How to Answer the 5 HARDEST Job Interview Questions

Doo doo doo doo doo, I'm dreaming of new... Hi, James from EngVid. He's wearing a tie and he's got...

Doo doo doo doo doo, Yeni şeyler hayal ediyorum... Merhaba, EngVid'den James. Kravat takıyor ve elinde...

it looks like a resume. Let's go to the board and find out. Yo, E, what's going on?

özgeçmişe benziyor. Kurula gidip öğrenelim. Yo, E, neler oluyor?

You're going for an interview? Oh, you're worried because this is... Ah, today's lesson, ladies and

Görüşmeye mi gidiyorsun? Oh, endişeleniyorsunuz çünkü bu... Ah, bugünün dersi bayanlar ve

gentlemen. The five hardest questions you will find on an interview. This is something I think

baylar. Bir röportajda bulacağınız en zor beş soru. Bu,

all of you will be able to take something from because we're going to work on a little bit of

hepinizin bir şeyler çıkarabileceğini düşündüğüm bir şey çünkü biraz iletişim üzerinde çalışacağız

communication but also prepare you for the job market. And these questions are difficult because

ama aynı zamanda sizi iş piyasasına hazırlayacağız. Ve bu sorular zor çünkü

they ask... What they ask from you is not just to say, you know, yes, no, I want this much, that much.

soruyorlar... Sizden istedikleri sadece, hani evet, hayır, şu kadar istiyorum, bu kadar demek değil.

Your employer is asking a question to get a deeper look into who you are and what you really want

İşvereniniz, kim olduğunuza, gerçekten ne istediğinize

and what you have to offer the company. You ready? Let's go to the board and see what this is about.

ve şirkete neler sunmanız gerektiğine daha derinlemesine bakmak için bir soru soruyor. Hazır mısın? Tahtaya gidelim ve bunun ne hakkında olduğunu görelim.

Over here. So five of the hardest interview questions you're going to run into. And funny

Buraya. Karşılaşacağınız en zor beş mülakat sorusu. Ve

enough, they don't seem that difficult but once you actually go into it and you understand what

yeterince komik, o kadar zor görünmüyorlar ama gerçekten içine girip neye

they're trying to get at, you realize why they're so difficult. Why do you want to change jobs?

ulaşmaya çalıştıklarını anladığınızda, neden bu kadar zor olduklarını anlıyorsunuz. Neden iş değiştirmek istiyorsun?

That seems obvious, right? Stop right there. What your employer wants to know is not just I need

Bu açık görünüyor, değil mi? Orada dur. İşvereninizin bilmek istediği sadece benim

more money, which is what you're thinking, or I want a better, you know, because that means you

daha fazla paraya ihtiyacım olduğu değil ki siz de öyle düşünüyorsunuz ya da daha iyisini istiyorum çünkü bu sizin

could leave their job as well and you don't... They don't want to have someone who's just going to move

de onların işini bırakabileceğiniz anlamına geliyor ve siz... Onlar

from job to job if someone's just going to pay more, right? So the best way to answer this

Birisi daha fazla ödeyecekse, işten işe taşınacak birine sahip olmak istemezsiniz, değil mi? Bu soruyu cevaplamanın en iyi yolu

particular question is, well, number one, I call this easy mode. Have you just moved?

, bir numara, ben buna kolay mod diyorum. Yeni taşındın mı?

So if you're living in England, for instance, and you move to Canada, you kind of need a new job,

Örneğin, İngiltere'de yaşıyorsanız ve Kanada'ya taşınıyorsanız, yeni bir işe ihtiyacınız var,

right? So that's easy mode. They will understand that right away, okay? You need to make money here,

değil mi? Yani bu kolay mod. Bunu hemen anlayacaklar, tamam mı? Burada para kazanman gerekiyor,

right? Or you've just finished school. Well, I went to business school. I've just graduated.

değil mi? Ya da okulu yeni bitirdin. Ben işletme okuluna gittim. Yeni mezun oldum.

Now I need a job. Makes sense. So you're not just leaving one job to make a bit more money,

Şimdi bir işe ihtiyacım var. Mantıklı. Yani sadece biraz daha fazla para kazanmak için bir işi bırakmıyorsunuz

and you cannot be relied on for future. Yeah? Okay. Here's where it gets a bit tricky. So if

ve gelecek için size güvenilemiyor. Evet? Tamam aşkım. İşte burası biraz zorlaşıyor. Bu nedenle,

you have been in the industry for a while and they ask you this question and they're looking

bir süredir sektördeyseniz ve size bu soruyu soruyorlarsa ve

at your resume, here's a few things you can say that will show them that you're going to be a

özgeçmişinize bakıyorlarsa, onlara uzun vadeli harika bir çalışan olacağınızı gösterecek birkaç şey söyleyebilirsiniz.

terrific long-term employee, and this is a good move for both you and them. First,

, ve bu hem sizin hem de onlar için iyi bir hamle. İlk olarak,

a new challenge. You could start out in a small company, a three-man, four-man, or a four-person

yeni bir meydan okuma. Küçük bir şirkette, üç kişilik, dört kişilik veya dört kişilik bir

company or woman company, and there's only so much growth you can do because all these positions are

şirkette veya kadın bir şirkette başlayabilirsiniz ve tüm bu pozisyonlar alındığı için yapabileceğiniz çok fazla büyüme vardır

taken. So you might want to go to a bigger place like an Apple or an Amazon where you can get more

. Bu nedenle, Apple veya Amazon gibi daha büyük bir yere gitmek isteyebilirsiniz, burada daha fazla

challenges because there's so much that company does that it can help you grow in that way,

zorlukla karşılaşabilirsiniz çünkü o şirketin yaptığı o kadar çok şey var ki bu şekilde büyümenize yardımcı olabilir,

challenge you to do more and be more. You can say they are offering a better opportunity for you,

daha fazlasını yapmanız ve daha fazlasını yapmanız için size meydan okuyabilir. Sizin için daha iyi bir fırsat sunduklarını söyleyebilirsiniz,

a better opportunity for your skill set. In some jobs you'll get stuck in a certain position

becerileriniz için daha iyi bir fırsat. Bazı işlerde belli bir pozisyonda takılıp kalırsınız

because they don't really, they can't use what you have. A perfect example is when I said you

çünkü gerçekten kullanmazlar, sahip olduklarınızı kullanamazlar. Mükemmel bir örnek, okuldan mezun olduğunu söylediğim zaman

graduated from school. So you've graduated from school, but they have an accountant so they don't

. Yani okuldan mezun oldunuz ama muhasebecileri var yani

need a special forensic accountant. So your skill set is not being used to its maximum. They're not

özel adli muhasebeciye ihtiyaçları yok. Yani beceri setiniz maksimumda kullanılmıyor.

using it to its full potential. So they might say, you might say, I came to this job because you have

Onu tam potansiyeliyle kullanmıyorlar. Yani onlar, diyebilirsiniz ki, bu işe geldim çünkü

a specific area that my skills will work perfectly in. So I can actually use the skills I've been

becerilerimin mükemmel bir şekilde işe yarayacağı belirli bir alanınız var

trained in that I want to use. Okay. That happens all the time. And the last one, career growth.

. Tamam aşkım. Bu her zaman olur. Ve sonuncusu, kariyer gelişimi.

