Learn the English Phrases TO KEEP SOMETHING STRAIGHT and TO KEEP AT SOMETHING

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

"To keep something straight,"

"Bir şeyi düz tutmak için "

or, "To keep things straight."

veya " Bir şeyi düz tutmak için" İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When you want to keep something straight

Bir şeyi düz tutmak istediğinde

or you want to keep things straight,

ya da her şeyi düz tutmak istediğinde,

it's the opposite of being confused.

bu kafanın karışmasının tam tersidir.

Sometimes when Jen plants a lot of small plants,

Bazen Jen çok sayıda küçük bitki diktiğinde, her

she puts labels on things

because she wants to be able to keep things straight.

şeyi düzgün tutabilmek istediği için nesnelerin üzerine etiketler yapıştırır.

I know I'm using things instead of something here,

Burada bir şey yerine bir şeyler kullandığımı biliyorum,

sorry about that, there's kind of two phrases,

bunun için üzgünüm, iki deyim var

but she doesn't want to be confused later.

ama daha sonra kafasının karışmasını istemiyor.

Sometimes my mom has trouble keeping things straight,

Annem bazen bazı şeyleri düz tutmakta zorlanıyor,

she has trouble remembering

which of her sons has which name.

hangi oğlunun hangi isme sahip olduğunu hatırlamakta zorlanıyor.

Sometimes she calls me John,

Bazen bana John diyor

and my name's not John,

ve benim adım John değil,

but sometimes my mom has a little trouble

ama bazen annem, ağabeyimle

keeping our names straight

between my older brother and my younger brother and I,

küçük erkek kardeşim ve ben arasında isimlerimizi doğru tutmakta biraz zorlanıyor,

sometimes my mom has trouble keeping our names straight.

bazen annem isimlerimizi doğru tutmakta zorlanıyor.

I hope my mom's not watching this,

Umarım annem bunu izlemiyor,

maybe she is, it's not a big deal.

belki izliyordur, önemli bir şey değil. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today

istediğim bir diğer ifade de

is, "To keep at something."

"Bir şeyi sürdürmek."

When you keep at something,

Bir şeyi yapmaya devam ettiğinizde,

it simply means that you keep doing it.

bu basitçe onu yapmaya devam ettiğiniz anlamına gelir.

In fact, I'm not sure why we have the phrase,

Aslında,

"To keep at something."

"Bir şeyi sürdürmek için" ifadesine neden sahip olduğumuzdan emin değilim.

If I say to you, "I go for a walk every day,

Size " Her gün yürüyüşe çıkıyorum

and I'm going to keep walking every day,"

ve her gün yürümeye devam edeceğim"

I could also say, "I go walking every day,

dersem, "Her gün yürüyüşe çıkıyorum

and I'm going to keep at it,"

ve devam edeceğim" de diyebilirim.

it means exactly the same thing,

tamamen aynı anlama gelir,

when you keep at something,

bir şeyi yapmaya devam ettiğinizde,

it means that you keep doing it.

onu yapmaya devam ettiğiniz anlamına gelir.

Jen and I, as you know, grow flowers,

Jen ve ben, bildiğin gibi çiçek yetiştiriyoruz

and we're gonna keep at it.

ve devam edeceğiz.

We like doing it, so every year we're going to grow more,

Bunu yapmayı seviyoruz, bu yüzden her yıl daha da büyüyeceğiz

and every year hopefully we sell all of them, we'll see.

ve her yıl inşallah hepsini satacağız, göreceğiz.

And so anyways, to review,

Ve her neyse, gözden geçirmek,

"To keep something straight,"

"Bir şeyi düz tutmak", kafa

means the opposite of being confused,

karışıklığının tersi anlamına gelir,

it means to keep things in an orderly fashion in your mind,

bu, şeyleri zihninizde düzenli bir şekilde tutmak anlamına gelir

and, "To keep at something,"

ve "Bir şeyi sürdürmek",

simply means to keep doing it.

basitçe onu yapmaya devam etmek anlamına gelir.

So I like doing these little English lessons,

Bu yüzden bu küçük İngilizce derslerini yapmayı seviyorum,

I'm gonna keep at it.

devam edeceğim.

