely sauce that comes with this yes actually it is shop bought so what we often

birlikte gelen hoş bir sos evet aslında dükkandan satın alındı, bu yüzden

say if we buy something that's pre-made we will often say it's shop bought shop bought

bir şey alırsak sık sık söyleriz. bu önceden yapılmış, genellikle bunun dükkandan satın alındığını söyleriz,

so it's actually almost like a phrase that often people use especially if we are trying

bu yüzden aslında neredeyse insanların sıklıkla kullandığı bir ifade gibidir, özellikle

to embarrass someone so maybe you go to your friend's house and they they make a lovely

birini utandırmaya çalışıyorsak, belki arkadaşınızın evine gidersiniz ve onlar güzel bir

meal and and whilst eating it you will wonder to yourself whether they made it fresh or

yemek yaparlar ve ve iken yerken kendi kendinize taze mi yaptıklarını yoksa gördüğünüz

if they bought it from the shop you see so shop bought so yes our lam shank was not fresh

dükkandan mı aldıklarını merak edeceksiniz yani dükkandan alındı ​​yani evet bizim kuzu incik taze değildi biz

we didn't prepare it ourselves it was from the shop it was shop bought marietta says

kendimiz hazırlamadık dükkandandı o dükkandandı mariettadan alındı

that in some parts of northern spain we used to eat cauliflower with cod on christmas eve

kuzey ispanya'nın bazı bölgelerinde noel arifesinde karnabaharı morina balığı ile birlikte yerdik,

it was like a tradition then which is very interesting and christina says cauliflower

o zamanlar çok ilginç olan bir gelenek gibiydi ve christina karnabaharın bağırsak sağlığı

is rich in minerals that are essential for bowel health ooh and uh you could do with

için gerekli olan mineraller açısından zengin olduğunu söylüyor ooh ve uh

a bit of that couldn't you mister no bowel health no i think i think maybe you're talking

biraz olamaz mı bayım bağırsak sağlığı yok hayır bence belki

about yourself there steve uh it contains vitamin c and folic acid which is a b vitamin

kendinizden bahsediyorsunuz steve uh c vitamini ve bir b vitamini olan folik asit içerir

okay and antioxidants and anti-inflammatory so all vegetables are good for us aren't they

tamam ve antioksidanlar ve antiinflamatuar yani tüm sebzeler iyi gelir bize

we need to eat in the uk we've been told to eat five portions of fruit and vegetables

a day as a minimum preferably 10. yes they think now you have to eat 10 every day yes

günde beş porsiyon meyve ve sebze yememiz söylendi en az tercihen 10. evet şimdi her gün 10 tane yemen gerektiğini düşünüyorlar evet yani

i mean if you eat 10 varieties of fruit and vegetable every day you'd be sitting on the

yersen Her gün 10 çeşit meyve ve sebze

toilet for for half of the day just just getting rid of it also in rome they use they have

günün yarısı tuvalette oturursunuz sırf ondan kurtulmak için Roma'da da kullanırlar

cod with fish on christmas eve sorry card with the broccoli on christmas eve oh okay

Noel arifesinde morina balığı ve balık yerler Noel arifesinde brokoli ile özür kartı oh tamam bu kadar bunu

that's it i've never never heard of that before tomic i think i think it was tomic or was

daha önce hiç duymamıştım tomic sanırım tomic miydi yoksa

it uh i think it was tomic that says he's got a tap in his kitchen that just has chocolate

mutfağında her zaman çikolata akan bir musluk olduğunu söyleyen tomic miydi

comes out of it all the time

yes that i like the sound of that sergio it was sergio that said that sergio you've just

evet o sergio'nun sesini beğendiğimi o sergio'ydu sergio'ya az önce

had a tap with chocolate sergio you've just blown my mind yes that yeah instead of water

musluğunuzu çikolata içtiniz sergio aklımı başınızdan aldınız evet evet su yerine

you could just turn on the tap and imagine that just chocolate would come out would it

musluğu açıp sadece çikolata olduğunu hayal edebilirsiniz Dışarı çıkarsa

be warm or cold though it would be have to be warm chocolate wouldn't it i think so imagine

ılık mı soğuk mu olurdu gerçi bunun ılık çikolata olması gerekirdi öyle değil mi bence öyle hayal edin ki

that imagine if you could just turn on the tap and all of this beautiful brown stuff

musluğu açsanız ve tüm bu güzel kahverengi şeyler

would come out actually sometimes our water does look like that come to think of it steve

aslında bazen bizim suyumuzdan dışarı aksa Steve'in gideceğini düşünecek gibi görünüyor

is going and but she wants to know uh are you going to do a live stream in the week

ve ama o bilmek istiyor ah, hafta içinde canlı yayın yapacak mısın

if you do can you let everybody know i i normally put a notification but of course not many

yaparsan herkese haber verir misin normalde bir bildirim koyarım ama tabii ki pek çok

people get the notifications because of youtube it's not my fault but i try my best i might

insan almaz youtube yüzünden bildirimler benim hatam değil ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum

be yes we will see what happens because we have a lot of very bad weather next week coming

evet olabilirim ne olacağını göreceğiz çünkü önümüzdeki hafta hava çok kötü olacak

we've had some big storms last night for example a lot of stormy weather i think we are going

dün gece bazı büyük fırtınalar yaşadık örneğin çok fazla fırtınalı hava durumu sanırım

to play the sentence game because well i was trying to do it earlier but unfortunately

cümle oyunu oynayacağız çünkü daha önce yapmaya çalışıyordum ama maalesef

we we couldn't you see why not well because well first of all we were in the kitchen cooking

neden iyi olmadığını göremedik çünkü ilk önce mutfakta yemek yapıyorduk

and then and then we were just talking weren't we look at that nissa says cauliflower is

ve sonra ve sonra sadece konuşurken bakmıyor muyduk nissa karnabaharın

known as gobby in india gopi yes yes well yes there is a there's an indian dish that

hindistan'da gobby olarak bilindiğini söylüyor gopi evet evet pekala evet bir hint yemeği var ki bu hint

um that comes with cauliflower in indian food well we have it here yes aloo gobi yes so

yemeklerinde karnabaharla birlikte geliyor peki bizde var evet aloo gobi evet yani

