Learn the English Phrases ON PURPOSE and BY ACCIDENT

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase "on purpose."

İngilizce "on kasıtlı" ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When you do something on purpose,

Bir şeyi isteyerek yaptığınızda,

it means that you meant to do it.

onu yapmak niyetinde olduğunuz anlamına gelir.

It means that you planned to do it.

Bu, yapmayı planladığınız anlamına gelir.

You might have noticed

that there was no short English lesson a couple of days ago.

Birkaç gün önce kısa İngilizce dersi olmadığını fark etmişsinizdir.

This past Monday,

Geçen Pazartesi

there was no lesson and you might have thought I forgot,

ders yoktu ve unuttuğumu düşünmüş olabilirsiniz

but I did it on purpose.

ama bilerek yaptım.

I've actually decided that the same weekend

where I don't do a live stream on Saturday

Cumartesi günü daha büyük kanalımda canlı yayın yapmadığım aynı hafta sonu

on my bigger channel,

,

I'm going to also not do a video for that Monday.

o Pazartesi için de video çekmemeye karar verdim.

Instead of taking part of the weekend off,

Hafta sonu izninin bir kısmını almak yerine,

I'm taking the whole weekend off.

tüm hafta sonu izni alıyorum.

So there was no video yet a couple of days ago,

Yani birkaç gün önce henüz video yoktu

and I did it on purpose.

ve bunu bilerek yaptım.

I hope you don't mind.

Umarım sakıncası yoktur.

You'll still get one, two, three, four, five, six, seven,

Yine de ayda bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz,

eight, nine, 10, 11, about 11 videos a month, sometimes 12,

dokuz, 10, 11, yaklaşık 11, bazen 12 video alacaksınız,

but once a month on a Monday, there'll be no video.

ancak ayda bir Pazartesi günü video olmayacak .

I did it on purpose.

Bilerek yaptım.

The opposite of on purpose is a phrase

Kasıtlı kelimesinin zıttı,

that we use "by accident."

"kazara" kullandığımız bir ifadedir.

When something happens by accident,

Bir şey tesadüfen olduğunda,

it means that something occurred,

bu, bir şeyin olduğu,

something happened, and you didn't plan for that to happen.

bir şeyin olduğu ve bunun olmasını planlamadığınız anlamına gelir.

It was just an accident. Like you could say this.

Sadece bir kazaydı. Bunu söyleyebildiğin gibi.

"I went to the store the other day

"Geçen gün markete gittim

and I ran into my sister by accident."

ve tesadüfen kız kardeşimle karşılaştım."

That doesn't mean you drove your car into your sister's car.

Bu, arabanı kız kardeşinin arabasına sürdüğün anlamına gelmez.

It could just simply mean you didn't plan

Bu sadece

to run into your sister.

kız kardeşinle karşılaşmayı planlamadığın anlamına gelebilir.

You didn't plan to see her, but you met her by accident.

Onu görmeyi planlamamıştın ama onunla tesadüfen tanıştın.

It was just a happy coincidence.

Sadece mutlu bir tesadüftü.

So to review, when something happens on purpose,

Yani gözden geçirmek gerekirse, bir şey kasten olduğunda,

when you do something on purpose,

bir şeyi kasten yaptığınızda,

it means that you planned to do it.

bunu yapmayı planladığınız anlamına gelir.

You were like, you know what?

Sen gibiydin, biliyor musun?

In a few days, I'm gonna take a day off

Birkaç gün içinde, bir gün izin alacağım

and not do a short English lesson.

ve kısa bir İngilizce dersi yapmayacağım.

That's something I did on purpose.

Bu bilerek yaptığım bir şeydi.

And when something happens by accident,

Ve bir şey tesadüfen olduğunda,

it means that you didn't plan for it to happen.

bunun olmasını planlamadığınız anlamına gelir.

It just kind of happened. It just happened out of the blue.

Öyle bir şey oldu. Birdenbire oldu.

It happened by accident.

Kazara oldu.

It wasn't something that you were planning to do.

Yapmayı planladığın bir şey değildi.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Valéria. "Hi, teacher Bob.

Bu yorum Valéria'dan. "Merhaba Bob öğretmen.

Thanks for the lesson.

Ders için teşekkürler.

Have you ever tried to eat pancakes with jelly made of fruit

Hiç erik veya kayısı gibi meyvelerden yapılmış jöle ile krep yemeyi denediniz mi

like plum cherry or apricot?

