Mr Steve's English chit chat live - I like cars - I like big cars

hello and welcome on this Tuesday night to Mister Steve's live English mr. Steve's

Merhaba ve bu Salı gecesi Mister Steve'in canlı İngilizce Mr. Steve'in

chitchat live Oh ladies and gentlemen I can't wait to see you all I was here on

canlı sohbeti Ah bayanlar ve baylar, hepinizi görmek için sabırsızlanıyorum

Sunday with mr. Duncan and and unfortunately we'll go I'll go into that

Pazar günü burada bayla birlikteydim. Duncan ve ne yazık ki gideceğiz buna

in a bit but mr. Duncan isn't feeling too well at the moment so what we're

birazdan değineceğim ama bay. Duncan şu anda kendini pek iyi hissetmiyor, bu yüzden yapacağımız şey,

going to do is I have basically taken over the English lessons for mr. Steve

Bay Duncan'ın İngilizce derslerini temelde ben devralmak. Steve

and I'm so excited because I love the live chat and I want to teach you all

ve ben çok heyecanlıyız çünkü canlı sohbeti seviyorum ve hepinize İngilizce öğretmek istiyorum

English and I want to take over from where mr. Duncan has that's

ve Bay. Duncan

unfortunately absconded from his duties so I'm trying to get the hang of the

ne yazık ki görevinden kaçtı, bu yüzden buradaki kontrollerin asılmasına çalışıyorum

controls here and what so what I'll click on sir mr. Duncan normally seemed

ve ne yani neye tıklayacağım efendim Bay. Duncan normalde

clicking down here somewhere I'm not sure what he's doing I'm trying to get

buraya bir yere tıklıyor gibiydi Ne yaptığından emin değilim

myself on the screen but I'm not quite sure how to do it

Kendimi ekranda göstermeye çalışıyorum ama bunu nasıl yapacağımdan tam olarak emin değilim

bear with me we'll get their revenge I think I'm there I think I press the

bana katlan, onların intikamını alacağız sanırım ben orada sanırım

right button welcome everybody and welcome to mr. Steve's live chat how are

sağ tuşa basıyorum herkese hoşgeldiniz ve Mr. Steve'in canlı sohbeti

you today are you well I hope so are you happy I hope so ha I think

bugün nasılsın iyi misin umarım çok mutlusundur umarım

that's what mr. Duncan usually says but anyway

öyledir Duncan genellikle şöyle der, ama yine de

here we are we've got to have we've got a packed programme tonight we're going

burada olmamız gerekiyor, bu gece dolu bir programımız var,

to talk about all sorts of English things mainly related to cars because

her türden İngilizce şey hakkında konuşacağız, esas olarak arabalarla ilgili, çünkü ben

that's what I like to talk about all the time and mr. Duncan never lets me talk

her zaman hakkında konuşmaktan hoşlanırım ve Bay. Duncan asla

about cars so basically this is an English lesson all about cars so I hope

arabalardan bahsetmeme izin vermiyor, bu yüzden temelde bu tamamen arabalarla ilgili bir İngilizce dersi, bu yüzden umarım

you don't mind a please stick with it though because there will be lots of

sakıncası yoktur, yine de lütfen devam edin çünkü

useful words that are related to cars that can be used in everyday language

arabalarla ilgili her gün kullanılabilecek pek çok yararlı kelime olacak. dil

now at this point I think mr. Duncan usually show

şimdi bu noktada mr düşünüyorum. Duncan genellikle

some kind of random video something that he's something these sisters were filmed

bir tür rastgele video gösterir, o, bu kız kardeşlerin o yürürken filme alındığı bir şey, bu yüzden

as he's been walking along so I found something sort of in the archives so

arşivlerde bir tür şey buldum,

here we go is it here's a live random video of what are those that they're

işte başlıyoruz, işte orada olanların ne olduğuna dair canlı bir rastgele video

there hay bales oh I don't think I've don't think I've edited that very well

saman balyaları oh Sanırım çok iyi düzenleme yaptığımı sanmıyorum orada pek

doesn't appear to be going too well there anyway they're hay bales and mr.

iyi gitmiyor gibi görünüyor zaten onlar saman balyaları ve bay.

Duncan film those on Saturday and I found it in his camera and I just

Duncan bunları Cumartesi günü çekti ve ben bunu onun kamerasında buldum ve

thought I would try and edit it edit that together and put it on for you so

onu birlikte düzenlemeyi ve sizin için koymayı deneyeceğimi düşündüm, çok

right oh well I know how do I get rid of that right just click on here click now

doğru oh pekala bundan nasıl kurtulacağımı biliyorum sağ tıklayın buraya tıklayın şimdi

there's an interesting word click all sorts of words that you can use relating

ilginç bir kelime var tıklama ile ilgili kullanabileceğiniz her türlü kelime var

to click of course are there I was clicking on ER on on a mouse to try and

tabii ki oradalar mı farede ER'ye tıklayıp

get rid of that particular video but I hope you like that yeah I think it's

o videodan kurtulmaya çalışıyordum ama umarım beğenirsiniz evet sanırım

going really well so far I'm so pleased with myself now mr. Duncan let me talk

gidiyor şimdiye kadar gerçekten çok iyi, şimdi kendimden çok memnunum bay. Duncan izin ver konuşmama

let me talk to you about poor mr. Duncan now mr. Duncan on Sunday wasn't at his

izin ver seninle zavallı Mr. Duncan şimdi bay. Duncan Pazar günü en iyi halinde değildi,

best was he we all know that and a lot of you

bunu hepimiz biliyorduk ve çoğunuz

could tell that mr. Duncan wasn't very well uh you could say that he's had a

bunu Bay Duncan'ın bildiğini söyleyebilirdi. Duncan pek iyi değildi uh, onun biraz erime yaşadığını söyleyebilirsiniz,

bit of a meltdown a melt down now usually we use the word meltdown now

artık genellikle erime kelimesini kullanırız, artık

that that word came into use referring to a nuclear reactor that has you can't

bu kelime artık onu soğutamayan bir nükleer reaktöre atıfta bulunurken kullanılmaya başlandı

cool it anymore and and literally the the innards of the nuclear reactor just

ve ve kelimenin tam anlamıyla nükleer reaktörün iç kısımları tam

literally melt down and it's irreversible

anlamıyla erir ve geri döndürülemez

so meltdown refers to a nuclear reactor that literally is melting down because

yani erime, kelimenin tam anlamıyla eriyen bir nükleer reaktörü ifade eder çünkü

you can't cool it off anymore and you can use the word meltdown to refer to

artık onu soğutamazsınız ve erime kelimesini belki bir şirkete atıfta bulunmak için kullanabilirsiniz.

maybe a company that is going out of business

bu iş iflas ediyor

so a company that is literally going wrong irreversibly going wrong you could

yani kelimenin tam anlamıyla ters giden bir şirket geri dönülemez bir şekilde ters

say is going into meltdown all that company that they're not doing very well

gidiyor diyebilirsiniz ki tüm o şirket artık pek iyi durumda değil

anymore they've lost half their staff their products are all out-of-date

personelin yarısını kaybettiler ürünlerinin tamamı tükendi - tarih

they're going into meltdown so you can use it to describe a company or the

erimeye giriyorlar, bu yüzden bunu bir şirketi veya borsayı tanımlamak için kullanabilirsiniz,

stock market if that goes crashes you can say the stock market's gone into

eğer bu çökerse borsanın erimeye başladığını söyleyebilirsiniz

meltdown and it usually refers to something this irreversible banks as

ve bu genellikle bu geri dönüşü olmayan bir şeyi ifade eder bankalar

well so when the banks when we have the financial crisis banks went into

da öyle bankalar ne zaman finansal krizimiz var bankalar

meltdown I'm rambling I know I'm rambling but never mind so informally in

iflas etti Ben boş boş konuşuyorum, biliyorum saçmalıyorum ama boşver resmi olmayan İngilizcede o kadar gayrı resmi olarak duygusal çöküntü yaşayan

informal English you would use the word meltdown to describe someone who's

birini tarif etmek için erime kelimesini kullanırdın

having a bit of an emotional breakdown what's that furry thing up there oh it's

oradaki o tüylü şey de ne oh bu

a microphone so when people have when he describes

bir mikrofon yani insanlar

someone that's having a meltdown it means they're having a bit of an

sinir krizi geçiren birini tarif ettiğinde bu onların biraz duygusal bir kriz yaşadıkları anlamına gelir bu

emotional crisis so they're upset they're in doubt about what they're

yüzden üzgünler ne yaptıklarından şüphe duyuyorlar

doing they're probably crying a lot and just acting in a very irrational way you

muhtemelen ağlıyorlar çok fazla ve sadece çok mantıksız davranarak

can say that they're having a meltdown so it doesn't literally mean they're

bir erime yaşadıklarını söyleyebilirsiniz, bu yüzden bu

having an emotional breakdown it's a temporary thing unlike the nuclear

duygusal bir çöküntü yaşadıkları anlamına gelmez, bu nükleer reaktörden farklı olarak geçici bir şeydir ve

reactor that's irreversible when when we talk about a meltdown when someone's

bir erime hakkında konuştuğumuzda geri dönüşü yoktur. birisi

having a meltdown it's usually reversible and temporary so you can say

sinir krizi geçirdiğinde, bu genellikle tersine çevrilebilir ve geçicidir, bu nedenle

someone in the office has they're too busy got a lot on their plate a lot on

ofiste birinin çok meşgul olduğunu söyleyebilirsiniz,

their mind then you can say that Oh Jane over there or she's having a bit of a

aklında çok şey vardır, o zaman Oh Jane'in orada olduğunu söyleyebilirsiniz ya da biraz içiyor diyebilirsiniz.

meltdown today so she might be shouting at everybody acting in a stressed

bugün bir erime, bu yüzden stresli,

irrational way and looking very unhappy and and really not in the moment and

mantıksız bir şekilde davranan ve çok mutsuz görünen ve gerçekten o anda olmayan herkese bağırıyor olabilir ve

their worries and their problems have become so great in their mind that they

endişeleri ve sorunları akıllarında o kadar büyük hale geldi ki,

can't really see the wood for the trees they can't really see the good anymore

ormanı gerçekten göremiyorlar. ağaçların artık iyiyi göremiyorlar

they can only see the negative and unfortunately that's what happened

sadece olumsuzu görüyorlar ve ne yazık ki bu da

to mr. Duncan on Sunday he had a bit of a meltdown oh I think I'm controlling

Mr. Duncan Pazar günü biraz sinir krizi geçirdi oh sanırım

everything very well here so yeah Oh blimey what's happening there

burada her şeyi çok iyi kontrol ediyorum bu yüzden evet Ah lanet olsun orada neler oluyor

Oh Oh where is mr. Duncan when I need him

Oh Oh nerede bay. Duncan, ona ihtiyacım olduğunda

Hey I thought I knew how to work this stuff here but oh never mind right so

Hey, bu şeyleri burada nasıl çalıştıracağımı bildiğimi sanıyordum ama boşver, bu yüzden evet

yes he had of it I think I'll have a meltdown in a minute he had this

onda vardı sanırım bir dakika sonra sinir krizi geçireceğim o bu

meltdown but anyway he's in bed and I've been looking after him I've known him

sinir krizi geçirdi ama her neyse o yatakta ve ben' Ona bakıyorum, onu

for 30 years he has these little mini meltdowns from time to time does poor

30 yıldır tanıyorum, zaman zaman bu küçük erimeler oluyor, bayımızı zavallı yapıyor

our mr. Duncan but we all love him very much and I've been taking good care of

. Duncan ama hepimiz onu çok seviyoruz ve ona iyi bakıyorum,

him I've been feeding him gruel and he's been drunk most of the time so we took

onu yulaf lapası ile besliyorum ve çoğu zaman sarhoştu, bu yüzden

the advice from mr. vodka man and no I'm joking he hasn't been drinking at all

Bay Duncan'ın tavsiyesini aldık. votka adam ve hayır şaka yapıyorum hiç içmiyordu

he's been in bed sobbing and crying and I have been handing him in the boxes of

yatakta hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve ben ona

tissues we've used up it's just unbelievable but he is slowly getting

kullandığımız mendil kutularını veriyordum bu inanılmaz ama yavaş yavaş

better but I just thought I don't know if he's ever going to come back so I

iyileşiyor ama ben sadece geri gelip gelmeyeceğini bilmediğimi düşündüm, bu yüzden

thought mr. Steve it's time for you to take charge and show what you can do and

bay diye düşündüm. Steve, kontrolü ele almanın ve neler yapabileceğini göstermenin zamanı geldi ve