aloo gobi is i think it's it's spicy but also i think it's got lots of oil yes it's spicy

aloo gobi baharatlı olduğunu düşünüyorum ama aynı zamanda çok fazla yağ olduğunu düşünüyorum evet baharatlı

cauliflower has it got potato in it as well maybe aloo gobbi or is that something else

karnabahar içinde patates de var belki aloo gobbi veya o başka bir şey mi bu

that's my favourite i love indian spices in vegetables particularly potatoes potatoes

benim favorim sebzelerde hint baharatlarını seviyorum özellikle patatesler patatesler

is something else i can't remember the name for indian potatoes it's got a different name

başka bir şey hint patatesinin adını hatırlayamıyorum farklı bir adı var

many people mentioned the garlic as well earlier so yes you can have garlic with cauliflower

birçok kişi daha önce sarımsaktan bahsetmişti bu yüzden evet sarımsak karnabaharla olabilir

you can have garlic with i suppose broccoli as well very popular in chinese cuisine hamira

sarımsak da olabilir sanırım brokoli de çin mutfağında çok popüler

says in lithuania there was a revolution called the cauliflower revolution because the prices

litvanya'da hamira diyor karnabahar devrimi denen bir devrim vardı çünkü

of cauliflowers were too high oh okay she says that's true uh wow imagine that that

karnabahar fiyatları çok yüksekti oh tamam bunun doğru olduğunu söylüyor uh vay bunun

would have been a that would have been a fun fact mr duncan yes there was a revolution

eğlenceli bir gerçek olacağını hayal edin bay duncan evet

due to the high price of cauliflower it wouldn't have been fun if you were involved no no how

yüksek fiyat nedeniyle bir devrim oldu karnabahar sen karışsaydın eğlenceli olmazdı hayır

many people died i wonder

kaç kişi öldü acaba

uh giovanni says my first appearance this week it could be my preferred vegetable i

think now uh yes um what's what's what what is um come on nissa tell us uh what what do

bize anlatın ah,

you call it a potato dish in in india spicy potato dish um i can't remember the name of

hindistan'da patates yemeğine ne diyorsunuz baharatlı patates yemeği um onun adını hatırlayamıyorum

it potatoes do appear quite often in indian cooking oh it's gorgeous yeah very nice i

patatesler hint mutfağında oldukça sık görülür oh bu muhteşem evet çok güzel

often have that as a starter we were talking about cauliflower there is there is a word

başlangıç ​​olarak bunu sık sık yerim biz karnabahar hakkında konuşuyorduk karnabahar ile ilgili bir kelime

or a sentence that relates to cauliflower if you play a certain sport yes well denver

veya bir cümle var eğer belirli bir spor yapıyorsanız evet

done yes so there is actually an expression have you ever heard of cauliflower ear cauliflower

aferin evet yani aslında bir ifade var karnabahar kulak duydunuz mu karnabahar kulak

ear is when the ear of a sports player is damaged repeatedly and it never has a chance

bir sporun kulak olduğu zamandır oyuncu defalarca hasar alıyor ve hiçbir zaman

to heal properly so the ear becomes swollen and it never heals properly so all of the

düzgün bir şekilde iyileşme şansı bulamıyor bu nedenle kulak şişiyor ve hiçbir zaman gerektiği gibi iyileşmiyor bu nedenle tüm

skin and all of the shape of the ear becomes distorted and they call it cauliflower ear

cilt ve kulağın tüm şekli bozuluyor ve buna karnabahar kulağı diyorlar

quite often people who play rough sports like rugby or boxing particularly it's associated

oldukça sık sert oynayan insanlar özellikle ragbi veya boks gibi sporlar

with rugby in this country because they get their ears pulled and damaged a lot and it

bu ülkede ragbi ile ilişkilendirilir çünkü kulakları çok fazla çekilir ve hasar görür ve

takes on the appearance of a cauliflower yes well swollen and big and horrible the ears

bir karnabahar görünümü alır evet iyi şişmiş ve büyük ve korkunç kulaklar

are quite vulnerable do you remember years ago when i think it was mike tyson he actually

oldukça savunmasızdır yıllar önce hatırlıyor musunuz bence mike tyson'dı o aslında

bit part of his opponent's ear off i thought you were i was hungry i thought you were only

rakibinin kulağının bir kısmını ısırdı senin aç olduğunu sandım sadece yumruk

supposed to punch not not bite people's body parts that could have been very nasty if you

atman gerektiğini düşündüm insanların vücut kısımlarını ısırmaman gerekiyordu bu çok kötü olabilirdi eğer ne

get my meaning so we play the sentence gangster the sentence game would you like to play the

demek istediğimi anladıysan o yüzden oynarız cümle gangster cümle oyunu

sentence game would you like to play it with me let's do it right now

cümle oyunu oynamak ister misin benimle oynamak ister misin hemen yapalım çok

that's nice i was thinking to myself we should play the sentence game definitely

güzel kendi kendime düşünüyordum cümle oyunu oynamalıyız kesinlikle hadi

let's play the sentence game lots of people like to play along you could play along at

cümle oyunu oynayalım birçok kişi beğeniyor birlikte oynamak istersen evde birlikte oynayabilirsin

home if you want you don't have to get involved but you can if you want it's it's up to you

istersen karışmak zorunda değilsin ama istersen yapabilirsin o sana kalmış biz

we are playing the sentence game with random words so nothing to do with cauliflower nothing

rastgele kelimelerle cümle oyunu oynuyoruz o yüzden karnabaharla

to do with cauliflowers nothing to do with vegetables nothing to do with food as far

alakası yok karnabaharın sebzeyle alakası yok yemekle alakası yok

as i can tell anyway so here we go the sentence game i'm going to show you a sentence there

anladığım kadarıyla zaten cümle oyununa geçiyoruz size bir cümle göstereceğim

are words missing i will give you some clues there are some clues such as what the missing

eksik kelimeler var size bazı ipuçları vereceğim bazı ipuçları var gibi eksik

words begin with the letters and also how many words each missing word has or how many

kelimelerin harflerle başladığını ve ayrıca her bir eksik kelimenin kaç kelime olduğunu veya

letters each missing word had i i made such a good job of that didn't i i did i did a

her bir eksik kelimede kaç harf olduğunu ben o kadar iyi bir iş çıkardım değil mi ben yapmadım

really good job of introducing that you'll soon catch on i'm getting better it's only

gerçekten iyi bir iş çıkardım ki siz anlatacaksınız yakında anla iyileşiyorum sadece

taken me 14 years so here we go then here's the first sentence game if you don't know