Anyways, let's look at a comment from a previous video,

Her neyse, önceki bir videodan bir yoruma bakalım

and this no comment is from Mohd Ags,

ve bu yorum Mohd Ags'tan

and it is this, "If you don't mind me asking,

ve şu, " Sormamın sakıncası yoksa, yanıtlarınızda

why do you always use three emojis in your replies?"

neden her zaman üç emoji kullanıyorsunuz?"

And my reply was this,

Cevabım şu oldu,

"I like to pick one with a smiley face

"Güler yüzlü bir tane

and two others that either relate to the lesson

ve dersle ilgili

or strike me as cool.

veya bana havalı gelen iki tane seçmeyi seviyorum.

Today, I'm using four."

Bugün dört tane kullanıyorum."

So yes, for those of you that actually read the comments

Yani evet, yorumları gerçekten okuyup

and ask and leave comments,

soran ve yorum bırakanlarınız için,

you'll notice that I regularly end my comment

yorumumu düzenli olarak

with three emojis.

üç emoji ile bitirdiğimi fark edeceksiniz.

Usually the first one is the smiley face

Genellikle ilki

of the guy with sunglasses,

güneş gözlüklü adamın gülen yüzüdür,

'cause he kinda looks like me, (laughing)

çünkü o biraz bana benziyor, (gülüyor)

a big round head with sunglasses on,

güneş gözlüklü büyük yuvarlak bir kafa

and sometimes just a regular smiley face.

ve bazen sadece normal bir gülen surat.

And then I usually pick two

Ve sonra genellikle dersle alakalı olabilecek iki tane seçerim

that maybe relate to the lesson,

,

maybe they relate to something I saw that day,

belki o gün gördüğüm bir şeyle alakalıdır,

maybe they relate to, I don't know,

belki alakalıdır, bilmiyorum,

it's just something that strikes me

bu sadece bana

as a cool one to choose.

havalı bir seçim gibi gelen bir şey.

So thanks, Mohd Ags, for that comment.

Mohd Ags, bu yorum için teşekkürler.

To talk about it a bit more,

Biraz daha bahsetmek gerekirse,

I don't know why I choose three,

neden üç tane seçtiğimi bilmiyorum,

probably 99% of the time I choose three emojis,

muhtemelen zamanın %99'unda üç emoji seçiyorum,

sometimes I choose four, sometimes I just put one,

bazen dört tane seçiyorum, bazen sadece bir tane koyuyorum

but most of the time it's three, so I don't know.

ama çoğu zaman üç oluyor, bu yüzden ben bilmiyorum

Like, when I look at this one, it's a smiley face,

Mesela, buna baktığımda gülen bir yüz, bu

it's a sunflower because the flowers are starting to bloom,

bir ayçiçeği çünkü çiçekler açmaya başlıyor,

although sunflowers aren't ready yet,

ayçiçeği henüz hazır olmasa da,

it's a tree with leaves on it

üzerinde yaprak olan bir ağaç

because the trees are actually

çünkü ağaçlar aslında

starting to get some leaves on them,

biraz yaprak vermeye başlıyor. üzerlerinde,

so it's kind of nice, I'm happy about that

yani bu biraz güzel, bundan mutluyum

because I can do my live stream outside next week,

çünkü canlı yayınımı önümüzdeki hafta dışarıda yapabilirim,

I think, if there's shade.

sanırım gölge olursa.

And then a lady bug because, well,

Ve sonra bir hanım böceği çünkü, pekala,

there's starting to be some bugs outside,

dışarıda bazı böcekler olmaya başlıyor, dışarı

when you come outside,

çıktığınızda,

April in my part of Ontario, Canada, is really nice

Nisan, Ontario, Kanada'nın benim bölgemde gerçekten güzel

because there are no insects,

çünkü hiç böcek yok,

there are no bugs outside in vast quantities,

dışarıda çok fazla böcek yok,

there are some, but the kinds that sting and bite

orada Bazıları vardır, ancak ısıran ve sokan türler

don't come out until the middle of May and later,

mayıs ortası ve sonrasına

or in the early summer.

veya yazın başlarına kadar çıkmaz.

Sorry, I'm getting my, this is not a science lesson,

Üzgünüm, anlıyorum, bu bir fen dersi değil,

I mention that quite often.

bundan sık sık bahsediyorum.

Anyways, I just liked doing it, Mohd.

Her neyse, bunu yapmaktan hoşlandım, Mohd.

So bye, everybody, see ya in a couple of days

Pekala millet, birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersinde görüşmek üzere.