I think I'm doing magnificently right okay it's tyre up around this time I

bence harika bir şekilde doğru yapıyorum tamam, bu sefer yoruldum

think it's time to have a look why don't we see look at the outside camera and

sanırım bir bakmanın zamanı geldi neden dış kameraya bakmıyoruz ve

look at the view outside right now mr. Duncan loves it either so there oh oh oh

şu anda dışarıdaki manzaraya bakın bayım. Duncan da onu seviyor o yüzden orada oh oh oh

of course I forgot it's nighttime here it's ten o'clock at night in fact it's

tabii ki gece olduğunu unutmuşum burada saat gece on aslında saat

quarter past 10:00 of course it's dark laughter right so there's no point in

10:00'u çeyrek geçiyor tabii ki karanlık kahkahalar yani

showing that so anyway it's dark outside as you can see as you would expect at

bunu göstermenin bir anlamı yok yani zaten dışarısı karanlık

10:15 p.m. in UK where you are of course it might be it might be light you might

22:15'te beklediğiniz gibi görebilirsiniz. Birleşik Krallık'ta bulunduğunuz yer elbette hafif olabilir,

be just getting up and getting ready having your breakfast and go into work

sadece kalkıp kahvaltınızı yapmak için hazırlanıyor olabilirsiniz ve dünyanın her yerindeki birçok

which a lot of people do that watches around the world so the other phrase you

insanın izlediği birçok insanın yaptığı işe gidiyor olabilirsiniz, bu yüzden diğer cümleyi

could say that mr. Duncan was feeling sorry for himself feeling sorry for

söyleyebilirsiniz ki bay . Duncan kendisi için üzülüyordu, kendisi için üzülüyordu,

himself things probably haven't been going

işler muhtemelen

as well as mr. Duncan would like on his livestream let's be honest and uh he was

Bay Duncan kadar iyi gitmedi. Duncan canlı yayınını isterdi, hadi dürüst olalım ve

feeling a bit sorry for himself I think he forgot how much you all love him and

kendisi için biraz üzülüyordu sanırım hepinizin onu ne kadar sevdiğini unuttu ve

which we all do now at this point I'm going to have try and see if I can have

bu noktada hepimiz bunu yapıyoruz.

a go at using this little well I think it's called is it a mouse and I'm going

Bunu biraz iyi kullanmayı dene bence buna fare mi deniyor ve

to have a look at the live chat because I love the live chat and basically

canlı sohbete bir göz atacağım çünkü canlı sohbeti seviyorum ve temelde

that's what right live chat now so let me have a go here all right ah so who's

doğru canlı sohbet bu şimdi o yüzden bir deneyeyim pekala ah,

first on today who's first on the live chat because mr. Duncan always gives

bugün ilk kim canlı sohbette birinci çünkü bay. Duncan her zaman

everybody a nice big clap when their rather than Julie G was first today ro

herkese güzel bir alkış verir, bugün Julie G yerine onlar birinciyken ro

Julie gee I don't know how to put the clock on there oh I think I found out

Julie gee Saati oraya nasıl koyacağımı bilmiyorum oh sanırım

how to do it Julie G hi Francesco Mehnaz Tomic Oh everybody's

nasıl yapacağımı öğrendim Julie G hi Francesco Mehnaz Tomic Ah herkes

here Jojo six five seven I don't know you haven't

işte Jojo altı beş yedi

seen you before I've got my register here of course

Seni daha önce görmediğini bilmiyorum kayıt defterim var burada tabii ki

leonardo Barboza haven't seen me before either ah to add you to my register

leonardo Barboza da beni daha önce görmedi ah seni kaydıma eklemek

cambia how happy to hear your voice out how lovely thank you very much Marlon

cambia sesini duyduğuma ne kadar sevindim ne kadar güzel çok teşekkür ederim Marlon

Lauri I'm just clapping everybody you know by the way because I don't think

Lauri Bu arada tanıdığınız herkesi alkışlıyorum çünkü bence

mr. Duncan gives people enough claps so I'm going to just clap everybody

bay Lauri. Duncan insanları yeterince alkışlıyor, ben de herkesi alkışlayacağım bu yüzden

so hello Barden from Kurdistan wow that's such a long way away

merhaba Kürdistan'dan Barden vay canına çok uzak

JC Geordie high AR yes it's me now mr. Duncan's gone he's not coming back it's

JC Geordie yüksek AR evet şimdi benim bay. Duncan gitti o geri gelmeyecek

just you like the t-shirt yes sir I just got

sadece sen tişörtü beğendin evet efendim az önce anladım

what I did was mr. Duncan's was looking a bit scruffy scruffy so it was looking

ne yaptım mr. Duncan biraz pasaklı görünüyordu, bu yüzden

a bit tired a bit worn I see I'm getting getting some English in here already I'm

biraz yorgun görünüyordu, biraz yıpranmış, görüyorum ki burada biraz İngilizce öğreniyorum şimdiden

getting the hang of this Oh comes down here at the moment you'll be very angry

bu işi anlıyorum Oh, o an buraya gelir çok kızacaksın

alright um what was I talking about I've lost my train of thought yes oh yes this

pekala um ben neden bahsediyordum düşünce trenimi kaybettim evet oh evet bu

is the smiley face and I've got the cap although I couldn't put you see ah

gülen surat ve bende şapka var ama görmeni sağlayamadım ah

you see I saw mr. Duncan's smiley face t-shirt but I couldn't put it on because

görüyorsun bay gördüm. Duncan'ın gülen suratlı tişörtü ama giyemedim çünkü

as we know mr. Duncan has been eating too many cakes and sweets and he's put

bildiğimiz üzere Mr. Duncan çok fazla kek ve şeker yiyor ve

on a lot of weight and I couldn't get his t-shirt on so I've just proved it

çok kilo almış ve ben onun tişörtünü giyemedim bu yüzden bunu

out this smiley face and stuck it to one of my own so very nice anyway I may

bu gülen suratla kanıtladım ve kendi tişörtümden birine yapıştırdım çok güzel neyse,

change the look later as you can see I've changed some of the set behind me

görünüşünü daha sonra değiştirebilirim, gördüğün gibi, arkamdaki setin bir kısmını değiştirdim,

right so um I'm got me there I don't know if I can do this while we're here

yani um, oradayım, şu anda buradayken bunu yapabilir miyim bilmiyorum

at the moment ticking off everybody on the live chat but what I thought I would

herkes canlı sohbette ama ben de

talk about as well it's cars obviously I want to talk about cars and that is for

bahsetmeyi düşündüğüm şey arabalar, tabii ki arabalardan bahsetmek istiyorum ve bu

the next hour I'm going to talk solely about cars so here we go here are some

önümüzdeki bir saat boyunca sadece arabalardan bahsedeceğim, işte başlıyoruz işte

of the car magazines that I subscribe to yes I subscribe to all these car

arabalardan bazıları abone olduğum dergiler evet, tüm bu araba

magazines so first of all we've got Auto Express auto that's that's I think that

dergilerine aboneyim, bu yüzden her şeyden önce Auto Express otomobilimiz var, bu sanırım

means vehicle Auto Express so that one that's a bit of a sort of that comes out

araç Auto Express anlamına geliyor, bu yüzden haftalık olarak çıkan bir çeşit o

weekly so let's have a look what auto express is talking about or was talking

yüzden hadi bakalım bir bak auto express neyden bahsediyordu ya da bahsediyordu

about now there we go there's a car isn't that about the ugliest car you've

şimdi işte başlıyoruz bir araba var hayatında gördüğün en çirkin araba değil mi

ever seen in your life it's supposed to be a sports car it's at

spor araba olması gerekiyor bir

some kind of Lexus hybrid it only gets three out of five stars and of course

çeşit Lexus hibriti beş yıldızdan sadece üçünü alıyor ve tabii ki

I'll be reading this review from start to finish later on and we can see

bu incelemeyi daha sonra baştan sona okuyacağım ve

exactly what's wrong with the Lexx Erick's ha RC hybrid it's basically too

Lexx Erick'in ha RC hibridinde tam olarak neyin yanlış olduğunu görebiliriz, temelde çok

heavy and ugly but there we go so it's Auto Express it's a weekly magazine and

ağır ve çirkin ama işte başlıyoruz, bu yüzden Otomatik Haftalık bir dergi ve

auto car that's another one that's quite nice it's sort of not too in-depth but

otomobil otomobili olduğunu ifade edin, bu da bir diğeri oldukça hoş, çok derin değil ama

it's more in depth than Auto Express and this one is from nineteen it's 19th of

Auto Express'ten daha derin ve bu on dokuzdan, 19

March and what are we looking at here we're looking at a review of this

Mart ve burada neye bakıyoruz? Bu c-sınıfının bir incelemesine bakarken,

c-class when that first came out against the new our gates the BMW 3-series so

kapılarımız yeni BMW 3 serisine karşı ilk çıktığında, yani

there are two rival cars whoo there there we go that's the old 3-series that

iki rakip araba var işte, işte eski 3 serisi

always wins these kind of tests we're talking about the mid-range sort of exec

bu tür testleri her zaman kazanır biz' orta sınıf yönetici arabası türünden kompakt yönetici arabasından bahsediyoruz

car sort of compact exec I don't know that the one there the white one is the

Oradaki beyaz olanın

new Mercedes or as it was a couple of years ago and it's big rival the BMW

yeni Mercedes mi yoksa birkaç yıl önceki haliyle ve şimdi büyük rakibi BMW

3-series now the 3-series usually wins because it has better handling and all

3 serisi olduğunu bilmiyorum 3 serisi genellikle kazanır çünkü daha iyi yol tutuşa sahiptir ve

this kind of thing and the c-class is known a bit softer but in this case they

bu tür şeyler ve c sınıfı biraz daha yumuşak bilinir ama bu durumda

like they like the Mercedes but the the C car still wins

Mercedes'i severler ama C arabası hala kazanır,

now what car now R so look at the imagination of this magazine here they

şimdi ne araba şimdi R yani bu derginin hayal gücüne bakın işte

just called it car I mean you know talk about how long did it take them to come

ona sadece araba dediler yani bilirsiniz, onların ortaya çıkması ne kadar sürdü

up with that I wonder and my favorite car of the moment by the way this is the

merak ettiğim ve şu andaki en sevdiğim araba bu arada

car I want so if anybody wants to donate and buy me a car then this is the one I

istediğim araba bu yani eğer bağışta bulunmak ve bana bir araba almak isteyen varsa, o zaman benim istediğim bu, bu yüzden

want so donations please towards my car fund

bağışlar lütfen araba fonuma doğru,

it's the Ford Mustang that's what I'm after a Ford Mustang it's the people's

Ford Mustang bu, Ford Mustang'in peşinde olduğum şey bu, insanların

car and this one I want the v8 though I don't want the that either the 2.2 eco

arabası ve bu, v8'i istiyorum ama yapmıyorum Ya 2.2 eko

four-cylinder oh what a joke you don't buy a Mustang as take a

dört silindirli olmasını istiyorsun oh ne şaka ama dört silindirli bir motor olarak bir Mustang almıyorsun ahbap o

four-cylinder engine dude he's gonna be the v8 or nothing or imagine that'll

v8 olacak ya da hiçbir şey olmayacak ya da bunun

nice rumbly sound and of course I do want the 6-speed manual not the

hoş bir gümbürtü sesi çıkaracağını hayal et ve tabii ki ben 6 vitesli manuel istiyorum

automatic alright so what are you doing out of bed you should be in bed mr.

otomatik değil tamam öyleyse yatak dışında ne yapıyorsun yatakta olmalısın bayım.

