What is a cliché? - English Addict - Sunday 9th May 2021 - LIVE from England with Mr Duncan

They say anyone can do this well guess what anyone is doing it

Bunu herkesin yapabileceğini söylüyorlar, tahmin edin, kim ne yapıyor,

hello everyone nice to see you back yes the birds are in the sky the clouds are flying

merhaba, herkes sizi tekrar görmek güzel, evet, kuşlar gökyüzünde, bulutlar uçuyor

by

and mr duncan has just eaten some apple pie

ve Bay Duncan az önce biraz elmalı turta yedi,

hello everyone welcome it is another english addict coming to you live from the birthplace

merhaba, herkese hoş geldiniz, başka bir İngiliz bağımlısı geliyor. aman tanrım

of english

which just happens to be oh my goodness i don't believe it

bunun ingiltere olduğuna inanmıyorum merhaba millet ben

it's england

hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

ingiltere'den bay duncan bugün nasılsın iyi misin umarım

you feeling happy i hope you are feeling good today ah i'm not feeling too bad i had a nice

mutlusundur umarım öylesindir bugün iyi hissediyorum ah çok kötü hissetmiyorum

lovely sleep last night i don't know why but for the past few nights i've had the most

dün gece güzel ve güzel bir uyku uyudum neden bilmiyorum ama son birkaç gecedir en

amazing sleep one or two dreams nothing too scary nothing too horrific but yes rather

harika uykuyu gördüm bir veya iki rüya çok korkutucu hiçbir şey çok korkunç değil ama evet oldukça

nice so i had a lovely sleep last night i hope you feel lovely relaxed calm and comfortable

güzel bu yüzden dün gece güzel bir uyku çektim umarım bugün kendinizi güzel rahatlamış sakin ve rahat hissedersiniz evet

today

yes we are back once again for those who don't know who i am my name is duncan i talk about

kim olduğumu bilmeyenler için bir kez daha geri döndük adım duncan ingilizce hakkında konuşuyorum

the english language but you might notice that i'm not the same as all the other english

ama belki youtube'daki diğer tüm ingilizce öğretmenleri gibi olmadığımı fark et,

teachers on youtube sometimes things here get a little hot and heavy

bazen burada işler biraz kızışıyor ve ağırlaşıyor

very different indeed i talk about english

gerçekten de ingilizce hakkında konuşuyorum

yes i've been doing this forever such a long time

evet bunu çok uzun zamandır yapıyorum

oh shall i turn my echo off i'm sorry i know people don't like my echo apologize for that

oh yankımı çevireyim mi? kapalı üzgünüm biliyorum insanlar yankımı beğenmiyor özür dilerim bunun için

was my echo still on then

yankım hala açıktı sonra bunun için özür dilerim neyse

sorry about that anyway it's off now here we go then yes for those who are wondering

kapalı şimdi işte başlıyoruz o zaman evet

what this is besides me having my head inside a bucket well we also have lots of english

bunun ne olduğunu merak edenler için kafamın içinde olmamdan başka pekala bizde de pek çok ingilizce

words expressions and i've been doing this forever such a long time how long have you

kelime ifadesi var ve bunu çok uzun zamandır yapıyorum bunu ne zamandır Bay

been doing this for mr duncan thank you for asking i've been doing this for nearly 15

Duncan için yapıyorsunuz sorduğunuz için teşekkür ederim bunu yaklaşık 15

years yes we have made it to the end of another weekend and also the end of another week because

yıldır yapıyorum evet yaptık başka bir hafta sonunun sonuna geldik ve ayrıca bir haftanın daha sonuna geldik çünkü bugün pazar çünkü

it is sunday

thank you very much for joining me today very nice to see you here it's a super duper day

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim sizi burada görmek çok güzel süper bir gün

and it's sunday so i suppose we should all still be feeling happy we should all still

ve bugün pazar bu yüzden sanırım hepimiz hala mutlu hissediyor olmalıyız

have a smile on our face because it is the weekend by the way something i want to start

hepimizin yüzünde hala bir gülümseme olmalı çünkü bu arada bugün hafta sonu, burada, İngiltere'de başlamak istediğim bir şey var,

with

here in the uk people have got very excited for a certain reason because it would appear

çünkü görünüşe göre

that yes

evet,

we can go on holiday again

tekrar tatile gidebiliriz

yes we can go on holiday again everyone it's been announced that there are certain parts

evet tekrar tatile gidebiliriz millet dünyanın belli bölgeleri olduğu açıklandı

of the world there are places that we can travel to now around the world i believe at

artık dünyada gezebileceğimiz yerler var sanırım en

least three of them are new zealand which is very far away australia which is also very

az üçü yeni zelanda çok uzak avustralya da çok uzak

far away and singapore which is also very far away and also very expensive so all of

uzak ve singapur da çok uzak ve aynı zamanda çok pahalı, bu yüzden tüm

those places are very expensive to actually travel to because you have to spend a lot

bu yerlere seyahat etmek çok pahalı çünkü

of money flying there and also staying there

oraya uçmak ve orada kalmak için çok para harcamanız gerekiyor,

i was hoping that greece would be on the green list unfortunately we still cannot go to greece

yunanistan'ın orada olacağını umuyordum. yeşil liste ne yazık ki hala yunanistan'a gidemiyoruz

unfortunately i'm very sad about that because i'm looking forward at some point maybe next

ne yazık ki bunun için çok üzgünüm çünkü bir noktada belki gelecek

year going to greece maybe maybe portugal because apparently you can travel to portugal

yıl yunanistan'a gitmeyi dört gözle bekliyorum belki de portekiz çünkü görünüşe göre portekiz'e

once again very interesting so it will be interesting to see what happens over the next

bir kez daha seyahat edebilirsin çok ilginç olacak Önümüzdeki

few months as more and more countries start reopening and also allowing people to visit

birkaç ay içinde daha fazla ülke yeniden açıldıkça ve ayrıca insanların ülkelerini tekrar ziyaret etmelerine izin verdikçe neler olacağını görmek ilginç,

their countries again so there is a little bit of good news for us all here in the uk

bu nedenle Birleşik Krallık'ta hepimiz için biraz iyi haberler var

and i think a lot of people over the next few weeks will also be allowed to start traveling

ve bence birçok insan önümüzdeki birkaç hafta tekrar seyahat etmeye başlamamıza izin verilecek

again we keep our fingers we keep our fingers crossed for that hello to the live chat i

canlı sohbete merhaba demek için elimizden geleni yapıyoruz

suppose i should say hello to you as well hello everyone nice to see you here today

sanırım size de merhaba demeliyim herkese merhaba bugün sizi burada görmek güzel bugün

live from england on a sunday afternoon 12 minutes past 2 o'clock it is here today oh

ingiltere'den canlı yayında bir pazar öğleden sonra saat 2'yi 12 dakika geçiyor bugün burada oh

very nice hello to the live chat oh hello i can see that one particular person has been

çok güzel canlı sohbete merhaba oh merhaba

exercising their finger this weekend they have the fastest finger on this sunday afternoon

bu hafta sonu belirli bir kişinin parmağını çalıştırdığını görebiliyorum bu pazar öğleden sonra en hızlı parmağa sahipler

congratulations to v tess because you are first on today's live chat

v'yi tebrik ederim tess çünkü bugünün canlı sohbetinde ilk sizsiniz

you see i have to keep checking to make sure that i've switched my echo off because a lot

görüyorsunuz yankımı kapattığımdan emin olmak için sürekli kontrol etmem gerekiyor çünkü birçok

of people don't like the echo they say mr duncan we don't like your echo can you stop

insan yankıyı sevmiyor Bay Duncan yankınızı sevmiyoruz diyorlar

doing it please i have been busy trying to repair my studio because i had a little problem

yapmayı bırak lütfen, stüdyomu onarmakla meşguldüm çünkü

last week and also the week before so i have had a few problems with my technology so this

geçen hafta ve bir önceki hafta küçük bir sorun yaşadım, bu yüzden teknolojimle ilgili birkaç sorun yaşadım, bu yüzden bu

week i've been doing a little bit of work making some changes i had to buy some new

hafta biraz çalışıyorum bazı değişiklikler yaparak, bunun iyi çalıştığından emin olmak için bazı yeni ekipman satın almam gerekti, bu

equipment as well to make sure that this works all right so a very busy week and also a very

yüzden çok yoğun bir hafta ve ayrıca çok

busy sunday as well we have mr steve coming later on we are also having maybe two or three

yoğun bir pazar, daha sonra Bay Steve geliyor, ayrıca belki iki veya üç

rounds of the sentence game would you like to do that we will be playing the sentence

tur yapıyoruz. Cümle oyunu yapmak ister misiniz Cümle oyununu

game later on also some some good news by the way the garden in the garden there have

daha sonra oynayacağız bu arada bazı güzel haberler de var bu arada bahçede

been some changes in the garden welcome back everyone because

bahçede bazı değişiklikler oldu herkes tekrar hoşgeldiniz çünkü

please give a round of applause because guess what is back in the back garden the bird feeder

lütfen bir alkış verin çünkü tahmin et arka bahçede ne var kuş yemliği

is back yeah the bird feeder is back in the garden

geri döndü evet kuş yemliği tekrar bahçede i

i i get i get so excited by these things can you tell so now we have the bird feeder it

anlıyorum bu şeyler beni çok heyecanlandırıyor, şimdi kuş yemliğimiz var,

is back in the garden i have purchased a stand for my bird feeder to actually attach to so

satın aldığım bahçeye geri döndüğünü söyleyebilir misin? kuş yemliğimin gerçekten takılacağı bir stand, bu yüzden neredeyse bir yıl yokluğundan sonra

now it is standing once again in the garden after spending nearly a year absent so it's

şimdi bahçede bir kez daha duruyor, bu yüzden

nice to see it back and also the other good thing is the squirrels can no longer climb

onu geri görmek güzel ve ayrıca diğer iyi şey de sincapların artık

up to the bird seed yes i have been watching the squirrels they have been looking very

kuşa tırmanamaması tohum evet sincapları izliyorum çok

angry because they can no longer climb up or jump from the trees so my lovely bird feeder

kızgın görünüyorlar çünkü artık ağaçlara tırmanamıyorlar veya ağaçlardan atlayamıyorlar bu yüzden sevimli kuş yemliğim

has been put back in the garden and yes the birds have been very busy indeed congratulations

bahçeye geri kondu ve evet kuşlar çok meşguldü gerçekten tebrikler

vitas yes you are first on today's live chat very well done also we have beatriz zed zaneck

vitas yes bugünün canlı sohbetinde ilksiniz çok aferin ayrıca beatriz zed zaneck

hello zenik nice to see you here as well ricardo is here on the live chat marietta we also

merhaba zenik sizi burada görmek güzel ricardo canlı sohbette burada marietta ayrıca

have our usual resident troublemaker tomek is here as well nice to see you back palmyra

her zamanki baş belamız tomek burada sizi tekrar görmek güzel palmyra

marietta also mika watching in japan a big hello to you as well nice to see you here

marietta ayrıca mika japonya'da izliyor size kocaman bir merhaba ben de sizi burada görmek güzel

today we are talking about a lot of things today we have some questions to ask we have

bugün çok şey hakkında konuşuyoruz bugün soracak bazı sorularımız var

the sentence game as i mentioned we will also be going to the beach a little bit later on

bahsettiğim gibi cümle oyunumuz var biz de gideceğiz plaj biraz sonra,

because a lot of people now are able to start traveling and moving around a little bit more

çünkü pek çok insan artık burada, İngiltere de dahil olmak üzere biraz daha özgürce seyahat etmeye ve hareket etmeye başlayabiliyor ki bu çok

freely including here in the uk which is lovely by the way we had some elections take place

güzel, bu arada

over the past couple of days some very important elections we have local elections so this

son birkaç gün içinde bazı seçimler yapıldı, bazıları çok önemli seçimler var yerel seçimlerimiz var bu yüzden bölgenizdeki

is where you actually vote for your your local representative in your area and of course

yerel temsilciniz için oy kullanıyorsunuz ve tabii ki her

as usual you normally have certain parties that you can choose from so that has been

zamanki gibi normalde aralarından seçim yapabileceğiniz belirli partiler var ve bu

going on over the past couple of days the news has been talking about it all the time

son birkaç gündür devam ediyor haberler sürekli bundan bahsediyor

in fact i have to be honest with you it is nice to have the news talking about something

aslında size karşı dürüst olmam lazım haberlerin başka bir şeyden bahsetmesi

else and reporting something else besides coronavirus so it is rather nice to hear something

ve koronavirüs dışında başka bir şeyi bildirmesi güzel bu yüzden bir değişiklik olsun diye haberlerden farklı bir şey duymak oldukça güzel

different coming from the news for a change because we have had a lot of coronavirus haven't

çünkü çok fazla koronavirüs geçirdik,

we really we've been hearing about it so much no we need a rest so how about a little bit

gerçekten bunu çok fazla duyduk değil mi, hayır dinlenmeye ihtiyacımız var, bu yüzden

of politics instead to take your mind off it maybe not questions to ask today oh i have

aklınızı dağıtmak yerine biraz politikaya ne dersiniz belki bugün sorulmayacak soru yok oh ben size

a question for you here's an interesting question do you ever watch tv game shows game shows

bir sorum var, işte size ilginç bir soru hiç tv yarışma programları yarışma programları

quiz shows on television they are very popular there are many different types of game show

televizyonda bilgi yarışmaları izlediniz mi çok popülerler çok farklı türde yarışma programları vardır

quite often involving maybe two or maybe four people and they are asked different questions

oldukça sık olarak belki iki belki dört kişiyi içerirler ve onlara farklı sorular sorulur

and then normally at the end there is one winner and quite often they will win a big

ve o zaman normalde sonunda bir kazanan olur ve çoğu zaman büyük

prize game shows so what about you do you ever watch game shows and the reason why i'm

ödüllü oyun şovları kazanırlar, peki ya siz hiç yarışma şovları izler misiniz ve

asking this is because mr steve and myself we have just started watching something a

bunu sormamın nedeni Bay Steve ve benim yeni izlemeye başlamamızdır.

tv show that was on many years ago it's not on anymore it was made in the 1980s and we've

yıllar önce yayınlanan bir tv programı artık yayınlanmıyor 1980'lerde yapıldı ve şu anda televizyonda

started watching it because it is being repeated on television at the moment

tekrarı olduğu için izlemeye başladık

and we have become rather addicted to this particular game show we will be talking all

ve bu özel yarışma programına oldukça bağımlı hale geldik. bundan

about that later on however what about you do you ever watch game shows and quite often

sonra konuşacağım ama peki ya siz hiç yarışma programlarını izliyor musunuz ve çoğu zaman

they are very popular incredibly popular there are many game shows that i'm sure people enjoy

çok popülerler inanılmaz derecede popüler insanların izlemekten keyif aldığına eminim birçok yarışma programı var

watching i suppose one of the most obvious ones and certainly one that has been very

sanırım en bariz olanlarından biri ve kesinlikle bir tanesi

popular over the past 20 years who wants to be a millionaire many countries now have their

Son 20 yılda çok popüler olan kim milyoner olmak ister birçok ülke artık

own version of who wants to be a millionaire and we have it here still over 20 years the

kendi versiyonuna sahip kim milyoner olmak ister ve biz hala 20 yılı aşkın bir süredir bu

show has been going on british television so what about you do you ever watch tv game

programa sahibiz İngiliz televizyonunda devam ediyor peki ya hiç tv yarışma programları izledin mi

shows people have different opinions about game shows some people think they are very

insanlar yarışma programları hakkında farklı görüşlere sahipler

entertaining some people think they are a very good way of educating yourself because

bazı insanlar bunların çok eğlenceli olduğunu düşünüyor

quite often when questions are being asked on the game show you can actually learn new

yeni

things so maybe that is one of the big positive things about game shows or quiz shows is if

şeyler yani belki de yarışma programlarının veya bilgi yarışması programlarının en büyük olumlu yönlerinden biri,

you watch them you can actually learn new things as well so i like watching some of

onları izlerseniz aslında yeni şeyler de öğrenebileceğinizdir, bu yüzden bazılarını izlemeyi seviyorum

them palmyra says i watch a game show called golden brain i like the sound of that one

palmyra, altın beyin adlı bir yarışma programı izlediğimi söylüyor hoşuma gidiyor bunun sesi,

i would imagine that that must be some sort of general knowledge quiz so you ask questions

bunun bir tür genel bilgi sınavı olduğunu hayal ediyorum, bu yüzden sorular soruyorsunuz

and people have to answer the questions so yes game shows the other one that used to

ve insanlar soruları cevaplamak zorunda, bu yüzden evet oyun, eskiden açık olan diğerini gösteriyor,

be on it's not on anymore they've stopped what they've stopped making it here in the

artık açık değil, neyi durdurdular burada İngiltere'de yapmayı bıraktılar

uk but who remembers deal or no deal so here in the uk it has stopped being made they haven't

ama anlaşma olsun ya da olmasın kim hatırlıyor, bu yüzden burada İngiltere'de yapılmayı bıraktılar,

made any episodes of deal or no deal for many years a few years now since it was on however

uzun yıllardır herhangi bir anlaşma ya da anlaşmasız bölüm yapmadılar, birkaç yıldır açık olduğundan beri ancak dünyanın her

over the world and around the world deal or no deal is very popular it's basically people

yerinde anlaşmalı ya da anlaşmasız olmak çok popüler, temelde insanlar

choosing boxes can i have box number seven players and then they open the box and you

kutuları seçiyor, yedi numaralı kutuya sahip olabilir miyim ve sonra kutuyu açarlar ve kutunun

have to find out how much money is inside the box and then of course you have your own

içinde ne kadar para olduğunu öğrenmeniz gerekir ve sonra tabii ki

box that you have to open at the end it's a very interesting game show it is also the

sonunda açman gereken kendi kutun var bu çok ilginç bir yarışma programı aynı zamanda

place where meghan markle started her career meghan markle used to be one of the girls

meghan markle'ın kariyerine başladığı yer meghan markle bir zamanlar

who opened the box on american tv so the american tv version of deal or no deal one of the young

amerikan tv'de kutuyu açan kızlardan biriydi yani amerikan tv anlaşma ya da anlaşma versiyonu,

ladies who would open the boxes and show the amount of money inside meghan markle did you

kutuları açıp içindeki para miktarını gösterecek genç bayanlardan biri meghan markle

know that it's true i'm not i'm not lying why would i lie to you

bunun doğru olduğunu biliyor muydunuz ben yalan söylemiyorum neden sana yalan söyleyeyim

tomek says oh i watch the weakest link hmm so that is a very unusual game show because

tomek oh ben diyor en zayıf halkayı izle hmm yani bu çok sıra dışı bir oyun şovu çünkü aynı anda

they have lots and lots of contestants together at the same time and slowly as the show goes

çok sayıda yarışmacı var ve şov

on during each episode normally they will eliminate each person one by one until there

her bölümde yavaş yavaş devam ederken normalde her bir kişiyi teker teker eleyecekler, ta ki

is only one person left so the weakest link is a game show general knowledge quite often

sadece bir kişi kalana kadar kişi ayrıldı, bu yüzden en zayıf halka bir oyun şovu genel bilgi oldukça sık

there are questions that are asked some of them are very very hard

sorulan sorular var bazıları çok çok zor

victoria says i don't like the one with the boxes i prefer trying to guess the games like

victoria kutuları olandan hoşlanmadığımı söylüyor bizim cümle oyunumuz gibi oyunları tahmin etmeye çalışmayı tercih ediyorum

our sentence game hmm word games interesting i like that there is a very popular game show

hmm kelime oyunları ilginç ingiltere'de geri sayım adında çok popüler bir oyun şovu olduğunu seviyorum,

here in the uk called countdown i don't know if you have it there where you are but it

bulunduğunuz yerde var mı bilmiyorum ama bu

is a general knowledge and also quite often it is a game that is involving spelling so

genel bir bilgi ve ayrıca oldukça sık olarak dahil olan bir oyun

quite often they will give you some random words you choose the words and they are random

