Learn the English Phrases TO COVER FOR and COVER TO COVER

In this English lesson, I wanted

Bu İngilizce dersinde,

to help you learn the English phrase "to cover for".

İngilizce "to cover for" ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now this phrase has two meanings.

Şimdi bu cümlenin iki anlamı var. Kötü bir şey yaptıklarında

It can mean that you lie for someone

birileri için yalan söylediğiniz anlamına gelebilir

when they do something bad.

.

Maybe my brother, when I was younger,

Belki erkek kardeşim ben küçükken

would like to steal cookies

kurabiye çalmak isterdi

and I would cover for my brother

ve ben de

by telling my parents that the cat was eating the cookies.

aileme kedinin kurabiyeleri yediğini söyleyerek kardeşimin yerini korurdum.

That didn't actually happen.

Bu aslında olmadı.

That was just an example.

Bu sadece bir örnekti.

But we also use the phrase "to cover for"

Ama "kapatmak" tabirini, eğer eksiklerse onlar için

to talk about doing someone else's work

başka birinin işini yapmaktan bahsetmek için de kullanırız

for them if they're missing.

.

At work, sometimes another teacher is sick,

İş yerinde bazen başka bir öğretmen hasta oluyor

and then I will cover for that teacher.

ve o öğretmenin yerine ben bakacağım.

My boss will come and say, "Hey, can you cover

Patronum gelip "Hey,

"for Joe today because he's out sick?

bugün hasta olduğu için Joe'yu koruyabilir misin?" diyecek.

"Can you spend half an hour in his class?"

"Sınıfında yarım saat geçirebilir misin?"

We when cover for each other at school,

Okulda birbirimizin yerine geçtiğimizde,

as teachers, we each take turns doing

öğretmenler olarak

a little bit of someone else's class in our spare time,

boş zamanlarımızda sırayla bir başkasının dersini yaparız,

'cause we don't teach for the full eight hours.

çünkü tam sekiz saat ders vermeyiz.

We only teach for about six.

Sadece altı kişi için ders veriyoruz. Bugün size

The second phrase I wanted to teach

öğretmek istediğim ikinci cümle,

you today is the phrase "cover to cover".

"baştan sona" ifadesidir.

When you read a book cover to cover,

Bir kitabı baştan sona okuduğunuzda,

it means that you really, really liked it.

gerçekten ama gerçekten beğendiğiniz anlamına gelir.

If you've just recently read a book

Yakın zamanda bir kitap okuduysanız

and you really liked it, you could say,

ve gerçekten beğendiyseniz, şöyle diyebilirsiniz:

"Ah, the book was amazing.

"Ah, kitap harikaydı.

"I read it cover to cover."

"Baştan sona okudum."

Now when you read a book cover to cover,

Şimdi bir kitabı baştan sona okuduğunuzda,

it means you read the whole thing,

bu, okuduğunuz anlamına gelir

but when you read a book,

ama bir kitabı okuduğunuzda

you usually do read the whole thing.

genellikle tamamını okursunuz.

So it's, I guess, just a way to emphasize

yani bu, sanırım tümünü okuduğunuzu vurgulamanın bir yolu.

that you're reading the whole thing.

The last book I read, I definitely read

okuduğum son kitap, kesinlikle kapağını okudum

it cover to cover.

It was an excellent book.

mükemmel bir kitaptı. adı

It was called "Ringworld" by Larry Niven,

larry niven'in yazdığı "ringworld" idi,

I think was author, a really old science fiction book,

sanırım yazarıydı, gerçekten eski bir bilim kurgu kitabı

but definitely a good one.

ama kesinlikle iyi bir kitap.

So I reread it just recently, just last week.

bu yüzden daha yeni, daha geçen hafta yeniden okudum.

Anyways, to review, when you cover for someone,

her neyse, gözden geçirmek için, birinin yerine geçtiğinizde,

it means you lie for them so that someone doesn't know

what they're doing, or it means

ne yaptığını bilmemek için onun adına yalan söylediğiniz veya

that you do their work for them at work.

işte onun işini onun yerine yaptığınız anlamına gelir.