Do you remember I said a small company, you want to go to a larger company to get greater

Küçük bir şirket dediğimi hatırlıyor musunuz, daha büyük bir şirkete gitmek, daha büyük

responsibilities and also be out there more in the environment, as I can say, the business

sorumluluklar almak ve aynı zamanda çevrede daha fazla olmak, söyleyebileceğim gibi, iş

environment to learn more. By doing this and working at other companies, that growth will

ortamında daha fazlasını öğrenmek istiyorsunuz. Bunu yaparak ve başka şirketlerde çalışarak, bu büyüme

allow you to have different positions. There's nothing wrong with staying in an entry-level

farklı pozisyonlara sahip olmanızı sağlayacaktır. Giriş seviyesi bir pozisyonda kalmanın yanlış bir tarafı yok

position. And that is something where if you work at a bank, you might be what's called a bank teller

. Ve bu, bir bankada çalışıyorsanız, insanlarla konuşan bir banka memuru olabileceğiniz bir şeydir

talk to the people. But if you don't do something else, you may never become branch manager or

. Ama başka bir şey yapmazsanız,

regional manager or president because you haven't got enough experience. So sometimes you need to

yeterli deneyime sahip olmadığınız için asla şube müdürü, bölge müdürü veya başkan olamayabilirsiniz. Bu yüzden bazen

leave the job you're at to get that experience somewhere else. So you might even come back to

o deneyimi başka bir yerde elde etmek için bulunduğunuz işi bırakmanız gerekir. Hatta ilk şirkete geri dönebilirsiniz

the first company, but because of that experience, you can get greater career growth. So that one is

, ancak bu deneyim sayesinde daha fazla kariyer gelişimi elde edebilirsiniz. Yani bu bir

number one, some of the best ways to answer the question, why do you want to change jobs?

numara, soruyu cevaplamanın en iyi yollarından bazıları, neden iş değiştirmek istiyorsun?

You can use a couple of these or just one. I mean, if you're just out of school, go to easy mode.

Bunlardan birkaçını veya sadece birini kullanabilirsiniz. Demek istediğim, eğer okuldan yeni çıktıysan, kolay moda geç.

Dude, I just graduated. I need to pay the government off. Now, number two, this is a,

Abi ben yeni mezun oldum Devlete borcumu ödemeliyim. Şimdi, iki numara, bu bir,

I love this question. What is your weakness? Do not say things like I'm always late. I fight with

bu soruyu seviyorum. Zayıf yönün nedir? Hep geç kalıyorum gibi şeyler söyleme.

other coworkers. This is the best way not to get the job. These are weaknesses. These are no-nos.

Diğer iş arkadaşlarımla kavga ederim. İşi almamanın en iyi yolu bu. Bunlar zayıflıklar. Bunlar hayır.

What you want to do is take your weakness and turn it into a strategy. What do I mean by that?

Yapmak istediğin şey, zayıf noktanı alıp onu bir stratejiye dönüştürmek. Bununla ne demek istiyorum?

By thinking about the first thing is everyone has a weakness. You cannot say I have no weaknesses

İlk şeyi düşünerek, herkesin bir zayıflığı vardır. Benim zayıflığım yok diyemezsiniz

because that's a lie. They won't buy it. They won't hire you. But if you can turn this weakness

çünkü bu bir yalandır. Onu satın almayacaklar. Seni işe almazlar. Ancak bu zayıflığı

into a strategy, you can turn it into something. And here's an example for something. This is

bir stratejiye dönüştürebilirseniz, onu bir şeye dönüştürebilirsiniz. Ve işte bir şey için bir örnek. Bu,

a good one in which you've taken it and you've made it something that any company or every

onu aldığınız ve onu herhangi bir şirketin veya her şirketin istediği bir şey haline getirdiğiniz iyi bir şey

company wants. I struggle with people who don't want to maintain the high standards of work that

. İstediğim yüksek çalışma standartlarını sürdürmek istemeyen insanlarla mücadele ediyorum

I want. I mean, what company doesn't want someone to have high standards and they will not tolerate

. Yani, hangi şirket birinin yüksek standartlara sahip olmasını istemez ve çalışmak

someone who doesn't want to work? It seems like a weakness because it means you're going to be

istemeyen birine müsamaha göstermez? Bu bir zayıflık gibi görünüyor çünkü bu,

difficult for the people who don't want to work with. You'll be difficult for them.

birlikte çalışmak istemeyen insanlar için zor olacağınız anlamına geliyor. Onlar için zor olacaksın.

But companies want people like you. Is it a weakness? You've used it strategically,

Ama şirketler senin gibi insanları istiyor. Bu bir zayıflık mı? Stratejik olarak kullandınız,

using your brain to make it a strength. How about this one? This is another one because you can be

onu bir güç haline getirmek için beyninizi kullandınız. Buna ne dersin? Bu başka çünkü

honest. So you could use both of these. The other one is be honest about something. Pick a weakness

dürüst olabilirsin. Yani bu ikisini kullanabilirsiniz. Diğeri ise bir konuda dürüst olmaktır. Üzerinde çalıştığınız bir zayıflık seçin

that you are working on. There's nothing better than a champion fighter or athlete that's lost

. Yolunu kaybetmiş bir şampiyon dövüşçü veya sporcudan daha iyi bir şey yoktur

their way and then they fight and struggle and come back. People like that, right? People also

ve sonra savaşır, mücadele eder ve geri döner. İnsanlar böyle, değil mi? İnsanlar ayrıca,

like people who take responsibility and accountability, which is what companies want

şirketlerin eylemleri için istediği sorumluluk ve hesap verebilirlik alan insanları da severler

for their actions. So in this one, you pick a weakness that you are working on and you can

. Yani bunda, üzerinde çalıştığınız bir zayıflığı seçersiniz ve

demonstrate you've worked on it. Once again, don't say I'm chronically late and I like to fight with

üzerinde çalıştığınızı gösterebilirsiniz. Bir kez daha kronik olarak geç kaldım ve diğeriyle kavga etmeyi seviyorum demeyin

the other. Please don't. Even if you're working on it, pick something else, right? You know,

. Lütfen yapma. Üzerinde çalışıyor olsan bile, başka bir şey seç, değil mi? Biliyorsun,

I'm working on my math skills or my computer skills. I got into a course. But here's the

matematik becerilerim veya bilgisayar becerilerim üzerinde çalışıyorum. bir kursa girdim Ama işte

turn on. Here's not just that. Think about it. And I should have said this at the beginning.

dönüş. İşte sadece bu değil. Bunu düşün. Ve bunu en başında söylemeliydim.

In all of this stuff I'm telling you, you have to do your homework. These are the hardest questions

Sana anlattığım tüm bu şeylerde, ödevini yapmalısın. Bunlar en zor sorular

because you're not going to get them at McDonald's. You're going to get them at careers you want to

çünkü onları McDonald's'tan alamayacaksın. Onları korumak istediğin kariyerlerde alacaksın

keep. So you need to do your what we call due diligence. Do your homework. Research the company.

. Bu yüzden durum tespiti dediğimiz şeyi yapmanız gerekiyor. Ödevini yap. Şirketi araştırın.