çok sık heceleme yapıyorlar sana bazı rastgele kelimeler verecekler kelimeleri seçiyorsun ve bunlar rastgele

and then you have to make a word from those random letters it's a very good game show

ve sonra bu rastgele harflerden bir kelime yapman gerekiyor bu çok iyi bir yarışma programı

and it's been running for many many years

ve uzun yıllardır yayınlanıyor

mustafa says i never watch tv game shows some people find tv game shows a little bit boring

mustafa diyor ki ben hiç izlemedim tv oyun şovları bazı insanlar tv oyun programlarını biraz sıkıcı

or perhaps a waste of time however once again we will be talking about this a little bit

veya belki de zaman kaybı buluyor ancak bir kez daha bundan biraz

later on with mr steve we have started watching a game show that used to be on in the 1980s

sonra Bay Steve ile konuşacağız eskiden bir yarışma programı izlemeye başladık. 1980'ler

and it is being repeated again we will be talking about that a little bit later on and

ve yeniden tekrarlanıyor, bundan biraz sonra bahsedeceğiz ve

also some unusual facts to go with it as well we will also be looking at a very interesting

bununla birlikte bazı olağandışı gerçeklerden de bahsedeceğiz, bugün çok ilginç bir

word today a word that you might hear used quite often and the question i am asking with

kelimeye de bakacağız, oldukça sık kullanıldığını duyabileceğiniz bir kelime ve

mr steve a little bit later on is what is a cliché cliché as you can see the word

biraz sonra bay steve'e sorduğum soru, klişe bir klişe nedir,

there on the screen right now it is a french word and later on we are going to talk about

şu anda ekranda gördüğünüz kelime fransızca bir kelime ve daha sonra hakkında konuşacağız

and look at the interesting and strange world of clichés what is is it all about what is

ve ilginç olana bakacağız. ve klişelerin garip dünyası nedir bu ne hakkındadır tüm

it all about mr duncan well if you stay tuned you will find out we are going on holiday

bunlar ne hakkındadır bay duncan peki takipte kalırsanız öğreneceksiniz şimdi tatile gidiyoruz

now would you like to join us because we are going to the beach and the reason why i'm

çünkü sahile gidiyoruz diye bize katılmak ister misiniz ve sebebi

doing this is because we are now able to travel to certain countries not many i will be honest

Bunu yapıyorum, çünkü artık bazı ülkelere seyahat edebiliyoruz, pek fazla değil, size karşı dürüst olacağım,

with you there are not many countries on the list however there are some of them and they

listede çok fazla ülke yok, ancak bazıları var ve onlar

also happen to be very expensive places as well some of the most expensive places in

da çok pahalı yerler oluyor. dünyanın en pahalı yerlerinden biri

the world are now places that we can visit we can fly to because they are on our green

artık ziyaret edebileceğimiz yerlerdir çünkü yeşil listemizde oldukları için uçakla gidebiliriz o

list so here we go mr steve is just around the corner he is on his way until then we

yüzden işte başlıyoruz bay steve hemen köşeyi dönünce yolda o zamana kadar yolda

are going to take a little break we are going on holiday with myself and also mr steve we

küçük bir mola kendimle ve ayrıca bay steve ile tatile gidiyoruz sahile giderken

are going to enjoy some lovely fresh sea air as we go on

güzel taze deniz havasının tadını çıkaracağız, işte

the beach

do so here we are mr duncan and mr steve but where are we we are now on the beach on the

buradayız bay duncan ve bay steve ama şimdi neredeyiz sahildeyiz

beach at a typical british beach scene it's freezing cold we're wrapped up in in woolen

tipik bir ingiliz sahil sahnesindeki kumsal dondurucu soğuk yünlü

winter clothes the sun's out it looks lovely but it's actually very cold so i've got the

kışlık giysilere sarındık güneş çok güzel görünüyor ama aslında çok soğuk bu yüzden

beach towel and what have you got mr duncan i have my spade so i can dig in the sand because

plaj havlusu bende ve sizde ne var bay duncan kürekle kumu kazabilirim çünkü

we are on a sandy beach and i have my bucket as well my little bucket so i can put the

kumlu bir plajdayız ve benim kovam da var benim küçük kovam da

sand into the bucket and i can build a little sand castle here i've got the same matching

kumu kovaya koyabilirim ve küçük bir kumdan kale yapabilirim burada aynı eşleştirmeye sahibim bende

i've got the blue ones you've got the red ones so are we going to start building sand

maviler var sizde kırmızılar var yani kumdan kaleler yapmaya başlayacak mıyız

castles mr duncan i'm all excited i think mr steve is very eager even though the wind

bay duncan çok heyecanlıyım bence bay steve çok hevesli rüzgar

is blowing it is quite windy on the beach we are very close to the sea we are on the

esmesine rağmen kumsal oldukça rüzgarlı denize çok yakınız

welsh coast in a place called aberdovey it's very nice normally but unfortunately it's

galler kıyısında aberdovey denen bir yerdeyiz normalde çok güzel ama ne yazık ki

a little cool and quite windy what else have you got there steve i've got a beach towel

biraz serin ve oldukça rüzgarlı orda başka ne var steve plaj havlum var

yeah which i'm now using to keep warm with do you like do you like steve's beach towel

evet hangisiyim şimdi ısınmak için kullanıyorum steve'in plaj havlusunu sever misin

i'm using it as a scarf to keep warm so let's start building some sandcastles

onu ısınmak için atkı olarak kullanıyorum o yüzden hadi kumdan kaleler yapmaya başlayalım

oh i do like to be beside the seaside oh i do like to be beside the sea all over the

oh deniz kenarında olmayı seviyorum oh deniz kenarında olmayı seviyorum

uk during the summer months people come and they visit the seaside they go to the beach

Yaz aylarında İngiltere'nin her yerinden insanlar gelir ve sahili ziyaret ederler sahile giderler denize

i don't know what it is about being near the sea the sights the sounds the weather and

yakın olmanın ne demek olduğunu bilmiyorum manzaralar sesler hava ve

also the fresh air to be honest with you there is a lot of fresh air around today because

ayrıca size karşı dürüst olmak gerekirse temiz hava bugün etrafta çok temiz hava var çünkü hava

it's so windy and look at the sea isn't it beautiful in fact i think mr steve is going

çok rüzgarlı ve denize bak aslında güzel değil mi sanırım bay steve kürek çekmek

to go into the water for a paddle you paddle in the water you splash around in

için suya girecek sen suda kürek çekiyorsun denizde sıçratıyorsun

the sea

all that splashing around in the sea has made mr steve feel very hungry so he decides to

hepsi denizde su sıçratmak Bay Steve'in çok acıkmasına neden oldu, bu yüzden

go to the local chip shop there's nothing like a bag of fish and chips piping hot from

yerel yonga dükkanına gitmeye karar veriyor fritözden ekstra tuz ve sirke ile sıcak bir çuval balık ve patates kızartması gibisi yok steve

the fryer with extra salt and vinegar

steve appears to be enjoying his chips hmm delicious

cipslerinin tadını çıkarıyor gibi görünüyor hmm lezzetli

do you know what this bird is it's a seagull a very common bird that can often be found

bu kuşun ne olduğunu biliyor musunuz bu bir martı deniz kenarında veya sahilde sıklıkla bulunabilen çok yaygın bir kuş cipslerin

near the seaside or on the coast we decided to see what would happen if we threw some

bir kısmını yere atarsak ne olacağını görmeye karar verdik sonucu

of the chips on the ground needless to say the result was chaos you will often see seagulls

söylemeye gerek yok kaos deniz kenarında sık sık martıları göreceksin bu

at the seaside

so our day trip to the seaside is almost at an end as we walk off together into the sunset

yüzden deniz kenarına yaptığımız günlük gezimiz neredeyse sona eriyor birlikte gün batımına doğru yürüyoruz

i don't know about you but i really feel like going to the beach right now very lovely i

sizi bilmem ama gerçekten şu anda sahile gitmek geliyor içimden çok güzel ben

hope you enjoyed that setting the scene for those who are now preparing to go away go

umarım şimdi tatile gitmeye hazırlananlar için sahneyi hazırlamaktan hoşlanmışsınızdır

on their holidays yes some people now are preparing to go on their vacation aren't they

evet bazı insanlar şimdi tatile gitmeye hazırlanıyorlar,

lucky um i think so

şanslı değiller mi um bence çok

hello hello mr duncan hello wonderful viewers all of you across the world wow would you

merhaba merhaba bay duncan merhaba harika izleyiciler hepiniz dünyanın her yerinde vay

like some applause no not today oh okay now when i go on then go on then have some applause

biraz alkış ister misin hayır bugün değil oh tamam şimdi devam ettiğimde devam et o zaman biraz alkış al ona

shall we give him applause or not does he deserve it well it's lovely to be here and

alkış verelim mi, hak etmiyor mu, burada olmak çok güzel ve

i noticed people because you put that video on of our holiday in wales yes which was when

insanları fark ettim çünkü sen koydun Galler'deki tatilimizin o videosu evet hangi zamandı o

was that two years ago i think it might be three years ago three years ago yes there

iki yıl önceydi sanırım üç yıl önce olabilir üç yıl önce evet orada

on the beach yes eating fish and chips feeding the birds yes the sea birds but a lot a lot

kumsalda evet balık ve cips yemek kuşları beslemek evet deniz kuşları ama çok fazla

of people have been felt inspired by that oh dalarusia uh is painting a picture of a

Oh dalarusia uh bir

beach because she wants to go and visit the the seaside and mika uh because she lives

plaj resmi çiziyor çünkü gidip deniz kıyısını ziyaret etmek istiyor ve Mika uh

inland is just dreaming about the time when she can go and visit a beach as are many others

iç kesimlerde yaşadığı için sadece gidip bir plajı ziyaret edebileceği zamanı hayal ediyor. diğerleri var mı

at this time we're just we want to go and see the seaside we had a little bit of good

bu zamanda biz sadece gidip deniz kenarını görmek istiyoruz

news last week from our government and they have said that we can travel to some places

geçen hafta hükümetimizden biraz iyi haberler aldık ve bazı yerlere seyahat edebileceğimizi söylediler

however there is a slight problem all most of the places that they've named are either

ancak çoğu yerde ufak bir sorun var adlandırdıkları yerlerden biri ya

very very far away or and also very very expensive to stay at or in so the countries are for

çok çok uzak ya da ve ayrıca kalmak çok çok pahalı yani ülkeler

example new zealand yes it's on the other side of the planet just just a weekend trip

örneğin Yeni Zelanda evet gezegenin diğer tarafında bizim için sadece bir hafta sonu gezisi

away for us yes you can go away to new zealand for a couple of days i think it takes about

uzakta evet birkaç günlüğüne yeni zelanda'ya gidebilirsin bence avustralya da

36 hours to get to new zealand by playing australia as well oh isn't that good shall

oynayarak yeni zelanda'ya gitmek yaklaşık 36 saat sürer oh o kadar iyi değil mi

we just go to australia and have a look around another weekend trip i think let's go for

avustralya'ya gidip başka bir hafta sonu gezisine bakalım mı bence

the weekend to australia iceland that's another one we can go to i mean i don't think probably

hafta sonu avustralya izlanda'ya gidelim bu da gidebileceğimiz başka bir yer yani muhtemelen

most brits would want to go to iceland in the summer no well the thing is it's a beautiful

çoğu ingiliz'in yazın izlanda'ya gitmek isteyeceğini sanmıyorum.

place and it's not that far away so i think two maybe three hours on a plane you can get

uzakta yani bence uçakta iki belki üç saat

to iceland so that's good i've been there it was very nice that's better than 27 hours

izlanda'ya gidebilirsin yani iyi ki orada bulundum çok güzeldi bu 27 saatten daha iyi

but i wouldn't want to spend like a two-week holiday there because you soon run out of

ama orada iki haftalık bir tatil gibi geçirmek istemem çünkü sen yakında

things to do yes and there isn't really a nice beach to go to if you want sun beach

yapacak şeyler tükendi evet ve gerçekten gidecek güzel bir plaj yok eğer güneş plajı istiyorsanız

you know iceland isn't normally your first choice you go there because of the the wonderful

İzlanda'nın normalde ilk tercihiniz olmadığını bilirsiniz oraya harika

scenery and the the hot spars and for something different again it's expensive portugal is

manzara ve sıcak kaplıcalar nedeniyle gidersiniz ve farklı bir şey için yine pahalı portekiz

on our list portugal is on the list so this is on our green list so these are places that

listemizde portekiz listemizde yani bu bizim yeşil listemizde yani bunlar

we can now travel to portugal another place that is renowned for being very expensive

artık portekiz'e seyahat edebileceğimiz yerler çoğu insan için bizim için çok pahalı olduğu bilinen başka bir yer yani çok

for us for for most people so it's it's quite expensive too beautiful but we see we can't

pahalı çok güzel ama bakıyoruz

go to italy yet we can't go to spain we can't go to france they are not on our list of designations

italyaya gidemiyoruz yine de ispanyaya gidemiyoruz fransaya gidemiyoruz

for holidays that we would be allowed to go to that's it and also the the place i was

gitmemize izin verilen tatiller için listemizde yoklar orası ve ayrıca

mentioning earlier of course was greece a place we've been to before and a lot of british

daha önce bahsettiğim yer elbette yunanistan'dı, daha önce bulunduğumuz bir yerdi ve birçok İngiliz

people do like going to greece and also i suppose southern spain as well yes benidorm

yunanistan'a gitmeyi seviyor ve sanırım güney ispanya da evet benidorm

that is a very popular destination but we can't go there yet no we're not allowed to

çok popüler bir yer ama oraya gidemiyoruz henüz hayır buna iznimiz yok

however steve we can go to singapore right okay again far away and the most expensive

ama steve singapur'a gidebiliriz hemen tamam tekrar uzaklara ve dünyanın en pahalı konaklama

place in the world to stay israel that's another one on our list if you want to if you want

yeri israil bu da listemizdeki bir başka yer eğer istersen istersen

to actually stay in singapore you've got to be wealthy pretty rich to be honest because

Singapur'da gerçekten kalmak için zengin olmalısınız dürüst olmak gerekirse oldukça zengin çünkü

it is expensive and it's a long way away i'm sure israel is a lovely country but it's not

pahalı ve çok uzak İsrail eminim ki güzel bir ülke ama

one of the top destinations for britons to go on holiday to in fact i don't think i've

İngilizlerin tatile gidecekleri en iyi yerlerden biri değil Aslında

never known anyone to go on holiday to israel obviously if you've got friends and family

İsrail'e tatile gidecek birini tanıdığımı sanmıyorum açıkçası orada arkadaşlarınız ve aileniz varsa

there you can now go and visit them but it wouldn't be a holiday destination per se per

şimdi gidip onları ziyaret edebilirsiniz ama bu kendi başına bir tatil yeri olmazdı

se yes there's an interesting phrase mr duncan yeah what does it mean then as you're using

evet ilginç bir deyim var bay duncan evet o zaman ne anlama geliyor onu böyle kullandığınıza göre evet olduğu gibi olduğu gibi olduğu gibi duruyor

it as such yes as as it is as it as it stands as that thing per se yes you that's yeah when

would you use that phrase well you just used to just used it would somebody say they were

Az önce kullanmak için, birileri

quite posh if they use that phrase not really it just means that they have a slightly larger

bu ifadeyi kullanırlarsa oldukça havalı olduklarını söylerdi, bu gerçekten sadece biraz daha geniş bir

vocabulary but yes the thing is yes as such as it is as it is so that thing is done as

kelime dağarcığına sahip oldukları anlamına gelmez, ama evet, evet, olduğu gibi, olduğu gibi, böylece her şey olduğu gibi yapılır.

it is as as required or as as it occurs sounds that that could be sort of um what's the derivation

Gerektiği gibi veya ortaya çıktıkça, bu bir tür olabilir, um,

of that phrase it sounds not not uh what am i not italian what am i thinking of mr duncan

bu cümlenin türetilmesi nedir, kulağa hoş gelmiyor, neyim, italyanca değilim, bay duncan hakkında ne düşünüyorum,

i have per se it's probably uh greek or something like that yes it's it's it's probably it probably

muhtemelen yunanca veya benzeri bir şey o evet bu muhtemelen muhtemelen

stems from latin latin that's that's what i was looking for he's so clever mr duncan's

latin latin'den geliyor aradığım buydu o çok zeki bay duncan

so clever he's a brain box you just mentioned israel yes here's an interesting story i've

çok zeki o bir beyin kutusu az önce israil'den bahsettiniz evet işte ilginç bir hikaye

never told this story before do i know it no maybe you do but perhaps you've forgotten

bu hikayeyi daha önce hiç anlatmadım biliyor muyum hayır belki yaparsın ama belki de unutmuşsundur çok önceleri duydum

it i'm all ears way back in the 1980s the mid-1980s myself and my friend shaun we were

1980'lerde 1980'lerin ortalarında ben ve arkadaşım Shaun

going to work in israel off the coast of israel on a ship called the voice of peace a very

İsrail'de, İsrail açıklarında, İsrail'in Sesi adlı bir gemide çalışacaktık. barış çok

famous ship uh a radio station that is anchored just off the coast of israel and we were going

ünlü bir gemi, ah, İsrail kıyılarının hemen açıklarında demirlemiş bir radyo istasyonu ve

to go there we were we were all planned and we knew some of the people that were working

oraya gidecektik, hepimiz planlıydık ve orada çalışan bazı insanları tanıyorduk

there and we were going to go there and work as radio presenters as as dust jockeys hey

ve oraya gidecektik ve radyo sunucuları olarak toz jokeyleri kadar çalışın hey evet evet

yeah yeah we were going to be disc jockeys but we didn't do it in the end you know what

disk jokeyleri olacaktık ama sonunda yapmadık bunun nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz

it's like sometimes you have plans you make plans you have ideas let's do it let's do

bazen planlarınız olur planlar yaparsınız fikirleriniz olur hadi yapalım yapalım yapalım yapalım

it let's do it and then suddenly you change your mind is that radio station still there

yap ve sonra aniden fikrini değiştiriyorsun o radyo istasyonu hala orada

i'm not sure if the voice of peace still exists well let's let's face it that part of the

barışın sesinin hala var olup olmadığından emin değilim hadi kabul edelim ki dünyanın o kısmı

world is not the not the most peaceful of places over the past couple of days unfortunately

son zamanlarda en huzurlu yerler değil günlerdir

not we've been seeing some some things happening now we won't be going there on holiday unfortunately

ne yazık ki hayır bazı şeylerin olduğunu görüyoruz şimdi oraya tatile gitmeyeceğiz

no in fact we won't be we've decided we're not going to go anywhere we will go to wales

ne yazık ki hayır aslında gitmeyeceğiz hiçbir yere gitmemeye karar verdik galler'e gideceğiz

because you know that's where we always go we are not go we are not going abroad because

çünkü Biliyorsun orası her zaman gittiğimiz yer, gitmiyoruz yurtdışına gitmiyoruz çünkü

too many people will be doing it so i know what's happening and it has actually it has

