Learn the English Phrases SQUARED AWAY and READY TO ROLL

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase "squared away."

"squared away" İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim. İngilizce'de

If I say that something is squared away in English,

bir şeyin köşeli olduğunu söylersem ,

it means that it's properly organized,

bu onun düzgün bir şekilde organize edildiği,

it means everything is in its place.

her şeyin yerli yerinde olduğu anlamına gelir.

If I had something squared away,

Bir şeyi kare haline getirmiş olsaydım,

it would mean that I'm ready for something.

bu bir şeye hazır olduğum anlamına gelirdi.

I spent the last few days getting squared away

Son birkaç günü

for the new school year.

yeni okul yılına hazırlanmak için harcadım. Aslında bugünden iki hafta sonra başlayacak olan

I have everything squared away for the school year,

okul yılı için her şeyi hazırladım

which starts two weeks from today actually.

.

So I'm really happy because I have everything squared away.

Bu yüzden gerçekten mutluyum çünkü her şeyi kare haline getirdim.

Notice you can use this two ways.

Bunu iki şekilde kullanabileceğinize dikkat edin.

I can say, "I'm squared away,"

"Her şeyi yoluna koydum"

or I can say, "I have everything squared away,"

veya " Her şeyi yoluna koydum"

or, "Things are all squared away

veya "

for the start of the new school year."

Yeni okul yılının başlangıcı için her şeyi yoluna koydum" diyebilirim.

I'm pretty happy about that.

Bunun için oldukça mutluyum.

I'm glad that I could take this little break to get ready

Hazırlanmak için bu küçük arayı verebildiğim için mutluyum

because being ready for the new school year

çünkü yeni okul yılına hazırlanmak

just makes me a little more relaxed.

beni biraz daha rahatlatıyor. Bugün size öğretmek

The second phrase I wanted to teach you today

istediğim ikinci ifade,

is the phrase "ready to roll."

"yuvarlanmaya hazır" ifadesidir.

Now, I couldn't remember

Şimdi, sana

if I've already taught you this phrase,

bu cümleyi daha önce öğrettim mi hatırlayamadım

but I am ready to roll.

ama yuvarlanmaya hazırım.

In English, we use this phrase somewhat informally

İngilizce'de, bu ifadeyi gayri resmi olarak

to just say we're ready for something.

sadece bir şeye hazır olduğumuzu söylemek için kullanırız.

When it comes to the new school year, I'm ready to roll.

Yeni okul yılı geldiğinde, yuvarlanmaya hazırım.

If my boss said to me,

Patronum bana

"Bob, are you ready for the first day of school?"

"Bob, okulun ilk günü için hazır mısın?"

I would say, "I'm ready to roll."

"Dönmeye hazırım" derdim.

It's kind of a funny phrase.

Biraz komik bir cümle. Araba kullanmaktan bahsederken roll kelimesini kullandığımızla

I think it's related to, we use the word roll

ilgili olduğunu düşünüyorum

when we're talking about driving.

.

Like when I'm driving down the road,

Mesela ben yolda giderken,

you could say I'm rolling down the road.

yolda yuvarlanıyorum diyebilirsin.

I don't actually say that, younger people might,

Aslında öyle demiyorum, gençler diyebilir

but when you say that you are ready to roll,

ama siz hazırsınız dediğiniz zaman

it means that you are prepared,

hazırsınız demektir,

it means that you are all ready to do something.

hepiniz bir şeyler yapmaya hazırsınız demektir.

So let's review.

Öyleyse gözden geçirelim.

If you have everything squared away

Her şeyi kareye aldıysanız

or if you say, "I'm squared away,"

veya "Ben kareyi aldım" diyorsanız,

it means that everything is in its proper place.

bu her şeyin yerli yerinde olduğu anlamına gelir.

You are organized and ready for something.

Organizesiniz ve bir şeye hazırsınız.

I have everything squared away

Her şeyi hallettim

and I'm ready for the new school year.

ve yeni okul yılına hazırım.

And when you say that you are ready to roll,

Ve yuvarlanmaya hazır olduğunuzu söylediğinizde,

it means that you are just completely

bu sizin

and totally ready to do something.

bir şeyler yapmaya tamamen ve tamamen hazır olduğunuz anlamına gelir.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from a Maritza and the comment is this.