Duncan don't forget you've had a meltdown you should be in bed wavy be

Duncan, bir kriz geçirdiğini unutma, yatakta olmalısın dalgalı ol

mr. Duncan I've been out for a walk you been out front you haven't been watching

bay. Duncan ben yürüyüşe çıkmıştım siz ön taraftaydınız

anything have you mr. Duncan I haven't seen anything I've been outside in the

hiçbir şey izlemiyordunuz değil mi bay. Duncan hiçbir şey görmedim

field at the back of the house I've been I've been playing with the cows what are

Evin arka tarafındaki tarlada dolaştım İneklerle oynuyordum ne

you drinking

içiyorsun

it's for my stomach I may disappear make a phone call and some men in white coats

midem için Ortadan kaybolabilirim bir telefon görüşmesi yap ve biraz beyaz önlüklü adamlar

may come along and take mr. Duncan away because I don't think you're I don't

gelip bay'ı alabilirler. Duncan'ı uzaklaştırıyorum çünkü buna

think you're up to it mr. doe what have you done to my studio

hazır olduğunuzu düşünmüyorum Mr. ah ne yaptın benim stüdyoma

I've done nothing Joe studio yeah it's the it's the live English car chat

hiçbir şey yapmadım Joe stüdyosu evet bu canlı ingilizce araba sohbeti işte

that's what this is now well let's look at some words what's happened here yeah

bu şimdi hadi bazı kelimelere bakalım burada ne oldu evet

what's happened to my face oh yeah we didn't think you were coming back we

yüzüme ne oldu oh evet yapmadık geri döneceğinizi düşünüyorum, biz de

thought you know mr. Duncan you having a bit of a meltdown abandoning all your

bildiğinizi düşündük bayım. Duncan, tüm sadıklarını, sadıklarını

your your loyal your loyalists and most wonderful viewers and I just thought

ve en harika izleyicilerini terk ederek biraz erime yaşıyorsun ve

well I didn't want to offer I'll wear a wear the usual peaked cap and put this

iyi düşündüm ki teklif etmek istemedim, her zamanki siperlikli şapkayı takacağım ve bunu

on to make people feel at home although it's obviously the face is prettier you

insanların hissetmesini sağlamak için takacağım evde yüzün daha güzel olduğu apaçık ortada olsa da içmemelisin

shouldn't drink how many times have I told you that is - five mil teaspoons of

bunu sana kaç kez söyledim - beş milyon çay kaşığı

gaviscon don't just drink it like that you'll clog up your stomach mr. Duncan

gaviskon öyle öylece içmeyin ki midenizi tıkarsınız bayım. Duncan

and don't drink it from the bottle because you'll put germs in there I've

ve onu şişeden içme çünkü içine mikrop koyarsın Gerçekten

really been drinking that of you it's almost finished anyway it's me - five

senin o şişeni içiyordum neredeyse bitti zaten benim - beş

mil teaspoons mr. Duncan let me take that off here you sure that scab is gone

milyon çay kaşığı bay. Duncan şunu çıkarmama izin ver, o kabuğun gittiğinden emin misin

or is it vodka

yoksa votka mı

it's there Duncan well I suppose you want me to move over now don't ya do you

orada Duncan, sanırım şimdi taşınmamı istiyorsun, değil mi,

do i I don't know are you back mr. Duncan Am I I don't know

yapar mısın, bilmiyorum geri döndün mü Bay? Duncan ben bilmiyorum

are you back you tell me am i back it's a shock to see you here I thought you

geri döndün mü söyle bana geri döndüm seni burada görmek şok oldu

were in bed I forgot to bring you up another box of tissues all I'm asking

yatakta olduğunu sandım sana başka bir kutu mendil getirmeyi unuttum

now is what have you done to this computer I haven't done anything I've

şimdi tek sorduğum şey ne yaptın bu bilgisayara hiçbir şey yapmadım

just been randomly clicking on the earth I was going to explain to people what

sadece rastgele yeryüzüne tıkladım insanlara

this was and describe it I was gonna say it was a pen a pen a PE n well it is

bunun ne olduğunu açıklayacaktım tarif edecektim kalem kalem kalem dicektim peki onur duydum

honor I was going to say I was going to explain to me but why that caps on pens

bana açıklayacaktım diyecektim ama neden o kalem kapaklarının

now have a hole at both ends I do though ah why do they why do they why actually

iki ucunda da delik var ama ah neden onlar neden onlar neden aslında bence

I think the reason they do is because if a child swallows it then they don't

yapmalarının nedeni çünkü bir çocuk onu yutarsa

choke because air can still get through I think that's the reason I think I

boğulmazlar çünkü hava yine de geçebilir bence bu yüzden bence

think a lot of children have died choking on pen caps and then somebody

birçok çocuk kalem kapakları yüzünden boğularak öldü ve sonra birileri

must have come up with a suggestion well why don't we just why don't we just cut

bir öneride bulunmuş olmalı peki neden biz neden yapmıyoruz? t

a hole at the other end and then if it goes down there the arrows do people

diğer ucundan bir delik açıyoruz ve sonra oraya giderse oklar

won't choke who eats pens children eat pens

yok mu insanlar kalem yiyen boğulmaz çocuklar kalem yer

of course what it means is if the pens leaking it leaks all into your pockets

tabii ki bunun anlamı, sızan kalemlerin tamamı ceplerinize sızıyorsa ki

which isn't very what are you hearing or not mr. Duncan right I have got art all

bu değil' Ne duyuyorsunuz ya da duymuyorsunuz bayım? Duncan haklı, tüm

in this box here you see what I've got here this is all the past idioms and

bu kutuda sanatım var, işte burada nelere sahip olduğumu görüyorsunuz, bunlar Bay Duncan'a yardım etmeye başladığımdan beri canlı yayında kullandığım tüm eski deyimler ve

phrases that I have used live on air since I started helping mr. Duncan out

deyimler . Duncan

on his shows and so here's one for example here's one I used before gone to

şovlarına çıktı ve işte bir tane, örneğin işte köpeklere gitmeden önce kullandığım bir tane,

the dogs that was how I was going to describe mr. Duncan

Bay'ı böyle tarif edecektim. Duncan şimdi işin peşini

I was going to say he's gone to the dogs now mr. Duncan do you want to get

bırakmadı diyecektim Bay. Duncan

something off your chest yes oh can I get you off your my chest

göğsünden bir şey çıkarmak ister misin evet oh seni göğsümden çıkarabilir miyim

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay

merhaba millet, bu bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you P I really really hope so it's not

umarım öylesindir P Gerçekten çok umuyorum yani

Wednesday I've just realized it's not Wednesday it's Tuesday why am I here

bugün Çarşamba değil Şimdi fark ettim ki bugün Çarşamba değil Salı neden buradayım

because I'm not here tomorrow okay I'm getting very confused well you are

çünkü yarın burada değilim tamam çok iyi oluyorum kafan iyice karıştı kafan karıştı

confused because because you had a meltdown yes

çünkü çıldırmıştın çünkü

on Sunday I wasn't feeling very happy on Sunday as you may have noticed but I'm a

pazar günü evet fark etmişsindir pazar günü pek mutlu değildim ama ben bunun taşıyıcısıyım

carrier of that I'm kind of feeling better now I mean D robed that's that

şimdi biraz daha iyi hissediyorum yani D cübbeli bu kadar

this is mine this is only it looks better

bu benim sadece bu daha iyi görünüyor

only I can wear the smiling friends all that one's all fading away mr. Duncan

sadece ben giyebilirim gülümseyen arkadaşlar hepsi bir anda yok oluyor bayım. Duncan,

it's the style you see it's the style that's what it is

gördüğün tarz bu tarz bu,

I was ready here to go through all the past idioms I was digitally going to go

tüm geçmiş deyimleri gözden geçirmek için burada hazırdım,

through every wand and start to finish every idiom I have ever done let's have

her asayı dijital olarak inceleyecektim ve yaptığım her deyimi bitirmeye başlayacaktım, hadi

a look at the live chat mr. Duncan are you back in charge are you back mr.

canlıya bir göz atalım sohbet bey Duncan, sorumlu siz misiniz, geri döndünüz mü Bay?

Duncan are you back with us well I'm kind of back with you yes definitely are

Duncan aramıza geri döndün mü, ben de biraz geri döndüm, evet, kesinlikle

you feeling better I just wish I could get this to work I don't know what

daha iyi hissediyor musun, keşke bunu çalıştırabilseydim, bu çığlığa ne yaptığını bilmiyorum,

you've done to this scream I've done nothing mr. doom you haven't broken the

hiçbir şey yapmadım bay. doom çizgiyi bozmadınız çözerken

line keep talking while you sort it out I was gonna do this as well are you

konuşmaya devam edin bunu da yapacaktım kendinizi

feeling better mr. Duncan I'm feeling not too bad thank you very much there's

daha iyi hissediyor musunuz bayım Duncan kendimi kötü hissetmiyorum çok teşekkür ederim

the live chat oh my goodness it feels so strange first of all I'm here on a

canlı sohbet var aman tanrım çok garip geliyor her şeyden önce

Tuesday it feels very strange to be on a Tuesday and also there are people on the

salı günü buradayım salı günü olmak çok garip hissettiriyor ve ayrıca canlı yayında insanlar var

live chat I can't believe it after all after all of that nonsense on Sunday I

sohbet Pazar günkü tüm bu saçmalıklardan sonra buna inanamıyorum

don't know what happened on Sunday I was just feeling really I want to say pissed

Pazar günü ne olduğunu bilmiyorum Gerçekten kızgınım demek istiyorum

off pissed off I was really pissed off I think if I had to use a word to describe

Kızdım Gerçekten çok kızdım Sanırım kullanmak zorunda olsaydım

how I felt on Sunday I think that would be it can I just make some alterations

Pazar günü nasıl hissettiğimi tarif edecek bir kelime sanırım bu olurdu, arkamda bazı değişiklikler yapabilir miyim,

behind me so first of all we will get rid of that because you know well I

böylece her şeyden önce bundan kurtulacağız çünkü siz de iyi biliyorsunuz,

dunno I don't think you were coming back mr. Duncan we still can't remember who

bilmiyorum, geri geleceğinizi sanmıyorum Bay. Duncan,

drew those lovely pictures office I'm sure it was one of our fans from

o güzel resimleri ofisten kimin çizdiğini hala hatırlayamıyoruz, eminim Rusşa'daki hayranlarımızdan biriydi,

rusha I'm thinking Russia but I can't think if it was and we'd love to know

Rusya'yı düşünüyorum ama öyle olup olmadığını düşünemiyorum ve bilmek isteriz

because we did I put it back for you oh I felt like I felt like a soldier who

çünkü yaptık. senin için geri koy oh

who had had he's had his medals all stripped off and it was dishonorably

kendimi madalyaları elinden alınmış ve onursuz bir şekilde terhis edilmiş bir asker gibi hissettim

discharged very interesting because that's what they do don't they if you've

çok ilginç çünkü yaptıkları bu, değil mi?