çok fazla insan bunu yapıyor olacak, bu yüzden ne olduğunu biliyorum ve gerçekten oldu

happened steve a lot of people now are rushing to get to these places apparently portugal

steve şu anda pek çok insan görünüşe göre bu yerlere gitmek için acele ediyor portekiz

already people are booking up hotels flights for portugal they've gone crazy this weekend

zaten insanlar portekiz için otel uçuşları rezervasyonu yapıyor, bu hafta sonu çıldırdılar,

well a lot of people at work even months ago even in january before we knew and last year

pek çok insan aylar önce bile işte, hatta biz bilmeden önce ocak ayında ve geçen yıl

in december i've got work colleagues who were booking holidays for sort of june this year

aralık ayında, sıralama için tatil rezervasyonu yapan iş arkadaşlarım var Bu yılın haziran ayında

you know in anticipation that they would be able to go and i know a lot of them have booked

gidebileceklerini tahmin ederek biliyorsunuz ve birçoğunun yasaklı listedeki yerlere tatil rezervasyonu yaptığını biliyorum,

holidays to places that are on the banned list so like spain popular destination so

yani ispanya gibi popüler bir destinasyon, bu yüzden

there is a green list of places you can go to and there is a red list and these are the

gidebileceğiniz yerlerin yeşil bir listesi var. bir de kırmızı liste var ve bunlar

places that you still can't i wonder what happens if you do go to them well i think

hala giremediğin yerler oralara iyi gidersen ne olur merak ediyorum

you have to stay in quarantine when you come back yes you have to pay 1 500 pounds to spend

döndüğünüzde karantinada kalmanız gerekiyor evet harcamak için 1 500 pound ödemeniz gerekiyor

time in isolation in a hotel so if we for example decided we wanted to go to paris for

bir otelde izolasyon süresi yani örneğin bir hafta sonu için paris'e gitmeye karar verseydik

a weekend yes when we came back we would have to go to a hotel pay a thousand pounds and

evet geri döndüğümüzde bir otele gidip bin pound ödeyip

isolate for two weeks yes wow yes and or spain yeah as i believe it i think i think that

iki hafta tecrit etmemiz gerekecek evet vay canına evet ve/veya ispanya evet bence bu

is that's actually the amber list there is a green list you can go to an amber list which

aslında amber liste

means you have to quarantine when you get back and the red list is you cannot go there

at all as i understand it oh you will get a heavy fine yes a very very big fine so we've

anlayın oh ağır bir para cezası alacaksınız evet çok çok büyük bir para cezası bu yüzden 2022 olmasına

decided not to travel this year abroad although 2022 yes who knows we might do it we might

rağmen bu yıl yurt dışına seyahat etmemeye karar verdik evet kim bilir belki

do it tomex roots that was excited about going to iceland because he thinks that women are

yapabiliriz izlanda'ya gitmenin heyecanı içinde olan mex root'lar çünkü o kadınların

going to be freely available there for him and i'm a married man well i presume you're

orada onun için özgürce bulunabileceğini düşünüyor ve ben evli bir adamım, evli olduğunuzu farz ediyorum, İzlanda

married i don't know what is your image of iceland i'm just wondering what or of women

imajınız nasıl bilmiyorum, sadece merak ediyorum, ya da kadınlar

for that matter they were just women but standing around in iceland waiting for tomek to arrive

bu konuda onlar sadece kadınlardı ama İzlanda'da durup tomek'in gelmesini

dressed in heavy furs because it's obviously very cold um no i'm sure that there are modern

ağır kürkler giyerek bekliyordu çünkü hava çok soğuk um hayır eminim

clothes which people would wear in iceland that make them look very attractive yeah we

insanların İzlanda'da giyecekleri ve onları çok çekici gösterecek modern kıyafetler vardır evet gittik gittim

went i went on a work trip yes you told us last week did i yes um so i didn't have to

bir iş gezisinde evet geçen hafta söyledin mi evet um bu yüzden

pay a penny for it we went for four days it was very exciting i would go again i could

bir kuruş ödemek zorunda kalmadım dört günlüğüne gittik çok heyecan vericiydi tekrar giderdim

take mr duncan maybe i'm not sure if i want to go there somewhere with some sunshine yes

bay duncan'ı alabilirim belki emin değilim oraya biraz güneş ışığı alan bir yere gitmek isteseydim evet evet evet yani

yes yes i mean you'd have had to maybe if we'd had a baking hot summer and you wanted

demek zorunda kalırdın belki eğer kavurucu sıcak bir yaz geçirseydik ve sen

to get i don't know what it's like in the summer we went in february it was quite cold

oraya gitmek isteseydin gittiğimiz yazın nasıl olduğunu bilmiyorum şubatta hava oldukça soğuktu

i remember going onto a onto an ice sheet okay uh in these snowmobiles the ice sheet

bir buz tabakasının üzerine çıktığımı hatırlıyorum tamam ah bu kar motosikletlerinde buz tabakası

there's a famous ice sheet in iceland that's melting uh because of global warming and it

İzlanda'da küresel ısınma nedeniyle eriyen ünlü bir buz tabakası var ve görünüşe göre

will be gone in about 10 years time apparently i thought you said i thought you're going

yaklaşık 10 yıl içinde yok olacak

to say 10 days well apparently you better get to iceland quickly because it's melting

10 gün diyeceğini düşündüm, görünüşe göre İzlanda'ya çabucak gitsen iyi olur çünkü eriyor,

it's going to be switzerland mr bruno okay uh from switzerland hello mr bruno hello i

İsviçre olacak bay bruno tamam ah isviçreden merhaba bay bruno merhaba

would you know even as a child switzerland was somewhere i always wanted to go ever since

bilir miydim isviçre çocukken bile bir yerlerdeydi ben her zaman Küçük bir çocuktan beri gitmek isterdim,

a young child is that that's where we're going to go but the thing is it's also very expensive

gideceğimiz yer orası ama olay şu ki, aynı zamanda çok pahalı

yes for britain's to visit we do seem to have a taste for expensive places well of course

evet, İngiltere'nin ziyareti için pahalı yerleri seviyoruz gibi görünüyor, tabii ki

we were very lucky a couple of years ago because we did go to portugal and we were treated

çok şanslıydık bir çift yıllar önce portekiz'e gittiğimiz için ve

by steve's company courtesy of the company i work for yes and and a few weeks before

steve'in şirketi tarafından çalıştığım şirketin nezaketiyle tedavi edildik evet ve birkaç hafta önce

we went to paris so so we did have two holidays for free oh that's because of my success i'm

paris'e gittik bu yüzden iki tatilimizi bedavaya geçirdik oh bu benim başarım sayesinde ben

trying to tell some i'm trying to explain something here steve we don't care about your

bazılarına anlatmaya çalışıyorum burada bir şey açıklamaya çalışıyorum steve senin başarın umurumuzda değil bu

success well that's why we went yes because i had done well that year i've lost my competitors

yüzden evet dedik çünkü o yıl iyi iş çıkardım rakiplerimi

than anyone else in fact i was number one numero you know yes what are you now actually

herkesten daha çok kaybettim aslında ben bir numaraydım bir numero biliyorsun evet sen şimdi nesin aslında

i'm number one again actually i'm at the moment whether it will be so at the end of the year

ben yine bir numarayım aslında şu an öyle mi olacak yıl sonunda

so i don't know so maybe another free holiday i doubt it oh okay what were you going to

bilmiyorum yani belki başka bir bedava tatil bundan şüpheliyim oh tamam ne diyecektiniz bayım

say mister i can't remember you kept talking over me going back to switzerland when i was

hatırlayamıyorum ben

a young lad okay at school wow and probably you might relate to this um then they used

genç bir delikanlıyken benim isviçre'ye geri dönmem hakkında konuşup durdunuz okulda tamam vay be ve muhtemelen bununla ilgili olabilirsiniz um o zaman

to send you the school used to go on trips abroad to different countries okay so sometimes

sizi okula gönderirlerdi yurtdışında farklı ülkelere gezilerde tamam yani bazen

you'd go to france and they'd organize a trip or spain and i remember what i never went

fransa'ya gidersiniz ve onlar bir gezi veya ispanya düzenlerler ve ben hiçbirine gitmediğimi hatırlıyorum

on any of them because not everybody goes on the school trip because you've got to have

çünkü herkes okul gezisine gitmiyor çünkü buna sahip olmalısınız

you know parents wealthy parents in order to be able to afford for you to go on these

bilirsin anne babalar varlıklı anne babalar senin bu

things i thought your parents were rich i thought you came from a rich posh family anyway

şeylere gücün yetebilmesi için anne babanın zengin olduğunu düşünmüştüm senin zengin sosyetik bir aileden geldiğini düşünmüştüm zaten

they were as you say asset rich cash poor yeah okay thank you can i finish the story

onlar dediğin gibi varlık zengini nakit fakiriydiler evet tamam teşekkür ederim yapabilir misin hikayeyi bitir

oh no is there a point to it yes well the point is i was i wanted to go i came home

oh hayır bunun bir anlamı var mı evet peki mesele şu ki gitmek istiyordum

one day i was probably about ten came home to my parents very excitedly and said there's

bir gün eve geldim muhtemelen on yaşlarındaydım eve çok heyecanlı bir şekilde ailemin yanına geldim ve

a school trip to switzerland can i go and i had to be very politely told that i couldn't

isviçre'ye bir okul gezisi olduğunu söyledim gidebilir miyim ve bana çok kibarca yapamayacağımın söylenmesi gerekiyordu o

i didn't know at the time it was because they couldn't afford to send me but that was the

sırada bilmiyordum çünkü beni göndermeye güçleri yetmedi ama bu

reason my goodness uh what what happened was was there a was there a financial crash or

yüzden aman aman ne olduysa oradaydı da oradaydı finansal çöküş falan

something no just dad liked to spend all his money did he did he buy another boat anyway

hayır sadece babam tüm parasını harcamaktan hoşlanırdı mı yaptı mı başka bir tekne aldı yine de

my father was not uh let's just say he was not very uh financially astute okay though

babam değildi uh sadece finansal olarak pek

he was bad with money he was very bad with money steve anybody he had he spent okay steve

zeki değildi diyelim tamam parayla arası kötü olsa da parayla arası çok kötüydü steve sahip olduğu herkesi harcadı tamam steve

obviously not on us well he did that's not that's not fair he spent a lot of money on

belli ki bize değil iyi yaptı bu adil değil eğitimimize çok para harcadı

our education all the important things okay steve this is this is very interesting to

tüm önemli şeyleri tamam steve bu senin için çok ilginç

you it is but to no one else sure it's interesting to people watching i'm sure they can relate

ama başka kimse için emin değil izleyen insanlar için ilginç, eminim

how many people for example if you weren't mr bruno for example uh or tomic in the netherlands

kaç kişinin örneğin siz bay bruno olmasaydınız, örneğin uh veya hollanda

or belarusia uh i shouldn't say the netherlands because i don't think tomic likes that i'm

veya belarusya'da tomic olsaydınız, hollanda dememeliyim çünkü tomic'in hoşlandığını düşünmüyorum

not sure anyway um did you have trips abroad maybe to come to england and did your parents

yine de emin değilim um belki ingiltere'ye gelmek için yurtdışı gezileriniz oldu mu ve aileniz

finance the trip and send you

geziyi finanse edip size

what's next mr oh i'm waiting for the answers for your question you see it's a fascinating

sıradakini gönderdi mi bay oh sorunuzun cevaplarını bekliyorum anlıyor musunuz bu büyüleyici bir

question we were talking about something earlier on steve if i can just have your concentration

soruydu biz daha önce steve ile ilgili bir şeyden bahsediyordum eğer

for for five seconds yes we were talking about tv game shows and we've started watching a

beş saniyeliğine konsantre olabilirsem evet tv yarışma programları hakkında konuşuyorduk ve bir

television show a very a very interesting show a game show based on the game of darts

televizyon programı izlemeye başladık çok çok ilginç bir program dart oyununa dayalı bir yarışma programı

i'm sure you know what darts is you normally have a board with numbers on and then you

i Dartın ne olduğunu bildiğinize eminim, normalde üzerinde rakamlar olan bir tahtanız var ve

have to throw a small pointed dart at the board and you try to score as much as you

tahtaya küçük bir sivri uçlu dart atmanız gerekiyor ve elinizden geldiğince çok puan almaya çalışıyorsunuz,

can there was a tv show many years ago and at the moment it is being repeated on one

yıllar önce bir televizyon programı vardı ve Bir an, Birleşik Krallık'ta

of the many channels that we have here in the uk and i couldn't i couldn't resist mentioning

sahip olduğumuz birçok kanaldan birinde tekrarlanıyor ve bundan bahsetmeden edemedim

it because we were watching it last night like like a couple of sad fools we were watching

çünkü dün gece bir çift üzgün aptal gibi izliyorduk,

it and the name of the show is bullseye which i think is very clever that's a very clever

onu izliyorduk ve gösterinin adı, çok zekice olduğunu düşündüğüm,

name for for a show about throwing darts because you have to hit the board and especially the

dart atmakla ilgili bir gösteri için çok akıllıca bir isim çünkü tahtaya ve özellikle

middle of the dart board they call that the bull's eye because it looks it looks like

dart tahtasının ortasına vurmanız gerekiyor, buna hedef tahtası diyorlar çünkü öyle görünüyor

a ball's eye the eye of a bull bull's eye it was around in the 1980s in fact it started

top gözü gibi boğa gözü boğa gözü 1980'lerde ortalıktaydı aslında

in 1980 and it ran do you know how long it ran for 15 years with the same person as the

1980'de başladı ve ne kadar koştu biliyor musunuz 15 yıl

host 15 years can you imagine that so here's another photograph this is the show that we've

ev sahibi olarak aynı kişiyle 15 yıl hayal edebiliyor musunuz? işte başka bir fotoğraf bu şov,

started watching people have to answer questions they have to also use their skill at throwing

insanların soruları cevaplamak zorunda olduklarını ve aynı zamanda

darts at the dart board and we absolutely love this show don't we it's just it's a nostalgic

dart tahtasına dart atma becerilerini de kullanmaları gerektiğini izlemeye başladığımız şov ve bu şovu kesinlikle seviyoruz, değil mi bu sadece nostaljik bir

sort of window back into the 1980s and it's quite amazing to see just how

pencere 1980'lere geri dönün ve işlerin nasıl değiştiğini görmek oldukça şaşırtıcı,

things have changed it is particularly the people the people yes people are just so ordinary

özellikle insanlar insanlar evet insanlar

on this show don't just they're just ordinary people wearing ordinary clothes and it's a

bu şovda çok sıradan değil, onlar sadece sıradan kıyafetler giyen sıradan insanlar ve bu

window into attitudes and everything from 1980 and it's incredible to see how things

tutumlara açılan bir pencere ve her şey 1980'den ve 40 yılda işlerin nasıl değiştiğini görmek inanılmaz,

have changed in 40 years it's very interesting to see how how tv shows were produced as well

TV şovlarının nasıl yapıldığını

and and the types of people they they used as contestants because nowadays of course

ve yarışmacı olarak kullandıkları insan türlerini görmek çok ilginç çünkü günümüzde elbette

many of the people that appear on game shows especially these these lively game shows where

ortaya çıkan birçok insan oyun şovlarında, özellikle bu,

people are getting excited and a little bit crazy quite often they are planted there they

insanların heyecanlandığı ve biraz çılgına döndüğü bu canlı oyun şovlarında, genellikle oraya ekilirler,

are actually put there by by agencies talent agencies did you know that so quite often

aslında ajanslar tarafından oraya konurlar.

tv shows that need some some extrovert people as contestants they will actually go to an

yarışmacılar olarak aslında bir

agency and they will get part-time or maybe amateur actors to appear as contestants because

ajansa gidecekler ve yarı zamanlı veya belki amatör aktörleri yarışmacı olarak gösterecekler çünkü

then they can perform and do all the things that the show wants however this particular

o zaman şovun istediği her şeyi yapabilirler ve yapabilirler ancak bu özel

show the people are are what i would call real people ordinary people yes they they

şov benim dediğim insanlar gerçek insanlar sıradan insanlar evet onlar

seem very nervous and very shy and a little awkward which is which is brilliant except

çok gergin ve çok utangaç ve biraz garip görünüyorlar ki bu harika ama televizyondaki

they have agreed to go on a on a game show on tv so they can't be completely ordinary

bir yarışma programına çıkmayı kabul etmeleri dışında tamamen sıradan olamazlar

no uh they must have something about them that makes them want to appear on television

hayır onların bir şeyleri olmalı onlar hakkında televizyonda görünmek istemelerine neden olan

that's right um but yes and well mr duncan i thought i could draw a dart board on you

bu doğru um ama evet ve pekala Bay Duncan üzerinize bir dart tahtası çizebileceğimi

and use you as target practice it was very popular in the 80s because i used to play

ve sizi hedef talim olarak kullanabileceğimi düşündüm 80'lerde çok popülerdi çünkü

in the 70s as well darts was always on the television darts used to be one of the biggest

70'lerde oynardım ayrıca dart her zaman televizyondaydı dart eskiden en büyük

things almost as popular as football is now or snooker yes so darts used to be on the

şeylerden biriydi neredeyse şimdi futbol kadar popülerdi ya da snooker evet yani dart

tv all the time and then in in the mid 1980s suddenly people stopped being interested in

her zaman televizyondaydı ve sonra 1980'lerin ortalarında insanlar aniden ilgilenmeyi bıraktı

darts and then it disappeared from the television however this game show bullseye continued

dartta ve sonra televizyondan kayboldu, ancak bu oyun şovu bullseye devam etti,

it went on until 1995 before it ended and it used to have 20 million people watching

1995'e kadar devam etti ve sona ermeden önce her hafta 20 milyon insan izliyordu,

every week which would have been half the population of the uk at that time that's just

bu o zamanlar İngiltere nüfusunun yarısı olurdu, bu

incredible but probably slightly less but but that is incredible that nearly half the

inanılmaz ama muhtemelen biraz daha az ama ama bu inanılmaz,

population of the uk were watching that program if if program makers could get even a million

İngiltere nüfusunun neredeyse yarısının o programı izliyor olması, eğer program yapımcıları

people to watch their programs now they would be ecstatic yes so bear in mind for a moment

programlarını şimdi bir milyon insanı izletebilselerdi çok mutlu olurlardı evet, bu yüzden bir an için aklınızda bulundurun ki

that this tv show used to get 20 million people watching every episode nowadays if a tv show

bu eskiden her bölümü 20 milyon kişi tarafından izlenen bir tv programı, bugünlerde bir tv programı

gets 200 000 viewers they they consider it a success can you believe it so there are

200.000 izleyici alıyorsa bunu bir başarı olarak görüyorlar buna inanabiliyor musunuz yani

people on youtube that have more viewers watching their videos than some people watch tv shows

youtube'da videolarını bugünlerde bazı insanların dizi izlediğinden daha fazla izleyen var.

nowadays it's incredible it's it's unbelievable so the game basically is you have to throw

inanılmaz bu inanılmaz yani oyun temel olarak dart atmak zorundasın

darts you have to answer questions and this this this is all wrapped up in a wonderful

soruları cevaplamak zorundasın ve bu tüm bunlar harika bir

feeling of nostalgia and i think that's the reason why we love watching it but of course

nostalji duygusuyla sarmalanmış ve bence onu izlemeyi sevmemizin nedeni bu ama tabii ki

we can't forget the guy who hosts bullseye jim bowen he is a legend sadly he died three

yapabiliriz Bullseye Jim Bowen'a ev sahipliği yapan adamı unutun, o bir efsane ne yazık ki üç

years ago but he still remembered fondly and he was the presenter for 15 years on this

yıl önce öldü ama hala sevgiyle anılıyor ve bu şovun 15 yıldır sunucusuydu

show and we absolutely love it look it up you'll like it and i think the reason is what

ve kesinlikle onu seviyoruz bir bakın beğeneceksiniz ve bence sebebi

you said steve you are right it's nostalgia yes because i remember watching it as a child

söylediğin şey steve haklısın bu nostalji evet çünkü onu çocukken ailemle izlediğimi hatırlıyorum

with my parents we used to sit and watch tv on a on a sunday evening and bullseye would

bir pazar akşamı televizyon seyrederdik ve hedef tahtası

always be on and and so i always have these lovely fond memories as well of sitting with

hep açık olurdu ve bu yüzden ben her zaman ailemle oturmakla ilgili bu güzel güzel anılara da sahip olun

my family and it's a very simple game show uh to understand there's nothing complicated

ve bu çok basit bir oyun şovu anlamak için karmaşık bir şey yok

you just throw darts and answer questions and the person that scores the most darts

sadece dart atıp soruları yanıtlıyorsunuz ve dart tahtasında en çok dart atan kişi

uh scores on the dart board wins yes and tomek makes a point here that many quiz shows on

evet ve tomek kazanıyor burada bbc'deki birçok bilgi yarışması şovunun

the bbc are very complex yes and have complicated rules well i'm sure that there must be lots

