Learn the English Phrases TO BE ON THE LOOKOUT and LOOK OUT!

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, uyanık olmak için

I wanted to help you learn the English phrase

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim

to be on the lookout.

. Bir

When you were on the lookout for something or someone,

şeyi veya birini ararken,

it means that you are actively looking for them.

aktif olarak onları aradığınız anlamına gelir.

Here's a great example.

İşte harika bir örnek.

I like teaching you little English phrases every day,

Sana her gün küçük İngilizce ifadeler öğretmeyi seviyorum,

so I'm always on the lookout for new English phrases.

bu yüzden her zaman yeni İngilizce ifadeler arıyorum.

Every day, I listen to all the conversations around me,

Her gün İngilizce haberleri izlerken çevremdeki tüm konuşmaları dinliyorum,

I listen to the radio, I listen to television shows

radyo dinliyorum, İngilizce olan televizyon programlarını dinliyorum

that are in English,

when I'm watching the news in English.

. Sana öğretebilmek için

I'm always on the lookout for new English phrases

her zaman duyduğum yeni İngilizce ifadeleri arıyorum

that I hear so that I can teach them to you.

.

Another good example would be this.

Bir başka güzel örnek de bu olabilir.

When the police are looking for a criminal,

Polis bir suçlu ararken,

they are on the lookout for that criminal.

o suçluyu arıyor.

That means when they drive around in their police cars,

Bu, polis arabalarıyla dolaşırken

they're actively looking all the time.

aktif olarak her zaman etrafa baktıkları anlamına gelir.

So yes, once again,

Yani evet, bir kez daha,

when you are on the lookout for something,

bir şey ararken,

you are trying to find it,

onu bulmaya çalışıyorsunuz

or you're trying to find that person.

ya da o kişiyi bulmaya çalışıyorsunuz.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer bir deyim de

is the phrase look out.

dikkat edin deyimidir.

This is a phrase that we yell or shout at someone,

Bu,

maybe when something's about to hit them.

belki bir şey onlara çarpmak üzereyken birine bağırdığımız veya bağırdığımız bir ifadedir.

Imagine you are at a football game

Bir futbol maçında olduğunuzu

and the ball is heading towards your friend's head.

ve topun arkadaşınızın kafasına doğru geldiğini hayal edin.

You would say, look out.

Dikkat et diyeceksin.

When you yell look out in English,

İngilizce dikkat et diye bağırdığınızda

it means that the person should pay attention.

bu, kişinin dikkat etmesi gerektiği anlamına gelir.

The person should look around them

Kişi etrafına bakmalıdır

because something is about to happen

çünkü çok iyi olmayabilecek bir şeyler olmak üzeredir

that might not be very good.

.

So once again, when you are on the lookout

Yani bir kez daha,

for someone or something,

birini veya bir şeyi ararken,

it means that you are actively looking or listening

aktif olarak

for that thing or that person, okay.

o şeyi veya o kişiyi aradığınız veya dinlediğiniz anlamına gelir, tamam mı?

It can be both listen and look.

Hem dinle hem de bak olabilir.

You can do both, actually.

Aslında ikisini de yapabilirsiniz.

And when you yell look out or when you shout look out,

Ve dikkat et diye bağırdığında ya da dikkat et diye bağırdığınızda

it means that someone should just immediately

bu, birisinin hemen

look around them,

etrafına bakması gerektiği anlamına gelir,

because maybe they're gonna get hit by a ball

çünkü belki bir top onlara çarpacak

or something else bad is going to happen.

ya da başka kötü bir şey olacak.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Rose and this was a great comment,

Bu yorum Rose'dan ve bu harika bir yorumdu

and it has a couple of followup comments as well.

ve birkaç takip yorumu da var.

Rose says, "In some families,

Rose, "Bazı ailelerde

"there is a get together every weekend.

" her hafta sonu bir araya gelindiğini söylüyor.

"So it is a lot of work

"Yani

"for those who have it in their house."

"evlerinde olanlar için çok fazla iş var."

Then Roman replied and said, "It's true."

Sonra Roman cevap verdi ve "Doğru" dedi.

Then Maggie replied, and I love Maggie's reply.

Sonra Maggie cevap verdi ve Maggie'nin cevabını seviyorum.

Maggie said, "Tell me about it."

Maggie, "Bana bundan bahset" dedi.