14 yılımı aldı o yüzden başlıyoruz o zaman işte ilk cümle oyunu

the name of the game or how to play it well watch and you will find out here we go today's

oyunun adını veya nasıl oynandığını bilmiyorsan iyi izle ve öğreneceksin işte başlıyoruz bugünün

first sentence game steve we must something with l five letters if we are two something

ilk cümle oyunu steve l beş harfli bir şey yapmalıyız eğer biz ikiysek

beginning with b four letters the something beginning with r four letters um we must something

b ile başlayan bir şey dört harfli bir şey r ile başlayan bir şey um dört harfli um şimdi bir şey yapmalıyız

now if we are to something the something l five letters b four letters and r four r four

eğer bir şey isek l beş harfli b dört harfli ve r dört r dört bu

that doesn't mean the r rate by the way if you had an r rate of four that that wouldn't

r oranı anlamına gelmez bu arada eğer r oranınız dört olsaydı bu

be very good i think half of your country would uh vanish overnight all these different

çok iyi olmazdı bence ülkenizin yarısı uh tüm bu farklı tarifler bir gecede yok olur

recipes uh says uh cauliflower with butter and breadcrumbs is common in poland can i

uh diyor uh tereyağlı karnabahar ve ekmek kırıntıları polonya'da yaygındır

come to poland now and have some breadcrumb cauliflower i like the sound of that steve

şimdi polonya'ya gelip biraz ekmek kırıntısı karnabahar yiyebilir miyim şu steve rosa'nın sesini seviyorum

rosa says don't i put salt in the mashed potatoes no oh no well i'd like to but it would give

patates püresine tuz koymasam mı hayır oh hayır pekala isterim ama

it a bit more flavour but the salt is also you see british food doesn't contain very

verirdi biraz daha fazla lezzet ama tuz aynı zamanda ingiliz yemeklerinin

much salt people often say that british food is bland bland means it hasn't got very much

çok fazla tuz içermediğini de görürsünüz

flavour no taste because we don't put salt in or very much salt in our food because it's

yemeğimizde tuz çünkü

just we just don't do that salt does give flavour but it also makes you very thirsty

biz sadece yapmıyoruz ki tuz lezzet veriyor ama aynı zamanda sizi çok susatıyor

and possibly is not good for your health so i don't tend to add salt in if we had guests

ve muhtemelen sağlığınız için iyi değil bu yüzden misafirimiz olursa tuz ekleme eğiliminde değilim.

i would say there's no salt in the food but if you want to add it then there will be a

yemekte tuz yok ama eklemek isterseniz

little salt pot on the table and you can add it in that way and in fact when i've cooked

masanın üzerinde küçük bir tuzluk olacak ve bu şekilde ekleyebilirsin ve aslında

for some of my friends who aren't from the uk from other countries i've got friends from

bazı arkadaşlarım için pişirdiğimde diğer ülkelerden İngiltere, Karayipler'den dünyanın her yerinden arkadaşlarım var

the Caribbean friends from all parts of the world and if i've cooked for them in the past

ve eğer geçmişte onlar için yemek yaptıysam, ne pişirsem

they they just pour on lots of salt onto whatever i cook because they say it hasn't got enough

üzerine bolca tuz dökerler çünkü pişmediğini söylerler. yeterince

flavour enough salt yes but but you will find that salt is used a lot in cooking generally

lezzet var yeterli tuz evet ama genel olarak yemek pişirmede tuzun çok kullanıldığını göreceksiniz ama

but the the amounts do vary but but of course nowadays a lot of food is flavoured with salt

miktarlar değişiyor ama tabii ki günümüzde pek çok yemek tuzla tatlandırılıyor,

especially processed food yes you will find that there is a lot of salt i i try not to

özellikle işlenmiş gıda evet çok tuz i

have too much salt in my diet it's not good for your blood pressure it's it's it's also

Diyetimde çok fazla tuz bulundurmamaya çalışıyorum bu tansiyonunuz için iyi değil aynı zamanda

not good generally for your for your health anyway because your your body has to process

genel olarak sağlığınız için de iyi değil zaten çünkü vücudunuz tuzu işlemek zorunda

salt and too much can put a strain on your body so we're all playing the sentence game

ve çok fazlası strese neden olabilir vücudun bu yüzden hepimiz cümle oyunu oynuyoruz

steve anna says that thomas got it all ready oh really well there's a surprise i'm just

steve anna thomas'ın her şeyi hazırladığını söylüyor oh gerçekten iyi bir sürpriz var sadece

trying to look back because we've forgotten about the sentence game you forgot yes he

geriye bakmaya çalışıyorum çünkü cümle oyununu unuttuk sen unuttun evet o

forgot ricardo says oh no sorry um sound ha raya sorry ks uh says the first word could

unuttu ricardo diyor oh hayır üzgünüm um ses ha raya üzgünüm ks uh ilk kelimenin

be leave a ricardo says it could be leave that's not bad leave

bir ricardo bırak olabileceğini söylüyor bunun kötü bir şey olmadığını söylüyor bırak

anna says it could be leave

anna bunun tran izini bırak olabileceğini söylüyor

tran track he's very close but yes of course tomek tomek yes he was very close very near

o çok yakın ama evet tabii ki tomek tomek evet o çok yakındı çok yakın

now last week did you notice something missing last week steve um my my cock was missing

geçen hafta geçen hafta bir şeyin eksik olduğunu fark ettin mi steve um benim aletim

last week and apparently a lot of people missed mr cockrell so today we have mr cockrell back

geçen hafta kayıptı ve görünüşe göre birçok insan Bay Cockrell'i özledi, bu yüzden bugün Bay Cockrell geri döndü,

so there we go there he is there are lots of fans of my cockerel you have to be careful

işte oraya gidiyoruz o bir sürü hayran var horozum,

how you say that that is disgusting it is mr david i berate

bunun iğrenç olduğunu nasıl söylediğine dikkat etmelisin, bu Bay David'i azarlıyorum, bunun

yes for which i apologize almost we must something now if we are to something the something the

için özür dilerim, neredeyse şimdi bir şeyler yapmalıyız, eğer bir şey isek

answer is ding dong beat the rush yes we must leave now if we are to beat the rush so shall

cevap ding dong aceleyi yen evet şimdi gitmeliyiz aceleyi yeneceksek

we elaborate yes we're talking about traffic yeah so we must leave now it is time to go

detaylandıralım mı evet trafikten bahsediyoruz evet bu yüzden şimdi gitme zamanı gitme zamanı

we must go now maybe we are hurrying or maybe we need to to move faster if we are to beat