çok karmaşık olduğu ve karmaşık kuralları olduğu konusunda bir noktaya işaret ediyor, eminim ki

of these shows available to see on youtube well there are a lot if you put bullseye bullseye

youtube'da izlenebilecek bu şovlardan pek çok şey olmalı, peki bullseye bullseye

tv game show or game show on on youtube search there are lots of episodes of this show on

tv yarışma şovunu koyarsanız çok şey var veya youtube aramasında yarışma programı youtube'da bu programın pek çok bölümü var

youtube so you can actually watch this on youtube there are lots of clips lots of episodes

bu yüzden bunu youtube'da gerçekten izleyebilirsiniz çok sayıda klip var

actually on youtube uploaded illegally probably uh by today's standards the program probably

aslında youtube'a birçok bölüm yasa dışı olarak yüklenmiş muhtemelen uh bugünün standartlarına göre program muhtemelen eskisi

isn't as politically correct as you would imagine but i mean it's well it doesn't bother

gibi değil tahmin edeceğiniz gibi politik olarak doğru ama yani iyi yani

us i'm not i'm not sure how it's how is it not politically correct well let's i think

bizi rahatsız etmiyor nasıl olduğundan emin değilim politik olarak doğru değil de bence

that sort of women don't come across women come across as housewives and that's about

bu tür kadınlara rastlanmıyor kadınlara rastlanıyor ev hanımı olarak ve

it well i think in the 1980s but in the 1980s most women were housewives so that's what

bu konuda iyi bence 1980'lerde ama 1980'lerde çoğu kadın ev hanımıydı yani

i mean the attitudes then oh yes it reflects the time and the family unit was very different

tavırları kastetmiştim o zaman oh evet zamanı yansıtıyor ve aile birimi çok farklıydı,

the the man would go out to work and the woman would stay at home and look after the kids

erkek işe giderdi ve kadın evde kalıp çocuklara bakardı

yes and make make supper or things were beginning to change but it was it was a very slow progress

evet akşam yemeği hazırlar ya da işler değişmeye başlıyordu ama o zamanlar çok yavaş ilerliyordu

at that time i wasn't planning on getting into the the real serious stuff but this show

gerçekten ciddi konulara girmeyi planlamıyordum ama bu şov

is well known for another thing steve do you know what it is uh bloopers no uh it is known

başka bir şeyle tanınır steve bunun ne olduğunu biliyor musunuz uh hatalar hayır uh

for its very bizarre prizes yes and if you get through to the final at the end of the

çok tuhaf ödülleriyle tanınır evet ve gösterinin sonunda finale kalırsanız

show and you win quite often you will win something very unusual sometimes it is a car

ve sık sık kazanırsanız çok şey kazanırsınız alışılmadık bazen bir arabadır

you will win a car however sometimes for some reason i don't know why you would win a speedboat

bir araba kazanırsın ama bazen nedense bir sürat teknesi kazanacağını bilmiyorum

a very strange thing to give someone when you think about it because you have to assume

birine vermek çok garip bir şey bunu düşündüğünde çünkü

you have to assume quite a few things first of all you have to assume that they are interested

varsaymak zorundasın epeyce varsaymak zorundasın birkaç şey öncelikle sürat teknelerine ilgi duyduklarını varsaymanız gerekir,

in speed boats not everyone is interested in speed boats the other thing is you have

herkes sürat teknelerine ilgi duymaz.

to make sure that they live near some water because they might live in the middle of a

city where there are no rivers or lakes well i think we found out afterwards after watching

nehirler ya da göller iyi değil sanırım daha sonra

a documentary about this that uh they they for some reason done a deal with a boat manufacturer

bununla ilgili bir belgesel izledikten sonra öğrendik ki bir tekne üreticisiyle onlara ödüller sağlamak için bir anlaşma yapmışlar sanırım yine de

to supply them with prizes i think so anyway anyway enough of that but it's brilliant i

bu kadar yeter ama harika ben

just watch it have some fun i just love the fact that people would win a prize that that

sadece İzleyin biraz eğlenin İnsanların bir ödül kazanması gerçeğini seviyorum,

to be honest from for many people during the 1980s would be quite useless so i can only

dürüst olmak gerekirse 1980'lerde pek çok insan için bu pek işe yaramazdı, bu yüzden

imagine what they did steve they took it yeah they took the prize and then sold it and then

ne yaptıklarını sadece hayal edebiliyorum steve aldılar evet ödülü aldılar ve sonra sattılar ve

divided the money and i suppose the same thing would happen if they won a car so sometimes

parayı paylaştılar ve sanırım bir araba kazansalar da aynı şey olacaktı, bu yüzden bazen

they would win a car and sometimes a holiday as well however there is one more thing that

bir araba, bazen de bir tatil kazanacaklardı, ancak bir şey daha var ki,

bullseye is well known for having one of the contestants was a mass murderer

bullseye bunlardan birine sahip olmasıyla iyi bilinir. yarışmacılar bir toplu

i'm not joking this guy very quickly i'm not putting him on the screen very long but this

katildi

guy is a mass murderer and he appeared on bullseye now i believe he was a mass murderer

after or around the same time that he was on bullseye so they didn't know they didn't

hedef tahtasında olduğu zaman, bu yüzden

know he was a mass murderer until until after so so they weren't they were they weren't

onun bir toplu katil olduğunu bilmediklerini sonrasına kadar bilmiyorlardı, bu yüzden onlar değil miydiler,

looking for contestants who had serious criminal records nothing like that but it's amazing

ciddi sabıka kaydı olan yarışmacıları aramıyorlardı, buna benzer bir şey yok ama bu inanılmaz

yeah and that what can you believe it incredible bullseye search on youtube for bullseye and

evet ve buna ne inanabilirsiniz ki youtube'da bullseye için inanılmaz hedef araması yapın ve

you will be entertained because well i i hope you will be anyway after that recommendation

eğleneceksiniz çünkü umarım bu tavsiyeden sonra yine de eğlenirsiniz

hey guess what steve what it's three o'clock oh what i need a break i'm going to have a

hey tahmin edin ne steve saat üç oldu oh ne ara ihtiyacım var ben' Bir

drink i'm going to get mr steve to massage my coccyx and then we will be back because

içki içeceğim Bay Steve'e kuyruk sokumuma masaj yaptıracağım ve sonra geri döneceğiz çünkü

now it's time for those f f f f f flags of the world

artık dünyanın o f f f f f bayraklarının zamanı geldi

we are live steve that was good i hope you enjoyed that conversation that you heard then

canlı yayındayız steve bu iyiydi umarım o sohbetten keyif almışsındır duydum o zaman

you weren't supposed to hear it but what you were talking i said to steve i said stand

duymaman gerekiyordu ama ne konuştuğunu steve'e söyledim

by where my the mic is open didn't hear that no and steve seems to think that you will

mikrofonumun açık olduğu yerde bekle dedim duymadım hayır ve steve görünüşe göre

all leave me because of flanks of the world but it isn't true it gives me a break but

hepiniz beni yanlarınız yüzünden terk edeceğinizi düşünüyor dünya ama bu doğru değil bana mola veriyor ama

it also gives you a little break as well i don't want to break well i do i i have to

sana da biraz mola veriyor iyi bir şekilde kırmak istemiyorum istiyorum

have a break i've been doing this for an hour we promise that we will find some other things

mola vermeliyim bunu bir saattir yapıyorum söz veriyoruz gösterecek başka şeyler bulacağımızı

to show yes okay three o'clock you worry too much steve right what are we doing well what

evet tamam saat üç çok fazla endişeleniyorsun steve doğru ne yapıyoruz neyi iyi yapıyoruz neleri

are we doing well we are of course live i should point out that we are live at the moment

iyi yapıyoruz tabii ki yaşıyoruz şu anda canlı yayında olduğumuzu

and looking out of the oh look at that steve outside at the moment isn't that lovely so

ve ileriye baktığımızı belirtmeliyim of of of of the steve şu anda dışarıdaki o kadar güzel değil, bu yüzden

that's live right now but also we have something else to show as well because mr steve has

şu anda canlı ama ayrıca gösterecek başka bir şeyimiz de var çünkü bay steve

been very busy over the past few weeks and at great expense a lot of expense we have

son birkaç haftadır çok meşguldü ve büyük bir masrafa yol açtı. masraf

we've borrowed one of the mars rovers from nasa and we've sent it into the garden to

bizde nasa'dan mars gezicilerinden birini ödünç aldık ve onu bahçeye, birkaç hafta önce

have a look at mr steve's grass that he planted a couple of weeks ago three weeks ago so three

diktiği bay steve'in çimlerine bakması için gönderdik, üç hafta önce yani üç

weeks ago mr steve planted some grass and now we have the the mars rover has has gone

hafta önce bay steve biraz dikti çim ve şimdi elimizde mars rover var

over to where mr steve's new grass is growing and we are now going to take a look at the

bay steve'in yeni çimlerinin büyüdüğü yere gitti ve şimdi çim kamerasına bir göz atacağız

grass camera the grass cam is on your screen right now

çim kamerası şu anda ekranınızda

look at that oh steve that has taken sorry to bore everyone talking about boring things

sıkıcı şeylerden bahsederek herkesi sıktığım için özür dilerim

i planted that three weeks ago grass sheets grass seed should germinate in seven to ten

bunu üç hafta önce ekmiştim çim yaprakları çim tohumu yedi ila on gün içinde çimlenmeli

days okay because it's been so cold for the last few weeks well below average temperature

tamam çünkü son birkaç haftadır hava çok soğuk ortalama sıcaklığın çok altında

probably between five and seven degrees it's taken three weeks to germinate and you thought

muhtemelen beş ila yedi derece arasında çimlenmek için haftalar geçti ve çürüteceğini düşündün ve

it would rot it off and you're criticizing me for being boring and that's that's a close-up

beni sıkıcı olmakla eleştiriyorsun ve bu yakın çekim

so it's only a probably two or three centimeters two or three millimeters tall or five millimeters

yani muhtemelen sadece iki veya üç santimetre iki veya üç milimetre boyunda veya beş milimetre

tall or eight millimeters or a dozen so if we go back to it uh at the end of the show

boyunda veya sekiz milimetre veya bir düzine öyleyse geri dönersek uh gösterinin sonunda uh

mr duncan do you think it would have grown very much well it's growing now can you see

Bay Duncan sizce çok iyi büyümüş müydü şimdi büyüyor görüyor musunuz

it i can see it i don't know i don't know if the viewers can see it but it is actually

görebiliyorum bilmiyorum bilmiyorum İzleyiciler görebilir ama aslında

growing i can see it's growing if you look very closely you can see it's it's it's slowly

büyüyor Büyüdüğünü görebiliyorum çok yakından bakarsanız görebilirsiniz yavaş yavaş

getting longer and longer can you hear it growing squeezing through uh all those rocks

uzuyor ve uzuyor Büyüdüğünü duyabiliyor musunuz tüm o kayalar

and pebbles rocks and uh soil and sand well because i didn't exactly prepare the ground

ve çakıl taşları kayalar ve uh toprak ve kum kuyusu çünkü zemini tam olarak istediğim kadar iyi hazırlamadım, iyi,

as well as i would have liked it's good it looks good because the soil is awful here

iyi görünüyor, çünkü burada toprak berbat, bu yüzden

so in a few days we will have lovely grass outside the house is excited thank you belarusian

birkaç gün içinde evin dışında güzel çimenler olacak, heyecanlıyım, teşekkür ederim, Belarusça

in fact there is an expression in english that says it's like watching grass grow and

aslında bir çimenlerin büyümesini izlemek gibi bir şey olduğunu söyleyen ingilizce ifade ve kelimenin

this is literally what we are doing we are literally watching grass grow at the moment

tam anlamıyla yaptığımız şey şu anda nasa'nın bize ödünç verdiği uzay gezicimizle çimlerin büyümesini izliyoruz

with our space rover that nasa have lent to us it's it's 250 million dollars worth of

technology that is bringing this lovely image of mr steve's little shoots of grass green

bu güzeli getiren 250 milyon dolarlık teknoloji Bay Steve'in çim yeşili

shoots of recovery oh yes we could do with that that's something that you say when you're

iyileşme filizlerinin küçük sürgünlerinin görüntüsü oh evet, bununla yapabiliriz, konuşurken söylediğiniz bir şey, bir ekonomide

talking about say you've been in a recession in an economy okay uh uh then economists and

durgunluk geçirdiğinizi söyleyin, tamam uh uh, o zaman ekonomistler ve

politicians will often use the phrase we are seeing the green shoots of recovery meaning

politikacılar sık ​​sık

that the economy is starting to pick up businesses are growing and everything is going to be

ekonominin toparlanmaya başladığı, işletmelerin büyüdüğü ve

well with the world in terms of gdp so i hope you enjoyed that a little look in the garden

gsyh açısından dünyada her şeyin iyiye gideceği anlamına gelen toparlanmanın yeşil filizlerini görüyoruz ifadesini kullanın, bu nedenle umarım bahçeye bu küçük bakışı beğenmişsinizdir

courtesy of our nasa mars rover very nice i have to send it back to them tonight

nezaketen nasa mars rover'ımızın çok güzel bu gece onlara geri göndermeliyim

it's much warmer outside now i think it's it's gone up 10 degrees in the last few days

dışarısı çok daha sıcak şimdi sanırım son birkaç günde 10 derece yükseldi

to normal may temperatures it feels warm however next week it's going to get very cold and

normal mayıs sıcaklıklarına sıcak geliyor ama önümüzdeki hafta çok soğuk olacak ve

wet again it does not feel like summer is around the corner it does not talking of politics

yine yağışlı, yaz kapıdaymış gibi hissettirmiyor, siyasetten bahsetmiyoruz,

we've been very busy here in the uk voting for our local representatives around the country

burada, İngiltere'de, ülkenin dört bir yanındaki yerel temsilcilerimiz için oy vermekle çok meşguldük,

you may or may not have heard the news but yes there have been some big changes in in

haberi duymuş olabilirsiniz ya da duymamış olabilirsiniz ama evet var tüm alanlarda bazı büyük değişiklikler oldu

all of the areas and of course lots of things concerning scotland because there are some

ve tabii ki İskoçya ile ilgili pek çok şey var çünkü

people in scotland who want to break away from the united kingdom they they really want

İskoçya'da Birleşik Krallık'tan ayrılmak isteyen bazı insanlar var, gerçekten

to stay scottish and be scottish but without england wales and northern ireland telling

İskoç kalmak ve İskoç olmak istiyorlar ama İngiltere, Galler ve Kuzey olmadan. irlanda

them what to do so so a very big story that's been occurring over the past couple of days

onlara ne yapmaları gerektiğini söylüyor, yani son birkaç gündür çok büyük bir hikaye oluyor

and we went out didn't we we went out to vote there were lots of coveted restrictions you

ve biz dışarı çıktık değil mi oy vermeye gittik çok gıpta ile bakılan kısıtlamalar vardı

have to take your own pen with you to vote i thought this was really good you have to

kendi kaleminizi yanınıza almanız gerekiyor oy bunun gerçekten iyi olduğunu düşünmüştüm şimdi kağıdınızı

take your own pen when you when you are marking your paper now apparently it was it should

işaretlerken kendi kaleminizi almalısınız görünüşe göre

have been a pencil apparently because you're not really supposed to use a pen did you know

kalem olmalıydı görünüşe göre çünkü gerçekten kalem kullanmamanız gerekiyor

that it's supposed to actually be a pencil right so i have a strange feeling that maybe

bunun gerekli olduğunu biliyor muydunuz aslında bir kalem olmak hakkı, bu yüzden içimde garip bir his var, belki de kalem

our votes were not counted because we used a pen it said pen or pencil oh okay then that's

kullandığımız için oylarımız sayılmadı, kalem ya da kurşun kalem dedi, tamam o zaman

all right then so that's what we did last week we went out and voted and the results

sorun değil, geçen hafta yaptığımız buydu, dışarı çıktık ve oy kullandık ve sonuçlar

are actually still coming in however big news reported this morning that sadiq khan is still

hala geliyor ancak bu sabah Sadiq Khan'ın hala

london's mayor so he's staying there that's right as london's mess i knew that i saw that

Londra'nın belediye başkanı olduğu ve orada kaldığına dair büyük haberler verildi bu londra'nın karmaşası kadar doğru

i didn't say you didn't know did i cause the big shock is that everybody thought that because

Herkes,

uh the conservatives had such a bad record when it came to handling the pandemic that

muhafazakarların pandemiyle başa çıkma konusunda o kadar kötü bir sicili olduğu için

they would lose a lot of local council seats but they didn't in fact they gained at the

çok sayıda yerel meclis koltuğunu kaybedeceklerini düşündü, ancak aslında

expense of our labour party well what you might find steve is is the the opinion is

İşçi Partimiz pahasına kazandılar. Steve, görüşün tam

the opposite that people think that actually the government now have done a really good

tersi olduğunu, insanların aslında hükümetin şimdi gerçekten iyi bir

job well this is because because memory that the memory of the of the population disappears

iş çıkardığını düşündüğünün tersi olduğunu bulabilir, çünkü nüfusun hafızasının

and fades away each week so now people think oh they've done a very good job just because

her hafta ortadan kaybolduğu ve silindiği hafızası, bu yüzden şimdi insanlar şöyle düşünüyor: oh Avrupa'daki diğer ülkelere kıyasla iyi bir aşımız olduğu için çok iyi bir iş çıkardılar çünkü

because we had a good vaccine roll out compared to other countries in europe people are just

insanlar

remembering that what they're forgetting about is that the hundred odd thousand people that

unuttukları şeyin bundan önce ölen yüz küsur bin insanın

died before that meant that we had the worst death rate in the world they've forgotten

bizim de aşı olduğumuz anlamına geldiğini unutuyorlar. dünyadaki en kötü ölüm oranı unuttukları

all that they're just remembering the vaccine roll out well that's that's people that's

her şeyi unuttular sadece aşının piyasaya sürüldüğünü iyi hatırlıyorlar işte bu insanlar bu insanlar olan bu oluyor

people that's what happens the population is always very sometimes they are they are

nüfus her zaman çok bazen onlar

very fickle they can change their mind very quickly but also quite often we have very

çok kararsızlar çok çabuk fikirlerini değiştirebiliyorlar ama aynı zamanda çoğu zaman çok

short memories we forget things very quickly so when the news is reporting something we

kısa anılarımız vardır, her şeyi çok çabuk unuturuz, bu nedenle haberler bir şey bildirdiğinde

get very excited about it and then a couple of weeks later we've forgotten all about it

bu konuda çok heyecanlanırız ve birkaç hafta sonra her şeyi unuturuz

but of course i think we agree as well and a lot of people a lot of people are saying

ama tabii ki biz de aynı fikirdeyiz. ve pek çok insan bunun

that it's brexit that's had a lot to do with this because um as well so the majority voted