if you've failed or does something wrong in the forces in the Army they come up

ya da orduda bir terslik mi var

to you and they rip all your medals off yes if you have bought if you have

sana geliyorlar bütün madalyalarını koparıyorlar evet aldıysan

brought disgrace to the military they will strip you of your medals so by

askerliği rezil ettiysen madalyalarını elinden alırlar yani onu

ripping that off you were saying I brought disgrace to the world of English

yırtarak söylüyordun İngilizce dünyasının rezaletini getirdim sen

what have you been doing did you say that I've had a meltdown yes if you have

ne yapıyorsun bir erime yaşadım dedin mi evet eğer bir erimen varsa

a meltdown it means you lose control of your emotions normally in a live

bu normalde canlı bir

situation without warning so on Sunday I had a kind of meltdown because I was

durumda hiçbir uyarı olmadan duygularının kontrolünü kaybettiğin anlamına gelir bu yüzden Pazar günü bir Bir tür erime çünkü

feeling very upset about some of the things it happened on YouTube and some

YouTube'da olan bazı şeyler ve

of the things that were affecting me so I felt really really down but I feel

beni etkileyen bazı şeyler için çok üzülüyordum, bu yüzden gerçekten moralim bozuktu ama

much better now because I had a big hug of mr. Steve he is the best human being

şimdi çok daha iyi hissediyorum çünkü Mr. Steve o

that I know in real life that's as near as you can get to a compliment Miriam

gerçek hayatta tanıdığım en iyi insan, bu bir iltifata en yakın insan Miriam

wants to know more about meltdowns I did explain it in quite big detail at the

erimeler hakkında daha çok şey öğrenmek istiyor Başlarda oldukça detaylı anlattım

beginning there are some actors and some famous people some celebrities who have

bazı aktörler ve bazı ünlüler var bazı

had they have had meltdowns in the past yes normally with a new is normally

geçmişte erimeleri olan ünlüler evet normalde yeni ile normalde

refers to a nuclear reactor yes it refers to an overheating so when the the

bir nükleer reaktöre atıfta bulunur evet aşırı ısınmaya atıfta bulunur, bu nedenle

core of a nuclear reactor gets too hot then everything starts to melt

bir nükleer reaktörün çekirdeği çok ısındığında her şey

irreversibly literally it melts so the whole place where the nuclear reactor is

geri dönüşü olmayan bir şekilde erimeye başlar tam anlamıyla erir yani nükleer reaktörün olduğu yerin tamamı

starts to melt I explained all that hence meltdown well I wasn't here I was

erimeye başladı bütün bunları anlattım yani erime iyi burada değildim ben arkada

I was at the back chasing the cows around the field or you were in bed

inekleri kovalıyordum tarlada ya da sen yatakta

resting recuperating oh I'm here recovering I'm here

dinleniyordun ah ben burada iyileşiyordum Buradayım

three dimensional high-quality hd live streaming faking it so yes meltdown if

üç boyutlu yüksek kaliteli hd canlı yayın yapıyor numara yapıyorum yani evet

we use that in an informal way I wasn't faking on Sunday trust me no I was

bunu gayri resmi bir şekilde kullanırsak eriyip gidiyor Pazar günü numara yapmıyordum güven bana hayır o

feeling so unhappy thathe Duncan was very unhappy and some people said I was

kadar mutsuz hissediyordum ki Duncan çok mutsuzdu ve bazı insanlar ben moralim

depressed it wasn't depression no it was just

bozuktu depresyon değildi hayır sadece

annoyance a few moments before I started the live stream I was getting very upset

sinir bozucuydu canlı yayına başlamadan birkaç dakika önce bir şeye çok üzülüyordum

about something and it's really really hard sometimes to shake it off when you

ve bazen biraz üzgün hissettiğinde bunu üzerinden atmak gerçekten çok zor oluyor eminim öyle

feel a little upset I'm sure it's happened to you in the past someone is

olmuştur geçmişte birisi

really annoyed you or something is upset you so much it's very hard to continue

sizi gerçekten sinirlendirdi veya bir şey sizi o kadar üzdü ki devam etmesi çok zor ve

and that's what happened on Sunday but I'm okay now I had I had a nice lie down

pazar günü olan buydu ama şimdi iyiyim ben güzelce uzandım bayım

mr. Steve gave me a hug I went out outside to the back and I followed the

. Steve bana sarıldı, dışarı çıkıp arka tarafa gittim ve

cowers around I had a little chat with them and they advised me to make some

etraftaki korkulukları takip ettim, onlarla biraz sohbet ettim ve bana

changes to the way I do things on YouTube and that is what will be

YouTube'da işleri yapma şeklimde bazı değişiklikler yapmamı tavsiye ettiler ve olacak

happening so you're taking your advice from cows are you I am I have decided to

olan da bu. İneklerden tavsiye alıyorsun, öyle miyim? Evin

take counsel from a group of cows in the back of the house what's going to happen

arkasındaki bir grup inekten tavsiye almaya karar verdim,

to those cows any day mr. Duncan they will soon be taken away they will be

o ineklere bir gün ne olacak bayım? Duncan, yakında götürülecekler,

sold at market and they will then be put down they well they won't be put down

pazarda satılacaklar ve sonra yere bırakılacaklar, iyi ki bırakılmayacaklar,

they'll be slaughtered if you put something down if you put an animal down

katledilecekler, eğer bir şeyi yere koyarsan, eğer bir hayvanı yere koyarsan,

you do it gently but there's nothing gentle about the way they slaughter

nazikçe yap ama

animals for human consumption trust me so there you go we'll get people upset

Hayvanları insan tüketimi için katletme biçimlerinin nazik bir yanı yok, güven bana, bu yüzden insanları

about that but put your back and that's the mayor yes well mr. Duncan you have

buna kızdıracağız ama arkanı kolla ve bu belediye başkanı evet pekala bayım. Duncan,

had these sort of we're calling it a meltdown well we don't really mean an

bu tür durumları yaşadın, biz buna erime diyoruz, gerçekten duygusal bir çöküş demek istemiyoruz,

emotional breakdown were just saying that you were very upset because of the

sadece işlerin gidişatından dolayı çok üzgün olduğunu söylüyorduk,

way things were going are we going to go into much detail ultimately but I'll let

eninde sonunda çok fazla ayrıntıya gireceğiz ama ben

you describe you're just not very happy and you want to redo things so we don't

Pek mutlu olmadığını ve her şeyi yeniden yapmak istediğini anlatmana izin vereceğim, böylece

even notice that I was I was drinking gaviscon and it's on my it's so much

benim gaviscon içtiğimi fark etmeyeceğiz ve bu benim çok

right young lips I have a I have a white

sağ genç dudaklarımda, bir beyaz bıyığım var.

moustache I'm not joking mr. Duncan does suffer a

şaka yapmıyorum bayım Duncan biraz hazımsızlık çekiyor,

bit from indigestion what's tonight and and but when mr.

bu gece ne var ve ve ama ne zaman bay.

Duncan you're supposed to take the instructions on the bottle of gaviscon

Duncan, gaviscon şişesinin üzerindeki talimatları alman gerekiyor

and there is only one make of this this is a particular product I think it says

ve bunun sadece bir tane markası var, bu belirli bir ürün, sanırım

take two five mill teaspoons yeah two teaspoons Jim teaspoon just take two

iki beş milyon çay kaşığı al diyor evet iki çay kaşığı Jim çay kaşığı sadece iki tane al,

stir well that's what I had I had two teaspoons yes but mr. Duncan you never

iyi karıştır, bende olan buydu İki çay kaşığım vardı evet ama bayım. Duncan asla

measure anything no let me just show you I had a 1 teaspoon well 2 teaspoons this

hiçbir şeyi ölçmezsin, sana göstermeme izin ver bende 1 çay kaşığı vardı 2 çay kaşığı bu

is medicine mr. Duncan they have in numerous clinical trials established

ilaç bayım. Duncan, çok sayıda klinik deneyde, bunu yüzümden çıkarmak için

that 2 teaspoons is the maximum that you can take to get this off my face

alabileceğiniz maksimum miktarın 2 çay kaşığı olduğunu belirlediler,

anything more than that is probably dangerous easy mr. Duncan never measures

bundan daha fazlası muhtemelen tehlikeli, kolay bay. Duncan hiçbir

anything so for example for example when he's doing the washing when he's washing

şeyi ölçmez, örneğin, örneğin çamaşır yıkarken

clothes you know when you put the the liquid or the powder into your washing

çamaşırları yıkarken bilirsiniz, sıvıyı veya tozu çamaşır

machine it tells you on the Box how much to put in if you've got hard water you

makinenize koyduğunuzda, sertleşirseniz ne kadar koymanız gerektiğini Kutunun üzerinde size söyler.

put more in but it tells you you put in like half a ball or a couple of scoops

daha fazla su koyarsın ama sana yarım top veya birkaç kaşık koyduğunu söyler

oh no mr. Duncan just Chuck's whatever he thinks in he literally used liquid he

oh hayır bay. Duncan sadece Chuck ne düşünüyorsa tam anlamıyla sıvı kullandı o

just Chuck's the liquid in and then I come down and this foam coming out of

sadece Chuck'ın içindeki sıvı ve sonra aşağı iniyorum ve çamaşır makinesinden bu köpük çıkıyor

the washing machine and he says always nothing to do with me

ve her zaman benimle hiçbir ilgisi olmadığını söylüyor

I know what this is about stand back a bit you standing there now miss I'm

Bunun ne hakkında olduğunu biliyorum biraz geri çekil şimdi orada duruyorsun bayan

sorry this is my show it's mr. Duncan's I thought I was taking over no

üzgünüm bu benim şovum mr. Duncan'ın ben devraldığımı sanıyordum, hayır

definitely not is mr. Duncan's live stream mr. Steve is my sidekick and

kesinlikle değil Bay. Duncan'ın canlı yayını Mr. Steve benim yardımcım ve

sometimes I really do want to kick him in the side there's a nice car oh dear

bazen onu gerçekten yandan tekmelemek istiyorum güzel bir araba var ah canım

have you told them about your Ford Mustang yawn brilliant

onlara Ford Mustang'inizden bahsettiniz mi esneme harika

says here mr. Steve's dream is to have a Ford Mustang yes because they're now

diyor burada bay. Steve'in hayali bir Ford Mustang'e sahip olmak evet çünkü artık

available in right-hand drive because as you will have seen from lots of

sağdan direksiyonlu olarak mevcutlar çünkü Duncan'ın videolarına kadar pek çok yerden göreceğiniz gibi yerleri

to Duncan's videos when way visiting places we drive on the wrong side of the

ziyaret ederken

road compared to most of the world that's true so most cars are their

yolun çoğuna kıyasla yolun yanlış tarafında gidiyoruz. dünya bu doğru, bu yüzden çoğu arabanın

steering wheel on the left but in the United Kingdom we have ours on the right

direksiyonu sol tarafta ama Birleşik Krallık'ta bizimki sağda

and the Ford Mustang which is a brilliant lovely car useful car is

ve harika, sevimli bir araba olan kullanışlı bir araba olan Ford Mustang

available now and has been for the last two years in the UK with the steering

şu anda mevcut ve son iki yıldır Birleşik Krallık'ta.

wheel on the right side of the car for us which is on the right do you have a

direksiyonu sağda olan araba bizim için sağda olan

picture of a Ford I've shown it oh let's have a look at the Ford has shown and

ford resmi var mı onu göstermiştim oh hadi ford'un göstermiş olduğu bir bakalım ve

short Ford Mustang it's in that one if Steve will let me talk I want to talk

kısaca ford mustang o da oysa Steve konuşmama izin verecek İyi konuşmak istiyorum

well I'm used to there we go is that it it's that lovely blue one in

oraya gitmeye alışkınım ortadaki o güzel mavi olan

the middle yes but you can't really see it I know because you wouldn't buy it in

evet ama gerçekten göremiyorsun biliyorum çünkü onu

bloom that's a terrible coloured in red but anyway if you're gonna have a big

çiçek açarken satın almazsın korkunç bir kırmızı renk ama her neyse, eğer büyük bir

sports car it has to be read has to be read it has to be you can't people buy

spor arabanız olacaksa, okunmalı, okunmalı, insanlar

four Ferraris and they'd be for our Ferraris were always in red were they

dört Ferrari alamaz ve onlar bizim Ferrari'lerimiz için olurdu hep kırmızıydı

you can almost you could almost say that silver people have a Ferrari in silver

neredeyse gümüş renginde bir Ferrari'ye sahip olduklarını söyleyebilirdiniz,

that I that's the color that you want yes sports car theater sports car red

ben istediğiniz renk bu evet spor araba sineması spor araba kırmızısı ya bu

what if that's what car mr. Duncan can you identify the profile this sport that

arabaysa bay. Duncan profilini tanımlayabilir misin bu spor o

sports I don't know what this is that is an iconic shape of a sports car mr.

spor Bunun ne olduğunu bilmiyorum bu bir spor arabanın ikonik şekli Bay.