şimdi gitmeliyiz belki acelemiz var veya belki yeneceksek daha hızlı hareket etmeliyiz

the rush so if you beat the rush it means you get there before it becomes too busy so

acele, yani aceleyi yenerseniz, çok meşgul olmadan oraya varmanız anlamına gelir, bu yüzden

steve said traffic but actually you can use it for for anything really so maybe a shopping

steve trafik dedi ama aslında onu gerçekten her şey için kullanabilirsiniz, yani belki bir alışveriş

centre so maybe if you go shopping on saturday afternoon there will be lots of people around

merkezi, bu yüzden belki cumartesi öğleden sonra alışverişe giderseniz çok şey olur

there will be lots of people rushing around however if you go in the morning on a saturday

Etrafta koşuşturan bir sürü insan olacak, ancak bir cumartesi sabahı giderseniz, kalabalık

you might beat the rush before it becomes busy so yes i like that one emilio lopez says

olmadan önce telaşı yenebilirsiniz, bu yüzden evet, emilio lopez'in

hello from panama hello panama famous for its canal yes and hats yes panama hats yes

panama'dan merhaba demesini seviyorum, kanalıyla ünlü panama'ya merhaba evet ve şapkalar evet panama şapkaları evet

we we see i'm a fan of hats you might may have noticed it's a particular style of hat

anlıyoruz ki ben bir şapka hayranıyım, bunun belirli bir şapka tarzı olduğunu fark etmiş olabilirsiniz,

that uh was certainly popular here in england um not sure if it was originated in panama

uh burada İngiltere'de kesinlikle popülerdi um panama'da ortaya çıkıp çıkmadığından emin değilim,

it must have done tell us yes uh yes you couldn't use the word road at the end of that one but

yapmış olmalı bize evet deyin ah evet, bunun sonunda yol kelimesini kullanamazsınız ama

never mind no next one we're going to have one another one we'll we'll we'll try to squeeze

boşver bir sonrakini alacağız birbirimize sahip olacağız

two more in as the actress said the vicar

aktrisin dediği gibi iki tane daha sıkıştırmaya çalışacağız papaz

another one steve another sentence game coming up right now yeah we decided to something

başka bir steve başka bir cümle oyunu şu anda geliyor evet, bir şeyin bir

are something something last year

şey olduğuna karar verdik geçen yıl onu

i've got that one already oh really and i don't usually get them very quickly we decided

zaten aldım oh gerçekten ve genellikle onları çok çabuk anlamam

to something or something i'm going to count down 10 seconds and because tomic will put

bir şeye veya bir şeye karar verdik ben 10 saniye geri sayım yapacak ve tomic

the answer up yes 4 3 2 1. no no you've got to have there is a 30 second delay anyway

cevabı yukarıya çıkaracağı için evet 4 3 2 1. hayır hayır zorundasın zaten

between this leaving our mouths and then it going into your ear there is about 30 second

bunun ağzımızdan çıkması ile kulağına gitmesi arasında 30 saniyelik bir gecikme var. 30 saniye

delay well there's a surprise tomek can we actually

gecikme pekala bir sürpriz tomek var gerçekten

somehow is it possible to block tomek without blocking him can we mute him so don't take

bir şekilde tomek'i onu engellemeden engellemek mümkün mü onu susturabilir miyiz bu yüzden

this personally but you are you are sort of you know you are correct pretty good at this

bunu kişisel algılama ama sen bir nevi biliyorsun haklısın bunda

almost too good we decided to

da oldukça iyisin iyi,

this is to do with relationships it's a bit like being banned from maybe a casino so if

bunun ilişkilerle ilgili olduğuna karar verdik, bu biraz kumarhaneden yasaklanmak gibi, yani

you are very good at gambling and you keep winning money what do they do what what does

kumarda çok iyiyseniz ve para kazanmaya devam ederseniz onlar ne yapar,

the casino normally do so if you go to the casino in gamble and you always win money

kumarhane normalde ne yapar, yani kumarhaneye giderseniz kumarhanede kumarhanede ve her zaman para kazanırsın

you might get someone in a black suit coming up to you and suggesting perhaps you should

siyah takım elbiseli birinin sana gelip belki de

just leave for a while so yes something like this you see maybe maybe one of my henchmen

bir süreliğine ayrılmanı önermesini sağlayabilirsin yani evet bunun gibi bir şey görürsün belki belki adamlarımdan biri

this is for nissan yes oh i see is it only joking don't look don't talk nessar says mr

bu nissan içindir evet oh ben bak şaka mı yapıyor bakma konuşma nessar bey

steve is more handsome than me and he's put a picture of somebody with glasses on hence

steve benden daha yakışıklı diyor ve gözlüklü birinin resmini koymuş ben de

i put these on oh that's why so if i want to read the live stream i'm going to have

takıyorum oh işte bu yüzden canlı yayını okumak istersem ben Bunu

to do that how about that does that look trendy mr duncan that does not look trendy it makes

yapmak zorunda kalacağım buna ne dersiniz bu modaya uygun görünüyor mu Bay Duncan bu modaya uygun görünmüyor

your head look even larger thank you anyway back to the sentence game the thing we are

kafanızı daha da büyük gösteriyor teşekkür ederim yine de cümle oyununa geri dönüyoruz

doing we decided to something are something something last year and now everyone is looking

yaptığımız şeye karar verdik bir şeyin son bir şey olduğuna yıl ve şimdi herkes

for tomek's answer goodbye unicorner oh unicarina is going nicareen bye unicarina unicornia

tomek'in cevabını arıyor elveda unicorner oh unicarina nicareen'e gidiyor güle güle unicarina unicornia

unicornia

unicornia

going to do some housework tomic says i will withdraw from the game yes i i might have

biraz ev işi yapacak tomic oyundan çekileceğim diyor evet bir süper kahramandan

to send some of my my henchmen you know like from a superhero movie or maybe if there is

bildiğin yandaşlarımdan bazılarını göndermek zorunda kalabilirim film ya da belki

a villain he always has people working for him who do all of his dirty jobs like killing

bir kötü adam varsa, her zaman onun için çalışan insanlar vardır, onu öldürmek gibi tüm kirli işlerini yapan,

his killing his enemies trans got a good point he's saying maybe tomic uh is is going into

trans iyi bir noktaya sahiptir, diyor ki belki tomic uh,

the future watching the episodes of mr duncan and then returning with all the answers have