Look for, you can pick up The Economist, you can pick up Forbes, other magazines that will give you

Bakın, The Economist'i alabilirsiniz, Forbes'u, size fikir verecek diğer dergileri

an idea, even fashion magazines. When they talk about fashion houses, they will tell you the

, hatta moda dergilerini alabilirsiniz. Moda evlerinden bahsettiklerinde

things that they're lacking currently. So you can put that in your head, put that on paper,

şu anda eksiklerini size anlatacaklar. Böylece bunu kafanıza koyabilirsiniz, bunu kağıda dökebilir,

keep that in mind. So when this question comes up, you can pick a weakness that you have that

aklınızda tutabilirsiniz. Yani bu soru ortaya çıktığında, sahip olduğunuz ve

you're working on that the company currently needs. So now you're saying, yes, my weakness,

üzerinde çalıştığınız ve şirketin şu anda ihtiyaç duyduğu bir zayıflığı seçebilirsiniz. Yani şimdi diyorsunuz ki, evet, benim zayıf noktam

but I'm working on it, I'm getting better. And they're like, we need a guy like Jones.

ama bunun üzerinde çalışıyorum, daha iyiye gidiyorum. Ve Jones gibi bir adama ihtiyacımız var gibiler.

He could probably help the other employees who are also suffering from this. He has a strategy.

Muhtemelen bundan muzdarip olan diğer çalışanlara da yardımcı olabilir. Bir stratejisi var.

So it shows you're willing to take responsibility. You're willing to fix things.

Yani sorumluluk almaya istekli olduğunuzu gösterir. Bir şeyleri düzeltmeye isteklisin.

And currently what you're fixing is something they could possibly help themselves get better. Cool.

Ve şu anda düzelttiğiniz şey, muhtemelen kendilerinin daha iyi olmasına yardımcı olabilecekleri bir şey. Serin.

All right. Number three. How do you deal with conflict with other colleagues?

Elbette. Üç numara. Diğer meslektaşlarınızla olan anlaşmazlıklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Remember, I told you don't say that's a weakness. Well, there's no place even in Disneyland. I mean,

Unutma, sana bunun bir zayıflık olduğunu söyleme demiştim. Disneyland'da bile yer yok. Yani,

Goofy and Mickey, they mix it up every once in a while, right? Because Goofy is Goofy.

Goofy ve Mickey, arada bir karıştırıyorlar, değil mi? Çünkü Goofy, Goofy'dir.

All right. So things are going to happen. So what's the thing you want to say? Here's one of

Elbette. Yani bir şeyler olacak. Peki söylemek istediğin şey nedir? İşte

the best approaches. I'm using this word from here. It means a way to get to something. One of

en iyi yaklaşımlardan biri. Buradan bu kelimeyi kullanıyorum. Bir şeye ulaşmanın bir yolu anlamına gelir.

the best approaches about talking about conflict with colleagues, and that's fighting arguments,

Meslektaşlarla çatışma hakkında konuşmakla ilgili en iyi yaklaşımlardan biri ve bu, tartışmalarla,

disagreements. Say I take a collaborative approach. What do you mean collaborative?

anlaşmazlıklarla mücadele etmektir. İşbirlikçi bir yaklaşım benimsediğimi söyleyin. işbirlikçi ne demek?

I like to work together with the individual. Now, the thing you want to add to that, and this is a

Bireyle birlikte çalışmayı seviyorum. Şimdi, buna eklemek istediğiniz şey, ve bu size

little framework I'm teaching you, a little way you can say it that's going to be in an interview.

öğrettiğim küçük bir çerçeve, bunu bir röportajda söyleyebileceğiniz küçük bir yol.

So I like a collaborative approach. I like to work with the person I'm having the problem with.

Bu yüzden işbirlikçi bir yaklaşımı seviyorum. Sorun yaşadığım kişiyle çalışmayı seviyorum.

One of the things you want to tell me is I like to talk privately with them to fix it.

Bana söylemek istediğin şeylerden biri, düzeltmek için onlarla özel olarak konuşmayı seviyorum.

So we will talk to each other. We're not going to go to management right away or talk about it.

Yani birbirimizle konuşacağız. Hemen yönetime gitmeyeceğiz veya bunun hakkında konuşmayacağız.

I want to work with them to fix the problem. So I want a long-term solution, and I want to do it

Sorunu çözmek için onlarla çalışmak istiyorum. Bu yüzden uzun vadeli bir çözüm istiyorum ve bunu

collaborative, work together. And how I'm going to do this, you're going to look and go, what is SBI?

işbirlikçi yapmak, birlikte çalışmak istiyorum. Ve ben bunu nasıl yapacağım, bakıp gideceksiniz, SBI nedir?

I read a book the other day. I'm going to share it with you. It's only 30 pages long. Good book.

Geçen gün bir kitap okudum. Seninle paylaşacağım. Sadece 30 sayfa uzunluğunda. İyi kitap.

SBI means situation, behavior, and impact. It's a method that they used for conflict resolution.

SBI, durum, davranış ve etki anlamına gelir. Çatışma çözümü için kullandıkları bir yöntem.

Conflict resolution means to end fighting, and as we do, make a collaborative approach to solving

Çatışma çözümü, çatışmayı sona erdirmek ve bizim yaptığımız gibi, sorunları çözmek için işbirlikçi bir yaklaşım geliştirmek anlamına gelir

problems. The S is situation, which means you'd go, Jones, the other day at the meeting, you,

. S durumudur, yani sen gideceksin Jones, geçen gün toplantıda, sen,

oh sorry, situation would say, on Wednesday, March 29th, there was a meeting that we had with

ah pardon, durum derdi, 29 Mart Çarşamba günü,

all the senior management situation. Then you would talk about behavior. Jones, you were

tüm üst düzey yönetim durumuyla yaptığımız bir toplantı vardı. O zaman davranış hakkında konuşurdunuz. Jones,

saying really bad things about some of the other managers. The other, that's the behavior. Impact,

diğer bazı menajerler hakkında çok kötü şeyler söylüyordun. Diğeri, davranış bu. Etki,

which is I. All those managers felt unhappy about your comments. So what, that happens all the time?

yani ben. Tüm bu yöneticiler yorumlarınızdan rahatsız oldu. Ne yani, bu her zaman olur mu?

No. With the SBI framework, when we're talking about handling conflicts, you're telling someone

Hayır. SBI çerçevesiyle, çatışmaları ele almaktan bahsederken, birisine

exactly, because what happens a lot of times, people will say, you're always arguing with

tam olarak bunu söylüyorsunuz, çünkü çoğu zaman olan bir şey, insanlar diyecek ki,

everybody all the time. It makes people angry, and you do it on purpose. Right there, you're

her zaman herkesle tartışıyorsunuz. İnsanları kızdırıyor ve sen bunu bilerek yapıyorsun. Tam orada,

doing something that is not cool. You're telling intention. So you're saying that the person who

hoş olmayan bir şey yapıyorsun. Niyet söylüyorsun. Yani

is arguing wants to cause conflict, which may not be the case. So I put SBI to give you the

tartışan kişinin çatışma çıkarmak istediğini söylüyorsunuz ki durum böyle olmayabilir. Bu yüzden size çerçeveyi vermesi için SBI koydum

framework. You can say situation, behavior, and impact. When you say, here's the situation that

. Durum, davranış ve etki diyebilirsiniz. Derken, işte

happened at this day, at this place. Behavior, this is what you did. No judgment, this is what

bu gün, bu yerde olan durum. Davranış, senin yaptığın buydu. Yargılamak yok,

you did. Impact, how did it make the other people feel? And then you allow the other person to talk

yaptığın bu. Etki, diğer insanları nasıl hissettirdi? Ve sonra diğer kişinin etki hakkında konuşmasına izin verirsiniz

about the impact, like their intention, why they were doing it. They might say, I just wanted to

