Learn the English Word UMPTEENTH and the Phrase TO SLEEP LIKE A BABY

In this English lesson I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde İngilizce umpteenth kelimesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim

the English word umpteenth.

.

When you do something for the umpteenth time,

Bir şeyi onuncu kez yaptığınızda,

it means that you've done it many, many times.

onu pek çok kez yapmışsınız demektir.

You've done it so many times,

Bunu o kadar çok yaptın ki,

you might not even remember how many times you have done it,

kaç kez yaptığını bile hatırlamayabilirsin,

so we use this word umpteenth.

bu yüzden bu kelimeyi sayısız kullanıyoruz.

It doesn't represent an exact number.

Kesin bir sayıyı temsil etmez.

It simply means that you've done it many, many times.

Bu basitçe, birçok kez yaptığınız anlamına gelir. Evde

When I see the milk on the counter in the house,

tezgahta sütü görünce ,

the milk's supposed to be in the fridge,

buzdolabında olması lazım,

I say to my kids, kids for the umpteenth time,

çocuklarıma, çocuklara defalarca söylüyorum,

put the milk away after you pour yourself a glass of milk.

kendinize bir bardak süt koyduktan sonra sütü kaldırın.

So, umpteenth is simply a word

Yani, 100'üncü basitçe

that is kind of like a number, but not an exact number.

bir sayı gibi olan, ancak tam sayı olmayan bir kelimedir.

It just means a whole bunch, a whole bunch of times.

Bu sadece bir sürü, bir sürü kez anlamına gelir.

It represents a really big number, but not an exact number.

Gerçekten büyük bir sayıyı temsil ediyor , ancak kesin bir sayı değil.

I hope I explained that well.

Umarım bunu iyi açıklamışımdır. Bugün öğrenmenize yardımcı olmak

The second phrase I wanted to help you learn today

istediğim ikinci ifade

is the phrase to sleep like a baby.

bebek gibi uyumak ifadesidir.

Now, this phrase has always been kind of funny to me,

Şimdi, bu söz bana her zaman biraz komik gelmiştir,

because to sleep like a baby

çünkü bir bebek gibi uyumak,

means that you slept really well.

gerçekten iyi uyuduğunuz anlamına gelir.

If you say to someone, oh, last night I slept like a baby,

Birine, ah, dün gece bir bebek gibi uyudum derseniz,

it means that you had a very deep and restful sleep,

bu sizin çok derin ve dinlendirici bir uyku uyuduğunuz anlamına gelir,

but babies don't often sleep very well.

ancak bebekler genellikle pek iyi uyumazlar.

Babies often cry in the night and don't sleep very well.

Bebekler genellikle geceleri ağlarlar ve pek iyi uyuyamazlar.

But if you sleep like a baby,

Ama bir bebek gibi uyuyorsanız,

that means that you've slept well.

bu iyi uyuduğunuz anlamına gelir.

If you work out, if you go for a run and you lift weights,

Egzersiz yapıyorsanız, koşuya çıkıyorsanız ve ağırlık kaldırıyorsanız,

you will probably sleep like a baby that night,

o gece muhtemelen bir bebek gibi uyuyacaksınız

because your body will be really tired

çünkü vücudunuz gerçekten yorgun olacak

and you'll have a nice deep and restful sleep.

ve güzel, derin ve dinlendirici bir uyku çekeceksiniz.

So, to review when you do something for the umpteenth time,

Yani, bir şeyi defalarca yaptığınızda gözden geçirmek,

it just means you've done it a lot,

onu çok yaptığınız

and you're exaggerating a little bit,

ve biraz abarttığınız

or just not giving an exact number.

veya tam bir sayı vermediğiniz anlamına gelir.

And then when you sleep like a baby,

Ve sonra bir bebek gibi uyuduğunuzda,

it means that you sleep really well.

gerçekten iyi uyuduğunuz anlamına gelir.

You just have a good, deep sleep

Sadece iyi, derin bir uyku çekersiniz

and you wake up in the morning refreshed

ve sabah yenilenmiş

and ready to start your day.

ve güne başlamaya hazır olarak uyanırsınız.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Ario, and Ario says,

Bu yorum Ario'dan ve Ario,

oh, sorry, my bad.

ah, üzgünüm, benim hatam diyor.

This is from the video the other day

Bu geçen günkü videodan,

about the phrase, my bad.

benim hatam tabiriyle ilgili.

Oh, sorry, my bad.