Bay Duncan bölümlerini izleyerek geleceğe gidiyor ve sonra tüm cevaplarla geri döndüğünüzde

you got a time machine yeah something maybe tomic time makes just very clever yes maybe

bir zaman makineniz var mı evet belki bir şey tomic zaman çok zekice yapıyor evet belki o

he is from the future maybe five years from now there is a time machine can you tell us

gelecekten belki beş yıl sonra bir zaman makinesi var bize

tomek from the future can you please tell us when the hell is coronavirus going away

gelecekten tomek söyleyebilir misiniz lütfen bize söyle koronavirüs ne zaman yok olacak

could you just just tell us now tell us what the what the cure is you know you could you

bize şimdi söyler misin bize ilacın ne olduğunu söyle biliyorsun

could sort all this out in in just one hour i suppose so that's what we need at the moment

tüm bunları sadece bir saat içinde çözebilirsin sanırım yani şu anda ihtiyacımız olan şey bu

we need a time traveller if there are any time travellers watching at the moment could

bir zaman yolcusuna ihtiyacım var şu anda izleyen zaman yolcuları varsa

you please put everything right oh and also can you tell me who wins the super bowl next

lütfen her şeyi düzeltir misin oh ve ayrıca bana gelecek yıl süper kaseyi kimin kazanacağını söyler misin

year so i can put some money on it

böylece ona biraz para koyabilirim

the answers out there miss duncan so uh the answer is i need to move ahead shall i get

cevaplar orada bayan duncan yani uh Cevap, ilerlemem gerekiyor

mr cockerell to say hello here he comes right now

Bay Cockerell'e merhaba demesini sağlamalı mıyım hemen şimdi geliyor

can i just say can we have a new way of ending the sentence game okay then next week for

diyebilir miyim cümle oyununu bitirmenin yeni bir yolunu bulabilir miyiz tamam o zaman haftaya mesela

example what i don't know just like a horn sound something like that or maybe mr mr steve

bilmediğim şey sadece beğen korna sesi buna benzer bir şey ya da belki Bay Steve

having a poo

kaka yapıyor

mr duncan mr duncan ridiculing me you're ridiculing me

Bay Duncan Bay Duncan benimle dalga geçiyor siz benimle alay ediyorsunuz

mr duncan oh dear

Bay Duncan oh canım

oh so what's the answer mister don't guess the answer i got so just back on i got so

oh yani cevap nedir bayım cevabı tahmin etmeyin o yüzden geri döndüm anladım

distracted i got i got i got so distracted there and we're back is that what you wanted

dikkatim dağıldı orada dikkatim o kadar dağıldı ve geri döndük, steve'den istediğin şey bu

steve is that better so instead of the [ __ ] rule we will have mr steve pushing out a

daha iyi, bu yüzden [ __ ] kuralı yerine bay steve'in büyük bir kaka çıkarmasını sağlayacağız,

big poo that's what we're doing from now on oh yes of course the sentence game everyone

bundan sonra yaptığımız şey bu üzerinde oh evet tabii ki cümle oyunu herkes geçen yıl

we decided to something or something something last year the answer is yes we decided to

bir şeye ya da bir şeye karar verdik cevap evet

go our separate ways last year maybe it's something i'll be saying uh maybe i'll be

geçen yıl ayrı yollarımıza gitmeye karar verdik belki bu benim söyleyeceğim bir şey uh belki

saying that next year mr duncan on the live stream when i'm on my own with my own channel

gelecek yıl söyleyeceğim bay duncan canlı yayında kendi kanalımla

with your own channel and someone says where's mr duncan yes and i say but that will be your

kendi kanalınızla tek başımayken ve birisi bay duncan nerede diyor evet ve ben diyorum ama bu sizin

own inner monologue saying that i'll be just you saying it to yourself where is mr duncan

kendi iç monologunuz olacak ben sadece sen kendi kendine söylüyorsun Bay Duncan nerede Bay

where where is mr duncan i miss him so much the love of my life can we squeeze one more

Duncan nerede Bay Duncan nerede onu çok özledim hayatımın aşkı Bay Duncan'a bir tane daha sıkıştırabilir miyiz acaba

in mr duncan

i wonder how many times you've said that in your life

hayatında

not enough what right double entendre this is a big one it's a big one okay oh look at

yeterli değil ne doğru çifte anlam bu büyük bir kaç kez söyledin bir bu büyük bir tamam oh

the size of that that's it five words mr duncan five five words right well we may need to

boyutuna bak bu kadar beş kelime bay duncan beş beş kelime pekala

call on tomic yes uh if nobody else gets this but we know we've got tomic there waiting

tomic'i aramamız gerekebilir evet uh bunu başka kimse almazsa ama biliyoruz ki orada

to help us all out which is good to know uh even though um his wife's cooking and he may

yardım etmek için bekleyen tomic var hepimiz dışarıdayız, bunu bilmek güzel, ama um, karısı yemek yapıyor ve

go off at any minute to get to what what's your wife cooking yes tommy that's what i

her an karının ne pişirdiğini öğrenmek için gidebilir evet tommy, bilmek

want to know i want to know what what is yours what is your wife what is your wife cooking

istediğim bu senin neyin olduğunu bilmek istiyorum, senin neyin olduğunu bilmek istiyorum karım, karın mutfakta ne pişiriyor bilmek

in the kitchen i want to know can we come round can you spare some food for two poor