Brexit ile çok ilgisi olduğunu söylüyor çünkü um da bu yüzden çoğunluk ayrılmak için oy kullandı, bu

to leave so therefore they're voting for the party that they think they you know they still

nedenle hala istediklerini bildiğinizi düşündükleri partiye oy veriyorlar

want to vote for yes alexandra says that uh it's 500 years since scotland wanted a break

evet oyu vermek için alexandra, iskoçya'nın ingiltere'den ayrılmak istemesinden bu yana 500 yıl geçtiğini söylüyor. Onlarca

away from england well that of course is very correct they've been wanting to break away

forever this is not a new thing it's just that recently in the last few couple of decades

yıldır

it started to build momentum uh with the snp party whether it ever happens or not but the

snp partisi ile ivme kazanmaya başladı ama

interesting thing is wales is also now starting to push for independence so this this is a

ilginç olan şu ki Galler de artık bağımsızlık için baskı yapmaya başlıyor yani bu

this is not a small thing this is actually a very big thing so this means the destruction

küçük bir şey değil bu aslında çok büyük bir şey yani bu birleşik krallığın yok edilmesi anlamına geliyor bu

of the united kingdom it means the united kingdom will no longer be the uk but if it

birleşik krallığın artık birleşik krallık olmayacağı anlamına geliyor ama

will happen or not well at the moment i'm i'm pretty doubtful because it is a big change

şu anda iyi olup olmayacağından oldukça şüpheliyim çünkü dürüst olmak gerekirse bu büyük bir değişiklik

to be honest it's a big risk for a relatively small country to do that but who knows you

Nispeten küçük bir ülke için bunu yapmak büyük bir risk ama kim bilir

know that's it's up to them uh what i don't think i don't think the welsh will do it uh

bunun onlara bağlı olduğunu bilirsin ne yapmayacağımı sanmıyorum Galler'in bunu yapacağını düşünmüyorum uh

and they're the trying no they've announced last year that they want when they get the

ve onlar çabalıyorlar geçen ilan ettikleri hayır istedikleri yıl

first chance when when all of this madness is over they also want to push for independence

ilk şansı bulduklarında tüm bu çılgınlık sona erdiğinde aynı zamanda bağımsızlık için de baskı yapmak istiyorlar

yes but wales economy depends mainly on people from england visiting them i think that that

evet ama galler ekonomisi esas olarak İngiltere'den gelen insanların onları ziyaret etmesine bağlı bence bu

is one fair economy yeah that's one of the reasons and sheep that's one of the reasons

adil bir ekonomi evet bu Nedenler ve koyunlar

why it's not happening whereas at least scotland have got other resources and other means to

bunun olmamasının nedenlerinden biri, oysa en azından İskoçya'nın para kazanmak için başka kaynakları ve başka yolları var, yani

make money i mean it's not to say that wales couldn't find other ways to make money but

Galler'in para kazanmanın başka yollarını bulamadığı anlamına gelmiyor ama

essentially i think their economy is essentially tourist tourism yes i think so well i think

esasen ekonomilerinin öyle olduğunu düşünüyorum. esasen turizm turizmi evet çok iyi düşünüyorum

tourism is a big thing but i don't think that matters it won't make any difference no because

turizmin büyük bir şey olduğunu düşünüyorum ama bunun bir fark yaratacağını düşünmüyorum hayır çünkü

they're fiercely patriotic no it won't make any difference to people going there as tourists

onlar şiddetle vatanseverler hayır oraya giden insanlar için herhangi bir fark yaratmayacak turistler

no no it won't i don't think it will change anything anyway it's not going to happen this

hayır hayır olmayacak bir şeyi değiştireceğini sanmıyorum zaten olmayacak hepsi bu bence

is all i think maybe 50 or maybe 100 years away i don't think it's happening this week

belki 50 belki 100 yıl sonra bu hafta olacağını sanmıyorum

who knows everyone wants to become independent even cornwall according to christina wants

kim bilir herkes bağımsız olmak ister christina'ya göre cornwall bile

to become independent probably i don't want parts of spain the basque country they want

bağımsız olmak istiyor muhtemelen ben ispanya'nın bazı bölgelerinin, bask ülkesinin

to be independent it's happening everywhere well california california used to be separate

bağımsız olmasını istemiyorum, bu her yerde oluyor, california kaliforniya bir zamanlar amerika

from the rest of the united states and and it wants to go back to being an independent

birleşik devletleri'nin geri kalanından ayrıydı ve geri dönmek istiyor bağımsız bir

state so even california wants to wants to go back to where it was before before it became

devlet olmak, bu yüzden Kaliforniya bile Amerika

one of the united states it was a big problem in spain was it last year a couple of years

Birleşik Devletleri'nden biri olmadan önceki haline geri dönmek istiyor, bu İspanya'da büyük bir sorundu, geçen yıl mıydı, birkaç yıl

ago there was a lot of a lot of upheavals uh in spain okay i think was it is it the

önce çok şey vardı. ispanya'daki ayaklanmalar tamam bence burası

Basque region and and some one of their the leader was arrested or had to flee or something

Bask bölgesi miydi ve liderlerinden biri tutuklandı ya da bağımsızlık çağrıları nedeniyle kaçmak zorunda kaldı ya da buna benzer bir şey

like that because of uh calls for independence so yeah it's happening happening everywhere

yani evet bu her yerde oluyor ve

it's still actually to be honest steve it still is a hot topic there it's a very sensitive

aslında hâlâ da oluyor. Dürüst olmak gerekirse Steve, orada hala gündemde olan bir konu, bu çok

a very sensitive issue so maybe we will even more so than scotland yes for very much more

hassas bir konu, bu yüzden belki İskoçya'dan bile daha fazlasını yapacağız, evet, çok daha fazlası için

because i think most scots probably want to stay you know it's 50 50. this is this is

çünkü bence çoğu İskoç muhtemelen kalmak istiyor, bunun 50 50 olduğunu biliyorsunuz. bu

my by the way this is my way of telling steve to stop talking about it each country has

arada bu benim Steve'e bu konuda konuşmayı bırakmasını söyleme şeklim her ülkenin

its own issues at least at least you didn't mention northern ireland let's not go down

kendi sorunları var en azından kuzey irlanda'dan bahsetmedin

that road if you say let's not go down that road it means you don't want to talk about

o yola girmeyelim diyorsan bu şu anlama gelir: o konu hakkında konuşmak istemiyorsun

that subject you don't want to go there okay it's too complex it's too divisive and we

oraya gitmek istemiyorsun tamam çok karmaşık çok bölücü ve

may cause arguments and all sorts of you know it anyway i don't even understand nobody really

tartışmalara neden olabiliriz ve her türden siz bunu biliyorsunuz zaten anlamıyorum bile kimse gerçekten

understands no that i don't know steve flex yeah okay then so when i say don't talk about

anlamıyor hayır ben bilmiyorum steve flex evet tamam o zaman bu konuda konuşma dediğimde

it what i actually mean is don't talk about it not not start talking about right move

aslında demek istediğim bu konuda konuşma değil doğru hakkında konuşmaya başlama devam et

on then move on we're looking at a very interesting word that that is sometimes used when when

sonra devam et çok ilginç bir kelimeye bakıyoruz bu bazen

a person says something or does something catalonia oh sorry

bir kişi bir şey söylediğinde veya bir şey yaptığında kullanılır katalonya oh pardon

we've moved on there has corrected me it was a catalonian region in spain yes anyway sorry

oraya taşındık beni düzeltti o ispanya'da bir katalan bölgesiydi evet neyse özür dilerim ne

what were you saying

diyordun hayır pek iyi eminim

no well i'm sure that's got well i'm sure the Basque region want to have their own separatists

bu iyi olmuştur ben Bask bölgesinin bir noktada kendi ayrılıkçılarına sahip olmak istediğinden eminim,

at one point i don't think i'm wrong i think i'm right right move on what were you saying

yanıldığımı düşünmüyorum, haklı olduğumu düşünüyorum, ne diyordun devam et,

oh dear i'm in one of those moods today when i'm going to annoy mr duncan yes but but if

ah canım, bugün o ruh hallerinden birindeyim. Bay Duncan'ı kızdıracağım evet ama ama

it's annoying me it's probably going to be annoying everyone else it's entertaining it's

beni rahatsız ediyorsa muhtemelen diğer herkesi de rahatsız edecek bu eğlenceli bu

entertainment don't make your mind up make your mind it so we are going to look at a

eğlence karar vermeyin karar verin bu yüzden

very interesting word that people use quite often and and i think this is an interesting

insanların kullandığı çok ilginç bir kelimeye bakacağız. oldukça sık kullanıyorum ve bence bu ilginç bir

word what is a cliché cliché it is a word that is sometimes used and i think sometimes

kelime klişe klişe nedir bu bazen kullanılan bir kelime ve bazen klişelerden bahsederken

it's used without actually thinking about what the word means and what what it actually

kelimenin ne anlama geldiğini ve gerçekte neyi

represents when we talk about clichés well what we are actually defining by that we are

temsil ettiğini düşünmeden kullanıldığını düşünüyorum.

using the word cliché as a noun that means a phrase or opinion that is overused or when

Klişe kelimesini, aşırı kullanılan veya

used is seen as lacking any imagination or thought so a cliché is something that is

kullanıldığında herhangi bir hayal gücü veya düşünceden yoksun olarak görülen bir ifade veya görüş anlamına gelen bir isim olarak kullandığımız için aslında tanımladığımız şey, bu nedenle bir klişe

said or maybe done that has been done many times before or perhaps has been done in a

söylenen veya belki de yapılan bir şeydir. daha önce birçok kez yapıldı ya da belki de söylediğin ya da yaptığın şey hakkında

lazy way without putting much research or thought into what you are saying or doing

çok fazla araştırma yapılmadan ya da düşünülmeden tembelce yapıldı

and of course we have the adjective as well steve yes cliché i'm listening cliched a

ve tabi ki sıfatımız da var steve evet klişe klişe dinliyorum

thing that is cliched can be an occurrence a word an expression something that you've

klişeleşmiş bir şey klişe olabilir bir olay bir kelime bir ifade

heard many times before quite often we will describe for example a cliched expression

daha önce birçok kez duyduğunuz bir şey oldukça sık bir şekilde tarif edeceğiz örneğin klişe bir ifade

can you think of a cliched expression why you've put me on the spot now probably on

klişe bir ifade düşünebilirsiniz neden beni şimdi yerinde koydunuz muhtemelen kelimenin tam anlamıyla yerinde

the spot literally say you put someone on the spot it means you you you expose them

birini olay yerine koymak, siz olduğunuz anlamına gelir, onları

to having to say something yes well just just think of a cliched expression um just any

bir şey söylemek zorunda bırakıyorsunuz evet pekala sadece klişe bir ifade düşünün um herhangi bir

expression the world is a stage yeah i'm not sure if that's a cliché well it's a well-worn

ifade dünya bir sahnedir evet bunun bir klişe olup olmadığından emin değilim ama bu bir kuyu- yıpranmış

expression there are plenty of fish in the sea oh is that a cliché it is yes people

ifade denizde çok balık var oh bu bir klişe mi bu evet insanlar

always say it okay so it's expected when you know your friend is crying crying and they

hep tamam der yani arkadaşınızın ağlayarak ağladığını bildiğinizde beklenir ve

won't stop crying because their boyfriend or girlfriend has split up with them they've

erkek arkadaşı veya kız arkadaşı ayrıldı diye ağlamayı kesmezler onlar

been dumped and they're crying and you're oh i'm trying to think of something to say

terk edildiler ve ağlıyorlar ve sen ah ben

i want to help this person what shall i say oh i know don't worry there are plenty of

bu kişiye yardım etmek istiyorum diyecek bir şeyler düşünmeye çalışıyorum ne diyeyim ah biliyorum merak etme

other fish in the sea oh dear tell me that what a cliché oh what a cliché it's something

etrafta bir sürü başka balık var deniz ah canım söyle bana ne klişe ah ne klişe

you would say to try and make somebody feel better but it might not necessarily be true

birisini daha iyi hissettirmeye çalışmak için söyleyeceğin bir şey ama bu ille de doğru olmayabilir

but it's not very you're not using any imagination you're just saying yes the first thing that

ama pek hayal gücünü kullanmıyorsun sadece evet diyorsun

comes into your head don't worry there's always more fish in the sea well you know that that

aklınıza gelen ilk şey merak etmeyin denizde her zaman daha fazla balık vardır eh bilirsiniz ki bu

expression has never helped anyone in the history of words it's probably quite good

ifadenin kelimelerin tarihinde kimseye faydası olmamıştır gençseniz muhtemelen oldukça iyidir

if you're young but if you're yes yes it's a cliched expression it's it's not it's said

ama evet iseniz evet klişe bir ifade bu söylenmedi

because you've heard it before uh it's probably not really any going to give any real advice

çünkü daha önce duymuşsundur uh muhtemelen herhangi bir gerçek tavsiye vermeyecek yani

i mean i could say you know to atomic right now that if you went to iceland uh there's

demek istediğim şu anda atomik'e İzlanda'ya gidersen uh

plenty of fish in the sea

bol miktarda balık olduğunu biliyorsun diyebilirim denizde bu

that doesn't that doesn't work i think it does plenty of fish in the sea in iceland

işe yaramıyor bence İzlanda'daki denizde çok balık var evet

yes well he mentioned any particular type of fish maybe cod no i'm referring to women

iyi herhangi bir balık türünden bahsetti belki morina hayır kadınlardan bahsediyorum

oh okay because earlier people know people know pay attention i am paying attention but

oh tamam çünkü daha önceki insanlar insanların bildiğini biliyor dikkat et dikkat ediyorum ama bunun klişelerle ne

i just have no idea what what that has to do with clichés well i doesn't matter let's

ilgisi olduğu hakkında hiçbir fikrim yok önemli değil

move on yes it does it is relevant because atomic earlier mentioned about uh women being

devam edelim evet alakalı çünkü atom daha önce kadınların

available in iceland yes so you know but i what is the cliché well the phrase i've just

İzlanda'da müsait olduğundan bahsetmişti evet yani biliyorsun ama ben klişe nedir peki az önce İzlanda'da

used the phrase there are plenty of fish in the sea in iceland meaning women but he's

denizde çok balık var ifadesini kullandım kadınlar anlamına geliyor ama o

not but you're not trying to make him feel better but i might be he's not upset well

değil ama onu daha iyi hissettirmeye çalışmıyorsun ama ben üzgün olmayabilirim hadi devam edelim devam edelim

let's move on let's move on why don't you give us an example mr duncan i just had a

neden bize bir örnek vermiyorsunuz bay duncan az önce bir

shade expression well only one yes there well there are many there are many there's a there's

gölge ifadem oldu peki sadece bir evet orada pek çok var çok var a var

any time you say something to a person and you're not thinking about what it is you're

bir insana bir şey söylediğiniz zaman ve siz ne olduğunu düşünmeden

going to say you're just trying to say something to make them either calm down or shut up you're

söyleyeceksin sadece onları sakinleştirecek ya da susturacak bir şey söylemeye çalışacaksın

saying anything there's plenty of fish in the sea that it'll all come out in the wash

herhangi bir şey söyleyeceksin denizde çok balık var hepsi dışarı çıkacak yıka

everything will be be okay there's always some light at the end of the tunnel we might

her şey düzelecek tünelin sonunda her zaman bir miktar ışık vardır

even say that that is a cliché telling someone don't worry there's always light at the end

bunun bir klişe olduğunu bile söyleyebiliriz birilerine merak etme tünelin sonunda her zaman ışık vardır demek bir klişe bile olsa bunu

of the tunnel you might see that as a cliché even though it's also a i suppose it is an

bir klişe olarak görebilirsin bir de sanırım

expression that people have used a lot recently there is always light at the end of the tunnel

son zamanlarda insanların çokça kullandığı bir tabir tünelin ucunda hep ışık vardır

everything will always be okay in the end it's an idiom but it's also a cliché victoria

sonunda her şey düzelecektir bu bir deyim ama aynı zamanda klişe victoria'nın

has a good example okay english people talking about the weather is a cliché yes you always

güzel bir örneği var tamam ingilizce insanlar hakkında konuşuyor hava bir klişedir evet, her zaman

expect english people to constantly talk about the weather which we do yes and that is very

İngilizlerin sürekli olarak hava durumu hakkında konuşmasını beklersiniz ki biz evet yapıyoruz ve bu

true as well that is that is a cliché that is 100 percent true although the way victoria

da çok doğru, bu yüzde 100 doğru olan bir klişe, ancak Victoria'nın

is saying it you could say yeah yeah exactly it's a cliche you you always expect it um

söyleme şekline göre evet diyebilirsiniz. evet tam olarak bir klişe, her zaman bunu beklersin um,

if you meet and talk to a british person probably the first thing they will use to try and get

eğer bir İngilizle tanışıp konuşursan, muhtemelen sohbeti başlatmak için kullanacakları ilk şey hava

the conversation going is the weather i mean it's what me and my mother talk about every

durumu, yani annemle her

night yes uh you know my mother's 90. uh but the first thing she'll normally say to me

gece konuştuğumuz şey bu, evet uh, annemin 90 yaşında olduğunu biliyorsun. ama normalde bana söyleyeceği ilk şey,

is oh it's a bit it's it's been a bit cold today hasn't it or always been windy today

oh, bu biraz, bugün biraz soğuktu, değil mi ya da bugün hep rüzgarlıydı,

yeah we've had a lot of rain today haven't we just gets the conversation going whereas

evet bugün çok yağmur yağdı. Sohbeti daha yeni başlatmadık mı, oysa

if you lived in the on the equator uh or in a country that was like iceland probably you

ekvatorda ya da İzlanda gibi bir ülkede yaşadıysanız, muhtemelen

know in a country where the the weather doesn't vary very much then it's difficult to talk

havanın çok fazla değişmediği bir ülkede bilirsiniz, o zaman hakkında konuşmak zor

about the weather i wonder how people get conversations going say if you live in a tropical

hava durumu insanların nasıl sohbet ettiğini merak ediyorum eğer

country like malaysia you know you do when you meet up your friends always hot today

malezya gibi tropik bir ülkede yaşıyorsanız bilirsiniz bilirsiniz arkadaşlarınızla buluştuğunuzda bugün her zaman sıcak

isn't it i can't say that because it's always hot i'm trying to get in there steve can i

değil mi bunu söyleyemem çünkü hava her zaman sıcak oraya gir steve

just get my words in edgeways there steve in asian countries quite often people will

sözlerimi kenarda alabilir miyim orada steve asya ülkelerinde oldukça sık insanlar

ask what are you doing or where are you going where are you going that's very common so

ne yapıyorsun ya da nereye gidiyorsun nereye gidiyorsun diye soruyorlar bu çok yaygın, bu yüzden

maybe in hot countries instead of talking about the weather they might just say what

belki sıcak ülkelerde hava durumu hakkında konuşmak yerine onlar sadece ne

are you doing or where are you going where have you been today yes so but where are you

yapıyorsun ya da nereye gidiyorsun bugün neredeydin diyebilir evet öyleyse ama nereye

going or what are you doing those are those are the two because there is there is always

gidiyorsun ya da ne yapıyorsun bunlar ikisi çünkü her zaman

something that a person is going to do or a place they're going to so you are guaranteed

bir insanın yapacağı bir şey vardır ya da gidecekleri bir yer, bu yüzden

to get a response every time it always used to happen to me in china in china wherever

her seferinde bir yanıt alacağınız garantidir, bu her zaman Çin'de, Çin'de, nerede olursam olayım,

i was someone would would ask mr duncan where are you going and i always thought it was

birisi Bay Duncan'a nereye gidiyorsunuz diye sorardı ve her zaman bunun

a very strange question but apparently that is small talk that's small talk in china where