Bu yorum bir Maritza'dan ve yorum da bu.

"Hi, Bob.

"Merhaba Bob.

Lisianthus are really beautiful flowers,

Lisianthus gerçekten çok güzel çiçekler

but I wonder if you have any fruit trees on your farm?

ama acaba çiftliğinde hiç meyve ağacın var mı?

So far, I haven't seen any.

Şimdiye kadar hiç görmedim. Bu

By the way, I'm a cheap person too.

arada ben de cimri bir insanım. Araba

I love to drive a hard bargain. Have a good day."

sürmeyi severim. sıkı bir pazarlık. İyi günler."

And my response was this.

Ve cevabım şu oldu.

"We do not have any fruit trees.

"Hiç meyve ağacımız yok. Evimin arkasındaki tepenin eteğinde

There used to be a pear tree

bir armut ağacı vardı

at the bottom of the hill behind my house,

but it died years ago.

ama yıllar önce öldü.

We've thought about getting an apple tree someday."

Bir gün bir elma ağacı almayı düşündük."

So one of the things that's unique about fruit

Yani meyveyle ilgili benzersiz olan şeylerden biri

and not everybody knows this is that you need a certain kind

ve bunu herkesin bilmediği şey, belirli türde meyve ağaçları yetiştirmek için belirli türde bir toprağa ihtiyaç duymanızdır

of soil to grow certain kinds of fruit trees.

.

Where I live here in Ontario, Canada,

Kanada, Ontario'da yaşadığım yerde

we have very hard clay soil

çok sert killi toprağımız var

and so the only two types of fruit trees we can grow,

ve bu nedenle yetiştirebileceğimiz sadece iki tür meyve ağacı var,

we can grow apples and we can grow pears in this soil.

bu toprakta elma ve armut yetiştirebiliriz.

I'm not sure if you can see it, but way down the hill,

Görebildiğinizden emin değilim ama yokuşun aşağısında

there is a dead tree and that is the tree

ölü bir ağaç var ve bu da bir zamanlar

that used to have pears on it.

üzerinde armutlar olan ağaç.

When I was a kid, we would go down the hill

Ben çocukken tepeden aşağı inerdik yerden armut

and we would pick pears off the ground

[ __ ]

and we would feed them to some of our animals,

bazı hayvanlarımıza yedirirdik

but we would also keep all the good ones

ama iyi olanları da saklardık

and we would put them in the fruit cellar in the basement

ve meyve mahzenine koyardık. bodrumda

and then we would eat them during the winter.

ve sonra kışın onları yerdik.

They were quite yummy actually.

Aslında oldukça lezzetliydiler.

We've thought about getting an apple tree.

Elma ağacı almayı düşündük.

We've just never quite committed to getting one,

Asla bir tane almaya kendimizi adadık,

but that would be really fun to have an apple tree

ama bu, çiftlikte de bir elma ağacına sahip olmak gerçekten eğlenceli olurdu

here on the farm as well.

.

But hey, I wanted to talk about being ready

Ama hey, okul yılına hazır olmaktan bahsetmek istedim

for the school year

and I wanted to thank you for being patient

ve

while I took a bit of a break on this channel

bu kanala

and my other one.

ve diğer kanalıma biraz ara verirken sabırlı olduğunuz için teşekkür etmek istedim.

I was able to go into work.

işe girebildim.

I was able to look over my class lists.

Sınıf listelerime bakabildim.

I was able to start to think about

how I want to organize my classroom.

Sınıfımı nasıl düzenlemek istediğimi düşünmeye başlayabildim.

I put all my desks in the spots I wanted them.

Tüm masalarımı istediğim yerlere koydum.

I got to see how big my classes were.

Derslerimin ne kadar büyük olduğunu görmeliyim. Her sınıfta

I have about 20 to 25 students in each class,

yaklaşık 20 ila 25 öğrencim var,

so not big, but not small either.

bu yüzden büyük değil ama küçük de değil. Her

So anyways, thanks for being patient during the break.

neyse, mola sırasında sabırlı olduğun için teşekkürler.

I'll be back in a couple of days

Birkaç gün içinde

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile döneceğim.

Bye.

Hoşçakal.