istiyorum, gelebilir miyiz iki zavallı aç çocuk için biraz yemek ayırabilir misin

hungry urchins look at our eyes can you see can you see the sadness in our eyes

gözlerimize bak görüyor musun gözlerimizdeki hüznü görebiliyor musun

i something beginning with f

f ile başlayan bir şey

i something the something performance something something very something

i bir şey performans bir şey çok bir şey

but what could it be we only have around nine minutes left before we go i may go before

ama ne olabilir ki gitmeden önce sadece dokuz dakikamız kaldı Bay Duncan'ın önüne gidebilirim açım

that mr duncan i'm i'm feeling hungry all i've had today is a bowl of porridge i'm feeling

bugün tek yediğim bir kase yulaf lapası

hungry all i've had today is nothing yes i haven't eaten anything today i'm very hungry

acıktım bugün hiçbir şey yedim evet bugün hiçbir şey yemedim çok açım

mr duncan does this every sunday he's so busy preparing for the live stream and i'm not

bay duncan bunu her pazar yapıyor canlı yayına hazırlanmakla çok meşgul ve şaka yapmıyorum

joking he has nothing to eat and then guess what after the show he just eats lots of junk

yiyecek bir şeyi yok ve sonra tahmin et ne gösteriden sonra o bir sürü abur cubur yiyor

food do you know because of the live stream today i didn't sleep last night i spent most

biliyor musun bugün canlı yayın yüzünden

of last night awake up in front of my computer editing mr steve cooking in the kitchen it

took me all night to edit that so i've only had about two hours sleep and nothing to eat

bütün gece bunu düzenlemek için, bu yüzden sadece iki saat kadar uyudum ve yiyecek bir şey yemedim,

i can't believe i'm still standing to be honest so i something there's something do we have

hala dürüst olmak gerekirse ayakta durduğuma inanamıyorum, bu yüzden bir şeyler var,

any correct answers uh well i don't know the answer but uh trans had a good go at getting

doğru cevaplarımız var mı, pekala bilmiyorum cevap ama ah trans

some of these words um is the first word word found mr duncan maybe it's too early to reveal

bu kelimelerden bazılarını almakta başarılı oldu um bulunan ilk kelime kelime bay duncan belki de ah tran'ın bulunabileceğini söylediğini söylemek için çok erken

that i found the uh tran is saying that could be found valeria said found as well valeria

valeria da bulundu dedi valeria

i love your name it sounds like some distant planet the planet valaria there's a plant

seviyorum adınız uzak bir gezegen gibi geliyor valaria gezegeni

called valerium isn't there there is uh and if you partake of the valerian plant yes it

valerium adında bir bitki var orada yok mu ve eğer kediotu bitkisinden yerseniz evet

is said to help you sleep at night if you partake okay if you say if you eat but don't

geceleri uyumanıza yardımcı olduğu söylenir eğer yerseniz tamam dersen yiyin ama yapmayın

please don't eat anything from the garden just to make you sleepy please don't go out

lütfen uykunuz gelsin diye bahçeden bir şey yemeyin lütfen

into the garden now and eat the plants in your garden please don't do that just in case

şimdi bahçeye çıkıp bahçenizdeki bitkileri yemeyin ne olur ne olmaz diye böyle yapmayın

you know it might be poisonous it might be it might be poisonous i don't think we've

zehirli olabilir zehirli olabilir

got the answer yet no and tomek of course has has gone into exile he's exiled himself

henüz cevabı aldığımızı sanmıyorum hayır ve tomek tabii ki sürgüne gitti kendini sürgüne gönderdi peki

well just click our fingers and uh tommy will give us the answer okay but not just yet not

sadece parmaklarımızı tıklayın ve uh tommy bize cevabı verecek tamam ama sadece değil yine de henüz

just yet okay you know someone's going to say that this is just fixed and that tomek

tamam değil, biliyorsun birisi bunun düzeltildiğini ve tomek'in tomek

isn't even tomek he's just one of our relatives just pretending to be a viewer where do you

bile olmadığını söyleyecek, o sadece izleyici gibi davranan akrabalarımızdan biri,

think this is the bbc how dare you how dare you how well we've got we've got to go here

bunun bbc olduğunu nereden düşünüyorsun, nasıl cüret edersin? ne kadar iyiyiz buraya

with uh

beraber gidelim uh

uh let's have a look nissa has said found worst to

uh bir bakalım nissa en kötüsünü çok iyi buldu dedi çok

be very okay you're not far off that's very close very close knee star according to mr

uzakta değilsin orası çok yakın çok yakın diz yıldızı bay

duncan where is my cousin tom i mean tomic where is tomic when we need him so we want

duncan'a göre kuzenim nerede tom yani tomic nerede tomic ona ihtiyacımız olduğunda tomic yani

the the last word to be

son sözün iyi olmasını istiyoruz

well it's it's nine think of something that makes you feel better if you if you go to

a performance if you listen or watch if you watch a performance it might make you feel

better afterwards so i something the something performance something something very has bella

daha sonra kendini daha iyi hissetmeni sağlayabilir, bu yüzden i bir şey performans bir şey çok sahip olduğu bir şey bella anladı

got it well it could be right what bella said but it's the opposite word so it's not something

iyi bella'nın söylediği doğru olabilir ama zıt kelime yani üzücü bir şey değil tam

upsetting it's the opposite ah so something that makes you feel the opposite of upset

tersi ah yani sana tam tersini hissettiren bir şey Üzgün ​​olmak

so instead of feeling depressed and deflated you feel the opposite but bella that does

yani depresif ve sönük hissetmek yerine tam tersini hissediyorsun ama bella bu

fit yes that does fit but we can have another word at the end that makes it the opposite

uyuyor evet bu uyuyor ama sonunda onu üzülmenin zıttı yapan başka bir kelimemiz olabilir

to upsetting i just wanted it to be yes positive you see because marietta's got it everyone

sadece evet olmasını istedim pozitif anlıyorsun çünkü Marietta's anladım herkes

is being so negative tracey's got it yes maura's got it zuzik has got it

çok olumsuz davranıyor tracey anladı evet maura anladı zuzik

so well done well done we have four minutes before we have to go so let's have the answer