Duncan yeah that particular model is in its Cabriolet form

Duncan evet, bu belirli model Cabriolet formunda olmasına

although it sits in the Cabriolet which means it has a soft top yeah I'm sure

rağmen Cabriolet'te oturuyor, bu da yumuşak tavana sahip olduğu anlamına geliyor.

lots of people will recognize that instantly as the Porsche 911 Porsche 911

named after what is was it named after the Cabriolet was it named after that

Cabriolet,

the you know the event in New York No - what are you referring mr. Duncan okay

New York'taki olayı bildiğiniz bundan sonra adlandırıldı. Hayır - ne demek istiyorsunuz bayım? Duncan tamam,

it just means it it's got a fabric roof okay fabric roof metal roof so it

sadece kumaş çatısı olduğu anlamına geliyor tamam kumaş çatısı metal çatısı yani

doesn't even have a roof yeah but their normal 911 does let's have a look at the

çatısı bile yok evet ama normal 911'leri

live chat mr. doom let's have a look at the live chat oh I'm just wondering if

canlı sohbete bir göz atalım bay. doom hadi canlı sohbete bir göz atalım oh sadece kimse var mı diye merak ediyorum

anyone is there maybe everyone has gone I hope not

belki herkes gitmiştir umarım yoktur o yüzden hadi

so let's press the button and see if anyone is there

düğmeye basalım ve orada kimse var mı görelim

yes Sergio you can now get a Mustang with the steering wheel on the right Wow

evet Sergio artık direksiyonu açık bir Mustang alabilirsin doğru Vay canına

and I want one aurorus wants to know if you're going to be live tomorrow will

ve ben bir aurorus istiyorum yarın canlı olup olmayacağınızı bilmek istiyor,

you might be because I'm not here but you might be well I won't I won't be

burada olmadığım için olabilir misiniz ama iyi olabilirsiniz, yapmayacağım,

live if you're not here surely you don't need me mr. Duncan no if you're not here

canlı olmayacağım burada kesinlikle bana ihtiyacınız yok bayım. Duncan hayır, eğer burada değilsen

there will be no live stream tomorrow night so I don't know what's happening

yarın gece canlı yayın olmayacak, bu yüzden dürüst olmak gerekirse gerçekten ne olduğunu bilmiyorum bu yüzden

really to be honest so watch this space I will let you know what's happening

bu alanı izle Canlı yayınlarımda neler olduğunu sana bildireceğim

with my live streams and there are some new English lessons coming as well and I

ve bazı yeni İngilizce dersleri var ben de geliyor

might I'm not sure yet this is all in the planning stage this is what I've

olabilirim henüz emin değilim bunların hepsi planlama aşamasında

been doing over the past couple of days I'm trying to work out whether to set up

son birkaç gündür yaptığım şey bu

a new channel to start a new channel with my new lessons or just to put them

yeni bir kanal açıp açmamaya karar vermeye çalışıyorum yeni derslerimle yeni bir kanal ya da sadece onları

on this YouTube channel so these are things that I'm actually planning to do

bu YouTube kanalına koymak için yani bunlar aslında şu anda yapmayı planladığım şeyler.

at the moment Porsche oh yes Porsches are nice cars but I don't think you like

Porsches do you they're a bit too posh for me yes I like I like a more sort of

benim için biraz fazla gösterişli evet ben daha çok

working-class car blue collar a blue collar car that's what the Mustang is

işçi sınıfı bir arabayı seviyorum mavi yakalı

it's a blue collar sports car yes I think I'm not sure if I would see you in

bir mavi yakalı araba mustang da bu

a Ford Mustang I've always liked Ford cars Francisco

Bir Ford Mustang'de Ford arabalarını her zaman sevmişimdir Francisco,

says you don't need a Ford Mustang you have a Mercedes this is true mr. Steve

bir Ford Mustang'e ihtiyacınız olmadığını söylüyor, bir Mercedes'iniz var bu doğru bayım. Steve'in

does have a Mercedes yes but it's an old one although although and also it

bir Mercedes'i var evet ama eski olmasına rağmen ve aynı zamanda

belongs to your company so you know you I think you need your own car

şirketinize ait bu yüzden bilirsiniz, kendi arabanıza ihtiyacınız var.

I've always liked Ford Mustangs because they they look beautiful and you cannot

beat the sound of a throbbing v8 engine throbbing yes and as asking what about

zonklayan bir v8 motoru zonkluyor evet ve

the live stream yes I think I just answered that question it is all a work

canlı yayından ne haber diye sorarken evet sanırım az önce bu soruyu cevapladım her şey

in progress nothing is decided mr. Steve came on tonight he wanted to do this and

devam eden bir çalışma hiçbir şeye karar verilmedi bayım. Steve bu gece geldi, bunu yapmak istedi ve tek

he said I want to do a live stream on my own and I went out for a walk and then I

başıma canlı yayın yapmak istediğimi söyledi ve ben de yürüyüşe çıktım ve sonra

came back and mr. Steve had started the live stream without me so that's it that

geri geldim ve Mr. Steve canlı yayına bensiz başlamıştı,

that's the story and I'm feeling much better today more happy and positive

hikaye bu kadar ve ben bugün çok daha iyi hissediyorum,

thanks to mr. Steve in his wonderful wonderful warm care and advice and also

Mr. Steve beye harika harika sıcak ilgisi ve tavsiyesinde ve ayrıca evin

don't forget the cows in the back of the house I said to mr. Duncan you cannot

arka tarafındaki inekleri de unutmayın dedim. Duncan,

abandon him what mr. Duncan wants to do is something different in order to try

onu terk edemezsiniz bayım. Duncan'ın yapmak istediği, kanalını daha başarılı hale getirmek için farklı bir şey yapmak istiyor, daha

and make the his channel more successful well not not more successful because at

başarılı değil çünkü bu,

that that means I failed I haven't failed

başarısız olduğum anlamına geliyor, başarısız

it's not about failing or winning it's just about trying to sort of do things

olmadım, mesele başarısız olmak ya da kazanmak değil, sadece bir şeyler yapmaya çalışmakla ilgili.

that will allow YouTube to to let me in to let me in the case you viewed to be

bu, YouTube'un beni içeri almasına izin verecek, görüntülediğiniz durumda beni görmeme izin verecek

seen yes so it's not about failing or winning it's just about trying to get

evet, bu yüzden mesele başarısız olmak ya da kazanmak değil,

some fairness from the way that YouTube does things I don't really want to talk

YouTube'un gerçekten istemediğim şeyleri yapma şeklinden biraz adalet elde etmeye çalışmakla ilgili. bu

about this tonight I'm trying to cheer myself up and Steve Keaton keeps

gece bunun hakkında konuşacağım, kendimi neşelendirmeye çalışıyorum ve Steve Keaton

mentioning it so so let's let's stop talking about that now because we've got

bundan bahsetmeye devam ediyor, o yüzden şimdi bunun hakkında konuşmayı bırakalım çünkü

the live chat but just but what you're going to do is you're going to still

canlı sohbetimiz var ama sadece ama yapacağın şey, gidiyorsun

going to do the live chat yes but but I don't know how often how often but

canlı sohbeti yapmaya devam edecek evet ama ne sıklıkta bilmiyorum ama arada

you're going to be making some more lessons in between yes

biraz daha ders yapacaksın evet

because that's something you've spoken about for some time but of course while

çünkü bu bir süredir bahsettiğin bir şey ama tabii ki

you're doing that it's going to take up a lot of your time to do these lessons

sen Bunu yapıyorsun, bu dersleri yapmak çok zamanını alacak, bu

so you might have to do less live chats is that what you're saying well I don't

yüzden daha az canlı sohbet yapmak zorunda kalabilirsin, iyi söylediğin şey bu,

know I've just I've just literally said I don't know I have no idea what I'm

bilmiyorum ben sadece tam anlamıyla söyledim Bilmiyorum ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok

going to do change the subject don't want you to have another meltdown I'm

konuyu değiştir başka bir sinir krizi geçirmeni istemiyorum

not having a meltdown I'm just I'm just I've already explained and then you've

Sinir krizi geçirmiyorum sadece öyleyim sadece açıkladım ve sonra

asked me again to explain I've explained I don't know about the live streams we

benden tekrar açıklamamı istedin anlattım canlı yayınları bilmiyorum

might be here on Sunday because Sunday is the 2nd of September a new month will

pazar günü burada olabiliriz çünkü 2 eylül pazar, pazar günü yeni bir ay

have just begun on Sunday you see so I'm not sure I'm not sure

başlamış olacak görüyorsunuz yani ben değilim tabi ki

it appears that I've got to make some changes because YouTube keeps changing

bazı değişiklikler yapmam gerekiyormuş gibi göründüğünden emin değilim çünkü YouTube

its own rules and the way it does things so if I don't change I will get left

kendi kurallarını ve bazı şeyleri yapma şeklini değiştirip duruyor, eğer değişmezsem

behind it's as simple as that it's not that complicated that's it yes in a

geride kalacağım bu kadar basit, o değil karmaşık bu kadar evet

nutshell so in a nutshell means I've said something very concisely very

kısaca özetlemek gerekirse, çok özlü bir şekilde çok basit bir şekilde bir şey söyledim anlamına gelir YouTube'daki değişikliklere ayak

simply in a nutshell I need to keep up with the changes on YouTube that's it

uydurmam gerekiyor

well done Carrodus has looked at the word and people are asking about then

aferin Carrodus kelimeye baktı ve insanlar o zaman hakkında soruyor

that the word it's interesting people are looking up the word Mustang ok

bu kelime ilginç insanlar Mustang kelimesini arıyorlar ok

Mustang as a type of horses it's a type of horse and yes and and and Ford named

Mustang bir at türü olarak bu bir at türü ve evet ve ve ve Ford

their sports car after it way back in the 1960s the emblem is a horse horse on

spor arabalarına onun adını verdi 1960'larda amblem bir at atıdır

on the on the on the car on the front of the car the horse is sort of doing this

arabanın üzerinde arabanın önünde at bir nevi bunu yapıyor

maybe we can show a close-up this is the horse on the Ford Mustang it's sort of

belki yakın çekim gösterebiliriz bu Ford Mustang'deki at bir nevi

doing this it's raring for action no there's no picture of the horse

bunu yapıyor aksiyon için can atıyor hayır atın resmi yok

oh yeah whether if I get the closed camera because I've got a closed camera

oh evet kapalı kamerayı alırsam, çünkü burada kapalı kameram var,

here have you used it yet oh I didn't know how to use that Mister

onu kullandınız mı oh, o Mister Donut'u nasıl kullanacağımı

Donut I don't know whether you can see that yes well there is there is a little

bilmiyordum, onu görüp göremediğinizi bilmiyorum evet, orada var

horsey there right on the front grill yeah that's really clear

ön ızgarada biraz at gibi evet, orada gerçekten açık,

there it is so there is a horse look it up we could probably do with something

yani bir at var, ona bakın, muhtemelen

slightly clearer than that so there it is but anyway Ford decided

bundan biraz daha net bir şey yapabilirdik, o yüzden işte orada ama yine de Ford

to name their their main you know one of their iconic cars after it what are you

onların ana adını vermeye karar verdi, bilirsiniz. ondan sonra ikonik arabalarından biri, ne

looking at mr. Dunn I'm looking at my closer there we are look come across

bakıyorsunuz bay. Dunn daha yakından bakıyorum işte bak

most beautiful I like this closer mr. Duncan I haven't

en güzeliyle karşılaşıyoruz bu daha yakından hoşuma gitti bayım. Duncan

put any makeup on because I didn't have time oh oh we're back yes so anyway if

hiç makyaj yapmadım çünkü zamanım yoktu oh oh geri döndük evet yani neyse

anyone wants to buy me a Ford Mustang 5-liter v8 only but yes it is available

bana sadece Ford Mustang 5 litrelik v8 almak isteyen olursa ama evet

in right hand drive form I don't think anyone is buying a Ford Mustang for you

sağdan direksiyonlu formda mevcut ben kimsenin size ford mustang alacağını sanmayın para

I know I'll have to save up but but my Mercedes is my own is 8 years old yes so

biriktirmek zorunda kalacağımı biliyorum ama benim mercedesim benim 8 yaşında evet yani

you know it needs repair if 3 years time mr. Duncan I'm gonna buy myself a Ford

biliyorsunuz tamire ihtiyacı var 3 yılsa zaman bayım . Duncan Kendime bir Ford

Mustang this is that I'm saving up I'm gonna borrow ok then this is mr. Steve

Mustang alacağım, bu kadar biriktiriyorum, ödünç alacağım tamam o zaman bu Bay Duncan. Steve'in

having what we call a male menopause moment which is where a male who is

bir erkek menopoz anı dediğimiz,

approaching a certain age decides to do something suddenly apparently is it true

belli bir yaşa yaklaşan bir erkeğin aniden bir şeyler yapmaya karar verdiği anı yaşıyor, görünüşe göre

that a Ford Mustang is a Russian car no I think mr. vodka man there or is just

bir Ford Mustang'in bir Rus arabası olduğu doğru mu, hayır bence bay. vodkacı orda ya

joking with us ok it's not a Russian car it's a famous so it's an American

bizimle dalga geçiyor tamam rus arabası değil ünlü yani amerikan

it's an American blue-collar sports car well when we say blue-collar we mean a

mavi yakalı amerikan spor arabası peki mavi yakalı dediğimizde

working man yes working class working class so that they're just doing

çalışan adamdan bahsediyoruz evet işçi sınıfı işçi sınıfı yani onlar Sadece

ordinary jobs so the Mustang is a powerful stylish coupe a that is

sıradan işler yapıyoruz, bu yüzden Mustang güçlü, şık bir coupe,

designed to be bought it's an affordable sports car in the way that a Porsche or

satın alınmak üzere tasarlanmış, uygun fiyatlı bir spor otomobil, tıpkı bir Porsche veya

a Ferrari would never be so if you have a Ferrari or a Porsche that means you

Ferrari'nin asla böyle olmayacağı şekilde, eğer bir Ferrari'niz veya bir Porsche'niz varsa, yani siz.