?

It tastes really good."

Tadı gerçekten güzel."

And my response, "Yes, I have.

Benim cevabım da, "Evet, yedim.

In fact, I like eating leftover pancakes the next day,

Aslında ertesi gün kalan pankekleri

cold with butter and jam on them.

soğuk, üzerlerine tereyağ ve reçel sürerek yemeyi seviyorum.

Delicious."

Lezzetli."

So yes, Valéria, I definitely like eating pancakes

Yani evet, Valéria, kesinlikle üzerinde

with fruit and those types of things on it,

meyve ve bu tür şeyler olan krep yemeyi seviyorum,

jam and everything else, jelly,

reçel ve diğer her şey, jöle,

but I do like them cold when I do that.

ama bunu yaptığımda onları soğuk seviyorum.

So I like hot pancakes with butter and syrup

Bu yüzden tereyağlı ve şuruplu sıcak pankekleri severim

and I like cold pancakes the next day with butter and jam

ve ertesi gün tereyağı ve

of some kind, usually quite yummy.

bir çeşit reçelle yapılan soğuk pankekleri severim, genellikle oldukça lezzetlidir.

Hey, so we are finally starting.

Hey, sonunda başlıyoruz.

I know the bikes aren't put away yet.

Bisikletlerin henüz kaldırılmadığını biliyorum.

A few of you have commented that winter is coming.

Birkaçınız kış geliyor diye yorum yaptı.

I should be cleaning up.

Ben temizlik yapıyor olmalıyım.

We have started to slowly clean up this past week.

Geçtiğimiz haftalarda yavaş yavaş temizlemeye başladık.

We started putting bikes away.

Bisikletleri kaldırmaya başladık.

There's a couple out here yet,

Burada henüz bir çift var,

but we put about three or four bikes away in the barn.

ama ahırda yaklaşık üç veya dört bisiklet koyduk.

I'll spin around here so you can see.

Görebilmen için burada döneceğim. Kışın

We put a lot of things in the barn in the winter.

birçok şeyi ahıra koyarız.

It's not a spot that doesn't freeze.

Donmayan bir nokta değil.

It does freeze in the barn,

Ahırda donuyor

but it is a good place to store a lot of things.

ama pek çok şeyi saklamak için iyi bir yer.

You can see over there,

Orada görebilirsiniz,

there's some fabric laying by that door of our machine shed

makine barakamızın kapısının

or what we call a drive shed.

ya da bizim sürücü barakası dediğimiz kapının yanında bir miktar kumaş var. Çiçek tarlasındaki

We've started to put all kinds of stuff

her türlü şeyi

from the flower field into that shed

o kulübeye

and also into the barn as well.

ve ahıra da koymaya başladık.

We have a few more days of cleanup to do

Önümüzde birkaç gün daha temizlik var

and we will be ready for winter.

ve kışa hazır olacağız.

What I haven't done yet,

Henüz yapmadığım şey,

I do not have the snowblower on my tractor.

traktörümde kar temizleme makinesi yok. Kar

If it does happen to snow, I will use my little tractor,

yağarsa, garaj yolunu temizlemek için

which has a front end loader and a bucket

önden yükleyici ve kovası olan küçük traktörümü kullanacağım

to clean the driveway.

.

But if we get a lot of snow in the next week, I'm not ready.

Ama önümüzdeki hafta çok kar yağarsa , hazır değilim.

I do not have my snowblower hooked up to my tractor.

Kar püskürtme makinem traktöre bağlı değil.

I'll probably do that later this week

Muhtemelen bunu bu hafta sonra yapacağım,

so that we're totally ready.

böylece tamamen hazır oluruz.

By the way, there is no snow in the forecast right now

Bu arada, şu anda hava tahmininde kar yok, bu

so we're safe for now.

yüzden şimdilik güvendeyiz.

I won't be out cleaning the driveway anytime soon,

Yakın zamanda garaj yolunu temizlemeyeceğim,

but definitely need to do a few more things

ancak kışa hazırlanmak için kesinlikle birkaç şey daha yapmam gerekiyor

to get ready for winter.

.

Anyways, bye.

Her neyse, hoşçakal.

I'll see you in a couple of days with another short English.

Birkaç gün sonra başka bir kısa İngilizce ile görüşürüz.