çok iyi yaptı aferin gitmemize dört dakikamız var o yüzden hadi cevabı alalım

would you like mr steve pooping or would you like the cockerel oh a lot of people want

bay steve'in kakasını mı yoksa horozu mu istersin oh pek çok insan

the cockerel and i don't blame you

horozu istiyor ve ben

no one and i mean no one wants to see mr steve on the toilet not at all so here we go here

kimseyi suçlamıyorum ve demek istediğim kimse Bay Steve'i tuvalette görmek istemiyor o yüzden işte başlıyoruz

is the answer to the question or the quiz or the game or whatever you want to call it

sorunun cevabı, sınav veya oyun veya ne demek istersen

really just realized i was very thirsty mr duncan thirsty vtas has got it as well

gerçekten şimdi farkettim çok susadım bay duncan susamış vtas da anladı

the answer is

cevap şu ki

i found the whole performance to be very uplifting you see so something that makes you feel happy

tüm performansı çok canlandırıcı buldum seni mutlu hissettiren bir şey

maybe you hear a piece of music maybe maybe you watch this maybe you watch our little

belki bir parça müzik duyarsın belki bunu izlersiniz belki

show on the internet that we're doing now we're coming out of your screen with pictures

şu anda yaptığımız internetteki küçük şovumuzu izlersiniz ekranınızdan resimler

and sound maybe this is making you feel better maybe this is uplifting you i watched an uplifting

ve sesle çıkıyoruz belki bu sizi daha iyi hissettiriyor belki bu sizi canlandırıyor geçenlerde canlandırıcı bir

performance last night did you which you wouldn't expect to be uplifting okay it was uh one

performans izledim gece seni neşelendirmesini beklemezdin tamam mı

of the very first performances uh because of course theatres are closed at the moment

ilk performanslardan biriydi çünkü şu anda tiyatrolar kapalı tabii

but there was a performance of Mozart's requiem on television last night a live performance

ama dün gece televizyonda Mozart'ın ağıtının bir performansı vardı canlı bir performans

uh and uh of course requiems are sad in a way although they tend to end on a happy note

uh ve uh tabii ki ağıtlar bir bakıma hüzünlüdür ama mutlu bir notla bitme eğiliminde olsalar da

yes uh but i found this i found that uplifting because the music was wonderful the singers

evet ama bunu moral verici buldum çünkü müzik harika şarkıcılar harika

were wonderful the orchestra was wonderful and uh it was just lovely to see i mean there

orkestra harikaydı ve uh demek istediğim görmek çok güzeldi

was no audience but they had photographs of people in the chairs in the seats in the auditorium

Seyirci yoktu ama oditoryumdaki koltuklarda oturanların fotoğrafları vardı ah ellerinde performansı görmek istediğini yazan

uh they had photographs of people that had written in saying that wanted to uh to see

insanların fotoğrafları vardı

the performance so they got photographs of everybody so you could see that it was like

böylece herkesin fotoğrafını çekmişler böylece bunu görebildiniz. sanki

there were people there everyone was socially distanced it was lovely how did the photograph

orada insanlar vardı herkes sosyal mesafeliydi çok güzeldi fotoğraf nasıl

allow them to see it though did the photograph have have a little camera where the eye was

görmelerine izin verdi ama fotoğrafta gözün olduğu yerde küçük bir kamera var mıydı belki belki

maybe maybe it did maybe each photograph had a little web camera and so that person could

vardı belki her fotoğrafta küçük bir web kamerası vardı ve böylece kişi

connect to their photograph and and it was almost as if they were there even if even

fotoğrafına bağlanabiliyordu ve sanki oradaymış gibiydi, önünde

if it was only a photograph with with a hole in the front with a web camera looking through

bir delik olan ve içinden bir web kamerasının baktığı bir fotoğraf olsa bile,

it it was it was almost like being there a bit like this really it's about as real as

neredeyse orada olmak gibiydi. bu gerçekten bu kadar gerçek

this this is very real it certainly feels real well steve guess what we have come to

bu çok gerçek kesinlikle çok iyi hissettiriyor steve tahmin edin

the end of our two hours are you hungry mr duncan i am a little bit hungry i will have

iki saatimizin sonuna geldik aç mısınız bay duncan biraz açım

to be honest with you i am slightly hungry at the moment yes definitely hungry so i think

size karşı dürüst olmak zorundayım ben şu anda biraz açım evet kesinlikle açım bu yüzden sanırım

today we will do something different we will go at the same time okay does that sound good

bugün farklı bir şey yapacağız aynı anda gideceğiz tamam bu kulağa hoş geliyor

because we only have one minute left let's just look at the clock oh actually we have

çünkü sadece bir dakikamız kaldı sadece saate bakalım oh aslında

we have about three minutes but who's counting really thank you for your company today i

elimizde yaklaşık bir dakikamız var üç dakika ama kim sayıyor bugün arkadaşlığın için gerçekten teşekkür ederim umarım

hope you've enjoyed it we've had we've had a little bit of fun tomx having beetroot beetroot

beğenmişsindir biz biraz eğlendik tomx pancar pancar

and carrot soup that sounds nice i like carrot soup and i like beetroot i've never tried

ve kulağa hoş gelen havuç çorbası havuç çorbasını severim ve pancar severim

that combination with tacos some vegetables and chicken i'm getting their next flight

tacos ile bu kombinasyonu hiç denemedim biraz sebze ve tavuk bir sonraki uçuşlarını alıyorum

over that sounds lovely beetroot and carrot soup with tacos some vegetables and chicken

kulağa hoş geliyor tacos ile pancar ve havuç çorbası biraz sebze ve tavuk

you could have formed that into a sentence game interesting now i'm feeling hungry is

bunu ilginç bir cümle oyununa dönüştürebilirdin şimdi aç hissediyorum

that making you feel hungry mr duncan it's making me feel slightly hungry i'll be honest

Bu sizi acıktırıyor mu Bay Duncan bu beni biraz acıktırıyor size karşı dürüst olacağım bu

with you oh by the way we had a look at my socks earlier so we can't have a live stream

arada çoraplarıma daha önce bir göz atmıştık bu yüzden güzel çoraplarıma bakmadan canlı yayın yapamayız.