are white color so that means you are in a more professional job or a well-paid

beyaz renktir, bu da daha profesyonel bir işte veya iyi maaşlı bir

job so white color is a higher earner managers and then

işte olduğunuz anlamına gelir, bu nedenle beyaz renk daha yüksek kazanan yöneticilerdir ve ardından

blue collar is kind of the average person Joe Sixpack I believe they call

mavi yakalı bir tür ortalama insandır Joe Sixpack Amerika

it in of the United States literally a white white or literally a white-collar

Birleşik Devletleri'nde kelimenin tam anlamıyla buna ad verdiklerine inanıyorum beyaz beyaz ya da kelimenin tam anlamıyla beyaz yakalı bir

worker is somebody raise a shirt and tie a white shirt and a tie well that's

işçi, birinin bir gömlek kaldırıp beyaz bir gömlek ve bir kravat bağlaması, tam olarak

where it comes from exactly so they're the bosses that's a

oradan geldiği için patronlar,

blue collar worker is somebody who's wearing like an overall you want to like

mavi yakalı bir işçi, sizin istediğiniz gibi bir tulum giyen biridir.

load with blue colonies do you want to lie down he's getting so relaxed you're

mavi kolonilerle yükü sevmek için uzanmak ister misin o kadar rahatlıyor ki

sort of leaning against everything I think you need a bed to lie on

her şeye yaslanıyorsun bence kesinlikle uzanmak için bir yatağa ihtiyacın var bu yüzden

definitely so yeah blue collar refers to literally

evet mavi yaka kelimenin tam anlamıyla

a blue collar so somebody in a factory wearing a wearing an overall a blue

mavi yaka anlamına geliyor bu yüzden fabrikada birisi giyiyor a tulum giyiyor mavi

overalls yes with a blue collar with the blue collar so if they want if somebody

tulum evet mavi yakalı mavi yakalı yani eğer isterlerse

in a job average pay once the sports cut anyway well that we've gone on enough

bir işte çalışan birisi spor kestiğinde ortalama ödeme yapıyorsa yine de

about Mustang yes well you have maybe four Deford are watching maybe they'd

Mustang hakkında yeterince konuştuk evet peki belki dört tane Deford var izliyorum belki

let me have one like a test drive it and post it on your live stream yes shall we

bir test sürüşü yapıp canlı yayınınızda yayınlamama izin verirler evet bir şeye bakalım mı bu

have a look at something it's very mysterious something we looked at last

çok gizemli bir şey geçen

weekend and I'm wondering if any of anyone anywhere can guess what we are

hafta sonu baktık ve tahmin edebilecek biri var mı merak ediyorum neye

going to look at so we're going to have a quick look at something I want you to

bakacağız yani bir şeye hızlı bir şekilde bakacağız bunun ne olduğunu

guess what it is though so here's the thing we looked at last week can you

tahmin etmeni istiyorum ama işte geçen hafta baktığımız şey ne tahmin edebilir misin

guess what that is not you Steve because you were there so there it is

o sen değilsin Steve çünkü sen oradaydın işte o

what is that object you were looking at what is it now it doesn't look the same

baktığınız nesne nedir şimdi ne durumda normalde göründüğü gibi görünmüyor

as it usually does because it's having some repairs but what is that structure

çünkü bazı onarımlar var ama bu yapı nedir

does anyone know and I'll give you a clue it has featured in one of my

bilen var mı ve size sahip olduğu bir ipucu vereceğim İngilizce derslerimden birinde yer aldı,

English lessons so there yes

bu yüzden evet

and that's it it looks like a lot of scaffolding it looks like something is

ve bu, çok fazla iskele gibi görünüyor, bir şey

having some some form of renovation it is getting it is being repaired so this

bir tür yenileme geçiriyor gibi görünüyor, tamir ediliyor, yani bu

particular thing is something that has appeared in one of my English lessons I

özel şey, birinde ortaya çıkan bir şey. İngilizce derslerimi

will show it again for those who missed it so there it is

kaçıranlar için tekrar göstereceğim yani işte bu

what is it it is something very well known very famous around the world it is

nedir bu çok iyi bilinen bir şey dünya çapında çok ünlü

something that has a certain importance but what is it so if anyone knows let me

belli bir önemi olan bir şey ama nedir yani bilen varsa bana

know on the live chat so let's have a quick look scaffolding there's a word

anlatsın canlı sohbette hızlı bir şekilde iskeleye bir göz atalım iskele bir kelime var iskele

scaffolding a form of support form of support for a building that is being

bir destek şekli

repaired or of course constructed there it is now Lena has good guess Lena or

tamir edilmekte olan veya elbette inşa edilen bir bina için destek şekli şimdi Lena'nın iyi bir tahmini var Lena mı yoksa

should I say mr. vodka says it's a bridge from maybe maybe I don't know

bay mı demeliyim? votka bunun bir köprü olduğunu söylüyor belki belki bilmiyorum

you're telling me you're telling me that it's a bridge apparently Leonarda says

bana bunun bir köprü olduğunu söylüyorsun

the the Fisker what is that gene I've never heard of that car for fusca it

must be wherever you are Leonardo that must be a popular car for

her nerede olursan ol leonardo senin için popüler bir araba olmalı

you maybe it's electric hmm maybe you could tell us what send us a picture or

belki elektrikli hmm belki bize neyin olduğunu söyleyebilirsin bize bir resim gönder ya da

tell us what were who actually makes that car I wonder if it's actually

bize o arabayı

fuchsia it might be actually fuchsia well the CA looks like you like an

gerçekte kimin yaptığını anlat Görünüşe göre

abbreviation of car yes so fusca first car yes I'd like to know what who makes

arabanın kısaltması gibisin evet yani fusca first car evet Bunu kimin yaptığını bilmek isterim

that because there is an electric car called the leaf isn't it there is leaf

çünkü yaprak diye bir elektrikli araba var değil mi yaprak var

the Nissan Leaf at a Japanese company it is it's of course electric cars are

bir Japon şirketinde Nissan Leaf öyle Tabii ki elektrikli arabalar Birleşik Krallık gibi

becoming very popular in more affluent countries such as the UK because we can

daha varlıklı ülkelerde çok popüler hale geliyor çünkü

afford to to spend money on what are essentially very expensive cars yes

aslında çok pahalı olan arabalara para harcayabiliyoruz evet,

which give you very little efficiency gain but there we go so yes haven't we

bu size çok az verimlilik kazandırıyor ama işte başlıyoruz, evet

had enough talk about cars tonight I think we have sweetness meter is here

yapmadık mı? bu gece arabalar hakkında yeterince konuştuk sanırım tatlılık metremiz var

hello sweetness hi dear mr. Steve and my amazing teacher mr. Duncan thank you

merhaba tatlım merhaba sevgili bay. Steve ve harika öğretmenim Mr. Duncan çok teşekkür ederim

very much sweetness a fragment of Hadrian's Wall

tatlım Hadrian Duvarı'ndan bir parça

says Kara das no it isn't Marlin says it looks like an old bridge oh you might

Kara das diyor hayır o değil Marlin eski bir köprüye benziyor diyor oh

you might be right who knows I will let you know later as it arrived accessed

haklı olabilirsin kim bilir sana daha sonra haber vereceğim

atomic viaduct a thing for carrying something over water

atomik viyadük bir şeye eriştiğinde su üzerinde bir şey taşıdığı için

Tomic say jute good Ravi it might be who knows again who knows it might be it

Tomic jüt iyi diyor Ravi olabilir kim bilir tekrar kim bilir belki

might not I love your accent Oh Thank You bass El Paso likes the UK accent

olmayabilir aksanını sevdim Oh Teşekkürler bas El Paso İngiliz aksanını seviyor

what about mr. Steve can you understand mr. Steve because some people say that

peki ya bay. Steve anlıyor musunuz bayım? Steve çünkü bazı insanlar

they can't understand what mr. Steve says because he talks very quickly and

mr.'ın ne olduğunu anlayamadıklarını söylüyor. Steve diyor çünkü çok hızlı konuşuyor ve

and he gets very excited as well you get very excited don't you Steve

o da çok heyecanlanıyor siz de çok heyecanlanıyorsunuz değil mi Steve,

particularly when we're talking about cars and it's obvious people do like

özellikle biz arabalardan bahsederken ve insanların

talking about cars mr. Duncan because Alice is now asking a question okay

arabalardan bahsetmekten hoşlandığı çok açık Bay. Duncan çünkü Alice şimdi

about electric car okay mr. Steve do you think it will totally replace the

elektrikli araba hakkında bir soru soruyor tamam mı bayım? Steve, geleneksel arabaların yerini tamamen alacağını düşünüyor musun,

traditional cars well all I've read I've read quite a lot about it and it would

tüm okuduğum kadarıyla, bu konuda epeyce okudum ve öyle

seem that the general consensus the general feeling the general opinion is

görünüyor ki genel fikir birliği, genel kanı,

that they won't totally take over okay there will always be a mix but there

tamamen devralmayacakları yönünde, tamam mı? her zaman bir karışım olacak ama şu anda

will be more and more electric cars at the moment of course the electric cars

daha fazla elektrikli araba olacak elbette elektrikli arabalar

are becoming popular because they're cleaner well they're cleaner from the

popüler hale geliyor çünkü onlar daha temiz araba

point of view of the car itself is clean obviously their energy to charge the

açısından daha temiz arabanın kendisi temiz belli ki enerjileri arabadaki pilleri şarj etmek için

batteries up in the car has had to be generated in some way probably from a

bir şekilde muhtemelen bir

power station yes so what it's really doing is it's stopping the pollution at

güç istasyonundan üretilmek zorundaydı evet, bu yüzden gerçekten yaptığı şey,

local-level coming out of an exhaust pipe and it's transferring it to

egzoz borusundan çıkan kirliliği yerel düzeyde durdurmak ve onu kirliliğin olduğu yere aktarmak.