çok garip olduğunu düşündüm. soru ama görünüşe göre bu küçük bir konuşma bu Çin'de küçük bir konuşma nereye

are you going so here we will actually say oh oh isn't it cold today oh do you think

gidiyorsun yani burada gerçekten oh oh bugün hava soğuk değil mi diyeceğiz oh yarın yağmur yağacağını düşünüyor musun

it will rain tomorrow yes if somebody said to you here where are you going you your immediate

evet biri sana burada derse nereye gidiyorsun Birleşik

reaction in the uk what's it got to do with you mind your own business i'm not telling

Krallık'ta anında tepki vermenin seninle ne ilgisi var kendi işine bak

you where i'm going that's how people would react here if you met somebody in the uk that's

sana nereye gittiğimi söylemiyorum burada İngiltere'de biriyle tanışırsan insanlar böyle tepki verirdi ben de

what i used to say in china i said oh where are you going mind your own business i just

Çin'de öyle derdim dedi oh nereye gidiyorsun kendi işine bak

thought it was well i dare you ask me that question it's very personal people would not

iyi olduğunu düşündüm bana bu soruyu sormaya cesaret edebilirsin bu çok kişisel

ask that question in the uk if you ever come to the uk and want to start talking to people

don't ask them where are you going people won't like it what are you doing where have

onlara nereye gittiğini sor insanlar bundan hoşlanmayacak ne yapıyorsun neredeydin

you where have you been yes so because you know small talk for people who are visiting

neredeydin evet çünkü biliyorsun bu ülkeyi ziyaret eden insanlar için küçük konuşma

this country and by that i mean england talk about the weather open your conversation with

ve bununla ingiltere'yi kastediyorum hava hakkında konuş açık ile sohbetin

isn't it a nice day or oh oh i don't like this rain oh or do you think it will rain

güzel bir gün değil mi ya oh oh bu yağmuru sevmiyorum bu

later or what about this wind isn't it oh it's it's it's very cold today don't you think

so copy mr steve's mother but but the thing i find amazing is mr steve's mother can talk

yüzden Bay Steve'in annesini kopyalayın ama ama benim harika bulduğum şey, Bay Steve'in annesinin

about the weather for about 20 minutes we all can in england without stopping in in

hava durumu hakkında yaklaşık 20 dakika konuşabilmesi, hepimiz İngiltere'de durmadan İngiltere'de konuşabiliriz,

the uk i should say we can all talk about the weather all the time yes because in our

söylemeliyim ki hepimiz her zaman hava durumu hakkında konuşabiliriz evet çünkü bizim

country the weather is constantly changing it's never the same very rarely do we get

memlekette hava sürekli değişiyor hiç eskisi gibi olmuyor çok nadiren

periods where the weather is the same no it's different every day here's another one steve

havanın aynı olduğu dönemler oluyor mu hayır her gün değişiyor işte bir tane daha steve

we're talking about clichés you might have a cliched story so we we've read books maybe

klişelerden bahsediyoruz klişe bir hikayeniz olabilir o yüzden biz' kitap okudum belki

certain types of story love stories oh dear romance boy meets girl boy falls in love with

belirli türden hikayeler aşk hikayeleri oh sevgili romantizm oğlan kızla tanışır erkek kıza aşık olur

girl finds other man goes off with other man boy feels very upset other man not nice girl

diğer adamı bulur diğer adamla çıkar oğlan diğer adama çok üzülür hoş değil kız

feels hurt goes back to the boy for comfort and then they get back together again and

incinmiş hisseder rahat etmesi için erkeğe geri döner ve sonra tekrar bir araya gelirler ve sonsuza dek

live happily ever after what a cliched story mr duncan what a cliché in other words it's

mutlu yaşarlar ne klişe bir hikaye bay duncan ne klişe başka bir deyişle o

been that story's that plot yes has been used in romantic books forever yes boy meets girl

hikaye o olay örgüsüdür evet sonsuza kadar romantik kitaplarda kullanılmıştır evet erkek kızla tanışır erkek

boy falls in love with a girl or maybe a girl falls in love with boy or maybe boy falls

bir kıza aşık olur ya da belki bir kız erkeğe aşık oluyor ya da belki erkek

in love with boy

erkeğe aşık oluyor

or yeah whatever combination you want in there that's disgusting uh or all three people might

ya da evet hangi kombinasyondan istersen orada iğrenç uh ya da üç kişinin birden

fall in love have a relationship yes could be anything yes you see that wouldn't be a

aşık olabileceği bir ilişki var evet her şey olabilir evet görüyorsun bu bir

cliché they might be mormons maybe yes maybe uh that i mean yes you could you could vary

klişe olmaz mormon olabilirler belki evet belki uh demek istediğim evet

that story to make it more interesting so that it wasn't a cliché i mean sooner or

bu hikayeyi daha ilginç hale getirmek için değiştirebilirsin ki klişe olmasın yani er ya da

later two people are going to get together somewhere maybe you can have a a a boy fall

geç iki kişi bir yerde bir araya gelecek oğlan

in love with an alien from another planet ah you see i've never had has that ever happened

başka bir gezegenden bir uzaylıya aşık oluyor ah görüyorsun bende hiç olmadı böyle

has that ever been a film or a movie this might be a good idea we would better write

bir film oldu mu bu iyi bir fikir olabilir bunu yazsak iyi olur

this down a boy a boy a young person or maybe a girl falls in love with an alien but i don't

bir erkek bir erkek bir genç ya da belki bir kız bir uzaylıya aşık olur ama

mean an alien that looks like a human i mean you know a sort of she thinks oh he's quite

insan gibi görünen bir uzaylıdan bahsetmiyorum, yani bilirsin bir tür düşünür oh o oldukça

nice it could happen i mean people falling in love with their dogs they're cats all sorts

iyi olabilir bu olabilir demek istediğim insanlar köpeklerine aşık oluyor onlar' Kediler,

of animals that they keep as pets and they're not human well i'm just saying if people can

evcil hayvan olarak besledikleri her tür hayvandır ve onlar insan değildir, sadece söylüyorum, eğer insanlar

fall in love with a non-human you know if you can fall in love with a with an animal

insan olmayan birine aşık olabilirse, bir hayvana,

a dog a cow uh then you could probably fall in love with an alien from another planet

bir köpeğe aşık olup olamayacağınızı bilirsiniz. inek uh o zaman muhtemelen başka bir gezegenden bir uzaylıya aşık olabilirsin ki tek

that had you know so all i can see weird shaped head and big eyes yes they probably could

görebildiğim tuhaf şekilli kafa ve iri gözler evet muhtemelen

fall in love maybe they they have slime coming out of their mouth and maybe slime is your

aşık olabilirler belki ağızlarından sümük çıkıyor ve belki sümük senin

thing maybe you are turned on by slime huh you see a good story though that would be

işin belki balçık seni tahrik ediyor ha iyi bir hikaye görüyorsun ama bu

a good story a human being falling in love with an alien i think it's probably happened

iyi bir hikaye olurdu bir insanın bir uzaylıya aşık olması bence muhtemelen olmuştur

pedro says hello mr steve how are you feeling today and my answer is all the better for

pedro merhaba diyor bay steve bugün nasıl hissediyorsunuz ve benim cevabım

knowing that you are watching oh is that a cliché that is a cliché that's a cliché

izlediğini bilmek daha iyi oh bu bir klişe mi bu bir klişe bu bir klişe

but it's true all the better for seeing you if only i could see a bit more i've only you

ama gerçekten seni görmek daha iyi keşke biraz daha görebilseydim sadece sen

know so we off we often think of cliched stories quite often with romance romance because normally

bilirdin bu yüzden sık sık boşalırdık klişe hikayeleri sıklıkla romantizm romantizmiyle düşünün çünkü normalde romantik hikayelerle

there are only so many things you can do with romantic stories there aren't many variations

yapabileceğiniz çok fazla şey vardır, çok fazla varyasyon yoktur

and of course there was that horrible horrible trend during the early 2000s of the romantic

ve elbette 2000'lerin başında romantik

comedy

komedi

romantic comedies now there is a big cliché rom-com because they always had the same plot

romantik komedilerinde o korkunç korkunç eğilim vardı. büyük bir klişe romantik komedi çünkü her zaman aynı olay örgüsüne sahiptiler her

always had the same story so romantic comedies rom-coms or or any film that's ever starred

zaman aynı hikayeye sahiptiler bu yüzden romantik komediler romantik komediler veya daha önce jennifer aniston'ın rol aldığı herhangi bir film

jennifer aniston basically

somebody mentioned about uh if we another word which is similar stereotype yes well

that is another word we can use yes we will be looking at in a moment oh are they synonyms

kullanabileceğimiz başka bir kelime evet birazdan bakacağız oh bunlar eşanlamlı mı eşanlamlı

they can be used as synonyms yes so there are many other words as well we can use besides

olarak kullanılabilir evet yani klişe dışında kullanabileceğimiz birçok kelime var ister

cliché believe it or not so maybe a cliched point of view in politics and this is interesting

inanın ister inanmayın belki klişe bir bakış açısı siyasette ve bu ilginç

because we've been hearing a lot of this recently with the local elections taking place here

çünkü son zamanlarda burada İngiltere'de yerel seçimler yapılıyorken bunu çok duyuyoruz

in the uk we've been hearing a lot of clichés from from politicians promising everything

politikacılardan her şeyin

will get better i stand for fairness and equality and i want everyone to have a good standard

daha iyi olacağına söz veren adalet ve eşitlikten yanayım çok sayıda klişe duyuyoruz ve herkesin iyi bir

of living and a liveable wage and blah blah blah it's it's all cliché you see so so many

yaşam standardına ve yaşanabilir bir ücrete sahip olmasını istiyorum ve falan filan hepsi klişe, gördüğünüz gibi pek çok

politicians will make promises and quite often they won't keep those promises bill clinton

politikacı sözler verecek ve çoğu zaman bu sözleri tutmayacaklar bill clinton

famously this this is this this is a very good example by the way of making promises

meşhurca bu bu bu bu tutamayacağınız sözler vermesiyle çok iyi bir örnektir

that you can't keep he promised all sorts of cuts reducing tax everyone was going to

her türlü kesintiyi vadetti vergileri düşürerek herkes

live in complete opulence but when he got in he realized the economy was really rubbish

tam bir zenginlik içinde yaşayacaktı ama içeri girince ekonominin gerçekten çöp olduğunu anladı

and he couldn't do it so he had to put do the opposite he had to put all of the taxes

ve yapamadı bunu yapmak için tam tersini yapmak zorundaydı tüm vergileri

up people had less money to spend and they were not very happy happy mother's day in

yükseltmek zorundaydı insanların harcayacak daha az parası vardı ve çok mutlu değillerdi anneler gününüz kutlu olsun

italy it is mother's day and in the united states really i believe it is also mother's

italya'da bugün anneler günü ve amerika birleşik devletleri'nde gerçekten öyle olduğuna inanıyorum ayrıca anneler

day we haven't got anyone watching from the united states it is not have we it is not

günü Amerika'dan izleyen kimse yok bizde değil bizde

mother's day today here here we we've had mother's day already oh by the way i had a

anneler günü değil bugün burada zaten anneler gününü geçirdik oh bu arada

lovely conversation with my mum on friday my sister visited my mother who's in care

cuma günü annemle çok güzel bir sohbet ettik benim ablam şu an bakımda olan annemi ziyarete geldi

at the moment not very well however we had a lovely chat and my mother my mother was

pek iyi değil ama çok güzel sohbet ettik annem annem

really chatting away and she said when she saw my face on the camera she says oh it's

gerçekten sohbet ediyordu ve kamerada yüzümü görünce ah

so nice to see your smile i thought that was lovely i almost cried i almost burst into

gülüşünü görmek çok güzel dedi ben çok güzel olduğunu düşündüm neredeyse ağlıyordum

tears at that moment so my mum was so happy and she had a great big smile on her face

o anda neredeyse gözyaşlarına boğuluyordum bu yüzden annem çok mutluydu ve yüzünde kocaman bir gülümseme vardı

and she looked so happy and it made my day i said to steve i said i can't stop thinking

ve çok mutlu görünüyordu ve bu benim günümü güzelleştirdi steve'e dedim yapabileceğimi söyledim' onu düşünmeyi bırakma

about it my mum smile in fact as i went to sleep last night the image that i had in my

annem gülümser aslında dün gece uyurken aklımdaki görüntü

mind was my mother's smile looking at me and she looked so pleased to see to see her son

annemin bana bakan gülümsemesiydi ve oğlunu facebookta gördüğüne o kadar sevinmiş görünüyordu ki acaba

on facetime i wonder what she said when yeah after you've left well not everyone is as

ne dedi ne zaman evet sen gittikten sonra herkes

mean as you all right okay oh i saw a point yes i'm only joking mr duncan i mean i do

senin kadar kaba değil tamam tamam oh bir nokta gördüm evet sadece şaka yapıyorum bay duncan yani annenle kız kardeşin

know you know what your relationship between your mother and your sister me and we might

arasındaki ilişkinin ne olduğunu bildiğini biliyorum ben ve biz

you might have a cliched occurrence as well so something that happens naturally but it's

klişe bir olay da olabilir yani doğal olarak olan bir şey ama

still a cliché here's a good one you are waiting for someone to deliver a parcel but

yine de bir klişe, işte iyi bir klişe, birinin bir paketi teslim etmesini bekliyorsunuz ama

then you go upstairs and you go to the toilet and it's it's not a quick toilet it is a long

sonra yukarı çıkıyorsunuz ve tuvalete gidiyorsunuz ve bu hızlı bir tuvalet değil uzun bir

toilet if you get what i mean and then suddenly you hear the knock at the door and there is

tuvalet yani ne demek istediğimi anladınız sonra birden kapı çalınıyor ve klişe

an occurrence that might be described as a cliché you wait and then you go upstairs

diyebileceğimiz bir olay oluyor bekliyorsunuz sonra üst kata

to do something else and then the delivery comes to the door what a cliché it's a moment

başka bir şey yapmak için çıkıyorsunuz sonra teslimat geliyor. kapı ne klişe bir

of time that happens and it happens to all of us happens whenever you wait for something

an olup biten ve hepimizin başına gelen bir şey ne zaman beklersen

you wait and wait and then you go away and the moment you go away the thing arrives it's

beklersin ve sonra gidersin ve gittiğin an o şey gelir

like you with your phone calls steve has his phone turned on in the morning for his work

telefon konuşmalarınla ​​sen gibisin steve sabah işi için telefonunu açtı

i'm sitting there he goes downstairs to get a drink of water and then his phone starts

ben orada oturuyorum su içmek için aşağı iniyor ve aşağı

ringing the moment he goes downstairs my customers i could have the phone on all day and and

indiği anda telefonu çalmaya başlıyor müşterilerim telefon bütün gün elimde olabilir ve ve

maybe not get one phone call but then the moment i go downstairs to make a cup of tea

belki bir telefon almıyorum ama sonra bir fincan çay yapmak için aşağı indiğim an

uh just have a break around the garden i'll come back and there'll be six missed calls

uh sadece bahçede biraz mola vereceğim ve altı cevapsız arama olacak

yes because that is a bit of a cliché it is it is when you when you're not near your

evet çünkü bu biraz klişe telefonunuzun yanında olmadığınızda

phone people will call you uh that happens all the time here we go the time another one

insanlar sizi arayacak uh bu her zaman oluyor burada zaman zaman başka biri

as we mentioned earlier to stereotype or pigeonhole someone and one person earlier made a very

daha önce bahsettiğimiz gibi birisini klişeleştirmek veya güvercin deliği yapmak için ve bir kişi daha önce çok

good point there are maybe a person's race or religion and this is a very sensitive subject

iyi bir noktaya değindi belki bir kişinin ırkı veya dini ve bu çok hassas bir konu

and i do understand that for some people this is a very sensitive area but yes you might

ve bazı insanlar için bunun çok hassas bir alan olduğunu anlıyorum ama evet,

have stereotypes clichés or a thing that you associate without thinking so you're not

basmakalıp klişeleriniz veya düşünmeden ilişkilendirdiğiniz bir şey olabilir, bu yüzden

putting any any thought into your into your decision or your your thinking and there are

herhangi bir şey düşünmüyorsunuz. kararınız veya düşünceniz içine girin ve bunun

many instances of that maybe i don't know maybe certain a certain culture might be seen

birçok örneği var belki bilmiyorum belki belirli bir kültür

as lazy or maybe a certain culture might be seen as behaving in a certain way however

tembel olarak görülebilir veya belki belirli bir kültür belirli bir şekilde davranıyor olarak görülebilir ancak

it isn't true because not everyone behaves or acts in that way so we'd say that a stereotype

öyle değil' Doğru çünkü herkes bu şekilde davranmıyor ya da davranmıyor, bu yüzden basmakalıp bir

british person is somebody if you were to see a young uh british person abroad you might

İngiliz'in birisi olduğunu söyleriz, eğer yurtdışında genç bir İngiliz görürseniz,

assume that they'll be always drunk and uh well i think that is a i think that is an

onların her zaman sarhoş olacaklarını varsayabilirsiniz ve bence öyle

image that we have abroad that british people on holiday are always drunk rowdy and uh if

İngilizlerin tatilde her zaman sarhoş oldukları ve

they get to football matches they get involved in fights and cause football hooliganism is

futbol maçlarına giderlerse kavgalara karıştıkları ve futbol holiganlığına neden oldukları konusunda yurt dışında sahip olduğumuz bir imaj olduğunu düşünüyorum, bu

is a stereotype that is associated with british people but if you if you go to some countries

İngilizlerle ilişkilendirilen bir klişedir ama eğer siz

where western influence is rare and when i was in china again this is another good cliché

batı etkisinin nadir olduğu bazı ülkelere giderseniz ve ben yine Çin'deyken bu başka bir güzel klişe

but the opposite to what you said steve they would always say oh english people they are

ama sizin söylediğinizin tam tersi steve her zaman ah ingilizler

so polite and kind yes and i used to always say you've never been to england if you went

çok kibar ve kibarlar derlerdi evet ve ben her zaman İngiltere'ye hiç gitmediğinizi söyleyin, eğer

to england you would discover that not all english people are polite and kind i think

İngiltere'ye gittiyseniz, tüm İngilizlerin kibar ve kibar olmadığını keşfedersiniz, bence

generally we are seen as sort of that way apart from the english tourist going abroad

genel olarak, yurtdışına giden İngiliz turistler dışında, sizin

also nope places like you know popular uh holiday resorts an interesting suggestion

bildiğiniz gibi popüler yerler dışında bir tür bu şekilde görülüyoruz. uh tatil köyleri ilginç bir öneri

a woman falling in love with an alien yes the the shape of water good one yeah it's

bir kadının bir uzaylıya aşık olması evet suyun şekli iyi

nice suggestion now you see is that a film it's a movie yes it just picked up a couple

of oscars right so it's already been done we're too late yeah so there was a movie that

bitti çok geç kaldık evet bu yüzden

picked up some some oscars called the shape of water about a woman falling in love with

aşık olan bir kadın hakkında suyun şekli denen bazı oscarlar toplayan bir film vardı bence

i think it was some sort of reptile man well that's it i mean if you can you know if you've

bu bir tür sürüngen adamdı yani o kadar yani eğer biliyorsan bilir misin

got maybe a you know a pet lizard uh then that you were in love with then you know if

belki bir evcil kertenkeleye sahipsin uh o zaman aşık oldun o zaman biliyorsun kertenkeleye

an alien came along that looked like a lizard you'd probably fall in love with them if they

benzeyen bir uzaylı çıksa muhtemelen ona aşık olursun eğer

had a nice personality if if lizards saw your thing then yes do it go for it that's it interesting

iyi bir kişiliğe sahiplerse eğer kertenkelelerse işini gördü o zaman evet devam et bu kadar ilginç

comment here anna says very often a cliché or a stereotype can be a prejudice yes definitely

burada yorum anna çok sık bir klişenin veya bir klişenin bir önyargı olabileceğini söylüyor evet kesinlikle evet kesinlikle

yes definitely and this goes into the same area as what i said just now about making

assumptions about a certain person based on their ethnicity or their religion or their

etnik kökenine veya dinine veya

well i suppose race is the same thing as ethnicity or where they live or well anything really

iyiliğine dayanan belirli bir kişi sanırım ırk, etnik kökenle veya nerede yaşadıklarıyla veya gerçekten herhangi bir şeyle aynı şeydir

or maybe even their their class of of living if they are wealthy or not wealthy so we i

veya hatta belki de yaşam sınıfları, eğer zenginler veya zenginlerse, bu yüzden biz

think we do it all the time i think it is human it is a human thing yes to make judgments

düşünüyorum biz her zaman yap bence bu insani bir şey evet yargıda bulunmak insani bir şey

and and we we like to put people into boxes into categories yes uh pigeonhole well that's

ve biz insanları kategorilere ayırmayı seviyoruz

uh belarusian belarusia says that she's never heard that word before i'm sure a lot of people