, örneğin niyetleri, bunu neden yaptıkları gibi. Sadece

motivate people. I didn't want to make them angry. So we're going to take this. How do you deal with

insanları motive etmek istedim diyebilirler. Onları kızdırmak istemedim. Yani bunu alacağız. Çatışmayla nasıl başa çıkıyorsunuz

conflict? I'm literally telling you a strategy to take at the meeting. Talk about, I want to be

? Kelimenin tam anlamıyla size toplantıda izleyeceğiniz bir strateji söylüyorum. Hakkında konuşun, işbirlikçi olmak istiyorum

collaborative. I want to work with people for a long-term solution. Tell them I will talk privately

. Uzun vadeli bir çözüm için insanlarla çalışmak istiyorum. Onlarla özel olarak konuşacağımı söyle

with them, so it's individual. And when I talk privately, I'm going to use the SBI. Situation,

, bu yüzden bireysel. Ve özel olarak konuştuğumda, SBI'ı kullanacağım. Durum,

behavior, and impact. And let them tell me their intention and how we can work together to fix it.

davranış ve etki. Ve bana niyetlerini ve bunu düzeltmek için nasıl birlikte çalışabileceğimizi söylemelerine izin verin.

Yeah, you can go to other places. Only at EngVid do we tell you, strategy baby. Yes, okay, moving on.

Evet, başka yerlere gidebilirsin. Sadece EngVid'de sana strateji anlatıyoruz bebeğim. Evet, tamam, devam et.

Next, number four. Why should we hire you? That is actually a good question on the part of the

Sıradaki, dört numara. Neden seni işe almalıyız? Bu aslında işveren açısından iyi bir soru

employer. Why should we employ and hire you or employ you? Just because you come with a piece

. Neden sizi istihdam edip işe alalım veya sizi istihdam edelim? Bir parça

of paper and just because you have experience, it doesn't mean that they need to have you. What I

kağıtla gelmen ve deneyim sahibi olman, sana sahip olmaları gerektiği anlamına gelmez.

mean by that is, if you think about your own family and you think about your mom, your dad,

Bununla demek istediğim, kendi aileni düşünürsen ve anneni, babanı düşünürsen,

if you have sisters or brothers, a dog or a cat, that's your family. When one of your siblings gets

kız veya erkek kardeşlerin, bir köpeğin veya bir kedin varsa, bu senin ailen. Kardeşlerinizden biri

married, that means your brother or sister, they're bringing someone into that family. And that's going

evlendiğinde, yani erkek veya kız kardeşiniz o aileye birini getiriyor demektir. Ve bu,

to affect the family dynamic enormously. Whether you're working for a company or a family is the

aile dinamiğini büyük ölçüde etkileyecek. İster bir şirket için ister bir aile için çalışıyor olun,

same thing. Every new person changes things. So when someone says to you, why should we hire you,

aynı şeydir. Her yeni insan bir şeyleri değiştirir. Yani birisi size, sizi neden işe alalım,

the paper is nice, your experience is nice, but it's also how are you going to affect our company?

gazete güzel, deneyiminiz güzel, ama aynı zamanda şirketimizi nasıl etkileyeceksiniz dediğinde?

And it's not a small impact, right? One bad apple ruins all the rest. So

Ve bu küçük bir etki değil, değil mi? Bir çürük elma, geri kalan her şeyi mahveder. Yani

when they ask that, they're going to be looking specifically for some words.

bunu sorduklarında, özellikle bazı kelimeler arıyor olacaklar.

One is going to be performance-based, the other is going to be, how do I say,

Biri performansa dayalı olacak, diğeri olacak, nasıl diyeyim,

what you can add to, right? What you can add to the company. So performance is like, okay,

ne ekleyebilirsin değil mi? Şirkete neler katabilirsiniz? Yani performans, tamam,

bottom line numbers. The other is you might say culture or community, right? So let's go and take

sonuç olarak rakamlar gibidir. Diğeri, kültür veya topluluk diyebilirsiniz, değil mi? Öyleyse gidip

a look at what I say here. So why should we hire you? One of the things you can talk about to get

burada ne dediğime bir göz atalım. Öyleyse neden seni işe almalıyız?

one thing off their mind, which is money. If people are hiring you and they're paying you

Akıllarından bir şey çıkarmak için konuşabileceğiniz şeylerden biri de paradır. İnsanlar sizi işe alıyorsa ve size

50,000, 25,000, it could be rupees, it could be yen, it could be dollars, it could be what have

50.000, 25.000 ödüyorlarsa, bu rupi olabilir, yen olabilir, dolar olabilir, sahip olduğunuz şey olabilir

you. They need to know that they're paying you that money, they're going to get that money out

. Size o parayı ödediklerini, o parayı

and more. Otherwise you're not good for the company. So you can show, look at the results

ve daha fazlasını alacaklarını bilmeleri gerekiyor. Aksi halde şirket için iyi değilsin.

from my last job, what I was able to do to let them go, okay, you won't cost this money. You'll

Son işimin sonuçlarına bak, onları bırakmak için neler yapabildiğimi gösterebilirsin, tamam, bu paraya mal olmayacaksın.

bring us some money in. That's number one. Number two, show them how your skills are required.

Bize biraz para getireceksin. Bu bir numara. İkincisi, onlara becerilerinizin nasıl gerekli olduğunu gösterin. Sana

Do you remember I told you about that research from before? This is where it comes in handy.

daha önce o araştırmadan bahsettiğimi hatırlıyor musun? İşe yaradığı yer burasıdır.

Not just over here, but over here. I see that you guys need this in your company. I can provide that.

Sadece burada değil, burada da. Şirketinizde buna ihtiyacınız olduğunu görüyorum. Bunu sağlayabilirim.

I want to provide that and build on it and help the company. That's why they want to hire you.

Bunu sağlamak, üzerine inşa etmek ve şirkete yardım etmek istiyorum. Bu yüzden seni işe almak istiyorlar.

They want to get money through the door and they want to make sure you can help enhance things

Kapıdan para almak istiyorlar ve ihtiyaç duydukları şeyleri geliştirmeye yardımcı olabileceğinizden emin olmak istiyorlar

that they need. You don't want to have what we're going to doubling up or having two people with the

. İki katına çıkaracağımız şeye sahip olmak veya

same job, the same skills. It doesn't help. The more people you have with different skills and

aynı işe, aynı becerilere sahip iki kişiye sahip olmak istemezsiniz. Yardımcı olmuyor. Farklı becerilere ve farklı fikirlere sahip ne kadar çok insanınız olursa

different ideas, you can grow something. Now finally, number five, where do you see yourself in

, bir şeyler yetiştirebilirsiniz. Son olarak, beş numara, kendinizi beş yıl sonra nerede görüyorsunuz

five years? This is a trick question because if you say in five years I see myself working for