Üzgünüm, benim hatam.

I have used the word yupper, slang word, with my teacher.

Yupper kelimesini, argo kelimesini hocamla birlikte kullandım.

She says, are you ready?

Hazır mısın diyor.

Me, yupper, and my response was this.

Ben, yupper ve cevabım şuydu.

My students have many ways of saying yes too.

Öğrencilerimin de evet demenin birçok yolu var.

They say yup and yuppers and yeah and yepper

Evet ve evet ve evet ve evet ve

and every version of the word yes that you could think of.

evet kelimesinin aklınıza gelebilecek her versiyonu derler.

They say yeah, they say okay, they say yoop,

Evet derler, tamam derler, yoop derler,

they say uh huh, they say, there are so many different ways

uh huh derler, öğrencilerin evet diyerek olumlu tepki vermelerinin pek çok farklı yolu vardır

that students respond in a positive way, saying yes.

.

Usually I think it's yeah.

Genellikle evet olduğunu düşünüyorum.

That's probably the most common one.

Muhtemelen en yaygın olanı budur.

Did you do your homework? Yeah.

Ödevini yaptın mı? Evet.

Did you do your homework? Yup.

Ödevini yaptın mı? Evet.

Did you do your homework? Oh yeah.

Ödevini yaptın mı? Ah evet.

Yeah, sometimes they say no, though, of course.

Evet, bazen hayır derler ama tabii ki.

So, I should do a video someday

Bu yüzden, bir gün İngilizce'deki evet kelimesinin varyasyonları hakkında bir video yapmalıyım

on the variations on the word yes in the English language,

because there are a ton of them.

çünkü onlardan tonlarca var.

There are a ton of variations on that word.

Bu kelimenin tonlarca varyasyonu var.

So, thanks Ario for that comment,

Ario'ya bu yorum için teşekkürler,

which it's actually laying on the ground over there.

aslında orada yerde duruyor.

I let it go, so (laughs) it's just laying down there now.

Bıraktım, o yüzden (gülüyor) şimdi öylece yatıyor.

Anyways, thanks for that comment, that was a good one.

Her neyse, bu yorum için teşekkürler , bu iyi bir yorumdu.

By the way, thank you to all of you

Bu arada,

who are regularly leaving comments.

düzenli olarak yorum bırakan herkese teşekkür ederim.

It makes my job easier.

İşimi kolaylaştırıyor.

It's fun to read through them.

Bunları okumak eğlenceli.

I know some of you, one or two people expressed frustration,

Bazılarınızın, bir veya iki kişinin hayal kırıklığını dile getirdiğini biliyorum,

that I haven't chosen your comment yet.

henüz yorumunuzu seçmedim.

I just read through and if one, kind of,

Sadece okudum ve eğer biri

just stands out for me as being a good comment,

benim için iyi bir yorum olarak öne çıkıyorsa,

that will help a lot of other people, I will choose it.

bu diğer birçok insana yardımcı olacak , onu seçeceğim.

So, just be patient.

Yani, sadece sabırlı ol.

At some point,

Bir noktada,

I will probably choose a comment from everybody.

muhtemelen herkesten bir yorum seçeceğim. Her

So anyways, thank you to all of you

neyse,

who regularly leave comments.

düzenli olarak yorum bırakan hepinize teşekkür ederim.

It's fun to read them every day.

Onları her gün okumak eğlenceli. Bu

By the way, just a small note,

arada küçük bir not, yarın

I will be doing another short English lesson tomorrow,

kısa bir İngilizce dersi daha yapacağım

but starting next week,

ama önümüzdeki haftadan itibaren

I think I might only do three lessons next week,

önümüzdeki hafta

Monday, Wednesday, and Friday.

Pazartesi, Çarşamba ve Cuma olmak üzere sadece üç ders yapabileceğimi düşünüyorum.

And then the week after,

Ve sonraki hafta,

just Monday, Wednesday and Friday as well.

sadece Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri de. Noel tatilinde

Just one less lesson a week during the Christmas break,

haftada bir ders daha az ,

just so I have a bit of a break.

sırf biraz ara vereyim diye.

So, there'll be a new lesson tomorrow

Yani, yarın yeni bir ders olacak

and there'll be one next Monday,

ve önümüzdeki Pazartesi bir tane olacak,

but then probably Wednesday and Friday.

ama sonra muhtemelen Çarşamba ve Cuma.

So anyways, have a good day.

Her neyse, iyi günler.