Elbette pek çok insan

haven't but yes to pigeonhole somebody is the same as the stereotypes it's to assume

yapmamıştır ama evet birisini sınıflandırmak klişelerle aynıdır, o

that somebody is behaves in a certain way because of one or two observations that you've

kişinin onlar hakkında yaptığınız bir veya iki gözlem nedeniyle

made about them or because of their race or their uh what country they come from or no

veya ırkları veya ırkları nedeniyle belirli bir şekilde davrandığını varsaymaktır. uh hangi ülkeden geliyorlar ya da

observations you can you can make a decision about someone without knowing them at all

gözlem yok yapabilirsin birini hiç tanımadan karar verebilirsin

yes maybe if a person is of a certain ethnicity maybe they are gay and you might make your

evet belki bir kişi belirli bir etnik kökene sahipse belki eşcinseldir ve

own assumptions oh he always gay i've heard he's gay or or what watch yourself or you

kendi varsayımlarını yapabilirsin oh o her zaman eşcinsel ben' Eşcinsel olduğunu duydunuz mu ya da kendinize dikkat edin ya da

know particularly if uh you have had a bad experience in the past with somebody of maybe

özellikle bilirsiniz, eğer geçmişte belki

from a certain country a certain colour a certain sexual oriented if you've had a bad

belirli bir ülkeden, belirli bir renkten, belirli bir cinsel yönelimden biriyle kötü bir deneyim yaşadıysanız, kötü bir

experience then you can often then put that experience and and pigeonhole everybody that's

deneyim yaşadıysanız, o zaman yapabilirsiniz sık sık o deneyimi koyun ve herkesi

like that in the same way yes uh you can develop certain phobias as well prejudices prejudices

aynı şekilde güvercin deliğine yerleştirin evet uh belirli fobiler ve önyargılar geliştirebilirsiniz önyargılar evet

yes so yes you're right cliché uh prejudice is that that's the word a prejudice is a form

yani evet haklısınız klişe ah önyargı bu kelime bir önyargı bir tür

of cliché you are right yes and pigeonhole just means put someone in a certain category

klişe haklısın evet ve güvercin deliği sadece birini belirli bir kategoriye koymak anlamına gelir

you are making an assumption you are assuming that person is like that because you've had

bir varsayımda bulunuyorsun o kişinin böyle olduğunu varsayıyorsun çünkü

some experience in the past yes or no experience yes yes you might have been to a football

geçmişte biraz tecrüben oldu evet veya hiç tecrüben yok evet evet bir futbol maçına gitmiş olabilirsin

match ignorance you might have been to a football match in real madrid years ago and you were

cehalet, yıllar önce real madrid'de bir futbol maçına gitmiş olabilirsiniz ve

from spain and you went to this football match and you were playing an english uh country

ispanya'dansınız ve bu futbol maçına gittiniz ve bir ingiliz uh ülkesinde oynuyordunuz

and the english uh fans caused all this problem they started hurling things on the pitch and

ve ingiliz uh taraftarları tüm bu soruna neden oldular, sahaya bir şeyler fırlatmaya başladılar. ve

getting into fight and so you might therefore because of that experience assume that all

kavgaya girmek ve dolayısıyla bu deneyim nedeniyle tüm

british people were like that you might do yes but quite often prejudice can also just

İngiliz halkının böyle olduğunu varsayabilirsiniz, evet, ancak çoğu zaman önyargı da

come from nothing from nowhere no experience just what you hear oh yes that is you've heard

hiçbir yerden gelmeyebilir, deneyim yok, sadece duyduğunuz şey oh evet, bu sizsiniz.

something yeah okay yes i'm not telling you your parents might have said oh i don't trust

bir şey duydum evet tamam evet sana söylemiyorum ailen ah

them it could be somebody from a different village yes okay so we've got to move on it

onlara güvenmiyorum başka bir köyden biri olabilir evet tamam o yüzden devam etmeliyiz

could be somebody from a different village your parent you might have grown up with your

başka bir köyden biri olabilir seninki demiş olabilir ebeveyn, ailenle büyümüş olabilirsin,

parents your friends are older all those people from that village they're all about you know

arkadaşların daha yaşlı, o köydeki tüm o insanlar hakkında her şeyi biliyorsun

and then you develop and you don't even know them you've never met anyone okay good we've

ve sonra gelişiyorsun ve onları tanımıyorsun bile, hiç kimseyle tanışmadın tamam, iyi ki

got to move on steve because as usual we are running out of time are we yes it's 20 to

var steve devam etmek için çünkü her zamanki gibi zamanımız tükeniyor mu evet 20'ye

4 already yes that's that's so an overdone line or sentence in a movie as well so again

4 zaten evet bu bir filmde de çok abartılı bir replik veya cümle bu yüzden yine

clichés occur quite often in movies i suppose you might say that types of movie as well

filmlerde klişeler oldukça sık oluyor sanırım öyle diyebilirsiniz filmlerin yanı sıra

superhero movies they do bore me i have to be honest with you i'm a little bored with

süper kahraman filmlerinin de beni sıktığını sana karşı dürüst olmalıyım süper kahraman filmlerinden biraz sıkıldım

superhero movies because there is always a new one coming out and oh we're doing that

çünkü her zaman yeni bir tane çıkıyor ve oh bunu

again are we so there's always a good guy the superhero and there's a bad guy who comes

yine yapıyoruz, yani her zaman iyi bir şey var süper kahraman adam ve ortaya çıkan kötü bir adam var

along and he's the bad one and then the good guy has to follow the bad guy and find him

ve o kötü olan ve sonra iyi adam kötü adamı takip etmeli ve onu bulmalıdır

and then at the end they always have a big battle at the end and and that is a cliché

ve sonunda her zaman sonunda büyük bir savaş yaşarlar ve bu bir klişedir

yes but of course when you've been around for a long time and seen this in many films

evet ama tabii ki uzun süredir etraftaysanız ve bunu birçok filmde gördüyseniz,

then obviously you're going to become sort of dull about all that

o zaman belli ki tüm bunlar hakkında biraz sıkıcı olacaksınız,

if you're a teenager in your 20s it's going to be still exciting but they've been making

eğer 20'li yaşlarında bir gençseniz, yine de heyecan verici olacak ama

these films for the last 20 years i know that's what i mean but somebody in their 20s won't

20 yıldır yapıyorlar bu filmleri biliyorum demek istediğim bu

have been watching them for 20 years but you've been watching them for 20 years so you're

just bored with it now yes so i think your age has something to do with that no of course

o şimdi evet, bu yüzden yaşınızın bununla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum hayır elbette

it does clichés think of some new ideas hollywood think of some new ideas for goodness sake

klişeler bazı yeni fikirler düşünüyor hollywood Allah aşkına bazı yeni fikirler düşünün

think of some new ideas for somebody in their 50s who is unlikely to to look at any advertising

50'lerinde bakması pek olası olmayan biri için bazı yeni fikirler düşünün herhangi bir reklamda

and go to the cinema here's another one they're making movies for us yesterday okay steve

ve sinemaya gidin işte bir tane daha dün bizim için film yapıyorlar tamam steve

again absolutely nothing to making movies for young people who spend a lot of money

yine reklamları izleyerek çok para harcayan gençler için film yapmakla ilgili kesinlikle hiçbir şey

watching adverts you've said this many times you agree with me but i didn't say i didn't

bunu birçok kez söylediniz benimle aynı fikirdesiniz ama seninle aynı fikirde olmadığımı söylemedim,

agree with you it just has nothing to do with what we're talking about formulaic oh so there

bunun sadece formülle ilgili konuştuğumuz şeyle hiçbir ilgisi yok, yani

is another word we can use something that is formulaic follows a certain path so it

başka bir kelime kullanabiliriz, formülsel olan bir şey belirli bir yol izler, yani o şeyi

is doing the thing that has been done before so again if you are writing a story or if

yapıyor daha önce yapıldı yani yine bir hikaye yazıyorsanız ya da bir

you are expressing your opinion about something that you've heard a formulaic thing maybe

şey hakkında fikir beyan ediyorsanız ki, kalıplaşmış bir şey duymuşsunuzdur belki

the plot of a movie as we just mentioned something that follows a certain path it goes in a certain

bir filmin konusu biraz önce bahsettiğimiz gibi belli bir yol izleyen belli bir yolda giden bir şeydir.

way and it's been done many times before formulaic i like that word

yol ve formülden önce birçok kez yapıldı bu kelimeyi seviyorum

yes it's just it's just it means it's going to follow a pattern almost like a formula

evet bu sadece bir kalıbı izleyeceği anlamına geliyor neredeyse bir formül gibi bir

would you put certain things in one end and you get something else out the other a form

uca belirli şeyleri koyar ve diğerinden başka bir şey çıkarır mıydınız bildiğiniz bir form

you know what you get you know what you're going to get that's it a formula is normally

ne alırsan, ne elde edeceğini bilirsin, bu bir formüldür, normalde bir

something done in a certain order and in a certain way and at the end of it you get something

şey belirli bir sırayla ve belirli bir şekilde yapılır ve bunun sonunda bir şey elde edersin

and you always get the same thing here we go something that exhibits no imagination

ve hep aynı şeyi alırsın işte bir şeye gidiyoruz neler olup bittiğini hayal gücünden yoksun sayıyor

what's going on mr duncan it's gone very quiet i'm just looking at you some things that exhibits

bay duncan çok sessiz gitti sadece size bakıyorum

no imagination might be a cliché a thing that a person does or says is a cliché it

hayal gücünden yoksun bazı şeyler klişe olabilir bir kişinin yaptığı veya söylediği bir şey klişedir

exhibits no imagination a person might say something without thinking they just say it

hayal gücü göstermiyor bir kişi olmadan bir şey söyleyebilir

because maybe they've heard another person say it as well expressions and proverbs can

deyimler ve atasözleri

also be clichés because they are used often so you might as we said earlier the plenty

de klişe olabilir çünkü daha önce de dediğimiz gibi

of fish in the sea might be a cliché might be a type of cliché yes i think so and we're

denizde balık çok klişe olabilir klişe olabilir bir klişe türü evet öyle düşünüyorum ve

coming towards the end of this part and then we have a maybe two or three rounds of the

bu bölümün sonuna doğru geliyoruz ve sonra belki iki veya üç turluk bir

sentence game a cliché is a lazy thought or idea and i think so yes it can be you say

cümle oyunumuz var bir klişe tembel bir düşünce veya fikirdir ve bence öyle evet diyebilirsin

something or you do something without thinking a cliché can also be described as run-of-the-mill

bir şey ya da bir şeyi düşünmeden yaparsın bir klişe aynı zamanda sıradan olarak da tanımlanabilir

oh see another one run-of-the-mill something that is predictable can be a cliché something

oh başka bir tane gör sıradan bir şey tahmin edilebilir bir klişe olabilir

that is run of the mill it's the same thing again yes it's a run-of-the-mill idea in other

sıradan bir şey aynı yine bir şey evet bu sıradan bir fikir, başka bir

words we've heard it before yes and of course hackneyed hackneyed a hackneyed idea is one

deyişle bunu daha önce duyduk evet ve tabii ki hileli hacklenmiş hileli bir fikir

that has been stolen from another person or has been used by many people before hackneyed

başka bir kişiden çalınmış veya daha önce birçok kişi tarafından kullanılmış bir fikirdir

so some very interesting words today i have to say finally commonplace things might also

yani bugün çok ilginç bazı sözler söylemeliyim sonunda sıradan şeyler de

become cliched so maybe on a summer's day a beautiful summer's day what might you expect

klişeleşebilir bu yüzden belki bir yaz gününde güzel bir yaz gününde ne

to see on a beautiful summer's day uh a naked man no maybe in your dreams well no you you

görmeyi beklersin güzel bir yaz gününde uh çıplak bir adam hayır belki rüyanda hayır sen

would you would probably see a nice a nice jug of cold lemonade uh and uh yes people

muhtemelen güzel bir sürahi soğuk limonata görür müydünüz uh ve uh evet insanlar

sunbathing yeah the sun yeah the sun yes yes cool breeze so so you have the sun no clouds

güneşleniyor evet güneş evet güneş evet evet serin esinti yani güneşe sahipsiniz gökyüzünde bulut yok

in the sky everything's bright and as you said yes maybe a gentle breeze a summer's

her şey parlak ve evet dediğiniz gibi evet belki hafif esinti bir yaz

day it is typical a typical summer's day but you might also describe it is is a cliché

günü tipik bir yaz günü ama bunun bir klişe olduğunu da tanımlayabilirsiniz

because that's what you would expect to find and yes anna idioms can be clichés i think

çünkü bulmayı beklediğiniz şey bu ve evet anna deyimleri klişe olabilir sanırım

we've we've mentioned some of them yes what was the first one you mentioned well uh plenty

bazılarından bahsetmiştik evet ne ilk bahsettiğin oydu ah

of fish in the sea that's an idiom yes and it's a cliché there is light at the end of

denizde bol balık bu bir deyim evet ve bir klişe tünelin ucunda ışık var ki

the tunnel which which is good it's good it has a nice sentiment i think the meaning is

bu iyi iyi güzel bir duygu var bence anlamı

nice but you can use it too often and then it becomes a cliché if anybody says anything

güzel ama sen çok sık kullanabilir ve daha sonra birisi

to you that you think you've heard before and many people have said it or it sounds

size daha önce duyduğunuzu düşündüğünüz ve birçok kişinin söylediği bir şeyi söylerse veya

very similar to anything you've heard before you can always say to that person oh that's

daha önce duyduğunuz herhangi bir şeye çok benziyorsa, o kişiye her zaman söyleyebilirsiniz. ah bu

a bit of a cliché yes isn't it that's when you could say that to somebody yes so that's

biraz klişe evet öyle değil mi bunu birine o zaman diyebilirsin evet yani bu kadar

it pedro's going goodbye pedro see you later pedro see you next week i will be back on

Pedro gidiyor vedalaşıyor Pedro sonra görüşürüz Pedro haftaya görüşürüz

wednesday steve will be back next week i'm already upset upset because pedro is going

çarşamba günü döneceğim steve haftaya dönecek ben' zaten üzgünüm çünkü pedro gidiyor

okay just got a certain image in my mind okay i don't i don't want to know what that image

tamam sadece aklımda belli bir imaj var tamam değil mi o imajın ne olduğunu bilmek istemiyorum

is to be honest let's move on to the sentence game mr duncan yes shall we have a couple

dürüst olmak gerekirse hadi cümle oyununa geçelim bay duncan evet alabilir miyiz

of rounds of the sentence game do you think that's a good idea john just says the ever-present

cümle oyununun birkaç turu bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun john sadece bay steve'in elinde her zaman var olan

pencil in the hand of mr steve yes is that a cliché yes this is a bit of a cliché because

kalemi söylüyor evet bu bir klişe evet bu biraz klişe çünkü

steve always has the pen and he never stops moving well i'm writing things down this is

steve her zaman kaleme sahiptir ve asla iyi hareket etmeyi bırakıyor bir şeyler yazıyorum bu

steve when he's with he's just he's always doing something fiddling fiddling fiddling

steve o yanındayken o sadece her zaman bir şeyler yapıyor

it's like some sort of stream back i feel lost without it it's like some strange nervous

oyalanıyor

energy i like to fiddle with things yes i'm glad you said that and not me oh thank

'bunu söylediğine sevindim, ben değil oh teşekkür ederim,

you i know one thing that you're not fiddling with i'm not fiddling the books if you fiddle

senin kurcalamadığın bir şey biliyorum, ben defterleri kurcalamıyorum, eğer

the books it means that you're your financial records you've you you've done something very

defterleri kurcalarsan, bu senin mali kayıtların olduğun anlamına gelir, sen de sen' onlarla çok tehlikeli bir şey yaptım

dodgy with them that you've manipulated your financial records normally when you you are

mali kayıtlarınızı normal olarak manipüle ettiniz

trying to avoid paying any tax here we go then steve are you ready to play the sentence

herhangi bir vergi ödemekten kaçınmaya çalışırken işte başlıyoruz o zaman steve cümle oyununu oynamaya hazır mısın ben

game i am good

iyiyim

it's sunday afternoon in the uk and you are watching the final 10 minutes of english addict

İngiltere'de pazar öğleden sonra ve sen ingilizce bağımlısının son 10 dakikasını izliyorsunuz

have you noticed something today everybody that have you noticed anything that that ha

bugün bir şey fark ettiniz mi millet bir şey fark ettiniz mi o

that just hasn't happened today yes my technology is working it's working and why is that i

bugün olmadı evet teknolojim çalışıyor çalışıyor ve neden

think you've solved it you think you've solved it mr duncan i had to take some of my studio

bunu çözdüğünüzü düşünüyorum çözdünüz bay duncan stüdyomun bir kısmını parçalara ayırmak zorunda kaldım

to pieces i had to buy some new equipment as well but it looks as if it has all fitted

yeni ekipman da almak zorunda kaldım ama görünüşe göre her şey

in very well and everything appears to be working well so i'm really pleased with that

çok iyi oturmuş ve her şey iyi çalışıyor gibi görünüyor bu yüzden gerçekten bundan memnun oldum,

that means that nobody will be put off from watching us in the future thinking oh will

bu, gelecekte kimsenin bizi izlemekten alıkoymayacağı anlamına geliyor, oh

they come on or not we will the only problem is now i i keep spending more money so if

gelip gelmeyeceklerini düşünerek, tek sorun şu anda daha fazla para harcamaya devam ediyorum, bu yüzden

anyone wants to make a donation to my paypal shall i put it up on the screen shall i be

biri paypal'ıma bağış yapmak isterse yapayım mı? ekrana asayım mı

shall i be really cheeky and put it up it's a bit of a cliché mr duncan actually it isn't

gerçekten küstah olup koyayım mı bu biraz klişe Bay Duncan aslında

because i don't often do this i don't often say please give me money but don't forget

bunu sık yapmadığımdan değil sık sık lütfen bana para verin demiyorum ama unutma

i do this for free and i've had to spend some money this week how much you don't want to

bunu ücretsiz yapıyorum ve bu hafta biraz para harcamak zorunda kaldım ne kadar bilmek istemezsin

know you had to buy a new screen this costs a lot of money to do because there is equipment

yeni bir ekran alman gerekti bunun yapılması çok paraya mal oluyor çünkü orada ekipman var

there's there is internet that has to be paid for there is electricity that burns all the

internet ücretli mi sürekli yanan elektrik var

time and the problem is i i have to make sure that that all of these things are paid for

ve sorun şu ki tüm bunların

especially equipment i have to be honest with you bulbs light bulbs just to get this lovely