without looking at my lovely socks there they are interesting multi-coloured with lots of

ilginç çok renkli çok

squares blue yellow green red a little bit of navy blue at the end but look my feet are

kareli mavi sarı yeşil kırmızı sonunda biraz lacivert ama bak ayaklarım

starting to fall in love ah

aşık olmaya başladı ah

yes stop it you you disgusting feet did you see that did you see what they were doing

evet kes şunu seni iğrenç ayaklar gördün mü ne olduklarını gördün mü

steve i don't want to go anywhere near the mr duncan terrible what they were doing there

steve yapıyorum bay duncan'ın yanına gitmek istemiyorum korkunç orada ne yapıyorlardı

they were they were getting all romantic i thought i thought any moment now those socks

onlar tamamen romantikleşiyorlardı bir an düşündüm ki o çoraplar

were going to come off and they would be doing it barefooted duncan you're always making

çıkacak ve bunu çıplak ayakla yapacaklar duncan seni Şovunda her zaman

sexual references on your show that's not that's not sexual you're always making uh

cinsel göndermeler yapıyorsun, bu cinsel değil, her zaman yapıyorsun uh

what should we say sort of naughty remarks yes that's not naughty it's only naughty in

ne demeliyiz ki yaramaz sözler evet bu yaramaz değil sadece

your brain it's not naughty it's not naughty when it comes out of my mouth oh yes it is

senin beyninde yaramaz yaramaz değil benim ağzımdan çıktığında yaramaz değil ağız oh evet, ne

it is not you know what you intended your disgust it's your disgusting brain anyway

amaçladığını bilmiyorsun tiksinti bu senin iğrenç beynin zaten

that's it time to go we are coming out we have about 40 seconds before we have to go

gitme vakti geldi dışarı çıkıyoruz gitmemize yaklaşık 40 saniyemiz var bu yüzden

so thank you steve for joining me today it's been interesting i will be having a well-deserved

bugün bana katıldığın için teşekkürler steve ilginçti daha sonra hak ettiğim bir

sleep later because i only had two hours sleep last night because i was editing the marietta

uyku çekeceğim çünkü dün gece sadece iki saat uyuyabildim çünkü marietta

says what do i mean by flying over i mean i'm going to fly i'm going to catch an airplane

üzerinde uçarak ne demek istediğimi söylüyor yani uçacağım uçağa yetişeceğim

uh to tomek's house yes so that i can have some of his food obviously it's a joke because

uh tomek'in evine evet böylece yemeğinden biraz yiyebilirim açıkçası bu bir şaka çünkü

it would take too long to fly over there and the meal would be cold i think we know that

oraya uçmak çok uzun sürer ve yemek soğuk olur bence şaka yaptığını biliyoruz

you're joking i don't think people believe that you're about to go to the airport and

insanların buna inandığını sanmıyorum havaalanına gidip

fly there also if you fly somewhere it means you go there in a hurry so you fly to a place

oraya uçmak üzeresin ayrıca bir yere uçarsan bu oraya aceleyle gittiğin anlamına gelir yani bir yere uçarsın

you fly it it can also mean travel quickly yes fly over not fly over i'm going to fly

uçarsın bu aynı zamanda hızlı seyahat anlamına da gelebilir evet üzerinden uç uçma değil ben gidiyorum uçmak için

over okay okay steve we are now running over this is over time now and we don't get any

tamam tamam steve şimdi üzerinden geçiyoruz bu artık zaman aşımına uğradı ve

extra any extra jam on our tea cakes no extra butter on our scones we get nothing extra

çay keklerimize fazladan reçel yapmıyoruz çöreklerimize fazladan yağ vermiyoruz

you see for doing overtime so that's it i hope you've enjoyed today's live stream and

fazla mesai yaptığınız için gördüğünüz fazladan bir şey yok yani bu kadar umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir ve

i hope it's been interesting we looked at vegetables oh and it's so tempting it's so

umarım ilginç olmuştur sebzelere baktık oh ve çok cezbedici

tempting in fact you might say that you looked at two vegetables today

aslında çok cezbedici aslında bugün iki sebzeye baktığınızı söyleyebilirsiniz

see you later thank you vitas thank you bloody mary hello bloody mary i haven't seen you

sonra görüşürüz teşekkürler vitas teşekkürler kanlı mary merhaba kanlı mary seni

for a long time where the heck have you been lolly lolly was here as well yes lolly lolly

uzun zamandır görmedim neredeydin lolly lolly de buradaydı evet lolly lolly lolly lolly'yi

i didn't see lolly lolly earlier lolly pops up now and again but i haven't seen bloody

daha önce görmemiştim lolly ara sıra ortaya çıkıyor ama Bloody

mary for a very long time i love your name by the way i know what says uh stay safe stay

Mary'yi bir süredir görmedim çok uzun zamandır ismini seviyorum bu arada ne dediğini biliyorum ah güvende kal güvende kal mutlu olma

safe stay happy don't get too down don't worry there is always light at the end of the tunnel

fazla üzülme merak etme tünelin sonunda her zaman ışık vardır her

things will get better always look on the bright side of life i always do that mr duncan

şey daha iyiye gidecek her zaman iyiye bak hayatın yanında hep bunu yaparım bay duncan

wow and on that untrue note we will see you later i might be with you in the week i'm

vay ve o yanlış notta seni daha sonra göreceğiz hafta içinde seninle olabilirim henüz

not sure yet i haven't decided might be with you in a week but we will definitely be back

emin değilim bir hafta sonra seninle olabilirim ama kesinlikle olacağız

next sunday from 2pm uk time is that a deal it is this is mr duncan in the birthplace

önümüzdeki pazar İngiltere saatiyle 14:00'ten itibaren bir anlaşma olduğu için bu, ingilizcenin doğum yerindeki bay duncan,

of english saying thanks for watching you can watch all of this all over again and yes

izlediğiniz için teşekkürler diyor, hepsini tekrar izleyebilirsiniz ve evet daha

later on there will be captions so please bear with me there will be captions later

sonra altyazılar olacak, bu yüzden lütfen bana katlanın altyazılar daha sonra

on the recorded live stream anything you want to say steve no

kaydedilen canlı yayında olacak söylemek istediğin herhangi bir şey steve hayır

you know what's coming next yes you do

sırada ne olduğunu biliyorsun evet şimdilik bunu yap

ta ta for now