wherever the pollution is coming out of a power station so this is my

bir elektrik santralinden çıkıyor, yani bu benim elektrikli arabalara

disagreement as well about having electric cars because you still have to

sahip olma konusundaki anlaşmazlığım çünkü hala

generate the electricity that the cars run runoff so for somewhere you have to

arabaların aktığı elektriği üretmeniz gerekiyor, yani bir yerlerde

have electricity that's being produced and the way you produce electricity is

üretilen elektriğe sahip olmanız gerekiyor ve elektriği üretme şekliniz

by either using gas or coal or nuclear or so meltdown you still have to do it

elektrikle. ya gaz ya da kömür ya da nükleer kullanarak ya da öyle eriterek, yine de bunu yapmak zorundasın, yine de bir şekilde

you still have to create electricity somehow and of course by creating

elektrik üretmek zorundasın ve elbette

electricity you have to at some point do something that might not be very good

elektrik üreterek bir noktada çevre için çok iyi olmayabilecek

for the environment but what it will do so you're still producing the base

ama ne yapacaksa yapacak bir şey yapmak zorundasın. bunu yapın,

probably the same amount of pollution but you're not getting it where the car

muhtemelen aynı miktarda kirliliği üretmeye devam edersiniz, ancak bunu arabanın olduğu yerde elde edemezsiniz, bu nedenle

is so electric cars are probably going to become very popular particularly for

elektrikli arabalar muhtemelen özellikle kasabalar ve şehirler için çok popüler olacak

towns and cities because many of the major cities around the world suffer

çünkü dünyadaki birçok büyük şehir

greatly from pollution and a lot of it is is down due to vehicle emissions

kirlilikten büyük ölçüde zarar görüyor ve çoğu araç emisyonları nedeniyle azalıyor,

particularly diesel cars so which what we're trying to do what most countries

özellikle dizel arabalar, bu yüzden çoğu ülkenin yapmaya çalıştığı şey, bir şehirdeki

are trying to do is get rid of the internal combustion engine for vehicles

araçlar için içten yanmalı motordan kurtulmak,

in a city because if you've got the electric car in a city ok the

çünkü eğer bir şehirde elektrikli arabanız var tamam

electricity may be produced somewhere else but it won't be in the city so the

elektrik başka bir yerde üretilebilir ama şehirde olmayacak bu yüzden

air will be a lot cleaner but it's going to take many many years because at the

hava çok daha temiz olacak ama çok uzun yıllar alacak çünkü şu

moment take the chip one of the cheapest electric cars at the moment is the

anda çipi alın Şu anda en ucuz elektrikli arabalardan biri, daha önce

Nissan Leaf of we've mentioned that already that will go about a hundred and

bahsettiğimiz Nissan Leaf

sixty miles on a full charge but it takes something like eight hours to

tam şarjla yaklaşık yüz altmış mil gidecek, ancak şarj edilmesi yaklaşık sekiz saat sürüyor, bu

charge it up so at the moment electric cars are only really practical if you're

nedenle şu anda elektrikli arabalar sadece

travelling short distance yes you're gonna get about ten miles

kısa mesafelerde seyahat ediyorsanız gerçekten pratiktir evet yaklaşık on mil gideceksiniz

no the Nissan Leaf will do about 160 miles oh yes I mind about yes but there

hayır Nissan Leaf yaklaşık 160 mil yapacak Her

are most people nowadays are actually buying hybrid cars so a hybrid car

a bit of both well not many people are by actually buying them but a pure

ikisini de pek çok insan aslında onları satın alıyor, ancak

electric car the problem is it's the range and then when you run out it takes

sorun şu ki, menzil ve sonra bittiğinde

a long time to charge it oh so until they are developing technology though

onu şarj etmek uzun zaman alıyor, oh yani teknoloji geliştirene kadar

that will mean that the range will get longer and longer but until it's but the

bu şu anlama gelecek: menzil gitgide uzayacak ama

trouble is if the range gets longer it just means it's gonna take even longer

sorun şu ki, menzil uzarsa bu sadece onu şarj etmenin daha da uzun süreceği anlamına gelir hmm

to charge it up hmm but to shorten the charging time you've got to have a

ama şarj süresini kısaltmak için

higher amount of electricity going into the car faster yes so that's gonna be

daha yüksek miktarda elektriğe sahip olmanız gerekir arabaya daha hızlı gir evet bu yüzden

dangerous if you've got something like I mean a plug is 13 amps yes yes let's

tehlikeli olacak eğer şöyle bir şeye sahipsen demek istiyorum ki bir fiş 13 amper evet evet

keep it simple it just needs a lot of electricity a lot of electricity and

basit tutalım sadece çok fazla elektriğe ihtiyacı var çok fazla elektriğe

when you you you you've push a lot of electricity along the cable it becomes

ihtiyacın var kablo boyunca çok fazla elektrik gittikçe daha

more and more hazardous dangerous more hazardous so that's it yes so that's it

tehlikeli hale geliyor tehlikeli daha tehlikeli yani bu kadar evet bu yüzden

we don't want to go into amps and Watts I don't think so you answered your

amper ve Watt'a girmek istemiyoruz bence sorunuzu cevapladınız

question Alice I'm not an expert but I read a lot of car magazines and what

Alice ben bir değilim uzman ama pek çok araba dergisi okudum ve

they're all saying is no they won't ever completely take a little because it's

hepsinin söylediği şey, hayır, asla tamamen biraz sürmeyecekler çünkü bu

just too difficult there will always be internal combustion engine is here to

çok zor, içten yanmalı motor her zaman olacak,

stay yes for quite a while it may be in our

uzunca bir süre evet, kalabilir bizim

lifetime and quite possibly your lifetime as well so they're not going

ömrümüzde ve büyük olasılıkla sizin de ömrünüzde olacaklar, bu yüzden

anywhere we've had some answers for the mystery

hiçbir yere gitmiyorlar, buranın neresi olduğu gizemli yer için bazı cevaplarımız oldu, size

place where is this place I will give you the

answer now because we are going in around about 10 minutes time yes I'm not

cevabı şimdi vereceğim çünkü yaklaşık 10 dakika sonra gidiyoruz evet

staying awful long so we are just doing it an hour tonight and we're not sure if

Çok fazla kalmayacağım bu yüzden bu gece sadece bir saat yapıyoruz ve Pazar günü olup olmadığından emin değiliz

we're on on Sunday we're not here tomorrow night Steve is busy and I won't

yarın gece burada olmayacağız Steve meşgul ve ben de

be here either so we won't be on tomorrow night but hopefully we will be

burada olmayacağım bu yüzden kazandık ' yarın gece yayındayız ama inşallah geleceğiz

we will we will be with you on Sunday so the mystery place where is it well I'm

pazar günü sizinle olacağız o yüzden gizemli yer nerede peki

going to tell you where it is now we'll have another look just to give you

şimdi nerede olduğunu söyleyeceğim size bir başkasını vermek için bir kez daha bakacağız

another so there is another look and quite a few

yani başka bir bakış var ve epeyce

people said is it a bridge and yes you are right in fact it is a bridge that

insan köprü mü dedi ve evet haklısın aslında bu bir köprü,

has featured in one of my lessons one of my English lessons and just to give you

derslerimden birinde İngilizce derslerimden birinde yer aldı ve sadece size

an idea of what it normally looks like there are two things you will notice my

normalde ne olduğu hakkında bir fikir vermek için iki şey var gibi görünüyor aman

goodness in a moment first of all you will see the bridge and yes some people

tanrım bir an sonra fark edeceksin ilk önce köprüyü göreceksin ve evet birileri

did get it right it is the iron bridge oh dear what's wrong the funniest thing

doğru anlamış demir köprü ah canım ne var ne

on there is no one's looking at the bridge they just looking at you with a

yok ordaki en komik şey kimse bakmıyor köprü sana sadece sakalla bakıyorlar

beard oh yes I've got a beard there can you see my beard your your your

oh evet benim sakalım var orada sakalımı görebilir misin senin bıyığın

moustache I don't remember that's not a moustache it's a beard

hatırlamıyorum bu bıyık değil sakal

yes but the bit that goes round your upper lip down towards the ran towards

evet ama üst dudağından aşağı inen parça

the bottom of your chin yes but it's only a moustache if it's on it on its

çenenin dibine doğru koştu evet ama bu sadece bir bıyık kendi başınaysa

own it looks like the shape of the bridge yes oh great thanks a lot are you

köprünün şekline benziyor evet oh harika çok teşekkürler

trying to give me another meltdown so there it is the iron bridge but at the

bana bir erime daha vermeye mi çalışıyorsun yani işte demir köprü ama şu

moment the iron bridge is actually undergoing some major renovation here is

anda demir köprü aslında bazı büyük yenilemelerden geçiyor burada

another view of the iron bridge as it looks right now so there it is it is

demir köprünün şu anda göründüğü şekliyle başka bir görünümü yani orada

under cover and what they are actually doing they are doing some renovation

koruma altında ve aslında yaptıkları şey bazı yenileme

work because it's a very old bridge built in the 1700 1800 s and the 18th

çalışmaları yapıyorlar çünkü bu bir köprü. 1700 1800'lerde ve 18. yüzyılda inşa edilmiş çok eski bir köprü ve

century rather and it which is 1700s so the iron bridge is being renovated and I

1700'lerde yani demir köprü yenileniyor ve

will give you another shot here just to show you what they are doing and you can

burada sadece ne yaptıklarını göstermek için size bir şans daha vereceğim ve

see that they are also changing the colour of the bridge so this is the

onların da olduğunu görebilirsiniz. köprünün rengini değiştiriyorlar, yani

color that they are going to change the bridge to and there you can see the

köprüyü değiştirecekleri renk bu ve orada

construction date 1779 so that is a very old bridge but the most interesting

yapım tarihini 1779 görebilirsiniz, yani bu çok eski bir köprü ama en ilginç

thing is that is the first suspended iron bridge

olanı, şimdiye kadarki ilk asma demir köprü.

ever to be built from iron hence the name the iron bridge so there is the

demirden inşa edilecek, bu yüzden demir köprünün adı bu yüzden renk var

color and I must admit I like this color it's a kind of oxide red would you say

ve itiraf etmeliyim ki bu rengi seviyorum, bu bir tür oksit kırmızısı,

yes that apparently they've discovered that

evet der misiniz, görünüşe göre

that's the the original color that the bridge was painted in hmm and as you

köprünün orijinal renginin bu olduğunu keşfettiler. hmm ile boyanmış ve sakallı

could see from that previous shot with you with the beard it has a gray color

bir önceki çekimden de görebileceğiniz gibi, gri bir renge sahip,

so so here is the color originally with me that was the color habit what year

bu yüzden işte orijinal renk benimle bu renk alışkanlığı hangi

did you were this was like this must be I think this must be seven years ago

yıldaydınız bu böyleydi olmalı bence bu yedi yıl önce olmalı

eight years ago I don't know how long it's been that color but it's been that

sekiz yıl önce o rengin ne kadar süredir olduğunu bilmiyorum ama

color for a long time and then someone discovered that in fact when the bridge

uzun zamandır o renkti ve sonra birisi keşfetti ki aslında köprü

was originally built originally built it was this red color from there it's a

ilk inşa edildiğinde aslında bu kırmızı renk oradan geliyordu. bu bir

sort of it's a sort of a brownie red color yes it's well it's it's it's oxide

çeşit kek kırmızısı renk evet iyi iyi oksitli

well of course it's the reason it's that color is because yes it's basically

that's what you paint iron to stop it going rusty you paint it in red oxide

paint so it protects the iron and stops it from going rustic yes so it's just it

bu yüzden ütüyü koruyor ve rustik görünmesini engelliyor evet bu yüzden

wasn't that they chose red for the color that that's just that's just the color

renk için kırmızıyı seçmediler, bu sadece renk

and probably the only paint they had to put on I and to stop it going rusty so

ve muhtemelen üzerine sürmeleri ve paslanmasını önlemek için kullanmaları gereken tek boyaydı. bu yüzden

they are using the original color the original oxide to actually cover the

köprüyü kaplamak için orijinal oksit olan orijinal rengi kullanıyorlar,

bridge with so it will now have this glorious color I can't wait to see it to

bu yüzden şimdi bu muhteşem renge sahip olacak

be honest I can't wait to see it but sadly at the moment this is what the

Dürüst olmak gerekirse onu görmek için sabırsızlanıyorum ama ne yazık ki şu anda bu

bridge looks like at the moment so at the moment it's all covered up we'll do

köprü şu anda nasıl görünüyor yani şu anda her şey örtüldü

a little lesson there when it's open and ready we will I think it will be ready

orada küçük bir ders yapacağız açık ve hazır olduğunda yapacağız sanırım

early next year so next year when it's finished when it's all complete we will

gelecek yılın başlarında hazır olacak yani gelecek yıl bittiğinde her şey tamamlandığında

go there and we will make a lovely little lesson does that sound like a

oraya gideceğiz ve sevimli küçük bir ders yapacağız bu kulağa

good idea Steve it does oh it does indeed mr. Duncan okay so did I do well

iyi bir fikir gibi geliyor mu Steve öyle mi oh gerçekten de öyle mi? Duncan tamam, bu gece iyi iş çıkardım

tonight mr. doom I don't know I haven't seen it yet no I will have to have a

Bay. doom bilmiyorum henüz görmedim hayır bakmam lazım tabi

look of course you wrote with the

the Iron Bridge opened on the 1st of January 1781 there is actually a mistake

1 ocak 1781 de açılan demir köprü ile yazmışsın

in my iron bridge lesson because I actually say 1881

demir köprü dersimde aslında yanlışlık var çünkü ben aslında 1881 diyorum

so I actually say a hundred years later they have been right so I actually got

yani aslında yüz yıl sonra haklılar diyorum yani aslında

that wrong there is a mistake in the script mr. Duncan and so it should have

yanlış anladım senaryoda bir yanlışlık var mr. Duncan ve bu yüzden

said 1781 but I said 1881 which is wrong of course because that's over a hundred

1781 demesi gerekirdi ama ben 1881 dedim ki bu elbette yanlış çünkü bu yüz

years later it didn't take a hundred years to build the iron bridge trust me

yıldan fazla zaman sonra demir köprüyü inşa etmek yüz yıl sürmedi güven bana öyle