? Bu hileli bir soru çünkü eğer beş yıl sonra kendimi

another company with a better position, yeah, they're not hiring you because they're like, okay, you

daha iyi bir pozisyona sahip başka bir şirkette çalışırken görüyorum dersen, evet, seni işe almıyorlar çünkü tamam,

just basically want to make some money here and leave. We're not a stepping stone. That means

sadece temelde burada biraz para kazanmak istiyorsun ve ayrılmak. Basamak taşı değiliz. Bu, bir

you're going to use us to get to the next job. So you have to be careful how you answer this

sonraki işe geçmek için bizi kullanacağın anlamına geliyor. Bu nedenle, bu soruyu nasıl yanıtladığınıza dikkat etmelisiniz

question. Number one, keep your answer general. Well James, I want to be specific. Don't be because

. Bir numara, cevabınızı genel tutun. James, spesifik olmak istiyorum. Olmayın çünkü

the position you're applying for may not have the goals you want to get. So they're going to think,

başvurduğunuz pozisyon ulaşmak istediğiniz hedeflere sahip olmayabilir. Yani bizim

well you want more than we're going to offer, right? You're the guy sweeping the floor and

sunabileceğimizden daha fazlasını istiyorsun, öyle değil mi? Sen yerleri süpüren adamsın ve

you're like, when I'm done sweeping the floor I want to drive my Lamborghini into the president's

yerleri süpürmeyi bitirdiğimde Lamborghini'mi başkanın ofisine sürmek istiyorum diyorsun

office. No, floor sweeping is what you do. That's it. So be general. Say I would like to see

. Hayır, senin yaptığın yer süpürmek. Bu kadar. Öyleyse genel ol.

myself progress every year doing something more in the company with some goal structure,

Şirkette belirli bir hedef yapısıyla daha fazla bir şeyler yaparak her yıl kendimi ilerlettiğimi görmek istediğimi söyleyin,

but don't be too specific because you don't know if your job will lead to that area.

ancak işinizin o alana götürüp götürmeyeceğini bilmediğiniz için çok spesifik olmayın.

Number two, stress the long term. You have a broad interest. That means a wide interest in the

İkincisi, uzun vadeyi vurgulayın. Geniş bir ilginiz var. Bu, şirkete geniş bir ilgi anlamına gelir

company. Many of the things that it does besides your position. Yes, you'll be focused on your

. Konumunuzun yanı sıra yaptığı birçok şey. Evet, pozisyonunuza odaklanacaksınız

position, but you're also interested in that they do this and they do that. And you know that in one

ama aynı zamanda şunu yapmaları ve bunu yapmalarıyla da ilgileniyorsunuz. Ve biliyorsun ki bir

year, two years, three years, you cannot learn all of that. So you're interested in learning more.

yılda, iki yılda, üç yılda bunların hepsini öğrenemezsin. Yani daha fazlasını öğrenmekle ilgileniyorsunuz.

And this goes along to when we talked about your new challenge, right? And career growth,

Ve bu, yeni meydan okumanız hakkında konuştuğumuz zamana kadar devam ediyor, değil mi? Ve

learning from the company. And because of that broad interest in the company, you want to learn

şirketten öğrenerek kariyer gelişimi. Ve şirkete olan bu geniş ilgi nedeniyle,

with the company and grow with the company. Because what the company is looking for here,

şirketle birlikte öğrenmek ve şirketle birlikte büyümek istiyorsunuz. Çünkü şirketin burada aradığı şey,

as I was trying to get across, but I'll say it better here or more eloquently, meaning better,

benim de anlamaya çalıştığım gibi, ama burada daha iyi ifade edeceğim ya da daha anlamlı, yani daha iyi,

they want to find someone they can invest in. And you want to show to them you're that person.

yatırım yapabilecekleri birini bulmak istiyorlar. o kişi sensin

Because not only are you interested in the job that you have and you want to get goals in that

Çünkü sadece sahip olduğunuz işle ilgilenmiyorsunuz ve o alanda hedefler elde etmek istiyorsunuz

area, you're also looking at the long term and learning more about the other areas of the

, aynı zamanda uzun vadeye bakıyor ve şirketin diğer alanları hakkında daha fazla şey öğreniyorsunuz

company. If you can do all five of this, my friend, you can do this with your money later.

. Bunların beşini de yapabilirsen dostum, sonra paranla bunu da yaparsın.

One one thousand, two one thousand. Okay, first, you know, get everything else you need,

Bir bin, iki bin. Tamam, önce ihtiyacın olan her şeyi al

but you get what I'm saying. Because these are some of the five of the hardest questions

ama ne dediğimi anla. Çünkü bunlar cevaplanması en zor beş sorudan bazıları

to answer because there is no yes, no. You have to show that you've researched the company.

çünkü evet, hayır diye bir şey yok. Şirketi araştırdığınızı göstermelisiniz.

You're good at what you do. And that's part of the key here. I can show you these things,

Yaptığın işte iyisin. Ve bu, buradaki anahtarın bir parçası. Sana bunları gösterebilirim

but if you're not good at what you do, it's not going to help. But you've researched the company,

ama yaptığın işte iyi değilsen bunun bir faydası olmaz. Ama şirketi araştırdınız,

you're good at what you do. You have a goal and an agenda that you want to do to help for yourself

yaptığınız işte iyisiniz. Kendinize ve şirkete yardımcı olmak için yapmak istediğiniz bir hedefiniz ve gündeminiz var

and the company. And this will help you get that job. Cool. Well, you know how we roll here. We

. Ve bu, o işi almanıza yardımcı olacaktır. Serin. Burada nasıl yuvarlandığımızı biliyorsun.

have to do a little bit of well, we're not going to do homework, but I got a little bonus for you.

Biraz iyi yapmalıyız, ödev yapmayacağız ama senin için küçük bir ikramiyem var.

Yeah. And I got homework for you. But not a quiz, not a quiz on this one. You ready? Let's go.

Evet. Ve senin için ev ödevim var. Ama bir sınav değil, bununla ilgili bir sınav değil. Hazır mısın? Hadi gidelim.

And of course, you know, as every lesson goes, I can have a bonus for you. I'll have some homework.

Ve tabii ki, her derste senin için bir ikramiyem olabilir. Biraz ödev yapacağım.

But let's go to the board and take a look at the three things I want to talk about your three

Ama tahtaya gidelim ve üç ikramiyeniz hakkında konuşmak istediğim üç şeye bir göz atalım

bonus. Bonus questions. All right. Number one. One of the questions I could ask you is what are

. Bonus sorular. Elbette. Bir numara. Size sorabileceğim sorulardan biri,

your ideal working conditions? Okay. And now I did do a video earlier in which I kind of talked about

ideal çalışma koşullarınız nelerdir? Tamam aşkım. Ve şimdi daha önce bunun hakkında konuştuğum bir video yaptım

this and I want you to go check it out. Okay. So in the five most common questions you'll be asked,

ve gidip onu kontrol etmenizi istiyorum. Tamam aşkım. Yani en yaygın beş soruda size sorulacak,

right? Because sometimes they are going to ask you things and they want to know if you're a team

değil mi? Çünkü bazen size bir şeyler soracaklar ve sizin bir takım oyuncusu olup olmadığınızı öğrenmek isteyecekler

player. So you kind of have to say something like, I like working alone, but I find that I can share

. Yani şöyle bir şey söylemelisiniz: Tek başıma çalışmayı seviyorum ama

my ideas with other people and be collaborative. All right. So you can go watch that video when

fikirlerimi diğer insanlarla paylaşabileceğimi ve işbirlikçi olabileceğimi görüyorum. Elbette. Böylece, bunu izlemeyi bitirdiğinizde gidip o videoyu izleyebilirsiniz

you're done watching this one. And that'll give you, you know, to help with those basic questions

. Ve bu size, bilirsiniz, ortaya çıkacak olan temel sorulara yardımcı olmanızı sağlayacaktır

will come out. But these are the tough ones you got to understand. Okay. But in this case,

. Ama anlaman gereken zor şeyler bunlar. Tamam aşkım. Ama bu durumda,

this is a little different because they're asking your ideal working conditions, not necessarily

bu biraz farklı çünkü onlar sizin ideal çalışma koşullarınızı soruyorlar, ille de

working with people. So I put down challenging. You want to be challenged. And that's an honest

insanlarla çalışmanız gerekmiyor. Bu yüzden meydan okumayı bıraktım. Meydan okumak istiyorsun. Ve bu,

response for any person who's a mature person. You might say, what the hell are you talking about?

olgun bir kişi olan herhangi bir kişi için dürüst bir yanıttır. Ne halttan bahsediyorsun diyebilirsin.