Oftentimes when, let's say there's ten people at work

çalışıyor

and one person is sick, the other nine people will cover

ve bir kişi hasta, diğer dokuz kişi

for the other person.

diğerinin yerine geçecek.Ve

And when you read a book cover to cover,

bir kitabı baştan sona okuduğunuzda, bu

it means that you just like the book so much,

kitabı o kadar çok beğendiğiniz anlamına gelir,

you read it from the very, very beginning,

en başından,

all the way to the very, very end.

her şeyi okursunuz. çok ama çok sona giden yol.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Ayra.

Bu yorum Ayra'dan.

"How are you doing, sir?

"Nasılsınız efendim?

"Are you all right?"

"İyi misiniz?"

And my response was this, "Yes.

Yanıtım şuydu: "Evet.

"Sorry, the week got busy and I missed Wednesday.

"Üzgünüm, hafta meşguldü ve çarşambayı kaçırdım.

"There will be a new lesson tomorrow, though."

" Yine de yarın yeni bir ders olacak." "Bana haber

"Thank you, sir, for letting me know," was Arya's reply.

verdiğiniz için teşekkür ederim efendim, " oldu Arya'nın yanıtı.

So yeah, honestly this week got away from me.

Yani evet, dürüst olmak gerekirse bu hafta benden kaçtı. .

We could do a number of things.

Pek çok şey yapabilirdik. Bu

By the way, Aria, thanks for checking in.

arada Aria, kontrol ettiğin için teşekkürler.

Everything is good.

Her şey yolunda.

I am all right.

But I did forget to do a video on Wednesday,

Ben iyiyim.

Ama çarşamba günü video çekmeyi unuttum

or didn't have time to do a video would probably be a

ya da video çekecek vaktim olmadı. muhtemelen

better way of describing it.

bunu tarif etmenin daha iyi bir yolu olurdu.

This week has been a zoo, and to top things off,

Bu hafta bir hayvanat bahçesiydi ve üstelik

this past Tuesday, I was actually sick for a day.

geçen Salı, aslında bir gündür hastaydım.

I haven't had a cold for a very long time,

Çok uzun zamandır soğuk algınlığım olmadı,

like a cough and a stuffed-up nose.

tıpkı bir öksürük ve burun tıkanıklığı.

I mean, I had COVID a few months ago,

Yani, birkaç ay önce COVID oldum,

but over the last two years, I really haven't been sick.

ancak son iki yılda gerçekten hasta olmadım.

So on Tuesday, Monday night, and then Tuesday morning,

Yani Salı, Pazartesi gecesi ve ardından Salı sabahı,

I wasn't feeling well.

değildim iyi hissediyorum.

It was the strangest feeling in the world.

Dünyadaki en garip duyguydu.

So I took a sick day Tuesday,

Bu yüzden Salı günü hastaydım

and that ended up with me not really taking the time

ve bu da

to make a short lesson for you guys.

sizin için kısa bir ders hazırlamak için gerçekten zaman ayırmama neden oldu.

So sorry about that.

Bunun için çok üzgünüm.

I missed Tuesday.

Salı gününü kaçırdım.

But that's the way it goes, sometimes.

Ama bazen böyle olur.

And then the rest of the week just got

Ve sonra haftanın geri kalanı

a little bit crazy and busy,

biraz çılgınca ve meşgul oldu,

so I wasn't able to finish one.

bu yüzden birini bitiremedim.

But you're watching this one now

Ama şimdi bunu izliyorsunuz

and things are back on track.

ve işler tekrar yoluna girdi.

What else did I wanna say?

Başka ne söylemek istedim?

Why am I inside?

Neden içerideyim?

You might be asking, why am I not outside?

Neden dışarıda değilim diye soruyor olabilirsiniz.

Well, right now it's actually four o'clock on a Thursday.

Pekala, şu anda aslında Perşembe günü saat dört.

It's the day before when you're probably watching this.

Muhtemelen bunu izlerken önceki gün.

We are experience 90 kilometer an hour winds

Saatte 90 kilometre rüzgar alıyoruz

and it's gusting to 100 or 110.

ve 100 veya 110'a çıkıyor.

So it's just not nice outside.

Yani dışarısı hiç hoş değil.

It's just not a good day to make the video outside,

Dışarıda video çekmek için iyi bir gün değil,

so this is one of the rare occurrences

bu yüzden içeride video çekerken bu nadir olaylardan biri

when I do a video inside.

.

Probably looks a lot like when I do my live streams

Muhtemelen canlı yayınlarımı

on my other channel.

diğer kanalımda yaptığım zamana çok benziyor.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a few days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.