it didn't Leonarda the name of that River is the river 7 maybe I can write

olmadı Leonarda o nehrin adı nehir 7 belki

that down let me just write that down let me just see if I can get that onto

bunu yazabilirim bırak şunu yazayım bir bakayım bunu ekrana alıp

the screen and write it down sometimes it works but it's not spelt like the

yazabilir miyim bazen işe yarar ama

number seven it's spelt with an R in it and mr. Duncan is putting that on there

yedi rakamı gibi hecelenmez içinde bir R ile hecelenir ve Bay. Duncan bunu oraya

the river seven seven seven so there it is there is that the same as the number

yedi yedi yedi nehri koyuyor, yani orada yedi sayısıyla aynı şey var,

seven so there is the spelling of the river seven and that is the main river

yani yedi nehrinin yazılışı var ve bu ana nehir,

the main river that runs through this area it's a big river and it goes on for

bu bölgeden geçen ana nehir, bu büyük nehir ve

quite a long way tell me yes we could we probably maroon is close yes that's the

oldukça uzun bir yol devam ediyor söyle bana evet yapabiliriz muhtemelen kestane rengine yakındır evet gerçi

actual color though but but what what the what that particular substance

asıl renk bu ama ama o maddenin

describes is also what it's made from so it's red oxide it is also very oxide

tanımladığı şey aynı zamanda onun yapıldığı şey, bu yüzden kırmızı oksit ve aynı zamanda çok oksit

paint that's it yes so it just happens to be red and it also serves a purpose

boya bu evet bu yüzden sadece kırmızı oluyor ve aynı zamanda demiri korumak gibi bir amaca da hizmet ediyor

which is to protect the iron it's close to maroon but it's not quite Maroons a

bordoya yakın ama tam olarak kestane rengi değil

bit deeper color than that hmm it's more of a brown it looks like red that's had

bundan biraz daha koyu bir renk hmm daha çok kahverengi kırmızı gibi görünüyor bu

a bit of green mixed in with it okay we're running out of time Anna says I've

içine biraz yeşil karışmıştı tamam zamanımız azalıyor Anna

never seen mr. Duncan with a moustache and beard oh okay we'll have one last

bayı hiç görmediğimi söylüyor. Duncan bıyıklı ve sakallı oh tamam sakalıma son bir kez

look at my my beard there it is oh yes there I am at the iron bridge it's

bakacağız işte orada oh evet işte demir köprüdeyim

horrible mr. ding I think this is about I think there's been this must be eight

korkunç bayım. ding sanırım bununla ilgili sanırım bu sekiz

years ago it must be this this must be about 2010 maybe even two

yıl önce olmalı bu olmalı bu yaklaşık 2010 olmalı hatta iki

thousand and nine you're a very serious seriously well I was presenting I was

bin dokuz sen çok ciddisin cidden iyi sunum yapıyordum

doing a little bit of presenting to camera I was talking about the Iron

biraz sunum yapıyordum kameraya Demir

Bridge so yeah there is a lesson on there although there is a mistake during

Köprü'den bahsediyordum yani evet orada bir ders var ama asıl ders sırasında bir yanlışlık oluyor, açıldığı yılın

the actual lesson when I I say the wrong year of when it was open when it was

yanlış yılını söylediğimde

opened nicole says what's the car of the Queen the car of the Queen the Queen oh

nicole Kraliçe'nin arabasının ne olduğunu söylüyor ah

she has lots of different cars doesn't jazz

onun bir sürü farklı arabası var caz yapmıyor

she normally drives around if it's a very serious occasion a big occasion

normalde çok ciddi bir olaysa ortalıkta dolaşıyor büyük bir olay

maybe a Rolls Royce a Rolls Royce but then ordained mullah or a Daimler but

belki Rolls Royce a Rolls Royce ama sonra molla veya Daimler atadı ama

commonly the queen who does drive herself hmm

genellikle bunu yapan kraliçe hmm

she's got a big estates in Scotland big houses big houses but she likes to drive

İskoçya'da büyük bir mülkü var büyük evler büyük evler ama

a Land Rover a Land Rover over that's what the Queen likes to drive the sort

Land Rover ve Land Rover sürmeyi seviyor, bu Kraliçe'nin çiftçilerin kullandığı türden bir arabayı sürmeyi sevdiği şey

of car that farmers drive yep okay can you believe that the Queen has

evet, tamam, Kraliçe'nin bir arabası olduğuna inanabiliyor musunuz?

a Land Rover and that's what she likes to drive so she's often seen when she's

Land Rover ve araba sürmeyi sevdiği şey bu, bu yüzden genellikle

driving on her own or or by herself she's actually driving a Land Rover yes

kendi başına veya kendi başına araba kullanırken aslında bir Land Rover kullandığı görülüyor evet Vay canına evet

Wow yeah exactly Alice the colour looks like

tam olarak Alice'in rengi pas gibi görünüyor

rust it does because that literally is what the paint is made of it's made of

çünkü boyanın yapıldığı şey tam anlamıyla bu

it's made of iron that's gone rusty yes they turn it into a powder mix it in

demirden yapılmış paslanmış evet onu bir toz haline getiriyorlar

with paint and then that's it protects the bridge hmm so it's very strange that

boyayla karıştırıyorlar ve işte bu

that happens in that way that they're actually putting rust onto the iron to

köprüyü koruyor korumak için demir,

protect it so it's almost it's almost like a vaccine yes you give someone the

bu yüzden neredeyse bir aşı gibi evet, birine

actual illness to cure them of the illness or to protect them from the

hastalığı iyileştirmek veya hastalıktan korumak için asıl hastalığı verirsiniz,

illness yeah say you put the clever the paint in rust yes and then of course

evet, zekiyi boyayı paslandırdığınızı söylersiniz, evet ve sonra tabii

that you can't go in your rusty oh yes oh so rust can't go rusty because it's

ki yapabilirsiniz paslıya gir oh evet oh yani pas paslı olamaz çünkü

already rusty I love myself to sleep lots of people it's quite late and we're

zaten paslı Birçok insanı uyumayı seviyorum çok geç oldu ve biz

we're we're going to bed as well yes we are going soon because it's just gone 11

de yatacağız evet gidiyoruz yakında çünkü saat 11'i geçti,

o'clock we are coming up to one hour we've been on

bir saate yaklaşıyoruz

and I think we will leave it there thanks a lot for joining us I hope you

ve sanırım orada bırakacağız, bize katıldığınız için çok teşekkürler, umarım

enjoyed mr. Steve's presentation for the first 15 minutes of tonight's live

beğenmişsinizdir bay. Bu akşamki canlı yayının ilk 15 dakikası için Steve'in sunumu

stream I am back we will be back I think we will be back on Sunday we will put

Geri döndüm geri döneceğiz Sanırım Pazar günü döneceğiz

something together for Sunday and then hopefully I will know what is happening

Pazar için bir şeyler ayarlayacağız ve sonra umarım neler olduğunu

I will know exactly what is going on so we will be able to give you a bit more

bileceğim Tam olarak ne olduğunu bileceğim bu yüzden size

information about the new lessons and the live streams as well so really it's

yeni dersler ve canlı yayınlar hakkında biraz daha fazla bilgi verebileceğiz, bu gerçekten

up to you it's it depends on what you want if you want more of this if you

size kalmış, ne istediğinize bağlı, bundan daha fazlasını istiyorsanız,

want more of this please let me know so there that's it that's all I can say

bundan daha fazlasını istiyorsanız lütfen izin verin biliyorum işte bu kadar söyleyebileceğim tek şey bu

really a couple of quick things war love wants to know what's the secret for

gerçekten birkaç hızlı şey savaş aşkı İngilizceyi hızlı konuşmanın sırrının ne olduğunu bilmek istiyor

speaking English quickly speaking English quickly well it's just practice

justice you start off slowly and then you get quicker there is a lesson on my

youtube channel where I go through the alphabet and I do it very quickly and

alfabenin üzerinden geçtiğim ve bunu çok hızlı yaptığım youtube kanalım ve

that's a good way of getting used to speaking or using English quickly you

bu, İngilizceyi hızlı bir şekilde konuşmaya veya kullanmaya alışmanın iyi bir yoludur,

see how fast you can say something maybe you can learn a sentence you can learn a

ne kadar hızlı bir şey söyleyebildiğinizi görürsünüz, belki bir cümle öğrenebilirsiniz, bir

passage and then you can see how fast you can actually recite it so that's it

pasaj öğrenebilirsiniz ve sonra ne kadar hızlı okuyabildiğinizi görebilirsiniz, bu yüzden bu

it's it's as simple as that practice practice makes perfect

kadar basit, bu kadar basit, bu pratik pratiği mükemmel yapar

MX 25 says goodbye also Alice please let me know in advance

MX 25 veda ediyor ayrıca Alice lütfen önceden bana haber verin

I don't want to miss the live stream Sergio says I don't Sergio I think is

Canlı yayını kaçırmak istemiyorum Sergio istemiyorum diyor t Sergio sanırım

making a joke who my French is getting a bit rusty oh I see while I study English

şaka yapıyor kim Fransızcam biraz paslanıyor oh İngilizce çalışırken görüyorum bu

so he's using an analogy there yes well you see the rest it's an idiom an idiom

yüzden orada bir benzetme kullanıyor evet gerisini görüyorsunuz gerisi bir deyim bir deyim

the rest on that on the bridge so if you are getting rusty with something it

gerisi köprüde yani eğer bir şeyle paslanmak, bunu

means you are losing the ability to do it so because I'm learning so much

yapma yeteneğinizi kaybettiğiniz anlamına gelir çünkü çok fazla

English my French is becoming rusty mmm I am losing the ability to speak French

İngilizce öğreniyorum, Fransızcam paslanıyor mmm Fransızca konuşma yeteneğimi kaybediyorum işte bu kadar,

that's it I think we will give you a very clever

sanırım size çok zekice bir

yes very good that's a good expression a good idiom

evet vereceğiz çok iyi bu iyi bir ifade iyi bir deyim

shall we go Steve or else we'll be here for another hour if you have your chance

Steve gidelim mi yoksa şansın varsa bir saat daha burada olacağız

yes okay so we'll see one Sunday thanks a

evet tamam o yüzden bir Pazar günü görüşeceğiz

lot to Lina and a Ronde and Ana Sergio Mir am Diego

Lina, Ronde ve Ana Sergio Mir am'a çok teşekkürler Diego

thank you very much and it's nice to see you all again on the live chat we will

çok teşekkür ederim ve hepinizi canlı sohbette tekrar görmek güzel

be back on Sunday no live stream tomorrow Steve is busy and I'm not here

Pazar günü geri döneceğiz yarın canlı yayın yok Steve meşgul ve ben burada değilim bu

so there will be no live stream tomorrow and we will hopefully see you on Sunday

yüzden yarın canlı yayın olmayacak ve umarım görüşürüz Pazar günü

I will post the time on my youtube channel and you will know when it is so

youtube kanalımda saati yayınlayacağım ve ne zaman olduğunu öğreneceksiniz, bu yüzden merak

don't worry about that you won't miss out I will try to let you all know when

etmeyin, kaçırmazsınız, her şey olduğunda hepinize haber vermeye çalışacağım, o kadar

everything is happening so that's it this is mr. Duncan and mr. Steve saying

bu bay. Duncan ve Mr. Steve

ta ta for now and we will see you on Sunday from 2 o'clock UK time 2 p.m. UK

şimdilik ta ta diyor ve Pazar günü İngiltere saatiyle 2'den sonra 14:00'te görüşürüz.

time on Sunday and of course you know what's coming next from me mr. Steve has

Pazar günü İngiltere saati ve tabii ki benden sonra ne geleceğini biliyorsunuz bayım. Steve

just said it so I will say it as well

az önce söyledi, ben de söyleyeceğim

Ta ta for now

Şimdilik Ta ta