If you knew every day was going to be the same every single day, nothing ever changed from

Her günün aynı olacağını bilseydin,

getting out what side of the bed you get out of what Wheaties you eat, what dinner you have,

yatağın hangi tarafından kalktığın, hangi buğdayları yediğin, hangi akşam yemeğini yediğin,

the same conversations you would have people eventually you'd just want to go, okay, I'm done.

sonunda insanlarla aynı konuşmaları yapacağın gibi hiçbir şey değişmedi. Sadece gitmek istiyorum, tamam, işim bitti.

I don't want to ever do this again. To be challenged is to have something new so you can

Bunu bir daha asla yapmak istemiyorum. Meydan okunmak, yanıt verebilmek için yeni bir şeye sahip olmaktır

respond to it. And it's new. That's what you would say. I want a challenging environment, something

. Ve yeni. Böyle derdin. Zorlu bir ortam istiyorum,

new coming to me. I don't want to keep typing the same letters. I want something else. I want to go

bana yeni gelen bir şey. Aynı harfleri yazmaya devam etmek istemiyorum. Başka bir şey istiyorum. Tarlaya gitmek istiyorum

in the field. I want to learn something new. So you tell them I want a challenging environment,

. Yeni bir şey öğrenmek istiyorum. Onlara zorlu bir ortam istediğimi söylüyorsunuz,

which is good because any company that's growing, there will be new things introduced.

ki bu iyi çünkü büyüyen herhangi bir şirket, tanıtılan yeni şeyler olacak.

And they want people who want to work with those new things. And that should be you.

Ve bu yeni şeylerle çalışmak isteyen insanları istiyorlar. Ve bu sen olmalısın.

Next, you want to talk about working with a great team. One of the reasons you want to go to a new

Ardından, harika bir ekiple çalışmaktan bahsetmek istiyorsunuz. Yeni bir işe gitmek istemenizin nedenlerinden biri

job is that you hear about, I don't know, whatever company, Company X, these people are doing

, hangi şirket olursa olsun, X Şirketi hakkında bir şey duymanızdır, bu insanlar

innovative things or innovative things, which means new things or a new way of doing it.

yenilikçi şeyler yapıyor veya yenilikçi şeyler yapıyor, bu da yeni şeyler veya yeni bir yapma şekli anlamına geliyor. BT.

And you want to be with that team, right? So you want to be challenged and you want to work with

Ve o takımda olmak istiyorsun, değil mi? Yani meydan okumak istiyorsunuz ve

other bright people who are working on new things. And we talk about professional development,

yeni şeyler üzerinde çalışan diğer parlak insanlarla çalışmak istiyorsunuz. Ve profesyonel gelişimden bahsediyoruz,

right? So what are your ideal working conditions? They're going to be professional development.

değil mi? Peki sizin ideal çalışma koşullarınız nelerdir? Profesyonel gelişim olacaklar.

Sometimes you get pieces of paper, like you got 10,000 YouTube views or something, or they send

Bazen, YouTube'da 10.000 izlenme falan elde ettiğiniz gibi kağıt parçaları alırsınız veya

you to other companies to work with them. So as a professional, as an individual, you get to work in

sizi onlarla çalışmanız için başka şirketlere gönderirler. Yani bir profesyonel olarak, bir birey olarak,

different environments in which you can become more of a professional, learn more about your

daha profesyonel olabileceğiniz, alanınız hakkında daha fazla şey öğrenebileceğiniz farklı ortamlarda çalışırsınız

field. Okay. Number two, as your bonus question, how would your colleagues describe you? Now,

. Tamam aşkım. İkincisi, bonus sorunuz olarak, meslektaşlarınız sizi nasıl tanımlar? Şimdi,

this is tricky. It's very tricky. A company that's going to ask you this may actually

bu zor. Bu çok zor. Size bunu soracak olan bir şirket aslında

talk to your colleagues. Colleagues are your coworkers or the people you worked with before.

iş arkadaşlarınızla konuşabilir. Meslektaşlar, iş arkadaşlarınız veya daha önce birlikte çalıştığınız kişilerdir.

So something you want to do is prepare your colleagues. Go to your old friends like Jones

Yani yapmak istediğiniz bir şey meslektaşlarınızı hazırlamaktır. Jones ve Thomas gibi eski arkadaşlarına git

and Thomas and say, hey, look, how would you actually describe me? This is done for two

ve hey, bak, beni gerçekte nasıl tanımlarsın? Bu iki nedenden dolayı yapılır

reasons. Number one, you know what they're going to say, or you can say, please don't talk about

. Birincisi, ne söyleyeceklerini biliyorsun ya da lütfen bunun hakkında konuşma diyebilirsin

that. But the other thing is you want to know what to say to the new employer. So they'll hear

. Ama diğer bir şey de, yeni işverene ne söyleyeceğinizi bilmek istemenizdir. Böylece

the same thing from your friends. And it's not two different stories. Okay. That's very important.

arkadaşlarından da aynı şeyi duyacaklar. Ve bu iki farklı hikaye değil. Tamam aşkım. Bu çok önemli.

You can prepare your friends and you can prepare yourself. So you want to prepare them, your

Arkadaşlarınızı hazırlayabilir ve kendinizi hazırlayabilirsiniz. Yani onları,

colleagues in case they call, but also yourself. In Canada, for instance, if you want to own a gun,

arama ihtimaline karşı iş arkadaşlarınızı ve kendinizi de hazırlamak istiyorsunuz. Örneğin Kanada'da, bir silah sahibi olmak istiyorsanız,

they talk to your friends, your neighbors and everyone else to see what kind of person you are.

nasıl bir insan olduğunuzu görmek için arkadaşlarınızla, komşularınızla ve diğer herkesle konuşurlar.

They just don't say, so would your friends say you're a nice guy? Yeah. Eh? No. Then they go,

Sadece söylemiyorlar, yani arkadaşların senin iyi biri olduğunu söyler mi? Evet. ha? Hayır. Sonra giderler,

we're going to call them. Employers for really good jobs will also do the same, because if you're

onları arayacağız. Gerçekten iyi işler için işverenler de aynısını yapacak, çünkü

good at what you do, they may have heard of you and they can talk to other people and other

yaptığınız işte iyiyseniz, sizi duymuş olabilirler ve diğer insanlarla konuşabilirler ve diğer

companies go, so what's Jones like? So prep yourself, prepare your friends or your colleagues.