özellikle ekipman için ödendiğinden emin olmalıyım size karşı dürüst olmalıyım ampuller ampüller sadece bunu elde etmek için

light onto onto our handsome faces you see it it all costs money mr duncan asking for

Yakışıklı yüzlerimizin üzerindeki güzel ışık, görüyorsunuz, her şey paraya mal oluyor Bay Duncan'ın

money for equipment could be seen as a cliché it isn't although it is it is it's probably

ekipman için para istemesi bir klişe olarak görülebilir, öyle olmasa da, muhtemelen

the first it's probably the first time in three years that i've ever mentioned that

ilk, muhtemelen üç yıldır ilk kez. Bundan en

the last time i mentioned it is when my computer blew up and that was it that's the last time

son bahsettiğimde bilgisayarım patladığında olduğundan bahsetmiştim ve bu son kez

three years ago yes so it's not a cliché i'm just i'm just i'm just trying to to fit

üç yıl önceydi evet yani bu bir klişe değil sadece ben sadece uyum sağlamaya çalışıyorum

in with the theme of the program yes but that's in a probably unhelpful way for you yes a

programın temasına uygun evet ama bu muhtemelen sizin için yararsız bir şekilde evet

very unhelpful way anyway here comes the first sentence game steve whatever whatever thought

çok yararsız bir yol zaten işte ilk cümle oyunu geliyor steve kafanızdaki her ne düşünce

you have in your head please please just just hold it from somebody there what's that no

varsa lütfen lütfen sadece oradaki birinden uzak tutun o ne hayır

it doesn't matter okay we'll talk about it uh tomek don't you monetize your clips well

önemli değil tamam bunun hakkında konuşacağız uh tomek kliplerinden para kazanma

some of them are and you might sometimes see ads but but i can't put too many you see because

then you will get sick of seeing them and also you might be surprised to find out how

onları görünce ve ayrıca

little people on youtube actually earn from their videos you will be surprised it's only

youtube'daki insanların aslında videolarından ne kadar az para kazandığını öğrenince şaşırabilirsiniz.

a few pennies that you get it's not it's not millions of pounds it's only pennies some

people do but anyway sentence game yes okay that's a sentence game you keep getting that

evet tamam bu bir cümle oyunu sen o

subject you keep undoing everything i'm saying you were going on about it not me no you're

konuyu almaya devam ediyorsun söylediğim her şeyi geri almaya devam ediyorsun bu konuda sen devam ediyorsun ben değil hayır benim söylediğimi geri alıyorsun

undoing what i'm saying you know what that means do you i'm sort of saying people don't

bunun ne anlama geldiğini biliyorsun insanlar

make much money and then you say they do well some do anyway

çok para kazanmıyor diyorsunuz sonra bazıları iyi yapıyor diyorsunuz zaten

oh anyway that was that was a waste of time sentence game yes sentence game is coming

ah neyse o zaman kaybıydı cümle oyunu evet cümle oyunu

up right is this is this what is the subject for the sentence subject is just the sentence

geliyor doğru bu bu cümlenin konusu ne cümlenin konusu ne sadece

game today so it's not there's no theme of clichés or anything like that this could

bugünün cümle oyunu yani klişe teması falan yok bu

be any word okay steve well it's on the screen now it is something to something people to

herhangi bir kelime olabilir tamam steve pekala ekranda şimdi insanların

recycle old something seven letters four letters and seven letters maybe it's something that

eski bir şeyi geri dönüştüreceği bir şey yedi harfli dört harfli ve yedi harfli belki bu bir şey

people might ask to do but it might not be a good idea or maybe it doesn't make any sense

insanlar yapmak isteyebilir ama bu iyi bir fikir olmayabilir ya da belki de hiçbir anlam ifade etmiyor

it is something to something people to recycle old something by the way i have used this

insanların eski bir şeyi geri dönüştürmesi bu arada bunu

before a year ago not the same one yes so i wonder how many people remember this you

bir yıl önce kullandım aynı değil evet bu yüzden ben acaba kaç kişi hatırlıyor bunu

see so this is sometimes a good thing to do so this is an old sentence game question so

görüyorsun yani bu bazen yapmak için iyi bir şey yani bu eski bir cümle oyunu sorusu bu yüzden

i wonder how many people are going i don't remember it so well no but then you you don't

kaç kişinin gittiğini merak ediyorum o kadar iyi hatırlamıyorum hayır ama o zaman sen

remember what we said 20 minutes ago so i can remember exactly what we said 20 minutes

hatırlamazsın 20 dakika önce ne söylediğimizi tam olarak hatırlıyorum ki 20 dakika önce ne söylediğimizi tam olarak hatırlayabileyim

ago what was what was it we were talking about clichés well that wasn't 20 minutes ago i'm

neydi neydi klişelerden bahsediyorduk o 20 dakika önce değildi

sure it was it wasn't

eminim

right anyway nobody's got it yet and the first letter

doğru değildi zaten kimse anlamadı henüz ve ilk harf

and the first letter so it's oh yes of course i see i see now what yes yes i see what i've

ve ilk harf yani oh evet tabii ki görüyorum şimdi ne

done there because there aren't any letters i know did i really not do that in the early

yaptığımı görüyorum evet evet orada ne yaptığımı görüyorum çünkü hiç harf yok biliyorum gerçekten bunu ilk

days of the sentence game i didn't actually put the letters that's interesting

günlerde yapmadım mı Cümle oyununun ilginç olan harfleri koymadım aslında

i'm trying to remember what the word the yes okay the first one is m for mother the second

kelimenin ne olduğunu hatırlamaya çalışıyorum evet tamam ilki anne için m,

one is also m for mother and the third one is also m for mother so all of the words begin

ikincisi de anne için m ve üçüncüsü de anne için m yani tüm kelimeler m

with m the letter m for mother that wasn't as hard as it sounded

ile başlayan m harfi anne için kulağa geldiği kadar zor olmayan

we've got a very humorous uh suggestion already from valentin

çok komik bir önerimiz var zaten valentin'den

on the on the choice of the the last words a

son kelimelerin seçimi konusunda

bit i was trying to think of something funny to put in as the last word oh i see valentin

biraz uğraştım son söz olarak komik bir şey düşün oh valentin'i görüyorum

yes it is it is useless to tell people to recycle old condoms yes it's also it's also

evet insanlara eski prezervatifleri geri dönüştürmelerini söylemenin faydası yok evet bu aynı zamanda

not a good thing to do anyway you know please don't do that please don't recycle old condoms

yapılacak iyi bir şey değil zaten biliyorsun lütfen bunu yapma lütfen yapma eski prezervatifleri geri dönüştürmeyin

because well if it's i think it might not it might not fit if you reuse it i think valentin

çünkü eğer öyleyse bence uymayabilir tekrar kullanırsanız uymayabilir bence valentin bunun

deserves a clap for that yeah well that's what that's what you'll get if you don't use

için bir alkışı hak ediyor evet peki

a condom i get the clap if you don't use any condom and even send it using a used one or

prezervatif kullanmazsanız elde edeceğiniz şey bu hiç prezervatif kullanmazsanız ve hatta kullanılmış veya

an old one uh would not protect you against stds okay then right that's very funny you

eski bir prezervatifle gönderirseniz alkış, uh sizi cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korumaz tamam o zaman bu çok komik,

seem to know a lot that must be one of the funniest suggestions for ascendance game that

çok şey biliyor gibisiniz, bu en komik önerilerden biri olmalı

we've ever had i think you should i think you should we should have applause for that

şimdiye kadar sahip olduğumuz yükseliş oyunu bence yapmalıydın bence yapmalıydık bunun için alkış almalıydık

oh i see so i i thought you were just making a joke when you said give them the clap i

oh anladım bu yüzden onları alkışla derken sadece şaka yaptığını sandım kelimenin

was oh i said uh i also mean it you know literally oh i i i i'm just falling asleep here can

tam anlamıyla biliyorsun oh i i ben burada uyuyakalıyorum

you just do the rest of the show no i don't know how to work any of these buttons this

şovun geri kalanını yapabilir misin hayır bu düğmelerin hiçbirini nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum bu

is that's true well we've only got the one suggestion okay but do we normally we don't

doğru peki elimizde sadece bir öneri var tamam ama normalde

normally put the first letters up no normally yes we do well every week every week i didn't

ilk harfleri koymaz mıyız normalde hayır normalde evet iyi yaparız her hafta her hafta harflerin

know you put yes yes yes in front of the number of the letters i always put the letter but

sayısının önüne evet evet evet koyduğunu bilmiyordum ben her zaman harfi koyarım ama

this one every every word begins with m for mother so so your idea was good about reusing

bu her her kelime anne için m ile başlıyor yani bu şeyleri yeniden kullanmakla ilgili fikrin iyiymiş

those things yes beatriz has got two of the words correct

evet beatriz iki kelimeye sahip doğru

hmm

hmm

that's yes well done beatriz you have two of the words but there is another one that's

bu evet aferin beatriz iki kelimeye sahipsin ama

missing in the middle

ortada eksik olan bir tane daha var

what could it be um

ne olabilir

belarusia's going tatar

belarusya tatar oluyor galiba

that beatrice actually suggested as well that matches was the last word oh i see yes yes

beatrice de önerdi kibrit son sözdü oh görüyorum evet evet

very good very good beatrice beatrice uh i still like condoms but

çok iyi çok iyi beatrice beatrice uh hala prezervatif severim ama

i remember there was a guy on television years ago who used to put the condom over his head

hatırlıyorum yıllar önce televizyonda belarusya'da

and he he'd he'd blow it up belarusia's having fish with potatoes carrots and beetroot that

patatesli balık yemek havuç ve pancar kulağa

sounds nice except beetroot i don't like beetroot i like beetroots steve likes it but the only

hoş geliyor pancar hariç pancar sevmiyorum pancar severim steve seviyor ama tek

problem is when you cut beetroot the the juice goes everywhere and it looks like there's

sorun pancarı kestiğinizde meyve suyu her yere akıyor ve

been some sort of mass murder what was that when you cut what beetroot beetroot beetroot

bir tür toplu katliam olmuş gibi görünüyor o neydi o pancarı kestiğinizde pancar pancar pancar pancar

beetroot

when you can't beat roo i just turned the sound down then you did you hear what i just

roo'yu yenemediğinizde sesi kıstım sonra

said to steve oh what did i say it was not good was it you know we like to rip each other

Steve'e ne dediğimi duydunuz oh ne dedim iyi değildi, biliyorsun birbirimizi soymaktan hoşlanırız

if you rip somebody it means that you are uh having a bit of humour with them yeah so

eğer birini dolandırırsan bu onlarla biraz eğlendiğin anlamına gelir evet bu yüzden onlarla

you're making fun of them making fun of them you're making it making a joke at their expense

dalga geçiyorsun onlarla dalga geçiyorsun sen Pahasına şaka yapıyorlar

i like beetroot it's supposed to be very good for you but of course it makes your urine

pancarı severim senin için çok iyi olması gerekiyor ama tabii ki idrarını

go slightly red pink so yes i mean if you have a lot of beetroot or even well not even

biraz kırmızı pembe yapıyor yani evet yani pancarın çoksa hatta

that much about an hour later you go to the toilet uh you might think that you've you

o kadar bile değil demek istiyorum yaklaşık bir saat sonra tuvalete gittiğinizde

know got a serious condition because uh your blood your urine should never go a pink colour

ciddi bir rahatsızlığınız olduğunu düşünebilirsiniz çünkü kanınızın rengi asla pembe olmamalıdır

because that would indicate you might have blood in your urine and that's very serious

çünkü bu idrarınızda kan olabileceğini gösterir ve bu çok ciddidir

can anything else change colour pattern can anything else change colour besides your urine

başka bir şey renk desenini değiştirebilir mi idrar pancarınız dışında başka bir şey renk değiştirebilir mi başka bir işe yaradığını

beetroot i don't think it does anything else oh okay that's a shame it's interesting yes

düşünmüyorum oh tamam bu çok yazık ilginç evet neyse

anyway right yes okay what's the answer time's up

doğru evet tamam cevap süresi ne kadar doldu

and this is where we find out whether valentin was right time is up literally time is definitely

ve burası valentin doğruydu zaman doldu kelimenin tam anlamıyla zaman kesinlikle doldu

up it is madness to make people

that doesn't work that doesn't make any sense this doesn't make any sense basically people

işe yaramayan hiçbir anlam ifade etmeyen insanları zorlamak delilik bu hiçbir anlam ifade etmiyor

force i think that's supposed to be force people or you could just take the two out

ikisini çıkar

yes it is madness oh that's strange isn't it let's forget that shall we well no just

evet bu delilik oh bu garip değil mi unutalım bunu peki hayır sadece

take the two out and uh it will be grammatically correct i'm having a bad day to get something

ikisini çıkaralım mı ve uh dilbilgisi açısından doğru olacak bir şey almak için kötü bir gün geçiriyorum işte

here we go here's what i feel like this is right to get something the club you will need

başlıyoruz işte ne kulüpten bir şey almak için bunun doğru olduğunu hissediyorum,

some form of something um are you going to give us any clues in the forms of they both

bir tür şeye ihtiyacınız olacak um, bize şu şekillerde herhangi bir ipucu verecek misiniz, ikisi de i harfiyle

begin they both begin with the letter i both words congratulations to vitas and beatrice

başlıyor, her iki sözcük de vitas ve beatrice'i tebrik ediyoruz

but we were not forgetting

ama biz

what what what was going on then with that sentence game that didn't make any sense i

ne olduğunu unutmamak o zaman hiçbir anlam ifade etmeyen o cümle oyunu ile bunu

don't know how i did that uh i must i must write down the following note always check

nasıl yaptığımı bilmiyorum uh aşağıdaki notu yazmalıyım her zaman kontrol edin

and make sure if you are reusing the sentence game questions make sure they make some bloody

ve cümleyi tekrar kullanıp kullanmadığınızdan emin olun oyun soruları biraz

sense maybe if you went back and looked at the video where we did it you'll discover

anlamlı olduğundan emin olun belki geri dönüp bunu yaptığımız videoya bakarsanız

that the same mistake was that's the thing uh yes of all of all the things i could have

aynı hatanın bu olduğunu keşfedersiniz uh evet seçebileceğim onca şeyden

chosen i chose one that was i had a mistake thank you rudra for saying hello respected

birini seçtim bir hatam vardı teşekkürler rudra merhaba dediğin için saygıdeğer

sir oh is that is that you or me well it can't be me no oh it might be me oh thank you very

efendim oh bu sen ya da ben iyi ki ben olamam hayır oh ben olabilirim oh çok teşekkür ederim rica ederim

much you are welcome initials yes both words begin with i i for idiot

baş harfler evet her iki kelime de i ile başlar ben aptal için

both words begin with i i for impossible this sentence game might be impossible oh yes beatrice

her iki kelime de i ile başlar imkansız için bu cümle oyun imkansız olabilir oh evet beatrice'de

has one of them i think i think i covered my mistake very well there by the way i think

bunlardan biri var sanırım orada hatamı çok iyi örttüm bu arada bence

i covered it very well english vibes english vibes i think you've got the first word right

çok iyi örttüm ingilizce hisler ingilizce hisler sanırım sen ilk kelimeyi doğru anladınız

yes oh yes a miura miura has got it right completely miura and also english vibes yes

evet oh evet bir miura miura doğru anladı tamamen miura ve ayrıca ingilizce hisler evet

very well done very very good

çok iyi iş çıkardınız çok çok iyi oh hadi

oh come on mr cockerel

bay horozel

it's time to have a tea cake and a cup of tea and also an episode of colombo i wonder

şimdi bir çay keki ve bir fincan çay ve ayrıca bir colombo bölümünde

who will be the villain this is the answer the answer is oh yeah to get into the club

kötü adam kim olacak merak ediyorum cevap bu cevap oh evet kulübe girmek için

you will need some form of identification and quite often we will use the the phrase

bir çeşit tanımlamaya ihtiyacınız olacak ve sıklıkla id ifadesini kullanacağız,

id so we will then contract those two words and use id you must show or you will need

bu yüzden bu iki kelimeyi kısaltacağız ve kimliği kullanmalısın, yoksa

some form of identification english fives was the first to get that because they used

bir tür tanımlamaya ihtiyacın olacak ingilizce beşliler bunu ilk alanlardı çünkü

id as the so well done well well you're done good well then to everyone and uh shall we

kimliği çok iyi yapılmış aferin olarak kullandılar aferin o zaman herkese iyi iş çıkardın ve uh

shall we call it today shall we say it's time to go would you say it's time for ice cream

bugün arayalım mı gitme zamanı mı diyelim dondurma zamanı mı diyorsun

says christine oh uh well it's not warm enough here for an ice cream it doesn't matter ultimately

Christine oh uh pekala burası dondurma için yeterince sıcak değil sonuçta önemli değil ama

but we are but we are going on but yes i will go first as usual because while mr duncan

önemliyiz ama gidiyoruz ama evet ilk olarak ben gideceğim her zamanki gibi, çünkü bay duncan

wraps it all up in other words ends it then i will put on the kettle boil the water to

her şeyi bitirirken, yani bitirirken, çay yapmak için suyu kaynatmak için su ısıtıcısına koyacağım

make the tea and start to prepare the tea cakes for the toaster and just okay then carry

ve tost makinesi için çay keklerini hazırlamaya başlayacağım ve tamam, sonra devam et,

on that's it so i just want to say wonderful again to be here and with you mr duncan and

bu kadar, sadece istiyorum Bay Duncan ve

to all you wonderful people out there uh in this huge gigantic world of english on mr

oradaki tüm harika insanlara tekrar harika demek için Bay Duncan'ın uh akışındaki bu devasa devasa İngilizce dünyasında ne

duncan's uh stream hold on what you call it now english addict you can't remember the

diyorsanız onu tutun şimdi İngiliz bağımlısı adını hatırlayamazsınız

name of the show english addict it's not it's actually on the screen it's on the screen

şov ingilizce bağımlısı aslında ekranda değil ekranda

in front of you see you all next week bye-bye see see see mr steven a few moments in the

önünüzde

kitchen well i will see him but sadly you won't

and that is all we have time for today that is all we have time for today i hope you've

bugünlük vaktimiz bu kadar bugünlük vaktimiz bu kadar umarım

enjoyed today's live stream live from the birthplace of english which of course is england

bugünün canlı yayınını ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı yayından keyif almışsınızdır

and i will see you on wednesday yes i am now doing my mid-week live streams as well so

ve çarşamba günü görüşürüz evet şimdi yarı sınavımı yapıyorum -haftalık canlı yayınlar da bu yüzden

yes i will be back with you on wednesday from 2 p.m uk time and as i mentioned earlier i

evet çarşamba günü İngiltere saatiyle 14:00'ten itibaren sizlerle olacağım ve daha önce de belirttiğim gibi gelecek pazar

will also be back be back on sunday next sunday i hope you will have a good weekend and also

pazar günü de döneceğim umarım iyi bir hafta sonu ve

a good week i hope you have enjoyed all of this for the past two hours this is mr duncan

iyi bir hafta geçirirsiniz umarım son iki saattir tüm bunlardan keyif almışsınızdır bu arada bu bay duncan bu

that's me by the way saying thanks for watching see you soon take care i will give you a few

arada ben izlediğiniz için teşekkürler yakında görüşürüz kendinize iyi bakın size

moments to say goodbye to each other and until the next time we meet here on youtube you

birbirinize veda etmeniz için birkaç dakika vereceğim ve bir dahaki sefere kadar youtube'da buluşalım

know what's coming next yes you do

sırada ne olacağını biliyorsun evet şimdilik ta ta yapacaksın

ta ta for now