That is an awesome phrase, Maggie.

Bu harika bir ifade, Maggie.

Great job using that phrase.

Bu ifadeyi kullanarak harika bir iş çıkardın.

Basically what Maggie is saying is I agree with you,

Temelde Maggie'nin söylediği şey, seninle aynı fikirdeyim

and you could just talk about that

ve bunun hakkında konuşabilirsin

and I would continue to agree with you,

ve ben de seninle aynı fikirde olmaya devam edeceğim,

because Maggie probably has some experience

çünkü Maggie'nin muhtemelen sahip olma konusunda biraz deneyimi var.

with having get togethers.

My response was this.

Yanıtım şuydu:

"Very true.

"Çok doğru.

"Before COVID, my mum would often

"COVID'den önce annem sık sık

"have a small get together on Sundays,

"Pazar günleri küçük bir araya gelirdi

"and it was a lot of work for her.

" ve bu onun için çok işti. "

"She misses the social time,

Sosyal zamanı özlüyor

"but doesn't miss the cleanup."

"ama temizliği kaçırmıyor."

So yeah, when you have people over,

Yani evet, insanlar geldiğinde,

when you have a small get together,

küçük bir toplantı yaptığınızda,

sometimes you have to provide food,

bazen yiyecek sağlamanız gerekir

and then afterwards you do have to clean up as well,

ve sonrasında da temizlik yapmanız gerekir

and that can take quite a bit of time.

ve bu oldukça zaman alabilir.

Hey, I did want to read a second,

Hey, bir saniye okumak istedim,

oh, by the way, thank you so much, Rose, for that comment.

bu arada, yorumun için çok teşekkürler Rose.

That was an awesome one.

Bu harika bir şeydi.

Just a sec.

Sadece bir saniye.

Sorry, I had to check something.

Üzgünüm, bir şeyi kontrol etmem gerekiyordu.

Yes, thank you Rose for that comment.

Evet, bu yorum için teşekkürler Rose.

Sorry, I briefly forgot who made the original comment

Özür dilerim, ilk yorumu kimin yaptığını kısa bir süre için unuttum,

so I had to pick my paper up off the ground again.

bu yüzden gazetemi yerden tekrar almak zorunda kaldım. Bugün ikinci

I wanted to look at a second comment today,

bir yoruma bakmak istedim

because I wanna talk a little bit about school.

çünkü biraz okuldan bahsetmek istiyorum .

Lara says, "Do your students attend school

Lara, " Öğrencileriniz okula gidiyor mu

"or do they have remote learning?"

" yoksa uzaktan eğitim mi alıyorlar?"

My response was, "Right now,

Cevabım, "Şu anda,

"we have four days of in school learning

"dört gün okulda eğitimimiz var

"and one day of remote learning.

" ve bir gün uzaktan eğitimimiz var.

"It seems to be going well so far."

"Şimdiye kadar iyi gidiyor gibi görünüyor."

So again, I know I give you a lot of updates

Tekrar ediyorum, size

about my life and my job.

hayatım ve işim hakkında pek çok güncelleme verdiğimi biliyorum. Kanada, Ontario'da

Things seem to be going well here in Ontario, Canada,

işler iyi gidiyor gibi görünüyor ,

so my school has decided that we will have

bu yüzden okulum sınıfta öğrenim görmemize karar verdi

in class learning.

.

We are in school for learning four days a week,

Monday, Tuesday, Thursday, and Friday,

Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cuma olmak üzere haftanın dört günü öğrenmek için okuldayız

and today I'm actually videotaping this on a Wednesday.

ve bugün aslında bunu bir Çarşamba günü videoya çekiyorum.

I am home and I am teaching from home.

Evdeyim ve evden ders veriyorum.

Now, I only have classes in the afternoon

Şimdi, sadece öğleden sonra dersim var

and it's morning right now, so it's okay.

ve şu an sabah, o yüzden sorun yok. Video çekerken dışarıda

It's okay for me to be outside making a video.

olmam benim için sorun değil .

But yes, right now we have four days of in school learning

Ama evet, şu anda dört günlük okulda öğrenim

and one day of remote learning.

ve bir günlük uzaktan öğrenimimiz var.

That might change, we'll see.

Bu değişebilir, göreceğiz.

Time will tell.

Zaman gösterecek.