şirketler gidebilir, peki Jones nasıl biri? Kendinizi hazırlayın, arkadaşlarınızı veya iş arkadaşlarınızı hazırlayın.

Now, something else you can do when they say, how would your colleagues describe you?

Şimdi, dediklerinde yapabileceğiniz bir şey daha var, meslektaşlarınız sizi nasıl tanımlar?

Here's where we use strategy and smarts. You figure out what the company needs. Remember,

Strateji ve zekayı kullandığımız yer burasıdır. Şirketin neye ihtiyacı olduğunu anlarsınız. Unutma,

we said, prepare your friends. You go back and say, okay, can you mention maybe I did this and

arkadaşlarını hazırla dedik. Geri dönüp, tamam, belki bunu ve bunu şirkette yaptığımdan bahseder misin

this with the company? Please keep it honest. I always laugh every once in a while when someone

? Lütfen dürüst ol. Arada bir biri,

will say, he's teaching us not to, he's teaching us to be fake, to say things aren't true. I've

bize yapmamayı öğretiyor, bize sahte olmayı, bazı şeylerin doğru olmadığını söylemeyi öğretiyor dediğinde gülerim.

never said that in a video. I say, be honest, be yourself. Here's how you can shape it. And if you

Bunu hiçbir videoda söylemedim. Dürüst ol, kendin ol diyorum. İşte onu nasıl şekillendirebileceğiniz. Ve

think that's a bad thing, do you get dressed in the morning? Do you put on clothes that are

bunun kötü bir şey olduğunu düşünüyorsan sabah giyinir misin? İnsanlara gösterişli kıyafetler giyiyor musunuz

presentable to people? Yeah, you don't put on, is anything that may get comments. Some people do,

? Evet, giymezsin, yorum alabilecek bir şey. Bazı insanlar bunu yapar

and they know they will be stared at and maybe they will be laughed at, maybe what have you.

ve onlara bakılacağını ve belki de onlara gülüneceğini bilirler, belki neyiniz var?

But most of us put on what we need to do to get the job done, right? So when I say these things,

Ama çoğumuz işimizi bitirmek için yapmamız gerekenleri üstümüze alıyoruz, değil mi? Yani bunları söylediğimde,

I'm not saying pretend to be someone you're not. But if you've done your research, as I told you

olmadığınız biri gibi davranın demiyorum. Ama araştırmanızı yaptıysanız,

before, you'll know the company needs X and O. If you've done these things, prepare your colleagues,

daha önce de söylediğim gibi, şirketin X ve O'ya ihtiyacı olduğunu bileceksiniz. Bunları yaptıysanız, çalışma arkadaşlarınızı hazırlayın,

put it in their mind to remind them, yes. And then in your interview, you can say, okay, my colleagues

onlara hatırlatmayı akıllarına koyun, evet. Ve sonra röportajınızda, tamam, meslektaşlarım

would describe me this way and it just happens to be something you guys actually need. There's

beni bu şekilde tanımlar ve bu sizin gerçekten ihtiyacınız olan bir şey olur diyebilirsiniz.

nothing wrong with that. That's called preparation, right? I know if it seems not genuine or sincere,

Bunda yanlış bir şey yok. Buna hazırlık denir, değil mi? Samimi, samimi

or not honest, it's because for people who think that way, they haven't prepared for other people.

ya da dürüst görünmüyorsa, bunun nedeninin bu şekilde düşünen insanlar için başkaları için hazırlık yapmamış olmaları olduğunu biliyorum.

People who think that way, they haven't prepared for other things. You have to go by. Any sports team will tell you.

Bu şekilde düşünen insanlar, başka şeylere hazırlanmamışlardır. Geçmek zorundasın. Herhangi bir spor takımı size söyleyecektir.

You watch the opposition. They don't just go play them. They watch and see how they play,

Muhalefeti izliyorsunuz. Gidip onları oynamıyorlar. Nasıl oynadıklarını izler ve görürler,

so they can have strategy against them. This is the same thing. You need strategy. You're not the only

böylece onlara karşı stratejileri olabilir. Bu aynı şey. Stratejiye ihtiyacınız var.

person going for the job. So be more prepared than the other person going for the job. You're welcome.

İş için giden tek kişi sen değilsin. Bu yüzden işe giden diğer kişiden daha hazırlıklı olun. Rica ederim.

All right, so next one, number three. Tell us about a mistake you made. Earlier on, I talked about

Pekala, sıradaki, üç numara. Bize yaptığın bir hatadan bahset. Daha önce

weakness. You have a weakness. I have a weakness for chocolate. If you look at my tummy, you know

zayıflıktan bahsetmiştim. Senin bir zayıflığın var. Çikolataya zaafım var. Karnıma bakarsanız,

this is true. I love the German chocolate. Okay, so tell us about a mistake you've made. This is

bunun doğru olduğunu bilirsiniz. Alman çikolatasına bayılırım. Tamam, bize yaptığın bir hatadan bahset. Bu

different than saying a weakness. This is a one-time thing. When you have a weakness, it's continual.

zayıflık demekten farklıdır. Bu tek seferlik bir şey. Bir zayıflığın olduğunda, süreklidir.

You keep doing it. You've made a mistake. Okay, so what do we say here? Number one, give a general

Sen yapmaya devam et. Bir hata yaptın. Tamam, peki burada ne diyoruz? Birincisi, olan biteni genel bir şekilde anlatın

account of what happened. Don't be too specific. I remember one time at work, it was Game of Thrones,

. Çok spesifik olmayın. Bir keresinde işteyken hatırlıyorum, Game of Thrones'du

and somebody had also went, don't tell us what happened. They did, and they threw something at

ve birisi de gitmişti, bize ne olduğunu söyleme. Yaptılar ve diğer kişiye bir şey fırlattılar

the other person. You don't want to say that on an interview. I threw a fork at somebody for telling

. Bunu bir röportajda söylemek istemezsin.

me the answer to Game of Thrones. It was like that. You don't want to say that. You might say,

Game of Thrones'un cevabını bana söylediği için birine çatal fırlattım. Öyleydi. Bunu söylemek istemezsin. Diyebilirsiniz ki,

well, we were at lunch, and we had this dispute about how information should be dispersed, and I

öğle yemeğindeydik ve bilginin nasıl dağıtılması gerektiğine dair bir tartışmamız vardı ve

chose to speak aggressively, and I, see, same thing happened. Don't get too specific, but you

ben agresif bir şekilde konuşmayı seçtim ve aynı şey oldu. Çok spesifik olmayın, ancak

can get specific on how you fixed it. After lunch, I took the person aside and said, this is how I

nasıl düzelttiğiniz konusunda spesifik olabilirsiniz. Öğle yemeğinden sonra kişiyi bir kenara çektim ve dedim ki, bu

felt about it, and this is why. Be specific on how you fixed it, so you get an idea of generally how

konuda böyle hissediyorum ve bu yüzden. Sorunu nasıl çözdüğünüz konusunda net olun, böylece genel olarak sorunları nasıl ele aldığınız hakkında bir fikir edinirsiniz

you handle problems, but you don't need to go into details about the problems. Okay, now, the next

, ancak sorunlar hakkında ayrıntılara girmeniz gerekmez. Pekala, şimdi sıradaki

thing, or the last one I'm going to talk about, is emphasize what you learned. So remember, if you

veya hakkında konuşacağım son şey, öğrendiklerinizi vurgulamak. Bu yüzden unutmayın,

talked about mistake, not only do you talk about how you fixed it, you want to draw from it a

hata hakkında konuştuysanız, sadece onu nasıl düzelttiğinizden bahsetmekle kalmaz, ondan bir ders çıkarmak istersiniz

lesson, and to be quite honest, if it was really a mistake, you should have been doing this in the

ve oldukça dürüst olmak gerekirse, eğer bu gerçekten bir hataysa, bunu geçmişte yapıyor olmalıydınız.

first place. What did you learn? And you want to say, I learned this specific lesson, and I now

ilk yer. Ne öğrendin? Ve bu özel dersi öğrendim ve şimdi

apply it at work. So maybe if I was angry at work, and I did something, I learned to take three

işimde uyguluyorum demek istiyorsunuz. Yani belki iş yerinde sinirliysem ve bir şeyler yapmışsam, üç

breaths, relax, then speak, and I applied it because of the mistake I made. It's not the same

nefes almayı, gevşemeyi, sonra konuşmayı öğrendim ve yaptığım hatadan dolayı bunu uyguladım. Bu zayıflıkla aynı şey değil

as a weakness, this is a one-time thing, but we should learn from our mistakes so we can grow.

, bu bir seferlik bir şey ama hatalarımızdan öğrenmeliyiz ki gelişebilelim.

And isn't this the whole thing about the job you're going for? You don't want to just make

Ve gideceğin işle ilgili her şey bu değil mi? Sadece

more money, you want to grow as a person, and you might say, well, how do you know that? You're

daha fazla para kazanmak istemiyorsunuz, bir insan olarak büyümek istiyorsunuz ve diyebilirsiniz ki, peki, bunu nereden biliyorsun?

watching this video, and if you watch more than one of my videos, I never just say, go do x. I

Bu videoyu izliyorsunuz ve birden fazla videomu izlerseniz, asla sadece git x yap demedim.

want you to grow as a person, because I know as you grow as a person, you have more abilities,

Bir insan olarak büyümeni istiyorum, çünkü bir insan olarak büyüdükçe daha fazla yeteneğin olduğunu biliyorum

and that helps you with learning English. You're a better person to learn it. Okay, so your homework

ve bu da İngilizce öğrenmene yardımcı oluyor. Bunu öğrenmek için daha iyi bir insansın. Pekala, ödevin

is this. Sit down, put a chair in front of a mirror, look at yourself, go through these

bu. Oturun, aynanın karşısına bir sandalye koyun, kendinize bakın, bu

questions and how you would answer them. So it's not just using the answers I gave, look at yourself

soruları ve onlara nasıl cevap vereceğinizi gözden geçirin. Yani sadece verdiğim cevapları kullanmak değil, kendinize bakın

and see what your body language is. Are you slouching or sitting up? Sit up properly.

ve vücut dilinizin ne olduğunu görün. Eğiliyor musun yoksa oturuyor musun? Düzgün oturun.

All right? Also, when you're doing this, go through the thought process of thinking about

Elbette? Ayrıca, bunu yaparken, daha önce

interviews you've done before, mistakes you've done before, and how you would fix them. And I

yaptığınız röportajları, daha önce yaptığınız hataları ve bunları nasıl düzelteceğinizi düşünme sürecinden geçin. Ve

would really appreciate it if maybe you put some of these things down in the comments below,

bunlardan bazılarını aşağıdaki yorumlarda,

whether on engVid or on YouTube about problems you had or questions you asked you couldn't answer,

yaşadığınız sorunlar veya cevaplayamadığınız sorular

or mistakes you made in an interview. See if we can help you with that. And before I go,

veya bir röportajda yaptığınız hatalar hakkında engVid'de veya YouTube'da belirtirseniz gerçekten minnettar olurum. Bu konuda size yardım edip edemeyeceğimize bakın. Ve ben gitmeden önce

so you got your homework, right? Look in the mirror, look at yourself, go through an interview

ödevini yaptın, değil mi? Aynaya bak, kendine bak, kendinle bir röportaj yap

with yourself. Maybe write some questions about, well, I should say this or with the interview.

. Belki hakkında bazı sorular yaz, peki, bunu söylemeliyim ya da röportajla.

Ask that. That'll help prepare you. And that's going to help prepare you for today's quote.

Sor. Bu seni hazırlamana yardımcı olacak. Bu da sizi bugünkü alıntıya hazırlamanıza yardımcı olacak.

Okay. You might've noticed I've been using this again and again. Preparation for tomorrow is hard

Tamam aşkım. Bunu tekrar tekrar kullandığımı fark etmişsindir. Yarına hazırlanmak

work today. This was done by a guy named Bruce Lee. If you've ever seen Enter the Dragon or

bugünden zor iş. Bu, Bruce Lee adında bir adam tarafından yapıldı. Enter the Dragon'u

whatnot, you'll know what that's for. If you haven't, you know, one of the greatest martial

falan gördüyseniz, bunun ne işe yaradığını bilirsiniz. Şimdiye kadar yaşamış en büyük dövüş sanatçılarından biri değilseniz, bilirsiniz

artists that ever lived. And it wasn't just a martial artist, martial artist, he was a

. Ve o sadece bir dövüş sanatçısı, dövüş sanatçısı değildi, o bir

martial artist. He was a philosopher. Right? So don't just think because someone does,

dövüş sanatçısıydı. O bir filozoftu. Sağ? Bu yüzden, birinin

you know, they work out or stay fit that they're just meatheads. They've got a lot of brains,

spor yaptığı veya formda kaldığı için sadece et kafalı olduğunu düşünmeyin. Bazılarının çok fazla beyni var

some of them. All right. And I know you do too. Anyway, time for me to go. And if you're looking

. Elbette. Ve senin de yaptığını biliyorum. Her neyse, benim için gitme zamanı. Ve

for a way to support the channel, okay, what you can do is subscribe, please. And hit the

kanala destek olmanın bir yolunu arıyorsanız, tamam, yapabileceğiniz şey abone olmak, lütfen. Ve

notification bell, that little bell, right? Because some of you watch two, three, four

bildirim ziline bas, o küçük zil, değil mi? Çünkü bazılarınız iki, üç, dört

videos and you're not subscribed. Subscribe. You clearly like it. And then I won't have to see in

video izliyor ve abone olmuyorsunuz. Abone. Açıkça beğeniyorsun. Ve sonra her zaman yorumlarda görmek zorunda kalmayacağım

the comments all the time. Where have you been? It's been a long time. No, we're here. You have

. Nerelerdeydin? Uzun zaman oldu. Hayır, buradayız. Size

to subscribe so they'll tell you we're up there. Okay. So anyway, you can do that. And I also want

orada olduğumuzu söylemeleri için abone olmalısınız. Tamam aşkım. Yani her neyse, bunu yapabilirsin. Ayrıca

you to go to www.engvid.com and see the other wonderful teachers that are there. Okay. Have

www.engvid.com'a gidip oradaki diğer harika öğretmenleri görmenizi istiyorum. Tamam aşkım.

a good one. And I look forward to seeing you in the next one. Yo, E, you didn't get the job.

iyi eğlenceler Ve bir sonrakinde seni görmeyi dört gözle bekliyorum. Yo, E, işi alamadın.